mtso haber sayı 305

8
CMYK M ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), İş-Kur ve Girişimci İn- san Kaynakları Grubu işbirliğinde MTSO Toplantı Salonu’nda Dördüncü İnsan Kaynakları Zirvesi düzenlendi. İki gün süren zirvenin ilk gününde katılımcılara konularında uzman ki- şiler tarafından Yeni Personel Teşvi- ki, İşbaşı Eğitim Programları, İş Ha- yatında İmaj Yönetimi ve Beden Dili ile Mülakat Psikolojisi konularında bilgi verildi. Zirve ikinci gün, Türki- ye’de İnsan Yönetimi, Tecrübelerle İnsan Yönetimi ve Çalışanı Anla- mak konularında yapılan sunumlar ve MIP’den Barbaros Arısüt, Soda Sanayi’nden Cem Oğuz, YKM’den Tahir Gökçek’in fark yaratanlar bölü- mündeki tecrübe paylaşımı ile sona erdi. Zirvenin açılış konuşmasını ya- pan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, işyerlerinde insan kaynakları biriminin önemine dik- kat çekti. Yakın zamana kadar insan kaynakları biriminin yalnızca büyük kuruluşlarda, holdinglerde olması gereken bir birim olarak görüldüğü- nü kaydeden Aşut, KOBİ’ler için bu departmanın bir lüks olarak düşü- nüldüğünü söyledi. Teknoloji ne ka- dar gelişirse gelişsin, ekonomilerde insana duyulan gereksinimin asla azalmayacağını vurgulayan Aşut, şöyle konuştu: “Şirketlerimiz, ister beş-on çalışanı isterse yüzlerce çalışanı olsun, sa- dece kullandığı teknoloji ile değil; aslında, kendisine değer katan in- sanları merkeze aldıkça büyüyor. Şirketler, fiziksel alt yapıya gös- terdiği ilgi ve değeri, insana gös- terdiğinde, işte o zaman gerçek anlamda bir değer üretebiliyor. Merkezine alacağı insanı doğru seç- tiğinde, değişen ekonomiye ve dün- yaya karşı onu sürekli eğitebildiğin- de büyüyor. YAYIN ADI VE SAYFA NO YAYIN ADI VE SAYFA NO > 3’te Şerafettin AŞUT MTSO Yönetim Kurulu Başkanı www.mtso.org.tr | YIL: 18 | SAYI: 305 | 13-26 Mart 2016 >4’te >5’te > 8’de > 6’da >2’de >2’de > 2’de Meslek Komiteleri’nde 3’üncü kadın başkan KOSGEB Geri Ödemeli Desteklerinden yararlanacak KOBİ’lere KGF teminatı > 3’te İnsan Kaynakları Zirvesi’nin Dördüncüsü MTSO’da yapıldı > 7’de > 7’de GÖZDEN KAÇAN GELİŞMELER… Bilge GÜRBÜZ Tarık CİĞER “Eserlerimle dünyaya iz bırakmak istiyorum” Ticari istihbarat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor MTSO 34 No’lu Ağaç ve Orman Ürünleri Meslek Komitesi Başkanı Ahşap ambalajda ISPM-15 Stantartları anlatılacak “Metal sanayicisi banka faizlerinde indirim istiyor’’ MTSO 32 No’lu Metal Sanayi MeslekKomitesi Başkanı Kadınlar, hemcinslerine nefes oldu > 5’te Üyelere ticaret şirketlerindeki cezai sorumluluklar anlatıldı Ölümsüz aşkın simgesi; Dört Ayak Anıt Mezarı MTSO Sigorta Akademi’de 2’nci etap başlıyor Ç ukurova Bölgesi Oda ve Borsa başkanları tek ses olup bölge taleplerini daha gür duyurabilmek adına çalışmalarını sürdürüyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ev sahipliğinde Mersin’de bir araya gelen Çukurova Bölgesi İl ve İlçe Oda ve Borsa Başkanları bölge sorunlarını masaya yatırdı. Toplantıda Çukurova Havalimanın- dan, D-400 Karayolu’nun genişle- tilmesine, tarımdan turizme, Mer- sin’den Gaziantep’e hızlı tren hattı oluşturulmasından yürütülecek lobi faaliyetlerine, makro yatırımların ortak planlanmasından fuarcılığa kadar birçok konu gündeme geldi. Toplantı sonunda katılımcı Oda ve Borsa başkanları terörün lanetlen- mesi adına kamuoyuna ortak bir bil- diri yayınlanması noktasında görüş birliğine vardı. Bir sonraki toplantı- nın ise Mayıs ayında gerçekleştiril- mesi kararlaştırıldı. TOBB Ticaret Borsaları Konseyi Baş- kanı Abdullah Özdemir’in yönettiği toplantıda tek tek kürsüye gelerek söz alan Oda ve Borsa başkanları, bölgenin ekonomik ve ticari potansi- yelini anlatarak önümüzdeki süreçte hangi alanlarda çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini kararlaştırdı. Toplantının açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Baş- kanı Şerafettin Aşut ise MTSO’nun önümüzdeki süreçte yapacağı çalışmalar hakkında bilgi verdi. Dünyanın sayılı turizm forumları arasında yer alan Meditour 2016’ya Mayıs ayında Mersin’in ev sahipliği yapacağını kaydeden Aşut, bu ça- lışmayı elbirliği ile yürütüp bölge tanıtımı için fırsata dönüştürülmesi çağrısı yaptı. Çukurova’da güç birliği Türkiye’nin ekonomide söz sahibi bölgeleri arasında yer almak isteyen Çukurova, güç birliğine gitti. Bölge Oda ve Borsa başkanları bir araya gelerek yapılacak ortak lobi faaliyetlerini görüştü. İ hracatta kullanılan ahşap ambalaj malzemelerde yaşanan sıkıntıların en aza indirilmesi adına Mersin Ti- caret ve Sanayi Odası (MTSO) Ağaç ve Orman Ürünleri Meslek Komitesi, üyelerine ISPM-15 standartlarını an- latacak. Bu etkinlikle ihracatta ahşap ambalaj kullanımındaki kurallara uyumun önemi konusunda farkın- dalık yaratılması ve ülke ihracatına katkı sağlanması hedefleniyor. MTSO 34 No’lu Ağaç ve Orman Ürünleri Meslek Komitesi Başka- nı Tarık Ciğer, komite çalışmala- rı hakkında bilgi vererek sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Meslek Komitesi bünyesinde keres- te üreticileri, ahşap palet üreticileri, kapı pencere doğramacıları ile ham- madde tedarik eden firmaların bir arada bulunduğunu kaydeden Ciğer, komite olarak sektör sorunlarını saptayıp çözüm üretmeye yoğunlaş- tıklarını söyledi. Bunun için sektö- rel araştırmalar yaptıklarını anlatan Ciğer çözüm yollarının saptanması adına toplantılar düzenlediklerini söyledi. Yeni pazarlar aradıklarını ve fuar organizasyonları düzenledik- lerini de kaydeden Ciğer ardından Nisan ayında gerçekleştirmeyi plan- ladıkları etkinlikler hakkında bilgi verdi. P iyasalardaki durgunluk nedeniy- le sıkıntılı günler geçiren metal sanayicileri zorlu süreç atlatılana ka- dar banka faizlerine indirim istiyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 32 No’lu Metal Sanayi Meslek Komi- tesi Başkanı Bilge Gürbüz, Komi- te çalışmalarını anlatarak sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Komite bünyesinde ağırlıklı olarak makine ve inşaat sektörlerine hiz- met veren her türlü demir ve çelik üreticisinin bir arada bulunduğunu anlatan Gürbüz, sektör sorunlarını takip ettiklerini ve çözümlerini araş- tırdıklarını bildirdi. Ardından sektöre ilişkin değerlen- dirme yapıp ilk olarak piyasaların son durumunu anlatan Bilge Gür- büz, bir süredir büyük bir durgunluk yaşandığını ve tüm sektörlerde ol- duğu gibi metal sektöründe de nakit para akışının kesildiğini söyledi. Gıda ihracatında alternatif pazar: ENDONEZYA E konomisinin belkemiğini tarım gıda ürünleri oluşturan Mersin için Endonezya alternatif bir pazar olarak gösterilebilir. Ekonomi Ba- kanlığı tarafından Endonezya’ya ihracat potansiyeli bulunan başlıca ürünler arasında buğday unu, zey- tinyağı, zeytin, domates salçası, kuru ve sert kabuklu meyveler, tütün, yaş meyve sebze gibi tarım ürünleri yer alıyor. Bununla birlikte Endonezya’ya gıda ihracatında karşılaşılan bazı zorluklar da bulunuyor. 2009 Ka- sım ayında yürürlüğe giren uygu- lama ile Endonezya’ya ithal edi- lecek bitkisel menşeli taze gıda ithalatında, gıda güvenliği gerek- çesiyle, ürünlerin gümrüklerde analize tabi tutulması bu zorluk- lardan biri olarak gösterilebilir. Söz konusu düzenleme yaş meyve, sebze ve hububatı kapsıyor. Türk menşeli et ve et mamulleri ile süt ve süt mamullerinin (süt tozu hariç) Endonezya’ya ithalatı ise şap hasta- lığı gerekçe gösterilerek yapılamıyor. Yaşanan sıkıntıların yanında ihra- catı kolaylaştırabilecek adımlar da atılabilir. Endonezya’ya yönelik gıda ürünleri ihracatı sırasında, ithalatçı- lar tarafından malın İslami esaslara göre hazırlandığını ve işlendiğini gösterir Helal Sertifikası bulunması ihracatı kolaylaştırabilir. Helal Ser- tifikası ithalat sırasında aranan zo- runlu bir belge olmamakla birlikte, ürünün ülke içi pazarlamasında çok önemli bir belge niteliği taşıyor. Endonezya, Türkiye’nin de üyesi ol- duğu D-8 ülkeleri içinde yer alıyor. D-8’in diğer üyeleri ise Bangladeş, İran, Malezya, Pakistan, Nijerya ve Mısır. Bu organizasyon, üyelerinin sosyal ve ekonomik ilişkilerinin zen- ginleştirilmesine yeni bir boyut katı- yor. D-8’in amacı, üye ülkeler arasın- daki ticareti ve işbirliğini artırmak. Türkiye ile Endonezya arasındaki dış ticaret hacmi de giderek artıyor. > 2’de > 4‘te M ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Kadın Komite Üyeleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçeve- sinde ‘Kadına Özgür Nefes’ ismiyle nefes terapisi eğitimi verdi. Eğitim- den elde edilen gelirle kadın sığın- ma evlerinde yaşayan ihtiyaç sahibi kadınlara destek olunacak. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutla- maları kapsamında Bilge Gürbüz, Emel Bildik, Dilek Kılıç, Görkem Ak- soy, Sema Tezcan, Muazzez Araç, Ya- semin Taş’tan oluşan MTSO Meslek Komitelerinin Kadın Üyeleri ve İS- GEV işbirliğinde nefes terapi eğitimi verildi. Nefes Eğitmenleri ve Koçları Pınar Doğan, Eylem Temel Özel, De- niz Bayram, Yener Kazım Ölçer, Bel- gin Narinoğlu tarafından verilen eği- timde katılımcı kadınlar sağladıkları destekle kadın sığınma evlerindeki kadınlara nefes oldu. Eğitimin açılış konuşmasını yapan MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar, organizasyon hak- kında bilgi verdi. Arbella Makarna Fotoğraf Yarışması ödülleri verildi MTSO’dan Mersin SMMMO’ya Muhasebe Günü ziyareti >2’de >4’te M ersin Ticaret ve Sanayi Oda- sı (MTSO) Hukuk Müşavirliği tarafından üyeleri bilgilendirmek adına Ticaret Şirketlerinde Cezai Sorumluluk Semineri düzenlendi. Toplantıda üyeler şirket ortak ve yöneticilerinin cezai sorumlukları, iş kazaları bağlamında iş sağlığı ve güvenliği konusunda işverenlerin uygulamada alması gereken ted- birler ile ölümlü ve yaralamalı iş kazalarından doğan cezai sorumlu- luklar konularında bilgilendirildi. MTSO Meclis Salonu’nda düzenle- nen toplantının açılış konuşmasını MTSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nuh Yükselgüngör gerçekleştirdi. Oldukça yoğun bir katılımla gerçek- leşen toplantının ilk bölümünde Ha- cettepe Üniversitesi Hukuk Fakülte- si Ceza ve Ceza Mahkemesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çetin Arslan, katılımcılara ticaret şirketlerindeki cezai sorumluluklar konusunda bil- gi verdi.

Upload: mersin-tso

Post on 26-Jul-2016

233 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Haber Gazetesi Yıl: 18 Sayı: 305 / 13 - 26 Mart 2016

TRANSCRIPT

Page 1: MTSO Haber Sayı 305

CMYK

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), İş-Kur ve Girişimci İn-

san Kaynakları Grubu işbirliğinde MTSO Toplantı Salonu’nda Dördüncü İnsan Kaynakları Zirvesi düzenlendi. İki gün süren zirvenin ilk gününde katılımcılara konularında uzman ki-şiler tarafından Yeni Personel Teşvi-ki, İşbaşı Eğitim Programları, İş Ha-yatında İmaj Yönetimi ve Beden Dili ile Mülakat Psikolojisi konularında bilgi verildi. Zirve ikinci gün, Türki-ye’de İnsan Yönetimi, Tecrübelerle İnsan Yönetimi ve Çalışanı Anla-mak konularında yapılan sunumlar ve MIP’den Barbaros Arısüt, Soda Sanayi’nden Cem Oğuz, YKM’den Tahir Gökçek’in fark yaratanlar bölü-mündeki tecrübe paylaşımı ile sona erdi. Zirvenin açılış konuşmasını ya-pan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, işyerlerinde insan kaynakları biriminin önemine dik-kat çekti. Yakın zamana kadar insan

kaynakları biriminin yalnızca büyük kuruluşlarda, holdinglerde olması gereken bir birim olarak görüldüğü-nü kaydeden Aşut, KOBİ’ler için bu departmanın bir lüks olarak düşü-nüldüğünü söyledi. Teknoloji ne ka-dar gelişirse gelişsin, ekonomilerde insana duyulan gereksinimin asla azalmayacağını vurgulayan Aşut, şöyle konuştu:

“Şirketlerimiz, ister beş-on çalışanı isterse yüzlerce çalışanı olsun, sa-dece kullandığı teknoloji ile değil; aslında, kendisine değer katan in-sanları merkeze aldıkça büyüyor. Şirketler, fiziksel alt yapıya gös-terdiği ilgi ve değeri, insana gös-terdiğinde, işte o zaman gerçek anlamda bir değer üretebiliyor. Merkezine alacağı insanı doğru seç-tiğinde, değişen ekonomiye ve dün-yaya karşı onu sürekli eğitebildiğin-de büyüyor.

YAYIN ADI VE SAYFA NOYAYIN ADI VE SAYFA NO

www.mtso.org.tr | YIL: 17 | SAYI: 298 | 6-19 ARALIK 2015> 3’te> 3’te

Şerafettin AŞUTMTSO Yönetim Kurulu Başkanı

www.mtso.org.tr | YIL: 18 | SAYI: 305 | 13-26 Mart 2016

>4’te

>5’te

> 8’de

> 6’da

>2’de >2’de > 2’de

Meslek Komiteleri’nde 3’üncü kadın başkan

KOSGEB Geri Ödemeli Desteklerinden yararlanacak KOBİ’lere KGF teminatı

> 3’te

İnsan Kaynakları Zirvesi’nin Dördüncüsü MTSO’da yapıldı

> 7’de

> 7’de

GÖZDEN KAÇAN GELİŞMELER…

Bilge GÜRBÜZ

Tarık CİĞER

“Eserlerimle dünyaya iz bırakmak istiyorum”

Ticari istihbarat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor

MTSO 34 No’lu Ağaç ve OrmanÜrünleri Meslek Komitesi Başkanı

Ahşap ambalajda ISPM-15 Stantartları anlatılacak

“Metal sanayicisi banka faizlerinde indirim istiyor’’

MTSO 32 No’lu Metal Sanayi MeslekKomitesi Başkanı

Kadınlar, hemcinslerine nefes oldu

> 5’te

Üyelere ticaret şirketlerindeki cezai sorumluluklar anlatıldı

Ölümsüz aşkın simgesi; Dört Ayak Anıt Mezarı

MTSO Sigorta Akademi’de 2’nci etap başlıyor

Çukurova Bölgesi Oda ve Borsa başkanları tek ses olup bölge

taleplerini daha gür duyurabilmek adına çalışmalarını sürdürüyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ev sahipliğinde Mersin’de bir araya gelen Çukurova Bölgesi İl ve İlçe Oda ve Borsa Başkanları bölge sorunlarını masaya yatırdı. Toplantıda Çukurova Havalimanın-dan, D-400 Karayolu’nun genişle-tilmesine, tarımdan turizme, Mer-

sin’den Gaziantep’e hızlı tren hattı oluşturulmasından yürütülecek lobi faaliyetlerine, makro yatırımların ortak planlanmasından fuarcılığa kadar birçok konu gündeme geldi. Toplantı sonunda katılımcı Oda ve Borsa başkanları terörün lanetlen-mesi adına kamuoyuna ortak bir bil-diri yayınlanması noktasında görüş birliğine vardı. Bir sonraki toplantı-nın ise Mayıs ayında gerçekleştiril-

mesi kararlaştırıldı.

TOBB Ticaret Borsaları Konseyi Baş-kanı Abdullah Özdemir’in yönettiği toplantıda tek tek kürsüye gelerek söz alan Oda ve Borsa başkanları, bölgenin ekonomik ve ticari potansi-yelini anlatarak önümüzdeki süreçte hangi alanlarda çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini kararlaştırdı.

Toplantının açılış konuşmasını

yapan MTSO Yönetim Kurulu Baş-kanı Şerafettin Aşut ise MTSO’nun önümüzdeki süreçte yapacağı çalışmalar hakkında bilgi verdi. Dünyanın sayılı turizm forumları arasında yer alan Meditour 2016’ya Mayıs ayında Mersin’in ev sahipliği yapacağını kaydeden Aşut, bu ça-lışmayı elbirliği ile yürütüp bölge tanıtımı için fırsata dönüştürülmesi çağrısı yaptı.

Çukurova’da güç birliği

Türkiye’nin ekonomide söz sahibi bölgeleri arasında yer almak isteyen Çukurova, güç birliğine gitti. Bölge Oda ve Borsa başkanları bir araya gelerek yapılacak ortak lobi faaliyetlerini görüştü.

İhracatta kullanılan ahşap ambalaj malzemelerde yaşanan sıkıntıların

en aza indirilmesi adına Mersin Ti-caret ve Sanayi Odası (MTSO) Ağaç ve Orman Ürünleri Meslek Komitesi, üyelerine ISPM-15 standartlarını an-latacak. Bu etkinlikle ihracatta ahşap ambalaj kullanımındaki kurallara uyumun önemi konusunda farkın-dalık yaratılması ve ülke ihracatına katkı sağlanması hedefleniyor.

MTSO 34 No’lu Ağaç ve Orman Ürünleri Meslek Komitesi Başka-nı Tarık Ciğer, komite çalışmala-rı hakkında bilgi vererek sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Meslek Komitesi bünyesinde keres-te üreticileri, ahşap palet üreticileri, kapı pencere doğramacıları ile ham-madde tedarik eden firmaların bir arada bulunduğunu kaydeden Ciğer, komite olarak sektör sorunlarını saptayıp çözüm üretmeye yoğunlaş-tıklarını söyledi. Bunun için sektö-rel araştırmalar yaptıklarını anlatan Ciğer çözüm yollarının saptanması adına toplantılar düzenlediklerini söyledi. Yeni pazarlar aradıklarını ve fuar organizasyonları düzenledik-lerini de kaydeden Ciğer ardından Nisan ayında gerçekleştirmeyi plan-ladıkları etkinlikler hakkında bilgi verdi.

Piyasalardaki durgunluk nedeniy-le sıkıntılı günler geçiren metal

sanayicileri zorlu süreç atlatılana ka-dar banka faizlerine indirim istiyor.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 32 No’lu Metal Sanayi Meslek Komi-tesi Başkanı Bilge Gürbüz, Komi-te çalışmalarını anlatarak sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Komite bünyesinde ağırlıklı olarak makine ve inşaat sektörlerine hiz-met veren her türlü demir ve çelik

üreticisinin bir arada bulunduğunu anlatan Gürbüz, sektör sorunlarını takip ettiklerini ve çözümlerini araş-tırdıklarını bildirdi.

Ardından sektöre ilişkin değerlen-dirme yapıp ilk olarak piyasaların son durumunu anlatan Bilge Gür-büz, bir süredir büyük bir durgunluk yaşandığını ve tüm sektörlerde ol-duğu gibi metal sektöründe de nakit para akışının kesildiğini söyledi.

Gıda ihracatında alternatif pazar: ENDONEZYA

Ekonomisinin belkemiğini tarım gıda ürünleri oluşturan Mersin

için Endonezya alternatif bir pazar olarak gösterilebilir. Ekonomi Ba-kanlığı tarafından Endonezya’ya ihracat potansiyeli bulunan başlıca ürünler arasında buğday unu, zey-tinyağı, zeytin, domates salçası, kuru ve sert kabuklu meyveler, tütün, yaş meyve sebze gibi tarım ürünleri yer alıyor.

Bununla birlikte Endonezya’ya gıda ihracatında karşılaşılan bazı zorluklar da bulunuyor. 2009 Ka-sım ayında yürürlüğe giren uygu-lama ile Endonezya’ya ithal edi-lecek bitkisel menşeli taze gıda ithalatında, gıda güvenliği gerek-çesiyle, ürünlerin gümrüklerde analize tabi tutulması bu zorluk-lardan biri olarak gösterilebilir. Söz konusu düzenleme yaş meyve, sebze ve hububatı kapsıyor. Türk menşeli et ve et mamulleri ile süt ve süt mamullerinin (süt tozu hariç) Endonezya’ya ithalatı ise şap hasta-

lığı gerekçe gösterilerek yapılamıyor.

Yaşanan sıkıntıların yanında ihra-catı kolaylaştırabilecek adımlar da atılabilir. Endonezya’ya yönelik gıda ürünleri ihracatı sırasında, ithalatçı-lar tarafından malın İslami esaslara göre hazırlandığını ve işlendiğini gösterir Helal Sertifikası bulunması ihracatı kolaylaştırabilir. Helal Ser-tifikası ithalat sırasında aranan zo-runlu bir belge olmamakla birlikte, ürünün ülke içi pazarlamasında çok önemli bir belge niteliği taşıyor.

Endonezya, Türkiye’nin de üyesi ol-duğu D-8 ülkeleri içinde yer alıyor. D-8’in diğer üyeleri ise Bangladeş, İran, Malezya, Pakistan, Nijerya ve Mısır. Bu organizasyon, üyelerinin sosyal ve ekonomik ilişkilerinin zen-ginleştirilmesine yeni bir boyut katı-yor. D-8’in amacı, üye ülkeler arasın-daki ticareti ve işbirliğini artırmak. Türkiye ile Endonezya arasındaki dış ticaret hacmi de giderek artıyor.

> 2’de > 4‘te

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Kadın Komite Üyeleri 8

Mart Dünya Kadınlar Günü çerçeve-sinde ‘Kadına Özgür Nefes’ ismiyle nefes terapisi eğitimi verdi. Eğitim-den elde edilen gelirle kadın sığın-ma evlerinde yaşayan ihtiyaç sahibi kadınlara destek olunacak.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutla-maları kapsamında Bilge Gürbüz, Emel Bildik, Dilek Kılıç, Görkem Ak-soy, Sema Tezcan, Muazzez Araç, Ya-semin Taş’tan oluşan MTSO Meslek

Komitelerinin Kadın Üyeleri ve İS-GEV işbirliğinde nefes terapi eğitimi verildi. Nefes Eğitmenleri ve Koçları Pınar Doğan, Eylem Temel Özel, De-niz Bayram, Yener Kazım Ölçer, Bel-gin Narinoğlu tarafından verilen eği-timde katılımcı kadınlar sağladıkları destekle kadın sığınma evlerindeki kadınlara nefes oldu.

Eğitimin açılış konuşmasını yapan MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Ezgi Biçer Uçar, organizasyon hak-kında bilgi verdi.

Arbella Makarna Fotoğraf Yarışması ödülleri verildi

MTSO’dan Mersin SMMMO’ya Muhasebe Günü ziyareti

>2’de >4’te

Mersin Ticaret ve Sanayi Oda-sı (MTSO) Hukuk Müşavirliği

tarafından üyeleri bilgilendirmek adına Ticaret Şirketlerinde Cezai Sorumluluk Semineri düzenlendi. Toplantıda üyeler şirket ortak ve yöneticilerinin cezai sorumlukları, iş kazaları bağlamında iş sağlığı ve güvenliği konusunda işverenlerin uygulamada alması gereken ted-birler ile ölümlü ve yaralamalı iş kazalarından doğan cezai sorumlu-luklar konularında bilgilendirildi.

MTSO Meclis Salonu’nda düzenle-nen toplantının açılış konuşmasını MTSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nuh Yükselgüngör gerçekleştirdi. Oldukça yoğun bir katılımla gerçek-leşen toplantının ilk bölümünde Ha-cettepe Üniversitesi Hukuk Fakülte-si Ceza ve Ceza Mahkemesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çetin Arslan, katılımcılara ticaret şirketlerindeki cezai sorumluluklar konusunda bil-gi verdi.

Page 2: MTSO Haber Sayı 305

CMYKYAYIN ADI VE SAYFA NO

2 YIL: 18 | SAYI: 305 | 13-26 Mart 2016 | www.mtso.org.tr

Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş.Ceyhan Yolu Üzeri 5.km

Yüreğir / ADANA0322 346 30 93

Atatürk Caddesi MTSO Hizmet BinasıKat: 2-3-4 / MERSİN

Derya GÜLEÇ

Şerafettin AŞUT

Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat )238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00

A. Kadir DÖLEK

MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN

ÜYELERE DUYURU

5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 24 ve 25. Maddelerine göre yıllık aidat ve munzam aidat Haziran ve Ekim ayları içinde iki eşit taksitte ödenmektedir. Süresi içinde öden-meyen aidat ve munzam aidatlara 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince ay-lık %1,40 oranında gecikme cezası uygulanmaktadır.

Vadesi geçen aidat-munzam aidatlar Oda veznelerimize T.İş Bankası, Garanti Bankası ve Yapı Kredi Bankası kre-

di kartları ile 6 taksitte ödenebilir.

Ayrıca Odamız web sayfasından (www.mtso.org.tr.) ve www.vatandas.mtso.org.tr adresinden Garanti Bankası

kredi kartı ile 6 taksitte ödenebilmektedir.

Sayın üyelerimize duyurulur.

Ressam Ahmet Suna’nın, 7’nci kişisel sergisi MTSO Sanat Ga-

lerisi’nde sanatseverlerle buluştu. Açılışta konuşan sanatçı; “Eserle-rimle, yaşadığım sürece ve sonra-sında, dünya üzerinde iz bırakmak istiyorum” dedi.

Sergi açılışına; Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Ku-rulu Üyesi Ali Fuad Budur, MTSO Genel Sekreteri Kadir Dölek,  MTSO Başkan Danışmanı Orhan Çapan,  MTSO Sanat Galerisi Sorumlusu Seda Şahbaz ve çok sayıda sanat-sever katıldı. 12 eserin yer aldığı sergi, Melekler, Paris ve Modern Soyutlama konseptli 3 seriden oluşuyor. Eserlerinde akredite re-sim tekniği kullanan sanatçı, 7’nci kişisel sergisini açtı. Farklı çalış-malarıyla dikkat çeken Ressam Ahmet Suna; “Eserlerimle, yaşadı-ğım sürece ve yaşamımdan sonra, dünya üzerinde iz bırakmak isti-yorum” dedi. Hiperaktif bir kişili-ğinin olduğunu dile getiren Suna, resim yaparak kendini disipline

ettiğini anlattı. “Resim yapmak, Tanrı’nın bana verdiği bir ceza olduğunu düşünüyorum” diyen Suna, resim yaparak hem içindeki enerjiyi attığını hem de bu enerjiyi sanata çevirdiğini söyledi. Sana-tın karşılık beklemeden sevgi ile yapılması gerektiğini vurgulayan Suna, sanatla uğraşmak isteyen gençlere, “Yaptığınız işten hemen karşılık beklemeyin ve sürekli bir şeyler üretmeye devam edin” tav-siyesinde bulundu. “Üretmediğiniz sürece yok olursunuz” diyen Suna, eğitim, bilim, sanat gibi dallarda arının bal ürettiği gibi üretim ya-pılması gerektiğine dikkat çekti. 2010’dan bu yana Paris’te yaşadı-ğını ve çalışmalarına orada devam ettiğini anlatan sanatçı, sanat ha-yatına katkı sunacağına inandığı için Paris’e yerleştiğini söyledi. Mayıs ayında Paris’te resim fuarı-na katılacağını da bildiren sanatçı, Mersin’de daha önce de sergileri bulunduğunu ve bir kez daha sergi açmış olmanın mutluluğunu yaşa-dığını söyledi.

“Eserlerimle dünyaya iz bırakmak istiyorum”

Bu yıl 5’ncisi düzenlenen Arbella Makarna Uluslar arası Fotoğraf

Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu. Bu yılın FIAP En İyi fotoğraf-çısı ödülünü Çinli Fotoğraf Sanatçısı Hong Li aldı.

Fotoğrafların da sergilendiği Ödül Töreni’ne Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Mersin Ticaret ve Sa-nayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Ticaret Bor-sası Başkanı Abdullah Özdemir’in yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Yarışmada bu yıl 46 ülkeden 844 fotoğrafçının 6 bin 3 eseri birincilik mücadelesi verdi. Yemeğini Paylaş-mak, Anne Sevgisi ve serbest olmak üzere üç ayrı kategoride düzenlenen Fotoğraf Yarışmasının destekçileri arasında FIAP, UPI ve TFSF yer aldı. Yarışmada Çinli sanatçı Hong Li

FAIP En İyi Fotoğrafçısı ödülü alır-ken, TFSF Özel Ödülü Vitnamlı Tuy Tran Van’a verildi. Arbella Özel Ödü-lü’nün sahibi ise Hırvatistan’dan Pe-tar Sabol oldu.

Ödül töreninde konuşma yapan Arbella Makarna Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arslan, “Bu sergi, dünyanın en büyük fotoğraf yarışma-larından birisinin sergisi” dedi. 6 bi-nin üzerinde fotoğraf ile katılım sağ-landığını hatırlatan Arslan, “Bu yıl yarışmamızın 5’incisini düzenledik. Önceki yıllarda Gaziantep ve İstan-bul’da düzenlediğimiz ödül törenle-rini bu yıl yarışmanın Mersin’e mal olduğunu ve dünyanın sayılı yarış-maları arasında yer aldığını belirt-mek için Mersin’de yapmak istedik” diye konuştu.

Arbella Makarna Genel Müdürü Abdulkadir Külahçıoğlu ise kültüre de yatırım yapan bir firma olmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Dü-zenleyecekleri 6’ncı yarışmanın ta-rihini ise değiştirip öne aldıklarını açıklayan Külahçıoğlu şu bilgileri verdi:

“Bu yıl yarışmamız 23 Nisan’da olacak. Bunun nedeni 2016 Bir-leşmiş Milletler tarafından Ulus-lar arası Bakliyat Yılı ilan edildi. Biz de yarışma kategorilerinden birini bakliyat olarak ilan ettik. Yarışma öne alındı çünkü Mayıs ayında tüm dünya bakliyatçıları İz-mir’de toplanacak. Bu nedenle tarihi öne almak istedik.”

Ödül töreni düzenlenen kokteyl ile sona erdi.

Arbella Makarna Fotoğraf Yarışması ödülleri verildiMersin Ticaret ve Sanayi Odası

(MTSO) 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi’nin, MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı işbirliğinde düzenlediği ‘MTSO Sigorta Akademi’ isimli eğitimin 2’nci etabı başlıyor. Sektöründen büyük ilgi gören eğitimler, yoğun talep üzerine 21-25 Mart tarihleri arasında 2’nci kez gerçekleştirile-cek.

İlk etapta 42 katılımcıyla düzenle-nen ve büyük ilgi gören eğitimler, kapsamı genişletilerek, Mersin Üniversitesi Bankacılık ve Sigorta-cılık Bölümü öğrencilerini de dâhil ederek, 2’nci kez düzenlenecek. Kursiyerler, 5 gün boyunca pazar-lama stratejileri, etkili iletişim yön-temleri, yangın ve nakliyat sigorta-ları, sağlık sigortaları, hasar, trafik

ve kasko sigortaları hakkında bil-gilendirilecek. 21-25 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek eğitimler için başvurular başladı. Konten-janın sınırlı olması nedeniyle eği-timlere son başvurular 17 Mart Per-şembe Günü mesai bitimine kadar MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı’na yapılabilecek.

MTSO Sigorta Akademi’nin 2’nci etap eğitim programı ise şöyle:

Eğitimin ilk günü olan 21 Mart Pazartesi günü, kişisel gelişim, iletişim, imaj, pazarlama ve sigor-tacılık mevzuatı eğitimleri verilir-ken; eğitimin ikinci günü, yangın ve nakliyat sigortaları eğitimleri verilecek. Trafik ve kasko sigorta-ları eğitimleri 3’üncü gün, hasar eğitimleri 4’üncü gün ve eğitimin

son günü olan 25 Mart Cuma günü, sağlık eğitimleri verilecek. Eğitim-ler 5 günün sonunda, kursiyerle-rin sertifika töreni ile son bulacak. Öte yandan, önümüzdeki süreçte MTSO Meslek Komiteleri Birimi’nin organizasyonunda, Mersin Üni-versitesi Erdemli Meslek Yüksek Okulu (MYO) işbirliğinde sigorta-cılık bölümü öğrencilerine yönelik, sigortacılık mevzuatı konulu kon-ferans düzenlenmesi planlanıyor. Bu kapsamda MTSO Sigorta Acen-teleri Levha Kayıt İşlemlerini yürü-ten Meslek Komiteleri Uzmanı Mu-rat Korkmaz’ın öncülüğünde MTSO 30 No’lu Meslek Komitesi üyeleri, MEÜ Erdemli MYO Finans Banka-cılık ve Sigortacılık Bölüm Başkanı Şeyda Kapıkıran’ı ziyaret ederek görüş alışverişinde bulundu.

MTSO Sigorta Akademi’de 2’nci etap başlıyor

Mersin Süs Bitkileri Üreticileri Birliği Mart Ayı Genel Kurul Ço-

ğunluklu Toplantısı’nı Mersin Tica-ret ve Sanayi Odası (MTSO) Toplantı Salonu’nda gerçekleştirdi. Toplantı-da konuşan Mersin Süs Bitkileri Üre-ticileri Birliği Başkanı Okan Mehmet Takan, 2016’da yeni projeler planla-dıklarını ve bu projelerle hedef bü-yüttüklerini söyledi.

Geçtiğimiz dönem Mersin Ticaret

ve Sanayi Odası koordinasyonunda Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün de desteğiyle ‘Dış Me-kan Süs Bitkileri Sektöründe Gelişim ve Yatırım Stratejisi Projesi’ ve ‘Dış Mekan Süs Bitkileri Sektöründe Dış Ticaret Kapasitesinin Arttırılmasına Yönelik Üretici Kümelenmesi Pro-jesi’ isimli iki başarılı projeye imza atıklarını hatırlatan Takan, bu pro-jelerle sektörün ivme kazandığını söyledi.

Süs Bitkileri Üreticileri Birliği, 2016’da hedef büyüttü

Teminat yetersizliği nedeniyle, KOSGEB destek programlarında-

ki geri ödemeli desteklere erişmekte zorlanan KOBİ’lere çözüm olabilmek amacıyla, KOSGEB ile Kredi Garanti Fonu A.Ş. (KGF) arasında 27 Hazi-ran 2014’te, imzalanan “KOSGEB Geri Ödemeli Desteklerinden Yarar-lanacak KOBİ’lere KGF’nin Doğru-

dan Kefaleti Protokolü” sürekliliği sağlanmak ve KOBİ’lerin maliyetle-rini düşürmek amacıyla,  09 Şubat 2016  itibariyle  «KOSGEB Destek-lerinden Yararlanacak KOBİ›lere KGF›nin Doğrudan Kefaleti Pro-tokolü»  adı altında yenilenmiştir. Yenilenen protokolün yürürlüğe

girdiği tarihe kadar olan iş ve işlem-ler, 27 Haziran 2014 tarihli protokol hükümlerine göre yürütülecektir.Yenilenen protokol ile KGF tarafın-dan KOBİ’lerden istenen ve 1.300 TL’ye kadar olan başvuru ücreti 500 TL’ye, yüzde 1,5 olan yıllık komisyon oranı ise yüzde 0,75’e (en fazla) in-dirilmiştir.

KOSGEB Geri Ödemeli Desteklerinden yararlanacak KOBİ’lere KGF teminatı

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 11 No’lu Tekstil Konfeksiyon ve

Ayakkabı Meslek Komitesi Gazian-tep’te düzenlenen 5. Penye, Tekstil ve Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Fuarda çeşitli temaslarda bulun-duklarını anlatan 11 No’lu Meslek

Komitesi Meclis Üyesi Özcan Demir, güzel bağlantılarla döndüklerini dile getirdi.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ön-cülüğünde düzenlenen fuara yak-laşık 15 kişilik bir ekiple katıldık-

larını bildiren Özcan Demir, bu tür fuarlarla üyelerin trend modelleri takip edebildiğini, yenilikçi konsept oluşumuna katkı sağladığını söyle-di. Fuara Gaziantep’in yanı sıra Adı-

yaman, Şanlıurfa, Kahramanmaraş gibi çevre illerden katılım olduğuna da değinen Demir, fuarların sektör-lerin gelişimi açısından büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.

Tekstilciler Gaziantep Fuarı’nda

Türkiye ile Irak arasındaki vize uygulamalarında değişikliğe

gidildi. Shengen, İngiltere, İrlanda ya da ABD vizesi bulunmayan Irak vatandaşlarına e-vize veya Türki-ye’deki havalimanlarında normal vize verilmesi uygulaması kaldırıldı. Irak Dış İşleri Bakanlığı’nın he-nüz resmi bir mütekabiliyet ka-rarı bulunmamasına rağmen 10 Şubat’tan bu yana Basra ve Bağ-dat Havalimanlarına gelen Türk vatandaşları da geri gönderiliyor. Türkiye İhracatçı Meclisi’nden ya-pılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Ekonomi Bakanlığı yazısına atfen, daha önce umuma mahsus pasa-port sahibi Irak vatandaşlarının 6 ay geçerli 30 gün ikamet süreli ve tek girişli e-vizeyi www.evisa.gov.tr internet adresinden temin et-mesinin veya Türkiye’deki havali-manlarından almasının daha önce mümkün olduğu belirtilmektedir. Ancak Shengen, İngiltere, İrlanda veya ABD vizesi bulunmayan Irak vatandaşlarına e-vize veya havali-manlarında normal vize verilmesi uygulamasının 10 Şubat 2016 tarihi itibariyle sonlandırıldığı ifade edil-mektedir.

Aynı yazının devamında konuya ilişkin olarak Irak Dışişleri Bakan-lığı’nın henüz resmi bir mütekabili-yet kararı bulunmamasına rağmen 10 Şubat 2016 tarihinde Bağdat ve Basra Havalimanlarına gelen 20’ye yakın vatandaşımızın geri gönderil-diği, Erbil ve Süleymaniye Havali-manlarında ise havalimanında vize verilmesi uygulamasının sürdürül-düğü iletilmektedir.

İş adamlarımızın ve üyelerimizin Irak’a gitmeden önce İstanbul, An-kara ve Gaziantep’te bulunarak Irak’ın dış temsilciliklerinden vize almaları gerektiği bildirilmektedir.”

Türkiye ile Irak arası vize uygulamaları değişti

Page 3: MTSO Haber Sayı 305

CMYKYAYIN ADI VE SAYFA NO

3 YIL: 18 | SAYI: 305 | 13-26 Mart 2016 | www.mtso.org.tr

Şerafettin AŞUTMTSO Yönetim Kurulu Başkanı

GÖZDEN KAÇAN GELİŞMELER…

Doğu Akdeniz’in en büyük şe-hirlerinden biri olan Mersin;

güney sahil şeridinde, mütevazı bir tatil yerinden öteye medeniyetlerin buluştuğu, çok sayıda tarihi ve kül-türel varlığa sahip, mavi ile yeşilin bütünleştiği bir liman kentidir. Ak-deniz kıyısı boyunca 321 kilometre uzanan Mersin’in 108 kilometrelik bölümünü doğal plajlar oluşturuyor. Deniz, kum ve güneş gibi klasik tatil anlayışının yanı sıra tarihe tanıklık eden bu kent, inanç turizmi ile de ön plana çıkıyor.

Mersin’in bu turizm zenginliğine katkıda bulunan ilçelerinden birisi de Aydıncık. Geçmişi antik çağa ka-dar giden ilçe, şehir merkezinden 169 kilometre uzaklıkta yer alıyor. İlçe, sosyal ve kültürel değerler ba-kımından oldukça zengin. Aydıncık, tarihi dokusunun yanı sıra, halk arasında Dört Ayak olarak anılan Piramidal Çatılı Mezar ile dikkatle-ri üzerine çekiyor. Milattan sonra 2 veya 3’üncü yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin edilen anıt me-zar, efsanelere göre bir aşk hikayesi üzerine kurulu. Hikâyenin sonunu tam olarak kimsenin bilmediği bu anıt mezar, gizemini hala koruyor. Mersin’e geldiğinizde bu anıt mezarı ziyaret etmeden giderseniz, Mersin’i

tam keşfetmemiş olursunuz.

Piramidal çatılı mezar; Dört Ayak

Dörtayak, tarihin derinliklerinden güzümüze kadar ulaşan nadir anıt mezarlardan birisidir. Oldukça iyi korunan anıt, sekiz metre yüksek-liğe ve 4 adet fil ayağa sahip. Üst kısmı kornişle süslü olan yapıtın, milattan sonra 2. yüzyıl sonlarında yapıldığı tahmin ediliyor. Dört adet ayağı olduğu için halk arasında Dört Ayak olarak anılıyor. Dörtayak’ın en eski resmi, 1851 yılında Museum of Antiquities’de yayımlanan bir gra-vür. Öte yandan anıtın içinde mezar odası olmadığı için hakkında birden fazla efsane yazılmış.

Dört Ayağın ardındaki aşk hikayesi

Bu görkemli yapının ardında efsane-lere göre bir aşk hikayesi yer alıyor. Söylenceye göre, dönemin kralının, güzelliği dillere destan bir kızı var-mış. İki genç birden âşık olmuş kıza. Kral, eminmiş her iki gencin de kızını mutlu edeceğinden ancak seçim yapmakta zorlanmış. Bu ne-denle her ikisinden de birer istekte bulunmuş. Birinden kanal yaparak

su getirmesini, diğerinden de Dört Ayak yapmasını istemiş. Kim erken bitirirse işini, ona verecekmiş gü-zel kızını. Günler, aylar, yıllar geç-miş. Su getirmekle görevlendirilen aday, dereleri, tepeleri aşan kanal yapmış. Diğeri ise Dört Ayağ’ın son taşını koymak üzereymiş ancak di-ğer aday çoktan bitirdiği için yap-tığı anıtın bir anlamı kalmamış. Ancak son taşı da koymuş anıtın üstü-ne. Kaybettiğini anlayan genç, güzel kızı kaybetmenin acısına dayanama-yarak uçurumdan atlayarak intihar etmiş. Hikâyenin sonu hala tartışılır. tKimilerine göre suyu getiren genç dünya evine girmiş sevdiği kadınla. Kimilerine göre ise; kız Dört Ayağı yapan gence âşıkmış, sevdiğini kay-bedince o da atmış kendini denize. Efsaneler doğru mu yanlış mı bilin-mez ama anıt mezar tüm ihtişamıyla hala ayakta duruyor.

Dört Ayak, eski Kelenderis Haritası’nda

Anıt mezar, Kaptan Beaufort’un Chelindreh (eski Kelenderis) Li-manı haritasında da yer aldığı bi-liniyor. Haritada “Cenotaph” diye tabir edilen, ölüp de başka bir yerde

gömülmüş kişinin anısına yaptırı-lan boş mezar olduğu belirtiliyor. Kelenderis (Celenderis), günümüz-de Mersin’e bağlı Aydıncık ilçesin-de yer alan antik bir kent. İlk kez 1987 yılında kazılmaya başlanmış. Kurulduğu günden günümüze dek yerleşim gördüğü için kentten günü-müze çok az kalıntı kalmış. Liman

surları, liman hamamı, amfitiyatro, kentin çeşitli yerlerindeki sarnıçlar ve bu sarnıçlara su taşıyan kanal-lar günümüze kalan birkaç yapıdır. Ayrıca kentin çevresindeki mezar-lar Antik Dönem’den Roma Dö-nemi sonuna kadar kullanılmış. Bu mezarlardan bir tanesi de Dört Ayak’tır.

Nasıl gidilir?

Aydıncık ilçe merkezinde, S. Çak-makoğlu Caddesi Dörtayak Sokak’ta yer alan Anıt Mezar’a, Aydıncık merkezden yaya olarak ulaşılabilir. Aydıncık-Mersin arası ise; 169 ki-lometre olup; şehir merkezinden 2 saat 24 dakika sürmektedir.

Ölümsüz aşkın simgesi; Dört Ayak Anıt Mezarı

Çoğu zaman köşe yazılarımızı vizyon oluşturmak için kullanı-

yoruz, ki bu gerçekten çok önem-lidir. Gerek küresel gerekse ulusal ekonomideki vizyon açan gelişme-leri, yenilikleri Mersin iş dünyası ile paylaşıyoruz. Sonuçta, bizi her alan-da dönüştürecek olan şey bilgidir. Ancak, bu haftaki köşe yazımızda yine iş dünyamızda vizyon oluştu-racak konulara değinirken, günde-lik gelişmelerde gözden kaçan veya iş dünyamızın yoğun gündeminde bakma veya görme fırsatı olmadığını düşündüğümüz konulara değinmek istiyoruz. Özellikle Şubat 2016’da yaşanan ve iş dünyası açısından olumlu veya olumsuz algılanabile-cek bazı önemli gelişmeleri özellikle iş dünyamız ile paylaşmak istiyoruz.

Öncelikle iş dünyası olarak bizlerce olumlu algılanan bazı gelişmele-re değinmek isterim. Uzun süredir gündemde olan trafik sigortası ko-nusunda, kusurun paylaşılması ve primlerin azaltılacak olması olumlu bir gelişmedir. Yine son zamanlar-da tartışma yaratan asgari ücret konusunda, asgari ücret artışının işverene maliyetini azaltmak için brüt 2 bin 550 TL ve altı maaş alan işçileri kapsayan desteğin başlamış olması ekonomi açısından olumlu-dur. Böylece işverenler 100 TL eksik beyanname verecektir. Öte yandan, ülke ekonomimiz için çok önemli olan mevduatın artması konusunda devletin büyük bir çabası görünüyor. Mevduat artışı neden önemli derse-niz? Bir ülkede mevduat ne kadar fazla ise, bankalar bu mevduatı kre-diler yolu ile yerli yatırımcılara, iş dünyasına aktarır ve ülke ekonomi-sinde önemli bir kaynak oluşur. Peki ülkenin yeterince mevduatı yoksa ne olur? O zaman bankalar veya iş

dünyası dış borçlanmaya gider ve iş dünyasının dış borcu artar, bu borç dövize endeksli olduğundan her ekonomik dalgalanma borcu daha da arttırır. Bundan dolayı kabine mevduata destek yoluyla kaynak yaratma konusunda ısrarcıdır. Bu-nun yolarından birisi de BES denen Bireysel Emeklilik Sistemi’nin teş-vikidir. Bu konuda devlet destekleri revize edilmiştir. Mevduat oluştur-ma ve bu yolla kaynak yaratma anla-mında olumlu gelişmelerdir.

Biraz da dış dünya ile ilgili olumlu gelişmelere bakarsak: Londra Yar-dım Konferansı’nda, Suriyeli sığın-macılar için 10.7 milyar USD taahhüt toplanmış ve bunun belli bir kısmı-nı Türkiye alacak gibi görünüyor. En azında bundan sonraki yükün paylaşılması ve bütçe üzerinde yük oluşturmaması anlamında olumlu-dur. Almanya’nın denizaltı ve motor teknolojileri transferiyle Piri Reis Denizaltı inşaatına Gölcük’te baş-lanmış olması ve yine Alman Linde Grup ile Erdemir’in modernleşme yatırımının gerçekleşmesi Türki-ye-Almanya, dolayısıyla Türkiye-AB ilişkiler anlamında, bu ilişkilerin sağlamlığı ve devamı anlamında önemli bir gösterge ve mesajdır. AB bizim, ne olursa olsun, en güvenli ve istikrarlı pazarımızdır, ekonomi ortağımızıdır. Bakınız, Suudi Arabis-tan hayatında ilk kez dış borç alma durumuna geldi. Çevre ülkeler zaten siyasi anlamda istikrarsız, diğer Kör-fez ülkeleri ve kuzeyde Rusya 35-40 dolara düşen petrol fiyatlarından do-layı bütçe açıkları ile boğuşacaklar ve 2016 petrol gelirlerine mahkum olan pazarlarımız için ve dolayısıyla bizim için parlak gözükmüyor. Çin ithalatını %25 azalttı. Bundan do-layı, AB ve yeni yeni yükselen ABD

pazarı bizim için vazgeçilmezdir.

Olumsuz denilebilecek gelişmeler neler derseniz? AB’nin 3 milyar Euro’luk yardımı Şubat sonuna kadar gelecekti ama Merkel “Mart ayında durumu izlememiz gereki-yor” dedi. Bu da ilişkilerimizi biraz gerdi diyebiliriz. Özellikle bölgemizi ilgilendiren bir gelişme ise; Rusya’ya sebze ve meyve ihracatındaki düşüş oranları oldukça yüksek. Narenci-yede Mersin dinamiklerinin yaptığı girişim bu yıl durumu kurtardı ama 2016’da ne olacak belirsiz. Özellikle bölgemizde diğer önemli bir pazar olarak gördüğümüz İran’ın, nükle-er konusunda verdiği taviz ile elde ettiği ambargo yumuşaması ve ta-kibinde ABD ve AB’li yatırımcıların yatırım demeçleri bizi önce korkut-muştu. Acaba çok mücadele verdi-ğimiz İran pazarı elden gidiyor mu diye? Ancak, son zamanlarda şunu gördük ki, bu ambargoların kalkma-sını ABD ve AB tek taraflı algılamış! Yani, kendileri istediklerini satabile-cekler, örneğin İran’ın uçak sipariş-leri gibi. Ancak, pek de İran’a yatırım yapacak gibi görünmüyorlar. İran’a nakit para girişi hala yok. Yani, İran hala bizim için önemli bir pazar, çünkü İran’ın etrafında sanayisi, tarımı, teknolojisi bizim kadar geliş-miş başka bir ülke yok. İş dünyamız İran pazarından umutlu olmalı ve iletişimi kopartmamalıdır. Üretim maliyetlerini ve vatandaşı olumsuz etkileyeceğini düşündüğümüz diğer bir gelişme ise enerji ve hammadde temini konusunda, elektrikte tek zamanlı tarifeye gelen yüzde 6.8’lik zammın ardından, gece düşük fiyat-tan elektrik kullandıran 3 zamanlı tarifeye zam yapılmış olmasıdır.

Tüm bunlar elbette izlediğimiz her

şeyi kapsamıyor ama en azında bilgi vermek konusunda önemli olduğu-nu düşündüğümüz bir kaç gelişme-dir. Bu gelişmeleri ay bazında izliyor ve notlarımızı alıyoruz. Önemli geliş-meleri, iş dünyamızın önlem alması gereken, gelecek projeksiyonlarında bilmeleri gereken konuları mümkün olduğunda yazmaya ve bilgi ver-meye devam edeceğiz. Bu noktada Mersin iş dünyası küresel ekonomi-nin aktif bir parçasıdır ve küresel gelişmeleri yakından izlemelidir-ler. Bizler iş dünyası olarak realist insanlarız. Bardağın dolu kısmını görür ve yolumuza umutla devam ederiz. Ancak, bardağın boş kısmı-nı görmezden gelemeyiz ve riskleri mutlaka düşünürüz. Şu bir gerçek ki, düşen petrol fiyatları cari açığı-mız anlamında yararlı olsa da, ülke ve Mersin olarak en önemli pazarla-rımızın genelde petrol geliri ile geçi-nen ülkeler olması bizi de olumsuz etkilemiştir, etkilemeye devam ede-cektir. Dünyanın günde 90 milyon varil petrole ihtiyacı varken, her gün 92 milyon varil petrol piyasalara arz ediliyor. Ve bu yüksek arz 2016’da da devam edecek gibi görünüyor, çünkü düşen petrol gelirlerinden dolayı kendi bütçelerini dengelemek için bu ülkeler daha çok petrol sat-mak isteyeceklerdir. Bizim mantı-ğımız bunu gösteriyor. Görünen de budur. Bundan dolayı iş dünyamızın yeni pazarlarda daha aktif olması gerekiyor. AB pazarında daha aktif, ihmal edilen ABD pazarında daha aktif olmamız gerekiyor.

Her yazımızda “ülkemizin doğal gazı, petrolü yok, tek zenginliğimiz girişimci insanımız” derdik. Şimdi doğal gazı, petrolü olan da batıyor, bütçe açığı veriyor, dış borç alma durumuna geliyor. Demek ki hak-

lıymışız. Bu ülkeler petrole güvendi ve girişimci yaratmadı, devlet her şeyi kontrol etti. Ne kadar şanslıyız ki, biz bu güne kadar liberal ekono-miye ve girişimcimize güvenerek bu duruma geldik. Bundan dolayı giri-şimci sayımızı, girişimci kalitemizi arttırma zorundayız. Kadınlarımızı ekonomiye daha çok entegre etmek zorundayız. Gençleri, yeni çağın ve değişen ekonominin, bilgi ve ileti-şim çağının öncüleri olan gençleri ekonominin merkezine almak ve onların zekalarından yararlanmak zorundayız. Çünkü bu çağ onların çağı. Bir üniversite öğrencisinin in-terneti kullanarak, yazılım kullana-rak kurduğu bir firma bu gün petrol devlerini geride bırakıyor. Yaptıkları bir yazılımla dünyadaki otellerin sadece rezervasyonlarını yapan ve sadece 50 çalışanı olan bir firma, dünya çapında 400 oteli ve 20 bin çalışanı olan bir dev otel zincirinden 50 kat fazla para kazanıyor. Dün-ya sanayide, tarımda ve hizmette yeni bir ekonomik devrim yaşıyor. Gelişmiş ülkeler, internetin ve bil-gi-iletişim araçlarının ekonomiye entegrasyonunun nimetlerini toplu-yorlar. Artık ülke olarak siyasetten ve sanal sorunlardan sıyrılıp eko-nomi kanalına girmek zorundayız. Eğitimde yeni çağın dönüşümünü yapmak zorundayız. Yoksa ömrümü-zü döviz fiyatlarını, petrol fiyatlarını izlemekle geçecek ve dünya ekono-misinin kırıntılarıyla yaşamak zo-runda kalacağız. Ülkemizin bu güçlü potansiyelleri vardır. Türkiye’nin vereceği gerçek ikinci kurtuluş sa-vaşı budur. Eğitimle, girişimcisiyle, teknolojisiyle sağlam bir ekonomi yaratmak ve bu refahı ülkesine ho-mojen bir şekilde yaymak toplumsal huzurumuzun da bir gereğidir.

Page 4: MTSO Haber Sayı 305

CMYKYAYIN ADI VE SAYFA NO

4 YIL: 18 | SAYI: 305 | 13-26 Mart 2016 | www.mtso.org.tr

Türkiye’de ilk kez Çukurova Böl-gesi’nde uygulanacak olan TR

62 (Adana, Mersin) Bölgesi’nde yer alan firmaların rekabet edebilirliği için Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi Kurulumu Projesi tüm hızıyla sürü-yor.

Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) 2015 Yılı Üretim ve Çevre Altyapısı-nın İyileştirilmesi Mali Destek Prog-ramı Kapsamı’nda Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) koordinatörlü-ğünde, Adana Ticaret Odası ile Tar-sus Ticaret ve Sanayi Odası ortaklı-ğında yürütülen projenin Haziran’da uygulamaya başlaması hedefleni-yor. Bugüne kadar çalışmaları yürü-tecek personele verilen eğitimlerin ardından son olarak Mersin, Adana ile Tarsus Oda ve Borsa başkanları, yönetim kurulu üyeleri bir araya

gelerek ticari istihbarat eğitimi aldı. Amaç üyelere hizmet verilmesi sıra-sında ortak bir dil kullanmak ve aynı kalitede hizmet verebilmek.

Proje ile Adana ve Mersinli firma-lar rekabet güçlerini artırma fırsatı yakalayabilecek. Ticaret ve Sanayi Odaları kanalıyla; dünya, kıta ve ülke bazında fiili potansiyel müşte-rilerinin ve tüm rakiplerinin cirola-rından, banka hareketlerine, firma sahibinin cep telefonundan üretim ve patent detaylarına kadar her türlü bilgiye ulaşabilecek.

Dış Ticaret Danışmanı Yaman Koç tarafından verilen eğitime Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Adana Ti-caret Odası, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu başkan ve yö-netim kurulu üyeleri yanı sıra Mer-

sin Deniz Ticaret Odası ile Mersin Ticaret Borsası yetkilileri de katıldı.

Eğitimde artık dünya pazarlarının daralmaya başladığını anlatan Ya-man Koç, “Bizler başarılı olabil-mek için her pazarı sonuna kadar kullanabiliyor olmalıyız” dedi. Odaların kendi bölgelerindeki fir-maları odak pazarlara götürmesi gerektiğini kaydeden Koç, yönlendi-rilen pazarlarda firmaların mutlaka satış yapabilmesi gerektiğini anlattı. Üyelere hizmet verirken 225 milyon veriyi kapsayan bir veri tabanı kul-lanacaklarını bildiren Koç, bu veri tabanında dünyadaki tüm firmalara erişim bulunduğunu, bazı ülkelerde çok bazılarında az veri bulunduğunu ancak bazı ufak tefek eksiklerin de başka veri tabanlarından tamamla-

nabileceğini söyledi.

“Bilgi düşündürür, istihbarat hareketlendirir”

Üyelere aylık olarak sektörel geliş-meler ve hareketler hakkında bil-gilendirme yapılması gerektiğini kaydeden Yaman Koç, “Üyeleri he-yecanlandırmayacak bilgileri ver-meyeceğiz. Çünkü bilgi kirliliğine ihtiyaç yok. Bilgi kişiyi düşündürür, istihbarat ise hareketlenirir. Üyele-rimize ‘Bu pazar önemliymiş, orayı

kaçırmamalıyım’ dedirtecek bilgi sunacağız” diye konuştu. Haziran ayı sonrasında düzenli olarak sek-törel raporlamalara başlanacağını kaydeden Koç, “Amacımız üyelere global rekabette kullanabilecekle-ri, basit ve kolay kullanabilir bilgi vermek, operasyonel bilgi vermek, bilgiye boğup kafa karıştırmamak” ifadelerini kullandı.

Dünyada teknik bilgi sağlayacak veri tabanlarına ulaşımın mümkün olduğunu da vurgulayan Yaman

Koç, tüm patentlerin içeriğinin, çi-zimleriyle birlikte veri tabanların-da yer aldığını, firmalar isterlerse üretmek istedikleri ürünlerin geç-mişte alınan patentlerini inceleyip onları geliştirebileceğini söyledi. Önemli olanın firmanın ne talep etmek istediğini doğru saptaması olduğuna dikkat çeken Koç, “Benim ürettiğim ürün dünyada nerede, daha ne kadar geliştirebilirim? gibi soruların tümüne yanıt verebiliriz” dedi.

Ticari istihbarat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şera-

fettin Aşut, 1 Mart Muhasebe Günü dolayısıyla MTSO Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyeleriyle birlik-te Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasını ziyaret etti. Baş-kan Aşut, Mersin SMMMO Başkanı Ömer Faruk Tokgöz’ün şahsında bütün meslek mensuplarının 1 Mart Muhasebe Gününü kutladı. Ziyarette muhasebe ve mali müşavirlik mes-leğine ilişkin değerlendirme yapan Başkan Tokgöz şunları söyledi:

“Bildiğimiz üzere ülkemizde vergi mükelleflerine vergi, sosyal güven-lik ve diğer mevzuatlar yönünden hemen hemen her gün yeni bir yük getirilmektedir. Bu yükün kal-dıraç görevi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir camiasına düşmekte ve böyle bir algı yaratılmaktadır. Oysa mali müşavirlik mesleğinin temel amacı tam zamanlı belge akı-şına paralel oluşturulan muhasebe kayıtları sonucunda, iç kontrol ve sınırlı uygunluk denetimi yaparak, işletmenin rotasını, kurumsal bir altyapı ışığında günümüz ihtiyaçla-rına uygun olarak hazırlamaktır.

Meslek mensupları, görevlerini ka-nunlar çerçevesinde ifa ederken, aynı zamanda firma yöneticilerine ve çalışanlarına, işletme kültürü aşılayarak önemli bir rol üstlenmek-tedir.

İşletmeler, özünde maksimum kar etme amacıyla kurulurken; Mali Mü-şavirlerin de işletmelerin sürekliliği açısından hayati önem arz eden, iş hacimlerinin genişletilerek öz kay-nakların büyümesi için, etkin bi-çimde çalışarak, işletme sahiplerine vergisel ve finansal anlamda hatırı sayılır bir farkındalık yaratmaktadır.

Mali müşavirler, onların da takımın bir parçası haline gelmeleri için mesleki eğitimlerine de ciddi katkı-lar sağlar.

“Mali müşavirlerin şirket üzerindeki etkisi yadsınamaz”

Günümüz iş dünyasında yaşanan gelişmeler ile işletmelerin tipik aile kurumu anlayışından sıyrılarak sermaye işletmeleri haline dönü-şümünde de yer alan mali müşavir meslek mensupları, işletmelerin ge-lecekleri ile ilgili stratejik kararlarını doğru alabilmelerini sağlayabilmek için iyi eğitimli, deneyimli muhase-be kadrolarının istihdam edilerek, muhasebe departmanların da görev alan arkadaşlar ile sürekli iletişimle, onların da çözümün bir parçası ol-malarını sağlar.

İşletmelerde güncel bilgi akışı ile dinamik işleyen bir muhasebe siste-minin kurulması, sosyal ve teknolo-jik alt yapı ile sürdürülebilmesinde biz meslek mensuplarının tecrübe-leri, iş dünyasında olumlu bir biçim-

de kabul görmekle beraber mesleğe düşen görev ve sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Bu görev ve sorumluluklar ise işletmelerin ge-leceklerinin de doğrudan etkilenme-sine neden olabilecektir.

Mali Müşavirlik mesleği; sürekli ge-lişen, değişen ve karmaşık bir bilgi yapısını barındıran, uygulamada karşılaşılan sorunların çözümünde mesleki bilgi birikimi ve tecrübenin de kullanıldığı, ihtiyaç sahiplerinin yararına hizmet eden bir meslek grubu olarak da tanımlanmaktadır. Meslek mensupları muhasebenin temel kavramları ve ilkelerini temel alarak, meslek etiği çerçevesinde ta-rafsızlık, sır saklama ve kamu yararı gibi kavramlarla, gelişen ve değişen çağın gereklerine uygun çözümler üreterek iş dünyasına önemli katkı-lar sağlar.

Muhasebe bilgi sistemi işletmelerin mali durumları ve faaliyet sonuç-ları hakkında üçüncü kişi ve ku-rumlara bilgi veren bir sistemdir. Genel kabul görmüş muhasebe ilke-lerine göre; doğru, güvenilir ve şeffaf temele dayalı hazırlanmış raporlar işletme sahipleri tarafından yorum-lanarak işletmelerde yarattıkları et-kiler nedeniyle, alacakları kararları da doğrudan belirlemektedir. Etkin kurumsal modele sahip işletmeler de maliyetler düşürülerek, perfor-

mans ve karlılıklarını artırarak, ya-tırımcılar açısından tercih edilebilir olacaklardır. İşletmelerin gelişimle-re ayak uydurarak yönetilebilmeleri, ancak etkin bir muhasebe sistemine sahip olmaları ile gerçekleşebilecek-tir.

“Yeni TTK’nın yüklediği sorumluluklar da bulunmakta”

Bu bağlamda sadece vergi kanunla-rının değil yeni TTK’nın da muhase-be meslek mensuplarına yüklediği

sorumluluklar da bulunmaktadır. Önceden işletmelerin mali durumla-rı sadece ortaklarını ilgilendirirken, günümüzde üçüncü kişileri de doğ-rudan veya dolaylı olarak ilgilendir-mektedir. Hesap verilebilirlik sadece işletme ortaklarıyla sınırlı kalmayıp diğer kesimlerin de sonuçları yo-rumlama ihtiyacına sebep olmuştur.

Bu noktada biz mali müşavirlerin iş dünyasına katkıları hissedilir oran-da artmıştır, Muhasebe bilgi sistem-lerinden üretilen doğru anlaşılır sağ-

lıklı bilgilerin, meslek mensupları ve çalışma arkadaşlarındaki eğitim ve iş tecrübesinin olumlu etkilerinden kaynaklanmaktadır.

Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Mu-hasebe standartlarının uygulama-ya geçmesi ile birlikte işletmelerin daha gerçekçi hareket etmeleri ile muhasebe dışındaki departmanları-nın da fonksiyonel biçimde gelişme-si ile biz mali müşavirlerin işletme-ler üzerindeki etkinliği ve verimliliği daha da artacaktır.”

MTSO’dan Mersin SMMMO’ya Muhasebe Günü ziyareti

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) bünyesinde faaliyet

gösteren 35 Meslek Komitesi’nde kadın komite başkan sayısı üçe yük-seldi. Yurtiçi taşımacılık sektörün-de faaliyet gösteren Muazzez Araç, MTSO 19 No’lu Yurtiçi Yük ve Eşya Taşımacılığı Meslek Komitesi’nin yeni başkanı oldu.

Başkan değişikliğine giden 19 No’lu Meslek Komitesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle başkan yardımcısı görevini yürü-ten Muazzez Araç’ı, komite üyele-rinin de oy birliği ile başkan seçti.

Araç’tan boşalan Başkan Yardımcı-sı görevine ise Zeki Rasim Özdere seçildi. MTSO Yönetim Kurulu Top-lantı Salonu’nda bir araya gelen komite üyeleri, yeni başkanlarıyla ilk toplantılarını gerçekleştirdi. 19 No’lu Meslek Komitesi yeni Başka-nı Muazzez Araç, komite üyelerine teşekkür ederek, “Böyle bir günde beni onurlandırdığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. Bir kadın olarak başkan seçilme-nin onurunu yaşadığını dile getiren Araç, komite başkanları yanı sıra MTSO Meclisi’ndeki kadın sayısının

artmasını da beklediklerini söyledi. Bunun için bir de öneri getiren Araç, “MTSO Meclisi’ne kadın kotası geti-rilebilir. Başlangıç için en az yüzde 10’luk kota bekliyoruz” diye konuş-tu. Bunun için çalışmalara şimdiden başladığını aktaran Araç, “Mecliste hiç kadın olmaması bizi üzüyor. Ba-şarılı kadınlarımız var. Bu alanda bu başarının Meclisimize de yansıması-nı istiyoruz” şeklinde konuştu.

Öte yandan toplantıda, liman giriş kartları konusunda nakliye araç sürücülerinin yaşadığı sorunlar da görüşüldü.

Meslek Komiteleri’nde 3’üncü kadın başkan

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Hukuk Müşavirliği

tarafından üyeleri bilgilendirmek adına Ticaret Şirketlerinde Cezai Sorumluluk Semineri düzenlendi. Toplantıda üyeler şirket ortak ve yöneticilerinin cezai sorumlukları, iş kazaları bağlamında iş sağlığı ve güvenliği konusunda işverenlerin uygulamada alması gereken ted-birler ile ölümlü ve yaralamalı iş kazalarından doğan cezai sorumlu-luklar konularında bilgilendirildi. MTSO Meclis Salonu’nda düzenle-nen toplantının açılış konuşmasını MTSO Yönetim Kurulu Başkan Veki-li Nuh Yükselgüngör gerçekleştirdi. Oldukça yoğun bir katılımla ger-çekleşen toplantının ilk bölümün-de Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Mahkeme-si Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çetin Arslan, katılımcılara ticaret şirketlerindeki cezai sorumluluk-

lar konusunda bilgi verdi. Konuş-masında ceza hukukunda gerek uygulamada gerekse mevzuatta alanın giderek genişlediğini anla-tan Arslan, sık yaşanan değişim-ler nedeniyle takipte de bir takım sıkıntılar doğabildiğini belirterek ardından teknik bilgiler aktardı. İnşaat Mühendisi İş Güvenliği Da-nışmanı Turgut Sarıfakıoğlu ise iş kazaları bağlamında iş sağlığı ve güvenliği konusunda işveren-lerin uygulamada alması gereken tedbirler konusunda bilgi verdi. Dünya ölçeğinde ne tedbir alınırsa alınsın yüzde 2 oranında iş kaza-sından kaçma imkanı olmadığını anlatan Sarıfakıoğlu, ardından Türkiye’de bu alanda yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. İşverenin çalışanların işle ilgili, sağlıkla ilgili güvenliğini sağla-makla yükümlü olduğunu bildiren Sarıfakıoğlu, özellikle en çok so-

runun sağlık raporlarında yaşana-bildiğine dikkat çekti. Bu nedenle işyeri hekimlerinin ve işverenin meslek hastalıklarını çok iyi bil-mesi gerektiğini vurgulayan Sarı-fakıoğlu, “Aksi halde rutin kont-rollerde bazı hastalıklar gözden kaçabilir ve sağlık raporu getiren bir işçi sonrasında şirkete sıkıntı çıkartabilir” uyarısında bulundu. Sarıfakıoğlu konuşmasında ayrıca bakanlık denetimlerinde işverenin hazır bulundurması gereken evrak-ları ise şöyle sıraladı:

“İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu Toplantı Tutanakları, acil durum planları tatbikat notları, kaza olay raporlama, ortam ve maruziyet öl-çüm kayıtları raporları.”

Toplantı Çetin Arslan’ın Ceza Hu-kuku Boyutuyla iş kazalarını anlat-ması ile sona erdi.

Üyelere ticaret şirketlerindeki cezai sorumluluklar anlatıldı

Page 5: MTSO Haber Sayı 305

CMYK

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), İş-Kur ve Girişimci

İnsan Kaynakları Grubu işbirli-ğinde MTSO Toplantı Salonu’nda Dördüncü İnsan Kaynakları Zirvesi düzenlendi. İki gün süren zirvenin ilk gününde katılımcılara konula-rında uzman kişiler tarafından Yeni Personel Teşviki, İşbaşı Eğitim Prog-ramları, İş Hayatında İmaj Yönetimi ve Beden Dili ile Mülakat Psikolojisi konularında bilgi verildi. Zirve ikin-ci gün, Türkiye’de İnsan Yönetimi, Tecrübelerle İnsan Yönetimi ve Ça-lışanı Anlamak konularında yapı-lan sunumlar ve MIP’den Barbaros Arısüt, Soda Sanayi’nden Cem Oğuz, YKM’den Tahir Gökçek’in fark yara-tanlar bölümündeki tecrübe pay-laşımı ile sona erdi. Zirvenin açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, işyerlerinde insan kaynakları biri-minin önemine dikkat çekti. Yakın zamana kadar insan kaynakları bi-riminin yalnızca büyük kuruluşlar-da, holdinglerde olması gereken bir birim olarak görüldüğünü kaydeden Aşut, KOBİ’ler için bu departmanın bir lüks olarak düşünüldüğünü söy-ledi. Teknoloji ne kadar gelişirse ge-lişsin, ekonomilerde insana duyulan gereksinimin asla azalmayacağını vurgulayan Aşut, şöyle konuştu:

“Şirketlerimiz, ister beş-on çalışanı isterse yüzlerce çalışanı olsun, sa-dece kullandığı teknoloji ile değil; aslında, kendisine değer katan in-sanları merkeze aldıkça büyüyor. Şir-ketler, fiziksel alt yapıya gösterdiği ilgi ve değeri, insana gösterdiğinde, işte o zaman gerçek anlamda bir de-ğer üretebiliyor. t Böyle olunca böy-lesi önemli bir birimin sorumlusu-nun da konusunda gerçekten uzman ve birikimli olması gerekmektedir. Çünkü insan kaynakları uzmanı sa-dece kendisine verilen görevi yapan bir memur değil, ondan bu konular-da öneri getirmesi ve yönlendirme yapması beklenen, bu işi yönetmesi gereken kişidir.”

Aşut: “İnsan kaynakları moda değil, gerekliliktir”

İnsan kaynaklarının bir moda de-ğil gereklilik olduğunu ifade eden Şerafettin Aşut, böylesi önemli bir zirvenin dördüncü kez yapılıyor ol-masının yaratacağı farkındalık açı-sından da değerli olduğunu anlattı. Bu tür zirveleri özellikle insan kay-nakları konusunda farkındalık oluş-turması adına önemsediğini dile getiren Aşut, zirvelerin, çalıştayların bu yeni kariyerin İnsan kaynakları birimlerinde çalışacak uzmanların daha iyi yetişmesinde neler gerektir-diğini, iş dünyasının özellikle neler beklediğini anlamalarında büyük bir vizyon oluşturduğunu söyledi.

İş-Kur, KOSGEB gibi kamu kurumla-rının yalnızca KOBİ’lere hibe desteği veren, finans sağlayan değil, eğitim ve vizyon veren yerler olması gerek-tiğini vurgulayan Aşut, “Bu anlamda İş-Kur’u bu vizyonundan dolayı kut-luyorum” dedi.

Kutlu: “Hedefimiz Türkiye’de ilk sıraya yükselmek”

İş- Kur Mersin İl Müdürü Mustafa Kutlu ise toplantıda yaptıkları ça-lışmalar hakkında bilgi verdi. 2010 yılı sonrasında insan kaynaklarına yönelik olarak iş gücü piyasasının

beklentilerini karşılayan hizmetleri artırdıklarını dile getiren Kutlu, bu alanda yaptıkları çalışmaları şöyle özetledi:

“Hem iş arayan hem de işverenlere hizmet veriyoruz. 2015 yılında iş arayanlara yönelik olarak 9 bin 503 iş ve meslek danışmanlığı hizmeti verdik. 16 bin 841 adet işyeri ziya-reti gerçekleştirip kurumumuzun hizmetlerini anlattık. Bu ziyaretler sonrasında 39 bin 500 özel sektör-den açık iş alındı ve 20 binin üze-rinde işe yerleştirme gerçekleştirildi. Bu rakamlarla Türkiye genelinde

İstanbul, Ankara ve İzmir’i dışarıda tutarsak ilk sırada olduğumuzu söy-leyebilirim.”

Ardından İş-Kur tarafından düzen-lenen işbaşı eğitim programlarına değinen Kutlu, bu programlarla iş-verenin ihtiyaç duyduğu personeli işyerinde yetiştirmesini, iş arayan-ların da deneyim sahibi olmasını sağladıklarını söyledi. İşveren için maliyetsiz bir program olduğunu da hatırlatan Kutlu, “Bu nedenle son zamanların en önemli personel teşviklerinden biri olduğu söyle-nebilir. Mersin’de 3 bin 96 kişi ge-

çen yıl bu programdan yararlandı. Bu yıl rakamı daha da üst sıralara taşıyacağız” dedi. Bu veri ile de Tür-kiye’de 3’üncü sırada bulundukla-rını ifade eden Kutlu, hedeflerinin ilk sıraya yükselmek olduğunu dile getirdi.

Özada: “Eğitimlere ağırlık vereceğiz”

Girişimci İnsan Kaynakları Gru-bu Başkanı Serkan Özada ise ça-lışmaları hakkında bilgi verdi.

2010’dan bu yana faaliyet gös-terdiklerini belirten Özada, 2016 yılı sonrası için 5 yıllık çalışma planı hazırladıklarını söyledi. Bugüne kadar insan kaynakları ala-nında farkındalık oluşturma adına faaliyetler gerçekleştirdiklerini ifa-de eden Özada, bundan sonrasın-da ise insan kaynaklarına yönelik, ihtiyaç odaklı eğitimler üzerinde duracaklarını sözlerine ekledi. Zirve teşekkür plaketlerinin veril-mesiyle sona erdi.

İnsan Kaynakları Zirvesi’nin Dördüncüsü MTSO’da yapıldı

YAYIN ADI VE SAYFA NO

5 YIL: 18 | SAYI: 305 | 13-26 Mart 2016 | www.mtso.org.tr

MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver

ise Zirve’nin ikinci gününde ger-çekleştirdiği açılış konuşmasında firmalarda verimliliğin insandan başladığını, makinelerin tek başına fayda sağlamayacağını söyledi. Fir-maların merkezine alacağı insanı doğru seçmesi ve sürekli eğitimini sağlaması halinde büyüyeceğini kaydeden Tanrıöver, bu noktada insan kaynakları birimine büyük görev düştüğünü söyledi. Firma sa-hiplerinin çoğu zaman işe odaklan-maktan insanın önemini bilse de unutabildiğini belirten Tanrıöver, şunları söyledi:

“Aslında işi yapanın insan olduğu-nu unuturuz. Ya da onları hep mü-kemmel zannederiz. Çalışanlarımız hata yapmamalı, hasta olmamalı. Makineler hata yapabilir, onların servisi var, tamircisi var. Bedeli ve maliyeti mi? Hiç önemli değil, yeter ki çalışsın. Peki, ya insan? Ya çalı-şanlarımız? Onların kaybının be-deli nedir bir firma için? İşte insan kaynaklarınız iyi çalışmamışsa, gelişi güzel vasıflarda çalışanlara

sahipseniz; bir değerleri yoktur. Her zaman yerine biri gelir. Gelen de, giden gibi bir değer üretmez. Bu firma da bir yere gitmez. Ama gerçekten değer üreten çalışanla-rınızı kaybederseniz, uzun vadede bu size bir servete mal olur. Bunun telafisi de çok zordur.”

İnsan kaynaklarının bu nedenle doğru vasıfta çalışan bulmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Tanrıöver, bu doğru insanların da paslanmasına izin vermemeleri, sürekli eğitimle dinamik tutul-malarını beklediklerini bildirdi. İnsan yönetiminden daha çok, duyguları yöneterek iş yerini bü-yük bir aileye dönüştürmelerini ve patronları bu işin ayrılmaz bir parçası yapmalarını bekledik-lerini kaydeden Tanrıöver, bu-nun kolay da olmadığını söyledi. Ancak bir işyerinde çalışan, yöne-tici ve patron iletişimi kurulmadan huzur ve verimliliğin de olmayaca-ğını belirten Tanrıöver, bu nedenle insan kaynakları uzmanlarının çok donanımlı olması gerektiğini vur-guladı.

Tanrıöver: “Verimlilik insanda başlıyor”

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Kadın Komite Üyeleri 8

Mart Dünya Kadınlar Günü çerçeve-sinde ‘Kadına Özgür Nefes’ ismiyle nefes terapisi eğitimi verdi. Eğitim-den elde edilen gelirle kadın sığın-ma evlerinde yaşayan ihtiyaç sahibi kadınlara destek olunacak.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kut-lamaları kapsamında Bilge Gürbüz, Emel Bildik, Dilek Kılıç, Görkem Ak-soy, Sema Tezcan, Muazzez Araç, Ya-semin Taş’tan oluşan MTSO Meslek Komitelerinin Kadın Üyeleri ve İS-GEV işbirliğinde nefes terapi eğitimi verildi. Nefes Eğitmenleri ve Koçları Pınar Doğan, Eylem Temel Özel, De-niz Bayram, Yener Kazım Ölçer, Bel-gin Narinoğlu tarafından verilen eği-timde katılımcı kadınlar sağladıkları destekle kadın sığınma evlerindeki kadınlara nefes oldu.

Eğitimin açılış konuşmasını yapan MTSO Genel Sekreter Yardımcısı

Ezgi Biçer Uçar, organizasyon hak-kında bilgi verdi. Kadına verdiği des-tek açısından görev yaptığı kurumla gurur duyduğunu anlatan Uçar, “29 kadın çalışanımız var. İki Genel Sekreter Yardımcımızdan birisi ka-dın. 7 müdürlüğümüzün 3’ü, şeflik düzeyindeki 4 alt birimimizden 3’ü yine kadın yöneticilerimize emanet” dedi. Kadınlar Günü dolayısıyla böy-le bir etkinlik düzenlemek istedik-lerinde Yönetim Kurulunun sonuna kadar bu organizasyonun arkasın-da olup destek verdiğini kaydeden Uçar, “Bunun kıymetini biliyoruz. Çünkü maalesef her gün yazılı ve görsel medyada kadına şiddet, hor görme içerikli birçok haberle karşı-laşıyoruz” diye konuştu.

Etkinlik organizasyonunda emeği geçen Komite Üyeleri ve ISGEV Baş-kanı›na teşekkür eden Uçar “Bu gü-zel ortamın sizlere İSGEV’i tanıtmak açısından da vesile olmasını isterim. Çünkü gerçekten orada kadınlarımı-

za meslek öğretmek için çabalayan bir oluşum var ve bu oluşum içeri-sinde de başından beri tüm bilgi bi-rikimini cömertçe sunan kişiler var” dedi.

Uçar konuşmasını MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’un Kadınlar Günü mesajı ile tamamla-dı. Aşut mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Ülkemizin en büyük zenginliği kadınlar”

“Nüfusumuzun yüzde 50’sini ka-dınlar oluşturmasına rağmen, ül-kemizde kadınlarımızın iş gücüne katılımı yüzde 25. Kadınlarımız hayatın içinde değil, ekonominin ve üretimin yeterince parçası de-ğil. Çalışan kadınlarımız ise hak ettikleri düzeyde olmadıkları bir gerçek. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak, son yıllarda yaptığı-mız eğitim projelerinin büyük bir

kısmının özellikle genç kızlarımıza ve kadınlarımıza yönelik sertifika kursları, kişisel gelişim ve mesleki eğitimler olması Odamızın konuya verdiği önemin bir göstergesidir. MTSO çatısı altında oluşturduğumuz İl Kadın Girişimciler Kurulu çalışma-ları ile kadınlarımızı sadece bir çalı-şan olarak değil, bir işveren olarak,

kentimizin zenginliği olan girişim-cilerimiz olarak görmek istiyoruz. Çünkü iş gücüne katılım yüzde 25 olan kadınlarımızın girişimci oranı ise daha kötü, sadece 6-7 düzeyinde. Ülke olarak en büyük zenginliğimi israf ederek dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi içine girmeye çalışıyo-ruz.”

Açılış konuşmasının ardından başla-yan eğitimde katılımcılara uygulama-lı olarak nefes egzersizleri yaptırıldı. Eğitmenlere verdikleri destekler ne-deniyle günün anısına birer plaket verilirken eğitim sonunda yapılan çekilişte de bir kişiye çini tablo he-diye edildi.

Kadınlar, hemcinslerine nefes oldu

Page 6: MTSO Haber Sayı 305

CMYKYAYIN ADI VE SAYFA NO

6 YIL: 18 | SAYI: 305 | 13-26 Mart 2016 | www.mtso.org.tr

Ekonomisinin belkemiğini tarım gıda ürünleri oluşturan Mersin

için Endonezya alternatif bir pazar olarak gösterilebilir. Ekonomi Ba-kanlığı tarafından Endonezya’ya ihracat potansiyeli bulunan başlıca ürünler arasında buğday unu, zey-tinyağı, zeytin, domates salçası, kuru ve sert kabuklu meyveler, tütün, yaş meyve sebze gibi tarım ürünleri yer alıyor.

Bununla birlikte Endonezya’ya gıda ihracatında karşılaşılan bazı zor-luklar da bulunuyor. 2009 Kasım ayında yürürlüğe giren uygulama ile Endonezya’ya ithal edilecek bitkisel menşeli taze gıda ithalatında, gıda güvenliği gerekçesiyle, ürünlerin gümrüklerde analize tabi tutulması bu zorluklardan biri olarak gösteri-lebilir. Söz konusu düzenleme yaş meyve, sebze ve hububatı kapsıyor. Türk menşeli et ve et mamulleri ile süt ve süt mamullerinin (süt tozu hariç) Endonezya’ya ithalatı ise şap hastalığı gerekçe gösterilerek yapıla-mıyor.

Yaşanan sıkıntıların yanında ihra-catı kolaylaştırabilecek adımlar da

atılabilir. Endonezya’ya yönelik gıda ürünleri ihracatı sırasında, ithalatçı-lar tarafından malın İslami esaslara göre hazırlandığını ve işlendiğini gösterir Helal Sertifikası bulunması ihracatı kolaylaştırabilir. Helal Ser-tifikası ithalat sırasında aranan zo-runlu bir belge olmamakla birlikte, ürünün ülke içi pazarlamasında çok önemli bir belge niteliği taşıyor.

Endonezya, Türkiye’nin de üyesi ol-duğu D-8 ülkeleri içinde yer alıyor. D-8’in diğer üyeleri ise Bangladeş, İran, Malezya, Pakistan, Nijerya ve Mısır. Bu organizasyon, üyelerinin sosyal ve ekonomik ilişkilerinin zen-ginleştirilmesine yeni bir boyut katı-yor. D-8’in amacı, üye ülkeler arasın-daki ticareti ve işbirliğini artırmak. Türkiye ile Endonezya arasındaki dış ticaret hacmi de giderek artıyor.

İhracat potansiyeli olan başlıca sektörler

Buğday unu, zeytinyağı, zeytin, do-mates salçası, kuru ve sert kabuklu meyveler, tütün, yaş meyve ve seb-ze gibi tarım ürünlerinin yanı sıra sanayi ürünleri olarak demir çelik

ürünleri, değirmen makineleri, gıda işleme, paketleme makine ve ekip-manları, tekstil makineleri, ağaç işleme makineleri, inşaat malzeme-leri, mermer, halı, seccade ve savun-ma sanayi ürünleri gibi ürünlerde Endonezya potansiyel bir pazar ola-rak gösteriliyor.

İki ülke arasındaki ticarette yaşanan sorunlar

Türk menşeli buğday ununun ithala-tında Endonezya tarafınca, 17 Kasım 2008 tarihi itibarıyla anti-damping soruşturması başlatılmış olmakla beraber, söz konusu soruşturma ta-mamlanarak, uygulamaya alınma-mıştır. 

Diğer taraftan, Endonezya Sa-nayi Bakanlığı Standardizasyon Merkezi tarafından un ithala-tında, Endonezya’daki mevcut standartlara uygunluğu göste-ren SNI sertifikası aranmaktadır. Söz konusu sertifikanın alınabilmesi için söz konusu merkez elemanları-nın üretim tesislerini yerinde ince-lemesi gerekir. Bu belgenin alınması için minimum 2-3 aylık bir süreye gerekmektedir.

Gıda ürünleri ithalatında, ithalat ön-cesi ithalatçı tarafından mal bazın-da Sağlık Bakanlığı’ndan alınan ML (Overseas Mark) uygulaması devam etmekte olup, bu uygulama ithalat prosedürünü zaman olarak uzatır.

İhracatçıların karşılaştığı diğer bir sorun ise ithalatta gümrük vergile-rinin hesaplanmasında asgari birim fiyat uygulamasıdır. Bu uygulama-daki belirsizlikler ihracat için engel oluşturmaktadır. Uygulama ile itha-latta alınan gümrük vergileri miktarı arttırılmaktadır.

Ticari anlaşmazlık halinde, firma alacaklarının yasal olarak takibi ve anlaşmazlıkların halli oldukça uzun zaman almaktadır. Bu itibarla ödeme şekli firmalarımız açısından önem taşır.

Türkiye’ye; klimalar, polyester elyaf, lamine parke, demir ve çelikten boru bağlantıları, polyesterden teksturi-ze iplik, sentetik ve suni devamsız liflerden iplik, menteşeler ve sabit askılıklar, motorsiklet ve bisiklet iç ve dış lastikleri ile cam kapak gibi toplam 10 ürün grubunda Endonez-ya’dan yapılacak ithalatta anti-dam-ping vergisi mevcuttur.

Uzakdoğu’da bölge içi ticaretin ağır-lığı, navlun fiyatları, pazar hakkında ihracatçımızın yeterince bilgi sahibi olmaması ve kısa vadeli bakış açısı Türkiye’den yapılan ihracat önünde-ki diğer engellerdir.

Doğrudan yabancı yatırımların görünümü

Ülkeye yabancı sermaye girişinde son yıllarda artış gözlenmektedir. Gerek portfolyo gerekse doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında artış bulunmaktadır. 2007 yılında doğrudan yabancı sermaye yatı-rımlarını teşvik amacıyla yeni yasa uygulamaya konmuştur. Ülkeye ya-pılan  yatırımların önemli bölümü Jakarta’ya yönelmektedir.

Dış ticaret politikası

Dünya Ticaret Örgütü’ne 1995’te üye olan Endonezya, ithalatta ASEAN ülkeleri ve ASEAN ülke-leri dışı ülkeler için ayrı gümrük tarife oranları uygulamaktadır. Endonezya’nın ortalama tarife bağ-lama oranı 2008’de yüzde 37’dir. Buna karşın uygulamada vergiler

ortalama yüzde 7-8 civarındadır. 

Coğrafi konum

Güneydoğu Asya ile Avustralya ana-karaları arasında uzanan bir adalar grubu devleti olan Endonezya’nın karasuları toplam yüzölçümünün yaklaşık olarak dört katı kadardır. Kuzeyde Malezya, doğuda Papua Yeni Gine ile komşu olup, batısında ve güneyinde Hint Okyanusu bu-lunmaktadır. 13 bin kadar adasıyla Endonezya pek çok önemli ticari ve stratejik su yollarını kontrol eder. Endonezya topraklarının yarısından fazlası ormanlık olup, önemli bir bö-lümü de dağlık ve volkaniktir.

Nüfus ve işgücü yapısı

247 milyon nüfusuyla Çin, Hindis-tan ve ABD’nin ardından Endonezya dünyanın en kalabalık 4’üncü ülke-sidir. 1960’ların sonlarından itiba-ren uygulamaya konulan aile plan-laması programı sonucunda nüfus artış oranında azalma olmuştur.

Yüzölçümünün sadece yüzde 7’sini oluşturan Java, Bali ve Madura ada-larında halkın yüzde 61’i yaşamak-tadır. Ülke dil, din, kültürel ve sos-yal açıdan çeşitlilik arz etmektedir. Nüfusun yüzde 95’i Malay köken-lidir fakat aralarında Melanezyalı, Polinezyalı ve Mikronezyalıların da olduğu 300’ün üzerinde farklı etnik grup vardır. Endonezya’da yaklaşık 4 milyonluk Çin etnik kökenli Endo-nezyalı bulunmaktadır.

Endonezya nüfusunun yüzde 30,4’ü 15 yaş altındadır. 65 yaş üzeri nüfus ise yüzde 4,6’dır. Ülke bu yapıyla artan bir işgücüne sahiptir. İşsiz-lik ülke için önemli bir sorun olup, işsizlik oranı yüzde 9,1’dir.  İşsizlik genç nüfus grubu 15-24 yaş arasında yaygındır. İşgücünün verimliliği ise eğitim seviyesiyle bağlantılıdır.

Doğal kaynaklar ve enerji

Endonezya maden kaynakları bakı-mından zengin bir ülkedir. Ülke kö-mür, kalay, bakır, nikel, boksit, altın, gümüş, demir cevheri, kaolin, mer-mer, granit kaynaklarına sahiptir. Ayrıca, orman ürünleri ve su ürünle-ri bakımından da zengindir.

Endonezya dünyadaki en büyük kö-mür rezervlerine sahip üç ülkeden biridir. Rezerv miktarı 64 milyar tondur. Kömür rezervi bakımından ABD, Çin’den sonra üçüncü sırada-dır. Kömür rezervinin yüzde 48’i lin-yit, yüzde 1,7 si antrasittir. Avustral-ya’dan sonra dünyanın ikinci büyük kömür ihracatçısıdır.  

2014 yılı itibarıyla bakır üretimi 989 bin ton, altın üretimi 111 ton, fer-ro-nikel üretimi 17 bin 970 ton, gü-müş üretimi 323 ton, nikel üretimi 78 bin ton ’dur.

İşadamlarının pazarda dikkat etmesi gereken hususlar

Ticareti etkileyen kültürel faktörler

Uzun vadeli kişisel ilişkilerin oluş-turulması hayati önem taşır. Endo-nezya iş kültüründe ilişkiler saygı ve güven temeli üzerine oturtulur. Sunuş malzemenizin ve şirket ta-nıtım broşürünüzün Bahasa diline tercüme edilmesi gerekir. Ayrıca, resmi bütün temasların bu dilde ya-pılması gerekir. Bu dilin kullanımı reklamlarda ve yayınlarda zorunlu-dur. Devlete ait kurumlarda İngilizce konuşulsa da, toplantılarda Bahasa dili konuşulur. Ancak toplantılarda İngilizce bilen tercümanlar bulunur.

Endonezya iş kültürü oldukça hiye-

rarşik bir yapıya sahiptir. Eğer bir görüşme veya delege grubunun bir parçasıysanız sıradaki yerinizi alı-nız, çünkü ilk önce çok önemli şa-hıslar tanıştırılacaktır. 

Kartvizitlerinizi renkli ve kabartmalı yapmanız iyi bir hareket olacaktır. Endonezyalılar bu tür süslü kartvi-zitleri sever. Kartınızın bir yüzünün Bahasa diline tercüme edilmesi iyi bir izlenim bırakacaktır. Kartvizitini-zi sağ elle ve alıcının yüzüne doğru gelecek şekilde uzatmaya gayret edi-niz. Birisinin kartvizitini alınca, kartı dikkatlice incelediğinizi gösteriniz. Çünkü kartı alıp incelemeden he-men cebinize koymanız saygısızlık olarak kabul edilebilir.

Toplantılarda Endonezyalı katılım-cıların çok az şey konuşur. Bu sus-kunluk olumsuz bir şekilde yorum-lanmamalıdır. Katılımcılar grupları ile oybirliğine ulaşana kadar suskun kalacaklardır. Ayrıca Endonezyalılar yumuşak bir şekilde konuşma eği-limindedir. Aynı şekilde hareket et-mek için siz de gayret ediniz. Endo-nezya iş protokolüne göre herhangi bir soruya cevap verecek kişinin say-gılı bir şekilde duraksaması beklenir. Bu süre 10-15 saniye kadar sürebi-lir.Başarılı bir konuşma yapabilmek için Endonezyalıların kendilerinden üstün, aşağıda veya eşit statüde bir kişiyle görüşüp görüşmediğini bil-mesi gerekir. İnsanlar genellikle sta-tünüzü öğrenene kadar kendilerini rahatsız hisseder.

Eğer cevap verecek kişi kasten soru-nuza cevap vermiyorsa, bu “hayır” demenin başka bir yoludur. Endo-nezyalılar bilmedikleri bir soruya genelde cevap vermemektedirler.

Endonezya iş ahlakında hiyerarşi geçerlidir. Karar verme üst yönetim-lerce alınır.

Büyük şirketlerle randevularınızın en erken 1 hafta öncesinden alın-ması gerekir. Randevusuz görüşme-lerden veya son anda alınan rande-vulardan iyi sonuçlar elde edilmesi mümkün görünmez.

Pasaport ve vize işlemleri

Endonezya’ya girmek isteyen tüm ziyaretçiler geçerli bir pasaport bu-lundurmak zorundadırlar. İki çeşit vize uygulaması vardır. İlk grup-taki vizeler diplomatik ve resmi vizelerdir. İkinci gruptaki vizeler transit vizeleri, iş ziyareti vizeleri, sosyo-kültürel ziyaretler için vize-ler ve geçici vizeleri içerir.Avrupa Birliği üyesi ülkeler, ABD, Kanada, Avustralya, İskandinavya ve ASEAN pasaportu taşıyanlar dışında herkes-ten vize istenmektedir. Irian Jaya’yı ziyaret edebilmek için Göçmen Bö-lümünden özel izin almak gerek-mektedir.Türk vatandaşları için dip-lomatik, hizmet ve hususi pasaport hamilleri 14 güne kadar olan seya-hatlerinde vizeden muaftır. Umumi Pasaport hamilleri vizeye tabidir.   KAYNAK: Ekonomi Bakanlığı

Gıda ihracatında alternatif pazar: ENDONEZYA

Page 7: MTSO Haber Sayı 305

CMYKYAYIN ADI VE SAYFA NO

7 YIL: 18 | SAYI: 305 | 13-26 Mart 2016 | www.mtso.org.tr

MTSO 32 No’lu Metal Sanayi MeslekKomitesi Başkanı

Bilge GÜRBÜZ

Tarık CİĞERMTSO 34 No’lu Ağaç ve OrmanÜrünleri Meslek Komitesi Başkanı

Piyasalardaki durgunluk nedeniy-le sıkıntılı günler geçiren metal

sanayicileri zorlu süreç atlatılana ka-dar banka faizlerine indirim istiyor.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 32 No’lu Metal Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Bilge Gürbüz, Komite çalış-malarını anlatarak sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Komite bün-yesinde ağırlıklı olarak makine ve inşaat sektörlerine hizmet veren her türlü demir ve çelik üreticisinin bir arada bulunduğunu anlatan Gürbüz, sektör sorunlarını takip ettiklerini ve çözümlerini araştırdıklarını bildirdi.

Ardından sektöre ilişkin değerlendir-me yapıp ilk olarak piyasaların son durumunu anlatan Bilge Gürbüz, bir süredir büyük bir durgunluk yaşan-dığını ve tüm sektörlerde olduğu gibi metal sektöründe de nakit para akışı-nın kesildiğini söyledi. Dolardaki ani iniş çıkışların da sektörü ciddi şekil-de etkilediğine dikkat çeken Gürbüz, “Bu durum bizim de fiyatlarımızın iniş çıkışını beraberinde getiriyor. Sermayemizin erimesine yol açıyor ve güç kaybediyoruz” değerlendir-mesini yaptı. Yaşanan sıkıntı karşı-sında açığı kapatmak adına banka kredilerine yönelmek durumunda kaldıklarını ifade eden Gürbüz, bu durumda güçlerinin daha da azaldı-ğına işaret etti. Banka faizlerinin çok yüksek olması nedeniyle borçlarının daha da katlandığını dile getiren Gürbüz şöyle konuştu:

“Aşırı faiz artışı nedeniyle borcu-nu ödemek isteyen esnaf dahi bor-cunu ödeyemez duruma geliyor. Banka faizleri esnafımızın kaldı-ramayacağı bir yük haline geldi. Biz yükümüzden kurtulmaya ça-lışırken yükün üzerine yük bindi. Esnaf bu sıkıntılı süreci atlatana ka-dar banka faizlerinde indirim talep ediyoruz.”

Nakit sıkıntısını oluşturan sebep-lerin başında yenilenen Çek Yasa-sı’nın geldiğini kaydeden Gürbüz, piyasaların mevcut çeklere güven duymaması nedeniyle mal vermek-ten çekindiğini anlattı. Her çek yap-rağının arkasında bankaların ödeye-ceği belli bir TL garantisi bulunması gerektiğini ifade eden Gürbüz, ancak bu durumda esnafın verilen çeke gü-ven duyabileceğini söyledi. Gürbüz, “Bir nevi doğrudan borçlanma sis-teminde olduğu gibi yapılır ise piya-salara yüzde yüz güven geri gelir ve herkes gücüne göre alış-veriş yapar” diye konuştu.

“Komşu ülkelerdeki savaşlar bizi de etkiliyor”

Çevre ülkelerde yaşanan savaşların, siyasi istikrarsızlıkların tüm dünya ekonomisini olumsuz etkilediğine değinen Bilge Gürbüz, paralelinde Türkiye ekonomisinin de yavaşladı-ğını söyledi.

Piyasaların çevre ülkelerde yaşanan siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle gü-vensiz hale geldiğini vurgulayan Gürbüz, döngüsü olmayan bir sürece girildiğini anlattı. Bu karamsar tab-lodan çıkabilmenin tek yolunun ise kurun belli bir düzeyde tutulması ve banka faizlerinin düşürülmesi olabi-leceğini ifade eden Gürbüz, yetkili-lerden destek beklediklerini söyledi.

Bu dönemde ayrıca devletin vergi, SGK ödemeleri gibi konularda da kolaylık sağlayabileceğini dile ge-tiren Gürbüz, esnafın bu dönemde rahatlatması için bir takım adımlar atılmasının kaçınılmaz olduğunu bildirdi.

Geçen yılı iş ve sermaye olarak yak-laşık yüzde 25 kayıpla tamamla-dıklarını bildiren Gürbüz, bu yılki kaybın ise yüzde 40’lara ulaşacağını tahmin ettiklerini anlattı. İç piyasa-

nın yanı sıra ihracatta da durgun-luk yaşandığını dile getiren Bilge Gürbüz, geçmiş dönemlerde sektör olarak KKTC, Irak, Gürcistan pazar-larına yoğun olarak çalışmalarına rağmen şu anda bu pazarların da ta-mamen durduğunu söyledi.

“Kalifiye eleman en büyük sıkıntı”

Tüm sektörlerde olduğu gibi metal sektöründe de eleman sıkıntısı ya-şandığını vurgulayan Bilge Gürbüz, yalnızca kalifiye eleman değil, ele-man bulmakta dahi sıkıntı çektik-lerini anlattı. Gençlerin tümünün masa başında çalışabilecekleri iş aradıklarına dikkat çeken Gürbüz, emek yoğun sektörlere ilginin ise giderek azaldığını söyledi. Bunun için sektörün cazibesinin artırılma-sı gerektiğini dile getiren Gürbüz, birçok meslek lisesi mezununun zor çalışma şartları nedeniyle sanayi ve metal sektöründe faaliyet göster-mek istemediğini anlattı. Kalifiye ara eleman sorununu çözmek için UMEM Kapsamında İŞKUR desteği ile eğitimler öngördüklerini ancak bunlardan da istedikleri sonuçları alamadıklarını dile getiren Gürbüz, gençlerin bu mesleklere dikkatleri-nin çekilmesi yönünde çalışma yü-rütülmesi gerektiğini söyledi. Özel-likle genç kızların metal sektöründe eğitim görmesi için seminerler, kurs-lar düzenlenip bu alanda okullarda bölümler açılmasını istediğini an-latan Gürbüz, “Kadınların her iş ko-lunda olduğu gibi metal sektöründe de başarılı olacaklarına inanıyorum. Yurtdışında kadınların egemen ol-duğu birçok metal sektörü bulundu-ğunu biliyorum” dedi.

“Mersin esnafına sahip çıkılmalı”

Sektörlerin hareketlenmesi için Mer-sin firmalarının güç birliğine gitmesi gerektiğine de değinen Bilge Gürbüz,

“Tüm firmalarımız birbirine sahip çıkarsa hep birlikte kalkınacağımı-za inanıyorum. Sanayicimizin alım yapacağı zaman, bir talebi olduğun-da önceliği Gaziantep ya da Konya firmaları yerine Mersin firmalarına vermelerini bekliyoruz. Mersin’de de taleplerini karşılayabilecek kalite-de üretim yapabilecek firmalarımız bulunmakta. Esnafımız da çok daha fazla birlik olmalı ki hep birlikte güç-lenelim. Birlikten güç doğar ve gücü de kimse yıkamaz” dedi.

“Kadın olarak gücümüzü artırmalıyız”

8 Mart Dünya Kadınlar Günü haf-tası nedeniyle kısa bir değerlen-dirme de yapan Bilge Gürbüz, er-kek egemen bir sektörün kadın Meslek Komitesi Başkanı olmak-tan gurur duyduğunu söyledi. Demir-çelik sektöründe kadın yö-neticiye çok fazla rastlanmadığını kaydeden Gürbüz, “Aile mesleği olarak bu sektörde 30 yıldır fa-aliyet gösteriyorum. Sektördeki büyüklerimizin yanımda olması, beni desteklemesi sayesinde de Meslek Komitesi Başkanı oldum. Herkese teşekkür ediyorum” dedi. Hemcinslerine tavsiyede de bulunan Gürbüz, “Kadınlar mutlaka her alan-da mücadeleci olmalı. Çok çalışır ve kendimizi geliştirsek hedefleri-mize ulaşabiliriz toplumsal cinsiyet eşitliğini ilk önce kadınlarımızın benimseyip sonra bunu toplumda yaygınlaştırmasını sağlamalıyız. Ulu Önder M. Kemal Atatürk’ün de dediği gibi büyük başarılar kıymetli anaların yetiştirdikleri seçkin evlat-lar sayesinde olmuştur” değerlen-dirmesini yaptı. Günümüzde genç kadınların çok daha fazla imkâna sahip olduğuna da dikkat çeken Gür-büz, bu imkânın iyi değerlendirilme-si gerektiğini de sözlerine ekledi.

“Metal sanayicisi banka faizlerinde indirim istiyor’’

Piyasalardaki istikrarsızlık karamsar bir tablo oluşturuyor. Bu karamsar ortamdan çıkışın yolu ise banka faizlerinin düşürülmesinden geçiyor.

İhracatta kullanılan ahşap ambalaj malzemelerde yaşanan sıkıntıla-

rın en aza indirilmesi adına Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Ağaç ve Orman Ürünleri Meslek Komitesi, üyelerine ISPM-15 standartlarını an-latacak. Bu etkinlikle ihracatta ahşap ambalaj kullanımındaki kurallara uyumun önemi konusunda farkın-dalık yaratılması ve ülke ihracatına katkı sağlanması hedefleniyor.

MTSO 34 No’lu Ağaç ve Orman Ürünleri Meslek Komitesi Başka-nı Tarık Ciğer, komite çalışmala-rı hakkında bilgi vererek sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Meslek Komitesi bünyesinde kereste üreticileri, ahşap palet üreticileri, kapı pencere doğramacıları ile ham-madde tedarik eden firmaların bir arada bulunduğunu kaydeden Ci-ğer, komite olarak sektör sorunlarını saptayıp çözüm üretmeye yoğunlaş-tıklarını söyledi. Bunun için sektörel araştırmalar yaptıklarını anlatan Ciğer çözüm yollarının saptanması adına toplantılar düzenlediklerini söyledi. Yeni pazarlar aradıklarını ve fuar organizasyonları düzenledik-lerini de kaydeden Ciğer ardından Nisan ayında gerçekleştirmeyi plan-ladıkları etkinlikler hakkında bilgi verdi.

Türkiye’den yapılan ihracatlarda ağırlıklı olarak ahşap ambalaj mal-zemeler kullanıldığını anlatan Tarık Ciğer, bu malzemelerin ISPM-15 kri-terleri gereği ısıl işlemden geçmesi gerektiğini söyledi. Ancak son dö-nemlerde bölgeden yapılan ihracat-larda bu işlem ile ilgili şikayetlerin arttığına dikkat çeken Ciğer, “Biz de komite olarak bu sorunun önüne ge-çebilmek, konuyla ilgili farkındalık

oluşturmak adına Oda bünyesinde Nisan ayında bir bilgilendirme top-lantısı düzenlemeyi planlıyoruz” dedi.

Bu kriterleri sağlayacağına, gerek-li ısıl işlemleri gerçekleştireceğine yönelik 200 ülkenin taahhüdü bu-lunduğunu ve bunlar arasında Tür-kiye’nin de yer aldığını dile getiren Ciğer şunları söyledi:

“Bu işlemin hedefi dünya orman-larını korumak. Bir ülkedeki ha-şereyi, zararlı böcekleri ahşap içindeki larvaları başka bir ülkeye taşımamak. Bu alanda son dönem-lerde artan şikayetler üzerine bir toplantı yapmaya karar verdik. Aksi halde Türkiye’deki yapılan ah-şap ambalaj malzemeler belki de bir kısım ülkeler tarafından önümüz-deki süreçte kabul edilmeyecek. Ül-kemizin 500 milyar dolarlık ihracat hedefi için ayağımızın içinde bir ça-kıl taşı oluşturmamak amacıyla, hız-la koşabilmemiz adına ısıl işlemin önemine dikkat çekmek istedik.”

“Sektörümüzdeki teknolojiyi yakından takip ediyoruz”

Sektörün ilerlemesi adına teknolojik gelişmeleri yakından takip ettikleri-ni de anlatan Tarık Ciğer, bunun için çeşitli fuarlara katıldıklarını bildirdi. Son olarak geçtiğimiz Eylül ayında TÜYAP’ta düzenlenen Ağaç Tekno-lojileri Fuarı’na katıldıklarını açık-layan Ciğer, 65 yabancı, 200’ü aşkın da yerli firmanın yer aldığı fuarda önemli temaslar gerçekleştirdikle-rini anlattı. Ayrıca yine gelişen son teknolojiyi takip edebilmek adına sektörlerine yönelik makine üretici-

lerini düzenledikleri toplantılara da-vet edip üreticileri bilinçlendirmeye gayret gösterdiklerini de ifade eden Ciğer, “Bu konuda en son düzenle-diğimiz toplantımızda dikili orman-larda ağaç kesimini kolaylaştırmak amacıyla geliştirdikleri makine ve ekipman teknolojisini anlatmak üze-re bir Alman firmayı konuk etmiştik. Nisan ayında da makineyi yerinde incelemek üzere Almanya’ya gitme-yi planlıyoruz” dedi.

“Bankalardan düşük faizli kredi bekliyoruz”

Sektör sorunlarına da değinen Tarık Ciğer, özellikle bölgede en çok na-renciye ihracatındaki daralmadan dolayı sıkıntı yaşadıklarını bildirdi. Narenciye sektörünün bu krizden etkilenmemesi adına devletin bir önlem aldığını ve narenciye üreti-cilerinin desteklendiğini kaydeden Ciğer, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Fakat onların yan sanayi üreticisi olarak ahşap ambalaj ve palet üreti-cileri unutuldu. Şehrimizdeki birçok palet üreticisi senenin 5 ayında aktif olan bu narenciye sektörüne hizmet edip geçimini bu şekilde sağlıyor. Bu bağlamda bu sektör temsilcile-rinin sene başında yapmış olduğu hazırlıklar boşa gitti. Stokladıkları hammadde ellerinde kaldı. Zararın karşılanabilmesi adına düşük faizli ya da faizsiz uzun vadeli banka kre-disi desteği verilebilir. Odamız da bankalarla görüşmelerimizde öncü rol üstlenebilir.”

Çözümlenemeyen bir diğer konu-nun yangın sigortaları olduğunu kaydeden Ciğer, ağaç orman ürün-lerinde faaliyet gösteren firmaların

riskli olması nedeniyle işyerlerini sigortalatamadığını hatırlattı. Ciğer, Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komi-tesi’nden bu konuda destek bekle-diklerini ifade etti.

“Hammadde miktarı artırılmalı”

Bir diğer sorunun ise hammadde noktasında yaşandığını anlatan Tarık Ciğer, hammadde bulamadık-larını söyledi. Orman Genel Müdür-lüğü’nden sorunun çözümü için des-tek beklediklerini ifade eden Ciğer şöyle konuştu:

“Yeterli hammadde bulamamamız nedeniyle rekabetçi fiyatlar oluştu-ramıyoruz. Çare olarak ithalata yö-nelim oluyor ancak yükselen kurlar yine rekabet edebilirliğimizin önüne geçiyor. Yaklaşık 3 yıldır konuştu-ğum gibi orman tahsisi, hammadde tahsisi konusu bir an önce hayata geçirilmeli.”

Plantasyon ağaç yetiştiriciliğini bu noktada önemsediklerini dile geti-ren Ciğer, Amerika’da çabuk büyü-yen ağaç cinsleri üzerinde duruldu-ğunu anlattı. Genetik mühendisleri ile yapılan ortak çalışmalarda ciddi anlamda hammadde ihtiyacının plantasyon ağaçlardan karşılandığı-nı bildiren Ciğer, Türkiye’de de Or-man Genel Müdürlüğü’nün genetik mühendisleri ile koordineli çalışma-sı gerektiğini söyledi.

Ağaç ve orman ürünleri sektörünün ciddi anlamda istihdam sağlayan bir sektör olduğunu vurgulayan Ciğer, sağlanacak hammaddenin sektörü canlandıracağını ve paralelinde is-tihdam artışına da katkı sağlayacağı-nı sözlerine ekledi.

Ahşap ambalajda ISPM-15 standartları anlatılacak

Ülkemizin 500 milyar dolarlık ihracat hedefi için ayağımızın içinde bir çakıl taşı oluşturmamak hızla koşabilmemiz adına ısıl işlemin önemine dikkat çekmek istiyoruz

Page 8: MTSO Haber Sayı 305

CMYKYAYIN ADI VE SAYFA NO

8 YIL: 18 | SAYI: 305 | 13-26 Mart 2016 | www.mtso.org.tr

Mesai Dışı: 0324 325 86 05Tel: 0324 231 25 25

Çukurova Bölgesinde yer alan il ve ilçe Oda ve Borsaları Mersin

Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ev-sahipliğinde Mersin’de bir araya geldi. Toplantıda Çukurova Hava-limanından, D-400 Karayolu’nun genişletilmesine, tarımdan turizme, Mersin’den Gaziantep’e hızlı tren hattı oluşturulmasından yürütüle-cek lobi faaliyetlerine, makro yatı-rımların ortak planlanmasından fu-arcılığa kadar birçok konu gündeme geldi. Toplantı sonunda katılımcı Oda ve Borsa başkanları terörün la-netlenmesi adına kamuoyuna ortak bir bildiri yayınlanması noktasında görüş birliğine vardı. Bir sonraki toplantının ise Mayıs ayında gerçek-leştirilmesi kararlaştırıldı.

Toplantıyı TOBB Ticaret Borsaları Konseyi Başkanı Abdullah Özde-mir yönetti. Ortak sorunları sapta-mak, güç birliğine gitmek, lobicilik yapmak açısından bu toplantıların önem taşıdığını vurgulayan Özde-mir, “Burada çıkacak çözüm öneri-leri bölgemizin gelişmesi adına çok değerli” diye konuştu.

Toplantının açılış konuşmasını ya-pan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise konuşmasına son dönemlerde artan terör olaylarını lanetleyerek başladı. Ortak toplan-tıların önce bölgeye ardından da güç birliğine giderek ülkeye katkı vermek amacıyla gerçekleştirildiğini kaydeden Aşut şunları söyledi:

“Dünya ekonomilerinde artık ülke-ler değil, bölgeler yarışıyor. Bölgele-rin gücü ise o bölgede bulunan il ve ilçelerin etkin iş birliğinden ve ortak iş yapabilme becerisinden kaynakla-nıyor.

Eksiklerini tamamlama becerisin-den kaynaklanıyor. Bu noktada rekabetin iki önemli ayağı olan ve-rimlilik ve maliyet adına birçok alt yapı hizmetini, birlikte etkin şekil-de kullanabilmek öne çıkıyor. Yani, senin-benim kayıkçı kavgası yerine; “bizim” diyebildiğimizde, gerçek güç ortaya çıkıyor.”

Ortak kazanım ve ortak bölüşmenin başarıldığı gün Çukurova Bölge-si’nin ekonomik anlamda ülkenin Yeni Marmarası yeni endüstri böl-gesi olabileceğini vurgulayan Aşut, Mersin ve Adana’nın ekonomik an-lamda birer İstanbul olmayı çoktan hak ettiğini dile getirdi. Güçlü bir Adana’nın güçlü bir Mersin, güç-lü Ceyhan, güçlü Tarsus ve Silifke anlamına geleceğine dikkat çeken Aşut, bu işbirliğinin en önemli, Tür-kiye’ye örnek olacak projelerinden bir tanesinin de Ticari İstihbarat Merkezi Projesi olduğunu ifade etti. Ardından Mersin’deki çalışmalar hakkında bilgi veren Aşut, önümüz-deki dönemde dördüncü İnsan Kay-nakları Zirvesi’nin düzenleneceğini belirterek tüm katılımcıları zirveye davet etti.

“Meditour önemli bir tanıtım fırsatı”

MTSO’nun Akdeniz Ticaret ve Sa-nayi Odaları Birliği (ASCAME) üyesi olduğunu hatırlatarak, iki yılda bir düzenlenen turizm formu Meditour 2016’ya bu yıl MTSO’nun evsahi-pilği yapacağını dile getiren Şerafet-tin Aşut,

“Meditour2016 Akdeniz’de kıyısı bulunan 23 ülke ve 500’e yakın Ti-caret ve Sanayi Odasının üye olduğu dev oluşum olan Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği “ASCAME” nin Odamızla birlikte düzenlediği Dün-yanın sayılı Turizm Forumlarından birisidir.

Bu ülkelerden Turizm Bakanları gelecek, kamu ve özel turizm tem-silcileri, dernekler, seyahat ve tur

acenteleri, tur operatörleri gelecek. Bu 23 ülkenin basını, ulusal ve ulus-lararası basın mensupları gelecek. Turizm firmaları ve birçok uzman ve akademisyen gelecek. Akdeniz hav-zasının turizmi konuşulacak, viz-yonlar konulacak. Bu Forumda; Mer-sin ve Adana birlikte hareket ederse, olağanüstü bir tanıtım yapma fırsatı yaratacaktır” dedi.

Menevşe: “Güç birlikten doğuyor”

Adana Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe ise toplantıda gücün bir araya gelerek oluştuğuna dikkat çek-ti. Çukurov Bölgesi’nin Türkiye’nin en önemli ilk 3 bölgesi arasında yer aldığını kaydeden Menevşe, turizm konusunda her türlü desteği verme-ye hazır olduklarını anlattı. Bölgenin bir dönem inanç turizminde önemli adımlar attığını kaydeden Menevşe, bölgenin tekrar bu alana yönelmesi gerektiğine inandığını söyledi. Böl-gedeki yatak kapasitesinin arttığını, yeni yatırımlar yapıldığını dile geti-ren Menevşe, bu otellerin tam kapa-site çalışması için yatırımların önem taşıdığını ve bu konuda Oda’lara önemli görevler düştüğünü söyledi.

Ardından ulaşıma değinen Menevşe, hızlı tren uygulaması önerisi getirdi. Mersin’den Gaziantep’e hızlı tren yapılması için lobi çalışması yürü-tülmesi gerektiğini vurgulayan Me-nevşe, böyle bir yatırımın bölgeye dinamizm getireceğine inandığını söyledi. Bunun için Adana ve Mer-sin’in büyük şansı bulunduğuna dikkat çeken Menevşe, “Çünkü şe-hirlerimizde bir tane güçlü başbakan yardımcısı bir tane de bakanımız var. Bu şansımızı iyi değerlendirme-liyiz” ifadelerini kullandı.

Kıvanç: “İşimizi sıkı takip etmeliyiz”

Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç ise sorunların sık sık dile ge-tirildiğini ancak sonuç alınması için güçlü lobi faaliyetine ve bıkmadan usanmadan işin takip edilmesine ih-tiyaç olduğunu anlattı. “Oda ve Bor-salarımız el birliğiyle taleplerimizi ortak mutabakatta talep edersek bölgemiz için her işin üstesinden ge-liriz” diyen Kıvanç, ardından teşvik-lere değindi. Bölgeye yatırım yapıl-ması gerektiğini kaydeden Kıvanç, mevcut teşviklerle yatırımların 20 yılda amorti edilebildiğini söyledi. Bunun için ilçe bazlı ve sektörel teşvikleri beklediklerini dile getiren Kıvanç, 2023 hedeflerine ulaşılması için bu konunun üzerine gidilmesi gerektiğini ifade etti. Yatırım alanı bulmakta zorlandıklarına da işaret eden Kıvanç, bunun için zeytin ya-sasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine, bu nedenle Adana’da 26 bin dönüm arazinin sanayiye açıla-madığına değindi.

Kaya: “Sonuç odaklı çalışalım”

Tarsus Ticaret Borsası Başkanı Mu-rat Kaya ise konuşmalar sırasında sorunların belirlendiğini ancak he-defe varma noktasında çeşitli sıkın-tılar yaşandığını anlattı. En önemli iki ya da üç sorunun belirlenip bunların çözümüne öncelik veril-mesi gerektiğini kaydeden Kaya, önceliğin D-400 Karayolunun ge-nişletilmesi, hızlı tren çalışması ve Çukurova Havaalanı’na verilmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.

Bölgenin tarım bölgesi olduğunu ha-tırlatan Kaya, bölgedeki karışıklık-ların ticareti de etkilediğini anlattı. Gıdanın stratejik öneminin farkına varılıp u alanda gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirten Kaya, “Bölgemizde her türlü tarımsal ürün yetişiyor ancak bunu sanayiye çevir-mekte güçlük çekiyoruz. Ürünleri-mizi hızla sanayiye aktaracak yapı-lanmayı gerçekleştirmeliyiz. Bunun

için de ortak hareket etmeliyiz” dedi.

Koçak: “Çakılan her çivi tüm bölgeyi etkiler”

Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Baş-kanı Ruhi Koçak ise yapılacak her yatırımın tüm bölge adına önem ta-şıdığına dikkat çekilerek, “Adana ya da Mersin’e çakılacak tek bir çivi tüm bölge için önemli” dedi. İsteklerin doğru ifade edilmesi ve yüksek ses-le dile getirilerek siyasilerin elinin güçlendirilmesi gerektiğini vurgula-yan Koçak, “Zamanında Çukurova Havalimanı’nı istiyoruz, Adana Ha-valimanından da vazgeçiyoruz diye yüksek sesle söyleyebilseydik bugün belki de Çukurova Havalimanı yatı-rımı tamamlanmıştı” değerlendir-mesini yaptı.

Bölge ikliminin uygun olması ne-deniyle Organize Süs Bitkisi kurma projeleri bulunduğunu anlatan Ko-çak, bu noktada Adana ve Mersin’in de güzel çalışmalar yaptığını ancak bir koordinasyonsuzluk bulunduğu-nu söyledi. Artık yüksek katmede-ğerli ürünlere yönelmek gerektiğini kaydeden Koçak, bunun için de birlikte hareket etmenin önemine dikkat çekti. Bölgedeki fuar çalış-malarına da değinen Koçak, mevcut fuar alanlarının büyütülmesine ça-lışmak yerine Çukurova Havalimanı arazisinde büyük bir kongre ve fuar merkezi oluşturulması talebinde bu-lunma çağrısı yaptı.

Çomu: “Yatırım arazisi bulmakta güçlük çekiliyor”

Adana Sanayi Odası Meclis Başka-nı Hüseyin Çomu ise bölgede yatı-rım arazisi bulunması noktasında yaşanan sıkıntılara değindi. 2023 hedeflerine ulaşmak için daha çok yatırıma ihtiyaç olduğunu ancak yatırım yapılacak arazi bulunma-sı noktasında sonuç alınamadığını kaydeden Çomu, makro planlama-larda Adana ve Mersin’in ortak ha-reket etmesi gerektiğini ifade etti. Çomu, D-400 Karayolu’nun genişle-tilmesi çalışması üzerinde ise bir kez daha çalışılması gerektiğine inandı-ğını söyledi.

Yağan: “Tarım alanları toplulaştırılmalı”

Kozan Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Yağan ise tarıma değindi. Tarım alanlarının toplulaştırılması gerektiğini ifade eden Yağan, ayrı-ca çiftçilerin hazine arazilerini al-ması konusunun kolaylaştırılması için destek beklediklerini anlattı. Koordinasyon eksikliği ve bölgede yenileme kadastrosu çalışmalarının yapılması halinde parçalanmış ta-rım alanlarının toplulaşması gerçek-leştirilerek çiftçiye satışın mümkün olabileceğini söyleyen Yağan, bu ko-nuda destek istedi.

Torunoğlu: “Üretim arttı Pazar sıkıntısı var”

Anamur’un ekonomisinin tarıma dayalı olduğunu ifade eden Anamur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fe-ridun Torunoğlu ise özellikle çilek üretiminin arttığı bir dönemde dış ticarette yaşanan sıkıntıların artma-sı nedeniyle Pazar bulmakta zorlan-dıklarını söyledi. Turizmde de iste-nilen sonuçları alamadıklarını ifade eden Torunoğlu, şunları söyledi:

“Anamur’a daha çok dikkat çekilme-sini istiyoruz. Kıbrıs’a en yakın nok-ta Anamur. Liman yapılacak proje çizildi ama Kalkınma Bakanlığı’nda bekliyor. Anamur gümrük kapısı açılması için destek bekliyoruz.”

Sarı: “Otoban önemli”

Erdemli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Orhan Sarı ise bölge tu-rizminin canlanması için D-400 Karayolu’nun Erdemli’ye doğru da iyileştirilmesi gerektiğini, otoban çalışmasına önem verilmesi ge-rektiğini söyledi. “Taşucu, Çeşmeli Otobanı’nın yapılmasını takip et-meliyiz” diyen Sarı, geçmiş yıllarda Osmaniye, Gaziantep, Konya’dan yaz aylarında gelen iç turizmde yol soru-nu nedeniyle azalmalar yaşanmaya başladığını söyledi.

Kaynar: “Tanıtımda kentin bütünü ele alınmalı”

Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Baş-kanı Nurettin Kaynar da otoban so-rununun önemine dikkat çekerek, Silifke ve sonrasında yer alan ilçe-lerin tanıtımına ağırlık verilmesini beklediklerini dile getirdi. Tanıtım-larda kentin bütününün ele alınma-sını beklediklerini vurgulayan Kay-nar, özellikle kentin batı bölümünde yüzlerce turistik mekan bulunduğu-nu, buraların daha etkin şekilde an-latılabileceğini söyledi.

Çukurova Oda ve Borsaları ortak sorunlarını değerlendirdi

Mersin ile Adana Oda ve Borsa Başkanları Ortak Toplantısı’nda son zamanda artan terör eylem-lerine yönelik ortak bir demeç yayınlanması kararı çıkmıştır. Ortak deklarasyon aşağıdaki gibi-dir:

“Ülke olarak uzun süredir yaşadığı-mız; ancak, son zamanlarda çevre ülkelerdeki siyasal ve sosyal sorun-ların artması ile daha da hızlanan milletimize yönelik terör eylemle-rini Adana ve Mersin Oda ve Borsa-ları olarak, bu iki kentin iş dünyası olarak lanetliyor ve kınıyoruz.

Adana ve Mersin son terör olay-larında çok şehit verdi. Bu ateşin acısını derinden yaşadık. Ancak, her zaman akl-ı selim davrandık.

TOBB’a bağlı Oda ve Borsalar ola-rak barışı teşvik eden ama terörü lanetleyen bir duruş sergiledik. Ev-rensel insan haklarının ve demok-rasinin gereklerine sonsuz evet ama şiddetle, terörle hak aramaya sonuna kadar hayır dedik.

Bu vesile ile son zamanlarda te-rör örgütleri tarafından emniyet kuvvetlerimize ve vatandaşla-rımıza yönelik elim terör olay-larında hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza, tüm şehitleri-mize Allah’tan rahmet diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun.

Bizler bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonra da; Ülkemizin birlik ve bütünlüğü, milletimizin parça-

lanmaz kardeşliği, demokrasi ve insan hakları adına her mücadele-yi desteklemeye devam edeceğiz. Ancak, söz konusu terör olduğun-da; masum insanları korkakça öldürmek olduğunda; söz konusu ülkemizde dış destekli bir kaos ya-ratmak ve kardeşliğimiz darbe vur-mak olduğunda; Adana ve Mersin iş dünyası her zaman olduğu gibi devletinin arkasında, gerektiğinde teröre karşı devletimizin yanında omuz omuza olacaktır.Tekrar tüm şehitlerimizi ve hayatını terör olay-ları sonucu kaybeden vatandaşla-rımızı rahmetle anıyor, bu toprak-larda yaşayan Anadolu insanının binlerce yıllık kardeşliğiyle teröre karşı en güzel cevabı birbirine daha sıkı sarılarak vereceğine gönülden inanıyoruz.”

Ortak sorunların saptanması, güç birliği sağlanması, Bölgenin Türkiye’nin yeni bir endüstri bölgesi olabilmesi adına Çukurova Bölgesi Oda ve Borsa başkanları bir araya geldi.

Teröre ortak tepki…