makarios il bie r toplantı yaptıevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1959/... · beyanat...
TRANSCRIPT
Hzimdir
Çarşamba 15
N İ S A N
1 9 5 9 B o z K u r t
G Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S İ Y A S I G A Z E T E
H e r G ü n 4 S a y f a F i a t ı 15 M i l
SAYI : 1057 YIL : 8 MıtdUr ve İmtiyaz Sahibi: UİCMAI, TOÖAN Adress: Asmaltı No. 76, Lef koşa - Kibri».
Telgraf: "BOZKUHT" - P. K. 324 - Tel. »951 Dizilip Basıldı^ Ver: "Bozkıırt Itasımevl"
Makarios ile Bir Toplantı Yaptı
M M A A R İ F E N C Ü M E N İ K U R U L D U
itere Kıbrısa 10 Milyon Sterlin Yardımda mı Bulunacak ? E Makurios Ve I11İİVOI1 sterli»! lı»ftıalava«.. >.ı
iliiditrünün
Makarios va
,1ar Kurulu ile
memeden »oııra
isi Sir Hugh Poot
urta okullarını
üzere derhal
maarif enett-
im 'üklif
üzerjjı • ba-
de vazi-
edilmişler
___ if «Dairesi
bina tedarik edi
, bir Runı Maarif
dt> tayni teklif
ptığı göriişııir
beyanat ta
Makarios: 'Tanı
ıs ve iyi niyetle
kaydediyoruz" de-
lngiltere hükûme Hükümete 10
lR :CEK
bir hain. Bizim İçin
r açılıyor. Her yeni umutla Klrlv
gttvenle ba-ıı ve »ttkunu
dolu iftinleri ge-i mutlu ve ferah ı yol alma M il-
amız ta ııı-çevlrerek
t dahi mevcut de-
taıııdır bir birlik çlnde yü.
alabilecek, • • I kal gayretle-
, cemaatl-mlar eslr-
ve bu İçerl-
en ; olarak, ge-
t emeller
Kl-çok bu
meyvelerinden aoafiını
Usele. birbiri
, bir biri arka-illn. ve ir-
en fakirimiz Bu, Tür-
tıfct Hk nurlu Biz, bu mey
nesjle tanıyacak " Arım çeken
olarak ya-
oian fab
dumanlar çalı-Ve Konunda rahat bir toplumu ya-
İmar faallyet-bugün bir İçki bir tabun fab-takip edecek,
, -_ha faydalı ve fabrikalar.
iti unutul-ve unutulneva leyimizle Ana-lı- onun gerek ticari alandaki
faydalanarak her «ahadıı ol-
yetlştlrmenln ve heyecan lçln-
kavuşacağız. İn dAvau, yttk J » eneri ola-
İMihtlyariık duy-mlT lUzl ayıran
v«r? Hayır, gaye olduk Un wn-ve Beraberli-ni. niçin en
| — *a£hyara£ı-Mnglnlifelnl bir na-
x; "»'ıhvedellm
«nanç-IHrl,,,!,"! w/ cemaat olarak "mi, ,f lm İ1 . heplnU/ bl-
, » l ' W l » m ve bize «talenin nurlarından
bilelim.
b o z k c k i
milyon sterlin bağışlayaca-ğı hususunda Atmadan ve-rilen haberin doğru olup olmadığı hususunda sorulan bir suale Makarios, bundan habersiz olduğunu belirtmiş ve şunları eklemiştir: ''Kül-liyetli miktarda para yar-dımını daim» memnuniyetle karşılayacağız.
B.ıspnpaz bundan sonra, Geçit*i Komiteye müsteşar «tarak tayinleri hususunda bazı kimseler için Valiye tavsiyelerde bulunduğunu
açıklamıştır. Kıbrıs Başpapazı Makari-
os dün ilk resmi basın koıı-i ^ansm ı Kıbrıs Geçici Hü-kümetinin geçici binasında yapmıştır. Makarios diinkü basın toplantısında çalışma-ların bir iyi niyet atmosferi içinde ilerlediğini tebarüz ettirmiş ve belediyeler mev-zuuna da temasla şöyle de-miştir:
' Bu nıevzu geçici komite-yi ilgilendiren bir mesele değildir. Zürih andlaşması
;erçeve!-iinde belediyeler me selesinin de halledilmesi güç olmıyacaktır."
Yakında Kıbrıs Hüküme-tinde vazife görecek olan 3 Türk ve 6 Rum yüksek me-murun isimlerinin açıklana-cağını söyleyen Makarios, işlerine son verilen memur-lar meselesini de Vali Sir Hugh Font ile müzakere et-mekte olduğunu ve bu hu-susla da yakında br açıkla-ma yapacağını beyan et-miştir.
TARSUSLU KARDEŞLERİMİZ GİTTİLER
(Foto Bozkurt - PBKER) ISir haftadan beri adlımızda bulunan Tarsus İdman Yurdu' na mensub 28 kişilik sporcu ve İdareci kafilesi, dilnkii T H Y . uçağı İle adamızdan ayrılırımla rdır. Yukarıda, Tarsuslu kar-
deşlerimiz uçak alanında BOZKURT objektifi karşısında görülmektedir.
BULGARLARIN ve RUSLARIN YENİ BİR İFTİRASI
İKİLİ TÜRK - AMERİKAN ANLAŞMASI TECAVÜZ! GAYELER GÜTMEKTE İMİŞ !
Bulgar Notası Bulgarlara iade Olundu ANKARA, 14 (Batsın-Yayın!
Hariciye Vekâlet; Enformas-yon Dairesinden bildirilmiştir
Bulgaristan Hariciye Neza-reti, 3 Nisan 1959 tarihinde Sofya Elçimizi dâvetle, kendi-sine, Türkiye'nin âhjren Arae rika Birleşik Devletleri ile yap. mış olduğu ikili anlaşma hak-kında bir nota tevdi etmek İs-temiştir.
Bahis konusu İkili anlaşmayı tecavüz maksatlarına matuf İmiş gibi gösteren bir takım mesnetsiz İddiaları muhtevi ve yazılış tarzı itjbarlyle de Mil-letlerarası münasebetlerde carî mücamele kaidelerine uymayan bu nota Elçimiz tarafından o-kuırduktan sonra iade edilmiş-
Filhakika, devletlerin, meşrû müdafaaları uğrunda Birlenmiş Milletler anayasası prensipleri-ne uygun bir şekilde yaptıkları bu gibi anlaşmaları, mesnetsiz ve mücamele usullerine aykırı tarzda tenkit eden böyle bir notanın kabul veya ademi 1 ka-bulü müstakil her devletin ta-bii bir hakkıdır, tir.
E^aâen bu mahiyette notalar tevdjinin meseleleri halle hiz-met etmiyeceği şüpheden va-restedir.
Bulgaristan hükümeti bu hâ-diseyi basına intikal ettirmiş olduğu için tarafımızdan da bu açıklamanın yapılmasına lü-zum görülmüştür.
Prof. Nihat Erim
Strazburg'a Gitti
Lef koşa 14 (Basın — Ya-
yın) : Kıbrıs Anayasa Ko-
misyonu Türkiye Delegesi
Prof. Nihat Er im "İnsan
Hakları Avrupa Konseyi"
toplantısına katı lmak üzere
bu sabah uçakla Strazbur-
g'a hareket etmiştir.
KIBRISTA BİR TÜRK İÇKİ FABRİKASI KURULACAK
Türk Cigaıa Fabrikası da inkişaf Ettirilecek
Türk Hükümet i K ı b -
rısta bir İçki Fabrikası kur
mak için faliyete geçmiş
ve Kıbrısta tetkiklerde bu-
lunmak maksadiyle bir he-
yet göndermiştir. Üç kişi-
den müteşekkil bulunan bu
heyet tetkiklerini tamam-
lar tamamlamaz Türkiyeye
giderek gerekli raporu Hü-
kümetimize sunacaktır.
Heyet ayrıca mevcut
Türk Siğaret Fabrikasmın
geliştirilmesi için de etüd
ve tavsiyelerde bulunacak
ve bu mevzuda da ayrı bir
Londra'daki Cemiyet Woking Camiinde Mevlid Okuttu
BAYRAMIN BİRİNCİ G Ü N Ü OKUTULAN MEVLİTTE OSMAN ÖREK DE BULUNDU
Şeker Bayrammın ilk gü-
nü (9, Nisan Perşembe)
Londra civarındaki Wo-
king Camiinde, İngiltere'de
ilk defa olmak üzere bir
Mevlûd — i Şerif kıraat
edilmiştir.
•» ,.„ A. - - •«-
^ T. Kurumları Federasyonu
hanlığından: • • •
fanım >l!ki 2 3 N > i n Mil» Hakimiyet ve Çocuk Bay-
•Üola I" b U l Ü n •Kİ 'uL , k i T ü r k varlığının bir tezahü-
'«Uüa lu*! v e kasabada ayrı ayrı kut-
^ bu hususta öğretmen ve okullarımızın öncü
- yT1 ^ n görülmüştür . Binaonulevlı okııllarımı-
öğretmenlerin mahal» kurum ye kulüb-
H S İ yapacak programlarını şimdiden hazır-
JNyratn günü kasaba veya köylerinden
İftmunu bildirilir.
Londra Kıbrıs Türktür
Cemiyeti tarafından tenib-
Ienen bu Mevlû başta Tür-
kiyemizin "banisi, eşsiz
Kahraman Ata tü rk " olmak
üzere istiklâl ve Hürriyet
Şehitlerimizle 17, Şubat
1959 da feci uçak kazasın-
da şehit düşen vatandaşla-
rımızın ruhlarına i thaf edil
miştir.
Kalabalık bir Türk toplu-luğunun takip ettiği mez-kûr Mevlûd İmam İbrahim Sıtkı Efendi taraf ından kı-raat edilmiş, ve hazır bulu-nanlara Cemiyet tarafın-dan lokum ve şekerleme da-ğıt ı lmıştır . Mevlûd te Lond radaki Konferansta Kıbrıs
Türklerini temsil eden sa-
jnn Osman örek de hazır
bulunmuştur.
rapor hazırlayacaktır. Dün
Türk Hava Yollarına bağlı
bir uçakla şehrimize gelmiş
bulunan Türk uzmanlar
adada kısa bir müddet tet-
kiklerde bulunduktan son-
ra Türkiyeye dönecekler ve
raporlarını sunacaklardır.
Türkiyenin gerek kültü-
rel ve gerekse iktisadî saha
da kalkınmamızı sağlamak
maksadiyle giriştiği bu te-
şebbüslerin en kısa bir za-
manda tahakkuk ettirilece-
ği ve kuvveden fiile çıkarı-
lacağı muhakkaktır . En kı-
sa bir zamanda her bakım-
dan kalkınmış bir Türk ce-
maati görmek gerek, bizim,
gerekse Türkiyemiz için
bir gurur vesilesi olacak-
tır. .
Mağusa Rum
Beled iyes in in K a r a r ı
Dün fevkalâde bir toplan
tı yapan Mağusa Rum Be-
lediye Mısclisi üyeleri, bele-
diyeler mevzuunda yapılan
bazı gayrî resmi tekilfleri
incelemiş ve bu tekliflerin
Zürih andlaşmasının ruhu-
na aykırı düştüğü iddiasiy-
le reddetmiştir.
Rumlar belediyelerin ida
rî bakımdan ayrılmasını ka
•bul etmekle beraber, coğra-
fi bakımdan ayrılmasına ta
raftar değillerdir. Rumlar
belediyeler için ayrı hudud-
lar tayin edilmesini destek-
lememekte, bazı teklifler
ileri sürmektedirler. Fakat
bu teklifler de cemaatimiz
tarafından reddedilmekte-
dir .
AMERİKA'NIN GÖZ HEREKLERİ: Binlerce pilotun içinden bilecek şekilde
seçilen yedi namzet havacı, hor an feza yolculuğuna çıka-yetiştlrillyor.
FRANSIZ BAŞBAKANI DEBREI Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar FARİSE DÖNDÜ
Başbakan Berlin ve Almanya Meselesini Görüştüğünü Söyledi
PARİS (R) 14 — Loııd-radan dönüşünde beyanat-ta bulunan Fransız Başba-kanı M. Debre, ingiliz Baş-bakanı Harold MacMillan ile yaptığı görüşmelere esas konuyu Berlin ve Al-manya meselesinin teşkil ettiğini söylemiştir. Sözle-rine devam eden Debre şuh ları söylemiştir : "Durumu tahlil etmek için gayret sarfettik ve açık olarak gö-rüşlerimizi ortaya koyduk"
Almanya meselesinde in-giltere ile Fransa arasında-ki görüş ayrılığına temas eden M. Debre, bu konuda büyük ölçüde mübalâğa yapıldığım belirtmiştir.
Bağımsız France — Soir gazetesinin diplomatik mu-habirinin yazdığına göre, Afr ika politikası üzerinde ingiliz ve Fransız Başba-
kanları daha sıkı ko - ordi-1 liyor.
nasyon kurulması için mu-
tabata varmışlardır. Bilhas
sa kültürel ve ekonomik ko
nıılar üzerinde durulmuş-
tur. Afrikalı öğrencilerin
komünist memleketleri
üniversitelerine gitmelerini
önlemek amacıyle Afrika-
dan ingiltere ve Fransa
üniversitelerine daha fazla
öğrenci celbine çalışılacak-
tır.
Lârnakada Çok Şiddetli
Yağışlar Dün Lârnakada çok şid-
detli yağmurlar olmuştur. Yağan yağmurlar yüzün-den seyrüsefer durmuş, bir çok evler ve dükkânlar ha-sara uğramıştır. Hasarın büyük olduğu tahmin edi-
Yunan Hükümeti Ortodoks Kiliselerine Karşı Cephe Aldı
Kaıamanlis Hükümeti papazların siyasetle uğraşmalarına mâni olmak üzere bir kanun tasarısı hazırlayıp parlâmentoya verdi. Papaz-
ların başvurduğu Kraliyet Konseyi de hükümeti destekliyor
ATİNA, 14 - Yunan Hükü-meti ile Ortodoks Kiliseler; a-rasında açıktan açığa bir mü. cadele başlamış bulunmakla-dır.
Bilhassa Ortodoks Kilisesi mensubu papazların birbirleri ile mevki ve menfaat mücade-lelerine girişmeleri karşuında ve siyasetle uğraşmalarına mft ni olmak için Başvekil Kara-manlis acele olarak hazırlanan bir kanun tasarısını Yunan Parlâmentosuna sunmuştur.
Mezkûr kanun tasarısı yarın müzakere edilecektir.
Bu hareket karşısında acele
olarak toplanan Yunanistan Or todoks Kiliselerine mensup 56 Başpiskobos hükümeti Krali-yet K0nseyi nezdinde protMlo etmişler, fakat acele olarak papazların müracaatına cevap veren konsey de hükûm-îtle aynı fikirde olduğunu bildir-miştir.
Yunan Hükümeti tarafından hazırlanan kanun tasarısına göre bilhassa zengin papakla-rın ileri mevkjlere getirilmele. ri önlenecek Papazlar kat'l surette siyasetle uğraşamıya-
I cak ve 56 Başpiskobosun mik-tarı daha azaltılacaktır.
İtalyayı Ziyaret Edecek ROMA, 14 — Dün akşam
italya Dışişleri Bakanı ta-rafından Türkiye Dışişleri Bakanı Fat in Rüş tü Zorlu şerefine verilen bir ziyafet te konuşan italya Dışişleri Bakanı Pella Türkiye Baş-bakanı Celâl Bayar'ın gele-cek ay içerisinde İtalyayı re» men ziyaret edeceğini bil-
dirmiş ve şöyle demiştir :
" — Meslektaşım Zorlu
ile yapmakta olduğumuz
müzakerelerden çok mem-
nunum. Roma müzakerele-
ri iki memleket arasındaki
dostluk bağalrını bir kat
daha kuvvetlendirmeğe hiz
met edecektir,."
Pakistan Cezayir Vatanperverle-rini Destekliyor
FERHAT ABBAS P A KIŞTAN DAN SONRA
ENDONEZYAYA GİDECEK
K A R A Ç İ (R) 14 — Ge-çici Cezayir Hükümet i Baş-bakanı Ferhat Abbas bu-gün basma verdiği bir de-meçte, Fransanın Cezayir-deki milliyetçileri imha et-me siyaseti gü t tüğünü söy-lemiştir. Sözlerine devam eden Ferhat Abbas, Fran-sızlarla savaşın devam et-tiğini, askerî olmayan mal-zeme de dahil, her türlü malzemeye büyük bir ihti-yaç hissedildiğini belirtmiş-tir.
Geçici Cezayir Hüküme-ti Başbakanı Ferhat Abbas Pakistandan ilâç, battaniye ve mümkün olan her yardı-mın yapılmasını istemiştir. Ferhat Abbas, daha sonra
Endonezyaya giderek, bu Müslüman memleketine Cezayir dâvâsını anlataca ğını açıklamıştır.
Bugün başlıca Pakistan
gazeteleri Cezayir milliyet-
çilerinin hürriyet savaşları
n ı sempati ile karşılayan
yazılar neşretmişlerdir.
Karaçi'de ingilizce ola-
rak yayınlanmakta olan
"Şafak" gazetesi bugün ya-
yınladığı bir yazıda şöyle
demiştir :
"Bu milletin manevî des-teğinin Cezayir vatanperver-leri taraf ında olduğu husu-sunda cesur Cezayirliler, emin ve müsterih oalbilir-ler."
İNGİLİZ KIZ OKULUNUN MÜSAMERESİ
Kızıl Donanma Derigsinin Bir Yalan Haberi
Türkiye Araplara Karşı Isıaili Desteklemiş !
yon Dairesinden bildirilmiştir : Mosk0va'da münteşir Kızıl
Donanma Dergisinde tsrail Ge-nel Kurmay Başkanının geçen ay sonlarında Ankara'ya gele-rek gizli görüşmelerde bulun-
ANKARA, 14 (Basın-Yaym) Hariciye Vekâleti Enformas.
» m » . A , . Ux. .. (Foto MEHMET ERTUöl İngiliz KU Okulunun oğrenclle y.ll.k nıüsamerelerini dün ak,am I.efkoşada Bizim Zafer Sinemasında vermelerdir. Ka ahuhk bir seyirci topluluğu lu rafından takip olunan nıi sa-
mere pek muvaffakiyetli olmuş ve herkes tarafından takdir edilmiştir
Dün akşam Bizim Zafer sinemasında İngiliz Okulu kızlarımızın müsameresi pek başarılı olmuştur. İstiklâl Marşımız ile başlanan rnü-samerede, okul korosunun büyük bir başarı ile okudu-ğu şarkılardan sonra Yusuf Serverinin üç perdelik YA-NTIC EFE isimli piyesi tem-
tiil edilmiştir. Perde arala-rında okunan şiirler de mü-samereyi başka bir yönden şenlendiriyordu. Başarı ile temsil edilen piyesten sonra sıra millî oyunlara gelmişti. İlk olarak Aydın tarafları-nın bir oyunu olan Ortaklar Zeybeği oynandı, bunu Gey-re zeybeği takip etti. Artık
başarı ile müzik, müzikle başarı yarış ediyordu ki, programın en fevkalâde ve son kısmı Mavi Tuna valsı seyircileri adeta büyüledi.
Miisamereyi hazırlayan jiğretmen ve öğrencilerimizi candan tebrik eder k e n d i -rine gelecekte daha üstün başarılar dileriz.
duğu ve bu görüşmelerde ts-rail'in yakında Arablara ve hususiyle Birleşik Arap Cum-huriyetine yapacağı tecavüz e-masında Türkiye tarafından '« teklenmesinin mevzuubaiıis edildiği yolunda bir haber in-tişar etmiştir.
Türkiye'nin komşu ve kardeş Arap memleketleriyle arasını açmağa matuf olan ve Komü-nist gazetelerde sık sık rastla-nan bu gibi haberlerin her tür-lü asıl ve esastan âri olduğu şüphesizdir.
Xoraltan 20 Nisanda
Strazburg'a Gidiyor
A N K A R A 14 (Basın —
Yayın) : 20 Nisan ile 5 Ma
yıs tarihleri arasında yapı-
lacak merasimlere katıl-
mak üzere, Büyük Millet
Meclisi Reisimiz Refik Ko-
raltan'ın 17 Nisan'da Straz
burg'a hareket edeceği öğ-
renilmiştir. 20 Nisanda Av
rupa Konseyi Umumî Kâti-
bi M. Benvenuti, Parlâmen
to Reisleri, Hariciye Nazır-
ları ve diğer davetliler şere
fine Straaburg'ta bir öğle
yemeği verecektir.
Ş T M
SAKFA2
v A&ISLEB i
( B O Z K ü R T )
Yarını Bugünden Hazırlamalıya Z f.
I
Bizde eskidenberi bir kötü huy var-
dır. Herhangi bir kişiye öfkelendiğimiz
$ zaman, bütün bir toplumu suçlandır-
maktan çekinmeyiz. Aydın geçinenleri-
mizin de, bu gibi hatalara düştüğünü
gördüğümüzde, hayâl kır ıkl ığ ına uğ-
ramaktan kendimizi alamayız. "Bu ce-
maat zaten böyledir.." diyorlar Biz
kendi hesabımıza, bu gibi sözleri işitti-
ğimiz zaman, gerçeğe yanlış bir çehre
vermeye yeltenen teşebbüsler karsısın-
da adeta insanlığımızdan utanç duya-
rız.
Kıbrıs Türk toplumu kadar iyi
kalpli, misafirperver, millî benliğine
sahip, bir insan topluluğu dünya yü-
zünde pek az gösterilebilir. Her şeyde
müsbete karşı menfi olduğu gibi, iyiye
karşı da bir kötü olabilir Kötü tarafını
seçenler, pek tabiî iyiyi de kendilerine
;!; boyun eğdirmeye çalışacaklardır. Kıb-
rıs Türk toplumu, kendi benliğinin hâ-
k'mi, dürüst ve vefakâr bir insan küt-
lesidır. Bu kütlenin arasına karışanlar,
onu içten yıkmaya çalışanlardır kötü.
Seksen yıl ayrı ölçüye, ayrı mua-
meleve tabi tutulan, sinsi maksatlarla
vıpratılan, hakları elinden alınan, tah-
k : r edilen, sömürülen, küçük düşürülen
Kıbrıs Türkü, bugün artık uzun yılla-
rın tecrübesiyle liderlerinin etrafında
toplanmış ve toparlanmış, gelecek ay-
dınl ık günlere hazırlanmaktadır. Bu
durumda, halâ onu parçalamaya uğraş-
mak, halâ onu küçük düşürmek için çır
pınmanın ne kadar beyhude bir gayret
olduğunu söylemeye lüzum bile görmü-
yoruz.
Kıbrıs Türk topdumu artık kendi
| idaresini kendi eline almıştır. Artık,
;!; her müsbet faaliyetimizi hasetçi tahrik-
li» lerin, mevki düşkünlerinin teşviki ile
'4 sekteye uğratmak istiyecek bir Sömür-
| ge idaresine veda etmiş bulunuyoruz.
Geçen seksen sene içinde ne kay-
bettik? Ne kadar sömürüldük ve geri
bırakıldık? Kayıplarımız hayli büyük-
tür. Kaybettiğimiz zamanı ve serveti
telâfi etmek için şimdi yeni bir ruh, ye-
ni bir iman ve inanç çinde vazifeye atıl-
mamızın zamanı gelmiştir. Varl ık dâ-
vamız, kalkınma ve yükselme savaşımı-
za bundan sonra başlayacağız. Dünü
kaybeden bizler, yarını şimdiden hazır-
lamak için el ele, başbaşa vererek ça-
lışmalıyız.
Yeni bir çağın eşiğinde olduğumuz
böyle tarihî bir başlangıçta, toplum ola
rak neye ihtiyacımız varsa, onları tes-
bit edelim. Çağdaş medeniyet seviyesi-
ne nasıl çıkılır; onu araştıralım; bula-
lım.
Şüphe yok ki bugünkü nesle bü-
yük görevler düşmektedir. Kıbrıs Tür-
kü olarak, geleceğimizi ebediyen garan-
O S M A N T Ü R K A Y
ti altına alacak sağlam bir yapı kurma-lıyız. Kıbrıs Türkü kalkınmaya elveriş-li bir toplumdur. Ona hor bakmamak gerek.
ROBOT ŞAİR
Bundan bir kaç yu once Birleşik
AineriKacta, eieüirojıiK gelişmelerdi Dır
üaıerı oıaraK duyan ve auşunen bir
uuuane insan yaratılmıştı. Robot
" Johny" hiç bınmızın akıına gelme-
yen şarkıları durup bir bir bestelerdi.
iJujrarudinin sun ı oıacagına hükmeden
bir ÇOK meramı kışuer j o ü nyn ı n şar-
ıoıarını OinıeOiKierınde Kahkahadan kı-
ruayazmışıardı.
AmeriKadan gelen haberlerden öğ-rendiğimize gore, şimdi de bir robot
şair yapıımış buıunmaKtadır. Robot şa- •{•
ır, çıçenler ve kuşlar üstüne, bazı insan
şairleri Kıskandıracak mısralar yazı- X yormuş. ;!;
şairl iğin ince bir sanat, şairlerin a
de ince duygulu, heyecana oıduguna
dair bir ÇOK yazılar yazılmıştır. Şimdi *•*
makinelerin de şiir yazmaıarı, şarKi
besceıemelen karşısında acaba önümüz
deki çağlarda bizim gibi tembel insan-
lara luzum Kalacak mıdır *
Yılıardanberi Birleşik Amerika'da
"otomasyon" diye sanayide bir devrim £
yaratılması için uğraşılmaktadır. Bu |
çalışmalar hayli başarı sağlamıştır. On £
bin Kişinin çalışması gereken bir fabri-
ka, on kişi ile aynı randımanı verebil-
mektedir. FabriKada her şey otomatik
olarak yapılır ve yerleştirilir. Bir tele-
fon resepsiyonisti bir Kaç kât ip ve göz-
cü Koca bir labrıkayı çevirmeye Kafi
gelebiliyor. Hat i f ve ağır sanayide oto-
masyon usuıu, istendiği takdirde tatbik
edue bilir. Bugün Birleşik Amenkada
bir çok fabrikalar otomasyon ile çalı-
şır.
ingilizler de, sanayilerini otoma-
tikleştirmek için bu usule müracaat et-
meyi uzun zamandanberi tartışmakta-
dırlar. Böyle bir usûl tatbik edilecek
olursa, beş on yıl sonra işçilerin hali
ne olacaktır?Bazı bilgin ve düşünürler,
işsizliğe karşı bir hal çaresi bulunabi-
leceğini ileri sürüyorlar. Daha şimdiden
haftada 3 veya 4 gün çalışma konusu
üzerinde durulmaktadır. Peki ama bü-
tün fabrikalar otomasyon ile çalışırlar-
sa ne olacak? Yiyeceğimiz, giyeceğimiz,
kullanacağımız her tür lü eşyayı, tembel
Erkeğin Hoşuna Giden "Bir Şsyîer" Sadece Cazibe'dir.
"Bu kadında birşeyler var çok hoş! ' Kadınlar, umumiyetle güzel
sesler çıkarması lâzım gelen
bir kemena benzerler. Bazıları 1 f
hayranlarının kulaklarında tat
lı akisler bırakırken; diğerleri "
aynı esrarengiz sıfatlara sahip j
olmadıklarından nâhoş seslet (
çıkarırlar. Şu sihirli sıfatların
başında pek tabiî önce güzellik
gelir. Romantik ve günahtan
Jıoşlanan erkekler için kadın
güzelliği, ayrı ayrı mânalar ifa
de etmektedir. Fakat güzell'k
başka vasıflarla başbaşa git-
mezse fazla bir değer taşımaz
Şayet güzellik; heyecansız,
mermer soğukluğundaki düz-
gün hatlardan doğmuşsa, ilgi
çekemiyor, tahrik edemiyorsa;
ne neş'e ne anlayış ve ne de de
rin ib iç âlemi ifade edemiyor-
sa veya başka bir deyimle ruh-
suz bir tasvirse; arkasından sa-
dece sıkıntıyı sürüklemek tehli-
kesiyle karşı karşıyadır.
Kadında insanı bağlayan, büyüleyen; güzelliğini tamam layaıı ve hattâ güzelliğini ya-ratan kudret; şahsiyetinin par-layışının, canlanışının bir ifa-desi olan "cazibedir". Meşhur bir filozof şunları söylemiştir: "Şayet cazibeniz varsa, başka şeylere sahip olmanıza lüzum ı hatları yumuşatan bir fazilet- terinde apayrı
k . t . k . f e d e r a s y o n i
Genç kızlar ve zarif hanımlar İçin İki şık model. Soldaki rob
duha ziyade bir genç kız. İçindir. Üst kısım kadifeden olabilir,
elbisenin bel kısmı orljlnalltesidir. Sağda genç kadın için
ha/.ırlanııuş model.
bir mahlûk,
yoktur; eğer cazibeden malı
rumsanız dünya yüzündeki her
şeye sahip olsanız da ne kıy-
meti var?" Cazibe en mükem
mel güzellik unsurudur; etraf-
ta herkesin alâkasını çeken bir
hava yaratır; kalbin ve zekâ-
nın mevcudiyetini meydana çı
karır.
. Cazibe, zarafetiyle keskin
tir. Cazibeli kadın, heyecanlan
madan canlanmayı; yapmacık
rsız şefkat; içinde kötülük bu-
lunmayan tecessüsü bilir. Er-
kekler, bazan güzel bulmadık-
ları bir kadın için de "Onda
birşeyler var, çok hoş!" cüm-
lesini kullanırlar. İşte "O, bir-
şeyler" cazibenin ta kend:sidir.
Evet erkekler de, kadını göz-
unutulmıyan bir insan, düşün-
dükçe kendilerine zevk veren
bir şahsiyet yapan "bir şeyle-
rin'' mevcud'yetini kabul et-
mektedirler. Siz de " O bir şey-
lere" sahip olmak için her şey-
den evvel şahsiyetinizi olgun^
laştırmağa, hareketlerinizde
"duygularınızı" ön plânâ alma
yı deneyiniz.
Bir Kuşun Bacağında Bulunan Halkanın Esrarı
Bu Esrarın Yakında Çözülmesi Muhtemel
( tembel oturup makinelerin yapmasını %
f bit edelim. Çağdaş medeniyet seviyesi- mı bekliyeceğiz? Haydi bunu bir an
. r,a<,,ı Minin- «™.(,™ı,n, • k„ı„ için böyle olacak kabul edelim, ya hele
okuyacağımız şiiri, söyliyeceğimiz şar- £
kıyı da makineler yazacak ve bestele- |
yecekse o zaman dünyada lüzumumuz Iji
kalmıyacak galiba!. X
E n t e r e s a n t i m r
* ö s e M E R A K L I ! BAHİSLE
Mona Lisa Erkek miydi? Bir ressamın iddiasına göre, Mona Lisa
tablosunun modeli eıkekmiş
Bugün Louvre müzesinde
bulunan Leonardo Da Vinci'-
nin yapmış olduğu "Mona Li
sa" adlı tablosu, İsviçreli bir
ressam ve yazar olan Matma-
zel Torborg Ottosdotter'in or-
taya attığı bir iddia yüzünden
günün mevzuu olmuştur.
Matmazel Ottosdotter'e gc>-
re, "Mona Lisa bugüne kadar
zannedildiği gibi Leonardo Da
Vinci tarafından yapılmış za-
manının zengin bir taciri olan
Bay Francesco del Giocondo'-
nun karısının tablosu olmayıp,
haddi zatında herhangi bir ka
dına bile ait değ'ldir. Bu tab-
lo, ressamın daha birçok eser-
lerine de yapmış olduğu gibi
kadın kılığında resmettiği bir
erkeğin portresidir.
Nitekim san'at tarihleri
gayet iyi bilirler ki, Leonardo
Da Vinci'nin skeç defterlerin-
de tecrübe mahiyetinde çizmiş
olduğu insan resimleri arasın-
da bir çokla» kadın vücudu
üzerinde erkek başı, yahut er-
kek vücudu üzerinde kadın ba-
şı olarak çizilmiştir.
Yine Matmazel Ottosdotter'
in iddiasına göre, Vinci'nin
"Bacehus" ve "St John the
Baptist" adlı tablolarındaki er
kek modellerle "Mona Lisa"
adlı tablosundaki model aynı
şahsa a-ttir. Çünkü bu tablo-
lar yanyana getirilirse bunlar-
daki şahısların biribirine son
derece benzediği miişahade edi
lir. Filhakika Saint John'un
ev şarap ilâhının s'maları tıp-
kı Mona Lisa'da olduğu gibi
uzun, ince bir burun, yuvar-
lak çene, hassas bir ağız ve de-
rin, düşünceli gözler ile tersim
edilmiştir.
Şimdi gelgelel'm dahî res-
sam Leonardo Da Vinci'nin
birçok tablolarında görülen bu
delikanlının kim olduğuna. Bu
nu da Matmazel Ottosdot-
ter yazılarında şöyle izah edi-
yor:
Leonarda Da Vinci zama-
nında on yaşlarında kadar
olan bir erkek çocuğunu evve-
lâ yanına talebe olarak almış,
bilâhare de onu kendisine ma-
nevî evlât edinmişti. İşte bu
çocuk delikanlılık çağına gelin
cc onun yüzündeki hatlar artis
tin son derece hoşuna git-
m i ş o l d u ğ u n d a n
artist yapt ığı r e s i m 1 er
kadın olsun, erkek olsun hep
onu model olarak kullanmıştır.
Gerçi Leonardo Da Vinoi hiç-
bir yazılı eserinde bu çocuğun
sarih adını yazmamıştır ama
ondan birçok yerlerde "şey-
tan" diye bahsetmiştir.
İşte bütün bu sebepler yü-
zünden Matmazel Ottosdotter'
in iddiası dünya san'at tarihçi-
leri tarafından yabana atılma<-
makta ve onları derin, derin
düşünmeğe sevketmektedir. Zi
ra hakikaten Leonardo Da
Vinci bu erkek talebesinin yü-
zünü pekâlâ bir kadın vücudu
üzerinde resmederek bu toblo-
suna "Mona Lisa" adını koy-
muş olabilir. Yalnız bu iddia-
nın akisleri bu kadarla kalmı-
yor, ortaya daha mühim bir
mesele de çıkartıyor. Peki, Mo
na Lisa erkek olduğuna göre
bu tablo etrafında bugüne ka-
dar san'at tarihçilerinin yaz-
mış olduğu yazılar ne olacak?
Çünkü bilindiği gibi "Mona
Lisa" adlı tabloya ait yazılmış
birçok vak'alar vardır. Meselâ
bunlardan birisi Leonardo Da
Vinci, Madam Mona Lisa'nın
sehhar güzelliği karşısında o
kadar vecde gelmiş ve portre
üzerinde o kadar meşgul olmuş
tur ki, ebadı nisbeten küçük
sayılabilecek olan bu tabloyu
1503 ile 1506 yılları arasında
yani tamam dört senede ikmâl
etmiş ve poz verirken yorula-
rak yüzündeki o sehhar ifade-
yi kaybetmesin diye de Ma-
dam Francesco del Giocondo'-
ya atölyesinde devrin en meş-
hur musikişinaslarına onun sev
diği parçalan çaldırtmıştır.
İşte böylece bugün yıkılma-
sı muhtemel olan büstün bu ef
sanelere sahip Pariste Louvre
müzesinde şahane tebessümü
ile meşhur "Mona Lisa" tab-
losu san'at tarihçilerini modeli
kadın mıydı, erkek mi? diye
meşgul ediyor. Fakat ister er-
kek, ister kadın olsun Mona
Lisa tablosu yine dahilî res-
sam Leonardo Da Vinci'nin şa
heseri olarak müzedeki yerinde
kalacak ve ziyaretçilerine o şa-
hane tebessümü ile bakacaktır.
Geçen hafta Kıbrıs Ornitolo-jik Cemiyeti, kuşların bacaÇm da bulunan her halka için 250 mil mükâfat ödemeği vad eden bir proje açıklamıştı İlk halka dün (Salı) Cemiyet tarafından alınmıştır.
Projeyi işiten Baf Kazasına bağlı Çada'lı bir adam, evinde yuvalayan kırlangıçların ba. caklarına baktı ve kuşun ba-caklarının birinde bir halka ol-duğunu hayretle gördü.
Kuşu yakalayıp Hada tik Okul Müdürüne götürdü ve o da kuşun bacağından halkayı çıkardıktan sonra yuvada ynv ruları olan kuşu serbest bırak-tı. Daha sonra Müdür halkayı Cemjyete gönderdi.
BIRT MUSEUM, LıONDON SW 7, No. 11133" işaretini ta-şıyan halkanın kuşun bacağı-na 1957 senesinde Kıbrısta ta kıldığı tahmin edilmektedir. Mamafih, bu kat'i değildir. Halkanın kuşun bacağına kat'l olarak ne zaman ve-ııerede ta. kıldığını tesbit etmek için '.af-sllât İngiliz Müzesine gönde-rilmiştir,
Bir kuşun bacağında '»ulu-nan her hangi halkalar en va-kın öğretmene teslim edilmeli ve o da bunları, Kıbrıs Ornlto-lojik Cemiyeti, 10 Gladstone Sokağı, Lefkoşa adresine gön-dermelidir. Bunun üzerine, hal kayı bulana 250 mil mikslfat gönderilecektir.
İZMİR Otomobil Boyahanesi Boyahanemizde en cazip renklerde Otomo-
bil boyandığı gibi çarpık otomobiller de en gü-zel şekilde düzeltilir. Ayrıca radiatör tamiri yapılır.
Yeni tesislerimizle tekalemit yapıldığını da sayın müşterilerimize müjdeleriz.
Tam servis, sağlam ve itinalı iş, makûl fıat. izmir Otomobil Boyahanesi Sahibi
MEHMET SALİH KARDEŞLER Yediler sokak No. 72 (îş Bankası yanında)
LEFKOŞA
C 0 C Ü K
m m k s ı
LEFK0ŞADA 23 NİSAN
23 Nisan Millî hakimiyet ve
çocuk Bayramımızın gerekti-
ği gibi kutlanması için bu yıl
Federasyonumuzca oldukça
geniş bir program hazırlan-
mış bulunmaktadır. Bu mutlu
günün, anavatanımızda oldu-
ğu gibi, çocuk Bayramı ola>-
rak kutlanmasını esas ittihaz
eden bu program başlıca su 3
kısımdan müteşekkildir.
1. Giirübüz çocuk Müsaba-
kası
Geçit Resmi ve İlkokulla-
rının programı ( IV , V ve
Vl'ıncı sınıflan için)
111. Çocuk Balosu (1,11,
111 üçüncü sınıflar için).
Program hakkındaki tefer-
ruatın esasları aşağıdadır.
1. Gürbüz çocuk miisabaka-
sı : — Bu hususta gazetelerde
bilgi verilmiş olup 15 Nisana
kadar 2 yaşını tamamlamamış
çocuklar için müracaat kabul
edilmektedir. Müsabakanın
yer ve tarihi hakkında daha
sonra gazetelerde bilgi verile-
cektir.
2. a) Geçit Resmi : Talî ve
ilk okul öğrencilerimizle kulüp
ve kurumların ikişer temsilci-
sinin iştirakiyle teşekkül ede-
cek kafile, ö.e. saat 8'de Ata-
türk Meydanında toplanıp aşa
ğıdaki sıraya göre yürüyüşe
başhyarak Taksim sahasına gi
decektir : (İlkokullar İnönü
meydanında kafileye katılacak
tır.)
Bayrak kıt'ası
Büyük Bayrak — Millî kı,
yafet grubu.
Flâma kıt'ası
İlkokul Zeybekleri
C. Bayar Lisesi Bandosu
Kız İzciler
Erkek İzciler.
Seviye ve kız — erkek sıra-
sıyle okullar.
TÖRENI h ) Taksi sim
törenini ınüteakiT^ kıt alar r 1 • 1
yerlerini
narş,.
t 11
-at-
ANTİSEPTİK ABSORBENT
(RUTUBET ÇEKEN) MADDE İHTİVA EDER
EN SIHHİ ÇOCUK
PUDRASIDIR KIBRISTA ECZANE, TUHA-FİYE VE BÜTÜN SATICI-LARDA SATILMAKTADIR.
A R İ F K Û F İ Türk Ecza ve Kimya Evi
Lefkoşa.
BAKKALINIZDAN
ISRARLA
İL ÂLE SABUNU İSTEYİNİZ.
SAYİN HALKIMIZA K.T.K Federasyonu teşebbüsü ile kurulan
Lefkoşa Kooperatif Sütçülük Şirketinin imal ettiği DELİKLİ PEYNİR, KAŞAR, KAYMAK YAĞI ve NOR satılığa arzedilmiştir-
Sayın halkımızın ısrarla bakkal ve satıcılar-dan bu Türk mamulâtını istemeleri reca olunur.
Toptan satış veTevziat Yeri : MUSTAFA ALÎ ŞILLÜRALI No 64 Arasta Sokağı, Lefkoşa
RONDO suyu ısıtır, a
iyisi ve en sağlamıdır
R O N D O
Çamaşır Makineleri Alman tekniğin en yük-
sek nümunesi olan RONDO Çamaşır Makinelerimizin 1959 modelleri henüz vasıl olmuştur.
RONDO Çamaşır Ma-kinelerinin bu yeni modelle-ri Formayka kapaklar ile teçhiz edilmiş olup ır.odern mutfakların yeg.'.ne tamam-layıcı bir kısmını teşkil et-mektedir.
AKARSU GİYÎMEVİnden BÜLTEN:
* Londraııın eıı meşhur ve ileri gelen moda vara-
tıcıları "ROSSMORE FASHIONS" il, yaptığı-
mız son anlaşma ile bundan böyle Ivondrada
Pazartesi çıkan yeni model bir elbiseyi aynı haf-
tanın Cuma gününe siz de giyebileceksiniz, f
* Bugün ilk parti olarak 52 m o d e l birbirinden ori-
j inal ve şık yazlık ve m e v s i m l i k elbise, kostüm
ve etek uçakla gelmiş ve p i y a s a y a konmuştur.
* Y i n e anlaşmamız gereğince aynı model bir elbi-
seden azamî olarak ancak 4 adet getirebileceği-
mize göre bundan böyle Türk buyanlarını da
üniforma gibi giyinmeden kurtaracağız.
Bugün hemen AKARSU G1Y1MEV1N1 ziyaret edenler zengin elbise ve etek koleksiyonumuz-
dan en fazla seçme fırsatını bulacaklardır.
Fiatlar sizleri ve piyasayı hayrette bırakacak
kadar ehvendir.
AKARSU G1YIMEVI Kibrisin en zengin, en modern ve en ucuz
Giyimevidir. Girne Caddesi 40 - 42 Lefkoşa
' » • i» m w 1
İ L Â N 19 Nisan, 1959 tarihinde P a z a r günü 79/59 ve 88/5»
numerolu menkul malların satışı ritlerl mucibince «>1"°
lunan "Consul" markalı B. 9f>9 nıımerohı otomobil il?1"
müzayede ile satışa çıkarılacaktır.
Satış nakdi olacaktır ve Küçiik İskelenin .vıinlll(ifl
Tiirk Ku lübünün dışarısında ö.e. saat 9 da başlıya"1®
Otomobil saat 12 de, şayet teklif kabule şayanse, en yük-
sek teklifi yapan şahsa teslim edilecektir.
Alâkadar şahıslar Cuma ve Cumartesi günleri m«»ı
: aatlerde LArııaka Kaza Mahkemesinde bulunan Beyi'
Hayrettin ile temasa geldikten sonra
bili tetkik edebilirler.
ismi „tnmn-
Lârnaka, 13 Nisan, 1959.
HAYRETTİN ALİ Beylik
Deputy Shcrrif M»' : !
çamaşırı yıkar, sıkar ve ffOTOKıbr^ithal e d i l e n « r m k i M İ e ^ S İ t e n
RONDO'dan şaş-
mayınız, V„. en büvük
menfaatiniz icabıdır.
Kıbrısta Umum
Mümessilleri
ATAÎ KARDEŞLER
Lefkoşa—Mağusa
Lârnaka
K » e > e > M M I » > M M M « > H M M W > M W w w » w f w l w f w w » W H W M I « « M « â . M
M A A D T M R A F I N D Â N S a Y I B M
-f- -*-
MUHASİB ARANIYOR HÜSEYİN ÎRFAN Ticarethanesinde
Hesab ve Yazı işlerini yapacak yazı man'; nesi ve ingilizce bilen bir kız veya er<«* memura ihtiyaç vardır. Maaş ehliyete re ödenecektir, istekliler Lefkoşada Hi • SEYIN İRFAN Ticarethanesine müraca-at etsinler.
İ S T A N B U L TAKSİ YE KAMYON YAZIHANESİ
Günün 24 saatinde müntezam servis ve rica Girneye her gün Taksi servisi yapıl"-
Hareket Saatlaı ı: 7.30 11.00
13.00 ,i](in
Adanın her tarafına nakliyat y«Pa,öu 1 Kamyonlarımız emrinize hazırdır. Toprak ^ ma, ev eşyası taşıma, deniz veya dere kunn mini için bize telefon ediniz.
Y A K U P B E Y O G L l
iplik Pazarı SokaJ.
O R T A M A MU LefK'^e •
İftfH)
ırı ile İngiliz Gizli Servisi itki mücadelenin içyüzü
f AKALAYAMADIK ? V„„S Kıbıu. Cumhuriyetinin kabinesinin
t F«b Ç»k can kaybına sebep olduktan «onra
yi» »o" bulan tarihin en kanlı çeteci savas,-
t «avaıjı bundan tanı dört sene evvel, bıı
|<i l»lr Radyo İstasyonunun birdenbire
hava edilmesiyle başlamıştı.
Yazan:
K e i t h M o r f e t t
( 11 O 7, K U K T ) SAYFA S
mıvorlar. J.tVIfHU.V •
ise artık Kıbrıs'ta
susmuştur. Rumlar
iyi geçiniyorlar.
r Rumlara gayet kibar
r. Nihayet İngiliz
,,!, n htıiesle canciğer ar-
...ıMjIık ediyorlar.
şehirlere indiler.
Vmn kahramanları
nın taşkın teza-
da resmî geçit-
Birkaç hafta ön-
Ingiliz askerleri-
ni çetecileri avla-
tepelerde §im-
ıllarla rüzgârla-
ı dinleniyir.
s'ta açılan yara yavaş
; bağlamağa başla-
. i' ı nunla beraber, biz
şu anda unutma-
rkeıı bir husus var;
evvel dağlardan şe-
ı nihayet Kıbrıs'tan
uzaklaşmış olan Grivas'la «-1 î
Jiiıh 300 adamını yakalamak
,.11-uı.da istihbarat teşkilâtp-
,iii/ııı ;n teraıiş olduğu muvaf
k. Bunu bir gün bite
ı çıkarmamalıyız.
YAKALANMIYOR
URDU (îrivas ile adamlarını ele ge-ni ihtimalimizin ne kadar
•4.1 olduğunu ancak, şimdi, Kıbrıs'ta silâhlar sustuktan son a eıımeğe başlıyoruz. Kıbrıs'ta fevkalâde hal sona
ıdibrı ı Grivas ile arkadaşları-nın neden ele geçmediklerini
tli kaynaklardan elde edi-f' m ılûrnatla yavaş yavaş öğ-
ffnmege haşlar gibiyiz, öğren • simiz bu hikâye bugün zihin
<•» romancıları bile ' •'OTi ıIr-r içinde bırakacak ka-
fantastiktir.
Meselâ Grivas'm Kıbrıs'ta :ıwjıHe>ine devam ettiği • ırlıirt,e kıırye olarak hemen ™*n daima üniformalı polis
k komiserlerini kullanmış-tır,
^•rıs'ta çetecilere karşı kul tinılan jkjİJs motosikletlenvle
«İvilin devriye arabalarının
f1»-' I OKA'ya hizmet ettiği
••'kılmıştır. Kıbrıs'taki ted ,;'5 lı nhinin en civcivli günle-
Ada polisinden iki yiîzü
®wudali doı/ıuya veva va-;:ı!i Wı şekilde EOKA'nın
'l[i!ilil'1' bulunuyor ve EOKA !ieı an her türlü harekete
"̂îraeSe hazır bulmıu\oıl;u -•ti.
,6u kadarla kaka yine iyi
, ı'Üİ (,|< dışlarının dağlar-S;ıvırlard:ı uzun uzadıva ta
P«n sonra nihayet iyi bir
I 'f ̂ ^atıldıkları zaman na-
°™P ta ka< ıb İdilin..: ist i 11
bir türlü akıl 'Umuyorlardı.
,'Jj ''OLlSimiN ÇETE-
f " " ' ^BİRLİĞİ
t,ir »Mue defalarca teker-
Şimdi ise tuzağa dü-
t;;|Jlnı '.'•»'•'ilerin kordon al-
nımı??11 ka,-'P kurtulmağa
Ş t t v i ' " ' , ^ ' İv askerî birlikleri taıa-
( 7 kuşatılan EOKA çete-
; 7' ^lUnHıklan yerde giz-
fV'a kendilerini kovala-
^ a s h u d a EOKA taraf
komiserler t.r
(| devriye arabal.un, ,i! bindiriliyor, hafif
dizlerinin altında n ''"da üniformalı iki
arabayla kordon
pnlıyorkrdı.
an doğru s'a Londra'
• K " Si/li servi, ajan
/ «'aya ayak butik-Htu tçin -ImU olduk-
larını anlamak isteyen ve EO-
KA' nın gizli yardımcısı sivil
polisler tarafından takip edil-
meğe başlanıyordu. Bu gizli
servis ajanları nihayet takip
edildiklerinin farkında oluyor-
lardı. Ama o zamana kadar iş
işten geçmiş, hüviyetleri mey-
dana çıkmış bulunuyordu.
Bazı kimseler belki bu ya-
zımla İngiliz istihbarat teşkilâ-
tına karşı-haksız davranmakta
olduğum kanaatine sahip ola-
Jbilirler. Aşağıdaki hâdiseyi bu
§ekilde düşünmeleri muhtemel
kimseler için yazıyorum: Gri'
vas ile ileri gelen EOKA ele-
manlarının adayı terkedişleri-
nin üzerinden haftalar geçti.
Böyle olmasına rağmen, ada-
daki istihbarat subayları Gri-
vas ile silâlışörlerinin dört yıl-
lık çete savaşları boyunca han-
gi dağların hangi mağraların-
da saklanmış olduklarını hâlâ
tesbit edemediler. Tesbit et-
mek şöyle dursun, bu hususta
en ufak bir tahminde bile bu-
lunamıyorlar.
TEKRAR VAZİFEYE
ÇAĞRILACAKSA:
Bu sebeple, üç yüz EOKA
çetecisi yaruı istedikleri anda
.sırra kadem basıp İngiliz silâh
h kuvvetlerine karşı dört yıl
muvaffakiyetle mücadele ettik
leri sırada sığınmış oldukları
.mağralarıııa tekrar çekilebilir-
ler.
Geçen kasım aynıda Gri-
vas'ı yakalamak üzere hususî
surette Londradan uçakla gön
derilen istihbarat şefi Kıbrıs'-
ta sulh olduktan sonra EOKA
çetecileri dağlardan inip te so-
kaklarda muazzam halk kit-
leleri arasında geçit resmi yap
tıkları sırada, ajanlarına emir
vermiş ve bu çetelerin teker te
ker ve grup halinde fotoğraf-
larını çekilmelerini emretmiş-
ti.
Jlıon Prendergast'ın adam-
ları resmi geçit sırasında hal-
kın arasına karıştılar ve kibrit
kutusu büyüklüğündeki fotoğ-
raf makinelerini kullanarak çe
tecilerin fotoğraflarını çektiler.
Ama bu ajanların bilmedikle-
ri, farkında olmadıkları bir şey
vardı; Kendileri o minicik fo-
toğraf makineleriyle çeteoile
rin fotoğraflarını çekerken çe-
teciler hesabına çalışan Rum
fotoğrafçıları da harıl harıl
bu gizli servis mensuplarının
resimlerini alıyorlardı.
Bu arada sırf İngiliz istih-
barat subayları için hazırlan-
mış ve içinde yakalanması için
kati emir verilmiş olan çeteci-
lerin fotoğrafları ve hakların-
da geniş malûmatı bulunan,
üzerinde de "Çok gizlidir" ka-
yıdını taşıyan bir broşür de
EOKA liderlerinin ellerine geç
miş bulunuyordu.
Bu broşür ellerinde olduğu
içind;r ki, bütün çeteciler, peş-
lerinde olan İngiliz istihbarat
teşkilâtına rehber vazifesini gö
ren broşürde ne şekilde ve han
gi fotoğraflarının neşredıldıgı-
ni, polislerin nasıl bir adam
aradıklarını biliyordu. Bu se-
beple istihbarat subaylarını ve
gizli servis ajanlarını aldatabil
mek için broşürde basılı olan
fotoğraflarına hiç b e n * e"
njiyecek şekilde kıyafet değiş-
tirmesini bilmişlerdi.
IŞI AKSATAN NOKTA:
' İngiliz istihbarat teşkilâtının
Kıbrıs'taki muvaffakiyetsizlıgı
nin en büyük sebeplerinden bı
ri de temizlik harekâtları bo-
yunca çok zaman ordu ile po-
lis arasında hemen hemen hiç
i KİBRİS BzvsımnDMi
KTNOS gazeteni şu bas makaleyi yayınlamakta-dır:
P n ^ u k u r u l mazdan önce EDMA bir siyasî parti olmak-tan ziyade dostane bir kımılda mş diye vasıflandırılmıştı. Bu teşekkülün particilikle alâka sı olduğunu iddia edenler, i ç -mişte de söylediğimiz gibi, halk arasında da particilik ya-ratmaktan başka bir gaye uğ-runda çalışmamaktadır. Bu-nun aksine EDMA Partisi bü-tün Kıbrıs Rumlarını bir çatı altına almak amacıyle kurul-muştu. tlân edildiği birinci günden emellerini ilân eden bu teşekküle hiç bir kimsenin -flaha doğrusu namuslu bir Rum un cephe alması akla çel-meydi. EDMA Partisinin Eoka üyeleri tarafından kurulması-nın hiç bir ehemmiyeti yoktur. Bütün halkın bu teşekküle ka-tılmasını da i temek sağcı me-vıl'i bir parti kurmak demek değildi. Bütün bu açıklamayı "AKEI," Komünist partisinin veni bir gençlik partisi kurma-ğa teşebbü < etmesini takib edi-yor. Dört yıllık mücadelemizde hiç bir faydasını elde edemedi, ğimiz "AKEL" in Pazar günü yaptığı toplantıda konuşanla-rın ağızlarından sadece bir boz gunctıluk ve particilik sesi çık-'ı. Aklımızı başımıza toplaya-rak bir birlik halinde toplan-mağa bakmalıyız. Yoksa zara-rımız çok olur.
ELEFTKRİYA gazetesi neşrettiği bir makalede şunları iddia etmektedir:
Muvaffak olmamış Zürih an-laşmasına varılmasına yegâne sebep burada yaşayan iki ce. maat ile Türkiye ve Yunanis-tan arasında iyi dostluk mü-nasebetlerinin kurulmasıdır.. Maalesef Zürih anlaşması ile ayrı belediyeler ve mahkeme !er kurmak istiyen Türk cema-atının. Rumlara itimat bes'ema diklerini ortaya koymuşlar ve bu iki hükümet ve halk sevgi-sinin ayrılması ile iki cemaat arasında mücadele yine devam edecektir. Rum cemaatı şim-diye kadar hiç bir defa bile bir Rumun Türk hâkim tarafın-dan muhakeme edilmesine şi. kâyet etmemiştir. Son dört se-ne zarfında ve hatta halâ aza-mi kaza merkezlerinde Reis ve yardımcı ı Türktür. Bunlar Rumları muhakeme etmekte-dirler. Zürih anlaşmasıyle Türk cemaatının ortaya koy-duğu bu samimiyetsizlik ve itimatsızlık yersizdir. Belediye îçr ayrıldığında -eğer ayrılır. ;a- Türkler Rumlara ve Rum-lar da Türklere boykot edecek ler ve işbirliği yapmayacaklar-dır. Türklere tavsiyemiz bele-diye ve mahkemelerin taksi-minde İsrardan vazgeçmeli»ir. ler. Aksi takdirde işbirliği mümkün olamaz.
FİLELEFTHEROS gazete sinin bir muhabirine israil Hariciye Vekâletinin bir sözcüsü şunları söylemiş-tir
Eğer Başpiskobos Makarioa Israili ziyaret etmek için hükû metimizin davetini kabul ^er-se bizi memnun bırakacaktır işlerinin, çokluğu yüzünden eğer kendisi böyle bir ziyaret-te bulunamazsa İsrail hükûme ti kendisini temsilen birinin îs-railde çok iyi karşılanacağını söylemiştir. Bu fikrimiz gün zarfında Makariosa da açıkla-nacaktır. tsrail hükümeti ada ya hususi bir neşe içinde ziraî hayvan yemi, bağ sulama ve saire gibi işlerden anlayan
bir irtibatın mevcut bulunma-
mağıydı. ,
Ordu kâfi miktarda istihba-
rat malûmatı alamadığı için
boyuna şikâyet edip duruyor-
du. Emniyet teşkilâtının ileri
gelenleri ise orduya verilen giz
,1i malûmattan da ordunun ge
reken şekilde istifade etmediği
ni bildirerek şikâyetçi idi.
Bu yüzden ordu çok geçme
den polisten tamamen ayrı ola
rak çalışan kendi istihbarat teş
kilâtını harekete geçirdi. Hal-
buki nihayet emniyet teşkilatı
da senelerdir aynı işi yapıyor-
du. Bu yüzden ordu ile poli-
sin aynı mevzudaki çalışma-
ları arasında irtibat yoktu.
Hattâ bir aralık öyle oldu
ki, 300 çeteci dağlarda rahat,
korkusuz, mışıl mışıl uyurken
ordu ile polise mensup sivil
ajanlar sokağa çıkma yasağı-
nın mevcut olduğu saatlerde
bu yasağa riayet etmedikleri
i ç i n Kıbrıs şehirlerinde birb rı
ni tevkif etmek için âdeta ya-
rış ediyorlardı.
HAZIRLANAN RAPOR
Başından sonuna kadar bu vaziyet hep bu şekilde yürütül dü. Şimdi ise, Kıbrıs'taki gıcır gıcır, yeni, mavi pence-reli polis müdüriyeti sarayında yeni bir rapor hazırlanıyor. ' ( Bu rapor Kıbrıs'taki İngiliz istihbarat teşkilâtının neden muvaffakıyetsizliğe uğramış ol duğunu bildiren hususları İhtı
v f t etmektedir. Fakat bu ra-porun da istihbaratın kasala-nna yerleştirilip gözlerden sak lanması mümkündür. Yoksa bir gün gelip te İng'liz istihba-rat teşkilâtının her çeşit faali-yetinin Kıbns'ta neden bir fi-yasko ile neticelenmiş olduğu-nu öğrenebilecek miyiz?
Hürriyetten
mütehassıslar heyeti göndermiş tir.
Bu konuda "ELAL" uçak şir keti tarafından hazırlanıp da gazetecilerin îsrailc davet »•dil-melerini müteakip Israilln en iyi otellerinden biri olan Kral Dav id" te turizm ve Ha-riciye Vekâleti müsteşarlarının da hazır bulunduğu bir toplan tı da yapılmıştır.
CYPRU8 MAİL gazetesi Makarlosun dünkü beyana tından şunları İktibas et-miştir :
tkı tarafta da belediyeler meselesini halledecek kadar iyt niyet mevcuttur. Ayrı belediye mevzuundaki ayrılıklar pekâlâ halledilebilir. Kilse mülkfne gelince 4 yıl evvel Mağusa'da bulunan Ayia Napa kilsesinin mülkü için size yine konuşmuş tum. Bu kilenin elinde bulu-nan arazileri vaktin müsait ol-duğu zaman herhangi bir şah-sa iyi bir ücret mukabilinde icar etmeğ hazırız. Geçmişte olduğu gibi şimdi de çiftçilerin kendi aralarında hpngi parça. yı ekip biçmek arzusunda ol-duklarını anlaşarak bize 'oılüjr meleri en önemli terakki ola-caktır.
TIMES OF CYPRUS ga-zetesi ingiltere Daily Exp-ress gazetesinde intişar eden aşağıdaki makaleyi iktibas etmiştir:
Adadaki askeri birliklerin çoğunun tngiltereye gitmeleri artık bir zaruret haline gelmiş tir. Kıbrısta ingiliz askerleri-nin lûzumıı ve onlara gösteri, len ihtiyaç hiç denecek ka lar azalmış böylelikle sulh ve sükû nu idame ettirmek için pek az askere ihtiyaç kalmıştır.O hal-de onları neden hakarete, ezgi-ye ve hatta mantıkî zorluklar karşısında bırakalım? Adıda yalnız askeri ehemmiyeti olan alaylar bırakılmalı diğerleri adayı terketmelidir.
Girne sahillerinde - 3 milde
DENİZKIZI BAR VE PLAJ I AÇ ILD I
Denizden çıktıktan sonra,
banyo için duş tertibatı
hazırlanmıştır.
B u l m aca Hatırlayan : M. Ş
1 2 3 4 5 6 7 8 9
ı • • • • • • • O D
2 • • * • • • • • •
3 • • • • • • • • •
4 • • • • • • • • •
5 • • • • • • • • •
6 • • • • • • • • •
7 • • • • • • •
8 • • • • • • • • •
9 • • • • • • • • • di." Soldan Sağa:
1. Gerekli muamele. 2.
Rey. Hedefe tam vuruş. 3.
Yavru beygir. Dişi Tanrı.
4. Hadise. Ani karar vere-
rek her işe saldıran. 5. Bir
emirdir. Tersi yazıda sıfat
yapıcı ektir. 6. Kanaat ge-
tiren. Askeri toplantı yeri.
7. Şöhret. Tadat etme. 8.
Istridye içinden çıkarılan
kıymetli taş. Har f okunuşu
9. Basit cisimlerin hususi-
yetlerini inceleyen ilim.
Yukarıdan Aşağıya:
1. Makine ile tesbit edi-
len resim. Ad. 2. Bir işi yap
mak için isteksizce vakit ge çiren. 3. Başka yurdun in-
sanı. 4. Nota Alt, üst, ön,
arka dan başkası. 5. Bir oto
riteye baş kaldıran. Halk. 6
Eski devirde erkek hizmet-
çi. Ötürü demektir. 7. Barın
dırma (Arapça). Hayvan
gıdası. 8. üşüşme. 9. Elbise
nin sarkan kısmı. Su taşı-
yan.
DÜNKÜ BULMACAMIZ IN
HALL İ
Soldan Sağa:
1. Obur. Baki. 2. Kalaba-
lık. 3. Usul, Yara. 4 Mu, İb-
re. 5. Ara. At. 6. Pakt. 7.
İlmik. 8. Li„ 9. Onklio, Oh.
Yukarıdan Aşağıya: 1. Okuma. 2.Basur, Olan.
3. Ulu. 4 Rali, Pili. 5. Akıl. (i. Bayrak. 7. Ala ettin. 8. Kır. 9. İkametgâh.
KIBR IS T. KURUMLAR I
FEDERASYONU BAĞIŞ
LİSTESİ
Bankaya yatırılan £7,436.240 Lefkoşa Türk Posta Memurlarından 10 Hayırseverden (Muammer Yeşjlada eliyle)
Kıbrıs Şiirleri Hürmüs Dalaş Askerî bir Araba sa-tışından Lefkede Günaydın şi-irleri satışından Kıbrıs Türk Ses ve Saz T0pluluğu Kon. serinden Bir Hayırsever M. Kemaleddin, Sing-rasi (Ocak, Şubat, Mart ayları bağışları
11.500
7.000 5.U00 15.000
85.000
15.000
115.300 1.000
3.000
£7,684.040
FEDERASYONA DAtMA Y A R D I M EDtNîZ . D A M L A DAMLA GÖL ÖLÜR '
D A M L A L A R I ÇOĞALTALIM.
Kâtibe aranıyor
TÜRK (MMff
İLİZ KEMAl
LAVRENSE
bunu
53
işitmiyen —Evet , kalmadı...
—Maksatlarının, bu şekil de şeyhin faaliyetlerini maskelemek olduğunu her halde tahmin edersiniz..
—Evet, fakat şeyhin maksadı ne ? Fransızlar onu Istanbula niçin getirdi-ler?
—Lavvrence'i aramağa..
—Lavvrence'i m i ?
—Evet...
—Demek Lavvrence'i Is-
tanbulda biliyorlar..
—Lawrence'in burada ol-
Kumaş ticarethanesinde' madiğ i hakkında kendileri-
tezgâhtarlık veya kasadar- ne oldukça kuvvetli deliller
lık yapabilecek genç bir ba- gösterdim.. Fakat, bir
yana ihtiyaç vardır ' ! l ü i k n a edemedim..
tür-
Orta Okul mezunu tercih
olunur, maaş
olacaktır.
ehliyete göre
Müracaat :
Adem A. Kaner v e Kardeşi
42 Yeşil Gazino
Lefkoşa - Tel. 5089.
Kiralık Ev
Lei'koşada Edirne Sokağı
No. 11 (Zafer Sineması ya-
nında) dört odalı, avı-upa
banyolu, elektrik teşkilâtı,
akar suyu ile yeni inşa edil-
miş bir ev kiralıktır.
İstekliler, Girne Caddesi
No. 62 de İsmet Hüseyin
Balcıya müracaat edebilir-
ler.
En Halis Kahve YEStLADA
KURU KAHVESIDÎR
Türk Bayrakları ^23 Nisan Bayramı
için Kâğıd Bayrakla-
rımız nefis bir şekil-
de basılmış ve toptan
satışa arzedilmiştir.
Topiancı müşterile-
rimize duyururz.
Bozkurt Basımevi
İ l a n
- Fiat Teklifnamesi Tıp Dairesine Alaca te-
darikine dair f iat teklif na-meleri 18.4.59 Cumartesi günü ö.e. saat 10'a kadar Defterdarlığa vasıl olmalı-dır. Daha fazla tafsilât Tıp Servisleri Müdüründen alı-nabilir.
Usküda r Taksi Yazıhanesi
" ÜSKÜDAR " TAKSİ YAZIHANESİ yeni-den halkımızın hizmetine girmiş bulunmakta-dır. Deluks arabâlar ve tecrübeli şoförler. Aynı zamanda Lârnaka Lefkoşa arası müntezam servis yapmakta devam eder. Lârnakadan sa-bah saat 7, 9, 11 ve 1.30 da, Lef koşadan sabah saat 8,11,1 ve 3.30 da.
Gece ve gündüz halkımızın emirlerini bekler. LEFKOŞADA LÂRNAKADA Asmaaltı No. 72 Ankara Sokak No. 82
TEL. 3819 Küçük iskele karsısı ARİF EMİR TEL. 2755
ZER0 SETTE?
—Demek Lavvrence'cten çok korkuyorlar...
—Lawrence'den korktuk ları kadar şeyh Bedr?ttin< de güveniyorlar...
—Bu şeyhin elinde ne gi-bi bir kuvvet olabilir ki?.
—Binbaşım, sanki hiç b'r
şeyden haberiniz yokmuş
gibi konuşuyorsunuz.. Siz
de bilirsiniz ki Şeyh Bed-
rettin Arabistanda Fransız
ların adamı ve Lavvrence'in
baş düşmanıdır.. Ayni za-
manda Lavvrence'i tanıyan
yegâna yabancı ajandır..
—Bunu nereden öğrendi-
niz?
Janet'den.. .
Binbaşı piposunu masa-nın üzerine bırakarak aya-ğa kalktı... Sinir içindeydi.. Odada bir müddet aşağı yu karı dolaştıktan sonra tam önümde durdu:
—Bu malûmatı bu kadar kısa zamanda öğrenebilme nize doğrusu hayret ettim Esat Bey... Çok, ama çok şey biliyorsunuz..
—Janet benden hiç bir şey gizlemez...
—Hayret , bu kadar ihti-yatsızca konuşabilmesi çok şaşılacak şey..
—Yoksa benden şüphele-niyor musunuz Binbaşım?
—Hayır , fakat.. —Hayır , bu kadar çok şe
yi bu kadar kısa zamanda öğrenebilmem sizi şaşırttı.. Bunu yüzünüzden ve gözle rinizden anlıyorum.. Ja-
Yazan : OSMAN S E D E N
net'e gelince, kendisi iyi bir
ajan, fakat ayni zamanda
bir kadındır. Hem de seven
bir kadın..
—Evet aranızdaki aşk
münasebetlerini biliyorum.
_ 0 halde benden şüphe
etmenize mahal yok..
—Can ım sizden şüphe et
t iğ im yok..
—Fakat maalesef bun
dan sonra size getireceğim
malûmat ı başka kanallar-
dan elde etmeğe ıığraşaca-
ğ ı m -—Niçin ?
—Fransızlar Jaııet ile
olan münasebetimden şüp-
heleniyorlar... Kendisini be
nimle görüşmekten menet-tiler..
—Oh bu fena işte...
—Merak etmeyin, ben
mutlaka kendisiyle temas
etmek imkânını bulaca-
ğım.. Bugünlerde Fransız-
lar Şeyh Bedrettinden baş-
ka kimse ile meşgul olmu-
yorlar..
Binbaşı, Şayh Bedretti-
nin adı geçince göze batar
derecede sinirleniyor, ken-
dine bir tür lü hâkim olamı-
yordu. Bir müddet düşün-
dükten sonra bana döndü:
—Bu şeyh ile mut laka te
mas etmeliyiz, fakat nasıl ?
— Bu hususta biraz tetki-
kat yapabilmek için bana
biraz mühlet verin..
—Ziyaretçiler evine da-
dandıktan sonra oraya
adamlarımızı sokarak ken-
disiyle yüzyüze gelmeğe ça
lışırız..
—Evet , fakat şüphelen-
diği takdirde muvaffakiyet
ihtimali sıfıra iner..
—Siz kendisiyle temas
edecek misiniz?
—Bu hususta bana bir
emir vermediler ki..
—Böyle bir vazife ala-
maz mısınız?
—Kendisiyle temasa ça-
lışacağım. Belki bu husus-
ta Janet'in bana bir yardı-
mı dokunur..
— Evet Esat Bey, bu işi
mut laka yapmağa çalışın,
fakat sizden şüphelenmele-
ri başımıza bir iş açabilir..
(Devamı var)
A Y D I N Çanta ve Valiz İmalâthanesi
ı&m»n
Türk sermaye ve emeği ile imâl edilmekte olan AYDIN çanta ve valizlerini tercih ediniz.
Toptan ve Peı akente Satış Yeri: SÜLEYMAN İSMAİL
Celâliye Sokağı No. 53 - Lefkoşa.
EMNİYET TİCARETEVİ LTD. Mağusa'dan
Aşağıda müfredatı yazılı eşyaların direk ithalâtçısı,
toptan ve perakente satıcısı olduğumuzu alâkadar Kıb-
rıslı Türk esnafına bildirir, kazalarda mümessiller ara-
nıyor. Alâkadarların lütfen müracaatları
Bahçeciler için su motorları (Wolseley Marka)
komple
S.L.E. Para kasaları.
Çelik yazıhaneler ve dosya dolapları
Demirciliğe ait her nevi aletler, bıçkı, makas ve
menkeneler
Marangozlara ait her nevi aletler
Muhtelif renklerde kapı ve dıvar boyaları
İnce ve kalın seloteksler
Her renk Formayka
Kömes ve duvar kesme telleri
Hırdavatçılığa ait her çeşit eşyalar
Çimento ve su boruları
Katranlı kâğıtlar
Düz ve buzlu camlar ve her nevi aynalar
Ateşte yanmayan, düz ve oluklu plâstik lamarinalar.
Avusturya Kerestesi
Rekabet kabul etmiyen ehven fiyatlarla satılmakta-
dır.
• SALON MOBİLYA EVİ ABDI ÇAVUŞ SOKAK No. 13 -15 LEFKOŞA
Modern Mobilya Atelyemizin prensibi SAĞLAM ZARİF iş yapmak ve siparişleri gününde teslim etmektir.
Adrese Dikkat: Abdi Çavuş Sokak No. 13 L E F K O Ş A .
E J D A N M E H M E T
15
B R A U N Ceb Radyolar.
(L , i
\ % ^ H H f l
i M k • .
H k * w-\ >j
3J" ><6" KİA hacminde ve lâmbasız olan bu radyolar, en ufak bir pille 100 saat çalışır. Uzun ve Orta Dalgaları Net olarak alır.
FIATI : £14.500.
Genel Acenti : AHMED SEDAT Girne Caddesi No. 38, Tel: 3640
LEFKOŞA. ^ >*l l«l —- ıı-ı rf. lâl
TÜRKÇE PLÂKLARINIZI FOTO ŞIK'da Bulabilirsiniz
İ N D A N S A Y 1 S A L O R T A M A A K T A R ! L M H
SAYFA l ( B O Z K D İ T )
• M > H — H M M M M M M M M H — H M — H H I
Spor Bir haftadan beri Hatay'da bulunan Lârnakanın dinamik sporcuları
Demirsporlular dün avdet ettiler Maçların neticesi: 1 galibiyet, 1 mağlûbiyet ve 1 beraberlik
çok memnun kalmış ve bi-
zim vasıtamızla liderimize
bilmukabele sevgi ve sem-
patilerini göndermiştir.
Bu meyanda, Hatay Be-
den Terbiyesi Bölge Müdü-
rü çok kıymetli Şükrü Bal-
cı ağabeyimizin bizleri
Anavatana ayak bastığımı?
bir andan itibaren çok bü-
yük bir fedakârlıkla adım
adım takip ettiğini ve bir
an bile yayımızdan ayrılma
madiğini "belirtmek iste-
rim Sayın Şükrü Balcı
Bey'e, bizlere göstermiş ol-
dukları bu büyük alâkadan
dolayı ne kadar teşekkür et
sek azdır.
Antakyanın tanınmış ve
çok sevilen kıymetli simaca
rından Kurtuluş Kulübü
Başkanı Avukat Sayın Sa-
bahettin Adalı Bey'de biz-
lere büyük bir yakınlık gös
termiş ve bilhassa kendi ev
terinde 100 kişilik muaz-
MÜ 1 -rt1,flll. P ^^ m W
iıl JMIKI *sŞffifBiffTMM
n * r e ^ K t ^ 1 ma
•fillni^lfl „ %
m ^MBLI >< | R f HK PÜN-. ; JffS
İ î B ^ l h '
i r ' » İ r i l
DUtı Hatay'dan dönen Demlrsp
Geçen Salı günü uçakla
Hatay bölgesine giden Lâr-
naka Demirspor kulübüne
mensub 22 kişilik futbolcu
vıe idareci kafilesi, dün ada
miza avdet etmiştir.
Hava alanında spor eki-
bimiz taraf ından karşıla-
nan Demirspor'lular uçak-
tan iner inmez Hatay se-
yahatlerinin çok muvaffa-
kiyetli olduğunu ve kendi-
lerine yapılan çok muaz -
zam karşı lama törenleri ile
maçlardan aldıkları netice-
lerden memnun olduklarını
söylemişlerdir...
Anavatana ayak basar
basar basmaz, bölge temsil
çileri ve kulüpler idarecile-
ri taraf ından karşılanan
Demirsporlulara Antakya
ve Iskenderunda büyük
karşı lama törenleri yapıl-
mış ve ziyafetler verilmiş-
tir. Son derece memnun gö
rünen Lârnakal ı sporcu ve
idareciler, Hatay bölgesin-
de geçirdikleri bir haft?
zarfında, ömürleri boyunca
unutmayacakları günleri
yaşadıklarını sözlerine ilâ-
ve etmişlerdir.
Demirsporlular, seyahat-
lerinden bir çok hediye ve
kupalarla dönmüşlerdir. Ha
tay bölgesinde gittikleri
yerlerinde, ih t i ram kıt'ala-
rı, Ordu mensuıbları ve Or-
du bandoları tarafından
karşılanmışlar, kendilerine
büyük tezahüratta bulunul
muştur. .
•
Maçların Neticeleri
Demirsporlular ilk maç-
larını Bayramın ilk Perşem
be günü Antakyada, Antak
(Fot0 Bozkurt . PEKER) or'lu'.ar, Türk Hava Yolları Acentesinde Hozkurt objektifi
karşısında.
yapmış ve çok güzel bir
oyundan sonra maçı 4 — 3
kazanmıştır.
Antakyadan isekenderu-
na geçen Demirsporlular,
son karşılaşmalarını geçen
Pazar günü İskenderun kar
masına karşı yapmış ve
1 — 0 galip durumda maçı
bitirmek üzereyken, penal-
tiden yedikleri golle maç-
tan 1— 1 beraberlikle ay-
rılmışlardır.
Demirsporlularla bera-
ber dün öğleden sonra Lâr
nakaya giden Spor Sekrete-
rimiz Tekin Yüksel, idareci
ve sporcularla konuşmak
imkânını bulmuş ve Boz-
kurt okuyucuları için aşa-
ğıdaki sepörtajı hazırlamış
tır. (Foto BOZKURT)
Kaille Başkanı Hamit Şemi, Hatay Valisi ile ziyafette.
HAMİT ŞEMİ
(Kaf i le Başkanı)
Futbol Federasyonunda
Demirspor kulübünün tem-
silcisi bulunan ve kafile Re
isi olarak seyahate iştirak
eden Bay Hami t Şemi, ku-
lüp binasında etrafına top-
lanan üye ve Lârnakalı lara
(Foto BOZKURT)
Vali'nin Antakyada Demirsporlular şerefine verdiftl
ziyafetten bir görttnUş.
ya karması ile yapmış ve
6 — 3 mağlûp olmuşlardır. Bu
maçta, kendilerine yapılan
muazzam karşı lama tören-
lerinde duydukları yüksek
heyecanın tesirinden ve sa-
ha yabancılığından, iyi bir
-oyun tut turamayan Demir
sporular maçın ilk dakika-
larında 4 — 0 mağ lûp du-
rumda bulunuyorlardı.
Demir spor ikinci maçı-
nı Cuma günü yine Antak-
yada, An takya ve bölgesi-
nin namağ lûp lig şampiyo-
nu olan Kurtuluşspor ile
seyahat intibalarıni büyük
bir heyecanla anlatıyor,
gördükleri hüsnü kabul ve
misafirperverlikten, karşı-
lama törenlerinin üzerinde
bıraktığı yüksek tesirden,
bahsederken zaman zaman
adeta gözleri yaşarıyordu.
Kendisine, seyahat inti-
halarının kısaca anlatması-
nı reca ett im ve memnu-
niyetle kabul etti. İdare He-
yeti odasına geçtik ve an-
latmaya başladı... çok lıeye
canlı olduğu, her halinden
belli oluyordu. v
"Nereden başlayayım
bilmiyorum ki... dedi.. Biz-
lere yapılan muazzam tören
ler ve misafirperverlik ör-
neğinin heyecanı içerisinde
yim, halâ... Bir haftalık
kısa bir müddet zarfında,
unutmayacağımız günler
yaşadık.
Gerek Antakya ve g e -
rekse Iskenderunda, herkes
bizleri, bağrına bastı. Bera
ber dertleştik, beraber ağ-
laştık. Millî heyecanımız en
son zirveye varmış ve za-
man zaman bu zirveyi aş-
mıştı bile...
Sivil halktan gayri, Şan-
lı ordumuzun şerefli men-
subları da daima bizimle
yakından ilgilendiler. Paşa'
lardan en basit erlerine ka
dar Türk Ordusu mensub-
larıyle kucaklaştık.. Husu-
sî bizler için geçit törenleri
tertip edildi. Kara ve Deniz
Kuvvetlerimizin kudret ve
azametini yakından takip
etmek imkânını bulduk.
Tatbikatlarda hazır bulun-
duk ve Ordumuzun ne mu-
azzam tesislerle çalıştığına
şahit olduk...
Adanaya varışımızdan ve
Anavatan topraklarına
ayak basışımızdan itibaren,
büyük bir ilgi gördük. Bü-
tün kulüp mümessilleri biz
lere sıcak kucaklarını açmışlar
ve ayni zamanda, Vali Beyler
kendi arabalarını bizlere
tahsis ederek s a m i m i
hislerini göstermişlerdi.
Antakyaya varışımızda
vakit, gecenin 1-2'sini geç-
miş bulunuyordu. Böyle ol-
masına rağmen bizleri mu-
azzam bir kalabalık büyük
tezahüratla karşıladı. Otel-
de, istirahat ettiğimiz oda-
larımıza kadar hücüm ede-
rek, bizlerle öpüşmüşler
koklaşmışlardır..
Sayın Anakya Valisi Ah-
met Topaloğlu Bey'in, biz-
lere kendi makamlarında
ve bir cok yerlerde göster-
mis oldukları çok büyük ya
/kınlık ve hasretimizi gide-
recek şeklindeki sözleri
öğütleri, hepimizin gözleri-
ni yasartmıstır.
Savın Vali Bey'e. kıvmet
li liderimiz Dr. Küciik'ün
selâmlarını ve sevgilerini
götürmüştük. O, bundan
zam bir ziyafet vererek,
bizleri çok samimi bir şekil
de bağrı larma basmıştır.
Sayın Sabahettin Bey'e
ve Antalyada bulunduğu-
muz müddet zarfında, biz
lere büyük bir samimiyet
gösteren Antakya halkına
sonsuz teşekkürlerimizi su
narız.
iskenderuna varışımızda
bizlere millî bir günü yaşa-
tan başta Kaymakam Sa-
yın Mehmed Erdem Bey
ve bütün iskenderun halkı-
na sonsuz teşekkürlerimizi
sunmayı bir vazife biliriz.
İskenderun Fener Spor
.kulübünün sabık başkanı
Sayın Dr. Fikret Karakul-
lukçu da, Adanaya ayak
bastığımız andan itibaren
bizi karşılayarak ve günler
ce ailesinden uzakta bizim-
le beraber kalarak, yüksek
ilgi ve samimiyet göster-
miş kalplerimizin sevgi ve
sempatisini kazanmıştır.
Lârnaka Demirsporlular Sa
ym Dr. Fikret ve Ömer Ho-
ca'yı asla unutamıyacaklar
dır.
Antakya ve iskenderun-
da bulunduğumuz müddet '
zarfında, bizlere en büyük
samimiyet ve yakın alâkayı
gösteren Ordu Amiral , Ge-
neral ve Subayları ile arka
daşlarına da teşekkür etme
yi, kendime bir borç bili-
rim.
Umumiyetle söylemek is-
terim ki, gerek Hatayda ge
rekse Iskenderunda biz K ıb
r ıs Türkleri'nin hatıraların
da asla silinmiyecek dere-
cede karşılanmış, sevilmiş
ve millî heyecanı yaşamış
bulunuyoruz.
Y A R I N : Ku lüp Sekrete
ri Şahap Şemi ve Antröner
Mehmet Türkân, seyahat
intibalarıni anlatıyorlar.
Voleybol Maçı Dün Poliçe Fire Brigade
Sahasında Y.A.K. kulübü
Voleybol takımı Poliçe Fire
Brigade takımı ile karşılaş
mış ve iki raund devam
eden maçta Y.A.K.'cılar gü
zel bir oyundan sonra ilk
raundu 15 — 13 ve ikinci
raundu da 15 — 9 kazan-
mışlardır.
DEMIRSPOR'UN SEYAHATINA AİT
HATAY NOTLARI'm Arkadaşımız IZZİ TÜRKEL'in kalemin-
den Cuma GÜNÜNDEN İTİBAREN
BOZKURT'da OKUYUNUZ
LEYLAK BİR KAPAK İÇİNDE 1. Osman Türkay'ın 'Atom ve İrtica' yazısın-
da Necip Fazıl ile onun yolunun yolcusu olanla-
rın akibetini
2. Mehmet Irmak' ın 'Ayaküstü Sohbeti'ııi
3. Mersin'den Şair Celâl Çumralı 'nın Kıb-
rıs'a i thaf ettiği şiirlerini
4. 1. Z. Burdurlu'nun maviye tutkun şiirini
5. Oğuz Kusetoğlu'nun nasıl kimsesiz yap-
yalınız kaldığını
6. Cevher İhsan Miskioğlu'nun dünyayı na-
sıl bir pula sattığını
7. Fuat Veziı-oğlu'nun Kıbrıs Radyosu ve Te-
levizyon konusunda bir öğretmen arkadaşa ceva-
bını
VE Gözlem Kule'sinde kimlere taş atıldığını
gelirinin büyük bir kısmını FEDERASYO-
N A yatıran B E Ş P A R M A K dergisinin Nisan sa-
yısında okuyunuz.
Satış Yerleri : Beşpeı-mak Yayınevi, Ki tap
Sarayı ve Özker Yaşın Ticaretevi.
Polis FmJ Maçı Eııgm
oymuyor Polis Kuvvetleri arasın-
da bir müddetten beri de-vam etmekte olan Kupa Eleminasyon maçlarının fi-nali, bu gün öğleden sonra saat 2.30 da Atalasadaki Mbbile — Reserve Sahasın da oynanacaktır.
Bu günkü maçın galibine şampiyonluk kupası Vali S ir Hugh Foot tarafından verilecek ve cemaat ileri gelenleri de maçda hazır bulunacaktır.
Ticaret Soruşturmaları-
nın Verdiği Sonuç Kıbrıstaki Birleşik Kı-
rallık Muhabiri, aşağıdaki
mallar için acenta veya tev
ziatçı arayan ingiliz firma-
larından müracaatlar almış
t ır :
(1) Çeşitli döşeme mal-
zemesi (plâstik, termoplâs-
tik v.s.);
(2) Teneke kutularında
bira;
(3) Orta ile yüksek sınıf
arası spor ve oyun elbisesi
(4) Her biçimde çeşitli
malzemeli kundura eşyası;
(5) Sustalı şilteler
Çeşitli tiplerde yükletme
ve yığma kürekleri imal
eden büyük bir f irma, Kıb-
rıs için servis kolaylığı olan
ve yedek parçalar ile gös-
teri makineleri stoku bu-
lunduralbilen bir acente ta-
yin etmek ister. Acentenin
asgari bir üyesi tecrübeli
bir makinist olmalı ve acen
te halen buna benzer işle
iştigal etmelidir,.
ilgili f irmaların daha faz
la tafsilât için Lefkoşada
Birleşik Kırall ık Ticaret
Muhabir i (Tel. 4000/2291)
ile temasa geçmeleri tavsi-
ye olunur.
Kıbrıs Türk Kurumlar ı
Federasyonu Başkanlığın -
dan :
K ı b r ı s l ı Ş a i r l e r
G e c e s i Bu akşam (15 Nisan,
1959) saat 8.30 da Celâl Ba
yar Lisesi salonunda tertip
lenecek olan geceye davet
edilenlerin davetiyeyi bera-
berlerinde getirmeleri ge-
rekmediği ilgililere duyu-
rulur.
Satılık Omorfo
Portokalları Omorfodaki portokal bah
çelerimin mahsullerini bu günden itibaren satışa aç-tığımı alâkadarlara bildiri-rim.
Ahmet Mulla Mehmet Omorfo
Ev Kiralamak İsteyenlere
ingiliz ailelerine hisar dı
şında ev kiralamak isteyen
Türk kardeşlerimiz kolay-
lıkla kiracı bulmak isterler
lütfen aşağıdaki a d r e -
se müracaat etsinler.
İrfan Bozkurt
Eski Ford Garacı Yanında
Girne Kapısı
Evlendiler Değerli Polislerimizden
Bay Lisani Salih ile Bayan
Güzin Hasan 12. 4. 1959 ta
rihinde törenle evlenmişler-
dir,
Genç çift i tebrik eder,
saadetelr dileriz.
H"
İ l â n
Lârnakada Bir Gazete
Satıcısı Aranıyor Lârnakada Mehmet Al i
Ticaret Evinde günlük ga-
zeteler satıcısına, ve ayni
zamanda Ticarethanede ça-
lışabilecek bir şahsa iht i -
yaç vardır, istekliler en er-
ken bir zamanda ticaretha-
nemize müracaat ettsinler.
Mehmet Al i Ticaretevi
Lârnaka
İlân Mimar i yazıhanede çalış-
mak üzere az çok resim iş-
lerine merakı olan birisine
ihtiyaç vardır. Talip olanlar
rın Londra Sokak No. 3 Y .
Mimar Abdullah M. Ali 'ye
müracaat etmeleri reca olu
nur.
DAİMA BAKKALINIZDAN ISRARLA
R E A D Y KİBRİTİ
isteyiniz. READY Kibritleri kibritlerin en ivisidir.
"READY" kibritlerin kiralıdır. "READY" Kıratların kibritidir. Siz de "READY"den şaşmayınız.
Herkes i n Ticaretevi L E F K O Ş A.
Hava Nazırlığının Aleni Müzayedesi
20 Nisan, 1959 Pazartesi günü, Lefkoşada 11:; M ı
Kraliyet Hava Kuvvetlerinin sabah s aat 9 da aleni mü-
zayede ile satışı yapılacaktır.
Satılacak eşyalar: M.T. yedek parçalar, lâstikler
makineler, aletler, gear boks'lar, yağ ve depoları, 14
Standard Vanguard otomobil. 4 Leyland 10 tonluk kam-
;,on, 3 Landrovcr otomobil, 5 Austin muhtelif t i ut en
kamyon, 8 muhtelif Bedford Kamyon, 2 Mobil e Oaııes,
I Scamel, 2 Matador traktör v.s. Ayrıca jeneratörler,
; letlor ve elektrik eşyaları, fotoğraf aletleri, ııoak ma-
deni parçaları, çadırlar, elbiseler v.s.
Eşyalar, müzayede günü yalnız ö.< saat T den !) a
kadar görülebilir. Kataloglar ve satış şartları H.A.p.
(iellâlı Evan Antoniades, 12 - 14 Gramım ıs sokağı Lefko-
şa adresinden elde edilebilir Pofta Kutusu 628,
Tel. 2993, 3751.
I ANKARA PALAS f I YATIMEVİ AÇİLDİ X Uzun bir müddetten beri hükümetin icarında
| olan (Evka f ı n yeni yaptıracağı otelin karşısın-
£ daki) üç katlı binayı iyi bir yatımevi haline ge-
tirdiğimizi ve her sınıf halkı memnun edeceğimizi
>!* sayın halkımıza duyurmakla iftihar duyarız.
Her zaman için sıcak ve soğuk duş ve ban-
yolar, müntezam ve temiz yataklanyle bu gün-
den itibaren halkımızın hizmetine açılmıştır.
ŞEFİK HAYATİ
• . • .. • • • * • f o fl o o | D | I M C M M M
Vadili İSTİKLÂL Sinemasında 15 Nisan Çarşamba günü akşamı saat 8 de
KORKUSUZ YÜRÜK ALİ ' I
•:•> •:•> •:•> •:•> •:•> m & m •;•>;.•:•;•
e»:»:»:»:-:»:»:
Kalite Bakımından Model Bakımından
LEABANK ÇELİK OFİS EŞYALARI
* En müşkülpesent alıcıyı tatmin ede-cek durumdadır.
* Henüz vasıl olmuştur. Alâkadarların tercihi özlenir.
RAUF ve Şfci. Tel. 2436, 58 Arasta Sokak
Lefkoşa. İ
Y ILMAZ MUSTAFA UTOMOBIL VE TRAKTÖR TAMİR EVİ
U)NAN MENDERES Sok. No. 26 LEFKOŞA.
Ford Garajında 13 senelik hizmetimden son-ra yukarıdaki adreste bir Garaj açmağa mu-vaffak oldum.
Garajımızda her nevi OTOMOBİL ve TRAK-TÖR tamir edilir. Her nevi traktör parçası bu-lunur. Garajımızda bir defa iş yaptıranlar işi-mizin sağlamlığından memnun kalacaklardır. Ehven fiat sağlam iş Garajımızın prensibidir.
TARAFIN ŞAL ORTAİ