kİŞİlİk bozukluklarinin Çocuk ve …submission.turkpsikiyatri.com/mgsdosyalar/yazardan/... ·...

57
KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE ERGENLERDE ÖNCÜL BULGULARI (PRECURSORS OF PERSONALITY DISORDERS IN CHILDREN AND ADOLESCENTS) Merve ÇIKILI UYTUN¹, Didem Behice ÖZTOP 2 ¹Dr,²Doç.Dr.,Erciyes Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Yazışma adresi/Corresponding address: Dr. Merve Çıkılı Uytun Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniği, 38039, Melikgazi, KAYSERİ Tel/Phone: 0352 207 6666- 20853 Elektronik Posta Adresi/E-mail: [email protected]

Upload: others

Post on 17-Jan-2020

13 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE ERGENLERDE ÖNCÜL BULGULARI

(PRECURSORS OF PERSONALITY DISORDERS IN CHILDREN AND ADOLESCENTS)

Merve ÇIKILI UYTUN¹, Didem Behice ÖZTOP2

¹Dr,²Doç.Dr.,Erciyes Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı

Yazışma adresi/Corresponding address: Dr. Merve Çıkılı Uytun

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniği, 38039, Melikgazi, KAYSERİ

Tel/Phone: 0352 207 6666- 20853

Elektronik Posta Adresi/E-mail: [email protected]

Page 2: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE ERGENLERDE ÖNCÜL BULGULARI

ÖZET

Geçtiğimiz yıllarda kişiliğin ve kişilik bozukluklarının çocukluk ve ergenlik döneminde

araştırılmasına dair gittikçe artan bir ilgi olmuştur. Son yıllarda birçok psikiyatrik bozukluğun

çocukluk ve ergenlik döneminden itibaren belirtilerinin başladığının gösterilmesi, şüphesiz bu

çalışmaların artışına katkı sağlamıştır. Ayrıca biyolojik alanda yapılan çalışmalar ve hayvan

deneylerinin de bu alandaki çalışmalara katkısı olmuştur. Bu çalışmalarla birlikte kişilik

bozukluklarının çocukluk ve ergenlikte tanısal değerlendirmesine ilişkin konular da gündeme

gelmiştir. Henüz yapılan çalışmalar bu açıdan yetersiz olmakla birlikte ileride kişilik

bozukluklarına yönelik çocuk ve ergenler için ayrı bir tanı sınıflandırması oluşturulması

bakımından ümit vericidir.

Çalışmalarda en çok üzerinde durulan kişilik bozuklukları ise sınırda ve antisosyal kişilik

bozuklukları olmuş ve özellikle bu kişilik bozukluklarının çocuk ve ergenlerde öncül

bulgularına dair önemli veriler elde edilmiştir. Histrionik, bağımlı ve çekingen kişilik

bozukluklarına dair ise göreceli olarak sınırlı sayıda bilgi bulunabilmiştir.

Bu konuyla ilgili yurt dışında giderek artan sayıda çalışma ve derleme olmasına rağmen

ülkemizde henüz bu konuda yapılmış çalışma ve derlemelere rastlanmamıştır. Bu açıdan

literatüre katkı sağlaması amacıyla kişilik bozukluklarının çocukluk ve ergenlik dönemindeki

öncül bulguları konusunda yapılan çalışmalar makalemizde derlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Çocukluk, ergenlik, kişilik bozuklukları

Page 3: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

PRECURSORS OF PERSONALITY DISORDERS IN CHILDREN AND ADOLESCENTS

ABSTRACT

In previous years, there was an increasing interest on investigation of personality and

personality disorders at childhood and adolescence. Obviously, demonstration the fact that

the symptoms of many psychiatric disorder commence as from childhood and adolescence

in recent years contributed to this increased interest. Moreover, studies in biology field and

animal trials also contributed to the investigations in this field. By these studies, issues

regarding diagnostic assessments of personality disorder at childhood and adolescence come

to the order. Although studies are insufficient in this context, they are promising in terms of

developing a distinct diagnostic classification in personality disorders for children and

adolescents in the future.

In the studies, borderline and anti-social personality disorders were the most frequently

addressed personality disorders and, in particular, important data were obtained about

precursors of these personality disorders in children and adolescents. Relatively limited

information can be found about histrionic, dependent and avoidant personality disorders.

Although there are increasing numbers of studies and reviews on precursors of personality

disorders at childhood and adolescence worldwide, no such study or review was found on

this field so far in Turkey. Thus, we reviewed the articles on precursors of personality

disorders at childhood and adolescence to provide a contribution to literature.

Keywords: Childhood, puberty, personality disorders

Page 4: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

GİRİŞ

Kişilik, bireylerin düşünce, duygu ve davranış gibi psikolojik tepkilerindeki farklılıkları

belirleyen, sadece yaşanan an, içinde bulunulan biyolojik durum veya sosyal ortam ile

açıklanamayan biçimde süreklilik gösteren özellikler ve eğilimler olarak tanımlanabilir

(Berens 1999). Kişilik, devamlı gelişme eğiliminde olup bu gelişimin amacı olgun ve dengeli

bir benlik geliştirmektedir (Kuzgun 1972). Kişilik Bozuklukları (KB) ise DSM-IV’te, bireyde

kendisini öznel sıkıntı ve/veya toplumsal - mesleki işlevsel bozuklukla ortaya koyan biçimde,

uzun süreli uyum bozukluğu ve katı eğilimlerin var olması şeklinde tanımlanmıştır (APA

1994). Kişilik Bozuklukları DSM-IV-TR de üç sınıfa ayrılmıştır . A kümesi KB larının; şizofreni

spektrum bozuklukları ile biyolojik zayıflıkları ortak, fakat bilişsel ve sosyal fonksiyon

bozuklukları şizofreni spektrum bozukluklarına göre daha hafiftir (Thaker ve ark. 1993).

Şizotipal, Şizoid ve Paranoid KB larından oluşmaktadır (APA 2000). B kümesi; narsistik,

borderline, antisosyal, ve histriyonik gibi dramatik, dürtüsel ve duygusal özellikleri olan dört

bozukluğu içerir . C kümesi; obsesif-kompulsif, bağımlı ve çekingen olmak üzere endişeli ve

korkulu özellikleri paylaşan üç bozukluğu içerir . DSM-V’ te de kişilik bozuklukları aynı şekilde

sınıflandırılmıştır (APA 2013).

Genel toplumda kişilik bozukluklarının yaygınlığının %10-20 arasında olduğu

hesaplanmaktadır (Sadock 2007). Ergenler için bu oranın % 6-17 arasında olduğu tahmin

edilmektedir (Johnson ve ark. 2006). Shiner (2009) yaklaşık olarak 10 ergenden 1 ‘inde kişilik

bozukluğu bulunabileceği, belirli kişilik bozukluklarının oranlarının %1-2 civarında

olabileceğini bildirmiştir. Sharp ve Bleiberg (2007) sınırda kişilik bozukluğunun, ergenlerde

erişkinlere göre daha fazla görüldüğünü ileri sürmüşlerdir.

Page 5: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

Kişilik, erişkinliğe kadar tam olarak olgunlaşmamış kabul edildiği için çocuk ve ergenlerde

kişilik bozukluklarına dair yapılan araştırmalar ihtilaflı ve başlangıç düzeyindedir (Trull ve

Durrett 2005, Esterberg 2010). DSM’de de; “kişilik, çocuklukta henüz instabil ve çocukluktaki

kişilik özelliklerin her zaman değişmeden kalmamaktadır” şeklinde bir görüş bulunmasına

rağmen (APA 1994), DSM-IV-TR’ de çocuk ve ergenlerde kişinin uyum bozukluğuyla giden

özel birtakım kişilik özelliklerinin yaygın ve sürekli olduğu dolayısıyla eksen I veya gelişim

dönemi özellikleri ile sınırlı olmayan durumlarda kişilik bozuklukları tanı kategorilerinin

uygulanabileceği belirtilmiştir. En az 1 yıl bu belirtilerin sürmüş olması gerektiği söylenmiştir

(APA 2000).

Son yıllarda yapılan çalışmalar ergenlik dönemindeki gelişimsel değişikliklere rağmen, çocuk

ve ergenlerde kişilik bozukluklarının öncüllerinin saptanabileceğini ileri sürmektedir (Millon

ve Davis 1996). Bernstein ve arkadaşlarının çalışmasında (1996) ergenlerde tanımlanan kişilik

bozukluğu olgularının önemli bir kısmında, tanı konulmasından 10 sene önce bile davranış

sorunları ve duygusal sorunların belirgin olduğu bulunmuştur. Ayrıca takip eden diğer

çalışmalarda çocuklardaki uyumsuz davranışların, ergenlik ve erişkinlik döneminde kişilik

bozuklukları ile ilişkili olduğunu göstermiştir (Hart ve ark. 1997, Newman ve ark. 1997, Cohen

1999).

Kişilik özellikleri çocukluk ve ergenlik döneminde, erişkinliğe göre daha değişken ve tutarsız

olmasına rağmen (Roberts ve Delvecciho 2000) uyumsuz kişilik özelliklerinin çocukluk

döneminde zayıf akademik başarı, ergenlik döneminde kişiler arası ilişkilerde sorunlar (Shiner

2000) ve erken yetişkinlikte alkol kötüye kullanımı için yordayıcı olduğunu göstermiştir

(Cloninger ve ark. 1988). Cohen ve arkadaşları yaptıkları çalışmada (2005) adolesan kişilik

bozukluğu tanısı alan çocukların, erişkin yaşamda I. Eksen patolojileri için geliştirdiğini

Page 6: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

belirtmişlerdir. Klinisyenlerin ve araştırmacıların ergenlerde kişilik bozuklukları tanısını nadir

kullanmalarına rağmen, giderek artan veriler ergenlik dönemindeki önemli değişime rağmen

uyumsuz kişilik özelliklerinin ergenlik döneminden itibaren kalıcı olarak devam ettiğini

göstermektedir (Bradley 2005). Ayrıca ciddi kişilik bozukluğu belirtileri olan bazı çocuk ve

ergenlerin belirtileri erişkin yaşamda da devam ederken I.Eksen patolojisi eklenmesiyle

prognoz daha da kötüleşebilmektedir (Crawford ve ark 2008).

Özellikle bu alanda son 2 dekatta giderek artan çalışmalar, ergenlerde sınırda kişilik

bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğunun sık görüldüğünü ileri sürmektedir (Seagrave ve

Grosse 2002, Frick 2002). Bu artışın muhtemel nedenlerinden biri, yetişkinlikte tanı konan

birçok ruhsal bozukluğun öncül belirtilerinin ve hatta başlangıcının ergenlik döneminde

olduğunun gösterilmesidir (Cohen 2008). Bu çalışmalarda; yaşam boyu anksiyete

bozuklukları, duygu durum bozuklukları, dürtü kontrol bozuklukları ve madde kullanım

bozukluklarının yarısının 14 yaşından itibaren başladığı bildirilmiştir (Kessler ve ark. 2005).

Diğer bir neden ise kişilik bozukluklarının etiyolojisinde gen ve çevre etkileşimi görüşünün

hayvan ve insan çalışmalarında da gösterilmiş olması ve ruhsal bozuklukların etiyolojisinde

giderek bu görüşün önem kazanmasıdır (Penke ve Denissen 2007).

Yakın dönemde epigenetik alanında yapılan çalışmalar, gen ve çevre etkileşiminin altında

yatan mekanizmaların anlaşılmasını sağlamıştır (Svrakic ve Cloninger 2010). Epigenetik

çalışmalarda çevrenin etkisiyle DNA diziliminde değişiklik olmadan gen ekspresyonunun

değiştiği gösterilmiştir. Gen- çevre etkileşimi, direk olarak DNA da değil, DNA’ nın

ekspresyonunun düzenlenmesiyle ilgili değişiklikler oluşturur (Fraga ve ark. 2005). Hayatın

erken evresinde meydana gelen epigenetik değişikler sabit kalmaya eğilimli olsa da

(Champagne ve Curley 2009) erişkin yaşamda bile çevresel etkilere, kimyasal etkilere veya

Page 7: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

sosyal olaylara bağlı olarak değişebilmektedir (Fraga ve ark. 2005). Bu çalışmalar ile de

gösterilmiştir ki insan yaşamının erken döneminde yaşadıkları, epigenetik mekanizmalar

aracılığıyla hayat boyu ruhsal bozukluklar ile ilişkilidir (Svrakic ve Cloninger 2010).

KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ GENEL ÖNCÜL BELİRTİLERİ

Kişilik bozukluklarının genel olarak bazı öncül belirtileri bulunduğu yapılan araştırmalarda

gösterilmiştir. Bu bulgular; düşmanca, paranoyak dünya görüşü, yoğun,

kararsız, uygunsuz veya sınırlı duygulanım, dürtüsellik veya katılık, aşırı yakın veya

uzak / çekingen ilişkiler, benlik duygusunda aşırılık veya eksiklik, tuhaf düşünce süreçleri

ve davranışlar, sosyal alanlarda bozulma, okul ve iş problemleri, adli problemler, intihar

düşüncesi ve davranışı, depresyon, madde kullanımı ve psikopatidir (Bernstein ve ark. 1993,

Brent ve ark. 1993, Brent ve ark. 1994, Geiger ve Crick 2001). Ayrıca duygusal ve davranışsal

problemler kadar çocukluk çağındaki I.Eksen patolojileri de daha sonra eksen II patolojilerinin

gelişimi ile ilişkilidir (Bernstein ve ark. 1996, Johnson ve ark. 1999, Daley ve ark. 1999, Kasen

ve ark. 2001). 641 Çocuğun dahil olduğu 10 yıllık izlem çalışmasında (Children in the

Community); davranış problemlerinin her 3 kümedeki kişilik bozuklukları için yaklaşık %20-

%30 oranında, depresif semptomların A ve B kümesi bozuklukları için yaklaşık %40 oranında,

olgunlaşmamanın her 3 kümedeki kişilik bozuklukları için yaklaşık %20-%30 oranında,

anksiyete problemlerinin ise sadece B kümesi kişilik bozukları için yordayıcı olduğu

bulunmuştur (Bernstein ve ark. 1996). Erken ergenlik döneminde yıkıcı davranım bozuklukları

olanların, ortalama 43 yaşlarında B kümesi bozuklukları, duygusal bozuklukları olan ergen

kızların ise C kümesi KB ları için artmış riske sahip oldukları gösterilmiştir (Helgeland ve ark.

2005).

Page 8: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

KB larının gelişiminde erken çocukluk döneminde yaşanan olumsuz psikososyal olayların rolü

olduğu bilinmektedir. İhmal; sınırda, çekingen, antisosyal, şizotipal KB ları ile ilişkili, cinsel

istismar; Bağımlı KB hariç diğer kişilik bozuklukları ile ilişkili, fiziksel istismar; antisosyal,

sınırda, şizotipal KB ları ile ilişkili, duygusal istismar; sınırda, bağımlı, şizotipal, şizoid, obsesif

kompulsif, narsisistik ve paranoid KB ları ile ilişkili bulunmuştur (Johnson ve ark. 2005,

Teicher ve ark. 2006). Aşırı yükleyici, tutarsız veya aşırı kapsayıcı ebeveyn tutumları, ailede

ruhsal hastalık, madde kullanımı, suç işleme, düşük sosyoekonomik düzey, ebeveyn kaybı,

tek ebeveyn ile büyüme, sosyal yalıtma gibi psikososyal faktörler, kişilik bozukluklarının

gelişiminde rol oynayan diğer faktörlerdir (Bezirganian ve ark. 1996, Cohen 1996, Guzder ve

ark 1999, Bradley ve ark. 2005, Johnson ve ark. 2006, Tackett ve ark. 2009).

1.ŞİZOTİPAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Tanım

Şizotipal KB, ilk olarak DSM- III’ te, şizofreni hastalarının birinci derece yakınlarında

tanımlanmıştır (Siever ve Gunderson 1983). Şizotipal KB, referans fikirleri, tuhaf inançlar,

farklı algısal deneyimler, tuhaf düşünce ve konuşmalar, paranoid düşünceler, uygunsuz veya

kısıtlı duygulanım, tuhaf görünüm veya davranışlar, yakın ilişkilerde yoksunluk ve paranoya

ile ilişkili sosyal anksiyete bu KB’ nun tanı ölçütleridir (APA 2000).

Epidemiyoloji

Yapılan “Community in the Children” çalışmasında prospektif olarak değerlendirilen 568

hastada şizotipal kişilik bozukluğu prevalansının ortalama 14 yaşında yapılan

değerlendirmede %1.8, 16 yaşında yapılan değerlendirmede %2.5, 22 yaşında yapılan

değerlendirmede %3.3 oranında olduğu bulunmuştur (Johnson ve ark. 2008).

Page 9: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

Etiyoloji

Şizotipal KB tanısı almış ergenlerin, stresli yaşam olaylarına daha fazla maruz kaldıkları

(Tessner ve ark. 2009) ve annelerinden yüksek olasılıkla daha erken dönemde ayrıldıkları

(Anglin ve ark. 2008) yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Düşük sosyoekonomik düzey de

şizotipal KB için bir risk faktörü olarak bulunmuştur (Cohen ve ark. 2008). Beyin yapısının

nörogörüntüleme yöntemleri ile değerlendirildiği çalışmalarda 22q11.2 delesyon sendromu

ile şizotipal bulgular arasında bir ilişki olduğu yakın zamanda gösterilmiştir (Campbell ve ark.

2006). Başka bir çalışmada ise şizotipal özellikleri yüksek olan çocukların prefrontal

gyrifikasyonlarında artış olduğu bulunmuştur (Stanfield ve ark 2008). Nörobiyolojik

çalışmalarda ise şizotipal KB olan hastalarda dopamin metaboliti olan homovalinik asidin

(HVA) Beyin Omurilik Sıvısında (BOS) sağlıklı gönüllülere göre daha yüksek olduğu

bulunmuştur. Ayrıca şizotipal KB olanlarda psikotik semptomların sayısı ile BOS-HVA

düzeyleri arasında pozitif bir ilişki olduğu bulunmuştur (Siever ve ark. 1993). Başka bir

çalışmada ise Şizotipal ve Borderline KB bir arada bulunduğunda amfetamin enjeksiyonu ile

psikotik semptomlar görülürken, sadece Borderline KB olanlarda böyle bir durum olmadığı

bulunmuştur (Schulz ve ark. 1998). Şizotipal kişilik bozukluğunda yapılan MRI çalışmalarında

ise; kaudal superior temporal gyrus ve planum temporale hacminde azalma olduğu

gösterilmiştir (Takahashi ve ark. 2010). Doğum öncesi ve sonrası faktörlere bağlı gelişen

düşük zekâ düzeyinin de ergenler ve erişkinlerde özellikle şizotipal KB için risk faktörü

olabileceği düşünülmektedir (Cohen 1996, 1998).

Öncül Bulgular

Şizotipal KB tanısı almış ergenlerin çocukluk dönemlerinde yüksek oranda otistik özellikler

gösterdikleri (Esterberg ve ark. 2008) ve agresyona yatkınlıklarının daha fazla olduğu

Page 10: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

görülmüştür. Arkadaşlarıyla ilgilenmeme (Olin ve ark.1997), bilişsel işlevlerde sınırlılıklar

(Trotman ve ark.2006) tek başına kalma, yaşıtlarıyla ilişkilerinin kötü olması, toplumsal

anksiyete duyma, okul başarısı düşüklüğü, aşırı duyarlılık, acayip düşünceler, acayip bir dil

kullanma ve özel birtakım fantezilerin olması (APA 2000) görülebilen diğer bulgulardır.

Şizotipal kişilik bozukluğu tanısı alan ergenlerin, aynı yaştaki sağlıklı gönüllüler ile

karşılaştırıldıklarında, bilişsel sorunların (Diforio ve ark. 2000, Trotman ve ark. 2006) ve

hareket anormalliklerinin daha fazla olduğu (Mittal ve ark. 2008) ve kortizol salınımında artış

(Mittal ve ark. 2007) gösterdikleri görülmüştür. Başka bir çalışmada gençlerde sık görülen

fantezi yatkınlığının şizotipal belirti skorları ile ilişkili olduğu gösterilmiştir (Sanchez-

Bernardos ve Avia 2006). Fantezi yatkınlığının, büyüsel düşünce ve bilişsel-algısal boyutlar

gibi şizotipinin pozitif özellikleri ile ilişkili olduğu bulmuşken, sosyal kaygı gibi kişilerarası

belirtilerle ilişkili olmadığı bulunmuştur. Başka bir çalışmada ise, ergenlerde şizotipinin pozitif

özellikleri ile depresyon ve anksiyeteyi de içeren ciddi duygu durum semptomlarının ilişkili

olduğu gösterilmiştir (Deurell ve ark. 2008).

Prognoz

Asarnow (2005) çocukluk döneminde düşünülen şizotipal KB nun nispeten tutarlı seyrettiğini

ve erişkin dönemde daha ciddi şizofreni spektrumu bozuklukları için risk teşkil ettiğini

göstermiştir.

2.ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Tanım

Şizoid KB, kişilerarası ilişkilerde eksiklik ve bu şekilde ilişki kurmaya yönelik isteksizlik ile

karakterizedir. Şizoid KB olanlar, yaşamlarını, diğer insanlarla en az etkileşime girecekleri

Page 11: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

şekilde düzenlerler. Genellikle yetenekleri doğrultusunda çok az sosyal iletişim gerektiren

işler tercih ederler (Beck ve Freeman 1990).

Epidemiyoloji

Yapılan “Community in the Children” çalışmasında prospektif olarak değerlendirilen 568

hastada şizoid kişilik bozukluğu prevalansının ortalama 14 yaşında yapılan değerlendirmede

%1.1, 16 yaşında yapılan değerlendirmede %1.8, 22 yaşında yapılan değerlendirmede %2.8

oranında olduğu bulunmuştur (Johnson ve ark. 2008).

Etiyoloji

Şizoid KB'na özgü kısıtlı sayıdaki araştırmalar bu bozukluğu olanlarda dopamin 2 reseptörü

TAqA1 aleli sıklığında artış olduğunu ve bu bireylerin frontal lob işlevlerini ölçen bir test olan

Wisconsin Kart Sıralama Testinde normal bireylere göre daha kötü performans

gösterdiklerini ortaya koymuştur (Tien ve ark. 1992, Blum ve ark. 1997). Cinsel ve duygusal

isitismarın, şizoid KB ları ile ilişkili olduğu gösterilmiştir (Johnson ve ark. 2005, Teicher ve ark.

2006).

Öncül Bulgular

Şizoid KB, hakkında pek fazla veri bulunmamaktadır. Wolff ve arkadaşlarının (1991a, 1991b)

çalışmalarında, bir grup okul çağı çocukta şizoid KB özellikleri, empatide güçlük, zihinsel

katılık, kişiler arası hassasiyette artış, iletişimde değişik stiller ve yalnızlık olarak

tanımlanmıştır. Yalnız başına yaşama, yaşıtlarıyla olan ilişkilerde bozukluk ve okul başarısında

düşüklük gibi özellikler de erken dönemde bu çocuklarda görülebilir (APA 2000).

Prognoz

Page 12: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

Şizoid KB genellikle erken çocukluk döneminde başlar (Sadock ve Sadock 2007). Takip

çalışmalarında bu özelliklerin giderek sabit hale geldiği, bu kişilerin yetişkin dönemde

şizotipal KB kriterlerini karşıladığı ve şizofreni için risk taşıdıkları gösterilmiştir (Wolff ve ark.

1991).

3. PARANOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Tanım

Paranoid KB olanlar, yaygın ve sürekli şüphecilik ve savunma gösterirler. Bu şüpheciliğin

başkaları tarafından incinebileceği beklentisi ve başkalarını manipülatif ve aldatıcı olarak

algılama nedeniyle olduğu düşünülmektedir (APA 2000).

Epidemiyoloji

“Community in the Children” çalışmasında prospektif olarak değerlendirilen 568 hastada

paranoid kişilik bozukluğu prevalansının ortalama 14 yaşında yapılan değerlendirmede %1.9,

16 yaşında yapılan değerlendirmede %3, 22 yaşında yapılan değerlendirmede %4 oranında

olduğu bulunmuştur (Johnson ve ark. 2008).

Etiyoloji

Natsuaki ve ark. (2009) nın yaptığı çalışmada paranoid KB tanısı almış ergenlerin, çocukluk

dönemi boyunca kötü muameleye uğradıkları saptanmıştır. Çocukluk çağında dikkat eksikliği

hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tanısı almış bireylerde, geç ergenlik döneminde paranoid KB

gelişimi açısından artmış bir risk olduğu gösterilmiştir (Miller ve ark. 2008). Ayrıca erken

dönemde anksiyete bozuklukları veya artmış anksiyete semptomları paranoid KB açısından

artmış risk teşkil etmektedir (Kasen ve ark.2001). Paranoid KB olan yetişkinlerin

çocukluklarında istismar ve ihmale maruz kaldıkları da gösterilmiştir (Grant ve ark. 2004).

Page 13: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

Öncül Bulgular

Çocukluk ve ergenlik dönemi bulgularına dair veriler sınırlıdır. Ancak paranoid KB’ nun tek

başına kalma, yaşıtlarıyla ilişkilerinin kötü olması, toplumsal kaygı duyma, okul başarısı

düşüklüğü, aşırı duyarlılık, acayip düşünceler, acayip bir dil kullanma ve özel birtakım

fantezilerin olması ile çocukluk ve ergenlik döneminde de ilk kez ortaya çıkabilir (APA 2000).

Zayıf akran ilişkileri, akran zorbalığı ve dışa vurum bozuklukları gösterdikleri görülmüştür

(Natsuaki 2009).

Prognoz

Paranoid KB’ nun prognozu ile ilişkili bilgiler diğer A kümesi KB ‘larına göre daha sınırlıdır.

Şizotipal KB’ dan daha az olmasına rağmen, paranoid KB’ u da şizofreni spektrum

bozuklukları için risk teşkil etmektedir (Esterberg ve ark. 2010). Johnson ve ark.ları (2000a)

ise ergenlik döneminde paranoid KB tanısı alan ergenlerin, erişkinlikte şiddet ve suça yönelik

dışa vurum bozuklukları açısından artmış riske sahip olduklarını göstermişlerdir.

4. NARSİSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Tanım

Narsisistik KB, ilk olarak 1980 yılında DSM-III’ te tanımlanmıştır. Narsisistik KB, kendilerini

aşırı derecede önemseme ve aynı alanda eşi olmadığı şeklinde büyüklük duyguları, eleştiriye

tahammülsüzlük ile karakterizedir. Ergenlerde gelişimsel olarak narsisistik özellikler

görülebilir fakat bu özellikler narsisitik KB’ ndan ayırt edilmelidir (APA 2000).

Epidemiyoloji

Page 14: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

“Community in the Children” çalışmasında prospektif olarak değerlendirilen 568 hastada

narsisistik kişilik bozukluğu prevalansının ortalama 14 yaşında yapılan değerlendirmede

%3.2, 16 yaşında yapılan değerlendirmede %4.9, 22 yaşında yapılan değerlendirmede %5.3

oranında olduğu bulunmuştur (Johnson ve ark. 2008).

Etiyoloji

İkiz çalışmalarında monozigot ve dizigot ikizler arasında belirgin farkın olması narsisistik KB

‘nda genetik faktörlerin etkili olduğunu göstermektedir (Torgersen 2000). Nöro görüntüleme

çalışmalarında, empati ile ilişkili olarak düşünülen anterior insulada fonksiyonel anormallik

saptanmıştır (Fan ve ark. 2001b). Başka bir nöro görüntüleme çalışmasında ise tamamlayıcı

tüm beyin analizinde fronto-paralimbik ağda anormallikler saptanmıştır. Daha spesifik olarak

sol ön insula, rostral ve median singulat korteksin yanı sıra prefrontal korteksin dorsolateral

ve medial kısmında ise kontrollere göre daha az gri madde hacmi bulunmuştur (Schulze

2013).

Psikoanalitik açıdan kendilik psikolojisi kuramında narsisistik patoloji, anne baba tarafından

gereksinimleri karşılanmayan, ebeveynleri tarafından uygun aynalama yapılmayan çocuğun,

bu gereksinimi büyüklenmeci kendiliği ile kapatmaya çalışmasına bağlanmaktadır. Normal

gelişimde anne babanın yaşa uygun aynalamalarıyla büyüklenmeci kendilik nötralize

edilirken bu süreçte anne babanın yetersiz kalması büyüklenmeci kendilikten gerçekçi

tutkulara ya da ebeveyn imgesinin yüceltilmesinden ego idealine geçişte bir ketlenmeye yol

açar bu durumda narsisistik patoloji için bir zemin oluşturmaktadır. Ebeveyn kayıpları,

istismar, ebeveynin çocuğun gereksinimlerini karşılayacak yeterlilikte olmaması veya

çocuğun kendisini gerçekçi olarak görmesine izin vermemesi de bu süreçte bozulmaya neden

olarak narsisistik patoloji gelişimine neden olabilecek diğer faktörlerdir (Kohut 1978).

Page 15: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

Öncül Bulgular

Bağımlılık ihtiyacı hissetmeme, bakılmayı hak ettiğini düşünme, ilişkilerde duygusal olarak

karşılık vermeme, minnet duygularını ifade etmeme narsistik patolojisi olan çocuklarda

görülen özelliklerdir (Öncü 2007). Psikopatinin narsisistik KB için yordayıcılığı gösterilmiştir

(Westen ve ark. 2005). Yapılan bir çalışmada ise ergenlerde hipomanik semptomların,

narsisistik kişilik özellikleri için yordayıcı olduğu saptanmıştır (Shahar ve ark. 2008).

Çocukluktaki yıkıcı davranım bozuklarının narsisistik KB ile ilişkisi de çalışmalarda

gösterilmiştir (Kasen ve ark. 2001).

Prognoz

Yetişkin dönemde kronik seyreden ve tedavisi zor bir KB olup (Sadock ve Sadock 2007)

çocukluk ve ergenlik döneminde prognozu ile ilişkili veri bulunamamıştır.

5.SINIRDA (BORDERLINE) KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Tanım

Çocukluk çağında sınırda KB nun klinik tanımlaması ilk kez 1940’ ların sonunda Margeret

Mahler ve ark. tarafından yapılmıştır. Mahler, Weil, Ekstein, Wallerstein ve Geleerd’ in

tanımlamalarına göre bozukluğun karakteristikleri; ego durumları arasında hızlı

dalgalanmalar, ilkel regresyonlara yatkınlık, kişilerarası ilişkilerde bozulma, şiddetli ve yaygın

panik anksiyete olarak tanımlanmıştır (Weil 1953, Ekstein ve Wallerstein 1957, Geleerd 1958,

Mahler 1958, Mahler 1960). DSM- IV-TR’ de ise sınırda KB; duygusal değişkenlik, fırtınalı ve

belalı ilişkiler, terk edilmeye dair gerçekçi olmayan korkular, sürekli boşluk duygusu,

dürtüsellik, özkıyım düşünce ve davranışlarını içeren ruhsal bir bozukluk şeklinde

tanımlanmaktadır (APA 2000). 1980 ‘lerden bu yana çocuk ve ergenler için tanı ölçütlerinin

Page 16: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

geliştirilmesine ilişkin çabalar söz konusu olmakla birlikte geçerliliği ve güvenilirliği

kanıtlanmış ölçütlerin varlığı tartışmalıdır (Tamar 2008).

Epidemiyoloji

Yapılan “Community in the Children” çalışmasında prospektif olarak değerlendirilen 568

hastada borderline kişilik bozukluğu prevalansının ortalama 14 yaşında yapılan

değerlendirmede %0.9, 16 yaşında yapılan değerlendirmede %1.4, 22 yaşında yapılan

değerlendirmede %3.2 oranında olduğu bulunmuştur (Johnson ve ark. 2008).

Etiyoloji

Genetik faktörlerin araştırıldığı çalışmalarda, sınırda KB nun konkordansının dizigotik ikizlerde

%35, monozigotik ikizlerde %7 oranında olduğu bulunmuştur (Torgensen ve ark. 2001). Bu

çalışmalar etiyolojide genetik rolün olduğunu işaret etmekle birlikte çocuk ve ergen

çalışmaları henüz yetersizdir (Viding ve ark. 2005). Psikososyal açıdan bakıldığında ise bu

çocukların 10 yaşlarından önce daha kötü muamele gördükleri ve annelerinin daha fazla

olumsuz duyguları ifade ettikleri görülmüştür (Belsky ve ark. 2012). İhmal ve istismar sınırda

KB gelişiminde rol oynayan diğer faktörlerdir (Johnson ve ark. 2005, Teicher ve ark. 2006).

Psikodinamik açıdan bakıldığında, nesne ilişkileri kuramcılarına göre nesne ilişkileri

gelişiminde kendilik ve nesne reprezantasyonlarının ayrıldığı, gerçeği değerlendirmenin

başladığı 3. Dönemde saplanma olması sınırda KB na zemin hazırlar (Çevik 2007). Kendilik

piskolojisi kuramcılarına göre kendilik tasarımlarındaki bütünleşmenin olmayışı sınırda KB na

neden olmaktadır (Kernberg 1976). Bağlanma kuramcılarına göre ise öngörülemez,

korkutucu ve/vey İsitismar eden bakım ve bunun sonucunda gelişmesi aksayan içsel işleyen

modeller temel olarak etiyolojide rol oynamaktadır (Tamar 2008).

Page 17: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

Nörobiyolojik araştırmalarda ise agresyon ve nörotizmin serotonin ile ilişkili olduğu

gösterildikten sonra sınırda KB olan hastalarda Selektif Serotonin Geri alım inhibitörleri(SSGI)

kullanıldığı zaman agresyonun azaldığı gösterilmiştir (Salzman 1995). Bu çalışmalar sınırda KB

nda serotonerjik bir fonksiyon bozukluğu olduğu görüşünü desteklemektedir.

Başka bir çalışmada, sınırda KB olan hastalara beyinde Asetilkolini arttıran fizostigmin

verildiğinde, bu hastalarda depresif belirtilerin arttığı gözlenmiştir. Sağlıklı gönüllülerde ise

değişiklik olmamıştır (Steinberg ve ark. 1997). Ancak Asetilkolin ve Borderline KB ilişkisini

gösterecek araştırmalar yetersiz kalmıştır.

Yapısal Magnetik rezonans görüntüleme (MRI) çalışmalarında sınırda KB olan hastalarda

amigdala ve hipokampus hacimlerinde azalma olduğu gösterilmiştir. Bu alanda yapılan

çalışmalar bir araya geldiğinde frontolimbik ağda işlev bozukluğuna işaret etmektedir. Bu tür

bir işlev bozukluğuna uyarlanacak nöral döngü; anterior singulat korteks, orbitofrontal ve

dorsolateral prefrontal korteks, hipokampus ve amigdaladan oluşmaktadır (Sharp ve Bleiberg

2007). Sınırda KB olanlarda yapılan başka bir çalışmada, medial ve lateral bölgelerde beyin

kan akımının, sınırda KB olan hastalarda anormallik gösterdiği ve bu hastalarda

medial/lateral orbitofrontal kortex kan akımı ile dürtüsellik arasında anlamlı ilişki olduğu

gösterilmiştir (Wolf ve ark. 2012). Ayrıca sınırda KB özellikleri olan ergen kızların beyin

gelişimlerinin anormal olduğu görülmüştür (Houston ve ark. 2005) . Doğum öncesi ve sonrası

faktörlere bağlı gelişen düşük zekâ düzeyinin de ergenler ve erişkinlerde özellikle sınırda KB

için risk faktörü olabileceği düşünülmektedir (Cohen 1996, 1998).

Ayrıca çocukluk ve ergenlik döneminde DEHB ve Karşıt olma Karşıt gelme bozukluğunun

(KOKGB), sınırda KB için risk faktörü olduğu belirtilmektedir (Fossati ve ark. 2002, Philipsen

ve ark. 2008, Stepp ve ark. 2012).

Page 18: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

Öncül Bulgular

Sınırda KB tanısı alan erişkinlerde ve ergenlerde duygusal düzenlemede problemler, kişiler

arası ilişkilerde problemler, bağlanma bozukluğu, cinsel istismar öyküsü gelişimsel öncüllerdir

(Westen ve ark. 1990, Ludolph ve ark. 1990, Johnson ve ark. 1995, Pinto ve ark. 1996,

Carlson ve ark. 2009).

Zor mizaç, yüksek etkinlik düzeyi, düşük uyum kapasitesi, olumsuz duygu durumu, ritmik

uyku uyanıklık kalıpları, beslenme sorunları, zor yatışma ve bakım verene güçlük yaşatma gibi

erken gelişimsel sorunlar ileride sınırda KB gelişimi için risk faktörü olarak bildirilmektedirler.

Okul öncesi ve okul dönemi sınırda KB olan çocuklarda, hiperaktivite, öfke nöbetleri,

ayrılmaya duyarlılık, ebeveyne yapışma, anksiyete ve duygu durumu sorunları görülebilir ve

genellikle DEHB, Davranım bozukluğu, anksiyete bozuklukları, duygu durum bozuklukları gibi

tanılarla takip edilirler (Tamar 2008). Okul döneminde sınırda patoloji düşünülen çocuklarda

Wisconsin ve sürekli performans testi ile yapılan çalışmalarda yürütücü fonksiyonlarında

travma öyküsünden bağımsız olarak anormallik olduğu görülmüştür (Paris ve ark. 1999).

Başka bir çalışmada ise sınırda kişilik özellikleri olan çocuklar 12 yaşlarında

değerlendiklerinde, daha düşük IQ düzeyine sahip oldukları, “zihin kuramı” nda daha az

gelişme gösterdikleri, kendilerini kontrol edemedikleri, dürtüsel oldukları ve 5 yaşlarındayken

içe atım ve dışa vurum bozukları tanıları aldıkları gösterilmiştir (Belsky ve ark. 2012).

Ergenlik döneminde; dürtüsel öfke, bulimik davranış, yenilik arayışı, anksiyöz, huysuz,

patlamaya hazır, küçük üzüntü ve engellenmeler karşısında yoğun duygusal fırtınalar,

duygulanımda dengesizlik, aile ve arkadaş ilişkilerinde sorunlar, soyut düşünme yetisinde

zayıflık, kendine zarar verme ve intihar davranışı (Bagge ve ark. 2004, Zanarini ve ark. 2006),

Page 19: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

yürütücü işlevlerde bozukluk (Zelkowitz ve ark. 2001), işlevsellikte bozulma, madde kullanımı

ve riskli cinsel davranışlar görülebilir (Steinberg 2008).

Prognoz

Sınırda KB erişkinlikte oldukça durağan seyreder. Şizofreni ile ilişkisini gösteren çalışmalar

olmamakla birlikte major depresif epizot açısından hastalar yüksek riske sahiptirler (Sadock

ve Sadock 2007). Ergenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin unipolar

depresyon için yordayıcı olduğu gösterilmiştir (Shahar ve ark. 2008).

Aile işlevselliğinde bozulma, mesleki yetersizlik, özkıyım riski ve madde kötüye kullanımın

ergenlik döneminde daha sık olup erişkinliğe doğru azalma eğilimi gösterdiği bilinmektedir

(Tamar 2008).

6.ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Tanım

Antisosyal kişilik bozukluğu, işlevsellikte çok ciddi bozukluk oluşturan, sosyalliği ciddi şekilde

bozan ve sıklıkla tedaviye yüksek direnç gösteren bir kişilik bozukluğudur (Loeber ve ark.

2005). 18 yaşından önce antisosyal KB tanısı konmamakta, antisosyal kişilik özellikleri

bulunan çocuklara davranım bozukluğu (DB) tanısı konmaktadır. Çocuklukta görülen

davranım bozukluğu (DB), erişkin yaşamdaki antisosyal KB nun öncülü olarak

tanımlanmaktadır (APA 2000).

Epidemiyoloji

Davranım bozukluğunun görülme sıklığı yapılan araştırmalarda %1-16 arasında

değişmektedir. Erkek kız oranı 4-12: 1 olarak belirtilmektedir (Mash ve Barkley 2003).

Page 20: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

Etiyoloji

DB ‘nin etiyolojisinde genetik etkenlerin çok önemli oranda çevresel faktörlerle etkileşerek

bozukluğun oluşumuna neden olduğu düşünülmektedir (Ercan 2008). 2. Dünya savaşı

sırasında doğum öncesi dönemde kıtlığa maruz kalmanın antisosyal KB için yordayıcı bir

faktör olduğu bildirilmiştir (Neugebauer ve Hoek 1999). Bir çalışmada; DEHB’li çocuklarda

serotonin regulasyon bozukluğu ile antisosyal kişilik özellikleri gelişimi arasında ilişki

bulunmuştur (Flory ve ark.2007). Caspi ve arkadaşlarının (2002) yaptığı bir çalışmada

çocukluk döneminde yaşanan zorlu yaşam olayları ile Monoamin oksidaz- A düşüklüğü

arasında bir ilişki bulunduğu, bu durumunda DB gelişimi için risk faktörü olduğu

bulunmuştur. Bu ve benzeri çalışmalar DB etiyolojisinde gen çevre etkileşim modelinin

desteklemektedir (Foley ve ark. 2004).

Öncül Bulgular

Çocuklarda antisosyal KB için öncül olduğu düşünülen davranım bozukluğunda görülebilecek

belirtiler; insanlara, hayvanlara fiziksel olarak eziyet etme, kabadayılık etme, kavga başlatma,

hırsızlık, cinsel etkinliğe zorlama, yangın çıkarma, evden ve/veya okuldan kaçma, başkasının

malına zarar verme, bir başkasının evine ya da arabasına zorla girme, yalan söylemektir (APA

2000). Antisosyal KB için nörogelişimsel sorunların olması, belirtilerin erken çocuklukta

başlaması, olumsuz çevresel koşulları, kaygı düzeyinin düşük olması kötü prognozun

göstergeleridir (Frick ve ark. 1994).

Prognoz

Yalnız DB bulunan çocukların %30-40 kadarında antisosyal KB gelişmektedir (Robins ve ark.

1991). Bununla birlikte DB olan çocuklardan antisosyal KB gelişecek veya gelişmeyecek olan

Page 21: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

çocukların özelliklerin ayrımı önemlidir (Loeber ve ark. 2002). Loeber ve ark. ları (2002)

yaptıkları bir çalışmada 7-12 yaşlarındaki 177 erkek çocuğu 18-19 yaşlarına kadar

izlemişlerdir. Öncesinde DB olan veya takip esnasında DB gelişen, KOKGB eşlik eden veya

etmeyen 114 hastanın 54’üne ileride antisosyal KB tanısı konmuştur. KOKGB olan 40

hastanın 14 ‘üne takipte DB tanısı, 5’ine AKB tanısı konmuştur. KOKGB ve DB olmayan

gruptan ise 1 hastada antisosyal KB gelişmiştir. KOKGB’ nun DB için, DB’ nin de antisosyal KB

için belirleyici olduğu söylenebilir. Ayrıca bu çalışmada DB olan çocuklarda antisosyal KB

gelişimi için katı/duygusuz davranışlar, depresyon ve esrar kullanımının en yüksek riske sahip

olduğunu göstermiştir. Ayrıca psikopatinin ve depresyonun da antisosyal KB için yordayıcılığı

gösterilmiştir (Kasen ve ark. 2001, Westen ve ark. 2005).

7. HİSTRİYONİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Tanım

Histrionik KB olan kişiler renkli, heyecanlı, duygusal, dramatik ve dışa dönük şekilde

davranırlar. Gösterişli yönleriyle birlikte genellikle uzun süreli ,derin ilişkiler kurmakta

yetersizdirler (Sadock ve Sadock 2007).

Epidemiyoloji

Yapılan “Community in the Children” çalışmasında prospektif olarak değerlendirilen 568

hastada ortalama 14 yaşında yapılan değerlendirmede %1.6, 16 yaşında yapılan

değerlendirmede %2.3, 22 yaşında yapılan değerlendirmede %3.7 oranında olduğu

bulunmuştur (Johnson ve ark. 2008).

Etiyoloji

Page 22: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

İkiz çalışmalarında histrionik KB ile genetik faktörler arasında güçlü bir ilişki olduğu

gösterilmiştir (Torgersen 2000).

Öncül Bulgular

Çalışmalarda, çocuklukta histrionik cinsel davranışların, duygusal düzenleme bozuluğunun ve

depresyonun histrionik KB için yordayıcı olduğu bulunmuştur (Kasen ve ark.2001, Westen ve

ark. 2005). Çocukluk dönemi bulgularına dair başka veri bulunamamıştır.

Prognoz

Erişkin yaşamda yaş ilerledikçe bu kişiler daha az belirti gösterirler. Bu kişiler madde kötüye

kullanımı ve suçla ilgili sorunlar yaşayabilirler (Sadock ve Sadock 2007). Çocukluk dönemi

prognozu ile ilgili veri bulunamamıştır.

8.OBSESİF KOMPULSİF KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Tanım

Bozukluğun temel özelliği yaygın bir kalıp olan mükemmeliyetçilik ve esnek olamamaktır

(Sadock ve Sadock 2007). Bu özellikler normal gelişim sırasında çocuklarda görülebilir. Ancak

normal gelişim gösteren çocuklarda kuralların bozulmasına aşırı bir duyarlılık yoktur. Obsesif

kompulsif KB olan çocuklardaysa, kendi veya çevre ruh halini kontrol etmekle ilgili sıkıntı

olduğunda aşırı bir öfke veya kaygı olabilir (Öncü 2007).

Epidemiyoloji

“Community in the Children” çalışmasında prospektif olarak değerlendirilen 568 hastada

obsesif kompulsif kişilik bozukluğu prevalansının ortalama 14 yaşında yapılan

Page 23: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

değerlendirmede % 0, 16 yaşında yapılan değerlendirmede %0, 22 yaşında yapılan

değerlendirmede %0,7 oranında olduğu bulunmuştur (Johnson ve ark. 2008).

Etiyoloji

İkiz çalışmalarında monozigot ikizlerde dizigotik ikizlere göre konkordans farkının anlamlı

olması obsesif kompulsif KB ‘nda genetik faktörlerin etkili olduğunu göstermektedir

(Torgersen 2000).

Nörobiyolojik çalışmalarda obsesif kompulsif KB nda fenfluraminle prolaktin salınımı

arasındaki negatif ilişki bu kişilik bozukluğunda serotonerjik fonksiyon bozukluğunu

göstermektedir (Stein ve ark. 1996).

Öncül Bulgular

Bu çocuklardaki genel özellikler; okulda devamlı yazma ve silme, beğenmediği ödevi yırtma,

sinirlenme, kuralların bozulmasına aşırı duyarlılık, hatalarını kabul etmemedir (Öncü 2007).

Mükemmeliyetçilik, esnek olamama, kurallara aşırı uyma, aşırı şüphe ve dikkatlilik, işleri

sırayla yapma ve simetri çocukluk döneminde obsesif kompulsif KB nu yansıtan diğer

özelliklerdir (Anderluh ve ark. 2003). Ayrıca çocukluk döneminde anksiyöz obsesyonların

obsesif kompulsif KB için yordayıcı olduğu bulunmuştur (Westen ve ark. 2005).

Obsesif kompulsif bozukluk ile kişilik bozuklarının değerlendirildiği bir çalışmada 10 yaşından

önce obsesif kompulsif bozukluğu olanlarda, geç başlangıçlı obsesif kompulsif bozukluğu

olanlara göre obsesif kişilik bozukluğu gelişme oranı anlamlı olarak yüksek bulunmuştur

(Maina ve ark. 2008).

Prognoz

Page 24: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

Obsesif kompulsif KB nun seyri değişkendir. Obsesif kompulsifKB olan bazı gençler sıcak, açık

ve sevgi dolu erişkinlere dönüşebilirken, bazılarında ise yıllar içinde şiddetlenerek major

depresif bozukluk veya şizofreninin habercisi olabilir (Sadock ve Sacok 2007).

9. BAĞIMLI KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Tanım

Bağımlı KB nun temel özelliği uysal ve yapışkan davranışa ve ayrılma korkusuna yol açacak

biçimde, aşırı düzeyde kendisine bakılma gereksinmesinin olmasıdır. Çocuklara ve ergenlere

bu tanı konarken dikkatli olunmalıdır, çünkü bağımlı davranış gelişimsel olarak uygun olabilir

(APA 2000).

Epidemiyoloji Yapılan “Community in the Children” çalışmasında prospektif olarak

değerlendirilen 568 hastada bağımlı kişilik bozukluğu prevalansının ortalama 14 yaşında

yapılan değerlendirmede %0.2, 16 yaşında yapılan değerlendirmede %0.5, 22 yaşında yapılan

değerlendirmede %3 oranında olduğu bulunmuştur (Johnson ve ark. 2008).

Etiyoloji

İkiz çalışmalarında etiyolojide genetik faktörlerin rolü olduğu gösterilmiştir (Torgersen ve ark.

2000, Gjerde ve ark. 2012). Özellikle çocuklukta veya ergenlikte kronik fiziksel hastalık varlığı

veya ayrılık anksiyetesi bozukluğu geçirilmiş olması kişide bu KB’ na zemin hazırlayabilir (APA

2000).

Öncül Bulgular

Page 25: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

Çocukluk döneminde disforinin ve depresyonun bağımlı KB için yordayıcı olduğu

bulunmuştur (Kasen ve ark.2001, Westen ve ark. 2005). Bağımlı KB, anksiyete bozuklukları ile

de ilişkili bulunmuştur (Millon ve Davis 1996).

Prognoz

Bu KB ‘nun prognozu açısından bilgi bulunamamıştır.

10. ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Tanım

Çekingen KB olanlar, reddedilmeye karşı aşırı hassasiyet gösterirler ve sosyallikten yokshun

bir hayat yaşarlar. Çekingen olmalarına rağmen, asosyal değildirler ve ilişki kurmak için istek

duyarlar (Sadock ve Sadock 2007). Çocuk ve ergenlerde utangaç veya çekingen davranışlar

gelişimsel olarak uygun olabileceği için tanı konarken dikkatli olunmalıdır (APA 2000).

Epidemiyoloji

Yapılan “Community in the Children” çalışmasında prospektif olarak değerlendirilen 568

hastada çekingen kişilik bozukluğu prevalansının ortalama 14 yaşında yapılan

değerlendirmede % 1.2, 16 yaşında yapılan değerlendirmede %1.8, 22 yaşında yapılan

değerlendirmede %4 oranında olduğu bulunmuştur (Johnson ve ark. 2008).

Etiyoloji

İkiz çalışmalarında etiyolojide genetik faktörlerin rolü olduğu gösterilmiştir (Torgersen ve ark

2000, Gjerde ve ark. 2012). Çekingen KB olan erişkinler kötü bir çocukluk geçirdiklerini

belirtmişlerdir. Fiziksel ve duygusal istismar oranları da yüksek bulunmuştur (Rettew ve ark.

2003).

Page 26: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

Öncül Bulgular

DSM’de KB larının “sıklıkla bebeklik ya da çocuklukta utangaçlık, yalnız kalma ve yabancılar

ya da yeni ortamlardan korkma” şeklinde başladığı belirtilmektedir (APA 2000). Yetişkin

dönemde çekingen KB olanların, ergenlik dönemlerinde daha düşük atletik performans

gösterdikleri, daha az hobileri olduğu ve daha az popüler oldukları gösterilmiştir (Rettew ve

ark. 2003). Erken dönem sosyal ketlenmenin, panik bozukluk ve major depresyondan her

ikisi veya biri bulunan ebeveynlerin çocuklarında çekingen kişilik bozukluğu ile ilişkili olduğu

gösterilmiştir (Biederman ve ark. 2001). Çocukluk döneminde disforinin de çekingen KB için

yordayıcı olduğu bulunmuştur (Westen ve ark. 2005). Çekingen KB özellikle sosyal fobi ile de

ilişkili görülmektedir (Dyck ve ark. 2001). Ayrıca Çekingen KB ve bağımlı KB, içe atım

bozukluklarıyla olduğu kadar, normal kişilik özelliklerinden özellikle nörotisizmle de ilişkili

bulunmuşlardır (Saulsman ve Page 2004).

Prognoz

Bu KB nun prognozu ile ilgili veriye ulaşılamamıştır.

SONUÇ

Kişilik bozuklukları erişkin yaşamda yaygın ve işlevselliği önemli ölçüde bozan ruhsal

bozukluklardır. Kronik gidişli ve tedaviye dirençli olmaları bu bozukluklarla ilişkili en önemli

sorunlardır. Son yıllarda çocuk ve ergenlerde kişilik bozuklukları araştırmalarının artması, bu

bozuklukların erken dönemde tanınabilmesi ve tedavi edilebilmesi açısından önemli

görülmektedir. Bu alanda çalışmaların artışı ile çocuk ve ergenlerde, KB larının öncüllerinin

net olarak tanımlanabilmesinin ve tanı kriterleri oluşturulmasının, erken dönem tedaviye

Page 27: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

başlamaya ve kişilik bozukluklarının toplumda azaltılmasına olanak sağlayabileceği

düşünülmektedir.

Page 28: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

KAYNAKLAR

1. American Psychiatric Association (1994) Diagnostic and statistical manual of mental

disorders. 4th edition. Washington, DC.

2. American Psychiatric Association (2000) Diagnostic and Statistical Manual of Mental

Disorders (4th ed, text revision). Washington:American Psychiatric Association.

3. American Psychiatric Association (2013) Diagnostic and Statistical Manual of Mental

Disorders 5th edition. 13.07.2013 tarihinde http://www.dsm5.org/Documents/

Personality%20Disorders%20Fact%20Sheet.pdf adresinden indirildi.

4. Anderluh MB, Tchanturia K, Hesketh SR ve ark (2003) Chilhood Obsessive-

Compulsive Personality Traits in Adult Women with Eating Disorders: Defining

Broader Eating Disorder Phenotype. Am J Psychiatry, 160: 242-47.

5. Anglin DM, Cohen PR, Chen H (2008) Duration of early maternal separation and

prediction of schizotypal symptoms from early adolescence to midlife. Schizophrenia

Research, 103: 143–150.

6. Asarnow JR (2005) Childhood-onset schizotypal disorder: a follow-up study and

comparison with childhood-onset schizophrenia. Journal of Child and Adolescent

Psychpharmacology,15: 395–402.

7. Bagge C, Nickell A, Stepp S ve ark (2004) Borderline personality disorder features

predict negative outcomes 2 years later. Journal of Abnormal Psychology,113(2);

279–288.

8. Beck AT, Freeman A (1990) Kişilik Bozukluklarının Bilişsel Psikoterapisi (Çev.Özden

Yalçın, Eylem Akçay). Litera yayıncılık, İstanbul, 2008.

Page 29: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

9. Belsky DW, Caspi A, Arseneault L ve ark (2012) Etiological features of borderline

personality related characteristics in a birth cohort of 12-year-old children . Dev

Psychopathol, 24(1): 251–265

10. Bernstein DP, Cohen P, Skodol A ve ark (1996) Childhood antecedents of adolescent

personality disorders. Am J Psychiatry, 153(7):907–13.

11. Biederman J, Hirshfeld-Becker DR, Rosenbaum JF ve ark (2001) Further evidence of

association between behavioral inhibition and social anxiety in children. Am J

Psychiatry, 158(10):1673–9.

12. Bradley R, Jenei J, Westen D (2005) Etiology of borderline personality disorder –

disentangling the contributions of intercorrelated antecedents. J Nerv Ment Dis,

193:24–31.

13. Carlson EA, Egeland B, Sroufe LA (2009) A Prospective Investigation of the

development of borderline personality symptoms. Development and

Psychopathology ,21:1311–1334. .

14. Caspi A, McClay J, Moffitt TE ve ark (2002) Role of genotype in the cycle of violence in

maltreated children. Science, 297:851-854.

15. Caspi A, Roberts BW, Shiner RL (2005) Personality development: stability and change.

Annu Rev Psychol, 56: 453–484.

16. Champagne FA, Curley JP (2009) Epigenetic mechanisms mediating the long-term

effects of maternal care on development. Neurosci Biobehav, 33: 593-600.

Page 30: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

17. Cohen P, Crawford TN, Johnson JG (2005) The children in the community study of

developmental course of personality disorder. Journal of Personality Disorders, 19(5):

466–486.

18. Cohen P (2008) Child development and personality disorder. Psychiatric Clinics of

North America, 31: 477–493.

19. Cohen P, Chen H, Gordon K ve ark (2008) Socioeconomic background and the

developmental course of schizotypal and borderline personality disorder symptoms.

Development and Psychopathology, 20: 633–650.

20. Crawford TN, Cohen P, First MB ve ark (2008) Comorbid axis I and axis II disorders in

early adolescence: prognosis for 20 years later. Arch Gen Psychiatry, 65(6).

21. Çetin FÇ (2008) Kendilik Psikolojisi Kuramı. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Temel Kitabı,

Çetin FÇ (Ed), Ankara. Hekimler Yayın Birliği, s.122-128.

22. Çevik A (2007) İçe alınmış nesne ilişkileri kuramı. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve

Hastalıkları, Aysev AS, Taner YI(Ed), İstanbul. Golden Print, s.13-22.

23. De Clercq B, De Fruyt F (2007) Childhood antecedents of personality disorder. Curr

Opin Psychiatry, 20(1):57–61.

24. Deurell M, Weischer M, Pagsberg AK ve ark (2008) The use of antipsychotic

medication in child and adolescent psychiatric treatment in Denmark. Nordic Journal

of Psychiatry,62: 472–480.

25. Dyck IR, Phillips KA, Warshaw MG ve ark (2001) Patterns of personality: Pathology in

patients with generalized anxiety disorder, panic disorder with and without

agoraphobia, and social phobia. Journal of Personality Disorders,15: 60–71.

Page 31: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

26. Ercan ES (2008) Davranım Bozukluğu. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Temel Kitabı, Çetin

FÇ (Ed), Ankara. Hekimler Yayın Birliği, s.312-315.

27.Esterberg ML, Goulding SM, Walker EF (2010) Cluster A Personality Disorders:

Schzotypal, Schizoid and Paranoid Personality Disorders in Chilhood and Adolescence.

J Psychopathol Behav Assess, 32: 515–528

28. Esterberg ML, Trotman HD, Brasfield J ve ark (2008) Childhood and current autistic

features in adolescents with schizotypal personality disorder. Schizophr Research,

104: 265–273.

29. Fan Y, Wonneberger C, Enzi Bve ark (2011b) The narcissistic self and its psychological

and neural correlates: an exploratory fMRI study. Psychologie Medicale, 41:1641-

1650.

30. Flory JD, Newcorn JH, Miller C ve ark. (2007) Serotonergic function in children wtih

attention- deficit hyperactivity disorder: Relationship to later antisocial personality

disorder. The British Journal of Psychiatry, 190: 410-414.

31. Fraga MF, Ballestar E, Paz MF ve ark. (2005) Epigenetic differences arise during the

lifetime of monozygotic twins. Proc Natl Acad Sci, 102: 10604- 10609.

32. Frick PJ (2002) Juvenile psychopathy from a developmental perspective: Implications

for construct development and use in forensic assessments. Law and Human

Behavior, 26: 247–253.

33. Foley DL, Eaves LJ, Wormley B ve ark (2004) Childhood adversity, Monoamine oxidase

A, and risk for conduct disorder. Arch Gen Psych, 61: 738-744.

Page 32: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

34. Geiger TC, Crick NR (2001) A developmental psychopathology perspective on

vulnerability to personality disorders. In: Ingram RE, Price JM, editors. Vulnerability to

psychopathology: risk across the lifespan, New York, Guilford Press, s. 57–102.

35. Gjerde LC, Czajkowski N, Roysamb E ve ark (2012) The heritability of avoidant and

dependent personality disorder assessed by personal interview and questionnaire.

Acta Psychiatr Scand, 126: 448-457.

36. Grant BF, Hasin DS, Stinson FS ve ark (2004) Prevalence, correlates, and disability of

personality disorders in the United States: Results from the National Epidemiologic

Survey on Alcohol and Related Conditions. Journal of Clinical Psychiatry, 65: 948–958.

37. Johnson JG, Cohen, P, Brown J ve ark (1999) Child maltreatment increases risk for

personality disorders during early adulthood. Archives of General Psychiatry, 59:

741–749.

38. Johnson JG, Cohen P, Kasen S ve ark (2000a) Age-related change in personality

disorder trait levels between early adolescence and adulthood: A commonly-based

longitudinal investigation. Acta Psychiatrica Scandinavica, 102: 265–275.

39. Johnson JG, Cohen P, Chen H ve ark (2006) Parenting behaviors associated with risk

for offspring personality disorder during adulthood. Arch Gen Psychiatry, 63(5): 579–

87.

40. Johnson JG, Cohen P, Kasen S ve ark (2008) Cumulative Prevalance of Personaltiy

Disorders between adolescence and adulthood. Acta Psychiatr Scand, 118: 410-13.

41. Kasen S, Cohen P, Skodol AE ve ark (2001) Childhood depression and adult

personality disorder: alternative pathways of continuity. Arch Gen Psychiatry,

58(3):231–6.

Page 33: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

42. Kasen S, Cohen P, Chen H ve ark (2009) School Climate and Continuity of Adolescent

Personality Disorder Symptoms. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 50:

1504–1512

43. Kesebir S, Kavzoğlu SÖ, Üstündağ MF (2011) Bağlanma ve Psikopatoloji. Psikiyatride

Güncel Yaklaşımlar, 3(2):321-332.

44. Kessler RC, Berglund P, Demler O ve ark (2005) Lifetime prevalence and age-of-onset

distributions of DSM-IV disorders in the national comorbidity survey replication. Arch

Gen Psychiatry, 62(6):593–602.

45. Lenzenweger MF (2008) Epidemiology of personality disorders. Psychiatric Clinics of

North America, 31(3): 395–403.

46. Loeber R, Green SM, Lahey BB ve ark (2000) Findings on disruptive behavior disorders

from the first decade of the developmental trends study. Clinical Child and Family

Psychology Review, 3(1): 37–60.

47. Loeber R, Burke JD, Lahey BB (2002) What are adolescent antecedents to antisocial

personality disorder? Crim Behav Ment Health, 12(1): 24–36.

48. Maina G, Albert U, Salvi V ve ark (2008) Early onset obsessive-compulsive disorder

and personality disorders in adulthood. Psychiatry Research, 158: 217-225.

49. Miller C J, Flory JD, Miller SR ve ark (2008) Childhood attention-deficit/hyperactivity

disorder and the emergence of personality disorders in adolescence: a prospective

follow-up study. Journal of Clinical Psychiatry, 69: 1477–1484.

50. Mittal VA, Dhruv S, Tessner KD ve ark (2007) The relations among putative biorisk

markers in schizotypal adolescents: minor physical anomalies, movement

abnormalities and salivary cortisol. Biological Psychiatry, 61: 1179–1186.

Page 34: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

51. Mittal VA, Neumann C, Saczawa M ve ark (2008) Longitudinal progression of

movement abnormalities in relation to psychotic symptoms in adolescents at high

risk of schizophrenia. Archives of General Psychiatry, 65(2):165–171.

52. Nakash-Eisikovits O,Dutra L, Westen D (2003) The relationship between attachment

patterns and personality pathology in adolescents. Journal of the American Academy

of Child and Adolescent Psychiatry, 41: 1111-1123.

53. Natsuaki MN, Cicchetti D, Rogosch FA (2009) Examining the developmental history of

child maltreatment, peer relations, and externalizing problems among adolescents

with symptoms of paranoid personality disorder. Development and Psychopathology,

21: 1181–1193.

54. Öncü B (2007) Ergenlerde Kişilik Bozuklukları. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve

Hastalıkları, Aysev AS, Taner YI(Ed), İstanbul. Golden Print, s.727-736.

55. Özdemir O, Özdemir PG, Kadak MT ve ark. (2012) Kişilik Gelişimi. Psikiyatride Güncel

Yaklaşımlar, 4(4): 566-589

56. Panksepp J (2004) Textbook of Biological Psychiatry, New Jersey, Wiley- Liss

Publication, s.145-160

57. Paris J, Zelkowitz P, Guzder J ve ark (1999) Neuropsychological factors associated

with borderline pathology in children. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 38(6):770–

4.

58. Penke L, Denissen JA, Miller GF (2007) The evolutionary genetics of personality.

European Journal of Personality, 21(5):549–87.

Page 35: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

59. Rettew DC, Zanarini MC, Yen S ve ark (2003) Childhood antecedents of avoidant

personality disorder: A retrospective study. Journal of the American academy of Child

and Adolescent Psychiatry, 42: 1122- 1130.

60. Robins LN (1991) Conduct disorder. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 32:

193–212.

61. Sadock VJ, Sadock BA (2007) Kaplan & Sadock’s Synopsis of Psychiatry, 10 .baskı, New

York, Lippincott Williams &Wilkins, s.791-812.

62. Saulsman LM, Page AC (2004) The five-factor model and personality disorder

empirical literature: a meta-analytic review. Clin Psychol Rev, 23: 1055–1085.

63. Schulz M (1998) Limits to bureaucratic growth: The density dependence of

organizational rule births. Administrative Science Quarterly, 43: 845-876.

64. Schulze L, Dziobek I, Vater A ve ark (2013) Gray matter abnormalities in patients with

narcissistic personality disorder. Journal of Pscyhiatric Research, in press.

65. Shahar G, Ann Scoti M, Rudd MD ve ark (2008) Hypomanic symptoms predict an

increase in narcissistic and histrionic personality disorder features in suicidal young

adults. Depression and Anxiety, 25: 892-898.

66. Sharp C, Bleiberg E (2007) Personality disorders in Children and Adolescents. Lewis

Child and Adolescent Psychiatry : A Compherensive Textbook. Fourth Edition. A

Martin, F Volkmar, M Lewis (Ed) Lippincott Williams and Wilkins, s: 732-736.

67. Shiner RL (2005) A developmental perspective on personality disorders: lessons from

research on normal personality development in childhood and adolescence. J

Personal Disord, 19(2): 202–10.

Page 36: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

68. Siever LJ, Gunderson JG (1983) The research for a schizotypal personality: Historical

origins and current status. Comprehensive Psychiatry, 24: 199–212.

69. Stanfield AC, Moorhead TWJ, Harris JM ve ark (2008) Increased right prefrontal

cortical folding in adolescents at risk of schizophrenia for cognitive reasons. Biological

Psychiatry, 63: 80–85.

70. Stein DJ, Trestman RL, Mitropoulou V ve ark (1996) Impulsivity and serotonergic

function in compulsive personality disorder. Journal of Neuropsychiatry and Clinical

Neurosciences, 8: 393–398.

71. Stein MB, Walker JR, Forde DR (1996) Public speaking fears in a community sample:

Prevalence, impact on functioning and diagnostic classification. Arch Gen Psychiatry,

53: 169– 174.

72. Steinberg L (2008) A social neuroscience perspective on adolescent risk-taking.

Developmental Review, 28: 78–106.

73. Stepp SD (2012) Development of Borderline Personality Disorder Symptoms in

Adolescence and Young Adulthood :Introduction to the special section. J Abnorm

Child Psychol, 40: 1–5.

74. Stepp SD, Burke JD, Hipwell AE ve ark (2012) Trajectories of attention deficit

hyperactivity disorder andoppositional defiant disorder symptoms as precursors of

borderline personality disorder symptoms in adolescent girls. Journal of Abnormal

Child Psychology, 40: 7-20.

75. Svrakic DM, Cloninger RC (2010) Epigenetic Perspective on Behavior Development,

Personality and Personality Disorders. Psychiatria Danubina, 22: 153-166.

76. Tamar M (2008) Borderline Kişilik Bozuklukları. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Temel

Kitabı, Çetin FÇ (Ed), Ankara. Hekimler Yayın Birliği, s.569-577.

Page 37: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

77. Taymur İ, Türkçapar MH (2012) Kişilik: Tanımı, Sınıflaması ve Değerlendirilmesi.

Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 4(2): 154-177

78. Torgensen S, Lygren S, Oien PA ve ark. (2001) A twin study of personality disorders.

Compherensive Pscyhiatry, 41: 416-425.

79. Trotman HD, McMillan A, Walker, EF (2006) Cognitive function and symptoms in

adolescents with schizotypal personality disorder. Schizophrenia Bulletin, 32:489–

497.

80. Trull TJ, Durrett C (2005) Categorical and dimensional models of personality disorder.

Ann Rev Clinical Psychol, 1: 1–26.

81. Viding E, Blair RJ, Moffitt TE, Plomin R (2005) Evindence for substantial genetic risk

for psychopaty in 7 years old. J Child Psychol Pscyhiatry, 46(6): 592-597.

82. Westen D, Ludolph P, Lerner H, Ruffins S, Wiss FC (1990) Object relations in

borderline adolescents. Journal of the American Academy of Child and Adolescent

Psychiatry, 29: 338–348.

83. Westen D, Dutra L, Shedler J (2005) Assessing adolescent personality pathology. Br J

Psychiatry, 186(3):227–38.

84. Wolff S (1991a) ‘Schizoid’ personality in childhood and adult life I:The vagaries of

diagnostic labeling. British Journal of Psychiatry, 159: 615–620

85. Wolff S (1991b) ‘Schizoid’ personality in childhood and adult life III: The childhood

picture. British Journal of Psychiatry, 159: 629–635.

Page 38: KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ÇOCUK VE …submission.turkpsikiyatri.com/MGSDosyalar/Yazardan/... · Web viewErgenlerde yapılan bir çalışmada sınırda kişilik özelliklerinin

86. Wolff S, Townshend R, McGuire RJve ark (1991) ‘Schizoid’ personality in childhood

and adult life II :Adult adjustment and the continuity with schizotypal personality

disorder. British Journal of Psychiatry, 159: 620–629.

87. Zanarini MC, Frankenburg FR, Hennen Jve ark (2006) Prediction of the 10-year course

of borderline personality disorder. Am J Psychiatry, 163:827–832.

88. Zanarini MC, Frankenburg FR, Hennen J ve ark (2003) The longitudinal course of

borderline psychopathology: 6-year prospective follow-up of the phenomenology of

borderline personality disorder. Am J Psychiatry, 160(2):274–83.