İnsan ve - liberte...hüsamettin aydın, 1950 yılında van’da dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul...

25

Upload: others

Post on 11-Jan-2020

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde
Page 2: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

Aydın, Hüsamettinİnsan ve...

ISBN 13: 978-975-6201-74-9

Liberte Yayınları® / 1721. Baskı: Mart 2013

© 2013, Liberte Yayınları®

Sayfa Düzeni: Liberte YayınlarıKapak Tasarımı: Muhsin Doğan Montaj: Merkez ReproBaskı: Tarcan Matbaası Adres: Zübeyde Hanım Mah. Samyeli Sok. No: 15, İskitler, Ankara Telefon: (312) 384 34 35-36 | Faks: (312) 384 34 37 | Sertifika No: 25744

liberteyayıngrubuAdres: GMK Bulvarı No: 108/16, 06570 Maltepe, AnkaraTelefon: (312) 230 87 03 | Faks: (312) 230 80 03Web: www.liberte.com.tr | E-mail: [email protected] No: 16438

Liberte Yayınları® Liberte Yayın Grubu’nun tescilli bir markasıdır.

Page 3: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise-yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde tamam-ladı. 1975 yılında, bir özel dershanede Öğretmenliğe başladı. Öğretmenliğinin beşinci yılında eşiyle birlikte eğitime yönelik kitaplar yazdılar. Birkaç yıl sonra da yayınevlerini kurup eğitim yayıncılığına başladılar. 1998 yılında bir özel der-shane açıp dershaneciliğe adım attılar; yedi yıl sonra da Ankara’da Türkiye’nin en modern kolejini açtılar. Kolej açıldıktan sonra ticari işlerini oğluna devredip ticarî hayattan çekildi.

Hüsamettin Aydın’ın diğer kitapları:

Bilgi Çağında Körlük, Minimal Yayınları (2012)

Sorgulanmış Hayat, Liberte Yayınları (2013)

Page 4: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

İçindekiler

Takdim / 15

İlk Söz / 17

Sunuş / 21

İnsan / 27

Neden Bu Kitap? / 32

İnsan ve Felsefe / 35

İnsanın Kendini Gerçekleştirme/Dönüştürme Serüveni / 43

İnsan/Yurttaş ve Anayasa / 48

İnsan ve Demokrasi / 58

Bir Demokrat Vali / 65

Sen Yalaka / 69

İnsan ve Ekonomi / 70

İnsan ve Savaş / 78

İnsan ve Hukuk / 85

Yalnızlık! / 95

İnsanın Toplumsallaşma ve Sosyalleşme Serüveni / 96

İnsan, Bilgi ve Teknoloji / 103

İnsan ve Eğitim / 111

Bir Şey İstedim / 121

İnsan ve Devlet / 122

İnsan ve Kültürlenme Sorunsalı / 132

İnsan ve Siyaset / 139

İnsan ve Şiddet / 145

İnsan ve Şiddet / 146

İnsan ve Milliyetçilik / 154

İnsan ve Aydınlanma Sorunsalı / 161

Kader / 167

İnsan ve Değişim / 168

İnsan ve Ahlâk-Örf-Âdet-Gelenek / 175

İnsan ve Küreselleşme / 182

Page 5: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

İnsan ve Sanat / 190

İnsan ve Din / 195

Biz ve Avrupa Birliği / 200

Page 6: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

Değerli ve sınırlı zamanından fedakârlıkta bulunarak bu kitabı inceleyen, hümanizm içkin düşünce ve

fikirlerinden derin hazlar aldığım Sayın Doç. Dr. Bican Şahin’e ne kadar teşekkür etsem azdır. İyi ki varsın,

iyi ki varsınız çağdaş bilim ve düşün insanları ve demokratik hukuk devleti sevdalıları

Page 7: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

Bu kitabı, tüm demokratik hukuk devleti sevdalılarına armağan ediyorum.

Page 8: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

HÜSAMETTIN AYDIN | İNSAN VE... 15

Takdim

Ünlü İngiliz filozofu John Stuart Mill, kişisel mutluluğun ancak bireyselliğin kazanılmasıyla müm-kün olduğunu belirtmekte. O da bilge Sokrates’in

yolunu izleyerek, bireyselliğin ancak bize öğretilenleri, söy-lenenleri, kısacası, hayatımızı sorgulayarak kazanılabileceğini söylemekte. Mill’e göre, sorgulanmadan yaşanan bir hayat, tıpkı bir makinenin işleyişi gibi tek düze, sıradan ve sıkıcı bir hayat olacaktır.

Hüsamettin Aydın bu değerli eserinde, Sokrates ve John Stuart Mill gibi filozofların düşüncelerinden süzülerek gelen bu bilgeliği farklı veçheleriyle ortaya koyuyor. Evet, Aydın için en temel varlık ne sınıf, ne millet ne de ümmet olmayıp “İnsan”dır. Bu anlamda Aydın’ın ontolojik olarak bireyciliği benimsediğini söylemeliyiz. En temel varlık olarak “insan”ı alan Aydın’a göre, en temel amaç da, ne sınıfın, ne milletin, ne de ümmetin mutluluğudur. İnsani eylemlerin en temel amacı, olsa olsa biricik insanın mutluluğudur. Aydın, düşün-cesinin bu yönüyle de ahlaki bireyci olarak nitelendirilmeyi hak ediyor. Aydın’a göre, toplum ve sınıf gibi kolektivitelerin mutluluğundan bahsedebilecek ise bu ancak onları oluşturan insanların mutluluğu ile mümkündür. Bireyin mutluluğu, kendisinden daha üstün olduğu düşünülen soyut varlıkların sözde çıkarlarına feda edilemez.

Birey, bireyselliğini kazanma yolunda hayatı sorgulayacak.

Page 9: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

HÜSAMETTIN AYDIN16

Bunu yaparken de aklını kullanacak. Akıl temelinde yürüt-tüğümüz bu sorgulama sürecini hayatımızın her yönünü göz önüne alarak yapmalıyız. İşte bu eserinde Aydın da, merkeze insanı ve onun özgürlüğünü alarak hayatın siyaset, din, hukuk, ekonomi ve sanat gibi farklı alanlarında insanın rolünü sorgu-lamakta, bu alanlarla insanın ilişkisini tartışmakta. Aydın, in-sanın bu alanlarla olması gereken ilişkisini yani ideali ortaya koyduktan sonra ülkemizde var olan durumu ele alıp bunun idealden ne nispette uzak düştüğünü gözler önüne sermekte. Son olarak, Aydın sahip olduğu ilkeler ve bu ilkeler üzerinde yükselen idealler doğrultusunda ülkemizde ve dünyada ya-pılması gerekenler doğrultusunda düşüncelerini okuyucuyla paylaşmakta. Bunu da sıklıkla düz yazı ama zaman zaman da şiirlerle ve veciz sözlerle okuyucuyu sıkmadan, eğlendirerek yapmakta. Türkiye’de özgürlük fikrinin yerleşmesine önemli katkı sağlayacağına inandığım bu eseri keyifle okumanızı te-menni ediyorum.

Doç. Dr. Bican Şahin

Page 10: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

İNSAN VE... 17

İlk Söz

İlk sözüm, son sözüm olacaktır.

İlk sözüm de son sözüm de ÖZGÜRLÜK olacaktır.

ÖZGÜRLÜĞÜN olmadığı hiçbir sosyal kurumda ne huzur olur ne de insani bir gelişme.

O kurum ister aile ister herhangi türden bir kurum ya da devlet olsun, hiç fark etmez.

Çünkü o toplumsal yapıda BEN-MERKEZCİ OTORİTER ilişki egemen olur.

Otoriter ilişkinin egemen olduğu bir yapı içinde yaşamak zorunda bırakılan insanlardan, ne bilgi-yoğun üretken ne de sorumluluklarının bilincinde kişilikler çıkar.

Özgürce ve sorgulayarak, bilgiyle yoğrulmamış insanlar-dan, bireysel ve toplumsal sorumluluklarının bilincine ulaş-mış bireyler çıkmaz.

Bireysel ve grupsal/toplumsal sorumluluklarının bilincin-de olmayan insanlarla kalıcı birliktelikler kurulamaz.

Bireysel özgürlüğün bastırıldığı toplumlarda çıksa çıksa her tür fanatizme hazır veya “kulluğa” evet diyen teslimiyetçi zavallılar çıkar.

Çünkü eğitimsiz, özgürlükten yoksun ve hayatı sorgulaya-mayan bireyin, topluma sunacağı bir becerisi olmaz.

Page 11: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

HÜSAMETTIN AYDIN18

Kendini geliştiremeyen, zamanın gerçekliğine uyum sağ-layamayan bir kişi, gerçek anlamda bir “insan benlik” olamaz.

“İnsan benlik” bilinci oluşmayan bir kimseyle hiçbir koşul-da içten bir birliktelik kurulamaz.

“İnsan benlik” bilinci oluşmayan bireylerin yoğun olduğu ailede, işyerinde ve hatta toplumda/devlette üretkenlik de hu-zur da olmaz.

Bugün Arap coğrafyasında ve otoriter-totaliter devletlerde yaşanan yoksulluk ve yoksunluk temelli kargaşa ve on binlerle sonuçlanan insan ölümleri, ÖZGÜRLÜK için verilen toplumsal savaş değil de, başka ne olabilir ki?

İşte bunun içindir ki, ilk sözüm de son sözüm de:

ÖZGÜRLÜK, İLLE DE ÖZGÜRLÜK OLACAKTIR!

Ama herkes için!

Çünkü insan ancak ÖZGÜR olduğu bir ortamda kendini ge-liştirme ve değiştirme şansı bulabilir.

Hüsamettin Aydın

Page 12: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

HÜSAMETTIN AYDIN | İNSAN VE... 21

Sunuş

Tarih zamanın geçip gittiğinin tanığıdır; gerçekliği aydınlatır, belleği canlandırır,

gündelik yaşama yol gösterir ve bize eski çağlardan haberler getirir.

M. T. Cicero

Bana göre, insanlık tarihi, ayakta kalmak için, insanın doğa ile mücadelesiyle başlamıştır. Milyonlar-ca yıllık bir zaman dilimini kapsayan insanın doğa ile

mücadelesi/savaşı zamanla insanın insanla mücadelesine/savaşına dönüşmüştür. İnsanın insanla savaşının ise belki on bin yıllık bir geçmişi vardır. Bu on bin yıllık tarihi süreç çok kanlı yaşanmıştır ve maalesef her geçen gün daha bir ölümcül olmaya devam edecek gibi de görünmektedir.

İnsanlık tarihine dair çözümlemem varsayımsaldır, yaşa-dığım zaman diliminin sosyal olgularından hareketle, tarihsel olgulara dair okumaların zihnimde yarattığı kanılar temelli bir anlama ve yorumlamadır. Benim çözümlemem, insanlığın ta-rih boyunca yaşamış olabilecekleri üzerine yazılmış bilim ve düşün insanlarının eserleri temelinde zihnimde oluşan kanıyı bir şekilde insanlarla paylaşma çabasıdır. Marksistler için “in-

Page 13: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

HÜSAMETTIN AYDIN22

sanlık tarihi”, sınıflar arası çatışma tarihi olabilir, ki böyle olsa bile, bu, benim tarihsel süreç içinde insanlığın yaşamsal de-neyimlerini ve evrimsel dönüşümlerini anlamama yetmiyor. Çünkü, bana göre bu düşünce, toptancı bir öngörüdür. Ayrıca ben, tarihçi, sosyolog, antropolog ya da benzeri bir beşeri bi-limci değilim. Bu nedenle bu çalışma, akademik bir çalışma olmayıp insanlığın tarihsel süreç içinde karşılaşmış olduğu olaylar ve yaşamış olabileceğini varsaydığım zihinsel, ruhsal, kültürel, sosyal değişimlere dair bir yorumlamadır.

Benimki, insanı, dolayısıyla insanlığı, tarihsel süreç içinde ya-şanmışlıkların konsepti içinde anlama ve yorumlama çabasıdır.

Benimki, dünü bilmek, bugünü anlamak ve yarına hazır olmak çabası ve bu çabayı insan kardeşlerimle paylaşma so-rumluluğudur.

İnsanlık tarihine dair kabul edilebilir bulgular çok geriyi işaret etmiyor. Yazının icadıyla başlayan yazılı metinler de çok eskiye dair bilgiler içermiyor. Bu bağlam içinde ben, insanlığın geçmişi ve geleceği üzerine söylenmiş felsefi düşüncelerden, bilim insanlarının çözümlemelerinden hareketle insanlığın ta-rihsel süreç içinde yaşanmışlıklarını anlamaya çalıştım.

Bu çaba bir anlamda, bugünkü “ben”i ve “biz”i tanıma ça-basıdır. Tarihin evrimsel yaşanmışlıklarını, değişim ve dönü-şümlerini bilmeden, insanın ne kendini ne de bir bütün olarak insanlığı tanıma kabiliyetinin gelişebileceğine inanmıyorum. Zira, geçmişi bilmeden, bugünü bilmek ve geleceğe dair in-sanlığın yararına doğru düşünceler oluşturmak mümkün ol-maz diye düşünüyorum ve inancım da bu yöndedir.

İnsanlığın onurlu ve mutlu bir yaşam sürmesi için harca-

Page 14: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

İNSAN VE... 23

nan olağanüstü çabanın ve mücadelenin binlerce yıllık bir arka planı vardır. Bunların kimisi sözlü aktarımlar biçiminde, kimisi de yazılı olarak bize ulaştı. Örneğin, İsa’dan önce 13. Yüzyılda bir tapınağın duvarına şunlar yazılmış:

Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş,Sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma.

Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe,Herkesle dost olmaya çalış, ama kimseye teslim olma.

Telaşsız, açık seçik konuş,Başkalarına kulak ver,

Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları,Çünkü dünyada herkesin bir hikayesi vardır.

Yalnız planlarının değilBaşarılarının da tadını çıkarmaya çalış.

İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilenHayattaki dayanağın odur.

Olduğun gibi görün,Sevmediğin zaman sever gibi yapma.

Aşka burun kıvırma sakın,O çöl ortasında çimenli bir yerdedir.

Yılların geçmesine öfkelenme,Gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe.

Ara sıra isyana yönelecek gibi olsan bile,Hatırla ki kainatı yargılamak imkansızdır,

Onun için kavgalarını sürdürürken bile,Kendi kendinle barış içinde ol.

Görmeye çalış ki bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen

Dünya Yine De Güzeldir*

Bundan 3.300 yıl önce değil de sanki dün yazılmış gibi. Sanki günümüzü ifadeye çalışıyor yazar. Bu sözler ki, öğren-cilerimle, dostlarımla paylaşmaktan keyif alacağım sözlerdir.

İnsanları tanımak bizi doğrudan doğruya kötülüğün bi-rinci derecedeki kaynağına, insanlar arasındaki eşitsizliğin

* Ünsal Söylemezoğlu, Iskalanmış Gençlik, Ankara: Dost Yayınları, 2011, s, 192.

Page 15: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

HÜSAMETTIN AYDIN24

kaynağına götürecektir. Bu eşitsizlik durumudur ki, insana ve dolayısıyla insanlığa yönelik her kötülüğün birinci derecede müsebbibidir.

Peki ne yapmalıyız bu durumda?

Karamsarlığa düşmemeliyiz, çünkü kendi insanî varlığımı-zın bilincini pekiştirecek yeterince tarihsel sosyal olgu ve ve-riye sahip olduğumuzu düşünüyorum. İnsan kendinin farkına ancak tarihin içine bir yolculukla daha kolay varabilir. Burada beşerî bilimler devreye girer ve istersek yüksek düzeyde yarar elde ederiz. Bu bilimler vasıtasıyla dünyada ne yapmamız ge-rektiği, hatta kendimiz için ne yapmamız gerektiği bilincine daha kolay ulaşırız. İnsan kendi tarihinin farkına ancak tarih-sel olguların gerçekliğini ve kesinliğini inceleyerek varabilir. İnsan kendi deneyimlerinden yaşamın anlamını çözemez. Çünkü yaşamın anlamı tarihsel sosyal olgularda gizlidir; an-cak orada bulunabilir.

Amaç insanlığın dönüşümüne katkıda bulunmak ise, ön-celikle kendimizi dönüştürmemiz gerekmektedir. Ancak bu durumda insanlığın dönüşümüne katkıda bulunabiliriz. Bu dönüşümü de kendi tarihimizi inceleyerek ve yaşanmış olgu-ların gerçekliğine ulaşarak başarabiliriz. Zaten bu çaba, bize düşen insanî bir görevdir.

İnsanın toplumsal/sosyal bir varlığa dönüşümü erkek ile kadının birlikte yaşama bilincine varmasıyla başladı. Bu bir-liktelik sürecinin başlamasıyla tekil “ben”, çoğul “biz”in bir unsuru, tamamlayanı oldu. Çocukların da bu birlikteliğe katıl-masıyla topluluk genişledi ve dolayısıyla doğayla mücadele bi-çimi de sorumluluk alanı da farklılaşmaya başladı. Bu yeni ya-

Page 16: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

İNSAN VE... 25

şam biçimi ister istemez, yeni bir yaşam sistematiğini zorunlu kıldı. Aile denilen kurumsal yapı böylece ortaya çıkmış oldu.

Ailelerin çoğalması, insanların gruplar halinde bir toprak parçası üzerinde yerleşik bir yaşama geçmesi ile insanlık, yeni bir evrim/değişim sürecine girmiş oldu. Bu süreç içinde in-sanlık, topluluklar, cemaatler, aşiretler, beylikler, krallıklar, imparatorluklar ve modern ulus-devletler biçiminde örgütle-nerek sosyal, ekonomik ve kültürel olarak da giderek farklıla-şan ve çoğalan bir camiaya dönüştü.

İnsanlığın bu değişim ve dönüşüm süreci günümüze dek süregeldi ama çok acılar çekerek. Bugün içinde bulunduğu-muz modern hayat biçimi, insanlığın yaşadığı derin acılar üze-rinde gelişti.

Acı olan da insanlığın tarih boyunca çok bedeller ödeyerek bugünkü uygarlığın zeminini yaratmış olmasıdır. İnsanlık, bir bütün olarak, acı çekmeden ve bedeller ödemeden tüm ener-jisini sadece “iyi”nin gelişip yaygınlaşması için tüketseydi, bu-gün cennet gibi bir dünyada yaşıyor olabilirdik.

Bu kitabı yazmada benim de amacım, hayalini kurduğum uygar dünyanın gerçekleşmesine ve uygar yaşam biçiminin kalıcılaşmasına katkı sunmak, insan olarak üzerime düşen so-rumluluğu gücüm çerçevesinde yerine getirmektir.

Bu kitapta, insansal yaşamımızı doğrudan etkileyen olgu-lar üzerinde durmaya çalıştım. Hep iyinin arayışı içinde ol-dum. Kendim için değil, bir bütün olarak insanlık için “iyi” olanı öne çıkarmaya çalıştım. Bu kitapta öne çıkardığım inan-cımın ve düşüncelerimin her hangi bir insana etkisi ne olur bilemem, ama etkisinin olmasını diliyorum.

Page 17: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

HÜSAMETTIN AYDIN26

İnsan gizemli bir varlıktır, onu anlamak kolay değil. Bir de Pascal’dan dinleyelim insanın nasıl bir varlık olduğunu:

“Nasıl bir düştür ki insanoğlu? Nasıl bir yenilik, ne tür bir canavar, nasıl bir karmaşa; ne tür bir tezat abidesi, nasıl bir azgın! Her şeyin yargıcı, embesil yersolucanı; hem belirsiz-lik, gaflet çukuru, hem gerçeğin hakimi; hem ıskartası hem de şanı evrenin. Kim çözecek bu düğümü?” (Edgar Morin, “Pas-cal”, Yitik Paradigma: İnsan Doğası, İstanbul; İş Bankası Yay., 2011, s. 119)

Öyleyse önce insanı anlamaya ve tanımaya başlamalıyız. Sonra onun ürettiği hemen her düşünce ve inanç biçimini sorgulayıp anlamalıyız. Bu yönde harcanacak çabaya Krishna-murti’nin aşağıdaki sözleri yardımcı olur diye düşünüyorum:

“Hakikat ülkesinin yolu yoktur ve ne olursa olsun hiçbir yolla, hiçbir dinle, hiçbir mezheple ulaşamazsınız. Ancak ırk, ulusçuluk, dogma, gelenek, sanı gibi koşullanmalardan kurtu-larak bilinçlerimizde bir dönüşüm yaşayabilir, ancak bu şekil-de tam olarak zeki insanlar olup doğru eylemde bulunabiliriz. Önyargısı ve koşullanmaları olan bir zihin asla özgür olamaz.”

Ve son sözü Marx söylesin:

“Hayvan olmak istiyorsan olabilirsin elbette. Bunun için insanlığın acılarına sırt çevirmen ve yalnızca kendi postuna özen göstermen yeterli!”

Page 18: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

İNSAN VE... 27

İnsan

İnsanların çoğu sevmekten korkar, yitirmekten korktuğundan;

Sevilmekten korkar, kendini sevilmeye değer bulmadığından;

Sırtına sorumluluk yükler diye, düşünmekten korkar; Konuşmaktan korkar, eleştirilmekten korktuğundan;

Duygularını dile getirmekten korkar, geri çevrilmekten korktuğundan;

Yaşlanmaktan korkar, gençliğinin değerini bilmediğinden;

Unutulmaktan korkar, dünyaya iyi bir şey vermediğinden; Ve ölmekten korkar, gerçekte yaşamayı bilmediğinden.

W. Shakespeare

İnsan, esasında canlı varlıkların içinde bir “canlı” varlıktır. Onu diğer canlı varlıklardan ayıran temel özelliği, düşünme ve amaçlı etkinliklerde bulunma yeteneğine sa-

hip olduğu gerçekliğidir. Yani kendi aklını kullanarak, ya da zekasının kapasitesinden yararlanarak kendisi için bir şeyler yapabilme ayrıcalığına sahip olmasıdır.

Zekanın en basit ve yalın tanımı ise, doğal veya sosyal du-rumlara uyum sağlayabilme ya da bu yeni durumlarla müca-dele edebilme kapasitesidir.

Page 19: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

HÜSAMETTIN AYDIN28

Zeka elle tutulabilen maddi bir varlık olmadığı gibi, değiş-mez, statik, salt soyut bir varlık da değildir. İnsanın eylem ve edimleri aracılığıyla insan zekası da sürekli gelişir ve kapasitesi artar; yani etkinlik kapasitesi ve uygulama alanı genişler.

Gerek doğa ile mücadelesinde olsun gerek toplumsal ha-yattaki yaşamında olsun kendini korumak ve geliştirmek her insanın ortak arzusudur. Bir insanın gerçek benliği “et, kemik” ya da “kas” yığını değildir, onları kullanabilen, aynı zamanda karşılaştığı yeni durumları anlayabilen ve bu yeni durumlara göre kendine yeni olanaklar yaratabilme becerileridir.

İnsanı diğer canlılardan ayıran en temel ve karakteristik özellik, aklını kullanarak kendi için “iyinin iyisi” bir yaşam oluşturabilme yeteneğine sahip olduğu gerçekliğidir. Sadece bu da değil; insan, diğer insanlarla birlikte daha büyük işler yapabilme “algı”sına ve “gelişkin” bir öngörüye de sahiptir. Tehlikelere karşı kendisi ve diğer insanlar için güvenli bir ya-şam alanı oluşturmaya yönelik düşünsel ve zihinsel yeteneğe de sahiptir. Bu temel ayrıcalıklarını zamanla daha da geliştire-bilme yeteneğine de…

İnsanlık tarihi süresince insan ürünü yaşanmışlıkları in-celediğimizde, insanı diğer canlı varlıklardan ayıran bu doğal farklılıkların eseri o kadar çok veri var ki.

İnsanın bu ayrıcalıklı özelliğinden olsa gerek filozoflar, insan için “aklını kullanabilen hayvan”, “düşünebilen hayvan”, “sosyal hayvan” gibi tanımlamalar yapmışlardır.

Yani insan özünde hayvandır ama “en üstün” hayvan, yani “en değerli”, “en ayrıcalıklı” hayvan.

Ve aynı zamanda “en vahşi”, “en acımasız” da olabilen!

Page 20: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

İNSAN VE... 29

Yani insan, “iyi”den ve “kötü”den oluşan tuhaf bir yaratıktır.

Gerek tarihsel süreç içinde yaşananlar gerek kendi yaşam dilimimiz sürecinde yaşadıklarımız ve tanıklıklarımız, insanın hem “iyi”nin hem de “kötü”nün taşıyıcısı bir varlık olduğu gerçekliğini somutluyor. Bir tarafta ölümcül bir hastalığa yaka-lanmış bir insana hayat kazandırırken diğer tarafta onu anında yok edecek silah da üretebiliyor insan. Şifa dağıtan hastaneleri yapan da insandır, yok edici “gaz odaları”nı yapan da. İnsanı kölelikten kurtaran da insanı köleleştiren de insandır.

Demek ki insan, salt biyolojik bir varlık değil, aynı zaman-da biyografik bir varlıktır da; çünkü, her insanın mutlaka, iyi ya da kötü, yaşama dair bir hikayesi vardır. Evet, iyi ya da kötü!..

Hitler’in, Stalin’in, Saddam’ın ve Beşar Esad gibi katillerin hikayelerini hemen hepimiz biliriz ve onları nefretle anarız. Ama insanlığın yararına olan her ne varsa, onları yaşamımıza sokan her bilim ve düşün insanını da hep saygıyla anarız.

İşte insan bu: hem katil hem de saygıdeğer olabiliyor. Ay-rıca, insanı biraz daha iyi tanıyabilmemizi sağlayabilecek bilgi o kadar yetersiz ki! Belki de bilginin en yetersiz olduğu alan, insana dair olan alan olsa gerek.

İnsanın, gizemli yaradılışına rağmen, incelenmeye, bilin-meye değer en öncelikli varlık olduğunu söylemeliyim, en azından benim için öyledir. Çünkü insanım ben, dolayısıyla insana dair hiçbir şey bana yabancı değildir; doğrudan beni de bağlıyor. İnsanın içindeki “iyi” de “kötü” de. İnsanın ürettiği ahlak, gelenek, görenek, siyaset, hukuk sistemi; yaşamımıza renk katan bilimsel ve teknolojik olanaklar, kısacası bizi sarıp

Page 21: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

HÜSAMETTIN AYDIN30

sarmalayan her şey, zamanı geldiğinde bize kafa tutacak insan yaratısı olanlar da, doğrudan bizi bağladığı için, insanı tanı-mak öncelikli görevimiz olmalıdır. Böylece kendimizi de daha iyi tanımış oluruz.

“İnsan salt biyolojik bir varlık değildir” dedim çünkü; psi-kolojik, sosyal ve kültürel karakteristikleri olan bir varlıktır da. İnsanı bu karakteristikleri içinde tanımak gerek; çünkü, ancak o zaman insanın içindeki iyi ve kötü dürtülerden hangisinin onun içbeninde baskın durumda olduğunu, onun eylem ve ilişkilerinden kolaylıkla anlayabiliriz. Böylece hem yaşam ala-nımızın içindeki kimi insanları daha doğru bir zeminde tanı-mış oluruz hem de onlarla ilişkilerimizi veya onlara yönelik düşünsel tutumumuzu netleştirmiş oluruz.

Toplum insanlardan oluşuyor ve biz de, bireyler olarak mensubu olduğumuz toplumu sistemiyle ve sistemi oluştu-ran tüm ahlakî, siyasî, dinî ve kültürel değerleriyle bilmek ve tanımakla yükümlüyüz. Ancak bu bilinçle içinde yaşadığımız toplumun yararına işler kotarabiliriz. Pasif veya edilgen bir ki-şilik, bağımlı bir konumda bulunur, ki bu durumdaki kişi, gü-dülen insan sürüsünden sadece biri olarak varlığını sürdürür. Bağımlı bir kişinin ne kendine ne de topluma sunabileceği bir şey olur.

“İnsanlık yaşamı”nda veya mensubu bulunduğumuz top-lumda, bir dönüşüm gerçekleşsin istiyorsak, ancak öncelikle kendi bireysel dönüşümüze yönelik bir düşünme süreciyle başlarsak anlamlı olur. Evet, önce kendimizi dönüştürmeliyiz. Çünkü, insanlar olarak her birimizin hem mensubu olduğu-muz toplumun hem de dünyamızın içinde bulunduğu bu hal-de sorumluluk payımız var.

Page 22: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

İNSAN VE... 31

Tüm sorunları aydınlatan ışık, bireyler olarak bilmeliyiz ki, çıkarlarımızdır. Çıkarımızı veya çıkarımıza olanı bilmez-sek, bırakın en karmaşık olanı, en sıradan toplumsal ilişkileri bile anlamakta zorlanırız. Akıl denilen güçlü mekanizma yet-kinleşmez, duygusallık öne çıkar. Böylesi bir durumda ölçüp biçenler olmaktan çıkıp, pasif, hatta bağımlı, güdülen birine dönüşürüz.

Toplum karşıtı bir insanın topluma hiçbir yararı olama-yacağı gibi, toplum için tehlikeli bir kişiliğe de dönüşebilir; çünkü, zihinsel ve ruhsal durumu her tür yıkıcı fikir veya ide-olojiye açıktır. İnsanları, dolayısıyla insanlığı, bu tür kışkırtıcı ve yıkıcı fikir ve ideolojilerden, ya da siyasal-yönetsel devlet sistemlerinden korumanın bir tek yolu vardır: İyi bir eğitim ve öğretim.

İnsanlar olarak hayatımızı sarıp sarmalayan; siyasal, sosyal, kültürel, ahlakî, dinî, sanatsal, ekonomik olgular üzerine ne kadar pratik deneyime ve bu olgulara dair, yüzeysel de olsa, ne düzeyde bilgiye sahibiz?

Yukarıdaki soruya tatmin edici bir yanıt verebilmenin en doğru yolu, bana göre, insan ve onun yaşamını doğrudan etki-leyen kimi kavramsal olguları anlamayla mümkündür.

Page 23: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

HÜSAMETTIN AYDIN32

Neden Bu Kitap?

Yazarın, yani özgür insanlara seslenen özgür

bir insanın tek bir konusu vardır; özgürlük.

J. P. Sartre

Canlılar aleminin en değerli ve ayrıcalıklı varlığının insan olduğunu söylemiştim. Gerekçem de şuydu: “Canlı varlıklar içinde, zihinsel potansiyelini

kullanarak bir şey(ler) yaratma veya üreteme yeteneğine sa-hip bir tek varlık vardır; o canlı varlık da, insandır,” demiştim.

Doğrudur. İnsan gerçekten böylesine “özel” bir canlı var-lıktır.

İnsan sosyal bir varlıktır ve topluluk/toplum içinde yaşar. Toplumun diğer bireyleriyle karşılıklı ilişkileri yoğundur. Ay-rıca, hem kendine karşı, hem toplumun diğer bireylerine ve hem de toplumun kendisine karşı sorumlulukları yoğundur.

Bu denli geniş çaplı sorumluluklar yumağı içinde diğer in-sanlarla ve toplumun kendisiyle çatışmaya girmeden, insan, eylemlilik ve etkinlik alanını nasıl yeterli ve güvenli kılabilir?

Ya da soruyu şöyle sorayım:

Page 24: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

İNSAN VE... 33

İnsanın maddi bütünlüğünü, kişi güvenliğini, yaşamını sürdürebilmek için asgari ihtiyaç maddelerini, kişisel yetenek-lerini geliştirebilmek için asgari şartları ve temel özgürlükleri-ni, eğitim alma ve öğrenme olanaklarını nasıl güvence altına alabiliriz?

Çünkü, her bir insanın gıda, giyinme, barınma, temel sağlık, temiz su vs. gibi yaşamsal olmazsa olmazlara ihtiyacı vardır.

Peki, herhangi bir insan, toplumun diğer bireyleriyle ça-tışmaya girmeden, ya da toplumun veya toplumsal sistemin kendisiyle çatışmaya girmeden; bu genel ihtiyaçlarını nasıl sağlayabilecektir? Veya, nasıl bir toplumsal sistem içinde bu gereksinimlerini huzur ve güven içinde karşılama olanağı bu-labilecektir?

Bunlara ve benzeri sorulara kabul edilebilir yanıtlar ve-rebilmek için; kitabın bundan sonraki kısmında, yukarıdaki sorulara yanıt mahiyetinde yapacağım değerlendirmelerim-de en değerli varlık olduğu için, insanı odak alacağım. İnsan odaklı bu çalışmada; ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel, ah-laksal… yaşam alanlarımızı düzenleyen sistemin dayandırıl-dığı kavramsal soyut olguları ele alacağım. Devlet yönetişim sistemimizin üzerinde oluşturulduğu iddia olunan bu kav-ramsal soyut olguların insan “onuru” ile örtüşüp örtüşmediği-ni çözümlemeye çalışacağım.

Yapacağım çözümlemede ve bulunacağım yargıda kendi dü-şünsel kavrayışım ve inancım zaten ortaya çıkacaktır. Bu bağlam-da, okura herhangi bir çağrıda bulunmam söz konusu değildir.

Okurdan isteğim şu olacak: yukarıdaki sorulara ve daha fazlasına sen de yanıt aramaya çalış. Bu yöndeki çaban entelek-

Page 25: İnsan ve - Liberte...Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’da dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Lise - yi Van’da okudu. Üniversite eğitimini Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde

HÜSAMETTIN AYDIN34

tüel kapasiteni artıracağı gibi, hem kendine hem de toplumu-na karşı sorumluluğunu da böylece yerine getirmiş olursun. Ayrıca, toplumun gelişip güçlenmesine, devletin daha çağdaş ve demokratik bir devlet olmasına katkı sunmuş olacaksın.

Dileğim; bu kitabın, asgari düzeyde de olsa, bu yöndeki çabama katkı sunmasıdır.