lij · 2018-05-25 · makale tarzında yazılmış monografi ki tapçıklarına risale adının...

3
MEKTUP Resul-i Ekrem mektubuna besmele ile ve kulu ve elçisi olma belirttikten son- ra Herakleios'un Bu arada ona "melik" yerine bü- hitap ederek mülkün ger- çek sahibinin Allah vurgulama- dikkat çekicidir. selam gelmektedir; ancak müslüman için dua yan "hidayete erenlere" genel ifadeyle Mektubun so- nunda, eden davet gelir. Buraya mu hata- sebebiyle müslüman- larla ortak bir söze yani davet eden Al-i im ran süresinin 64. ayeti Hz. Peygamber'in mektu- bu gereksiz ifadelere yer den ve özdür. Onun mektup- bir günümüze kadar bunlardan ile peygamber Müseylime'ye Top- Müzesi'nde muhafaza edil- mektedir. Resül-i Ekrem ve Hulefa-yi res- ml ve üslübuna büyük bir önem Hz. Peygamber mektup yazan kendi ve mektubu bunun daha kolay (Taberanl. I, 38). Hadiste ge- çen "topraklama" ifadesini muhataba te- vazu ile hitap etme mecaz ola- rak yorumlayanlar varsa da onu fazla mürekkebin emdirilerek önlenmesi anlayan- lar da (MübarekfQrl, VII, 410). Ha- disin rivayetlerinden bu ikinci yoru- mun daha Nitekim kurutma na kadar üzer ine te tozu serpil- bilinmektedir. idareciler imiasma özen gösterilmesi istenirdi. Nitekim Hz. ömer, Ebu Musa ari'den bir mektupta "min Ebi Musa" yerine "min Ebu Musa" görünce ona katibini (Belazürl, s. 497; Beyhakl. ll, 258). Arap yeni henüz nokta ve harekenin dönemler- de sebebiyle ya- yoktur. tarihi bo- yunca büyük ve sebep olan ve etkileri günümüze kadar uzanan ilk fitne Hz. katibi Mervan b. Hakem'e bir mektubun nokta ve harekesi için veya kasten 14 halifenin anlama gelen bir mektup sebep gösterilir (Ta beri, TMl]., ll, 662 vd). Herhalde bu gibi sebep- lerden resail ve berld erken bir dönemde kurul- : Buhari, "isti'zan", 23, 24, 25; Ebü Davüd, "Vi tir". 23; Tirmizi, "isti'zan" , 20; Belazüri, Fü- tüh (Fayda). s. 497; Sa'd, 1, 263- 264; Taberi, Cami'u'l-beyan, XIX, 153; a.mlf .. Tari/], Beyrut 1407, ll, 662 vd.; Abdürabbih, Abdül rn edd et-Terhinl), Bey- rut 1404/ 1983, IV, 241,242, 281, 287; Taberani, el-Mu 'cemü' l-kebir Harndi Abdü lrnedd es- Se lefl). Musul 1404/ 1983, X, 320; a.mlf., Müs- Harndi Abdülrnedd es- Selefl). Beyrut 1409/1989,1, 38; Hakim, el-Müs· tedrelc [Atil). IV, 300-301; Beyhaki, '1· iman M . Said Beyrut 1410, ll, 258; 1, 480, 481; Tahsin Özgüç. New Res ea r ches of the Center o{ Assyrian Trade Colon i es, Ankara 1959, tür.yer.; MübarekfürT, Beyrut , ts. (Dilrü' l- kütübi 'l- il miyye). VII , 41 O; Conco rdanc e to th e Good i'iews Bible (ed. D. Robinson New York 1976, s. 668; Hamidullah, Peyga mberi , 1, 337 vd.; Cilbir Kumeyha, Edebü'r-resa'il , Kahire 1406/1986 , s. 5 vd., 79 vd., 155 vd.; Abdülhay ei-KettanT. et-Teratibü'l-idariyye (Özel). 204 vd .; Gül Özaktürk. Mektubun Tarih- çesi", Arehiv um Anatolicum: Anadolu leri, sy. 4, Ankara 2000, s. 143 vd. liJ N EB i BozKURT Arap Arap mektup en kelime risi:Hedir. Bunun kitab, sahife, kelime, makale.lisan, me'- lüke. el ük. meyamir gibi kelimeler de ay- konumda Özellikle mek- tup formundaki resmi risalelerle uzun ri- salelere kitap verilmesi daha yay- "Mektup . risalenin resail, "bilgi ve haberle- rin bir kimseden iletilmesi (eili k. mesaj ) risalenin lu ise (Lisanü'l-'Arab, "rsl" md) . Kerim'de Allah'a ait bilgi, haber. emir ve ku ll ara ifade eden ri sa le ve risalat kelimeleri yer Bu görevi yerine getirmek üze- re Allah kimseye de resul (M. F. Abdülbaki, el-Mu'- cem, "rsl" md.). · "Bilgilerin ile bilgileri içeren belge" risale teri- minin Emevl Halifesi Hi- b. Abdülmelik (724-74 3) kaydedilir. Em eviler'in ilk katip- lerinden olan Salim Ebü'I-Aia. Aristo'nun. Büyük e onun yönetece- dair bilgiler içeren belgenin Yu- nanca tercümesinde ri- sale kelimesini ve buna "risa- letü Aristatalis fi siyaseti'l- müdün" Ebu Düla- me ilk Abbas! halifesi Ebü 'I-Abbas es-Sef- fah'a methiyede. bir katibe tara- olan , Beni Esed reisine ait bir risaleden söz etmektedir (Ebü'I-Fe- rec el-isfahanl, X. 266). Daha sonra risale- nin "bilgi ve haberlerin iletme ara- ilk manada ise nadir olarak (a.g .e., XX. 56; Yakut, ll. 4 -5;Vl, 106, 166). makale monografi ki- risale verilmesi. bun- ilk örneklerinin formel olarak mek- tup üslübunda kaleme ve talep üzerine ilgiliye gönderil- mesi sebebiyledir. Bu türün ilk örnekle- rinden olan Cahiz'in risalelerinde bu özel- lik görülmektedir (ilmi risaleler için bk . Arap mektup. kompozis- yon türlerinin yer için ede- bi bir mektubun hitap edilen an- ile sosyal mevkiine uygun, gereksiz uzatmalardan, ifadele rden uzak, tabii. fakat edebi bir an- kaleme temel özel- likleridir (Ahmed I, 44-45) . Ede- bi bir mektubun sanat kafiyeler (seci) olmak üzere de- rinlik ve tasvir gücü mecaz. istiare, kinaye, tevriye gibi sanat- lara Bu edebi mektup- la kaside ilgi kuran Tabata- ba edebi mektubu serbest vezinli, nesre (mahlOI) kaside, ka sideyi de (ma 'kOd) risale olarak görür ve her ikisinin bölümleri, be- lagat incelikleri ve yöntemlerinin birbirine söyler S. 6-7J Ebu Hilal el-Askeri bu noktalarda hutbe ile edebi mektup benzerlik gö- rür s. 1 36). alimler özel-resmi, edebi- gayri edebi. didaktik ve tuplar, ilmi. ehll ve mütedavel mektupc lar. siyasi, içtimal, hukuki, ticari, dini, za- t! mektuplar. mensur ve manzum tuplar. orta ve uzun mektuplar gibi tabi Klasik tasnifte Arapça mektuplar için "ihvaniy:: yat" ve "d'ivaniyyat" olmak üzere iki te- mel kategori Bunlara ilmi risaleleri de ekl'emek gerekir.

Upload: others

Post on 20-Feb-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: liJ · 2018-05-25 · makale tarzında yazılmış monografi ki tapçıklarına risale adının verilmesi. bun ların ilk örneklerinin formel olarak mek tup üslübunda kaleme alınmış

MEKTUP

Resul-i Ekrem mektubuna besmele ile başlamış . adını açıkladıktan ve Allah'ın kulu ve elçisi olma vasfını belirttikten son­ra Herakleios'un adını zikretmiştir. Bu arada ona "melik" yerine "Rumlar'ın bü­yüğü" şeklinde hitap ederek mülkün ger­çek sahibinin Allah olduğunu vurgulama­yı amaçlaması dikkat çekicidir. Ardından selam faslı gelmektedir; ancak muhatabı müslüman olmadığı için dua anlamı taşı­yan selamı "hidayete erenlere" şeklinde genel ifadeyle vermiştir. Mektubun so­nunda, yazılmasındaki asıl amacı teşkil eden İslam 'a davet gelir. Buraya mu hata­bın hıristiyan oluşu sebebiyle müslüman­larla ortak bir söze yani Allah'ın birliğine davet eden Al-i im ran süresinin 64. ayeti konulmuştur. Hz. Peygamber'in mektu­bu gereksiz ifadelere yer verilmediğin­den dolayı kısa ve özdür. Onun mektup­larından bir kısmı günümüze kadar ulaş­mıştır; bunlardan Mukavkıs ile yalancı peygamber Müseylime'ye yazdıkları Top­kapı Sarayı Müzesi'nde muhafaza edil­mektedir.

Resül-i Ekrem ve Hulefa-yi Raşidln res­ml yazışmalarda yazının güzelliğine ve üslübuna büyük bir önem vermiştir. Hz. Peygamber mektup yazan kişinin kendi adıyla başlamasını ve yazdığı mektubu topraklamasını istemiş. bunun işi daha kolay kılacağını belirtmiştir (Taberanl. Müsnedü'ş-Şamiyyin, I, 38). Hadiste ge­çen "topraklama" ifadesini muhataba te­vazu ile hitap etme şeklinde mecaz ola­rak yorumlayanlar varsa da onu yazıdaki fazla mürekkebin toprağa emdirilerek dağılmasının önlenmesi şeklinde anlayan­lar da vardır (MübarekfQrl, VII, 410). Ha­disin farklı rivayetlerinden bu ikinci yoru­mun daha doğru olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim kurutma kağıdının kullanılması­na kadar yazı üzerine te beşir tozu serpil­diği bilinmektedir. idareciler tarafından mektupların imiasma özen gösterilmesi istenirdi. Nitekim Hz. ömer, Ebu Musa el-Eş' ari'den aldığı bir mektupta "min Ebi Musa" yerine "min Ebu Musa" yazıldığını görünce ona katibini cezalandırmasını emretmiştir (Belazürl, s. 497; Beyhakl. ll, 258). Arap yazısının yeni geliştiği, henüz nokta ve harekenin olmadığı dönemler­de yazışmalar sebebiyle bazı sıkıntılar ya­şandığında şüphe yoktur. İslam tarihi bo­yunca büyük kargaşalara ve iç savaşlara sebep olan ve etkileri günümüze kadar uzanan ilk fitne olayına Hz. Osman'ın, katibi Mervan b. Hakem'e yazdırdığı bir mektubun nokta ve harekesi olmadığı için yanlış anlaşılması veya Mervan'ın kasten

14

halifenin ağzından farklı anlama gelen bir mektup yazması sebep gösterilir (Ta beri, TMl]., ll , 662 vd). Herhalde bu gibi sebep­lerden dolayı resail ve inşa divanlarıyla berld teşkilatı erken bir dönemde kurul­muştur.

BİBLİYOGRAFYA :

Buhari, "isti'zan", 23, 24, 25; Ebü Davüd, "Vi tir". 23; Tirmizi , "isti'zan" , 20; Belazüri, Fü­tüh (Fayda). s. 497; İbn Sa'd, et·Taba~at, 1, 263-264; Taberi, Cami'u'l-beyan, XIX, 153; a.mlf .. Tari/], Beyrut 1407, ll , 662 vd.; İbn Abdürabbih, ei-'İ~dü '1-{erid ( n şr. Abdülrnedd et-Terhinl), Bey­rut 1404/1983, IV, 241,242, 281, 287; Taberani, el-Mu'cemü'l-kebir (nşr. Harndi Abdü lrnedd es­Selefl) . Musul 1404/ 1983, X, 320; a.mlf., Müs­nedü'ş-Şamiyyin (nşr. Harndi Abdülrnedd es­Selefl). Beyrut 1409/1989,1, 38; Hakim, el-Müs· tedrelc [Atil). IV, 300-301; Beyhaki, Şu'abü '1· iman (nş r. M. Said BesyOniZağlOI). Beyrut 1410, ll , 258; Kalkaşendi, Şubf:ıu'l·a'şa (Şe rn se ddin) ,

1, 480 , 481; Tahsin Özgüç. Kültepe- Kaniş, New Researches of the Center o{ Assyrian Trade Colon ies, Ankara 1959, tür.yer.; MübarekfürT, Tuf:ı{etü ' l-af:ıve?i, Beyrut, ts. (Dilrü' l-kütübi ' l ­il miyye). VII , 41 O; Concordance to the Good i'iews Bible (ed. D. Robinson ı. New York 1976, s. 668; Hamidullah, İs lam Peygamberi, 1, 337 vd.; Cilbir Kumeyha, Edebü'r-resa'il, Kahire 1406/1986, s. 5 vd ., 79 vd. , 155 vd.; Abdülhay ei-KettanT. et-Teratibü'l-idariyye (Özel). ı, 204 vd.; Gül Özaktürk. "Yazınsal Mektubun Tarih­çesi ", Arehiv um Anatolicum: Anadolu Arşiv­leri, sy. 4, Ankara 2000, s. 143 vd.

liJ N EB i BozKURT

Arap Edebiyatı. Arap edebiyatında mektup karşılığında kullanılan en yaygın kelime risi:Hedir. Bunun yanında kitab, hıtab, sahife, kelime, makale.lisan, me'­lüke. el ük. meyamir gibi kelimeler de ay­nı konumda görülmüştür. Özellikle mek­tup formundaki resmi risalelerle uzun ri­salelere kitap adının verilmesi daha yay­gındır. "Mektup. kitapçık" anlamındaki risalenin çoğulu resail, "bilgi ve haberle­rin bir kimseden diğerimi iletilmesi işi" (elçilik. mesaj) manasındaki risalenin çoğu­lu ise risalattır (Lisanü 'l-'Arab, "rsl" md). Kur'an-ı Kerim'de Allah'a ait bilgi, haber. emir ve yasakların ku ll ara ulaştırılmasını ifade eden ri sa le ve risalat kelimeleri yer almıştır. Bu görevi yerine getirmek üze­re Allah tarafından seçilmiş kimseye de resul denmiştir (M. F. Abdülbaki, el-Mu'­cem, "rsl" md.). ·

"Bilgilerin yazı ile aktarılması. bilgileri içeren yazılı belge" anlamında risale teri­minin kullanılmasının Emevl Halifesi Hi­şam b. Abdülmelik zamanında (724-743)

başladığı kaydedilir. Em eviler'in ilk katip­lerinden olan Salim Ebü'I-Aia. Aristo'nun. öğrencisi Büyük İskender' e gönderdiği.

onun fethettiği şehirleri nasıl yönetece­ğine dair bilgiler içeren yazılı belgenin Yu­nanca aslından yaptığı tercümesinde ri­sale kelimesini kullanmış ve buna "risa­letü Aristatalis ile'I-İskender fi siyaseti'l­müdün" adını vermiştir. Şair Ebu Düla­me ilk Abbas! halifesi Ebü'I-Abbas es-Sef­fah'a yazdığı methiyede. bir katibe tara­fından yazılmış olan, Beni Esed reisine ait bir risaleden söz etmektedir (Ebü'I-Fe­rec el-isfahanl, X. 266). Daha sonra risale­nin "bilgi ve haberlerin yazılı iletme ara­cı" şeklindeki anlamı yaygınlaşmıştır; ilk manada kullanılmasına ise nadir olarak rastlanmaktadır (a.g.e., XX. 56; Yakut, ll. 4-5;Vl, 106, 166). İlmlveedeb'ikonularda makale tarzında yazılmış monografi ki­tapçıklarına risale adının verilmesi. bun­ların ilk örneklerinin formel olarak mek­tup üslübunda kaleme alınmış olması ve talep üzerine hazırlanıp ilgiliye gönderil­mesi sebebiyledir. Bu türün ilk örnekle­rinden olan Cahiz'in risalelerinde bu özel­lik açıkça görülmektedir (ilmi risaleler için bk. RİSALE).

Arap edebiyatında mektup. kompozis­yon türlerinin başında yer aldığı için ede­bi bir mektubun hitap edilen kişinin an­layışı ile sosyal mevkiine uygun, gereksiz uzatmalardan, yapmacık ifadelerden uzak, tabii. yalın, akıcı fakat edebi bir an­latımla kaleme alınmış olması temel özel­likleridir (Ahmed el-Haş im! , I, 44-45) . Ede­bi bir mektubun sanat değeri, başta iç kafiyeler (seci) olmak üzere anlatıma de­rinlik ve tasvir gücü kazandıran mecaz. teşbih. istiare, kinaye, tevriye gibi sanat­lara dayanır. Bu bakımdan edebi mektup­la kaside arasında ilgi kuran İbn Tabata­ba edebi mektubu serbest vezinli , nesre dönüştürülmüş (mahlOI) kaside, kasideyi de şiire dönüştürülmüş (ma 'kOd) risale olarak görür ve her ikisinin bölümleri, be­lagat incelikleri ve yöntemlerinin birbirine benzediğini söyler ('Jyarü_'ş~şl'r, S. 6-7J Ebu Hilal el-Askeri bu noktalarda hutbe ile edebi mektup arasında benzerlik gö­rür (Kitabü'ş-$ına'ateyn, s. 136).

Çağdaş alimler mektupları özel- resmi, edebi- gayri edebi. didaktik ve klişe rnek~ tuplar, ilmi. ehll ve mütedavel mektupc lar. siyasi, içtimal, hukuki, ticari, dini, za­t! mektuplar. mensur ve manzum rnek~ tuplar. kısa, orta ve uzun mektuplar gibi sınıflamalara tabi tutmuşlardır. Klasik tasnifte Arapça mektuplar için "ihvaniy:: yat" ve "d'ivaniyyat" olmak üzere iki te­mel kategori b~lirlenmiştir. Bunlara ilmi risaleleri de ekl'emek gerekir.

Page 2: liJ · 2018-05-25 · makale tarzında yazılmış monografi ki tapçıklarına risale adının verilmesi. bun ların ilk örneklerinin formel olarak mek tup üslübunda kaleme alınmış

İhvaniyyat türü mektuplar dost ve ak­raba arasındaki özel yazışmalardır. Konu­ları doğum, evlilik. bayram ve başarı kut­lamaları. taziye, teşekkür. hediyeleşme gibi normal hayatın olaylarıdır. Bunlarda hitap edilen kimseye karşı duyulan sevgi ve özlem gibi duygularla nostaUi dile ge­tirilir. Duyguların tasviri için bu tür mek­tuplarda uzun yazım (ıtnab) üs!Obunun kullanılması uygun görülmüştür. Mesa­feler ve uzun süren ayrılıklar dostluk ve sevgi bağlarını zayıflattığından bu du­rumlarda gelen mektuplar uzaklardaki dostun vekili ve sadakatin şahidi olarak dostluğu kurtaran. sürdüren ve güçlen­diren en önemli faktör olarak görülür. Kalkaşendl'den önceki yazarlar ihvaniyya­tın kutlama, taziye. hediyeleşme ve iltifat gösterme gibi birkaç türünden söz et­mişlerdir. Kalkaşendl ise ihvaniyyat için on yedi kategori belirlemiştir. Bunlar ara­sında ara buluculuk talebi, aşk. özlem. ziyaret daveti, sevgi, ev! en me teklifi. özür beyanı. teşekkür. sitem. hastanın duru­munu sorma. haber iletme gibi hususlar yer alır (Şubf:ıu'l-a'şa, VIII. 126) Halife. vezir ve emir gibi yüksek dereceli devlet adamlarıyla onların altında bulunan kim­seler arasında özel işlerle ilgili olarak ya­zılan mektuplar da ihvaniyyata dahil edil­miş, ancak bunlar resmi mektuba ben­zeyen ihvaniyyat olarak görülmüştür. İh­vaniyyat türü mektuplarda nesirle yazı­lanlar çoğunluğu oluşturmak.la birlikte nesir- nazım karışık olanlarla yalnız şiir halinde yazılan mektuplar da vardır. E bO İshak es-Sa bl ile Şerif er-Radi arasında te­ati edilen mektupların ilk bölümünü bu tür teşkil eder (krş Resa'ilü'ş-ŞabT ue'ş­

ŞerT{ er-RaçlT, s. 7-62) Özel mektuplarda anlatım daha li ri k ve şiirseldir; çünkü öv­me. yerme, şikayet ve sitem gibi birçok temada şiirle ortaktır.

Diğer inşa türlerinde olduğu gibi mek­tuplarda da giriş (bidayet 1 sadr). gelişme (mevzQ) ve sonuç (nihayet 1 hatime) kısım­ları bulunur. Yazışma müslümanlar ara­sında ise mektup besmeleden sonra kısa hamdele ve bazan salvele ile başlar. daha sonra mektubun asıl konusuna geçilir. Doğu mektuplarında görülen bu standart başlama formuna karşılık Endülüs mek­tupları genellikle gönderilene dua veya bir manzume ile başlar ya da konuya doğ­rudan giriş yapılır. Müslümanlarla gayri müslimler arasındaki yazışmalarda bu klişeler yer almaz. Onlarda, "Bu falanca­dan falaneaya bir mektuptur ... " gibi bir ifadeyle başlanır. Mektuplar çoğunlukla bir dua klişesiyle. bazan da muhtevaya

uygun ayet. hadis, şiir, atasözü vb. ile son bulur. Resmi mektupların ( dlvaniyyat) bölümlerinde de benzer k.lişeler yer alır. 90 (709) yılında Mısır valisi olan Kurre b. Şerlk'in mektuplarında bu klişelerin gö­rülmüş olması, Arap toplumunda ondan çok daha önce mektup yazma geleneğiyle klişelerinin bulunduğunu gösterir (Be eker. 1,92-94)

Dlvaniyyat (resailü dlvaniyyat) adını. ilk teşekkülü Muaviye b. EbO Süfyan zama­nında ( 661-680) gerçekleşen, devletin resmi yazışmalarını hazırlamakla görevli Dlvanü'r-resail'den (Divan-ı inşa) alır. An­cak yönetimin bütün mektupları bu di­vandan çıkmadığından devlet. idare ve hükümet işleriyle ilgili mektuplar için "resmi mektuplar" (resail resmiyye) ta­biri daha kapsamlı görülmüştür (Hüsnl Naise. s. 246). Bunlar idari. siyasi. adli, kazal. teşriT . iktisadi vb. konularda tayin­azil. icazet. yemin, kutlama. sulh. biat. ikta. vasiyet, mehir, tezkire mektupları .

veliaht olacaklar için yazılan ahidname. bir düşmana veya asiye güvence olarak verilen emanname. savaş veya zafer kut­laması , asiler için yazılan tehdit mektup­ları. umuma açıklamalar içeren beyan mektubu (menşQrat 1 fermanlar) gibi res­ml mektuplardır. İbnü'n-Nedlm. bu tür mektuplardan konularına göre belirlen­miş çok sayıda örnek zikrettiği gibi Kalka­şendi Dlvanü'l-inşa'dan çıkan otuz çeşit mektup kaydetmektedir (Şubf:ıu'l-a'şa, xv. 1-73). Dlvaniyyatta. günümüzdeki ida­ri mektupların ince diplomasi üsiObunun yanında yüksek düzeyde bir edebi dilin kullanıldığı görülür. Bu sebeple Ahmed b. Yusuf ei-Katib. EbO İshak es-Sabl. Ebü'I-Fazl İbnü'l-Amld, Sahib b. Abbad, Kadi el-Fazı! ve İbn Nübate gibi edip ve katipierin kaleminden çıkmış dlvaniyyat mektupları. edebiyat ve belagat alimle­rince yüksek edebi düzeyde inşa örnek­leri olarak değerlendirilmiştir. Bunların en iyileri divanda örnek olarak saklandığı gibi bu tür resmi ve edebi mektuplar hal­ka oku nur. muhtevaları tartışılıp yorum­Ianırdı.

Edebi mektup yazma sanatına "teres­sül" (sınaatül-teressül), yazana da "müte­ressil" denir. Divan-ı inşa'da görev alacak müteressiller en yüksek edebi üs!Oba sa­hip edip ve yazarlar arasından seçilirdi. lll. (IX.) yüzyılın ortalarından itibaren dev­letin çeşitli kademelerinde görev yapa­cak katipleriçin el kitapları yazılmaya baş­lanmıştır. İbn Kuteybe'nin Edebü'l-ka­tib'i, İbn EbO Tahir TayfOr'un Kitdbü'l-

MEKTUP

Menşur ve'l-man;ç;Cım'u, EbO Bekir es­SQII'nin Edebü'l-küttab'ı, İbn Halef'in Mevaddü '1-beyan'ı, Ziyaeddin İbnü'l­Eslr'in el-Meşelü's-sa'ir fi edebi'I-ka­lib ve'ş-şa'ir ile el-Miita]J.u'l-münşa li­]J.adi~ati'l-inşa'sı. Şehabeddin Mahmud el-Halebl'nin Jjüsnü't-tevessül ila şı­na'ati't-teressül'ü. İbn Fazlullah el-Öme­rl'nin. et-Ta'rif bi'l -muştala]J.i'ş-şerif'i

ve bunun şerhi. İbn Nazırülceyş'in Teş~i­fü 't-Ta' rif' i bu tür eserlerdendir. On dört ciltlik hacmiyle bu nevi eserlerin en kap­samiısı Kalkaşendl'nin Şub]J.u '1-a'şa ii şma'ati'J-inşa'sıdır (bu eserlerin bir lis­tesi için bk. Samir ai-Droubi. s. 60-79) Sö­zü edilen eserlerde. Divan-ı inşa'da katip olarak görev yapacak edibin yüksek dü­zeyli bir edebi ve belagl üs!Oba, ayrıca ge­niş bir kültüre sahip olmasının zarureti, yetişmesi için okuyup ezberlemesi gere­ken ilmi ve edebi formasyon bilgileri, sa­hip olması istenen ahiakl meziyetler. çe­şitli kişi ve makamlara yazılacak mektup­ların başlangıç. sonuç ve muhtevalarının nasıl olması gerektiği, hitaplarda çeşitli düzeydeki yöneticiler için kullanılacak sı­fat. lakap ve künye klişeleri. kompozisyon ve imla esasları. hat ve çeşitleri . harfler ve nitelikleri, mektuplarda kullanılacak kağıdın evsafı. kalem ve divit çeşitleri, mürekkep, hakka vb. konularda ayrıntılı bilgilerle muhtelif mektup örnekleri yer alır.

Eski ve yeni zamanlara ait çok sayıda mektup koleksiyonu oluşturulmuştur. Bunlardan Ahmed Zekl Saffet'in Cemhe­re tü resa'ili'l-'Arab'ı (1-IV, Kahire 1971)

Cahiliye, sadr-ı İslam. Emevl ve Abbasl­ler'in ilk dönemlerine ait mektup örnek­lerini kapsamaktadır. Bunun dışında Mu­hammed Kürd Ali'nin Resa'ilü'l-büle­gci'sı. Fayiz Abdünnebl Fe! ah e!-Kaysi'nin Edebü'r-resa'il fi'l-Endelüs fi'l-karni'l­l]amisi'l-hicri'si zikredilebilir. Ayrıca es­kilerden Cahiz. İbn Hazm. İbn ZeydOn , İbnü'l-Mu'tez. EbO Bekir el-Harizml. Be­dlüzzaman ei-Hemedanl. Ziyaeddin İb­nü'l-Eslr, Ebü'I-Ala el-Maarrl, EbO İshak es-Sabl, Şerif er-Radi, Şerif el-Murtaza. Sahib b. Abbad, Ebü'I-Fazı İbnü'I-Amld, Kadi el-Fazı!. İbn Nübate el-Mısrl; yeni­Ierden Mahmud eı-Aıosı. Kermell. Cüb­ran Halil Cübran. Mey Ziyade. Mustafa Sadık er-Rafil, M. Reşld Rıza, Şeklb Ars­lan ve Cemi! Sıdkl ez-Zehavl tarafından yazılmış mektup ve mektuplaşma örnek­lerini kapsayan birçok koleksiyon mev­cuttur (bunların bir listesi için bk. M. Ş ük­ri el-AIOsl, neşredenin girişi. s. 65-77).

15

Page 3: liJ · 2018-05-25 · makale tarzında yazılmış monografi ki tapçıklarına risale adının verilmesi. bun ların ilk örneklerinin formel olarak mek tup üslübunda kaleme alınmış

MEKTUP

BİBLİYOGRAFYA :

Lisanü'L-'Arab, "rsl" md.; M. F. Abdülbilki. ei-Mu'cem, "rsl" md.; ibn Ebü Tahir. el-Menşür ve'L-mamüm (nş r. Ahmed el-Eifl). Beyrut 1986, tür. yer.; Ebü'I-Hasan ibn Tabataba. 'iyarü 'ş-şi'r (n şr. Taha el- Haciri- M. Zağlü l Sellam) . Kahire 1956, s . 6-7; Mes'Gdi. Mürücü '?·?eheb, Tahran 1970, VI , 1 ı6; Ebü'I-Ferec el-isfahani. ei-Egani, X, 266; XX, 56; Ebü Hilal el-Askeri, Kitabü'ş­$ına'ateyn(nşr.Aii M.ei-Bicavi-M. Ebü'I-Fazl). Kahire 1371/1952, s. 69, 136; Resa'ilü'ş-$abi ve 'ş-Şerif er-Raçfi (n ş r. M. Yus uf Necm). Kahire ı 968, s . 7 -62; Mecmü'u resa'il ve makamat, Bibliotheque Nationale, Arabe, nr. 3923, vr. 55, 60-61; Sealibi, Yetimetü'd-dehr (nşr M. Muh­yiddinAbdülhamld). Kahire ı375-77/1956-57, lll, 8, 10-ı2 , 80-83 , 312; IV, ı90 , 191, ı92; ibn Halef. Mevaddü'L-beyan (nşr. Fuat Sezg in). Frankfurt ı407 /1986, s. 45-48, 323-355, ayrı­ca bk. tür.yer.; Ebü'I-Velid ismiiii ei-Himyeri. el­Bedi' [f vaş{i 'r-rebf' (n ş r. H. Beiris). Rabat ı 940, s. 55, 60, 178; Humeydl. Ce?vetü'L-muktebis, Kahire ı386/1966, s. 212; ibn Bessam eş-Şen­terini, e?-lai)ire[f me/:ıfısini ehli'L-Cezire (n ş r.

i h san Abbas). Kah i re ı 978-79, 1/1, s. 242, 486, 49ı; ll/1 , s. 194-195; lll/ ı . s. 332; 111/ 2 , s. 705-755; Yaküt, Mu'cemü'L-üdebtı' (n ş r. D. S. Mar­goliouth). London 1909-13, ll , 4-5; V, 329, 351; VI, 67-68, ı 06, 166; Ziyaeddin ibnü'I-Esir, ei­Meşelü 's-sa'ir(nşr. M. Mu hyiddin Abdülhamid). Beyrut ı411/1990,1 , 87-148; ibn Fazlullah ei­Ömeri, et-Ta'rif bi 'L-muştala/:ıi 'ş-şed[(n ş r. Se­m ir ed-DürGbl), Kerek ı413/ 1992, s. 6-245, ay­rıca bk. tür.yer.; ibn Nübate. Ser/:ıu'L-'uyün(nşr. Said el-Efganl). Beyrut 1969, s. 3-8; ibn Nazı­rü ' I-Ceyş, Teşkifü 't-Ta'rif bi'L-muştala/:ı i 'ş-şerif (n ş r. R. Vese ly). Kahire ı 987, neşredenin girişi ,

s. IV-V; Kalkaşendi. Şub/:ıu'L-a'şa, bk. Feharis, XV, ı-73; a.e. (Şemseddin). 1, 244-356; ll , 327; VIII , ı 26; IX, 9-225; Ahdeb, Keşfü 'L-me'ani ue'L­beyan 'an resa'ili Bedi'izzaman, Beyrut 1890, s. 372-373, 43ı-432, 511; C. H. Becker, Papyri Schott Reinhardt, Heidelberg ı 906, 1, 92-94; Ahmed Zeki Safvet, Cemhereta resa'ili 'L-'Arab [f 'uşüri'l-'Arabiyyeti 'z-zahire, Beyrut, ts. (el­Mektebetü 'l-ilmiyye).lll , 57, 6ı, ı ı4-ı ı5, ı20 -

121 , ı22-ı24, 136; IV, 262, 364-365; J. Lec­lercq, "ı.:amitie dans les lettres du moyen age" , Reuu du moyen ages latin, Strasbourg 1945, 1, 391-410; a.mlf. , "Le genre epistolaire au moyen age", a.e. ( 1946) , ll , 63-78; G. Lecomte, "L'introduction au Kitab Adab al-Katib" , Me­langes Louis Massignon, Damas 1957, lll , 45 -63; Şevki Dayf, el-Fen ve me?fıhibüh, Kahire 1977, s. 95-ı ı3; G. Karlsson,/deologie et cere­monia l dans l'epistolographie byzantine, Uppsala ı962, s. 22; Ahmed el-Haşim!, Ceua­hirü 'l-edeb, Kahire ı385/ 1965, 1, 44-45, ay­rıca bk . tür.yer. ; G. Constable, "Letters and Letter- Collections" , Typologie des sourı::es du moyen age occidenta l, Turhout ı976 , fas. ı 7, s. 25, 32; H. Hunger. Die Hochsprachliche pro­fane Literatur der Byzantineu !, Munich 1978, s. 206, 2ıo-2ı 1; Hüsni Naise, el-Kitabetü'l-fen­niyye, Beyrut 1398/ 1978, s . 243-257, 318-329; Ali Ahmed Said Adonis, eş-Şabit ue'l-mü­teJ:ıavuil, Beyrut ı983 , lll, 2ı-33 ; Cilbir Kumey­ha. Edebü 'r-resa'il [f şadri 'l-İslam, Kahire ı406/ ı 986, s. 5-14; M. Şükri ei-Aiüsi. Edebü 'r-resa'il beyne'l-Alüsi ue 'l-Kermelf(nşr. K. Avvad - M. Awad). Beyrut 1407/ 1987, neşredenlerin giriş i,

s. 7-9, 65-77; Fayiz Abdünnebi Felah ei-Kaysi,

16

Edebü 'r-resa'il fi'l-Endelüs fi 'l-kami'l-l]amisi 'L­hicri, Arnman 1409/ı989, s. 7-86, 100-133; Sa­mir ai-Droubi, A Critica / Edition of and Study on lbn Fadl Allah 's Manua l of Secretaryship, "a l-Ta 'rif bi'L-mustalah al-sharif', Mu'tah 1992, s . 60-79; W. Marçais, "Les origines de la prose litte raires arabe" , RAfr. CCCXXX/1 ( 1927). s. 1-15; M. Grignaschi , "Le romain epistolaire classique ... ", Le Museon, LXXX, Louvain 1967, s. 219, 223 ; A. Arazi- H. Ben Shammay, "Ri­sala", E/2 (Fr.) , VIII, 549-557 .

!il İSMAİL DURMUŞ

Fars Edebiyatı. Fars edebiyatında sul­taniyyat ve ihvaniyyat şeklinde iki mek­tup (name) türü bulunmaktadır. Sultan­ların . devlet adamlarının birbirine ya da emirleri altında bulunanlara gönderdik­leri resmi mektuplara sultaniyyat. halk­tan olan kişilerin yazdığı özel mektupla­ra da ihvaniyyat adı verilir. İran'da mek­tup yazmanın kuralları Samanller döne­minden itibaren oluşmaya başlamış. IX ve X. yüzyıllarda İ ran'ın doğusunda ma­halli hanedanlıkların kurulmasıyla birlik­te Farsça'nın saray ve edebiyat dili olarak kullanılması yaygınlaşınca emirler ara­sında mektuplaşmada Farsça ağırlık ka­zanmıştır. Resmi yazışmalarının çoğunun Farsça olduğu Gazneliler. Selçuklular ve Harizmşahlar devrinde Divan-ı Risalat müessesesinin oluşmasıyla sultaniyyat türü mektup yazımı edebi bir gelişme kaydetmiştir. Bunun sonucunda mektup yazma işinin bir sanat olduğu kabul edi­lerek inşa ilminin alanına dahil edilmiş .

Kabi'ısname, Siyerü 'l-müli'ıkve Çehar Ma]fale gibi edebi eserlerde katiplik ve mektup yazma kurallarını anlatan bölüm­lere yer verilmeye başlanmıştır. DestUr-i De biri ve Desti'ırü '1-katib ii ta'yini'l­meratib gibi eserler mektup yazmanın edebi bir nitelik kazandığı bu dönemde kaleme alınmıştır.

Mahmüd-ı Gaznevi devrinde Vezir Ebü'I­Abbas Fazi b. Ahmed ei-İsferaylnl'nin te­şebbüsüyle resmi ve idari mektuplaşma­larda Arapça terkedilip Farsça kullanılma­ya başlandı . İranlı münşl. edip ve alimie­rin mektup yazmaya özel bir ilgi duyma­ları sonucunda her iki mektup türü geliş­ti, yeni üslüplar ortaya çıktı. Bilhassa res­ml mektuplaşmalarda sıfat. unvan, lakap ve özel isteklere yer verilmesi bu mektup türünün kendine has bir üslüp ve şekil almasını sağladı. VI (XII) ve VII. (XIII.) yüz­yıllarda Arapça mektupların örnek alın­masıyla V. (Xl.) yüzyıl mektuplarında kul­lanılan unvan ve sıfatlar yerini uzun ve seeili iziifet terkipierine bıraktı. Divanda­ki her iş ve görev için Arapça mektuplar-

dan iktibas edilen veya yeni üretilen özel unvan ve sıfatlar kullanıldı; bunlar üst makamlara yazılan mektuplarda daha çok yer almaya başladı. Safeviler devrin­de özellikle resmi mektuplarda aşırı de­recede sanatlı ve süslü anlatım yaygın­laştı. Bu mektupların okunınası son de­rece güçleşti. Kaçarlar döneminde ise üs­lüpta sadeleşme oldu.

Mektuplarda yer alan unvan, lakap ve dualar bunların yazıldığı siyasi ve içtimal makam ve mevkiye göre değişiklik gös­terir. Çoğunluğu Arapça olan bu sıfatia­

rın padişahlar için "melikü a'zam el-mü­eyyed bi-te'yldi'r-rahman hallede'llahu eyyame saltanatih'i". alimler için "üsta­zü'l-efdal ve'l-ekabir allametü'z-zaman". dostlar veya aile fertleri için "mahdüm-ı muazzam ya hudavendigar ale'l-ıtlak eb­kahu'llahu teala" gibi ifadeler kullanıl­mıştır. Mektuplar çoğunlukla Arapça ve­ya Farsça manzum bir ifade, selamiaş­

ma ve buluşma isteğiyle başlar, şairane

ifadelerin yer aldığı dua bölümüyle son bulurdu.

Eski Farsça'da mektuplar menşur. tev­ki'. fetihname. şikestname. ahidname ve sevgendname unvanlarıyla da görülür. Farsça edebi mektuplar "mekatlb" . "münşeat" veya "rukaat" adı verilen mec­mualarda derlenmiştir. Beyhaki'nin Ta­ri{.ı'inde naklettiği. Sult an Mahmüd-ı Gaz­nevi'nin mektupları olan Münşe'at-ı Ebu Naşr Müşkan, İmam Gazzall'nin Fe:Uı'i­lü'l-enam min resa'ili lfücceti'l-İsldm adlı kitapta (Tahran 1353 hş.) toplanan ve zamanın şahsiyetleri hakkındaki gö­rüşlerini içeren mektupları V. (Xl.) yüz­yılın örnekleri içinde sayılabilir. VI. (XII.) yüzyılda özel mektup türü örnekleri ola­rak dönemin alim şeyhleri arasındaki ya­zışmaların şeklini yansıtan Nameha-yi If üccetü '1-İslam AJ:ımed Gazzali (Tah­ran I 3 56 h ş. ). tasawufi i ncelikli özel mek­tupları içeren Nameha-yi 'Aynü'l-Ku­çlat-ı Hemedani(Tahran 1348 hş . ). hem özel hem resmi mektupları ihtiva eden Münşe'at-ı Ija]fani (Tahran I 349 h ş. ) gösterilebilir. Reşldüddin Vatvat'ın Ebkd­rü'I-efkar fi'r-resa'il ve'I-eş'ar adlı ese­rinde yer alan mektupları ( Nameha-yi Re­şidüddin Vatvat, Tahran 1338 hş.) bu yüz­yılın özel mektuplarına örnek teşkil eder. Bahiieddin Muhammed b. Müeyyed ei­Bağdadl'nin et-Tevessül ile't-teressül'­de yer alan mektupları da (Tahran 131 5 hş.) bu döneme aittir. VII. (XIII.) yüzyıla ait örnekler arasında yer alan Mevlana Ce­laleddin-i Rüml'nin mektupları (Mektü­bfit-ı Mevlana Celaleddin, istanbul 1356 1