ma, talan, sömürü düzenidir! haftalı İ 5 temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en...

58
www.yuruyus.biz [email protected] Haftalık Dergi / Sayı: 476 5 Temmuz 2015 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) www.yuruyus.biz [email protected] AMERİKA KATİLDİR, İŞKENCECİDİR, İŞGALCİDİR, SÖMÜRÜCÜDÜR... DÜNYAYI KAN GÖLÜNE VE HAPİSHANEYE ÇEVİRMİŞTİR... KENDİ TERÖRÜNÜ GİZLEMEK İÇİN TERÖR RAPORU HAZIRLIYOR, HEM DE HER SENE... Terörün Kaynağı Amerika, Cephe’ye “Terörist” Diyor Cevap Veriyoruz: EZ İ LEN DÜNYA HALKLARI EZ İ LEN DÜNYA HALKLARI EMPERYAL İ ZM İ N KURBANI DE Ğİ L EMPERYAL İ ZM İ N KURBANI DE Ğİ L CELLADI OLACAKTIR! CELLADI OLACAKTIR! Fatma Gezer’i Hastanelik Eden Kirpi Eti Değil; Yağma, Talan, Sömürü Düzenidir! Ak Saray’da 1 Miyonluk İftar Sofralarında Yiyip İçtiğiniz Açlıktan Kirpi Yemek Zorunda Kalan Halkımızın Eti ve Kanıdır! Açlar ı n Öfkesinden Açlar ı n Öfkesinden Kurtulamayacaks ı n ı z! Kurtulamayacaks ı n ı z! Aç Çocuklar Gülsün Diye, Ekmeğe, Adalete, Doysun Diye Savaşıyoruz!

Upload: others

Post on 04-Aug-2020

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

www.yuruyus.biz

[email protected]

Haftalık Dergi / Sayı: 4765 Temmuz 2015

Fiyatı: 1 TL (kdv dahil)

ww

w.y

uru

yu

s.b

izin

fo@

yuru

yus.b

iz

AMERİKA KATİLDİR, İŞKENCECİDİR, İŞGALCİDİR, SÖMÜRÜCÜDÜR... DÜNYAYI KAN GÖLÜNE VE HAPİSHANEYE ÇEVİRMİŞTİR...

KENDİ TERÖRÜNÜ GİZLEMEK İÇİN TERÖR RAPORU HAZIRLIYOR, HEM DE HER SENE...

Terörün Kaynağı Amerika, Cephe’ye “Terörist” Diyor

Cevap Veriyoruz:

EZİLEN DÜNYA HALKLARI EZİLEN DÜNYA HALKLARI EMPERYALİZMİN KURBANI DEĞİL EMPERYALİZMİN KURBANI DEĞİL

CELLADI OLACAKTIR!CELLADI OLACAKTIR!

Fatma Gezer’i Hastanelik Eden Kirpi Eti Değil;Yağma, Talan, Sömürü Düzenidir!

Ak Saray’da 1 Miyonluk İftar Sofralarında Yiyip İçtiğinizAçlıktan Kirpi Yemek Zorunda Kalan Halkımızın Eti ve Kanıdır!

Açların ÖfkesindenAçların ÖfkesindenKurtulamayacaksınız!Kurtulamayacaksınız!

Aç Çocuklar Gülsün Diye, Ekmeğe, Adalete, Doysun Diye

Savaşıyoruz!

Page 2: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Mustafa DOĞRU

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20 / 2 Beyoğlu/İSTANBUL

Ofset Hazırlık: Ozan YayıncılıkAdres: Zübeyde Hanım Mah. FevziÇakmak Cad. 1297. Sokak No: 1 Daire: 1Sultangazi / İSTANBULTel: (0-212) 536 93 44Faks: (0-212) 536 93 45

Yurtdışı Büro: Vakıf EFSANE Pieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/Nederland

ISSN: 1305-7944

Baskı: Ezgi MatbaacılıkSanayi Cad. Altay Sok. No: 10Çobançeşme / Yenibosna / İST.Tel: (0-212) 452 23 02

Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım

Pazarlama San. ve Tic. A.Ş.

Tel: (0-216) 585 90 00

Avrupa: 4 Euro

Almanya: 4 Euro

Fransa: 4 Euro

İsviçre:6 Frank

Hollanda: 4 Euro

İngiltere: £ 3

Belçika: 4 Euro

Avusturya: 4 Euro

Haftalık Süreli

Yerel Yayın

Siyasi Dergi

Fiyatı: 1 TL

ÖÖğretmenimizğretmenimiz

Tel: (0-212) 251 94 35 www.yuruyus.biz [email protected]

Meydanlar bizimdir, meydanlar halkındır. Grup Yorum’a ve halka yasaklayamazlar. Örgütlü sanatın, örgütlü sanatçılığın gücünü dosta düşmana bir kez daha

gösterdik. Sanatçı halkın içinde olursa özgürdür. Sanatçı halkın kavgasında yer alırsa özgürdür. Ve Grup Yorum kon-

ser yapma özgürlüğünü, halkımızla birlikte söke söke almıştır. El pençe divan durarak değil, egemenlerin önünde eğilerek, sadaka is-

teyerek değil. Emeğinin hakkıyla, bileğinin hakkıyla kazanmıştır meydanları.

Meydanlar Bizimdir, Meydanlar Halkındır

YASAKLAYAMAZSINIZ!YASAKLAYAMAZSINIZ!

-Seçimler GöstermelikPartiler Amerikancı

Yönetim Biçimi Faşizm

Ülkemizde demokrasinin olup olmadığı, her zaman temel tartışma

noktalarından birisi olmuştur.Bu durumun tartışma konusu yapılmasının nedeni, sömürge tipi

faşizmin özellikleridir. Amerikan emperyalizmi, yeni sömürgecilik

ilişkilerini geliştirirken, faşizmi ülkemizyönetiminde dönemsel bir

olgu değil, sürekli bir olgu olarakgündeme getirmiştir.

-Yönetim biçimi faşizmken, görünürdebir demokrasi de vardır.

Demokrasi sadece halk için demokrasiolmaması yanıyla değil,

aynı zamanda bir burjuva demokrasisininözelliklerini taşımamasıyla

da göstermeliktir. Bu görünürdekidemokrasinin temel özellikleri,

yönetim organı olarak birmeclisin varlığı ve halkın biçimselolarak kendini yönetecek partiyi

seçmesi, burjuva demokrasilerindevar olan çeşitli hakların biçimsel

olarak burada da tanınmış olmasıdır.

Page 3: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

44 Liseliyiz Biz:14 Temmuz’da tutsak LiseliDev-Genç’li Ezgi, Hazal veBünyamin için Çağlayan

Adliyesi’nde olalım!

45 Ülkemizde Gençlik:13. Geleneksel Hasan SelimGönen Alternatif GençlikKampı’na gidiyoruz!

47 Anadolu Cephesi:Kurumlarımızı savunmanınyolu da kitle çalışmasıdır!

48 Düzen Çürütür, DevrimTemizler: Yozlaşma;bozulma, aslını yitirmektir!“Soysuzlaşma, soyununözelliklerini kaybetmek”tir!

50 Halkın Mühendis Mimarları:Biz kimiz? Ne istiyoruz?

51 Halk savaşçısı Fırat Özçelik,halk düşmanlarını yargıladı

52 Yürüyüş milyonların sesidir!

54 Avrupa’daki Biz: Yaz tatilindevatanımıza gidelim

54 Avrupa’da Yürüyüş:Kemer sıkma dayatmalarıreferanduma gidiyor

56 Yitirdiklerimiz...

59 Öğretmenimiz...

İİ ç i n d e k i l e r23 Hiçbir güç, halkla birleşmiş

örgütlü sanatı yenemez!

25 Yüzbinlerin coşkusuyla

yasakları yıktık

27 Savaşımız bağımsızlık,

ekmek, adalet savaşıdır!

29 Sanatçıyız Biz:Halkın sanatında bir mevzi;Anadolu halk koroları

30 Kürdistan’da Tek YolDevrim: Oligarşininparlamentosunda ayak bastığıher yer düzene aittir!

33 TAYAD’lı Aileler:TAYAD’lı olmak zaferi dişle,tırnakla kazanmaktır...

34 Vatanımızın yağmalanması

projesi: Chester

36 Mustafa Ceylan’ın vurulmasının

her anını yalanla ören ESP,gerçeklerin hiçbir yalanlagizlenemeyeceğinidüşünemedi! -2-

40 Düzene dönmenin ilk

adımlarından biridevrimcilere, devrimcideğerlere saldırmaktır

42 10 Soruda:2 Temmuz Sivas Katliamı

4 DHKC: Tankınızı-topunuzu,soyunuzu-sopunuzuatacağız yurdumuzdan

10 Adalet Yoksa,Adalet Savaşçıları Vardır:Devrimciler onurumuzdur!Halkın adalet savaşçılarıumudumuzdur!

11 Adalet halkın ellerindedir,

adaleti biz sağlayacağız!

14 Açların öfkesinden

kurtulamayacaksınız!

16 Kamu Emekçileri Cephesi:Kavga moralle yürür!Hak ve özgürlüklerimizi

ancak moralle alabiliriz!

17 Röportaj: Tarih bir kez daha

direnenlerin zaferini yazdı!

19 Devrimci İşçi Hareketi:Patron sendikacıları çalınanekmeğimizden, aşağılananonurumuzdan sorumludurlar!

21 İstanbul’da Grup Yorum

gönüllüleri, gecelerinigündüzlerine katarak çalıştılar

Ezilen Dünya HalklarıEmperyalizmin Kurbanı Değil

Celladı Olacaktır!

Yaz döneminde de kurs kayıtlarına devam eden İdil HalkTiyatrosu; Gazi, Okmeydanı ve Kartal’ da gerçekleşen GrupYorum konserlerinde bildiri dağıtımı yapıp, kurs kayıtlarını

aldılar. Ayrıca çeşitli günlerde Okmeydanı ve Gazi’ de bildiridağıtımı ve afiş asarak kurs kayıt çalışmalarına devam ettiler.7 Haziran öncesi yapılan tiyatro oyunlarıyla Gazi mahallesi veOkmeydanı’ nda oyunlarını sergileyen İdil Halk Tiyatrosu, Gazi

ve Okmeydanı’ nda kurs kayıtlarına devam ediyor.

İdil Halk Tiyatrosu ÇalışmalarınıSürdürüyor...

İletişim:0212 238 81 46

Page 4: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Emperyalizm, yüz yıl önceölümcül hastalığa yakalanan, cançekişen kapitalizmdir. Çaresi yok!Emperyalizm yenilecek ve halklarözgürleşecektir.

- Amerika katildir, işkencecidir,işgalcidir, sömürücüdür. Dünyayıkan gölüne ve hapishaneye çe-virmiştir.

- Terörün kaynağı Amerika,kendi terörünü gizlemek için terörraporu hazırlıyor. Hem de her sene.

- Amerika’nın temelinden tuğla-sına, dünya halklarının kanı, canıvardır.

NE TERÖR RAPORLARI, NECIA, NE DE CIA’NIN YETMEDİĞİYERDE ONUN “GÖLGESİ” AJAN-LIK ŞİRKETLERİ İLE, KALEYİİÇTEN FETHETMEK İSTEDİĞİKURUMLARIYLA; BAĞIMSIZ-LIK, DEMOKRASİ VE SOSYA-LİZM SAVAŞIMIZI DURDURA-MAZLAR!

Amerika, her sene yayınladığıraporunu yine yayınlamış, diyorki: "DHKP-C, 1978 yılında Türki-ye’de kurulmuş Marksist-Leninist birpartidir. Son beş yıl içinde OECD’de

en aktif terörist gruptur. Onun amacıTürkiye’de sosyalist ülke kurmaktır.ABD, NATO ve Türkiye devletineşiddetle karşı çıkıyor. O, 2013 yılında,Ankara’da, bir konsolosluk korumagörevlisinin öldüğü, bir başkasınınyaralandığı, ABD konsolosluğunayönelik olan intihar saldırısını üst-lendi."

Devam ediyor, “DHKP-C GÜÇKAZANIYOR...

-Türkiye ortağımızdır…

DHKP-C, iki ülke için de tehdit...

Diyor ki raporda ''çağımızın entehlikeli Marksist Leninist terör örgütüDHKP-C ile ilgili'' daha kapsayıcıtedbirler alınmalı...

DHKP-C ABD'nin terör listesinde

1. sırayı almış OECD’de (Eko-nomik Kalkınma ve İşbirliği Ör-gütü) en aktif terörist grupmuş.

Ve daha bir çok ayrıntı, ula-şabildiğimiz bilgiler ektedir.

TEKRAR HAYKIRIYORUZ:

DÜNYANIN EN BÜYÜKTERÖRİSTİ AMERİKA’DIR!

ORTAK DÜŞMAN AMERİ-KAN EMPERYALİZMİDİR.

ÇÜNKÜ; AMERİKA DURMADANyalanlar söyler. Amerika ile ne dost-luk, ne müttefiklik söz konusu ola-maz.

Cuntalar düzenlerler. Faşizmleyönetirler. Sömürgecidirler, böl-par-çala ve yönet politikasını uygulayarak,sömürülerini sürdürürler.

Halkları birbirine kırdırır. Irkçılığıteşvik ederler. Halkları birbiriyle ça-tıştırırlarsa, sömürge ülkeleri dahakolay yönetir, sömürü çarklarını dahakolay döndürürler. Balkanlar’da, Or-tadoğu’da, Latin Amerika’da, As-ya’da, Afrika’da, her yerde halklarıbirbirine kırdırarak yönetiyorlar. Di-yoruz ki: Ortak düşman Ameri-ka’dır; birleşelim!

KATİL AMERİKA, CEPHE’Yİ TERÖRİST İLAN ETMİŞCEVAP VERİYORUZ: BİZ YOKSUL, EZİLEN DÜNYA HALKLARI EMPERYALİZMİN KURBANI DEĞİL, CELLADI OLACAĞIZ!

Tarih: 2 Temmuz 2015 Açıklama: 452

Tankınızı-Topunuzu, Soyunuzu-Sopunuzu

ATACAĞIZ YURDUMUZDAN!

DEVRİMCİ HALK KURTULUŞ CEPHESİ

Basın Bürosu

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!4

Page 5: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Demokrasi, sömürülerini meşru-laştırmak için kullandıkları bir ya-landır. İşgallerini, katliamlarını “de-mokrasi götürüyoruz” maskesiylegizlerler. Diyoruz ki: bağımsız, de-mokratik Türkiye mücadelesindebirleşelim.

“KÜRT SORUNU ÇÖZÜLÜRSEDEMOKRASİ GELİR” DENİYOR...

YALAN!

DÜZEN İÇİNDE KÜRT SORU-NUNUN ÇÖZÜMÜ YOKTUR!

Demokrasi, bağımsızlık sorunudur.Bağımsızlık ise emperyalizme karşısavaşılarak elde edilir. Çıkarlarımızbirlikte olmaktan geçiyor. Halklarınbirliğini bozan, bizi sömüren, birbi-rimize düşüren Amerika’ya karşı bir-leşelim.

Açlığımızın, yoksulluğumuzunsorumlusu, Amerika ve onunla iş-birliği yapanlardır. Açlığa, yoksulluğa,onursuzluğa, ulusal ve sosyal baskı-lara son vermek için, ortak düşma-nımız Amerika’ya karşı birleşelim.

Hangi milliyetten, hangi inançtanolursak olalım; tüm halklar bilmeliki, Amerika’dan hiçbir halka dostolmaz. Amerika, hiçbir halkın ulusalsorunlarını çözmez. Tersine, o so-runların kaynağıdır.

- Ya Amerika’dan yanasınız, yada bağımsız Türkiye’den… Ameri-kancılık ve anti-Amerikancılık, bu-günün Türkiye’sinde en temel ayrış-ma, saflaşma çizgilerinden biriniifade etmektedir.

Siyasette, başka deyişle sınıflarmücadelesinde arada olmak, mümkündeğildir. Bazı dönemler ise en çıplakhali ile görülmesi ve tavır alınmasıgereken anlardır, bu zamanlar aradamilimetrik bir alanın bile kalmadığıtam ayrışma, saflaşma dönemleridir.Amerikan emperyalizminin dünyahalkları karşısında dizginsiz politikalaruyguladığı günümüz, işte böyle dö-nemlerden biridir. “Ne Amerika’danyanayım, ne Amerika’ya karşı”denilemeyecek bir dönemdir.

- Burada sorun şudur; ülkemizdeoligarşi içindeki tüm kesimler, aynızamanda işbirlikçidirler. Zaman za-man aralarındaki çelişkileri nedeniyle

farklı politikalar gündeme gelse de,oligarşi, tarihsel olarak Amerikan-cı’dır. Çünkü, yeni-sömürgecilik veişbirlikçilik, Amerika’nın iradesi,planları ve politikaları dahilinde ül-kemizde hakim hale getirilmiştir.

En güçlü emperyalist olarak ül-kemizin ekonomisi, siyaseti, ordusuüzerinde etkin ve belirleyici olanyine Amerika’dır. Avrupa emperya-listlerinin, mesela ülkemizdeki ser-maye yatırımında Amerikan emper-yalizminden daha büyük rakamlaraulaşmış olmaları, ülkemizde belirle-yici olanın Amerikan emperyalizmiolduğu gerçeğini değiştirmiyor.

- Ülkemizde bağımsızlık meselesiaçısından görülmesi gereken bir başkaönemli nokta; emperyalizmin “dışsal”bir olguymuş gibi ele alınamayaca-ğıdır.

Türkiye açısından Amerika, me-sela Cezayir’i işgal eden Fransa gibi,Irak’ı işgal eden Amerika gibi değildir.Emperyalizm, ülkemizde içsel birolgudur.

Dolayısıyla ülkemizde mevcutdüzeni savunmak, esasta emperya-lizmi savunmaktır. Ve yine aynı ne-denden dolayı, ülkemizde emperya-lizme karşı bağımsızlık mücadele-siyle, emperyalizmin işbirlikçilerinekarşı mücadele de iç içe geçmiştir.

Bu mücadele, işte bu nedenlerdendolayı, ülkemizde anti-emperyalist,anti-oligarşik bir mücadele olarakşekillenmektedir.

İşte BizBunu Söylediğimiz İçinTerör ListelerineGiriyoruz

Amerika, her sene olduğu gibiyine terör raporu yayınlamış. Ve bizi“gelişen, önlenmesi gereken birtehlike” olarak saymış.

AMERİKA SUÇLUDUR. Dün-yayı ahtapot gibi saran haber ajansları,gazeteleri, televizyon kanalları iledünyaya duyurdukları terör raporları,bu suçluluğu gizleme telaşlarını gös-teriyor.

AMERİKA SÜREKLİ SUÇLA-

RINI GİZLEME TELAŞINDADIR.Haber ajansları, gazeteleri, televiz-yonları ile dünyaya duyurduklarıterör raporlarıyla katliamlarını giz-lemeye, demagoji yapmaya onlarımecbur bırakan, korkularıdır. Bu kor-ku, sürekli bu telaşı taşımalarına ne-den olur. Açıklamalar göstermelik,vitrinlik oyunlar bunun içindir.

Yayınladıkları terör raporları yet-miyor, sürekli düzenli rapor tutan,rapor yayınlayan binlerce şirketi, ga-zete adı altında ajanlarını seferberediyor, devrimcilerle yine başa çı-kamıyor.

Düşünün, CIA dünya çapında800 sanat dergisi çıkartıyor. Evetevet, sayıda bir yanlışlık yok, tam800 sanat dergisi çıkartıyor. Varınsiz sayın bir devrimci örgütle başaçıkmak için yaptıkları masrafı, ça-lıştırdıkları insan sayısını...

Neden bu korku? Askeri, ordusu,silahları yetmiyor, sanat dergisindenyemek çeşitlerimize, giydiğimiz ayak-kabıdan yediğimiz salataya kadarher şeyi, ama her şeyi işbirlikçilerigönüllü ajanları ile barış çağrıları ileyapıyor. Neden... korku neden? Kor-kusu halktır. Halktan korkuyor, paniğibundandır.

Amerika her geçen gün daha daçaresizleşiyor... Sömürü ve talanı art-tığı kadar korkuları da artıyor, bü-yüyor.

Bu yüzden tüm dünyayı ahtapotgibi saran, kuşatan katil Amerika,halkların bu öfkesine ve öfkelerininbüyüyen sesi olan örgütlere karşıyeni yeni yol yöntemler deniyor, eskidemagojilerini de kullanmaya devamediyor.

Biz Ne Yapıyoruz?Saldırı altında olan halkların di-

renme ve başkaldırma hakları bugünfedayla korunuyor. Filistin’de, Irak’ta,Türkiye’de, işgalin, sömürünün, iş-kencenin olduğu her yerde, en küçükbir muhalifliğin suç sayıldığı, terörsayıldığı bir dünyadayız. ABD’ninterör raporlarında, örgütlerin, dev-letlerin terörist olmalarının delilleri“anti-Amerikancı, anti-NATO’cu

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

55AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 6: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

olmak, F tiplerini kapatmak iste-mek, M-L olmak” sayılıyor.

Devrimcilerin başlarına paraödülleri konuyor. Parasız eğitim is-teyen, barınma hakkını isteyen, Ame-rikan üslerine, füzelerine karşı çıkanherkes cezalandırılıyor; ya katlediliyorya tutuklanıyor, işkencelerden geçi-riliyor. Böyle bir dünyada silahlı mü-cadeleyi sürdürme koşulları, onunfedayla somutlanan biçimini, ruhunukabul etmekten geçiyor. Bir tercihdeğildir bu, savaş gerçekliğinin da-yattığı bir zorunluluktur.

Emperyalizmin başı Amerika,dünya jandarmalığına soyunmuş,dünya halklarının baş belası Amerikabugün halkların katili olan CIA'nınaçığa çıkmış yüzünü kullanamadı-ğında, CIA yerine onun "gölge"lerini,onun rahat rahat başka ülkelerde ça-lışabilmesini sağlayacak yapılandır-malar oluşturuyor.

Neler mi bunlar? Araştırma ku-ruluşları, haber ajansları, yardım ku-ruluşları vb… farklı farklı isimlerleülkelere giriyor; orada emperyalizminideolojik propagandasını yapmak biryana, açık bir şekilde ajanlığını üst-leniyorlar.

Bunlara da şu anda en somut ör-neklerden biri "tink tank" diye anı-lan düşünce kuruluşlarıdır.

Düşünce kuruluşları, “lobicilik”faaliyetleri de bu yöntemin bir par-çasıdır.

Dünya çapında 6 bin 816 düşüncekuruluşu yer alırken bunların 1984’üKuzey Amerika’da, 1818’i Avru-pa’da, 1201’i Asya’da, 662’si Ortave Güney Amerika’da, 612’si iseSahra-altı Afrika’da faaliyet gös-teriyor.

Ülkeler bazında değerlendirildi-ğinde ABD, 1828 düşünce kurulu-şuyla dünyada birinci sıraya oturmuşdurumdadır.

İşte bugün bizim hakkımızda açık-lama yapan emperyalizmin, yaniCIA’nın ağzı olarak konuşan Stras-fort da bunlardan sadece biridir.

Amerika'nın işbirlikçisi tekelleriniktidarı faşist AKP'nin olduğu, yenisömürgecilik ilişkilerinin tepeden tır-

nağa hakim olduğu ülkemizde, nasılbir ülkede yaşadığımız gerçeğiniunutmadan hareket etmeli ve söyle-nenleri, yapılanları değerlendirme-liyiz.

Biz Kimiz? BİZ, MAHİR ÇAYAN’IN MA-

YIS 1971 YILINDA THKP-C 1NO’LU BÜLTENDE BELİRTTİĞİGİBİ, BAŞ DÜŞMANIN AMERİKAOLDUĞUNU SÖYLEMEYE DE-VAM EDİYORUZ.

Amerikan emperyalizminin ha-kimiyeti ve yerli uşağı sömürücü sı-nıfların iktidarını yıkmak, bağımsızlığıkazanmak için tek yol silahlı kurtuluşsavaşıdır. (1 No'lu Bülten) demeyedevam eden bir örgütüz.

ORTAK DÜŞMAN AMERİ-KA’DIR DEMEYE DEVAM EDİ-YORUZ.

Bizim kim olduğumuzu, dost dadüşman da çok iyi biliyor... Biz anti-emperyalist, anti-oligarşik devrimiçin Türkiye topraklarında yola çık-mış, faşizmin saldırıları karşısındabir an bile gerilemeden ayakta duranbir örgütüz.

Demokratik Halk İktidarı’nı is-teyen bir örgütüz.

Bağımsız Türkiye için mücadeleveriyoruz...

Biz buyuz...

KİMDİR KATİL AMERİKA VENE YAPAR?

HALKTAN ÇALDIKLARIYLA,YİNE HALKIN KANINI DÖKÜ-YORLAR!

Gayrimeşru işgalleri, tehdidi, şan-tajı, gözdağını, tecriti, ambargolarlabebekleri katletmeyi, darbe destek-çiliğini, gizli hapishaneleri ve işkencemerkezlerini, sorgusuz sualsiz Gu-antanamo hücrelerini, Ebu Gureybişkencelerini... Tüm bunları ve dahafazlasını, eleştirilere, milyonlarınprotestolarına karşın yapan Amerika,sadece kendi burjuva hukukunu yerlebir etmiyor. Bir başka deyişle bugünyaşananlar, bununla sınırlı bir durumdeğildir. Amerika, aynı zamanda yenibir "hukuk, özgürlük, insan hak-ları" anlayışını da dayatıyor tüm

dünyaya. Bu hukuk anlayışı, halklarınyüzyıllara dayanan kazanımlarını yokederek "yeni bir düzen" kurmakistiyor. Bu düzen, emperyalist tekel-lerin mutlak hakimiyetinin olduğu,ülkelerin, halkların onların tebaalarıve "tüketici" nesneleri haline geldiğibir dünya düzenidir. İşte bugün da-yatılan hukuk, böyle bir düzeni meş-rulaştırmak istemektedir.

İŞTE BİZ BUNUN İÇİN “YA-ŞASIN HALKIN ADALETİ” Dİ-YORUZ. İŞTE BU NEDENLE“HALKIN KATILMADIĞI YAR-GI, ADİL DEĞİLDİR” DİYORUZ.

DEVRİMCİLERİN BAŞINAÖDÜL KOYUYOR, KELLE AV-CILIĞINA ÇIKIYOR.

DÜNYA HALKLARININ KA-TİLİ, ARAŞTIRMA ŞİRKETLERİKURUYOR, GAZETELER KURU-YOR. BUNLARI PARASI İLE YA-PIYOR.

BİR DE YARATTIKLARI İDEO-LOJİK ÇARPITMA İLE “İNSANHAKLARI” ADI ALTINDA KU-RULAN DERNEĞİN GENEL KU-RULLARINDA BULUNUYOR-LAR. BUNLARI TEŞHİR ETTİ-ĞİMİZ İÇİN BİZİ TECRİT ETME-YE KALKIYORLAR, EKTE BEL-GESİ DE VARDIR.

AMERİKAN BÜYÜKELÇİSİABROMOVİTZ GİBİ BİR KA-TİLİ GENEL KURULUNA DA-VET EDEN İHD, HÜRRİYETGAZETESİ ARACILIĞIYLABİZİ İHBAR EDİYOR.

BİZ, EMPERYALİZME, FAŞİZ-ME DİRENDİĞİMİZ İÇİN AME-RİKA’NIN HEDEFİ OLMAKLAKALMIYOR, İHD’NİN DE HEDEFİOLUYORUZ.

BAŞIMIZA ÖDÜL KOYUYOR-LAR

TIPKI 1952’DE TÜRK-İŞ’İKURDUKLARI GİBİ. ESKİ-YENİHER YÖNTEMİ DENEMEYE DE-VAM EDİYOR EMPERYALİZM.

Emperyalizmin "kaleyi içten fet-hetme" politikası yeni değildir, Türk-İş bunun ürünüdür. Ama Türk-İş'lekesin bir sonuç alamamıştır emper-yalizm. Asıl başarısı, ilerici, sol, sen-

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!66

Page 7: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

dikacılık nezdinde bunu gerçekleş-tirebilmesidir.

Amerikan tipi sarı sendikacılığınTürkiye şubesine duyulan ihtiyaç, oyıllarda yoğunlaşan grev ve direniş-lerden, sorunları düzen çıkarları doğ-rultusunda çözme ihtiyacından başkabir şey değildir.

Amerikancı, devletçi bir sendikaolarak kurulan TÜRK-İŞ’in temelmisyonu zaten budur. O, her zamanişçi sınıfının mücadelesini yok etmeyi,en geri sınırlarda tutmayı, ihaneti vesatıcılığı kendine görev bilmiştir.

TÜRK-İŞ'e ve diğer sendikalaraegemen olan işbirlikçi, gerici, devletçisarı sendikacılık, işçi sınıfının mü-cadelesi önündeki asıl engel konu-mundadır.

Emperyalizm, her dönem kendipolitikalarını ve saldırılarını hayatageçirirken buna yedeklenecek ke-simler bulmaya çalışmıştır.

Özellikle "sol", "ilerici", "dev-rimci" ya da "yurtsever" görünümlükavramlar, örgütler ya da düşüncelerlehalkların bilincini bulandırmaya"özel" bir önem vermiştir.

Bugün, Kürt milliyetçi hareketKürt sorununu, emperyalizmin Or-tadoğu politikalarına yedeklemiştir.

Emperyalistler, yarattıkları IŞİD"canavarı" üzerinden Ortadoğu'yuyeniden şekillendirmek için her türlüsaldırılarını meşrulaştırıyor. Kürtmilliyetçilerini de Irak'tan Suriye'yekadar kara gücü olarak kullanıyor.

Kürt milliyetçileri de IŞİD üze-rinden emperyalizmle girdiği ilişkilerimeşrulaştırmaktadır.

Yine aynı şekilde Kürt milliyetçihareketin kuyrukçusu oportünist, ro-formist sol ise "enternasyonalistdayanışma" adına emperyalist po-litikalara yedeklenmişlerdir. Emper-yalist politikaların aracı olmak, hiçbirşekilde, hiçbir gerekçeyle meşrulaş-tırılamaz...

Çünkü Ortadoğu'da akan her dam-la kandan doğrudan emperyalistlersorumludur... Hangi gerekçeyle olursaolsun emperyalist politikalara ye-deklenmek, Ortadoğu'da akan kanaortak olmaktır...

İZİN VERMEYECEĞİZ!

EMPERYALİZMİN POLİTİKA-LARINI UYGULAMASINA İZİNVERMEYECEĞİZ!

HER DÖNEM EMPERYALİZM,DEVRİMCİLERİN KARŞISINADÜZENİÇİ DEĞERLERLE ÇIKANDEVRİMCİ DEĞERLERİ, DEV-RİMCİ MÜCADELEYİ TASFİYEETMEYİ AMAÇLAYAN POLİTİ-KALAR ÇIKARMIŞTIR

ŞİMDİ DE İZİN VERMEYECE-ĞİZ!

HALKLARIMIZ, EMPERYA-LİZMİN POLİTİKALARINA YE-DEKLENEMEZ.

DEVRİMCİLİĞİN VE SOSYA-LİZMİN NİRENGİ NOKTASINIBİZ OLUŞTURUYORUZ.

BUGÜNÜN DÜNYASINDADEVRİMCİLİK, BİZİMLE TANIM-LANIR HALE GELMİŞTİR.

EMPERYALİZME HİZMETEDEN HER TÜRLÜ POLİTİKA,BİZİM MÜCADELEMİZİN YA-RATTIĞI DEĞERLERDE AYRIŞI-YOR... SAFLAŞIYOR...

STRAFORT GİBİ ONLARCA,BİNLERCE ÖRGÜTLENME;

EMPERYALİZMİN AJANLIĞI,İŞBİRLİKÇİLİĞİNİ YAPIYOR,YAPMAYA DEVAM EDİYOR!YETMİYOR ...

AMERİKAN İŞBİRLİKÇİSİOLİGARŞİNİN İKTİDARIAKP’NİN ARTIK RESMİ OLA-RAK DANIŞMANI DA ESKİ CIABAŞKANI!

The Intercept isimli uluslararasıbir yayın, Porter Goss’un AKP hü-kümetiyle anlaştığına dair ABD Ada-let Bakanlığı’ndaki kayıtlara ulaştı.Dış Temsilciler Tescil Yasası kayıt-larına göre hali hazırda Amerika’daTürkiye adına faaliyet gösteren Dicks-tein Shapiro danışmanlık firmasınınbünyesindeki eski CIA başkanı PorterGoss, bundan sonra Türkiye için ça-lışacakmış.

Her türlü işgal, talan, işkence,katliamın temsilcisi olan CIA’nıneski başkanlarından Porter Goss, bu-gün “danışmanlık hizmeti” ve

“lobi çalışması” için AKP iktidarıylaanlaştı. İşi halk düşmanlığı ve budüşmanlığın yol-yöntemlerini ve iş-birlikçilerini yaratmak olan bu eskibaşkana AKP niye ihtiyaç duymuşve bu eski CIA başkanına AKPneyi “danışacaktır?”

Kuşkusuz ki; işçilerin maaşlarınınasıl arttırabiliriz, yoksulların açlarınkarnını nasıl doyurabiliriz, evsizlerenasıl ev verebiliriz, işsizlere nasıl işbulabiliriz, parasız halk için eğitiminasıl sağlayabiliriz, vb. vb. konularıdanışmayacaktır…

Peki o zaman bir katliam işkenceprovokasyon örgütünün eski başka-nına neyi sorar? Uzmanlığı bu da-nışmanın nedir? Bunun yanıtı çokbasittir… Neyde uzmansa onu danı-şacaktır… hangi işte uzmandır PorterGoss?

Buna hemen yine kendileri cevapveriyor; “Türkiye’ye anti-terörizmdahil çeşitli konularda danışmanlıkyapacağı…”

Evet, DÜNYANIN EN BÜYÜKEN KANLI, EN VAHŞİ TERÖRİSTÖRGÜTÜ OLAN CIA’nın eski baş-kanı “anti-terörizm” konusundaAKP’ye danışmanlık yapacaktır.

Burada “anti-terörizm”den neyikastettiklerini anlamak zor olmasagerek. Sömürü ve talana, iktidarlarıntüm terörüne karşı direnen halkla-rı...

Ekmek, adalet ve özgürlük iste-yenleri bastırma yöntemlerini danı-şacaktır AKP iktidarı…

Boşuna uğraşmasın AKP… Dahaönceki basın bildirilerimizde de yaz-dık…

Amerika bugün halk kurtuluş sa-vaşçıları karşısında kendini bile ko-rumaktan acizdir. Ondan medet um-mayın o yüzden… Kimse sizi kurta-ramaz. Hiç kimse ne sizi, ne de enbüyük terörist Amerika’nın yarattığıbu kan ve gözyaşının bedelini öde-mekten koruyamaz. Eninde sonunda,bugün yarın, hatta şu an size bu kan,gözyaşının bedelini ödetmek için sı-raya girmiş halk çocukları, Azrail’inizolmak için kapınızı çalacaktır…

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

77AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 8: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Amerika’nın Yine BaşDüşmanları ArasındaDHKP-C Var, Biz Varız!

Ne büyük bir onur ki bizim için,dünya halklarının baş düşmanı, elikanlı terörist Amerika, her hazırladığıraporda bizim adımızı anmadan ge-çemiyor.

Pentagon icadı, halkların müca-delesini, direnişini gölgelemek, di-renen dünya halklarına, temsilcilerinesaldırılarını meşrulaştırmak için oluş-turdukları “terörizm” demagojisininaltında yine ezildikçe eziliyorlar.

Kan damlayan bu raporda neleryok ki…

Düşünün ki baştan sona kadarhukuksuz bir şekilde özgürlüğü gas-pedilen korsakof hastası ölüm orucugazisi bir devrimcinin tutsaklığınımeşrulaştırmak için DHKP-C’li ol-duğunu söylemişlerdir. Neden, çünküırkçılığa karşı düzenlenen konserinbiletini satmıştır. Ne büyük “terörist”eylemde bulunmuştur ki, hasta tutsakolarak hapishanede tutulması bileyasadışı olan bu devrimci, örgütü-müzle ilişkilendirilmiştir. Yetmemiş,raporuna yazmıştır.

Faşizmin de sahibi olan emper-yalizm, Almanya’daki ırkçılığa karşımücadeleyi de kendine yapılmış birsaldırı olarak görüp, terörist ilan et-miştir.

Dünya halklarına, tüm dünyayızindana çeviren Amerika, ırkçılığakarşı faşizme karşı mücadeleyi terö-ristlik olarak gösteriyor… Şaşırmadık,şaşırmayız, kimse de şaşırmamalıdır.

BİZE DAYI ŞUNU ÖĞRETMİŞ-TİR... DÜŞMAN NE DİYORSATERSİNİ DÜŞÜNÜN, DOĞRU BU-DUR. BU NEDENLE ŞAŞIRMI-YORUZ.

Amerika da, onun işbirlikçi ikti-darları da ne söylerse, tersini düşün-meliyiz derken, bunun örnekleriniyine kendileri, hergün yine Amerikaraporlarıyla, söylemleriyle, yani halkdüşmanı politikalarını sürdürerek ve-riyor.

Amerikan Konsolosluğu’na yap-tığı feda eylemiyle hala kabusları

olan Alişan Şanlı’lar bu ülkedeçoktur hiç merak etmesin Ameri-ka…

İstediği kadar raporlar hazırlasın,istediği kadar işbirlikçi faşist ikti-darları aracılığıyla halka zulüm et-sin…

İstediği kadar faşist iktidarlar ara-cılığıyla Berkin gibi daha 15’indeçocuklarımızı vursun. İstediği kadarişbirlikçi oligarşinin kurumları TÜ-SİAD, MÜSİAD vb’leriyle işçilerinalın terini sömürdükçe sömürsün…

İstediği kadar okullarda düzeneuygun kafalar yetiştirmeye çalışsın…

İstediği kadar dizilerle, magazinprogramlarıyla, haberiyle, filmiyleideolojik hegemonya kurmaya ça-lışsın…yenilecekler. Hükmünü kestidünya halkları katillerin.

Niye HakkımızdaRaporlar HazırlarKatil Amerika?

1- Biz hala Mayıs 1971’den beriTHKP-C 1 NO’LU BÜLTENDEMAHİR’İN DEDİĞİ GİBİ;

“Amerikan emperyalistleri veonun köpekleri, uzun yıllardır ülkemizitalan edip yağmaladılar; neyimizvar neyimiz yoksa alıp götürdüler.Emekçi halkımızın ve bütün çalışan-ların alınterini ve emeğini çaldılar.Bütün zenginliklerimize, petrolümüze,kromumuza, bakırımıza... Bütün doğalkaynaklarımıza el koydular. Geridebize açlık, tahammül edilemez birsefalet, binlercemizi kırıp geçirenbulaşıcı hastalıklar, halkımızı karan-lıkta yaşamaya mahkum eden bir ce-halet bıraktılar. Bugün ülkemizde iş-galci düşmanın ziyafet sofralarındankalan artıklarla beslenen bir avuçhain, bir avuç köpek bu alabildiğineiğrenç düzeni sürdürmek, Amerikanemperyalizmine gerektiği gibi uşaklıketmek için kurdukları zulüm çarkınıinsafsızca çeviriyorlar. Soygun vetalanlarına karşı duran her yurtsevermeydanlarda kurşunlanıyor. İşçilerinve köylülerin, ekmek ve toprak iste-yenlerin sesi, kan ve zulümle sustu-rulmak isteniyor. Yarattığımız ve üret-tiğimiz, zorla elimizden alınıyor. Ame-

rikancı faşist köpekler, bu iğrenç sö-mürü düzenini daha iyi yürütebilmekamacıyla, asayişi sağlama paravanasıaltında şimdi sıkıyönetim ilan ettiler.Halkımızın en temel hak ve hürri-yetlerini “lükstür” diye rafa kaldı-rıyorlar. Bugün ülkemizde hukuk dev-letinden, kanundan, anayasadan, in-sanlık ve vatandaşlık haklarındanbahsetmek iğrenç bir demagojidenbaşka bir şey değildir. Kendi top-raklarımız üzerinde köle bir halk ha-line getirildik. Bu durum hep böylesürüp gidecek mi?

HAYIR, BİN KERE HAYIR!

Bu durum böyle süregidemez, artıkisyan etmek, silaha sarılmak, işgalcidüşmanı alaşağı etme zamanı gelmiştir(...) demeye devam ettiğimiz için.

2- “Biz Marksizm’i entellektüelgevezelik ve dünya devrimci hareke-tinin trafik polisliğini yapmak içinokuyup öğrenmiyoruz. Biz, dünyayıdeğiştirmek için, dünyanın Türki-ye'sinde devrim yapmak için Mark-sizm’i öğreniyoruz!..” (Bütün Yazılar)DEDİĞİMİZ İÇİN.

3- “Onların bugün büyük görünengüçleri ve imkanları bizlere vız gelir.Onlar bir avuç, biz ise milyonlarız.Kaybedeceğimiz hiçbir şey yokturama kazanacağımız koca bir dünyavardır...” DEDİĞİMİZ İÇİN…

4- ‘Örgütü örgüt yapan, onu kit-lelere tanıtan, programlar veya yal-dızlı laflar değil, devrimci eylem-dir…” DEDİĞİMİZ İÇİN…

5- “Bu mücadele, sınıflar müca-delesidir. Burada el titremesine, te-reddüte ve kararsızlığa yer yoktur...”DEDİĞİMİZ İÇİN…

6- “Eğer baş düşmanını doğrutespit edememişseniz, hedefiniz doğrudeğilse, en mükemmel askeri strate-jilere de sahip olsanız boşunadır.”Bütün Yazılar'da Amerika'ya dairvurguların önemi işte buradadır. Ma-hir, o günden baş ve ortak düşmanışaşmaz bir netlikle göstermektedir,bunun için biz hedefiz.

7- "Yankee işgali, ülkenin sana-tından sporuna kadar bütün sosyalyaşantısında kendisini hissettirmek-tedir. Yer altı kaynaklarından dış ti-

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!88

Page 9: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

caretine, ekonomisinden politikasınakadar ülkenin üzerinde denetim kur-muş olan Yankee emperyalizmidir”DEDİĞİMİZ İÇİN…

5- Ortak düşman Amerika’dır…DEDİĞİMİZ İÇİN…

2000-2007 Büyük Direnişi’ndeÖlüm Orucu savaşçımız olan AlişanŞanlı yoldaşımızın “Ya özgür vatan,ya ölüm! Amerika ülkemizden de-fol!” şiarıyla gerçekleştirdiği fedaeylemi, bütün dünya halklarına hemhedefi gösterdi, hem de yüreklerinesu serpti. Teslimiyetçiliğin, emper-yalizme biat etmenin, halklara “tekyol” olarak dayatıldığı bir dönemdeAlişan Şanlı’nın feda eylemi, hemkatil ABD emperyalizminin Ortado-ğu’da ve tüm dünyada işlediği suç-larının, katliamların, işgallerin, te-cavüzlerin hesabını sormak ve hemde ezilen halkların, kurtuluşunun sa-vaşarak gerçekleşeceğini, emperya-listlerle “barış” olmayacağı, savaşı-lacağı gerçeğini gösteriyordu.

ALİŞAN gibi yoldaşlarımız ol-duğu için;

6- Önünde hiç eğilmedik

Onurlu, başımız dik

Duruyoruz karşınızda

Biz bu halkın evlatları

Bu vatanın sahibiyiz

Kork bizden Amerika

Bağımsızlık ateşiyle

Büyüyor çığlığımız

Bizim bizim bu vatan

Tankınızı - topunuzu

Soyunuzu - sopunuzu

Atacağız yurdumuzdan

(…) dediğimiz için. Milyonlarıda buna eşlik ettirdiğimiz için…

7- “Ülkemizin bugünkü sürecindebaş çelişmenin Amerikan emperya-lizmi ile bir avuç hainin dışındakibütün Türkiye halkı arasında olduğuaçıktır. Bu nedenle toplumumuzdakiçeşitli sınıf ve zümrelerin arasındakiiç çelişmelerin gelişme süreçleri debu dış etkenin, yani baş çelişmeninbüyük ölçüde etkisi altındadır." DE-DİĞİMİZ İÇİN…

8- 1945’lerden itibaren adım adım

kültürümüz Amerikan emperyaliz-minin ekonomik, siyasi, kültürel he-gemonyası altında bozulmaya baş-lamış, değerlerimiz adım adım bilinçlibir politikanın ürünü olarak dejenereedilmiştir. BUNA KARŞI ÖLÜMÜ-NE DİRENDİĞİMİZ VE SAVAŞ-TIĞIMIZ İÇİN…

9- Amerikan kültürü, bencillik,bireycilik kültürüdür. Amerika, halkıbencil, kendinden başkasını düşün-meyen kişiler şekillendirir. Çünkü,böyle bir kişi, emperyalizmin adaletsizsömürü düzenini sorgulamaz, bu dü-zenin içinde yer alarak, sömürü pas-tasından daha fazla pay kapmak içinuğraşır. Sisteme karşı değil, sisteminparçası olur… DEDİĞİMİZ İÇİN…

10- Amerikan kültürü; uyuşturucu,fuhuş, kumarın normal görüldüğü,dejenerasyonun özgürlük gibi kılıflarabüründürüldüğü, küçüklerin büyük-lere saygı göstermediği, büyüklerinküçüklere karşı sorumluluk duyma-dığı, aile yapılarına kadar bireyciliğinyerleştirildiği bir kültürdür. Amerika,dünyanın en büyük kumar, fuhuş,eğlence merkezlerini içinde barın-dırmanın yanında, Haiti, devrim ön-cesi Küba gibi sömürgeleştirdiği ül-keleri de bunların merkezleri halinedönüştürdüğü bir ülkedir.

Özcesi Amerikan kültürü, halklarınkültürünün, binlerce yıllık birikiminininkarı ve sadece kapitalizmin ihti-yaçları üzerinden şekillendirilmiş birkültürdür… DEDİĞİMİZ İÇİN BİZESALDIRIYOR, RAPORLARINDANEKSİK ETMİYORLAR.

BU ÜLKEDE ONLAR VAROL-DUKÇA ALİŞANLAR DA VAROLACAKTIR

AMERİKA DEFOL, BU MEM-LEKET BİZİMDİR!

NE TERÖR RAPORLARI,CIA’SI, CIA’NIN YETMEDİĞİYERDE ONUN “GÖLGESİ”STRASFORTLAR’LA…

BU KATLİAMLARI, BU KAN,BU GÖZYAŞI, BU SÖMÜRÜLENALINTERİNİ GİZLEYEMEZ-LER…

DÜNYA HALKLARI ÜZERİN-DE HER GEÇEN GÜN DAHA DA

BÜYÜTTÜKLERİ BU TERÖR, AN-CAK VE ANCAK ALİŞANLAR’IÇOĞALTIR!

HALKIN ÖFKESİNDEN, HAL-KIN ADALETİNDEN KAÇAMA-YACAKSINIZ!

ADALETİN OLMADIĞI YER-DE, HALKIN SAVAŞÇILARI ADA-LETİ UYGULAMAK İÇİN VAROLACAKLAR!

ŞAİRİN ŞİİRİ GÜÇLÜ ANLA-TIR AMERİKA’NIN SUÇLARINI..

“Bir çocuk ağlarsa dağ başında

Gözyaşında Amerika akar.

Vurdularsa birini, kanı şorladıy-sa

Bilin ki o kurşunlarda Amerikavar.

Kişi kişiye köle tutulduysa, asıl-dıysa

Darağaçlarında Amerika var.

Ama biz yine de direneceğiz

Sonuncumuza kadar.”

Emperyalizm, ezilen halkları tes-lim alamaz.

Bütün Dünya Halkları Emperya-lizme Karşı Birleşin!

DÜNYA HALKLARININGÜCÜ, EMPERYALİZMİ DÖKTÜ-ĞÜ KANDA BOĞACAKTIR!

TERÖRİZMİN KAYNAĞI EM-PERYALİZMDİR! EMPERYALİZ-ME KARŞI SAVAŞMAK MEŞRU-DUR!

EMPERYALİZME KARŞI Dİ-RENEN VE KURTULUŞU İÇİNSAVAŞAN HALKLAR KAZANA-CAK! BİZ KAZANACAĞIZ!

DEVRİMCİ HALKKURTULUŞ CEPHESİ

Ektekiler:Ek01- ABD Raporunun ilgili yer-

lerinin çevirisi ve küpürlerden seç-meler

Ek02- İhbarcı İHD ve Hürriyet

Ek03- İHD- Abromowitz

Ek04- THKC 1 No’lu Bildirisi

NOT: İlgili ekler yazının aslındamevcuttur.

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

9AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 10: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Devrimcilerin fotoğraflarını yayın-lıyor, karakollara asıyor halk düş-manları. Kendi suçlarını biliyorlarki, halkın adaletinin, kapılarını çala-cağı günü korkuyla bekliyorlar. Korku,ince hastalık gibidir, canlı canlı toprağagömer insanı. Kan kusar, rengi solarda her gün, kapıda bekleyen ölümügeri döndüremez. Rüşvetle, torpillekurtaramaz kendisini. SUÇLUMALUM, CEZASI DA MALUM!

Halkın adaletinin saati tıkır tıkırişler. Sessiz kaldığını, unuttuğunusananlar çok yanılır. Unutulmadığınıtarih yazmıştır, yazacaktır… Çünküadaletsizlik, ciğerlerimizi dağlamıştır.Adaletsizlik açık yara gibidir. Adaletsağlanmadan acısı dinmez. Adaletisağlayacak olanlar ise halkın adaletsavaşçılarıdır.

Adalete açlık, hiçbir açlığa ben-zemez. İşte bundandır ki bu açlık,ne hapislik dinler, ne de zor koşullar.Beyin sağlam oldukça bu açlığı herzaman, her koşul altında hisseder.Bu açlık, öteki tüm açlıkları bastırır,bu açlığı doyurmak uğruna, ötekitüm açlıklara böyle rahat katlanılır.

Adalet, HalkınYararına İse EğerGerçek Adalettir!

OSTİM’de öldürülen işçilerinaileleri 4,5 yıldır mahkeme kapıla-rında çocuklarının katillerinin ceza-

landırılması için bekliyor. Devlet, katil-leri öylesine koruyor ki, 4,5 yıldıraileleri dinleyen, katillerin suçunu görenhakim emekliye ayrılacağı için değiş-tiriliyor. Amaç adaleti sağlamak olma-dığı için yolu dolandırmak için elle-rinden geleni yapıyorlar. Yoksa delillerortada, katil belli, sadece ceza yokortada.

Çünkü “adalet” patronları koru-maktadır. Çünkü “adalet”, katillerinbekçisidir. Adalet adam seçmektedir.

Halkın adaleti ise katillerin mezarkazıcısıdır. Suçlu malumsa ceza damalumdur çünkü. Ama şunu da bilirizki, halkın adaletini uygulamak bedelister. Bedel ödenmeden zafer de, hakda kazanılamaz.

Cüret ve bedel ödeme kararlılığıylahareket edilirse ancak katillerdenhesap sorulabilir.

Ekmek ve adalet kavgası tüm kav-gaların anasıdır! Adalet için yalvar-mıyoruz; savaşarak kazanacağız!

Halkı adaletsiz bırakmayacağız.Nasıl ekmek bize gerekliyse, adaletde bize gereklidir. Adaleti kendi meş-ruluğumuzla, haklılığımızla sağlaya-

cağız. Halkın çıkarlarına uygun olma-yan, halktan yana olmayan hiçbir şeyadil değildir.

Adaletin OlmadığıBir Düzen TümMeşruluğunu Yitirmiştir

"Tıkır tıkır işleyen" kurumları ola-bilir, onlarca "reform" da yapılabilir,"yargı bağımsızlığı" üzerine nutuklarbirbirini de izleyebilir, hatta bu konudaen mükemmel yasal düzenlemeler deyapılabilir. Ama o yargı, adalet dağı-tamıyorsa, halkı katledenler cezasızkalıyorsa; her şey göstermelik veyargının bu niteliğini gizlemeye yöne-lik demektir.

Ve halk düşmanları unutmasınlarki; açlık, adaletsizlik ve zulümoldukça, egemenler 'güvenlikte'olamazlar!

Halkın adaleti er ya da geç hesapsoracaktır. Adalet ekmeği, halkınfırınlarında pişecektir.

Ankara’daki Ortadoğu Sanayi veTicaret Merkezi (OSTİM) OrganizeSanayi Bölgesi’nde 3 Şubat 2011’demeydana gelen, 20 kişinin ölümü veçok sayıda kişinin yaralanmasıylasonuçlanan 2 patlamada sorumlularlailgili Ankara 10. Ağır CezaMahkemesi’nde 4.5 yıldır süren dava-nın son duruşması 26 Haziran’da görül-dü. Davada yine karar çıkmadı. Birönceki duruşmada kararın açıklanacağıduyurulmasına rağmen, mahkeme baş-kanı yıllık izne ayrıldı. 4,5 yıldır sürün-dürülen dava 9 Eylül tarihine ertelendi.Karar günü bilinçli olarak heyet değiş-tirilerek, katillerin koruyuculuğunadevam edildi.

‘ADALETLİ VE CESARETLİOLUN’

“Kazanç hırsıyla usulsüz ve kaçaktüp dolduranlar, satanlar... Satın aldık-ları tüplerin kullanılması, depolanmasıkurallarına uymayanlar, ruhsatsız işye-rinde imalat faaliyeti sürdürenler...İşçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinialmayanlar, işçilere eğitimlerini ver-meyenler... Denetim sorumluluğunuyerine getirmeyenler, göz yumanlar...Göz göre göre canlarımızın hayatınıkaybettiği bu katliamdan sorumludurlarve üst sınırdan en ağır cezalarla ceza-landırılmalıdırlar”

(OSTİM’de öldürülen işçilerdenDilek Gürer’in kardeşi Demet Gürer)

ADALET YOKSA ADALETSAVAŞÇILARI VARDIR

“Adalet denince akla herzaman suç ve ceza kavramlarıgelir. Suçlunun cezasını çekmesiböylece adaletin yerini bulmasıgerektiğine inanılır. Bu durumuinsanların vicdan gibi temizduygularına en yakın kavramınadalet kavramı olması açıklar.Çünkü vicdanen rahata kavuş-mak adaletle mümkündür.Burada inanmak da etkilidir.Suçluya, cezasına ve adaletinhassas terazisine tam olarakinanan insan vicdanen huzurluolabilir. Peki cezayı belirleyennedir? Ya da hangi suça, hangiceza verilirse adaletli olunur?İşte bunu belirlemek önemlidir.Adaletin hassas terazisi buradadevreye girer.”

Devrimciler Onurumuzdur!Halkın Adalet Savaşçıları

Umudumuzdur!

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!10

Page 11: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

111AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Her hafta salı günleri mahallelerdeadalet için tencere-tava eylemlerigerçekleşmeye devam ediyor.

Halk Cepheliler her çaldıkları ka-pıda, her dağıttıkları bildiride halkı-mızın adalet özlemine, umudu vecoşkuyu ekliyorlar..

İstanbul mahalleleri’nde tencere-tava eylemleri yapıldı.

Okmeydanı: Adalet için tencere-tava eylemleri

kapsamında Okmeydanı’nda da bueylem gerçekleşti. 23 Haziran salıgünü saat 21.00’de Sibel Yalçın Par-kı’nda toplanan Halk Cepheliler, ten-cere-tava çalarak halka çağrılar yaptı.Bu hafta adalet eyleminin konusuHasan Ferit Gedik için adalet oldu-ğundan Hasan Ferit’in mahkeme sü-reci anlatılarak Hasan Ferit için slo-ganlar atıldı. Gerçek adaletin halkınellerinde olduğuna vurgu yapılan ey-lemde, ‘Hasan Ferit Gedik Ölüm-süzdür’, ‘Ferit İçin Adalet İstiyoruz’,‘ Adalet İstiyoruz Alacağız’, ‘ YaşasınHalkın Adaleti’ sloganları atıldı.

Sibel Yalçın Parkı’nda başlayanyürüyüş, Mahmutşevketpaşa Sağlık

Ocağı önünden geçilerek üst Mah-mutşevketpaşa bölgesine gelindi.

Alibeyköy: 23 Haziran'da adalet kampanyası

dahilinde haftanın her salı günü ya-pılan tencere tava eylemi yapıldı.

Gülpa Meydanı’nda buluşan HalkCepheliler tencere tava çalarak SayaYokuşu’na doğru yürüyüşe geçti.Tencere tava sesini duyan halk evle-rinden balkonlara, camlara çıkarakHalk Cepheliler’e destek oldular.Halk Cepheliler balkondaki halkahitaben ajitasyon çekip “Halkımız,bu ülkede adalet yok, adalet istiyoruzalacağız vermeyecekler zorla alaca-ğız" dediler.

Aydos:23 Haziran'da kapı çalışmasına

çıkan Halk Cepheliler halka, adaletkampanyasını anlatıp mahallede ten-cere tava eylemini örgütlediler. Saat20.30 olduğunda ellerinde tenceretavayla sokağa çıkan Halk Cepheliler"Berkin İçin Adalet İstiyoruz", "HasanFerit Gedik Ölümsüzdür", "Adaletİstiyoruz! Alacağız!", "Yaşasın Halkın

Adaleti" şeklinde sloganlar attılar.

Gülsuyu - Gülensu:23 Haziran'da Çiftlik Sokak’ta

saat 17.00 ile 19.00 arasında akşamsaat 21.00'da adalet için, Hasan Feritiçin tencere-tava çalma ve ışık sön-dürme eylemi olduğu anlatılarak bil-diri dağıtıldı. Akşam saat 21.00’datencere-tavalarla, ıslıklar ve alkışlarlayürüyüş başladı. Sık sık “Hasan Feritİçin Adalet İstiyoruz”, “Adalet İsti-yoruz Alacağız”, “Çeteler VuruyorPolis Koruyor” sloganları atıldı.

Eylemde çekilen ajitasyonlarda“Hasan Ferit vurulalı 2 yılı geçtimahkemelerde çeteciler üçer beşerserbest bırakılmakta. Düzenin mah-kemelerinde adalet yok adaleti bizsağlayacağız. Hasan Ferit için adaletiçin sizleri de tencere-tava çalmayaışıklarınızı yakıp söndürmeye çağı-rıyoruz” denildi.

İkitelli:23 Haziran'da Atatürk Mahallesi

13. Sokak’ta ve kesişen sokaklardaadalet talebini dile getirmek için tenceretava çalma eylemi gerçekleştirildi.

ADALET HALKIN ELLERİNDEDİRADALETİ BİZ SAĞLAYACAĞIZ!

Bahçelievler Halk CephesiFilm Gösterimi Yaptı

Bahçelievler Halk Cephesi adalet kampanyası çerçe-vesinde 26 Haziran'da halkla beraber Kemal Sanal'ın "Da-vacı" filmini izledi. Film gösterimine 100 kişi katıldı.Film çalışmasında Halk Cepheliler 23 Haziran'da filmçağrısı için 10 adet afiş astı ve 80 kapı gezerek halkı filmedavet etti.

HMM "Adalet" Konulu Film İzlediHalkın Mühendis Mimarları, Adalet Kampanyası çer-

çevesinde "O da Bir Ana" filmini izledi. 19 Haziran’daHarita Mühendisleri Odası'nda yapılan film gösterimine10 kişi katıldı. Film sonrası değerlendirme yapan HalkınMühendis Mimarları, emperyalizmin yeni sömürgesi ül-kelerde en basit demokratik haklar için bile büyük bedellergerektiren bir mücadele yürütülmesi gerektiği vurguladı.

GÜLSUYUAYDOS

Page 12: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!112

Yürüyüş: Sizi tanıyabilir mi-yiz?

Hidayet Alışkan: İstanbul-Gazi Mahallesi’nde oturuyorum...

Yürüyüş:Adalet var mı?

Hidayet Alışkan: Adaletin ol-duğuna inanmıyorum. GünümüzTürkiye’sinde AKP’nin emper-yalizm dayatmasıyla halkın dahaçok açlık sınırına dayandığı birülkede adalet olduğuna inanmı-yorum.

Yürüyüş: Adalet neyi ifadeediyor sizin için?

Hidayet Alışkan: Adalet şuan benim için hiçbir şey ifade et-miyor. Çünkü baktığımız zamanbir tecavüzcü daha düşük bir cezaalıyor. Kendi düşüncelerini, öz-gürlüğünü ifade eden bir insan,adaleti sağlamak isteyen bir insanülkemizde daha çok ceza alıyor.Bir tecavüzcüyle aynı sisteme gi-riyor, sadece düşüncelerini söy-lüyor. Yani yoksulun yanında olanbir insan, ezilenlerin yanında olanbir insan ülkemizde en ufak birşeyde yıllarca hapis yatabiliyor.

Yürüyüş: Peki nasıl adaletsağlanabilir?

Hidayet Alışkan: Adalet halk-la sağlanabilir. Halkın iradesiylesağlanabilir. Baktığımız zamanmilletvekillerinin çoğu hep parasıolan insanlardır. Ve bunlar birhalkın içinden çıkmayan insan-lardır çoğunlukla. Milletvekilleribu şekilde halkı temsil etmiyorbenim gözümde.

☆☆☆Yürüyüş: Sizi tanıyabilir mi-

yiz?

Remzi Say: Bakkal işletiyo-rum. 32 yaşındayım. Diyarbakırili, Bağlar ilçesinde oturuyorum.

Yürüyüş:Adalet var mı?

Remzi Say: Adalet yoktur.

Eşittlik yoktur. Bu gözönündeolan bir şeydir.

Yürüyüş: Adalet neyi ifadeediyor sizin için?

Remzi Say: Eşitliğin sağlan-dığı, ölümlerin olmadığı, siyasi-lerin kardeş olduğu bir ortamıifade eder.

Yürüyüş: Peki nasıl adaletsağlanabilir?

Remzi Say: Başbakanların,ülkeyi yönetenlerin elindedir. Sağduyulu olmalıdır. Kürt, Türk,Zaza, Çerkes, Roman... Hepsininhaklarını, bütün milletlerin hak-larının eşitliği sağlanmalıdır, eşitolmalıdır. Böyle adaletsizlik de-vam ederse iç savaş çıkar.

☆☆☆Yürüyüş: Sizi tanıyabilir mi-

yiz?

Büşra Gül Doğan:18 yaşındaöğrenciyim. Diyarbakır/Kayapınarsemtinde oturuyor.

Yürüyüş: Adalet var mı?

Büşra Gül Doğan: Adaletyok tabiki; insanlar istediği diniyaşayamıyor istediği dilde konu-şamıyor. Adalet olsa ırk ayrımıyapılarak bunca insanın ölümüizlenir miydi? Kadınlara tecavüzedilerek bütün dünyalarının yı-kılması izlenir miydi?

Yürüyüş: Adalet neyi ifadeediyor sizin için?

Büşra Gül Doğan: Adaletherkesin belli kurallar etrafındaırk ayrımı yapılmadan, zengin fa-kir ayrımı yapılmadan yaşaya-bilmesidir.

Yürüyüş: Peki nasıl adaletsağlanabilir?

Büşra Gül Doğan: Adalet ba-kış açıları geniş, daha açık görüşlüinsanların devletin başına geç-mesiyle olur.

Röportaj

Bu Düzenin Adaleti YokYaşasın Halkın Adaleti

Yıkımları ÖnlemeninTek Yolu Ortak

Mücadeleden Geçer!

Okmeydanı Halk Meclisi tarafın-dan,‘Kentsel Dönüşüm Değil YerindeIslah İstiyoruz’ paneli yapıldı.‘KentselDönüşüm Projesi’ halkın direnişi kar-şısında mahkeme tarafından yürütmesinidurdurulmak zorunda kaldı. Ama yoksulevlerine göz dikmiş olan açgözlü tekeller,AKP eliyle Okmeydanı ve çevresini‘Riskli Alan’ ilan edilerek bir an önceyıkıma başlamak istiyorlar.Buna karşıHalk Meclisi üyeleri halkı bilgilendirmekve halkın örgütlülüğünü güçlendirmekamaçlı bir panel örgütlediler.21 Hazi-ran'da Sibel Yalçın Parkı’nda gerçekleşenpanel, saat 17.00’de başladı.Panele Hal-kın Mimarları, Umut Hukuk Bürosuavukatı Özgür Yılmaz ve Halk Mecli-si’nden Musa Aykanat konuşmacı olarakkatıldı.Halkın Mühendislerinden gelenbir katılımcı, başından geçen bir olayıanlattı. Sulukule’de yapılan yıkımdansonra stajyer olarak müteahhitlerin top-lantısına katıldığını,orada bulunan mü-teahhitlerin halkın sorunu değil sadeceyaptıkları yanlış yıkım tekniklerini ko-nuştuğunu ve tek amaçlarının halkınelindekini nasıl alabilirim derdi olduğunuanlattı.Sonra sözü Özgür Yılmaz alarakdavanın yasal sürecini anlattı. Bu yasalsürecin aslında halkın çıkarına olmadı-ğını, müteahhitlere karşı uyanık dav-ranmak gerektiği ve örgütlü hareketedilmesi gerektiğini anlattı.Panele 70kişi katıldı.

OKMEYDANI

Page 13: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

113AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Çayan'da kurulduğu günden bu günedefalarca polisler tarafından saldırıyauğrayan çadır direnişi devam ediyor.Adalet için 3 günlük dönüşümlü açlıkgrevi planlı programlı bir şekilde filmgösteriminden, kapı çalışmasına, bildiridağıtımına kadar her şey düzenli birşekilde yapılıyor. Halkın adalet çadırınadesteği artarak sürüyor. Çadır direnişindebirçok yeni insanla tanışıldı.

Çayan: 23 Haziran'da "Adalet İs-tiyoruz Alacağız" kampanyasının hersalı günü yapılan tencere-tava eylem-lerinin ikincisi yapıldı. Birsen Sokak’taajitasyon çekilerek davullarla, slo-ganlarla birlikte tava tencere eylemiyapıldı. Halkımızda balkonlardan ey-leme alkışlarla tava ve tencerelerledestek verdiler. Eylemde halk adaletçadırına davet edildi. Adalet çadırınapolislerin her akşam saldırmasına vur-gu yapılarak en büyük adaletsizliğiadalet çadırına saldırarak yaptıklarıdile getirildi. 3 kişinin katıldığı kapıçalışmasında 100 kapı çalındı. Birsonraki gün Nilgün Sokak’ta kapı ça-lışması yapıldı ve kampanya anlatıldı.Çalışmada 32 kapıya gidildi. 25 Ha-ziran'da Dilek Sokak'ta yapılan kapıçalışmasında 30 eve kampanya anla-tıldı ve kampanya bildirileri dağıtıldı.

Kuruçeşme: Halk Cepheliler, 22-23 Haziran'da kapı çalışması yaptı. 23Haziran’da tencere tava eylemi yapıldı.Halkın pencerelerden alkışlarla destekverdiği eylemde “Adalet İstiyoruz Ala-cağız!, Halkız Haklıyız Kazanacağız!,Elif, Şafak, Bahtiyar Yıkılacak Saraylar"sloganları atıldı. Halk Cephesi’nin kam-panya bildirisi okundu.

Bahçelievler: Halk Cephesi Ye-nibosna Pazar Pazarı'ndan adalet isti-yoruz diyerek 24 Haziran'da "HalkızHaklıyız Kazanacağız" bildirilerinihalkta ulaştırdılar. Halktan bir kişi“Bu ülkede adalet yok. Adaleti Şa-faklar, Bahtiyarlar sağladı” diyerekyanımızda olduğunu söyledi. Çalış-mada 150 bildiri dağıtıldı. 26 Hazi-ran'da yapılan kapı çalışmasında kam-panya çerçevesinde yapılacak filmgösterimi için bildiri dağıtıldı ve dergitanıtımı yapıldı. Yapılan çalışmada100 kapıya gidilirken 100 film bildirisive 8 dergi verildi.

İkitelli: 23 Haziran'da kapı çalışmasıyapıldı. 21 Haziran günü gidilen ev-lerin kapısı tekrar çalınarak "Adaletİstiyoruz" kampanyasının üzerine dahaayrıntılı sohbet edildi. Yapılan kapıçalışmasında 50 bildiri dağıtıldı. Bir

sonraki gün ise Parseller esnafına der-gisi ile birlikte adalet kampanyasınınbildirileri verildi. Kampanya sürecikısaca anlatıldı, adalet talebinin dahagür olması için 15 esnafa kumbarabırakıldı. 55 bildiri dağıtıldı. 26 Ha-ziran’da yapılan çalışmada Ziya Gö-kalp Mahallesi'nde bildiriler dağıtıldı.Yürüyüş dergisinin de tanıtımının ya-pıldığı çalışmada yaklaşık 100 bildiridağıtıldı, 20 dergi halka ulaştırıldı.

1 Mayıs: Mahallede 24 Haziran'dakapı çalışması yapıldı. Merkez Ma-hallesi'nde yapılan kapı çalışmasındahalka adalet kampanyasıyla ilgili bilgiverildi. 1000 bildiri halka verildi. Aynıgün içerisinde Pazar sokakta yapılankampanya çalışmasında 20 kapıya gi-dildi. Akşam tencere-tava eylemi ya-pıldı. Çalışma sonrası Çayan adaletçadırına destek ziyaretine gidildi.

Altınşehir: Şahintepe Mahallesi'nde22 Haziran’da kampanyası kapsamındakapı çalışması yapıldı. Akşam Cu-martesi Pazarı sokaklarında tek tekkapılar çalınarak kampanya anlatıldı,bildiriler dağıtıldı. 30 eve gidildi. Be-raber içilen çayların ardından aileGrup Yorum konserine davet edilereksohbet bitirildi.

Hasan Ferit, sadece uyuşturucu çeteleri tarafından değil,bizzat AKP tarafından katledildi. Çeteler, AKP’nin polisitarafından himaye edildiler, hesap sormak isteyen devrimcilertutuklandı. Polisi ve yargısıyla devlet çetelerini aklamayaçalışıyor. Mahkemelerde birer birer tahliye ediliyorlar.

Bu adaletsizliği anlatmak, Hasan Ferit’in mahkemelerinisahiplenmek amacıyla Okmeydanı’nda bir panel düzenlendi.Saat 21.00’de Sibel Yalçın Parkı’nda başlayan panelde ilkolarak hazırlanan bir sinevizyon izlendi. Sinevizyondansonra panele geçildi. Panelde ilk anlatımı yapan HalkCepheli, Gülsuyu süreci ve çetelerin saldırılarına karşı

yapılan mücadeleye değindi. Bunun düzenin politikalarındanbağımsız olmadığı vurgulandı. Bu mücadelenin şu anyürütülen adalet kampanyasının temelini oluşturduğuna de-ğinildi. Daha sonrasında şu an yürüyen adalet kampanyasıve bununla beraber bir adalet sorunu olan Hasan Ferit mah-kemelerinin nasıl örgütleneceği konuşuldu. Mahkemelereözellikle de katılımların düşük olduğu mahkemelerde faşizminpervasızlığı anlatıldı. Adalet istemek için Ferit’in mahke-melerinin sahiplenilmesi gerektiğine de değinilerek panelsonlandırıldı. Yaklaşık 50 kişinin katıldığı panel, 22.30’dasona ermiş oldu.

Okmeydanı’nda Hasan Ferit İçin Panel;Adalet İstiyoruz, Alacağız!

ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ!ÇAYANBAHÇELİEVLER1 MAYIS

Page 14: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Geçen hafta “Kirpi eti has-tanelik etti” haberi burjuva med-yada magazinleştirilerek verildi.

Haber şöyle diyor: “Ailesiylebirlikte yediği kirpi etinin ke-miği, 13 yaşındaki Fatma Ge-zer adlı çocuğu canından edi-yor. Nefes alamadığı şikayetiylehastaneye getirilen küçük kızınakciğerine saplanan kemik operas-yonla çıkartılarak, tekrar nefes al-ması sağlandı.”

Haberin devamında doktorlarınaçıklaması var: “Hastamızın, boğa-zına kaçan cismin kirpi kemiği ol-ması dolayısıyla vakanın dünya tıpliteratürüne girmesini bekliyoruz."

Haberde Fatma Gezer’in nedenkirpi eti yemek zorunda kaldığı yok...

Fatma Gezer’in yaşadığı AnkaraÇukurambar Mahallesi Türkiye ger-çeğini anlatan tablo gibidir.

Eski bir gecekondu mahallesi olanÇukurambar’da lüks alışveriş mer-kezleri, iş merkezleri, lüks konutlaradeta gecekonduların sırtına basarak

yükselmiştir.

Doğudan batıya önünden Eskişehiryolu, güneyden kuzeye Konya yo-lunun sınırlarını çizdiği, sırtını ODTÜormanlarına yaslayan çukurda kalanbir mahalledir... Anadolu’nun dörtbir yanından göçüp gelen yoksul hal-kımız yaşar...

Armada gibi Ankara’nın en lüksAVM’si, AKP Genel Merkezi,AKP’lilerin lüks konutları adeta ku-şatmıştır Çukurambarı... Tayyip’inAk Sarayı da tam karşısındadır.

Çukurambar’da yoksul bir gece-konduda yaşayan 13 yaşındaki FatmaGezer’in ailesinin durumu Ankara’nınen lüks AVM’lerinin nasıl yükseldi-ğini anlatıyor.

Birçok burjuva medyanınmagazinleştirerek verdiği ha-berde vermedikleri asıl gerçek-ler, Fatma Gezer ve ailesininkirpi etini aç oldukları için ye-mek zorunda kaldıklarıdır. FatmaGezer ve ailesinin karınlarınısemt pazarlarında, pazar dağıl-dıktan sonra pazar yerinde kalan

çöplerden topladıkları sebzelerle do-yurduğudur.

Gecekondu bahçelerinden yaka-ladıkları kirpiyi yedikleri gün, sof-ralarının zengin olduğu gündür.

Akciğerine kirpi kemiği saplananFatma Gezer’in ölümle pençeleştiğigünlerde, Çukurambar’ın karşısındatüm heybetiyle duran Tayyip’in AkSarayı’nda, 200 bin (ikiyüzbin) kişiyidoyuracak dev masada, 28 kişinindavetli olduğu iftar sofrası kurul-muştu.

İftar sofrasının davetlileri ise tambir ibretliktir.

Ramazan ayı boyunca israfın ha-ram olduğu ve orucun israfı önle-medeki faydaları vaiz edilir yoksul

Fatma Gezer’i Hastanelik Eden Kirpi Eti Değil; Yağma, Talan, Sömürü Düzenidir!Ak Saray’da 1 Miyonluk İftar Sofralarında Yiyip İçtiğiniz Açlıktan

Kirpi Yemek Zorunda Kalan Halkımızın Eti ve Kanıdır!

Aç Çocuklar Gülsün Diye Ekmeğe, Adalete, Doysun Diye Savaşıyoruz!

Açların ÖfkesindenKurtulamayacaksınız!

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!14

Page 15: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

halka...

1.008.020 (BİR MİLYON SEKİZBİN YİRMİ) liralık iftar sofrasınındavetlileri eski ve yeni diyanet işleribaşkanlarından oluşuyordu.

1 milyonluk zırhlı makam arabasıile gündem olan Diyanet İşleri Baş-kanı Mehmet Görmez, zırhlı arabasıve korumaları eşliğinde geldi iftaryemeğine...

Halka “israf günahtır” vaizi ve-renlerin iftar sofrasına bakın birde...

Neyin, ne kadar olduğunun fiyatıyukarıdaki tabloda yazıyor. Toplammaliyeti 1.008.020 lira.

Sadece 28 “din görevlisi” içinhazırlanan 1.008.020 (BİR MİLYONSEKİZ BİN YİRMİ) lira ile tam200.000 (İKİ YÜZ BİN) kişinin karnıdoyurulabiliyor.

Bu sofra Fatma Gezerler’in nedenaç kaldıklarını, neden pazar yerle-rindeki çöplerden toplanan sebzelerlekarınlarını doyurmak zorunda olduk-larını, neden kirpi eti yemek zorundaolduklarını göstermektedir.

Fatma Gezer’i hastanelik edenkirpi eti değil; yağma, talan, sömürüdüzenidir!

Ak Saray’da 1 miyonluk iftar sof-ralarında yiyip içtiğiniz, açlıktankirpi yemek zorunda kalan halkımızıneti ve kanıdır!

Allah’tan Değil,Açlardan Korkuyorlar!

Bir din adamı neden 1 milyon li-ralık zırhlı araçlara binmek zorundakalsın? Ak Saray’a iftar yemeğinegelen Diyanet İşleri Başkanı MehmetGörmez neden peşinde korumalarlagezmek zorunda kalır?

Halka iyiliği, doğruluğu, dürüst-lüğü, yalan söylememeyi, hırsızlıkyapmamayı, haram yememeyi vaazeden bir din görevlisi Allah’tan başkaneden korkabilir?

Zırhlı araçlarla kimlerden koru-nuyor Diyanet İşleri Başkanı?

HALKTAN KORKUYORLAR!TAM TERSİNE ALLAH KORKU-LARI YOKTUR! ALLAHTAN

KORKMUYORLAR!

Onların dini, imanı... her şeyisahtedir.

Dini, imanı, kitabı halkı kandırmakiçin kullanıyorlar. Halkı uyutmak içinkullanıyorlar. “Allah korkusu”nu dahalkı korkutmak için kullanıyorlar...

Allah korkusu olsaydı o din adam-larında, halkımız açlıktan kirpi etiyerken, 1 MİLYON LİRAYI AŞANİFTAR SOFRASINA OTURABİ-LİRLER MİYDİ?

Allah korkusu olsaydı, zırhlı araç-lara binmezler, ibadet ederlerdi. “Al-lah’ın iyi kulu” olmaya çalışırlardı...

Halka “kadere ve kazaya inana-caksın” diyorlar. Açlık, yoksulluk,işsizlik, iş cinayetlerinde ölmek “alınyazısı, kader” diyorlar. “İmanın şartı”sorgulamayın diyorlar...

Madem ki “alın yazısı, kader”ise neden zırhlı araçlara biniyorsunuz?Peşinizden gezdirdiğiniz koruma or-dusu neyin nesi oluyor?

İKİYÜZLÜ, RİYAKAR, YA-LANCI, HIRSIZ, SAHTEKAR-LAR... Halkın inançları dahil her şe-yini sömürüyorlar... Allah’tan değil,halktan korkuyorlar.

Pervasızca yapıyorlar hırsızlığı.Söyledikleri her söz yalan... Hepsindede “imamın dediğini yapın, yaptığınıyapmayın” anlayışı hakimdir. Onuniçin iki yüzlü sahtekardırlar... Onuniçin yalanda, talanda, hırsızlıkta, ada-letsizlikte bu kadar pervasızlar.

Suçları o kadar büyük ki, saray-lardan çıkıp halkın içine giremiyorlar.Zırhlı araçlardan inemiyorlar...

KORKULARI HALKTANDIR!AÇLARIN ÖFKESİNDENDİR!AÇLARIN ÖFKESİNDEN KUR-TULAMAYACAKLAR!

Milyonluk iftar sofralarında ye-dikleri, milyonlarca işsizin etidir...Bizim alın terimizi, emeğimizi yi-yorlar o iftar sofralarında. İçtikleribizim kanımızdır.

Açlıktan kirpi eti yemek zorundakalan halkımız, kirpilerin dikeninionların ciğerlerine saplayacak... İştebu gerçekten korkuyorlar ve onuniçin zırhlı araçlardan inemiyorlar..

Aç Çocuklar Gülsün Diye,Ekmeğe, Adalete DoysunDiye Savaşıyoruz!

Tarih 26 Ekim 1993... AnkaraBalgat Cevizlidere’de bir gecekondu.Cevizlidere Çukurambar ile aynısemtte bulunuyor. Tayyar Turhan Sa-yar ve Yaşar Yılmaz adında iki dev-rimci, faşizmin cellatları tarafındankuşatıldıkları gecekonduda saatlerceçatıştıktan sonra şehit düştüler.

Tayyar Turhan Sayar ve YaşarYılmaz, Fatma Gezerler açlıktan öl-mesinler diye, kirpi yemek zorundakalmasınlar diye ekmeğe, adalete açhalkımız; ekmeğe, adalete doysundiye Halk Kurtuluş Savaşçısı olmuş-lardı. Sömürü, yağma, talan düzenindeadaleti sağlamak için savaştılar veşehit düştüler...

Tayyarlar’dan, Yaşarlar’dan; Şa-fak, Bahtiyar, Elif Sultanlar’a ekmek,adalet, özgürlük için savaşımız sü-rüyor, sürecek... Çünkü açlık, yok-sulluk, baskı, terör, zulüm bitmedi,sürüyor.

Çünkü, dünden bugüne halkınkanını emenler, halkımızı sömürmeyeve ülkemizi talana devam ediyorlar.

Dün de, bugün de... Ülkemizdehalk için adalet hiç olmadı. Halkınkanını emenler lüks villalarında, sa-raylarında lüks içinde yaşarken, yok-sul halkımız çöplerden yiyecek top-lamaya devam ediyor. Çocuklarımızaçlıktan ölmeye devam ediyor.

Onun için savaşıyoruz. Aç ço-cuklarımız gülsün diye savaşıyor.

Ekmeğe, adalete aç olan halkımız;ekmeğe adalete doysun diye savaşı-yoruz...

Halk düşmanlarının korkuları bun-dandır. Saraylarından çıkamamaları,iftara bile zırhlı araçlarla gitmeleri,zırhlı araçlardan inememeleri bun-dandır. Düzenin adaleti yok...

HALKIN ADALETİNDENKORKUYORLAR!

AÇLARIN ÖFKESİNDEN,HALKIN ADALETİNDENKAÇAMAYACAKLAR!

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

115AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 16: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Hatice Yüksel direndi ve kazandı. Elbetteki bu zafertek başına Hatice Yüksel'in değildi. Bu zaferin sahibionun kadar, onu yalnız bırakmayan devrimci memurların,meslektaşlarının ve halkımızındır.

Hatice Yüksel direnişiyle; tek başına haklarını ka-zanmadı... Hatice Yüksel direnişiyle; tek başına faşizmidize getirmedi... Hatice Yüksel direnişiyle; tek başınahukuksuzluğa karşı, hakkını aramadı, adaleti yerine ge-tirmedi... Hatice Yüksel direnişiyle; tek başına sadecebir örnek yaratmadı... Hatice Yüksel direnişiyle; tekbaşına sadece dayanışmayı örgütlemedi...

HATİCE YÜKSEL HER ŞEYDEN DE ÖNEMLİ-SİNİ YAPTI... DEVRİMCİ MEMURLARA GÜÇVERDİ!

MORAL VERDİ! KAVGA DA MORALLE YÜRÜR!HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZİ ANCAK MORALLEALABİLİRİZ!

Moral üstünlüğü, kavgayı kazanma inancıdır...Korkan, kaygılar taşıyan, statülerinden vazgeçemeyen

memurlara yol gösterdi... 3 milyona yakın memurun ADI, SESİ, HAKKI OLDU!MORAL KAZANDI MEMURLAR BUGÜN... Bir direniş, okyanustaki bir damla gibi, ne kadar

etkisiz de olsa, küçük küçük dalgalanmalarla tüm denizeyayılacak, etkileyecektir.

ÖNEMLİ OLAN; TEK DİRENİŞLE, ASIL OLA-RAK MORAL GÜÇ YARATMIŞ OLMAKTIR!

Kendiliğinden sınıfaşılıp, kendisi için sınıfkonumuna ulaşılamamış-tır.

Bu yüzden biz emek-çileri, kendi mevzisinetaşımalıyız.

Evet bugün de bunutek tek küçük gibi gö-rünen ama siyasi an-lamda büyük olan di-renişlerle yapacağız.

Bugün bunu HaticeYükseller’le, HaticeYükseller’i çoğaltarakörgütlülüğümüzü bü-yütecek ve kitlesel-leşeceğiz. İşte bir direnişhareketlendirmiştir kamu emekçilerini. Biz, ruh taşıyıcılarıolmalıyız.

Hatice'nin direnişiyle, emekçilere ruh taşıma misyonunuyerine getirmeye çalıştık. Şimdi bu ruhla Nuriye Gülmen'in direnişini, ondan

da kazandığımız deneyimlerle kamu emekçilerinin so-runlarına yaymalıyız.

Direnişin yarattığı coşku ve moralle örgütlenmeli vekitleselleşmeliyiz.

Devrimci kamu emekçileriolarak; bize moral sağlayacakbir geleneğe sahibiz.

12 Eylül karanlığına karşı,kamu emekçilerinin örgütlümücadelesini ortaya koyan,meşruluk temelinde memursendikalarını yaratan bir ta-rihe sahibiz. Bunun gücü, bu-nun deneyim ve geleneğiylehareket edelim. Tarihimizesahip çıkmak, Ayşenurlar’a,Elmaslar’a sahip çıkmaktır...

Kavga Moralle Yürür! Hak ve Özgürlüklerimizi Ancak Moralle Alabiliriz!

Direnen İki Eğitim Emekçisine Sahip Çıkmayanlara Zorunlu Cevaptır

Kamu Emekçileri Cephesi, 29 Haziran'da Eğitim-Sen "Eskişehir Şube Başkanı Serkan Demir'in HaticeYüksel’in Direnişiyle İlgili Açıklamasına Zorunlu Ce-vap..." başlıklı bir açıklama yayınladı.

Açıklamada: "...Eğitim-Sen Eskişehir Şube BaşkanıSerkan Demir, direnen iki eğitim emekçisine sahipçıkma cesaretini gösteremediği gibi, bu durumu gizlemekiçin basın açıklaması yaparak kendini haklı göstermeyolunu seçmiştir. Yapması gereken, direnen ve işlerinedönmek için mücadele eden iki eğitim emekçisine sahipçıkmaktı. Neden sahip çıkmadığını, aslında yaptığı açık-lamayla itiraf ediyor. Ve ‘dünya bizim etrafımızdadöner’, ‘direniş mi biz karar veririz’, ‘işten mi atıldın,bekle sendika karar alsın, ondan sonra birkaç açıklamaylabir şeyler yaparız’ demektedir.

Bir de ‘sen devlet memurusun, sendika üyesisin,

başka açıklamalara katılma, bizim çizdiğimizin dışındademokrasi mücadelesi verme’ denmektedir. SerkanDemir; ‘akıl adamı’, ‘akıllı solcu’dur, ‘akıllı sendikabaşkanı’dır.

Direniş, bedel ödeme, dayanışma, sahiplenme, fiili-meşru ve militan mücadele, asgari demokrasiden yanaolan ve mücadele edenlerde olması gerekenlerdir.Eskişehir Şube ve Genel Merkez Yönetim Kurulu’ndabunlardan bir tanesi olsaydı, iktidar bu kadar rahat sal-dıramazdı. Emekçiler bu kadar hak gaspı yaşamazdı.Mücadelenin nasıl olması gerektiğini ve gaspedilen hak-larımızın nasıl kazanılacağını, Hatice Yüksel’in direnişive elde ettiği zaferi kanıtlamıştır. Bundan sonrasının,sendikalarımızdaki anlayışlara ve yönetim kurulu üyelerineörnek olması dileğiyle; Serkan Demir’in açıklamalarınabir de biz cevap verelim istedik. Açıklaması baştansona yanlış bilgiler içermektedir. Bu yanıyla doğrularıaktarmak bilinciyle bu açıklamayı kaleme aldık" denildive gerçekler tek tek maddeler halinde ele alındı.

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!16

Page 17: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Eskişehir’de ingilizce öğretmeniolan Hatice Yüksel adalet istediğiiçin görevinden uzaklaştırılmıştı...Bu adaletsizliğe karşı da direnenYüksel direnişinin 30. gününde zaferikazandı. Yüksel ile yaptığımız rö-portajı yayınlıyoruz...

***Yürüyüş: Direnişiniz zaferle so-

nuçlandı, sizi ve Kamu EmekçileriCephesi'ni zaferiniz nedeniyle kut-luyoruz. Zaferi nasıl kazandığınızıanlatır mısınız?

Hatice Yüksel: Teşekkür ederim.Çadır direnişimin 30., açlık grevi-min 10. gününde, 26 Haziran’daEskişehir Milli Eğitim Müdürlüğü’neçağırılarak, görevime iade edildiğimitebliğ eden yazıyı aldım. Hakkımdayürütülen soruşturma tamamlanıncayakadar güvenlik bahanesiyle uzaklaş-tırılmıştım. Aylardır bilinçli şekildebitirilmeyen soruşturma henüz sa-vunma aşamasına yeni gelmişkenişime döndüm. Bu da elbette bu key-fiyete karşı yürüttüğümüz direnişinve mücadelenin sahiplenilmesininsonucuydu. Direniş boyunca banave arkadaşlarıma güç veren haklılı-ğımızdan aldığımız meşruluktu. Çokiyi biliyoruz ki bu ülkede nereyebaksan adaletsizlik görüyorsun, benimyaşadığım durum bunun yalnızca birörneğiydi. Ve adaleti mahkemelerde,davalarda kazanamadığımızın da ör-neklerini sayısız kez yaşadık. Bunaolan tepkimiz ve adaleti kazanmakararlılığımız direnişi diri tuttu. Za-ferin kazanılmasındaki en önemli et-ken sahiplenmeydi. Kamu Emek-çileri Cepheli arkadaşlarım sürecibenimle birlikte yaşadılar. Asla tekkişi olmadım, birimiz hepimiz, he-pimiz birimiz için diyerek hep birlikteomuzladık mücadeleyi. Sahiplenmeyalnızca kendi arkadaşlarımla sınırlıda kalmadı. En başta da halkımızınadalet duygusuna güvenerek başla-mıştım direnmeye ve bu güvenin bo-şuna olmadığı bir kez daha kanıtlandı.

Tanımadığım pek çok insanla tanıştımbu süreçte, dayanışma içinde olduk.Örneğin, çadırın önünde zabıta dur-duğunda hiç karşılaşmadığım insanlarkoştu geldi sorun olma ihtimalinekarşı. Türkiye halkları olarak, öyleçok karşılaşmışız ki adaletsizliklerle,herkes kendisinde bir şeyler bulduve mücadelenin bir ucundan tuttu.Böylece hep birlikte, adalet müca-delesinde bir kazanım daha elde ettik.

Yürüyüş: Süreç burada bitti mi,davalarınızla ilgili bilgi verir misiniz?

Hatice Yüksel: Süreç henüz ta-mamlanmadı. Hakkımda yürütülensoruşturma devam ediyor ve soruş-turmanın sonunda ne olacağı bellideğil, sürgün ihtimaliyle karşı karşıyakalabilirim. Durumumda soruşturu-lacak herhangi bir şey yok, demokratik,meşru bir hakkımı kullandım. Bu ne-denle soruşturma sonucunda böylebir cezalandırılma kabul edilemez.Dolayısıyla, mücadelem de bitmiş sa-yılmaz. Sürgün edilmem durumundamücadele etmeye devam edeceğim.Ayrıca katıldığım basın açıklamasıylailgili davam sürüyor. 3 Temmuz’daikinci duruşması görülecek.

Yürüyüş: Bu direniş size neyiöğretti?

Hatice Yüksel: Direniş sürecinde

öğrendiğim pek çok şey oldu. Gü-cümüzün daha çok farkında olmamızgerektiğini, mücadele ederek her so-runun üstesinden gelebileceğimiziöğrendim öncelikle. Bizlere süreklizayıf olduğumuz, hukuksuzluklarlasavaşamayacağımız dayatılıyor. Oysa,bizler emekçiler olarak haklıyız vebu haklılık inanılmaz bir güç ve mü-cadele azmi sağlıyor. Normal şartlardayapamayacağımızı düşündüğümüzpek çok şey, mücadele sürecinde zorgelmiyor.

Örneğin, çadır direnişi sürecin-den bahsedebilirim. Günlük yaşamiçerisinde yastığı, yatağı yadırgadığımiçin arkadaşlarımda bile kalmazken,mücadele içerisinde bir çadırdakalmak zor gelmiyor. Bir öğünü at-layınca açlığın çok ağır basmasınarağmen günlerce aç kalmak sıkıntıyaratmıyor.

Mücadeleye inanmak tüm ya-şanacak sorunlardan öncelikli olu-yor diyebilirim.

Öğrendiğim bir diğer şey ise, mü-cadele edenin asla yalnız kalma-yacağı. Daha önce de bahsettiğimgibi, herkesin adaletsizlikten nasibinialdığı bir toplumuz. Doğal olarakdirenmeye başladığında insanlar sa-hipleniyor ve sürece dahil oluyor.Bu da direnişi büyütüyor, direniş bü-

Röportaj

Tarih Bir Kez Daha Direnenlerin Zaferini Yazdı!

“Asıl Mesele Mücadeleye Başlama İradesini Göstermek”

Eskişehir Adalar'da Hatice Yük-sel'in çadır direnişinin zafer kutlaması26 Haziran'da yapıldı. Çadırın hemenyanında yapılan kutlama programı"Halkın Ekmeğidir Adalet" şiiriylebaşladı. Şiirin ardından Hatice Yükselsüreci anlatan basın açıklamasınıyaptı ve sözü Nuriye Gülmen'e bı-raktı. Nuriye Gülmen, OsmangaziÜniversitesi’ndeki işinden atılmasürecini anlatarak, işine dönene dekmücadele edeceğini, yakın zamanda

bir çadır direnişiyle mücadelesinedevam edeceğini söyledi. ArdındanKamu Emekçileri Cephesi adına Ak-man Şimşek söz alarak, bu ülkedeadaletin mahkemelerde değil ancakve ancak mücadeleyle sağlanacağını,bu nedenle bu çadır direnişinin birörnek teşkil edeceğini ifade etti."Kerem Gibi" şiirinin okunması ar-dından müzik programına geçildi.Şarkılar, halaylar ve marşlardan sonraçadır dayanışma ile toparlandı.

Zaferlerimize Yeni Zaferler EkliyoruzYaşasın Direniş Yaşasın Zafer!

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

17AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 18: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

yüdükçe de motivasyon artıyor. Kısacası, asıl mesele mücadeleye

başlama iradesini göstermek. Baş-ladıktan sonra, direniş gücünü ortayakoyuyor ve sorunların çözümü dü-şünüldüğü kadar zor olmuyor.

Yürüyüş: Atanması yapılmadığıiçin intihar eden, disiplin cezalarıyüzünden işten atılan, sürgün yiyenpek çok eğitim emekçisi var. Buhak gasplarına karşı, can kayıplarınıengellemek için ne öneriyorsunuz

memurlara?Hatice Yüksel: Bunlar çok sık

karşılaştığımız durumlar ne yazık ki.Bizlere düzenin memurları olmamızı,verilen angarya işleri yapıp kendidünyamız dışına çıkmamamızı da-yatmaya çalışıyorlar. En doğal hak-kımız olan çalışma hakkımız sınav-larla, mülakatlarla gasp ediliyor, bir-birimize rakip gösteriliyoruz. Bunlarıntemel sebebi korkuları aslında. Gü-cümüzden korkuyorlar, korkmaktahaklılar da. Biz çoğuz, haklıyız ve

doğal olarak güçlüyüz de. Tüm bunlarıçözmek için tek yolumuz direnmek,mücadele etmek. Umutsuzluğa kapıl-mak, teslim olmak sorunlarımızı çöz-müyor. Mücadele ederek, örgütlü olarakgücümüzü kullanmalı ve adaletsizliğekarşı durmalıyız. Yalnız değiliz, bizlerebenzer sorunlar yaşayan pek çok insanvar. Bazen o ilk adımı atmak, önündedurulması mümkün olmayan bir gücüortaya çıkarıyor. Birlikte, dayanışmaylahak gasplarını, can kayıplarını engel-leyebiliriz.

Hatice Öğretmen Direndi KazandıBasın açıklamasına

katıldığı için görevindenuzaklaştırılan HaticeYüksel açığa alınmasının79 uncu, çadır direnişinin30 uncu, açlık grevinin10 uncu gününde zafereulaştı. 25 Haziran'da gö-reve iadesiyle ilgili resmiyazı İl Milli Eğitim Mü-dürlüğü’nde kendisinetebliğ edildi. Akşam saat18.30’da yapılan basın

açıklamasıyla zafer kamuoyuna ilan edildi. Davul zurna eşliğinde türkülersöylenip halaylar çekildi. Cuma sabah 10.00’da Beylikova'da görev yaptığıAtatürk Ortaokulu'na topluca gidilerek göreve başladığında yanında olundu.

Adaletsizliğin Hüküm Sürdüğü Bir Ülkede Adalet Ancak Direnilerek Kazanılır!

Yaşasın Direniş Yaşasın Zafer!Kamu Emekçileri Cephesi kazanılan direnişle ilgili bir açıklama yaptı.

Açıklamada: "Devrimci Kamu Emekçisi Hatice Yüksel, meşru demokratik vehatta anayasal hakkını kullandığı için; AKP’nin Eskişehir valisi Güngör AzimTuna tarafından 8 Nisan 2015 tarihinde görevinden uzaklaştırıldı. Yasalardadahi basın açıklaması yapmak ve katılmak suç değildir. Ama Eskişehir Valisikeyfi olarak bunu “suç”muş gibi değerlendirdi. Amacı halkı baskı altına alarak,susturmak ve boyun eğdirmekti. Ülkeyi yönetemedikçe, halka saldırıyorlar.Yönetememe krizinin intikamını halktan çıkarıyorlar. Hatice öğretmeni de aynızihniyetle korkutup, sindirip, susturmak istediler. Sendika kuramaz denildiama onlar kurdular. Sokağa çıkamaz dediler ama onlar binler olup sokağaaktılar. Onlar haklı, fiili, meşru mücadeleye inananların yolundan yürüdüler"denildi. Hatice öğretmenin de tıpkı Devrimci Kamu Emekçileri Cephesi şehitlerigibi direniş geleneğini yerine getirdiğini vurguladı. Açıklamaya şöyle devamedildi: "Bu gelenek Elmas Yalçınlar, Hüsniye Aydınlar, Fidan Kalşenler, AhmetSavranlar, Satı Taşlar ve niceleri yaratmıştır. Hatice öğretmen de yolumuzuaçanlardan aldığı güçle direndi ve kazandı. Hak verilmez, alınır. Direnişlerleelde edilen her hak bedellerle kazanıldı. Tıpkı Hatice öğretmenin yaptığı gibi.Bu direniş yoldaşları başta olmak üzere, halkın birçok kesimi, kendi güçleri vekendi yaratıcılıklarıyla dayanışma ve sahiplenme içerisinde olmuştur. Kazanılanzafere de ortaktırlar" denildi.

İşçi KatliamlarınHesabını

Soracağız!Devrimci İşçi Hareketi An-

kara Yüksel Caddesi’nde 26Haziran'da işçi katliamlarınayönelik eylem yaptı.

Yapılan açıklamada şunlaradeğinildi: "Her ay olduğu gibişimdi de Türkiye de yaşananişçi katliamlarını kınamak içinburadayız.

Türkiye de en çok ölümlükazaların olduğu iş alanı inşaatve madenlerdir. En son, ikigün önce bir inşaat işçisi olanEmrah Kundur Kâğıthane’debir plaza inşaatında asansöresıkışarak katledilmiştir. Bu kat-liamlar bir tesadüf değildir.Faşist iktidar ve patronlar tümişçi katliamlarından ve iştenatılmalardan sorumludur. Bursada sendikalara rağmen direne-rek haklarının bir kısmını alanişçiler işten çıkarılmakta. Ford,Türk Traktör ve Tofaş’ın ar-dından Mako firmasında çalışan80 işçi de dün işten çıkarıldı.

Hakkımızı yiyen ve bizi hergün madende, olmadı inşaat-larda o da olmadı tarımda ça-lışırken katleden faşist iktidar-dan hesap soralım. Çalışırkenölmemek için, direndiğimiziçin, işten atılmamak için ör-gütlenelim. Adalet talebimizidaha güçlü haykırmak içinmeclisleri kuralım" denildi.

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!18

Page 19: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

İşçiler sömürüyü ve yoksulluğudolaysız olarak yaşıyorlar.

İşçi sınıfı en çok ezilen, en çoksömürülen, en çok horlanan sınıftır.Bu koşullar her gün işçileri topluhalde mücadeleye zorluyor.

Patronlar aylık 100 TL den azolan bir ücret zammını bile yapmaktankaçınıyor.

Serapool işçileri direnişe geçtik-lerinde Ramazan ayının ilk günü pat-ron fabrikadaki tüm işçilere tuvaletlerive giriş çıkışları dahi kapatıyor.

Kocaeli’nde Enpay işçilerine heryıl düzenli olarak verilen sahur ye-meği işçiler sendika değiştirdiler diyekaldırılıyor.

Tuvaletleri kullanıma kapatan, üçkuruş zammı bile çok gören bir dü-zende, işçilerin direnmeleri kaçınıl-mazdır.

Bu yanıyla ülkemizde işçiler; gaspedilen ekmeklerine, aşağılanan hor-lanan onurlarına sahip çıkıyorlar.

Ancak; bu hak arayışları kadargerçek olan bir başka durum da, buhareketliliğin artık birbirinden farkıkalmayan reformist önderlikler vesarı sendikacılar tarafından boğuluyorolmasıdır.

Artık patronlara sırtını dayayarakvarlıklarını devam ettiren "patronsendikacıları" sadece direnişleri et-kisizleştirip sonuçsuz kalmalarınısağlayarak; işçilerin umutlarını vemorallerini bozarak, onları çaresizve örgütsüz bırakarak yapmıyorlarbu "hizmetlerini"...

Açıktan ve dolaysız olarak pat-ronları destekliyorlar...

Karşılığında sendikalarda "kol-tukları" "makam otomobilleri", "sos-yal hakları", "harcırahları", "ikrami-

yeleri", "sendikaya ait otelleri"yleburjuva bir yaşam sürüyorlar.

Türkiye Maden-İş Sendikası’nın9. Genel Kurulu’nda belirlenen genelbaşkanın aylık maaş miktarı: 8815TL genel başkan yardımcısının aylıkmaaş tutarı: 8750 TL

Yurt dışı gezilerinde kullandıklarıhacırah miktarı 250 euro ve ayrıca100 euro otel gideri ve yol masraf-ları...Yani toplamda 990 TL.

Yani Eynez Maden Ocakları’ndakibir işçinin bir aylık ücretinin dörtteüçü ediyor.

"Türk-Metal Sendikası’nın BüyükAnadolu Oteli adıyla, Ankara ve Di-dim’de beş yıldızlı, Girne ve Ereğli’dedört yıldızlı olmak üzere dört oteline,Girne’deki otelinin de eklenmesiyleotel sayısı beşe yükseldi.

(....)

Bu lüks ve pahalı otellerden üyeişçilerinin yararlanması olanaklı de-ğil. Üyeler ancak, Türk Metal ile iş-veren örgütü MESS’in birlikte dü-

zenledikleri eğitim seminerlerindebu otelde kalabilir" (Yıldırım Koç13 Haziran 2015)

Öyle bir sendika ki sahip olduğuotellere üyeler sadece patronlarla be-raber düzenlenen eğitim seminerleriolduğunda girebiliyor. Böyle otellerdeve patronlarla beraber yapılan "eği-timler"in kime ve neye hizmet edeceğide açıktır.

Metal işçilerinin direnişiyle herşeyiyle yozlaşan ve işyerlerinden ko-vulan Türk Metal-İş yerine patronlarÇelik-İş’i koymak istediler.

Tofaş’ta iki işçinin atılması üzerinetekrar direnişe geçen işçilere Çelik-İş yöneticileri "eylemin tehlikeli ol-duğunu ve daha fazla işçinin iştenatılabileceğini" söyleyerek işçileriikna etmeye çalıştılar. Patronlar içinbu kadar canla başla çalışan sendikayöneticileri atılan bu iki işçi için"Çelik-İş Sendikası’nda iş bileayarladı"lar.

"...iki işçi dışarı çıkarak 'hakkı-mızı helal ediyoruz, eylemi bitirin"çağrısı yaptı" (Evrensel, 11 Haziran2015)

Sendikalar kendi koltuklarını velüks yaşamlarını bırakmamak içinher tür yöntemi kullanarak işçileriyozlaştırmaya çalışıyorlar. Direniş-lerin önüne geçmek için her yolmümkündür bu sendikacılık anlayı-şında. Ortada burjuvazi adına kurulanbir tezgah var.

İşçiler ne patronlara boyun eğ-meye ne de bu patron sendikacılarınamahkumdur.

İşçiler kendi örgütlenmeleri, kendiözgüçleriyle yani işçi meclisleriylemücadeleye devam etmelidir.

PATRON SENDİKACILARI ÇALINAN EKMEĞİMİZDEN,AŞAĞILANAN ONURUMUZDAN SORUMLUDURLAR!

Metal işçilerinin direnişlerininbitmesinin ardındanTOFAŞ........ 83 İŞÇİ

MAKO........ 80 İŞÇİ

RENAULT 142 İŞÇİ

FORD ....... 120 İŞÇİ

OTOTRİM.. 38 İŞÇİ

OPSAN........15 İŞÇİişinden atıldı.

PATRONLAR SINIF KİNİYLESALDIRIYOR!

İŞÇİLER; TEK BİR KİŞİ DE OLSA DİRENMEKTEN BAŞKA YOL YOKTUR!DİRENİŞİ ÖRGÜTLEYELİM!

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

19AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 20: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Devrimci İşçi Hareketi, metal iş-çilerinin grevinden sonra atılan işçileriçin bir açıklama yayınladı. Yapılanaçıklamada şunlar anlatıldı: "ÖnceRenault Fabrikası’nda başlayan sonrada TOFAŞ, FORD ve otomotiv yanisanayi fabrikalarına yayılan direnişişçilerin zaferiyle bitmişti. Direnişboyunca sendikanın, patronların, po-lisin saldırılarına uğramışlar, ısrarlakararlılıkla direnmişler. Direniş bo-yunca demokratik kurumların des-teklerini kabul etmemeleri, direnişikendi içine kapatmış ve büyümesini,güçlenmesini engellemişti.

İşçilerin talepleri ekonomikti. Üc-ret ve sosyal haklarının aynı sendi-kanın başka bir fabrikada yaptığıtoplu sözleşme ile eşitlenmesiydi.Bunu da başardılar. Patronlar iste-meseler de işçilerin taleplerini kabulettiler. Şimdi de işçileri birer birer,onar onar işten atmaya başladılar.

Türk Traktör Fabrikası’nda işçilerişten atılırken, Renault Fabrikası’ndaiki işçinin işten atılmasından sonraişçiler tekrar direnişe başladılar veişten atılan iki arkadaşlarının işe gerialınmasını sağladılar. TOFAŞ veMAKO fabrikalarında ise işten at-malar devam ediyor. Tofaş 142 işçiyi,Mako 53 işçiyi işten attı.

Patronların saldırısına karşı, Re-nault fabrikası işçilerinin direnişleriörnek olmalıdır. İşten atılan iki ar-kadaşlarını sahiplenmişler ve tekrardirenişe başlamışlardır. Direniş so-nucu arkadaşlarının işe geri alınmasınısağlamışlardır.

Elbette patronlar pes etmeyecektir.

Bunu önlemek işçilerin elindedir.İşçiler birlik ve beraberliklerini ko-ruyarak direnişlerini sürdürürlersekazanırlar.

Metal işçilerinin direnişinin de

gösterdiği gibi sendikalar patronlarıkorumak için vardır. Meclisler işçi-lerin öz örgütlülüğüdür; burada birlikve dayanaşmayla taleplerini dile ge-tirir ve kazanmak için mücadele eder.

Aynı zamanda direniş halkın herkesiminin dayanışmasına açılmalıdır.Direnen işçiler kendi içlerine çekil-mekten vazgeçmelidir. Demokratikkitle örgütlerinin desteğiyle; direnişbüyür ve kazanır. Aynı dayanışmayıhatta daha fazlasını halk güçleri kendiiçinde göstermelidir. İşçilere yapılansaldırı, halka yapılmıştır. Metal işçilerikazandığında bizde kazanacağız. Günbirleşme, dayanışma ve direnişleribüyütme günüdür. Zaferler için, ka-zandıklarımızı korumak için bunamecburuz."

İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız!

Devrimci İşçi Hareketi25.06.2015

Ücret artışı, yazlık ve kışlık çalışma koşullarına uygunkıyafet, parklarda yağmur ve soğuktan korunmak için kon-teyner, yakacak yardımı gibi talepler nedeniyle; Sarıyerişçileri İstanbul CHP il binası önünde direnmeye devamediyorlar.

Sarıyer işçileri yayınladığı direniş günlüğünde şunlarıifade ettiler;

"Sabah saat 6:00'da kalkarak kahvaltıdan sonra slo-ganlarımızı attık, bildirilerimizi dağıttık.

Günübirlik gelen ziyaretçilerimizden bize yemekler,alışveriş yapanlar, battaniye ve palet getirenler oldu.

24 Haziran günü CHP yönetimiyle görüştük. Yönetimbina önünde Çadır eylemimizin kötü bir görüntünün oluş-turduğunu ve bu görüntüyü giderilmesi gerektiğini söylediler.Buna karşı bizler de "bundan rahatsız oluyorsanız sorunu-muzu çözersiniz ve bu görüntüden kurtulursunuz" cevabınıverdik. Hakkımız olanı alana kadar kötü görüntü olmayadevam edeceğiz.

25 Haziran günü CHP'li yetkililer tekrar görüşme ta-lebinde bulunarak pankartımızı kaldırmamızı söylediler.Bizler buna karşı, pankartımızı kaldırmayacağımızı vebu eylemden sonuç alamazsak açlık grevine başlayaca-

ğımızı söyledik.

28 Haziran günü Grup Yorum'un konseri için çadırımızı

konser alanına götürerek eylemimize orda devam ettik."

Sarıyer Belediyesi İşçi Meclisi’nin CHP İl Binası Önündeki Direnişi Sürüyor!

Zafer Direnen Emekçinin Olacak!Diren Kazova Kooperatifi 27 Haziran’da, hakları

için CHP İstanbul İl Binası önünde açlık grevi yapanSarıyer Belediyesi işçilerini ziyaret etti. Ziyaretlerindebu onurlu mücadelede yanlarında olduğunu dile getirdi.Daha sonra yapılan sohbetlerin ardından oradan ayrıldılar.

Önce Tofaş Ardından Mako Direnen İşçileri İşten Attılar!

Direnerek Kazandığımız Haklarımızı Ancak Direnerek Koruyabiliriz!

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!20

Page 21: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

28 Haziran'da Grup Yorum BakırköyKonseri’ne İstanbul Valiliği tarafındankonulan yasaklama kararı İdareMahkemesi tarafından kaldırıldı.Çalışmalar her şeye rağmen kesintisizdevam etti.

Avcılar: Merkez ve ParsellerMahallesi’nde Grup Yorum gönüllüleri24 Haziran’da 170 afiş, 1 pankart ve700 konser bildirisi; 25 Haziran’da E5anayola, Şükrübey ve üniversite çevresine80 afiş asıldı ve 200 bildiri dağıtıldı.

Esenyurt: 26 Haziran'daEsenyurt'ta Yeşilkent ve Meydan böl-gelerine yaklaşık 70 afiş, 50 sticker ya-pıldı, 7 pankart asıldı. CumhuriyetMeydanı’na 1 pankart asıldı.

Esenler: Çiftehavuzlar, Karabayır,Forum İstanbul, Otogar, SağmalcılarMetro, Tepe, Kazım Karabekir, Birlik,Gazi Caddesi Köprüsü, Terazidere böl-gelerinde 270 afiş, 24 stiker, 1 pankartasıldı. 2550 el ilanı dağıtıldı.

Bahçelievler:Pazar Pazarı, ZaferMahallesi, Şirinevler Metrobüs Durağı,Yenibosna Metrobüs Köprüsü bölgele-rinde; 570 afiş, 50 stiker, 1 pankartasıldı. 1500 bildiri dağıtıldı.

Kuruçeşme:Kuruçeşme,Beylikdüzü, E5 bölgelerinde çalışmalaryapıldı.

Afiş, bildiri, pullama, el ilanı çalış-maları son güne kadar devam etti.

İkitelli: İkitelli çevresindeki tüm

yollara, anayollara, caddelere, üst geçitve alt geçitlere afişler yapıldı. Salı pazarı,Arenapark AVM önü, Mall of AVM,212 AV önünde, Başakşehir, Fatih ilçe-sinde pankartlar asıldı, pullamalar yapıldı.Bahçelievler'den Bakırköy'e kadar met-robüs güzergâhı boyunca afişleme ya-pıldı. Cuma Pazarı bölgesinde davullasesli çağrılar yapıldı.

İkitelli’nin farklı bölgelerinde masaçalışmaları yapıldı. Pullamalar, afişleryapıldı. Pankartlar asıldı. El ilanları, sti-kerler, afişlerle konserin çağrılarına de-vam edildi. Çalışmalar İnönü Mahallesi,Sefaköy ve Halkalı da devam etti.

1 Mayıs Mahallesi: Masalaraçıldı. Tüm cadde ve sokaklarda sesliçağrılar, afişler yapıldı; bildiriler dağı-tıldı.

Altınşehir: Şahintepe’de, SalıPazarında el ilanları dağıtıldı.

Halkın MühendisMimarları: 26 Haziran’daAvcılar'da Halkın MühendisMimarları, Zincirlikuyu Metrobüs,Beşiktaş Meydanı, Etiler, 4. Levent,Balmumcu, Beşiktaş, Gayrettepe,Mecidiyeköy,Küçükarmutlu,Büyükarmutlu bölgelerinde sesli çağ-rılar yapıldı, ajitasyonlarla bildirilerdağıtıldı. Pankartlar asıldı, el ilanlarıdağıtıldı.

Devrimci İşçi Hareketi:ŞişliBomonti, Gebze Çayırova, Erişler,Özgürlük Mahalleleri, Emek Mahallesi,

Kuruçeşme Park Bölgesi, fabrika, E5yol üzerinde afişler, duvar yazılamalarıyapıldı. El ilanları dağıtıldı, pankartlarasıldı.

TAYAD’lı Aileler: 25

Haziran'da, Bostancı Köprüsü’ndenKartal Devlet Hastanesi’ne kadar Ankaraasfaltı üzerinde köprü ve kavşaklarınapankart ve afişleme yaptı. Maltepe'niniçinde bulunan semtlerde pankart asıldı.Toplamda 200'ün üzerinde afiş yapıldı15 pankart asıldı.

Umudun ÇocuklarıOrkestrası: UÇO, 24 Haziran'da

Eminönü'nde ve Eminönü-KadıköyVapuru'nda enstrümanlı bildiri dağıtı-mı yaptı.

Dev-Genç: Kadıköy'de 90 afiş

asıldı.

Bağcılar: Yeni Kirazlı Metro çı-

kışı, Çiftlik Meydanı, BağcılarDemirkapı, Fatih Mahallesi’nde çalış-malar yapıldı. El ilanı ve afişler yapıldı.

BURSA: Heykel, Ortabağlar,

Fomara Meydanı, Gemlik Dereboyu,Teleferik, Panayır Mahallesi’nde afiş,bildiri çalışmaları yapıldı. TeleferikMahallesi ve çevresinde afişleme çalış-ması yapan Enver Karagöz ve KorayTelli polisler tarafından gözaltına alındıve serbest bırakıldı.

İSTANBUL’DA GRUP YORUM GÖNÜLLÜLERİGECELERİNİ GÜNDÜZLERİNE KATARAK ÇALIŞTILAR!

MecidiyeköyİkitelliEsenler

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

221AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 22: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Ankara’da Grup Yorum konserihazırlıkları devam ediyor.

Batıkent: Batıkent, MetroSondurak, İlk Yerleşim, Ergazi,Pazaryeri, GİMSA bölgelerinde afiş,el ilanı, stiker çalışmaları yapıldı.

Masalar açıldı. Grup Yorum tür-küleri eşliğinde konser hakkındabilgi verildi.

Halkın Mühendis Mimarları:30 Haziran’da Dikmen ve Kızılay'dakonser çalışması yapan mühendisler120 adet pullama yaptı.

ZONGULDAK:24 Haziran'da Zonguldak Merkez

ve Kilimli ilçesinde Grup Yorumgönüllüleri tarafından konser afişlerisokaklara ve çeşitli işyerlerinincamlarına asıldı.

DERSİM30 Haziran’da Grup Yorum Dersim

Konseri için Ali Baba, Moğultay,Yeni Mahallede afişlemeler yapıldı.Çarşı meydanı ve mahalleler GrupYorum afişleriyle donatıldı. Ali BabaMahallesinde yapılan çalışmaya ma-hallenin çocukları da katıldı. Konserafişlerini gören Dersim halkı konseregeleceklerini belirttiler. Çalışmalaratoplamda 5 kişi katıldı.

HALKIN HUKUK BÜROSU: VALİYE MEYDANLARI YASAKLAMA

YETKİSİNİ KİM VERDİ?Halkın Hukuk Bürosu Grup Yorum konserinin yasaklanmasına ilişkin

basın açıklaması yaptı.Halkın Hukuk Bürosu Grup Yorum’a alanları yasaklayan İstanbul

Valisine "suç işliyorsun" dedi.İstanbul Valisine seslenen Halkın Hukuk Bürosu yaptığı açıklamada asıl

Grup Yorum’a meydanlar açılmadığında halkta infial uyanacağını" söyledi.Konser yasağına karşı Halkın Hukuk Bürosu 4. İdare Mahkesi’nde

dava açtı. Bu davada YÜRÜTMEYİ DURDURMA kararı verildi. Halkın Hukuk Bürosu 26 Haziran tarihinde bir açıklama daha yaparak

bu kararı halka duyurdu.Yapılan açıklamada "Valinin görevi kamu düzenini sağlamaktır, kamu

düzenini bozmak değil. Yasaklama halkın sanatçılarını susturamaz" denildi.

Valilik Grup Yorum’aKarşı Suç İşledi

Grup Yorum Üyeleriİstanbul Valiliği’neBaşvuruda BulunduGrup Yorum üyeleri, 28 Haziran’da

gerçekleşmesi valilik tarafından yasak-lanan, 30. yıl konserlerinin İstanbulayağı için 26 Haziran’da İstanbulÇağlayan Adliyesi'nde valilik için suçduyurusunda bulundu. Grup Yorumüyeleri suç duyurusu sonrası adliyeönünde yaptıkları basın açıklamasında,valiliğin keyfi olarak konseri yasakla-ması ile suç işlediğini belirtti.

Avukat Ebru Timtik de açıklamadaValiliğin keyfi tutumu ile suç işlediğinibelirtti. Açıklama sonrası suç duyuru-sunda bulunmak için adliyeye girildi.

Halkımızla Birlikte Yasakları Kaldırdık

Ailelerimizi TacizEtmekten VazgeçinFaşizm, İzmir’de yapılan Grup Yorum

30. yıl konserinin hazımsızlığını yaşıyor.Yüz binlerin meydanları doldurması ik-tidarın korkularını büyütüyor. Daha dabüyütecek. İzmir polisi Aliağa’da bulunanGrup Yorum gönüllülerinin aileleriniarayarak “sizinle tanışmak istiyoruz.Emniyete gelmeniz gerekiyor.Gelmezseniz evinizden, işyerinizdenzorla alırız” diyerek acizliğini göstermiştir.

Karakola giden ailelere “çocuklarınızadikkat edin. Bir şey olursa bize gelebi-lirsiniz” diyerek tehditler savurmuşlardır.İzmir Halk Cephesi’nin bu konuyla ilgili29 Haziran'da yaptığı açıklamada: "Amabu çabaları boşunadır. Mücadelemizi biradım bile geriletememişlerdir. GrupYorum Halktır dedik. Bunu da GündoğduMeydanı'nı yüz binlerle doldurarakgösterdik." dedi.

Ankara

Şişli

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!22

Page 23: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Yasak kararının kaldırıldığı andanitibaren, 48 saat hiç uyumadan çalışan,yüzlerce kişinin emeğiyle büyük kon-serin hazırlıklarını yapan Halk Cep-hesi’ne teşekkürler.

Bütün engelleme çabalarına rağ-men 30. yılında Yorum’u sahiplenenhalklarımıza, yüzbinlerce kişilik bü-yük halk korosuna teşekkürler...

Grup Yorum 30.Yıl Büyük İstan-bul Konseri tüm engelleme çabalarınarağmen yapıldı. 28 Haziran’da Ba-kırköy Halk Pazarı’nda yapılan konsergünler öncesinden valilik tarafındanyasaklandı. Valiliğin, polisin yasakkararına karşı Yorum üyeleri, Yorumdinleyicileri beklemediler. İstanbul’undört bir tarafında afişler asılmayadevam etti, pankartlar asıldı, bildirilerdağıtıldı.

Yorum üyeleri dinleyicileriyle bir-likte mahkeme önünde oturma eylemibaşlattı, İstanbul Valisi Vasip Şahinhakkında suç duyurusunda bulundu.Mesai bitimine dakikalar kala yasakkararının kaldırıldığı açıklandı.

O andan itibaren neredeyse uyu-madan 48 saat içinde hazırlıklar ya-pıldı.

Bakırköy Emniyet Müdürlüğü’nündüşmanca tutumu yasak kararı kal-dırıldıktan sonra iyice açığa çıktı.

Bakırköy’da birçok yere pankart asa-rak, “Yorum konseri yasaklandı, izinverilmeyecektir” diyerek halkımızınkonsere gelmesini engellemeye ça-lıştılar. Ama nafile... Çalışmalar de-vam etti. Bu defa sivil polisler gizlisaklı, bildiri alan halkımıza “o konseryasaklandı” propagandası yaptılar.

Her şeye rağmen yüzbinlerce kişiBakırköy Halk Pazarı’na aktı. Herşey son dakikada hazırlandığı içineksikler de fazlaydı ama hiçkimsebu eksiklerin lafını bile etmedi. Hal-kımız kendi yapacaklarını bilerek,kendi görevlerini bilerek, biz çağır-madan yerlerini aldılar. Normal za-

manlarda bir haftayı bulacak hazır-lıklar kolektivizmle, halkın sahip-lenmesiyle 2 gün içinde tamamlandı.Her şey halk tipi yöntemlerle çözü-lüyordu. Profesyonel bariyer yoktuörneğin, ama onun yerine pazarcıtahtaları, yere çakılan ince çubuklarkonuldu. Ve bir tekmede yıkılacakbu bariyerler Yorum dinleyicileri ta-rafından hiç bozulmadı, sadece dü-zeni, yerleşimi sağlamış oldu. Stand-ların kurulması, sahne arkasının dü-zenlenmesi, bariyerlerin dizilmesi veaklımıza gelecek bütün işler halkı-mızın sahiplenmesiyle, Halk Cep-hesi’nin örgütlemesiyle gerçekleşti.

Hiçbir Güç Halkla BirleşmişÖrgütlü Sanatı Yenemez!

Konser yasağının kalktığını du-yurduktan iki saat sonra İstanbul’undört tarafından onlarca görevli Ok-meydanı’na geldi, işbölümü yapıldı.Örgütlü, devrimci sanatın gücünügörmemiz açısından, halkımızın sa-hiplenmesini görmemiz açısındanöğretici ve gurur verici bir tabloydu.

***

Halkımız kendi yapacaklarınıbilerek, kendi görevlerini bilerek,biz çağırmadan yerlerini aldılar.Normal zamanlarda bir haftayı bu-lacak hazırlıklar kolektivizmle, hal-

kın sahiplenmesiyle 2 gün içindetamamlandı. Her şey halk tipi yön-temlerle çözülüyordu. Profesyonelbariyer yoktu örneğin, ama onunyerine pazarcı tahtaları, yere çakılanince çubuklar konuldu. Ve bir tek-mede yıkılacak bu bariyerler Yorumdinleyicileri tarafından hiç bozul-madı, sadece düzeni, yerleşimi sağ-lamış oldu. Standların kurulması,sahne arkasının düzenlenmesi, ba-riyerlerin dizilmesi ve aklımıza ge-lecek bütün işler halkımızın sahip-lenmesiyle, Halk Cephesi’nin ör-gütlemesiyle gerçekleşti.

23AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

Page 24: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Konser yasağının kalktığını du-yurduktan iki saat sonra İstanbul’undört tarafından onlarca görevli Ok-meydanı’na geldi, işbölümü yapıldı.Örgütlü, devrimci sanatın gücünügörmemiz açısından, halkımızın sa-hiplenmesini görmemiz açısındanöğretici ve gurur verici bir tabloydu.

Konser günü polis yine TO-MA’larla, yüzlerce çevik kuvvet po-lisiyle kuşatmıştı her tarafı, bunarağmen polislerin yanından, arasındangeçerek alana geldi halkımız. Sonrabu polis araması, polis yığınağı azaldıve polisin olmadığı yerde halkımızınkendi güvenliğini çok daha iyi şeklidealdığı görüldü. Yine hiçbir sorun ya-şanmadan konser sona erdi.

Öğle saatlerinden itibaren gelipsabırla bekleyen, konserin başladığısaatten geceye kadar ayakta konseriizleyen halkımıza bu sabrından dolayıteşekkür ediyoruz. İşte bu nedenleYorum’u yok edemezler. Konseri iz-lemeye gelen halkımızın ağzındanbirkaç cümleyle de olsa bu işi ba-şardığımızı anlıyoruz.

- “Konsere gelen ve son anlarakadar türkü ve halaylara katılan kitle,ricalarla, zorlamalarla, hatırla gelenlerdeğil, Grup Yorum’un gerçek izle-yicileri ve dostları idi.”

- “Bu konser şu ana kadarki enheyecan verici konserdi. En büyükkoro, en büyük senfoni orkestrası veen büyük kitle olan bu konser tariheyazılacak.”

- “Konser muhteşemdi. Zafer işa-retleri, sıkılı yumruklar, öfke ve coş-kuyla doluydu halkımız. Yeni birHaziran Ayaklanması’ydı orada ya-ratılan. ‘Hırsız Katil AKP’, ‘FaşizmeKarşı Omuz Omuza’ sloganları ağız-lardaydı. Yüreğimiz titreyerek he-yecanla izledik halkımızı. Grup Yo-rum çocuğumuz gibi.”

- “Emek, örgütlülük ve halkın

gücü: Grup Yorum.”

- “Konserde emeğimizin karşılı-ğını aldığımızı ve çalışmalarımızınne kadar etkili olduğunu gördüm.İdeolojik mücadelenin kazanımınınheyecan ve mutluluğunu yaşadım.”

- “Konsere ilk defa ailemle katıl-dım. Ama her şeyden öte kocamanbir aile olduğumuzu anladım. Herkesçok samimi ve sıcaktı. Çok az bir za-manda örgütlenen bir konser olmasınarağmen nitelikli bir dinleyici topluluğuolduğunu düşünüyorum. Bu başarıdaHalk Cephesi’nin rolü çok büyük.Grup Yorum hayranlarının kararlılığıve ısrarı da çok önemli tabi ki. ”

- “YORUM’un yıllardan gelenköklü ve etkileyici büyük gücünebakıldığında ondan etkilenmeyen birgrup, insan topluluğu, sağ sol ortakesim var mıdır acaba? ... Herkesgördü dünya gördü bu gücü. Halkbu gücü yüreğinde besliyor küçücükbir tohum gibi gün geçtikçe yürek-lerde büyüyen, büyüyen ve büyüyen.Çürümeyen, yeniden filizlenen. ”

Grup Yorum Halktır Susturula-maz! Bu slogan boşuna söylenmiyor.Grup Yorum yüzbinlerce kişilik büyükailesiyle yıkılmaz bir kale olduğunubir kez daha gösterdi. Yasaklar onlarınolsun, meydanlar bizimdir, meydanlarhalkındır. Grup Yorum’a ve halkayasaklayamazlar. Örgütlü sanatın,örgütlü sanatçılığın gücünü dostadüşmana bir kez daha gösterdik. Sa-natçı halkın içinde olursa özgürdür.Sanatçı halkın kavgasında yer alırsaözgürdür. Ve Grup Yorum konseryapma özgürlüğünü, halkımızla bir-likte söke söke almıştır. El pençe di-van durarak değil, egemenlerin önün-de eğilerek, sadaka isteyerek değil.Emeğinin hakkıyla, bileğinin hakkıylakazanmıştır meydanları.

Milyonlarca dinleyicimizle biraraya geldik, tek bir vücut olduk,

şimdi hedefimiz on milyonlara ulaş-mak. Ülkemizde Grup YORUM’ubilmeyen kimse kalmayacak. Ülke-mizde devrim şarkılarını bilmeyenkimse kalmayacak. Bağımsız bir ülkeisteyen on milyonlar, Amerika’yaöfke duyan on milyonları Grup YO-RUM konserlerinde buluşturacağız.

Yürüyüş

05 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!224

Page 25: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Grup Yorum 30. yıl konserlerinin3.sünü İstanbul Bakırköy pazar ala-nında düzenledi.

Önce Adana, sonra İzmir’de ya-pılan 30. yıl konserlerine son olarakİstanbul’da yapılan konser eklendi.Yüzbinlerin katıldığı konseri mitingalanına çeviren Grup Yorum yasaklaraönemli bir cevap verdi.

Sabah saatlerinden itibaren konseralanının çevresinde polis ablukasıvardı. Onlarca çevik kuvvet polislerive TOMA’larla olağanüstü bir halolduğu izlenimi vermeye çalıştılar.Konser görevlilerinin kararlılığı sa-yesinde abluka kaldırıldı ve saat16.00’da kapıların açılmasıyla beraberyüzbinler konser alanına aktı.

Halk Cephesi’nin örgütlediği“Adalet İstiyoruz” kampanyasıyla il-gili temsili çadırın açıldığı alanda,çeşitli kurumların açtığı stantlara ilgiyoğundu. Bir yanda kitaplar ve der-giler, diğer yanda devrimci tutsaklarınve TAYAD’lıların el emekleri gözdolduruyordu.

Saatler 18.30’u göstermesiyle be-raber, yüzbinlerin “Grup Yorum Halk-tır, Susturulamaz” sloganlarıyla kon-ser başladı.

Grup Yorum tüm milliyetlerdentüm inançlardan halka “hoş geldiniz”

diyerek başladı konuşmalarına. Ya-sakların, engelleme çabalarının boşolduğu ve meydanların halka ait ol-duğu vurgulandı. Ankara ve Der-sim’de de meydan konserlerimiziyapacağız diyerek kararlılıklarınıgösterdiler. Ve 30 yıllık serüvenlerinitürkülerle özetlemeye başladılar.

Sahnede ayrıca direnerek kaza-nanlar da söz aldılar. Direnerek ka-zanan ve kooperatifleşen Kazova iş-çileri sahnedeki konuşmasında “di-rendik ve kazandık, hep yanımızdaolan Grup Yorum’a teşekkür ediyo-

ruz” dediler. Eskişehir’de görevinedönmek için çadır kurup, açlık greviyapan öğretmen Hatice Yüksel dekonuşma yaptı.

Halkın Hukuk Bürosu avukatla-rından Av. Ebru Timtik de sahneyeçıtı. Bir hukukçu olarak ülkedeki ada-letsizliklere vurgu yaptı. “Adalete olanaçlık mutlaka doyurulmalıdır. Yoksainsanlık onuru yara alır, yaşam değeriniyitirir. Adalet yalnızca mahkeme sa-lonlarının önünde aranmaz. Orası yal-nızca küçük bir parçasıdır adalet iste-menin. Ama önemlidir, çünkü iktidar

Yüzbinlerin CoşkusuylaYasakları Yıktık

İstanbul Em-niyet Müdürlüğü26 Haziran günüOkmeydanı te-lefon kulübele-rinden arananhiçbir telefonacevap vermedi.

Çünkü her taraftan "Bakırköymeydanına astığınız pankartları kal-dırın" telefonu yağıyordu.

Emniyet Müdürlüğü "suç" işledi.Yine "Yorum konserini engelleme

"suçunu" işleyen Valiliğin pankart

asma yoluyla pro-pagandasını yapa-rak bir başka "suç"a ortaklık etti.

Burjuvazi ken-di yasalarındabuna "suçu ve suç-luyu övme" diyor.

Halkın yasalarında ise böyle bir"suç" yok.

Sadece adalet ve hakkaniyet var. Halka karşı suç işleyenlerden hak-

larımızı kopara kopara almak var.

HALKIN GÜCÜ VE MEŞRULUĞU KARŞISINDA BİR PANKART NE Kİ

DEVRİMCİ POLİTİKALARIMIZLA, DEVRİMCİ SANATIMIZLA TÜM ENGELLERİ BOŞA ÇIKARA ÇIKARA, CEPHELİLERİN

YOĞUN EMEĞİYLE BU KONSERLERİ YAPIYORUZ

25AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

Page 26: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

adaleti orada bulabileceğimizi söy-lemektedir. Gidip bakarız iktidardoğruyu söylüyor mu? Orada adaletvar mı? Yok mu? Bulanınız oldumu?” dedi. Sivas Katliamı, HasanFerit Gedik, Medeni Yıldırım, To-runlar, Soma, Ermenek, Gazi, Ma-raş, 77 1 Mayıs, 19 Aralık davalarınıhatırlatarak hiçbirinde adaletin bu-lunamadığını söyledi. Ayrıca ül-kedeki birçok sosyal adaletsizlikörneklerini de sıraladı. Son olarak“yani adaletsizlik yoksa onurlu biryaşam imkanımız yoktur. Adaletarıyoruz... Ama adalet aramaklabulunmaz biliyoruz. Biz adaletinmücadelesini veriyoruz. Bu hepi-mizin hayat kavgasıdır. Gelin bukavgada omuz omuza olalım” di-yerek konuşmasını sonlandırdı.

Grup Yorum’a bir destek dedünyanın öbür ucundan geldi.ABD’li sanatçı Joan Baez deGrup Yorum’u yalnız bırakmadı.Joan Baez sahneye çıkarak her-kese merhaba dedi ve kendi ez-gilerinden birini seslendirdi. Ar-dından sıcak bir şekilde karşı-landığını vurgularken bu karşı-lama için teşekkür etti. TutukluGrup Yorum üyesi MuharremCengiz’in kırık gitarı Baez’e he-diye edildi. Joan Baez, MuharremCengiz’in kırık gitarını kast ederek“bu gitarı ve hepinizi seviyorum”dedi ve “kırılan ne varsa birliktetamir edeceğiz” dedi.

Konserin örgütleyicisi Halk Cephesi,yaptığı açıklamada meydanların halkayasaklanamayacağını meydanların hal-ka ait olduğu vurgulandı. Faşizmi dur-durmanın tek yolunun direnmek ol-duğunu ve ayaklanmanın ardındanbaskı yasaları çıkaran AKP’nin terörünüarttırdığı ve bu terörü durdurmanıntek yolunun direnmek ve örgütlülükleribüyütmekten geçtiği vurgulandı.

Adaletin olmadığına dikkat çeki-

lirken “Mahkemelerin adalet verme-diği bizim ülkemizde bu nedenle enkıymetli halk çocukları adalet sa-vaşçısı olur dikilirler zulmün karşı-sına. Adalet Şafak’tır, Bahtiyar’dır,Elif Sultan’dır bizim gibi ülkelerde.Bizlere ekmek ve adalete sahip ola-bilmenin yolunu gösteren ve sonsözlerinde bizleri çok sevdiğini hay-kıran, yoldaşlarımıza tüm şehitleri-mize sözümüz olsun, ‘Biz de siziçok seviyoruz.’” denildi. Ve bütünhalk adalet mücadelesine katılmaya,güç olmaya çağırıldı.

Feda şarkısına gelindiğinde eskiGrup Yorum elemanları da sahnede

yerlerini aldı. Konserde ayrıcabir klip de çekildi. Yeni albüm-lerinde yer alan, Ruhi Su’nunseslendirdiği Aydost türküsüneyüzbinlerin sesleriyle klip çe-kildi.

Konserde ayrıca çeşitli danstopluluklarının dansları da sah-nede sergilendi. Özellikle Berx-wedan Jiyane türküsüyle berabersergilenen oyun yoğun ilgi çekti.

Yeni çıkan Ruhi Su albümün-den de eserler seslendirdi GrupYorum. Ellerinde Pankartlar tür-küsü seslendirilirken tek tip birliğikitlede büyük coşku yarattı.

Yine Grup Yorum bünyesin-de yetişen Umudun ÇocuklarıOrkestrası da sahne alarak RuhiSu’nun Annem Beni Yetiştirditürküsünü seslendirdiler.

Seslendirilen türküler sadeceAnadolu topraklarından değildi.Asya’nın öbür ucundan Sovyethalk şarkısı Katyusha’yı da ses-lendirdi Grup Yorum.

Sıra halaylara geldiğinde onbinlerce kişi coşkulu halaylarlatozu dumana katıyorlardı. Bucoşkuya Grup Yorum Halk Ko-rosu da sahnede halay kurarakeşlik etti.

Grup Yorum konserlerine yeni birgelenek daha eklendi. Geçtiğimiz haftaİzmir konserinde teknik bir sorundanelektrikler kesilmişti. Grup üyeleri “araverelim mi” diye sorduklarında onbinlerce kişi cep telefonlarının flaşlarınıaçarak alanı aydınlatmışlardı. Aynımanzara Grup Yorum’un isteği ile tek-rarlandı. On binlerce cep telefonu sankiyıldızlar yeryüzüne inmiş gibi bir man-zara yarattı.

Veda zamanı geldiğinde konserinbaşından bu yana sahnede yer alantüm sanatçılar tekrar sahne aldılar.Hep birlikte söylenen Çav Bella mar-şıyla Grup Yorum konseri sonlandırdı.

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!226

Page 27: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Merhaba, Tüm engelleme çabalarına rağmen

ısrar ve direnişimizle kazandığımızBüyük İstanbul Konserimize hoşgel-diniz.

Bu sene 5.sini düzenleyeceğimiz,yüzbinlerin umutla buluştuğu, biraradabağımsızlık düşleri kurduğumuz Ba-ğımsız Türkiye Konserimiz hiçbir ge-rekçe yokken İstanbul Valiliği’nce ya-saklandı. 12 Nisan’da halkımızın bukeyfiliğe verdiği cevap İstanbul’un heryerini Grup Yorum ezgileriyle konseralanına çevirmek oldu. 12 Nisan’daher sokak başında halaylar kuruldu,türküler söylendi. Halkımızın kendimüzik grubuna sahip çıkmasını en-gelleyemediler.

Meydanları halka yasaklayamazlar,meydanlar halkındır. Bugün yaptığımızkonserimizi de yasaklamaya çalıştılarancak direnişten, halkın bu direnişesahip çıkmasından korktular. Bugünbu konserde de alanlara sığmayarakkorkularını büyütüyoruz.

Korkmakta haklılar. Korkuyorlarçünkü katiller!

14 yaşında Berkin’imizi, çeteleresavaş açan Hasan Ferit Gedik’imizi,tek gecede 301 maden işçimizi katlet-tiler.

Korkuyorlar çünkü hırsızlar!Halkın üç kuruşuna, bir parça ek-

meğine göz dikip, çaldıkları paralarıayakkabı kutularına sığdıramadılar.

Bu düzen katil, bu düzen kirletirinsanı. Biz bu düzeni yıkacağız. Bukorkuyu Haziran Ayaklanması’nda da-yanışmanın ve direnmenin en güzelörneklerini yaratarak yaşattık. AKP,ayaklanmadan aldığı derslerden sonraçıkardığı baskı yasalarıyla terörünü

arttırdı. Bu teröre dur demenin tekyolu her alandaki örgütlülüğümüzübüyütmekten geçiyor.

Faşizmi durdurmanın tek yolu di-renmektir. Atamasının yapılmasını bek-leyen öğretmenlerin çaresizlikten inti-hara sürüklendiği, binlerce memurunörgütlenme hakkının gasp edildiği birdönemde haklılıklarıyla direnen Eski-şehir’deki iki Kamu Emekçileri Cephelikadın öğretmen herkese faşizmle nasılmücadele edileceğinin dersini veriyor.Devrimci İşçi Hareketi’nin öncülüğündedirenen Sarıyer Belediyesi işçileri, tekbaşına çadır açarak işini geri kazananErkan Munar ve tüm direnen işçilerfaşizm koşullarında hakların nasıl ka-zanıldığını öğretiyor. Gönüllü EğitimToplulukları ile yoksul halk çocuklarınıneğitim hakkını savunuyoruz. Yoksulmahallelerde kurduğumuz halk bah-çeleriyle halkın kendi üretimini ken-disinin yapmasını ve organik meyve-sebze tüketmesini sağlıyoruz. Armut-lu’daki iki küçük Halk Market kapita-lizme karşı büyük bir gücü temsilediyor. Mühendislik bilgilerini halkiçin kullanan Halkın Mühendis ve Mi-marları Ferhat Gerçek yürütecini verüzgar tirbünü ürettiler. Umudun Ço-cukları Orkestralarıyla çocuklarımızamüzik ve enstrüman dersi vererek, be-lirleyici olanın yetenek olmadığını herşeyin emekle var olduğunu gösterdikve kocaman bir orkestra kurduk. Yoz-laşmaya karşı sembolümüz olan HasanFerit Gedik’in adını verdiğimiz Uyuş-turucuyla Savaş ve Kurtuluş Merke-zi’mizde sevgi ve değerle bağımlılıktannasıl kurtulacağını gösteriyoruz. Halkınsağlıklı yaşam hakkı için Berkan AbataySpor Merkezi’ni kurup halka ücretsiz

spor imkanı sağladık. Halk meclisle-rimizle halkın kendi sorunlarını ken-dilerinin birbirleriyle dayanışma halindeçözmelerinin adımlarını atıyoruz. Dü-zenin tüm adaletsizliğine karşı adaletmücadelesinden vazgeçmeyen ve bunedenle her dönem saldırılara maruzkalan devrimci avukatlarımızla düzeninyargıçlarına adalet dersi veriyoruz. Ha-pisanelerde tecrit edilen ama ÖzgürTutsaklık geleneğine leke düşürmeyenevlatlarının sokaklardaki sesi olan TA-YAD’lı Ailelerimiz 12 Eylül’den buyana halkın başeğmeyen gücü oldular.Ve gençliğin sorunlarıyla halkın so-runlarını birbirinden ayrı görmeyen,45 yıldır kavganın en önünde yer alananlı şanlı bir Dev-Genç’imiz var!

Çürüyen ve halkın hiçbir sorununuçözemeyen düzenin karşısına çıkardı-ğımız alternatiflerimizle bu korkuyuderinleştiriyoruz. Halklara teslimiyetindayatıldığı, kendi krizlerini bile çöze-meyen düzen partilerinden başka birçözüm olmadığı yalanlarıyla oyalandığıbu süreçte savaşıyoruz ve savaştırıyoruz!

Savaşımız BağımsızlıkSavaşı, Ekmek AdaletSavaşı

Bu düzenden alacaklıyız. Alacak-larımızı almadan savaşmaktan vazgeç-meyeceğiz. Onlarca çocuk cenazesivar bizim ülkemizde, hala davası gö-rülmeyen... Bizim ülkemizde çocuklarıiçin, eşleri, kardeşleri için adalet iste-yenler mahkeme salonlarında tekme-lenir, tehdit edilir. Mahkemelerin adaletvermediği bizim ülkemizde bu nedenleen kıymetli halk çocukları adalet sa-vaşçısı olup dikilirler zulmün karşısına.

Adalet Şafak’tır, Bahtiyar’dır, Elif

Savaşımız Bağımsızlık, Ekmek, Adalet Savaşıdır!

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

227AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 28: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Sultan’dır bizim gibiülkelerde. Bizlere ek-mek ve adalete sahipolabilmenin yolunu gös-teren ve son sözlerindebizleri çok sevdiğinihaykıran yoldaşlarımızave tüm şehitlerimize sö-zümüz olsun: BİZ DE SİZİ ÇOK SEVİYORUZ!

Ve biz asla düzenin krizini çözmekiçin ona koltuk değnekliği yapmaya-cağız.

Biz düzenin çelişkilerini derinleş-tirecek ve onun sonunu getireceğiz.

Emperyalizmin önünde el pençeduran kurbanları değil, onun sonunugetirecek cellatları olacağız.

Biz Haklıyız, Biz Kazanacağız!

Tüm halkımızı adalet mücadele-sine katılmaya, birlikte güç olmayaçağırıyoruz. Adaletsiz kaldık, amasessiz kalmayacağız.

ADALET İSTİYORUZ ALACA-ĞIZ!

KOBANE’DE KATLEDİLENKÜRT HALKIMIZA BAŞ SAĞLIĞIDİLİYORUZ!

KATLEDEN EMPERYALİZMVE İŞBİRLİKÇİ AKP’DİR!

Amerika Ortadoğu’yu emperyalistçıkarları uğruna yeniden şekillendi-riyor. Bunu yaparken halkların ka-deriyle adeta oyun oynuyor… IŞİDgibi bir canavar yarattı, şimdi onuyok etme adına bütün Ortadoğu halk-ları üzerinde tepiniyor. Kobane’deIŞİD tarafından Kürt halkımızın kat-ledilmesi de bu oyunun bir parçası-

dır… Katliamın siyasi so-

rumlusu Amerika’dır!Katliamın tetikçisiAKP’dir… Kürt halkımızSuriye’de, Irak’ta emper-yalizmin bölge politika-larında oyuna gelmeme-lidir. Bölgeyi kan gölüneçeviren emperyalistler-dir… Kürt, Arap, Türk-

men… Suriye’de ve Ortadoğu’dahalklarımız birleşip emperyalistlerive işbirlikçilerini Ortadoğu’dan kov-malıdır.

Amerika’yı, işbirlikçi AKP ikti-darını ve IŞİD’i lanetle kınıyor Kürthalkımıza başsağlığı diliyoruz…

KAHROLSUNEMPERYALİZMVE İŞBİRLİKÇİLERİ!YAŞASIN HALKLARINKARDEŞLİĞİ!

HALK CEPHESİ

Merhaba, Nasılsınız?İzmir Kırıklar 1 Nolu F Tipi’nden

selamlarımızı gönderiyoruz. Hapis-hanelerde tecrit ağırlaştırılarak, keyfiuygulamalar arttırılarak sürdürülüyor.Kamera, “cam fonus” avukat görüşkabini dayatmaları, sürgün sevklerbaşta olmak üzere çeşitli saldırılarlaher an karşı karşıyayız. Son olarak;Berkin Elvan için adalet isteme-mizden dolayı savunma hakkımızgasp edildi. Biz Berkin Elvan içinadalet istemeye devam ediyoruz.

Umudun çocuğu Berkin Elvan’ıkatleden polisleri AKP’nin yargısıaçığa çıkarmamak için elinden ge-leni ardına koymuyor.

Bulunduğumuz hücredeki ka-merayı kırdığımız gerekçesiyle 11günlük hücre cezası verildi. 18Haziran’da Bayraklı Adliyesi’negötürüldüm. Ringden indirilip ne-zarethaneye girene kadar “BerkinElvan İçin Adalet İstiyoruz”,“Berkin Elvan Ölümsüzdür” slo-

ganlarını attım. Bir süre sonra du-ruşmaya çıkarılmam gerekirken jan-darma, İnfaz Hakimi’nin “adliyekoridorlarında slogan atarsa sa-vunmasını almadan geri götürün“talimatını verdiğini söyledi. Yaniadliye sarayları halkın adalet iste-yeceği yerler değildir. Berkin içinadalet istemeyin, diyorlar. Berkin’in16 Haziran 2013’te Okmeydanı’ndapolisin gaz kapsülü iye başındanvurulup katledilmesinin yıldönü-münde adalet istemeye devam ede-cektik. Elbette dayatmayı kabul et-meyerek duruşmaya götürülürken

adliye koridorlarında “Berkin Elvaniçin adalet istiyoruz” sloganlarınıattım. Bunun üzerine savunma hak-kım gasp edildi, salona sokulmadım.Nezarethaneye geri götürülürken desloganlarıma devam ettim. İnfaz Hakimlikleri kurulduğundan

bugüne hapishane idarelerinin suç-larını örtbas eden, tutsaklara yapılantecrit işkencesini süreklileştiren birişleve sahip olmuştur. Berkin Elvaniçin adalet isteyen bir tutsağın sa-vunma hakkını gaspederek bu dü-zenin adliyelerinden adalet çıkma-yacağını bir kez daha göstermiştirbu yaşananlar.

Berkin Elvan için adalet istemeksuç değildir, meşrudur. Bundan son-rada Özgür Tutsaklar olarak BerkinElvan’ın gözleriyle bakmaya, Şa-faklar’ın, Bahtiyarlar’ın diliyle ko-nuşmaya devam edeceğiz.

Sevgiler, saygılar...Kırıklar 1 No’lu F Tipi

Özgür Tutsaklar

Özgür TutsaklardanÖzgür Tutsaklardan

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!28

Page 29: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Anadolu çok zengin bir kültüre sahiptir. Bin-lerce yıldır türlü kavimlere, krallıklara, saltanatlarabeşiklik etmiş bu topraklar, zulmü biriktirdiğigibi zulme karşı isyanı ve kahramanlıkları dabiriktirdi. Kaleler, saraylar yıkıldı, saltanatlarçöktü ama halk yıkılmadı. Anadolu halkınınkültürü, değerleri ve yaşamı destanlardan tür-külere, ağıtlardan manilere kulaktan kulağa, ne-silden nesile aktarılmaya devam etti.

Tüm bu kültür, tarih ve zenginliğiyle Anadolubizimdir. Böylesine büyük bir değeri sahiplenmek,yaşatmak ve geleceğe taşımak, bu kültürdenbeslenen her sanatçının görevidir. Bunun çeşitliyol ve yöntemleri bulunabilir; bulunmalıdır da.

Grup Yorum, Anadolu Halk Koroları ile hem halktanöğrenerek hem de 30 yıldır biriktirdiği deneyimi aktararakbu noktada büyük ve önemli bir adım attı. 2 yıldır sür-dürülen koro çalışmaları ile Grup Yorum hem yeni mü-zisyenler yetiştirme yolunda ilerliyor hem de Anadolu'nununutturulmaya çalışılan kültürünü dört bir yana taşıyor.

Bu düzen, filmleriyle, müzikleriyle, televizyon dizi-leriyle lüks villalardaki şaşaalı yaşamların, halkın biryılda kazandığı parayı bir günde harcayanlar gibi olmanınhayaliyle kirletmeye çalışıyor genç beyinleri. Üç beşsanatçı artığını milyonlarca liralık reklamlarla, tekellerinsponsorluklarıyla allayıp pullayıp halkın "star"ı yapmayaçalışıyor. "Genç Starlar" gibi yoz yarışma programlarıile onlarca gencimizin yeteneklerini köreltiyor, geleceklerinikarartıyor.

Anadolu Halk Koroları tüm bu yozlaştırma saldırı-larına karşı alternatiftir. Anadolu Halk Koroları'ndaçocuklarımız, gençlerimiz Anadolu'nun o tertemiz kültürüile yetişiyorlar, geleceğe hazırlanıyorlar. Bir yandan de-delerinden, geçmiş kuşaklardan bugüne uzanan kültüresahip çıkmayı öğrenirken diğer yandan da kendi gele-ceklerini nasıl kuracaklarını öğreniyorlar. Yoksulluklar,yoksunluklar içinde, baskılar, işkenceler karşısında halkınsanatını yaşatma savaşı veren Yaşar Kemal, Ruhi Su,Yılmaz Güney, Rıfat Ilgaz gibi ustalardan besleniyorlar.Grup Yorum'un oluşturduğu halk koroları bu nedenlebüyük bir okul olma görevini yerine getiriyor.

Tüm bu emeğin, mücadelenin meyvesi olarak dahalk alanlardan meydanlara Grup Yorum'u sahiplenmeyedevam ediyor. AKP salonları, stadyumları yasaklıyor,konserlere ulaşmaya çalışan halka gaz bombaları ve TO-MA'larla saldırıyor. Konserlerin duyurusu için ev ev,sokak sokak, mahalle mahalle çalışan insanları gözaltınaalıyor, para cezaları yağdırıyor. Ancak bunlara rağmen

onlarca Grup Yorum gönüllüsü dört bir yanda konserleriçin gece gündüz demeden çalışmaya devam ediyor.Grup Yorum alanlarda, meydanlarda yüzbinlerle buluşmayadevam ediyor. Düzen partilerinin, milyon dolarlık rek-lamların yakalayamadığı kitleselliği, Grup Yorum örgütlüemeği ve mücadelesi ile toparlıyor.

Yasaklanan Bakırköy Halk Konserine alternatif olarakdüzenlenen 30. yıl konserlerinde halk Grup Yorum'uasla yalnız bırakmayacağını gösteriyor. Bu konserlerinilki olan Adana konserine 70 bin, ikincisi olan İzmirkonserine ise 700 bin insan katıldı... İktidarın tüm ya-saklamalarına karşı işte meydan, işte halk, işte GrupYorum.

Bu sonucu yaratan örgütlü emektir. Anadolu HalkKoroları da bu örgütlü emeğin somut bir mevzisidir.Grup Yorum bu mevzilerde çoğalmaya ve isyan türküleriAnadolu'nun dört bir yanında yankılanmaya devamedecek.

Bu nedenle Grup Yorum sadece bir müzik grubu de-ğildir; isyan türküleri, ağıtları, uzun havaları, bozlakları,manileriyle halkın sesidir. Bin yıllardan bugüne uzanankültürün, Pir Sultanlar'ın, Karacaoğlanlar'ın Ruhi Sular'ınve daha nice halk ozanının bugünkü sesidir Grup Yorum.

Grup Yorum; HALKTIR... Tüketemezsiniz!

Halkın Sanatında Bir Mevzi:

Anadolu Halk Koroları

Umudun Çocukları Berkin ElvanUçurtma Şenliği Düzenledi!

Ankara'da umudun çocukları, 16 Haziran'da Berkin’invurulduğu günde Berkin’i anmak için Berkin Elvanuçurtma şenliği düzenledi. Etkinlik 3 saat sürdü. Futbol,satranç ve uçurtma uçurtan umudun çocukları Berkin’ianarak şenliği sonlandırdı. Programın yapıldığı birparka Berkin Elvan Çocuk Oyun Alanı ismi verildi.Yağmurlu havada halk alkışlarla destek verdi.

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

29AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 30: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

"HDP ayaklarını yere basmalı

Seçim sonrasında ve Meclis'inoluşmasının yarattığı hengame içe-risinde spekülasyonlar, abartılı bek-lentiler ve maddi temeli olmayananalizler havada uçuşuyor."

Aktardığımız cümle bize ait değil,27 Haziran tarihli Özgür Gündem ga-zetesinden Murat Çakır'ın köşe yazı-sından aldık.

Seçimin hemen arkasından ayak-ları havada değerlendirmeler öylehavada uçuşuyordu ki, kendi içlerin-den bile bundan rahatsız olanlar var...

HDP ve HDP'ye yedeklenen solçevrelerin değerlendirmelerini ge-çen hafta dergimizde aktarmıştık...

Reformizm, oportünizm faşizmkarşısında o kadar güçsüz ki, düzeninseçim oyunları kapsamında elde et-tikleri "başarı"ları ZAFER olarakdeğerlendirebiliyor. Hatırlatmak açı-sından burada bir kaçını aktarmak is-tiyoruz.

KCK Eş Başkanlığı: “Türkiye’ninyeni çağı yaşanmaktadır. Hatta buTürkiye gerçeği başta Ortadoğu ol-mak üzere tüm dünya için de bir çağıkapatıp başka bir çağı açma gibi birgerçekliği ifade edecektir” demişti.

Abartı öyle büyük ki, çağ açıp, çağkapatıyorlar... Hem de Türkiye ile desınırlı değil, tüm dünyanın çağınıaçıp kapatıyorlar..

Yine PKK Merkez Komite Üye-si Muzaffer Ayata, “bu sonuçlar de-mokratik devrim demek ve bundansonra demokrasinin daha da geli-şeceğini söylemek yanlış olmaz”

Siz söyleyin, ne söyleseniz yanlışolmaz... Oligarşinin meclisine girerekdevrim de yaparsınız, dünyaya çağ daatlatırsınız...

HDP kuyrukçusu ESP “Büyükİnsanlık idealiyle yola çıkan birleşikmücadele partimiz HDP yüzde10’luk seçim barajını aşarak 80Milletvekiliyle tarihe yeni bir sayfaaçtı… Ezilenlerin ilk defa kendi ka-derlerini tayin ettikleri bir seçimdebulundu…” demişti...

Murat Çakır bu tür abartılı değer-lendirmelerden hareketle HDP’yiayaklarını yere basmaya çağırıyor.

Şöyle diyor Çakır; “İktisadi arkaplanı dikkate almadan salt Erdoğanve AKP eleştirisine yoğunlaşmak,kapitalist sömürüyü gizlemeye veburjuvazinin hegemonyasını yenidenüretmeye yaramaktadır. Diğer ta-raftan Erdoğan'ın başkanlık projesi‘kişisel diktatatörlük hırsı’ olarak al-gılamak da yanıltıcıdır. Doğru, Er-doğan abartılı bir hırsla tek adamlı-ğa oynamaktadır, ama asıl belirleyi-ci olan Erdoğan'ın arkasında duransermaye güçlerinin çıkarlarıdır. Er-doğan, 'İslami' olarak adlandırılansermaye gruplarına başkanlık siste-mi ile uluslararası tekeller karşısın-da siyasi himaye vaat ederken, sanayiüretiminin yüzde 65'i ile ihracat’ınyüzde 80'ini elinde tutan TÜSİADüyeleri ve uluslararası sermaye dev-let bürokrasisini kontrol altında tu-tacak parlamenter ‘demokrasiyi’ ön-celemektedirler.

AKP, CHP ve MHP esas itibariylesermaye fraksiyonunun çıkarlarınıgözeten bir siyaseti temsil etmekte-dirler. HDP ise bu cephe karşısındaGezi ve Kobane "ruhlarını" birleş-tiren bir alternatif potansiyeli içeri-sinde barındırmaktadır.

Sokağın gücünü kullanabilen, işçisınıfının-örneğin metal işçilerinin di-renişi ile kimlikler ve milliyetler so-

rununun çözümünü bir-leştiren, emperyalist stratejilere ve ka-pitalist sömürüye karşı çıkan birHDP, halkların gerçek alternatifihaline gelebilir. HDP ayaklarını yerebasmalıdır, aksi taktirde düzeninçarklarından birisi olmaktan kurtu-lamayacaktır."

HDP’ye ilişkin eleştirileri doğruolmakla birlikte HDP’den beklentileriile esas olarak ayakları yere basma-yan Murat Çakır’dır.

HDP, Murat Çakır’ın Tarif Ettiği Parti Değildir

HDP’nin seçim meydanlarındayaptığı “emeğin iktidarı” gibi söy-lemlerinin kendi gerçekliğiyle hiçbirilgisi yoktur.

AKP ne kadar dinci bir parti iseHDP de o kadar emekçilerin yanın-dadır.

Kürt milliyetçi hareketin tarihin-de “başta Kürt sorunu” diye başla-mayan tek bir sorun tespiti olmamış-tır. Bu seçimlerde reformist, oportü-nist, düzen içi fosilleşmiş solu da ya-nına alarak halkın düzene karşı bü-yüyen öfkesini düzen içine çek-mek için bolca “işçi-emekçi” söy-lemlerinde bulunmuştur...

Bu söylemlerin, düzen partilerininhalkın oylarını almak için yaptığı“oy avcılığı”ndan hiçbir farkı yoktur.İşçi, emekçi, adalet gibi sol söylem-lerle halkın oyunu almıştır ve halklaişi bitmiştir artık...

HDP Emekçilerin Yanında Değil, Emekçilerin Kanını İçen

OLİGARŞİNİN PARLAMENTOSUNDA

AYAK BASTIĞI HER YER DÜZENE AİTTİR!

Kürdistan’daKürdistan’daTek Yol DevrimTek Yol Devrim

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!30

Page 31: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

TÜSİAD’ların, MÜSİAD’ların, TOBB’ların Yanındadır!

Murat Çakır’ın ayakları yere bas-mıyor; tespitlerinin HDP gerçeğiyleilgisi yoktur. HDP’nin, “Sokağın gü-cünü kullanabilen, işçi sınıfının-ör-neğin metal işçilerinin direnişi ilekimlikler ve milliyetler sorunununçözümünü birleştiren” bir parti ol-duğunu söylüyor...

Bu tespitin de HDP gerçekliğiyleilgisi bile yoktur. Seçim dönemi bin-lerce metal işçisi TOFAŞ’ta, RENA-ULT’ta ve diğer fabrikalarda dire-nirken HDP büyük desteğini aldığıpatronlarla ters düşmemek için di-renişi ziyarete bile gitmemiştir.

Şu sözler bizzat HDP Eş GenelBaşkanı Selahattin Demirtaş’a ait-tir: “Korumamız gereken sadece işçideğil, işverenin de belli ölçüde ko-runması gerekiyor.”

“İşverenin de belli ölçüde ko-runması gerekiyor” diyen bir HDPnasıl “işçi sınıfının” temsilcisi oluyor?

Ne İşten Atılanların, Ne De Direnenlerin Yanında HDP Yoktur!

Tofaş’ta, Renault’da direndikleriiçin işten atılan metal işçilerinin sa-yısı 500’ü buldu... Bunların dışındairili ufaklı onlarca fabrikada işçi di-renişleri sürüyor. Eskişehir’de ikiöğretim görevlisi adalet istedikleri içinişten atıldılar ve işlerine geri dönmekiçin direniyorlar. Yönetiminde Kürtmilliyetçileri, reformist, oportünistHDP bloğunun bulunduğu KESK kı-lını bile kıpırdatmıyor. Daha beteri di-renişe sahip çıkmadıkları için kendi-lerini eleştirenlere -Tayyip Erdoğangibi- disiplin cezası veriyor.

HDP Ne Dün Ne De Bugün ‘Gezi Ruhu’nun Temsilcisi Olmamıştır!

Murat Çakır’ın HDP’nin “geziruhu”nu temsil ettiği de ayaklarıyere basmayan bir tespittir.

Birincisi, HDP anlayışının asıltemsilcisi Kürt milliyetçi hareket Ha-

ziran Ayaklanması’nın en şiddetligeçtiği, bütün Türkiye’nin ayakta ol-duğu zaman ayaklanmayı “süreci sa-bote etmekle” suçlamış ve ayaklan-maya karşı olduğunu söylemişAKP’ye destek vermiştir...

HDP’yi oluşturan diğer reformist,oportünist sol kesimler ise Kürt mil-liyetçi hareketin yedeğinde ayaklan-mayı bir an önce bitirmek için bütüngücüyle çabaladı... Saatlerce sürentoplantılarda ayaklanmayı bitirmekararları aldılar fakat başaramadı-lar...

Haziran’dan bugün HDP bileşen-lerinin tüm politikaları halkın bu öf-kesini düzen içine çekmek olmuştur...7 Haziran seçimleri bunun en ileri aşa-ması olmuştur.

HDP, Emperyalist Stratejilere ve Kapitalist Sömürüye Karşı Çıkan Bir Parti Değildir!

Murat Çakır yazısında“emperya-list stratejilere ve kapitalist sömürüyekarşı çıkan bir HDP, halkların ger-çek alternatifi haline gelebilir” di-yerek yine HDP gerçekliğiyle uzak-tan yakından ilgisi olmayan ayakla-rı havada bir beklenti içine giriyor.

Kürt milliyetçileri tarafından Su-riye’de, Irak’ta emperyalistlerle açık-ça işbirliği yapılmaktadır. İşbirliğininde ötesinde emperyalizmin Ortado-ğu’yu yeniden şekillendirmek politi-kalarında kara gücü olarak kullanıl-maktadır.

Bu IŞİD üzerinden “taktiksel iş-birliği” diye meşrulaştırılmaya çalı-şılıyor...

Ortadoğu’da dökülen her damlakandan emperyalistler sorumludur...IŞİD’in yaratılmasından, bugünküvarlığından da bizzat emperyalistlersorumludur. Yarattıkları IŞİD canavarıyüzünden Ortadoğu’nun tamamınamüdahale etmeyi meşrulaştırıyor-lar...

Aynı şekilde Kürt milliyetçileri demilliyetçi politikaların sonucu em-peryalistlerle girdiği işbirliğini, em-peryalistler tarafından kullanılmayıIŞİD üzerinden meşrulaştırmaktadır.

Soruyoruz; “Merkezi Suriye dev-letinden ayrılmak istemiyoruz” diyenPYD şu anda hangi stratejik hedeflehareket etmektedir?

Suriye’nin bütünlüğünden ya-naysa, merkezi devletten ayrılmak is-temiyorsa neden emperyalistlerle veişbirlikçilerle aynı koalisyon içinde-dir?

Soruların cevabı yoktur çünkü,PYD’nin Suriye’de kendilerine ait birstratejileri yoktur... Tüm umutlarınıemperyalistlere bağlamışlardır. PYDemperyalistlerin bölgedeki kara gücüolarak kendini kanıtlamıştır ve em-peryalistlerin politikaları neyi gerek-tiriyorsa onu yapmaktadırlar...

Bunu da bölgenin IŞİD’ten te-mizlenmesi ve “demokratik devrim”demagojisiyle meşrulaştırmaktadırlar.

Bunun için Murat Çakır’ınHDP’ye yönelik beklentileri ayakla-rı havada HDP gerçeğiyle ilgisi ol-mayan beklentilerdir.

Faşizmin Parlamentosunda Halkların Çıkarları Savunulamaz!Yüzlerce metal işçisi direndiği

için işten atıldı ve atılmalar devamediyor. İrili ufaklı onlarca direnişvar... Faşizm sokaklarda halkın hertürlü taleplerine saldırmaya, kan dök-meye devam ediyor. Grup Yorumkonserleri yasaklanıyor... HDP mil-letvekilleri bu tablonun hiçbir yerin-de yok...

80 milletvekili ile meclise girerekdemokrasiyi geliştireceklerini söylü-yorlardı... Demokrasiyi geliştirmekiçin ne yaptınız, ne yapıyorsunuz?

HDP’liler halkın, emekçilerin ya-nında yoklar, peki nerede varlar? Neyapıyorlar?

TÜSİAD’ların, MÜSİAD’ların,TOBB’ların istekleri doğrultusundabir hükümet kurulması için elindengeleni yapıyor. Tekellerin krizine çö-züm arıyor. Halkla, emekçilerle gö-rünmeyen HDP, tekellerin temsilci-leriyle gülücükler saçarak poz veri-yor...

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

331AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 32: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!332

Şu sözler de diğer Eş Başkan Fi-gen Yüksekdağ’a aittir;"Süreç bakı-mından gelebilecek tüm görüşmetaleplerine kapılarımız açık... Kim-se böyle bir süreçte 'Benim kırmızıçizgilerim, benim anlayışım, mer-kezim, çerçevem' gibi dayatmayagirme hakkı yoktur... TÜRKİYE Sİ-YASETİNDE KRİZ YARATAN DE-ĞİL, KRİZ ÇÖZEN BİR POZİS-YONU ÜSTLENDİK"

Murat Çakır’ın görmesi gerekenHDP gerçeği budur. Çakır, HDP ko-nusunda ayakları yere basmayan bek-lentiler içindedir.

HDP halkın sorunlarına çözümbulmayı değil, oligarşinin krizineçözüm bulmayı kendine misyon edin-miş bir partidir.

Oligarşinin düzenine yerleşmeyeçalışan ve oligarşi için politika üret-meye çalışan bir partidir.

HDP için halkın diğer düzen par-tilerinden hiçbir farkı yoktur...

Halkın oyunu almış ve halkla işibitmiştir...

Görüşmeler artık oligarşinin tem-silcileri ile yapılmaktadır.

HDP halkı düzene karşı bir güçolarak değil, düzen içine yerleşmek

için, düzen içinde yer edinmek için biraraç olarak görüyor...

Düzene kendini kanıtlamak için deesas misyonu düzen dışına çıkan hal-kı düzen içine çekmektir.

Düzen içine yerleşirken refor-mist, oportünist, fosilleşmiş solu’dayanına alarak oligarşinin yöneteme-me krizinin hat safhaya çıkacağı budönemde düzen için ne kadar gerek-li olduklarını göstermeye çabalıyor...

Politika yapış tarzına bakın; düzenpolitikacılığında oldukça da ustalaş-mışlardır...

Demirel’e kendi cephelerindenrahmet okutuyorlar... “Dün dündür,bugün bugündür” politikasını en iyihayata geçiren HDP’dir...

Düzene olan büyüyen halkın öf-kesini yanlarına çekmek için en koyuAKP karşıtı kesilmişlerdi seçim bo-yunca...

Şimdi düzen adına en uzlaşmacı,‘kriz çözen’ parti rollerine soyundu-lar. Kimsenin “Benim kırmızı çizgi-lerim, benim anlayışım, merkezim,çerçevem' gibi dayatmaya girmehakkı yoktur...” diyerek burjuva par-tilerini de tekeller adına “sorumlu”olmaya çağırıyor...

Sonuç olarak; 1- HDP kuruluş misyonuna uygun

hareket ediyor.

2- Halk kitlelerini düzene çekmekve sahte umutlar boyutuyla üzerinedüşen görevi yapmıştır.

3- Murat Çakır, “HDP ayakları-nı yere basmalıdır, aksi taktirde dü-zenin çarklarından birisi olmaktankurtulamayacaktır" diyor. HDP’denbeklentileriyle ayakları yere basma-yan Murat Çakır’dır.

HDP’nin izlediği bütün politika-lar ‘yanlışlıkla’, ‘ayakları havada’olmakla ifade edilemez, bilinçli, sı-nıfsal bir tercihtir... HDP oligarşik dü-zen içine yerleşmek istiyor...

Kürt sorununun çözümü emper-yalizm ve faşist düzenle uzlaşmaktagörülüyor.

4- Oligarşinin parlamentosundahalkın hiçbir sorununun çözümü yok-tur. Çünkü; oligarşinin parlamentosuhalk için değil, emperyalizmin ve iş-birlikçi tekellerin çıkarları için vardır.

5- Zalimin atına binen kılıcınısallar...

Hasan Biber'in KötüleşenSağlık Durumunun

Sorumlusu Emperyalizmdir!

İkitelli Halk Cephesi 25 Haziran’da bir açıklama ya-parak, Yunanistan’da tutsak olan halk savaşçısı Hasan Bi-ber’in kötüleşen sağlık durumuna vurgu yaptı.

Faşist Türkiye'ye iadesi istendiğinde buna karşı da di-renmiş ve ölüm orucu eylemi gerçekleştirmiştir. Bu süreç-te rahatsızlıklara yakanlandığı için tedavisinde steril olma-yan iğneler kullanılmıştı ve Hepatit-B hastalığına yakalan-mıştı. Şuan tedavi hakkı engellenmektedir ve hastaneye gi-diş gelişlerinde onursuz arama dayatılmaktadır. Hasan Bİ-BER bunu kabul etmediği için tedavisi engellenmektedir.

Ayrıca, 24 Haziran'da İkitelli Özgürlükler Derneği’ndebir araya gelen Halk Cepheliler destek ve dayanışma içinHasan BİBER'e topluca kart yazdı. İkitelli Halk Cephesiyoldaşlığın güzelliğini paylaştı. 10 adet kart yazıldı.

Tutsaklarımızın Haklarını

Gasp Etmenize İzin Vermeyeceğiz

TAYAD'lı Aileler Kırıklar 2 No’lu F Tipinde yapılanhak gasplarıyla ilgili 27 Haziran'da açıklama yaptılar. Açık-lamada: “Hapishanelerde her gün yeni haberler almayadevam ediyoruz. Çocuklarımız devletin bu saldırıları kar-şısında direnmeye devam ediyorlar. Bizler de TAYAD’lıAileler olarak tutsaklarımızın yaşadığı bu hak gaspları-nı tüm halkımıza duyurmaya devam edeceğiz." dediler.

TAYAD’lı Aileler Kırıklar 2 Nolu F Tipi Hapisha-nesi’ndeki tutsakların yaşadıkları saldırıları anlattılar.Açıklamada "tutsakların havalandırmalarına takılmakistenen kameraları kırarak direndikleri için hastanelikedildikleri; Ozan Oğuz’un gardiyanlar tarafından dö-vülerek hastaneye kaldırıldığı, Cengiz Karakaş’ın hüc-resinin camlarının takılmayarak soğukta bırakıldığı; Ümitİlter’in ise haftalık telefon görüşmesinin yarıda kesil-diği" belirtildi.

Page 33: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

12 Eylül faşizminin baskıve yasakların en yoğun yaşandığıgünlerinden çıkıp bugünlere geldik. Bumücadeleye ilk başladığımızda devletide tanımıyorduk, evlatlarımızın nedentutsak düştüklerini de bilmiyorduk.Ama hapishane kapılarında çocukla-rımızın nasıl bir düzen istediğini de,devletin gerçek yüzünü de öğrendik.'84'te "yaprağın kımıldamadığı"dönemlerde Taksim Alanı’na siyah çe-lenk bıraktık ve ardından gittikçe ço-ğaldık. Öğrendik, örgütlendik ve gi-derek TAYAD çatısı altında örgütlü birgüç haline geldik.

Örgütlü olduğumuz için evlatla-rımızın katilleri karşısında yılmadık,yorulmadık. Başta evlatlarımıza ya-pılan saldırılar olmak üzere tüm hal-ka yapılan saldırılar karşısında güç ol-duğumuzu gösterdik. Zulmün karşı-sında direndik ve kazandık.

Tarihimiz sayısız direniş örnekle-rimiz ile doludur. Halkın umutsuz-laştırılmaya çalışıldığı, devletin ye-nilmezliğinin öğütlendiği süreçlerdebizler direnişlerimizle mücadelemizleumut olmaya çalıştık.

2000-2007 Büyük Ölüm OrucuDirenişimizin zaferi ile halkımızınumutlarını büyüttük. Herkesin sus-tuğu, direniş çizgisini terk ettiği za-manda tutsaklarımızı, canımız pa-hasına sahiplendik. Direniş içindeyeni direnişler yarattık. Bu uğurdaGülsüman’ımızı, Şenay’ımızı, Hül-ya’mızı şehit verdik. Onlar bizden bi-riydi ve gözlerini kırpmadan, bize birdireniş örneği yaratarak şehit düştü-ler.

Tutsaklarımız ve şehitlerimiz endeğerlilerimizdir. Onlar için yıllarca di-renmeyi göze alırız. Onların başınagelecek en küçük bir tehlikede gere-kirse tüm dünyayı ayağa kaldırırız. Ör-neğin Güler Zere hapishanede kanserhastalığına yakalandı. Devlet onu tah-liye etmeyerek tecrit hücrelerinde güngün acı çekerek ölmesini istedi. Amadevletin gözden kaçırdığı bir nokta var-dı; biz TAYAD’lı Aileler olarak Gü-

ler’in katledilmesine izin veremezdik. Vermedik de.

Yaptığımız kampanya ile Türki-ye’de Güler Zere ismini duymayankalmadı. Sahiplenmemizin ve diren-işlerimizin gücü ile Güler’imizi tah-liye ettirdik. Hasta tutsakların hasta-neye bile götürülmeyerek katledildi-ği bir ülkede biz Güler’i özgürlüğü-ne kavuşturarak bir zafer kazandık.

Hasta tutsaklarımızın tecrit zulmüile katledilmesine izin vermeyeceğizdiyerek mücadelemizi sürdürdük.Haftalarca aylarca eylemler yaparakhasta tutsaklarımızı bir bir tecrit hüc-relerinden çekip aldık.

Ali Yıldız; devletin katledip ce-sedini toplu mezarlara koyduğu bir sa-vaşçımızdı. Yıllarca bir mezarı ol-madı. Ailesinin başında ağıt yakaca-ğı bir mezar taşından mahrum bıra-kıldı. Bizler şehidimizin kemiklerineyıllar sonra ulaştık. Bunun için di-rendik. Ali’nin abisi Hüsnü Yıldız be-denini ölüme yatırdı... Direndik vekazandık. Şehidimizi kendi elleri-mizle toprağa yeniden verdik. Ve so-nunda başında ağıt yakacağımız birmezar taşına kavuştuk. Bu nasıl bir ül-kedir ki ölülerimize bir mezar taşı ya-pabilmek için bile ölmemiz gereki-yor?

Tecrite karşı 7 yıl sürdürdüğümüzmücadelede yeni direnişler yarattık.Ankara Abdi İpekçi Parkı’nda 3 yıl,4 ay, 2 hafta 1 gün direndik. Tecri-ti yendik. Zafer kazandık.

Evet tarihimizden de öğrendiğimizgibi direnmek bizim görevimiz. Di-renişler bizim öğretmenimiz. Biliyo-ruz ki direnen kazanır. Bu-

güne kadar zafer kazananlar hep di-renenler olmuştur.

Bugün de direniş geleneğimizibüyüterek sürdürmek zorundayız.Mücadele bugün omuzlarımıza yenisorumluluklar yüklemektedir. Ada-letsizliğin diz boyu olduğu, halkın herkesimine saldırıldığı günümüzde yenizaferler kazanmak zorundayız. So-runlarımızı kendimiz çözmek, hak-kımızı aramak zorundayız. 14 yaşın-daki çocuklarımızın beyinleri sokak-lara akıtılıp katlediliyor. Hakkını ara-yan emekçiler işinden ediliyor. Uyuş-turucuya karşı çıkan gençlerimiz çe-teler tarafından öldürüyor. Katiller budüzenin mahkemeleri tarafından yenikatliamlar yapmaları için serbest bı-rakılıyor. Halkı gaza boğan çocukla-rımızı öldüren polisler “destan yaz-dı” denilerek bu ülkenin Başbakanıtarafından sahipleniliyor.

Tüm bu adaletsizliklerin ahlaksız-lıkların yaşandığı bu düzende halkaumut olacak öncülük yapacak olanlarbizleriz. Bu sorumluluklarımızı yeri-ne getirebilmek için güçlü olmalıyız.Güçlü olmak için kendimizi eğitmek ileişe başlamalıyız. Daha çok öğrenmeli,daha çok okumalıyız. Eğitim çalışma-ları yapmalıyız. Birbirimizle daha çokzaman geçirmeli kendi içimizde daya-nışmayı, birlikteliği sağlamalıyız.

Bizler TAYAD’lılar olarak bir ai-leyiz. Bu aileyi daha da büyütmek, sı-kılı bir yumruk gibi sağlamlaştır-mak tek tek her TAYAD’lının gör-evidir. Bu birlikteliğimizi güçlendiripeğitimimizi süreklileştirdiğimizdedaha güçlü olduğumuzu göreceğiz.

Güçlenmeliyiz. Her gün yeni bas-kılar, yasaklarla hakkımızı çalan budüzeni yenmek için güçlenmeliyiz.

Adalet isteyeni katleden bu düzenkarşısında görevimiz daha çok ör-gütlenmek, yeni yeni TAYAD’lılaryaratmaktır. Bunu başarabiliriz. Ta-rihimiz geçmişimiz bu konudaki eniyi öğretmenimizdir. Tarihimizi oku-yalım, yaşayanlardan dinleyelim,

TAYAD’lı Aileler

TAYAD’LI OLMAK ZAFERİ DİŞLE,TIRNAKLA KAZANMAKTIR..

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

33AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Bizler TAYAD’lılar olarak bir aileyiz.Bu aileyi daha da büyütmek, sıkılı bir yum-ruk gibi sağlamlaştırmak tek tek her TA-YAD’lının görevidir. Bu birlikteliğimizi güç-lendirip eğitimimizi süreklileştirdiğimizdedaha güçlü olduğumuzu göreceğiz.

Güçlenmeliyiz. Her gün yeni baskılaryasaklarla hakkımızı çalan bu düzeniyenmek için güçlenmeliyiz.

Page 34: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Amerikan emperyalizminin, yeraltıkaynaklarımıza göz dikmesi 1922’deimzalanan Chester Projesi’ne kadardayanır. Proje 1922’de Cumhuriyetdöneminde imzalansa da kökü 1910yılı Osmanlı dönemine kadar uzanır.

Chester Projesi ile, Osmanlı-Ame-rikan Kalkınma Şirketi adına hareketeden Chester ve Kennedy’ye 99 yıllıkbir imtiyaz (ayrıcalık) tanınmıştır.Projenin imzalanma seyri şöyledir:

“Knox, Washington’daki OsmanlıMaslahatguzarına 1910 yılında yazdığımektupla, Bâb-ı Âli’nin, Chester im-tiyazını vermesini istemiştir. Fakat Al-manların şiddetli muhalefeti, imtiyazınparlamentonun onayına sunulmasınıengellemiştir. 1922 yılında, Ankara,bu imtiyazı, Osmanlı-Amerikan Kal-kınma Şirketi adına hareket edenChester ve Kennedy’ye tanıyacaktır.99 yıllık imtiyaza göre, Doğu’da Mu-sul’u da kapsayan çok geniş bir böl-gede. Şirket, demiryolu inşa edecekve demiryolunun iki yanında kalan20’şer kilometrelik alanda, butunmadenleri işletecektir. İmtiyaz anlaş-ması, maden deyiminin petrol kay-naklarını kapsadığını ve şirketin petrolboru hatları inşa edebileceğini be-lirtmektedir. Ankara Hukumeti, şirketegeniş vergi muafiyetleri tanımış, de-miryolu ve maden işletmesinden sağ-lanacak gelirin, giderler, amortisman,ihtiyatlar ve aksiyonerlere yuzde 12temettu duşuldukten sonra kalan kıs-mından ancak yuzde 30 pay almayarıza göstermiştir.

Anlaşmada Osmanlı-Amerikan şir-ketinin 5 ay içinde bir Turk anonimşirketi haline getirilmesi, şirketinmuhaberatını Turkçe yapması gibiduygusal planda milliyetçi hukumleryer almakla birlikte, Chester Projesi,sömurge tipi bir imtiyazdır.” (DoğanAvcıoğlu, Türkiye’nin Düzeni)

Sömürgecilik ilişkilerinin temel-lerini de atan Amerika, milli duyguların

öneminin bilincinde olarak, Osman-lı-Amerikan şirketini, şirket kurul-duktan 5 ay sonra Türk anonim şirketihaline getirilmiştir. Gerçekte var olanise, Amerikan tekellerinin ülkemiziyağmalamaya, halkımızı soymaya baş-lamasıdır.

Anlaşmanın önemli bir noktası ise,kilometre hesabının yapılmamış ol-masıdır. Yani Amerikan emperyalizmidemiryollarını madenlerin olduğu böl-gelerden istediği kadar dolaştırma,yolu uzatma hakkına sahiptir. Hakimolacağı toprakları hesaba katarak de-miryollarını istediği kadar uzatma, is-tediği yerlerden geçirme keyfiyeti detanınmıştır. Bu anlaşma ülkemizdekidemir yollarının neden dolana dolanagittiğinin bir açıklamasıdır.

Kendi ülkesinin yer altı ve yerüstü kaynaklarına sahip olamayan birdevletin hiçbir konuda söz hakkı yokdemektir. Fabrikalarına akacak ham-maddesine sahip olamayan bir ülkesatılmış demektir. Emekçilerin alınteri, emperyalistlerin kasalarına akanparaları var ediyor demektir. Bizimolanı çalanlar, vatanımızı petrol petrol,başak başak yediler, içtiler. Ve doymakbilmediler. Emperyalistler dağımızı,taşımızı, toprağımızı sömürüp zen-ginleştikçe biz yoksullaştık. Kendikömürümüz bize sadaka diye dağıtıldı.

Bilinen, BilinmeyenTüm Madenlerinİşletme HakkıEmperyalizmePeşkeş Çekiliyor

1920-1930 döneminde madencilikalanında 20 şirket kuruldu. 20 şirketten11’inin kurucu hissedar ya da yönetimkurulu üyeleri arasında emperyalistlerbulunuyordu. Bu şirketlerin toplamsermayesinin % 63'ü mali sermayedenetiminde olan şirketlere aittir.

Sömürülen iki ana maden bakırve kömür olmuştur. Bakır üreten, Er-

gani Bakır T.A.Ş.'nin 1928 yılındahisselerinin % 59,73’ü DeutscheBank'ın elindedir.

1954 yılına gelindiğinde, yani yenisömürgecilik ilişkilerinin resmiyet ka-zandığı dönemde “Petrol Kanunu”çıkartılmıştır. 1926’da çıkartılan ilkPetrol Kanunu’nda görünüşte petrolarama ve işletme hakkı devlete veril-mişken; 1954’te imzalanan anlaşmaylaAmerikan emperyalizminin bu alan-daki hakimiyeti açıkça kabul edilmiş-tir.

Kanuna göre, Türkiye petroldedevletçilikten vazgeçtiğini kabul etmiş;petrol kaynaklarının özelleştirilmesininönünü açmıştır.

Yer altı ve yer üstü zenginliklerimiz,işbirlikçi burjuvazi ve Demokrat Partiiktidarı tarafından emperyalistlereadeta bir arpalık gibi dağıtılmıştır.

Çarpık kapitalizmin geliştiği ülke-mizde, madenleri mamul mala dönüş-türecek ağır sanayi de yoktur; çünküemperyalizm gelişmesine izin vermez.Yer altı-yer üstü zenginliklerimizi yağ-malayarak, kullanım hakkını da elle-rinde tutarlar. Çıkarılan madenlerdenözellikle stratejik olanları, temizlenmegibi basit bir işlemden geçtikten sonraemperyalist ülkelere gönderiliyor.

Bor, wolfram, krom gibi stratejikmaden üretiminde dünyada ilk sırayıalan Türkiye, bu madenleri kendisikullanamıyor, ama bu madenlerdenyapılan işlenmiş mamul metaları em-peryalist tekellerden satın alıyor.

Vatan Topraklarımızın%19’u, Yani150 Bin KilometrekarelikMaden Alanı EmperyalistTekellerin Kontrolünde

AKP döneminde yeraltı kaynak-larımız hızla özelleştirildi. 2004 yılındaçıkartılan maden kanunu ile emper-yalist tekellere maden arama-işletmehakkı tanındı. Maden kanununa göre

HALKLARIN KATİLİ AMERİKAEMPERYALİZMİN KURBANI DEĞİL CELLADI OLACAĞIZVatanımızın yağmalanması projesi:

CHESTER

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!334

Page 35: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

yeraltı kaynaklarımız, sadeceyüzde 2 vergi karşılığında em-peryalist tekellere peşkeş çeki-lirken, zenginleştirme işlemininülkede yapılması halinde devletpayı %1 olarak belirlendi.

2007 yılında emperyalist te-kellerle ortaklığı bulunan 143madencilik şirketi vardı.

Topraklarımızı karış karışkazıyorlar. Türkiye, dünyadakibor madeni rezervinin yüzde70’ine sahip. Geleceğin madeniolarak kabul edilen borun yakınbir zamanda petrolün yerini ala-cağı ifade ediliyor. Türkiye’debor madeni çıkaran çok sayıdayabancı şirket var.

Sadece Rio Tinto isimli şir-ketin 500 kilometrekarelik bormaden sahası var.

Anatolia Minerals Şirketi iseSivas, Malatya ve Dersim’dealtın, gümüş ve bakır yataklarınasahip. Adana’da çinko; Yozgat’taise bakır madeni işletiyor. Top-lam yaklaşık 1400 metrekareliktoprağımız Anatolia MineralsŞirketi’nin kullanımında.

Odyssey Resources şirketi,Ordu-Fatsa ve Zaviköy bölge-sinde bulunan altın, gümüş, çin-ko ve bakır madenleriyle ilgili250 kilometrekarelik bir alanınruhsatına sahip.

Eldorado Gold isimli Ka-nadalı şirket; Uşak-Eşme Ba-naz Katrancılar Köyü ile Kü-tahya-Gediz İlçesi Murat Dağıeteklerinde işletme ruhsatına sa-hip. Aynı şirket İzmir Efem Çu-kuru bölgesindeki altın madeniyataklarının işletmesini de aldı.

Halka Ait OlmasıGereken MadenlerinEmperyalistlerinElinde Olması,Tüm SanayininEmperyalist DenetimeSunulması Demektir

Madenlerimizin emperyalist-lerin açıktan hakimiyetine ve-rilmesini sağlayan maden ka-nundaki değişikliğin ardından;

2005’te, önceki yıllara göre yüzde274’lük artışla 15 bin 149 ruhsatbaşvuru olurken, 11 bin 305 baş-vuru ruhsata bağlandı. 2006’daise 18 bin 208 başvurudan 13bin 866’sına ruhsat verildi.2006’da ruhsat başvurularındabir önceki yıla göre yüzde 20,başvuruların ruhsata bağlanmaoranı ise yüzde 22 arttı. Bu ra-kamlar içinde 51 yabancı ortaklışirketde bulunuyor.

Hollanda, Kanada, Alman-ya, İsviçre, Cayman Adaları,İngiliz Virgin Adaları’nda ge-len 51’e yakın şirket aramafaaliyetlerini sürdürüyor.

MadenlerHalkın Malıdır,EmperyalistSömürüyeSon Vereceğiz

Yeni-sömürge ülkelerde ge-liştirilen çarpık kapitalizm vemontaj sanayi, yeni-sömürge-lerin kalkınmasının önünde en-geldir. Sanayi yatırımları, yeni-sömürge ülkelerin ihtiyaçları vekaynakları yerine, emperyaliz-min ihtiyaçlarına göre yapıldı-ğından, sektörler arası ve sek-törlerin kendi içindeki dallarıarasında bağlantılar kopuktur.Keza, yeni-sömürge ülkelerdekihammadde ve yeraltı kaynaklarıçoğunlukla doğrudan emperya-list merkezlere taşındığından,işlenmiş mamul ve maden sanayigelişmemektedir. Yeni-sömürgeülkeler, sattığı hammaddeninişlenmiş halini fahiş fiyatlarlaalmak zorunda bırakılmaktadır.

Oysa, ülkemizdeki yer altıve yer üstü zenginlik kaynak-larının tek ve gerçek sahibi ülkehalklarıdır. Ülke toprakları üze-rinde emperyalistlere hiçbir öz-gürlük tanınmaz.

Emperyalizme karşı müca-dele etmek için çok haklı birgerekçemiz daha var: 150 binkilometrekarelik maden saha-larını yeniden halkın malı ya-pacağız.

Ölü Çocuklar ÜlkesiBir haber düşüyor gazete köşelerineDaha on altısında bulutların peşinden koşacak yaştaDaha çocuk Daha bir ömür var önünde Yaşayacak acıları gülecek sevinçleriyleDüştü diyor gazete haberindeİnşaattan düştü ve öldü Su içer gibi soluk alır gibi Normal bir şeymiş gibiKanıksatmaya çalışıyorlar bizeçocuklarımızın ölümleriniÖlü çocuklar ülkesine çevirdiler canım yurdumu Burada çocuklar kovalayamaz gökkuşağını İnce bir burukluk sızar gülüşlerinden Kaf Dağının ardına düşer saf düşleriHayatın ağırlığı hoyratça çöker küçük omuzlarınaBizim çocuklarımız daha ilk adımdaTanır düşmanı gözbebeğindenSavaşır Berkin BerkinElinde sapan yüreği dalgalanan bayrakAsıyorlar her gün insanlığımızı tavanaBir kez daha karlı dağlara kestikBir çocuk daha öldüÖldü ve her gün ölen üç işçiden biri oldu Sen Abdullah olmayaydın fukaraOlaydın bir burjuva çocuğuGemicikler alırdı baban sanaŞirketler kurardı on altına basmadan baban sanaSaymazdın o zaman üç kuruş için canını hiçe Ayakkabı kutularında gelirdi yaşından büyük paraKimse konuşmadı seni AbdullahTıpkı her gün öldürülen üç işçiyi konuşmadıkları gibiTut ki hiç yaşamamışsın gibiTut ki gözlerine mil çekilmiş gibiTut ki dilleri lal gibiTut ki kulakları var duymaz gibiTut ki göğüslerinde yürek yok gibiYok saydılar, yaşamamış saydılarFıtratında var dediler bu işinGörmediler acılarınıDuymadılar çalınan çocukluğunuBilmezden geldiler ölümünüAma biz duyduk, gördük ve biliyoruz hakikati Ama biz yazdık AbdullahHiç unutmamacasınaDamıttığımız acılarımızdan kine kesipBir çentik de senin için attık güzel çocukSorulacak hesaplar duvarına

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

35AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 36: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Dergimizin geçen haftaki sayı-sında birinci bölümünü yayınladı-ğımız ESP’nin kışkırtıcı, provokas-yon dolu yalanlarını yazmıştık.

Ve yalanların karşısına gerçeklerikoymuştuk. Yazımızın ikinci bölü-münde gerçekleri anlatmaya devamediyoruz.

***

Örneğin açıklayıcı olması açı-sından aktaralım:

"40-60 cm’nin üzerindeki uzakmesafelerden yapılan atışlarda isegiriş deliği etrafında kontüzyon hal-kasından başka duman isi, alev ya-nığı, kıllarda yanma, tatuaj ve do-kularda karbonmonoksit varlığı gibibulguların hiçbirisi yoktur(...)

Ateşli silah yaralanmalarındatespit edilmesi gereken önemli kri-terlerden biri olan atış mesafesi,yara özelliklerine veya yaralanmagiysili bölgede ise giysilerdeki de-ğişimlere göre yapılan bir sapta-madır.

(....)

Unutulmamalıdır ki gerçek me-safe tayini yapılmasının çok önemliolduğu vakalarda benzer silah vedonanım ile yapılacak deneme atış-larıyla mukayeseler neticesinde me-safe tayini yapmak gerekir. Aksi tak-dirde öngörülecek mesafe tahmindenöteye gitmeyecektir.

Ateşli silah yaralanmalarının ir-delenmesi bir ekip işidir. Sadeceotopsi değil kriminologların yapacağıincelemeler de çok değerlidir"

Bu alıntılar adli tıp uzmanla-rının kitaplarından alınmıştır.

Yani sadece derideki yarayı, yan-mayı, karbonmonoksit miktarını; giy-silerdeki tahribatın biçimini incelemekde yetmiyor. Ayrıca adli tıp uzmanlarıbenzer denemeler yaparak atış me-safesinin gerçekten bulunabileceğinisöylüyor.

Bu bilgilerin ışığında ESP’ye sor-mak gerekiyor. Hangi zaman süre-since, hangi adli tıp uzmanlarıylaMUSTAFA’NIN 70 CM’DEN VU-RULDUĞU SONUCUNU ÇIKART-TINIZ?

Mustafa Ceylan 1 Ağustos akşamı

vurulduğuna göre siz 2 Ağustostarihli açıklamanızda meşhur "70cm" tespitinde bulunuyorsunuz.

Mustafa tahminen 1 Ağustos ak-şamı saat 21.00 ile 23.00 arasındavuruldu.

Sizin 2 Ağustos tarihli Etkin Ha-ber Ajansı’nda açıklamanızın yayın-lanma saati ise 18.50’dir. Neredenuyduruyorsunuz bunları?

Anlaşılan o ki ESP’nin çok hızlıve bilimin tüm sınırlarını zorlayanbir Adli Tıp ekibi var.

5- Yalanın sınırlarını zorlayanESP, Mustafa’nın vurulmadan öncedövüldüğünü söyledi.

ESP’nin amacı ne yapıp edipHalk Cephesi’ni karalamaktır. Bununiçin de önce dövme, sonra da vurmamasallarını uydurmuştur. Mustafa’nınvücudundaki izler yüksek bir yerdendüştüğü ya da benzeri bir neden-dendir.

6- ESP’lilerin sözünü ettiklerikamera kayıtlarının Halk Ceplelilertarafından alınmasının Mustafa Cey-lan’ın vurulması olayıyla hiçbir birilgisi yoktur. Kamera kayıtlarınınalınma nedeni o bölgede gerçekleşençetelerle olan bir çatışmadır. HalkCepheliler kendi güvenliklerini almakiçin kamera kayıtlarına el koymuş-lardır. Ayrıca bu kamera kayıtlarınıalma meselesi Mustafa Ceylan vu-rulmadan BİR GÜN ÖNCE ger-çekleşmiştir.

7- Mustafa Ceylan’ı yaralı haldehastaneye Halk Cepheliler değil ora-daki halktan insanlar yardım amaçlıgötürmüşlerdir.

Tanıkların anlatımının olduğuHalk Cephesi açıklamasından:

"O gençler iki arabanın orda du-ruyorlardı. O yaralı genç ise tarladangeliyordu... Tarladan gelip evin ordadüşmüş. İşte ona da yardım etmeyeçalışmışlar. Bizim evden bez istemişler.

FAYDACIĞILIN, ÇIKARCILIĞIN VEFIRSATÇILIĞIN VARDIĞI SON NOKTA...

ESP Mustafa Ceylan’ın ailesine "Berkin gibi kaldırırız cenazesini,

2 milyon kişi yığarız" dedi..***

Ailenin yalan yanlış haberyayınlıyorsunuz tepkisine rağmen

""maddi manevi her türlü arkanızdayız"dediler.

***Çocukları hastanede "yoğun bakım

odasında" yatan bir aileye bu sözlerisöyleyen ESP anlayışının en büyük

isteği "BERKİN’İNKİ GİBİ BİR CENAZETÖRENİ" yapabilmekti.

Yaralı bir kişiye yapılması gerekentek şey dünyanın her yerinde tedavi

ettirmektir. Ancak ESP yaralı Mustafa’yı tedavi

etmek yerine Cephe’yi köşeyesıkıştırmak için cenaze töreni

hazırlıklarına başladı... Ne olursa olsun ama "bir cenaze

töreni" olsun hesabı yaptı.Ama tutmadı.

***ESP sadece düzeniçi değildir...

Aynı zaman da çürümüştür. Burjuvaideolojisi ESP’yi çürütmüştür. Bu ideolojiyle NE BERKİNLER

YARATABİLİR NE DE BERKİNLER’İNCENAZELERİNDE OLDUĞU

GİBİ HALKI BİRLEŞTİREBİLİR

MUSTAFA CEYLAN’IN VURULMASININ HER ANINIYALANLA ÖREN ESP, GERÇEKLERİN HİÇBİR

YALANLA GİZLENEMEYECEĞİNİ DÜŞÜNEMEDİ!YALANLARLA ANCAK KENDİNİZİ DAHA DA KİRLETİRSİNİZ! VAZGEÇİN!

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!36

Page 37: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Bez atmışlar. Ondan sonra bizim ev-den su almışlar. Hem yardım amaçlıyapmışlar, bu kadar.

(...)

Yardım eden gençler. Vurulduğunugörmemişler zaten. Çocuk yaralı birşekilde okulun ordan geliyordu. Yaniordan geliyormuş. Okulun ordan.

(...)

Anlatabiliyor muyum? Kimse za-ten vurulduğunu görmemiş... Yanibüyük bir ihtimalle aşağıda vurul-muş... Yaralı bir şekilde yukarı çıkmış"(6 Eylül 2014 Halk Cephesi Açıkla-ması)

8- Mustafa’nın komada kalma-sından medet uman ESP’liler dilekfeneri eylemi yaptıkları sırada dayalan söyleyerek "Mustafa’nın ha-yati tehlikesi devam ediyor" demiş-lerdir. Oysa Mustafa bir gün sonrahastaneden taburcu olmuştur.

9- Mustafa’nın ailesi, ESP’lilerihastanenin önünden kovmuştur. ESPliler Gazi’de çadır açmışlardır. AyrıcaMustafa’nın ailesi açılan çadıra datepki göstermiş, açmaya devam eder-lerse ailenin kadınlarının gelip çadırıdağıtacaklarını dahi söylemişlerdir.

10- Mustafa ailesi ile birlikte has-taneden ayrılmıştır.

11- Mustafa vurulduğu sıradapolis gazın yanı sıra ateşli silah dakullanmıştır.

12- Ayağından vurularak yarala-nan Anıl’ın dayısı Halk Cephelilerlearasında böyle bir konuşmanın geç-mediğini açıklamıştır.

13- ÖDP Beyoğlu İlçe BaşkanıYalçın Köse Mustafa Ceylan hasta-nedeyken ziyarete gitmiştir. O sıradaolayın nasıl gerçekleştiğine ilişkinolarak ESP’lilerle konuşmuştur. Yal-çın Köse kendi imzasıyla yaptığıaçıklamada;

"Benim aktarımlarım şu şekilde-dir: Olayın olduğu gün, Mustafa,Halk Cepheliler’in yoğun olduğu ta-rafta bulunurken polis tarafındanyoğun bir gaz saldırısı sonucu yu-karıya doğru kaçmış, biraz uzaklaş-tıktan sonra kaldırıma oturmuş veeliyle başını tutuyormuş. Kafasındakan olduğunu görenler: “Neyin var?”

diye sormuşlar. Mustafa, “Bir şeyimyok, düştüm.” demiş ve kısa süresonra yere yığılmış. Oradakiler deapar topar bir arabayla hastaneyegötürmüşler" demiştir.

Ayrıca bu içerikte Halk Cepheli-lerle yaptığı bir konuşmada kendisi"ESP’li Barış" ifadesini yanlışlıklakullanmış; bu konuşmayı "ESP’li

Barış" ile yaptığını söylemiştir. Bukonuşmanın aynı içerikte Halk Cep-hesi açıklamasında geçmiş olmasınedeniyle ESP’liler Barış diye biri-sinin orada olmadığını iddia ederekHalk Cephesi’ni yalancılıkla suçla-dılar.

Yalçın Köse aynı açıklamasındabuna da değinmiş ve şöyle söyle-miştir: "Öncelikle şunu ifade edeyimki, hastanede bizi karşılayan ESP’liBarış ifadesi bana aittir. Fakat ismiaklımda yanlış kaldığı için bir hatayasebep olmuştur..."

***

Yalancı, Kışkırtıcı,Provokatör ESP,BurjuvaPolitikacılığındaKat Ettiği Mesafeyi deGöstermiş Oldu

ESP burjuvazinin yöntemlerini,yalanını, dolanını içselleştirmiştir.ESP "Cephe Düşmanlığı" nokta-sında solu toparlamaya çalışmıştır.

İlişki kesme tavrına kadar gidensüreci ESP kendisi iradi olarak ör-gütlemiştir. Çünkü o da Kürt milli-yetçileri gibi uzlaşma ve düzene dön-me hesabını yapmaktadır.

İlişkiyi kestikleri "Cephe" değil"devrimdir, devrimci mücadele-dir."

DEVRİMCİLERLE İLİŞKİ KE-SENLERİN GİTTİĞİ YER DÜZEN-DİR! Kİ BUGÜN ESP DÜZENİNBATAKLIĞINA BATMIŞ ELİ KAN-LI TÜSİAD, MÜSİAD GİBİ BUR-JUVAZİNİN TEMSİLCİLERİNİNKANLI ELLERİNİ SIKMAKTA,POZLAR VERMEKTEDİR!

Cephe’nin pratiğinde hiçkimseemperyalizmle, oligarşiyle dişe dişsüren bir savaş ve bu savaşın yarattığıkültür, değerler dışında bir şey bula-maz.

ESP’nin kışkırtıcılığının, yalan-cılığının nedeni de budur.

Korkuları Marksist-Leninist birgücün alternatif olarak varlığını sür-dürmesidir. Bu alternatif düzene dö-nüş hesapları yapanların karşılarındaki

TÜRKİYE DEVRİM TARİHİNDEİLKLER YARATAN CEPHEGELENEĞİNE SALDIRMAK

DÜZENE DÖNENLERİNİLK İŞİ OLMUŞTUR

1- Türkiye soluna hakim olanreformist-revizyonist anlayıştankesin bir kopuş gerçekleştirmiş,

reformist-revizyonistlerin 50yıllık kitlelerden kopuk, uzlaş-macı, pasifist anlayışının yerineiktidarı hedefleyen silahlıdevrimci bir mücadelenin gerek-liliği konulmuştur.

2- Türkiye devriminin manife-stosu olan Kızıldere'de cüret vebedel ödemeyi fiziki yok oluşusöz konusu olsa bile gözealmıştır. Bu "dönmeye değil,ölmeye geldik" şeklinde ifade-sini bulmuş, dünden bugünegeleneklerin yaratıcısı olmuştur.

3- Devrimci dayanışmanınölümüne savunmuş, canlarıyladevrimci dayanışmanın neolduğunu türkiye ve dünyahalkılarına göstermişlerdir.

4- Ülkemiz koşullarını yeni-sömürgecilik ilişkileri ve empe-ryalizme bağımlılığı, sömürgetipi faşizmi; Parti-Cepheanlayışı ile yürütecek bir öncüsavaşı aşamasından geçecekanti-emperyalist, anti-oligarşikdevrim hedefini ortaya koyan ilkve tek örgüttür.

5- Devrim anlayışına göre şekil-lenmiş örgütlenme ve çalışmatarzıyla tüm sağ ve sol sapmala-ra karşı hem siyasi, hem ideolo-jik sapasağlam durmuş, önünebarikat çekmiştir.

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

37AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 38: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

engeldir..

Bugüne kadar kendi adına TEKBİR POLİKA ÜRETEMEMİŞ olanESP’ye düşen rol budur.

Kürt milliyetçileri, çeteler kolkolaHalk Cephesi’ne saldırmışlar; dev-rimcileri susturmaya, gözdağı ver-meye çalışmışlar; ESP ise yalan,iftira, kışkırtıcılıkla bu saldırınınsözlü tetikçiliğini yapmıştır.

Kürt milliyetçileri ve onun EMEP,SYKP, ESP gibi yedekleri bir kezdaha gördüler ki; biz kanımızla vealınterimizle yarattığımız mevzileriöyle kolay terk etmeyiz.

Bu süreç sadece kendisine solcu,ilerici, komünist diyenlerin gerçekyüzlerini tekrardan açığa çıkarmaişlevini görmüştür.

Direnmedikleri için çürüyenlersavaşamazlar. Savaşmadıkları içinde siyasal ölümlerini hazırlıyorlar.

Bu süreçte yine gördük ki;

ESP "mahalle sorumlusu" di-yerek Halk Cepheliler’in adını açıktanyazarak ihbarcılık da yapabiliyor;"Kamera kayıtları nerede" diyerek"Hürriyet gazeteciliği" de yapıyor.ESP yalanı bir silah haline getirmeyeçalışmıştır. Ancak bunu yapabilecekçaptan da yoksundur.

Tutarlı yalan haline gelebilecekbir kurgu dahi yapamamıştır.

Kürt milliyetçi hareketi aklaya-bilmek için bu kadar insan aklınahakaret senaryolar uydurmak ESP’yenasip olmuştur.

Halk Cephesi’nin Mustafa Cey-lan’ı hem dövdüğü, hem de vurduğuyalanları, meşhur 70 cm’den ateşetme hikayeleri, polisin ateşli silahkullanmadığını iddia etmeleri...vb.

Hepsinde çok açık bir subjekti-vizm vardır. Mantık fukaralığı vardır.ESP bol bol yaygara yaparak ger-çeklerin üzerini örtmeye çalışmıştır.Yalanları ortaya çıktıkça çıkmazagirmiş; bu defa daha büyük yalan-larla üstünü örtmeye çalışmış; kıv-ranmış, kıvrandıkça da saçmalamış-tır.

***

SOL, HALK CEPHESİ’NE TEK

BİR SORU DAHİ SORMADANESP’NİN YALAN TEFRİKALARI-NI YAYINLADI

Lafa gelince adaletten, haktan,hukuktan söz edenler... Halk Cep-hesi’ne TEK BİR SORU DAHİ SOR-MADAN ESP’NİN AÇIKLAMA-LARINI YAYINLADILAR

ESP’nin kuyuya attığı tek bir taşısol fırsat bildi. Oportünizm fırsatçı-lığının, grupçuluğunun hesabını ver-melidir.

Halk Cephesi’ne neden tek birkelime bile sorulmamıştır? Halk Cep-hesi’nin yazdığı açıklamalar nedendikkate alınmamıştır?

Çürüme bu boyuttadır... Araştır-madan, sözlere değer vermeden hü-küm vermek... Fırsatçılığın solu ge-tirdiği nokta işte burasıdır. En basitdevrimci değerlerden bir tanesi dev-rimci örgütler ne diyor diye bakmaktır.Sormak ve araştırmaktır.

Partizan tek bir soru bile sormadanönce Halk Cephesi’ni kınamış, sonrada ilişki kesme kararı almıştır.

KESİN İLİŞKİYİ, SİZ DE KE-SİN, TÜSİAD’lı, MÜSİAD’lıTOBB’lu YENİ DOSTLARINIZHAYIRLI OLSUN!

CEPHE İLE İLİŞKİ KESMEDENTÜSİAD, MÜSİAD, TOBB gibi halkdüşmanı kurumların başkanlarıyla elsıkışamazsınız...

Partizan neden soru sormadı-ğını, neden ESP’ye inandığını açık-lamak zorundadır.

Partizan neden ESP’ye "24 saatbile geçmeden Mustafa’nın 70 cmden vurulduğunu nasıl anladın"diye sormamıştır.

Neden bu kadar kamera kaydı,hastaneye kim götürdü vb. tantanasıiçinde bir kez olsun Halk Cephesi’nesen ne diyorsun diye sormamıştır.

Partizan’ın 26 Ağustos tarihliCephe ile ilişki kesme kararınakadar yayınlanan sayısız Halk Cep-hesi açıklaması vardır.

Partizan bir kez olsun bu açıkla-maları ispat etmesini, elindeki delillerikendisine göstermesini Halk Cephe-si’nden istememiştir...

Partizan açıklamasında güya "heriki tarafın da şiddetine karşı" birgörüntü çizerken Kürt milliyetçileriiçin "çatışmanın ilk anındaki ger-ginliği kısa sürede bırakmış", "so-ğukkanlı bir tutum izlemiş" diye-bilmiştir.

Kürt milliyetçilerinin Halk Cep-hesi tarafından basılan tek bir ku-rumu yoktur. Kürt milliyetçilerineHalk Cephesi’nin sıktığı tek birkurşun yoktur.

200 civarı insanı yaralanan, ba-ğırsakları alınan, gözlerini kaybeden,kurumları tahrip edilen...Halk Cep-heliler’dir... Bu durumu tanımlamaya"subjektivizm" sözü bile hafif kal-maktadır.

Bu Fırsatçılıktır;Cephe Düşmanlığıdır

Cephe düşmanlığını kimler ya-par.

Kendi oportünist, reformist dü-şüncelerinin teşhir olmasını isteme-yen, hayat karşısında doğrulanmayanteorilerini sorgulamayan, bedellerigöze almayan sadece varolan geripratiklerini teorize eden anlayışlar.Cephe düşmanlığı yaparlar..

Her geçen gün düzeniçileşenler,düzene yerleşme hesabı yapanlar,ideolojik tasfiyeyi hızlandıranlar cep-he düşmanlığı yaparlar.

Cephe düşmanlığı; tasfiyecilik vedevrimci çizginin çatışmasının ya-rattığı bir sonuçtur.

TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB baş-kanlarıyla el sıkışanlar Cephe düş-manlığı yapar...

Partizan’ın gerilla mücadelesini sa-vunması ayrıdır, sağ oportünist dü-şünceleri ayrıdır. Partizan silahlı mü-cadeleyi savunuyor olabilir ancak tas-fiyeci, sağcı düşüncelerle savaşan değilonları hergün büyüten durumdadır.

EMEP Reformizmiİdeolojik OlarakCephe Düşmanıdır!

Hiçbir soru sormadan, cevap al-madan, sadece tek taraflı "duyum-

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!338

Page 39: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Antalya’nın Elmalı Köyü’nde düzenlenen AbdalMusa Şenliklerinde Halk Cephesi 24-25-26-27 Hazi-ran'da stant açtı. Stantta “Berkin Elvan’ın KatilleriCezalandırılsın Adalet İstiyoruz", "Hasan Ferit GedikÖlümsüzdür” pankartlarını astı.

Halk Cephelilerin stant açmasından rahatsız olanAbdal Musa dernek yönetimi Cephelileri çalışmala-rından rahatsız olduklarını söylediler. Cephelilerdenbelediye başkanı gelirse onu protesto etmemeleriniistediler.

Halk Cepheliler ise “elinizden geleni yapın bizyine aynı şekilde işbirlikçileri protesto ederiz, bizi dehiç kimse buradan çıkartamaz” şeklinde cevap verdiler.

Sonrasında dernek yönetiminin polisle toplantı ha-linde olduğu görüldü. Cephelilerin kararlılığını görenhalk düşmanı katil polis bu kez sivil faşistleri yönlen-dirdi. 27 Haziran'da pankartın üzerini kapatan esnafadurumu anlatan Mehmet Ali Uğurlu esnafın saldırısınauğradı. Halk Cepheliler saldırılar karşısında “geri adımatmayız. Ölürüz de asla diz çökmeyiz sizin önünüzde.Berkin Elvan pankartını kimsenin indirmeye gücüyetmez” dedi. Bunun üzerineHalk Cephelilere 50-60kişilik sivil faşist grup saldırdı.

Saldırı sonrasında Mehmet Ali Uğurlu ve Muhammet

Demir çeşitli yerlerinden yararlandı. Linç saldırıları,tehditler karşısında stant kaldırılmadı. Çevredeki insanlarasaldırıları teşhir eden Cepheliler yaptığı açıklamada:"Düzenle uzlaşan Abdal Musa Kültür ve DayanışmaDerneği bizi şenlikten atmanın peşindeydi. Düzeni temsileden işbirlikçiler rahat gelsin halkı kandırsın diye. Bizlerbir dost sofrasında bir de harman dalında diz kırarız.Zalimin karşısında asla diz çökmeyiz. Biz gelecek yılyine şenlikte olacağız, bize gücünüz yetmez." dediler.

larla" saldırıyı yorumlayanlardanbirisi de EMEP idi.

Evrensel gazetesi "ProvokasyondaSon Nokta" başlığıyla çıkmıştı. Kürtmilliyetçilerini saldırıya uğrayan; ya-şamı savunan ilan ettiler.

Yaralanan, kolları bacakları kırılaninsanlarımızı görmezden geldi Ev-rensel.

Evrensel yazarı İhsan Çaralanşöyle diyordu: "Bu grubun baskı vesilah da kullanarak yıldırma girişim-lerine, provokasyonlar yaratarak ortamıterörize etme gayretlerine karşı ancakhalk birleşirse nihai olarak karşı ko-nulabilir. Bunun içinde bu grubuntecrit edilmesi, onlarla ortak hiçbir işyapılmaması, halkın onların çağrı-larına ve kurallarına uymaması ilegerek çalışmasının elbirliği ile yapıl-ması belirleyici olacaktır"

EMEP, ESP gibi Kürt milliyetçi-lerine yedeklenen grupların ürettiğipolitikalardan sonra Mustafa Ceylan’ınvurulması ve bu konuda ESP nin üret-

tiği yalanları yukarıda aktardık.

ESP, EMEP, İHD aslında hepsininözlemi aynıdır. Düzene tabi olmak,emperyalizmle uzlaşmak, düzen po-litakasının içinde eriyip devrimci özolarak ne kaldıysa bunları tüket-mek...

Bunun için "Cephe düşmanlığı"nıtemel alıyorlar, orada birleşiyorlar.

Bunun için yaratılan her fırsatıCephe düşmanlığına dönüştürüyorlar.

Bugün Mustafa Ceylan’ın vurul-masını değerlendirmeye çalıştılar.Faydacılık, düzeniçilik politikalarıolmaya devam ettikçe de yarın başkafırsatlar yaratacaklardır..

ESP ve onun yalanlarını görmez-den gelen sol fırsatçılıktan ve düzeniçihesaplardan vazgeçmeli ve özeleştirivermelidir.

Geleceklerini devrimcilerle birlikteolmak, birlikte mücadele etmek üzerinekurmak tek çözüm yoludur. Devrimcideğerlere sahip çıkmak; onları büyüt-mek tüm halk güçlerinin çıkarınadır.

Sonuç olarak,Mustafa Ceylan konusunda ESP'ninbaşından sonuna kadar söylediği ya-lanlar karşısında, bize tek bir sorubile sormayıp ESP'den yana tavırbelirten "SOL" şimdi ne yapacak!

Burjuva hukukunda bile taraflardinlenirken, bize tek bir soru sorma-yan, ESP'nin yalanlarının kuyruğunatakılan "SOL" şimdi nasıl bir özeleştiriverecek! Yok hayır oportünist, re-formist sol hiçbir özeleştiri veremez!

Çünkü; saldırıya uğrayan CEP-HE'dir! Tescilli bir CEPHE düşmanıolan oportünist, reformist sol böylebir özeleştiri yapmak bir yana, teksatır bile yazamaz. Onlar CEPHE'yedüşmandırlar, çünkü Cephe Türkiyedevriminin turnusol kağıdıdır. ÇünküCephe; emperyalizme ve faşizmekarşı aldığı net tavırla, Kürt milli-yetçilerine yedeklenmiş solun, par-lamento bataklığına saplanmış solunpanzehiridir!

Bitti

Baskılar Saldırılar Karşısında Geri Adım Atmadık!5 Temmuz

2015

Yürüyüş

Sayı: 476

39AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 40: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!440

Tasfiyecilikte Türkiye devrimcihareketinin belli dönüm noktalarıvardır. 1970’ler, ‘80’ler, ‘90’lar ve2000’ler... Devrimci hareketlerin busüreçlerdeki tavırları ondan sonrasısüreçlerinin belirleyicisi olmuştur.İdeolojik olarak sağlam duramayanlaryok olup gitmişlerdir.

***“74 Affı” ile dışarı çıkıp düzenin

yolunu tercih edenler için yapılacakolan şey Kızıldere’yi mahkum et-mektir. Mahirler’e, onların yarattığıdeğerlere saldırmaktır.

“ ‘75’li yıllarda, önce THKP-C’nin sol sapma yorumuna varanMarksist Leninist Silahlı PropagandaBirliği (MLSPB) kuruldu. Devrimcihareketi inkarcılıkla suçlayan bu grup‘inkar değil savaş’ sloganıyla devrimciharekete, silahlı biçimlere varan sal-dırılarda bulundu. Diğer bir grup,THKP-C’yi kitlelerden kopuk ol-makla suçlayan ve işçiciliği seçenKurtuluşçular’dı. Daha başta THKP-C’den kopuşu sağlayarak ortaya çık-tılar. Bu grup, Mayıs ‘76’da çıkmayabaşlayan Kurtuluş Sosyalist Dergi’de(KSD) THKP-C tezlerinin tümünüaçıktan tasfiye etti. (…) THKP-C’ninsol yorumcularından biri de ‘TürkiyeDevriminin Acil Sorunları’ adlı bro-şürü yayınlayarak tarih sahnesindeyerini alan Acilciler’di. Acilciler için-de yaşanan bir ayrılıkla Halkın Dev-rimci Öncüleri (HDÖ) kuruldu.”

Sonuç olarak, tarihsel gerçek şu-dur; THKP-C’yi tahrif edenler, tasfiyeetmeye çalışanlar ve inkar edenlerTHKP-C’ye hiçbir zarar verememiş-lerdir. Sadece kendilerini tasfiye et-mişler ve tarih sahnesinden silinmiş-lerdir. Çünkü THKP-C, ülkemiz dev-riminin yaşayan ruhudur.

***Tarih boyunca böyle olmuştur. Kar-

şı-devrimlerin yaşandığı ‘90’lı yıllardareformizm ve revizyonizmin ve devrimkaçkını döneklerin içinde bulunduklarıteslimiyeti, burjuvaziden beslenen gericireformist ideolojilerini meşrulaştırmakiçin devrimci olan tüm değerlere sal-

dırdılar. Bu, bütün tarih boyuncaböyle olmuştur.

***“Revizyonizmin amacı, em-

peryalizm ve yerli işbirlikçile-riyle barış içerisinde yaşamaolunca, bu statuyu bozacak herturlu devrimci gelişmenin önuneçıkmak ve engellemek görevinesıkıca sarılmış ve dunyanın bir-çok ulkesinde devrimciler yerineemperyalistler ve işbirlikçilerini des-teklemiş ve bu çerçevede politik ma-nevralar yapmışlardır. Bu politikalarıntemelinde devrim ve enternasyonalizmyoktur.”

***Kurt milliyetçi hareket ise 90’lı

yıllarda neredeyse sabah akşam butunkötuluklerin kaynağı “reel sosya-lizmdir” duşuncesiyle eski revizyonistSBKP’ye saldırıp kendilerinin farklıolduğunu, bu yanlış politikalardanders çıkardıklarını söyleyerek inkarın,emperyalizmle ve oligarşiyle uzlaş-manın adımlarını attı. Nihayetindeçok geçmeden bayraklarındaki sos-yalizmin sembolu olan orak-çekiciçıkartıp attılar. “Bağımsız Kurdistan”diyerek silahlı mucadeleyi başlatanKurt milliyetçi hareket“bağımsızlık”tan bu sureçte vazgeç-ti...

***İşçi ve memur sendikalarından

devrimcileri tasfiye etmek için elle-rinden geleni yaptılar. Oligarşiye gü-ven vermek için bu anlayışlar KESKGenel Kurulu’na Alparslan Türkeşgibi eli kanlı bir faşisti çağıracakkadar devrimcilere düşmanlaştılar...

***BDP, Cephe’nin AKP Genel Mer-

kezi’ne ve Adalet Bakanlığı’na yö-nelik bombalı ve Lawlı eylemlerinikınadı. BDP açıklamasında şöyle di-yor: ‘Provokasyona karşı hükümetönlem almalı, çözümden yana olanlardaha güçlü durmalı. Çözümden vebarıştan yana olan herkesin bu pro-vokasyonlar karşısında daha iradeli,daha kararlı ve daha güçlü durması,

asla geri adım atmaması gerekir.Olası yeni provokasyonlara karşıdevlet ve hükümet zamanında gereklitedbirleri almalı. Provokasyonlarıönlemek, öncelikli olarak hükümetingörevi ve sorumluluğundadır. De-mokratik kamuoyunun da gelişmelerkarşısında daha iradeli, daha kararlıve daha güçlü durması asla geri adımatmaması gerekir... Bir kez daha sal-dırıyı kınıyor AK Parti’ye ve AdaletBakanlığı’na geçmiş olsun dilekle-rimizi sunuyoruz.” (Aktaran, 20Mart 2013 ANF)

***BDP; AKP’ye “Geçmiş Olsun”

deyip Cephe’yi kınadı. Kürt milliyetçiharekete soruyoruz: Faşizmin ku-rumlarına atılan bombalar sizi nedenrahatsız ediyor? Faşizm ile BARIŞ’ınyolu devrimcilere SALDIRMAKTANmı geçiyor?

***“Faşizme karşı savaşta önderlik

misyonlarını yerine getiremeyenler,savaştan kaçış teorilerini ustalıklayapmış ve binlerce devrimci yurtse-verin düzene uyum sağlamasını ba-şarmışlardı.”

***“Değişmez bir gerçekliktir; tasfi-

yecilik, reformizm ve teslimiyet, büyükşaşaalı programlar, abartılı birliklerlegizlenmeye çalışılır. PKK ve DY’nin1982 yılında yurtdışında kurduklarıFaşizme Karşı Birleşik Direniş Cepheside böylesi bir birlikti.”

***“Oportünizm kendisi, oligarşi kar-

şısında bir güç olamadığı için devrimcihareketin de güç olmasını istememiş,

Düzene Dönmenin İlk Adımlarından Biri Devrimcilere, Devrimci Değerlere Saldırmaktır

Page 41: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

441AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

onun bölünmesinden medet um-muştur. Devrimci hareketin uzlaş-maz çizgisi, oportünizme karşı ideo-lojik mücadelesi ve oportünizminstatükolarını, dogmatizmini, dev-rimci olmayan yanlarını açığa çı-kartması bu anlayışları devrimciharekete karşı düşmanlaştırmıştır.

***“Kimileri ise, herhalde 12 Eylül

açık faşizminin geleceğine dahaönce inanmıyor olsalar gerek ki,12 Eylül'den hemen sonra hızlakaçış hazırlığına başladılar. Sözdekeskin, aslında ikiyüzlü sol, savaşalanını, ülkeyi, halkı, birçok kadrove taraftarlarını faşizmin saldırılarıile baş başa bırakıp resmen kaçı-yordu. Özellikle belirli bir kitleselliğesahip DY, Kurtuluş gibi hareketlerbüyük bir bozgun yaşıyordu. (…)Kaçış, ülkeyi terk etme ve hangikılıfa bürünürse bürünsün savaşmama,ihanetle özdeşti.” (Kongre Belgeleri-1, Dursun Karataş)

***

H. Kutlular, N. Sargınlar,T. Töreler’in Oligarşidenİcazet Dilenirken İlk Yaptıkları, DevrimcilereSaldırmak Oldu

12 Eylül faşist cunta yıllarındamülteciliği tercih edip ülkeyi terkedenler, düzeni mültecilikte büyüt-tüler. Mücadeleden uzak, halktanuzak, ülkeden uzak yıllarca ahkamkesip durdular. Devrimci değerleri,davayı inkar ettiler. Tekrar ülkeyedönmek için oligarşiden garanti bek-lediler. Bu yönde zemin yokladılar.Mücadele etmek, savaşmak değildiamaçları. Düzen içine yerleşmekti.Düzen içinde siyaset yapmaktı amaç-ları. Oligarşiye “yasal bir savaşımalanı” isteklerini dile getirdiler.

Bunlardan biri Haydar Kutlu idi.TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu1987 yılında yurtdışındayken Güneşgazetesine verdiği röportajda, Tür-kiye'ye dönmek ve siyaset yapmakiçin oligarşiden icazet dilendi. Rö-portajda pek çok temel konuda dev-rimci anlayışı terkettiğinin mesajlarınıveriyor Haydar Kutlu. Artık ulusal

çıkarları savunan bir parti olmak is-tediklerini söylüyor. "Terörizme"karşı olduklarını söylüyor. Kürt hal-kının ayrılma hakkını reddedip, PKKile hiçbir zaman yanyaya gelmedik-lerini beyan edip, silahlı mücadeleyi"anarşizm", "maceracılık", "terörizm"olarak mahkum ediyor.

Bu yolda 1987 yılında HaydarKutlu, TİP Genel Başkanı Nihat Sar-gın ile birlikte Türkiye'ye döndüler.Önce TKP ile TİP birleşmesindendoğan Türkiye Birleşik KomünistPartisi’ni kurdular. TBKP'nin kapa-tılmasından sonra Özgürlük ve Da-yanışma Partisi'nin (ÖDP) kuruluşsürecine katıldılar… Artık yol açıl-mıştı. 1988 yılında da TKEP GenelSekreteri Teslim Töre ülkeye döndü.Her üçü de aynı yoldan gittiler veaynı yolu izleyerek ilerlediler. Veher üçü de düzene dönmenin ilkadımı olarak devrimcilere, devrimcideğerlere saldırdılar.

***"Geceleri evleri basılmadan uyu-

yabilenlerin partisi" olmakla, risksizdevrimcilik yapmakla övünülür. “Aş-kın ve Devrimin Partisi” denilerekdevrimin içi boşaltılır. “Çernobil sos-yalizmi” diyerek; sosyalizmin 70 yıl-lık pratiğine, kazanımlarına hakaretyağdırılır. AB'cilik, "her türlü şiddetkarşıtlığı", parlamenterizmi kutsama,düzenin krizini çözme görevini üst-lenip "istikrar"ı savunma gibi dü-şünceler sol adına savunulup meşruhale getirilmeye çalışılır. ÖDP yö-

neticileri "terörün sağı solu olmaz"diyerek bir tek devrimcinin cena-zesine katılmazken asker cenaze-lerini kaldırmaya soyunulur. Dev-rimci şiddet eylemleri ve hainlerincezalandırılması, ÖDP’de "Şiddetkullanımının fetişleştirilmesi", "Kar-şı-devrimcilere yönelik eylem ya-pamayınca, birbirlerini vuruyorlar"şeklinde burjuvaziden alınmış söy-lemlerle, kontra teorilerle karşılıkbulmuştur. Örgüt bilinci, örgütebağlılık “mürit-tarikat” anlayışıylamahkum edilmek istenir.

“Eski söylemlerle yeni sürecinihtiyaçlarına cevap verilemez” di-yerek legalizmi, yasal particiliğikeşfettiler. “Teröre karşı” mitinglerörgütlemeye kalktılar. Binalarında

eylem yapan devrimcilere karşı polisçağırdılar, devrimci eylemlerden “te-rör” diye söz ettiler.

***“1990’da ilk memur sendikaları

kurulmaya başlandığında, bugünküKÇSKK yönetiminde bulunanlar, 657sayılı yasa var olduğu müddetçe me-mur sendikalarının kurulamayacağınıve yaşayamayacağını iddia ediyor vesendikaların gelişimini engellemekiçin gecelerini gündüzlerine katıyor-lardı. Bununla da yetinmeyip me-murların sendikalara üye olmasını en-gellemek için, oligarşi ile paralel birpropaganda sürdürüyor ve “bu sen-dikaların arkasında gizli örgüt var”diyerek “memurların örgüt tarafındannasıl kullanılacağını, nasıl eylem yap-tırılıp başlarının belaya sokulacağını”bıkmadan, hemen her türlü yöntemlememurlara anlatıp sendikaların bü-yümesini engellemeye çalışıyorlardı.”(Seçme Yazılar, D. Karataş)

DÜZELTME:Dergimizin 475. sayısında, Sava-

şıyoruz Savaştırıyoruz -2 başlıklı ya-zının, 4. sayfasında 5. maddede “Eko-nomik bağımlılığı olmayan bir ülkeninaskeri ve siyasi bağımsızlığı da sözkonusu olamaz... " şeklinde yanlışyayınlanmış... Doğrusu "Ekonomikbağımsızlığı olmayan..." şeklinde ola-caktır.

Page 42: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

1-) Sivas MadımakKatliamı’nda iktidardakim vardı? Nasıl birpolitika yürütülüyordu?

İktidarda DYP ve SHP’nin oluş-turduğu bir koalisyon hükümeti var-dır. Başbakan Tansu Çiller, BaşbakanYardımcısı ise Erdal İnönü’dür.

Bu iktidar döneminde kayıplar,katliamlar, bombalamalar, köy yak-malar çoğalmış, kontrgerilla taktikve yöntemleri daha yoğun uygulan-mıştır.

2-) Devrimci mücadele vehalkın mücadeleye katılımınasıldı?

Devrimci mücadele kır ve şehir-lerde yaygınlaşırken halkın mücade-leye katılımı, taleplerini gündeme ta-şıması her geçen gün çoğalmaktadır.Aleviler de devrimci mücadeleningelişmesiyle birlikte kendi taleplerinidile getirmeye, inançlarını daha özgüryaşamak için örgütlenmelerini yay-gınlaştırmaya başladılar.

3-) 2 Temmuz’a gidensüreç nasıl gelişti?

Her yıl olduğu gibi 1993 yılında daPir Sultan Abdal’ı anma, anlama et-kinlikleri düzenlenecektir. Alevilerbaşta olmak üzere, ilerici, aydın, yazar,sanatçılar, devrimci, demokratlar PirSultan’ın memleketinde toplanmaya ha-zırlanır. Her yılki etkinliklerden fark-lı bir gündem, söylem olmamasınarağmen iktidarın planıyla, faşist, geri-ci güruhların kışkırtması ile günleröncesinden Sivas’a gidilmemesi yö-nünde tehdit içerikli çağrılar yapılır.Aziz Nesin üzerinden “dinsizlik” pro-

pagandası yürütülmüştür.

4-) 2 Temmuzgünü ne yaşandı?

Maraş’ta, Çorum’dayaşananların bir benzeriSivas’ta da yaşanmaya baş-lar. Dışarıdan getirilen Si-vas ve çevresinde örgütlüolan, tarikat-cemaat içindehareket eden gerici-faşist

güruhlar dini inançları, hassasiyetleri dekullanarak yerel halkı da provoke eder,kışkırtırlar. “Din düşmanlığı, Alevi sap-kınlığı, Ateizm, dinsizlik” gibi söy-lemlerle, yalan-yanlış kışkırtıcı haber-lerle camilerden, medreselerden, tarikatevlerinden sokaklara taşan ve Pir Sultanetkinliklerinin yapıldığı alana kadarulaşan kitle linç hazırlığı yapar.

5-) 2 Temmuz Katliamınasıl gerçekleşir?Sonuç ne olur?

Ellerinde sopa, kalas, demir çubuk,benzin bidonları bulanan, tekbir geti-rerek ölüm fetvası çağrısıyla hareketeden güruhlar, aydın, yazar halk oza-nı, sanatçı, Alevi inancına sahip halk-tan insanların bulunduğu MadımakOteli'ni sarar ve sonra oteli yakaraktekbirler eşliğinde yaşananları sey-retmeye başlar yardımları engeller.

Katliamdan kurtulmak için dışarıçıkmaya çalışanlara izin verilmez,yakalananlar linç edilip geriye yol-lanmak istenir. 37 aydın, yazar, sanatçı,halktan insan, iki otel çalışanı, diri diriyakılarak, dumandan boğularak canverir, onlarca kişinin de yaralandığı birkatliam gerçekleşir.

6-) Katliam süreciyaşanırken devlet ve onunfaşist güçleri ne yapmıştır?

Devlet yaşananları uzaktan sey-retmiş, Başbakan yardımcısı Erdalİnönü ile kurulan iletişime rağmen sa-atlerce beklenilmiş, polisler faşist gü-ruhların hazırlıklarına ve MadımakOteli etrafında kitleselleşmesine yar-dımcı olmuş, saatler sonra devreye gi-ren asker, jandarma ise gücü olduğuhalde, olanağı varken kitleyi dağıtmak

Ta rih ten, bi lim den, ön der le ri miz den, ge le nek le ri miz den

öğ ren dik le ri mizle güçleneceğiz

BilgiBilgigüçtürgüçtür

SORUDA102 Temmuz Sivas

Katliamı

S İVAS (GÜN TUTUŞUR)yumrukluyorum duvarlarıyumrukluyorum kara gecenin bedeniniellerim kan içinde nehirler taşmış yanaklarımdanotuz yedi canotuz yedi gül çatlamış susuzluktan sıvas’ın içindenasıl uyku tutar gözlerimi?döne döne semaha duranlar tutuştu öncesonra türkülersonra da şiir çığlıksız düştü türkülerinyanıbaşına.sivas, sivas... yiğitlik midir emanet cana kıymak?yiğitlik midir bir tutam ışığıkör bıçakla güneşten koparıp karanlığa kurban etmek?söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak?var mıdır kardelen akında bir avuç inciyiateşe tutmak lo?böyle garip düştüğüme bakma ?böyle mahzun durduğuma...varsın ateşin suskunlukla beslensinbenim de yüreğim gençliğini almş yanına yürür başı diksenin de dağların var sivas, senin de dağların...dağlarında şahanların...

Gün tutuşur canım gece tutuşurYangınlarda tutsak canlar tutuşurKülüm toprak olur yele karışırYürür gelir canlar yollar tutuşurSivas ellerinde sazım tutuşurSöz tutuşur canım türkü tutuşurTeller bizi söyler diller yarışırÖzgürlüğü yazan kalem tutuşurCanlar can olur da eller tutuşurDost evinde canım sevda tutuşurPir sultan’lar ölmez binler yetişirAkar gelir canlar tarih tutuşur

Söz: Hayati Azim - Müzik: Grup Yorum

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!42

Page 43: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

yerine katliama ortak olmuştur.

7-) Katliamda katledilenlerkimlerdir?

Nesimi Çimen, Metin Altıok, AsımBezirci, Hasret Gültekin, Behçet Ay-san gibi aydınlar, yazarlar, sanatçılar,halk ozanı aşıklar, genç, yaşlı, kadın-erkek Alevi inanca sahip devrimci dü-şünceler taşıyan, insanı kamil bilen,dönen dönsün ben dönmezem yo-lumdan diyen Pir Sultan’ı bugünetaşıyanlar katledilmiştir.

8-) Katliama karşıortaya konulan tepkilerne olmuştur? Cenazelernasıl kaldırılmıştır?

İstanbul başta olmak üzere tüm ül-kede, yurt dışında kitlesel eylemler ör-gütlenmiştir.

İstanbul'daki kitle o güne dek yapı-lan en kitlesel anmayı gerçekleştirmiş-tir. Yüz binlerin katılımıyla KabataşMeydanı'ndan Zincirlikuyu Mezarlı-ğı’na kadar uzanan bir yürüyüşle tari-he geçmiştir. Yine Ankara’da Dik-men’den Kızılay’a kadar yüzbinlerin ka-tıldığı cenaze kortejiyle şehitler kaldı-rılmıştır. TBMM önünde halk, “katillerburada” diyerek meclisi taşlamıştır.

Devlet katliamdaki suçunu gizle-meye çalışıp, baskılar sonucu suçlularilan etse de, “kışkırtmalar olduğu”söylemiyle yaşananları aklamaya ça-lışmış verilebilecek en az ceza ile busüreci kapatma yoluna gitmiştir. Hal-kın buna tepkisi de yoğun olmuştur.

9-) Katliam davasınınaçılma süreci nasılgelişmiştir? Çıkan kararne olmuştur?

İnsanların diri diri yakıldığı böylesi-ne vahşice işlenen katliamlara dair bu da-vanın açılmaması düşünülemez. Ancakfaşizmle yönetilen bizim gibi ülkelerdeiktidarlar bu davaları açmamak içinelinden geleni yapar. Bu davada da öyleolmuştur, davanın açılmasını halk sağ-lamıştır.

Katliam davası açılmış olsa dadevlet katliamcıları koruma yoluna gi-derek tarafını belirtmiştir. Gösterme-

lik tutuklamalar yapılmış, adı-sanıbelli olan katliamcıların kaçması, giz-lenmesi sağlanmıştır.

Daha sonra Adalet Bakanı olanŞevket Kazan katliamcıların davası-nı üstlenmiş, AKP'nin ileri kadrolarıkatilleri ziyaret edip, ailelerini sahip-lenmiş, katliamcıları açıktan destek-lemiştir.

Bugün de katillerin avukatlarıAKP’den ya milletvekili olmuş ya dabir teşkilatında yönetici durumundadır.

Katliamdan yargılanan bir avuç kişiiyi halden cezalar alırken, dava defalarcabozulmuş, zaman aşımına uğratılmışkatliamdan arananların bizzat devlet ta-rafından korunduğu açığa çıkmıştır.Katliam davasının zaman aşımına uğ-raması ve cezaların alt düzeyde olma-sını ise Tayyip Erdoğan “hayırlı olsun”diyerek karşılamıştır.

10-) 2 Temmuz SivasMadımak Katliamı’nakim, nasıl yaklaşıyor?

Bu soruların iki cevabı vardır. Bi-rincisi yıldönümlerinde yaşananlar.İkincisi yaşamın her anında ortaya ko-nulan mücadele anlayışıdır.

Sivas Madımak Katliamı’ndan bugüne 22 yıl geçmiştir. Geçen 22 yıldaiktidarda kim bulunursa bulunsun aynıolmuştur. Katliam davası ilerletilme-miş, yıl dönümlerinde yapılan anma veetkinlikler engellenmiştir. AKP iktidarıile bu süreç daha yoğun yaşatılmıştır.Yıllarca katliam tartışmalarının içiniboşaltmak için özel çaba gösterilmiş-tir. Katliamın gerçekleştiği binanın

otel mi, kebapçı mı, müze mi olaca-ğı yıllarca tartışılmış, sonunda katli-amda yer alan iki kişiyi de katledi-lenlerle birlikte anacak şekilde isim-lerin yazıldığı bir müze köşesi yaparak,katledilenlerin aileleriyle, halkla alayedilmiştir.

Alevi inancına sahip dernekler,kültür merkezleri vb. kesimler sağ-duyu çağrıları yaparak yaşananlara ka-rarlı bir tepki göstermeyerek, katliamıyıldan yıla yapılan anma ve etkinlik-lerle sınırlamayı tercih etmişlerdir. Kibu yaklaşım devletin politikalarını bukadar pervasız yürütülmesine, katle-dilen ve onların aileleriyle alay edil-mesine de zemin yaratmıştır.

CHP gibi düzen partileri, oportü-nizm, reformizm, Kürt milliyetçi ha-reket, Alevi kitlesini kendine yedek-lemeye çalışarak politika yapmıştır.

Her yıl yapılan 2 Temmuz anma-larında devletin engelleme çabaları kar-şısında tutarlı, hesap soran bir müca-dele değil, uzlaşmacı tavır izlenmiştir.

Oysa katil devlet şehitlerimizi an-mamıza bile tahammül edemezken“sağduyu” adına uzlaşmacılık şehitlerinhesabını sormamaktır. Şehitleri sa-hiplenmemektir.

Biz Halk Cephesi olarak 2 Temmuzanmalarında her zaman uzlaşmaz tav-rımızla hesap soran olduk. Düşmanınyürüyüşün önüne çıkarttığı barikatla-rı aşmak için çatıştık, gözaltına alındık,bedel ödedik...

Alevi örgütleri, reformizm, oportü-nizm ise “provokasyon” çıkartma-mak adına hep geri adım atmıştır. Öy-leki kimi yıllar katliamın gerçekleşti-rildiği Madımak Oteli’nin önüne çelenkbile bırakılmadan geri dönülmüştür.

Halk Cephesi’nin militan ısrarcıtutumları ise polis kadar bu örgütleri dekorkutmuştur. Polis bize saldırırkenonlar bizi yalnız bırakıp kaçmışlar-dır...

Bugün Sivas Katliamı’nın hesabı-nı sormak; faşist düzene karşı savşa-mak, savaşı bayütmek ve asla uzlaş-mamaktır.

Pir Sultanlar’ın yolunda, zaliminzulmüne karşı mücadeleyi büyüterekSivas şehitlerini anmaya, yaşatmayadevam edeceğiz.

SIVAS’TA FAŞİZM TARAFINDAN

KATLEDİLENLER:Behçet Sefa Aysan, Asım Bezirci, NesimiÇimen, Metin Altıok, Muhlis Akarsu,Hasret Gültekin, Asaf Koçak, Erdal Ay-rancı, Edibe Sulari, Serkan Doğan, Mu-ammer Çiçek, Uğur Kaynar, Muhib Akar-su, Carına Cuanna, Gülender Akça, Ye-şim Özkan, Handan Metin, Sait Metin,İnci Türk, Nurcan Şahin, Huriye Özkan,Ahmet Özyurt, Murat Gündüz, MehmetAtay, Koray Kaya, Menekşe Kaya, ÖzlemŞahin, Gülsüm Karababa, Sehergül Ateş,Asuman Sivri, Belkıs Çakır, Serpil Canik,Yasemin Sivri

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

43AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 44: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Şimdi okullar kapalı... Teknik olarakbaktığımız da güya "tatildeyiz". Yok,bize tatil yok... ne düzen bize tatil veriyor,ne de bu kadar baskı ve zulmün içinde, bukadar açlık ve yoksulluğun içinde biz böy-le bir lükse sahibiz.

Hep söyledik tekrar söyleyelim. Evetyaşımız küçük ama yüreğimiz çok büyük.Bu ülke kadar, bu tarih kadar büyük... Evetbilmiyoruz, deneyimimiz yok, farkında de-ğiliz birçok şeyin. Henüz belki bilinçli ha-reket etmiyoruz.

Bilinç neydi; kendini ve çevreni tanı-yabilmek... Neyi ne kadar biliyoruz?

Evet dostu-düşmanımızı biliyoruz. Şuan için bilincimiz bu kadar ama kavganıniçinde büyüyecek.

Nasıl büyeyecek? Büyütmek için ne yapacağız? Temel başlıklar olarak çıkartırsak:- Liseli Dev-Genç okulumuza mutlaka katılmalıyız. Bizim

katılmamız da yetmez her okul çalışmasına başka liseli arka-daşlarımızı da katmayı bir zorunluluk olarak görmeliyiz.

- Liseli Dev-Genç’liler olarak okul iki haftada bir olan okulçalışmalarını kendi mahallelerimize de taşımalıyız. Biz liseli-yiz. Bizi bizden iyi kimse tanıyamaz... Evet biz mahallemizdençıkabiliyoruz ama liseliler mahalleden çıkamazlar, öyle çık de-yince... Mahalleye bu yüzden çalışmaları taşımalıyız.

Liseli Dev-Genç okullarını herkes kendi mahallesine ta-şımalı...

- Bize inanmalılar liseliler ama önce bizim inanmamız, iknaolmamız gerekiyor. O zaman inanç ne demektir?

İnanç; bilgi ve gerçekle oluşan duygu yoğunludur.Yani bilgi yetmez. Eğitim çalışmaları bunun bir ayağı... Di-

ğer ayağı ise bu öğrendiklerimizi pratikle buluşturmaktır.Şimdi bakalım örneğin son süreçteki programlarımıza... - Liseli Dev-Genç Okulu'na ilişkin nasıl bir çalışma

yaptık? - Sezer ve Direnç'in 30 Haziran'da mahkemesi vardı geçti

bunun için neyi ne kadar yaptık? Önümüzde 14 Temmuz'da Ezgi, Hazal ve Bünyamin'in mah-

kemeleri var Çağlayan Adliyesi’nde...Onları mahkemede yalnız bırakmamak için, düşmana on-

ların yalnız olmadığını göstermek için, tutsaklıklarla bizi yıl-dıramayacaklarını mahkemede bulunarak göstermek için ne yap-tık, ne yapıyoruz? Bunlar sadece bir kaç örnek... Öğrendikle-rimizi pratikle, yani gerçekle birleştirmeliyiz. Birleştirmezsek

bu duygu yoğunluğunu ortaya çıkartamayız... Bunlar için ne yapacağız peki;- Komiteleri oluşturmalıyız... Yani kolek-

tif çalışmanın yaşamdaki karşılığı olan komi-teleri işletmeliyiz.

- Toplantılarımızı mutlaka her hafta düzenliyapmalıyız. 5 dakika da olsa bir araya gel-meliyiz. Ne yaptık, ne yapmadık değerlendir-meli, buna göre çözümler yani politika üret-meliyiz. Burjuvaziye bakın nasıl sürekli ba-kanlarını topluyor, MGK'yı topluyor, TÜSİADdüzenli toplanıyor... Ne için halk düşmanı po-litikalarında istikrarı böyle sağlıyorlar, so-runlarını böyle çözüyorlar... Tabii onların çö-zümü bizim karnımızın aç, sırtımızın açık ol-ması anlamına geliyor...

- Eğitim çalışması her hafta yapmalı-yız. Hiçbir şey yapamıyorsanız bile dergimizde;

- Temel gündeme ilişkin 4. sayfadan başlayan yazıları-mızı okumalısınız.

- 10 Soruda yazıları, onlar yoksa, Devrimci Okul yazı-larını mutlaka okumalısınız...

- Öğretmenimiz yine tabii okunmadan geçilmemeli... - Her şey dışında liseliler gençliğe ilişkin tüm yazıları oku-

malısınız.. Tabii okuduğunuz her yazı sonrasında değer-lendirme yapabilmelisiniz... Sadece okuyup geçmemelisiniz.Bu hafta bunları yazalım... En temellerden başlayalım.. Haf-taya da daha neler yapabiliriz, neyi nasıl yapabiliriz... Bun-ları tartışalım, konuşalım. Bu arada tekrar hatırlatma ya-palım...

14 TEMMUZ'DA EZGİ, HAZAL VE BÜNYAMİNİÇİN ÇAĞLAYAN ADLİYESİ'NDE OLMALI.

Sadece kendiniz değil tabii, herkes getirebildiği kadar in-san getirmeli. Hedefimiz olmalı. Herkes en az yanında ör-neğin iki kişi daha getirsin olmaz mı?

Yoksa çok az mı söyledik liseliler için?Elbetteki liseliler için az olabilir... liseliler 5 de getirebilir

ama şimdilik biz yine de 2'den başlayalım.Her liseli hedef koysun, çok az kaldı mahkemeye. Ber-

kin'in hesabı için, katilleri için mahkemeye gitmeliyiz.Çünkü Ezgi, Hazal ve Bünyamin. Berkin için adalet istedi-ği için, katilleri istediği için tutsak şimdi. Hedeflerimizi ko-yalım... Programımızı belirleyelim ve ısrarlı birbirimizi de-netleyerek programlarımızı hayata geçirelim. Kaç bildiri da-ğıttık, kaç ozalit astık, kaç kişiyle konuştuk. Mutlaka bu so-mutlukta programlarımızı ele alalım.

Bu ülkede yaşıyoruz... Bu halkın çocuklarıyız... Ezilen, sömürülen, katledilen bir halkın çocuklarıyız... Bu halkın kavgasında biz de varız!

Liseliyiz Biz

Arkadaşlık Nazım Hikmet'indizelerinde söylediği gibidir;

"Gözümüzün dilindenElimizin sırrını bilirsinNamuslu bir kitap gibi gülerAlnımızın terini silensin." Düzen liselilere gerçek ar-

kadaşlığı, dostluğu unuttur-muş, yerine çıkarcılığı koy-muştur. Biz onlara gerçek ar-kadaşlığı göstermeli, yaşat-malıyız.

BUNUN ANLAMI BUGÜNTUTSAK OLAN LİSELİ DEV-GENÇ’LİLERE SAHİP ÇIK-MAK, SIRA ARKADAŞLARI-MIZI ZULMÜN ELİNDE BI-RAKMAMAKTIR!

TUTSAK LİSELİ DEV-GENÇ’LİLERE SAHİP ÇIKMAK;GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKMAKTIR! BERKİN İÇİN ADALET İSTEMEKTİR!

14 TEMMUZ'DA TUTSAK LİSELİ DEV-GENÇ’Lİ EZGİ, HAZAL VE

BÜNYAMİN İÇİN ÇAĞLAYAN ADLİYESİ'NDE OLALIM!

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!44

Page 45: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Ülkemizde Gençlik

Bursa: Bursa’da 24 Haziran’da Heykel’de TutsakDev-Genç’lilerin serbest bırakılması için eylem yapıldı.Açıklamada, tutsak Dev-Genç’lilerin hem Berkin için hemhalk için adalet mücadelesi verdiği için tutuklandığı anla-tıldı. “Yaşasın Dev-Genç Yaşasın Dev-Genç’liler", "Ber-kin Elvan Ölümsüzdür", "Devrimci Tutsaklar Onurumuz-dur" sloganlarının atıldığı eyleme 6 kişi katıldı.

Mersin: Tutsak Dev-Genç’lilerin serbest bırakıl-ması kampanyası kapsamında, 24 Haziran'da 14 kilişilikeylem yapıldı. Mersin’in Kazanlı Mahallesi’nde yapılanaçıklama esnasında “Yaşasın Dev-Genç Yaşasın Dev-Genç’liler” ve benzeri sloganlar atıldı.

İstanbul-Bağcılar: Liseli Dev-Genç'liler, Ye-nimahalle Yürüyüş Yolu üzerinde 23 Haziran'da bildiri da-ğıtımı yaptı. Halka tutsak Liseli Dev-Genç’liler anlatıl-dı ve mahkemelerine çağrı yapıldı. 30 dakika süren ça-lışmaya 2 Liseli Dev Genç’li katıldı. Çalışmada 50 bil-diri halka ulaştırıldı.

Adalet İstemekten AslaVazgeçmeyeceğiz

Dersim Halk Cephesi, 23 Hazi-ran'da Yeraltı Çarşısı üzerinde, bas-kınlarda gözaltına alınan ve halagözaltında olan Halk Cepheliler içineylem yaptı. Yapılan açıklamada"Gözaltına alınan arkadaşlarımız hala

Emniyet Müdürlüğü’nde işkence iletutulmaktadırlar. Evet, bu ülkedeAdalet yok! Adalet halkın ellerinde-dir” denildi. Açıklamanın ardındanDersim Grup Yorum Korosu ile bir-likte türküler söylendi, halaylar çe-

kildi. Bir sonraki gün mahkemeye çı-karılan Halk Cephesi’nden CansuÖztürk, Diyar Zengin, Murat Kara-dağ, Zeynep Karademir ve NurgülKorkmaz tutuklanarak Elazığ E TipiKapalı Hapishanesi’ne götürüldü.Tutuklanma gerekçeleri ise demo-kratik eylemlere katılmak, Yürüyüşergisi dağıtmak ve Elif Sultan Kal-sen’in cenazesini sahiplenmekti. Ay-rıca arkadaşlarını sahiplenmek içinDersim Adliyesi'nin önüne gelenHalk Cepheliler, adliyenin bahçesinebile alınmadı. Halk Cepheliler, bu da-yatmayı kabul etmeyip içeri girmeyeçalışınca polis, Halk Cepheliler’idarp etmeye başladı. Bu durum adli-yenin dışında sloganlar atılarak teşhiredildi.

Kürdistan Faşizme Mezar Olacak!

Halk Savaşçısı Şafak Yayla'nınMezarı Ziyaret Edildi!

Halkın Mühendis Mimarları, 20 Haziran günü ŞafakYayla’nın ailesini ziyaret etti. Aysel Yayla, “hepiniz be-nim evladımsınız, sizleri çok seviyorum” dedi. HalkınMühendis Mimarları da tekrar geleceklerini söylediktensonra aileyle vedalaşarak köyden ayrıldılar.

TAYAD'lı Aileler'den de ziyaretTAYAD’lı Aileler, geçen hafta Şafak Yayla’nın an-

nesini ve mezarını ziyarete gittiler. Mezarda anma yap-tıktan sonra ayrılan TAYAD’lı Aileler, tekrar geleceklerinive ne olursa olsun anne Aysel Yayla'yı ve Şafak Yayla'yıyalnız bırakmayacaklarını söylediler ve İstanbul'a geridöndüler.

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

445AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Mersin

Page 46: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

İzmir Konser

Çalıșmalarında

Polis TaciziGrup Yorum'un İzmir konseri için ça-

lışmalar yapan Aydın Dev-Genç ve GrupYorum dinleyicilerine, polis taciz ve teh-ditlerde bulundu. Bununla ilgili AydınDev-Genç'liler 27 Haziran günü bir açık-lama yaptı.

Açıklamada: "Faşist polis bir dinleyici-yi arayarak kendisini, hem ailesinin gü-venliği hem de kendi güvenliği konusundatehditler savurarak işiyle ilgili olarak da en-gel tehdidinde bulundu.

Arkadaşımızın net tavrına rağmen bunusürdüren emniyetin katil polislerini uyarıyo-ruz. Hiçbir Dev-Genç’li Grup Yorum dinle-yicisi, sizin baskılarınıza boyun eğmez" de-nildi.

Antep'te

Liseli Dev-Genç 'liler

Piknikte Buluștu28 Haziran'da Antep Burç Ormanı’nda

bir araya gelen Liseli Dev-Genç'liler piknikgerçekleştirdiler. Liseli Dev-Genç'liler,kahvaltı sonrası Yürüyüş dergisinin liseli kö-şesini okuyarak üzerine sohbetler ettiler.

13 kişinin katıldığı piknikte kebaplar,meyveler yenildi, voleybol maçı oynandı,halaylar çekildi ve türküler söylendi. Pik-niğin sonunda ise alan temizlendikten son-ra alandan ayrıldılar.

Liseli Dev-Genç 'lilerin

Ailelerine Polis Tacizi!Kartal'da 24 Haziran günü AKP'nin ka-

til polisleri, Liseli Dev-Genç'lilerin ailele-rini arayıp yalan bilgiler vererek, "DHKP-C'nin yuvası Gençlik Federasyonu'na gidi-yor" diyerek taciz etmeye ve çocuklarınakarşı kışkırtmaya çalıştı.

Liseli Dev-Genç’liler yaptıkları açıkla-mada; “AKP’nin katil polislerini bir kezdaha uyarıyoruz. Liseli Dev-Genç'lileri‘terörist-örgüt üyesi’ ilan ederek suç işli-yorsunuz. Liseli Dev-Genç'liler, halkın enonurlu, en erdemli çocuklarıdır. Uzaklaştı-ramazsınız. Liseli Dev-Genç'lileri doğru yol-dan ayıramazsınız” denildi.

Gençlik Federasyonu ola-rak, her sene eğitim-öğretim

yılı bitiminde 10 gün süren,teorik eğitim çalışmalarınıve pratik üretimleri har-manlayan bir yaz kampıdüzenliyoruz.

Bu sene de 13. defaaynı amaçla bir aradayız.Kampta her şeyimizi ko-lektif bir biçimde ele ala-cağız! Bencillik karşısın-da, her şeyi yapmak iste-

yen ama hiçbir şeyde kararkılamayan maymun iştahlı-lık karşısında, düzenin kiri,

pası ve yozluğu karşı-sında sosyalist re-kabeti ve kolektifyaşamı hayata ge-çirdiğimiz birkamp kuracağız!

Bunun için alternatif biziz. Sosyalist düzeni ilk önce hayatımızdakuracağız. Bu kampla, düzenin tüm kirinden kurtulacağımızı iddia et-miyoruz elbet, fakat kurtulmak için güçlü adımlar atacağız.

Bağımsız, demokratik ve sömürüsüz bir dünya isteyen tüm arka-daşlarımızı kampımıza çağırıyoruz!

Not: Kamping kuruyoruz. Kendi götürdüğümüz çadırlarda yaşıyo-ruz. Kamp yeri denize sıfır. Zeytin ağaçları ve çimenlikli, yaklaşık 2 dö-nümlük bir arazi üzerine kurulu. Duşluk, tuvalet ve mutfağı yapılı vekullanışlı.

Kampta teorik eğitim çalışmalarının yanı sıra, sportif çalışmalarve yarışmalar ile beraber tiyatrolar, müzik dinletileri ve film gösterimlerigibi kültürel-sanatsal çalışmalar da yapıyoruz.

YER: NUH KAMPİNG ASSOS YOLU ÜZERİ, KÜÇÜKKUYU/ÇANAKKALE

TARİH: 2 Temmuz - 11 Temmuz (İstanbul’dan yola çıkış veİstanbul’a dönüş)

Kamp Ücreti: Her Şey Dahil 50 TL (Gidiş Dönüş, Barınma,3 Öğün Yemek ve İkramlar)

GENÇLİK FEDERASYONU - DEV-GENÇ

13. GelenekselHasan Selim Gönen Alternatif Genç lik KampınaGidiyoruz!

Ülkemizde Gençlik

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!46

Page 47: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

447AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Faşizmle yönetilen ülkemizde;açlık, işsizlik, yoksulluk, halka karşıbaskı, zulüm, adaletsizlik, katliam,infaz, işçi katliamları, işkence, yalan,provokasyon, linç, şafak baskınlarıvb. neredeyse her gün karşılaştığımızsaldırılardır.

Madem ki faşizm; tekelci burju-vazinin en gerici, en şovenist, enkatliamcı ve kan dökücü diktatörlü-ğüdür, o halde hangi iktidar olursaolsun halkın ve devrimcilerin payınadüşen aynı olacaktır. Peki, düzen do-ğasına uygun davranırken bizler neyapacağız? Anadolu'da dernek, kültürmerkezi, kütüphane ve diğer kurum-larımızı nasıl savunacağız? Baskınanında neler yapacağız?

Günün hangi saatinde olursa olsunkapıları açmayacağız. Elinde silahlaveya polis-asker kimliğiyle kurum-larımıza girmeleri hukuki değildir.Öncelikle kapı ve pencerelerin ön-lerine dolap, masa, koltuk gibi ağırşeyleri dayayıp içeri girmelerini müm-kün olduğunca engelleyeceğiz.

Bu arada ulaşabildiğimiz avukat-ları veya demokratik kitle örgütleriniarayıp haber vereceğiz. Eğer müm-künse internet aracılığıyla yaşananlarıduyuracağız.

Baskın süresince, tek kişi bile ol-sak, sürekli sloganlar atıp polisi teşhiredeceğiz. Unutmayacağız ki, gayrımeşru olan onlardır. Çeşit çeşit silahı,zırhlı araçları, kar maskeleriyle ka-pımıza dayananların Berkin'in,Uğur'un ve binlerce çocuğumuzunkatili olduğunu anlatacağız.

Sınıflar savaşını egemenler baş-lattı. İlk kurşunu onlar sıktı, ilk kanıonlar döktü... Bu nedenle tarihsel vesiyasal olarak haklı olan biziz, haklıolan bağımsız ve demokratik bir ülkemücadelemizdir. Ve gelecek çürüyenve yozlaşan düzenin değil bizimdir,

gelecek sosyalizmindir...

Gücümüzü haklılığımızdan, şe-hitlerimizden ve geçmiş deneyimle-rimizden alacağız. Coşku ve mora-limiz sayesinde, kapımıza dayananlarıpişman edeceğiz. Gözaltı ve tutsaklıksürecinde de, şehitlerimize, yoldaş-larımıza, halkımıza verdiğimiz sözlergücümüz olacak...

Her Cepheli, baskı varsa direne-ceğim, düşman varsa savaşacağımrefleksiyle hareket eder. Direniş sar-sıcıdır, direniş birleştiricidir. Bizimdirengenliğimiz, halkımızın sahip-lenmesini getirecektir. Eylemlerimizegelmeyen, hatta selam vermektenbile korkan insanların böyle durum-larda polisle militanca çatıştığını çok-ça görmüşüzdür. Cüretimiz insanlarıcesaretlendirecektir...

Peki, sahiplenilmek için cüretliolmak ve direnmek yeterli midir?

Hayır!

Her an halkın içinde, sokakta, ey-

lemlerde, etkinliklerde insanlar bizigörmelidir. Halk; düğünde, cenazede,hastanede, grevlerde, okullarda, yoksulmahallelerde, karda, ayazda, evinde,iş yerinde baktığı her yerde bizi gör-melidir. Anadolu'da, herkesin birbirinitanıdığı yerlerde bunu daha rahat ya-pabiliriz. Kimin neye ihtiyacı olduğunutespit etmek, olanak yaratmak, daya-nışmayı örgütlemek küçük şehirlerdeçok daha kolaydır. Yeter ki iğneylekuyu kazar gibi, bıkmadan yorulmadanhalkın içinde olalım...

Birkaç eyleme-faaliyete çağırdıkgelmedi, kaç kez dergi vermek istedikalmadı diyelim. “Ne yapıyoruz böyledurumlarda?” belirleyici olan budur.Pes mi ediyoruz, moralimiz mi bozu-luyor, halka mı kızıyoruz yoksa ısrarlagitmeye devam mı ediyoruz? Halkı-mızın 24 saat ideolojik bombardımanatutulduğunu, yoksulluk-yozlaşma kıs-kacı altında olduğunu, türlü baskılarlakorkutulup sindirildiğini, emeğine,kendine ve sınıfına yabancılaştırıldığınıaklımızdan çıkarmayacağız. Ancak ozaman zorluklardan yılmaz, evden eve,kişiden kişiye kitle çalışması yapabiliriz.

Hepimizin devrimciliğe başlamanedenleri farklıdır; ama değişmeyenvatan ve halk sevgimizdir. Uğrunaher bedeli ödemeye hazır olduğumuzusöylediğimiz halkımıza gitmektenvazgeçmek, devrimcilik tercihimizisorgulanır hale getirmektir. Vazgeç-meyeceğiz. Halkımız, verilen emeğihiçbir zaman karşılıksız bırakma-mıştır. Mesele sabır ve emektir...

Sonuç olarak;

Baskın ve operasyonlara karşı,iktidarın ilk hedefi olan demokratikkurumlarımızı savunacağız. Evleri-mize, kurumlarımıza, istedikleri gibigiremeyeceklerini göstereceğiz. Bu-lunduğumuz her yeri direniş mevzi-sine çevireceğiz.

Gücümüzün kaynağı haklılığımızve halkımızdır. Halkımızın desteğinialmak, bitmek bilmeyen bir enerjiylekitle çalışması yapmakla mümkündür.

AANNAADDOOLLUU CCEEPPHHEESS İİ

"Kitle çalışmasının biçimi ola-rak belirttiğimiz "evden eve, ki-şiden kişiye, kulaktan kulağa"çalışma, hayatın her alanını ku-caklayarak genişler. "Evden eve,kişiden kişiye, kulaktan kulağa..."dolaşırken, çaresizleri, güçsüzlerikeşfeder, onlara çare olur, güçveririz; dolaşırken, halkın öfkesini,hoşnutsuzluğunu açığa çıkarır,onların öfkesini mücadelemizekatarak devam ederiz. Onlardanöğrenir, onlara bilinç taşırız, güç-lendiririz, güçleniriz. Genişleriz,devrimci hareketin dayanışmasını,sarıp sarmalamasını onlara su-narız, onların imkanlarını toplayıphareketi güçlendiririz... Bu böyledevam eder gider. Yeter ki "Evdeneve, kişiden kişiye, kulaktan ku-lağa..." durmadan ve durmadandolaşalım."

Kurumlarımızı SavunmanınYolu da Kitle Çalışmasıdır!

Page 48: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!448

Bugün yozlaşma bir devlet politikasıolarak uygulanıyor ülkemizde.... Bizisoysuzlaştırmaya çalışıyorlar. Biz kimiz,düşmanımız kim sorularına karşı bizicevapsız, savunmasız bırakıyorlar. Bizibiz yapan; değerlerimizi, geleneklerimizi,onurlu tarihimizi yok sayıyorlar.

Emperyalizmin ideolojik hegoman-yasıyla; diziler, magazin- bugün negiysem- yesem programlarından, ya-şamın içerisinde barlarına, kumar, fu-huş, alkol, uyuşturucu... Her şey amaher şey bu devletin, AKP iktidarınıngözetemi ve denetimi altında sürdü-rülüyor.

Kim için, ne için yapıyor sorusunaverdiğimiz cevap da diğer konulardakigibi değişmiyor.

Devlet politika- siyaset yapıyor.Halkın birliğinin, dayanışmasını,

kendi hak ve özgürlüklerinin peşinedüşmesin, sormasın- sorgulamasındiye bilinçlerini bulandırıyor, yozlaş-mayla en büyük savunması olan halkındeğerlerini yok etmeye çalışıyor.

Sömürüsünü engelleyecek olan budurumu; devlet buna ilişkin politikaüreterek, YOZLAŞMAYLA çözüyor.

Yoksulluğumuz arttıkça, yozlaşmada boyutlanıyor... Bizi açlığa mahkumettikçe, sesimizi kısmak için bizi dahada yozlaştırıyorlar.

Düzene uygun kafalar, bedenleryaratıyorlar...

Hem sömürüsünü tehdit eden en-gellerden kurtuluyor, hem de kumar-fuhuş vb. vergilendirme gibi araçlarlabunu da halkı soymanın, sömürmeninbir aracı haline getiriyor.İşte ülkemizde bu tablo bugün her

zamankinden de çarpıcı bir şekildeortadadır.

Her gün okuduğumuz gazetelerebile baksak, hergün çevremizde yaşa-

nılan bizzat tanıklıkettiğimiz olaylara bilebaksak... en yakını-mızdaki ailemize, ak-rabalarımıza, akran-larımıza bile baksak...yozlaşmanın geldiği

boyutu görmemiz mümkün.Ama öyle bir duruma getirmiştir

ki; emperyalizm bunu bile görecekgözümüzü bizden almıştır. Kör etmiş-tir... Gördüğünü anlayamaz, duyduğunubilemez hale getirdiler.

Kanıksattılar artık bu durumu, kabulettirdiler... "Normalleştirdiler"...

Biz ise devrimciler, halkın değerlerinidevrimci değerlerle birlikte daha da bü-yüten, ileriye taşıyan bu halkın onurluevlatları olarak buna direniyoruz.

Buna direnirken "yozlaşmaya karşı"kampanyalar düzenliyoruz. Mahalle-lerimizdeki kumarhane, fuhuş mer-kezlerinden, uyuşturucu satıcılarınakarşı... okul önlerinde nöbet tutmaktanmahallelerdeki devriye kadar değişikyol ve yöntemler bularak halkı buyozlaşmaya karşı koymaya, korumayave mücadele etmeye çağırıyoruz.

Bu çağrılarımız belki ölümümüzpahasına oluyor.. İşte yozlaşmaya karşı şehit olan

Birol Karasu ve yakın zamanda devletdestekli uyuşturucu çeteleri tarafındankatledilen Hasan Ferit bunlardan iki-siydi.

Yani bıkmadan usanmadan yoz-laşmaya karşı bedenlerimizle de olsabarikat olmaya çalışıyoruz.İşte bu noktada sadece mücadele

etmek değil, yozlaştırdığı insanlarımızı,gençlerimizi de bu bataklıktan çekipalmak için Hasan Ferit Uyuşturucuile Savaş ve Kurtuluş Merkezi'ni yinehalkın desteği ve katılımıyla açtık.

Yozlaşmayı yaratanlar, büyütenlerbu sorunu çözemezler dedik.

Bu düzen sürdüğü müddetçe yoz-laşma da sürecektir dedik.

Bu düzenin değişmesi için yarınıbugünden inşaa edeceğiz dedik.

Bir taraftan hesap sorup, bu düzenideğiştirmeye çalışırken diğer taraftanda halka alternatifini gösterdik.

Seçeneksiz olmadığımızı ve bu dü-zenin tek alternatifi sosyalizm olduğunuyaptıklarımızla bizzat göstermek is-tedik.

Halkı bu bataklık içerisinde hergündaha da içe çekilir şekilde bırakmayıkabul etmedik.

Sadece halkı örgütlemek için değil,yozlaşmanın içerisinde uyuşturucu,kumar ve alkolle kendine, ailesine veçevresine yabancılaşanların, insanlıktançıkartılanların bizim en yakınımızda-kiler olduğunu bilerek hareket ettik.

Fuhuş bataklığındaki, uyuşturucu,alkol bataklığındaki, kumar bataklı-ğındaki kızlarımız, erkeklerimiz genç-lerimiz yaşlılarımız bizdik... Bizimparçalarımızdı..

Düzenin öğrettiği gibi “düşene birtekme de sen at...” denilmeyeceğinianlattık ve bunun yükümlülüğünü bu-gün yerine getiriyoruz.

12- 15 yaşlarındaki uyuşturucu ba-ğımlısı gençlerimizin değil, asıl suç-lunun bu düzen olduğunu bilerek ba-ğımlılığı ortaya çıkartan nedenlerle,mücadeleyi büyütmeyi önümüze po-litika olarak koyduk.

Örneğin bonzai denilen uyuşturucuAKP sürecinde yüzde 800 kat arttı.Bonzai en ucuz, en etkili ve hızlı ba-ğımlılık yapan sentetik bir uyuşturu-cuydu. Yasal olarak da satılan bu uyuş-turucu özel olarak zaten halk çocuklarıiçin üretilmişti... Düşünün her türlühak ve özgürlüklerin yasaklandığı ül-kemizde, Berkin'i ekmek alırken, bey-nini kaldırıma döken bu düzen de...bonzai gibi hızla insanlıktan çıkartanuyuşturucu yasal olarak satıldı ve 800arttı... ve buna karşı devletin uyuştur-cuyla, bağımlılıkla mücadele için ku-rumu olan AMATEM'ler ise bunaorantılı olarak artacağına kapatıldı...İşte böyle bir tablo da yozlaşmayla

mücadele için bu merkezi açtık.Bugün mahalle mahalle geziyoruz.

Yozlaşma; bozulma, aslını yitirmektir."soysuzlaşma, soyunu özelliklerini

kaybetmek"tir.

Teslimiyete Karşı Direnerek, YozlaşmayaKarşı Örgütlenerek, Çürüyene Karşı Devrimci

Değerleri Sahiplenerek, Cüretkarlık veUzlaşmazlık Geleneklerimizle

Umudu Büyütüyoruz!

Page 49: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

449AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Yozlaşmaya karşı barikatı güçlen-dirmeye çalışıyoruz.

Tedavi için gelenleri ilaçlarlauyuşturmak yerine, yozlaşmayakarşı değerlerimizi onlara öğre-tiyoruz. Kişiliklerini kazandır-mayı, iradelerini kullanmayı öğreti-yoruz. Sorun çözmeyi, sorunlarla mü-cadele etmeyi öğretiyor, güçlendirmeyeçalışıyoruz.

Bundan sonra da bu köşe altındasizinle düzenli olarak yaptıklarımızı,yapacaklarımızı paylaşmak istiyoruz...Bu köşeden yine yozlaşmanın neredene şekilde, hangi araçlarla sürdüğünüanlatmak, buna karşı mücadeleye ça-ğırmak istiyoruz.

Bu düzen bizi insanlığımızdan çı-kartıyor. Yozlaştırıyor. İnsanlığımızıkorumak veya kazanmak için devrim-

cilere sırtımızı dayayalım... halkın de-ğerlerine, tarihine sırtımızı dayayalım...

Bu yozlaşmaya karşı direnmekiçin bugün kendimizi korumaya al-mamız yetmez. Tek başına değerlerisahiplenmek de yetmez... Değerlerisahiplenmek, yozlaşmaya karşı di-renmek, insanlığımızı korumak içinBUGÜN DİRENMEK BU YOZ-LAŞMAYA KARŞI MÜCADELEETMEKTİR!

BU YOZLAŞMAYA KARŞIDEVRİMCİLERİN YANINDA YER

ALMAKTIR!Bu yüzden; Hasan Ferit Uyuş-

turucu ile Savaş ve Kurtuluş Mer-kezimizi sahiplenmeye çağırıyo-

ruz.Haftada bir gün mü olur, haf-

tada bir saat mi... Kim nasıl destek olabiliyorsa des-

tek olmaya çağırıyoruz.Ah vah değil, yazık değil... Düzen yozlaştırıyor demek değil...Emeğimizi kendimize katık et-

meye, herkesin kendi gerçekliğindenbu mücadelede yer almaya çağırı-yoruz.

YOZLAŞMA, BİRLİĞİNÖNÜNDE EN BÜYÜK ENGEL-DİR,

BUNU HALKIN ÖRGÜTLÜGÜCÜYLE YIKACAĞIZ!

2 Temmuz 1993 Sivas MadımakOteli’nde katledilen 35 insanımıziçin birçok yerde katliamı lanetleyenyürüyüşler düzenlendi.

İSTANBULArmutlu:

Pir Sultan Abdal Kültür DerneğiArmutlu şubesi tarafından 30 Hazi-ran'da Sivas Katliamı’nın hesabınısormak için, Armutlu'da 150 kişininkatıldığı bir yürüyüş düzenlendi.

Yürüyüşün sonunda Sivas şiiriokundu ve 1 Temmuz akşamı Sivas'agidilmek için otobüslerle yola çıka-lacağı söylenerek herkes Sivas'a çağ-rıldı.

Gazi:Gazi Mahallesi’nde Sivas Kat-

liamı’nı anmak için Gazi Eski Ka-rakol'dan başlayan bir yürüyüş ya-pıldı. Yürüyüş esnasında katılım de-vam ediyordu ve 400 kişiden fazlabir katılım oldu. Son olarak GaziÖzgürlükler Derneği'nin önüne ge-linerek açıklama okundu. Açıklama“Pir Sultanlar gibi dövüşerek, Ma-dımak’takiler gibi ölüme meydanokuyarak, Gazi halkı gibi direnerekzulmün üstüne yürüyelim.” sözleriyleson bulurken, eylem ise Sivas’a veÇorum’a Çarşamba akşamı hareket

edileceği çağrısıyla son buldu.

Çayan:Çayan Halk Meclisi 30 Haziran'da

Sivas Katliamı’nı protesto etmek vekatledilenleri anmak için yürüyüşyaptı. Sokullu Caddesi’nden Güzel-tepe Meydanı’na yapılan yürüşte Si-vas katliamının sorumlusu faşistdevlet olduğuna vurgu yapıldı. Yolboyunca çekilen ajitasyonlarla HalkCephesi’nin başlattığı adalet kam-panyasının duyurusu yapıldı. SivasKatliamı’nın hesabını sormak içinkampanyaya destek olmanın, direnişçadırlarını ziyaret etmenin, eylemlerekatılmanın önemi vurgulandı.

Bahçelievler:Bahçelievler Halk Cephesi 30

Haziran'da günü Yenibosna PazarPazarı’nda Sivas Katliamı’nın anmasıyapıldı. Halka, “22 yıl önce SivasMadımak Oteli’nde 35 insan diridiri gerici faşistler tarafından yakı-larak katledildi. Sivas Katliamı’ndankatledilen 35 insanımızın hesabınısoracağız” anlatıldı. “2 Temmuz Şe-hitleri Ölümsüzdür! Sivas’ın HesabınıSoracağız!” sloganları atıldı.

1 Mayıs:2 Temmuz Madımak Şehitleri

için 1 Mayıs Halk Cephesi, 70 kişinin

katılmış olduğu, meşaleli yürüyüşöncesi çağrı bildirileri dağıtarak, 30ozalit astı. Ayrıca “Hasan Ferit İçinAdalet İstiyoruz!” ozalitlerinden 15adet mahallenin çeşitli bölgelerineasıtı. Yürüyüş karakol durağındabaşlayıp cadde üzerinde devam etti.Sesli çağrıyla başlayan yürüyüş ka-rakol durağına doğru devam etti.atılan sloganlarla da adalet kapman-yası vurgulandı.

Altınşehir: 30 Haziran akşamı Altınşehir Şa-

hintepe’de Sivas Katliamı, 40 kişininkatıldığı, meşaleli yürüyüşle protestoedildi. Cemevi sokağının ardındanana caddeye çıkılarak Cumartesi Pa-zarı girişine gelinerek basın açıkla-ması okundu. Açıklamada, AKP’ninkatliamın devamcısı olduğu, adaletinancak halkın örgütlü gücüyle gele-ceği, vurgulandı.

2 Temmuz Şehitlerimizi Unutmadık, Unutturmayacağız!

Hasan Ferit İçinAdalet İstiyoruz!Gülsuyu ve Gülensu Halk Cephesi,

1 temmuz günü Hasan Ferit için adaletiçin "süresiz açlık grevi çadırı" kura-cağını açıkladı.

Çadıra çağrı için 20 adet ozalitasıldı.

Page 50: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!550

Bizler mimarlık öğrencileriyiz;bilimsel bilgiden, teknikten ve sa-nattan uzak, emperyalist şirketlerinarka bahçelerine dönüşen üniversi-telerde kendi çabalarımızla doğruyolda yürümeye çalışan mimarlıköğrencileri…

Bizler yeni mezun mimarlarız;mezun olduktan sonra iş bulma der-dine düşen, bu dert ile uğraşırkenkendini; yeni mezun öğrenciden 5yıl tecrübe isteyecek kadar, erkekleriçin askerliğini bitirmeyi, kadınlariçin evlenmemeyi şart koşacak kadar,ülkemizde bir elin parmaklarını geç-meyecek kadar üniversite yabancıdil eğitimi verirken, yabancı dili ol-mazsa olmaz kılacak kadar ve dahanice sayamayacağımız ahmakça se-naryosu olan bir komedya içinde bu-lan yeni mezunlarız...

Bizler kamuda çalışan mimarlarız;kamuda çalıştırılırken bile toplumunçıkarları için değil; bir avuç sömü-rücünün çıkarlarını savunmaya zor-lanan, bu hukuksuzluğa, bu adalet-sizliğe sessiz kalmaya zorlanan vehatta yoksul halk ile düşmanlaştırıl-maya çalışılan mimarlarız...

Bizler özel sektörde çalışan mi-marlarız; gecekonduları yıkılan yoksulhalkın arazileri üzerine zenginlerintek gecelik eğlenceleri için saatlercekendimizden fedakarlık ederek binalartasarlamaya mecbur bırakılan mi-

marlarız…Bizler kendi işini yapan mimar-

larız; serbest çalışırken bile fikirlerisistemin varolan sınırlarına hapse-dilmeye çalışılan mimarlarız...

Bizler en çok da halkız, Anadoluhalkının birer parçasıyız.

Bizler feodal arkadaşlıklarımızdanbir araya gelmedik veya salt kendimesleki sorunlarımız etrafında bir-leşelim diyerek kendimizi sınırla-madık, halktan soyutlamadık.Anadolu’nun dört bir yanında halkbu düzenin adaletsizliklerinden neçekiyorsa, biz de payımıza düşeniçekiyor, halkın verdiği mücadeledeise hem mesleki bilgimizle bir mimarolarak, hem de halkın bir parçasıolarak mücadele ediyoruz. Halkınsorunlarını, halktan öğrenerek vehalka öğreterek beraber çözmeye ça-lışıyor, hayalini kurduğumuz dünyayıkendi çözümlerimizle kuruyoruz.Bizleri bir araya getiren bu mücadele,bugün düzenin bize dayattığı ada-letsizliğe karşı bir öfkedir.

Bizler eğitim hayatımız boyuncaöğretilen teorik bilgilerin hayata geç-me aşamasında içinde bulunduğumuzdüzenin bize dayatmalarıyla buhar-laşıp gitmesine izin vermeyen mi-marlarız. Bu yolda kendimize halkıgüvenli sular ilan etmiş, dertlerimizinüst çerçevede ortak olmasına rağmenyalnızlaşmaya sürüklendiğimizin far-kındalığını arttırmaya çalışan, direnenmimarlarız...

Hepimizin yakın zaman dilimindedilinde, kulağında, zihninde yer etmiş

“Kurtuluş yok tek başına ya hep be-raber ya hiç birimiz” sloganı ve busloganın arkasındaki dayanışma ruhusessiz bir anlaşmadır adeta aramızda.Oturduğumuz yerden okuyup, yazıpçizmenin samimiyetine inanmayan;mimari ve kentsel konularda gündelikhayat pratiklerini, yerinde, yerlisinden,yerlisiyle öğrenmeyi düstur edinmişmimarlarız...

Bugün en büyük problemlerimiz-den olan kentsel dönüşümü, arka-sındaki mimarlık-siyaset ilişkisini,gecekondu yaşamını, kentsel ayrış-mayı, direniş mekanlarının hikayesinivb. birçok konuyu üst dilden konuşup,tartışmak yerine halkın ağzından din-lemeyi, onlardan öğrenmeyi tercihediyor, bilgilerimizi paylaşarak, be-raber çözüm yolları bulmaya çalışı-yoruz. Bizler akademisyenler, kamuçalışanları, özel sektör çalışanları,öğrenciler, yeni mezunlar; özündehalkız.

Biliyoruz ki biz HAKLIYIZ VEBİZ KAZANACAĞIZ…

BİZ KİMİZ? NE İSTİYORUZ?

Halkın Mühendis Mimarları, çıkardıkları derginin yenisayısını 25 Haziran’da bir açıklamayla duyurdu. Açıklamada:“…Elektrik Mühendisleri Meclisi, yeni sömürge ülkemizdekienerji politikalarındaki büyük soyguna karşı mücadele çağ-rısında bulunuyor bu sayımızda. Mimar Meclisi, İstanbulSarıyer’deki Küçükarmutlu Mahallesi’nde düzenleyeceğiMimari Fikir Yarışması ile halk için mimarlık örneklerinibüyütmeye çağırıyor tüm mimarları.

Halkın Mühendis Mimarları olarak emperyalizme gö-bekten bağlı yeni sömürge ülkemizdeki enerji politikalarınıele aldık bir kez daha. Bizler ise bu halk düşmanı politikalarınkarşısında “Hayatı sosyalist çözümlerle donatacağız” diyoruz.Halkımız enerji tekellerine bağlı değil, kendi elektriğimizi

üretebilir, yoksul halka ışık saçabiliriz. Hasan Ferit GedikRüzgâr Türbini bir kez daha Küçükarmutlu Mahallesi se-malarında dönmekte şimdi. Henüz deneme aşamasında.Ürettiğimiz türbinü geliştirip halka umudun ışığını götürecekmühendisler arıyoruz.Şenay ve Gülsüman Halk Bahçesi’nde umudumuz

Anadolu’ya yayılarak yeşermeye devam ediyor. Ankara’daHüseyingazi Mahallesi’nde kadınlarla birlikte kurduk yenihalk bahçemizi. Ferhat Gerçek Yürüteci’ni ihtiyacı olantüm engelli halkımıza ulaştırmanın heyecanıyla yeni atölyelerbulmak için düştük yollara. Bu düzen halkı pahalı vesağlıksız içme suları tüketmeye mecbur bırakıyor. Buna al-ternatif olarak su arıtma tesisi hedefliyoruz.” denildi.

Halk İçin Mühendislik Mimarlık Dergisi’nin 4. Sayısı Çıktı!

Page 51: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Evimizi Yıkmaya GelenleriMahallemize Sokmayacağız!

Armutlu’da Büyükşehir Belediyesine ait zabıta ara-cının 24 Haziran günü mahallede turladığını gören halk,sokak sokak zabıta aracını aramaya çıktı.10 kişilik ka-labalık, zabıta aracını son durakta park halinde yakala-dılar. Taş ve şişe toplayan halk, aracın camlarına kapı-larına vurmaya başladı. Daha sonra Armutlu halkı ola-rak yapılan açıklamada: "Evimizi, mahallemizi yıkmakisteyen ve onlara yardım eden hiç kimseyi, bu mahal-lede barındırmayacağız. Sokmayacağız mahallemize!Tertemiz mahallemizi düzenin yoz politikalarıyla kir-letmenize izin vermeyeceğiz, mahallemizi rantçılara veonların köpeklerine teslim etmeyeceğiz." denildi. Sabahakarşı zabıtalar aracı gizli gizli kaçırdılar.

Halk Kurtuluş Savaşçısı FıratÖzçelik’in, Çağlayan Adliyesi14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde,

25 Haziran'da ilk duruşması gö-rüldü. Duruşma halk kurtuluş

savaşçısının hazırlamış oldu-ğu 44 sayfalık savunmayla

başladı. Fırat Özçelik mahkemeye girdiğinde TAYAD’lıAileler ayağa kalkarak, zafer işaretleri yaparak evlatla-rını selamladılar. Halk savaşçısının üzerine giydiği ti-şörtün arkasında, Selam Olsun Şafak, Bahtiyar, Elif’eyazarken ön kısmında Berkin Elvan’ın resmi olduğu göz-lendi. Fırat Özçelik okuduğu savunmada emperyalizmindünyayı kan gölüne çevirmesi, Ortadoğu halklarının kat-liamlara uğratılması, ülke topraklarının Amerika’nın çift-liği haline getirilmesi, Suriye’deki savaş, Haziran Ayak-lanması’nda katledilen halk çocukları gibi pek çok ko-nudan söz etti. Fırat Özçelik savunmasında Bağcılar’danDersim dağlarına bayrağın her yerde dalgalandığını, on-larca kuşatma altında, binlerce merminin üzerlerine yağ-mur gibi yağarken, kanlarıyla duvarlara Devrimci Sol ya-zan şehitlerin yol gösterici olduğunu söyledi. Ülkemiz-de Marksizm-Leninizm, ışığında devrimi yapacak tek par-tinin DHKP-C olacağını vurguladı. Kızıldere’nin Cep-heliler ’in doğum yeri olduğu her Cepheli’nin kerpiç evinçatısında Mahir’in haykırdığı “Biz buraya dönmeye de-ğil ölmeye geldik” şiarını 45 yıldır sürdürdüğünü, Ma-hir’in bıraktığı mirası Dayı’yla devam ettirdiklerini söy-ledi. Mahkeme başkanı halk savaşçısının, üst üste katilTayyip demesinden rahatsızlık duyarak susturmaya ça-lıştı. Halk savaşçısı ise “vur emrini ben verdim diyen bi-rine katil denir, eğer dava açacaksanız açabilirsiniz” di-yerek savunmasını okumaya devam etti.

TAYAD’lılar Fırat Özçelik’i selamlarıyla uğurlan-dıktan sonra, basın açıklaması yapmak üzere C kapısıönüne indiler. TAYAD’lılar ve Liseli Dev-Gençliler po-lisin saldırısına uğradılar.

Roboski’de 29 Haziran’da köye yığınak yapan asker-lere, halkın tepki göstermesi üzerine askerler halka ateş açtı.Askerler açtıkları ateşle köylünün 4 katırını katletti. HalkCephesi 30 Haziran’da bununla ilgili yaptığı açıklamada;“Saldırılarını durdurmak bilmeyen devlet, evlere kadar gi-rip kadınlarımıza işkence yaptı, çocuklarımızı gözaltına aldı.Açılan ateş halkı katletmek için açılmıştır. Bundan önce yinekaçakçılığı engellemek bahanesiyle halkın üzerine hava-dan ateş açarak ve bombalar yağdırarak 34 insanımızı kat-letmişti ve bu katliamın hesabını hala vermemişlerdir. Ro-boski’de halka saldıran devlettir. Devlet Kürt halkımıza onyılların sınıf kiniyle saldırıyor. Halka düşman bir devlet varkarşımızda ve halk düşmanı devlet, nasıl halka karşı hergün daha çok silahlanıyorsa, buna karşı durabilmenin tekyolu da direnmek ve savaşı yükseltmektir. Katledilen hal-kımızın hesabını soracağız” dedi.

Halk Savaşçısı Fırat ÖzçelikHalk Düşmanlarını

Yargıladı!

Kürt HalkımızaSıkılan Kurşunların,

Dövülen Kadınlarımızın,Çocuklarımızın

Hesabını Soracağız

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

51AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 52: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Yürüyüş Halktır Susturulamaz denilerek yapı-lan çalışmalarda çalınan her kapıda adalet talebi ger-çeğin sesi Yürüyüş dergisi insanlara ulaştırıldı.

İSTANBUL:Kuruçeşme: Halk Cepheliler 23-25 Hazi-

ran'da Kuruçeşme'de 100 evi ziyaret etti, 30 der-gi halka dağıtıldı. Beylikdüzü’nde yapılan dergi da-ğıtımında ise 12 dergi halka ulaştırıldı.KuruçeşmeDevrimci İşçi Hareketi, 30 Haziran Salı günü saat18.30 ile 20.30 arası Kuruçeşme Üç Evler Ma-hallesi’nde 4 kişi ile yapılan dergi dağıtımında 35 dergihalkımıza ulaştırıldı.

Karanfilköy: Halkın Mühendis Mimarları 24 Hazi-ran'da Karanfilköy Mahallesi’nde Yürüyüş dergisi ve GrupYorum Büyük İstanbul Konseri’nin bildirilerinin dağıtı-mını yaptı. 4 kişinin katıldığı dağıtımda 30 dergi halka ulaş-tırıldı.

Bakırköy: Liseli Dev-Genç'liler 23 Haziran’da İncirlimetrobüsten başlayıp Bakırköy Meydanı'na kadar sürendergi dağıtımında 27 dergiyi halka ulaştırdı. Çalışmaya 2kişi katıldı.

Bahçelievler: Halk Cepheliler Yenibosna Kuleli’de 23Haziran'da yaptıkları dergi çalışmasında 30 dergiyi hal-ka ulaştırdı. Çalışmaya 3 kişi katıldı.

1 Mayıs: Mahallede cadde üzerinde ve merkez esna-fına 25 Haziran'da dergi dağıtımı yapıldı. Toplamda 250dergi verildi.

Kağıthane: Gürsel Mahallesi’nde 27 Haziran'da kapıçalışması yapıldı. Yürüyüş dergisi dağıtımı da yapıldı. 100konser bildirisi dağıtıldı ve 42 Yürüyüş dergisi halka ulaş-tırıldı.

ANKARA: Mamak Cengizhan Mahallesi’nde 26Haziran'da toplu Yürüyüş dergisi dağıtıldı.Toplamda 125derginin halka ulaştırıldığı çalışmaya 9 kişi katıldı.

BURSA: Kestel ilçesinde Kale ve Elmalık mahal-lelerinde 4 kişinin katıldığı dört buçuk saat süren dergi da-ğıtımı yapıldı. Toplamda 61 dergi halka ulaştırıldı. Bir son-raki gün Gemlik ilçesinde yapılan dağıtımda ise 67 der-gi halka ulaştırıldı. 27 Haziran’da Teleferik Mahallesi’ndeyapılan ve 2 kişinin katıldığı dağıtımda ise 474. sayıdan36 tane halka ulaştırıldı.

MERSİN: Kazanlı Mahallesi'nde Dev-Genç’liler24 Haziran'da toplu dergi dağıtımına çıktı. Dağıtımda 100dergi halka ulaştırıldı. Yapılan çalışmaya 11 kişi katıldı.

MALATYA: Merkez ve Paşaköşkü Mahalle-si’nde 23 Haziran'da esnaflara dergi dağıtımı yapıldı. Ya-pılan çalışmada toplam 30 Yürüyüş ve Dev-Genç dergi-

si halka ulaştırıldı.

KOCAELİ-Gebze: Devrimciİşçi Hareketi 24-25Haziran’da Çayıro-va’nın İnönü, Mu-durnutepe ve Ulaş-tepe mahallelerinde70 adet dergi ve1000 adet GrupYorum 30. yıl kon-seri bildirileri halka ulaştırıldı.Çalışmaya 7 kişi katıldı.

ANTEP: Yürüyüş okurları 21 Haziran'da DüztepeMahallesi’nde adalet mücadelesini anlatıp 21 dergiyi hal-ka ulaştırdı. Bir sonraki gün ise Yeşilsu Meydanı'nda 4 Yü-rüyüş okuru, ellerinde umudun ve gerçeğin sesi dergile-riyle ajitasyonlar çekerek 22 dergiyi halka ulaştırdı. 23-24 Haziran'da Düztepe'de esnaflara toplamda 76 dergi da-ğıtılırken; AKP’nin katil polisleri dergi dağıtan arkadaş-lara saldırmak istedi. Halk da polislere "bunlar bizim ço-cuklarımız, bizi rahatsız etmiyorlar” diyerek devrimcile-re sahip çıktılar.

DERSİM: Çarşı esnafına 28 Haziran’da toplamda150 dergi dağıtıldı. Bir sonraki gün Sihenk Mahallesi es-nafına 30 dergi ulaştırıldı. Ayrıca esnafa 11 Temmuz’daGrup Yorum konseri olacağı söylendi. Çalışmalara top-lamda 2 kişi katıldı.

AMED: 18 Haziran’da Onyıl ve Cezaevi Bölgesi'nde28, Ofis Semti’nde 33 ve Kaynartepe Mahallesi’nde 13dergi halka ulaştırıldı. 22 Haziran'da Kaynartepe Mahal-le'sinde ise tanıtım amaçlı dergi masası açıldı. Masada top-lam 4 dergi halka ulaştırıldı. Yine aynı gün yapılan der-gi dağıtımında Ofis Semti’nde 2 dergi dağıtıldı.

Dergi Dağıtımcıları TAYAD’lı Aileler’leKahvaltıda Buluştu

Bahçelievler Halk Cephesi dergi dağıtımcıları bu ay kikahvaltısını TAYAD’lı Aileler’le birlikte 25 Haziran'da yap-tı. Yapılan Kahvaltıya 5 kişi katıldı.

Yürüyüş Milyonların Sesidir!

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!552

Bursa

Ankara

Page 53: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Yazımıza vatan sevgisi ile devamediyoruz. Kiminize sıkça duyduğunuziçin tekrar gelebilir ya da kimilerinizsoyut bulabilir. Ya da vatan da ne, bu-rada doğduk, büyüdük, yaşıyoruzişte diyebilir...

Vatan sözlük anlamı ile; bir kim-senin doğup büyüdüğü; bir milletinhakim olarak üzerinde yaşadığı, ba-rındığı, gerekirse uğrunda canını ve-receği toprak bütününe denilmektedir.Başka bir tanımıyla vatan, bir ulusunbağımsız ve egemen olarak üzerindeyaşadığı yeryüzü parçası ve onunhavası ile karasularına denir.

Vatan yalnızca toprak parçası de-ğil, çok daha geniş bir kavram. Bizimgibi çeşitli nedenlerle göç etmek zo-runda kalanlarımız için sadece doğupbüyüdüğümüz yer değildir vatan.Nesiller boyunca üzerinde yaşadığı-mız, dedelerimizin mezarlarının ol-duğu, dili-kültürü-yaşayışı-inancı-ik-limi-geleceğe dair umuduyla kendi-mizi ait ve güvende hissettiğimizyerdir vatan.

Peki hiç gitmemiş ya da bir dahagidemeyecek olanlar da vatanını se-vebilir, özleyebilir mi? Bu soruya ve-receğimiz cevap hiç kuşkusuz evet ol-malıdır.

Dergimizde çok sık vurgulanan birgerçek var; her şeyin mutlaka sınıf-sal olduğu ve maddi bir somutluğa da-yandığı. Demek ki vatan sevgisi ko-nusu da sınıfsal ve somut olmalı ka-famızda. Yani egemenler, halkınıezenler ya da ülkemizdeki gibi vata-nı parsel parsel satanlar, Amerikan üs-leriyle doldurup, ABD ve Avrupaemperyalistlerinin çıkarları doğrul-tusunda yasalar çıkarıp uygulayanlarvatanını sevemez. Vatanını ancakhalktan insanlar, emekçiler sevebilir.Sevmek nedir? Öncelikle tanımaktır.

Kimimizin ailesi 4 kuşaktır Avru-pa'da, belki köyünde memleketinde gi-debileceği akrabası bile kalmamış.Belki kimimiz ilticacı ailenin çocuğuolduğumuzdan hiç gitmedik, bilmi-

yoruz. Belki doğru düzgün Türkçe ko-nuşamadığımızdan anlaşamıyor, git-mek istemiyoruz. Belki kısacık tatil sü-remizde tuvalete, sinek böceğe, ye-meklere hiç alışamayacakmışız gibigeliyor. Öncelikle bu önyargılardankurtularak başlayalım işe.

Okullar kapandı ve tatildeyiz.Belki tatil yerlerine, otele gideceğiz,belki köyümüze. Ama giderken ka-famızda şu düşünce olsun; ülkemi veinsanımı tanıyacağım. Olumsuz ör-neklerle karşılaşsak bile somut ko-şullar içinde değerlendirelim gör-düklerimizi, yaşadıklarımızı. Ülke-mizin en yalın gerçeğidir yoksulluk.Yoksulluğun olduğu her yerde yoz-laşmanın da barındığını unutmayalım.Bu gerçek bir yana, halkımızın olum-lu özelliklerini, vatanımızın güzel-liklerini, zenginliklerini görmeye ça-lışalım.

Gittiğimiz her yerde, karşılaştığı-mız her insana sorular soralım. Nasılyaşayıp, nasıl düşünüyor insanlarımızöğrenelim. Mesela yolda birine adressoralım, ya da bir kapıyı çalıp su is-teyelim, ya da gittiğimiz esnafta bo-zuk paramız çıkmadığında ne diye-ceğini aklımızda tutalım. Yaşadığımızülkede, 1 cent bile eksikse markettenalışveriş yapamayız değil mi?

Ülkede insanlar birbirinin evineçatkapı gider, ev sahibi bu durumu ya-dırgamaz örneğin. Sabah erkendenkalkmak zorunda olduğu için misa-firler bir an evvel gitsin diye gözü sa-atte değildir, geç saatlere kadar soh-bet edilir. Sabah şiş gözlerle, lanetokuyarak gitmez işe, şen şakraktır in-sanımız. Yatılı bir misafir geldiğinde,yer yok ki nasıl yapsak acaba demez,ya da çocukların odasını vermek zo-runda kaldığı için surat asmaz.

Özellikle Anadolu'da kapı önüoturmaları, birlikte yeme-içme, pay-laşım, komşuluk, yardımseverlik, mi-safirperverlik, dayanışma, imece usu-lü çalışma, düğün-cenaze gibi özelgünlerde insanların birbirini yalnız bı-

rakmaması vb. çok daha yaygındır.Daha bir çok şeyle karşılaşacağız git-tiğimizde. Vatanımızın doğal güzel-likleri bir yana, halkımızın güzellik-lerini de görmeliyiz. Yoksul, yetersizbeslenmeden genç yaşta kamburuçıkmış, dişleri dökülmüş, göz altları kı-rışmış; ama gülerek bakan o sevgi dolugözleri de kazıyalım aklımıza.

Gençlerimiz yaşıtlarını gözleme-li, belki ortak bir dil konuşamıyor,aynı şeylere gülmüyoruz bile. Bufarklılığın neden kaynaklandığını dü-şünelim. Mutlaka ortak noktalarımızçıkacaktır. İlkin zorlansak da kısa sü-rede alıştığımızı göreceğiz. Çünkü bizoraya aitiz, onlardan biriyiz.

Anadolu'ya, köyümüze gidemi-yorsak da İstanbul'a düşerelim yolu-muzu. Yoksul mahallelere, dev-rimcilerin olduğu mahallelere gi-delim. Okmeydanı, Gazi, Bağcılar,Küçükarmutlu, Gülsuyu, Çayan...Kurumlara gidelim, bizi misafir et-melerini isteyelim. Nereye gidersekgidelim mutlaka mezarlara gidelim.Dayı'mızın, Berkin'in, Hasan Ferit'in,Hasan Selim'in, Elif, Şafak, Bahti-yar'ın mezarlarını ziyaret edelim.Gittiğimiz yerlerde şehit mezarı varmı diye soralım, karanfilimizi alıpyanlarına koşalım. Onlara vefa bor-cumuz olduğunu unutmayalım. Bun-ca bencillik ve çıkar dünyasında ken-dini bizler için, bağımsız, demokra-tik ve sosyalist bir ülke için kendinifeda edenlerin yanında kendimizi nekadar iyi hissettiğimizi göreceğiz.Bu gidişimizin, önceki tatillerimizdenbüyük bir farkı olsun. Vatanımızı vebir parçası olduğumuz halkı dahayakından tanıyalım. Çünkü sevmek,tanımakla başlayacak. Hatta kaldığı-mız süre içinde karşılaştığımız olay-ları not alalım, döndüğümüzde tekrarokuyup, arkadaşlarımızla paylaşa-lım. Ne kadar güzel günler geçirdi-ğimizi tekrar hatırlayalım. Değerli ar-kadaşlar, şimdiden hepinize iyi tatil-ler diliyoruz.

AVRUPA’dakiBİZ

VATANINI KENDİ KADERİNE TERK EDENLER VATANSEVER OLAMAZ!

Yaz Tatilinde Vatanımıza Gidelim -4-

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

553AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 54: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Biz emek harcayarak verimli so-nuçlar alırız. Emek harcamaktankaçmamalıyız. Emek vermenin bizine kadar mutlu edeceğini, ne kadargüçlü edeceğini unutmamalıyız.

Emperyalizm gücümüzden kor-kuyor.

"Genciz, devrimciyiz emper-yalizmin korkulu rüyasıyız" diyo-ruz. Evet biz bu sloganımızı boşu-na atmıyoruz, bunun altını doldu-ruyoruz. Biz emeğimizle emper-yalizme korku saçacağız.

Emek harcayarak çok daha ve-rimli sonuçlar alacağız, bizi ilerlete-cek olan emeğimizdir. Biz bu yoldailerlemek istiyorsak emek harcaya-cağız. Sabırla çoşkuyla istekle emekharcayacağız. İstekle emek harcamanın önemi

çok büyük. İstek, çoşku yoksa emekharcamaktan kaçma vardır.

Bu çoşkuyu isteği yaratmak isti-yorsak, İKTİDAR iddiamızla hareketetmeliyiz. Evet biz bu yolda yürürkenher yaptığımız işte her örgütlediğimiz

eylemde bu iddia ile hareket etmeli-yiz. Bizim asıl hedefimiz bu iktidarıyıkıp yerine halkın iktidarını koymakolmalıdır.

Bu iddia ile hareket etmek, dev-rime inanmaktır. İnanç varsa istek devardır yani emek harcama isteği deolacaktır.

Uzun lafın kısası; "Devrime inan-mak, emek harcamaktır." Biz budevrimi bu iktidar iddiasını sahiple-nirsek bu iddia ile hareket edersek çok

daha verimli sonuçlar alırız. Buyolda ilerlemenin kilit noktası inançve güven duymaktır.

Etrafımızdakileri ikna edeceğiz,hiç bıkmadan hiç usanmadan ger-çekleri anlatacağız. Büyük bir sa-bırla hareket edeceğiz. "Bunu iknaedemezsin, çok zor..", "Bu çokgerici bizi dinlemez", "bu böyle şuşöyle"lerden çıkmalıyız. Zor yoktur,emek vardır. Biz ne kadar emek har-carsak o kadar verimli sonuçlar alı-rız. Evet bazen yıllar sürebilir biri-lerini ikna etmek, ama bazen de çok

hızlı olur. Ama hazıra konmamalıyız.Kendiliğindenciliğe bırakmayacağız.Kendiliğinden hiçbir şey olmaz, her-şey bize bağlı, dediğimiz gibi belir-leyici olan EMEĞİMİZDİR!

EMEK HARCAMAK, VE-RİMLİ SONUÇLAR ALMAK-TIR!

SORUNLARIMIZI CÖZMEKİÇİN EMEK VERMELİYİZ!

AVRUPA DEV-GENÇ

Cephelinin araçları;Hesap sorma bilinci, sonuç

alana kadar ısrar, TIRNAKLA-RIYLA KAZIMA PAHASINA yoğunbir emek, yüreğinde büyük bir

halk sevgisi, savaşçı birkimlik. İşte halkımızı bu

araçlarla örgütleyeceğiz vekazanacağız!

Belirleyici Olan Emeğimizdir!

Asi Gazetesi Evvel TemmuzFestivali Çalışmalarına

BaşladıHatay’da, Evvel Temmuz Halk Festivalinin çalışma-

ları için 28 Haziran'da Asi Gazetesinde kahvaltıda bulu-şuldu. Kahvaltının ardından,Festivalin duyurusunu yap-mak için afiş, bildiri dağıtımı,masa açma, anons araçlarıylaköyleri gezme programları ko-nuşuldu. Tüm baskı ve yasak-lamalara rağmen direnmek,birlikte hareket etmek ve özel-likle ısrar etmek her zaman içinkazanım sağladığı anlatıldı.

Penye AtölyemiziKurduk

Halkımızaverdiğimiz söz-leri yerine geti-riyoruz. DirenKazova Koope-ratifi bünyesin-de kurulan pen-ye atölyesindearamıza katılanMikail ve Şirin

arkadaşlarla üretime başladık. Bu daha başlangıç mücadeleye

devam…Diren Kazova

Kooperatifi1 Temmuz 2015

Kamu EmekçileriMeclisi dergisininyenisayısıÇIKTI!

Yürüyüş

5 Temmuz2015

Sayı: 476

AÇLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!54

Page 55: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Av ru pa’da

Emperyalizme Karşı MücadeleEtmek Suç Değil, Görevdir!

Yunanistan’ın Atina şehrinde 26 Haziran tarihinde4 Türkiyeli devrimcinin yargılandığı dava başladı.Mahkemeye Türkiyeli Politik Tutsaklarla Dayanışma Ko-mitesi olarak katılım sağlandı. 9:00'da başlayan mah-kemede, emperyalizme karşı savaşmak suç değil, görevolduğuna dair bildiriler dağıtıldı. Mahkeme Yunanistansolu ile birlikte 60 kişi katıldı, tüm sol örgütlerden des-teğe gelenler oldu.

Mahkemede iki tanık polisin dışında, Türkiyelidevrimciler, 2 Syriza milletvekili, Anarşist K-Voks, ta-nık olarak dinlendi.

Son olarak mahkeme saat 15.00'da karar için 17 Tem-muz'a ertelendi.

Stuttgart Halk Kültür EviPiknik Düzenledi!

27 Haziran günü Stuttgart Halk Kültür Evi, yaklaşık100 kişinin katıldığı, Haziran şehitlerini anma pikniği dü-zenledi. Piknikte çeşitli sanatçılar ve Grup Boran türkü-ler söyledi. Bunun yanı sıra halk savaşçısı Şafak Yayla'nınannesi Aysel Yayla ile telefon bağlantısı kuruldu. Aysel Yay-la'nın kitleye, “Oğlumun yoldaşlarısınız. Hepinizi çok se-viyorum. Oğlumu unutmayın” sözleri duygulu anlar ya-şattı. Telefon bağlantısının sonunda kitle hep bir ağızdan“Şafak Yayla Ölümsüzdür” sloganını attı.

Bir ırkçının polisi araması sonucu piknik alanına ge-len polisler, pankartın yasak olduğunu söyleyerek pikni-ği engellemeye çalıştı. Bir süre piknik alanında bekleyenpolisler program akışını engelleyemedi.

Kemer Sıkma DayatmalarıReferanduma Gidiyor!

29 Haziran günü saat 19.30’da Yunanistan’ın Atinaşehrinin Sintagma Meydanında halk toplanarak mitingyapıp konser verdi ve 5 Temmuz günü yapılacak olanreferandum oylamasına karşı olduklarını haykırdılar. Ey-leme katılan on binlerce insan; “Ne feda edilecek bir şe-yimiz kaldı, ne de kemer sıkacak halimiz kaldı. Artıkyeter” dedi.

Toplantılarımız Bize Güç Katıyor!Londra Halk Kültür Merkezi’nde 28 Haziran günü, 17

kişinin katıldığı 43. Halk Toplantısı gerçekleştirildi.Toplantıda "Direnen Kazanır" hakkında konuşuldu. Ha-tice Yüksel'in direnişi zaferle sonuçlanması, Anıl Sayar'ınyapılan kampanyalar sonucu tahliye olması, özgür tut-saklarımızdan Özkan Güzel’in direnişini kazanması hak-kında konuşuldu.

Dergimiz Gücümüz veSesimizdir!

Halkımıza gerçekleri ulaştırmak için Londra sokak-larında Yürüyüş dergisi standı kuruldu.

Londra'nın Edmonton bölgesinde açılan ve iki saataçık kalan stantta 16 dergi halkımıza ulaştırıldı.

Londra'nın Wood Green bölgesinde Yürüyüş dergi-si standında ise 13 dergi halkımıza ulaştırıldı ve Step-hen Kaczynski’ye sahip çıkmak için bildiriler dağıtıla-rak halkımızla sohbet edildi.

İrlanda Cumhuriyetçi Tutsakları Destek Grubu(İRPSG), 27 Haziran’da, hukuksuzca tutuklu olanve ağır tecrit koşullarında olan enternasyonalistStephen Kaczynski’ye Özgürlük kampanyası çer-çevesinde çalışmalarını sürdüren komite üyeleriylebir toplantı yaparak dayanış-mayı büyüttü. Ve son olarakinternet sitelerinden "Step-hen Kaczynski'ye Özgür-lük" kampanyasını du-yuracaklarını be-lirttiler.

5 Temmuz2015

Yürüyüş

Sayı: 476

55AÇ ÇOCUKLAR GÜLSÜN, EKMEĞE, ADALETE DOYSUN DİYE SAVAŞIYORUZ!

Page 56: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

“...Baskının, işkencenin, sömürünün ve katliamların sürdüğübir ülkede tarafsızlık diye bir şey olamaz. Bu düzende herkes şöyleya da böyle taraf olmak durumundadır. Ben de sömürülen emekçihalkımın yanında ve saflarındayım. Sömürüsüz, sınıfsız bir düzenkurmak için mücadele ediyorum. Mücadele ettiğim için devrimci-

yim. Devrimcilikten, devrim için savaşmayı anlıyorum.” Nihat Şahin

13 Temmuz - 19 Temmuz

Sevgi Erdoğan: 1956 doğumluydu.Devrimciliğe sempatisi Mahirler’le başladıve o günden itibaren 25 yılının her anı,mücadele içinde, örgütlülük içinde geçenbir devrimci oldu. Bu 25 yılda, işkenceler-den, hapishanelerden geçti, sayısız görev-ler üstlendi. Son üstlendiği görev,Türkiye tarihinin en büyük hapishaneler

saldırısında, Birinci Ölüm Orucu Ekibi direnişçisi olaraksaldırının önünde barikat olmaktı. 14 Temmuz 2001’de,12 Temmuz’da katledilen eşi İbrahim Erdoğan’ın ölümyıldönümünden iki gün sonra şehit düştü.

Sevgi Erdoğan

12 Temmuz1 9 9 1 ’ d eİstanbul’dagerçekleştiri-len katliamoperasyonu-nun deva-

mında, 14 Temmuz günü Ankara’da bulun-dukları üs polis tarafından kuşatıldı veçatışarak şehit düştüler. SDB üyesiydiler.

Buluthan Kangalgil Fintöz Dikme

1965 Maraşdoğumludur.İ s t a n b u lAnadolu Yakasıemekçilerininmücadelesindeyer aldı.1992’de Halkın

Gücü gazetesinde çalışmayabaşladı. 14 Temmuz 1993’teİstanbul İkitelli Parseller’de,darbeci kontra çetesi tarafındanpusu kurularak katledildi.

Rıza Güneşer

Devrim ve sosyalizm içinmücadelenin saflarına katıl-dı. Mücadelenin bedelini12 Eylül sonrasında işkenceve tutsaklıkla ödedi. 12Eylül sonrasının hapishanedirenişinde onurlu birmücadele verdi. Tahliye

olduktan sonra, 16 Temmuz 1988’deçalıştığı işyerinde elektrik çarpması sonu-cu hayatını kaybetti.

14 Temmuz 1992’de İstanbulKasımpaşa’da üslerinin kuşatılması kar-şısında çatışarak şehit düştüler. İkisi deSDB üyesiydiler.

İsmail Akarçeşme Nurten Demir

15 Temmuz 2012’deAtina’da kaldığı evde intiharederek hayatına son verenMelek Serin, 28 Haziran1978’de Çorum-AlacaÇikhasan Köyü’nde doğdu.2001 yılında Yurt-Kur’da

memur olarak çalıştı. 2003 yılında gerillayayönelik bir operasyonda tutuklandı. Çorum,Ulucanlar, Uşak, Sincan hapishanelerindetoplam 5 yıl tutsaklık yaşadı. Tutsaklığıbittiğinde; tereddütsüz örgütlü mücadeleyedevam etti. Melek Serin bir devrim emek-çisiydi. Bu emekçiliğini yurtdışında dasürdürdü. Mücadelesini sürdürdüğüAtina’da, içine düştüğü çıkmazlar sonunda,iç düşmanına yenik düşerek; 15 Temmuz2012 günü yaşamına son verdi.

Melek Serin

15 Temmuz2 0 0 1 ’ d eA l m a n y aDortmund’daDevrimci hare-ketin faaliyet-leri içinde yeralırken, hasta-

lığı sonucu aramızdan ayrıl-dı.

İskender Eroğlu

1979İstanbuldoğumluolan LeventDoğan, 19Temmuz

1996’daölüm orucu-

nu desteklemek içinBağcılar Namık KemalCaddesi’nde yapılan birgösteri sırasında polis tara-fından katledildi. 17 yaşın-da genç bir devrimciydi.

Levent Doğan

14 Temmuz1 9 7 9 ’ d aİ s t a n b u l ’ d a“Emperyalizme,F a ş i z m e ,Pahalılığa veİşsizliğe KarşıM ü c a d e l e ”

kampanyasında bildiri dağıtır-ken jandarmalar tarafındanvurularak katledildi.

Hüseyin Aksoy

Bahattin İşcan

1996’da hapishaneler-deki ölüm orucu sürecinde,direnen tutsakları destek-lemek amacıyla, 15 T e mm u z 1996’da İstanbulGültepe merkezindekidüzen kurumlarına karşıgerçekleştirilen baskındansonra geri çekilirken,Telsizler Mahallesi’nde birevde kuşatıldılar.Hapishanelerde ölüm oru-cunda bulunan yoldaşlarıgibi son nefeslerine kadar

direnerek şehit düştüler. (Hanım Gül,evin sahibiydi, kuşatmada polis tarafındanvuruldu ve kaldırıldığı hastanede, 22Temmuz’da yine polis tarafından katle-dildi.)

Hasan Hüseyin, AmasyaGümüşhacıköy doğumluydu. Lise yılla-rında DLMK (Demokratik Lise İçin

Mücadele Komiteleri) ve Halkevi faaliyetlerinde yeraldı. 1996’da halkın adaletini uygulamak için SPB’lioldu. Gülizar, Sivas Kangal’a bağlı Topardıç Köyü’ndendi.Köyüne gelen gerillalar aracılığıyla tanıştı devrimcilerle.Çalışmak için geldiği İstanbul’da kavganın neferi oldu.

Emine, 1973 Ankara Ayaş İlçesi doğumludur. HacettepeÜniversitesi’nde Dev-Genç’li oldu. Önce Ankara Dev-Genç Komitesi’nde, sonra bölgede görevler aldı. 1996’dabir SPB’liydi. Ali, 1975 Tokat Zile doğumludur. 1995yılında Muharrem Karakuş şehit düştüğünde o bir savaşçıoldu. Israrla ekiplerinin adının Muharrem Karakuşolmasını istemişti. Hanım Gül, o en zor günlerde dahiParti-Cephe’ye kapısını açan bir yiğit Anadolu kadınıydı.

Ali Ertürk Emine Tunçal

Hasan Hüseyin Onat Hanım Gül

Gülizar Şimşek

Page 57: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Nurten yoldaş, Kadıköy Kültür Dayanışma Derneği’ne gidipgeliyordu. Tartışmalara fazla katılmayan, çoğunlukla dinleyenbirisiydi. KKDD kapatılınca Kartal’da Devrimci Sol Güçler’intoplandığı bir binaya gelmeye başladı. Ama bu süre içerisindesuskunluğunu atmış, konuşkan, yeni gelen insanlarla candanilgilenen birisi olmuştu. Anadolu yakasının hemen her bölgesinegidip çalışma yapıyordu. ‘90 başlarında yapılan bir operasyondagözaltına alınarak tutuklanmıştı. Burjuva basında hakkındaspekülatif haberler çıkmıştı. Çalışma yaptığı birçok bölgedekiinsanlarımız bu haberlere inanmış, gıyabında Nurten’i yargılamıştı.

‘92 başında kendisini silahlı birliklerde gördüğümde şaşırmıştım.Daha önce de birbirimizi tanıdığımızdan dolayı kendisi hakkındaanlatılanları söyleyip benim de bunlara inandığımı, şimdi yanlışdüşündüğümü sandığımı anlattığımda gülerek “Şubede olumsuzbir tavır sergiledim. Ama cezaevindeki yoldaşlarım benimle çokiyi ilgilendiler. Gittiğimde ruh halim çok kötüydü. Onların uğraşısonucu tekrar kendi benliğimi buldum. Benim hakkımda olumsuzdüşünmen doğal, çünkü Devrimci Sol insanına yaraşır bir tavırsergileyemedim... Şu bir gerçek ki; özellikle cezaevi sürecindensonra insanlarımızın tüm olumsuz yaklaşımlarına rağmen hareketeolan güvenim hiç sarsılmadı. Tutuklanmadan önce güvenimzayıfmış, yenildim...” diye anlatmıştı. Hep devrimci harereketisahiplenmelerini anlatıyordu.

Bir dönem hep üsde kalıyordu. Tüm evin işini tek başınayapmak istedi. Müdahale ettiğimizde “Siz akşama kadar sokaktageziyorsunuz, oradan oraya dolaşıyor, yoruluyorsunuz. Oysa benne yapıyorum. Sadece kitap okuyor, gazete arşivi ve telefon reh-berinden isim bakıyorum. Ev işlerini size bırakırsam ne yapacağımakşama kadar” der gülerdi. Faaliyetlerde yer almak istediğini sıksık belirtir, ama üssün kurumlaşmasının önemini de bilerek yap-tıklarından yakınmazdı. Üs yaşamı ile ilgili kuralları denetler, sıksık yaptığımız eksiklikler konusunda bizi uyarırdı.

Sokak çalışmalarına başlayıp dışarı faaliyetlerde yer aldığındacoşkuyla sevinmişti. Eylem yerlerine malzeme taşıma, notlarıtaşıma görevleri kendisine verilmişti. Kendisinin ve bir yoldaşımızın

bizimle randevusu vardı. O yoldaşımızla aynı bölgede randevulaştıkve kendisi özel bir araçla gelecekti. Genel kanı olan ve düşmanınen fazla kullandığı araba olan Renault ile gelmişti. Nurten yoldaşRenault’a dayanmış bekleyen yoldaşı hemen takip ya da bölgedesivil ekip kuşkusuna kapılarak uzun süre bakmış, daha sonraalternatif randevuya gelmişti. Araçlı yoldaş o alternatif randevuyakalmıştı. Nurten’le sokakta buluşup yürümeye başlayınca araçlıyoldaş yanımızdan geçti gitti. Nurten hemen beni uyararak “Buadamı daha önceki randevu yerinde de gördüm. Reno marka biraracın yanındaydı. Oldukça da dikkatliydi” diyerek aracı tarifetmeye ve plakasını söylemeye başladı. Her şeyde itinalı,dikkatliydi. Ama bu dikkat ve itina ne onun “pimpirikliğinden”,ne de polis fobisindendi. O hep devrimci harekete, yoldaşlarınabir zarar gelmemesi için böyle davranırdı.

Yoldaşlık ilişkisindeki titizliği hep öğretici, güven dolu,sevecendi. Eleştirilerinde acımasızdı. Bir yoldaşımız yaralanmıştı.Fazla önemli bir yara olmadığı halde günlerce başında uykusuzbeklemiş, “git yat, biraz dinlen” dediğimizde bize kızmış, “yarıngündüz uyurum, gece ihtiyaç olur” diyerek bizi susturmuştu.

Evde, birlikte kaldığımız bir yoldaş “Gel Ayşe’ye bir oyunoynayalım. Ben içeri girip senin vurulduğunu, şehit düştüğünüsöyleyeyim. Bakayım ne diyecek” demişti. O yoldaş kapıyı çalıpiçeri girdi. Nurten yoldaşı oturma odasına götürdü. Televizyonunsesini biraz açtı. İçeri girerken girip saklandım. Nurten’egörünmeden saklanmıştım. Yoldaş konuştuğumuz gibi anlatıncaNurten yoldaş ağlamaya başladı. “Neden daha dikkatli olmadınız?Birbirinizi koruyamadınız mı?” diye kızıyordu. Erkek yoldaşüzüntülü ama aynı zamanda alaycı bir şekilde “Sulu gözlü, bu birsavaş, şehit de vereceğiz, tutsak da. Ağlayacaktın neden savaşageldin. Evinde otursaydın ya” diye konuşunca “Ağlamamzayıflıktan değil, yoldaşlarıma olan sevgimden. Devrimciler hiçmi ağlamaz? Bu ağlamam düşmana olan kinimden ileri geliyor.Ama sen ağlamazsın, kafan hala feodal. Buraya gelmişsin amabence boşuna...” Daha bir sürü şey sayıp döktü. Yoldaşın ruhsuz-luğundan, güvensizliğinden, yoldaşlarını sevmeme vb. sayarakyerden yere vurdu. Bu arada beni içeri girer girmez gördüğündeönce afalladı, sonra ikimiz de gülünce bizi evin içinde bir güzelkovalamıştı. Sonra bizi odamızdan çağırıp tavrımızın eleştirisiniyaparak böyle şeylerin şakasının bile hoş olmayacağını söyleyip,yoldaşlarımızın şehitliğiyle alay anlamına geldiğini anlattı. Nurtenyoldaş, bir yoldaşımızın burnu kanasa üzerine titrer, birisi birazgözükmese “hasta mı?” diye sorardı. O, yoldaşlara olan sevgisininabidesiydi.

Halkımızın özgürlüğü, vatanımızın bağımsızlığı için dağlara çık-mışlardı. 15 Temmuz 1994’te Sivas’ın Zara ilçesi, Kanlıçayır KöyüOtluçimen Mezrası’nda çıkan çatışmalarda şehit düştüler. Nihat,1975Malatya Hekimhan doğumludur. Kürt milliyetindendir. 1978’dedevrimci düşüncelerle tanıştı. Öğretmen olarak mücadelede yer aldı.1993’te gerillaya katıldı. Ahmet Karlangaç Kır Birliği’nde komutanyardımcısı oldu. Gülnaz, 1970 Antakya doğumludur. Arap milliyetindendir.1980’lerin ortalarında mücadeleye katıldı. 1993 yazında gerilla olarakSivas dağlarına adım attı. Murat, 1974 Sivas doğumludur. Türk milli-yetindendir. 1991’de bir süre başka bir siyasetin saflarında mücadeleetti. Aynı yıl Devrimci Sol’cu olup, ‘91 yazında gerillaya katıldı.Osman, 1961 Bursa, Gemlik doğumludur. Lise yıllarında devrimcilerletanıştı. Bursa bölgesinde legal, illegal görevler aldı. 7 yıl tutsak kaldı.‘91’de gerillaya katıldı.

Gülnaz Sarıoğlu Murat Kaymak

Nihat Şahin Osman Sönmez

Malatyalı’ydı.Örgütlü müca-deleye 1989’daYenibosna’dab a ş l a d ı .Cüretiyle, mili-tanlığıyla yol-d a ş l a r ı n ı n

güvenini kazandı. Oligarşiye,faşistlere karşı Devrimci SolHalk Milisleri’nde yer aldı.16 Temmuz 1993’te İstanbulŞirinevler’de polis tarafındansokak ortasında kurşunlanarakkatledildi.

Kemal Aygül

Anıları MirasımızAynı SDB içinde yer alan bir yoldaşı anlatıyor:

Nurten Demir (Ayşe): “Fedakar ve Duygulu Bir Savaşçı”

Page 58: ma, Talan, Sömürü Düzenidir! Haftalı İ 5 Temmuz 2015 ...yuruyus.biz/pdf/pdf/476.pdf · en aktif terörist gruptur. Onun amac ı Türkiye’de sosyalist ülke kurmaktır. ABD,

Çiftçi İle ÇocuklarıOlmayan yok toprakta, butun iş ça-

lışmakta.Zengin bir çiftçi anlar ölumunun

yaklaştığını, oğullarını çağırtıp der ki :«Çocuklar, ataların bize miras kalan top-rağını satmayın sakın : içinde bir defi-ne var.

Yerini bilmiyorum. Fakat biraz gay-retle bulursanız onu, geçirirsiniz ele.Oraktan sonra alt ust edin her yanını tar-lanızın çapalayın, belleyin, kazın, eldeğmemiş hiçbir yeri kalmasın...» Babaölur, çocuklar altust eder tarlayı, bula-mazlar defineyi, parayı fakat işlenmiş tar-la iki kat mahsul verir.

Akıllı ihtiyar, ölmeden önce, oğulla-rına göstermiş olur ki böylece: Çalışmakdefinedir.

Nazım Hikmet, La Fonten’denMasallar

O ÇadırO çadır büyüktür

Bir meydana kurulmuşsa eğer

Adalet için

Büyük insanlığı içine alacak kadar

O çadır güçlüdür

Adaletsizliği devasa saraylardan

Ferit’ten Mustafa Dede’ye

Acısın direnç eyleyen halk

Güçlüdür düşmanlarına karşı

O çadır sağlamdır

Bakmayın derme çatma haline

Sökemez zalimin fırtınası

Kökleri derinlerdedir

Yüreğindedir halkın

O çadır konuşur

Gündüz ve gece

Gece gündüz hiç durmadan

Adalet ister hiç susmadan

Ve saçlarına ak düşmüş bir ana

Halkın adaleti der umudumuz

Ümit İlter

POLİS İN TÜM ENGELLEME

ÇABALARINA RAĞMEN YÜZB İNLER

BAKIRKÖY MEYDANI’NDAYDI

İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR

POL İS, GRUP YORUM

KONSER İNE KATILIMI ENGELLEMEYE

ÇALIȘIYOR!

“KÖPEĞİN DUASI KABUL OLSA

GÖKTEN KEM İK YAĞAR”DI!

Gerçek bilgi, yaparak ve denenereköğrenilen bilgidir.

(Descartes)

Hayatta uygulanmamış bilgi gerçekdeğildir. Öğretici de değildir.

Karga, kekliği taklit edeyim de-miş; kendi yürüyüşünü şaşırmış.

- Başkalarını taklit edenler, kendi ki-şiliğini kaybederler...

-Bıçak yarası onulur (geçer), dil yarası onulmaz (geçmez).

Bıçağın açtığı yara bir süre canımızı yakar; yara kapanınca acısı hafifler ve gide-rek kaybolur. Ama hakaret, ağır söz gibi gönul kırıcı davranışlar hiçbir zaman unu-tulmaz. Değişik vesilelerle hatırlandığında aynı acıyı verir.

Atasözü

ŞiirKıssadan Hisse

Deyim

Özlü Söz