marketing europe & anatolia sayı: 053

54
Tarih: Haziran 2016 Sayı: 53 marketing europe & anatolia Yaz Geldi... kelebeğin fırtınası Bu kimin reklamı! retorik Kim bölücü?

Upload: eksantrik-produksiyon

Post on 31-Jul-2016

240 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

TRANSCRIPT

Page 1: marketing europe & anatolia Sayı: 053

Tarih: Haziran 2016 Sayı: 53marketing europe & anatolia

Yaz Geldi...

kelebeğinfırtınasıBu kiminreklamı!

retorikKim bölücü?

Page 2: marketing europe & anatolia Sayı: 053
Page 3: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 1

İçindekiler

Sayı: 53 Tarih: Haziran 2016İmtiyaz SahibiEksantrik Film ProdüksiyonP.K.: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Genel Yayın Yönetmeni veSorumlu Yazı İşler MüdürüElvin Ekşioğlue-mail: [email protected]

Haber ve FotoğraflarAgency Europe & [email protected]@gmail.com

Katkıda BulunanlarNurgül Eryıldır GünayAli Erdem EkşioğluSeval DubanEkim SolemezYusuf Yener Günay

DanışmanAbdullah Ekşioğlu

İlan RezervasyonGözde Öztürk

Yayın TürüSüreli Yayın

Yönetim YeriAgency Europe & AnatoliaFeneryolu Mh. Fahir Açan Sk.Deniz Ap. No: 21 /15Kadıköy - İstanbul - Tr.Tel: +90 555 233 24 41e-mail: [email protected]

marketing europe & anatoliaAgency Europe & Anatolia tarafındanSüreli yayınlanan bir e-dergidir.

Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, makalelerdeki görüşler ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir.Bu derginin yayınlanma sürecindehiçbir ağaç zarar görmemiştir.

http://www.meadergi.commobil: http://m.meadergi.comhttp://www.facebook.com/meadergiinstagram: meadergihttps://twitter.com/meadergi

Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

marketingeurope & anatolia

Kısa Kısa 04 - 07

Medya Dünyası 12 - 13

kelebeğin fırtanası 19

Gezi 34 - 45

retorik 23

Reklam dünyası 20 - 21

Kültür Sanat 50 - 51

Teknoloji 10 - 11

Kampanyalar 25 - 33

Game On 46 - 49

Röportaj 14 - 17

Page 5: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 3

Köşe

Merhaba

Uzun bir kıştan sonra baharı tam yaşayamadan birden yaza geçiş yaptık. Yaz ayları genelde işlerin azaldığı bir dönem oluyor. Ama dergimiz yine dopdolu.Haber sayfalarımız, teknoloji sayfalarımız, kampanya sayfalarımız yine büyük bir özenle hazırlandı. Ali Erdem Ekşioğlu Gameon sayfalarımızda bu ay Battleborn oyununu deneyimleyip yazdı. Gezi yazarımız Seval Duban sizin için New York'u gezdi. Dergimizin yazarları Abdullah Ekşioğlu ve Nurgül Günay Eryıldır yazılarıyla yine bizlere yeni pencereler açtılar. Bizim için her ay olduğu gibi bu ay da koşuşturma ve sizlere tarafsız bir bakış açısıyla dergi sunma telaşıyla geçti.

Bu dergiyi çıkardığımız günden bugüne tam bağımsız bir dergi çıkardığımızı, hiçbir, gruba, partiye ya da cemaate hizmet etmediğimizi her fırsatta dile getiriyoruz. Bu ısrarlı açıklamamız belki bazı okuyucularımız tarafından yersiz bir söylem olarak değerlendirilmiş olabilir.

Tek amacımız her ay doğru haber ve yazılarla hazırlanmış tarafsız, bağımsız bir dergiyi okuyucumuzla buluşturmak oldu.

Gönül isterdi ki bu dik duruşumuz, ilan verenler ve ilanları yönlendiren dostlarımız tarafından da takdir edilsin ve dergimiz, en azından kendini geliştirebilecek bir ilan gelirine kavuşabilsin. Belki bundan sonra dostlarımız ilanlarını bizimle paylaşıp yaşamamıza ve gelişmemize katkı vermek için daha duyarlı davranabilirler.

Kalın sağlıcakla...

Elvin Ekşioğlu / [email protected] editörden)(

Yaz geldi...

Page 6: marketing europe & anatolia Sayı: 053

4 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

TEDxReset Sa-lon sahnesi, Lis-terine desteği ile “cesaretini konuştur” temalı kon fe rans ında, 4 Haziran Cu-martesi günü kendi hikayesini yazmayı başarmış konuklarıAtölye İ s t a n b u l ’ d a ağırlıyor.Listerine’nin ce-saret konulu

global kampanyası ile örtüşen “Cesaretini Konuştur” konferansında, içindeki cesareti keşfetmiş ve kendi seçtiği yolda ilerlemeyi göze almış hikayelerin kahramanları; Biz Evde Yokuz, Güler Yıldırım, Gamze Yalçın ve Cengiz Koçak hikayelerini paylaşacak.Duygu Şar ve Bilgehan Çe-lik, hayallerine ulaşmak için 2014 yılında işlerini bırakıp, “BizEvdeYokuz.com”u kurdular ve dünyaya dolaşarak

kendilerine yepyeni bir yaşam yarattılar. İkili TEDxReset Salon sahnesinde “Cesaret Önce Cezalandırılır, Sonra Ödüllendirilir” konulu bir konuşma yapacaklar.Harran Üniversite’sinde lisans öğrencisi, kampus lideri ve Turkishwin-Women in Business kulüp yönetim ku-rulu başkanı Güler Yıldırım, “İnanç ve Cesaret” başlıklı konuşmasında fırsat eşitliği ve cesaretle mücadele konularına değinecek.Filipinlere yaptığı bir gezi sırasında, gördüklerinden ilham alarak, duvar resimleri yapmaya başlayan ve yaşamına duvar ressamı olarak devam eden Gamze Yalçın’ın konuşmasının başlığı “Duvar Diyalogları”.Askeri okul ve ABD Astsubay Akademisi mezuniyetin-den sonra, 20 yıl Komanda Tim Komutanlığı, Paraşüt ve Kayak Eğitmenliği, Atlatıcı Eğitmenliği yapan konuşmacı Cengiz Koçak emekliliğinden sonra dünyanın çeşitli yerl-erinde başarılı atlayışlar, dereceler, rekorlar gerçekleştirdi. 5000’den fazla atlayış gerçekleştirmiş olan Cengiz Koçak heyecan dolu yaşamını “Korkunun Diğer Yüzü” başlıklı konuşmasında paylaşacak.Etkinliğin biletleri www.biletino.com dan satışa sunulacak.

TEDxReset Salon sahnesinde...

Zeytinyağında kaliteyi ve bu bilinci artırmayı hedefleyen Zeytindostu Derneği, yetkin tadım uzmanları yetiştirmek amacıyla 3. Ulusal Zeytinyağı Tadım Panelisti Eğitimi düzenliyor. 2 Haziran’da Muğla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek eğitimi Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (IOC) tarafından akredite edilen Türk ve İtalyan uzmanlar tarafından verilecek. Bugüne dek yetmişin üzerinde tadım eğitimi gerçekleştiren Zeytindostu Derneği, bu kez tadım uzmanları ve panelis-tleri yetiştirmek üzere 3. Ulusal Zeytinyağı Tadım Panel-isti Eğitimi düzenliyor. Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’ne (IOC) akredite, Organizzazione Nazionale Assaggıatori Olio Di Oliva (ONAOO) ile Zeytindostu Derneği’nden İtalyan ve Türk uzmanların, Muğla Belediyesi ve Çine Gelişim Vakfı sponsorluğunda vereceği eğitim, Muğla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde 2-5 Hazi-ran tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 5 Haziran Pazar günüyse teknik gezi ve sertifika töreni düzenlenecek.

3. Ulusal Zeytinyağı Tadım Paneli...

Page 7: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 5

Kısa Kısa

Media Markt ilk çeyrekte %21.2’lik bir artışla pazarın üzeri-nde bir büyüme elde ettiGfK Türkiye 2016 Birinci Çeyrek Sonuçları’na göre, Türkiye’de elektronik perakende pazarı, bir önceki yıla kıyasla %13.6 büyürken; MediaMarkt %21.2’lik bir büyüme kaydetti.GFK, tüketici elektroniği perakendesektörüneilişkin 2016 yılı ilk çeyrek verilerini açıkladı. Sonuçlara göre, Türkiye’de elektronik perakende pazarı, bir önceki yıla kıyasla %13.6

Media Markt 2016 1. çeyrek sonuçları...

Koç Holding, 2016 yılının ilk çeyreğinde konsolide ba-zda toplam 14.1 milyar TL gelir elde ederken, 515 milyon TL ana ortaklık payı net dönem kârı gerçekleştirdi. Koç Holding’in ilk çeyrek finansal sonuçlarını değerlendiren Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, “Topluluk Şirketlerimiz yılın ilk çeyreğinde gösterdikleri performans ile sektörlerinin itici gücü olmayı sürdürdüler. Gururla if-ade etmek isterim ki, son dört yılda gerçekleştirdiğimiz yaklaşık 26 milyar TL yatırım ile ülkemiz ekonomisinde büyümenin yapı taşlarından biri olduk. Bu yatırımlarımızın olumlu sonuçlarının gerek operasyonel gerekse finansal sonuçlarımıza yansıdığını memnuniyetle görüyoruz. 2016 yılında da yatırımlarımıza planladığımız şekilde devam ediyoruz. Yılın ilk çeyreğinde1.4 milyar TLyatırım yaptık.Yatırım ve ihracat odaklı stratejimiz ile büyümede sürdürülebilirliğe odaklandık. Önümüzdeki dönemde de küresel büyüme vizyonumuz doğrultusunda var gücümü-zle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.Levent Çakıroğlu: “20 bini aşkın çalışanımız ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ seminerlerine katıldı.”Koç Topluluğu’nun sadece ekonomik alanda değil,

Koç Holding 2016 1. çeyrek sonuçları...

büyürken; MediaMarkt %21.2’lik bir artışla pazarın üzeri-nde bir büyüme kaydetti.Akıllı telefonlardaki büyümenin etkisi ile sektörün en çok büyüme kaydeden kategorisi %22.6 ile yine Telekom oldu. Ayrıca küçük ev aletleri, büyük beyaz eşya ve klima kat-egorilerinde de sektör kayda değer bir büyüme gösterdi. Rapora göre ilk çeyrekte %11.4 ‘lük bir küçülme ile en belirgin düşüş IT kategorisinde görüldü. Media Markt IT kategorisinde de %9.5’lik bir büyüme kaydetti. GfK’nın ilk çeyrek dönem sonuçlarını değerlendiren Media Markt Türkiye İcra Kurulu BaşkanıYenal Gökyıldırım; “Me-dia Markt olarak Türkiye’nin en çok tercih edilen çok kanallı elektronik perakendecisi olma hedefimize her geçen yıl daha da yaklaşıyoruz.Türkiye’de geçtiğimiz yıl tüketici elektroniği pazarının 2 katı büyüme gösterdik. 2016’nın ilk 3 ayını da, geçen senenin aynı dönemine kıyasla %20’nin üzerinde bir büyümeyle kapattık. Yakaladığımız bu olumlu büyüme trendini önümüzdeki dönemlerde de arttırmayı hedefliyoruz.” dedi.

toplumsal fayda yarat-mada da öncü konu-muna dikkat çeken Levent Çakıroğlu, AÇEV ve TAP Vakfı işbirliğinde yürütülen “Ülkem İçin Toplum-sal Cinsiyet Eşitliğini Destekliyorum” proje-sini Türkiye’nin dört bir yanına farkındalık seminerleri ile taşımaya devam ettiklerini be-lirtti. 20 bini aşkın Koç Topluluğu çalışanının ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ seminerlerine katıldığını anlatan Levent Çakıroğlu, “Bugüne kadar 1400’e yakın bayimiz, 4 bine yakın öğrenci ve 790’ı aşkın yerel yönetim mensubu da seminerlerimize katıldı. Koç Topluluğu olarak eşitlikçi bir toplum için üzerimize düşeni yapmayı sürdüreceğiz” dedi.

Page 8: marketing europe & anatolia Sayı: 053

6 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

İstanbul Deniz Otobüsleri’nin (İDO) Kurumsal İletişim Müdürlüğü göre-vine, kurumsal iletişim dünyasının deneyimli ve başarılı isimlerinden Hande Ergünlü getirildi. Ergünlü Mayıs 2016 itibariyle görevine baş-ladı. İstanbul Üniversitesi, İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü mezu-

nu olan Ergünlü, okul yıllarıyla birlikte çalışma hayatına da atıldı. Kariyerine Sabah ve Hürriyet gazetelerinde yaptığı muhabirlik ve editörlük görevleri ile başlayan Ergünlü, dört yıllık gazetecilik deneyiminin ardındanku-rumsal iletişim alanında çalışmaya başladı. İlk olarak CNR Fuarcılık’ta Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı ola-rak çalışan Ergünlü, 2002-2010 yılları arasında DHL Express’te sırasıyla Kurumsal İletişim Yöneticisi ve Ku-rumsal İletişim Müdürlüğü görevlerini yürüttü. Son ola-rak Akbank’ta Basın İlişkileri, İtibar ve İç İletişim Yöneti-cisi olarak görev yapan Hande Ergünlü bu görevi 5 yıldır sürdürüyordu.

İDO Kurumsal İletişim Müdürü Hande Ergünlü oldu.. Ersa Saat’in yeni Genel

Müdür’ü Cent Uğurdağ olduSaat sektörünün önde gelen markası Ersa Saat’in kaptan köşkü-ne Cent Uğurdağ geçti. Mayıs 2016 itibariyle Ersa İthalat ve Ticaret A.Ş.’nin Genel Müdü-rü olarak atanan Cent Uğurdağ, sektörde ka-

zandığı tecrübeleriyle önümüzdeki dönemde Ersa mar-kasının gelişiminde aktif rol alacak. 1963 doğumlu olan Cent Uğurdağ, 1988 yılında Avus-turya Graz Teknik Üniversite’sinden mezun oldu. 20 yılı aşkın süredir saat sektöründe çalışan Uğurdağ, bu süre zarfında Tissot, Maurice Lacroix, TAG Heuer, Blancpain, Certina, Oris gibi dünya markaların Türkiye temsilcilikle-rini yürüttü.

Ersa Saat atama...

Sermaye piyasalarının öncü ve lider kuruluşu İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’neYönetim Kurulu tarafından Genel Müdür olarak Rıza Kutlusoy’un atanmasına karar verildi.Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan Rıza İhsan Kutlusoy, 1988 yı-

lında İş Bankası’nda Stajyer Müfettiş Yardımcısı olarak göreve başladı. 1996 yılında Menkul Kıymetler Müdür-lüğünde Müdür Yardımcısı, 1998 yılında Grup Müdürü, 2002 yılında ise Müdür olarak görevini sürdürdü. 2006 yılında Galata Şubesi Şube Müdürlüğüne, 2008 yılında Risk Yönetimi Müdürlüğüne Müdür olarak atanan Kutlu-soy, 13 Nisan 2011 tarihinde Genel Müdür Yardımcılığı-na yükseltildi. Ayrıca, 2002 – 2005 yılları arası İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş., 2004 – 2007 yılları arası Takas-bankve İş Grubunun çeşitli iştiraklerinde Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinide üstlendi.

İş Yatırım’a yeni Genel Müdür...

Turner’ın Türkiye Reklam Grup

Başkanlığı görevine İlke Okay

Obuz getirildi.

Marmara Üniversitesi İşletme

Fakültesi, İngilizce İşletme

mezunu olan İlke Okay Obuz

Bimaş, Kanal D ve Star TV’de

görev yaptı. En son FOX TV

Satış Departmanı Başkan

Yardımcılığı görevini yürüten

Obuz, özellikle televizyon ve digital kanalların entegrasyonu

konusunda başarılı birçok projeye imza attı.

Yeni atama ile ilgili görüşlerini dile getiren Turner Türkiye, Orta

Doğu, Kuzey Afrika, Yunanistan ve Kıbrıs Genel Müdür ve

Başkan Yardımcısı Tarek Mounir; “İlke Okay Obuz, uzun yıllar

bu sektörde çalışmış ve önemli projelere imza atmış değerli

bir isim. Medya sektöründeki önemli deneyimi ve bilgi birikimi

ile Turner Türkiye’nin reklam-satış faaliyetlerini hedeflenen

düzeye taşıyacağına inanıyorum. Turner grubuna katıldığı için

mutluyuz” dedi.

Turner Türkiye Reklam Grup Başkanı İlke Okay Obuz...

Page 9: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 7

Kısa Kısa

2016 yılı ilk çeyrek döneminde verilen yapı ruhsatlarıbina sayısında %28,0artış yaşandı. İnşaat sektöründeki hareketlenme ile yaşanan bu artış yılın geri kalanı için umutları artırdı. Türkiye İMSAD tarafından her ay yayınlanan Sektör Raporu, mayıs ayında iyimser tablolar çiziyor. Mayıs

2016 1. Çeyrek’te Alınan Yapı Ruhsatları...2016 Sektör Raporu’na göre belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların 2016 yılının ilk üç ayında bir önceki yıla göre artış yaşandı. Artışlarbina sayısında %28,0, yüzölçümünde %31,6, değer olarak %38,5 ve-daire sayısında %34,7 oranında oldu.Yapı ruhsatı verilen binaların 2016 yılı Ocak-Mart aylarında toplam yüzölçümü 52,1 milyon metrekareolurken,bu rakamın 28,2 milyon metrekaresini konut, 13,0 milyon metrekaresini konut dışı ve 10,8 milyon metrekaresini ise ortak kullanım alanı oluşturdu.Kullanma amacına göre, 37,9 milyon metrekare ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı bina-lar sahip olurken, bunu 3,2 milyon metrekare ile ikamet dışıdiğer binalar izledi. Toplam 248 bin 925 dairenin 223 bin 421’i özel sektör, 21 bin 229’u devlet sektörü ve 4 bin 275’i yapı kooperatifleri tarafından alındı. Daire sayılarına göre verilen yapı ruhsatlarında ise İstanbul 67 bin 543 adet ile en yüksek paya sahip olurken, 18 bin 160 adet ile Ankara ikinci ve 15 bin 129 adet ile İzmir üçüncü sırada yer aldı.

Sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalarını tüm hızıy-la sürdüren Arçelik A.Ş., Dünya Çevre Günü’ne dikkat çekiyor. COP21 hedefleri çerçevesinde,Dünya Bankası tarafındandiyalogları artırmak amacıyla Viyana’da dü-zenlenen “DialogueForClimate Action (İklim Hareketi Diyaloğu)” etkinliğineArçelik A.Ş.Genel Müdürü Hakan Bulgurlu da katıldı. Arçelik A.Ş. etkinlik çerçevesinde ‘İk-lim Hareketi Diyaloğuna Yönelik Prensipler’e imza atan taraflardan birisi oldu.İklim değişikliğiyle mücadele amacını taşıyan ulusal ve uluslararası girişimlerde aktif bir rol oynadıklarını belirten Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Hakan Bulgurlu, büyüme ve rekabet konularında da bu konudaki proaktif yaklaşımın faydasını gördüklerini söyledi. Bulgurlu, “Tüm globalü-reticilerin emisyonlarını düşürme ve iklim değişikliğiyle mücadelede önemli sorumlulukları olduğuna inanıyo-ruz. Ürünlerde enerji verimliliğini arttırmak, Uluslarara-sı Enerji Ajansı (IEA)’na göre iklim değişikliğine karşı mücadelede çok etkin bir yöntem. Biz de bu konuda, BM Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 2010-2015 arasında yürütülen Türkiye’de Enerji Verimli Ürünlerin Piyasa Dönüşümü Projesi’nin ortağı olarak önemli ça-

İklim Hareketi Diyaloğu...

lışmalar yürüttük. Arçelik A.Ş.’nin imza attığı ‘İklim Hareketi Diyaloğuna Yö-nelik Prensipler’, hükümetlerin, özel sektörün, iklim deği-şikliğinin etkilerini azaltmak adına birlikte çalışmasını ve özel sektörün, iklim değişikliğini ele alan politikalarda ve programlarda daha aktif rol almasını kolaylaştırmak adı-na Dünya Bankası tarafından lanse edildi. Hükümetler ve özel sektör ortaklarının başlıca küresel krizlerle başa çıkmak amacıyla planlar ve çözümler uygularken, küre-sel, yerel ve ülke düzeyindeki müzakerelere kılavuzluk etmesini kapsayan prensiplere Arçelik A.Ş.’nin yanı sıra 12 uluslararası kuruluş imza attı.

Page 12: marketing europe & anatolia Sayı: 053

10 / marketing europe & anatolia

Teknoloji

Pentax K-1...PENTAX K-1 dijital SLR fotoğraf makinesini piyasaya sundu.Beğenilen PENTAX K dijital SLR fotoğraf makineleri serisi-nin ‘amiral gemisi’ modeli olarak geliştirilen bu yeni model, fotoğraf meraklılarının ve profesyonellerin sanatsal çalışma-ları için gereken süper yüksek çözünürlüklü görüntüler sun-mak amacıyla boyut olarak 35mm filmin tam görüntü alanına eşit geniş bir CMOS görüntü sensörü içerir.Dahili GPS’e sahip, yüksek performanslı bir CMOS görüntü sensörü ile donatılan (35.9mmx24.0mm) ve yaklaşık 36.4 megapiksel ve özgün PENTAX görüntüleme teknolojileri ile desteklenen PENTAX K-1, gri tonlaması açısından zen-gin ve sunulan yüksek duyarlılık açısından kusursuz süper yüksek çözünürlüklü görüntüler sağlar.PENTAX K-1, büyük görüntü sensörü sayesinde 35mm orta boy bir fotoğraf maki-nesi ile aynı derinliği sağlayarak kullanıcının bokeh (defokus ya da resim arka planındaki bulanıklık) etkisini öncekinden daha etkili bir şekilde yaratmasına olanak tanır.Fotoğraf ma-kinelerinin geliştirilmesi alanında on yıllar içinde biriken eş-siz PENTAX teknolojilerini daha da geliştiren PENTAX, K-1’i pek çok son teknoloji özellikle donatmıştır.Yeni nesil titreşim azaltma mekanizması, beş eksenli hareketiyle titreşim etki-

sini etkili biçimde azaltarak beş enstantaneye kadar titreşimi telafi eder.Ayrıca bu mekanizma, görüntü sensör ünitesini bir piksel kaydırarak süper yüksek çözünürlüklü dijital görüntü-lemeye de olanak tanır. Ayrıca K-1, LCD monitör üzerinde makinenin yönünü gösteren Elektronik Pusula,fotoğrafçının hareketlerini izleyen GPS günlüğü ve GPS verilerini makine-nin SR mekanizmasıyla bir araya getirerek gök cisimlerinin izlenmesini ve fotoğraflanmasını kolaylaştıran ASTRO TRA-CER gibi bir dizi başka benzersiz araç da sunar.

Samsung Ayna Ekranlar...Samsung Electronics, ayna ekranının ilk ticari kurulu-munu Seul’de (Kore) Leekaja Hairbis saç tasarım salo-nunda gerçekleştirdi. Leekaja Hairbis salonu, Samsung’un 55 inç ayna ekranlarını kullanarak müşterilerine kişiye özel hizmet sunabilecek. Salon, doğrudan ayna ekranlar-dan müşterilerine farklı saç stilleri ve renkleri konusunda danışmanlık hizmeti verebilecek ve son trendleri göstere-bilecek.İşletmelerin, müşterilerine interaktif bir ortam suna-bilmelerine imkân tanıyan Samsung’un ayna ekranları, Dünya Tüketici Elektroniği Fuarı CES 2016 ve Avrupa En-tegre Sistemler Fuarı ISE 2016’da ziyaretçilerden yoğun ilgi görmüştü. Samsung, ilk ticari kurulumunu gerçekleştirdiği ayna ekranların önümüzdeki dönemde moda, mobilya, iç mekân tasarımı ve perakende başta olmak üzere farklı sektörlerde kullanımının artacağını öngörüyor. 55inç ayna tasarım mod-eli, 2016’nın üçüncü çeyrek dönemi itibariyle tüm dünyada satışa sunulacak.Daha fazla bilgi için https://news.samsung.com/global/samsung-unveils-first-commercial-installation-of-its-mirror-display adresini kulla-nabilirsiniz.

Page 13: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 11

Teknoloji

Evini önce 3D tasarla...

Dassault Systèmes, ev ortamını hayal etmenizi ve yönet-menizi sağlayan tüketicilere yönelik Homebyme 3D deneyi-minin tarayıcı tabanlı sürümünü piyasaya sürdü. Homeby-me, ev mobilyaları ve iç mekan dekorasyonu projelerinizi dönüştürmek, bu dönüşümü gerçekçi bir 3D ortamında gör-selleştirmek, tüketiciler ile ev profesyonelleri arasında ileti-şim kurmak amacıyla kapsayıcı ve etkileşimli bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Bunun için ise 3DVIA uygulamalarından faydalanıyor.Teknoloji, tüketicilere giysileri, takıları ve diğer eşyalarını özelleştirmeleri için güç verirken Homebyme’in web üzerindeki sanal uygulamaları bu becerileri evinize taşı-yor. Kullanıcılar, satın almaları, projeleri veya tadilatlarından

önce kişiselleştirilmiş mobilyalarını, döşemeyi, duvarları, yerleştirmeleri ve tasarımları çevrimiçinden sanal olarak gö-rüntüleyebiliyor. Mobilyalar marka, tür, renk veya kumaşları-na göre filtrelenebiliyor. Odalar özel aydınlatma altında veya farklı arkaplanlarla çevrelenmiş olarak görülebiliyor. Yüksek çözünürlüklü işleme veya Cardboard sanal gerçeklik dene-yimi gibi talep üzerine bulut tabanlı hizmetlerle Homebyme, tüketicilerin yeni evlerini dakikalar içinde hayata geçirmeleri-ne olanak sağlıyor. Dassault Systèmes’ten Homebyme hak-kında daha fazla bilgi için: www.homebyme.com/new-experience

Online Kesintisiz Güç Kaynağı...enerji ile besliyor. Elektrik faturalarında ve işletme maliy-etlerinde tasarruf sağlıyor.0.99 aktif giriş güç faktörü düzelt-mesi sayesinde şebekenize ek kompanzasyon yükü getir-mez ve elektrik faturalarınızda tasarruf sağlar. Daha fazla güç veren, online çalışan UPS Newtech Pro II X9 serisinin yüksek çıkış güç faktörünün 0,9 olması UPS’lere %28 daha fazla güç veriyor ve daha fazla elektrik/elektronik cihazları destekliyor. Yüksek performans ve mikro işlemci desteğiCPU kontrollü kontrol kartı, dijital yapı ve yüksek hız sayes-inde UPS’in aşırı yük, kısa devre, düşük-yüksek gerilim ve aşırı ısı gibi koruma fonksiyonlarını zamanında yaparak tam koruma sağlar. Çok fonksiyonlu LCD ekran Kolay okunabil-ir çok fonksiyonlu LCD ekranı sayesinde giriş-çıkış voltaj frekans bilgileri, akü kapasitesi, yük yüzdesi ve alarmlar ko-layca izlenebiliyor.Gerçekleştirdiği enerji tasarrufuyla hem kullanıcıların bütçe-sine hem de doğaya katkı sağlayan Newtech Pro II X9 online kesintisiz güç kaynağı modellerini, Türkiye’nin önde gelen bilişim dağıtıcıları, teknoloji mağazaları, yapı marketlerinde ve Tunçmatik’in online satış mağazası http://shop.tuncmatik.com/ adresinde bulabilirsiniz.

Tunçmatik,profesyonel işletmelere yönelik gerçek çift dönüşümlü online teknolojiye sahip Newtech PRO II X9 kes-intisiz güç kaynakları serisini duyurdu.Tunçmatik’in Newtech Pro II X9 online kesintisiz güç kaynağı serisinde 1 kVA, 2 kVA ve 3 kVA olarak üç farklı kapasite seçeneği bulunuyor. Özellikle bilgisayar ve diğer cihazlar için en uygun seçim olan online UPS’ler, hassas cihazları şebekenin olumsuz etiklerinden filtrelenmiş temiz

Page 14: marketing europe & anatolia Sayı: 053

12 / marketing europe & anatolia

Medya Dünyası

Yazılı Basında Görev Değişiklikleri• Hürriyet gazetesi köşe yazarı Selahattin Duman, gazete ile yollarını ayırdı.• Akşam gazetesinde 21 yıldır Sorumlu Yazı İşleri Müdürü gö-revinde bulunan gazeteciMustafa Dolu görevinden ayrıldı.• Uzun zamandır Angutyus mahlası ile OT Dergisi için yazılar kaleme alan Fatih Akderedergiden ayrıldığını açıkladı.• Medyada ses getiren röportajlara imza atan başarılı isim Alev Gürsoy Cimin Posta Gazetesi ile anlaştı.• Genel Müdürlük görevini Veyis Ateş’in yürüttüğü Haber-türk Televizyonu’nun İstanbul İstihbarat Servisi ile Habertürk Gazetesi’nin Haber Merkezi birlikte çalışacak. Gazete Haber-türk muhabiri Şefik Dinç İstihbarat Şefliği görevine atandı.• Milliyet Gazetesi ile yollarını ayıran Kadri Gürsel Cumhuriyet gazetesi ile anlaştı.• Dünya Gazetesi Emlak Editörü Yavuz Karaman, 11 Mayıs Çarşamba gününden itibaren Posta Gazetesi’nde Emlak Ko-ordinatörü olarak görev alacak.• Hürriyet’te 30 yıldır aşkın süredir görev yapan Doğan Haber Ajansı Kocaeli Bürosu ŞefiMustafaBağdiken ajansla yollarını ayırdı.• Cumhuriyet’in yazar kadrosu ara-sında olan deneyimli diplomasi yazarı Semih İdizgazeteyle yolları ayrıldı.• Cumhuriyet gazetesinde Haber Koordinatörü olarak görev yapan Murat Sabuncu, Yayın Koordinatör-lüğü görevine getirildi.• Hürriyet gazetesi köşe yazarı Se-lahattin Duman, gazete ile yollarını ayırdı.• İsrail’in önemli gazetecilerinden Haaretz gazetesi yazarı Gideon-Levy, artık Anadolu Ajansı için ana-lizler yazacak.• Yeni Yüzyıl gazetesindeki Yayın Danışmanlığı görevini yürüten Atilla Güner görevinden ayrıldı.• Ali Çolak Yarına Bakış gazetesinin yazar grubuna dahil oldu. Çolak, ilk yazısıyla 14 Mayıs Cumartesi okurlarıyla buluştu.• Cumhuriyet gazetesinde köşe yazıları kaleme almaya devam eden, medya sektörünün deneyimli ismi Emre Kongar Bavul Dergi ile anlaştı.• Cumhuriyet gazetesi, ekonominin usta kalemlerinden o isim-le 24 yıl aradan sonra yeniden anlaştı. Cumhuriyet’te günlük ekonomi sayfasını başlatan Osman Ulagaygazetesine geri döndü.• Dünya Gazetesi Emlak Editörü Yavuz Karaman, 11 Mayıs Çarşamba gününden itibaren Posta Gazetesi’nde Emlak Ko-ordinatörü olarak görev alacak.• Emine Akcan Açar, Yeni Şafak gazetesi ekonomi servisinde editör olarak göreve başladı.• Star gazetesi “Balıkçı” kod adlı köşe yazarı İlhami Işık’ı Star gazetesi köşesine kattığını duyurdu.• Lütfi Oflaz Star Gazetesi’nin yeni yazar kadrosuna katıldı. Görsel Basında Görev Değişiklikleri• CNN Türk’ün başarılı ve deneyimli editörü Saffet Yiğit Haber-türk TV kadrosuna katıldı.• Habertürk TV, Yurt Haberler Müdürü Muharrem Yıldız’ın ka-nal ile yolları ayrıldı.• Ciner Medya Grubu yönetimi Habertürk TV ile Habertürk

Görev değişiklikleri...Gazetesi’nin iki servisini birleştirme kararı almıştı. İşte bu iki servisin İstihbarat Şefliği Gazete HabertürkmuhabiriŞefik Dinç yürütecek.• ATV haber’de 1997 yılından bu yana kameraman, muhabir ve editör olarak görev alan SerkanTahmaz görevinden ayrıla-rak kanala veda etti.• 360 TV’de Serhat Ulueren’in sunduğu Telegol programına yorumcu olarak Serdar Baligetirildi.• Uzun yıllar Flash TV, CNN Türk, Al Jazeera Türk ve 32.Gün programında kameraman şefliği yapan Kemal Soğukdere Ha-bertürk TV ile anlaştı. Soğukdere Habertürk TV’de Görsel Yö-netmen olarak görev yapacak.• Ünlü sunucu İlker Ayrık Star TV’de “İlker Ayrık’la Var mısın Yok musun?” yarışma programını sunacak.• Cnn Türk’ten Kanal D’ye transfer olan Mesut Yar’ın sunduğu “Burada Laf Çok” programı 23 Mayıs Pazartesi günü izleyiciy-le Kanal D’de buluştu.• FOX TV’de yayınlanan Görevimiz Komedi adlı güldürü prog-ramında sunucu değişikliği yaşandı. Sunucu Serhat Kılıç ya-rışmadan ayrıldı. Programın yeni Sunucusu ise Ali İhsan Varol oldu.

• Deneyimli gazeteci Mustafa Karaalioğlu’nun, TRT 1’de yayınlanan “Enine Boyuna” programındaki yorum-culuk görevi sona erdi.• Deneyimli ekran yüzü Ekin Olcayto’nun bir ay önce kadrosuna ka-tıldığı CNN Türk ile yolları ayrıldı.Medya Dünyasından Diğer Haberler•Dünya yazarı Alaattin Aktaş’a Ekono-mi Muhabirleri Derneği (EMD)’den en iyi köşe yazısı ödülü verildi.•Okan Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu ‘2015 Meslek Başarı Ödülleri tö-reninde Star TV Genel Müdürü Ömer Özgüner ‘En Başarılı Medya Yönetici-si’ ödülüne layık görüldü.•İletişim Araştırmaları Derneği’nin

(İLAD) her sene kadın gazetecilere verdiği İLAD Müşerref He-kimoğlu Başarı Ödülü’nün bu seneki sahibi Damla Yur oldu.•30 Ekim 2009’da yayın hayatına başlayan Arka Pencere der-gisinin yayın hayatına devam etmeyeceği duyuruldu.•Yeşilçam’ın önemli isimleri arasında olan ve Beyaz TV “Söy-lemezsem Olmaz” programının yorumcusu Oya Aydoğan te-davi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.•Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurumunca TRT’de düzen-lenen 8.TRT Belgesel ödülleri düzenlenen törenle sahiplerini buldu.• Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin ilk İdare Müdürlerinden, Sü-rekli Basın Kartı sahibi, TGC üyesi Bülent Çanga vefat etti.• Uzun yıllar Tercüman gazetesinde karikatürist olarak çalışan spor tarihçisi Vala Somalıhayatını kaybetti.• Dünyadaki otomobil sektörüne yön veren yayınlardan “Top-Gear” dergisi, “Adam Medya” bünyesine katıldı.• Sisi’ lakaplı Seyhan Soylu’nun sahibi olduğu Business Chan-nel Türk kanalına yönelik icra takibi başlatıldı.• Hayat Tele-vizyonu, RTÜK’ten gelen “uyarı” yazısı doğrultusunda ismini değiştirdi. Kanal yayın hayatına Hayatın Sesi olarak devam edeceğini açıkladı.• Türkiye Foto Muhabirleri Derneği tarafın-dan hazırlanan ‘Yılın Basın Fotoğrafı 2016 Ödülleri’ törenle sahiplerini buldu.

Page 15: marketing europe & anatolia Sayı: 053

Medya Dünyası

marketing europe & anatolia / 13

Page 16: marketing europe & anatolia Sayı: 053

14 / marketing europe & anatolia

Röportaj

- Dünya süt günü ilk ne zaman kut-lanmaya başlandı ?Uluslararası Sütçülük Federasyonu tarafından 1956 yılında alınan kararla 21 Mayıs Dünya Süt Günü olarak ka-bul edilmiştir. Ülkemizde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca 1991 yılında başlatılan “Süt Tüketimini Artırma Kam-panyası” çerçevesinde 21 Mayıs Dünya Süt Günü ve bu tarihi kapsayan 21-26 Mayıs tarihleri de Dünya Süt Haftası olarak kutlamaktadır. Dünya Süt Günü ve hafta boyunca yapılan etkinlikler ile süt ve süt ürünlerinin insan sağlığına olan olumlu etkileri hakkında toplumu bilinçlendirmek ve süt tüketimini teşvik etmek amaçlanmaktadır.Sağlıklı bir yaşamın temel gereksinim-lerinden biri de vücudunun ihtiyacı olan enerji ve besin öğelerinin her gün ye-terli ve dengeli bir şekilde tüketilmesidir. Mucizevi gıdalar arasında yer alan süt, kemik sağlığını korumada oldukça etki-lidir. Süt ve süt ürünleri, insan yaşamı-nın her döneminde, tüketilmesi gereken

elzem besinlerden biridir.Ayrıca, süt üzerine yapılan araştırma-larda kan basıncını ve hipertansiyonu dengelemeye yardımcı olduğu görül-müştür. Fonksiyonel bileşiklerle zengin-leştirilmiş süt kaynaklı besinler ise kan-ser, koroner kalp hastalığı, osteoporoz ve gıda alerjisi başta olmak üzere bir-çok hastalığı önlemektedir. Çalışmalar yoğurt, süt ve peynirin kanser riskini azalttığını ortaya koymuştur. Süt ürün-lerindeki zenginleştirilmiş prebiyotik ve probiyotikler ile bağırsak sağlığını koru-mak, sindirimi kolaylaştırmak ve bağı-şıklık sistemini kuvvetlendirmek hedef-lenmektedir. Yüksek kalsiyum kaynağı olan süt ve süt ürünleri, osteoporozu önlemede de fayda sağlamaktadır.- Türkiye’de süt ve süt ürünleri tüke-timi diğer ülkelerle karşılaştırır mısı-nız?Ülkemizde süt ve süt ürünleri tüke-timi gelişmiş ülkelerin gerisindedir. Aradaki tüketim farkı, özellikle içme sütünde belirgin bir şekilde görülmek-

Dünya Süt Günü... Dünya Süt Günü...

Uluslararası Sütçülük Federasyonu tarafından 1956 yılında alınan kararla 21 Mayıs Dünya Süt Günü olarak kabul edilmiş-tir. Ülkemizde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca 1991 yılında başlatılan “Süt Tüketimini Artırma Kampanyası” çerçe-vesinde 21 Mayıs Dünya Süt Günü ve bu tarihi kapsayan 21-26

Mayıs tarihleri de Dünya Süt Haftası olarak kutlamaktadır.

[email protected]

Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri DerneğiYönetim Kurulu BaşkanıHarun Çallı

Page 17: marketing europe & anatolia Sayı: 053

Dünya Süt Günü... Dünya Süt Günü...

Page 18: marketing europe & anatolia Sayı: 053

ğurt, ayran, kefir vb. süt ürünlerini tüke-tenlerin oranı %55, peynir tüketenlerin oranı %76’dır.Tüm dünyada sağlık otoritelerinin ortak kanaati, içme sütü, peynir, yoğurt, ay-ran, tereyağı, dondurma gibi süt ürün-leri tüketiminin arttırılması gerektiği yö-nündedir. Yeterli ve dengeli beslenme düzeyinin yükseltilerek, insan sağlığı-nın korunmasında süt ve süt ürünlerinin özel ve önemli bir yeri olduğuna işaret eden uzmanlar, çocukluk döneminden itibaren tüketilmeye başlanmasının, hem sağlıklı nesillerin yetişmesine hem de ileriki yaşlar için tüketim alışkanlığı kazanılmasına yardımcı olacağı nokta-sında tavsiyelerde bulunmaktadır.Bu bakımdan hükümetimizin uygula-maya koyduğu Okul Sütü Projesi çok önemlidir. - Ambalajlı süt ve süt ürünleri tüketi-minin önemi anlatır mısınız?Sütler işlenme durumuna göre çeşitlere

tedir. Birçok Avrupa Birliği ülkesinde ve Avustralya’da 100 kg’ı aşan, ABD ve Kanada’da ise 100 kg’a yaklaşan yıllık kişi başına içme sütü tüketimi Türkiye’de henüz 24 kg’dır. Türkiye’de kişi başına tüketilen süt miktarı süt eş-değeri olarak ortalama yılda 237 kg kadar tahmin edilmesine karşın, hane halkı besin tüketim araştırmaları, yıllık tüketimin birey başına 65 kg civarında olduğunu göstermektedir. Dünyada or-talama 110 kg olan bu miktar; Asya’da 75 kg, Avrupa’da 270 kg, AB’de 288 kg, Kuzey Amerika’da 254 kg, Güney Ame-rika 165 kg, O. Amerika 101 kg, Afrika 49 kg, Okyanusya 217 kg, İsrail’de 150 kg, İtalya’da 184 kg, Hollanda’da 574 kg kadardır.2010 yılında yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırmasına göre genelde %20 oranında haftada 1-2 kez süt tü-ketildiği görülmüştür. Türkiye genelinde her gün süt tüketenlerin oranı %56, yo-

16 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Birçok Avrupa Birliği ülkesinde ve Avustralya’da

100 kg’ı aşan, ABD ve Kanada’da ise 100

kg’a yaklaşan yıllık kişi başına içme sütü tüketimi

Türkiye’de henüz 24 kg’dır. Türkiye’de kişi başına tüketilen süt miktarı süt eşdeğeri olarak ortalama yılda 237 kg kadar tahmin edilmesine karşın, hane

halkı besin tüketim araştırmaları, yıllık tüketimin

birey başına 65 kg civarında olduğunu

göstermektedir.

Page 19: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 17

ayrılmaktadır. Bunlar sırasıyla; çiğ süt, pastörize süt ve UHT süttür. Pastörize edilmiş sütlerin en önemli özelliği soğuk ortamlar da muhafaza edilmiş olması ve günlük tüketilmesi gerektiğidir.UHT sütler ise çok özel ve oldukça pahalı teknolojik koşullarda sterilize edilerek, steril ambalaj malzemesiyle paketlenerek elde edilmiş süt çeşidini oluşturmaktadır.Yapılan araştırmalarda uzun ömürlü sütlerin doğal olmadığı için sağlıksız olduğu inancının çok yaygın olduğu dü-şünülmektedir. Bu inancın aksine uzun ömürlü sütler, çiğ sütlere göre daha

sağlıklı sütlerdir. Sağlıklı süt tüket-mek, UHT ve pastörizasyon yöntemleri mümkündür.Ülkemiz süt ve süt ürünleri üretimi ba-kımından dışarıya bağımlı bir ülke de-ğildir. 2015 yılındaki yaklaşık 19 milyon ton çiğ süt üretimi ile dünyanın 8. büyük süt üreticisi olan Türkiye; günden güne büyüyen ve gelişen, AB Gıda ve Veteri-nerlik Ofisi (FVO) raporlarında yer alan ifadeyle “yüksek standartlara sahip” bir süt ve süt ürünleri sanayine sahiptir.Ülkemizde süt ve süt ürünleri üretimi yapan 135’den fazla firmayı çatısı altın-da toplayan Ambalajlı Süt ve Süt Ürün-leri Sanayicileri Derneği’nin (ASÜD) en temel önceliği insan sağlığının ko-runması ve geliştirilmesidir. Gıda gü-venliğinin sağlanmasında, dolayısıyla insan sağlığının korunmasında ve ge-liştirilmesinde “Ambalaj” kilit rol oynar. Ambalajlı süt ve süt ürünleri, çiğ sütün elde edildiği hayvandan başlayarak tü-keticiye ulaştırılıncaya kadar her saf-hada kontrol edilir. Üretimin her aşa-ması maksimum hijyen koşullarında gerçekleştirilir, ürünlerin besin değer-leri ve kalitesi korunur. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından onay almış işletmelerde üretilen, “Kalite” ve “Gıda Güvenliği” denetiminden geçmiş amba-lajlı süt ve süt ürünleri, insan sağlığına zararlı mikroorganizmalar içermez, mu-hafaza koşullarına uyulduğu takdirde son kullanma tarihine kadar tazeliğini korur.

Röportaj

Gıda güvenliğinin sağlanmasında, dolayısıyla insan

sağlığının korunmasında ve geliştirilmesinde

“Ambalaj” kilit

rol oynar.

Page 21: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 19

Köşe

E-ticaret her geçen gün yaygınlaşıyor. Tekstil ürünleri, teknoloji ürünleri, ofis ürünleri, yiyecek içecek, emlak derken tatil de iyiden iyiye internetten satın alınmaya başladı.

En son neredekal.com otel arama sitesi TV reklamıyla karşımıza çıktı. Aslında neredekal.com sitesi Mart 2007'den beri yayında. 2010 yılında Türkiye'de turizm alanında en çok tercih edilen ilk 3 internet sitesi arasında yerini almasının ardından Haziran ayında Türkiye'nin en büyük internet yatırım şirketlerinden iLab Ventures ile çok daha geniş bir perspektif ve güç katacak bir ortaklık yapmış. Ve mayıs ayında televizyon reklam filmi ile hepimizin evlerine girmeyi başardılar. Evlere girmeyi başardılar ama zihinlerimize girmeyi başarabildiler mi ondan pek emin değilim. Öncelikle reklam yüzü olarak Muazzez Abacı iyi bir seçim mi? İnternetten tatil seçenekleri araştıran ve satın alan kitle ile Muazzez Abacı hayran kitlesi birbiriyle örtüşüyor mu?Daha önce rol aldığı açken kendini assolist zanneden "Snickers" çikolata reklamı hala akıllardayken neredeyse aynı kıyafetle başka bir markanın yüzü olarak ekrana gelmesi kafa karışıklığına neden olmuş. Üstelik ağırbaşlı konuşmalarıyla hatırladığım Muazzez Abacı, Yedigün reklamındaki Nurella (Nur Yerlitaş) gibi oynayınca hepten karmaşık bir iş çıkmış ortaya.

Arda'nın rol aldığı Opet'in son reklamına bayıldım. Arabadaki yaşlı teyzeyle ve motosikletliyle diyaloglarına çok güldüm. Oyunculuk güzel, replikler güzel, çekimler güzel olunca ortaya iyi bir iş çıkmış. Popçu musun diye soran teyzeye Arda yok topçuyum diyor. Teyzenin "olsun üzülme" cevabı çok tatlı :)

Takım otobüsüne yetişme çabalarında yolda rastladığı motosikletli sahnesini çok beğendim. Bakışlar, mimikler harika. "Baksana hayvan gibi trafik var" sözleri de ayrı

Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]

bir komiklik katmış. Reklamı anlatmıyorum, lütfen izleyin, kendiniz karar verin.

Persil çamaşır deterjanı reklam filmlerinde yıllardır Pınar Altuğ Atacan'la birlikte çalışıyor. Pınar Altuğ bana hep prenses gibi tavırlarıyla nazik, hoş gelmiştir. Bir dönem çok çalkantılı geçen özel hayatında biraz tırnaklarını çıkaran kediler gibi davransa da Yağmur Atacan'la evlendikten sonra yine prenses moduna geri döndü. Güzel, çalışkan, azimli ve aynı zamanda evli, çocuklu kadınları seviyorum. Pınar da hem çalışkanlığı, hem de eşi ve kızıyla iyi bir aile yaşantısı ile beğendiğim ünlülerden. Persil'in son reklam filminde kızı Su ile birlikte kamera karşısına geçti. Su'nun kamera karşısında oldukça başarılı. Pınar Altuğ kızı ile birlikte oynaması konusunda "Marka, dünya çapında anne - çocuk reklamı çekiyordu. Gerçek olması için kızımla oynadım" şeklinde konuştu.

Geçen akşam evde mutfakta meyve tabağı hazırlıyorum, içerden de televizyonun sesi geliyor. Reklamlar başlayınca algıda seçicilik konusu hemen devreye giriyor ve sese kulak kabartıyorum. Ofis üzülür, ofis içine ağlar gibi bişeyler duydum, bu ne acaba diye hemen salona koştum. Allah'tan mutfakla salonla yanyana da reklamı kaçırmadım. Ofix'in dev sarı kol reklamıyla tanışmamız böyle oldu :)Farklı bir tarz, farklı bir bakış açısı. Ben beğendim.

Bu sayıdaki yazım başta canım babam olmak üzere bu yıl babalar günün ilk kez kutlayacak olan Beril'in babası Ahmet, Ela'nın babası Can ve Rüzgar'ın babası Deniz için.

Babalar gününüz kutlu, mutlu olsun.

kelebeğin fırtınası)(

Bu kimin reklamı!

Page 22: marketing europe & anatolia Sayı: 053

20 / marketing europe & anatolia

Reklam Dünyası

Buradan dijitale nasıl gideriz?...Üniversitelerin ekonomi, işletme, iletişim bölümleri 3. ve 4. sınıflarında okuyan, yeni mezun olmuş öğrenciler dijitali, sektörün uzman isimleriyle iki haftalık Algida UniChallange + Dijital Öğrenci İşleri Eğitim Kampı’nda öğrenecek. ‘Eğlenerek öğrenme’’ kavramıyla hazırlanan programda öğ-renciler, dijitale nasıl gidileceğinin cevabını alacak. Katılım-cılar eğitim süresince, dijital dünyayı daha yakından tanırken başarılı markaların öykülerini ajans ve reklamverenlerin ağ-zından dinleme şansı yakalayacaklar. Beşer kişilik gruplar halinde mentorlarıyla birlikte Algida’nın vereceği gerçek bir brief’le çözümler geliştirerek kendi proje-lerini üretecekler. Çeşitli eğlence aktivitelerinin olduğu prog-ram kapsamında katılımcılar balık tutmayı bile öğrenecek.İlki geçtiğimiz yıl düzenlenen eğitim bu sene 20 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında yine Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin desteğiyle, Güney kampüsün-de gerçekleşecek. Dijitalin deneyimleneceği etkinlik için son başvuru tarihi 6 Haziran. 12 gün sürecek eğitim kampına katılan ekiplerden başarılı olanlar ödüllendirilecek. İlk 3’e giren ekip üyeleri 1 aylık staj imkânı elde edecek. Ay-rıca birinci olan ekip üyeleri Pegasus’tan birer adet yurtiçi

gidiş geliş uçak biletinin de sahi-bi olacak. Katı-lımcıların yemek ihtiyaçları Maxus Türkiye tarafın-dan karşılanacak. Şehir dışından gelenler Boğaziçi Üniversitesi ’nin yurtlarında kalabi-lecek.Geçen seneki 50 katılımcıdan 34’ünün kamp sonrasında staj ve iş imkanı bulduğu eğitim bu yıl da sektörün insan kaynağı açığına önemli bir destek oluşturacak.Etkinlik ile ilgili ayrıntılı bilgi için: www.unichallenge.net

Burda Gol Yemezsin...“BP ile artık aile gibi olduk, bu uzun soluklu çalışmada bir kez daha birlikte olmaktan büyük keyif aldım. Rüştü ve Burak ile de iyi bir takım olduk” dedi.Dünya spor gündeminin futbola odaklanacağı Euro 2016 öncesinde yayına giren reklam filminde rol alan efsane-vi milli kaleci Rüştü Reçber ise ilk kez oğlu ile birlikte ka-mera karşısına geçti. Futbol eğitimi alan 9 yaşındaki Burak, reklamda BP pompacısına şut çekerek izleyicinin karşısına çıkıyor.BP istasyonlarında sunulan hizmetin sıcaklığına ve güven duygusuna aile kavramını öne çıkararak vurgu yapan yeni kampanya filmi, BP’nin istasyonlarındaki hız ve servis ka-litesini de “Hizmet Işık Hızında, BP’de herşey yolunda” sloganıyla ön plana çıkarıyor.Kampanya hakkında konuşan BP Türkiye Akaryakıt Ülke Müdürü Martin Thomsen“BP olarak önceliğimiz sürücül-ere en iyi standartlarda hizmet vermek. Onların ve ailelerininmutluluğunu işimizin merkezine koymaya devam edeceğiz” dedi.“Burda Gol Yemezsin” reklam filmi, BP’nin bayileriyle birlikte ortak hedef olarak belirlediği “müşteri odaklılık” stratejisi çerçevesindeki iletişiminin de devamı niteliğinde.

BP’nin “Burda Gol Yemezsin” adını verdiği son k a m p a n y a s ı n ı n reklam filminde, eski milli kaleci Rüştü Reçber ve 9 yaşındaki oğlu Burak, BP reklam yüzüMustafa San-dal ile birlikte ka-mera karşısına geçti.“Burda Gol Ye-mezsin” adı verilen reklam filmi BP-Mustafa Sandal birlikteliğinin 8. filmi

ve bu anlamda sektör içinde eşine sık ratlanmayan uzunluk-ta bir işbirliği niteliğinde. Reklam filminde ayrıca,Sandal’ın bu kampanya için özel olarak bestelediği “Burda Gol Yemez-sin” melodisi de kullanıldı. Bir kez daha BP reklam filminde rol alan Mustafa Sandal,

Page 23: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia /21

Reklam Dünyası

Gülse Birsel Markafoni’den Giyindi...Markafoni’nin reklam kampanyasının ilk serisinde ünlü oyuncu ve yazar Gülse Birsel yer aldı. Gülse Birsel, 12-20 Mayıs tarihleri arasında Markafoni’de geçerli olan “Gülse Markafoni’den giyindi” kampanyası için Markafoni reklamın-da giydiği kombinlerle keyifli bir moda çekimi yaptı.Dünyaca ünlü markaları bünyesinde barındıran Markafoni’nin “Akıllı İnsanlar için Alışveriş” reklam kampanyasının ilk serisi yayımlandı. İnternetten alışverişin esprili bir şekilde anlatıl-dığı reklamda yer alan ünlü oyuncu ve yazar Gülse Birsel, Markafoni’nin “Gülse Markafoni’den giyindi” kampanyası için de kamera karşısına geçti. Birsel’in reklamda tercih ettiği rengarenk parçalar “Gülse Markafoni’den giyindi” kampan-yasına ilham verdi. Pop-art konseptinde gerçekleştirilen çekim, rengarenk tiril ti-ril kıyafetlerle yazın rahatlığına vurgu yapıyor. Gülse Birsel’in ilkbahar-yaz sezonu için seçtiği açık mavi, kırmızı elbiseler, pembe aksesuarlar, renkli ayakkabılar, çiçekli pantolonlar, mini şortlar, çizgili etekler ve birbirinden havalı güneş göz-lükleri keyifli bir yazın habercisi oluyor.

Pepsi kör tadım testi...kolalı içecekler kategorisine uygun eğlenceli tanımlaması olarak “Adına Bakma Tadına Bak” sloganı ile yola çıkan Pepsi tadına güvendiğini, Özkan Uğur’un rol aldığı yeni reklam filmiyle duyurup herkesi Pepsi Kör Tadım Testleri’ne çağırıyor. Pepsi Kör Tadım Testi etkinlik alanlarında tüketi-cilerle buluşan Pepsi bu sayede tüketicilerin kendi tercih ettiği kola tadını eğlenceli bir şekilde bulmalarını sağlıyor. PepsiCo Kıdemli Pazarlama Direktörü Alpagut Çilingir ‘Pepsi olarak tüm Türkiye’yi kola tadını keşfetmeye davet ediyoruz ve kolalı içecekler kategorisine heyecan getirmeyi hedefliyoruz. Bunu yaparken de kör tadım testlerimizle her-kesin eğlenceli anlar geçirmesini ve Pepsi ile yaşadıkları bu deneyimden güzel anılarla ayrılmasını amaçlıyoruz’ dedi.Mayıs ayı başında üniversite festivalleriyle başlayan Pepsi Kör Tadım Testi aktiviteleri farklı şehirlerde toplam 13 üniver-sitede gerçekleştirildi. Mayıs ayı sonu itibariyle İstanbul’un

farklı meydanlarında, parklarında ve AVM’lerinde devam edecek olan kör tadım testi etkinlikleri Ramazan ile bera-ber 15 farklı şehri gezerek Anadolu’ya Ramazan eğlenceleri götürecek. Ramazan sonrasında ise Türkiye’nin en güzel ta-til yörelerinde toplam 14 sahile gidecek .

Pepsi, 1970’li yıllardan beri tüm dünyada başarı ile gerçekleştirdiği ve pazarlama derslerine konu olan “Pepsi Kör Tadım Testi” aktivitelerini Türk tüketicileri ile buluşturuyor. Esprili tarzı ve enerjisi ile sevilen sanatçı Özkan Uğur’un rol aldığı reklam filmi ile duyurulan ve üç ay boyunca Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde gerçekleştirilecek. Kör tadım testlerinin

Page 25: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 23

Köşe

Abdullah Ekşioğlu / [email protected] retorik)(

Son zamanlarda terör olaylarının da tırmanmasıyla bölücülük tartışmaları yoğun şekilde gündeme geldi. TBMM'de dokunulmazlıkların kaldırılmasına da mesnet teşkil eden bölücülük savları her kesim tarafından yüksek sesle dile getiriliyor. Kamuoyunu yönlendirmek, yapılanları haklı göstermek için yerli yersiz kullanılıyor. HDP'nin terörle mücadele kapsamında kıskaca alınması başka bir tartışmanın konusu o nedenle o konuyu burada uzun uzadıya ele almayacağım. Ancak naçizane kanaatim, terörle mücadelenin milletvekillerini yargılayarak ya da kandırılmış gençleri etkisiz hale getirerek değil, terör örgütünün kaynaklarını kurutarak, terörist devşirmede kullandığı argümanları ellerinden alarak ve lider kadrolarını ölü ya da diri acilen ele geçirip örgütle bağlarını kopartarak yapılabileceği yönündedir.

Bölücülük söylemlerine gelince yaşadığım yıllar içinde düşük ya da yüksek seviyede bölücülük yapmayan bir siyasi parti ya da ideolojiyi temsil eden çok sayıda kişiyle karşılaşma imkanı yakalayamamış olduğumu üzülerek belirtmek isterim. Maalesef ülkemizde sadece AKP hükumeti için söylemiyorum, iktidarda yer alan partiler de dahil olmak üzere herkes, bilerek kendi seçmenlerini konsolide etmek amacıyla ya da bilmeyerek ideolojik körlük nedeniyle en azından dillerinde bölücü söylemlere yer veriyorlar.

Geçmişten örnek vermek gerekirse TDK'nın dili Türkçeleştirme çalışmaları kapsamında ortaya koyduğu çalışmalar, hem cumhuriyetçi hem de bugünkü iktidar mensupları gibi yeni osmanlıcı kesimler tarafından bölücü bir dil oluşturmaya bahane edildi. Örneğin yaşı müsait olanlar hatırlayacaktır bir dönem okul sınavlarında "cevaplar" yazanlar bir kampı, "yanıtlar" yazanlar diğer bir kampı temsil ediyorlardı. Cevap yazmış yanıt yazmış ne fark eder diyebilirsiniz. Mesele bu kelime seçimlerinin özellikle ve ısrarla yapılmasıydı. Yoksa dili zengin kullanma gayretiyle ben de zaman zaman birini, zaman zaman bir diğerini tercih edebiliyorum.

AKP iktidara geldikten sonra bu bölücü dil daha da belirginleşti. Dönemin başbakanı, bugünün ise Anayasamızın 105. maddesine göre sorumsuz cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ısrarla

Arapça ve Farsça kelimeleri tercih ederek, bilinçli bir kamplaşmayı körükledi ve kullandığı terminolojiyle halkın tamamına açıklamayı konjonktürel olarak doğru bulmadığı asıl amaç ve hedefini kendi tabanına anlatmaya çalıştı.

Üniversite kampüslerine Türkçe yerleşke varken Arapça Külliye denmesi için ısrar etmesi. Bu önerisi karşılık bulmayınca oturduğu binaya külliye demeye başlaması. Her konuşmasında kendilerini müslüman olarak tanımlaması. Ermeniliği, aleviliği, ateistliği, zerdüştlüğü kötü ve öteki olarak anlatması. Türkiye'nin tamamının cumhurbaşkanı olması gerekirken her konuşma metninde biz ve diğerleri ayrımını koyması. Sürekli diğerlerini aşağılayıp, kamuoyu önünde adeta vatan haini gibi yaftalaması. Her konuda kendine has bir dil oluşturup taraftarlarını o dili kullanmaya zorlaması. Örneğin Türkçe adının kısaltması IŞİD terör örgütü olan bir örgütten ısrarla Arapça adının kısaltmasıyla bahsetmesi.

Toplumun kanaat önderlerini, kadınlarını ve halkın kendisine oy vermemiş yüzde 48'ini sürekli aşağılayıp itibarsızlaştırmaya çalışması. Aslen birleştirici olması gereken milli bayram, kutlama ve anma günlerimizi bile verdiği önem seviyeleriyle farklılaştırıp kategorize etmesi ve kendi seçmeninin bazı günleri diğer günlerden daha anlamlı saymasına neden olarak toplumsal bir kamplaşmayı körüklemesi ve bu yazıya sığmayacak bir çok eylem ve söylemi maalesef halkın tamamının cumhurbaşkanı olarak birleştirici olması gereken bir makamda bulunan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bölücü bir politika izlediğini göstermiyor mu?

Yazımın öncesinde de belirttiğim gibi Anayasamızın 105. maddesi cumhurbaşkanımızı sorumsuzluk zırhıyla koruyor. Ancak sorumsuzluk esas olarak en büyük sorumluluktur ve Anayasamızın aynı maddesi cumhurbaşkanını vatana ihanet konusunda dokunulabilir kılıyor. Bölücü bir dil kullanmanın kin ve nefret oluşturmanın halkın bir bölümünü diğerlerine karşı kışkırtmanın vatana ihanet olup olmadığına karar vermek benim haddimi aşar, zannediyorum bunun kararını tarih verecek.

Kim bölücü?

Page 27: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 25

Kampanyalar

Anne olunca anlarsın...

Paslanmaz çelik mutfak gereçleri ve elektrikli ev aletle-ri alanında Türkiye’nin önde gelen üretici markalarından Korkmaz’ın Anneler Günü’ne özel çektiği reklam filmi ya-yında!Korkmaz’ın Anneler Günü’ne özel çektiği reklam filmi yemek hazırlayan bir annenin, meraklı kızıyla olan diya-loğunu konu alıyor. Film boyunca anne, lezzet sırlarını öğrenmek isteyen kızının sorularını yanıtlıyor. Filmin son sahnesinde ise anne kızına sürpriz yaparak önceden pi-şirdiği keki çıkarıyor. Kızının yaşadığı şaşkınlık karşısın-da annenin “anne olunca anlarsın” cümlesiyle film duygu-sal bir final ile sonra eriyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: KorkmazReklam Ajansı: ZonYaratıcı Direktör: Kerim SukanYaratıcı Ekip: Seda Erkeser, İrem Emiralioğlu, Mehtap Korkmaz, Barış KayaMüşteri İlişkileri: Selin PaltunYapım Şirketi: Depo FilmYönetmen: Burak Çaldır

Page 28: marketing europe & anatolia Sayı: 053

26 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

130. Yıldönümüne Özel Film...

Dünya çapında tam 130 yıldır “Güzelliğe Değer Katan” AVON, kadınların yanında yer alan duruşunu yıldönümü-ne özel bir filmle kutluyor. Kadınların hayatın her alanında daha güçlü olması için çalışan AVON 130 yıldır kadınların

yanında ve onlarla birlikte oluşunu özel bir filmle kutluyor. Kadınları güzelleştirirken sunduğu ekonomik özgürlük ola-naklarının yanı sıra sosyal sorumluluk projeleriyle de farkın-dalık oluşturan AVON, internet mecralarında yayınlanacak yeni filminde, marka elçileri olan sunucu Burcu Esmersoy, oyuncu Serkan Çayoğlu ve Meme Kanseri ile Mücadele elçi-si olan Ralli Pilotu Simin Bıçakçıoğlu gibi markanın değerleri-ni yansıtan güçlü isimlerin mesajlarıyla kadınlara sesleniyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: AVONReklam Ajansı: Lamba Yaratıcı Yönetmen: Özge Ekin Yaratıcı Grup Lideri: Gökhan Çardak Müşteri İlişkileri Direktörü: Selin Mitrani Müşteri İlişkileri: Uğur Zeynep Aktaş Sanat Yönetmeni: Turgay Yıldız Metin Yazarı: Zehra Başgöl Yönetmen: Gürhan Demirel Production: Dark’n Dark Post Production: Kaporta

Taç’tan reklam filmi...TAÇ, Anneler Günü’nü yepyeni bir reklam filmiyle karşılıyor. Bu yeni reklam filminde, annesine olan sevgisini farklı bir şekilde yansıtmak isteyenlere özel üç farklı nevresim dese-ni ön plana çıkıyor.Trendleri yansıtan yenilikçi ürünleriyle milyonlarca evi gü-zelleştiren TAÇ, herkesin annesine olan sevgisini anlatma yolunun farklı olduğunu biliyor ve Anneler Günü’nde üç farklı nevresim deseniyle farklı duyguları yansıtıyor. Anne-sine çiçek bahçelerini armağan etmek isteyenler, annesinin minik kuşu olarak kalmaktan vazgeçemeyenler ve onu sev-gi sözcükleriyle şımartmaya bayılanlar Anneler Günü hedi-yelerini Taç’tan seçiyor

Kampanya KünyesiReklamveren: TaçReklamveren yetkilisi: Lale İlalanReklam ajansı: Ad-StopAjans başkanı: Ali ÖzbekYaratıcı ekip: Özlem Bilgin, Bengü Kırkız Ergüven, Yasemin ÇıkrıkçıAjans prodüktörü: Burak Yelkenci

Müşteri ilişkileri: Seda Şeker, Hasan GüvenYönetmen: Burak YelkenciProdüksiyon: Ad-StopReklam Müziği: Jingle House

Page 29: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 27

Kampanyalar

Doritos Ateş ve Pepsi Max...

Doritos ve Pepsi Max “Yanar Donar” kampanyasıyla ilk kez bir reklam filminde bir araya geliyor. Dibine kadar acı Doritos’un Pepsi Max’in maksimum serinliği ile buluştuğu filmde ateş ve buz birlikteliği heyecan dolu sahneleri ile dik-kat çekiyor. Ateş ve buzun birbirini tamamlayan karşı ko-nulmaz etkisi Doritos ve Pepsi Max’in sevilen lezzetlerinde buluşuyor.

Kampanya Künyesi Reklamveren: PEPSICOReklamveren yetkilileri: Alpagut Çilingir, Aslı Önder,

Gizem Turan, Cemre Kefeli, Tansu Cimitay, Melih Sener, Se-lin HasegeliReklam Ajansı: Medina Turgul DDB Executive Kreatif Direktör: Gökhan Erol Kreatif Direktör: Erdem Köksal, Ozan Bozkurt Yaratıcı Ekip: Hakan Bıcakçı, Levent Onur Özdoğan, Aybars Gürlü, Emre Koç, Başak Ceylan, Buğra Birgin, Burcu TatariStratejik Planlama: Canan Pehlivanoğlu, Beliz TopMarka Ekibi: Elif Önen Sakin, Ezgi Pedal, Natali Levi

Hürriyet Emlak, Kolay Emlak...10. yılını kutlayan Hürriyet Emlak yeni reklam filmi “Bu Hallere Düşmeyin” ile ve “Hürriyet Emlak, Kolay Emlak” sloganıyla izleyicileri eğlendirirken, bilgilendirecek. Türkiye’nin emlak sitesi Hürriyet Emlak, yeni reklam filmi “Bu Hallere Düşmeyin” ile izleyici karşısına çıktı. Reklam fil-minde Hürriyet Emlak’ın 10. Yılı olmasına da vurgu yapıldı.

Kampanya KünyesiReklamveren Yetkilileri: Birim Gönülşen Özyürekli, Ebru Deniz Karahan, Gülden Özbaşaran UdumReklam Ajansı: TitrifikirKreatif Direktör: Emre GökdemirKreatif Ekip: Mert Bitmez, Necati Kaya, Mert Göker, Gök-çe AkınStratejik Planlama Direktörü: Kerem SabuncuMarka Ekibi: Canan Ayvacı, Gözde GünebakAjans Prodüktörü: Derya Soyman, Ediz AlptekinYapım şirketi: Salacak YapımYönetmen: Mert UçkanPost Prodüksiyon: Sinefekt

Page 30: marketing europe & anatolia Sayı: 053

28 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

onesongstand.com...

Manajans J. Walter Thompson’ın AXE’ın yeni ürünü Black Night’ın lansmanı için hazırladığısıradışı reklam kampanya-sı onesongstand.com adresinde yayına girdi.onesongstand.com, benzer müzik zevklerine sahip kişileri eşleştiren bir arkadaşlık sitesi olarak karşımıza çıkarken müzik zevkinin insanların anlaşmasındaki rolünü şimdiye kadar farketme-yenlerisite üzerinden yeni ve beklenmedik bir dünyanın içine davet ediyor.

Kampanya künyesiReklamın Başlığı: www.onesongstand.com Reklamveren: Unilever / AxeReklam Ajansı: Manajans J. Walter ThompsonYapım Şirketi: VANA Film

Bir gülümseme dünyamızı değiştirir...

Koç Üniversitesi Engelli Çocuk ve Ailelerine Destek Merkezi (EÇADEM), Anneler Günü’ne özel bir film hazırladı. Filmde, “Bu defa senin annenin iç sesi olduk” diyen EÇADEM’li ço-cuklar, sağlıklı ya da engelli çocuğu olan tüm annelere ses-leniyor. Filmde çocuklar kendi annelerine verdikleri emekler için teşekkür ediyor, mutlu oldukları mesajını vererek Anne-

ler Günü’nü kutluyor. EÇADEM için gerçekleştirilen ve tüm ekibin gönüllü olarak çalıştığı ‘Çocuklardan herkese bir me-saj var’ başlıklı tanıtım filminin yazar ve yönetmenliğini Di-namo İstanbul’danKuntay Alpman üstlendi. Prodüksiyonunu da Dinamo İstanbul ekibinin üstlendiği filminde EÇADEM çocukları ve anneleri rol aldılar. EÇADEM, engelli çocuk, en-gelli çocuk anneleri ve kardeşlerine bakım ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesiyle aile bütünlüğünün korunması ve yaşam kalitesinin yükseltilmesini amaçlıyor.EÇADEM’in ilk filmi, “Bir Gülümseme Dünyamızı Değiştirir” 10 milyondan fazla kişi tarafından izlemişti.

Kampanya künyesiReklamveren: EÇADEMReklamveren Temsilcisi: Güler BaşaranYazar ve Yönetmen: Kuntay AlpmanYapım Firması: Dinamo İstanbulKamera ve kurgu: SeyhmusAltun, Kuntay AlpmanKamera ekibi: Ege Göksu, Efe Ersoy

Page 31: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia /29

Kampanyalar

Gülmek Sana Yakışıyor…

Media Markt’ın Anneler Günü’ne özel çekilen reklam filmi, espirili kurgusuyla dikkat çekiyor.Reklam filminde, alınan absürd hediyelere rağmen annelerin hediye ayırt etmedikleri eğlenceli bir dille anlatılırken, Media

Markt’ta rakipsiz fiyatlarla sunulan son teknoloji ürünler ile annelerin yüzlerinin güldürülebileceğine vurgu yapılıyor

Kampanya Künyesi Reklam Ajansı: Wanda DigitalKreatif Direktör: Enis BaruhAjans Prodüktörü: Kerem AygünKreatif Grup Head: Armağan ÜkünçYaratıcı Ekip: Cihat ErMarka Yöneticisi Ekibi: Yeşim Gürsel (Uzman Marka Yöneticisi), Müge Yıldırım (Marka Yöneticisi)Sanat Yönetmeni (Lead Art Director) : Murathan EkerSosyal Medya: İmran Seçkin, Işıl EfeYönetmen: Oğuz UyduYapımcı: Ezel Domaniç - Ülgen DemirYapım Şirketi: 2012DOP: Eren YıldızPost Prodüksiyon: İmajPost Prodüksiyon Supervisor: Gözde Başaran

Yollarda bulurum Shell’i...Manajans J. Walter Thompson, 93 yıldır Türkiye’de akarya-kıt sektörüne hizmet veren Shell için geçen yıl hazırladığı “Shell’e Hoş Geldiniz” kampanyasının ikinci ayağını yine ya-ratıcı bir kampanya ile duyurdu. “Yollarda Bulurum Shell”i sloganı ile dikkat çeken kampanyanın filmi, Mayıs ayında izleyici ile buluştu.

Kampanya KünyesiAjans: Manajans / J. Walter ThompsonReklam Veren: Shell & TurcasReklam Veren Temsilcisi: Aslı Bertan, Melis Yürüten, Cankat Kırcalı, Müge EyüpoğluMedya Ajansı: Mediacom CEO & CCO: Tuğbay BilbayCOO: Emir IşıkKreatif Direktör: Kaan ErtüzYaratıcı Ekip: Baran Güneş, Cem Yolal, Özlem Özdemir, Eray Hökelek, Özgür Akgül, Bertuğ VuralMüşteri İlişkileri: Fulya Özarı, Seyran Kurtuluş Öztürk, Ke-rem Yetim, Volkan KonuralpStrateji: Yuda Sağman, Merter Balcı

Proje Yöneticisi: Emrah DalgıçAjans Prodüksiyon Ekibi: Şafak Serter , Açelya ÜlkümenProdüksiyon: Kala FilmYönetmen: Hakan Yonat

Page 32: marketing europe & anatolia Sayı: 053

30 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Nestea ile “Serinlik İddiası” başladı...

Nestea soğuk çay, yazın sıcak günlerine serin bir başlangıç yapmaya çağırıyor. Yılın en serinleten ve en iddialı yarışma-sı Nestea “Serinlik İddiası” başladı. Oyuncular Şahin Irmak ve Ayça Erturan’ın birbirinden eğ-lenceli iddiaları sayesinde bazen sıcaktan bunalanlar, bazen

acıdan yananlar, bazen yalnızlar bazen de âşıklar Nestea ile serinliyor. Yarışmacıların her bölümde ayrı bir iddiaya tu-tuştuğu yarışmada iddialar Nestea sosyal medya hesapları üzerinden takipçilerin yaptığı önerilerle belirleniyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: NestléWaters TürkiyeReklamveren Yetkilileri: Tolga Ünvan, Bahar TurunçReklam Ajansı: Dekatlon BuzzProje Genel Koordinatörü: Vadi EfeYaratıcı Konsept: Emir KaymakoğluProje Yöneticisi:Nurşah AkarçayOperasyon Yönetimi: Aytaç Yazıcı, Sercan TürkGrafik Tasarım: Yıldıray Özliyen, Burak Uluhan, Atacan GüçlüolYapım Şirketi:MuseYapım Ekibi: Özgür Keskin, İsmail Yüksel, Fuat Kaynakçı, Okan Saykun, Onur Yıldız, Reha KocabaşoğluSosyal Medya Ajansı: Format CMedya Planlama: Mindshare

Atsan atılmaz ama satsan satılır...Kullanılmış ürün satışına hareket getirip kolaylaştıran mobil uygulama letgo, ürünlerin alınıp satılmasında Türkiye’deki en hızlı platform olarak da ön plana çıkıyor. App Store ve Google Play’den ücretsiz olarak indirilebilen uygulamanın reklamları da yaratıcı dokunuşlarıyla ön plana çıkıyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: letgoAjans: CP+B LondonKretif Grup Başkanı: Dave BuonaguidiKreatif Direktörler: Erdinç Mutlu, Phil Cockrell, Graham Storey Yapım Ajansı: Matt Minor, Zeynep GencebayPlanlamacı: Yelda AktunaMüşteri Yöneticileri: Claudia Machado, Bruna Bechelli, İrem ÖnelMüşteri: Bora Şahan, Federico Rucks, Lucia VarelaProdüksiyon Şirketi: AutonomyYönetmen: Ferit Katipoglu

Page 33: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 31

Kampanyalar

Türkiye kırmızı beyaz “DYO”…

DYO, futbol aşkının, tutkusunun ve heyecanının her sahn-esinde hissedildiği reklam filmini yayınladı. Ay-Yıldızlıların yeni zaferler için kıyasıya mücadele edeceği Euro 2016 öncesinde yayınlanan reklam filminin sloganı ise “Türkiye kırmızı-beyaz DYO” oldu.

Kampanya KünyesiReklamveren: DYOReklamveren Temsilcisi: Melek Soklangıç Dinçer,

Nofal AbbasovReklam Ajansı : FCB ARTGROUPECD: Engin KafadarKreatif Direktör: Banu KırcaYaratıcı Ekip: Eren Ünal, Benan Aka, Neslişah Cengeş, Yağız Hıllazlı, Mert ErsözStratejik Planlama Direktörü: Erol ToksoyMarka Ekibi:Neslihan Özkan, Tuğçe Demirbaş

Kapisle.com’un lansman filmi...Kapişle.com lansman filmi yayında. Filmde, küçük süs kö-peğiyle doğanın içinde şık bir kadın, kendinden beklenme-dik bir çeviklikle tüfeğini çıkartıyor, lüks ve modada fırsatları avlıyor. Hem alıp hem satabileceğiniz, en iyi markaları ikinci el fi-yatlarıyla yakalayabileceginiz Kapişle’nin kampanyası yaz boyunca dijital mecralarda devam edecek. Yeni yayın dö-nemiyle beraber televizyon radyo, basın ve açık havada da yer alacak. Kampanya KünyesiReklamveren: Kapişle Moda A.Ş.Yaratıcı Yönetmen: Ali BatıYönetmen: Ali BatıProdüksiyon Şirketi: Daylight FilmsPost Prodüksiyon: 1000 VoltsMüzik: Jingle House

Page 34: marketing europe & anatolia Sayı: 053

32 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Garanti İnternet...

Garanti, yeni iletişim platformunun üçüncü reklam filmini yayınladı. Ugi’nin bu kez ünlü oyuncu Altan Erkekli’ye eş-lik ettiği filmde, araç sahiplerine avantajlar sunan ve “Ga-ranti İnternet” üzerinden satışa sunulan “Garanti Kazançlı Kasko”nun hayatı nasıl kolaylaştırdığı anlatılıyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: GarantiReklamveren Temsilcisi: Elif Güvenen, Burcu Tokcan, Sinem Görgöz İnnice, Saba Şimşeker, Müge Albayrak,Reklam Ajansı: AlametifarikaKreatif Direktör: Odisseas Sevsevme, Ozan Özüm ÖzbeyYaratıcı Grup Lideri: Caner Apaydın, Barış AlkanYaratıcı Grup: Deniz Yükselci, Hakan Şılak, Burcu Tokatlı, Nuri Gülver, Gözde Keçeci, Ercan TarhanMüşteri İlişkileri: Gökhan Akbay, Başak TetikStratejik Planlama: İdil Aydoğdu Önuçak, Berra Katlav, Me-lis GüçbilmezProdüksiyon: Sertuğ Alptekin, Berkay Tahmaz, Özgür Dağgez, Vedat BonfilProdüksiyon Şirketi: 25 FilmYönetmen: Bora EgemenGörüntü Yönetmeni: Stefano MorcaldoPost Prodüksiyon: Anima & FilimişleriMüzik: Nilinişleri Vokal: Mehmet ErdemMedya Ajansı: Cereyan

Sigortam.net’e bakın...Kadir İnanır uyarıyor: “Yüzde 45’e varan fiyat avantajı için bana değil, Sigortam.net’e bakın!”Sigortam.net için 2015 Kasım ayında ikinci kez kamera kar-şısına geçen Kadir İnanır, serinin yeni reklam filmiyle bir kez daha ekranlarda. Türk sinema tarihinin efsane oyuncu-su, tüm karizmasına ve Sigortam.net’in sempatik keçisine rağmen, kendisine değil yüzde 45’e varan fiyat avantajıyla dikkat çeken Sigortam.net’e bakılması konusunda uyarıyor. Kampanya KünyesiReklamveren: Sigortam.netReklamveren Temsilcileri: Mustafa Say, Tahsin Gürdoğan, Sevil Mert, Nuri Toker, Zeynep BaşaranReklam Ajansı: Tribal Worldwide İstanbulAjans Başkanı: Ömür Kula, Hakan BirgülYaratıcı Yönetmen: Arda Erdik, Başar BellisanYaratıcı Grup Başkanı: Melih Ediş, Barış SarhanSanat Yönetmeni: Zeynep OrduMüşteri İlişkileri: Buse SokulluAjans Yapımcısı: Gülengül Arlıel, Can Taşkın, Nedret Gürlek

Yapım Şirketi: Anima İstanbulYönetmen: Walky-TalkyYapımcı: Vehbi Berksoy, Kardaş DivanoğluPost Prodüksiyon:SinefektMedya Ajansı: People

Page 35: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 33

Kampanyalar

Pes etme...

Milli Takımlar Resmi Lastik Tedarikçisi Petlas, “Sen yanımda ol Türkiye, hiçbir şey zorumuza gitmez” sloganıyla Milli Takım’a tam destek veriyor. Abdulkadir Özcan Şirketler Grubu’nun (AKO) lokomotif markası olan Türkiye’nin ilk ve tek yerli lastiği Petlas’ın, Milli Takım’a “Pes etme” mesajı veren reklam filmi yayınlanmaya başladı.

Kampanya KünyesiReklamveren:PetlasReklamveren Temsilcileri: Serdar Işık, Alper Şahin

Ajans: Havas Worldwide İstanbulKreatif Direktör: Ergin BinyıldızYaratıcı Ekip: Ahmet Sefer, Sezgin Rızaoğlu, Betül Saykan, Neslihan ArslanMüşteri İlişkileri Ekibi: Sibel Yeşileker, Merve Haşimoğlu, Seçil ErtürkProdüktör: Sıla Salgın, Dilan DavutoğluProdüksiyonŞirketi: Neverland FilmMüzik: 3K1A MUSICSesTasarım: Murat ÇelikkolPost Prodüksiyon:Otomat

Kaçan Otobüs...OPET’in 2016 yılı kurumsal imaj kampanyası için A Milli Ta-kım oyuncusu Arda Turan ile gerçekleştirdiği “Kaçan Oto-büs” adını taşıyan film, Türkiye Futbol Federasyonu Milli Takımlar Resmi Akaryakıt Tedarikçisi olan OPET’in Avrupa Kupası yolundaki Milli Takım’a destek mesajlarını içeriyor. Filmde Arda Turan’ın takım arkadaşlarını taşıyan milli takı-ma otobüsüne yetişmeye çalışırken yaşadıkları mizahi bir dille anlatılıyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: OPETReklam Ajansı:RAFİNERİYönetmen: Bahadır KarataşCCO: Emre KaplanYaratıcı Yönetmen: Can Erdoğan, Setenay Özcan YıldırımYaratıcı Grup: Saydan Çelik, Uğur Matban, Sezer Üstüngel, Emirhan DilegeMarka: Ekin Kutevu, Erbek Onur, Melike Aşcı, Ecem Gök, Aslı AksuYapım şirketi: Film Park

Page 36: marketing europe & anatolia Sayı: 053

New York Newyork...New York Newyork...

Page 37: marketing europe & anatolia Sayı: 053

New York Newyork...New York Newyork...

marketing europe & anatolia / 35

Gezi

Hiç hesapta yokken New York seyahati.Annemler Amerika vizesi almaya git-tiklerinde ben de onlara eşlik etmiştim. Hazır gitmişken de başvurdum ve 10 yıllık vize aldım. Fakat hesapta Ameri-ka yok çünkü hiç ilgimi çekmiyor. Gö-resim ve merakım yok. Kardeşim, işi sebebiyle gideceğini söyleyince, an-nem de “peşine takılalım” dedi. Baktık Pazartesi sabah 6 uçağında yer var he-men aldık biletlerimizi. Ben daha önce-sinde, karar aşamadında booking.com üzerinden otel rezervasyonu yapmış-tım. Nasıl olsa booking.com üzerinden ücretsiz iptal seçeneği var. Gitmezsek iptal ederim dedim. Uçak biletlerini aldıktan sonra, orada gezinmek için bir de araba kiraladık En-terprise firmasından.THY’ nin sabah 6’ daki uçağına binip, 10 saatlik yolculuğun ardından New York JFK havaalanına vardık. İstanbul ile New York arasında 7 saat fark var. Biz vardığımızda sabah 10’ du saat. Havaalanından çıkıp, kiralık arabaların bulunduğu Federal Area’ ya gitmek için Air Train’ e bindik. JFK havaalanında çok fazla terminal var. O yüzden araba kiralanan yerleri terminallerden ayır-mışlar. Air Train ile Federal Area’ ya gi-dip, Enterprise firmasına girdim. Daha önceden rezervasyon yaptırdığım için diğer işlemleri kiosk’ tan halledip, bir tane döküman print aldım. Sonra be-

nimle ilgilenecek olan satış temsilcisiyle araçların olduğu kısma girdik. Ben kira-lama yaparken B sınıfı araç seçmiştim. Ama bizim B sınıfı araç anlayışımıza uyan araç yoktu orada. Hepsi kocaman kocaman arabalardı. Satış temsilcisi abi bana bir tane siyah Dodge Grand Caravan gösterip, sizin aracınız bu dedi. O kadar büyük bir araç istemedi-ğim için biraz mırın kırın ettim ama son-ra baktım daha küçüğü yok, mecburen kabul ettim. Annemle birlikte eşyaları bagaja koyup bindik arabaya. Sonra da havaalanın-dan çıktık. Fakat plan program olma-dığı, yol da bilmediğimiz için öylesine yol aldık biraz. Sonra ihtiyaç molası vermek için durduk ve ben o sırada navigasyona Bridgeport’ taki Bass Pro Garden mağazasını girdim.Bass Pro Garden, outdoor ürünler sa-tan bir mağaza. JFK havaalanına uzak-lığı 110 km civarı. Bizim gideceğimiz Bass Pro Garden,Bridgeport Connecti-cut tarafında. Navigasyon eşliğinde yol almaya başladık. Bir süre sonra da oto-bana girdik. Amerika’ da araba kullan-mak çok kolay. Herşey kuralına uygun işliyor. Yan yol çıkışları, otobana bağ-lantılar, yol ayrımları, inanılmaz düzenli. Yollara bayıldım :)Yollar bir yana, efsane güzel tırlar var yollarda. Uzun burunlu Mack, Kenworth vs tırlar. Ön kısımda her iki tarafta ko-

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / [email protected]

Hiç hesapta yokken New York seyahati :)Annemler Amerika vizesi almaya gittiklerinde

ben de onlara eşlik etmiştim. Hazır gitmişken de başvurdum ve 10 yıllık vize aldım. Fakat hesapta

Amerika yok çünkü hiç ilgimi çekmiyor. Göresim ve merakım yok.

Page 38: marketing europe & anatolia Sayı: 053

36 / marketing europe & anatolia

Gezi

caman egsozları, devasa kasalarıyla muhteşem tırlar. Ben küçüklüğümden beri tırlara bayılıyorum. En büyük ha-yalimdi tır şöröfü olmak. Çocukken en sevdiğim oyuncağım da, tenekeden yapılmış bir otobüstü. Kaybolacak diye ödüm kopardı, uyurken elimde teneke otobüsümle uyurdum. Hayran olduğum bu tip tırlardan yüzlercesini yollarda gö-rünce resmen mest oldum :) Biz etrafı seyrede seyrede, 2 saatlik yolculuğun ardından, Bass Pro Garden’ avardık. Ama önce afyonumuz patlasın diye, hemen karşısındaki Starbucks’ ta birer kahve içmeye girdik. Ben kahve almak üzere kasaya gittim. Cebimdeki tüm bozuklukları kasiyere uzattım. Bir avuç para vermeme rağmen yetişmedi. Çantamı açıp banknot ararken arkam-daki zenci bir bayan benim paramın eksik kalan kısmını ödedi. Daha önce böyle bir şey yaşamadığım için oldukça garipsedim. Kadına para vermeye yel-tendim ama almadı. Ben de gülümse-yip, teşekkür ettim.Kahveleri içtikten sonra Bass Pro Gar-den’ a giriş yaptık. Giriş yapmamızla,

şaşkınlığımız bir oldu. Adamlar mağa-zanın içini efsane güzel yapmışlar. Ko-caman bir mağaza. Herşey ahşaptan yapılmış. Binanın asma katı var. Asma katın orta kısmında kalan boş alanın bir kısmı deniz bir kısmı ormanlık olacak şekilde dekore edilmiş. Dekore edilmiş derken bildiğiniz orman yapmış adam-lar. Kocaman ağaçlar, havuz, içinde balıklar, ayı, ceylan, geyik, sincap vs. kayalıklar. Diğer tarafta, deniz feneri, balıkçı külübesi, sandal vs. O kadar güzel bir yer ki, insan kendini doğanın kucağında hissediyor. Etrafı seyret-mekten insan mağazayı dolaşamıyor. Hayran hayran etrafı seyrettikten sonra biraz da mağazayı dolaştık. Mağaza balık, kamp, av, kayak vs gibi malzemeler satıyor. O kadar çok şey var ki. Herşey çok güzel. Ben saatler-ce bakındım bakındım ama alacak bir şey bulamadım. Arabamın bagajı full kamp malzemesi dolu. Mağazayı do-laştıktan sonra yanındaki restaurant’ a (Uncle Buck’s Fish Bowl and Grill) girip yemek yiyelim dedik. İçeriden geçiş de var. Restaurant ayrı bir güzel. İçinde

Bass Pro Garden, outdoor ürünler satan bir mağaza. JFK havaalanına uzaklığı

110 km civarı.

Page 39: marketing europe & anatolia Sayı: 053

Gezi

bir de bowling salonu var. Fakat lobut-ların olduğu alan deniz gibi görünüyor. O kadar güzel aydınlatma yapmışlarki, insan kendini okyanusta hissediyor. Yukarıda asılı duran köpekbalıkları, yu-nuslar. Mekan efsane güzel :) Bu muh-teşem yerde oturup pizza + bira yap-tıktan sonra istemeye istemeye çıktık dışarı.Dönüşte direk otobana girmektense yan yollardan girip etrafı dolaşalım dedik ve otobandan çıktık. Otoban-dan çıkar çıkmaz da filmlerdeki gibi bir mahalleye girdik. Kocaman sokaklar, bahçeli kocaman evler, evlerin önün-de güzel arabalar vs. Heryer yemyeşil çimen, kocaman ağaçlar vs. Tek keli-meyle muhteşem. Amerikan filmlerin-den görmeye alışık olduğumuz sokak-lar. Her şey çok güzel ama aşırı sessiz ve sakin. Sessiz sakin sokaları bırakıp yol aldı-ğımızda Westport diye bir yere vardık. Westport, Saugatuck Nehri yanında, ya da nehir kasabanın yanından geçiyor. Nehir kenarında irili ufaklı çok şirin res-taurantlar var. Biraz mola vermek için Saugatuck Kürek Kulübünün kafesine oturup kahve içtik. Manzara çok güze-eelll. Sakin akan nehrin üzerinde kürek çeken bir sürü çocuk. Onları izlerken denizi ne kadar çok özlediğimi farket-tim.Westport’ ta çok fazla kulüp var, golf, kürek, yelken vs. Okyanusa bakan kı-sımda bir de Sherwood Island State Park var ki, çok harika bir yer. New York’ un tamamını gezmedim ama ge-nel olarak en çok beğendiğim yerler Westport ve civarı oldu :)Bu yemyeşil ve sakin mekanlarda ak-şamı ettikten sonra otelimizi bulmak üzere yola çıktık. Otelimiz Marriott Long Island. Navigasyon sayesinde otelimizi rahatlıkla bulduk. Amerika’ lı genel ola-rak “büyük” şeyleri seviyorlar :) Otelde tek kişilik yatak yok. Tüm yataklar çift kişilik. Onların deyimiyle King Size :)

Odalar da büyük, haliyle. Fakat bizim Türkiye’ de alıştığımız Marriott, son derece konforlu ve lüks. Banyosunda diş macunundan tutun da banyo lifine kadar her şey var. Amerika öyle değil. Sadece filtre kahve makinası ve buz-dolabı var. Odalarda su bile yok :( O yüzden Amerika’ ya gidecekseniz otel anlamında beklentiniz yüksek olmasın ve yanınızda terlik götürün.O gece kardeşim de geldi ve bize katıl-dı. Ertesi gün hafif bir kahvaltı edip dı-şarı çıktık. Kardeşimin sadece bir tam günü var, sonra dönecek. O yüzden liste haline getirdiği siparişlerini alması lazım. Amerika’ da bir çok yerde outlet mağa-

zalar var. Orada tüm markaların ürün-lerini uygun fiyatlara bulmak mümkün. Navigasyona Marshals yazıp, bize en yakın olana gittik. Bu mağazalar ko-caman kare bir alana kurulmuş, orta kısımları otopark ve hepsi tek katlı.Marshals mağazasında ayakkabı,

gıda, giyim, kozmetik, ev eşyası vs gibi bir çok ürün var. Tommy Hilfiger, Ellis Perry, NB, Calvi Klein ve daha bir sürü markayı bu mağazada bulmanız müm-kün. Kardeşim alması gerekenleri ara-ken biz de annemle mağazayı gezdik ama ben alacak pek bir şey bulamadım, güneş kremi haricinde :) Bu mağazalar Türkiye’ ye oranla çok çok ucuz. Marshalls’ da işimiz bittikten sonra Wal-mart ve Best Buy’ a da girdik. Walmart, bizdeki Carrefour’ lara benziyor. Her-şeyi bulmak mümkün. Best Buy’ da ise elektronik eşyalar satılıyor. Ben GoPro baktım ama sonra almaktan vazgeçtim.Bu tip mağazalardan bir de T.J.Maxx

Mağaza balık, kamp, av, kayak vs gibi malzemeler

satıyor. O kadar çok şey var ki. Herşey çok güzel.

marketing europe & anatolia /37

Page 40: marketing europe & anatolia Sayı: 053

38 / marketing europe & anatolia

Gezi

var, o da Marshalls gibi.Amerika’ ya alışveriş için gidecek olan-lara bu mağazaları ziyaret etmelerini öneririm. Otobanda giderken Target tabelasını gördüğünüz kocaman alan-larda mutlaka bu mağazalardan birini görürsünüz.Mağaza mağaza dolaşırken akşamı et-tik ve çok acıktık. Bir şeyler yemek için Five Guys Burgers and Fries diye bir mekan girdik. Seçenek sadece ham-burger. Biz de hamburger ve patates-lerimiz söyleyip masaya oturduk. Biraz sonra hamburger geldi ve ben şok ol-dum. Kocaman bir hamburger ve için-de kocaman köfte. Biz Burger King’ in yaprak köftesine alıştığımız için bu beni çok şaşırttı. Burger House’ un 120 gr’ lık köftesi bile bunun yanında yavru ka-lır :) Hepsini yiyemeyeceğim için üst ka-pağını kaldırıp sadece köftesini yedim. Tadı gerçekten muhteşem. Bence Five Guys Burgers and Fries ismini bir kena-

ra not alın. Lazım olabilir :) Yemekten sonra tekrar alışverişe de-vam. Yanlız mağazaların çoğu akşam 22:00’ de kapanıyor. Sadece Walmart, 24 saat açık. Biz akşam 23:00’ e kadar dolandık. Ben alışveriş olaylarını hiç sevmiyorum. Mağaza mağaza dolaş-mak hiç bana göre değil. O yüzden bi-raz sıkıldım. Ama bir erkeğin peşinden mağza mağaza dolaşıp ona eşlik ettim. Hep tersi olur :) Kardeşimi bunu söy-leyince epey güldük. Alışveriş sonrası bitik vaziyette otele vardık. Ben direk uyumuşum, yorgunluktan.Ertesi gün kardeşim döndü ve biz an-

nemle yanlız kaldık. Ana kız New York keşfi yapacağız :) Otelden eşyalarımızı arabaya yükleyip, Amerika’ da yaşayan kuzenimi ziyaret etmek üzere yola çıktık. Tabii 2 hatun başbaşa kalınca, yol üzerindeki tüm alışveriş merkezlerinde duruyor. Ney-seki akşam olmadan kuzenime varabil-dik. Kuzen, Long Island Beach’ e yakın oturuyor. Kocaman bir sokağın içinde, klasik bir Amerkan evinde oturuyorlar ve evleri çok şirrriiiinnn :)Biz kuzeni görmekten son derece mut-lu olduk, özlemişiz. O da sağ olsun bize Türk kahvesi ikram edip, yemekler ha-zırladı. Bir brokoli çorbası yapmış ki, nefis. Çok çok özlemişiz ev yemeğini. Annemin de benim de midemiz bayram etti. Akşama doğru kuzenin evinden ayrılıp, yine Long Island’ daki Ramada otele gittik. Booking.com üzerinden rezer-vasyon yaptırmıştım. Otele vardığımız-

Amerika’ da bir çok yerde outlet mağazalar var.

Orada tüm markaların ürünlerini uygun fiyatlara

bulmak mümkün.

Page 41: marketing europe & anatolia Sayı: 053

Gezi

da, bize aynı fiyata daha büyük ve bal-konlu bir oda verdiler.Balkonun hakkını vermek için biramı alıp balkona çıktım. Amerika’ da biralar da kocaman. 710 ml’ lik kutu biraları var. Bir tanesi yetti bana. Sonra da gi-dip mışıl mışıl uyudum.Bugün ki plan Manhattan keşfi. Sabah otelde kahvaltı ettikten sonra lobiden bir tane Manhattan haritası buldum. Çantaya attım hemen çünkü plansız bir gezi olduğu için gezilecek yerleri çalış-

mamıştım.Bi lokmacık da kahvaltı meselesinden bahsedeyim. Kahvaltı içeriği, mısır gevreği, süt, tost ekmeği, krem peynir, jöle kıvamında reçel, meyvalı yoğurt, meyva ve omlet. Zengin bir kahvaltı

beklentiniz olmasın. Benim için, omlet, krem peynir, meyva ve meyvalı yoğurt kafii:)Burada ki insanlar genelde hazır gıda tüketiyorlar. Marketlerde her türlü don-durulmuş gıda satılıyor. Evde mikro-dalgaya atıp ısıtıp, tüketiyorlar. Meyva sebzeler aşırı büyük. Sanırım hepsi hormonlu :( İnsanlar çok sağlıksız bes-leniyor. Yediklerinden vitamin ve mine-ral alamadıkları için de ek takviye yapı-yorlar. Hemen her mahallede bir tane Vitamin Shop var. Çok fazla vitamin takviyesi yapıyorlar.Kuzen, Manhattan’ a trenle gitmemizi önermişti. Çünkü hem otopark bulmak zormuş hem de otoparklar pahalıymış. Biz de kuzeni dinleyip, otele yakın me-safedeki istasyona yürüdük ve Penn Station için tren bileti aldık. 2 kişilik bilet 38 usd. Trenler kocaman ve çok rahat Etrafı seyrederek geçen 40 dakikalık yolculuğun ardından Penn Station’ a vardık. Penn Station kocaman bir ter-minal. Kendimi havaalanında gibi his-settim. Çıkışlara baktıktan, sonra 8th Avenue çıkışından yeryüzüne ulaştık.Niyetimiz Özgürlük Anıtı’ nın olduğu adaya gitmek. Haritadan baktım epey yol var. Sahile doğru yürüyüp denizin kıyısından Battery Park’ a yürüyelim dedik. Caddede yürürken, gözüme tanıdık bir Amorino tabelası çarptı. İs-panya’ da ki en sevdiğim dondurma markası. Hemencecik annemi çekiş-tirip dondurmacıya soktum. İkimizde kocaman bir kap dondurma alıp dışarı çıktım. Bizim suratlar görülmeye değer, zevkten dört köşe :) Dondurmaya bayı-lıyoruuuuuzzzz :)Penn Station’ la Battery Park arası 6 km civarı. Mesafe uzun olunca annem mızıktı ve ben yürümem, taksiye bine-lim dedi. Beli rahatsız olduğu için bir şey diyemedim ve taksiye bindik. Tak-si 16 usd falan tutuyor. Taksiyle gider-ken kocaman gökdelenlerin yanından geçtik. Malezyadaki Petronas Kuleleri

marketing europe & anatolia /39

Niyetimiz Özgürlük Anıtı’ nın olduğu

adaya gitmek. Haritadan baktım epey yol var.

Page 42: marketing europe & anatolia Sayı: 053

40 / marketing europe & anatolia

Gezi

geldi aklıma. Ama bunlar çok çok daha büyük. Taksiden baktığınızda tepelerini görmeniz mümkün değil. 20 dakika sonra Battery Park’ a vardık. Battery Park’ tan Özgürlük Adasına (Li-berty Island) vapurlar gidiyor. Castle Clinton National Monument binasından bilet alıp sıraya geçiyorsunuz. Bilet fi-yatı 18 usd ve inanılmaz çok sıra var. Adaya giderken, uçağa binerken ki arama yapıyorlar. Güvenlik önlemleri çok fazla. Sıra beklerken gökyüzündeki helikopterler dikkatimi çekti. Havada 7 tane helikopter devriye geziyor. Neyse ki çarpışmıyorlar :)Yaklaşık yarım saat bekledikten son-ra vapura binip en üst kata çıktık. İlk başta hava çok güzeldi ama sonradan bulutlar ve rüzgar havayı epey serin-letti. Vapur adaya yaklaşınca kocaman özgürlük anıtını görmek eğlenceliydi. Vapurdan indikten sonra anıtın etrafını gezdik, biraz fotoğraf çektik sonra Ellis Adasına (Ellis Island) gitmek için tekrar

vapura bindik. Birazcık Özgürlük Anıtı’ndan bahse-deyim. Fransa tarafından kuruluşunun 100. yılı nedeniyle ABD’ye hediye edi-len heykel, 1884-1886 yılları arasında inşa edilmiş. Heykel, sağ elinde bir meşale, sol elinde ise bir tablet tutuyor. Tabletin üstünde 4 Temmuz 1776 tarihi (Bağımsızlık Bildirgesi’nin tarihi) yazılı. Heykelin başındaki taçın, 7 sivri ucu, 7 kıtayı ve 7 denizi simgeliyor. Heykelin yüksekliği 46 metre, kaidesi ile beraber 93 metre. Ziyaretçiler heykelin içinden meşaleye kadar 168 basamaklı bir mer-divenden çıkabiliyor. Bakırdan yapılmış olan heykel zamanla oksitlendiği için yeşil görünüyor.

Özgürlük Anıtı’ nın, Osmanlılar tarafın-da yapıldığını iddia eden Sunay Akın da heykelim bizim olduğunu söylüyor. Fransa’nın Kolmar kentinde,önce Al-bullaziz tarafından düşünülen sonra da Abdülmecit tarafından devam et-tirilen heykel projesi için heykeltraş Bartholdi’ye sipariş verilmiş. Heyke-lin, sırtı doğuya, yüzü batıya bakacak şekilde, İskender limanına konulması planlanmış. Anlamı da “Hey, batı, unut-ma ki sadece güneş değil uygarlığın ateşi de doğudan yükselir.”Sunay Akın’ a göre heykelin parasının büyük çoğunluğu da Osmanlı tarafın-dan ödenmiş. Yasmin Sabina Khan’a göre de bu sadece bir şehir efsanesi. Çünkü Eylül 1986 fiyatlarıyla, maliyeti-nin 75 milyon doları bulduğu hesapla-nan, bu heykelin inşasına başlandığı yıl olan 1875’te, Osmanlı bütçesi 5 mil-yon liradan fazla açık vermiş ve hazine “Ramazan tahvilleri” ile dünyaya iflasını ilan etmişti. Dış borcu ise 200 milyon sterline dayanmış. Aynı yıllarda Os-manlı maliyesinin bütün gelirlerini top-lasanız 18 milyon sterlini geçmiyormuş. Hal böyleyken, bir de maliyeti milyon-larca doları bulacak bir heykelin yapı-mına girişilmesi mümkün olamazmış.Durum böyle, hangisine inanacağınıza siz karar verin :)Vapur, Battery Park – Liberty Island – Ellis Island – Battery şeklinde sefer yapıyor. Ellis Adası, 1 Ocak 1892 ile 12 Kasım 1954 tarihleri arasında, New York’a gelen göçmenler için bir transit merkeziymiş. Şimdi de müze olarak hizmet veriyor. Fakat içeride bir numa-ra yok. Gelen göçmenlerin bavulları, fo-toğrafları vs, gibi şeyler var. Bir tarftada göçmenlerin kayıtlarının tutulduğu bir database var. 7 usd verip kayıtlara ba-kabiliyor veya isimden arama yapabili-yorsunuz. Adamların tarihleri olmayın-ca, müzeleri de böyle oluyor işte. Bana çok gereksiz geldi, müzeyi dolaşmak. 5 dakika takılıp sonra tekrar vapura bin-

New York fırtınalar şehri diye duymuştum

bir ara. Hakikaten de öyle sanırım.

Page 43: marketing europe & anatolia Sayı: 053

Gezi

dik ve Battery Park’ a döndük.Battery Park’ tan yukarı doğru yürüme-ye başladığımızda kalabalık bir alan gördük. Yaklaşıp baktığımda, Charging Bull adındaki meşhur heykeli gördüm. Meğerse o, Wall Street’ teki ünlü boğa heykeliymiş. Bizim boğa heykeline çı-kıp fotoğraf çektirenleri yadırgardım. Ama burayı görünce Kadıköylülerin çok da fanatik olmadığını anladım. Adamlar heykelin neresine girip fotoğraf çeke-ceklerini şaşırmışlar:) Biz cesaret edip de çok yaklaşamadık.Sonra da kardeşimin tavsiyesi üzerine Broadway’ de yürüyüşe koyulduk. New York fırtınalar şehri diye duy-muştum bir ara. Hakikaten de öyle sanırım. Özgürlük Anıtı’nda başlayan rüzgar bir türlü dinmek bilmedi. Bir ara vapurdayken yağmur da yağdı fakat biz içeride oturduğumuz için pek üşü-medik. İstanbul ve New York’ ta hava hemen hemen aynı. İklimler benziyor. Neyse ki Broadway’ deki devasa gök-delenler rüzgarı kesiyor da rahat rahat dolanabiliyor insan.Etrafı izleyerek yürürken karşımıza Trinity Church (Trinity Kilisesi) çıktı. Kocaman kilise ihtiamlı yapısıyla ha-

rika görünüyordu. İçeriyi gezmeye yel-tendik fakat düğün olduğu için bizi içeri sokmadılar. Dışarıdaki kocaman body-guard’ lar bizi geri çevirdi.1697 yılında inşa edilen Anglikan kilise, New York’ un en eski kilisesi. Yapıldığı yıllarda New York’ un en yüksek bina-sıymış fakat şu an gökdelenlerin ara-sında kaybolmuş durumda.Modern gökdelenlerin arasında gotik mimarisiyle dikkat çeken Trinity Kilise-si, 1696 yılında Manhattan’da yaşayan bir grup Anglikan göçmenin talebi üze-rine yapılmaya başlanmış. Taleb, vali Benjamin Fletcher tarafından onayla-nınca Anglikan cemaati, Lutheran ce-maatinden arazilerini satın alırmışlar. O yıllar Amerika’nın büyük bölümünün İngiliz kolonisi olması sebebiyle kilise kurulumu İngiltere kralı III.William’a bildirilmiş. 1697 yılında, kral, kiliseyi bir berat ile onaylamış ve ilk ayin 1698 yılında yapılmış.1705 yılında İngiltere Kraliçesi, Kraliçe’nin Çiftliği olarak bilinen kendi arazisini kiliseye bağışlamış. Bşylece kilisenin arazisi, şimdi Fulton sokağı ile Christoper sokakları arasında kalan alana kadar genişlemiş. İngiltere’den ve cemaatinden aldığı güç ile büyüyen

marketing europe & anatolia /41

1697 yılında inşa edilen Anglikan kilise, New York’ un

en eski kilisesi. Yapıldığı yıllarda New York’ un en

yüksek binasıymış fakat şu an gökdelenlerin arasında kaybolmuş durumda.

Page 44: marketing europe & anatolia Sayı: 053

42 / marketing europe & anatolia

Gezi

kilise, 1709 yılında Öksüzler Okulu’ nu kurmuş. Adı Trinity School (Trinity Oku-lu) olan bu okul, New York’un kesintisiz eğitim hizmeti veren en eski okulu.1750 yılında okulda çıkan büyük bir yangın sonucu kilise ve okul zarar gör-müş ve onarılmış. 2001’ de terörist bir saldırı sonucu yıkılmış olan, Dünya Ticaret Merkezi binasının bulunduğu alan da dahil olmak üzere büyük ara-ziye sahip olan kilise, Barcley, Church, West ve Murry caddeleri arasında ka-lan son derece geniş araziyi kaplıyor-muş. Sonrasında, kilise, arazisinin bir kısmını King’ s College’ in kurulması için bağışlamış. King’ s College’ ın adı ileride Columbia Üniversitesi olarak değişmiş ve Central Park’ ın kuzeybatı-sındaki yerine taşınmış.1774 yılında, Amerika’ nın kuruluşu sı-rasında kilise yönetimi, İngilizlerin tara-fını tutmuştur. 21 Eylül 1776 tarihinde, İngilizlerin New York’u tekrar ele geçir-meye .alıştığı bir çatışmada, nerdeyse tüm Aşağı Manhattan yanmış buna Tri-nity Kilisesi ve Öksizler Okulu da dahil. Ancak St.Paul şapeli ile King’s College

itfaiyeciler tarafından yangından hafif zararla kurtarılmış.Kilisenin başına gelenler bunlarla bit-memiş tabii :) Lafı çok uzatmayayım. Kilise defalarca hasar görmüş ve ona-rılmış.Biz kiliseyidışardan görmekle yetinip yolumuza devam ettik. Yolda yürürken annemin aklına Brooklyn Köprüsü gel-di. İlla Brooklyn Köprüsünden geçece-ğiz diyor. Nereden geldiyse aklına. Tabii kırmadık anneyi. Haritaya bakıp rotayı oraya çevirdik. Ama yürü yürü yol bit-miyor. Neyse, vardık köpüye. Köprüde iki yönlü araç trafiği var, orta kısmında ise yaya ve bisiklet yolu. Yaya yolu çok güzel, ahşap parke döşeli.Yapımı, 1883 yılında tamamlanan, Brooklyn Köprüsü, dünyanın, çelikten yapılmış olan ilk asma köprüsü. Yapı-mı 16 yıl süren köprü, Hudson Nehri kıyılarında yer alan Manhattan ve Bro-oklyn’ i birbirine bağlıyor.Köprünün yapımı sırasında 20 işçi ha-yatını kaybetmiş bunlara ek olarak da köprünün mimarının oğlu, Washington Roebling de dahil. Bu ayrıntı dikkatimi

Adı Trinity School (Trinity Okulu) olan bu okul, New York’un kesintisiz eğitim

hizmeti veren en eski okulu.

Page 45: marketing europe & anatolia Sayı: 053

Gezi

çekti çünkü ölme sebepleri dekomp-resyon hastalığı yani vurgun yemeleri. Vurgun yiyen tüm bu işçiler, nehrin al-tında kalan ayakların yerleştirilmesisı-rasında ölmüşler.Oldukça güzel bir görünüme sahip olan köprü, binlerce kişinin katılımıyla, 30 Mayıs 1883 tarihinde açılmış. Bizim ziyaretimiz sırasında da üzerinde çok fazla turist vardı. Fakat biz köprünün tamamını yürmeyip ilk ayaklardan son-ra geri döndük.Sonra tekrardan Manhattan sokakla-rına çıktık. Etrafı izleye izleye Union Square’ a kadar yürüdük. Orada biraz dinlendikten sonra da otele dönmek üzere Penn Station’ a gittik. Trane bin-diğimizde annem de ben de inanılmaz çok yorulmuştuk. Hatta annem yolda uyuya kaldı. Otele varır varmaz yor-gunluktan uyuya kalmışız.Ertesi gün otelde kahvaltımızı ettikten sonra yine Manhattan’ a gitmeye karar verdik. Bu sefer trenle değil arabayla gideceğiz. Annem yürümekten yorul-masın, daha rahat gidip gelelim diye.Navigasyona Central Park yazıp yola koyulduk. Yaklaşık 40 dakika sonra Central Park’ a vardık. Parkın içinde otopark varmış ama bunu parka girdi-ğimizde öğrendik. Etrafta park göreme-yince ara sokaklara girip park aradık. Neyseki fazla uzağa gitmeden E62 sokakta park yeri bulduk. New York’ ta açık otopark neredeyse yok gibi. Hep-si kapalı otopark ve dolu. Üstelik de fi-yatları çok yüksek. 6-7 saat için 48 usd ödedik.Arabayı park ettikten sonra Central Park’ a gidip dolanalım dedik. Central Park, 3,4 km² büyüklüğünde, New York’ un ilk halk parkı.1859 - 1873 yılları arasında inşa edilen park, 1963 yılında Ulusal Anıtlar Listesine alınarak Amerika Birleşik Devletleri’nin koruma altındaki eserler listesine dahil edilmiş. Parkın yapımı sırasında, dikilecek olan ağaçların yaşayabilmesi için arazinin

verimsiz toprağı tahliye edilip, yerine New Jersey’den 140.000 m³ verimli toprak getirilmiş. Ayrıca, Barok tarzıy-la yapılan Central Park, dünyadaki ilk peyzaj çalışmasıymış.120 farklı bitki, 26 binden fazla ağaç ve 130 hayvan türüne ev sahipliği ya-pan parkın içerisinde, 21 oyun alanı, 51 heykel, 36 köprü ve kemer bulunuyor. Ayrıca bu parkı ziyaret edenlerin güzel vakit geçirebilmeleri için düzenlenmiş üç büyük göl, oldukça büyük bir hay-vanat bahçesi, spor alanları, yürüyüş parkuru, konser alanları ve kış ayların-da hizmet veren buz pateni pistleri de mevcut.Central park içinde bisitlet veya fayton

turu yapmak mümkün. Biz yürümeyi seçtik ve hata yaptığımızı çok geç far-kettik çünkü çok yorulduk :(Park içinde gezilecek epey yer var; The Central Park Zoo ( Central Park Hayvanat Bahçesi), Central Park Göl’ü, Bethesda Terrace (Bethesda

Terası), Belvedere Castle (Belvedere Kalesi), Delacorte Theater (Delcorate Tiyatrosu), The Obelisk (Dikilitaş), Gre-at Lawn (Büyük Yeşil Alan), Ice Skating (Buz Pateni Pisti), Strawberry Fİelds (Çilek Bahçesi), Shakespeare Garden (Shakespeare Bahçesi) ve bir sürü kafe ile restaurant.Biz parkın güneydeki kapısında girip ahest aheste yürümeye koyulduk. Ha-vanın önceki güne nazaran epey sıcak olmasından dolayı park oldukça kala-balıktı. Hatta güneşi gören bir sürü kişi bikini ve mayolarını giyip güneşlen-meye koyulmuştu. En çok imrendiğim manzara bu oldu. Şehrin ortasında bi-

Central Park, 3,4 km² büyüklüğünde, New York’ un ilk halk parkı.

marketing europe & anatolia /43

Page 46: marketing europe & anatolia Sayı: 053

44 / marketing europe & anatolia

Gezi

kini ve mayoyla güneşlenmek. Keşke İstanbul’ da da mümkün olsa. Ama bu kadar sapık bir toplumken bu imkansız herhalde.Bethesda Terası’ na vardığımızda etraf iyice kalabalıklaşmıştı. Sokak çalgıcıla-rı, dans gösterisi yapanlar, stand-up ya-panlar vs. Etraf tam bir festival alanıydı. Park içinde sürekli bakınmama rağmen tuvalet görmemiştim. Nihayet, Bethes-da Terası’ nın merdivenlerinde tuvalet-leri gördüm. Sabırsızlıkla içeri girdiğim-de de şok oldum. Upuzun bir koridor, karşılıklı bir sürü tuvalet ama sadece yarım metre yüksekliğinde duvar ve ka-pılarıyla. Merdivenlerden aşağı inince tuvaletini yapanların hepsine yukardan bakıyorsunuz. Hatta bazılarıyla göz göze geliyorsunuz. Çok komik geldi bana. Bir de her yer tuvalet kağıdı ve çöp dolu. İnanılmaz pis tuvaletler. Cent-ral Park gibi bir yere öyle tuvaletler hiç yakışmamış :(Bethesda Terası’ nda biraz mola verdik-ten sonra, kuzey tarfındaki gölün başı-na kadar yürüyüp sonra parktan çıktık ve şehrin sokaklarında dolanarak St.

Patrick’s Cathedral’e (Aziz Patrik Ka-tedrali) doğru yola koyulduk.Kiliseye vardığımızda kapılarının açık olduğunu gördük. Neyse ki bu da Trinity Kilisesi gibi olmadı. İçini görmek için girdiğimizde epey kalabalık olduğunu gördük. İbadet etmeye gelenlerden çok dinlenmeye gelenler vardı. İçerisi serin olduğu için, sıcak havalarda dinlenmek için ideal.Yapımı 1878’ de tamamlanan Neo-Go-tik kilise, aynı zamanda New York eya-letinin Katolik Başpiskoposluk idare bi-nası. 2 tane çan kulesi olan kilise hayli büyük ve güzel. Biraz serinledikten sonra yakınındaki Rockefeller Binası’ na (Rockefeller Center) vardık.Rockefeller ailesi tarafından inşa etti-rilen, Rockefeller binaları toplamda 19 tane. 1930-1940 yılları arasında, ilk 14 binası inşa edilen Rockefeller Cen-

ter, dönemin en büyük problemi olan ekonomik krize çözüm olarak, 225 bin kişiye iş imkanı sağlamış. Rockefeller Center’ın tamamı, dünya petrol devi ve yaşadığı dönemde Amerika’nın en zen-gin iş adamı olarak bilinen John Davi-son Rockefeller’ e ait. NBC stüdyolarını da bünyesinde barın-dıran bu binaları gezmek için turlar dü-zenleniyor. Biz vardığımızda ortada ka-lan meydan inanılmaz kalabalıktı. Orta kısımda merdivenlerden aşağı inilerek girilen bir kafe var. Onun etrafı biraz daha yüksekte kalıyor. Bu dikdörtgen kısımda bir çok ülkenin bayrağı var. Ta-bii bizim bayrağımız da. Biz gittiğimizde kafe olarak hizmet veren yer kışın buz pisti olarak kullanılıyormuş.Binanın 70. Katına çıkarak şehir man-zarası izlemek de mümkün. Biz mey-danındaki banklarda biraz dinlendikten sonra yemek yemek üzere Hooters’ a doğru yola koyulduk.Hooters, ABD’nin ortalamanın biraz üzerinde lezzete sahip, tavuk ve ka-nat restoranlarından; Hooters’ı ünlü ve farklı yapan şey ise garson kızları. turuncu şort ve beyaz bluz (atlet) giyen kızların, silikonlu göğüsleri mekana kendilerinden 20 saniye önce giriyor. Garson kızlar siz restorana girer girmez sıcak bir karşılama ile geliyor ve ortam çok kalabalık değilse yanınıza oturup muhabbet ederek siparişinizi alıyorlar. Bir çok kişi de sırf bu garsonlarla fotoğ-raf çekilmek için mekana geliyor. Sırf fotoğraf çektirmek için pek çok erkeğin sıraya girdiği oluyor ki, bu tip 3 erkek-ten 2’ si Türktür :) Hooters’ ta her ayın “en güzel ve iyi iş yapan garsonu” seçiliyor ve onların da Pirelli gibi, artık klasikleşen Hoo-ters takvimi her yıl yayınlanıyor. Ayrıca ülke çapında, çalışanlar arasında Ho-oters Güzellik Yarışması da yapılıyor. Hooters, çalışanlarına kariyer imkan-ları da sağlıyor. Çok çalışan gerçek-ten Hooters’ ta bir kariyer edinebiliyor.

Empty States Building’ e vardığımızda ben pek farklı

bir şey göremedim. Bildiğin gökdelen.

Page 47: marketing europe & anatolia Sayı: 053

Gezi

Hooters’ın Başkan Yardımcısı olan Kat Cole da eski bir Hooters garsonuymuş.Biz öğleden sonra gittiğimizde çok az kişi vardı mekanda. Yemek siparişleri-mizi alan garson geldiğinde annem şa-şırıp, bunun her yanı meydanda, diye garipsedi. Annecim, buranın tarzı böy-le deyince, bari farklı farklı olsalarmış. Hepsi torna tesviyeden çıkmış gibi aynı ebatlarda dedi. Sonra gözü ortama alışınca da yemeğin keyfini çıkardı:) İstanbul ile karşılaştırınca tavukları-nı çok sevdi annem. Yemeklerimiz de yedikten sonra bu sefer Empty States Building’ e yöneldik. Çünkü bir tek ora-sı kalmıştı gezilecek. Hooters ile arası çok yakın. Ama benim artık bir yer ge-zesim yok, çünkü hepsi birbirinin aynı.Empty States Building’ e (Empty States Binası) vardığımızda ben pek farklı bir şey göremedim. Bildiğin gökdelen. Bir çoğumuz binayı King Kong filmin-den tanıyoruz. Dev bir gorilin bir gökde-lenin tepesinde, etrafında uçan uçakla-ra bağırıp onları yakalamaya çalıştığı sahnedeki bina, New York’un sembolü konumundaki Empire States binası.Binanın yapımı 1 yıldan fazla sürmüş ve 1931’de kullanıma açılmış. Fakat kriz sebebiyle uzun süre boş kalınca ismi halk arasında “Empty States Buil-ding” olarak anılmış. Binanın yüksekliği anteni ile birlikte anten ile beraber 443 m. Bu yüksek binaya 1945’ de bir B-25 Mitchell bombardıman uçağı çarpmış ve 14 kişinin ölümüne sebep olmuş. Yükseklik çok da iyi bir şey değil bence.Rockefeller binasında olduğu gibi, Em-pire States binasında da seyir terası mevcut. Dileyen çıkıp manzara izleye-biliyor. Fakat çok sıra olduğu için biz bekleyemedik. Yukarıya doğru yürüme-ye devam edip trafiğin çok yoğun oldu-ğu Times Square’ e vardık. Günlerden Cuma, saat 19:00, iş çıkışı. Caddeler tıklım tıkış dolu. Times Square’ ın he-men yanında Paramount Binası, Hard Rock Cafe gibi yerler var. Paramount

Binasının karşı kaldırımı boş bir alan ve bu alana bir sürü filmeden minik sahne-ler yapmışlar. Etrafta dolaşan film kah-ramanlarının haddi hesabı yok. Film setlerinin hemen karşısında ise ünlü kırmızı merdivenler var. Fakat ka-labalık yüzünden oraya yakşalamadık bile. Şimdiye kadar Manhattan’ da gör-düğüm en kalablık ve canlı yer Times Meydanı. Gökdelenlerin üzerleri ışıklı panolar ve ekranlarla dolu. Her yer ren-garen ve canlı. Bana Şangay’ ı hatırlat-tı, görüntü. Biz de film kahramanlarının arasına karışıp, kalabalıkla birlikte yola devam ettik.Benim için artık New York’ ta gezilecek yer kalmamıştı :) Yani o kadar yorgu-

num ki, daha bir yere gidesim yok. Son enerjimle otoparka yürüyüp ken-dimizi arabaya attık.Akşam saati olduğu için biraz trafiğe kaldık ve otele varmamız bir buçuk sa-ati buldu. Ertesi gün eve dönüyoruz.Sabah kalkıp kahvaltımızı ettikten

sonra havaalanına doğru yola koyul-duk. Fakat arabanın deposunu fulle-mek gerekiyor. Benzin kapağını açtım E85 yazıyor yakıt tipi. Ama hiç bir yerde yok, arayıp sordum firmayı, E87 de olur dediler. Fakat E85 ararken o kadar çok vakit kaybettik ki, benzin alacak vakit yok. Arabayı boş depo ile teslim edip, 20 usd tüm her şey dahil ceza ödedik :( Sonra da havaalanın yolunu tuttuk. Gü-venlikti biletti derken uçak saatini geçir-dik. Fakat biniş kartlarını alırken uçağın rötar yaptığını öğrendik. Bu sayede de uçağa binebildik :)10 saatlik uykusuz yolculuğun ardından İstanbul’ a vardık. En güzeli benim memleketim :)

10 saatlik uykusuz yolculuğun ardından İstanbul’ a vardık.

En güzeli benim memleketim:)

marketing europe & anatolia /45

Page 48: marketing europe & anatolia Sayı: 053

MOBA ve FPS BuluşuyorOyun dünyasının iki ucu tek bir oyunda buluşuyor.

Ali Erdem Ekşioğlu

Sonsuz PotansiyelOyundaki bir karakteri bile tamamen keşfetmek aylar sürerken eklenecek her yenililk oyuncuyu koltuğuna bağlayacaktır.

Game On

Battleborn...Battleborn...

Page 49: marketing europe & anatolia Sayı: 053

Battleborn...

Arkadaşlarınızla Muhteşem bir Oyun Tecrübesi Takım ruhu ve stratejiye bütük önem veren Battleborn en çok arkadaşlarınız yanınızdayken sizi etkileyecek

Zayıf Hikaye, Muhteşem DiyalogPek umursamayacağınız bir hikaye ve yan karakterler olmasına rağmen oyun içi diyaloglar bir oyuncuya nasıl hitap edeceğini biliyor.

GameOn Youtube: http://www.youtube.com/user/meaGameOn

Battleborn...

Page 50: marketing europe & anatolia Sayı: 053

48 / marketing europe & anatolia

Gameon

ilerleyen tarihlerde bu katagorilerde çeşitliliğini arttıracaktır. Battleborn'un hikayesi bana Destiny'i birçok yönden anımsattı. Hayır sadece evreni karanlıktan kurtaran uzaylılarla dolu olmasıyla değil. Bunun yanında hikayenin birbirini tekrar eden, 40 dakikalık

Battleborn; MOBA'nın First Person Shooter'la buluştuğu yarı stratejik hızlı tempolu aksiyon oyunu. 2016'nın en çok beklenen ve merak edilen oyunlarından biri olan Battleborn sonunda oyuncularla buluştu. Geçtiğimiz senelerde Destiny'nin yarattığı etkiyi yaratan Battleborn farklı stili ve oyun tarzına getirdiği yeniliklerden dolayı şüpheciler ve hayranlar tarafından heyecanla bekleniyordu. Peki bu beklentilere gerekli cevabı verebildi mi?Battleborn birbirine çok uzak görünen iki tarzı akıcı ve başarılı bir şekilde harmanlıyor. MOBA'nın takım ruhu ve stratejiye verdiği önemi "respawn" bazlı aksiyon dolu bir FPS'le birleştiren Battleborn oyuncuya özgün bir tecrübe yaşatmayı başarmasının yanında aşırı "META" mizahıyla da öne çıkıyor. Komedisi ve mekanik olarak müthiş potansiyellerle dolu olan gameplay'inin yanında Battleborn'un atması gereken birçok adım var. Oyunun menüsüne göz atan herhangi biri farkedecektir ki fazla alan olmasına rağmen oyuncuya sunulan seçenekler sınırlı. Sadece üç farklı PvP moduyla beraber altı farklı haritası olan Battleborn umarım

Sizin için deneyimleyipmontajladığımızreview videosunu

http://www.youtube.com/user/meaGameOn

adresinden izleyebilirsiniz.

görevlerden oluşmasıyla anımsadım. Bu görevlere arkadaşlarınızla item ve tecrübe toplamak için birçok kez geri dönüceksiniz ve hepsi umduğunuz kadar eğlenceli geçmeyecek. Ne kadar takım ruhu ve yan karakterlerin mizahı size çekici gelse de 39 dakika boyunca koruduğunuz robotun küçük bir hatayla ölmesi sonucu bütün görevin resetlenmesi canınızı sıkabilir.Saydığım bütün bu eksilere rağmen Gearbox ve 2K'nın Battleborn'u ilerleyen günlerde şimdiki halinden bile daha ilgi çekici ve bağımlılık yapıcı bir hale gertireceğinden eminim. Battleborn geleceği sonsuz potansiyelle dolu ve aksiyon dolu bir oyun tüm okurlarıma öneririm.

Page 51: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia / 49

Gameon

Overwatch Oyuncularla Buluştu…Aral, Overwatch severleri muhteşem bir etkinlikte bir araya getirdi.24 Mayıs 00:00’da dünya ile aynı anda satışa sunulan Over-watch oyunu,katılımcılar tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Katılımcılar, düzenlenen bilgi yarışmalarıyla hem eğlendi hem de oyun hakkında yeni bilgiler edindi. Kazananlara, Overwatch tişörtleri ve rozetleri hediye edildi. Cosplayer’la-rın renk kattığı gece açılışında, katılımcılar Overwatch’un eğlenceli dünyasını yakından tanıma fırsatına sahip oldular. Oyuncular hem Cosplayer’lar ile fotoğraf çektirdi hem de se-verek takip ettikleri Youtuber’lar ile yakından tanışma şansı buldu. Gecenin sunuculuğunu Multiplayer ekibinden Merthan Yal-çın üstlendi. Etkinlik boyunca oyuncularla konuşan Yalçın, gece açılışına katılan basın mensuplarıyla da çeşitli röpor-tajlar yaptı. Etkinlikte gerçekleştirilen röportajda,Activision Ürün Sorum-lusu İrem Aral “Blizzard’ın uzun yıllar sonra çıkardığı yeni bir oyunoldu. Merakla beklenen bir oyundu ve ilgi oldukça fazla. Biz de bunu bir gece açılışı düzenleyerek desteklemek iste-dik” şeklinde konuştu.

E-gameshow 2016 Ankara...Türkiye’nin her yerinden oyuncular oyun ve eğlence dolu 4 gün için 2-5 Haziran tarihlerinde Ankara’da buluşuyor. Semor Organizasyon tarafından düzenlenen ATO Congres-sium Kongre ve Sergi Salonu’nda gerçekleşecek fuarda cosplay yarışmaları, e-spor turnuvaları, DJ performansları, ödüllü yarışmalar, konferanslar ve daha pek çok etkinlik her yaştan oyunseveri bekliyor.Yerli ve yabancı pek çok şirketin katılacağı e-gameshow 2016, ziyaretçilerine birbirinden renkli ve eğlenceli etkinlikler sunuyor. E-gameshow 2016’da birçok ödüllü turnuva ve e-spor etkinlikleri de olacak. Riot Games, MOBA dünyasının süper markası League of Legends’ın Üniversiteler Ligi’nin finalini muhteşem bir organizasyon ile e-gameshow’da ya-pacak. Üstelik Dijital Oyunlar Federasyonu ve ESL’inen popüler e-spor oyunları için uluslararası turnuvalar düzenleyeceğini de belirtelim. Ayrıca ODTÜ ve Hacettepe e-spor toplulukları da fuar katılımcıları içineğlencesi bol ödüllü turnuvalar düzenliyor olacak. Bu eğlenceli fuar hakkında daha fazla bilgi almak ve ziyaretçi kartınızı şimdiden ayırtmak için hemen http://e-gameshow.com adresini ziyaret edin.

Page 52: marketing europe & anatolia Sayı: 053

Kültür - Sanat

Nordik müziksahnesinin büyüleyici grubu Sigur Rós, uzun zamandır beklenen canlı performansıyla Türkiye’de ilk kez 11 Haziran 2016’da, Zorlu Performans Sanatları Merkezi, Ana Tiyatro’da.İsmi, grubun falsetto vokallariyle olduğu kadar, gitarı ke-man yayıyla çalmasıyla da ünlü vokali Jónsi Birgisson’un kız kardeşinden esinlenen Sigur Rós, çıktıkları dünya turu kapsamında Primavera Festivali’nin hemen ardından 11

Haziran Cumartesi akşamı Zorlu PSM’nin 1,750 metrek-arelik “dev sahne üzerinde” İstanbullu müzikseverlerle buluşuyor. 1994 yılında İzlanda’da başlayan serüvenini büyük bir başarıyla tüm dünyaya taşıyan grubunfarklı boyutların kapılarını açan müziği ve Jónsi Birgisson’un fal-setto vokallerinin kusursuz birleşimi, Sigur Rós’u etkisini katlayarak bugüne taşıdı.

İzlandalı post-rock grubu “Sigur Rós...

Çocuklara İyi Gelecek... Gerçek Hesap Bu...

Koruncuk Vakfı’nın, Kiehl’s’ın katkılarıyla başlattığı “Çocuklara iyi Gelecek” adlı projesine destek veren, sanat, spor, cemiyet ve iş dünyasının önde gelen ünlü isimlerinin düşüncelerini, Sanatçı Leo Lunatic’in du-varlara yansıttığı graffiti sergisi, 02 Haziran Perşembe günü Elgiz Sanat Müzesi ev sahipliğinde açılıyor.“Çocuklara İyi Gelecek” proje sergisi, sanatçı Leo Lunatic’in ilk solo sergisi olmasının yanı sıra, Türkiye’de solo bir sanatçı tarafından direkt olarak du-vara uygulamalı olarak yapılan ilk graffiti sergisi olma özelliğiyle dikkat çekiyor.

Nejat İşler’in kaleminden, hayatın içinden hikâyeler, kişiler, anılarOyuncu, kitap âşığı ve kulüp başkanı Nejat İşler, Ger-çek Hesap Bu! kitabıyla aramızda. Gümüşlükspor futbol takımının başkanlığını yürüten ve aynı zamanda kendini Gümüşlüklü olarak gören Nejat İşler, hayatından damıttığı anlatıları kaleme

aldığı kitabının telif geliri, Gümüşlükspor’un geliştirilmesi için kullanılacak. İçten üslubu, hesapsız dili ve sakınmadan kaleme aldığı anılarıyla kişisel bir yüzleşme de olan Gerçek Hesap Bu! kitabında, “kahramanları uydurma olan gerçek hikây-eler” anlatıyor. Hayatı, dostlukları ve tutkuları yücelten yaşantılar; yüreklere kazınmış sözler okuyucuya ilham verecek

50 / marketing europe & anatolia

Page 53: marketing europe & anatolia Sayı: 053

marketing europe & anatolia /51

Kültür - Sanat

İstanbul Modern, doğa ve sürdürülebilirlik üzerine düzen-lediği ‘YOK OLMADAN’ sergisinin son haftasında yepyeni bir gösteriye kapılarını açıyor. Çıplak Ayaklar Kumpanyası 2 Haziran Perşembe günü, sergiye özel hazırladığı “Sefa-toryum” adlı performansı sergileyecek.İstanbul Modern’in davetiyle“YOK OMADAN: Doğa ve Sürdürülebilirlik Üzerine Bir Sergi” için Çıplak Ayaklar Kumpanyası tarafından tasarlanan performans, sergi sa-natçılarından Camila Rocha’nın doğada ve bir bahçe için-

Yok olmadan...

de olmanın insana verdiği keyfi hatırlatan “Sefatoryum” adlı yerleştirmesinden esinleniyor. Dansçılardan oluşan bir proje topluluğu olarak 2003 yılın-da kurulan Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın bu performansı 2 Haziran Perşembe günü iki kez ve ücretsiz izlenebilecek.“YOK OLMADAN” sergisinin son haftasında dansın doğa ile buluştuğu 25 dakikalık bu özel gösteri saat 18.00 ve 20.00’de İstanbul Modern’in alt kat fuaye alanında.

Müzik Boğaz’dan Gelir...Türk müziğinin en önemli seslerinden Jehan Barbur, “Uyan”, “Hayat” ve “Sarı” albümlerinin ardından dördün-cü solo albümü “Sizler Hiç Yokken” ile “Müzik Boğaz’dan Gelir” konserlerinde. Sanatçı 03 Haziran 2016 Cuma günü dinleyicisiyle Boğaz’da buluşacak. İstanbul’un müzik kültürü ve alışkanlığına yeni bir anlayış getirmek üzere hayata geçirilen “Müzik Boğaz’dan Gelir” tekne konserlerinde 03 Haziran 2016 Cuma günü Jehan Barbur yer alıyor. Barbur sevilen şarkıları ile unutulmaz bir boğaz gecesi yaşatacak.60m2 organizasyonuyla gerçekleşek konserde; İstanbul Arnavutköy İskelesi’nden saat 19.00’da başlayacak din-leyici katılımı, saat 20.00’de Kabataş Turizm İskelesi ve saat 20.30 Beylerbeyi Nato Parkı İskelesi’nde dinleyici alımına devam edecek. 21.00’de başlayacak olan “Müzik Boğaz’dan Gelir” konser teknesi, gece boyunca boğaz gü-zergahında seyrederek konser bitiminde dinleyicileri bin-dikleri iskelelere bırakacak. Konserin ayrıntılı bilgileri ise https://www.facebook.com/60metrekare adresinde bulu-nuyor.