nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d02424/2004_iv_14/2004_14_sarikayam.pdf · didaktik edebi...

19
Nüsha Dergisi Journal of Oriental Studies IV, 14, 2004

Upload: others

Post on 13-Oct-2019

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

Nüsha Şarkiyat Araşbrmaları Dergisi

Journal of Oriental Studies

Yı.JfVolume: IV, Sayı/Issue: 14, Ya7/Suınmer 2004

Page 2: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

ARAP GÖÇ EDEBİY ATINDA AFORİZMALAR

Muanuner Sankaya •

Özet: Bir duygu veya düşüncenin kısa ve özlü ifadelerle anlatımı demek olan aforizmaıun ilk örneklerine ilnıJ, felsefi ve kültürel eserlerde, dağıruk olarak rasllarunaktadır. Ancak 17. yüzyıl başlanndan itibaren aforizma, Batı'da bağımsız bir yazın türü olarak ortaya çıkmış ve Lübnan'dan Amerika'ya göç eden Hıristiyan Arap yazarlar aracılığıyla Arap dünyasına geçmiştir. Bu ça­lışmada aforizmanın tarunu yapıldı.lqan sonra, birbirine yakın türler. olmalan bakınundan aforizma, mesel (atasözü) ve epigramla karşılaştınlnuş, aforiz­marun Araplardaki ilk temsilcileri olan er-Reyhan1, Cibrfuı ve Nu'ayma'run aforizmalan incelenmiştir.

Anahtar l<elimeler : Aforizma, Arap Göç Edebiyatı, er-Reyharu, Cibrful, Nu'ayına

The Aphorisms in the Arabic Migration Literature

Summary: Many slıort speeclıes said wisdomly are appeared in the classical heritage of the Arabic literature through many scientific and intellectual works and through many tales of sufis. In spite of that those speeches are not appeared as a kind of literature like aphorism which has been dealt with as a literary kind from ancient times. So that they are not accepted by literary c.ritics as a literary kind by itself. It can be said that the main r~presentatives of the aphorism writings in the Arab world are al-Rayharu and Djibrfuı and Nu'ayma who emigrated from Lebanon to the USA.

Keywords: Aphorism, Arabic migration literature, al-RayhfuU, Djibrfuı,

Nu'ayma

Arş. Gör. Dr. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı (e-posta: [email protected])

NÜSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004 7

Page 3: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

8

ARAP GÖÇ EDEBİY ATINDA AFORİZMALAR

ı. Arap Göç Edebiyatında Aforizmalar

Aforizma. bir konuyla ilgili olarak bilimnesi gereken ana düşünceyi birkaç sözetikle özetleyen h.ikmetli ifade; çarpıcı bir vukufu, derinlikli bir kavrayışı dışa vuran özlü söz1

; bir gözlem veya duygunun özlü söz şekline indirgenmiş, süzülınüş halidir.

Geleneksel anlamda edebiyat, duygu. düşünce ve hayallerin okuyucuda heyecan, hayranlık ve estetik zevk uyandırncak şekilde sözle ifade edilme sanatıdti. Bauda lirik, epik. dramatik, didaktik ve pasıoral gibi kısırnlara ayrılan edebiyat türleri içerisinde aforizınalar, didaktik edebiyat başlığı al-tında ele alınmaktadır. ·

Bir düşünceyi, bir bilgiyi aktarmak amacıyla yazılan didakt.ik eserler, okurun aklına seslen.ir: duygu yönü az olduğuncL-m kunı bir anlaumı vardır.

Katiye ve ölçülerinden dolayı akılda kolay kaldığından. bilgiler bu yolla verilir. Didakt.ik edebiyaun türleri ise aforizına. epignım (iğneleme), deneme ve bilmece gibi gnomik (özdeyiş) biçimler; fabl (öykünce) ve parabol (mesel) gibi parabalik biçimler ve satir (}•ergi, taşlama). paradi ve travesti (giilünçleme) gibi sat.irik biçimler olmak üzere üçe aynlmaktadtl.

XVII. asra kadar anianıları kısa yoldan ifade etmek, dinleyici veya okuyucunun zilın.inde daha uzun süre kalıcı olmasını sağlamak için bir araç olarak görülen aforizmalar, ilk kez İngiliz filozofFrancis Bacon (1561-1626) tarafından bağımsız bir edebi tür olarak kabul edilmiştir. Fransız yazar Francois De La Rochefoucauld ( 1613-1680)~ ve Fransız filozofu Bla.ise Pascal (1623-1662) dalıa sonra bu anlayışı devam ettirmiştir. Aforizına ya­zarlığında Alman filozoflar haklı bir üne salıiptir. Bu bağlaında Alman filo­zof, fizik ve astronorn.i profesörü Georşe Chiristoph Lichtenberg (1742-1799), yazdığı Aphorismen (Aforizmalar) adlı eseriyle aforizma yazarlannın öncülerinden ve dört büyük ustasından biri kabul edilmektedir. Nietzsche bu eserden ''tekrar tekrar okunınası gereken dört Alman nesir eserinden biri" olarak balısetmektedir. İsviçreli filozof Joharın Heinrich Fussli (1741-1825)6

ve Alman yazar Arthur Schopenhauer (1788-1860); aforizrna yazıcılığırun önde gelen isimleridir.

Aforizmalar asıl ününü Friedrich Wilhelm Nietzsche (1844-1900)8,

Franz Kafka (1883-1917l, Cibrfuı (1883-l93l)'ın arkadaşı olan Henri Miclıaux (1899-1984)10 ve Polonyalı Stanislaw Jerzy Lee (1906-1966)11 ile kazarımı ştır.

Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol­maları bakımından aforizm.aya benzemekle beraber, şekil, üslfip ve konu bakımından her birirıin kendine has özellikleri vardır. Biz bu çalışmamızda söz konusu bu edebi türleri, özelliklerini ve aforizma ile aralanndaki farkı kısaca ortaya koyduktan sorua Arap Göç Edebiyatı'rurı aforizmalanru incele­yeceğiz.

NÜSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004

Page 4: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

MUAMMER SARIKAYA

a. Mesel (Atasözü)

Atasözleri, insaniann uzun gözlem ve tecrübeler sonunda vardıklan hü­kümleri hikmetli düşünce, öğüt ve örneklemeler yolu ile veren, bir çoğu me­cazi anlam taşıyan; yüzyılların oluşturduğu biçimle kalıplaşmış bulunan; daha çok sözlü gelenek içinde nesilden nesle geçerek yaşayan aİıonim nite­likteki özlü sözlerdir12

. Öğüt vermek, örnek göstermek, sözümüze güç kat­mak, duygu ve düşüncelerimizi kısa yoldan aktarmak istediğimiz zaman atasözlerinden yararlanınz. Darb-ı mesel (çoğulu: durfib-ı emsal), cümle-i hikemiyye, darb-ı kelam, kelarn-ı kibar ve emsal kavramlan da atasözüyle eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Atasözlerinin ilk söyleyeni başlangıçta belli olmakla birlikte zamanla unutulmuş ve anonim halk edebiyatı kapsamında ele alınrruştır. Atasözleri bağımsız bir edebiyat türü olmayıp, manzum ve mensur eserlerde ve didaktik edebi türlerde malzeme olarak kullanılmıştır.

Atasözlerinin bir kısmı ölçülü ve kafiyelidir. Mecaz, cinas, intak, kinaye, teşbih ve tezat gibi sanatlar bol olarak kullarulmaktadır.

Atasözlerinin kavramsal ve biçimsel olarak bazı özellikleri vardır. Ata­sözleri çoğunlukla genel geçer bir kural niteliğindedir ve geçen zaman dili­minde doğruluğu karutlannuştır. Belirli bir kalıpta ve belirli kelinıelerle ka­lıplaşmış sözler olduklan için donuk.laşnuşlardır. Sözcük yapılan farklı ol­makla birlikte ifade ettikleri anlam bütün dillerde ortaktır. Bu nedenle keli­meler yer değiştirirse veya bir kelime yerine başka bir kelime kullarulırsa atasözü olmaktan çıkar. Atasözlerinde kurallı cümlelerden ziyade devrik yapı kullarulır.

Arapçada j; çoğulu Jı.;.i .. darb-ı meser·, ··atasözü", "özdeyiş", '•özlü

söz", "ibretli söz" gibi anlamlara gelmektedir. Bir ifadenin mesel olabilmesi için sözün kısalığı, teşbih ve kiniiye gibi edebi sanatların güzelliği, ses uyumu ve kulağa hoş gelmesi gibi biçimsel şartiann yanında, anlaUlmak istenen durum ile meselin konu bakunından birbirine benzemesi, yaygın olarak kullanılması ve normal kültür düzeyine sahip insanlar tarafından o ifadenin mesel olduğunun bilinmesi şartlan aranır13.

Arap meselleri beş grupta ele alınmaktadır: 1. Asıl meseller. 2. Meselimsi tabirler. 3. Bir fikri, bir vasfı teşbih yoluyla anlatan mesel gibi yaygın ifadeler. 4. Mesel gibi yaygın kullanılan dua ve tekerlemeler. 5. Hikmetli sözler ve vecizeler. Bunlardan son iki gruba giren lasa ve özlü sözleri aforizma olarak nitelernek mümkündür.

Emsal Arap dilinde oldukça eskidir. Birçok dilci Cahiliye Dönemi'nden itibaren şiirlerde örneklerine sıkça rastlanan mesellerin derlenmesi ve top­lanması işine önem vermiştir14• Bu amaçla yazılan eserlerde meseller alfabe­tik olarak veya kalıpianna göre sıralanmış, her bir meselin hakilô anlamı yanında içerdiği mecazi anlamı, tespit edilebilmişse ilk kez kim veya kimler tarafından kullanıldığı, hangi olay üzerine söylendiği gibi konular ayrıntılı bir şekilde verilmiştir. Arap dilinin kaynaklarından birisi olan, Kur'an ayetle­rinde ve Hz. Peygamber'in hadislerinde de yer aldığı için anlam, sanat, este-

NÜSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004 9

Page 5: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

ARAP GÖÇ EDEBİY ATlNDA AFORİZMALAR

tik ve ahkfun balonundan önemli olan mesellerin derlenmesi ve toplanması bağımsız bir edebiyat çalışması olarak ele alumuş ve haklannda müstakil eserler kaleme alınmıştır.

Atasözleri, sözcükleri bir millete ait olsa da anlam olarak insanlığın ortak kültür mirasıdır. Örneğin ~ .:J _,.;-\ .:/ ~ '1 .:J;! "D ikenden üzüm toplayamaz­

sın", ~; ._,ı;L:J ı..u. .:.ı ı ··Yann, bekleyeni için yakındır'', ı.us-:. ~· ı,J.iS'" ~ ı:.ı

"Yalancıysan iyi bir hafızaya saltip ol", 1$/i r:-J ıŞ} ;.:ls~ ''Hurmarnı yediniz

ancak emrime karşı çıkunız" ve _,ıı Jr- r~> ;:...,lı _ri .ı... ı :.ı .. Eceli gelen deve kuyu etrafında dolanır'' gibi-Arap atasözlerinin birçok dilde benzerini bulmak mümkündür' 5•

Aforizmalar kısa, özlü, duygu ve düşünce yüklü ifadeler olmalan ve söy­lemnelerindeki anıaç bakımından atasözleri ile ortaktır. Ancak bazı aforiz­malarda yazar, öğüt vermenin yanı sıra ilkelerini aşılama, felsefesini yayma, taraftar toplama, ruhunu anndırma ve gerçek hayatta yüz yüze gelmeye cesa­ret edemediği gerçeklerle kelimelerin büyülü dünyasına sığınarak yüzleşme amacı taşır. Aforizma, yazannın uzun tecrübeleri sonucunda ortaya çıkabil­diği gibi anlık düşünceleri olarak da söylenmiş olabilir. Bir aforizmarun or­taya çıkış süreci en fazla yazannın hayatı kadardır. İlk söyleyeni bellidir ve günümüze kadar da ilk sahlbine isnat edilerek gelmiştir.

Aforizrnalarda söziili etkili olması asıldır; sanat yapma amacı taşımazlar. Bu nedenle kullarulan sanatlar cinas, tezaı, seci ve leşbilıle sınırlıdır. Cümle­terin uzunluğıınun sının yoktur. Bazen birkaç kelime, bazen kısa bir paragraf, bazen de Nietzsche'nin aforizmalannda olduğu gibi birkaç sayfa sürer. Kısa bir aforizmaya, siyasal-ideolojik bütün bir açıklamayı sığdırabilmek müm­kündür. Aforizmalar genel kabul gören ifadeler değildir, gerçekliği ve doğ­ruluğu kişilere göre değişir. Aynca doğruluklan da karutlanmarnıştır. Kavram olarak kalıplaşmış ve donuklaşrruş ifadeler olmayıp farklı yazariann elinde farklı şekillere girebilmektedir.

b. Epigram

Epigrarnın sözlük anlamı, nükteli deyiş, nükteli betim, yafta ve kitabe yazısı dır. Bir terim olarak hiciv ve sosyal eleştiri içeren, genellikle nazım ha­linde olan, dörtlüklerden oluşan, düşünce bakırnından yoğun, eğlenceli, esp­rili, kısa, parlak ve özlü sözlerdir. Her çeşit konu üzerine yazılmış kısa man­zumelere, yerıne amacıyla yazılmış, nükteli bir şekilde sonuçlanan kısa şiir­lere, bir arntın üzerine yazılmış olan kısa ve çoğunlukla manzurn, bazen nesir halindeki yazıtlara, mezarların, lıeykellerin, arutlann ya da adak yerlerinin üstüne kazınan destansı veya içli yazılara da epigram denilmiş~6• Antik Yunan'dan ·itibaren Seneca17 ve Latin yazar Martial18 ilk .kez Yunanlılar tarafından edebi bir tür olarak kullamlan epigrarnın kurucusu olarak kabu1 edilirlerı9.

lO NÜSHA, YIL: IV, SAY!: 14, YAZ 2004

Page 6: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

MUAMMER SARJKA YA

Epigramlar, atasözleri gibi özlü sözler olmalanna rağmen anonim olma­malan, söyleyeninin belirli olması, donuklaşmış ifadeler olmaması, ağırlıklı olarak hiciv ve eleştiri içenneleri ve genellikle manzum olmalan bakımından atasözlerinden aynlırlar.

Araplarda epigramın ilk örneklerine es-Swneysir adıyla meşhur olan En­dülüslü şair Ebu'l-K.iisırn Halef b. el-Ferec (ö. 480/1087)'in, dörtlükler halin­deki son derece sade ve tabii şiirlerinde rastlanmaktadır. Bir şiirinde şöyle de?>:

L;t .. .:/ (::" ;t J" J : ..:..lli

Zelıra :vı durdurdum gözyaşı dtJkerek; ders çıkararak ve yasın her tilrlil-siinii tutarak ·

Dedim ki: Zehra geri dönemez misin? Dedi: Olen hiç geri döner mi? Durmadan ağlıyorum, onu da ağlatıyorum. Heyhat, gtJzyaşları artıkfay­

dasız

Göçüp giden sanki canlandırdı yeniden, ölülere yas tutan kadınları.

Çağdaş Arap yazarlanndan Taha Huseyn de birçok aforizma ve emsale yer verdiği Cennetu 'ş-şevk (Diken Bahçesi) isimli bir eser kaleme almıştır. Ancak eleştinnenlere göre TaM Huseyn'in öu eserinde yer verdiği kısa di­yaloglar şeklindeki yazılar, aforizma ve emsalden daha çok sosyal bir eleşti­ridir ve epigrarna daha yakınciı?1 • Yazar, Cennetu 'ş-şevk'in önsözünde şöyle der: "İnsanlar, yaklaşık çeyrek asırdan daha uzun bir süreden beri yayınladı­ğım edebiyatla ilgili kitaplarda iki konuyu soruşturdoğumu açıkça görebilir­ler; gördüğüm ve hissettiğim duygu ve düşünceler ve Arap dilinin ilk alim­lerde görülmeyen yeni edebi türleri ortaya koyma yeterliliğine sahip oluşu"22

TaM Huseyin, yaşlı hoca ve genç öğrenci arasında geçen diyaloglarda, toplumdaki aksaklıklan ve siyasetteki bozulmalan, anlarnca yoğun, kısa ve tumturaklı ifadelerle eleştirmektedir. Ona göre epigranı, duygular yerine aklın hakim olduğıı nesir şeklindeki serbest şiirdir.

Genç öğrenci yaşlı hocaya dedi: Hangi okuyucu sana daha sevimlidir? Yaşlı hoca genç öğrenciye dedi:

İçtenlik/e okuyan, öğüt verircesine eleştiren, açıkça gtJrilŞilnü ortaya ko­yan, yapmacık ifadelerden kaçınan ve görüşünil ağzında gevelemeden duzgün bir şekilde stJyleyen23

NÜSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004 ll

Page 7: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

ARAP GÖÇ EDEBİYATINDAAFORİZMALAR

T:lh;l Huseyin' le popÜler olan epigram yazarlığııun Araplardaki en önemli temsilcileri İJ?ficiiru'r-rüh (Ruhun Patlaması) isimli eseriyle Sfuni.h d-Huseyııi. i\Jeşhed /em yektemil ba 'du (Tamamlanmamış Türbe) adlı eseriyle ·Abdullah · Ariiyis, Unşüdetu 'z-zii!1 (Kayın Ağacının Terennümler i) adlı .. H) ep i gramdan oluşan çalışmasıyla 'Id Salih, Muslebiihan yurafrifu 'r­ralıik adlı 17 epigramlık çalışmasıyla Muhanuned Hamid el-Mısri ve 30 parçadan oluşan Min sireti 's-sakr (Şahinin Yaşamı) adlı eseriyle Mustafa el­. Ayidr dir. Örneğin 'İd Salih, Mevsim adlı epigramında şöyle der4 :

::.!.~~· ;; ~ ).Jı..... e~ ' u.ı.:.,... dj "'~) 1 - .;.] j 'J- ' :.::.;.~ .)ı:. .:ı ..,.J.zi ' .)).;... .:ss:.~ i pN ~· ~ı.:t_,.I:.!./.J'-.!_1 .J'ii.;-/.JJjJ'Jı..,...;;J _.,.....i.:!l Jlj 'lı

lvfevsimler değişiyor 1 Ben yerimde sayıyorımı 1 Fitne ateşinde dtJniip du­ruyoruml Ben hiilii 1 Hiilii ateşin gözleri 1 Birbiri ardınca füze ]ir/atıyor 1 Parlama ve ozon de fiği hiilii 1 İki ilginç soru 1 Birbirine karışmış iki kış.

2. Göç Edebiyatında Aforizma

Arapçada aforizma, ~ çoğulu .)~ kelimesiyle karşılanmaktadır. Klasik

sözlüklerde şuzfir'un "özlü söz" , "vecize" ve '·özdeyiş" anlamlarını bulmak mümkün değildir5 . "Topraktan çıkan küçük altın parçacıklıın, gerdanlık vb. bir takuun parçalanndan her biri, küçük inci" gibi anlamlara gelen P. , tecrü­

beler ve yoğun felsefi çabalar sonucunda ortaya çıktığı için sahiplerince ol­dukça değerli sayılan aforizmalar için mecaz yoluyla kuJlanılmıştır.

Modem Arap Edebiyatında ise bağımsız bir mesel ilminin yer almadığuu, bunun yerine mesellerden farklı olarak aforizma türünde eserlerin yazıldığuu görüyoruz. İlk kez XIX. Asrın ikinci yarısında Lübnan'dan Amerika 'ya göç eden ve orada Mehcer edebiyatı olarak bilinen bir edebi akım geliştiren Arap yazarlarda rastladığınuz bu türün ilk temsilcileri Emin er-Reyhfuıi, Cibriin Halil Cibran ve Mihail Nu·ayma'dır. Taha Hüseyin de Cennetu 'ş-şevk'inde aforizına tarzını denemiştir.

Bu dört yazardan Taha Huseyn'nin yazıları aforizma kapsamında ele alınmadığından, diğer üç yazarın aforizmaları birbiriyle karşılaştırıldığında Cibran ve Nu'ayma'run aforizmalarının hem kaynak hem de üslfip bakımm­dan er-Reyhfuıi'nin aforizmalarından oldukça farklı olduğu görülür. Bu farkı ortaya koyabilmek için belirli konulardaki aforizmalarını karşılaştırmak ye­rinde olacaktır:

a. Emin er-Reybani'oin Aforizmaları

Modem Arap edebiyatında aforizma yazımına dikkat çeken ve ilk kez bu türde eser veren. yazar Emin er-ReyMni (1876-1940)'cl.i.?6

. Kuvvetli bir şair, iyi bir gözlemci, yetkin bir filozof ve koyu bir Arap milliyetçisi olan er­Reyhfuıi, Arap edebiyatının klasiklerini okuyarak özümsemiş, Batılı yazar­lardan da ilham alarak ahlak, ilim, edebiyat, özgürlük, devrim, hakikat,

12 NÜSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004

Page 8: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

MUAMMER SARIKAYA

şüphe, hikmet, vatanperverlik ve siyaset konulanndaki aforizınalanna yer verdiği Buzür li 'z-zari 'in (Çiftçilere Tohumlar)21 adlı eserini kaleme almıştır.

Reyhani, İngiliz filozof Thomas Cariyle (1795-1881) sayesinde Doğu kültürünü ve özellikle Ebu'l-' Ala el-Ma'arri')ri tanıdıktan sonra Arap tarihi, kültürü ve medeniyeti ile ilgilenmeye başlar. "Mazlumu savunmanın imanın en yüce göstergesi"28 olduğunu söyleyen er-Reyharu, Arap ülkelerinin sefaJetten kurtulmalan ve aralannda süregelen savaşiann sona ennesi için seyahatler yapar. Bu geziler sayesinde Arap toplumunu, dil ve edebiyatıru, tarih ve kültürünü yakından taruma fırsatı bulur.

er-Reyharu'nin aforizmalan, etkilendiği Doğu kültürünün mesellerine daha yakındır. Batılı yazarıann aforizmalan ile Cibrfuı ve Nu'ayma'run afo­rizmalan arasında bir köprü işlevi gördüğü için aforizmalan ne tam Batı'Iı. ne de tam Doğu'ludur, ikisinin ortasında ve fakat Doğu'ya daha yakındır. Diğerlerinin aforizmalanna göre lafızlar daha kısa, cümleler daha özlü, an­lamlar daha yoğun ve mantıksal doku daha sağlamdrr. Kelime oyunlanna ve mantıksal paradokslam yer yoktur. Lafızlardan anlamlan çıkarmak için yo­ğun bir zihin faaliyeti gerekmez. Seci, cinas ve aliterasyon gibi edebi sanat­lan sıklıkla kullanmıştır.

er-Reyharu aforizmalarında Cibran ve Nuayma'ya göre daha tutarlı bir ldşiliğe salıiptir. Son ildsinde aforizmalar felsefi bir görünüm arz ederken; er­Reyhani daha dingin bir ruh yapısına, rahat bir yaşam standardına ve sınırsız gezi ve inceleme yapma imkanına sahip olduğu için aforizmalan düşünce boyutunu ihmal etmeyen edebi birer veeize gibidir.

"Doğruluk ve ağırbaşlılık ek ki güven ve huzur biçesin.'m

"Hiç kimseye kin beslemeden yaşamak; kimsenin düşmanlığını kazanmadan sevmek; kimseyi küçük gönneden }'iicelmek; benden aşağı olanlan ezmeden ve üstün olanlan kiskanmadan ilerlemek istiyorum. "30

er-Reyhfuıl'nin bazı aforizmalan karşılaştırma esasına dayanır; iyi-kötü, güzel-çirkin gibi zıtlıklar üzerine kuruludur. Bu haliyle aforizmalar ef'alu ( j;ir .. ·~ ... den daha üstün, daha iyi, daha güzel) kalıbında söylenmiş Arap

atasözlerini çağrıştırır.

"Seni güldüren sıkıntı, ağiatan nimetten daha iyidir .. aı

"Zorlukların gülünç tarafıru gören akıl, sadece üzücü taraflarıru gören akıldan daha üstündür."

er-Reyharu'nin aforizmalannda Iafız ve rnana arasında bir denge vardır. Söz ve anlam miktar olarak birbirine denktir.

"Her savaş alanının ardında ikinci bir savaş alaru vardır."32

"Umudun suun, çalışmanın sonu yoktur"

NÜSHA, Yil..: IV, SAYl: 14, YAZ 2004 13

Page 9: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

ARAP GÖÇ EDEBİY ATlNDA AFORİZMALAR

.. Kim için yazdığım soruldu: okumak isteyen için, cevabını verdim.',Jl

"Kanaat, umutlann zindarudır."34

er-Reyhfuıi'nin bazı aforizmaları evrensel birer ilke şeklindedir. Özlü söz olması bakımından bunlar.:ı aforizma denilebilirse de, doğruluğunun kanıt­lanmış olması bakınundan atasözüne daha yakındır:

"Dostluğunu istiyorsan eğer, sürçtüğü için arkadaşını hesaba çekme."35

"Yazar isen kalemini, hakka karşı batılı desteklemek için hareket et­tirme"36

"Bilmiyorum diyen alim, bildiğini iddia eden cahilden daha üstündür. "37

"Ateşle desteklenmeyen özgürlük kalıcı olınaz."3~

"Gerçek devrim, zamanın tohumlarını insaniann kalbine ve akıtianna ek­tiği devrimdir."39

"Aydınlığı tanıdıktan sonra karanlığa geri dönrnek isteyen hiçbir millet yoktur."40

"Beni anlayıncaya kadar senin düşmanınım."41

"Uzlet güzelclir. Ancak uzletin güzel olduğunu söyleyebileceğin bir arka­daş daha da güzeldir."42

er-Reyhfuıi, aforizmala.nnda özgürlük ve dinsel hoşgörü sorununu da ele alır. Özellikle ei-Muhti/efetu 's-sulôsiyye 'sinde akıllı ve bilge kişiliğiyle asi bir gazeteciyi canlanduan tilki; at, katır ve eşeklerin şahsında dinleri ve Hı­ristiyanlığın üç mezhebini yer yer aforizmayı andıran söylemler le eleştirir.

"Bedenimin yaşaması için benden vicdanımı öldürınemi istiyorsunuz. Vicdansız bir bedenin ne faydası var? Vicdanıını kölelik zinciriyle prarıgaya vurulmuş görrnektense, bedenimi kızgın ve alevii bir ateş ortasında görmeyi yeğlerim . Alın bedenimi, vicdanım bana kalsın!"43

"Kutsal kitaplar hayatın yollannı aydınlatan karıdillerdir; yoksa bilginin ölçüldüğü ölçütler değildir. " 44

''Allah'ı bilmek, Ondan umuçlu kesmernek ve günlük yaşantıda varlığını hissetmek bütün dinlerin en büyük gerçeğidir."45

"Bana inarıcının ne olduğunu söyle, sana hayatının değerinin ne olduğunu söyleyeyim.''46

"Kötürnserl~r nefsin aşın bir şekilde kötülüğü emreden olduğunu söyler­ler; aslında iyiliği emrettiğini de söylememiz gerekir."47

"Yaptığın bir iyilik bir gecelik ibadetten daha hayırlıdır."48

14 NÜSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004

Page 10: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

MUAMMER SARJKA YA

er-Reyharu'nin aforizrnaları insanlara birer öğüt, geleceğe yönelik birer tavsiye, bazen yapılmasında hiçbir yarar olmayan bir işten sakındınna amacı taşır:

"Gelecek için yazan karşılığuu hemen o anda göremez; içinde bulunduğu an için yazan ise geleceği göremez."

"Cahilin ölümü hayat yolunda son; alimin ölümü ise düşünce yolunda ilk d~."49

"Bize düşen, bizden üstün olanların kölesi, aşağı olanların efendisi olmak değildir."

"Gerçek karşısında boyun bükmeyi, batıla karşı çıkmayı şiar edinin; karşı çıkmak itaat etmekten daha zordur.''50

"Hedeflerin gücünden daha büyük olsun ki bugün yaptıkların dün yaptık­larından daha güzel olsun.''51

"Haset, bütün insani güzellikleri yok eder. "52

'·Ruh ve beden, ilim ve din, kadın ve erkek, yöneten ve yönetilen, ilke ve yarar, taassup ve hoşgörü, özFlük ve zulüm, insan ve doğa, ben ve sen arasındaki düşmanlık bitmez. "5

b. Cibran'ın Aforizmaları

er-Reyhaıll'rıin izinden gidenlerden biri, er-R.abıtatu'l-kalemiyye (Kalem Grubu) adlı edebi kulüpten arkadaşı ve dostu olan Cibran (Cubrfuı) Halil Cibran (1883-193l)'W4

• Cibrfuı, İngilizce olarak yazdığı, The Forerunner (es-Siibık:Geçip Giden), The Madman (e/-Mecnün: Deli) ve The Sand and Foam (Remel ve zebed: Kum ve Köpı7k) isimli eserlerinde aforizmalarına yer vermiştir. Daha sonra bu eserlerindeki aforizmalarınırı bir kısmını Aıapçaya çevirerek Hufne min rimiil eş-şiiti' (Bir Avuç Kum) adıyla yayınlarınş ve son olarak tamamen aforizmalardan oluşan eş-Şuzur (Aforizmalar) adlı yapıtını vücuda getirmiş~5.

Hayat ve ölünıün aynı şey olduğuna inanan ve tenasühü savunan Cibnln, kainatla ilgili bir aforizmasırıda şöyle der: "Kainat görüntülerinin ardına giz­lenen, ka.inatta kainatla ka.inat için var olan düşünen kainat! Sen beni quyu­yorsun; çünkü her an benimlesin. Beni görüyorsun; çünkü sen hayat sahibi her şeyi görensin. Ormanında bir kamış olarak büyümesi ve meyve vermesi için ruhuma kelimelerinin tohumlarından birini at."56

Cibran'ın bazı aforizmalan, bilinen aforizma kalıplarına aykırı olarak tannya yakanş tarzırıdadır: "Sana şükürler olsun Tannm! Çünkü sen dilimin ifade ederneyeceği şeyleri kalbiiDe yerleştirdin. Rabbim sana şükürler olsun ki sen bana gerçeği sapıırmadan aynen olduğu gibi söylemeyi ve hakikat önünde utanç duygusuna kapılmadan susmayı öğrettin. Dudaklarımırı arasına

NüSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004 15

Page 11: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

ARAP GÖÇ EDEBİY ATINDA AFORİZMALAR

ima etmek yerine açıkça ifade etmeyi yerleştirdiğİn için sana şükürler olsun Rabbim."

Bu örneklerde de görüldüğü gibi Cibrfuı'ın aforizmalan genellikle hik­metli söz tarzındadır ve derin düşünce, özlü fikir ve duygu yüklü yoğunlaşu­nlmış sözlerden ibarettir.

Cibran, birçok aforizmasıru zıtlıklar üzerine kurar ve tezat sanauna başvurur. Örneğin şöyle der:

·'Bazen bir işi zor gönnemiz, o işin üstesinden gelmenin en kolay yolu­dur."

.. Birlikte güldüğün birisini unutabilirsin; ama birlikte ağladığın birisiıli asla unutmazsın."

Kimi aforizmalarında soyut benzetmeler yerine somut teşbihlere başvurur. Mesela merhametle ilgili bir sözünde şöyle der: .. Gözlerindeki şefkat damlaları, sonsuzluğun bağrında parlayan yıldızlardır."

"Devlet adamı bir tilki, düşünücü bir hokkabaz ve sanatı yarnama ve taklit olan ulusa ne yazıktır." "Ne yazık o ulusa ki bilgeleri yıllarilir dilsizdir ve güçlüleri beşiktedir henüz."57

"Gevezeliği bilgi, susmayı cehalet ve yapmacıklığı sanat zannedenlerden uzağım."58

Cibrfuı, Hıristiyan olmasına rağmen Kur'an'ı ve bazı temel İslanıl kay­naklan okıımur9, ayet ve hadislerin mefhumunu af o rizınalanna yansıtmıştır. Mesela "Bağışta bulunduğunda iyilikseversin. Ancak bunu yaparken karşın­dakinin'çınlçıplak utangaçlığını görmemek için yüzünü çevinneyi unutma" sözüyle "Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirierin gönlünü kınnayan kimseler var ya ... "60 ayeti ile " ... başa kakmak ve incitmek suretiyle yaptığıruz hayırlarınızı boşa çıkarrnayın"61 ayetlerine telmihte bulunmaktadır.

Cibran insanları birbirine yakınlaştınnarun ve aralarındaki sınırlan kal­dınnarun peşindedir. Bu nedenle söylediği bazı aforizmaları, öğüt vermenin yanı sıra birer temel kural niteliğindedir: "Eğer çirkinlik diye bir şey varsa o da gözlerimizdeki önyargılı ölçekler ve kuliudarırruzı tıkayan balmumunıın ta kendisidir."62 "Sen körsün, ben de sağır ve dilsiz. Öyleyse ver elini birbiri­mizi kavrayabilelim." İnsanın kendisini tanımasının güçlüğünü de şöyle dile getirir: "Yalnızca bir kez naçar kaldım: Sen kimsin? diye soranın karşı­sında."63

Cibnin.'ın eserlerinde savunduğu fikirler düşünce dünyasının dışa

vurumudur. Tefekküre önem verir ve gece gündüz ayrımı yapmadan insanlan düşünmeye davet eder:

16 NÜSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004

Page 12: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

MUAMMER SARIKAYA

"Çoğu zaman geceyi dinlenmenin mevsimi olarak düşüntir ve anarsınız, oysa gerçekte gece aramanın ve bulmanın mevsimi dir. "64

"Bana göre evlilik, eşierin kendi yaratıcılanndan daha büyük ve yüce bir çocuk yaratma arzusudur. Evlilik bu amacı gerçekleştinnek için eşler arasın­daki karşılıklı saygıdır. "65

Cibran bazı aforizmalannda önemsiz bir olayı, hayvanlan veya cansız varkklan karşılıklı konuşturarak dile getirir:

"Misafırperver kurt zavallı kuzuya: Ziyaretinizle evimizi şereflendirmek istemez misiniz? der. Kuzu cevap verir: Eviniz midenizde olmasaydı sizi ziyaret etmek benim için ne şeref olurdu!"66

Ci b ran' ın eserlerinde ilk anda kendini hissettiren iki temel konu vardır:

I. Ruhun özgürlüğü, dinler üstülüğü, kanunlarla kuşatılamayacağı ve ev­renseUiği. Bu konulardaki görüşlerini iki aforizmasında şöyle özetler: "Seni, camiinde secde ederken, putuna diz çökerken ve kilisende dua ederken de seviyorum sevgili kardeşim. Çünkü ben ve sen tek bir dinin çocuklarıyız ki o da ruhtur."67

"İnsanın yaptığı kanunlara insanın aklı boyun eğer, ruhu değil."68

2. Dinlerin eleştirisi69. Toplumların bozulmasında dinlerin etkisi olduğunu düşünen Cibr.lıı, tannyı ve dinleri bir sorun olarak görür70

• Bu durum aforizmalanna da yansır ve tamıyı şöyle tanımlar: "Hepinizin kalplerini içeren bir kalp, hepinizin sevgilerini kapsayan bir sevgi, hepinizin ruhlannı sarmalayan bir ruh, hepinizin sesini taşıyan bir ses ve hepinizin sessizliğinden daha derin ve sonsuz bir sessizlik."71

"Vicdan, insan şekline girmiş tanndır; okunınaya ve yararlanmaya en la­yık edebirat kitabıdır; hakikatin göğsümüzde çarpan ve nabızlan bizi uyaran kalbidir." 2

.

Cilıran'ın aforizmalarında eserlerinde olduğu gibi İngiliz şair ve ressam William Blake (1757-1827)'in, Doğu mistik düşüncesinin, Kutsal kitapların, Hz. Ali ve Ebu' l-' Ala el-Ma'aırl gibi edip ve şairlerin ve çağdaşı Nietzsche (1844-1900)'nin büyük etkisi vardır. OnunBöyle Buyurdu Zerdilş/'ü veAfo­rizmalar'ı bir dönem Cibrfuı'ın etkisinde kaldığı eserlerdir. Özellikle Cibran'm bir çok aforizmasını içeren en-Nebf (Ermiş) adlı eseri, Nietzsche'nin BtJyle Buyurdu Zerdüşt'ünün bir kopyası olarak görülmüştür. Nietzsche'nin "Din adamları, günah, cehennem, öte dünya gibi kelimelerle insanlan moral baskısı altına alırlar ve insanlar korkunç kavramlar karşısında hapsedilirler"73 sözü Cilıran'ın dinler karşısındaki tutumunun temelini oluştu­rur.

NüSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004 17

.. ~ .

Page 13: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

ARAP GÖÇ EDEBİYATINDAAFORİZMALAR

c. Nu'ayma'nın aforizmalan

Reyharu ve Cibran'ın etkisinde kalan Nu'ayma (1889-1988}'4,

aforizmalanru içeren Kurm alti derb (Geçitteki Asma) ve Vemedat ve şuzıJr (Parı/tılar ve Aforizmalar) adlı eserlerini yazmıştır.

Nu'ayma Kurmala derb 'in önsöıünde şöyle der: "Asmam l;ıir patikanın kenarındadır. Üzümü de vardır, koruğu da. Ey yolcu! Asınarnın meyvesinden yersen ve dişin kamaşırsa beni k.ınama!"

Nu·ayma da aforizmalannda Cibran gibi Tevrat'ın darb-ı mes~lleriııin, Hz. İsa'nın İncil'deki öğütlerinin, Doğu dinlerinin kutsal kitaplarındaki hik­metlerin, simgelerini hayvanlar aleminden alan Keüle ve Dimne gibi eserle­rin ve bazı Batılı yazarların aforizmalarının etkisindedir.

Nu'ayma'nın aforizmalan felsefi düşüncelerinin tamamını özlü bir şekilde yansıtmaktadır ki bu aforizmalar, düşünce dünyası durolduktan ve felsefesi belirgin bir şekilde sistematik hale geldikten sonra yaklaşık altıtuş yaşına geldiğinde yazılmıştır.

"Nefsinden başka yol göstereni olmayan yolunu şaşırır."

"Gözleri sürekli açık olanlar nasıl görürler!"

"Bana yakınlaşmaları için insanlardan uzaklaştım."

"Komşun, kalbine komşu olduğun kimsedir."

"Her gün yüzünü defalarca yıkayan ancak kalbini bir kez olsun yıkamayan kimseye şaşanm."

"Hayatın yok ettiği ölüleri saymak istedim sayamadırn. Beni yutmak isteyen dirileri saymak istedim yine sayamadırn. Sonra kendimi saydım, bir de baktım ki tek başımayım."

Nu'ayma hayat felsefesini de şu sözüyle ortaya koyar: "İnsan, ölüm için değil yaşam için; cehalet için değil, bilgi için; kölelik için değil, özgürlük için vardır."7s

Nu'ayma'ya göre yegane gerçek insan ruhunda gizlidi.r, her şeyin kaynağı ruhtur. İnsanlardan ne kadar uzaklaşırsak kendimize o kadar yakınlaşırız. Varlığın temel kantnıu ise sevgidir. Sınırlan ortadan kaldıran, hayatı zenginleştiren, hayata anlam katan, kalbi temizleyen duygu sevgidir. "Kainatın dört temel öğesi vardır: m, h, b ve t (muhabbet/sevgi). Bu dört unsur "ben" de bir araya gelmiştir. Mükemmel bir kelimedir "ben". Ondaki o gücü anlamadığınız ve o gücün efendisi olmadığınız sürece zenginliğiniz yoksulluk, banşmız savaş demektir. Parlak ışıkların altında uçmayı beklerken hapishanenin karanlıklarında titrer bulursunuz kendiııizi."76 "Ne zaman daha önce tanımadığım birisiyle tokalaşsam, Allah mübarek kılsın, yeni bir fetih ve bitip tükenın ek bilmeyen bir hazine derim."

18 NüSHA, YU.: IV, SAYI: 14, YAZ 2004

Page 14: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

MUAMMERSARJKAYA

Ona göre imanı çözümlemek, tahlilini yapmak mümkün değildir. Şöyle der: "Kaiemimi iki kez kırdım. İlki Allah'a olan imanımı tahlil etmek istedi­ğimde, ikincisi de kendime olan güvenimi tahlil etmek istediğimde. Oysa bugün kaleınimin kınk parçalarım birleştirdİm ve sağlamlaştırdım. Kalemim eskisinden daha sağlam oldu. Şimdi ise tahlil etmek yerine kaydetmekle meşgul."

Nu·ayma'nın birçok aforizması insan ve toplumların eleştirisini amaçla­maktadır:.

"Hukuk tahsili yaptım; sırf hak ve adaletin kefen bezinin örüldüğü ipierin nasıl eğrildiğini öğrenmek için."

·'Sende olmayan bir ayıbı nasıl bilebilirsin?"

'·insanlar dal1a büyüğünü benimseınedikçe bir hurafeyi terk etmezler."

Nırayma edebiyat ve eleştiri konusunda şöyle der:

"Yazar olmak için sözlüğü pişirip yiyeni duynıadın mı? Zavallı sindirim zorluğundan öldü. Sadece vasiyetini yazabildi."

"Pek çok insan yazma sanatını güzel öğrenmek için ömrünü harcadı. Sırf cehaletini ilan etıuek için."

"Ne tuhaf! İnsanların göğsünde bitmesi için kalbimi kağıtlara ekiyorum."

Kimi aforizınalan ise gerçekliği kanıtlanmış, aksi iddia edilemeyecek atasözlerini çağnştırn1aktadır:

"Yücelik ve zillet birbirinin ayrılmaz ikizidir."

"Hasetçinirı bin gözü ve her göziinde bin kor parçası vardır."

Nu'ayma bazı aforizmalannda kısa, özlü ve duygu yüklü ifadeler kullan­mak yerine farklı anlatım tekıliklerini kullarur. Örneğin kısa birer diyalog şeklindeki anlatılannda Hz. İsa 'nın, öğrencilerinin ve havarilerinin zihinle­rine anlamlan daha iyi yerleştim1ek için başvurduğu darb-ı mesel tekniğini kullanırken, kimi zaman fabl tekniğini kullanarak hayvanlan ve cansız var­lıklan konuşturur. Şöyle der:

"Çadırın kazığt ve ipi karşılıklı birbirlerinin kusurlarını sayıp duruyorlardı. Kazık ipe dedi ki: Sana karşı ne suç işledim ki boğazımı sıktyorsun? Neredeyse beni boğacaksın! İp cevap verdi: Tam aksirıe, ben sana ne yaptım? Neredeyse beni koparacaksın. Beni serbest bırak ki ben de seni serbest bırakayım. Çadırın sahibi gelince kazığı yere çaktı, ipi kazığa sıkıca bağladı ve ava gitti."

Nu'ayma bazı aforizmalannda İncil'de yer alan mesellerden etkilenmiş ve onları farklı bir şekilde ifade etmiştir. Örneğin şöyle der: "Cimri birisinin Allah'ı andığını işitirsen bil ki o sadece malını kastediyor." Nu'ayma'nın bu sözü İncil'de yer alan "Bir kimse iki efendiye birden hizmet edemez. Çünkii

NÜSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004

Page 15: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

ARAP GÖÇ EDEBİY ATINDA AFORİZMALAR

o, ya birisine kin besler, diğerini sever, ya da birisinin devainlı yanında bulu­nurken diğerini küçümser. Allah'a ve mallara aynı anda hizmet edernezsi­niz."77 ayetlerinin içeriğinin özlü ifadelerle tekrandır.

Din olarak Hıristiyanhğı benimsemiş olan Nu·ayrna'nın bazı aforizınala­nndan Kur'an'ı okuduğu ve ondan etkilendiği sonucunu çıkanyoruz. Örneğin onun "Bazılannın gözleri var ama gömtezler. Kör dediğin işte bunlardır! Bazılannın kulaklan var, ama duyrnazlar. Sağır dediğin işte bunlardır! Bazı­lannın dilleri var ama konuşmazlar. Dilsiz dediğin işte bunlardır!"78 sözü Kur'an'da münafıklar hakkında yer alan ve birkaç kez tekrar edilen ·'Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler''79 ayetinin birebir ifadesidir.

Hz. Peyganıber' i yakından tanıyan Nu·ayma, O'nun bazı hadislerini afo­rizmalannda malzeme olarak kullanmıştır. Örneğin kaynaklarda zaferle so­nuçlanan Tebük gazvesi dönüşünde Hz. Peygamber tarafından · söylendiği nakledilen "Küçük ciltattan büyük cihada dönüyoruz"M0 hadisini Nu·ayma şöyle ifade eder: "İşte şinıdi ben sizi, bildiğiniz savaşlara değil, sadece bir savaşa davet ediyorum. Bu savaş, ne diğer insanlarla ne de başka bir şeyle, sadece kendi nefsinizle olan savaştır."81

Bazı İslam mutasavvıflanndan da etkilenen Nu·ayma, onlann sözlerini aforizmaJarında esin kaynağı olarak kullanmıştır. Örneğin şöyle der: .. Nice dualar vardır ki dualan bozar". Onun bu sözleri meşhur muıasavvıf Rabi' atu'l-'Adeviyye'nin .. İstiğfar etmekle kurtulduk sarunz. Oysa bağış­lanma dileklerimiz de bağışlanmaya muhtaçtır" sözünü hatıra getirmektedir.

Nu'ayrna aynca bütün milletlerde yaygın olan, anlamı aynı olmakla bir­likte benzer ifadelerle tekrarlanan hikmetleri de aforizmalarında kullanmıştır. Bir aforizmasında şöyle der: "Kaya parçalarını dilsizlik ve sağırlıkla nitelen­dinneye devam ettikçe, evinin taşları, sırlarını kulaklan senden daha iyi du­yan kimselere ifşa eder." Bu söz Arapların ·'Duvann kulağı vardır"82, Fransızların "Duvarların keskin kulakları vardır" ve İranlüarın J-.r >)>J-r .hı>

>)> ..;-~ "Duvann faresi ve farenin de kulağı vardır''83 atasözlerini çağnştırnıaktadır.

Nu'ayrna, meşhur Arap edip ve şairlerinden de etkilennıiş ve onların manzum ve mensur haldeki sözlerini aforizmalarında özlü bir şekilde yeniden yorumlarnıştır: "Pencerenıin önünden bir cenaze korteji geçti. "Kadınsa da erkekse de Allah rahmet etsin" dedim. Cenazenin ardından bir düğün korteji geçti. "Allah kadına rahmet etsin" dedim." Nu'ayma'nın bu sözleri içerik bakımından Ebu'!-' Ala el-Ma'arri'nin şu dizelerinden alınmışt.ı.t'4 :

20 NÜSHA, YU.: IV, SAY!: 14, YAZ2004

Page 16: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

MUAMMER SARIKAYA

Ne faydası var dinime ve inancıma? Ağiayanın infemeleri ya da mutlu birisinin·sevinç şarkı tarının.

Her topluluk geçtiğinde folaket habercisinin sesi, müjdecinin sesine benziyor.

Nu'ayma, bazen önemsiz bir düşünceyi ya da ba~it bir tabioyu sembolik anlaUm ve örneklerneye başvurmadan özdeyiş olarak aktaru.: "Yaşlılıktan beli bükülmüş, çalışamaz hale gelmiş bir keçi çobaruna sordum: Hayatta şahit olduğun en güzel şey nedir? Bana cevap verdi: Dün iki küçük torunumwı iki oğlağı otlatlığını ve oğlakların yapraklarını yemesi için küçük ağaçların dal­larını aşağı eğdiklerini gördüm. Hayatımda gördüğüm en tatlı şey bu idi. Çocukluğumu yeniden yaşadım.

Nu'ayma dua tarzındaki aforizmalannda meşhur mistiklerin dualanndaki üslfibu benimsemiştir. Örneğin dua tarzındaki bir aforizmasmda şöyle der: "Rabbim kapımı çalar çalmaz sana kapımı açuın. Evim düzenli değildi; toz toprak içinde ve örümcekler arasındaydı. Büyüklenerek evime girmejri. red­detmedin; beni azarlamadın ve utandırmadın; karşında yüzüro kızannadı. İşte ben, sen evime girdiğinden beri evimi temizlemek ve düzenlemekle uğraşıya­rum. Tuhaftır, yalıuz kaldığıını düşündüğüm anlarda bile sen benimleydin ve evimdeydin." Bu söz Hindistanlı meşhur filozof ve mistik Rabindranath Tagore (1861-1941)'wı85 dualarını andırmaktadır.

Sonuç:

Başlangıcından XX. yüzyılın başına kadar devarı eden sürede Araplarda diğer edebi türlerden bağımsız, gelişmiş bir aforizma edebiyatının varlığını söylemek zordur. Yazarların ilmi ve fikri eserleri ile tasavvufi sirnalann rtıenkıbeleri arasına seıpiştirilmiş aforizma tarzı özlü sözler bulunmakla bir­likte bunlar, edebi amaçla söylenınedikleri ve ilim ve ahlak kitaplanndan bağımsız olarak ele alınmadıklan için edebi ürün olarak değerlendirilmemiş­tir. Araplarda modem anlamda Reylıani, Cibı:fuı ve Nuayma tarafından temsil edilen aforizma edebiyatı, varlığını Batılı yazariara borçludur. Cibran ve Nu'ayma'nın aforizmalarında bütün milletlerde evrensel olan hususlar dı­şında Doğu ve özellikle Arap kültürüyle ortaklık oldukça sınırlı iken; Reyharu'nin aforizmalannda Doğu kültürüne bağlılık kendini kuvvetli bir şekilde hissettinnektedir. Hatta denilebilir ki er-Reyham'nin aforizmalanrun özünü, Doğu kültürünün vazgeçilmezleri olan şiir, mesel, ayet ve hadisler, milliyetçilik duygusu ve vatan sevgisi gibi unsurlar oluşturmaktadır.

1 Ahmet Cevizci, Paradigma Felsefe Stizlı1ğil, İstanbul, Paıad.igma, 2000, s. 15-16. 2 M. Orhan Okay, "Edebiyat", Tilrkiye Diyanet Vakfı İsianı Ansiklopedisi, c. X, İstanbul 1994. s. 3 96. 3 Sargut Şölçün, Tari/ı Bilinci ve Edebiyat Bilimi, Dayanışma Yayinlan, İstanbul 1982, s. 28 vd. 4 La Rochefoucauld, Özdeyiş/er, Çev. YaşarNabi Nayır, Varlık Yayınları, İstanbul 1992. .

NÜSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004 21

Page 17: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

ARAP GÖÇ EDEBİYATINDAAFORİZMALAR

5 George Chiristoph Lichtenberg, Aforizmalar, Türkçeye Çev. Tevfik Duran, Dost Kitabevi, Ankara 2000. 6 JohannHeinrich Fussli,Aforizmalar, Çev. Cem İleri, SEL Yayınlan, 1stanbul2001. 1 Arthur Schopenhauer, Yaşamm Bilgeliği Üzerine Aforizmalar (Aphorismen zur Lebensweisheit), Çev. Mustafa Tüzel, Kabalcı Yayınlan, İstanbul 1998. 8 Nietzsche'nin aforizmalan şu eserlerinde yer almaJ...iadır: Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Çev. Mustafa Tüzel, Türkiye !ş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2003; Nietzsche, Aforizmalar, Çev. Sedat Umran Birey yayınlan, İstanbul 2000; Nietzsche, İyinin ve Kötiiniln Ötesinde, Bir Gelecek Felsefesini Açı.ş, Çev. Alunet !nam, Gündoğan Yayınlan, Ankara 1997. 9 Kafka, yaşam ve ölüm, iyi ve kötü ve sanatın işlevi üzerine düşüncelerini açıkça ortaya koyduğu aforizmalarıru en verimli yıllan olan 1917 ve 1920 yıllannda yazmıştır. Kafka, Aforiznıalar, Çev. Osman Çakmakçı, Babil Yayınlan-İstanbul 2000; Kafka, Taşrada Düğiin Hazırlıkları, Çev. Kamuran Şipa1, Cem Yayınları, İstanbul 2000. 10 Henri MichaiL\:,Açı Direkleri, Çev. Engin Soysal, Sel Yayınları, 1stanbul200l. 11 Stanislaw Jerzy Lee, Haylrf Aforiznıalar, Çev. Mehmet Aşçı, Aynntı Yayınlan, 1stanbul1990. 12 Harndi Güleç, Halk Edebiyatı, Çizgi Kitabevi, Konya 2002, s. 19-20. 13 Ahmet Bulut, "Arap dil ve edebiyatında emsal", İstanbul Ün. Edebiyat Fak. Yaymlanmamı.ş Doktora Tezi, İstanbul1984, s. 92-94. 14 Arap meselleri ilk kez el-Mufaddal ed-Dabbi ( ö. 1781794) tarafından toplanmaya başlannuş, daha sorua birbiri ardınca eserler yazılmıştır. Mesellerin teknik özellikleri ve toplamak amacıyla yaz.ılan eserler hakkında aynntılı bilgi için bkz. Cari Brockelmann, "Mesel", İA. , c. VIII, Ankara, Milli Eğitim Bakarılığı, 1997, s. 120-124; Abdulmecid 'Abidin, el-Emsalfi 'n-nesri '1- 'Arabiyyi '/-kadim, İskenderiye 1989, s. 18-27. 15 Atasözleri için bkz. Ebu'I-Fazi Ahmed b. Muhammed el-Meydaru, Mecmaıı'l­emsdl, Menşiinit darmektebet el-hayat, Beyrut ty., c. I, s. 71, 97, 102, 107, 119. 16 Biiyi/k Larousse, "epigram" mad., Librarie Larousse, c. VII, s. 3744. 17 Lucius Arınaeus Seneca (MÖ. 4-MS. 65), İspanya doğumlu Roma'da yetişmiş drarna ve epigram yazandır. The Trojan Women, Oedipus, Medea, The Mad Hercules, The Plıoenician Women, Phaedra, Agamenmon and Tlıyestes gibi oyunlarm da yazandır. Bazı epigrarnlan şöyledir: "Açıkça gösterilen nefret, öç alma duygusunu yok eder", "Cesaret insaru zafere, korkaklık ölüme götürür'', "Hafif acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir' '. Onun Troyalı Kadmlm·'ı Haydar Dönmez'in çevirisiyle Kültür Bakarılığı Yayınlan, Ahid/d ı'vlef..1uplar'ı da Türkan Uzel'in çevirisiyle Türk TarihKurumu Yayınlan arasında basılmıştır. 18 Marcus Valerius Martialis (MS. 40-104), epigram sanatırun önde gelen temsilcisidiL Erken dönem Ronia hayatının panoraması görünürnündeki 1 561 epigrarnı 12 kitapta toplannuş ve birçok dile çevrilmiştir. En meşhur epigrarnı şudur: "Bugün için yaşa, yann çok geçtir" Bkz. Encyclopedia ofBritannica, "Epigram" road. 19 Epigrarnın İngiltere ve Almanya'daki için bkz.: John Rowe Workman, "Epigram", Encyclopedia Americana, 1989, c. X. s. 508; Colımıbia Encyclopedia, '~pigram" mad., Sixth Edition, 2004. 20 ömer ed-Dukill<, Meldnıihu'ş-şi 'ri'l-Endelıısf, Daru'ş-şark, Beyrut 1973, s. 277. 21 Ahmed Yusuf Ali, "el-'Azifüne'l-hamse 'ala evtari'ş-şi'r", Çevrimiçi: ht1p://www.aswat4t.com/ p0080. htm. 04.03.2004. 22 Taha Hüseyin, Cemıetu'ş-şevk, Daru'l-Me'arit: Kahire 1965, s. 1-2. 23 Taha Hüseyin, a.g.e., s. 127.

22 NÜSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004

Page 18: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

MUAMMER SAR1KA YA

24 Ahmed Yusuf 'Ali, "el-'Aziftlne'l-hamse 'alil evtfui'ş-şi'r'', Mu 'temer Dimyat el­edebi, 2003. Çevrimiçi: http://www.aswat4t.com/p0080.htm. 04.03.2004. 25 Bkz.: İbn Manzftr, Ebu'l-Fazl Muhammed b. Mukerrem: Lisdn el- 'Arab, Beyrut, Dar Sildır, 1955, (ı :. .;. ) mad., c. VI, s. 66; el-F'ırüzabadl, Mecduddin Muhammed b.

Yal..-üb: el-Kamus el-mulıit, Kahire, el-Matbaat el-Huseyniyye, 1330, G:..;.) mad., c. n, s. 57. 26 Emin er-Reyharu'nin hayatı, eserleri ve edebi kişiliği için bkz. HüseyinYazı cı, Göç Edebiyah, Doğuyu Bahya Taşıyanlar, Kaknüs Yayınlan, lstanbul2002, s. ı81-204. 27 Emin er-Reyharu'nin bu eseri, Enhımu'ş-şu'ard' (Siz Şairler) ve Hutafo'l-evdiye ~Vadi/erin Çığlığı) ile birlil1e Beyrut'ta ı 989 yılında basılnuştır. 8 er-Reyharu, BıızUr li 'z-ztiri 'in, Daru'l-Ceyl, Beyrut 1989, s. 220.

29 er-Reyharu, a.g.e., s. 219. :la er-Reyhı1ni, a.g.e., s. 220. 31 er-Reyhilni, a.g.e., s. 236. 32 er-Reyhilni, a.g.e., s. 237. 33 er-Reyhilni, a.g.e., s. 225. 34 er-Reyharu, a.g."e., s. 265. 35 er-Reyharu, a.g.e., s. 269. örneğin bu aforizına Beşş§r b. Burd'un dlvanında yer alan şu beyitle ayrudır:

<,;w ı;.:.ıı ;;ı; 1 o!IA,.ı... ı.,;ı.. ı.r'ıı js- .l ~ ı>ı "Her işte arkadaşım azarlarsan, azarlayacak kimse bulamazsım" Beyit için bkz.: Beşş§r b. Burd, Divômı Beşşdr, Thk. Muhammed et-Tahir b. Aşür, Şeriketu't­Tftnusiyye, 1976,c.fV,s. 17. 36 er-Reyhı1ni, a.g.e., s. 225. 37 er-Reyhfuıi, a.g.e., s. 225. 38 er-Reyhilnl, a.g.e., s. 232. 39 er-Reyhfuıi, a.g.e., s. 241. 49 er-Reyhı1ni, a.g.e., s. 232. 41 er-Reyhilni, a.g.e., s. 254. 42 er-Reyhfuıi, a.g.e., s. 263. 43 Emin er-Reyharu, Hayvan Krallığında Üçlı1 DayanıŞ111a, Çev. Muammer Sankaya, Anka Yayınları, lstanbul2002, s. 112. · 44 er-Reyhilni, B uzar li 'z-ztiri 'in, s. 256. 4S er-Reyhilni, a.g.e., s. 245 46 er-Reyhfuıi, a.g.e., s. 221. 47 er-Reyhfuıi, a.g.e., s. 237. Her ne kadar bu söztınde ilk anda yaygın olarak bilinen "Şüphesiz nefis kötülüğü emreder''( Kur' an, Yusuf Sfiresi, XII. 53) ayetine karşı bir duruş sezilse de, o burada "Allah nefse hem iyilik hem de köt11lük yapmayı ilham etti"(Kur'an, Şems Süresi, XCI. 8) ayetinin anlamına dikkat çekmektedir. 48 er-Reyhilni, a.g.e., s. 220. 49 er-Reyhfuıi, a.g.e., s. 227. so er-Reyhfuıi, a.g.e., s. 246. 51 er-Reyhfuıi, a.g.e., s. 258. 52 er-Reyhfuıi, a.g.e., s. 259. 53 er-Reyhilnl, a.g.e., s. 262. · . 54 Cibıfuı'ın hayatı, eserleri ve edebi kişiliği için bkz.: Hüseyin Yazıcı, Gesç Edebiyah, s. ı ı9-151. 55 Sevsen Receb, "en-Nesru'l~ 'Arabi", çevrimiçi: http://www.angelfire.Com!nd/ prose/amthal.hbnl 03. 05. 2004

NÜSHA, YIL: IV, SAYI: 14, YAZ 2004 23

Page 19: Nüsha - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D02424/2004_IV_14/2004_14_SARIKAYAM.pdf · Didaktik edebi türler içerisinde mesel ve epigraın, kısa ve özlü sözler ol maları bakımından

ARAP GÖÇ EDEBİY A TlN DA AFORİZMALAR

56 HaJil Cibran, Hırfiıe min ri md/i 'ş-şdti ·, Haz. Cemi! Cebr, Beyrut 1994, s. 581. ~7 Halil Cibriin, Emıişin Bahçesi, Çev. R. Tanju Sinnen, Allahtur Kitaplar, İstanbul 1999, s. 21. ss Cibriirı, Hıifiıe min ri md li 'ş-şdti ·, s. 580. s9 Yazıcı, Göç Edeb~vatı, s. 132. 6° Kur' an, Bakara Sfıresi, ll. 262. 61 Kur'c:ın, Bakara Sfıresi, II. 264. 62 Cibriirı, Kum ve Köpiik, Çev. İlyas Arslan, Kaknil~ Yayııılan, 1stanbul2000, s. 32. 63 Cibriirı, Kum ve Köpük, s. 12. 64 Cibran, a.g.e., s. 30. 6~ Cibr§n Halil Cibriin, ei-Mec~ııi 'atu'l-kdnıi/e li mu 'el/efôt Cibrdn, Nusıis lıdrice '1-mecmıi 'a, Haz. Antuan el-Kuvval, Beyrut 1994, s. 199. · 66 Cibran, Kımı ve Köpiik, s. 38. 67 Halil Cibriin, Dem 'a ve 'b li same, Beynıt, 1988, s. 219. 68 Cibrıin, Kum ve Kopiik, s. 62. . 69 Cibriin, Hıristiyanlık şahsında bütün dinleri deştirir. Özellikle öykülerinddj tiplemelerle Hıristiyan din adarnlanru yerden yere vurur. Vadinin Perileri adlı eserinde yer alan Ban 'lı lvfat1a ve Deli Yulıamıa öyküleri, Asi Rulılar kitabında yer alan Verde Hamm, Nankör Halil ve Gelinin Yatağı isimli öykOieri, lncil'den seçilen ve Hz. lsa 'nın dilinden dökülen ayetler kullaıularak diniere karşı bir başkaldın niteliğindedir. 70 Yazıcı, Göç Edebiyatı, s. 130. 1ı Cibran, Emıişin Bahçesi, s. 40. 12 Cibriirı, el-Mecmıi 'alii '1-kdmi/e, s. 193. 73 Fehmi Baykan, Nietzsclıe'nin Felsefesi, 1stanbul2000, s. 33. 74 Miliall Nu'ayma'nın hayatı , eserleri ve edebi kişiliği için bkz.: Yazıcı, Goç Edebiyah, s. 153-179. ?S Nu'ayma, Mıızekkerdtıı'I-Arkaş, Beyrut 1988, s. 76. 16 Mihal! Nu'ayma,Mirdôd, Beyrut ı99ı , s. 166. n İncil, Matta, 6: 24. · 78 Mihall Nu'ayma, Vemeddt, Beyrut 1 988, s. 8. 79 Kur'arı, Bakara Süresi, ll. 18. 80 el-Aclünl, lsma'il b. Muhammed, Keşfıı '/:Jıafô ve muzi/u '1-i/bôs, Daru'l-k-ııtub el­'ilrniyye, Beyrut 1988, c.I, s. 425. 81 Mihal! Nu' ayına, Zddu'l-me'ôd, Beyrut 1994, s. 109-119. 82 ei-Meydfuıl.Mecmau'l-enısôl, c. I, s. 118. 83 Mehdi Suheyli, Darbu'l-mesellıô-yı ma 'nlf-ı İnin, lntişarat-ı şark, Tahran 1373, s. 86. 84 Beyit için bkz. Ebu'I-·AJa el-Ma' ani, Dh·dmı Sakti 'z-zend, Haz. Ömer Faruk et-Tabba', Beyrut ı 998, s. 49. · as 1913 Nobel edebiyat ödülü sahibi Tagore' un Aşka Çağn, 101 Şiir, Bahçıvan, Gitanjalı İla/ıiler, Gora, Milliyetçilik. Oykiiler ve Şairin Dini gibi bazı eserleri dilimize çevrilmiştir.

24 NÜSHA, ~:IV, SAYI: 14, Y AZ·2004