İnŞaat sektÖrÜ raporu · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin...

53
INTES TÜRKİYE İNŞAAT SANAYİCİLERİ İŞVEREN SENDİKASI MART 2020 İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Upload: others

Post on 07-Mar-2020

12 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

INTES TÜRKİYE İNŞAAT SANAYİCİLERİ İŞVEREN SENDİKASI

MART 2020

İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Page 2: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 1

GİRİŞ:

Ülkemiz gelişen, buna bağlı olarak ihtiyaçları artan bir ülke konumundadır. Diğer ülkelerde olduğu gibi, gelişimin ana eksenini ise kaçınılmaz olarak “inşaat” oluşturmaktadır. Barajlar, enerji üretim tesisleri, yollar, havaalanları, kentsel mekânlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm yaşamsal mekânlar ile o mekânları yaşanılır kılabilecek tüm altyapının ilk adımı “inşaat”la atılmaktadır. Geleceğe güvenle yürüme kararlılığında olan bir ülke, bu yürüyüşüne hiç şüphe yok ki “inşaat”la başlayacaktır.

Sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında inşaat sektörünün GSMH içindeki payının yaklaşık yüzde 30 seviyesinde olduğu görülmektedir.

İnşaat sektörü, kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep yaratan konumunda olup, bu yaygın etki, sektörün “ekonominin lokomotifi” olma vasfının en temel göstergesidir.

İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, ortalama yeni bir evde 150 farklı meslek kolunu ilgilendiren 23.000 parça bulunmaktadır. Hiçbir ekonomik faaliyetin bu kadar çok doğrudan ya da dolaylı etki doğurma gücü olmadığı dikkate alındığında sektörün lokomotif gücünün, gelişmekte olan ülkeler için vazgeçilemez değeri daha açık olarak ortaya çıkmaktadır.

İnşaat sektörünün gelişmesinde hükümet politikalarının, uluslararası kredi kuruluşlarının, politika ve ekonomiyi etkileyen kararlarının doğrudan etkisi bulunmaktadır. Yatırım kararını veren ya da onu finanse eden otoritenin tercihi bu alanda faaliyette bulunan firmaları doğrudan etkilemektedir.

Yüksek oranlı - istikrarlı büyüme ve beraberinde istihdam yaratma ihtiyacı her zamankinden daha fazla olan Türkiye ekonomisi için, inşaat sektörünün önemi her zamankinden daha önemli hale gelmiştir.

Page 3: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 2

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME Ülkemiz bugün güçlü ekonomiye geçiş sürecindedir. Bu yönde sektör önemli rol üstlenmektedir. İnşaat, yaşamsal düzeyde önemli eserlerin hayata geçmesini sağlayan sektörlerdendir. Dünya her geçen gün daha çok insanı topraklarında barındırmak zorunda kalmakta, genç nüfus artmaktadır. Artan nüfus ile birlikte dünya hızla değişmekte, gelişmektedir. Bu gelişim insan ihtiyaçlarını da artırmaktadır. İşte inşaat sektörümüz artan insan ihtiyaçlarını karşılamak için anahtar rol üstlenen bir sektör olmaktadır Sektörümüz en önemli sektörlerin başında gelmektedir. Sektörün ekonomi içerisindeki doğrudan payı %8 dolayındadır. Dolaylı payı ise kendisine bağlı farklı sektörler hesaba katıldığı zaman %30 düzeyindedir. Ekonomimiz iç ve dış dinamiklerden kaynaklanan önemli dalgalanmalar olmaktadır. Şöyle ki, inşaat sektörü 2001 krizinin ardından hızla küçülmüştür. Ancak, 2002 yılından itibaren uygulanan istikrar programı ile toparlanma sürecine girmiştir. 2004-2006 yılları arasında sektör rekor oranda büyüme göstermiştir. 2006 yılında %25,96 büyümeye ulaşmış, ancak 2008 yılından itibaren tekrar durgunluk sürecine girmiştir. 2007 yılında konut talebindeki azalma, seçim dönemi ve ekonomik ve siyasi belirsizlikler durgunluk döneminde etkili olmuştur. 2006’daki yüksek performanslı büyümenin ardından sektör 2007 yılında nispi olarak daralmış %10,58 oranında büyüme performansı göstermiştir. 2008 yılında ise %4,23 oranında küçülmüştür. 2007 yılı Ağustos ayında ABD’deki mortgage krizi ile başlayan finansal kriz, Dünya genelinde ekonomik faaliyetlerin daralmasına bağlı olarak 2008 yılı Eylül ayından itibaren daha da derinleşerek global ölçekte bir ekonomik krize dönüşmüş, işsizlik oranında önemli artışlar yaşanmıştır. Küresel krizden ve ekonomik daralmadan en çok etkilenen sektörlerin başında inşaat sektörü gelmektedir. Ülkemizde de ekonomin yavaşladığı döneminde bu şekilde etkilenmektedir. Ancak ülkemizde inşaat sektörünün itici güç olarak kullanılması, kamu yatırımlarında alt ve üst yapı yatırımlarına ağırlık verilmesi, kamu ve özel sektör projelerin hayata geçirilmesi sektörün ekonominin lokomotif olma görevini yerine getirmesini sağlamaktadır. 2010 yılında ekonomide alınan önlemler ve uygulanan politikaların etkisiyle bir önceki yılda görülen küçülmeye rağmen sektör yüksek oranlı büyüme performansı sergilemiş, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birisi olmuştur. Kriz sonrasında AB ülkelerinde yaşanan istihdam kayıplarına rağmen ülkemiz istihdam rakamlarında %6,2 artış olmuştur. Ekonomide alınan bahsi geçen tedbirler sektörün büyüme performansına yansımız 2010 yılında bir önceli yıl %15,39’luk küçülmenin ardından 14,17’lük büyüme performansı göstermiştir. İnşaat sektörü 2011 yılında da büyüme performansı devam ettirmiştir. Ekonomide %11,11 büyüme performansı sergilerken inşaat sektörü bu dönemde %24,74 oranında büyümüştür.

Page 4: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 3

Bütün dünyada ekonomik krizin en yoğun hissedildiği ve siyasi istikrarsızlığın yaşandığı 2012 yılında, inşaat sektörü de Türkiye ekonomisinde yaşanan bu daralmadan doğal olarak etkilenmiştir. Yurt içi talepteki daralma hizmetler sektörüne yansımış bu durum özellikle inşaat ve ticaret sektörlerindeki duraksamaya neden olmuştur. Türk ekonomisinin lokomotif sektörü olan ve 2011 yılında %24,74 büyüyen inşaat sektörü, 2012 yılında nispi olarak küçülmüş sektörün yüksek oranlı büyüme performansından sonraki büyüme oranı %8,28 olarak gerçekleşmiştir. Sektördeki daralma ve artan maliyetler sektörün aktörlerini de olumsuz etkilemiştir. Bağlı sektörlerde de daralma yaşanmıştır. 2012 yılındaki durgunluğun ardından 2013 yılının birinci çeyreğinde piyasa beklentilerinin üzerinde artış kaydetmiştir. 2013 yılının ilk çeyreğinde ekonomik aktivitede beklentinin üzerinde canlanma kaydedilmiştir. Yurt içi talepteki canlanma hizmetler sektörüne yansımıştır. Bu gelişmede, özellikle inşaat sektöründeki katma değer artışı dikkat çekici olmuş dolayısıyla ekonomik aktivitelerdeki hızlanmanın etkisi ie inşaat sektörü 2013 yılının ilk çeyreğinde yeniden büyüme trendine girerek Türkiye ortalamasının üzerinde büyümüştür. Genel ekonomidek, büyüme oranı %7,96 iken inşaat sektörünün büyüme performansı %14,00 olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler ile sektörün Gayri Safi Yurt İçi Hasıla İçerisindeki payı 2013 yılında %8,1 olmuştur. 2014 yılının genelinde küresel ekonomilerdeki dalgalanmalara ve jeopolitik riskler nedeniyle inşaat sektörümüz bir önceki yıla göre inşaat sektörünün büyüme performansı azalmıştır. Ancak bazı temel göstergelere bakılacak olursa 2014 yılında kamu borç yükü azalmaya devam etmiştir. Faiz politikalarındaki kararlı tutum borçlanmanın reel maliyetinin düşük seviyelerde gerçekleşmesini sağlamıştır. Cari açık azalışını sürdürmüş, bankacılık sektörümüz güçlü ve sağlam yapısını korumayı başarmıştır. İstihdam konularında bazı yapısal sorunlar devam etmiştir. 2014 yılında Dünya siyasi ve ekonomik risklere maruz kalmıştır. Özellikle Avrupa ekonomilerindeki resesyon küresel piyasaları, dolayısıyla ülkemiz ekonomisini de etkilemiştir. Ekonomide Dolar ve Euro kurlarının yukarı yönlü hareketi sektör üretiminde maliyetlerin artmasına, konuta olan talebin sınırlı düzeyde kalmasına neden olmuş, inşaat sektörünün düşük tempolu bir büyüme göstermesine yol açmış ve %5,0 oranında büyüme performansı göstermiştir. 2015 yılı küresel ekonomilerdeki dalgalanmalar ve komşu ülkelerdeki gerginlikler ve seçim sürecine girilmiş olması nedeni ile kritik bir yıl olarak başlamıştır. Türkiye ekonomisi 2015 yılında %6,06 oranında büyümüştür. Büyümeye en yüksek katkı özel tüketim harcamaları ve kamu harcamalarından kaynaklanmıştır. Ayrıca 2015 yılının son çeyreğinde kamu ve özel sektörün inşaat, makine teçhizat yatırımlarındaki artış büyümede etkin olmuştur. Sektörün büyüme performansı 2015 yılında %4,90 olarak gerçekleşmiştir.

Ekonomik gelişmeler

Türkiye ekonomisi, siyasi, sosyal yapısı ile dünyada önemli konumda bir ülke olup, küresel gelişmelerden de doğrudan etkilenmektedir. 2016 yılı tüm dünyada farklı gelişmelerin yaşandığı bir yıl olmuştur. Dünyada küresel ekonomi büyüme beklentisi %3,1 olup, 2016 yıl sonu beklentileri küresel kriz sonrası en düşük büyüme oranın yaşandığı yıl olmuştur. Türkiye dışa açık ve tüm dünya ülkeleri ile siyasal ve ticari bağları kuvvetli bir ülke olarak küresel hareketlerden 2016 yılında etkilenmiştir. FED’in faiz politikaları, İngiltere’nin AB’den ayrılma süreci gibi bölgesel iş birliklerinin geleceğine dair belirsizlikler, ayrıca ABD seçimleri tüm ekonomileri etkilemiştir.

Page 5: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 4

Yaşanan süreçler sınırlarımızda yaşanan sıcak savaş ortamı ve bu ortamda Türkiye’nin üstlendiği rol, artan göç ve mülteci sorunlarının da ülkemiz ekonomisine yansımaları olmuştur.

2016 yılı boyunca Türkiye farklı terör örgütleri ile mücadele etti ve hala etmek durumundadır. 15 Temmuz başarısız darbe girişimi, Güney Doğu ve Doğu Anadolu Bölgesinde terör örgütlerinin eylemleri, büyük şehirlerimizde yaşanan terör saldırıları yaşanmıştır. Ekonomideki bu baskılayıcı unsurlara rağmen Türkiye ekonomisi tüm bu süreçleri en az hasarla atlatmıştır. 2016 yılında ekonominin en kritik süreci Türk Lirasında olduğu gibi tüm dünya piyasalarında euro ve dolar kurlarının değer kazanması olmuştur. Tüm bu ortama rağmen Türkiye ekonomisi 2016 yılın açıklanan üçüncü çeyreği haricinde büyümesini sürdürmüştür. 2016 yılını ise 14,4 oranında büyüme ile tamamlamıştır. GSYİH yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda %1,8 oranında daralmıştır. 27 çeyrektir kesintisiz büyüyen Türkiye ekonomisi ilk defa küçülme performansı sergilemiştir. 2016 yılında üçüncü çeyrekte daralmanın kaynakları üretim yönünden tarım, sanayi ve hizmetlerde katma değer azalışları, talep yönünden ise özel tüketimdeki ve ihracattaki azalışları olmuştur. Kamu tüketimi büyümeye pozitif katkı vermeye devam etmiştir. Büyümeye en büyük katkıyı artan özel tüketim harcamalarından gelmiş 2016 yılında Hanehalkı nihai tüketim harcamaları zincirlemiş hacim endeksine göre %2,3 artmıştır. Hanehalkı tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı %59,5 olmuştur. 2017 yılı ise jeopolitik risklerin etkisi, dış siyasetteki dengeler, küresel ekonomilerdeki iyileşme, parasal politikalar nedeniyle sermayenin gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere kaymasıyla ekonomide dengelerin sağlanması için yoğun çaba sarf edildiği bir yıl olmuştur. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisi güçlü yapısını korumuştur. 2017 yılında para ve maliye politikalarında önemli tedbirler ortaya konmaya devam etmiştir. Reel sektörün krediye erişimlerini kolaylaştırılmıştır. Konut sektöründe, mobilya ve beyaz eşya sektörlerinde geçici vergi indirimleri, ekonomide büyümeyi destekleyecek şekilde yeni teşvik unsurlarının hayata geçirilmesi, alınan tedbirler sayesinde ekonomi ilk altı ayda Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Zincirlenmiş Hacim endeksine göre %5,1 oranında büyüme performansı sergilemiştir. Büyümede özel tüketimin yanı sıra ihracat ve yatırım artışına dayalı nispeten dengeli bir büyüme performansı gözlenmesi ekonominin dinamiklerinin sürdürülebilir olması açısından önem arz etmektedir. Türkiye ekonomisi hükümetimizin attığı adımların etkisiyle 2017 yılında büyümesini sürdürmüştür. Katma değeri yüksek yatırım ve üretim, yatırım ortamının iyileştirilmesi, iş gücü piyasasının reformu alanında hayata geçirilen düzenlemeler büyümede belirleyici unsurlar olmuştur. 2016 ve 2017 yılındaki bu başarıda inşaat sektörü önemli bir rol üstelenmiştir. Zaten inşaat sektörünün rolünün de büyümeyi sürükleyen sektör olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bu ifadenin dayanağı sektörün istihdam potansiyeli ve direk veya dolaylı olarak harekete geçirdiği yüzlerce sektörü etkilemesidir. İnşaat sektörü sadece demir, çimento, cam, ahşap gibi direk bağlantılı olduğu sektörlerle değil, bankacılık, sigortacılık, teknik danışmanlık gibi çalışmalarla da yakından ilgilidir. Yani Türk İnşaat Sektörü sağladığı döviz girdisi, istihdam, kalifikasyon, teknoloji transferi, makine parkı ve ihracat katkısı ve diğer katkıları ile ekonomide önemli bir yer tutmaktadır.

Page 6: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 5

Sektörün temel faaliyet alanlarından en küçük bir yapı işinden büyük barajlara, enerji santrallerine köprülere kadar projenin başlangıcından bitimine kadar ekonomi sürekli harekete geçmektedir. Örneğin sulama yatırımları için ayrılan ödeneklerden daha fazla gelir elde edilmektedir. Yapılan yollar ile ulaşım maliyetleri düşmekte, enerji tasarrufu sağlanabilmektedir. Proje bitiminde ise çevresine kattığı faydalarla katma değer yaratmaya devam etmektedir. 2017 yılında yakalanan büyümede kamunun ulaştırma, haberleşme ve telekomünikasyon yatırımları, özelleştirmelerin etkisi ve YİD’lerdeki artış taşıyıcı güç olmuştur. 2017’de özel sektörün ekonomide dönüşüm sağlayan bu projeleri büyümede önemli rol oynamıştır. Bu dönemde inşa ettiğimiz ulaştırma projelerinin kolları olan bölünmüş ve otoyollar, havaalanları, demiryolları Türkiye’nin ulaştırma üssü olarak stratejik konumunu güçlendirmiştir. Kamu özel sektör ortaklığı projelerinin başarılı örnekleri bu dönemde hizmete girmiştir. Diğer yandan ulaştırma, enerji gibi altyapı alanındaki yatırımların ülke alanında yaygınlaşarak yeni yerleşim yerlerinin gelişmesi konut projelerinin artışında etkili olmuştur. Türkiye’nin her alanında kentler dönüşüm içindeyken hızlı ve sağlıklı kent içi ulaşım sistemlerinin geliştirilmesi de önemli bir ihtiyaç olarak doğmaktadır. Bu bağlamda ülkemizin farklı illerinde toplu taşıma sistemlerinin alt yapısının geliştirilmesi amacıyla başta kent içi raylı sistemler olmak üzere çok büyük yatırımlar gerçekleşmektedir. Enerjide kendine yeterli ülke olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyoruz. Enerji santrallerimizi devreye alıyoruz. Hidroelektrik enerji üretiminde kapasitemizi yıllar itibariyle artıyoruz. Dünyanın en yüksek barajlarını inşa ediyoruz. Rüzgar, güneş enerjisi, yerli kömür, linyit gibi kaynaklarımızı devreye alınacak tesisler bir bir inşa ediliyor. Özel sektör, ülkemizde enerji dağıtımının sorumluluğunu üstlenerek, daha çağdaş altyapıyla, tüketicilere daha kaliteli hizmet sunabilmek için elini taşın altına koymuş bulunmaktadır. Bu gelimeler ışığında tüm sektörlerin büyüme performansı sergilemesiyle genel ekonomideki büyüme 2017 yılında 7,4 olarak gerçekleşmiştir. İnşaat sektörü %8,9’luk artışla büyümede önemli bir rol oynamıştır. İnşaat sektörü 2017 yılının tüm çeyreklerinde yüksek oranlı büyüme performansı sergileyerek büyümenin lokomotifi olmuştur. Son üç yılda sektör büyümesi %5 bandında bir performans sergiledikten sonra %8,9 oranında büyüme performansı göstermiştir. 2018 küresel ekonomi açısından zorlu ve sıkıntılı bir yıl olmuştur. FED’in faiz artışları ve gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısının bozulması, Brexit sürecindeki belirsizlik, Amerika’nın İran ambargosunun petrol fiyatlarına yansımaları, artan ticaret engelleri, daralan finansal koşullar, süregelen jeopolitik gerilimlerin etkisi ülkemizde ise kur ve faiz tarafında yaşanan ve bu şoklar sonucu yükselen enflasyon büyümede ivme kaybı yaşanmasına neden olmuştur. Yaşanan gelişmelerin etkisi ile büyümede ivme kaybı yaşanmıştır. 2018 yılı için TÜİK tarafından açıklanan büyüme verileri çeyrek dönemler itibariyle %7,4, %5,3, %1,8 artarken son çeyrekte %-3,0 azalış gerçekleşmiş yılın tamamında ise % 2,6 büyüme olmuştur

Page 7: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 6

Türkiye ekonomisinin büyümesinde daima taşıyıcı güç olan inşaat sektörü ekonomik yavaşlamalardan da hızlı ve derinden etkilenmektedir. Bahsi geçen gelişmelerin etkisiyle 2017 yılında %9,0 büyüyen, ilk çeyrekte ve %6,8’lik büyümesini sürdüren inşaat sektörü 2018 yılının tamamında 2,1 oranında küçülmüştür. Sonuç olarak 2010-2018 yılları arasında ortalama %9,4 büyüme oranıyla %6,3’lük genel ortalamanın üstünde yüksek bir performans gösteren sektörümüzün, kur ve faiz oranlarındaki artışlar ve mali disiplin politikaları nedeniyle geçmiş yıllara göre büyüme hızı düşmüştür. Bu verilerle sektörün Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içerisindeki payı %7,23 olarak gerçekleşmiştir. Gayrimenkul faaliyetleri ise yılın tamamında %2,6 büyümüştür. Genel Ekonomik Göstergeler Cari Fiyatlarla İnşaat Sektörü ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla

İnşaat /bin TL Genel / bin TL

Yıl

Değer

Pay

Değişim oranı

Değer

Değişim oranı

2010 70.701.311 6,1 25,9 1.160.013.978 16,1 2011 100.016.363 7,2 41,5 1.394.477.166 20,2 2012 117.433.142 7,5 17,4 1.569.672.115 12,6

2013 145.908.413 8,1 24,2 1.809.713.087 15,3 2014 165.654.620 8,1 13,5 2.044.465.876 13,0 2015 190 619 215 8,2 15,1

2.338.647.494 14,4 2016 223 362 831 8,6 17,2

2.608.525.749 11,5 2017 266.065.607 8,6 19,1 3.110.650.155 19,2

2018 Birinci Çeyrek 62.327.992 7,9 23,1 790.113.060 21,7 2018 İkinci Çeyrek 74.952.728 8,4 11,4 890.435.945 21,1

2018 Üçüncü çeyrek 65.384.876 6,4 -10,7 1.026.648.923 23,1 2018 Dördüncü Çeyrek 64.433.890 6,3 -14,0 1.017.190.009 14,0

2018 267.099.487 7,2 0,4 3.724.387.936 19,7 2019 Birinci Çeyrek 55.704.376 6,0 -10,6 922.000.418 16,7 2019 İkinci Çeyrek 54.799.755 5,4 -26,9 1.022.654.667 14,8

2019 Üçüncü Çeyrek 55.702.247 4,9 -14,8 1.145.879.647 11,6 2019 Dördüncü Çeyrek 65.701.917 5,5 2,0 1.189.855.413 17,0

2019 231.908.295 5,4 -13,2 4.280.381.145 14,9 Kaynak: Türkiye istatistik Kurumu

Page 8: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 7

Zincirlenmiş Fiyat Endeksine Göre İnşaat Sektöründeki Gelişmeler

Yıllar İnşaat

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (Alıcı fiyatlarıyla)

Endeks

Değişim oranı

Değer Endeks

Değişim oranı

2010 117,14 17,14 65 780 033 108,49 8,49 1 083 996 979 2011 146,11 24,74 82 053 416 120,54 11,11 1 204 466 935 2012 158,21 8,28 88 848 605 126,32 4,79 1 262 160 182 2013 180,41 14,00 101 312 953 137,04 8,49 1 369 334 107 2014 189,44 5,00 106 382 898 144,12 5,17 1 440 083 365 2015 198,73 4,90 111.600.218 152,86 6,10 1 527 725 206

2016 209,40 5,40 117.588.337 157,30 3,20 1 576 365 403 2017 223,5 9,0 128.168.346 147,5 7,5 1.694.133.563

2018 Birinci Çeyrek 193,8 6,8 27.602.693 158,5 7,4 395.892.626 2018 İkinci Çeyrek 2369,0 1,5 33.549.423 173,3 5,6 432.932.942

2018 Üçüncü Çeyrek 241,6 -6,3 33.922.918 184.8 2,3 461.702.399 2018 Dördüncü Çeyrek 219,5 -7,8 30.818.717 180,7 -2,8 451.494.960

2018 223,5 -2,1 125.493.751 158,5 2,8 1.742.022.926 2019 Birinci Çeyrek 175,7 -9,3 24.663.446 154,9 -2,3 386.877.657 2019 İkinci Çeyrek 208,6 -12,7 29.283.596 170,5 -1,6 425.892.500

2019 Üçüncü Çeyrek 221,7 -8,3 31.123.761 186,6 1,0 465.155.444 2019 Dördüncü Çeyrek 211,1 -3,8 29.640.045 191,5 6,0 478.382.418

2019 204,3 -8,6 114.710.848 175,9 0,9 1.757.308.018 Kaynak: Türkiye istatistik Kurumu 2019 yılı Verileri 2019 yılı ilk çeyreğinde GSYH’daki 2,4 oranında daralmaya karşılık inşaat sektörümüz 9,3 oranında negatif performans göstermiştir. İkinci çeyrekte ise genel ekonomideki genel ekonomideki %1,5 daralmaya karşılık inşaat sektörü 12,7 oranında küçülmüştür. Sektör üçüncü çeyrekte -8,3 oranında küçülmüştür. Dördüncü çeyrekte ise daralma süreci devam etmiş -3,8 oranında küçülmüştür. Sektörümüz yılın tamamında -8,6 oranında küçülme göstermiştir. Ülkemizde 2019 yılında kamu harcamalarında öncelik tasarruf politikalarıyla bütçe harcamalarını dengede tutma yönünde politikalar benimsenmiştir. İhalesi yapılmamış ve ihalesi yapılmış ancak başlanmamış projeler askıya alınacaktır. Devam eden projelerden finansman koşulları uygun olanlar için yeni ve daha uzun zamana yayılmış iş planları oluşturulacaktır. Bu kapsamda 2019 yılında gerek kamu harcamalarındaki azalma gerekse yeni konut yatırımlarındaki azalışın etkisiyle sektör negatif yönlü performans göstermiştir.

Page 9: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 8

Gayrisafi sabit sermaye oluşumu, cari fiyatlarla,

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu

Gayrisafi sabit sermaye oluşumu cari fiyatlarla 2019 yılının ilk çeyreğinde %8,6 artarken, zincirlenmiş hacim endeksine göre %12,1 oranında azalmıştır. İkinci çeyrekte ise cari fiyatlarla 10,2 oranında azalırken sabit fiyatlarla 22,4 oranında azalmıştır. Üçüncü çeyrekte cari fiyatlarla 3,2 azalırken, sabit fiyatlarla 12,6 oranında azalmıştır. Dördüncü çeyrekte cari fiyatlarla 8,2 oranında artarken, sabit fiyatlarla 0,6 oranında azalmıştır. Yıllık bazda ise Gayrisafi sabit sermaye oluşumu 12,4 oranında azalmıştır. İnşaat harcamalarındaki artış 2019 yılının üçüncü çeyreğinde zincirleme hacim endeksinde %18,0 oranında azalırken, makine ve teçhizat harcamaları %-7,5 oranında azalmıştır. 2018 yılı aynı döneminde ise inşaat harcamaları zincirlenmiş hacim endeksine göre 3,1 oranında azalırken, Makine teçhizat yatırımları ise 2018 yılının üçüncü çeyreğinde 7,5 oranında azalmıştır. Dördüncü çeyrekte inşaat harcamaları 8,9 oranında azalırken, makine teçhizat harcamaları 11,7 oranında artmıştır. 2019 yıllık bazda ise inşaat harcamaların 18,6, makine teçhizat harcamaları 5,5 oranında azalmıştır.

İnşa

at

Bir önceki yıla göre değişim

Mali olm

ayan aktifler içindeki pay

Mak

ine

ve

teçh

izat

Bir önceki yıla göre değişim

Mali olm

ayan aktifler içindeki pay

Üre

tilm

mal

i olm

ayan

ak

tifle

r

Bir önceki yıla göre değişim

2010 145.071.131 25,5 50,3 114.796.188 31,2 39,8 288.473.760 24,9 2011 198.490.316 36,8 50,7 158.270.582 37,9 40,4 391.383.400 28,1 2012 225.985.590 13,9 52,7 162.005.719 2,4 37,8 428.831.788 27,3 2013 291.411.305 29,0 56,5 182.309.733 12,5 35,3 516.209.715 28,5 2014 338.442.231 16,1 57,3 206.444.356 13,2 34,9 590.742.457 28,9 2015 379.874.686 12,2 54,7 262.979.725 27,4 37,9 694.689.859 29,7 2016 424.474.920 11,7 55,5 283.865.721 7,9 37,1 771.201.207 11,0 2017 535.169.699 26,3 57,3 327.208.248 15,3 35,0 935.655.848 22,4 2018/1 144.614.463 28,9 59,7 79.360.606 27,0 32,7 242.327.367 27,2 2018/2 177.592.588 29,3 61,1 94.002.204 21,2 32,3 290.783.437 26,1 2018/3 163.511.540 13,7 56,9 100.118.964 18,5 34,8 287.566.088 16,4 2018/4 158.391.833 10,9 54,0 107.582.993 4,8 36,7 293.417.897 9,7 2018 644.110.425 20,1 57,8 381.064.767 16,5 34,2 1.114.094.790 19,1 2019/1 147.553.539 2,0 56,3 92.470.955 16,5 35,3 261.991.228 8,1 2019/2 135.697.710 -23,6 52,3 98.844.384 5,2 38,1 259.559.459 -10,7 2019/3 141.678.752 -13,4 51,0 109.387.290 9,3 39,4 277.873.301 -3,4 2019/4 155.820.385 -1,6 49,1 129.047.411 20,0 40,7 317.415.204 8,2 2019 580.750.386 -9,8 52,0 429.750.040 12,8 38,5 1.116.839.192 0,2

Page 10: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 9

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış büyüme verileri 2018 yılında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış inşaat sektörünün değeri çeyrekler itibariyle sırasıyla %0,7, -2,5, %-2,5, %-4,7 oranında değişim göstermiştir. 2019 yılının ilk çeyreğinde ise sırasıyla %-0,9,%-3,4, %-0,7, %0,1 oranında azalmıştır.

İŞGÜCÜ VERİLERİ

İnşaat Sektörü İstihdamı

Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2018 yılı Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 11 bin kişi artarak 4 milyon 302 bin kişi olmuştur. İşsizlik oranı 3,1 puanlık artış ile %13,5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 3,3 puanlık artış ile %15,6 olarak tahmin edilmiştir. Genç nüfusta işsizlik oranı 5,3 puanlık artış ile %24,5 olmuştur. İstihdam edilenlerin sayısı 2018 yılı Aralık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 633 bin kişi azalarak 27 milyon 655 bin kişi, istihdam oranı ise 1,5 puanlık azalış ile %45,4 olmuştur. İstihdam edilenlerin %17,3'ü tarım, %19,8'i sanayi, %5,8'i inşaat, %57'si ise hizmet sektöründe yer almıştır. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 1 puan, inşaat sektörünün payı 1,5 puan azalırken, sanayi sektörünün payı 0,3 puan, hizmet sektörünün payı 2 puan artmıştır. Aralık 2018 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,1 puan artarak %33,4 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,6 puan artarak %22,7 olmuştur. Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam bir önceki döneme göre 297 bin kişi azalarak 28 milyon 262 bin kişi olarak tahmin edildi. İstihdam oranı 0,5 puan azalarak %46,4 olmuştur. Mevsim etkisinden arındırılmış işsiz sayısı bir önceki döneme göre 176 bin kişi artarak 4 milyon 106 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. İşsizlik oranı 0,6 puan artarak %12,7 olmuştur. Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı 0,3 puan azalarak %53,1 olarak gerçekleşmiştir. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerin sayısı, tarım sektöründe 54 bin, sanayi sektöründe 182 bin, inşaat sektöründe 77 bin kişi azalırken, hizmet sektöründe ise 16 bin kişi artmıştır.

Page 11: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 10

İnşaat Sektörü İstihdamı 2018 yılında inşaat sektöründe 1 milyon 615 bin kişi istihdam edilmiş olup, sektörün tarım dışı istihdam içerisindeki payı %7,05 olmuştur.

Mevsim etkisinden arındırılmış inşaat sektöründe çalışan işçi sayısı 1 milyon 843 bin kişi olmuştur. Bu dönemde bir önceki Eylül ayına göre 321 bin kişi azalış olmuştur. 2019 Yılı verileri Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Kasım döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 327 bin kişi artarak 4 milyon 308 bin kişi olmuştur. İşsizlik oranı 1 puanlık artış ile %13,3 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı 1,1 puanlık artış ile %15,4 olmuştur. İstihdam edilenlerin %17,3'ü tarım, %20,5'i sanayi, %5,6'i inşaat, %56,6'si ise hizmet sektöründe yer almıştır. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,1 puan, hizmet sektörünün payı 1,4 puan artarken sanayi sektörünün payı 0,1 puan, inşaat sektörünün payı 1,4 puan azalmıştır. Kasım 2019 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 2,1 puan artarak %36,1 olarak gerçekleşmiştir 15-64 yaş grubunda işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,0 puan artışla, %13,6, tarım dışı işsizlik oranı ise 1,1 puanlık artışla %15,5 oldu. Bu yaş grubunda istihdam oranı 0,9 puanlık azalışla %50,2, işgücüne katılma oranı ise 0,3 puanlık azalışla %58,1 olmuştur. Eylül 2019 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 2,2 puan artarak %36,0 olarak gerçekleşmiştir. Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı bir önceki döneme göre 0,3 puan azalarak %13,2 oldu. İşsiz sayısı bir önceki döneme göre 100 bin kişi azalarak 4 milyon 318 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı bir önceki döneme göre 0,2 puan artarak %45,9 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı 120 bin kişi artarak 28 milyon 358 bin kişi olarak tahmin edilmiştir. İnşaat Sektöründe İstihdam Bu dönemde inşaat sektöründe 1 milyon 585 bin kişi istihdam edilmiştir. 2018 yılının aynı döneminde 2 milyon kişi istihdam edilmişti. 2019 yılı Kasım ayında inşaat sektörünün tarım dışı istihdamdaki payı %6,80 olmuştur. İnşaat sektöründe mevsim etkisinden arındırılmış iş gücü ise Kasım 2019 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 447 bin kişi azalarak 1 milyon 539 bin kişi olarak gerçekleşmiştir.

Page 12: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 11

Toplam İstihdam ve İnşaat Sektörü Verileri Yıllar Tarım Dışı

İstihdam/kişi

İnşaat Sektörü/ kişi İnşaat Sektörü/Tarım Dışı İstihdam

2005 15.553.000 1.171.000 7,53%

2006 15.241.000 1.189.000 7,80%

2007 15.588.000 1.224.000 7,85%

2008 15.959.000 1.125.000 7,00%

2009 16.324.000 1.297.000 7,94%

2010 17.082.000 1.442.000 8,44%

2011 18.079.000 1.512.000 8,36%

2012 19.080.000 1.647.000 8,63%

2013 19.755.000 1.753.000 8,87%

2014 20.632.000 1.829.000 8,86%

2014 20.632.000 1.829.000 8,86%

2015 21.445.000 1.878.000 8,75%

2016 24.833.000 1.836.000 7,39%

2017 23.118.000 2.057.000 8,89%

2018 22.860.000 1.615.000 7,06%

2018 Kasım 23.291.000 1.838.000 7,89%

2019 Kasım 23.293.000 1.585.000 6,80%

Kaynak: TUİK hane halkı işgücü istatistikleri,

Page 13: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 12

OECD Ülkelerine Göre İşsizlik Rakamları Dağılımı

Kaynak: OECD Türkiye OECD 2019 yılı dördüncü çeyrek verilerine göre işsizlik oranın en yüksek olduğu ülkeler arasında yer almaktadır. Kaynak: OECD Employment Outlook 2019 Kasım ayı 15-64 Yaş arası meslek gruplarına göre inşaat sektöründe çalışanların dağılımı

Meslek Grubu İstihdam edilen kişi /1000 Yöneticiler 89 Profesyonel Meslek Mensupları 53 Teknisyenler, Teknikerler Ve Yardımcı Pro.Meslek Mensupları 60 Büro Hizmetlerinde Çalışan Elemanlar 52 Hizmet Ve Satış Elemanları 43 Nitelikli Tarım, Ormancılık Ve Su Ürünleri Çalışanları 6 Sanatkarlar Ve İlgili İşlerde Çalışanlar 882 Tesis Ve Makine Operatörleri Ve Montajcılar 129 Nitelik Gerektirmeyen İşlerde Çalışanlar 257

Page 14: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 13

2019 yılı Kasım ayı 15-64 yaş Arası İnşaat Sektöründe çalışanların eğitim durumuna göre dağılımı

İstihdam edilen kişi /1000 Oran

Okuma Yazma Bilmeyen 28 1,79% Okuma Yazma Bilen Fakat Bir Okul Bitirmeyen 49 3,13% İlkokul 549 35,08% İlköğretim 226 14,44% (Ortaokul Veya Dengi Meslek Ortaokul 229 14,63% Genel Lise 130 8,31% Lise Dengi Mesleki Okul 149 9,52% Yüksek Öğretim 205 13,10%

2019 yılı Kasım ayı İnşaat Sektörü İşteki Durumuna Göre Çalışan Sayı

İşteki Durum Kişi Sayısı/1000 Ücretli, Maaşlı Veya Yevmiyeli 1244 İşveren 112 Kendi Hesabına 204 Ücretsiz Aile İşçisi 6

2019 yılı Kasım ayı İnşaat Sektöründe Sosyal güvenlik kurumuna kayıtlılığa göre istihdam edilenler

Kişi Sayısı/ 1000 Oran Kayıtlı 998 63,77% Kayıtlı Değil 567 36,23%

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu KONUT SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER

• Yapı Ruhsatı Verileri

Konut sektörü inşaat sektörünün en önemli alanlarından birsidir. Sektöre gerçekleştirilen yatırımlar kendisine bağlı çok sayıda sektörü de hareket geçirmektedir. Ülkemizde özellikle gecekondulaşma dolayısıyla çarpık yapılaşmadan dolayı kentsel dönüşüm seferberliği başlatılmıştır. Şehirlerin yeniden yapılandırılması adına çok sayıda konut projesi hayata geçirilmiştir. Konut sektöründeki gelişmeleri yansıtan önemli göstergelerden birsi yapı inşaatlarının başlangıçlarını gösteren yapı ruhsatına ilişkin verilerdir. Özellikle 2013 ve 2014 yıllarında yapı ruhsatı verilerinde artışlar görülmüştür. 2014 yılında yapı ruhsatı verilen daire sayısı 1 milyon 30 bin daire olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılında yapı ruhsatı verilen daire sayısı 1 milyon 236 olmuştur. 2017 yılında 1 milyon 377 bin daire için verilmiştir.

Page 15: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 14

2018 yılında ise ekonomin genelinde ve inşaat sektöründeki daralmanın yansıması olarak yapı ruhsatı belgelerinde düşüş olmuştur. Bu azalış eğilimi 2019 yılında da devam etmiştir. Belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının Belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarında bir önceki yıla göre, bina sayısı %48,3, yüzölçümü %52,4, değeri %43,8, daire sayısı %53,9 azalmıştır. 2018 yılında 104.143 bina için yapı ruhsatı verilirken, 2019 yılının aynı döneminde %48,3 azalış göstererek 53.819 bina için yapı ruhsatı verilmiştir. İki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalarda 2018 yılında 62.040 bina için yapı ruhsatı verilirken, 2019 yılının aynı döneminde 28.183 bina için yapı ruhsatı verilmiştir. Kullanma amacına göre, Yapı ruhsatı verilen yapıların 2019 yılında kullanma amacına göre 45,1 milyon m2 ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 6,1 milyon m2 ile kamu eğlence, eğitim, hastane veya bakım kuruluşları binaları izlemiştir. Yapı ruhsatı belgelerinde yapı sahipliğine göre, özel sektörün payı %88,43, kamu sektörünün payı %10,03 yapı koperatifliğinin payı % 1,25 olarak gerçeklemiştir. Yapı ruhsatlarında bina türlerinde iki veya daha fazla ikamet amaçlı binalar %54,6 azalış, Otel vb binalarda %43,2 azalış bir daireli ikamet amaçlı binalarda %28,7 azalış, Trafik ve iletişim binaları %48,3 oranında azalış, ofis ve işyerleri bina türünde %62,9 azalış, sanayi binaları ve depolarda %51,7 azalış olmuştur.

Bina Sayısı Yüzölçümü (m²)

Değer (TL)

Daire sayısı

2012 104.151 152.952.913 101.339.464.571 750.922 2013 121 266 175 167 417 126 412 904 992 837 282 2014 139 439 220 264 118 175 667 839 097 1 030 684 2015 122.243 184 050 956 155 712 678 652 870 515 2016 134.099 206 971 538 188 532 053 062 1 006 650 2017 160.445 281.713.052 305.850.024.039 1.377.061

2018 104.143 148.155.001 202 769 157 855 663 200 2019 53.819 70.493.433 114 052 844 263 305 938

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu

• Yapı Kullanma İzin Belgesi Belediyeler tarafından verilen yapı kullanma izin belgelerinin 2019 yılında bir önceki yıla göre, bina sayısı %26,6, yüzölçümü %14,5, daire sayısı %17,8 azalırken, değeri %0,2 artmıştır. 2018 yılı Ocak-Eylül ayları toplamında 127.044 bina için Yapı Kullanım İzin Belgesi verilirken, 2019 yılının aynı döneminde 93.279 bina için Yapı Kullanım İzin Belgesi verilmiştir.

Page 16: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 15

Kullanma amacına göre en yüksek pay %76,4 ile İki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binaların oldu Yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların 2019 yılında kullanma amacına göre 114,1 milyon m2 ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 9,9 milyon m2 ile toptan ve perakende ticaret binaları izlemiştir. Yapı kullanma izin belgelerinde yapı sahipliğine göre, özel sektörün payı %92,09 kamu sektörünün payı %5,73 yapı koperatifliğinin payı % 2,16 olarak gerçeklemiştir.

Bina Sayısı Yüzölçümü (m²)

Değer (TL)

Daire sayısı

2012 94.750 103.877.581 69.053.133.627 546.672

2013 120.268 137.890.680 97.840.178.705 721.501

2014 123 797 151 465 262 118 552 648 286 770 308

2015 108 893 141 441 757 118 183 103 337 724 331

2016 111.383 169 943 417 137 273 419 877 870 501

2017 117 360 161.751.496 176 639 125 741 823 952

2018 127.044 174 487 850 241 941 417 171 893 544

2019 93.279 149 264 217 242 421 207 241 734 373

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu

Page 17: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 16

• Yapı Sahipliğine Göre Yapılacak Yeni ve İlave Yapılar

Aşağıdaki tabloda Yapı ruhsatı verilerine göre yapıların %85’den fazlası özel sektör tarafından gerçekleştirilmektedir.

Yıl Toplam Özel sektör Yapı

kooperatifi Devlet sektörü

2012 Yapı sayısı 95. 763 88.721 2.859 4.183 Yüzölçümü m2 106 .950. 602 91.360.316 3.013.007 12.577.279 Değer TL 71 .241. 730. 346 60.610.733.731 1.965.407.714 8.665.588.901 2013 Yapı sayısı 120. 268 111.730 110 569 5.622 Yüzölçümü m2 137 .890. 680 118.620.154 145 434 799 15.073.299 Değer TL 97. 840. 178. 705 83.827.621.373 104 889 842

488 11.054.273.652

2014 Yapı sayısı 139 439 6 708 2 286 130 445 Yüzölçümü m2 220 264 118 26 046 809 4 025 502 190 191 807 Değer TL

175 667 839 097 20 833 262 707 3 170 195 023 151 664 381

367 2015 Yapı sayısı 122 243 6 818 1 767 113 658 Yüzölçümü m2 184 050 956 26 392 189 3 344 518 154 314 249 Değer TL

155 712 678 652 22 400 953 135 2 778 949 324 130 532 776

193 2016 Yapı sayısı 134 099 124 465 1 858 7 776 Yüzölçümü m2 206 971 538 173 435 773 3 558 525 29 977 240 Değer TL 188 532 053 062 158 119 488 952 3 178 801 833 27 233 762 277 2017 Yapı sayısı 160 445 149 333 2 153 8 959

Yüzölçümü m2 281 713 052 236 644 871 5 664 947 39 403 234 Değer TL 305 850 024 039 257 150 993 795 6 270 139 380 42 428 890 864

2018 Yapı sayısı 104 143 93 683 1 890 8 570 Yüzölçümü m2 148 155 001 118 002 112 3 220 192 26 932 697 Değer TL 202 769 157 855 161 873 750 378 4 519 342 971 36 376 064 506

2019 Yapı sayısı 53 819 47 595 677 5 547 Yüzölçümü m2 70 493 433 54 812 574 1 548 710 14 132 149 Değer TL 114 052 844 263 88 772 627 475 2 414 809 856 22 865 406 932

Kaynak: Türkiye istatistik Kurumu

Page 18: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 17

• Konut Satış İstatistikleri Konut satışları 2018 yılında bir önceki yıla göre %2,4 azalış göstermiştir. Ocak-Aralık 2017 döneminde 1.409.314 konut satılırken 2018 yılı aynı döneminde 1.375.398 konut satışı yapıldı. Bir önceli ayda 146.903 konut satışı olurken Eylül 2018 döneminde ise 142.810 konut satışı gerçekleşmiştir. Konut satışlarında, İstanbul 27 156 konut satışı ve %18,5 ile en yüksek paya sahip olmuştur. Satış sayılarına göre İstanbul'u, 131 161 konut satışı ve %9,5 pay ile Ankara, 75 672 konut satışı ve %5,5 pay ile İzmir izlemiştir. En az satış ise 159 konut ile Hakkari'de gerçekleşmiştir. Türkiye genelinde satılan konutların 276 820 tanesi ipotekli, 1.098.578 tanesi ise diğer satış türünde gerçekleşmiştir. Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %79 oranında azalış göstererek 7 148 olmuştur. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %5,2 olarak gerçekleşmiştir. İpotekli satışlarda İstanbul 1 461 konut satışı ve %20,4 pay ile ilk sırayı almıştır. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il %12,7 ile Edirne olmuştur Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre %4,8 artarak 69.861 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı %51,1 olmuştur. Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %1 artış göstererek 66 984 oldu. Yabancılara yapılan konut satışları 2018 yılında bir önceki yıla göre %78,4 oranında arttı. Yabancılara yapılan konut satışlarında 2018 yılında ilk sırayı 14 270 konut ile İstanbul, ikinci sırayı 7 938 konut ile Antalya almıştır. 2019 Yılı Verileri Türkiye genelinde konut satışları 2020 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %55,8 oranında artarak 113 615 olmuştur. Konut satışlarında, İstanbul 21 251 konut satışı ve %18,7 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul'u, 11_989 konut satışı ve %10,6 pay ile Ankara, 7 212 konut satışı ve %6,3 pay ile İzmir izlemiştir. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 7 konut ile Hakkari, 11 konut ile Ardahan ve 38 konut ile Bayburt olmuştur. Türkiye genelinde 2020 Ocak ayında ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %546,1 oranında artış göstererek 42 237 olmuştur.

Page 19: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 18

Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %37,2 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 7 615 konut satışı ve %18,0 pay ile ilk sırayı aldı. İpotekli konut satışının en az olduğu il 2 konut ile Ardahan ve Hakkari olmuştur. İlk satışlarda İstanbul 8 494 konut satışı ve %17,4 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul'u 4 423 konut satışı ile Ankara ve 2 538 konut satışı ile İzmir izlemiştir. Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı 2020 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %16,1 artarak 36 040 olmuştur. Türkiye genelinde ikinci el konut satışları 2020 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %85,2 artış göstererek 77 575 olmuştur. Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %23,3 artarak 3 907 olmuştur. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Ocak 2020'de ilk sırayı 1 875 konut satışı ile İstanbul almıştır. İstanbul ilini sırasıyla 762 konut satışı ile Antalya, 235 konut satışı ile Ankara, 163 konut satışı ile Bursa ve 128 konut satışı ile Yalova izlemiştir.

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu Konut Fiyat Endeksleri -KFE Türkiye konut piyasasındaki fiyat değişimlerinin takip edilmesine yönelik, ülke genelini kapsayan bir endeks hesaplanması amaçlanmaktadır. Türkiye’deki konutların gözlemlenebilen özelliklerinin zaman içinde kontrol edilerek, kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE) Konut Fiyat Endeksi (KFE) (2017=100), 2019 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre %1,41 oranında artarak 118,75 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı ayına göre %9,92 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak %1,71 oranında azalış göstermiştir Üç büyük ilin konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2019 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla %1,26, 1,43 ve 1,59 oranlarında artış

YILLAR SAYI 2010 607.098 2011 708.275 2012 701.621 2013 1.157.190 2014 1.165.381 2015 1.289.320 2016 1.341.453 2017 1.409.314 2018 1.375.398 2019 1.348.725 2019 Ocak 72.937 2020 Ocak 113.615

Page 20: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 19

gözlenmiştir. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla %3,70, 10, 13 ve 10,26 oranlarında artış göstermiştir. Yeni Konut Fiyat Endekslerindeki değişim bir önceki yılın aynı dönemine göre %10,70 oranında artarken, yeni olmayan konut fiyatları endeksindeki değişim %8,78 oranında artış olmuştur. Hedonik Konut Fiyat Endeksi

Dönem HKFE Bir Önceki Aya Göre Değişim (%)

Bir Önceki Yılın Aynı Ayına Göre

Değişim (%)

2019-09 114,94 1,14 6,62 2019-10 115,84 0,78 6,75 2019-11 117,10 1,09 7,19 2019-12 118,75 1,41 9,92

Kaynak: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası BÜTÇE VE YATIRIMLAR

• Bütçe ve Vergi Gelirleri

Yıllar Vergi Gelirleri / Bin TL 2005 119.627.000 2006 137.480.292 2007 158.152.898 2008 168.109.000 2009 172.416.575 2010 210.532.000 2011 253.765.000 2012 278.751.000 2013 326.125.000 2014 352.514.000 2015 407.818.000 2016 459.150.000 2017 536.048.000 2018 621.536.000 2019 673.315.000 2020 Ocak 67.416.000

Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı Bütçe Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu

Page 21: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 20

2019 Yılı Verileri 2019 yılımda vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 oranında artarak 673,3 milyar TL olarak gerçekleşmiştir Vergi türleri itibarıyla 2019 yılı Ocak-Aralık dönemi gerçekleşmelerine bakıldığında geçen yılın aynı dönemine göre; banka ve sigorta muameleleri vergisi yüzde 24,7, gelir vergisi yüzde 17,1, harçlar yüzde 11,2, damga vergisi yüzde 11,1, özel tüketim vergisi yüzde 9,9, ithalde alınan katma değer vergisi yüzde 2,1 ve kurumlar vergisi binde 2 oranında artarken; dahilde alınan katma değer vergisi yüzde 1,6 oranında azalmıştır. Diğer vergiler tahsilatı ise yüzde 12,1 oranında artmıştır. 2020 yılı Verileri 2020 yılı Ocak ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 21,1 oranında artarak 67 milyar 416 milyon TL olmuştur. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2019 yılında yüzde 7,4 iken 2020 yılında yüzde 8,6 olmuştur. Vergi türleri itibarıyla 2020 yılında vergi geliri gerçekleşmelerine bakıldığında geçen yılın aynı dönemine göre; banka ve sigorta muameleleri vergisi yüzde 20,3, gelir vergisi yüzde 18,4, harçlar yüzde 43,4, damga vergisi yüzde 18,7, özel tüketim vergisi yüzde 22,2, ithalde alınan katma değer vergisi yüzde 29,6, dahilde alınan katma değer vergisi yüzde 16,1, Diğer vergiler tahsilatı yüzde 23,1 oranında artarken kurumlar vergisi tahsilatı yüzde 51,9 oranında azalmıştır.

• 2019 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi 2018 yılı Ocak-Aralık döneminde bütçe gelirleri 757 milyar 996 milyon TL iken 2019 yılının aynı döneminde yüzde 15,5 oranında artarak 875 milyar 796 milyon TL olarak gerçekleşmiştir 2018 yılı Ocak-Aralık döneminde bütçe giderleri 830 milyar 809 milyon TL olarak gerçekleşmiş iken 2019 yılının aynı döneminde yüzde 20,3 oranında artarak 999 milyar 489 milyon TL olmuştur. Merkezi yönetim bütçesi 2018 yılı Ocak-Aralık döneminde 72 milyar 813 milyon TL açık vermiş iken 2019 yılı Ocak-Aralık döneminde 123 milyar 693 milyon TL açık vermiştir 2018 yılı Ocak-Aralık döneminde 1 milyar 148 milyon TL faiz dışı fazla verilmiş iken 2019 yılı Ocak-Aralık döneminde 23 milyar 754 milyon TL faiz dışı açık verilmiştir. 2018 yılı Ocak-Aralık döneminde faiz hariç bütçe giderleri 756 milyar 848 milyon TL olarak gerçekleşmiş iken 2019 yılı Ocak-Aralık döneminde yüzde 18,9 oranında artarak 899 milyar 550 milyon TL olmuştur Diğer taraftan 2019 yılı Ocak-Aralık döneminde faiz giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35,1 oranında artarak 99 milyar 940 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4 oranında artarak 87 milyar 924 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2019 yılında yüzde 10 iken 2020 yılında yüzde 9,2 olmuştur.

Page 22: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 21

Diğer taraftan 2020 yılı Ocak döneminde faiz giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 75,1 oranında artarak 12 milyar 475 milyon TL olarak gerçekleşmiştir 2020 Yılı Verileri 2019 yılı Ocak döneminde bütçe gelirleri 96 milyar 851 milyon TL iken 2020 yılının aynı döneminde yüzde 26 oranında artarak 122 milyar 170 milyon TL olarak gerçekleşmiştir 2020 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 1 trilyon 95 milyar 461 milyon TL ödenekten Ocak ayında 100 milyar 669 milyon TL gider gerçekleştirilmiştir. Geçen yılın aynı ayında ise 91 milyar 860 milyon TL harcama yapılmıştır. 2019 yılı Ocak-Aralık döneminde sağlık, emeklilik ve sosyal yardım giderleri için geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 oranında artışla 4 milyar 918 milyon TL transfer yapılmıştır. Aynı dönemde sosyal güvenlik primi işveren hissesinin 5 puanlık kısmının Hazine tarafından ödenmesi amacıyla yapılan transfer tutarı ise 22 milyar 333 milyon TL’dir Sermaye Giderleri 2019 Yılı Verileri

Yıl sonu itibariyle Gayri Safi Yurt İçi hasıladaki payı %1,2 olması öngörülen Sermaye Giderlerinin 2019 yılı başlangıç ödeneği olan 54 milyar 432 milyon TL olarak belirlenmiştir. Sermaye giderleri için bütçe içerisindeki gerçekleşme hedefi %5,7’dir.

2019 yılında başlangıç ödeneğinin %147,8’i gerçekleşerek 80 milyar 476 milyon TL olmuştur. Bu verilerle sermaye gideri bir önceki yıla göre %8,9 oranında azalmıştır. Sermaye Giderlerinin bütçe içindeki payı %5,7 olmuştur. 2018 yılında sermaye giderleri için gerçekleşen harcama 88 milyar 324 milyon TL idi.

2020 yılı verileri

2020 yılı için 56 milyar 607 milyon TL’lik sermaye gideri öngörülmüştür. Bu tutar ile yılsonu itibariyle Gayri Safi Yurt İçi hasıladaki payı %1,2 olması, bütçe içerisindeki payının ise yüzde 5,2 olması öngörülmektedir.

2020 yılı Ocak başlangıç ödeneğinin %16’2’si gerçekleşerek 9 milyar 183 milyon TL olmuştur. Bu verilerle sermaye gideri bir önceki yıla göre %16,1 oranında azalmıştır. Sermaye Giderlerinin bütçe içindeki payı %5,2 olmuştur. 2019 yılının aynı döneminde sermaye giderleri için gerçekleşen harcama 10 milyar 947 milyon TL idi.

Page 23: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 22

Yıllar Başlangıç Ödenek /TL Gerçekleşmeler/( 1000) Sermaye Giderleri Bütçe Payı %

2005 10.070.000.000 9.805.000.000 5,4

2006 12.451.901.000 12.097.000.000 6,5

2007 12.103.930.000 13.003.980.000 6,4

2008 11.775.030.000 18.516.000.000 7,7

2009 14.838.999.000 19.847.283.000 6,3

2010 18.924.425.000 25.907.000.000 8,8

2011 21.698.000.000 30.697.000.000 7,1

2012 21.698.000.000 34.185.000.000 9,4

2013 33.489.000.000 43.609.000.000 10,7

2014 36.689.000.000 48.201.000.000 10,7

2015 40.995.000.000 56.875.000.000 11,2

2016 51.789.000.000 59.444.000.000 10,18

2017

66.243.000.000 70.541.000.000 9,06

2018 68.794.000.000 87.986.000.000 10,05

2019 54.432.000.000 80.476.000.000 8,05

56.607.000.000 9.183.000.000 9,12

Kaynak: Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı/ *Program

• Sektörler İtibariyle Yatırım Kalemlerinin Dağılımı Türkiye’de Kamu Yatırımları Ülkemizde kamu yatırımları ekonominin dinamiklerini harekete geçirmek açısından büyük önem arz etmektedir. Kamu yatırımlarında ulaşım, enerji ve tarımsal alt yapı sektörleri başta olmak üzere eğitim, sağlık, bilişim, teknoloji yatırımlarına ağırlık verilmiştir. Strateji ve Bütçe Başkanlığının 2020 Yatırım Programına göre 2019 yılında, mahalli idare yatırımları ve yatırım işçilik giderleri hariç olmak üzere; toplam tutarı 977,8 milyar TL, 2018 yılı sonu kümülatif harcaması 409,2 milyar TL ve 2019 yılı başlangıç ödeneği 65,4 milyar TL olan 2.964 kamu yatırım projesi yürütülmektedir.

Page 24: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 23

2019 Yılı Yatırım Programında 65,4 milyar TL tutarındaki yatırım ödeneğinden en yüksek payı %31,1 oranındaki payla ulaştırma-haberleşme sektörü ilk sırayı almıştır. Bunu %16,5 oranıyla eğitim, 11,8 ile enerji,%7,6 İLE sağlık ve %7,5 ile tarım sektörü izlemiştir. 2019 yılı kamu yatırım tahsisleri içinde madencilik, imalat, turizm ve konut sektörlerinin toplam payı %25,5 olmuştur. Yıllar Proje Sayısı Proje

Tutarı/000 TL Ayrılan Ödenek/000 TL Tamamlanma Süresi/Yıl

2002 4.414 166.796.827 9.835.000 10,25 2003 3.851 187.110.313 12.464.000 8,56 2004 3.555 196.112.868 11.977.543 9,13 2005 2.627 206.684.319 16.174.256 7,58 2006 2.525 200.391.243 17.521.667 6,52 2007 2.710 209.346.877 17.076.806 6,79 2008 2.759 218.975.635 17 123 197 6,81 2009 2.332 245 765 991 21 534 153 6,26 2010 2.425 273 400 164 27 795 290 5,58 2011 2.534 303 727 276 31 286 345 5,21 2012 2.622 361 955 941 38 168 774 5,21 2013 2.737 399.535.575 45.649.121 4,73 2014 2.753 438 506 462 47 623 961 5,37 2015 2.915 477 295 556 53 528 639 4,97 2016 3.008 543 274 682 64 927 811 4,68 2017 3.042 636.054.557 80.393.089 4,78 2018 3.212 804.649.937 88.053.499 5,64 2019 2.964 977 750 095 65.388.723 8,69 2020 2.994 1059 106 833 642 962 868 8,34 Kaynak: Strateji Plan ve Bütçe Başkanlığı 2019 yılı yatırım programlarında da ulaştırma ağırlıklı paya sahip olmuştur. Tarım, enerji, ulaştırma sektörlerinin ağırlıklı dağılımı aşağıdaki grafikle belirtilmektedir.

Page 25: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 24

Kaynak: Strateji ve Bütçe Başkanlığı Kamu özel Sektör uygulamaları-KÖİ Kamu özel sektör ortaklığı projelerinin geleneksel yöntemlere göre daha avantajlı olması, kamu bütçesi içerisinde yük oluşturmaması amacıyla Kamu Özel sektör projelerine ağırlık verilmekte olup, son yıllarda bunun uygulamaların başarılı örneklerini görmek mümkündür. 1986 yılından başlamak üzere 2019 yılı Haziran ayı itibarıyla 246 KÖİ projesi için uygulama sözleşmesi imzalanmıştır. Uygulama sözleşmesi imzalanan projelerin toplam yatırım büyüklüğü 2019 yılı fiyatlarıyla 67,5 milyar TL ABD dolarına ulaşmaktadır. Bu tutar içerisinde ulaştırma sektörü 41 milyar ABD doları ile yatırım tutarı ilk sırada yer almaktadır. Enerji sektöründeki yatırım tutarı ise 11,9 milyar ABD dolarıdır. Sağlık sektöründeki yatırımlar ise 11,5 milyar ABD dolarıdır. KÖİ uygulaması ile gerçekleşmiştir. Mevcut durumda 218 proje işletmeye alınmış olup, 28 projenin yürütülmesine devam edilmektedir. KÖİ projelerinin, uzun yıllara yayılan yüksek tutarlarda mali yük oluşturma potansiyeli dikkate alınarak proje süreçlerinin stratejik bir yaklaşımla ele alınması kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasına katkı sağlayacaktır.

Page 26: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 25

• Tarım Sektörü Yatırımları Türkiye tarımsal üretim bakımından Avrupa’nın ve dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. İnşaat sektörü tarımsal alt yapı yatırımları ile sektöre önemli katkı sağlamaktadır. İnşa edilen sulama kanalları, barajlar zirai üretimin canlanmasında etkendir. Son dönemde çok sayıda gölet yapımına ağırlık verilmiştir. DSİ tarafından sulamaya açılan toplam sulama alanı yıl içinde tamamlanan 149 bin hektar saha ile toplam 3,33 milyon hektara ulaşmıştır. 2018 yılında işletmeye açılan söz konusu saha DSİ tarafından işletmeye açılan en yüksek yıllık sulama alanıdır. Bu çerçevede toplam 83 adet sulama tesisi inşaatı tamamlanarak sulamaya açılmış ve kümülatif sulama tesisi sayısı 2.743’e ulaşmıştır. Sulamaya açılan yeni sahaların yanı sıra yürütülen yenileme projeleri ile işletmedeki sulama sistemleri içerisinde su tasarrufu ve işletme kolaylığı sağlayan borulu sistem tesis oranı 2017 yılı sonundaki yüzde 24’ten 2018 yılı sonunda yüzde 27’ye yükselmiştir DSİ’nin 2019 Yılı Yatırım Programında yer alan ve toplam tutarı 159 milyar TL olan 164 sulama projesine 2018 yılı sonuna kadar 71 milyar TL harcanmıştır. 2019 yılı ödenek seviyesi bu portföyün ortalama tamamlanma süresinin 25 yılı geçeceğine ve Yatırım Programı geneliyle kıyaslandığında mevcut proje stokunun oldukça büyük olduğuna işaret etmektedir. DSİ’nin tamamlandığı 323 tesisle 43 milyon kişiye içme suyu temin edilmiştir. Tamamlanan arıtma tesisleriyle günde 8,6 milyon metreküp kaliteli içme suyu üretilmektedir. 2023 yılına kadar 12 milyon kişiye, tüm projelerin tamamlanmasıyla yaklaşık 20 milyon kişiye içme suyu temin edilecektir. Tarım sektörü ağırlıklı olarak yürütülen faaliyetlerin ödenekleri, son 10 yıllık dönemde artış eğiliminde iken ülkemizin mevcut ekonomik koşullarında 2019 yılında, 2018’e göre yaklaşık %45 oranında bir azalma söz konusudur. Bu dönemde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü sulama projeleri için 3,3 milyar TL ödenek ayrılmıştır. Ayrılan ödeneklerle DSİ tarım projelerinin tamamlanabilmesi için yaklaşık 29 yıl gerekmektedir. 2002-2020 Yılı İtibari İle Tarım Sektörü Yatırımlarına Ayrılan Pay

Yıllar

Proje Sayısı

Ayrılan Ödenek /100 TL

Toplam Yatırımlardan

Ayrılan Pay

Tamamlanma Süresi/yıl

2002 402 800.000 8,37 27,1 2003 364 1.100.000 9,15 21,8 2004 350 1,167.450 9,75 23,72 2005 343 1.355.271 8,38 22,02 2006 292 1.225.525 7,63 15,26 2007 293 1.508.710 8,83 17,40 2008 289 1.468.741 8,57 20,7 2009 282 2.771.148 12,8 12,3 2010 277 3.666.606 13,1 12,1 2011 298 4 548 530 15,1 10,7

Page 27: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 26

Kaynak: Strateji ve Bütçe Başkanlığı Yıllık Yatırım Programları Raporu

• Enerji Sektörü Yatırımları

Günümüzde enerji ihtiyacının ülke nüfuslarına yetecek ölçüde karşılanabilmesi en önemli kalkınma unsurlarının başında gelmektedir. Güvenli, yeterli miktarda, ucuz ve temiz enerji arzı sağlamak ekonomik ve sosyal ihtiyacın temel prensiplerindedir.

Ülkemizde enerji talebine uygun temiz, çevreye duyarlı, sürekli ve makul maliyetlerle arz yaratılması stratejik önem sahiptir. Zira ülkemiz artan nüfusu, gelişen teknolojisi, sanayi üretimi artan, kalkınma dinamikleri güçlü bir ülke olarak enerji talebi de aynı ölçüde artmaktadır. Ülkemizde enerjide dışa bağımlılığı azaltmak ve milli kaynaklara yönelme konusunda bir strateji benimsenmiştir. Türkiye gibi, tüm dünyada nüfus giderek artmakta, değişen ve gelişen dünyada enerji talebi de o ölçüde artmaktadır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında elektrik enerjisi ihtiyacımızın bugünkü düzeyin iki katına ulaşarak yaklaşık 440 milyar kWh’e yükseleceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle Türkiye’nin dünya ile rekabet edilebilirliğini korumak amacıyla enerji yatırımlarına ağırlık verilmektedir. Türkiye’nin enerji ihtiyacındaki yıllık artış ise %6 ile %10 arasındadır. Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde geçtiğimiz 10 yıllık dönemde enerji talep artısının en hızlı gerçekleştiği ülke durumundadır. Ülkemizde tüketilen; petrolün %92’si, doğal gazın ise %98’i ithal edilmektedir. Elektrik üretiminde kullanılan ithal fosil kaynakların ekonomiye etkisi yıllık 10 milyar dolar mertebesindedir. Ülkemiz, hızlı bir sosyal ve ekonomik gelişim göstermektedir. Türkiye ekonomisi geliştikçe enerji sektörü de aynı ölçüde büyümeye devam etmektedir. Ekonomisi büyüdükçe enerji talebi de aynı ölçüde artmaktadır. Yıllık elektrik enerjisi talep artışı 2000 yılından itibaren %5 olarak gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle enerji talebi artışının güvenli olarak karşılanması enerji politikalarının önceliği olmuştur.

2012 290 5.528.521 14,49 8,57 2013 290 5.724.368 12,50 8,72 2014 292 9.300.671 13,23 8,66 2015 306 6.895.683 12,80 8,90 2016 307 7.900.176 12,1 7,93 2017 310 10.180.467 12,6 7,22 2018 331 10.109.912 11,48 9,04 2019 283 4.931.893 7,54 19,50 2020 289 5.177.882 6,70 20,82

Page 28: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 27

Ülkemizde Yıllara Göre Kurulu Güç Gelişimi

Ülkemiz, dünyada 2002 yılından bu yana elektrik ve doğalgazda Çin’den sonra en fazla talep artış hızına sahip ikinci büyük ekonomi olmuştur.

Enerji ve doğal kaynaklar stratejimiz, "Daha çok yerli, daha çok yenilenebilir” ilkesi doğrultusunda hayata geçirilmiş olup, başta yerli kömür olmak üzere yeraltı kaynaklarımızı azami ölçüde ekonomimize kazandırma hedefimiz devam etmektedir. Bu kapsamda Enerjide kendine yeterli bir ülke olma strateji ile kurulu güç kapasitesinde kayda değer bir artış yaşanmıştır.

Elektrik enerjisi tüketiminde son on beş yılda ortalama yüzde 5,3 oranında artış gerçekleşmiştir. 2000'li yıllarda 130 milyar kilovatsaat seviyelerinde olan elektrik tüketimimiz yüzde 134 oranında artarak 2018 yılında 304 milyar kilovatsaat olarak gerçekleşmiş olup, 2019 yılı on aylık tüketim 252,2 milyar kilovatsaat olarak gerçekleşmiştir.

2010 yılında 44,6 olan kurulu güç, 2019 Ekim ayı itibariyle 91.074 MW ulaşmıştır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından ve yerli kaynaklardan elektrik üreten santrallere verilen teşviklerin artması ile beraber ülkenin toplam kurulu gücünde artış devam etmektedir.

Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimimiz ise 2000’Ii yıllarda 34 milyar kilovatsaat seviyesinde iken 2018 yılında 99 milyar kilovatsaate çıkmıştır. 2000'Ii yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu gücümüz 12.000 megavat seviyelerinde iken 2019 yılı Ekim ayı sonunda bu rakam 44.258 megavata ulaşmıştır

2017-2019 yılları arasındaki Kurulu Güç gelişimi

2017 : 85.200 MW

2018: 88.550 MW

2019 : 91.297 MW

2020 Ocak itibariyle ise 91.342 MW kurulu güce ulaşılmıştır.

Kurulu güç açısından kamunun payı yıllar itibarıyla azalırken özel sektörün payı artmaktadır. 2019 itibarıyla 91.297 MW olan kurulu gücün sadece yüzde 25’si kamuya ait iken, kalan %75’I özel sektörün kapasitesini oluşturmaktadır.

Türkiye’de 2018 yılı elektrik üretiminin birincil enerji kaynaklarına göre dağılımında en büyük pay doğal gaza aittir. Bunu sırasıyla ithal kömür, hidrolik, kömür (linyit + taş kömürü), rüzgâr, jeotermal ve diğer kaynaklar izlemektedir.

EÜAŞ raporuna göre 2002 yılında 130 milyar kilovatsaat olan elektrik üretimimiz yaklaşık yüzde 133'lük bir artışla 2018 yılında 303 milyar kilovatsaate ulaşmıştır. Üretilen bu elektrik enerjisinin yüzde 37’si kömürden, yüzde 30'u doğal gazdan ve yüzde 33'ü yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmiştir

Page 29: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 28

Kaynak: EÜAŞ Faaliyet Raporu

2000'Ii yıllarda 30 bin megavat seviyelerinde olan elektrik enerjisi kurulu gücümüz, 2020 yılı Ocakayı sonu itibarıyla 2 kat artarak 91.342 megavata ulaşmıştır.

Ülkemizde 2000'li yıllarda 298 seviyesinde olan elektrik üretim santrali sayısı, 2019 yılındaı sonu itibarıyla 27 katına ulaşarak 8.589'a yükselmiştir.

Birincil Kaynaklara Göre Santral Adetleri ve Kurulu Güç/ Ekim 2019

Birincil Kaynak Santral Adeti Kurulu Güç ( MW)

Akarsu 558 7.860,5

Asfaltit Kömür 1 405,0

Atık Su 82 361,8

Barajlı 124 20.642,5

Biyokütle 181 801,6

Doğalgaz 332 25.902,3

Fuel oil 11 305,9

Page 30: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 29

Güneş 6.901 5.995,2

İthal kömür 15 8.966,9

Jeotermal 54 1.514,7

Linyit 48 10.101,0

LNG 1 2,0

Motorin 1 1,0

Nafta 1 4,7

Rüzgar 275 7.591,2

Taşkömürü 4 810,8

TOPLAM 8.589 91.267,0

Kaynak: TEİAŞ Kurulu Güç Raporu Aralık 2019

Hidrolik Enerji

Gelecek projeksiyonlarında sorunlu alanlardan bir tanesi de enerji sektörü olarak gösterilmektedir. Sürekli artan enerji ihtiyacı ve bu ihtiyacı karşılamakta yetersiz kaldığı gibi çevre kirliliğine de sebep olan fosil kaynakların tükenişi, bütün dünyayı yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirmiştir

Türkiye’de teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilir hidroelektrik potansiyel 180 milyar kWh olarak hesaplanmıştır. Hidroelektrik santraller en az işletme maliyetine, en uzun işletme süresine ve en verimli özelliğe sahip güç santrallerdir. Hidroelektrik santraller sadece temiz ve yenilenebilir santraller değil aynı zamanda elektrik ağının düzenleyen santrallerdir. Günümüz TEİAş verilerine göre Türkiye’de (özel sektör kamu beraber) 682 adet hidroelektrik santral işletmede bulunmaktadır. Bu santraller, 100 milyar kWh yıllık ortalama üretim kapasitesine sahiptir. HES’ler Türkiye’deki kurulu gücün %32’sine karşılık gelmektedir. Rüzgâr Enerjisi 2002 yılında neredeyse yok sayılacak düzeyde (18,9 MW) olan rüzgâr enerjisi kurulu gücü, 2019 Ekim ayı sonu itibariyle işletmede olan 48 adet rüzgâr enerji santrallerinin toplam kurulu gücü ise 7.507 MW olarak belirlenmiştir. 2023 yılı hedefleri ise rüzgâr enerjisi kurulu gücünün 20.000 MW’a çıkarılması yönündedir. Böylesine çevreci ve tamamen yerli kaynaktan oluşan bir enerji kaynağı varken rüzgârın boşa esmesi ülkemiz çıkarlarına aykırıdır.

Page 31: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 30

Güneş Enerjisi Yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payının artırılması çalışmaları kapsamında güneş enerjisinden de azami seviyede yararlanılması planlanmaktadır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, Türkiye Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlasına (GEPA) göre, yıllık toplam güneşlenme süresi 2.741 saat (günlük ortalama 7,5 saat), yıllık toplam gelen güneş enerjisi 1.527 kWh/m².yıl (günlük ortalama 4,18 kWh/m².gün) olduğu tespit edilmiştir. Ülkemizde 2017 yılı sonu itibari ile toplam kurulu güneş kolektör alanı yaklaşık 20.000.000 m²’ye ulaştığı ve 823.000 TEP (Ton Eşdeğer Petrol) ısı enerjisi ürettiği belirlenmiştir. 2019 Ekim ayı sonu itibarıyla ülkemizde lisanssız 5.436,5 MW, serbest üretim santralleri 162,7 MV olmak üzere toplam güneş enerjisi santrali kurulu gücü 5.599,2 MW’tır. Jeotermal Enerji Ülkemiz jeotermal potansiyeli oldukça yüksektir. Dünyada jeotermal enerji kurulu gücü 2017 yılı sonu verilerine göre 14,1 GWe düzeyindedir. Jeotermal enerjiden elektrik üretiminde ilk beş ülke; ABD, Filipinler, Endonezya, Türkiye ve Yeni Zelanda şeklindedir. 2008 yılında, mevzuat altyapısının geliştirilmesi ve özel sektörün de jeotermal arama, geliştirme ve yatırım çalışmalarında devreye girmesiyle, ülkemiz toplam jeotermal ısı kapasitesi (görünür ısı miktarı) Ekim 2019 itibariyle 1,514,7 MW’e ulaşmıştır Yerli enerji kaynağı, yerli kömür Dünyada birincil enerji arzının yüzde 27,1’i, elektrik üretiminin ise yüzde 38,5'i kömürden sağlanmaktadır. Ülkemizde Temiz kömür teknolojilerindeki gelişmeler de dikkate alınarak yapılacak yatırımlarla yerli kömürümüz enerji arz güvenliğinde önemli bir enstrüman hâline getirilecektir. Yerli kömür de tıpkı yenilenebilir enerji gibi önemlidir. Yerli kömür petrol gibi, doğal gaz gibi, ithal kömür gibi dışa bağımlı değildir. Yüksek fiyatlı yabancı enerji girdilerine alternatif sağlamaktadır. Tamamen Türk yatırımcı, Türk mühendis, Türk işçi kaynağı kullanılmaktadır. 2016 yılı sonu itibariyle 136,2 Milyon Ton Eşdeğer Petrol (MTEP) olan ülkemizin toplam birincil enerji tüketiminde kömürün payı %28'dir. Ülkemizin 2019 ilk yarısı itibariyle kömüre dayalı santral kurulu gücü 19.845 MW olup toplam kurulu gücün %21,9'na karşılık gelmektedir. Yerli kömüre dayalı kurulu güç 10.907 MW ve ithal kömüre dayalı kurulu güç ise 8.938 MW şeklindedir. 2005 yılından itibaren enerji üretiminde yerli kaynaklara önem verilmesi ve dışa bağımlılığın azaltılması hedefleri çerçevesinde sanayileşme ve nüfus artışına paralel olarak artan enerji talebinin karşılanması amacıyla; yeni kömür sahalarının bulunması ve bilinen sahaların geliştirilmesi çalışmalarına hız verilmiştir. Kömür rezervimizde 9 milyar tonun üzerinde rezerv artışı sağlanmıştır. 2005 yılında 8,3 milyar ton olan linyit rezervlerimiz 17,9 milyar tona ulaşmıştır. 2018 yılında kömüre dayalı santrallerden toplam 113,3 TWh elektrik üretilmiş olup toplam elektrik üretimi içerisindeki payı %37,3 düzeyindedir. Gelişmemizi tamamlayana kadar yerli kömürden enerji üretmeye devam etmeliyiz.

Page 32: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 31

DAĞAL GAZ Doğal gazın ülke genelinde yaygınlaştırılması hedefi doğrultusunda diğer il ve ilçelerimize doğal gaz ulaştırılmasını sağlamaya yönelik çalışmalar devam etmektedir. Doğal gaz rezervlerinin 76 trilyon metreküptür. 2016 yılında 46,5 milyar m3 olan doğal gaz tüketimi, 2017 yılında yüzde 15,9 artarak 53,9 milyar m3 olarak gerçekleşmiştir. Elektrik enerjisi üretiminde doğal gaza dayalı kurulu gücümüz 2019 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla 26.030 MW olup bu değer toplam kurulu gücümüzün %29’na karşılamaktadır. Enerji Piyasasında Serbestleşme Ülkemiz enerji sektörünün 2023 yılına kadarki toplam yatırım ihtiyacının 122 milyar doları aşacağı tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, ihtiyaç duyulan yatırımların mümkün olduğu kadar özel sektör tarafından yapılmasını sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi yönünde gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Elektrik enerjisi sektöründeki yüksek oranlı talep artışını karşılamada en önemli stratejilerden biri rekabete dayalı yatırım ortamının geliştirilmesidir. Ülkemiz elektrik sektörünün serbestleşmesi sürecinde, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile daha etkin, şeffaf ve güvenilir bir enerji piyasanın kurulması, geliştirilmesi ve işletilmesi ön görülmüştür. Yapılan çalışmalarla elektrik enerjisi kurulu gücünde özel sektörün payı 2002’de %33,9 iken, bugün %75,4 düzeyine, elektrik enerjisi üretiminde ise 2002’de %40,2 iken, bugün %83,3 düzeyine ulaşmıştır.

Page 33: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 32

2002-2019 Yılı İtibari İle Enerji Sektörü Yatırımlarına Ayrılan Pay Ülkemiz, hızlı bir sosyal ve ekonomik gelişim göstermektedir. Türkiye ekonomisi geliştikçe enerji sektörü de aynı ölçüde büyümeye devam etmektedir. Ekonomisi büyüdükçe enerji talebi de aynı ölçüde artmaktadır. Yıllık elektrik enerjisi talep artışı 2000 yılından itibaren %5 olarak gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle enerji talebi artışının güvenli olarak karşılanması enerji politikalarının önceliği olmuştur. Yıl Proje

Sayısı Ayrılan Ödenek/1000 TL

Toplam Yatırımlardan Ayrılan Pay

Tamamlanma Süresi/Yıl

2002 108 2.060.000 20,9 11,9 2003 97 2.655.750 21,1 10,2 2004 91 2.032.475 16,90 11,9 2005 97 2.725.552 16,80 8,9 2006 104 2.489.125 14,20 8,1 2007 95 2.545.885 14,90 8,8 2008 101 2.408.570 14,00 8,8 2009 116 2.815.149 13,00 7,9 2010 127 3.376.100 12,10 6,8 2011 152 3.133.027 10,01 5,3 2012 168 3.732.935 09,78 4,9 2013 199 4.921.000 9,40 3,9 2014 188 3.425.460 7,20 5,0 2015 170 3.920.560 7,32 4,0 2016 146 4.871.028 7,50 3,4 2017 145 4.962.361 6,17 3,4 2018 155 5.706.217 6,48 3,8 2019 104 7.713.110 11,27 7,2 2020 118 11.864.480 15,00 4,8

Kaynak: Strateji ve Bütçe Başkanlığı Yıllık Yatırım Programları Raporu

• Ulaştırma Sektörü Yatırımları

Türkiye’nin kalkınma hamlesinde ulaştırma sektörünün payı büyüktür. Türkiye sahip olduğu kıtalar arası geçiş noktasındaki konumuyla lojistikte bölgesel bir üs olma potansiyeline sahiptir. Sektörün dengeli geliştirilmesi adına ulaştırmanın tüm kollarında büyük ölçekli yatırımlar hayata geçirilmiştir. Türkiye’nin ulaştırma sektöründeki konumu güçlendikçe dünya ekonomisinin ve enerji kaynaklarının adeta kalbi olan Ortadoğu, Orta Asya ve Uzak Doğu’ya önemli bir ulaşım alternatifi sunmaya hazırlanmaktadır. Ulaştırma sektörüne yapılan yatırımlar ile Türkiye’miz Küresel Lojistik Merkezi haline gelmektedir.

Page 34: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 33

Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılı hedeflerinin ortaya konduğu Ulaştırma Şurası’nda belirlenen en önemli hedeflerden biri, ulaştırma sisteminin bütünlüğünü sağlamak olarak belirlenmiştir. Bu nedenle ulaştırmada ana hedef ulaştırmanın tüm kollarında dengeli bir dağılımı sağlamak olmuştur. Bu hedefler doğrultusunda ulaştırma sektörü yatırımları kamu kaynaklarından yüksek pay alan sektörler arasınadır. 2003-2018 yılları arasında 515,5 milyar TL yatırım yapılmıştır. KÖİ projelerinin toplam değeri ise 130,9 milyar TL’dir. 2019 yılı ulaştırma yatırımların dağılımı şöyledir;

Kaynak: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2019 Bütçe Sunuş Raporu Karayolu Ulaşımı Ulaştırma sektöründe gerçekleştirilen yatırımların %63’ünü karayolu ulaştırması oluşturmaktadır. Karayolları Genel Müdürlüğü, 2017 yılı başı itibari ile son beş yılda karayolu yatırım çalışmaları için, 2017 yılı fiyatlarıyla yıllık ortalama 20 milyar 175 milyon TL harcama yapmıştır. Karayolları sektörünün gelişimi Türkiye ekonomisinin gelişiminde büyük rol oynamaktadır. Bu amaçla, köy yollarından kent içi ulaşıma, çevre yollarından, bölünmüş yollara ulusal yol ağımız yenilenmektedir. Son dönemde tamamlanan yatırımlar ile Türkiye ulaştırmada bir lojistik üs konumunda olmuştur. Yapılan yatırımlar ile karayollarında güvenlik ve konfor sağlanmış, ulaşım mesafeleri kısalarak zaman ve yakıt tasarrufu sağlanmıştır. Yine önemli bir unsur olan çevreye

Page 35: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 34

zararlı gazların salınımı da azalmaktadır. Ekim 2019 itibarıyla 433 KM bölünmüş yol tamamlanmış ve otoyollar dahil çok şeritli karayolu ağı 27.075 km’ye ulaşmıştır. Aynı dönemde 658 km bitümlü sıcak karışım ( BSK) kaplama yapımı tamamlanmıştır. Ekim 2019 itibariyle Karayollarında satıh cinsine göre yol ağı uzunlukları Yol sınıfı BSK Sathi

Kaplama Parke Stabilize Toprak Diğer

Yollar Toplam Uzunluk

Otoyollar 3060 - - - - - 3.060 Devlet Yolları

17.940 12.681 58 27 - 297 31.003

İl yolları 4.873 26.480 240 554 526 1.516 34.189 Toplam 28.873 39.161 298 5814 526 1.813 68.252 Kaynak: Karayolları Genel Müdürlüğü / Otoyol uzunluğuna Ana Gövde ve Bağlantı yolu dahil olup, Yanyol ve Kavşak kolları ile Yap-İşlet-Devret kapsamında yapılan otoyollar dahil değildir Otoyollara Büyükşehir Belediyesine devredilen yollar dahildir. Karayolu Ulaştırmasında Hedef Bölünmüş yol ağı için 2019 yılı hedefi 31,000 km, 2023 hedefi 37.000 km’dir. 2023 yılına kadar YİD modeliyle 5.748 km otoyol yapımı hedeflenmekte olup, 2023 yılında Türkiye’nin otoyol ağ uzunluğu 8.026 km’ye, bölünmüş yol uzunluğu ise 36.500 km’ye erişecektir. Ayrıca, toplam yol ağımız, tamamı BSK Kaplamalı olmak üzere 70.000 km’ye ulaşacaktır. Avrupa’yı, Kafkaslara, Ortadoğu’ya ve Orta Asya’ya bağlayan, köprü konumundaki Türkiye’nin, batıdan doğuya kesintisiz ulaşım imkânını sağlayacak otoyol ağı 2023 yılına kadar planlanmış olup Yap-İşlet-Devret modeliyle 5.550 km uzunluğundaki 15 adet projenin yapımı gerçekleştirilecektir. Havayolu Ulaşımı Havacılık sektöründe de Bölgesel Havacılık Politikası ile havacılığımızın özel sektör işletmelerine açılmasıyla birlikte oluşan rekabet ortamı sayesinde bugün Türkiye bölgesinin en önemli havayolu merkezlerinden biri haline gelmiştir. İç hatlarda Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi konumundadır. Son 12 yılda havacılık dünyada yılda ortalama % 5 büyürken, Türkiye’de ise % 14,5 seviyesinde büyümüştür. Ülkemiz 2018 yılı Dünya yolcu trafiği sıralamasında bir basamak yükselerek 9, Avrupa yolcu sıralamasında ise 5. sırada yer almıştır Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı verilerine göre İç Hatlarda 2003 yılında 2 havayolu işletmesi ile 50 ülkede 60 noktaya sefer düzenlenirken, 2018 yılı itibariyle 5 havayolu işletmesi ile 7 merkezde 56 noktaya ulaşılmıştır. Dış hatlarda 2003 yılında 60 noktaya uçulurken, 2018 yılında 316 noktaya ulaşılmaktadır. 2003 yılında 81 ülkeye ulaşılırken 2018 yılında 171 ülkeye ulaşılmaktadır.

Page 36: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 35

Dünyada havalimanlarının ağırladığı yolcu sayısı bakımından 2003 yılında ülkemiz 18’inci sıradayken 2017 yılında 10’uncu sıraya yükselmiştir. Avrupa sıralamasında ise İngiltere, İspanya ve Almanya’dan sonra 4’üncü sırada yer almaktadır. Havalimanı projelerinde kamu özel sektör iş birliği ile çok sayıda proje gerçekleştirilmiştir. İstanbul/Atatürk, Antalya, Ankara/Esenboğa, Muğla/Dalaman, İzmir/Adnan Menderes, Muğla/Milas-Bodrum ve Zafer Havalimanları, Yap-İşlet-Devret modeli ile kamı kaynağı kullanmadan gerçekleştirilmiş önemli terminal ve havalimanlarımızdandır. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü verilerine göre 2017 yılında havalimanlarındaki yolcu trafiği, bir önceki yıla göre dış hatlarda %17 artarak 83,5 milyon, iç hatlarda %6,8 artarak 109,5 milyon ve toplamda ise %11,4 artarak 193 milyon yolcu olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılsonu verilerinin ise 214 milyon artış olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Ülkemizin önemli bir aktarma merkezi olması yönünde büyük katkı sağlayan toplam dört etaptan oluşan İstanbul Havalimanı 90 milyon yolcu kapasiteli ilk etabının fazı 29 Ekim 2018 tarihi itibariyle hizmete girmiştir. Tüm etaplar tamamlandığında yıllık 150 milyon yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyük havalimanı ülkemizde hizmete girmiş olacaktır. 2003 2018 Ekim

Aktif Havalimanı Sayısı 26 56

Terminal Kapasitesi ( milyon yolcu/yıl) 60,2 353

Toplam Yolcu ( Milyon) İş, Dış Hat ve Direkt Transit Yolcu Dahil)

34,44 150

Uçuş Yolları 44.569 km 70.849 km.

Büyük Gövdeli Uçak 162 516

Havayolu Koltuk Kapasitesi 27.599 97.894

Havayolu Kargo Kapasitesi ( Ton) 303 1.968

Yurtdışı Uçuş Noktası 60 316

Havayolu Sektörü Cirosu 2,2 Milyar Dolar 24,3 Milyar Dolara

Sektör istihdamı 65 bin 196 bin

Kaynak: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2019 Bütçe Sunuş Raporu

Page 37: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 36

Denizcilik Türkiye’nin bölgesinde lojistik merkezi olma hedefi doğrultusunda yeni limanların inşası, mevcutların geliştirilmesi ve lojistik merkezler ile bağlantılarının arttırılması, yeni Ro-Ro hatlarının geliştirilmesi ve lojistik merkezler/Organize Sanayi Bölgeleri ile bağlantılarının arttırılması, yeni Ro-Ro hatlarının geliştirilmesi, kabotajda konteynır taşımacılığının geliştirilmesi gibi çok sayıda hedef ve projeler hayata geçirilmiştir. 2003 yılında ülkemizde 152 uluslararası liman faaliyet gösterirken 2018 yılı itibariyle 177’ye yükselmiştir. Türk sahipli filoyu 8 milyon 900 bin dwt’ten 28 milyon 600 bin dwt’e, gemi sayısını da 1.511’e yükselttik. 37 tersaneden 78 tersaneye ulaşmıştır. 2010 yılından bugüne kadar 16 yeni hat açılmış olup toplam Ro-Ro hattı sayımız 21’dir.Uluslararası düzenli Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısında 2003 yılına 6,2 milyon araç iken 2017 yıkında 12,6 milyon araç olarak gerçekleşmiştir. Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü verilerine göre ülkemizde 2016 yılı sonu itibarıyla 8,76 milyon TEU konteyner ve 335 milyon ton konteyner harici yük elleçlemesi yapılmıştır. 2017 yılında toplam konteyner elleçleme miktarının yaklaşık yüzde 6,26 artışla 9,3 milyon TEU, konteyner dışı yük elleçleme miktarının ise yaklaşık yüzde 6,12 artışla 355,7 milyon ton olması beklenmektedir Ülkemiz limanlarında elleçlenen konteyner miktarı 2000-2016 yılları arasında yüzde 17,6 oranında artış göstermiştir. Yavaşlayan küresel ticaret ve konteynır ticaretinin doyum noktasına yaklaşmasıyla bu oran 2010-2017 yılları arasında %8,3’e gerilemiştir. Aynı dönem için konteyner ticaretinin GSYH büyüme esnekliği yaklaşık 2,8 olarak hesaplanmaktadır. Türkiye’nin 2023 için ekonomik büyüme ve dış ticaret hedefleri dikkate alındığında mevcut konteyner limanı kapasitesinin yaklaşık 2 katına çıkması gerektiği öngörülmektedir. Gösterge 2003 2018

Uluslararası Liman 152 177 Tersane 37 78

Balıkçı Barınağı 293 384 Türk Sahipli Filo ve Dünya

Sıralamasındaki Yerimiz 8,9 milyon DWT

17. sıra 28,6 milyon DWT

15. sıra Yük Elleçlemesi 190 milyon ton/ yıl 471,2 milyon ton/ yıl

Denizde Yat Bağlama Kapasitesi

8.500 18.545

Kaynak: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2019 Bütçe Sunuş Raporu Demiryolları Ulaşımı Türkiye, yüksek hızlı tren atağı sayesinde dünyada 8’inci, Avrupa’da 6’ıncı Yüksek Hızlı Tren işletmecisi ülke unvanına kavuşmuştur.

Page 38: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 37

Kalkınma Bakanlığı raporunda belirtildiği üzere Türkiye’de hem demiryolu yoğunluğu hem mevcut demiryolları üzerindeki trafik yoğunluğu yetersizdir. Ayrıca, Türkiye’de yüzde 30 olan elektrikli hat oranı, yüzde 51 olan AB-28 ortalamasının oldukça altındadır. 2003 km Eylül 2018 km Fark % Toplam Demiryolu Ağı 10.959 12.710 15,9 Yüksek Hızlı Hat Uzunluğu 0 1.213 ∞ Konvansiyonel Hat Uzunluğu

10.959 11.497 4,9

Sinyalli Hat Uzunluğu 2.505 5.534 120,9 Elektrikli Hat Uzunluğu 2.082 5.056 142,8 Kaynak: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Demiryollarında başlatılan yeni yol yapımından araçların yenilenmesine, kent içi ulaşımdan modernizasyon projelerine kadar eş zamanlı çalışmalarla hiçbir alan ihmal edilmeden bütünlüklü ve diğer ulaşım modlarıyla entegre bir demiryolu kalkınma hamlesi başlatılmıştır. 2003 yılında 10.959 kilometre olan toplam demir yolu ağı 12.710 kilometreye ulaşmıştır. 10.959 kilometre olan konvansiyonel hat uzunluğunu da 11.497 kilometreye çıkmıştır. Açılan YHT hatları, ülkemizin nüfusunun %33’nün bulunduğu illerden geçmektedir. Bu kapsamda yürütülen çalışmalarla ● Ülkemizdeki Yüksek Hızlı Hat uzunluğu 1.213 km’ye, bu hatlarda taşınan yolcu sayısı 43,6 milyona, ● Elektrikli hat uzunluğu 5.056 km’ye, sinyalli hat uzunluğu 5.534 km’ye, ● 2017 yılı Eylül ayı sonu itibariyle demiryolu ile taşınan toplam yolcu sayısı 131,8 milyona, ● Taşınan yük miktarı 1,6 katına ulaşmıştır. • 11.497 konvansiyonel hattın %95’inde yenileme ve komple bakım yapılmıştır. ● Marmaray Projesi Asya ve Avrupa yakalarını birleştiren Marmaray’la, günlük 185 bin yolcu Taşımaktadır. Ekim 2018 tarihi itibariyle yolcu sayısı 295 milyona ulaşmıştır. ● Bölgesel kalkınma planlamalarının en önemli ayaklarından biri olan lojistik üslerin inşasına başlanmış ve 8 adet Lojistik Merkez ülkemize kazandırılmıştı Doğu-batı koridorunun önemli halkalarından birisi olan Ankara-Sivas yüksek hızlı tren hattımızın altyapı çalışmalarında yüzde 90 ilerleme sağlanmış olup, üstyapıda ise 93 kilometre ray serimini tamamlanmıştır Ankara merkezli yüksek hızlı demir yolu ağımızın önemli bir parçası olan Ankara-Afyonkarahisar-Uşak-

Page 39: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 38

Manisa-İzmir yüksek hızlı demir yolu hattında yapım çalışmalarımız tüm güzergâhta devam etmiştir. Yüksek hızlı tren projeleri, mevcut sistemin iyileştirilmesi, ileri demiryolu sanayinin geliştirilmesi ve yeniden yapılanma ana hedefleri doğrultusunda son 10 yılda yaklaşık 80 proje hayata geçirilmiştir. Demiryolu sektöründe 2023 yılı hedefleri 3.500 km yüksek hızlı demiryolu, 8.500 km hızlı demiryolu ve 1.000 km konvansiyonel demiryolu olmak üzere 13.000 km demiryolu yapılarak toplam 25.000 km demiryolu uzunluğuna ulaşılması, 4.400 km’lik hat yenilemesi yapılarak tüm hatların yenilenmesinin tamamlanması, Demiryolu taşımacılık payının; yolcuda %10’a ve yükte %15’e çıkarılması, Demiryolu sektörünün serbestleşme sürecinin tamamlanması olarak belirlenmiştir. Ankara-Sivas, Ankara-Bursa ve Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Demiryolu hatlarında ise çalışmalar sürdürülmekte ve 2020 yılına kadar tamamlanarak işletmeye açılması planlanmaktadır 2023 yılına kadar 3.500 km yüksek hızlı demiryolu, 8.500 km hızlı demiryolu ve 1.000 km konvansiyonel demiryolu olmak üzere 13.000 km demiryolu yaparak, toplam 25.000 km demiryolu ağına sahip olmayı hedeflenmektedir. 2002-2018 Yılı İtibari İle Ulaştırma Sektörü Yatırımlarına Ayrılan Pay Yıllar Proje Sayısı Ayrılan Ödenek Toplam

Yatırımlardan Ayrılan Pay

Tamamlanma Süresi/Yıl

2002 380 2.332.500 23,70 7,6 2003 346 2.871.850 23,00 8,7 2004 345 3.086.546 25,70 8,6 2005 368 5 025 603 31,00 7,9 2006 336 5 395 253 30,70 6,9 2007 371 3 890 509 22,70 9,4 2008 368 3 911 817 22,80 9,3 2009 364 5 091 326 23,60 8,6 2010 373 7.744.744 27,80 6,3 2011 383 8.537.880 27,10 6,3 2012 420 12.031.164 31,52 6,6 2013 428 13.515.096 29,60 6,3 2014 444 12.995.571 27,30 8,4 2015 436 14.500.534 27,06 7,9 2016 444 19.872.982 30,60 6,6 2017 469 23.924.964 29,75 7,5 2018 499 28.921.703 32,84 7,9 2019 487 20.320.646 31,07 13,0 2020 455 25.214.688 32,07 11,2

Page 40: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 39

Kaynak: Kalkınma Bakanlığı Yıllık Yatırım Programı TÜKETİCİ ve SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSİ

• Tüketici Güven Endeksi

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası iş birliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi Şubat 2020’de bir önceki aya göre %2,7 oranında azaldı; Ocak ayında 58,8 olan endeks, Şubat ayında 57,3 olmuştur. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi Ocak ayında 79,5 iken, Şubat ayında %3,4 oranında azalarak 76,8 olmuştur. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin işsiz sayısı beklentisi endeksi Ocak 2020’de 56,8 iken Şubat 2020’de %5,3 oranında azalarak 53,8 olmuştur. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin tasarruf etme ihtimali endeksi Ocak 2020’de 21,6 iken, Şubat 2020’de %4,2 oranında artarak 22,5 olmuştur. Bu dönemde konut satın alma veya inşa ettirme ihtimali bir önceki aya göre 1,1 oranında artmıştır. Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi

Yıllar Endeks

2012-12 74,0

2013-12 75,4

2014-12 68,2 2015-12 74,0

2016-12 63,9

2017-12 65,6 2018-12 58,7

2019-12 58,8 2019-1 58,8 2019-2 57,3

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu

• İnşaat Sektörü Güven Endeksi

Sektörel güven endeksleri 0-200 aralığında değer alabilmekte, endeksin 100’den büyük olması sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini, 100’den küçük olması ise kötümserliğini göstermektedir.

Page 41: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 40

Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Şubat 2020’de bir önceki aya göre; hizmet sektöründe %3,4 artarken, perakende ticaret sektöründe %2,0 ve inşaat sektöründe ise %5,7 azalmıştır. Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi bir önceki ayda 78,9 iken, Şubat ayında %5,7 oranında azalarak 74,5 değerini almıştır. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre, gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi endeksi %5,1 azalarak 88,5 olmuştur. Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi ise %6,5 azalarak 60,4 değerini almıştır. İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise faaliyetlerini kısıtlayan en az bir temel faktör bulunduğunu belirtmiştir. İnşaat sektöründe faaliyetleri kısıtlayan en önemli temel faktörlerden; "finansman sorunları" Ocak ayında %48,5 iken Şubat ayında %42,1, "talep yetersizliği" Ocak ayında %36,1 iken Şubat ayında %34,7 ve "hava şartları" Ocak ayında %15,5 iken Şubat ayında %18,3 olmuştur. İnşaat sektörü eğilimine ilişkin mevsim etkisinden arındırılmış soru bazında endeksler Bir Önceki Aya Göre Değişim Tablosu

Yıl Ay İnşaat Sektörü Güven Endeksi

İnşaat faaliyetleri*

Alınan siparişlerin mevcut düzeyi

Toplam çalışan sayısı beklentisi*

Satış fiyatları beklentisi*

2018 12 -2,1 0,0 -13,5 5,5 4,6 2019 12 7,9 11,2 9,1 7,2 1,1

2020-1 14,6 5,2 33,0 4,6 7,2 14,6 2020-2 -5,7 6,6 -6,5 -5,1 0,5 -5,7

*(gelecek 3 aylık dönemde)

İnşaat Sektöründe Faaliyetleri Kısıtlayan Temel Faktörler* (%)

Aylar Kısıtlayan

faktör yoktur

Talep yetersizliği

Hava şartları

İşgücü eksikliği

Malzeme ve

ekipman eksikliği

Finansman sorunları

Diğer faktörler

2018 12 29,5 37,1 10,2 2,1 5,0 53,3 0,3 2019 12 31,6 43,3 7,9 2,9 4,2 44,4 0,2 2020 1 32,0 36,1 15,5 2,0 3,5 48,5 0,8 2020 2 35,2 34,7 18,3 2,9 3,3 42,1 0,8

Kaynak: Türkiye istatistik Kurumu

*Tablodaki oranlar, faaliyetleri kısıtlayan faktörden etkilenen girişim sayısının, anketi cevaplayan toplam girişim sayısına oranını göstermektedir.

Page 42: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 41

DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2019 yılında bir önceki yıla göre %2,1 artarak 171 milyar 531 milyon dolar, ithalat ise %9,1 azalarak 202 milyar 705 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Dış ticaret açığı 2019 yılında, bir önceki yıla göre %43,5 azalarak 55 milyar 126 milyon dolardan, 31 milyar 174 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2018 yılında 75,3 iken 2019 yılında %84,6 olmuştur. Ticaret Bakanlığı verilerine göre Bu dönemde yatırım mallarının toplam ihracat içerisindeki payı %11,95, tüketim malları ihracatı %47,17 ara mallarının payı %40,88 olmuştur. İthalatta ise yatırım mallarının toplam ithalattaki payı %12,40 ara mallarının payı %77,26 tüketim mallarının payı %10,7, diğer malların payı %0,26 olmuştur. Bu dönemde ara malı ithalatı %7,2, yatırım malı ithalatı %13,47 tüketim malı ithalatı %13,67, diğer mallar30,03 azalış göstermiştir. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2019 Aralık ayında bir önceki aya göre ihracat %0,9 azaldı, ithalat %1,1 artmıştır. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2019 yılı Aralık ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracat %5,4, ithalat %11,6 artmıştır. Almanya'ya yapılan ihracat 15 milyar 435 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 10 milyar 870 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 9 milyar 300 milyon dolar ile İtalya, 8 milyar 999 milyon dolar ile Irak ve 8 milyar 58 milyon dolar ile ABD takip etmiştir. İhracatta ilk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %30,7'sini oluşturmuştur. Rusya'dan yapılan ithalat 2019 yılında 22 milyar 454 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 18 milyar 497 milyon dolar ile Çin, 17 milyar 976 milyon dolar ile Almanya, 11 milyar 186 milyon dolar ile ABD ve 8 milyar 612 milyon dolar ile İtalya izledi. İthalatta ilk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %38,8'ini oluşturmuştur. 2020 Verileri Genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2020 yılı Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %6,4 artarak 14 milyar 759 milyon dolar, ithalat %18,8 artarak 19 milyar 207 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Ocak ayında dış ticaret açığı %94,3 artarak 2 milyar 290 milyon dolardan 4 milyar 448 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2019 Ocak ayında %85,8 iken, 2020 Ocak ayında %76,8'e geriledi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2020 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre ihracat %4,7, ithalat %4,5 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2020 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat %6,4, ithalat %18,9 artmıştır. Ticaret Bakanlığı verilerine göre Bu dönemde yatırım mallarının toplam ihracat içerisindeki payı %10,65, tüketim malları ihracatı %40,62 ara mallarının payı %47,89, diğer malların ihracat payı

Page 43: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 42

ise 0,84 olmuştur. İthalatta ise yatırım mallarının toplam ithalattaki payı %11,96 ara mallarının payı %78,09 tüketim mallarının payı %-9,387, diğer malların payı %0,57 olmuştur. Bu dönemde ara malı ithalatı %15,65, yatırım malı ithalatı %45,83 tüketim malı ithalatı %17,03, diğer mallar %84,96 artış göstermiştir. Almanya'ya yapılan ihracat 1 milyar 415 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 888 milyon dolar ile İtalya, 869 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 816 milyon dolar ile Irak ve 746 milyon dolar ile ABD takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %32,1'ini oluşturdu. İthalatta ise Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Ocak ayında Rusya Federasyonu'ndan yapılan ithalat 2 milyar 83 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 886 milyon dolar ile Çin, 1 milyar 349 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 223 milyon dolar ile ABD ve 796 milyon dolar ile Irak izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %38,2'sini oluşturmuştur.

Kaynak: TÜİK Dış Ticaret İstatistikleri bülteni

İhracat/ 000 dolar İthalat/000 dolar Karşılama Oranı(%)

2010 113.883.000 185.544.000 61,4

2011 134 954 362 240 833 236 56,0

2012 152.561.000 236.545.000 64,5

2013 151 802 637 251 661 250 60,3

2014 157 610 158 242 177 117 65,1

2015 143 934 972 207 203 370 69,5

2016 142 529 584 198 618 235 71,8

2017 156 992 940 233 799 651 67,1

2018 167 920 613 223 039 038 75,3

2019 171 530 675 202 704 512 84,6

2019 Ocak 13.180.000 13.903.000 84,1

2020 Ocak 15.671.000 18.507.000 85,1

Page 44: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 43

SEKTÖRÜN DIŞ PİYASALARDAKİ DURUMU

Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Yurt dışı müteahhitlik hizmetleri ülkeye sağladığı katma değer, dış ticarete katkı ve istihdam kapasitesi ile ülke ekonomimizde önemli bir konuma sahiptir. Yurt dışı müteahhitlik hizmetleri 2000’li yıllardan sonra çok önemli performans sergilemiştir. Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde Türk müteahhitlik sektörü son 30 yılda, dünyada da önemli bir yer edinmiştir. Artık, Türk inşaat sektörü temsilcileri, uluslararası arenada aranan bir marka haline gelmiştir. Türk müteahhitleri, sektördeki yetişmiş insan gücünü ve teknik birikimi kullanarak, girişimci yapıları ve risk alabilme kabiliyetleri ile dünyanın en büyük müteahhitlik firmaları arasında önemli bir konum elde etmiştir. Türk müteahhitlik sektörü hizmetleri 1972 yılında Libya’da başlamıştır. Libya’da üstlenilen ilk iş 1972 yılında 109.000.000 dolar değerindeki Tripoli Limanı İnşaatı Aşama 1B işi olmuştur. 1972’den 2002 yılına kadar geçen 30 yılda yurt dışında toplam 49,7 milyar dolarlık taahhüt gerçekleştirilmiştir. 2002 yılından beri ise, yurt dışında üstlenilen iş hacmi 292 milyar doları geçmiştir. 2004 yılında üstlenilen proje bedelinde ilk defa 10 milyar Dolar sınırını aşan Türk müteahhitlik sektörü dünyada yaşanan siyasi ve ekonomik dalgalanmalara rağmen 2006 yılından beri ortalama proje bedeli 40 milyon Doların üzerinde bir performans sergilemektedir. 2005 yılında toplam üstlenilen proje bedelinde ilk defa 10 milyar doları aşan Türk müteahhitlik sektörü 2006 yılından beri 20 milyar doların üzerinde bir performans sergilemiştir. 2012 ve 2013 yıllarında üstlenilen yaklaşık 30 milyar dolarlık proje bedeli ulaşılan en yüksek rakam olmuştur. 2016 ve 2017 yıllarında dünyada yaşanan siyasi ve ekonomik dalgalanmalar ile petrol fiyatlarının düşük seyrine rağmen sırasıyla 13,9 milyar ve 15,6 milyar dolarlık yeni proje üstlenilmiştir. 2018 yılında tekrar yükseliş trendine giren performans, tekrar 20 milyar dolar seviyelerine yükselmiştir. 2019 yılında da 19,1 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. Tüm bunların sonucunda, 1972’den 2020 Şubat ayı sonuna kadar 126 ülkede 401,7 milyar dolar değerinde 10.173 proje üstlenmiştir. Bu büyüklük ile birlikte ülkemiz, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde dünyanın önemli oyuncularından birisi haline gelmiştir.

Page 45: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 44

Yıllar Proje Sayısı Toplam Proje Bedeli ($) Ortalama Proje Bedeli ($) 2002 208 4.411.725.105 21.210.217 2003 339 6.397.601.656 18.871.981 2004 477 8.620.027.566 18.071.337 2005 450 12.906.620.409 28.681.379 2006 577 22.408.201.125 38.835.704 2007 617 25.815.417.471 41.840.223 2008 665 24.553.910.179 36.923.173 2009 512 20.349.995.792 39.746.086 2010 631 23.681.580.865 37.530.239 2011 563 24.439.104.088 43.408.711 2012 544 31.355.701.868 57.639.158 2013 431 31.166.855.426 72.312.890 2014 345 26.541.381.690 76.931.541 2015 271 23.602.448.750 87.093.907 2016 198 14.032.605.700 70.871.746 2017 301 15.297.628.925 50.822.687 2018 324 21.214.757.889 65.477.648 2019 471 19.054.491.875 40.455.397 2020 30 469.963.474 15.665.449

Kaynak: Ticaret Bakanlığı Projelerin sektörel dağılımı: Ticaret Bakanlığı verilerine göre 1972 yılından günümüze en çok proje üstlenilen sektörlerin dağılımında ilk 5 sıraya bakıldığında, Konut projeleri %13,0’lük pay ile ilk sırada yer almaktadır. Ardından sırasıyla; Karayolu/Tünel/Köprü, ticaret merkezleri, enerji santralleri ve havalimanları gelmektedir. 2019 yılında en çok proje üstlenilen sektörlerin dağılımına bakıldığında ise, Karayolu/Tünel/Köprü projeleri %15,6’lık pay ile ilk sırada yer almaktadır. Ardından sırasıyla Konut, Havalimanları, Petrokimya Tesisi ve Ticaret Merkezi gelmektedir. Bu durum, 2019 yılında firmalarımızın katma değerli sektörlerde daha fazla proje üstlendiklerini göstermektedir.

Page 46: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 45

Kaynak: Ticaret Bakanlığı Bölgelere Göre İş Üstlendiğimiz Ülkelerin Dağılımı Bugüne kadar üstlenilen projelerin 2020 yılı Şubat ayı itibariyle bölgesel dağılımı; BDT %46,3 (185,9 milyar dolar), Ortadoğu %26,5 (106,4 milyar dolar), Afrika % 17,2 (69,2 milyar dolar – Sahra-altı Afrika %4,5 Kuzey Afrika %12,7), Avrupa ve Amerika % 6,9 (27,8 milyar dolar), Asya Pasifik Bölgesi %3,1’dir. (12,4 milyar dolar).

2019 yılında ise projelerin bölgesel dağılım şöyle olmuştur: BDT %51,9 (9,8 milyar dolar), Ortadoğu %25,3 (4,8 milyar dolar), Avrupa ve Amerika %13,8 (2,6 milyar dolar), Afrika %7,3 (1,4 milyar dolar) ve Asya %1,7’dir. (329,5 milyon dolar)

1972 yılından günümüze kadar müteahhitlik firmalarımızca yurt dışında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında, Rusya Federasyonu %19,7’lik oranı ile lider konumdadır. Rusya’yı Türkmenistan takip ederken, ilk 10’da yer alan ülkelerin 4’ünün BDT ülkeleri, diğer 6 ülkenin ise Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri olduğu görülmektedir.

SEKTÖREL DAĞILIM (1972-2020*) Ülkeler Toplam Proje Bedeli ($) Pay (%) Konut 52.217.187.670 13,0% Karayolu/Tünel/Köprü 51.963.840.841 12,9% Ticaret Merkezi 32.449.830.479 8,1% Havalimanı 29.101.663.898 7,2% Enerji Santrali 28.997.667.763 7,2% *Şubat Sonu

ÜLKELERE GÖRE DAĞILIM (1972-2020*) Ülkeler Toplam Proje Bedeli ($) Pay (%) Rusya Fed. 79.306.800.174 19,7% Türkmenistan 48.574.968.193 12,1% Libya 28.918.950.694 7,2% Irak 26.909.518.989 6,7% Kazakistan 25.708.338.179 6,4% S.Arabistan 23.901.969.624 6,0% Katar 17.878.911.395 4,5% Cezayir 16.092.851.428 4,0% Azerbaycan 14.394.275.755 3,6% BAE 12.271.125.897 3,1% Diğer Ülkeler 107.710.112.827 26,8% Toplam 401.667.823.156 100% *Şubat sonu

Page 47: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 46

2019 yılında Türk müteahhitlik firmalarınca yurt dışında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında ise en önemli yurtdışı pazarımız olan Rusya Federasyonu %30,1’lik oran ile yine birinci sırada yer almıştır. Öte yandan, 2018 ve 2019 yıllarında en fazla proje üstlenilen ülkeler arasına daha fazla Avrupa ülkesinin girmesi, pazar çeşitliliğinin arttırılması çalışmaları bağlamında önemlidir.

Kaynak: Ticaret Bakanlığı

ÜLKELERE GÖRE DAĞILIM (2019) Ülkeler Toplam Proje Bedeli ($) Pay (%)

Rusya Fed. 5.734.969.020 30,1% Katar 1.391.466.613 7,3% Irak 1.140.898.833 6,0% Kuveyt 1.064.494.958 5,6% Kazakistan 1.017.265.388 5,3% Özbekistan 973.814.717 5,1% Türkmenistan 815.302.476 4,3% S.Arabistan Azerbaycan 559.337.200 2,9% Azerbaycan 550.819.831 2,9% Macaristan 442.811.492 2,3% Diğer Ülkeler 5.363.311.347 28,1%

Toplam 19.054.491.875 100%

Page 48: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 47

Yurt Dışında İstihdam Edilen İşçi Sayısı Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerimiz de döviz kazandırıcı etkisiyle ülkemiz ekonomisinde önemli bir konumdadır. Üstlendiğimiz her iş ülkemize sermaye girişi ve yeni istihdam alanları açmaktadır. Yurt dışında işçi çalıştırmasına işveren maliyetleri nedeniyle yurt dışı istihdamı arzulanan seviyede değildir. YILLAR YDMH İŞ TUTARI * /DOLAR YURT DIŞINDA ÇALIŞAN

TOPLAM İŞÇİ SAYISI/ KİŞİ ** HER MİLYON DOLAR İÇİN İŞÇİ SAYISI

2000 1.201.000.000 13.624 1,13 2001 2.936.000.000 20.242 6,89 2002 4.410.000.105 26.916 6,10 2003 6.398.000.000 34.151 5,33 2004 8.620.000.000 40.198 4,66 2005 12.944.000.000 60.355 4,66 2006 22.288.000.000 81.379 3,65 2007 25.816.000.000 70.024 2,71 2008 24.554.000.000 58.602 2,38 2009 20.350.000.000 59.479 2,92 2010 23.682.000.000 54.847 2,31 2011 24.590.000.000 52.491 2,13 2012 31.000.000.000 57.593 1,85 2013 31.167.000.000 55.369 1,77 2014 27.185.084.847 39.644 1,45 2015 23.603.000.000 31.966 1,35 2016 14.033.000.000 23.917 1,70 2017 15.285.000.000 19.834 1,29 2018 21.215.000.000 25.075 1,18 2019 18.267.000.000 19.991 1,09

*Ticaret Bakanlığı Yurtdışı Müteahhitlik Sektör Değerlendirme Raporu Verileri * * Türkiye İş Kurumu İstatistik Yıllığı Raporları Verileri Türk Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Dünya Ölçeğinde Tüm dünya tarafından ilgiyle takip edilen uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR, dünyanın en büyük müteahhitlerini açıkladı. Üstlendikleri işlerle dünyada marka olan Türk müteahhitlerimiz, listedeki yerini koruyarak 43 firma ile ikinci sırada yer almayı başardı. Üstlenilen işlerin toplam değeri 22,215 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. ENR Dergisinin bu yıl “Küresel pazar risk taşıyor” başlığıyla yayınladığı listede uluslararası pazarlardaki belirsizliklere rağmen Türkiye sıralamadaki yerini korumuştur. Verilere göre, 2017 yılında 482,4 milyar dolar olan uluslararası inşaat pazarının büyüklüğü 2018 yılında 487,3 milyar dolara yükselmiştir. Üstlenilen işlerin dağılımında en büyük payı( %32) 152 milyar dolar ile ulaştırma sektörü alırken, 114, 654 milyar dolar ile konut sektörü (%23,5) onu izlemiştir. Toplam gelirden en büyük payı %24,4 ile Çinli (118,9 milyar dolar), %14,1 ile İspanyol (68,7 milyar

Page 49: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 48

dolar), %8,7 ile Fransız (42,6 milyar dolar), %7 ile Amerikan (34,2 milyar dolar), &6,5 ile Alman (31,6 milyar dolar) ve %6 ile Koreli firmalar (29,1 milyar dolar) almıştır. Yurt dışında faaliyet gösteren firmalarımız, bu yılki listede gelirleri itibariyle 7’inci sırada yer aldı. 486 milyar dolarlık gelirden 22 milyar dolar pay alan Türk müteahhitleri, ağırlıklı olarak Orta Doğu ülkelerinde iş üstlendiler. ENR listesine göre, Türk müteahhitlik firması sayısına ilişkin liste tabloda yansıtılmaktadır:

En Büyük 250 Müteahhitlik Firmasına İlişkin Liste Yıllar Türk Firmalarının Sayısı 2003 8 2004

11

2005 14 2006 20 2007 22 2008 23 2009 31 2010 33 2011 31 2012 33 2013 38 2014 42 2015 42 2016 40 2017 46 2018 46 2019 44

Page 50: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 49

En büyük müteahhitlik firmaları sıralamasında yedi firmamız, söz konusu listede, ilk 100 firma arasında yer almıştır. Firma Listesi 2018 yılı gelirine göre

sıralama 2017 yılı gelirine göre sıralama

1 RÖNESANS 33 36 2 LİMAK 67 68 3 Tekfen 69 98 4 TAV 71 70 5 YAPI MERKEZİ 77 82 6 ANT YAPI 87 86 7 ENKA 92 79 8 ALARKO 105 101 9 GAMA 118 108 10 ÇALIK ENERJİ 119 104 11 MAPA 126 119 12 GÜLERMAK 127 171 13 NUROL 128 154 14 ONUR 131 147 15 DOĞUŞ 135 124 16 IC İÇTAŞ 139 165 17 YÜKSEL 142 131 18 KUZU 147 142 19 DEKİNSAN 148 164 20 KOLİN 151 180 21 ESTA 156 159 22 TACA 159 ** 23 YENİGÜN 163 205 24 ESER 164 150 25 KAYI 168 166 26 AD KONUT 170 ** 27 GAP 172 73 28 ANEL 175 176 29 AE ARMA ELEKTROPANÇ 176 156 30 STFA 179 170 31 TEPE 184 153 32 SUMMA 188 226 33 GÜRBAĞ 190 189 34 NATA 193 ** 35 İLK 203 194 36 CENGİZ 211 225 37 ÜSTAY 216 232 38 KUR 217 237 39 POLAT YOL 219 228 40 ÖZKAR 222 235 41 ZAFER 228 231 42 BAYBURT 229 195 43 MAKYOL 231 209 44 MBD 248 247

Page 51: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 50

Beklentiler Yurt dışında her yıl prestij projeler üstlenen sektörün hedefi katma değeri yüksek projelerde yer almaktır. Ekonomi Bakanlığımızca yeni iş üstlendiğimiz ülkelerin Sahraaltı Afrika ülkelerinde de yer alması ile sektöre yeni açılımlar getirilmesi yönünde çalışmalar artırılmıştır. Etiyopya, Ekvator Ginesi, Kongo, Mali gibi ülkelerde son yıllarda üstlenilen önemli projeler gelecekte bu coğrafyada daha önemli işler alınabileceğinin sinyallerini vermektedir. Ticaret Bakanlığı verilerine göre ülkemizin Afrika Kalkınma Bankası üyeliğinin 2013 yılı sonu itibariyle tamamlanması sonrasında anılan Banka tarafından açılan ihalelere girme imkânı da potansiyelin daha etkin kullanılmasına fayda sağlayacaktır. Bakanlık tarafından Sahra-altı Afrika’ya yönelik hedef ülke çalışması gerçekleştirilmiş olup, bu kapsamda, belirli sayıda firma temsilcisinin katılımıyla hedef ülkelere “Müteahhitlik Heyeti Programları” gerçekleştirilmiştir. Ticaret Bakanlığımızın yurt dışı pazarların geliştirilmesi adına yaptığı çalışmalar, uyguladığı teşvikler, müteahhitlik heyeti programları ile Türk müteahhitlik sektörünün ilgili ülke makamlarına tanıtılması sektörün fırsatlarını artırıcı unsurlar olacaktır. Sektörün dünyadaki trende de paralel bir biçimde, finansman, yenilikçilik ve teknoloji üretimi konularında muhakkak surette atılım gerçekleştirmesi ve firmalarımızın küresel hareket etme yeteneği kazanması zaruret arz etmektedir.

Page 52: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 51

İNŞAAT SEKTÖRÜ SWOT ANALİZİ

• Sektörün Güçlü Yönleri:

Türk inşaat sektörünün Dünyanın her yerinde, her iklim koşulunda kaliteli işler üretebilecek kapasitesi vardır: Sektörümüzün güçlü yanları aşağıda yer almaktadır. Buna göre: Güçlü, güncel makine ve ekipman parkı Deneyimli ve yetenekli teknik personel Teknolojik imkân ve bilgi birikimi Yeterli yerli makine ve malzeme yan sanayi Uluslararası ihale ve iş deneyimi Değişik iş dallarında deneyim ve uzmanlık Merkezi karar alma süreçleri ile maliyet odaklı faaliyet ve esneklik Hızlı iş yapabilme ve mobilizasyon yeteneği Yüksek risk alma potansiyeli, Yatırım potansiyeli yüksek ülkelere coğrafi yakınlık ve lojistik üstünlük Maliyetlerin belirli limitlerin içinde tutulabilmesi, Büyük sermayelere gereksinim duymadan ve hızlı şekilde hareket edebilme, Yurt dışında lokal ihtiyaçların iyi tanınması ve yerel otoritenin işleyişini ve

mekanizmalarının yabancılara göre daha iyi bilinmesi, Değişik şartlara hızlı uyum sağlayabilme yeteneği, İnisiyatif alabilme yeteneği, İş yapma ve aldığı işi bitirme kararlılığı Ağır ve tehlikeli işlerde çalışacak işçilerin Mesleki Yeterlilik Belgelendirmede zorunluluğu

olması

• Zayıf Yönleri Sektöre giriş-çıkışın kolay olması nedeniyle müteahhit sayısının fazlalığı, Müteahhit sayısının fazlalığının iş hacimlerinin daralmasına neden olması, Bürokratik engellerin fazla olması, İşçilik maliyetlerinin yüksek olması, Finansman altyapının zayıf olması, Kurlarda meydana gelen dalgalanmalar Ar-Ge faaliyetlerinin yetersiz olması, Sektörün arkasında yer alacak özel ya da devlet kaynaklı finansman ve sigorta

imkânlarının kısıtlılığı Sözleşme ve risk yönetimi sorunları Özellikle yurt dışı işlerde Teminat mektubu temininde güçlükler ile karşılaşılması, Yurt dışı inşaat işlerinde gidilen ülkelerin mevzuatları konusunda bilgi eksiklikleri, Yurt dışında işçi çalıştırmada yaşanan zorluklar Aşırı düşük fiyat tekliflerin kar marjlarını düşürmesi ve sistemde büyük firmaların

varlığının zayıf kalması.

Page 53: İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU · 2 days ago · İnşaat sektöründe Şubat ayında girişimlerin %35,2'si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, %64,8'i ise

İNTES-İNŞAAT SEKTÖRÜ RAPORU

Sayfa 52

• Fırsatlar

2023 hedefleri ve güçlü ekonomiye geçiş sürecinde inşaat sektörü açısından kalıcı ve hızlı

bir iç talep artışı mümkün olabilecektir. “Gelişmekte olan ülke” sıfatıyla potansiyel alt ve üst yapı talebi, Artan nüfus şehirleşme ile paralel konut ve altyapı talebi, Kentsel Dönüşüm projelerinin devam etmesi Türkiye’de mesleki yeterlilik belgesinin zorunlu hale gelmesi ile işgücünün niteliklerinin

artması İş Sağlığı ve Güvenli alanında bilinç ve farkındalık oluşturulmasına yönelik kampanyalar

• Tehditler

İçinde bulunduğumuz dönemde dünya ekonomisindeki dalgalanmaların doğrudan

doğruya ülkemiz ekonomisini etkilemesi nedeniyle geleceğe ilişkin öngörüleri olumsuz etkilemesi nedeniyle tüketim eğilimini azaltması,

Döviz kurlarında küresel hareketler nedeniyle gerçekleşebilen ani dalgalanmalar Kamu İhale Mevzuatı ve uygulamalarının çözümleyemediği aşırı düşük tekliflerin sektör

karlılığını dolayısıyla sermaye birikimini engellemesi, Düşük fiyatların “iş ahlakı ve etiği”ni de olumsuz etkilemesi ile inşaat kalitelerinin

düşmesi, ilkede “müteahhit” kavramı ile ilgili bir tanımın ve sınırlamaların olmaması, AB ekonomilerindeki dalgalanmalar. Dünya genelinde likiditenin daralması Dünya ekonomik büyüme tahminlerinin azalması Küresel finansal koşullardaki kırılganlıkların arttığına yönelik endişeler Petrol fiyatlarında sert düşüş gibi gelişmeler