SAÇ EKİMİ

FUE (Foliküler Ünite Ekstraksiyonu) yönteminde saç kökleri lokal anestezi altında özel uçlu mikro motorlar ile tek tek alınarak saçsız alanlara, doğal saç çıkış açısı ve yönü dikkate alınarak yerleştirilir. Günümüzde, saç ekimi operasyonlarının çoğunluğunu FUE yöntemi ile yapılmaktadır. Cerrahi bir girişim olmadığı için hastalar daha rahat karar vermekte ve bu tekniği tercih etmektedirler FUE yönteminde saçlar tek tek alınıp saçsız bölgelere nakledilir. Folikül çıkartma işleminden önce donör alandaki saçlar kesilerek 1 mm olacak kadar kısaltılır. Lokal anestezik ilaç ile saç kökü alınacak ve ekim yapıla-cak olan bölge uyuşturulur. Mikro Motor ucu, saç kılını ortalayacak şekilde yaklaştırılır kılın çıkış açısına uygun olacak şekilde deriye batırılıp çekilir. Kıl, folikül ve onu çevreleyen mikroskobik doku ile birlikte, silindirik bir tarzda kesilmiş olur. Bir mikro penset ile nazikçe çekilir ve foliküler ünite gevsek tabandan ayrılarak gelir. Opera-syondaki gre�lerin zarar görmesini minimalize eden bu otomatik sistem sayesinde operasyon süreleri kısalmış, zaman biriminde alınan gre� sayısı da artmıştır. Foliküler üniteler bu şekilde toplandıktan sonra saçsız alanda açılan çok daha küçük deliklere yerleştirilirler. Her bir foliküler ünite ortalama 2 ile 3 folikül barındırır.

Medikal teknikler üzerinde çalışan bilim insanları, her gün yeni gelişmeler ortaya koymaktadır. Son yıllarda popülaritesi oldukça yüksek olan saç ekimi konusunda da yapılan çalışmalar hızla devam etmektedir. Bu konu üzerinde yapılan çalışmaların birisi de yeni yeni gündeme gelmeye başlayan icegra� saç ekimidir.

Doku ve organ nakillerinde en önemli kural, nakil edilecek parçaların dış ortamda kaldığı süre içerisinde en iyi şekilde korunması ve bekletilmesidir. icegra� yöntemi, bu kuraldan yola çıkılarak saç ekimi operasyonlarına uyarlanmış bir uygulamadır.

Fue İle Saç Ekimi Estetiği

İcegra� Yötemi İle Saç Ekimi

Saç Ekimi Tedavisi

Bu uygulamanın mantığı kök hücre enjeksiyonuna benzer. Kökün canlılığını ar�ırmayı sağlayan büyüme faktörlerince zengindir, enjekte edildiği bölgede hücre yenilenmesini ve canlanmasını uyarır, böylece saçlar daha güçlü ve sağlıklı hale gelir. Saç köklerini canlandırır ve kan dolaşımını hızlandırarak saç köklerinin daha iyi beslenmesini ve daha fazla oksijen almasını sağlar.

Özel karışımı saç kalınlığını ve hacmini geliştirmekle beraber, saçı daha kuvvetli ve dayanıklı hale getirmekte-dir. Nakledilen saçlar sağlıklı canlı olarak uzamaya başlıyor. Donör alana zarar vermeden maksimum seviyede kök transferi yapılır. Gre�lerin verimliliğini ar�ıran bu yöntem hasta memnuniyet oranını çok yükseltmektedir.

Saç ekim işlemi yaptırmak isteyen birçok kişi saçın tıraşlanması gerektiğini öğrendiğinde operasyondan vazgeçer. Saç ekimi operasyonlarında kişilerin tıraşlı bir kafa ile göz önüne çıkmak istememeleri oldukça olağan bir istektir. Saç ekimi esnasında oluşan bu tıraş olma sorununu ortadan kaldırmak için plastik cerrahide çeşitli yöntemler denenmiştir. Amaç hastalara saç ekimi işlemi sonrası iyileşme sürecinde olduğu kadar saç ekimi işlemi sırasında da hastalara rahat bir süreç sunmaktır. Yani hem hasta için hem de cerrah için doğal bir görünüm oluşturulmasının yanı sıra hastaların iş ve sosyal hayatlarına en kısa zamanda dönmeleri de çok büyük bir önem taşımaktadır.

Prp+Ozon Yöntemi

Traşsız Saç Ekimi Estetiği

İnce kaş modasının yaygın olduğu zamanlarda,sık sık aldığımız kaşlarımız bizi yarı yolda bırakarak ya küsüyor ya da artık çıkmıyor.Eski kalın kaşlarımıza tekrar kavuşmak artık çok kolay.Günümüzde kalın kaş modasının dönmesiyle birlikte sadece 1-2 saatinizi ayırarak kavuşmanız mümkün. Kaş nakli enseden alınan saç köklerinin kaşlara nakledilmesi ile gerçekleştirilir.Lokal anestezi ile FUE tekniğini kullanarak 1-2 saat süren acısız ve ağrısız bir uygulamadır. Kaş nakli;planlama,kaşlara uygun köklerin alınması ve kaşlara uygun yön ve açı ile trans-fer edilmesi aşamalarından oluşan ve oldukça tecrübe gerektiren bir operasyondur.

Bıyık ekimi, Fue Saç Ekimi yönteminde olduğu gibi sağlıklı ve genetik olarak dökülmemeye kodlanmış saçlar-dan yapılmaktadır.

Operasyon tekniği de fue saç ekiminde olduğu gibidir. Ekim yapılacak bölgede bıyıkların doğal duruşuna uygun açılarla kanallar açılır ve saç kökleri bu kanallara yerleştirilir.

Bıyık ekimi fiyatları operasyona bağlı olarak değişebilmektedir. Konu ile ilgili daha fazla bilgi almak ve fiyatlandır-ma ile ilgili bilgi almak için, "canlı görüşme" ekranından uzmanlarımızdan canlı destek alabilir veya "bilgi formu" aracılığı ile uzmanlarımızın sizi aramalarını sağlayabilirsiniz.

Kaş Ekimi Tedavisi

Bıyık Ekimi Tedavisi

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI

Ağız Diş Ve Çene Cerrahisi

Ağız boşluğu içinde yer alan yumuşak dokuyu (yanak, damak, dil, dudak gibi) ve sert dokuları (dişler, kemikler) ilgilendiren her türlü rahatsızlığın teşhisini ve cerrahisini lokal anestezi, genel anestezi veya sedasyon anestezisi altında operasyonlar yaparak gerçekleştiren bölümümüzdür.Ağız Diş Çene Hastalıkları ve Cerrahisi kapsamında ;• Diş çekimi• Gömük ve komplikasyonlu dişlerin çekimi• Sürmemiş dişlerin çekimi ya da üzerinin açılması(ortodontik tedavi amaçlı)• İmplant cerrahisi• Ağız içi, dil, dil altı, yanak ve damakta oluşan kist ve enfeksiyonların(abselerin) tedavisi• Diş köklerinde oluşan kistlerin tedavisi (kök ucu rezeksiyon tedavisi) sayılabilir.

Erkekte yüz bölgesinde kıl çıkmaması durumuna köselik denir ve genellikle hormonal sorunlar sebebiyle çıkmaz,hayati önemi olmasa da yüz bölgesinde hiç kıl olmaması erkekte ciddi sosyal sorun yaratabilmektedir.-Bu sorunlar genellikle erkeksi görünümün tam olmaması ve gerçek yaşından çok daha genç göstermektir.Old-uğundan geç görünmek te bir çok köse için rahatsız edici olabilmektedir.

Köseliğin sebepleri

-Sakal bölgesi kıllarının kalitesini artıran hormonun (testosteron ve DHT) eksikliği veya yokluğu

-Bu hormonun etki edeceği kıl kök olmaması (genetik özellik)

Hormon eksikliği zamanında teşhis edilip dışarıdan hormon verilirse sakallar kendiliğinden çıkar.Vücu�a hormon üretimi yoksa hormon alımı kesildiğinde sakallar yeniden dökülebilir.Hormon olarak erkeklik hormonu testosteron verilir.Testosteron hap veya iğne şeklinde olabileceği gibi deriye uygulama şeklinde de olmaktadır.

Sakal Ekimi Tedavisi

Dental İmplantoloji

İMPLANT YERLEŞTİRİLMESİ İÇİN GEREKEN KEMİK KEMiK HACMİNİN (YOĞUNLUĞUNUN) YETERSİZ OLDUĞU DURUMLARDA UYGULANAN CERRAHİ MÜDAHALELER İSE;Ogmentasyon (kemik ar�ırma)Uzun süreli dişsizliğe veya yapısal kemik eksikliklerine bağlı olarakimplant yapılacak bölgeye çene kemiğinin diğer bölgelerinden kemik alınarak nakledilmesidir.Bu tedavi yöntemi ile aynı seansta implantlar ağız içine yerleştirilebilinir. Rutin implant uygulamalarından bir diğer farkı da, implantların kemiğe kaynaması için bekleme süresinin 2-3 ay yerine, kemik hacminin yoğunluğuna bağlı olarak 4 -6 ay olmasıdır. Bu tedavi yönteminin temel amacı kemiğin yüksekliğini ve kalınlığını ar�ırarak implant yerleştirebilmektir.

Zigoma (elmacık kemiği) implantlarZigoma İmplant; Üst çene kemiğinde ileri derece kemik kaybı olan, çene kemiğinde implant yapılacak düzeyde kemik olmayan hastalarda elmacık kemiklerine yerleştirilen uzun implantlardır. Genel anestezi uygulaması altında yerleştirilen Zigoma implantlar sayesinde aynı gün sabit protez dişleriniz yapılır ve anesteziden protez dişleriniz ağızda sabitlenmiş halde uyanırsınız.Zigoma implant-ların uygulanması ile, total protez kullanımına zorunlu olan birçok kişi takıp çıkartma gerektirmeyen sabit protezler kullanma şansını elde etmektedir. Bu durum özellikle genç ve orta yaş grubundaki hastaların özel ve sosyal yaşamları açısından oldukça önemlidir. Bir diğer avantajı da kaza ya da kanser gibi hastalıklar sebebiyle üst çenesi çıkarılmış hastalara da bu implantlar uygunabilmektedir.All on 4 tekniği ile implant tedavisiAll on 4 tedavi yöntemi, çenenin arka bölgelerindeki kemiklerde azalma sebebiyle , ön bölgeye 2 rutin implant, 2 de 30-35 derecelik açı ile toplamda 4 implant uygulanması tekniğidir. Bu sayede aynı gün sabit geçici protezlerin-ize kavuşursunuz. All on four yöntemi ile aynı gün sabit protezlerinizin yapılması sebebiyle, tat alma duyunuz ve yemek zevkinizi hızla değiştirerek yaşam konforunuzu hızla ar�ırır. Kısa sürede sabit protezlerinize kavuşmanız ile estetik duyunuz, görünüşünüz ve konuşmanızda fark oluşturarak özgüveninizi yeniden kazan-dırır.Çenenin arka bölgelerinde yapısal ya da bir takım sebeplerden dolayı ileri derecede kemik kaybının fazla olduğu durumlar için ileri düzey cerrahi işlemler uygulamak gerekir. Bu durum tedavi sürecini 6 aya kadar uzata-cağı gibi bazı kişilerde ileri cerrahi teknikler uygulanamaz.

Bu tedavi yöntemlerine alternatif olan all on four tekniği ile 3 ay gibi kısa bir sürede tedaviniz tamamlanır. Aynı zamanda implantların uygulandığı gün sabit geçici protezlerinizle, takıp çıkartma gerektirmeyen sabit dişlerinizle yaşamınıza konforlu ve özgüvenle devam edersiniz. Son olarak ileri cerrahi gerektiren tam dişsi-zliğin olduğu kişilerde rutin implant tedavi yöntemlerine göre maliyeti daha düşüktür.İliak kemik (kalça kemiği) nakli ile implant tedavisiUzun süreli dişsizliğe bağlı veya yapısal kemik eksikliklerine bağlı olarak çene kemiği-nin yetersiz olduğu durumlarda iliak kemikten (kalça kemiği) alınan kemik parçalarının nakledilmesi ile implant yapılabilir. Bu yöntem, genel anestezi altında Plastik Cerrahi ya da Ortopedi Uzmanı ile birlikte Çene Cerrahisi Uzmanı hekiminin yaptığı bir operasyondur. Hastane koşullarında ve genel anestezi atında yapılan bir müdahale-dir. Hasta 24 saat hastanede kaldıktan sonra taburcu edilir ve günlük yaşamına devam edebilir. Çene Cerrahisi Uzmanı tarafından iliak (kalça) bölgesinden alınan blok kemik ile ağız içi kemiğinin birbirine kaynama süreci takip edilir. Yaklaşık 6 ay süren bu takip sonucunda ağızda dikey ve yatay boyu�a kemik hacmi ar�ırılarak implantlar yerleştirilebilir.Lazer ile implantDiş eti kesilmeden ve dikiş atılmadan implantlarınız kemik içine yerleştirilebilir. Lazer ile yapıldığında implantın kemik ile kaynaşması daha hızlı olacağından, standart bekleme süresine gerek kalmadan daha kısa sürede implant üstü proteziniz yapılarak dişlerinize kavuşabilirsiniz. Aynı zamanda, özellikle estetiğin daha önemli olduğu ön bölge implant tedavileri sonrası aynı gün implant üstü sabit dişiniz yapılabilir. Bu sayede gerek dış görünümünüz, gerekse konuşmanızda yaşayacağınız problemlerin önüne geçilir ve güçlük yaşamazsınız.Split cerrahisi (kemik genişletilmesi)Çene kemiğinin implant uygulaması için yetersiz olduğu durumlarda çene kemiğinin enine genişletilme işlemidir. Bu sayede yatay boyu�a daha kalın çene kemiği sağlanır ve implant yerleştirilir.Sinüs li�ingÜst çene kemiğinin implant uygulaması için yeter-siz olduğu durumlarda gre� (kemik tozu) ve membran gibi biyomateryaller kullanılarak sinus zarının yukarı kaldırılması işlemidir. Bu sayede dikey boyu�a daha uzun çene kemiği sağlanır ve implant yerleştirilir.

Diş Beyazlatma

Dental İmplantoloji Nedir?Ağızdaki diş eksikliklerinde, çene kemiklerine uygulanan ve protezlere destek veren unsurlara denir.İmplantlar titanyumdan yapılan materyellerdir. Bir hasta için implantın uygun olup olmadığını anlamak için , hastanın genel anemnezi (teşhis koymak amacıyla sorgulanan hasta öyküsü), ağız içi muayenesi ve radyografik tetkiki değerlendirilmedir.Neden Dental İmplant?Dental implant sayesinde hastalar kaybe�ikleri dişlerin yerine dişleriyle hemen hemen aynı özellikte olan sabit dişlere sahip olabilirler. İmplant-ların uzun yıllar kullanımı mümkündür. Ayrıca çekim sonrası yapılacak implantlar sayesinde diş çekimine bağlı oluşan kemik erimesi yerini yeni kemik oluşumuna bırakacaktır.İmplantın Riskli Olduğu Durumlar Var mıdır?18 yaşını doldurmamış bireylerin kemik oluşumu tamamlanmadığı için implant yapmak sakıncalıdır.

18 Yaşına kadar kaybedilen dişlerin yeri yer tutucularla korunmalı ve implant tedavisi için beklenmelidir.Kan pıhtılaşma bozuklukları, diyabet, kalp hastalığı olup kalp pili kullanan hastalar implant tedavisi öncesinde doktorlarıyla görüşmelidirler.Kemoterapi ve Radyoterapi gören hastalar implant tedavisi tercih etmemelilerdir. Ancak tedavi bi�ikten sonra doktorlarıyla konsültasyon yapılarak bu tedavi uygulanabilir.Çene kemiğinin çok ince olduğu durumlarda, implantların uygulanması için ekstra cerrahi yöntemler kullanılmalıdır. Bu işlemler kemiği kalınlaştırmak ve güçlendirmek için yapılır.İmplant Bakımı: Normal Dişin Bakımından Farklı mıdır?Temi-zliğin ihmal edildiği durumlarda , ömür boyu garanti verilen bir implantın bile vücüt tarafından atılmasına neden olabilir.Peri-implantitis implantlar için en büyük tehdi�ir. İmplant etrafında biriken yemek artıkları bu bölgede bakteri birikimine yol açar. Bu durum ilerlediğinde kemik erimesiyle birlikte implant yüzeyi açığa çıkar. Sonuçta implant kaybı kaçınılmazdır.Periimplantitisi engellemenin tek yolu hekim tarafından öğretilen ağız hiyjenini sağlamaktır.Sinüs Li�ing Nedir?Üst çenede elmacık kemiklerinin altında sinüs denilen hava boşlukları bulunmaktadır.Bu boşluklar ile üst çene kemiği arasında bir kemik kalınlığı bulunmalıdır. Bu kalınlık yetersiz ise sinüs li�ing denilen işlem uygulanarak boşluk yukarı itilir.Böylece kemik desteği sağlanır.

DİŞ BEYAZLATMA - BLEACHİNGBeyazlatma işleminde ilk olarak hastanın diş taşları temizlenir ve parlatması yapılır. Hastanın ağzı diş taşlarından ve plaktan arındıktan sonra hekim hastasının diş rengini skalalar yardımıy-la belirler, fotoğraf çekerek bir kayıt oluşturur.Daha sonrasında hastanın ağzına bir ekartör (yanak dudak ayıracı) takılır. Dişetlerini korumak amacıyla diş ve diş etlerinin birleştiği bölgeye 3–5 mm kalınlığında ışıkla sertleşen bir bariyer(koruyucu) uygulanır. Sonrasında dışarıda hazırlanan aktif haldeki bleaching kimyasal ajanı (markasına bağlı olarak hidrojen peroksit ya da karbamid peroksit) dişler üzerine uygulanır.Hasta ve hekim kullanılacak ışık kaynağından etkilenmemek için bir gözlük takarlar. Sonrasında hastanın ağız içine ışın vericek şekilde ışık cihazı çalıştırılır. Markaya bağlı olarak değişsede genelde 12-20 dk da bir, sürülen kimyasal yenilenir veya karıştırılıp yeniden ışık kaynağından ışın verilir. Bu işlem 1 yada 2 kez tekrarlanır. Sonrasında dişler üzerindeki kimyasal ajanlar aspiratör yardımıyla temizlenir. Hastadan ağzını güzelce çalkalaması istenir. Diş rengi kontrol edilir.Beyazlama etkisi 24 saat sonrasına kadar devam edecektir. Bu sebeble gerçek etkiyi görebilmek için 1 gün beklemek gerekir. Hastanın diş rengine ve beklentilerine göre yapılması gerekiyorsa diğer seanslar planlanır. İyi ve kalıcı bir etki oluşması için office bleaching home bleaching ile desteklenebilir.Beya-zlatma işlemi 2 tiptir.Klinik Beyazlatma Sistemi (Office Bleaching)Evde Beyazlatma sistemi (Home Bleach-ing)Diş Beyazlatması SonrasıDiş beyazlatma (Bleaching) sonrası genelde her hastada az ya da çok hassasiyet görülür(çok nadir olarak hiç görülmeyebilir). Bu hassasiyetler geçicidir,1–3 gün arasında kaybolurlar. Özellikle ilk gün hastanın anti enflamatuar özellikli bir analjezik (ağrı kesici) kullanması gerekir.Yine ilk birkaç gün aşırı soğuk ya da sıcaktan kaçınılmalıdır.

Endodonti

Bleaching sonrasında her hastanın uyması gereken bir diyet listesi vardır. Her türlü renk verici yiyecek ya da içecek yasaktır. Özellikle ilk 3 gün çok hassastır, fakat idealinde 1 ha�a–10 gün dikkat edilmelidir.Sigara, çay, kahve, çikolata, kırmızı şarap, vişne, karamel, salça gibi renk verici koyu renk barındıran ürünler işlem bitimini takiben 1 ha�a süreyle kullanılmamalıdır. Aksi takdirde elde edilen beyazlık geri dönücektir.Bleaching işlemi sonrasında beyazlatıcı diş macunu kullanımı da beyazlatma etkisini uzatacaktır. Burada dikkat edilme-si gereken nokta içerisinde aşındırıcı bulunan diş macunları veya diş tozlarının kesinlikle kullanılmamasıdır. Aşındırıcılı ürünler belirli bir süre sonra hem renkleşmeye hem de hassasiyete sebep olurlar.Günde en az 2 kere diş fırçalayan, 6 aylık düzenli kontrollerini yaptıran, sigara kullanmayan ve aşırı çay kahve tüketmeyen bir hastada yapılan bleaching in etkisi uzun süre korunur.Belirli aralıklarla (2–3 sene de bir) home bleaching ile desteklenebilir. Bu kurallara uymayan hastalarda geri dönüş olabilir, geri dönüş sonucunda yeniden bleach-ing işlemi yapılabilir.Diş Beyazlatma Güvenli midir?Yıllardır yapılan araştırmalar, beyazlatma yöntemlerinin hem güvenli hem de etkili olduğunu kanıtlamıştır. Yapılan önemli klinik ve laboratuvar testleri, bugün piyasa-da bulunan çeşitli ürünlerin diş veya dişeti üzerinde hiçbir yan etkisinin olmadığını göstermiştir. Klinik olarak onaylanan ürünleri tercih edin, talimatlara uyun ve diş hekiminize danışın. Geçmişte, diş hekimi muayeneha-nesinde kullanılan daha yüksek beyazlatma konsantrasyonları daha fazla hassasiyete neden olurdu. Günümüzde beyazlatma jelleri ise daha az hassasiyete neden olmaktadırlar. Hassasiyet, beyazlatma işlem-lerinden sonra özellikle sıcak veya soğuk gıdalar tüketildiğinde meydana gelebilir ancak 48 saat sonra kaybolur; tedavi bi�iğinde ise tamamen sona erer.

Endodonti Nedir?Endodontiyi anlayabilmek için, öncelikle kısaca diş anatomisinden bahsedelim. Dişin, dişetinin üstünde kalan ve ağız içinde gözüken kısmınakuron; ağızda görünmeyen ve kemik içinde kalan kısmı-na isekökadı verilir. Dişler, birkaç tabakadan oluşmaktadır. En dış katman; dişeti sınırının üzerinde görülenmin-etabakasıdır. Mine tabakasının altındadentinadı verilen bir yapı mevcu�ur. Dişin dış dokuları olan mine ve dentinin altında yumuşak bir bağ dokusu olan ve dişin canlı kısmını oluşturanpulpadokusu bulunmaktadır, halk arasında dişin siniri olarak bilinir. Bir dişin büyüme ve gelişmesi sırasında pulpanın görevi onu beslemek-tir. Bir diş tamamen geliştiğinde ise pulpa dokusu; ağrıyı ileterek dişin zarar gördüğünü ya da iltihaplandığını haber vermektir.Endodonti, diş pulpasına kadar ilerlemiş olan problemler ile ilgilenen ve tedavisini yapan diş hekimliği dalıdır.Diş hekimliği eğitimini tamamladıktan sonra, pratik ve teorik eğitimini kök kanalı tedavisi bölümünde yapmış ve doktorasını tamamlamış uzman doktorendodontistadını alır.

Estetik Ve Protektik Diş Hekimliği

Gebelikte Diş Hekimliği Sağlığı

Hamilelikte Diş Sağlığını Korumak İçin 10 ÖneriHamilelik döneminde ağız ve diş bakımının doğru yapılması, anne bebek sağlığı açısından önem taşıyor. Kalsiyum kaynaklarının doğru oranda tüketilmesi gibi bazı kural-lara dikkat etmek, ağız ve diş problemlerinin önüne geçerek sağlıklı bir doğum sürecine katkıda bulunuyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Parvana Seyidova, hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığı hakkında merak edilenleri anla�ı.Hamilelik diş kaybına yol açmıyorHalk arasın-da inanıldığı gibi hamilelik döneminde annenin dişlerindenkalsiyum çekilmesive bu nedenle her bebeğin anneye bir diş kaybe�ireceği inancı doğru değildir. Bazı anne adayları hamilelik döneminde diş ve diş eti sorun-ları ile karşılaşmakta ve bunu da genellikle hamilelik sürecine yormaktadırlar. Oysaki bu dönemde dikkat edilecek bazı noktalar ile ağız ve diş sağlığını korumak mümkündür. Bunların başında da anne adayının kalsi-yum kaynaklarını doğru tüketmesi yer almaktadır.Süt ve yeşil yapraklı sebzelerin tüketimi çok önemliAğız ve diş sağlığı açısından tüm hamilelik döneminde A-C-D vitaminleri,fosfor ve kalsiyumdanzengin temel yiyece-kler alan meyve ve sebzeler, tahıl, süt ve mandıra ürünleri, et, balık ve yumurta dengeli olarak alınmalıdır. Hamilelik döneminde bebeğin ve annenin kemiklerinin sağlıklı olabilmesi için anne adayının, günlük olarak 1200-1500 mg kalsiyum alması gerekir.

ESTETİK VE PROTETİK DİŞ HEKİMLİĞİ Bozulan, eksilen; işlev, estetik, rahatlık ve sağlığı yeniden kazandır-mak amacıyla, dişlerin eksilen kısımlarını veya bir ya da daha fazla eksik dişi ve ilgili eksik dokuları uygun maddelerle tamamlayan tedavidir. Hareketli protezler, tam protez, sabit protezler, köprü, kuron, inley dolgu-lar, implant üstü protezler başlıca protetik diş tedavisi yöntemleri arasındadır.

Koruyucu Diş Hekimliği

Anne adayları bu dönemde süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum bakımından zengin gıdalar tüketmelidir.Hamilelikte diş sağlığı ve tedavisi için bunlara dikkat edin!1. Tatlı yedikten belirli bir süre sonra dişler fırçalanmalıdır.2. Kusma durumlarından sonra ağız bakımı yapılmalı, en azından ağız çalkalanma-lıdır.3. ‘’Diş etlerim kanıyor’’ düşüncesiyle dişleri fırçalamadan kaçınılmamalıdır.4. Günde en az iki kez diş fırçalama, diş ipi kullanma ile etkili diş bakımı yapılmalı ve plak birikimine engel olunmalıdır.5. Hamilelere uygun ağız gargaraları ya da ılık tuzlu su ile gargara yapılmalıdır. Özellikle ılık tuzlu su diş etlerini rahatlatır ve dişeti hassasiyetini azaltır.6. Kalsiyum alımına özen gösterilmelidir.7. Zorunluluk yoksa röntgen çekim işlemleri doğum sonrasına ertelenmelidir.8. İlk 3 ay etkili diş tedavisinden kaçınılmalıdır. Tedaviler 2. üç aya; yani 4-5-6. aylara ertelenmelidir.Son 3 ay da oldukça önemlidir acil olmayan tedaviler doğum sonrasına bırakılmalıdır.9. Ağrı kesici ya da antibiyotik kullanımı doktor önerisi alınarak yapılmalıdır.10. Lokal anestezi yapılmasında özel bir durum yoksa sakınca yoktur; ama yine de öncelikle kadın doğum doktorunun önerisi alınmalıdır.

Koruyucu Diş Hekimliği Nedir, Kimlere Uygulanabilir?Memorial Hastanesi Ağız ve Diş Hastalıkları Bölümü Uzmanları, Koruyucuyu diş hekimliği nedir ve kimlere uygulanabilir? sorusuyla ilgili bilgi verdi.Süt diş dizisi ve bunu izleyen karma diş dizisi, çocuğun büyümesinin en aktif olduğu dönemde gelişir.

İlk süt dişi 6. ayda çıkmaya başlar. Değişik grup süt dişleri, dönem dönem düşer ve yerlerini kalıcı süt dişlerine bırakırlar.Bu durum, 12 yaşına kadar sürer. Bu süreçte, erken süt dişi kayıpları çene gelişimini etkileyerek, estetik ve konuşma bozukluklarına yol açabilir. Kalıcı dişlere uygulanan tüm tedaviler süt dişlerine de uygula-nabilir.Çocuk dişlerinin tedavileri (Pedodonti), uzman yaklaşımı gerektiren ayrı bir diş hekimliği dalıdır. Ayrıca, çocuğun büyüme sürecinde iskeletsel çene gelişimi, Ortodonti uzmanı tarafından kontrol altında tutulmalıdır.

Kliniğimiz bu konularda uzman hekimleri ile gelişim çağındaki çocukların sağlıklı bir diş ve ağız yapısına sahip olmalarını sağlayacak önlemleri almakta ve tedavileri uygulamaktadır.Koruyucu diğer iki tedavi yöntemi de süt dişlerinin çürüğe direncini artırmak için uygulanan, topikal flor ile çürüğe eğilimli bölgelerin kapatılması anlamına gelen fissür sealan�ır. Çocuk 6 yaşına geldiğine, ilk kalıcı diş olan 1. büyük azı dişi ağızda yerini alır. En uzun süre ve en çok fonksiyon gören bu dişler, mutlaka fissür sealant topikal flor uygulaması ile, çürüğe karşı korunmalıdır.Erkenden alınacak önlemler ve koruyucu amaçlı küçük müdahaleler, çocukların ileri yaşlar-da sorunsuz gülümsemelerini sağlar.

Lazer Destekli Diş Hekimliği

Lazer Destekli Diş HekimliğiLazer iyonize olmayan bir ışıktır ve dokuda birikim yapmaz. Bu sebeple x ışını gibi zarar verecek bir özelliği de yoktur. Uygun lazer dalga boyu kullanılarak doğru dozlarla kullanımı önemlidir. Hamileler, çocuklar ve kalp hastaları da dahil olmak üzere herkeste kullanılabilir. Diş hekimliğinde kullanılan lazer (Laser) çalışmalarını temelde 2’ye ayırabiliriz. 1. Lazer Diş Hekimliği Tedavinin tamamının lazer ile yapılabildiği durumlarda “lazer diş hekimliğinden” bahsedebiliriz. Örneğin çürüğün temizlenmesinde diğer aletlerin yerine sadece lazer kullanılarak işlem tamamlanabilir. Aynı şekilde dişeti estetiğini sağlamak amacıyla sadece lazer (Er:Yag) ile estetik ve simetrik bir dişeti elde edilebilir, bu durumda da cerrahi yöntemlere başvurul-mayacağı için lazer diş hekimliğinden bahsedebiliriz. 2. Lazer Destekli Diş Hekimliği Eğer yapacağımız tedavide lazer tek başına değil de, diğer yardımcı araçlar ile beraber kullanılacak ise “lazer destekli tedavi” diyebiliriz. Örneğin kanal tedavisi uygulamalarında lazer ile kanal içerisinde dezenfeksiyon yapılması tedavinin başarısını artıran bir faktördür. Ancak lazer dışında başka bir takım alet ve malzemeler de kanal tedavisinin tamamlan-ması için gereklidir. Kısaca lazer bu tedavilerde tedavi kalitesini artırmak amacıyla kullanılmaktadır.

Pedodonti nedirPedodonti (Çocuk Diş hekimliği), 0-16 6ti (Çocuk Dişhekimliği), 0-13 yaş grubu çocukların süt ve daimi dişlerinin sağlıklı olarak korunmasını, çürük, travma, kalıtımsal ve benzeri etkenlerin bu dişlerde oluşturduğu sorunların giderilmesini amaçlayan bir anabilim dalıdır. Pedodonti, bebeklik çağından itibaren çocukların ağız-diş sağlığını ve çene-yüz bölgesi gelişimini takip ve tedavi eden, aynı zamanda koruyucu önlem-leri de içine alan diş hekimliği dalıdır.Birinci yaş gününde, çocuk dişleri uzmanını ziyaret ediniz.Bu ziyaretlerin her 2-3 ayda bir tekrarlanması oldukça yararlı olacaktır. Gerek gece uykusu, gerekse gündüz uykularından önceçocuğunuzun dişlerini sadece diş fırçasıyla temizleyiniz.Süt dişlerinin tümü sürene kadar (2,5-3 yaş) ağız bakımında ona yardımcı olunuz.Bebeğinizin dişleri çıkmaya başladığında şu önlemleri titizlikle uygulamanız gerekir· Bebeğinizi emzirerek uyutmayınız.· Dişlerini ıslak bir bezle temizledikten sonra uyutunuz.· Bebeğinizi şekerli, ballısüt karışımı ile dolu bir biberonla kesinlikle uyutmayınız.· Bebeğinizi, biberondaki mamayı bitirmeye zorlamayınız. Bu yaklaşım, çocuğun kusmasına yolaçabilir.· Biberonla besleme söz konusu ise sıcaklığını kontrol etmek gerekçesi ile biberonu kendi ağzınıza sokmayınız· Çocuklar için oldukça yararlı olan meyve suları bibero-na doldurularak sürekli verildiğinde dişçürüklerine yol açabilmektedir·

Pedodonti

Çocuk 1 yaşına geldiğinde, emzirme ve biberon kullanımını terk ediniz ve sıvıgıdaları bardakla içmeye alıştırınız.· Çocuğunuzun dişlerini sadece diş fırçasıyla temizleyiniz. Süt dişlerinin tümü sürene kadar (2,5-3 yaş) ağız bakımında ona yardımcı olunuz.Süt Dişlerinin ÖnemiSüt dişleri toplam 20 tanedir. Süt dişlerinin birinci görevi çocuğun beslenmesini sağlamaktır. Ayrıca konuşmanın düzgün gelişimi de süt dişlerinin varlığına bağlıdır. Süt dişleri, kapladıkları alanı kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı diş için korumakta ve kalıcı diş sürerken ona rehberlik yapmaktadırlar. Süt dişi erken çekildiği zaman bu doğal yer tutuculuk fonksiyonu da ortadan kalkmak-tadır. Çocuk dişhekimliğinin birinci amacı, dişsel sorunların oluşmasını engelleyecek önlemleri almak ve çocuk-ları çürüksüz bir geleceğe yönlendirmektir. Bu amaçla uygulanan işlemlere Koruyucu Dişhekimliği Uygulamaları denir

Ortodonti

Ortodonti nedir? Kalıtsal etkenlere bağlı olarak Doğumsal anomaliler nedeniyle (dudak-damak yarığı gibi)Ha-talı fonksiyonlar nedeniyle (ağız solunumu gibi)Zararlı alışkanlıklar nedeniyle (parmak emme, uzun süre emzik kullanma gibi)Çürük nedeniyle süt dişlerinin erken kaybedilmesi yüzündenDiş gıcırdatma veya düşme,çarpma gibi travmalar nedeniyle Ortodontik Muayene Ne Zaman Yapılmalıdır?Ortodontik tedavi her yaşta uygulanabil-ir.Ancak özellikle çeneleri de ilgilendiren sorunlar varsa, büyüme-gelişmeden de yararlanabilmek için çocuk-ların tam buluğ çağına girmeden önce (10-12 yaş) muayeneye getirilmesi gerekmektedir.5-6 yaşlarındaki çocuk-larda ise büyüme ve gelişimi bozabilecek sorunların erkenden saptanabilmesi için ortodontik muayene çok yararlıdır. bazı durumlarda da sorun erkenden belirlendiği halde,ortodonti uzmanı çocuğu belirli aralıklarla kontrole çağırarak tedavi için en uygun zamanı bekleyebilir.bu yaşlarda uygulanabilen koruyucu ve önleyici ortodontik tedaviler sayesinde ileride kapsamlı tedavileri gerektirecek bozukluklar, görece basit ve kısa girişim-lerle önlenebilir.

Çene bozuklukları erken dönemde tedavi edilmezse, 18 yaşından sonra ortognatik cerrahi ile kombine edilen ortodontik tedaviyle düzeltilebilirler.Ortodontik Bozukluklar Neden OluşurKalıtsal etkenlere bağlı olarakDoğum-sal anomaliler nedeniyle (dudak-damak yarığı gibi)Hatalı fonksiyonlar nedeniyle (ağız solunumu gibi)Zararlı alışkanlıklar nedeniyle (parmak emme, uzun süre emzik kullanma gibi)Çürük nedeniyle süt dişlerinin erken kaybedilmesi yüzündenDiş gıcırdatma veya düşme,çarpma gibi travmalar nedeniyleOrtodontik Bozukluklar Neden Tedavi Edilmelidir?Düzgün diş ve çeneler iyi bir yüz esmediğinin ve güzel bir gülümsemenin ayrılmaz parçasıdır.Aynı zamandaKişinin etkin şekilde ısırıp çiğnemesi ve konuşmasına yardımcı olmaktadırDişeti hastalıklarına ve çürüğe yatkınlığı azaltmakta, sağlıklı diş ve dişetlerine katkıda bulunmaktadır.Çene eklemi bozuklukları gibi fonksiyonel sorunların oluşumunu azaltmakta, bu bozuklukların tedavisinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

Oral Diagnoz Nedir?Oral Diagnoz; Hastanın ağız bölgesine ait röntgenlerin incelenmesi ve detaylı bir ağız içi muayenenin yapılmasını takiben yapılan teşhis koyma işlemidir.RadyolojiAğız içi hastalıklarının -özellikle diş ve çene kemiği gibi sert doku ile ilgili olanların- teşhisinde en büyük yardımcı, dental radyografiler yani diş filmleridir. Diş filmlerinin de en çok kullanılan iki tipi; periapikal (2-3 dişi gösteren, küçük) ve panoramik (tüm alt ve üst dişleri ve çene kemiklerinin tamamını gösteren, büyük) filmlerdir.Diş Filmleri (Dental Radyografi)Diji-tal Panaromik Radyografi:Panaromik radyografiler, ağızdaki mevcut dişlerin tamamını, gömük dişleri, dişleri çevreleyen kemik dokusunu, çene kemiğinin tamamını, görüntüleme tekniğidir. çekilen röntgene ait görüntüler anında bilgisayar ekranında görülebilmekteyken, aynı zamanda bu görüntüler üzerinde büyültme-küçültme işlemleri ve ölçümler yapılabilmektedir. Bu teknikte hastanın maruz kaldığı radyasyon oranı da ciddi ölçüde azalmıştır. Ayrıca görüntülerin bilgisayar ortamında hasta dosyasında saklanabilmesi veya gerekli durumlarda internet ortamından paylaşılabilmesi de önemli bir avantajdır.

Periapikal Radyografiler:Panaromik radyografilerde tespit edilen şüpheli durumlar hakkında daha detaylı görüntü alınması amacıyla kullanılan, sadece birbirine komşu birkaç dişin ve bu dişleri çevreleyen kemik dokusunun görüntülenebildiği bir ağı içi görüntüleme tekniğidir.Dijital Radyografiler (RVG):Çekilen röntgene ait görüntüler anında bilgisayar ekranında görülebilmekteyken, aynı zamanda bu görüntüler üzerinde istenen renk ayarları, büyültme-küçültme işlemleri ve ölçümler yapılabilmektedir.

Bu teknikte hastanın maruz kaldığı radyasyon oranı da ciddi ölçüde azalmıştır. Ayrıca görüntülerin bilgisayar ortamında hasta dosyasında saklanabilmesi veya gerekli durumlarda internet ortamından paylaşılabilmesi de önemli bir avantajdır.Bilgisayarlı Tomografi (BT, CT):Büyük kistler, tümörler ve çok sayıda implant uygulamasının planlandığı vakalar gibi geleneksel ağız içi ve ağız dışı görüntüleme tekniklerinin yetersiz kaldığı durumlarda kullanılan üç boyutlu bir tomografik görüntüleme tekniğidir. Diğer iki boyutlu tekniklerin aksine bu yöntemde ağız bölgesinden enine kesitler de alınabilmekte ve bu sayede dişlerin veya patolojik oluşumların çevre dokular-la ilgili komşulukları 3 düzlemde de incelenebilmektedir. özellikle çok sayıda implant uygulanacak vakalarda yatay yöndeki kemik kalınlığı, sinüs boşluklarının konumları ve damar ve sinirlerin izledikleri yol kesin olarak saptanabilmektedir. Bu yöntemin bir diğer avantajı da, hızlı prototipleme yöntemi ile kombine kullanılarak cerra-hi işle öncesi istenilen bölgelere ait çalışma maketleri veya kılavuz plakların hazırlanabilmesidir. Bu sayede cerrahi işlemlerin riski minimuma indirilmiş olur.

Oral Diagnoz Ve Denatl Radyoloji

Peridontoloji – Diş Eti Hastalıkları

Periodontal hastalık nedir?Periodontal hastalıklar dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70inden periodontal hastalıklar sorumludur. Bu hastalıklar erken dönemde teşhis edildiklerinde kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler.Dişeti hastalıklarının önlenmesi veya tedavisi; doğal dişlerin korunması, daha rahat çiğnemenin ve daha iyi bir sindirimin sağlanması gibi diğer faydaları da beraberinde getirir.Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar. Yani gingivitis periodontal hastalığın erken dönemidir. Bu dönemde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüştür. Erken dönemde çok fazla rahatsızlık vermeyebilir. Tedavi edilmezse hastalık periodontitise ilerleyerek dişeti ve dişleri destekleyen alveol kemiğinde geriye dönüşsüz hasar oluşturabilir.Periodontitis periodontal hastalıkların daha ilerlemiş bir safhasıdır. Dişleri destekleyen diğer dokularla birlikte alveol kemiğinde de hasar oluşur.

Diş-dişeti arasında periodontal cep oluşur. Periodontal cep varlığı infeksiyonun yerleşimini ve hastalığın ilerlemesini kolaylaştırır. Hastalık ilerledikçe dişler sallanmaya başlar, ha�a çekime gidebilir.Dişeti hastalığının belirtileri nelerdir?Dişeti hastalığının pek çok bulgusu vardır;Diş fırçalama sırasında kanayan dişetleriKırmızı, şiş ve hassas dişetleriDişlerden kolaylıkla ayrılabilen, uzaklaşan dişetleriDişler ve dişetleri arasında iltihabi akıntıSallanan veya giderek birbirinden uzaklaşan dişler (dişler arasında aralıkların oluşması veya mevcut aralıkların artması)Isırma sırasında alt ve üst dişler arasındaki ilişkilerin değişmesiBölümlü protez uyumundaki değişiklik, bozulmaSürekli kötü ağız kokusuBununla beraber, periodontal hastalık hiç bir bulgu vermeden de ileri safhalara ulaşabilir. Bu nedenle düzenli aralıklarla dişhekimine gitmek son derece önemlidir.Dişeti hastalığının nedeni nedir?Dişeti hastalığının en önemli nedeni bakteriyel diş plağı adı verilen, dişler üzerinde biriken yapışkan ve renksiz film tabakasıdır. Günlük fırçalama ve diş ipliği kullanımı ile diş plağının uzaklaştırıl-ması sağlıklı bir ağız için temel gereksinimdir. Eğer plak etkin bir şekilde dişlerden uzaklaştırılmazsa diş taşı veya tartar olarak bilinen düzensiz yüzeyli ve geçirgen bir yapıya dönüşür. Plaktaki bakteriler tarafından salınan zararlı ürünler dişetinde irritasyona neden olur. Bu ürünler nedeni ile dişetini dişe sıkıca bağlayan lifler yıkıma uğrar, dişeti dişten uzaklaşır ve periodontal cep oluşur. Böylece bakteri ve ürünlerinin daha derin dokulara ilerle-mesi kolaylaşır. Hastalık ilerledikçe cep derinleşir, bakteriler daha derine; kemiğe kadar ilerler ve dişi destekley-en alveol kemiğinde de yıkım başlar. Hastalık tedavi edilmeden bırakılırsa sonunda dişler sallanır ve çekimleri bile gerekebilir.

Dişeti hastalığı nasıl önlenir?Periodontal hastalığın önlenmesinde en önemli görev kişinin kendisine düşmek-tedir. Dişleri sağlıklı bir durumda sürdürmek için, günlük ağız bakımı işlemleri ile (diş fırçalama ve diş ipliği kullanma) bakteriyel diş plağının uzaklaştırılması gerekmektedir. Dişhekimine düzenli aralıklarla gidilmesi de aynı derecede önemlidir.Günlük ağız bakımı işlemleri diş taşı oluşumunu en az düzeye indirebilir, ancak tama-men önleyemeyebilir. Diş fırçası, diş ipliği veya diğer temizlik araçları ile ulaşılamayan bölgelerin bir diş hekimi tarafından değerlendirilmesi mevcut diş plağı ve/veya diş taşının uzaklaştırılması açısından gereklidir.Dişeti hastalıklarının tedavisi nedir?Dişeti hastalığının erken döneminde tedavi, dişler üzerindeki eklentilerin (plak ve diş taşı) uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını kapsar. Bu işlem dişetinde iltihaba neden olan bakteri ve irritanların uzaklaştırılmasını sağlar. Genellikle bu tedavi, dişetinin tekrar dişe adaptasyonu veya dişetinin büzülerek cebin elimine olması için yeterlidir.Dişeti hastalığının erken döneminde vakaların çoğun-luğunda, diş taşı temizliği, plağın uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını takiben günlük etkin ağız bakımı başarılı bir tedavi için yeterlidir.Daha ilerlemiş vakalar cerrahi tedaviyi gerektirebilir. Bu tedavi-nin amacı dişleri çevreleyen derin periodontal ceplerdeki diş taşlarını temizlemek, cebin büzülerek elimi-nasyonunu ve düzgün bir kök yüzeyini sağlamak ve daha kolay temizlenebilir bir dişeti formu oluşturmaktır.Peri-odontal tedavi sonrası hastaların düzenli olarak diş hekimi tarafından muayene edilmesi, plak kontrolü ve yeni diş taşı birikimlerinin ortamdan uzaklaştırılması gereklidir. Fakat unutmamak gerekir ki; periodontal tedavi ile elde edilenlerin sürdürülmesi için hiçbir işlem kişinin günlük ağız bakımı işlemlerini etkin bir şekilde uygula-masından daha yararlıdır.Gummy Smile Nedir? Güldüğümde Dişetlerim Olması Gerekenden Fazla Görünüyorsa Ne Yapabilirim?Gummy Smile; gülümseme esnasında dişetlerinin normalde estetik olarak kabul edilen miktar-dan daha fazla göründüğü durumdur. Böyle bir problem varsa dişetlerinin görünme miktarı ve dişlerin periodon-tal ( dişeti sağlığı ve kemik desteği ) durumu göz önünde bulundurularak müdahale şekli belirlenir. Tedavi seçenekleri; dişeti konumunun dokuların izin verdiği ölçüde yukarı alınarak değiştirilmesi ve /veya dudağın bir miktar aşağı alınmasıdır. Her iki işlem de lokal anestezi altında yaklaşık 30-40 dakika süren küçük cerrahi işlem-lerdir. Cerrahi müdahale dışında Botoks uygulaması da son yıllarda gummy smile tedavi seçenekleri arasına girmiştir.

HİZMETLERİMİZ

Lazer Epilasyon

Diyet Tedavisi

İstenmeyen tüylerinizden kurtulmak için kullandığınız epilasyon aletlerinden, tıraş olmaktan, cımbızla uğraş-maktan veya ağda acısını çekmekten sıkıldıysanız, lazer epilasyon sizin için denemeniz gereken bir çözüm olabilir. Lazer epilasyon, ülkemizde oldukça sıklıkla başvurulan ve başarıyla gerçekleştirilen tedavi yöntemlerin-den biridir.

Öncelikle lazer epilasyon cihazlarının nasıl çalıştığı hakkında kısa bir tanım yapmak isteriz. Basitçe anlatmak gerekirse, bir cilt uzmanı elle kontrol edilen lazer cihazı ile cildinize lazer enerjisi gönderir. Bu enerji cildinizden tüy köklerinize ulaşır ve enerjiyi absorbe eden kökler, tüy uzatmak konusundaki işlevini kaybeder. Kullanılan lazer sadece o anda uzayan tüylerinize etki edebilir bu sebeple de birkaç seans gerekebilir 100% sonuç almak için. İyi bir sonuç için ortalamada 4-5 seansa gideceksiniz gibi düşünmelisiniz.

Obezite tedavisindeki en önemli basamaktır. Burada bahsedilen diyet, kısa sürede çok az ha�a hiç yememe-kle, ya da bir belli cins diyetler değildir. Bu şekilde diyet yapmanın yarardan çok zararı olacak ve sonuç alınması da son derece zorlaşacaktır. Kısa süreli diyet yapan bir kişi istediği 3-5 kiloyu hemen verebilmektedir. Ancak çoğu kilolu kişinin de yaşayarak tecrübe e�iği gibi, diyeti bıraktığı ve normal yeme düzenine geçtiği anda ayni kiloları ha�a daha fazlasını geri almaktadır. Buna Yo-Yo etkisi denir. Herkesin bildiği gibi Yo-Yo bir oyuncaktır. Aşağıya yuvarladıktan sonra bize doğru tekrar gelir. Tek yönlü gıda maddeleriyle, yani sadece sebze, sadece meyve veya makarna, et ile uygulanan diyetler de vücudun ihtiyacı olan bazı maddeleri kişiye sağlayamaması nedeniyle bir süre sonra bazı gıda maddelerinin eksikliğine bağlı belirtiler ve ha�a hastalıklar ortaya çıkabilmek-tedir. Ağırlığın %10 ‘nunun altı ayda verilmesi hedeflenmelidir.

MEDİKAL ESTETİĞİ

Somon DNA Aşısı İle Yüz Gerdirme

Altın Maske Tedavisi

Somon DNA aşısını uygulanmadan önce temizlenen yüze lokal anestetik etkili bir krem sürülür. Yaklaşık 20 dakika bekledikten sonra aşı minik zerkler halinde 1-2cm arayla orta deriye verilir. İşlem yaklaşık 10-20 dakika kadar sürer. Bazı hastalarda LED tedavisiyle kombine edilmesi de mümkündür. Somon DNA aşısı hastanın ihtiyacına göre 3-6 seans kadar uygulandığında en iyi sonuçlar alınmaktadır. Tedavinin yılda 2 kür halinde uygu-lanması ile elde edilen sonuçlar kalıcı kılınmakta ve etkileri çok daha başarılı olarak zamana yayılmaktadır. Somon DNA aşısının birinci önemli etkisi içerdiği hyalüronik asit sayesinde cildin yaşla birlikte kaybe�iği nemin tekrar geri kazandırılmasıdır. İkinci aşamada somon balıklarının sütlerinden elde edilen serum minik zerkler halinde deri altına verilir, bu uygulama sayesinde aynı zamanda cildin, Uv ışınları, alkol ve sigara gibi olumsuz etkenlerden dolayı görülen protein eksiklikleri tamamlanır, bu sayede cil�e gün geçtikçe gençleşen bir görünüm ortaya çıkar. Somon DNA’sinin verdiği parlak ve aydınlık görünüm yanında, cildin sıkılaşması, elastiki-yetinin artması ve nem kazanması da önemli etkileridir

Günümüzün modern yapısında yer alan altın maske, bir dönemler geçmiş tarihlerde en zengin ve bir ülkeyi yöneten kişiler tarafından yapılmaktaydı. Altın maske tarihte Kleopatra’nın döneminden de izler taşındığı bilinmektedir. Bu nedenle cilt bakımı için önemli bir yapısı bulunmaktadır. Altın maske doğal bir süreçtir ve cilt üzerinde birçok yararı, bakımı ve onarımı bulunmaktadır. Cildi arındır-ması başta olmak üzere, cilt üzerindeki birçok olumlu yapısı, cildin daha sağlıklı bir görünüme kavuşmasını sağlamaktadır. Japonya’nın Osoko kentinde 24 ayarla yapılan altın maske, oldukça dikkat çekmiş ve kısa zaman içerisinde birçok coğrafya da yayılmıştır. Günümüzde ise pek çok insan altın maskeyi yüzleri için uygulamakta ve Türkiye’de de hızlı bir şekilde her geçen gün yaygınlaşmıştır. Altın maske kullanımı, normal bir yüz maskesi gibidir fakat farklı teknikleri bulunmaktadır. Yüz bölgesindeki cilde uyumlu bir şekilde yerleştirilmesi ve uygulanması gerekmektedir

Antiaging Tedavisi

Dolgu Tedavileri

Anti agingin kelime manasını yaşlanma karşıtı yani yaşlanmayı önleme olarak düşünebiliriz. Yaşlanma sürecindeki bilimsel araştırmalara baktığımızda, yaşlanma karşıtı ifadesi, yalnızca yaşlanmayı yavaşlatan, önley-en veya tersine çevirmeyi ifade eden yaklaşımlar içerir. Günümüzün teknolojisiyle artık son derece umut verici, insanlarda yaşlanmayı yavaşlatan veya tersine çeviren uygulamalar yapılabiliyor. Estetik cerrahi ve medikal uygulamalar doğru planlandığı ve yaşlanma sürecinin kendisiyle başa çıkmak için oldukça farklı, çok çeşitli stratejiler ve terapiler kullanıldığı sürece bu işi başarabiliyor. Aslına bakarsanız ben, anti aginge 'Güzellik Koruyuculuğu' diyorum. Bu, bu süreçte size eşlik edecek, gerekli müdahaleleri yapacak bir uzman demek.

Öncelikle yaşlanma süreciyle alakalı olarak neden yaşlandığımızı bilmek lazım. Yaş ilerledikçe kas, yağ ve kemik oranımızda azalma olur, yer çekimi, genetik faktörler ve çevresel olumsuz faktörler yaşlanma sürecinin oluşumunu sağlarlar. İşte tüm bu süreç bilinerek kontrol altına alınırsa, yaşlanma kontrolü de ele alınmış olur.

Tıptaki gelişmelerle birlikte yaşadığımız modern çağda, kişilerin sağlıklı, uzun bir yaşam sürme isteğinin yanı sıra güzel görünme isteği de artıyor. Yaşlanma belirtilerinin giderilmesi ve daha güzel bir görünüme kavuşmak için cerrahi operasyonlar yerine daha kolay uygulanan yöntemler tercih ediliyor. Diğer yöntemlere göre yan etkisi daha az ve daha ekonomik olan botoks ve dolgu maddesi uygulamaları gün geçtikçe daha çok tercih ediliyor. Kişinin anatomik yapısına, tıbbi alt yapısına ve beklentilerine uygun şekilde yapılan botoks ve dolgu maddesi uygulamalarıyla yüz güldüren sonuçlar elde ediliyor.

Dolgu maddeleri yüzdeki kırışıklıklar ve doku kaybı veya eksikliklerini ortadan kaldırmak için kullanılır. Dolgu maddeleri özellikle dudak, burun ve yanak arasında oluşan çizgiler, dudak çevresindeki konturu düzgünleştirici ve dudak dolgunlaştırıcı olarak oldukça güzel sonuçlar vermekte olup daha genç bir görünüm elde edilebilmem-izi sağlar. Uygulama 10-15 dk gibi kısa bir sürede yapılıp etkisi anında gözle görülür.

Dudak Dolgu Tedavileri

Fokuslu Ultrason (HIFU) İle Yüz Germe

Yılların geride kalmasıyla birlikte cilt yıpranır ve kişinin görünümünde bozulmalar başlar. Yaşlanma ile birlikte cil�e yaşanan elastikiyet kaybının kaşta, yanakta, ağız kenarında, yüz kontüründe, çene ha�ında ve gıdı bölge-sinde sarkmalar oluşturur. Cildinde bu tür sorunları yaşamaya başlayan ve ameliyat yöntemini tercih etmeyen kişilerde fokuslu (odaklanmış) ultrason ile cilt gençleştirme alternatif bir tedavi yöntemidir.

Ultrason, uzun yıllardır hastalıkların teşhisinde, gebelerin takibinde yaygın kullanılan ve yan etkisi olmayan, güvenli bir yöntemdir. Fokuslu ultrason ile cilt gençleştirme uygulamasında, cildin 1,5 , 3 ve 4,5 milimetre altına ultrasonik ses dalgaları ile ulaşılır ve burada oluşan ısı enerjisi sayesinde cil�e kolajen adlı maddenin üretimi tetiklenir. Kolajen oluşumu elastikiyeti artırarak daha sağlıklı bir cilt yapısına imkan tanır.

Doğuştan dudakları ince olan veya yaşın ilerlemesi sonucu incelen ve bu incelikten mutsuz olan kişilere, dudaklarını dolgunlaştırmak, kalınlaştırmak amacıyla uygulanan yönteme ve bu işlemde kullanılan malzemel-ere dudak dolgusu denir. En çok kullanılan malzeme hyaluronik asi�ir.

Dudak bölgesinin hareketli bir bölge olması bu alanı biraz daha dezavantajlı kılar. Bu yüzden bir çok firma stabilizasyonunu artırarak lip, kiss gibi özel formlar çıkartmışlardır. Ben mutlaka dudak için özel olarak üretilen dolgular tercih etmekteyim, bu sayede hastalar gerçekten 6-7 ay kadar dolgun dudaklara sahip olabilmektedirl-er. Bunlar Teosyal kiss, restylane lip volum, juvederm voli� gibi dudak dolgunlaştırıcı estetik dolgu maddeleridir.

Dudak bölgesinin hareketli bir bölge olması bu alanı biraz daha dezavantajlı kılar. Bu yüzden bir çok firma stabilizasyonunu artırarak lip, kiss gibi özel formlar çıkartmışlardır. Ben mutlaka dudak için özel olarak üretilen dolgular tercih etmekteyim, bu sayede hastalar gerçekten 6-7 ay kadar dolgun dudaklara sahip olabilmektedirl-er. Bunlar Teosyal kiss, restylane lip volum, juvederm voli� gibi dudak dolgunlaştırıcı estetik dolgu maddeleridir.

Kilcal Damar Tedavileri

Kök Hücre Yöntemi

Teknolojik gelişmeler kök hücrelerin tıpta kullanımını mümkün kıldı. Tıpta tedavi amaçlı kullanılan kök hücrel-er, sadece belirli doku hücrelerine dönüşebilen öncü doku hücreleridir. Embriyonik kök hücre değillerdir...

Döllenmiş tek bir hücreden başlayarak canlıyı oluşturan, vücu�aki tüm hücrelere dönüşebilen ve limitsiz çoğalabilme özellikleriyle kendilerini devamlı yenileyebilen hücrelere, tüm hücrelerin kaynağı anlamında kök hücre adı verilmiştir. Kök hücreler yeteneklerine, olgunlaşma durumlarına ya da oluşturabilecekleri doku üst guruplarına göre çeşitli isimler alıyorlar. Kök hücreler hem canlının vücut bulmasında, hem de vücudun yaşamını sürdürebilmesinde tek önemli kaynaktır. Son yıllardaki teknolojik gelişmeler kök hücrelerin tıpta kullanımını mümkün hale getirmiştir. Tıpta tedavi amaçlı kullanılan kök hücreler, sadece belirli doku hücreler-ine dönüşebilen öncü doku hücreleridir. Embriyonik kök hücre değillerdir.

Kılcal varisler (spider venler), deri yüzeyinde kırmızı veya koyu mavi renkle görülen yüzeysel damar genişlem-eleridir. En sık bacaklarda görülür. Bunun yanında yüz, karın vb. değişik bölgelerde de bulunabilirler.

Damarlar tek tek kıl gibi bulunabileceği gibi birleşerek bir örümceği andıran görüntüler verebilir. Küçük bir alanı kaplaması halinde çok belirgin görülmeyebilir. Fakat geniş alanları kapladığı takdirde ciddi figür sorunları doğurabilir. Hastalar iğnelenme, yanma gibi ağrı şikayetinden bahsederler. Bu tür yakınmalar daha çok geniş mavi damarlanmalarda görülür. Kılcal varisler (Spider venler), lazer ve skleroterapi gibi yöntemlerle yok edilmektedir. Damarlar bu yöntemler-le % 80-90 oranında yok edilebilir. Kalanlar ise genelde çok daha ince bir hal alır.

Pumpkin Peel Sindrella Bakımı

PRP Tedavileri

PRP, “Platelet Rich Plasma-Platelet (trombosit, pıhtı hücresi) yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması” adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidir. Yeni bir cilt gençleştirme yöntemi olan PRP uygulaması son yıllarda geliştirilmiştir. PRP yönteminde hastadan 8-20 cc kan alınarak santrifüj edilir. PRP tedavisinde elde edilen serum, mezoterapi gibi minik küçük miktarlarda ve yaygın olarak derinin içine enjekte edilir. Dokularımız-da herhangi bir hasar oluştuğunda kanımız pıhtı hücrelerini bu dokuya toplayarak bir onarım süreci başlatır, PRP uygulamasının amacı hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda pıhtı hücresi verebilmektir. Böylece hedef dokunun onarımı hızla ve güçlü bir şekilde başlar ve daha çabuk sonuçlanır. PRP yöntemi ile elde edilen serumdaki plateletlerin yoğunluğu kandakinden 2 ila 4 kat fazladır.

İçerisinde barındırdığı alfa hidroksi asit, amino asitler ve enzimler açısından oldukça zengin olan Kabak, cilt bakımında da fazlasıyla kullanılmaktadır. Hücrelerin yenilenme hızını ar�ıran Alfo Hidroksi asit, cildin genç bir görünüm kazanmasına yardımcı olurken, cilde yumuşaklık kazandırır.

Balkabağı ile yapacağınız cilt bakımı sonrasında cildinizin en üst tabakasını arındırarak, cildinizde meydana gelen lekelerin giderilmesine yardımcı olurken, çil tedavisine de yardımcı olur. Cildin ölü hücrelerden arınmasının ardından cildiniz yenilenecek ve cilt kusurlarınız en aza inecektir.

Ana maddesi kabak olan Pumpkin peel, cildinizi yenileyerek, cil�eki kuruluk, yaşlanma ve akne problemlerine karşı hücrelerin yenilenmesini sağlar.

Ozon Tedavisi

Mezoterapi Tedavileri

Mezoterapi, tedaviye göre özel olarak hazırlanmış ilacın cildin 1 ila 6 cm altına enjekte edilmesi şekline dayanan bir tedavi yöntemidir. İlk olarak Fransız doktor Dr. Michel Pistor tarafından 1952 yılında kullanılmaya başlan-mıştır.

Vücut mezoterapisi, bölgesel zayıflamada yaygın olarak kullanılan bir yöntem... Bu yöntemde amaç sorunlu bölgeye küçük dozlarda ilaç enjekte ederek yağ hücrelerini azaltmaktır. Cilt altına enjekte edilen ilaç sayesinde, dolaşımda düzelme ve lenfatik sistemde canlanma artıyor, hücre içi yağ metabolizması hızlanıyor. Böylece cilt altı yağ dokusunda yağ hücre sayısı azalarak serbest kalmış yağ asitleri dolaşımla vücu�an atılıyor.

Medikal ozon daima saf ozon ve saf oksijenin karışımı şeklinde kullanılır. Uygulamaya bağlı olarak ozon konsantrasyonu 1 ve 100 µg/ml (0.05 – 5 %O3) arasında değişir. Ozon terapist, ozon terapi konusunda eğitimli bir doktor, hastanın durumu ve tıbbi endikasyona göre hastanın alacağı komple dozu belirler.

Medikal ozonun iyi bilinen bactericidal (bakteri öldürücü), fungicidal (mantar öldürücü) and virostatic (virüs çoğalmasını önleyici) özelliği sebebiyle, enfekte olmuş yaraların dezenfeksiyonunda ve ayrıca bakteri ve virüslerin sebep olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılır.

Kan dolaşımını ar�ırma yeteneği, dolaşımla ilgili bozuklukların tedavisinde kullanılır, ve organik fonksiyon-ların yeniden canlandırılmasında ozonu çok değerli kılar.

Düşük dozlarda kullanıldığında, vücudun direncini ar�ırır diğer bir deyişle ozon bağışıklık sistemini aktive eder.

Ozon sayesinde oluşan bu aktivasyona cevap olarak , vücudun bağışıklık hücreleri cytokin (interferones yada interleukins gibi önemli aracıları içeren) adı verilen özel habercileri (mesaj taşıyıcıları) üretir. Bunlar hastalıklara direnmek için uyarılan bütün bağışıklık sistemi boyunca zincirleme bir şekilde pozitif değişiklikler yaratarak diğer bağışıklık hücrelerini haberdar ederler. Bu da medikal ozonun, özellikle bağışıklık sisteminin zayıf olduğu veya bozuk olduğu hastalara uygulanmasında özellikle çok başarılı sonuçların alınmasına yol açar.

Medical Cilt Bakımı

Leke Tedavileri

Cilt bakımı kadınlar tarafından sürekli yapılmalıdır. Çünkü cilt hem iç organları dış etkenlerden korur hem de görüntüsü ile insanların gözlerine hitap eder. Yaşın ilerlemeye başlaması ile cilt yıpranmaya ve kırışmaya başlay-abilir. Bu yaşlanma ve kırışma genel itibari ile bakıldığında genetiktir. Yaşı ilerlemesine rağmen yüzünde çizgi dahi olmayan insanlar varken, daha erken yaşlarda kırışıklık problemi ile uğraşan birçok kadın vardır. Fakat bu kırışıklıkların tek nedeni genetik değildir. Düzgün ve gerekli medikal cilt bakımı yapıldığı zaman cildinizi kaderin ellerine bırakmaktan kurtulursunuz.

Medikal cilt bakımı ortalama 1,5 – 2 saat süren bir işlemdir. Yapılması için ilk olarak kişinin cilt tipi belirlenir. Daha sonra yüz analizi yapılarak cilt tipine göre cildinin neye ihtiyacı olduğu belirlenir. Daha sonra cilt tonikler sayesinde temizlenir ve cil�e makyaj kalıntıları ya da yağ kalması önlenir. Daha sonra peeling yapılarak cilt ölü derilerden arındırılır. Daha sonra cildin gerekliliğine bağlı olarak ozon buharı ve cil�eki yağ oranının dengelen-mesi işlemleri yapılır. Son olarak eğer cil�e siyah noktalar varsa temizlenir ve cilde yumuşatıcı ve ferahlatıcı maskeler yapılır.

Vücudumuzda özelliklede yüzümüzde çeşitli sebeplerle ve etkenlerle farklı tipde cilt lekeleri oluşabilir. Normal cilt renginden daha koyu ve belirgin şekilde oluşan bu cilt lekeleri yaşamımızı tehdit etmemekle birlikte bir takım estetik kozmetik problemlere sebep olmakta, ha�a bazı kişilerin sosyal yaşamını da etkileyebilen bir takım psikolojik rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Bu yüzden cilt lekelerinin tedavi edilmesi gerekmektedir.

Melanin cildimize rengini veren pigment maddesidir. Cilt lekeleri melaninin miktarının fazla olduğu bölgele-rdir. Melaninin fazlaca yüksek miktarlarda belli bölgelerde toplanarak cilt lekeleri oluşturması çeşitli sebeple-rden kaynaklanır. Bu lekelerin bazıları doğumdan itibaren, bazıları ergenlikte, bir kısmı yaşlanmayla, bir kısmı ise güneş ve dış etkenler sonucu cildimizde oluşan hasarlardan kaynaklanmaktadır.

Reaction Radyofreakns Sistem

Cildimizde yeni bir ışıltı ve gençleşme sağlamak için reaction radyofrekans tedavisi ile mümkün…. Bu sistem cildi sıkılaştırmak için yeni kollajen ve elastin üretimini harekete geçirir, yüz ve vücut sıkılaşıp pürüzsüzleşir.

Reaction cilt sıkılaştırıcı tedavileri sıklık ve yoğunluk arasında denge sağlar ve başlığa entegre cilt serinletici sistemi güvenle ve en etkin sonuçları almayı mümkün kılar. Daha ince, daha hassas göz kapağı çevresi ve alın bölgeleri hastaya minimum rahatsızlık verecek şekilde yüksek frekanslarla tedavi edilirken, yanaklar, gövde ve sırt gibi daha kalın alanlar daha az frekanslı multi-kanal modlarıyla tedavi edilir. Her bir frekans kanalı tam olarak belirli bir doku derinliğini hedefler.

Cildin ilk gençlik yıllarında üre�iği özel moleküller vardır. Ancak yıllar geçtikçe cilt, gençliğin yapıtaşları olarak nitelendirilebilecek bu molekülleri üretememeye başlar. Bu durum kas yapısındaki gevşeme ve nemini yitirmiş, solgunlaşmış, elastikiyetini kaybetmiş bir cilt olarak karşımıza çıkar. Söz konusu sürece cilt rengindeki bozuk-luklar, ince çizgiler ve kırışıklıklar eşlik eder. Mezoli�ing tedavisinin en önemli özelliği cilt altına enjekte edilen formülün kişinin ihtiyaçlarına göre tasarlanabilmesidir. Cilde mikro-enjeksiyon tekniğiyle verilen karışım, vitaminler, mineraller, amino-asitler, hyalüronik asit ve somon DNA’sı gibi anti-aging moleküllerden oluşur. Tek bir seansta bile etkisini gözlenebilen tedavi sonrasında cilt anında daha taze, parlak ve nemli görünür. Boyun ve çene altında da başarıyla uygulanan işlem, zaman içinde yüzde li� etkisi yaratır ve tüm yaşlanma belirtilerini hücresel boyu�a geri çevirir.

Mezoli�ing Yöntemi İle Yüz Gerdirme

Terleme Tedavisi

Terleme, egzersiz esnasında, sıcak veya soğuk havalarda vücut sıcaklığını ayarlamak için gerekli fizyolojik bir mekanizmadır. Gün içinde yaptığımız bazı aktiviteler karşısında vücut terleyerek reaksiyon gösterebilir. Vücu-dun kendisini soğutmak için günde 4-5 defa terlemesi normaldir. Terleme gerekenden çok fazla olursa kişiyi huzursuz eden, can sıkıntısına neden olan, endişe veren, stres yaratan, utandıran ve cildi tahriş eden bir tabloya yol açabilir. Bu durum kişinin başka kişilerle ilişki kurmasını, iş ve kariyer seçimini, ruhsal sağlığını, kişis-el görüntüsünü ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Sivilce İzleri Tedavisi

Derin ya da yüzeyel, yoğun ya da aralıklı akne izlerine yapılan estetik müdahaleler her zaman istenen sonuçları veremeyebilmekte veya etkisiz kalabilmektedir. Sivilce izleri özellikle ilerleyen yaşlarda dokuların elastikiyetini kaybetmesi ile cildin daha erken yaşlı görünmesine sebep olabilmektedir. Akne izlerinin tedavisi ve daha az belirgin hale getirilebilmeleri için çeşitli tedavi yöntemleri kullanılmak-tadır. Akne izinin tipi ve derinliği tedavi yönteminin seçiminde önemli rol oynamaktadır.

Akne izi tedavi yöntemleri aktif aknelerin olduğu dönemde uygulanmamlıdır. Aknelerin iyileşme sürecinde bazı soyucuların kullanılması, peeling işlemleri ve ışın tedavilerinin uygulanması iyileşme sürecini hızlandıra-cak ve kalıcı sivilce izi oluşumu olasılığını azaltacaktır. Akne tedavisi tamamlandıktan sonra hala geride kalmış izler varsa lazer tedavileri, peeling işlemleri (orta, derin), dermabrazyon, dolgu maddeleri enjeksiyonu gibi yöntemlerin uygulanmasına geçilebilir.

Derin ya da yüzeyel, yoğun ya da aralıklı akne izlerine yapılan estetik müdahaleler her zaman istenen sonuçları veremeyebilmekte veya etkisiz kalabilmektedir. Sivilce izleri özellikle ilerleyen yaşlarda dokuların elastikiyetini kaybetmesi ile cildin daha erken yaşlı görünmesine sebep olabilmektedir.

Akne izlerinin tedavisi ve daha az belirgin hale getirilebilmeleri için çeşitli tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Akne izinin tipi ve derinliği tedavi yönteminin seçiminde önemli rol oynamaktadır.

Akne izi tedavi yöntemleri aktif aknelerin olduğu dönemde uygulanmamlıdır. Aknelerin iyileşme sürecinde bazı soyucuların kullanılması, peeling işlemleri ve ışın tedavilerinin uygulanması iyileşme sürecini hızlandıra-cak ve kalıcı sivilce izi oluşumu olasılığını azaltacaktır. Akne tedavisi tamamlandıktan sonra hala geride kalmış izler varsa lazer tedavileri, peeling işlemleri (orta, derin), dermabrazyon, dolgu maddeleri enjeksiyonu gibi yöntemlerin uygulanmasına geçilebilir.

Oksijen Bakımı Tedavisi

PLASTİK CERRAHİ

Yüz Estetiği

Dudak Estetiği

Göz Çevresi Estetik Tedavide Son Gelişme : PlexR

Bazı kişilerde dudak yapısı ince olabilir ya da yaşlanma ile birlikte dudaktaki yağ dokusu miktarının azalması ile dudak kalınlığında azalma oluşabilmektedir. Dudak kalınlaştırma amacıyla kişideki probleme ve yaşa bağlı değişmek üzere yapılabilecek birçok girişim mevcu�ur.Vücu�an alınan kalıcı materyaller kullanılarak dudağın kalınlaştırılması,Dolgu maddeleri kullanılarak dudağın kalınlaştırılması,Dudak mukozasını (kırmızı renkli kısım) ilerletici cerrahi işlemler.Dolgu maddesi olarak otojen (kişinin kendisinden alınan) dolgu maddeleri ya da yabancı maddeler kullanılabilir. Otojen maddelerden dermis gre�leri, fasia gre�leri ve yağ gre�leri dudak kalınlaştırma amacıyla uygulanabilmek-tedir. Yağ gre�leri belli bir süre sonra büyük oranda erimeye uğradığından kalıcılığı kısıtlıdır. Dermis ve fasia gre�-leri daha az erime gösteren ve kalıcılığı daha uzun olan dokulardır. Bu dokuların dudak içine yerleştirilmesi ile dudak hacmi artırılmış, dolayısıyla dudak kalınlaştırılması sağlanmış olur.Bu işlemler lokal anestezi altında kolaylıkla gerçekleştirilebilen uygulamalardır. Şişlikler genellikle 7–10 gün içerisinde kaybolmaktadır.Dudak kalınlaştırmak amacıyla kullanılan, cilt altına ve mukoza altına enjekte edilen ve vücu�a mevcut bir madde olan hyaluronik ile dudağın kalınlaştırılması ameliyatsız bir yöntemdir. Son yıllarda geliştirilen ve kliniğimizde uygu-ladığımız daha uzun etkili dolgu maddelerinden biri de kalsiyum hidroksiapetit adlı maddenin enjeksiyon formudur. Bu madde 7 yıla kadar bir süre kalıcılığını devam e�irmektedir.

Plexr cihazı, lazer, radyo disturi gibi kullanılır. Maddenin dördüncü hali olan Plasma Kullanılmaktadır. Dokular ” Süblime edilir”; böylelikle çevre dokulara ısı ilerlemez sadece yüzeydeki epidermise etki eder.Göz Çevresindeki Kullanım Alanları:1. Ameliyatsız Blefaroplasti;Göz çevresinde gevşemiş, sarkan cilt Plexr uygulaması ile gerdirilerek cilt katları kaybolur, cilt gerilir ve kırışıklıklar kaybolur. Uygulama sırasında anestezik kremler sürülerek 20 dakika beklenilip, Plexr uygulaması yapılır. Güneştem koruyucu fondetenler / kremler sürülerek leke oluşması önlenir. Tekrarı mümkündür.2. Göz çevresi selim tümörler ve lekeleri zahmetsiz olarak Plexr ile yok edilir.3. Göz kapağı kenarı tümorlerinde ve cilt hemojiyonlarında da kullanılır.

Estetik kulak ameliyatları ararında en sık yapılanı kepçe kulak ameliyatları ve kulak küçültme ameliyatlarıdır. Bir diğer kulak estetiği ise küpe deliklerinin yırtılmasıdır. Kulağın olduğundan fazla öne kıvrık olmasına kepçe kulak (yelken kulak) denir. Kulak kıvrımlarının tam gelişememesi sonucu ortaya çıkar ve genetiktir. Estetik cerrahlar tarafından kepçe kulak ameliyatı 5-6 yaş sonrasında kulak gelişmesi tamamlandığında yapılması önerilir. Ameli-yat süresi ortalama bir saa�ir. Ameliyat sonrası baskılı pansuman yapılıp, sarılır. Ameliyat sonrası doktor kontrolünde ağrı kesici verilerek, ağrı azaltılır. Sargılar açıldıktan sonra 2-3 ha�a kadar ne sıkı ne de gevşek olmay-acak şekilde tenisçi bandı veya saç bandı kullanılması estetik cerrahlar tarafından önerilmektedir.

Kulakla ilgili estetik girişimleri arasında en sık yapılanı kepçe kulak ameliyatları ve küçültme ameliyatlarıdır. Bir diğer kulak estetiği ise küpe deliklerinin yırtılmasıdır. Kulağın olduğundan fazla öne kıvrık olmasına kepçe kulak (yelken kulak) denir. Kulak kıvrımlarının tam gelişememesi sonucu ortaya çıkar ve ailevidir. Daha çok erkek hasta-lar tarafından talep edilen kepçe kulak ameliyatı ancak 5-6 yaş sonrası yapılması uygundur. Zira bu yaşa kadar kulak gelişmesi tamamlanacaktır. Kepçe kulak oluşumu bebeklik çağında tespit edilirse, doktor kontrolünde elastik bandaj uygulaması yeterlidir.

Rinoplasti öncesi doktorunuz yüz ve burun anatominizi inceleyecektir. Nasıl bir buruna sahip olmak istediğinizi ayrıntılı olarak hekime anlatmalısınız. Hekiminiz sonrasında sizin isteklerinizi dikkate alarak burun ve kıkırdak yapınızı, yüz şeklinizi, cilt yapınızı karşılaştıracaktır. Sonuçta iyi bir planlama sonrası operasyona başlanacaktır.

Rinoplasti ameliyatı başlıca iki teknikle yapılır: Açık ve kapalı teknik. Açık teknikte burun derisi kaldırılarak opera-syon yapılır. Operasyon alanına tam hakimiyet söz konusudur. Kapalı teknikte kesi, burun içinden yapılır. Opera-syon alanının görüş sahasının kısıtlı olması dezavantajıdır. Buna karşılık iyileşme süresi daha kısa ve morluk oluşma daha azdır. Burun ameliyatı esnasında bir miktar kemik veya kıkırdak çıkarılabilir. Eğrilik tıraşlanabilir. Rinoplasti ameliyatı yaklaşık olarak 2-3 saat sürer. Ameliya�an sonra burun kanamasını kontrol etmek için yerleştirilen tampon 1-2 gün içinde çıkarılır. Burun ateli takılır. Yaklaşık 7 gün içinde burun ateli çıkarılır ve burun üzerine bant yapıştırılır. Ameliya�an sonra burunda ve gözlerde morluk ve şişlik olması normaldir. Bu morluk ve şişlikler yaklaşık 2 ha�a içinde düzelir.

Burun ameliyatı sonrası hasta ılık duş yapabilir. Buruna darbe alınmamasına dikkat edilmelidir. Gözlük kullanılma-ması, güneşten uzak durulması gerekir. Burun spreyi ve kuvvetli sümkürme yapılmamalıdır. Sigara ve alkolden uzak durulmalıdır.

Kulak Estetiği

Rinoplasti Burun Estetiği

Göğüs Estetiği

Son yıllarda estetik cerrahi uygulamalarında büyük ilerlemeler kaydediliyor. Özellikle ameliyatsız estetik uygu-lamalarına olan büyük rağbet bu alandaki gelişmelerin önünü açıyor. Aslına bakarsanız kişilerin ameliyatsız estetiğe ilgi duyması rağbet etmesi çokda anlaşılabilir bir durum, çünkü anestezi almadan, kanama olmadan, bir iyileşme dönemi gerektermeyen uygulamaları tabiki hepimiz tercih ederiz. Bu alandaki en etkileyici ve tercih edilen uygulamalardan bir taneside tabiki yüz dolgusu uygulamalarıdır.

Aslında pekçoğumuz artık bu konularda bilgi sahibiyiz ancak burada kısaca anlatmak gerekirse, vücuda uyumlu olan bir maddenin dokuya verilmesiyle, dokuya hacim kazandırılması ve kırışıklıkların ortadan kaldırılması işlemidir. Yüz dolgularını muayenehane koşullarında ve özel soğutucular yardımıyla hastanın neredeyse hiç ağrı hissetmemesini sağlayarak gerçekleştirebiliyoruz. İşlem çok ince ve özel uçlu kanüller yardımıyla uygun doku katmanına dolgunun verilmesiyle gerçekleştiriliyor. İşlemden sonra hafif bir kırmızılık ve şişlik olabiliyor ancak 2-3 saat içerisinde tamamen normale dönüyor ha�a pekçok hastada herhangibir kırmızılık yada şişlik dahi oluşmuyor.

Meme (göğüs) büyütme ameliyatı, en sık uygulanan şekli ile memeye implant (silikon) yerleştirilerek, memenin boyutunu artırmaya veya eski haline getirmeyi sağlayan cerrahi bir tekniktir. Her yıl, dünyada yüz binlerce kadın farklı sebeplerden dolayı bu ameliyatı yaptırmaktadır.En yaygın sebepleri şöyle sıralanabilir:- Doğal memenin boyutunu büyütmek,- Memelerdeki asimetriyi düzeltmek (meme büyüklüklerinin birbirinden farklı olması),- Kilo kaybı, hamilelik ya da emzirme gibi sebeplerden dolayı kaybolan meme hacmini eski durumuna getirmek,- Daha güzel bir vücut şekli ve oranına kavuşup kendilerini daha iyi hissetmek.Bu ameliyata 'meme büyütme cerrahisi' adı verilmektedir. Meme büyütme ameliyatında küçük bir cilt kesisi ile silikon uygun alana yerleştirilir. İyileşme dönemi genellikle 24 saa�en 48 saate kadar değişiklik gösteren dinlenme gerektirir.

Yüz Şekillendirme Estetiği

Göğüs Büyütme Estetiği

Göğüsleri sarkan ve deri fazlası olan herkes meme dikleştirme ameliyatı olabilir. Bazı hastalar aşırı kilo verdik-ten ya da kilo verme ameliyatı olduktan sonra meme dikleştirme ameliyatı olmaktadırlar. Bazen de silikon protez kullanılmadan, asimetrik olan göğüslerin düzeltilmesi amacıyla bu ameliyat tercih edilmektedir. Ancak birçok hastanın bu ameliyatı yaptırmak istemesindeki temel sebep kilo alıp verme, hamilelik ve/veya emzirme sonrasında yerçekiminin de doğal etkisinin verdiği olumsuz sonuçları ortadan kaldırmaktır.

Eğer çocuk sahibi olmayı planlıyorsanız, gelecekteki hamilelik sürecinin meme dikleştirme ameliyatının sonuçlarını etkileyebileceği için bu durumu doktorunuza belirtiniz.. Doktorunuz ile gerçekleştireceğiniz randevunuza gitmeden önce, meme dikleştirme cerrahisinin sonuçlarına dair araştırmalar yapmış olduğunuzdan emin olunuz.

Memelerin büyük olması da küçük olması gibi ayrı bir problemdir. Nasıl göğüs küçüklüğü olan hastalar kıyafet giyme toplum içinde öz güven problemi yaşarlarsa aşırı göğüs büyüklüğü olan hastalarda aynı problemden muzdarip olurlar. Memelerin büyük olması küçük olmasından daha da problemlidir. Çünkü büyük olmaları ayrıca omuz, boyun ve sırta yük verir. Kişide kambur duruşa neden olur. Sutyenin omuz askıları cil�e taşıdığı yük nedeniyle izler bırakır. Aynı zamanda yazları göğüs altındaki kızarıklık ve pişik gibi rahatsızlıklar çok can sıkıcı olabilir. Meme küçültme hem kozmetik hem de tıbbi anlamda düzelme sağlayarak kişiyi mutlu eder. Çoğu kez meme dikleştirme ameliyatı ile beraber aynı anada yapılır. Göğüsleri küçültmenin ameliyatsız bir çözümü yoktur. Ameliyatsız küçültme işlemi olarak liposakşın düşünülebilir, çünkü sonrasında memede iz kalmaz.

Göğüs Dikleştirme Estetiği

Göğüs Küçültme

Vücut Estetiği

Genital bölge estetiğini her gruptan insan tercih edebilir, yaşa başlılıkbaşlı başına bir etkendir.Çok doğum yapmış olmak,zor doğumlar,çok sık cinsel ilişkiye girmek,ilişki sırasında zevk alamayanlar,cinsel isteksizliği ve vajinal kuruluğu olan hastalar aşağıda anlatacağım tedavi yöntemlerini kullanabilir.

Lazer kullanımı ile genitalbölge estetiğine yaklaşım farklı bir hal almıştır.Ağrısız,anestezisiz yapılan bu uygu-lamalar cerrahi tedavi yöntemlerine göre hastaya büyük kolaylık sağlar.Bu yöntemler %100 kalıcı yöntemle-rdir.Lazer uygulamalarında özellikle bahsetmek istediğim iki yöntem vardır.Bunlardan birincisi lazerle vajina daraltmadır

Jinekomasti Ameliyatı Erkekler de Meme Büyümesi Kontrolsüz şekilde zaman ve geçen yıllar içerisinde büyüyen yağlanan memelerin küçültülmesi için yapılan estetik operasyondur. Jinekomasti Ameliyatı ile Erkekle-rde Meme Büyümesi sorunu ortadan kalkar ve Meme olması gereken boyuta küçültülür. Jinekomasti kesi olmadan hızlı ve ağrısız olarak yapılabilmektedir.

Erkeklerde meme dokusunun kontrolsüz şekilde büyümesine jinekomasti, bu problemi ortadan kaldıran estetik müdahalelere ise, jinekomasti operasyonu adını veriyoruz. Kadınlara özgü ve erkek anatomisine uymayan bu yağlanma, erkeklerin ikili ilişkilerde sorun yaşamasına ve sosyal yaşantısı içinde özgüven kaybına neden oluyor. Şişman ya da zayıf pek çok erkekte görülebilen bu sorun sebebiyle kliniklerimize gelen hasta-larımız, denize giremediklerinden, çıplak kalmaya çekindiklerinden ve ha�a istedikleri gibi giyinemediklerinden bahsediyorlar.

Genital Bölge Estetiği

JİNEKOMASTİ: Erkeklerde Meme Büyümüsi Ve Tedavisi

Hızlı kilo alıp verme ve hamilelik gibi karın derisinin esnekliğini kaybe�iren fiziksel ve hormonal etkiler ile karın derisinde gevşeme, sarkma sıkça görülür. Genellikle bu deformasyonlara karın derisinin kalitesinde azalma ve çatlaklar da eşlik eder. Gebelik ve şişmanlık karın kaslarına da ek yük getirir ve karın kaslarında ayrılma (Diastazis Rekti) adını verdiğimiz deformite de görülür. Karın germe ameliyatı (Abdominoplasti) yıllardır bu problemlerin çözümünde sıkça kullanılan bir yöntemdir.

Karın germe ameliyatı, Abdominoplasti deri kalitesi düşük, çoğu zaman çatlakların da olduğu alt karı derisinin cerrahi olarak çıkartılması ile sonuçlanır. Amaç sadece bu deri parçasından kurtulmak değil vücuda şekil vermek de gereklidir. Bu amaçla Karın germe ameliyatı (Abdominoplasti) Liposuction’ın da eklenmesi elde edilecek başarıyı ar�ırır. Ancak klasik Liposuction yönteminde damar ve sinir yapılar hasarlanacağı için Karın germe ameliyatı (Abdominoplasti) ile birlikte yapılacaksa her vücut bölgesinde kolayca çalışmak mümkün değildir

Karın Germe Ameliyatı

Kol ve Bacak Estetiği

Vücu�aki simetriyi ve ahengi sağlayarak estetik bir görünüm sağlanması amacıyla kol ve bacak estetiği yapıl-maktadır. Yaşlılık, aralıklı kilo alma-verme ve yer çekimine bağlı olarak kol ya da bacak arka ve iç kısmında sarkıklıklar meydana gelir.

Ameliyat öncesi değerlendirmede kol ya da bacak iç yüzünün derisindeki sarkma oranı, yağ miktarı değerlendi-rilir. Kalacak iz hakkında hastaya bilgi verilir. Deri kalitesinin iyi olduğu ve sarkıklığın olmadığı durumlarda, yani sadece yağ birikiminin fazla olduğu olgularda liposuction yapılabilir. Ayrıca, diz üstü bölge ile diz altı bölge arasında çap olarak kalınlık farkı mevcut ise, her iki bacak arasında kalınlık ya da şekil farkı var ise veya bacak-lar çarpık bir görünüme sahip ise bacak protezi kullanılarak bu sıkıntılar giderilebilir.

Liposuction, insan bedenindeki dengesiz yağ dağılımını düzenlemek için uygulanan bir cerrahi işlemdir. Özellikle bölgesel yağlanma sorununa etkili bir çözüm olan liposuction ayrıca pek çok estetik cerrahi prosedüründe yardımcı bir eleman olarak da kullanılır. Örneğin erkek hastalarda görülen göğüs büyümesi sorunu için uygulanan jinekomasti ameliyatlarında liposuction kullanılır. Çarpık bacak düzeltme operasyonların-da, çarpıklığı kamufle edebilmek için hastanın bir başka yerinden yağ toparlaması yaparak, sorunlu alana ilave yapılır. Kısaca liposuction mevcut estetik cerrahi operasyonunun sonuçlarını iyileştirmek ve etkili bir hale getirmek için sıklıkla kullanılan bir uygulamadır.

Erkekler penis boyu ile ilgili endişeye düşebilirler. Bir çok çalışmada penis boyunun normalde 7.5-10.5 cm, uyandığında ise 12-18 cm (ortalama 13 cm) olduğu rapor edilmiştir. 10’cm altında olduğunda mikropenisten bahsedilir.

Kilolu kişilerde pubis bölgesi yağlı olduğu için penis bu alanda gizlenmiş olarak kalır ve normal boyutlarda olmasına rağmen mikropenis görüntüsü verebilir. Penis mikropenis olmadıkça penis boyunun büyütülmesinin partneri daha çok uyaracağı düşüncesi doğru değildir. Kadında orgasm derin penetrasyona yani penisin büyük olmasına bağlı değildir.

Penis, uygulanan tekniğe bağlı olarak ortalama 3-4 cm büyütülebilir. Büyüme daha çok aktif değilken göze çarpar. Bu operasyonlar uyarılmış halde fazla bir büyüme sağlamayacaktır. Operasyon ortalama 2 saat sürmek-tedir . Bir ha�a sonra işe dönülebilir ancak ilişkiye 4 ha�a sonra başlanabilir.

Pubis bölgesine yapılan uygun kesi ile girilerek penisi vücuda bağlayan ana yapı olan askılayıcı bağa (suspenso-ry ligament) ulaşılır. Bu bağ kesilir. Penis öne doğru çekilerek pubis alanındaki deriden yararlanarak penis boyu uzatılır.

Liposuction Estetiği

Penis Büyütme Estetiği

Popo estetiği; popo kaldırma ameliyatı fiyatları, popo büyütmede operasyon süreci, ameliyatsız estetik uygu-lamalar, öncesi ve sonrası ile iyileşme süreci konularında daha fazla bilgi için:

Kalçalar kadın figürünün en önemli unsurlarından birisidir. Dolgun, yuvarlak ve dik görünümlü giyilen kıyafeti tam dolduran kalçalar günümüzde tüm kadınların en çok sahip olmayı arzuladıkları vücut parçalarıdır. Ancak sadece kadınlar değil, günümüzde küçük ve silik kalçalı erkekler de daha biçimli kalçalar için aynı ameliyatı istemektedir.

Gluteoplasti de denilen kalça estetiği kalçaların daha dolgun diri ve dik görünmesini sağlayan bir plastik estetik cerrahi uygulamasıdır. Yapılan uygulama hastaya göre değişmektedir.

Popo Estetiği

Vetro City Kat:10 D:218 Beylikdüzü / İstanbul

0212 853 90 58

info@atksaglik.com

atksaglik

atksaglik