ne oldu bu onlar g8, biz ise 6 milyarýz bir türk galaksiye

16
Ne oldu bu sosyalist ülkelere? sosyalist isci SAYI: 266 30 Aralýk 2006 1.50 YTL www.sosyalistisci.org Onlar G8, biz ise 6 milyarýz, F. Levent Þensever Öðrenciler ve iþçi sýnýfý, Chris Harman Bir Türk galaksiye bedeldir, Zeynep Çalýþkan Kadýn ve þiddet, Gülay Yaþar Býçak sýrtýndaki ülke: Lübnan, Hizbullah önderliði ile röportaj Küba’da hanedanlýðýn devamý, Mike Gonzales Anneee, pýrasa balýk çýktý, Gökþen Þahin Milli mücadele yýllarýnda Kemalizm Efsaneler ve gerçekler Her ulus devletin bir resmi tar- ihi vardýr. Ýmparatorluklarýn, krallýklarýn yýkýlýp ulus devlet- lerin kuruluþ sürecinde her ulusun kurucu egemen sýnýflarý bir resmi tarih yazýmýna gir- iþmiþlerdir. Bu tarihin yazýmýn- da da, elbette, her egemen sýnýf tarihi kendisine göre yorumlamýþ, çarpýtmýþ, olmayaný olmuþ, olaný olmamýþ gibi gösterme gayre- tine girmiþtir. Sayfa: 12 Erken seçim yalanlarý Epeydir ortalýkta bir erken seçim tartýþmasýdýr sürüp gidiyor. NTV'de tartýþma pro- gramý yapan Emre Kongar ve Yýlmaz Özdil her hafta sürekli bunu tartýþýyor örneðin. CHP lideri Deniz Baykal, MHP lideri Devlet Bahçeli ve DYP lideri Mehmet Aðar'ýn yaný sýra her görüþten pek çok siyasetçi erken seçim istediðini söylüy- or. "Sine-i millete döneriz" 'tehdidinde' bulunuyor. Sayfa: 4 Neo-liberalizm kader deðil 2006 yýlý, Amerikan emperya- lizminin dünyaya tek baþýna hakim olma çabasý ve bu çabaya karþý verilen mücadeleler açýsýndan olduðu kadar, dünya çapýnda egemen sýnýflarýn neo-liberal saldýrýlarý ve bu saldýrýlara karþý koyma mücadeleleri açýsýndan da yoðun bir yýl oldu. Sayfa: 5 2006’da bunlara güle güle dedik 2007’DE SAÐLIK YASASI ÇÖPE GÝDECEK Ýngiltere baþbakaný Blair Ýtalya baþbakaný Berlusconi Fransa’da CPE yasasý Yunanistan: eðitimin özelleþmesi Savunma Bakaný Rumsfeld Irak halkýnýn, Afgan ve Lübnan halklarýnýn direniþi, Bush ve ekib- inin tüm hayallerini yýktý. Küresel savaþ karþýtý hareketin eylemleri de halklarýn direniþine eklenince, Bush Irak’ta iþlerin iyi gitmediðini itiraf etmek zorunda kaldý. Bush’un savaþ politikalarýna destek verenler tek tek gittiler. Ýspanya’da Aznar hükümeti uzun süre önce gitti. Ýtalya’da, Ýngiltere’de baþbakanlar ve parti- leri ya gittiler ya da gitmek üzerel- er. Bush’a yakýn isimler gitti. ABD Savunma Bakaný Rumsfeld istifa etmek zorunda kaldý. Sadece savaþ karþýtý hareket deðil, yeni liberal politikalara karþý hareket de bir dizi kazaným elde etti. Fransa’dan Latin Amerika’ya kadar, mücadeleye ara vermedik. 2007 yýlý bütün bu mücadele alan- larýnda kazanýmlarýmýzýn daha büyük olduðu bir yýl olmaya aday. Savaþa, liberalizme, Türkiye’de saðlýkta yýkým yasasýna karþý mücadeleye hazýr olalým.

Upload: others

Post on 02-Nov-2021

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Ne oldu busosyalist ülkelere?

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 266 30 Aralýk 2006 1.50 YTL

www.sosyalistisci.org

Onlar G8, biz ise 6 milyarýz, F. Levent ÞenseverÖðrenciler ve iþçi sýnýfý, Chris Harman

Bir Türk galaksiye bedeldir, Zeynep ÇalýþkanKadýn ve þiddet, Gülay Yaþar

Býçak sýrtýndaki ülke: Lübnan, Hizbullah önderliði ile röportajKüba’da hanedanlýðýn devamý, Mike Gonzales

Anneee, pýrasa balýk çýktý, Gökþen Þahin

Milli mücadele yýllarýndaKemalizm

Efsaneler vegerçeklerHer ulus devletin bir resmi tar-ihi vardýr. Ýmparatorluklarýn,krallýklarýn yýkýlýp ulus devlet-lerin kuruluþ sürecinde herulusun kurucu egemen sýnýflarýbir resmi tarih yazýmýna gir-iþmiþlerdir. Bu tarihin yazýmýn-da da, elbette, her egemensýnýf tarihi kendisine göreyorumlamýþ, çarpýtmýþ,olmayaný olmuþ, olanýolmamýþ gibi gösterme gayre-tine girmiþtir.

Sayfa: 12

Erken seçimyalanlarýEpeydir ortalýkta bir erkenseçim tartýþmasýdýr sürüpgidiyor. NTV'de tartýþma pro-gramý yapan Emre Kongar veYýlmaz Özdil her hafta süreklibunu tartýþýyor örneðin. CHPlideri Deniz Baykal, MHP lideriDevlet Bahçeli ve DYP lideriMehmet Aðar'ýn yaný sýra hergörüþten pek çok siyasetçierken seçim istediðini söylüy-or. "Sine-i millete döneriz"'tehdidinde' bulunuyor.

Sayfa: 4

Neo-liberalizmkader deðil2006 yýlý, Amerikan emperya-lizminin dünyaya tek baþýnahakim olma çabasý ve buçabaya karþý verilenmücadeleler açýsýndan olduðukadar, dünya çapýnda egemensýnýflarýn neo-liberal saldýrýlarýve bu saldýrýlara karþý koymamücadeleleri açýsýndan dayoðun bir yýl oldu.

Sayfa: 5

2006’da bunlara güle güle dedik

2007’DESAÐLIKYASASIÇÖPE GÝDECEK

Ýngiltere baþbakaný Blair Ýtalya baþbakaný Berlusconi Fransa’da CPE yasasý Yunanistan: eðitimin özelleþmesi Savunma Bakaný Rumsfeld

Irak halkýnýn, Afgan ve Lübnanhalklarýnýn direniþi, Bush ve ekib-inin tüm hayallerini yýktý. Küreselsavaþ karþýtý hareketin eylemleride halklarýn direniþine eklenince,Bush Irak’ta iþlerin iyi gitmediðiniitiraf etmek zorunda kaldý.Bush’un savaþ politikalarýnadestek verenler tek tek gittiler.

Ýspanya’da Aznar hükümeti uzunsüre önce gitti. Ýtalya’da,Ýngiltere’de baþbakanlar ve parti-leri ya gittiler ya da gitmek üzerel-er. Bush’a yakýn isimler gitti. ABDSavunma Bakaný Rumsfeld istifaetmek zorunda kaldý.Sadece savaþ karþýtý hareket deðil,yeni liberal politikalara karþý

hareket de bir dizi kazaným eldeetti. Fransa’dan Latin Amerika’yakadar, mücadeleye ara vermedik.2007 yýlý bütün bu mücadele alan-larýnda kazanýmlarýmýzýn dahabüyük olduðu bir yýl olmaya aday.Savaþa, liberalizme, Türkiye’desaðlýkta yýkým yasasýna karþýmücadeleye hazýr olalým.

2 sosyalist iþçi sayý: 266 HABERLER

“KÝM NE DEDÝ?

"Aç tavuk kendisini buð-day ambarýnda sanarmýþ.Hayatýnda iki koyun güt-memiþ olanlar, artýk diyor-lar ki erken seçim. Ýkti-darýn böyle bir derdiyokken, size ne yahu. Haniyasalara sadýktýnýz.Cumhurbaþkaný'ný bu par-lamento seçecek."BBaaþþbbaakkaann RReecceepp TTaayyiippEErrddooððaann

"Cumhurbaþkaný AhmetSezer'in görev süresiönümüzdeki mayýs sonaeriyor. Onu, solda birmuhalefet cephesininbaþýnda siyasî mücadel-eye atýlmýþ hayal edenlerbile var aramýzda. Ýnsan-oðlunun hayal gücünü zin-cire vuramazsýnýz ki!"HHaakkkkýý DDeevvrriimm,, RRaaddiikkaallyyaazzaarrýý

"Görev tamamlananakadar Ýngiliz birlikleriIrak’ta kalacak"TToonnyy BBllaaiirr

"Zor ve kötü bir durum.Kazanmýyoruz, kaybediy-oruz." CCoolliinn PPoowweellll,, AABBDDeesskkii DDýýþþiiþþlleerrii BBaakkaannýý ((BBoobbSScchhiieeffffeerr iillee yyaappttýýððýý rrööppoorr-ttaajjddaa))

"Henüz kaybettik.Wehaven't lost. And this isthe time, now, to start toput in place the kinds ofstrategies that will turnthis situation around."CCoolliinn PPoowweellll,, AABBDD eesskkiiDDýýþþiiþþlleerrii BBaakkaannýý ((aayynnýýrrööppoorrttaajjddaa))

"CHP'yi sine-i milleteçaðýranlar, seçimlere 1 yýl-dan az süre kaldýðýný unut-mamalý, buna göre yürür-lükteki yasa ve anayasahükümlerini gözardýetmemeliler. Bizden sineimillete dönmemeziisteyenler, CHP'nin bumeclisi tek baþýna AKP'yeteslim etmesinin ne türsonuçlar doðuracaðýný dabir düþünsünler."CCHHPP GGrruupp YYöönneettiimm KKuurruulluusseekkrreetteerrii YYýýllmmaazz KKaayyaa((SSiinnee-ii mmiilllleett ttaarrttýýþþmmaallaarrýýüüzzeerriinnee))

sosyalist iþçi’yeinternet üzerinden

ulaþmak için:

www.sosyalistisci.org

hertürlü yazýþma için:

[email protected]

Bekir Ersin

Anayasa Mahkemesi tarafýndanbazý maddeleri veto edilen SosyalGüvenlik ve Genel SaðlýkSigortasý(SSGSS) Yasasý 6 ay erte-lendi.

SSGSS'nin yürürlüðe girmesindeciddi çýkarlarý olanlarýn (patron-larýn) klubü TÜSÝAD yasanýnseçimden önce çýkarýlmasý gerek-tiðini, bunun önemli olduðunuvurgularken, hükümet tarafýndanyasayla hiç alakasý olmadýðý iddiaedilen ÝMF ise ertelemeden doðansonuçlar için (yeni finans kay-naklarý bulmak gibi) elindengeleni yapacaðýna açýklayarak hemhükümeti hem de TÜSÝAD'ý rahat-lattý.

Anayasa Mahkemesi esasenyasanýn saðlýkla ilgili bölümlerinebir madde hariç hiçbir karþý görüþgetirmezken, emeklilik yaþýnýnyükseltilmesinin memurlar kýsmý-na karþý çýkmýþtýr.

Bu karþý çýkýþ ile oluþturulmasýplanlanan tüm emeklilik fonlarýnýn(Emekli Saandýðý, Bað-Kur, SSK)birleþtirilmesi iþlemi mümkün ola-mayacaðý için sistemin ana hatlarýuygulanamaz hale gelmektedir.

Anayasa Mahkemesi’nin karþýçýkýþý ile bizim karþý çýkýþýmýz aynýdeðildir. Çünkü AnayasaMahkemesi emeklilik yaþý 9000güne çýkarýlmasýn demiyor.Memurlarýn þu anki düzen-lemeleriyle bunu yapamazsýnýzdiyor.

Saðlýktaki dönüþüme ise diþ pro-tezlerindeki uygulama haricindekarþý çýkmýyor. Aslýnda yasageneli itibariyle onaylanmýþdurumda, fakat uygulamadaaksamalar yaratacak kýsýmlarýndüzeltilmesi gerekiyor sadece.

Yapýlmasý gereken bazý düzen-lemeler hükümet açýsýndan ciddisorunlar yaratabileceði için buiþlemin seçim sonrasýna býrakýl-masý konuþuluyor.

Bu ertelemenin arkasýndaki teksebep CHP'nin veCumhurbaþkanýnýn Anayasa Mah-kemesi’ne baþ-vurmasý deðil elbet-te. Yasaya karþý yapýlan çok sayýda

eylemin de ertelemede etkisiolduðunu unutmamak gerekiyor.

Hükümet sessizce geçirmeyeçalýþtýðý saldýrý yasalarýný birerreform gibi göstererek seçimde debundan olumlu þekilde faydalan-mak istiyordu. Ancak yapýlan oncatoplantý ve mücadele (sadece Martayýnda yapýlan referandumda 2.5milyon kiþiye yasanýn olumsuz-luklarý anlatýlmýþtý) takkeyi yeredüþüremese de kenara kaydýrarakkelin bir kýsmýnýn görünmesinesebep oldu. Birçok insan gelmekteolan yasanýn iyileþtirme deðilsaldýrý paketi olduðunu bilir halegeldi.

Bu ertelemenin bizim ta-raftarehavete sebep olmasýmuhtemeldir. Oysa yasa rafa bilekalkmýþ deðildir, mümkün olan ilkfýrsatta karþýmýza çýkarýlmak içingerekli düzenlemeler yapýlacak vehemen geçirilecektir.

Bu yasayý tamamlayan ailehekimliði pilot uygulamasýna geçiþ

için sýraya alýnan illerde hazýrlýklardevam ediyor. Bu sebeple yasanýngeri geleceðini bilerek ancakzaman kazanmýþ olmanýn getirdiðirahatlýkla iyi hazýrlanmýþ iþler yap-mak üzere adýmlar atmalýyýz.

Her ne kadar toplumun %95’ininkarþý çýkabileceði þeyler olsa da buyasalar gerek hükümet gerekse demedya tarafýndan öyle biranlatýlýyor ki çok güzel ge-liþmelerolacak zannediliyor. Öyleyse ilkolarak bu yanýlsamayý ortadan kal-dýracak iþlere hýz vermeliyiz.Bulunduðumuz her yerde hattabulunmadýðýmýz amaarkadaþlarýmýzýn bulunduðu yer-lerde, evde, iþ yerinde kaç kiþininkatýldýðýna bakmaksýzýn toplan-týlar yapmalýyýz.

Toplantýya katýlanlarýn da bun-larý gidip baþkalarýna anlat-malarýný saðlamalýyýz. Ýyi hazýr-lanamadýðýmýz 2006 Mart'ýndakireferandumda 2.5 milyon kiþiyeulaþabildiysek bunu aylara yay-

dýðýmýzda Türkiye'de ben bununböyle olduðunu bilmiyordumdiyen insan kalmamacasýna bunubecerebiliriz.

Bütün bu bilgilendirmefaaliyetinin yaný sýra arada sem-pozyum, panel, þimdi ne yapý-yoruz tarzý toplantýlar yapmak,stand açmak, þenlik düzenlemek,basýn açýklamalarý yapmak gibiiþlerle de toplumdaki tüm örgütlügüçlerin bir araya geliþinin önünüaçmalýyýz.

Bütün bu örgütleniþi mümkünolduðunca birleþ-tirerek merkezibir mitinge, hatta genel grevedönüþtürebilirsek yasayý temelliolarak çöpe gönderebiliriz.

En önemli sorunlarýmýzdan biriside her zaman olduðu gibikendimize güvenimizin tam olma-masý.

Yýllardýr var olan yenilmiþlikpsikolojisi bu konuda dakendimize güvenli adýmlaratmamýzýn önünde engel teþkilediyor. Oysaki bu konuda iþ yap-maya baþladýðýmýzda yanietrafýmýzda bilgilendirme toplan-týlarý yapmaya baþladýðýmýzdagöreceðiz ki birçok insan ne yapa-bileceðimizi soruyor. Sormanýnötesinde harekete geçiyor.

Gerek referandumda, gerekse de26 Kasým'da Ýzmir'de yapýlan"Saðlýkta Yýkýmý Durduralým"mitin-ginde çok sayýda hayatýndailk defa bir eyleme ya da etkinliðekatýlmýþ insanýn sürece dahilolduðunu gördük.

Özellikle de genç aktivistler busüreçte hýzla öne atýlabiliyorlar. Busebeple medikolarýn kapatýlmasýnakarþý yapýlacak kampanyanýn hemhýzla büyümesi mümkün, hem dehýzla büyüyen bu kampanyaharekete geçmekte zorlanan diðerörgütlenmelere de yol göstericiolabilir.

Þimdi bu yasanýn ertelenmesisebebiyle elimize gelen yasayýtopyekûn çöpe atma fýrsatýnýdeðerlendirelim. Saðlýk ocak-larýmýza ve medikolarýmýza sahipçýkalým. Saðlýklý bir gelecek içinsaðlýkta yýkým projesini durdu-ralým.

Sosyal Güvenlik ve Genel Saðlýk Sigortasý

Yasa ertelendimücadele durmayacak

DDuurrdduurrmmaakk iiççiinn 66 aayyýýmmýýzz vvaarrAnayasa Mahkemesi’nin SSGSS

yasasýnda bazý maddelri iptalkararý almasý üzerine hükümetyasanýn uygulamaya girmesini 6ay erteledi. Öncelikle bu kararsadece Anayasa mahkemsi’niniptali ile deðil ayný zamandayaygýn direniþle de baðlantýlý.Demek ki yüklenilirse bu yasadurdurulabilir.

Önümüzde yaygýn ve güçlü birkampanya için 6 ay var. Bu süreiçinde toplumu yasa hakkýnda bilgilendirmek ve gerçekleri açýklamakiçin yaygýn ama çok yaygýn bir kampanyaya girmeliyiz.

DSÝP bütün olanaklarý ile dün olduðu gibi bugün de böyle bir kampa-nyayý inþa etmeye çalýþacaktýr. Bütün meslek örgütlerinin kap-manyalarýný, çalýþmalarýný destekleyecektir.

Þimdi toplantýlar düzenlemek, standlar açmak, yaygýn bildiri daðýt-mak zamanýdýr.

6 ay sonra, ya da daha geç, yasa yürürlüðe sokulmak istendiðindeAnkara’dayýz, sokakta olacaðýz, yasayý durduracaðýz. Bu kararlý tutumne kadar yaygýnlaþýrsa saðlýðýmýzý, saðlýk ocaklarýmýzý, emekliliðimizi,medikolarýmýzý koruruz.

sayý: 266 sosyalist iþçi 3

1 yýla sýðanlarGeriye dönüp 2006’da neler oldu diye bak-týðýnýzda o kadar çok þey var ki insan þaþýrý-yor. Aslýnda 2000’li yýllarýn hemen hepsindedurum aynýydý.

Latin Amerika’da solun ard arda gelen zafer-leri yeni liberal politikalarýn ne denlizayýfladýðýnýn bir göstergesi oldu. ÖzellikleChavez’in son seççim zaferi bu ülkede duru-mun artýk deðiþmeye baþlamak zorundaolduðunu da gösteriyor.

Hareket kimilerinin zannttiði gibi sadeceLatin Amerika’da geliþmedi. Fransa baþtaolmak üzere bir dizi ülkede de hareket yük-seldi ve en önemlisi kimi yerlerde iþçi sýnýfýharekete geçmeye baþladý.

Fransa’da AB Anayasasý’na hayýr oyu çýk-masýnýn ardýndan banliyö ayaklanmasý geldive onun da ardýndan iþçiler ve gençler yoðunbir mücadelenin sonucunda yeni liberal biryasanýn çýkýþýný durdurdular.

Fransýzlara bakan Yunanlý öðrenciler de yenibir yasayý bütün üniversiteleri iþgal ederekdurdurdular.

Bu arada Irak direniþi bütün þiddetiyledevam ediyor. Artýk ABD v e Ýngiltere’de“yenildik” sesleri düzenin kurumlarýndan daçýkýyor. Bush ve Blair bile ne demeleri gerek-tiðini tam bilmiyorlar. Savaþý kazanmadýk-larýný zaman zaman söylüyorlar ama yenildik-lerini ve bu nedenle Irak’ý terk etmeyecekleri-ni söylüyorlar.

Ne var ki Bush ve Blair çekilmeyeceklerini,tersine Irak’a daha çok asker gönderecekleri-ni söylerken kimileri savaþý artýk Irak’ta bit-tiðini, Ýran’a bir saldýrýnýn ise artýk mümkünolmadýðýný söylemeye baþladýlar.

Savaþýn tarihsel önemini en baþtan doðrudürüst kavrayamayanlar ise þimdi çok dahayoðun bir biçimde savaþýn artýk eskisi gibibelirleyici olmadýðýný iddia etmeye baþladýlar.Bu kesim çeþitli baþka mücadele alanlarýnýnöne çýkmasý gerektiðini anlatýyorlar.

Oysa savaþ hala belirleyici bir öneme sahip.Amerikan emperyalizmi diðer emperyalistülkelerle hegemonya mücadelesi sürdürürkenve Afganistan ve Irak’ta savaþýn bataðýnagömülmüþken dünya halklarý yeni liberalsaldýrýlara karþý mücadelelerinde nefes ala-biliyorlar.

Öte yandan emperyalizmin Afganistan-Irakyenilgisi bütün dünya halklarýna güven veriy-or. “ABD madem Irak’ta yenildi öyleyse biz dekendi egemen sýnýfýmýzý yenebiliriz” diyebili-yorlar.

Ýþte tam da bu iki nedenle savaþ karþýtlýðýbütün dünyada tek merkezi konudur.

Önümüzdeki dönemde Afganistan, Irak veLübnan’daki iþgale karþý mücadele ederkenbir yandan da bu mücadeleyi antikapitalizmebaðlamalýdýrlar. Zaten emperyalizm buülkelere saldýrýrken esas olarak bu ülkeleriserbest pazar ekonomisinin içine çekmeyihedefliyordu. Bu açýdan Irak ve Afganistan’daemperyalizm büyük ölçüde baþarýlýdýr. He rikiülkede serbest pazar ekonomisine dahiledilmiþtir. O kadar ki Türkiye’nin tohumyasasý aynen iþgal altýndaki Irak’a uygulanmýþolan yasadýr.

2006 hareketin yükselmeye devam ettiði biryýl oldu. 2007’nin ise daha da hareketli ola-caðý þimdiden belli. Dünyanýn hemen heryerinde iki tarafýn güçleri planlarýný ve pro-gramlarýný hazýrlýyorlar.

Türkiye’de de yoðun bir mücadele pro-gramýmýz var. Mart ayýnda Irak’ýn iþgalinekarþý küresel gösteri var. 6 ay sonta Genelsaðlýk Sigortasý Yasasý gene gündeme gele-cek ve emek güçleri vakit geçirmeden yasanýngene gelmesiþne hazýrlanmalýdýrlar. 2007’deGenel Saðlýk Sigortasý yasasý mutlaka durdu-rulmalý ve çöpe yollanmalýdýr.

Uzun bir aradan sonra KamuEmekçileri Sendikalarý Konfederasyonu,KESK gene sokaklardaydý. 250 bin kamuemekçisi greve çýktý.

Önceki çok daha büyük boyutlu genelgrev eylemleri ile karþýlaþtýrýnca bueylem doðrusu çok büyük deðildi amagelecekte daha büyük eylemleringerçekleþmesinin mümkün olduðunugösteren bir havasý vardý.

KESK ve baðlý sendikalarý bir süredirbu grevi örgütlemeye çalýþmaktaydý. Nevar ki bu denli uzun bir aradan sonraKESK’in grev silahýný hatýrlamasý eylemisýnýrladý.

Fakat asýl önemli olan grevin veeylemlerin neden yapýldýðý.

Bu günlerde TBMM 2007 bütçesinitartýþýyor ve KESK bu bütçenin halk içinolmadýðýný söylüyor ve bütçeden kamuemekçileri için daha fazla pay istiyor.Ne var ki bu istem gösterilerin duyulantalebi deðildi.

Bir kere daha KESK kazanmak, yenihaklar ve ücret artýþý elde etmek içindeðil protesto etmek, protestosunugöstermek için sokaklardaydý.

Gösterilerin nisbeten küçük olmasýnýnnedeni bu. Ýstanbul’da 5 bin, Ýzmir’de 3bin ve Ankara’da sadece bin kiþi. YaniKESK’in çaðýrýsýna uyarak sokaklaraçýkanlar sadece KESK’in en mücadelecikesimiydi. Böyle olunca da KESKkendiüyeleri dýþýndaki kamu emekçileri-ni de harekete geçiren bir hamle yapa-mamýþ oluyor. Böyle olunca da üyesayýsýný arttýrýcý bir adým atýlamadý.

Kazanmak için deðil protesto içineylem yapmak Türkiye solunun tipiktutumu. Bu tutum asýl olarak hareketegüvenmeyen, hareketi küçümseyentepeden inmeci bir anlayýþ. Bu sol içinherþeyden önde olan kendi partibayraklarýnýn görünmesidir. Ne var kibu sefer KESK yürüyüþlerinde solunönemli bir kýsmý yoktu!

Harekete güvenmeyenler ikamecilikanlayýþýna sahip olanlar. Yani kendi

küçük, dar gruplarýnýn gene küçük vedar eylemlerini büyük yýðýnlarýn yerinegeçirmeye çalýþanlardýr. Onlar büyükyýðýnlarýn eylemini örgütlemek yerinekendi bir kaç yüz kiþilik örgütlerinineylemleri ile mutludurlar. B u eylem-lerin sonucu örgütlerini bir-kaç kiþidaha geniþletmiþlerse daha da mut-ludurlar. Eðer örgütlerinin bayraklarýhaberlerde göründüyse daha iyisi ola-maz.

Sonra otururlar kendi örgütlerine,örgüt eylemlerine güzellemeler yazarlar.“Ne kadar da büyüktük, her tarafýtutuncuya boyadýk” biçiminde. Hertarafý turuncuya ya da kýzýla boyayan-larýn sayýsý ise bazen 30-40, bazen birkaç yüzdür. Ama onlar ya sayý verme-zler ya da sayýlarýný en aþýrý biçimdeabartýrlar. Doðru söylemezler.

Oysa günümüzde en temen görevhareketi inþa etmektir. Önemli olan birörgütün ne kadar bayraðýnýn gösteril-erde göründüðü deðil, gösterilerekatýlýmýn ne kadar yüksek olduðudur.

Büyük yýðýnlar sadece protesto etmekiçin sokaklara çýkmazlar. Söz konusugösteri örneðin küresel ýsýnma, savaþakarþý olursa “protesto” daha anlamlýdýrama sendika protesto için deðil birtalebi kazanmak için sokaða çýkar,eylem yapar, greve çýkar.

Türkiye’de sendikal hareket içinde yeralan sol bunu kavramadýðý sürece gös-terilerin yeterli etkinliðe ulaþamayacaðý,gerçek genel grevlerin gerçekleþmeye-ceði açýktýr.

KESK 14 Aralýk günü genel greve çýktýama bu genel grevin amacý, hedefi bellideðildi. Sonunda somut, elde edilebilirbir talebi yoktu ve bu nedenle katýlýmsýnýrlý oldu. Bütün bunlara raðmen 250bin kiþinin greve çýkmýþ olmasý önemli.Bu tabanda mücadele isteðinin ne denliyüksek olduðunu gösteriyor. Ama eðerKESK önümüzdeki dönemde bu 250bine güvenip ardý ardýna talepsiz eylem-lere devam ederse gene gerilemekkaçýnýlmaz olur.

Oysa bütün emek hareketinin önündeçok somut bir sorun var: SosyalGüvenlik ve Genel SaðlýkSigortasý(SSGSS) Yasasý. Bu yasaya karþýemek hareketi yeterli yaygýnlýkta birmücadele vermedi. Buna raðmen genede referandum, 26 Kasým Ýzmir eylemiönemli gösterilerdi.

Þimdi önümüzde en az 6 ay var belkide daha uzun bir süre. Yoðun ve güçlübir kampanya inþa etmek için yeterli birsüre. 6 ay boyunca emekçilere, tümtopluma bu yasanýn neleri getirdiði veneleri götürdüðü ayrýntýlý bir biçimdeanlatýlmalý, aktivist birikimi yapýl-malýdýr.

6 ayda sadece KESK bile yüzlerceþubesini harekete geçirse binlercetoplantý gerçekleþtirebilir. Yüz milyon-larca bildiri daðýtýlabilir. Ancak böyleyoðunlukta bir kampanya 6 ay sonrayasa yeniden gündeme geldiðindegerçekten güçlü bir direniþi örgütler.

6 ay sonrasýnýn sloganý þimdiden bel-lidir: Yasa gene gelirse Ankara’da,sokaktayýz. Yasayý durduracaðýz. Ýþte ovakit yüzbinlerle Ankara’ya somut birtaleple, yasayý durdurmak için gidilir.Greve çýkýlabilir. Diðer emek örgütlerieyleme çekilebilir. Örgütlerin kendisigelemese de tabanlarý çekilebilir.

DÝSK, Tabipler Birliði ve KESKönümüzdeki dönemde SSGSS’ye karþýbir kampanya örgütlediklerindeSosyalist Ýþçi ve DSÝP onlarýn yanýndayer alacaktýr.

KESK sokaktaydý

sosyalist isci

Ocak 2007’dehaftalýk oluyor

ssoossyyaalliisstt iissccii Ýki haftalýk olarak çýkan sosyalist iþçi Ocakayý ile birlikte haftalýk oluyor. Bir süre 8sayfa çýkacak olan sosyalist iþçi ilerde

tekrar haftalýk ve 12 sayfa haline gelecek. sosyalist iþçi’nin eki, Antikapitalist ise aylýk

olacak. Ýlk sayýsý Ocak sonunda çýkýyor.

HER HAFTA PERÞEMBE GÜNLERÝ SATICINIZDAN ALABÝLÝRSÝNÝZ

Oysa günümüzde en temen görevhareketi inþa etmektir. Önemli olan

bir örgütün ne kadar bayraðýnýngösterilerde göründüðü deðil,gösterilere katýlýmýn ne kadar

yüksek olduðudur.

YYeennii bbiirr kkuuþþaakk vvaarr14 Aralýk eylemleri çok kalabalýk deðildi.

Ankara’da bin kiþi, Ýzmir’de 3 bin, Ýstan-bul’da da 5 bin kiþi yürüyüþlere katýldý.

Eylemler küçüktü ve genel gerevekatýlým da küçüktü ama hava iyidi.

Göstericiler genellikle çok gençti.Harekete yeni katýlan unsurlardý. Çoþku-luydular ve uzun süredir sokaða çýkmayýbekledikleri açýktý.

Eski kuþak KESK üyeleri ve yöneticileriyürüyüþçülere “baðýmsýz Türkiye” gibigünün anlamý ile alakasýolamayan slo-ganlar attýrmaya çalýþýrken hakim olansloganlar daha günceldi.

Yürüyüþçüler yoðun olarak SSGSSyasasýna karþý slogan atýyor, savaþýprotesto ediyor ve savaþa deðil emekçiyebütçe istiyordu.

4 sosyalist iþçi sayý: 266

Epeydir ortalýkta birerken seçim tartýþmasýdýrsürüp gidiyor. NTV'detartýþma programý yapanEmre Kongar ve YýlmazÖzdil her hafta süreklibunu tartýþýyor örneðin.CHP lideri Deniz Baykal,MHP lideri Devlet Bahçelive DYP lideri MehmetAðar'ýn yaný sýra hergörüþten pek çok siyasetçierken seçim istediðinisöylüyor. "Sine-i milletedöneriz" 'tehdidinde'bulunuyor.

Ýþin içineCumhurbaþkaný Sezer dekarýþtý. Sezer önce MHPyönetimine, sonra daÝnönü'yü anma tören-lerinde Ýnönü'nün torunu,CHP milletvekili GülsümBilgehan'a bu konuyu açtý.Son olarak da CHP mil-letvekillerinin toplu isti-fasýyla AKP'yi seçime zor-lama cin fikri ortaya atýldý

HHeeppssii bbiilliiyyoorrAnayasa'ya göre mil-

letvekilleri durduk yereistifa edemiyor. Seçilmiþvekillerin istifasýnýnMeclis çoðunluðu (yaniAKP) tarafýndan onaylan-masý gerek. Erken seçimezinhar yanaþmayan AKPbunu neden yapsýn?

Diyelim yaptýlar. CHPmeclisten çekildi. YineAnayasa'ya göre seçimebir yýldan az zamankalmýþsa boþalan mil-letvekillikleri içinaraseçim yapýlamýyor.Yani CHP çoktan geçkaldý. Peki CHP hukukbürolarý bunu bilmiyormu? Bal gibi de biliyor.

ÖÖyylleeyyssee ddeerrtt nneeddiirr??Aslýnda ne CHP ne de

diðer partiler erken seçimistiyor. Herkes biliyor kiþu an bir erken genelseçim olsa AKP yine tekbaþýna iktidar olacakkadar oy toplayacak.Gerçekten isteseler ülkeyiciddi bir erken seçimhavasýna sokabilirler,üstelik bunu geçkalmadan çok önce yapa-

bilirlerdi. ÖrneðinDemirel geçmiþte bunuyapmýþtý. Meclisteki mut-lak ANAP çoðunluðunaraðmen erken seçimiülkenin bir numaralý gün-demi haline getirdi, seçimiyaptýrdý ve ANAP seçimikaybetti.

Gönülsüzce edilen erkenseçim laflarýnýn baþka biranlamý var. AslýndaMHP'yi meclise sokmaoperasyonu çevriliyor. Þuanda AKP ve CHP dýþýn-da oy barajýný aþabilecekparti görünmüyor.Milliyetçi oylar dörtbüyük parti arasýndabölünmüþ durumda. Yenioy kullanacak gençlerinkime oy vereceði konusubelirsizliðini koruyor.Kent yoksullarýnýnAKP'den koptuðu söylen-

emez. Ortada ciddi bir solalternatif de yok.

Böylece CHP-MHP koal-isyonu kurulacakmýþ hissiyaratýlýp küskün MHPseçmenine ve ondan uzak-laþmýþ milliyetçi seçmene"Bak biz de meclise gire-ceðiz. Oyunu ver iktidaragelelim" aldatmacasýyaþatýlýyor.

CHP'nin milletedöneceði sinesindeseçmene gösterebileceðipek bir þey yok. Tüm poli-tikasýný laik-þeriatçý yapaybölünmesi üzerine kuranCHP yoksullara,emekçilere, ezilen kala-balýk yýðýnlara bir pro-gram sunamýyor. AzgýnKemalist söylemlerleçoðunluðu ikna edemiyor.Kürt sorununda MHP'denfarklý bir söz etmiyor.Yalnýzca kendi kemikoylarýný korumaya çalýþýy-or. Bu yüzden de ayakoyunlarýyla meseleyi hal-letmeye çalýþýyor. Ama bupolitikanýn sonu sine-imillet deðil sille-i milletolacaktýr. Bu halk saldýr-gan Kemalistlerceyönetilmek isteseydionlarý seçerdi. Bu halkIMF politikalarýný acý-masýzca yürüten AKP'ninalternatifini arýyor.

Halil Savda için yürüyüþDuruþmasý için gittiði Çorlu'da 'kaçabilir' iddiasýy-

la tutuklanarak hücre cezasý verilen ve avukatý ilegörüþtürülmeyen Halil Savda'ya destek olmak içinGalatasaray Meydaný'na yürümek isteyen Vicdani

Red Platformu polisengeli ile karþýlaþýncaTaksim TramvayDuraðý'nda basýnaçýklamasý yaptý.Platform adýna açýkla-mayý yapan KudretKöksal 'herkesi mili-tarizmi sorgulamaya,savaþa ortak olma-maya ve vicdani red-

cilerle dayanýþmaya çaðýrýyoruz' dedi.Küresel Kadýn Grevi (Global Women Strike) ile

Güçbirliði Eden Uluslararasý Savaþ Karþýtý ErkeklerÖrgütü'nün (Payday) vicdani red hakký ve Savdaiçin baþlatýlan kampanyalara destek verdikleriniaktaran vicdani redciler 'askerlikten sýyrýlmak içindeðil, dünyadaki tüm savaþlara, savaþýn diliniöðrenmeye, militarizmi yaþam biçimi olarakiçselleþtirmeye karþý olduklarýný' belirtti.

21 Aralýk tarihli Radikalgazetesinde MHP kongresiardýndan yaptýðý MHPgüzellemesinde HasanCelal Güzel, Bahçeli'yi vekongreyi överek MHP'ninçok önemli bir partiolduðunu, ülkücüleringeçmiþte marksist þiddetekarþý milli birliði vetoplumsal güvenliðisaðladýðýný, MHP'nin artýksokak çatýþmalarýnda yeralmayacaðýný ve bu imajdeðiþikliðinin olumlu birhedef olduðunu anlatmýþ.

Faþistler Bahçeli'nin kon-grede ''Ülkücüler sokaðaçýkmayacak, olaylara karýþ-mayacak.'' sözlerininardýndan hemen birkaçgün içinde okullar açýl-dýðýndan beri sürdürdük-leri saldýrýlarýna yenilerinieklediler. Kendilerindenolmayan, kýz arkadaþýyladolaþan, ramazanda sigaraiçen, bildiri daðýtan farklýetnik kimliðe sahip olanherkese düþman olduk-larýný bir kez daha göster-diler. Solcu veya Kürtolduklarýný tespit ettikleri-ni yalnýz olmalarýný da kol-layýp köþe baþlarýnda sin-sice bekleyip bulduklarýilkel modern her türlüsilahla hastanelik ederce-sine saldýran ülkücü faþist-lerin deðiþmediði gün gibiortada. Bunlar faþistlertarafýndan yaralanan

arkadaþlarýný ziyaret etm-eye gidenlere de saldýrýyor-lar. Okul dýþýndan ülküocaklarýndan gelen çetetipli adamlar. Bellerindesilah taþýyorlar. Hemen herüniversitede gün geçmiyorki bir vukuatlarý olmasýn.Bu vukuatlar artýk üniver-site hocalarýný, sýradan,okuluna gidip gelen,sosyal demokrat olanöðrencileri bile bezdirmiþ,yýldýrmýþ durumda.Korkutmak, yýldýrmaksindirmeye çalýþmakonlarýn tarzlarý. Politikalarý

kana ve þiddete dayanýyor.Faþist saldýrýlarý kýnamakiçin basýn açýklamasý yapanöðrencileri gözaltýna alýpoluþturduklarý güvenlikkoridoruyla koruyarakkendilerini dýþarý çýkaranpolisleri de yanlarýnaalarak gerçekleþtiriyorlarazgýn saldýrýlarýný.

Son bir ayda yirmiyeyakýn saldýrýnýn,Bahçeli'nin '' Sokaða çýk-mayýn, saldýrmayýn.''emriyle eþzamanlý gitmesibir tesadüf mü acaba?Deðil tabii ki. Türkeþ'in de

eskiden ''Olaylara karýþ-mayýn'' demesinin ardýn-dan cinayetler, katliamlargerçekleþiyordu. ÞimdiBahçeli de ayný emri veriy-or. Ama biliyoruz ki aslýn-da ''Saldýrýn'' emrini veriy-or. Aralarýnda bir çeþitiþaret dili, bir çeþit kodla-ma haline gelmiþ bu emir-leri yerine getiriyorlar.

Ülkücü faþistlerinsaldýrýlarýyla öðrencimuhalefetinin geliþmesiarasýnda bir doðru orantývar. Bugünlerde okullardaMedikomu VermiyorumKampanyalarý, yemekboykotlarý, ulaþýma yapýlanzamlarýn protestosu gibibir dizi eylemler gerçek-leþiyor. 60'larda olduðugibi öðrenciler ne zamanözgürlük isteseler, nezaman kendi haklarý içinmücadele etmek içinkafalarýný kaldýrsalarkarþýlarýna vur emrinialmýþ faþistler çýkýyor.

MHP'nin deðiþmeyen,faþist, insanlýk düþmanýyüzünü teþhir etmek çokönemli. Bir talimatlahareket eden, aslýnda bubir avuç korkaklar sürüsü-nün bu saldýrýlarýný engel-lemek ancak birlikte vekitlesel bir mücadeleyle,bireysel kavgalarla deðilanti -faþist birlikler örgütle-yerek mümkün olabilir.

MHP'nin deðiþmeyen yüzüFaþist saldýrganlýk týrmanýyor

Erken seçim yalanlarýÖðrencilerüzerindeki baský sistemi

Bilginin üretildiði ve toplumsallaþtýrýldýðý alanlar olanüniversitelerin toplumdaki dönüþtürücü gücü, sistemeeleþtirel bir yerde durabilmeleri ve bileþenlerindetaþýdýklarý ilerici potansiyel üniversitelerin egemenlertarafýndan sürekli baský ve kontrol altýnda tutulmasýnayol açmýþtýr. Günümüzde üniversitelerde piyasanýn ege-menliði ile pekiþen yeni bir tahakküm düzenindenbahsedebiliriz. Üniversitelerin piyasanýn kurallarýna göreyönetilmesi her ne kadar bu süreç “özgürlük ve özerk-lik” kavramlarý sýkça kullanýlarak örgütleniyorsa da,mevcut baský ve kontrol mekanizmalarýný engellemiyor.Aksine, geliþmiþ teknoloji destekli gözetim-denetim-kon-trol ve baský sistemi oluþturuluyor. Bu sistemin en önem-li özelliði kontrolü ve denetimi sürekli hale getirmesidir.Bu sayede sistemin baþýndakiler görünmez bir kimliðebürünürken, denetim mekanizmasý da içselleþtirilmiþoluyor.

Sistem, düþünce özgürlüðünün belki de en çok ihtiyaçduyulduðu alan olan üniversitelerde inisiyatif alamayan,suçlu psikolojisine sahip, sorgulama yetisini yitirmiþ birprofil yaratmak için gittikçe geliþen bir engelleyicilikniteliði taþýmaktadýr. Soruþturmalar ve cezalar cay-dýrýcýlýk fonksiyonu taþýyan bir baský aracý olmuþvaziyettedir. Soruþturma sonucunda verilen cezalar, yal-nýzca ceza alan öðrenciye deðil; almayana da ayný cezayýalabileceði mesajýný vermektedir. Soruþturmalar sonucuöðrencileri eðitim hakkýndan mahrum býrakacakcezalarýn verilmesi ihtimalinin yaný sýra aileler de öðren-ciler üzerindeki diðer bir baskýdýr ve bu baský bir gele-ceksizleþtirme tehtididir.

Tüm bunlar üniversitelerde piyasalaþtýrma sürecininkendi kontrol mekanizmalarýný yarattýðýný göstermekte-dir. Ancak bunlar görünen kýsmý oluþturmaktadýr.Korku, endiþe ve kurallar artýk o kadar içselleþmiþtir ki“Bak, senin de baþýna aynýsý gelir”, “Sakýn hayatýnýmahvetme”, "Önce okulunu bitir” gibi sözler arkadaþýnarkadaþa verdiði öðütler haline gelmiþtir.

Güvenliði paranoya düzeyine çeken ve üniversitelerinetrafýna yüksek duvarlar, üstüne de dikenli teller(YTÜ'dejiletli tel kullanýlmaktadýr) çevirip üniversiteyi halktan vetoplumsal yaþamdan yalýtýp, öðrencilerin tüm sosyalhayatýný kontrol altýna almayý amaçlayan üniversiteyönetimleri, üniversite yaþamýný saðlýklý bir þekildedevam ettirmek için gerekli olan sosyal, kültürel, yaþam-sal ya da bilimsel hiçbir iyileþtirmeye öncelik vermemek-tedir. Üniversiteler kuruluþundan bugüne hep toplumsalilerlemenin öncüleri olmuþtur. Bilginin üretildiði vetoplumsallaþtýrýldýðý mekânlar olarak üniversiteler, mev-cut sistemi eleþtiren ve deðiþtirmeye çalýþan fikirlerinharmanlandýðý ve eyleme geçtiði yerlerdir. Ama üniver-siteler son dönemde birer "soruþturma açma kurumu"haline gelmiþtir. Ölmüþlere, okula yiyecek sokanlara,küpe takanlara, saç uzatanlara, ele ele tutuþanlara, ken-dini koruyanlara açýlan soruþturmalar gösteriyor kiönemli olan neyin soruþturulduðu deðil, soruþturmaaçmanýn kendisi olmuþ vaziyetindedir. Bunlarý gözönünde bulundurduðumuzda, herhangi bir nedenle yada nedensiz, sürekli soruþturulabileceði endiþesi taþýyanbir öðrenciden iyi bir öðretmen, mühendis, doktor,yönetici vs. olmasý nasýl beklenir?

TTuunnaa ÖÖzzttüürrkk

sayý: 266 sosyalist iþçi 5

2006’yakýsa bakýþ

Ocako Liman iþçileri, Fransa'da yapýlan

Avrupa Parlamentosu toplantýsýnýprotesto etmek için Avrupa çapýndagösteriler ve grevler örgütlediler.

o Portekiz genel seçimlerinde SolBlok'un adayý Francisco Louçaoylarýn %5'ini aldý.

o Nepal iþçileri, Kral Gyanendra'nýnanti-demokratik yönetimini protestoetmek için genel greve gittiler.

o Venezuela ve Mali'de DünyaSosyal Forumu toplandý.

o Þili'de Baþkanlýk seçimlerinisolcu aday Bachelet kazandý.

Þubat o Fransa'da, 26 yaþ altýndaki genç

iþçilerin iþlerinin ilk yýlýnda kovul-malarýna olanak tanýyan CPE yasasý-na karþý ilk gösteriler baþladý.

o Almanya, Fransa, Polonya,Slovenya ve Ýtalya'da, Avrupa

Parlamentosu toplantýsýný protestoeden gösteriler yapýldý.

Mart o Fransa'da 82 okulda CPE yasasý-

na karþý boykot ve iþgal eylemlerioldu.

o Yunanistan'da, hükümetin neo-liberal politikalarýna karþý genel grevoldu.

Nisan o Fransa'da CPE yasasýna karþý

toplam 150 kentte yapýlan gösteriye3 milyon kiþi katýldý. Bu gösterilerinsonucunda hükümet yasayý geriçekti.

o Arjantin'deki Bolivyalý göçmenlerhaklarý için yürüyüþ yaptýlar.

o Berlusconi Ýtalya'da yapýlanseçimleri kaybetti.

Mayýs o Los Angeles'ta, göçmen haklarý

için düzenlenen gösteriye 1 milyonkiþi katýldý.

o Morales, Bolivya'nýn doðalgazkaynaklarýný devlet kontrolü altýnaaldý.

o Güney Afrika'da iþsizliðe karþý

genel grev yapýldý. Haziran o Bangladeþ'te, uzun çalýþma saat-

lerine, ücretlerin düþüklüðüne karþýbinlerce kiþinin katýldýðý gösterilerdüzenlendi.

o Þili'de 800 bin öðrenci okullarýboykot etti.

o Yunanistan'da hükümetin üniver-site sisteminde yapmak istediðineo-liberal düzenlemelere karþý bin-lerce öðrenci okullarý boykot etmesiüzerine hükümet düzenlemeleri geriçekti.

o Meksika'da, öðretmenlerüzerindeki baskýlara karþý gösterilerdüzenlendi.

o Avustralya'da neo-liberal poli-tikalara karþý yapýlan gösteriye 300bin kiþi katýldý.

Temmuz o Meksika'da yapýlan seçimleri

Felipe Calderón Hinojosa kazandý.Seçim sonuçlarýna karþý ülke çapýn-da protesto eylemleri gerçekleþti.

Eylül o Sol Blok Potekiz'de 'Ýþ Ýçin

Yürüyüþ' eylemi baþlattý. o Þili'de maden iþçileri genel grev

yaptýlar. o Filistin'de kamu iþçileri

maaþlarýný alamadýklarý için genelgreve gittiler.

o Zimbabve'de, sendikalar neo-lib-eral politikalara karþý ülke çapýndagösteriler düzenlenmesi çaðrýsý yap-týlar.

Ekim o Yunanistan'da ilk okul öðretmen-

leri grev yaptýlar.Aralýk o Ekvator seçimlerini solcu aday

Rafael Correa kazandý. o Venezuela'da yapýlan seçimleri

Hugo Chavez oylarýn %70'ini alarakbir kez daha kazandý.

o Sýrbistan'da öðrencilerinhükümetin neo-liberal politikalarýnakarþý okullarý iþgal etmeleri ve gös-teriler düzenlemeleri üzerinehükümet geri adým attý.

o Lula bir kez daha Brezilya'daseçimleri kazandý.

Arife Köse

2006 yýlý, Amerikan emperya-lizminin dünyaya tek baþýnahakim olma çabasý ve bu çabayakarþý verilen mücadeleler açýsýn-dan olduðu kadar, dünya çapýn-da egemen sýnýflarýn neo-liberalsaldýrýlarý ve bu saldýrýlara karþýkoyma mücadeleleri açýsýndanda yoðun bir yýl oldu.

Bir yandan ABD, Japonya, Çinve Avrupa arasýndaki amansýzrekabet egemen sýnýflarý dünyaçapýnda 'reform' daha sert neo-liberal önlemleri daha hýzlýalmaya zorlarken, bir yandanLatin Amerika, Fransa,Yunanistan, Almanya gibi ülkel-erde kazanýlan zaferler onlara,aslýnda bu cephede de iþlerininhiç de kolay olmadýðýný gösterdi.

LLaattiinn AAmmeerriikkaaAslýnda dünyada 1990'larýn

ortalarýndan beri neo-liberalsaldýrýlara karþý devam eden birmücadele var. Ve bu mücade-lenin hem sokaktaki güç hem depolitik geliþkinlik açýsýndan enyüksek olduðu yer tabii ki LatinAmerika. Özellikle Venezuela veBolivya2daki yeni hareketler,dünya çapýnda emperyalizme veneo-liberalizme karþý önemli birumut kaynaðý oldular. Çünküher iki ülkede de aþaðýdanhareketlerle iliþkisi olan, kendisi-ni bu hareketlerle tanýmlayanhükümetler iktidara geldiler.Özellikle Chavez kendisini 21.yysosyalizmini savunan veAmerikan hegemonyasýna karþýçýkan bir figür olarak gösterdi;Ýran, Küba gibi ülkelerle Bush'akarþý iþ birliði yaptý. Üstelik LatinAmerika ülkelerindekimücadeleler basitçe neo-liberalsaldýrýlarý durdurmanýn ötesinegeçtiler ve kapitalizmin alternati-flerini aramaya baþladýlar.Örneðin Morales hükümetiBolivya'nýn hidrokarbon rezerv-leri üzerinde devlet kontrolünüyeniden saðladý. Böylece toplum-sal mülkiyet konusunu,özelleþtirmenin bir alternatifi

olarak yeniden gündeme getirdi. Amerika ve Latin Amerika ege-

men sýnýflarýnýn Chavez'inbölgedeki etkisini azaltmaçabalarý Peru ve Meksika seçim-lerinde baþarýlý oldu. Meksika'daseçimlerde yapýlan hilelerülkenin ikiye bölünmesine nedenoldu. Bolivya oligarþisi ileMorales'i açýkça iç savaþ çýkar-makla tehdit ediyor. HemVenezuela hem de Bolivya'dasolcu baþkanlar sonuçta devletmekanizmasýnýn en tepesindeoturuyorlar ve bu onlarý zamanzaman statükoyu savunmayazorluyor. Ancak, bu sorunlarsadece halk hareketinin organ-larýný kurmaya çalýþan halkhareketleri ile aþýlabilir.

AAvvrruuppaa2006 yýlýnda Avrupa egemen

sýnýfý kendisini çok sýkýþmýþ birrekabet ortamýnýn içinde buldu,çünkü Avrupa, Amerika ve

Doðu Asya ile karþýlaþtýrýldýðýn-da daha yavaþ büyüdü. ÖzellikleÇin'den ucuz ürünlerin Avrupapiyasasýna girmesi, öncelikleDoðu Avrupa'daki daha zayýfekonomilere yönelik bir tehditoluþturdu. Bunun sonucundaAvrupa neo-liberal reformlaradaha çok ihtiyaç duymayabaþladý.

Fakat bu neo-liberal saldýrýlarakarþý Avrupa'da büyük kitlehareketleri oldu. Bu hareketlerinen görünür olduðu yer Fransaoldu. Fransa'da neo-liberalsaldýrýlar yakýn zamanda üçbüyük yenilgi aldý. 1- 1995 kamuiþçileri grevi, 2- 2005 Mayýs ayýn-da Avrupa anayasasýnýn red-dedilmesi, 3- CPE yasasýna karþýverilen kitlesel mücadele. Özel-likle CPE yasasýan karþý verilenmücadelede Fransa'da sokaðaçýkan, 68' günlerini hatýrlatýrcasý-na okullarý iþgal eden öðrencilerneo-liberal yasalarý püskürt-

menin, kazanmanýn mümkünolduðunu gösteren en önemliörneklerden bir tanesi olarakhafýzalarýmýza kazýndý. Ayný þek-ilde Yunanistan'da da üniver-sitelerin özelleþtirmesine karþýokullarý iþgal eden öðrenciler,maaþlarý için sokaða çýkan öðret-menler hükümetin neo-liberaleðitim 'reformu'nu durdurmayýbaþardýlar.

Bunun sonuçlarý günlük poli-tikaya da yansýdý. 2005 yýlýnýnEylül ayýnda Almanya'dayapýlan seçimlerde Almanya'nýniki büyük partisi oy kaybetti.Hýristiyan birlik partileri ileSosyal Demokrat parti, AngelaMerkel baþkanlýðýnda koalisyonhükümeti kurmak zorundakaldýlar. Hem Ýtalya'da hemFransa'da, varolan politik yapýmerkez sað ve merkez sol olarakbölündü.

Macaristan baþbakaný FerencGyurcsany'ýn halka yalan

söylediðini itiraf etmesi sonucun-da yaþanan büyük kriz, Orta veDoðu Avrupa ülkelerinin dahada büyük bir kriz ile karþýkarþýya kaldýðýný gösteriyor.

YYeennii SSoollÖzellikle sosyal demokrasinin

dünya çapýndaki bu neo-liberalsaldýrýlara gereken yanýtý vere-memesi, bu saldýrýlar sonucuyoksullaþan kitlelerin taleplerininpolitik arenada ifade edilmesi vesavunulmasý konusunda birboþluk yarattý. Bu surum LatinAmerika ve Avrupa'da yeni solradikal hareketlerin önünü açtý.Ýngiltere'de savaþ karþýtýhareketin içinden doðanRESPECT, Portekiz'de Sol Blok,Almanya'da Linkspartei,Brezilya'da P-Sol asýl olarak neo-liberalizme ve savaþa karþýsürdürülen aþaðýdan mücade-lenin ürünü olan yeni sol partileroldular.

22000066,, 22000077''yyee UUmmuuttVVeerriiyyoorr

2007 yýlýnda da ayný saldýrýlarýndevam edeceðinden, hatta dahada sertleþeceðinden emin olalým.Türkiye'de bizleri þimdidenTemmuz ayýnda yürürlüðe gire-cek bir Genel Saðlýk Sigortasýyasasý bekliyor. Ancak 2006,aþaðýdan, kitlesel, kazanmayayönelik kampanyalarýn yapýldýðýher yerde neo-liberal saldýrýlarýnpüskürtülebildiðinin örnekleriyledolu. Üstelik sadece LatinAmerika ve Avrua'da deðil,Nepal, Bangladeþ gibi ülkelerdede bunun örneklerini görmekmümkün.

Bir yandan emperyalist güçlerarasýndaki rekabetin askeri yüzüolan savaþa, bir yandan 'reform'adý altýnda sunulan neo-liberalsaldýrýlara karþý verdiðimizmücadele, bu iki mücadeleninkazanma hedefiyle birleþmesi,emin olalým ki bizi 'YaSosyalizm, Ya Barbarlýk' ikile-minde sosyalizme biraz dahayaklaþtýran adýmlarý atmamýzýsaðlayacaktýr.

Latin Amerika, Fransa, Yunanistan…

Neo-liberalizm kader deðil!

6 sosyalist iþçi sayý: 266

Filistin’in iki en büyük ör-gütlenmesi arasýnda ki mücadelehýzla çatýþmaya dönüþtü ve aynýhýzla da iç savaþa dönüþme eðil-imleri taþýyor.

Filistin kurtuluþ hareketinin tar-ihsel örgütü El Fetih ile Ýntifadaile birlikte öne çýkmaya baþlayanHamas arasýndaki bu çatýþmaortamýnýn nedeni ne? NedenHamas son parlamento seçim-lerinde çoðunluðu kazanmasýnaraðmen ve dolayýsýyla hükümetikurma hakkýný elde etmesineraðmen hem Ýsrail tarafýndan,hem emperyalist ülkeler tarafýn-dan hem de zaman zaman ElFetih ve El Fetihci devletBaþkanýMahmud Abbas tarafýndantanýnmýyor. Mahmud Abbas sonolarak seçimlerin yenilenmesikararý aldý. Böylece hükümetiHamas’tan almayý planlýyor.

Ýsrail Filistine düzenlediðisaldýrýlarda hamas üyesi bakan-larý, milletvekillerini “terörist”diye tutukluyor. Baþta ABDolmak üzere birçok devletFilistine yaptýklarý düzenliyardýmlarý kestiler.

ÝÝssrraaiill’’ii ttaannýýmmaakknnee aannllaammaa ggeelliirr??

Hamas ile ilgili sorunlarÝsrail’in tanýnýp tanýnmamasýn-dan doðmaktadýr. Hamas dahaönce FKÖ ve El Fetih’in de yap-týðý gibi siyonist Ýsrail devletinitanýmamaktadýr. Ýsrail’i, baþtaABD olmak üzere emperyalistleriv e siyonizmin her türlü yan-daþýný Hamas’a düþman kýlan bupolitik tutumdur. Hamas Ýsrail’iile nihai bir uzlaþmaya karþýdýrçünkü bu Ýsrail’in ve dolayýsýyla60 yýllýk katliamlarýn, iþgallerin,etnik temizliðin tanýnmasýanlamýna gelir.

Siyonistler 60 yýldýr Filistin’desistemli bir etnik temizlik gerçek-leþtirmektedirler. Bu etnik temi-zliðin yolu katliamlar vesavaþlardýr. Sýrtýný ABDemperyalizmine dayayan veonun bölgedeki çýkarlarýný koru-mak karþýlýðýnda para yardýmý vesilah alan siyonistler her savaþ-tan, her gerginlikten sonra birparça Filistin topraðýna daha elkoymuþlardýr.

Etnik temizlik sadece artýk tariholmuþ bir dizi katliam deðildir.Etnik temizlik ayný zamandaülkelerinden, topraklarýndankaçmak zorunda kalmýþmilyon-

larca göçmen demektir.Bugün Ortadoðu’nun birçok

ülkesinde ve bu arada Gazze veBatý Yakasý’nda milyonlarcaFilistinli yaþamaktadýr.

Göçmen Filistinlilerin çokbüyük çoðunluðu yaþadýklarýülkelerde sýðýntý durumundadýr.Birçok haklarý kýsýtlýdýr ya da hiçyoktur. Filistinli göçmenlerinçoðu Birleþmiþ Milletler yardýmýile hayatlarýný sürdürebilmekte-dir.

Bu göçmenler için geri dönmekbir haktýr ve siyonist Ýsrail devle-tinin tanýnmasý bu hakkýn son-suza kadar ortadan kalkmasýdemektir. Dolayýsýyla Filistin

halkýnýn siyonist devleti tanýmasýmümkün deðildir.

Oysa emperyalistler ve Ýsrailacil barýþ diyerek FilistinYönetimi’nin Ýsrail’i tanýmasýnýtalep etmektedirler. Tanýnmasýuðruna Ýsrail Batý Yakasý’nda çokküçük toprak tavizleri bile verm-eye hazýr gibi görünmektedir.Çünkü bir kere Filistinlilertarafýndan tanýnýrsa bugünekadar kanla, zorbalýkla iþgalettiði bütün topraklar üzerindekiegemenliði meþru olacak veFilistin halkýnýn büyük çoðun-luðu topraklarýndan uzak göç-men olarak kalacaklar.

El Fetih adayý olarak YaserArafat’ýn arkasýndan Filistin

Devlet Baþkaný olarak seçilenMahmud Abbas Ýsrail’in tanýn-masýndan ve Ýsrail ile bir barýþanlaþmasý imzalamaktan yana.

Filistin kurtuluþ hareketinibaþlatan ve uzun yýllar buhareketin liderliðini üstlenmiþolan bir örgütün önderliðinin buçizgiye düþmüþ olmasý doðrusuacýklý.

Hamas emperyalistler ve Ýsrailtarafýndan bir de “Ýslamiterörist” olarak suçlanmaktadýr.Hamas’ýn Ýslamcýlýðý Türkiye’dede solda yer aldýklarýný söyleyenbirçoklarý için eleþtiri konusudur.Bu çevreler Ýslamcýolmasýnedeniyle Hamas’a karþý tutumalmaktadýr.

Ýsrail ve emperyalistler Hamas’ýterörist demektedir çünküHamas Ýsrail saldýrýlarýna karþýdirenmektedir. Bu Filistinhalkýnýn en meþru hakkýdýr.

Caný istedikçe FilistinYönetimi’nin kontrolündeki böl-gelere giren katliamlar gerçek-leþtiren Ýsrail’e karþý Filistin halkýkendisini savunma hakkýnasahiptir. Ortada bir terörist varsaçok açýk ki bu siyonist Ýsraildevletinin yöneticileridir.

Sorgusuz sualsiz insanlarýöldüðren, çok zaman çocukalara,kadýnlara ve sivil halka saldýranve katleden siyonist Ýsrail devle-tidir. Misilleme yapan, ölen birÝsrailliye karþý sayýsýz Filistinliyikatleden gene siyonist Ýsraildevletidir.

Ayný þekilde Irak’ta,Afganistan’da yaptýklarý ile diðerterörist ABD ve onun devlet-baþkaný George Bush’dur.Hamas halkýn direniþinin sem-bolüdür.

hamas’ýn islamcý olmasýnagelince bu doðrudur amaHamas’ýn belirgin karakteriÝslamcý olmasý deðil uzlaþmaz birbiçimde direniþin önderiolmasýdýr.

Siyonistler ve Türkiye’deki laik-ci solcular Hamas’a Ýslamcýolduðu için saldýrýrken aslýndaBush ile ayný yere düþmekte-dirler.

Bush ve çetesi dünyayý ikiyebölmektedir. Serbest pazarekonomisinden, yeni liberalizm-den yana kendi taraftarlarý veonlara karþý olan “haydutdevletler” ve “islamcýteröristler”. Bush herkesi bubölünmede taraf olmaya çaðýr-maktadýr. Kendisinden yanaolmayan herkesi de “terörist”,“Ýslamcý terörist” olarak tanýmla-maktadýr. Bu nedenle Irak veAfganistan direniþlerine,Filistin’de Hamas’a, Lübnan’daHizbullah’a Ýslamcý olduklarý içinkarþý çýkanlar fiilen b uralarda buhareketlere karþý savaþan ABDve NATO ordularýnýn yanýndayer almaktadýrlar.

Bugün Filistin’de özgürlüðüsavunmak siyonist Ýsrail devleti-ni reddetmekten geçer. Bu tutumHamas’ýn tutumuysa Hamas’ýnyanýnda yer almak gerekir.

SSiinnaann BBuulluutt

FÝLÝSTÝN’DE NE OLUYOREl Fetih ve Hamas neden çatýþýyor? Amerika ve Ýsrail’in beklentisi ne? Nasýl bir çözüm mümkün?

Direnenler suçlu mu?Hamas’ý suçlayanlar asýl olarak

bu örgütün siyonist baskýya karþýdirenmesini kýnamaktadýrlar. Onlarbaskýya karþý uysal bir boyun eðiþistiyorlar bunu bulamayýnca daöfke ile Hamas’a saldýrýyorlar.

Oysa direnmek ezilenlerin, saldýrýaltýndakilerin en temel hakký.

Hamas 2004 yýlýnda Ýsrail’inisteði ile “terörist örgüt” olarakilan edildi. Oysa 1993 yýlýnda birÝsrail generali “45 yýldýr askeriiþgal altýnda ezilen, acý çeken veiþgal gücüne karþý ayaklanan birhalký kýnayamaz ya da reddede-mez1 diyordu.

Hamas sapabilir mi?Bugün emperyalist baskýlara

karþý direnen ve siyonist Ýsrail’itanýmayan Hamas acaba ileridebugünkü tutumunu deðiþtirerekemperyalistlerle uzlaþabilir mi?

Böyle bir tutumun bazý örneklerivar. Dolayýsýyla günün birindeBatý’dan, emperyalistlerden gelenbasýnca dayanamayan Hamas’dauzlaþma yolunu seçebilir.

Hamas’ýn böylesi bir adýmatmasýndaki en önemli faktörFilistin milliyetçiliðinin bütün tarti-hin en zayýf noktasýnda olmasýdýr.Bu zayýflýk Hamas’ý da etkileye-bilir.

Abbas’ýn seçim isteðiFilistin Devlet Baþkaný Mahmud

Abbas’ýn seçim önerisini Ýsrail veemperyalistler destekliyorlar.

Emperyalistler yeni bir seçimdeHamas’ýn güç kaybedeceðine kesingözü ile bakýyorlar.

Geçen seçimlerden bu yana uygu-lanan ambargonun ve yapýlanyardýmlarýn kesilmesinin Filistinhalkýný etkilediðine ve Hamas’tanuzaklaþacaklarýna inanýyorlar.

Oysa Lübnan’da olduðu gibiFilistin’de de halk büyük çoðunluðuile Hamas’tan yana. Ancak sorunaslýnda meþru seçimlerin tanýnýptanýnmamasý.

Mahmud Abbas’dan önceFilistin Yönetimi’nin, FKÖ’nünve El Fetih’in lideri YaserArafat’tý. Arafat El Fetih’i veFilistin Kurtuluþ Örgütü’nü(FKÖ) kuran kiþi.

Ýsrail ile anlaþma doðrul-tusundaki ilk adýmlar Arafattarafýndan atýldý. 1982”deLübnan’dan Filistin hareketininsilahlý güçlerini çekerkenArafat aslýnda uzlaþmanýn ilkadýmlarýný atmýþtý. HareketLübnan’dan çekilip Tunus’ayerleþtiðinde ABD aracýlýðý ileÝsrail ile dirsek temasýnabaþladý ve ardýndanAmerika’ya giderek Ýsrail

baþbakaný ile karþý karþýyageldi. Ardýndan Ýsrail ileFilistin Kurtuluþ Hareketi(FKÖ) arasýnda Oslogörüþmeleri baþladý. Oslogörüþmeleri Filistin hareketininÝsrail’i tanýmasýný þart koþuyor-du ve bütün süreç boyuncauyumlu davranan Arafat bunoktada uzlaþmaz oldu.

Yaþamanýn son dönemindeABD’nin aðýr saldýrýsýnauðradý, Ýsrail tanklarý kaldýðýbinaya ateþ açtý ve ablukayaaldý. Ölümü Ýsrail ve ABD içinbir kurtuluþ oldu. Yerine gelenAbbas son derece farklý birtutum aldý.

Arafat ne derdi?

DÝRENEN FÝLÝSTÝNSiyonizm, Ýsrail ve Ýntifada

Doðan TarkanRoni Margulies

sosyalist iþçi satýcýnýzdanalabilirsiniz

2 YTL

sayý: 266 sosyalist iþçi 7

Geride býraktýðýmýz yýl bir yandan neoliberalizmin ve onun yol açtýðý savaþ çýl-gýnlýðýnýn dünyamýzý kasýp kavurduðu;öte yandan her ikisine karþý bütün dünyaçapýnda radikal kitlesel mücadelelerinverildiði bir dönem oldu.

Kapitalizm her yerde ve her alanda;eðitim, saðlýk, barýnma, temiz hava ve subulma hakkýmýza; kýsaca en temel insanhaklarýmýza ve bunlarý elde edebilmekiçin verdiðimiz mücadelelere saldýrdý.

Uluslararasý büyük tekeller küresel ýsýn-ma gibi dünyanýn sonunu getireceði artýkkesin görünen konularda bile kârlarýnýgözden çýkaramadýlar.

Irak’ta 655 bin insanýn ölümüne yol açansavaþ ve iþgal sürüyor. ABD, belki desiyasal yenilgisinin de desteklediði panikhavasýyla, yeni hedeflere saldýrmakta

giderek daha aceleci davranýyor.Kýsacasý, küresel kapitalist sistem

küremizi her gün daha yaþanmaz bir yerhaline getiriyor.

Ancak, Latin Amerika’dan Kore’ye,Irak’tan Endonezya’ya, Fransa’danYunanistan’a kadar her yerde, dünyanýnezilenleri ve söz hakký verilmeyenleri,artýk söz hakkýný istemiyor, alýyor!

Irak direniþçileri Venezüella yoksullarý-na, Fransýz öðrenci ve iþçiler Yunanlýöðrenci ve iþçilere ilham kaynaðý oluyor.

Türkiye’de ilk kez küresel ýsýnma buyýlki kadar ciddiye alýnýp aktivistlerharekete geçiyor.

Dünyada yepyeni bir hareket kendinigösteriyor. Sonraki dört sayfada 2006toplu hafýza tazeleme gösterisini izleye-ceksiniz.

2006: Dünyadamücadele yýlý

Filistin’de Hamas seçimleri kazandý!Filistin’de Hamas seçimleri kazandý!Yeni yýla girerken Bush, Irak'ta yapýlan hatalarýn ve savaþýn sorumluluðunu üstlen-

miþ, Bolivya'da Morales, Bush'u en büyük terörist ilan etmiþ, Ariel Þaron partisiLikud'u "aþýrý sað" ilân ederek müstakbel hükümet partisi Kadima'yý kurmuþtu.Türkiye, 301 davalarý ve "vatansever" kalabalýklarýn mahkeme baskýnlarýný yaþýyor,Avusturalya, tarihinin en sýcak yazýný yaþamasýna raðmen Kyoto'yu imzalamayacaðýnýaçýklýyor, bu arada, kuraklýkla ortaya çýkan çiftçi intiharlarýna anlam vermeye çalýþýyor-du.

2006 hýzlý baþladý. Irak'ta seçimlerin kan gölüne çare olmayacaðý çabuk anlaþýldý.Seçim sonrasý, hükümet kurulana kadar en az bin insan öldü. Irak ABD için içindençýkýlmaz bir hâl almaya baþlamýþtý. Büyük bir yürüyüþle baþlayan Dünya SosyalForumu Venezuela'nýn baþkenti Caracas'ta baþladý. Þili'de seçimleri solun kadýn adayýMichelle Bachelet kazandý. Terörle savaþ, Güney Amerika'da gittikçe soluklaþan hege-monya derken Amerika'da canlar çok sýkkýndý.

Türkiye'de Mehmet Ali Aðca tahliye edildi. GATA Aðca'ya çürük raporu verdi.Mahkemeyse Aðca'nýn 18 Ocak 2010 tarihine kadar cezaevinde kalmasý kararlaþtýrdý.Tarihe "Þemdinli Olaylarý" olarak geçen durumun ardýndan tutuklanan uzman çavuþTanju Çavuþ hakkýnda 35 yýla kadar hapis istemiyle dava açýldý. Çavuþ Çavuþ dahasonra tahliye edildi. Ayný günlerde, Tarým Bakaný Mehdi Eker kuþ gribiyle ilgili hergün bir açýklama yapýldýðýný söyleyerek, hiçbir tehlike olmadýðýný kaydetti. 11 ileyayýlan virüs sebebiyle açýklamalar derde deva olmadý.

Türkiye'de medya için ayýn bomba olayý doðalgaz kriziydi. Türkiye'nin Avrupaülkelerinden iki kat pahalý doðalgaz aldýðý ortaya çýktý. Anlaþma gereði fiyat resmenaçýklanamadýðýndan kriz üzerinde fazla durulamadý. Ýsrail'de Ehud Olmert yetkilerieline aldý. Ayný gün seçimlerden galip çýkarak Ýsrail-Filistin sorununun parametrelerinideðiþtiren Hamas, 132 sandalyenin 76'sýný ele geçirdi. Hilesiz geçen seçimin sonuçlarýABD ve Ýsrail tarafýndan "terörist" ilân edildi. Kuþatma altýndaki Filistin'e giden tümyardýmlar durduruldu. Filistin'in gümrük vergilerine dahi el kondu.

Ayýn sonuna doðru henüz bilmiyorduk ama, rekorlarla dolu bir yýla giriyorduk...

ayý Irak'ýniþgalinden beriolduðu gibi,protestolarlakarþýlandý.Protestolardan

nasibini alan bir diðer konu da KenanEvren'in, Muðla Üniversitesi'nde 12Eylül darbesinden dolayý hiç piþmanlýkduymadýðýný söyleyerek, "Eðer yenidenGenelkurmay Baþkaný olsam ve o þart-lar yaþansa yine müdahaleden çekin-mezdim" demesiydi. Öðrenciler Evren'i,"darbeciler dýþarý" sloganlarýylauðurladý. Evren hakkýnda "Askeri dar-beleri övdüðü' iddiasýyla suç duyu-rusunda bulunuldu.

Emniyet Genel Müdürlüðü ÝstihbaratDaire Baþkaný Sabri Uzun ve VanCumhuriyet baþsavcýsý Ferhat Sarýkayagörevinden alýndý. Diyarbakýr'da,Batman'da, Hakkari'de, Mardin'deçýkan olaylarda en az 10 kiþi öldü, 300'eyakýn yaralý olduðu da anlaþýldý.Demokratik Toplum Partili belediyebaþkanlarýyla ilgili soruþturmalar bir-birini izliyordu.

ABD'nin Irak iþgalinin üçüncü yýlýdünyada büyük gösterilerle protestoedildi. Maliyet ABD için 250 milyardolarý, ölen asker sayýsý da 2300'üaþmýþtý. Uluslararasý Atom EnerjisiKurumu, Ýran'ýn nükleer dosyasýnýhiçbir kanýt göstermeden BM GüvenlikKonseyi'ne havale etti. Ertesi hafta,Ýran'ýn nükleer faaliyetlerine karþý çýkanBush'un, anlaþmalarý ihlal ederek nük-leer silah geliþtirmiþ olan Hindistan'ýziyareti sýrasýnda, iki ülke arasýndanükleer iþbirliðini öngören anlaþmaimzalandýðýný gördük.

Ýsrail'de seçimleri Baþbakan VekiliEhud Olmert'in partisi Kadima kazandý.Ariel Þaron'dan yadigâr tek taraflýçözüm politikasý Filistin için yeni birfelaketin baþlangýcý olacaktý. Fransa'daiþverenlere yeni elemanlarýný iki yýliçinde gerekçe göstermeden iþten çýkar-ma hakký veren iþ yasasý deðiþiklikleri,yasaya karþý çýkan öðrencilerle polisarasýnda çatýþmalarýn da yaþandýðý gös-terilere yol açtý. Ýþçi sendikalarýnýnçaðrýsýyla, Fransa'da mart, genel grevlesona erdi.

Kanada'da 300 bin fok devlet izniyledöve döve öldürüldü. Araþtýrmalar,Güney Kutbu'ndaki buzullarýnerimesinin son yýllarda hýzlandýðýnýortaya koyarken Kuzey Kutbu'nunAmerika tarafýnda BP'ye ait bir petrolboru hattýnýn korozyon sonucu delin-mesiyle en az 120 bin litre ham petrolkarla kaplý tundranýn 7 dönümünükapladý.

Ýspanya'da Katalanlarýn millet olaraktanýndýðý ve özerklik haklarýnýnartýrýldýðý yeni statü kabul edildi. Baskbölgesinin baðýmsýzlýðý için mücadeleveren ETA örgütü ateþkes ilan etti.

OCAK

MART

Türkiye'de ilgi iç poli-tikaya kaymaya

baþladý. Hakkari,Þemdinli Komisyonu'na

konuþan Emniyet GenelMüdürlüðü Ýstihbarat Daire

Baþkaný Sabri Uzun iseHakkari, Yüksekova ve

Þemdinli'de gerçekleþen patlamalar için,devlet içindeki oluþumlara iþaret ediy-or, "Hýrsýz evin içinde olursa kilit iþeyaramaz" diyordu.

Baþbakan'ýn Diyarbakýr konuþmasýsýrasýnda dile getirdiði "Kürt sorunu"artýk temel gündem haline gelmiþti. Busýralarda Danimarka'da Muhammed'ihicveden karikatürler basýlmasýylaDanimarka baþbakaný Rasmussen'indeyiþiyle "küresel bir kriz" patlak verdi.Protesto gösterileri sýrasýnda onlarcainsan ölürken ifade özgürlüðü ve dinesaygý kavramlarý sert geçen tartýþmanýnargümanlarýydýlar. Türkiye'de karikatürkrizi görece hafif atlatýlýyordu ki

Trabzon Santa Maria Kilisesi papazýAndrea Santaro'nun 16 yaþýnda bir liseöðrencisi tarafýndan kilisedeöldürüldüðü haberi gündeme düþtü.

Birçok gazeteci, televizyoncu ve yazar'Türklüðü aþaðýlamaktan' ardýndan da'suç iþlemeye kýþkýrtma' suçundanyargýlanýyorlardý. "Hayata DönüþOperasyonu" ile ilgili dava da bu gün-lerde görülüyordu. Asayiþi bozmayannitelikteki izinsiz gösteri ve basýn açýk-lamalarý, yargýlama konusu olmaktançýkarýldý.

Hamas'ýn sürgündeki liderlerindenHalid Meþal Türkiye'yi ziyaret etti. TheGuardian, ABD ordusunun iþkence,tecavüz hatta cinayet olaylarýnýn siste-matik þekilde uygulandýðýný anlatanEbu Garib raporunu yayýnladý. BMuzmanlarýnýn Guantanamo raporuçeþitli iþkenceleri belgelerken, AvrupaKonseyi Parlamenterler Meclisi,ABD`den, Guantanamo`daki cezaeviniderhal kapatmasýný istedi.

YYüüzzbbiinnlleerr ddeerriinn ddeevvlleettii pprrootteessttoo eettttii

ÞUBAT

Irak iþgali üçüncü yýlýnda...

8 sosyalist iþçi sayý: 266

Bütün düny

Irak'ta siyasi belirsizlik,þiddet tüm hýzýyla devamediyordu. Ýsrail'in Filistin'ebaskýlarý, Ýran'ýn nükleerprogramý ve ardýndanortaya çýkan kriz derkenpetrol fiyatlarý 75 dolarýaþtý. ABD ve Ýsrail'inFilistin'in gelirlerini don-durma kararýný AB dedestekledi. Maaþlarýný ala-mayan polisler hafta sonuGazze'deki anayollarýtrafiðe kapatýp hükümetbinasýný bastý.

Fransa'da yeni istihdamyasasýnýn yarattýðý kriz,ikinci bir genel grevlesürüyordu. Fransahükümeti, milyonlarcakiþinin katýldýðý haftalarcasüren protestolarýn ardýn-dan tartýþmalý iþ yasasýnýgeri çekti. Macaristan'daseçimleri Sosyalist Partikazanýrken, Ýtalya'da,Romano Prodi'nin baþkan-lýðýndaki merkez sol sena-toda da üstünlüðü saðladý.

Meclise gönderilenTerörle MücadeleYasasý'nda deðiþikliköngören tasarýyla, terörsuçunun kapsamý yenidenbelirlendi.

Nükleer santral konusun-da özel sektör temsilci-leriyle ve 150 biliminsanýyla görüþen EnerjiBakaný Hilmi Güler, nük-leer santral konusuna hýzverdiðini açýkladý.Dilovasý'ndaki kirliliðinaraþtýrýlmasý için kurulanMeclis AraþtýrmaKomisyonu fabrikalarýnkanalizasyon sistemiolmadýðý üstelik atýklarýnverildiði Dil Deresi'ninMarmara denizinin enönemli kirleticilerindenbiri olduðunu açýkladý.Bölgede birinci ölüm sebe-bi kanserdi. Türk TabipleriBirliði de, ÇernobilNükleer Santrali'nde mey-dana gelen kazanýn etkileriüzerinde yapýlan araþtýrma

kapsamýnda, ''Hopa'da son3 yýlda meydana gelenölümlerin yüzde 47.9'ununnedeninin kanser olduðu-nun belirlendiðini'' açýklý-yordu.

Meclis terör tartýþmalarýarasýnda çevre yasasýný dakabul etti. Para cezalarýnýnötesine geçmeyen yenikanunlara göre, arýtmatesisi kurmayanlara 60 binYTL, yasak atýklarý topraðaverenlere 24 bin YTL cezakesilecekti. Yine de birçevre yasasý çýkmýþ olmasýdahi yüzleri güldürdü.

Türk Tabipleri Birliði,DÝSK ve KESK'in ortaklaþadüzenledikleri "sosyalgüvenlik ve genel saðlýksigortasý referandumun-dan" yüzde 99.6 oranýndahayýr oyu çýkarken, "SosyalGüvenlik Kurumu Yasasý"Meclis Genel Kurulu'ndakabul edildi.

Þemdinli Olaylarý'nýn duruþmasý sýrasýn-da Astsubay Baþçavuþ Ali Kaya,Türkiye'deki bütün patlamalarýn PKKtarafýndan yapýldýðýný söylüyordu.Askeri Yargýtay, Avrupa Ýnsan HaklarýMahkemesi'nin kararlarýnýn baðlayýcýolmadýðýna hükmederek askere gitmeyiya da çürük raporu almayý rededenMehmet Tarhan'ýn askerlik yapmayamecbur olduðuna karar verdi. Kurulagöre psikolog ve psikiyatristlerin aksi ver-ilerine raðmen eþcinsellik bir hastalýktý.

Bir hafta içinde Cumhuriyet gazetesine 3bombalý saldýrý düzenlenmesinin ardýn-dan Danýþtay'da düzenlenen silahlý saldýrýTürkiye'yi sarstý. Güvenlik kameralarýnýnçalýþmadýðý olay sýrasýnda 2 üye öldü.Olayýn faili olarak yakalanan ülkücüavukat Alpaslan Aslan cinayetleri türbankararlarýyla ilgili olarak iþlediðini söyledi.

ABD'de tartýþma yaratan göçmenlikyasasýný protesto eden göçmenler miting

ve yürüyüþler düzenledi. Göçmenler; ülkeçapýnda iþlerini boykot ederek, kaçak göç-menler için vatandaþlýk hakký istedi.

Bolivya'da Morales, doðalgaz ve petrolsanayi þirketlerinden, yeni düzeneuymalarýný ya da ülkeyi terk etmeleriniistedi. Latin Amerika'da sol iktidarlardeðiþik bir iklim yaratmaya baþlamýþlardý.Nepal hükümeti Maocu gerillalarlaateþkes ilan etti... Ayný günlerde AB,Belgrad'ýn, savaþ suçlusu general RatkoMladiç'i teslim etmekte baþarýsýz olmasýnedeniyle Sýrbistan ile müzakereleriaskýya aldýðýný açýkladý. Binlerce küre-selleþme karþýtý Yunanistan'ýn baþkentiAtina'da 4. Avrupa Sosyal Forumu'ndabiraraya geldi.

ABD'nin en önemli iklim araþtýrmakurumu Ulusal Okyanus ve AtmosferDairesi, iklim deðiþikliðine yol açan kar-bon gazlarýnýn salýnýmýnýn 2005 yýlýnda daartýþ gösterdiðini açýkladý. KadimaPartisi'nin lideri Ehud Olmert, ÝsrailParlamentosu'nda yapýlan oylamaylaÝsrail'in 12. Baþbakaný oldu.

FFrraannssaa’’ddaa yyeennii iiþþ yyaassaassýý ppüüsskküürrttüüllddüü

NÝSAN

MAYISAAAABBBBDDDD’’’’ddddeeee 1111 mmmmiiiillllyyyyoooonnnn ggggööööççççmmmmeeeennnn iiiiþþþþ bbbbýýýýrrrraaaakkkkttttýýýý

AABBDD iiççiinn OOrrttaaddooððuu''ddaakkii ssoorruunn hheerrbbüüyyüüddüü.. ÖÖnncceeddeenn vvuurrmmaa,, yyaallnnýýzzhhaarreekkeett eettmmee ggiibbii yyeennii mmuuhhaaffaazzaakkâârraasskkeerrîî bbaakkýýþþ aaççýýllaarrýý ppoolliittiikk ssaahhnneeddeennççeekkiilliiyyoorr,, AAmmeerriikkaa''nnýýnn ÝÝrraann''aa aasskkeerrîîkkaarrþþýýllýýkk vveerreecceeððii bbeekklleennttiissii aazzaallýýyyoorr,, bbiirroorrttaa yyooll aarraayyýýþþýý oolldduuððuunnuu ggöösstteerreennaaddýýmmllaarr aattýýllmmaayyaa bbaaþþllaannýýyyoorrdduu.. ÝÝrraann,,AABBDD öönneerriissiinnii,, hheemmeenn aarrddýýnnddaann ddaaAABB''nniinn ttiiccaarrîî tteeþþvviikklleerrllee bbeezzeellii öönneerriissiinniirreeddddeettttii..

IIrraakk''ttaakkii dduurruumm hhaakkiikkaatteenn iiççlleerr aaccýýssýý-yyddýý.. AAyyllýýkk ööllüümm oorraannllaarrýý hheerr sseeffeerriinnddeeyyeennii rreekkoorrllaarr kkýýrrýýyyoorr,, kkuukkllaa ""bbaaððýýmmssýýzz""IIrraakk HHüükküümmeettii ddaahhii AABBDD iiþþggaalliinniinnssoonnuuççllaarrýýnnýý eelleeþþttiirriiyyoorrdduu.. DDýýþþiiþþlleerriiBBaakkaannýý AAbbdduullllaahh GGüüll iissee,, IIrraakk''ttaa bbuuggüünneekkaaddaarr ööllddüürrüülleenn TTüürrkklleerriinn ssaayyýýssýýnnýýnn110000''üü aaþþttýýððýýnnýý aaççýýkkllýýyyoorr,, aannccaakk ttiiccaarreettlleecciinnaayyeettlleerr aarraassýýnnddaakkii bbaaððllaannttýýyyýý kkuurrmmaakkaaççýýkkllaammaayyýý ookkuuyyaannllaarraa kkaallýýyyoorrdduu..

BBiirr ÝÝssrraaiill aasskkeerriinniinn kkaaççýýrrýýllmmaassýý ssoonnuuccuuÝÝssrraaiill,, hhaavvaaddaann vvee kkaarraaddaann GGaazzzzee''yyiivvuurrmmaayyaa bbaaþþllaaddýý.. GGaazzzzeelliilleerr bbiirr ddaahhaa ssuuvvee eelleekkttrriikk yyüüzzüü ggöörrmmeeddii..

ÞÞiillii''ddee bbiirr mmiillyyoonn ööððrreennccii,, üünniivveerr-ssiitteelleerree ggiirriiþþ ssýýnnaavvllaarrýýnnýýnn üüccrreettssiizzoollmmaassýý,, ööððrreettiimm eelleemmaannýý ssaayyýýssýýnnýýnnaarrttýýrrýýllmmaassýý vvee eeððiittiimmddee rreeffoorrmm yyaappýýll-mmaassýý ttaalleebbiiyyllee ssookkaakkllaarraa ddöökküüllddüü..SSoommaallii''ddee,, ÝÝssllaammccýý ggrruuppllaarr bbaaþþkkeennttMMooggaaddiiþþuu''nnuunn kkoonnttrroollüünnüü eellee ggeeççiirrddii..BBMM''ddeenn bbiirr hheeyyeett,, hhüükküümmeett yyeettkkiilliilleerriiyy-

llee ggöörrüüþþmmeekk üüzzeerree SSuuddaann''aa ggiittttii..DDaarrffuurr''ddaakkii þþiiddddeett oollaayyllaarrýýnnddaa eenn aazz 118800bbiinn kkiiþþii ööllüürrkkeenn,, 22 mmiillyyoonn kkiiþþii ddeeeevvlleerriinnddeenn oolldduu..

ÞÞeemmddiinnllii ddaavvaassýýnnddaa,, aassttssuubbaayyllaarr AAlliiKKaayyaa vvee ÖÖzzccaann ÝÝllddeenniizz ççeettee kkuurrmmaakk,,aaddaamm ööllddüürrmmeekk ssuuççllaarrýýnnddaann 3399''aarr yyýýllhhaappiiss cceezzaassýý aallddýý.. ÇÇeetteenniinn ddiiððeerr eelleemmaann-llaarrýýnnaa ddaaiirr bbiirr ççaallýýþþmmaa yyaappýýllmmaaddýý..DDaannýýþþttaayy''aa yyöönneelliikk ssiillaahhllýý ssaallddýýrrýýyyllaa iillggiilliioollaarraakk aarraannaann AAyyhhaann PPaarrllaakk tteesslliimmoolldduu..

AAnnttaallyyaa BBeelleekk''ttee yyaappýýmmýýnnaa bbaaþþllaannaannggoollff ssaahhaallaarrýý nneeddeenniiyyllee oorrmmaann kkaattlliiaammýýddeevvaamm eeddiiyyoorrdduu.. BBeelleekk iiççiinn 44 aayyrrýý kkoorruu-mmaa ssttaattüüssüü bbuulluunnmmaassýýnnaa rraaððmmeenn ÇÇeevvrreevvee OOrrmmaann BBaakkaannllýýððýý ggoollff ssaahhaallaarrýýyyaappýýmmýýnnaa sseessssiizzddii..

BBooddrruumm YYaarrýýmmaaddaassýý vvee GGöökkoovvaaKKöörrffeezzii''nnddee kkaammuu aarraazziilleerriinniinn ttuurriizzmmtteessiisslleerrii yyaappýýllmmaakk üüzzeerree ttaahhssiiss eeddiillmmeessiikkaarraarrýýnnaa kkaarrþþýý iimmzzaa kkaammppaannyyaassýýbbaaþþllaattýýllddýý.. KKaammppaannyyaayyaa kkaattýýllaannllaarrýýnnssaayyýýssýý iillkk hhaaffttaallaarrddaa 110000 bbiinnii aaþþmmýýþþttýý..

AABBDD DDýýþþiiþþlleerrii BBaakkaannllýýððýý''nnýýnn 22000055 yyýýllýýiinnssaann kkaaççaakkççýýllýýððýý rraappoorruunnddaa TTüürrkkiiyyee,,kkaaddýýnn vvee ççooccuukkllaarrýýnn zzoorrllaa ççaallýýþþttýýrrýýllddýýððýývvee cciinnsseell iissttiissmmaarraa uuððrraaddýýððýý üüllkkeelleerraarraassýýnnddaa ggöösstteerriilliiyyoorrdduu.. BBiirr ddiiððeerr ttaattssýýzzrraappoorruu ddaa BBMM,, DDüünnyyaa ÇÇeevvrree GGüünnüüddoollaayyýýssýýyyllaa yyaayyýýmmllaaddýý.. KKüürreesseell ýýssýýnnmmaasseebbeebbiiyyllee ddüünnyyaa,, öönnggüürrüülleennddeenn ddee öötteebbiirr hhýýzzllaa ççöölllleeþþiiyyoorrdduu..

ÞÞiillii’’ddee ööððrreenncciilleerr ssookkaakkllaarrddaayyddýý......

HAZÝRAN

sayý: 266 sosyalist iþçi 9

ya ayaktaydýOrtadoðu gündemin baþköþesine oturdu. Ýsrail, kaçýrýlan

askerini kurtarmak amacýyla baþlattýðý Yaz Yaðmurlarý operas-yonuna devam ederken, Ýsrailli yerleþimcilerin çekildiði bölgeleride yeniden iþgal ediyor, Filistinli milletvekilleri, bakanlar tutuklaný-yordu.

Ancak asýl savaþ Lübnan sýnýrýnda Hizbullah gerillalarýnýn iki Ýsrailliaskeri kaçýrmasýndan sonra baþladý. Lübnan hava saldýrýlarýyla yerle bir edil-di. 37'si çocuk 60 sivilin öldüðü Kana Kasabasý saldýrýsý sonrasý acil toplananBM'nin Ýsrail'i kýnama kararý, Amerika'nýn giriþimiyle engellendi. Ýsrail apartman-lar, köprüler, yollar da dahil olmak üzere tüm altyapýyý bombaladý. Jiyeh enerjisatralinin vurulmasý, Akdeniz tarihinin en büyük kirliliðine yol açtý. Ýsrail misketbombasý ve fosfor da dahil olmak üzere yasak silahlarý sivil alanlarda kullanýyor,bazý askerler ve subaylar "sivillere zarar veren operasyonlarda görev almakistemediði" gerekçesiyle cepheye gitmeyi reddediyordu.

Lübnan'da savaþ sürerken Kuzey Kore'nin kýsa, orta ve uzun menzilli füze den-emeleri yapmasý ortalýðý daha da karýþtýrdý. ABD ve bölgedeki müttefiki Japonyadenemelere karþý harekete geçilmesi gerektiðini düþünüyorlardý.

Irak'taysa kontrol tamamen yitmiþ, Baðdat, sokaklarýnda yatan parçalanmýþcesetler dýþýnda anýlmaz olmuþtu. Türkiye'de ilaç fiyatlarý yüzde 5 daha arttý.Hükümetin fýndýk politikasýný protesto eden on binlerce çiftçi Ordu'da mitingdüzenledi. Üreticiler Ordu-Samsun karayolunu saatlerce trafiðe kapattý.

Türkiye'nin 10 milyar dolarla, Orta Doðu'nun 4., Avrupa'nýn da 5. en büyüksavunma bütçesine sahip olduðuna dair haberler de o günlerde gazetelerde yerinialýyordu.Temmuz Ayý'nda Türklüðü aþaðýlama davalarýna yenileri eklenmeyedevam ediyordu.

Emniyet, yayýnladýðý bir genelgeyle, suçüstü hali oluþmuþ olsa dahi, askerleringözaltýna alýnmamasýný istedi. Cumhurbaþkaný Sezer, neredeyse tüm suçlarýnterör için iþlenebileceði mantýðý üzerine kurulu Terörle Mücadele Yasasý'ný onay-ladý. St.Petersburg'da gerçekleþen G-8 zirvesinin sonuç bildirisinde, ticaretin liber-alleþmesine olan desteðin devam edeceði vurgulandý. Yaz boyu Avrupa veAmerika kýtalarýný esir alan aþýrý sýcaklar ve kuraklýk sebebiyle afet ilân edilen birmevsim yaþandý. Ölümler karada olduðu kadar denizlerde de etkili oluyordu.Temmuz Ayý'nda ton balýðý soyunu yiyip bitirdiðimizi de öðrendik.

ÝÝssrraaiill LLüübbnnaann’’ýý iiþþggaall eettttii...... TEMMUZABD, "PKK'yla mücadelede koordi-

nasyon" saðlamak amacýyla PKKKoordinatörlüðü'nü kurdu.

Mesud Barzani, Kuzey Irak'taki kamubinalarýndan Irak bayraðýnýn indirilme-si tartýþmasý çerçevesinde, Irak'tankopabilecekleri tehdidinde bulundu.BM raporu son iki ay içinde Irak'ta ölensivil sayýsýnýn 7 bine ulaþtýðýný açýkladý.Balýkesir'de konuþan Erdoðan, "Þehitcenazesi görmek istemiyoruz" tepkisiüzerine, "Askerlik yan gelip yatma yerideðil " yanýtýný verdi.

Seçimlerin yaklaþmasýyla, Türkiye'desiyaset hýzla iç politikaya endekslenm-eye baþladý. Lübnan'a asker gönder-ilmesine iliþkin tezkere kabul edildi.NATO Afganistan'a yeni asker istedi.

Öcalan'ýn çaðrýsýyla PKK ateþkes ilanetti. Erdoðan ateþkesin iki devletarasýnda olabileceðini söyleyerek,PKK'nin ancak silah býrakabileceðinivurguladý.

Çevre Bakanlýðý, 2006 yýlýnda geçenyýlýn ayný dönemine göre 2 kat fazlaorman yangýný görüldüðünü söyledi.Ýstanbul Üniversitesi'nden yemekhaneücretlerini protesto ettikleri gerekçe-siyle atýlan 11 öðrenci, üniversiteönünde çadýr kurdu.

Dört polisin Kýzýltepe'de 12 yaþýndakiUður Kaymaz ve babasýný öldürmekten

yargýlandýðý davada,mahkeme tutuklamayý yinereddetti. Tayland'da ordu yinedarbe yaptý. Thaksin Shinawatrabaþkanlýðýndaki hükümet feshedildi,anayasa yürürlükten kaldýrýldý. Papayaptýðý bir konuþmada Ýslam'ý eleþtir-ince yeni bir kriz çýktý.

Gizli CIA hapishaneleri sonundaBush tarafýndan kabul edildi. Bush,''teröristlerle ilgili en önemli bilgilerin,yine teröristlerden alýnabildiðini''belirterek yasadýþý cezaevi uygulamasý-na devam edeceklerini de bildiriyordu.Tony Blair partisinde iyice artan isti-falar ve baskýlar sebebiyle 2007 yýlýndaistifa edeceðini açýkladý.

Ýsrail'in önde gelen insan haklarý gruplarýndan Bet'selem, Ýkinci Ýntifadasonrasý çatýþmalarýn bilançosunu açýk-ladý. Rapora göre, Ýsrail askerleri BatýÞeria ve Gazze'de 700'ü çocuk, 4 bineyakýn Filistinli'yi öldürmüþtü.

Hizbullah'ýn "Ýsrail karþýsýndakazanýlan zaferi kutlamak" için orga-nize ettiði gösteriye katýlan 100 binlerBeyrut'ta toplandý. Arjantin'de cuntadöneminin polis þeflerinden biri müeb-bet hapis cezasýna çarptýrýldý. Pinochetdiktatörlüðü döneminde görev yapan77 yaþýndaki polis þefi, soykýrým kap-samýnda hüküm giyen ilk yetkili oldu.

AAððuussttooss ssýýccaakkllaarrýýyyllaa bbiirrlliikkttee,, uulluussllaarraarraassýý ssiiyyaasseettmmöönnüüssüünnüünn aarraa ssýýccaakkllaarrýý ddaa yyeenniiddeenn mmaassaayyaa ggeellddii::AABBDD vvee FFrraannssaa''nnýýnn üüzzeerriinnddee uuzzllaaþþttýýððýý,, aacciill aatteeþþkkeessççaaððrrýýssýý ddaahhii iiççeerrmmeeyyeenn,, vvee üüssttüünnee üüssttllüükk ÝÝssrraaiill''ee""HHiizzbbuullllaahh''ýýnn ssaallddýýrrýýllaarrýýnnaa yyaannýýtt vveerrmmee hhaakkkkýý"" ttaannýýyyaannaatteeþþkkeess ttaassaarrýýssýý BBMM GGüüvveennlliikk KKoonnsseeyyii''nnddee ggöörrüüþþüüllmmeeyyeebbaaþþllaannddýý.. ÝÝssrraaiill''iinn oolluummlluu bbuulldduuððuu ttaassaarrýýyyýý LLüübbnnaann rreedd-ddeettttii.. BBuu ssüürree zzaarrffýýnnddaa,, ssiivviill ccaann kkaayybbýý 11000000''ii aaþþttýý.. SSaavvaaþþkkâârrýý öözzeelllliikkllee DDooððuu AAkkddeenniizz''ddee lliimmaannýý oollaann üüllkkeelleerrii ssaarr-mmýýþþ,, bbiirr ççeeþþiitt ttuurriizzmm hhaammlleessii oollaarraakk aallggýýllaannaann ttaahhlliiyyeelleerriiççiinn rreekkaabbeett yyaaþþaannýýrr hhaallee ggeellmmiiþþttii.. SSoonnuuççttaa,, LLüübbnnaann''ddaa 11mmiillyyoonnaa yyaakkýýnn iinnssaann mmüülltteeccii kkoonnuummuunnaa ddüüþþttüü.. ÜÜllkkeeddeennkkaaççaabbiilleecceekk kkaaddaarr þþaannssllýý oollaannllaarr bbuu ddeevv kkaallaabbaallýýððýýnnssaaddeeccee bbeeþþttee bbiirriiyyddii.. ÝÝssrraaiill bbaaþþbbaakkaannýý EEhhuudd OOllmmeerrttiinnppooppüüllaarriitteessii yyüüzzddee 4400''ýýnn aallttýýnnaa ggeerriilleeddiiððii ssýýrraallaarrddaaaatteeþþkkeess iillâânn eeddiillddii.. TTüürrkkiiyyee BBMM BBaarrýýþþ GGüüccüü''nnee kkaattýýllmmaakkaarraarrýý aallddýý..

TTaarriihhîî HHaassaannkkeeyyff kkeennttiinnii ssuullaarr aallttýýnnddaa bbýýrraakkaaccaaððýý iiççiinnyyooððuunn tteeppkkiiyyllee kkaarrþþýýllaannaann IIllýýssuu BBaarraajjýý vvee hhiiddrrooeelleekkttrriikkssaannttrraalliinniinn tteemmeellii,, bbaarraajjýýnn mmaahhkkeemmeelliikk oollmmaassýý ggeerrççeeððiinneerraaððmmeenn,, BBaaþþbbaakkaann EErrddooððaann ttaarraaffýýnnddaann aattýýllddýý.. AAþþýýrrýýiikklliimm oollaayyllaarrýý bbiinnlleerrccee ccaann aallddýý.. AAssyyaa''ddaa ttaayyffuunnllaarr,,AAvvrruuppaa''ddaa ssoonnuu hhiiçç ggeellmmeeyyeecceekkmmiiþþ ggiibbii ggöörrüünneenn ssýýccaakk-

llaarr,, AAffrriikkaa''ddaa sseelllleerr hhaakkiimmddii.. ""KKüürrtt SSoorruunnuu"",, lliinnççlleerriinn ddee aarrttmmaassýýyyllaa,, eettnniikk ççaattýýþþmmaa

tteehhlliikkeessiinnii ggüünnddeemmee ttaaþþýýddýý.. AAddaannaa''ddaa bbiillddiirrii ddaaððýýttýýrrkkeennbbaaþþýýnnddaann vvuurruullaann 1155 yyaaþþýýnnddaa bbiirr ççooccuukk ööllddüü.. SSoonn 2200yyýýllýýnn eenn ssýýccaakk aaððuussttooss aayyýý yyaaþþaannýýrrkkeenn OOrrmmaann GGeenneellMMüüddüürrllüüððüü,, TTüürrkkiiyyee ggeenneelliinnddee bbuu yyýýll 11..665577 oorrmmaannyyaannggýýnnýý ççýýkkttýýððýýnnýý vvee 44 bbiinn hheekkttaarrddaann ffaazzllaa aallaannýýnnyyaannddýýððýýnnýý aaççýýkkllaaddýý.. AAððuussttooss''ttaa yyaayyýýmmllaannaann bbiirr aarraaþþttýýrr-mmaayyssaa AAvvrruuppaa ggeenneelliinnddee bbaahhaarrýýnn oottuuzz yyýýll öönncceessiinnee ggöörreesseekkiizz ggüünn kkaaddaarr eerrkkeenn ggeellddiiððiinnii oorrttaayyaa kkooyydduu..

AAððuussttooss vveerriilleerrii,, aaççllýýkk ssýýnnýýrrýýnnýýnn 557744 YYTTLL''yyee,, yyookkssuulllluukkssýýnnýýrrýýnnýýnn 11..886699 YYTTLL''yyee uullaaþþttýýððýýnnýý ggöösstteerriiyyoorrdduu.. MMeemmuurrsseennddiikkaallaarrýýyyllaa hhüükküümmeett aarraassýýnnddaakkii ttoopplluu ggöörrüüþþmmeelleerraannllaaþþmmaazzllýýkkllaa ssoonnuuççllaannddýý..

ÝÝrraann CCuummhhuurrbbaaþþkkaannýý AAhhmmeeddiinneejjaadd,, BBMM GGüüvveennlliikkKKoonnsseeyyii''nniinn,, ÝÝrraann''ýýnn uurraannyyuumm zzeennggiinnlleeþþttiirrmmee ffaaaalliiyyeett-lleerriinnii dduurrdduurrmmaassýý üüllttiimmaattoommuunnuu rreeddddeettttii..AAffggaanniissttaann''ddaakkii TToolluukkaann kkööyyüünnddee MMaayyýýss aayyýýnnddaa 3300kkaaddaarr kkööyyllüüyyüü ""yyaannllýýþþllýýkkllaa ööllddüürreenn"" AABBDD OOrrdduussuu,,hhaattaassýý kkaarrþþýýllýýððýý 33..000000''eerr ddoollaarr ttaazzmmiinnaatt ööddeeddii.. TTüürr-kkiiyyee''ddee ÝÝssrraaiill''iinn LLüübbnnaann ssaallddýýrrýýssýý ggöösstteerrii vvee mmiittiinngglleerrlleepprrootteessttoo eeddiilliirrkkeenn,, ssaavvaaþþ kkaarrþþýýttýý ffeessttiivvaall BBaarrýýþþaarroocckk''ttaaaannaa ggüünnddeemm yyiinnee bbuu ssaavvaaþþttýý..AÐUSTOSAÐUSTOS

BBaarrýýþþaarroocckk’’ttaa oonnbbiinnlleerr ssaavvaaþþaa kkaarrþþýý!!

ÝÝssrraaiill LLüübbnnaann’’ddaa yyeenniillddii EYLÜL

10 sosyalist iþçi sayý: 266

PKK'nin ilan ettiðiateþkese karþý Erdoðan"terör durursa durupdururken operasyon yapýl-mayacaðýný", Büyükanýt ise"iki ülke varmýþ gibiateþkes sözünün kullanýla-mayacaðýný" söyledi."Daðdan inip düz ovadasiyaset yapma" sloganýylaortaya çýkan Aðar'ýn söz-leri ise þahin milliyetçi kes-imlerden tepki gördü.

Ermeni soykýrýmýnýninkârýný suç sayan yasateklifi Fransa parlamento-sunda kabul edildi. NobelEdebiyat ödülü OrhanPamuk'a verildi. Milliyetçiçevreler ödülün politiknedenlerle verildiðiniiddia etti.

Almanya BaþbakanýMerkel limanlarýn KýbrýsRum Kesimi'ne açýlmasýgerektiðini söyledi.

BM, sanayileþmiþülkelerin sera gazý emis-yonlarýnýn rekor kýrdýðýnýve Türkiye'nin, yüzde 72,6ile,1990-2004 yýllarý arasýn-

da karbon salýmlarýnda enhýzlý artýþ kaydedilen ülkeolduðunu açýkladý. Ozontabakasýnýn bu yýl rekordüzeyde incelmesi de buay açýklandý.

Nature Dergisi, Bush'un,küresel ýsýnma raporlarýnýnyayýnlanmasýnýengellediðini açýkladý.Meksika sýnýrýndan yasadýþý göçü önlemek amacýy-la bin 200 km uzunluðun-da duvar inþa edilmesiniöngören yasa tasarýsýkorkunç ekonomik veekolojik maliyetine raðmenonaylandý.

Lübnan bombardýmanýn-da, yasadýþý olduðu haldemisket bombasý kullandýðýiddia edilen Ýsrail, þimdide Gazze'deki operasyon-larýnda, yoðun metallerdenoluþan yeni bir tür pat-layýcý kullanmaklasuçlanýyordu. Haaretzgazetesi, bu olayýn hemenardýndan, fosfor bom-basýnýn da kullanýldýðýnýkanýtladý.

Afganistan'da sürensavaþ, NATO için pek dekolay geçmiyordu. Ýngilizbirlikleri, Musa Kale'den,

Taliban örgütü ile anlaþmayaparak geri çekiliyor,NATO Baþkomutaný yeniasker istiyordu. BM ÝnsanHaklarý YüksekKomiserliði, en az 115 binkiþinin yollara düþtüðünüaçýklýyordu. Lancet Dergisi2003 Mart'ýndan bu yana655 bin Iraklý'nýnöldüðünü açýkladý. SýnýrTanýmayan GazetecilerÖrgütü ise Irak'ta, Mart2003'ten beri 118 gazetecive medya çalýþanýnýnöldürüldüðünü açýklýyor-du. Independent gazetesiiþgalin 1 milyon 600 binIraklý'nýn ülkeyi terk etme-sine yol açtýðýný yazdý.

Kuzey Kore nükleer den-eme gerçekleþtirerek, tümdengeleri alt üst etti.BM'nin aldýðý ek yaptýrýmkararýnýn savaþ ilanýolduðunu açýklayarak,baðýmsýzlýðýnýn ihlaledilmesi durumundasaldýrý düzenleyeceðiniaçýkladý.

Bolivya'da Morales, 16kiþinin öldüðü madençatýþmalarýnýn ardýndanmadenlerin kamulaþtýrýla-caðýný açýkladý.

Diyarbakýr, Þýrnak veBatman'daki seller 43

can aldý. Ýstanbul'dasaðanak yaðýþlar,

Beykoz, Sarýyer, Kemer-burgaz ve Þile'yi sular altýnda

býraktý. Sadece Beykoz'da binkadar ev sular altýnda kaldý. Ýs-

kenderun'da 700 ev kullanýlamaz halegeldi. Tüm Türkiye'de okullar tatil edil-di. Bu arada Kocaeli'nde yaþanankuraklýk nedeniyle, Yuvacýk Barajý'nda10 günlük su kaldýðý bildirildi. KüreselÝklim Yürüyüþü 48 ülke ile birlikteÝstanbul'da da gerçekleþtirildi.

AB Komisyonu ilerleme raporunuaçýkladý. Dönem baþkaný Finlandiya,limanlarýn açýlmasý için son tarihi 6Aralýk olarak ilân etti. Bir süre sonra,Finlandiya plânýnýn gerçekleþemeyeceðianlaþýldý. Krizin tansiyonu gittikçe yük-seliyordu. Sonuçta, AB dönem baþkanýFinlandiya, Kýbrýs konusunda taraflarlasürdürdüðü görüþmelerin baþarýsýzlýklasonuçlandýðýný bildirdi.

Ýsrail, Filistin'le ateþkes ilân ettiðiniaçýkladý. Anlaþmaya göre ÝsrailGazze'deki operasyonlarý durduracakve askerlerini çekecekti. Ateþkes yürür-lüðe girmesine raðmen Ýsrail Gazze'deoperasyonlara devam etti. BeytHanun'da tanklarla evleri vuran Ýsrail,sorunun "teknik bir aksaklýktan" kay-naklandýðýný açýkladý. Gazze Þeridioperasyonlarýnda en az 105 Filistinli

öldürüldü. Irak'ta da durum en az Filistin'de ki

kadar karanlýktý. Artýk üniversiteler degüvenlik sebebiyle kapalýydý. Baðdat'taen kanlý bombalý saldýrýlardan biri debu ay gerçekleþti. Sadr Mahallesi'ndekibir pazar yerinde 202 kiþi öldü. SaddamHüseyin idam cezasýna çarptýrýldý.

Ýþgal güçlerinin Irak'taki baþarýsýzlýðýABD'de yapýlan Kongre ara seçim-lerinde etkisini gösterdi. TemsilcilerMeclisi'nde ve senatodaki çoðunluk,Demokrat Parti'ye geçti. Bush, seçim-lerdeki baþarýsýzlýðýn sorumluluðunuüstlenirken, Savunma Bakaný DonaldRumsfeld'in istifa ettiðini açýkladý.

Lübnan'da suikast sonucu ölenHristiyan Sanayi Bakaný PiyerCemayel'in Beyrut'ta düzenlenencenaze törenine yüz binlerce kiþi katýldý.Törende Suriye ve Hizbullah karþýtý slo-ganlar atýldý. Saldýrýyý kimin düzen-lediði anlaþýlamadý.

Nikaragua'daki seçimi Sandinistalarýnadayý Daniel Ortega, Ekvador seçiminiise, Chavez'e yakýnlýðýyla bilinen,sosyalist Rafael Correa'nýn kazandýðýaçýklandý.

Türkiye'de, ormaný yaðmalayarakyapýlan villa kasabalarý, siteler herkesindikkatini çekti. Acarkent'te 13 villasýbulunan eski Orman Bakaný HasanEkinci'nin tapularýna iptal davasýaçýldýðýný ve davanýn devam ettiðibildirildi.

Türkiye'nin AB ile iliþki-leri sekteye uðradý. AB,müzakereleri 8 baþlýktaaskýya aldý. Birlik, TürkiyeKýbrýs Rum kesimineliman ve havalimanlarýnýaçmadan, diðer baþlýk-larýn da kapatýlmamasýnýkararlaþtýrdý. Türkiye'yegelen Tony Blair,Türkiye'ye desteðinitekrarladý. Orhan Pamuk2006 Nobel Edebiyatödülünü aldý. Ýzmit'tesusuzluk had safhayaulaþmýþ, salgýn hastalýklarkonuþulan konular arasý-na girmiþti. Yuvacýk Barajýkupkuruydu. MeclisGenel Kurulu, AnayasaMahkemesi'nin bazýhükümlerini iptaletmesinin ardýndan SosyalGüvenlik reformuyasasýný 1 Temmuz2007'ye erteledi. Aynýgünlerde, F tipi cezaev-

lerinde yaþatýlan tecritekarþý avukat BehiçAþçý'nýn yattýðý ölümorucu da günler sonradikkat çekmiþti. AvrupaÝnsan Haklarý Mahkemesi,Musa Anter'in öldürülme-siyle ilgili, TürkiyeCumhuriyeti'nin 30 bineuro ödemesine hükmetti.Aralýk boyuncaTürkiye'nin dört biryanýnda üniversitelerdefaþist saldýrýlar gerçekleþti.Vicdanî retçi Halil Savda,tutuklanarak cezaevinekondu.

Kuzey Kutbubuzullarýnýn 35 yýl içindetamamen yok olabileceðiaçýklandý. Yýlýn sonunadoðru, Ýngiliz bilim adamýStephen Hawking, insanneslinin yok olma tehlike-si içinde olduðunu yazý-yordu.

Erdoðan Suriye ve Ýran'ý

ziyaret etti. GündemTahran'ýn nükleer pro-gramý ve Irak'taki durum-du. Üç ülke de Irak'ýntoprak bütünlüðününgerekliliði üzerinde

anlaþtýlar. Irak Raporuaçýklandý. Irak'ýn bölün-mesinin iyi olmayacaðý,askerlerin geri çekilmesigerektiði, sorununçözülmesi öneriliyordu.

Savaþýn kaybedildiðigerçeði Baþkan Bush dahilherkesin aðzýndaydý. Bushpolitikalarýný onaylayan-lar yüzde yirmibeþlerdey-di. ABD BM TemsilcisiJohn Bolton ve SavunmaBakaný Donald Rumsfeldistifasýný açýkladý. Ýtalya,Irak'taki 3 yýllýk son 60askerini de geri çekti.Ýran'ýn nükleer programýbir dizi yaptýrýmlakarþýlaþtý. Ýran nükleerçalýþmalarýný hýzlandýra-caðýný açýkladý. Ayný haftaAlmanya'da röportajveren Ýsrail BaþbakanýOlmert, ülkesinin nükleersilahlarý olduðu gerçeðiniaðzýndan kaçýrdý.Lübnan'da ulusal birlikhükümeti için hükümetinistifasýný isteyenHizbullah Beyrut'ta gös-teriler düzenledi.

Venezuela'da Chavezseçimlerden oylarýný art-týrarak çýktý. Bolivya'daEvo Morales, Toprak

reformu yasasýný onayla-masýnýn ardýndan, doðal-gaz sektörünü de kamu-laþtýrdý.

Hamas'la El Fetih arasýn-daki gerginlik Aralýk ayýiçinde çatýþmaya dönüþtü.Ýsrail felç olan Filistinpolitikasýnda deðiþiklik-lere gidiyordu. Olmert100 milyon dolarlýk biryardým paketini, Hamashükümetine vermese deMahmud Abbas'a teslimetti. Ýsrail, kaçýrýlan askeriGilad Þalit karþýlýðýndaFilistin hareketinin lider-lerinden MervanBarguti'yi yüzlerceFilistinli mahkûmla birlik-te serbest býrakabileceðinidahi söylüyordu.

Amerika'da, 10 bindenfazla araþtýrmacý, bilimselaraþtýrmalara politikçevrelerin baský yap-masýný kýnayan bir ortakaçýklama yaptý. Neo liber-alizm her yandan sýkýþý-yordu…

KKüürrtt hhaarreekkeettii bbaarrýýþþ eelliinnii bbiirr ddaahhaa uuzzaattttýý

EKÝM

Milliyetçiliðe 2006 golü: Orhan Pamuk

KASIM

SSaavvaaþþýýnn mmiimmaarrýý RRuummssffeelldd iissttiiffaa eettttii

IIrraakk ÇÇaallýýþþmmaa GGrruubbuu RRaappoorruu == YYeenniillggiinniinn bbeellggeessii

ARALIK

sayý: 266 sosyalist iþçi 11

Gecede 3.5 milyon kiþininaradýðý 'Çark-ý Felek' gibi TVyarýþma programlarý olmaya-cak. Büyük ödüller daðýta-caðýný vaat eden bu tür pro-gramlarýn en ünlüsüydü her-halde Çark-ý Felek. MehmetAli Erbil gibi gelmiþ geçmiþþebeklerin en beceriklisininsunduðu yarýþmada süreklicinsel tacizler yaþanýr, sunucutelefonla katýlanlara daimabelden aþaðýya çalýþýr, mily-onlarca insanýn kendisini din-lediðini bilen insanlar "Neolur Memedali Beey! Yardýmedin Memedali beey!" diyeyalvarýrlardý.

Memedali Beey de kimizaman ufak tefek hediyeleri'yarýþmacýlarýn' önüne kemikparçalarý gibi atýverirdi. Ýnsanaþaðýlanmasýný zirveye taþý-manýn yaný sýra bu yarýþmalarbaþka bir dünyanýn sadecemümkün deðil, ayný zamandazorunlu olduðunu da kanýtlýy-or.

Her gece 3.5 milyon insantelefon baþýna geçip saatlercebir yarýþmayý arýyor, telefonudüþürebilen 'þanslý bir azýnlýk'yalvar yakar pazarlýk ediyor,bunlardan yalnýzca birkaçýbaþarýlý olup fýrýn, TV, müzikseti gibi, kurtuluþa götürmesimümkün olmayan, kýytýrýkhediyeler kazanýyor. Kimizaman da otomobil gibi dahabüyük hediyeler kazananlarda çýkmýyor deðil. Amaþanssýz çoðunluðun telefonfaturalarý umutsuzluðun aþýl-maz barikatlarýný daha dayükseltiyor.

3.5 milyon insanýn büyüködül olan eve sahip olabilmekiçin her gece bu rezilliði yaþa-masý ve seyretmesi neuðruna? Bir barýnak. Kiraderdinden kurtulup gelecekkaygýsýný biraz hafifletmekiçin katýlýyor insanlar buyarýþmaya.

Oysa barýnma insanýn entemel ihtiyaçlarýndan biri.Yaþadýðýmýz sistem insana buen temel ihtiyacýný bile saðla-madýðý gibi, bir de bunu yarýþ-ma konusu yapýyor. Zatenyarýþma kavramýnýn kendisiinsaný kendisine ve çevresineyabancýlaþtýrýyor. Üstünebunu bir de yalnýzca kafasýnýsokacak bir yer için yapaninsanýn trajedisi ekleniyor.

Bence sosyalist toplum herþeyden önce en temel insanihtiyaçlarýný halledecek. Ozaman biz de oturupMemedali Beeylerin o evlerininþaatýna çimento, kum vedemir taþýdýðýný zevkle izleye-bileceðiz.

Bence baþka birdünyada…

Þenol KARAKAÞ

2006 yýlý toplumsal muhalefetinnasýl bir örgütlenmeye ihtiyaçduyduðunu bir kez daha göster-di. AKP hükümeti, gemi azýyaalmýþ bir biçimde kazanýlmýþ tümekonomik ve sosyal haklarasaldýrdý. Mezarda EmeklilikYasasý zaten AKP'den öncekiDSP-MHP-ANAP hükümetizamanýnda geçirilmiþti. AKP buyasayý yeterli görmeyen IMF veDünya Bankasý'nýn emir komutazincirinin alt basamaðýndaçalýþan bir memurlar birliðiolarak emekçilerin cebindekikefen parasýna da gözünü dikti.

GGöözzüü ddöönnmmüüþþöözzeelllleeþþttiirrmmeecciilleerr

Dünya Bankasý baþkaný, böbür-lenerek, AKP hükümeti döne-minde özelleþtirme adýmlarýnýntek tek baþarýyla atýldýðýný açýk-ladý. Bu satýrlar yazýlýrken,Paþabahçe Tekel iþçileriözelleþtirmelere karþý iþyerleriniterk etmeyerek direniþe geçmiþti.2003-2006 yýllarý arasýnda çoksayýda büyük iþletmedeözelleþtirmelere karþý direniþlergerçekleþti. Bu direniþlerinbüyük çoðunluðu yenildi. Bunubir nedeni, AKP'nin yeni liberalpolitikalarý uygulama konusun-daki kararlýlýðýydý.

IIrrkkççýýllaarr,, ffaaþþiissttlleerr vveemmiilllleettiinnee sseevvddaallýý ssoollccuullaarr

2006 yýlýnda AKP'ye karþýyaygýn kampanyalarla mücadeleetmenin önünde bir engel olanmilliyetçilik, sýrtýný orduya,devlet bürokrasisine de yasla-yarak zaman zaman çýðýrtkanlýkyapýp hegemonya kurmayaçalýþtý. Derin devletin parmaðýolduðu çok net ortada olanÞemdinli bombalamasýnýn yanýsýra, Avrupa Birliði müzakeresürecinde Kýbrýs ve düþünceözgürlüðü gibi konulardayaþanan tartýþmalarda statükoyusavunarak ciyak ciyak baðýranmilliyetçiler emekçi sýnýflarýbölmeye çalýþan en saldýrganodak olarak öne çýktý.

BBaarrýýþþ vvee ddeemmookkrraassiinniinnddüüþþmmaannllaarrýý

Özellikle 2006yýlýnda PKK'ninateþkes çaðrýsý bu milliyetçiçýðýrtkanlýðýn basýncýna maruzkalan AKP tarafýndan yanýtlan-madý. Barýþ süreci hala tek taraflýilerliyor. Bunda, milliyetçilerin,ordunun ve CHP gibi solda yurt-severlik modasýný baþlatan parti-lerin yarattýðý statükocu ve Kürtdüþmaný kurum ve partilerinbasýncý kadar AKP'nin bu basýn-ca direnme yeteneði göstere-memesinin de rolü var.

Bu basýncý ýrkçý mahkemebinalarý önü þovlarla siyasi kariy-erlerinde sýçrama noktasý olarakkullanmak isteyen MHP uzantýlý"avukatlar" güruhu ise 2006yýlýnda televizyonlara çokça çýk-mayý baþardýlar.

Bilcümle ýrkçý, yurtsever ve Ke-

malist güruh 2006'nýn en önemligolünü Orhan Pamuk'un Nobeledebiyat ödülünü almasý veFransa'nýn Ermeni soykýrýmýmýinkar etmenin suç olduðunuyasayla karara baðlamasýylayediler. Elif Þafak davasý sýrasýn-da alýþýlanýn tersine aydýnlar veanti faþistler Elif Þafak'la danýþ-mak için bir araya geldiler veKerinçsizgilleri tartaklayarak bugüruhun aslýnda bir avuç ýrkçýþamatacý olduðunu kanýtladýlar.

UUlluussllaarraarraassýý SSoossyyaalliizzmmvvee ssaavvaaþþ kkaarrþþýýttllýýððýý

2006 yýlýnda Türkiye'deaktivistleri meþgul eden enönemli gündem ise savaþ poli-tikalarýydý. Ýsrail Lübnan'asaldýrdý ve AKP hükümeti sonhýzla Birleþmiþ Milletler BarýþGücü kapsamýnda Lübnan'ýniþgaline ortak olmaya çalýþtý.ABD ise Irak iþgaline son hýzdevam eti. Irak'ta 3.5 yýl içindeiþgal sonucunda 650 bin kiþininöldüðünün açýða çýkmasý vebugünlerde Bush'un Irak'a yak-laþýk 50 bin asker daha gönderm-eye kara vermesi savaþýn enönemli gündem olmasýna nedenoldu.

Türkiye'de DSÝP'de örgütlüolan uluslararasý sosyalizmgeleneðinin savunucularý bütünbu gündemleri birleþtirmeyeçalýþarak, savaþa ve yeni liberalpolitikalara karþý yaðýlan kampa-nyalarda aralýksýz bir biçimdeçalýþtýlar. Tüm güçleriyle,Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu'nun ABD'nin savaþpolitikalarýna karþý sürdürdüðü

kampanyalarda yer aldýlar.Açýlan sokak standlarýna, sokak-ta yapýlan imza toplama ve barýþkampanyalarýna, uluslar arasýsempozyumlara, toplantýlarakatýldýlar. 18 Mart'ta Kadýköy'deIrak iþgaline karþý, 20 Aðustos'tayine Kadýköy'de Lübnan'ýn iþga-line karþý mitinglere katýldýlar. 5Eylül'de bu kez, Ankara'daLübnan'a asker gönderme tezk-eresine karþý mitingde, KüreselBAK kortejinde yürüdüler.

Savaþ karþýtlýðý bir saplantýolduðu için deðil. ABD tümküresel sermaye adýna Irak'ý iþgalettiði ve Ýran'ý iþgale etmeyeniyetlendiði için savaþ karþýtmücadeleye, dolayýsýyla bumücadelenin Türkiye'deki tekplatformu olan Küresel BAK'atüm güçleriyle atýldýlar. ABD'ninIrak'ta yenilmesi tüm dünyadaezilenler açýsýndan baþarýlmasýen önemli görev. LatinAmerika'da yükselen yeni liber-alizme karþý mücadeleler de,Türkiye'de AKP'nin yönettiðiTÜSÝAD merkezli yoksullaþtýrmaçabalarýna karþý mücadele de,milliyetçi hezeyana karþýmücadele de ABD'nin Irak'tayenilmesi mücadelesine sýkýsýkýya baðlý.

ÞÞiirrkkeettlleerree kkaarrþþýýDSÝP üyeleri 206 yýlýnda

Küresel Eylem Grubu, KEG'indüzenlediði iklim deðiþiminekarþý kampanyaya da aktif birbiçimde katýldýlar. Dünyanýnyaþadýðý bu büyük felaketin dur-durulmasý gerekiyor.

Ýklim deðiþimine karþý kampa-

nyanýn yaný sýra 2006 yýlýndaAKP hükümetinin Genel SaðlýkSigortasý Yasasý'na karþý yapýlankampanyalara da katýldýlar. Bukampanyanýn bir parçasý olarakokullarda baþlayan "Medikomuvermiyorum" kampanyasýnda daaktif bir biçimde yer aldýlar. 4Kasým'da KEG'in düzenlediðiiklim deðiþimine karþý 48 ülkedebirden gerçekleþen eyleminÝstanbul ayaðýnda yer aldýlar. 26Kasým'da Ýzmir'de saðlýk yasasý-na karþý düzenlenen gösteriye dekatýldýlar.

UUmmuutt ddoolluu bbiirr ddüünnyyaaddaa……2006 yýlý Türkiye'de savaþa, mil-

liyetçiliðe, ýrkçýlýða, iklimdeðiþimine, hükümetin yeni lib-eral politikalarýna, saðlýk yasasý-na, okullarda güvenlik þirketler-ine, medikolarýn gasp edilme-sine, yine okullardayemekhanelerin zamlarýna,ulaþým ücretlerine, faþistlere, solmilliyetçiliðe karþý mücadeleylegeçti.

Bu mücadeleler, 2007 yýlý içinumut veriyor. Daha yýðýnsal,daha radikal mücadelelere hazýr-lanýyoruz. 2007 yýlý dünyada dadaha büyük umutlar beslememiziçin uygun koþullara sahip.ABD'nin Irak'ta yenilgisi 2007yýlýnda hýzlanacak.

Küresel iklim deðiþimine karþý,nükleer santrallere karþýmücadele dünyada ve Türkiye'dehýzlanacak. Hükümet saðlýkyasasýný 2007 yýlýnýn Temmuzayýnda yeniden gündeme getire-cek. Yasaya bu kez çok dahagüçlü bir biçimde direneceðiz veyasayý, bu sefer bir daha gün-deme getirilmemek üzere çöpeatacaðýz.

Bu yýl, Barýþarock gibi, TürkiyeSosyal Forumu gibi etkinlikleriniçinde aktif bir biçimde yer aldýk.Bütün bu etkinliklerde, tüm gös-terilerde, toplantýlarda, KESK'inyýlýn sonuna doðru gerçek-leþtirdiði ve on binlerce insanýnkatýldýðý iþ býrakma eylemlerindeaçýða çýkan bir ihtiyaç var.Mücadeleye istekli, amageçmiþin köhnemiþ, milliyetçi,bürokratik aygýtlarýndan ola-bildiðince uzak duran, solu, yenibir solu, yeni, birleþik, radikal vekitlesel bir solu isteyen, iþçi sýnýfýezilenlerin küresel dayanýþmasýnýher þeyin üstünde tutan, kazan-ma umuduyla mücadele edengençler ve kadýnlar bütün bueylemlerde, aktivizme dayalýbütün bir süreç içinde bir arayageliyor. Þekilleniyor. Radikal vekitlesel bir yeni sol, bu þekillen-menin içinden çýkacak. DSÝP,2007 yýlýnda önüne, yeni birsolun þekillenmesi için dahayaygýn kampanyalar yapmagörevini koyuyor.

Kitlesel bir sol partinin kurul-masý, DSÝP'in temel hedefi. Buhedef gerçekleþtiðinde DSÝP desönülmenmiþ olacak. Umut dolubir dünyada, DSÝP'in sönümlen-mesini hýzlandýrmak için DSÝP'ekatýlmaya ne dersiniz?

DDSSÝÝPP’’ee kkaattýýllmmaayyaa nnee ddeerrssiinniizz??

Kitlesel bir sol partinin kurulmasý, DSÝP'in temel hedefi. Bu hedefgerçekleþtiðinde DSÝP de sönülmenmiþ olacak. Umut dolu birdünyada, DSÝP'in sönümlenmesini hýzlandýrmak için

12 sosyalist iþçi sayý: 266

Cengiz ALÐAN

Her ulus devletin bir resmi tari-hi vardýr. Ýmparatorluklarýn,krallýklarýn yýkýlýp ulus devlet-lerin kuruluþ sürecinde herulusun kurucu egemen sýnýflarýbir resmi tarih yazýmýna gir-iþmiþlerdir. Bu tarihin yazýmýndada, elbette, her egemen sýnýf tari-hi kendisine göre yorumlamýþ,çarpýtmýþ, olmayaný olmuþ, olanýolmamýþ gibi gösterme gayretinegirmiþtir. Çocukluktan baþla-yarak okullarda bu üzerindeoynanmýþ tarih öðretilir, ulus-lararasý iliþkilerde bu tarihe göretutum alýnýr, gelecek bu bozul-muþ tarih üzerine inþa edilir. Buanlaþýlabilir bir þey. AncakTürkiye'nin resmi tarihiyazýlýrken biraz fazla ilerigidilmiþ, kuruluþ ideolojisi olanKemalizm sonu gelmez kahra-manlýk efsanelerinin ardýnagizlenerek eleþtirilmesi bile yasakbir kutsal emanet olarak sunulagelmiþtir.

MMiittoossllaarr 16 Mayýs 1919 günü Mustafa

Kemal, battý batacak gibi duranBandýrma vapuruyla Samsun'adoðru yola çýkar. Üç gün sonralimana iner ve milli mücadelebaþlamýþ olur. Sonra bir bakarýzki Türk ordularý, 9 Eylül 1922günü, yani yaklaþýk 40 ay sonra,iþgalci 'palikaryalarý' Ýzmir'dendenize dökmüþtür. KurtuluþSavaþý olarak adlandýrýlan bumilli mücadele dönemi bizlerebu minvalde anlatýlýr.

Bu tarih yazýmýna göre, GençOsmanlýlar, Jön Türkler ve Ýtti-hatçýlarýn devamý olan kurucukadrolar, hadisenin baþýndanberi bir kurtuluþ savaþýný öngör-müþ, ihanet içindeki Saray'a karþýdirenmiþ ve diþiyle týrnaðýylasavunarak Anadolu'yu 'þehitler-imizin al kanlarýyla yýkayýp düþ-mandan temizlemiþlerdir'. Oysamilli mücadele öncesini resmitarihin biraz dýþýna çýkýpokuduðumuzda durumun buolmadýðýný görürüz.

HHaannggii mmaannddaayyýýkkaabbuull eettsseekk??

1. Dünya Savaþý'nýn bitiminedoðru Türkler Ýngiliz veyaAmerikan mandasýna girmeyehazýr olduklarýný çeþitli biçim-lerde belli etmiþti. Arka arkayagirilen savaþlardan sonra, üstelikde yenik çýkmýþken, dünyanýn enbüyük devletlerine karþý silahlýyeni bir mücadeleye giriþmek o

koþullarda düþünülemezdi. Zaten Osmanlý'nýn 19. yüzyýl

politikasý da dönemin en büyükgücü Ýngiltere'ye yaslanmak,gerekirse mandayý kabul etmek;tantanalý dönem bitince de,büyük devletlerarasý çeliþkiler-den faydalanýp olabildiðince azkayýpla imparatorluðusürdürmek olmuþtu. Hatta bupolitika çerçevesinde Anadolu'dabir direniþ hareketine de yervardý; tabii sarayýn denetimindekaldýðý sürece. Osmanlý sarayýnýnÝtilaf Devletleri karþýsýndapazarlýk gücünü arttýracak herhareket gizlice destekleniyordu.

YYuunnaann iiþþggaalliiYani bir 'kurtuluþ savaþý' verme

fikri yoktu. Ancak (hataolduðunu sonradan Ýngilizlerinde kabul ettiði gibi) Ýngilizlerindesteðiyle Yunan ordularýnýnÝzmir limanýna çýkýþý iþin renginideðiþtirdi. Bunun nedeni okultarih kitaplarýndaki gibi milliduygularýn kabarýþý deðildielbette. Ýzmir limanýna Ýngiliz yada Fransýzlar çýkmýþ olsaydýdurum deðiþik olabilirdi. AmaYunanlýlarýn çýkartma yaptýðýBatý Anadolu'da bir milyon Rumyaþýyordu. Ýstanbul'daki 300 binve Karadeniz'deki 200 bin Rumeklendiðinde bu sayý döneminnüfusunun %10'unu geçiyordu.Yunan tümenleriyle iþbirliði yap-masý halinde bu çok önemli birkuvvet demekti.

Dünya savaþý sýrasýnda 130 bin

Rum zorla göç ettirilmiþ, BatýAnadolu eþrafý da onlarýntopraklarýna, mallarýna, mülkler-ine el koymuþtu. Þimdi bu mal-larý ve daha fazlasýný kuzu kuzuteslim etmeleri gerekecekti.Böylece milli mücadele kendisineeþraftan ve büyük toprak sahip-lerinden sýnýfsal-toplumsal birdestek bulmuþ oldu.

GGüüçç ooddaakkllaarrýý vvee ddiirreenniiþþO dönemde üç ayrý güç odaðý

vardý: Saray ve ona baðlý asker-ler, Yunan iþgali ile Ege'debaþlayan direniþi Ýttihatçýlar vasý-tasýyla örgütleyen gerilla tipiçeteler ve Anadolu ve RumeliMüdafaa-i Hukuk Cemiyeti adýy-la birleþmiþ, Mustafa Kemalönderliðindeki hareket. Ege'dedestek bulan direniþi, hemdevletin resmi organlarýyla hemde yarý askeri gizli örgütlerle iþyapma geleneði olan Ýttihatçýlaryürütüyordu. Bunu Saray daonaylýyordu. Çünkü böylece, biryandan sýkýþýnca bu faaliyetleriyasadýþý ilan eden devlet Ýtilafdevletleri karþýsýnda masumgörünüyor, öte yandan buçetelerin Ýttihatçýlarýn deneti-minde kalarak baþka mecralaraakmasý engelleniyordu.

Daha sonra Ege'deki direniþidenetimi altýna alan Kemalisthareket ise, neredeyse millimücadelenin sonuna kadar,Saray'ý ve Ege hareketini karþýsý-na almamaya özen göstermiþtir.Saray'la daima iyi iliþkiler

geliþtirmiþ olan Mustafa KemalAðustos 1920'de VeliahtAbdülmecid'i Ankara'ya davetetmiþ, Þubat 1921'de toplananLondra Konferansý sýrasýnda dakendisine sultanlýk teklif etmiþtir.

Saray bile Mustafa Kemal'ikendi memuru olarak görüyor-du. Padiþah Vahdettin MustafaKemal'e "Ýþgalci Yunanlýlarakarþýlýk vermek için mümkün vegizli vasýtalarý kullanarakAnadolu'ya memur eylediðimyaverim" diyordu. MustafaKemal ise sonuna kadar hep "tut-sak Halife Sultan'ý kurtaracaðýz"söylemindeydi. Cumhuriyetinkuruluþundan sonra saltanatýnkaldýrýlmasýna kadar da budurum böyle sürdü. O dönemboyunca iktidarda olan TevfikPaþa hükümeti de Anadoluhareketine desteðini hiç kesmedi.

TTüürrkk mmiillllii kkiimmlliiððiiTürk milliyetçiliðine yapýlan

vurgu sonradan çok daha baskýnolmakla birlikte milli mücadeleevresinde henüz belirgindeðildir. Ýnþa edilen hareket,daha çok, Ýslami ortak üst kimliküzerinde yükseltilmek isteniyor-du. Mustafa Kemal tümMüslüman güçleri -Türkler,Kürtler, Lazlar ve Çerkezler- biraraya getirmeye gayret gösteriy-ordu. Böylece hareketin kitle-selleþmesini ve onay görmesinisaðlamaya çalýþýyordu. Döneminterminolojisinde sýk sýk "Türkiyehalký", "Türkiye Halk Hükümeti"gibi kavramlarýn kullanýlmasýbundandý.

OOrrdduuyyaa yyaassllaannmmaakkMustafa Kemal orduyla da hep

iyi geçinmeye çalýþtý. Doðu'dakidüzenli ordu birlikleriningücünü hep arkasýnda hissetmekistedi. Ýmparatorluða ait bir rütbeve makam sahibi olmadan fazlailerleyemeyeceðini düþünüyor-du. Ýstediði milli hareket,belkemiðini ordunun oluþtur-duðu, devlet geleneðine uygundavranan bir önderlik veörgütlenmeydi. Yani, Atatürkkitabýnýn yazarý AndrewMango'nun dediði gibi, "MustafaKemal bir halk devrimcisi deðil-di. Osmanlý devletinin yerleþikkurumlarý içinden gelmiþ birisyancýydý. Yaþanan kaostan birdüzen yaratmak istiyordu". 15-16 yýllýk okul eðitimi boyuncatarih bize böyle anlatýlsaydý ÝþçiPartisi lideri Doðu Perinçekhangi siyasi zeminde politikayapýyor olurdu acaba?

Milli mücadele yýllarýnda Kemalizm

Efsaneler ve gerçeklerKKoottaa ttaarrttýýþþmmaassýý vveeppoozziittiiff aayyrrýýmmccýýllýýkk

Kadýn Adaylarý Destekleme veEðitme Derneði(KADER) ile bir-likte çoðu kadýn örgütü bugünsiyasi temsiliyet bakýmýndan ka-dýnlarýn sahip olduðu komikyüz-deyi deðiþtirmek için kotakampanyasý yürütmekte.1930'larda parlamentoda kadýntemsiliyet yüzdesi 4.6 ikenbugün bu yüzde 4.4'tür.Parlamentonun ezilenlerin tem-sil edildiði ve içinde yaþadýðýmýzçeliþkilerle dolu toplumundeðiþtirildiði bir yer olmadýðýkesin. Ama kadýnlarýn %30oranýnda temsilinin hedeflendiðibu kampanya temsil gücü veolanaklarý sýnýrlý bir yere dahafazla kadýn girmesinin dýþýndabir þey ifade ediyor.Parlamentolar ya da var olanbirçok kurum kapitalizminbeslediði cinsiyetçiliðin rakam-larla okunabildiði tablolarsunuyor bize. Kadýnlardan doðruyapýlan kota tartýþmasý ise hembu cinsiyetçiliði teþhir ediyorhem de kota uygulamasýna karþýsiyasi partiler içinde cinsiyetçi-likten kaynaklý var olan direncikýrmaya çalýþýyor.

Kota uygulamasý siyasettedönüþtürücü olarak var olmakisteyen kadýnlarýn ortaya koy-duðu bir talep. Çoðunluðunuerkeklerin oluþturduðu yapýlarýnkadýnlara sunduðu þekilsel birçözüm deðil bir reform talebi.Taban örgütlerinde bir sürükadýný barýndýran, mahalle çalýþ-malarýnda bir çok kadýnýn aktifrol aldýðý partiler yönetim kadro-larýna ya da seçim listelerinekadýnlarý dahil etmiyor.

Türkiye'de nüfusun 40 mily-onunu oluþturan kadýnlarýn çoðuiçin ezilmiþliðin son bulmasý çokdaha köklü deðiþimleri gerek-tiren bir süreci gerektiriyor. Ýþ-bölümünün özelleþtirilmiþ ailel-erle biçimlendirildiði, eþit ücre-tin bütün iþ kollarýnda yasalararaðmen gerçekleþmediði (ücreteþitsizliði Türkiye'de bugünkadýnlar aleyhine %46'dýr), aileiçi iþlerin toplumsallaþmadýðý birtoplumda kadýnlarýn siyasi parti-lerin de içinde olduðu bütünkurumlarda ayrýmcýlýða maruzkalmalarý bir sonuçtur.

Dünyayý deðiþtirmenin genelhattýnda anlaþan, homojen, sis-temin ürettiði cinsiyetçi fikirlerlesürekli tartýþan, kadýn özgür-lüðünü bütün ezilmiþliklerin sonbulacaðý devrim sonrasý dönemeertelemeyen, her günküfaaliyetinde bunu birincil tartýþ-malardan biri haline getiren birörgütlenme içinse pozitif ayrým-cýlýk yüzde hesaplarýnýnyapýldýðý biçimsel bir tartýþmaolarak kalýr. DSÝP'in tüm örgüt-lerinde kadýnlarýn temsil oranýtoplam daima var olan kotatartýþmalarýnda önerilen oran-larýndaima üze-rindedir ve bukota uygulama-sýnýn bir sonucudeðildir. Çünkü pozitif ayrýmcýlýkçoðunluðunu erkeklerin oluþtu-racaðýna kesin gözüyle bakýlanyönetici koltuklarýndan bir kýs-mýný kadýnlar için ayýrmak dýþýn-da, politik bir örgütün gündelikfaaliyetlerinin her aþamasýnda,kampanya faaliyetlerinin herörgütleniþinde kadýnlarý politikolarak daha aktif, daha çokinisiyatif sahibi, daha donanýmlýkýlmak için uygulanmasýgereken sürekli bir politikadýr.

CCaannaann ÞÞaahhiinn

Nasýl Gazi olunur?Savaþta inisiyatifinYunanlýlardan Türklere geçtiðimuharebe olan SakaryaSavaþý'nda Mustafa Kemal, birteftiþ sýrasýnda attan düþer vekaburga kemikleri kýrýlýr. Kýrýkkemiklerle savaþý yönetmeyedevam eder. Savaþtan sonra meclis aslýnda M.Kemal'e deðil tüm orduya "Gaziordu" unvanýný verir. Komutanolarak da M. Kemal'e gaziunvaný verilmiþ olur.

Heykelsiz olmazTürk ordusu 1974 yýlýnda Kýbrýs'ýiþgal etmek üzere hazýrlanýrkençýkarma gemileri düzenlenmek-tedir. Subaylar gemilerinhiçbirine Atatürk heykeli vebüstü yerleþtirilmediðini farkeder. Fethedecekleri yerlerinRum köyleri olduðunu bilenaskerler buralarda Atatürkheykeli bulunmayacaðýný bilirlerelbette. Cephanelerin bir kýsmýindirilir, yerine Atatürk büstleriyerleþtirilir.

Olaðanüstü hal valisiNutuk'ta Ýstanbul'dan zorla sür-üldüðünü ileri süren M. Kemalaslýnda Samsun'a 9. Ordu müfet-tiþi olarak Ýngilizler tarafýndangönderilmiþtir. Ýstenen þey Türkdireniþ hareketini kýrarak Pon-tusçularýn faaliyetlerini kolay-laþtýrmasý ve Rus devriminin etk-isiyle Doðu'da ortaya çýkan Þuraörgütlenmelerini daðýtmasýdýr.Verilen yetkiler Osmanlý tari-hinde bir paþaya verilmiþ engeniþ yetkilerdir.

sayý: 266 sosyalist iþçi 13

BüyümeyeDirenenler Ýçin

EEbbrruu GGöökkççeeAsýl adý Carles L. Dodgson olan

Lewis Carroll'un bu eseri 1865yýlýnda Oxford Üniversitesi'ndematematik hocalýðý yaptýðýsýralarda yine bu üniversitenindekanýnýn kýzlarýna- ki bunlarýnortancasý Alice'tir-Timesnehrinde yaptýklarý sandal gezin-tileri sýrasýnda anlattýðý masallar-dan oluþur. Yazar Alice'in isteðiüzerine yazýya döküp bir noelarmaðaný olarak Alice'e ithafetmiþtir.

Can sýkýntýsýndan ve havanýnsýcaklýðýndan Alice'in üzerine birrehavet çöker. Saatine bakýp ''Geçkalacaðým.'' diye koþuþturupduran Beyaz Tavþan'ýn peþindentavþan deliðine korkusuzcadalar. Sonsuzmuþ gibi gelen budüþüþün sonunda Alice'nin mac-eralarý da baþlar.Bu harikalarülkesinde birçok tuhaf karakterleve tuhaf olayla karþýlaþýr.Üzerinde ''Beni iç!'' yazan tadýkaramela, ananas, kirazlý tartabenzeyen bir içecekten içer;üzerinde kuþ üzümleriyle ''Beniye!'' yazan kekten ve bir yanýbüyüten diðer yaný küçültenmantardan yer. Bir büyür birküçülür.

Gülümseyen Kedi, Þapkacý,Düþes, Kral, Kraliçe, Ejder vedaha birçok ilginç karaktergerçekte Alice'in ve yazarýnçevresindeki kiþilerdir.Bunlardan biri olan Dodo Kuþu,kekeme olan ve yalnýzca çocuk-larla birlikteyken rahat konuþanyazarýmýzdýr. Dodo, Dodgson'unkekemece söyleniþidir.

Ayný zamandatiyatro,fotoðrafçýlýk, felsefe, man-týk gibi birçok alana ilgi duyan,Carroll bu kitapta da sýk sýkmantýk ve matematik oyunlarýnabaþvurur. Kendi kendine konuþ-mayý seven, kendi kendine oyunoynarken yine hile yaptýðýndayine kendisini cezalandýran buzeki ve tuhaf kýzýn serüvenboyunca karþýlaþtýðý karakterlerleyaptýðý diyaloglar da kendisikadar ilginçtir. Örneðin Alice'inGülümseyen Kedi'yle ve NargileÝçen Týrtýl'la ya da Kral'ýn cel-ladýyla arasýnda geçen, sözcükoyunlarýyla süslenmiþ konuþ-malar, kitabýn en ilgi çekicikýsýmlarýný oluþturur.

Hepimiz Matrix'i izlemiþizdir.Neo da ayný Alice gibi BeyazTavþan'ý izler, aynanýn içindengeçer ve bir delikten aþaðý düþer.Bunun gibi sayýsýz yerdekarþýlaþtýðýmýz, sayýsýz yerdealýntýsýna rastladýðýmýz bu yeniyýl hediyesini bir kez daha hatýr-layýp Alice'in ardýndan bubüyülü dünyaya dalalým, Alice'leberaber bir büyüyüp bir küçüle-lim. Yanýnda Alice'li þarkýlar-

bunlardan biri JeffersonAirplain'in White Rabbit'i -dinleyelim.

Alice Harikalar Diyarýnda, LewisCarroll, Bordo Siyah Yayýnlarý, 159

sayfa. Çevirmen: Gürol Koca

BüyüklereMasallar

BBeerrnnaa TTEEZZCCAANN"Küçük Prens", Saint

Exupery'nin çocuklar içinyazdýðý ama onlardan çok bizbüyüklere hitap edebilecek olanbu kitapta, bir çocuðun gözün-den büyüklerin dünyasý ve biryaþam felsefesi anlatýlýyor.

1940'lý yýllarda uçaðýnda çýkanbir arýza sonucunda SahraÇölü'ne düþen pilot, KüçükPrens'le karþýlaþmasý þaþýrtýcý birsoruyla baþlar. "Bana bir koyunçizebilir misin?"Pilota saçmagelen bu soru kitabýn ilerleyensayfalarýnda anlam kazanmayabaþlayacak. Çünkü yetiþkinlerinalýþagelmiþ dünyasýndakialýþkanlýklarýn, deðerlerin, kural-larýn sorgulanmasýna neden ola-caktýr. Kitap boyunca süreklisoru soracak olan Küçük Prens B612 gezegeninde yaþayan, hersabah gezegenindeki volkan-larýný süpüren, gülünü çokseven, zeki ve yalnýz bir çocuk-tur. Kitap Küçük Prens'in kendigezegeni, gezdiði diðer gezegen-ler ve gülünün hikâyesini anlat-masýyla devam eder:

Küçük Prens gittiði diðer geze-genlerde "tuhaf" bulduðubüyüklerle .(kral, patron, bilimadamý, kendini beðenmiþ, fener-ci, ayyaþ) karþýlaþýr. Bu kiþilertekdüze bir beklenti içinde,doyumsuz bir yaþamsürdürmektedir. DerkenDünya'ya gelir. Dünya'da isebunlardan binlercesi vardýr. Darbir alana hapsolmuþ, hep birþeyin peþinde koþan, belirli birrolün tutsaðý olmuþ büyüklerledolu bir dünya. Uçaðý düþenPilot(Exupery), Prens sayesindetekrar çocukluðuna yaklaþýr,büyüklerin dünyasýný ve kendisi-

ni de sorgulamaya baþlar.Kitap acýklý bir sahneyle son

bulur. Küçük Prens'in de onayýy-la bir çöl yýlaný kendisini soka-caktýr.

Kitap, Exupery'nin, çocukluðuve çocukluðun naifliðiniyüceltiyor gibi görünse de aslýn-da büyüklerin kurduðu budüzenin eleþtirisi ve kirliliðininsorgulanmasý yatmakta.

(Küçük bir ayrýntý; B 612 geze-genini bulanýn bir Türk astronomolmuþtur. Bunu uluslararasý birkongrede anlatmýþ ancak fesli vedoðulu kýyafetinden dolayýkimse ona inanmamýþ. Ama birdiktatör(Mustafa Kemal) gelipkýlýk- kýyafet devrimi yapýp halkýAvrupalý gibi giymeye zorladýk-tan sonra, ayný astronom dahasonraki kongrede söylediklerineherkes inanýr .)

Küçük Prens, Antoýne De Saýnt-Exupery,Mavibulut Yayýnlarý, S.95

Martin EdenOOnnuurr UUzzuunnddaaððJack London, Martin Eden adlý

kitabýný diðer tüm kitaplarýndaolduðu gibi yine kendi hayatýn-dan yola çýkarak kaleme almýþtýr.Martin adlý karakterin yýllarcagemilerde çalýþmanýn getirdiðibirikimlerle ortaya çýktýðý tahminediliyor. Martin Eden'in kitaptaRuth adlý bir kadýna olan aþkýdolayýsýyla kendinin bulunduðusýnýfsal konumu irdelemesi veona layýk olmak için yabancýsýolduðu dünyaya girmeye çalý-masý konu edilmektedir. Yinehayatýyla paralel olarak JackLondon, Martin Eden'i dünyacaünlü bir yazar olarak intiharettirir kitabýn sonunda.

Benzerliklere raðmen MartinEden yazarla temelde büyükfarklýlýklara sahiptir. ÖncelikleMartin Eden'in bireyci yapýsýyazar tarafýndan da eleþtirilmek-tedir. Kendi hayalleri dýþýnda birdünya düþünmemesi dikkatçeker. Baþlarda kafasýnda yarat-týðý ve ulaþmak istediði "Ruth"fenomeni giderek onun hayatýn-da daha da kaybolmaya baþlar,kendi iç dünyasýna ve hayaller-

ine daha da kapýlýr.Jack London, Martin'le ilgili

olarak "...Martin Eden aþýrý birbireyciydi, bense bir sosyalist.Ýþte bu yüzden ben yaþamayadevam ediyorum ve iþte bunedenle Martin Eden intihar ettive öldü." demiþtir.

Martin Eden, Jack London, Odayayýnlarý

Louis Aragon’unaþký

IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrrLouis Aragon, özellikle Elsa'ya

yazdýðý aþk þiirleriyle beyni-mizde yer etmiþ büyük bir ede-biyatçý. Aþklar ve çiftler dizisin-den çýkan bu kitap sadeceAragon'un hayatýnýn baþkaboyutlarýný göstermekle, Elsa veLouis aþkýný anlatmakla kalmýy-or, Fransa'dan Rusya'ya,Mayakovski'den Andre Breton'a,gerçeküstücülükten stalinizme,dönemin tarihsel politik atmos-ferini de baþarýlý bir biçimdeanlatýyor.

Dada akýmýyla yola çýkan,Andre Breton ve Paul Eluard'labirlikte gerçeküstücülüðünöncülüðünü yapan Aragon'un,Fransýz Komünist Partisi(FKP)'neve koyu bir stalinizme gidenhayatýný, sanat anlayýþýný gözlerönüne seriyor.

Aragon ilk yýllarýnda bohemyaþamaktan hoþlanan bir þairdi,Triolet'e ise Rusya'da, devriminþairi Mayakovski'ye tutkulu biraþk duyuyordu ve bu aþktanyara almýþtý. Triolet, devriminardýndan iç savaþ ile birlikteRusya'dan kaçarak Fransa'yagelmiþti, Aragon ise bulunduðuçevreden ve yaþam tarzýndankopmakta, yeni bir bakýþ açýsýaramaktaydý.

6 Kasým 1928'de bu iki isimbuluþtu ve geri kalaný birliktegeçecek hayat hikayeleribaþlamýþ oldu.

2. Dünya Savaþý'nda çiftdireniþin simge isimleri halinegeldi. Maalesef birlikte geçirdik-leri hayat hep savaþlarýn, koyu

bir bürokrasinin ve stalinizmingölgesi altýndaydý, stalinizminbütün suçlarýna, Elsa'nýn eskiaþký ve yakýn dostu Maya-kovski'ye yaptýklarýna bile göz-lerini kapattýlar, çoðu zamanFKP'nin görünen yüzü, sesi oldu-lar. Onlar için hiçbir zaman"mutlu aþk yoktu".

Louis Aragon - Elsa Triolet, UndaHörner, Çev: Hulki Demirel, Monika

Demirel, Ýletiþim Yayýnlarý, 2003

Bir ortaçað romanýMMeehhmmeett DDeemmiirröözz

Narziss ve Goldmund, ortaçaðtoplum yapýsý üzerine kurgulan-mýþ bir roman. Ancak, tarihteyaþanmýþ bir olayý anlatmýyor.Oldukça güncel bir anlatýma sa-hip. Sadece, kitabýn dekoru orta-çað motifleriyle süslenmiþ. Süs-lenmiþ demek çok hafif bir ifadeolabilir. Kitabýn anlatýmý bir ke-nara býrakýlýp dekor dikkatliceincelendiðinde, Hermann Hes-se'in ortaçað toplum yapýsýna i-liþkin tarihsel ve sosyolojik biranaliz ortaya koyduðu görü-lebilir.

Kitap ortaçaðýn en önemlitoplumsal kurumu kilisedebaþlýyor. Kilisede öðrenci olanGoldmund, rahip olmaktanvazgeçerek göçebe bir yaþamsürmeye baþlýyor. Goldmund'ungöçebeliði sayesinde ortaçaðýnönemli toplumsal özneleriyle birbir tanýþýyoruz. Kiliseden sonrakiduraðýmýz bir derebeyi þatosu.Þatodan sonra bir süreliðine,lonca üyesi bir heykeltýraþ'ýnyanýnda çýraklýk yapýyor. Çiftçi,çoban, köylü ve kendisi gibigöçebe olan pek çok kiþiyletanýþýyor. Goldmund'un birhedefi olmayan, olduðu yerdedönüp duran yolculuðu ortaçaðtoplumunun farklý toplumsalkatmanlarýnda yaþanan toplum-sal iliþkileri ve genel olarakortaçað toplum yapýsýnýgörmemizi saðlýyor.

Kapitalist toplumda geliþiminuzun vadeli gidiþatý krizedoðrudur. Ortaçaðýn en temeliktisadi etkinliði olan tarýmdaiktisadi büyüme, üretim birim-lerinin zaten var olan çizgilerdahilinde çoðaltýmý biçimindedir.Bu durumda geliþimin uzunvadeli gidiþatý krize doðru deðil,atalete doðru olacaktýr. Bu, tarih-sel materyalizmi de içine çekenönemli bir tartýþmadýr. HermannHesse bu ataleti oldukça iyiaktarýyor. Deðiþimin hýzýnýnoldukça düþük olduðu ortaçaðtoplumunda deðiþim baskýsýgenelde dýþ faktörlerden gelir.

Tatil içinKÝTAP ve FÝLM

Devamý arka sayfada

14 sosyalist iþçi sayý: 266

Goldmund göçebe (toplumsalyapýnýn karakteristiðini yansýt-mayan bir dýþ unsur) olarak giripçýktýðý her yerde toplumsal yapý-da sarsýlmaya neden oluyor.Ancak en büyük sarsýlmaya birveba salgýný yol açýyor. Çokduraðan bir yapýya sahip olanortaçað toplumu olaðanüstüolaylarý kaldýrmakta zorlanýyor.

Ben sadece kitabýn dekoruna birgöz attým. Hermann Hesse'inromanýndan farklý tatlar çýkar-mak mümkün. Yýlbaþý tatilinikitap okuyarak geçirmek isteyen-lere önerilir.

Narziss ve Goldmundi HermannHesse, AFA yayýncýlýk, 380 sayfa

Patronsuzlar

ÇÇaaððllaa OOffllaazzMetinYeðin'in kitabý patronsu-

zlar Brezilya, Uruguay, Arjantin,Bolivya ve Venezuella' daki iþçi-lerin aþaðýdan kamulaþtýrmamücadelesini anlatýyor.

Bu ülkelerin hemen hepsininortak özelliði IMF'nin yapýsaluyum politikalarý sonucundaoluþan kitlesel iþsizlik ve yoksul-luk. Öyle ki, bu ülkelerinnüfusunun en zengin yüzdeonluk kesimiyle yüzde ellilikkesimi arasýndaki eþitsizliklerdünyadaki gelir tablosu içinde enkötü örnekleri temsil ediyor.Metin Yeðin fabrikalardaki,otellerdeki ve ma-denlerdekiiþlerini kaybeden iþçilerinburalarý iþgal etmesi ve di-reniþöykülerini, gündelik müca-deleleri ekseninde aktarýyor.

Bütün ülkelerde 'iþgal fab-rikalarý' kendilerine özgü farklýnitelikler taþýsa da 'iþçi denetimi'hepsinin ortak özelliðini oluþtu-ruyor. Bu anlamda Brezilya'daiþçilerin 'iþgal fabrikasý-kamu-laþtýrma', Uruguay'da 'iþgal fab-rikasý-sendika', Arjantin'de 'iþgalfabrikasý-öz yönetim, veMosconi'de Barikatçýlar- doðru-dan demokrasi uygulamalarýkarþýlaþtýrma ve tartýþmalarýnýiçeriyor.

Yeni liberal politikalara karþýaþaðýdan geliþen mücadele aynýzamanda bugünkü LatinAmerika'daki sol iktidarlarýntemel direðini oluþturuyor. ÝþteMetin Yeðin Bolivya'da doðal-gazýn kamulaþtýrýlmasýnýn,Venezuella'daki saðlýk ve eðitimhizmetlerinin ücretsizleþtirilme-sine kadar yaþanan siyasalbaþarýlarýn arkasýndaki aþaðýdangeliþen toplumsal mücadeleyibizlere aktarýyor.

Patronsuzlar, Metin Yeðin, Versusyayýnlarý

Orijinal Adý :

John Q AAyyþþee DDeemmiirrbbiilleekkYönetmenliðini Nick

Cassavettes'in üstlendiði John QAmerikanýn saðlýk sistemini veçalýþma koþullarý konusundasaðlam politik eleþtiriler ortayakoyuyor. YayýnlandýðýndaAmerika'da birçok saðlýk çalýþanýve kuruluþu tarafýndan ciddieleþtiriler alan bu film bizde deuygulanmaya çalýþýlan yenisaðlýk sisteminin nasýl doktoruiþletmeci hastayý müþteri yap-týðýný ve buna olan öfkenin nasýlbüyük olabileceðini açýkça gözlerönüne koyuyor.

Filmin konusu kýsaca; John Q,fabrikada çalýþan, eþine veçocuðuna baðlý bir iþçidir. Birgün, oðlunun maç sýrasýndarahatsýzlandýðý kalbininnormalde olmasý gerekenden üçkat daha büyük olduðu veyaþayabilmesi için acil olarakkalp nakli yapýlmasý gerektiðihaberi ile yýkýlýr. Çalýþma saat-lerindeki deðiþiklik nedeniyle,iþverenleri tarafýndan sigortaprimi düþürülen John Q, saðlýksigortasýnýn oðlunun ameliyatmasraflarýný karþýlayamadýðýnýöðrenir ve burada çocuðunu kur-tarmaya çalýþan bir babanýnolaðanüstü çabasý baþlar.

Yönetmen : Nick Cassavetes Oyuncular: Denzel Washington,

Robert Duvall,James Woods, AnneHeche, Ray Liotta

Ülke : ABD Dil : Ýngilizce Süre :116 dk.

Bitkilerinevriminininsanlýða etkisi

NNaallaannBitkilerin evrim süreci ile

uygarlýklarýn geliþimi arasýndakiparalelliði anlatan bir kitap.Bilginin birikimi toplumlarýn

yiyecek üretimleriyle birebirbaðlantýlýdýr. Bitkisel ve hay-vansal yiyecek çeþitliliði jeolojikkonuma da baðlýdýr. Bitki geliþi-mi güneþ, hava, toprak ve suyagöre çeþitlilik gösterir.Hayvanlarsa bunlara ek olarakbitki çeþitliliðine de ihtiyaçduyar. Dünyanýn sadece birkaçbölgesinde yýllýk üç ya da dörtdefa tarým yapýlabilen alanlarvardýr. Bunlardan bir tanesiMezopotamya, Dicle ve Fýratnehirleri arasýnda kalan bölgedir.Buradaki toprak mineral açýsýn-dan zengin, sulak ve iklimi ýlý-man bir bölgedir.

Ýnsanlýk tarihinde uygarlaþmasüreci, bilgi birikimi yapabilecekkadar fazla sayýda insanýn üretimharici iþler üretmelerine olanaksaðlayacak kadar yiyecek üretimiyapabilen topluluklardabaþlamýþtýr. Bitkinin evrim süreciher ne kadar ilgi çekici sayýlmasada, insanlýk bugünkü uygarlýkþartlarýna bitkinin evrim sürecinibilebilme bilgisi sayesindegelmiþtir.

Doðu toplumlarýnýn kalabalýk-larý yönlendirmek için nedencennet ve tanrý kavramýný ayrýn-týsýyla anlatýrken, Kuzey Avrupatoplumlarýnýn cehennem ve þey-tan kavramlarýyla topluluklarýyönlendirmeye çalýþmasýnýmerak ederdim. Bu kitapta, busoruya kýsmen cevap bulduðu-mu düþünüyorum.

Sahip olduðumuz bilgilerideðerlendirirken açýkta kalan birçok boþluðu doldurup sorularacevap verebilen, ilginç, tavsiyeedebileceðim, okunmasý zevklibir kitap.

Tüfek,Mikrop ve Çelik, JaredDiamond, Tübitak Yayýnlarý,

"Ben sadece iyibir insan olmakistemiþtim"

GGöökkþþeenn ÞÞaahhiinnÝnsanýn para ile insanýn cinsel-

likle sýnavýný anlatan ve sondönemdeki tarikat tartýþmalarýnafarklý bir bakýþ getiren bir SerdarAkar filmi.

Filmde neler olduðunu kýsacasöylersek, filmde bir tarikat vedolayýsýyla bir þeyh var. Tabii kibir de þeyhin yakýnýnda bulunanbirisi var (Güven Kýraç) , bir debir gün tarikatýn mali iþlerinidüzenlemek üzere (kira topla-mak vs.) görevlendirilen ve bugöreve kadar gariban bir hayatyaþayan biri ( Erkan Can) var.Film bu temel örgü üzerinekurulu..

Filmde de aslýnda "takva"lý birhayat ararken ,tarikatýn maliiþlerinden sorumlu olup, biranda kendini insanýn para ve cin-

sellikle dolu sýnavýnda buluverenbir müridin hikayesi anlatýlýyor.Yani asýl tema; "Para iliþkisiinsaný bozar, dirençlerini kýrar,ve insan cinselliðin baskýsýndanda kurtulamaz" tema'sý.

Film ayrýca Türkiye'de tartýþ-malara yol açmanýn yaný sýraToronto Film Festivali'nden JüriÖzel Ödülü , 43. Antalya AltýnPortakal Film Festivali'nden EnÝyi 2. Film , En Ýyi Senaryo, EnÝyi Erkek Oyuncu dahil 9 ödülledöndü.

Son dönem Türk sinemasýndakiyükseliþten çýkan ve belki de enses getiren filmlerden biri olanTakva izlenmeye deðer.

Takva, Yapým: Yeni Sinemacýlýk -Corazon International, Yönetmen:

Özer Kýzýltan, Yapýmcý: SevilDemirci- Önder Çakar- Andreas

Thiel, Senaryo: Önder Çakar

SpartaküsTTuunnaa ÖÖzzttüürrkkSpartaküs, 2 bin yýl önce

Roma'da ilk köle isyanýný baþla-tan büyük bir devrimcidir.Binlerce köleyi, ezilmiþiuyandýrýp, egemen sýnýflara vedüzene baþkaldýrmaya çaðýrýr:"Zincirlerinizden baþka kaybede-cek neyiniz var?" ve onbinleryürür ardýndan.

Devrimci olduðu kadar büyükbir askeri dehaya sahiptir.Spartaküs ayaklanmasýnýnöncekilerden farký, esirler kütle-sine önderlik eden bu glady-atörün büyük bir general, hattabüyük bir devlet adamý nitelik-lerine sahip olmasýdýr.

Spartaküs üzerine, iki ayrýroman vardýr. Aralarýnda bazýparalellikler olmasýna karþýnbunlar farklý yapýtlardýr. BirincisiArthur Koestler tarafýndan1939'da yazýlan TheGladiators(Gladyatörler) adlýromandýr. SpartaküsAyaklanmasý'ný bilinen tarihigerçeklere dayanarak þiirsel birüslupla anlatmaktadýr. Koestler,iki bin yýl önce yaþamýþ bukahramana alýn yazýsý kadarçapraþýk bir ruh, zaaflar, þüphel-er, hayal kýrýklýklarý, yani kýsacabir felsefe vermiþtir. Spartaküsadlý diðer roman, Howard Fasttarafýndan 1951 yýlýndayazýlmýþtýr ve Stanley Kubricktarafýndan 1960 yýlýnda filmealýnmýþtýr.

Köleliðe baþkaldýrýsý ile herdönemde ezilenlerin, tüm haklýbaþkaldýrýlarýn sembolü olanSpartaküs, proletaryanýn haklýbaþkaldýrýsý içinde bayrak olmaniteliðini korumuþtur.Spartaküs'ün ve diðer kölelerinözlemini duyduklarý kaybedilmiþcennet, insanlýðýn o güzel veözgür çocukluk yýllarý, elbetteileride, zamaný olgunlaþýnca, tüm

sýnýf, cins ve soy farklarýnýn yokolduðu bir dünyada en ileriteknolojilerin üzerine basarak veen üst düzeyde gerçekleþecektir.

Spartaküs: Yönetmen: StanleyKubrick, Howard Fast’ýn romanýn-

dan, Baþrollerde. Kirk Douglas,Laurence Olivier, Peter Ustinov

"Savaþtaki herþey absurd"

MMeelltteemm OOrraallDanis Tanovic'in ilk kurgusu

'tarafsýz bölge' bir savaþ filmi.Öyle milyonlarca dolarýn harcan-dýðý binbir efektin kullanýldýðýbüyük savaþ sahneleri yok. FilmBosnalý Çiki ve Çera ile SýrpNina'nýn düþman hatlarý arasýn-da terkedilmiþ bir siperde mah-sur kalýþlarýnýn öyküsü.

Sýrp askerleri Çera'nýnöldüðünü düþünüp altýna mayýnyerleþtirmiþlerdir ancak Çerasaðdýr ve en ufak bir hareketindemayýn patlayacaktýr. Bu yüzdeniki tarafýn askerleri birbirine kat-lanmak ve kurtulmak için iþbir-liði yapmak zorundadýr.

Askerler arasýnda ''savaþý senbaþlattýn'' kavgasý süre dururkeniki cepheden de yardým gelmezve sahneye Birleþmiþ MilletlerBarýþ Gücü girer.

Kimse bu sorunu çözmeyeyanaþmazken acar Fransýzaskerinin kafasýna savaþýnanlamsýzlýðý dank eder ve olayýçözmek için kollarý sývar. TabiiBM askerinin bu çabalarýesnasýnda askeriyenin emirkomuta düzeninin saçmalýðýgülsem mi aðlasam mý çeliþki-sinde býrakýyor izleyeni.

Finali ile içinizi burkan karamizah. Tanovic'in dediði gibi''savaþta her þey absürd. Tekçözüm önceden fark edipengellemek, çünkü savaþbaþladýðý zaman artýk çok geçoluyor.''

Tarafsýz bölge, Yönetmen: DanisTanovic, 98 dakika

KARAKEDÝTTAAÞÞIINNIIYYOORRKarakedi Kültür Merkezi

2007 Ocak ayýndan itibarenyeni yerinde

BEKAR SOKAK 16/2BEYOÐLU

00221122-224499 1177 7766

son yemekler yendi, son çaylar içildi!

daha küçük ama daha güzel!

sayý: 266 sosyalist iþçi 15

Aþaðýdansosyalizm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem

reformlarla köklü bir þekildedeðiþtirilemez, düzeltile-mez.

-Bu düzenin kurumlarý iþçisýnýfý tarafýndan ele geçirilipkullanýlamaz. Kapitalistdevletin tüm kurumlarý iþçisýnýfýna karþý sermayesahiplerini, egemen sýnýfýkorumak için oluþturulmuþ-tur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tamamenfarklý bir devlet gereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr. Sosyalistlerbaþka ülkelerin iþçileri iledaima dayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomik vepolitik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketlerinidesteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtirki, sosyalizm tek bir ülkedeizole olarak yaþayamaz.Rusya, Çin, Doðu Avrupa veKüba sosyalist deðil, devletkapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardaki bü-rokratik egemen sýnýfa kar-þý mücadelesini destekler.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kesi-mi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sýnýfýnýnyýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþma ileinþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr.

-Bu fikirlere katýlan herke-si devrimci bir sosyalist iþçipartisinin inþasý çalýþmasýnaomuz vermeye çaðýrýyoruz.

ssoossyyaalliisstt iiþþççii nneessaavvuunnuuyyoorr??

ISSN 1300-44026Uluslararasý Tanýtým ve

Yayýncýlýk Ltd. Þti.Sahibi: Özden Dönmez

Sorumlu YazýiþleriMüdürü: Volkan Akyýldýrým

Adres: ÝstiklalCad.,Büyükparmakkapý Sok.,

8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

Yerel süreli yayýn, iki haf-tada bir yayýnlanýr

wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

SON SÖZSosyalist Ýþçi Ocak 2007’den

itibaren haftalýk oluyor. Bir süre 8sayfa olarak çýkacaðýz. Hemmaliyetimizidüþüreceðiz hem dehaftalýk temposuna alýþmayaçalýþacaðýz.

En kýsa zamanda da yeniden 12sayfaya çýkacaðýz.

Sosyalist Ýþçi’nin ekiAntikapitalist’in yeni sayýsý iseOcak sonunda çýkacak. Dahasonra Antikapitalist eki aylýkhaline geliyor.

Haftalýk bir gazete ve ayda bir32 sayfalýk bir ek açýk ki kolay biriþ deðil. Elden geldiðince hazýr-lýklarýmýzý sürdürüyoruz. Amabirde bütün Sosyalist Ýþçiokurlarýnýn yapmasý gerekenhazýrlýklar var.

Satýþlarýmýzý bu dönemde arttýr-malýyýz. Haftalýk bir gazetede buoldukça zor ama bunu baþarmakzorundayýz.

Sosyalist Ýþçi satýþlarý bir süredirartýyor.Çok büyük sýçramalar

deðil ama gene de artýþ var.Þimdi haftalýk gazete ile birliktesýçþrama yapmaya hazýrlan-malýyýz. Bütün okurlarýmýzý aynýzamanda Sosyalist Ýþçi satýcýsýhaline gelmeye çaðýrýyoruz.

Bütün okurlarýmýzý ayný zaman-da Sosyalist Ýþçi’nin yazarý vemuhabiri olmaya da çaðýrýyoruz.

Önümüzde yoðun bir dönemvar. SSGSS’ye karþý kampanyayýyaymamýz gerekir. MedikomuVermiyorum kampanyasýnýüniversitelerde inþa etmeliyiz.

Savaþa karþý BAK’ýn kampa-nyalarý var. 17 Mart gösterisi,Ýran Irak Olmasýn kampanyasý.

Nükleer Enerji Santrallarýnakarþý Mayýs ayýnda merkezi mit-ing. Haziran’da G8’e karþý alter-natif konferans ve miting, tem-muz’da küresel ýsýnmaya karþýmerkezi gösteri.

Bütün bu gösteriler için kampa-nya. Standlar. Afiþ ve bildiriler.

Bütün bunlarý yapmak için dahagüçlüð bir DSÝP gerekli. Bununiçinde daha çok Sosyalist Ýþçisatýþý gerekli.

Akhisar: 0544 - 515 62 59Ankara: 0535 - 514 11 73

Beyoðlu: 0536 - 259 73 64Bursa: 0542 - 500 23 22Denizli: 0543 - 476 27 88Edirne: 0505 - 879 46 12Ýzmir: 0537 - 624 49 08Ýzmit: 0537 - 940 58 95

Kadýköy: 0536 - 637 81 99Kütahya: 0544 - 515 62 59

Isparta, Zongudak veAdapazarý için:0536 335 10 19

DSiP

Bir devrimin vedevrimcininöyküsü: Lenin

FF.. AAllooððlluuTony Cliff’in Z yayýnlarýndan

çýkan 4 ciltlik Lenin biyografisibir yandna bu büyük Rusdevrimcisinin yaþamýný ve fikir-lerinin geliþimini anlatýrken diðeryandan da Rus Devrimini anlatýr.

Birinci Cilt Lenin’in devrimcipartiyi, Bolþevik Partisi’ni nasýlþekillendirdiðini anlatýr. Bu yýllargünümüz dünyasý için zenginderslerle dolu.

Partinin Ýnþasý baþlýðýný taþýyanbirinci cildi okuyanlar sadeceRus devrimci partisinin nasýlgeliþtiðini deðil ayný zamanda birdevrimci örgütün nasýlolmasýgerektiði konusunda dazengin deneyleri görürüler.

Bütün Ýktidar Sovyetlerebaþlýðýný taþýyan ikinci cilt RusDevrimi’ni anlatýr.

Bu cilt bir iþçi devrimininTroçki’den sonra en canlýanlatýmýdýr ve zaten Cliff’deTroçki’den büyük ölçüde yarar-lanmýþtýr.

Kuþatýlmýþ Devrim baþlýklýüçüncü cilt Rus Devrimi’ninStalinist karþý devrim tarafýndannasýl yenildiðini anlatýrken ikinciciltle birlikte bir sosyalizmanlayýþýný tarifeder: Aþaðýdansosyalizm. Yýðýnlarýn eyleminedayanan bir sosyalizm.

Bu cilt Cliff’in Rusya’da Devletkapitalizmi kitabý ile birlikteokunduðu takdirde stalinist karþýdevrim çok net bir biçimdeortaya çýkar.

Dördüncü cilt Dünya Devrimive Bolþevikler baþlýðýný taþýyor vebaþlýðýndan da kolayca anlaþýla-bileceði gibi devrimin yenil-gisinin dünyadaki etkilerinianlatýyor.

4 ciltlik Lenin dizisinin ilk cildi12 Eylül diktatörlüðündeyurtýþýnda basýldý ve bine yakýnkopyasý yurt içine sokuldu.

1994’de Türkiye’de ilk baskýsýyapýldý, 2002’de ikinci baskýsýyapýldý. Ýlk baský bir korsanyayýnevi tarafýndan da basýldýama uyarýlarak kitapçýlardan çek-ildi.

Ýkinci cilt 1994’de basýldý ve tü-kendi.

Üçüncü cilt 1996’da, dördüncücilt ise 2002’de basýldý.

3 ve 4’üncü ciltler de bir korsanyayýnevi tarafýndan basýldý amakitapçýlara pek ulaþmadý.

Karakedi Kitabevi dört cildi bir-den alanlara özel indirim yapýy-or. Ayrýca dört cildin her biri ayrýayrý okunabilir.

1. Partinin Ýnþasý2. Bütün iktidar sovyetlere3. Kuþatýlmýþ devrim4. Dünya devrimi ve bolþeviklerTony Cliff, Z yayýnlarý

FridaAArriiffee KKÖÖSSEEFrida, Meksikalý ressam ve

sosyalist olan ve yine kendisi gibiressam Diego Rivera ile evlenenFrida Kahlo'nun hayatýný anlatýy-or.

18 yaþýndayken, Frida korkunçbir tramvay kazasýnýn kurbanýolur. Kazadan üç yýl sonra,Eðitim Bakanlýðý'nýn binasýna birduvar resmi yapan ressam Riveraile karþýlaþýr. Çift, 1929'daevlenir. Film, Rivera'nýn 1930-31yýllarýnda ABD'ye yaptýðý gezi-lerin kroniðini çýkartýyor. Fridave Diego 1933'de Meksika'ya geridönerler. Frida, kýz kardeþiChristina ile iliþkisi olduðunufark edince Rivera'dan ayrýlýr.Diego'nun, Lev Trotskiy'inMeksika'ya iltica etme izninisaðlamak için uðraþtýðý sýradabarýþýrlar. 1937 yýlýnýn Ocak ayýn-da Trotsky ve karýsý Natalya,Frida'nýn anne ve babasýnýn evinetaþýnýrlar.

Diego ve Frida 1940 yýlýnýnAralýk ayýnda yeniden evlenirler.Frida 1950'de dokuz ay boyuncahastanede kalýr ve 1953'te saðbacaðý kesilir. Yaþadýðý her fizik-sel travmada doktorlarýna þunusöyler: "Sadece beni þöyle birtoparlayýn ki resim yapabileyim."Frida, kýrk yedinci yaþ günündenbir hafta sonra, 13 Temmuz1954'de ölür.

Frida'nýn politik ve sanatsalkiþiliði filmde güçlü bir þekildetasvir edilir.

Yönetmen: Julie Taymor, Senaryo:Claney Sigal, Diane Lake, GregoryNava ve Anna Thomas, Oyuncular:

Selma Hayek, Geoffrey RushHayden Herrera'nýn kitabýndan

uyarlanmýþtýr.

KKüürreesseell EEyylleemm GGrruubbuu bbaaþþttaa kküürreesseell iikklliimm ddeeððiiþþiikklliiððii kkoonnuussuu oollmmaakk üüzzeerreeççeeþþiittllii kkoonnuullaarrddaa ttaarrttýýþþmmaakk vvee kkaammppaannyyaallaarr öörrggüüttlleemmeekkiiççiinn hheerr CCuummaa ggüünnüü ssaaaatt 1199..0000''ddaa KKaarraakkeeddii KKüüllttüürrMMeerrkkeezzii''nnddee bbuulluuþþuuyyoorr..GG88''lleerriinn zziirrvveessiinnee kkaarrþþýý öörrggüüttlleennmmee ttooppllaannttýýllaarrýýnnaa kkaattýýll-mmaakk iiççiinn KKEEGG aakkttiivviissttlleerriiyyllee iilliiþþkkiiyyee ggeeççeebbiilliirrssiinniizz..ÝÝlleettiiþþiimm iiççiinn:: aakkttiivviizzmm@@yyaahhooooggrroouuppss..ccoomm

wwwwww..kkuurreesseelleeyylleemm..oorrgg

GG8PROTESSTOSSUUKKaappiittaalliizzmmii yyýýkkaallýýmm

DDSSÝÝPP - ssoossyyaalliisstt iiþþççii

KAOS GL yargýlanýyorKaos Gay ve Lezbiyen Kültürel Araþtýrmalar ve Dayanýþma

Derneði'nin yayýnladýðý Kaos GL Dergisi'nin 28.sayýsýna matbaadangeldiði gün 'pornografik' olduðu iddiasýyla el konulmuþtu. Dergideyayýnlanan ressam Taner Ceylan'ýn resmi 'bilirkiþi incelemesini dahigerektirmeyecek ölçüde müstehcen' bulunarak Ankara CumhuriyetBasýn Savcýsý Nadi Türkaslan tarafýndan dava açýldý. DergininSorumlu Yazý Ýþleri Müdürü'nün 3 yýla kadar hapsi isteniyor. Kaos GLDergisi tarafýndan yapýlan açýklamada 'Cinsiyetçi bir zihniyetle, kadýnbedeni üzerinden, günlük basýnda sýradan bir görüntü olarak sunulankadýn cinselliðinin tepki toplamamasýna raðmen, gey-lezbiyen cinsel-liði üzerinden pornografinin bilimsel, kültürel ve sanatsal eleþtirisinin,sorgulanmasý ve irdelenmesinin 'genel ahlak'a aykýrý bulunup 'müste-hcen' suçlamasýnýn kabul edilemez olduðu belirtildi.

SSaavvaaþþaa kkaarrþþýýrroocckk

Bir süredir faaliyet sürdürenÜsküdar BAK etkinliklerinedevam ediyor.

Son olarak 25 Aralýk günüAltunizade muhtarlýðýndamüzisyen Çaðatay’ýn konuþmacýolduðu “Savaþ Karþýtý Hareketve Rock” baþlýklý bir toplantýyapýldý.

Toplantý daha çok gençler içindüzenlenmiþti ve zaten degençler katýldý.

Çaðatay’ýn sunuþ konuþmasýn-dan sonra dinleyicilerin dekatýlýmý ile tartýþýldý.

V. Ý Lenin

Tony Cliff

KadýköyNail Bey Sk. ÝbrahimAðaoðlu Ýþhaný, No: 9-11,Kat: 3 Bahariye - Kadýköy0536 - 637 81 99

AnkaraMithatpaþa Cd.No: 34/F, Kat: 4, No: 23Kýzýlay0535 - 514 11 73

Ýzmir:3. Beyler, Yaparsoy Ýþhaný,No: 31, Kat: 4, No: 403Konak0537 - 624 49 08

BeyoðluKarakediÝstiklal Cd.Büyükparmakkapý Sk. HayatApt. Kat: 4 -Beyoðlu0536 - 259 73 64

Ankara Cebeci:0505-7703 47 43

Avcýlar:0535-3335 10 19

DDSSiiPP

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 26630 Aralýk 2006

1.50 YTL

SMS'leörgütlenen grev

14 Aralýk'ta KESK, 2007 bütçesine

karþý hizmet üretmeyeceklerini açýk-

lamýþtý. Kamu emekçilerini iþ býrak-

maya ve alanlara çaðýrdý. Ýþçi

sýnýfýnýn en önemli silahýný, üretim-

den gelen gücünü kullanacaklarýný

açýkladý.

Grevler, amacýna ulaþan grevler,

tabandan inþa edilir. Ýþyerlerinde

tartýþýlarak, bölgelerde toplantýlar

yapýlarak, bütün emekçilere grevin

ne için yapýldýðý anlatýlarak; bizzat

emekçilerin grev sürecine hazýrlan-

masý ve inþa etmesi saðlanarak

greve çýkýlýr. Her ne kadar, "uyarý"

amaçlý dense de; KESK'in 1 Aralýk

2000 grev çaðrýsýnda olduðu gibi

milyonlarý kapsamasý için aþaðýdan

örgütlenmesi beklenir.

KESK'in 14 Aralýk grevine giden

süreçte ise bir bütçe referandumu

yapýldý. Grev için hazýrlanan afiþler

kimi iþyerlerine ulaþmadý. Çok sýnýrlý

olarak iþ yerlerinde toplantýlar

örgütlendi. Üyelerin kimine eylemler

ve grev cep telefonlarýndan gönder-

ilen SMS'ler ile duyuruldu.

Ancak bu koþullarda adeta örgütlen-

meyen bir grev olmasýna raðmen,

KESK'in grevine 250.000 kamu

emekçisi katýldý. 250.000 kiþinin

greve katýlmasý, tabanda bir öfkenin

biriktiðini gösteriyor. Böylesi bir

öfke, bütün üyelere ulaþýlarak, iþ

yerlerinde toplantýlar düzenleyerek,

emekçilerin somut talepleri etrafýn-

da örgütlenebilseydi çok daha kitle-

sel bir þekilde kendini ifade ede-

bilirdi.

Bu öfke hem "toplumsal muhale-

fetin çok düþük olduðunu" anlatan

kötümserlere verilmesi gereken bir

yanýt, hem de önümüzdeki dönemde

yeni liberal saldýrýlara karþý kitlesel

mücadelelerin ne kadar olanaklý

olduðunu gösteren bir deneyim.

Ersin TEK

G8 zirvesi 6-8 haziran tarihleri

arasýnda yapýlýrken, alternatif

zirve ise daha uzun bir süreye

yayýlacak ve daha zengin ve

çeþitli bir programý var.

10-12 Kasým'da Rostoc'ta

düzenlene alternatif zirve

toplantýsýnda Avrupa'dan

yüzlerce sosyal hareketin tem-

silcisi bir eylem programý

üzerinde anlaþtý. Bu program-

da, G8 zirvesine karþý dev bir

yürüyüþ, savaþa karþý büyük bir

etkinlik, göçmenler üzerindeki

baskýlara karþý yaygýn etkinlik-

ler, Rostoc'a gelen G8 liderler-

ine havaalanýnda protesto, G8

zirvesinin ablukaya alýnacaðý

protesto gösterisi ve büyük bir

konser planlanýyor.

Biz de þimdiden Türkiye’de

büyük bir protesto takvimi

hazýrlýyoruz.

2007 yýlýnýn Haziran ayýndaAlmanya'nýn Rostock kentindeG8 zirvesi yapýlacak. Yanidünyanýn en zengin 8 ülkesi,dünya sorunlarýný konuþacak.

G8 zirvesinin gündemleriarasýnda yeni liberal poli-tikalarýn uygulanmasýndakisorunlar ve Afrika'da yatýrým,yoksulluk ve barýþ temalarý yeralýyor.

GGüünnddeemmlleerr yyaallaann,,yyookkssuulllluukk ggeerrççeekk

G8 zirvesinde yoksullukkonuþulacaksa, yandýk demek-tir. Çünkü G8'ler, yoksulluðunasýl yok edeceklerini deðil,nasýl týrmandýracaklarýnýkonuþurlar. Bugün, dünyanüfusunun yüzde 45'i mutlakyoksulluk sýnýrýnýn altýndakabul ediliyor.

Bunun sorumlusu G8'ler!Her sene 2 milyon çocuk

içmek için temiz su bula-madýðýndan ishalden ölüyor.

Sorumlusu G8'ler!Milyonlarca insanýn temiz

suya, bir milyardan daha fazlainsan ise elektriðe ulaþamýyor.Çeþitli kýtlarda yüz binlerceinsanýn açlýktan ölme tehlike-siyle karþý karþýya.

Çocuklar sadece temiz suyaulaþamadýðý için deðil, yetersizbeslenmeden dolayý da yaþam-larýný yitiriyorlar.

YYaa ssaavvaaþþllaarr??G8'lerin demokrasi, yoksul-

luðun çözümü ve barýþtemalarýný konuþmasý, darbeciKenan Evren'in demokrasi veinsan haklarýndan söz etmesikadar ikiyüzlüdür.

Dünyada 5 bin tanesi her ankullanýlmaya hazýr 30 bindenfazla nükleer silah mevcut.

Bu küresel cinayet araçlarýnýnbüyük çoðunluðunu üreten,depolayan ve satan G8'ler!

Dünya silahlanma yarýþýnýnve silah ticaretinin hemenhemen tümünü G8 ülkelerigerçekleþtiriyor.

Savaþlarý çýkartan, yenipazarlar ve dünya hege-monyasý için kitlesel cinayetler

iþleyen güç G8'ler!ABD G8'lerin de lideri.

ABD'nin son birkaç yýldaOrtadoðu'da iþgal poli-tikalarýnýn yarattýðý yýkýmý birkez daha anlatmaya gerek yok.

Lübnan'ýn Ýsrail tarafýndan 33gün süren iþgalinin arkasýndanBirleþmiþ Milletler Barýþ Gücü

kisvesiyle Lübnan'ý iþgal edengüçlerin komutasý G8'lerinelinde.

Afrika'da yatýrýmlarý kýsýt-layýp Afrika pazarlarýný veticaretini dünyadan yalýtarakkorkunç bir yoksulluðun tümkýtayý sarmasýnýn nedeniG8'ler.

Ruanda'da iç çatýþma çýkar-tarak milyonlarca insanýnölmesine neden olan G8'ler.

Nerede bir savaþ, bir gerilim,bir kitlesel katliam varsaarkasýnda petrol, silah, iletiþim,gýda, içecek alanlarýndatekelleþmiþ dev þirketlerinsözcülüðünü yapan G8'ler var.

GG88''lleerrii ttaarriihhee ggöömmeelliimmAlmanya'da Haziran aynýnda

gerçekleþecek G8 zirvesinekarþý, antikapitalistler, savaþkarþýtlarý ve tüm çeþitliliðiyletüm muhalif hareketler karþýzirve örgütleyecekler.

Bu zirvede G8'lerin tümyalanlarý tek tek teþhir edile-cek.

Bu zirvede, yoksullar, þirketkarþýtlarý, yeni liberal poli-tikalara, savaþlara,özelleþtirmelere, ücretlerindüþürülmesine, çocukemeðinin sömürülmesine,küresel iklim deðiþimine, göç-menlerin yaþadýðý sorunlara veýrkçýlýða karþý çýkanlar, baþka,G8'lerin olmadýðý bir dünyaiçin mücadele verenler katýla-cak.

Biz de bu protesto dalgasýnakatýlacaðýz.

Küresel Eylem Grubu (KEG),þimdiden G8 protestolarýnýnörgütlenmesine hazýrlanmayabaþladý.

Almanya'da protestolar vetoplantýlar sürerken bizler deTürkiye'de karþý zirveye selamyollayacaðýz.

Ayný havayý soluyacaðýz.Ayný sloganlarý atacaðýz.Biliyoruz ki G8'ler varken

özgürlük asla mümkün olmay-acak.

Eþitlik asla mümkün olmaya-cak!

Savaþlar asla bitmeyecek!Yoksulluk asla son bulmaya-

cak!G8 varken asla!Türkiye'deki G8 karþýtý

protesto dalgasýný gelin hepbirlikte örgütleyelim.

G8'lere karþý kampanya içinKüresel Eylem Grubu'ylailiþkiye geçin!

Yoksulluðun, savaþýnve zorbalýðýn efendileriG

8

G8 varken asla!HHaappiisshhaanneelleerr,, hhuukkuukk ssiisstteemmii,, aakkýýll hhaassttaanneelleerrii,, iiþþkkeennccee tteekknnoolloo-jjiissiinniinn ggeelliiþþmmeessii,, kkiimmyyaassaall ssiillaahhllaarr,, kkiittlleesseell ööllüümmlleerr,, kkaappiittaalliissttüürreettiimmiinn nneeddeenn oolldduuððuu kkiittlleesseell ffeellaakkeettlleerr vvee bbüüttüünn bbuu ffeellaakkeett-lleerriinn kkaarrþþýýssýýnnddaa bbuurrjjuuvvaa ssýýnnýýffýýnnýýnn eessaass oollaarraakk cceesseett ttoorrbbaassýýüürreetteenn vvee ggeelliiþþttiirreenn tteekknnoolloojjiiddee ddeevvrriimm yyaarraattmmaassýý,, ""GG88 vvaarrkkeennaassllaa"" ddeemmeemmiizziinn eenn bbüüyyüükk nneeddeenniiddiirr.. GG88''lleerr öömmrrüünnüü ddoolldduurrdduu..AArrttýýkk ssaaddeeccee bbiirr ssoorruunn yyuummaaððýýddýýrr.. BBuurrjjuuvvaa ssýýnnýýffýý,, yyüüzzyyýýllllaarrddýýrriinnssaannllýýððýý yyöönneettmmeeyyee yyeetteenneeððii oollmmaaddýýððýýnnýý kkaannýýttllaammýýþþttýýrr.. KKüürreesseellsseerrmmaayyee iinnssaannllýýkk aaddýýnnaa bbiirr ööllüümm ffeerrmmaannýý ggiibbii ççaallýýþþýýyyoorr.. BBuu yyüüzz-ddeenn kkaappiittaalliizzmm vvaarrkkeenn aassllaa!! BBuu yyüüzzddeenn KKuuþþ GGrriibbii''nniinn mmiillyyoonnllaarrccaaiinnssaannýý vvee ccaannllýýyyýý yyookk eeddeenn bbiirr ffeellaakkeettee ddöönnüüþþmmeessiinnee rraammaakk kkaallddýý..AAÝÝDDSS bbuu yyüüzzddeenn mmiillyyoonnllaarrccaa iinnssaannýý ööllddüürreebbiilliiyyoorr..

G8'lere karþý zirve programý