kitaplar iir- • sava ların gözya ları yla tezat bir ...€¦ · bir şiir kitabının...

1
8 l AĞUSTOS 2011 kitap kirk anırım sekiz-dokuz yıl önceydi. Her yaz olduğu gibi bir iki haftalığına Türkiye’ye gelmiş, her gelişimde yaptığım gibi Amerika’da bulamayacağım kitapları satın almak için o kitapçı senin bu kitapçı benim gezmekteydim. Hangi kitapçıda karşıma çıktı Üzgün Kızların Gizli Tarihi şu an hatırlamıyorum. Eve döner dönmez, bizimkilerin kütüphane olarak kullandığı ve benim de Türkiye’ye geldikçe içinde kamp kurduğum odaya kapanıp bir solukta okudum o kitabı. “Neşe Yaşın’ın şairliğine kattığı ilk romanı” diyordu arka kapakta. Ben de ilk romanımı yazmaya çalışıyordum o sıralar. Üzgün Kızların Gizli Tarihi’nde tuhaf bir şekilde kendimden bir şeyler bulduğumu hatırlıyorum. Yıllar sonra (artık Türkiye’ye kesin dönüş yapmıştım), Kıbrıslı bir gazeteci arkadaşım bana Neşe Yaşın’dan söz ettiğinde hemen aklıma o roman geldi; sevgilerimi yolladım Neşe’ye bu ortak dost aracılığıyla. Birlikte İstanbul’a geleceklerini haber aldığımda çoktan yazışmaya başlamıştık. Sonra bir akşam aniden karşımda buldum ikisini de. Beyoğlu’nun ara sokaklarından birindeki bir kafeden aramışlardı beni ve koşa koşa gitmiştim yanlarına. Öyle ürkek, hüzünlü ve kırılgan bir hali vardı ki. Hemen kanım kaynadı ona. İlk karşılaşmamızdan bu yana defalarca görüştük Neşe’yle; geçmişe, bugüne, geleceğe dair pek çok hissi paylaştık. Yaş farkı ne olursa olsun ruhları bu denli benzeşen iki insanın yaşadıkları, hissettikleri, hayata bakışları da bir hayli benzeşiyor haliyle. O yüzden her zaman konuşacak çok konumuz oldu. Ama en çok aşkı konuştuk sanırım. Çünkü, narin bir kız çocuğu edası ve utangaçlığındaki o ufak tefek şairin içinde, tüm dünyayı sarsabilecek güçte fırtınalarla dolu, her daim aşkla çarpan devasa bir kalp var. Politik aşk “Bazen aşk ve ilişkiler üzerine yazdığım bazı şiirlere bakıyorum ve bunların hiç tasarlanmadığı halde güçlü politik alegoriler oluşturduğunu görüyorum.” diyor Neşe. İşte o ilk romanında da var olan bu aslında. Aşk yoluyla politik alegoriler oluşturma hâli Üzgün Kızların Gizli Tarihi’ni benim gözümde güçlü kılan en önemli özelliği. Bölünmüş Kıbrıs’ın o hüzünlü tarihi her satırına sinmiş bu romanın. Aynı kitabı arka kapağı yine: “Önce ‘taksim’ edilen, sonra da bir türlü birleşemeyen ada ülkenin kuzeyli kızı, öteki yarısını güneyde bulur; büyük ve çaresiz bir aşka düşer. Adamın aşkını kazanabilmek ya da en azından yakınında olabilmek için ona hikâyeler anlatmaya başlar. ‘Yaralı Üzgünlükler Prensi’ni kendine bağlamanın başka bir yolunu bilmez. Savaşın alt üst ettiği çocukluğunu, unutulmaz rüyalarını, büyülü hikâyelere dönüştürür. Üzgün Kızların Gizli Tarihi işte bu hikâyelerdir… Bu karşılıksız aşk hikâyesinin arka planında –tarihiyle ve bugünüyle– ‘Kıbrıslı olmak’ gerçeği yer alıyor.” Geçenlerde, feci üşütüp hasta olduğum için yataktan çıkamadığım günlerden birinde yeniden okudum bu romanı. Kitapta, Neşe’nin bana çocukluğuna dair anlattığı pek çok anının izleri vardı. İlk okuduğumda bunu bilemezdim. Kendi yaşam hikâyesinden ve tüm yalınlığıyla Kıbrıs gerçeğinden ne çok şey koymuş Neşe bu kitaba… İnci’nin Adonis’e okumak üzere yazdığı onlarca hikâye, yazarın kendi iç dünyasının bir izdüşümüymüş meğer. Anlatının içtenliği, Neşe’yi daha tanımadan neden bu kadar çok sevmiş olduğumu da açıklar nitelikte. Kitaptaki o üzgün, kırılgan, yaralı ruh Neşe’nin ta kendisiymiş… Adanın travmatik ve acı tarihi onu adıyla tezat bir ruh haline büründürecek denli derin yaralar açmış belleğinde. Neşe Yaşın işte bu yüzden barış dilini içselleştirmiş bir şair ve Kıbrıs’la özdeşleşmiş bir ruhtur. En politik olmayan konularda yazdıklarına bile bu ruh siner. Binbir Gece Masalları tadındaki Üzgün Kızların Gizli Tarihi’nin özellikle Kıbrıs sorununda çözüm arayışlarının yeniden hızlandığı bu dönemde yeniden basılması ve herkes tarafından okunması gerektiğini düşünüyorum. Yeni bir şiir kitabının çıkması an meselesi olan şairin, sahaflarda bile bulunması artık çok güç olan eski şiir kitaplarının da aynı şekilde yeniden basılmasının zamanıdır. Adıyla tezat bir şair: Neşe Yaşın “Bazen aşk ve ilişkiler üzerine yazdığım bazı şiirlere bakıyorum ve bunların hiç tasarlanmadığı halde güçlü politik alegoriler oluşturduğunu görüyorum.” diyor Neşe Yaşın. İşte o ilk romanında da var olan bu aslında. Aşk yoluyla politik alegoriler oluşturma hâli Üzgün Kızların Gizli Tarihi’ni güçlü kılan en önemli özellik. Bölünmüş Kıbrıs’ın o hüzünlü tarihi her satırına sinmiş bu romanın. rana şenol S NEŞE YAŞIN 1959’da Lefkoşa’da doğdu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirdi. Bölünmüş Kıbrıs’ın her iki tarafında da tanınan ve adada konuşulan iki dilde de okunan bir şair oldu. Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için uğraş veren barış gruplarında çalışmalar yaptı. Şiirleri yirmiden fazla yabancı dile çevrildi ve ödüllendirildi. Çok sayıda uluslar arası edebiyat festivalinde, Avrupa, Asya, Kuzey ve Güney Amerika, Afrika ve Avustralya’nın çeşitli şehirlerinde okumalar yaptı. Şu sıralar Güney Kıbrıs’ta bulunan Kıbrıs Üniversitesi Türkoloji bölümünde Dil ve Edebiyat dersleri veriyor. Neşe Yaşın Üzgün Kızların Gizli Tarihi İletişim Yayınları, Aralık 2002, 173 s NeşeYaşın Kitapları: • Sümbül ile Nergis -şiir- (1979, Cem, İstanbul) • Savaşların Gözyaşları -şiir- (1980, Yeni Türkü, İstanbul) • Kapılar -şiir- (1992, Cem, İstanbul) • Ay Aşktan Yapılmıştır -şiir- (2001, Gendaş, İstanbul) • Üzgün Kızların Gizli Tarihi -roman-(2002, İletişim, İstanbul) • Bellek Odaları -şiir- (2005, Dünya, İstanbul) Şiir Seçkisi -şiir-(2008, Amargi, İstanbul)

Upload: others

Post on 04-Oct-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Kitaplar iir- • Sava ların Gözya ları yla tezat bir ...€¦ · bir şiir kitabının çıkması an meselesi olan şairin, sahaflarda bile bulunması artık çok güç olan eski

8 l AĞUSTOS 2011 kitapkirk

anırım sekiz-dokuz yıl önceydi. Her yaz olduğu gibi bir iki haftalığına Türkiye’ye

gelmiş, her gelişimde yaptığım gibi Amerika’da bulamayacağım kitapları satın almak için o kitapçı senin bu kitapçı benim gezmekteydim. Hangi kitapçıda karşıma çıktı Üzgün Kızların Gizli Tarihi şu an hatırlamıyorum. Eve döner dönmez, bizimkilerin kütüphane olarak kullandığı ve benim de Türkiye’ye geldikçe içinde kamp kurduğum odaya kapanıp bir solukta okudum o kitabı. “Neşe Yaşın’ın şairliğine kattığı ilk romanı” diyordu arka kapakta. Ben de ilk romanımı yazmaya çalışıyordum o sıralar. Üzgün Kızların Gizli Tarihi’nde tuhaf bir şekilde kendimden bir şeyler bulduğumu hatırlıyorum. Yıllar sonra (artık Türkiye’ye kesin dönüş yapmıştım), Kıbrıslı bir gazeteci arkadaşım bana Neşe Yaşın’dan söz ettiğinde hemen aklıma o roman geldi; sevgilerimi yolladım Neşe’ye bu ortak dost aracılığıyla. Birlikte İstanbul’a geleceklerini haber aldığımda çoktan yazışmaya başlamıştık.

Sonra bir akşam aniden karşımda buldum ikisini de. Beyoğlu’nun ara sokaklarından birindeki bir kafeden aramışlardı beni ve koşa koşa gitmiştim yanlarına. Öyle ürkek, hüzünlü ve kırılgan bir hali vardı ki. Hemen kanım kaynadı ona. İlk karşılaşmamızdan bu yana defalarca görüştük Neşe’yle; geçmişe, bugüne, geleceğe dair pek çok hissi paylaştık. Yaş farkı ne olursa olsun ruhları bu denli benzeşen iki insanın yaşadıkları, hissettikleri, hayata bakışları da bir hayli benzeşiyor haliyle. O yüzden her zaman konuşacak çok konumuz oldu. Ama en çok aşkı konuştuk sanırım. Çünkü, narin bir kız çocuğu edası ve utangaçlığındaki o ufak tefek şairin içinde, tüm dünyayı sarsabilecek güçte fırtınalarla dolu, her daim aşkla çarpan devasa bir kalp var.

Politik aşk“Bazen aşk ve ilişkiler üzerine yazdığım bazı şiirlere bakıyorum ve bunların hiç tasarlanmadığı halde güçlü politik alegoriler oluşturduğunu görüyorum.” diyor Neşe. İşte o ilk romanında da var olan bu aslında. Aşk yoluyla

politik alegoriler oluşturma hâli Üzgün Kızların Gizli Tarihi’ni benim gözümde güçlü kılan en önemli özelliği. Bölünmüş Kıbrıs’ın o hüzünlü tarihi her satırına sinmiş bu romanın. Aynı kitabı arka kapağı yine: “Önce ‘taksim’ edilen, sonra da bir türlü birleşemeyen ada ülkenin kuzeyli kızı, öteki yarısını güneyde bulur; büyük ve çaresiz bir aşka düşer. Adamın aşkını kazanabilmek ya da en azından yakınında olabilmek için ona hikâyeler anlatmaya başlar. ‘Yaralı Üzgünlükler Prensi’ni kendine bağlamanın başka bir yolunu bilmez. Savaşın alt üst ettiği çocukluğunu, unutulmaz rüyalarını, büyülü hikâyelere dönüştürür. Üzgün Kızların Gizli Tarihi işte bu hikâyelerdir… Bu karşılıksız aşk hikâyesinin arka planında –tarihiyle ve bugünüyle– ‘Kıbrıslı olmak’ gerçeği yer alıyor.”Geçenlerde, feci üşütüp hasta olduğum için yataktan çıkamadığım günlerden birinde yeniden okudum bu romanı. Kitapta, Neşe’nin bana çocukluğuna dair anlattığı pek çok anının izleri vardı. İlk okuduğumda bunu bilemezdim. Kendi yaşam

hikâyesinden ve tüm yalınlığıyla Kıbrıs gerçeğinden ne çok şey koymuş Neşe bu kitaba… İnci’nin Adonis’e okumak üzere yazdığı onlarca hikâye, yazarın kendi iç dünyasının bir izdüşümüymüş meğer. Anlatının içtenliği, Neşe’yi daha tanımadan neden bu kadar çok sevmiş olduğumu da açıklar nitelikte. Kitaptaki o üzgün, kırılgan, yaralı ruh Neşe’nin ta kendisiymiş… Adanın travmatik ve acı tarihi onu adıyla tezat bir ruh haline büründürecek denli derin yaralar açmış belleğinde. Neşe Yaşın işte bu yüzden barış dilini içselleştirmiş bir şair ve Kıbrıs’la özdeşleşmiş bir ruhtur. En politik olmayan konularda yazdıklarına bile bu ruh siner. Binbir Gece Masalları tadındaki Üzgün Kızların Gizli Tarihi’nin özellikle Kıbrıs sorununda çözüm arayışlarının yeniden hızlandığı bu dönemde yeniden basılması ve herkes tarafından okunması gerektiğini düşünüyorum. Yeni bir şiir kitabının çıkması an meselesi olan şairin, sahaflarda bile bulunması artık çok güç olan eski şiir kitaplarının da aynı şekilde yeniden basılmasının zamanıdır.

Adıyla tezat bir şair:

Neşe Yaşın

“Bazen aşk ve ilişkiler üzerine yazdığım bazı şiirlere bakıyorum ve bunların hiç tasarlanmadığı halde güçlü politik alegoriler oluşturduğunu görüyorum.” diyor Neşe Yaşın. İşte o ilk romanında da var olan bu aslında. Aşk yoluyla politik alegoriler oluşturma hâli Üzgün Kızların Gizli Tarihi’ni güçlü kılan en önemli özellik. Bölünmüş Kıbrıs’ın o hüzünlü tarihi her satırına sinmiş bu romanın.

ranaşenol

S

NEŞE YAŞIN1959’da Lefkoşa’da doğdu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirdi. Bölünmüş Kıbrıs’ın her iki tarafında da tanınan ve adada konuşulan iki dilde de okunan bir şair oldu. Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için uğraş veren barış gruplarında çalışmalar yaptı. Şiirleri yirmiden fazla yabancı dile çevrildi ve ödüllendirildi. Çok sayıda uluslar arası edebiyat festivalinde, Avrupa, Asya, Kuzey ve Güney Amerika, Afrika ve Avustralya’nın çeşitli şehirlerinde okumalar yaptı.Şu sıralar Güney Kıbrıs’ta bulunan Kıbrıs Üniversitesi Türkoloji bölümünde Dil ve Edebiyat dersleri veriyor.

Neşe YaşınÜzgün Kızların Gizli Tarihiİletişim Yayınları,Aralık 2002, 173 s

Neşe Yaşın

Kitapları:• Sümbül ile Nergis -şiir-

(1979, Cem, İstanbul)• Savaşların Gözyaşları

-şiir- (1980, Yeni Türkü, İstanbul)

• Kapılar -şiir- (1992, Cem, İstanbul)

• Ay Aşktan Yapılmıştır -şiir- (2001, Gendaş, İstanbul)

• Üzgün Kızların Gizli Tarihi -roman-(2002, İletişim, İstanbul)

• Bellek Odaları -şiir-(2005, Dünya, İstanbul)

• Şiir Seçkisi -şiir-(2008, Amargi, İstanbul)