marketing europe & anatolia sayı: 048

50
Tarih: Ocak 2016 Sayı: 48 marketing europe & anatolia Hadi bize ilan verin kelebeğin fırtınası Yeni yıl umuttur... retorik Hezeyan bulutu güneşimizi kapattı...

Upload: eksantrik-produksiyon

Post on 25-Jul-2016

238 views

Category:

Documents


15 download

DESCRIPTION

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

TRANSCRIPT

Page 1: marketing europe & anatolia Sayı: 048

Tarih: Ocak 2016 Sayı: 48marketing europe & anatolia

Hadi bize

ilan verin

kelebeğinfırtınasıYeni yıl umuttur...

retorikHezeyan bulutugüneşimizi kapattı...

Page 2: marketing europe & anatolia Sayı: 048
Page 3: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 1

İçindekiler

Sayı: 48 Tarih: Ocak 2016İmtiyaz SahibiEksantrik Film ProdüksiyonP.K.: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Genel Yayın Yönetmeni veSorumlu Yazı İşler MüdürüElvin Ekşioğlue-mail: [email protected]

Haber ve FotoğraflarAgency Europe & [email protected]@gmail.com

Katkıda BulunanlarNurgül Eryıldır GünayAli Erdem EkşioğluSeval DubanEkim SolemezYusuf Yener Günay

DanışmanAbdullah Ekşioğlu

İlan RezervasyonGözde Öztürk

Yayın TürüSüreli Yayın

Yönetim YeriAgency Europe & AnatoliaFeneryolu Mh. Fahir Açan Sk.Deniz Ap. No: 21 /15Kadıköy - İstanbul - Tr.Tel: +90 555 233 24 41e-mail: [email protected]

marketing europe & anatoliaAgency Europe & Anatolia tarafındanSüreli yayınlanan bir e-dergidir.

Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, makalelerdeki görüşler ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir.Bu derginin yayınlanma sürecindehiçbir ağaç zarar görmemiştir.

http://www.meadergi.commobil: http://m.meadergi.comhttp://www.facebook.com/meadergiinstagram: meadergihttps://twitter.com/meadergi

Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

marketingeurope & anatolia

Kısa Kısa 04 - 07

Medya Dünyası 12 - 13

kelebeğin fırtanası 21

Gezi 36- 43

retorik 29

Reklam dünyası 22 - 23

Kültür Sanat 48 - 49

Teknoloji 10 - 11

Kampanyalar 31 - 35

Game On 44 - 47

Röportaj 24 - 26

Röportaj 14 - 19

Page 5: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 3

Köşe

Merhaba

marketing europe & anatolia'nın yeni sayısını yine titiz bir çalışmayla hazırladık. Yayın hayatına başladığımız ilk günden bu yana her fırsatta dile getirdiğimiz, hiçbir cemaate hizmet etmeyen, aldığı ilan kadar basılmayan, paylaştıkça çoğalan, tam bağımsız, tarafsız sadece ve sadece doğru bildiğini yazan bir dergi olma sözümüzün sadece sözde olmadığını çıkardığımız her sayımızda siz değerli okuyucularımıza ispat ettiğimizi düşünüyorum.Dergimizin aylık okuyucuları 5000 ila 7500 aralığına yerleşti. Her biri bizim için çok değerli.

Medya planlarınıza bizim dergimizi de dahil edip, temsilcisi olduğunuz müşterilerinizin ilanlarıyla bizi bu yürüyüşümüzde desteklemenizi, dergimizi bizim dergimiz olarak değil kendi derginiz olarak paylaşmanızı, yaygınlaştırmanızı diliyorum.

Sevgiyle kalın.

Elvin Ekşioğlu / [email protected] editörden)(

Hadi bize ilan verin...

Page 6: marketing europe & anatolia Sayı: 048

4 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

Avusturya merkezli teknoloji şirketi Emarsys, dünya gene-linde 2016’da dijital alanda öne çıkacak trendleri açıkladı. Konuyla ilgili bilgi veren Emarsys Türkiye Ülke Müdürü Mu-rat Erdör, dijital dünyanın 2016’da oldukça hareketli bir yıl geçireceğini, kişiselleştirmenin giderek önem kazanacağını ve video içeriğin yükselişinin süreceğini belirterek, büyük veri kavramının ve yapay zekanın hayatımızdaki yerinin ise hissedilir derecede belirginleşeceğini ifade etti.Erdör, 2016’da öne çıkacak dijital trendleri şöyle sıraladı:1.Video İçerik: Kullanıcı deneyimini ve süreçleri daha keyifli hale getirmek ve etkileşimi artırmak için kullandığımız video içerik yükselişini sürdürecek. Video içeriklerin, to-plam tüketici içeriği baz alındığında gelecekte %70’lere ulaşması öngörülüyor.2. Snapchat: ABD başkanlık seçimleri sırasında aday isimler tarafından da kullanılan, anlık fotoğraf ve video paylaşımı üzerine kurulu olan bu uygulama popülerliğini artıracak.3. Büyük Veri: Müşterilere ait verilerin sağlıklı şekilde toplanması ve verimli şekilde analiz edilmesi, 2016’da da en önemli gündem maddelerinden biri olmayı sürdürecek. Analitikler, hedef kitle segmentasyonu, müşteri ve iş ver-ileri dijital pazarlamacıların ana gündemi olacak.4. Tavsiye Sistemleri: Web sayfasını ziyaret eden müşterileri binlerce ürün ile boğmadan en uygun ürünü sunup sitede daha fazla zaman geçirmesini sağlamak, Tavsiye Sistemleri sayesinde artık daha kolay hale gel-ecek.5. Mikro hedefleme: E-ticarete sektörünün büyümesi-yle birlikte tüketicilere gönderilen mesaj sayısı da artış gösteriyor. Herkese aynı mesajı gönderen firmaların satış

anlamında fazla şansı yokken, mikro hedefleme yapan ve kişiye özel mesaj gönderenlerin okunma ve geri dönüşüm oranları artmaya devam edecek.6. Fark Yaratan “içerik”: Marka ve tüketici ilişkisinde hayati önem taşıyan unsurlardan biri olan içerik, 2016’da da öne çıkan konularından biri olmayı sürdürecek.7. Gerçek Zamanlı Pazarlama (Real Time Marketing):Markaların güncel olayları takip ederek, özel-likle sosyal mecralarda bu olaylara paralel içerik ve pazar-lama kampanyaları düzenlemeleri önemini artıracak.8. SMS ve Bildirimler: E-posta otomasyon programlarında artık ulaşılamayan kitleye hatırlatma maili gönderme ve Facebook üzerinde ürünü göstermenin yanı sıra iki yeni kanal daha popüler olacak. Farklı kanallardan da müşteriyi yakalamak adına firmalar, bu kişilere SMS veya firmanın mobil aplikasyonu varsa buraya bildirimler gön-derebilecek.9. Sosyal Medya’yı Etkin Kullanma: Sosyal medya, sahip olduğu etki gücünün yanı sıra Instagram ve Twitter gibi platformların online satış yapan firmalara yönelik özellikler geliştirmesiyle 2016’da da trendler arasında yer alacak10. Mobil ödemeler: Daha uyumlu tasarımlar, daha fazla mobil uygulama, yeni mobil girişimler ve mobil ödemel-erdeki artış dolayısıyla mobilin popülerliği artacak.

2016’nın dijital trendleri neler olacak?...

Page 7: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 5

Kısa Kısa

2011’den bu yana dünyanın birçok farklı ülkesinde 16 kez düzen-lenen Global PR Trendleri Zirvesi, bu yıl da geçen sene olduğu gibi Excel İletişim Yönetimi’nin resmi iş ortaklığı ile 25 - 26 Şubat tarihlerinde İstanbul Pera Palace Otel’de gerçekleşecek. Google, Rolls Royce, P&G ve Henkel gibi farklı sektörlerden iletişim profesyonellerinin katılacağı oturumlarda iletişim dünyasının uzmanları bilgi ve deneyimlerini aktaracak. PR Dünyasına yön veren global trendlerin tartışılacağı zir-vede, itibar yönetiminin maksimize edilmesi, yöneticiler için iş

“2016 Global PR Trendleri Zirvesi”...

Sahip olduğu benzersiz tarihi ve potansiyeliyle uluslara-rası organizasyonların tercih edilen merkezlerinden olan İstanbul, 2016 yılında yepyeni bir konferanslar zincirine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. “Istanbul TALKS” kon-feranslarıyla uluslararası arenada adından söz ettirecek.Dünyaca ünlü konuşmacıları, kanaat liderlerini, ilham ve-ren profesyonelleri bir araya getirecek konferansın ilki ise; Girişimcilik olacak.Etkinlik yönetiminde 21 yıllık tecrübeye sahip Sipahiler, “Istanbul TALKS” şemsiyesi altında farklı sektör ve ko-nularda düzenlenecek konferanslar serisini İstanbul’a kazandıracak. Alanında uzman danışma kurulları ve iş ortakları eşliğinde düzenlenecek olan Istanbul TALKS kon-feranslarında, girişimcilikten finansa, teknolojiden sanata 9 farklı konu global bir perspektifte ele alınacak. Istanbul TALKS konferanslarını hayata geçiren ekibin başı aynı zamanda Sipahiler Events kurucu ortağı Tülin Sipa-hiler İstanbul’un,ülkemizdeki bir çok endüstrinin merkezi konumunda olduğunu ve EMEA bölgesinde üstlendiği belirleyici rolle müthiş bir çekim gücüne sahip olduğunu belirtiyor. Sipahiler konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Bak-

“Istanbul TALKS” Konferansları2016 Mart’ta Başlıyor...

dünyasında PR’ın önemi, dijital iletişimde değişen trendler ve iletişimin evrimleşmesi gibi son günlerde öne çıkan konular odak noktası olacak. Sektörün gündemini belirleyecek olan zirveye izleyici olarak katılıp oturumları dinlemek için erken kayıt yaptıran katılımcılar indirimli kayıt ücretlerinden yararlanabilecekler.Global PR Trendleri Zirvesi ile ilgili programını detaylarına ulaşmak ve erken kayıt yaptırarak indirimlerden yararlanmak için http://www.thepworld.com/pevents/event/110/global-pr-trends-summit-3 sitesini ziyaret edebilirsiniz.

tığımızda İstanbul imzasını taşıyacak, odaklandığı konu-larda global etki yaratacak, “referans” kimliği kazandıra-bilecek, daha fazla marka etkinliğe ihtiyaç olduğunu fark ettik. Istanbul TALKS, İstanbul’a ve odaklandığı gündem konularına değer katmayı amaçlayan bir konferans serisi olacak. Bu konferanslarda konularımızı dünyaca tanınmış konuşmacılarla ve ilham veren hikayeler ile gündeme ge-tireceğiz.

Page 8: marketing europe & anatolia Sayı: 048

6 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

Türkiye’nin lider düşük maliy-etli hava yolu Pegasus Hava Yolları’nınİnsan Kaynakları Direktörlüğü’ne, uzun yıllardır sektörde kariyerini sürdüren Di-lara Oğur atandı. 1996 yılında iş yaşamına başlayan Oğur, 1999 yılında Turkcell İletişim

Hizmetleri’nde çalışmaya başladı. Uzun yıllar şirketin çeşitli kademelerinde görevler üstlenen Oğur, 2011-2014 yılları arasında Turkcell Grup Şirketleri’nde İnsan Kaynakları Direktörü olarak görev aldı.2014 yılındaTurkcellGlobal Bilgi’de İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı görevine atanan Oğur, 1 Aralık 2015 itibarıyla Pegasus Hava Yolları’nda İnsan Kaynakları Direk-törü olarak çalışmaya başladı.1996 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Dilara Oğur, 1997-98 döneminde Marmara Üniversitesi’nde Yönetim Bilişim Sistemleri (MIS) Sertifika Programına katıldı, 2000 yılında ise PMP Sertifikası aldı. Oğur, evli ve bir çocuk annesi.

Dilara Oğur, Pegasus İnsan Kaynakları Direktörü oldu...

Ev içi tadilat, temizlik ve nakliye başta olmak üzere tüm hizmet sektöründen uzman 70.000’den fazla hizmet ve-reni, hizmet ihtiyacı olanlarla İnternet üzerinden buluş-turan armut.com, üç yeni atama ile birlikte gücüne güç kattı. 2015 yılının başından bu yana toplamda 1 milyar TL’lik talep yapılan, ayda 1 milyon ziyaretçiyi ağırlayan ve 5 milyondan fazla sayfa gösterimine sahip olan ar-mut.com’da Aycan Demirhan Kategori Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Elif Baş Kategori Yö-netiminden Sorumlu Direktör, Ediz Gür Göcenoğlu ise İnsan Kaynakları Müdürü pozisyonuna atandı.

Armut.com Üç Yeni Atama ile Gücüne Güç Kattı...

PepsiCo’da 21 yıldan bu yana farklı görevler üstlenen Ümran Beba, PepsiCo İnsan Kaynak-ları Yönetim Hizmetleri ve Ope-rasyonları Başkanı pozisyonuna getirildi. Atandığı yeni görevine, yeni yılın şubat ayı itibariyle baş-layacak olan Beba’nın görevi PepsiCo’nun faaliyette olduğu

tüm ülkeleri kapsayacak.PepsiCo’daki kariyerine 21 yıl önce Türkiye Pazarlama Direktörü olarak başlayan Ümran Beba, gösterdiği başarılı çalışmalar nedeniyle 2016 yılının şubat ayı itibariyle PepsiCo İnsan Kaynak-ları Yönetim Hizmetleri ve Operasyonları Başkanı ola-rak atandı. Son olarak şirketin Asya, Ortadoğu ve Afrika (AMEA) Bölgesi İnsan Kaynakları Başkanlığı’nı üstle-nen Beba’nın görevi PepsiCo’nun faaliyette olduğu tüm ülkeleri kapsayacak. PepsiCo’nun dünya çapında 200 ülkede 271 bin çalışanı bulunuyor. Beba ise yeni sü-reçte, PepsiCo’nun dünya merkez ofisi olan New York, Purchase’da yerleşik olacak.

Pepsico atama...

Global iletişim şirketlerin-den Weber Shandwick, Facebook’un kurumlar için ge-liştirdiği platform ‘Facebook at Work’ü kullanan ilk global halk-la ilişkiler ajansı olacak. Weber Shandwick’in farklı ofislerdeki

çalışanlarıyla bugün başlayan test, ajansın; müşterileri için yenilikçi iletişim platformlarını keşfetmek ve anla-mak adına ortaya koyduğu çabanın bir parçası…Uygulamayla ilgili değerlendirmede bulunan Weber Shandwick Dijital Başkanı Chris Perry “Öncü bir sosyal ajans olarak, müşterilerimize etkileşim için yeni bakış açıları sunan beta yazılımfırsatlarını sistematik bir şe-kilde takip ediyoruz”diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Çalışan bağlılığında inovasyon vaktinin geldiğini ve müşterilerimizin buna ağırlık verdiğini göz önünde bu-lundurursak iç yapımız için Facebook ile yaptığımız bu ortaklığı tam zamamında gerçekleştirdiğimizi söyleyebi-liriz”.dedi.

Weber Shandwick, ‘Facebook at Work’ ta...

Page 9: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 7

Kısa Kısa

Tunçmatik’ in yan kuruluşu Powergie tara-fından, Konya Kızören’de bu-lunan 144 dö-nümlük alana 8 MW günün-de Türkiye’nin en büyük gü-

neş enerjisi santrali kuruldu. Hizmete giren güneş ener-jisi santrali, yılda 6936 ton karbon salınımını engelleye-rek 13.600.000 kWh enerji üretecek.13.000.000 USD yatırımla gerçekleşen proje, Tunçma-tik-Powergie tarafından Gaziantep’li Baycan Yapı fir-ması adına inşa edildi ve Akleasing tarafından finanse edildi. 4 ay gibi rekor bir sürede tamamlanan santral, 30 yıl endüstriyel ömre ve maksimum verimliliğe göre tasarlandı.Tunçmatik-Powergie Yönetim Kurulu Başkanı Meh-

Türkiye’nin En Büyük Güneş Enerjisi Santrali Açıldı...

Türkiye pazarında faali-yet göstermeye başladı-ğı Temmuz 2011 yılında 15 milyon dolar ihracat yapan Daikin, bu yıl bu rakamı 4 kat artırarak yaklaşık 60 milyon dolara çıkardı.Bu yıl tüm dün-yada yaşanan ekonomik

sıkıntılara karşın, ihracat yaptığı ülkelere yenilerini ekle-yen Daikin Türkiye, iç pazarın yanı sıra ihracata odakla-narak Avrupa ülkelerinin yanı sıra, CIS ülkelerinden Af-rika pazarına kadar geniş bir coğrafyada büyüme kararı aldı. Daikin Türkiye, Hendek Üretim Tesisleri’nde kuru-lan Daikin Split Klima Üretim Tesisi’nde ürettiği klimaları yılda 90-100 bin adet tüm Daikin Group ülkelerine ihraç ediyor. Önümüzdeki 3 yıl içinde mevcut ihracat rakamı-nı 3’e katlamayı planlayan Daikin Türkiye, ihracatın ciro içindeki payını yüzde 10’lardan yüzde 25’lere çıkarma hedefi doğrultusunda çalışmalarına hız verdi. Sakarya Hendek Fabrikası’nda üretilen Daikin ve Airfel

Daikin Türkiye ihracatını 4 yılda 4 kat artırdı...markalı ürünler ile CIS ülkelerinin yanı sıra bu yıl Avrupa pazarında da iyi bir çıkış yakaladıklarına dikkat çeken Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Tuna Gülenç, şu bilgileri verdi: “Daikin Türkiye olarak, Airfel’in satın alınmasıyla birlikte Daikin Europe’undistribütörlerinin yönetiminde olan CIS bölgesi olarak adlandırılan Azer-baycan, Özbekistan, Gürcistan, Türkmenistan, Kaza-kistan, Kırgızistan ve Ermenistan ülkelerinin yönetimi doğrudan Daikin Türkiye’ye bağlandı.CIS bölgesine ısıtma ürünlerinin yanı sıra tüm Daikin ürün gamının da ihracatı gerçekleştirmeye başladık. Daikin Türkiye ola-rak CIS ülkelerini devraldıktan sonra agresif bir büyüme gerçekleştirerek satışları 8 katına çıkardık.Şu anda ihra-catımızın yüzde 60’ını CIS ülkelerine gerçekleştiriyoruz ve geriye dönük baktığımızda bu pazarlarda son 4 yılda yaklaşık yüzde 800’lük bir artış sağladığımız görülüyor. Daikin Türkiye olarak, CIS ülkelerine gerçekleştirdiğimiz ihracatı 2011 yılında 4milyon dolar seviyesinde iken bu yıl yaklaşık 30 milyon dolaraçıkarmayı başardık. Bunun için bu ülkelerde güçlü bir yapılanmaya gittik ve bu süre içinde 8 yeni distribütörü bünyemize kattık” dedi.

met Özer, konuyla ilgili olarak şu sözleri dile getirdi; “Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santrali projesine imza atmış olmak bizleri gururlandırıyor. Türkiye güneş enerjisi konusunda önemli bir potansiyele sahip ve bu potansiyeli yatırıma dönüştürmenin önemi büyük. Ül-kemizde elektrik üretiminin en büyük kaynağının doğal-gaz olduğunu düşünürsek, Konya güneş enerjisi santrali üretmiş olduğu elektriğin karşılığı kadar doğalgazın itha-latını engelleyerek, milli yakıt güneşten faydalanmamızı sağlayacak ve ayrıca cari açığın azaltılmasına katkıda bulunacaktır. Santralin yatırımcısı Baycan Yapı firmasının Türkiye’nin temiz geleceği ve ekonomik gelişimi açısından son de-rece önemli olan bu yatırımda iş ortağı olarak bizleri tercih etmesinin haklı gururunu yaşıyoruz. Tunçmatik-Powergie’e duydukları güven ve bu sağlam iş birliği için sonsuz teşekkürler.”Santralde 30.800 adet güneş paneli, 160 adet 50 kW gücünde invertör, 8 adet 1250 kVA gücünde trafo kul-lanıldı.

Page 12: marketing europe & anatolia Sayı: 048

10 / marketing europe & anatolia

Teknoloji

Nissan dakikada 2 kamera satıyor...

Nissan, 2014 yılında satışa sunduğu Yeni Qashqai modelini 1,4 milyon adet kamera ile donattı. Bu durum, günde 3 bin adedin üzerinde kamera satışı anlamına geliyor. Artan güvenlik teknolojilerinin yansıması olarak araçlarda-ki kamera kullanımı da artıyor. Nissan, geçtiğimiz iki yılda iki milyonun üzerinde aracını kamera ile donattı. Nissan’ın Qashqai, Juke ve X-Trail modellerinden oluşan SUV aile-si, yeni Qashqai modelinin satışa sunulduğu 2014 yılından bu yana 1,9 milyon kamera satışına imza attı. En çok tercih edilen versiyonlarda; ön, arka ve yanlarda olmak üzere en

az dört adet geniş açılı kamera yer alıyor. Bu kameralar Çev-re Görüş Sistemi’nin temelini oluşturuyor. Kuş bakışı olarak 360 derecelik bir görüş sağlayan Çevre Görüş Sistemi sürü-cüye şerit ve diğer araçlarla olan mesafeyi ayarlama konu-sunda yardımcı olurken, park alanlarındaki manevraları da daha kolay gerçekleştirme imkanı sunuyor. Bunun yanında Qashqai ve X-Trail modellerinde ön cama monte edilmiş ek bir kamera daha yer alıyor. Bu kamera, Trafik İşareti Tanıma Sistemi ve Otomatik Uzun Far Asistanı gibi teknolojiler için kullanılıyor.

Şık tasarımıyla Samsung Gear S2...Samsung Electronics, dairesel tasarım ve döndürülebil-ir bezel halkası ile stil ve işlevselliği bir araya getirdiği en yeni akıllı saati Gear S2’nin Network mağazalarında satışa sunulduğunu duyurdu.Samsung Electronics Türkiye IT ve Telekom Başkan Yardımcısı Selçuk Mirza, şunları söyledi: “Teknoloji dünyasının lideri Samsung olarak,modaya yakından uyum sağlayacak iki yeniakıllı saat ile Türkiye’deki tüketicilerin karşısına çıkmanın gururunu yaşıyoruz.Network işbirliği ile modayı takip eden ve şıklığına önem veren tüketicilerimizi yeni ürünlerimizle buluşturmaya devam ediyoruz.” Tüketi-cilerin ihtiyaç duyduğu her an yenilikçi yaklaşımsunmaya devam edeceklerini belirten Mirza, “Şıklığıyla göz dolduran Gear S2 Classic, kendine has eşsiz tasarımını paslanmaz çe-lik, deri ve camın muhteşem uyumuyla tamamlıyor. Gear S2 ise modern ve estetik görüntüsüyle daha sportif bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor. Her iki modelin de Network müşterileri tarafından beğeni ile karşılanacağını düşünüyoruz” dedi.Gear S2 ile ilgili daha fazla bilgi için www.samsung.com/tr/galaxy/gear-s2/ adresini kullanabilirsiniz.

Page 13: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 11

Teknoloji

PENTAX Q-S1: 40 farklı renk seçeneği…

Değiştirilebilir objektifli, şık tasarımlı, süper-kompakt bir fo-toğraf makinesi mi arıyorsunuz? Daha fazla aramayın. Yeni PENTAX Q-S1 40 farklı renk seçeneği ve değiştirilebilir ob-jektifli olmanın yanı sıra, günlük kullanıma uygun ultra ha-fif ve şık tasarımı ile göz dolduruyor. Bu fotoğraf makinesi her seviyede fotoğrafçılar için mükemmel bir seçim. Üstelik ideal boyutuya dilediğiniz her yere beraberinizde taşımanız çok kolay. Pentax Q-S1 sadece bir fotoğraf makinesi değil, müthiş tasarımıyla bir moda simgesi aynı zamanda. Modayı takip eden, hayattan zevk alan, tasarım, fotoğrafçılık ve ha-

yata tutkun olan kullanıcılar için mükemmel bir ürün. Ayrıca zarif, minimalist deri kılıfı ile tasarım ve esnekliği bir arada sunuyor. Geleneksel dijital SLR’lerden daha küçük boyutlu olması sizi yanıltmasın; Pentax Q-S1 fotoğraflarınıza farklılık ve eğlen-ce katmak için tüm çekim özelliklerine sahip. tavsiye edilen satış fiyatı: 375 €

8 Çekirdek işlemcili Casper VIA M1...Casper, VIA serisinin yeni üyesi Casper VIA M1 ile tanıttı. Yüksek değerdeki teknolojiyi şık tasarımlarla birleştiren Casper, 8 çekirdekli işlemci, Android™ 5.1Lollipop işletim sistemi, 3 GB RAM ve 16 ve 32 GB depolama alanı seçenekleriyle iddialı ürünü Casper VIA M1’i kullanıcıların beğenisine sundu. Casper VIA M1,kavisli 5.2inch Full HD ekrana, 4.8 mm görünür; 8.6 fiziksel inceliğe sahip.8 çekird-ek hızını, 3 GB bellekle taçlandıran Casper VIA M1, üstün yetenekleriyle teknoloji tutkunlarını büyüleyecek.VIA serisi akıllı telefonları 3GB RAM ile güçlenen 8 çekirdek işlemcisi sayesinde çoklu görevler dahil tüm işlemleri donma veya zorlanma olmadan yapabilir, 16 ve 32 GB depolama alanı seçenekleriyle daha fazla fotoğraf, video ve uygulama saklayabilirsiniz.2900mAH güçlü bataryası, ekranda arka ışık yoğunluğunu ayarlayan güç tasarrufu teknolojisi sayesinde kazandığı uzun kullanım özelliğiyle de ön plana çıkıyor.145 gr ağırlığı ile kolay taşıyabileceğiniz ürünün4G uyumu sayesinde en güncel teknolojiyi sağlıyor.Casper VIA M1, 32 GB seçeneği için KDV dahil 1.399 TL, 16 GB seçeneği için KDV dahil 1.299 TL satış fiyatlarıyla tüketicinin beğenisine sunuldu.

Page 14: marketing europe & anatolia Sayı: 048

12 / marketing europe & anatolia

Medya Dünyası

Yazılı basın görev değişiklikleri• Sabah Gazetesi Ankara Haber Müdürü Yahya Bostan’ın Yazı işleri Müdürü olarak atanmasının ardından boşalan Haber Mü-dürlüğü koltuğuna getirilen isim belli oldu. Ankara’da siyasi ha-berlere imza atan Sabah Gazetesi Ankara muhabiri Mehmet Ali Berber, Ankara Haber Müdürü oldu.• Yeni Yüzyıl gazetesi, internet sitesinin yazı işleri müdürlüğü-ne Hakan Göksel’i getirdi.• Hürriyet Gazetesi Dijital Medya Grup Koordinatörü Bülent Mumay görevinden ayrıldı.• Deneyimli gazeteci Zafer Arapkirli haftada 5 gün siyasi köşe yazıları ile Yeni Yüzyıl gazetesinde yer alacak.• Sabah Gazetesi Ankara Haber Müdürü Yahya Bostan’ın Yazı işleri Müdürü olarak atanmasının ardından boşalan Haber Mü-dürlüğü koltuğuna getirilen isim Sabah Gazetesi Ankara mu-habiri Mehmet Ali Berber oldu.• Kültür sanat gazetecisi Sayım Çınar Yeni yüzyıl gazetesinde her hafta sonu “Kültür Pazarı”adlı bir köşe yazmaya başladı.• Hürriyet Dünyası’nda 8 yıl süreyle görev yapan deneyimli isim Zeynep Gürcanlı Sözcü Gazetesi İnternet Haberleri An-kara temsilcisi oldu.• Zaman Gazetesinde Genel Yayın Müdür yardımcılığı göre-vine Aksiyon Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Korucu getirildi.• Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmen-liğini yürüten ve geçtiğimiz hafta görevi bı-rakma kararı aldığını kamuoyuna duyuran Bülent Keneş’in yerine Today’s Zaman ve Zaman gazeteleri yazarı Sevgi Akarçeşme atandı.• Hürriyet Gazetesi bünyesinde yayınlanan Auto Show’da Test editörü ve motosporla-rı yazarlığı yapan Murat Tosun görevinden ayrıldı.• Milliyet Cadde’nin Genel Yayın Yönet-menliğinden ayrılan Şirin Sever Posta Ga-zetesi ile anlaştı. Sever’in yazıları, Çarşam-ba ve Pazar günleri yayınlanacak.• Can Yayınları’nın yaklaşık 5 yıldır basın danışmanlığı görevi-ni yürüten Şebnem Soral, görevinden ayrıldı.• Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak Gözlem Gazetesi İstanbul Temsilcisi olarak yeni görevine başladı. Top-rak, Gözlem’deki görevinin yanı sıra, televizyon programlarını ve dijital medya çalışmalarını sürdürecek.• Uzun yıllar Hürriyet gazetesinde çalışan Zeynep Gürcanlı, sosyal medya hesabından artık Sözcü gazetesinde olacağını duyurdu.• Cem Küçük ile Günün Manşeti programını sunan Ersoy Dede, Star gazetesinin Yazar kadrosuna dahil oldu.• Geçtiğimiz ay Demirören Medya Grubu’ndan ayrılan Savaş Yılmazer Doğan Medya Grubu’na transfer oldu. Yılmazer, Doğan Burda Dergi Grubu Reklam Grup Başkanlığı görevini yürütecek.Görsel basın görev değişiklikleri• NTV Dış Haber Koordinatörü Selim Atalay görevden alındı. Atalay, NTV’de sunduğu Dünyanın Köpüğü programına ise devam edecek.• Cem Tv’nin program müdürlüğü görevine Hilal Solmaz ge-tirildi.• Tecrübeli spor spikeri Bilgehan Demir’in yeni kanalı NTV Spor oldu. NTV Spor’a geldiğini söyleyen Demir, aynı zaman-da ‘Boks Magazin’ programı yapacağını bildirdi.

Görev değişiklikleri...• Galatasaray ile anlaşmadan önce TRT ekranlarında ya-yınlanan Stadyum programında yorumculuk yapan Mustafa Denizli’nin yerine Doktor Gürkan Kubilay geldi.• Bugün TV ve Kanaltürk Ankara Temsilciliğine Başkentin de-neyimli gazetecilerindenFaruk Demirel atandı.• Bugün TV’den ayrılan Erkan Akkuş’un yeni kanalı belli oldu. Akkuş, pazartesinden itibaren Güne Bakış programıyla Ca-nErzincan TV’de.• TV 8 Ekranlarında ikinci sezonu ile seyirci karşısına çıkan Ver Fırına isimli mutfak yarışması final yaptı.• Habertürk TV Ankara Haber Müdürlüğüne Cumhurbaşkanlığı Muhabiri Aysun Torungetirildi.• Kanal D Genel Müdürü Pelin Diştaş Yaşaroğlu görevinden ayrılırken yerine grupta etkili işlere imza atan Barış Tunay ge-tirildi.• Kanal D’nin Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Lale Eren gö-revinden ayrıldı.• CNN Türk Genel Müdürlük görevine uzun yıllar çok sayıda kanalın yayın yönetmenliğini yapmış olan Erdoğan Aktaş ge-tirildi.• Doğan Medya Grubu’nda bir atama gerçekleşti. Doğan TV’ye Projelerden Sorumlu Başkan Yardımcısı görevine Oben Yıldı-rım atandı.

• NTV’de sunuculuk yapan Dilara Gön-der görevinden ayrıldı.• Spor Spikeri Ertunç Öner, CNN Türk Spor Departmanı’na transfer oldu.• Show TV’de Programlar Koordina-törlüğü görevini yürüten Timuçin Güner EndemolShine Türkiye ile anlaştı. Gü-ner, Star TV’de yayınlanan BigBrother Türkiye’nin Yayın Koordinatörlüğü’nü üstlenecek.• Kanal D televizyonunda drama direk-törlüğü görevini yürüten İlkay Doğan gö-revinden istifa etti.• Ünlü ekran yüzü Ebru Gediz Beyaz

TV’de sürdürdüğü programın sona erdiğini açıklayarak göre-vinden ayrıldı.• Kanal D Dramalar’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’na Hülya Vural getirildi.• EndemolShine Türkiye’de Dramalar Direktörlüğü görevine Cengiz Deveci getirildi.• Digitürk’ün Genel Müdürlük görevine Ümit Önal getirildi.Medya dünyasından diğer haberler• Gazeteci-Yazar Uğur Dündar; Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü’nü Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve Eğitim İş Şube Başkanı Mehmet Balık’tan alacak.• Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin kurucularından Türk spor basının duayen ismi usta gazeteci Necati Bilgiç hayatını kay-betti.• Hürriyet ve Tescilli Markalar Derneği, gerçekleştirdikleri iş-birliği ile premium markalar ve tüketiciler için özel ve zengin içerikli yeni bir gazeteyi; Follow’u yayın hayatına geçirdi.• Gazeteci-yazar Hasan Çakmak dünyanın birçok yerinde sür-dürdüğü kültür sanat çalışmaları nedeniyle ödüllendirilmeye devam ediyor. “Anadolu Ödülleri” töreninde Gazeteci-yazar Hasan Çakmak’a uluslararası kategoride ödül verildi.• Cumhuriyet Gazetesi çalışanlara da bildirilen bir kararla, Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji dergisini kapattı.

Page 15: marketing europe & anatolia Sayı: 048

Medya Dünyası

marketing europe & anatolia / 13

Page 16: marketing europe & anatolia Sayı: 048

14 / marketing europe & anatolia

Röportaj

- Bize biraz kendinizden ve iş yaşa-mınızdan bahseder misiniz?1954 yılında Roma’da doğdum, 23 ya-şımda mühendis olarak mezun olup iş hayatına başladım. Seyahat etmeyi çok sevdiğim için en başından beri ulusla-rarası firmalara yöneldim; kariyerimde Nijerya, Amerika, Meksika, Çin, İsviç-re, Singapur, Arjantin ve Türkiye’de yerleşik olarak yaşadım; onlarca ülke-yi de ziyaret ettim. 2005 yılından beri Türkiye’de yaşıyorum, yamaç paraşütü yapmayı ve motor sürmeyi seviyorum. Neredeyse 30 senedir de dayanıklı tüketim sektöründeyim. 2012 yılından beri Candy Group’un Türkiye’deki bü-tün faaliyetlerinden sorumlu ülke müdü-rüyüm.- Türkiye’de ‘’ho ho ho Hoover, süpü-rür döver’’ elektrikli süpürge reklam-larıyla hafızalara yer eden Hoover’in marka hikayesi hakkında çok fazla şey bilmediğimizi fark ettim. Bize Hoover hakkında biraz bilgi verir mi-siniz?

Hoover markasının kuruluşu 1900’lü yılların başlarında olmuştur ve 1908 yılında Hoover markası süpürgeyi icad etmiştir. Amerikan markası olan Ho-over bu yıllarda Birleşik Krallık’ta da tanınmış, yayılmış ve bilinen bir mar-ka olmuştur; hatta İngiltere’de insanlar süpürgeye hala daha “hoover” derler. Örneğin yine İngiltere’de Hoover süpür-geler yılda 1.000.000 adetin üzerinde satılmaktadır. Markanın Avrupa hakları 1995 yılında Candy Group tarafından satın alınmış-tır, 1945 yılından beri çamaşır makinesi ve çeşitli beyaz eşyalar üreten İtalyan Candy Group bu uluslararası marka ile özellikle Avrupa pazarında Hoover’i hem süpürge hem de diğer beyaz eşya-larda büyütmüştür. Hoover artık birçok ülkede hem beyaz eşya, hem ankastre ürünler hem de elektrikli süpürge satan uluslararası bir markadır. - Hoover ne kadar süredir Türkiye pazarında ve bugün geldiğimiz nok-tada pazar payı nedir?

’ho ho ho Hoover, süpürür döver’’...’ho ho ho Hoover, süpürür döver’’...

Hoover markasının kuruluşu 1900’lü yılların başlarında olmuştur ve 1908 yılında

Hoover markası süpürgeyi icad etmiştir. Amerikan markası olan Hoover bu yıllarda Birleşik Krallık’ta

da tanınmış, yayılmış ve bilinen bir marka olmuştur; hatta İngiltere’de insanlar süpürgeye hala daha “hoover” derler.

Örneğin yine İngiltere’de Hoover süpürgeler yılda 1.000.000 adetin üzerinde satılmaktadır.

Röportaj Nurgül Günay Eryıldır / [email protected]

HooverÜlke MüdürüAndrea Ojetti

Page 17: marketing europe & anatolia Sayı: 048

’ho ho ho Hoover, süpürür döver’’...’ho ho ho Hoover, süpürür döver’’...

Page 18: marketing europe & anatolia Sayı: 048

Hoover aslında Türkiye’de çok uzun yıllar önce satılmış ve özellikle büyük-lerimizin süpürge ve çamaşır makin-lerinde bildiği bir markadır. Markanın Candy Group tarafından satın alınma-sından sonra 2007 yılına kadar Türkiye pazarından çıkılmış, bu yıl itibarı ile de grup kendisi pazara tekrardan girmiştir. Şimdi 2007 yılından beri Türkiye’de Ho-over markası ile beyaz eşya, elektrikli süpürge ve ankastre ürünleri satıyoruz. Hoover’in Türkiye’deki pazar payı an-kastre ürünlerde %3, beyaz eşyada ise %1 seviyesindedir. - Türkiye’de hangi ürün gruplarını satışa sunuyorsunuz?Aslında Türkiye’de bütün ürün grupla-rını satışa sunuyoruz; buzdolabı, ça-

maşır makinesi, bulaşık makinesi, ku-rutma makinesi, fırın, ocak, davlumbaz, elektrikli süpürge vb. Ancak burada en güçlü olduğumuz ürün grupları üretimi-ni Türkiye’de yaptığımız pişirici grubu ürünler ve kurutma makineleridir. Tür-kiye Candy Hoover Group için stratejik bir üretim noktasıdır ve grup pişirici ci-hazlar ve kurutma makinesi fabrikaları-nı Türkiye’ye taşımıştır. Buradan bütün dünyaya ihracat yapılmaktadır.- Hoover’in ülkemize yaptığı yatırım-lar devam edecek mi? 2016 Türkiye hedefleri nelerdir?Candy Hoover Group’un Türkiye yatı-

16 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Candy Hoover Group’un Türkiye yatırımları

2016 yılında 25 milyon avronun üzerine çıkacaktır. Eskişehir’deki

fabrikalarımızda bir Ar-Ge merkezi

kurulacak ve Avrupa’ya bilim üretilecektir.

Page 19: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 17

rımları 2016 yılında 25 milyon avronun üzerine çıkacaktır. Eskişehir’deki fab-rikalarımızda bir Ar-Ge merkezi kuru-lacak ve Avrupa’ya bilim üretilecektir. TÜBİTAK destekli bu yatırım projesi ile aynı zamanda üretim kapasiteleri de iki katına çıkacaktır. Bu gelişmeler ülkemiz açısından ihracat ve istihda-mı artırırken iç piyasada bize de daha inovatif ve daha rekabetçi ürünler sun-ma fırsatı verecektir. Bu yüzden 2016 yılında ankastre ürün grubumuza daha fazla ağırlık vereceğiz. - Piyasaya yeni çıkan ürün grubunuz Wizard Serisi’nin özellikleri, rakiple-rinden farklı olan özellikleri nelerdir?Kasım ayında çok inandığımız, çok gü-vendiğimiz bir ürün serisi olan WIZARD’ı lanse ettik, bu seri Türkiye’de her ürün grubundan ürün içeren ilk Wi-Fi bağ-lantılı, akıllı ürün ailesidir. WIZARD gibi ürünlere sahip olmaktan gerçekten gu-rur duyuyoruz, Türkiye’de beyaz eşya

sektöründe “akıllı” ürünleri sahiplenmek istiyoruz. WIZARD ürünler tüketicileri-mize tek bir cep telefonu ya da tablet-ten yönetebilecekleri çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, ocak, fırın ve davlumbazı bir arada sunmaktadır. Bağlantılı olmanın yanında ürünler tü-keticilerimizin hayatını kolaylaştıracak akıllı özelliklere sahiptir. Rekabete bak-tığımızda Türkiye’de henüz kimse bağ-lantılı ürünlere yatırım yapmadı, bizim farkımız bu trendi çok daha önceden

tüketicilerimize sunmaktır. Bu seri bizim niş olarak konumlandırdığımız bir tasa-rım serisi değildir, örneğin yıkayıcı gru-bunda 2016 yılında tüm ürün gamımız bağlantılı ve akıllı olacaktır. Biz tüketici-lerimize bu teknolojiyi bir standart ola-rak sunacağız. Tüketici için en büyük avantaj bizce bu teknolojini erişilebilir fiyatta olmasıdır, bu serideki fiyat / fay-da dengemiz gerçekten çok iyi.- Şirket, marka ya da ürünlerinizle il-gili ulaştırmak istediğiniz bir mesajı-nız var mı?Biz İtalya merkezli bir grup olarak Türkiye’yi hem üretim hem satış olarak stratejik olarak görüyoruz. Tüketicileri-mize Avrupa standartlarında, yüksek kaliteli ve inovatif ürünleri erişilebilir fiyatlarla sunuyoruz. Türkiye’de Hoo-ver markasının 2016 yılı ile beraber Türkiye’de daha fazla ilgi göreceğine iananıyoruz.

Röportaj

Bu seri bizim niş olarak konumlandırdığımız

bir tasarım serisi değildir, örneğin yıkayıcı

grubunda 2016 yılında tüm ürün gamımız

bağlantılı ve akıllı olacaktır.

Page 21: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 19

Köşe

Zor, karanlık, acılarla dolu 2015 yılını geride bıraktık.Yeni yıl her zaman yeni bir heyecandır benim için. Alt tarafı takvimden bir yaprak daha düşüyor, yeni yıl sadece bugünün ertesi günü diye düşünenlerden de vardır mutlaka. Ama yeni yıl, adı üstünde yeni olduğu için eski defterleri kapatmak, acıları ardında bırakmak, umuda koşmak, yeni ilhamlarla hayata devam etmektir.Bütün okuyucularımın yeni yılını kutluyor, ilham verici, sağlıklı, düşlerin gerçek olduğu bir yıl diliyorum...

Uzun zamandır Türkiye'nin tanıtımı için yapılacak kampanyayı ve tanıtım filmini merakla bekliyorduk. Türkiye’nin yeni markası “Turkey Discover the Potential” (Türkiye’nin gücünü keşfet) kampanyası, TİM öncülüğünde Ekonomi Bakanlığı himayesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları ile gerçekleşiyor. 2015'in son günlerinde Başbakan Davutoğlu'nun sunumuyla nihayet tanıtım filmini de izledik. Potansiyelini keşfet Türkiye ya da Turkey Discover to Potantial tanıtım filmi tek kelimeyle ''niteliksiz'' olmuş. Senaryonun TİM tarafından oluşturulan iş dünyası ve akademisyenlerin hazırladığı yönlendirmeyle şekillenen kampanyadaki tüm filmleri Öteki Film çekmiş.Ulusal ve uluslararası bacağı olan kampanyanın uluslararası bütçesi Ekonomi Bakanlığınca, yurtiçi bütçesi ise TİM tarafından karşılanıyor. Bu kadar kapsamlı, büyük bir proje için rekllamın temel sorularından birini soruyorum. Hedef kitle kim? Bu film kim için yapıldı? Türkiye hakkında bilgi ve fikir sahibi olması amaçlanan yabancılar için.Ama filmdeki sahnelerin hiç bir cazibesi yok. Turizm için gelecek olanlara bir şey vaad etmiyor. Ticaret ya da yatırım yapmak isteyen yabancı sermaye için hiç bir cazibesi yok. Hiç bir fotoğraf deneyimi olmayan sıradan ev kadınları bile instagramda harika fotoğraflar paylaşırken dünya kadar bütçe harcayıp bu kadar sıradan bir film ortaya çıkarmak olacak şey değil! Yazık diyorum yazık!

Ziraat Bankası 152. yılını kutluyor. Kutlamalar çerçevesinde Happy People Project imzalı iki dakikalık reklam filmi medyada yerini almaya başladı. Uygar Kutlu yönetmenliğindeki film bankanın 152 yıllık tarihine yolculuk yaparak kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği hizmetlerin nedenini sorguluyor. Filmin prodüksiyonu tek kelimeyle harika. Ama bu köşede ilk günden beri hep söylüyorum, yine söyleyeceğim, hayaller banka reklamı, gerçekler banka şubeleri :) Ben bugüne kadar reklamlardaki gibi

Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]

bir bankaya, öyle bir banka şubesine, öyle bir bankacıya rastlamadım :) Ziraat Bankası reklamı için Ekşi Sözlük'ten bir alıntıyla bu konuyu size havale ediyorum. ''Bayılıyorum lan şu banka reklamlarına. öyle bi anlatıyorlar ki her şeyi babalarının hayrına yapıyorlarmış da üstüne bi de teşekkür bekliyorlarmış gibi. adamlar 3. köprü 3. havaalanı muhabbetine devlete "kredi" veriyor üstüne bi de vatansever ayağı çekip reklam yapıyor. muhteşem lan. yarın ben de hazine bonosu alıp "ben bu devlete paramı verdim paramı!" diye bağıracam.''

Ülker mutluluk ve Biscolata Mood Yağmur reklamı arasında seçim yapın desem hangisini seçerdiniz :) Ben en iyisi bunu twitter'da sorayım, burada reklamlardan bahsedeyim. Ülker mutlluk reklamı şahane cıngılı ile insanı gerçekten mutlu ediyor. Neşeli, keyifli çocuklar, mutlu anneler, birbirinin yanağına öpücükler konduran dedelerle, nineler, daha neler neler. Gerçek hayatta bunları yapınca ''kahkaha atmak kadına yakışmaz'' diyen devlet büyüklerinin sözleri aklıma geldi. Bu reklam filmi hakkında ne düşünüyor diye sormak isterdim :)

Biscolata Mood onunla yağmur altında tanışacaksın reklamında, villanın bahçesindeki yakışıklı bahçıvanı görüyoruz. Evin hanımı, bahçıvana bakıp aaahh tüh yağmur da yok diye iç geçirirken birden bire bahçedeki fıskiyeler devreye giriyor ve yağmur efekti başlıyor. Bizm yakışıklı bahçıvan en çekici haliyle kadına doğru yürüyor.Ben villa sahibi bir erkek olsam bu reklamdam sonra ilk iş olarak bahçıvanın işine son veririm. Ne olur ne olmaz. reklamın hiç umulmadık etkileri olabilir :))) Şaka bir yana Biscolata efsanesi devam ediyor. Kızlar hala izlemediyseniz, izleyin hemen :)

Bu sayıdaki yazım başta canım annem ve anne adayı Begüşüm olamak üzere tüm anneler ve anne adayları için. Canım annem doğum günün kutlu olsun, Ailemizin birleştirici gücü, herkesin derdine koşan, sevincine ortak olan canım annem, Allah seni başımızdan eksik etmesin. Bugünlerde anne olmak için gün sayan tatlı yeğenim Begüm'ün de doğum gününü kutluyorum. Ailemize yeni bir heyecan katacak minik bebeğimizi sabırsıkla bekliyoruz.

kelebeğin fırtınası)(

Yeni yıl umuttur...

Page 22: marketing europe & anatolia Sayı: 048

20 / marketing europe & anatolia

Reklam Dünyası

MIXX Awards Türkiye için başvuruları...

Dünyada 42 ülkede faaliyet gösteren Interactive Advertising Bureau’nun Türkiye merkezi IAB Türkiye tarafından 6. kez düzenlenecek olan ve düzenlendiği ilk günden beri dijital dünyanın nabzını tutan MIXX Awards Türkiye için başvuru-lar başladı.Ajans ve reklamverenlerin 8 Ocak 2016 tarihine kadar baş-vuru yapabileceği MIXX Awards Türkiye’de yarışmanın ka-zananları her yıl olduğu gibi başarılarını uluslararası arena-

larda da duyurma fırsatı bulacak.Her geçen yıl daha çok büyüyen MIXX Awards’ta başvurular, pazarlama ve iletişim dünyasının seçkin isimlerinden oluşan jürinin titizlikle yaptığı değerlendirmeler sonucunda ödüllen-diriliyor. Temel hedefi, dijital reklamları hedef-sonuç ilişkisiyle ince-lemek, yaratıcı düşünceyi performansla birlikte değerlendir-mek olan MIXX Awards’ta; “Araç, Yöntem ve Platformlar” ve “Stratejiler ve Hedefler” ana başlıkları altında toplamda 24 kategori bulunuyor. Bu yılki reklam teması “Önce Dijital” olan MIXX Awards’un Lider Destekçisi Sahibinden.com; Başarı Destekçisi Medya-Net olurken, sektör kuruluşları da her zamanki gibi MIXX’e katkıda bulunuyorlar. Reklam çalışmaları Karbonat tara-fından yürütülen organizasyon Gramofon, İltek ve Project House’un katkılarıyla gerçekleşiyor. MIXX Awards Türkiye’nin ödül töreni 24 Şubat 2016’da ger-çekleşecek. Yarışmanın kuralları, değerlendirme ve ayrıntılı bilgi için yenilenen MIXX Awards Türkiye web sitesini ziyaret edebilirsiniz. www.mixxawards-tr.org

Turkuaz Seramik Diriliş Ertuğrul’un Ana Sponsoru Oldu...Turkuaz Seramik Diriliş Ertuğrul’un Ana Sponsoru Oldu.Çeyrek asrı aşkın süredir tasarımları ve kalitesi ile Tür-kiye sınırlarının ötesine geçerek dünya pazarının önemli oyuncularından biri olan Turkuaz Seramik, reyting rekort-meni Diriliş ‘Ertuğrul’ dizisinin ana sponsoru oldu.Geliştirdiği ürün ve yeniliklerle dünya vitrifiye sektörünün önemli oyuncuları arasında yer alan Turkuaz Seramik, Türk tarihine ışık tutan senaryosu ve aksiyon sahneleriyle dikkat çeken TRT1 dizisi Diriliş ‘Ertuğrul’un bir yıl boyunca ana sponsoru olacak.İkinci sezonu başlayan ve başrolünü Engin Altan Düzyatan’ın oynadığı Diriliş ‘Ertuğrul’ dizisi, Orta Asya bozkırlarından kopup Anadolu topraklarına gelen Türk boylarından biri olan Kayı Boyu’nun hikâyesini anlatıyor. 250 kişilik çekim ekibi, kurulan devasa platoları, incelikle hazırlanmış dekor ve kostümleri ile Diriliş ‘Ertuğrul’ Türk dizi tarihinin en büyük prodüksiyonlarından biri olarak görülüyor.

Page 23: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia /21

Reklam Dünyası

Mahmood Coffee’nin Marka Yüzü...

Atv’nin sevilen dizisi Kertenkele’de Şenol hoca karakterini canlandıran ünlü oyuncu Taylan Güner, Mahmood Coffee’nin yeni marka yüzü oldu. Markanın “Bir Millet Öğreniyor” reklam filmi için kamera

karşısına geçen sanatçı, geçmişten gelip günümüze ayak uydurmaya çalışan Yeniçeri Mahmood karakterini canlandı-rıyor. Sevilen oyuncu markanın reklam filmlerinde “Yeniçeri Mahmood” karakteriyle kimi zaman yanlış cevap verilen tarih yanıtlarını, kimi zaman bando takımının yanlışlarını düzelte-cek.İlk olarak 2001 yılında kamera karşısına geçen Taylan Gü-ner; Beyaz Gelincik, Kaybolan Yıllar, Duvar, Serçe, Geç Ge-len Bahar, Küçük Ağa ve Huzur Sokağı gibi birçok dizide rol almıştır. Aynı zamanda ATV’nin sevilen dizisi Kertenkele’de Şenol karakterini canlandırmaktadır. Beyaz perdede Civa, Uçan Melekler, Çok mu Komik?, Hür Adam Bediüzzaman ve Muska filmlerinde yer almıştır. Tar-labaşı Pansiyonu, Pes Doğrusu, Ada, Tevelütten Mütevellit, Harputta Bir Amerikalı ve Sır gibi birçok tiyatro oyununda da sahne almıştır. Altunkaya Group’a bağlı markalardan olan Mahmood Coffee geniş ürün yelpazesi, son teknoloji üretim tesisleri ve önce müşteri memnuniyeti diyen uzman kadrosuyla 40’tan fazla ülkede tüketicilerin hizmetindedir.

Mesut Yar Dunlop’un marka yüzü oldu...DUNLOP’un marka yüzü olan ünlü köşe yazarı ve televizyon-cu Mesut Yar fuarda sevenlerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı. DUNLOP iş birliği hakkında konuşan Mesut Yar: “Dünyanın en saygın ve sportif markalarından biri. Dolayısıyla bu mar-ka algısına katkıda bulunmak aynı zamanda kendi algımı da güçlendirmek anlamına geliyor. Aksesuara olan tutkum aynı tutkuyla tasarımlarını hazırlayan bir marka ile ekstra sinerji oluşturacaktır. Toplar-sak geleceği daha net görebiliyorum...” dedi.TV dünyasının konuşturan ismi Mesut Yar’ı yakın dostu gü-zel oyuncu Berna Laçin de yalnız bırakmadı. Koyu bir soh-betin ardından ikili birbirlerine gözlük hediye etti.İnovasyon ve tasarımlarıyla 100 yılı aşkın bir geçmişi olan DUNLOP, 2016 gözlük koleksiyonu ile dikkat çekmeye de-vam ediyor. Konforu ve stili bir arada yakalayabileceğiniz DUNLOP güneş gözlükleri ve optik çerçeveleri ile kaliteden ödün vermeyenlerin dikkatini çekiyor. Ürünlerinde kendine has çizgisi ve kalitesiyle fark yaratan DUNLOP’un ürün gamında metal, asetat ve ahşap gö-zlükler bulunuyor.

Page 24: marketing europe & anatolia Sayı: 048

Yeter ki gönülden isteyelim...Yeter ki gönülden isteyelim...

Page 25: marketing europe & anatolia Sayı: 048

Yeter ki gönülden isteyelim...Yeter ki gönülden isteyelim...

marketing europe & anatolia /23

Röportaj

- Cüneyt Bey, kısaca kendinizi tanıtır mısınız?29 Nisan 1957 Mudanya doğumluyum. 1978 yılında Anadoluhisarı Gençlik ve Spor Akademisinden mezun oldum. Mezun olduktan sonra 2 yıl akademide öğretim görevlisi olarak görev yaptım daha sonra ticarete atıldım. Evliyim, 1990 doğumlu bir kızım var. Uzun yıllar Hentbol oynadım. Beşik-taş, Simtel, İTÜ kulüplerinde ve Türkiye Hentbol Millî Takımında oynama, ülke-mi temsil etme onurunu yaşadım. - AKUT ile nasıl tanıştınız? 2. Başkan olarak anılmanızın hikâyesini payla-şır mısınız?AKUT adını ilk olarak 1998 yılında Ada-na-Ceyhan depreminde duydum. He-men gidip üye olmak için başvurdum ve Nasuh Mahruki ile görüşüp ekibe katıldım. O zamanlar küçük bir gruptuk. 1 yıl sonra Gölcük depremi oldu. Avcı-lar, Gölcük ve Yalova’da farklı ekipler ile görev yaptık. AKUT olarak o depremde büyük bir sınavı başarı ile atlattık. O ana dek böylesi bir sorumluluğun altına gir-memiştik. Deprem bölgesinde hazırlık-

sız yakalanan devletimizin üstlenmesi gereken organizasyon ve arama kurtar-ma görevinin büyük bir bölümünü, çok az kişiden oluşan bizler AKUT olarak üstlenmek durumunda kaldık. Bir taraf-tan arama kurtarma görevi yaparken bir taraftan da bölgeye gelen yardım-severleri ve ülkenin dört bir yanından yardımseverler tarafından gönderilen araç-gereç ve malzemeleri yönlendir-me, organize etme görevini üstlendik ve bu görevi de başarı ile tamamladık. AKUT’un ismi bu depremde yaptığımız başarılı çalışmalardan sonra bütün ül-kede ön plana çıkınca çok fazla gönül-lü aramıza katılmak istedi. Bu durum, beklemediğimiz ve kapasitemizi aşan bir yoğunluktu ve bizi bazı önlemler al-maya itti. İlk önce üye alım prosedürü-nü ve disiplin kurallarını gözden geçirip tekrar düzenlemek zorunda kaldık. O dönemde Yönetim Kurulu tarafından Disiplin Kurulu Başkanı olarak atandım ve disiplin kurallarını revize ettim. Bu-güne kadar bu kurallara uyulması için azami gayret sarf ettim. Daha sonra Yönetim Kurulu üyeliğine seçildim ve iki

AKUT adını ilk olarak 1998 yılında Adana-Ceyhan depremin-de duydum. Hemen gidip üye olmak için başvurdum ve Nasuh

Mahruki ile görüşüp ekibe katıldım. O zamanlar küçük bir grup-tuk. 1 yıl sonra Gölcük depremi oldu.

Avcılar, Gölcük ve Yalova’da farklı ekipler ile görev yaptık. AKUT olarak o depremde büyük bir sınavı başarı ile atlattık.

AKUT, 2. Başkan, İnsan Kaynakları Sorumlusu ve AKUT Spor Kulübü Koordinatörü Cüneyt Koparan

Röportaj Elvin Ekşioğlu / [email protected]

Page 26: marketing europe & anatolia Sayı: 048

ve bunu yüzde yüz karşılıksız ve gönül-lü bir ruh ile yapıyorsanız, bu noktaya gelmeniz normal aslında…Tabii kurallarınızı doğru koymak ve bunlara uyulmasını olmazsa olmaz ka-bul etmek, misyon ve vizyonunuzu doğ-ru tespit etmek ve bunlardan sapma-mak, eğitimi her şeyden üstün tutmak, aksatmamak ve sürekli olarak tekrarla-mak, doğru ekip liderleri ve üyeleri ile çalışmak gibi zorunluluklar ile gelişen bir süreç.Ayrıca % 100 gönüllülük esasına göre yönetilen bir kurumda gönüllü yönetimi-ni de çok dengeli ve adaletli yürütmeniz gerektiğini unutmamak lazım. - İnsan Kaynakları mevzuuna değine-cek olursak; tüm birimler ve ekipler için yeterli insan gücüne sahip misi-niz? Gönüllü olma süreci merkezde ve ekiplerde nasıl ilerliyor? Bir STK’nın en önemli ihtiyacının sür-dürülebilir insan gücü olduğu bir ger-çek. AKUT’a gönüllü olarak başvuran adayları özel hayatlarındaki kişisel ka-biliyetlerine göre öncelikle faydalı olabi-lecekleri birim ve bölümlere yönlendirip zamanları kalırsa birden fazla birimde görev almalarına gayret gösteriyoruz ki bireylerin uzmanlık alanlarından fay-dalanabilelim. Bu durum bazı birimler-de insan fazlalığına, bazı birimlerde ise insan eksikliğine neden olabiliyor. Bu da eksik kadro ile devam eden bi-rimlerdeki üyelere fazla yük binmesine neden olabiliyor. Ancak fedakâr üyele-rimiz sayesinde bugüne kadar her işin üstesinden geldik. Yakın bir zamanda yeniden yapılandırdığımız mülakat gru-bu sayesinde daha dengeli bir gönüllü profili oluşacağına inanıyorum. Gönüllü olma süreci İstanbul’da şu şe-kilde işliyor; adaylar belirli tarihlerde düzenlediğimiz tanışma toplantıların-dan birine katılıyorlar. Burada AKUT’u tanıyıp misyon, vizyon ve disiplin ku-rallarını öğreniyorlar. Devam etmeye karar verdilerse evraklarını tamamla-

- AKUT’u kurarken bir gün bu kadar önemli bir kurum olabileceğini, ülke genelinde 35 ekibe ulaşabileceğini, Birleşmiş Milletler tarafından “Tüm Dünyada Arama Kurtarma Yapabi-lir” sertifikası alabileceğini, tamamı gönüllü bir kadro ile 2.000 den faz-la insanı yaşama döndürebileceğini, arama-kurtarmada bir çığır açabile-ceğini düşünüyor muydunuz?AKUT’un kuruluşunda yer almadım ancak kuruluşundan çok kısa bir süre sonra katıldığım için bu konuda cevap hakkım olduğunu düşünüyorum. Baş-langıçta kimsenin AKUT’un bu nokta-lara geleceğini düşündüğünü sanmı-yorum. Belki hayal edebilirdi. Yalnız, dünyanın neresinde olursa olsun, özel-likle toplum yararına doğru ve faydalı işler yapıyorsanız, çabalarınız sizi ha-yal bile etmediğiniz noktaya getirebilir. Özellikle hedefinizde İNSAN HAYATINI KURTARMAK varsa; dil, din, ırk ayrı-mı gözetmeksizin, dünyanın neresinde olursa olsun yardıma muhtaç insanların veya canlıların yardımına koşuyorsanız

dönemin sonunda 2. Başkan seçildim. İki dönemdir de YK üyesi 2. Başkanı olarak görev yapmaktayım. - AKUT gibi önemli bir STK’nın yö-netim kurulunda olmak büyük bir sorumluluk. Bu kurul kaç kişiden oluşuyor? Bu sorumluluğun ağır geldiğini düşündüğünüz zaman olu-yor mu? Türkiye’nin en saygın ve güvenilir sivil toplum kuruluşları arasında ilk sıralarda yer alan AKUT gibi bir kurumun yöne-tim kurulunda görev yapmak ve önemli kararlara imza atmak tabii ki çok büyük bir sorumluluk. Zira vereceğiniz kararlar hem AKUT’un yararına olmak hem de gönüllülerin onayını almak zorundadır. Bu yüzden çok dikkatli olmak, ince ele-yip sık dokumak zorundayız. Yönetim Kurulunda Genel Başkanımız Nasuh Mahruki de dâhil olmak üzere toplam 7 kişiyiz. Her birimiz AKUT içindeki birkaç birim yahut bölümün yönetim ve dene-timinden sorumluyuz. İnsanlara tabii ki sorumluluk veriyoruz ancak hemen her şeyden mutlaka haberdar oluyoruz. Her pazartesi akşamı tüm gönüllülere açık olarak YK toplantısı yapıyoruz. Bazen iş ve özel hayatımızda davranmadığı-mız kadar özenli ve dikkatli olmak zo-runda kalıyoruz.

24 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Başlangıçta kimsenin AKUT’un bu noktalara gelece-ğini düşündüğünü sanmıyorum.

Page 27: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 25

malarını istiyoruz ve evraklarıyla müla-kata alıyoruz. Mülakat sonucuna göre faydalı olacakları birim yahut birimlere yönlendirilmelerini sağlıyoruz. Bu ara-da derneğin misyonuyla paralel temel eğitimleri (İlkyardım, Temel İletişim vb.) almaya başlayıp birimlerinde görev al-maya devam ediyorlar. Birimi depart-man gibi düşünebilirsiniz. Birim baş-kanları ve İnsan Kaynakları tarafından performansları takip ediliyor. Bu arada İlk Haber Alma eğitimini aldıktan sonra nöbet tutmaya başlıyorlar.İstanbul dışındaki ekiplerde ise gönül-lülük süreci de hemen hemen aynıdır; aslında İstanbul dışındaki ekipler genel merkezin birer prototipidir, ancak on-larda tüm sorumluluk ve insiyatif ekip liderindedir. Onlar da kendi içlerinde birim ve bölümlere ayrılmışlardır. Aday-lar hemen hemen aynı prosedürlerden geçerler. Ancak İstanbul gibi büyük şehirlerin haricindeki yerlerdeki ekip-lerimizde bu prosedürler daha hızlıdır. Daha küçük ve insanların birbirlerini daha yakından tanıdıkları yerler olduğu için,adayların tanıma ve intibak süreci daha çabuk olur.Bu vesile ile bize çok sık sorulan bazı konulara da açıklık getirmek isterim: İn-sanlar bize “ben dağcı ya da sporcu de-

ğilim, AKUT’a üye olabilir miyim?”diye soruyorlar.AKUT’ta herkes operasyonel olmak zo-runda değildir, isteyen özel hayatında kabiliyeti ya da uzman olduğu, faydalı olabileceği bir birim ya da bölümde ra-hatlıkla görev alabilir. AKUT’ta herkesin faydalı olabileceği bir iş mutlaka vardır. Sporcu ya da dağcı olmayıp yine de operasyonlara gitmek isteyen olursa eğitimlere katılır ve başarılı oldukla-rı taktirde operasyonlara katılabilirler. Yani AKUT’ta olmak isteyen herkese kapımız açıktır.Başka bir soru da,”ne kadar maaş alı-yorsunuz?” sorusudur. Bildiğinizgibi AKUT, tamamı ile gönüllülük üzerine çalışan bir kurum. Burada herkes gö-nüllüdür ve karşılığında ücret almaz. Sadece İstanbul Genel Merkez’de gün-lük idari işleri takip eden 2 arkadaşımız ve AKUT Vakfı’nın Genel Müdürü arka-daşımız maaşlı.- Bu kadar büyük bir markayı gönül-lü bir kadro ile yönetebilmenizin sır-rı nedir? Bu yöntem aynı zamanda

riskli de değil mi? Bizim misyonumuzun merkezinde in-san hayatı kurtarmak ve karşılıksız yardımseverlik var. Bunu bilerek gelen ve egosundan arınmış, gönülden yar-dım etmek için aramıza katılan adaylar sürece adapte olmakta zorluk çekmi-yorlar. Bu durumda bizim işimiz de ko-laylaşıyor. Siz de kuralları doğru koyup adaletli bir şekilde uygularsanız sorun kalmıyor.Gönüllü yönetimi kolay bir iş değil, hat-ta iş hayatındaki klasik insan kaynakları yönetimine göre çok daha zor diyebili-rim. Gönüllüye bir taraftan tatmin ola-bileceği bir iş vereceksiniz, bir taraftan mutlu olmasını sağlayacaksınız, aynı zamanda da derneğin işi görülecek… Mutlu olmayan, aradığını bulamayan ya da başka sebeplerden dolayı AKUT’a gelen üyelerin ayrıldığını kabul etmek durumundayız. Herkesin beklentisini tümüyle karşılayamıyoruz. Bu sebeple gidenler evet oluyor, ancak kalan üyeler ile gerçekten güzel şeyler başarıyoruz.- AKUT gönüllüsünü bir kaç kelimey-le nasıl tarif edersiniz? AKUT gönüllüsü dürüsttür, güvenilirdir, karşılıksız yardımseverlik ilkesini ha-yatının önemli bir yerine oturtmuştur, gönüllü olarak yani beklentisiz iyi niyet

Röportaj

İnsanlar bize “ben dağcı ya da sporcu değilim, AKUT’a üye

olabilir miyim?”diye soruyorlar.

Page 28: marketing europe & anatolia Sayı: 048

Spor kulübümüzü 2010 yılında kurma-ya karar verdik. Yönetim Kurulumuzda 3 kişi zaten millî sporcu. Spordan ge-len insanlar olarak, arama-kurtarma konusundaki başarılarımızdan sonra, spor konusunda da bir şeyler yapabi-liriz, nitelikli sprocular yetiştirerek ülke sporuna da katkı sağlayabiliriz diye düşünerek yola çıktık ve AKUT Spor Kulübü’nü kurduk. Düşündüğümüz gibi birçok branşta da başarılara imza attık.Şu anda Atletizm, Kar sporları (Ka-yak, Snowbord), Dağcılık, Motosiklet Sporları, Paralimpik Yelken, Bisiklet, Geleneksel Okçuluk branşlarında fa-aliyet gösteriyoruz. Bu branşlarda bir-çok başarılara imza atmış durumdayız. Örneğin Kar Sporları branşında kayak ve snowbord dalında birçok İstanbul ve Türkiye şampiyonluklarımız var ve millî takıma birçok sporcu vermekteyiz. Yine Motosiklet branşında birçok Türkiye ve Avrupa şampiyonlukları elde etmiş du-rumdayız.Amacımız önümüzdeki yıllarda branş ve sporcu sayımızı çoğaltmak, ülkemi-ze daha fazla nitelikli ve başarılı spor-cular yetiştirmektir.- Ekiplerin finansmanlarını nasıl sağ-lanıyor? Devletten destek alıyor mu-sunuz? Ekiplerin bazı temel ihtiyaçları merkez tarafından karşılanır, diğer talepleri için kendi bölgelerindeki kaynakları hareke-te geçirmeleri istenir. Yerleşke, araba, araç ve gereçlerini yerel kaynakları ha-rekete geçirerek ve sponsorlar vasıtası ile temin ederler. Ayrıca çeşitli kişi ve kurumlara eğitim vermek suretiyle ken-di kaynaklarını yaratırlar.Ne yazık ki şimdiye kadar devletten maddi anlamda bir yardım alamadık. Bu konuda başvurmadığımız yer kalmadı. “Kamu Yararına Dernek” statüsünde ol-mamıza rağmen bırakın yardım almayı, tam aksi araç ve telsiz vergileri başta olmak üzere devlete bugüne kadar bir sürü vergi ödedik, ödemeye devam

dığımız için, gönüllerini hoş tutmadığı-mız için uzaklaştıklarına ya da derneği bıraktıklarına şahit oluyoruz.Burada bir karşılama komitesi ve gönül-lüleri hoş tutma komitesi kuramadık ne yazık ki çünkü burada herkes gönüllü. Dolaysıyla kimse kimseden aramıza katıldığı için sırtının sıvazlanmasını, hoş tutulmasını, motivasyonununbir başkası tarafından sağlanmasını bek-lememeli. En güzel motivasyon, günün sonunda kurtarılan insan hayatı ya da yapılan güzel bir iş diye düşünüyorum. Hepimiz buraya aynı amaç için geldik. Bu amaç da temelde insan hayatı kur-tarmak için gücümüz yettiğince katkı-da bulunmak. Yani herkes kendi moti-vasyonunu kendi sağlamalıdır. Bu da AKUT’ta iyi bir şeyler yaparak olur.- İnsan Kaynaklarının yanı sıra AKUT Spor Kulübünün de sorumluluğu siz-de. Spor Kulübüne gelecek olursak; ne zaman kurulduğu, kaç branştan oluştuğu gibi detayları genel hatla-rıyla paylaşabilir misiniz?

gösterebilecek düzeydedir ve insan ya-şamına, yaşam hakkına değer verir. - Başvuru yapanlar ile devam eden-lerin oranlarını paylaşır mısınız? Başvuran adaylar çeşitli nedenlerle AKUT’a gelirler. Bu başvurular genel-likle büyük bir deprem, afet ya da bü-yük kazalardan sonra çok fazlaca artar. Bu adayların bazıları macera, bazıları eğitim, bazıları aidiyet duygusu ve kim-lik kazanmak için, bazıları gündemde-ki olayın heyecanıyla, bazıları vermek değil almak için, bazıları da gerçekten yardım etmek, faydalı olmak için gelir. Ancak bir kısmı henüz tanışma top-lantısında, aldıkları bilgilerden sonra aradıkları gibi bir yer olmadığını görüp vazgeçerler. Bir kısmı devam eder ve çalışmaya başlar fakat bazı kurallar ve sorumluluklar ağır geldiği için henüz yarı yoldayken bırakır. İşte herkes elen-dikten sonra geriye kalan aşağı yukarı % 10’luk bir grup gerçek anlamda gö-nüllüdür ve bize ayak uydurarak iyi ve kötü günde yanımızda olmaya devam eder.Burada özellikle bir konuya değinmek istiyorum. Bana katılmak zorunda de-ğilsiniz elbette.Bazı adaylarımızın onlarla yakından ilgilenilmediği için, sırtlarını sıvazlama-

26 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Ne yazık ki şimdiye kadar devletten maddi anlamda bir yardım

alamadık

Page 29: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 27

ediyoruz. Aslında AKUT’taki insan kay-nağının maliyeti kadar yükü devletin üzerinden alıyoruz. Devlet bu sayıda insan kaynağını kadrolarında istihdam etmeye kalksaydı inanılmaz rakamlara mâl olurdu. Oysa AKUT’a çok cüzi ra-kamlar ile destek sağlansa hem daha fazla insan hayatı kurtulur hem de dev-let üzerindeki yük daha da hafifler. Ya-zık ki biz devlet desteğinden vazgeçtik, sadece halkın bağışları ve özel kurum-lara verdiğimiz eğitimler ile mali kaynak yaratmaya razıyız. Yeter ki ödediğimiz vergilere bir çözüm bulunsun… - Nasuh Mahruki ile çalışmak nasıl? Size kattıklarını öğrenebilir miyiz?Nasuh Mahruki ülkesini canını verecek kadar seven, vizyonu ve dünya görü-şü geniş, kültürlü, ileri görüşlü, dürüst, güvenilir, içi dışı bir olan biridir. İyi bir hatip, mütevazı bir sporcu, iyi bir ya-zar, başarılı bir liderdir. Meziyetleri ve özellikleri saymakla bitmez ki her şey ortada zaten.Nasuh ile çalışmak aslında çok kolay. İyi niyetliyseniz, dürüstseniz, ülke ve AKUT için bir şeyler yapmaya çalışıyor-sanız her zaman yanınızdadır. İhanete tahammülü yoktur. İyi niyetli her türlü hatanızı kabul eder ancak kötü niyet ve ihaneti asla affetmez. Her türlü fikre

açıktır. Bazen çabuk sinirlenir, kaşlarını çatar. Öyle zamanlarda bir şeyi kabul etmesi zorlaşır ancak mantıklı olduğu takdirde onu her konuda ikna edebi-lirsiniz. Onun için vatanı ve AKUT en önemli değerleridir.- AKUT’un gelecekteki hedefleri ne-lerdir?AKUT her zaman hedefini en yüksek-lerde tutmuş bir kurum. Her zaman Türkiye’nin üç adım ötesinde olmaya çalışıyoruz. Kaliteli ve gönüllü insan kaynağımız ile yurdumuzun ihtiyaç olan her yerinde var olmak istiyoruz. İhtiyacı olan her insana, yardıma muhtaç her canlıya yetişmek istiyoruz; insanlar hiç uğruna yitirilsin istemiyoruz.Sadece yurt içinde değil dünyanın nere-sinde olursa olsun afetlerde insanların yardımına koşuyoruz ve koşmak istiyo-ruz. Derneğimizin yanı sıra Vakfımız, Spor Kulübümüz, Üniversite Topluluk-larımız, Yayınevimiz, Enstitümüz ile bu ülkeye daha fazla katkıda bulunmak

istiyoruz. Ülkesini ve insanları seven, topluma faydalı bireyler olmak isteyen, doğaya saygılı insanların çoğalmasını istiyoruz. Bunları gerçekleştirdiğinizde hedefinizi gerçekleştirdiniz demektir.Sizin gelecekteki hedefleriniz nelerdir?Ben AKUT’ta kendime bir hedef belirle-miş değilim. AKUT’a faydalı olduğumu düşündüğüm ve AKUT’un bana ihtiyacı olduğu sürece, sağlığımın da elverdiği sürece buradayım. Bugün YK 2. Baş-kanı, yarın normal bir üye olarak hizmet ederim hiç fark etmez.Ben AKUT’a verebildiğim kadar emek vermeye geldim. Verebildiğim sürece nerede olursa olsun vermeye devam edeceğim. AKUT’ta birlik ve beraberlik devem ettiği sürece, üyelerin birbirine saygı ve sevgileri sürdüğü sürece, mis-yon ve vizyondan ayrılınmadığı sürece, benim hedeflerim de gerçekleşmiş de-mektir. - Eklemek istedikleriniz nelerdir?İnsan hayatı kurtarmak, insanlara yar-dım etmek dünyada karşılığı olmayan bir his ve duygu. Daha değerli bir duy-gunun olacağını düşünmüyorum. Bu-nun değerini ancak tattığınız zaman anlayabilirsiniz. AKUT’ta bu duyguyu her zaman tatma şansınız var. Kur-tarmalara direkt olarak gitmeniz yani operasyonel olmanız da gerekmez. Bazen çay yapacak birisinin varlığı bile son derece önemlidir. Bir şekilde insan hayatını kurtarmaya yönelik bir orga-nizasyonun içinde yer alıyorsunuz. O ekibin içinde bir yerde olduğunuz süre-ce de bu sevinci herkesle birlikte yaşı-yor, paylaşıyorsunuz. Bizler bir takımız. Operasyon zamanı sahada çalışanın-dan tutun geri planda lojistik destek ve-renine, yemek ve çay yapanına kadar herkesin verdiği katkı aynı ve değerlidir.Demek istediğimi herkesin AKUT’ta yapacağı bir iş mutlaka var. Yeter ki gönülden isteyelim. Bizim kapımız iyi niyetle bir işin ucundan tutmak isteyen herkese açık. Sevgilerimle

Röportaj

İnsan hayatı kurtarmak, insanlara yardım etmek

dünyada karşılığı olmayan bir his ve duygu.

Page 31: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 29

Köşe

Son birkaç yıldır yaşananlar, ülkemizi siyaset iletişimi açısından tam bir inceleme dosyasına çevirdi. Üst üste gelen seçimler, özellikle iktidar partisinin tüm medya araçlarına dolaylı ya da direkt sahip olması, kendi istikbal kaygılarını iktidarın mevcudiyetine endekslemiş kiralık medya mensupları ve iktidar lehine asimetrik olarak sürdürülen propaganda bombardımanı demokrasiyi iyice yaralamışken şimdi yeni bir aşamaya gelindi.

Belki fark etmişsinizdir, son günlerde medya, siyasiler ve siyasi parti taraftarları gerçekle bağlarını tamamen kopardılar. İktidar tarafından oluşturulan bu rüzgara muhalif seçmenin de katılmasıyla ülkemiz tam bir dezenformasyon savaşları dönemine girdi.

Ana akım medya, en alt seviyeden ülkemizdeki en yüksek koltuğa sahip olan siyasetçiler ve seçmenler de dahil olmak üzere artık kimsenin gerçeklerle ilgilenmediğini, sadece kendi tezlerini güçlendirecek dezenformasyonla taşları yerinden oynatmaya çalıştığını görmek için iletişim uzmanı olmanıza gerek yok.

Hedefe odaklandığında bakış zaviyesi oldukça daralıp canla başla yorulmadan çalışmayı kendisine şiar edinen Cumhurbaşkanımız, teşbihte hata olmaz züccaciye dükkanındaki fil gibi çevresine zarar verdiğini sanırım henüz farketmedi. Bence bu canhıraş çabanın bir nedeni kısa dönemde kendisine hedef olarak belirlediği başkanlık sistemi ile arasında çok az engel kaldığını düşünmesi. Benim açımdan bakıldığında görünen o ki Cumhurbaşkanı bu heyecanla dezenformasyon bombardımanının liderliğini yürütüyor. Mevcudiyetlerini Cumherbaşkanı'nın seçmen arasındaki bazılarının iddiasına göre "karizmasına" borçlu olan AKP ve yandaşları da Cumhurbaşkanı'nın bu heyecanını paylaşarak, gerçeklerden kopuk bir dezenformasyon savaşını, sonuçlarını ve yaratacağı toplumsal tıravmayı düşünmeden sürdürüyorlar.

Abdullah Ekşioğlu / [email protected]

Peki iktidar cenahı böyle de muhalefet farklı mı? Hayır.

Muhalefette yer alan partilerin seçmenleri de Cumhurbaşkanı ve iktidar partisinin başını çektiği bu dezenformasyon kervanına katılmış gibi görünüyor.

Konvansiyonel medyanın sayısal artış göstermesi ve büyük bloğunun iktidar cephesinde toplanmasının yanı sıra sosyal medyanın da yaygınlaşması bu dezenformasyon çılgınlığını gerçeklerle ilişkisini koparmış bir toplum seviyesine taşıdı. Yani benim gözlemim toplum olarak, iktidarıyla muhalefetiyle hep birlikte hezeyan girdabında her geçen gün daha derinlere gidiyoruz.

Ortalıkta birçok bilgi dolaşıyor. Ancak bu bilgilerin gözardı edilebilecek kadar küçük bir bölümü gerçeklerle örtüşüyor. Kalanı ya iktidarı güçlendirmek, ya cumhurbaşkanını başkanlık koltuğuna taşımak ya da bunlara engel olmak için uydurulmuş toplumu yanıltmaya yönelik gerçek dışı bilgiler.

Dezenformasyon savaşlarında iş şirazesinden o kadar çıktı ki, bırakın dolaşıma sokulan bilgilerin gerçeklerle örtüşmesini, bir çoğu gerçek üstü, masalsı öğeler taşıyor.

Tabi burada adını anmadan geçemeyeceğim. Bir ülkede Cumhurbaşkanı'nın danışmanı "Cumhurbaşkanımızı düşünce gücüyle öldürmek istediler" gibi absürt bir tezi ileri sürer ve hala ihtiyaç duyduğu tıbbi desteği almak yerine görevine devam ederse, sıradan seçmenin bu çıtayı daha ne kadar yukarıya çıkardığı hiç de sürpriz olmaz. Dezenformasyon savaşının sonucu ne olursa olsun, bu tablo ülkemiz için pek de içaçıcı görünmüyor.

Umarım aklı selim galip gelir ve siyasi hedeflerin, gerçek ya da en azından gerçekçi tezlerle desteklendiği bir atmosferi oluşturabiliriz. Yoksa korkarım ki bu hezeyan bulutu gerçeğin güneşini bütünüyle kaybetmemize neden olacak.

retorik)(

Hezeyan bulutu güneşimizi kapattı...

Page 33: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 31

Kampanyalar

Penti Scorp’ta rekor kırdı...

Penti, 4 milyondan fazla gence #İçimdenGeldi dedirterek yeni reklam filmini dijitale entegre etti.

Kampanyası KünyesiReklamveren: PentiReklam Ajansı: Movida Marka Yöneticileri: Cristina Polini, Sıla Yiğit TokluAjans Müşteri Yönetmeni: Gaye AyıkMüşteri Temsilcisi: Ulviye YılmazYaratıcı Yönetmen: Oğuzhan AkayYaratıcı Grup: Erdal Güngör, Deniz Akyıldız, Kubilay Şenyiğit, Cansu Şahinler, Fatih ÖzkanYönetmen: Metin ArolatGörüntü Yönetmeni: Serkan GülerMüzik: Volga TamözMüzik/Söz: Emel Güntaş, Oğuzhan AkayYapım: İnterfilm İstanbulYapımcılar: Bahadır Arlıer, Elif Özdemir, Cem ChabanSanat Yönetmeni/Dekor: Yalçın UğurluKoreograf: Yuri MezokhStilist: Melis AgazatIşık: A-Plus LightingPost Prod.: IPD

Mekân: Beykoz Kundura ve Deri FabrikasıMedya Ajansı: MG MediaMecra: TV, internet, radyo, sinema, dergi, açıkhava

Page 34: marketing europe & anatolia Sayı: 048

30 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Tropicana’nın yeni reklam filmi...

Tropicana’nın yeni reklam filmi ekran başında izleyenle-ri gülümsetiyor. Autonomy’nin çektiği reklam filminin baş-rol oyuncusu; mimar, müzisyen, tiyatro- sinema oyuncusu ve bürokrat Arif Erkin Güzelbeyoğlu… Tropicana Portakal reklam filminde, kendi portakallarından daha lezzetli por-takal bulunması halinde bıyıklarını keseceğini söyleyen

Güzelbeyoğlu’nu bu durumdan torunu kurtarıyor. Zira iddia-ya giren Muharrem Emmi’nin kendi bahçesinden portakalları kullanmayıp Tropicana Portakal suyunu sunuyor ve herkes Muharrem Emmi’nin portakal suyunun lezzetli olduğuna ka-rar veriyor.

Kampanya künyesiReklamveren: PEPSICOReklamveren yetkilileri: Alpagut Çilingir, Osman Dilber, Yaprak Ağca, Kaan Akyiğit, Tuğçe GamsızReklam Ajansı: ALICE BBDOKreatif Direktör: Derya TambayYaratıcı Ekip: Ali Burak Erkan, Cem Öztürk, Muhammet Ergül, Burcu Gizem ÖztürkStratejik Planlama: Onur Erdoğan, Emir DemirtaşMarka Ekibi: Maria Demir, Aylin AcarAjans Prodüktörleri: Umut Tangör, H.ObenÖzyakalıProdüksiyon Danışmanı: Sena AlpsanYapım şirketi: AutonomyYönetmen: Melih EryılmazMüzik Düzenleme:Jingle House

Genç Emeklilik Planı...Anadolu Hayat Emeklilik’in Genç Emeklilik Planı için TBWA\ISTANBUL tarafından hazırlanan reklam filmi yayına girdi.Kampanya gençlerin geleceğe dair plan yapmadığı ön yar-gısının aslında çok da doğru olmadığından yola çıkıyor.Gençlerin yarını planladığını, fakat daha uzun vadede, ge-lecekleri için şimdiden aksiyon almadıkları iç görüsünden hareket ediyor.Çekimleri 2 gün süren filmlerin yönetmenliğini Aytuğ Üngör yaptı, prodüksiyonunu Anima üstlendi.

Kampanyası KünyesReklamveren: Anadolu Hayat EmeklilikReklam Ajansı: TBWA\ISTANBULCCO: İlkay GürpınarECD: Volkan KarakaşoğluYaratıcı Ekip: Gamze İçhedef, Berkay Özay, Ozan Aslan, Cantekin Güngör, Oğuzhan Atlıman, Alpan Esen, Ezgi Tanyeri, Leman Köksal, Özge Güven, Yasemin DenizMarka Ekibi: Aslı Ceren Aksak, Canan Ayvacı, Denizhan Çakıl, Burçin Birim, Sırma Er, Selen AkınCSO: Tuğyan Çelik

Stratejik Planlama: Mert KalProdüksiyon Ekibi: Erman Karahisarlı, Cansu ArcanProdüksiyon Şirketi: AnimaYönetmen: Aytuğ ÜngörPost Prodüksiyon: 1000 VOLTMüzik: Opus / Mehmet Yranona, Tolga TürünzKullanılan Mecralar: TV, outdoor, basın, internet, radyo

Page 35: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 33

Kampanyalar

‘Farkındayız, Farklısın’...

Reklam filminde oynayan isimler ilham verici kadınlar ara-sından büyük bir özenle belirlendi. Bu isimler arasında Türkiye’nin en genç, sivil, kadın akrobasi pilotu Semin Öz-türk, dünyanın sayılı kadın orkestra şeflerinden Sera Tokay, Avrupa’nın en iyi genç kuşak sopranoları arasında gösteri-len Burcu Uyar ve oyunculuğunun yanı sıra yazar yönüyle de dikkat çeken Görkem Yeltan yer alıyor. Heyecan verici

müziği ve dikkat çekici sahneleri sayesinde reklam filmi, se-yircinin bu isimlerle arasında takdir ve öykünme dolu bir bağ kurmasını sağlıyor.

Kampanyası KünyesiReklamveren: Sanset GıdaMarka: PernigottiReklamveren Yetkilileri: Aslı Eren Şengezer, Dönem TokgözKreatif Ajans: Lots İstanbulAjans başkanı: Ümit DemirbağKreatif Ekip: Rauf Olcay, Çağrı Çankaya, Tekin Yücel, Abdulkadir Daimagüler, Aysel Güler, Arda KuşMüşteri İlişkileri: Beste KıranProdüksiyon Şirketi: 4 FilmsYönetmen: Levent OnanYapımcı: Gökalp GökuluMüzik: Jingle HousePost Produksiyon: SinefektMedya planlama: MediacomKullanılan mecra: TV, Outdoor, İnternet

“Artık Daha Güçlüyüz”...Bu yıl 155 yeni istasyonu bünyesine katarak, sözleşmeli bayi sayısını 455’e çıkaran Aytemiz, yeni reklam filminde “Artık Daha Güçlüyüz” sloganı ile tüketicilerine ulaşıyor. 2015 yılında da akaryakıt bayi transferi rekorunu kırarak, 2010 yılındaki başarısını yenileyen Aytemiz, bu başarısını, yayınlanmaya başlayan yeni reklam filmi üzerinden kamuo-yu ile paylaşıyor.

Kampanyası KünyesiReklamveren: Aytemiz Reklamveren yetkilisi: Özge Kansu Gökçek,Fatih ErenReklam Ajansı: BKSYaratıcı Yönetmen: Koray CanYapım şirketi: MCN FilmYönetmen: Çağatay KayaYapımcı: Fırat MançuhanGörüntü Yönetmeni: Firar Güney KayranPost prodüksiyon: IPDPost prodüksiyon sorumlusu: Süleyman DerebaşıEditör: Metehan ToprakSes Tasarım: Tunç Toprak

Medya Ajansı: TimeKullanılan Mecra: TV, internet, radyo

Page 36: marketing europe & anatolia Sayı: 048

32 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

“Teknoloji Yanında, İşler Yolunda”...

Türk Telekom Grubu,“Teknoloji Yanında, İşler Yolunda” rek-lam kampanyasının dördüncü filmini yayınladı. Reklam fil-mi, Türk Telekom Grubu’nun iş yerlerine yönelik çıkardığı 8 GB’lık yüksek kotalı ve uygun fiyatlı mobil kampanyasını anlatıyor. Filmde, müşteri ziyaretine giden Sabit Bey (Güven Kıraç) ve oğlu Fikri (Öner Erkan) yoğun trafikte sıkışıp ka-lıyor. Teknolojiye yatkın ve yenilikçi karakter Fikri, babasını cep telefonundan interneti istediği kadar kullanabileceği ko-

nusunda rahatlatmaya çalışıyor.Filmde, yeniliklere endişe ile yaklaşan baba ve teknolojiye yatkın oğlu Fikri’nin çatışması esprili bir şekilde anlatılıyor.

Kampanya künyesiReklamveren: Türk Telekom GrubuReklamveren Yetkilisi: Nurçin Koçoğlu, Hande Us BadurReklam Ajansı: M.A.R.K.A.Yaratıcı Yönetmen: Hulusi DericiYaratıcı Grup: Ece Berktav, Caner Doğan, Sergen Bayram, Senem Özyürek, Çağrı ÇelikGrafiker: Necdet PolatGenel Müdür Yardımcısı: İlkay ÜnlüMüşteri Grubu: Jülide S. Coşkuner, Berrak SelinAjans Prodüktörü: Candaş KaflıProdüksiyon Şirketi: Dijital SanatlarProdüktör: Çağlar ErcanYönetmen: Can UlkayMüzik: Jingle HousePost Prodüksiyon: SinefektMedya Ajansı: Skala Medya

#hersepetbirhayat...CarrefourSA,market alışverişlerinin vazgeçilmezi sepetleri odağına alarak hazırladığı reklam filminde her bir tüketicinin sepetinin bir hayatı anlattığını vurguluyor.CarrefourSA’da bulunduğu mesajını eğlenceli bir dille an-latan filmin prodüksiyonunu Autonomy, yönetmenliğini ise Ferit Katipoğlu üstlendi.

Kampanya künyesiReklamveren: CarrefourSAReklamveren Yetkilisi: Banu Birgücü Atalay, Melis Karatay Ebin, Sibel Yılmaz, Melis Bozkurt, Naz Acar, Eylem Tekin, Tolga AygörReklam Ajansı: TBWA\ ISTANBULCCO: İlkay GürpınarECD: Zeynep KarakaşoğluKreatif Grup Yöneticisi: Levent Yalgın,Yaratıcı Ekip: Mustafa Hayit, Bilgin Aydın, Ümit Şentürk,Marka Ekibi: Esra Özkan, MilaSevinti, Aslı Şahin CSO: Toygun YılmazerGMY Stratejik Planlama: Tuğyan ÇelikStratejik Planlama Ekibi: Nisan Danışman, Emirhan Çelik-

bilekProdüksiyon Ekibi: Ceyda Kayaçetin, Gülşah Batıbeki, İpek SavaşProdüksiyon Şirketi: AutonomyYönetmen:Ferit KatipoğluPost Prodüksiyon:AutonomyMüzik:Jingle JacksonKullanılan Mecralar: TVC, internet, mağaza içi

Page 37: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 35

Kampanyalar

Türkiye yola aygaz’la çıkıyor…

Türk sinema tarihinin efsane oyuncusu Kadir İnanır, Sigor-tam.net’in yeni reklam filmi için bir kez daha kamera karşısına geçti.Tribal Worldwide İstanbul tarafından hazırlanan yeni kampanyanın reklam filmlerinin yönetmenliğini Anima İstanbul’dan Walky/Talky üstlendi. Kampanya künyesiReklamveren: AYGAZ Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBUL

Aygaz Pazarlama Direktörü: Ercüment Polat Aygaz Otogaz-Dökmegaz Pazarlama Müdürü: Burcu Cihan Işık Aygaz Otogaz Pazarlama Yöneticisi: Burak Pala Aygaz Otogaz Pazarlama Sorumlusu: Kerem Can Yücel CCO: İlkay Gürpınar Kreatif Direktör / ECD: Volkan Karakaşoğlu Yaratıcı Ekip: Eser Yazıcı, Ahmet Ülkü Marka Ekibi: Ela Bilgisel, Beste Erener, Gülru Talayman, Ceren Kaban CSO: Toygun Yılmazer Stratejik Planlama Ekibi: Ceren Şehitoğlu, Can Değerli Prodüksiyon Ekibi: Ceyda Kayaçetin, Erman Karahisarlı, Cansu Arcan Prodüksiyon Şirketi: PTT Film Post Prodüksiyon Şirketi: ABT Yönetmen: Umur Turagay Müzik: Ömer Ahunbay Medya Ajansı: People Communications Kullanılan Mecralar: TV, internet, radyo, outdoor.

‘trolleme’ sürprizleri...

Toplumun yaşam kalitesini artıran sosyal bir marka olma viz-yonuyla faaliyet gösteren Allianz Türkiye’nin yepyeni müzik platformu Motto Müzik, dijital âlem için virütik sürprizler ha-zırladı. Birbirinden eğlenceli programlar, ünlü konuklar, müzik ha-berleri ve listeleri ile internette müzik temelinde en eğlenceli mecralardan biri olmayı hedefleyen Motto Müzik’in yeni viral filmleri başta Youtube ve Facebook olmak üzere Instagram ve Twitter’dan yayımlanacak.

Kampanya künyesiReklamveren: Allianz TürkiyeReklamveren Yetkilileri: Melike Demirel, Murat TozReklam Ajansı: H2O KreatifKreatif Direktör: Murat Şener, Caner ÇolakoğluYönetmen: Serkan YükselProdüksiyon: Akira WorksPost Prodüksiyon: Akira WorksMecra: İnternet

Page 38: marketing europe & anatolia Sayı: 048

34 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Her Mevsim Algida...

Kışa özel hazırlanan dijital filmlerin ikincisinde Nogger ailesi, kışı uykuda değil, sevenleriyle eğlence dolu anlara imza ata-rak geçireceğini duyuruyor. Filmde efsane Nogger ailesinin üyeleri Winner ve Waffle’ı ünlü oyuncular Eser Yenenler ve Engin Günaydın seslendiriyor.

Kampanya künyesiReklamın başlığı: Nogger ailesinin kış uykusuna yatacağı-nı düşünenler yanıldıReklamveren: Unilever Algida

Reklamveren yetkilisi: Leyal Eskin Yılmaz, Özge Onur, Özge Sönmezöz Reklam ajansı: Alametifarika Yaratıcı ekip liderleri: Ozan Özüm Özbey, Handan TepeYaratıcı ekip: Burçin Perçin, Yeliz Civelek, Tuğçe Tekin, Alican Savaş, Pınar UlusMüşteri ilişkileri grubu: Dilek Sezen Ajans prodüktörü: Sertuğ Alptekin, Berkay Tahmaz, Övgü AkgürgenYapım şirketi: ANIMA/Koray Güzey Medya ajansı: Mindshare

Arda Turan OPET Reklamlarında...OPET, 2016’da ekranlarda olacak kurumsal imaj reklam kampanyası için A Milli Takım oyuncusu, Türk futbolunun Barcelona’daki gururu, yıldız futbolcu Arda Turan ile anlaştı.Arda Turan, yaratıcı ve esprili senaryolar doğrultusunda İs-tanbul ve Barcelona’da OPET için kamera karşısına geçi-yor. The Guardian Gazetesi tarafından yayınlanan’Yılın En İyi 100 Futbolcusu’ listesinde yer alan Arda Turan ile ik iayrı reklam filmi çekilecek. Çekimlerinin bir kısmı Barcelona’da yapılacak olan ilk filmde yıldız futbolcunun hem ülkesine hem de OPET’in güleryüzlü kaliteli hizmet anlayışınaolan özlemi, duygusal bir biçimde anlatılıyor. İstanbul’da çekilen ikinci filmiseTürkiyeFutbolFe-derasyonu Milli Takımlar ResmiA karyakıt Tedarikçisi olan OPET’in Avrupa Kupası yolundaki‘ MilliTakım’a destek me-sajlarını içeriyor. OPET, daha önceki yıllarda daalanlarının tartışmasız en ba-şarılı isimlerinden Tarkan, Cem Yılmaz ve Ajda Pekkan gibi sanatçılarla ses getiren kampanyalara imza atmıştı.

Page 39: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 37

Kampanyalar

B2B Encounters tanıtım filmi…

B2B Encounters’in sağlık turizmine ilişkin tanıtım filmi Eksantrik Prodüksiyon’un çalışmasıyla gerçekleştirildi.Film uluslararası sağlık fuarlarında ve internet mecrasında kullanılacak.

Kampanya KünyesiReklamveren: Bosphours Encounters

Reklamveren Yetkilisi: Mert AkkökYapım Şirketi: Eksantrik ProdüksiyonProdüktör: Elvin EkşioğluYönetmen: Abdullah EkşioğluPost- Prodüksiyon: Eksantrik-ExpressMecra: İnternet

#rengihisset...Filli Boya, Ceza ile gerçekleştirdiği bu projede, müziğin gü-cüyle bir kez daha renklerin derinliğine iniyor, renklerin ruhu-muzdaki yerine kelimelerle ve müzikle dokunuyor.Renklerin hislere, hislerin de düşlere ve kelimelere dönüştü-ğü bu projede sözler CEZA’ya, müzik ROKABEAT‘e ait. Şarkılara, çekilen kliplerde CEZA: “Her duyguda, her olgu-da, her nefeste, rüyalarda, hayallerde, her şarkıda, her bir sözde renkler vardır. Rengini Hisset!” diyerek herkesi ‘renk-leri hissetmeye’ çağırıyor. Her çalışmada başka bir rengin anlatıldığı şarkılar, her dinle-yicide de ayrı bir tat bırakıyor. Şarkının klipleri Filli Boya’nın sosyal medya hesaplarından izlenebiliyor.

Kampanya KünyesiProje Sahibi: Filli BoyaSöz: CezaMüzik: Rokabeat Proje Yetkilisi: Selda Uzun

Page 40: marketing europe & anatolia Sayı: 048

Bar ve Sveti Stefan...Bar ve Sveti Stefan...

Page 41: marketing europe & anatolia Sayı: 048

Bar ve Sveti Stefan...Bar ve Sveti Stefan...

marketing europe & anatolia / 39

Gezi

Bar ile Sveti Stefan arası 30 km civa-rında. Denize paralel uzanan dağların eteğinden doğru yol alarak vardık Sve-ti Stefan’ a. Sonra da kalacağımız yeri aramaya koyulduk. Her zamanki gibi yine zar zor bulabildik :(Oteli bulurken zorlandık ama bulun-ca da pek memnun olduk. Kocaman bir stüdyo daire. Oda kadar da büyük terası var. Terasta masa, sandalye ve güneş şemsiyesi, üstelik de deniz man-zaralı bir oda. Hemen birer kahve yapıp terasın keyfini çıkardık. Sonra da ma-yolarımızı giyip sahile doğru yürümeye koyulduk.Karadağ’ da hava Makedonya’ nın ak-sine oldukça sıcaktı. Önceki kısımlarda daha çok tarihi yerleri gezerken bun-daki sonra ki kısımda daha çok tatil ve deniz odaklı gezeceğiz :)Otelimiz sahile yakın olduğu için yürü-yerek gitmeyi tercih ettik ve etrafı sey-rede seyrede sahile indik. Ada tarihi dokusu ve surlarıyla çok güzel görünü-yordu.Sveti Stefan aslında minik adanın adı, fakat artık o yerleşim yerinin adı da Sveti Stefan olarak biliniyor. Adanın bağlı bulunduğu minik yerleşim yeri de dahil. Fakat çok nufüsü oldukça az. Çok sayıda otel yani pansiyon var. O yüzden en yüksek nüfus yazın oluyor.Yokuş aşağı inip sahile vardığımızda plajın oldukça kalabalık olduğunu gör-

dük. Plajda şezlong ve şemsiye kirala-mak çok yüksek fiyata geliyor. Kişi başı 50 euro civarı. Fiyatı duyunca çok şa-şırdık çünkü balkanlarda hiç bu kadar yüksek meblağların telaffuz edildiğini duymamıştık.Biz de şezlong olayından vazgeçip hav-lularımızı serdik plaja ve orada takılma-ya karar verdik.Sıcaktan bunaldıkça kendimizi Adriya-tik Denizi’ nin serin sularına bıraktık. Deniz inanılmaz derece berrak ve gü-zeldi. Hiç sudan çıkasım gelmedi taa ki kara bulutla gökyüzünü kaplayana dek. Güneş gidince hava biraz serinledi. Biz de kalkıp minik kasabayı keşfe çıktık.Sveti Stefan,efsaneye göre 1442 yılın-da 12 tane aile tarafından kurulmuş. Yüksek surları ve konumu sebebiyle, Osmanlı’ lara ve korsanlara karşı koru-nak olmuş uzunca bir süre. 1960’lı yıl-lara kadar da bu güzel ada, bir balıkçı köyü olarak anılmış. Eski Yugoslavya li-deri Tito rejimi tarafından, adadaki köy-lüler karaya taşınarak; ada dünyanın ileri gelenlerinin özel tatil beldelerinden biri haline getirilmiş. 60-80’li yıllar ara-sında Sofia Loren, Marliyn Monroe, Or-son Welles, Kirk Douglas ve Liz Taylor gibi bir çok ünlünün uğrak yeri olmuş.1990’larda,Yugoslavya’nın bölünüp de Karadağ’ın Yugoslavya’ dan ayrılmasıy-la Sveti Stefan’ ın da kaderi değişmiş ve popülerliğini yitirmiş. Aman grubu bunu

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / [email protected]

Bar ile Sveti Stefan arası 30 km civarında. Denize paralel uza-nan dağların eteğinden doğru yol alarak vardık Sveti Stefan’ a.

Sonra da kalacağımız yeri aramaya koyulduk. Karadağ’ da hava Makedonya’ nın aksine oldukça sıcaktı. Önceki kısımlarda daha

çok tarihi yerleri gezerken bundaki sonra ki kısımda daha çok tatil ve deniz odaklı gezeceğiz :)

Page 42: marketing europe & anatolia Sayı: 048

40 / marketing europe & anatolia

Gezi

farketmiş olacak ki adayı kiralamış ve restore ederek kocaman bir tatil köyü-ne dönüştürmüş adayı. Restore edilen binalar arasında 1934 - 1936 yılları ara-sında inşa edilen ve uzun bir süre Kra-liçe Marija Karadjordjevic tarafından yazlık olarak kullanılan Villa Miločer de var. Villa bir zamanlar 800 zeytin ağacı ile birlikte 32 hektar alana sahipmiş. Şu an kaç tane ağaç var bilmiyorum. 2009’ a kadar süren restorasyondan sonra ada, 50 odası ve 8 süiti olan 5 yıldızlı bir otel haline gelmiş. Merak edenler için: https://www.aman.com/resorts/aman-sveti-stefanAdayı karşınıza aldığınıda sağ tarafta kalan kısım pembe kumlu plaj. Bu plaja giriş kişi başı 75 euro.Fotoğraftan da görüleceği üzere plaj boş. Sanırım hafta içi olduğundan ötürü böyle.Normal şartlarda sadece gezmek için Aman Resort’ a giriş yapamıyorsunuz. Fakat denize girmek için veya yemek yemek için girebiliyorsunuz. Plaj ücreti günlük 125 euro. Plaja girmek için değil

de yemek yemek için adaya gitmeyi dü-şündük fakat sonra baktık ki, orası da aşırı sakin. O yüzden vazgeçtik. Sahilde uzun bir yürüyüş yaptıktan son-ra otele gidip duşumuzu yaptık ve ak-şam yemeği için Sveti stefan’ ın en eski restaurantlarından biri olan Villa Drago restaurant’ a gittik. Oldukça nefis de-niz ürünleri menüsü olan restaurantta yemeklerimizi yiyip şarabımızı içtikten sonra otelimize gidip uyuduk.Ertesi gün sabah serinliğinde terasta kahve keyfi yapalım dedik. Ben kah-veleri hazırladım ve terasa çıktık. Ke-yif yapacağız ya, ayaklarımızı da diğer sandalyelere uzatalım diye sandalyeyi kaldırdım. Sandalyeyi kaldırmamla bir-likte bir sürü arının arasında kaldım. Meğerse sandalyenin altına yuva yap-

mışlar. Ben sandalyeyi hareket ettirince hepsi üzerime saldırdı. Ne yapacağımı bilemeden sandalyeyi yerine bırakıp içeri kaçtım. Ama yine de kurtulama-dım. Serçe parmağım ve kolumdan iki ısırık almışım. Neyse ki alerjim yokmuş da hafif yanmayla durumu kurtardık. Asma ağaçlarında şüphelenmeliydim. O kadar üzüm olan bir terasta arıların da olması çok normal. Arılar sakinle-şip yuvasına girince biz de kahve keyfi yaptık ve kahvaltıyı yapmak için yola çıktık.Sveti Stefan oldukça minik bir kasaba ve denize girmek dışında yapacak pek bir şey yok. O yüzden burada 1 gün ge-çirmek yeterli diyerek Budva’ ya doğru yola çıktık. Kahvaltıya Budva’ ya gidi-yoruz.Budva ile Sveti Stefan arası yaklaşık 10 km. Dolayısıyla da 15 dakika sonra Budva’ daydık.Arabamızı marina yakınlarına parkedip kahvaltı etmek için mekan arayışına girdik.Baktık ki hemen yakınımızda Stari Grad

Yugoslavya’nın bölünüp de Karadağ’ın Yugoslavya’ dan ayrılmasıyla Sveti Stefan’ ın

da kaderi değişmiş ve popülerliğini yitirmiş

Page 43: marketing europe & anatolia Sayı: 048

Gezi

Budva var yani eski şehir, bari orada kahvaltı edelim dedik. Zaten Budva’ nın en görülesi yeri de Stari Grad Budva.Marina tarafındaki kaıdan içeri girip la-birent gibi sokaklarında dolaşarak şirin bir kafe bulduk, kahvaltı için.Kahvaltımızı ettikten sonra eski şehirin daracık, labirenti andıran sokaklarında gezinmeye başladık. Eski şehirin içindeki birçok binanın gi-riş katı sanat galerisi, kafe, butik ya da mağazaya dönüştürülmüş. Çok güzel hediyelik eşyalar var.Budva, 2500 yıllık geçmişiyle Adriyatik Denizi kıyısındaki en eski yerleşim yer-lerinden biri. Ayrıca da ülke turizminin merkezi konumunda. En çok turist ağır-layan şehir.1572 yılında Uluç Ali Paşa tarafından Venediklilerden alınarak Osmanlı top-raklarına katılan Budva, Venedik ile 1573 yılında yapılan anlaşma ile bu ül-keye geri verilmiş. Bazen bu toprakları kaybettiğimize çok üzülüyorum.Eski şehir Budva, 1667 ve 1979 yıl-larında meydana gelen depremlerde epey hasar görmüş fakat sonrasında

yapılan çalışmalar ile günümüzdeki gö-rünümüne kavuşmuş. Şimdilerde, Stari Grad Budva, dar sokakları, meydanları, Orta Çağ’dan kalma duvar ve kuleleri ile bir labirent görünümünde.Stari Grad Budva duvarlarının ara-sında, The Citadel (Hisar), Church of

Budva, 2500 yıllık geçmişiyle

Adriyatik Denizi kıyısındaki en eski yerleşim

yerlerinden biri

marketing europe & anatolia /41

Page 44: marketing europe & anatolia Sayı: 048

42 / marketing europe & anatolia

Gezi

St Mary of Punta, Church of the Holy Trinity, Church of St John the Baptist, Svetog Ivana Katedrali gibi bir çok tari-hi eseri barındırıyor.Ben en çok Hisar (The Citadel)’ i be-ğendim. Burası Budva’nın en yüksek noktası. Buradan her yeri görebiliyor-sunuz.1836 yılında inşa edilen hisar yüzyıl-lar içerisinde genişletilip, değiştirilmiş. İçinde müze ve kütüphane var gezebil-diğimiz. Bir de nefis manzarası.1804 yılında inşa edilen Holy TrinityKili-sesi’ nin önünde ünlü yazar ve politikacı Stjepan Mitrov Ljubisa’nın mezarı bulu-nuyor. Kilisenin mimarisinde Church of the Assumption’dan esinlenilen nokta-lar da bulunuyormuş.Yaklaşık 1200 yıl önce inşa edilen St Mary of PuntaKilisesi, bir efsaneye göre İspanyol denizcilerin Hz. Meryem heykeli bırakıp mum yaktıkları noktaya inşa edilmiş. Budva’daki en eski kilise olan Church of St Mary of Punta böl-gedeki en eski Roma dönemi öncesi yapılarından biri.

Eski şehiri büyük bir hayranlıkla gez-dikten sonra dans eden kız heykelini görmek için dışarı çıkıyoruz. Budva’ ya gelmeden önce bu heykel hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Fakat eski şehir-deki tüm hediyelik eşya dükkanların-da ya minik heykellerini gördüm ya da yağlı boya resimlerini. En sonunda da-yanamayıp dükkanlardan birine, hey-kelin nerede olduğunu sorduk. Sonra da dışarı çıkıp aramaya koyulduk.Bulmamız epey zor oldu çünkü hiç tah-min etmeyeceğimiz bir yere yapmışlar heykeli. Sahilde bir kayanın üzerine. Biz heykeli bulup da fotoğrafını çekme-ye başlayınca diğer insanların da dik-katini çekti ve bir anda heykelin orası kalabalıklaştı.Bir efsaneye göre Budva’da boğulan bir kızın heykeliymiş. Kimilerine göre de sadece sıradan bir heykel. Biz tam olarak ne olduğunu öğrenemedik. Bir de heykele dokunmanın uğur getire-ceği yolunda söylentiler de var. Ne olur ne olmaz diye ben de epey dokundum.Budva’ nın eski şehrini dolaştıktan son-ra Kotor’ a doğru yola koyulduk.

Budva’ nın eski şehrini dolaştıktan sonra

Kotor’ a doğru yola koyulduk.

Page 45: marketing europe & anatolia Sayı: 048
Page 46: marketing europe & anatolia Sayı: 048

42 / marketing europe & anatolia

Gameon

Türkiye’nin dijital oyunlarda geldiği nokta...

Türkiye oyun endüstrisinin önemli organizasyonlarından biri olan GameX Uluslararası Dijital Oyun Fuarı, İstanbul Lütfi Kırdar Fuar Merkezi’nde 17 Aralık’ta kapılarını açtı. Orga-nizasyon çerçevesinde, OYUNDER liderliğinde gerçekleş-tirilen paneller, sektörün gelişimini takip eden markalar ve kurumlar tarafından ilgiyle takip edildi. Organizasyonlar çer-çevesinde ayrıca, OYUNDER Kurucu Başkanı Tansu Ken-dirli tarafından, Riot Games’in iki yöneticisiyle dernek üyeleri arasına katıldığı açıklandı.eSpor’dan oyun yayıncılığına kadar geniş bir perspektifte gerçekleşen farklı panellerde, sektör paydaşlarıda yerleri-ni aldı. Riot Games Türkiye eSpor Yöneticisi Bora Koçyiğit, Riot Games Yöneticisi Erdinç İyikulile gazeteci ve League of Legends yorumcusu Kaan Kural, “Dijital Sporlar” ve “Yayım-cılık” panellerinde,Türkiye’deki oyun ve eSpor ekosistemini farklı açılardan değerlendirdiler. Riot Games Türkiye eSpor Yöneticisi Bora Koçyiğit Dijital Sporculuk Paneli’ndeki konuşmasında, dijital sporun ge-lişimine katkı sağlamak istediklerinin altını çizerek şunları söyledi;“Ülkemizde çok iyieSporcular olduğunu düşünüyo-ruz. Ancak Türkiye’deki şartlar henüz yurt dışındaki seviye-lerde değil. Riot Games olarak, bu imkânları geliştirmeye gayret ediyoruz. Oyun dünyası büyüdükçe, eSpor ekosiste-mi de paralel olarak büyüyor. eSpor’cuların kişisel gelişim-leri için aldığımız aksiyonlar var. eSpor’da koçların önemi de çok büyük. İlerleyen günlerde, koçların gelişimleri için de eğitim çalışmalarımız olacak. Bu süreçte, isim yapmış kon-vansiyonel sporlardaki koçlarla, eSpor arenasındaki koçları bir araya getirerek workshop’lar düzenlemek, eSpor’cular ve farklı branşlardaki profesyonel sporcuları buluşturmak istiyoruz. Bunu bir-iki yıl için hayata geçirmeyi değil, uzun

soluklu olarak planlayarak, düzenli hale getirmeyi istiyoruz. eSpor’cuların ve koçların gelişimlerinin önünü açmak bizim için çok önemli.”Gazeteci ve League of Legends yorumcusu Kaan Kural ise konuşmasında disiplinin önemine vurgu yaparak; “Benim işimde günbegün dersini çalışıp, gelişmeleri takip edip, sa-niyeler içerisinde anlık hareketleri yorumlayıp, en iyi kritiği izleyiciye sunmanız gerekiyor. Bu biraz yetenek, biraz ça-lışma ama hepsinden daha önemlisi bilgi düzeyinin yüksek olmasıyla ilgili. Bilgi olmadan fikir olmaz. Bugüne kadar hızla büyüyen eSpor dünyası daha da hızlı bir şekilde büyümeye devam edecek” dedi.Yayımcılık panelinde konuşan Riot Games Türkiye Yöneti-cisi Erdinç İyikul ise şu mesajları verdi; “Riot Games’in ilk günden bu yana bir misyonu var. Bizim amacımız, dünyanın en oyuncu odaklı şirketi olmak. Bu nedenle dünyada 15’den fazla ofisimiz var. En önemli nokta, oyuncuyu ve onun iste-diklerini anlayabilmek. Oyuncuların bizi çağırdığı yere doğru gitmeye çalışırken, onları da kendileri için doğru olan tarafa yönlendirmeye çalışıyoruz.”OYUNDER (Oyun Tasarımcıları, Geliştiricileri, Yapım ve Ya-yımcıları Derneği)Kurucu Başkanı Tansu Kendirli ise Riot Games’in katılımıyla derneğin daha da geniş bir tabana hi-tap ettiğini belirterek; “OYUNDER, üç yıllık bir sivil toplum ör-gütü. Çeşitli kanallardan 130’dan fazla üyemiz var. Bu üye-lerin arasına en son katılan ise Riot Games eSpor Yöneticisi Bora Koçyiğit ve yine Riot Games’den oyun sektöründe çok deneyimli bir isim olan Barış Yaman oldu.Dernek, çatı ola-rak oyuncusundan, tasarımcısına, ödeme sistemlerinden, yayımcısına kadar, birçok kesimden üyesi olan, geniş kap-samlı bir yapıya sahip. eSpor’u oyun dünyasının can damarı olarak görüyoruz. eSpor da önümüzdeki dönemde derneği-mizin önemli bir parçası olacak. eSpor Kurulu’nun öncelikli olarak kurulmasını ve buradan çıkan karar ve içeriklerin, yet-kililere ulaşmasını istiyoruz. Bu çabaların sektöre daha fazla değer katacağını düşünüyor ve umuyoruz” dedi.

Page 47: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia / 43

Gameon

Apple TV’deki İlk Türk Oyunu: Lumino…1010! ve 1010! World başta olmak üzere oyunlarıyla tüm dünyada 40 milyonun üzerinde kişiye ulaşan Türk oyun şir-keti Gram Games, Apple TV platformu için hazırladığı yeni oyunu Lumino!’yu duyurdu. Apple TV’nin dünyada eşi ben-zeri bulunmayan dokunmatik kumandası ile oynanan Lumi-no!, Apple TV kullanıcılarına ayrıcalıklı bir oyun keyfi sunu-yor.1010! ve 1010! World’ün yapımcısı Türk oyun şirketi Gram Games, Apple TV için özel olarak geliştirdiği Lumino! adlı yeni oyununu duyurdu. Tüm dünyada 40 milyondan fazla oyuncuya ulaşan Gram Games, Lumino! ile Apple TV plat-formuna adım attı. Gram Games’in her cuma günü düzenle-diği Prototype Day’de ortaya çıkan onlarca oyun fikri arasın-dan seçilen Lumino!, 3 kişilik bir ekip tarafından 2 hafta gibi kısa bir süre içinde AppleTV’ye adapte edildi.Basit ve çok eğlenceli bir bulmaca oyunu olan Lumino!’nun oyun mekaniği, Apple TV için özel olarak tasarlandı. Uza-yın karanlığında kalan son ışık hüzmesi olan Lumino!’nun kontrol edildiği oyun, televizyonda çok şık gözüken sade bir tasarıma sahip.15 hamle hakkıyla başlanan oyunda amaç Apple TV kuman-

dasıyla Lumino!’yu sağ, sol, yukarı ve aşağıya hareket etti-rerek aynı renkteki sıralı ışık kürelerini toplamak. Ek hamle hakkı, bonus puanlar ve daha yüksek skor için aynı renkteki birden çok küreyi tek hamlede toplamak gerekiyor. Apple TV platformu için hazırlanan ilk Türk oyunu olan Lumino! bölüm ve zaman sınırı olmadan kesintisiz bir oyun deneyimi sunu-yor.

Büyük finali 36 milyon kişi izledi...Dünya Şampiyonası, eSpor’un dünyada gördüğü ilginin ne denli arttığını da ortaya koydu. Final karşılaşmasının bu yılki tekil izleyici rakamı, geçen yıl Sangam Stadı’nda gerçekleşen Samsung White - Royal Club maçının 27 milyonluk rekorunu da açık farkla geride bırakarak, 36 milyona ulaştı. Final karşılaşmaları, tüm zamanların en yüksek toplam izlenme rakamına ulaşarak, toplamda 360 milyon saat boyunca eSpor severleri ekran başına kilitledi. 2014 Dünya Şampiyonası finalleri ise to-plamda 194 milyon saat izlenmişti. Günlük toplam kümülatif tekil izlenme oranlarına bakıldığında, (her gün için çevrimiçikanallar ve TV yayınları üzerinden turnuvayı takip eden tekil izleyicilerin toplamı) dört haftalık süreçte izlenme sayısının toplam 334 milyona ulaştığı görülüyor. Aynı oran 2014 yılı finalleri için 288 mily-on olarak açıklanmıştı. Toplam 73 karşılaşmanın, eşzamanlı izlenme rakamı ise bu yıl, her saat için 4,2 milyona ulaştı. SK Telecom ile KOO Tigers arasında Berlin Mercedez-Benz Arena’da gerçekleşen final karşılaşması ise yine eş zamanlı olarak (izleyicilerin aynı anda izleme yaptığı en yüksek za-man diliminde) 14 milyon kişi tarafından takip edildi. Bu rakam 2014’te 11 milyon olarak kayıtlara geçmişti.

Ekim’debaşlayan ve beş hafta boyunca nefes kesen müc-adelelerle rüzgâr gibi geçen League of Legends Dünya Şampiyonası, geçtiğimiz yılın istatistiklerini neredeyse ikiye katlayarak, dünya çapında rekor izlenme rakamlarına ulaştı. Turnuvanın final mücadelesi, 36 milyon LoL tutkununu ekran başında buluşturdu. LoL tutkunları bu yıl da reyting oranlarını alt üst etmeyi başardı. Paris’ten Berlin’e uzanan League of Legends

Page 48: marketing europe & anatolia Sayı: 048

Kültür - Sanat

İstanbul Modern Sinema, Oscar heyecanı yaklaşırken Başka Sinema işbirliği ve Sinema Sponsoru Türk Tuborg A.Ş.’nin katkılarıyla, 7-17 Ocak tarihleri arasında “Yabancı Dilde En İyi Film” kategorisine aday 18 filmlik “Oscar’ın Yabancıları” başlıklı bir program sunuyor. Önümüzde-ki günlerde sonuçları açıklanacak bu çekişmeli yarışta adı öne çıkan filmlerden oluşan bu seçki, Oscar adayı olmalarının yanında, Hollywood kulvarının dışında, dünya festivallerinde başarılı olmuş, farklı dil ve kültürlerden film-lerin buluştuğu bir kategoriyi de temsil ediyor.

28 Şubat’ta açıklanacak 88. Oscar Ödülleri’nden önce İstanbul Modern Sinema’da sunulan programda geçtiğimiz günlerde aday adayları arasından açıklanan“Yabancı Dil-de En İyi Film” kategorisine aday olan 9 filmden 5 tanesi gösterilecek.“Oscar’ın Yabancıları” başlıklı programda ayrıca Vene-dik Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen, Kaan Müjdeci’nin ilk uzun metrajlı filmi “Sivas”, Oscar’ın resmi seçkisinde yer alan ilk Etiyopyalı film olma özelliğini taşıyan Yared Zeleke’den “Kuzu” filmide gösterilecek.

“Oscar’ın Yabancıları”...

Nazlı Kar... Kemal’in Londra Günlüğü ...Nazlı Kar, dört kız

kardeşin odağında gelişen bir “kadın romanı”. Yazar, satırlarında gelenek ve modernlik, Doğu ve Batı kavramlarını sorgu-larken okuyucusunu da kendisine katılmaya da-vet ediyor. Kitap adını, Japon şiirindeki bir söz sanatından alıyor. Ki-raz çiçeklerinin baharda dallarından dökülme-sini kar zannetmek…

Kitabın kurgusu da bu imgeye uygun bir biçimde mev-simlerin döngüsünü aktarıyor, zamanın geçişine duyulan hüznü bize ulaştırıyor. Bir döneme, farklı bir coğrafyaya, Japon algısına, kültürüne bir yolculuk yaptıran kitap Esin Esen çevirisiyle Can yayınlarından çıktı.

Özge A. Lokmanhekim’in kaleme aldığı, Gökçen Eke’nin çizimlerini gerçekleştirdiği Kemal’in Londra Günlüğü annel-erin beğenisine sunuldu. Tanıtım konuşmasında çocukların dünya kül-türünü tanımalarının öne-mine vurgu yapan yazar Lokmanhekim, “Kemal’in Londra Günlüğü, çocuk-

lara farklı ülkelerin kül-türlerini tanıtmaya hedefleyen bir serinin ilk kitabı. Bir sonraki kitabımız Brüksel temalı olacak.” diyerek ikinci kitabın da müjdesini verdi. Çocuk-ebeveyn ilişkisinin en olumlu ve keyifli yanlarını sergileyen Kemal’in Londra Günlüğü, Altın Kitaplar etik-etiyle tüm kitapçılarda.

44 / marketing europe & anatolia

Page 49: marketing europe & anatolia Sayı: 048

marketing europe & anatolia /45

Kültür - Sanat

Açıkekran Yeni Medya Sanatları Galerisi, Ali Akay küratör-lüğünde, insan odaklı çalışmalarında dijital teknolojileri us-taca kullanan video virtüözü URSULA BIEMANN’ın “SINI-RAŞIRILIKLAR ÜZERİNE” sergisine ev sahipliği yapıyor. İsviçreli sanatçı Ursula Biemann, küresel dünya insanları-nın farklı coğrafyalara rağmen yaşadıkları ortak sorunları, dokümanter bilgi ve estetiği ortak enstrüman olarak kulla-nabilen video sanatı aracılığıyla anlatıyor. Sınırlarla bölü-

“Sınıraşırılıklar üzerine”...

nen dünya coğrafyasının iklim sorunları, geçinme, göç ve sürdürülebilirliğe dayanan güncel konjonktüründe doğa ve yaşanan coğrafya, yaşamı belirleyen en önemli paramet-reler olarak izleyiciye betimleniyor. Biemann, imgeleri dö-kümante edercesine natüralist bir yaklaşımla ele alırken, kullandığı grafik, dil ve estetik bakışıyla üsluplaştırıyor. Sergi, 13 Şubat 2016’ya kadar izlenebilecek.

“Günlük Sesler”...Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Mer-kezinde Kent yaşamına dairçeşitli seslerin deneyimlene-bileceği “Günlük Sesler: Sesi Gündelik Hayat Üzerinden Keşfetmek” sergisinde, gündelik hayatta dikkatten kaçan sesler de ziyaretçilerle buluşacak. 8 Ocak Cuma günüa-çılacak sergi, 20 Mart 2016 tarihine kadar ziyaret edilebi-lecek. Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED), yenisergisini günlük seslere ayırdı.Günlük Sesler, ziyaretçileri kent yaşamına dair çeşitli ses-lerin yanı sıra gündelik hayatta dikkatten kaçan seslerle debuluşturacak.İçerik geliştirme, sergi tasarımı ve grafik tasarımını PATTU’nun (Cem Kozar, Işıl Ünal) üstlendiği sergide, ses tasarımcıları Mine Erkaya ve Ateş Erkoç’un ses yerleştirmeleri ile ziyaretçileremekan, sokak ve kent gibi farklı ölçeklerde bir soundscape (ses alanı) deneyi-mi sunuluyor.Kent seslerinin derlendiği başka bir bölümde ise, ziyaretçilere etkinliğin parçası olma imkânı sunula-cak.Çalışmaya katılmak isteyenler, bu amaçla oluşturu-lan www.soundsslike.com internet sitesini ziyaret ederek, kentlerinde kaydettikleri sesleri yükleyebilecekler.