mahir Çayan k›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

50
www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 45 26 Mart 2006 Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil) [email protected] Fatma Koyup›nar ölüm orucunu d›flar›da sürdürüyor K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na 36 Y›ld›r Feda Ruhuyla Direniyoruz K›z›ldere Yolunda fiehitlerimizi Selaml›yor Umudu Büyütüyoruz Mahir Çayan ISSN 13005 - 7944

Upload: others

Post on 30-Oct-2021

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 45

26 Mart 2006Fiyat›: 1 YTL(kdv dahil)

[email protected]

Fatma Koyup›nar ölüm orucunu d›flar›da sürdürüyorK›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

36 Y›ld›r Feda Ruhuyla Direniyoruz

K›z›ldere Yolundafiehitlerimizi

Selaml›yorUmudu

Büyütüyoruz

Mahir ÇayanISSN 13005 - 7944

Page 2: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

�Ça¤r›‹lan

● 19 AAral›k ÇÇanakkale Katliam› DDavas›Tarih: 4 Nisan 2006Yer: Çanakkale A¤. Cez.

Mah.Saat: 09.30

● 19 AAral›k ÜÜmraniyeKatliam› DDavas›Tarih: 10 Nisan 2006Yer: Üsküdar 1. ACM.Saat: 10.00

30 MMart fifiehitler AAnmas›Devrim flflehitlerini aanmak, ttarihsel bbir ssorumluluktur.

Onlar› anmak, emperyalizme ve oligarfliye karfl›direnifli sürdürmektir.

Onlar› anmak, K›z›ldere’nin feda ruhuyla direnenleri sahiplenmektir. ‹flçiler, kköylüler, mmemurlar, eev kkad›nlar›, öö¤renciler, eesnaflar!

devrimciler, ddemokratlar, iilericiler, vvatanseverler!

Hepinizi, flehitlerimizin huzurunda birleflmeye ça¤›r›yoruz.

Dost, düflman görsün ki, bayraklar› bizim ellerimizdedir. Yer: Gazi, Cebeci Mezarl›¤› Tarih: 2 Nisan 2006 Saat: 13.00

Haklar VVe ÖÖzgürlükler CCephesi

AnmayaÇa¤r›

Devrim fiehitlerini Anma ve Umudun Kuruluflunu

Kutlama Günleri

fiehitlerimizin huzurunday›z; onurlu, gururlu, bafl›m›z dik. 36 y›ld›r, s›n›flarmücadelesinde boyun e¤meden, uzlaflmadan, sapmadan, devrim yürüyüflünü sür-dürmenin onuruyla anaca¤›z onlar›. Devrettikleri bayra¤› yere düflürmedik. Dev-rald›¤›m›z mirasa leke sürmedik.

Devrimci Sol, 30 Mart’› "Devrim fiehitlerini Anman›n Tarihsel Sorumlulu-¤unun Günü" olarak ilan etmiflti y›llar önce. Sorumlulu¤umuzun hep bilincindeolduk; yaln›zca bir gün de¤il, yaln›zca bir y›l de¤il, 36 y›l›n her an›nda tafl›d›k busorumlulu¤u. K›z›ldere flehitlerine karfl› tarihsel sorumlulu¤umuzu yerine getirme-mizin en özlü ifadesi, umudu yeniden yaratm›fl olmam›zd›r.

Tarihsel sorumlulu¤umuzu yaln›z Parti-Cephe’li flehitlerle de s›n›rlam›yoruz.Tüm dünyada, yüzy›llard›r proletaryan›n sosyalizm ve s›n›fs›z toplum kavgas›nda,halklar›n ulusal ve sosyal kurtulufl savafllar›nda verdi¤i flehitleri bu tarihsel sorum-lulu¤umuzla an›yoruz. Çünkü onlar dünya halklar›n›n en eflsiz hazinesini, en de-¤erli miras›n› oluflturuyorlar. Halklar›n kurtuluflu için düflenler, bizim flehitlerimiz-dir. Ba¤›ms›z bir vatan› yaratmak, halklar›m›z› özgürlefltirmek ve sosyalist Türki-ye’yi infla etmek sözümüz, onlar›n ideallerine sahip ç›k›fl›m›zd›r.

K›z›ldere’den bu yana feda ruhuyla devrim yürüyüflümüzü sürdürüyoruz. Busiyasi cüret ve kararl›l›¤a sahip olmayanlar›n devrim bayra¤›n› yükseklerde tuta-mayaca¤› bir ülkede yafl›yoruz. Difle difl kavgada, flehitlerimizi, flehitler vererekan›yoruz. fiehitlerimizi and›¤›m›z bu günlerde, ölüm orucu direniflçileri gün günflehitli¤e gidiyorlar. fiehitleri anman›n tarihsel sorumlulu¤u, iflte bu noktada em-peryalizme ve oligarfliye karfl› direniflle bütünleflmenin sorumlulu¤una dönüflüyor.

fiehitlerimizin ve umudumuzun huzurunda bir kez daha söz veriyoruz ki; tari-he, bugüne ve yar›na dair tüm sorumluluklar›m›z› eksiksiz omuzlayacak, devrimsözümüzü yerine getirece¤iz. fiehitlerimizin ve umudumuzun yolu, kurtulufl yolu-dur. Yolumuzda ilerlemeye devam edece¤iz.

"Bizler bbu ddüzenin ddikenle-rini aay›klamaya ggidiyoruz.Sizler ddikensiz bbiryolda yyürüyesiniz ddiye.”

Zehra Öncü (fiehit gerilla)

Cun-taya kar-fl› müca-d e l e y isürdürendevrim-cilerden-di. Gö-

zalt›na al›n›p iflkence yap›ld›k-tan sonra 3 Nisan 1981’de‹stanbul Küçükköy’e götürülüpkurfluna dizilerek katledildi.

Mustafa IfiIK

1991’de Avusturya’da devrimci hare-ket içerisinde yerald›. Yaklafl›k 4 y›l Avus-turya hapishanelerinde tutsak kald›. 2000-2001 Ölüm Orucu çal›flmalar› s›ras›nda,sa¤l›k koflullar›n› hiçe sayarak koflturdu.Kanser hastal›¤›n›n ilerlemesi sonucunda 3Nisan 2001’de aram›zdan ayr›ld›.

MustafaKuran

Bedii Cengiz SPB üyesiydiler. 4 Nisan1995’te Gaziantep’te ölüm mangalar› tara-f›ndan katledildiler.

1962 Dersim do¤umlu Hüseyin Cofl-kun, 1976’da devrimci mücadeleye kat›ld›.1985 sonras› ‹zmir ve Ege yöresinde görevler

ald›. K›sa süreli tutsakl›klar yaflad›. 1993’teGaziantep sorumlulu¤unun yan›nda, BediiCengiz Silahl› Propaganda Birli¤i’nin komutan-

l›¤›n› üstlendi. 1971 Antep do¤umlu Demet TANER, ‹zmir’de üniversitede DEV-GENÇ’li ol-du. 1992’de Ege TÖDEF Temsilcili¤i yapt›. ‹lerleyen süreçte Antalya, Burdur, Isparta illerininsorumlulu¤unu üstlendi. Daha sonra bir savaflç› olarak görev ald›.

HüseyinCOfiKUN

DemetTANER

Devrimcihareketin iflçialan›ndaki ör-g ü t l ü l ü ¤ üiçinde yeral›-

yordu. Eczac›-bafl› ‹laç Fabri-

kas›’nda ilk grevi örgütleyenler-dendi. 4 Nisan 1977 gecesi,grev nöbeti s›ras›nda faflistler tara-f›ndan katledildi.

Hasan ATEfi

K›rklareli’nin Pehli-vanköy ilçesinde do¤du.Babaeski Demokratik Kül-tür Derne¤í’nin kurucula-r›ndand›r. Mücadelesini ‹s-tanbul’da sürdürüyordu.4 Nisan 1977’de bir solgrup taraf›ndan ‹stan-bul’da pusuda katledildi.

KemalKARACA

1956 Çanakkale do¤umlu olan Yücel,‹stanbul Maliye Muhasebe Yüksek Okuluö¤rencisiyken mücadeleye kat›ld›. ‹stanbulDEV-GENÇ yöneticilerinden biri oldu. SDBüyesi olarak mücadelesini sürdürdü. 3 Ni-san 1981’de ‹stanbul Kad›köy’de caddeortas›nda polis taraf›ndan katledildi.Mehmet Selim

YÜCEL

Bülent ÜLKÜ

30 Mart-17 Nisan fiehitlerini Anma Günleri dolay›s›yla faflistbir polis timine karfl› düzenlenen eylem s›ras›nda 1 Nisan1993’te flehit düfltüler. SDB üyesiydiler.

Hakk› KARAHAN, 1989’da ‹.Ü. Veterinerlik Fak. Ö¤ren-cisi iken DEV-GENÇ saflar›na kat›ld›. DEV-GENÇ’in bölge sorum-lulu¤unu, milis komutanl›¤›n› üstlendi. Ferda C‹VELEK de DEV-GENÇ’liydi. 1988’de Sa¤l›k Meslek Lisesi’nde devrimci mücade-leye kat›ld›. DEV-GENÇ’in Kad›köy bölge örgütlenmesinde so-rumluluklar üstlendi. Veysel BEYSÜREN, 1991’de Liseli DEV-GENÇ saflar›nda mücadeleye kat›ld›. Milislerde yerald›.

Hakk›KARAHAN

FerdaC‹VELEK

VeyselBEYSÜREN

MeryemAltun

31 Mart 2004Tekirda¤ Devlet Hastanesi'nde 29 Mart’ta bedenini tu-

tuflturdu, 31 Mart 2004 günü flehit düfltü.

Günger, 13 Temmuz 1972'de Artvin'in fiavflat ilçesi Ka-yadibi Köyü’nde do¤du. 1989'da Marmara Üniversitesi Ata-türk E¤itim Fakültesi Fizik Ö¤retmenli¤i’nde ö¤renciykenDEV-GENÇ saflar›nda yerald›. 1992’de SDB savaflç›s› oldu.1993'te tutsak düfltü. ‹flkencede direndi. Hapishane sürecin-de de çeflitli sorumluluklar almaya devam etti.

9. Ölüm Orucu ekibi içinde açl›¤a yatarak, aslolan›n herkoflulda düflman karfl›s›nda dik durabilmek oldu¤unu göste-rerek ölümsüzleflti.

ÜmitGünger

BüyükDireniflte fifiehit

Düfltüler

Sahibi vve YYaz›iflleri MMüdürü:Sevtap TTÜRKMEN

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.‹stiklal Cad. Büyükparmakkap› Tel

Sok. No:4 Kat:4/2 Beyo¤lu/‹STANBULTelefon: 0 212 251 94 21 Faks: 0 212 251 94 35

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANE Pieter de Hoochstr. 30

3021 CS Rotterdam/NEDERLAND

‹nternet AAdresi: www.yuruyus.comMail AAdresi: [email protected]

ISSN: 1305-7944Hesap No: 1051 - 1637885 SevtapTürkmen Türkiye ‹fl Bankas› fiiflli fib.

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›kBask›: ASPAfi Pazarlama-Evren Mah.

Gülbahar Cad. No:7 Ba¤c›lar/‹ST.Tel: 0 212 655 88 64

Da¤›t›m: Merkez Da¤›t›m Pazarlama San.ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Fiyat›: 1 YTLAvrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Haftal›k SSüreli YYerel YYay›n

1964 y›l›nda Anka-ra’da do¤du. Devrimcidüflüncelerle lise y›llar›n-da tan›flt›. Bursa’da Kör-feze Bak›fl Gazetesi’ninyaz›iflleri müdürlü¤ünüyapt›. ‹flçi alan›nda so-rumluluklar üstlendi. Po-lis taraf›ndan kaç›r›ld› ve31 Mart 1992’de Ulu-da¤ yolunda iflkence ya-p›lm›fl ve bafl›ndan vurul-mufl olarak bulundu.

5. Öölüm Orucu Ekibi direniflçisiydi. 31 Mart 2002’dedireniflin 90. flehidi olarak Sa¤malc›lar Devlet Hastanesi'ndeflehit düfltü.

Meryem, 18 A¤ustos 1976’da ‹stanbul’un gecekondular›n-dan 1 May›s Mahallesi’nde do¤du. Ümraniye Lisesi’ndeykengençli¤in mücadelesi içinde yerald›. A¤abeyi Kahraman Altun,emperyalizme karfl› bir eylemde flehit düflmüfltü. A¤abeyininbayra¤›n› devral›p kavgas›n› sürdürdü. 1991 sonlar›nda ‹ngil-tere’ye götürüldü ve 7 y›l orada yaflad›. Yurtd›fl›nda da müca-deleden uzak kalmad›. Ve bunun sonucunda ‹ngiltere’nintecrit hücrelerinde 6 ay tutuldu. Meryem 1998’de Türki-ye’ye döndü. Tutsak düfltü. Yurtseverli¤in ad› olarak ölümsüz-leflti.

Page 3: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

Yürüdü¤ümüz yolda, flehitleri-mizin ayak izleri var ve arka-

m›zda flehitler b›rakarak yürüyoruz.Her aflamas›nda flehitlerin oldu¤ubu tarih, kurtuluflun büyük bedellerpahas›na mümkün olaca¤›n› da bel-geliyor. Mahirler’den bugüne kesin-tisiz 36 y›ld›r süren bu yürüyüfl,Anadolu halk›n›n ba¤›ms›zl›¤›, de-mokrasi ve sosyalizm için uzundevrim yürüyüflüdür. Bu yürüyüflh›zlanmakta, yavafllamakta ancakhiç durmamaktad›r. 36 y›lda örgüt-sel kesintiler olsa da ideolojide vepolitikada, devrim iddias› ve karar-l›l›¤›nda hiçbir kesinti yoktur.

Mahirler’in çizdi¤i devrim gü-zergah›nda sürdürülen müca-

dele, iflte bu nedenle oligarfli içinhemen her dönem en büyük “teh-dit”lerden biri olarak görülmüfl; buçizgiye karfl› kesintisiz bir yoketmepolitikas› uygulanm›flt›r. Yoketme

politikas›ndan beklenen amaçlardanbiri de, fiziki darbelerin yan›s›ra, ogücü savafltan vazgeçirmek ve dev-rimden koparmakt›r. 36 y›ld›r özel-likle devrimci harekete karfl› sürdü-rülen yoketme politikas›n›n baflar›-s›z kald›¤› nokta da buras›d›r. Dev-rimci hareket, 36 y›ll›k tarihi bo-yunca karfl› karfl›ya kald›¤› tüm kat-liamlara, infaz politikalar›na, yedi¤idarbelere, maruz kald›¤› kuflatmala-ra ra¤men, devrim ve iktidar hedefi-ni hiçbir zaman tart›flma konusuyapmam›fl; tam tersine, iktidar iddi-as›n› ve perspektifini daha da pekifl-tirmifltir.

Devrim iddias›yla, iktidar hede-fiyle s›n›flar mücadelesine ka-

t›lan hiçbir güç için, emperyalizminve iflbirlikçilerinin bask›lar›, zulmüsürpriz de¤ildir. Devrim iddias›n›nsahipleri, bu yolda daha ilk ad›mla-r›n› att›klar› andan itibaren, nelerle

karfl›laflacaklar›n› da bilirler. Bu an-lamda, mücadelenin bir evresindeoligarflinin katliamlar›yla, cuntala-r›yla, hapishaneleriyle karfl› karfl›yakal›nca, “beklenmedik” geliflmelerolmuflcas›na izledikleri yolu gözdengeçirip düzeniçi tercihlere yönelen-lerin hiçbir teorik, siyasi izah›n›ninand›r›c›l›¤› yoktur. Oligarflininbask›lar› alt›nda devrim iddias›n› veyürüyüflünü sürdürecek ideolojik veörgütsel bir irade gösteremeyenler,düzene teslim olurlar. Bu, kolaygünlerle, zor dönemlerin devrimci-li¤inin fark›d›r. Burada tek tek kifli-lerden de¤il, “örgüt”lerden sözedi-yoruz. Ülkemizde emperyalizminve oligarflinin bask›lar› karfl›s›ndasapmalara düflen, düzeniçili¤e evri-len pek çok örgüt görülmüfltür. Bun-lar›n karfl›s›nda devrimci hareketin36 y›ll›k kesintisizli¤i, temel birfarkl›l›k oluflturur. Devrimci hare-keti Türkiye solu içinde farkl› biryere koyan olgulardan biri de budur.

Oligarflinin bask› ve dayatmalar›alt›nda siyasi çizgimizi de¤ifl-

tirmedik. Ödenecek bedellerin bü-yüklü¤ünden ürküp, taktiklerimizi,politikalar›m›z› de¤ifltirmedik. Hersa¤c›, statükocu, teslimiyetçi tav›r,kendini mazur göstermek için, tav-r›n›n “teorisini” de yapar. Bu teori-ler “koflullardaki de¤ifliklikler” üze-rine derin tahliller ve muhasebelerlesüslenir. Fakat oligarflinin bask› vedayatmalar›n›n zorlamas›yla, bedel-ler ödemekten kaçma kayg›s›yla ya-

"Savaflta baflar› kazanmak... çok büyük bir enerji, kararl›l›k ve manevibak›mdan esneklik istemektedir. Öyle bir enerji ki, kurtulufl için umutkalmam›fl bir anda bile baflar› kazanaca¤›ndan kuflkuya düflmez. Öylebir kararl›l›k ki, gösterilmifl hedeften geri çekilmemek için güç verir... Zafer, ancak... ona her ne pahas›na olursa olsun, hatta hayatlar› paha-s›na eriflmeye karar vermifl ordunun eline geçebilir. Çünkü ancak biz-zat ölüme karar vermeye yetenekli olan zafer kazanabilir, yani baflka-s›n› yokedebilir." (*)

K›z›ldere yoluzaferin yoludur

3 K›z›ldere yolu zaferin yoludur

5 ‹syan ateflini harlayal›m

8 Fatma Koyup›nar Armutlu’da direniflini

sürdürüyor

10 Bask›lar ‘TECR‹TE SON’ ça¤r›m›z› susturamaz!

13 Derbent’te y›k›ma halk barikat›

14 Gençlik: Gençlik haklar› için mücadele ediyor

17 F Tiplerini yöneten kafa iflte bu!

18 Ve Genelkurmay konufltu

21 AKP halka karfl› savafl›n ‘gizli anayasa’s›n›

imzalad›

22 Y›lmayaca¤›z!

23 Parti’nin öyküsü- bölüm: 1

26 Bu tarih kanla yaz›lm›fl flehitlerimizin tarihidir

30 AKP’nin tabip odalar› kuflatmas›

33 Siyonizmin Filistin’de ortaça¤ takti¤i

34 Emperyalist terör stratejisi

36 ‹flgalin 3. y›l›nda meydanlarda Amerikan

emperyalizmine öfke

39 Hayat›n ‹çindeki Teori: Halk›n savafl›na, hakl›

savafllara evet!

43 Dünya: Frans›z gençli¤i kararl›

44 Tecritin a¤ababas›d›r onlar

46 fiehit aileleri konufluyor

48 Kapitalist Batakl›k: “Özgürlü¤ün” video kaseti

49 Selam olsun da¤lar›n flahanlar›na

50 Ba¤›ms›zl›k demokrasi sosyalizm

mücadelemizin kahraman flehitleri

� � � � � � � � � � �

Page 4: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

p›lan hiçbir teori, teori de¤ildir.“Koflullardaki de¤ifliklik” analizle-ri, zorlama muhasebeler, teslimiyeteaç›lan birer kap› olmaktan öteye ge-çemezler. Devrimciler, her konjonk-türde somut durumlar›n somut tahli-lini yaparlar, geçmiflleri ve gelecek-leriyle ilgili muhasebeden kaç›n-mazlar; fakat bunlar› devrimci k›-lan, en baflta tamamen devrimcilerinkendi iradesiyle yap›lm›fl olmas› zo-runlulu¤udur.

Ülkemiz solunda, teslimiyetçili-¤in, düzenin legalizm batakl›-

¤›na yerleflmenin, statükoculu¤unteorileri bolcad›r ve bunlar hep bü-yük bedeller ödemenin efli¤indeüretilmifl teorilerdir. Devrimci hare-ketin tarihinde ise, böyle bir teoriyibulamazs›n›z. Koflullar ne olursa ol-sun, o sürece özgü politikalar neolursa olsun, devrimci hareketin uf-kunda hep ayn› hedef olmufltur.

Devrimin ancak halk›n savafl›ylagerçekleflece¤ini bilen, ba¤›m-

s›zl›¤› ve halk›n iktidar›n› hedefle-yen bir hareket, subjektif koflullar›-n›n elverdi¤i ölçüde savafl› gelifltir-mekten geri durmaz. Teoride isterayaklanmay›, ister halk savafl›n› sa-vunsun, statükoculu¤u içsellefltiren-ler, savafl›n geliflimi karfl›s›nda ilkrahats›z olanlard›r. Oligarflinin mev-cut demokrasicilik oyunu içindekistatükolarla yetinenler, devrime yü-rüyemezler. Kendi özgücüne güven-meyip burjuva partilerine veya dü-zenin kendili¤inden demokratikle-flece¤ine bel ba¤layan reformistler,revizyonistler, 12 Mart sonras›nda,aç›k faflizmin sorumlusunun dev-rimciler oldu¤u, devrimcilerin si-lahl› eylemlerinin sonucu cuntan›ngeldi¤i yaygaras›na bafllam›fllard›.Ve ne kadar ilginçtir ki, 12 Eylülsonras›nda da ayn› tavr› cuntan›nmahkemelerinde TKP’den Devrim-ci Yol’a kadar birçok siyasi harekettekrarlad›. Cuntayla hesaplaflmakyerine, eylemleriyle cuntan›n gel-mesine yolaçt›lar diye devrimcilerisuçlad›lar. Bu kafa yap›s› devrimigelifltirebilir miydi? Nitekim, busuçlamalar› yapanlar›n hepsi, devri-mi terkedip düzene döndüler.

Devrimler, kanl› süreçlerdir. Em-peryalizm ve burjuvazi, iktidar-

lar›n› kaybetmemek için her yolabaflvurduklar› için böyledir bu. Hal-k›n mücadelesi kendi iktidar hedefi-ne yöneldikçe, mücadelenin fliddetiartar. Egemen s›n›flar›n zulmü s›n›r-s›zlafl›r. Oligarflinin fliddeti karfl›s›n-da yap›lacak iki fley vard›r; ya bufliddete teslim olunarak iktidar he-definden, devrim yürüyüflündenvazgeçilecek ya da halk›n savafl›sürdürülecek, daha da büyütülecek-tir. Birinci fl›k, Marksist-Leninistleriçin hiçbir zaman bir alternatif de-¤ildir. Oligarflinin fliddetinin karfl›-s›nda halk›n savafl›n› gelifltirmektenbaflka yolun olmad›¤›n› anlam›yorbaz›lar›. A¤›zlar›na pelesenk ettikle-ri “fliddet sarmal›” deyip halk›n di-renme ve kendi iktidar› için müca-dele etme hakk›ndan vazgeçmesiniistiyorlar. Evet, oligarfliyle halk ara-s›ndaki mücadele bir yan›yla böylebir “sarmal›” da içerir; devrim vekarfl›-devrimin birlikte geliflme di-yalekti¤idir bu. Fakat buna ra¤men,oligarfliyle halk aras›ndaki savaflta“fliddet”in, silahlar›n belirleyici ol-du¤u san›lmamal›d›r; belirleyiciolan bu savafltan kimin iradesiningalip ç›kaca¤›d›r. Çünkü bu ayn› za-manda bir irade savafl›d›r. Oligarflifliddeti t›rmand›rarak, halk›n öncü-lerinin iradesini k›rmak istemekte-dir zaten. ‹ktidar hedefinden vazge-çen, bu hedefe yürüme iradesinigösteremeyen, kaybeder.

Devrimci hareket, iktidar hedeflibir mücadelenin temsilcisi ola-

rak 36 y›ld›r iflte böyle durmaks›z›nt›rmand›r›lan bir zulmün hedefidir.Devrimin yak›n veya uzak bir tehli-ke olmas›, burjuvazi için temeldebir fleyi de¤ifltirmez. O, tarihsel s›-n›f bilinciyle devrime karfl› hep te-yakkuz halindedir. Oligarflinin“Milli Güvenlik Siyaset Belge-si”nde “öncelikli tehdit” bafll›¤›ndane yazarsa yazs›n, en büyük tehditolarak devrimi görürler hep. Do¤ru-su da budur. fiu veya bu kesimlerdüzen için geçici, konjonktürel teh-likeler oluflturabilirler. Nitekim bu-nun ay›rd›nda olan oligarflinin ç›-kard›¤› yasalarda, devlet örgütlen-

mesinde, kurumlaflmalar›nda hepdevrime karfl› düzeni güçlendirmeamac› vard›r. Faflist bask› yasalar›-n›n, genelgelerinin, F Tipleri’nina¤›rl›kl› olarak hedefi, hep bitti¤ini,marjinalleflti¤ini söyledikleri dev-rimci harekettir. Devrime gebe birülkede, bu nesnelli¤i de¤ifltiremeye-ceklerine göre, devrim iddias›na veiktidar perspektifine sahip olan› yo-ketmek istemektedirler.

Oligarflinin yoketme savafl› 36y›ld›r sonuçsuz kald›. Sonuç-

suz kalmaya da mahkumdur. Budevrimci gelenek, say›s›z darbelere,kuflatmalara ra¤men, cüretle ve fedaruhuyla iktidar iddias›n› ve devrimyürüyüflünü sürdürmüfltür. Feda ru-humuz, “ya zafer ya ölüm!” diyebil-memiz, iktidar yürüyüflündeki ka-rarl›l›¤›m›z›n ifadesidir. Feda ruhu-muz, yenilmezli¤imizin, 36 y›ll›kdestan›m›z›n s›rr›d›r.

Bu mücadelenin hangi alan›ndave hangi biçimde flehit düflmüfl

olursa olsun; yüzlerce flehidimiz tekbir amaç u¤runa verdiler canlar›n›:Halk›n iktidar›n› kurmak için. Butopraklardan emperyalizmi kovuphalk›n iktidar›yla kesintisiz bir fle-kilde sosyalizmi infla etmek içinverdiler canlar›n›. Türkiye halklar›-n›n anti-emperyalist, anti-oligarflikmücadelesi geliflerek büyüyecektir.fiehitlerimizle topra¤a ekilen to-humlar bire bin vererek büyütecekbu savafl›. fiehitlerinden güç alanlar,flehitlikleriyle güç verecekler halk›nkavgas›na. Bu güç, milyonlar›n gü-cü haline dönüflecek. Halk›n müca-delesinin geliflmesinden yaln›zcaemperyalistler ve iflbirlikçileri kor-kar. Marksist-Leninistler’in oldu¤ukadar, halktan yana olan tüm ilerici-lerin, demokratlar›n görevi de bumücadelenin geliflmesi için gayretgöstermektir. E¤er hedef halk›n ikti-dar›ysa, bu savafl› “yumuflatmaya”çal›flmak, halk›n tek zafer flans›n›ortadan kald›rmakt›r. Çünkü tarihinbize ö¤retti¤i gibi; “Savafl günefli-nin do¤mad›¤› gün, zafer flark›s›söylenmez.”

(*) (General M. Dragomirof, Akt: M.‹. Kali-nin, Devrimci E¤itim Devrimci Ahlak, syf:117)

4

26 Mart 2006 / 45

Page 5: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

5

26 Mart 2006 / 45

Ortado¤u halklar›n›n DemirciKawa önderli¤inde zalim Dehak'akarfl› gerçeklefltirdi¤i isyan›n günüolan Newroz, yine isyan›n sloganla-r› ve yak›lan atefllerle kutland›. Hak-lar ve Özgürlükler Cephesi 19 Martgünü ‹stanbul’da Newroz ateflini ikiayr› yerde yakt›. Avrupa Yakas›’ndaGazi Mahallesi’nde, Anadolu Yaka-s›’nda ise 1 May›s Mahallesi’ndetoplanan HÖC’lüler Newroz isyan›-n›n Cengiz Soydafllar'la sürdü¤ünühayk›rd›lar, zulme karfl› direnen Fat-ma Koyup›nar’›n resimlerini tafl›d›-lar.

Newroz AAtefli FFedalarla BüyüyorGazi Mahallesi’nde, Gazi Temel

Haklar Derne¤i önünde toplanarakkortej oluflturan HÖC'lüler en önde“Newroz ‹syand›r ‹syan Cengiz Soy-dafllar'la Sürüyor” ve “Newroz AtefliFedalarla Büyüyor” pankartlar› ileyürüyüfle geçtiler.

Zalim Dehak'›n zulmüne karfl›baflkald›ran Demirci Kawa'n›n yakt›-¤› ateflin günümüzde feda ateflleriyleölüm oruçlar›nda büyüdü¤ü, isyanatefllerinin sönmedi¤i sloganlara,coflkuya yans›m›flt›. Kortejde en ön-de çocuklar, halk› ve vatan› için tec-rit kalks›n diye Armutlu'da ölümorucunu sürdüren Fatma Koyup›-

nar'›n resmini tafl›yorlad›. Gazi'ninsokaklar› “Newroz Piroz Be” slo-ganlar› ile inlerken sürekli “NewrozAtefli Fedalarla Büyüyor, Newroz ‹s-yand›r ‹syan Cengiz Soydafllar'laSürüyor” sloganlar› at›ld›. ‹smet Pa-fla Caddesi'nden, yine isyan atefliylebedenini tutuflturan Muharrem Kara-demir’in ad›n› alan Muharrem Tepe-si'ne yüründü. Yürüyüflte s›k s›k“Umudun Ad› DHKP-C, Yaflas›nDevrimci Halk Kurtulufl Partisi Cep-hesi” sloganlar› at›ld›.

Y›ld›z Keskin’in Newroz’u anla-tan fliiri okumas›n›n ard›ndan HÖCad›na Yasemin Karada¤ bir konuflmayapt›. Newroz’un tarihçesini hat›rla-tan Karada¤, günümüz Dehaklar'›n›nemperyalistler ve iflbirlikçileri oldu-¤unu söyledi. Ezilenlerin direniflininde Kawa'n›n yakt›¤› ateflle harlana-rak büyüdü¤ünü kaydeden Kara-da¤ flunlar› söyledi:

“Cengiz'in harlad›¤› ateflte121 ölümle süren ölüm orucudirenifli Dehaklar'a karfl› di-renifl gelene¤inin bir ifadesi-dir. Fatma Koyup›nar em-peryalizmin yok-etme boyune¤dirme politikas›na karfl› di-reniflte dalgalanan bir bayrak-t›r. Newroz isyan›n ad›d›r. Öz-gürlü¤ün ancak ve ancak kavgaylamücadeleyle kazan›laca¤›n›n ad›d›r.‹syan› büyütmek için isyan ateflini

birlikte harlayal›m."

Ard›ndan Grup S›la türküler söy-lerken Newroz atefli tutuflturuldu,gençler yafll›lar, çocuklar ateflin üze-rinden atlad›lar. 800 kiflinin doldur-du¤u alanda coflku sloganlara yan-s›rken Grup Yorum’un marfllar› bucoflkuyu yükseltti. “Bu Ülkeyi Yan-g›n Sarar” diyen Yorum türkülerinisöyledikçe Gazi’nin semalar›ndaateflin alevi harland›.

◆ ‹stanbul 1 May›s Mahalle-si’nde ise, Anadolu Temel Haklarönünde toplanan kitle sloganlarlakutlaman›n yap›laca¤› alana yürüdü.Alan bayraklar ve pankartlarla haz›r-lanm›flt›. Polisin pankartlar› kald›r›ntehditleri bofla ç›karken, z›rhl› araç-lar› alana sürerek gözda¤› vermeyeçal›flt›. Ancak, zulme isyan gününükutlamaya haz›rlananlar› bu ucuzgözda¤›n›n y›ld›rmas› mümkün ol-mayacakt›.

“Newroz Atefli Fedalarla Büyü-yor” yaz›l› pankartla yürüyüfle geçenkitle, “Newroz Piroz Be, KurtuluflKavgada Zafer Cephede, Mahir Hü-seyin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl,Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz”sloganlar›n› hayk›rd›. Cemevi yan›n-da bulunan alana gelen yüzlerce kiflialanda, “Newroz Atefli Fedalarla Bü-yüyor” yaz›l› 3 pankart ve “Newroz‹syand›r ‹syan Cengiz SoydafllarlaBüyüyor” yaz›l› Cengiz Soydafl'›nresminin bulundu¤u bir pankartla vealan› çevreleyen k›z›l bayraklarlakarfl›laflt›.

D a -

Gazi Mahallesi

‹syan ateflini harlayal›m

Newroz iisyand›r, isyan CCengiz

Soydafllar’la ssürüyor

Page 6: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

6

26 Mart 2006 / 45

vul zurna ile halaylar çekilirkenNewroz atefli yak›ld›. Özgür Türkkitleye hitaben bir konuflma yapar-ken, zulme karfl› isyanlarda flehit dü-flenler için sayg› duruflunda bulunul-du. 200 kiflinin kat›ld›¤› kutlama,Anadolu Temel Haklar Folklor Eki-bi’nin oyunlar›, halaylar ve marfllar-la coflkulu flekilde sürdü.

HÖC’lüler 21 Mart günü de çe-flitli mahallelerde kutlamalar yapt›.

◆ Sar›gazi Ovac›k sokakta atefl-ler yakarak kutlama yapmak isteyenHÖC üyeleri, jandarman›n sald›r›s›-na maruz kald›lar. Jandarman›n"Newroz kutlamak yasad›fl›d›r” da-yatmas›na da¤›lmayacaklar› cevab›veren HÖC'lüler, sald›r›ya tafllarlakarfl›l›k verdiler. Sokak aralar›ndajandarma terörü sürerken, hiçbirHÖC’lüyü gözalt›na alamayan, ha-vada helikopterler uçuran jandarmave sivil J‹TEM'ciler kahvelerden17'ye yak›n insan› gözalt›na ald›.Gün boyu süren teröre karfl›HÖC’lüler davulla zurnayla slogan-larla Newroz’u kutlayarak çat›flt›lar.

Okmeydan› HÖC, Newroz atefli-ni Sibel Yalç›n Direnifl Park›'ndayakt›. Kutlamada “Newroz ‹syand›r‹syan Cengizlerle Sürüyor, NewrozAtefli Fedalarla Büyüyor, Yaflas›nHalklar›n Kardeflli¤i" sloganlar›hayk›r›ld›, halaylar çekildi.

21 Mart günü ‹stanbul’un gece-kondular›nda yak›lan Newroz ateflle-rinden biri de Ba¤c›lar'dayd›. Yeni-mahalle’de HÖC taraf›ndan yap›lankutlamada bugün Kawa'n›n direniflgelene¤inin Cengiz Soydafllar'la sür-dü¤ü vurguland›.

Esenler'de HÖC’lüler Nam›kKemal Mahallesi Meydan›'nda yak-t›klar› ateflle Newroz’u kutlad›lar.Yürüyüflün ard›ndan yak›lan ateflinetraf›ndan “Newroz ‹syand›r ‹syan›Büyütelim, Fatma Koyup›nar Onu-rumuzdur” sloganlar› at›ld›.

Anadolu ‹‹syan Ateflleriyle KKurtulur◆ Elaz›¤'da HÖC, DHP ve Tun-

celililer Derne¤i’nin ça¤r›s›yla Y›l-d›z Ba¤lar› Mahallesi’nde yo¤un

ya¤mura ve mahalleyi iki gün ön-cesinden ablukaya alarak terör es-tiren polise ra¤men toplanan 500kifli, meflalelerle yürüdü. “New-roz ‹syand›r ‹syan› Büyütelim”ortak pankart›n›n arkas›nda yürü-yen halk “Newroz Piroz Be, Cen-giz Soydafl Ölümsüzdür, KurtuluflKavgada Zafer Cephede" slogan-lar› att›. Daha sonra atefller yak›-larak halaylar çekildi. HÖC,“Newroz ‹syand›r! ‹syan CengizSoydafllarla Sürüyor” yaz›l› ikipankart tafl›d›.

◆ Erzincan’da ise GençlikDerne¤i üyeleri kutlamalara 19Mart günü dernek binas›nda dü-zenledikleri etkinlikle bafllad›lar.Ertesi günü YDG ve DGH ile bir-likte Kavak Yolu Mevkii’ndeyapmak istedikleri kutlamada isejandarma terörü vard›. Önce baflvu-ruda oyalama takti¤i izlenerek izinverilmedi. Bir gün öncesinde çok sa-y›da ö¤renciyi gözalt›na alan jandar-ma, Kavak Yolu’nda kahveleri, evle-ri gezerek halk› kutlamaya kat›lma-malar› için, beldeye tafl›ma yapanminibüsleri de, “Kavakyolu sakinle-ri d›fl›nda birilerini tafl›malar› duru-munda plakalar›n›n ellerinden al›na-ca¤›” fleklinde tehdit etti.

Buna ra¤men Newroz alan›ndatoplanan Gençlik Federasyonu,YDG, DGH üyeleri jandarman›n sal-d›r›s›yla karfl›laflt›. 40 kifli feci flekil-de dövülerek gözalt›na aln›rken,Gençlik Federasyonu üyeleri R›zafiahin ve Düzgün Kartal ile YDG’liMukavemet Çelik, sald›ran, kafa gözyaran kendileri olmas›na karfl›n jan-darma erlerinin yalan ifadeleri ile“Jandarmay› dövmekten” tutuklan-d›lar.

Buna ra¤men 21 Mart günü yinesloganlar yank›land› kentte. GençlikPark› önünde toplanan Gençlik Fe-derasyonu, YDG, DGH, ESP üyesi120 kifli Vak›flar ‹fl Han› önüne yü-rüyerek burada hem sald›r›y› k›nad›hem de Newroz’u kutlad›.

◆ Diyarbak›r’da gençli¤inNewroz kutlamalar›na yönelik sald›-r›n›n ard›ndan tutuklanmalar›, 21Mart günü Ofis AZC Plaza önünde

DHP, Gençlik Federasyonu, YDG veESP taraf›ndan protesto edildi.

◆ Adana’da ‹nönü Park›’ndatoplanan HÖC’lüler, “Newroz ‹s-yand›r! ‹syan Cengiz Soydafllar’laSürüyor” pankart› açt›lar.

◆ Samsun HÖC Temsilcili¤iüyeleri, meflaleler yak›p pankart aça-rak yapt›klar› eylemde, “fieyh Bed-reddinler, Pir Sultanlar, Mahirler…Demirci Kawa’n›n ateflini nas›l kigünümüze tafl›d›larsa, bugünün dev-rimcileri de ayn› atefli harlamayadevam ediyorlar” dediler.

◆ Malatya'da HÖC, Partizan,DHP, PDD taraf›ndan Newroz, Ce-mal Gürsel Mahallesi’nde yap›lanmeflaleli yürüyüflün ard›ndan ateflleryak›larak kutland›.

◆ Uflak’ta Kürt halk›n›n yo¤unyaflad›¤› Elmal›dere Mahallesi’ndekutlanan Newroz’a Gençlik Derne¤iüyeleri de kat›ld›lar.

◆ Üniversite gençli¤i Newrozateflini kampüste yakt›. HacettepeÜniversitesi Beytepe Kampüsükantininin önünde toplanan ö¤renci-ler, “Katil ABD Ortado¤u’dan De-fol” slogan›yla kutlad›lar Newroz’u.Ankara Gençlik Dernekli ö¤rencile-rin de oldu¤u devrimci-demokratö¤renciler ‹dilcan Müzik Grubu’nuntürküleriyle halaylar çektiler.

1 MMay›s MMahallesi

Page 7: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

7

26 Mart 2006 / 45

◆ 21 Mart günü EskiflehirAdalar Mevkii’nde toplananGençlik Federasyonu üyeleri,Newroz günü zulme karfl› isyan›nsembolü olarak ölümsüzleflenCengiz Soydafl’› and›lar. Anmaya,Ekim Gençli¤i, TKP, MücadeleBirli¤i ve ESP temsilcileri de kat›-larak destek verdiler.

◆ Hatay HÖC’ün Ulus Mey-dan›’nda yapt›¤› kutlamada Cen-giz Soydafl'›n resmi tafl›n›rken,"Cengiz Soydafllarla Umudu Bü-yütüyoruz, Newroz Atefli Zalimle-ri Yakacak” sloganlar› at›ld›.

◆ Mersin Demirtafl Mahalle-si'nde HÖC, ESP ve Partizan tara-f›ndan yap›lan Newroz kutlamala-r›na polis yine azg›nca sald›rd›.Atefl yakarak sloganlarla kutlamayabafllayan kitleye, mahalle halk›ndankat›l›mlarla coflku artt›. Yap›lan ko-nuflmada, “Cengiz Soydafl bize kur-tuluflun yolunun mücadeleden geçti-¤ini ö¤retti” denilirken, bir saat son-ra polis panzerlerle kitleyi da¤›tma-ya çal›flt›. Panzer karfl›s›nda halayadurulmas› üzerine, azg›nca sald›r›yageçti ve çok say›da kifliyi feci flekil-de dövdü.

◆ Ad›yaman HÖC DemokrasiPark›'nda yapt›¤› kutlamada, CengizSoydafl’› anarak, isyan› büyütme sö-zü verdi.

◆ Dersim'de ise, devlet erkan›-n›n promasyonlu resmi Newroz'ukomik bir tablo oluflturdu. Resmi“Nevruz”a kat›l›m için propaganda-lar yapan, çarfl›y› bayraklarla dona-tan polis ve valilik çal›flanlar›, halkagünler öncesinden “30 parçadan olu-

flan hediye çekilifli yap›laca¤›, çatalkafl›k da¤›t›laca¤›” duyurusu yapma-s›na ra¤men, onurlu Dersim halk›ra¤bet etmedi ve sadece devlet gö-revlileri kat›ld›. Dersim halk›n›n ye-ri ise, “Newroz ‹syand›r. ‹syan› Cen-giz Soydafl'larla Büyütüyoruz" di-yenlerin yan›yd›.

◆ HÖC ‹zmir Temsilcili¤i’ninkutlamas› ise Küçük Yamanlar’day-d›. Yürüyüflün ard›ndan atefllerin ya-k›ld›¤› kutlamada 200 kifli "KurtuluflKavgada Zafer Cephede" sloganlar›-n› hayk›rd›.

Newroz AAteflleri Her YYerde YYak›ld›

Oligarflinin günler öncesindenkat›l›m› düflürmek ve halk› terörizeetmek için “olay ç›kacak, provokas-yonlar olacak, kan dökülecek” gibi

propagandalar› ortal›¤›kaplamas›na karfl›n, bir-çok kentte DTP’lilertaraf›ndan atefller ya-k›ld›. Kürt halk›, zulümsürdükçe ne zalim De-hak’› ne de Demirci Ka-wa’y› unutmayaca¤›n›gösterdi.

D‹HA’n›n haberlerinegöre bölgede gerçekleflenbaz› kutlamalar ve veri-len mesajlar flöyle:

19 Mart günü; Hak-

kari'de 20 bin kifliye seslenen DTPEflbaflkan› Ahmet Türk, “Bizlerdemokratik bir proje ortaya att›kve demokrasi tam sa¤lan›rsa geril-lan›n s›n›rd›fl›na çekilmesini sa¤la-r›z. Hatta silah b›rakmas›n› bilesa¤layabiliriz. Yeter ki bir diyaloggelifltirilsin” dedi.

Batman'da Kültür Mahalle-si'ndeki festival alan›nda Newrozkutlamas›nda onbinlerce kifli atefl-ler yakarken, DTP Eflbaflkan› Ay-sel Tu¤luk, “Ortado¤u halklar›kendi iradeleriyle bar›fl›, demokra-siyi ve özgürlü¤ü gerçeklefltire-ceklerdir” diye konufltu.

Hakkari'de ise “operasyonlardurdurulsun” talebi ön plana ç›kt›.Coflkulu kitleye seslenen Hakkari

Belediye Baflkan› Metin Tekçe,“Kürtlerin demokratik talepleriniarama flanslar› hiçbir zaman tan›n-mam›flt›r. Kürt sorunu her zaman bir'terör' sorunu olarak ele al›nm›flt›r”dedi.

21 Mart günü ise, Diyarbak›r Fu-ar Alan›’n› dolduran halk, taleplerinipankartlarla dile getirdi. Edip Ak-bayram’›n türküleriyle kat›ld›¤› kut-lamalara kat›l›m geçen y›la göredüflmüfl olsa da, içeri¤inin daha siya-si olmas› dikkat çekti. DTP taraf›n-dan “referandum” olarak adland›r›-lan kutlamalarda DTP’nin formüleetti¤i talepler duyuruldu.

“Bunun d›fl›ndaki aray›fllar, çö-zümsüzlü¤ü ve onursuzlu¤u dayat-makla efl anlaml›d›r. Kürtler’in bunukabul etmesi mümkün de¤ildir” de-nildi. Öcalan ve PKK bayraklar›n›naç›ld›¤› kutlamada ‹lkay Akkaya,Koma Azad ve ‹ran'dan gelen Komafievnim parçalar›yla kitle cofltu.

Daha birçok kentte Newroz cofl-kulu flekilde kutlan›rken, DTP’lilertaraf›ndan yap›lan konuflmalarda flutalepler ön plana ç›kt›:

Kimlik ve kültürel haklar tan›n-mal›, anayasal güvenceye al›nmal›.Gerillay› da kapsayan siyasi genel afç›kar›l›p legal siyaset olana¤› yara-t›lmal›. Abdullah Öcalan çözüm içinmuhatap olarak al›nmal›. Operas-yonlar durdurulmal›, karfl›l›kl› atefl-kes sa¤lanmal›...

Diyarbak›r

Mersin

Page 8: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

Yürüyemiyor, gözleri ancak çokyak›ndan bak›nca seçebiliyor. Vü-cudunun birçok yerini, ayaklar›n›,ellerini hissetmiyor. Kullanmaktazorlan›yor. Uyand›¤› zaman bilincikay›yor. ‹lk uyand›¤›nda hiç alaka-s›z fleyler konuflabiliyor. Sesten,›fl›ktan rahats›z oluyor....

320. günü geride b›rakt› BüyükDirenifl’in savaflç›s›. Evet, sa¤l›kdurumu giderek bozulsa da, FatmaKoyup›nar rüyalar›nda kendini bari-katlarda, direnifllerde gören, ezilenhalklarla, F Tiplerindeki yoldaflla-r›yla soluk al›p veren, bilinci ve yü-re¤iyle zafere kilitlenen bir savaflç›.

Tahliye olmas›n›n ard›ndan dire-niflini d›flar›da sürdürme karar› alanFatma Koyup›nar, resimleriyle, ad›-n›n yank›land›¤› sloganlarla ülkenindört bir yan›nda yak›lan Newrozatefllerinin bafl›ndayd›. Çünkü O,bugünün Kawalar’› devrimcilerinDehaklar’a nas›l direnece¤ini gös-teriyor. Cengiz Soydafl’tan devrald›-¤› bayra¤›; zamana, kuflatmaya, yal-n›zlaflt›rmaya ra¤men; sadece dev-rimci de¤erlerin de¤il insani de¤er-lerin de çürütüldü¤ü bir ortamda da-ha yükseklere kald›r›yor.

Yüre¤inde umudun ateflini külle-memifl, insanl›¤›n› yitirmemifl olan-lar, ziyaretlerine geliyor Küçükar-

mutlu’da diren-di¤i eve. 300'lügünleri geçmiflbiri oldu¤u dü-flüncesiyle can-s›z birini bekli-yorlar. AncakFatma ziyaretçi-ler geldi¤indedaha bir canlan›-yor. Umut ol-mak, devrimcili-¤in onurunu hernefesinde hergördü¤ü insanayaflatmak düflün-cesi O’nu böyle-sine canl› k›lan.

Onu öyle gö-rünce ziyaretçilerde çok etkileni-yor, birço¤u s›-

k›nt›l› geldikleri direnifl evindenumutla, coflkuyla ayr›l›yorlar, moralveren; ölüme yürüyen oluyor.

Geçen hafta için halk›n çeflitlikesimlerinden ziyaretine gelenleroldu¤u gibi, çeflitli bas›n kuruluflla-r› da röportajlar yapt›lar.

Sansüre dikkat çeken Fatma, Ül-kede Özgür Gündem Gazetesi’ni debu konuda elefltirdi. Gündem ileKürtçe konuflan Fatma Koyup›nar,Gündem arac›l›¤›yla Kürt halk›naNewroz mesaj› da yollad› ve isyan›büyütme ça¤r›s› yapt›. “Siz biliyormusunuz ben fiemdinli'de bin ke-re öldüm” diyen Koyup›nar’a,Gündem muhabiri elefltirilerini deyay›nlama sözü verdi.

Üzerinde çal›flt›klar› bir belgeseliçin görüflen iki genç yönetmenden,Sabah Gazetesi’nden Ayfle Düz-kan’a kadar bas›ndan gelenlere di-reniflinin nedenlerini net ifadelerleanlatan Fatma'n›n en fazla duygu-land›¤› anlar ise, kuflkusuz O’nu hiçyaln›z b›rakmayan flehit yak›nlar›n›nziyaretleri oldu.

Tüm ziyaretçilerin verdi¤i mesajflu: Tecritin kald›r›lmas› için herkesbir fleyler yapabilir. Benim ölmemeizin vermeyin, ben son olmak isti-yorum. Baflka yoldafl›m›n ölmesi-ne izin vermeyin.

Dünya Doktor Birli¤i Onursal Baflkan› Armutlu’daGeçen hafta ziyarete gelenlerden

biri de Dünya Doktor Birli¤i Onur-sal Baflkan› Bernard Grancon’du.Tecrite karfl› çeflitli etkinlikler içinülkemizde bulunan Grancon, dire-niflten etkilendi¤ini aç›k bir flekildeifade ederken, zorla müdahale vehekimlerin tecrit konusundaki so-rumlulu¤u üzerine Fatma ile yapt›¤›konuflma, ülkemizdeki doktorlaraç›s›ndan da ö¤retici olmal›d›r.

Fatma Koyup›nar’›n yan›nda ai-lesi ile birlikte böyle bir direniflisürdürmesi karfl›s›nda hayranl›¤›n›belirten Grancon, hekimin tutsakla-r›n sa¤l›kl› yaflam koflullar› için demücadele etmesi gerekti¤ini söyle-di. Dr. Grancon, kendisinin de birheyetle F Tiplerinde inceleme yap-maya çal›flacaklar›n› kaydetti.

Tecritin O’nu Da Aram›zdan Almas›na ‹zin VermeyelimBu ça¤r› tüm demokratik kitle

örgütlerine, siyasi parti ve gruplara,sendikalara, odalara, barolara, na-muslu bas›n emekçilerine, iflçilere,memurlara, ö¤rencilere, gecekonduyoksullar›na; herkesedir.

320 günü geride b›rakan FatmaKoyup›nar’›n direniflini ve direndi-¤i yeri; tecrit zulmüne karfl› en güç-lü sesimizle karfl› ç›kt›¤›m›z, ölüm-lerin önüne barikat oldu¤umuz, befly›ll›k suskunluktan silkelendi¤imiz,‘Tecrite Son’ hayk›r›fl›m›z› Armut-lu’dan Ankara’ya, zulmün sarayla-r›na duyurdu¤umuz bir zemin hali-ne getirelim.

Yan›bafl›m›zda insanlar ölürkenve ölüme yürürken ne baflka “gün-demler” ne de baflka bahanelerinFatma’ya s›rt›m›z› dönme gerekçesiolamayaca¤›n› görmemizin vesilesihaline getirelim O’nun direniflini.Bu, ayn› zamanda pratik içindekibir özelefltiri olacakt›r.

Soruyoruz; bu ülkenin hukukçu-lar›n›, doktorlar›n›, DKÖ’lerini ne-den böyle bir zulüm ilgilendirmi-yor? Bu zulme karfl› direnifle flu ve-ya bu biçimde güç vermenin önün-

8

26 Mart 2006 / 45

Fatma KKoyup›nar AArmutlu’da Direniflini SSürdürüyor

TECR‹TE KARfiI HERKES‹N YAPACAK B‹R fiEY‹ VAR

Page 9: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

deki engel ne? Ölüm orucuna karfl›olmak m›; yine olun! Kendi anlay›-fl›n›z çerçevesinde bu mücadeleyekat›l›n. Baflka kayg›lar m›; seyret-tikçe onlardan hiçbir zaman kurtu-lamayacak ve giderek politik ve in-sani olarak çürüyeceksiniz.

Fatma Koyup›nar’›n ölüme yü-rüyüflü; her türlü zulme karfl› oldu-¤unu söyleyenlere de, burjuva ide-olojisinin dayatt›¤› bu çürümedenç›k›n ça¤r›s›d›r.

Neden Ölüme Yürüdü¤ünü O’na SorunBu arada, Fatma Koyup›nar’›n

direniflini duyurmak, destek olmakiçin TAYAD’l›lar taraf›ndan çeflitlietkinlikler de gerçeklefltiriliyor.

Bunlardan biri de 17 Mart günüGalatasaray Lisesi önünde yap›laneylemdi. Fatma Koyup›nar'a iliflkinduyarl›l›k ça¤r›s›nda bulunan TA-YAD Baflkan› Mehmet Güvel, Fat-ma’n›n 314 gündür tecrit gerçe¤inihayk›rmaya devam etti¤ini kayde-derek flöyle konufltu:

“Tecriti, sansürü yaflad›. Zorlamüdahale iflkencesiyle karfl› karfl›yakald›. Y›lmad›. Ve bugün, tahliye ol-mas›na ra¤men direnifline devamediyor. Bir kez daha yalanlar›, de-magojileri tuzla buz ediyor. Zulmünoldu¤u yerde, her zaman direniflinolaca¤›n› tüm insanl›¤a gösteriyor.Bugün aram›zda. Çok sevdi¤i, u¤-runa can›n› feda etmek için yolaç›kt›¤› halk›yla birlikte. Tecrit zul-münü her saat eriyen bedeniyle an-latmaya devam ediyor. Yan›na gidipsorun, ö¤renin; neden direniflinedevam ediyor?”

Fatma Koyup›nar’›n 14 Mart ta-rihinde yapt›¤›, “Ben niye ölüm

orucunday›m?” içerikli konuflmas›-na da yer verilen aç›klama “bu sesekulak verin” denilerek bitirildi.

Dr. Grancon: F TipindekiTecrit Bizim De Sorunumuz18 Mart günü ise, Elektrik Mü-

hendisleri Odas›'nda bir panel dü-zenlendi. Panele Dünya Doktor Bir-li¤i Onursal Baflkan› Bernard Gran-con, Mimar Hasan K›v›rc›k, Meh-met Güvel, Yönetmen Hüseyin Ka-rabey ve Fatma Koyup›nar'›n a¤a-beyleri Mehmet ve Hasan Koyup›-nar kat›ld›.

“Fatma 122. ölüm olmas›n” di-yen Güvel’in ard›ndan sözalan Dr.Bernard Grancon, flunlar› söyledi:

“Türkiye hapishanelerindekitecrit bizim de sorunumuzdur. Birdoktor olarak Fatmalar’›n ölmesinibenim yüre¤im kald›rm›yor. Tecritekarfl› hepimiz birlikte bir fleyleryapmal›y›z. Tüm kitle örgütleri bumücadeleye kat›lmal›d›r.” FatmaKoyup›nar'› ziyaret etti¤ini ve dire-niflinden dolay› çok duyguland›¤›n›belirten Gran-con, konuflmas›esnas›nda göz-yafllar›n› tutama-yarak, baflta dok-torlar olmak üze-re herkesi uygu-lanan tecrit poli-tikalar›na karfl›duyarl› olmayave mücadele et-meye ça¤›rd›. VeDünya Doktorla-r› olarak ba¤›m-s›z bir komisyonkurup F Tiplerin-de tecrit alt›ndayaflayan tutsakla-

r› ziyaret edeceklerini söyledi.

“Tecrite karfl› direnenlerin varolmas› beni rahats›z ediyor, onlar›düflündü¤ümde kendimden utan›yo-rum. Tekrardan güçlü bir muhalefetyaratmal›y›z” diyen Hüseyin Kara-bey’in ard›ndan, Hasan K›v›rc›k daF Tipinin mimari yap›s›n› anlatt›.

Fatma Koyup›nar'›n abileri,“Fatmalar’› yaflatal›m” ça¤r›s›ndabulunurken, HHB Avukatlar›ndanEbru Timtik de, geçti¤imiz günler-de F Tiplerinde bir adli tutuklunun15 gün boyunca domuz ba¤›ylahücrede tutuldu¤u, yeme¤inin gar-diyanlarca a¤z›na verildi¤i, örne¤i-ni vererek, F Tiplerindeki iflkence-nin, zulmün boyutlar›n› anlatt›.

9

26 Mart 2006 / 45

Newroz Be Wedanameya/ Newroz Ala Berxwedanameye/ New-roz cejna roja meya/ Cejna ma piroz be/ Cejna gella me piroz be

Tüm halklar›n Newroz bayram› kutlu olsun !Halk›m ben sizin bir evlad›n›z›m. Sizin içinizden ç›kt›m.

Günümüz Kawalar›’n›n, Sabo'nun yolundan yürüyorum. Halk›m için flehit düflmek benim için

bir onurdur. Newroz günü bir kez daha söz veriyorum ki bu onura ve sizlere lay›k olaca¤›m.

Baflta Ortado¤u halklar› olmak üzere tüm dünya ve Anadolu halklar›n›n bayram›n› kutluyorum. Newroz’da, yeni günde direnifl bayra¤›n› yüksekte tutal›m. Newroz'un anlam› budur. Ben elimden geleni

yapmaya çal›fl›yorum. Ve sizleri ölüm orucu direniflimiz etraf›nda toplanmaya, direnmeye,

örgütlenmeye ça¤›r›yorum. Newroz piroz be !

Fatma KKoyu-p›nar’›n GGaziMahallesi’ndeyap›lan NNew-roz kkutlama-s›na ggönder-di¤i mmesaj

Fatma Koyup›nar’›n dire-nifline destek olal›m

Direnifl evi adresi: Fatih Sul-tan Mehmet MahallesiG15 Sok. No: 26 Küçükar-mutlu / Sar›yer / ‹stanbul

Tel: 212 323 45 42Faks: 212 294 52 71

‹nsan düflünceleriyle insand›r. Onuruyla, kimli¤iyle,inançlar›yla.. Oysa bizlere dayat›lan kimli¤imizi,

onurumuzu, insanl›¤›m›z› b›rakmam›zd›. Böyle biryaflam kabul edilemezdi, etmedik, etmeyece¤iz de..

fiuna inan›yorum, onurlu hiçbir insan kabul etme-yecektir de. Ve duyarl› olup mutlaka yapacak bir

fley bulacakt›r tecritin kald›r›lmas› için..” (Fatma Koyup›nar 13 Mart 2006)

Page 10: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

TAYAD’ l ›Aileler’in ara-l›ks›z sürdür-dükleri tecritekarfl› mücade-lede, ‘TecriteSon’ slogan›ylab a fl l a t t › k l a r ›son kampanyan›n eylemleri devamediyor. Çeflitli kentlerde duvarlarafifllerle donat›l›rken, bildirilerde,aç›klamalarda, oturma eylemlerindetecrite son slogan› yükseliyor, tecritpolitikas›n›n amaçlar› anlat›l›yor.

Tutsak Mektuplar› Meydanlarda, Halk›n Elinde

Kampanya kapsam›nda ‹stanbulbaflta olmak üzere birçok kentte, herhafta oturma eylemleri düzenleni-yor, tutsak mektuplar› okunuyor.

‹stanbul Sultanahmet Park›’ndaher pazar düzenlenen eylemde, 19Mart günü parkta toplanan TA-YAD’l›lar, Tekirda¤ 1 No’lu F TipiHapishanesi’nden Fikret Akar tara-f›ndan yaz›lan ve adli bir tutuklu-nun tecrit koflullar›nda yaflad›¤› bas-k›lar› anlatan mektubunu okudular.

“Tecrite Son” ve “Sana TecritiAnlatmak ‹stiyorum” pankartlar›n›naç›ld›¤› eylemde Fatma Koyup›-nar'›n resimleri de tafl›nd›. Mektupokuma öncesi konuflan TAYADBaflkan› Mehmet Güvel, herkesiFatma Koyup›nar'› ziyaret etmeye,direnifli sahiplenmeye ça¤›rd›. Buhaftaki eyleme 70 kifli kat›l›rken,“Fatma Koyup›nar Onurumuz-dur” sloganlar› at›ld›.

‹zmir’deki oturma eylemi isecuma günleri gerçeklefltiriliyor. 17Mart günü Karfl›yaka AKP ilçe ör-gütü önüne gelen TAYAD’l›lar, “FTipi Hapishanelerde Tecrite Son”pankart›n› açt›. Rezan Özo¤lu tara-f›ndan yap›lan aç›klamada “Bugünbu katliam›n sorumlusu tecritte ›s-rar eden AKP’dir” denildi ve san-süre dikkat çekildi. Fatma Koyup›-nar’a de¤inen Özo¤lu, “AKP tecrit-te ›srar etti¤i, yak›nlar›m›z›n talep-lerini görmezden geldi¤i sürece di-renifl devam edecek...” dedi. Aç›kla-man›n ard›ndan befl dakika oturmaeylemi yap›ld› ve daha sonra da1000 adet “Sana Tecriti Anlatmak‹stiyorum” broflürü Karfl›yaka Çarfl›içinde da¤›t›ld›.

Pazartesi günleri oturma eylemiyap›lan Adana’da da 20 Mart günüeylem devam ettirildi. Fatma Koyu-p›nar’›n resimlerinin oldu¤u döviz-leriyle, “Tecrite Son” pankart› açanAdana TAYAD’l› Aileler ‹nönü Par-k›’nda yapt›klar› oturma eylemindedergimizde yeralan Fatma Koyup›-nar ile yap›lan röportaj çevrede top-lanan halka okundu ve bildiriler da-¤›t›ld›. Ercan Kartal’›n mektubununda okundu¤u eyleme kat›lan fiairHasan Biber de fliirleriyle direniflianlatt›. Çevrede toplanan çok say›-

da insan›n “Ya-flas›n ÖlümOrucu Direnifli-miz” slogan›naefllik etmesi isedikkat çekti.

Hatay TA-YAD’l› Aileler

bu cuma da Ulus Meydan›’nda ya-r›m saat oturma eylemi yapt›lar.“Sana Tecriti Anlatmak ‹stiyorum,Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdu-run” pankart› açan TAYAD’l›lar, ‹z-mir 1 No’lu F Tipi Hapishane-si’nden Raflit Dörtyol’un mektubu-nu okudu.

Dörtyol mektubunda, “Birlefle-lim; tecrit edenleri yenelim. Sesleri-mizle ve yüreklerimizle hayk›r›yo-ruz: Biz kazanaca¤›z” diyordu. Ay-r›ca tutsaklardan gelen mektuplarço¤alt›larak halka da¤›t›ld›.

Samsun TAYAD’l› Aileler tara-f›ndan 18 Mart günü yap›lan oturmaeylemi Çiftlik Süleymaniye Geçi-di’nde yap›ld›. “F Tipi Hapishane-lerde Tecrite Son” pankart› aç›laneylemde, Hasan To¤an, Tecritin, in-san sa¤l›¤›na etkilerini anlatt› ve“Tecrit fiziki ve psikolojik olarakçürütür” dedi. Fatma Koyup›nar’adestek ça¤r›s› yap›lan oturma eyle-minin ard›ndan Çiftlik Caddesi’ndebildiriler da¤›t›ld›.

Tecriti ve Direnifli Duymayan Kalmayacak!

Adana’da 18 Mart günü, “Tecri-te Son” yaz›l› önlükler giyen çoksay›da TAYAD’l›, Kocavezir ve

10

26 Mart 2006 / 45

Bask›lar ‘TECR‹TE SON’Ça¤r›m›z› Susturamaz!

Page 11: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

K›br›s Caddesi güzergah›nda 500bildiri da¤›tt›, megafonla halka tec-riti anlatt›.

Ankara Yüksel Caddesi’nde“Tecriti Yaflayanlar Anlat›yor” isim-li kitab›n tan›t›m ve sat›fl› 17 Martgünü yap›ld›. Megafonla anonslaryap›larak gerçeklefltirilen etkinlikte27 kitap sat›ld›.

14 Mart günü Uflak Meydan› Ti-rito¤lu Park›'nda yap›lan eylemde,Fatma Koyup›nar’›n ölüm orucunadevam etti¤i hat›rlat›larak tecriteson verilmesi istendi.

AKP Sald›r›larla Tecriti Anlatmam›z› Engelleyemez

Tecrit zulmü her geçen gün dahafazla insan taraf›ndan duyuldukça,iktidar›n sald›rganl›¤› da art›yor. Busald›r›lardan baz›lar› flu flekilde.

Mersin TAYAD’l› Aileler, 17Mart günü tecrit afifllerini asarkenpolisin sald›r›s›na maruz kald›lar. 3grup halinde kent merkezinde ya-saklamas› bulunmayan izinli afiflle-me yapan TAYAD’l›lara keyfi ola-rak “izinlerinin bulunmad›¤›” da-yatmas›nda bulunan polis, Gülbe-yaz Karaer, Sevtap Türkmen, Gül-can Görüro¤lu, Eray Sa¤lam, Öz-lem Tatl›, Tar›k Güler, Özkan Ka-y›kç› ve muhabirimiz Mehmet Tafl’asald›rarak tekme tokat gözalt›na al-d›. TAYAD’l›lar bu hukuksuzlu¤akarfl› “Tecriti Kald›r›n, ÖlümleriDurdurun” fleklinde slogan att›lar.

Keyfi gözalt›n› meflrulaflt›rmakiçin kifli bafl›na 109 milyon ceza ke-

sen polis, muhabirimizin foto¤rafmakinesini k›rd›, afifllere el koydu.

19 Mart günü ise, Zeytinburnusavc›l›¤›n›n izin karar› bulunan TA-YAD bildirilerini da¤›tan iki kiflidaha gözalt›na al›n›rken, TA-YAD’l›lar karakolda onur k›r›c› da-yatmalara maruz kald›lar.

Yine 17 Mart günü de yapt›klar›aç›klama ile Boran Yay›nevindenç›kan ‘Tecriti; Yaflayanlar Anlat›-yor’ kitab›n› tan›tan TAYAD’l› Aile-ler’in, kitab›n sat›fl ve tan›t›m›n›yapmalar›, polis taraf›ndan keyfi fle-kilde engellendi.

Aç›klamada Gülbeyaz Karaer,tecriti en aç›k flekilde yaflayanlar›nanlatt›¤›na dikkat çekerek “Tecritias›l anlatacak olan burada sat›fl›n›yapaca¤›m›z bu kitab›n yazarlar›-d›r” diye konufltu. Daha sonra kentmerkezinde kitab›n sat›fl›n› yapmakisteyen aileler, polisin tahammülsiz-lü¤üyle karfl›laflt›. Yaflanan tart›flma-n›n ard›ndan TAYAD’l›lar, ‘SanaTecriti Anlatmak ‹stiyorum’ bildiri-lerini da¤›tt›lar.

Mersin’deki sald›r›lar karfl›s›ndatecriti anlatmaktan vazgeçmeyecek-lerini dile getiren TAYAD’l›lar, 20Mart günü yapt›klar› eylemle gözal-t› ve bask›lar› protesto ettiler. Taflbi-na önünde yap›lan eylemde konu-flan Gülbeyaz Karaer, yaflanan sal-d›r›lar› anlatarak, “Hiçbir sald›r›bizleri mücadelemizden y›ld›rama-yacakt›r. Afifllerimizi asmaya, bro-flürlerimizi da¤›tmaya devam ede-ce¤iz. Tecrit kalkana kadar, ölümlerdurana kadar “Tecrite Son” hayk›-

r›fl›m›z devam edecektir” dedi.

Oturma eyleminde Tekirda¤ FTipi Hapishanesi’nden gelen tutsakmektubu okundu ve daha sonraMersin Adliyesi’ne gidilerek polis -ler hakk›nda suç duyurusunda bu-lundu.

AKP’nin polisinin TAYAD’l›la-r›n tecrite karfl› mücadelesine ta-hammülsüzlü¤ünü sergiledi¤i yer-lerden biri de, direniflin 1000. güneyaklaflt›¤› Ankara Abdi ‹pekçi Par-k›’yd›. Parkta yap›lan her mitingöncesi ailelere sald›rmay› meflrulafl-t›rmaya çal›flan polis, bu kez deDTP taraf›ndan yap›lan Newrozkutlamas› öncesi, EL’in alt›nda di-renifllerini sürdüren TAYAD’l›larasald›rd›, yaka paça parktan ç›kard›ve eflyalar›na el koydu. 19 Mart gü-nü yaflanan sald›r›, yak›nlar›n›n d›-flar›daki sesi solu¤u olan TAYAD’l›-lar› y›ld›ramad› ve yeniden dövizle-rini yazd›lar, k›sa bir süre içindetekrar parka döndüler.

Kampanya çal›flmalar›na yöne-lik bask›lar›n yafland›¤› yerlerdenbiri de Antalya. 13 Mart günü kam-panya faaliyetlerine bafllayan TA-YAD’l›lar sürekli olarak polisin ta-ciz ve takiplerine maruz kal›rken 16

11

26 Mart 2006 / 45

Adana’da “Tecrite Son” kampanyas› çerçevesindebirçok sendikay› ziyaret eden Temel Haklar üyeleri, buçerçevede Tüm-Tis üyesi iflçilerle tecrit konulu bir top-lant› düzenlediler. 19 Mart günü sendika b›nas›ndakitoplant›ya çok say›da iflçi kat›ld›.

Dernek üyesi Ramazan Ifl›k ve Y›lmaz Bozan, katli-amdan bu yana süren tecrit politikas›n› anlat›rken, bir-çok iflçinin 121 insan›n ölümünü duymad›klar› ve anla-t›mlar› ve görsel materyalleri ilgi ve flaflk›nl›kla izledik-leri görüldü.

Tecritin tarihçesi ve mant›¤› iflçilere anlat›rken, bu-

nun tutsaklarla s›n›rl› olmad›¤› kaydedildi ve örneklersunuldu. TEKEL direniflinin 41 gün boyunca 30 metreyan›ndaki Güney Sanayi Fabrikas› iflçileri taraf›ndanbir kez bile ziyaret edilmemifl olmas›, bu konuda çarp›-c› bir örnek teflkil ederken iflçiler sözalarak konufltular.Sincan ve Edirne F tipi Hapis-haneleri’nin ‹nflaat dönemin-de çal›flan bir iflçi, oralardayaflaman›n mümkün olmad›-¤›n› gördü¤ünü kaydederken,baflka bir iflçi ise, devletin ser-giledi¤i vahfletin “kesinlikleinsanl›k d›fl›” oldu¤unu dilegetirdi.

TECR‹T TÜM-T‹S ‹fiÇ‹LER‹NE ANLATILDI

Mersin

Page 12: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

Mart günü K›z›lar›k Mahallesi’ndeafifl yapan ve halka bildiri da¤›tan 5TAYAD’l› polisin engellemesi ilekarfl›laflt›. Önce zorla kimliklerinialan ve yak›nda bulunan bir cami-den ç›kan halk› k›flk›rtmaya çal›flanpolis, TAYAD’l›lar›n halka tecriti,hapishanelerde 121 insan›n öldü¤ü-nü anlatmalar› üzerine provokasyo-nundan sonuç alamad›. Bunun üze-rine bu kez de halktan “flikayetçi”aramaya giriflti. Ancak hiç kimse121 ölüme neden olan böyle bir zul-mün destekçisi olmak istemedi. Ça-resizdi polis, ancak keyfili¤ini sür-dürdü. TAYAD’l›lar› zorla al›koyanpolisler, zab›tan›n gelip ceza yaza-ca¤›n› söylediler. Zab›tan›n “biz birfley yapamay›z” demesi üzerine po-lisler “çevre kirlili¤inden ceza ya-z›n” diye yol gösterdi. TAYAD'l›la-r›n müdahalesi ile bunu da baflara-mayan polis, halk›n da tepki göster-mesinin ard›ndan 2 saat süren keyfi-li¤ine son vermek zorunda kald›.

Bu olay›n ard›ndan afifl yapmayadevam eden TAYAD'l›lar 10 dakikasonra baflka bir polis ekibi taraf›n-dan durduruldular ve siyasi flube ge-lecek diye 2 saat bekletildiler. Bu

numara da tutmay›nca burada da1 saat bekletildikten sonraTAYAD'l›lar afifllerini yapmayadevam ettiler.

Adana’da da 19 Mart günü ya-p›lan afiflleri polis engellemeye ça-l›flt› ancak TAYAD’l›lar›n kararl›l›-¤› ile tecrit gerçe¤i duvarlardan be-yinlere ulaflmaya devam etti.

Ankara’da da "Tecrite Son" ya-z›l› afiflleri asarken Ostim'de 20Mart günü gözalt›na al›nan An›lÇirkin ve Ziya Kaya, ç›kar›ld›klar›savc›l›kta demokratik haklar›n› sa-vundular ve serbest b›rak›ld›lar.

Zab›talar ‘Polis’ Gibi Kullan›l›yorBursa'da "Tecrite Son" afiflleri-

ni asan Çi¤dem Tarcan, Bulut Yaylave ‹leri K›z›laltun kendilerini zab›tamemuru olarak tan›tan bir grup ta-raf›ndan dövülerek gözalt›na al›na-rak karakola teslim edildiler. BursaTemel Haklar üyeleri bir süre sonraserbest b›rak›l›rken, ç›k›flta ikincikez sald›r›ya u¤rad›lar.

Keyfi flekilde mahkemelerin,emniyetin izni bizi ba¤lamaz, bizizin vermiyoruz, bu afiflleri ast›rm›-yoruz diyen zab›talar taraf›ndan ka-rakola teslim edilen arkadafllar› içinkarakola giden Dernek Baflkan› Ser-kan fienol ve Cenk Boflnak serbestb›rak›lan Çi¤dem Tarcan, BulutYayla ve ‹leri K›z›laltun ile FomaraMeydan›'ndan geçerken, polis vezab›ta memurlar›n›n "Tecrite Son"

afifllerini b›çakla y›rtt›klar›n› gör-meleri üzerine müdahale ettiler.

Ellerindeki b›ça¤› fienol’a salla-yarak keyfili¤ini sürdüren zab›talar,yetkisi olmad›¤› halde kimlik sor-maya kalk›flt›lar. Temel Haklar üye-lerinin bunu reddetmesi üzerine ka-labal›k grup, sald›rarak befl kifliyiyerlerde sürükleyerek gözalt›na ald›ve Muammer Sencer Polis Karako-lu’na verdi.

Bursa’da hukuksuzluk, polis te-rörüne zab›tan›n, ald›¤› talimatla or-tak olmas›yla boyutlan›rken, gözal-t›na al›nanlar›n yasal haklar›n› dahikullanmas›na izin verilmeyerekavukatlar›yla görüfltürülmüyorlar.

Bursa’n›n Gemlik ilçesinde deafifl asan Elif Aytunç, Özkan Arasve Ayd›n Kabakç› gözalt›na al›narakbir süre tutuldular.

Zab›talar›n devreye sokuldu¤uyerlerden biri de Dersim oldu. Vali-lik DTP’li Dersim Belediyesi’negönderdi¤i yaz› ile belediye panosu-na ve flehrin çeflitli mahalle ve so-kaklar›na as›lan afifllerin zab›taca in-dirilmesi talimat› verdi. Zab›talar buemri yerine getirirken halktan insan-lar›n müdahaleleri ile karfl›laflt›lar.

Polisine gece yar›lar› afifl y›rtt›-ran valilik hem tecrite karfl› müca-deleyi engellemeye çal›fl›rken, hemde belediye ile halk› karfl› karfl›yagetirmeye çal›fl›yor.

Dersim Belediyesi bu oyunagelmemeli, çal›flanlar›n› polis gibikulland›rmamal›d›r.

12

26 Mart 2006 / 45

Eski Adalet Bakan› Hikmet Sami Türk’ün ad› bu ülkede vahfletle, diri diriyakmayla özdeflleflmifltir, gitti¤i her yerde kaç›n›lmaz olarak bu gerçekle yüzyü-ze gelecek ve asla affedilmeyecek.

T›pk› 18 Mart günü bir panele kat›lmak için geldi¤i Eskiflehir’de oldu¤u gi-bi. Katili, Gençlik Derne¤i üyeleri karfl›lad›. Gençlik “Katil Sami Türk Eskifle-hir’den Defol, 19-22 Aral›k Katliam›n›n Sorumlusu Hikmet Sami Türk’tür” dö-vizleri tafl›d›, sloganlar att›.

Ö¤renciler panele önce “davetiyeniz yok” diye al›nmad›, ard›ndan davetiyey-le girmek istediler, bu kez de polisin engeliyle, “içerde yer yok” gibi komik ge-rekçelerle karfl›laflt›lar. Bunun üzerine panelin yap›ld›¤› salonun önünde, aç›kla-ma yaparak Katil Sami Türk'ü teflhir eden ö¤renciler katliam› unutmayacaklar›-n› hayk›rd›lar. Protestoya Mücadele Birli¤i okurlar› da destek verdi.

KAT‹L SAM‹ TÜRK G‹TT‹⁄‹ H‹ÇB‹R YERDE HUZUR BULAMAYACAK!

Eskiflehir’de PProtesto

‹stanbul - EMO

Page 13: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

Sabah›n erken saatlerinde düflmantopraklar›na girer gibi girdiler Der-bent’e. Panzerlerin, yüzlerce polisineflli¤inde gerçeklefltirilen sald›r›da,''Derbentliler Dayan›flma Derne¤i''ninde bulundu¤u bina y›k›ld› ilk önce.

Sonra halk›n barikat› dikildi y›k›miktidar›n›n karfl›s›na. 7’den 70’e, kad›-n› erke¤iyle tüm Derbentliler ç›kt›larsokaklara. Önce etten barikat oldular.

Halk›n barikat›na vahflice sald›rd›polis. Panzerler üstlerine sürüldü, ya¤-mur gibi gaz bombalar› ya¤d›r›ld›üzerlerine. O kadar yo¤un gaz bomba-s› kullan›ld› ki, direnifl yerinden uzak-ta bulunan Fahrettin Aslan ‹lkö¤retimOkulu ö¤rencileri de gaz alt›nda kald›-lar, 16 ö¤renci hastaneye kald›r›ld›.

Fakat gaz bombalar›ndan insanla-r›n gözlerini açamad›¤› o koflullardahalk›n direnifli sürdü.

Derbentli analar, polisin burnunundibine kadar gelip hesap soruyorlard›:“Niye geldiniz buraya?, Bizi niye ze-hirlediniz?”, “Sizin eviniz, anneniz,çocu¤unuz yok mu?”

Y›k›m iktidar›n›n iflkenceci, katli-amc› polislerinin bu sorulara diyecekneyi olabilirdi ki? Yapacaklar› tek fley,

coplar›n› kald›r›p sald›rmakt› yine.

Derbentli bir ana, polisin yakas›n-dan tutmufl hayk›r›yordu: “Teröristolaca¤›z terörist!”

Bu devletin, haklar› için direnenherkesi “terörist” ilan etti¤i sezgisiyle,halk bilgeli¤iyle biliyordu Derbentli-ler. Derbentliler, Küçükarmutlu’nundireniflini de yak›ndan biliyorlard›.Birçok y›k›m sald›r›s›nda dayan›flmaiçinde olmufllard›. Ve KüçükarmutlularHÖC’lülerle birlikte Derbentliler’inyan›ndayd›.

‹stanbul Sar›yer Derbent Mahalle-si, 35 y›ll›k bir mahalleydi. Y›llard›rtekelcilerin halk›n evine göz koydu¤u-nu biliyorlard›. Daha önce de çeflitlisald›r› giriflimleri olmufltu. 1995 Hazi-ran’›nda halk›n oturdu¤u yerlerin ikti-dar taraf›ndan sat›fla ç›kar›lmas› üzeri-ne Derbent Halk›: “Evlerimiz Elleri-mizden Al›n›rsa Buray› Gazi'ye,Nurtepe'ye Çeviririz” diye dikilmifl-lerdi iktidar›n karfl›s›na.

2004 Aral›k’›nda y›k›mc›lar karfl›-lar›nda Derbentliler’in “Felluce’deABD, Filistin’de ‹srail evleri y›k›yor.S›ra Derbent’te mi?” yaz›l› pankart›-n› buldular.

23 Mart’taki sald›r›da da, Derbenthalk›n›n direnifli karfl›s›nda sald›rgan-lar bir ara geri çekildi. Ama ö¤ledensonra tekrar sald›r›ya geçti polis. Veyine halk›n barikatlar›yla, tafllar›ylakarfl›laflt›. Barikatlar›n panzerlerle y›-k›lmas› üzerine halk direniflini ve poli-se tafl atmay› sokak aralar›nda, orman-l›k alanda sürdürdü. 120’ye yak›n kifli-nin gözalt›na al›nd›¤› söylendi.

Polis, yakalad›klar›na vahflice sald›-r›p, biber gaz›na bo¤arken, Derbent’ingençleri, adaletsizli¤e, eflitsizli¤e is-yanlar›n›, mahallenin hemen yan›ndabulunan Maslak Mesa Evleri Sitesi’ninçitlerini y›k›p evleri tafllayarak göster-diler. Sad›r›y› duyduklar› andan itiba-ren Derbent halk›n›n barikatlar›nda so-lu¤u alan HÖC’lüler de direniflin par-ças›, yönlendiricisi, emekçisi oldular.

Derbent halk›, y›k›lan› yapacak, y›-k›mc›lar› her seferinde barikatlarlakarfl›layacak. Derbentliler, direnerekkazan›laca¤›n› biliyorlar.

SALDIRIYA KARfiI YÜRÜYÜfiGün boyu süren sald›r›ya cevap

olarak 24 Mart’ta Derbent’te yürüyüfldüzenleyen halk “Devlet TerörüneSon” sloganlar›yla sald›r›larla y›lma-yacaklar›n›n ve y›k›ma izin vermeye-ceklerinin mesaj›n› hayk›rd›. Saat14.00’te bafllayan yürüyüflte Derbenthalk›yla omuz omuza çat›flan Armutlu-Der ad›na bir konuflma yap›ld›. Konufl-mada“Sizlere Armutlu halk›n›n selam-lar›n› getirdik. Dün Derbentli olaraksizinle omuz omuzayd›k. Çünkü ac›la-r›m›z, sorunlar›m›z bir” denildi. Polisablukas› alt›nda yap›lan yürüyüflte di-renen bir halk›n çoflkusu ve onuru ha-kimdi. Yürüyüfl “Halk›z Hakl›y›z Ka-zanaca¤›z, Derbent’i Biz Kurduk BizSavunaca¤›z” sloganlar›yla sona erdi.

13

26 Mart 2006 / 45

Derbent’te YY›k›ma HHalk BBarikat›

‘Biz terörist olaca¤›z terörist!’

Armutlu, Y›k›ma ve Zulme Direniyor!‹stanbul’un Küçükarmutlu’da “Tekno Kent Projesi” diye bilinen y›k›m

projesinden halk›n tepkisi sonucu geri ad›m atmak zorunda kalan iktidar vepolis, bunun haz›ms›zl›¤›yla Küçükarmutlu halk›n›n örgütlülüklerine sald›ra-rak, y›k›m›n önünü açmak istiyor.

Bu çerçevede son günlerde mahalle üzerinde yo¤unlaflan polis operas-yonlar›n› ve y›k›m planlar›n› protesto etmek için 20 Mart’ta Armutlu-Der(Armutlu’yu Koruma Yaflatma ve Güzellefltirme Derne¤i) önderli¤inde birgösteri düzenlendi.

Armutlu otobüsleri son dura¤›nda yap›lan eylemde, Armutlu halk›, “Gö-zalt›lar, Tutuklamalar, Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz”, “Armutlu BizimdirBizim Kalacak” sloganlar›yla direneceklerini ortaya koydular.

Page 14: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

14

26 Mart 2006 / 45

Türkiye çap›nda Gençlik Federasyonu’nun bafllatt›¤›“Ö¤renci Haklar›m›z› ‹stiyoruz” kampanyas› devamediyor. Kampanyaya sadece üniversite gençli¤inin de-¤il, liselilerin de ilgisi yo¤un. Halen bir çok kentte top-lanan imzalar Ankara’ya götürülerek YÖK’e ve MilliE¤itim Bakanl›¤›’na verilecek. Ö¤renciler bunun önce-sinde de ‹stanbul’da gençlik kurultay›nda sorunlar›n› veçözüm yollar›n› tart›flacaklar.

Ankara - Okullarda yeni uygulamaya konan ö¤ren-ci-veli-okul sözleflmesi ile ö¤renciler yeni bir bask›n›nalt›na al›nmak isteniyor. 17 Mart günü Ankara Ege Li-sesi önünde eylem yapan ‹dilcan Kültür Merkezi LiseKomisyonu üyeleri, bu uygulaman›n yan›s›ra, okullardayayg›n olan daya¤› protesto ettiler.

Bir gün önce de ö¤renciler; son dönemde yaflanandayak, hakaret gibi uygulamalara karfl› okul önünde bil-diriler da¤›tm›flt›.

Yap›lan eylemde “Ö¤renci-Veli-Okul SözleflmesiDayatmas›na Son” pankart› açan ö¤renciler, “Dayak,Hakaret, Bask›lara Son”, “Zorunlu Ba¤›fllar Kald›r›l-s›n”, “Ö¤renciyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z” dövizleri detafl›d›lar. Komisyon ad›na aç›klamay› yapan HüseyinDemirtafl, liselerde yaflanan sorunlara dikkat çekerek,“ö¤renci-veli-okul sözleflmesi üzerimizdeki bask›lar›nartarak sürdü¤ünü bir kez daha gösterdi.” diye konufltu.

Sözleflmenin güya ö¤-rencilerin haklar›n› koru-yacak, okulu demokratikbir iflleyifle kavuflturacak,ö¤rencinin düflüncelerineve kiflisel haklar›na sayg›gösterilecek bir sözleflmeolarak pazarlanmas›n›elefltiren Demirtafl flunlar›söyledi:

“Bizler biliyoruz ki de-mokratik halk liseleri söz-leflmelerle de¤il, bizim mü-cadelemizle kazan›lacak.Sözleflmeye ve her türlüdayatmaya karfl›, demok-ratik halk liselerini yaratmak için birleflelim.”

Sloganlar›n at›ld›¤› eyleme 200’e yak›n ö¤renci des-tek verdi.

Ankara’da ayr›ca, Ankara Gençlik Derne¤i üyeleri17 Mart günü Yüksel Caddesi’nde açt›klar› masa ilehem imza topluyorlar hem de kampanya ile ilgili bilgi-ler vermeye devam ediyorlar. Standda üniversite ö¤ren-

cilerinin taleplerinin yan›s›ra lise gençli¤ini ilgilendirentalep ve sorunlar da anlat›l›yor, çözümü için ça¤r›lar ya-p›l›yor.

Antalya - Kampanyan›n yo¤un ilgiyle karfl›land›¤›yerlerden biri de Antalya. Akdeniz Üniversitesi’nde ma-sa açan Antalya Gençlik Derne¤i üyesi ö¤renciler, imzatoplaman›n yan›s›ra, yap›lacak kurultaya iliflkin ö¤ren-cilere bilgi veriyor ve bildiriler da¤›t›yorlar. AkdenizÜniversitesi’nde s›nav sisteminin ö¤rencilerin görüflüve onay› al›nmadan de¤ifltirilmesi üzerine yaflanan so-runlar 盤 gibi büyürken Gençlik Derne¤i’nin kampan-ya faaliyetlerine ö¤rencilerin ilgisi büyüktü.

Adana - 16 Mart günü Çukurova Üniversitesi E¤i-tim Fakültesi önünde stand açan Adana Gençlik Derne-¤i üyeleri imza toplad›lar. “Ö¤renci Haklar›m›z› ‹stiyo-ruz Kurultay›”n›n duyurusunun yaz›l› oldu¤u bir pan-kart aç›ld›. Stand ve pankart her gün saat 11.00 ile 16.00aras› aç›k kalacak.

Eskiflehir - Eskiflehir Gençlik Derne¤i üyeleri de 18Mart günü E¤itim-Sen flubesinde düzenledikleri panel-le, sorunlar›n› tart›flt›lar.

Kampanyas› dahilinde“Ö¤renci Sorunlar›n› Tart›-fl›yoruz” ismiyle düzenle-nen panelde ilk olarak sözalan Meral Y›ld›r›m, kam-panyan›n amac›na de¤ine-rek, YÖK’ün kurulufl ama-c›n› ve politikalar›n› anlatt›.Gökhan Durak ise, di¤er il-lerde yürütülen kampanyahakk›nda bilgi verdi ve ya-flanan sald›r›lara de¤indi.

Ard›ndan söz alan SevgiDalan alternatif olarak nas›lbir e¤itim sisteminin olmas›gerekti¤ini anlatan bir ko-

nuflma yapt›. Panel son olarak soru-cevap ve arkas›ndanmüzik dinletisi ile son buldu.

Erzincan - 17-18 Mart günlerinde Vak›flar ‹fl Han›önünde imza stand› açan Gençlik Derne¤i üyeleri, imzatoplay›p, bildiriler da¤›tt›lar. ‹lk gün dernekler masas›-n›n ve polislerin engelleme giriflimleri, halk›n yo¤un il-gisi karfl›s›nda baflar›ya ulaflamad›.

Gençlik Haklar› ‹çin Mücadele Ediyor

Antalya GGençlik DDerne¤i’nin iimza mmasas›naö¤rencilerin iilgisi yyo¤undu

Page 15: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

15

26 Mart 2006 / 45

gençlik

Diyarbak›r'da 20Mart günü yap›lanNewroz kutlamas›için ça¤r›da bulunanö¤rencilerden beflipolisin sald›r›s›nau¤ramalar›n›n ard›n-dan tutukland›lar.

18 Mart günüGençlik Derne¤i ile

YDG üyeleri, 20 Mart günü yapacaklar› Newroz kutla-mas› için Ba¤lar Mahallesi’nde megafonlarla ça¤r›dabulunduklar› s›rada, polisin sald›r›s›na maruz kald›lar.

3’ü Dicle Gençlik Derne¤i üyesi, ikisi YDG’li 5 ö¤-renciyi durduran polis, sokak ortas›nda tam bir terör es-tirerek, dernek üyelerinin anons yapt›klar› megafonubafllar›nda parçalayarak uzun namlulu silahlar›n dipçik-leriyle sald›rd›. Sald›r› esnas›nda Gençlik Derne¤i üye-si Olcay Kaylan’›n kaburgas› k›r›ld›, iki kiflinin de bafl›yar›ld›.

Gençlik Derne¤i üyeleri ‹lker Bo¤a, Salih Esmer,Olcay Kaylan ve YDG üyesi Kemal Toraman ile soya-d›n› ö¤renemedi¤imiz Birkan isimli ö¤renciler, sald›r›-

n›n ard›ndan göz alt›na al›na-rak, A¤›r Ceza Mahkemesi’nesevk edildiler ve tutukland›lar.

Polis terörü ve tutuklamalar,20 Mart günü yap›lan eylemleprotesto edildi. Gençlik Fede-

rasyonu’na ba¤l› Dicle Gençlik Derne¤i üyeleri ileYDG üyeleri Ofis Semti’nde yapt›klar› eylemde “Dire-ne Direne Kazanaca¤›z ve Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz”yaz›l› dövizler açarak, “Biji Newroz, Direne Direne Ka-zanaca¤›z” sloganlar› att›lar.

Ortak aç›klamay› okuyan Dicle Gençlik Derne¤iüyesi Gökhan Ay, Newroz’un zalime ve zulme baflkald›-r› günü oldu¤unu hat›rlatarak, sald›r›n›n Nevroz’u özü-ne uygun kutlama kararl›l›¤›nda olanlara gözda¤› ver-mek ve sindirmek amac›yla yap›ld›¤›n› dile getirdi.

Öte yandan Gençlik Federasyonu üyeleri, ‹stan-bul’da da fiiflli Adliyesi önünde toplanarak, Diyarba-k›r’daki sald›r›y› protesto ettiler. Tutuklanan arkadaflla-r›n›n serbest b›rak›lmas›n› isteyen ö¤renciler ad›na ko-nuflan Elif Kaya, tutuklanan 5 kiflinin sald›r›ya u¤rad›¤›-n›, ‹lker Bo¤a’n›n kafas›nda megafon k›r›ld›¤›n›, OlcayKaylan’›n da kaburgalar›n›n k›r›ld›¤›n› belirterek, “Ar-kadafllar›m›za yönelik sald›r›y› k›n›yor, tutuklananlar›nb›rak›lmas›n›, arkadafllar›m›za sald›rarak iflkence ya-pan polislerin yarg›lanmas›n› istiyoruz” dedi.

Aç›klaman›n ard›ndan iflkenceci polislerin yarg›lan-mas› için fiiflli Cumhuriyet Baflsavc›l›¤›’na suç duyuru-sunda bulunuldu.

Diyarbak›r sokaklar›nda polis terörü

5 ö¤renciye iflkenceli tutuklama

Erzincan’da, faflist sald›r›lar›nard›ndan flimdi de demokratik ey-lemlere kat›lan Gençlik Derne¤iüyelerine yönelik davalar aç›l›yor,soruflturma terörü estiriliyor.

Son iki hafta içinde dernek üye-si 14 kifli hakk›nda; Serdar Demirelile ilgili yap›lan bas›n aç›klamas›nakat›lmak, 19 Aral›k’ta meflaleli yü-rüyüfl yapmak, 8 Mart DünyaEmekçi Kad›nlar Günü’nü kutla-mak gibi, en demokratik eylemlerekat›ld›klar› gerekçesiyle sorufltur-ma aç›ld›. “Suç ve suçluyu övmek”,

“terör örgütü propagandas› yap-mak” suçlamalar› ile savc›l›¤›nbafllatt›¤› soruflturma kapsam›ndaö¤rencilerin ifadeleri al›nd›.

Savc›l›k, sözkonusu eylemlereyönelik açt›¤› soruflturmalar›n, ö¤-rencileri sindirme amaçl› oldu¤unu,8 Mart eylemine iliflkin soruflturmas›ras›nda gösterdi. Dernek üyesiUlviye Yörük ifade veren arkadafl›-n›n yan›nda bulundu¤u s›rada, ken-disine herhangi bir tebligat gelme-mesine ra¤men savc› taraf›ndanzorla ifadesi al›nmak istendi. Bukeyfili¤i reddeden Yörük’e savc›-n›n cevab› flu oldu: “Hepinizi ha-pishanede görece¤im.” Gençli¤edüflman bir kafa konufluyor.

Soruflturmalar 17 Mart günü Va-k›flar ‹fl Han› önünde protesto edil-di. “Soruflturma Terörüne Son, Bas-k›lar Bizi Y›ld›ramaz” pankart›n›n

a ç › l d › ¤ ›ey lemde“Bask›lar

Bizi Y›ld›ramaz" slogan› at›ld›.

Gençlik olarak ülkede ve dünya-da yaflanan sömürüye, zulme karfl›adalet ve demokrasi istedikleri,halk için bilimden, halk için e¤i-timden yana olduklar›, emperyaliz-min karfl›s›na ç›kt›klar› için ceza-land›r›lmak istendiklerini ifadeeden ö¤renciler, üzerlerindeki bas-k›n›n sofluturmalarla s›n›rl› olmad›-¤›n› söylediler. Polisin tehditlerine,aileleri k›flk›rtma çabalar›na maruzkald›klar›n› kaydeden dernek üye-leri, “Bu sald›r›lar›n tek amac›hakl› ve meflru mücadeleden vaz-geçmemizdir. Ama biz diyoruz kihay›r susmayaca¤›z” dediler.

Eyleme YDG de destek verir-ken, ayr›ca bask›lar›n bir parças›olarak, dernek üyesi 4 kifliye, 1 Ma-y›s afiflleri ast›klar› gerekçesiyle100’er YTL para cezas› verildi.

“Hepinizi hapishanede görece¤im”

Page 16: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

16

26 Mart 2006 / 45

gençlik

16 Mart Katliam›-n›n protestolar›nageçen hafta yervermifltik. Ayr›ca; Ayd›n'daHÖC üyeleri Çine-Böcek Köyü’nde bu-lunan, 16 Mart fle-hidi Hatice Özen'inmezar›n› ziyaretederek, yedi karanfilin an›s›na ba¤l› kala-caklar›n› dile getirdiler. Sivas Gençlik Derne¤i 16 Mart günü HürriyetMeydan›’nda yapt›¤› eylemde, “16 Mart’la-r›n, Marafl’lar›n, Sivas’lar›n, Gazi’lerin, Üm-raniye’lerin ve F tiplerindeki tecritin, fiem-dinli’lerin sorumlusu Susurluk’ta ortaya ç›-kan ve fiemdinli’de perçinlenen devlet terö-rüdür” denildi. Uflak Gençlik Derne¤i üyeleridernek binas›nda düzenledikleri anmada,unutmayacaklar›n› ve unutturmayacaklar›n›söylediler, flehitlerini marfllarla selamlad›lar.

Oligarflinin Gençlik Federasyo-nu’na ba¤l› derneklerin üyesi ö¤-rencilere yönelik her türlü bask›s›-n›n, soruflturmalar› ve tutuklamala-r›n›n temel hedefi, suskun bir genç-lik yaratmakt›r. Bunun için her yolve yönteme baflvuruyor.

Bu yöntemlerden biri de, ö¤ren-cilerin ailelerinin, polis ve jandarmataraf›ndan aranarak ya da bizzat gö-rüflülerek, ö¤renciler üzerinde bask›kurmalar›n› sa¤lamak. Daha öncebir çok kentte yaflanan örneklerdensonuncusu, Bal›kesir’de yafland›.

Gençlik Derne¤i üyesi OytunBektafl’›n ailesini 12 mart günü te-lefonla arayan “kimli¤i belirsiz birkifli”, telefonu açan anneye özetleflunlar› söyledi:

“O¤lunuz Bal›kesir’de siyasetleu¤rafl›yor, oradaki olaylar›n öncü-lü¤ünü yap›yor, Dev-Sol'un devam›olan DHKP-C örgütünün üyesi. Bizo¤lunuzla konufltuk ama bir de sizkonuflun...”

Ailenin kim oldu¤unu sormas›üzerine, polisin verdi¤i “elektrikbölümü hocas› Ali Osman” diye birö¤retim üyesinin üniversitede olma-d›¤›n› ö¤renen aile de arayan›n po-lis oldu¤unu anl›yor.

Daha önce de yine derne¤in ku-rulma aflamas›nda kurucu üyelerdenVildan Var’›n köyüne gidilmifl veailesine k›z› hakk›nda “k›z›n›z Bal›-kesir de teröristlik yap›yor” gibi de-magojilere baflvurulmufltu.

Bal›kesir Gençlik Derne¤i, bas-k›lar karfl›s›nda y›lmayacaklar›n›,bu acizliklerin mücadelelerini en-gellemeyece¤ini duyurarak, gereklicevab› vermifllerdir.

Biz as›l olarak “o¤lunuz siya-setle u¤rafl›yor” söylemine dikkatçekmek istiyoruz. Öyle ya; siyasetdedi¤iniz burjuva politikac›lar›n ifli,gençli¤e ne gerekiyorsa onlar bilirve verirler, siyaset ö¤rencinin nesi-ne gerek. Ö¤renci dedi¤in apolitikolacak, kafas›na vurup elindekini de

alsan susacak, ne ülkede ne de dün-yada yaflanan hiçbir fleye karfl› birtavr› ya da eylemi olmayacak, dü-flünmeyecek ve hiçbir fleyi sorgula-mayacak...

Peki tüm bunlar› reddederse neolur? Yasad›fl› örgüt üyesi olur, terö-rist olur, bask›lardan bask› be¤enir.

‹flkenceci polis oligarflinin genç-li¤e yönelik politikas›n› çok vecizbir flekilde dile getirmektedir. Terö-rizm demagojisinin alt›nda yatan dabu apolitiklefltirme niyetinden bafl-ka bir fley de¤ildir.

Bunun için kendisi bask› yapm›flsindirememifl, aileyi devreye soka-rak ö¤renciyi haklar› için mücadele-den koparmak istiyor. Yasal derneküyesi olman›n, demokratik eylemle-re kat›lman›n yasalarda bir hak ola-rak say›lmas›n›n bu noktada hiçbirönemi yoktur. Oligarflinin polisigençlik derneklerini daha kuruluflaflamas›nda “yasad›fl›” ilan etmifl,buna göre raporlar düzenlemifl, ga-zetelere yaz›lar yazm›flt›r.

Bu yasad›fl›, gayri-meflru ç›rp›-n›fllar boflunad›r; gençli¤imiz bask›-lara direnerek politikleflecektir.

‘O¤lunuz siyasetle u¤rafl›yor’

Ö¤rencilerin “Müflteri De¤iliz” Protestolar›

Bar›nma, ulafl›m, yemek ve daha bir çok ekonomik sorun, ö¤renci genç-li¤in temel sorunlar› aras›nda yer al›yor. Ö¤renciyi müflteri olarak gören ka-pitalist sistemin ürünü olan bu uygulamalar kimi zaman protestolara da ne-den oluyor.

‹flte bu eylemlerden ikisi ‹stanbul ve Zonguldak’ta yafland›.

‹stanbul Y›ld›z Teknik Üniversitesi ö¤rencileri, 17 Mart günü "Ulaflam›-yoruz" yaz›l› pankart açarak yapt›klar› eylemle, Davutpafla ve Befliktaflkampüsleri aras›nda iflleyen ö¤renci servislerinin bütçe yetersizli¤i bahaneedilerek kapat›lmas›n› protesto ettiler.

‹ki kampüste de peflpefle dersi olan ö¤rencilerin derslerine yetiflebilmele-ri için rektörlü¤ün ihale etti¤i özel servislerden baflka al-ternatif b›rak›lmad›¤›n› belirten ö¤renciler; "KamerayaDe¤il Ulafl›ma Bütçe, Ulafl›m Hakk›m›z Engellenemez,Turnikeye De¤il Ulafl›ma Bütçe, Müflteri De¤il Ö¤renci-yiz" yaz›l› dövizler tafl›d›lar ve toplad›klar› 2500 imzay›iletmek üzere rektörlük önüne yürüdüler.

Eylem s›ras›nda ÖGB'lerin bas›na ve ö¤rencilere yöne-lik engelleme çabalar›, F Tipi üniversite gerçe¤ini bir kezdaha gösterdi.

Zonguldak’ta ise, 21 Mart günü eylem yapan ö¤renci-ler, kentte kira ücretlerinin yüksekli¤ini protesto ettiler.

Page 17: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

17

26 Mart 2006 / 45

Berlin'de “Savafla karfl› ve siya-si tutsaklar›n özgürlü¤ü için 18Mart Birli¤i” taraf›ndan 17-18 Martgünlerinde konferans, yürüyüfl vemiting düzenlendi.

Konferansta Irak iflgali ve Filis-tin direnifli, Kürdistan’›n durumuhakk›nda, konuflmac›lar taraf›ndangenifl bilgiler sunulurken, iflgaldeAB emperyalistlerinin rolüne, halk-lar›n direniflinin meflrulu¤una vegünümüzde dayan›flman›n öneminedikkat çekildi.

18 Mart’taki konferans›n konu-su ise siyasi tutsaklard›. Konferan-s›n ilk konuflmas›n› yapan ölümorucu gazisi Aliflan fianl›, Türki-ye'deki hapisheneler tarihini ve tec-rite karfl› verilen uzun mücadeleyianlatarak Fatma Koyup›nar'la daya-n›flma ça¤r›s› yapt›. Ard›ndan BaskÜlkesi'nden eski bir siyasi tutsakyapt›¤› konuflmada, ‹spanya’da ge-

çenlerde bir hafta içerisinde ikitutsa¤›n öldü¤ünü anlatt›. Üçün-cü konuflma ‹rlanda'l› ‹RPWAörgütü taraf›ndan yap›ld›. ‹rlan-da hapishanelerini anlatan ko-nuflmac›lar, TAYAD'a da de¤i-nerek dünyadaki tüm tutsak ya-k›nlar›n›n TAYAD’l›larla gururduydu¤unu vurgulad›.

K›sa bir aradan sonra RoteHilfe’den bir temsilci ve eski birRAF tutsa¤› olan Brigitte As-donk, Avrupa hapishanelerinde-ki koflullar› anlatt›lar. Son olarakMagdeburglu Grup EnternasyonalDayan›flma bir konuflma yaparakkonferans› de¤erlendirdi ve 18Mart 2006'da kurulan “Siyasi Tut-saklara Özgürlük A¤›”n› tan›ta-rak, bu a¤a herkesin www.politi-cal-prisoners.net adresinden ula-flabilece¤ini vurgulad›.

Konferans›n ard›ndan yaklafl›k

1000 kiflinin kat›ld›¤› yürüyüfl bafl-lad›. TAYAD Komite'nin de içlerin-de oldu¤u birçok örgütün yerald›¤›bu yürüyüfl, Berlin'in Südstern sem-tinde polis sald›r›s›na u¤rad› ve 3kifli gözalt›na al›nd›. Buna ra¤menyürüyüfl devam etti ve Kreuzberg'tebir miting yap›ld›. 18 Mart Birli-¤i’nin etkinlikleri, iflgallere karfl› di-renifl ve tüm dünyadaki tutsaklarladayan›flma ça¤r›s›yla sona erdirildi.

Zaman geçiyor

dönüyor dünya

Ça¤lay›p ak›yoruz

nehirden denizlere

Çelik bir z›rh› kuflan›yor

onurlu gö¤sümüz

Can veriyoruz hayata

rotas› çizilmifl yolculuklarla

Bu Tarih Bizim!

Boy veriyoruz

tohumdan baflaklara

Ço¤al›yoruz

Fidandan ormanlara

Karanl›k sularda

umut saç›yor gözlerimiz

Köprü oluyoruz gelece¤e

k›v›lc›mdan yang›nlara

Yar›nlar Bizim!

Vatan›m›z›n ba¤›ms›zl›¤›, halk›m›z›nözgürlü¤ü u¤runa ölümsüzlü¤e u¤urla-d›¤›m›z flehitlerimizi anman›n, umuduncoflkusunu kutlaman›n onuru ve guru-ruyla doluyuz.

Ne mutlu ki bize, günümüz dünya-s›nda ezilen halklara direnifl gelenekleritafl›yor, Mahirler’den bugüne nice des-tanlara imza at›yor, a¤›r bedeller pahas›-na savundu¤umuz de¤erlerden bir milimsapmadan yolumuza devam ediyoruz.

Selam olsun umudu bir türkü gibibayrak edinenlere!... Biz kazanaca¤›z!

Selam ve sevgilerimizle.

Tekirda¤ 2 No’lu F Tipi Hapisha-nesi DHKP-C Davas› Tutsaklar›

Özgür TTutsaklar›n30 MMart MMesaj›F Tipleri’ni Yöneten Kafa ‹flte Bu!

Berlin’de KKonferans vve MMiting:“Siyasi Tutsaklara Özgürlük!”

F Tipleri’nden bir manzara; domuz ba¤›yla ba¤lanm›fl tutuklu-lar: Dünya Doktorlar Birli¤i Onursal Baflkan›’n›n da kat›ld›¤›, EMO sa-lonunda yap›lan tecritle ilgili toplant›da, Avukat Ebru Timtik anlatt›; biradli tutuklu 15 gün boyunca domuz ba¤›yla hücrede tutuluyor, yeme-¤i gardiyanlar taraf›ndan a¤z›na veriliyor. Guantanamo hiç uza¤›m›zdade¤il yani.

F Tipleri’nden bir manzara; b›rak›n ölsünler! TAYAD’l›lar›n Sul-tanahmet’te her hafta yapt›klar› “mektup okuma” etkinli¤inde okunanmektup; kalp rahats›zl›¤› geçiren Hidayet adl› bir adli tutukluya saatler-ce müdahale edilmedi¤inin ayr›nt›lar›n› anlat›yor. Salih Sevinel ayn› ne-denle ölmüfltü. Ama politika sürüyor.

Adana Kürkçüler’den bir manzara: Bir devrimci tutsak, NebihaArac›, aylard›r keyfili¤in zulmü alt›nda. “Bir ara havaland›rmas› olanbir hücreye geçmiflti, ama ‘20 gün hücre hapsi’ diye eski yere geri gö-türmüfller. Son açl›k grevinden dolay› ikinci kez 20 gün hücre hapsi is-tenmifl. En gerici, anti-demokratik yasa ve yönetmeliklerde bile, açl›kgrevi için uygulanan soruflturma belliyken, tutup istedi¤inde karar k›la-biliyorlar. ‹ki duruflmad›r da kelepçeleri tek tak›lm›yor diye mahkemeyede götürülmüyormufl. Gitti¤inden beri dergi yüzü görmemifl ayr›ca.”

Yürüyüfl’ün 19. say›s›nda, 31. say›s›nda aktarm›flt›k, Nebiha Arac›’y›havaland›rmas›z, dergisiz, mahkemesiz b›rakan tecrit zulmünü. Aylargeçti, bir de¤ifliklik yok. Çünkü F Tipleri’ni yöneten iktidarda, tecrit po-litikas›nda, zihniyette bir de¤ifliklik yok.

Page 18: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

Genelkurmay Baflkanl›¤›, fiem-dinli ‹ddianemesi’nde Org. YaflarBüyükan›t ve bölgede görevli ko-mutanlara iliflkin suçlamalar konu-sunda 20 Mart günü aç›klama yapt›.

Org. Yaflar Büyükan›t ve di¤ersubaylar hakk›nda soruflturma aç›l-mas›na izin verilmedi¤i ifade edilenaç›klamada özetle flunlar deniliyor:

1- ‹ddianame, baz› mensuplar›n›hedef alarak TSK’y› y›pratmayave terörle mücadeledeki azim veiradesini zay›flatmaya yöneliktir.

2- Genelkurmay yetkisine girenpersonel için, soruflturma aç›lma-s›na gerek yoktur.

3- Savc›, belli bir görüflün tem-silcilerinin kamuoyuna da yans›m›fletki ve telkinleri alt›nda kalm›flt›r.

4- ‹ddianame maksad›n› aflm›fl-t›r, hukuki de¤il siyasidir.

6- TSK'ya yap›lan bu maksatl›suçlamalar karfl›s›nda öncelikleanayasal sorumlulu¤u olanlar(yani AKP hükümeti) tav›r almal›...Savc› hakk›nda gerekli giriflim tara-f›m›zdan yap›lm›flt›r.

7- (fiemdinli’de yaflananlar) Jan-darman›n mülki görevleri kapsa-m›nda önleyici kolluk faaliyeti içinistihbarat temini amac›yla yap›lanbir görevlendirme ifllemidir. Perso-nele gerçek olmayan iddialarda bu-lunuldu.

Generaller Hukukun ÜstündedirBu aç›klama her fleyden önce,

bir aç›klama de¤il “karfl› iddiana-me”dir. Hatta hükümdür.

Hukuktan ve savc›n›n yetkisiniaflt›¤›ndan sözeden Genelkurmay,burjuva hukukunda dahi “kas›t” tes-bitinin sadece mahkemeler taraf›n-dan yap›laca¤›n› çok iyi bilir. Ama

TSK kendini hem savc›, hem mah-keme yerine koymufl, yarg›lamay›yapm›fl, hükmü vermifltir.

Aç›klamada savc› adeta san›kdurumundad›r. Karar; savc›n›n“TSK’n›n terörle mücadelesini y›p-ratmak isteyen bir vatan haini” ol-du¤udur. Hüküm; gere¤inin yap›l-mas› için AKP hükümetine verilenultimatomdur. Gözda¤› herkesedir.Hat›rlatma; bu ülkeyi biz yönetiyo-ruz, bizi kimse yarg›layamaz, sor-gulayamazd›r.

Bu arada, iddianamenin “hukukide¤il siyasi oldu¤undan” söz edenGenelkurmay, mutlaka s›k›yöneti-min askeri savc›lar›n›n iddianame-lerini de hat›rlar. Hukuki tek bir sa-t›r›n dahi bulunmad›¤›, hiçbir kan›-ta dayanmayan iddianamelerle kaçdevrimciye ony›llarca hapis cezala-r› verildi, bunlar da yaz›yor tarihte.

‹ddianame ilk haz›rland›¤›nda,“ç›kar mahkemede de savunuruz”efelenmeleri yapan generaller,kendilerinin yarg›dan muaf oldu-¤unu bir kez daha ilan etmifller-dir. Susurluk’un her karesinde ad›ortaya ç›kan General Veli Küçük’ükomisyona ifade vermeye dahi gön-dermeyen Genelkurmay, ayn› tavr›-n› bu kez Yaflar Büyükan›t ve bölge-deki di¤er katliamc› kontra general-ler için sürdürmüfltür.

Genelkurmay k›saca, “ne huku-ku, bu ülkeyi ben yönetiyorum”diyor. ‹ddianameyi haz›rlayan sav-c›, bu aç›klamayla birlikte “yarg›la-nan” durumuna getirilmifltir. Elbettemesele bir savc› meselesi de¤ildir.Genelkurmay, kendi düzenlerininhukukunun üzerinde oldu¤unu çokaç›k bir biçimde ortaya koymakta-d›r. Bafltan bu yana da bunu yap-maktad›r. Burjuva bas›ndan kimile-rinin de nihayet gördükleri gibi;

“Yaz›l› aç›klama, ‘Türkiye de-mokrasidir ama yine de savc›lar öy-le herkesi iddianamesine dahil ede-mez’ tezini içeriyor.” (Ergun Baba-han, 21 Mart, Sabah)

Aç›klamada, “TSK hukukun üs-tünlü¤üne ve yarg›n›n ba¤›ms›zl›¤›-na yürekten inanan bir kurumdur”gibi ifadeler, asl›nda ne yapt›¤›n› bi-len bir zorbal›¤›n, bunun üzeriniörtme gayretinden ibarettir. Hukukönünde herkesin eflit olmad›¤›, “Ba-¤›ms›z yarg›”n›n masal oldu¤u enüst düzeyde deklere edilmifl ve nebu ülkeyi yöneten hükümetten ne dehukuk kurumlar›ndan, barolardan,hukukçu Cumhurbaflkan›’ndan “hiçkimse yarg›n›n üzerinde de¤ildir”ya da benzeri bir aç›klama gelme-mifltir. Genelkurmay’›n yarg›y› ale-ni flekilde rehin almas›na aç›kçaonay vermifller, Türkiye’de hukukolmad›¤› gibi, oligarfli içinde ve dü-zen kurumlar›nda hukuku savunan-lar›n da bulunmad›¤› görülmüfltür.‹ster “laiklik-fleriat” oyunu gere¤i,isterse korkudan; her ne sebepleolursa olsun, susanlar hukukçu ol-mad›klar›n› ilan etmektedirler.

AKP Generallerin EmrindeGenerallerin sözünü ettikleri

“belli bir görüflün temsilcileri” kim-dir?

Kimi yorumlara göre AKP ikti-dar›d›r, kimilerine göre ise, AKPiçindeki belli bir kesim, Fethullah-ç›lar vb.

Bir an, Yaflar Büyükan›t karfl›tl›-¤› özgülünde bunlar›n do¤rulu¤unukabul etsek dahi, ne AKP iktidar›,ne içindeki belli kesimler ne de Fet-hullahç›lar; fiemdinli’de yaflananla-ra karfl› de¤ildir, halka karfl› savafl›niçindedirler. Örne¤in, Fethullah’›nyay›nlar›na bak›n, oligarflinin psi-

18

26 Mart 2006 / 45

Ve Genelkurmay konufltu: ‘Terörle mücadele’ dedi¤imiz fiemdinli’dir fiemdinli’nin emrini biz verdik‘Ba¤›ms›z yarg›’ masald›r, biz yarg›lanamay›z

Page 19: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

kolojik savafl yay›n› gibi çal›flt›¤›n›birçok örnekte görürsünüz. Bütünmeseleleri iktidar savafl›d›r; asla hu-kuk, adalet, demokrasi gibi fleylerde¤ildir.

Tayyip Erdo¤an hükümeti ise,bu konuda Genelkurmay ne dediyseonu yapm›flt›r.

Örne¤in Genelkurmay diyor ki,“savc› hakk›nda inceleme yap›lma-s› yönünde giriflimde bulunduk.”Nedir bu giriflim ve buradan ne an-lafl›l›yor? Tayyip Erdo¤an-HilmiÖzkök görüflmesinde, Özkök savc›hakk›nda inceleme bafllat›lmas›n›istemifltir. Adalet Bakanl›¤› ertesigün, inceleme için iki müfettifliVan’a göndermifltir. Daha bafltanberi fiemdinli’nin üzerinin örtülme-si konusunda da Genelkurmay ileAKP iktidar› hemfikirdir.

fiemdinli Davas› BitmifltirOligarflinin fiemdinli gerçe¤ini

ortaya ç›karmayaca¤›, aksine üzeri-ni örtmek için her fleyi yapaca¤› çokaç›kt›. Bafltan itibaren, fiemdinli ileSusurluk ba¤lant›s›na karfl› ç›kma-lar, olay› münferit göstermeler, J‹-TEM’cilerin günlerce teslim olma-mas›, delillerin planl› flekildeyokedilmesi, “tan›r›m iyi çocuktur”aç›klamalar›, bölgedeki generallerin“onlar› biz görevlendirdik” beya-natlar›, Erdo¤an’›n fiemdinlililer’intan›kl›¤›n› geçersiz ilan etmesi vedaha birçok geliflme, bu durumu or-taya koyuyordu.

Buna karfl›n, planda olmayan biriddianame ç›kt› ortaya. Önce CHPve burjuva bas›n kampanya bafllatt›.AKP savc› hakk›nda soruflturma aç-t› ve en son bu aç›klama ile, deyimyerindeyse savc›ya haddi bildirildi.

Herkes bilir ki, böyle bir aç›kla-madan sonra art›k fiemdinli Davas›bitmifl, en üst düzeyde geliflmelerinönü t›kanm›flt›r. Hatta daha ileri gi-dilerek Van Savc›s› nezdinde, kontr-gerilla sisteminin hukuk mekaniz-mas›nda pürüzler ç›karan, ç›karmapotansiyeli tafl›yanlara da mesajlarverilmifltir. Böyle bir düzende “te-miz eller operasyonu” yapacak sav-c›lar arayanlar, bir kez daha yan›l-

maktad›rlar.

Genelkurmay avukatlar›n›n,“Ferhat Sar›kaya isimli Van savc›s›bu saatten sonra o görevde kala-maz. Sadece görevde de¤il, meslek-te de kalamaz” (Emin Çölaflan, 21Mart Hürriyet) sevinçleri iflte buTürkiye gerçe¤inden kaynaklan-maktad›r.

“Terörle Mücadele” Demagojisi Her Türlü Hukuksuzlu¤un K›l›f›d›rVe bir kez daha görülmüfltür ki,

“terörle mücadele” demagojisi hertürlü hukuksuzlu¤un üzerini ört-mek, kendisini dokunulmaz ve yap-t›¤› her fleyi meflru göstermek içinkullan›lmaktad›r.

“‹ddianame, TSK’y› y›pratmaya

ve terörle mücadeledeki azim veiradesini zay›flatmaya yöneliktir”deniliyor. Ordu ne zaman elefltirilse,ne zaman katliamc›l›¤› art›k gizle-nemeyecek duruma gelse ve bu du-rum bas›na yans›sa hemen ayn› na-karatlar tekrarlan›r. Kutsal bir hale-dir “terörle mücadele” ve “amaçTSK’y› y›pratmakt›r” söylemi.

Bu söylem öylesine s›radanlafl-m›fl ve ordu için koruma z›rh›na dö-nüfltürülmüfltür ki, aleni h›rs›z gene-raller dahi ayn› söyleme sar›labil-mektedirler. Örne¤in, Elaz›¤’da ko-mutan› oldu¤u 8. Kolordu’ya üçadet hizmet barakas› yap›m› ihalesi-ne, tan›d›¤› müteahhiti usülsüz sok-mak, kazand›rmak, gerçe¤e ayk›r›belge düzenlemek, hazineyi zararau¤ratmak gibi suçlamalarla 6 y›lakadar hapisle yarg›lanan Korgene-

19

26 Mart 2006 / 45

“AB Yolunda Yine Bafla Döndük” Diyenler Daha Çok fiafl›racak

‹ddianameye yönelik elefltirilerin bir yan›n› da,“askerin siyaset üzerindeki etkisinin azalt›lmas›” ko-nusunda ç›kar›lan yasalar›n; “demokratikleflme” ya-salar›n›n; “reformlar›n” hiçbir ifle yaramad›¤› fleklin-deydi. Ergun Babahan’›n özetle söyledi¤i gibi, “Azgittik, uz gittik, dere tepe düz gittik ama neredeyseyola ç›kt›¤›m›z ilk yerdeyiz” diye hay›flan›ld›.

Genelkurmay ya da AKP cephesinden yap›lan ki-mi aç›klamalar ve icraatlarda da ayn› flaflk›nl›¤a tan›kolmufltuk. Örne¤in, Avrupa Birlikçiler’in “büyük de-mokrat›” Cemil Çiçek’in Ermeni Konferans›’na ilifl-kin aç›klamalar›; “Türkiye'nin ço¤ulcu ve demokratik birtart›flma ortam›n› gerçeklefltirecek durumda olmad›¤›n›nresmen kabul edilmesi”, “Türkiye’nin üç y›ll›k çabas›n›n,katetti¤i yolun s›f›rlanmas›, onca reformun, de¤iflim ima-j›n›n tuzla buz olmas›” fleklinde de¤erlendirilmiflti.

Kendilerinin yaratt›klar› illüzyona inanan ve halk›inand›rmaya çal›flan bu kesimler, AB yasalar›n›n faflizminmaskesi oldu¤u gerçe¤inin de üzerini örtmede, oligarflitaraf›ndan sonuna kadar kullan›lmaktad›rlar. Faflizm bu maskeyi at›p gerçekyüzüyle kendini gösterdi¤inde ise karamsarlaflmakta ve flafl›rmaktad›rlar.

Ne AB yasalar›, ne hükümetin “demokrasi, hak ve özgürlükler” yalanlar›hiçbir fleyi de¤ifltirmemifltir. Bu ülkeyi Genelkurmay yönetmeye devam edi-yor. MGK’daki “sivilleflme” sonras›, bu durumun de¤iflece¤i beklentisine gi-renleri uyarm›flt›k. Kimi dönem geri çekilir, kimi zaman “ben buraday›m”der, ancak faflizm tasfiye edilmeden, ordu bu ülkenin as›l yönetici kurumu ol-maya devam eder. Faflizmin tasfiyesinin yolu ise, AB’den de¤il devrimdengeçer. Ancak o zaman fiemdinliler ayd›nlat›l›r, suçlular hesap verir, gerçekadaletten ve hukuktan sözedilebilir.

fiafl›rmamak, yan›lmamak

için devrimcilere kulak vverin

Page 20: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

ral Ethem Erda¤›, mahkemeye yapt›¤›savunmada flöyle diyordu:

“30 madalyam, 100 takdirnamemvar. Askerli¤imin büyük bölümü da¤-larda terörle mücadele ederek geçti. ‹d-dialer beni de¤il TSK’y› y›prat›yor.”(Hürriyet, 22 Mart)

Önce, bütün iflbirlikçi tarihinin üze-rini örterek bu orduyu “milli ordu” ilanedeceksin; sonra halka karfl› savafla “te-rörle mücadele” deyip, flovenizmi k›fl-k›rtarak, terörizm propagandas› ya-parak yapt›¤›n her fleyi meflru göstere-ceksin.

“Terörle mücadele” demagojisi tamda böyle yaflam buluyor. Halk›n fliddeti-ne, ulusal ve s›n›fsal kurtulufl savafllar›-na yönelik “terörizm” demagojisine bafl-vuran herkes, niyeti ne olursa olsun, busöyleme hizmet ediyor. Ve katliamc›larda yarat›lan bu ortam üzerinde istedikle-ri gibi “tepinme” f›rsat› buluyorlar.

fiemdinli’ye Sahip Ç›k›ld›Aç›klamada fiemdinli’de yaflananlar

olabildi¤ince yüzeysel geçilirken, ge-rek J‹TEM’ci subaylara, gerekse de on-lar› kendilerinin görevlendirdi¤ini söy-leyen bölgedeki komutanlara aç›kça sa-hip ç›k›lmaktad›r. Bir baflka deyiflle,“devlet ad›na kurflun yiyen de s›kan dakahramand›r” anlay›fl› sürdürülmekte-dir.

Genelkurmay’›n, silahlar, bombalar,krokilerle ve suç üstü yakalanan ikimensubu hakk›nda ithamlarda bulunansavc›y›, “TSK’y› y›pratmaya çal›flanbir kifli” olarak ilan etmesi, fiemdinliemrini biz verdik demektir.

Öte yandan fiemdinli’nin sözkonusuoldu¤u bir iddianameyi, TSK’n›n terör-le mücadeledeki azim ve iradesini za-y›flatmaya yönelik” olarak nitelendir-mek, asl›nda “bizim terörle mücadelededi¤imiz fiemdinli’de yaflananlar-d›r” demektir.

Gerçe¤i de böyledir.

Ony›llard›r böyle savafl›yorlar halkakarfl›. Kay›plar, katliamlar, infazlar,toplu mezarlar, köy yakma ve boflalt-malar, itirafç›lar›n kullan›lmas›, binoperasyonun yap›ld›¤› Susurluk; bu sa-vafl›n nas›l yürütüldü¤ünü bütün ç›p-lakl›¤›yla ortaya sermektedir.

20

26 Mart 2006 / 45

Burjuva Bas›n Aç›klamay› ElefltiremezCumhuriyet Gazetesi’nin tescilli TSK savunucular›n› bir yana b›ra-

k›rsak, burjuva bas›n›n genel tavr›, Genelkurmay aç›klamas›n›n eleflti-rilmesi fleklinde oldu. “Van Savc›s›’n›n iddianamesi ne kadar siyasiamaçl› ise Genelkurmay bildi-risi de o kadar siyasi amaçl›”tespitleri yap›ld›.

Genelkurmay’›n böyle biraç›klamay› yapmas›na kimzemin haz›rlad›? “Büyüka-n›t’a sahip ç›kma” kampanya-s›na kim güç verdi? Günlerce“savc›n›n tan›¤›” diye, M. Ali Altun-da¤’›n ne kadar ifle yaramaz bir adam oldu¤u, yalanc›l›¤› üzerine ›smar-lama yaz› dizilerini kim yapt›? Savc›n›n çocuklu¤undan itibaren secere-sini araflt›rarak, “fleriatç› m› PKK’li mi” deflelemelerini kim yapt›? Bü-yükan›t’a ya¤ çeken yaz›lar› kim yazd›?

Elbette tüm bunlar›, bugün Genelkurmay aç›klamas›n› elefltiren bur-juva bas›n yapt›. Aç›k bir flekilde faflizmin savunuculu¤una soyundular.

Bu deste¤in, Genelkurmay’›n karfl› operasyonuna hizmet etti¤ini bil-miyorlar m›yd›? Elbette biliyorlard›, çünkü bu ülkede buna benzer bin-lerce örnek yafland›, bas›n ordunun halka karfl› savafl›nda binlerce kezkullan›ld›, and›çlar utanç sayfalar›na geçti. fiimdi, sanki tüm bunlar› ya-pan kendileri de¤ilmifl gibi aç›klaman›n “ultimatom gibi” oldu¤unusöylüyorlar.

Daha iki gün önce Genelkurmay Baflkan› Hilmi Özkök’ün “illa pa-ta küte mi yapmak laz›m, biz masaya beynimizle vuruyoruz” sözlerini,Özkök’ün demokratl›¤›n›n kan›t› olarak pazarlam›fllard›. Oysa bu sözünalt›nda yatan mant›¤›n, tam da bu aç›klamay› yapan zihniyet oldu¤u çokaç›kt›. “Gerekirse bunu da yapar›z” diyordu Özkök. fiimdi utanmadan“sert aç›klama... masaya vurdu” manfletleri at›yor bas›n.

Genelkurmay’›n hukuku ayaklar alt›na al›rken, hukuka ba¤l›l›ktan,yarg› ba¤›ms›zl›¤›ndan sözetmesi gibi, burjuva bas›n›n ve onun sözdedemokrat yazarlar›n›n tutumu da, tam bir oyundur.

Hem faflizme destek verip fiemdinli’nin üzerini örtme operasyonunakat›lacaks›n›z, hem de Genelkurmay aç›klamas›n› elefltirip ne kadar de-mokrat oldu¤unuzu göstereceksiniz.

Hem Genelkurmay’›n psikolojik harekat›n›n sözcülü¤ünü yapacak,“Büyükan›t’›n yarg›lanamayaca¤›” yönünde kamuoyu oluflturacak, id-dianameyi paçavraya çevireceksiniz; hem de bu aç›klaman›n yarg›y›bask› alt›na ald›¤›n› yaz›p ne kadar hukuktan yana oldu¤unuz oyununadevam edeceksiniz.

As›l önemlisi ise, koskoca fiemdinli gerçe¤inin üzerini örtme konu-sunda üstlendikleri rolü unutturmak istemeleridir.

Burjuva bas›n da fiemdinli’nin ne oldu¤unu, J‹TEM’cilerin kimdenemir ald›¤›n› pekala çok iyi bilir. Ama susarlar, bir iki astsubay›nyarg›lanmas› ile “adaletin yerini bulaca¤›” oyununa dahil olurlar ve hal-k› bu yönde aldatmaya çal›fl›rlar. Susurluk günlerinde de “art›k hiçbirfley eskisi gibi olmayacak” söylemiyle oynam›fllard› bu oyunu.

Böyle bir bas›n varken, Genelkurmay’›n, Susurluk’u sürdüren AKPiktidar›n›n ifli hiç de zor de¤ildir. Çünkü bu bas›n gerçe¤in, halk›n ya-n›nda de¤il, ç›karlar›n›n yan›ndad›r, faflizmin beflinci koludur.

Page 21: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

AKP Hükümeti bu hafta yapt›¤›Bakanlar Kurulu Toplant›s›’nda MilliGüvenlik Siyaset Belgesi’nin(MGSB) yeni halini onaylad›. Susur-luk politikalar›n›n AKP ile sürdü¤übir kez daha görüldü.

Çünkü MGSB; resmi anayasan›nüzerinde, iktidarlar de¤iflse de temelpolitikalar›n (özellikle halka karfl› sa-vafl›n) de¤ifltirilmeyece¤ini öngörenbir Susurluk anayasas›d›r. Öte yan-dan, t›pk› 28 fiubat’› imzalayan Erba-kan gibi, Erdo¤an da, “irtica birincitehdit” belgesini imzalayarak, gerek-ti¤inde koltuk için yeni 28 fiubatlar’ada onay verece¤ini göstermifltir.

Kamuoyunda ‘Gizli Anayasa’ yada ‘K›rm›z› Kitap’ olarak nitelendiri-len MGSB’de geçen y›l 24 Ekim’deyap›lan MGK toplant›s›nda de¤iflik-likler yap›lm›flt›. Yeni halinde de anaunsur “iç d›fl tehdit” de¤erlendirmele-ri. “Türkiye’nin iç güvenli¤ini tehditeden temel unsurlar aras›nda irticaifaaliyetler” ilk s›rada. “Bölücülük veafl›r› sol” onu izlerken, önceki halindeyeralan “afl›r› sa¤” art›k tehdit unsuruolarak görülmüyor. Ne de olsa linçler-de, sokak sald›r›lar›nda, okullardakiterörde bu kesimleri daha aleni kulla-n›yor devlet, saklanacak ne kald›!

“Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluflesas›, tek devlet, tek ulus, tek bayrakve tek dildir. Türkiye CumhuriyetiDevleti’ne vatandafll›k ba¤› bulunanherkes Türk’tür” gibi bilinen flovenistpolitikalar›n›n yinelendi¤i MGSB’de,ABD ile iliflkiler de tarihsel, stratejikolarak de¤erlendiriliyor ve tam daAmerikan politikalar›na paralel ola-rak “‹ran’›n fiahap füzeleri Türkiyeiçin tehdittir” deniyor.

Halktan Gizli Çetelere Aleni

Bas›na yans›yan bilgilere göre, as-l›nda AKP hükümeti halka karfl› sava-fl›n anayasas›n› Aral›k 2005’te onay-lam›fl ancak MGSB “gizli devlet bel-gesi” oldu¤u için bu onay da bugünekadar gizlenmifl.

Evet, “Gizli Anayasa”da neleryazd›¤› gayri-resmi yollarla yans›m›flolsa da, Türkiye halk› hiçbir zamanresmi olarak ö¤renemedi. Çünkü“devlet s›rr›yd›, gizliydi” ve sadeceüst düzey komutanlara veriliyordu.Bir de hükümetlerin önüne konuluyorve “meydanlarda ne dedi¤ini, siyasiçizgini, program›n› bir yana b›rak›pbuna göre yöneteceksin ülkeyi” deni-liyor. Dönemin baflbakanlar›ndan Me-sut Y›lmaz da bu gerçe¤i aç›kça ifadeetmifl ve muhalefetin elefltirilerine“hükümet olun da görelim” demiflti.

Bu ülke halk›n›n hangi yasalarlayönetildi¤inden dahi bilgisiz b›rak›l-mas›; fleffaf, demokratik, hukuk dev-leti söylemlerinin yalan oldu¤unun enaç›k kan›tlar›ndan biridir. Gizlili¤intemelinde ise, bu belgenin ana mant›-¤›n›n, halka karfl› savafl›n hangi esas-lara göre yürütülece¤i üzerine otur ma-s›ndad›r. Yani devlet bir yan›yla hak-l›d›r; halka “biz size karfl› flöyle sava-flaca¤›z” demeyece¤ine göre!

Peki halktan gizlenen belgeyi çete-lere teslim eden bir devlet, nas›l birdevlettir?

Geçen hafta bas›na yans›d›: MilliGüvenlik Kurulu Siyaset Belgesi,“Sauna Çetesi”nde ç›kt›. Bu devletnas›l yönetiyor, kim yönetiyor küçükbir örnektir bu. Bakmay›n siz hukukdevleti sözlerine, Genelkurmay Bafl-kanlar›’n›n “birinci s›n›f devletiz” de-magojilerine.

Hat›rlanacakt›r; ‘Sauna Çetesi’ndeÖzel Kuvvetler yüzbafl›s› ile eski Em-niyet Genel Müdür Vekili ç›km›fl, çe-te elemanlar›n›n özel kuvvetler su-baylar›nca askeri e¤itimden geçiril-dikleri anlafl›lm›flt›.

Bu ülke gizli anayasalarla, mafyaçetelerine, kontrgerilla politikalar›nadayan›larak yönetiliyor. Devlet deni-len örgütlenme bafltan afla¤› halkakarfl› savafla göre düzenleniyor ve budüzenleme içinde “Sauna Çetesi” gibiçeteler devletin parças› olarak görülü-yor. Faflizme yak›flan da budur!

21

26 Mart 2006 / 45

Yine Çeteci Polisler‹stanbul’da akaryak›t ka-

çakç›lar›na karfl› düzenlenen“F›rt›na” adl› operasyonda gö-zalt›na al›nan 66 kifliden 22’si-ni polisler oluflturuyor. Polisle-rin çete üyeleri ile özel hattanflifreli konuflmalar yapt›klar›ve operasyonlardan haberdarettikleri anlafl›ld›. Polislerden15’i ç›kar›ld›klar› mahkemecetutukland›lar.

Ne kadar çok “çürük elma-lar›” varm›fl polis teflkilat›n›n!Her çete onlarla dolu! “Çürükelma” masald›r; uyuflturucu ta-cirlerinden kaçakç›lara, haraççetelerinden otopark mafyas›-na kadar çeteler ne yap›yorsapolisin bilgisi, onay› ve ortak-l›¤› ile yap›yor.

Evcil’e Yolsuzlu¤un Yolunu Gösteren AKP Milletvekili

Onlarca milletvekili, baka-n›, baflbakan› hakk›nda yolsuz-luk davalar› bulunan bir parti-nin pislikten kurtulmas›, “yol-suzlukla mücadele” etmesimümkün mü? Bunlar, kendipisli¤ini gizleme numaralar›-d›r. Nitekim, gün geçmiyor ki,AKP’lilerin yeni yeni pislikle-ri ortaya dökülmesin. KemalUnak›tan yolsuzluklar›n›n ard›arkas› kesilmezken, bu kez de‹zmir Milletvekili Faz›l Kara-man’›n pisli¤i saç›ld› ortaya.

Karaman, en büyük yolsuz-luk san›klar›ndan ve mafyac›Çak›c›’n›n “dostu” Erol Ev-cil’in yeminli mali müflavirli-¤ini yapm›fl. Üstelik Karaman,TBMM Yolsuzluklar› Araflt›r-ma Komisyonu’nun da üyeli-¤ini yapm›fl ve burada devletinbinlerce gizli belgesi hakk›ndabilgi sahibi olduktan sonra Ev-cil’le çal›flmaya bafllam›fl. Ev-cil’in yolsuzluklar› nas›l yapt›-¤›, kimin yol gösterdi¤i flimdidaha iyi anlafl›yor.

AKP halka karfl› savafl›n ‘Gizli Anayasa’s›n› imzalad›

Susurluk AKP ‹le Sürüyor

Page 22: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

14 Martgünü DersimTemel Haklarve Özgürlük-ler Derne¤isaat 15.30 ci-var›nda polisve özel timlertaraf›ndan ba-s›lm›fl veDernek Bafl-kan› MuratKaymaz, Sek-reter Elif Akkurt ve üye Derya Ula¤gözalt›na al›nm›flt›. Bask›n› protestoeden ve dernek binas› önünde topla-narak, hukuksuzlu¤a son verilmesi-ni isteyen yüzlerce kifli eylemleriniuzun süre devam ettirirken, bu gös-terilere de panzerlerle, gaz bomba-lar› ile müdahale eden devlet, 43 ki-fliyi de buradan gözalt›na alarak, te-rörünü sürdürmüfltü.

Gözalt›na al›nan 46 kifli 17 Martgünü savc›l›¤a ç›kar›ld›. Savc›l›k 16kiflinin “Memura mukavemet, Ka-mu mal›na zarar vermek, Halk› kinve nefrete tahrik ve Örgütsel tav›rtak›nmak” gerekçelerinden tutuk-lanmalar› için mahkemeye sevk etti.Mahkeme; Dernek Baflkan› MuratKaymaz, Sekreteri Elif Akkurt, üye-leri; Derya Ula¤, Ziya Kulbak, Cö-mert Geregül ile Emrah A (17), Ba-ki Çiçek, Engin Sar›, Taner Göktafl,Kemal Toy, Erdal Kur, Cafer K›l›ç,Cemil Mamuk’u tutuklad›.

Mahkeme ç›k›fl› “Bask›lar BiziY›ld›ramaz” slogan› atan derneküyelerinin a¤z›n› kapatan polis, sal-d›rarak 6 kifliyi hastanelik etti. Dok-torlar›n, tutuklanan kiflilere verdi¤iraporlara dahi müdahale etmeye ça-l›flan polis, doktorlar üzerinde bask›kurdu.

Bask›ya Bahane ÇokDerne¤in bas›lmas›na,

“derne¤in bir kifliyi zorla al›koydu¤u... gerillaya adamgönderdi¤i” gerekçeleri gös-terildi, savc›l›k ile polis bun-lara dayanarak komplo haz›r-lad›lar.

Dernekte yap›lan aramada“al›konulan” kimse olmad›¤›

gibi, polis dernekte saatlerce aramayapm›fl, kitaplar, bilgisayarlar talanedilmifltir. Bunlar›n “al›konulan ki-fli” ile ne alakas› var demeyin. Oli-garfli terörünü meflru göstermek içinher zaman bir bahane üretir. Hiçbirfley bulamazsa “aranan flah›s oldu¤uihbar› ald›k” der.

Tutuklamaya ProtestolarDersim’de yarg› karar› ile süren

devlet terörü, çeflitle eylemlerle pro-testo edildi.

Gözalt›na al›nanlar›n mahkeme-ye ç›kar›ld›¤› s›rada, Dersim TemelHaklar, Dersim Kültür Merkezi,Kalan Halk Kültür Merkezi, DHPve ESP üyeleri, Temel Haklar önün-de eylem yapt›lar. Derne¤in bas›l-mas›na gösterilen gerekçeninkomplo oldu¤u kaydedilen aç›kla-mada, polis terörünün taksici HasanAkda¤'›n katledilmesiyle h›zland›¤›hat›rlat›ld› ve saatlerce Dersim so-kaklar›nda estirilen terörün, bu ken-tin halk›n› teslim alamayaca¤› söy-lendi. Aç›laman›n ard›ndan AdliyeSaray› önüne gidildi.

19 Mart günü yine dernek önün-de Dersim Temel Haklar taraf›ndanaç›klama yap›ld›. Tutuklananlar›n

ailelerinin de kat›ld›¤› aç›k-lamada, “Komplolar› BoflaÇ›karaca¤›z” pankart›aç›ld›. Aç›klamay› okuyanAli Cemal Ula¤, Dersimsokaklar›ndaki teröre de¤i-nerek Temel Haklar ile da-yan›flma ça¤r›s› yapt›. Ula¤flöyle konufltu:

“Kurumumuz haklar veözgürlükler mücadelesi ve-ren bir kurumdur. Derne¤i-mize yönelik bu sald›r› ve

komplolar yeni de¤ildir. Dernekbaflkan›m›z ve üyelerimiz defalarcagözalt›na al›nm›fl tutuklanm›flt›r.Amaç Dersim’de geliflen hak ve öz-gürlükler mücadelesini bitirmek,sinmifl susmufl bir halk yaratmakt›r.

Susmayaca¤›z! Her sald›r› vekomplolar karfl›s›nda meflru diren-me hakk›m›z› kullanmaya devamedece¤iz. Komplolar tutuklamalargözalt›lar bizleri y›ld›ramayacak.”

Dersim Temel Haklar Yaln›z De¤ildir

Bask›n, ‹stanbul, Ankara ve Bur-sa’da da protesto edildi.

16 Mart günü Heykel Dura-¤›’nda aç›klama yapan Gülsuyu-Gülensu Temel Haklar üyeleri,“Dersim’de Devlet Terörüne Son,Kahrolsun Faflizm Yaflas›n Mücade-lemiz” sloganlar› att›lar.

22 Mart günü ise, Temel HaklarFederasyonu AKP fiiflli Baflkanl›¤›önünde yapt›¤› eylemle tutuklama-lar› ve devlet terörünü protesto etti.

18 Mart günü Bursa Temel Hak-lar taraf›ndan Santral Garaj’da yap›-lan eyleme BDSP, Partizan ve ESPtemsilcileri de destek verdi. Der-sim Temel Haklar Yaln›z De¤il-dir pankart› aç›lan eylemde konu-flan Binali Genç, “‹flte Türkiye'de-ki demokrasinin gerçek yüzü. Der-sim'de devlet terör estiriyor” dedi.

20 Mart günü ise Ankara TemelHaklar Yüksel Caddesi’nde yapt›¤›eylemde “Keyfi TutuklamalaraSon, Tutuklananlar Serbest B›ra-k›ls›n” pankart› aç›p komployadikkat çekti.

22

26 Mart 2006 / 45

Dersim’de 13 Tutuklama

YILMAYACA⁄IZ!

Page 23: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

23

26 Mart 2006 / 45

“Yoldafllar,Yaklafl›k 16 y›ld›r süren büyük

bir düflümüz vard›. Partili olmak,partili yaflamak, partili savaflmakve devrime yürümek...

Bu düflle, a¤r›l›, sanc›l›, zaferle-rin ve yenilgilerin oldu¤u, her günükavga dolu 16 y›l yaflad›k.

... Yoldafllar,Kongremizi büyük bir baflar›yla

sonuçland›r›p devrim tarihinde yenibir sayfa açarken, 30 Mart1972'den bugüne bir türlü sahipolamad›¤›m›z, sürekli olarak iç ved›fl düflmanlar taraf›ndan engelle-nen Parti ve Cephe düflümüzü ger-çeklefltirdik. Parti ve Cephe'ye sa-hip olmak, Parti ve Cephe ile savafl-mak, yaln›z bizim de¤il, do¤ru veyayanl›fl çok çeflitli düflüncelerleTHKP-C'ye gönül vermifl, bunainanm›fl birçok grubun, halk›n dü-flüdür. Bu düflü gerçeklefltirmekonuru bizim olmufltur.”

1994’ün Mart’›nda toplananDHKP Kurulufl Kongresi, iflte böy-lesine büyük, böylesine çok özlenenbir düfltü... Parti’yi bu kadar özle-nen, sab›rs›zca beklenen bir düfl ha-line getiren neydi peki?..

Ama belki bundan daha önce flu-nu sormal›y›z: Parti neydi? Parti’yiböylesine önemli, vazgeçilmez, “ol-mazsa olmaz” k›lan neydi?

Klasik tan›m›yla Parti; "... ben-zer politik inançlar› olan ve toplum-sal yaflam›n, görüfllerine uygun ola-rak yeniden örgütlenmesi için ben-zer yöntemlerle savaflan, belli birs›n›f›n ç›karlar›n› savunan kiflileringönüllü organizasyonudur.” (Soren,Lenin'in Parti Ö¤retisi, syf. 7)

Ama bu tan›m yine de ifade et-

mez Parti’nin önemini. Sözkonusuolan proletaryan›n partisi ise, Mark-sist-Leninist bir parti ise –ki bu ya-z› dizisinde ele ald›¤›m›z parti böy-le bir partidir– bu tan›m elbette ye-terli de¤ildir.

Fakat yine de bu tan›mdan flu so-nucu ç›karabiliriz: Her s›n›f, tarihsahnesinde kendi partisiyle yeral›r;ç›karlar›n› ancak bu flekilde savuna-bilir. Partiler, tarih sahnesine esasolarak parlamentolar›n kurulufluylaç›km›flt›r. Parlamentolar ise burjuvadevrimleri döneminin eseridir. Par-lamentolar ve partiler, önce burju-vazinin krall›klar›n iktidar›n› k›s›t-lay›p iktidar› paylaflmalar›n›n, sonrada bütünüyle ele geçirmelerinin ara-c› olmufllard›r.

‹flçiler, köylüler, burjuva devrim-leri döneminde, burjuva partilerininiçindedirler ço¤unlukla; en az›ndandestekçisidirler. Fakat feodalizmtasfiye edilip, burjuvazi ve iflçi s›n›-f› aras›ndaki çeliflki öne ç›k›nca, ifl-çi s›n›f› da kendi partisini kurma ih-tiyac› duymufltur. ‹flçiler bir dönem,kendi s›n›f örgütleri olan sendikalararac›l›¤›yla yürütmüfllerdir bu mü-cadeleyi. Ama gün gelmifl, sendika-lar›n yetersiz oldu¤unu görmüfl veç›karlar›n› savunmak için, kendileri-ni iktidar hedefine yürütecek örgüt-lenmelere ihtiyaç duymufllard›r.

‹flte o günden bu yana, emekçi-ler, burjuvaziye karfl› mücadeleleri-ni di¤er örgütlenmelerinin yan›s›ra,esas olarak Parti’leri arac›l›¤›yla yü-rütmektedirler. Parti’yi reddetmek,iktidar mücadelesini reddetmektir.

EE¤er, devrim ve iktidar› he-defleyen bir parti yoksa,iflçilerin, köylülerin,

gençlerin mücadelesi de bu ak›fl› he-define yöneltecek bir rotadan veklavuzluktan yoksun demektir. Gü-rül gürül akan nehirler, denize ulafla-madan toprak taraf›ndan yutulurlar.

Ülkemizdeki s›n›flar mücadelesitablosu, gençli¤in anti-emperyalisteylemlerine, köylülerin toprak ifl-gallerine, iflçilerin grevlerine ra¤-men, 1960’lar›n sonlar›na kadar ifltebu durumdayd›. Komünist, sosyalistad›n› tafl›yan, devrim ve sosyalizm

hedefi oldu¤unu söyleyen partileryok muydu? Vard› elbette. Ama id-dia etmek baflka, gerçekten öyle ol-mak baflka fleylerdi. O gün varolanillegal TKP veya legal, parlemente-rist T‹P, halk›n mücadelesini bu he-deflere yönlendirmekten uzak parti-lerdi.

Türkiye solunda o dönemde ol-mayan pek çok fley vard›; fakat el-bette yoklu¤u en çok duyulan veyoklu¤u en belirleyici olan Mark-sist-Leninist bir parti, proletaryan›niktidar› hedefleyen partisiydi.1960'lar, “ilk”lerin y›llar›d›r, “do-¤um” y›llar›d›r. FKF'den DEV-GENÇ'e evrilen süreç, Marksist-Le-ninist bir partinin do¤umunu bera-berinde getirecektir.

1964-65'te çeflitli fakültelerdekurulan Fikir Kulüpleri, 1965’insonlar›nda birleflerek Fikir Kulüple-ri Federasyonu’nu kurdular. Müca-delenin ihtiyac› daha merkezi birörgüttü. Prati¤in içinde ö¤renengençli¤in önüne her ad›mda ç›kanihtiyaç buydu.

Ama mesele sadece bir “merke-zileflme” meselesi de de¤ildi. Böylebir “merkez” oldu¤unu iddia edenTürkiye ‹flçi Partisi (T‹P) vard› me-sela. Ama T‹P’in çizgisi geliflenmücadelenin ihtiyaçlar›na cevapvermek flöyle dursun, engeldi.

Örgütlenmeler merkezileflmeliy-di, fakat ayn› zamanda, bu merkezi-leflme devrimci bir örgüt anlay›fl› vedevrimci bir strateji temelinde ol-mal›yd›. T‹P bir parti idi; fakataç›kça görülüyordu ki, Türkiye dev-riminin ihtiyac› olan bir parti de¤il-di? Peki ama nas›l bir parti gerek-liydi?

NNas›l bir parti sorusunun cevab›-n›n “nas›l bir devrim” sorusuyla çokyak›ndan ba¤lant›l› oldu¤unu gördüöncüler. Türkiye solunun ideolojikmücadelesi bu noktada yo¤unlaflt›.Tart›flmalar tart›flmalar›, tart›flmalar›ayr›flmalar izledi.

Sosyalizme parlamenter yoldanm› geçilece¤i, önümüzdeki aflama-n›n demokratik devrim mi, sosyalistdevrim mi oldu¤u veya devrimin“milli bir cephe” arac›l›¤›yla m›,

Bölüm①

Bu bir tarih anlat›m›d›r

Page 24: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

24

26 Mart 2006 / 45

ilerici bir askeri darbeyle mi, birayaklanmayla m›, yoksa bir halk sa-vafl›yla m› gerçekleflece¤i, bu döne-min ana tart›flma konusuydu. Butart›flma ayn› zamanda nas›l bir par-ti tart›flmas›n› da içeriyordu. Çünkü,nas›l bir partinin savunuldu¤u, nas›lbir devrim anlay›fl›n›n savunuldu-¤una ba¤l›yd›.

FKF, gençli¤in anti-emper-yalist, anti-faflist mücade-lesinin merkezi örgütlülü-

¤ü oldu¤u gibi, bu tart›flmalar›n dayo¤unlaflt›¤› yerdi. Devrimci Genç-lik T‹P’in parlementerizmini red-detmiflti çoktan, dolay›s›yla hiçkimsenin hayalindeki parti de T‹Pgibi bir parti de¤ildi.

Ayr›flman›n ilk ad›m›nda bir yan-da T‹P parlementerizmi, di¤er yan-da ise MDD’ciler olarak adland›r›-lan Milli Demokratik Devrim savu-nucular› vard›. MDD’cilik, o gününgençli¤i aç›s›ndan emperyalizme,iflbirlikçilerine karfl› militanca mü-cadele demekti. Ancak bu militanmücadelenin nas›l bir devrim hede-fiyle ve nas›l bir kurmayl›kla yürü-tülece¤i konusunda MDD’ciler için-de de farkl› farkl› anlay›fllar vard›.

Bu farkl›l›klar› daha yak›ndangörmek için, burada parti tan›m›n›art›k biraz daha özele, somuta indir-meliyiz. Tart›fl›lan proletaryan›npartisidir. Bir devrim partisidir.

Bu anlamdaki bir parti, emekçi-lerin öncü müfrezesidir. Lenin’inkulland›¤› baflka bir deyimle, buparti bir “çelik çekirdek”tir.

Marksizm-Leninizm’e göre, par-ti; proletaryan›n s›n›f örgütünün enyüksek biçimidir. Burjuvaziye karfl›s›n›f savafl›m›na önderlik edecek te-orik ve askeri yeterlili¤e sahip buparti; ayn› zamanda proletarya ikti-dar›n›n aletidir.

Devrim ve sosyalizm için, em-peryalizme ve oligarfliye karfl› silah-l› mücadele yürütülmesi konusundanetleflen Mahirler’in kuraca¤› partide, tan›m›yla, üstlenece¤i rolleMarksist-Leninist bir parti olacakt›.

MDD’ciler içinden önce sa¤c›bir kitle çizgisinin savunucusu olan,devrimde proletaryan›n öncülü¤ünü

reddeden Perinçek grubuyla ayr›fl-ma gerçekleflti. Bu ayr›flma devri-min yolunda oldu¤u kadar, parti ko-nusunda da hedefin biraz daha net-leflmesi demekti. Çünkü “milli cep-he” savunucusu MDD’ciler, dev-rimci bir partinin oluflturulmas›nakarfl› ç›kanlar›n bafl›nda geliyorlar-d›: Onlara göre, “Ülkemizde emek-çilerin öz partisinin kurulmas›n›nolana¤› bugün yoktur.” (DevrimGazetesi)

Bu kesimin temsilcilerindenDo¤u Perinçek iflçi ve köylü kitle-lerine örgüt olarak flunu öner-mekteydi: “Bizim partimiz M‹LL‹KURTULUfi cephesidir. Bizim par-timizin komutan› Mustafa Ke-mal'dir. Bizim partimizin üyeleriAmerikan sömürücüleriyle ortak-l›k etmeyen bütün bir M‹L-LET'dir.” (‹flçi-Köylü Gazetesi,Say›: 7)

Bu tart›flmalar›n tarihi 1969sonlar›, 1970 bafllar›d›r. Mahirle-r’in önderli¤inde Türkiye Devri-minin Yolu’nun ad›m ad›m netlefl-tirildi¤i bir dönemdir bu. MahirÇayan, parti konusunda “millicepheci”lerin, partiyi reddeden,belirsizlefltiren çarp›k yaklafl›mla-r›na flu sözlerle cevap veriyordu:

“Bizim partimiz ne milli cephepartisidir, ne de bizim partimizinkomutanl›¤› küçük-burjuva radi-kallerine aittir. Bizim partimiz,sosyalistlerin partisi, Marksist birpartidir ve partimizin de eylemk›lavuzu Kemalizm de¤il, bilim-sel sosyalizmdir! Ve bu parti, mil-li cephenin ve halk ordusununkomutan› oldu¤u an iflçi s›n›f›n›nhegemonyas› fiilen gerçekleflmiflolacakt›r. ‹flçi s›n›f›n›n ideolojik-politik-örgütsel ve askeri (neden-se Mao'nun bu deyiflinden yenioportünizm pek hofllanm›yor(!))hegemonyas› iflte budur!”

Parti’ye görünürde karfl› ç›kma-yan reformistlerin, revizyonistlerino dönemki tart›flmalar›ndan biri departide iflçilerin mi, köylülerin mi,ayd›nlar›n m› ço¤unluk olaca¤›y-d›. Bu konuda öyle çarp›k görüfl-ler vard› ki, kimileri, Lenin’in par-

ti üyelerinin “mutlaka partinin biralan›nda faal olarak çal›flmas›”gerekti¤i tezini reddedip, Menfle-vikler’in isteyen herkes üye olabi-lir tezine indirgiyor, kimileri deLenin’i savunmak ad›na, Çin Ko-münist Partisi’nde köylü üyelerinço¤unlukta olmas›ndan hareket-le, ÇKP’yi “anti-Leninist” ilanedebiliyordu. Bir kesim ise anti-Leninist “afla¤›dan yukar›ya” ör-gütlenme anlay›fl›n› savunuyordu.Bu tart›flma der Mahir Çayan,esasta, düzen örgütü mü, savaflörgütü mü olunaca¤› tart›flmas›-d›r. Esasta devrim hedefinden vedevrim için savaflma siyasi cesa-retinden uzak olan bu kesimler,parti üzerine fikir cimnasti¤i ya-parken, Mahir Çayan ve yoldaflla-r›, Türkiye devrimi için o büyükad›m› atman›n haz›rl›¤›ndayd›lar.Mahir, ÇKP üzerinden yap›lan butart›flmalara flu cevab› veriyordu:“Bu Leninist parti anlay›fl›n›n, Le-ninizmin do¤rultusunda gelifltiril-mesidir. Tabii, diyalekti¤in en ele-manter iki unsuru olan zaman vemekan mefhumlar› dikkate al›n-mazsa, bundan Leninist parti il-kesinin sapt›r›lmas› sonucuna va-r›l›r.”

MMahirler için, “Proletar-yay› öz partisine ka-vuflturmak” temel

görevlerden biriydi. Çeflitli alan-lardaki pratik geliflmeler veya ay-r›flmalar, onlar›n bu hedeften sap-malar›na neden olamazd›.

Fikir Kulüpleri Federasyo-nu’nun ad›, 1969 Ekim'inde yap›lankongrede Devrimci Gençlik Der-nekleri Federasyonu yani k›sacaDEV-GENÇ olarak de¤ifltirilmiflti.DEV-GENÇ çok k›sa sürede sadecebir ö¤renci gençlik örgütü olman›nötesine geçmifl, iflçileri, köylülerikucaklayan, iflçi grevlerinde, toprakiflgallerinde önder ve yönetici olanbir örgütlenmeye dönüflmüfltü. Odönemin sloganlar›ndan birinde bugerçek flöyle ifade ediliyordu: “‹flçi,köylü, gençlik, DEV-GENÇ’tebirlefltik!”

DEV-GENÇ, gençli¤in merkezikitle örgütü olman›n ötesinde, adetahalk›n devrimci muhalefetinin mer-

Page 25: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

25

26 Mart 2006 / 45

keziydi. O dönem, DEV-GENÇ’li-lerin içinde yeralmad›¤› hemenhiçbir muhalefet eylemi yoktur. Ör-gütlenme, büyük flehirlerin d›fl›nataflm›fl, pek çok ilde, hatta kasaba-larda kendilerini DEV-GENÇ ola-rak adland›ran örgütlenmeler yay›l›-yordu.

K›sacas›, güçlü bir örgütlenmey-di DEV-GENÇ. Ama buna ra¤menhalk›n iktidar kavgas›n›n ihtiyac›n›karfl›layacak örgüt DEV-GENÇ de-¤ildi. Bu örgüt ancak bir parti olabi-lirdi ve öyle olmal›yd›.

DEV-GENÇ önderlerinin düflün-cesi de bu yöndeydi. Mahir Çayanbu dönemde yapt›¤› bir konuflmadaflöyle diyordu: “Ayr›ca DEV-GENÇ örgütlenmesi düzen örgüt-lenmesidir. Oysa yapt›¤› ifl düzenlesavaflt›r. Bu ikisi aras›nda bir çelifl-ki vard›r. Bu çeliflki ortadan kald›-r›lmal›d›r.” Bu çeliflkiyi ortadankald›racak olan düzenle savafl› sür-dürebilecek Parti ve Cephe örgüt-lenmelerinin oluflturulmas›yd›.

Mahir ve yoldafllar›, uzun bir sü-redir bu do¤rultuda ad›mlar atmak-tayd›lar. DEV-GENÇ örgütlenmesi-nin d›fl›nda, çeflitli gruplaflmalaroluflturulmufltu. Bu gruplar giderekkendi içlerinde bir disipline ve pla-na sahip küçük çekirdek örgütlen-melere dönüflmekteydi. 1969 baflla-r›nda, SBF'de Mahir Çayan, YusufKüpeli, Hüseyin Cevahir, ‹lhamiAras, ODTÜ'de ise Ulafl Bardakç›,‹rfan Uçar, Münir Aktolga kendi içdisiplini olan "gizli" bir örgütlenmetemelinde anlaflm›fllard›. Gizlilik te-melindeki bu iliflkilere ö¤rencigençlik d›fl›ndan Mühendis BingölErdumlu, iflçi Necmettin Giritlio¤lugibi baflka alanlardan devrimcilerde kat›lm›flt›. Daha önemlisi, yineDEV-GENÇ örgütlenmesi d›fl›nda,do¤rudan bu çekirdek gruplar›n in-siyatifinde Anadolu’da çal›flmalaryürütülmekteydi.

‹‹deolojik netleflmenin ve ör-gütlenme do¤rultusunda at›-lan ad›mlar›n belli bir nokta-

ya ulaflmas›na paralel olarak, strate-ji ve örgüt biçimi daha net olarakadland›r›lmaya baflland›. DEV-

GENÇ’in 1970 Ekim'inde yap›lankongresinde Mahir Çayan’›n yapt›-¤› uzun konuflma, bu netleflmeninilan› gibiydi.

Bu konuflmada “devrimi gerçek-lefltirecek iki unsurun profesyoneldevrimciler ve genifl iflçi ve köylükitlesi oldu¤u... kurulacak örgütündüzen örgütü olmay›p bir savafl ör-gütü olaca¤›, Dev-Genç'ten üstünMarksist-Leninist bir savafl partisikurulmas› gerekti¤i... Milli Demok-ratik Devrim Stratejisi’nin bir savaflstratejisi oldu¤u, bu devrimci sava-fl›n görevlerinin bir gençlik örgütü(Dev-Genç) taraf›ndan asla yerinegetirilemeyece¤i; bunun bir partiörgütlenmesi içerisinde çözümlen-mesi gerekti¤i” son derece net ifa-delerle belirtilmifl ve izlenecek yol,kurulacak örgüt ana hatlar› itibariy-le ortaya konulmufltur.

Bu konuflmayla, devrimin yolu-nun netlefltirilmesinde dönüm nok-talar›ndan biri olan “Ayd›nl›k Sos-yalist Dergi'ye Aç›k Mektup” ayn›dönemin ad›mlar›d›r. Ve art›k buad›mlar, Türkiye Devriminin Yo-lu’nun netlefltirilmesindeki sonad›mlard›r.

AAç›k Mektup’ta “devri-min yolu, Türkiye’nins›n›fsal iliflki ve çeliflki-

leri, solun tarihinin de¤erlendiriliflive Türkiye’ye özgü yol” ortayakonuluyor, devrimin ancak uzunsüreli bir halk savafl›yla zafereulaflabilece¤i, bu savaflta köylü-lü¤ün temel güç, proletaryan›nönder güç oldu¤u (proletaryan›nönderli¤i ideolojik önderliktir) be-lirtiliyor ve ekleniyordu: “Biz dü-zen örgütünden de¤il, savafl ör-gütünden yanay›z. Savafl örgü-tü olabilecek bir parti Leniniz-min ilkelerinin temeli üzerinde,Leninist örgütlenmeye uygunbir flekilde kurulur.”

1970 Aral›k’›... Devrimci hare-ketin önder kadrolar›, Ankara Kü-çükesat'ta bir evde toplant› halinde-ler. Ülkemizdeki s›n›flar mücadele-sinde yepyeni bir süreci bafllatankarar orada netleflmektedir.

Türkiye halklar›n›n devrim mü-

cadelesi, art›k bir Parti’nin önderli-¤inde sürdürülecektir. O Parti, Tür-kiye Halk Kurtulufl Partisi’dir. ‹flçi-lerin, köylülerin Marksist-LeninistPartisi THKP’dir. Daha sonra1971’in bafllar›nda yap›lan toplant›-larda Parti ve Cephe olarak örgütle-nilmesinin netlefltirilmesiyle, tarihi-mize THKP-C olarak geçecek olanhareketin örgütsel yap›s› flekillendi-rilmifl olur. Bu netleflmeyle birlikte,Parti’nin önderli¤inde savafl› sürdü-recek bir Cephe de vücut bulmufltur.

Küçükesat’taki bu toplant›daParti’nin 11 kiflilik ilk Geçici GenelKomitesi ve üç kiflilik Merkez Ko-mitesi oluflturulur. ‹flbölümü yap›l›r.Parti’nin kurucular› aras›nda genç-lik, iflçi, asker önderleri, farkl› böl-gelerden öncü devrimciler vard›; fa-kat hangi alandan gelmifl olurlarsaolsunlar, onlar› o yap› içinde birlefl-tiren profesyonel devrimciler olma-lar›yd›. O Genel Komite’de yeralan-lar›n kimileri hain, kimileri dönek,kimileri kahraman olarak geçecektitarihe. Ama 1970 Aral›k’›ndaki butoplant›n›n tarihe en büyük arma¤a-n›, bir öncü, savaflç› Parti düflüncesive netleflmifl bir devrim stratejisidir.Ne olursa olsun, bu düflünce hep yolgöstermeye devam edecektir.

TÜRK‹YE HALK KURTULUfiPART‹S‹ TÜZÜ⁄Ü’nden

BÖLÜM I : GENEL PROGRAM

T.H.K.P. proletaryan›n siyasi par-tisidir. T.H.K.P.’nin bafll›ca amac›dünyada insan›n insan taraf›ndan sö-mürülmedi¤i, her çeflit bask› ve sö-mürünün kalkt›¤› bir toplumsal düze-nin kurulmas›d›r. Bu amaç gerçekle-flene kadar T.H.K.P. Türkiye proletar-yas›n›n siyasi partisi olarak mücade-lesini sürdürecektir.

BÖLÜM 2 : PART‹ ÜYELER‹

Md-1) Partinin tüzük ve program›-n› kabul eden, devrimci çal›flmay› ra-hatl›kla yürütebilecek seviyede Mark-sist-Leninist olan ve ülke gerçeklerinibilen, parti teflkilatlar›ndan birine ka-t›l›p, içinde faal olarak çal›flan, parti-nin kararlar›na ve disiplinine uyanherkes T.H.K.P.’ne üye olabilir. (...)

Page 26: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

S›n›flar savafl›, s›n›flar›n ortaya ç›k›-fl›ndan beri var. Egemen s›n›flar, fliddetebaflvurdu¤u andan itibaren de bu savafl›noda¤›na fliddet oturur ve art›k s›n›f savafl›silahlar›n konufltu¤u “s›cak savafl” biçi-minde sürer. fiiddete ilk önce her zamanve her yerde egemen s›n›flar baflvurmufl-tur. Ülkemizde de öyle oldu. 1960’lardamücadelenin yükselmesi karfl›s›nda, he-nüz bu ülkenin devrimcileri silaha sar›l-mam›flken, oligarfli meydanlarda kan dök-meye bafllad›. Ve bu ülkenin devrimcilerigördü, anlad› ki, emperyalizme göbektenba¤›ml›, demokrasinin göstermelik oldu-¤u, demokrasicilik oyunu içinde bile hal-k›n hak arama taleplerine karfl› aç›k bask›ve zora baflvuruldu¤u bu ülkede, halklar›nkurtuluflu için silaha sar›lmaktan baflkayol yoktur.

Halk›n mücadelesi yükseldikçe flidde-tini art›rd› oligarfli. Durmaks›z›n katledenbir devlet mekanizmas› yaratt›. Emperya-lizme ve oligarfliye karfl›, ba¤›ms›zl›k, de-mokrasi ve sosyalizm için savafl bayra¤›-n›n aç›ld›¤› 1970’ten bu yana, baflta Mark-sist-Leninistler olmak üzere, tüm devrim-ciler, ilericiler, vatanseverler infazlar›n,faili meçhullerin, iflkencelerin, katliamla-r›n hedefi oluyorlar.

Tarihin, ‘istisna’ bile tan›mad›¤› kuralKan, atefl ve fliddetten ve ölümlerden

sözediyorsak e¤er, bu emperyalizm ve ifl-birlikçileri, dünyay› kana, atefle ve fliddeteve ölümlere bo¤du¤u içindir. 150 y›l› afl-k›n süredir, emperyalizm ve iflbirlikçileri,halklar›n her uyan›fl›n› ve ayaklan›fl›n›kanla bast›rd›lar. Halklara kanl› savafllarve yokolufl aras›nda baflka seçenek b›rak-mad›lar. Bak›n tarihe, egemen s›n›flarakarfl› kan dökülmeksizin kazan›lan tek birzafer yoktur. Ama halklar›n kendi iktidar-lar› için savafllar› bir yana, halklar ulusalonurunu, topra¤›n›, ekme¤ini, kimli¤ini,kültürünü, namusunu korumak için bilebüyük bedeller ödemek zorunda kalm›flt›r.

Tarihin hiç tart›flmas›z biçimde göster-

di¤i fludur ki; “var›lacak yere, her sefe-rinde kan içinde var›ld›”. Öyle ki, istis-nalar her ne kadar kaideyi bozmazsa da,tarih bu konuda istisnalara bile flans tan›-mad›.

Kurtulufl için giriflilen her savaflta kandöküldü. S›n›flar savafl›, kat›, saflar› kes-kin, egemen s›n›flar›n iktidarlar›n› koru-mak için baflvurmayaca¤› tek bir yönte-min bile olmad›¤› bir savaflt›r. Ve böyleoldu¤u içindir ki, kan dökmeyi ve kan›n›ndökülmesini göze alamayanlar›n d›fl›nadüfltü¤ü bir savaflt›r.

Kan›n döküldü¤ü bir savaflta, halklarflehitler verirler kaç›n›lmaz olarak. Say›la-r› bazen binlerle, bazen yüzbinlerle, hattamilyonlarla ifade edilir. Fiziken yokturlarancak siyasi tarihin asli unsurlar›ndan biriolarak varolmaya devam ederler. Tarihonlarla yaz›l›r. Kim, anti-faflist mücadeleiçinde verilen 20 milyonu aflk›n flehidiyok sayarak 2. Emperyalist Paylafl›m Sa-vafl›’n›n tarihini yazabilir? K›z›ldere’denbu yana anti-faflist mücadelede, halk›nadaleti için mücadelede, Kürt ulusal mü-cadelesinde, hapishanelerdeki siyasi kim-lik mücadelesinde verilen flehitleri katma-dan son 30-40 y›l›n tarihi yaz›labilir mi?

Her konuflmalar›n›n, yaz›lar›n›n bafl›n-da da sonunda da “fliddete hay›r”dan, “ka-n›n durmas›ndan” sözedenlere bu tarihintan›kl›¤›nda hat›rlat›r›z ki, s›n›flar savafl›-n›n biçimini biz belirlemedik. Halk›n vehalk›n devrimci örgütlerinin tercihi de¤il-dir mücadelenin böyle flekillenifli. Ancakemperyalizmin ve iflbirlikçi yönetimlerintüm dünyada dayatt›¤› bu mücadeledir.Marks’›n, Engels’in zaman›ndan beridirki, bu savafl ilan›n› kabul etmemek, s›n›f-lar mücadelesi arenas›ndan kaçmakla efl-de¤erdir. Proletarya ve halk, e¤er iktidar›istiyorsa, e¤er sömürü ve zulümden kur-tulmay› istiyorsa, bu savafl› kabul edecek-tir. Bu savafl› kabul etmek ise, elbette be-deller ödemektir.

36 y›ld›r ülkemizde süren devrimcimücadele, bu tarihi ve ideolojik gerçek

26

26 Mart 2006 / 45

Mahir Çayan

“Bu tarih, kanla yaz›lm›fl, flehitlerimizin tarihidir”

Anti-emperyalist,anti-oligarflik

savafl›n bayra¤›n› kap›pen önde onlar düfltülerdevrim yoluna... Türkiyehalklar›n›n kurtuluflmücadelesinin “ilk”lerini yaratt›lar.

HüseyinCevahir

UlaflBardakç›

Bu bir tarihanlat›m›d›r

Niyazi Ayd›n

Devrald›larbayra¤›Mahirler’den.

Parti-Cephe’yi yenidenyaratmak için umudunad›n› Devrimci Sol ola-rak koydular. Devrimeyeni fliarlar b›rakarakölümsüzlefltiler.

Sinan Kukul

SabahatKaratafl

Page 27: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

do¤rultusunda flekillenmektedir. Kan›ndurmas›n› isteyenler, kan dökücülerin ik-tidar› karfl›s›nda susup siniyorlarsa, flidde-te karfl› ç›kma ad›na, s›n›flar savafl›n›n ge-reklerini yapmaktan yan çiziyorlarsa, sa-dece ve sadece halklar›n bu savaflta öde-yece¤i bedelleri ço¤altm›fl olurlar.

Kanla yaz›lan tarihekanla nakfledilen sözlerKanla yaz›lan tarihin büyük bafll›klarla

kaydetti¤i sloganlara, fliarlara bak›n; hep-si de tarihe kanla nakfledilmifltir. Siyasimücadele içinde en çok üretilen fley slo-ganlard›r. Ama bunlar›n pek az› kal›c›la-flabilir. Halk›n duygular›n›n ve talepleri-nin, devrimin hedeflerinin ifadesi olan busloganlar ve fliarlar, onlarca, yüzlerce fle-hidin kahramanl›klar›yla, fedakarl›klar›y-la, cüretleriyle yaz›l›r halk›n yüre¤ine vebilincine. Her bir sözün de¤eri, anlam›, osözler için göze al›nan ve ödenen bedel-lerle ortaya konulmufltur. Yoketmeyi poli-tika haline getirmifl bir düflmana karfl› sa-vafl›rken, hakk› verilmeyen hiçbir söz ka-l›c›laflamaz.

Türkiye solunun literatüründe, Cep-he’yle birlikte an›lan, ona malolmufl say›-s›z slogan, say›s›z söz ve fliar vard›r. Busözler, oligarflinin infazlar›na, iflkenceleri-ne, hapishanelerdeki yoketme politikalar›-na karfl› büyük bir siyasi cüret ve yenil-mez bir kararl›l›kla savunulmufltur.

1971’in Haziran’›nda iki devrimci–Mahir Çayan ve Hüseyin Cevahir– birevde kuflat›lm›flt›r. O güne kadar görülme-mifl bir kuflatmad›r bu; iki devrimciye kar-fl›, tanklar getirilmifltir evin etraf›na. As-keri olarak tanklar›n o operasyonda gere-kip gerekmedi¤inin ötesinde, devrimcile-re karfl› bir yoketme politikas›n›n ilan›vard› o kuflatmada. Böyle bir kuflatma ilk-ti ve yoketme politikas›, art›k oligarflininhiç vazgeçmeyece¤i bir politika olacakt›.Fakat 1971’in Haziran’›nda, bu kuflatma-n›n gerçekleflti¤i ‹stanbul Maltepe, baflkailk’lere de sahne olacakt›.

Türkiye’de ilk kez, devrimciler kufla-t›lm›flken teslim olmay› reddediyorlard›.‹lk kez, oligarflinin kuflatmas›na kurflunla-r›yla cevap veriyorlard›. Her fleyi yenidenyarat›yor, temelden kuruyordu onlar. Bili-yorlard› ki, 50 y›ll›k pasifizmden sadeceteoride kopufl sa¤lanamazd›. Teoriyi, stra-tejiyi, örgütü ve bunlardan önce, devrimcitipini, devrimcinin yaflam›n› ve sosyalizm

için savafl›n› da yeniden flekillendirmekzorundayd›lar. Hayat›n her alan›na uza-nan, her an›n› kapsayan bir kopufltu onla-r›nki. Türkiye solunda say›s›z “ilk”in on-lar taraf›ndan gerçeklefltirilmifl olmas›, bunesnellik zemininde hayat bulmufltur.

Hüseyin Cevahir’in flehit, Mahir’intutsak düfltü¤ü Maltepe direniflindeki ta-v›r, “kuflatma alt›nda teslim olmama” fli-ar› olarak Cepheliler’e yol gösterecekti.

1972'nin 19 fiubat’›nda Arnavutköy'dekuflat›lan Ulafl Bardakç›, Maltepe’de ya-rat›lan gelene¤e bir halka daha ekledi. fie-hir gerillas›n›n ustas› Ulafl, kendi yerlerinialacak olanlara miras›n›, gelene¤i pekiflti-rerek b›rakt›.

“Biz buraya dönmeye de¤il ölmeyegeldik” sözü, K›z›ldere’de, Mahir ve yol-dafllar›n›n oligarflinin temsilcilerine, ölümmangalar›na karfl› yapt›klar› uzun konufl-malar›n içindeki bir cümleydi sadece. VeK›z›ldere bu sözde simgeleflti. Fedakarl›-¤›n ve kararl›l›¤›n ifadesi olarak tarihe notdüflülen bu söz, Pir Sultan’›n “dönen dön-sün ben dönmezem yolumdan” sözü gibi,yüzy›llar boyunca yaflayacak bir söz oldu.

K›z›ldere, siyasi cüret ve devrimci sa-vafl› sürdürme kararl›l›¤›yd›. Tarihe, sade-ce kendi varl›klar›n›n s›n›rlar›yla bakan-lar, K›z›ldere’de sadece “mutlak birölüm”ü, baflka deyiflle “intihar”› gördüler.K›z›ldere’ye bu dar görüfllülükle bakanla-r›n onun siyasal ve tarihsel anlam›n› kav-ramas› elbette mümkün de¤ildi. Onlar,yerdeki on flehide bakarak Mahirler’in K›-z›ldere’de “yenildi¤ine” hükmettiler. Ta-rih tersini gösterdi. Yenilgilerden zaferleryaratmakt› K›z›ldere. Bunu da ancak, ölü-mü göze alabilenler, büyük bir cüretle ka-rarlar verebilenler yaratabilirdi.

Ayn› tart›flma, y›llar sonra, 1984’te oli-garflinin devrimcileri tutsak ald›¤› hapis-hanelerde yafland›. Zaferin ölümlerle ka-zanaca¤› bir eyleme gidiyordu devrimci-ler. Kuflat›lm›fl K›z›ldere savaflç›lar› gibiy-diler; ya teslim olacaklard›, ya ölümü gö-ze alarak gelecek için bir manifesto, bir›fl›k olacaklard›. Statükoculu¤un dar gö-rüfllülü¤ünden muzdarip olanlar yine “in-tihar” dediler, hatta “siyasi cinayet” de-meye kadar vard›ran oldu. DevrimcilerK›z›ldere’nin feda ruhuyla yatt›lar ölümorucuna. fiehitler verdiler. Ve yine K›z›l-dere’nin sonras›nda oldu¤u gibi, dört dev-rimcinin cesedinden baflka bir fley görme-

27

26 Mart 2006 / 45

‹brahimErdo¤an

Cuntalar›n,tutsakl›klar›n teslimalamad›¤›, her kofluldahareketi yaflatan, herkoflulda savafl› sürdürengelene¤in temsilcileriolarak, 36 y›ll›k kesintisizli¤i onlaraborçluyuz...

A. Faz›lErcümentÖzdemir

AhmetKarlangaç

RecaiDinçel

SelçukKüçükçiftçi

AliDemiralp

Sad›kMamati

Ali R›zaKurt

Page 28: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

yenler, bir yandan o dört devrimciden biriolmamakla “kendilerini koruyup, d›flar›s›için saklamakla” ne kadar do¤ru yapt›kla-r›n› söylerken, bir yandan da ölüm orucu-nun sonucunun “yenilgi” oldu¤una hük-mettiler.

Tarih onlar›n hükümlerini hükümsüz-lefltirdi. Zafer dün nas›l K›z›ldere’nin ol-duysa, o gün de ölüm orucunundu. Zafer,K›z›ldere’yi yaratan, ölüm orucuna cüreteden hareketindi. Tarihe yaz›lan, kuflatmaalt›nda ya da tutsakl›k koflullar›nda teslimolmama gelene¤iydi.

Ölümsüzleflmenin ve yenilmezli¤in s›rr›12 Temmuz 1991’de ölüm mangalar›,

çevik kuvvet, panzerler, ‹stanbul’da Diki-litafl, Balmumcu, Niflantafl› ve Yeni Le-vent'te dört yeri kuflat›yordu. Maltepe’denfarkl› olarak art›k içinde birkaç kiflinin ol-du¤u evleri dahi böyle kuflatmalar›n›n“askeri” gerekçesi de vard›. Çünkü1971’den 1991’e kadar geçen bu yirmiy›lda oligarflinin askeri güçleri görmüfltüki, art›k kuflatt›klar› her Devrimci Sol Üs-sü’nde birer Mahir ve Ulafl ç›kacakt›r kar-fl›lar›na. Teslim olmay› reddeden devrim-ciler ç›kacakt›r.

Oligarflinin yoketme politikas› art›k in-fazlar›, kendi hukukuna bile uymak zo-runlulu¤unu hissetmedi¤i bir katliamc›l›-¤a dönüfltürmüfltü. ‹flte bu hukuksuzluklakuflat›ld› dört mahalle. Çok geçmedenmahalleleri silah ve bomba sesleri doldur-du. Bu seslere sloganlar ve marfllar efllikediyordu. Devrimci Solcular direniyordu.‹çlerinde Devrimci Sol önder kadrolar›n-dan Niyazi Ayd›n ve ‹brahim Erdo¤an’›nda oldu¤u dokuz devrimci katledildi buoperasyonda.

Büyük bir darbe vurmufltu oligarfliDevrimci Sol’a. Polis flefleri, burjuvamedya, Devrimci Sol’un bitirildi¤ini ilanediyordu ki; üç kelimelik bir söz duyulduönce: “Bize Ölüm Yok!”

Katliam karfl›s›nda geri çekilmemek-teydi ölümsüzlük. Savafl› daha iyi kavra-mak ve daha iyi yürütmekti. Devrimci ha-reket de böyle yapt›. Oligarflinin terörükarfl›s›nda ne sa¤, pasifist kulvarlara sap-may› düflündü, ne de geri çekilmeyi. “Bi-ze ölüm yok” sözü iflte bunun sonucundatarihselleflti. Bunun sonucunda bir direni-flin ve bir siyasal tavr›n ad› oldu.

Ölümsüzlü¤ün ve yenilmezli¤in s›rr›,aradan çok geçmeden bir baflka büyükoperasyonda yeniden kaz›nacakt› tarihe.

Tarih 16-17 Nisan 1992 idi. Ve dev-rimci hareketin önder kadrolar›n›n karfl›karfl›ya kald›¤› bu kuflatma, K›z›ldere'denbu yana direniflin destanlaflt›¤›, doru¤aulaflt›¤› bir dönemecin ad› olacakt›.

16 Nisan akflam› kuflat›lan üslerde,Devrimci Sol’un önder kadrolar› SabahatKaratafl, Sinan Kukul (ki ikisi MerkezKomite üyesiydi) ve Ahmet Faz›l Ercü-ment Özdemir vard›. Yanlar›nda K›z›lde-re’nin feda ruhunu içsellefltirmifl yoldaflla-r› vard›.

16-17 Nisan operasyonunda kuflat›lanher evde de Mahirler, Ulafllar karfl›lad›oligarflinin katliamc›lar›n›. “Biz burayadönmeye de¤il, ölmeye geldik” dedilerMahir gibi. Katliamc›lar› gördükleri andaUlafl gibi silahlar›na davran›p bast›lar teti-¤e. Direnifl Çiftehavuzlar'da doru¤a ç›kt›.

Bir çöp bile b›rakmad›lar düflmana; kigelenekselleflecekti bu da. Çat›flacaklard›.“K›z›ldere'de, 12 Temmuz'da ölümü güle-rek kucaklayan yoldafllar› gibi, onlar daölümü gülerek, çarp›flarak karfl›layacak-t›.” K›z›ldere’ye yenildi diyenler, onlarcaK›z›ldere yarat›lmas›n›, “Yolumuz Çayan-lar›n Yoludur” diye yüzbinlerce Mahir yü-reklinin yürümesini nas›l aç›klayabilirler-di ki...

Çiftehavuzlar’da direnifl sürüyordu ha-la. Gece gündüze evrilip güneflin ilk ›fl›k-lar› ‹stanbul"u ayd›nlatt›¤›nda KarasuApartman›’n›n 12. kat›nda emekçilerinorak-çekiçli bayra¤› dalgalanmaya baflla-d›. Tüm dünyay› kas›p kavuran karfl›-dev-rimci rüzgarlara boyun e¤meyen sosyaliz-min orak çekiçli bayra¤›yd› o. Cephe’denDevrimci Sol’a uzanan çizginin sosyaliz-mi savunma ve devrim yolundan sapma-ma kararl›l›¤›yd›. Ölüm yoktu o bayra¤›nalt›nda. O bayrak yere düflürülmedi¤i sü-rece, yenilmezdi bu hareket.

- Bizler birer k›rm›z› karanfil olarakülkenin dört bir yan›nda açaca¤›z... Dev-rimci Sol bayra¤›m›z üikenin her taraf›n-da dalgalanacak... diyordu direnenler. Ye-nilgilerden zaferler do¤uran kararl›l›k vezafere inanç bu sözlerdeydi.

Her devrim süreci, emperyalizmin veoligarflinin efli görülmemifl fliddetine tan›kolmufltur. Devrimle karfl›-devrimin bir

28

26 Mart 2006 / 45

AbdullahMeral

Ayçe ‹dil Erkmen

BediiCengiz

‹smailKaraman

KemalAskeri

BahattinAn›k

ZehraÖncü

Ölüme yatmakgerekti¤inde “gönüllülükyar›fl›”na girip ölümeyatanlard›r onlar

Nerede hangi görevi üst-lenmeleri gerekiyorsa,orada olanlard›r...

Umudunad›n›

da¤laratafl›yanlard›r

onlar

Celalettin Ali Güler

Page 29: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

noktaya kadar birlikte geliflece¤ini görme-yenler veya bu geliflmeyi gö¤üsleyeme-yenler için, karfl›-devrimin fliddetini yük-seltti¤i nokta, geriye dönüfllerin de baflla-d›¤› nokta olmufltur. Tarih sahnesinden çe-kilmek zorunda kalanlar, askeri olarak de-¤il, politik olarak yenilenlerdir.

Kanla yaz›lan tarihe 12 Temmuz’da ve17 Nisan’da eklenen, devrim yürüyüflünüdurdurmama iradesidir. Bu iradenin k›r›-lamad›¤› yerde, devrim yenilmezleflir,devrim flehitleri ölümsüzleflir.

Direnifl gelene¤i flehitlerimizle kopar›lmaz bir zincire dönüfltü 30 Nisan 1992 günü, Adana'da Kurtu-

lufl Mahallesi’nde bir evdeki üç DevrimciSol Silahl› Devrimci Birlikler savaflç›s›yüzlerce iflkenceci taraf›ndan sar›ld›. Bu-lunduklar› yerde silah yoktu. Ama ne pa-has›na olursa olsun düflmana teslim olma-yacak, direneceklerdi. "Teslim olun" ça¤-r›s›na sloganlarla ve marfllarla karfl›l›kverdiler. Bir tüpü yak›p f›rlat›lar katillerinüzerine. Katliamc›lar›n peflpefle att›klar›bombalar sonucunda marfl ve slogan ses-leri kesildi. Üç devrimcinin öldü¤üne iyi-ce emin olduktan sonra içeri giren katli-amc›lar, duvara kanla yaz›lan “DevrimciSol” yaz›s›yla karfl›laflt›lar.

O yaz› daha sonra Ankara Küçüke-sat'ta, ‹stanbul Ba¤c›lar’da yine kanla ya-z›lacakt› duvara. Gazi ayaklanmas›n›ngenç savaflç›s› Sezgin Engin’in kan›ylayaz›lan “DHKP-C” olacakt›. Ayd›n Bul-mak, Dersim da¤lar›nda bir kayan›n üstü-ne kan›yla yazacakt› sonra umudun ad›n›.

1993 Mart’›nda, Devrimci Sol’un üçyönetici kadrosu Recai Dinçel, ‹brahimYalç›n Arkan ve Avni Turan, ‹stanbulBahçelievler’de kald›klar› evde kuflat›ld›-lar. Evdeki aileye zarar gelmemesi için d›-flar› ç›kartt›lar. Maltepe’den devrald›klar›bir gelenek de buydu. Teslim olun ça¤r›la-r›na "Devrimci Solcular Teslim Olmaz"sözleriyle cevap verdiler. Söz sloganlaflt›.Onlarca üste, onlarca Devrimci Sol’cununcevab› oldu. 1996 Temmuz’unda, hapis-hanelerde onlarca devrimcinin ölüme yat-t›¤› koflullarda, tutsak yoldafllar›n› destek-lemek için yapt›klar› bir eylemin ard›ndanGültepe’de kuflat›lan devrimciler, bu kök-lü gelenekten ald›¤› güçle, katliamc›larasoruyordu: “Siz bizim teslim oldu¤umuzunerede gördünüz?” 18 yafl›ndaki bir kah-raman, Sibel Yalç›n, zafere olan güveniy-

le ekliyordu: “As›l siz teslim olun!”fiehirlerde, da¤larda, okullarda, gece-

kondu semtlerinde, hapishanelerde, tutsakailelerinde, memur hareketinde, her alan-da destanlaflan direnifllerle dolu bir tarihtirdevrimci hareketin tarihi. fiehitler verme-di¤i hemen hiçbir çal›flma alan› yoktur.Yaln›z da¤larda ve flehirlerle savaflan ge-rillalar›n kan› dökülmüyor. Grevlerde, ya-sal bir dergi çal›flmas›nda, bir gecekondudireniflinde ya da hapishanelerde faflistkurflunlar›n, iflkencelerin hedefi oldu Cep-heliler. Ve zulümle karfl› karfl›ya kald›kla-r› her alanda destanlaflan direnifller yara-t›ld›.

Hapishaneler bu direnifl gelene¤i için-de hep özel bir yere sahip oldu. Tutsakt›-lar ama K›z›ldere ruhuyla teslim olmay›reddediyorlard›. Onun için Cepheli tut-saklar›n adlar› Özgür Tutsak’t›. Onlar›teslim almak için, politika üstüne politikaüretti oligarfli, plan üstüne plan yapt›.Tüm teslim alma politikalar› ve planlar›,tutsaklar›n, bedeli ölüm de olsa, teslimi-yeti reddeden iradelerine çarpt›. Halka yö-nelik teslim alma sald›r›lar›n›n barikat› ol-makta hiç tereddüt etmediler.

Neticede tutsakt›lar; silahs›z ve fizikensavunmas›zd›lar. Ama bu koflullarda onlarbedenlerini silah yapt›lar. O bedenleriylegerekti¤inde etten duvarlar ördüler, gerek-ti¤inde ölüme yatt›lar. Buca’dan Ümrani-ye’ye, Ulucanlar’a, 1996 Ölüm Orucu’n-dan, 2000’de bafllayan ve halen süren Bü-yük Direnifl’te büyük bedeller ödeseler deasla K›z›ldere’nin çizgisinden ayr›lmad›-lar. “Cesaretiniz varsa gelin” diye meydanokudular gerekti¤inde Çiftehavuzlar’dakiyoldafllar› gibi. Hayat›n her alan›nda ve36 y›l›n her an›nda yarat›lan tüm direniflgelene¤ini kendilerinde temsil ediyorlard›adeta.

THKP-C’den DHKP-C’ye uzanan 36y›l, bir destand›r ve bu destan›n yarat›c›la-r›, en baflta flehitlerimizdir. Onlar, K›z›lde-re’den bu yana feda ruhuyla, cüret veinançlar›yla, bu devrimci stratejiye kan vecan verenlerdir. “Ya zafer, ya ölüm!” fli-ar›yla ölümsüzlefltiler, ölüm de zafer debu çizgidedir. Mahir’in yoldafllar›, Mahir-ler’in ö¤rencileri olarak, “Ya zafer, yaölüm!” fliar›yla mücadeleye devam ederekzaferi kazanaca¤›z. Ve elbette zafer, her-kesten önce onlara, flehitlerimize arma¤a-n›m›z olacak.

29

26 Mart 2006 / 45

FidanKalflen

Ahmet‹bili

SevgiErdo¤an

ZehraKulaks›z

SerdarDemirel

EyüpBeyaz

GülsümanDönmez

‹brahimErler

Türkiye ve dünya tarihi-nin gördü¤ü en büyükdirenifllerinden birininyarat›c›s› onlar... 121onur savaflç›s›... 121ölümsüz... “Ya Zafer, yaölüm”dür son sözleri...

Page 30: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

30

26 Mart 2006 / 45

AKP iktidar› ile sa¤l›k emekçile-ri aras›ndaki tart›flma “zorunlu hiz-met”e odaklan›rken, bu durum hemiktidar›n tabip odalar›na yönelik ku-flatmas›n› hem de sa¤l›k politikas›-n›n özünü gizlemeye hizmet etmek-tedir. Oysa iktidar, sa¤l›k alan›n›nbütünüyle ticarilefltirilmesini yafla-ma geçirmeye çal›fl›rken, hem bukonuda hem de en genelde önündeengel olarak gördü¤ü tabip odalar›-n›n ilerici yönetimlerini de kuflatmaalt›na almak istiyor.

AKP’nin ‹TO SeçimlerineKirli Müdahalesi

Geçen hafta düfltü¤ümüz“not”tan hat›rlanacakt›r; AKP tara-f›ndan desteklenen bir hekimlergrubu, demokratik olmayan yön-temler kullanarak 29-30 Nisan’dayap›lacak genel kurulda ‹stanbulTabip Odas›’n›n (‹TO) yönetiminialmaya çal›fl›yor. Bunun için Sa¤l›kBakanl›¤› do¤rudan müdahalelerlemevki da¤›tma yoluyla, destekledi-¤i ‘Hekim Haklar› Grubu’nun ka-zanmas›n› sa¤lamaya çal›fl›rken,ilaç tekellerini de devreye sokuyor.

Baz› ilaç tekelleri, kendilerininç›karlar›n› en iyi AKP iktidar›n›n veonun paralelindeki bir ‹TO yöneti-minin koruyaca¤›ndan hareketle,birçok hekimin aidatlar›n› ödeyereküye kampanyas› yap›yor.

Tabip odas›na karfl› seferberli¤inbafllat›ld›¤›n› belirten ‹TO Baflkan›Prof. Dr. Gençay Gürsoy bu konudaflunlar› söylüyor: “AKP iktidar›n›n‘‹stanbul ve bütün tabip odalar› busefer al›nacak, al›nmal›d›r’ diyeaç›k, gizli emirlerle bafllatt›¤› birkampanya var. Bu zihniyet baz› ilaçfirmalar›na kendi asistanlar›n›n üyeaidatlar›n› ödeterek üye kampanya-s› yap›yor.”

Hükümetlerin ve en genelde oli-garflinin, tabip odalar›, barolar, mü-hendis odalar› gibi demokratik kitle

örgütlerini ele geçirme, denetimlerialt›na alma plan› hep olmufltur. Buamaçla özel yasalar ç›karma, bask›kurma, mevcut ilerici yönetimleriy›pratma kampanyalar› düzenlemegibi yöntemler kullan›lm›fl, ancak,‹stanbul Barosu gibi istisnalar olsada ço¤unlukla sonuçsuz kalm›flt›r.

Bask› kampanyalar› hem yöne-timleri ele geçirmeyi hedeflerken,öte yanda mevcut yönetimlerin kimidurumlarda gericileflmesini berabe-rinde getirdi¤i de olmufltur. Özellik-le terörizm demagojisi etraf›ndansürdürülen, “marjinal, ideolojik” gi-bi yaftalarla genel kitlenin k›flk›rt›l-mas›n› hedefleyen bu tür kampan-yalar›n, ölüm orucunun ilk y›l›ndaoldukça yo¤un flekilde barolar vetabip odalar›na yap›ld›¤› biliniyor.

fiimdi ‹stanbul Tabip Odas› ku-flatma alt›nda. Kullan›lan yöntemlerise, önceki iktidarlardan çok dahakirli. Tabip Odas› Genel SekreteriAli Çerkezo¤lu’nun dile getirdi¤igibi, “Dönem dönem elefltirilere vefarkl› seslere tahammülü olmayansa¤l›k bakanlar›n›n ve bürokrasininTabip Odas› seçimlerine müdahalegiriflimleri olmufltur. Ancak hiçbirdönemde bugün sa¤l›kta dönüflümprogram›yla çöken mevcut sa¤l›kbakanl›¤› bürokrasisinin do¤rudanmüdahalesi bu derece olmam›flt›.”

Bu da AKP islamc›l›¤›n›n de-mokratl›k görüntüsü alt›na gizleme-ye çal›flt›¤› “çirkefli¤inin”, bir yan-s›mas›. Düflüncelerini ç›karlar› içinsatanlar›n, yolsuzluk bata¤›nda yü-zenlerin baflkalar›n› da sat›n alacak-lar›n› düflünmeleri gayet do¤ald›r.

Paras› Olmayan Ölsün!

Peki AKP, ‹TO’yu, tabip odalar›-n› neden ele geçirmek istiyor? ‹fltebu sorunun cevab› için öncelikliolarak bu iktidar›n sa¤l›k politikas›-na bak›lmal›d›r.

AKP iktidar› her alanda oldu¤u

gibi, sa¤l›kta daIMF ve DünyaBankas›’n›n di-rektiflerini har-fiyen yerine ge-tirmeye çal›fl-maktad›r. Bunuyaparken de, yi-ne di¤er ekono-mik ve sosyalpolitikalar›nda oldu¤u gibi, halk›nyarar›naym›fl gibi gösterme yönün-de demagojilere baflvuruyor.

SSK’lar›n devri, “Sa¤l›kta Dö-nüflüm Program›” ve en son “yaban-c› doktor ithal›n›n” pazarlanmas›bunun onlarca örne¤iyle doludur.Hastanede kimsenin rehin kalmaya-ca¤›, kuyruklar›n olmayaca¤›, ilaçbulma sorunun kalmayaca¤›, herke-sin sa¤l›k sigortas›na kavuflaca¤› gi-bi onlarca süslü propaganda ile ger-çeklerin üzerini örtmek istiyor.

Oysa, ayr›nt›lar› bir yana b›ra-k›rsak, bu iktidar›n sa¤l›k politika-s›n›n özünü daha geçen hafta baflba-kan aç›kça ifade etmifltir. 14 MartT›p Bayram›’nda hekimler sokak-larda taleplerini dile getirirken, biryanda onlara sald›ran Tayyip Erdo-¤an, öte yandan sa¤l›k politikas› an-lay›fl›n› flu cümlede özetliyordu:

“Israrla söylüyorum; nas›l dün-yada her fleyin serbest piyasas› var-sa sa¤l›kta da serbest piyasa olufl-mal›d›r.”

Serbest piyasa ad› üstünde, piya-saya kurallar›n›n hakim k›l›nmas›demektir. Piyasa dedikleri ise, para-n›n hakimiyetidir özetle. Baflbakanilaç borsas› kurmay› da düflünüyormu bilemeyiz, ama bu sözün Türk-çesi, 'Paran yoksa öl!'dür, ‘parankadar sa¤l›k hizmeti’ demektir.

Ayn› Erdo¤an “zorunlu hizmet”konusunda da yoksuldan yanaym›flhavas› vermeye çal›fl›yor. ‹kiyüzlü-lük buradad›r. Gerçek zihniyeti isetam da bu konuflmada özetlenmek-

AKP’nin Tabip Odalar› Kuflatmas› ve Demagojiyle Gizledi¤i Sa¤l›k Politikas›

Page 31: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

31

26 Mart 2006 / 45

tedir. Her fley, bir avuç tekelin ha-kim oldu¤u piyasa için!

Bugün sa¤l›k sistemi yoksulla-r›n, halk›n ihtiyaçlar› üzerine mi ku-rulu; elbette de¤il. Ancak baflbaka-na bu da yetmiyor, tümüyle ticari-lefltirmekten, paral› hale getirmek-ten sözediyor. Piyasa kurallar›n› sa-vunmak, yoksullar›n sa¤l›k hizme-tine ulaflmay› rüyas›nda dahi gö-rememesini savunmak demektir.

Sermayenin sözcüsü oldu¤unuher seferinde ortaya koyan baflbaka-n›n anlay›fl›na uygundur elbette pi-yasalaflt›rma. Ancak o zaman flu so-ru gelir peflinden.

K‹T’leri özellefltirirken devletinekonomiden elini çekmesini hiz-met, düzenleyici gibi misyonlar›n›yerine getirmesini savunuyordunuz.Devlet sa¤l›k hizmetinden de eliniçekince geriye ne kalacak? Biz söy-leyelim; polis, ordu, yarg›, hapisha-neler. Yani bask› araçlar›. Her alan›nözellefltirilmesine, milyonlarca hal-k›n sefalete mahkum edilmesinekarfl› öfkeyi; e¤itimin, sa¤l›¤›n, ko-nutun halk için bir hak olaca¤› sos-yalizm kavgas›n› bo¤mak için buaraçlara ihtiyac› var.

Yeniden sorumuzu hat›rlarsak,AKP’nin ‹TO’yu neden ele geçir-meye çal›flt›¤› da cevaplanm›fl ol-maktad›r. ‹ktidar, birçok sektördençok daha kârl› olan sa¤l›k alan›ndatekellere daha fazla hizmet edebil-mek, vahfli kapitalizmin difllilerinihalk›n s›rt›na geçirmek için önündehiçbir engel kalmas›n, hiç kimseonun halk düflman› politikalar›n›elefltirmesin istiyor.

AKP’nin yönetme tarz› bu. Kimikonularda bask› ile susturma yolunuseçiyor, kiminde rüflvet da¤›t›yor,kiminde gerçekleri çarp›tarak de-magojiyle etkisizlefltiriyor, kimindede kadrolaflarak ifllevsizlefltiriyor.

Tam da bu noktada yeniden ge-çen haftaki ça¤r›m›z› yineliyoruz.

Devrimci, demokrat, ilerici he-kimlerimiz; iktidar›n bu demagoji-lerinin, IMF politikalar›n›n karfl›s›-na halk›n doktoru olarak ç›kmal›,halk›n içinde halkla birlikte bir kar-fl› koyuflu örgütlemelidir.

KESK’e ba¤l› BES (Büro Emekçileri Sen-dikas›) Genel Kurulu, 17-19 Mart tarihleriaras›nda Ankara’da DS‹ Salonu’nda yap›ld›.

Aç›l›fl konuflmas›n› yapan Genel BaflkanBülent Kaya, emperyalist sald›r›lardan Kürtsorununa, sendikal mücadelenin içinde bu-lundu¤u durumdan BES’in mücadelesinebirçok konuya de¤indi. Kaya, “KESK’in endirengen, mücadeleci örgüt olarak bütünemekçilerin umudu oldu¤unu” söyledi. KESK Baflkan› ‹smail Hakk› Tom-bul da iflçi memur ortak sendikal örgütlenmeye vurgu yaparken, ilk gününyemek aras›nda BES’liler Maliye Bakanl›¤›’na yürüyerek, Ankara VergiDairesi Baflkan› Cemal Boyal›’n›n istifas›n› isteyen bir eylem yapt›lar.

‹kinci gün delegeler sözalarak nas›l bir BES istediklerini anlatt›lar.“Yurtsever” delegelerin yönetimde yeralamayacaklar›n› düflünerek “tasfi-ye ediliyoruz” fleklindeki sözleri nedeniyle zaman zaman tart›flmalar›n dayafland›¤› konuflmalarda, mücadeleci bir BES anlay›fl› ön plana ç›kt›.

Devrimci Memur Hareketi (DMH) ad›na sözalan Ad›yaman fiube De-legesi fiahin Bilici, F Tiplerinden sözetti¤i konuflmas›nda ölümlerin kan›k-sat›lmak istendi¤ine dikkat çekerek, “kan›ksamamal›y›z” dedi. “Kürt so-runu” üzerine yap›lan tart›flmalara da de¤inen Bilici, BES’in mücadeleniniçinde oldu¤unu kaydetti. BES Genel Örgütlenme Sekreteri ve DMH De-legesi Abidin S›rma da Mahirler’den bu yana mücadelenin sürdü¤üne dik-kat çekerek, kimi elefltirilere de¤indi. Yanl›fl elefltirilerin hayatta karfl›l›¤›-n›n olmad›¤›n› kaydeden S›rma, “F tiplerine, Kürt halk›na, tüm emekçile-re karfl› yap›lan sald›r›lara karfl› geldik, gelece¤iz” dedi.

Bir baflka DMH Delegesi, BES Genel Hukuk Sekreteri Kenan Akbabaise, “Dinamik bir örgütüz, ama bunu do¤ru hedefe yönlendirirsek. Geçmi-flimize sahip ç›k›p, gelece¤i örmeliyiz” diye konufltu.

3. gün yap›lan seçimlerde befl ayr› liste yar›flt›. Devrimci Memur Hare-keti, Devrimci Sendikal Dayan›flma ve Birleflik Taban ‹nisiyatifi’nin olufl-turdu¤u liste seçimi kazan›rken, yönetim flu isimlerden olufltu:

Mustafa Ç›nar, Hüseyin Gölp›nar, Kenan Akbaba, Hasan Kurt, Murat‹fleri, Abidin S›rma ve Elveda Demirel.

BES 3. Ola¤an Genel Kurulunu Yapt›

Geçmifle sahip ç›k›p gelece¤i örmeliyiz

Sa¤l›k hhakt›r ssat›lamaz!TTB’nin ça¤r›s›yla Kocaeli 14 Mart günü düzenlenen yürüyüflte,

yaklafl›k 500 kifli, “Sa¤l›k Hakt›r Sat›lamaz, Emekçiyiz Hakl›y›z Kaza-naca¤›z, AKP Sa¤l›¤a Zararl›d›r” sloganlar›n› hayk›rd›. GSS ve YeniSosyal Sigortalar Kanunu’nun protesto edildi¤i eylemde, Merkez Ban-kas› önünden ‹nsan Haklar› Park›’na yüründü. Burada yap›lan aç›kla-mada, Kocaeli’deki demokratik kurumlar›n “Sa¤l›¤›m›z› ‹stiyoruz...Hemen” ad›yla bir kampanya yürüttükleri hat›rlat›larak, “Sa¤l›kta ki y›-k›m› durdurmak için konunun bütün taraflar›n› mücadeleye kat›lmaya,giderek bu kentin sorunlar›na el koymaya ça¤›r›yoruz” denildi.

Eyleme, Kocaeli Gençlik Derne¤i’nin de oldu¤u çok say›da sendikave DKÖ kat›ld›.

Page 32: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

32

26 Mart 2006 / 45

Sosyal Güvenlik ve Genel Sa¤-l›k Sigortas›’n› protesto etmek için‹stiklal Caddesi’nde yürüyüfl dü-zenleyen Türk-‹fl’e üye iflçiler,“Sosyal y›k›m yasas› geri çekilsin”dediler.

Türk-‹fl’e ba¤l› baz› sendikalar›nyöneticilerinin de kat›ld›¤› eylemdeyaklafl›k 400 emekçi sloganlarlaGezi Park›’na yürüdü. "Herkese

Sa¤l›k Sosyal Güvenlik Hakk› ‹çinBirleflik Mücadeleye" yaz›l› pankar-t›n arkas›nda yürüyen kitle, s›k s›k“Yaflas›n Tuzla Direniflimiz, Yaflas›nS›n›f Dayan›flmas›, Hükümet ‹stifaTayyip Amerika'ya, ‹flçiyiz Hakl›y›zKazanaca¤›z" sloganlar› att›lar.

Gezi Park›'nda aç›klama yapanTürk-‹fl 1 No'lu Bölge TemsilcisiFaruk Büyükkbucak, “Bu yasa sa¤-l›k hizmetlerini ticarilefltirecek veyeni yükler getirecektir. Sa¤l›k hiz-metleri piyasan›n vahfli kollar›nateslim edilecek, paras› olana sa¤l›kanlay›fl› gelifltirilecek. AKP'yi bura-dan bir kez daha uyar›yoruz. Top-lumsal mutabakata var›lmadan, sen-dikalar›n görüflü al›nmadan ç›kacakolan yasalar baflar›l› olamaz” dedi.

YAKUP ABDAL KÖYLÜLER‹ KARARLI“Tekno Kent Projesi” kapsam›nda gecekondulara yönelik y›k›m kararla-

r›n›n geldi¤i yerlerden biri de Ankara'ya ba¤l› Yakup Abdal Köyü. fiu anÇankaya Belediyesi'ne ba¤l›, 4 ay önce suya kavufltu. Tüm hizmetler içintam bir soygun mant›¤› ile para al›n›yor köylülerden. Daha önce kap› numa-ras› almak için ödedikleri para eski muhtarla birlikte yok olmufl, flimdi ye-niden ayn› fley için para ödüyorlar. Evleri için belediyeye 50 milyar ödeyenköylülerden su, bekçi paras› gibi adlarla paralar toplan›yor. Asfalt için dahipara al›nm›fl ancak ortada asfalt yok.

“Buradan AKP'ye birçok oy ç›km›flt›” diyen köylüler hemen ekliyorlar;“Bundan sonra hiç kimseye oy falan yok. Gözümüzü boyamak için bir fley-ler da¤›t›yorlar. Sanki sadaka, birçok kifli almad› da¤›t›lanlar›.”

Y›k›m karar› 40 evi kaps›yor. Bir taraftan da su saatleri tak›l›yor. Köylü-ler ise direnmekte kararl›. ‹lk ifl olarak masraflar› ortak karfl›lanarak mahke-meye baflvuran köylüler, hemen hepsinin tapular›n›n oldu¤unu belirterek,“hepimiz buraya var›m›z› yo¤umuzu yat›rd›k. Ço¤umuz inflaatlarda çal›fl›-yoruz. Okuyan, çal›flan çocuklar›m›z, efllerimiz var. Biz hala niye y›k›yorlar,kim karar ald› bilmiyoruz. Çankaya ve Büyükflehir birbirine at›yor” diyor-lar. Kurduklar› dernek arac›l›¤›yla Melih Gökçek ile görüflmeye çal›flmalar›henüz sonuç vermedi. “Biz buralara yerleflmeden önce de¤ersizdi de bizyerleflince mi de¤er kazand›?” sözleriyle öfkelerini dile getiren köylülerflunlar› söylediler:

“Hem madem y›kacaklard› niye hala su saatlerimizi ba¤l›yorlar. Bizimevlerimizi y›karlarsa bizler nereye gideriz. D›flar›da m› kalaca¤›z. fiimdi ya-za kadar y›kmayaca¤›z diyorlar. Diyelim ki yaza kadar y›kmad›lar. O zamanm› y›kacaklar? Yazdan sonra tekrar k›fl gelmeyecek mi hem? Biz nereye gi-deriz. Köyümüzden buralara gelmifliz. Bir düzenimiz var. fiimdi düzenimiziy›kacaklar›n› söylüyorlar. Evlerimizi kesinlikle y›kt›rmayaca¤›z. Gerekirseevin tepesine ç›kar bir bidon benzinle ibreti alem için kendimizi yakar›z.”

Sendika Hakk› ‹çin GrevMersin'de bulunan SCT Filtre

Fabrikas› iflçileri, örgütlü bulunduk-lar› D‹SK'e ba¤l› Birleflik Metal-‹flSendikas›’n›n patron taraf›ndan ta-n›nmas› için 15 Mart günü grevebafllad›lar.

Sendikalaflt›klar› için iflten ç›ka-r›lan 50 arkadafllar›n›n ifle geri al›n-mas›, sendikan›n iflyerinde tan›nma-s› ve toplu ifl sözleflmesi hakk›n›nkabul edilmesi için bafllat›lan grevinilk günü davul zurnayla halaylar çe-ken iflçiler, jandarma barikat› ilekarfl›laflt›lar.

Grevi b›rakarak ifllerine dönme-ye “ikna” etmeye çal›flan Jandarma-ya iflçilerin cevab› flu oldu: “Siz pat-ron de¤ilsiniz, fabrika yöneticisi de-¤ilsiniz. Neden kar›fl›yorsunuz.” ‹fl-çiler baz› grev k›r›c›s› iflçilere detepki gösterdiler.

Yeni Önder Lojistik ‹flçisi Greve Ç›kt›

TÜMT‹S Adana fiubesi’nin ör-gütlü oldu¤u Yeni Önder Lojistik ifl-çileri, çal›flma koflullar›n›n düzeltil-mesi ve insanca yaflayacak ücret ta-leplerinin patron taraf›ndan kabuledilmemesi üzerine 20 Mart’ta gre-ve ç›kt›lar. ‹flçiler, örgütlenme hak-lar› tan›nana ve insanca yaflam ko-flullar› kabul edilene kadar grevisürdüreceklerini dile getirdiler.

Sagra Patronu Grevden Anlad›

Türkiye'nin ilk f›nd›k iflleme sa-nayii olan Sagra'da 5 ayd›r maaflalamayan iflçiler 16 Mart günü ifl b›-rakt›lar. Ürünlerini 50'yi aflk›n ülke-ye ihraç eden ve iç pazarda da 250özel ma¤azas› ile söz sahibi olanSagra patronu, ancak 425 iflçi üreti-mi durdurunca, “25 Mart’a kadariflçilere 2005 y›l›ndan kalan 2 ayl›kücret ve vergi iadelerinin ödenece-¤i” sözünü verdi. Bunun üzerine ifl-çiler yeniden iflbafl› yapt›.

Taksim’de Türk-‹fl eylemiSosyal y›k›m yasas› geri çekilsin

Page 33: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

B a s › n ,“Gazze'de in-sani alarm...Filistin’de krizk a p › d a . . . ”bafll›klar›ylaverdi haberi. Gazze kuflatma alt›nda; ancak kuflatman›namac› askeri de¤il, tüm Filistin halk›n› açl›¤a mahkumederek teslim almay›, Hamas iktidar›na karfl› tepki gelifl-tirmelerini sa¤lamay› amaçl›yor.

Emperyalistlerin deste¤iyle Hamas’› çaresizlefltirmeyive boyun e¤dirmeyi amaçlayan ‹srail, Gazze fieridi'nintek ticari kap›s› Karni'yi kapatt›. Un dahil olmak üzerehiçbir g›dan›n, ilac›n bölgeye girifline izin verilmiyor.

Un yoklu¤undan f›r›nlar ekmek ç›karam›yor, çocuk-lar için süt, fleker ve pirinç gibi en temel g›da maddeleritükenmifl durumda. Yine hastanelerde t›bbi malzeme k›t-l›¤›ndan dolay› ameliyatlar yap›lam›yor.

‹srail ile ilgili ald›¤› hiçbir karar› yaflama geçireme-yen, aleni terörü önleme konusunda hiçbir ad›m atma-yan BM, konuya iliflkin olarak, 1.3 milyon Gazzeli’ninaçl›¤›n efli¤inde oldu¤u uyar›s› yapt›. Bu uyar›n›n ar-d›ndan ‹srail lütfedip 20 Mart günü s›n›r› sade-ce 25 dakikal›¤›na açt›. Bu süre içinde ise sa-dece çay, patates cipsi, çikolata, diyet kola, fle-ker ve 10 ton bu¤day›n geçmesine izin veril-di. Oysa Gazze'nin günlük un tüketimi 250bin tondu.

BM yetkilisi John Ging, “Hergün, krize daha da yaklafl›yoruz.Karni geçidinin kapat›lmas›,BM’nin yoksul ailelere yapt›¤› g›-da yard›m›n› engelledi. Un, bu¤-day, fleker, ya¤ gibi temel g›damaddeleri bulunam›yor. E¤er s›-n›r kapal› kalmaya devam ederse,kriz engellenemeyecek” dedi.

Kimilerinin “Ortado¤u’nuntek demokratik ülkesi” olarak ta-n›mlad›¤› ‹srail, Filistin halk›n›Hamas’› seçti¤i için cezaland›r›-yor.

Öte yandan krizi ortaya ç›ka-ran sadece s›n›r›n kapat›lmas› dade¤il. ‹srail son y›llarda Filistin’eyönelik bütün operasyonlardazeytinlikleri, alt yap›y›, tar›m ara-zilerini tahrip ediyor. Dünyayameydan okurcas›na yap›lan Irkç›Duvar ise, sadece Filistin’in 1100hektardan fazla topra¤›n› ilhak et-mekle kalm›yor, su kaynaklar›n›da kontrol alt›na almay›, dolay›-s›yla Filistin halk›n› çöle mahkumetmeyi amaçl›yor.

Ortaça¤-da impara-torluklar ku-flatt›klar› ül-keleri, kent-leri, kaleleri

teslim almak için, içerisinde yaflayan halk› dahil olmaküzere, g›das›z ve susuz b›rakarak teslim alma takti¤inikullan›rlard›. Burjuva devletlerinin de alt›na imzalar›n›att›klar› “uluslararas› savafl hukuku” bu ortaça¤ yöntem-lerini yasaklad›. Ancak ne uluslararas› hukuk, ne de bafl-ka bir kural; ‹srail’in terörünü ve Ortaça¤ uygulamalar›-n› engellemiyor. Bu kurallar›n uygulanmas›ndan sorum-lu olan emperyalist güçler ise, ya aç›ktan onay veriyor-lar ya da izleyerek onayl›yorlar.

Örne¤in, Filistin’de açl›k yaflan›rken, Avrupa Birli¤iD›fl Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana 20 Martgünü düzenledi¤i bas›n toplant›s›nda, “Hamas ile tema-s›n ve hükümete ekonomik yard›m›n mümkün olmad›¤›-n›” aç›kl›yordu.

Bu aç›klamay› flöyle de okuyabilirsiniz: ‹srail kuflat-mas›n›n arkas›nda biz de var›z. Ç›plak gerçek budur.Amerikan emperyalizminin tutumu ise zaten biliniyor.

‹srail her fleyi onlar›n onay› ve bilgisinde yap›yor.

Bugün Hamas nezdinde terörizm demagojisiile kuflatmay› meflrulaflt›rmak istiyorlar. Oysa dün

de ayn› fleyler Arafat’a yap›lm›fl veemperyalistler yine ayn› tavr› al-m›fllard›. Sorun Hamas de¤il, dire-nen Filistin’in teslim al›nmas›d›r.Bunun için Ortaça¤ yöntemlerinden

“modern” zamanlar›n terör yön-temlerine kadar her yolu mübahgörüyorlar.

‹srail, Filistinliler’i açl›¤amahkum etme plan› ile, bir kezdaha bir “ortaça¤ devleti” oldu-¤unu göstermektedir. Siz bunuemperyalist barbarl›k olarak daokuyabilirsiniz. Amerika Irak’ta,‹srail Filistin’de ayn› yöntemlerlesavafl›yorlar. Hiçbir hukuka, ku-rala ba¤l› olmadan, katlediyor,açl›¤a mahkum ediyor, hukuktanmahrum b›rak›yorlar.

Eriha Hapishanesi bask›n›n›düflünün; bunun neresinde “hu-kuk” vard›r? Ya da Irkç› UtançDuvar›’na bak›n; orada bir hukukdevleti mi görüyorsunuz?

Ama flunu rahatça söyleyebili-riz ki, ne siyonistler ne de onlar›nhamisi emperyalistler, Filistin’iterörleriyle, ortaça¤ yöntemleriy-le, açl›kla teslim alamazlar.

Siyonizmin Filistin’de Ortaça¤ Takti¤i

Açl›kla teslim alma plan›

‹srail'in, FHKC Genel Sekreteri Ahmet Saadet'in kal-d›¤› Eriha Hapishanesi sald›r›s›, Irak'ta ‹flgale Ha-y›r Koordinasyonu taraf›ndan 17 Mart günü pro-testo edildi. ‹srail terörünün iflbirlikçisi ‹ngilte-re'nin ‹stanbul Konsoloslu¤u önünde yap›lan ey-lemde sald›r› protesto edilirken, Filistin halk›yladayan›flma dile getirildi. “Ahmet Saadet Yaln›zDe¤ildir, Filistinli Tutsaklar Serbest B›rak›ls›n, Ka-til Siyonist Filistin'den Defol" sloganlar›n›n at›ld›¤›eylemde “Kahrolsun ‹srail Siyonizmi” pankart›aç›ld›. Yap›lan aç›klamada devrimci lider Saadetve yoldafllar›n›n yaln›z olmad›¤› kaydedildi.

33

26 Mart 2006 / 45

Page 34: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

ABD'nin “yeni” UlusalGüvenlik Stratejisi

16 Mart günü, Bush'un ulusal gü-venlik dan›flman› Stephen Hadleytaraf›ndan aç›kland›. ABD dört y›l-da bir aç›klad›¤› bu belge ile emper-yalist ç›karlar› önünde kimlerin en-gel oldu¤unu ve bunlara karfl› savaflstratejisini ilan ediyor.

Yeni Ulusal Güvenlik StratejisiBelgesi de önceki gibi; ABD’ningüvenli¤ini de¤il emperyalist tekel-lerin dünya çap›ndaki ç›karlar›n›sa¤lamay› hedefliyor. Tüm dünyahalklar›n›n güvenli¤i yine aç›k birflekilde tehdit edilmekte, ulusal ira-deleri yok say›lmaktad›r. Halklarakarfl› savafl›n sürece¤ini ilan edenbelge, “demokrasi” gibi flaflaal› kav-ramlarla süslense de imparatorlukhedefi oldu¤u gibi korunmaktad›r.

Halklara kkarfl› ssavaflmayadevam eedece¤iz Dört y›l önceaç›klanan belgede yeralan ve Afga-nistan ve Irak’ta hayata geçirilen“önleyici vurufl” doktrini, yeni bel-gede de varl›¤›n› korudu.

“Önleyici vurufl”un mant›¤›;ABD’nin önünde engel olarak gör-dü¤ü hedeflere, “kendisine sald›r›olmadan önce sald›rmay›” kendin-de hak görmesi üzerine oturuyor.Elbette bu hakk› ona kendisinin deimza att›¤› uluslararas› burjuva ya-salar› dahi vermiyor. ABD emper-yalizmi, “önleyici vurufl” doktriniile; 11 Eylül’den bu yana tüm dün-yaya dayatt›¤› hukuksuzluk düzeni-ni devam ettirece¤ini ilan ediyor.

ABD art›k “uluslararas› hukuk”gibi kavramlar› bir yana b›rakm›flt›r.

11 Eylül’e kadar oldu¤u gibi “etniktemizlik” ya da “uluslararas› bar›fl›tehdit” gibi gerekçelere de ihtiyaçduymamakta, “flu ülkeye demokrasigötürece¤im... Bu ülke nükleer silahyapabilir...” diyerek, ülkeleri iflgali,tehdit ve terörü, tecrit ve ambargo-yu pervas›zca uygulamaktad›r. Bubelge, ABD’nin meflruluk, hukukgibi bir sorunu olmayaca¤›n›n, sal-d›rganl›¤› sürdürece¤inin yenidendeklare edilmesidir.

Irak ‘‘tamam’, ss›ra ‹‹ran’da;yar›n ss›ra bbaflka bbir üülkeyegelecek Belgede; ‹ran “ABD'ninönündeki en büyük sorun” olaraknitelendi. Öncekinde de Irak ayn›flekilde tan›mlanm›flt›. Irak’a sald›r-d›, flimdi ‹ran’› “engel” ilan ediyor.Bu “engeli” aflarsa, yar›n bir baflkaülke “ABD’nin önündeki en büyüksorun” olarak tan›mlanacakt›r. Bu-nun sonu yoktur. Amaç; tüm dünya-y› denetimi alt›na almak, emperya-list tekellerin enerji kaynaklar›n› veyollar›n›, yer alt› ve yer üstü zengin-liklerini ya¤malamas›n›, ülkelerinpazarlar›n› ele geçirmesini sa¤la-mak olunca, yar›n s›ran›n bir baflkaülkeye gelmemesi mümkün mü?

Her türlü demagoji, yalan vekomplo bu amaç için meflru görül-mektedir. Belgede ‹ran için, “nükle-er silah elde etmeye çal›flt›¤›, tero-rizmi destekledi¤i, ‹srail'i tehdit et-ti¤i, Ortado¤u bar›fl›n› ve Irak'tademokrasiyi sabote etti¤i” gibi ifa-deler yeralmaktad›r. K›saca, hangisitutarsa, onu sald›r› gerekçesi yapa-r›m denilmektedir.

Elbette sadece ‹ran de¤il hedef

al›nan. Suriye, Kuzey Kore, Küba,Beyaz Rusya (Belarus), Burma veZimbabve de “diktatörlükle yöneti-len ülkeler” olarak nitelendirilerek,hedef haline getirilmektedir. ABDd›fl politikas›n›n temel unsurunun“demokrasinin teflvik edilmesi” ol-du¤u demagojisine yerverilmesi ise,tüm bu ülkelere karfl› çeflitli araçlar-la sald›rganl›¤›n sürece¤inin de yi-nelenmesi oluyor. Teflvik edilen de-mokrasinin nas›l bir demokrasi ol-du¤unu ise, san›r›z uzun uzun anlat-maya gerek yoktur. Afganistan’a,Irak’a bakmak yeterlidir. Guantana-mo’yu görmek yeterlidir.

Emperyalist demokrasinin ihra-c›, sald›rganl›¤›n gerekçesi olmayadevam edecektir.

Dünyan›n ttek hhakimi bbe-nim, hhiçbir ggücün ggeliflmesineizin vvermeme Belgede; emperya-listlerin kendi aralar›ndaki çat›flmada ifadesini buluyor. Sadece, ‹ran,Suriye, Küba gibi ülkeler tehditedilmiyor; di¤er emperyalist ülkele-rin de, ABD tekellerinin ç›karlar›-n›n önünde engel olmas›na izin ve-rilmeyece¤i yineleniyor.

Rusya ve Çin’in ekonomik, as-keri, d›fl politikalar›n›n elefltirildi¤ibelgede; Rusya’n›n “özgürlük da-vas›”n› (halklara karfl› ‘terörle mü-cadele’ ad›yla sürdürülen savafl kas-tediliyor) önlememesi istenirken;Çin için flu tespitler yap›l›yor: “Çinordusu fleffaf olmayan biçimde bü-yüyor. Pekin yönetimi, ticaretin ge-niflletilmesi ve kötü yönetim içindeolup olmad›klar›na bakmadan ener-ji zengini ülkeleri destekliyor.”

Rusya ve Çin’in kendi ç›karlar›için, ABD’nin Kafkaslar, Ortado¤u,Asya politikalar› karfl›s›nda pürüz-ler ç›karmas› ve güç savafl› vermesi,imparatorluk projesi önünde engelteflkil etmektedir. Bu çat›flman›n ne-reye evrilece¤i bugünden bilineme-se de, sürece¤i aç›kt›r.

ABD, kendisi d›fl›nda hiçbir gü-cün geliflmesine izin vermeyece¤iniönceki Ulusal Güvenlik Stratejisi’n-de flöyle ifade etmiflti:

“Kuvvetlerimiz; ABD’nin gücü-

34

26 Mart 2006 / 45

ABD’

ninyeni Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde de¤iflen bir fley yok

iflgal

katlia

m iflkence ambargo tehdit tecrit afla¤›lama

Emperyalist TTerör SStratejisi

Strate

jilerin

iz halklar›n direnifline çarpmaya devamedecek

Page 35: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

nü aflmay› veya ona eflit bir güce sa-hip olmay› umarak askeri geliflimstratejisi izleyen potansiyel rakiple-ri bu çabadan vazgeçirecek kadargüçlü olacakt›r.”

“Herhangi bir yabanc› gücün,ABD’nin on y›ldan bu yana di¤erdevletler karfl›s›nda açt›¤› büyükaray› kapatmas›na izin verilmeye-cektir.”

fiimdi, hangi ülkelerin kastedil-di¤i daha aç›k ifade edilmektedir.

Tehdit vve tterör sstratejisiBelge, bir ulusun güvenli¤i de¤il,emperyalist bir gücün tüm dünyan›ngüvenli¤ini ve uluslar›n iradelerinitehdit etme, ABD tekellerinin ç›kar-lar› için her türlü terör yönteminimübah görme stratejisidir. Öncekin-den farkl› olarak vurgunun “demok-rasinin teflviki” olarak yap›lmas› bugerçe¤i de¤ifltirmemektedir.

Amerika’n›n “düflman devlet-ler ve güçler” tan›mlamas›, tümdünyad›r. Amerikan ç›karlar› karfl›-s›nda direnen ülkeler, pürüz ç›karanemperyalist devletler, yeni-sömürgeülkeler, ba¤›ms›z, sosyalist devlet-ler; Marksist-Leninist, ‹slamc›,yurtsever tüm örgütler; ABD sald›r-ganl›¤›na karfl› meydanlara dökülenhalklar; k›saca tüm dünya bu “düfl-man” tan›mlamas› içindedir. Ameri-kan “teröre karfl› savafl›n”, halklarakarfl› savafl oldu¤u bir kez de bubelge ile tescil edilmifltir. Bu savafl-ta hiçbir hukuk kural›n›n tan›nma-yaca¤› ilan edilen belge bafltan sonatehditle, gözda¤› ve zor ile doludur.

SSCB’nin y›k›l›fl›ndan bu yanaAmerikan emperyalizminin hedefi‘Tek kutuplu dünya’y› kabul ettir-mek, yani ülkeleri imparatorlu¤unuydular› yapmakt›. ‹zlenen bütünpolitikalar› bu amaca hizmet etmek-teydi. Ne “tarihin sonu” safsatalar›ne de 11 Eylül sonras› sald›rganl›k;bu amac›na ulaflmas›n› sa¤layama-m›flt›r. Çünkü biz var›z; ezilen, di-renen dünya halklar› var. ‹flte bu ne-denle masa bafl›nda yaz›lacak hiçbirstratejinin yaflam flans› yoktur. ‘Ön-leyici vurufl’ doktrininin Irak bata-¤›nda olmas› bunun kan›t›d›r.

35

26 Mart 2006 / 45

Genelkurmay ABD’nin papa¤an› m›? AKP’si, Genelkurmay’›,burjuva medyas› ile iflbirlikçi oligarfli; emperyalistlerin ‹ran operasyonunahaz›rl›k yap›yor. Emperyalizmin ‹ran kuflatmas›nda “Nükleer silahlar” de-magojisi biliniyor. Büyük Ortado¤u Projesi’nde yeralaca¤›n›, ‹ran konu-sundaki politikalar›n›n da ABD ile ayn› oldu¤unu söyleyen AKP iktidar›-n›n ard›ndan, Genelkurmay da “göreve haz›r›z” demeye bafllad›.

Genelkurmay Baflkan› Orgeneral Hilmi Özkök, “So¤uk Savafl'›n sonaermesinin ard›ndan” Türkiye'nin etraf›ndaki risklerin artt›¤›n› belirterek,“Ülkemiz aç›s›ndan önemli husus, nükleer silahlarla ilgili tehdit ile kar-fl› karfl›ya bulunmam›zd›r” dedi. (Cumhuriyet 17 Mart)

“So¤uk savafl” döneminde, “komünizm tehdidine” karfl› ileri karakolrolü oynayarak kendi halk›na karfl› savaflan TSK, ABD taraf›ndan -tezke-re sonras›- Irak konusunda “liderlik rolünü oynayamamakla” elefltirilmiflve bafl›na çuval geçirilmiflti. Çuval ifle yaram›fl ki, Genelkurmay “erken-den” adapte oldu ‹ran söylemlerine. ABD karargahlar› emir veriyor,“‹ran suçlanacaaak, suçla!” diye; Genelkurmay bafll›yor konuflmaya.Ve halka deniliyor ki, “‹ran bizim için de tehdit...” Bu “tehdit”, ABD‹ran’› ayn› söylemle suçlayana kadar niye yoktu acaba? Genelkurmay ye-ni mi hat›rlad›? Emperyalizmle bu kadar içli d›fll› olmasalar, acaba Genel-kurmay herhangi bir konuda strateji belirleyebilir miydi? Tart›flmal›d›r,çünkü 1950’lerden bu yana, ABD ellerine stratejiyi veriyor, TSK “iç-d›fltehdit stratejileri” diye aç›kl›yor. Oligarflinin bütün “tehdit de¤erlendirme-leri”, emperyalistler taraf›ndan, onlar›n ç›karlar›na göre belirlenmektedir.Özkök’ün konuflmas› bu gerçe¤in bir kez daha teyid edilmesidir.

Bu arada, Saddam için de ayn› yöntemin izlendi¤i hat›rlanacakt›r. ABDiflgale haz›rlanana kadar “Saddam bizim için tehdit” diye bir de¤erlendir-mesi olmayan oligarfli, birden “Saddam tehdidini” hat›rlam›flt›r. Ancak ge-lin görün ki, Amerikan merkezli bu yalanlar halk›m›z› aldatamam›flt›r.

Emperyalizmin kuca¤›ndaki Suriyeli ‘muhalifler’ Emperya-lizmin di¤er hedefi olan Suriye’ye karfl› kullan›lacak iflbirlikçiler, geçenhafta Brüksel’de topland›. Faflizme karfl› savaflanlar›n düflünce ve ör-gütlenme özgürlü¤üne karfl› savafl ilan eden Belçika hükümeti, birbaflka ülkenin rejimini de¤ifltirmeye yönelik komploya yatakl›k yap-makta sak›nca görmezken, Suriyeli “muhalifler” toplant›s›n›n sonucunda,“Devlet Baflkan› Beflar Esad hükümetinin yerine demokrasi yoluyla geçicibir hükümet kurma” amac›yla birleflik cephe oluflturduklar›n› ilan ettiler.

Neye dayan›yor bu “cephe”? Kendi güçlerine, “bask› rejimine karfl›halka dayanan bir savafla” m›? Elbette de¤il. Onlar da ABD’nin emrinde“göreve haz›r›z” diyorlar. Amerika ve Avrupa’n›n kuca¤›nda “demokra-siden” sözedip, Irak’a götürdükleri gibi bir demokrasiyi Suriye’ye de geti-rin ça¤r›lar› yap›yorlar. Emperyalistlerin “bak›n Suriye halk›n›n iste¤i” de-magojisi yapmas›na kendilerince zemin yarat›yorlar. Irak’ta Kürt milliyet-çi önderliklerinin oynad›¤› rolü oynamaya haz›rlan›yorlar. Daha düne ka-dar Esad’›n yard›mc›s› olan Abdülhalim Haddam’›n öncülü¤ünde birarayagelen “muhalifler” içinde, Müslüman Kardefller, liberaller, “komünistler”ve Kürt milliyetçileri bulunuyor. Emperyalizmin tetikçisi olaca¤›z diyenbir “komünistli¤in”, tarihi ve siyasi olarak anti-emperyalizm bayra¤›n› ta-fl›yan komünistlikle elbette uzaktan yak›ndan ilgisi yoktur. Tüm bu grup-lar›n derdi, demokrasi de de¤ildir. Zalimle iflbirli¤i yapanlar›n tek ideali,koltuktur. Onlar da ABD operasyonuyla koltuk sahibi olmak istiyor.

Emperyalist Stratejinin ‘Yerli’ ‹flbirlikçileri

Page 36: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

Irak’›n iflgalinin üzerin-den üç y›l geçti. Silahl› si-lahs›z, genç, yafll›, bebekyüzbinden fazla Irakl› kat-ledildi, emperyalizmin ifl-kencecili¤ine, katliamc›l›-¤›na, sömürgecili¤ine tümdünya tan›kl›k etti.

Dünyan›n tan›kl›k etti¤ibir baflka gerçek ise, direnen halkla-r› yenecek hiçbir “süper gücün”,teknolojinin bulunmad›¤›yd›. Ame-rika ve ‹ngiliz emperyalizmi içinIrak, bir barikata dönüfltü.

‹flgalin y›ldönümünde 18 Martgünü Türkiye ve dünyada meydan-lardan emperyalizmi lanetleyen,Irak halk›n›n direnifline destek ve-ren sloganlar yükseldi.

Koordinasyon: Irak halk› kazanacakÜlkemizde iflgale karfl› mücade-

lenin öncülü¤ünü yürüten Irak’ta‹flgale Hay›r Koordinasyonu bile-flenleri Taksim Atatürk Kültür Mer-kezi (AKM) önünde toplanarakDolmabahçe’ye yürüdü.

800 kiflinin kat›ld›¤› eylemeHÖC kitlesel olarak “EmperyalizmTecritle ‹flgalle Halklar› Katlediyor”pankart› ile kat›ld›. K›z›lbayraklarve Fatma Koyup›nar’›n resimlerinitafl›yan HÖC’lüler “Kahrolsun Em-peryalizm Yaflas›n Mücadelemiz,

Emperyalist KatillerdenHesap Soraca¤›z, Kurtu-lufl Kavgada Zafer Cep-hede” sloganlar›n› hay-k›rd›lar.

Koordinasyon’un or-tak pankart›n›n arkas›n-dan kortejler oluflturan bi-

leflenler, pankartlar›, dövizle-ri ve sloganlar›yla emperya-lizme öfkelerini hayk›rd›lar.“ABD Ortado¤u'dan Defol!Irak'ta Direnen Halklar Ka-zanacak, Kahrolsun Emper-yalist ‹flgal ve Sömürgecilik”pankartlar›n›n tafl›nd›¤› yürü-yüflte, FHKC Lideri AhmetSaadet'in posterleri de aç›ld›.

Dolmabahçe’de toplanankoordinasyon ad›na aç›klamay› ya-pan HÖC’lü Yasemin Karada¤, ifl-galcilerin katliamlar›na, iflkencelerive afla¤›lamalar›na de¤inerek, “em-peryalistler ve iflbirlikçileri koca birülkeyi hapishaneye çevirerek, katli-amlar düzenleyerek halklara ‘de-mokrasi’ götürüyorlar” dedi.

Bu “demokrasi”nin yüzbindenfazla insan› katletti¤ine de¤inen Ka-rada¤, iflgalin BOP’un bir parças›oldu¤unu ve AKP iktidar›n›n buemperyalist politikan›n iflbirlikçisioldu¤unu kaydetti.

Karada¤ flunlar› söyledi: “Geçen3 y›l emperyalizm ve iflbirlikçileri-nin halklara düflmanl›¤›n› nas›l ka-

n›tlad›ysa, emperyalizme karfl› di-reniflin hakl›l›¤›n› ve meflrulu¤unuda kan›tlam›flt›r. ‹flgalin 3. y›l›nda,6. Filoyu denize döktü¤ümüz yerdenbir kez daha hayk›r›yoruz; Irak hal-k›n›n direnifli direniflimizdir. Dire-nen Irak halk›n›n yan›nda olmayadevam edece¤iz.”

Konuflman›n ard›ndan sözalanTAYAD’l› Ahmet Kulaks›z, ölümorucu direnifline destek ça¤r›s› ya-parak, Fatma Koyup›nar’›n direniflid›flar›da sürdürdü¤ünü hat›rlatt› vekitleyi Koyup›nar ad›na selamlad›.

Kulaks›z’›n konuflmas›“Devrim fiehitleri Ölüm-süzdür, Yaflas›n DevrimciDayan›flma” sloganlar›ylakarfl›land›.

Konuflmalar›n ard›n-dan Grup Gece Tutufltu veGrup Yorum marfllar›n› di-renen Irak için söylediler.3.5 saat süren eylemeHÖC 150 kifli ile kat›ld›.

Ankara: Emperyalizm Yenilecek‹flgalin y›ldönümünde birçok

kentte de eylemler düzenlendi.Bunlar›n en kitleseli Ankara’dayd›.

Yaklafl›k 4 bin kifli Kurtulufl Par-k›’ndan Ziya Gökalp Bulvar›’na yü-rüdü. Çok say›da sendika, parti vedemokratik kitle örgütünün kat›ld›-¤› eylemde, Haklar ve ÖzgürlüklerCephesi, “Emperyalizm ‹flgal veTecritle Halklar› Katlediyor” pan-kart› ile kitlesel olarak yerini ald›.100 kiflilik HÖC korteji k›z›l bay-raklarla, “Mahir Hüseyin Ulafl Kur-tulufla Kadar Savafl” sloganlar›yla

36

26 Mart 2006 / 45

‹flgalin 3. y›l›nda meydanlarda Amerikan emperyalizmine öfke

Ankara

‹stanbul

‹stanbul

Page 37: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

yürüdü. Kortejlerde tafl›nan bütünpankartlar›n ortak özelli¤i ise,ABD’ye duyulan öfke olmas›yd›.

Ziya Gökalp Bulvar›’nda Sat›Burunucu Çal› taraf›ndan yap›lankonuflmada, “üç y›ld›r oluk olukkan ve gözyafl› ak›yor Irak toprakla-r›nda” denildi ve emperyalizme veiflbirlikçilerine karfl› mücadele ça¤-r›s› yap›ld›. Çal›’n›n ard›ndan ‹dil-can Müzik Grubu marfllar söyledi.

Irak Emperyalizme Mezar OlacakAdana Temel Haklar üye-

leri ‹nönü Park›’nda yapt›k-lar› eylemde, “Katil ABD ‹fl-birlikçi AKP, ABD Ortado-¤u’dan Defol, Direnifl Kaza-nacak, Irak EmperyalizmeMezar Olacak” yaz›l› döviz-ler açt›lar. Mehmet B›ld›rc›ntaraf›ndan yap›lan konuflma-da, “Bu direnifl bir kez daha

göstermifltir ki vatan› için kendinifeda edenleri hiçbir güç ve teknolo-ji teslim alamaz, yokedemez. Em-peryalizm yenilecektir, halklar ka-zanacakt›r” denildi.

‹zmir’de Kemeralt› giriflindetoplanan Kald›raç, BDSP, HÖC,ESP, Partizan, Belediye-‹fl, Tümtisve ÇHD üyeleri, “Katil ABD Orta-do¤u’dan Defol-Emperyalizm Yeni-lecek Direnen Halklar Kazanacak”pankart› tafl›d›lar. Aç›klamay› oku-yan Yurdagül Gümüfl, “Bu toprak-lardaki halklar›m›z›n yüre¤i de ifl-galin ilk gününden beri Irak halk›y-la beraber. Ac›lar›n› ac›m›z görü-yor, direnifllerini onurla selaml›yo-

ruz” dedi. Eylem, “Irak Halk› Yal-n›z De¤ildir, Filistin Halk› Yaln›zDe¤ildir” sloganlar›yla sona erer-ken çevrede toplanan esnaf ve halkalk›fllarla destek verdi.

‹flbirlikçi milliyetçilerin linçgiriflimleri örgütledi¤i Trab-zon’da ise, meydanda yine onlarde¤il devrimciler vard›. Ne em-peryalizm ne de iflbirlikçilik on-lar› ilgilendirmiyordu.

Meydan Park’ta Trabzon Te-mel Haklar taraf›ndan yap›laneyleme halk›n ilgisi de yo¤un ol-

du. ABD bayra¤›n›n yak›ld›-¤› eylemde “Katil ABD Orta-do¤u’dan Defol” pankart›aç›ld›. ABD bayra¤› yak›l›r-ken çevrede toplanan yakla-fl›k 100 kifli alk›fllarla destekverirken, birçok kiflinin pan-kart›n arkas›na geçerek, “b›-rak›n bayra¤›n gerisini bizyakar›z” demeleri dikkatçekti. Eyleme Ekim Gençli¤i

de destek verdi.

Samsun’da yap›lan eylem, sen-dikalar, DKÖ’ler ve partiler taraf›n-dan ortak örgütlendi. HÖC’lülerinde yerald›¤› eylemde “‹flgale Hay›rABD Ortado¤u’dan Defol” pankar-t› aç›ld›. Konak Sinemas› önündeyap›lan eylemde emperyalizme öf-ke sloganlara yans›rken, daha sonraMecidiye Caddesi boyunca bildirida¤›t›ld›. Samsun’da bir gün öncede ertesi günkü eyleme ça¤r› ama-c›yla HÖC, BDSP, Halkevleri veTKP taraf›ndan akflam saatlerindeyürüyüfl düzenlenmiflti.

Artvin’in Hopa ilçesi Cumhuri-

yet Meydan›’nda da HÖC üyeleri-nin anti-emperyalist sloganlar› yan-k›land›. “Irak’ta ‹flgale Son, Kahrol-sun Amerikan Emperyalizmi” pan-kart›n›n aç›ld›¤› eylemde konuflan

Atanur Durmufl, “Emperya-lizmin ufla¤› haline gelenAKP hükümeti iflkencelere,tecavüzlere katliamlara or-tak oluyor” dedi. Aç›klama-n›n ard›ndan Amerikan bay-ra¤› sloganlar aras›nda ya-k›ld›.

Antalya K›fllahan Mey-dan›’nda HÖC, DSG, D‹SK, Ole-yis, Halkevleri, TKP, EMO taraf›n-dan düzenlenen eylemde ABD’ninIrak operasyonunun kendisi aç›s›n-dan da bir fiyasko oldu¤u kaydedil-di. Ayn› senaryolar›n ‹ran ve Suriyeiçin devreye sokulmak istendi¤i be-lirtilen aç›klamada “fiimdi Irak’tadirenen kardefllerimize omuz ver-menin tam zaman›d›r” denildi.

Sakarya’da 20 Mart günü Genç-lik Derne¤i, Ekim Gençli¤i ve YDGtaraf›ndan AKM önünde eylem ya-p›ld›. Irak’ta ‹flgale Hay›r Koordi-nasyonu imzal› “Direnen Irak Halk›Kazanacak” yaz›l› pankart›n aç›ld›¤›eylemde Gençlik Dene¤i “Ebu Gu-reyb'den F Tipleri’ne EmperyalizmKatlediyor", "Katil ABD Ortado¤u-dan Defol" dövizleri tafl›d›.

Dünya Halklar›n›n Anti-emperyalist Öfkesi

‹flgal protestolar› birçok ülkedede gerçeklefltirildi. Amerika’n›nbirçok eyaletinde onbinlerce kifli ifl-

37

26 Mart 2006 / 45

Trabzon

Hopa

Samsun

Page 38: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

g a l eson ve-ri lme-s i n i ,‹ ran’as a v a fltehdit-lerinins o nbulma-s›n› is-t e y e ns l o -

ganlarla eylem yapt›lar. Bush’unprotesto edildi¤i gösterilerde Irakbayraklar› da tafl›nd›. ‹ngiltere’ninbaflkenti Londra'da ise 15 bin kiflimeydandayd›.

Belçika’n›n baflkenti Brüksel’deCepheliler’in de kat›ld›¤› eylemleiflgalciler protesto edilirken, DHKCEnformasyon Bürosu’nun ön cep-hesine Irak ve Cephe bayra¤› birlik-te as›larak direnen Irak halk›na des-tek verildi.

Almanya’n›n Duisburg kentindeTürkiyeli ve Alman devrimciler ta-raf›ndan yap›lan yürüyüfle AnadoluFederasyonu'nun "Katil ABD, Orta-

do¤udan Defol" pankart›yla kat›ld›.“‹ran'a Savafl Haz›rl›klar›na Son,ABD Savafllar›na Son, Almanya veAvrupa Deste¤ine Hay›r!" yaz›l› or-tak pankart arkas›nda yap›lan yürü-yüflün ard›ndan kitleye Anadolu Fe-derasyonu Duisburg Temsilcili¤iad›na seslenen Halit Uzunçelebi,emperyalizmin bir bütün olarakhalklara sald›rd›¤›na dikkat çekti.

Avusturya’n›n Baflkenti Viya-na’da ABD Konsoloslu¤u önüneyürüyen anti-emperyalistler iflgaleson verilmesini istedi. Eyleme HÖCde bayraklar› ve pankartlar›yla ka-t›ld›.

Avustralya’n›n baflkenti Sdney’deise, ABD iflgaline kat›lan hükümetprotesto edildi. TAYAD Komite’ninde yerald›¤› eylemde “Savafla SonVerilsin, Birlikler Hemen Geri Çekil-sin”, “Bush Dünya’n›n Bir Numaral›Teröristi”, “Rice’›n Elleri Kanl›”sloganlar› at›ld›.

Ayr›ca; Pakistan, Filipinler, Ja-ponya, Belçika, Avustralya’da, As-ya’dan Latin Amerika’ya daha pek-çok ülkede alanlarda “‹flgale Son”sloganlar› yank›land›.

38

26 Mart 2006 / 45

‹stanbul’da bir baflka eylemKüresel BAK taraf›ndan ger-çeklefltirildi. Küresel BAK’›nça¤r›s› ile Kad›köy Meyda-n›’nda toplanan sendika, DKÖve partilere üye 900’e yak›nkifli, iflgali protesto etti. ErinçYeldan ve M. Ali Alabora tara-f›ndan yap›lan konuflmada, ifl-galcilerin katliamc›l›¤›na dik-kat çekildi ve “savafla hay›r” denildi. Kitle, Irak’ta kat-ledilenlerin ac›s›n›, kürsüden dinletilen savafl›n sesleri-ni dinleyerek paylaflt›lar. Ancak, bu sesleri gözleri ka-pal› ve a¤layarak dinleyenlerin iki dakika sonra duru-mun ciddiyetinden tamamen uzak bir flekilde hoplaya-rak “ABD Süperse Biz Kurflunsusuz” gibi gayri ciddisloganlar atmas› dikkat çekti.

Bir iflgal, katliamlar lanetleniyor. Ancak alanda bu-nun ciddiyetinden eser yok. Reformizmin kuyru¤unatak›lan bir iki grubun sloganlar›n› bir yana b›rak›rsan›z,iflgale karfl› öfkeden dahi sözetmek zor. Sivil toplumcu-lu¤un, icazetçili¤in örneklerinden biri olarak kayda ge-

çen bu eylem, BAK’›n sahibi ÖDP’nin gazetesinde deayn› ciddiyetsiz, lümpen bafll›klarla sunulmufltu. Kapi-

talistlerin reklam sloganlar›n›,emperyalist kapitalistlerin ifl-galine karfl› protestoda öne ç›-karan bu anlay›fl, anti-emper-yalizmi de alabildi¤ine sulan-d›rmakta, halk›n duygular›natercüman olma gibi bir kayg›tafl›mamaktad›r.

Bir di¤er nokta ise; ‹stan-bul’da tek bir anti-emperyalisteylem örgütlenmesinin engel-

lenmesidir. Bu amaçla BAK ile Koordinasyon aras›ndaçeflitli görüflmeler yap›ld›. Ancak “Birlikten, birlefltir-mekten” sözeden BAK’›n, tamamen grupçu, bölücütavr› sonucu ‹stanbul’da iki eylem ortaya ç›kt›. Çünkü,BAK’a hakim olan anlay›fl›n meselesi Irak iflgaline kar-fl› halk›n muhalefetini örgütlemek, anti-emperyalizmbayra¤›n› yükseklere tafl›mak olmay›nca, kendi rekla-m›n›n olaca¤› bir eylem örgütlemek tercih olmaktad›r.Birlikte yap›lsa ne olurdu; BAK “arada kaybolur”, rek-lam›n› yapamazd›, yukar›da özetledi¤imiz tablo de¤il,Dolmabahçe’ye hakim olan ciddiyet, öfke ve kararl›l›ka¤›r basard›.

Yürüyüfl’ten: BAK’›n grupçulu¤u

“Samarral› Çocuklar Uyuyabiliyor Mu?”

Duisburg’da bir baflka anlaml›eylem ise, Selina Özlem ÇocukGrubu’nun çocuklar›ndan geldi. Ey-lemleri ve duygular›n› flöyle anlatt›Umudun Çocuklar›:

“Samarral› çocuklar uyuyabili-yor mu acaba? Her gün uçak sesle-ri, bomba sesleri ninnileri mi oluyoryoksa? Yar›n sabaha uyanabilecek-ler mi, ya da o bombalardan birionlar› m› bulacak? Ölüyor Samar-ral› çocuklar... Biz biliyoruz, tan›yo-ruz onlar›. Onlar› düflünüyoruz.Kardefllerimiz onlar bizim. 17 Martgünü ABD bayra¤› ile Bush’un res-mini yakt›k sloganlarla. Bize çocukdeyip geçmeyin. Biliyoruz Bush’unkatil oldu¤unu, Irakl› çocuklar› kat-ledenin O ve onun gibiler oldu¤unu.ABD bayra¤›n› hiç sevmiyoruz! El-lerimizde k›z›l bayraklar›m›zla, za-fer iflaretleriyle, sloganlar›m›zlaSamarral› çocuklara selam gönder-dik. Sizi seviyoruz.”

Page 39: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

39

26 Mart 2006 / 45

Merhaba sevgili okurlar›m›z.Sohbetimizi geçen hafta kald›¤›m›zkonudan devam ettiriyoruz. Çok k›-sa bir iki hat›rlatma yapay›m bafllar-ken. Her savafl›n somut bir siyasalç›kara, s›n›fsal içeri¤e tekabül etti-¤ini ortaya koymufltuk geçen bö-lümde. Ve en temelde de savafllar›nhakl› ve haks›z savafllar olmak üze-re iki kategoriye ayr›ld›¤›n› belirte-rek, “her türlü savafla hay›r” tavr›-n›n esasta burjuvazinin empoze etti-¤i ve mevcut statüsünü kaybetmekistemeyen küçük burjuvazinin s›n›f-sal tavr› oldu¤unu vurgulam›flt›k.

‹flte bu tarihsel, toplumsal ger-çeklerden dolay›, her savafla karfl›ç›km›yoruz. Lenin’den geçen bölü-mün bir yerde özeti say›labilecekbir al›nt› aktaraca¤›m:

“Diyoruz ki, insanl›¤›n s›n›flarabölünmesini, insan›n insan taraf›n-dan, bir ulusun di¤er bir ulus tara-f›ndan sömürülmesini ortadan kal-d›r›rken, kaç›n›lmaz olarak tüm sa-vafl olas›l›¤›n› da ortadan kald›ra-cak olan sosyalist toplum düzenineulaflmak amac›m›zd›r. ... Bu nedenledevrimci savafllar›n, yani s›n›f mü-cadelelerinden ortaya ç›kan dev-rimci s›n›flar taraf›ndan yönetilenve do¤rudan do¤ruya acil ve dev-rimci önemi bulunan savafllar›nolabilece¤ini yads›yamay›z.” (Le-nin, Savafl ve ‹flçiler, syf. 8)

O halde savafl karfl›s›ndaki tav›r,asl›nda devrim karfl›s›ndaki tav›rlaparaleldir. Hakl› savafllara karfl› ç›-kanlar, devrim de istemeyenlerdir.Çünkü devrim isteyenler, kaç›n›l-maz olarak Lenin’in de belirtti¤i gi-bi, hakl› savafllara karfl› ç›kmaz, tamtersine böyle bir savafl› gelifltirmekister.

Mazlum: Lenin, bir baflka sö-

zünde de “Burjuva pasifisti ya daoportünist olmaks›z›n... savaflakarfl› ç›k›lamaz” diyor. Ki esas› dabudur; karfl› ç›kanlar burjuva pasi-fistler ve oportünistlerdir. Bu tavr›npolitik yans›malar›n›n bir di¤er ya-n›na da ben de¤ineyim: Hakl› savafl,haks›z savafl ayr›m›n› reddetmek,tarihin inkar› oldu¤u kadar, bilimd›fl› bir görüfl oldu¤u kadar, politikve fiili olarak da egemen s›n›flarlaezilen s›n›flar aras›nda “tarafs›z-l›k” ilan etmek demektir. Ki böylebir “tarafs›zl›¤›n”, gerçekte egemens›n›flardan yana taraf olmak demekoldu¤unu biliyoruz.

Bunun sonucudur ki, “her türlüfliddete, her türlü savafla hay›r” te-orisi, hep bir riyakarl›¤› da içermifl-tir. Ben bugüne kadar “her türlüfliddete, her türlü savafla hay›r” de-mekte sonuna kadar ›srarl›, kararl›,tutarl› tek bir “savafl ve fliddet karfl›-t›” görmedim. Sadece ülkemizdenbahsetmiyorum; tüm dünya ölçe-¤inde söylüyorum. Devrimci, yurt-sever örgütlerin fliddetine karfl› ses-leri hep ç›kar, ama emperyalistlerin,faflizmin fliddetine karfl› sesleriniyükseltip yükseltmemeleri “orta-ma” ba¤l›d›r. E¤er bir konjonktürdeemperyalistlerin, faflizmin fliddetinekarfl› ç›kmak, büyük bedeller öde-meyi gerektirirse, onlar›n sesini du-yamazs›n›z. Politik olarak ifadeedersek, “her türlü savafla, fliddetehay›r” politikas›n›n prati¤i, egemens›n›flar›n icazetindedir. Onlar izinverdi¤i kadar karfl› ç›kabilirler.

Bu düflüncenin sahipleri, birazönce Kemal arkadafl›n belirtti¤i gibiasl›nda devrime, baflka deyiflle hal-k›n fliddetine, halk›n savafl›na karfl›-d›rlar. Kimilerinin niyetleri farkl›d›r,ama s›n›flar mücadelesinde kiminnerede durdu¤u niyetlerle de¤il, fi-ilen ald›klar› tav›rlarla belirlenir. Hertürlü savafla ve fliddete hay›rc›lar›npratik ve politik olarak gelecekleri

nokta oras›d›r. Bu konuda hemen so-mut güncel bir örnek de verebilirim.Evvelki hafta Kürt Meselesi Konfe-rans›’na kat›lanlar da öyle yapt› me-sela. Cengiz Çandar bunu flöyleözetliyordu: “‹stanbul Konferan-s›’na damgas›n› vuran hava, ‘anti-PKK’ bir hava idi.” E¤er AB’dencüret al›rsa kimileri arada bir “devletde operasyonlar› durdursun” diyor,ama devletin fliddet hakk›na yine dekarfl› ç›k›fl yok. En cesaretlisi bu ka-dar. Yola “her türlü fliddete, her tür-lü savafla hay›r” diye ç›kanlar, so-nuçta devlet cephesinden zaten y›l-lard›r yap›lan “silah b›rak›n” ça¤r›s›-na kat›lma noktas›na geliyor.

Özlem: Politik aç›dan nereyesürüklendikleri ortada. Fakat bu ke-simler, yani “savafla hay›r”c›lar,“biz dünyadan savafllar tümüylekalks›n istiyoruz”, “kimse kimseyiöldürmesin istiyoruz” fleklinde sa-vunuyorlar kendilerini. Bu yan›ylada insanlar›n paylaflabilece¤i bir öz-lemi dile getiriyorlar. Yani temeldeveya flöyle diyeyim nihai anlamda,savafla karfl› ç›kmak yanl›fl m›? Ko-nuya bir de bu aç›dan baksak.

Kemal: Yeryüzünün hiçbir ye-rinde savafl olmas›n. Ne güzel. Kimistemez ki!..

Mazlum: Emperyalist tekelleristemez.

Kemal: Evet, emperyalist te-keller istemez, fakat s›radan insan,Özlem’in aktard›¤› sözleri makulbulur. Politik bir bilince sahip ke-simler için ise durum daha farkl›d›r,ki “her türlü savafla hay›r”›n propa-gandas›n› yapanlar böyle kesimler-dir. Bunlar›n içinde kimse “bak›nben ne kadar iyi niyetliyim, ne ka-dar güzel dileklerim var” diye ken-dini aldatamaz. Sömürünün kendisizaten bafltan toplumda bar›fl›n bo-zulmas›d›r. Sömürü üzerine flekille-

hayat›niçindeki teori

Savafl - 2

Halk›n savafl›na, hakl›savafllara evet!

Page 40: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

40

26 Mart 2006 / 45

nen bir toplumsal sistem, zaten s›n›fsavafl›n› bafllatm›fl oluyor. Bundanötesi savafl›n biçimlerine iliflkindir.Dolay›s›yla, sömürü düzenininkalkmas›n› istemeden ve kalkma-dan dünyan›n hiçbir yerinde savaflolmas›n demek, sömürü devam et-sin demektir ki, o zaman böyle birgörüflün savunucusunu elbette bizde¤il, burjuvazi el üstünde tutacak,biz de elefltirip yerden yere vuraca-¤›zd›r.

Bu noktada Özlem’in sorusunaflu da eklenebilir tabii: Savafllar ka-ç›n›lmaz m› ve ilelebet olacak m›?

Savafl, insanl›¤›n varolufluyla or-taya ç›km›fl bir olgu de¤ildir. Top-lumlar›n gelifliminin belli bir afla-mas›n›n ürünü olarak gündeme gel-mifltir. Bu anlamda toplumsal süreçaç›s›ndan bir bafllang›c› olan savafl-lar›n, elbette bir sonu da olacakt›r.Savafllar› bafllatan s›n›flar›n ve sö-mürücü egemen s›n›f devletlerininortaya ç›kmas›ysa, savafllar›n yok-olmas› da sömürücü devletlerin venihayetinde s›n›flar›n ortadan kalk-mas›yla mümkün olacakt›r.

Savafl insanl›k için kaç›n›lmazve ilelebet sürecek bir kader de¤il-dir. Böyle kabul etmiyoruz. Fakatsavafllar›n bugünkü dünya koflulla-r›nda yokolmas›n› istemek gibi ger-çek d›fl›, gerçek d›fl› oldu¤u kadarda halklar›n aleyhine bir talebin sa-hibi de olmay›z. Savafllar› do¤urans›n›flararas› ekonomik, siyasi, sos-yal iliflki ve çeliflkiler ortadan kald›-r›lmad›kça, savafllar varolmaya de-vam edecektir. Tarihte hiçbir savafl“sebepsiz yere” ç›kmam›flt›r. Bu an-lamda savafl bir nesnelliktir.

Mazlum: Ama savafl nesnel-liktir diye, bu her savafl karfl›s›nda“kabulümüzdür” diyece¤imiz anla-m›na da gelmez. Elbette bizim de“hay›r” dedi¤imiz savafllar var.Haks›z savafllara hay›r diyoruz. Vebu tür savafllar› engellemek için devar gücümüzle mücadele ederiz.ABD’nin Irak’a karfl› açt›¤› haks›zsavafla karfl› mücadelemiz bunun ör-ne¤idir. Savafl fiilen bafllamadan ön-ce, bu savafla karfl› ç›kt›k, baflka de-yiflle bu savafl› engellemeye çal›flt›k.

Engelleyebilir miydik? Mevcutsiyasi koflullar, Amerikan emperya-list tekellerinin politika ve strateji-leriyle birlikte düflünüldü¤ünde bu-nun zor, hatta imkans›za yak›n ol-du¤u aç›kt›r. Fakat bir baflka kon-jonktürde flu veya bu ülke taraf›n-dan aç›lmak istenen baz› haks›z sa-vafllar› engellemek mümkün de ola-bilir. Teorik olarak bunun olabilirli-¤i yads›namaz. “S›n›flar›n varl›¤›sonucu nesnel koflullar› bulunan sa-vafllar›n egemen s›n›flar›n iste¤iüzerine her koflulda, her kesitte pat-lak vermesi mutlak de¤ildir. Halkla-r›n iradesi bu tür savafllar› dönem-sel olarak engelleyebilir de...”

Fakat dedi¤im gibi, bu tür engel-lemeler en fazla dönemsel olabilir,engellemekten çok süreci yavafllata-bilir, ama emperyalizmin temel ni-teli¤ini ortadan kald›racak bir sonuçbeklenemez. Bu anlamda haks›z sa-vafllara karfl› mücadelemiz esas ola-rak, halklar› bilinçlendirmeyi, em-peryalizm karfl›s›nda halklar cephe-sini büyütmeyi ve örgütlemeyiamaçlar.

Emperyalist tekellerin ç›karlar›için ç›kan veya ç›kacak savafllardasavaflacak güçler kimlerdir? Yine ifl-çisi, köylüsü, memuruyla halkt›r.Dolay›s›yla, ister ülkeler aras› birsavafl olsun, ister karfl›-devrimci biriç savafl, bu savafllarda fiilen emper-yalizmin/oligarflilerin askeri olaraksavaflacak durumdaki emekçi y›¤›n-lar› bu savafla kat›lmaktan vazgeçir-meye çal›flmak da haks›z savafllarakarfl› mücadelenin önemli bir yan›-d›r. Bir baflka yaz›m›zda ortaya koy-du¤umuz gibi, “halklar olmadansavafllar yürütülemez. Say›ca tümtoplumlarda küçük bir az›nl›¤› olufl-turan sömürücüler, sadece kendiüyeleriyle, kendi varl›klar›n› fizikiolarak yokedebilecek bir savafl yü-rütemezler. Savafllarda, bask› alt›n-da tuttuklar›, sömürdükleri, emekle-rine el koyduklar› halklar›, zorla yada demagojilerle etkileyip ‘gönüllü’olarak savafla göndermek durumun-dad›rlar. Bunun için bu savafllardahep halklar k›rd›r›l›r.”

Emekçilerin, emperyalist sava-

fl›n askeri olmas›n›, oligarflilerinhalka karfl› savafl›n›n askeri olmas›-n› engellemeye yönelik mücadelede bir bilinçlendirme, halka kendigücünü ve kendi yerini göstermemücadelesidir.

“Savafla karfl›” bir mücadele ve-rilecekse, bu net, aç›k ve somut ola-rak haks›z savafllara karfl› bir müca-dele olmal›d›r ve k›saca özetlemeyeçal›flt›¤›m muhtevada olmal›d›r. ‹flteo zaman savafla karfl› ç›k›fl, halk›nmücadelesini gelifltiren bir muhtevakazan›r. Kendilerini “savafla karfl›hareket” olarak niteleyenler için degeçerlidir bu. Kendini aç›kça em-peryalist savafllara, karfl›-devrimcisavafllara karfl› konumland›rmad›¤›,hakl›-haks›z savafl ayr›m› yap-mad›¤› sürece, halklar›n muhalefe-tindeki yerleri tart›flma konusu vegelecekleri belirsiz olacakt›r.

Kemal: “Savafl bir kader mi?Kaç›n›lmaz m›?” Dedi¤im gibi busoru sorulabilir ve cevab› tart›fl›labi-lir. Cevab›m›z yukar›daki gibidir.Ama bununla birlikte tart›fl›lmas›gereken bir soru daha fludur: “Em-peryalist tahakküm, sömürü ve zu-lüm, kaç›n›lmaz m›?”

Kimse buna kaç›n›lmazd›r, ka-derdir demeyece¤ine göre, bunu de-¤ifltirmeyi tart›flmak gerekecektir.Ve o da bizi yine bafltan beri tart›flt›-¤›m›z konuya yani savafla getire-cektir. Asl›nda karmafl›k bir fleyyok: S›n›flar var oldukça savafllarda olacakt›r. Devrimciler de, hakl›savafllardan yana olurken, haks›zsavafllara karfl› ç›kacaklard›r.

S avafl insanl›k için kaç›n›lmaz ve ile-lebet sürecek bir kader de¤ildir. Böy-le kabul etmiyoruz. Fakat savafllar›nbugünkü dünya koflullar›nda yokol-mas›n› istemek gibi gerçek d›fl› birtalebin sahibi de olmay›z. Savafllar›do¤uran s›n›flararas› ekonomik, si-yasi, sosyal iliflki ve çeliflkiler orta-dan kald›r›lmad›kça, savafllar varol-maya devam edecektir. Tarihte hiçbirsavafl “sebepsiz yere” ç›kmam›flt›r.Bu anlamda savafl bir nesnelliktir.

Page 41: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

41

26 Mart 2006 / 45

Özlem: Ben yine “her türlü sa-vafla fliddete hay›r”c›lar›n bir görü-flünü dile getireyim. Belki o kesim-lerin teorilerinin etkisindeki insan-larla daha fazla tart›flma imkan›moldu¤u için, bu tür tart›flmalardakulland›klar› tezlere, argümanlarabiraz daha vak›f›m. Konumuzuntam aç›lmas› aç›s›ndan bunlara de-¤inmekte yarar var. Evet, bir de der-ler ki, biz “insan hayat›na verdi¤i-miz de¤er” nedeniyle savunuyoruzbu görüflleri. Do¤ru, savafl do¤ru-dan insan hayat›n› yokeden bir olgu.O zaman buna ne diyece¤iz?

Mazlum: Bu tez, halklar› tesli-miyete ça¤›ran düflüncelerin burju-va hümanizmalar›yla nas›l sarma-land›¤›na güzel bir örnek. Her türlüsavafla, fliddete karfl› ç›kanlar, insanhayat›na de¤er mi veriyorlar? Böyleolmad›¤›n› onlarca, binlerce örnek-le gösterebilirim ben. Ama bu ör-neklerden önce flunu belirteyim. Buteori, burjuvazinin empoze etti¤i“hiçbir düflünce u¤runda ölünecekkadar de¤erli de¤ildir” düflüncesi-nin bir baflka versiyonudur. Hiçbirilerici, demokrat, sosyalist, ayd›n,“ben insan hayat›na de¤er veriyo-rum, insanlar ölmesin istiyorum,onun için savafllara, silahl› müca-deleye karfl› ç›k›yorum” diyemez.Derse samimiyetsizlik yapm›fl olur.Emperyalizm döneminde üretilmiflburjuva hümanist teoriler ve o teori-lerin küçük-burjuva savunucular›,hakl› savafllar› savunanlar›, silahl›mücadeleyi savunanlar› “insan ha-yat›na de¤er vermemekle” suçlar-lar. As›l de¤er vermeyen kendileri-dir. Devrimciler, insan hayat›na ve

insan›n kendisine büyük bir de¤erverdikleri için, insan› ezen, sömü-ren, afla¤›layan, açl›kla, binbir türlüyolla öldüren bu düzenin de¤iflmesiiçin mücadele verirler. ‹nsana de¤erveren de böyle yapar. Bu düzeninde¤iflmesi için mücadele etmeyen,düzenin de¤iflmesinin “tek mümkünyolunu” izlemeyen hiç kimse, insa-na, insan hayat›na de¤er verdi¤iniiddia edemez.

Baflka bir konuya iliflkin ald›¤›mnotlar vard›. Ama bak›n flimdi bukonu aç›s›ndan çok somut ve çarp›-c› bir sonuç sunuyor bize.

Trafik kazalar›na ve savafllarailiflkin bir istatistik bu. Resmi olaraktrafik istatistikleri tutulmaya1955'te bafllanm›fl. 1955'ten 2003'ekadar 223 bin 118 kifli kaza yerinde,700 bin kifli de kaza yerinden kald›-r›ld›¤› hastanelerde ölmüfl. Yani 48y›lda yaklafl›k bir milyon ölü. Trafikkazalar›nda. Peki neden? Ulafl›mpolitikas›, Koç, Sabanc› veOYAK’›n otomotiv flirketlerine gö-re yap›ld›¤› için. Koçlar’›n, Saban-c›lar’›n düzenine karfl› savaflmayan,bu düzenin kökten de¤ifltirilmesiniistemeyen biri, insan hayat›na de¤erveriyor olabilir mi?

‹statistikten bir baflka bölümokuyorum: Kurtulufl Savaflı'nda 10bin 885 kifli flehit oldu. Son 10 yıldadepremlerde 25 bin kifli hayata vedaetti. Ayn› soru, ayn› sonuç.

Emperyalist dönemin burjuvahümanizmi, riyakarl›kt›r. O hüma-nizmi teorilerinin temeli yapan kü-çük-burjuva ayd›n› da kaç›n›lmazolarak ayn› riyakarl›¤a düflüyor.

Hepsi düzenin sömürü, soygunpolitikalar›n›n sonucu olan trafikte,depremlerde ölenlerin yan›na, bes-lenme yetersizli¤inden, gerekli sa¤-l›k hizmeti olmamas›ndan, açl›ktanölen milyonlar› ekleyin... Bir halk›nkurtuluflu için savafl›rken ödedi¤ibedeller bunlar›n yan›nda küçükkalmaz m›. Bu bedele de¤mez mi?..

fiimdi “silahlar sussun” diyenle-re riyakar demeyelim de ne yapa-l›m? Silahlar susunca “ölümler” du-racak m›? Hay›r, insanlar› öldüren,afla¤›layan, onuruna, namusuna el

uzatan düzen devam edecek. ‹nsanaveya insan hayat›na de¤er vermekneresinde bunun?

Toparlayay›m de¤il mi; savaflkonusundaki tart›flma, hümanizmtart›flmas› de¤ildir. Hümanistlik ad›-na, halk›n silahl› mücadelesine kar-fl› ç›kan, insanlar› sömüren, aç, iflsizb›rakan, yolsuzlukla, soygunla, bo-zuk düzenle öldüren bu düzeni des-tekliyorsa, b›rak›n hümanistli¤i, pe-kala bir cani olarak da de¤erlendiri-lebilir. Savafl konusundaki tav›r, s›-n›flar mücadelesine iliflkin bir tav›r-d›r, savafl karfl›s›ndaki tutumuylaherkes ya emperyalizmin ve burju-vazinin saf›nda, ya halk›n saf›ndaolur. Arada yer yoktur. Kendini busaflaflman›n d›fl›nda gösteren her te-ori, her gerekçe, sapt›rmad›r.

Özlem: Ben açt›¤›n bu konuyuflöyle toparlayay›m istersen: Savafl›istemeyen herkese düflen görev, sü-rekli savafllar› üreten insanl›k d›fl›emperyalist düzene, sömürü düze-nine karfl› mücadele etmektir. Le-nin’in 80 y›l önce dedi¤i gibi; "An-cak, biz, tek bir ülkede de¤il, bütündünyadaki burjuvaziyi devirir, ye-ner ve onlar› mülksüzlefltirirsek sa-vafllar olanaks›z duruma gelir."

Buradan hareketle flunu da söy-lememiz yanl›fl olmayacakt›r san›-r›m: ‹nsana ve insan hayat›na en bü-yük de¤eri verenler, devrimcilerdir.Devrimciler, insana o kadar büyükbir de¤er veriyor ve insan hayat›n› okadar önemsiyorlar ki, insan ezil-mesin, afla¤›lanmas›n, açl›ktan, soy-gun düzeninden dolay› ölmesin di-ye, bir dolu fleyi, hatta hayatlar›n›vermeyi göze al›yorlar.

Kemal: Mazlum’un de¤iflikörneklerle gösterdi¤i gibi, savafl ko-nusu, hümanizm veya felsefi bir tar-t›flma de¤il, do¤rudan politik bir tar-t›flmad›r. Çünkü tart›flt›¤›m›z sorun,s›n›flar mücadelesi içinde vücut bu-lan bir sorundur.

Soyut anlamda kullan›lan savaflveya zor, fliddet kavramlar›yla tümtoplumsal geliflmeyi izah edemeyiz.Savafl s›n›fsal bir içeri¤e sahiptir;onun arac› olan zor da ayn› flekilde

mperyalist dönemin burjuva hümanizmi,riyakarl›kt›r. O hümanizmi teorilerinintemeli yapan küçük-burjuva ayd›n› da ka-ç›n›lmaz olarak ayn› riyakarl›¤a düflüyor. Hepsi düzenin sömürü, soygun politika-lar›n›n sonucu olan trafikte, depremler-de ölenlerin yan›na, beslenme yetersizli-¤inden, gerekli sa¤l›k hizmeti olmama-s›ndan, açl›ktan ölen milyonlar› ekle-yin... Bir halk›n kurtuluflu için savafl›rkenödedi¤i bedeller bunlar›n yan›nda küçükkalmaz m›? Bu bedele de¤mez mi?

E

Page 42: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

42

26 Mart 2006 / 45

s›n›fsal bir içerik kazan›r.

“Sosyalizm, uluslara karfl› zorkullan›lmas›na karfl›d›r. Bu yads›-namaz. Ama sosyalizm insanlarakarfl› zor kullan›lmas›na da karfl›-d›r. Bununla birlikte H›ristiyananarflistler ile Tolstoycular d›fl›ndahenüz hiç kimse, bundan sosyaliz-min devrimci zora karfl› oldu¤u so-nucunu ç›karmam›flt›r. Öyleyse zorile devrimci zoru ay›rt eden koflulla-r› çözümlemeksizin, genel olarak‘zor’dan söz etmek, devrimden vaz-geçen bir ham kafa olarak ortayaç›kmak ya da yaln›zca kendini vebaflkalar›n› yan›ltmacalarla aldat-mak demektir.

.. Her savafl... zor kullanmayadayan›r ama bu, sosyalistleri dev-rimci savafl yandafllar› olmaktanal›koyamaz. Savafl›n s›n›fsal niteli-¤i nedir, iflte (e¤er bir dönek de¤il-se) her sosyalistin karfl›s›na ç›kantemel sorun.” (Lenin, ProletaryaDevrimi ve Dönek Kautsky, syf. 72)

Bu konudaki yanl›fl, çarp›k yak-lafl›mlar›n kaynaklar›ndan biri de“s›n›flarüstü” bak›flt›r. Savafla “s›-n›flarüstü” bakanlar, devlete ve di-¤er siyasal olgulara da ayn› flekildebakarlar. “S›n›flarüstü” bir demok-rasi, “s›n›flarüstü” bir hümanizm,“s›n›flarüstü” bir bar›fl... “s›n›flarüs-tü” bir sanat, “s›n›flarüstü” fliddetkarfl›tl›¤›... bunlar uzay›p gider. Veiflin garip yan› fludur ki, tüm bu “s›-n›flarüstü” teorilerin hiçbiri s›n›flarüstü de¤ildir.

Mazlum: ‹lk bölümde de söy-lemifltik san›r›m. Meseleye do¤rubakman›n koflulu, s›n›fsal bakmak-t›r. Yine oraya, s›n›f gerçe¤ine gel-dik. Nedir s›n›fsal gerçek?

Her s›n›fl› toplumda... ezen s›n›fher zaman silahl›d›r. Silahl› egemens›n›flara karfl›, ezilen s›n›flar da si-lahlanarak mücadele etmek zorun-dad›r. Dünya halklar› için, ister em-peryalist ülkelerde olsun, ister yeni-sömürgelerde, son tahlilde silahabaflvurmaktan baflka yol yoktur. Buzorunluluk, yeni-sömürgelerde dahamücadelenin bafl›nda sözkonusuy-ken, burjuva demokrasilerinde de

devrim an›nda ç›kar bu zorunluluk.Ama bundan hiçbir ülkede kaç›n›la-maz. S›n›f mücadelesinin yasalar›-n›n pratikteki tezahürü flöyle de ifa-de edilebilir: Zora karfl› devrimcizor, savafla karfl› devrimci savafl...

Ezilen, sömürülen emekçi s›n›f-lar, sald›r›ya u¤rayan uluslar, kendi-lerine karfl› egemen s›n›flar taraf›n-dan aç›lan savafl karfl›s›nda “biz sa-vaflm›yoruz” deme hakk›na tarihselolarak sahip de¤illerdir. Çünkü aç›-lan savafl ilan›n› kabul etmemek, sö-mürü düzenine boyun e¤mektir.

Savafl konusu, Lenin’in her yö-nüyle çözümledi¤i bir konudur ger-çekten. Gerek emperyalist savafl,gerekse de iç savafl vesilesiyle zatenhep gündeminde olmufltur. ‹flin bi-zim aç›m›zdan önemli yan›, söyle-diklerinin sanki bugün için söylen-mifl gibi olmas›d›r. Bunun nedenide, bugün burjuva, küçük burjuvahümanistlerin, reformistlerin a¤z›n-dan duydu¤umuz fleylerin asl›nda tao zamandan beri tekrarlanan fleylerolmas›d›r. “Silah b›rakmay›” sankitüm sorunlar›n çözümüymüfl gibisunanlara cevap vermeyi yine Le-nin’e b›rak›yorum:

“Proletaryaya karfl› silahlanm›flburjuvazi, modern kapitalist toplu-mun en büyük, temel ve belli bafll›gerçe¤idir. ‹flte bu gerçek karfl›s›n-da devrimci sosyal-demokratlar›‘silahs›zlanmay›’ istemeye özendir-mek! Bu s›n›f savafl›m› görüflünübüsbütün b›rakmak, devrimci dü-flünceyi yads›mak demektir. Bizimslogan›m›z, burjuvaziyi yenmek, on-lar› mülksüzlefltirmek ve silahs›z-land›rmak için proletaryay› donat-mak olmal›d›r. Ancak burjuvaziyi si-lahs›zland›rd›ktan sonra, proletar-ya, kendi dünya ölçüsündeki görevi-ne ihanet etmeden bütün silahlar›hurdal›¤a atar.... kesinkes önce de-¤il...” (Sosyalizm ve Savafl, syf. 63)

Kemal: ‹ktidardaki burjuvazi-yi altetmek bir iç savafl› gerektirir.‹ç savafl da öteki savafllar gibi birsavaflt›r. “S›n›f savafl›m›n› kabuleden herkes, iç savafl› da kabul et-mek zorundad›r.” Ama ülkemizdes›n›flar savafl› teorisini kabul etti¤i-

ni söyleyen bol miktardaki sosyalist(ayd›nlar veya legal partiler), ifl içsavafla gelince, o teoriyi unutuyor.Halbuki, iç savafl› kabul etmemekya da görmezlikten gelmek, devrimiyads›makt›r ve sosyalizmden vaz-geçmektir.

Sorun sadece bir halk›n kendi ik-tidar› için mücadele etmesiyle de s›-n›rl› de¤il. Diyelim ki bir ülkedesosyalist bir iktidar kuruldu. Tart›fl-ma bitmiyor. Karfl›-devrimciler em-peryalizmin deste¤iyle silahland›larve devrimin karfl›s›na ç›kt›lar. Neyapacaks›n›z? ‹ç savafl da bir savafloldu¤una göre, “her türlü savafla ha-y›r” deyip karfl›-devrime teslim miedeceksiniz iktidar›? Veya emper-yalizm tank›yla, topuyla gelip sizinsosyalist iktidar›n›z› y›kmaya girifl-ti. Savaflmayacak m›s›n›z? K›sacas›,iler tutar yan› yoktur “her türlü sa-vafla hay›r”c›l›¤›n.

Sohbetimizi flöyle bitireyim.“Her türlü savafla hay›r” teorisi,burjuva bir teoridir ve burjuvazinin“çocuklara masallar”›n›n teorileflti-rilmifl halidir. “Savafl dünyadakibütün kötülüklerin anas›d›r... Savaflç›lg›nl›kt›r” gibi düflüncelerin bi-limsel, tarihsel bir de¤eri yoktur.Tarih derslerinde savafllar›n gerçeknedenlerini ve sorumlular›n› titiz-likle gizleyen burjuvazinin bütünmeselesi, halk›n savafl›n› teorik,ideolojik, kültürel olarak mahkumetmektir. “Savafl, hasm› irademiziyerine getirmeye zorlayan bir fliddethareketi” (Clauswetz) ise ve bizemperyalizme ve iflbirlikçilerineirademizi kabul ettirmek istiyorsak,o fliddet hareketinin içine girece¤iz.O halde, “her türlü savafla hay›r”slogan›na karfl› diyoruz ki, halk›nsavafl›na, hakl› savafllara evet!

B u konudaki yanl›fl, çarp›k yaklafl›m-lar›n kaynaklar›ndan biri de “s›n›fla-rüstü” bak›flt›r. “S›n›flarüstü” bir de-mokrasi, “s›n›flarüstü” bir hüma-nizm, “s›n›flarüstü” bir bar›fl... “s›n›f-larüstü” bir sanat, “s›n›flarüstü” flid-det karfl›tl›¤›... bunlar uzay›p gider.Ve iflin garip yan› fludur ki, tüm bu“s›n›flarüstü” teorilerin hiçbiri s›n›f-lar üstü de¤ildir.

Page 43: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

Frans›z hükümetinin, ‘ilk ifl kontrat›’(CPE) denilen ve patronlara genç iflçile-ri ilk iki y›lda gerekçe göstermeden ifltenatma olana¤› veren yeni bir uygulamay›yasalaflt›rmas›na karfl› öfke dinmiyor.

‹ki haftad›r üniversite gençli¤inin ba-fl›n› çekti¤i eylemler hükümeti de krizesokmufl durumda. Her gün yap›lan onlar-

ca gösteride çat›flmalar yaflan›rken, 84üniversitenin 70'inde boykot sürüyor. 18 Mart’ta

ise 160 flehirde gençli¤in yan›s›ra sendikalar›n ve solpartilerin de kat›ld›¤› yüzden fazla miting ve yürüyüfle top-

lam 1.5 milyon kifli kat›ld›. 350 bin kiflinin yerald›¤› Paris’tekieylemde çat›flmalar yafland›, 170 kifli gözalt›na al›nd›. Eylemlerde

“Kullan›l›p At›lan Gençli¤e Hay›r” pankart› tafl›nd›.

Frans›z halk›n›n da ezici bir ço¤unlukla destek verdi¤i eylemleri bitirmekiçin hükümet çeflitli manevralara baflvurmaya bafllad›. Sözkonusu yasan›n bel-li periyodlarla yeniden gözden geçirilebilece¤ini aç›klayan hükümetin bu ma-nevras›, gençli¤in kararl›l›¤›n› etkilemedi. Gençlik örgütlenmeleri taraf›ndanyap›lan aç›klamada, eylemler sürecek, tek çare yasan›n iptal edilmesidir denil-di. Sendikalar, yasa geri çekilmedi¤i takdirde 28 Mart günü ülke çap›nda genelgreve gideceklerini aç›klad›lar.

“Yeni bir gençlik hareketi” midir ortaya ç›kan? Bu henüz tart›flmal›d›r. Zi-ra ‘68 politik hedefli bir hareketti, burada ekonomik temelde sistemin sonuçla-r›na yönelik bir hareket sözkonusu. Ancak fluras› aç›k ki, bu eylemler özellikleAvrupa gençli¤ine bir dinamizm kazand›racakt›r. Bunu bilen kapitalistler ise,geri ad›m atmayarak direnifli sonuçsuz b›rakma ve umutsuzlaflt›rma politikas›izliyorlar.

CPE ve gençli¤in neredeyse tümünün eylemlere kat›lmas› neyi gösteriyor?

Birincisi; tekeller daha fazla kâr için emekçilerin kazand›¤› bütün haklar›gasbetmeye devam etmektedirler. Bu süreç sadece yeni-sömürge ülkeler ya daFransa’ya özgü de¤il bütün kapitalist ülkelerde ifllemektedir. ‹kincisi; sermaye-nin sald›r›lar›n›n bir sonucu olarak kapitalist ülkelerde iflsizlik giderek yüksel-mekte ve bu durum en baflta gençli¤i etkilemektedir. Önümüzdeki süreçte bafl-ta göçmenler olmak üzere halklar bu sald›r›ya daha yo¤un flekilde kalmaya, da-ha az ücretle çal›flmaya zorlanmaya devam edeceklerdir. Üçüncüsü; özellikleson 15 y›ld›r sistemin yaratt›¤› gençlik, kendisine biçilen kefeni zorlamaktad›r.Sermaye, 1960’lardan ‘80’li y›llar›n ikinci yar›s›na kadar süren, gençli¤in sö-mürüye, emperyalist savafllara karfl› ç›kma dinamiklerini yoketmek için özelpolitikalar izlemifller, üniversiteleri sermayeye eleman yetifltiren yerler halinegetirmeye çal›flm›fllard›r. K›saca ülkemizde YÖK ile yap›lmak istenen, bütünkapitalist ülkelerde de çeflitli düzeylerde yaflama geçirilmifltir. Ancak özellikleson y›llarda sermayenin sald›r›s› o denli boyutlanm›flt›r ki, bu durum banliyöisyanlar›n›, Almanya ve Fransa’da gençlik hareketlerini, yine Almanya’da sony›llar›n en büyük iflçi grevlerini ortaya ç›karm›flt›r.

Tüm bu etkenler düflünüldü¤ünde, Frans›z gençli¤inin zaferi kapitalistlerevurulan bir darbe olacakt›r.

Paris Anadolu Kültür ve Dayan›flma Derne¤i’nin dile getirdi¤i gibi, soruntüm emekçilerin, göçmen iflçilerin ve gençlerin de sorunudur.

43

26 Mart 2006 / 45

Ekvador halk› barikatlarda

Ekvador halk› iki haftayayak›n bir süredir meydanlarda,yollarda kurduklar› barikatlar›nbafl›nda. Özellikle baflkentte veAnd Da¤lar› civar›nda olmaküzere ülkenin her yan›na yay›-lan gösterilerin hedefi, iflbirlik-çi hükümetin ABD güdümlü“serbest ticaret” anlaflmas›n›imzalamak istemesi.

Latin Amerika’da sadecePeru ve Kolombiya taraf›ndanimzalanan anlaflmaya karfl› ç›-kan halk, And Da¤lar› bölge-sinde yaflayan yerli halklar›nihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas›n›talep ediyorlar.

Gösteriler ‹çiflleri Bakan›Alfredo Castillo’nun istifas›naneden olurken, baflkente gidenyollar yerli halklar taraf›ndanbarikatlarla kesildi ve birçokyerde devlet güçleriyle sert ça-t›flmalar yafland›. Devlet Bafl-kan› Alfredo Palacio ülkedeola¤anüstü hal ilan ederek gös-terileri bast›rmaya çal›fl›rken,Ekvador Yerli Uluslar› Konfe-derasyonu CONAIE’nin öncü-lük etti¤i yerliler, direnifli sür-düreceklerini aç›klad›lar. Ge-çen hafta içinde baflkente yak›nPuyo’daki gösterilerde ç›kançat›flmada gösterici ve polisler-den çok say›da kifli yaraland›.Ülke kaynaklar›n›n emperya-listlere peflkefl çekilmeye çal›-fl›ld›¤›n› söyleyen göstericilerbaflkentte de baflkanl›k saray›-na girmeye çal›flt›lar. Polis gazbombalar› ve z›rhl› araçlarlakitleyi da¤›t›rken halk sopalarve tafllarla karfl›l›k verdi.

Ekvador’da geçen y›l dahalk aya¤a kalkm›fl ve baflken-te dayanan, yollar› bloke edengösteriler sonucu, Devlet Bafl-kan› Lucio Gutierrez istifa et-mek zorunda kalm›flt›.

Frans›z Gençli¤i Kararl› ‹flçiler Gençlerin Yan›nda

dünya

Page 44: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

Knokke Davas› Tutsaklar›’n›nBruges Hapishanesi’nde tecritte tu-tuldu¤unu yazm›flt›k önceki say›la-r›m›zda. Musa Aso¤lu, fiükriyeAkar Özordulu ve Kaya Saz taraf›n-dan tecrit uygulamas›na yap›lan iti-raz, geçen hafta Belçika’da Dan›fl-tay’da yap›lan duruflmada kararaba¤land›.

Tecrite itiraz davas› 20 Mart’tagörüldü. Üç devrimci tutsa¤›n avu-katlar›, Dan›fltay'da yapt›klar› sa-vunmada, koflullar›n hemen de¤iflti-rilmesini isterken, üç tutsa¤›n “di-¤er mahkumlarla temas kuramad›k-lar›n›”, “tehlikeli kifliler olarak izo-le edildiklerini”, “gece ve gündüz,her yar›m saatte gardiyanlar tara-f›ndan ziyaret edildiklerini”, “uyu-yamad›klar›n›”, “aileleri d›fl›ndakimseyle görüfltürülmediklerini”,“Türkçe konuflmalar›na izin veril-medi¤ini” belirttiler.

Tutsaklar, “Türkçe yasa-¤›”ndan dolay›, anneleriyle, baba-lar›yla dahi yaz›flam›yorlar. Sade-ce aileyle görüflmelerine izin veri-liyor, ancak ayn› dil yasa¤› bu zi-yaretlerde de geçerli. Ziyaretler,cam arkas›ndan yap›l›yor.

Dan›fltay’daki duruflmaya Bel-çika Devleti ad›na kat›lan avukat ise,üç devrimci tutsa¤›n “kendileri, di-¤er mahkumlar ve gardiyanlar içintehlike oluflturan flah›slar” oldu¤unuiddia ederek, tecrit önlemlerinin ye-rinde ve gerekli oldu¤unu savundu.

Tutsaklardan fiükriye AkarÖzordulu’nun da kat›ld›¤› duruflmasonucunda Dan›fltay, hukuka de¤il,devlet politikas›na uyarak “itirazbaflvurusunun yerinde olmad›¤›-na”, dolay›s›yla tecritin sürdürül-mesine karar verdi.

Bu sonuç, Avrupa Birli¤i’nin FTipleri ve tecrit karfl›s›ndaki “ses-sizli¤ini” de aç›klayan bir karard›r.

Baflta ABD ve Almanya olmaküzere, emperyalistler tecrit uygula-mas›n› yaratan ve ilk uygulayanlar-d›r. Avrupa Birli¤i’nin mesela Gu-antanamo karfl›s›ndaki sessizli¤ininde aç›klamas› ayn›d›r. Benzer uygu-lamalar› “gelecekte kendilerinin deyapmay› düflünmeleri” bir yana, za-ten geçmifllerinde de benzer uygula-malar vard›r. Almanya, devrimcitutsaklara karfl› peflpefle hücre tipihapishaneler infla edip, tecrit uygu-lamaya bafllad›¤›nda, AB’nin yetki-li heyetlerini hapishanelere sokma-d›¤› gibi, “ba¤›ms›z delegelerin herdönem hapishaneleri kontrol edebil-melerini” öngören Avrupa Birli¤iAnti-‹flkence Antlaflmas›'n› da im-

zalamam›flt›r. Almanya’n›Guantanamosu da tecritintüm yo¤unlu¤uyla uygulan-d›¤› Stammheim Hücre TipiÖzel Hapishanesi idi. BugünGuantanamo nas›l emperya-listlerin z›mni onaylar›ylasürüyorsa, Stammheim tecritzulmü de Avrupa ülkelerininz›mni onay›yla sürmüfltür.

Belçika da bu politikan›n“tecrübelileri” aras›ndad›r.

Hapishanelerindeki devrimcilerekarfl› tecrite geçmiflte de baflvur-mufltur. Belçika Adalet Bakanl›-¤›’n›n, mahkemelerinin, Dan›fl-tay’›n›n, “devlet”inin tecrit konu-sunda böyle “hemfikir!” olmas›bundan dolay›d›r.

Belçika. Üç devrimciye Ameri-ka’n›n terör politikalar›na göre cezaverdi, Amerika’n›n gelifltirip ihraçetti¤i tecriti uygulayarak Amerikan-c›l›¤›n› ve Türkiye faflizmine hiz-metini sürdürüyor.

Herkes “Temyiz”deBruges Ceza Mahkemesi’nin

hiçbir kan›ta, belgeye, gerekçeyedayanmayan hukuksuz cezalar›, sa-dece devrimciler taraf›ndan de¤il,davan›n di¤er “taraf”lar› taraf›ndan

da temyiz edildi.

Amerikanc› terör hukukununsavc›s› da temyiz baflvurusundabulundu. Bruges Mahkemesi'neözel olarak atanan Federal Bafl-savc› Delmulle, verilen cezalar›yeterli bulmam›flt› anlafl›lan. Zatenonun iddianamede ortaya koydu¤umant›¤a göre, “terör zanl›lar›”na“hayat hakk›” tan›mak bile gerek-

sizdi. “Yaflayan bir teröristin ne za-man, nerede ne yapaca¤› belli miolur?” gerekçesiyle ceza verilmesi-ni isteyen zihniyetin tabii sonucubudur.

Faflist oligarflik devlet ad›na da-vaya kat›lan TC. Avukat› Dries Vinc-ken de temyiz baflvurusunda bulu-nanlar aras›nda. Mahkeme, “Türkiyedevleti bu teröristlerden zarar gör-müfltür” gerekçesiyle Türkiye’ninistedi¤i tazminat› kabul etmemifltiçünkü. En keyfi ve hukuksuz yo-

44

26 Mart 2006 / 45

Bruges’te Tecrite Son!Bruges’te Tecrite Son!Knokke Davas› Knokke Davas› Tutsaklar›na Tutsaklar›na Özgürlük!Özgürlük!

Knokke Davas› tutsaklar›yla daya-n›flmak, durumlar› hakk›nda bilgiedinmek için Musa Aso¤lu, fiükri-

ye Akar Özordulu ve Kaya Sazad›na yazabilece¤iniz adres:

Penitentiair Complex Brugge

Legeweg 200

8200 Brugge / Belgium

❖❖❖1 Nisan’da Brüksel’de 3 tutsakdevrimcinin özgürlü¤ü için bir

eylem düzenlenecek.

Tecritin A¤ababas›d›r Onlar❖TECR‹T, Belçika’da da ‘devlet politikas›’!

❖Knokke Davas› tutsaklar›n›n TECR‹T’te tutulmas›na Belçika devleti ve Dan›fltay’› da onay verdi!

❖Bruges tecritinde Türkçe konuflmak, yazmak yasak!

Page 45: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

rumla bile kabul etmesi zordu çün-kü. Davada, yarg› konusu olan tekbir eylem bile yoktu. Ama yine deoligarfli, Belçika’da nas›lsa kendinehizmete haz›r bir yarg› buldu, bunusonuna kadar kullanmak istiyor.

Belçika’n›n ikiyüzlülü¤üBelçika Sosyalist Parti Milletve-

kili Cornill Jean’›n, fiemdinli olay-lar›yla ilgili Belçika Parlamento-su’nda verdi¤i soru önergesi, bu ül-kedeki resmi politikan›n ikiyüzlülü-¤ünü de bir kere daha a盤a ç›kard›.

Soru önergesini cevaplayanD›fliflleri Bakan› Karel De Gucht,

“fiemdinli’de yaflanan olaylar›nkayg› verici mevcut sorunlar› yeni-den gündeme getirdi¤ini, Türki-ye’deki baz› alanlarda durumun da-ha da kötüleflti¤ini... Sorunun iyi-lefltirilmesine yönelik geliflmeleribeklediklerini” kaydetti.

Oysa ayn› bakanl›k, daha birkaçhafta öncesinde Knokke Davas›’nda“Türkiye’nin art›k demokratikleflti-

¤ini” savunuyordu. Devrimcilericezaland›rabilmek için “Türkiyedemokratikleflti” denirken, “Kürtsorunu”nu kullanma politikalar›sözkonusu olunca, “Türkiye’de du-rumun kötüleflti¤i” tezi savunulu-yor. Gerçekte Türkiye’deki koflulla-r›n nas›l oldu¤u onlar›n umurundade¤il, emperyalizmin ç›karlar›nagöre “olumlu geliflmeler var” daderler, s›radan bir polis daya¤›n› bü-yütüp onu kendi pazarl›klar›na kozda yapabilirler. Emperyalizm budur.

Alenileflen hukuksuzluk Belçika’daki hukuksuzlu¤un ve

Amerikanc›l›¤›n yeni hedefi Cep-he’nin Enformasyon Bürosu.

Liberal Parti (MR) Milletvekili,Eski Brüksel Belediye Baflkan›François Xavier De Donnea, geçenhafta yapt›¤› aç›klamada büronunkapat›lmas›n› önermifl ve “Gerekir-se itfaiye ekipleri gönderilir, yang›ntedbirleri bulunmad›¤› gerekçesiylebüro h›zla kapat›l›r” demiflti.

Hukukun, hak ve özgürlüklerinne önemi vard›. Bir bahane bulunur-du. Tipik faflist devlet uygulamala-r›! “Burjuva demokrasisinde böylefleyler olmaz” diyenleri tekzip eder-cesine, alenen yap›l›yor bu öneriler.Ve de gayet do¤al tart›fl›l›yor.

DHKC Brüksel EnformasyonBürosu, 21 Mart’ta yapt›¤› aç›kla-mada büronun kapat›lmas›n› isteyenmilletvekiline cevap verdi. Enfor-masyon Bürosu taraf›ndan yap›lanaç›klamada, “büro çal›flanlar›n› so-kakta görünce dahi ‘skandal’ diyeba¤›ran bu milletvekilinin, Belçi-ka’ya inip kalkan CIA’n›n iflkenceuçaklar›na karfl› hiç sesinin ç›kma-d›¤›” hat›rlat›ld›.

Amerikan imparatorlu¤u Belçi-ka’da istedi¤i her fleyi yapabilirdi,uçaklar indirip kald›rabilir, üslerkurabilir, ama devrimcilerin açt›¤›bir büroya karfl› faflist bir seferber-lik ilan edilir. Amerikan imparator-lu¤u politikalar›na tabi olman›nbaflka bir sonucu olamaz zaten.

45

26 Mart 2006 / 45

Almanya: Doktorlar grevdeKamu iflçilerin grevi ülke çap›nda hayat› etki-

leyerek sürerken, üniversite klini¤i doktorlar› dagreve ç›kt›. 16 Mart günü bafllayan grev 20 ayr›bölgeye yay›ld›. Grev, çal›flma koflullar›n›n dü-zeltilmesi ve yüzde 30 zam talebiyle yap›l›yor.

Yunanistan: Genel Grev ‹flçi Sendikalar› Federasyonu (GSSE) ve Dev-

let Memurlar› Federasyonu (ADEDY) ald›klar›ortak kararla 15 Mart günü ülke çap›nda grevgerçeklefltirdiler. Son 10 y›l›n en yüksek kat›l›m›-n›n sa¤land›¤› grev Atina, Selanik, Larisa ve Pat-ra gibi birçok il ve ilçede hayat› durdurdu.

Düzenlenen mitinglerde özellefltirmeler, es-nek çal›flma, T‹S haklar›n›n gasbedilmeye çal›fl›l-mas› gibi emekçi düflman› politikalara karfl› di-renmeye devam edecekleri belirtildi. Militan ‹fl-

çiler Cephesi(PAME) üye-leri ise, çeflitlialanlarda mi-ting ve Ameri-kan elçilikleri-ne yürüyüfllerdüzenlediler.

Duisburg: ‹flten atmaya karfl› direnifl“Küreselleflme”, ayn› zamanda örgütsüzlefltirmedir. Bu, ye-

ni-sömürgelerdeki iflçiler için de, emperyalist ülkelerdeki iflçi-ler için de ayn› anlama geliyor.

17 Mart’ta Almanya’da Klinikum Duisburg Hastanesi’nde 5iflçi, iflten at›ld›. ‹flten ç›kar›lma nedenleri, hastanede sendikalçal›flma yürütüyor olmalar›yd›. Belediyeye ait olan hastaneözellefltirilecekti ve özellefltirme öncesi örgütsüzlefltirme ope-rasyonu tamamlanmak isteniyordu.

‹flten ç›kar›lan sendikac›lar ayn› gün Anadolu Federasyo-nu’nun da aralar›nda bulundu¤u kitle örgütlerine haber verdiler.Akflam üzeri Anadolu Federasyonu, Verdi Sendikas›, MLPD,Attac, PDS, WASG taraf›ndan örgütlenen ilk tepkide, yüzlerceinsan hastaneye protesto fax› çekti. 20 Mart günü ise, yine ayn›kurumlar taraf›ndan hastane önünde bir gösteri düzenlendi.Yaklafl›k 500 kiflinin kat›ld›¤› gösteride çeflitli sendikalar veAnadolu Federasyonu ad›na yap›lan konuflmalarda iflçilerin iflegeri al›nmas› ve hastane yönetiminin kovulmas› talep edildi.

Küba: “‹kiyüzlülü¤ü durdurun”Küba'da, 400 ayd›n, 20 Mart’ta toplanacak olan BM ‹nsan

Haklar› Komisyonu'na hitaben ''‹nsan haklar› konusundakiikiyüzlülü¤ü durdurun!'' bafll›kl› bir bildiri yay›nlad›lar.

Yazar R. Fernandez Retamar taraf›ndan aç›klanan bildirideinsan haklar› ihlallerinin mahkûm edilmesini engelleyen ABDve müttefiki AB'ye karfl› ç›k›lmas› ça¤r›s› yap›ld›.

Page 46: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

Da¤larda, kentlerde, hapishane-lerde flehit düfltüler. Ba¤›ms›zl›k, de-mokrasi ve sosyalizm kavgas›ndageride kalanlar taraf›ndan dalga-land›r›lan birer bayra¤a dönüfltüler.De¤ersizlefltirmenin, hiçbir fley içinölmeye de¤mez pespayeli¤inin kar-fl›s›nda, özlemlerimizin, ideallerimi-zin dimdik ayakta duran an›tlar› ol-dular. fiehitlerimizi and›¤›m›z flugünlerde, onlar›n aileleri ile konufl-tuk, o¤ullar›n› k›zlar›n› ve ölümoruçlar›na iliflkin düflüncelerinisorduk. Ac›n›n sevgiyle, umutlayo¤rulmufl yürekleriyle, öfkeleriylekonufltu analar, babalar, efller vekardefller. Çünkü onlar, flehitlerimi-zin ö¤rencileridir ayn› zamanda.

Fidan Ayd›n:(Dersim’de flehit düflen Cephe gerillalar›

Haydar Ayd›n ve Hüsniye Ayd›n'›n annesi)

Çocuklar›m›z bu düzene dur demek için kavgaya girdiler

Çocuklar›m›z›n ölmesini istemi-yorum. Özgür olmalar›n› istiyorum.Böyle ak›ll›, güzel fikirli çocuklar›nböyle durumlara düflürülmesini iste-miyorum. Ne kadar çocuklar›m›zöldüyse biz de onlarla birlikte gö-müldük. Fidan, Hüsniye, Gülseren,Cihan'›n ölümü ailelerinde y›k›m›oldu. Çocuklar›m›z için yaflad›klar›-m›z, bizim akl›m›z› flafl›rtt› ve diyo-ruz, böyle devlet olur mu?

Ölümlere dur denilmesini, tecri-tin kald›r›lmas›n› istiyorum. Ölüm-leri durdurmazlarsa gerekirse biz dekendimizi feda ederiz. Hepsi evlat-

lar›m›zd›r. Biz de onlarla beraberac› çektik, çekiyoruz. Hapishaneleryak›l›rken biz de yand›k.

Biz çocuklar›m›z›n yan›nda ol-mak için Munzur'a karanfil b›rak-maya gittik, sald›rd›lar. Devlet flunubilmelidir; biz çocuklar›m›z›n etra-f›nda olaca¤›z. Kan›m›z›n son dam-las›na kadar onlar›n arkas›nday›z.Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz.

K›rsalda ölenlerin de, hapisha-nelerde ölenlerin de arkas›nday›z.Onlarla gurur duyuyoruz. Bir ad›mbile geri atmayaca¤›z tecrit kalkanakadar. Devlette anal›k sevgisi, flef-kati yoksa suçlu biz de¤iliz. Bizdebu duygular güçlü olarak var. Ço-cuklar›m›z›n ard›ndan gitmekteyiz.

Çocuklar›m›z bu düzene dur de-mek için kavgaya girdiler. Özgüryaflamak istediler. Suç mu bu? So-nuna kadar da özgür kalacaklar.

Ölüm orucuna yatan çocuklar›-m›z bafltan sona hakl›lar. Dört duvararas›nda yafl›yorlar. Vicdanlar› yok,olsayd› tecrit kalkard›. Ama birilerigider binlerce çocu¤umuz gelir.

Fidan çok duyarl› güzel bir in-sand›. K›z›m›n arkadafl›yd›. Halk›için kendini feda etti. ‹nsanlar›n herzaman iyi yaflamalar›n›, iyilikleriniisterdi. Duyarl› bir devlet olsayd›,kendilerini yakmazlard›. Halk› vevatan› için yapt›lar, insanlar içinyapt›lar. Yaflas›n çocuklar›m›z›n di-reniflleri, ak›llar›yla bin yaflas›nlar.

Devlet zengin k›sm›n› daha zen-gin yapt›. Fakirleri de daha fakiryapt›. fiehitlerin temiz kalpleri ol-du¤u için gururlar›na dokundu.

Sol partilerle, sa¤ partiler farkl›de¤il ayn›lar. Oy veriyoruz, bize du-yarl›l›klar› yok. Çocuklar›m›z› kar-fl›m›zda öldürüyorlar.

Kadriye An›k:(Ordu’da flehit düflen Cephe gerillas› Ba-

hattin An›k’›n annesi)

Bahattinler bitmez

Bahattin çok dürüst bir çocuktu.Fenal›klara dayanamazd›, bu yüz-den bu yola girdi. Gençli¤ine bak-

madan elimden ald›lar O'nu, yarala-d›lar beni. Olan olmufl biten bitmiflama do¤ru düflünceleri varken kat-ledilmifl.

Daha gencecik çocuklard›, kas-tettiler onlara, yokettiler. Ölene ka-dar ben bu ifli unutmam, yanm›fl›m.Yaflamas›n› istemediler ölüsünü deistemiyler. Mezar›n› b›raks›nlar ba-ri, mezara da m› gidemiyeceyiz?!Arkadafllar› mezar›n› yaparken en-gellendiler, yine de yapt›lar çocuk-lar. fiimdi de polis mezar› foto¤raf-laym›fl niyeyse. Beni konuflturmakiçin Bahattin’in arkadafllar› oldukla-r›n› söylediler, onlar›n sivil polis ol-duklar›n› anlayrum, o¤lumun arka-dafllar› olmad›klar› belli, ben o¤lu-mun arkadafllar›n› konufluklar›ndakisamimiyetten seçeyrum. Arkadaflla-rundan gelen çok oldu, k›zlarumuflaklarum geldi. Ben ac›l› bir ana-y›m mahkemeye verseler ne olacak,idam m› edecekler beni?

Beni hep karakollara götürürler-di: “Denizdeki kum biterse onlar dabiter; ba¤a sormayun” derdum. Po-lis vuruyi, iflkence yapiyi ondansonra onlar da ayaklaniyi ve “törö-rist” oluyorlar. Sen kim oliyisin devuriysin öldiriysun nereye gitsenuzsizi pulurlar, onlar›n peflinden gelençoktur. Yine de goniflurum hiçbirin-den korkmam, korku adam› adam-l›ktan eder. Bahattin'im korku bil-mezdu; bilmezdu ufla¤um "Benimde canum var" demezdi.

Bizim için canuni feda etti. Kimkimin için neyini feda ediy habu de-virde? ‹nsand› ufla¤um, insanl›¤›mirast›r bize. Bizim ailede o bam-baflkayd›; her-kes bir tarafao bir tarafa.Ta n u m a d u -¤um uflaklargelip elimiöpüp, “seninlegurur duyay-ruz, boyle biruflak yetifltir-di¤un için”deyiler. Açl›k-tan ayakta du-r a m a y d u m ,neler çektim

46

26 Mart 2006 / 45

Kadriye AAn›k

Page 47: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

büyütene kadar... Jandarmay› kolla-y›p denizden kum çekerdim, 9 uflakbaktum atefl saçay içum, derdumçoktur benum. Öldi ufla¤um yenile-ri büyüyi aha (Beflikteki küçük toru-nunu gösteriyor) Bahattinler bit-mez, bitmez Bahattinler...

(Ölüm orucunda 121 flehidi so-ruyoruz, a¤›t yakarak bafll›yor)Uyy... Biz anay›z yetifltirip büyütü-yoruz çok ak›ll›, çok güzel uflaklar.Bütün insanlar›n iyili¤i için yaflayipöliyler. Her gün bu nedenle eziyet-lere maruz kaldilar ama y›lmad›larcanum uflaklarum. Onlar› öldürselerde onlarla bafl edemeyiler. fiimdikufl gribi var, tavuklari yakiylar, di-ri diri gömüylermifl. Merhametsiz-ler bizim uflaklar›m›za da öyle yap-tilar.

Ah ben yafll›y›m, yoksa onlaraedilenin peflini b›rakmazdum. O¤lu-mun katili Tantan'› televizyonlardagöriyrum. O¤luma iflkence yapt›k-lar› yerleri gördüm, O'nu tavana as-t›klar› yeri. ‹çum yandi, analar›n içiyandi. Ben bir flehit anas›y›m, benonlar›n, hepinizin anasuyum. Selamedin güzel çocuklaruma...

Sakine fiimflek:(Ölüm orucu flehidi Hülya fiimflek’in annesi)

Bizim gücümüzü yenemezler

Gitgide ac›m büyüyor, özlemimbüyüyor, öfkem art›yor. Çocuklar›mbirer birer ölüyor. Bedel ödeyipelimden geldi¤i kadar yanlar›ndaolmaya çal›fl›yorum. Yanlar›ndaolaca¤›m, vazgeçmeyece¤im.

‹çeridekilerin halini görünce bende ölüm orucuna girmek istedim. 3sene boyunca her taraf› dolaflt›m,ama çok gaddarlar. Çok sopa yedik,ama hiç ac›mad›. Çok incindim, an-latamayacak kadar çok incindim.Onlar› insan olarak görmüyorum.Bize bu ac›lar› çektirenlere insandemiyorum. Bütün analar beraber-dik. fiehitlerde ben a¤l›yordum. Di-¤er flehit analar› bana ba¤›rd›. Bizimçocuklar›m›z ölmez ölmeyecekler

dediler.

Evlatlar›m›z bir bir eriyordu.Onlar kahkahalarla gülüyorlard›.Bunlar›n hepsini yaflad›k. Çocukla-r›m›z› sürükleyerek getiriyorlard›.Çok dövmüfllerdi. Abidin yavrumuda getirdiler. Bunlar unutulmayacakbiliyoruz. Hülya’y› flehit verdi¤im-de üzülmedim. Bir Hülya yok bin-lerce Hülya vard›. Onun için de¤ilbu gözyafllar›. Hepsi için gözyafl›döktüm, döküyorum. 150 anayd›khiçbirimiz uyuyamazd›k 6 ay bo-yunca.

Abidin'i görmeye gidiyordum,buradan Edirne'ye, ama göstermi-yorlar. H›rs o kadar yi¤itlefltiriyor kiinsan› bir daha gelece¤imi söylüyo-rum ›srarla, bedenimi seriyorum ön-lerine, tükürü¤ümü de esirgememonlardan.

Armutlu’dayken Zehra, Canan,Gülsüman, fienay, Hülya ve isminia¤z›ma almak istemedi¤im di¤erlerivard›, di¤erleri b›rakt›lar çünküölüm orucunu. ‹lk Canan’› flehitverdik. Çok kötü olmufltuk. Zehrahiç konuflmuyordu. Sonra Gülsü-man, fienay....

Benim k›z›m sekiz ay yaflad›ölüm orucunda. O ben ailemin gü-cüyle yafl›yorum derdi. Biz de onu,onlar› hiç yaln›z b›rakmad›k. fiunla-r› söylemek istiyorum:

Bizim gücümüzü yenemezler.10-15 sene de sürse yenemeyecek-ler. Ben 63 yafl›nday›m. Ben bu ya-fl›mda bu kadar güçlüysem, evlatla-r›m›z bizden daha güçlüdür. Zaferikazanaca¤›m›za inan›yorum. O ka-dar söyleyecek fleyimiz var ki biti-

remem. Y›lmayaca¤›z ve y›ld›ra-mazlar, bunu da bilsinler. Çok döv-düler bizi, 10 gün içerde kald›k amahiçbir yerimiz ac›mazd›. Hiç y›lma-d›k, usanmad›k...

‹leri görüfllü analar çok iyiydi.Di¤er analar çaresizlikle kaçarlard›.Polisler cenazelerimiz vermezlerdi.Vekilen ana olduklar›m›z vard›, ce-nazeleri almak için. Analar hiç a¤la-mazd›, a¤lamad›lar da. Çocuklar›-m›z ölmez derlerdi. Katliamdansonra cesetleri tan›yam›yorduk.Yüzleri top gibi olmufltu. Sordumneden böyle oluyor diye hem yak›-yor hem de su s›k›yorlar ondan olu-yor dediler. Çocuklar›m›z› gül yüz-lü yavrular›m›z› tan›yam›yorduk.

Biz analar olarak çaba göstererekçocuklar›m›za güç vermeliyiz. Ana-lar›n çocuklar›ndan daha ileri gitme-leri laz›m. Kararl›l›¤›m›z› sürdürme-liyiz. Çocuklar›m›z› yaln›z b›rakma-m›z do¤ru de¤il. Bütün analara ses-leniyorum buradan. Bugün ben deyar›n onlar da, benim çocu¤um ke-narda diye düflünmesinler. Biz ana-lar siz çocukla-r›m›z›n yan›ndaduygulan›yorkonuflam›yoruz.Ama o köpekle-rin yan›ndahepsi asland›ranalar›n.

Tekrar edi-yorum. Bizimgücümüzü ye-nemezler. Herfleye ra¤menkazanan biz ola-ca¤›z.

47

26 Mart 2006 / 45

Meryem Tokay: Bu hükümet öldürdü(Ölüm orucu flehidi Fatma Tokay Köse’nin annesi)

Hükümet ne zaman y›k›lacak? Bu hükümet bir avuç ama insanlar bir-birine destek olmuyorlar. Biz göremeyece¤iz inflallah siz görürsünüz. Fat-ma önce Ankara’dayd› sonra ‹stanbul, sonra da Çanakkale’ye götürdüler.Ölüm orucuna bafllad›lar. Orada yan›nda Fidan da vard›. Devlet haklar›n›vermedikleri için, arkadafllar›n› tek tek hücreye atacaklar› için Kekil am-can›n k›z›, Fatma’n›n arkadafl› Fidan kibriti çakt› kendini yakt›. O güçlüy-dü, Fatma onu gördü.

Çocuklar› bu hükümet öldürdü, ömürlerini yediler. Çareleri yoktur, buhükümet imans›zd›r.

Sakine fifiimflek

Page 48: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

48

26 Mart 2006 / 45

Vicdan testi, dil yasa¤› derken, Av-rupa emperyalizmi müslüman ül-ke halklar›n› afla¤›lamak, ucuzemek gücü olarak de¤erlendire-ceklerinin d›fl›nda kalanlar› kap›-d›flar› etmek (ya da hiç almamak)için ne yapaca¤›n› flafl›rm›fl du-rumda. Irkç›l›k kapitalizmin kuca-¤›nda her geçen gün h›zla büyü-tülüyor. Göbek kordonlar› emper-yalist tekellere ba¤l›, oradan bes-leniyor ›rkç›l›k. Bizzat “demokrasive özgürlükler” flampiyonlu¤unukimseye b›rakmayan Avrupa’n›nhükümetleri taraf›ndan p›fl p›flla-narak büyütülüyor.

Emperyalist kapitalizmin, demok-rasi ve özgürlükler söyleminin ar-kas›ndaki gerçek zihniyetinikavramakta zorlananlar, dahado¤rusu görmek istemeyenler,özellikle son y›llarda Avrupa ül-kelerinde yaflananlara bakarakflafl›r›yor, “anlam veremedikle-rini” söylüyorlar. Öyle ya, çokkültürlülü¤ün, çok dilli ve renklili-¤in yata¤›nda hiç böyle fleylerolur mu; diller yasaklanabilir mi,kültürlerin üzerinde hoyratça te-pinmek yak›fl›r m› medeni Avrupaburjuvazisine...

Yak›fl›yor, hhem dde ççok.Kimileri buna “medeniyetler çat›fl-

mas›” diyor. Elbette biliyoruz ki,çat›flan medeniyetler de¤il em-peryalizm ile halklard›r, ezilenlerleezenlerdir. Bu çat›flmada emper-yalistler halklar›n de¤erlerine, kül-türlerine, inançlar›na yöneldi¤i,tüm bunlar› afla¤›lama, ezme vekifliliksizlefltirerek direnç noktala-r›n› yoketme amac›yla yapt›¤› için,görüntü “medeniyetler çat›flmas›”çarp›tmas›na uygun hale gelmifloluyor.

Alman devleti, ülkesinde bulunanyabanc›lara yönelik ›rkç›, afla¤›la-y›c› uygulamalarda bafl› çeker-ken, onu Hollanda izliyor. Sokak-ta baflka bir dilin konuflulmas›n›nyasaklanmas›n›n dahi gündeme

geldi¤i Hollanda’da bugünlerdebir video kaseti konufluluyor.

Kaset, bu ülkeye gelen yabanc›la-r›n ee¤itiminde (siz buna test edil-melerinde deyin) kullan›l›yor.

Resmi olarak tüm yabanc›lara gös-terildi¤i söylense de, içeri¤ininmüslüman üülke hhalklar›n›, özellik-le bu ülkede yo¤un olan Türkiyelive Fasl› göçmenleri hedefledi¤içok aç›k. Zira, ABD ve di¤er Avru-pa ülkelerinden gelen göçmenlerbu kasetin gösterildi¤i s›nava za-ten girmiyorlar.

Kapitalist mant›¤a uygun olarak,bu s›nava girifl de ücretli. Yaklafl›k350 avroya maloluyor.

“Haydi HHollanda'ya” adl› bu kase-tin bir sahnesinde, bir kad›n sahil-de tamamen soyunup günefl ban-yosu yaparken görülüyor. Yine birbaflka sahnede ise eflcinsel iki er-kek çimenler üzerinde dudak du-

da¤a öpüflürken ç›k›yor müslü-man göçmenlerin karfl›s›na.

Hollanda hükümeti böylece göç-menlere, ne kadar özgür bbir üülke-ye geldiklerini gösteriyor ve bun-lar›n karfl›s›ndaki tepkilerini ölçü-yormufl. Bilinir, Hollanda Avru-pa’n›n “özgürlükler ülkesi” olarakadland›r›l›yor ya!

Göçmen politikas›, ›rkç›l›k ve afla-¤›lama olay›n bir yan›. Bunlar yo-rum gerektirmeyecek aç›kl›kta or-tadad›r.

Öte yan› ise Hollanda’n›n, dahado¤rusu kapitalizmin öözgürlükanlay›fl›n›n çok veciz bir flekildeortaya ç›k›fl›d›r.

Dikkat edin “özgürlükler” olarak;halklar›n kendi dilleri ve kültürle-riyle birarada yaflamas› gösteril-miyor. Herkesin düflüncelerini nekadar rahatça ifade edebilece¤ide anlat›lm›yor. Veya yerlisi ya-banc›s› ile bu ülke vatandafl› olan-

lar›n ülkenin yönetimine kat›l›mla-r›n›n nas›l sa¤land›¤›ndan da sö-zedilmiyor. Veya örgütlenme öz-gürlü¤ünün, sendikal özgürlükle-rin, hak arama özgürlü¤ünün han-gi mekanizmalarla sistem taraf›n-dan güvence alt›na al›nd›¤›n›n ör-nekleri de sergilenmiyor orada.

Ya ne yap›l›yor; cinsellik, erotizmve çürüyen bbir ttoplumsal ssisteminürünü oolan yyaflam ttarz› ““özgürlük”diye ppazarlan›yor.

Gerçek özgürlükleri bofl verin diyorkapitalistler; iflte size dizginsizcinsel özgürlük, do¤al olan› red-deden yaflam tarz›, kafelerde ra-hatça kokain kullanma özgürlü¤üvs. Sahte özgürlüklerle insan›hayvanlaflt›r›yor burjuvalar.

Bu anlay›fl tüm halklara dayat›l›yor,bu kültür her yerde geçerli halegetirilmek isteniyor. Adeta bunakarfl› ç›kanlar›n “yobazlar, fanatikdinciler” oldu¤u imaj› yarat›larak,kitleler üzerinde bir bask›lanmayarat›l›yor. Örne¤in bu bask›lan-ma alt›ndaki bir demokrata dahi,“ne yapal›m bu da o insanlar›ntercihi, özgürlük var” dedirtebili-yorlar.

Oysa ortada bir tercih de¤il, ka-pitalist kültürün beynini i¤difl etti-¤i, içini boflaltt›¤› insana, sahteözgürlük alanlar› sunmas›, bunuyaparken de toplumsal sorunla-r›ndan uzaklaflacak tarzda yoz-laflt›rmas› var. Ne eflcinsellik vehomoseksüellik, ne cinsel sapk›n-l›klar, ne ç›lg›nca tüketim kültürü,ne gayrimeflru “birlikte yaflam”denilen fley, ne de kapitalizminözgürlük diye sundu¤u baflka ya-flam ve davran›fl biçimleri insanla-r›n bir tercihi olarak ortaya ç›km›-yor. Aksine, bu tür özgürlük anla-y›fl› beyinlere binbir yolla pompa-lan›yor ve insanlar›n “kendi tercih-leri” olarak görmesi sa¤lan›yor.‹nsan›n insani özelliklerinden so-yundurularak hayvanlaflt›r›lmas›da burada anlam›n› buluyor.

Tarihsel geliflimleri içinde bak›ld›-¤›nda da, hangi zeminlerde boyverdi¤i ve kimler taraf›ndan top-lumlara pompaland›¤› incelen-di¤inde de var›lacak nokta kapi-talist sistemin kendisi olacakt›r.

“Özgürlü¤ün” video kaseti

Page 49: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

49

26 Mart 2006 / 45

fiehit cephe gerillalar› Malatyave Ankara’da an›ld›.

Malatya HÖC üyeleri, Malatyada¤lar›nda 17 Mart 1992 y›l›nda fle-hit düflen Hasan Erkufl ve MustafaKemal ‹nan’›n Gürkaynak’taki me-zarlar› bafl›ndayd›lar.

‹lk olarak Mustafa Kemal‹nan’›n mezar› bafl›nda yap›lan an-mada, karanfil b›rak›ld›ktan sonraba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosya-lizm mücadelesinde flehit düflenleran›s›na sayg› duruflunda bulunuldu.fiehit gerillalar›n›n Malatya da¤la-r›ndaki mücadelesi anlat›l›rken,a¤abeyi de, “Mustafa Sosyalizmeolan inanc›yla k›rsala gitti. Ve buinanç u¤runa flehit oldu. Bizler desayg› duyuyoruz” diye konufltu. Da-ha sonra, ayn› direniflte flehit düflenHasan Erkufl’un mezar› bafl›ndaanma yap›ld› ve ailesi ziyaret edildi.

***

20 Mart 2002’de Ordu’nun Ünyeilçesinde flehit düflen 3 halk savaflç›-s›, Ankara’da an›ld›. fiengül Gülsoyve Turan fiahin ile birlikte ölümsüz-leflen Gökçe fiahin’in mezar› bafl›n-da yap›lan anmay›, gerilla olmadanönce mücadeleyi sürdürdü¤ü DEV-GENÇ’liler gerçeklefltirdi.

‘Gökçe fiahin Ölümsüzdür’ pan-kart› ve sloganlarla mezarl›¤a gelen

50 kifli, Gökçe’nin flehit düfltü¤üOrdu’dan getirilen Çam fidan›n› ba-flucuna dikti ve Fatma Koyup›nar’›ngönderdi¤i k›z›l karanfilleri b›rakt›.

Gökçe fiahin’in babas› Bayramfiahin, o¤luna yazd›¤› mektubu oku-du. “Bize onurlu, namuslu ve leke-siz bir isim b›rakt›n, bundan büyükmiras olur mu can›m o¤lum?” di-yen Bayram fiahin, o¤lunun müca-delesinin evrelerini, ona olan sevgi-sini, özlemini katarak, bayra¤›n›nyere düflmedi¤ini söyleyerek anlat›-yordu mektupta.

Daha sonra Ankara Gençlik Der-ne¤i ad›na yap›lan konuflma ise flusözlerle noktaland›:

“Bugün burada bir kez dahahayk›r›yoruz ki bizleri vurmakla,k›rmakla hiçbir zaman bitiremeye-cekler. Devrime ve sosyalizme olaninanc›m›z, halk›m›za olan sevgimizve halk düflmanlar›na olan öfkemizkatliamlarla, infazlarla yokedileme-yecek kadar büyük. 6 y›ld›r sürenbüyük direniflimizin kahramanlar›n-dan, da¤larda teslim olmadan gele-nekler yaratan flahanlar›m›zdan al-d›¤›m›z mirasla yürüyoruz. Gökçe-lerin, fiengüllerin, Turanlar›n, tafl›-d›¤› ba¤›ms›zl›k, demokrasi, sosya-lizm bayra¤›n› düflürmeyece¤imize,mücadeleyi daha da yükseltece¤i-mize and içiyoruz.”

Daha Kaç Çocuk Ölecek!

fiakirpafla Temel Haklar’›n kampan-yas›n›n ard›ndan, mahallede son iki y›lda23 insan›n yaflam›na malolan üst geçit yap-ma sözü veren Adana Büyükflehir Belediye-si’ne sözü hat›rlat›ld›.

Üst geçidin direklerinin at›lmas›n›n ar-d›ndan uzun süredir tamamlanmamas› üze-rine 17 Mart günü belediye önünde yap›laneylemde, “ödenek yoklu¤unun” bahaneolamayaca¤› söylendi ve peflkefller hat›rlat›-larak “Ne zaman insana yat›r›m yap›la-cak?” diye soruldu. Eylemde, hayat›n› kay-beden 23 insandan birinin annesi olan Nec-la Yalç›n da “Hakk›m›z› istiyoruz. Yeter budevletin elinden çekti¤imiz” diye konufltu.

Yürüyüfl Sat›fllar›ndan...

Dergimiz meydanlarda, gecekondular-da emekçi halka ulaflmaya devam ediyor.20 Mart günü Anadolu Yakas›’nda Ümrani-ye Birlik Mahallesi'nde sokaklarda, iflyerle-rinde dergi sat›fl› gerçeklefltirilirken AvrupaYakas›'nda da okurlar›m›z Reflitpafla Mahal-lesi'ndeydi. Megafonla anonslar yap›lan da-¤›t›mda 80 dergi sat›ld›.

Hilmi Yaray›c› Konseri

‹dil Kültür Merkezi ve Akan Prodüksi-yon'un organize etti¤i Hilmi Yaray›c› konse-ri 18 Mart günü Yeni Melek Gösteri Merke-zi'nde yap›ld›. 700 kiflinin izledi¤i konserdeGrup Yorum da sahneye ç›karak Cemo’yubirlikte söyledi.

Küfür Yetmedi Dava Açt›

Baflbakan Erdo¤an'›n, kendisini protes-to etti¤i için azarlay›p küfretti¤i çiftçi Musta-fa Kemal Öncel hakk›nda “Kamu görevlisi-ne hakaret(!)”ten iki y›la kadar hapis iste-miyle dava aç›ld›. Despotizmin, ars›zlaflt›¤›nokta. Kim kime hakaret etti, naklen yay›n-land›. Ancak hem o meflhur “ba¤›ms›z yar-g›” asla halk için adaleti temsil etmedi¤i içingerçekleri ters yüz etmekte sak›nca görmü-yor. Tayyip ise, “piflman etme” siyasetiylehakk›n› arayan herkese mesaj veriyor.

fiovenist Propagandaya Geçit Yok!Y›ld›z Teknik Üniversitesi'nde faflistler taraf›ndan Türk bayra¤› aç›la-

rak da¤›t›lan "Türk gençli¤i" imzal› bildiri, gençli¤in öfkesiyle karfl›laflt›.

Newroz’a iliflkin flovenist içerikli bildirinin ard›ndan bir de etkinlikyapmaya kalk›flan faflist güruh, devrimci demokrat ö¤rencilerin topland›-¤›n› görünce bundan vazgeçti. Okullar›nda faflist propagandaya izin ver-meyeceklerini söyleyen ö¤renciler, önce sloganlarla Newroz bildirilerinida¤›tt›lar ve Newroz'un içinin boflalt›lmas›na izin vermeyeceklerini, faflist-leri okulda bar›nd›rmayacaklar›n› hayk›ran ö¤renciler, yakalad›klar› faflist-leri cezaland›rd›lar. Faflistleri korumak için gelen bir ÖGB, ö¤rencileresald›r›nca, o da dövüldü. Faflistler çevik kuvvet korumas›nda okuldan ç›-karken, üzerlerinden çok say›da silah ç›kt›¤› ö¤renildi.

Selam olsun da¤lar›n flahanlar›na

Page 50: Mahir Çayan K›z›ldere’den Ölüm oruçlar›na

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelemizin 30 Mart

5 Nisan

31 Mart 1998’de Ege Bölgesinde gözalt›na al›narak kaybedildiler. Gözalt›na al›nd›k-lar› kabul edilmedi. Yaklafl›k bir y›l sonra, itiraflarda bulunan Turan Ünal adl› kontrgerillaeleman›, dört devrimcinin Foça’daki askeri birliklerde iflkence yap›ld›ktan sonra, bir tekne-ye konularak teknenin Seferihisar aç›klar›nda bombayla bat›r›ld›¤›n› aç›klad›.

Neslihan Uslu (Hayat), 1968, Bolu-Düzce Çilimli Beldesi do¤umludur. Gürcüydü. ‹.Ü.Hukuk Fakültesi ö¤rencisiyken DEV-GENÇ'li oldu. Emekçili¤iyle, fedakarl›¤›yla kendini ge-lifltirdi. ‹YÖ-DER kurucular›ndan biri oldu. Devrimci Gençlik Dergisi’nde çal›flt›. Gençlik ör-gütlenmesinde bölgesel sorumluluklar üstlendi. Gözalt›lar, tutsakl›klar yaflad›. Son nefesinekadar kavgan›n bir neferi olarak kald›.

Metin Andaç, Bergama’da bir çiftçiydi. "Siyanürcü fiirket"i Bergama’dan söküp atma mücadelesinin önderlerinden biriydi. '80 öncesinde TAR‹fi Direnifli'nin militanlar›ndand›r.'90'dan sonra ‹zmir ‹flçi Hareketi Gazetesi'nin temsilcili¤ini üstlendi. Torun sahibi olmas›na ra¤men, mücadeleyi hep bir gençlik coflkusuyla sürdürdü.

Mehmet Ali Mandal; 1958’de ‹zmir Menemen-Alia¤a'da do¤du. 1974’de iflçi çocu¤u olarak yurtd›fl›na ç›kt›. Örgütlü mücadeleye kat›l›m› 1984’de Yunanistan'da oldu. Vatan›n›hiç unutmad›. "Evliyim, iki çocu¤um var ama ülkem, halk›m için partimin bana verece¤i her türlü göreve haz›r›m" diyerek savafl›n ön cephesine kofltu.

Hasan Aydo¤an; 1974 Tokat/Almus Akarçay do¤umludur. Düzene öfkesi ve devrimcilere sempatisi çocuk yafltayken bafllad›. 16 yafl›nda devrimci oldu. Parti-Cephe saflar›ndaçeflitli görevler ald›.

NeslihanUSLU

MetinANDAÇ

Mehmet AliMANDAL

HasanAYDO⁄AN

THKP-C önderi. Yaz›-lar›yla, eylemleriyle, yafla-m›yla ve ölümsüzleflti¤i K›-z›ldere direnifliyle, çizdi¤idevrim yolu bugün de yo-lumuzu ayd›nlatmaya de-vam etmektedir. 15 Mart1946 Samsun do¤umlu-dur. 1963’te Haydarpafla

Lisesi ö¤rencisiyken mücadeleye bafllam›flt›r.1964'te Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi ö¤ren-cisi oldu¤u dönem, onun geliflti¤i, önderlik mis-yonunu üstlendi¤i dönemdir. SBF Fikir Kulü-bü’nde, DEV-GENÇ’te hep önder bir devrimci ola-rak yerald›. Türkiye devriminin yolunun netleflti-rilmesinin teorik aç›dan da önderidir. THKP-C’ninkurucusu, Merkez Komitesi üyesidir.

K›z›ldere fiehitleri30 Mart 197212 Mart Cuntas›’na karfl› silahl› mücadeleyi

sürdürmek ve Deniz Gezmifller’in idam›n› engel-lemek için Ünye Radar Üssü’nden üç ‹ngiliz aja-n› kaç›r›larak, karfl›l›¤›nda Denizler’in serbestb›rak›lmas› istenir. Eylemi gerçeklefltiren 8THKP-C önder ve savaflç›s› ile iki THKO kadrosu,ald›klar› rehinlerle birlikte gittikleri Tokat’›nNiksar ilçesine ba¤l› K›z›ldere Köyü’nde kuflat›l-d›lar. 10 önder ve savaflç›, son nefeslerine veson mermilerine kadar direnerek, savaflarak fle-hit düfltüler.

Mahir ÇAYAN

1947 Rize, Ardeflen do¤umludur. THKO yöne-ticilerindendir. Bir dönem TDGF istanbul Bölge Yü-rütme Kurulu üyeli¤i yapt›. 1969 Temmuz’unda,THKO'yu oluflturacak gençlik önderleriyle birlikteFilistin kamplar›na gitti. Ayr›flmalarda tercihini si-lahl› kurtulufl savafl›ndan yana koyarak THKO için-

de yerald›.Cihan ALPTEK‹N

1946, Denizli-Çivril do¤umludur. Anka-ra'da gençlik mücadelesinin ve DEV-GENÇ'inörgütlenme sürecinin birçok aflamas›nda vard›r.Partinin ilk örgütlenmelerinde yeralan kadro-lardand›r. THKP Genel Komitesi üyesidir.

Hüdai ARIKAN

1952 Diyarbak›r, Dicle do-¤umludur. THKO'ludur. 1960'la-r›n geliflen mücadelesi içinde ter-cihini silahl› savafltan yana yap-m›flt›r. K›z›ldere'deki siper yol-dafll›¤›na THKO cephesinden kat›-lan ikinci savaflç›d›r.

Ömer AYNA

1949,Van Gevafldo¤umlu-dur. Anka-ra'da dev-rimci genç-lik hareketiiçinde sa-vaflç› yan-lar›yla öne

ç›kt›.

SabahattinKURT

THKP-C'nin önder kadrola-r›ndand›r. THKP-C Genel Komi-te üyesidir. 1947 Sivas-fiark›fl-la-Ortaköy do¤umlu olan SinanKaz›m, yüksek ö¤renimi içingeldi¤i Ankara'da devrimcigençlik mücadelesinin içindeyerald›. Ekim 1970'deki DEV-GENÇ kurultay›nda TDGF GenelSekreterli¤i’ne getirildi. 12 Mart

faflizmi karfl›s›nda da, ihanet karfl›s›nda da omuzomuzad›r Mahir'le; K›z›ldere'de oldu¤u gibi.

Sinan Kaz›mÖZÜDO⁄RU

1946 Ünye-Sar›halil Köyüdo¤umludur. Karadeniz köylü-leri içinde yürütülen mücadele-lerde örgütlenmifl bir devrimci-dir. T‹P içinde yaflanan ayr›flmasürecinde reformizmden kopa-rak THKP-C önderli¤inde mü-cadeleye at›lm›flt›r.Ahmet ATASOY

THKP-C'nin ordu için-deki örgütlenmesini gerçek-lefltiren kadrolardan biridir.1949, Kayseri do¤umludur.Bafllang›çta askeri birlikler-de “Hava Kuvvetleri Prole-ter Devrimci Örgütü” adl›bir olufluma önderlik yap-m›fl, giderek Parti-Cep-

he'nin kadrolar›ndan biri olarak do¤rudan örgüt-lenmenin içinde yeralm›flt›r.

Saffet ALP

1942, Fatsa, Beyceli Köyü do-¤umludur. Karadeniz'deki mücadele-nin yerel önderlerindendir. Karade-niz'in çeflitli kesimlerinde yay›n faali-yetinden eylemleri organize etmeye,gerillan›n lojistik haz›rl›klar›na kadar

sürekli aktif bir yerel önderdir.Ertan SARUHAN

1 9 3 7 ,Fatsa-Boz-da¤› Köyüd o ¤ u m l u -dur. Kara-deniz böl-ge s i ndek iParti-Cephe-lilerdendir.

F›nd›k mitinglerinden tütün mi-tinglerine kadar bölge halk›n›nmücadelesinin içindedir.

Nihat YILMAZ