masalkent'e yolculuk

14
Özlem Kılınçarslan Sözbilir Çizer: Anıl Tortop

Upload: top-yayincilik

Post on 22-Mar-2016

229 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

© Her hakkı saklıdır ve Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketine aittir. Yazıları ve resimleri aynen veya değiştirilerek alınamaz ve yayımlanamaz.

TRANSCRIPT

Page 1: Masalkent'e Yolculuk

Özlem Kılınçarslan SözbilirÇizer: Anıl Tortop

Mas

alke

nt’

e Y

olc

ulu

k �

Özle

m K

ılınç

arsl

an S

özbi

lir

Özlem Kılınçarslan Sözbilir

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; serçeye eyer vurmuş-lar, sırtına fili koymuşlar. Serçenin sırtında fil, düşmüşler yolla-ra. Yolda kuyruksuz bir fareye rastlamışlar. Derdi büyükmüş fa-renin. ‘Kuyruksuz fare mi olur?’ diye alay edermiş herkes. O da sonunda Fareköy’den kaçmaya karar vermiş. Katılmış bizimkile-re... Serçe altta, fareyle fil serçenin sırtında, devam etmişler yola. Artık hepsinin tek bir amacı varmış; fareye kuyruk bulmak.

Görüyorsunuz ya herkesin bir nedeni var yollara düşmek için. Benim gibi Masalkent’in masalını yaymak isteyeni de var, kuy-ruksuz bir fareye kuyruk bulmak isteyeni de. Hatta sizin gibi Masalkent’i merak edeni de... Madem ben yazmaya başladım, siz de okumaya... Buluşalım o zaman Masaldağı’nda...

9 786055 742362

ISBN 978-605-5742-36-2

www.top.com.tr

Page 2: Masalkent'e Yolculuk
Page 3: Masalkent'e Yolculuk
Page 4: Masalkent'e Yolculuk

Yayın YönetmeniYunus Bekir Yurdakul

YazarÖzlem Kılınçarslan Sözbilir

ÇizerAnıl Tortop

ISBN: 978 - 605 - 5742 - 36 - 2SERTİFİKA NO: 12172

İZMİR, 15.04.2009

Baskı: Özden Ofset Matbaacılık ve Ambalaj San. Koll. Şti.© Her hakkı saklıdır ve

Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketine aittir.Yazıları ve resimleri başka bir esere aynen veya değiştirilerek

alınamaz ve yayımlanamaz.

Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde bandrol taşıması zorunlu değildir.

Top Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limitet ŞirketiDr. Muhittin Adam Cad. Nu. : 38/Z-1 Konak İZMİR - www.top.com.trTelefon: 90.232.4257963 Belgegeçer: 90.232.4459112

Page 5: Masalkent'e Yolculuk
Page 6: Masalkent'e Yolculuk
Page 7: Masalkent'e Yolculuk

Uzun zamandır bir yolculuk planlıyordum. Kendi-mi bildim bileli kimselerin gitmediği, görmediği yerlere ilgi duymuşumdur. Günlerce atlastan, internetten, ansik-lopedilerden araştırdım. Adı geçen yerler çoğu kimsenin gittiği, bildiği yerlerdi. Oysa ben yabancıların uğramadığı yerlere gitmek istiyordum.

Bir sabah uyandım ve yola çıkmaya karar verdim. Önce trenle biraz kuzeye, sonra otobüsle doğuya, ardın-dan gemiyle güneye doğru yol aldım. Vara vara hem uzak hem yakın, hem yoksul hem varsıl bir ülkeye vardım. Ora-dakilerden, bana kimsenin gitmediği bir yer söylemeleri-ni istedim. Bir katır verdiler, “Bin bu katıra, götürür seni istediğin yere.” dediler. Atladım katırın sırtına, vurdum kendimi yollara. Dereler, tepeler aştık. Bir ara “Bu katır beni nereye götürüyor?” diye söylendim kendi kendime. Ne olsa beğenirsiniz? Katır demez mi “Masalkent’e” diye. Az kalsın küçük dilimi yutacaktım şaşkınlıktan, e haliy-le biraz da korkudan. Ama fazla uzun sürmedi toparlan-mam. “Nasıl bir yer bu Masalkent?” diye sordum katıra.

“Masalların doğduğu yer, gidince görürsün.” dedi yalnızca.

5

Page 8: Masalkent'e Yolculuk

Ondan sonra ne o konuştu, ne de ben. Ne kadar gittik bilmem. Koskoca bir tepeyi aştık. Ardında ışıl ışıl bir yer, hayatımda böyle bir yer ne gördüm ne duydum. Ben gördüklerimden büyülenmiş öylece çevreye bakınır-ken katır, “Benim görevim buraya kadar, izin verirsen ben yoluma gideyim.” dedi. İndim katırın sırtından, teşekkür ettim. O yoluna, ben yoluma...

Ben daha üzerimdeki şaşkınlığı atamadan bir ses çalındı kulağıma. Bir süre kulak verince anladım ki bu Masalkent’in sesi. Oracıkta kendimi bu sesin büyüsüne bıraktım. Neler mi duydum? Merak mı ettiniz? Hadi durmayın öyleyse hep birlikte kulak verelim Masalkent’in sesine!

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; serçeye eyer vurmuşlar, sırtına fili koymuşlar. Serçenin sırtında fil, düşmüşler yollara. Yolda kuyruksuz bir fareye rastlamışlar. Derdi büyükmüş farenin. ‘Kuyruksuz fare mi olur?’ diye alay edermiş herkes. Fare üzgün mü üzgün. Tak ettiğin-den canına, Fareköy’den kaçmaya karar vermiş. Katılmış serçeyle file. Serçe altta, fareyle fil serçenin sırtında devam etmişler yola. Artık hepsinin tek bir amacı varmış; fareye kuyruk bulmak.

Görüyorsunuz ya herkesin bir nedeni var yollara düşmek için. Benim gibi gezip görmek isteyeni de var, kuyruksuz bir fareye kuyruk bulmak isteyeni de.

6

Page 9: Masalkent'e Yolculuk

7

Sen de beş gün, ben diyim beş yıl yol gitmişler. Vara vara Masalkent’e varmışlar. Kenti gezdirsin diye bir katır kiralamışlar. Serçenin sırtında; katır, fil, fare baş-lamışlar Masalkent’in sokaklarını arşınlamaya. O güne dek gördükleri yerlere hiç benzemiyormuş. Mücevherler gibi ışıltılı bu yerde; mor tüylü kangurular, perde ayaklı fareler, hortumu lüle lüle filler, sakallı karıncalar ve daha akla hayale gelmedik ne ararsanız varmış. Bizimkiler gör-dükleri karşısında şaşkınlıktan asıl amaçlarını unutmuşlar. Hem zaten burada farenin kuyruğu olmuş olmamış kimin umurunda! Onca tuhaflığın arasında bir kuyruğun lafı mı olur?

O sokak senin bu sokak benim derken kentin en büyük meydanına gelmişler. Öyle bir kalabalık varmış ki sormayın. Bizimkiler meraklı; ne olup bitiyor bir de biz görelim diye karışmışlar kalabalığın arasına. Bakmışlar pek çok genç insan dizilmiş bekliyor. İçlerinden adı oku-nan çığlık atıp sevinçle yanındakilere sarılıyor. Bizimkiler daha da meraklanmış, sorup soruşturmuşlar. İşin aslını öğrenmişler.

Kent halkı, her elli yılda bir bu meydanda topla-nırmış. Bunun nedeni; kimin, ne zaman, nasıl çıkardığı bilinmeyen çok eski bir söylentiye dayanıyormuş.

Masalkent’in dört bir yanı yüksek dağlarla çevriliy-miş. Bu dağların en yükseğinin ismi Masaldağı’ymış. Hal-kın seçtiği kişiler elli yılda bir bu dağa tırmanırmış. Bunu yapmazlarsa kentin üzerine lanet çökeceğine inanırlarmış. Masaldağı’na tırmanmak cesaret, güç ve beceri gerektir-diğinden kırk dokuzuncu yılın sonunda yarışlar düzenle-nirmiş. Dağa tırmanacak kişiler çeşitli sınavlardan geçiri-lerek seçilirmiş.

Page 10: Masalkent'e Yolculuk

8

Page 11: Masalkent'e Yolculuk

İşte bizim serçe, fil ve farenin gördüğü kalabalığın nedeni buymuş. Bizimkiler meraklı ya; bu defa da ‘Tır-manış nasıl geçecek acaba?’ diye beklemeye koyulmuşlar.

Aradan günler geçmiş, tırmanışın yapılacağı gün gelmiş çatmış. Hazırlıklar tamamlanmış. Erzaklar katır-lara yüklenmiş. Yarışmada başarılı olan Nomi, Yomi, Zozi ve Zomi yola koyulmuş. Uzaklarda, zirvesini bulutların çevrelediği Masaldağı, onları bekliyormuş. Konuşarak, şarkılar mırıldanarak çalılık arazide ilerlemişler. Orma-na yaklaştıkça hepsini heyecan sarmış. Masaldağı’ndaki bu ormanda her türden canlı yaşarmış. Bunlardan biri de yeşil ayılarmış. Hem çok tehlikeli hem de oldukça tuhaf huyları olan bu canlıların; yemyeşil parlak tüyleri, koca bir ağacı kökünden sökecek kadar güçlü pençeleri varmış. Yeşil ayılardan korunmanınsa bir tek yolu varmış. Sürekli masal anlatmak. Yeşil ayılar ne zaman masal duy-salar derin bir uykuya dalar, masal bitene dek top patlasa uyanmazlarmış. Ayrıca ormanda ışıl ışıl sarı yaprakları ne-deniyle ‘Altın Yaprak’ denilen bir ağaç varmış. Bu ağacın yaprakları koparıldığında ufalanıp küle dönüşürmüş. Tır-manışın bir koşulu da Altın Yaprak’tan koparılan bir yap-rağın külünün, Masaldağı’nın zirvesine bırakılmasıymış.

Bir süre önceki coşkulu halleri, yerini suskunluğa bırakmış. Çünkü herbiri ormanda anlatacağı masalı dü-şünüyormuş. Çalılık son bulup da oramana girdiklerin-de Yomi, Zomi ve Zozi, altın yaprağı aramaya koyulmuş. Nomi de Şekerkent’in masalını anlatmaya... Çoğu kez masallar o anda ortaya çıkar, daha sonra Masalkent’te dil-den dile dolaşırmış. Oradan da dünyanın dört bir yanına dağılırmış. İşte Şekerkent’in masalı da böyle doğmuş. Di-lerseniz Nomi’ye kulak verelim, bakalım neler anlatmış.

9

Page 12: Masalkent'e Yolculuk
Page 13: Masalkent'e Yolculuk

Uzak memleketlerin birinde, Şekerkent adında bir yer varmış. Şekerkent’in göğü buz mavisi, yeri tozpem-beymiş. Ne kralı, padişahı; ne korkunç devleri, canavar-ları; ne de çirkin cadıları, büyücüleri varmış. Şekerkent’te yalnızca mutlu insanlar ve Şeker Perisi yaşarmış. Buradaki bütün yapılar rengârenk şekerlere benzer, şeker gibi ko-karmış. Kent halkı çok eski zamanlardan beri mutlu, hu-zurlu, neşe içinde yaşamaktaymış. Şekerkent’in mutluluk ve neşesinin sürekli olmasının iki koşulu varmış:

Şekerkent’teki her evde en az üç tane şeker eşya bu-lundurulacakmış. Bir de kentte yaşayan çocuklar, her gün sırayla Şekerkuyusu’ndan çıkaracakları bir kova şekeri Şekersaray’ın bahçesine bırakacaklarmış.

Bu durum yıllardır böylece sürüp gitmekteymiş.Günlerden bir gün kuyudan şeker çıkarma sırası

Pembesu’ya gelmiş.Pembesu o sabah erkenden kalkmış, kahvaltı edip

hazırlanmış ve Şekerkuyusu’nun yolunu tutmuş.Şeker ve çiçek kokularının birbirine karıştığı gü-

neşli bir günmüş. Pembesu, keyifle çevresine bakınarak ilerlerken Pamukhelva Parkı’nda arkadaşı Ece’ye rastlamış.

11

Page 14: Masalkent'e Yolculuk

Özlem Kılınçarslan SözbilirÇizer: Anıl Tortop

Mas

alke

nt’

e Y

olc

ulu

k �

Özle

m K

ılınç

arsl

an S

özbi

lir

Özlem Kılınçarslan Sözbilir

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; serçeye eyer vurmuş-lar, sırtına fili koymuşlar. Serçenin sırtında fil, düşmüşler yolla-ra. Yolda kuyruksuz bir fareye rastlamışlar. Derdi büyükmüş fa-renin. ‘Kuyruksuz fare mi olur?’ diye alay edermiş herkes. O da sonunda Fareköy’den kaçmaya karar vermiş. Katılmış bizimkile-re... Serçe altta, fareyle fil serçenin sırtında, devam etmişler yola. Artık hepsinin tek bir amacı varmış; fareye kuyruk bulmak.

Görüyorsunuz ya herkesin bir nedeni var yollara düşmek için. Benim gibi Masalkent’in masalını yaymak isteyeni de var, kuy-ruksuz bir fareye kuyruk bulmak isteyeni de. Hatta sizin gibi Masalkent’i merak edeni de... Madem ben yazmaya başladım, siz de okumaya... Buluşalım o zaman Masaldağı’nda...

9 786055 742362

ISBN 978-605-5742-36-2

www.top.com.tr