metal İşçileri birliği - mİbmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/... · 2020....

8
Metal İşçileri Birliği - MİB METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ METAL İŞÇİLERİ BİRLİĞİ - MİB İşçi Bülteni Özel Sayı No:1389 * Kasım 2016 1 5 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL ilan eler. Güya OHAL devlete karşı yapıla- cak. Darbe girişimine başvuran örgüt ezilecek, devlet temizlenecek. Peki ne oldu? Ne olu- yor? OHAL topluma karşı kullanılan bir si- laha döndü. Fetullahçılarla hiçbir ilgisi olmayan ilerici, aydın, muhalif kamu emekçileri, akademisyenler, gazeteler, gazeteciler, seçilmiş belediye başkan- ları, milletvekilleri keyfi biçimde görev- den alınıyor, kodese alıyor, tutuklanıyor. Söz, basın, toplanma hakkı, örgüt- lenme hakkı, hak arama hakkı sizlere ömür. Hükümen, valilerin tek bir emri ile her şey yasaklanıyor. Bakın Musul’du Lozan’dı diyerek, em- peryalist yağma sahasına dönen, gerici çe- teler eliyle yakılan yıkılan Ortadoğu’da pay kapma uğruna maceralara giriliyor. Peki “bunlardan bize ne” mi diyeceğiz? Dersek sadece kendimizi kandırırız. Çünkü Ortadoğu’da acı çeken halkların acısı bizim de acımız. Emperyalist ve gerici çıkarlar uğruna orada patlayan bir bomba dönüp bizi de vuruyor, orada ölenler, yollara dökülüp mülteci olanlar kar- deşlerimiz. Yıkımın faturasını hep beraber ödüyoruz. Nasıl mı? Örneğin hepimiz vergiden dertliyiz. Öyle ya kazancımızın yarıdan fazlası vergiye gidiyor. Belimiz bükülüyor. Savaş baronları, silah tekelleri her savaşta büyük vurgunlar vuruyor. Savaş demek işçi kıyımı demekr. Bir örnek vere- lim, Birinci Körfez Savaşı sırasında yüz binlerce işçi işinden oldu. Fatura her zaman olduğu gibi işçiye ödelir. Pek çok fabrikadan kıyım haberleri geliyor tesadüf mü? Şimdiden MESS, EMİS gibi patron örgütleri ve tek tek patronlar, kriz ve savaş edebiya yapıyor. OHAL nasıl olsa grevi yasaklar diye sırtlarını koltukla- rına yaslayıp ellerini oğuşturuyor. “Bize ne” mi? Bir hikaye var Hitler zamanı Almanya’dan. O zaman bir işçi, komünistler alınır susar, Yahudiler alı- nır susar, gazeteciler alınır susar, sendikacılar alınır susar. Çünkü o onlardan değildir. Ama en son sıra kendisine gelir, bağırır ama sesini duyacak kimse kal- mamışr. Yarın sıra sana gelecek demiyoruz, sıra sende zaten! Bak işçi kardeşim! Tam da OHAL ile birlikte Birey- sel Emeklilik Sigortası (BES) hayata geçirildi. Kiralık iş- çilik geçirildi, kıdem tazmina da sırada. Dahası OHAL ile işten alanlar sadece memurlar değil, aynı zamanda kamu kuruluşlarında çalışan mücadeleci iş- çilerde... Tüm bunlar olurken kim sesini çıkarabildi, iraz edebildi? Eskiden laſta kalsa da esip gürleyen sen- dika beyleri rahatlar ark, tek bir çıt çıkarmıyorlar. Unutma 2017’de hakların için ayağa kalkğında (Devamı ikinci sayfada...) Sömürü, baskı, kıyım varsa!

Upload: others

Post on 15-Sep-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/... · 2020. 3. 27. · Metal İşçileri Birliği - MİB METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ METAL

Metal İşçileri Birliği - MİB

METAL İŞÇİLERİBÜLTENİ

METAL İŞÇİLERİ BİRLİĞİ - MİB

İşçi

Bül

teni

Öze

l Sa

yı N

o:1

38

9 *

Kas

ım 2

01

6

15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHALilan ettiler. Güya OHAL devlete karşı yapıla-

caktı. Darbe girişimine başvuran örgüt ezilecek,devlet temizlenecekti. Peki ne oldu? Ne olu-yor?

OHAL topluma karşı kullanılan bir si-laha döndü. Fetullahçılarla hiçbir ilgisiolmayan ilerici, aydın, muhalif kamuemekçileri, akademisyenler, gazeteler,gazeteciler, seçilmiş belediye başkan-ları, milletvekilleri keyfi biçimde görev-den alınıyor, kodese atılıyor,tutuklanıyor.

Söz, basın, toplanma hakkı, örgüt-lenme hakkı, hak arama hakkı sizlereömür. Hükümetin, valilerin tek bir emriile her şey yasaklanıyor.

Bakın Musul’du Lozan’dı diyerek, em-peryalist yağma sahasına dönen, gerici çe-teler eliyle yakılan yıkılan Ortadoğu’da paykapma uğruna maceralara giriliyor.

Peki “bunlardan bize ne” mi diyeceğiz?

Dersek sadece kendimizi kandırırız.

Çünkü Ortadoğu’da acı çeken halkların acısı bizimde acımız. Emperyalist ve gerici çıkarlar uğrunaorada patlayan bir bomba dönüp bizi de vuruyor,orada ölenler, yollara dökülüp mülteci olanlar kar-deşlerimiz.

Yıkımın faturasını hep beraber ödüyoruz.

Nasıl mı? Örneğin hepimiz vergiden dertliyiz.Öyle ya kazancımızın yarıdan fazlası vergiye gidiyor.Belimiz bükülüyor. Savaş baronları, silah tekelleri hersavaşta büyük vurgunlar vuruyor.

Savaş demek işçi kıyımı demektir. Bir örnek vere-lim, Birinci Körfez Savaşı sırasında yüz binlerce işçiişinden oldu. Fatura her zaman olduğu gibi işçiyeödetilir. Pek çok fabrikadan kıyım haberleri geliyortesadüf mü?

Şimdiden MESS, EMİS gibi patron örgütleri ve tektek patronlar, kriz ve savaş edebiyatı yapıyor. OHAL

nasıl olsa grevi yasaklar diye sırtlarını koltukla-rına yaslayıp ellerini oğuşturuyor.

“Bize ne” mi?

Bir hikaye var Hitler zamanı Almanya’dan. Ozaman bir işçi, komünistler alınır susar, Yahudiler alı-nır susar, gazeteciler alınır susar, sendikacılar alınırsusar. Çünkü o onlardan değildir. Ama en son sırakendisine gelir, bağırır ama sesini duyacak kimse kal-mamıştır.

Yarın sıra sana gelecek demiyoruz, sıra sendezaten!

Bak işçi kardeşim! Tam da OHAL ile birlikte Birey-sel Emeklilik Sigortası (BES) hayata geçirildi. Kiralık iş-çilik geçirildi, kıdem tazminatı da sırada. DahasıOHAL ile işten atılanlar sadece memurlar değil, aynızamanda kamu kuruluşlarında çalışan mücadeleci iş-çilerde...

Tüm bunlar olurken kim sesini çıkarabildi, itirazedebildi? Eskiden lafta kalsa da esip gürleyen sen-dika beyleri rahatlar artık, tek bir çıt çıkarmıyorlar.

Unutma 2017’de hakların için ayağa kalktığında

(Devamı ikinci sayfada...)

Sömürü, baskı, kıyım varsa!

Page 2: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/... · 2020. 3. 27. · Metal İşçileri Birliği - MİB METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ METAL

2 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

OHAL prangası ayağında. Bir söz vardır, hare-ket edemeyen zincirlerini hissedemez diye.Bir hareket et de gör bakalım. 2016Mart’ında hak mücadelesi veren Renault işçi-sine yaptıklarını unutma!

Sömürü ve haksızlık varsa o halde direne-ceğiz!

Arkadaşlar direnmekten, mücadele et-mekten, birliğimizi sağlayarak her yerde hakmücadelesi vermekten başka yolumuz yok.OHAL’le ne kadar elimizi kolumuzu bağla-maya çalışsalar da hala direnen işçi kardeşle-rimiz var.

Birkaç hafta önce özelleştirmeye karşı işdurduran binlerce işçi kardeşimiz, hakları içingrev yasaklarını dinlemeyerek şalteri indirenmetal işçisi kardeşlerimiz, grev bayrağınıçeken gıda ve belediye işçileri tutmamız ge-reken yolu gösteriyor.

O halde direniş de var, umut da var.

Sinmeyeceğiz, elimizin kolumuzun bağlan-masına izin vermeyeceğiz, eğer haksızlıkvarsa, sömürü varsa, adaletsizlik varsa ohalde direneceğiz.

Sınırsız söz, basın, örgütlenme ve grevhakkı istiyoruz!

Eşit, özgür, kardeşçe ve insanca yaşamakistiyoruz!

(Kapak yazısının devamı...)

Ezenle ezilenin, sömü-renle sömürülenin,

patronla işçinin olduğu kapi-talist düzen, aynı zamandayıkım ve yağma savaşlarını dakışkırtır. Çünkü gözlerini karhırsı bürümüş sermayedarlarişçileri, emekçileri sömür-mekle yetinmez, diğer ülkele-rin zenginliklerine de gözdikerler. Kasaları daha çokdolsun, saltanatları yıkılma-sın diye gençleri ölüm tarlala-rına sürer sonra utanmadanamaçlarının “vatanı koru-mak” olduğunu iddia eder,böylece vahşi savaşları meş-rulaştırmaya çalışırlar.

Savaş başladığında işçileri, emekçileri cep-heye sürerler. Cepheye giden işçiler kurşunukarşı cephedeki işçiye sıkar. Yani kurşunu işçisıkar kefeni işçi giyer ve bu kefenin parasınıyine işçiler öder. Çünkü savaşı kapitalistler baş-latır ama ağır bedeli emekçilere ödetirler.

Bugün halklar, Ortadoğu’daki çatışmalarınyeni bir dünya savaşına yol açma tehlikesiylekarşı karşıyadır. ABD Emperyalizmi ile bölge-deki Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi işbir-likçilerinin eğitip-donattığı El Nusra, IŞİD vahşiçetelerini halkların üzerine saldılar. Çeteleribesleyen bu devletler, şimdi de “cihatçı terörekarşı savaşıyoruz” yalanının arkasına sığınarakSuriye ve Irak’a saldırıyorlar

Ülkemizin sermayedarları ve onların vurucugücü olan AKP hükümeti de komşu halklarakarşı işlene savaş suçuna ortak oluyor, Ortado-ğu’da emekçilerin kanıyla karılan pastadan paykapmaya çalışıyor. İşçiler bilmelidirler ki, böylebir savaş öncelikle kendilerini vuracaktır. Çünkübu savaşın faturası şimdiden OHAL’lerle, KHKve grev yasaklarıyla emekçilere ve muhaliflere

ödettiriliyor. AKP iktidarı işçilere ve emekçilerebir avuç patronun çıkarı için kefen giydirmeyehazırlanıyor. Olası bir savaşta ölülerin başındayakılacak ağıtlar Türkçe, Kürtçe, Arapça olur-ken, emperyalistlerle işbirlikçileri el ovuştura-caklar.

Bu yıkımı durdurabilecek tek güç işçi sını-fıyla emekçi müttefikleridir. Bunun yolunu iseişçi sınıfını iktidara taşıyan Ekim Devrimi gös-termektedir. 1917’de gerçekleşen bu devrim,1. Dünya savaşının sonra ermesini sağlamıştır.2. Dünya savaşını ise, Ekim Devrimi’nin zaferin-den sonra inşa edilen Sovyet Sosyalist Cumhu-riyetleri Birliği (SSCB), Hitler faşizmini ezereksona erdirdi.

Bu devrim bütün dünyadaki işçiler ve yok-sullar için hem büyük bir umut kaynağı hemnasıl mücadele edilmesi gerektiğini göstereneşsiz bir deneyimdir. Biz işçiler bu deneyimiörnek almalı, haksız savaşları ret etmeli, gö-zünü saltanat bürümüş tiranların da asalak ka-pitalistlerin de kurbanlık koyunu olmadığımızıgöstermeliyiz. İnsanca bir yaşam ve sömürü-süz/savaşsız bir ülke ve dünya için mücadeleetmeliyiz.

İnsanlığı savaşlardan ancakişçi sınıfı kurtarabilir!

Merhaba arkadaşlar;

Büyük entegre fabrikaların mesaileri çokolur. Çünkü kapitalistin doymak bilmez bir karhırsı var. Bir gün izni bile bize çok görürler. Saa-tin, dakikanın hatta saniyenin hesabını yapar-lar. İş yasasına göre, çalışma saatin dolduktansonra 12 saat içinde seni mesaiye çağıramazlar.

Ama Beylikdüzü Arçelik ne yapıyor?

Bir örnekle anlatalım. Sabah vardiyasında08.00'da girip 16.00'da çıkıyoruz. Kimi zamanaynı gün gece 12 vardiyasına tekrar çağrılıyo-ruz. TM ise yine bildiğiniz gibi, sessiz kalıyor,gösteriş olsun diye sendika odasında oturuyorsadece. Kimi zaman etrafta boy gösteriyorlarama işçilerin yaşadığı sıkıntılara çözüm aramakgibi bir dertleri yok tabi.

İşçi sağlığı ve güvenliği uzmanları, hızlı vetempolu çalıştığımızı gördüğü halde sesini çı-kartmıyor, iş kazası geçirdiğimizde ise hep biz

‘haksız’ oluyoruz. İş güvenlikçiler fabrikada ya-şanacak kazalara karşı önlemlerden bahseder-ler ama pratikte hiç bir karşılığı yoktur. Yanibüyük fabrikayız ama işçinin değeri küçük. Bizsustukça da böyle gitmeye devam edecek.

Beylikdüzü Arçelik'ten bir işçi

Fabrika büyük ama işçinin değeri küçük!

Enpay işçileri sendikaltazminatı kazandı

Metal Fırtına'da Türk Metal'den istifaetmelerinden dolayı işten çıkartılan

Enpay işçilerinin işe iade ve sendikal haklarıiçin açtığı dava Yargıtay tarafından onandı.

Kocaeli Kullar'da kurulu Enpay fabrika-sında Türk Metal'den istifa ettiği için iştenatılan işçiler, patronun saldırısını kapı önündedirenişle yanıtlamıştı. Enpay'da çalışmayadevam eden işçiler de arkadaşlarına sahip çı-karak üretimi durdurmuş ve fabrikayı işgal et-mişti. Önce TOMA ve polis zoruylafabrikadan çıkartılan işçilere daha sonra daTürk Metal saldırmıştı. Bu süreçte yaklaşık250 Enpay işçisinin işine son verilmişti.

İşçileri haksız yere işten atan Enpay patro-nuna karşı açılan işe iade ve sendikal tazmi-nat davası geçtiğimiz günlerde yargıtaytarafından nihai karara bağlandı. 250 işçinintamamı 12 brüt sendikal tazminat hakkı veişe iade hakkı kazandılar.

Sömürü, baskı,kıyım varsa!

Page 3: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/... · 2020. 3. 27. · Metal İşçileri Birliği - MİB METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ METAL

METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ 3

OHAL'de 513 işçikatledildi!

Bu sorunun yanıtı, malların değişimsürecinde yani ticarette değil,

üretim sürecindedir. Kapitalist sınıfagiden karlar üretim alanında ortayaçıkar. Malların değişimi üretilenmetaların paraya çevrilmesi içingereklidir.

İşçiler hammadde ve yarımamul maddeyi ‘pazardasatılacak meta’ halinedönüştürerek yeni bir servet,yani bir değer yaratırlar.

İşçiye ücret olarak öde-nen para ile işçinin üretimsürecinde yarattığı değerarasındaki farka, kapitalist elkoyar.

İşte karın kaynağı dabudur.

Üretim ve geçim araçlarından yoksun olanişçi, hayatta kalabilmek için emek-gücünü kapi-taliste satmak zorundadır.

Kapitalist ise işçiyi işe aldıktan sonra diyelim8 saat için işe almış olsun. İşçi bütün gün çalışır.Diyelim ki 2 saatte işgücünün satış fiyatı olanmeblağı çıkarır. Ama işçi bu iki saatin sonundaişi bırakıp evine gidemez. Çünkü kapitalist onunemek-gücünü 8 saat için kiralamıştır. Böyleceişçi hiçbir karşılık almadan altı saat daha çalışır,bu kez kendisi için değil kapitalist için çalışır.

İşte bu aradaki farka artı-değer denir. Artı-değer kapitaliste giden kardır. İşgücü dışındakidiğer girdiler ise üretim sürecinde değer yarat-maz. Onlar yeni ürünün değerine aktarılırlar.

Şimdi bu hesabı bir ay üzerindendeğerlendirdiğimizde ve makina faktörünü deeklediğimizde yaklaşık olarak şu sonuca

ulaşırız: İşçi belki de birkaç gün, belki de dahaaz bir süre kendisine çalışırken geriye kalan za-manda ise kapitalisti zengin etmek için çalışır.Her işçi arkadaşımız ücretinden ürettiği ürünündeğerinden hareket ederek ne kadarsömürüldüğünü tahmin edebilir.

Kapitalistler iş saatlerini uzatarak, iş tempo-sunu hızlandırarak, emek üretkenliğiniarttırarak gasp ettikleri artı-değer oranınıbüyütmek için adeta çırpınırlar.

Bu kapitalizmin yasasıdır.

Bu yasaya karşı tek çare mücadeledir.

İşçi sınıfı ancak mücadele ettiğinde payınıarttırabilir.

Sendikal mücadelenin kaynağı da budur.

Ama son bir soru:

Hırsız evin içindeyse işçi ne yapacak?

Nasıl sömürülüyoruz?

OHAL'in ilk üç ayında 513 işçikardeşimiz iş cinayetlerine kurban

edildi. Patronların kar hırsı ile AKP iktidarınınemek düşmanı pervasızlığının suç ortaklığıylagerçekleştirilen bu katliamın dünyada eşi-benzeri yoktur.

Yılın OHAL öncesindeki aylara göre işcinayetlerinde artış yaşandı. 2014'te Somakatliamının yaşandığı yılda 1.886 işçi ka-tledilirken, 2015'te Soma gibi bir katliamolmamasına rağmen 1.730 işçi katledilmişti.Bu yıl ise daha yılın sonu gelmeden 1.596 işçikardeşimiz katledildi.

Patronların kar hırsı, ağır çalışma koşulları,bitmeyen fazla mesailer, iş yoğunluğununarttırılması, üzerimizdeki baskı, mobbing,sürekli daha fazla üretim için bantların,makinelerin hızlandırılması, yetersiz din-lenme, fazla mesailere kalma zorunluluğuvb… Tüm bunlar patronların düzeni olan kap-italizmin bizlerin hayatına “beş paralık”değer vermediğini gözler önüne seriyor.

Kapitalizm biz işçiler için sömürü, açlık,sefalet demek olduğu kadar, ölüm demektiraynı zamanda. Her yıl 5-6 Soma Katliamı hac-minde işçi kardeşimiz katlediliyor. Hal böy-leyken AKP yargısı patronları, sorumlularıhimaye ediyor. Geride kalan işçi ailelerimizinzor durumundan faydalanıp 3 kuruşluk ‘kanparası’ ödeyerek düzenlerini eskisi gibidevam ettiriyorlar.

OHAL bahanesiyle işçi haklarını hedefalan KHK'lar ile dizginsiz sömürü vepatronların karına kar katmasını sağlayacakuygulamaların önü açılıyor. Patronlar dahafazla kar elde etsin diye biz işçilerin hayatları‘bozuk para’ gibi harcanıyor.

Kapitalistlerin kasaları dolsun diye işçilerikatleden bu çarkın başında bulunan AKPiktidarı OHAL yasaları çıkarmakla, katilpatronları korumakla kalmıyor, iş güvenliği ileilgili yasaların çıkarılmasını da engelliyor. “Buişin fıtratında var” diye buyuran AKP şefleriise, arsızca işçi katliamının “normal”olduğunu vaaz ediyorlar.

İşçi sınıfı hem patronların hem onları ko-ruyan iktidarın yakasına yapışmadan bucinayetleri önlemek yazık ki, mümkün olmay-acak.

Yıllarca metal fabrikasında çalışıpkan ter içinde günler geceler ge-

çirmiş olan biz şahin metal işçileri,patronun ve patron takımın baskı-sına maruz kalıyoruz. 3 gündürçözülemeyen servis yüzün-den işe taksiyle gelmek içinsabahın köründe taksi bul-maya çalışıyoruz. Fabri-kaya geldiğimizde iş başıyapmak için eldiven is-tediğimizde ya yok di-yerek vermiyorlar, yada imza ile veriyorlar.Kir, yağ ile koca gün oeldiven ile çalıştıktan sonra kullanılmaz halegelen eldiveni ertesi gün yine kullanmamız bek-leniyor. Performans dayatması ile her hafta %85'in altında olmamamız gerektiği uyarısıyapan kağıtlar verip, bizlerin daha fazla çalış-ması için ellerinden geleni yapıyorlar.

Bu rezillikler yetmezmiş gibi kurban bayra-mında verdikleri etin son kullanma tarihlerinebaktığımızda 2 gün kala verildiğini anlıyoruz.Üretim amirinin final bölümünde çalışan bizkadın işçilere ağız dolusu hakaret sarf ettiğinibiliyoruz. Yasalara göre sendikaya üye olmak

bir hak olmasına rağmen, sendikaya üye olduk-

ları için arkadaşlarımız işten atılıyor. Hava-landırma yok, kimi zaman gece vardiyasındafabrikanın tavanını kara bir duman kaplıyor, so-lunum sıkıntısı çekiyoruz. Habersiz sadece 1gün işe gelmediğimizde 2 gün kesiliyor. Yöneti-min kendisinin çıkartmayacağını kendimiz ister-sek çıkacağımızı söylemelerinden usandık artık.Şahin metal işçisinin üzerindeki ölü toprağınıatma vakti geldi de geçiyor.

Şahin Metal işçisi

At üzerindeki ölü toprağını!

Page 4: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/... · 2020. 3. 27. · Metal İşçileri Birliği - MİB METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ METAL

4 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

Marmara Galvaniz'deTİS imzalandı

Kocaeli'de kurulu olan ve BirleşikMetal-iş Sendikası’nın örgütlü olduğu

Baysan Trafo Radyatörleri fabrikasında işçileravansları yatırılmadığı için fabrika içindeeylem gerçekleştirdi.

Normal koşullarda ayın 7'sinde maaş,20'sinde ise avansları yatan işçiler, Eylül maa-şını Ekim'in 10'nunda almış ve 20'sindeavansları yatması gerekirken Baysan Trafopatronu işçilerin avanslarını hala yatırmadı.Baysan Trafo işçileri ücretlerinin ödenmeme-sine tepki olarak, 08.00-16.00 vardiyasındanalkış ve ıslıklarla çıkarken, 16.00-24.00 vardi-yası ise makine başlarında alkış ve ıslıklarlaBaysan Trafo patronunu uyardı. Baysan Trafopatronun işçilerin ücret haklarını gasp etmesiilk değil. Bu arada işçilerin banka değişikliğin-den doğan promosyon haklarını da gasp et-meye çalışmaktadır.

Baysan Trafo işçisindenücret eylemi

Cem Bialetti fabrikasında işçiler 17Ekim Pazartesi günü TİS sürecinde

patronun %3 zam dayatmasını kabul etme-yerek greve çıktılar.

Grevin 3. günü akşamı BMİS Genel Mer-kezi’nde gerçekleştirilen toplantıda Cem Bia-letti yöneticilerinin sosyal haklar hariç yüzde21 zam teklif etmesi üzerine anlaşmaya varı-larak grev bu sabah saat 08.00'de sona erdi.Böylece işçilerin saat ücretlerine yüzde 21zam yapılmış oldu. En alt saat ücretlerine 1,5TL zamma denk düşen bu oranla işçiler ta-leplerini almış oldu.

Cem Bialetti işçilerigrevle kazandı

Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlüolduğu Marmara Galvaniz'de toplu iş

görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

Edinilen bilgiye göre, Marmara Galvaniz'inDilovası ve İzmit'te bulunan fabrikalarındayaklaşık 200 kadar işçiyi ilgilendiren TİS, 2 yıl-lık imzalanırken, işçilerin ücretlerinde sosyalhaklar dahil 700 TL artışa imza atıldı.

Kocaeli Kandıra'da kurulu bulunan veBirleşik Metal-İş Sendikası’nda (BMİS)

örgütlü olan Yüksel Endüstri fabrikasındaişten atılan işçi için fabrikada direnişe geçentüm işçileri patron işten attı.

BMİS’E üye olan 65 işçiyi gerçekleştirdiğiişten atma saldırısı ile dize getiremeyen Yük-sel Endüstri patronu, fabrikada sendikaüyesi tüm işçileri 31 Ekim gecesi sms ileişten attı. İlk atılan işçi direnişini kapıönünde sürdürmeye devam ederken yaşa-nan bu saldırı sonrası tüm işçiler kapıönünde direnişe geçtiler.

Yüksel Endüstri’de patronun sendikalaşmayatahammülsüzlük göstererek tüm işçilere yöne-lik işten atma saldırısına bir de polisin saldırısıeklendi. Direniş çadırı kurarak işten atmayakarşı haklarını arayan işçilerin basın açıklama-sına OHAL bahanesiyle engel olan polis işçilerive sendikacıları gözaltına aldı.

Kapı önünde direnişe başlayan ve eylemle-

rini sürdüren işçileri “dağılmazsanız dağıtırız”diyerek tehdit eden polis bir süre sonra işçilerineylemine saldırarak gözaltı yaptı.

Yüksel Endüstri işçileri saldırı karşısında yıl-mayarak gözaltına alınan arkadaşlarına Kandıramerkezde bekleyişle sahip çıktılar. Bir günsonra Adliye'ye çıkartılan işçiler serbest bıra-kıldı.

Yüksel Endüstri işçilerine OHAL gözaltısı

Kocaeli'de bulunan ve geçtiğimiz dönemMESS'ten ayrılan Bekaert fabrikasında

25 Ağustos'ta başlayan Toplu İş Sözleşmesi (TİS)oturumlarında uyuşmazlık zaptı tutuldu.

İlk yıl için saat ücretlerine 2.70 TL zam iste-yen Bekaert işçilerine Bekaert patronunun en-flasyon zammına yakın zam teklif etmesine vedaha önemlisi kazanılmış hakların geri alınmakistenmesine karşı işçilerin fabrika içindeki ey-

lemlilikleri de giderek artıyor. Çay molalarındasloganlarla, marşlarla tepkisini gösteren işçilerkararlılıklarını koruyorlar.

Bekaert'ta işçiler kararlı

EMİS ile Birleşik Metal-İş arasında yü-rütülen Grup TİS görüşmelerinde 82 mad-deden oluşan TİS taslağında 34 maddekabul edilirken, 43 madde için anlaşmasağlanamayarak uyuşmazlık tutanağı tu-tulmasının ardında fabrikalarda hazırlıksüreci başladı.

EMİS metal işçisine sefaleti dayatıyor!

Metal işçilerinin mücadelelerle kazanıl-mış haklarına göz diken EMİS çalışma ko-şullarının ağırlaştırmak isteyerekgüvencesiz çalışma süresini 4 aya çıkart-mayı dayatıyor.

İdari maddelerde de kazanılmış hakları yasalsınıra çekmek isteyen EMİS patronları, ikrami-yeleri fiili çalışmaya bağlamayı dayatıyor.

Ücretler konusunda birinci altı ay için %6,diğer altı aylık dönemler için ise %4 zam (orta-lamada ikramiye dahil 145 TL zam); sosyal hak-larda ise %10 teklifinde bulunan patronlar,metal işçisini açlığa mahkum etme çabası içeri-sinde.

Birleşik Metal-İş’in TİS görüşmelerindeki sondurumu anlatan bildiri uyuşmazlık tutanağınıntutulmasının ardından General Elektrik/GridSolutions, ABB Elektrik, Schneider Elektrik veSchneider Enerji fabrikalarında okundu. EMİSpatronlarına Metal Fırtınayı hatırlatan bildiride

“Metal işçilerinin sabrını ölçmeye kalkmayın.Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.Henüz vakit varken, metal işçilerinin haklı ta-leplerini yerine getirin”denildi.

Eylem programı açıklandı

Birleşik Metal-İş’in henüz netleşmeyeneylem programının da açıklandığı eylemdeprogram şu şekilde duyuruldu:

“7 Kasım Pazartesi'nden itibaren mesailerekalınmayacak. 8 Kasım'dan sonra her hafta salıve çarşamba yemek paydoslarına toplu haldealkışlarla girilecek. 11 Kasım tarihinden başla-mak üzere her cuma günü vardiya girişlerindeservislerden inilerek toplu yürüyüşler gerçek-leştirilecek. 14 Kasım'dan sonra EMİS'e bağlıfabrikaların bulunduğu yerlerde basın açıkla-maları gerçekleştirilecek.”

EMİS kapsamındakifabrikalarda işçiler hazırlanıyor

Page 5: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/... · 2020. 3. 27. · Metal İşçileri Birliği - MİB METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ METAL

"SKT temsilcileri, sendikacıları siz hangi yüzle atöl-yede geziyorsunuz? Sendikacılık bordro dağıtmak

mı? Banka promosyonlarına da sattınız! Servisler aldı ba-şını gidiyor ya geliyor ya gelmiyor şimdi de tuvaletleri kilit-lediler nerde temsilci nerde…

TM siz satmaya, biz ise direnişe hazırız yaşasın Harran-lılar!"

SKT işçisidiyor ki; TOFAŞ işçisi:

özleşmede olması gereken başlıcamaddeler; ilk olarak açığı kapatmak içinsözleşme 1 yıla inmeli. İkincisi eşit işeeşit ücret, fakat kıdem farkı olmalı ada-

letsizlik ortadan kalkmalı. Zaten işçininesas beklentisi ücretlerde hatırı sayılırbir artışın olması. İşçi genelde aldığı üc-rete bakar, sonra diğer konularla ilgilenirbunlar da sosyal haklar, yardımlar vs..Bunun haricinde çalışma koşullarınıdüzeltecek maddeler deolmalı.

2017’de taleplerimizne olmalı!

METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ 5

Kadın/erkek bir sınıfınevladıyız biz

Binlerce metal işçi-sini ilgilendiren

MESS kapsamındakitoplu iş sözleşmesi süre-cinin başlamasına az birsüre kaldı. Sözleşme dö-nemleri, on yıllardır ikikarşıt sınıfın çatıştığı birarena anlamını taşıyor.Sermaye sınıfı, MetalTİS’lerinin öneminin far-kındadır. Eğer metal işçisiarenadan kazanımla çı-karsa, Türkiye işçi sınıfıetkilenecektir. Bundandolayı MESS şahsındasermaye ile tutuşulan bukavganın özel bir önemi var.

TİS görüşmeleri kapsamında sendikalartaslaklar oluşturmaya başlıyor. Metal işçileriise fabrikalarında taleplerini konuşmaya,tartışmaya başladılar. Şuan metal işçisi ol-dukça sessiz ama bu sessizlik belki de kopa-cak fırtınanın da habercisidir.

Bugün metal sektöründe örgütlü/örgüt-süz, sözleşme kapsamında ya da değil, kadınişçilerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Sektördesorunların en ağırını kadın işçiler yaşıyor.Bugün yoğun sömürüye karşı yükseltilecektalepler ve bunların bir mücadeleye konuedilmesinin önemi büyüktür. Eğer 2017 TİSkapsamında kadın işçiler de taleplerini yük-seltip kazanırsa bu, kadın işçiler bakımındanbüyük bir adım olur ve yeni mücadele dina-miklerini harekete geçirir.

Taleplerin kazanılması için temel noktataban örgütlülüklerinin kurulup güçlendiril-

mesidir. Kadın işçiler de bu taban örgütle-rinde yer almalı, erkek işçi kardeşleriyleomuz omuza mücadele etmelidir. Kadın işçi-ler artık yedek iş gücü değil, bu sürecin anaparçası olduklarını da göstermeliler. Unutul-mamalıdır ki, eğer 2017’de metal işçileri ka-zanımla çıkarsa, Türkiye işçi sınıfıkazanacaktır. Keza kadın işçilerin kazanımıda tüm kadın işçilere yol gösterecektir.

Metal Fırtına’da işçiler yaşayarak bir ger-çeği öğrendi; o da fiili meşru mücadeledir.Binlerce metal işçisi kadınıyla erkeğiyle tekses, tek yürek oldu ve her şeyden önemlisitek sınıf olarak Türk Metal çetesi ile serma-yenin karşısına dikildiler. Bu çatışma2017'de yeniden alevlenecek. Metal işçileritaleplerini şimdiden belirlemeli Metal Fır-tına ruhuyla mücadeleye hazırlanmalıdırlar.Kadını ve erkeyi ile metal işçileri, fiili meşrumücadeleye hazır olurlarsa 2017'de kazananişçi sınıfı olacaktır!

Metal işçileri 2017'ye hazırlanırken kadın metal işçilerine... /1

Kadın metal işçileri kazanmakiçin örgütlenmeli! Birleşik Metal -İş'in, Mata Ahşap ve Otomo-

tiv, Valfsan gibi toplu iş sözleşmesi imzala-dığı fabrikalarda kadın işçilerin talepleri desözleşme maddelerinde yer aldı.

Bunlardan biri 8 Mart'ın tatil ilan edilmesidir. 8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününün ücretli izinolması ilk bakışta “ilerici” bir talep olarak görülebi-lir; fakat bu maddenin sadece kadın işçiler için ge-çerli olması “ilericilik” görüntüsünün altındaki“gericiliği” gösteriyor.

8 Mart, kölece çalışma ve yaşam koşullarınakarşı kadın işçiler şahsında bedel ödenerek kazanıl-mış bir mücadele günüdür. Kendi içinde kadınlaraözel bir gün değil kadın-erkek tüm işçi sınıfına aitbir gündür.

Etnik, dinsel, mezhepsel ayrımların derinleştiri-lip işçi sınıfının patronlar sınıfı karşısında güçtendüşürülmeye çalışıldığı bu süreçte bir de kadın veerkek işçiler olarak kutuplaştırılmaya çalışılıyoruz.

İşçi sınıfı olarak içimizde en çok aşağılanan vedaha ucuza çalıştırılan kadın işçiler. Bu gerçekliğigörmezden gelemeyiz ve elbette ki kadın işçilerinbir adım daha öne çıkması, özgüven kazanması içinayrıca çalışmalar yapılmalı, talepler belirlenmelidir.

Fakat özelinde Mata ve Valfsan üzerinden baktı-ğımızda da işçi sınıfının kitle örgütleri olan sendika-larda örgütlenme, mücadele sürecine girmiş, biradım atmış işçilerin karşısında 8 Martın tatil ilanedilmesini onları kutuplaştıracak bir güne dönüş-türmek, kadın-erkek işçiler arasında gerici bir ay-rımcılık yapmak, 8 Mart'ın tarihsel içeriğiniboşaltmak kabul edilir değildir.

8 Martta kadın-erkek işçi sınıfının günüdür. Aynısınıfın evlatları olarak böylesi bir düzenlemeyikabul etmeyelim, bu günün tüm işçiler için ücretliizin olması talebini öne çıkaralım...

Kartal'dan bir sınıf devrimcisi

TM ve temsilcileri; siz satmaya,biz direnişe hazırız!

"Pazar mesai vardı, tam kazanım derken basiretsizbaşkan bizi sattı. İnsanlar eyleme devam diyor,

bizim başkan bitirelim diyor! Satış gerçekten büyük! BizTM'den istifa ediyoruz, TM eylemi bitirdi biz de TM’yi biti-riyoruz! Kazanım olacak eylemi bitirdiniz, bizi sattınız!Temsilciler hemen istifa etsin! Şerefiniz, haysiyetiniz, onu-runuz varsa istifa edersiniz, ya siz istifa ederseniz ya da bizTM'den istifa ederiz!"

DJC işçisidiyor ki;

TM mesai eylemini bitirdi, biz deTM'yi bitireceğiz!

Page 6: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/... · 2020. 3. 27. · Metal İşçileri Birliği - MİB METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ METAL

6 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

98 yıl önce Rusya'da işçiler ayağakalktılar. Sömürüye, ülkeyi yı-

kıma götüren ve emekçileri derin biryoksulluğa mahkum eden savaşa karşıisyan ettiler. İktidarı ele aldılar. Fabrika-lara, tarlalara, işletmelere… el koydular.

Asalak kapitalistlerin ve feodal bey-lerin düzenini yıkıp işçi emekçi iktidarıkurarak sosyalist toplumun inşasınıbaşlattılar. Bu düzende emekçiyi sömü-ren burjuvalara yer yoktu. Yiyici, yağ-macı takımına zırnık koklatılmazdı.Tezgah başındaki işçi artık her şeyi be-lirler hale geldi.

Böylelikle kurulan düzende dünyadaişçiye ilk kez verilen "12 harika hak" şöyleydi:

1. İnsanlık tarihinde günde 8 saatlik mesaiilk kez sağlandı.

2. Herkese yılda 1 ay tatil izni verilmesi,diğer bir ilktir.

3. Sendikadan onay alınmadan işçi işten atı-lamaz

4. Devlet üniversite öğrencisine, "diploma-sını aldıktan sonra iş" garantisi verir

5. Giriş sınavını vermek, uygun lise notlarıkarşılığında, istediği üniversitede ücretsizokuma hakkı

6. İhtiyacı olan herkesin çocuğu için ücretsizokul öncesi ve kreş hakkı

7. Dünyada ücretsiz profesyonel sağlık hiz-meti ilk kez Sovyet vatandaşlarına tanınmıştır.Her zaman, her yerde ve kesinlikle ücretsiz, sı-nırsız… Şu anki Rusya'da bile sistem devam et-mektedir.

8. Her Sovyet yurttaşı müdürüne giderek is-tediği tatil beldesine yılda bir kez gidiş talep

edebilirdi.

9. Her Sovyet yurttaşının bir apartman dai-resine sahip olma hakkı vardı. Evet biraz uzunbekleme sıraları vardı ama sonunda alınıyordu,bu da dünyada ilkti. Bu sayede Rusya'da nüfu-sun önemli bir kesimi bugün de ev sahibidir.

10. Her Sovyet yurttaşı, işi ile evi arasındaücretsiz ulaşım hakkına sahipti, dünyada ilk.

11. Her yeni anne olmuş yurttaş, 3 yıldoğum iznine ayrılabiliyordu. İzninde bir süretam ücret, sonrasında da bir süre refah yardımıalıyordu.

12. Anneye bebeği için ilk üç yıl boyunca üc-retsiz süt veriliyordu. Süt mutfakları adı verilensüt ağı noktasına gidiliyor ve ücretsiz alını-yordu.

Üretim araçları üzerindeki özel mülkiyetedayalı düzen yıkıldığında, işçilerin emekçilerinürettiği artı-değer asalak kapitalistlere değil,toplumun ihtiyaçları için harcandığında dahapek çok “ilkler”i gerçekleştirmek mümkün ola-caktır.

Ekim Devrimi ve ‘12 harika hak’ Birlik olmazsahiçbir şey çıkmaz

Merhaba arkadaşlar ben Tuzla DeriOrganize Sanayi'de bulunan Parsel

adlı İtalyan Sermayeli bir fabrikada çalışmak-tayım. Fabrikamız çamaşır makineleriningöbek kısmını üretmekte, malzeme ağır ve işyorucu oluyor.

Bayram öncesi fabrikamızda ücretler 1500TL üzerinde yatırılıyordu ve ay sonunda işve-renin istediği yüksek orandaki parça sayısınaulaşınca bonus sistemi uygulanmaktaydı.500-800 TL arası bir para veriliyordu. Her ayrekabeti kızıştırmak için parça üretimi gittikçeartmaktaydı, bizleri kendi aramızda rekabetesürüklemeye, birbirimize düşürmeye ve böl-meye çalışıyorlardı.

Bu uygulamalara karşı, bonus sistemininkaldırılması ve yerine ücretlerimizde iyileş-tirme yapılması talebinde bulundum. İş ye-rindeki arkadaşlarla bir araya geldik veücretlerimiz için bir şeyler yapmaya kararverdik. İlk başta ayda 40-45 oranında olanparça üretimini işi yavaşlatarak düşürdük.30'lara ve sonrasında 25'e kadar bu sayıyı in-dirdik. Sonrasında yönetimin buna duyarlı ol-madığını görünce üretimden gelengücümüzü kullanarak işi durdurduk. Patronbuna karşın aylığımıza 100 TL zam yaptı amabonus sistemini kaldırmadı. Son ürettiğimizparça sayısına bakarak onun biraz üstündebir sayı isteyerek, tekrar bonus sistemini dev-reye soktu ve rekabetin kapısını yenidenaçmış oldu.

Maalesef işçilerin sınıf bilinci olmadığın-dan kaynaklı işçiler rekabet hırsına yenik düş-tüler. Ama biliyorum ki bu olay bir kez dahafabrikada bir birlik ve mücadele olmazsa hiç-bir hak kazanılmayacağını bize gösterdi. Yazıkki, işçi sınıfının bilinç yetersizliği ve örgütsüzolması kapitalistlerin elini güçlendiriyor.

Tuzla Deri Organize Sanayi /

Parsel FabrikasıMerhaba arkadaşlar, ben metal sektö-

ründe çalışan bir kadın işçiyim. İşe gi-reli yaklaşık 4 ay oldu. İşe ilk başladığımda çokzorluk çektim. Bazı işçiler arasında gruplaşma,bazı işçilerde bireycilik çok yaygındı. İşçilerinkendilerine olan güvenleri zayıf, çalışma koşul-larımız çok ağır. Ayakta, sabit çalışıyoruz. İşba-şında tuvalete gitmek yasak, izin isteyerekgidebiliyoruz. O da usta izin verirse. Çok yoğunbir tempoyla çalışıyoruz. Zaman zaman bayılanarkadaşlarımız oluyor. Asgari ücret alıyoruz,açlık sınırında çalışıyoruz. Bir çok arkadaşımız‘gönüllü’ mesailere kalıyorlar, 3-5 kuruş dahafazla kazanmak için…

Fabrikada yaşadığımız bir olayı sizlerle pay-laşmak istiyorum. Kadın işçilerin çoğunluğuoluşturduğu fabrikada hak gaspları yoğun.Yasal hakkımız olan bir buçuk günlük bayramtatilini bile çok gördüler. 1. Günle sınırlamak is-tediler. Bir kaç arkadaş bayramın bir buçuk günolduğunu sık sık dile getirerek bu durumu işçi-lerin gündemine sokma çabamız sonuç verdi.Bir bantta çalışan arkadaşlar usta ve şeflerdentoplantı istediler. Toplantıda arkadaşlar yarımgünün ya fazla mesai olarak ödenmesini ya daöğleden sonra tatil verilmesini istediler. Şeflerönce bunu kabul etmediler. Sonra işçilerin ıs-rarı sonuç verdi ve öğleden sonrası mesai ola-

rak kabul edildi.

Evet, yaşam koşullarımız gitgide daha dazorlaşıyor. Biz geçim telaşı yaşarken, patronlarsınıfı işçileri nasıl daha fazla sömürürüm, nasıldaha fazla kar ederim telaşını yaşıyor. Biz eme-ğiyle geçinenler bu gidişe artık bir dur demeli-yiz. Birlik olup mücadele etmemiz gerekiyor.Fabrikada yarım günümüzü patrona kaptırma-dığımız bu örnek bize yol göstermeli. Birlikolup mücadele ettiğimizde fabrikada birçokhak kazanabiliriz. İşçi sınıfı olarak kapitalistlerekarşı birlikte mücadele ettiğimizde ise çok dahafazlasını kazanabiliriz...

Esenyurt'tan metal işçisi bir kadın

Beraber hareket etmeyi başarırsak kazanırız!

Ford Otosan’da işten atma saldırısını pro-testo etmek isteyen TOMİS’lilere Türk

Metal çetesinin saldırmasına ilişkin davanınikinci duruşması görüldü.

Duruşmada saldırı esnasında olay yerindebulunan polislerin ifadeleri alınırken olayla ilgilipolis tutanakları incelendi. Polisler ifadelerinde,Murat Narin’in fabrikadan çıkıp TOMİS’lilere sal-dırdığını belirtti. İlk duruşmada Murat Narin’inavukatlarının söylediklerinin aksine de, olay hak-kında ifadesinin alındığını dile getirdi.

Duruşmaya bizzat katılmayan Murat Narin'itemsilen gelen avukatlar ise, söz alarak saldırıgerçeğinin üstünü örtmeye ve gerçekleri çarpıt-maya çalıştı.

Duruşma sonunda mahkeme heyeti davayı16 Ocak 14.30’a erteledi.

TOMİS'e saldırıdavası görüldü

Page 7: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/... · 2020. 3. 27. · Metal İşçileri Birliği - MİB METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ METAL

7METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

İşçi Bülteni Özel Sayı:1389* Fiyatı: 25 Kr * Kasım 2016 * Sahibi veS. Yazı İşleri Md.: Ersin Özdemir * Yayın Türü: Yerel, süreli, siyasi,ayda bir, Türkçe * EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Meşrutiyet Mh.Kodaman Sk. No:111 /15 Şişli İstanbul Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 *Baskı: Özdemir Mat. Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No:

242 Topkapı / İstanbul Tel: (212) 577 54 92

Mail adresi:[email protected]

İstanbul - Esenyurt İşçi Kültür Evi

Yenikent Mah. Şehit Serkan Temeloğlu Sok. 25/A

(Eskule otopark girişi karşı sokağı) Esenyurt

Tel: 0506 146 40 75

İstanbul - Kartal Üç Fidan Gençlik Evi

Kordonboyu Mah. Hamam sok. Özdemir İşhanı

Kat:2 No:29 Kartal

Tel: 0551 411 99 14

İstanbul - Ümraniye İşçilerin Birliği Derneği

Tel: 0 535 257 70 99

İstanbul - Sefaköy İşçilerin Birliği Derneği

Halkalı Cad. No: 113 Kat:4 Daire: 7

Tel: 0212 690 71 53 - 0536 714 62 06

İstanbul - Gaziosmanpaşa - tel: 0535 915 32 45

Gebze - İşçilerin Birliği Derneği

Hacı Halil Mah. Orhangazi Cad. Karalar işhanı

Kat3 Gencallar (Eski YKM) yanı

Tel: 0542 843 16 01

Ankara - Sincan İşçi Birliği

Atatürk Mah. Melek Sok. No:2/12 (Yeraltı Çarşısı

A Kapısı karşısı)

Tel: 0551 597 74

Ankara - Mamak İşçi Kültür Evi

Tuzluçayır Mah. 586 Sok. 2/A

Tel: 0312 364 06 90

e-mail: [email protected]

İzmir - Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi

Dere Cad. 8072 Sok. No: 48 Çiğli

Tel: 0537 496 18 45

Manisa İşçi Kültür Sanat Derneği:

1. Anafartalar Mh. G. Osman Paşa Cd. No: 35/4

Tel: 0533 054 90 67 - 0534 721 13 27

Adana - İşçilerin Birliği Derneği (temsilcilik)

Kuru Köprü Mah. No 14 Sok. No: 15 Seyhan

Tel: 0541 620 29 53

Bursa - İşçilerin Birliği Derneği

Başaran İşhanı, Kat:4 No: 14 - Heykel

Kayseri - İşçilerin Birliği Derneği

Sahabiye Mh. Mersin Sk Sim İşhanı No: 403

Kat: 4 Kocasinan

Tel: 0352 222 00 07

Trakya Metal İşçileri Birliği

Kazimiye Mh Omurtak Cad Gür Pasajı

no: 66 / Çorlu

Tel: 0553 302 09 27

İletişim adres vetelefonları...Bir süredir işlerin yokluğu

gerekçesiyle kıyım yapanÇimtaş patronu, son olarak 60 işçinindaha işine son verdi. Kıyımın ilerleyengünlerde devam edeceği bildiriliyor.

Çimtaş'ta bu çapta bir kıyım yapılırken

fabrikada yetkili TM'den ise ses yok. İtirazyok. Bunlar olağanmış gibi gösteriyorlarve kıyıma nezaret ediyorlar. Yani her za-manki gibi patronla suç ortaklığı yapıyor-lar.

SSıınnııff ttaann hhaabbeerr lleerr .. .. ..ÇİMTAŞ'ta toplu kıyım!

Toyota yönetimi sözleşmeliolarak aldığı işçileri işten çı-

kartmaya başladı. Kadro vaadi ile işçilerialdatan yönetim, bir yandan toplu kıyımagiderken, diğer yandan yeni iş ilanları ve-rerek işten çıkarmaya dair bahanelerininde yalan olduğunu ortaya serdi.

Edinilen bilgiye göre işten çıkarmalara

gerekçe olarak, jeep tipi aracın üretimininbaşka ülkedeki bir fabrikaya alındığı baha-nesi gösterildi. İki vardiyaya düşürüleceği,sözleşmeli ve İşkur’lu işçilerin işten çıkar-tılacağı bölüm bölüm toplantılarla işçileresöylenmeye başladığı Toyota'da 1 seneiçerisinde bin 500 işçinin işten çıkartıla-cak.

Toyota’da toplu işçi kıyımı

Çerkezköy Organize SanayiBölgesi’nde faaliyet göste-

ren, Güney Kore sermayesine ait Hyosungtekstil fabrikasında bugün saat 11.30 sula-rında meydana gelen olayda 9 işçi zehir-

lendi.

Yoğun kimyasal gazdan etkilenen 9 işçizehirlenerek fenalaşırken, işçilerden Meh-met İnce ve Mahmut Öztürkoğlu'nun vü-cudunda yanıklar oluştu.

Hyosung fabrikasında 9 işçi zehirlendi

BOMİ depoda direniş 16.gününde sendikaya üye ol-

duğu için işten atılan Pervin Karakaya dadirenişe katıldı. Daha önce depoda çalışanancak baskılardan dolayı işten ayrılankadın işçiler de direnişe destek verdi.

DGD-SEN Başkanı Murat Bostancı'yı da

işten atan Bomi Group, işçi kıyımınadevam ediyor. Depoda çalışan kadın işçi-lere yönelik baskılar, tacizler ve mobbinguygulamalarının ardından, sendikalaşmayıengellemek için işten atma saldırısı ger-çekleştirildi. Direniş, patronun bu pervasızsaldırısına karşı başlatıldı.

Bomi’de direniş devam ediyor

Sendikalaştıkları için iştenatılan ve belediye önünde

direnişe geçen Avcılar Belediyesi temizlikişçilerinin 6 ay süren direnişi sonuç verdi.İşçiler 7 Kasım Pazartesi günü işe çağrıldı.

Direniş alanında görüştüğümüz işçilerPazartesi günü itibariyle görüşmeye çağ-

rıldıklarını, evraklarını hazırlayarak bele-diye tarafından telefon gelmesini bekle-meleri bilgisinin verildiğini ifade ettiler.İşçiler aynı gün evraklarını vermeye başla-dılar ve telefonla vardiyalarına çağrılmayıbekliyorlar. İşçiler sendikalı olarak işbaşıyapacaklar.

Avcılar Belediyesi'nde direniş sonuç verdi.

Manisa Organize SanayiBölgesi’nde kurulu bulu-

nan Vestel, müşterilerin siparişlerini geriçektiğini iddia ederek 150’ye yakın işçiyiişten çıkardı.

Siparişlerin iptal edildiği gerekçesinerağmen Vestel 2016 yılının ilk 6 aylık fi-nansal rakamların sonuçlarına göre iç pa-zarda yüzde 29, ihracatta ise yüzde 25artış gerçekleştirmiş.

Vestel’de işçi kıyımı

Sendikaya üye oldukları içinişten atılan MSC/Medlog iş-

çilerinin direnişleri iki aya yaklaştı. Beş

ilde direnişi sürdüren işçiler, sendikalı ola-rak işe devam etmek istiyorlar.

MSC/Medlog direnişi devam ediyor

B/S/H yönetimi ile Türk Metalçetesi 2017 sözleşmesi öncesinde

iş birliği yaparak işçi kıyımı saldırısını yay-gınlaştırıyor.

Kurban Bayramı öncesi soğutucu fabri-kasında toplam 150 sözleşmeli ve kadroluişçinin işine son verildi. B/S/H’nin fırın,

bulaşık, çamaşır gibi fabrikalarında daparça parça işten atmalar devam ediyor.

BSH yönetimi bayram sonrasında da450’ye yakın işçinin işine son verilmişti.Tensikata uğrayanların 150’ye yakını söz-leşmeli, diğerleri ise kadrolu işçilerdenoluşuyor.

B/S/H’de toplu sözleşme öncesi işçi kıyımı

Page 8: Metal İşçileri Birliği - MİBmetaliscileribirligi.com/wp-content/uploads/2020/03/... · 2020. 3. 27. · Metal İşçileri Birliği - MİB METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ METAL

SSöözz,, yyeettkkii ,, kkaarraarr mmeettaall ii şşçç ii ss iinniinn!!

Toplu SözleşmeSempozyumu’nda buluşalım!

Yıllar boyu satıldık,emeğimiz, MESS ve or-taklarına peşkeş çekildi.Mayıs 2015’te ayağakalktık, satış şebekele-rine büyük bir tokat in-dirdik. Ama işimizbitmedi, mücadeleyeni başlıyor.

2015’te başladığı-mız işi 2017’de bitir-meye kararlıyız.2017’de MESS GrupSözleşmesi sürecivar. Satış şebekeleri-nin fişini çekeceğiz,MESS’i yeneceğiz.

Yıllardır satışa ve sömürüye seyircikaldı. Seyirci kaldık, tribünden izledik.Ama artık metal işçisi ayakta! Onlarınsatış masalarında oldu bittilerine izin ver-meyeceğiz.

Söz, yetki, karar işçinindir diyoruz!

Toplu sözleşme sürecinde her aşamadasözümüzü, söyleyecek, irademizi ortayakoyacak, birliğimizi sağlayacak ve masayayumruğumuzu vuracağız.

İşte bu bilinçle 2017’de metal işçisininbirliğini sağlamak, sözünü söylemek, ta-leplerini, mücadele ve örgütlenme yönte-mini belirlemek üzere bir araya geliyoruz.

Aralık ayı içinde Bursa’da Toplu Söz-

leşme Sempozyumu’nu topluyoruz.

Haydi hangi sendikada olursa olsuntüm metal işçisi arkadaşlar, sempoz-yumda buluşalım, sözümüzü söyleyelim,birliğimizi sağlamak için bir adım atalım.

Metal fırtınanın ruhuyla 2017’yi kazan-mak için...

Aralık 2016

Yer: Bursa