muhammed ferİd vecdİ'nİn makamelerinde...
TRANSCRIPT
MUHAMMED FERİD VECDİ'NİN MAKAMELERiNDE AHLAI<i VE SOSYAL KONULAR
Fatm.a Hayriinnisa ÇİL •
Öz
Muham.ı:ned Ferld Veeeli 20. yüzyılın önemli Mısırlı düşünce adamlarından birisidir. Onun makiime türünde
yazdığı yazılar Arap Edebiyatı açısından önem taşımaktadır. On sekiz makamesini ihtiva eden el-Vecdiyyfit: Makômiitu Muhammed Ftrid Vecdi adlı eser, dönemindeki ahiald ve sosyal konulara dikkat çekmektedir. Bu ça
lışmada, Veeeli'nin on sekiz mak411resinde yer alan ahiald ve sosyal konular incelenmiştir. Ahlakın. eğitimin ve çalışmanın önemi, insanın ahiald yapısı ve tekimill kabiliye li, aJimlerin sosyal sorumluluk) an, Erdemli Şehrin
özellikleri, arzu ve hevesiere uymakta mutedil olmak, akla uygun bir yaşam, sokak çocuklan, doğanın korun
ması, eski-yeni çatışmasının çözümlenmesi, medeniyet, kadın, vaktin değeri gibi konular bu makameler de ele
alınan konulardan bazılandır. Anahtar Kelimeler: Muhammed Ferld Vecdi, Makime, Ahlak.
Ethlcal and Social l ssues in Mohammad Farid Wajdi's Maqamat
Absıra cı
Mohammad Farid Wajdi is one of the most important Egyplian intellectuals of the 20"' century. His works
which he wrote in the style of maqamat are important in Arabic Literature. The book titled as al-Wajdiyyat: Maqamat Mo!ıamıııad Farid Wajdi that contains his eighteen maqamal draws attention to some ethlcal and social
issues that exist in author's own time. In this a.rticle, the ethlcal and social issues mention ed in Vejdi's eighteen mnqnmal have been exarnined.Importance of ethlc, study and education, ethlcal nature of human, development
capacity of human, social responsibility of schoJars, characteristics of the Moral City, mo de ra lion in subjectian
of desires and whims, a rationallife, gamins, protection of nature, resolution of conllict between old and new,
civilization, woman and the value of time are some of these issues handled in these maqamal. Key Words: Mohammad Farid Wajdi, Maqama, Ethic.
Giriş
Makfune kelimesi Cahiliye döneminde "meclis" ve "mecliste bulunanları" ifade ederken, ı Emeviler döneminde ve Abbasiler döneminin başlarında, halifelerin dindar kimselerin ağzından dini ve ahlaki hikayeler dinlemek için yaptıkları toplanb.ları ifade etmek üzere kı.ıllaıulıruşb.r.2 H. m. yüzyıldan itibaren vaaz ve hitabe özelliğini kaybetmeye başlayan makame, bunun yerine eğitici, öğretici, etkileyici ve eğlendirio yönü ağır basan "dilenci hitabesi" hüviyetine bürünmeye başlamışb.r.3
• Aiş. Gör., Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arap Dili ve Belagah Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi, ([email protected]).
1 Şevki Dayf, e/-Mnkiime, 6. baskı, Kahire: Daru' l-Ma'aru, 1954, s. 7. 2 C. Brockelmann, "Makame", İA, 4. baskı, Ankara, 1987, VU, 198. 3 Erol Ayyıldız, "Makame", DİA, Ankara, 2003, XXVII, 417.
Salwya Oruversitesi ilahiyat Fakiiites i Dergisi, Ci lt: XVIIT, Sayı: 33 (Haziran 20 16)
144 1 Fatma Hayrunnisa ÇIL
Makame türünü edebiyatasokan ilk kişinin Bedlüzzaman el-Hemedaru (ö. 398/1008) olduğu konusunda hemen hemen görüş birliği vardır. el-Hemedaru, Ebu'l-Feth el-İskenderi adında hayali bir kahramanın, insanlardan para koparmak için yaptığı hileleri veya atıldıkları maceraları, seeili nesirle, zaman zaman da şiiile edebiyata sokmuş, ortaya çıkardığı bu edebi ürüne "makame" adını vermiştir. 4 el-Hemedaru' den sonraki dönemde İbn Nakıya (ö. 485/1092) makameler kaleme almış, makamele.rinde edebi sanatlara yer verse de üslup bakınundan el-Hemedaru'nin makamelerine yetişememiştir.5
el-Hemedaru'den bir asır sonra gelen el-Hariri (ö. 516/1122) ise fesahat ve belagatın en parlak örnekleri sayılan ve önemini modern zamanlara dek koruyan makameler kaleme alnuştır. 6
el-Hariri' den sonraki dönemde es-Sarakusti (ö. 538/1143) onu taklit ederek makameler kaleme alnuş fakat bu makameler günümüze ulaşmamıştır. es-Sarakusti'nin çağdaşı olan ez-Zemahşeri (ö. 538/1144) ise şekil ve içerik bakınundan el-Hariri'nin makamelerine benzemeyen, ahlaki konulara hasrediimiş makameler yazmıştır.7 Zamanla makamelerde ele alınan konular genişlemiş; mesela İbn Saykal el-Cezeri (ö. 701/1301) hadis, fıkıh ve nahiv mevzillarında, İbnü'l-Verdl (ö. 749/1349), ülkelerin nitelikleri konusunda, el-Halebi (ö. 779/1377) hayvanların nitelikleri hakkında,s Süyilti (ö. 911/1505) ise güzel koku, meyve ve sebze gibi mevzillarda makameler kaleme alnuştır.9
Modern dönemde makame türünde yazılar telif edilmeye devam etmiştir. Lübnarılı yazar Nasü el-Yazici'run (ö. 1287/1871) kaleme aldığı makameler elHemedaru ve el-Hariri'nin makamelerinin güzel bir taklidi niteliğindedir.ıo Faris eş-Şidyak (ö. 1305/1887) ise yazdığı makamelere tasvir, diyalog vb. yeni ifade tekniklerini ilave etmeye çalışrmştır.11
Makame türünün genel özelliklerinden söz edilecek olursa, hemen hemen her makamede, olayları anlatan bir "ravi" bulunmaktadır. (el-Hemedaru'nin
4 Rahmi Er, Bediıı'z-zıımtin el-Hemedtini ve Mnktimeleri, İstanbul: MEB Yayınlan, 1994, s. 28-29. 5 Nevzat Aşık, "Hicri IV. Asırdan Sonra Makfunat Yazanlaı'', Dokuz Eyliil Üniversitesi İlfihiyat
Fakiiltesi Dergisi, 1985, sayı: 2, s. 57; Ahmet Cevdet Karaca, Arap Edebiyahııda Maktime ve Bazı Maktimtil Örııekleri, (Yayımlarunamış Yüksek Lisans Tezi), Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa 2005, s. 14.
6 Hariıi, Makama/, çev. Sabri Sevsevil, İstanbul: Kabalcı Yayıncılık, 2012, s. 10. 7 Dayf, el-Maktime, s. 76-77. 8 Dayf, el-Maktime, s. 78 9 Bülent Korkmaz, Edebi-Tıbbi Makaıneleri Işığıııda Sııyuti ve Maktime Sanahııa Katkıları, (Yayırn
larunaouş Yüksek Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2011. 10 Aşık, "Hicıi IV. Asırdan Sonra Makfunat Yazanlaı'', Dokuz Eyliil Üniversitesi halıiyat Fakiiliesi
Dergisi, s. 55-74. ll AyyıJdız, "Makame", DİA, XXVII, 419.
Sakarya Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi, CIIt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
FERiD VECDi'NiN MAKAMELERiNDE AHLAKi VE SOSYAL KONULAR 1 14S
makamelerinde ravi Isa b. Hişam, el-Hariri'nin makamelerinde Hfuis b. Hemmam' dır. ez-Zemahşen'nin makamelerinde ise ra vi bulunmamaktadır. pı Makamelerdeki kahraman bir ya da birden çok olabilmektedir. (el-Hemedaru'nin makamelerinde öne çıkan kahraman Ebu'l-Feth el-İskenderi, elHarir1' nin makamelerinde Ebu Zeyd es-Surfrci' dir.) ı3
Makamelerde ağırlıklı olarak "dilencilik" konusu işlenmektedir.ı4 Bununla beraber yöneticilerin, kadıların ve devlet adamlannın yolsuzluklarını · ele alan, vaaza ve irşata değinen, toplumsal sınıfların problemlerini ele alıp çeşitli adet ve gelenekiere karşı çıkan, dil, edebiyat, nahiv ve fıkıh problemlerine çözümler getiren ya da tasavvuf ıstılahlarından bahseden makameler de vardır.1S
Makamelerde kahramanın başından geçen olaylardan ziyade olayın ifade ediliş şekli önemlidir. Bu sebeple makiimelerde genellikle lafız, maniinın önüne geçmektedir.ı6 Beyan ve bedil ilmine ait çeşitli sanatları kullanan yazarın dil becerisi ortaya koyulmaktadır. Seeilinesir dili ve hikaye üslfrbu kullanılmakta, zaman-mekan tavsilleri yapılmakta, makame karakterleri; şekil ve renk gibi dış özellikleri ya da iç dünyaları ile tasvir edilmektedir . .Ayet, hadis ve atasözlerine, şiirlere, az kullanılan ya da unutulan garib kelimelere, eş anlamlı kelimelereve yabancı sözcüklere yer verilmektedir. ı7
12 el-Harirl, Mnktlmiitıı'l-Harlri, Beyrut: Daru'l-Minh1k, 2014; Er, Bediıı'z-zmniiıı el-Hemediiııl ve Maktlıneleri, s. 32; M. Edip Çağmar, "ez-Zemahşeri ve 'el-Makamat' Adlı Eseri", Dicle Üniversitesi halıiyat Fakültesi Dergisi, c. N, sayı: 2, 2002, s. 86.
13 Er, Bediıı'z-zamiin el-Hemediiıılve Mnkiimeleri, s. 33; Sıtkı Gillıe, el-Hariri Hayah, Arap Dil ve Edebiyahııa Dair Çalışma/an, (Yayunlanmamış Doktora Tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal !:}ilimler Enstitüsü, İstanbul1995, s. 32.
14 Gülle, el-Harin~ s. 34; Er, Bediıı'z-zamiiıı el-Heınediiııi, s. 29; ıs Muhammed Hadi Muradi, "Fennu'l-makamat, en-neş'etü ve't-tetavvuru", et-Tııriisıı'l-Edebi,
1388 H., sayı: 4, s. 124; Muhammed Yunus Abdu'l-a.I, Fi'n-nesri'l-'arabi: kaziiyfi ve fiiııfm ve ıııısfıs, Cize: eş-Şeri.ketü'l-Mısriyyeti'l-Aıemiyye, 1996, s. 242; Nurettin Turgay, Arap Edebiyahnda Kısa Hiknyecilik, İzmir: Tibyan Yayınolık, 2015, s. 128.
16 Dayf, el-Ma/aime, s. 9. Vecdi'nin makamelerinde ise lafız kadar manaya da ehemmiyet verildiği dikkatimizi çekmektedir.
17 Muradi, "Fennu'l-makamat'', s. 124-125; Marun Abbud, Edebii'l-'arab, Beyrut: Dirü's-Sekafe, 1960, s. 305; el-Harirl, Maktlmiihı'l-Harin~ Beyrut: Daru'l-Minhac, 2014; Er, Bedlıı'z-zamiin elHemediinf, s. 32, 36. Ferid Vecdi'nin makameleriniri lafz1 incelemesi için bkz. Abdulhasen Hudayr Ubeyd el-Mahyavi, el-Hıırılftı'n-nediyyiit fi n1ıiibi'l-Vecdiyyiit, Bağdat: Mektebetu Mısr Daru'l-Murteda, 2008.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat fakültesi Dergisi, Cilt : XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
146 1 Fatma Hayrünnisa Çil
Muhammed Ferid Veeeli'nin Hayah ve Eserleri
A. Hayab.
Muhammed Fend Vecili, 1878 yılında Mısır'ın İskenderiye şehrinde dünyaya gelmiştir. ıs Aslen Türk olan, orta tabakadan, muhafazakar bir aileye mensuptur.t9Memur bii babanın oğlu oları. Veeili'nin dört kız kardeşi ve bir erkek kardeşi vardır.20 ·
İlkokul eğitimini İskenderiye' de bulunan özel okullarda (İsmail Hakkı Efendi Okulu, Hamza Kaptan Okulu ve Monsieur Valon Okulu) almıştır. 1892
yılında ailesiyle birlikte Kahire'ye taşınmış, orada Tevfikiye Okulu'nda lise eğitimine başlamıştır. Bu okuldaki eğiti.ıni, 1894 yılında babasının Dimyat'a vali vekili olarak görevlendirilmesi sebebiyle yarım kalmıştır.ıı
Veeili'nin Dimyat'ta bulu.İı.duğu dönem, fikri gelişimi açısından oldukça önemlidir. Bu dönemde Vecili, babasının "var oluş" ve "yaratılış"la ilgili mevzill.arı konuşmaktan kaçındığını fark etmiştir. Bu durum onda birtakım şüpheler doğurmuş, şüphelerinden arınmak için daha fazla okumaya ve araştırmaya yönelmiştir.ıı
1895 yılında, İslam' ı hakikatine uygun şekilde açıklamayı amaçlayarak ilk eseri olan el-Felsefetü'l-hakka fi beda'i'i'l-ekvan'ı, 1898 yılında İslam dininin modem bilim ve felsefi hakikatlerle çelişmediğini ortaya koymak gayesiyle Tatblku'd-diyaneti'l-İsliimiyye ala nevamlsi'l-medeniyye adlı ikinci eserini yazmıştır. 1899 yılında babasının vali vekili olarak Süveyş'e atanmasından dolayı ai
lesiyle birlikte Süveyş'e taşınmış; orada Reşid Rıza'nın (1865-1935) desteği ile el-Hayat dergisinin ilk sayısını çıkarmıştır. Ayru dönemde el-Mii'eı;yed ve elLivii' gazetelerinde dini ve sosyal konularda yazılar kaleme almışhr.23 Ayrıca
eski Fransız dışişleri bakaru Gabriel Hanotaux'un (1853-1944) Joumal gazetesinde İslam ve Müslümanlar aleyhine yazdığı yazıyı tenkit eden yazılar yazmışb.r.ı4
18 Ferid Veeeli'nin doğum yılırun 1875 olduğunu belirtenler bulunsa da, 1878 yılı daha isabetli görülmektedir. Bkz. Muhammed Taha Haciri, Mu/ıaımned Ferid Vecdi, Kahire: el-Matbaatü'lFenniyyeti'l-Hadis, 1970, s. 17-19.
19 Haciri, Mulıammed Ferid Vecdi', s. 21-24. 20 Carib Cum'a, "Muhammed Ferid Veceli", Mecelletii'l-Edebi'I-İsllimiyye, Beyrut, 1987, sayı: 7, s.
sı.
2ı Haciri, Mıılıammed Ferid Vecdi, s. ı9, 24, 26. Cum'a, Veeeli'nin lise diptoması alıncaya kadar eğitimine devam ettiğini, sonra hukuk fakültesinde iki yıl okuduğunu ifade etmiştir. Bkz. Cum'a, "Muhammed Ferid Veceli", Mecelletıi'l-Edebi'l-İsllimiyye, s. Sl.
22 Haciri, Mıılıammed Ferid Vecdi, s. 27-28. Veeeli'nin hayab.ru dört dönemde ele alan el-Cüneli, bu dönemi "kişiliğinin oluşma dönemi" olarak isimlendirmiştir. Bkz. Enver el-Cüneli, Mıılıaııııııed Ferid Vecdl, Kahire: el-Hey'etü'l-Mısriyyetü'l-Amme li'l-I<itab, 1974, s. 14.
23 Haciri, Mıılıaııımed Ferid Vecdi', s. 3ı, 42, 49, sı, 61. 24 el-Cüneli, Mıılıammed Ferid Vecdi, s. 145.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
FERiD VECDi'NIN MAKAMELERINDE AHLAI(iVE SOSYAL KONULAR 1147
1905 yılında, babasının vefabrun ardından annesi ve kardeşleriyle beraber Kahire'ye taşınnuşhr.25 Daha sonra Fatıma Nimet Raşid (ö. 1953 M.) ile evlenmişfu.26 Kahire'de Vakıflar Bakanlığı'nda bir süre çalışmış, görevinin kendisini ilimden alıkoyduğunu düşündüğü için bu görevi bırakmışhr. Hidiv Abbas' ın ona verdiği saray yazarlığı görevini de aynı sebepten devam ettirmemiş,27 Kahire' de kendi matbaasını kurmuştur. ıa
el-Minber, el-Mü'eyyed gibi gazetelerde Ezher'in ıslahını ele alan makaleler kaleme almış, bu hususta Muhammed Abduh'un (1849-1905) hareketini desteklemişfu.29 1906 yılında, Japonya{fokyo'da gerçekleştirilecek bir kongre için Fransızca bir risale hazırlayıp kongre yönetimine göndermiştir.30
İngiltere'nin Mısır'a yüksek komiser olarak atadığı Lord Cromer'ın31
(1841-1917) 1906 yılında yazdığı raporda, İslami hükümlerin modem düşünce ile çeliştiğini iddia etmesi üzerine Vecd.i, Cromer'ın görüşlerini tenkit eden yazılar kaleme almışhr.32
1906 yılında el-Hayat dergisini yeni bir sloganla (İslami, Kültürel, Felsefi Dergi) yeniden yayııİUamaya başlamış, 16.11.1907 tarihine kadar düzenli olarak yayımlamaya devam etmiştir.33 1907 yılı ortalarında "Medresetü'lUlfuni'l-liliyye" adında bir okul açarak burada öğrencilerine tek başına eğitim vermiştir.34
1907-1910 yıllarında ed-Düstar gazetesini yayımlamışhr. 1910-1918 yılla
rında Da'iretü ma'lirifi'l-karni'l-'işr'in adlı çalışmasını telif etmiş, bu çalışmaya destek sağlaması için özel bir matbaa satın almıştır. 3515.11.1921-15.04.1922 tarihlerinde el-Vecdiyyat adında bir dergi çıkarmış, bu dergide makame
25 Haciri, Mııhaınmed Ferid Vecd~ 98-99. 26 Charles Kurzman, Modenıist Islam, United States of America: Oxford University Press, 2002,
s. 24; Emmanuel K. Akyeampong v.dğr., Dictionary of African Biografy, New York: Oxford University Press, 2012, s. 143.
27 Cum'a, "Muhammed Ferid Vecdi", Mecel/etii'I-Edebi'l-isllimiyye, s. 51. 28 Abdilihalim Üveys, "Muhammed Ferid Vecdi", Edvliii'ş-Şeria, Riyad: Külliyyetü'ş-Şeria, 1397
H., s.456. 29 Haciri, Mıılıammed Ferid Vecdl, s. 117. 30 el-Cündi, kongrenin Vakit gazetesinin yaydığı yalan haber olduğunu, Ferid Vecdi risaleyi
kongre yönetimine göndermiş olsa da kongrenin aslında gerçekleşmed.iğini belirtmiştir. Bkz. el-Cündi, Mıılıammed Ferid Vecdl, s. 27-28.
31 Ahmet Yaramış, "Mısır'da İngiliz Sömürgecilik Anlayışı: Cromer Örneği", Afyoıı Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2007, cilt: IX, sayı: 2, s. 125.
32 Haciri, Mıılıammed Ferld Vecdl, s. ıso. 33 el-Cündi, Muhammed Ferid Vecdl, s. 73; Haciri, Muhammed Ferld Vecdl, s. 106, 107, lll, 158. 34 Haciri, Mıılıanııned Ferid Vecdl, s. 130, 132. 35 el-Cündi, Mıı/ıammed Ferid V ecd!, s. 6, 69, 83.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat FakOitesl Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı:.33 (Haziran 2016)
148 1 Fatma Hayrünnisa Çil
üslı1bunda yazılar kaleme almıştır. 9 Kasım 1922 tarihinde yeniden ed-Düstur gazetesini yayımlamaya başlamıştır. 36
el-Ehram, el-Muktetafve el-Hilal gibi çeşitli günlük, haftalık ve aylık gazetelerde yazılar yazmış, çağın fikri, siyası ve sosyal gelişmelerini değerlendirmiştir.37 11.09.1934 tarihinde Ezher dergisinin (Nı1ru'l-İslfun) yazı işleri müdürlüğüne getirilmiş; 1952 yılına kadar bu görevine devam etmiştir. Başarılı bir yayın hayatırun ardından 15 Şubat 1954 tarihinde Kahire' de vefat etmiştir. 38
B. Eserleri
Muhammed Ferid Vecdi edebiyat, tefsir, kelfun, felsefe, eğitim ve sağlık gibi pek çok alanda eserler bıraknuştır.39 Ansiklopedi çalışmaları da yapmış, edDüstUr gazetesini, el-Hayat ve el-Vecdiyyat dergilerini çıkarmıştır. Bunun yaru sıra Ezher dergisinin yazı işleri müdürü olarak yıllarca görev yapmış, dönemin önemli gazete ve dergilerinde çok sayıda yazı kaleme almıştır.4o
Ferid Vecdi'nin eserleri kronolojik sırayla şunlardır:
1. el-Felsefetü'l-hakka fi beda'i'i'l-ekvan (1895): İnsanın yapısı, yaratılışın hikmetleri, hayvanlar ve bitkiler alemi gibi konulan içermektedir. 41
2. Tatbzku'd-diyaneti'l-İslamiyye (1898): İnsan, din ve ilim, İslam, akıl hürriyeti, kişisel, allevi ve toplumsal görevler gibi konuları içermektedir.42
3. el-Hadzkatü'l-fikriyye fi isbiiti vücudi'llah bi'l-berahzni't-tabl'iyye (1901): Allah' a iman, ateizm ve metafizik gibi konuları ihtiva etmekte, İslam dini, fıtrat dini olarak gösterilmektedir. 43
4. el-Mer'etü'l-müslime (1901): Kasım Emin'in el-Mer'etü'l-cedzde adlı eserine yazılmış bir reddiyedir. 44
36 el-Cündi, Mıılııımmed Ferld Vecdi', s. 76, 79-80. 37 el-Cündi, Muhammed Ferld Vecdi, s. 5-7; Haciri, Muhammed Ferid Vecdi, s. 128-132. 38 el-Cündi, Mıılıammed Ferid Vecdi', s. 84; Üveys, "Muhammed Ferld Vecdi", Edvaii'ş-Şeria, s.
466-467. 39 Cum'a, "Muhammed Ferid Vecdi", Mecelletii'I-Edebi'I-İsltlmiyye, s. 54. 40 el-Cündi, Mulıammed Ferld Vecdi, s. 188-190. 41 H. Mehmet Soysaldı, "Muhammed Ferid Vecdi, Tefsiri ve Tefsirdeki Metodu", Fırat Üniver
sitesi İlnlıiyat Fakiiliesi Dergisi, 1999, sayı: 4, s. 3. 42 Muhammed Ferld Vecdi, Tııtbil.:-u'd-diyaneti'I-İslfimiyye, İstanbul: Matbaatü'l-Osmaniye, 1316
H. 43 Soysaldı, "Muhammed Ferid Vecdi, Tefsiri ve Tefsirdeki Metodu", Fırııt Üniversitesi İ/nhiyat
Fakiiliesi Dergisi, s. 4. 44 Yusuf İlyan Serkis, Mıı'cemii'l-matbflllti'/-'arabiyye ve'l-muarrebe, Kahire: Matbaatu Serkis,
1928, s. 1452.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
FERID VECDI'NiN MAKAMELERINDE AHLAKI VE SOSYAl KONULAR 1 149
S. el-İslam fi 'asri'l-'ilm (1902): İnsan, son peygamberin hayab, metafizik, Kur'an'ın icazı, ilimler ve din, ruh çağırma ve hipnotizma gibi konulan ihtiva etmektedir.45
6. Safuetü'l-'irfiin fi tefszri'l-Kur'iin (1903): el-Mushafu'l-müfesser adlı tefsir çalışmasının mukaddimesidir.46
7. Kenzii'l-'ulU.m ve'l-luga (1905): Ansiklopedi çalışmasıdır.47
8. Sefirii.'l-İsliim ila sa'iri'l-akvam (1907): İslam Dini'nin evrenselliğini anlatan bir tebliğdir.48
9. el-Mushafu'l-müfesser (1907): Tefsir çalışmasıdır.49
10. Lord Croiner ve'l-İsliim (1908): Lord Cromer' e yazılmış bir reddiyedir.so
ll. Da'iretü ma'iirifi'l-karni'l-'işrln (1910-1918): Ansiklopedi çalışmasıdır.sı
ıı. el-Vecdiyyiit: Makiiliitün hayiiliyye fi seblli'd-dln ve'l-luga ve'l-vatan (1911):
Vecdi'nin maka.me türü yazılarını içermektedir-sı
13. Mecmu 'atü 'r-resa'ili'l-felsefiyye (1914): Materyalizm eleştirilmişfu.53
14. Kitabu'l-muallimfn (1918): Eğitim Bakanlığı'nın ilkokullar için yayımladığı eğitim yöntemlerinin ayrınblı bir şerhidir.54
lS. 'Ala atliili'l-mezhebi'l-maddl (1921): MateryaliZin tenkit edil.miştir.ss
16. Düsturu't-tegazzf (1921): Sağlık ve vejetaryenlikle ilgili görüşler aktarılmışbr.s6
17. Nakdü ki tab fi'ş-şi'ri'l-ciihilz (1926): Taha Hüseyin'in Fi'ş-şi'ri'l-cahilz adlı eserine yazılan eleştiri kitabıdır.57
45 Muhammed Ferid Veccli, el-İslam fi 'asri'l-'ilm, Kahire: Matbaatü'l-Muahhid, 1932. 46 Muhammed Ferid Veccli, Safuetii'l-'irflin fi tefslri'l-Kıır'fin, Kahire: Mataibü'ş-Şa'b, 1903. 47 Muhammed Ferid Vecdi, Kenzii'l-'ıılılm ve'l-luga, Kahire: Matbaatü'l-Vaiz, 1905. 48 el-Cündi, Muhammed Ferid Vecdl, s. 190. 49 el-Cündi, Mıılıammed Ferid Vecdi, s. 26. Muhammed Ferid Vecdi'nin tefsiri ve tefsir görüşleri
ile ilgili Türkiye'de iki tez çalışması yapılmıştır. Bkz. H. Mehmet Soysaldı, Muhammed Ferid V ecd i ve el-Mııslıafıı'l-Miifesser İsimli Eserinin Ta/ılili, (Yayımlanmanuş Yüksek Lisans Tezi), Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri 1990; Sema Geyin, Son Devir Milfessir/erinden Mıılıammed Ferid Vecdi'nin Tefsir Görüşleri, (Yayımlanmanuş Doktora Tezi), Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa 2011.
50 Yusuf Şevki Yavuz, "Muhammed Ferid Vecdi", DİA, Arıkara 1995, XII, 395. 51 Muhammed Ferid Vecdi, Dii'iretii ma'firiji'l-knrni'l-'işrln, Beyrut: Dfu:ü'l-Marue, 1971. 52 Serkis, Mıı'cemii'l-matbıliiti'l-'arabiyye ve'l-mııarrebe, s. 1452. 53 Serkis, Mıı'cemii'l-matbılfiti'l-'arabiyye ve'l-mııarrebe, s. 1452; Yavuz, "Muhammed Ferid
Vecdi", DİA, XII, 395. 54 Serkis, Mıı'cemii'l-matbiifiti'l-'arabiyye ve'l-mııarrebe, s. 1451. 55 Yavuz, "Muhammed Ferid Vecdi", DİA, XII, 395. 56 Üveys, "Muhammed Ferid Vecdi", Edviiii'ş-Şeria, s. 485; el-Cüncli, Muhammed Ferid Vecdi, s.
83,189. 57 Muhammed Ferid Vecdi, Nakdii kitfib fi'ş-şi'ri'l-ciihili, Kahire: Da'iretü Ma' arif, 1926.
Sakarya Oniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
ıso 1 Fatma Hayrünnisa ÇIL
18. el-Edilletü'l-'ilmiyye 'ala cevazi tercemeti'l-Kur'an (1931): Kur'an'ın tercüme edilmesinin sağladığı faydalar zikredilmiştir.ss
19. el-İslam dlnü'l-hidaye ve'l-ıslah (1940): Din ve vahiy, İslam şeriatı, İslam'ın etkisi, İslam hakkındaki ş~phelerin red di, İslam' da kadın gibi konulan içermektedir. 59
Veeeli'nin yayımladığı gazete ve dergiler şunlardır:
ı. el-Hayat Dergisi (1899-1900, 1906-1907, 1914-1915): İslam'a yöneltilen şüphelere cevap verilmiş, A vrupah aiimlerin ruhun varlığına dair araştırmalarına yer verilmiştir. Dergide, makameler için de bir bölüm ayrılnuştır.60
2. ed-Düstar Gazetesi -Haftalık Dergi- (1907-1910, 1922-1933): Siyasi, :i.lmi, felsefi ve dini konularda yazılara yer verilmiştir.61
3. el-Vecdiyyat (1921-1922): Toplam on yedi sayıdan oluşan dergide, makfune türü yazılara yer verilmiştir.62
4. Mecelletü Nuru'l-İslam (Ezher Dergisi) (ll Eylül1933-Şubat, 1952): Veceli, yazı işleri müdürlüğünü yaptığı bu dergide; dini, felsefi ve toplumsal içerikli yazılar kaleme almıştır. 63
ll. Muhammed Ferid Veeeli'nin Makfuneleri
Muhammed Ferid Veceli, el-Hayat ve el-Vecdiyyat dergilerinde makame türü yazılarına yer vermiştir. Ayrıca 1911 yılında, makamelerini içeren el-Vecdiyı;at: Makaliitun hayaliyye fi seblli'd-dfn ve'l-luga ve'l-vatan adlı eserini yayımlamıştır.64 Eserin ikinci baskısı 1928 yılında el-Vecdiyyat adıyla yapılmıştır.65 1982 yılında el-Vecdiyyat: Malalmııtu Muhammed Ferfd Vecdladıyla, Muhammed Abdülmün'irn el-Hafaci ve Abdiliaziz Şeref'in tahkikiyle yeniden basılmıştır.66
58 Üveys, "Muhammed Fend Vecdi", Edvaü'ş-Şeria, s. 484. 59 Muhammed Fend Vecdi, el-İslam diııii'l-lıidiiye ve'l-ısliilı, I<ahire: Darü'l-HilaJ, 1962. 60 el-Cündi, Muhammed Ferid Vecdi, s. 190. 61 Hacirl, Muhammed Ferid Vecdi, s. 162; el-Cündi, Mulıammed Ferid Vecdi, s. 190. 62 el-Cündi, Mıılınmmed Ferid Vecdi, s. 79, 190. 63 el-Cündi, Mulınmmed Fena Vecdi, s. 85. 64 Serkls, Mıı'cemii'l-matbllati'l-'arabiyye, s. 1452. 65 Muhammed Fend Vecdi, el-Vecdiyy8t, Kahire: Matbaatu Da'iretü Ma'fuifi'l-Kami'l-'İşıin,
1928. Bkz. el-Cündi, Muhammed Ferid Vecdi, s. 189. 66 Muhammed Ferid Vecdi, el-Vecdiyy8t: Mnkılmiihı Muhammed Ferid Vecdi, thk. Abdiliaziz Şeref,
Muhammed Abdülmün'im Hafaci, Beyrut: Daru'l-Kitabi'l-Lübnaru, 1982. Bu eserin takdim yazısı dışındaki bölümler, 1928 yılında Veeeli'nin kendisinin yayımladığı el-Vecdiyyiit adlı kitapla aynıdır. Dolayısıyla, eserin derleme değil; te'lif bir eser olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 1911 yılında Vaiz matbaasında basılan esere ulaşa.mamış olsak da, el-Cündi'nin bu eserin ikinci baskısının 1928 yılında yapıldığına dair ifadeleri, 1911 ve 1928 yıllarında yayımlanan eserin aynı olduğunu düşündürmektedir.
Sakarya Oniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
FERiD VECÔI'NiN MAKAMELERiNDE AHLAKi VE SOSYAL KONULAR J 151
Vecdi el-Vecdiyyat adlı eserinin başında el-Hemedaru, el-Harm, ez-Zemahşer!, es-Süyliti ve Nasif el-Yaziô gibi üstatların izinden giderek makamelerini kaleme aldığuu ifade etmiştir.67 el-Vecdiyyat; "Birinci Vecdiyye", "İkinci Vecdiyye", "Üçüncü Vecdiyye" ... şeklinde numaralandırılnuş on sekiz makameyi ihtiva etmektedir.68 Makamelerin tümünde rav! (anlab.cı), hayall bir şahsiyet olan "Vicdan" dır. Vicdan genellikle maceracı, meraklı, bilgi ve hikmet aşığı, erdemin peşinden koşan ve gizemli şeyleri seven bir kişidir.
Makame kahramanlarına gelince; bazen ismi zikredilen şahıslar (Mösyö Legrand, Mösyö Edouard, Mösyö Oscar, Mösyö Briand, Ebu'l-İkbal, Ebu'lRibel, Cevvaı, Ebfı Süleyman, Muğire b. Alkame ... ), bazen ismi zikredilmeyen şahıslar (sokak çocuğu, bir dilenci, işçi, ihtiyar bedev!, garip yolcu, Erdemli şehrin emlri, polis, askerler, liman güvenlik memuru, hatip, cami cemaati ... ), zaman zaman da farklı gezegen yarab.kları, hayvanlar ve çiçekler kahraman olarak seçilmiştir.
Bedlüzzaman el-Hemedaru ve el-Har!rl'nin makamelerinde olduğu gibi Vecdl'nin makamelerinde de (giriş bölümünde) yol ve yolculuk teması işlenmiştir. (Bu yolculuklar, basit mekan değişimlerinin ötesinde, Vicdan'ın içsel serüvenini temsil etmektedir.) Makamelerin gelişme bölümünde, ravlnin ve kahramanların başlarından geçen olaylar anlab.Imıştır. Farklı sfıretlere bürünmüş olan kahramanın gerçek yüzü, makamelerin sonuç bölümünde açığa çıkarılmışb.r. (Makamede öne çıkan kahramanın, genellikle Vicdan'ın hocası elHaklm b. Mürşid olduğu anlaşılmaktadır. )
Makame türünde yazılmış yazılarda olduğu gibi el-Vecdiyyat'ta da seeili nesir dili kullanılmış, tasvir, teşöıh ve mecaz gibi edebi unsurlara, ayet, hadis, şiir ve garip kelimelerin kullanımına yer verilmiştir. Ancak el-Vecdiyyat'ta klasik dönemdeki makamelerde bulunan yüksek ve sanatlı üslfıptan ziyade nispeten yalın bir üslfıbun bulunduğu dikkat çekmektedir.
A. Ahlaki ve Sosyal Konular
el-Vecdiyyat'ta dini, felsefi ve tasavvufi görüşlerezaman zaman ab.flar yapılmış olsa da, çoğunlukla ahiili ve sosyal meseleler konu edilmiştir. Makameler yoluyla birey ve toplum ahlakının geliştirilmesi hedeflenmiştir.
Aşağıdaki tabloda, el-Vecdiyyat'ta yer alan ahiili ve sosyal konular görülmektedir:
Tablo-ı: el-Vecdiyyat'ta Yer Alan Ahlaki ve Sosyal Konular
67 Muhanuned Ferid Vecdi, el-Vecdiyı;iit, 1982, s. 43. Çalışmada bu esere yapılan atıflarda kısaca el-Vecdiyyiit adı kullarulacaktır.
68 Makamelerin, mımaralanna göre isimlendirilmeleri İbn Nakı.ya'run makamelerinde de görülmektedir. Bkz. Karaca, Arap Edebiyatında Malaime, s. 14.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat Fakiiltesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
152 1 Fatma Hayrünnisa ÇIL
Makam e Konu No
ı İnsanın ahiakl yapısı
2 Sokak çocuklan
İnsanın ak1i kabiliyetlerinin eğitimle desteklenmesi
3 Ahiakl ve manevi eğitimin önemi
Toplumsal değerlerin insanın yapısı ve gelişimi açısından sor-
4 gulanması
Vaktin önemi
5 Erdemli hayat
6 Arzu ve hevesiere uymakta mutedil olmak
Zorlukların ardından gelen ferahlık
7 İnsanın doğaya karşı duyarsızlaşması, doğayı tahrip etmesi
8 Toplumda ahlaksızlığın yayılmasını önlemek
Hayvanlan korumak
9 İnsanın, kendi hayabru sorgulaması
lO Doğayı ve hayvanları korumak
Medeniyetin esası
ll Akla uygun bir yaşam
Erdemli şehir
12 İnsanın kemaJ.i
13 Aliınıerin toplumu ıslah vazifesi
Zorluk zamanında metanet
14 Değerler eğitiminin önemi
Medeniyetin diğer yüzü
15 Kadının çalışma hayatına katılmasının sakıncaları
16 Eski-yeni çabşmasırun çözümlenmesi
17 Azimle ıslaha çalışmak ve ümitvar olmak
18 Ahlak Kavramı
Sakarya Oniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
FERiD VECDi'NiN MAKAMElERINDE AHLAKi VE SOSYAl KONUlAR 1 153
ı. Ahiili Konular
a) Ahlak Kavramı
Ahlak kavramıru ve ahiakın menşeini konu edinen On Sekizinci Vecdiyye'de
konunun işlenişi şöyledir: Vicdan ve arkadaşları bir gün buluşup sohbet ederler. Vicdan'ın arkadaşlarından birisi (0 ... ),69 son devir Arap şairlerinden Ah
med Şevki'ye (1868-1932) ait bir beyitle ahlak mevzfıundan konu açar: • • • • 70 .. ~.:ı~:;;; tA. · ·1·
1'-' - • .(- ; <.J"':'J
"Bir milletin yapısımtimur değildir, (insanlann) ahltikı hartip olmuşsa."
Bu beyiti dinleyen (K ... ), arkadaşına ahiakla neyi kastettiğini sorar. "0, anka kuşu mudur yoksa binlerce yıl nesillerin uğrunda yok olduğu kimyevt bir iksir midir?"71 diyerek ahiakın varlığını sorgular. Hemen sonra (D ... ), "Ne kadar ilginç! Ahinkın varlığından şüphe mi ediyorsun? O, erdemli hayatın temeli, mutluluğun esasıdır. "n diyerek ahlak kavramına yüklediği değeri ifade eder. Bunun üzerine (K. .. ) ahiakla ilgili görüşlerine şöyle açıklık getirir: "Ahlakın varlığın
dan şüphe etmiyorum. Hayvanlarda dahi gördüğüm bir şeyden nasıl şüphe ederim? Fakat onun vtiizlerin ve keltimcılann istediği, filozof ve ahlakçılann dilediği şekilde şekillendiğini iddia eden kişilere karşıyım. "73 (K. .. )'run ifadelerinde, ahlakı doğal
bir kaynağa dayandırmak istediği görülmektedir.
Konuşmaya (N ... ) de dahil olarak "Kardeşim, ahltikın hayvanlarda olduğu şekilde fttrl olduğıınu mu söylemek istiyorsun?" diye sorar. (K ... ), bu soruya şöyle cevap verir: "Altiakın sosyal hallerin, ekonomik etkenierin ve diğer psikolojik ve evrensel timillerin meı;vesi olduğunu, onun mecrasını değiştirmenin de kimsenin tekelinde olmadığını söylemek istiyorum." Sözlerinin devanunda, psikolojik durumları tabiat olayıarına benzetir: "N ehrin taşması, yağmurun yağması ve nemin yükselmesi nasıl insanın isteği ile gerçekleşmiyorsa psikolojik durumlar da viiizierin vaazlanyla ve nasihat eden kişilerin öğütleriyle değişmez. Aksi olsaydı bütün milletler davetçilerin çağrısı ile kemtilin yüksek derecelerine ulaşırlardı. "74 Yazarın bu noktaya kadar (K ... )'run görüşlerini açıkladığı aşikardır. Daha sonra yazar, konuş
maları sessizce dinleyen bedevi bir adaım söze dahil ederek (K. .. )'run görüşlerini eleştirir. Bedevi adam, ahlakı sosyal duygu, haz ya da fayda gibi sınırlı maddi kaynaklara değil, ruhani bir kaynağa dayanclınr.75
69 Bu makaınede Vicdan'ın arkadaşlarnun isimleri açıkça zikredilmemiş; yalnızca isimlerinin baş harfleri belirtilmiştir.
70 Ahmed Şevki, eş-ŞevJ..-iyı;at, Beyrut: Daru'l-Avde, c. 1, 1988, s. 65; Veccli, el-Vecdiyylit,-s. 334. 71 Veccü, el-Vecdiyylit, s. 334. 72 Veccü, el-Vecdiyyat, s. 334. 73 Veccü, el-Vecdiyyat, s. 334-335. 74 Veccü, el-Vecdiyylit, s. 334-335. 75 Veccü, el-Vecdiyyat, s. 355.
Sakarya O niversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
154 1 Fatma Hayrünolsa Ç.IL
Makamede yazar, bedevi adamı hikmet ve bilgi ile donatnuş, (K. .. )'run görüşlerini bir bedevinin diliyle eleştirmiştir. Böylece hem okuyucucia hayret duygusu uyandımuş hem de bilgi ve hik:ıneti medeni bir insana hasretmediğini göstermiştir. Makamede, karşıt görüşlerin diyaloglarla anlatılınası ve beyitlerden yararlanılması anlatımı etkili kılmıştır.
b) İnsanın Ahlaki Yapısı ve Tekamül Kabiliyeti
İnsanın ahlaki yapısını konu alan Birinci Vecdiyye'de konunun işlenişi şöyledir: Bir tren kompartımanında yolcular arasında "insanın yapısı" üzerine bir konuşma geçer. Yolculardan birisi (Mösyö Legrand), insanın mekanik tabiat düzeninin bir parçası olduğunu iddia eder.76
Mösyö Legrand'ın görüşleri aslında insana materyalist açıdan bakan yaklaşımlan temsil etmektedir. Mösyö Legrand'ın düşüncesini eleştirrnek isteyen yazar, bunu Kont'un diliyle yapar. Öncelikle Kont'la ilgili okuyucunun zihninde olumlu bir imaj çizmek için onu şöyle tasvir eder: "O; otuz beş yaşlarında, iyi giyimli, güzel görünümlü, uzun şapkası önemli ya da zengin bir kişi olduğunu gösteren bir gençti. "77 Ardından Kont'u konuşmaya d§hil ederek Mösyö Legrand'ın görüşünü eleştirir: "İnsan, var olduğundan beri bu mekanik düzene boyun eğip sınırlı, maddi ihtiyaçlarını karşılamakla yetinseı;di, ahlnkz açıdan maymunlardan üstün olmazdı." Sonra "İnsan, bu hayvani mekanik güdülere karşı çıkıp genel ahlakı ortaya koydu. "78 diyerek insanın, tabiat düzenine boyun eğmeyip ahlakı ortaya çıkardığını açıklar.
Yedinci Vecdiyye'de ise makame kahramanlan olan kuşlar, insan türünü kıyasıya eleştirirken, bülbül, "Terakki kabiliyeti ile (insan), hayalin erişemeı;eceği kemiile erişir. Y en;üzünü bir halden başka bir hale çevirir. "79 diyerek insanın gelişme potansiyeline dikkat çeker.
Görüldüğü üzere Veccü, makamelerinde diyaloglar yoluyla karşıt görüşleri açıklamış, kahramanların fiziksel görünümleri ile ilgili tasvirlere yer vermiş ve intak (insan dışındaki varlıklan konuşturmak) sanabndan yararlanarak konuyu işlemiştir.
c) Toplumsal Değerlerin Sorgulanması ve Ahlaki Değerlerin Korunması
el-Vecdiyı;at'ta, toplum hayabnda muteber bazı değerler sorgulanmıştır. Bunun en açık örneğini Dördüncü Vecdiyye'de görmekteyiz. Bu makfu:nede, serçe sfuetine bürünen Vicdan, kahve bahçesinde bulunan bir ağacın dalına
76 Vecdi, el-Vecdiyı;fit, s. 48. 77 Vecdi, el-Vecdiyı;tit, s. 51. 78 Vecdi, e!-Vecdiyyfit, s. 53, 55. 79 Vecdi, el-Vecdiyyiit, s. 156.
Sakarya Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
FERiD VECDi'NIN MAKAMELERINDE AHLAKfVE SOSYAL KONULAR JlSS
konar ve ağacın altında konuşan iki adaının konuşmalanİu dinler. Adamlardan ilki, arkadaşına şöyle söyler: "Sen böyle olduğun sürece insanların katındaki değerin az olur. Seni önemsemez ve küçük görürler." Adam, sözlerini yaşadıklan olaylarla destekler: "Az önce arkadaşının evindetjdik. Pek çok alim ve yönetici de aynı meclistetjdi. Orada falancanın sesinden daha gür bir ses duydun mu?" Ardından bahsedilen şahsın sahip olduğu konuma, ineitici sözleri ve iğneleyici konuşması sayesinde geldiğini açıklar. so
Başka insanlan ineiterek sözünü dinietmeyi başaran insanlar, toplum hayatında her zaman görülebilmektedir. Erdemlerden uzak, zerafet, saygı, hürmet ve empati gibi değerlerden mahrum bazı insanlar toplumda haksız prestij edinebilmektedir. Makame, işte bu gerçeğe işaret etmektedir.
Arkadaşına öğütler veren adam, toplumda saygın bir kişi olmak için sahip olması gereken vasıflan zikreder. Bu vasillardan ilki, "cesaret" tir. Bu konuda arkadaşına, prestij sahibi kişileri öğrencilik dönemi arkadaşları gibi karşılamasını, onların kibrini arbracak herhangi bir davraruşta bulunmamasını öğütler. İkinci vasıf ise "gevezelik"tir. İçinden geldiği gibi konuşmasını, sözünü kesrnek isteyenleri duymazdan gelmesini, hatta sesini yükseltip onları susturmasını önerir. Üçüncü özellik, "kaba kuvvet''tir. "Falanca benimle tartıştı. Ona şöyle kızdım, böyle karşı koydum ... Falanca ayırmasaydı onu dövecektim." şeklindeki ifadeleri sık sık kullanmasını önerir. İkinci adama gelince o, arkadaşının sözlerini nasihat değil, şeytani telkinler olarak görfu.Sl
Makamede bahsi geçen ~ arkadaştan ilki, toplumda prestij sahibi olmak için geçerli olan değerleri sorgulamadan kabul eden kişiyi temsil ederken, ikinci adam, toplumsal değerleri bireyin ve toplumun ahlaki gelişimi açısından sorgulayan bir insanı temsil etmektedir. Yazar, toplumun değer ölçülerinde birtakım sapmalar olabileceğini bu şekilde göstermektedir.
Sekizinci Vecdiyye'de Vicdan, Kahire caddelennde dolaşırken birden güzel kızları takip eden bir grup genci görür. Gençler son derece toy ve ahlaksızdır. Sarhoş olmadıklan halde sarhoş gibi sendelemekte, arslandan kaçan ürkek eşekler gibi bağnşmaktadır.sı Onlar bu haldeyken yoldan geçenler de onların davranışlarını hiç yadırgamaz. Hemen sonra iri yapılı, güçlü kuvvetli, takke ve taylasaru olan bir adam görünür. Gençleri şöyle azarlar: "Ey biiyüZenmiş (gençler)! Arsızlık sizde bu dereceıJe mi vardı? Ey akılsızlar güruhu! Sizi arzularınız yönlendiriyor. Aşağılıkta domuzlara benzediniz. "83 Adam, eleştiri oklarını
80 Vecdi, ei-Vecdiyyiit, s. 107-108. 81 Vecdi, ei-Vecdiyyiit, s. 107-l12. 82 Vecdi, ei-Vecdiyyiit, s. 169. Vecdi'nin kullandı~ (:;j3 &: .:..;; ;;:"··iı ~ı.._,~! il~_;)
ifadesi, "Arslnııdnn iirküp knçnn ynbnıı eşekleri gibidirler." (:;j3 &: .:..j ;_i.:; fo>. r-f'is) ayetlerin
den iktibas edilmiştir. Bkz. Müddessir SUıesi, 74/50-51. 83 Vecdi, ei-Vecdiyyiit, s. 170.
Sakar'fa Üniversitesi ilahiyat FakGitesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
156 1 Fatma HayrOnnisa ÇiL
yalnız gençlere yöneltmez, ahlak clışı davranışlara göz yuman herkesi hedef alır. Farklı şekillerle de olsa herkesin bu rezillikte eşit olduğunu, içinde bulundukları durumu seyretmekten rahatsız olmaclıklarını ve bu durumu engelleme cesareti göstermediklerini ifade eder.84
Görüldüğü gibi makaınede, ahlak dışı davranı~lara göz yumulmaması gerektiği gösterilmiştir. Konunun işlenişi sırasında gençlerin tutum ve davranışları ve onlara karşı çıkan adaının dış görünüşü tasvir edilmiş, Kur'lin-ı Ke
rim' de Müddessir Sfuesi'nde geçen ibarelerden yararlarularak teşbihe başvurulmuştur.
d) Aliınıerin Toplumu Islah Vazifesi
el-Vecdiyyiit'ta aJiınlerin toplumu ıslah vazifelerine temas edilmiştir. On Üçüncü Vecdiyye'de, makfune kahramanı olan Muğlre b. Alkame, geçmişte yaşamış, asırlarca süren uykunun ardından gözlerini modem zamana açmış bir kişi olarak tasavvur edilmiştir. Konunun işlenişi şöyledir: Vicdan Muğlre'yi m ağaradan çıkardıktan sonra onu kendi evinde misafir etmek ister. Birlikte mezarlık caddelerinden geçerek ilerlerler. Bu esnada Muğlre, kabristanda bulunan odaları fark edip "Kabristanda mı oturuyorsunuz?" diye sorar. Vicdan, kabristanda oturmaclıklannı fakat bayram ve panayırlarda kadınların gelip ölülerini yad etmek için orada kalclıklarını söyler. Ardından gürültü içinde gelen bir cenaze görürler. Muğlre hayretle "Ölülerini gürültü içinde gö-meıı nasıl bir milletsiniz?" diye tepki gösterir. Sonra cenazede dua eden fakir- \ leri, başı açık, yalın ayak dolaşıp Nebi (a.s.)'ı övücü şiirler okuyan çocukları, koku şişeleriyle buhurdanlık taşıyan bir grup insanı görürler. Zeynebl Carnii'ne vardıklarında, orada geleneksel bir kutlamaya tanık olurlar. Muğlre, insanların bu kutlamada zikirler eşliğinde sallanıp raks ettiklerine tanık olur. Dayanarnayıp Hz. Peygamber'in (s.a.)"Sizden kim bir kötülük (miinker) görürse onu eliyle değiştirsin, buna gücü yetmezse diliyle onun kötü olduğunu söylesin, buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buğzetsin!"BS hadisini söyleyip insanların üzerine yürür. Daha sonra Vicdan'a dönerek "Emr-i bi'l-nıa'ruf, nehy-i ani'l-münker ya-
. pan alimleriniz yok mu?" diye sorar.86
Makfunede çevresinde gördüğü bid'at ve ahlak dışı davranışlara çok üzü
len Muğlre b. Alkame'nin, bir hadise dayanarak tepki gösterdiği ve toplumiın ıslahından alimleri sorumlu tuttuğu görülmektedir.
84 Vecdi, el-Vecdiyı;iit, s. 170-171. 85 V ecd!, el-Vecdiyyiit, 255. Hadisin tam metni için bkz. Müslim, ''İman", 78; Ebu Davıld, "Salat",
248. 86 V ecd!, el-Vecdiyı;iit, s. 252-255.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
FERiD VECOi'NiN MAKAMELERiNDE AHLAKi VE SOSYAL KONULAR 1157
e) Eğitimin Önemi
el-Vecdiyyat'ta eğitime büyük önem atfedilmiş, ahlaki-manevi eğitim yüceltilmiştir. İkinci Vecdiyye'de konu şöyle işlenmiştir: Vicdan, bir gün arkadaşım ziyaret etmek için evinden çıkar. Yolda, yedi yaşından küçük, yalın ayak, başı açık, üzerinde yıprannuş, eski layafetleri olan bir çocuk görür. Çocuk, avucuna aldığı toprağı etrafa saçmaktadır. Vicdan, ona durmasuu söylese de çocuk, onun sözlerine kulak asmaz. Vicdan, "Utanmıyor musun?" diye sorduğunda çocuk, soğukkanlı bir şekilde "Kimden?" diye cevap verir. Vicdan, "Yoldan geçenlerden ve bu evlerde oturanlardan ... " dediğinde çocuk, "Benden utanmayqndan ben niye utanayım?" diye karşılık verir. Vicdan merakla, "Neden senden utansınlar?" diye sorunca çocuk, "Beni bu şekilde kendi halime bırakıp ihmal ettikleri için ... " diye cevap verir, Vicdan zor şartlar albnda yaşayan, bu yaştaki bir çocuğun verdiği cevaplara çok şaşırır. Onun yaşam hikayesini dinler, .topluma karşı içinde biriktirdiği kini fark eder. Ardından Allah'ın ona üs
tün bir akıl bahşetmiş olduğunu, matbu (doğuştan sahip olunan) aklıru, mesmu (sonradan tecrübe ve bilgiyle gelişen) akıl ile desteklerse harikalar yaratacağım ifade eder. Çocuk da"Akl-ı mesnıu ile desteklenmezse, akl-ı matbunun fayda vermemesinden korkuyorum.'~ diyerek Vicdan' ı onaylar ve şu beyitleri okur:87
~jf:/b•i
~~rJI~! t}.u~lj}.j
q:fu jiojı ~h tf.ia.e 8~
~~8J~ w-ss
"Aklı iki akıl gördüm; matbu ve mesmu akıl,
Matbıl akıl fayda vermez, mesmıl akıl olmayınca,
Gözün fayda vermediği gibi, güneş ışığı olmadığında ... "
Makamede, yazarın bir sokak ço~ğunu kahraman olarak seçip akl-ı
matbu ve akl-ı mesmu kavramlarından yararlanarak eğitim konusunu işlediği görülmektedir. Yukarıda geçen beyitlerin Hz. Ali'ye atfedilen şekli şöyledir:
87 Vecdi, el-Vecdiyyfit, s. 63-69. 88 Vecdi, el-Vecdiyı;fit, s. 69.
~ j tfk; if'j.j;. ~ı
tf.ia.e ~rJ 1~! ~ 8 ~j 1 • .. ~ .. .. .. .. 89 tp; ~ı ~ _;.;. j ~ı ~ _;.;. ~ ~ l4S
89 Ragıb el-İsfaharu, el-Müfredfit fi ğnribi'l-Ku r'fiıı, thk. Muhammed Seyyid Geylani, Kahire: Mustafa el-Bab! el-Halebl, 1961, s. 342; el-Maverdi, Edebıı'd-diinyfi ve'd-diıı, Beyrut: Daru İkra', 4. baskı, 1985, s. 21; Hz. Ali'ye atfedilen bu beyitler Tficii'l-'nrlıs'ta ise şöyle geçmektedir: "Akıl
Sakary.ı Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
158 1 Fatma HayrOnnisa Çil
"Akıl iki çeşittir: Matbü ve mesmu akıl,
Mesma akıl fayda vermez, matba akıl olmazsa,
Nasıl ki güneş ışığı fayda vermez, gözün ışığı olmadığında ... "
Yukarıda yer alan beyitlerden ilkinde, mesmfı akla vurgu yapılırken ikin
cisinde matbu akla vurgu yapılmaktadır. Yazarın, anlab.mı beyitlerle desteklemesi, metnin estetik gücünü arttırmıştır.
f) Erdemli Yaşam
On Dördüncü Vecdiyye'de Vicdan ve Faslı arkadaşının bir balinanın karnın
dan kurtulma serüvenleri, ardından karşılaştıkları bedevi kabilenin sade ve ahlaklı yaşamı anlatılmıştır. Bedevi kabilenin büyüğü, geçmişini ve köklerini . şöyle anlatır: "Babamız el-Hakfm b . .Akil, Seı;f b. Zuyezen et-Tebez yönetimindeki Yemen'in medenz (gelişmiş) dönemlerinde oranın siikinlerindenmiş. Hakim b. Akil; kiiiniitı incelemeıji sever, insanı kötii vasıJiara sürükleı;en, hayvani çukura düşüren, yalanı, hileı;i, iftirayı ve kan dökmeı;i alçak hedefler uğrunda kullanmaya sevk eden şeyin, lüks yaşamak, debdebe ve siis peşinde koşmak olduğuna inanmış, ilkel sadeliğe yönelmiştir." Sözlerinin devanunda şu bilgileri aktarır: el-Hakim b . .Akiı, kavmini ıslah etmek için yıllarca çalışmış fakat kavminin hayva.nl bir yaşayışa
daldığıru görünce uzaklaşmaya karar vermiştir. Hayal ettiği, insan hayatına yakışan, ahlaklı bir yaşamı tercih eden bir millet oluşturmak için bir gemi yapmış, gemiye ailesini ve hayvanlardan birer çifti alarak denizde yol almıştır.
Rüzgar, onu ve ailesini yüz günün ardından bulundukları adaya taşımıştır. Orada, güven içinde ziraatle meşgul olarak yaşam sürmüştür. İnsanın arzu ettiği mutluluğun doğru erdemler olduğuna inanarak ailesine bunun eğitimini vermiştir.9o
Makamenin devanunda, Vicdan ve Faslı arkadaşı bir kayık yapıp bedevi kabileden ayrılır. Günlerce süren deniz yolculuğunun ardından Sicilya ada
sına giden bir gemiye binip oraya giderler. Bu noktada yazar, Sicilya adasındaki aktif yaşamı betimler. Sicilya adasındaki yaşamla bedevi kabilenin yaşamlarını karşılaştırır. Sicilya adasındaki medeni yaşamı, kahramanların di
liyle eleştirir. Bu yaşamı, babanın kızını dahi tanımadığı, hayva.nl rekabet ve çılgınca çekişmelerle kirlenmiş bir hayat şeklinde değerlendirir.91
iki (çeşittir): Matbu ve mesmu (akıl)! Matbfı akıl fayda vennez, mesmıl (akıl) olmaynıca 1 Giineş ışığıımı fayda vennediği gibi, göziin ışığı olmııymca." Bkz. Zebidi, Tiicii'l-'anis min ceviihiri'l-Kdmıls,
Beyrut Daru'l-Fikr, 1994, XV, 504. 90 Vecdi, el-Vecdiyyat, s. 268-269. 91 Vecdi, el-VecdiyıJiil, s. 273.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
FE Ri D VECDi'NIN MAKAMELERINDE AHLAKi VE SOSYALKONULAR jl59
Yazann öncelikle bedevi kabilenin mutlu yaşamıru, ardından Sicilya adasındaki halkın mutsuz yaşamıru resmetmesi, medeniyetin her zaman mutluluk getirmediğini göstermek içindir. Yazara göre, sade ve erdemli bir yaşam, medeni ama mutsuz bir yaşamdan daha yücedir.
g) Akla Uygun BirYaşam
el-Vecdiyyat'ta (ideal) ınsan, maddenin esaretinden ve aşınlıklanndan kurtulmuş bir varlık olaraktasavvur edilmiştir. Bu düşünce, Albncı Vecdiyye'de ihtiyar bir adamın konuşmasına dercedilmiştir. İhtiyar adam, babn ehline göre ınsanın akli bağımsızlık tahtına kurulduğunu, bedeninin zorunlu ihtiyaçları dışında hayvani varlık sahasından uzaklaşb.ğıru, şehvaru eğilimlere kapılmayıp, kalbini bozacak şeylere yönelmeyip aklını kullanarak kemaline uygun tercihlerde bulunduğunu ifade etmiştir. "Ruhlarını görünümlerinde kaybedip, akıllan sadece elbise ve ayakkabı ile meşgul halde yürüyen, yetenekleri şehvetleri içinde kaybolmuş, hayallerine sadece hayvanı ve şeytani eğilimlerin girdiği bir kişiyi hangi dereceı;e koı;arsm?" diyerek iç dünyasına değil, sadece dış görünüme önem verip nefsarn eğilimler tarafından yönlendirilen ınsanları eleştirmiştir.92
el-Vecdiyyarta arzu ve hevesiere değil, akla uygun bir yaşam yüceltilmiştir.
On Birinci Vecdiyye'de ihtiyar bir adam ile bir çocuk arasında geçen diyalog bunu ortaya koymaktadır. Makfunede, ihtiyar bir adam bir çocuğa nasihatlerde bulunmuş, "Muhakkak akıl, insana en iyi yol gösterici; ilim, eıı doğru yoldw·. Bu prensipttm kaçarsan arzuların seni dalfiZete götürür/"93 sözleriyle aklın en iyi yol gösterici olduğunu ifade etmiştir.
h) Erdemli Şehir ideali
el-Vecdiyyat'ta yazarın Erdemli Şehir idealine ait özellikler resmedilmiştir. On Birinci Vecdiyye' de konu şu şekilde ele alınmıştır: Vicdan, çölde ihtiyar bir bedevi ve bir çocukla karşılaşır. İhtiyar bedevi Erdemli Şehir' den geldiğini, isterse devesirLin onu Erdemli Şehre götüreceğini söyler. Olağanüstü hızla yapılan yolculuğun sonunda Vicdan, Erdemli Şehre ulaşır. Orada pırıl pırıl bahçelerin, akan ırmakların. ve çimenlerle sarılı caddelerin bulunduğu bir marızarayla karşılaşu. Güzel bahçeler içinde inci berraklığında köşkler, Dini İlimler Merkezi, Kozmik Bilim Merkezi, Tıbbi İlimler Merkezi, Tarih Aliınıeri Topluluğu, Edebiyat Aliınıeri Topluluğu, Sosyoloji Aliınıeri Topluluğu, Dil Kütüphanesi, Tıp Kütüphanesi gibi sayısız ibarenin yazılı olduğu binalar görür. Yapıların. muhteşem irLşası onu büyüler.9~
92 Vecdi, el-Vecıliyyiit, s. 141-142. 93 Vecdi, el-Vecdiyyiit,,s. 212. 94 Vecdi, el-Vecdiyıjiit, s. 217-220.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
160 1 Fatma Hayrünnisa Çit
Makamenin devanunda Ebu Süleyman, Vicdan' a Erdemli Şehir hakkında bilgi verir. Yalanlardan usanmış bir millet olduklannı, akıllarnun ve kalplerinin çeliştiği, bilgilerinin ve davra:ruşlaruun ters düştüğü bir yaşama tenezzül etmediklerini, farklı sınıflardan binlerce kişi, akla hayale gelmez bir yere göç etmek üzere anlaştıklannı, şehirlerini ileri yapı ve estetik düzene göre inşa ettiklerini söyler. Kur'an ve Sünnet' e uygun bir yaş~ benimsediklerini, hakikate tutkun, kemalata vurgun olduklarını, hastalık sebeplerinden kurtulup ömfulerinin iki yüz- üç yüz seneye ulaştığuu ifade eder.9s
Makamede Ebu Süleyman'ındiliyle tasvir edilen şehir, yazarın şehir ütopyasını yansıtmaktadır. Buna göre yazar, doğanın ve teknik ilerlemenin mükemmel uyumunun yakalandığı, Kur'an ve Sünnet esaslarına uygun bir yaşamın benimsendiği, ilme ve ilmi müesseselere önem verilen, mutlu ve sağlıklı bireylerden oluşan bir şehir hayal etmiştir.
2. Sosyal Konular
a) Toplumsal Duyarlılık ve Sokak Çocuklan
İkinci Vecdiyye'de sokak çocuklan konu edilmiştir. Makamenin başında sokak çocuğu sılretinde görünen kahraman, makamenin sonunda ihtiyar bir adama dönüşerek şöyle demiştir: "Yol kenarlarında ayağınıza takılan ve bineklerinizi tökezleten bu kayıp neslin, isteklerini bugün sözle anlatamazsa, yarın davranışlarıyla sizi yarmaya hakkı vardır. Nasılhalkın ahlOki alçalışından şikayet ediyorsunuz, düzenbaz, hırsız ve katillerin sayısının artmasından yakınıyorsunuz, serserilik ve işsizlik felaketlerinin büyümesine üziilüyorsunuz şaşırıyorum. Sebeplerini ihmal edip kaynağını görmezden geldiğiniz için bu utançların yayılmasının birinci arnili olduğunuzun farkında değilsiniz. "96 İhtiyar adam, sözlerinin devanunda bir nasihatte bulunmuştur: "Yollarda dolaşan bu çocuklara, alışkın olduğunuz
üzere, yoksulluğun ve cahilliğin mahvettiği ve ömür boyu aynı şekilde kalacak bir grup olarak değil; ftrijlerin baktığı şekilde, toplumunuzun esası olarak bakınız! "97
Makamede ihtiyarın diliyle ifade edilen düşünce, sokak çocuklarına gereken özen gösterilmezse sosyal sorunların giderek büyüyeceğidir. Sokak çocuklaruun yadsınması, toplumu problemler yumağına çevirecektir.
b) Doğaya Duyarlı Olmak ve Hayvanlan Korumak
Doğaya karşı duyarlı olmak, Veeili'nin makamelerinde üzerinde durduğu önemli konular arasındadır. Yedinci Vecdiyye'de, doğadan uzaklaşan Vicdan'ın, çiçekler ve kuşlar tarafından dışlanışı konu edilmiştir. Konunun işle-
95 Veccü, el-Vecdiyıjiit, s. 222-223. 96 Veccü, el-Vecdiyyiit, s. 79. 97 Vecdi, el-Vecdiyyiit, s. 80.
Sa~.arya Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi, CIIt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
FERiD VECOT'NiN MAKAMElERiNDE AHLAKi VE SOSYAL KONUlAR 1161
nişi şöyledir: Vicdan, maddi meşgaleler içinde boğulduğunu fark edip rahatlamak. için kendini bir bahçeye atar. Sırnru açan bir çiçekle ya da sıkmosını paylaşan bir kuşla karşılaşacağıru ümit eder. Nitekim ne zaman bir bahçeye girse çiçekler ona gülümsemekte, kuşlar şarkı söylemekte, ırmaklar ona hoş geldin demekte, kurl;>ağa ve balıklar onu selamlamaktadır; oysa şimdi ruharu kuvveleri öyle zayıflamıştır ki bunların hiçbirini yaşamaz. Çok geçmeden nesrin ve yasemin çiçeklerinin konuşmasını işitir. Nesrin, "Bu zavallı ııe yapıyor?"
diye sorar. Yasemin ise "Bu züğürt mazisiııi arıyor." diye cevap verir. Vicdan onları selamlasa da bir karşılık göremez. Ardından alaycı kahkalar işitir. Dönüp bakb.ğında, dalların üzerinde hüdhüdü ( çav:uş kuşu) görür, ona da selam verir fakat ilgi göremez. Hüdhüd uçarak yüksek bir dala konar ve başka bir kuşla insanın vefasızlığı üzerine konuşmaya başlar.98
Makfunede ravi (Vicdan), maddi meşgalelerden dolayı doğadan uzaklaşrruş bir kişi olarak tasvir edilmiştir. Modem dönemde doğadan uzaklaşan pek çok insaru temsil etmektedir.
Sekizinci Vecdiyye' de Vicdan, deve sı1retin~ girerek bir hayvan kongresine katılmış, hayvanların, insanların zulmüne gösterdikleri isyana tanık olmuştur.99 Arslan, fil, kaplan, tilki, at, eşek, tavuk, kaplumbağa, kuzu, kurt, akrep, yılan vb. farklı türde çok sayıda hayvan çölde toplanrruşb.r. Güçlü pazulan, bilenmiş dişleriyle bir arslan, topluluğun arasından çıkıp yüksek bir yere kurulmuş; bütün hayvanlara toplanh gündemini duyurmuştur: "İnsanların zulmü." Arslan, insanların avlanmakta aşırıya gittiklerini söylemiştir. İnsana, ihtiyacını gidermek için karada ve denizde avianmak bir yere kadar helai kılınsa da, insanın eğlenmek maksadıyla da hayvanlan aviarnaya ve öldürmeye başladığıru açıklarruşhr. Bütün hayvanlar arslanın sözlerini onaylamış, insanın merhametsizliğinden dem vurmuştur. Ardından insanın şerrinden korunmak için çözüm aramaya başlamışlardır.ıoo
Hayvan haklarını korumak isteyen yazarın, kahramanlan hayvanlardan seçmesi çok anlamlıdır. Hayvan haklarını bizzat hayvanların dilinden dinlemek okuyucuda duyarlılık ve merhamet hisleri uyandırmaktadır. Benzer şekilde Onuncu Vecdiyye'de, kuşlar şehrine izinsiz giren Vicdan, onların mahkemesinde yargılanrruştır.ıoı Böylece, doğada dilediği gibi at koşhıracağıru sanan insanın, doğayla ilişkisine yeni bir yön vermesi gerektiği ima edilmiştir.
98 Veccü, el-Vecdiyı;iit, s. 148-150. 99 Veccü, el-Vecdiyı;i'it, s. 174-180. 100 Veccü, el-Vecdiyı;iit, s. 173-180. 101 Veccü, el-Vecdiyı;iit, s. 202-208.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, CIIt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
162 1 Faıma Hayrünnisa Çil
c) Eski ile Yeni Arasındaki İlişki
On Albncı Vecdiyye' de ihtiyarların pm ile bir delikanlının düellosuna yer verilmiştir. Uzun bir zırh giymiş ve başına demir miğfer takmış olan ihtiyann silahları; uzun bir mızrak, parlak bir kılıç, kirişli bir yay ve geniş bir kalkandır. Gencin silahlan ise keskin bir kılıç ve son model bir tabancadır. Sağında maksim tüfeği,ıo2 elinin altında elektrikli aletler ve çeşitli şekillerde araç gereç vardır. İhtiyar adam uzun bir nara atarak, "Haydi düelloya ey mağrur, küstah ve batıla meftun kişi! Süslü görüntülerinle ve güzel kabuklarmZa övünüyor, süslü yalaıılarınla beni geçmeye çalışıyorsun . Bensiz insanlığın öncüsü, benden sonra ruhların önderi olmak istiyorsun ... Yaşlılığım mı seni aldattı, sırtımdaki tecrübelerden oluşan kambur mu?" dedikten sonra şu b eyiti okur:ıo3
, ' ' l , " ı~·ıı ~·- '. 'ı;.• .. ,,. r..r-.r rr...s"JJ ~~
"Bir gün zayıflafmak için kayaya vuran (keçi) gibi, ona zarar veremedi fakat boynuzunu zayıflattı."
İhtiyar adam, okuduğu beyitte kendisini kayaya, genci de kayaya vuran, ona zarar veremeyip kendi boynuzunu zayıflatan bir keçiye benzetmiştir. İhtiyann tahrik edici sözlerinin ardından genç, "Ey fa ni ihtiyar, ben kendini beğenmiş, küstah ve batıla meftUn de"ğilim ... Oldum olası sana olan sorumluluklarımı yerine getirdim ... (Kendine has) meseleleri ve gereksinimleri olan yeni bir zamandayız ... Ruhların hükümdarlığını bana bırak!" der. Bunun üzerine ihtiyar adam, "Zamanımın geçtiğini ve önderliği sana bırakmam m daha uygun olduğunu iddia ediyorsun; benim ölümsüz ruh olduğumdan habersizsin." der ve şu beyiti okur:105
.. ~ . .... .. • s. ~ '106 .... k . .!. ~ ·' u~ ı ·~t.c;· ö.~.> 'WJI ~- ·.ı...:· .. .:.r->~- r J '~- rı.~- -r
"Gecelerin geçmesi benim yenilenmemi artırır, günlerin geçmesi de gençliğin güzelliğini ... "
İhtiyar adam, geçen zamarLın onu yokluğa taşımadığıru; bilakis her gün yenilendiğini ima ettikten sonra "İnsanlığın doğuşundan beri yönetimi ben üstlendim. Çocukluğunda ben eğittim, gençliğinde ben kontrol ettim. Ben, insanlığın hareket ettirici ruhu, yaşatan canıyıın. Sen kimsin? Nerede yetiştin? Talep ettiğin bu
102 Hiram Maxim (ö. 1916) tarabndan 1884 yılında icat edilen malcineli tüfektir. Bkz. https://tr.wikipedia.org/wiki/Hiram .... Maxim (14.03.2016).
103 Vecdi, el-Vecdiyyiit, s. 313-314. 104 Vecdi, e/-Vecdiyyiit, s. 314. Cahiliye devri şairlerinden A'şi Meymün b. Kays'a (ö. 7/629?) ait
olan bu beyit, Diviiıııı'l-A'şii'l-keblr adlı eserde şöyle geçmektedir: ( ı.o~ rJiı;>Ji-J ı.:;.;)..#~~
1.;ıı i) ~JlJ) Bkz. A'şa Meymıin b. Kays, Divaıııı'I-A'şti'l-kebir, şerh: M. Muhammed Hüse
yin, I<ahire: Mektebetii'l-Adab, [t.y.], s. 61. 105 Vecdi, el-Vecdiyyiit, s. 315. 106 Vecdi, el-Vecdiyyiit, s. 315. Abbasi devri şairlerinden Ebu Tenunam'a (ö. 231/846) ait olan bey
tin orijinali şöyledir:(...,\;..!~ r-ll'~ı f;ıZJ i~ .;.ı:iıı5' L>.lı;_;) Bkz. el-Hatib et-Tebriz!, Şerlııı Dlviiııi Ebi Temmiim, Beyrut Daru'l-I<itabi'l-Arabi, 2. baskı, 1994, s. 58.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı : 33 (Haziran 2016)
FERTD VECDT'NIN MAKAMELERiNDE AHLAKi VE SOSYAL KONULAR 1163
haklar da nedir?" diyerek gencin iktidar mücadelesinde haksız olduğuna işaret
eder. Genç, "Benim savaşımı hafife alıyorsun ihtiyar ... Benim kesin kararımı azıcık dahi tahmin etmiş olsaydın kendine acır, başını kurtarır ve bu iddialardan vazgeçerdin!" der. Bunun üzerine ihtiyar adam heyecanlarup kılıcına sarılır. Kinle tutuşan kalp le, ateş saçan gözlerle gence atılır. Genç, onun kararhlığını görünce
maksimi (makineli tüfek) alır. Bu esnada genç bir adam meydana koşarak düelloyu durdurmak ister. ihtiyara dönerek, "İhtiyar, bu senin çocuğun, senden bir parçadır ... Onu koruman, kendi varlığını korumandır. Onun hilafetini kabul etmen, kendi sonsuzluğunu onaylamandır!" der. Ardından gence dönerek, "Neden babanla savaşıp onun helakını gözlüyorsun? Sen hala olgunlaşmamış bir meyve, açmamış bir çiçeksin!" der. Ardından orada bulunan herkese eskinin inkar edilmez
bir üstünlüğü, yeninin de etkili bir yeri, bahse değer bir önemi olduğunu haykınr. Eskide köklerimizin, geleneklerimizin, dillerimizin ve hayaıJ.erimizin olduğunu, eskiyi unutursak zihnimizde bugünü geçmişe bağlayan bir bağın kalmayacağını, eski ile yeninin baba ve oğul gibi olduğunu ifade eder.ıo7
Makamedeki genç adamla ihtiyann düellosu, eskinin ve yeninin mücadelesini resmetmektedir. Yazarın makfunede düellonun durmasını dilemesi, bu
mücadelenin çözümlenmesini istediğini göstermektedir. Yazar, aslında,
maztsini yok sayan ve kendisini geçmişinden soyutlayan kişileri kınamaktadır. Bunu yaparken, gencin ve ihtiyann sahip olduğu silahlan tasvir etmiş, ifadelerini beyitlerle süslemiştir.
d) Medeniyet
el-Vecdiyyat'ta medeniyetin, maddi kazanımlardan ibaret görülmesi eleştirilmiştir. On Birinci Vecdiyye'de medeniyetin kılık kıyafet, oturma-kalkma ve
konuşma şekillerinden ibaret olmadığı bir bedevinin diliyle anlatılmıştır. Bir toplumda ahlaki açıdan çöküş varsa, yüksek binaların, ışıklı caddelerin, ileri teknolojideki araçların değersiz olacağı ifade edilerek medeniyetin manevi yönüne önem atfedilmiştir.ıos On Dördüncü Vecdiyye'de, ahlaki ve manevi
değerler bakımından üstün özellikler taşıyan bedevi bir topluluk ile medeni
yetin göz alıcı renklerini kazanmış fakat gerçek mutluluğu yitirmiş bir topluluktan bahsedilmiştir. Süslü görüntülerin ardındaki ızdırap şöyle anlatılmıştır: "Medeniyet emarelerinin göz alıcı olduğunu, süsleme izlerinin aşikar olduğunu gördük fakat rahatlık ve huzur esintisi hissetmedik. Sanki bu işaretler insanların kanları ve canları üzerine kurulmuştur."ıo9 Ayru Vecdiyye'de makfune kahramanla
rından olan Faslı adamın tanık olduğu yaşamlar bir şiirle anlatılmıştır: no
107 Veccü, el-Vecdiyyiit, s. 317- 320. 108 Veccü, el-Vecdiyylit, s. 215-216. 109 Veccü, el-Vecdiyı;iit, s. 273. 110 Veccü, el-Vecdiyyiit, s. 277-278. Bu şiir, Muhammed Ferid Veecil'nin kendisine aittir.
Sakarya Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
164 1 Fatma HayrOnnisa Çll
. ı.tJ...Jı· .j lJ...Jı ~ r. J ~ ••
~ıi...Jij !.JL1;jlj
q-Lit ~: ~ ~ -r-~ .. ~J _;,\S:Jı~~
~~~~~fo." Jillılj ~j=:llj
-!"f LiJ ı_, .j)I.A.iı J
·l::.Sdı j .b ı -!ıı. -t-. ~ - .),r.,
~ı.;iaıı j _;;. ili ~j 1ırıı~ı~.)i
.w.ı-Jı ~;ıi.. 1 ,! ~ ~ fi'ı.Ji .:...~ 8_;;...
•. L:. .illı ı ıs. J;..iı ~ ~ 1.!'-
~ı).ı.; ~;ıı ~~ ı;. ~U.Wı de. ~ - ~--- 1-
:JÜO 25- .:ı ı~ ~lj
~ıj ~1 rJ ı.. .;.;.J) ö ·ı.i:iı ~ .. ı.. ...:..:....;. -!J . 0:! .J
ai .;3 ı.. .:....yj ~~~~4.}-j
... $ , • "'t ..ü .;.ını ı..u. .; ~ !f.. • •.
t?ı:ıl <i- ö)lA.!.ll ı ;ı;
~ı).Jı -:?-'1ıı ~li ı; ~ı.illı <-?~1 ~~ı_,
. ~:iı.. cJ~ ı::iı·'. ~.r-; . Y'J
rj .A i>~ı ~~ <?~' j.;.ıı ~ j ı..o.!lı.:.o..~Jı.::;j
4 Ç.-'51~ ~:}.)i > :< h..::.lıı ~ ~.ı'ı.r- •
~ J_;i .i..!jij !ı~
1# jli ~>lA.!.! ı <Ş lı lU
"Korkulan, tehlikeleri dolandım; şairin getirmediklerini getirdim.
Bedevlliği, medeniyeti ve görüntüleri topladım.
Gördüğüm şe:ı;i söylesem, onu kayda değmez addederler.
Bütün bunlardan çıkardığım hakikat özetle;
Bu insanlan büyülemiş, büyücülerin aldatmalan.
Mutluluğu şık olmakta sanıyorlar, zerafet ve gösteriş te,
Yüksek katlar, köşkler ve saraylar inşa etmekte,
Lezzet artıklannın selinde, günahlara bulaşmakta,
Kabukla biiyiilenip, görüntüler etrafında durmakta.
Oysa mutluluk; perdeleri, örtüleri geçmendir.
Uğrunda acılar çekilen sım almandır.
Geçici arzuların mahrum kıldığı anlamına erişmendir.
Kadri yüce olan Hakk'ın apaçık olduğu yere, ruhunla yükselmendir.
Orada faziletler tertemiz, göz alıcı kıyajetleriyle ıştldar.
Orada,.hakikati ariJane bilen kişinin sözünü söyle!
Mutluluk budur, onu iste! Kazanabilirsen onu kazan!"
lll Vecdl, el-Vecdiyyfit, s. 277-278.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat Fa kilitesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
FERiD VECDi'NiN MAKAMELERINDE AHLAKi VE SOSYAL KONULAR 1165
Şiirde bedevi ve medeni yaşarnlara taruklık edilmiş, medeniyetin mutluluk sannsına dikkat çekilmiştir. Medeniyetin her zaman mutluluğu getirmediği, gerçek mutluluğun ruharn eğilimlerde saklı olduğu ifade edilmiştir.
e) Kadınların Çalışma Hayabna Katılınasının Sakıncalan
Yazar, kadınların çalışma hayatına girmesine karşıdır. m Bu düşüncelerini elVecdiyyarın On Beşinci Vecdiyye'sinde görmekteyiz. Makamede dört arkadaş, bir ağacın altında kadın mevzuunu konuşmaktadır. Birbirlerine evlilik konusundaki düşüncelerini, nasıl bir kişiyle evlenmek istediklerini sorarlar. En büyü.İ<leri, "Bilgi ve kültür açısından bana uygun olmayan Mısırlı bir bayanla evlenmem imkansızdır." dedikten sonra hukukçu bir bayanla evlenmek istediğini söyler. ·İkinci adam, hpçı bir haru.mla evlenip ilmi hayatında eşinin kendisine ortak olmasını istediğini söyler. Üçüncü adam, siyasetçi bir kadınla evlenmek istediğini ifade eder. Dördüncü adam ise bilgili, edepli bir haru.mla evlenmek istediğini söyler. Eşinden maddi bir beklentisinin olmadığını, temiz aile kızı olmasının yeterli olduğunu ifade eder. Dört arkadaş, dört yıl sonra yeniden aynı ağacın altında buluşmak üzere anlaşıp ayrılırlar. Dört yıl geçince aynı gün yeniden buluşup geçen zaman diliminde yaşadıklarını anlamlar. En büyükleri, Paris'te tanışhğı hukukçu .bir bayanla evlendiğini ama eşiyle arzu ettiği yaşama kavuşamadığıru ifade edip yaşadığı olumsuz tecrübeleri aktarır. Bekarlığın, içinde yaşadığı durumdan daha iyi olduğunu itiraf eder. İkinci adam, doktor bir hanımla evlendiğini fakat eve dair haziara ve hayal ettiği şefkat ve sevecenliğe erişemediğini açıklar. Üçüncü adam, siyasetçi bir kadınla evlendiğini fakat büyük zorluk ve problemlerle.yüzleştiğini ortaya koyar. Dördüncü adam ise kendi ailesine eğitim ve konum bakımından uygun Mısırlı bir ailenin ev hanımı olan kızıyla evlendiğini, hayalini kurduğu hayata da eriştiğini anlahr. Arkadaşları, dördüncü adama imrenirler ve gerçeği görmektenonlan alıkoyan, iradelerine hakim olan ve onları adeta büyüleyen fitneyi fark ederler. m
Yazar, döneminde tarhşılan "kadının çalışma hayalına kahlması" hususundaki görüşlerini, makame kahramanlarının diliyle anlatnuşhr. Neden çalışan bir hanımla evlenen üç adam mutsuz bir yaşamla, dördüncü adam ise mutlu bir yaşamla nitelenmiştir? Bu sorunun cevabını Vecdi'nin kadın mevzuundaki görüşlerinde bulmaktayız. Vecdi, kadının asli vazifesinin çocuğun bakım ve terbiyesi olduğunu düşünmüş, onları bu vazifeden uzaklaşman sebeplerinizale edilmesini ya da sınırlandırılmasını uygun görmüştür. 114
112 Bkz. Muhammed Ferid Vecdi, Miislümmı Kııdını, tre. Mehmed Akif Ersoy, yayma hazırlayan: Muhammed Yetim, İstanbul: Erkam Yaymlan, 2013, s. 178.
113 Vecdi, el-Vecdiyylit, s. 285-306. 114 Vecdi, Miisliimnıı Kııdını, s. 35, 41.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
166 1 Fatma Hayrünnisa Çil
f) Val<tin Değeri
Vaktin değerini anlatan Altıncı Vecdiyye' de konunun işlenişi şöyledir: Bir kafede, vaktin değerinden habersiz, zamanuu boşa harcayan bir grup genç, yaşı yetmişe yaklaşouş, ak sakallı, kımuzı sanklı, kalbinin temizliği ve çocuksu masumiyeti yüzünden okunan bir adamla alay eder. Bunun üzerine yaşlı adam şunlan söyler: "Oğulçuklarım, bende sizi güldüren şey nedir, babalarınızda da olan ak sakıılım mı? Sizden hiçbir şey istemediğim halde muhtaç görünümüm mü? Atalarınızın da kıyafeti olan doğulu kıyafetim mi? Cehalet zannı uyandıran halim mi?" "Ben bu meTeanlara -söylediğiniz gibi- vakit öldürmek ya da rahatlamak için değil; insaniann saatlerinin nasıl kııybolduğunu, gençliklerinin nasıl zô.yi olduğunu, şereflerinin nasıl alçaldığını, ahlô.klarının nasıl bozulduğunu, kalplerinin hangi durumda öldüğünü görmek için geliyorum. Diriler, vaktin altından olduğunu söylerler; size göre vakit topraktandır. Arifler nezdinde toprak da bir d~ğere sahiptir, aynca çalışanlann üzerinde hakkı vardır. "115
Makamede, vaktin değeri yaşlı bir adanun diliyle ifade edilmiş, gençlere vakitlerini iyi değerlendirmeleri gerektiği mesajı verilmiştir. A ynca yaşlı adamın görünümüyle ilgili betimlemeler yapılmış, "kalbinin temizliği ve çocuksu masumiyeti yüzünden okunan" ibaresi kullanılarak okuyucunun zihninde yaşlı adamla ilgili olumlu bir imaj çizilmek istenmiştir.
g) Sıkıntıların Ardından Gelen Ferahlık
Altıncı Vecdiyye'de Vicdan, ihtiyar bir adanun sözlerinden etkilenir ve onunla vakit geçirmek ister. Birlikte şahane köşklerin arasından geçerek ilerlerler. Tarihi bir surdan geçip bambaşka bir beldeye girerler. Vicdan, ihtiyara nerede olduklarını sorduğunda Cezayir'in Tilimsan şehrinde olduklarını öğrenir. On dakika önce Mısır'ın Şobra bölgesinde iken on dakika içinde Cezayir'in Tilimsan şehrine gelmeleri inarulacak gibi değildir. Vicdan, geriye nasıl döneceklerini sorduğunda, ihtiyar adam Vicdan' a yürümesi gerektiğini söyleyip gözden kaybolur. Vicdan, memleketinden mesafelerce uzakta, yanında yeterli parası olmaksızın yapayalruz kalır. Bu durum onda büyük bir umutsuzluk yara br. Neden sonra bir işçi ona Şobra' da olduklarını söyler. Bütün bunlar ihtiyarın ona oynadığı bir oyun olmalıdır. Çok geçmeden ihtiyar adam, bir bahçenin içinde billbill sılretinde görünüp güzel şeylere ulaşmak için birtakım sıkıntılara katlanmak gerektiğini söyler.n6
115 Vecdi, el-Vecdiyyiit, s. 130, 135-136. 116 Vecdi, el-Vecdiyyiit, s. 138-147.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
FERiD VECDi'NiN MAKAMELERINDE AHLAKi VE SOSYAL KONULAR 1167
On Yedinci Vecdiyye'de zorlukların ve sı.kınbların ardından gelen ferahIığa dikkat çekilerek, güzel sonuçlara ulaşmak için birtakım zorluklara katlanmak gerektiği Ebü't-Tayyib el-Mütenebbi'ye (ö. 354/965) ait bir beyitle ifade edilmiştir:
• ~ ; • ... , • "' , ~ 1 117 ı.:..=ıı '1: ~~ <> ~ ..1! -y - ~- JI.WI.!lJ·~ı.:ı .uq-- .t. 0'! - J . J .. J - J ~ J --!'
"Yüceliğe kolayca erişmek istiyorsunuz; baldan önce annın sokması gerekir!"
Görüldüğü üzere makamede en zor zamanlarda dahi umudumuzu kaybetmememiz gerektiği, güzel sonuçlara ulaşmak için birtakım zorluklara katlanmamız gerektiği gösterilmiştir.
Sonuç
20. yüzyılın önemli düşünce adamlarından birisi olan Muhammed Ferid Vecdi, makamelerinde ahlaki ve sosyal muhtevayı öne çıkamuşb.r. Ahiakın önemi, insarun ahlaki yapısı ve tekarnili kabiliyeti üzerinde durmuş, toplumda muteber olan bazı değerleri sorgulamışb.r. Eğitimin önemini vurgulamış, ahlaki ve manevi eğitimi yüceltmiş, §limlerin sosyal sorumluluklarına temas etmiştir. Erdemli şehir idealirü resmetmiş, bu bağlamda doğa ve teknik ilerlemenin uyumunu, ilim ve din ilişkisinin selametini arzuladığını göstermiştir. Arzu ve hevesiere uymakta mutedil olmayı salık vermiş, akla uygun bir yaşamı güzel göstermiştir.
Yazar, makamelerinde sosyal konulan da ele almış, bu bağlamda toplumsal duyarlılığa teşvik etmiş, sokak çocuklarına önem verilmesi gerektiğini vurgulamışb.r. Doğaya karşı duyarsız tutum ve davranışlan kınamış, hayvanlan korumak gerektiği üzerinde durmuştur. Genç-yaşlı, eski-yeni çabşmasuu çözümlerneye çalışmış, eski ve yeni arasındaki bağın koparılmaması gerektiğini vurgulamışb.r. Medeniyetin maddi ve manevi kazanımları birlikte getirmesi gerektiği üzerinde durmuştur. Kadınların çalışma hayabna kablmalannın doğurabileceği sakıncaları göstermek istemiştir. Vaktin değerini, çalışmanın önemini vurgulamış, sı.kınbların ardından gelen ferahlığa işaret ederek zorluklar karşısında ümidimizi kaybetmemeye teşvik etmiştir.
Yazar, ahlaki ve sosyal meselelere dair yaklaşımlarını edebi bir üslupla ortaya koymuştur. Diyalogların ve hikayeleştirilen olayların ardındaki gaye, birey ve toplum ahlakuun geliştirilmesidir. Hayal gücü, gerçeği resmebnek ve ideal olanı göstermek üzere kullanılmış, üslfıbun gücü altında mananın kayboimamasma özen gösterilmiştir. Vecdi'nin makameleri, edebiyat ve ahlak arasında sıkı bir ilişki kurularak edebiyata ahlaki bir misyon yüklendiğini
117 Vecdl, el-Vecdiyı;lit, s. 225. el-Mütenebbi'n.in Divan' mda yer alan beytin ilk mısrası şu şekilde geçmektedir: "Yüceliğe kolayca kavuşmak istiyorsunuz!" (~j .,JlMlı il~ iıJi.J) Bkz. el-Müte
nebbl, Divôım'l-Miitenebbl, Beyrut: Daru Beyrut, 1983, s. 518.
Sakarya Üniversitesi Ilahiyat FakCiltesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
168 1 Fatma Hayrünnisa Çil
göstermektedir. Makameler, ahiili ve sosyal içerikleri ile yazıldıklan dönemin sosyal meselelerini yansıtmakta, aynca toplum ahlakını geliştirmeye ve sosyal hayatın problemlerini çözümlerneye katkı sağlamaktadır.
Kaynakça
Abbud, Manın, Edebü'l-'arab, Beyrut: Dfuii's-Sekafe, 1960. Abdu'l-aJ., Muhammed Yunus, Fi'n-nesri'l-'arabi: Kazaya ve fonun ve nusus, Cize: eş-Şe
riketü'l-Mısriyyeti'l-Aıemiyye, 1996. Akyeampong, Emmanuel K. v.dğr., Dietionani of African Biograplıy, Newyork: Oxford
University Press, 2012. A'şa, Meymı1n b. Kays, Dlvaııu'l-A'şa'C-kebir, şerh: M. Muhammed Hüseyin, Kahire:
Mektebetü'l-Adab, (t.y.]. Aşık, Nevzat, "Hicri IV. Asırdan Sonra Makamat Yazanlar'', Dokuz Eylül Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1985, sayı: 2, s. 55-74. ------' "Bediüzzaman el-Hemedaru", DİA, Arıkara, 1992, V, 328-329. Ayyıldız, Erol, "Makame", DİA, Ankara, 2003, XXVII, 417-419. Brockelmann, C., "Makame", İA, Ankara, 1987,4. baskı, VII, 198. Cum'a, Gaıib, ''Muhammed Ferid Vecdi", Mecelletii'l-Edebi'l-İslfimiyye, 1987, sayı: 7, s.
50-51. el-Cündi, Enver, Muhammed Ferid Vecdi, Kahire: el-Hey'etü'l-Mısriyyetü'l-Amme li'l
Kitab, 1974. Çağmar, M. Edip, "ez-Zemahşerive 'el-Makamat' Adlı Eseri", Dicle Üniversitesi İlalıiyat
Fakültesi Dergisi, c. IV, sayı: 1, 2002, s. 77-98. Dayf, Şevki, el-Makame, Kahire: Daru'l-Maaru, 6. baskı, 1954. Er, Rahmi, Bediu'z-zamarı el-Hemedmılve Makameleri, İstanbul: MEB Yayınları, 1994. Geyin, Sema, Son Devir Miifessirlerinden Muhammed Ferid Vecdi'nin Tefsir Görüşleri, (Ya-
yımlanmamış Doktora Tezi), Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Eİlstitüsü, Bursa 2011.
Gülle, Sıtkı, el-Hariri Hayatı, Arap Dil ve Edebiyatma Dair Çalışmaları, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul1995.
Haciri, Muhammed Taha, Muhammed Ferid Vecdi: hayatu/w ve asnruhu, Kahire: el-Mat-baatü'l-Fenniyyeti'l-Hadis, 1970.
el-Hariri, Makdmntu'l-Hartrl, Beyrut: Dfuu'l-Minhac, 2014. Hariri, Makamat, çev. Sabri Sevsevil, İstanbul: Kabala Yayınalık, 2012. el-İsfaharu, Ragıb, el-Müfredat fi ğaribi'l-Kur'nıı, thk. Muhammed Seyyid Geylaru, Ka
hire: Mustafa el-Babt el- Halebl, 1961. Karaca, Ahmet Cevdet, Arap Edebiyatında Maknme ve Bazı Makamnt Örnekleri, (Yayım
lanmamış Yüksek Lisans Tezi), Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa2005.
Korkmaz, Bülent, Edebi-Tıbbi Makameleri Işığında Sııyııti ve Makame Sanatına Kııtkıları, (Y ayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Arıkara Üniversitesi SosyalBilimler Enstitüsü, Arıkara 2011.
Kurzman, Charles, Modernist Islam, United States of America: Oxford University Press, 2002.
el-Mahyavi, Abdulhasen Hudayr Ubeyd, el-Hurufu'n-nediyıjat fi rihtlbi'l-Vecdiyıjat, Bağdat: Mektebetu Mısr Daru'l-Murteda, 2008.
Sakarya Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)
FERTD VECDT'NiN MAKAMELERiNDE AHLAKi VE SOSYAL KONULAR i 169
el-Maverdi, Ed ebu' d-dünya ve' d din, 4. baskı, Beyrut Daru İkra', 1985. Muradi, Muhammed Hadi, "Fennu'l-makamat, en-neş'etü ve't-tetavvuru", et
Turlisu'l-Edebf, 1388, sayı: 4, s. 123-134. el-Mütenebbi, Dlvtinu'l-Mütenebbl, Beyrut: Dam Beyrut, 1983. Serkls, Yusuf İl yan, Mu'cemü'l-matbiititi'l-'arabiyye ve'l-muarrebe, Kahire: Matbaatu Ser
kis, 1928. Soysald.ı, H. Mehmet, Muhammed Ferid Vecdi ve el-Mushafu'l-Müfesser İsimli Eserinin
Tahlili, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri 1990.
----J "Muhammed Ferid Vecdi, Tefsiri ve Tefsirdeki Metodu", Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1999, sayı: 4, s. 1-30.
Şev.ki, Ahmed, eş-Şevkiyylit, Beyrut Daru'l-Avde, c. 1,1988. et-Tebrizi, el-Hatib, Şerhu Dlvliıı-i Ebi Temmtim, 2. baskı, Beyrut: Daru'l-Kitabi'l-Arabi,
1994. Turgay, Nurettin, Arap Edebiyahnda Kısa Hikayecilik, İzmir: Tibyan Yayıncılık, 2015. Vecdi, Muhammed Ferid, Dti'iretü ma'lirifi'l-ktımi'l-'işrfn, Beyrut: Daru'l-Marue, 1971. ----J el-İslam dinü'l-hidaye ve'l-ısla:h, Kahire: Daru'l-HilaJ, 1962. ----Jel-İs/tim fi 'asri'l-'ilm, Kahire: Matbaatü'l-Muahhid, 1932. ----J Keıızii'l-'ulılm ve'l-luga, Kahire: Matbaatü'l-Vaiz, 1905.
----J Miisliiman Kadını, çev. Mehmed Akif Ersoy, yayına hazırlayan: Muhammed Yetim, İstanbul: Erkarn Yayınları, 2013.
----J Nakdü kittib fi'ş-şi'ri'l-clihill, Kahire: Dairetü Maaru, 1926. . ----J Safvetü'l-'irfan fi tefsiri'l-Kur'an, Kahire: Mataibü'ş-Şa'b, 1903. ----J Tatblku'd-diyaneti'l-İslamiyye ala nevfunlsi'l-medeniyye, İstanbul: Matba-
atü'l-Osmaniye, 1316 H. ----J el-Vecdiyylit, Kahire: Matbaatü Da'iretü Ma'arifi'l-Karni'l-'İşrin, 1928. ----J el-Vecdiyylit: Maklimlitu Muhammed Ferfd Vecdi, thk. Abdiliaziz Şeref, Muham-
med Abdülmün'im Hafaci, Beyrut: Daru'l-Kitabi'l-Lübnani, 1982.
Üveys, Abdülhalim, "Muhammed Ferid Vecdi", Edvtiii'ş-Şeria, Riyad: Külliyyetü'ş-Şeria, 1397 H., s. 451-487.
Yavuz, Yusuf Şevki, "Muhammed Ferid Vecdi", DİA, Ankara, 1995, XII, 393-395. Yaramış, Ahmet, "Mısır'da İngiliz Sömürgecilik Anlayışı: Cromer örneği", Afyon Ko
catepe Üniversitesi SoSljal Bilimler Dergisi, Aralık 2007, cilt: IX, sayı: 2, s. 121-130'. Zebidi, Tlicii'l-'ariis min cevlihiri'l-Kiimus, Beyrut: Daru'l-Fikr, 1994.
http s:/ /tr. wikipedia.org/wiki/Hiram Maxim (13.03.2016).
Sakarya Oniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 33 (Haziran 2016)