mardin'de sosyal değişme, modernleşme ve...
TRANSCRIPT
Şerif Mardin'de
Sosyal Değişme, Modernleşme Ve Din
Social Change, Modernization and Religion in ŞerifMardin
İhsan TO.KER *
Özet
Şerif Mardin Tiirk sosyal bilimcilerinin önde gelen isimlerinden biridir. Mardin 'in en çok ele aldığı konulardan biri de clindiı: 6zellikle din, sosyal değişme ve modernleşme orasmdaki ilişH/er ayrınit/ı bir şekilde 0111111
yazılarında yer bulmuştur. Mardin yazılarında, genelde din ve sosyal değişme ilişkisi ile modernleşme, özel olarak da Islam dinini değer/endimıektedir. Ona göre din ve değişme ilişkisi basit ve tek )•ön/ii bir ilişki değildir. Din bu komıda hem. belirlenen, hem de belirleyen olmak durumımdadır. Tiirl.iye 'de Cımıhııriyet 'le birlikte din koımsımda sınırlayıcı bir takım eliişiince ve uygulamalar olmakla birlikte, özellikle 19j0'/erden sonra Islam giderek daha fazla göriiniirliik elde etmeye başlamış/tr. Marelin 'in dini n toplumsal değişmedeki ro/ii ile ilgili tarltşınalara katkısı büyüktür.
Anahtar Kelimeler
Sosyal Değişme ve Din, ivloderııll!şme, Tiirkiy~t 'de Islam, Şerif Mardin, Laiklik. Dini Canlanma, Kemalizm.
Giriş
Şerif Mordin'in yazılannda sosyal değişme temel konulardon biridir ve genel bir geçerliliğe sahiptir. O kadar ki, en köklü dünya görüşleri bile değişrnek durumundadtrlar.ı En değişmez bir simgeler kümesiıti oluşturduğu düşünülen din kurumu da değişme olayının dışında değildir. Mesela elli yıl önceld Katoliklikle günümüz Katolikliği arasında büyük bir fark mevcuttur. Ve bugünkü Katoliklik çok daha fazla bir sosyal içeriğe sahiptir. Rahiplerin şu andaki fiilierinin bir çoğu, daha ön·
*br., Ankara Üniversitesi, Ilahiyat Fal..iiltesi.
Abstrnct
Şerif Mardin is no doubt onl! of tlıe /eading flgures omong Tıırkislı social sciemists. One of tlıe tlıemes lıe focııses most iıi lı is studies is religion. He lıas wriueıı a lot on the relations beMeen religion and'social changes. He discııssed social clıange and religion, mnderııization and i ts effects. and especially Islam in his ıvritings. He argued that the relatioıı b~ttween religion and social change is not a simple one. it is not o one-ıvay re la tion either. Religion serves both o ca use ond effect in the process ofmodernization. There have been some restrictive and oppressive practices 011 religion in Tıtrkey in the Republican era. However Islam has becanıe nıare visible since tlıe 19j0s. Mardin has cotıtribwed n lot to discussions on tlıe role of religion in social change.
Keywords
Social Change and Religion, Modemi::ation, Islam in Tıwke_ı: Şerif Mardin, Secularisnı, Religious Revival, Kamalism.
ce aforoz konusu edilecek ölçüde değişmiştir. ı Bir takım
olayiann bir dünya görüşünü sorsması sonucu, onun
yeniden yapılanması gerekliliğiyle karşılaşılmakto ve
farklı bir takım aşamalardan geçildikten sonra bu deği· şim, yemsine ·kadar tamamlanmaktadır.
Değişmenin Sosyal Temelleri
Şerif Mardin, bu kaçınılmaz sosyal durumun arka
sındaki etkeniere de değinmektedir. Ona göre insanlar
belli kültürel çerçeveler içerisinde doğmaktadırlar. Buna
İSLAMi ARAŞTIRMALAR DERGISI, CİLT: 20, SAYI: ı , KIŞ, 2007; SAYFA: 71 · 84; 'ISSN: ı 300-0373
İHSAN TOKER
göre olgunlaşma olayı, kişinin kendisini bu çerçevelere adapte etme faaliyeti olmaktadır. Bu çerçeveler ise dü· zenli bir nitelik taşırnamaktadırlar. Bu arada bir kültürün kendisini yeniden üretmesi k-endiliğinden gerçekleş
memektedir. Bunu etkileyen durumu dile getirmek üzere Mardin kararsızlık ifadesini kullanmaktadır. Dolayısıyla birer kararsızlık kaynağı olarak hatalar. çevrede meydana gelen değişmeler, kişilerin algılama, yorum ve kontrol stratejileri,3 değişme olgusunu bir bakıma zorunlu hale getirmektedir.
Kültürel değerlerin sabit olmayıp, zaman zaman çok yavaş olabilse de mütemadiyen değiştiklerini ifadeeden Şerif Mardin, bu değişme olayının ardındaki faktörler arasında şunları saymaktadır:
a. Bütün toplumlarda kültür unsurunun anlam itibariyle tamamen kapalı durumda olmaması. Yukarıda da belirtildiği gibi Mardin, değişmeyi mümkün !alan faktörlerden biri olarak toplum içinde oluşan anlamIann herkes için aynı olmaması tesbitini dile ge~irmiştir. Anlam farklılığı ve vurgu değişiklikleri, toplumdaki değişme olayını da yalandan etkilemektedir. Mardin'in bu konudaki örneği, Atatürk'ün Türk toplumunda anlaşılış farklılıklarıdır: Atatürk bütün Türk vatandaşları için aY.-nı anlama gelmemektedir; okullardaki Atatürk baş
ka, köylünün padişah kavramını çağrıştıran Atatürk'ü başkadır.4 Yine Mardin'e göre dini simgeler de bireysel düzeyde şekillendirilebilir niteliğe sahiptirler. Nitekim Gellner'a atfen o, simgesel araçların zorunlu bir şekilde taşıdığı kararsız niteliğin kendisinin toplumsal değişime kapı açtığını nakletmektedir.s
b. insaniann kültür değerlerini aynı oranlarda içselleştirememeleri.
c. Kültürün bazı durumlarda insanlar tarafından özel amaçlar için kullanılıyor olması.6 Aslında değişme olayının motor gücünü temin eden bilim alanındaki gelişmelerin kökeninde iktisadi faktörlerin mevcudiyeti Mardin tarafından kabul edilmektedir. Bununla birlikte asıl özellikler; simge dağarcığı. değer yopısı, toplumsal örgütlenme gibi süzgeçlerin söz konusu olduğu toplumsal süreçlerde edinilınektedir. 7 •
Ayrıca yabancı kültürler de değişme foktörleri arasında bulunmaktadır. Mesela. Türk sosyal değişirninde Batılı tarz, Müslümaniann gündelik hayatianno girerek, onların bu hayata uyum sağlama çerçevelerini tahrip etmiştir . . Bunun sonucunda da ne yapılabileceğine dair karar verme zorunluluğu hissedilmiştir.s
Diğer tarafton sosyal faktör olarak görülebilecek
İSLAMI ARAŞTIRMALAR DERGiSi 72
dururnlardon biri olarak o, toplumdaki marjinal unsurlara da göndermede bulunmaktadır. Mardin, değişme· nin itici gücünün çoğunlukla kenarda kalmış. kendi ta· biriyle 'iki cami orasında binamoz' unsurlardan geldiğine dikkat çekmektedir. Bu, önemli ölçüde, bir sistemi en iyi inceleyenlerin, onun kenannda kalan kimseler olmaları gerçeğiyle boğlontılıdır.9
Kuşkusuz sosyal değişme konusunda önem verilen etmenler arasında geleneksel kültürler ile modern toplurnların taşıdıkları özellikler de yer almaktadır. Buna göre geleneksel kültürlerde rastlanan husus. çok fazla değişme göstermeyen, ancak çok yavaş bir şekilde değişen bir ortamın söz konusu olmasıdır. Burada insan ve devlet düzeni sanki hiç değişmeyecekmiş gibi görünmektedir. Mardin, bu özelliklerin, bu toplumlarda tarihin devrevi tarzlarda ifade edilmesine. yol açtığını belirtir. Bu dururnlara birer örnek olaral< da Yunanlıların tarih görüşlerini ve İbn Haldun'un açıklamosını vermektedir. Kısır bir döngüye dayalı bu olayda tarih. ezeli bir tekerrür olarak algılanmaktadır.ıo Ancak insanlık tarihindeki yeni bir aşama. bu geleneksel kültüre meydan okuyu· · cu özellikleri beraberinde getirmiştir; bu. modernleşme sürecidir.
Modernleşme
Günümüzün en sık kullanılan kavrarnlarından biri olan modernleşme, sosyal bilimlerde bir sosyal değişme çerçevesidir. Şerif Mardin' e bolaldığında kendisinin, mo· dernleşme olayını bağımsız bir teorik bütün halinde ele olmadığı görülmektedir. Bu konudaki lasrni açıklamalar ise onun belli sosyal.olayları açıklamak amacıyla başvurduğu kavramsal enstrümaniardan çıkartılmak durumundadır.
Mardin'e göre geleneksel kültürün taşıdığı özellikler, modern dönemde büyükdönüşürnlerle karşı karşıya kalmıştır. Sözgelimi zaman anlayışı çeşitli toplumsal etkenler sonucu değişmiştir. O, bunun bir başlangıcı olarak Giambattista Vico'daki tarihin belli bir birikimden sonra nitelik balamından dönüşüme uğraması olayına işaret etmektedir. Feodal sistemin yıkılınaya başlanması. matboanın icadı, coğrafi keşifler bunun ardındaki önemli faktörler olmuşlardır. Rönesans'ta ortaya çıkan bu yeni zihniyet Aydınlanmaya do taşınmış, sanayi devrimiyle iyice pekiştirilmiştir. Bütün bunların sonucunda daha önce değiştirilemez olarak görülen bir talam şeylerin değiştirilebilecekleri, bunun insanların elinde olan bir şey olduğu düşünülmeye başlanmıştır. Modern dönemin bu balamdan taşıdığı nitelik. onda sosyal ilişkilerin
CiLT: 20, SAYI:!, KIŞ, 2007
ŞERiF MARDİN'DE SOSYALDEGIŞME, MODERNLEŞME VE DiN
büyük bir hızla değişme göstermesidir. Modem özellikler toplumsal planda yaşanan çalkantılarla bağlantılıdır
lar.ıı Nitekim Mardin'in sosyal değişme ve modernleşme olayını değerlendireliği ana ekse.nlerden biri dünyanın daha gelişkin kesimleriyle, daha ·az gelişkin kesimleri arasında _bağlantı imkanlannı.artıran iletişim şartla n, ya da onun deyişiyle iletişim devrimidir ki, bunun İslam toplumlan ve değişim ilişkisine etkileri daha sonraki losımiarda ele alınacaktır.
Mardin Türk sosyal değişim sürecini izaha yönelirken, sık sık, toplumlarda sembollerin dönüşüme yönelik kapasiteleri üzerinde durmuştur. joseph Levenson'a atfen modemleşmeyi gözlemlernede değişim imkanlannın, toplumun sembollerinin gözden geçirilmesinin ve gelenek içinde gelişmelere yol açabilecek bir gerilim sunma açısından taze düşgücü ile gelenek arasında oluşabi· ' lecek bir gerilimin önemli olduğunu vurgulamaktadır.ız
Kuşkusuz, modernleşmenin çok dikkat çeken ve vurgulanan bir boyutu Jaikleşme olgusudur. Nitekim Şerif Mardin' e göre de, Türk modernleşme sürecinin bir yönü din alanının, siyasettenkademeli olarak aynlmasıdır.l3 Çalışmalarında onun yer yer, Türk modernleşmesinin laildeşme süreciyle ilgili içeriğine dair örneklere değindi
ği görülür. Mesela Tanzimatla birlikte İslam hukukunun dışındaki Batılı hukuk kaynaklanndan gelen düzenlernelerin ön plana geçmesi14, Halife Sultan iktidanndan, milli hakimiyet düşüncesinin kurumlaştırılma-sına yönelirrmesi bunlardan bir kaçını oluşturmakta-dır.ıs Şerif Mardin, Tanzimat reformuyla birlikte gelen yeni sosyal ilişki anlayışının, İsiarn kökenli davranış normlannı devre dışı bıraktığım, toplum anlayışı olarak kişi dışı bir mekanizmadan hareket ettiğini belirtmektedir. ı6
Mardin'e: göre radikal nitelikteki Kemalizm'in elin ile ilgili olarak benimsediği değişim görüşü, Osmanlı çok milletli Müslüman terkibinin, İmparatorluğun yılalmasıyla ortadan kallanasının ortaya koyduğu imkanlar sayesinde uygulama alanı kazanabilmiştir. Atatürk'te de devleti ulemanın ve tarikat liderlerinin nüfuzundan kurtarma amaç olmakla birlikte, onda devletin önceliği değil, modern devlet kavramının önceliği söz konusu olmuştur. ıiu proje uyarınca ve bir uygarlık dini arayışı çerçevesinde: din ancak ikinci derecede bir unsur olarak maıjinal öir role sahip olabilmiştir. İslam'ın, vatandaşa sorumluluk şeklinde bir özerklik taJl!Illayan devlet dini olarak görülmesinin yerini, ona modern toplum gerek· le.ri Içerisinde bireylerin daha fazla sorumluluk üstlene· ~ilmelerine imkan verecek olan kişisel bir değer olarak bakilması almıştır.J7
JOURNAL OF.JSLAMIC RESEARCH 73
Yine önemli görülen bir haşka boyutu ise milliyetçi· lik teşkil etmektedir. Mardin'e göre gelişmekte olan ülke aydınlan, toplumlarında geleneksel aynmlan ortadan kaldırma doğrultusunda, ideolojik harekete milliyetçi bir yön vermişler, bu parçaları milliyetçilik ideali etrafında toplamışlardır. Bu arada modem Batı ülkelerinde· ki fonksiyonel farklılıkların yarattığı sınıflaşma olayından kaçınma çaresi olarak da sosyalist düşüncelere
yönelmişlerelir ki, her iki husus da, Mardin' e göre Kemalizm'de ortaya çıkmıştır. ıs
Azgelişmiş ülkelerde ortaya çıkan milliyetçilik, geleneksel kültüre ait unsurlara karşı nasıl davranıla· cağı hususunda farklı yönelimler sergilemektedir. Bu ülkelerin çoğu, bu unsurlarp yer vermeyi tercih etmiştir. Mesela Tanıanya'da julius Nyerere·nin Afrika sosyalizmi, cemaat anlarnındaki ucmaa kavramına dayandınlrnıştır. Yine Cemal Abdunnôsır, Mısır'da milliyetçi/ sosyalist uygulamalarda İslam dinine özel bir yer vermiştir. Hatta ikinci yönelime ait temel bir örnek olan Atatürk· çülükte bile tesanütçüliiğün tercihi, bu hususta çarpıcı bir örnek teşkil etmektedir.ı9 Türk milliyetçiliği bala· mı ndan Cumhuriyet döneminde, yeni değerlere duyulan sınırsız bağlılık aracılığıyla oluşturulan toplumsal dayanışma, asli bir özellik taşımaktadır. Bu yeni com
munitasm odağında ulus bulunmaktadır ve öu arada İslami kültürün sembolik iletişim kaynaklan dışianmış durumdadır.20
Şerif Marelin'de sosyal değişme konusunun ele alı·
nışında dikkat çeken bir nokta da, bu toplumsal reali· tenin geleneksel kültürden modern hayat tarzına doğru seyrediş ekseninde, her iki durumu bir arada alarak karşılaştırmalara başvurma şeklinde bir açıklamaya gidilmek istendiğidir. Bu bakırndan Mardin, sözgelimi, Türk modernleşme süreci örneğinde, gelenekten mederne geçişin; toplum bağlannın lôşilere dayandığı bir toplulukla, bu bağların soyut ilkeler etrafında kurulduğu topluluk arasındaki değer uyuşmazlığı temelinde gerçek· leştiğini belirtmiştir. Ona göre bu da, Batılı düşünürlerin etkisinden değil, Batıdan alınan yeni kurumlann zorunlu olarak kendilerinde taşıdıkları yeni hayat değerle· rinden kaynaklanmıştır.zı Ne olursa olsun onun yaklaşımı, değişim içerisinde süreklilik, ya da süreklilik içerisinde değişim biçiminde bir temayı akla getirmektedir.
Dinler ve Değişme Olgusu Şerif Mardin'in yazılarında din ve sosyal değişme
arasındaki ilişlô de öne çıkan konulardan biridir Ona göre dinler kendilerine özgü değişim kültürlerine sahip-
VOLUME: 20, NO: 1, WINTER, 2007
İHSAN TOKER
tirler. Diğer taraftan onun çalışmalannda bu ilişki konusunda birbirine zıt iki çizgi değişik vesilelerle yerlerini olmaktadırlar. Mardin, dinleri de içine alacak şekilde mitasiann şeklen, dünyadaki dolgolılığı ve tutorsızlığı yansıttıklarını, ancak kesin bir sonuca da ulaştıklannı söylemiştir. Mardin'in örneğine göre Hristiyanlık'taki
apokalips, insanlık tarihinde iyinin ve kötünün hakim oldukları devirlerin birbirlerini izleyecekleri şeklinde bir kabulü yansıtmaktadır. Realist bir şekilde dünyanın yansıtılmış olmasına karşılık iyinin en sonunda yerleşe· ceğine dair kesin bir sonuca gidilerek bu çevrim ta· marnlanmaktadır.zz Ancak bu döngüsel nitelikli yaklaşım, dinlerin de modernleşmenin çekim alanına girme· lerirıi engelleyememiştir. Nitekim Mardin, çeşitli örnek· ler üzerinden değişik yerlerde bu ilişkiye değinmekten uzak durmamıştır.
Modernleşme ve Din: Tek Yönlü Bir ilişki? Modernleşme sürecinin genel olarak birey ve toplum
üzerindekilerinin yanısıra din kurumu üzerinde de önemli etkileri s~z konusudur. Ve bu etki tek yönlü değildir. Din modernleşmeden etkilenmiştir ancak kendisi de onun üzerinde doğrudan ya da dalaylı sonuçlara yol açmıştır. O, bir taraftan zayıflıyor görünürken, diğer taraftan yeni bir ivme kazanmıŞ,tır.
Mardin, modernleşme olayının, kişileri kendilerine belirli bir kimlik kurmoda başvurdukları geleneksel araçlardan mahrum bıraktığını bildirmektedir. Bu balamdan modernleşmenin ilk aşamalarında toplumlar ken-dilerini bir arada tutmak durumunda olan din unsurunun zayıflaması ya da yokluğuyla karşılaşmaktadırlar. Ancak şehirleşme ve sosyal iletişim modellerinde meydana gelen değişmeler, kişilerin kimliklerini ifade için dini bağlılıklarına başvuracaklan şartlan
doğurmaktadulor.n Bu, modernleşmenin yok edemediği ak-sine belki daha da derinleştirdiği bir husustur.
Mardin'e göre din kurumu bir taraftan geleneksel düzenin çöküşüyle birlikte büyük yara aluken, diğer taraftan yeni dönemde insaniann motivasyonlannda çok önemli roller oynayan oluşurnlara sahne olmuştur. Avrupa'da feodolizmin çökmesinden çok, asıl sarsıcı büyük sosyal değişmeyi Kilise'nin zayıflayıp, yeni devlet yapılan karşısında konum kaybetmesi olmuştur. Bu toplumsol çözülme oı:tamında din kurumu içinden çıkan yeni oluşurnlar siyasal bir mahiyet kazanmışlar ve bunalım durumundaki toplumsol unsurlar için bir hayat tarzı temin etmişlerdir. Nitekim Kalvinizm'de dini inanç
İSLAMI ARAŞTIRMALAR DERGiSi 74
sosyal bir organizasyon aracı haline getirilmiş, çalışma, Allah'a yaklaşınanın tek yolu olarak gösterilip, dini bir emir halini almıştır. Bu yönde disiplinlilik, uzun ve sürekli olarak çalışma, fedakarlık, tasarruf gibi özelliklerin kutsallaştırılmaları oluşan çözülme halinin atlatılıp, yeni Kapitalist sosyal düzenin yerleşmesinde mühim roller ifa etmiştir. Bu da modern bir olgu olarak okur yazarlığın imkan verdiği elverişli durumun bir neticesidir.24 Batı toplumlarında meydana gelen çatışma
lar sonrasında Protestanlığın bulduğu meşru konum so· nucunda dini metinler basılıp, çok geniş bir kitle toro· fından okunabilir hale gelmiştir. Kilisenin karşısında o· lan laik aydınlar eliyle dini kaynaklar eleştiriye uğramış ve bunlarla ilgili metinlerdeki boşlukları ortaya çıkarma çabasına girişilmiştir.zs
Diğer taraftan modern hareketlilik, toplumlarda aynı tarzda gerçekleşmek durumunda da değildir. Mesela modernleşmenin dine etkileri hususunda Şerif Mardin gerek Batı'da ve gerekse İslam toplumlarındaki farklılıkları vurgulayan bir izah çabasındadır. Buna göre Batı'da genel anlamıyla çeşitli fonksiyonlar modernleşme sürecinde dinden ayrılmışlardır. Özel bir üretim birimi olarak manastırın yerini sırf üretime tahsis edilmiş ekonomik işletmelerin alması, Kilisenin ifa ettiği psikolojik fonksiyonların ruh doktorlarına aktarılması bunun tipik örnekleridir.
Burada bazı durumların göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Bir kere bu ayrımlaşma Batı'nın her yerinde aynen gerçekleşmemiştir. Dinin, diğerlerine göre hala ağırlıklı olduğu Batı ülkeleri bulunmaktadır. Sonra bu Jurlliİl bütün toplum alanları için.de aynı orantıda iler·ıemiş değildir. Diğer bir husus da, bu sürecin ôni değil, tedrici bir şekilde gerçekleşiyo~ olmasıdır. İşte Türkiye· de, toplumun kururnlaşmasını sağlayan yapılar az geliştikleri için, toplumsal . organizasyon ihtiyacını, yeni kururnların uzanamadığı yer ve durumlarda bir tür eski yeni karışımının karşılamasının açıklaması burada yatmaktadır. Yani laik kururnların doğrudan geliştirilemediği durumlarda ilgili kururnların fonksiyonları, dini kururnlar tarafından yerine getirilmektedir. Bunun tipik bir örneği, zamanında Batı'da da görülmüş olan, siyasi parti faaliyetlerinin dini haberleşme oğlan ile gerçekleştiriliyar olmasıdır.26
Yine, Mardin'e göre modemleşmenin, toplumlarda farklı aşamalardan geçerek gerçekleşen koctemeli bir dönüşüm olduğu anlaşılmaktadır. Mesela, Osmarılı değişim sürecinde Batı karşısında yenilgiler alınmaya baş· !anmasıyla önce bu, devlet mekanizmasındaki aksama-
CİLT: 20, SAYI:!, KIŞ, 2007
ŞERIF MARDIN'DE SOSYALDEGİŞME, MODERNLEŞME VE DiN
.Jara bağlanmıştır. Ardından Batı ulus - devletinin taklidi düşüncesi ön plana çılaruştır. Ve nihayet bu parçalı dönüşüm stratejisinin, bir parçada başlayan değişikliğin bütüne de sirayet edeceği gerçeği, Batı'nın yD;Inız devlet anlayışının değil, tüm dünya görüşünün benimsenmesi gerekliliği safilasına ulrışılmıştır. 1:1
öte taraftan şurası da bir gerçektir ki, modem dö· nemde toplumlann dönüşüm. zorunluluğuyla karşılaş
masırun nedenleri, büyük ölçüde toplum içindeki aksamalario ilgilidir. Modernleşmeye yönel!'lenin toplumsal sebeplerinden biri olarak Şerif Mardin, İslam dini özelinde, Şeriat'ın İslam toplumlarında hayatın gereklerini karşılayamaz hale gelmiş olduğunu belirtmiştir. Bu yetersizliğin, Tanzimat adıyla anılan Türk reform döneminin başlamasından çok öncele.ri ortaya çıktığıru da eklemektedir. ıs
Nitekim Ziya Gökalp'in dinde modernleşme doğrultusunda şeriatın iki eksene oturtulması, bu yetersizliği telafi etme y·olunda ortaya çılanış bir örnektir. Suniann birincisi değişmeyen nass, ikincisi ise zamanlq değişebilen örf. yani topluluğa ait doğruluk değerleridir. Örf konusunda içcihad kullanılabildiği gibi, belirsizlik durumunda nass aliınında bile içtihada başvurulabilmektedir. Bu, halk katlan ve muhafazakar ulema arasında mevcud olmayan bir aynınlaşmayı ifade etmekteydi.29
Dolayısıyla aydın faktörü de, sosyal değişme olayında ön planda yer almak durumundadır. Onları bu olayda diğer toplum kesimlerinden farklı kılan ayrıcalıklar mevcuttur. Gelişmekte olan ülkelerdeki aydınlar, diğer toplumsal kesimlerden önce çağdaş Batı düşüncesini öğrenmekte, bu paralelde kendi küitürünü geri bulmaya başlarnokta ve halk ile bağlanru kopartmaktadırlar. Bu arada, yeni bir toplum düzeni ihtiyacı içerisine girmektedirler. Türkiye'de Kemalizm. Endonezya'da Sukamo' nun Marhaenizmi, Mısır'da Abdunnôsır'ın İslam Sosyalizmi, bu girişimlerin birer sonucu olmuşlardır.30
Bununla birlikte Mardin, Türk sosyal değişmesi ile ilgili olarak Türk toplum yapısında din alanında muhafazakar eğilirnin baskın nitelik t·aşımokta olup, dine kritik bir gözle"bakılmadığıno do işaret etmektedir. Modem bir İsliimi görüşe yönelme durumundaki hareketlerin Osmanlı İmparatorluğu dışında ortaya çıkmış olduklan vurgulanmak istenmektedir. islam'a yenilik getirme iddiasındaki insanlar (Mesela; Cemaleddin el-Efgôni, Muhammed Abduh vs.} bu dış kesimden insanlardır.31
. Mardin"in çalışmalannda din ve modernleşme ilişki· si hclamından paradoksal sonuçlan olan bü temolara,
JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 75
sonraki bölümlerde yeniden değinilecektir .
Dinin modernleşmesi Bütün toplumlarda olduğu gibi dinin muhafazakar
sosyal yapılario eklemlenmesi sıkça rastlanan bir durum olmakla birlikte onun, modernleşme doğrultusona yönelip, bu uğurda işlev gösterdiği örnekler de az değildir. Bu yöndeki örneklerden biri olarak Şerif Mardin, dinin modernleşme sürecinde oynadığı rol bağlamında Rönesans'ın ilk dönemlerinde mistik düzeydeki dini unsurlann laik bilimsel düşünce doğrultusunda imkan verdiği sıçramaya gönderide bulunmakta ve bunu Said Nursi örneğinde mürekabil örnek olarak takdim etmektedir. Said Nursi bilime yönelik yerli kaynak arayışında bilimi dini semboller arasında bulmaya çalışmıştır. Dolayısıyla bu, Türk değişim süreci açısından, inkara gitmeden, geleneksel lslômi mesaja yönelik bir . değiştirmeyi ifade etmektedir.JZ Bir başka örnek, din in yorumsama faaliyetleriyle karşı karşıya kalmasıy
la ilgilidir. Şerif Mardin, Risale-i Nur örneğinde hermenötik çabanın modernleşmeye hizmet açısından önemine işaret etmektedir. Ona göre Said Nursi dinin doğru metodolojisini kitlelere açmayı hedellerniştir. Modem şartlarda ortaya çıkan problemierin arzettiği çeşitlilik Kur'an yorumlan için bir zemin ternin etmiş, bu da modem toplumdaki uygulamalann genelde meşrulaştınlmalanyla sonuçlanrruştır.JJ
Yine Mardin, Protestan hareketlerin, belirmeye başlamış olan. Kapitalizmin gelişmesine müsait bir ortam temin ettiğini, buna karşılık Protestanlığın değer yapısının henüz ruşeym halinde. olan yöneliminin pekişmesiyle sonuçlandığını belirtmektedir.:ı.ı
Dünyadaki yapısal değişiklikler bir sosyal ilişkiler
sistemi olarak ~esela İslam'ın dinamiklerini de değiştirmiştir. Bu alandaki başlıca değişmeler, daha geniş bir nüfusun kademeli olarak sosyal iletişim ağına ve ilgili süreçlere dahil olması. tarikat faaliyetlerinin kapsamının genişlemesi, dini iletişim oğlannın Cumhuriyet döneminde de varlığını sürdürmesi olarak sıralanmaktadır ki, Mardin bu süreci genel olarak çevrenin hareketlenınesi başlığı altında toplomaktadır.Js
Şerif Mardin modernleşmenin dine olan etkileri bağlamında yaygınlaştınlmış eğitim sistemiyle, kırsal kesimle ulema arasında orta katmanda yer alan tabakamn okuyan kesimlere katılmış olmasının bir sonucu olarak kamuoyunun artık dinlerinin gereklerini anlamak iÇin 'yüksek' geleneğin temsilcilerine ihtiyaç duymadıklannı belirtmektedir. Sosyal iletişimin geliş-
VOLUM E: 20, NO: 1, WINTER, 2007
İHSAN TOKER
mesine paralel olarak manevi ihtiyaçlar da geniŞlemekte, alt sınıflardan insanlar dini mesajlan kendi bildilderi . tarzda yorumlayabilmektedirler.36 Mardin, Türk sosyal değişim sürecinde laildeştirici reformların İslam'ı yaşanan ama sorgularunayan bir şey olmaktan çıkardığını. bu şekilde dinin de kendi sınırlan dahilinde şekillenmeye başladığını kaydetmektedir. Bunun sonucunda da vurgulanmaya başlanan kültürel öz, ibadetler kadar öne~ ve onlar ölçüsünde İslômi sayılmaya başlanmıştır.37
Şerif Mardin, Said Nursi ve NurcuJuk örneğinde,
yenilikçi rol üstlenen karizmatik liderin; geleneksel bir dekorla işe başlamış olsa· bile, taraftariarına yeni yükümlülükler getirdiğini belirtmektedir.Js Mardin. aynı örnekte, modernleşme süreCinde yaşanan mekanizasyonun, taşrada dini bir grubun durumunda ortaya koyduğu sonuçları aktarmaktadır.39
Mardin, Said Nursi'nin tarihi ilerleme kavramını benimsediğini, İsliimi ahiakın rasyonelli ği düşüncesini taşıdığını söylemektedir. Ona göre artık din sadece ilan edici olmakla yetinmeyip, ikna edici teziere dayanmak durumundadır. Bunlar Türkiye'deki modernizasyon sürecinde dinin paralel gitme durumunu yansıtmaktadır.40
Şerif Mardin, Türkiye'd~ki köklü unsurların dini kesimler tarafından hesaba katılmak durumunda olduklarıru, bu paralelde Müslüman entellektüellerin söylem- . lerinde demokratik politik kurumlan destekleyen modifikasyonlar bulunduğunu, bu kesimin laik entelektüel söylemini kullandığım, bunların prestijli yayınlannın taklit edildiğini, modern dergicilik-özelliklerini-ortaya koyduklarını, kadınlara yönelik dergiler çıkartıldığını belirtmektedir:·n
Mardin, Said Nursi'nin yaptığının, 'gündelik olan' içerisindeki kültürel kaynaklara, yani dini söyleme sahip çıkarken, bunları modernlik gerekleriyle uyumlu hale getirecek ölçüde zenginleştirrnek olduğunu belirtir. Bu arada o, üzerinde yoğunlaşılan dini unsurlara yeni biçimler verilebilrniştir.42
Şerif Mardin, yine aynı örnekte, modern şartlarda bütünleşmenin daha evrenselci bir tarzı doğruJtusunda liderin merkezi rolünün mesajın kendisine kaydınimiş olduğuna işaret etmiştir. Bu geçiş bir yandan Allah'ın birliğine, diğer yandan Risale-i Nfır'a, bu arada da tabiattan hareket eden yeni bir simge kümesine doğrudur. 43
Tüm bunlar. onun Türk toplumsal tarihinde dinin, daha önce kitleler tarafından bir protesto manivelası
İSLAMI ARAŞTIRMALAR DERGiSi 76
olarak kullanıını söz konusuyken, modern dönemde Türkiye Cumhuriyeti'nin laik kültürü dahilinde tatminkar bir konum meydana getirmenin aracı haline geldiğinden bahsedişinin gerisindeki ayrıntıları ifade etmektedir-44
Kemalist Modernleşme ve İslam Türkiye'de modernleşme hareketinin büyük oranda
geleneksel zaman anlayışını yıkan sonuçlara yol açtığını belirten Mardin b~nu da· kısmen. Daniel Halevy'nin tarihin hızlanması kavramlaştırmasına atfen açıklamaya çalışır. O, dini rituellerle düzenlenen hayatta ortaya çıkan hızın meydana getirdiği, özellikle de taşra şartlarını ilgilendirenler üzerinde vurguda buJunmaktadır. Cumhuriyetle birlikte sadece farklı bir zamanın kabulüyle (miladi takvim ve alafranga saat) kalınmamış, zaman kavramında içkin mecazcı muhteva kaybolma durumunda olmuştur. Türkiye'de yeni rejimingelecek inşa etmek üzere tasarladığı tek tarih fikri, Adem'in yaratılmasını, insanı bütün zamanlarda bir bütün olarak ele alınmasım kapsayan İslôrni mecazın yerini almıştır.4s
Dolayısıyla Mardin'e göre Türkiye'de devrim mahiyetindeki değişim, çok büyük ölçüde laildiği esas alan bir milliyetçi havada gerçekleştirilmiştir. Atatürk, esas itibariyle milliyetçiliğinde Osmanlı-İslam ternalarına
değil, daha öncesine uzanan Türk tarihi kökenierine dayanmıştır. Onun tercihi, geleneksel ayrılıkların orta·dan kaldırılması amacıyla dini, toplumsal yapı ile kesiştiği yönleri arka plana atarak, onu bir kişi olayı haline getirmekten y~ı:ıa o1ı:mışw_r.46 .S.ö?:~Qnusu_milliy_etçiliğin yerleştirilmesinde ihtiyaç duyulan imajlar, İslôrniyet'in benimsenmesinden önceki. imajlar olup, Orta Asya bu en eski Türk başarılarının beşiği olarak görülmüştür. Girişilen tüm inisiyatifler, Türk kültürünün odak noktasını bu dinden uzaklaştırmanın diğer yilzünü oluşturmuştur. Bu dönüşüm, Türk laik seçkinlerine güç kazandıran,
Aydınlanmış despotizm ve laik jakobenizm şeklinde
ortaya çıkan tarihi dalganın bir sonucudur.47
Doğal olarak bütün bunlar Türk sosyal değişimi örneğinde dini bir unsur olan ulemanın konum·kaybıy
la da yalandan alakalıdır. Türk modernleşme süreci Mardin'e göre bir bakırnci ulemadan bürokrata doğru yönelme sürecidir. Ulema. kanunların harfiyen uyguJanması halinde bir çok faaliyet için birer İslômi mazeret buJma konusunda mahir olmakla birlikte, bunlarda dinin emirlerinin her şeyden önce gelmesi ve toplumsal olayların bir modele uygun halde aniaşılmasını gerekli
CİLT: 20, SAYI: I, KIŞ, 2007
ŞERiF MARDiN'DE SOSYALDEGİŞME, MODERNLEŞME VE DiN
görmüştür. Halbuki yeni memur sınıfı işbilir, ampirik zihniyette ve ptagmatiktir. Allcak on! ann yaptıklannın, ulema davraııışını tersinden tekrarlamak olduğuna da dikkat çekilmektedif.4S Zaten, Sultan'ı Yeniçeri Ocağını ilga etmeye icbar edip, Sultan'la güç mücadelesini de kazanmış olan Osmanlı bürc;ıkrasisi, ulemaya itibar etmeyecek kadar güçlendiği için, modernleşme pro· gramını yüıiirlüğe koymuştur.49 Tabii bu tedrici bir şekilde gerçekleşecektir.so Dolayısıyla Osmanlı imparatorluğunda reform çabalannın temel özelliklerinden biri de. devletin merkezi gücünün ulamanın da aleyhine olmak üzere artırılması olmuştur. sı
Öte yandan laiklik ve milliyetçilik eksenlerinde yaşanan dönüşümün Türk sosyal hayanııda önemli sonuçlan olmuştur. Siyasi seçkinleri.n İslô.mi unsura iğreti bir gözle bakmaya başlamasına karşılık alt sınıflardan insanlar bu laik politikayı benimsememişlerdir. Bunun ortaya çıkardığı sonuç ise yöneticilerle yönetilenler arasında zaten mevcut olan mesafenin daha da keskinleşmesi ve dini bir eksende yer almaya başlaması olmuştur. Bunun seçkinlerin kitlelere bağımlılıklannın arttığı bir döneme derık gelmesi bir paradoks oluşturmaktadır. sz
Mardin'e göre, Türk toplumunda Cumhuriyetle birlikte resmi dinin yerine laikliğin geçirilmesi. alt sınıfiann dini için meşrulaştıncı bir çerçeve içinde yer alma imkanın ortadan kaldırmıştır. Hatta, Mardin, bütünleştinci kururnlar olarak dini kururnlann sahne dışına itilmesini Türk toplumunda kişi güvenliğinin
yan -gölge içinde ve tehlikede olmasıyla bağlantılı görmüştür.sJ Burada ona göre yeni rejimin, kendisine tehdid olarak algıladığı değerlere karşı hoşgöıiisüzlüğü söz konusudur. Bunun y~e çabalar. ulusdl bilincin ve tarihi mitlerin işlenmesi. kıyafet konusunda olduğu gibi, harid değişildiklere gitme yönünde harqınmıştır. Bu ideolojik gelişmenin ardında yatan önemli bir boyut modernleşme olmuştur. Bundan dolayı da. geleceğe yön verme doğrultusunda modernleştirme ideolojisi, geleneksel ideoloji ile çatışmaya girmek durumundadır. Mardin bunun özellikle din alanında gerçekleştiğini de vurgulamaktadıt. 54
Aslında Türk modernleştirmesi. M:ardin'e göre geleneksel sisteme karşı faaliyetine rağmen paradoksal olarak hôlô Osmanlı-İslam arka planının etkisi altında Olm\lştur. A.ncak, radikal seçkinlerin izledikleri tutumlar. yine seçkinler düzeyinde düzenlemelere gidilmesi ve alt kültüre mensup olaniann pek hesaba katılmaması doğrultusundadır. Yani bu modernleşme. daha doğrusu
JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 77
modernleştirme, halk kültüıiinden kopuk bir özelliğe sahiptir. Ve tabii kökeni yönetici elitlerde olan bir dönüşümü temsil etmektedir.ss
Türkiye'deki Kemalist mode"mleşmenin hedeflediği. kısmen ortaya çıkardığı. bununla beraber kısmen de kontrol altında tutamadığı din ve değişme ilişkisi
konusunda açıklayıcı çerçevelere ihtiyaç doğmaktadır. Mardin'in yukanda da geçtiği üzere süreklilik ile birlikte değişmeyi ilişkilendiren yaklaşımı böyle bir ihtiyacın giderilmesine yönelik gözükmektedir. Kemalizm örneğindeki modernleştinci girişimin din konusundaki sınırları. diıiin kontrolü güçleştirici tarihi ve toplumsal konumu ve nihayet onun kendisini sınırlamaya matuf çabalanyla b~ş etme konumu elde ederek bu sefer ken_disinin onu sınırlamaya başlar hale gelmesi. böyle bir çerçevede açıklamalara kavuşmaktadır.
Modernleşme' ye Rağmen Baki Kalma Özelliği ŞerifMardin de böyle bir ihtiyaç paralelinde değişme
· olayında kalıcılık özelliği gösteren durumları işaret
etmektedir. Ona göre mesela geleneksel Osmanlı
kültüıii, kendisini aştıklarını iddia edenlerle alay etmektedir. Türkiye'nin problemlerinin değerlendirHişindeki yanahlakilik dediği şeyi buna örnek veren Mardin, bunu laiklik iddiasına rağmen teokratik dünya görüşünden gelen izlere bağlamaktadır.s6
Esasında global ölçekte geleneksel bölünmelerin modem dönemde de varlıklarını devam ettirdiideri yönündeki bulgu Mardin tarafından vurgulanarak ele alınmıştır. O, çağdaşlaşma öncesinde önemli bir toplumsal özelliği, toplumun etnik, dini ve bölge esasına göre gruplara ayrılmamış olmasını vurgulamaktadır. Ona göre Osmanlı toplum yapısı buna iyi bir örnektir. Mo· dernleşme ile bunlann .aşılacoğı düşünülmüştür. Nitekim Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat, tebaanın dini kıstaslarla bölümlere ayrılmasının aksine evrensel bir uyrukluk kavramını getirme amacıyla başlamıştır. S?
Ancak çağdaş toplumlarda bu ayrımların ortadan kalkıp. bunların yerini fonksiyonel farklılıklara bırakacağı yolundaki öngörü gerçekleşmemiştir. Mardin, gelişmemiş ülkelerde eski ve yeni farklılıkların bir arada bulunmak durumunda olduklarına dikkat çekmektedir. Geleneksel grupların benlikleri, değil ortadan kalkmak, modem şartlarda yeniden canlandırılabilmektedir. Bunun dini alandaki örneği zamanında dini bir takım partilerin dindarlar arasında kullanılmaya devam eden ağları kullanmış olmasıdır. ss Bundan dolayı Mardin, Türk mo-
VOLUM E: 20, NO : 1, WINTER, 2007
İHSAN TOKER
dernleşme tarihinde siyasi iktidar etrafında kurulu ve dinifetriik birimlerden oluşan bir sistemden bu eski yapı içerisinde üretim ve işbölümünün yerleştirilmiş olduğu bir sisteme geçişin merkezi bir konuma sahip olduğunu, bu boyutun ilimali halinde sistematik değişimin anlaŞılamayacağını vurgulamaktodır.s9
Dolayısıyla Mardin'e göre Cumhuriyet, Osmanlı İmparatorluğunun yapısal özelliklerinden tümüyle bağımsız olarak değerlendirilemez. Osmanlı toplumunun çoğulcu terkibi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bu konuda devraldığı toplumsal etkileşim kalıntıları böyle bir değerlendirmeye tabidir. Bu bakımdon Türkiye'nin türdeş olduğu yolundaki iddia Mardin'in ifadesiyle bir mitten ibaret oİup, bu iddiadan hareket edilmesi, Türk toplumsol yapısının anlaşılınasını zorlaştırıcı bir rol oynamaktadır .. ona göre Osmanlı dönemindeki etnik, dini ve mezhebi grupların oluşturduğu zengin çeşitliliğin Cumhuriyet döneminde bir ölçüde değişmiş bir biçimde devralınması söz konusudur. Ama Cumhuriyet,jakoben bir rejim olarak, bu parçalardan sürekli olarak kuşku duymuş tur. Onun için yine Mardin'in ifadeleriyle Cumhuriyet döneminde geleneksel layafetierin yasaklanmasında kısmen, özel kimliklere tekabül eden geleneksel kılık layafet çeşitliliğinin yasaklanması amaa göz önünde bulund urulmalıdır. Buna ~arşılık, Cumhuriyet'in kurulması sonrası ulusal devlet, bayrak, marş gibi yeni simgelerin tutunmuş olriıalanna rağmen, gündelik hayatta büyük bir kullanım alanı olamanuş, kişinin kendi asli grubunun etnik ya da dini simgeleri, yararlarını korumuşlardır.60
Şerif Mardin, değişme olayında kültür kodu olarak üade ettiği unsurlann her zaman yer değiştirdiklerini. ancak bu kodların çoğu zaman temelde yatmaya devam ettiklerini belirtmektedir. Mesela Türk toplumunda halkçılık konusunda müşahede olunan özellikler bunu ortaya koymaktadırlar. Türk aydınlan tarafindan, halkçılığın kaynağı olarak Fransa'daki tesanütçülük akımının tercih edilmesi, Marksist yaklaşımların terk edilmesinde, bu durum açıklayıcı bir örnek teşkil etmektedir. Tesanütçülük, kolayca kabul edilebilecek bir mahiyette olup, aşina olunoıı. toplumun kendi -değerleriyle paralellik içerisinde olduğu için tercih edilmiştir. Dolayısıyla kültür kodlan gizil yapılar olmalarına karşılık, değişme durumlannda bile büyük bir etkiye sahip olabilmektedir.61 Zaten Mardin' e göre dünya görüşleri, eski veya yeni, toplumda hazır bulunan, ama aynı zamanda değişime belli ölçülerde müsait simgeler yoluyla üretilmektedirler. Namık Kemal'in siyasi görüşlerinde İslômi ögelerin varlığı buna bir örnektir.62
İSLAMi ARAŞTIRMALAR DERGiSi 78
Yine Mardin'e göre cemaat, modernleşme sürecinde direnerek varlığını sürdüren gelenek unsurlarının en önemlilerind.endir. Pozitivist sosyolojinin şüphe ile bakagelmiş olduğu bu cemaat arayışı aslında Cumhuriyet dönemi Türk tarihinin en belirgin özelliği olmuştur. Kıbrıs olayiarına tepkiler, islam'ın 1950'li yıllardan itibaren Türkiye'de yeniden canlanması, onun kendisini ortaya koyduğu örnekler arasında yer almaktodır.6J
Mardin'in bu konuda verdiği bir başka örnek de hoca mitosudur. Buna göre bu mitos Osmanlı İmparatorluğundon modern dönem Türkiye'sine aktonlmıştır.
Geleneksel sistemde ôlim kişi, hem seçkin bir din adamı. bir bilgin, hem de devletin önemli memuriyetlerine m uhatap bir kişidir. Bu hoca mitosun un toplum yapısıyla boğdo.şması söz konusudur. Dolayısıyla Poreta'daki bütünlerin kalıcılığına atfen modern Türkiye'de profesörlük mitosu, bu çizgiyi devam ettirmek durumundodır.64 Bütün bu örnekler, Mardin'in değişim ve kalıcılığa bir orada yer veren perspektifini güçlendirmektedir.
Modernleşmeye Tepkilerin Dine İlişkin Yönleri
Şerif Mardin, değişme zorunlulukları karşısında
modem dönemde toplumlarda her zornon Batıya dönük bir modernleşme gerçekleşmediğine ve zaman zaman eski görüşlerin kurtanlması çabalannın ön plana geçtiğini de işaret etmektedir.6s Bu da, değiş~eyi ideolojiler ile bağlantılı halde sunduğu çalışmasında toplumsal çalkantıdan b.ahseden ve bu ifadenin çok esnek bir yapıya sahip olduğıina dikkat "Çeken Mardm'mverdiği örnekle çok yakından ilgilidir. Buna göre Türk sosyal değişimi örneğinde toplumun temelden sarsılması alayında,
toplumun değişik katlannda Atatürkçülükle gelen değer değişmesi 1920-1938 arasında oluşurken, buna dini planda bir yeniden can vermenin 1960'lı yıllarda giderek artan bir güçle sahneye çıkması söz konusu olmuştur.66
Şerü Mardin'de modernleşmeye karşı direnmenin çeşitli tezahürlerinin ele alındıkları görülmektedir. Bunlar bizatihi dini faktörler, geleneksel görünüm/er, yerlici hareket olarak nitelendirdiği oluşumlar ve nihayet İsliimi canlanma hareketlerinden gelen tepkilerdir.
Modernleşme karşısında dini unsurların kendisinden kaynaklanan faktörler hususunda Şerif Mardin, değişme olayı karşısında muhafazakar boyutun · İslam topluluklarında, diğer topluluklarındakinden çok daha
CİLT: 20, SAYI:!, KIŞ, 2007
ŞERiF MARDİN'DE SOSYALDECiŞME, MODERNLEŞME VE DiN
keskin bir işieve sahip olduğunu bildirmiştir. Bu t'opluluklar, toplum ve ahlak değerleri konusunda sonuna kadar eleştiriye açık değildirler. Özellikle halk katların· daki inançlarda gözlenen bu özellik, bu topluluklarda bir çarpıklık olariık algılanmaktadır. İsidini inançlar Batı'da rastlanan türden bir iziffilik durumuna müsait halde değildirler. Osmanlı devlet geleneğinde her şeyin bir haddinin bulunması gerektiği67 şeklindeki doğrul
tuyla birlikte bu özellik, Türk sosyal · değişimi balamın
dan önemli ölçüde bir engelleyici rol oynarruştır.
Diğer yandan Mardin, İsldrni söylemin, modernizas· yon çabalan karşısında karşı karşıya kaldığı sorunlarda büyük bir direnç gösterdiğini. bildirmiştir. Ona göre bu direnç, İslômi kültürdeki kavramsal araçların zengirılik ve esneklik niteliklerine dayanmaktadır.6s
Din alanında moderrıleşme açısından kadınların olumsuz tavırlanna da değinen Mardin'e göre, Müslü· manlar arasında kadınlar, genellikle en tutucu tavır
alışiann nüvesini oluşturmaktadırlar. Yine buna paralel olarak o, yaz tatilleri ve denizde yüzme gibi olayların, dünya kültürüne ait unsurların Türk kültürüyle bir· leşme imkoru yaratması cihetiyle, engelle'me. çabaları
nın bu lçonuda önemli problemlere yol açmak durumun· · da olduğunu da ifade etmektedir.69
Bu arada Şerif Mardin değişme balamından ulemanın engelleyici tutumunu da tesbit etmiştir. Ona göre uJemada kitlelerin, anlayışlarını aştığını düşündükleri konuJara el atacakları yönünde bir korku mevcuttu. Ni· tekim ilk Türk matbaasına muhalefetin sebebi de burada basılacak kitapların laik bilimlerle ilgili olacak olmalarından ziyade, kitap dolaşımında meydana gele· cek artışa bu kesimin itirazı olmuştur_?o Mardin'e göre uJema zümresini değişme olayında menfi tavra iten önemli bir unsur, bu zümrenin dini değerlerin himayesi· ni üstlenmiş olmasıdır. Belli bir konuma sahip görül· meleri, onİann fikirlerinin kolaylıkla bir tarafa atılama· ması sonucunu vermiştir. Mutlak gücü sınırlama şek· linde ifade edilecek bir fonksiyonunu ifa eden -en önemli rnekanizmaya onlar sahiplerdi.7ı
Gelene/(sel görünümlü kültürel unsurlann da modernleşmeye dirençte önemli bir yer arzettikleri Mardin'in çalışmalannda örneklendirilmiştir. O, Niyazi Serkes'te de gözlendiği üzere, moderrıleşmeye engel teşkil eden, tamamen dini nitelikte olmayan ve dinio arkasına gizlenme durumunda olan bir takım yapısal etkenlerin, ·ç~·. olarak görüldüiderine işarette buİunmaktadır. Bu şekildeki muhafazakarlık kaynakları olarak Mardin'in
JOURNAL OF ISLAM lC RESEARCH 79
verdiği örnekler; Osmanlı toplumsal yapısındaki savaşçı grupların değerleri, toplumun merkezi durumundaki mahalle, yeniden üleştirici ahlak veyönetici elitin servet üzerindeki lasmi tekelidir.n
Mardin'in, Türk sosyal değişimi konusunda jön Türkler döneminde japon örneğine göre değişim modelinin belli bir etki kazandığından balısedişi de bu bağlamda zikredilebilir. Bu model, özellikle Japonların 1905'te Rusları yenilgiye uğratmalarından sonra yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Buna göre Batı'run teknolojisi alınacak, ama dini ve geleneksel değerler korunacaktı. japonya olayı bunu desteklemek için bir örnek olarak kullanılmıştır.73 Bir başka örnek olarak Şerif Mardin, modernleşme akımına katılan İslam topluluklannın BatLlılaşmanın ilk sathasında gösterdikleri karakteristik bir tepldnin, tidil toplum ideali olduğunu belirtir.74 Nitekim, Jön Türkler için zikrettiği bulgu bu yöndedir. Onlar radikal değil muhafazakar bir tutumu sergiliyorlardı. Sonra bu radikallik eksikliği modernleş· me sürecine giren bütün İslam topluluklarında görülmektedir. Mısır'da, Hindistan'daki Müslümarılar radikal özellikler göstermemişlerdir. Endonezya'da bir ra tu Adil., yani adil padişah ideali, uzun za'man geçerliliğini sürdürmüştür.
Yine Mardin'de, Abdulhamid döneminde dest~en
miş olmakla birlikte esaslı bir şekilde 1908'den sonra ortaya çıktığını belirttiği İslamalık hareketine, değişme koşullarına dini bir cevap verme balamından yer veril· diğ i görülmektedir. Bu akıma göre Müslümarılar arasın· da ortaya çıkan gerilik, Müslümarıların araletinden kaynaklanmaktadır. Batıyı taklit etmek geriliği ortadan kaldıramadığı gibi, kendisini hareketlendiren asıl
dinamiği söndürmüştür. Bunun düzeltilmesi için daha önceden bir medeniyet kaynağı olan, bilim ve kültürde ilerlemeye engel oluşturmayan İslam'ın benimsenmesi, diğer bir deyişle İslamiaşma gerekmektedir.7s
Yerlici Tepki Mardin'in modernleşme olayına karşı ortaya çıkan
bir tepki olarak Yerlici olarak adlandırdığı bir duruma da temas ettiği görülmektedir. Bunun ardında yatan temel bir etken ona göre tüm bir yaşam sistemini ortadan kaldırıp, yerine yenisini koymayı amaçlayan bin yana sahip olduğunu söylediği Batı'ya karşı ortaya çıkan lazgınlıktır. Yerlici ideolojilerin karakteristikleri, Batı'yı tamarnıyle inkar tepki~inden doğmuş olmaları ve geleneksel uygarlığın değişmeden yeniden yaşatılmasını amaçlamalandır. Bunlar istilacı kültüre yönelip
VOLUME: 20, NO: 1, WINTER, 2007
İHSAN TOKER
onu yok etmeye girişmektedirler. Japonya 'da Hristiyanlığı kabul edenleri bastırma hareketi, Sudan'daki Mehdi hareketi bunun. örnekleri arasında yer almaktadırlar.76
Mardin, ayrıntılarına aşağıda girilecek olan yeniden canlandırma hareketleri ile yerlici olarak adlandırdığı durumları birbirinden ayırdeder. Başvurduğu bir örnek Cemal Abdunnasır'ın durumudur. o. İslam'a yer vermiŞ olmasına rağmen bunu yeterli görmeyenler ortaya çıkmıştır. Bunu temsil eden önemli bir grup Müslüman Kardeşler Cemiyet!' dir. Bunlar eski durum ile yeniyi birleştirmeye çalışmaktadırlar. Mardin'in buna Türkiye· den verdiği örnek ise zamanın Milli Selamet Partisidir. Bu parti İslômi ve sınai medeniyeri bir bütün olarak görmektedir.n
Ayrıca modernleşme sürecini yaşayan geri kalmış ülkelerde gözlenen bu toplumların kendi değerlerinin romantikleştirilmesi, bunlara Batı'nın üstünde bir yer tanınması ve önceki itibarlı dönemler üzerinde durulması da benzer bir yerlici tutumun göstergeleri olarak değerlendirilebilir. 78
Din! Canlanma
Diğer taraftan değişme zorunluluklan karşısında eski görüşlerin kurtarılması çabalarının ön plana geçtiği bir durumda, eski görüşle yeni durumların bağdaştınlması için uygun formüllerin aranması söz konusudur ki, Mardin bu durumun yeniden canlanma hareketi olarak adlandınlmasını uygun bulmaktadır.79
Şerif Mardin, İslam ülkelerinin toprak kaybı ve Osmanlı İmparatorluğunun zayıflaması neticesinde . - -·-- ı----- - -- -yeniden dirilişçi bir takım hareketlerin ortaya çıktığına, İslam'ın ikinci bin yıllık döneminin çöküş değil canlanma dönemi olacağına kuvvetle inanan bu hareketlerin, İslam'ın bir bütün olarak yeniden hayatiyerine kavuşturulması hedefine yöneldiklerine değinmektedir. Burada asli bir özellik Müslümanları hem zaman ve mekan bakımından. hem de İslam'ı çok daha geniş bir tarihi fenomen olarak birbirlerine bağlamaktır. Esasen bu, tarikatlarda genelde görülen bir hıisustur.8o Şerif Mardin,· modern fundamelitalist hareketlerde: Batı'yı taklit eden entelektüel sızma karşısında edilgen kalan Müslüman nufusun modernleşme olayına dahil olmadıklarını. bunda İslômi sembolle.re .dayalı bir harekete geçirici gücün esas alınmasının söz konusu olduğunu, yaşanan dönemde bu yolla soluk almanın amaçlanmışolduğunu ifade etmektedir. 81
Mardin. bazı durumlarda kişilerin özgürlük yolunun
İSLAMi ARAŞTIRMALAR DERGiSi 80
Allah'a ulaşmak için kültürel yollarla tayin edilmiş araçların kullanılması sürecinden geçtiği gözlemini aktarmaktadır. Tabii bu, dini simgeleri kapsamına alan bir süreçtir. Bundan dolayı kişilerin bu simgeler kümesini kullanmalannın önüne geçilmesi oldukça sarsıcı darbeler oluşturabilmektedir. Çünkü bu, zihni denge, şahsi tatmin ve toplumla bütünleşmeyi ilgilendirebilen bir durum olma özelliği taşımaktadır. Nitekim Asr-ı Saadet yönelimleri. belli bir malırumiyer durumunun ürünleri konumunda bir saik oiarak sadece il<tidarı kontrol araçlarını ele geçirmeye dönük olmayıp, bir kutsal ketamın yeniden oluşturulması girişimini de içermek durumundadırlar. Türkiye'de dini söylemin gücünün kırılmpsı bir takım katmanlarda oldukça yoğun bir şekilde hissedilmiş tir. Buna karşılık yeniden dirilişçi- hareketler için bu, bir imkan temin etmektedir.82 Mardin, modernleşme girişimine direnç gösterme durumundaki İslômi ·söylemin. kırsal dünyada yoğrulmuş olmakla birlikte periferideki dönüşümler hususunda kaygı duyan kişilerin gittikçe daha Batılılaşan şehirli kültür alanına girmelerine imkan verdiğ ini belirtmektedir.8J
Modernleşme sürecinde dini canlanmanın kazandığı boyuta dikl<at çeken Mardin, dini hareketliliğin komplocu özelliklerle sınırlandırılmaması gerektiğini.
bunun abartrldığını söylemektedir. Zira dini yöndeki canlanma hareketleri sadece Türkiye ile sınırlı değildir. Bu duruma ilişkin olarak verilen bir örnek. Melamiliğin Yugoslavya'daki durumudur. Buna göre. 1930'lu yıllarda doğan Melamilerin tarikat ilişkilerinin resmi, statik ve şekilsiz olmasına karşılık, 1960'lı yıllarda doğanların
tarikata yeniden renk ve heyecan katmalarının nedeni. fanatizm değil, bu tcirikatın öğretilerinindah-a ğeniş ve modern bir çerçevede yorumlanabilmesidir.B4
Komplocu yaklaşımların ötesinde bu sosyal gerçekliğe eğilen Mardin, modern şartların İslômi canlanma hareketlerine sağladığı imkanlardan da bahsetmiştir.
Onun bu konuda ön planda yer verdiği bir örnek modem iletişim koşullarıdır. On Sekizinci yüzyılda Mekke'nin, Akdeniz bölgesinde yeni bir iletişim yoğunluğuna
katılmış olması, bir yüzyıl sonraki dünya iletişim devrimi, Nakşibendilerin bu sayede yeni yayılım imkanlan eld~ etmesi, çeşitli Nurcu faaliyetler. bu durumu ortaya koymaktadırlar. as
Nitekim, Türkiye'de Batılılaşma akımının yerleşik dini düşüncelerin savunulması açısından pek de beklen
. meyen tesirler yaratmasında bir örnek de, Osmanlı imparatorluğunda matbaacılık pratiğinin ortaya koyduğu durumdur. Matbaacılıktaki canlanma İslômi klasikierin
CİLT: 20, SAYI:!, KIŞ, 2007
ŞERiF MARDİN'DE SOSYALDEGİŞME, MODERNLEŞME VE DTN
tekrar tekrar yayınlarunalan imkanını da beraberinde getinn.iş, bunlar her yerde, üstelik de ucuz fiyatlarla bulunobilir hale gelmiştir. Aydınlanma düşüncesini
taşıyon eserlerin. bu kitaplar karşısında çok az soyıda kalmış olmalan da bu durumun boyutunu ortaya koyucu niteliktedir.86
İslam toplumlarında modernleşme poralelinde gözlenen bir durum da, İslam ülkelerinde cemoatın hak ve yükümlülükleri teorisiyle meşrulaştınion itirazcı tavnn yeniden harekete geçirilmesidir. Mürninler topluluğu, resmi makamlara karşı eleştirel bir tutum talanmoda kendilerini yetkili görmektedirler. Nitekim son tran devriminde bu özellik açıkça görlilmektedir.s?
Türkiye'de Dini Canlanma Alanındaki Gelişim Süreci ve Doğurduğu Sonuçlar ·
.Mordüı'e göre Türkiye'de İslömi canlanma modem Türkiye'deki yaygın ·palitizasyon şartlarındon erkilenmiş olon siyaset-öncesi bir örgütlenme çerçevesinde incelenebilir. Kırsal ve küçük kasaba kesiminin orta tabakaları dini sembolizmden yorarlanorak bu konudaki pratiği ortoya koyrnuşlardır. Bu hareketlerde aslolan da, ahlaki sistemin yeniden canlandırılması için harcanon çabadır. ss Bu çabaların yonlo bulmosının ordında ise bir tarafton uygu.İonan laik politikaların uyandırdığı tepkiler, diğer tarafton do Türkiye'de İslömi söylemin taşıdığı cazibe ve sunduğu imkanlar bulunmaktadır.
Mordin'in değindiği bir tepki nedeni, Türkiye'de modernleştirıne çabalannda Batılılaşmış, genelde de agnostikveya ateist aydınlar ile alt sınıflar arasındaki kültürel uçurumun oluşması ve bu durumun laik uygulayıcılar hakkında kuşkulara yol açmosıdır. 89 Bir başka neden, dünyanın mitlerden giderek onndınldığı bir dönemde Türkiye'de de islam'ı ilgilendiren mit nitelikli, romantik tarziann dışlanmak istenmesidir. Bu ise Müslümaniann iç dünyolannda doldurulmak durumunda olon değerlere varlık imkanı tanımıştır. 90
Türkiye·d~ modernleşme yönündeki hareket, geleneksel kültürlin dönüştürülmesi hususunda sorunlarla karşılaşmıştır. Bu kültürde modem bilimiere ait verilere tepki belli bir zaman almış olmasına karşılık, o, aslında bu alandaki yeni bilgilere tamamıyle direnid bir konum sürdürmeıniş. sadece modellerden hangisinin geçerli olduğu noktasında samimi bir arayış içerisine girilmiştir. Nitekim bu kültürün geçerli olduğu kesimlerde sözgelimi Nei._toncu açıklama tarzianna rastlonabilınektedir.
JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 81
Ama gündelik hayat, sosyal ilişkiler, kadın erkek ilişki· leri gibi konularda durum farklılaşmokta, karşılanamayan sorular ortaya çılanaktadır. Mardin, geleneksel kültüre mensup insanların bu tür konulardaki sonılanna Atatürkçülüğün pek de anlamlı, ayrıntılı bir cevap verernediğini vurgulamaktadır. Buna karşılık, Atotürkçülüğün cevap vermeye luzum hissetınediği bir takım konularda. mesela Mürşidi Müteehhilin adlı bir kitapçık düz ve gayet aşağı bir seviyede onlatırnlar içermektedir. Henüz okullarda dnsel eğitime geçilmediği bir zamanda dini kesimler bu konulara açık seçik cevaplar verebilmektedirler.9ı
Tüm bunların ışığında. Mardin'e göre Cumhuriyet, daha önceki dönemde meşruloştına nihai bir sembol olon İslömi cemaat düşüncesine karşı engeller oluşturmuş ve Müslümanlığın bu kollektif temsil yanına, aynayabileceği bir rol bırokılmamıştır. Aksine laik Cumhuriyet ideolojisi bunların yerine geçirilen bir unsur olmuştur. Gerek modern Türkiye'nin köklerinin Orta Asya'da aranması ve gerekse geleceğin Batı'dan gelecek ilhamlario kurulması yönünde.ki hedef, Müslümanların meşrulaştıncı bir çerçeve arayışına ihtiyaçlarını daha do artırmıştır. Zira bu kişiler kendilerine yer aradıklan daha . karmaşık nitelikte bir ulusal iletişim ağının içine çekilmekteydiler. İşte İslörni söylem böyle bir ihtiyaca cevap vermiştir.92
Esosen ŞerifMardin'in Türk sosyal değişim sürednde dinin hiçbir zaman önemini kaybetmediğini düşündüğü açıktır. Sadece Cumhuriyet'in ilk dönernlerinde belki bir önem azalması, ya da hissedilmemesinden söz edilebilir. Bunun için Mardin, 1945 sonrasında ortaya çıkan dini hareketliliğe bir hortlama olarak bakılmasının yanlış olacağını vurgulamaktadır. Sadece, Kurtuluş Savaşında İslömi kurumlann aynadıklan önemli rol sonrasında bir süre geri çekilme yaşanmış, 1945'ten sonra yeniden sahneye çılano olarak dini canlanış. yeni bir hız alarak yoluna devam etmiştir.
Arada geçen dönemde, yani Kurtuluş Savaşı sonrasında 1945'e kadar din kurumu Mardin'e göre varlığını üç farklı eksende sürdürmüştür:
1. Kültür muhafazakarlığı,
2. Tarikotlor,
3. Dini modem şartla boğdoştırarak, yeniden canlandırma girişimleri.
Mardin'e göre Türkiye'de 1945 sonrasında dini canlonma süred; 1947'deki CHP Kongresi'nde laikliğin tar· tışılmaya başlanması, dinin ihmal olunmuş bir sosyal
VOLUM E: 20, NO: 1. WINTER, 2007
İHSAN TOKER
pekiştirici olduğunun açık bir şekilde ortaya konuşu, daha sonra Demokrat Parti zamanında okullarda din derslerinin okutulmaya başlanması ve İmam-Hatip kurslanna izin verilmesi gibi gelişmelerin eşliğinde dine toplumda bir yer tanıma yönelimlerinin oluştuğu zeminde gerçekleşmiştir.9l
Bu canlanış, dini côzib bir faktör haline getiren durumlarla, ya da onu işlevsel kılan müsait şartlario il· gilidir. Şerif Mardin'in açıklamalarına göre Türkiye'de 1945 sonrasında gelen dini canlanmayla birlil1:e, Kemalizm'in ideolojik dayanaklarından biri olan Avrupalılaşma süreci daha fazla eleştirilmeye başlanmıştır. Burada geleneksel bir unsur olarakdinin işe yararlığının, Kemalizm'in bu unsura göre suni kalmış olmasıyla karşılaştırmalar da yapıldığı aktarılmaktadır. Aynı .zamanda öğrenim görmüş Müslüman seçkinlerin canlı tuttuklan ve kültürel Kemalizm'in fazla etiali olamadığı şehir ortamlarında meydana gelen nufus artışı önemli olmuş
tur. Yine Kur'an Kursu ve cami yaptırma derneği gibi oluşumların Türkiye'de dini canlanış için temel oluşturduldan kaydedilmektedir. Mardin' e göre bahsedilen canlanma, taşra şehir ve kasabalanndaki muhafazakar nitelilde yakından ilgilidir.94 Öte yandan eğitim alanında gerçekleştirilen büyüme, Türldye'de gençliğin gündelik hayatı ve hayatın gerçeklerini tercih edip, Kemalizm'in pozitivist muhtevasından uzaklaşıldığı bir zamanda gerçekleştiği için, dini hareketlilikte uygun bir araç rolü kazanmıştır. Kemalist reformları~ kırsal kesimlere ulaşamaması sonucu oluşan, sosyal gerçekliği algılama
hususundaki boşluk da uyumlu bir toplum ideali yaratan dinin faal nitelik kazanmasında yardıma olmuştur. Bu boşluğu izah bakımından Mardin'in şehirli ve devrimci unsurların, köylüye yaklaşımda takındıkları otoriter tavırların oynadığı role yaptığı vurgu kayda değerdir.95 Böylelikle İslam. Türk toplumunda. zengin bir simge ve düşünme kalıplan hazinesine sahip olma yönünden taşıdığı objektifnitelik vasıtasıyla son derece güçlü bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymuştur.% Yine sosyal adaletin tek başına çok güçlü bir kavram olması nedeniyle İslami sosyal adalet düşüncesi insanlar için oldukça cazip bir yöne sahiptir.97
Mardin'in yazıları, Türkiye'deki bu dini canlanmanın ortaya koyduğu sonuçların neler olduğu noktasını da belli ölçülerde karşılamaktadır. Bunların bir kısmı. Türk sosyal değişme sürecinde merkez/taşra farklılığının ortaya çıkardığı sonuçlardır. Ona göre bu. sürecin başianna kadar uzanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğunda esas olan dini hususun İstanbul'da şekillen-
İSLAMi ARAŞTIRMALAR DERGiSi 82
mesi ve devlet çıkarlannın Şeriattan ayrı olarak de-ğer· lendirilebilmesi, taşra kökenli fanatizmin püskürtülmesidir. Ancak Tanzimat ve II. Meşrutiyet'le birlikte yaşa
nan süreçte saray-devlet-din adamı kültürünün ağırlığını kaybetmeye başlaması ve devletin din hususunda eski ağırlığım kaybetmesi söz konusu olmuştur. Bu süreçte dar kalıplara oturan taşralı din anlayışı hakim olmaya başlamıştır. Bu anlayış beraberinde mahalle adabım getirmiştir.9s
Mardin, şehirlerin kırsaliaşması ve elitsizleşme
(deelitizasyon) olarak ifade ettiği toplumsol süreçte Türk toplumunun tümüyle Anadolu! ulaştığından söz eder ve tüm olarak dini canlanınayı en çarpıcı örnek olarak gösterir. Dini adet ve töreniere seçkin bir yer verilen büyük şehirlerde İslam hukukçulannın karmaşık ve ayrıntılı kültürü artık koybolmuştur. Türk toplumu kendi mahalli İslômi kültürlerinin yerine başka bir kültürü zorla kabul ettifilmediği bir sürece girmiş ve büyük çoğunluk bundan memnunluk duymuştur. Mardin buna ek olarak dindar ya da laik Türk aydınlannın dünyasının 1950'li yıllarda yeniden bu kültürel kök arayışının kapladığını belirtir.99
Bütün bunların bir sonucu olarak eğitim alanında öğrenciler, geleneksel kültürden kalma köklü unsurların artık eski hızıyla atılmadıklan bir kültür hamulesini beraberlerinde getirmeye başlamışlardır. Ancak, bu canlanış, Türkiye'de modernleşme sürednde ortaya çıkan biçimsiziilde bir arada değerlendirilmek durumundadır. Yirmi beş yıl baskı altında tutulan din bunun ardından ihya hareketlerini andıran tarzlarda yeniden sahne almıştı ama oluşan ortam;-bir·öz·otoriteryenliğiniı:ı or· tasında yüzd!üğü İslam, milliyetçilik, elitizm ve Kemolizm•e ait parçalardan oluşan bir kollektif temsil görünümündeydL ıoo Ortaya çıkan çerçevede ise artık bu safhada din, 1930'lu ve 40'lı yıllara oranla meşrulaşsa da, ilk ortamlarda gösterdiği özelliklerden uzaldoşmıştır. Bu manzaranın üstüne ise nufustaki büyüme ve ekonomik sorunların yarattİğı gerginiiider eklenmiştir. ıcı
Yine Mardin' e göre, bu konudaki en önemli sonuçlardon biri de. Türkiye'deki islami canlanmanın, laik milliyetçiliğin yerini almasıdır. Bunun başlangıcı do çok partili hayoto geçiş ve küçük kosaba görünüşünün Türk siyasi hayatına nufuz etmesi olmuştur. Burada Mardin'in vurgul-amak istediği, artık milliyetçiliğin geleneksel anlamda dinin arka plan rolünü almış olmasıdır.
Osmanlı kültilrü ve bu kültürde islam'ın işgal ettiği konum , bu yeni durumun seyrettiği eksendir. Mordin'in tahmini bu Türk-İslam sentezinin Türkiye'de etkili ola-
CiLT: 20, SAYI:! , KIŞ, 2007
Şl!RİF MARDİN'DE SOSYA LDEÖİŞME, MODERNLEŞME VE DiN
cağı, ancak korkulduğu üzere bunun İslô.m ileşme şeklinde gerçekleşmeyeceği yönündedir. Mardin' e göre bu yönelirn, perilerinin ht;ırekete geçirilmesi bo.şlığı altında
incelenmekte olan ve Avrupa'da faşizmin ı;eşitli biçimleriyle karşılaşılan güçlüklerin temsil etti ği bir tarihi dalganın uzantısıdır. Mardin, Ritter'in devleti 'ırk'a tabi kılması olayının muadili olarak devletin ta.şraya tabi kılınrnasını görrnektedir.ıoı Anlaşıldığı kadarıyla Şerif
Mardin'in İslômi canlanmanın. hukuk sisteminde ve laikliğin uygulanmasında önemli bir değişikliğe yol açmadan İslôrni dünya görüşlerinin Türk to·plurnuna tedrici bir şekilde sızacağı yönündeki öngörüsü gerçekleşmiş dururndadır.ıoJ
Sonuç Şerif Mardin, Türk sosyoloji tarihinde din ile ilgili ko
nulan çok boyutlu olarak ele alan ve sonraki çalışmalarda araştırmalarına sıkça göndermede bulunulan bir sirnadır. Dinin sosyal değişme ve modernleşme süreçleri açısından incelenmesi işinde, bu yazı boyunca görülebileceği üzere o, çok boyutlu ve zenginleştinci katkılarda bulunrnuştıır. Mardin'in yaklaşımında din ve diğer toplumsal süreçler sırfyapısal ya da işlevsel yönlerde·teorik çabalar gözetilerek ele alınmamıştır. Sosyolojinin bu yöndeki klasik ve halcim paradigrnalarının dışına çıkmaya çalışan Mardin, aynı zamanda Türkiye'de dinle ilgili toplumsal tezahürlerin ele alınışındaki yaygın pozitivist çerçevelere meydan okuyan akademik girişimlere de önemli ölçüde öncülük etmiştir.
Şerif Mardin'in çalışmalarının bu konuda ortaya koyduğu temel bir nokta ne dinin, ne de herhangi bir toplumsal kurum ya da tezalıürün tek başına açıklayıo ya da açıklanabilen konurnlar işgal ettikleridir. Onu karakterize eden en temel hususlardan biri, toplumsal hayatın unsurlarına indirgemeci bir yaklaşırnın fazlasıyla dışında, bu hayatın bütünlüğüne göndermede bulunduğu tamamlayıcılık ilkesine dayalı yaklaşımıdır.
Konumuz açısından bakıldığında o, ne modernleşıneye ne de sosyal çerçevede dine sabit ve kendi alanlannda otonamiye sahip toplumsal tezahürler olarak bakmaktadır. Bu anlarnda din de modernlik de birbirlerini sürekli olarak yeniden üretmektedirler. Modernleşme sürecinin elbette din kurumu ve anlayışlan üzerinde ciddi etkileri olrnuştıır. Ama modernliğin kendisinin ortaya çıkışında dini etmenlerin söz konusu olduğu gibi, toplumdaki dini tezahürler modernliğin şekillenmesinde, dolayısıyla modernleşme sürecinde gözardı edilerne~ecek tesirler göstermeye devam etmektedirler.
JOURNAL OF ISLAMIC RESEARCH 83
2
3
4
s 6
DİPN.OTLAR
Ş.Mardi n, İdeoloji. 2.bs .• Ankara: 1\ırhan Kitabevi. 1982. s.lll-112.
a.g.e., s .143.
Ş. Mardin, Bediuzzaman Said Nursi Olayı, çev. Metin Çulhaoğlu,
Istanbul: İletişim Y., 1997, s.220-221.
İdeoloji. s.! 19 ve 88. dipnot la.smı.
Said Nursi Olayı, s.39.
İdeoloji, s.119. 7 a.g.e., s.152.
8 Said Nursi Olayı. s. 22()-221. 9 Ideoloji. 39.
lO a.g.e ... s.124-127. 11 Aynı yer. 12 Ş. Mardin. 'Türldye'de Dini SemboUerin Dönüşümü üzerine Bir
Not', çev. Gülşat Aygen Tosun, Türkiye'de Din ve Siyaset, deri.
Mümtaz'er Türköne, 1\ıncay Önder. İstanbul: iletişim Y., 1991,
s.211.
13 Said Nursi Olayı, s.168.
14 Bkz. Mardin, 'Türkiye'de Din ve Laiklik', çev. Fahri Unan, Türki
ye'de Din ve Siyaset, s.45; Aynca bkz.. Mardin, 'Türkiye'de Dini
Sembollerin Dönüşümü Üzerine Bir not', s.206.
ıs 'Türkiye'de Din ve Laiklik', s.65-66. 16 Said Nursi Olayı, s.21 17 Mai'din, 'Modem Türkiye'de Din ve Siyaset', çev. Mustafa Erdo
ğan, Türkiye'de Din ve Siyaset, s.12Q-121. Aynca bkz. Mardin,
'Nasıl Bit Toplum istiyoruz?', ş. Mardin. Türk Modemleşmesi.
deri. Mümtaz'er Türköne, 1\ıncay Önder, istanbul: iletişim Y ..
1991, s.341-342.
18 İdeoloji, s.137. Aynca bkz.a.g.e. s.180. 19 a.g.e .. 180-183.
20 'Türkiye'de Dini Sembolleri n Dönüşümü üzerine Bir Not', s.206
vd. 21 Ş. Mardin, jön Türklerin Siyasi Fikirleri, 1895-1908, istanbul: ile-
tişim Y., 1983, S.16. 22 İdeoloji, s.1 13. 23 Bkz. o.g .e .• s.282 vd. 24 a.g.e., s.126-130. 25 a.g.e, s.l49-150. 26 Ş. Mardin, 'Din Sorunu Yeni Bir Düzeye Ulaşırken·. Türkiye'de Din
ve Siyaset, s.240-241. 27 İdeoloji, s. ll ı-ı 12 .
. 28 Mardin. 'MeceUenin Kaynaklan üzerine Açıklayıcı Notlar', çev.
YusufBoyrakıutan, Türk Modemleşmesi, s.124-125.
29 Mrirdin,:islamcılık', Türkiye'de Din ve Siyaset. s.23. 30 İdeoloji, s.135.
31 Ş. Mardin, 'Din İptidailiği', Türkiye'de Din ve Siyaset, s.250-251.
32 Said Nursi Olayı_. s.323-324. 33 o.g.e., s.361. 34 İdeoloji, s.152.
35 Said Nursi Olayı,s.234. 36 a.g.e.,s.348-349.
37 a.g.e.,s.234. 38 a.g.e .. s.41. 39 Bkz. a.g.e., s.249.
VOLUME: ~O. NO: 1, WINTER, 2007
İHSAN TOKER
40 o.g.e .. 5.273·274.
41 Ş. Mardin, '2000'e Doğru Kültür ve Din', çev. GülşorAygen Tosun, Türkiye'de Din ve Siyaset, s.231-232.
42 Said Nursi Olayı,s.346-347. 43 o.g.e., s.288.
. 44 'Türkiye'de D.ini Sembollerin Dönüşümü üzerine Bir,No!', Türki· ye'de Din ve Siyaset, s.194-19S.
45 Said Nursi Playı, s.309-312. 46 o.g.e., s.18D-183. 47 '2000'e Doğru Kültür ve Din', s.232·233. 48 Margin, 'Türkiye'de Din ve Laiklik', TUrkiye'de Din ve Siyaset,
5.42-43. 49 Ş. Mardin, 'Türkiye'de Mubalefet ve Kontrol', çev. Mehmet ôzden,
Türk Modemleşmesi, s.179. SO Reşi4 Paşa'nın ulemo ile Bab-ı Ali arasındaki uzlaşma zemini o·
luşturrna çabalannın bir izahı için·bkz. Mardin, 'Mecellenin Kay·
noklan Üzerine Açıklayıcı Notlar', s.134. Bu arada Cevdet Paşa' nın o günkü şartlario islam hukukuna dair yönleri bir orada yü·
rürme hususundaki çabalar için de bkz. a,g.m .• s.139·141. Sl 'MeceUenin Kaynakları Üzerine Açıklayıcı Notlar', s.130. 52 Said.Nursi Olayı,5.168. S3 Ş.Mor~in, 'Türkiye'de .Gençlik ve Şiddet', çev. Mustafa Erdoğan,
Türk Modemleşmesi, s.266-267. 54 Said Nursi Olayı,s.309-312. 55 Mardin; 'Türk Devriminde ideoloji ve Din', s.165·169. . 56 Mardin, 'Türıctye'de.Irkçılık', Türk.Modemleşmesi, 5.348. 57 Ş. Mardin; Din v~ ideoloji.. Türkiye'de Halk Katındaki Dinsel
iııançlıinn Siyc,ısal Eylemi Etkilemesine Uişkin Bir Kavroınlaştır· :.ma Mqdeli, 3.bs., istanbul; İletişim Y., 1986,.5.101.
58 a.g.e., s.135·136. ŞerifMardin burada özel olarak Milli Selameı Partis~'ni (MSP) örnek.verrnektedir.
59 Mardin, 'Türkiye:de Dini SemboUerin Dönüşümü Üzerine Bir Not', · Türkiye'de Din ve Siyaset, s.195 vd.
60 'Türkiye'de Gençlik ve Şiddet'; 5.263·264. 61 İdeploji, s.117:118. 62 a.g.e., 112. 63 'Türkiye'de Dini Sembollerin Dönüşümü üzerine Bir Not'. s.206. 64 İdeoloji, s.l15. 65 a.g.e., 11.2. 66 a.g.e .. s.l71. fi7 Mardin, 'Tanzimat ve Aydınlar', Türkiye'de Din .ve Siyaset. s. 283·
,284. 68 Said Nur5i Olayı, s.28. 69 '2()00'e poğru Kültür ve Din', s.231. Bunlar, Mardin'in o dönem·
lerde.geçerji olan olgusal. durumla ilgili erken dönem değerleo· ~irrneleri!li yansıtmaktadır. Günümüzde bu durum losmen de ol· sa ~eğişmiştir.
·70 Bkz. Ş. Mardin, 'Türkiye'de İletişi~in Modernleşmesinin Erken
Saflıa~ı Qzerine.Bap Notla.r. çev. Gökhan Çetinsaya, Türk Mo,deı'ıı·
,\eşrnesi., :ıtJ~k Mpd~eşınesi, ş.153.
71 ş. Mardin. 'Türkiye'de tvıuhg.lefet ve Kontrol', s.178. 72 tvıord(ı:ı. 'Tanzimattan.Sonra aşın Batılılaşma', Türk Moderrıleş·
ınesi, ş.78.
73 Mardin, 'İslamctlık:. Türkiye'de Din ve Siyaset, s.17. 74 jön Türklerin Siyasi .Fikirleri, s.67. 75 'İşlaı:ı:ıcılık', s.26 . . B.\l.k9.nudo ayrıca bkz. Mardin, 'Modern Türki·
İSLAMI .A.RAŞTIRMALAR DERGiSi 84
ye'de Din ve Siyaset', Türkiye'de Din ve Siyaset, s.l18·119. 76 ideoloji, s.183·184. 77 o.g.e., 184. 78 jön Türklerin Siyasi Fikirleri, s.221. Mardin. jön Türkler'in bu ro·
mantizme,yönelmediklerini belirrmektedir. 79 o.g.e., 112 . 80 Ş. Mardin.'Bediuzzaman Said Nursi (1873·1960); Bir Tebliğin Şe·
killenişi', .Türkiye'de Din ve Siyaset, s.189·190. 81 Mardin, 'Türkiye'de Dini Sembollerin Dônilşümü üzerine Bir Not',
s.210. 82 Mardin, a.g.e.,s.39-40. 83 a.g.e .• s.28. 84 '2000'e Doğru Kültür ve Din', s.219. 85 Said Nursi Olayı,s.45. 86 a.g.e.,s.58·59. 87 a.g.e.,s.2S7. 88 Bkz. a.g.e.,s.350·353. 89 a.g.e.s238-239. 90 a.g.e.,s.286. 91 Bkz. Ali Bayramoğlu, 'Şerif Mardin'le Din ve Devlet Sosyolojisi Ko·
nusunda Söyleşi', Türkiye'de Toplum ve Siyaset. s.118·120 92 Said Nursi Olayı,s.249-2SO. 93 'İslamcılık'. s.30·32. 94 'Modern Türkiye'de Din ve Siyaset', Türkiye'de Din ve .Siyaset, s.
138·140.
95 'Türkiye'de lrkçılık', Türk Modemleşmesi, s.354 . 96 'Modern Türkiye'de Din ve Siyaset', s. 141·142. 97 a.g.m .• s.144. 98 'islamcılık', s.29-30. 99 'Türkiye'de Gençlik ve Şiddet', Türk Modernleşmesi. s.276·277. 100 a.gm., s.285. 101 a.g.m., 5.282·283. 102 '2000'e Doğru Kültür ve Din', s.232·234. 103 Bkz. 'Modem Türkiye'de Din ve Siyaset', 5.145.
CİLT: 20, SAYI: I, KIŞ, 2007