lid m12-broschÅre 2020 tur druck x - leben in deutschland · 2020-02-19 · 2020 anketi...

8
2020 anketi katılımcıları broşürü TÜRKISCH

Upload: others

Post on 28-Jun-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: LiD M12-BroschÅre 2020 TUR Druck x - Leben in Deutschland · 2020-02-19 · 2020 anketi katılımcıları broşür ... yetçi ebeveynlik normlarında düşüş ve ebeveyn yaşam

2020 anketi katılımcıları broşürü

TÜRKISCH

LiD_M12-BroschÅre_2020_TUR_Druck_x.indd 1 19.02.20 12:13

Page 2: LiD M12-BroschÅre 2020 TUR Druck x - Leben in Deutschland · 2020-02-19 · 2020 anketi katılımcıları broşür ... yetçi ebeveynlik normlarında düşüş ve ebeveyn yaşam

Anne çocuklarla ilgilenir, parayı baba kazanır. Bu ülkede uzun bir süre hakim olan kural buydu. Bugün ise durum farklı: Kadınların çocukları olduğunda, artık bu onların iş yaşamına veda etmek zorunda kalmaları anlamına gelmiyor. Hatta ebeveyn izni alan ve çocuklarının bakımı için yarı zamanlı bir işe giren oyun parkı babaları da artık istisna değil. Şimdi Almanya ve İsviçre’den araştırmacılar, bu rol değişiminin, ebeveynlerin mutluluğu üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu ortaya koydular: Ebeveynler günümüzde yaşamlarından, 1980’ler-de olduğundan daha fazla memnun.

»Son yıllarda, kamuoyunda sıklıkla ebeveynlerin günümüzde özellikle ağır baskı altında kaldıkları tartışılmakta ve hatta çocukları dünyaya getirdiklerine pişman oldukları dile getirilmektedir« diyor Zürihli sosyolog Klaus Preisner. »Ancak analizlerimiz bunun tam tersine işaret ediyor. «

Ebeveynlerin yaşam memnuniyetindeki değişiklikleri saptamak üzere, Preisner ve iş arkadaşları, 30 yıldan uzun bir süredir ALMANYA’DA YAŞAM çalışması kapsamında sorulara yanıt veren eski fede-ral eyaletlerden 18.397 kadın ve 11.896 erkekten edinilen verileri değerlendirdiler. Sonuç: 1980’ler-de babalar, çocuksuz erkekler kadar yaşamlarından memnundu. Ancak annelerin çoğu, çocuksuz kadınlara kıyasla kendilerini daha az mutlu hissediyordu.

Sizi, ALMANYA‘DA YAŞAM (LEBEN IN DEUTSCHLAND) araştırmasının 2020 yılı modülüne katılmaya davet ediyor ve aynı zamanda size, büyük çaplı ve temsil gücü yüksek anket çalışmamıza destek vermeye devam ettiğiniz için içtenlikle teşekkür ediyoruz!

Bu yıl da son anketimizden geçen süre içinde neler olup bittiğini merak ediyoruz.

Projemiz 30 yılı aşkın bir süredir, Almanya‘da, özel hanelerdeki yaşam koşulları hakkında kapsamlı araştırma çalışmalarının temelini oluşturmaktadır. Bu süreç içinde, bir yandan söz konusu anket katılımcı sayısı sabit bir seviyede kalırken, diğer yandan da toplumuzdaki gelişmelerle ilgili olarak zamanın nabzını tutabilmek adına, ara ara yeni katılımcıları da araştırmamıza eklemiş bulunuyoruz. Toplumsal gelişmeleri araştırmak ve bunları doğru bir şekilde sınıfl andırmak ALMANYA’DA YAŞAM çalışmasının temel hedefl erinden biridir. Bu çalışmamız bilimsel olarak, »Sozio-oekonomische Pa-nel/Sosyo-Ekonomik Panel« (SOEP) olarak adlandırılmaktadır.

Ankete katılım, gönüllülük esasına dayalı olup, anket kapsamında derlenen tüm bilgiler, elbette geçerli Alman Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca titizlikle ve gizlilikle işleme konulmaktadır.

Aşağıda, her zaman olduğu gibi, anketimizde verdiğiniz bilgiler temelinde gerçekleştirdiğimiz araştırmalardan bazı seçkileri sunmak istiyoruz. Ayrıca size, kısa röportajlarda iki SOEP araştırmacısını tanıtacağız.

Çalışmamıza ait ayrıntılı bilgileri, şu adresten de ulaşabilirsiniz: www.lid-studie.de

Değerli katılımcılar!

Ebeveynler günümüzde eskiye kıyasla neden daha mutlu?

©Sh

utte

rsto

ck

LiD_M12-BroschÅre_2020_TUR_Druck_x.indd 2 19.02.20 12:13

Page 3: LiD M12-BroschÅre 2020 TUR Druck x - Leben in Deutschland · 2020-02-19 · 2020 anketi katılımcıları broşür ... yetçi ebeveynlik normlarında düşüş ve ebeveyn yaşam

© Kantar 2020

Bununla birlikte, toplumsal normlar yıllar geçtikçe daha gevşek hale geldi.

Preisner, »Çiftlerin çocuk sahibi olma konusunda seçimi yapma özgürlüğü ve ebeveynliği kendi görüşlerine göre şekillendirme özgürlüğü arttıkça, annelerin diğer kadınlara kıyasla olan memnuni-yetindeki fark giderek ortadan kalkmaktadır.« diyor. Günümüzde anneler, çocuksuz kadınlar kadar yaşamlarından memnun.

Peki, babalar bu konuda nasıl? Henüz 80’li yıllarda babalık sevincinin karşısında evle ilgili neredeyse hiçbir sorumluluk bulunmuyordu. Günümüzde erkeklerden çocuk bakımına katılmaları, ebeveynlik izni almaları veya yarı zamanlı çalışmaları bekleniyor. Bununla birlikte çocuksuz hemcinsleri kadar yaşamlarından memnunlar. »Bunun nedeni, yeni toplumsal beklentileri karşılayan babaların büyük takdir görerek ödüllendirilmeleridir« diye düşünüyor Klaus Preisner.

Kaynak: Klaus Preisner, Franz Neuberger, Ariane Bertogg ve Julia M. Schaub. Closing the Happiness Gap (Mutluluk açığını kapatmak): The Decline of Gendered Parenthood Norms and the Increase in Parental Life Satisfaction/Cinsi-yetçi ebeveynlik normlarında düşüş ve ebeveyn yaşam memnuniyetindeki artış (Gender & Society, 27 Ağustos 2013)

Çocukları ilkokul çağına gelinceye kadar ebeveynler çok az uyuyor

Bir çocuğun doğumundan sonra, özellikle bu ilk çocuksa, ebeveynlerin uykusuzluk çekiyor olmaları bir sır değildir. Ancak normal uyku düzenine dönmenin ne kadar süreceği ise henüz yakın geçmişte araştırıldı: DIW Berlin’deki SOEP araştırmacıları ve İngiltere’deki Warwick Üniversitesi araştırmacıları, ebeveynlerin ilk çocuklarının doğumundan sonra altı yıla kadar gebelik sürecinden önceki döneme kıyasla daha az ve daha kötü uyuduklarını saptadılar. Çocukların doğumunun ebeveynlerinin gece uykusunu nasıl etkilediğini öğrenmek için, ALMANYA’DA YAŞAM kapsamında 2008-2015 yılları arasında görüşülen 2.541 anne ve 2.118 babadan gelen veriler ana-liz edildi. Sonuç: Doğumdan sonraki ilk üç ayda ebeveynlerin uyku süresi ciddi bir şekilde geriliyor. Ortalama olarak, anneler gebelik öncesine kıyasla bir saat daha az uyumakta ve babaların uykusu ise yaklaşık 15 dakika azalmaktadır. Çocuklar dört ile altı yaş arasında olduklarında, anneler or-talama olarak öncesine kıyasla yaklaşık 20 dakika ve babalar yaklaşık 15 dakika daha az uyurlar.

Araştırmacılar ayrıca hangi yaşam koşullarının ebeveynlerin uyku düzenini iyileştirebileceğini in-celedi. »Ancak, ne daha yüksek bir gelir seviyesi, ne de her iki ebeveynin de çocuk yetiştirmeye katılımı, doğumdan sonra ebeveynlerin uyku uzunluğu üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmaktadır. İster zengin ister fakir, ister çocuğunu yalnız veya çift olarak yetiştiren ebeveyn olsun, ebeveynler uyku eksikliğinden aynı oranda muzdarip gibi görünüyor« diyor DIW Berlin yazarlarından ve SOEP çalışanlarından David Richter.

Kaynak: dpa, Longterm effects of pregnancy and childbirth on sleep satisfaction and duration of first-time and experienced mothers and fathers. Yazarlar: David Richter, Michael D. Krämer, Nicole K.Y.Tang, Hawley E. Montgo-mery- Downs ve Sakari Lemola. Yayın: SLEEPJ, 2019, Vol. 42, No. 4.

© G

etty

Imag

es

LiD_M12-BroschÅre_2020_TUR_Druck_x.indd 3 19.02.20 12:13

Page 4: LiD M12-BroschÅre 2020 TUR Druck x - Leben in Deutschland · 2020-02-19 · 2020 anketi katılımcıları broşür ... yetçi ebeveynlik normlarında düşüş ve ebeveyn yaşam

Prof. Dr. Stefan Liebig, 2018 yılından bu yana DIW Berlin’de SOEP direktörü görevini yürütmektedir. Aslen teoloji okuyan 57 yaşındaki direktör, sonradan sosyolojide karar kıldı. Bay Liebig yıllardır ALMANYA’DA YAŞAM verilerini baz alarak özellikle sosyal eşitsizlik ve adalet konuları hakkında araştırmalarını sürdürmektedir.

ALMANYA’DA YAŞAM çalışmasını sizin için özel kılan nedir?

SOEP yönetimini devraldığımda, hâlihazırda uzun yıllardır ALMANYA’DA YAŞAM’dan gelen verilerle çalışmış bulunuyordum. Bunun bir fildişi kule araştırması olmaması beni hep heyecanlandırmıştır. Toplumumuz insanlarını acil olarak etkileyen konular, daima bu çalışmanın ilgi alanındaydı. Çünkü bu anketin yardımıyla yalnızca gerçek yaşam koşulları görünür kılınmıyor, aynı zamanda insanların kişisel düşünceleri, sevinçleri ve endişeleri de ortaya konuyor.

SOEP verilerini baz alan araştırmalardaki kilit konulardan biri eşitsizliktir. Bu konu, günümüzde neden bu kadar önemli?

Eşitsizlik, örneğin yalnızca gelir ve refah açısından değil, aynı zamanda eğitim ve iş fırsatları açısından da artmaya de-vam ediyor. Ancak bu olgu, adaletsizliğin de artacağı anlamına gelmiyor. Çünkü belli bazı eşitsizlik konuları, iyi gerekçe-lendirildikleri ve adalet duygusu ile ilgili mevcut görüşler ile uyumlu oldukları tak-dirde, adaletli olarak kabul edilebilir. An-cak burada önemli olan insanların giderek daha güçlü bir şekilde, tüm insanların eşit olduğunun bilincine varmasıdır. Dolayısıyla devletten ve diğer kurumlardan herkese eşit şekilde davranmalarını bekliyorlar. İnsanlar artık yalnızca eşitsizlikleri kabul etmemek-le kalmıyor, onları sorguluyor ve eşitsizlik nedenlerini öğrenmek istiyor.

Birçok insan eşitsizlik kavramını adalet kavramı ile ilişkilendirir, bu da araştırmanızda önemli bir konu olarak ele alınıyor...

Bir bilim insanı olarak adaletle ilgileniyorum, çünkü adalet duygusunun insanların en temel duygularından biri olduğuna inanıyorum. ALMANYA’DA YAŞAM verilerinden yararlanarak, adalet konusu hakkında pek çok bulgu elde ettik. Örneğin Almanya’daki insanların, gelirin prensip olarak eşit olmayan bir şekilde dağıldığını kabul ettiklerini biliyoruz. Ancak araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu, alt gelir grubundaki ücret gelirlerinin çok düşük olduğunu söylüyor. Burada siyasetçilere büyük iş düşüyor. Asgari ücret uygulamasının devreye alınması ile bu alanda hâlihazırda ilk adımlar atılmış durumdadır.

»Beni her zaman etkileyen şey, bunun fildişi kulede yapılan bir araştırma olmamasıdır «

Stefan Liebig’e 3 soru

Foto

ğraf

lar:

Mat

thia

s Lü

deck

e

LiD_M12-BroschÅre_2020_TUR_Druck_x.indd 4 19.02.20 12:13

Page 5: LiD M12-BroschÅre 2020 TUR Druck x - Leben in Deutschland · 2020-02-19 · 2020 anketi katılımcıları broşür ... yetçi ebeveynlik normlarında düşüş ve ebeveyn yaşam

© Kantar 2020

Aslen Moskovalı olan Dr. Alexandra Fedorets, doktorasını 2015 yılında Berlin’deki Humboldt Üni-versitesinde yapmıştır. Beş yıldır DIW Berlin SOEP ekibinin bir parçası olan işgücü piyasası ekono-misti, diğer konuların yanı sıra asgari ücret alanında araştırmalarını yürütmektedir. ALMANYA’DA YAŞAM anketinin yardımıyla Alexandra Fedorets ve iş arkadaşları kısa bir süre önce, 2017 yılında, asgari ücret alma hakkına sahip 1,8 milyon kişinin, aslında hakları olan saat başı brüt 8,84 Euro ücretten daha az kazandıklarını ortaya koydu.

Pek çok insanın, hakları olan asgari ücreti alamadığını tespit ettiniz. Bu durumun nasıl değiştirilebileceği hakkında bir fikriniz var mı?

Bir yandan, kurala uyumu denetleyen gümrük kontrollerinin sıkılaştırılması gerekecektir. Ancak, diğer yandan işverenlere de asgari ücrete uyma konusunda motivasyon sağlayacak olan bazı teşviklerin de verilmesi gerekir. Örneğin, işverenler için bir takdir sertifikası olarak üzerinde çalışanlarının çalışma saatleri açıkça belgelendiği »Fair Pay/Adil Ödeme« plaketi düşünülebilir. Bunun ardından tüketiciler cüzdanlarındaki parayı harcarken, örneği»Fair Pay« plaketi olan restor-anlara gitmeyi seçerek bir fark yaratabilirler. Bu, tüketici egemenliği bağlamında bir katkı sağlayacaktır.

Asgari ücret alanındaki araştırmalarınız me-dyada büyük bir yankı buldu. Araştırmanız ile bir tartışma başlatmak sizin için ne kadar önemlidir?

Güncel konulara yakın olarak çalışmayı daima heyecan verici buldum. Ancak, toplumu değiştirme düşüncesi benim için çok belirgin değildi. As-gari ücret projesi ile bu durum değişti. Ne kadar çok tepki aldığımızı, ne denli büyük bir tartışma başlattığımızı görmek bu işi daha eğlenceli hale getirdi ve araştırma yapmak konusunda bizi ce-saretlendirdi.

Beş yıldır SOEP ekibinin bir parçasısınız. İşe başladığınız günleri hâlâ hatırlıyor musunuz?

SOEP’teki ilk günlerimde, işler tüm çaylaklarda olduğu gibi ilerledi. Birçok kapıyı çaldım ve sordum: Bu nasıl oluyor? Bu nasıl işliyor? En başından itibaren iş arkadaşlarımdan büyük destek aldım ve onların SOEP verileri için ne kadar çok çalıştıklarını gördüm. İşte bu yüzden ekibin bir üyesi olmaktan gerçekten büyük zevk alıyorum. Yalnızca verilerin hazırlanması ve araştırma sürecinde değil, aynı zamanda departmandaki iş yaşamında da.

»Güncel konulara yakın olarak çalışmayı daima heyecan verici buldum.«

Alexandra Fedorets’e 3 soru

Foto

ğraf

lar:

Deb

orah

Bow

en / D

IW B

erlin

LiD_M12-BroschÅre_2020_TUR_Druck_x.indd 5 19.02.20 12:13

Page 6: LiD M12-BroschÅre 2020 TUR Druck x - Leben in Deutschland · 2020-02-19 · 2020 anketi katılımcıları broşür ... yetçi ebeveynlik normlarında düşüş ve ebeveyn yaşam

Göçmenler: Dil becerileri mesleki başarı için belirleyicidir

Göçmenler iş bulamıyorsa veya diğerlerine kıyasla daha az kazanıyorsa, bu genel olarak yetersiz dil becerilerinden kaynaklanmaktadır. Ancak yerel halkla aynı seviyede dil ve eğitime sahiplerse, onlar kadar kazanmaktadırlar. Bu bulgu, Alman Ekonomi Enstitüsü (IW Köln) bünyesinde yapılan ve ekono-mist Wido Geis-Thöne’in ALMANYA’DA YAŞAM verilerini değerlendirdiği bir çalışma ile saptanmıştır.

Bugünlerde göçmenlerin işgücü piyasasındaki şanslarının, yerli halka kıyasla daha kötü olduğu göz-lenmektedir. Daha sık işsiz duruma düşmekteler ve iş sahibi olduklarında daha az kazanmaktadırlar: Örneğin 2010 yılından önce göç eden kişilerin elde ettikleri saat ücreti, göçmenlik geçmişi olmayan kişilere kıyasla 2,60 Euro daha azdır.

İyi haber: Yerli halkla aynı seviyede dil ve eğitime sahip göçmenler, onlar kadar ücret almaktadır. ALMANYA’DA YAŞAM çalışmasından elde edilen sonuçlar, göçmenlerin dil becerilerini geliştirmeleri için hâlâ katetmeleri gereken uzun bir yol olduğunu göstermektedir. Örneğin 2010 yılından önce göç edenlerin yalnızca yüzde 33 kadarı Almancayı çok iyi konuştuklarını, okuduklarını ve yazdıklarını be-lirtti. Buna karşın yüzde 28’i Almanca bilgisini tatmin edici veya daha kötü olarak değerlendirmekte. Söz konusu durum, 2010’dan sonra göç eden kişiler için daha kötü görünüyor, ancak bunların çoğunun hâlâ Almanca öğreniyor olduğu gerçeği, durumu açıklıyor.

Dil beceri seviyesinin, işgücü piyasası entegrasyonunun anahtarı olduğu açık olduğundan, Wido Geis-Thöne dil gelişimi ile ilgili olanakların ve kalitenin geliştirilmesini talep ediyor. Bunun sadece göçmenler için değil, düşük kalifikasyonu olan yerli halk için geçerli olduğunu, çünkü bu yerli halkın dil testlerinde çoğu zaman yüksekokul mezuniyeti olan göçmenlerden daha kötü sonuçlar elde ettiğini sözlerine ekliyor.

Kaynak: Dil becerileri, işgücü piyasasına entegrasyon için belirleyicidir.Wido Geis-Thöne: IW-Trends 3/2019 (Vierteljahresschrift zur empirischen Wirtschaftsforschung/Ampirik ekonomik araştırma üç aylık dergi, Jahrgang/yıl 46) https://www.iwd.de/artikel/zuwanderer-sprachniveau-ist-entschei-dend-447362/

2017 yılında, Almanca konuşmayan ebeveynleri olan 25-64 yaş grubundakiler Almanca bilgilerini yüzde olarak şu şekilde değerlendirdi:

2010‘dan sonra göç etti 2010‘dan önce göç etti

Toplam

Meslek eğitimi diploması olmayan

Meslek eğitimi diploması olan

Yüksekokul diploması olan

Konuşma, okuma ve yazma çok iyiKonuşma iyi, okuma ve yazma ise yeterliKonuşma yeterli Daha kötü

Almanya‘daki göçmenler: Geliştirilebilir dil becerileri

LiD_M12-BroschÅre_2020_TUR_Druck_x.indd 6 19.02.20 12:13

Page 7: LiD M12-BroschÅre 2020 TUR Druck x - Leben in Deutschland · 2020-02-19 · 2020 anketi katılımcıları broşür ... yetçi ebeveynlik normlarında düşüş ve ebeveyn yaşam

© Kantar 2020

Gönüllü angajman artıyor

Almanya’da gönüllü çalışmalara katılım isteği, son 30 yılda sürekli artmaktadır, bu durum, ALMANYA’DA YAŞAM kapsamında yapılan temsili anket sonuçlarıyla kanıtlanmıştır. Bu olum-lu gelişme, özellikle »Y Kuşağı«nın (1983-1999 doğumlular) giderek artan angajmanından ve 68 kuşağının (1941-1954 doğumlular) katkılarından kaynaklanmaktadır.

68 kuşağı mensupları emekliliklerinde de oldukça aktifl er: %29’u gönüllü çalışmalarına devam edi-yor, %13’ü ise gönüllü çalışmalarına emekli olduktan sonra başlamış durumda.

İş arkadaşı Jürgen Schupp ile birlikte çalışmayı kaleme alan DIW Berlin’deki SOEP ekibinden Luise Burkhardt konuyu şöyle derliy-or: »Artık insanların yaşlandıklarında sağlık durumlarının daha iyi olmasından, eğitim düzeyinin ortalama olarak artmasından ve yaşlanma konusunun sosyal ve siyasi söylemde çok daha olumlu bir imaj kazanmasından ötürü, yaşlılıkta dahi giderek daha fazla insan, gönüllü çalışmalara katılım göstermektedir.«

ALMANYA’DA YAŞAM araştırmasının sonuçları, »gönüllü katılım« anlayışına dayanmaktadır. Bunlar dernekler, kulüp-ler veya sosyal hizmet organizasyonları içindeki gönüllülük bazında ve ücret karşılığı olmadan yapılan faaliyetlerdir. Aile üyelerine özel ola-rak bakım yapılması veya komşular arasındaki yardımlaşmalar burada kastedilmemektedir.

Gönüllü angajman olmasaydı, ister spor, ister kültürel ister sosyal alanda olsun, birçok organizasyon yaşamını sürdüremezdi. İşte bu nedenden dolayı, »Gleichwertige Lebensverhältnisse/Eşit Yaşam Koşulları« komisyonu 2019 yılında »Deutsche Stiftung für Engagement und Ehrenamt/Alman An-gajman ve Gönüllülük Vakfını« hayata geçirmiş bulunmaktadır. Bu vakfın amacı, gönüllü angajman organizasyonu için hizmetler sunmak, gönüllü çalışmalar yapanları desteklemek ve bir bütün olarak sivil toplum kuruluşlarına katılımı teşvik etmektir.

0 20 40 60 80 100

(1908–1930)

(1941–1954)

(1931–1940)

+ 16,5 %

+ 71,8 %+ 69,6 %

© DIW Berlin 2019SOEP v.34.

30,9

38,4

42,1

Kaynak: Gönüllü angajman artıyor: 68 kuşağı, emeklilik başlangıcından sonra da aktif. Luise Burkhardt ve Jürgen Schupp, DIW Haftalık Raporu: 42/2019.

Foto

ğraf

lar:

Flor

ian

Schu

h /D

IW B

erlin

LiD_M12-BroschÅre_2020_TUR_Druck_x.indd 7 19.02.20 12:13

Page 8: LiD M12-BroschÅre 2020 TUR Druck x - Leben in Deutschland · 2020-02-19 · 2020 anketi katılımcıları broşür ... yetçi ebeveynlik normlarında düşüş ve ebeveyn yaşam

Sorularınız mı var veya bize başka bir şey söylemek mi istiyorsunuz?

İnternet adresimizi ziyaret edin: www.lid-studie.de/migrationsstudieVeya belirtilen irtibat görevlilerinden biriyle iletişim kurun.

Danışmanınız: SOEP-Hotline Katja Reimann DIW Berlin Kantar – Public Division t 030 89789 292 t 089 5600 1905 e [email protected] e [email protected] www.diw.de/soep www.lid-studie.de/migrationsstudie

TEŞEKKÜRÜMÜZÜN İFADESİ!

Uzun süreli temsili anket çalışması olan ALMANYA’DA YAŞAM’ın toplumu gerçekçi bir şekilde temsil etmesi, ancak bu çalışma kapsamında seçilen tüm hanelerin ve kişilerin yılda bir kez ankete katılımıyla gerçekleşebilir. Ankete katılımınız isteğe bağlı olduğundan, bunu, çalışmamıza vereceğiniz »gönüllü angajman« olarak görmekteyiz ve dolayısıyla bunun için size küçük bir armağan sunmak istiyoruz. Anket bitiminden hemen sonra haneniz için görevlendirilen anketör, 2020 yılında da size, teşekkürümüzün bir ifadesi ola-rak, hane halkı anketi için 5 Euro ve ayrıca her bir kişisel anket için 10 Euro takdim edecektir. 10 + 5 €

Sorumlu kişiler:

Axel Glemser Prof. Dr. Stefan Liebig Prof. Dr. Herbert BrückerKidemli Direktör SOEP, SOEP Altyapı Direktörü, Araştırma Bölümü Başkanı,Kantar - Public Division DIW Berlin IAB

SOEP araştırmacıları hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, QR kodunu tarayın veya web sitesini ziyaret edin https://www.diw.de/soeppeople

LiD_M12-BroschÅre_2020_TUR_Druck_x.indd 8 19.02.20 12:13