korona vİrÜsle mÜcadelede yenİ dÖnem endİŞe verİcİ …

8
MAVEN SANAT EĞİTİM MERKEZİ MAVEN SPOR EĞİTİM MERKEZİ Tiyatro drama diksiyon bale kamera önü oyunculuk müzik dünya dansları crossfit kick boks boks karete muay tai pilates jimnastik yoga Step-aerobik Maven beautiful as you share ADRES Erdoğan akdağ mah. Dr Kazım Arslan Cad.Beyzade Konakları B/Blok no:30 YOZGAT MERKEZ ÇAĞRI MERKEZİ:444 4 497 wwww.mavengroups.com 11 MAYIS 2020 PAZARTESİ SAYI:2424 FİYATI: 1.00 TL www.yozgatcamlik.com Yozgat’a kalbi duygularımız var BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. Destici, Yozgat’a karşı ayrı sevgisi, muhabbeti olduğunu söyledi. Yozgat’ın milli, manevi değerlere bağlı olan bir şehir olduğunu aktaran Mustafa Destici, “Yozgat vatan sevdalılarının bulunduğu bir şehir" dedi. 6'DA Emanetlerin hikayesini anlattı Yozgatlı Coğrafya Öğretmeni ve Şehit Emanetleri Sergisi Mimari Menderes Kılıçarslan, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. Kılıçarslan, şehit emanetlerinin başlama hikayesini anlattı. >>> 6'DA Doğal bir virüs değil Akdağmadeni Belediye Başkanı Dr. Nezih Yalçın, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. Yalçın, Koronavirüs’ün doğal bir virüs olmadığını söyledi. 6'DA KORONA VİRÜSLE MÜCADELEDE YENİ DÖNEM ENDİŞE VERİCİ BİR TABLO ORTAYA ÇIKARDI NORMALLEŞME Mi HASTALIĞA DAVETiYE Mi? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 Mayıs tarihinde Huber Köşkü'nde gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası korona virüs tedbirleri kapsamında normalleşme planını açıkladı. ERDOĞAN AÇIKLADI Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada “Gereken temizlik şartlarının sağlanması, randevu sistemiyle çalışılması ve koltuk sayısının yarısı kadar müşteriye hizmet verilmesi şartıyla, berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler 11 Mayıs'ta faaliyete geçebilecek. Aynı şekilde, Sağlık Bakanlığı’nın ve Ticaret Bakanlığı’nın belirlediği kurallara uyulması şartıyla alışveriş merkezleri 11 Mayıs'tan itibaren hizmet vermeye başlayabilecek. Giyim eşyası, ayakkabı, çanta, zücaciye gibi ürünlerin satıldığı işletmeler, belirlenen şartlara uymak kaydıyla, 11 Mayıs'ta hizmete açılabilecek” ifadelerine yer vermişti. >>> 3'TE Yozgat'ın örnek olması lazım Cumhurbaşkanlığı Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Osman Coşkun, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. Coşkun, şehit ailelerinin çok özel ve güzel insanlar olduğunu söyledi. >>> 5'TE MODERN MEYVECiLiK YAPACAK Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karadağ ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Yerköy'de bulunan Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin Bitkisel Üretim Tesisleri'nde incelemelerde bulunarak Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Akif Boz’dan bilgi aldı. >>> 2'DE ACI GÜNÜ Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli'nin kayınbabası vefat etti. >>> 4'TE TEDBiR TARAMALARI SÜRÜYOR Korona virüs ile mücadele tedbirleri kapsamında Yozgat Valiliği İl Hıfzısıhha Kurulu tarafından karantinaya alınan ve karantina süresi sona eren köylerde İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından sağlık taramaları aralıksız devam ediyor. 2'DE Uyutmuyor, öldürüyor! Ünsal Allıoğlu, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. 5'TE 100 yıl daha göremeyiz Yozgatspor’un eski teknik direktörü Hakkı Ekici, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. >>> 7'DE iNANAN iNSANLAR iÇiN MUSiBETLER BiRER iMTiHANDIR Tarık Yılmaz’la Yozgat Gündemi gündemin nabzını birbirinden farklı ve değerli konukları ile tutmaya devam ediyor. Yozgat Gündemi programına konuk olan Gönüllerde Birlik Vakfı Kurucu Başkanı Mahir Damatlar, korona virüs sürecinde yaşadıklarını anlattı. Damatlar, Allah’ın her verdiğine şükretmek gerektiğini dile getirerek, “İnanan insanlar için kolay bu tür işler. Bizler de bu musibetlerin birer imtihan olduğunu düşündüğümüz için kolay geçiyor” dedi. >>> 8'DE

Upload: others

Post on 17-Mar-2022

12 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KORONA VİRÜSLE MÜCADELEDE YENİ DÖNEM ENDİŞE VERİCİ …

MAVEN SANAT EĞİTİM MERKEZİ MAVEN SPOR EĞİTİM MERKEZİ

Tiyatrodramadiksiyon bale kamera önü oyunculukmüzikdünya dansları

crossfitkick boks

bokskarete

muay taipilates

jimnastikyoga

Step-aerobik

Mavenb e a u t i f u l a s y o u s h a r e

ADRES Erdoğan akdağ mah. Dr Kazım Arslan Cad.Beyzade

Konakları B/Blok no:30 YOZGAT MERKEZ

ÇAĞRI MERKEZİ:444 4 497wwww.mavengroups.com

11 MAYIS 2020 PAZARTESİ SAYI:2424 FİYATI: 1.00 TL www.yozgatcamlik.com

Yozgat’a kalbi duygularımız var BBP Genel Başkanı Mustafa

Destici, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. Destici, Yozgat’a karşı ayrı sevgisi, muhabbeti

olduğunu söyledi. Yozgat’ın milli, manevi değerlere bağlı olan bir şehir olduğunu aktaran Mustafa Destici, “Yozgat vatan sevdalılarının bulunduğu bir şehir" dedi. 6'DA

Emanetlerin hikayesini anlattı Yozgatlı Coğrafya Öğretmeni ve Şehit Emanetleri Sergisi Mimari Menderes Kılıçarslan, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp

sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. Kılıçarslan, şehit emanetlerinin başlama hikayesini anlattı. >>> 6'DA

Doğal bir virüs değil

Akdağmadeni Belediye Başkanı Dr. Nezih Yalçın, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu

Yozgat Gündemine konuk oldu. Yalçın, Koronavirüs’ün doğal bir virüs olmadığını söyledi. 6'DA

KORONA VİRÜSLE MÜCADELEDE YENİ DÖNEM ENDİŞE VERİCİ BİR TABLO ORTAYA ÇIKARDI

NORMALLEŞME MiHASTALIĞA DAVETiYE Mi?Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 Mayıs tarihinde Huber Köşkü'nde gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası korona virüs tedbirleri kapsamında normalleşme planını açıkladı.

ERDOĞAN AÇIKLADI Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada

“Gereken temizlik şartlarının sağlanması, randevu sistemiyle çalışılması ve koltuk sayısının yarısı kadar müşteriye hizmet verilmesi şartıyla, berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler 11 Mayıs'ta faaliyete geçebilecek. Aynı şekilde, Sağlık Bakanlığı’nın ve Ticaret Bakanlığı’nın belirlediği kurallara uyulması şartıyla alışveriş merkezleri 11 Mayıs'tan itibaren hizmet vermeye başlayabilecek. Giyim eşyası, ayakkabı, çanta, zücaciye gibi ürünlerin satıldığı işletmeler, belirlenen şartlara uymak kaydıyla, 11 Mayıs'ta hizmete açılabilecek” ifadelerine yer vermişti. >>> 3'TE

Yozgat'ın örnek olması lazımCumhurbaşkanlığı Bilim

Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Osman Coşkun, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat

Gündemine konuk oldu.Coşkun, şehit ailelerinin çok

özel ve güzel insanlar olduğunu söyledi.

>>> 5'TE

MODERN MEYVECiLiK YAPACAKBozok Üniversitesi

Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karadağ ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Yerköy'de bulunan Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin Bitkisel

Üretim Tesisleri'nde incelemelerde bulunarak Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Akif Boz’dan bilgi aldı.

>>> 2'DE

ACI GÜNÜMemur-Sen

İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen

Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli'nin

kayınbabası vefat etti. >>> 4'TE

TEDBiR TARAMALARI SÜRÜYORKorona virüs ile

mücadele tedbirleri kapsamında Yozgat Valiliği İl Hıfzısıhha Kurulu tarafından karantinaya alınan ve

karantina süresi sona eren köylerde İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından sağlık taramaları aralıksız devam ediyor. 2'DE

Uyutmuyor, öldürüyor!Ünsal Allıoğlu, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. 5'TE

100 yıl daha göremeyizYozgatspor’un eski teknik direktörü Hakkı Ekici, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. >>> 7'DE

iNANAN iNSANLAR iÇiN MUSiBETLERBiRER iMTiHANDIR

Tarık Yılmaz’la Yozgat Gündemi gündemin nabzını birbirinden farklı

ve değerli konukları ile tutmaya devam ediyor. Yozgat Gündemi

programına konuk olan Gönüllerde Birlik Vakfı Kurucu Başkanı Mahir Damatlar, korona virüs sürecinde

yaşadıklarını anlattı. Damatlar, Allah’ın her verdiğine şükretmek

gerektiğini dile getirerek, “İnanan insanlar için kolay bu tür işler. Bizler de bu musibetlerin birer

imtihan olduğunu düşündüğümüz için kolay geçiyor” dedi.

>>> 8'DE

Page 2: KORONA VİRÜSLE MÜCADELEDE YENİ DÖNEM ENDİŞE VERİCİ …

11 MAYIS 2020 PAZARTESİGÜNCEL

KENANEROĞLU

Monşer: Sosyal medyayı takip edi-yorum da, sizin gibi yazarlar pek de öyle okunmuyor. Sanki boşuna yazıyor çizi-yorsunuz ama yazdık-larınız boşa gidiyor.

Odgurmuş: Okun-muyor mu? Bunu nereden çıkarttınız. Herkesin az çok bir okuyucu kitlesi vardır.Monşer: Sizleri de-

vamlı takip ediyorum, Bir yazı paylaşıyor-sunuz, beğenen veya okuyan sayısı 30-40 ı geçmiyor.Odgurmuş: fa-

cebook’da diyorsanız dediğinizde haklısınız. Fakat yazı tıklanıp içeriye girildiğinde, yani internet sitesinde ise durum değişiyor. 300-500 hatta 1000 e varan okuma ile karşı-laşırız.Monşer: Yani siz

“Facebook’da belki öy-ledir” mi diyorsunuz.

Odgurmuş: Evet öyle. Şimdi en baş-ta şunu açıklamama müsaade ediniz. Pek çok kez açıkladım, bizim herhangi bir siyasi parti ile taraf-tar bağımız olmadı-ğından ve dışarıdan büyük resme rahat bir şekilde baktığımız için yaptığımız bazı değerlendirmeler bazı kimselerin özellikle de “fanatik taraftarların”

pek hoşuna gitmeye-cektir. Pek tabiidir ki bir siyasi partiyi tutan ve o partinin bağlıları benim Türk Milletin-den ve devletinden yana olan yazılarım-dan elbet rahatsız olacaklardır. Biz tüm yazılarımızda Yüce Türk Milletinin men-faatleri doğrultusun-da değerlendirmeler yapmamızı da elbet kabul etmeyenler ola-caktır. Ayrıca aldığım, okuduğum, takip edip kitaplığıma koyduğum dergileri biraz olsun okuyucu ile paylaşı-yorum. Biz olayları bu bilgiler çerçevesinde değerlendiriyoruz. Bizim Türk tarihine bakışımızın kaynağı Prof. Dr. Osman Tu-ran, Dündar Taşer ve İbrahim Kafesoğlu gibi isimlerdir. Bu büyük-lerimizi defalarca oku-duk. Osman Turan’ı Dündar Taşer’i okuyup sindirememiş insanlar elbette Türk tarihine şaşı bakacaklardır.

Üzülerek görü-yor ve pek çok kere de karşılaşıyorum ki batının bize giydirdiği bazı değerlendirme ve tasnifleri hala savunan ve kendi tarihimizi ve milletimizi batı ölçüle-rine göre bakan arka-daşlar var. Bir misal verecek olursak. Bize Emin Oktay tarihiy-le öğretilen Devlet-i Aliyye’ye (Osmanlı devleti) giydirilen şablon olan Kuru-luş-yükseliş-durakla-ma-gerileme ve çöküş gibi düşünce tarzını pek çok milliyetçi oku-muşun da düşünme-den ve itirazsız kabul ettiğini görüyoruz.

Emin Oktay tarihinden öğrendiğimiz bu tez bizi aşağılık gayyasına götürmekte ve netice-ten çöküşe götürdüğü gibi bir netice çıkmak-tadır. Çöktü denilen devlet Çanakkale, de, Galiçya’da, Kutül Emare’de, Filistin’de, Trablus’ta ve Milli mü-cadelede dünya savaş tarihinin göremediği başarılar elde etmiştir. Biz olaylara böyle ba-kıyoruz ve inatla şunu savunuyoruz. “Batı değer ve ölçüleri ile Türk Milleti ve tarihi asla değerlendirile-mez”. Ama görüyoruz ki ilkokuldan, ortao-kuldan ve liseden ve hatta sinema filmle-rinden, tv. Dizilerin-den elde edilen ve Türk insanının topar-lanıp kendine dön-mesini engelleyici ve “bizden adam olmaz” psikozundan toplumun büyük çoğunluğu kur-tulabilmiş değildir.

Büyük Fikir adamı-mız olan Erol Güngör tarafından da tesbit edilen ve bize batıdan geçtiği ifade edilen “eleştiri hastalığı” na ne yazık ki pek çok kendini milliyetçi ola-rak sıfatlandıran ay-dınımızı da sarmış ve sarmalamış durumda-dır. Çevremizde gör-düğümüz ve aslında milli değerlerine bağlı olduğunu önceden beri bildiğimiz insan-ların da bu hastalığın pençesinde kıvranarak oturdukları yerden bırakın dış dünyayı ne kadar kutsal değeri-miz varsa her birisini de tenkide tabi tutu-yorlar. Eleştirmedik bir konu bulamıyorlar.

Elbette kendi tarihini ve tarihte elde etti-ğimiz büyük başarı-ları, insanlık idealine ettiğimiz hizmetleri ve kurduğumuz me-deniyeti ve o mede-niyetin temeli olan İslamiyeti yeteri kadar bilmeyen insanları düşeceği durum el-bette eziklik ve kendi kendini aşağı görme, işe yaramaz görme olacaktır. Bunun en önemli tezahürü de kendi dışında ne varsa hadsiz ve hudutsuz bir şekilde eleştiriye tabi tutmak olacaktır. Bir de kendilerine bir kılıf bulmuşlar; Ney-miş efendim, “Aydın denilen kişi muhalif olur” Kim demiş bunu. Nerden çıkmış. Daha önceleri Marksist pa-çavralarda ve Marksist dillerden duyduğumuz bu cümleyi kendinden emin olmayan, ken-di milletinin tarihteki yerini bilmeyen sözüm ona milli ve manevi değerlere saygılı oldu-ğunu ifade edenlerin de dilinde de pelesenk olmuştur. Sormak lazım, biz Türk milleti olarak bunca devlet ve imparatorluğu, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetini sürekli ona buna muhalefet yaparak mı kurduk ve meydana getirdik. Dedik ya ”batı ölçüle-rine göre Türk Milleti değerlendirilemez”

Çünkü Face’de özellikle de bizim arkadaşlarda şöyle bir hava var, her şeye muhalif olmak ve iyi ve güzel şeyler karşı-dan ya da karşısında olduğumuz iktidardan geliyorsa kesinlikle o

paylaşım beğenilmiyor demeyim beğenile-miyor. Bir çekingen-lik var sanki. Sanki her birinde birer “At Gözlüğü” var. Sadece bir yönden sadece bir yönü görüyorlar Bağlı oldukları parti lideri-nin veya siyasi hare-ketin hilafına tek laf edemiyorlar. Ve daha çok olması gerekenler üzerinde durmayıp sa-dece ve sadece siyasi düşüncesinin muarızı olanların eksik ve ha-taları üzerinde yo-ğunlaşıyorlar. Kısaca eleştiriden başka bir şey bilmiyorlar. Bazen o kadar ileri gidiyor-lar ki sosyal medya yalanlarının oluştur-duğu düşüncelerle kutsallarımıza dahi dil uzatıyorlar. Bunu da direkt yapamadıkları zaman din adamları-mız ve Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden yapıyorlar. Bu durum cehalet değilse gaflet, gaflet değilse ihanet-ten başka ne ile izah edilebilir?Monşer: Yani “bazı

arkadaşlar, iyi olan bir şeye iyi diyemedikleri halde, mesela ben o iyi olan şeye açıkça iyi dediğim için pek de hoşlarına gitmiyor ola-bilirim mi” diyorsunuz öylemi?Odgurmuş: Evet

maalesef öyle, geçen asırdan kalma yü-zeysel bilgilerle size misaller getiriyor, günümüzü okuma gayretine girmiyor-lar. Bazı arkadaş ve yazarlar var ki.

Sürekli bir şeyleri eleştiriyor.

Sürekli bir şeylere kulp takıyorlar.

Sürekli her konuda bir bit yeniği arıyorlar.

Sürekli; Yapılan iş ne olursa olsun, alınan bir karar ne olursa olsun mutlaka “çok geç kalmış bir karar” diyorlar. Sürekli; Her ne iş olursa olsun, her ne icraat yapılırsa yapıl-sın aslına ve astarına bakmadan “yanlış yaptılar, hata yaptılar” diyorlar.Sürekli; Karşıda

bulunan kim olur-sa olsun mutlaka ve mutlaka “beceriksiz-dir, ileriyi göreme-yenlerdir” Bazen de çok sığ bilgilerle “tek parti” yönetiminin ba-zen gerçekle pek ilgisi olmayan propaganda temelli bazı icraatlarını övüp göklere çıkar-tarak kendi düşünce-lerine güya dayanak buluyorlar.

Böyle yazıyı herkes yazabilir ve böyle ya-zarları belki de herkes okuyor olabilir. Bu tarzı o yazarlar kendi meşrebine yakıştıra-bilir ama ben kendi meşrebime yakıştıra-mam. Ben o şekilde her durumdan bir eleştiri çıkartmam, hele de devletim ve milletim, dinim ve din adamlarımız aleyhine gelecek hiç bir şey yazmam.

Herhangi bir konu yüzde 70 iyi olsa, yüz-de 30 kötü ve faydasız olsa o konuya hemen kötü ve berbat gözüy-le bakıyorlar.

Hâlbuki dost mec-lislerinde ve bazen de Face’de yapılan pay-laşımların altına “iyiye iyi demek gerekir”, “doğru her zaman

doğrudur, kimin ağ-zından çıkarsa çıksın” diye yazıyorlar. Ama o doğrun dedikleri şey Türk milletinin düş-manlarının dilinden dökülünce hemen ona sarılıyorlar. Bunlar; ya iyi bir şeyle hiç karşı-laşmıyorlar ya ken-dileri bir iyi durumla karşılaştıklarında ya o iyi duruma asla iyi diyemiyorlar. Ya o şeyin iyi olduğuna inanmıyorlar. Veyahut iyiye iyi demekten korkuyorlar. Ayrıca “doğruyu kim söylerse söylesin kabul ederiz” diyorlar. Kim söylerse söyleyen kişinin doğru söylediğini nerden anlayacağız. O kişiden çıkan sözün doğruluğu ne malum. Aslına ba-karsanız bizim arka-daşlar şöyle demeliler; “banim siyasi terci-hime, benim kafama ve bilgi birikimime uyan bir söz kimden çıkarsa çıksın doğru kabul ederim” burada onlara göre “önemli olan doğrunun kim tarafından söylendi-ğinden çok kendi taraf ve taraftarlarından çı-kan doğrunun” doğru olmasıdır.

(1)-“Mon-şer”: “Batı özentisi içinde olan”, “cehale-tinden rahatsız ol-mayan”, biraz sağcı, biraz solcu, biraz 1970’li yıllar ülkücü-sü, biraz liberal, biraz Kemalist, biraz laik ve her halükarda halkını geri-sürü gören hayali bir şahsiyet(2)- “Odgurmuş”:

Kadim kitabımız Ku-tatgu Bilig’de “Kana-at-Akıbet” manasına gelen şahsiyet.

Milletimize Batı Penceresinden Şaşı Bakmak

TEDBiR TARAMALARI SÜRÜYOR

MODERN MEYVECiLiK YAPACAK

Korona virüs ile mücadele tedbirleri kapsamında Yozgat Valiliği İl Hıfzısıhha Kurulu tarafından karantinaya alınan ve karantina süresi sona eren köylerde İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından sağlık taramaları aralıksız devam ediyor.

Yozgat’ta korona virüsle mücadele tedbirleri kapsamında köylerde çalışmalarını sürdüren İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri, köydeki haneleri tek tek dolaşarak vatandaşların ateşini ölçüyor ve bilgilendirme çalışmaları yapıyor. Bu kapsamda 16 gün karantina altına alınan ve geçtiğimiz günler de karantina süresi sona ererek normal yaşama dönülen Yozgat merkeze bağlı Derbent köyünde sağlık ekipleri sağlık

taraması yaptı. Köydeki vatandaşların ateşini ölçüp maske dağıtan sağlık ekipleri semptom sorgulama takibi yaptı.

Köy sakinlerinden Semiha Çabuk yaptığı açıklamada, “sağlık çalışanları köyümüze geliyor ve ateşimizi ölçüyor. Rabbim virüsü başımızdan alsın biz de kurtulalım. Sağlık çalışanları çok iyi çalışıyor” dedi.

Hüseyin Dikme isimli vatandaş ise “Köyümüz karantina altındaydı ve karantina bitti. Sağlık ekipleri her zaman bizimle beraber oldu. Köyümüze geldiler, hiçbir sıkıntımız yok çok şükür bitirdik karantinayı. Ateşimizi ölçtüler, virüsle alakalı bize bilgiler verdiler” şeklinde konuştu.

Derbent köyünde sağlık taraması gerçekleştirdiklerini anlatan Toplum Sağlığı Merkez Başkanı Dr. Ayşenur Tüzüner, “Derbent köyümüzü 16 gün süreyle karantina altına almıştık. Karantina sürecinin başında ve sonunda köyümüze gelerek ateş ölçümü, semptom sorgulama yaptık. Bu süreçte köyümüzdeki kişileri takip ettik, semptomu olan kişileri hastaneye yönlendirdik. Daha sonra yapılan 16 günlük çalışmanın sonunda Valiliğimiz ve İl Sağlık Müdürlüğümüzün bilgisi kapsamında köyümüz karantinadan kalktı. Şu an köyümüzde ateş ölçümü, semptom sorgulama takibini gerçekleştirerek gerekli önlemleri aldık” Eda DEMİREL

Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karadağ ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Yerköy'de bulunan Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin Bitkisel Üretim Tesisleri'nde incelemelerde bulunarak Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Akif Boz’dan bilgi aldı.

Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (KOP) ile yürütülen Yozgat İli Yerköy İlçesi Modern Meyve Yetiştiriciliği Projesi kapsamında oluşturulan meyve bahçelerine ilişkin açıklama yapan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Akif Boz:

“Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Aysel Koç başkanlığında yürütülen KOP-Teyap modeli meyve bahçelerimizde 4 çeşit elma, 4 çeşit armut, 3 çeşit kiraz,

2 çeşit vişne, gojiberi (kurt üzümü), ahududu ve böğürtlen meyvelerinin adaptasyon çalışması yapıldı” dedi.

Rektör Prof. Dr. Karadağ ise COVID-19 Koronavirüsü salgınının insanlığın temel ihtiyaçları çerçevesinde gıda

zinciri ve çeşitliliğinin en üst seviyeye taşınması açısından tarımsal faaliyetlerin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek;

“Bir tarım şehri olması dolayısıyla bu tür projelerin uygulama alanı olarak

Yozgat ilimiz daha avantajlı bir konumdadır. Yozgat İli Yerköy İlçesi Modern Meyve Yetiştiriciliği Projesi’nin hem bölgesinde hem ülkemize önemli bir getirisi olacaktır.” diye söyledi.

Eda DEMİREL

Page 3: KORONA VİRÜSLE MÜCADELEDE YENİ DÖNEM ENDİŞE VERİCİ …

11 MAYIS 2020 PAZARTESİ

Hamaset nutukları atmak istemiyorum.

Kimi zaman kendi kanımdan canımdan insanlara dahi ger-çekleri anlatamazken insanlara akıl vermek gibi bir niyetle isten-meyen duruma girmek de istemiyorum.

Lakin yaşadığım şe-hirde, ülkede her canı kendi kanımdan ca-nımdan görüyor, öyle

hissediyorum.Ve son bir haftada

başta yaşadığım şehir olmak üzere ülkemde ortaya çıkan manzara-lar beni fazlasıyla endi-şeye sevk ediyor.

Korona virüsle mü-cadele sürecinde yete-rince sıkıldık, üzüldük, strese girdik, duvarlar arkasında kaldık, el sıkmayı, sarılmayı dahi özledik.

Anneler evlatları-nı dedeler torunlarını hasret dolu yürekler sevdalarını özledi.

Kabe mahzun, ca-miler sessiz, ifadeler donuk ve o çok şikayet ettiğimiz sanal dünya-nın mahkumu duru-mundayız.

Normale döneceği-

miz günü sabırsızlıkla bekliyoruz

Bu süreç normal zamanda farkında dahi olmadığımız hayatımı-nızın pek çok aşama-sının aslında ne kadar kıymetli olduğunu faz-lasıyla anlattı biz insa-noğluna.

Bu süreçte ülke ola-rak ciddi ve çok önemli bir imtihan verdik.

Ve şükürler olsun devletimiz “İnsanı ya-şat ki devlet yaşasın” düsturunun ne anlama geldiğini tüm dünya insanlığına gösterdi.

Devletimiz var ol-sun!BUNUN ADI NORMALLEŞME 

Mİ?Allah insanımızı

korusun, çünkü biz insanlığımızı, kendimizi korumuyoruz.

Ne vakit devlet normalleşme sürecini başlattı biz bir anda normalleştik.

20 yaş altı yada 65 yaş üstü diye bir kav-ram kalmadı.

Çarşı Pazar süreci çok da umursamayan, virüsün bittiği iç güdü-sü ve cesaretine sahip insanlarla doldu taştı bir anda.

Yozgat şehir merke-zi başta olmak üzere ilçelerimizde de aynı durumun olduğunu öğrendim.

Ve ne gariptir bu-lunduğum ortamlarda insanlar ‘virüs nasıl olsa bitti’ sanalını be

yanılgı ile bakıyor du-ruma.

Sanki bu normalleş-me süreci yaramadı.

İkinci ama birinci-sinden çok etkili bir salgına davetiye çıka-racak gibi…

İnsanlar öylesine normal ve umursamaz ki, garip bir inatlaşma ile iş çığrından çıkmış durumda.

Göstermelik dahi olsa maske kullanmı-yoruz artık.

Yozgat’taki ahval sürecin geleceğine ve bu güne kadar verilmiş emeğe yazık edecek gibi.

Şu süreçte Allah’a havale ettik her şeyi kaderimizi bekliyoruz.

Onun dışında önle-

min adı kalmamış,Polis-asker, imam,

vakıf personeli, kay-makam, müdür, amir, sağlıkçı, vali…

Ve bilumum sürecin emektarlarının gayreti-ne haksızlık ediyoruz.

Yazık ediyoruz.Yayınlarımızda

(Çamlık TV) sürece dair gelişmeleri pay-laşıyor endişeleri dile getiriyoruz.

Sürece az da olsa katkı sunabilir miyiz gayreti ile veriyoruz mücadeleyi.

Ve sürece dair or-taya konulan iradenin bizatihi şahitlerindeniz.

Hem sağlığımıza hem sevdiklerimize hem de verdiğimiz mücadeleye yazık et-

memek adına tedbir diyorum.

65 yaşında insan-ları eve mahkum edip belki de hastalıklarının kapalı ortamda daha da artmasına neden olduk.

Çocuklarımızın ne-fes alma hakkını elle-rinden aldık.

Günlerdir evinden çıkmayan tedbiri elden bırakmayan insanların ruh dünyalarını dört duvar arasına sakladık.

Onların vebali ne olacak?

Söylenecek çok faz-la söz var ama…

Ne deyim Allah in-sanlığımızı korusun tedbirin olmadığı yerde takdirde sığınıyor dua ediyoruz.

Yozgat çok normal?

TARIKYILMAZ

[email protected]

DAMLA ECZANESİ

HAVA

DUR

UMU

DÖVİ

Z & A

LTIN

DOLAREURO Çeyrek Altın

NÖBE

TÇİ E

CZAN

E

NAMA

Z VAK

İTLER

İ

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI03:42 05:23 12:42 16:35 19:52 21:26

Alış: 7,11Satış: 7,43

Alış: 6,57Satış: 6,87

Alış: 509,57 Satış: 521,42

SALIÇARŞAMBAPERŞEMBECUMA

24/922/623/924/8

19/6Erdoğan Akdağ Mah. Esentepe

Sok. Duyar Mylife Sitesi B Blok No:8/A

TEL: 333 44 88

ARI ECZANESİ

KORONA VİRÜSLE MÜCADELEDE YENİ DÖNEM ENDİŞE VERİCİ BİR TABLO ORTAYA ÇIKARDI

NORMALLEŞME Mi HASTALIĞA DAVETiYE Mi?Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 Mayıs tarihinde Huber Köşkü'nde gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası korona virüs tedbirleri kapsamında normalleşme planını açıkladı.

Çin’in Wuhan kentinde başlayıp ülkemizi de etkisi altına alan korona virüs salgını sonrasında alınan tedbirler hastalığın ülkemizdeki etkisini en az seviyede hissettirmesini sağlamıştı.

İlk olarak kahvehaneler, berber ve kuaförler, ardından alışveriş merkezleri ile toplu yemek yenen cafe, restoran gibi işletmelerin faaliyetlerine geçici olarak ara verilmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 Mayıs tarihinde Huber Köşkü'nde gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası korona virüs tedbirleri kapsamında normalleşme planını açıkladı.

ERDOĞAN AÇIKLADI Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı

açıklamada “Gereken temizlik şartlarının sağlanması, randevu sistemiyle çalışılması ve koltuk sayısının yarısı kadar müşteriye hizmet verilmesi şartıyla, berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler 11 Mayıs'ta faaliyete geçebilecek. Aynı şekilde, Sağlık Bakanlığı’nın ve Ticaret Bakanlığı’nın belirlediği kurallara uyulması şartıyla alışveriş merkezleri 11 Mayıs'tan itibaren hizmet vermeye başlayabilecek. Giyim eşyası, ayakkabı, çanta, zücaciye gibi ürünlerin satıldığı işletmeler, belirlenen şartlara uymak kaydıyla, 11 Mayıs'ta hizmete açılabilecek” ifadelerine yer vermişti.

BERBERLER HAZIRLANIYOR

Erdoğan’ın açıklamaları sonrasında Yozgat’ta da hummalı bir çalışma başladı. Berber ve kuaförler bugün için hazırlıklarını yapmaya başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasının ardından, 21 Mart’tan bu tarafa kapalı olan berber ve kuaförler bugün yeniden hizmet vermeye başlayacak.

Yozgat Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Sedat Güneş, Çamlık Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, 21 Mart Cumartesi günü 18.00’dan itibaren berberler ve kuaförlerin kapalı olduğunu hatırlattı. Güneş, “Berber ve kuaförlerimiz bugün tekrar faaliyete geçecek. Ondan dolayı da belediyemiz tarafından dezenfekte çalışmaları yapılıyor. Berberlerimiz ayrıca yıkama, boya, temizlik faaliyetlerini yapıyorlar” dedi.

TEDBİRLER HAD SAFHADABerber ve kuaförlerin de tedbirlerini

artırdıklarını dile getiren Güneş, “İçişleri bakanlığımızın genelgesini üyelerimize bildirdik. Her müşterilerimize ayrı kullanılan havlu, peçetemiz olacak. Bir koltuk ara boşluğu bırakarak müşteri alınacak. Bekleme sırasında bir kişi bekleme yapacak. O da maskeli olacak. Bu süreçte Yozgat halkının berberlere sahip çıkmasını istiyoruz. Fazla yoğunluk oluşturmasınlar. Randevuya dikkat etsinler. Randevu alarak geldiklerinde bu süreç daha güzel olacak. Üyelerimiz uyarılara dikkat etsinler. Virüs

olayı bilindiği gibi sıkıntı. Bütün çevre sıkıntı yaşıyor.

Berberlerimiz riayet edecek kurallara. Ayrıca jilet ile sakal tıraşı yapılmayacak. Bu süreçte yanımızda olan herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

REHAVET VAR Ancak normalleşme çalışma sonrası

vatandaşta da rehavete neden oldu. Özellikle sokaklar, çarşı Pazar 20 yaş altı gençler 65 yaş üstü yaşlılar, maske takmayan ve sosyal mesafeye dikkat etmeyen vatandaşlarla son birkaç günde dolup taşmaya başladı.

İKİNCİ DALGAYA DAVETİYE Salgının ilk gününden bu yana uyarıları

ve çalışmaları ile Türkiye’nin gönlünde taht kuran Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu normalleşme sürecine dikkat çekerek, vatandaşı uyardı. Söz konusu normalleşmenin salgın öncesi hayata geri dönmek olmadığının altını çizen Bakan Koca, “Salgın sonrası yeni bir normalleşme süreci başlayacak. Sosyal mesafe, izolasyonu muhakkak koruyalım. Ölümlerin, vaka sayısının azalması, iyileşen hasta sayısının ise artması vatandaşı rehavete sürüklemesin” ifadelerini kullanmıştı.

Koca, vatandaşın rehavete kapılmasının ise ikinci dalga virüs salgınına ve daha fazla kaybına neden olabileceğini vurguladı.

Eda DEMİREL

Yozgat'ta meydana gelen trafik kazasında 1 kişi hayatını kaybetti.

Yozgat’ta vidanjör altında kalan motosiklet sürücüsü yaşamını yitirdi. Aytekin Düz (49) yönetimindeki plakasız sepetli motosiklet Eskipazar Mahallesi Eski Kayseri Caddesinde seyir halindeyken sepetin kaldırıma çarpması

soncu yola devrildi.Aytekin Düz, kendisini

sollayan Yozgat Belediyesi’ne ait O.G. yönetimindeki 66 DP 795 plakalı vidanjörün altında kaldı. Kazada motosiklet sürücüsü olay yerinde hayatını kaybederken, vidanjör şoförü gözaltına alındı.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. İHA

YOZGAT'TA FECi KAZAYozgat’ta korona virüs (Kovid-19)

nedeniyle sokağa çıkmaları kısıtlanan 65 yaş ve üzeri ile kronik hastalığı olan vatandaşlar, getirilen serbestlik ile kendilerine tanınan imkanı spor yaparak değerlendirdi.

Yeni tip korona virüs (Kovid-19) nedeniyle sokağa çıkmaları kısıtlanan 65 yaş ve üzeri ile kronik hastalığı olan vatandaşlar, 11.00-15.00 saatlerinde getirilen serbestlik ile uzun bir aradan

sonra sokağa çıktı. 65 yaş ve üzeri ile kronik hastalığı olan bazı vatandaşlar, kent merkezine gelerek yürüyüş yaparken bazı vatandaşlar da spor yapmayı tercih etti. Yozgat’ta 25 yıldır yaz kış aralıksız spor yaparak sağlıklı yaşama adım adan birçoğu 65 yaş ve üzeri olan Seher Vakti Spor ekibi çok özledikleri spora yeniden kavuştu.

Korona virüs ile mücadele tedbirleri kapsamında sokağa çıkmaları

kısıtlanan ekip üyeleri, uzun süredir spora ve yürüyüşe hasret kalmıştı. 10 Mayıs Pazar günü saat 11.00 ile 15.00 saatleri arasında sokağa çıkmanın özgürlüğünü yaşayan ekip üyeleri, günü yürüyüş ve spor yaparak geçirdi.

Yaklaşık 20 kişiden oluşan ekip, sosyal mesafe kurallarına da uyup günler sonra spor yapmanın ve sağlıklı yaşama adım atmanın heyecanını yaşadı. İHA

iLK KEZ BiRLiKTE SPOR YAPTILAR

Page 4: KORONA VİRÜSLE MÜCADELEDE YENİ DÖNEM ENDİŞE VERİCİ …

11 MAYIS 2020 PAZARTESİGÜNCEL

AHMETSARGIN

SATILMIŞ ŞAHİN

Mutluluk insanın kendi ellerinde: “Kim ne ederse kendine eder” diyoruz ya: Ay-nen öyle, “kim ne ederse kendine eder”. Son dönem-lerde aile düzeni-miz iyice bozulma-ya başladı.

Oysa bizim en sağlam kalemiz aile yuvamızdı.

Aile yıkılırsa toplumda yıkılır, bunun bilincinde olmak gerekir.

Aileler dağılıyor, çocuklar perişan oluyor ve huzuru-muz bozuluyor.

Değer mi bil-mem ama hayatı birbirimize zehir ediyoruz.

Şüpesiz ki : hayat bir sınav, biz de bu sınavın birer parçasıyız. Aynı zamanda bir birimize emanetiz; Allah’ın emaneti!

Aile gibi muh-teşem bir yuvanın da bireyleriyiz.

Ufak tefek kusurları bahane edip hayatı çekil-mez hale getiriyo-ruz.

Yazık değil mi bize, yazık değil mi çocuklarımıza?

Birbirimize, hayatı zehir ettiği-mize, örselenmiş duygulara, kırılmış kalplere yazık de-ğil mi?

Elimizden o değerleri kaybet-tiğimizde iş işten geçmiş oluyor.

Allah korusun sevdiğinizi, yavru-nuzu kaybettiği-nizde yokluğunun acısını hissetme-yecek misiniz? Ya da basit bir tartışma yaşa-yıp sinirle kapıyı çarpıp gittiğiniz-de sevdiklerinizin acısını ilikleriniz de hissetmeyecek misiniz?

Nedir bu öfke, nedir bu kin, nedir bu düşüncesiz-lik Allah aşkına, Ya çocuklarınız; onlara nasıl hesap vereceksiniz?..Küçücük beyinlerin hasarı ağır olma-yacak mı?

Sahi siz hayatı bitmeyecek, yaşa-mı ölümsüz kılacak bir şey mi zanne-diyorsunuz?

Heyhat gözü-nüzü açıp kapat-tığınızda çok şey elinizden gitmiş ve tüm sevdiklerinize veda etmiş olacak-sınız!...

Ama sizin yap-tıklarınız, hayatı birbirinize zehir edişiniz yanınıza kar kalmayacak!.

Ya helalleşme-ye de zamanınız olmazsa? Deriz ki: vay gele halinize...

Yazık etmiyor muyuz hayata, ya-zık etmiyor muyuz

sevdiklerimize, ya-zık etmiyor muyuz çocuklarımıza?..

Duyguların ör-selendiği, hatır ve gönüllerin ayaklar altına alındığı bir davranıştan in-sanlık mı doğacak zannediyoruz?.

Kırdığınız kalbi yeniden kazanma-ya belki vaktiniz de olmayacak! Zehir ettiğiniz ha-yatın tadını alabi-lecek misiniz?

Yazık ki, biz sevmeyi bilemi-yoruz; yazık ki kucaklaşmaya, to-kalaşmaya zama-nımız olmuyor.

Yazık ki, nefreti kini ve düşmanlık tohumlarını dü-şünmeden ekiyo-ruz sevdiklerimizin üzerine...

Sevgiden yana, dostluktan, vefa-dan yana ne varsa elimizin tersiyle itip hayatı birbi-rimize çekilmez hele getiriyorsak; aklımızı başımıza alıp düşünmeye ihtiyacımız var demektir.

Dikkatinizi çekmek istiyoruz: Yuvalar yıkılıyor, aileler dağılıyor, Türk Milletinin en sağlam kalesi olan “Aile”düzeni bozu-luyor.

Şüphesiz ki: bir çok sebebi var, araştırılması, soruşturulması ve incelenmesi gere-kir.

Samimiyetsizlik, ilgisizlik, sabırsız-lık dini ve ahlaki değerlerden uzak kalış aile düzenin bozulmasına ne-den oluyor.

Sabrı, sebatı, sadakati, fedakar-lığı ve samimiyeti kalkan yapabi-lirsek bu yuvayı kurtarabiliriz.

Sözün özü şu: Türk Milletini ayakta tutan “Aile Yuvasının” sağlam kalması gerekiyor. Bu kale korunmalı, bu düzen sağlam temeller üzerine oturtulmalı!...

Kalenin yıkılma-ması için:

Devlet baba başta olmak üzere hepimize düşen görevler var!

Ailenin korun-ması ve sağlam temeller üzerine kurulması için geç kalmadan kafa yo-rup, tedbir almak zorundayız.

Başta aile bi-reylerinin eğitimi olmak üzere, bo-şanma nedenlerini de araştırıp kaleyi sağlam ve yıkılmaz kılmak hepimizin görevidir. Sev-gi, saygı, sabır, hoşgörü, fedakar-lık, nikah ahdine bağlı kalma, ahlaki değerlere sahip çıkma aile yuva-sının vazgeçilmez unsurlarıdır.

Aile bozulursa, devletin düzeni de bozulur!..

Cumhurbaşka-nı Erdoğan video konferansla yaşlı bir karı kocayla konuşuyor. “Size vefa destek gurup-ları geldi mi”? Diye soruyor. O yaşlı köylü amcanın ver-diği cevap. “Hızır gibi yetiştiler. Allah senden razı olsun.Tüm dünya üstüne geldi, sen onları dize getirdin. Sen dünyayı utandırdın” dedi.

Belki de okuma-sı yazmazı olma-yan bu yaşlı köylü amcamızın feraseti hepimizi milletimin engin sağ duyusu-nun bir tezahürü-dür.

Evet “sen dün-yayı utandırdın” sayın Cumhurbaş-kanım. Dünyanın neresinde bir maz-lum varsa oraya elinizi uzattınız. Ülkemi dünya ligine çıkardınız. Bu gün gündemde olan covit-19 sebebiyle güya dünyanın en güçlü devletlerinin hepsinin birden na-sıl çöktüğüne şahit olduk. Başta dev ekonomik güce sa-hip olan ABD ve AB içinde yer alan Av-rupa devletlerinin halkları nezdinde nasıl rezil olduğunu yalnız biz değil tüm dünya gördü.

Bu gün dünya sağlık örgütü dün-yanın gözü önünde Türkiye’nin başarı-sını kutladı. Türkiye son yıllarda ger-çekleştirdiği ulaşım alt yapısı (yapılan 25.000 km. bölün-müş yol ve yeni otoyollar), cum-hurbaşkanımızın “en büyük hayalim dediği” 25 tane şehir hastaneleri-nin büyük kısmı-nın açılmış olması ve dört tane yeni büyük hastanelerin 45 gün gibi kısa sürede yapılıyor olması gurur verici bir durumdur.

Başta ABD ol-mak üzere yaklaşık 85 ülkeye sağlık malzemesi yardımı yapmak çok büyük bir başarıdır.

Zira koca koca Avrupa devletleri birbirlerinin sağ-lık malzemelerine el koyma derdine düşmüşken Türkiye hem kendi halkına yetecek ekipmanı üretip bedava dağı-tırken, diğer taraf-tan da diğer mil-letlerin imdadına yetişmeye çalıştı.

Yine dünya devi denen ABD de te-davi masrafları on binlerle ifade edilen dolara mal olurken, Türkiye salgına maruz kalan tüm vatandaşlarını be-dava tedavi etmek-tedir.

Kendilerine medeni diyen dev-letlerle yaşlılarını ölüme terk eder-ken, yaşlı bakım evlerinden yüzlerce ceset toplarken, siz “insanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturuyla hareket

ederek ülkemizdeki tüm yaşlılara gös-terdiğiniz hassasi-yet her türlü takdi-rin üzerindedir.

Dünyanın bir çok ülkesi açık ve gizli Türkiye düşmanlığı yapmaktadır. Bir kısmı Türkiye’yi bölmeye çalışan teröristlere para yardımı yaparken, bir kısmı tırlar dolusu silah deste-ği sağlamaktadır. Utanmadan arsızca karşımıza geçip “sizin güvenlik kay-gılarınızı anlıyoruz” yalanlarını söylü-yorlar.

Dünya mazlum-lar karşısında dilini yutmuş gibi dav-ranırken, Suriye ve dünyanın diğer yerlerinde zulme uğrayanlara ku-laklarını tıkadılar. Türkiye yıllardan beri Suriye’li savaş mağduru göçmen-lere tek başına destek olmaya devam ediyor. Yaklaşık dört mil-yon insanı yedirip içiriyor, ayrıca sağ-lıklarını koruyor, çocuklarına eğitim veriyor. Yetmemiş gibi Esat gibi bir zalimin kendi hal-kını bombalayarak öldürmesine engel olmaya çalışıyor.

Türkiye daha önce Osmanlı coğ-rafyası içinde olan Doğu ve batıda-ki bir çok ülkeye güçlü siyasi des-tek sağlıyorsunuz. Balkan ülkelerini ziyaret ettiğimizde “ Türkiye bizim için büyük bir güven-cedir.

Türkiye öksür-düğünde biz burda hasta oluyoruz” diyorlar. Haksız yere tüm islam ülkelerinin üzeri-ne çullandığı Ka-tar’a ve herbiri bir sömürü aracı olan şirketlerin paralı askerlerinin cirit attığı Lübnan ulusal mutabakat hükü-metine verdiğiniz destekle yine dün-yanın gözü sizin üzerine çevrildi.

Türkiye içindeki bazı aymazlar sizin bu güzel hizmetle-rinizi kötülerlen bile Sami değiller. Bir iki gün halkın önü-ne çıkıp beyanat vermediğiniz de herkesten çok sizi eleştirenler korku-ya kapılıyorlar. Sizi televizyonda gör-düklerinde en çok sevinenler yine dizi haksız yere eleşti-renler oluyor. Hem ülke yönetimindeki başaraların hem de dünya milletlerine karşı gösterdiğin merhamet saye-sinde, mazlumların umudu olarak “sen dünyayı utandırdın” sayın Cumhurbaş-kanım.

Aile Bozulursa Devletin

Düzeni de Bozulur

Sen Dünya'yı

utandırdın

Acil değil, sürekli ihtiyaç

Türk Kızılay’ı Yozgat Şube Başkanı Ekrem İlker, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

İlker, 2020 yılında felaketlerin üst üste geldiğini söyledi.

Türk Kızılay’ı olarak bütün olaylarda sahada olduklarını dile getiren Ekrem İlker, “Elazığ, Malatya depreminde, Koronavirüs salgınında, Ramazan ayı nedeniyle tüm ekiplerimizle sahadayız” dedi.

Yozgat’ta 16 personelle hizmet verdiklerini kaydeden Ekrem İlker, “Ramazan münasebetiyle kan bağışında bir düşüş oldu. Ondan önce de Koronavirüs nedeniyle

bir düşüş olmuştu. Şuanda acil kana ihtiyacımız var. Kan vermek orucu bozmuyor ama kan verildikten sonra insanlar oruçken direnç ve sıvı kaybı azalıyor. Biz de bundan dolayı 21:00 ile 23:00 saatleri arasında kan almaya hazırız. Kan acil değil, sürekli ihtiyaç. Erkekler için üç ayda bir, kadınlar için ise 4 ayda bir kan vermeye davet ediyoruz” dedi.

İFTAR SONRASI BAĞIŞ Yozgat Cumhuriyet

Meydanı’nda kan bağış tırında bağış almaya başlayan Kızılay Yozgat Şubesi, iftardan sonra vatandaşları kan bağışına davet etti.

Korona virüs salgını nedeniyle vatandaşın

sokağa kısıtlı çıkması Kızılay kan stoklarında da azalmaya neden oldu. Yozgat Cumhuriyet Meydanı’nda kan bağış tırında bağış almaya başlayan Kızılay Yozgat Şubesi, iftardan sonra vatandaşları kan bağışına davet etti.

Türk Kızılay Yozgat Kan Bağışı Merkezi Müdürü Dr. Selçuk Cansız, “ Malum covid 19 ile vatandaşlarımızın sokağa tam manasıyla çıkamamasından kaynaklanan ve Ramazan Bayramına 1,5 ay öncesinde başlayan bir süreçte ciddi manada kan bağışında bir azalma oldu” dedi.

Murat KARATEKİN

Zafer ÖZIŞIK GİMAT MAĞAZALAR ZİNCİRİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Eğitim-Bir Sen Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli'nin Kayınbabası Rıza Yıldız'ın vefatını derin bir

üzüntü ile öğrendim. Merhuma Allah'tan Rahmet dilerim.

Kederli ailesine ve sevenlerine sabırlar dilerim.

BASSAGLIGI

Kenan Şerefli'ninacı günü

Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli'nin kayınbabası vefat etti. Kenan Şerefli'nin eşinin babası Rıza Yıldız, dün hayatını kaybetti. Yıldız, dün sarı topraklık mezarlığında son

yolculuğuna uğurlandı. Çamlık Gazetesi olarak merhuma Allah'tan rahmet başta Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Yozgat Şube Başkanı Kenan Şerefli olmak üzere ailesi ve yakınlarına baş sağlığı dileriz. Eda Demirel

Page 5: KORONA VİRÜSLE MÜCADELEDE YENİ DÖNEM ENDİŞE VERİCİ …

11 MAYIS 2020 PAZARTESİ 5GÜNCEL

Sevgili Peygam-berimiz, bazı hadîs-i şerîflerde buyurmuş-lardır ki:

“Eğer kullar, Ra-mazân-ı şerîf ayındaki fazîlet ve ihsânları bilselerdi, bütün sene-

nin Ramazân olmasını isterlerdi.

Çünkü bunda çok sevap vardır.”

“Ramazân ayında bir günâh işleyen, iki azâba müstahak olur.

Ramazân ayında bir iyilik eden de, iki sevâba kavuşur.”

“Dikkatli olun! Ra-mazân ayındaki sevap ve günâhlar katlarıyla yazılır.

Ramazânda çok namaz kılınız!

Çok Kur’ân-ı kerîm okuyunuz!”

“Ramazân ayının gelmesine sevineni,

Allahü teâlâ, kıyâmet gününün korkusundan muhâfaza eder.” “Ramazân ayının gündüz ve gecesinde Kur’ân-ı kerîmden bir âyet okuyana, her harfi için bir şehit se-vabı verilir.” “Allahü teâlâ ramazân ayında günâh işlemeyi terk eden kimsenin, onbir aylık günâhını mağfiret eder.”

“Ramazân orucu farz, terâvîh namazı da sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibâdetle geçirenin günâhları affolur.” [Nesâî]

“Oruçlu iken ölen Cennete girer.” [Bez-zâr]

“Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayâ-line bile gelmeyen nimet dolu sofrasına, ancak oruçlular otu-rur.” [Taberânî] “Oruç tutan mümi-nin susması tesbîh, uykusu ibâdet, duâsı müstecap ve ameli-nin sevâbı da çoktur.” [Deylemî]

“Cennetteki güzel köşkler, sözü hoş, selâmı çok, yemek yediren, oruca devam

eden ve gece namazı kılan kimselere veri-lir.” [İbn-i Nasr] “Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazân orucunu tutması gere-kir.” [Ebû Nuaym]

“Ramazân Bayramı günü melekler yolla-rın kenârında durarak bayram namazına gidenlere şu müjdeyi verirler:

Ey müminler toplu-luğu, size mükâfâtlar, hayırlar ve bol bol nimetler verecek olan kerem ve ihsân sâhibi Rabbinizden isteyiniz!

Zira O, size geceleri ihyâ etmenizi emretti,

siz yaptınız. O size gündüz oruç

tutmanızı emretti, siz tuttunuz. O size Rab-binize itâat etmenizi emretti, siz de itâat ettiniz.

Öyle ise bahşîşini-zi, mükâfâtınızı alınız! Namazdan sonra bir melek de şöyle nidâ eder:

Biliniz ey mümin-ler, bugün şüphesiz mükâfât günüdür, günâhlardan kurtuluş günüdür ve ayıplardan temizlenme günüdür.” Diğer hadîs-i şerîfler-de de buyurulmuştur ki: “İslâm, kelime-i

şehâdet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, ramazân orucunu tutmak ve haccetmektir.” [Müs-lim]

“Ramazân ayı bere-ket ayıdır. Allahü teâlâ bu ayda, günâhları bağışlar, duâları kabûl eder.

Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehen-neme gidecek olan, bu ayda rahmetten mah-rûm kalır.” [Taberânî] “Ramazân ayı gelince, “Ey hayır ehli, hayra koş! Şer ehli, sen de kötülüklerden el çek” denir.” [Nesâî]

Bu ayın hakkını gözetelim

HÜSEYİNKOÇ

Doğal bir virüs değil

Akdağmadeni Belediye Başkanı Dr. Nezih Yalçın, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

DOĞAL BİR VİRÜS DEĞİLYalçın, Koronavirüs’ün doğal bir

virüs olmadığını söyledi.Koronavirüs’ün genetiği ile

oynanmış bir virüs olduğunu dile getiren Nezih Yalçın, “İnsanoğlunu daha da muhtaç hale getirmek için ürettiği, başımıza bela ettiği bir musibet. Devletimizin ve milletimizin aldığı tedbirlerle kısa sürede biz bunun üstesinden geleceğiz, diye ümit ediyoruz” dedi.

İlçede aldıkları koronavirüs tedbirlerini anlatan Nezih Yalçın, “Bütün kurumlarda belli aralıklarla

dezenfektan çalışmalarını yaptık. Onun dışında çarşı da, yollarda sıkı bir dezenfektan çalışması yaptık. Sahada ki personel sayını iki katına çıkardık. Toplu taşıma araçlarını durdurduk. Halk pazarını kapatan ilk yerlerden biriyiz. Bu gibi uygulamaların etkinliğinin faydasını gördük. Restorantlardaki kısıtlamayı hükümetten önce biz aldık. İlçedeki restorantlarda sosyal mesafe mutfakların ayrılması gibi uygulamaları hayata geçirdik. Araç dezenfektasyon istasyonu oluşturduk. Taksicilere dezenfektasyon alanına uğrama zorunluluğu getirdik. Vergi ödemelerinin hepsini erteledik. Halka 10 ton esnafa 20 ton suyu ücretsiz verdik. Kira ödemelerini erteledik. Terminali kapattık. Terminaldeki

herkes bizim kiracımız onlarda da kira almayacağız. Beldelere tıbbı malzeme ve ekipman desteğinde bulunduk. Yine bizlere yakın ilçelere tıbbı malzeme ve ekipman desteğinde bulunduk. Bu süreci en baştan beri sıkı tutarak halkımızın ciddiye alması noktasında gayret gösterdik. Bugüne kadar 70 binin üzerinde maske dağıttık. Geçen yıl Ramazan ayında yaptığımız yardımın iki katını yaptık. Şunda bine yakın ramazan paketi hazırladık. Bunun önemli kısmı bizim, geriye kalanı hayırseverlerin destekleri ile oluştu. Akdağmadeni’nde şuana kadar iki vaka görüldü. İkisi de iyileşti. Şuan aktif vakamız yok. Bu süreci iyi idare ettik” dedi.

Murat KARATEKİN

Yozgat’ın örnek olması lazım

Cumhurbaşkanlığı Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Osman Coşkun, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

Coşkun, şehit ailelerinin çok özel ve güzel insanlar olduğunu söyledi.

Koronavirüs ile ilgili değerlendirme yapan Osman Coşkun, “Ankara’da kurallara riayet ediliyor. Yozgat her zaman bu vatan için bu devlet için her zaman öndedir.

Bu manada Yozgat’ın örnek olması Yozgat’a yakışır bir davranış olur diye düşünüyorum. Çünkü biliyorsunuz böyle bir salgın olduğunda olduğu yerde kalıp, yada dışarda ise oraya girmezse şehitlik sevabı alınıyor.

Bu kadar kolay şehitlik sevabı alınabilir mi? Böyle

bir imkan doğmuşken evde kalmak, mecbur olmadıkça dışarı çıkmamak son derece önemli. İnsanlar Allah’ın ailesi gibidir. Korkmaz lazım. Allah’ın ailesine sen zarar verdiğin zaman artık bitmiştir. İnsanlara yapılan zulümlerin sonucunda bununla karşı karşıya kaldık” dedi.

ESKİ RAMAZANLARI ANLATTI

Ramazan anılarını anlatan Osman Coşkun, “Çocukluğumuzda şimdiki gibi, mesela bizim köyümüzde elektrik yoktu. Cami minaresine hoca çıkardı ezanı oradan okurdu. Biz camiye yakın bir tepede ezanın okunmasını beklerdik. Hoca Allahüekber dediği zaman biz oradan bağıra, bağıra, koşa koşa ezan okundu diye eve giderdik” diye konuştu.

Murat KARATEKİN

Bu virüs insanı uyutmuyor, öldürüyorDemokrat Parti de uzun

yıllar siyaset yapan Ünsal Allıoğlu, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

Allıoğlu, Ramazan ayının herkese sağlık, mutluluk, huzur getirmesi temennisinde bulundu.

Koronavirüs hakkında bilgilerini aktaran Ünsal Allıoğlu, “Bu bana göre bir Dünya projesi değildir. Bu bir tabiat olayıdır. Tarih boyunca zaman zaman Dünya devletleri bir araya gelip bu mikropları mani olmak istemiştir.

Bu mikroplar hep var olmuştur. İnsanlar bazen bilerek, bazen bilmeyerek tabiatın genleri ile oynamış, bir şeyler keşfedeceğiz diye yanlışlıklar yapmışlardır.

Yanlışlıkların cezasını da tabiat çekmiştir. Tabiatın getirdiği mikroplar vardır. Hepimizin bildiği gibi İspanyol gribi, veba, kolera, deli dana gibi virüsler milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuştur.

Bir de insanların getirdiği biyolojik, fiziksel tehditler vardır. Bunlar atom bombası,

hidrojen bombası ve zehirli gazlar. Biz her ne kadar doğal olduğunu düşünsek de japon bilim adamı bu virüsün doğal olmadığını söyleyerek bir sis perdesi oluşturmuştur.

İnsanlar bunu kasıtlı yapıyorsa Allah onlara cezalarını verecektir. Bu Kur’an da ki bazı ayetlerde vardır. İşte koronavirüs

bunlardan birisidir. Ekonomik, sosyal ve siyasi sarsıntılara bakalım. Virüs ekonomide büyük bir çöküş meydana getirmiştir. İnsanların birbirleri ile olan münasebetini azaltmıştır. Sosyal faaliyetleri tümü ile kaybetmiştir.

Robot çağ mı geliyor bilemiyorum. Bu robotlar bundan sonra bizim yerimize sosyal, ekonomik alanlarda mı kullanılacak. Hiçbir şeyi beğenmiyorduk, hiç kimseye gitmiyorduk. Şimdi ise gitmek istediğimiz halde hiçbir yere gidemiyoruz. Annemizi, babamızı kucaklayamıyoruz. Bu virüs insanı uyutmuyor, öldürüyor. İnsanlarımızın alının tedbirlere uyması gerekiyor” dedi.

Murat KARATEKİN

Kınalı keklikler yumurtadan çıktıTürk kültüründe adına türkü

yakılan ender hayvanlardan birisi olan ve doğada popülasyonu azalan ‘Keklik’ Gümüşhane’deki üretim istasyonunda üretiliyor.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından 2018 yılında 2 milyon liralık yatırımla yıllık 10 bin keklik üretim kapasitesiyle faaliyete geçirilen tesiste bu yılın ilk civcivleri de çıktı.

Bu yıl Kahramanmaraş, Yozgat ve Malatya Doğa Koruma ve Milli

Parklar Şube Müdürlüğünden gelen yumurtalarla kınalı keklik üretimine başlanan tesiste bugüne kadar üretilen kekliklerin binlercesi doğaya salındı.

Keklik popülasyonun artırılması ve tarım zararlısı süne ile mücadele amacıyla üretilen kınalı kekliklerin bölgede yaz aylarına insanların hayatını kaybetmesine sebep olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının kaynağı keneleri yemesi nedeniyle de ayrı bir önem taşıyor. İHA

Açılış hazırlığıYozgat Belediyesi, 11 Mayıs’ta

hizmet vermeye başlayacak olan berber, kuaför ve güzellik salonlarını dezenfekte etmeye başladı.

Yozgat Belediyesi, normalleşme süreci kapsamında 11 Mayıs’tan itibaren açılacak olan berber, kuaför ve güzellik salonlarında dezenfekte çalışması yaptı. Korona virüs tedbirleri kapsamında Temizlik İşleri Müdürlüğüne bağlı ekipler, kent genelindeki işletmeleri dezenfekte ederek, kuaför ve berberlerin müşterilerine daha hijyenik bir ortamda hizmet vermesine destekte bulundu.

Normalleşme sürecinin ardından Yozgat Belediyesi Zabıta Ekiplerince kuaförler ve berberler denetlenecek ve maske, dezenfektan, eldiven gibi kişisel koruyucu malzemelerin kullanıp kullanılmadığı kontrol edilecek.

Dezenfekte çalışmaları

dolayısıyla Yozgat Belediyesine teşekkür eden Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Sedat Güneş, açılışa hazır olduklarını söyledi. Çalışma saatlerinin 09.00-21.00 olduğunu hatırlatan Güneş, vatandaşların yoğunluk oluşturmamasını ve randevu sistemine uymasını istedi.

Her türlü hijyen kurallarına dikkat edeceklerini de belirten Güneş, kullan at havluların ve iş önlüklerinin hazır olduğunu söyledi. İHA

Page 6: KORONA VİRÜSLE MÜCADELEDE YENİ DÖNEM ENDİŞE VERİCİ …

11 MAYIS 2020 PAZARTESİ6 GÜNCEL

Şehit emanetlerinin hikayesini anlattı Yozgatlı Coğrafya Öğretmeni ve Şehit Emanetleri Sergisi Mimari Menderes Kılıçarslan, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

Kılıçarslan, kendi okullarında şehitler köşesi oluşturarak bu işe başladığını anlattı.

Kılıçarslan, “Fakat biz okulumuzda biraz farklı bir köşe oluşturmak istedik. Şehitlerimizin fotoğrafları yerine onların bire bir giymiş oldukları kıyafetlerden 30,40 civarında eşyayı okulumuza alalım, öğrencilerimiz gelsinler, görsünler en azından bir şehidimizin kıyafetini görsünler diye düşündük.

Kısa süre içinde bu kıyafetler temin edildi. Fakat daha sonra baktık ki aileler birbirlerini haberdar ederekten, kargo ile kıyafet gönderiyorlar.

Sayı 100’e doğru yaklaştı.

Onlarda şehitlerin emanetlerini genç nesiller tarafından görülmesini, unutturulmamasını istiyor. Onları da aldık.

Sayı 100 geçtikten sonra bu köşe olayı büyüdü. Fethi Sekin’in babası bize özel olarak ziyarete geldi. Biz vali beyi ziyaret etmiştik, biz onunla bu konuyu paylaştık. Vali bey de yeni hükümet konağında bir koridorda sergilenmesini istedi. Bunu şehit aileleri ile paylaşmıştık. Onlarda şehit emanetleri sergisi ve müzesi talebinde bulundular. Biz öncelikle 18 Mart, 23 Nisan gibi tarihlerde okulların yapmış olduğu etkinliklerde biz bu emanetleri

sergilemeye başladık. Baktık gördük ki gerçekten bir ilgi var. zaten Yozgat milli ve manevi değerlerine bağlı bir şehir. Sonra küçük belediyeler içine girmeye başladı, derken orta büyüklükteki belediyeler, sonra büyükşehirler derken artık bir sergi ağına dönüşmüş oldu. Küçük bir sergiden başlıyorsunuz, sonra müze olmaya kadar geldi. 65’inci sergiyi Yozgat’ın ilçelerinden birisinde gerçekleştirdik. 66’ıncı sergi de İstanbul Kağıthane de idi. Tam sergimiz başlayacaktı, virüs nedeniyle program ertelendi. Kim bilir belki nasip olur 66’ıncı sergimiz Yozgat olur” dedi.

Murat KARATEKİN

Yozgat aşığıyım

Yozgatlı iş insanı Ali İhsan Doniker, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

Doniker, Yozgat aşığı olduğunu söyledi.45 yıl boyunca Yozgat’ta yaşadığını dile getiren Ali İhsan Doniker, “Yozgatlı dendiği zaman benim için herşey bitiyor. Bütün hemşerilerim beni yakınen tanır. Hayatım Yozgat’ta geçti. Yozgat’a hala sık sık

gelip giderim. Yozgat olmasa benim hayatım olmuyor. Yozgat’ın sosyal faaliyetlerinde bulundum. Yozgatspor’da yöneticilik yaptım. Yozgat’ın ilk çivi fabrikasını kurdum. Büyük Yozgat un fabrikasının işletmeciliğini yaptım. Sanayi sitesinde de kutlusay’ı kurmuştum. Ben sanayi kökenli bir insanım. Mehmet Erdemir döneminde Yozgatspor’da yöneticilik yaptım. Yozgatspor da biz sürekli sıkıntı içinde yaşadık ama biz stada çıkdığımız zaman bize tepki göstermezlerdi. Şuan Yozgat ile ilgili en üzüntü duyduğum şey Yozgat’ın ekonomik yapısı. Her geçen gün devamlı geriye gidiyor. Bundan ben gerçekten vicdan azabı duyuyorum. Yozgatlılar birbirlerine çok tutkunlar ama Yozgat’ta değil. Yozgat’ı çıkınca birbirleri için ölürler” dedi.

Murat KARATEKİN

Babası Turgut Özal’ı anlattı8. Cumhurbaşkanı Turgut

Özal’ın oğlu Ahmet Özal, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

Özal, Rahmetli babasının 56 yaşında Başbakan olduğunu hatırlattı. Babasına siyasete başladığı yaşın geç olduğunu sorduğunu anlatan Ahmet Özal, “56 yaşında siyasete girmek esasında geç bir yaştır. Fakat o zaman kendisine sorduğumda bana şunu söyledi; ‘Ben Türkiye’nin bu zor durumunda nelere yapılacağını çok iyi biliyorum. Ve bunları eğer yapmazsam, yapmaya çalışmazsam, öbür dünya da yüce Allah’a hesap veremem. O zaman

hatırlarsanız sloganı şu idi; ‘Halka hizmet, Hakka hizmet’. Darbe döneminden yeni çıkmış, buna rağmen Rahmetli Özal, Allah nasip etti, halkımız uygun gördü ve kendisi Başbakanlık koltuğuna oturdu. O zaman çok sıkıntı çeken toplum iyileşmeye başladı. 80’li yılların Türkiye’nin açıldığı yıllardır, geliştiği yıllardır, milli gelirin arttığı yıllardır. Demokrasi’ye geçtiğimiz yıllardır. Tabi rahmetlinin tek üzerinde durduğu konu, ben siyasi Allah razısı için yaptım demesi. Ama bugün sokakta yürüyorum, insanlar bana hep babamı övüyorlar” dedi.

Murat KARATEKİN

Irak’ta Türkmenler dışlandıKuzey Irak’tan sorumlu Devlet

Bakanı Aydın Maruf Selim, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

Selim, Irak’ta yeni bir hükümet kurulduğunu hatırlattı.

Selim, “Irak’ta kurulan yeni hükümette Türkmenlere yer verilmedi.

Türkmenler Irak’ta önemli bir ana unsurdur. Irak’ın anayasasına göre üçüncü ana unsurdur. Geçmişten bugüne kadar Osmanlı İmparatorluğundan sonra 100 sene içerisinde Irak’a gelen iktidarlar, Türkmenlere karşı her zaman tehdit oluşturdular, Türkmenlere karşı adaletsiz

bir politika yürüttüler. Biz Türkmenler her zaman haklarını diyalog yoluyla, barış yoluyla aramaya çalıştık. Bugün Irak’ın yeni hükümetinde bir Bakanlığı Türkmenlere tahsis etmedi. Türkmenler her zaman Irak’ın varlığına destek olmuştur. Irak’ta birlik, beraberliğe destek olmuştur. Irak’ta her zaman barışa destek olmuştur. Bu Türkmenlerin tepkisine neden oldu. Şuanda ki Irak Hükümetini bu şekilde kabul etmiyoruz. Gerçek ve asıl unsur olan Türkmenler, barışçı bir millet olarak, siyasi oluşumların dışında bırakılmış, biz buna tepkiliyiz” dedi.

Murat KARATEKİN

KAMYON DEVRİLDİ: 1 ÖLÜ

Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Caferli köyü yakınlarında sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği kamyonet yol karşı yönüne geçerek devrildi. Kazada 1 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı.

Kaza bugün saat 04.30 sıralarında Sorgun’a bağlı Caferli köyü yakınlarında meydana geldi. Sorgun istikametinden Sivas yönüne giden Sercan Ateş idaresindeki 38 ACD 343 plakalı kamyonet sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu

yolun karşı yönüne geçerek devrildi. Kazada sürücü Sercan Ateş ve aynı kamyonet içerisinde bulunan Naim Aydın (39), Sadullah Gürdemir (31) yaralanırken, 53 yaşındaki Mehmet Coşkun olay yerinde hayatını kaybetti. Yaralılar olay yerine gelen 112 acil ambulansı tarafından Sorgun Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınırken, Mehmet Coşkun ise hastane morguna kaldırıldı. Kazaya karışan şahısların Yüksek Hızlı Tren Hattı şantiyesindeki çalıştıkları öğrenildi. IHA

Yozgat’a kalbi duygularımız var BBP Genel Başkanı Mustafa

Destici, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. Destici, Yozgat’a karşı ayrı sevgisi, muhabbeti olduğunu söyledi.

Yozgat’ın milli, manevi değerlere bağlı olan bir şehir olduğunu aktaran Mustafa Destici, “Yozgat vatan sevdalılarının bulunduğu bir şehir. Onun için bizim Yozgat’a ayrıca bir kalbi, hasbi duygularımız var. Koronavirüs ile mücadele konusunda asla bir rehavete kapılmamız gerekiyor. Çünkü geçmişteki salgınlarda da bunun örnekleri görülmüştür. Rehavete kapılanlar daha sonra ikinci bir dalga ile çok ağır kayıplar verdiğine şahit olunmuştur. Bizim vatandaşlara önerimiz aşı bulunana kadar yada bu virüse kesin çözüm olacak ilaç bulunana kadar biz tedbirlere azami derece uymalıyız. Şuanda bunu iyileştirecek ilaçta aşı da yok. bu süreçte yine işini yitirmiş vatandaşlarımıza da destek oluyoruz. Bu sürece birlik ve beraberlik içerisinde atlatacağız” dedi. Murat KARATEKİN

Page 7: KORONA VİRÜSLE MÜCADELEDE YENİ DÖNEM ENDİŞE VERİCİ …

11 MAYIS 2020 PAZARTESİ 7GÜNCELTürkistan Milli Meclis Başkanı Seyit Tümtürk:

4 YILDIR CEHENNEM HAYATI YAŞATIYORTürkistan Milli Meclis Başkanı Seyit Tümtürk, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

Tümtürk, Covid-19’nu müsebbibinin sorumlusunun Çin olduğunu söyledi.

Yozgat’ın kendileri için ayrı bir öneme sahip olduğunu dile getiren Seyit Tümtürk, “Yozgat yiğitler diyarı. Bu vatanın, birliği, dirliği bekası için yıllardır mücadele eden kaliteli insanların yetiştiği bir memleket. Doğu Türkistan, Türk-İslam dünyasının en mağdur, mazlum ve çaresiz bölgesi. Bugün Türk milletinin var olduğu, Türk isminin ilk defa zikredildiği coğrafya. Kaşgarılı Mahmud’un, Yusuf Has Hacib’in Ahmet Nükreki’nin, Sultan Satuk Buğra Han’ın memleketi. Bir çok medeniyetin kurulduğu coğrafya.

Türk boyları içerisinde ilk defa yerleşik hayata geçerek, tarım da, sanatta, kültür de bir medeniyeti bizlere bırakmış bir yer.

Genel olarak uygur türklerin oluşuyor ama içerisinde kırgız,

özbek, tatar Türklerinin bulunduğu bir coğrafyadan bahsediyoruz. 1949 yılına kadar bağımsızken, komünizmin yalan sloganlarıyla işgal edilen doğu Türkistan bugün yok edilmekle karşı karşıya, 70 yıldır doğu türkisten nükleer denemeler, zorunlu göç, aile planlaması, seyahat özgürlüğünün yasaklanması, hamile kadınların kota fazlası diye öldürülmesi gibi bir çok şey var.

Bugün Çin’in bütün arzu ve emelleri çok şükür başarısız olmuş. Son 4 yıldır Doğu Türkistan adeta Cehennem hayatı yaşmakta. Açık hava hapishanesinde kamp ve ceza evlerinde topyekün imha ile karşı karşıya. Hitler’in uygulamış olduğu politikaların daha aşalığını, Hitler’den 80 yıl sonra uygulamakta” dedi.

Murat KARATEKİN

Yozgatlı vaka yok Stuttgart Çayıralan

Dayanışma Derneği Başkanı Süreyya Egin, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

Egin, 1980 yılından bu yana Almanya’da yaşadığını söyledi. Almanya’da koronavirüs’e yakalanan Yozgatlının olmadığını dile getiren Süreyya Egin, “Tüm kurullara uyuyoruz. Gerekli tedbirleri aldık. Bölgemizde

bize gelen vaka yok. Almanya’da da karantinalar, evlerde kalmalar, işsizlik olayları burada da var” dedi.

Süreyya Egin de, Cumhuriyet köylerinin bir çok vatandaşın talebi olduğunu söyledi.

Egin, “En kısa sürede bu problemleri çözer, koronavirüs vakasından bir an önce kurtulur, bir araya geliriz” diye konuştu.

Murat KARATEKİN Dernekleşirsek güven azalır İzmir Çayıralanlılar

Platformu Temsilcisi Yaşar Coşkun, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

Coşkun, Ömer Codar’a inandıklarını ve başarıları ile gurur duyduklarını söyledi.

İzmir’de yaşayan Yozgatlılar ile irtibat halinde olduklarını dile getiren Yaşar Coşkun, “Bizim toplantılarımıza, kahvaltı organizasyonlarımıza katılan hemşerilerimizi

devamlı arıyoruz, soruyoruz koronavirüs ile ilgili bir vaka duymadık.

Ama kendi hemşerilerimizle öyle bir şey yok.

‘Dernekleşirsek güven azalır’ diyen Yaşar Coşkun, “Seçimler olunca kırgınlıklar başlar diye düşündük.

Bunu sivil toplum örgütü şeklinde değil ama ona yakın, hatta ondan daha içten bunu yürütmeye başladık. Her kahvaltımızda onlarca, yüzlerce hemşerimiz bir araya geliyor. Her kahvaltımızda samimi bir ortam oluşuyor. Bu yüzden hemşerilerime çok teşekkür ediyorum” dedi.

Murat KARATEKİN

Yozgat’ı çok severimİYİ Parti İstanbul

Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. Ağıralioğlu, toprağının Trabzon olduğunu ama hamurunun Yozgat’ta yoğrulduğunu söyledi. Yozgatlı olduğunu dile getiren Yavuz Ağıralioğlu, “Çok ihtimam göstermemiz lazım. Biz tersine karantinayı öneriyoruz. Korktuğumuz kadar olmadı. Eğer bunu kontrol edemezsek bize çok daha ciddi bedeller ödetebilir. Bana bir şey olmayıp diye düşünmeyip,

tedbiri elden bırakmamak lazım. El birliği ile bu zor günlere atlatacağız” dedi.

ÇOK SEVERİM‘Yozgat’ı çok severim’

diyen Yavuz Ağıralioğlu, “Ben sorgunda büyüdüm. Hatıralarım orada. Trabzon da çocukluğumuz geçmedi. Yozgat’ta geçti. Orada büyüdük, orada okuduk, orada evlendik, orada cemiyetçilik yaptık. Her dükkana girip oturup hasbihal edeceğimiz, kendi evimiz gibi bir yer. O yüzden Yozgat’ı çok severim” diye konuştu.

Murat KARATEKİN

100 yıl daha Süper lig göremeyizYozgatspor’un

eski teknik direktörü Hakkı Ekici, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

Ekinci, futbola mahalle aralarında başladığını söyledi.

Yenicamisporda küçük yaşta futbol oynamaya başladığını dile getiren Hakkı Ekici, “Bir müddet ara verdim. Ziya Yarıcı bey Çamlıkspor’u kurmuştu. Beni oraya davet etti. Bir yıl orada oynadıktan sonra Köy Hizmetlerispor’a

girmiştim. Yolspor’da bir yıl daha oynadım. O zaman lig yoktu. Valilik kupa maçları vardı. İyi oynamış olacağım ki Bozokspor beni takip etmiş, Mehmet Yancıoğlu’nun gayretleri ile Bozokspor’a geçtim. 15 yıl burada futbol oynadım. Köy hizmetleri sporu kurdum. 4 yıl içerisinde üçüncü lig terfi maçlarına götürdüm. Mehmet Erdemir başkanlığında ikinci lig de yeni Yozgatspor’da görev yaptım. O yıl Yimpaş ile Yozgatspor

birleşti. O yıl kümede zor kaldık. Daha sonra Play-Off’a çıktık. Antalya’da Play-Off’ta Rizespor’a elendik. Bundan sonra Mahmut Alparslan’ın görevine son verdiler. Hüseyin Kalpar göreve getirildi. Önce klasmana ardında da birinci lige çıktık. Yozgat’ta çok ileri taşıdığımız bir futbol kariyeri yanlış düşünceler ile 30 yıl geriye gitti. Bu beni çok üzüyor. Biz belki 100 yıl daha süper ligi göremeyiz” dedi.

Murat KARATEKİN

Öğrencilere sınav tavsiyesiEğitimci Murat Anar, Çamlık

TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu. Anar, öğrencileri sınavlara hazırladıklarını söyledi.

Akdağmadeni’ne hizmet etmeye devam edeceklerini belirten Murat Anar, “Koronavirüs özel eğitim sektörlerini de etkiledi. Öğrencilerde etkilendi. Bir çok öğretmen arkadaşımız işsiz kaldı. Yine bir çok kurum maalesef iflas etme noktasına geldi. YKS’deki bu değişiklik öğrencileri çok fazla düşünmeden yapılmış bir değişiklik. Eğitimcilerin değil, turizmcilerin isteği üzerine yapılmış bir değişiklik. Yetkililer keşke öğrencilerin yerine kendilerini koyup bir düşünselerdi. 150 saat ile 240 saat arasında bir çalışma demek. Tabi bu olumsuz

bir durum. Bu süreci rahatlatmak için bir takım tedbirler alındı. TYT sınavı 135 dakika. Buna sadece bu yıla özel 30 dakika eklendi. 8. Sınıf öğrencileri de ikinci dönemden sorumlu olmayacak. Sınav tarihlerinin geriye çekilmesi öğrencileri biraz yıprattı. Bir şeyler değişti ise herkese göre değişti, paniklemesinler” dedi.

Murat KARATEKİN

Şehit eşi o geceyi anlattıRüyamızda görsek inanmazdık

Şehit Kurmay Albay Sait Ertürk, Çamlık TV’de Tarık Yılmaz’ın hazırlayıp, sunduğu Yozgat Gündemine konuk oldu.

Ertürk, Yozgat’ı yıllar önce gördüğünü söyledi.

Memleketin dört bir yanında bulunduklarını dile getiren Sait Ertürk, “Ankara’da pek çok Yozgatlı arkadaşım oldu. En yakın arkadaşımda Yozgatlıdır. Bütün Yozgatlılara selamlarımı iletiyorum. Her Türk askerinin ümididir şehit olmak. Ama bu şeklide

olacağı bizim hiç aklımıza gelmezdi. Kendi silah arkadaşlarım dediği hainler tarafından böyle bir şeyin yaşanacağını hiçbirimiz hayal bile edemezdik. Rüyamızda görsek inanmazdık. O gece biz İstanbul’daydık.

O gün yıllık izne ayrılmıştı. Uzun zaman sonra tatile çıkacaktık. Sait o akşam yürüyüşteymiş. Kızım haber verdi. Sonra eşim lojmana gitti. Gerekli yerleri arayıp irtibata geçiyor. Televizyonda tankları görüyor. Evden

çıkıp çalıştığı yere gitmek istiyor. Tabi buna müsaade etmiyorlar. Polis ile birlikte Tugay’a gidiyor. O tugay bu işin önemli merkezlerinde birisi. Oradan pek çok çıkış gerçekleşiyor. Ama Saitler ancak gece yarısından sonra oraya ulaşabiliyorlar. 3 bin personeli var oranın. Hainler hareket merkezini üst olarak kullanıyorlar. Polisten destek istiyorlar. Hainlerle çatışmaya giriyorlar. Sait göğsüne aldığı kurşun ile şehit düştü” dedi.

Murat KARATEKİN

Page 8: KORONA VİRÜSLE MÜCADELEDE YENİ DÖNEM ENDİŞE VERİCİ …

11 MAYIS 2020 PAZARTESİ

www.yozgatcamlik.com11 MAYIS 2020 PAZARTESİ FİYATI: 1.00 TL Yozgatcamlik.com/webtv facebook.com/Yozgatcamlikcom youtube.com/YozgatCamlikTV twitter.com/CamlikGazetesi

Gönüllerde Birlik Vakfı Kurucu Başkanı Mahir Damatlar:

iNANAN iNSANLAR iÇiN MUSiBETLERBiRER iMTiHANDIR Tarık Yılmaz’la Yozgat Gündemi gündemin nabzını birbirinden farklı ve değerli konukları ile tutmaya devam ediyor. Yozgat Gündemi programına konuk olan Gönüllerde Birlik Vakfı Kurucu Başkanı Mahir Damatlar, korona virüs sürecinde yaşadıklarını anlattı.

Damatlar, Allah’ın her verdiğine şükretmek gerektiğini dile getirerek, “İnanan insanlar için kolay bu tür işler. Bizler de bu musibetlerin birer imtihan olduğunu düşündüğümüz için kolay geçiyor” dedi.

GÖNLÜMÜZ YOZGAT’TAAnkara’da yaşadığını

belirten Damatlar, “Gözümüz gönlümüz her şeyimiz Yozgat’ta. Türkiye’nin birçok yerine dünyanın birçok yerine gittim ama Yozgat denince bizim için çok farklı oluyor” şeklinde geçti. Damatlar, hayatının Ülkü Ocakları’nın tamamında çeşitli kademelerinde geçtiğini belirtti.

Muhsin Yazıcıoğlu ile beraber Büyük birlik Partisi’ni kurduklarını dile getiren Damatlar, Yazıcıoğlu vefat ettikten sonra da Gönüllerde Birlik Vakfı’nı kurduklarını

anımsattı. Damatlar, Altın Küre

diye bir derneklerinin de olduğunu anımsatarak, “Bu derneğimizle de hayır işleri yapıyoruz. Gönül coğrafyamızdaki insanlara yardım ediyoruz.

Biz politikacı değiliz. Politik işlere girmiyoruz. Kendimize bir yol belirledik. Hareket noktamız da Allah Resulünün ‘sizin en hayırlınız insanlara faydalı olanınızdır’ hadisinden yola çıkarak yol haritamızı belirledik. Bu şekilde insanlara yardım etmeye çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.

NEREDE SIKINTI OLURSA ORADA OLMAYA

ÇALIŞIYORUZ“Osmanlı coğrafyasında

halen acılar sıkıntılar devam ediyor” diyen Damatlar, şunları kaydetti; “Bizim uzağımızda bize

ne demiyoruz. Çünkü şu anda Libya’da huzur yok. Yemen’de, Filistin, Suriye, Musul, Kerkük, Irak aynı durumda. Halen daha Osmanlı Coğrafyası üzerinde birileri ameliyat yapmaya çalışıyoruz. Bizler de Osmanlı torunları olarak bunlara kayıtsız kalamayız. Suriye savaşı başladığından beri diğer mazlum yerlerde olduğu gibi. Suriye’nin ata yadigarı unsurlarımıza, Türkiye’yi dost bilen kardeşlerimizin yardımlarına koşmaya çalışıyoruz. Yaptığımız işler moral destekleri ve iaşedir. Ve oradaki insanlarımızın yeniden Türkiye sevdasına dönmesidir. Bununla ilgili de çok yol kat ettik. Biz yaptığımız yardımları kesinlikle ayırım yapmaksızın yapıyoruz. ulaşabildiğimiz herkese ulaşmaya çalıştık.”

Eda DEMİREL

iKiNCi MEMLEKETiM YOZGATTarık Yılmaz’la Yozgat Gündemi’ne

telefon bağlantısı ile katılan Şair Serdar Tuncer, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Vatandaşları rehavete kapılmamaları konusunda uyaran Tuncer, “İnsanlar gibi milletlerin de hususiyetleri vardır. İnsanlar nasıl ki farklı farklıysa milletler de aynı şekildedir. Türk Milleti de biraz heyecanlıdır. Ama dikkat etmek lazım. Önümüzde birtakım örnekler var. Avrupa’da birçok ülke tam ‘bitirdim’ derken ikinci bir dalga ile karşı karşıya kaldı. Şu ana kadar çok güzel götürülen, Sağlık Bakanlığı’nın gayretleri, vatandaşlarımızın hassasiyetleri ile. Dünyanın gıpta ettiği bir şekilde yürütülen bir süreç var ve bunu baltalamaya kimsenin hakkı yok.

Biraz daha evde kalacağız. Haziran başına kadar biraz daha sabredeceğiz. Aman dikkat diyorum. Biraz daha tedbir” ifadelerine yer verdi.

BİR ZAHİR BİR DEBATIN SEBEBİ VARYaşanan bütün hadiselerin bir zahir

bir de batın sebepleri olduğuna değinen Tuncer, “Zahirde baktığınızda Wuhan’da bir adam yarasa yemiştir veya Avrupa’dan giden 3 kişi orada bulaştırmıştır. Laboratuvarda da üretilmiş olabilir. Bunun batında bir sebebi var.

Ben Müslümanım diyen birinin oturup bunu bir düşünmesi gerekir. Buna bir çok sebep bulunabilir.

Doğu Türkistan’da insanlara zulmedildiği için Cenab-ı Hakk İnsanlığa böyle bir musibet verdi desek yanılmayız.

Veya idlip’teki çocuklardan bahsetsek yahut Müslümanlığımızın hakkını veremediğimiz için böyle oldu yanılmayız.

Yani topyekun insanlığın yaptığı yanlışlar zahirde bir sebeple bize netice olarak döner.

Bilim adamları bunun aşısını bulur. Ama Müslüman bir gönle düşen acaba ben nerede yanlış yapıyorum muhasebesini yapmaktır. Bunu sorgulamaktır.

Neyi eksik yapıyorum, niçin böyle oldu biz güzelleşiriz. Virüs de geçer ama biz geride bıraktığımızdan daha güzel bir Müslüman olalım.

Olmamız gerektiği gibi Cenab-ı Hakkın istediği gibi olalım” şeklinde konuştu.

İKİNCİ MEMLEKETİM YOZGAT Eşinin Yozgatlı olduğunu ve ikinci memleketinin

de Yozgat olduğunu kaydeden Tuncer, “ Şu içinde bulunduğumuz günlerin kıymetini bilelim, birbirimize dua edelim” dedi. Eda DEMİREL

ŞairYazar

Serdar Tuncer