marketing europe & anatolia sayı: 046

52
Tarih: Kasım 2015 Sayı: 46 marketing europe & anatolia 4 Yaşındayız... kelebeğin fırtınası Seçim senin, hayat benim! retorik Sessizliğimiz ikrarımızdan değilse korkumuzdan

Upload: eksantrik-produksiyon

Post on 24-Jul-2016

261 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

TRANSCRIPT

Page 1: marketing europe & anatolia Sayı: 046

Tarih: Kasım 2015 Sayı: 46marketing europe & anatolia

4 Yaşındayız...

kelebeğinfırtınasıSeçim senin,hayat benim!

retorikSessizliğimizikrarımızdandeğilsekorkumuzdan

Page 2: marketing europe & anatolia Sayı: 046
Page 3: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 1

İçindekiler

Sayı: 46 Tarih: Kasım 2015İmtiyaz SahibiEksantrik Film ProdüksiyonP.K.: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Genel Yayın Yönetmeni veSorumlu Yazı İşler MüdürüElvin Ekşioğlue-mail: [email protected]

Haber ve FotoğraflarAgency Europe & [email protected]@gmail.com

Katkıda BulunanlarNurgül Eryıldır GünayAli Erdem EkşioğluSeval DubanEkim SolemezYusuf Yener Günay

DanışmanAbdullah Ekşioğlu

İlan RezervasyonGözde Öztürk

Yayın TürüSüreli Yayın

Yönetim YeriAgency Europe & AnatoliaFeneryolu Mh. Fahir Açan Sk.Deniz Ap. No: 21 /15Kadıköy - İstanbul - Tr.Tel: +90 555 233 24 41e-mail: [email protected]

marketing europe & anatoliaAgency Europe & Anatolia tarafındanSüreli yayınlanan bir e-dergidir.

Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, makalelerdeki görüşler ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir.Bu derginin yayınlanma sürecindehiçbir ağaç zarar görmemiştir.

http://www.meadergi.commobil: http://m.meadergi.comhttp://www.facebook.com/meadergiinstagram: meadergihttps://twitter.com/meadergi

Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

marketingeurope & anatolia

Kısa Kısa 04 - 07

Medya Dünyası 12 - 13

kelebeğin fırtanası 21

Gezi 36- 43

retorik 29

Reklam dünyası 22 - 23

Kültür Sanat 48 - 49

Teknoloji 10 - 11

Kampanyalar 31 - 35

Game On 44 - 47

Röportaj 24 - 26

Röportaj 14 - 19

Page 5: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 3

Köşe

Merhaba

Son dört yıldır, prodüksiyon işlerimizin yanı sıra ofiste her ay yeni bir heyecan daha var. Dergimiz yayına hazırlanıyor. Röportajlarımız hazır mı, bu ay mail adresimize gelen ve bizzat giderek arkadaşlarımızın takip ettiği binlerce haberden hangilerini kullanalım, köşe yazarlarımız yazılarını tamamlamışlar mı?İşte böyle tatlı bir koşturma ile dört yılın nasıl geçtiğini anlayamadık bile. Dergimizin aylık okuyucuları 5000 ila 7500 aralığına yerleşti. Her biri bizim için çok değerli. Dergimizin dördüncü yılında gider kalemi biraz daha arttı. Gelir kalemi henüz sıfırı gösteriyor. :)

Dört yıldır dışarıdan tek kuruş girdi olmadan yayın hayatında ayakta kalan başka bir süreli yayın var mı doğrusu bilmiyorum. Buradan bu mucizeyi gerçekleştirmede katkısı bulunan bugün aramızda olan ya da olmayan tüm dostlarımıza teşekkür etmek istiyorum.

Sizin de bildiğiniz gibi giderler Eksantrik Prodüksiyondan karşılanıyor ve sevgili Abdullah Ekşioğlu bu durumdan oldukça rahatsız. Ara sıra "Hani giderlerinizi karşılayacak kadar ilan alsanız iyi olur." diyor. Umarım bu konuda reklamcı ve medya plancısı dostlarımız müşterilerinin birkaç ilanını bize yönlendirerek, Abdullah Ekşioğlu karşısında beni yalnız bırakmazlar.

Bu dört yıl boyunca bize inanan digital ortamda dergimizi sürekli paylaşarak yaygınlaşmasına katkıda bulunan dostlarımız oldu ve en önemlisi bize güç veren okuyucu dostlarımız oldu. Dostluklarımızın baki olmasını diliyorum.

marketing europe & anatolia, dört yıl boyunca hiçbir güç odağına bağımlı olmadan, kalemini satmak bir yana kiraya dahi vermeden, bağımsız, tarafsız, korkusuz, doğrudan yana bir yayın politikasını sürdürdü. Birçok sermaye grubu tarafından desteklenen yayın organlarının bağımsızlığını koruyamadığı, hatta yayın hayatını sürdüremediği ülkemizde tamamen kendi imkanlarımızla dimdik durmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

marketing europe & anatolia, hiçbir cemaate, partiye hizmet etmeyen, sektörün tam bağımsız tek dergisidir. Sizin için buradayız, bizi okuduğunuz için teşekkürler.

Elvin Ekşioğlu / [email protected] editörden)(

marketing europe & anatolia 4 yaşında....

Page 6: marketing europe & anatolia Sayı: 046

4 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

Bu yıl 15’incisi düzenlenecek Perakende Günleri, ilgi çe-kici konu ve konuşmacılarıyla Türkiye’den ve dünyadan konuklarını ağırlamaya hazırlanıyor. 25 – 26 Kasım 2015 tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek Perakende Günleri; ülkemiz markalarını uluslararası yatırımcılar, perakende grupları ve AVM’lerle buluşturacak.Türkiye’den ve dünyadan uzman konuşmacıların sek-tördeki yeni uygulamaları ve güncel örnekleri geniş bir yelpazede gündeme taşıyacakları Perakende Günleri’15;

Multi Turkey, CardFinans ve Hopi’nin ana sponsorluğunda düzenlenecek. Ülkemiz markaları; bu yıl Perakende Günleri’ndeki B2B toplantılarla uluslararası yatırımcılar, perakende grupları, master franchisee’ler, AVM’ler ve ülke danışmanlarıyla da bir araya gelme imkanı bulacak. Perakende Günleri’nin bu yılki konferans konuşmacıları arasında; Harvard Üniversitesi Profesörü, Venezula Plan-lama Eski Bakanı Prof. Ricardo Hausmann; ‘The Network Always Wins’ ve ‘The New Normal’ kitaplarının yazarı, Nexxworks şirketinin kurucusu Peter Hinssen; ‘The Re-tail Revival: Re-imagining Business for the New Age of Consumerism’ kitabının yazarı, yılların usta perakendecisi ve perakende devlerinin bir numaralı danışmanı Doug Stephens; dünyaca ünlü siber – illüzyonist Marco Tem-pest; GH&Associates’in kurucusu ve Brezilya’daki Retail Design Institute’un kurucusu ve başkanı George Homer; Atieh Group Yönetici Ortağı ve İran’ın dünya çapında üne sahip iş ve ekonomi uzmanı Dr. Bijan Khajehpour, Katarlı perakende grubu Aura Retail CEO’su Ayman Al Jamil gibi önemli isimler yer alıyor.

Perakende Günleri 2015...

Türkiye’de 1987 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren ve günümüzde 20 marka ile pazarda yer alan Procter and Gamble (P&G), geçtiğimiz mali yıl boyunca kurumsal olarak ve lider markalarıyla 13 farklı sürdürülebilir pro-gram ile yaklaşık 3,5 milyon insana ulaştı. Kurumsal ve markaları üzerinden gerçekleştirdiği projeleri toplu olarak değerlendiren P&G Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, bugün ve gelecek nesiller için, dünya tüketicilerinin yaşamlarını iyileştirecek yüksek ka-lite ve değerde markalı ürünler sunmayı amaçladıklarını söyledi. “Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde amacımız doğrultusunda ortak değer yarattığımız konular Sürdürül-ebilirlik, İnovasyon ve Kurumsal Sosyal Sorumluluktur. Bu amaç bizim için iş ve finans hedeflerimizin ötesinde bir an-lama sahip. Bizler yaşamları iyileştirerek en büyük kazancı elde ettiğimize inanıyoruz” dedi. P&G’nin global hedefinin 2020 yılına kadar sosyal pro-gramlar sayesinde dünyada 50 milyon kişinin hayatını değiştirmek ve saatte bir kişinin hayatını kurtarmak olduğunu belirten Turnaoğlu, P&G’nin Türkiye’de her yıl 3 milyon insanın hayatını iyileştirmeyi hedeflediğini,

P&G kurumsal sosyal sorumluluk projeleri...geçtiğimiz yılda ulaşılan 3,5 mily-on kişi ile global hedefe de büyük katkı sağladıklarını ifade etti.“P&G olarak sosyal sorumlu-luk çalışmalarımızla ihtiyacı olan kişilere ürünlerimiz ile ev konforu sağlamayı ve sağlık / hijyen / özgüven odaklı eğitim programlarını desteklemeyi hedefliyoruz” diye konuşan Turnaoğlu, tüm paydaşlara da teşekkür etti. Turnaoğlu, önümüzdeki dönemde de projelere devam edileceğini be-lirtti.Kimi kurumsal kimi markalar üzerinden gerçekleştirilen projeler ise şöyle: Olimpik Anneler, Özel Olimpiyatlar, Hayalden Gerçeğe, Afet Dönemi Yardımları, Ergenlik Dönemi Değişim Programı (ERDEP), Orkid #KızGibi… Global #LikeAGirl, Orkid Türk Kadın Voleybol Milli Takım Sponsorluğu, H&S FIBA Sponsorluğu, Ariel Kıyafet Bağışı Kampanyası, Prima Anne Bilinçlendirme Kampanyası, Prima Mobil Klinik, İpana Ağız ve Diş Sağlığı Programı.

Page 7: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 5

Kısa Kısa

Dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen pazarlama, iletişim ve yaratıcılık liderlerinin buluşma noktası Brand Week Istanbul, bu yıl üçüncü kez düzenleniyor. Influence at Work Başkanı, İkna Psikoloji Profesörü Robert Cialdini, Samsung Elek-tronik Baş Mühendis ve Tasarımcısı, İnteraktif Grup Yöneti-cisi Jinha Lee, Reklamcı, Yazar Luke Sullivan, Twitter EMEA Satış Ortaklıklar Yöneticisi Niall Horgan, gibi yıldız isimler, 16-21 Kasım 2015tarihleri arasında “Brand Week İstanbul” kapsamında Lütfi Kırdar’da ağırlanacak.Pazarlama ve iletişim endüstrisinin dünyanın en yaratıcı isim-

Brand Week Istanbul...

TEDxISTANBUL, 21 Kasım’da Volkswagen Arena’da. Türkiye’den önemli isimleri “Connecting The Dots/Nokta-ları Birleştirmek” teması etrafında 21 Kasım’da tekrar Volk-swagen Arena’da gerçekleşecek.“Technology”, “Entertainment” ve “Design” sözcüklerinin baş harflerinden oluşan TED, “Paylaşmaya Değer Fikirler” sloganıyla yola çıkan ve kar amacı gütmeyen bir küresel konferanslar serisidir. 1984 yılından günümüze uzanan konferanslar serisinin asıl amacı, farklı alanlardaki ileri de-recede bilgi sahibi kişilerin konuşmalarıyla bilgi alışverişi-ne zemin oluşturmaktır.Dünya çapında şimdiye kadar 4 milyarın üzerinde izlen-me rakamına ulaşan TED konferanslarının lisansıyla İstanbul’da gerçekleşen TEDxIstanbul’a 21 Kasım’da 4 bin üzerinde katılım beklenmektedir. TEDxIstanbul’da bu-güne kadar Emin Çapa, Sevil Atasoy, Saffet Emre Tonguç, Metin Hara, Kaan Kayabalı, Nil Karaibrahimgil, Talat Kırış, Markus Lehto, Ersin Karabulut, Sertab Erener, Tim Lebe-recht ve Dave Troy gibi isimler konuşmacı olarak yer aldı. Bu sene neden 4 bin kişi noktaları birleştirmek için ortak bir yola çıktık?

TEDxİSTANBUL...

lerini, fikirlerini ve işlerini buluşturmayı hedefleyen dev bir orga-nizasyon olan Brand Week Istanbul; son yıllarda bir ekonomi ve finans merkezi olarak hızla yükselen İstanbul’u, sahip olduğu büyük potansiyelle bir yaratıcılık üssü olarak konumlandırmak istiyor.Brand Week Istanbul, bu yıl onuncu yılını kutlayan Fe-lis Ödülleri’ne de ev sahipliği yapacak. Yılın en rekabetçi haftasında açık havadan basına, medyadan dijitale, markalı içerikten PR’a 13 farklı bölümde en yaratıcı fikirler ödüllendiril-ecek.

Açıklanan Ko-nuşmacılar- Moderatör: Aslı Şafak, Gazeteci / TV Programı Sunucusu ve Yapımcısı- Capital Turkish Connections (CTC), Bağımsız Düşünce Üretim ve Uygu-lama Kuruluşu- Cem Topçuoğlu, Kolektif Yaratıcılık Başkanı- Ece Temelkuran, Yazar- Emin Çapa, Gazeteci- Emre Soyer, Davranış Bilimci- Ezel Akay, Film Anlatıcısı- Judith Liberman, Masal Anlatıcısı- Karsu, Caz Sanatçısı- Mehmet Aksel, Mutfak Sanatları Akademisi Kurucu- Şahin Tulga, Mentoro Danışmanlık Platformu Kurucu

Page 8: marketing europe & anatolia Sayı: 046

6 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

LG Electronics, 2015’in üçüncü çeyrek döne-mine Beyaz Eşya ve İklimlendirme Bölümü’nde gerçekleşen güçlü işletme karlılığıyla birlikte 106,76 milyon dolar toplam kar

elde ettiğini açıkladı. Ayrıca TV ve akıllı telefon pazarlarında yoğunlaşan rekabete rağmen LG’nin üçüncü çeyrek dönem-deki satışları bir önceki döneme oranla yüzde 0,7 oranda ar-tarak 12 milyar dolara ulaştı. Aynı zamanda işletme karlılığı da bir önceki döneme göre artarak 251,5 milyon dolara ulaştı. LG’nin Ev Eğlence Bölümü üçüncü çeyrek dönem için Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Bağımsız Milletler Topluluğu gibi bölgelerde UHD ve OLED TV pazarlarında gerçekleşen yüzde 9’luk artışla birlikte 3.67 milyar dolarlık gelir açıkladı. Bunun yanında bir önceki çeyrek döneme oranla maliyet yapısı ve ürün çeşitliliğinde yapılan iyileştirmelerle birlikte karlılık daha da artırıldı.

LG, 2015 2015 yılı 3. çeyrek sonuçları...

Türk otomotiv sektörünün halen faaliyette olan en eski üretici kuruluşu olan Türk-Traktör, 2015 yılı üçüncü çey-rek dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı.Tarım sektörünün gelişimini sürekli kılmak adına hayata

geçirdiği üretim, satış ve satış sonrası hizmet çalışmala-rıyladikkat çeken TürkTraktör;özellikle yurt içi satışların-da gerçekleştirdiği artışla birlikte;2015’in üçüncü çeyre-ğinde başarı grafiğini yükseltmeyi sürdürdü.TürkTraktör, çeyrekler itibarıyla toplam ciroda yakaladı-ğı artış trendini; bu yılın üçüncüçeyreğinde sürdürür-ken; son yılların en yüksek rakamlarına da ulaştı.TürkTraktörün toplam cirosu; bir önceki çeyrek döneme göre %7; geçtiğimizyılınaynı dönemine göre ise %16 artarak2.343 milyon TL olarak gerçekleşti.Şirketin geç-tiğimizyıla göre%19 artış gösteren brüt kârı; yılın ilk 9 ayının sonunda 440 milyon TL’ye ulaştı.

TürkTraktör, 2015 yılı 3. çeyrek sonuçları...

TAV Havalimanları yılın ilk dokuz ayında cirosunu bir ön-ceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artırarak 822 milyon avroya yükseltti. TAV’ın 2015’in ilk dokuz ayında hizmet verdiği yolcu sayısı da yüzde 8 artarak 78 milyona ulaştı. Havalimanı

işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Ha-valimanları, 2015 yılının ilk dokuz ayında yolcu sayısını yüzde 8 artırırken cirosunu yüzde 14 yükseltmeyi başardı. İlk dokuz ayda 822 milyon avro ciro açıklayan TAV, aynı dönemde amor-tisman ve vergi öncesi faaliyet kârını ise yüzde 21 artırarak 395 milyon avroya çıkarttı. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “Beklen-tilerimize uygun bir şekilde 2015 yılı TAV Havalimanları için hem faaliyetler hem de finansal sonuçlar anlamında oldukça iyi geçiyor. İlk dokuz ayda hizmet verdiğimiz havalimanlarında ağırladığımız yolcu 78 milyona ulaştı ve toplam yolcu sayımızı yüzde 8 artırdık. İstanbul Atatürk’te ise dış hat yolcumuz yüzde 11 artış kaydetti.

TAV cirosunu yüzde 14 artırdı...

Yapı Kredi, yılın ilk dokuz ayındaki toplam aktif büyüklüğünü yılbaşından bu yana yüzde 27 artırarak 247 mi-lyar 752 milyon TL’ye çıkardı. 2015 başından bu yana kredi ve mevduat alanındaki hızlı büyümesini sürdüren Yapı Kredi’nin toplam kredileri 216.9 milyar TL’ye, toplam mevduat hacmi

ise 136.3 milyar TL’ye ulaştı. Bankanın toplam gelirleri ise bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 17 artarak 7 milyar 326 milyon TL’ye yükseldi. Yapı Kredi, 2015 yılı ilk dokuz ayı konsolide net kârını 1 milyar 274 milyon TL olarak açıkladı. Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın şu değerlendirmede bu-lundu: “Yılın ilk 9 ayında başarılı bir performans serg-ileyerek odaklandığımız alanlarda hedeflerimize ulaştık. Kaynaklarımızı verimli kullanarak ve katma değeri yüksek alanlara odaklanarak hem krediler, hem de mevduatta pazar payımızı genişlettik. Nakdi kredilerimizi yılın başından bu yana yüzde 22 artırarak 153.7 milyar TL’ye, gayrinakdi kredilerimizi de yüzde 30 yükselterek 63.2 milyar TL’ye ulaştık.”dedi.

Yapı Kredi 2015 yılı3.çeyrek sonuçları...

Page 9: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 7

Kısa Kısa

Divan Grubu CEO’luğu görevine atanan Richard Appelbaum, meslek yaşamına 1992 yılında Hilton International Mainz’de “Yiyecek – İçecek Müdürü” olarak başladı. Sonrasında Hil-ton International Brüksel ve Hyde Park Londra’da “Yiyecek- İçecek Müdürü” olarak devam

etti. 1996 yılında İstanbul’a gelen Appelbaum, 1999 yılına ka-dar Swissotel Bosphorus’ta “Yiyecek-İçecek Direktörü” olarak görev yaptı. Appelbaum, 1999- 2007 yılları arasında Kempinski Münih’te, Shangri La Singapur’da ve Le Saint Gerant Hotel Golf Club&SPA Mauritus’ta “Otel Müdürü” ve Mövenpick İstanbul’da “Genel Müdür” pozisyonlarında bulundu.2007 yılından 2011 yılına kadar da Hotel Mulia Senayani Jakarta’da, Zabeel Saray by Rixos Dubai’de ve Jumeirah Messilah Beach Hotel & Spa Kuveyt gibi uluslararası zincir otellerde de “Genel Müdür” olarak hizmet verdi.

Divan Grubu CEO’luğu görevine atama...

Dünyanın önde gelen glo-bal iletişim şirketlerinden Weber Shandwick, Holmes Report tarafından 2015yılı-nın ‘global ajansı’ seçilerek iki yıl üst üste listenin en üs-

tünde yer aldı. Holmes Report, Weber Shandwick’i bu ödül ile onurlandırırken “Sektöre öncülük eden tüketici pazarlaması, kurumsal itibar, kamu ilişkileri ve sağlık iletişiminin yanı sıra farklı disiplinlerde ve coğrafyalarda gerçek bir işbirliği kültü-rüne sahip olan Weber Shandwick’te zayıf bir yön bulmak ne-redeyse imkansız”diye belirtti. Ödül almaya hak kazananlar; Holmes Report editörleri tarafından,400’ün üzerinde global şirketin performasını değerlendiren kapsamlı bir araştırmaya bağlı kalınarak seçildi.Weber Shandwick CEO’su Andy Polansky “Bu ödülü; bekleni-lenin ötesine geçmemizi ve yeni sınırları zorlamamızı sağlar-ken bize ilham veren tüm dünyadaki ekiplerimiz ve müşterile-rimizle birlikte kutluyoruz. Halkla ilişkiler sektöründe yer almak için hem heyecan verici hem de zorlu bir dönem.” dedi.

‘2015 Yılının Global Ajansı’ Seçildi...

AirTies’ınİletişim Danışmanı Manifesto Olduİletişim danışmanlığı, reklamcılık, sosyal medya, kurumsal etkinlik ve organizasyonlar konusunda ulusal ve uluslararası birçok markaya hizmet veren Manifesto; ürünlerinde ileri tek-noloji ve özellikleri barındırarak, elektronik cihazları birbirine, internete ve insanlara kablosuz olarak bağlayan, dünya ça-pında 10 milyondan fazla ürünü bulunan, kablosuz yaşamın dünya oyuncusu AirTies ile el sıkıştı.Manifesto, AirTies’aKasım 2015 itibarıyla Marka Yönetimi ve Konumlandırma, Stratejik Medya İlişkileriYönetimi, Pazarlama İletişimi, Lider İletişimi, Kriz Yönetimi, Etkinlik Yönetimi ve Or-ganizasyon konularındahizmet sunacak.

AirTies’ınİletişim Danışmanı Manifesto Oldu...

Türkiye’yi iki yeni yatak markasıyla tanıştırmaya hazırlanan Erendemir, iletişim çalışmalarını yürütmek üzere ReAjans’ı tercih etti.Entegre iletişim çözümleriyle bir çok değerli markaya hizmet sunan ReAjans, bugün itibariyle HÄLSA ve ern Uyku Atölyesi markaları için de kreatif ve stratejik iletişim hizmetleri vermeye başladı.1936 yılından bugüne sanayi ve ticari faaliyetleriyle iş dünyasının saygın grupları arasında yer alan Erendemir tarafından İstanbul’daki üstün teknolojili üretim tesislerinde üretilen ern Uyku Atölyesi yataklarının yanı sıra, İsveç uyku sanatıyla İskandinav tasarım anlayışından ilham alan HÄLSA yatakları da önümüzdeki günlerde tüketiciyle buluşacak.

Reajans iki yeni markayı portföyüne ekledi...

Page 12: marketing europe & anatolia Sayı: 046

10 / marketing europe & anatolia

Teknoloji

Kazaların kara kutusu Marvin olacak...İTÜ ARI Teknokent’in yeni nesil girişimcilerin yetişme-sine olanak tanıyan İTÜ Çe-kirdek projesinin final etabı olan BigBang etkinliğinde girişimci firmalar toplam 1 milyon TL değerindeki ödül-den pay almaya çalışacak. 14 Kasım’da gerçekleşecek etkinlikte yarışacak firmalar arasında yer alan

Marvin,sağladığı akıllı sürüş değerlendirme ve kaza analiz siste-miyle daha güvenli trafik şartları ve daha düşük araç maliyetleri için çalışıyor.Marvin sisteminin kurucularından Zahid Sağıroğlu araca takılan-cihazın üzerindeki sensörlerin,aracınhareketlerini algıladığını ve sürücünün alışkanlıklarını temel alarak bir puanlama ve geri bil-dirim sistemi sağladığını belirtiyor. Sağıroğlu; “Marvinile diğer bir deyişle sürüşün anatomisini çıkarıyoruz. Örneğin bir kazanın tam olarak nasıl gerçekleştiğini analiz edebiliyoruz, kaza zamanını, ye-rini, kaza esnasında aracın hangi bölgeden nasıl bir darbe aldığını tespit edebiliyoruz. Bunu rapor haline getirip acil durum ekiplerini harekete geçiriyoruz.”

Projenin diğer kurucu ortaklarındanİlteber Kaan Keleş ise Marvin’in sürüş sırasında ani hızlanma ya da yavaşlama, virajlara hızlı giriş, ani manevralar, çukur/tümseklere giriş gibi farklı kategorilerde ge-nel puanlama yapabildiğini belirtirken; “Her sürüş sonrasında yapı-lan tehlikeli hareketlere göre tüm puanlar güncelleniyor ve bu deği-şimlere göre geri bildirimler sağlanıyor. Bu şekilde özellikle öğrenci/personel servisleri, filo araçları, sigorta şirketleri ve güvenli sürüşü hedefleyen herkes için detaylı bir dokümantasyona kavuşuyor” de-ğerlendirmesinde bulundu. Yurtiçi ve yurtdışında yarışma ve programlarda çeşitli ödüllere sa-hip proje en son Rotterdam’da Get in the Ring - Global Startup Challenge yarışmasında “Global Inovasyon” ödülüne layık görüldü. Intel Challenge Türkiye’de ikincilik derecesi alan girişim, Türk Te-lekom Pilott programında birinci olarak büyük ödülün sahibi oldu.

Quadro Akıllı Ateş Ölçer...çocuğunuzun ateşi belirttiğiniz seviyenin üstüne çıktığında telefonunuzda alarm çalmasını sağlar. Bu özellikler ile çocuğunuz hastalandığında artık başında beklemek yerine işlerinizle ilgilenebilecek veya dinlenebileceksiniz. Çünkü herhangi bir sorun olduğunda Quadro Akıllı Ateş Ölçer sizi uyaracak, uykuda iseniz sizi uyandıracak.Giyilebilir teknolo-ji pazarı büyük bir hızla büyüyor ve ‘sağlık’ en işlevsel alanlarından biri olacak.Quadro Türkiye Müdürü Serkan Gezici yaptığı açıklamada “Giyilebilir Teknoloji kavramı büyük bir hızla hayatımıza girmeye devam ediyor. Akıllı bileklikler, akıllı saatler, akıllı gözlükler ile hayatımıza girmeye başlayan Giyilebilir Teknoloji Ürünleri, akıllı tshirt ve ayakkabılar gibi ürünlerle çeşitlenmeye devam ederken hepimizin beklentisi, özel-likle sağlık alanında bir çok giyilebilir teknoloji ürünün ortaya çıkması yönündeydi. Giyilebilir teknolojinin ilk sağlık ürün-lerinden birini sunuyor olmak ve bu ürünün sağlık alanının en önemli bileşenlerinden olan eczaneler tarafından yoğun ilgi görmesi bizim için bir gurur kaynağıdır. Biz Quadro olarak sağlık alanındaki ürünlerimizi ve bunların işlevselliğini arttırmaya devam edeceğiz.” dedi.

Quadro tarafından geliştirilen ilk Giyilebilir Sağlık ürünü “Quadro Akıllı Ateş Ölçer” ailelerin endişeli uykusuz kalma sorununa köklü bir çözüm sundu. Çocuğunun hastalanarak ateşlenmesi tüm ebeveynlerin çok hassas olduğu bir ko-nudur. Ebeveynler bu durumlarda günlerce çocuklarının başında beklemek, belirli periyodlarla çocuklarının ateşini ölçmek, onların başında geceleri uykusuz kalmak ve eğer çalışıyorlarsa ertesi gün işe uykusuz dinlenememiş bir şekilde gitmek zorunda kalırlar. Android ve IOS işletim sistemli Akıllı telefonlarla birlikte çalışan Quadro Akıllı Ateş Ölçer telefonunuzun ekranından 7/24 çocuğunuzun ateşini takip edebilmenizi, hatta

Page 13: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 11

Teknoloji

GE Türkiye İnovasyon Merkezi Açıldı…General Electric (GE), İstanbul Teknopark’ta GE Türkiye İnovasyon Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. GE Dijital Dünya Başkanı Bill Ruh, GE Orta Doğu Kuzey Afrika ve Tür-kiye İnovasyon Başkanı Rania Rostom ve GE Türkiye Yö-netim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan M. Özsoy’un katılımıyla gerçekleşen açılışta endüstrilerde inovasyonun itici gücüne ve büyüyen ekosistemiyle Türkiye’nin bölgede sahip olduğu büyük potansiyeline vurgu yapıldı. GE Türkiye İnovasyon Merkezi’nin temel hedefleri, ekosistem dahilinde yerel inovasyonu teşvik etmek, endüstrilerin karşılaştığı zor-luklarının aşılmasına iş birlikleri yaparak yardımcı olmak ve müşterilerin üretimlerini ve operasyonel verimliliklerini artır-mak için ileri üretim teknikleri ve endüstriyel internet çözüm-leri sunmak olacak. GE Türkiye İnovasyon Merkezi’nde tam donanımlı bir GE Sağlık ve Yaşam Bilimleri Laboratuvarı, GE Garaj atölyesi; enerji, sağlık havacılık, su, petrol & gaz, ulaşım ve aydın-latma sektörleri hakkında Endüstriyel İnternet çözümleri ve Türkiye’deki potansiyel uygulama alanlarına dair bilgiler; akademik yayınlara erişim ve GE patent kitaplığı bulunuyor.

GE Türkiye İnovasyon Merkezi açılışında, GAMA ve GE, GAMA’nın Kırıkkale Doğalgaz Kombine Çevrim Santralıve Kırkağaç, Sares, Karadağ ve Gökres Rüzgar Santrallerinde pilot olarak GE’nin yazılım çözümlerini kullanması çerçeve-sinde bir işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında GE ve GAMA; operasyon, bakım, yakıt tüketimi, plansız duruş ve emisyon maliyetlerini azaltmak için operasyon ve bakım faaliyetlerini iyileştirme, ekipman verimliliği ve varlık yönetimi üzerine çalışmalar yürütecek.

TomTom iki yeni navigasyon cihazı...etmekve her yolculuğu daha kolay hale getirmek istiyoruz. Bu nedenle ödüllü TomTom GO cihazlarını genişletiyor ve tüm ürünlerle birlikte Yaşam boyu Hizmetler sunuyoruz.Sürücül-erin hizmetlerimize abone olmak veya son güncel haritalar için ödeme yapmak konusunda bir endişe duymalarına ger-ek yok. Amacımız trafik sıkışıklıklarını önlemek ve dünyanın neresinde olursa olsunulaşmak istediğinizyere sizi daha çabukulaştırmak.’’ Yaşam boyu Hız Kameraları sabit ve mobil olmak üzere tüm hız kameralarının yerlerini sürücülerin bilmelerini sağlıyor.TomTom GO cihazları, sürücüleri müsait olur olmaz en hızlı rota hakkında uyarmak için gerçek zamanlı trafik bilgile-rini rotalama teknolojisi ile birleştiriyor.TomTomTrafik bütün haritalanmış yolları kapsar ve dünyanın her yerinden ulaşan milyonlarca veri kaynaklarından gelen bilgileri birleştirir, böy-lece öylesine doğru trafik bilgileri sunarki her yeni güncel-leme ile 10 metreye kadar her trafik sıkışıklığının başladığı ve bittiği yeri tam olarak belirler. Günlük seyehat idaha da kolaylaştırmak, daha hızlı ve basit bir navigasyon sağlamak için tümTomTom GO cihazları ana menüde ‘Eve Sür/Drive Home’ ve ‘İşesür/Drive to Work’ tuşlarına sahipler.

TomTom GO 51 veTomTom GO 61‘in tanıtımıylaTomTom GO navigasyon cihaz yelpazaesini genişlettiğini duyurdu. Böylece tümTomTom GO navigasyon cihazları, akıllı ceptelefonları aracılığıyla, artık yaşam boyuTomTomTrafik Bilgi-si dahi lolmak üzere çeşitli hizmetleres ahip olacaklar.TomTom GO 51 ve GO 61 sırasıyla 5ve 6 inçlik dokunmatik ekranlara sahipler.TomTom kurucu ortağı ve Genel Müdürü Corinne Vigreuxşöyle konuştu: “TomTom olarak sürüşlerdeki problemleri yok

Page 14: marketing europe & anatolia Sayı: 046

12 / marketing europe & anatolia

Medya Dünyası

Yazılı basın görev değişiklikleri• BirGün gazetesinin yazarları arasına kattığı bir diğer isim ise

deneyimli gazeteci Ayşenur Arslan oldu. Arslan gazetede ki

köşesinde medya yazıları nı kaleme alacak.

• Deneyimli televizyon programcısı, gazeteci ve yazar Hulki

Cevizoğlu Ulusal Kanal’ın Genel Yayın Yönetmenliği görevine

getirildi.

• Hürriyet Gazetesi’yle yollarını ayıran deneyimli spor yazarı

Bilgin Gökberk yeni adresi Cumhuriyet gazetesi oldu.

• Aylık kültür dergisi “Cins” Ekim sayısıyla yayın hayatına baş-

ladı. Cins dergisinin yayın yönetmeni ise Yeni şafak yazarı İs-

mail Kılıçarslan oldu.

• Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni iken yeni romanlarını

yazmak için görevini bırakan Ahmet Altan bugünden itibaren,

köşe yazıları ile Haberdar.com sitesinde olacak.

• İki yıldır Taraf Gazetesi yazarı olan Mücahit Bilici son yazısın-

da “Değişim zamanı geldi” diyerekgazeteye veda etti.

• Korkusuz Gazetesi yazar kadrosuna de-

neyimli gazeteci Can Ataklı’yı da dahil etti.

Ataklı, önümüzdeki haftadan itibaren yazı-

larıyla okyucu karşısına çıkacak.

• Türk medyasının en kıdemli yazar ve yö-

neticileri arasında bulunan Yalçın Doğan

T24’ün yazar kadrosuna katıldı.

• Esmedya’da İcra Kurulu Başkanlığı göre-

vini yürüten Cengiz Özdemir’in görevden

alındığı bildirildi.

• Sözcü gazetesi Ekonomi haberlerinin de-

neyimli ismi Demet Cengiz gazete ile yollarını ayırdı.

• Spor haberlerinin deneyimli ismi gazeteci Mehmet Atalay,

Habertürk gazetesinin yazar kadrosuna katıldı.

• Gazeteci-Yazar Ümit Zileli Sözcü Grubu bünyesinde çıkarı-

lan Korkusuz gazetesinde yazmaya başlayacak.

• Deneyimli gazeteci, parlamento ve siyaset muhabiri Rifat Ba-

şaran Hürriyet Gazetesi Ankara Büro kadrosuna katıldı.

• Türk medyasının kıdemli gazeteci - yöneticileri arasında bu-

lunan Yalçın Doğan, T24 internet sitesinin yazar kadrosuna

katıldı.

• Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni İbrahim

Yıldız, Cumhuriyet Vakfı’nın yönetim kurulundan ayrıldı.

• Uzun yıllar Cumhuriyet gazetesinde Ankara Temsilciliği ve

köşe yazarlığı yapan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay,

Cumhuriyet Vakfı’ndan ayrıldı.

Görsel basın görev değişiklikleri• Kanal 24’te görev yapan başarılı kameraman Bayram Şahin

Görev değişiklikleri...Doğan Grubu’na transfer oldu. Kanal D ve CNN Türk’ün An-

kara Bürosu Görsel kadrosuna katılan Şahin, yeni kurumunda

göreve başladı.

• A Haber’de yayınlanan Deşifre programı sunucusu Mehmet

Ali Önel uzun bir açıklamanın ardından sunuculuğu bıraktığını

söyledi.

• Ünlü tarihçi Murat Bardakçı ile tarihçi-yazar Erhan Afyoncu,

birlikte hazırlayıp sundukları ve her cumartesi Habertürk TV’de

ekrana gelen “Tarihin Arka Odası” programını bıraktı.

• NTV’nin spor haberlerini sunan deneyimli spiker Mutlu Ulu-

soy, kanalla yollarını ayırdı.

• CNN Türk’ten istifa eden programcı Serdar Tuncer ve gaze-

teci Faruk Aksoy Yeni Şafak gazetesinde yazmaya başlıyor.

• Ünlü haberci, Enver Aysever Halk TV’deki yeni programı

‘Vaziyet-i Umumi’nin yayından kaldırıldığını ve işten çıkarıldı-

ğını sosyal medya hesabından açıkladı.

• Beyaz TV ekranlarında hafta içi her gün “Erkan Tan Vakti”

isimli sabah programı ile izleyicileriyle

buluşan ünlü televizyoncu Erkan Tan

bugün istifa etti.

• A Haber’de sabah haberleri kuşağını

sunan Olgay Orçun Korkut, kanalla yol-

larını ayırdı.

Medya dünyasından diğer haberler• Anadolu Ajansı Spor Haberleri Yayın

Yönetmenliği görevine Ersin Şiyhan ge-

tirildi.

• İngiltere’nin popüler kadın-sağlık-spor

ve iyi yaşam dergisi Health&Fitness Türkiye’deki ilk sayısını

çıkardı.

• Anadolu Ajansı (AA) foto muhabiri Muhammed Elşami, dün-

yanın çatışma bölgelerinde başarılı çalışmalar ortaya koyan

genç gazetecilere verilen Chris Hondros Fund ödülünün sahibi

oldu.

• Mersin’in Erdemli ilçesinde düzenlenen yerel medya ya-

rışmasına Hatay damga vurdu. düzenlenen ‘Kızkalesi Yerel

Medya Ödülleri’ yarışmasında Hataylı gazeteciler katıldıkları

dallarda ödül almanın gururunu yaşadılar.

• Bir süredir karaciğer kanseri için tedavi gören tiyatro sanatçı-

sı Levent Kırca hayatını kaybetti.

• Basın ve sanat dünyası önemli isimlerini kaybetti. Çetin Al-

tan, Memduh Ün ve Yılmaz Köksal son yolculuğuna uğurlandı.

• Kanal D’de yayınlanan günlük dizi Alın Yazım final yaparak

ekranlara veda etti.

Page 15: marketing europe & anatolia Sayı: 046

Medya Dünyası

marketing europe & anatolia / 13

Page 16: marketing europe & anatolia Sayı: 046

14 / marketing europe & anatolia

Röportaj

-Engin Aksoy kimdir? Biraz kendi-nizden ve iş yaşamınızdan bahseder misiniz?İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat ve Oxford Business College mezunuyum. Profesyonel yaşamıma 1994 yılında Coca-Cola İçecek’te Satış Temsilcisi olarak başladım. 1997-2000 yılları ara-sında Michelin Lastikleri’nde Bölge Sa-tış Müdürü olarak görev yaptım. 2000-2008 arasında önce Nike Türkiye’de Ülke Satış Direktörü olarak, daha sonra Nike Global’de Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerinden sorumlu Satış Di-rektörü olarak çalıştım. Nisan 2008’de Vodafone Türkiye’ye Satış ve Ticari Pazarlama Direktörü olarak katıldım. Temmuz 2012’den bu yana Vodafone Türkiye Kurumsal İş Biriminden Sorum-lu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyorum. İş hayatımda “Ya sevdiğin işi yap, ya da yaptığın işi sev” felsefesiyle hare-ket ediyorum. Tüm yaptığım işleri kendi işim gibi benimsiyor, sadece kendi so-rumluluk alanlarımı değil, yapılacak işi uçtan uca toplam değerlendirerek karar

alıyor ve uyguluyorum. Başarı formülü-mü, konusunda yetkin insanları birbir-lerini tamamlayacak şekilde istihdam ederek şampiyon takımlar oluşturmak ve bu takımlarla tüm çalışanlara kısa, orta ve uzun dönem için net hedefler vermek olarak tanımlayabilirim. Bir lider olarak, çalışanların bu hedefleri içsel-leştirmesini sağlamaya ve bu hedeflere ulaşabilecekleri çalışma ortamını yarat-maya özen gösteriyor; başarılı ve mutlu ekipler yaratarak başarının sürdürülebi-lir olmasını sağlamayı ilke ediniyorum.- Vodafone Grubu hakkında kısa bil-gi verir misiniz?Vodafone Grubu, bugün dünyanın en büyük telekomünikasyon şirketleri ara-sında yer alıyor. Tüm dünyada abone-lerine ses, mesajlaşma, veri ve sabit iletişimi kapsayan bir dizi hizmet sunan Grubumuzun 26 ülkede mobil operas-yonu bulunuyor. Ek olarak 55 ülkede mobil şebekelerle işbirliği yapan ve 17 pazarda da sabit genişbant operasyo-nu olan Grubumuz, dünya çapında 450 milyon bireye ve 20 milyon işletmeye hizmet veriyor.

Teknoloji Hayatın HizmetindeTeknoloji Hayatın Hizmetinde...

Vodafone Grubu, bugün dünyanın en büyük telekomünikasyon şirketleri arasında yer alıyor. Tüm dünyada abonelerine ses,

mesajlaşma, veri ve sabit iletişimi kapsayan bir dizi hizmet sunan Grubumuzun 26 ülkede mobil operasyonu bulunuyor.

Ek olarak 55 ülkede mobil şebekelerle işbirliği yapan ve 17 pazarda da sabit genişbant operasyonu olan Grubumuz, dünya çapında 450 milyon bireye ve 20 milyon işletmeye hizmet veriyor.

Röportaj Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı...Engin Aksoy

Page 17: marketing europe & anatolia Sayı: 046

Teknoloji Hayatın HizmetindeTeknoloji Hayatın Hizmetinde...

Page 18: marketing europe & anatolia Sayı: 046

kemizde yaşam kalitesinin yükseltilme-sine öncülük ediyoruz. M2M uygulama-larımızla, kurumsal müşterilerimize bir yandan verimliliğin artması, maliyetle-rin düşmesi, yakıt ve enerji tüketiminin azalması gibi olanaklar sunarken, bir yandan da karbon emisyonlarının azal-tılmasında yardımcı oluyoruz. M2M alanında 20 yıllık global tecrübe-ye sahip olan Vodafone’un bugün dün-ya çapında 44 ülkede 20 milyonu aş-kın M2M abonesi bulunuyor. Machina Research’ün verilerine göre, Vodafone Grubu, günümüzde makinelerarası ile-tişimde dünya lideri. Ayrıca, Analysys Mason tarafından M2M hizmetlerinin büyüklüğünün ve M2M hizmetlerinde mükemmeliyetin ölçüldüğü yıllık araş-tırmada, M2M vizyonu ve kararlılığı, M2M’de müşteri deneyimi yönetimi, M2M ağ standartları, M2M organizas-yonu ve M2M stratejisi dallarında üç yıldır liderliğimizi sürdürüyoruz. M2M tabanlı akıllı şebekeler geliştirme konu-sunda elde ettiğimiz bu global birikim ve uzmanlık, yerel ihtiyaçlara en iyi şe-kilde cevap verebilecek çözümleri ge-liştirmemize ve hem kurumlara hem de son kullanıcılara en iyi hizmeti götür-memize olanak tanıyor. Vodafone Tür-kiye olarak, Vodafone Grubu’nun ulus-lararası deneyimiyle hizmete sunduğu M2M teknolojilerini ülkemize getirerek verimliliğin ve rekabetçiliğin yükselme-sine katkı sağlamayı hedefliyoruz.- Vodafone Red Business tarifeleri kimler için?Vodafone Red Business tarifelerini, kurumsal müşterilerimiz için geliştir-dik. Yoğun iş hayatının gerektirdiği tüm mobil ihtiyaçları aynı pakette bir araya getirdiğimiz bu tarifelerle kurumlara baştan ve eksiksiz mobil hizmetler su-nuyoruz. Vodafone Red Business kul-lanıcıları, işletmelerde tepe yönetim-den saha çalışanlarına kadar geniş bir kesimi kapsıyor. Bu kişilerin en temel gereksinimleri, her zaman mobil olmak

Hizmetinde” felsefemizle şekillendiri-yoruz. Sürdürülebilirliğe yaklaşımımız, toplumun yaşam kalitesini artırmak hedefiyle, mobil teknolojilerin erişilebi-lir olması, etkin şekilde kullanılması ve hayatın hizmetine sunulması esasına dayanıyor. Bu doğrultuda, mobil ileti-şim teknolojilerinin gücüyle sürdürüle-bilir kalkınmaya katkı sağlayan birçok önemli çalışmayı hayata geçiriyoruz. Ekonomik ve toplumsal gelişimi haya-ta geçirmemize olanak sağlayan mobil teknolojilere ilişkin global gücümüzü in-sanların iyiliği için en iyi şekilde kullan-maya çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik alanında, özellikle çev-re koruma ve enerji verimliliği sağlama gibi konularda makinelerarası iletişim teknolojilerinin (M2M) önemli rol oy-nadığına inanıyoruz. Bu doğrultuda, M2M’in sunduğu verimlilik artışıyla ül-

- Vodafone Grubu’nun topluma ve çevreye karşı sorumluluklarını yeri-ne getirmek amacıyla belirlediği ön-celikler nelerdir?Vodafone Grubu, “Teknoloji Hayatın Hizmetinde” vizyonuyla, tüm dünyada mobil iletişim teknolojilerine ilişkin bilgi birikimi ve inovasyon gücünü bireylerin ve toplumun hayatını kolaylaştırmak üzere seferber ettiği önemli çalışma-lara imza atıyor. Bu kapsamda, başta sürdürülebilirlik olmak üzere pek çok toplumsal soruna mobil teknolojilerin gücüyle cevap veriyor. Biz de Vodafo-ne Türkiye olarak, bir yandan ülkemizin Dijital Dönüşümü’ne öncülük ederken, bir yandan da ekonomik ve sosyal kal-kınmanın itici gücü kabul edilen teleko-münikasyon sektörünün global oyun-cularından biri olarak sürdürülebilirlik konusunda büyük bir sorumluluk taşıdı-ğımıza inanıyoruz. Sürdürülebilirliği temel iş stratejilerimi-zin ayrılmaz bir parçası olarak ele alıyor ve mobil teknolojilerin dönüştürücü et-kisini sürdürülebilir bir gelecek sunmak için kullanmaya odaklanıyoruz. Sürdü-rülebilirlik kavramını, yeşile olan saygı-mız çerçevesinde, “Teknoloji Hayatın

16 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Sürdürülebilirlik kavramını, yeşile olan saygımız

çerçevesinde, “Teknoloji Hayatın Hizmetinde” felsefe-

mizle şekillendiriyoruz.

Page 19: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 17

ve işle ilgili her şeye her yerden her an ulaşabilmek olarak karşımıza çıkıyor.- ‘‘Yüzde yüz yarına hazır KOBİ’’ he-defi ile yola çıktığınızı söylüyorsu-nuz. Bu kapsamda neler yapmayı planlıyorsunuz?Günümüzde büyükten küçüğe tüm iş-letmeler hızla değişen pazar koşulla-rına adapte olmaya çalışıyor. İşlerini büyütmek ve başarılarını sürdürmek is-teyen KOBİ’lerin de değişime ayak uy-durmaları gerekiyor. Büyük firmalardan farklı olarak KOBİ’lerin kaynakları kısıt-lı, sürekli yeni yatırım yapacak güçleri yok. Dolayısıyla, ellerindeki kaynak-larla daha fazlasını yaparak bir değil

iki üretmeleri gerekiyor. Tüm bu han-dikapların KOBİ’lerin hızla yarına hazır olmaları ile aşılabileceğine inanıyoruz. Bu bağlamda, Vodafone olarak kendi-mize verdiğimiz misyon, hızla değişen iş dünyasında Türkiye’nin işletmelerine uçtan uca teknoloji çözümleri ile Dijital Dönüşüm’de ilham vermek ve verimli-liklerini artırarak onları yarına hazırla-mak oldu. Bu doğrultuda, “yarına hazır KOBİ” hedefiyle çalışmalarımızı sürdü-rüyoruz. KOBİ’lerin, mobil internet ile her an her yerde bilgiye ulaşıp işlerini sürekli takip ederek, akıllı cihaz kulla-nımını artırıp hız ve mobilite kazanarak ve iş süreçlerine teknolojik çözümleri

entegre edip verimliliklerini artırarak “yüzde yüz yarına hazır” olabilecekle-rine inanıyoruz. Bu kapsamda, özellikle mobil internet kullanımında Vodafone Red Business’i amiral gemimiz olarak konumlandırıyoruz. Red Business ile yoğun iş hayatı olan KOBİ’lerin ihtiyaç-larını eksiksiz karşılayarak onlara daha verimli bir iş ortamı sağlamayı hedefli-yoruz.- GSM pazarında kıran kırana süren bir rekabet var. Vodafone Business Tek Telefon servisi nedir? İşletmele-re ne gibi avantajlar sağlayacak?Vodafone Red Business dünyasıyla, kurumsal abonelerimizin ihtiyaçları olan mobil hizmetleri en baştan ek-siksiz karşılamayı hedefledik. Yeni-lediğimiz Red Business tarifelerimizi, Türkiye’de bir ilk’e imza atarak, sabit hatları cep telefonuna taşıyan Vodafo-ne Tek Telefon servisiyle işletmelerimi-zin hizmetine sunuyoruz. Vodafone Tek Telefon, sabit telefon cihazı ve kablola-ma gerekmeksizin sabit telefon numa-rasına gelen aramaların mobil telefona iletilmesi ile müşterilerimizin her yerde ve her zaman ulaşılabilir olmasını sağ-layan bir servis. Vodafone Tek Telefon ile hiçbir ek yön-lendirme faturasına ve santral yatırı-mına gerek kalmadan sabit telefonlara gelen aramaların mobil hatlarda çalma-sını sağlıyoruz. Türkiye’deki orta ölçekli işletmelerin aylık sabit telefon faturası 150 TL’yi aşabiliyor. Ek fatura karşılığı yönlendirme olmadan, ayda yalnızca ek 1 TL’ye sunduğumuz Vodafone Tek Telefon servisi ile Vodafone abonesi olan işletmelerin aylık sabit faturalarını sıfırlayarak önemli bir maliyet avantajı sağlıyoruz. Öte yandan, yıllardır kullan-dıkları sabit telefon numalaralarını da koruma imkânı sunduğumuz işletmele-rin, her an her yerden erişilebilir olma-sını sağlayarak verimliliklerinin artma-sına katkıda bulunuyoruz.Vodafone Red Business abonelerinin

Röportaj

Page 20: marketing europe & anatolia Sayı: 046

misiniz?Bugüne kadar yaptığımız araştırma-lar, bize başta KOBİ’ler olmak üzere tüm kurumsal müşterilerimizin yarına hazır olma talep ve ihtiyacının her zamankinden daha güçlü olduğunu gösteriyor. Müşterilerimiz artık her zamankinden daha çok internette ve zengin içerik talep ediyor, daha hızlı ve interneti hiçbir zaman yavaşlama-sın istiyor, daha global ve eskisinden daha çok yurtdışı ile iş yapıyor, daha mobil ve sürekli ofis dışında oldu-ğundan ofis telefonunu kullanamıyor, daha çok bilgi paylaşıyor ve işiyle, dosyalarıyla sürekli bağlantı kurma ih-tiyacı duyuyor. Vodafone olarak, her gün daha da fazla mobil olan ve sürekli işlerini ta-kip etmeleri gereken işletmelerimizin

ihtiyaçlarını karşılamak için, Vodafone Red Business tarifelerimizi bir adım öteye taşıyarak, hem tarifelerimizin içe-riğini artırdık, hem de tarifelerimize pa-zarda daha önce sunulmamış özellikler kazandırdık. Kurumsal müşterilerimi-zin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda yenilediğimiz Vodafone Red Business ile müşterilerimizin beklentilerini ek-siksiz karşılayarak kurumsal hayatları-nı önemli ölçüde kolaylaştırıyoruz. Bu kapsamda, müşterilerimize zengin içe-rikli mobil hat, çok daha hızlı internet, yurtdışında özgürce dolaşım imkânı, şirketle sürekli bağlantı sağlayan bir çözüm ve her daim cevaplanan sabit hat özellikleri sunuyoruz.Diğer yandan Vodafone Red Busi-ness, sadece tarifelerden oluşan bir platform değil. GSM dışı faydalarıyla da işletmelerin hayatını önemli ölçüde kolaylaştırıyor. Vodafone Red Business abonelerine tüm Vodafone’lularla ve sabit hatlarla sınırsız konuşma ve 22 Vodafone ülkesini tarife dakikalarıyla Türkiye’de bir numarayı arar gibi ara-ma kolaylığı sağlıyoruz. Bu abonele-rimiz, her yöne dakika, SMS ve inter-

fon servisiniz bu tür işletmeler için ne gibi kolaylıklar sağlıyor?KOBİ’lerin çoğu işlerini ofis dışında hal-lediyor. Ancak, ofis dışında oldukları zaman ofisteki telefona gelen çağrıları karşılayamadıkları için hem işleri aksı-yor, hem de yeni müşterileri elden kaçı-rabiliyorlar. Tek Telefon, özellikle saha çalışanları ofis dışındayken ofis telefon-larına gelen aramalara cevap vereme-yen işletmelerin ve kullanmadığı sabit telefona fatura ödemek istemeyen işlet-melerin ihtiyaçlarını karşılayan bir ser-vis. Bu servis ile kullanıcı yerinde olma-dığında ulaşılamama sorunu ortadan kalkıyor. Başka bir deyişle, kullanıcı dışarıda bile olsa ofisteki telefonu aça-mama derdi ortadan kalkıyor. Bu servis sayesinde işletme, müşterileri için her zaman ve her yerden ulaşılabilir oluyor. - Red Business tarifelerinin başka avantajları var mı? Biraz bilgi verir

işyerlerinde olmadığında ulaşılamama sorununu ortadan kaldıran Vodafone Tek Telefon servisimiz üç ana özelliğiy-le işletmelerin hayatını kolaylaştırıyor. Çağrı Yönlendirme Grubu özelliği ile sabit telefon numarasına gelen arama-lar, önceden tanımlanmış mobil numa-ralara iletiliyor. Gruptaki bütün mobil te-lefonlar, yapılmış olan ayara göre aynı anda veya sırayla çalabiliyor. Otomatik Çağrı Yanıtlama özelliği ile sabit telefon numarası aradığında, aramanın isteni-len firma kontağına doğrudan iletilebil-mesi için arayan kişiye menü özelliği ve kaydedilebilen anonslar ile farklı yönlendirme seçenekleri sunulabiliyor. Bu sayede firmalara telesekreter hiz-meti de sağlanmış oluyor. Arama Sı-ralandırma özelliği ise sabit telefon nu-marasına yapılan aramaların iletildiği mobil numaranın meşgul olması duru-munda, gelen aramaların sıraya alın-masını ve bir görüşme bittikten sonra diğerinin alınmasını sağlıyor.- Özellikle hizmet sektöründe faali-yet gösteren işletmeler için ofis dışı aktiviteler fazla oluyor. Şirket ele-manları günün büyük bölümünü ofis dışında çalışarak geçiriyor. Tek Tele-

18 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Türkiye, 1 Nisan 2016 tarihi itibariyle 4.5G teknolojisiyle tanışacak ve mobil iletişimde yeni bir dönem başlayacak.

Page 21: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 19

neti yurtdışında kullanma fırsatı sunan Her Şey Dahil Pasaport’u 9 güne kadar hiçbir ek ücret ödemeden 51 ülkede kullanabiliyorlar. Red Business tarife-leriyle ücretsiz verilen Güvenli Depo hizmeti ile dosyalarına her yerden ulaşabiliyor ve paylaşabiliyorlar. Diğer yandan, sık seyahat eden işletmeler için ücretsiz havaalanı lounge hizmeti, ücretsiz oto yıkama, Budget araç kira-lamada %50 indirim, VIP Transfer gibi iş seyahatlerini kolaylaştıran avantajlar sunuyoruz. Son olarak, abonelerimize Yellow Pages’da Standart Sayfa profil-lerini güncelletme ve dijital tanıtıma ait tüm ihtiyaçlarını %50 indirimli sağlama imkânı veriyoruz. - Vodafone Türkiye’nin işletmeler için 2016’da yeni sürprizleri olacak mı?Accenture işbirliğiyle bir yıl önce geliş-tirdiğimiz Yarına Hazırım Platformu ile şirketlerin dijitalleşme endeksini hesap-lıyor ve onlara yarına hazır olmak için ihtiyaç duydukları çözümler konusunda yol gösteriyoruz. Yarına Hazırım eki-bimiz tarafından gerçekleştirilen şirket ziyaretleriyle firmaya özel danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bu süreçte, ilgili şir-ketin profiline ve ihtiyacına göre kişisel-leştirdiğimiz soru formuyla dijital durum ve ihtiyaç analizini yaparak dijitalleşme endeksini belirledikten sonra bu endek-si yükseltmek için kullanılabilecek tek-noloji çözümleri ile ilgili bilgi sağlıyoruz. Yarına Hazırım Platformumuz kurul-duğu günden bugüne 1,5 milyon defa ziyaret edildi. Toplamda 35 bine yakın işletme Dijitalleşme Endeksini hesap-ladı ve ihtiyaçlarını öğrendi. Ek olarak 800’ü aşkın büyük işletmenin ve kamu kurumunun da dijitalleşme endeksini hesapladığımız Yarına Hazırım Plat-formunun lansmanından bu yana yap-tığımız çalışmalarla Türkiye’de işletme-lerin dijitalleşme endeksini %48’den %53’e çıkardık. Hedefimiz daha bü-yük. Türkiye’nin dijitalleşme endeksini

%75’e çıkarmak için çalışıyoruz. Vodafone olarak, işletmelerimize sun-duğumuz toplam teknoloji çözümlerimiz ile işletmelerin verimliliklerini artırmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, Yarı-na Hazırım Platformu altında kurumsal müşterilerimizin rekabette öne geçmesi için yeni çözümler sunmayı ve onlara avantaj sağlayan ilkleri hayata geçirme-yi sürdüreceğiz.- Son olarak, Vodafone Türkiye ola-rak şirket, marka ya da servisleriniz-le ilgili ulaştırmak istediğiniz bir me-sajınız var mı?Türkiye, 1 Nisan 2016 tarihi itibariyle 4.5G teknolojisiyle tanışacak ve mobil iletişimde yeni bir dönem başlayacak. Bu teknolojiyle 3G’nin en az 10 katı hız-lara ulaşacağız. Bu yüksek veri hızları ve düşük gecikme süreleri sayesinde bilgiye erişimimiz hızlanacak. Bu tek-noloji, daha hızlı, daha etkin ve daha rekabetçi iş süreçlerinin mimarı olacak. Bu da iş süreçlerinde önemli ölçüde verimlilik artışını, rekabetçiliği ve ma-liyet avantajını beraberinde getirecek. Genişbant teknolojilerinin en yeni tem-silcisi 4.5G ile birlikte Türkiye’nin Dijital Dönüşüm’ü hızlanacak. Dolayısıyla,

tüm sektörlerin, 4.5G başta olmak üze-re yeni nesil genişbant teknolojilerine, başka bir deyişle yarına hazır olması büyük önem taşıyor. Bugün 18 ülkede 4G, 5 kıtada ve 12 ülkede ise 4.5G hizmeti veren bir ope-ratör olarak, hemen her sektörde yeni nesil genişbant teknolojilerinin kullanıl-masına yönelik önemli projeler gerçek-leştiriyoruz. Bu alandaki global deneyi-mimizi Türkiye’ye de taşıyor ve yarına hazırlanmak isteyen işletmelerin “dijital iş ortağı” olarak faaliyet gösteriyoruz. En hızlı, en kapasiteli ve en yaygın mo-bil internet servislerimizle, 4.5G yetki-lendirme çerçevemiz doğrultusunda 1 Nisan 2016 itibariyle tüm abonelerimize bu teknolojiyi sunacağız. Bu kapsam-da, kurumları da 4.5G’li yeni geleceğe hazırlamaya hazırız. 4.5G teknolojisi geldiğinde daha da verimli bir biçimde kullanabileceğiniz çözümleri yaratmak için işletmelerle birlikte hareket etmek istiyoruz. Bu doğrultuda, geleceğin di-jital dünyasına ve rekabet ortamına bugünden hazır olmak isteyen tüm iş-letmelerimizi Vodafone Yarına Hazırım ekibi ile tanışmaya davet ediyoruz.

Röportaj

Page 23: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 21

Köşe

Seçimler bitti. Acı dolu geçen 4 aydan sonra ''normal'' hayata dönme özleminde olan Türkiye hayata kaldığı yerden devam etme kararı aldı. Ve %49.5 oyla AKP yeniden tek başına iktidar oldu. Vatana, millete hayırlı, uğurlu olsun! Çocukların reklamlarda kullanımları yıllardır tartışma konusu. Çocuk ürünlerine yönelik reklamlar etik mi, değil mi? Bence hiç etik değil. Etrafındaki dünyayı keşfetmek için bütün algıları açık olan minicik beyinleri tüketime özendirmek, hiç ihtiyacı olmayan ürünleri satın almaya yönlendirmek aslında çok acımasız bir davranış. Biz reklamcılar her ne kadar çocuklar için değil parayı verecek olan anne babalar için bu reklamlar desek de, hepimiz biliyoruz ki, gerçek hedef çocuklar! Ama şöyle de bir gerçek de var, şirin mi şirin çocukaları görünce hepimizin yüzünde bir gülümseme, gelecek için bir umut ışığı beliriyor. O nedenle reklamlarda çocukları doğal çocuk halleriyle gösterelim, tüketim aracı olarak değil.

Bütün bunları söyledikten sonra çocuklarla şenlenmiş bir reklama geçmek istiyorum. Johnson's Baby...Her kız çocuğu küçükken prenses olmak ister. Büyüdüğünde de olmak ister o ayrı tabi :) Işıltılı saçlar, kabarık tüllü elbiseler ve tabii ki yüksek topuklu ayakkabılar. Hem küçükken yakışıklı prense falan da ihtiyaç yoktur. Elinde sihirli değnekle dolaşan bir periyle yanyana olmak en güzel düş. Johnson's Baby Prenses Işıltısı Reklamı'nda çocukların bu düşlerini çok güzel anlatmış. Hepimizn hayatındaki ilk perimiz canım annelerimizi peri olarak seçmelerine bayıldım. Johnson's şampuanı sihirli değnek olarak çizmek de çok yaratıcı bir fikir. Basit anlatımı, kızların saçlarındaki çizgi taçlar doğallığa olan vurguyu artırmş. Sonuçta sımsıcak, tatlı mı tatlı bir film ortaya çıkmış. Bayıldım :)

Kipa 23.yılı için 90'larda çocuk olanların o çocukluk yılları ve şimdiki hallerini gösteren duygusal bir film hazırlamış.Kipa kurulduğu yıl küçük bir kız çocuğu evde mutfak masasının üstündeki ekmek kırıntılarını temizliyor. Büyüyünce arkadaşlarıyla gülerek bişeyler konuşuyorlar Gırgır yapmaya devam diye anlatmış reklam. Diğer bir çocuk taso oynuyor, büyüyünce tasalarını bir kenara bırakmış deniyor. Bir diğeri TipiTip çiğniyor, büyümüş kızı olmuş, kızı Tipitoş'a benziyor. Reklamı izleyince ben de

Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]

çocukluğuma döndüm. Şanslıyım, çok güzel bir çocukluk yaşadım. Abim, ablalarım, annem, babamla huzurlu, neşeli bir evimiz vardı. Komşular eksik olmazdı evde. Yaz-kış hep kalabalıktı evimiz :) Yaz günleri mahalledeki arkadaşlarımla sokaklarda koştururduk, kışın sobanın başında konu komşu hep beraber sohbet, muhabbet. Ben küçükken şu reklamdaki ''gırgır'' denen süpürgeler vardı. Reklamdaki gibi olan mini gırgırdı. Elbise fırçasına benzer bişeydi. Masadaki, koltuktaki minik kırıntıları temizlemek için kullanırdı annem. Bir de bunların büyükleri vardı. Şimdiki eletrikli süpürgelerin atası :) O da mekanik bişeydi. Halıları süpürürdü annem. Evde büyük gırıgır olması modern hayata ilk adımdı. Hey gidi günler hey:) Yine bu reklamda görünce aklıma geldi TipiTip sakızlar çok modaydı. İçinden karikatür çıkardı. Tipsiz TipiTip'in karikatürlerine bayılırdık. Cep telefonları, tabletler, bilgisayarlar yoktu, bol bol koşmalı, çoşmalı, düşmeli, yaralı dizleri olan çocukluk günleri vardı. Bu güzel günleri bir kez daha anımsattığı için Kipa'ya ve reklamda emeği geçen herkese teşekkürler.

Son olarak Şahin Altın Kesim Mayın Ana Nuran Reklamından bahsetmek istiyorum. Oğullarını eşsiz, benzersiz, adete bir prens olarak gören erkek anneleri nedense gelinlere bin türlü kulp bulurlar. En mükemmel gelin bile, bir türlü oğullarına layık değildir :) Deyim yerindeyse kız ağzıyla kuş tutsa yaranamaz. Şahin altın Kesim reklamında bu konu yine gündemde. Hala izlemeyen varsa izlesin, görsün. Şimdi gelelim reklamın asıl içeriğine; Vejetaryen olduğum için salam, sucuk falan yemiyorum. Ama tanıdığım herkes bayılıyor. Özellikle pastırma diyince herkesin ağzının suyu akıyor. Ama pahalı diye tüketimi az oluyor. Şahin Altın Kesim bu duruma çok güzel bir çare bulmuş. Salam, sucuk, pastırma hepsini fiyatı hesaplı minik minik ambalajlayıp pazara sunmuş. Böylece her zaman olmasa bile ailece yapılacak güzel bir pazar kahvaltısında masayı zenginleştirmeye olanak sağlamış. Buyrun doya doya olmasa da, tada tada yiyin:)

Bu sayıdaki yazım her geçen gün artan bir özlem ve saygıya andığımız Ulu Önder Atatürk ve aynı tarihte 10 Kasım'da hayata veda eden canım babam için. Ulu Önder Atatürk her zaman kalbimizdesin ve ağır adımlarla da olsa hala izindeyiz. Canım babam özelemin gün geçtikçe daha da artıyor. Çocukların, torunların olarak seni hep sevgiyle hatırlıyoruz...

kelebeğin fırtınası)(

Seçim senin, hayat benim!

Page 24: marketing europe & anatolia Sayı: 046

22 / marketing europe & anatolia

Reklam Dünyası

2015’te reklama verilen önem arttı...

Türkiye’de şirketlerin reklama verdikleri önemin artığını belirten Reksan Reklam Ajans Başkanı Buğra Orağlı, ilk 6 ayda pastanın 4 milyar 282 milyon liraya ulaştığını söyledi.Reksan Reklam Ajansı, Türkiye’deki şirketlerin reklam har-camalarını ortaya koydu. Ajans’ın Başkanı Buğra Orağlı’nın verdiği bilgilere göre; Yılın ilk 6 ayında Türkiye’deki reklam yatırımlarının toplamı 2014’ün aynı dönemine göre yüzde 7.81 arttı. Yılın ilk yarısındaki harcamaların toplamı 4 milyar 282 milyon lira oldu.Türkiye’nin en köklü Reklam Ajansların dan 45 yıllık bir geç-mişe sahip olan Reksan’ınBaşkanı Buğra Orağlı, reklamlar-da artış olduğunu belirterek, “Araştırmalarına göre, verilen reklamlarda Televizyon, açıkhava ve sinemada artış var

görülüyor. Dijital mecralar ise yüzde 22’lik yükselişle reklam yatırımlarının yükselen yıldızı. Toplam reklam yatırımlarının dağılımı ise yüzde 52 televizyon, yüzde 17.38 yazılı basın, yüzde 20.62 dijital, yüzde 6.7’ açık hava, yüzde 1.95 radyo ve yüzde 1.28 sinema olarak gerçekleşti” sözlerini kullandı.Radyo Reklamının pasta payındaki düşüşe rağmen dinleyici ile kurduğu samimiyet, her an her yerde taşınabilir olması, mobil cihazlarla uyumluluğu, gün içi erişim, erişim/maliyet oranındaki uygunluk yanında yayın frekansı ile yakalanan sıklığın satışa olan etkisi gibi kriterler incelendiğinde, radyo reklamının önemi ve etkinliğinin daha da vurgulayan Orağlı-Radyo reklamlarıyla yakalanan sonuçlar sese dayalı, zihin-sel imajlar yaratmanın ve mevcut imajları güçlendirmenin etkili olduğunu vurguluyor. Dünya genelinde de artış bekleniyor, 2015 yılı sonunda tüm dünyada reklam yatırımlarının yüzde 5.3 büyüyerek, 574 mil-yar dolar olmasının da beklendiğini sözlerine ekleyen Buğra Orağlı, “Yatırımlarda başı çeken ilk beş ülke; ABD, Norveç, Avustralya, Kanada ve İsveç. Reklam Yatırımının GayriSafi Yurtiçi Hasıla’ya (GSHY) oranı açısından bakıldığında ise dünya ortalaması binde 75 civarındayken bu oran Türkiye’de binde 30-35 olarak gerçekleşiyor. Ekonomik kriz yaşanan ül-kelerin Reklam Yatırımı/GSYH oranının Türkiye’nin üstünde olduğu görülüyor. 2015 beklentisi ise bu oranın Türkiye için binde 30 olması yönünde” diye konuştu.

Page 25: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia /23

Reklam Dünyası

Açelya Akkoyun Civil’in Marka Yüzü Oldu...

0-14 yaş grubu bebek ve çocuklarla birlikte annelerin de tüm ihtiyacını karşılayan Civil’in yeni marka yüzü, ünlü oyuncu Açelya Akkoyun oldu. Ünlü sanatçı, Civil’in 19. yılına özel düzenlediği “Aranan her şey Civil’de” reklam çalışması için kamera karşısına geçti.Civil’in yeni marka yüzü olan ünlü sanatçı Açelya Akkoyun hafızalara kazınan ‘Mahallenin Muhtarları’, ‘Ekmek Tekne-si’, ‘Böyle mi Olacaktı’ ve ‘Doksanlar’ gibi dizilerde rol almış, ‘Çocuktan Al Haberi’ adlı programının da sunuculuğunu üst-

lenmişti. Sunucu ve oyuncu kimliğiyle tanınan Açelya Akko-yun; beyaz perde de ‘Son Söz Sevginin’, ‘Çakalların İzinde’, ‘Suçlu Kim’, ‘Mirasyediler’ ve ‘Sessizlik’ adlı filmlerde rol aldı. Ünlü oyuncu geçtiğimiz hafta Civil’in Kocaeli Mağazası’nın açılışında da yer almıştı. Türkiye’de 25 milyon çocuğun yüzde 40’nın ihtiyacını karşı-layan Civil, 33 ilde 53 mağazası ile kaliteli ve modern alışve-riş imkânını müşterilerine sunuyor. 800 markanın 10 milyon çeşit ürününü hizmete sunan Civil, Türkiye’de 40 milyon ço-cuğun 25 milyonunun ihtiyacını karşılıyor.

Krombera’ya yeni kreatif direktör...Krombera, deneyimli isimleri kadrosuna katarak büyümeye devam ediyor. Sektörde 14 yılı aşkın deneyime sahip olan Burak Mağralı; Krombera Kreatif Direktörlüğüne getirildi. 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olan Mağralı, İstanbul Üniversitesi’nde Uluslararası Ekonomi üzerine yüksek lisans yaptı.2011 Mart ayında kurularak dijital pazarlama alanına adım atan Krombera kısa bir zamanda kendi sektörünün en önemli oyuncularından biri haline dönüştü. Krombera, 9. Ayında Facebook tarafından PMD(Preferred Marketing De-veloper) seçildi. 2013 yılında ise dünyaca ünlü Wired UK dergisi tarafından Hottest Startups of Europe listesindeki tek ajans olma başarısını gösterdi ve 2015 yılında açıklanan “Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen 100 Şirketi” arasında 34’üncü sırada yer aldı. Krombera bugün geldiği noktada ise dijital iletişim konusunda uzmanlaşmış bir “tam hizmet reklam ajansı”dır. Krombera’nın müşterileri arasında Burger King, Digiturk, Arby’s, Simit Sarayı, SunExpress, KPMG, Türkiye Basketbol Ligi, Akbank, Doğa Koleji dahil olmak üzere 30’u aşkın firma bulunuyor.

Sektörün deneyimli ismi Burak Mağralı; yurtiçi ve yurtdışındaki birçok markanın yaratıcı çözümlerinde sorumluluk alarak ve büyüyerek yoluna devam eden yeni nesil ajans Krombera’ya katıldı.

Page 26: marketing europe & anatolia Sayı: 046

BiTaksi ve Getir uygulamaları...BiTaksi ve Getir uygulamaları...

Page 27: marketing europe & anatolia Sayı: 046

BiTaksi ve Getir uygulamaları...BiTaksi ve Getir uygulamaları...

marketing europe & anatolia /25

Röportaj

- Kendinizden kısaca bahseder misi-niz?Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. 7 yıl kadar farklı firmalar-da çalıştıktan sonra 22 yıl önce kendi işimi yapmaya karar verdim. BiTaksi’yi kurmadan önceki işim uluslararası ola-rak fabrika alım ve satımlarına aracılık yapmaktı. 2012 yılında teknoloji tabanlı ve geniş kitleye hitap edecek bir iş yap-maya karar verdim ve BiTaksi doğdu. Devamında ise Getir hizmete başladı. - BiTaksi ve Getir uygulamaları na-sıl çalışıyor?BiTaksi uygulaması ile yaklaşık 15 da-kika süren ve tanımsız olan sürücü-yol-cu ilişkisini tanımlı hale getirerek güven ortamı oluşturan bir platform yarattık. Taksi gibi nakit ücret ödeyerek hizmet aldığınız bir taşıma aracına çok farklı ödeme sistemleri getirdik. BiTaksi kulla-nıcıları nakit ödeme haricinde kredi kar-tı, BKM Express ve PayPal gibi ödeme seçenekleriyle de hizmet alabiliyorlar. Ayrıca yolcuların sürücüleri puanlaya-rak değerlendirmesi de mevcut hizme-tin kalitesini arttırdı. 1.5 milyon downlo-

ad sayısına ulaştık. İstanbul’dan sonra Ankara’da da hizmet vermeye başladık. Yaklaşık 11 bin şoför ile hizmet vermek-teyiz.Getir ise 8 ay süren bir geliştirme süre-cinin ardından Temmuz ayında hayata geçti.Bebek bezinden, çikolata, cips ve içeceklere, tıraş köpüğü, deterjan ve deodoranttan kedi-köpek mamasına, pilden ampule yaklaşık 250 çeşit ürü-nü bulunduğunuz noktaya ortalama 10 dakika içerisinde getiriyoruz. Siparişin gelişini haritadan canlı olarak izleyebili-yor, kaç dakika sonra elinizde olacağını görebiliyorsunuz. İstanbul’un genelinde kendi motosikletli kurye ve ticari araçla-rımızla dağıtım gerçekleştiriyoruz.3 ay-lık süreçte indirilme sayımız 200 binin üstüne çıktı. İlk üç ay için aktif kullanıcı sayımız ve aldığımız trafikler oldukça iyi gitmekte. İş hızla büyümekte. Yap-tığımız kampanyalar oldukça ses geti-riyor. Örneğin Algida ile birlikte 50 bin bedava dondurma dağıttık. Geçtiğimiz günlerde Hayat Su ile gerçekleştirdiği-miz kampanya ile kullanıcılarımız 10 lit-re suyu uygulama üzerinden bedavaya

“Cebindeki Taksi” sloganıyla yola çıkan, taksicilerle yolcuları akıllı telefon uygulamasında buluşturarak

hızlı, kolay ve güvenli seyahat ortamı sağlayan BiTaksi, Mart 2013’de kuruldu. 40 kişilik bir ekibe sahip olan

BiTaksi’nin şu anda İstanbul’da biri merkez olmak üzere 4, Ankara’da da 1 ofisi bulunuyor.

BiTaksi uygulaması, iOS ve Android işletim sistemli akıllı tele-fonlara 1.5 milyondan fazla kişi tarafından indirildi.

BiTaksi & Getir KurucusuNazım Salur

Röportaj Elvin Ekşioğlu / [email protected]

Page 28: marketing europe & anatolia Sayı: 046

kuryelerimizle götürüyoruz. Bu konuda herhangi bir üçüncü parti şirketle çalış-mıyoruz. - Markanın 2016 Türkiye hedefleri ne-lerdir?Çok daha geniş kitlelerin BiTaksi’yi kul-lanmasını sağlamak ve başka şehirlere de açılarak öncü konumumuzu pekiş-tirmek istiyoruz. Getir’in ise hedefleri bambaşka. Uygulamayı önümüzdeki yıllarda dünyanın bir çok büyük şehri-ne taşımayı planlıyoruz. Öncelikli he-defimiz yurtdışı ağı oluşturmak ve bu-ralarda başarılı olmak. Ayrıca getir gibi Türkçe bir kelimeyi dünyaya öğretmek ve sevdirmek istiyoruz.- BiTaksi ve Getir uygulamasında reklam çalışmaları süreçlerini biraz anlatabilir misiniz?Her ikisinde de WOM bizim en güçlü olduğumuz nokta. Herhangi bir reklam çalışmamız bulunmuyor. Sadece açık hava olarak dolmuş ve minibüslerde Bi-Taksi giydirmelerimizi görebilirsiniz. “Güzel dolmuş ama Bi-Taksi değil” “Tek rakibim BiTaksi” ve “Biz giderken BiTaksi dönüyordu” slo-ganlarımıza İstanbul’un çeşitli güzer-gahlarında bol bol rastlayabilirsiniz.- Bulunduğunuz sektörde tüketici güveni ve sadakatini sürdürülebilir bir şekilde sağlayabilmek için nelere önem gösteriyorsunuz?7/24 hizmet veren sonuca odaklı ça-lışan bir çağrı merkezimiz var. Ayrıca sosyal medya mecralarından da dö-nüşlerimiz oldukça hızlı diyebilirim. Bu nedenledir ki yüzde 96’ya ulaşan bir memnuniyet söz konusu.

oldukça kısa bir zaman dilimi içerisin-de tüketiciye 7/24 ulaştırıyoruz. Ayrıca ürünleri ulaştırmada diğer şirketler gibi sadece aracılık etmiyoruz. Kendi de-polarımızdan, kendi ürünlerimizi, kendi

alabildiler. Toplamda 100 bin litre suyu Getir kullanıcılarına ücretsiz teslim et-tik. - BiTaksi’nin ve Getir’in Türkiye’de-ki marka konumlandırması hakkında biraz bilgi verir misiniz?BiTaksi kullanıcıların Lovemark’ı olma yolunda hızla ve emin adımlarla iler-liyor. Yüzde 96’ya ulaşan bir kullanıcı memnuniyetimiz var. Getir ise henüz çok yeni. Ama bilinirliliği oldukça yük-sek. Hızlı bir şekilde piyasaya girdik. Dünyanın hiçbir yerinde uygulama üze-rinden ortalama 10 dakikada ürün geti-ren hiçbir firma yok. Biz bu hizmeti ve-riyoruz. İstanbul’un büyük bölümünde istenilen ürünü ortalama 10 dakika gibi

26 / marketing europe & anatolia

Röportaj

BiTaksi kullanıcıların Lovemark’ı olma yolunda

hızla ve emin adımlarla ilerliyor. Yüzde 96’ya ulaşan

bir kullanıcı memnuniyetimiz var.

Page 31: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 29

Köşe

Günahıyla, sevabıyla bir genel seçimi daha arkamızda bıraktık. Ülkemizde seçimlerin yapılış şekli, seçim yolsuzluklarını mümkün olduğunca minumuma indirecek bir yapıda olduğu için, komplo meraklıları dışında seçime yolsuzluk karıştığına dair ciddi endişelerle karşılaşmıyoruz. Ben de seçimlerde yolsuzlukların bir kaç münferit girişim dışında olmadığını düşünenlerdenim. Bu nedenle seçimlerden tek başına iktidar olarak çıkan ya da oylarını arttıran partileri kutluyorum.

Ancak seçimlerin yapılışı sırasında yolsuzluk olmaması seçimin adil, demokratik ve meşru olması için yeterli midir?

Bence yanıt güçlü bir "hayır" olmalı. Bu nedenle de ülkemizde gerçekleştirilen seçimlerin meşruiyeti de, sonuçlarının demokratikliği de, seçim ve propaganda döneminin adilliği de tartışmalıdır. Sandığın düzenli ve yasal olarak vatandaşın önüne konması her ne kadar henüz kaybetmediğimiz bir demokratik kazanım olsa da maalesef bizi demokratik ülkeler ligine taşımak için yeterli değildir.

Peki seçimler yolsuzluklara meydan vermeden yapıldığına göre demokrasimizi sakat hale getiren somut olaylar nelerdir?

Birincisi artık hepimizin ezberlediği %10'luk ülke barajı temsilde adalet ilkesiyle örtüşmemektedir. İkincisi seçim döneminde propaganda eşitliği iklesine de çok büyük farkla iktidarın lehine olacak şekilde uyulmaması başka bir sorundur. Üçüncüsü tarafsız olması gereken cumhurbaşkanının bir partinin lehine seçim propagandası yapması ciddi bir sorundur. Dördüncüsü bir partinin propaganda sırasında devlet imkanlarını hoyratça kullanması ve diğer partilerin böyle bir hakkı olmaması ahlaki de olmaya bir tutumdur. Beşincisi iktidar partisinin ve destekçilerinin ısrarla seçim öncesinde

Abdullah Ekşioğlu / [email protected]

yasaları ihlal eden uygulamaları ve yasal bir yaptırımla karşılaşmamaları ya da karşılaşsalar bile bu süreçlerin seçim sonrasına kalması ve bu arada yasaları ihlal etmek suretiyle sağlanan üstünlüğün seçim sonucuna yansıması meşruiyet tartışmasını da yanında getirmektedir. Altıncısı medya kurumları bu seçim sürecine baskılar, ses kısmalar, platformlardan gerekçesiz çıkarılmalar, kayyumlar ve tehditlerle girmişlerdir. Her bir örnek tek başına bir seçimin meşruiyetini, demokratikliğini, adilliğini yaralamaya yeterliyken biz bu örneklerin sayısını daha da çoğaltabiliriz.

Tüm bunlara karşın sandık hala ortadayken biz demokratik bir ülke miyiz, değil miyiz?

İşte bu sorunun yanıtı maalesef ülkemiz için demokratik bir ülke tanımının kullanılamayacağı olacaktır. Tüm bunlar yaşansaydı ama ülkemizin aydınları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteleri, basın mensupları, siyasetçileri ve sanatçıları yüksek sesle bu yaşananlara karşı dursalardı. Bu keyfi uygulamalarla demokrasiyi rafa kaldıranlar geri adım atmasalar bile endişelenebilselerdi demokratik bir ülkede yaşadığımızı söylemek mümkün olabilirdi. O zaman derdik ki "evet biz diktatörlük meraklısı, demokrasiyi içerisine sindirememiş, cahiller tarafından yönetimi ele geçirilmiş demokratik bir ülkeyiz." Ancak tüm bunların yaşanmasından daha acı olanı yukarıda saydığım kesimlerin tüm bu demokrasi dışı uygulamaları kabullenmiş olmaları. Cumhurbaşkanı ve iktidar partisinin anayasayı, demokrasiyi, ahlakı, adaleti hiçe sayan uygulamalarının normalleşmiş olması ve hiçbir ciddi tepki almaması. İşte bu nedenle artık ülkemize demokratik bir ülke diyemiyoruz. Biz artık apaçık bir ortadoğu diktatörlüğüyüz. Kabul etseniz de etmeseniz de sessizliğimiz ikrarımızdan değilse korkaklığımızdan. Bu korkunun varlığı bile benim bu tezimi kanıtlamak için yeterli. Umarım bu günler ülkemizde kalıcı bir diktatörlüğe dönüşmeden sessizliğimizi bozabiliriz.

retorik)(

Sessizliğimiz ikrarımızdan değilse korkumuzdan...

Page 33: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 31

Kampanyalar

Ayakkabı Derimod’dan sorulur...

Derimod, yeni reklam kampanyasında herkesin kısa zaman-da sevgisini kazanan başarılı oyuncu Barış Arduç ile bir ara-ya geldi. Alametifarika tarafından hazırlanan, prodüksiyonu Böcek Yapım’a ait olan ve Barış Arduç’un 6 farklı sevgilisi olan bir kazanovayı canlandırdığı reklam filminin yönetmen koltu-ğunda ise Ömer Faruk Sorak oturuyor. Styling’i Ece Sükan tarafından yapılan ve ‘Ayağımda Derimod’ sloganı ile yola çıkılan kampanyanın fotoğraf çekimi ise Türkiye’nin önde gelen moda fotoğrafçısı Nihat Odabaşı tarafından gerçek-leştirildi.

Kampanya KünyesiReklamveren: DerimodReklamveren Yetkilisi: Sedef Orman, Hande GöktanReklam Ajansı: AlametifarikaYaratıcı Ekip: Barış Alkan, Sevil Şimşek, Caner ApaydınMüşteri İlişkileri: Canan Akyıl, Burcu Atış TopçuProdüksiyon direktörü:Sertuğ AlptekinAjans Prodüktörü: Özgür Dağgez, Berkay TahmazProdüksiyon Şirketi: Böcek YapımYönetmen: Ömer Faruk SorakStyling: Ece Sükan

Post Prodüksiyon: FilimişleriFotoğraf: Nihat OdabaşıMüzik Yapim: NilinişleriSöz: Fatma Fikret ŞenesBeste: Giovanni Ferrio,Matteo Chiosso,Giancarlo Del Re

Page 34: marketing europe & anatolia Sayı: 046

32 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Ankara’nın Marinası...

Sinpaş Yapı’nın Ankara’yı marina yaşamı ile tanıştıracak olan ‘Marina Ankara’ projesinin yeni reklam filmi, Hülya Avşar’ın eğlenceli görüntüleriyle dikkat çekiyor. Daha önce-ki reklam filminde ilk kez kızı Zehra ile birlikte rol alan Avşar, bu kez yelkenli ile Marina Ankara turuna çıkıyor.

Kampanya künyesiReklamveren: Sinpaş YapıReklamveren Yetkilisi: Oktay Demir, Lale Çakmak, İlhan Özsoy, Zeliha TuranReklam Ajansı: Müstesna Yaratıcı İş FikirleriKreatif Direktör: Zeynel ÖzerMüşteri İlişkileri Direktörü: Onur BakiReklam Yazarı: Hazal Akgün, Burak Özyürek, Utku UtganSanat Yönetmeni: Anıl ÇezikGrafik Uygulama: Melike İşeriMüşteri İlişkileri Ekibi: Berna Pezükoğlu, Gizem YıldızAjans Prodüktörü: Cansu HasbayYönetmen: Mehmet KurtuluşGörüntü Yönetmeni: Hayk KrekosyanYapımcı: Livyo B. MalkuMüzik: Jingle HouseYapım Şirketi: Anima İstanbulMecra: TV, Basın, Açıkhava, Radyo ve İnternet

Hüüp...Doğuş Çay, yeni reklam kampanyası ile “en güzel çay” kon-septine yeni bir soluk getiriyor. Ünlü oyuncular Derya Bay-kal, Çetin Altay ve Berrak Tüzünataç ile sevilen gurme Vedat Milor’un yer aldığı reklamlar Doğuş Çay’ın DNA’sını oluştu-ran unsurlara vurgu yapıyor.

Kampanya künyesiKampanya Adı: Hüüp Marka: Doğuş Çay Reklamveren: Harika Karakan, Oğuz Yükselir, Mustafa Daral, Sena Torlak Reklam Ajansı: TitrifikirKreatif Direktör: Özgür AkpınarKreatif Ekip: Mert Bitmez, Gökçe AkınStratejik Planlama Direktörü: Kerem Sabuncu Stratejik Planlama: Simge Tezel Müşteri Temsilcisi: Sahra Ofluoğlu Ajans Prodüktörü: Derya Soyman, Ediz AlptekinYapım Şirketi: Atlantik FilmYönetmen: Umut AralMüzik: Jingle House

Page 35: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 33

Kampanyalar

Ofiste Duygusal Zeka...

Kampanya künyesiReklam veren: Nurus Reklam Ajansı: Piramit AjansAjans Başkanı: Metin Aroyo Müşteri İlişkileri: Deniz Sesli, Tuğçe TokYaratıcı ekip: Deniz Köker, Lal Tazeoğlu, Özgür Muratoğlu, Eser GülşenProdüksiyon Şirketi: Sugar rush Yönetmen: Ivo Mostertman

Dım Dım Yar...n11.com’un reklam filmine son yıllarda popüler olmuş ‘Dım Dım Yar’ türküsü eşlik ediyor ve klip tadında bir hikaye ortaya çıkıyor.Hikâyenin kahramanı olan yeni dönemin yıldızlarından Leyla Feray, kıyafetini, akıllı televizyonunu ve cep telefonunu çok beğenen arkadaşlarına sırrını anlatıyor, n11.com’daindirimler ‘Dım Dım yar’ diyor!

Kampanya künyesiReklamveren: n11.comReklam Ajansı: RabarbaReklamveren Yetkilisi: Bilgen Aldan, Ömürden Sezgin, Özenç Doğan, Naz ÖzerdenYaratıcı Ekip: Pemra Ataç Açıktan, Murat Yaylagül, Umut Geldiay, Rıza Çankaya, Metin Akın, Gizem Özöver, Ebru KaramanMüşteri İlişkileri: Birçim Akfırat, Pelin Önal, Özde GırgırlarStratejik Planlama: Oğuz SavaşanProdüksiyon: Pınar Johnson, İrem AkalınYapım Evi - Yönetmen: Kala Film - Hakan YonatMedya Planlama/Satınalma: TimeMecra: TV, sinema, radyo, açıkhava, internet

Page 36: marketing europe & anatolia Sayı: 046

34 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Hopi’den yeni reklam filmi...

TBWA\ISTANBUL tarafından hazırlanan Hopi’nin yeni rek-lam filminde Tolga Çevik, Hopi’si olduğu Tuğçe’yi baştan yaratıyor. Tolga Çevik’in canlandırdığı Hopi’siyle alışverişe çıkan genç kız, alışverişlerde Paracık kazanıp katlayarak imajını baştan aşağı değiştiriyor. Hopi üyesi Morhipo’dan

yapılan online alışverişle başlayan reklam filmi, Hopi üyeleri Divarese, Marks & Spencer, GAP, Yargıcı ve Joker’deki eğ-lenceli değişim sahneleriyle devam ediyor

Kampanya künyesiReklamveren: Hopi Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBULCCO: İlkay GürpınarKreatif Direktör: Zeynep KarakaşoğluYaratıcı Ekip:Esma Erdoğan, Emre Gökdemir, ŞükranGençMarka Ekibi: Ela Bilgisel, Beste Erener, Tuğçe AsrakCSO:ToygunYılmazerStratejik Planlama Ekibi: Nisan Danışman, Emirhan Çelikbilek Prodüksiyon Ekibi: Ceyda Kayaçetin, Ceren Özen, Lerzan KuzgunProdüksiyon Şirketi: 25 FilmPost Prodüksiyon Şirketi: 1000VoltYönetmen: Bora EgemenMüzik: Jingle Jackson Medya Ajansı: MEC

Nolur Luppo’yu Bana Ver...Luppo Sandviç Kek reklamında pop versiyonu kullanılan ‘NolurLuppo’yu Bana Ver’ jingle’ıyeni reklam filminde tango düzenlemesi ile kullanılıyor. Rabarba’nın hazırladığı reklam filminin yönetmen koltuğun-da ise Can Ulkay oturuyor.

Kampanya künyesiReklamveren: ŞölenReklam Ajansı: RabarbaReklamveren Yetkilisi: Zeki Bilsel, Hayat Kapukaya, Ülkü Vural Er, Eyüp Türkoğlu Yaratıcı Ekip: Pemra Ataç Açıktan, Emrah Kural, Tuba Ulu, Tolga Suna, Volkan Yanık, Ergin DoğanayMüşteri İlişkileri: Birçim Akfırat, Ezgi Günaydın, Melike OrhonAjans Prodüktörü: Pınar JohnsonMedya Planlama/Satınalma: SpeedYapım Evi – Yönetmen: Dijital Sanatlar - Can UlkayPost Prodüksiyon: Dijital SanatlarMüzik: Yasemin Mori, Emre Irmak

Page 37: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 35

Kampanyalar

Başrolde Hasan Kaçan…

Türk Telekom Grubu, başrolünde Hasan Kaçan’ın yer aldığı “kedi” ve“aşk” temalıTTNET’in yenireklam filmleriyle kullanıcıların evde internet paketi seçerken dikkat etmeleri gereken özelliklere vurgu yapıyor.Evde kullanılan internet paketleri hakkında bilgi veren ve müşterileri hızlı internet keyfi yaşamaya davet eden reklam filmlerinin çekimleri, 3 gün boyunca Fenerbahçe Parkı ve Arnavutköy’de gerçekleştirildi.

Kampanya künyesiReklam Başlığı: Evde İnternetin Bol Olsun Hızın Düşmesin Reklamveren: Türk Telekom GrubuReklamveren Temsilcisi: Dehşan Ertürk, Gelincik Onan, Beren Akdeniz BilibayReklam Ajansı: TBWA\ISTANBULKreatif Direktör: Volkan KarakaşoğluYaratıcı Grup: Eser Yazıcı, Erman Çağlar, Eren Tolga, Erhan DursunMarka Grubu: Ömer Üstündağ, İrem Altuğ, İrem KaraCSO: Toygun YılmazerGenel Müdür Yardımcısı-Stratejik Planlama: Tuğyan ÇelikStratejik Planlama Ekibi: Can Çalışkan, Vefa Kerim YeğinProdüksiyon Ekibi: Ceyda Kayaçetin, Gülşah Batıbeki, Sema Tülübaş, İpek SavaşProdüksiyon Şirketi: Kala FilmPost Prodüksiyon Şirketi: SinefektYönetmen: Hakan YonatMüzik: Cenk Çelebioğlu Medya Planlama: SkalaKullanılan Mecralar: TV, internet, outdoor

Lezzet için toprağı sevmek lazım...Tarım projesi kapsamında yaptığı çalışmaları yeni reklam kampanyasıyla paylaşıyor. Kampanyanın reklam filmiyle çorbalarındaki lezzeti sürdürülebilir tarıma borçlu olduğunu anlatan Knorr, “lezzet için toprağı sevmek lazım” sloganıyla tüketicilerini toprağı sevmeye davet ediyor.

Kampanya künyesiReklam :Toprağı Sev Reklamveren: KnorrReklam Ajansı: LOWE İstanbulReklamveren Yetkilisi: Toloy Tanrıdağlı, Marco Shultz, Osman Albora, Hakan Yurdakul, Sezin Kulaç, Ece Uslu Bagatur, Can FrankoKreatif Direktör: Can FagaYaratıcı Grup: Volkan Dalkılıç, Eray Hökelek, Tuğba ÖzcanMüşteri İlişkileri: Taflan Yörük, Sultan Engin, Joel ErikmanStratejik Planlama: Yusuf Muslubaş, Mert TuncerProdüksiyon: Tuğrul Karadeniz, Ahmet UygunYönetmen: Serdar DönmezProdüksiyon: Depo FilmMüzik: Özgür Buldum

Page 38: marketing europe & anatolia Sayı: 046

Cennetten bir köşe; Ohri...Cennetten bir köşe; Ohri...

Page 39: marketing europe & anatolia Sayı: 046

Cennetten bir köşe; Ohri...Cennetten bir köşe; Ohri...

marketing europe & anatolia / 37

Gezi

“Tanrı cenneti yaratırken bir damlasını Ohrid’e düşürmüş.” Kimin söylediği bi-linmiyor ama böyle bir söz var.Bitola (Manastır) keşfini bitirdikten son-ra Ohri’ ye doğru yola çıktık. Bitola, Ohri arası yaklaış 75 km fakat yollar virajlı ve dar olduğu için 2 saate yakın sürüyor. Yemyeşil ormanların arasından geçe-rek Ohri’ ye vardık. Sonra 2 saat kadar da oteli bulmak için uğraştık.Booking’ ten yol tarifine baktığımızda oteli St. Clement Caddesinde gösteriyor. Fakat orası trafiğe kapalı. Saatlerce Ohri’ nin dar sokaklarında dolaştıktan sonra oteli arayıp bizi almalarını rica ettim. Sonra-dan öğrendik ki otelin girişi paraleldeki ana caddedeymiş. Ayrıca da Ohri’ de araba başa dert bir şey. Neyse ki, otel sahibi abi bize park kartı verdi ve biz de arabayı cadde üzerine parkettik. Sonra da bavulları kucaklayıp otele yerleştik.Otelin odası minik olmasına rağmen balkonu kocamandı. Neredeyse oda kadar kocaman balkonu, hatta terası vardı. Orada oturup manzarayı seyret-mek bile yetiyor insana. Terası görünce odaya dönerken şarap alıp, balkonda içmeye karar verdik.Ohri’ ye vardığımızda henüz hava ka-rarmamıştı o yüzden biraz etrafa bakı-nalım dedik. Bulunduğumuz yer tarihi Ohri yerleşim yerine, yani eski şehire çok yakın olduğu için direk daracık ara sokaklara daldık ve eski şehri keşfe

başladık.6000 yıllık bir yerleşim tarihine sahip olan Ohri, 1395 yılında Osmanlı İm-paratorluğu sınırlarına katılmıştır. Türk dönemiyle beraber Ohri’de büyük deği-şiklikler yaşanmış. Bölgedeki Osmanlı egemenliği 1912 yılında sona ermiştir. Bu son dönem idari yapılanmasında Ohri, Manastır Vilayeti sınırları içinde, Manastır Sancağı’na bağlı olmuş.Os-manlı İmparatorluğu dönemi sonrasın-da, küçüklü büyüklü birçok muharebe sonrasında Ohri’nin de yer aldığı böl-ge, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı ege-menliğinde kalmış. Krallık, sonrasında Yugoslavya Krallığı olarak 1943 yılına dek egemen olmuş.1943 yılı ile beraber Yugoslavya Krallığı ortadan kalkmış, yerine Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti kurulmuş. Bu dönemde de Ohri, devam eden idari yapı içinde yer almış. 1991 yılında Makedonya’nın Yugoslav-ya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nden bağımsızlığını ilan etmesiyle Ohri, ba-ğımsız Makedonya Cumhuriyeti içinde yer almış. Yugoslavya döneminde turis-tik yönü artan Ohri, Makedonya’nın ba-ğımsızlığı sonrasında Makedonya’nın en ünlü turizm merkezi olmuş. Make-donların çoğu Ohri’yi yazlık yer olarak tercih ediyor. Bu yüzden olsa gerek, otel değil de daha çok uzun dönemli ki-ralık evler var.

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / [email protected]

“Tanrı cenneti yaratırken bir damlasını Ohri’de düşürmüş.” Kimin söylediği bilinmiyor ama böyle bir söz var.

Bitola (Manastır) keşfini bitirdikten sonra Ohri’ ye doğru yola çıktık. Bitola, Ohri arası yaklaış 75 km fakat yollar virajlı ve

dar olduğu için 2 saate yakın sürüyor. Yemyeşil ormanların arasından geçerek Ohri’ ye vardık.

Page 40: marketing europe & anatolia Sayı: 046

38 / marketing europe & anatolia

Gezi

517 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan Makedonya’ da çok sayılı Osmanlı evi görmek mümkün. Kendinizi Safranbo-lu’ da gibi hissediyorsunuz. Mimari çok benziyor. O kadar yıl Osmanlı hakimi-yetinde kaldığı için de çok fazla ortak yönümüz var. Yemekler, kültür, kelime-ler vs. O yüzden ben kendimi evimde gibi hissettim :)Dolaşmaya çıktığımızda akşam üzeri ve hava kararmaya yakın olduğu için yanımıza fotoğraf makinası almadık. O yüzden sizinle şirin Ohri sokaklarının fotoğraflarını paylaşamayacağım :(Arnavut kaldırımlı daracık taş sokakları takip ederek yürümeye başladık. Eski şehirde bir birine çok yakın Osmanlı evleri sokakları süslüyor. Bir çoğu otel, restaurant veya sanat galerisi olarak kullanıyor. 1 saate yakın yürüdükten sonra bir şeyler yemek için bir restau-rant’ a girdik. Oturduğumuz yerin arka bahçesi eski bir kiliseye bakıyordu. Ohri’ de çok fazla kilise var. Sebebi de 997 – 1014 yılları arasında hüküm sü-ren Çar Samuel’in Ohrid’de yılın gün sayısı kadar 365 kilise yaptırmış olma-sı. Fakat bugün bunların ancak 40 tane-si varlığını sürdürüyor. Ohri’de Osmanlı

döneminden kalma 10 cami, 1 de tekke bulunuyor. Yarın bir kısmını gezeceğiz ama şimdi bira zamanı :)Biramızı için nefis makarnamızı da ye-dikten sonra tekrar dışarı çıktık. Ama hava o kadar soğumuştu ki, ben çok üşüdüm. O yüzden daha fazla dolaş-mayıp odaya gittik. Sonra da battani-yelere sarınıp balkonda şarap keyfi yaptık.Sabah kaltığımızda hava bulutlu olma-sına rağmen sıcaktı. Sanırım yağmur gelecek. Bu nefis göl manzarası ziyan olmasın diye kahvaltımızı göl kenarın-daki restaurantlardan birinde yaptık. Bir çok Avrupa ülkesi kahvaltı nedir bilmezken Makedonya’ da kahvaltı çok lezzetli :) Kahvaltımızı edip kahvemizi de içtik-ten sonra tarihi yerler keşfimize çıktık. İlk durak, 1295 yılında inşa edilen, St. Holy Mother of God Perivlepta Kilisesi. Erken dönem kiliselerinden biri ama ta-rihi hakkında hiç bilgim yok. Gittiğimiz-de restorasyon vardı. Fakat yine içine girip gezmemize müsaade etti, görevli sempatik hanım. Hatta Türk olduğumu-zu öğrenince fotoğraf çekmemize bile izin verdi:)

6000 yıllık bir yerleşim tarihine sahip olan Ohri, 1395 yılında

Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmıştır. Türk dönemiyle beraber Ohri’ de

büyük değişiklikler yaşanmış.

Page 41: marketing europe & anatolia Sayı: 046

Gezi

Çok eski bir klise olmasına rağmen freskler ve süslemeler çok güzel ko-runmuşlar. Restorasyondan sonra çok harika olacak muhtemelen. Kilisenin içi kadar manzarası da çok güzel. Ohri gö-lünü ve Samoil Kalesi’ ni (Ohri Kalesi) görebiliyorsunuz.Kilise, Antik Tiyatro ve Samoil Kale-si birbirine çok yakınlar. Ama oralara ulaşmak için epey yokuş tırmanmanız gerekiyor. Biz tembellik ettik ve Antik Ti-yatro’ ya gitmedik. Onun yerine Samoil Kalesi’ ni gezdik.3 km uzunluğunda, 16 metre yüksek-liğinde surları ve 18 kulesiyle çağının görkemli yapılarından birisi olan Samoil Kalesinin manzarası gerçekten çok gü-zel. Tüm şehri görebiliyorsunuz. Çar Samoil’in Bizanslı’lara 1014’te ye-nildiği savaş sırasında ağır hasar görse de tümüyle yıkılmamış. İlk olarak Ro-malılar tarafından yapılmış olsa da Çar Samuel kaleyi güçlendirdiği için onun adıyla anılmıştır. Yüzyıllar boyunca ha-sar alan kale, sürekli restore edilerek bugünkü haline gelmiş. Kalenin içinde manzarayı seyretmek için platformlar

yapılmış. Bozuk para ile çalışan dür-bünler de var. Biz gezerken içeride ok atan abiler vardı. Gelen turistlere de şov yapıp, ok attırıyorlardı. Ortalığı çok tekin bulmadığımız için hemencecik

Yemekler, kültür, kelimeler vs. O yüzden ben kendimi evimde gibi hissettim :)

marketing europe & anatolia /39

Page 42: marketing europe & anatolia Sayı: 046

40 / marketing europe & anatolia

Gezi

uzaklaştık oradan :)Kaleden çıkıp da St. Panteleimon Ma-nastırı’ na yürürken yol kenarlarında doğal taşlardan kolyeler ve aksesuarlar satan bir çok tezgah gördük. En çok da sedeften yapılmış ürünler vardı. Meğer-se oranın sedefi meşhurmuş. St. Panteleimon Manastırı kocaman bir arazinin içerisinde fakat sadece manastır değil, türbe, üniversite, hatta üniversitenin bir kısmı inşaat halinde, bazilika da var.St. Panteleimon Manastırı 10. yy. da inşa edilmiş fakat 15. yy. da Osmanlılar tarafından yıkılmış ve camiye çevrilmiş. Sonrasında Evliya Çelebi’nin seyahat-namesinde bile güzelliğinden bahsettiği bu cami yıkılıp tekrar manastır olarak bugünkü haline geitirilmiş. Fakat yerde-ki cam zeminden eski haline ait kalıntı-ları görebiliyorsunuz. Bahçesinde Ohrid bölgesinin Osmanlı’da kalmasında büyük katkısı bulunan Sinan Çelebi’nin (Sinâneddin Yusuf Çelebi) türbesi bulunuyor. Tür-be, Haziran 2012’ de T.C. Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı tarafından restore edilmiş. TİKA, Makedonya’ da bir çok tarihi

yapıyı restore ettirmiş. Hepsinin kena-rında köşesinde TİKA plaketi görmek mümkün.Manastır bahçesinde ayrıca bir tane de bazilika var. Fakat restorasyon aşama-sında. İçerisindeki mozaikler zarar gör-mesin diye, yekpare çatı ile korumaya alınmış. Manastırdaki kilisenin içinde kentteki ilk üniversiteyi kuran St. Clement’ in

3 km uzunluğunda, 16 metre yüksekliğinde surları ve 18 kulesiyle çağının görkemli

yapılarından birisi olan Samoil Kalesinin manzarası gerçekten

çok güzel. Tüm şehri görebiliyorsunuz.

Page 43: marketing europe & anatolia Sayı: 046

Gezi

mezarı da var. St. Clement,St Naum’la birlikte St Kiril ve St Metodi tarafından yazılan Kiril alfabesini yaygınlaştırma çalışmalarıyla da tanınıyor. Kiril alfa-besi adını Ortodoks rahipleri Kiril ve Metodius’tan almış olmasına karşın bu alfabeyi gerçekte onların geliştir-diğine ilişkin kesin bilgi yok. Kiril ve Metodius’un öğrencileri, 9. yüzyılın or-tasında günümüzde Kiril alfabesi olarak bilinen ve halen Rusya, Ukrayna, Bul-garistan, Sırbistan ve diğer ülkelerde kullanılan bu alfabeyi Orta Çağ Yunan (Bizans) alfabesinin temelinde gelişti-rerek Yunancada bulunmayan birtakım Slav seslerini de buraya eklemişler. Bence çok gereksiz bir dil olmuş. Hiç bir şey anlaşılmıyor:( Neyse ki tatil arka-daşım alfabeyi biliyordu da, sıkıntıdan kurtulduk.St. Panteleimon Manastır bölgesini ge-zip, göl manzarasına karşı oturup biraz da dinlendikten sonra Sveti Jovan Kili-sesi’ ne doğru yola çıktık. Arnavut kal-dırımlı dar sokaklardan geçip de orma-na varınca epey şaşırdık. Sonra baktık ki tabela var, ağaçlara iliştirilmiş, onları takip ettik. Dik yokuşlardan ve çam or-manının içinden geçerek Sveti Jovan

Kilisesi’ ne ulaştık. Kiliseye göl kenarın-dan da ulaşım var. 13. yy’ dan kalma Sveti Jovan Kilisesi’ ni film festivalinde, Milcho Manchevski‘nin “Yağmurdan Önce” filminde görüp çok etkilenmiştim. Hatta filmi izlerken bir gün mutlaka orayı görmeyi istemiştim ki, isteğim gerçek oldu. Hatta şansı-mıza o gün düğün de vardı. Gelin tek-neyle gelip, merdivenlerden kiliseye çıktı, sonra da kilise düğünü oldu. Çok güzeldi. Oturup onları seyrettik, büyük bir keyifle. Düğünden sonra da göl kıyı-sına inip sahilden yürüyelim dedik ama göl kenarında oturup bira içmeden de yapamadık :)Oluşum bakımından Balkanlar’daki en eski ve derin göl. Gölün ekosisteminde sadece o yöreye özgü dünya çapında öneme sahip 200’den fazla tür vardır. Gölün etki alanı yaklaşık olarak 2,600

km²’lik bir alan. Gölü oluşturan kaynak-ların yarısı doğu kıyılarındaki yeraltı kaynaklarından geliyor. Gölün derinliği ise 300 metre civarında.Ohri, Makedonların yazlık sayfiye yeri. Gölün etrafında çok sayıda plaj var. Bizim orada olduğumuz gün hava bu-lutlu olduğu için göle girme şansımız olmadı. Göl kenarında oturup biramızı da içtikten sonra sahilde ahşap yoldan şehrin merkezine vardık.Şehir minik olunca gezmesi de kısa ve eğlenceli oluyor tabii. Ohri’ de gezilecek yerleri araştırırken, çarşının içinde bir Türk Pastanesi olduğunu okumuştum. Gezi bitince çarşıya gidip onu bulma-ya karar verdik. Çarşıları bizim semt pazarlarının aynısı. Daha önce de de-diğim gibi, insan kendini evinde hisse-diyor. Pastaneyi bulamadık ama tonton bir teyzeden kocaman bir tabak dolusu ahududu aldık. Sonra da onları yıkama-dan yedik. Parmaklarımız ve dudakla-rımız mosmor oldu ama tadı herşeye değerdi. Tadı ve kokusu muhteşemdi. Lezzetli ahudutlarından sonra arabamı-za binip Mavrovo’ ya doğru yola çıktık.Mavrovo ile Ohrid arası yaklaşık 2 saat sürüyor. Mavrovo, Makedonya’ nın ka-

marketing europe & anatolia /41

Dik yokuşlardan ve çam ormanının içinden geçerek Sveti

Jovan Kilisesi’ ne ulaştık. Kiliseye göl kenarından da

ulaşım var.

Page 44: marketing europe & anatolia Sayı: 046

Gezi

yak merkezi olan küçük bir yerleşim yeri. Biz yaz mevsimi gittiğimiz için kar yoktu ama hava 8 dereceydi. Vardığımızda akşam üzereydi. Hava kararmadan oteli bulalaım dedik ama pek kolay olmadı bulmak. Çünkü otel falan yok. 2 – 3 katlı evler, otel şeklin-de dekore edilmiş ve kiraya veriliyor. Hiç birinde tabela yok. Çoğunun da dış sıvası bitmemiş. Tuğlalar görünüyor. Dışarıdan pek bir şeye benzemese de içerisi gayet hoş ve sıcaktı. Hatta balko-numuza kırlangıçlar yuva yapmış, epey bir süre onların yavrularını besleyişini izledik. Çok tatlılardı :)Otele yerleştikte sonra çevreyi keşfe çıktık ve bir de baktık ki, gölün kena-rındayız :)İçimiz titreyerek güneşi batırdıktan son-ra yemek yiyecek bir yerler aramaya koyulduk. Çevrede 3 tane yerleşim yeri var; Nikiforovo, Leunovo, Mavrovi Ano-vi. Hepsi de birbirinden şirin kasabalar. Mavrovo Gölü kenarında dolanırken gölün içinde eski bir kilise çarptı gözü-müze. Hemen durup etrafı kolaçan et-

meye karar verdik.Gölün suyu yükseldikçe kilise daha da derinde kalıyor zaman zaman. Kiliseye ait hiç yazı göremedik. O yüzden nedir ne değildir bilemedik. Ama bir kapı-sından girip diğerinden çıkıp, çocuklar gibi saklambaç oynadık: ) Sonradan Google’ı kurcalayınca bu kilisenin St. Nicholas Kilisesi olduğunu ve 1850 yı-lında inşa edildiğini öğrendim. 1953 yı-lında tamamen gölün içinde kalan kilise 21 yy.’ daki kuraklık sonrasında tekrar görünmeye başlamış. Kuraklık devam ediyor olmalı ki şu an kıyıya hayli yakın.Hava epey soğuyup da iyice acıkın-ca bir tane restaurant bulduk. Mekan da bizden başka kimse yoktu. Zaten

bi’lokmacık da nüfusu vardır muhteme-len. Biz yemek ve şarap siparişi verdik-ten sonra güzel bir sohbete koyulduk. Sonra da uyku mahmuru bir halde ote-lin yolunu tuttuk. Hava o kadar soğuktu ki dondum resmen. Neyse ki otelin ka-loriferleri yanıyordu. Ben yatağımı ka-loriferin önüne taşıyıp, kalorifere yasla-narak uyudum.Ertesi gün otelde nefis kahvaltımızı edip Türk kahvelerimizi de içtikten son-ra tekrar Mavrovo’ yı gezmeye çıktık. Gece gezdiğimiz yolları tekrar kat edip gölün etrafını gezdik. Gölün içindeki kilisenin haricinde bir tane daha kilise var, oldukça güzel. Gece yanına gidip demir parmaklık-ların üzerinden içeri sarkıp bakmıştık ama pek bir şey görememiştik. Sabah gittiğimizde yine kapalıydı, içini gezme şansımız olmadı. Bu güzel ortodoks kilisesinin adı St. Cyril and Methodius (Kiril ve Metodius). Kilisesiymiş. Muh-temelen bu da eski bir kilise ama sanı-yorum restore edilmiş.Mavrovo bence harika bir yer. Göl ke-

Mavrovo Gölü kenarında dolanırken gölün içinde eski bir kilise çarptı gözümüze. Hemen

durup etrafı kolaçan etmeye karar verdik :)

42 / marketing europe & anatolia

Page 45: marketing europe & anatolia Sayı: 046

Gezi

narında sesiz sakin bir kasaba. Kafa dinlemek için 10 numara 5 yıldız bir yer. Kayak mevsiminde nasıl olur bilmiyo-rum ama gitmeyi çok istiyorum. Hatta yaz sezonunda bile sadece Mavrovo’ da bile bir hafta geçirmeyi çok isterim. Keyifli Mavrovo tururnun ardından Bi-gorski Manastırını görmek için yola çık-rık. Manastır yaklaşık 30 km uzaklıkta. Bu 30 km’ lik yolu Mavrovo Ulusal Parkı içerisinden gidiyorsunuz. Etraf yemye-şil çam ormanları, nehir ve kuş sesle-riyle dolu. Hakikaten cennet gibi. Yol hiç bitmesin istiyor insan.Enfes manzaralı yolu bitirip de Bigorski Manastırı’ na gelince kendimi Sümela Manastırı’ nda gibi hissettim. Yemyeşil bir doğa, bulutlar, yağmur ve seyrek seyrek evler bir de camii minareleri. Tüm bunlar manastırın karşı tepesin-de. Çünkü orası bir müslüman yerleşim yeriymiş. Nüfusun neredeyse tamamı müslüman. Coğrafya tamamen Ka-radeniz’ e benziyor. Dedim ya, insan kendini memleketinde gibi hissediyor. Manastıra vardığımızda sağnak bir yaz

yağmuru başladı. Biz de nasibimizi al-dık tabii yağmurdan.Biz gittiğimiz sırada manastırda ayin vardı. O yüzden hayli kalabalıktı. Tabii ekstradan turistler de vardı. Kilise kıs-mına gittiğimizde bir tane rahip kardeş bana bir şeyler söyledi ama anlama-dım çünkü Makedonca konuştu. Son-ra ziyaretçilerden bir kişi etek giymem gerektiğini söyledi. Meğerse manastır girişinde siyah etekler varmış, onlardan giymek gerekiyormuş. Ben de hemen pıtı pıtı koşup aldım bir tane. Eteğimi giydikten sonra Yakuza savaş-çısı edasıyla kiliseye geri döndüm. Manastırın bir çok yeri ziyarete kapalı, ancak kiliseyi gezebiliyorsunuz. Kilise-nin içi gerçekten muhteşemdi ama fo-toğraf çekilmesine müsaade etmiyorlar.

Manastırda ayrıca incil, seramik tablo, zeytin yağı ve misklerin satıldığı bir dükkan da var. Sanırım geliri oradaki keşişlere gidiyor. Manastırda da epey oyalanıp coğrafyanın ve manzaranın keyfini çıkardıktan sonra Karadağ’ a gitmek üzere yola çıktık.

Coğrafya tamamen Karadeniz’ e benziyor. Dedim ya, insan kendini memleketinde

gibi hissediyor.

marketing europe & anatolia /43

Page 46: marketing europe & anatolia Sayı: 046

Kariyerinizi Anlatan Bir FilmKontrolün sizde olmasını dilediğniz NBA yıldızı olma yolunzu anlatan derin bir film.

Ali Erdem Ekşioğlu

Çok Daha Akıcı Mekanik ve Grafiklerİstemediğiniz herşeyin yok olduğu ve sevdiğiniz şeylerin geliştiği mükemmel grafiklerle sunulmuş bir basketbol tecrübesi.

Game On

Until Dawn...NBA 2K 16...

Page 47: marketing europe & anatolia Sayı: 046

Until Dawn...

Alıştığınız Basketbol TecrübesiAlıştığımız 2K kalitesiyle kendinizi her yönüyle sahada hissettiren bir oyun tecrübesi.

Heves Kıran Hatalar...Son günlerde yoğunluğu artan ve oyunu oynanamayacak hale sokan 2K'in sessiz kaldığı hatalar.

GameOn Youtube: http://www.youtube.com/user/meaGameOn

NBA 2K 16...

Page 48: marketing europe & anatolia Sayı: 046

seçimleriniz oyununuzu etkileyecektir.Ama oyunun en büyük ya da tek sorunu bu değil. Kasım ayı başında patlak veren ve ne platformda oynarsanız oynayın peşinizi bırakmayan bir hata oyuncuları şuan küplere bindirmekte. Hiçbir resmi kurumdan onay bulamasam bile

NBA 2K16 uzun zamandır türünün lideri olan serinin 2016 adaptasyonu tüm yenilikleri ve süprizleriyle karşımızda. Daha derinleştirilmiş lise basketbolu ve kolej basketbolu dönemleri ve bize karakterimiz "Freq"'in bir NBA yıldızı olması yolunu gösteren oyundan çok bir filme benzeyen tartışmalara neden olan yeni bir "MyCareer" modu 2K16'nın yeniliklerinden.Ne kadar kariyeriniz başladıktan sonra oyunda olan değişiklikleri gerçekten sevsem de oyuna başlayana kadar karakterle asla, hiçbir şekilde etkileşime giremeniz ve ne kadar bu sizin kariyeriniz olsada oyunun sizin kararlarınıza hiç kulak asmıyacak olması biraz modun "My" kısmını sorgulamama neden oldu. NBA'deki ikinci senenize kadar devam eden bu "film" bence oyuna gereksizce farklı bir bakış açısı getirmeye çalışmış.Film sonrasında is "MyCareer" her zamankinden daha detaylı ve daha oyuncu bazlı. Kontrolün tamamen sizde olduğu tatil günlerinizde arkadaş edinme, reklam kampanyaları ya da antreamanlar arasında kendi seçiminizi yapabilirsiniz ve evet

46 / marketing europe & anatolia

Game On

Sizin için deneyimleyipmontajladığımızreview videosunu

http://www.youtube.com/user/meaGameOn

adresinden izleyebilirsiniz.

forum sokaklarında dolaşan çözüm oyununuzu ya da platformunuzu formatlamaktan geçiyor. Umarım ve eminim ki 2K bu soruna üç günümüzü almayacak bir çözüm bulacaktır.Bunun dışında oyuncular her zamanki "MyTeam" ve "MyGM" modlarının daha akıcı hale getirilmiş ve 2K16 tecrübesiyle süslenmiş ama özünü kaybetmemiş yeni versiyonlarından faydalanabilir.Oyun kesinlikle NBA 2K15'den çok farklı ve ileri bir tecrübe, basketbol tutkunları bu oyunu düşünmeden alacakları listelerine eklemeli tabi bütün bu sorunların çözüldüğü varsayılırsa. Hepinize iyi oyunlar diliyorum.

Page 49: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia / 47

Game On

Uncharted hazine avcısı Nathan Drake’in maceralarını konu alan Playstation platformuna özel geliştirilmiş bir RPG, macera, “third person shooter” oyun serisi.18 Mart 2016 tarihinde piyasaya sürülücek Unchart-ed 4: A Thief’s End oyununa hazırlanmamız, Nate’in maceralarını hatırlmamız ya da Playstation’a son-radan geçen bir kullanıcıysak ilk kez bu tecrübeyi yaşamamız için Naughty Dog ilk 3 oyunun Remas-tered versiyonlarını topladığı bir koleksiyonu Play-staion 4 için piyasaya sürdü. Uncharted: The Nathan Drake Collection serinin uzun süreli hayranları için Nate ve maceralarını hiç göreme-dikleri bir güzellikte ve akıcılıkta görme fırsatı sunuyor ve tabikide platformun yeni kullanıcıları ve Uncharted 4 için heyecanlı olan fakat önceki oyunları bilmey-en oyuncular içinde daha önce keşfedemedikleri muhteşem maceraların kapısını açıyor. Bütün macera, RPG hatta oyun severlerin oynaması gereken bir seri ve bu Collection kesinlikle kaçırılmaması gereken bir fırsat.Yeni ayınızda iyi oyunlar ve iyi avlar.

Uncharted: The Nathan Drake Collection...

Page 50: marketing europe & anatolia Sayı: 046

Kültür - Sanat

İlk Müslüman Türk kadın tiyatro oyuncusu Afife Jale’nin hayatını konu alan balenin prömiyeri, 22 Kasım’da Süreyya Operası’nda yapılacakİstanbul Devlet Opera ve Balesi, koreografisi ve libret-tosu Beyhan Murphy’e, müzikleri Turgay Erdener’e ait ‘’Afife’’ adlı modern bale eserini, Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde sergilenişinden 14 yıl sonra yeniden izleyiciyle buluşturacak. Balede, ‘’Afife’’ rolünü Tülay Yalçınkaya ile Zuhal Balkan, Ebru Cansız, Deniz Zirek ve İlke Kodal canlandıracak. Afife’nin hayatında önem teşkil eden ‘’Ziya’’ karakterini Erhan Güzel, ‘’Mehmet Ali’’ karakterini Berk Sarıbay, ‘’Dr.Suat’’ karakterini Egemen Kement ve ‘’Sela-hattin Pınar’’ karakterini ise Arkın Zirek hayata geçirecek.Aynı zamanda ‘’dans drama’’ olan ve çağdaş Türk bale repertuvarında özel bir yere sahip ‘’Afife’’, Afife Jale’nin hayatındaki altın, kırmızı, mor ve gümüş olarak tanımlanan dört ayrı dramatik dönemi, 25 kişilik bir ensemble, hareket-li ve lirik danslar ile canlandıracak. Eser, 22, 24, 27, 29 Kasım ve 1 Aralık’ta Süreyya Operası’nda izlenebilecek.

Afife,14 yıl aradan sonra sahnede...

100 Tuhaf Kitap... Türk Sanayiinde Bir Uzun Yol Kaptanı...

Ağaçkakan Yayınları’na ait “Hazır Bilgi” serisinin ikinci kitabı yayımlandı. Metin Solmaz’ın yazdığı Türkiye’ye Ait 100 Büyük Yanılgı’nın ardından “100 Tuhaf Kitap” da çıktı. Tanınmış hikâyeci Ahmet Büke bu sefer kitapların arasına dalıyor. “100 Tuhaf Kitap ile” Büke, bizlere Türkiye’de Türkiye Türkçesiyle yayınlanmış 100 acayip kitabı anlatıyor. Şu hayatta para biriktiren arkadaşlarım da oldu, kitap biriktirenler de. Birinciler hatırlanacak kadar ilginç değildiler ama ikincilerin çoğu gerçekten “nadide” insan-lar. Belki de en tuhafı Murat Gültekin’dir.

Ünlü işkadını Pembe Candaner’in, Türkiye’nin en önemli topluluklarından Koç topluluğu ve onun amiral gemisi Arçelik’te 40 yıl dümen başında bulunan Hasan Subaşı’nın hikâyesini anlatan kitabı Türk Sanayiinde Bir Uzun Yol Kaptanı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Kitapta Hasan Subaşı’nın dört yıl boyunca Pembe Can-daner ile paylaştığı anıları, albümleri, dokümanları, duygu ve düşünceleri aktarılıyor. Nehir söyleşi formatında yazılan kitap Subaşı’nın hem çalıştığı dönemki anılarına hem de emeklilikten sonraki aktif hayatına ışık tutuyor.Uzun Yol Kaptanı,Türk sanayii tarihini merak edenlere bir referans yayın niteliği taşıyor.

48 / marketing europe & anatolia

Page 51: marketing europe & anatolia Sayı: 046

marketing europe & anatolia /49

Kültür - Sanat

Fiat 500 Aile Ağacı Kanyon’da...“Fiat 500 Tarz Günleri” çerçevesinde sevenlerinin karşı-sına çıkan tüm 500 Ailesi İstanbul’un en hareketli noktala-rından birinde, Kanyon Alışveriş Merkezi’nde sergileniyor. Alışveriş merkezinin önüne kurulan “500 Aile Ağacı” kent yaşamına da farklı bir renk katıyor. Kasım ayının ilk hafta-sı boyunca sergilenecek olan enstalasyonda Fiat 500 ve 500C’nin yanı sıra 500L ve 500X modelleri de yer alıyor. “Fiat tarz Günleri” süresince Fiat 500’ün renkli dünyası ve benzersiz tarzıyla ilgili tüm yenilikler sosyal medyada #500TarzGünleri etiketiyle etkileşime ve paylaşıma açık bulunuyor.Fiat 500’ün “Yüzde 100 Sen, Yüzde 500 Tarz” kampanyasının en yeni uygulaması olan sergi, alışveriş merkezi ziyaretçilerinin yanı sıra çevre bölge ve trafikteki-lerin deilgi odağı oldu.Fiat 500 Aile Ağacı uygulaması ilerleyen günlerde İstan-bul Anadolu Yakası ve Türkiye’nin farklı kentlerinde de yer alacak. Fiat 500’ün renkli dünyası ve benzersiz tarzını yansıtan tüm etkinlikler, sosyal medyada #500TarzGünleri etiketiyle tüm Fiat 500 sevenlerle etkileşime açık şekilde paylaşılıyor.

34.İstanbul Kitap Fuarı...TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından Türkiye Ya-yıncılar Birliği işbirliği ile düzenlenen 34. Uluslararası İs-tanbul Kitap Fuarı, 7 Kasım 2015 Cumartesi TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi-Büyükçekmece’de kapılarını açıyor. 15 Kasım 2015 Pazar akşamına kadar devam edecek olan fuara, yurt içi ve yurt dışından 750 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu katılırken, yurt dışından 30 yazar konuk olacak ve dokuz gün süresince 1500 imza günü ve 300 etkinlik gerçekleştirilecektir.Teması “Mizah: Hayata Gülümseyerek Bakmak” olarak belirlenen İstanbul Kitap Fuarı’nın onur çizeri karikatür sa-natçısı Tan Oral’dır. Fuar süresince Tan Oral’ın da katılımıyla çeşitli paneller ve söyleşiler düzenlenecektir34. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, hafta içi 10.00-19.00 saatleri arasında, hafta sonu ise 10.00-20.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek; fuarın son günü olan 15 Kasım Pazar akşamı ise 19.00’da sona erecektir.