o haci bektaŞ vjeli - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d01093/2000_13/2000_13_turanfa.pdfben bİr...

9
o HACI VJELI - Dergisi BAHAR '2000 / 13

Upload: others

Post on 07-Jun-2020

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: o HACI BEKTAŞ VJELI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01093/2000_13/2000_13_TURANFA.pdfBEN BİR İNSANIM Efendim, Sultanım, Cananım, Canım Tabibim, Lokmanım derde dermanım Öğüp

o

HACI BEKTAŞ VJELI ~

- Araştırma Dergisi

BAHAR '2000 / 13

Page 2: o HACI BEKTAŞ VJELI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01093/2000_13/2000_13_TURANFA.pdfBEN BİR İNSANIM Efendim, Sultanım, Cananım, Canım Tabibim, Lokmanım derde dermanım Öğüp

-.

ÇUBUKLU ALİ KOÇ

Yrd.Doç.Dr. Fatma Ahsen TURAN

"Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat fakültesi Türk Dili ve Edebi~ıatı Bölümü Öğretim Üyesi"

A. HAYATI:

Ali Koç, 3 Şubat 1950 yılında Anka­ra' da dünyaya gelmiştir. Aşık, baba tarafı­nın Çubuk Meşeli köyünden ol9uğunu, buraya da yaklaşık 200 sene önce Malat­ya' dan ge.ldiklerini söylemektedir. Anne tarafı ise Sulakyurd'un Hamzalı köyün­dendir. Annesi Hamzalı Ocağı'ndandır

[1]. Ali Koç, "Kalırım Elbet" şiirinde mem­leket.ini ve ona hasretini şöyle anlatır:

Vilayet Ankara Çubuk kazası Meşeli köyümdür tanmm elbet Üç başın üstünde taç göl yaylası Güzelin kadrini bilirim elbet

Karışmış dağlarda çam ile meşe Köyümün /Jer yanı cennetten köşe Dönmüşüz gurbette garip bir kuşa Hak nasip ederse gelirim elbet

Koç Ali'm aşıktır güzel olana Memleket hasreti cezadır cana Yolumuz düşerse bir gün vatana Sılamın koynunda kalırım elbet

Ali Koç, Meslek Lisesi mezunudur. 1973 yılında Ankara Belediyesi'nde Tek­nik Personel olarak çalışmaya başlamış, 1998 yılında . da Altındağ Belediyesi'nden emekliye ayrılmıştır. Eşi Fatma Hanım'la 1969 yılında evlenmiş ve biri erkek biri kız iki çocuk sahibidir. Şu anda Ankara' da ailesiyle birlikte hayatını sürdürmektedir.

B. AŞIKLIGA BAŞLAMAS.I 16 yaşında iken Ulucanlar'da Hüseyin

Coşar' dan çok kısa bir süre saz dersi alan Koç'un sazda ve sözde ustası bulunma­maktadır. Şiir söylemeye başladığı, tarihi 6 Kasım 1994 olarak verir. Bu tarih Koç için hem bir imtihan hem de hayatının dönüm noktasıdır. Koç, bir imtihan olarak telakki ettiği zaman dilimi ve yazdıkları için şun­ları söylüyor:

"İnsan gönlü bir arı peteğidir. Bu pete­ği boş buldum. Ancak bu boşluğun ne ol~ duğunu tespit edemedim. 84 sıkıntıyla

ateşim yükseldi. 28 Ekim'den itibaren on gü.n sıkıntı yaşadım. O ana kadar yarada­nı ve yaratılışı hiç düşünmemiştim. Bu dö-

Page 3: o HACI BEKTAŞ VJELI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01093/2000_13/2000_13_TURANFA.pdfBEN BİR İNSANIM Efendim, Sultanım, Cananım, Canım Tabibim, Lokmanım derde dermanım Öğüp

nemde beynim içten dışa doğru zorladı. 6 Kasını'da artık bir bıçağın sırtındaydını. Bu sıkıntıyla ailem i le helalleştim. Öğlen vaktinde biraz uzand ı m. Uykuyla uyan ık­

lık arasında sevmediğim şeyleri ve bun la­rın yaradılış ında bir hikmetin olacağı hu­susunu düşünürken birden bir kap ı açıldı.

Bu kapıdan girerek halkalar içinde birse­yahate çıktım. Bu ha lkalar içinde 'bir' sa­yıs ı i le karşılaştım ve 'bir' sayısı beni içine aldı. Seyahatimin sonunda bir noktaya danı lad ığı mı hissettim. •

Aşık geleneği içinde maddi ve manevi bir sıkıntı neticesinde uyku ile uyanıklık arasında görülen rüyada pir elinden içilen bade veya yenilen bir gıda maddesiyle şi­ir söyleme kabiliyeti yanında saz çalma ve dini bilgiler öğrenilir. Halk şairleri gördük­leri bu rüya ile olgun bir kişiliğe kavuşur­lar [2].

Ali Koç'un sanatçı kiŞiliğinin oluşması ise, yine bir rüya ile ancak bade içmeyle değil, onu 'bir'e ulaştıran bir seyahat ile gerçekleşmiştir.

· Jung, yaratıcı mizacı şöy le açık lamak­

tad ı r: "Her yaratıcı insan tenakuzlu eğilim­lerin bir sentezidir. Sanatçının en temel ni­teliklerinden biri onda şahsi hayata karşı­lık toplumun psişik hayatının ağır basma­sıdır .. Sanatç ın ı n hayatının çatışmalarla

dolu .olmaması kabil değildir. Yaratıcı ate­şin ilahi armağanını almış kimselerin bu armağana karşılık çok şey ödemeleri ge­rektiği her zaman görülmüştür [3 J.

Şair mizacı açıklamak bugün için de mümkün değildir. Doğuştan böyle bir ka­biliyete sahip olanlar, aşık adaylarında bi­yolojik istekler, psikolojik baskılar ve ya­ratıcılık gücü birleşerek kollektif şuur altı­nı harekete geçirmekte ve kü ltür örneği rüyalar kullanarak yaratıcı l ığ ın bir şekli

olaı:ı aşıkl ı k mertebesine erişmesini sağ la­

maktadır [4].

Ali Koç da yaşadıklarını şöyle özetle­mektedir: "Bu seyahate saklı gittik;. Haklı geldik". Aşık, gördüğü rüyadan sonra ya­şadıklarını "Beni Adem" şiirinde anlatır:

Uyur idik uyardılar Kalk dediler beni Adem Ruhu tenden sıyırdılar Çık dediler beni Adem

Çıktım beden kafesinden Azad oldum nefsinden Geçtim sırat köpriisünden

Bak dediler beni Adem

Zamansız bir zaman gördOm

Sınırsız bir mekan gördüm Eksiksiz bir tamam gördüm

Hak dediler beni Adem

Anlatamam bu ne haldır Ne sihirdir ne de fa/dır

Sadece bir gerçek vardır Tek dediler beni Adem

Koç Ali'yim derdi sattım Bir güzele göniil kattım Bülbül gibi feryad ettim Aşk dediler beni Adem

Page 4: o HACI BEKTAŞ VJELI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01093/2000_13/2000_13_TURANFA.pdfBEN BİR İNSANIM Efendim, Sultanım, Cananım, Canım Tabibim, Lokmanım derde dermanım Öğüp

'Bir'e ulaşmanın manevi hazzını ve yaşadığı hali ve tezahürlerini ise şöyle di­le getirir:

Bilmiyorum ne haldeyim nerdeyim Bir nefeste bir manada sırdayım Yandı gönliim yandı aşkın elinden Kah ovada gahi kızgın çöldeyim

Gülmüyorum dost bağında güldeyim Bir ti.irküde bir nağmede teldeyim Döne/O başım döndii aşkın deminden Kah havada kah zeminde yerdeyim

Almıyorum dünyalığı vardayım

Bir sevgiyle bir göniille yerdeyim Kana kana içtim aşkın gö/Onden Kah fakirim kah zenginim karday11n

Giymiyorum karaları aldayım Bir arıyla bir çiçekle bale/ayım Her haliyle sevelim onu gönülden Kah acıda kah tatlıda dile/eyim

Görmiiyorum çirkinleri kördeyim

Bir hayalle bir gerçeğe yoldayım Koç Ali'yim adı düşmez dilimden Kah damlada kah deryada bire/eyim

Ali Koç, kendi tabiriyle sıkından sıyrıl­dıktan sonra petekteki boşluğu doldurur. Çünkü o ana kadar cevabını alamadığı pek çok şeyin bir anda cevabını bulduğu­nu ve hayatının değiştiğini söyler.

Şiirlerini irticalen söyleyen aşık, "Koç Ali" mahlasını ku l lanır. Aşık, kendisini halk aşığı değil de Hak aşığı olarak isim­lendirir ve şiirlerini en yüce makama su­nar.

İnsan ların yaratılış sebepleri Rab'lerini rnımak ve O'na ibadet etmektir. Sufilere

göre alemin yaratılmasının sebebi sevgi­dir; cihanşümul bir prensiptir aşk. Mevla­na "Göklerin dönüşünü aşkın dalgaların­

dan bi l", "aşk olmasa dünya donar kal ı rclı" [Si demektedir. İbn-i Arabi'ye göre bu aşk ilahidir, yani Allah'ın asli sevgisidir ve di­ğer bütün aşk türlerinin kaynağıdır [6].

Koç Ali'ye göre ele muhabbet Hak'tan gelir. "Biz sadece Allah'a rağbet ed ip gö­nül bağlayanlardanız" [71 A}1et-i Kerime­si'nce Rabb'ine gönülden bağlanır.

İhlas ve sıdk ile Rabb'inin sevdiği kul olmayı arzu eden Koç Ali, Rabb'ine giden yo!da kalbi temiz olan insanların itibar gördüğünü bilir. "O gün ne mal ne evlat fayda verir. Ancak Allah'a temiz bir kalple gelen ler kurtulur" [8J Ayet-i Kerimesi'nce davranışlarına nizam verir. Sorumlu l uğu­

nun farkındadır ve bunu;

"Barındığım vatana Sığındığım Rahman'a Koç Ali'ysem hep O'na Sorumluyum sorumlu"

diye dile getirir.

"Sana" şiirinde ise Rabb'i ne şöyle ses­lenir:

Alemlerin Rabbi yaradanımsın Karanlık geceyi mır edenimsin Gönül gözlerimi gör edenimsin Şükür sana tövbe sana hamd sana

Güzellikler senden sen de güzelsin Sevgi senden gelir sen de sevgisin Giizele sevgiyle yol gösterensin Sevgim sana aşkım sana kalp sana

Hallerim ayandır zaten bil~nsin Derdimin lokmanı bilirim sensin Koymazsın darlıkta insaf edensin Derdim sana, halim sana, yol sana

- - [i

Page 5: o HACI BEKTAŞ VJELI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01093/2000_13/2000_13_TURANFA.pdfBEN BİR İNSANIM Efendim, Sultanım, Cananım, Canım Tabibim, Lokmanım derde dermanım Öğüp

Kulların muhtaçtır senin lütfuna Yollarım kavuşur sonunda sana

· Şükür çevirdin ya yönümü sana Yönüm sana, canım sana, dil sana

Dillerim rahattır senin adınla Dileklerimizi koyma yarına Muradımı oldu kırk dört yazında Koç'un Ali ebediyen kul sana

Yüce yaradan dilediğine doğru yolu gösterir. Koç Ali'ye de bu 1944 Y.azında nasip olmuştur. Koç Afi de "Koç' un Ali ebediyen kul sana" mısraı ile şükrünü ve

· minnettarlığını anlatır. İnancını her şeyden evvel aşk temeline

oturtan Yunus gibi [9] Aşık Ali de "Yanı­yorsak aşkı bizde" ve "Ben Mevla'nın şığı­yım" diye dile getirir.

İnanmak bir gönül işidir. Çünkü inan­mak bilmekten ziyade sevmek ve yaşa­maktır. Gönlün Mevla'ya açık olması ge­rekir. İlahı iradeyle kucaklaşamayan gönül sahibi inancının özüne varamaz (10) .. Koç Ali de Yüce Yaradan' dan eksikleri için ba­ğışlanmayı diler:

BEN BİR İNSANIM Efendim, Sultanım, Cananım, Canım Tabibim, Lokmanım derde dermanım Öğüp yarattığın Beş Esma için Bağışla ya Rabbim ben bir insanım

Kur'an'ım, Kitabım, dinim, imanım Namazım, niyazım, gönülde Şah'ım Hatice-yi Kübra Mustafa için Bağışla ya Rabbim ben bir insanım Dağımda dumanım bağda bağbanım Dilimde kelamım telde makamım Fatımatü'z-Zehra Murtaza için Bağışla .ya Rabbim ben bir insanım

Ezel Yaradan'ım sonda divanım Yoluna kurbanım sana hayranım Hasan Hüseyin'le Kerbela için Bağışla ya Rabbim ben bir insanım

Aşık Koç Ali'yim sende ·muradım Kakk'ın bülbülüyüm sana fiğanım Nebl~er, şehitler, Evliya için Bağışla ya Rabbim ben bir insanım

İslamın ilk şartı Affah'ın birliğine ve Hz. Muhammed'in Hak Resul olduğuna inanmaktır.

"Alemleri kurandır Gözetleyip görendir Varlığı ile bir Allah La ilahe illallah

İhsan edip verendir Alim O' dur bilendir Seven kalpte s1r Allah La ilahe illallah"

Aşık Ali'nin şiirinde olduğu gibi bu inanç Kelime-i Şahadet'le belirtilir. Koç Ali'nin dünyaya bakışı güzel ahlaktan iba­rettir. şık iyi huyları över, insanın insana sorumlu olduğunu söyler.

"Geldiğim şu diinyaya Emanet olan cana İnsan isem insana Sorumluyum sorumlu"

İnanmakla kin bi~birine zıttır. Gönül inanca açık fakat kine kapalıdır. Sevmek, sevmeye layık olanı sevmektir; ballar balı­nı bulup, kovanı yağma etmektir: canıca­nana verip azade olmaktır 111 J.

Gönüller yapan kişi Yaradan'az ulaşır. Yaradan gönülde tecelli eder. Yunus'un;

Page 6: o HACI BEKTAŞ VJELI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01093/2000_13/2000_13_TURANFA.pdfBEN BİR İNSANIM Efendim, Sultanım, Cananım, Canım Tabibim, Lokmanım derde dermanım Öğüp

"Ben gelmedim da'viyiçün benim işüm seviyiçün

Dostun.evi gönüllerdür gönüller yapmaya geldüm" (7 2]

dediği gibi Ali Koç da; ... · "Sevgiye yıkadım gönlün pasını Kirli fikirlerden giren olmasın"

diyerek yola çıkar ve "İsterim" şiirinde;

. "Hak'tan alıp ha/k'a vermek isterim Şu koca dünyayı sarmak isterim Yaradı/anlar hep birer birer Yaradan aşkına sevmek isterim" der.

Yunus gibi "Yaradandan ötürü yaradı­lanı sevmek" ilkesi Koç Ali'nin de hayatı­na hakim olmuştur.

Dosta uzanan gönülleri kırmamak, gö­nül hanesini harap etmemek, gönülden fışkıran sevgi pınarlarını kurutmamak, Hakk'a kul olmuşların gerçeği bulmuşla­rın harcıdır [13]. Ali Koç'un da davranış

· nizamı Yüce Yaradan'a olan sevgisinden kaynaklanır.

"Fikir fiilden önce gelmelidir ki pişman olmayalım" diyen Ali Koç, sohbeti sırasın­da düşüncelerini şu cümlelerle ifade etti: "Su kaynağa doğru temizlenir. Aklın nefse hakim olması kurtuluştur. Akla ermek za­manladır, herkes erebilir; Hakk'a ermek imanladır, bu taşıdığımız gönülledir. O'nu isteyen çok ama O'nun istediği olmak çok önemlidir. Takdir, tayin O'ndandır. İsteyip istememek önemli değildir. Akıldan önce verilen duygu utanmadır. Kimine 'gör' de­di; kimine 'kör' dedi. Farkı gör ama farklı bakma".

Ali Koç, diğer şiirlerinde de Hz. Mu­hammed'e, Ehl-i Beyt'e, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. 1-İüseyin'e olan muhabbeti­nin yanı sıra 12 imamı Ahmed Yesevi'den, ·

Hacı Bektaş'a büyük gönül erlerini över ve muhabbetini, bağlılığı nı dile getirir. Kerbela'nın acısını yeniden yürekten du­yar:

"Ehl-i 8eyt ile ehline vardım Server Muhammedi Miraç'ta gördüm Kerbela'd;m beri çok şehit verdim Ali'nin talibi <;>lur giderim

Horasan' da yatan Ahmed Yesevi Salmış Türk iline doksan bin eri Gönülleri fethe~miş Bektaş-i Veli Yunus'tan bir haber alır giderim

Aşık Koç Ali'yim sırrım nefeste Ruhum çırpıntyor etten kafeste Pir Sultan yaşıyor hala Sivas'ta Kim demiş bu ruhla ölür giderim

Hayatın günlük gaileleri, öfkesi, sabrı, sevgisi özellikle anasına ve kara gözlü ulaşılamayan sevgiliye sevgisi de şiirinin diğer temalarını oluşturur. Ancak Fuzu­li'nin de;

''Aşk imiş her ne var alemde İlim bir kıylu kal imiş ancak"

dediği gibi Ali Koç için de geçerli olan Ya­radan'a olan büyük aşkıdır:

ANAM Dünya yalan ölüm gerçek Gelir derdin geldi Anam Can bağında açan 'Çiçek Solar derdin soldu Anam

Geçti ömrün zahmet ile Hizmet ettin gayret ile Yetiştirdin şefkat ile Ham meyveler oldu Anam

Page 7: o HACI BEKTAŞ VJELI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01093/2000_13/2000_13_TURANFA.pdfBEN BİR İNSANIM Efendim, Sultanım, Cananım, Canım Tabibim, Lokmanım derde dermanım Öğüp

Birleştirdin ayırmadın

Haksızlığı ka.yırmadın

Her derdini duyurmadın Çoğu sende kaldı Anam

Bitti artık çile keder Böyle yazı böyle kadir 'Rahat uyu sana kadar Seni seven aldı Anam

Koç Ali'yim bilemedim Özürüm çok dilemedim Aradım da bulamadım Diyemedim öldü Anam

HELE BABAM Kişi ettiğini çeker demişler Kırdığın kağnıyı çek hele babam Rençber ektiğini biçer demişler Eğrelti otunu biç hele babam

Annemi kendine layık görmedin Sürdün savurdun da eve vermedin Değerden ·anlayıp kıymet bilmedin

· İnce eleklerden geç hele babam

İşini yapana sağal demedin Hiçbir gün yemeği soğuk yemedin Ütüsüz kolasız kirli giymedin Ak jle karayı seç hele babam

Engelin kalmadı yürü yoluna Dengini bulursan takıl koluna Yedekte bekliyor Çolak Emine Eski defterleri aç hele babam

Aşık Koç Ali'yim gerçeği tuttum Azını söyledim çoğunu yuttum Yükümüz cevahir alana sattım Her şeyi söylersek suç hele babam

DEDİ LER Derdimin adına hasret dediler İlacı zamandır sabret elediler İçim kan ağlıyor can pare pare ôlmez sürünOrsün gayret dediler

Hasretin sebebi gurbet dediler Yanan derindeymiş berbad dediler Yardan ayrılana bulunmaz çare Nasıl yaşıyorsun hayret dediler

Ayrılığın eşi ölmek dediler Sevdalının işi bulmak dediler Ümidin peşinde gezdim avare Belki konuşursun kısmet dediler ·

Dostun zehirine şerbet dediler Aşkın kahırına hürmet dediler Sevgiyi bahşeden zat-ı şahane Onun kudretine hikmet dediler

Aşığın gayesi sevmek dediler Derdiyin çaresi vermek dediler Yaradan gönlümde eser bahane Koç Ali'm kurbandır beklet dediler

KARA GÖZLÜM Adın gönül olsun gönüle karşı Bu ayrılık bana kor kara gözlüm Rıza pazarında kurulsun çarşı Hasretini çekmek zor kara gözlüm

Al yanak altında benin olurum Eğer benimsen senin olurum Gönlünün içinde gönül olurum Gönülü gönüle ver kara gözlüm

Muradı dileğe versen olmaz mı Bir ömür karşımda dursan olmaz mı Yaramı içerden sarsan olmaz mı Kalbimin içine gir kara gözlüm

Page 8: o HACI BEKTAŞ VJELI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01093/2000_13/2000_13_TURANFA.pdfBEN BİR İNSANIM Efendim, Sultanım, Cananım, Canım Tabibim, Lokmanım derde dermanım Öğüp

Savdanın vefadan çektiği çile

şıklar yolunda kayboldum yine Bülbi.i/On figanı zarar kendine Perişan halimi gör kara gözlüm

Aşık Koç Ali'yim çirkine karşı Güzelden çirkine yapılmaz aşı Canlar cana111na duramaz karşı

Canda cana111yla bir kara gözlüm

GÜLÜM Gözi.imün önünde gözlerin gülüm Aklımdan Çlkımyor sözlerin güli.im Senden ayrı/ali bunca yıl oldu Ben seni daima özlerim gülüm

Kara kışa döndü yazlarım gülüm

Hasret oku değdi sızlanm gülüm Geriye sadece hatlran kaldı Ben seni daima özlerim gülüm

Yokuşlara sardı düz/erim gülüm Sensiz gülmüyor ki gözlerim gülüm

Ayrı'1kla hüzün beraber geldi Ben seni daima özlerim gülüm

Çaresiz gitmiyor dizlerim gülüm

Gönlümde çeşmiydi naz/arın gülüm İçimde bir değil, bin heves öldü Ben seni daima özlerim gülüm

Sitemden gelmiyor sözlerin gülüm Sevdadan çalmıyor saz/arım gülüm

Koç Ali'm sayende seveni buldu Ben seni daima özlerim gü lüm

ALİM VAR BENİM Ben Aliyim amma Alim var benim Kerbela çölünde gülüm var benim Kıllçlardan keskin, kdlardan ince

Ser çeşmeye çıkar yolum var benim

Pir Sultan Abdal'dan ıelim var benim

Hakk'ın kovanından balm1 var benim

Koca Haydar bende dile gelince

Evvel Ali ahir Ve/i'm var benim

Hasan Decle'm gibi soyum var benim

Sulta111m Haydar ' da kuyum var benim

Muhammed Mustafa akla gelince

Din İslama bağh belim var benim

Bendini yıkacak selim var benim

Dağları aşacak yelim var benim

Mevla'nın sevgisi gönle girince

İnsanlık içinde yerim var benim

Gerçek deryasından gölüm var benim

Şu' ulu çınardan dallm v:ar benim

Hao Muradıya ikrar verince,

Koç'um kurban olsun Ali'm var benim

5 Kasım 1994-9

HAKKIN GERÇEGİ

Mevla'ya aşığım halkıma ozan

Böyle gelmiş böyle gitmesin düzen

İnsan'dan sayılmaz insanı i.izen

İşte böyle gardaş Hakk'ın gerçeği

Tamam tut gönlünü sakın ha ~ölme

Düşki.ini.i hor görüp haline gülme

Hakikat var iken hayale dalma·

İşte böyle gardaş Hakk'ın gerçeği

Her'ne arar'isen kendinde ara

Kolaylı işleri çevirme zora

Gayesiz insana bulunmaz çare

İşte böyle gardaş Hakk'ın gerçeği

Page 9: o HACI BEKTAŞ VJELI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D01093/2000_13/2000_13_TURANFA.pdfBEN BİR İNSANIM Efendim, Sultanım, Cananım, Canım Tabibim, Lokmanım derde dermanım Öğüp

Helal olmayana uzatma eli

Sağlam olmayana bağlama beli

Bunları bilmeyen inan'ki deli

İşte böyle gardaş Hakk'ın gerçeği .

Koç'um Ali fazla uzatma lafı

Var mı bu devirde insanın safı

Sevgiyle çalana açılır kapı

İşte böyle gardaş Hakk'ın gerçeği

25 Haziran 1995-76

CEM'DEN YANAYDI Bu gece rüyamda Bektaş'ı gördüm

Sırtını dönmüştü gam'dan yanaydı

İpek halılarda düğüm düğümdü

Emekle işlenmiş tam'dan yanaydı

Yanına yaklaştım elimi sürdüm

Gayet yumuşaktı yünden yanaydı

Başı kalabalık sanki düğündü

Halkıyla birleşmiş tüm'den yanaydı

Özümü yokladım divana vardım

Hacı'm Hak'ta idi Din'den yanaydı

Veli'nin ardından Ali göründü

Yoluna baş koydum can'dan yanaydı

Gerçek deryasında imana erdim

İlim gemisi de fen'den yanaydı

Sabırın üstüne sebat serildi

Marifet kapısı ben'den yanaydı

Gönüfü paklayıp Sultan'a verdim

Sevenler içinde önden yanaydı

Aşık Koç Ali'ye hesap soruldu

Hakk'ın birliğinde cem'den yanaydı.

12 Kasım 1995-91

DİPNOTLAR (1] bkz. Geniş bilgi için İbrahim Arslanoğlu,

Çubuk Yöresi Alevi Ocakları ve Kurucula­rı, Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi sa­yı:10, Yaz/1999, s.61.

(2] Umay Günay, şık Tarzı Şiir Geleneği ve Rüya Motifi, Ankara, 1986, s.23.

(3) Freud, Jung, Adler, Psikanaliz Açısından Edebiyat, çev. Sefahattin Hilav, İst. s.71-78; Umay Günay a.g.e. s.112.

(4] Umay Günay, a.g.e. s.113. (5] Tahirü'l-Mevlevi, Şerh-i Mesnevi, C.V. İst,

1971, beyit 3854. (6] Beşir Ayvazoğlu, İslam Estetiği ve İnsan, İst,

1989, s.47-48. (7) Tevbe / 59. (81 Eş-Şuara/ 88-89. [9] Mustafa Tatçı, Yunus Emre Divanı, Ankara,

1990, s.75. (1 Ol Selçuk Eraydın, Tasawuf ve Edebiyat

Yazıları, İst, 1997, s. 1 6-1 7. (11 J Selçuk Eraydın, a.g.e., s'.18. [1 2) Mustafa Tatçı, a.g.e, s.76. (13] Selçuk Eraydın, a.g.e., s.18.