m.yunus.hacettepe.edu.tr/~facun/cumhuriyet_doneminde_bilim.pdfninda cumhuriyetin ilk dönemlerinde...

10
Çerçeve Yazi X: Cumhuriyet Döneminde Bilim ve Teknolojinin Gelisimi (1923-2003) DOç. Dr Fatma Acun . Osmanli Mirasi Eski çaglardaki "dene,ine yaniimaya" dayali bilgiden, 19. yüzyildaki "gözlem ve denaye" dayali modem bilime geçilmesi, yüzyillar alan bir süreçte gerçeklesmistir. Bilim tarihçlleri modern bilimin dogusunu, 1450-1600 yillari arasini kapsayan Röne- sans ile baslatir. Bu dönem Avrupa'da, inançlariyla, felsefesiyle, kurumlariyla Orta- çagin sona erdigi, modemite öncesi dönemdir. Matbaanin Icadi (1450), Amerika'nin kesfl (1492) ve diger cografi kesifler ile baslayan ve evrenin ve dünyanin isleyisi ile Ilgili biiim adamlarinca yeni görüslerin ortaya atilmasi ile devam eden Rönesans döneminde, yeni arastirma metodlari bulunarak, ilerideki bilimsel gelismelere zeinin hazirlanmistir. Reform hareketlerinin (17.yy) ardindan Aydinlanina dönemini (18. yy.) geçiren Avrupa'da, bilimsel bilginin giderek artan oranda teknolojiye uygulan- masl.Sanayi InkHabl (1750-1900) döneminde gerçeklesmistir. 19. yüzyilin en belir~ gln özelligi, bilimsel bilgi Ile teknolojinin birbirine çok yakinlasmasi ve bilimsel bilgi birikiminin, insanin Ihtiyaçlarini karsilamasi amaciyla teknolojinin hizmetine verilmis olmasidir. Bu suretle, teknolojik gelismeler hizla insan hayatini degistirmeye ve dünyada yeni ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi olusur;nlara yol açmistir. Yine bu yüzyilda, bilim ve felsefe kesin sinirlarla birbirinden ayrilmis, bilimde uzmanlasma- nin baslamasiyla yeni biiim dallari ortaya çikmis ve bilgi üretim hizi öncekilerle kiyaslanamayacak boyutlara ulasmistir. Bu yüzyilin diger bir özelligi de, biyolojideki evrim kurami gibi, genis çapli bilimsel teorilerin ortaya atilmasidir. Birbiti ardina gerçeklesen bilimsel kesifler ve teknolojik gelismeler neticesinde, Insanin biiime olan tutkusu giderek artmis"ve 20. yOzyil ortalarina kadar devam eden bu tutku, nükleer savas tehlikesi nedeniyle makul sinirlara çekilmistir.607 Yukarida özetlenen, 15-17. yüzyillar arasindaki gelismeler Avrupa'yi 18. yüzyil- da Aydinlanma Dörienl'ne götürür ~e modern biiimin dogusunu hazirlarken, Osmanli Imparatorlugu farkli bir gelisme çizgisi takip e~lstlr. Osmanli bilimsel düsünce ve kurumlari Selçuklu geleneginin devamidir. Ilk bilim ve egitim kurumu olan Osmanli medreseleri, Selçuklu medrese gelenegi üzerine kurulmustur. Bu kurumlarda yapi- lan egitim agirlikli olarak nakli biiimlerln (dini iiimler) ögretimine dayalidir ve devletin ihtiyaci olan bürokrat kadrolarinin yetistirilmesin! hedeflemistir. Akil biiimler (pozitif bilimler) alaninda All Kuscu, Taküyyiddln, Molla Lü~i, Plri Rels, ve Katlp Çelebi gibi önemli sahsiyetler yetismis olmasina ragmen, pozitif bilim gelenegi sürekli ve istik- rarli olamamistir. Osmanli bilim adamlari (ulema), Avrupa'da Rönesansla baslayan, modern biiimln dogusunu hazirlayan gelismelerden haberdar olmamislardir. Bu 607 19 ve 20 yüzyillarda Bati'da vei:prkiye'deki bilimsel gelismelerin karsilastirmasi Için bkz. Sevim Tekeli ve digerleri, Bilim Tarihi, Ankara 1997, s. 142-187. 352 yüzden, bilimsel alapda Avrupa ile Osmanl! arasirida ortaya çikan fark, zaman ilerledikçe uçurum haline dönüsmüstür. . Qsmanlilarin Avrupa'nin bilimi ile Ilk temaslari 18. .yüzyilin baslarina rastlar~ Bi- lindi!)! üzere, bu temas, Avrupa karsisinda askeri yenilgii'erln giderek artmasi netice- sinde, askeri alanda yeni usullerin benimsenmeEli ile gerçeklesmistir. 18. yüzyil baslarinda Avrupali!!!r araciligiy!a yürütülen, Avrupa'nin bilim ve ~eknolojisini Os- manliya aktarma isi, yüzyilin sonunda çesitli okullarin açilmasina dönüsmüstqr. Ilk i t~rnaslarin ardindan, ilk ciddi girisimler, Tanzimat (1839) ile baslayan yenlesme çabalariyla gerçel<lestirilmistir: 19. yüzyilin ortalarina kadar yalnizca askeri okullar açilirken, bu tarihtim iti\>ar,~n,tip, ziraat, madencl!ik gibi ~,vil okull~r açilmistir. Avru- pa'dakil~re barizer bir üniversitenin açilis! ise, birkaç basarisiz girisimden sonra, ancak, 1900 yilinda Darülfünun ile gerçe!destirilmistir. Sanayilesmenin öneminin ve, ekonomik gelisrnenin ve siya~, güc9n sanayilesmeye bagli oidugunun aiilasilmasiy- la ~i~lkte, b,azi fabrikalarin kurulmasina girisiimistir. Ancak, bunlarin çOgunun devlet eliyle kurulmasi ve a$,kerl ihtiyaçlara yönelik olmasi nedeniyle fazla gelisme kayde- dememistir. Bu fa~rikalarda çalisacak teknik elemanlarin Avrupa'dan getirtilmesi, yerli eleman yetistirilmesi yoi,.ina gidllmemesl de, basarisizliga katkida bulunmustur. O~rnarili sanayisinin düzeyinin, teknik ögretimi zorlayacak düzeye ulasmamasi da, sanayinin iç dinamiklere dayali olarak gelismesini engelleyen bir baska faktörü i q!!Jstu!T"\JStur.19. yüzyilda q~m!inli Imparatorlugu aydinlari ve devle~ adamlari, i Avrupa'daki bilimsel gelismelere .ve bilimsel düsüncelere açik Ve kabullenlcidir. Bilime ilgi rieticesincle çesitli bilimsel topluluklar (Besiktas Cemiy~t-Illmiyesi, Encü- men-i Dariis, Cemiyet-I IImiye-i Osmaniye) kurl!lmustur. Bu girisimlerir beklenen basariya ulasamamasinir nedenlert Ç~sitlidlr: Öncelikle, modern bilimsel egjtim, önce yüksekokullarda denenmistir. Yüksek ögrenimin ortaögrenim üzerine temel- lendigl gE!rçegi, anca~ 19. yüzyilin ortalariiidan sq'lra anlaslltTIls ve .~u tari~ten sonra ortaögretim kurumlari açilmaya baslanmistir. Açilan okullarda altyapi eksik durunidadir; okullar geçici bina!arda açll!1J,!sveya sik sik yer deglstlqpistir. Labora- tuar Imkanlari yetersizdir. Yeni açilan okullarda çok sayida yabanci hoca Isti~dam I edilmistir. Okullarda, hocalara göre, Fra,[1slz veya Alman-Avusturya ekolleri ve yabanci dille egitim hakim oimustur Yerli hocalarin yetistirilmesine gereken önem verilmemistir. Egitirp amaclY!ii çesitli Avrupa ülkelerire öOrenci gönderilmistir. Bun- la[in çogynlugu dönüslerinde idari görevaldiklari için, geregince istifade edileme- m. . ' BütOn bu, gelisirieler neticesinde, bazi temel bilim alanlarinda okul kurulamamis ve egitim sistemi sürekli degismelere maruz kalmistir. Devlet adamlarinin siyasi tercitileriii~ de paralelolarak, egitimde etkili olan Fransiz tesiri, 19. yüzyilin s~nuna dogru yerini Alman tesirine birakmistir. 19. yüzyilga ve 20. yü~yil baslarinda çesitli o~uiiar açi!mE\~lna ragmen, bilim alaninda qzgün çalismalar nadiren ortaya konul- mustur. Avrupa bilimi genellikle Fransizca'dan tercüm'e edilen kitaplardan ve geri- den takip edilmis, neticede "tercüme bilim" ortaya çikmistir. Avrupa'dan getirilen hocalar ve Avrupa'ya gönderilen talebeler, bu tercüme bilimi asamamistir.608 608 El1)re Dölen, ''Tanzimaftan Cumhuriyet'e Bilim", Tanzimaftan Cumhuriyet'e Türkiye Ansiklopedisi, Cilt 1, s.154-160. 353

Upload: others

Post on 30-Jul-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: m.yunus.hacettepe.edu.tr/~facun/Cumhuriyet_doneminde_bilim.pdfninda Cumhuriyetin ilk dönemlerinde girisimlerde bululmustur. Seker Fabrikasi (1926) Sümerbank (1933), Karabük Demir

ÇerçeveYazi X: Cumhuriyet Döneminde Bilim ve Teknolojinin Gelisimi(1923-2003)

DOç. Dr Fatma Acun

. Osmanli Mirasi

Eski çaglardaki "dene,ine yaniimaya" dayali bilgiden, 19. yüzyildaki "gözlem vedenaye" dayali modem bilime geçilmesi, yüzyillar alan bir süreçte gerçeklesmistir.Bilim tarihçlleri modern bilimin dogusunu, 1450-1600 yillari arasini kapsayan Röne-sans ile baslatir. Bu dönem Avrupa'da, inançlariyla, felsefesiyle, kurumlariyla Orta-çagin sona erdigi, modemite öncesi dönemdir. Matbaanin Icadi (1450), Amerika'ninkesfl (1492) ve diger cografi kesifler ile baslayan ve evrenin ve dünyanin isleyisi ileIlgili biiim adamlarinca yeni görüslerin ortaya atilmasi ile devam eden Rönesansdöneminde, yeni arastirma metodlari bulunarak, ilerideki bilimsel gelismelere zeininhazirlanmistir. Reform hareketlerinin (17.yy) ardindan Aydinlanina dönemini (18.yy.) geçiren Avrupa'da, bilimsel bilginin giderek artan oranda teknolojiye uygulan-masl.Sanayi InkHabl (1750-1900) döneminde gerçeklesmistir. 19. yüzyilin en belir~gln özelligi, bilimsel bilgi Ile teknolojinin birbirine çok yakinlasmasi ve bilimsel bilgibirikiminin, insanin Ihtiyaçlarini karsilamasi amaciyla teknolojinin hizmetine verilmisolmasidir. Bu suretle, teknolojik gelismeler hizla insan hayatini degistirmeye vedünyada yeni ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi olusur;nlara yol açmistir. Yine buyüzyilda, bilim ve felsefe kesin sinirlarla birbirinden ayrilmis, bilimde uzmanlasma-nin baslamasiyla yeni biiim dallari ortaya çikmis ve bilgi üretim hizi öncekilerlekiyaslanamayacak boyutlara ulasmistir. Bu yüzyilin diger bir özelligi de, biyolojidekievrim kurami gibi, genis çapli bilimsel teorilerin ortaya atilmasidir. Birbiti ardinagerçeklesen bilimsel kesifler ve teknolojik gelismeler neticesinde, Insanin biiimeolan tutkusu giderek artmis"ve 20. yOzyil ortalarina kadar devam eden bu tutku,nükleer savas tehlikesi nedeniyle makul sinirlara çekilmistir.607

Yukarida özetlenen, 15-17. yüzyillar arasindaki gelismeler Avrupa'yi 18. yüzyil-da Aydinlanma Dörienl'ne götürür ~e modern biiimin dogusunu hazirlarken, OsmanliImparatorlugu farkli bir gelisme çizgisi takip e~lstlr. Osmanli bilimsel düsünce vekurumlari Selçuklu geleneginin devamidir. Ilk bilim ve egitim kurumu olan Osmanlimedreseleri, Selçuklu medrese gelenegi üzerine kurulmustur. Bu kurumlarda yapi-lan egitim agirlikli olarak nakli biiimlerln (dini iiimler) ögretimine dayalidir ve devletinihtiyaci olan bürokrat kadrolarinin yetistirilmesin! hedeflemistir. Akil biiimler (pozitifbilimler) alaninda All Kuscu, Taküyyiddln, Molla Lü~i, Plri Rels, ve Katlp Çelebi gibiönemli sahsiyetler yetismis olmasina ragmen, pozitif bilim gelenegi sürekli ve istik-rarli olamamistir. Osmanli bilim adamlari (ulema), Avrupa'da Rönesansla baslayan,modern biiimln dogusunu hazirlayan gelismelerden haberdar olmamislardir. Bu

607 19 ve 20 yüzyillarda Bati'da vei:prkiye'deki bilimsel gelismelerin karsilastirmasiIçin bkz. Sevim Tekeli ve digerleri, Bilim Tarihi, Ankara 1997, s. 142-187.

352

yüzden, bilimsel alapda Avrupa ile Osmanl! arasirida ortaya çikan fark, zamanilerledikçe uçurum haline dönüsmüstür. .

Qsmanlilarin Avrupa'nin bilimi ile Ilk temaslari 18. .yüzyilin baslarina rastlar~ Bi-lindi!)! üzere, bu temas, Avrupa karsisinda askeri yenilgii'erln giderek artmasi netice-sinde, askeri alanda yeni usullerin benimsenmeEli ile gerçeklesmistir. 18. yüzyil

baslarinda Avrupali!!!r araciligiy!a yürütülen, Avrupa'nin bilim ve ~eknolojisini Os-manliya aktarma isi, yüzyilin sonunda çesitli okullarin açilmasina dönüsmüstqr. Ilk it~rnaslarin ardindan, ilk ciddi girisimler, Tanzimat (1839) ile baslayan yenlesmeçabalariyla gerçel<lestirilmistir: 19. yüzyilin ortalarina kadar yalnizca askeri okullaraçilirken, bu tarihtim iti\>ar,~n,tip, ziraat, madencl!ik gibi ~,vil okull~r açilmistir. Avru-pa'dakil~re barizer bir üniversitenin açilis! ise, birkaç basarisiz girisimden sonra,ancak, 1900 yilinda Darülfünun ile gerçe!destirilmistir. Sanayilesmenin öneminin ve,ekonomik gelisrnenin ve siya~, güc9n sanayilesmeye bagli oidugunun aiilasilmasiy-

la ~i~lkte, b,azi fabrikalarin kurulmasina girisiimistir. Ancak, bunlarin çOgunun devleteliyle kurulmasi ve a$,kerl ihtiyaçlara yönelik olmasi nedeniyle fazla gelisme kayde-dememistir. Bu fa~rikalarda çalisacak teknik elemanlarin Avrupa'dan getirtilmesi,yerli eleman yetistirilmesi yoi,.ina gidllmemesl de, basarisizliga katkida bulunmustur.O~rnarili sanayisinin düzeyinin, teknik ögretimi zorlayacak düzeye ulasmamasi da,sanayinin iç dinamiklere dayali olarak gelismesini engelleyen bir baska faktörü iq!!Jstu!T"\JStur.19. yüzyilda q~m!inli Imparatorlugu aydinlari ve devle~ adamlari, iAvrupa'daki bilimsel gelismelere .ve bilimsel düsüncelere açik Ve kabullenlcidir.Bilime ilgi rieticesincle çesitli bilimsel topluluklar (Besiktas Cemiy~t-Illmiyesi, Encü-men-i Dariis, Cemiyet-I IImiye-i Osmaniye) kurl!lmustur. Bu girisimlerir beklenenbasariya ulasamamasinir nedenlert Ç~sitlidlr: Öncelikle, modern bilimsel egjtim,önce yüksekokullarda denenmistir. Yüksek ögrenimin ortaögrenim üzerine temel-lendigl gE!rçegi, anca~ 19. yüzyilin ortalariiidan sq'lra anlaslltTIls ve .~u tari~tensonra ortaögretim kurumlari açilmaya baslanmistir. Açilan okullarda altyapi eksikdurunidadir; okullar geçici bina!arda açll!1J,!sveya sik sik yer deglstlqpistir. Labora-tuar Imkanlari yetersizdir. Yeni açilan okullarda çok sayida yabanci hoca Isti~dam Iedilmistir. Okullarda, hocalara göre, Fra,[1slz veya Alman-Avusturya ekolleri veyabanci dille egitim hakim oimustur Yerli hocalarin yetistirilmesine gereken önemverilmemistir. Egitirp amaclY!ii çesitli Avrupa ülkelerire öOrenci gönderilmistir. Bun-la[in çogynlugu dönüslerinde idari görevaldiklari için, geregince istifade edileme-m. . '

BütOn bu, gelisirieler neticesinde, bazi temel bilim alanlarinda okul kurulamamisve egitim sistemi sürekli degismelere maruz kalmistir. Devlet adamlarinin siyasitercitileriii~ de paralelolarak, egitimde etkili olan Fransiz tesiri, 19. yüzyilin s~nunadogru yerini Alman tesirine birakmistir. 19. yüzyilga ve 20. yü~yil baslarinda çesitli

o~uiiar açi!mE\~lna ragmen, bilim alaninda qzgün çalismalar nadiren ortaya konul-mustur. Avrupa bilimi genellikle Fransizca'dan tercüm'e edilen kitaplardan ve geri-den takip edilmis, neticede "tercüme bilim" ortaya çikmistir. Avrupa'dan getirilenhocalar ve Avrupa'ya gönderilen talebeler, bu tercüme bilimi asamamistir.608

608 El1)re Dölen, ''Tanzimaftan Cumhuriyet'e Bilim", Tanzimaftan Cumhuriyet'eTürkiye Ansiklopedisi, Cilt 1, s.154-160.

353

Page 2: m.yunus.hacettepe.edu.tr/~facun/Cumhuriyet_doneminde_bilim.pdfninda Cumhuriyetin ilk dönemlerinde girisimlerde bululmustur. Seker Fabrikasi (1926) Sümerbank (1933), Karabük Demir

Bilim, belirli gelismelerin ve ortamin ürünüdür. Belirli toplumsal, ekonomik ve ZL~hinsel gelismeler olmaksizin bilimin gelismesi imkansizdir. Bu açidan degerlendiril.diginde, Osmanli Imparatorlugunun 19. yüzyili ekonomik sikintilar, qskeri basarisiz-Iiklar, siyasi istikrarsizliklar, toprak kayiplari ile geçmistir. 20 yüzyil baslari ise,Avrupa devletlerinin müdahalelerinin had safhaya ulastigi ve nihayette Imparatorlu-gun çözüldügü dönemdir. Böyle bir ortamda bilimin ve bilimsel zihniyetin gelismesinibeklemek, fazlaca iyimserliktir. Bunlara ragmen Türkiye'de pek çok bilim dalinintemelinin Osmanli döneminde atildigini, Türk aydininin Avrupa bilimsel zihniyeti Ilekarsilasmasinin bu dönemde gerçeklestigini bunlarin da, Cumhuriyet döneminde6i1im ve ~e~nolojinin gelismesine zemin hazirladigini belirtmek gerekir.

Cumhuriyet Döneminde Takip Edilen Bilim ve TeknolojiPolitikalari

Bilim ve teknoloji politikasi, "bilimsel ve teknolojik çalismalarin bir ülkenin eko-nomik, sosyal, politik ve askeri alanlardaki güncel ihtiyaçlarina ve gelecekteki hedef.lerine göre gelistirilmesi ve yönlendirilmesidir" seklinde tanimlanmaktadir.6og Bu

tanim çerçevesinde degerlendirildiginde, Cumhuriyet'in kurulusundan itibaren,ülkEInin ihtiyaçlari göz önüne alinarak, bilim ve teknoloji alaninda düzenlemeleregidildigi.görülmektedir. Bunlardan ilki, kamu arastirma kurumlarinda yapilan .düzen-lemelerdir. Bu düzenlemeler,psmanlidan kalan kurumlari devralma ve yenileririikurma seklinde gerçeklestirilmistir: Kandilli Rasathanesi, Veteriner kontrol ve Aras-tirma Enstitüsü, Ipek Böcekçiligi Arastirma Enstitüsü, bir üniversite, Darülfünun(1933'de Istanbul Üniversitesine dönüstürülmüstür) ve bir mühendishane (1940'daIstanbul Teknik Üniversitesi'ne dönüstürülmüs~ür) Osmanlidan devralinan kamuarastirma kurumlaridir. Cumhuriyetin ilk yillarinda, tarimda gelismeyi saglamak veverimliligi artirmak üzere birçok arastirma enstitüsü ve.asi ve serum üretmek, gidave ilaç kontrolü. yapmak ve bu sahalarda çalisacak elemanlari yetistirmek üzere,Cumhuriyet'in ilk saglik bakani olan Refik Saydam tarafindan, kendi adiyla anilanRefik Saydam' Hifzisiha Enstitüsü (1931) kurulmustur. Maden Tetkik ve AramaEnstitüsü (1935) ve Etibank (1935) da ilk kurulan kamu arastirma kurumlarindandir.

Bilimsel bilginin insanlarin hizmetine sunulmasi olarak tanimlanan teknoloji ala-ninda Cumhuriyetin ilk dönemlerinde girisimlerde bululmustur. Seker Fabrikasi(1926) Sümerbank (1933), Karabük Demir Çelik. Fabrikasi ve ilk Uçak fabrikasinin

kurulmasi bu döneme rastlamaktadir. Sanayilesme çabalarini desteklemek üzere is i

Bankasi (t924) ve Devlet Sanayi ve Madencilik Bankasi (1925) kurulmustur61o. iDünyadaki bilimsel gelismeleri takip etmek ve Türkiye'ye tasimak amaciyla,

Cumhuriyetin ilk yillarinda takip edilen diger bir politika da, egitim amaciyla yurtdisi-na ögrenci gönderilmesidir. Yurtdisina ögrenci gönderme uygulamasina Osmanlidöneminde baslanmis ve ilk ögrenci 1835 yilinda Avrupa'ya gönderilmistir. O dö-

609 M. Nimet Özdas, "Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. Yilinda Bilim ve Teknoloji politika-lari", Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. Yilmda Bilim "Blanço 1923-1998" Ulusal Toplanti-si, i. Kitap, ii. Cilt, Ankara 1999, s. 195.

610 MüzeyyenSaritas-Süleyman Saritas, "Son Yüzyilda Dünyada ve TürkDünya.sinda Bilim ve Teknoloji", Milli Kültür ve Küresellesme, Konya 1998, s. 67.

354

,

,

( .nemden itibaren degisik skhdlarda egitim görmek üzere çok sayida ögrenci, Avrupa

ülkel~ri basta olmak üzere/iünyanin çesitli ülkelerine gönderilrpistir. Cumhuriyetinilk dönemlerinde, maddi slR,lntllar nedeniyle az sayida ögrenci gönder,ildigi (i!k defaolarak, 1'929 yilinda dört ögrenci gönderilmistir), bu sayinin zaman içinde. giderekarttigi görülmektedir. '

Atatürk'ün ölümünü takip eden yillarda, II. Dünya Savasi (1939-1945) nedeniy-le, Türkiye'nin savasa girmemesine ragmen, bilim ve teknoloji alaninda bir durgun-

luk devri yasanmistir. Bilim ve teknolojinin savasi sona erdirmedeki etkinligi, savas-Itan sonra uluslararasi iliskilerde yerinin daha belirgin hale gelmesi ve ülkelerin.ekonomisine o zamana kadar görülmemis boyutta katki saglamasi nedeniyle, dev-letlerin, bilim ve teknoloji politikalarinin belirlenmesindeki sorumluluklarinda birdönüm noktasi meydana gelmistir. ii. Dünya Savasi'ndan sonra devletlerin gelismemodellerini, bilim ve teknoloji politikalari ve bilim ve teknolojiye yaptiklari yatirimlarbelirlemeye baslamistir. Günümüzde de, gelismis ülkelerle birlikte, gelismekte olanbir çok ülke kalkinma modellerini bilim ve teknoloji etrafinda düzenlemekte, bilim veteknoloji politikalarini ülkelerinin ekonomik, politik, sosyal vs. hedeflerine ulasmakiçin yönlendirmekte, gerekli yatirim altyapi ve kurumlarini kUl11'1aktadir.Türkiye de,kaikinmasinda bilim ve teknolojinin önemini fark ederek, gerekli altyapi kurumlariniolusturmaya çalisan ülkeler arasindadir. 1961 yilinda Devlet Planlama Teskilati'ninkurulmasinin anayasada yer almasi ve 1963 yilinda yürürlüge girerek kurulmasiyla,planli kalkinma dönemine girilmistir. Beser yillik hazirlanan kalkinma planlarindakibilim ve teknoloji politikalarini uygulamak üzere Türkiye Bilimsel Arastirma Kurumu

(TÜBITAK) faaliyete!geçirilmistir (1964). TÜBITAK, bilimsel esgüdüm kurumu olma-sir,iin yani sira, bilimsel arastirma kurumu olarak da faaliyet göstermektedir.TUBITAK'ln bünyesindeki Bilim ve Teknoloji Politikasi Dairesi (BTPD) bu amaçlakurulmus ve uzun yillar alaninda arastirma yapan tek kurulus olarak kalmistir.1950-60 döneminde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), Karayollari ArastirmaFen Heyeti, Devlet Su Isleri Arastirma Dairesi (DSi), Türk Standartlari Enstitüsükurulmustur. Seker Enstitüsü (1966) ve Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE)Sanayi Bakanligi'na bagli olarak kurulan önemli arastirma kurumlarindandir.

II. Dünya Savasi'ni takip eden 1945-1965 yillari arasi, soguk savasin en yogunoldugu dönemdir. Bu dönemdeki askeri-teknolojik rekabet dolayisiyla dünyaningelismis devletleri temel fen bilimleri ve mühendislik alanlarini destekleyerek yati-rimlarini bu alanlara yönlendirmislerdir. Bilgisayariarin kullanimi da bu dönemdebaslamistir. Gelismis ülkelerin yatirimlari, gelismekte olan ülkeler ile arasinin gide-rek açilmasina yol açarken, bir yandan da gelismekte olan ülkelerden gelismisülkelere beyin göçü sürecini baslatmistir.

1965-1980 arasi, bir önceki dönemdeki askeri rekabetin yerini ekonomik reka-

betin aldigi, çevre ile ilgili sorunlarin ortaya Çiktigi, dolayisiyla, askeri ve uzayla ilgiliharcamalara ve temel bilimler ile mühendislik alanlarina yapilan yatirimlclrin azaldigibir dönem olmustur. Bu dönemde ekonomik rekabete yardimci olacak teknolojiler vebilimsel arastirmalar desteklenmistir.611

611 Bu dönemlerde dünyadaki gelismeler hakkinda bkz. ÖZdas, "Bilim ve TeknolojiPolitikalari", s. 198-200. '

355

Page 3: m.yunus.hacettepe.edu.tr/~facun/Cumhuriyet_doneminde_bilim.pdfninda Cumhuriyetin ilk dönemlerinde girisimlerde bululmustur. Seker Fabrikasi (1926) Sümerbank (1933), Karabük Demir

, 1~§9\I~J~Kifedeii"~!!larilerq~Twoloridôn.~mi ôJ~fa~~dlaiigiriIOJ"ai<ta,yey~1J1blr"1ç~gtn, bilQi,~ag.inin baslanQlci 8!ar~,k ~abul eq,ilm~iu~djr. ~u CiqnEtmde9i,!!rr vete!<QP!Pi!,politi~!~[inin ~ir'19'! yine e~()n()m,~ve ~flqüstriy('!1re!<ab~ti<!rhrma!<ol.m,Ys,bmms~1arastirm.alaridesteklemek üzeri;i endü~tri-ün!versit~isbirligini güçlen.dirme yoluna gidilmis ve daha büyük çapli projeler yürütülmeye bpslanmistir.~ikroelekt;:onik, bilgi-islem, suni zeka. iletisim,' nükleer enerji, uzay bilii;nlerl,biyote!<nolojigibi alanlari kapsayan ileri teknolojil~r, bu güne kad~r uI~s'lrPamisi~.P~ bir teknolojj,kilerl~"1~yeyol açacak mahiyette<!ir.Bu ileri teknolojiler, y~ni birt~~riOIOjikyapi glysturmalarinin yaIJIsirii, ülk~l~rin rekabet gücünü vf! ulusl~rar~si,dengel~rive öncelikleri degistirecek güçtedir. Ulkeler, ileri teknolojiyesahip oldUklari

~üzex.deekonomik güce, buna bagli 'olarak da askeri ve siyasi güce sahip olad~k.lard,r."Su ne<!enlerdolayisiyla, ileri ülkeler bilim ve teknOI~jiPolitik~larinl, iTiikroelektronik, bilgisayar ve blyoteknOloji alanlarina' yatirim yapmaya; endüstri.

üniv~r~!te is birligine ve u!rsal arastirma v~ gelistimie projelerineyönelik Olarakiy!3nidendüzenl~mektediri~r:Yine, gu ü!~eler,geli~mekteolan ülkeleriii ileri teknolp"jileri s~tin ~Irn~'ariril' tra'1~feretm~!~rini, /latta or:il~rinileri t~knol?jileri ü!e'm~!erjple~gell,~yeCektedbirleride almii,ktadir.Bu durumda, çok iyi bir, bilim ve t~MC!lojl~isternikuram~rn!sülkelerin, ileri ülkel~!le rekabet etl!),esimümkün olamayac~k1:lr.

Bilim ve teknoloji dünyada yeni bir döriemin sartlarini belirlerker a~aba Türki-ye'de ne gibi gelismeler plmaktadir? Yukarida da deginildigi gibi; 1960'1iyillardanitibarenplanlibir kalkinma dönemine girilmis ve hazirlanan planlari gerçeklestirmeküzere gerekli yasal düzenlel)'lelerinyanisirp alt yapiyi' olusturacak kurumlar ~urul-I

mustHf. 1980'Ji yillara kadar Türkiye'de bilim've taNi°!ojinin genel yapisinapakildi-ginda oldukça iyive etkileyicioldugu görÜimektedir.Ancak, sistemin çalismcisi'veverimmlgi biraz yakindan incelepdi§inde,kurumlar ar<;!sinda'is birligi, bilgi alisverisive ortafhareke~jJ1çOkzayif $!duQuhatta hiç olm~digi gözleqfT!~ktedjr.Ayrica, b,1limve t

,

e,

knoi,

o,

j,,

:, ppliti~~lari kon

,

~"

sund~ ortaya konulmus be,

lir!! hedefler,

ve pn,

,c~Ii~,

',

ler,

buiurm~maktadl,

r." Bu nedeqle, kurum ve kuruluslar, rekabetten ve motiva~yong,"!ruzak verimsiz bir sekilde isle1!Pektedir.612

. Bu durumu ortadanikiqi,rmak ve Türkiye'nin bilim V~ teknolpji POlitikasinda~ilönceliklerini ve uzun vadelih~deflerini belirlemek üzere, TUBITAK'lnkurucularindanNimet Özdas Türk Bilim Politikasi 1983-2003 baslikli bir rapor hazirlamistir. Bu

raporda bütün sektprlerde ve alanlarda yapilmasi gereken' projeler, yasal ye kYfum-~?i degisri.el~r bf1ünlesik bir yapi içerisinde düsül')ülmüs ve g~rçeklestirilm!3Si için

gerekli dgzenlemeler önerilmistir. '~

Türkiye'nin bilim pOlitikasini tespit etmek ve ilgiliyönlendirmeleri yapmak üzere1983 yilinda Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) ~urulmustur. Bu ~uri.ililktoplantisini ancak alti yil sonra, 1989'da yapabiimistir. TqplC!!')tiya kati!an hiçbirbakanligin bilim ve teknoloji ile ilgili hazirligi olmadigi gibi, hepüz arastirma ile ilgili

612 Bu noktal~r,1980'fi yillarda hazirlanan bir en,vanter çCj.lismas,yla ortaya konul-mustur. Bkz. OZdas, "Bilim ve Teknoloji politikalari", s..221-222.

356

projeleri de yo~ur.613 Toplanti sonucunda alinC!nkararlari içeren bildiri de, pek ço~yönden, Özdas;'in Türk Bilim Politika~i 198312'003 Raporunun tekrari mahiyetinde2dir. B'Ft'K'nun1993 yilindaki ikinci toplantisi ve bu toplanti neticesinqe hazirlanan1993-2000 belgesi ile Türk Bilim ve Teknoloji Politikasinin hedefleri belirlenmis, buhedeflere ul?lsmi:ikiçingerekliyasal ve huku~!düzenlemelerin yapi!masi için,karar-laraiinmistir:By kqrarlararasinda, RiskSermayesi Kanunu,Teknopark ve Teknolo-ji iielistirmeBÖlgeleri~anunu, T~rkiYeMetr,plc)i~E'1s!!!üSO~ariunu; BilgIAglarika-nun Tasarisi ve üniversite;sanayi is birliginigelistirmek için üniversiteler kanunundade~isik!ikby!,unma~adir. Enformat!k, ileri teknôloji malzemeleri,'biyoteknoloji, niJk~leE1rt~knoloji, uzay te~nolojii.iigibi ileriteknolojileringf!listirilmesineöncelikverilmeside~qu'toplantida kararlastirmistir.6141993toplantisi ile, on yildir durmus olan süreç/lCJ.rek~tegeçirilmistir. Takip E1denyillarda (1977, 1998 ve 1999) yapilan toplantilar-da, sürecin hizlcinmasi Ve alirian kararlCiriritopyeküri hareketegeçirilmesiiçinge-rekli girisimlerde buILlnulmustur.

Bydenemge,sosyal b.jlimlerl~birli~e tüjl1 biliml~ri kaps~Y"!r.bilim,politikalarinigelistirmek üzere, 1993 yllindClTürkiye Bilil)'llerAkademisi (TUBA) ve teknolojikgeiismelere' katkida buiunmaitve Ôzere1994 yilinda TürkPatent Enstitüsü (TRE).kurulmustur.61s' . , i

Cumhuriyet döheO),inde Türkiye'deki bilim ve !fi!KnoICljiP8litikalari degerlenqirildh iginde su özellikleresahip oldugu gözlenmektE!(jir:DünYClda, bilim ve teknolojialan-larindaki,gelismeler ve egilimler"iyi gözlemleninis, yatirim yapilacak öncelikli alanlarisabetli olaraÜelirlenmistir. Özellikle, 1980'1iyillardan sonra bilim've teknoloji alan-la~J1dCldünyadaki gelismeleri Tür~iye'nin 'takip iyi ettigi gÖrÜlmekt~pir. Ancak buta!<ip,henpz yalnizcCi"pünyada ne o,!upbittigini~r!ama~ü2:eYlnd~dir. ppnyada bilimve teknoloji ,,!Ianinda kaydedilen geli~rie!@rinzal]1CinindaTürkiy~'ye getirilmesi~ yenibilgi ye teknolojilerin üretilmesiasamasina henüz gelinei;nemistir.Yeni teknolojilerigelistirmekiçin, önce mevcut teknolojiyi çok iyi kullanmak gerekmektedir. Mevcutteknolojilerin bir ki~rr!, Türkiye'ye ya, gecikmeli olarak gelme~e (örnegin Interpetgecikmeli olarak 1994yilindagetirilmistirve henüz etkili olarak kullanilamamaktadir)ya da, yukarida belirtildigiüzere, 'ileri 'Ülkelerinkoydugu engellemeler neticesinde,gelme ihtimClIihiç bulunmamaktadir. Içinde bulundugumuz 2000'1i yillarinbaslarin-da,' Türkiye'de bilgi attyap!sinin kuruiniasi için henüz proje safhaSiiida altyapi çalis-

613 BTYK'nun bu ilk toplantisi hakkind,,! bkz. Özdas, "Bilimve Te!<nCl!ojiPolitikalari",s.231-232.

"614BTYK ve kararlari hakkinda bkz..Özdas! "Bilim ve Teknoloji Politikalari",s. 232-234. Ayrica bkz. Ramazan ft.,cun,"Tqr~!ye'de Bilim ve Teknoloji~,Atatürk'ünÖlümü-nün 62. Yilinda Cumfiuriyet Türkiyesinde Bilimsel Gelismeler Sempozyumu, 8-toKasim 2pOOAnkara, BildirilerVf)Taitisma{flr, Ankara fOO1,s. 194~195. '

615TÜBA'nin kurulusu, isleyisi, amaçlari ve faaliyet alanlari konusunda bkz. AyhanO.,Ç~vqflr, "Tür~iyeCymhuriyeti'nin75. Yiiind,~TÔrkiye'BiliinlerAkaq"emisi",TürkiyeCUrnhuriyeti'nin15. Yilinda Bilim "Blanço 1923c1998" Ulusal Toplantisi, i. Kitap, ii.Cilt,Ankara 1999, s.247-263:" " ". , ,

357

Page 4: m.yunus.hacettepe.edu.tr/~facun/Cumhuriyet_doneminde_bilim.pdfninda Cumhuriyetin ilk dönemlerinde girisimlerde bululmustur. Seker Fabrikasi (1926) Sümerbank (1933), Karabük Demir

malari sürdürülmektedir.616 Dünyadaki gelismelerle, özellikle de yeni bir döneme,

bilgi çagina girildigi gerçegi iI.e birlikte degerlendirildiginde, bu durum oldukça ge-cikmeli görünmektedir.

Cumhuriyet Döneminde Bilim ve Teknolojideki Gelismeler

Bu kisimda, saglik bilimleri, fen bilimleri, iktisadi ve idari bilimler, ve sosyal bilim-

lerin çesitli dallarinda Cumhuriyetten günümüze kaydedilen gelismeler ana hatlariy-la verilmektedir.

Saglik Bilimleri

Saglik bilimlerindeki gelismeleri, Milli Mücadeledöneminden baslatabiliriz. Ata-

türk Samsun'a çiktiginda yaninda üç hekim bulunuyordu: Dr. Adnan (Adivar), Dr.Riza (Tevfik) ve Dr. Refik (Saydam). Bu hekimler ilk TBMM'nin ilk hükümetinde yeraldilar ve meclisin karariyla Saglik Bakanligi kuruldu. Dr. Adnan Adivar, bir sihhatmemuru ile Ankara Vilayet Konagi'nin bir odasinda göreve basladi. Bu dönemdeBakanligin öncelikli isi, cepheden gelen yaralilarin tedavisi ve iki milyonu askingöçmeni yerlestirmekti. Bu ilk dönemde, saglik teskilatinin isleyisine dair fazla bilgive tecrübe mevcut degildi. Bakanligin isleyisini hukuki bir zemine oturtmak için ilgilikanunlar da bu dönemde düzenlendi. Dr. Adnan Adivar'in bakanliginin.çok kisa

sürmesi nedeniyle, ardindan göreve getirilen Dr. Refik saydam, Cumhuriyetin ilksaglik bakani olarak kabul edilir. Dr. Saydam 1937 yilina kadar bakanlik yapmis,saglik hizmetlerinin sunulmasi konusunda belli ilkeler tespit ederek, saglik kurumla-Jini bu hizmetleri sunacak biçimde teskilatlandirmistir. "Koruyucu hizmet" ve "önemlihastaliklarla mücadele" bu ilkelerdendir. Koruyucu hizmetlerde çalismak üzere

saglik memurlugu bu dönemde kurulmus, erkek saglik memurlari yetistirilmeyebaslanmis, sitma, trahom, frengi gibi hastalikiaris mücadele için ayri ayri kurumlarkurulmustur. Bu dönemde hekim ihtiyaci, Cumhuriyet'in tek üniversitesiolan Darül"

fünun'dan yetisen hekimlerle karsilanmaktadir. Hekim sayisini artirmak amaciyla,burslar verilerek tip egitimi cazip hale getirilmistir.617

616 Bilgi çaginda, dünyada ve Türkiye'de bilim ve teknoloji alanlarindaki gelismelerkarsilastirildiginda Türkiye'nin "bilgi yoksulu" durumunda oldugu görülmektedir. Bukarsilastirmalar için bkz. Ramazan Acun, "Bilim, Bilgi Teknolojisi ve Türkiye", MilliKültürler ve Küresellesme, Prof. Dr. Erol Güngör'ün Hatlfasma Milliyetçilik ve Milli-yetçilik Tarihi Arastirmalari Vi. Ilmi Kongresi, Konya 16-18 Ekim 1997, TebliglerTartismalar, Konya 1998, s. 83-92.

617 Cumhuriyet döneminde saglik egitimi ve hizmetleri için takip eden makalelere

bakilabilir: Necati Dedeoglu, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. Yilinda Türkiye'de SaglikDüzeyi", Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. Yilmda Bilim "Blanço 1923-1998" Ulusal Top-lantisi, i. KItap, ii. Cilt, Ankara 1999, s. 105-114; '(iidiz Tümerdem, ''Türkiye Cumhu-riyeti'nin 75. Yilinda Saglik, nere.den Nereye", Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. YilmdaBilim "Blanço 1923-1998" UlusaJ'Toplantisl, i. Kitap, ii. Cilt, Ankara 1999, s. 115-

358

ii

!li

1933'de gerçeklestirilen üniversite reform ile, ülkedeki tek tip fakültesi, Darülfü-nun, modernlestirilmeye çalisildi. Bu dönemde Nazi Almanya'sindan gelen, çoguYahudi asilli ögretim üyelerI, çesitli kürsüler açilmasiyla tip egitimine katkida.bulun-dular. Ancak, modern tip .egitimin ve saglik hizmetlerinin Türkiye'ye gelmesi, Dr.ihsan Dogramaci'nin girisimleriyle olmustur. Dogramaci tarafindan 1954 yilindakurulan, Çocuk Sagligi Bilimsel ve Arastirma Enstitüsü, 1963 yilinda tip fakültesine,1967 yilinda da üniversiteye (Hacettepe ÜniversitesI) dönüsmüstür. Yine Dograma-ci'nin girisimleriyle ilk kez, 1961:yllinda Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekoku-lu'nun kurulusuyla fizyoterapistlik meslegi, 1962 yilinda Beslenme Bilim Dali (dahasonra Beslenme ve Diyetetik Bölümü'ne dönüsmüstür)'nin kurulusuyla da diyetis-yeniik meslegi Türkiye'ye getirilmis v~egitimi yapilmaya baslanmistir.618 HacettepeÜniversitesi'nde gelistirilen tip egitimi modeli, tibbin yan dallarinda yapilan egitimledesteklenerek, daha profesyonel bir saglik hizmeti sunulmasi amaçlanmistir. Bu"entegre egitim sistemi", Türkiye'nin diger yerlerinde kurulacak fakültelerle ve gelis-mekte olan ülkelere örnek teskil etmistir.619 Saglik egitimi ile ilgili olarak hemsirelik-ten de bahsetmek gerekir. Modern anlamda hemsireligin, Florence Nightingale ileKirim Savasi (1854-1856) sirasinda basladigi kabul edilmektedir. Osmanli döne-mimde hanimiara verilen hemsirelik kurslarinin ardindan, ilk hemsirelik okulu Cum-huriyet dönemirnde 1925 yilinda açilmistir (Kizilay Hemsirelik Okulu). Yüksekokuldüzeyinde, üniversite bünyesinde ise, ilk kez 1955 yilinda Ege Üniversitesi bünye-sinde hemsirelik Yüksekokulu açllmistir.620

Saglik bilimlerindeki gelismeler degerlendirildiginde, Cumhuriyet dönemindengünümüze, egitIm ve hizmet sahalarinda, kaliteyi ve verimliligi ar:tirmak üzere yapi-lan girisimlerin çogunun, ilk ve Türkiye'de bu sahalarda altyapi yi olusturma niteligin-de oldugu, bOyük sehirlerde bulunan Qniversitelerde dünyadaki gelismelerin takip

135; Zafer Öztek, ''Türkiye'de Saglik Hizmetleri", Atatürk'ün Ölümünün 62. YilmdaCumhuriyet Türkiyesinde Bilimsel Gelismeler Sempozyumu, 8-10 Kasim 2000Ankara, Bildiriler ve Tartismalar, Ankara 2001, 315-317.

618 Bu sahalardaki gelismeler için bkz. Hülya Kayihan, "FIzik. tedavi ve Rehabilitas-yon", Atatürk'ün Ölümünün 62. Yilmda Cumhuriyet Türkiyesinde Bilimsel GelismelerSempozyumu, 8-10 Kasim 2000 Ankara, Bildiriler ve Tartismalar, Ankara 2001, s.323-330'; Perihan Arslan, ''Türkiye'de Beslenme Bilimi Egitimindeki Gelismeler",Atatürk'ün Ölümünün 62. Yilmda Cumhuriyet Türkiyesinde Bilimsel GelismelerSempozyumu, 8-10 Kasim 2000 Ankara, Bildiriler ve Tart/smalar, Ankara 2001, s.367-369.619 Murat Yurdakök, "Cumhuriyet DÖnemi Türkiyesinde Tip Alanindaki Gelismeler",Atatürk'ün Ölümünün 62. Yilmda Cumhuriyet Türkiyesinde Bilimsel GelismelerSempozyumu, 8-10 Kasim 2000 Ankara, Bildiriler ve Tartismalar, Ankara 2001, s.355-366.

620 Fethiye Erdil, "Cumhuriyet Döneminde H.emsirelik", Atatürk'ün Ölümünün 62.Yilmda CU{J1huriyet Türkiyesinde Bilimse} Gelismeler Sempozyumu, 8-10 Kasim2000 Ankara, Bildiriler ve Tartismalar, Ankara 2001, s. 331-344.

359

Page 5: m.yunus.hacettepe.edu.tr/~facun/Cumhuriyet_doneminde_bilim.pdfninda Cumhuriyetin ilk dönemlerinde girisimlerde bululmustur. Seker Fabrikasi (1926) Sümerbank (1933), Karabük Demir

edildigigörülmeldedir. Bunlarin yani sira~dünya saglik ~Iari,na k~tki °lwC\~, J3e~ç~tUz'un tedavii;iini ~esfett.igi Behçet h~staligind!lri bahsedileBi!jr JJ1 .

Cumhuriyetdöneniiriqeeczas!!* ili3ilgili ~p,n!JIC\ri !:>iresasa baglarriak üzer~1927 yilmda Eczag,lar ve Eczane!~r!"fa~~!n9a Kanu!) çi~rilmi~t!r. Bu i!~ dRnerrid~!eczaPI!iu her tyrl!:i ilfici kendi latigratuvar!C\f!'lpa ve Avr!JP~'da dü~eyinq,e üretebile-eelderini ileri sürerek,. y.C\ba[1pl i!açl~fln Tür~jye'ye~Pky!masinir yasakla,.nrpa~ini

istemislerdir. BUl')un üzafipe 1936 yilinda Ilaç sana.vUpin ~!JruJJ11asii~ekorurima,~inadak pir kanun çikarilmistir. Ilaç üretimi, 192~-1954 arasinda laboraW~afl1!rda,1954'del') günümüze ise fal:>ri~larda yaBflmakt~dir. 195~9'1iyillarda iiaç üretimi

~oriusurida bjr atilim Qerçeklestirjlmistir. '!aç üretimiflinHiu~!~rara.sl stari:iai;ilarpa iolmasi iç!r gerek~n kriterJ~r benipisepmis v~ uygi-i'arir'f!ist,r. A~cak, son yiiiar~ailaçüretiminden ilaç itra"linagaç!lmesi, eqz"!plW ~ i!gili arastirma!flrin yayasla~,t!i>'l')a vesel<töryn ithal ilaçlarin pazarlanmiisina yönelmesine n~den o!IT1ustur.~

f~n j3illm,ler!

Fel) pi!inderi korijJsuna, matematil<, i~t~tis,tik,fi~ik, kimVf!, biyolei) ye V!3rb!Jim!~ri~Lanlariripa.~j gelism~.lerin.d~erl~rqir!,'ni~ .pah!1 eqilmistir. Qvnihy[/ya,tiriIlanini takipeqen qo yi!pi:i, sosyal v~ kürtyre! a'~rilar95t inkil~plar yapild,girq~r,!13'!1elfen bilim-ler, (m!!:t'3matik, fizik~ kim,ya) bu döneimde geri plarida kalmistir. Fen bilim!eri egitimi,za'!lanin tek ün!y'ersitesi Olari Darülfüpuri'ga yaellmaktaC!,r.

Mat!!'r1atik

Ma.tematik bilimi, Osman,l,pqnemi'1d~~ müh~ridisr~n~ imel<t~pi .!?üriye~ipg!3 °k4:tulmaktadir. B4m~ktep, 1!ff28 yilinda. Y9,ksek rviüheriAis f.4~~epiq~t 1949 yllinQii q~,

Istanbu! Teknik Uniyers!tesi'n.~ di:irüstür9Imü~t9r. B4 ünive~i!eni!1, bÜ'ly~s,!npekib~qr niatematik böigrnleri birle~Wi'~reK, t~?1yihncJfI m<i:t~rnatik ;viühengisljgiaçiiniistir. Dünyada ilk kez açilan bu bölümle matematigi kuyyetli Ögumcilerjn burci~ya yönlendirilmesiarna'r'anm istir. latanbul Darülfünu'na' 1933!d!1 Alm~r hoc~al<!n!llgelmesiyle, Matematik Enstitüsü'nün basina Alman bir pr~f~sör getirilmistir. Budön~mde y~tis'1nler, Türkiye'nin i!~ matematikçjjeri olrp4St\;![. Daha s,c>'1rak!tarihler-de Ankara Universitesi Fen Fakürtesi (1943)~urulmus \(e digerüniversit~lerjri !:>ür;i;

yesinde mat~.'J1atik bölYmleri açilrp!~tir. ~~iem~tik eUirn!nin ~~itimi v.~ uygulamas,!,bflslica üriiyersite!erde yapilmaktaqir. TUBITAK'a ba~h olarak k~rulan ~frmara

.~1 Cumhuriyet dönemind~ tip sahas!pda ~4fumsal ve wastmiiS! düzeydeki gelis-

maIerin bir deg~[leridirm~si için bkz. Es,n KahY,,!;AY~egü.!E. Erderri!r, Osma.rlii:{..anCumhurlyete Tip ve Sagli~ k'i.rumlan, Ankara 200q: s. 312-410.622 Leve'1tÖner, ~Saglik Bilirri!i:irinde Gelismel~r:Ec?acllik", Atatqrk'üJ') Ölümürün62. Yilmda Cumhuriyet Türkiyesinde Bilimsel Gelismeler SemPozyumii, 8-10 Kasim2000 Ankara, Bildirile/j,ve Ta"ismalar, Ankara 2001, s. 345- 354. '

360

Bilimsel ve EndOstriyel Arastirma MerKezi'nde uygulamali matematik bôlümü açilc'mis ve arastirmalar, merkezin kapandigi 1997 yilinakadar devam etmistir.623

Istillistik ,

Materiiati~ çok yakin alim istatistik sahasinda ise, 1~26 ylL'1a Basbakan,hgaba~Ii,. Merkezi Istatistik Dairesi'nin kurulmasindan bahsedilebUiL istatistige verileriönemi gösteren bU Daire, ii~ döneml~rde ihtiyaç duyulan genel s'i!yimlar ve ,anketler-i~ ugrasmfsik 1962 yih,nda. yeni 61r. yapilanma. ite, Devlet IstatistiK Enstitüsü(DIE)'he dönüstürülmü~tür. Istatistik egitimi, 1960'h yillarih sonunakadar, digerdersl~rin i<6nulan arasi~~a veriihiistir. 1967 yilinda, Hacettepe Üniversite,?i'ninbünyesinde, Türkiye'nin ilK, istatistik bölümÜ kurularak ögrenime baslamistir. Takipeden yillarda qigar ür1iverSiteletde Istatistik Bölümierf, açilmistir. Güvenilir verilerintoplanmasi, degerlendirilme~i ve yorumlanmasi asamalarinda pekçok Dilim aahninistatistiOe ihtiyaci olmakiadir. istatistik bilimi, DU ihtiycfdi ve Avrupa BirliÔi KatilimOrtakligi Belgesi. (2001 )'nde .istatistik konusunda yapilmasi öngörülen hedeflereyönelik olarak gelisll1ektedir.624

FIzik

~jIlkeQitimi E>~r~if~nun;d!;\y'~pilmaktaydi veara~tirl11a düzeyine, ilk dön~!!,ierdehenüz ulasilamamisti. 1933 Universite refomi undan sonra ,kurulan Istanbul Univer-

slt~si (19~3), ve ~nkar~ Zii~~~,M~~t~bi (1943)'jr°e' fizik egitim ine devam edjldi.. Bualaninda,ki ara~,Irmalar,193Q'I~ dönemde ve Almanya'dan gel~nrocalarin girisimle-riyl~ basladi., 1950'de TÜrk Fizik Demegl'ninkuriiln;iasi, Türkiye'deki fizik arastirma-lar.inda önemli birasamadir. Ancak, Türkiye fizik al,anlnda iSti~rarh gelismeyi 1'970'11v,iliiudan 'Sohra yakalamis ye güriümüze kadar sÜrdotmüstü,r. .su gelismede, AnkaraUniver,sitesi'Fe'ri Fakültesi bünye~lhde' kurulan Fizik J3.ölümu (1943):IJpe yetiseritale~elerin, 1960'h yiilarin basiridakufulari' Çekme?e Nükleer Arastirma 'Merkezi veODtÜ'riUn payi büyÜktOr. 0DTÜ teorik fl~lk,. Hacettepe Üni~efsitesi is.e uygUlamallfiiik sahailmnda geiismeyi aagiayan kutumlar olarak günümüzde fizik egitimi vearastirmalarinda basi çekmektedir.625

623 Safak Alpay, "Cumhu~yetve MatemiIiik",Cumhuriyetin70. Yilmda Türkiye'de'Bilim, i, Bilim ve.Teknik Dergisi Öz,efEki, 1(1983), s. 9~12;Osman Altihtas, "75 Yillik

TOrkiye CumhuriYetinde Matematikteki Gelism~ler", Ataturk;ün ÖlünWnün 62. Yilm-da CumhuriylM Turkiyesifide BilimselGelismeiiJr SempoZyumu, 8-10 Kasim 2odoAnkara, Bildirilerve Tartismalar, Ankara 2001, s. 223-230.

6241;:1üseyin Tatiidii,';cum~uriyet Döneminde tstatistik Biliuii", Atatürk'ün Öipmünün

~2. yiiiiiçti CUfT/l!ur!yet Türkiyes;ri~~ Bilimsel Geiismeler Serrpozyumu, 8~10 Kasim~QOOAnkara, Bildinler ve Tartismalar, Arikara 2001, s. 231-238.

625 G1)kçe Sirigöl, "pumhuriy~t. Dönemi TÜrkiye'ainde Fizik;_t'.\i~ninda Gehsmele~',Atatüfk'ün Ö/amunOn.62. Yilinda Cumhuriyet TürkiyesindeBilimsel Geli§melerSJ~mPRzyumu, 8-1ÔKasim 2QobAnkara, BlldiFilerve TaHismalar,Ankara 2001, s.155-162.

361

Page 6: m.yunus.hacettepe.edu.tr/~facun/Cumhuriyet_doneminde_bilim.pdfninda Cumhuriyetin ilk dönemlerinde girisimlerde bululmustur. Seker Fabrikasi (1926) Sümerbank (1933), Karabük Demir

Kimya

1918 yilinda üç ögrenci ile Darülfünun'da baslayan kimya egitimi, 1933 üniversi-te Reformu ile kapatilmasiyla son buldu. Istanbul Üniversitesi'nin açilisindan (1933)iki,yil son~!i 1935'de tekrar baslandi. 1943'de Ankara Üniversitesi'nde, 1958'de iseITU, ODTU ve Bogaziçi üniversitelerinde kimya bölümleri açilarak egitime baslandi.Bunu diger üniversiteler takip etti. Ülkemizde kimya egitiminde son dönemlerdeoldukça hizli ilerlemeler kaydedilmistir. 1965 yilinda 20 kimya profesörü ve 300kimya mühendisi varken, bu sayi 1998'de 400 profesör ve 50.000 kimyaci ve mü-hendise yükselmistir. Bu rakamlar ülke ihtiyacininçok üzerindedir. Ancak egitimdekibu gelisme basari degil yetersizlik olarak nitelendirilmektedir.626 Ileri teknoloji ürünle-rinin hazirlanmasinda ülkemizin adi geçmemektedir. Bilgi ve teknoloji üretmeden,'"lisans anlasmasi sanayi" kurulup üretim yapilmaya çalisilmaktadir. Ülkemizdekipek çok sanayi kurulusunun arastirma gelistirme laboratuvari 'bulunmamaktadir.Uluslar arasi patent sayisinin 12 olmasi (Yildiz Teknik Üniversitesi 5, ODTÜ 4,Hacettepe Üniversitesi 3) bilimsel arastirmalarin henüz baslangiç safhasinda oldu-gunu göstermektedir.627

Cumhuriyetin ilk yillarinda çogu malzeme ithal edildigi gibi, kimyasal maddelerde disaridan aliniyordu. Kimya sanayiindeki gelismelerle, bunlari önemli bir kismiTürkiye'de üretilir hale gelmistir. Ilk seker fabrikasi (1923), ilk çimento fabirkasi(1911), ilk suni gübre fabrikasi (1939), ilk cam fabrikasi (Pasabahçe 1935), ilk iiaçfabrikasi (Eczacibasi, 1950), ilk petrokimya tesisi (1970)'nin kurulmasi ile, ilgilialanlarda üretime baslanmistir. Kimya sahasindaki arastirma-gelistirme, kalitekontrol ve laboratuvar hizmetleri ise, Seker Fabrikalari bünyesinde kurulan, Tekno-lojik Arastirma Laboratuvari (1953, bu laboratuvar 1959 yilinda Seker Enstitüsü'nedönüstürülmüstür), Çimento Müstahsilieri Birligi (1957), Makine ve Kimya Endüstrisive Kromsan (1984) Ile yürütülmektedir. Kimya sahasindaki gelismeler, sanayilesmisülkelerle karsilastirildiginda geride görünmesine ragmen, Cumhuriyetin ilk dönemle-riyle karsilastirildiginda hiç de küçümsenmeyecek bir düzeye ulasmistir.

BiyolojiTemel bilimlerden olan biyoloji egitimi de Darülfünun'da.yapilmaktaydi.Üniversi-

te reformunun ardindan Istanbul Üniversitesi'nde ve Yüksek Ziraat EnstitüsüCiZE)'nde egitim ve arastirmalara devem edilmistir. YZE, yeni kurulan AnkaraUniversitesi'nin Ziraat Fakültesi (1946) haline gelmistir. Bu yillarda Alman hocalaregitime katkida bulunmuslardir. II. Dünya Savasi'nin bitimiyle hocalarin bir kismiülkelerine dönmüs, bundan sonra egitim ve arastirma isleri, görevlendirilen yabancihocalar ve yurt disina doktora yapmaya gönderilen ve yurda dönenler tarafindan

626 Ülkemiz, kimya konusunda yapilan arastirmalar bakimindan dünyada 42..veya46. sirada.gelmektedir. Bkz. Olgun Güven, "Cumhuriyetimizin 70. Yilinda KimyaBiliminin Bir degerlendirilmesi", Cumhuriyetin 70. yilmda Türkiye'de Bilim, i, Bilim veTeknik Dergisi Özel Eki, 1(1983), s. 19-21.627 Canan Özgen, "'Türkiye Cumhuriyetinin 75. Yilinda Kimya Mühendisligi", Türki-ye Cumhuriyeti'nin 75. Yilmda Bilim "Blanço 1923-1998" Ulusal Toplantisi, i. Kitap,II. Cilt, Ankara 1999, s..39.

362

.fii

yürütülmüstür. Biyolojinin zooloji, botan ik ve moleküler biyoloji alanlarinda çalisma- 'lar yapilmaktadir. Bunlardan, 1930'lu yillarda dünyada gelismeye baslayan molekü-ler biyoloji konusunda epey gecikilmistir. 1967 yilinda HacettepeÜniversitesi, Tip veFakültesi bünyesinde Moleküler Biyoloji Bölümü'nün kurulmasina ragmen, altyapiyiolusturacak bilgi eksikliginedeniyle verim saglanamamistir. Ancak 1970'11 yillardabu konuda, ilk kusak arastirmacilarin yetistirilmesiyle bu sahada faaliyetlere bas-lanmistir. Aslinda, 1980'1i yillara kadar bu sahanin tanimlanmasi ve ayri bir alanolarak algilamasi konusundaki fikir ayriliklari nedeniyle, kapsami ve yapilacakarastirmalar konusunda sikintilar dogmustur. Bu nedenle, yukaridaki bölümdebahsedilen 1983-2003' Türk Bilim Politikasi, moleküler biyolojinin öncelikli temelbilimsel alan olarak tanimlandigi ilk ve tek belgeyi olusturmaktadir. Moleküler biyolo-

jinin durumu, dünyada gelisen bilim ve teknolojilerin takibi açisindan bir göstergeolmasi bakimindan önemlidir. Neticede.'bu yeni gelisen bilim dali konusunda Türki-

ye'nin ancak mütevazi bir konumda oldugu söylenebilir. Ayni degerlendirmeler, 21.yüzyilin bilimi olarak adlandirilan biyoteknoloji konusunda da yapilabilir. Bu saha da,1980'1i yillardan sonra gelismeye baslamistir. 628

Yer Bilimleri

Yer bilimleri konusunda, diger bilimlerde oldugu gibi, egitim Darülfünun'da ya-

pilmaktadir. Burada ders veren hocalar jeoloji kökenli olmayip, doktor ve'i,a n;iühen-dlslerdi. Bu nedenle, üniversite kapatildiginda, yeni kurulan Istanbul Universite-si'nde egitimi devam ettirecek kimse bulunamadi. Türkiye'de akademik anlamdajeoloji egitimi 1947'de Istanbul Üniversitesi'nde baslamistir. 1961'de iTÜ, 1963'deODTÜ ve 1965'de Ankara ve Karadeniz Teknik Üniversitesi, 1967'de Ege Üniversi-tesi ve 1968'de Hacettepe Üniversitesi'nde jeoloji egitimi yapan bölümler açilmistir.Jeoloji ile ilgili arastirmalar, Cumhuriyetin ilk dönemlerine hakim olan yabanci sirket-lerin ayrilmasindan sonra, milli sanayiinin kurulup gelistirilmesi ihtiyacindan kaynak-lanmistir. Bu nedenle, 1935 yilinda Maden Tektik ve Arama Enstitüsü'nün kurulusuile birlikte bu sahada çesitli girisimlerde bulunulmustur. Neticede, 1923-1948 döne-minde madencilik sektörünün üretiminde %400'lük bir artis kaydedilmistir. Madenci-likle ilgili arastirmalar 1965'de Etibank'a devrediimistir. Bu tarihten sonra kurulanalüminyum tesislerinde ilk kez alüminyum üretilmis, petrol arama ile ilgili arastirma-lar da gerçeklestirilmistir.629

628 Dürdane Kolonkaya, "Cumhuriyet Döneminde Biyoloji.Alaninda Gelismeler",Atatürk'ün Ölümünün 62. Yilmda Cumhuriyet Türkiyesinde Bilimsel GelismelerSempozyumu, 8-10 Kasim 2000 Ankara, Bildiriler ye Tart/smalar,Ankara 2001. s.163-189.629 K. Erçin Kasapoglu, "Cumhuriyet Dönemi Türkiyesiride Bilimsel Gelismeler: YerBilimleri", Atatürk'ün Ölümünün 62. Yilinda Cumhuriyet Türkiyesinde Bilimsel Ge-lismeler Sempozyumu, 8-10 Kasim 2000 Ankara, Bildiriler ve Tartismalar, Ankara2001, s. 239-249.

363

Page 7: m.yunus.hacettepe.edu.tr/~facun/Cumhuriyet_doneminde_bilim.pdfninda Cumhuriyetin ilk dönemlerinde girisimlerde bululmustur. Seker Fabrikasi (1926) Sümerbank (1933), Karabük Demir

Iktisadi v~ iClarlBllimler

isietme .

lkiisadi ve idari bilimlerden isletme alanindaki gelismelerin; Türkiye'hin ekdno-mikdurumuna paralel bir çizgi takip ettigi görülmektedir. 1929'lu yillara kadar, ~er-maye birikimi ve teknolojinin olrriadigi,ilkel yöntemlerle yapilan jarima dayali eko-nomid~, isletmecilikgelismemistIr. 1929;daki dünya ekonomik krizini de~erlendirmekve. ekohominin gidlsatinibelitiemek uzere ayni yilda yapilan izmir Iktisat Kongre-si'nde alinankararlar, bir dönüm noktasi olarakdegerlendiriletlilir. Takip eden yil/ar-da, diwlet öncülügünde isletJTIelerlnkurulmaslyla ve 1934-1938 dq,neminde kalkin-ma plimlarinin sektörel bazi:ta uygulanmasiyla, isletmecilik önerri '!(azanmaya bas-lami,stir. Üniversite'i&rin Isletme egitimi veren bölüm'jerinin arasii'rmalarinda da budönemden itibaren gelisme kayaedilmistir. Isletme bilimine teorik yönden Türk bilimadamiarinin katki yaptiginisöylel)1ek mümkün dggildir. Mevcut teorilerden hareketlear~stirmalar yapmak, isletmebiliminin türh araçlarindan faydaianmak ve isletmee~itimini vermek açilarindan degerlendirildiginde Türkiye'de isletmeciligin oldukçagelismis oldu~u söylenebilir.63o i

Iktisat

Cumhuriyet d(jneminde iktisategitimine 1936 yilinda Istanbul Üniversitesi bün~ i'yesinde Iktisat Fciküiteslnin açilmasiyla baslanmistir. Bu dönemde fakartedegörev 'alan, Alman hocalar ile ikiisat egitimi ve arastirmalari önemli bir asamayagelmistir.Obtü ve Bogaziçi Üniversitesi'nde iktisat bölümlerinin açilmasi ve DPT'nil) kurulU:su ,ile planli kalkinmaya baslanmasi,. iktisat biliminin gelismesini önemli ölçüdeetkilemistir. 1980'lerden sonra açik ekonomi ve, serbest piyasa uygularrialari, ileiktisat, içinde lizmar\ihsma artmistir. dlMr yanaan, iktisategitimi tieteroj~ri ha~"gelerek, yükS1ekve düsÜk nitelikli egitim yapan fakülteith ortaya çikmistir. Egitimde9örülen bu ikili yapi, arastirmalara da yAnsimistir. IKtisat.konusunda, tek özgün

ikii~g,tokuiiJ."Kadro Hareketi"dir, 19S2-34'de, ekonöijii~i!r'!levi::ut tafti~rina,çözumüretrôekiçin.gelistlrilen bUhareket, dünyada Ciayankilar bUlmustur. 1

630. Dogan TlIneer, "Isletme:', Atatürk'un ÔlümOr:iün62.Y!11I18a tumIJ!!rij~etTürJ(iyesinde Bilims'el Gelismeler Sempozyurnu, 8-10 Kasiin 2000 Ankara, Bildirilerve Tartismalar, Ankara 2001, S. 253~260.

631 MuratÇizakça-Sevket Pamuk, "Iktisat Tarihi", CumHuriyet Döneminde Tür1<i-ye'de Bilim Sosyal Biliinler, TürkiyeBilimler Akademisi; Ankara 1997, s. 19-34;Gülten Kazgi;in, "Iktisaf', Cumh~riyet Döneminde Türkiye'd~ Bilim Sosyal, Bilimler,:rürkiye Bilimler Akademisi, Ankara 1997, s. 91-104; celal Kaçüker, "BilimlkfisatyeTür~iye Üzerine", Atatürk'ün Ölümunün 62. Yilmda Cumhuriyet TürkiyesirideBiiim-sel,Geli§m~/er Sempozyumu, 8-10 Kasim 2000 Ankara, Bildiriler ve Tartismalar,Ankara 2001, s. 261"277.

364

1

i

Kamu Yönetimi

Kamu yönetimi egitimi, Osmanli dönemirnde Mülkiye Mektebi'nde (1856) yapil-maktaydi. Bu okul, Siyasal Bilgiler Fakültesi adini alarak Ankara'ya tasindiginda(1936) egitime burada devam edildi..Bu dönemlerde kamu yönetimi egitimi, Avru-pa'nin da tesiriyle, hukuk agirlikli olarak verilmistir. 1952 yilinda Türkiye OrtadoguAmme IdaresLEnstitüsü (TODAIE)'nün kurulusu ile kamu yönetiminin ögrenimin-de.farkli yaklasimlar benimsenmis, yönetim sorunlari üzerine arastirmalara agirlikverilmistir. Bunlarin yani sira, TODAIE'de çok sayida bürokrat, kamu yönetimi ala-ninda egitim almistir. Bu anlamda TODAiE, Türkiye'de modern anlamda kamuyönetimi ögretimini ilk baslatan kurum olmasinin yani sira, kamu yönetiminde göre"alan bürokratlarin egitimini de üstlenmistir. Vüksek ögrenimde kamu yönetimi alani-na dogrudan yönelik egitim ilk olarak, 1967 yilinda, Siyasal Bilgiler Fakültesi bünye-sinde Kamu Vönetimi Kürsüsü'nün kurulusu ile baslamistir. Bu dönemde kamuyönetimi, ayri bir uzmanlik dali olmaktan ziyade, yönetim konusunda verilen dersle-rin bir kismini teskil etmistir. Takip eden yillarda üniversitelerin programlarina dahiledilmis, VÖK'ün kurulusundan.(1982) sonra yayginlasmistir. Kamu yönetimi egitimigünümüzde siyaset bilim ve yönetim bilimi arasindaki çizgide sürdürülmektedir vedisiplinler arasi bir yaklasimla verilmektedir. Kamu yönetiminin daha bagimsiz biralan haline gelmesi için akademisyenlerln !:tu konu üzerine arastirmalar yapmalarive alani bilimsel temeller üzerine oturtmalari gerekmektedir.632

Maliye

Maliye egitimi ülkemizde oldukça uzun bir geçmise sahiptir. 1859'da kurulanMülkiye Mektebi ve 1883 yilinda kurulan Hamidiye Ticaret Mekteb-i Alisi (simdikiMarmara Üniversitesi iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi)'nde okutulan iktisat dersle-rinin içinde verilen maliye egitimi, 1905 yilinda kurulan Maliye Mektebi ile dahakurumsal bir yapiya kavusmustur. 1933'e kadar olan dönemde maliye egitimi Fran-siz ekolünün tesirindedir. 1933'de Darülfünun'un'kaldirilmasi, yerine kurulan istan-bul Üniversitesi'nin kadrolarinin Alman hocalar tarafindan doldurulmasi neticesinde,Alman tesiri görülmeye baslanmistir. 1960 sonrasi dönemde ise Anglo-saksonekolü hakim olmustur. 1982 yilinda kurulan VÖK ile, sosyal bilimler egitimi verenfakültelerin bünyelerinde, dört yillik lisans egitimi veren maliye bölümleri açilmis-tir.633

632 Dogan Nadi Leblebici, "Kamu Vönetimi ve Türkiye'deki Gelisimi", Atatürk'ünÖlümünün 62. Yilmda Cumhuriyet Türkiyesinde Bilimsel Gelismeler Sempozyumu,8-10 Kasim 2000 Ankara, Bildiriler ve Tartismalar, Ankara 2001, s. 279-292.

633 Ahmet Burçin Vereli, "Cumhuriyet Dönemi Türkiyesinde Maliye Biliminde yasa-nan Gelismeler", Atatürk'ün Ölümünün 62. Yilmda Cumhutiyet Türkiyesinde BilimselGelismeler Sempozyumu, 8-10 Kasim 2000 Ankara, Bildiriler ve Tartismalar, Anka-ra 2001, s. 293-312.

365

Page 8: m.yunus.hacettepe.edu.tr/~facun/Cumhuriyet_doneminde_bilim.pdfninda Cumhuriyetin ilk dönemlerinde girisimlerde bululmustur. Seker Fabrikasi (1926) Sümerbank (1933), Karabük Demir

Sosyal Bilimler

Sosyal bilimler alaninda Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde önemli gelismeler kay-dedilmistir. 1936 yilinda Dil ve Tarih Cografya Fakültesi (DTCF)'nin kurulusu ile bualanin kurumsallasmasinda önemli bir atilim gerçeklestirilmistir. Arkeoloji,Prehistorya, Antropoloji, Hititoloji, Latin Dili ve Edebiyati, Sümeroloji, Etnoloji, Hindo-loji gibi bilim dallari kurularak ilgili alanlara çalismalar baslatilmistir. Fakülteninkurulusunda açilan Arkeoloji Bölümü ile, Eski Çaglarda Anadolu'da yasamis olanhalklarinin üzerine kazilar ve arastirmalar yapilmistir. Bu arastirmalar, Prehistorya,Paleoantropcloji gibi diger bölümlerle birlikte ve isbirligi içerisinde yürütülmüstür.Antrepolojik arastirmalar, 1925-1935 yillari arasinda, Istanbul'daki Türk AntropolojiEnstitüsü'nde yürütülmekteydi. DTCF'nin kuruldugunda, kurumlar arasinda isbirliginisaglamak üzere Ankara'ya tasindi (1935). Ankara Üniversitesi'nin kurulusu (1946)ile bu üniversitenin bünyesine katildi. Arkeoloji, antropoloji ve eski medeniyetlerleilgili diger bölümlerin kurumlasma ve kadrolasmalariyla birlikte, arastirma ve yayin-larda önemli bir artis kaydedildi. 1950'Ii yillardan sonra bu dallarda yapilan arastir-malarin azaldigi, bazi bölümlerin birlestirildigi veya tamamiyla kaldirildigi (Sümero-loji, Hititoloji gibi) görülmektedir. Bunlardan Antropoloji, Eski Çaglardan, giderekmodem kültürlerin arastirilmasina yönelmistir. Hacettepe ve Ankara Üniversitelerin-deki Antropoloji bölümleri, bütün alt dallariyla faaliyet gösteren, iyi teskilatlanmisbölümlerdir.634

DTCF'de, Hititçe DTCF ve .!stanbul Üniversitesi'nde, Eski Yunanca ve Latince iseDFTC, Istanbul ve Akdeniz Universitesi'nde ögretilmektedir.635

Sanat Tarihi Bölümü ilk olarak Istanbul Üniversitesi'nde 1943 yilinda aç.ila-rak.egitime baslamistir. Bunu, 1954 yilinda DTCF'de, 1965 yilinda Hacettepe Uni-versitesi bünyesinde açilan bölümler.takip etmistir. Sanat tarihi arastirmalari, Bi-zans, Selçuklu-Beylikler ve Osmanli dönemleri üzerine yogunlasmistir. Bu dönem-lerden kalma eserleri ortaya çikarmak amaciyla kazilar, yüzeyarastirmalari veenvanter çalismalari yapilmaktadir. Eldeedilen eserler müzelerde sergilenmekte vekataloglari yapilmaktadir. Yapilan çalismalar sonucunda edinilen bilgiler, ortaya

&,karilan eserlerin restitüsyon ve restorasyonlarinin yapilmasinda kullanilmaktadir.

Arkeolojl ve Sanat Tarihi

Arkeoloji egitimi ilk dönemlerde, Istanbul Üniversitesi'ne bagli Türk ArkeolojiEnstitüsü'nde (1934) ve Ankara Üniversitesi DTCF'sinde (1936) yapilmaktadir.Arkeolojinin, ölü diller denilen Eski Çag dilleri olmadan çalisilamayacagi bilindigin-den, bu dillerin arastirildigi, ögreniminin yapildigi bölümler kurularak egitimi birlikteverilmis, arastirmalar da birlikte yürütülmüstür. Ayni dönemde Türk Tarih Kuru-mu'nun kurulmasi (1931) ile arastirmalara gerekli maddi destegi verecek, arastirma-larin sonuçlarini degerlendirecek kurumsal düzenlemelerde gerçeklestirilmistir.Cumhuriyetin ilk dönemlerinde, Anadolu'nun çesitli bölgelerinde yapilan arkeolojikkazilar sonucunda, Anadolu'daki eski medeniyetler hakkinda önemli bilgiler ortayaçikarilmistir. Ileriki yillarda açilan üniversitelerin bazilarinda arkeoloji egitimi, sanattarihi bölümü bünyesinde verilmistir. 1981'de baslayan YÖK döneminde, arkeolojive sanat tarihi bölümleri birlestirilerek, Arkeoloji-Sanat Tarihi Bölümü haline getiril-mistir. Eski çag dilleri de, büyük ölçüde ortadan kalkmistir. Bugün Sümerce yalniz

Egitim Bilimleri

EÖitim bilimlerinin egitim alanina dahil edilmesi ancak 1960'Ii yillara rastlamak-tadir. Bu tarihten önce, egitim mesleginde ögretmenin esas oldugu ve her türlügörevi yapabilecegi düsünülmüstür. Egitimde planlama, program gelistirme, ölçme-degerlendirme, psikolojik hizmetler gibi konular bu döneme kadar Türkiye'nin egitimgündemine girmemistir. 1965'de Ankara Üniversitesi bünyesinde Egitim BilimleriFakültesi'nin açilisiyla, bu alanlarda eleman yetistirilmesine baslanmistir. Egitimdebelirtilen türden uzmanlik hizmetlerinden nasil faydalanilacaginin bilinmemesi,yetistirilen elemanlardan yeterince istifade edilememesine neden 0lmustur..1982'debaslayan YÖK döneminde bir dizi düzenlemelere ragmen, egitim konusunda egitim

bilimlerinden yeterince istifade edilemediwni ve dünyadaki gelismelerin yeterincetakip edildigini söylemek mümkün degildir. 7

634Bozkurt Güvenç, "Insanbilim", Cumhuriyet Döneminde Türkiye'de Bilim SosyalBilimler, Türkiye Bilimler Akademisi, Ankara 1997, s. 75-89; Metin Özbek, "Cumhu-riyetle Gelisen Antropcloji", Atatürk'ün Ölümünün 62. Yilmda CumhuriyetTürk/yes/ndeBilimsel Gelismeler Sempozyumu, 8-10 Kasim 2000 Ankara, Bild/rilerve Tartismalar,Ankara 2001, s. 119-126.

635 Ufuk Esin, "Arkeoloji", Cumhuriyet Döneminde Türkiye'de Bilim Sosyal Bilimler,Türkiye Bilimler Akademisi, Ankara 1997, s. 57-73; Armagan Erkanal-ÖktÜ, "Arkeo-loji", Atatürk'ün Ölümünün 62. Yilmda Cumhur/yet Türk/yes/nde Bilimsel GelismelerSempozyumu, 8-10 Kasim 2000 Ankara, Bild/riler ve Tartismalar, Ankara 2001, s.93-105.

636 Dogan Kupan, "Sanat Tarihi", Cumhuriyet Döneminde Türkiye'de Bilim SosyalBilimler, Türkiye Bilimler Akademisi, Ankara 1997, s. 105-120;Günsel Renda,"Cumhuriyet Döneminde Sanat Tarihi Bilimi", Atatürk'ün Ölümünün 62. YilmdaCumhuriyet Türk/yes/nde Bilimsel Gelismeler Sempozyumu, 8-10 Kasim 2000Ankara, Bild/riler ve Tartismalar, Ankara 2001, s. 107-115

637 Süleyman Çetin Özoglu, "Egitim Bilimleri", Cumhuriyet Döneminde Türkiye'deBilim Sosyal Bilimler, Türkiye Bilimler Akademisi, Ankara 1997, s. 157-202; HüseyinBasar, "Cumhuriyet Döneminde Egitim Bilimleri ve Egitimlmiz", Atatürk'ün Ölümü~nün 62. Yilmda Cumhuriyet Türk/yes/nde Bilimsel Gelismeler Sempozyumu, 8-10Kasim 2000 Ankara, Bild/riler ve Tartismalar, Ankara 2001, s. 137-140.

366 367

Page 9: m.yunus.hacettepe.edu.tr/~facun/Cumhuriyet_doneminde_bilim.pdfninda Cumhuriyetin ilk dönemlerinde girisimlerde bululmustur. Seker Fabrikasi (1926) Sümerbank (1933), Karabük Demir

Sosyolojl

Türkiye, Fransa'dan sonra sosyolojiyi üniversitelerde ders müfredatina koyan i-kinci ülkedir. Osmanli döneminde sosyoloji Darülfünun'da okutulmaktadir (1910).Sosyoloji ile Türk toplumunun bu kadar erken tanismasi, sosyolojinin, dagilmaktaolan imparatorlugun nasil kurtulacagi sorusuna cevap arama yollarindan biri, belki

de en önemlisi olarak düsü~ce hayatimiza girmesindendir. Cumhuriyetin ilk so~yo-logu Ziya Gökalp'tir. 1933 Universite Reformu'nun ardindan kurulan Istanbul Uni-versitesi'nde bir lçtimaiyat (Sosyoloji) Enstitüsü açilmistir. Bu enstitü, ileriki dönem-I~rde, degisik adlarla varligini sürdürmüstür. Istanbul Üniversitesi'nde ve Ankara.Universitesi DTCF'siride (1939) açilan Sosyoloji Bölümleri, Türkiye'de sosyolojiningelismesinin önemli asamalarindandir. 1950'lerden itibaren Türktoplumunda mey-.dana gelen degismeler ve degisen toplumun problemlerine çözümler bulma ihtiyaci:

ile sosyoloji, daha küçük alanlara ve günlük olaylara yönelmeye baslamistir. Degi-Isen dünyada sosyolojinin çalisma sahasi genisler, daha etkili ve toplumun problem- i

lerine çözümler üretir hale gelirken, Türkiye'de sosyolojinin itibar kaybina ugradigi igörülmektedir. Bunun neticesinde, ortaögretimde sosyolojl seçmeli ders haline i

getirilmis ve sosyoloji brans ögretmenligi kaldirilmistir. Bu durumda, Türkiye'deki isosyoloji çalismalarinin, dünyadaki gelismeleri takip etme düzeyinde olmasini

I

beklemek bile fazla iyimserliktir. Halbuki, gelismekte olan ülkemizin, sosyolojininarastirma sahasina giren pek çok sorunu mevcuttur ve arastirmayi beklemekte-dir.638

Psikoloji

Psikoloji dersleri Darülfünun'da 1915 yilinda felsefe Bölümü içinde verileye bas-lamistir. Bu, psikoloji biliminin Almanya'da kurulmasindan 36 yil sonra Türk toplu-muna girmesi anlamina gelmektedir. Darülfünun bünyesinde 1919'da Umumi Psiko-loji Bölümü, Istanbul Üniversitesi bünyesinde ise, 1937'de Tecrübi Psikoloji Bölümükurulmustur. 1983 y'ilinda bu kürsüler birlestirilerek, Psikoloji Bölümü'ne dönüstü-rülmüstür. Ankara Universitesi'nde de psikoloji bölümünün kurulusu 1982 yilindagerçeklesmistir. Daha önceleri psikoloji dersleri, Felsefe Bölümü içinde verilmekte-dir. Buradaki egitim de, eleman saglanmasina bagli olarak, kesintilerle sürdürülmüs-tür. Hacettepe Üniversitesi'ndeki Psikoloji Bölümü 1964 yilinda ve ayri ve bagimsizbir birim olarak kurulmustur. 1950'lerde Türk toplumunda baslayan degismeler,sosyolojide oldugu gibi, psikolojide de çalisma sahalarinin genislemesine ve çesit-lenmesine yol açmistir, dolayisiyla psikologlara egitimin disinda da ihtiyaç duyulma-ya baslamistir. Onceleri psikologlar yalnizca ruh sagligi ile ilgili kurumlarda istihdam

638 Bahattin Aksit, "Sosyoloji", Cumhuriyet Döneminde Türkiye'de Bilim SosyalBilimler, Türkiye Bilimler Akademisi, Ankara 1997, s. 7-18; Cihat Özönder, "Sosyolo-ji", Atatürk'ün Ölümünün 62. Yilmda Cumhuriyet Türkiyesinde Bilimsel GelismelerSempozyumu, 8-10 Kasim 2000 Ankara, Bildiriler ve Tartismalar,Ankara 2001, s.33-39.

368

it

edilirken sonralari, saglik kurumlarinin çesitli birimlerinde (nöroloji, odyoloji, fiziktedavi ve rehabilitasyon)görevalmaya baslamislardir.639

Felsefe

Felsefe ders olarak Osmanlida Darülfünun'da verilmeye 1912 yilinda baslan-

mistir. Istanbul Üniversitesi'nin açilisi (1933) ile burada bir felsefe bölümü açilmisardindan Ankara Üniversitesi'nde ögrenime baslanmistir. (1946) Bu ilk dönemlerdeFransiz ekolü felsefe egitimi ve ögretiminde hakim olrriustur.1930'lu yillarda gelenAlman hocalarin tesiriyle, Alman ekolü ile tanisilmistir. Cumhuriyetin bu ilk yillarin. ida, felsefe alaninda yapilmasi gereken öncelikli is, bir Türkçe felsefe dili olusturmaolmustur. Alfabe ve dil inkilaplari bu sürece önemli katkida bulunmustur. Ancak,sonuçlarinin alinmasi ve Türkçe'nin etkin biçimde felsefe dilinde kullanilmasi zamanalmistir. 1940'lar, felsefenin gelistigi ve felsefe klasiklerinin Türkçe'ye tercümeedildigi yillardir. 1927'de kurulan Türkiye Felsefe Kurumu daha sonra kapatilmis ve1974 yilinda tekrar açilmistir. ODTÜ'de ve 1982'de açilan Bogaziçi Üniversitesi'ndeve felsefe egitimi Ingilizce olarak yapilmaktadir. Türkiye'de felsefe alninda yapilançalismalar henüz dünyadaki gelismeleri takip etme düzeyindedir. Dünya düsüncesi-ne katkisi henüz.çok az bir düzeydedir.64O

Kütüphanecillkve ArsivcilikKütüphanecilik,arsivcilik, dökümantasyonve enformasyonterimleriyle ifade edi-

len ve yeni terimiyle kisaca "bilgi ve belge yönetimi" olarak bahsedilen alanda,Cumhuriyet'in kuruldugu yillarda girisimlerde bulunulmustur. 1923 yilinda ilk olarakkütüphanecilik alaninda egitim görmek üzere yurtdisina ögrenci gönderilmeyebaslanmistir. Yurda dönem ögrenciler, kütüphanelerde görev yapmakta, kurslar idüzenlemektedir. Ilk kütüphanecilik.bölümü 1953 yilinda DTCF'de açilmis, bunu'1964 yilinda Istanbul, 1972 yilinda Hacettepe ve 1987 yilinda Marmara Üniversite-leri takip etmistir. Bilgininalinip satilan, tüketilen bir meta haline geldigi günümüzde,en büyük mücadelenin bilginin denetimi konusunda olacagi tahmin edilmektedir.Sanayi toplumunun niteliklerini dikkate alarak gelistirilen yapilar, bilgi toplumundaartik geçersiz kalacaktir. Bu konuda yeniden yapilanmaya gidilmesi için, bilgi vebelge yönetimi alanin yeniden yapilanmasi gerekmektedir. Bilgiye ihtiyaci olankisinin, ihtiyaci oldugu anda, ihtiyaç duydugu kadar ve ekonomik olarak bilgiye

639 Nail Sahin, "Psikoloji", Cumhuriyet Döneminde Türkiye'de Bilim $osyal Bilimler,Türkiye Bilimler Akademisi, Ankara 1997, s. 203-226;.Sirel Karakas-Emine D. Çak-mak, "Psikoloji Bilimi: Ülkemiz, Üniversitemiz, Dünyadaki Durum", Atatürk'ün ÖLÜ-münün 62. Yilmda Cumhuriyet Türkiyesinde Bilimsel Gelismeler Sempozyumu, 8-10Kasim 2000 Ankara, Bildiriler ve Tartismalar, Ankara 2001, s. 41-60.

640 Arda Denkel, "Felsefe", Cumhuriyet Döneminde Türkiye'de Bilim Sosyal Bilimler,

Türkiye Bilimler Akademisi, Ankara 1997, s..35-50; Kurtulus Dinçer, "Türkiye'deTürkçe Felsefe", Atatürk'ün Ölümünün 62. Yilmda Cumhuriyet Türkiyesinde BilimselGelismeler Sempozyumu, 8-10 Kasim 2000 Ankara, Bildiriler ve Tartismalar, Anka-ra 2001, s. 29-32.

369

.)~

'i

Page 10: m.yunus.hacettepe.edu.tr/~facun/Cumhuriyet_doneminde_bilim.pdfninda Cumhuriyetin ilk dönemlerinde girisimlerde bululmustur. Seker Fabrikasi (1926) Sümerbank (1933), Karabük Demir

ulasmasi ancak, bilgi ve belge yönetimi konusunda yapilacak arastirmalarla müm-kündür.641 .

Degerlendirme

Cumhuriyet döneminde bilim ve teknoloji alaninda kaydedilen gelismeler deger-lendirildiginde su niteliklere sahip olundugu gözlenmektedir: Arastirmalar, büyükölçüde, üniversitelerde egitimle birlikte yürütülmektedir. Bazi bilim dallarinda, Os-manli döneminde baslatilan egitim ve arastirilmalara Cumhuriyet döneminde devamedilmistir. Bir kisim bilim dallarinin egitimine ise, Cumhuriyet döneminde üniversite-lerde bölümlerin açilmasiyla, .gecikmeli olarak baslanmistir. Kamu kurumlari veüniversitelerde yapilan arastirmalar baslangiçta, isbirligi ve esgüdümden yoksunsekilde yürütülmüstür. Üst düzeyde, iyi tanimlanmis bir bilim politikasi da mevcutdegildir. Bu tür bir politikanin tespit edilmesiyle birlikte Türkiye'deki arastirmalarayön verilmesi 1980'Ii yillarda gerçeklesmistir. Pek çok sahanin, henüz altyapilarininolusturulmakta oldugu ve dünyadaki gelismeleri takip etme düzeyinde kaldigi gö-rülmektedir. Cumhuriyet'in kurulus yillarina nispeten oldukça uzun bir mesafe katedilmis olmasina ragmen, dünyadaki bilimsel arastirmalara, her alanda ciddi katkilaryapacak düzeye henüz gelinmedigi görülmektedir. .

641 irfan Çakin, "Cumhuriyet Döneminde Bilgi ve Belge Yönetimi Alanindaki Gelis-meler", Atatürk'ün Ölümünün 62. Yilmda Cumhuriyet Türkiyesinde Bilimsel Gelisme-ler Sempozyumu, 8-10 Kasim 2000 Ankara, Bildiriler ve Tartismalar, Ankara 2001,s.61-74.

370