lij - · pdf fileniçin ilim meclisine gelmiyorsun?" deme ... sanda bulunmuştur....

2
genellikle onlar sorum- luydu. Vekiller birden fazla mutawifle ça- Deliller Medine'de refa- kat ederdi. Bunlardan özellikle ziyaret yer- ler ini gezdirenlere "müzewir" denilirdi. Zemzemller ise Mekke. Mina ve Arafat '- ta zemzem görevliy- diler. Mutawifler hizmetlerinin iyi bir ücret ve bir hac mevsiminde ailele- rinin An- cak bir lerine vermek zaman- lara kadar Cidde'ye gelen top- bir de delil para- Mutawiflerin ücretleri son larda hükümet tesbit tir. Günümüzde kafilelerine daha çok kendi ülkelerinden gönderilen din görev- lileri Bununla birlikte geleneksel mutawiflik müessesesi sürdürmektedir. : Buhari, 15; Tul).fetü '1- M. Abdülmuhsin el-Ketebl). Kahire 1964, lll, 606; Ali Bey. Trauels of Ali Bey in Mo- rocca, Tripoli , Cyprus, Egypt, Arabia, Syria and Turkey, London 1816, ll , 61; Hicaz V il ayet! Sa l- namesi, Mekke 1306, s. 214; J. L. Burckhardt, Trauels in Arabia, London 1829, s. 94; Gaudefroy- Demombynes, le Pelerinage a la Mekke, Paris 1923, s. 201 vd. ; ibrahim Rifat Mir'atü ' l- lfaremeyn, Kahire 1344/1925, ll, 71-72; ismail Mekke-i Mükerreme Emirleri, Ankara 1972, s. 29; D. E. Long. The Hajj Taday: A Survey of the Contemporary Makkah Pilgri- mage, New York 1979, s. 17, 27 vd., 34, 35, 38, 39, 40, 41 , 43, 44, 45, 55, 60, 93; F. E. Peters, The Hajj: The Muslim Pilgrimage to Mecca and the Holy Places, Princeton 1996, s. 112, 242- 248, 275-279, 305, 350-352, 359; P. Paret. "Mu- Ef2 VII , 782.1,i;l NEBi BozKURT -, MUTAYYEN Ebu Ca' fer Muhammed b. Abdillah b. Süleyman el-Hadrami (ö. 297/ 909- 10) L M uhaddis ve tarihçi. _j Kaynaklarda tarihi zikredilme- mekle beraber 297'de (909- 1 O) doksan göre (Zehebl, A'lamü 'n- nübela', XIV. 42) Kufe'de 202 (817-18) "Mutayyen" (ça- mura ve "Mutayyen el-keblr" Ia- Çocukluk günle- rinde havuzda yüzerken onu çamura gören muhaddis Ebu Nuaym Fazi b. Dükeyn'in, "Ey Mutayyen! Niçin ilim meclisine gelmiyorsun?" deme- si üzerine bu lakapla riva- yet edilir. Hadis karar zaman Ebu söy- leyen Mutayyen. o döneme göre oldukça ileri bir (on yedi tahsile Ahmed b. Yunus, Yah- ya b. el-Harirl. Said b. Amr Yahya b. Abdülhamid el-Himmanl. Ebu Bekir ve Osman b. Ebu ile Ali b. Ha- kim gibi çok hocadan hadis belirtir. Hadis konusunda otoritesini kabul ve Hadis Ebu Bekir Ebu Darim on- dan çok hadis kaydetmek- tedir. Kendisinden Ukde, Yezid b. Mu- hammed el-Ezdi, Neccad Kani', Taberanl. Ebu Bekir Ali b. Abdurrahman ei-Bekkal. Ali b. Hassan el-Cedili gibi alimler hadis rivayet tir. Mutayyen Darekutni "sika", Halili Zehebi ifade- lerini kullanmak suretiyle onun güvenilir Kendisiyle vefat eden Ebu Ca'fer Ebu nin onu sözlerini Zehebi akran- lar görülen ve bu cerhin kabul (a.g.e., ay) Mutayyen Rebiü- lahir 297'de 909- Ocak 91 O) vefat etti. Eserleri. 1. Millet Kütüphane- si'nde bulunan (Feyzullah Efendi. nr 507/ 4. vr. 29' -32 b) eser üzerinde Mehmet Akif Özkiraz el- Mutayyen ve Cüz yüksek lisans tezi ( I 988 . Sos- yal Bilimler Enstitü sü) 2. Al;].bô.r ve ]J.ikô.- yô.t. Bir The Chester Beatty Lib- rary'de (nr. 3849) . 3. Kitô.- Sahabe eseriere belirtilmektedir Ha- cer. 2; Sezgi n. 3 19-320) . Kay- naklarda geçen eserleri de Kitô.bü's-Sünen Kitô. - bü't-Tefsir, Tefsirü'l -Kur'ô. n, Kitô.bü Tef- siri 'l-müsned, el -Müsned, et-Tô.ril;]. (Ta- rfi].u Kitô.bü'l-Edeb (Adab) nü'n-Nedlm, s. 283: Hediyy etü'l-'arif[n, ll , 23: Ke hhale, 44 1) : ibnü'n-Nedim. el-Fihrist Ramazan), Beyrut 1994, s. 283, 323-324 ; Zehebi , A 'la- mü'n-nübela', XJV, 41-42; a.mlf. . Mizanü ' l-i' ti- dal, lll, 607; ibn Hacer. Lisanü' l-Mizan, V, 233- 234; a.mlf .. 2; fa? (Ömer). s. 288; sirin (Lecne). ll, 164-165; Hediyyetü'l-'arifln, ll, 23; Kehhale, Mu' ce'l-mü'ellifln, lll, 441 ; Sez- gin, GAS (Ar.). 319-320; Kettani. er-Risaletü ' l- müstetrafe (Özbek). s. 93, 144, 259. liJ MusTAFA ERTÜRK MU'TAZID- BiLLAH MU'T AZID-BiLlAH Ebü'l-Abbas Ahmed b. el-Muvaffak- Billah Talha (Muhammed) L b. Ca 'fer el-Abbas! (ö. 289/902) Abbas! halifesi (892-902). 242 (856-57) veya 243 (857-58) Samerra'da Abbasi hane- nüfuzlu Muvaffak- Billah, annesi Rum bir cariyedir. Hali- fe Mu'temid-Aiellah, Basra'da isyan eden Zenciler'e ve önemli bir güç hali- ne gelen Saffariler'e olabil- mek için o Mekke'de bulunan kar- Samerra'ya ken- disini hilafet naibi tayin etti. Mu' ta- Billah ile beraber Basra'ya giden Mu- vaffak uzun süren mücadeleler neticesin- de Zenciler'in (267/880). Muvaffak. daha sonra kumanda- Irak ordusuyla bütün Suriye top- hakim oldu. Bunun üzerine Tolu- Hükümdan Humareveyh b. Ah- med b. Tolun, ordusuyla harekete geçerek Remle- Tavahin mevki- inde Abbasi ordusuyla girdi. galip durumda olan daha sonra çekilmek zorunda (27 1/8 85) Baba- birlikte Saffariler'den Amr b. Leys'e düzenlenen bir sefere de Mu'- emirlerine ve tan için tara- hapse (275/889) . Bunun üze- rine kendisine kumandanlardan bir Mu- vaffak ise terbiye etmek söyleyerek ve ölümünden bir hafta öncesine kadar ( 2 78/89 I ) onu hapiste tutmaya de- vam etti. ölümünün kuman- danlar Mu'temid'in Ca'fer ei-Mufav- vaz'a birinci veliaht. ikinci veli- aht olarak biat ettiler (2 3 Sa fer 27816 Ha- ziran 89 1) Halife Mu' temid , bir kadar sonra aziede- rek Billah veliaht tayin etti (22 Muharrem 279 1 24 Ni sa n 892). Billah, Mu'temid'in bu olaydan ay sonra 8 Re ce b 279 1 14 Ekim 892) beklenmedik ölümüyle halife oldu. Merkezi idarenin ve devlet ha- zinesinin dönemde iktidara ge- len Billah, ilk olarak olan Ubeydullah b. 383

Upload: vukiet

Post on 27-Mar-2018

230 views

Category:

Documents


3 download

TRANSCRIPT

Page 1: liJ -  · PDF fileNiçin ilim meclisine gelmiyorsun?" deme ... sanda bulunmuştur. Abbas! ordusunda görev yapan Türkler'in nüfuzunu kırma

ulaştırılmasından genellikle onlar sorum­luydu. Vekiller birden fazla mutawifle ça­lışabilirdi. Deliller hacılara Medine'de refa­kat ederdi. Bunlardan özellikle ziyaret yer­lerini gezdirenlere "müzewir" denilirdi. Zemzemller ise Mekke. Mina ve Arafat'­ta hacılara zemzem dağıtınakla görevliy­diler.

Mutawifler hizmetlerinin karşılığında iyi bir ücret alır ve bir hac mevsiminde ailele­rinin yıllık nafakasını sağlayabilirlerdi. An­cak kazandıkları paranın bir kısmını şeyh­lerine vermek zorundaydılar. Yakın zaman­lara kadar Cidde'ye gelen hacılardan top­rakbastı parası yanında bir de delil para­sı alınırdı . Mutawiflerin ücretleri son yıl­larda hükümet tarafından tesbit edilmiş­tir. Günümüzde hacı kafilelerine daha çok kendi ülkelerinden gönderilen din görev­lileri yardımcı olmaktadır. Bununla birlikte geleneksel mutawiflik müessesesi varlı­ğını sürdürmektedir.

BİBLİYOGRAFYA :

Buhari, "ŞürCıÇ" , 15; MübarekfCıri, Tul).fetü '1-af:ıve;;i (nş r. M. Abdülmuhsin el-Ketebl). Kahire 1964, lll, 606; Ali Bey. Trauels of Ali Bey in Mo­rocca, Tripoli, Cyprus, Egypt, Arabia, Syria and Turkey, London 1816, ll, 61; Hicaz Vilayet! Sa l­namesi, Mekke 1306, s. 214; J. L. Burckhardt, Trauels in Arabia, London 1829, s. 94; Gaudefroy­Demombynes, le Pelerinage a la Mekke, Paris 1923, s. 201 vd.; ibrahim Rifat Paşa. Mir'atü 'l­lfaremeyn, Kahire 1344/1925, ll, 71-72; ismail Hakkı Uzunçarşılı. Mekke-i Mükerreme Emirleri, Ankara 1972, s. 29; D. E. Long. The Hajj Taday: A Survey of the Contemporary Makkah Pilgri­mage, New York 1979, s. 17, 27 vd., 34, 35, 38, 39, 40, 41 , 43, 44, 45, 55, 60, 93; F. E. Peters, The Hajj: The Muslim Pilgrimage to Mecca and the Holy Places, Princeton 1996, s. 112, 242-248, 275-279, 305, 350-352, 359; P. Paret. "Mu­ı;awwif', Ef2 (İng.). VII , 782.1,i;l

~ıııııl NEBi BozKURT

ı -, MUTAYYEN (~)

Ebu Ca' fer Muhammed b. Abdillah b. Süleyman el-Hadrami

(ö. 297/ 909- 10)

L Muhaddis ve tarihçi.

_j

Kaynaklarda doğum tarihi zikredilme­mekle beraber 297'de (909- 1 O) doksan beş yaşında öldüğüne göre (Zehebl, A'lamü 'n­nübela', XIV. 42) Kufe'de 202 (817-18) yı­lında doğmuş olmalıdır. "Mutayyen" (ça­mura bulanmış) ve "Mutayyen el-keblr" Ia­kaplarıyla anılmaktadır. Çocukluk günle­rinde havuzda yüzerken arkadaşlarının onu çamura buladıklarını gören muhaddis Ebu Nuaym Fazi b. Dükeyn'in, "Ey Mutayyen!

Niçin ilim meclisine gelmiyorsun?" deme­si üzerine bu lakapla şöhret bulduğu riva­yet edilir. Hadis öğrenmeye karar verdiği zaman Ebu Nuaym'ın ölmüş olduğunu söy­leyen Mutayyen. o döneme göre oldukça ileri bir yaşta (on yedi yaşında) tahsile baş­lamasına rağmen Ahmed b. Yunus, Yah­ya b. Bişr el-Harirl. Said b. Amr el-Eş 'asi,

Yahya b. Abdülhamid el-Himmanl. Ebu Bekir ve Osman b. Ebu Şeybe ile Ali b. Ha­kim gibi çok sayıda hocadan hadis yazdı­ğım belirtir. Hadis konusunda otoritesini kabul ettirmiş ve hafız unvanını almıştır.

Hadis hafızı Ebu Bekir İbn Ebu Darim on­dan çok sayıda hadis yazdığım kaydetmek­tedir. Kendisinden İbn Ukde, Yezid b. Mu­hammed el-Ezdi, Neccad İbnü'l-Kas , İbn Kani', Taberanl. Ebu Bekir el-İsmaili. Ali b . Abdurrahman ei-Bekkal. Ali b. Hassan el-Cedili gibi alimler hadis rivayet etmiş­tir. Mutayyen hakkında Darekutni "sika", Halili "sika-hafız" . Zehebi "mütkın" ifade­lerini kullanmak suretiyle onun güvenilir olduğunu belirtmişlerdir. Kendisiyle aynı yıl vefat eden Ebu Ca'fer İbn Ebu Şeybe'­nin onu eleştiren sözlerini Zehebi akran­lar arasında sıkça görülen kıskançlığa bağ­lamış ve bu cerhin kabul görmeyeceğini söylemiştir (a.g.e., ay) Mutayyen Rebiü­lahir 297'de (Ara lık 909- Ocak 91 O) vefat etti.

Eserleri. 1. ljadiş. Millet Kütüphane­si'nde bulunan (Feyzullah Efendi. nr 507/ 4. vr. 29' -32b) eser üzerinde Mehmet Akif Özkiraz el-Mutayyen ve Cüz 'ü adıyla yüksek lisans tezi yapmıştır ( I 988. Mü Sos­yal Bilimler Enstitüsü) 2. Al;].bô.r ve ]J.ikô.­yô.t. Bir nüshası The Chester Beatty Lib­rary'de bulunmaktadır (nr. 3849) . 3. Kitô.­bü 'ş-Şahô.be . Sahabe hakkındaki eseriere kaynaklık ettiği belirtilmektedir (İbn Ha­cer. ei-İşabe, ı . 2; Sezgin. ı . 319-320). Kay­naklarda adı geçen diğer eserleri de şun­lardır : Kitô.bü's-Sünen fi 'l-fı]fh, Kitô. ­bü't-Tefsir, Tefsirü'l-Kur'ô.n, Kitô.bü Tef­siri 'l-müsned, el-Müsned, et-Tô.ril;]. (Ta­rfi].u $ıf(fn), Kitô.bü'l-Edeb (Adab) ( İb­nü 'n-Nedlm, s. 283: Hediyyetü'l-'arif[n, ll , 23: Kehhale, ııı . 44 1)

BİBLİYOGRAFYA :

ibnü'n-Nedim. el-Fihrist ( n ş r. İbra him Ramazan), Beyrut 1994, s. 283 , 323-324; Zehebi, A 'la­mü'n-nübela', XJV, 41-42; a.mlf. . Mizanü 'l-i' ti­dal, lll, 607; ibn Hacer. Lisanü 'l-Mizan, V, 233-234; a.mlf .. el-İşabe, ı, 2; SüyCıti, Taba~atü 'l-/:ıuf­fa? (Ömer). s . 288; DavCıdi, Taba~atü 'l-müfes­sirin (Lecne). ll , 164-165; Hediyyetü 'l-'arifln, ll , 23; Kehhale, Mu'cemü 'l-mü'ellifln , lll, 441 ; Sez­gin, GAS (Ar.). ı , 319-320; Kettani. er-Risaletü 'l­müstetrafe (Özbek). s. 93, 144, 259.

liJ MusTAFA ERTÜRK

MU'TAZID- BiLLAH

MU'T AZID-BiLlAH ( 44~1)

Ebü'l-Abbas ei-Mu'tazıd-Billah Ahmed b. el-Muvaffak-Billah Talha (Muhammed)

L

b. Ca'fer el-Abbas! (ö. 289/902)

Abbas! halifesi (892-902).

242 (856-57) veya 243 (857-58) yılında Samerra'da doğdu. Babası Abbasi hane­danının nüfuzlu simalarından Muvaffak­Billah, annesi Rum asıllı bir cariyedir. Hali­fe Mu'temid-Aiellah, Basra'da isyan eden Zenciler'e ve doğuda önemli bir güç hali­ne gelen Saffariler'e karşı başarılı olabil­mek için o sırada Mekke'de bulunan kar­deşi Muvaffak' ı Samerra'ya çağırıp ken­disini hilafet naibi tayin etti. Oğlu Mu'ta­zıd- Billah ile beraber Basra'ya giden Mu­vaffak uzun süren mücadeleler neticesin­de Zenciler'in isyanını bastırdı (267/880). Muvaffak. daha sonra Mu'tazıd kumanda­sındaki Irak ordusuyla bütün Suriye top­raklarına hakim oldu. Bunun üzerine Tolu­noğulları Hükümdan Humareveyh b. Ah­med b. Tolun, ordusuyla harekete geçerek Remle- Dımaşk arasındaki Tavahin mevki­inde Mu'tazıd'ın kumandasındaki Abbasi ordusuyla savaşa girdi. Savaşın başlarında galip durumda olan Mu'tazıd daha sonra çekilmek zorunda kaldı (27 1/885) Baba­sıyla birlikte Saffariler'den Amr b. Leys'e karşı düzenlenen bir sefere de katılan Mu'­tazıd , emirlerine karşı çıktığı ve Dımaşk'­

tan ayrılmayı reddettiği için babası tara­fından hapse atıldı (275/889) . Bunun üze­rine kendisine bağlı kumandanlardan bir kısmı Bağdat'ta karışıklıklar çıkardı. Mu­vaffak ise amacının oğlunu terbiye etmek olduğunu söyleyerek onları yatıştırmayı başardı ve ölümünden bir hafta öncesine kadar ( 2 78/89 I ) onu hapiste tutmaya de­vam etti.

Muvaffak'ın ölümünün ardından kuman­danlar Mu'temid'in oğlu Ca'fer ei-Mufav­vaz'a birinci veliaht. Mu'tazıd'a ikinci veli­aht olarak biat ettiler (23 Safer 27816 Ha­ziran 89 1) Halife Mu'temid, bir yıl kadar sonra oğlu Mufawaz'ı veliahtlıktan aziede­rek yeğeni Mu'tazıd- Billah 'ı veliaht tayin etti (22 Muharrem 279 1 24 Nisan 892). Mu'tazıd- Billah, Mu'temid'in bu olaydan altı ay sonra (ı 8 Re ce b 279 1 14 Ekim 892) beklenmedik şekilde ölümüyle halife oldu. Merkezi idarenin zayıfladığı ve devlet ha­zinesinin boşaldığı dönemde iktidara ge­len Mu'tazıd- Billah, ilk iş olarak babasının yardımcılığını yapmış olan Ubeydullah b.

383

Page 2: liJ -  · PDF fileNiçin ilim meclisine gelmiyorsun?" deme ... sanda bulunmuştur. Abbas! ordusunda görev yapan Türkler'in nüfuzunu kırma

MU 'TAZID- BiLLAH

Süleyman b. Vehb'i vezir tayin etti. 1 Sa­fer 280'de (22 Nisan 893) Amid Emlri Ah­med b. Isa 'nın üzerine yürüyüp Şeyban1-ler'i itaat altına aldı.

Uzun süren savaştan yorulan Mısır'da­

ki Tolunoğulları Hükümdan Humareveyh gönderdiği hediyelerle Mu'tazıd 'ın gön­lünü kazandı. Mu'tazıd da ona çeşitli hil­'atler ve bir kılıç yolladı ve Fırat ile Ser­ka arasındaki bölgeyi kendisine bıraktı. Humareveyh, daha önce ödemediği yıllık 200.000 dinarla birlikte bundan sonra her yıl 300.000 dinar ödemeyi kabul etti. Ay­rıca kızını halifeyle evlendirdi ve Muhar­rem 282'de (Mart 895) Bağdat'ta düğün

yapıldı.

Saffar11er'den Amr b. Leys'in elçisi Bağ­dat'a gelerek halifeyi tebrik edip bağlılık arzetmiş (2 Şaba n 279 1 28 Ekim 892) ve efendisinin Horasan valiliğini talep eden mektubunu kendisine sunmuş, halife de onu Horasan valiliğine tayin etmek zorun­da kalmıştı (Ramazan 279 1 Ara lı k 892).

Amr, bir süre sonra bu geniş topraklarla yetinmeyip Maveraünnehir'e de göz dik­ıneye başladı. Halife Mu'tazıd bu isteğini de kabul etti ve Maveraünnehir'i Samani Emlri İsmail b. Ahmed'den alıp ona verdi (23 Muharrem 285/19 Şubat 898). FakatSa­man11er, Amr'ı mağiGp ederek Saffarller'­den daha güçlü ve bölgenin gerçek sahibi olduklarını gösterdiler. Halife bunun üze­rine Amr'ın hakim olduğu bütün yerleri Emir İsmail' e verdiğini bildirdi (287/ 900)

Mu'tazıd 284 (897) yılında, cuma gün­leri minberierde Muaviye b. Ebu Süfyan başta olmak üzere ümeyyeoğulları'na la­net okunmasını emreden bir mektup yaz­dırdı. Vezir Ubeydullah, bu uygulamanın yeni bir fitneye yol açabileceğini söylediy­se de halifeyi ikna edemedi. Bu defa Ka­dı Yusuf, Emevller'in Ehl-i beyt'e yaptığı kötülüklerin bu mektup vasıtasıyla yayıl­ması halinde halkın tamamen Ali eviadı­na meyledeceğini belirtince Mu'tazıd bu kararı uygulamaktan vazgeçti.

Bu yıllarda Mu'tazıd merkezi İran'da (Ci bal) hüküm süren Dülefıler'le uğraşmak zorunda kaldı. Dülefi Hükümdan Ebu Ley­la Haris b. Abdülazlz başlattığı isyan so­nunda çıkan çatışmada öldürüldü (284/

897), böylece Dülefıler'in varlığına son ve­rilmiş oldu. Dülefiler'in toprakları Abbas1 halifeleri tarafından tayin edilen valilerce yönetilmeye başlandı. Bu dönemde Azer­baycan'da hüküm süren Sacoğulları ile de münasebetler bozuldu. Buna rağmen Mu'­tazıd, Muhammed b. Ebü's-Sac'ın Azer­baycan ve İrmlniye bölgesindeki hakimi­yetini tanıdı ve ona hil'at gönderdi (285/

384

898). Muhammed b. Ebü's-Sac da halife­ye bağlılığını göstermek üzere oğlu Ebü'I­Müsafır'i kıymetli hediyelerle birlikte Bağ­

dat'a rehine olarak yolladı (7 Muharrem 2861 23 Ocak 899) Mu'tazıd 286'da ( 899)

Amid'i Şeybant Emlri Ahmed b. lsa 'nın oğ­lu Muhammed'in elinden aldı. Ardından

Hamdanller'den Hamdan b. Hamdun'u Mardin Kalesi'nde kuşattı, ancak başarılı olamadı. Daha sonra Türk kumandanla­rıyla beraber şehri ikinci defa kuşatınca Hamdan şehri terketmek zorunda kaldı.

Merkezi idarenin duyarsızlığı, mahall1 menfaatler ve kırsal bölgelerdeki memnu­niyetsizlik yeni bir Şii ayaklanması için el­verişli zemin hazırlamıştı. Karmatller'in güçlü lideri Ebu Said ei-Cennab1, birçok kimseyi etrafında toplayarak kısa zaman­da Bahreyn ve çevresindeki geniş alanda hakimiyet kurdu (286/899) Halifenin Cen­nabl'ye karşı gönderdiği 2000 kişil ik ordu mağlup oldu. 287'de (900) Karmat11er, Ab­bas b. Amr ei-Ganevi kumandasındaki Ab­bas! ordusunu da yenerek Bahreyn'in mer­kezi Hecer'i ele geçirdiler. Bu sırada Mu­hammed b. Ebü 's-Sac'ın önde gelen ku­mandanlarından Vaslf Malatya üzerine yü­rüyüp şehri ele geçirdi ve halifeye mektup yazarak Sugür bölgesine vali tayin edilme­sini istedi. Bunun üzerine Mu'tazıd hemen sefer hazırlıklarına başladı ve 11 Şewal 287'de (9 Ekim 900) Vaslf üzerine yürü­dü. Oğlu Müktefi-Billah'ın da katıldığı bu sefer sonunda Vaslf yakalandı (ı 7 Zilkade 287 1 13 Kasım 900). Mu'tazıd-Billah, ve­ziri Ubeydullah 'ın vefatının ardından onun oğlu Kasım' ı kendisine vezir tayin etti (288/

90 ı ) . Bu olaydan bir yıl sonra 22 Reblüla­hir 289 (5 Nisan 902) tarihinde Bağdat'ta vefat etti.

Mu'tazıd-Billah tutumlu, atılgan ve sert mizaçil bir kimse idi. Sarsılmakta olan Ab­bas! hakimiyetini yeniden sağladığı için kendisine devletin kurucusunun lakabı ve­rilmiş ve " İkinci Seffah" olarak adlandırıl­mıştır. Şair İbnü'r-Rum1 bu vasfından do­layı onu övmüş. Yezdicerd b. Mehbendan el-Farisi Feza'ilü Bagdadi'l-'Ira]f adlı eserini ona ithaf etmiştir. Mu'tezile mez­hebine sempati duyan Mu'tazıd Ehl-i beyt mensupianna da iyi davranmış, onlara ih­sanda bulunmuştur. Abbas! ordusunda görev yapan Türkler'in nüfuzunu kırma­ya çalışmış ve bunu büyük ölçüde başar­mıştır. Bağdat'ın doğu yakasında Sürey­ya adıyla büyük bir saray yaptıran halife, sarayını korumak amacıyla Hucriyye isim­li birkaç bin kişilik memlük kuweti teşkil etmişti. Hastalığının ileriediği bir sırada kumandanlar, Mu'tazıd 'ın oğlu Müktefi-

Billah için yeniden biat alıp hilafet maka­mına geçmesini sağladılar. Mu 'tazıd-Bil­lah 'ın diğer oğlu Muktedir- Billah da ağa­beyi Müktefi- Billah'tan sonra halife olmuş­tur. Mu'tazıd adına kesilmiş olan sikkeler­den yirmi sekiz tanesi İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde teşhir edilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA :

Taberi , Tari/]. (Ebü' l-Fazl ). IX, 530, 540, 544, 557-663, 667; X, 8-10, 20-22, 28-89, 94, 128, 133; Mes'Qdi. Mürücü '?-?eheb (Abdülhamid). IV, 231-274; Hilal b. Muhassin es-Sabi. Rüsümü da­ri 'l-l].ilafe ( n ş r. Mihail Awad). Beyrut 1406/1 986, s. 7-9, 18, 21-22, 27 , 29, 47-50, 71-72, 86-89, 94; a.mlf .. el-Vüzera' ev Tul:ı{etü 'l-ümera' fi tari­/].i 'l-vüzera' (nşr. Hasan ez-Zeyn), Beyrut 1990, bk. İndeks ; Hatib ei-Bağdadi, Taril].u Bagdad, IV, 403-407; İbnü 'I-İmrani. el-İnbtı' fi taril].i'l-l].ule­fa' ( n şr. lGi s ım es-Samerrai), Leiden 1973, s. 140-149; Reşid b. Zübeyr, e?-lel].a'ir ve 't-tuf:ıaf ( nşr.

Muhammed Hamidullah). Küveyt 1984, bk. in­deks; ibnü'I-Esir. el-Kamil, bk. İndeks; İbnü 't-Tık­taka. el-Fa/].rf, s. 256 vd.; Zehebi, A'lamü'n-nü­bela', XIII , 463-479; İbn Fazlullah ei-Ömeri, Mesalik, XXIV, 155-159; Süyuti, Taril].u 'l-l].ulefa' (nşr. M. Muhyiddin Abdü lhamid), Kahire 1371 / 1952, s. 368-376; Ahmed Zeki Safvet, Cemhere­tü resa' ili 'l-'Arab fi ' uşüri 'l-'Arabiyyeti 'z-zfihi­re, Beyrut, ts. (el-Mektebetü'l-i lmiyye), IV, 325-337; Artuk, islami Sikkeler Kata/oğu, 1, 114-121; Cebrail Süleyman CebbCır, e/-Mülükü 'ş-şu'ara',

Beyrut 1401 / 1981, s. 143-145; Hasan İbrah im . Islam Tarihi, lll, 360-362; H. Kennedy. The Prop­het and the Age o{ the Caliphates, London 1986, s. 178-186, 188; a.mlf .. "al-Mu'ta(iid Bi 'llah", EF (ing.) , VII, 759-760; G. le Strange, Baghdad Du­ring the Abbasid Caliphate (ed. Fuat Sezgin). Frankfurt 1993, bk. indeks; Muhammed Sa'd eş­Şeybani, Taril].u 'l-'frfi~ zemene'l-l].ilafeti 'l-'Abbfi­siyye {i Bagdad 'a le'l-'ahdi 'l-Mu' ta.Zıd - Billah

el-'Abbasi (279-289 H/ 892-902 M), Kayrevan 1996; Saim Yılmaz. Abbasiler'de Mu 'tazıd ve Mükte{i. Dönemi: 279-295/ 892-908 (doktora te­zi, 2004). MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 1-190; H. Busse, "Das Hofbudget des Chalifen al-Mu'ta­(iid billah (279/892-289/902)", Isi. , XLIII ( 1967). s. 11-36; C. Melchert. "Religious Policies of the Ca­liphs", Islami c Law and Society, lll, Le iden 1996, s. 338-342; K. V. Zettersteen, "Mütazıd", İA , VIII, 750-751. IAl

ııııııı A Li AKTAN

MU'T AZID-BİLlAH, Ebu Bekir b. Süleyman

( ..:ı~ ı.)! .f=!Y.l .ılı4 ~') Ebü'I-Feth ei-Mu'tazıd-Billah Ebu Bekr

b. Süleyman ei-Müstekfl-Billah b. Ahmed el-Hakim- Bi emriilah el-Abbas!

L

(ö. 763/1362)

Mısır Abbasi halifes i (1352-1362).

_j

Halife Müstekfi-Billah'ın oğludur. Veli­ahdmı belirlemeden ölen kardeşi IL Ha­kim- Biemrillah'ın vefatından sonra onun yakınlarından oluşan Emir Şeyh un ei-Öme-