ocak 1998 Şubat 2000 oda bÜltenlerİ€¦ · muş, yatırımlar daraltılmış, tarımda...
TRANSCRIPT
OCAK 1998
ŞUBAT 2000
ODA BÜLTENLERİ
T M M O BM a k i n aMühendisleriO d a s ı İ K İ A Y D A B İ R Y A Y I N L A N I R
Ocak- Şubat 1998
Mart- Nisan 1998
Mayıs - Haziran 1998
Temmuz - Ağustos 1998
Eylül 1998
Ekim 1998
Kasım -Aralık 1998
Ocak- Şubat 1999
Mart 1999
Mayıs 1999
Haziran 1999
Temmuz - Ağustos 1999
Eylül-Ekim 1999
Kasım 1999
Ocak 2000
Şubat 2000
Sayı: 16
Sayı: 17
Sayı: 18
Sayı: 19
Sayı: 20
Sayı: 21
Sayı: 22
Sayı: 23
Sayı: 24
Sayı: 25
Sayı: °6
Say 27
Sayı: 28
Sayı: 29
Sayı: 30
Sayı: 31
T M M O BM a k i n aMühendisler!O d a s ı İ K İ A Y D A B İ R Y A Y I N L A N I R
TMMOBMMO
Haber Bülteni
Ocak 2OOO
Sayı : 30
MMO Adına SahibiMehmet SOĞANCI
Sorumlu Yz. İşi. Md.Emin KORAMAZ
Yayına HazırlayanNilgün KARAKÜÇÜK
DizgiMünevver POLAT
BasımeviÖzkan Matbaacılık
Yönetim YeriSümer Sk. 36/i-A
Demirtepe- ANKARA
Tel: (0*312)231 3 1 59Faks : 231 31 65
TMMOB Mühendislik - Mimarlık Kurultayına Çağrı 1
Kongre-Kurultay-Sempozyum 3
Odadan Haberler 7
Örgüt Birimlerinin Hizmet Üretimi 9
Nükleer Santraller 16
Basın Açıklamaları 19
2000 MMO Şube Genel Kurul - Seçim Tarihleri ve Yerleri 20
2000'LI VI I ! ARİN BARIŞ VE MUTLULUK C.ETİRMFSİNİ DİLERİZMMÜ \ <>nctiın Kurulu
TMMOB'NIN 36. BONEM GENEL KURULU ÖNCESİ TÜMTMMOB BİRİMLERİNE VE ÜYELERİNE
TMMOB'nin Değerli Üyeleri,Tek kutuplu hale gelen dünyada, kapitalizm küresel
programını uyguluyor. Geri bıraktırılmış ülkelerin gelişmiş ül-ke metropollerinden yönetilmesinin önündeki engeller kaldı-rılıyor. Dünyanın bu düzeni zengin ülkeleri daha zengin, fa-kir ülkeleri daha fakir yapıyor. Çok Taraflı Yatırım Anlaşma-sı (MAI) bu amaçla örgütlendi, Dünya Ticaret Örgütü'nünDTÖ) ABD'nin Seatle kentindeki toplantısı bu amaçla yapıl-
dı. Yakın bir geçmişte İstanbul'da yapılan Avrupa Güvenlikşbirliği Toplantısı (AGİT), Avrupa Birliği (AB) Helsinki Zir-
vesi bu çerçevedeki kararların alındığı önemli ortamlar oldu.Dünyanın gelişmeleri dünya dengeleri içinde Türkiye'yi de
konuşuyor, hakkında kararlar alıyor. Türkiye'nin Kafkas-ya'da, Ortadoğu'da, Balkanlar'da Avrupa'daki yeni rolü belir-leniyor. Bu rol sokaktaki insanı, öğrencileri, öğretim görevli-lerini, işyerindeki memuru, tarladaki çiftçiyi, fabrikadaki işçi-yi, bizleri mühendisleri ve mimarları yeniden "biçimlendiri-yor". Toplumumuzun ekonomik, sosyal, kültürel yaşamını,kentlerimizin kaderini yeniden belirtiyor. Rant ekonomisi ge-lişiyor, sanayileşme ve üretim geriliyor. Bu durum, sendikasız-laşmayı, örgütsüzlüğü, taşeronlaşmayı, ücret düşüklüğünü, iş-sizliği, açlığı getiriyor. Böylece, bu uygulama da Türkiye'dezengini daha zengin, fakiri daha fakir yapıyor.
Türkiye yeni bir bin yıla işte böyle bir ortamda giriyor.Türkiye'nin egemenleri kapitalizmin metropollerine tümüylebağımlı, küreselleşmeci, özelleştirmeci politikalar ile serbestpiyasa ekonomisine uyum sağlamaya çalışıyor. Dünya Ban-kası ve IMF'nin kredi musluklarını açmasıyla birlikte imzana-lan stand-by anlaşması ile gündeme gelen IMF'nin ekonomi-yi "yeniden düzenleme" direktifleri, hükümetçe büyük birhızla ve kararlılıkla uygulanıyor.
Bu çerçevede; Anayasa değiştirilerek tahkimin önündekiengeller kaldırılmıştır. Özelleştirme çalışmaları hızlandırılmış,
çokuluslu tekellerin enerji alanına girmesinin koşullan hazır-lanmıştır. Nükleer santral dayatılmış, GAP çerçevesinde Tür-kiye'nin en verimli toprakları Serbest Bölge adı altında ABDsermayesine teslim edilmiştir. Ücretler açlık sınırında tutul-muş, yatırımlar daraltılmış, tarımda teşvikler kaldırılmıştır. Kü-çük bankalar tasfiye edilmiştir. İşte bu uygulamaların hepsi,IMF ile imzalanan sözleşme, verilen kredilerin direktifleri veABD ile imzalanan ikili ticaret anlaşması gereği olarak 2000Yılı Bütçesi çerçevesinde yapılmıştır.
Bütün bu hızlı gelişmeler yaşanırken emekten yana güçlerkuşatma altındadır. Toplumda işsizlik, açlık, örgütsüzlük yara-tan; sınıflar ve bölgelerarası adaletsizliği, dengesizliği üreten;şiddeti ve çete devletini demokratik hukuk devletine yeğleyenbir avuç sermaye sahibinin iktidarı devam etmektedir. Med-ya'nın desteğinde gelişen küresel, ideolojik propaganda vehükümetlerin her türlü muhalefete karşı zorbalığa varan baskıortamında tüm çalışanlarda umutsuzluk, yılgınlık yaygındır.Toplumsal mücadele bakış açısı daralmıştır. Sınıf mücadelesive dayanışması yerini "sivil insiyatiflere" bırakmıştır,sendikaları daha ziyade sermaye örgütleriyle birlikte davran-maya itmiştir.
Öte yandan, Türkiye'nin yeraltı ve yerüstü kaynaklanhızla yokedilmektedir; çevresel değerler üzerindeki talan vesömürü, doğal varlıkların tahribi ve ekolojik yokedicilik artıkinsanlığı tüketme aşamasına gelmiştir. Ormanların, maden-lerin, tarım topraklarının yağmalanması, sermayenin çıkarlarıdoğrultusunda alınan "kararlarla" bu yağmanın kurumsal-laşması ve herşeyden önemlisi, bilimin ve yargı kurumununbu süreçte dışlanması gibi bir süreç yaşanmaktadır. Türkiye,enerji sektöründe çokuluslu tekellerin "sömürü koridoru"haline getirilmeye çalışılmakta ve son dönemde yaratılanenerji krizi senaryoları ile nükleer santrallar bir dayatmaolarak öne sürülmektedir. Ayrıca, Türkiye'nin bu ortama
MMO BÜLTENİ
getirilişinde ve siyasi, ekonomik, kültürel, ahlaki yıkımlarınyaşanmasında en önemli etmenin, 20 yıla yakın bir süredevam eden çatışma olduğunu belirtmek gerekmektedir.
Toplumsal eğitim sürecinde, sisteme her koşulda entegreolmaya açık; yabancılaşmayı besleyen; bağımsız, özgür düşünalanlarını geliştirmeyen ve sonuçta "eğitim" diye şekillenenyapılaşmalann da küresel programlann önemli bir parçası ol-duğunu bilmek gerekmektedir.
Değerli Üyeler;Yukanda genel olarak ve özetle anlatılan böyle bir ortam-
da, TMMOB genel kurulları tarihi bir önem taşımaktadır. Ya-kın gelecekte yaşayacağımız genel kurullarda başanlı olmayamecburuz. Bu nedenle; TMMOB'nin yıllardır oluşmuş ilkele-rini sizlerle bir kez daha paylaşmak istiyorum. Genel kurulla-rımızı bu görüşlerimizin dile getirildiği ortamlara dönüştürmekgerektiğini belirtmek istiyorum. Bu görüşler etrafında güçlüve yaygın birliktelikler oluşturulması gerektiğini yineliyorum.• TMMOB; dünyadaki ve Türkiye'deki adaletsizliklere,
zorbalığa ve sömürüye karşı direnme ortamıdır. Em-peryalist hegemonyaya karşı demokratik ve hakça pay-laşımın esas olduğu bir dünya isteyelim, bu amaçla birdünya dayanışması oluşturalım, silahlanma yarışmadur diyelim. Dünyada ve ülkemizde kaynakların top-lumsal gönenci sağlayacak alanlara yönlendirilmesineçaba harcayalım!
• Toplumsal hedefleri ve insani değerleri öne çıkaranpolitakaları savunalım ve bürokrasiye karşı demokra-tik mekanizmaları geliştirelim. İnsani, evrensel değer-leri, mesleki ahlakı savunalım! Kapitalizmin özelleştir-meci, rekabetçi, paracı, bireyci politikalarına ve ideolo-jik propagandalarına karşı kendimizi koruyalım. Baş-ka insanlara karşı sorumluluğu ve toplumsallığı, ka-musal değerleri savunalım. DSP-MHP-ANAP şoven,milliyetçi ittifakına karşı, toplumsal mücadeleyi, eme-ğin iktidarını, insan haklarına dayalı demokratik hu-kuk devletini savunalım.
• Böylesi bir ortamda TMMOB de kuşatma altında. Ge-nel kurullarımızda bu kuşatmayı kıralım. Bu ittifakakarşı yaygın, geniş tabanlı bir güçbirliği oluşturalım.Küreselleşmenin sivil toplumcu atağının bilincindeolarak, sınıf perspektifine dayalı emek mücadelesinigeliştirelim. Toplumsal kurtuluş mücadelesini yüksel-telim. Yakın geçmişte yaşadığımız "sosyal güvenlik"düzenlemesine karşı gelişen ve tüm emek örgütlerinikapsayan EMEK PLATFORMU'nun yeniden oluşmasıve sürmesi için çaba harcayalım!
• TMMOB olarak, ulusal ve çevre dostu enerji seçenek-lerini savunalım. Bu konuda kararlı bir mücadelenintakipçisi olmaya devam edelim. Nükleer lobilerin nük-leer santral serüvenine izin vermeyelim!
• KiT'lerin özelleştirilerek devletin kamusal üretim ala-nından çekilmesine ve özelleştirme adı altında KiT'le-rin kapatılmasına ve kamu arazilerinin yağlamalanma-sma karşı duralım! Özelleştirmelerin derhal durdurul-masını isteyelim. Yağmacılardan, özelleştirmecilerdenhesap soralım!
• 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 Depremleri sırasında vesonrasında yaşananlar kentsel rant ve toprak mülkiye-ti politikalarının, sanayide, konutta, altyapıda yer se-çimlerinin iflasını gözler önüne sermiştir. Depremde
kaybedilen canların ve malların, tahrip olan çevreninhesabını soralım. Rantçı, mafya, politikacı üçlü ittifa-kını teşhir edelim. Yerel ve merkezi yönetimlerin sö-mürüdeki ortaklığını, ülke yönetimindeki etkinliğiniusanmadan ve inatla tekrarlayalım!
• Türkiye'de kentleşme süreçlerinin kentsel, bölgesel,ulusal ölçeklerde doğa ve insana saygılı politika veprogram ile yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Busüreçlerde TMMOB sağlıklı, insani kent ortamlarınıyaratacak çağdaş, doğal olaylara dayanıklı yapılar vealtyapıları inşa edecek politikaları savunmaya, mesle-ki denetim süreçlerinde yer alarak öneriler geliştirme-ye ve kamusal denetimin özelleştirmesine karşı dur-maya devam edecektir. Bu çabalarımız sırasında hükü-met ve bürokrasiyle ilişkilerimizde, TMMOB ortamın-da birlikte üretmeye ve davranmaya özen gösterelim.Mesleğimizin gelişmesinin önündeki engelleri kaldıra-lım. Meslekler arası sorunları aşacak, gücümüzü zaafauğratacak, parçacı, dar meslekçi davranışlardan kaçı-nalım. Deprem sonrası süreçte üyelerimizin kişisel çı-kar uğruna bilimsellikten uzak, mesleki ahlaka aykırıve halkı sömürmeye dayalı uygulamalar içine girme-mesi için çaba harcayalım. Her alanda ve ölçekte plan-lama kavramını yalnızca teknik bir alan olarak algılan-maktan öte, planlamanın toplumsallaşmasını ve de-mokratikleşmesini savunalım!
• Bilimselliği soyut olarak savunmak yetmez. Bilimeulaşma özgürlüğünü ve bilimin metalaşmasına karşı;toplumsallaşmasını da savunalım. Bilimin ve bilim in-sanının ve üniversitelerin özgürleşmesini ve demokra-tikleşmesini savunalım. Bilimde, teknolojide çokulus-lu tekellerin egemenliğini kıralım. Ulusal AR-GE poli-tikalarını savunalım. TMMOB olarak, sermayeye bağlıbürokratik devlet aygıtının demokratikleştirilmesini,yerel ve merkezi olarak katılımcı süreçlerin kurumsal-laştırılmasını savunalım!
• Ülkede, çatışma ortamının bitirilmesine, barışın ku-rumsallaşmasına katkıda bulunalım! Ölüm cezasınınkaldırılmasını, Kürt sorununa siyasal çözüm bulun-masını isteyelim! İnsan haklarının korunmasını vegeliştirilmesini savunalım. İnsan haklarına dayalı, top-lumun demokratik yaşamını baskı altından kurtaracakdemokratik hukuk devletini isteyelim. Sürekli ve adilbir barış isteyelim!
• Genel kurullarımızda bu görüşler ve değerler etrafın-da en geniş demokratik dayanışma ortamlarını oluş-turmaya çaba harcayalım. TMMOB'yi karşı devrimin,çetelerin, neo-liberallerin ve savaş kışkırtıcılarınıntemsilcilerine teslim etmeyelim!
Yeni bir yıla girerken, hepinize bu tarihi ve yaşamsaluğraşınızda basanlar ve sağlıklar diler, dayanışma duygularıylasevgi ve saygılanmı sunarım.
Yaşasın, Bağımsız, Demokratik ve Laik TürkiyeMücadelemiz!
Yaşasın Barış ve insanca Yaşam Mücadelemiz!Yaşasın TMMOB Mücadelemiz!
TMMOB BaşkanıYavuz ÖNEN
MMO BÜLTENİ
KONGRE - KURULTAY - SEMPOZYUM
II. ULUSAL ENDÜSTRİ İŞLETMEMÜHENDİSLİĞİ KURULTAYI
Sonuç Bildirgesi
II. Ulusal Endüstri- İşletme Mühendisliği Kurultayı 20Kasım 1999 tarihinde DSİ Konferans Salonu-ANKARA'da Makina Mühendisleri Odası tarafından ger-çekleştirilmiştir. Kurultay boyunca 3 ayrı oturumda 9 adetbildiri sunulmuştur. Kurultayda "Uzmanlık Alanlarımız VeToplumsal Sorumluluklarımız" başlıklı bir panel gerçek-leştirilmiştir. Kurultay açılışında 17 Ağustos Depremindeyitirdiğimiz insanlarımızın anısına bir slayt sunumu yapıl-mıştır. Kurultay boyunca depreme ilişkin fotoğraf sergisioluşturulmuştur.
Bu kurultayda "21. Yüzyılda Endüstri İşletme Mühen-disliği " başlığı altında Endüstri Mühendisliğinin uygulamaalanlarına yönelik bildiriler sunulmuş ve Endüstri Mühen-dislerinin toplumsal sorumlulukları irdelenmiştir. Bir günsüreyle gerçekleştirilen Kurultayın öğleye kadar olan kıs-mında teknik içerikli bildiriler sunulmuş, öğleden sonrakikısımda ise Endüstri - İşletme Mühendisliğinin konumu,örgüt içindeki yeri, uzmanlık alanları ve toplumsal sorum-lulukları tartışılmış ve aşağıdaki sonuçların kamuoyuna du-yurulması kararlaştırılmıştır.
İnsanın ekonomik, toplumsal ve kişisel yapısı birbirin-den ayrılmaz bir bütün oluşturur. Endüstri Mühendisi debütünü yani sistemi gözden kaçırmamalıdır. EndüstriMühendisinin görevi; mühendisliği insan pratiğine gele-neksel bilimin gösterdiği türden değil, sistem yaklaşımıaçısından yorumlamasıdır. Ayrıntıya yönelen EndüstriMühendisleri diğer mühendislik alanlarıyla rekabet ede-mez. Bu nedenle yalın olanla, karmaşık olanı birleştirmekzorunda olan, tekrar yalını yakalamak zorunda olan birmeslek disiplinidir.
Endüstri Mühendisliğinin teknik birimlerle davranış bi-rimleri arasında köprü görevi vardır.
Derinlemesine uzmanlaşmanın en az olduğu, farklı di-siplinlerle en çok bir arada çalışmak zorunda olan, farklıdisiplinlerden insanlarla sürekli temas içinde olan, o disip-linlerin özelliklerini kavramak açısından en yeni perspektifeve bütünü görme ihtiyacına sahip olan bir meslek disipli-nidir. Mühendislik kavramları; toplum çıkarı gözetilerek,toplumsal kâr maksimizasyonu toplum refahı korunarakgözden geçirilmelidir. Endüstri Mühendisleri bu özellikle-riyle ve yaşanan süreçler (globalizm) dikkate alındığında zorbir noktada görev yapmaktadır. Yöneticileri kendi lehimizeyönlendirmek değil, toplumun lehine yönlendirmek; doğrubilgileri, doğru değerleri öne çıkartabilmek; kesinlikle insa-na saygılı olmayı en üst değer olarak benimsemek, yetkininsanlar olmak, bunu insanlık ve çalışan yararına gerçek-leştirmek Endüstri Mühendislerinin temel toplumsal so-rumluluğudur.
Bu toplumsal sorumlulukları yerine getirebilmek içinörgütlü olunması ve tartışma zeminlerinin yaratılması ge-
rekmektedir.Mühendislerin kendi içinde birlikteliğinin sağlanması ile
topluma ve dünyaya bakışın netleştirilmesi mümkün olabi-lir. Endüstri Mühendisleri özelleştirme, verimlilik, çevre gibipek çok konuda görüşlerini oluşturmalı, topluma mesajla-rını vermelidir. Yaygın zihinsel üretim, örgütlülüğünün asılgelir kaynağıdır. Mesleğin en güçlü yanı sistemler kurma veçalıştırma özelliğidir. Eğer örgütlü duruşumuzu terk etmeyebaşlarsak meslek alanlarına ilişkin fırsatları kaçırabilir, baş-kaları tarafından daha az anlaşılır hale geliriz. Örgütlü du-ruşumuz daha çok bilgilenmemiz, daha etkili olmamız içingereklidir.
Kurultayda Endüstri Mühendisleri aynı grup mensuplarıolarak mesleğin gereklerinde birbirlerinden yararlanabil-mek ve ortak eğilimleri oluşturabilmek için bir araya gelir-ler. Kurultayın bundan sonraki yıllarda gerçekleştirilme bi-çimi tüm tarafların, Endüstri - İşletme Mühendislerininbeklentilerini, Endüstri - İşletme Mühendisliği alanında ya-pılması gereken düzenlemeleri, Endüstri - İşletme Mühen-dislerinin tavrını ortaya çıkarma zemini olmalıdır.
Kurultay her iki yılda bir, iki gün süreli olarak genelkurul havasında gerçekleştirilmeli ve Endüstri - İşletmeMühendislerinin kendini ifade ettiği, politikalarını geliştir-diği, mesleğe ve topluma mesajlarını sunabildiği ortam ol-malıdır.
Sonuç olarak, toplumdan, emekten yana politikalarınyaşama geçirilmesi, tüm mühendislik disiplinlerinin örgüt-lenmesinden ve birlikteliğinden geçmektedir. Yaşananlarbölünemez ortak sorunlardan oluşmaktadır. Çözümü yinemeslek alanlarımızdan hep birlikte toplumsal yansımalar-dan geçmektedir.
DENİZLİ'DE SANAYİLEŞME VE KENTLEŞMESEMPOZYUMU
Sonuç Bildirgesi
15-16-17 Ekim 1999 tarihlerinde TMMOB MakinaMühendisleri Odası adına Denizli Şubesi yürütücülüğündeÇatalçeşme Oda Tiyatrosu'nda gerçekleştirilen DENİZ-Lİ'DE SANAYİLEŞME VE KENTLEŞME SEMPOZYUMU'nu 12 dernek, kurum ve kuruluş desteklemiş, sempoz-yumda 37 bildiri 2 ayrı salondaki oturumlarda sunulmuş,sempozyum kapsamında 2 panel gerçekleştirilmiştir.Sempozyumu 400'ün üzerinde bilim adamı, bürokrat, sa-nayici, teknik eleman izlemiş, oturumlardan sonraki tartış-malar bölümlerinde soru ve konuşmalarıyla sempozyumaönemli katkılarda bulunmuşlardır.
İki ayrı salonda gerçekleştirilen 10 oturumda Denizli'ninkentleşme ve sanayileşme sürecine ilişkin çeşitli sorunlartartışılmış, bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri irdelenmiş-tir. Sempozyumun 2. Günü yapılan KENTLEŞME konulupanelde bugüne kadar yapılan hatalar vurgulanmış, bun-dan sonra kısa ve uzun vadede yapılması gerekenler tartı-şılmıştır. 17 Ekim 1999 günü yapılan Değerlendirme Pa-
MMO BÜLTENİ
nelinde ise Sempozyumu Destekleyen Kuruluş temsilcilerigörüş ve değerlendirmelerini aktarmışlardır.
Sempozyumun gerek kentleşme gerekse sanayileşmeile ilgili tarafların bir araya geldiği önemli bir tartışma plat-formu oluşturduğu vurgulanarak, sempozyum kapsamın-daki panel, oturum ve tartışmaların değerlendirilip sonuç-larının kamuoyuna aktarılmasının gerekli olduğu konusun-da görüş birliğine varılmıştır. Ayrıca aşağıdaki konularınkamuoyuna duyurulmasına karar verilmiştir.• Kentin ekonomik ve sosyal gelişmesinin mekana yan-
sımasının bir sonucu olarak yoğunluk artışı önleneme-miş, teknik alt yapı ve sosyal tesis yetersizlikleri kentinher bölgesinde kendini göstermiştir. Gelir seviyesi yük-sek, planlı prestij bölgelerinde sonradan alman karar-larla dikey yoğunlaşma desteklenmiş, ana cadde üzer-lerinde 7-8 katlı yapılar hakim olurken , hemen arka-sında 3-4 katlı, kimi yerlerde tek katlı yapıların yoğun-laştığı sağlıksız bir doku ortaya çıkmıştır.
• Kent içi ulaşım tümüyle karayolu ile sürdürülmektedir.Kent merkezinde belediye tarafından yönetilen toplutaşıt araç sayısı sadece 52 dir. Buna karşılık kent için-deki 30 hatta 680 minibüs yolcu taşımaktadır. Kent içitaşımacılığın %23'ü belediye otobüsleri ile % 4O'ı dol-muş minibüslerle ve %37'si taksilerle yapılmaktadır.Denizli ilindeki toplam araç sayısının % 67'si kentmerkezinde bulunmakta ve bunun sonucu olarak trafikproblemleri yaşanmaktadır. Kentimizin artan ulaşım vetaşımacılık sorununun doğru tespit ve çözümlerle üze-rine gidilmesini önermekteyiz.
• Kentin çevresi ile ilişkisi hemen hemen tümüyle kara-yolundan sağlanmaktadır. Denizli'ye ulaşan demiryoluAydın- Afyon hattına Goncalı'da bağlanan tali bir yol-dur. Yükleme ve boşaltma sistemleri geliştirilmemiştir.Denizli Organize Sanayi Bölgesinin içinden geçen de-miryolu hattı üzerinde hiçbir yükleme ve boşaltma parkıyoktur. Üstelik bu olanaklardan yararlanmak amacı ileherhangi bir proje bulunmamaktadır. Organize SanayiBölgesi-Denizli hattında raylı sistem- metro düşüncesiDenizli gündemine girmiş ve takip edilmektedir. Busistem 2000'li yılların Denizli'sine yakışır boyutta pro-jelendirilmeli ve yaşama geçirilmelidir.
• Isınmadan, trafik içindeki araçlardan ve sanayi tesisle-rinin emisyonlarından kaynaklanan hava kirliliği kentinönde gelen çevresel sorunlarından biridir. Belediye-Çevre Koruma Vakfı-tl Çevre Müdürlüğü tarafındanyapılan çalışmalar çeşitli nedenlerle tümüyle başarıyaulaşamamıştır. Sorunun çözümünün hava kirliliğindekietkin etmenlerin (sanayici, araç sürücüsü, konut yöne-ticileri ve görevlileri) bilinç ve bilgi düzeylerinin arttırıl-ması ve hava kirliliğindeki etkin araçların ödünsüz veperiyodik olarak denetlenmesi ile olabileceği kanaatinitaşımaktayız.
• Çevresindeki yeşil kuşağın oldukça iyi korunduğu veağaçlandırmalarla desteklendiği kentimizin, kent içi yeşilalan varlığı yeterli düzeyde değildir. Giderek betonlaşmışkent görünümüne gelen kentimizde kişi başına düşenyeşil alan 1.31 m iken çağdaş kent planlamacılığındabu rakamın 10 m olduğunu vurgulamakta yarar vardır.
Sulama ve içme suyu amaçlı olarak inşa edilmekte olanGökpınar Barajı, Çürüksu Ovasında yeni sulama alan-larının açılmasını, mevcut sulamanın takviyesini ve hızlabüyüyen kentin gelecekteki içme suyu ihtiyacını karşı-lamayı hedeflemektedir. Ancak endüstriyel ve evsel atıksuların doğrudan veya dolaylı olarak Gökpınar Dere-si'ne boşaltılması nedeniyle su kalitesi değil içme suyukullanma suyu kalitesinde bile olmaktan uzaktır. Bunedenle; baraj su tutmaya başlamadan önce uygunkotlardan geçirilecek bir kollektör hattı ile atık sularınbaraj gölüne ulaşması engellenmelidir.Tümü 1. derecede deprem bölgesi içinde yer alan De-nizli il merkezi ve ilçeleri uzak ve yakın alanlı deprem-lerden etkilenmektedir. Bu nedenle bölgede yapılacakinşaatlarda temel etütlerinin ve depreme dayanıklı yapıtasarımının yapılması , inşaatlarda betonun bileşiminegiren çimento ve agrera ve suyun standartlara uygunolması ve ciddi şekilde denetlenmesi , olası bir dep-remde can ve mal kaybını en aza indirecektir.Bağbaşı beldesinin Güneyindeki yamaçta yerleşimeaçılan alan Babadağ fayının da içinde bulunduğu biralandır. Bu bölgede fiziksel ayrışmaya uğramış kırık veçatlaklı kaya birimi içerisinde çok sayıda düzlemselkayma , düşme, devrilme türünde kütle hareketlerininolabileceği gözlemlenmiştir. Fay yüzeyinden kayan ka-ya kütleleri büyük boyutlarda olduğunda bu alandakiyapılara ağır hasarlar verebilecektir. Bu alanda akarsuyataklarında biriken alüvyon yelpazeleri üzerindeki yer-leşim bölgelerinde dere yataklarının ıslahı acilen yapıl-malıdır.Fasonculukta ağırlıklı bir tablo çizen Denizli Sanayisimevcut fabrikalarındaki modern ve kaliteli üretim yapı-sına rağmen uluslararası pazarda halen bir ekol halinegelememiştir. Yeniyi bizzat üretmedikçe kârın maksi-mizasyonu mümkün olmayacaktır. 1 Ocak 2005 tari-hinden itibaren tekstilde kotaların kalkmasıyla birliktetekstil ve hazır giyim ihracatçısı ülkeler arasında dahaşiddetli bir rekabet ortamına girilecektir. Özellikle 2005sonrası rekabeti aşmanın en güçlü yolunun marka ya-ratmaktan geçeceği bilinmelidir.Denizli'deki sanayi kuruluşlarının Toplam Kalite Yöne-timi'nden çok ISO 9000 belgesi alma çalışmaları ile il-gilendikleri görülmektedir. Çünkü ISO 9000 kaliteyigeliştirmenin yanında tedarikçi ya da tüketici firmalartarafından istenmekte olup, ayrıca reklam unsuru ola-rak kullanılabilmektedir.İlimiz içinde bulunduğu konum ve ekolojik özelliklerisayesinde pek çok sebze ve meyve yetiştirilmesine uy-gundur. Tarıma dayalı gıda sanayinin ilimiz için alter-natif bir sanayi ve önemli bir yatırım alanı olduğu yıl-lardır öngörülmesine rağmen bu alanda önemli bir ge-lişme olmamaktadır. 1980 sonrası üretim ve dış ticaretpolitikalarıyla haksız rekabet karşısında bırakılan hay-vancılık sektörümüz çökme noktasındadır. Katma de-ğeri yüksek olan hayvancılık sektörümüzü çağdaş üre-tim yapısına kavuşturmak zorundayız. Dünyada hergün daha çok aranmaya başlayan Bio- Tarım ürünlerineağırlık verilmelidir. Hormon , yapay gübre ve tarım
ilaçlarının kullanılmadığı bu ürünler için , önceden ilaçve gübre kullanılmamış olan ve yeni sulamaya açılanBaklan Ovası'nın kontrollü olarak tarıma açılması uy-gun olacaktır.
• Denizli'de turistlerin kısa süreli kalmalarının en önemlinedeni Denizli'de turizm olanaklarının çeşitlendirile-memiş olmasıdır. Bunun yanında ilimizde Pamukkaledışındaki tarihi ve doğal değerlerin tanıtımının yetersizkalması, yapay cazibe merkezlerinin oluşturulamamışolması da önemli nedenlerdendir. Denizli'de TabiatıKoruma Alanları, doğal ve arkeolojik sitler ve kaplı-calarıyla birlikte kültür turizmi, sağlık turizmi, sosyal tu-rizm, iş ve kongre turizmi, buharlı lokomotif turizmi,günübirlik turizm türlerinin gelişimine olanak sağlaya-cak bir yöredir. Bu turizm türlerinin gelişimini sağlaya-cak kaynakların yaratılmasıyla turistlerin ilimizde ko-naklama sürelerinin uzaması sağlanabilecektir.
TMMOB SANAYİ KONGRESİ 99
Geleneksel olarak iki yılda bir TMMOB adına ya-pılan Sanayi Kongresi bu yıl 10-11 Aralık 1999 tarih-lerinde gerçekleştirildi.
"Mühendisler ve Sanayileşme" başlıklı kongredeyapılan oturumlarda 20. yüzyıldan 21. yüzyıla girer-ken mühendislerin iş süreçlerindeki yerleri, sınıfsalkonumları; sanayi sektörlerimizin durumu, teknolo-jide değişim ve sanayi politikaları tartışılmış ve Oda-mızın uzun bir çalışma sonucu hazırladığı GAP Böl-gesi Sanayi Envanteri sunulmuştur. Kongre sonundadüzenlenen "Mühendisler ve Sanayileşme" konulu fo-rumda kongrede sunulan görüş ve önerilerin değer-lendirilmesi yapılmıştır.
Açış konuşmaları Oda Başkanı Mehmet Soğancı,Birlik Başkanı Yavuz Önen ve Cumhurbaşkanı Süley-man Demire! tarafından yapılan kongrede Oda Başka-nı Mehmet Soğancı şunları söyledi:
Sayın Cumhurbaşkanım,Sayın Valim,TMMOB'nin Sayın Başkanı,TMMOB'ye bağlı Odaların ve Şubelerin Sayın Yöneti-
cileri,Sayın Konuklarımız,Sevgili Meslektaşlarım,Sevgili Basın Mensupları,Hepinizi TMMOB adına, TMMOB'ye bağlı Makina
Mühendisleri Odası adına, Oda Başkanı sıfatıyla şahsımadına saygıyla selamlıyorum. Geleneksel olarak her iki yıl-da bir TMMOB adına yapılagelen Sanayi Kongremizehoşgeldiniz.
Öncelikle sözlerime, izninizle, böylesi bir organizasyonuyıllardır yaparak gelenekselleştirme refleksini gösteren birmeslek odasının başkanı olmaktan ve sizinle burada bira-rada bulunmaktan büyük bir keyif aldığımı, onur duyduğu-mu ifade ederek başlamak istiyorum.
Değerli Konuklar, Değerli Katılımcılar,Bırakın "Ben çağımdan ve insanlıktan yanayım" diyen-
leri, devletin en üst kademesinden, günlük sıradan bir ga-
zete okurunun bile tesbiti ve sözleri ile sorunlu, sancılı vesıkıntılı bir ülkede yaşıyoruz. İki yıl önce gerçekleştirilenSanayi Kongresi 97 de de belirtildiği şekilde dünyada esasolarak istikrarsızlığın arttığı, egemen sermaye yapıları arasıhegomonya mücadelesinin derinleştiği, küreselleşmeninyanısıra bloklaşmanın yaşandığı, mali sermayenin denetle-nemez bir akışkanlığa kavuştuğu, güçsüzlerin dışlandığı,doğal ve tarihsel çevrenin tahrip edildiği bir süreç yaşanı-yor. Dünyadaki süreçlerin de etkisi ile ülkemizin siyaseti veekonomisi 80'li yıllarla birlikte ifade edile gelen, dışarıdanithal Yeni Dünya Düzeni teorileri ve uygulamaları ile belir-leniyor. Yeni Dünya Düzeninin bugün ülkemizi getirdiğinokta nedir? Serbest piyasa ve "Liberal Demokras iuygulamalar ının ülkeyi getirdiği noktayı anlamakiçin, eğer T M M O B ve bağlı odalar ının bil imselaraşt ı rmalar ını , bi l imsel t e k n i k raporlar ım takipetmedi iseniz, Sanayi Kongrelerimizi izlemediiseniz, sadece gazete manşet ler ine bakın. O dayeter".
Susurluk ne oldu? 90'dan sonrakileri söylüyorum sade-ce. Muammer Aksoy'u, Çetin Emeç'i, Turan Dursun'u,Bahriye Üçok'u, Musa Anter'i, Uğur Mumcuyu, OnatKutlar'ı, Taner Kışlalıyı katleden tetikçilerin ardındaki güçne? Uluslar arası Tahkim'in sonuçları ne olacak? SosyalGüvenlik Yasanın tahribatı herkes hırpalandıktan sonra mıaçığa çıkacak? Af tasarısı çetelerin affına yönelik mi tartı-şılıyor? Özelleştirme furyasının kamusal çıkarı hırpaladığı,hatta yok ettiği hala anlaşılamadı mı? Geçen günlerde ül-keyi karanlığa boğan enerji kesintisi, ülkenin enerji planla-masının yokluğundan mı, Nükleer Santral kampanyasın-dan mı, yoksa bunlardan da öte ulusal enerji yönetimi kri-zinin varlığından mıdır? Cezaevlerinde ne oluyor? Binlerceülke insanını bir anda yokeden 7.4 ve 7.2 şiddetinde dep-reme hazırlıksız ve daha da ötesi suçüstü yakalananlarkimler? Yeni 7.4'ler daha kaç insanımızı yok edecek?Deprem için mi, sistem için mi anlaşılmayan vergi esasolarak kimlere yönelik? Neden bu ülkenin ekonomisi üre-tim ekonomisinin yerine rantın üzerine kuruluyor? Nedenbu ülkede gelir dağılımındaki adeletsizlik utanç verici bo-yutlara ulaşıyor? Neden sistemin siyasi ve ekonomik prog-ramı sonucu oluşan olumsuzlukların tüm faturası geniş hakyığınlarına çıkarılıyor?
Şüphesiz soruların benzerlerini çoğaltmak mümkün. Veşüphesiz soruların yanıtları ülkenin aydınlık geleceği içinçırpınanlarca, ben çağımdan ve insanlıktan yanayım di-yenlerce biliniyor.
Evet sorunlu, sancılı ve sıkıntılı bir ülkede yaşıyoruz.Böylesi bir ülkede, özellikle vurgulamak gerekiyor ki,TMMOB ve benzeri meslek birliklerine ve meslek odaları-na, demokratik kitle örgütlerine oldukça önemli görevlerdüşüyor.
Ve hemen ifade etmeliyim ki, TMMOB, bağlı odaları veMakina Mühendisleri Odası, bunların yöneticileri ve ör-gütlü üyesi bu görevin ağırlığının ve görevi yerine getirmesorumluluğunun bilincindedir.
Örgütlü üyesinden aldığı güç ile Odamız bir yandanmesleki denetimin olmazsa olmaz koşulu olarak gördüğüüyelerinin uzmanlaştırılmasına yönelik meslek içi eğitim
MMO BÜLTENİ
çalışmalarını, kurslar, seminerler vb. çabalarla yürütürken,öte yandan da meslek alanlarına ilişkin olarak ülkenin ay-dınlık geleceği için, kamunun bilgilendirilmesini sağlamayayönelik platformlar oluşturmaya çalışmakta, oluşan plat-formlarda yer almakta ve bu platformlarda oluşan görüşleriilgili yerlere ulaştırmadaki ısrarlı ve takipçi tavrını sürdür-mektedir.
1999 yılında kamuoyu önüne çıktığımız kongre, sem-pozyum ve kurultaylardan örnekler vermek gerekirse, Martayında, çok sayıda kitle örgütü ve kent gönüllülerindeoluşturulan Ankara Kent Konseyi Girişimi adına AnkaraGerçeği Sempozyumu, aynı günlerde ülkenin birçok ken-tinde gündemde olan Raylı Sistemlere ilişkin, Kent içi RaylıSistemler Sempozyumu Eskişehir'de gerçekleştirildi. Ma-yıs'ta Ankara'da Öğrenci Üye Kurultayı gerçekleştirildi.Öğrenci Üye Kurultayımızda, Öğrenci üyelerimiz, Sistem-Üniversite-Eğitim ve Oda ilişkisini tartıştılar, sorunlarınıtesbit ettiler, çözüm yollarını önerdiler, sonuç bildirgesinikamuoyuna sundular. Eylül'de, Diyarbakır'da GAP ve Sa-nayi Kongresi, Ankara'da 2. Ulaşım ve Trafik Kongresigerçkeleştirildi. Ekim'de Bursa'da 1. Kalite Sempozyumu,Eskişehir'de 3. Ölçümbilim Kongresi, Konya'da Makinaİmalat Teknolojileri Sempozyumu, Denizli'de Sanayileşmeve Kentleşme Sempozyumu, İstanbul'da TMMOB adınaMühendislik ve Mimarlık Sempozyumu, Kasım'da İzmir'de4. Tesisat Mühendisliği Kongresi, Edirne'de 3. Trakya'daSanayileşme ve Çevre Sempozyumu, Ankara'da 2. Kay-nak Teknolojisi Kongresi, Ankara'da 2. Endüstri-İşletmeMühendisliği Kurultayı, Bursa'da 6. Otomotiv ve Yan Sa-nayileri Sempozyumu, Aralık başında da İzmir'de 1. Hid-rolik Pnömatik Kongresi gerçekleştirildi. Tüm etkinlikleri-mizin sunulan bildirilerden oluşan kitapları çıkarıldı ve so-nuç bildirileri kamuoyuna sunuldu.
TMMOB'ye bağlı 23 Oda'dan biri olan Odamızın budönemde yaptıkları bunlar. Birliğe bağlı diğer odalarımızında çalışmaları topluca düşünüldüğünde, TMMOB ve bağlıodaları "Yaşama, İnsana ve Geleceğe ilişkin sorumlulukla-rını her dönem olduğu gibi bu dönem de yerine getirmiştir"sözü sanırım yanlış olmayacaktır.
Bertolt Brecht'in çevirisinde Sevgili Can Yücel şöyleder:
Kural böyle diye kurulup oturmayınEn yalınkat en hurda olaylara kadarGözaltında tutun herşeyiDüşünün ille de böyle mi olmalı diyeHele sıradan birşeyse gördüğünüzBüsbütün üzerine varın.
TMMOB ve bağlı odaları, örgütlü üyeleri ile birlikte,aynı şairin söylediği gibi, "Kural böyle" diyenlere inat,"Üstüne varmaya" devam edeceğiz. Bu kongreleri düzen-leyip, üyelerimiz ile birlikte emekten, halktan, demokratik-leşmeden, sanayileşmeden, doğrudan, güzelden ve iyidenyana görüşlerimizi inatla söylemeye devam edeceğiz.
İşte bu anlayışlarla bugün burada TMMOB Sanayi
Kongresinde gene kamuoyu önündeyiz.Kongre Yürütme Kurulumuz bu kongreyi şöyle su-
nuyor:Geleneksel olarak iki yılda bir TMMOB adına yapılan
Sanayi Kongresi bu kez yeni bir yüzyılın eşiğinde yapılı-yor. Kongre gündeminde bilim, teknoloji ve sanayileşmealanlarında 20. Yüzyıldan 2 1 . Yüzyıla Doğru neyi dev-rettiğimiz ve yeni yüzyılda ne yapmamız gerektiği konu-ları yer alıyor. Bilim teknolojisindeki teknoloji iç içe geçti.Teknoloji üretiminin, teknolojik yeteneğin yükseltilmesi-nin baş aktörlerden biri olan mühendisler sona ermekteolan yüzyılda ön plana çıkan bir meslek topluluğu oldu.Mühendislerin ve mimarların örgütü olmamız nedeniylede Sanayi Kongresi '99 ana başlık olarak "Mühendisler veSanayileşme" adını taşıyor.
Tarih sahnesinde belirdiğinden bu yana mühendisleriniş süreçlerindeki yerleri ve sınıfsal konumları ve bu ko-numlardaki değişikliklerin incelenmesi bu Kongrenin altbaşlıklarından birisi olacaktır. Daha önceki etkinliklerimizarasında yer alan ve Gümrük Birliği çerçevesinde incelenenSanayi Sektörlerimiz bu kez 2 1 . Yüzyıla Doğru yenidenirdelenecek, gelecekte karşılaşacağımız Teknolojik Yeni-likler ve bu yeniliklerin etkileri tanımlanmaya çalışılacak ve2 1 . Yüzyıla Doğru Teknolojide Değişim ve Sanayi Politi-kaları tartışılacaktır. Kongre kapsamında Makina Mühen-disleri Odasının uzun bir çalışması sonucu elde edilen GAPBölgesi Sanayi Envanteri de sunulacaktır. Kongre sonundabir forum düzenlenerek Mühendisler ve Sanayileşme ko-nusunda görüşlerin ve önerilerin genel bir değerlendirmesiyapılacaktır.
Ulusal bilim, teknoloji ve sanayileşme politikalarınınbelirlenmesi ve gerçekleştirilmesi yalnızca mühendislerinvarlık nedenlerinin perçinlenmesi için değil, halkımızın re-fah düzeyinin yükselebilmesi için de en önemli hedeftir.TMMOB bu hedefin gerçekleştirilmesi için kamu oyununbilgilendirilmesini ve sanayileşme alanında siyasal iradeninoluşturulmasını; etkinliklerinin ana eksenlerinden biri ola-rak görmektedir. Sanayi Kongresi '99 bu amaca hizmetetmek için tasarlanmıştır.
Yürütme Kurulumuz demektedir ki;"Ancak biliyoruz ki, ülkenin gelişiminde en önemli ya-
pıtaşlarından olan mühendisleri yok sayarak ülkeyi yöne-tenler, sanayileşme için verilen önemli ipuçlarını bu kez dedikkate almayacaklardır."
Ben Kongre Yürütme Kurulumuzun son olarak söyle-diklerinin bu kez tersi olur dileklerimle sözlerimi bitirirken,
Öncelikle, bu kongrenin gerçekleşmesi için Odamagörev ve yetki veren Birlik Yönetim Kuruluna, KongreDüzenleme ve Yürütme Kurulu Üyelerimize, Kongre Sek-reterimize ve Oda Çalışanı Arkadaşlarıma Kongrede Otu-rumları yönetecek olan Sevgili Oda Başkanı ve Yöneticisiarkadaşlarıma, bildiri sunarak, tartışmalara katılarak, izle-yerek bu salonda yer alacak tüm katılımcılara Odam adınateşekkür ediyorum.
Ve son olarak katılımınızla örgütümüze verdiğiniz güç,destek ve heyecandan dolayı da hepinize teşekkür ediyor,saygılar sunuyorum.
MMO BÜLTENİ
ODADAN HABERLER
/ Sekreterler ve Saymanlar Toplantısı
6. Sekreterler Saymanlar toplantısı 12 Aralık 1999tarihinde Oda Merkezi'nde toplandı.
- Mali Durum Değerlendirmesi- Genel Kurul Süreci Üzerine Görüşme- Gelecek Döneme İlişkin Öneriler- Diğer Görüş ve Öneriler
gündemli toplantıya aşağıdaki kişiler katıldı.A. Ekber ÇAKAR MMO Sek.S. Melih ŞAHİN MMO Say.Erhan KUTLU Eskişehir Şb. Sek.Refik AKİN Ankara Şb. Sek.Kamuran BASKIN Ankara Şb. Say.Ümit BÜYÜKEŞMELİ Antalya Şb. Sek.Ali KARAHAN Edirne Şb. Sek.M. Emin TÜMÜR Diyarbakır Şb. Sek.Şaban BÜLBÜL Trabzon Şb. Sek.Ayhan SÜRMEN Trabzon Şb. Bşk.Y. Renda METİNOĞLU Trabzon Şb. Say.Mehmet YÜCEL Kayseri Şb. Sek.Ali ÖZKAN Kayseri Şb. Say.Lütfi ÖZTÜRK Konya Şb. Say.Zafer KALAFAT Zonguldak Şb. Say.Cumhur SANRI Bursa Şb. Sek.Üzeyir ULUDAĞ İstanbul Şb. Say.Ali IŞIK Gaziantep Şb. Say.Kazım UMDULAR İzmir Şb. Sek.Murat KÜREKÇt Kocaeli Şb. Say.Akın TURAN Kocaeli Şb. Sek.Ahmet DÖRTDEMİR Adana Şb. Sek.
Alınan KararlarSekreterler - Saymanlar ortak 6. toplantısı sonunda
aşağıdaki alınan kararlar Oda Yönetim Kurulunun20.12.1999 tarih ve 1387 sayılı kararıyla onaylan-mıştır.
Gündem No:l / Karar No : 1Gündem gereği, MMO Genel Merkezi Gelir Gider
durumu, Şubeler Genel Borç durumu (Nakit aktanmı,Ajanda borcu ), 37. Dönemde Alınan Gaynmenkuller,01.01.1999 - 30.09.1999 tarihleri arasında Merkez veŞubelerce alınan demirbaşlar, Merkez ve Şubeler Per-sonel durumu, konularında bilgi verilmiştir.
1999 yılı ilk 9 ayı karşılaştırmalı gelir bütçesi %23lük bir artışla, aynı döneme karşılık gelen gider bütçesi%12 ' lik azalma ile gerçekleşmiştir. Bu tablo üzerindeyapılan değerlendirme sonucu aşağıda belirtilen görüş-lerde uzlaşmaya vanlmıştır.
Gelir bütçesini oluşturan kalemlerin dengeli dağılı-mının gözetilmesi, buna bağlı olarak mesleğimiz, mes-lekdaşlarımız, kent -ülke ve topluma yönelik çalışmala-rın, oda tüzük ve yönetmelikleri ile oda çalışma ilkeleri
uyarınca sürekli ve etkin kılınması,Kaynakların, birlikte üretme anlayışı ile, Oda Merkezi
koordinasyonunda projelere dönüştürülerek ülke gene-linde uygulama alanlarının yaratılmasının hedeflenmesi,
Gündem No: 1 / Karar No: 2Oda merkezine, şube nakit aktanmı kalemlerinden
(nakit aktarımı, 2000 yılı Ajanda borcu, Mühendis veMakina katkı payı, Mühendis ve Makina posta katkıpayı) aktanm borcu olan şubelerin 31.12.1999 tarihinekadar borçlarını kapatmalarına,
Gündem No: 1 / Karar No: 33., 4. ve 5. Sekreterler-Saymanlar Toplantılarında
alınan kararlarla Muhasebe Kayıtlannın daha düzenli vedoğru olması için "mizan", "bordro" ve "bütçe" dökü-manlan ile "KDV Bilgi Formu" nun Mali işler Yönetme-liğinde belirtilen tarihlerde Oda Merkezine gönderilmesiiçin Şube Sekreterleri ve Saymanlarının gerekli titizliğigöstermeleri istenmişti. Bu konuda uygulamada halenaksamalar olduğu tesbit edilmiş olup, sorumlu personeliçin ilgili TİS dokümanlarında uygulanması ile ilgili5.Sekreterler Saymanlar Toplantısı'nda alınan karara(Karar no : 8) uyulmasına,
Gündem No: 2 / Karar No: 4TMMOB Nakit aktarımlan ile ilgili bilgi verildi.
TMMOB'nin mali açıdan darboğazda olması, hizmet bi-nasından çıkartılma durumu ile karşı karşıya olması v.b.durumlar değerlendirildi. TMMOB'nin içinde bulunduğudurumun hiç hoş olmadığı, bazı odalann yükümlülükle-rini yerine getirmemelerinin sıkıntının ana kaynağı ol-duğu, MMO'nun yükümlülüklerini tam anlamıyla yerinegetirmesine rağmen, gücümüz ölçüsünde, tüm şubelerinkatkısıyla TMMOB'nin çalışma mekanı probleminin çö-zümüne yönelik öneri üretilebileceği, Şubat 2000 degerçekleştirilecek Sekreterler-Saymanlar toplantısındakarara dönüştürülerek TMMOB Genel Kuruluna kadaruygulamaya geçilebileceğine,
Gündem No: 2 / Karar No: 5Şube genel kurulları öncesi; her şube uzmanlık ko-
misyon çalışmalarını, geçirilen dönemde hedeflenen-ler, gerçekleştirilenler, gelecek çalışma dönemine yö-nelik öneriler, görüşler kapsamında yazılı hale getir-meleri, sözü edilen raporların genel kurullar sürecindetartışılarak yeni dönem için şube yönetimlerince oluş-turulacak çalışma programlarına temel teşkil etmesininsağlanması, her şubenin seçilen yeni yönetimleriningenel kurul süreçlerinde şekillenen geleceğe dönükgörüşlerin de kapsandığı taslak çalışma programlarınınŞubat 2000'nin 2. haftasında gerçekleştirilmesi plan-lanan Sekreterler-Saymanlar toplantısında görüşüle-rek, yeni dönem oda taslak çalışma programının oluş-
MMO BÜLTENİ
turulması, böylelikle şube çalışma programlarının en-tegrasyonunun ve bilgi, deneyim, birikim paylaşımınınsağlanarak elde edilecek çalışmanın, Oda Genel Kuru-lum taşınması,
Gündem No: 2 / Karar No: 6Şubat 2000'nin 2. haftası gerçekleştirilecek olan
Sekreterler-Saymanlar Toplantısında görüşülüp kararabağlanarak Oda Genel Kuruluna değişiklik için taşına-cak olan aşağıda belirtilen ve/veya belirtilenlerin dışın-daki tüzük ve yönetmeliklerle ilgili şubelerce çalışmayapılmasına
MMO Mali İşler Yönetmeliği ve Bütçe UygulamaEsasları
MMO Yeterlilik Belgesi YönetmeliğiMMO Kalite Belgesi YönetmeliğiMMO Personel YönetmeliğiMMO Kongre, Kurultay ve Sempozyum Düzenleme
YönetmeliğiMMO Özgün, Derleme ve Çeviri Yapıt YönetmeliğiMMO Genel Yayın Planlama ve Eşgüdüm Komisyon
YönetmeliğiMMO Serbest Müşavirlik ve Mühendislik Büroları
Tescil ve Mesleki Denetim YönetmeliğiMMO Serbest Müşavirlik ve Mühendislik Hizmetleri
ve Asgari Ücretler Yönetmeliği
Gündem No: 3 / Karar No: 7Gelecek döneme ilişkin aşağıda belirtilen görüşlerde
uzlaşmaya varılmıştır:Oda kapsamında, kamu yararları esas alınarak, Sa-
nayinin gereksinim duyduğu ölçüm, test, periyodikkontrol ve belgeleme çalışmalannın ülke ölçeğindeyeknesaklığının sağlanması amaçlı bilgi ve deneyimlerinpaylaşılması, gerektiğinde merkezi ve/veya bölgesel la-boratuvarların oluşturulması yönünde çalışmalar yapıl-ması (Örnek ; Baca Gazı Emisyon Ölçümü ile ilgilimerkezi koordinasyonlu kullanımda olacak teknik do-nanım içeren bir laboratuvar, İşçi Sağlığı İş Güvenliğineyönelik periyodik kontroller ve ölçümlerin yapılacağı birlaboratuvar .. v.b oluşturulması)
Halen sürdürülen "Bilgi Yönetim Sistemi" oluşturul-masına yönelik çalışmaya devam edilerek, uygulamayageçilmesi,
Oda yayın politikasının toplumsal bir proje olduğugerçeğinden hareketle, üye ve meslek disiplinlerimiziçerisindeki sektörlerin ihtiyaçları dikkate alınarak,, yenikitapların, daha nitelikli süreli yayınlann şubelerin katı-lımıyla kazandınlması,
Oda tanıtım kitapçığı, yayın katalogu, etkinliklerkitapçığı, eğitim katalogu v.b. yayınlann merkezi koor-dinasyonla oluşturularak, MMO Şubeleri arasında dahagüçlü, bilgi, birikim, deneyim paylaşımı ortamı yaratıl-ması,
Merkezi bir Oda yayınları kütüphanesi oluşturulma-sına yönelik 2. Sekreterler-Saymanlar Toplantısında
alınan karar (Karar no : 12) İstanbul Şubesi'nin diğerşubelerden gerekli desteği alamaması nedeniyle ger-çekleştirilememişti. Belirtilen projenin hayata geçiril-mesi için İstanbul şubece gerçekleştirilen envanter ça-lışması sonucu ihtiyaç duyulan yayınlann diğer şube en-vanterlerinden karşılanması için şubelerin tekrar görev-lendirilmesi,
Uzmanlık alanlanna yönelik çalışmaların sürmesi ih-tiyaç duyulan alanların tespiti ve bu yönde uygulamalaradevam edilmesi,
Gerek kamu, gerekse özel sektörde çalışan üyeleri-mize yönelik çalışmaların daha da arttırılması, Oda'nınüyelerine dönük çalışmalara daima öncelik vermesi,
Gündem No: 4 / Karar No: 8Asansör Mühendis, Asansör Avan Proje Hazırlama
Mühendis, Doğalgaz İç Tesisat Mühendis, ve AİTMMühendis Yetki Belgelerine yönelik müktesep hakkapsamında verilecek olan mühendis yetki belgeleri içinson başvuru tarihinin 15 Şubat 2000 olması,
Gündem No: 4 / Karar No: 9Uzmanlık alanlanna (LPG, AİTM, Asansör, Doğal-
gaz İç Tesisat, v.b) yönelik çalışmalar kapsamında,MMO deneyim birikimlerinin sonucu, konunun ilgilitarafları ile sorumluluk paylaşımları gerçekleştirilmek-tedir. Meslek, meslekdaş, kent, ülke ve toplum yararıgözetilerek, oda tüzük ve yönetmelikleri ile oda çalışmailkeleri uyarınca sürdürülen bu çalışmaların tüm MMOörgütlülüğünce sahiplenilmesi, oluşabilecek olumsuz-luklara karşın tüm şubelerin yöresel güçlerini kullana-rak gerekli girişimlerde bulunulması, (örneğin, Sanayive Ticaret Bakanlığı ile Odamız arasında gerçekleştiri-len protokolün geliştirilerek devamının şubelerin kat-kılarıyla sağlanması)
/ Kesk Mitingi
21 Aralık 1999'da Kamu Çalışanlarına yapılan ücretzammını protesto etmek için Kızılay'da düzenlenen "Se-falet Ücretine Hayır" mitinginde Odamız da yer aldı.
• Nükleere Karşı Basın Açıklaması
24 Aralık 1999'da Kızılay'da TMMOB öncülüğündeülkemizdeki nükleer politikalarının protesto edildiği birkitlesel basın açıklaması yapıldı. TMMOB'in yanında birçok demokratik kitle örgütünün yer aldığı basın açıkla-masında Odamız da üyeleriyle yer aldı.
MMO BÜLTENİ
ÖRGÜT BİRİMLERİNİN HİZMET ÜRETİMİ
Bu yazı Odamız Başkan Vekili Emin KORAMAZtarafından, Kurultay alt başlıklarından "HizmetÜretimi" konusunda TMMOB Mühendislik Mi-marlık Kurultayı Yürütme Kurulu'na taslak metinolarak sunulmuştur.
21 Mayıs 1999 tarihinde gerçekleştirilen TMMOBDemokrasi Kurultayında aşağıdaki tespitler yapılarak "<>güt Birimlerinin Hizmet Üretimi" konusununTMMOB'nin 35.Dönem çalışma programına almasıönerilmiştir.
"Üyesi ile ilişki kurmanın zorluklarından kaçan birçokOda ya da Şube Yöneticisi güçlü olmanın yolunu çokgelir getiren çalışma yöntemlerinde, yerel güç odaklanile ilişkilerde ve iyi çalışan bir Oda bürokrasisinde gör-mektedir.
Bu yöntemler bir kez esas alınınca birimlerin çalışmatarzı ve kadro anlayışlan da buna göre düzenlenmekte,gelir getirici etkinliklere yönelik yapılaşmalara gidilmek-tedir. Bu amaçla oluşturulan Oda bürokrasisi kalıcılaş-makta, yer yer kendi varlığını öne çıkaran ve korumayaçalışan ideolojiler üretmeye de başlamaktadır.
Ekonomik koşulların da uygun olduğu yörelerde buyöntemlerle güç kazanan bazı şube yönetimleri, bütün-sel mücadeleyi reddetme noktalarına kadar ulaşarakayrılıkçılığın ideolojisini geliştirmekte, kendi alanındakontrolü elinde tuttuğu, yeteri kadar güçlü olduğu, ör-gütün diğer birimlerinin kendisine yük olduğu gibi dü-şüncelerle Oda merkezinden bağımsız olmayı istemek-tedir. Kimi Oda yönetimlerinin TMMOB'ne yaklaşımlarıda aynıdır.
Bütün bunların sonucunda sadece yönetim kurulla-rından ibaretmiş gibi görünen, parası olan Şube ya daOdanın egemen olduğu, üye ilişkileri çok sınırlı ve üyetabanında örgütün gerekliliğinin ve yararlılığının sorgu-landığı, " örgüt bizim için ne yapıyor ki" söyleminin çokyaygınlaştığı bir TMMOB ile karşı karşıyayız."
Hiçbir incelemeye gerek duymaksızın TMMOB veOdalann iç işleyişinde ve üye ilişkilerinde varolan ko-puklukların en büyük nedenini Oda gelirlerinin yüksel-mesinde gören bu bakış açısı ilk bakışta doğru gözük-mektedir. Ancak bu öngörülerin doğruluğunun testedilmesi; TMMOB ve Odalarda yapılmakta olan hiz-metlerin envanterinin çıkarılması, TMMOB ve Odalarıngelir kalemlerinin incelenerek; bu kalemlerde hizmetüretiminin araştırılması, örgütsel görevlerin ve kamuyaolan sorumluluğun yerine getirilmesinde etkilerinin de-ğerlendirilmesi ile mümkün olabilirdi.
Bu doğrultuda çeşitli tarihlerde yazılan yazılarla tümOdalardan aşağıdaki bilgi ve belgeler istenmiştir.
Üyeye ve meslek alanlarına ilişkin Odalarca verilenhizmetlerin listesi.
Son iki döneme ait Oda ve şubelerin Genel Kurulla-rına katılım sayısı ve katılımın üye sayısına oranı.
Oda ve şubelerinde çalışan büro personeli, profes-yonel yönetici ve mühendis- mimarların sayısı.
Son iki döneme ait Oda faaliyet raporları.Oda ve şubelerinin süreli yayınlarının listesi ve peri-
yotlannı gösterir liste.Mevcut örgütlenme ağı ve üye sayıları (Şube- İl-İlçe
temsilcilikleri mesleki denetim büroları.)Oluşturulan işyeri temsilcilikleri sayısı ve şubelere
dağılımı.Bu Belge ve bilgiler ışığında; hizmet üretimininTMMOB ile Odalar arasındaki ilişkilere yansımaları-
nın değerlendirilmesiOda-şube ilişkilerine yansımalarının değerlendirilmesiOda birimleri arası ilişkilere yansımalarının değer-
lendirilmesi (eşitsiz gelişme, kaynakların rasyonel kul-lanımı vb.)
Örgütlenme, kurumsallaşma, Oda kadroları, örgüt-lülüğün yaygınlaştırılması, katılımcılık, örgütsel çalışmaanlayışı, örgütsel bağımsızlık üzerine etkilerinin değer-lendirilmesi.
Oda üye ilişkilerine etkilerinin değerlendirilmesiÇalışma programlarının hayata geçirilmesi üzerinde-
ki etkilerinin değerlendirilmesiÖrgütsel verimliliğin ve örgütsel etkinliklerin artırılma-
sı üzerine etkilerinin değerlendirilmesi hedeflenmiştir.Ancak, yazılı ve sözlü olarak defalarca istenmesine
rağmen Odalarımızın büyük bir çoğunluğundan söz ko-nusu bilgi ve belgeler temin edilememiştir. Yazılarımıza,sadece Çevre Mühendisleri, Elektrik Mühendisleri, Ge-mi Mühendisleri, Harita ve Kadastro Mühendisleri, İn-şaat Mühendisleri, Jeofizik Mühendisleri, Kimya Mü-hendisleri, Maden Mühendisleri, Makina Mühendisleri,Meteoroloji Mühendisleri, Mimarlar ve Ziraat Mühen-disleri Odalanndan yanıt alınmış olup, gönderilen yazı-larda da tüm sorulara yanıt verilmemektedir. Bu Odala-rımızdan gelen bilgiler bütçe, üye sayısı .örgütlenmedurumu, TMMOB ile ilişkiler, Personel Durumu, genelkurul katılımlan, verilen hizmetler, yayın faaliyetleribaşlıkları adı altında her Oda için listelenerek Tablo İdeverilmiştir. Bu çalışmada; TMMOB kanun-tüzük ve yö-netmelikleri, TMMOB Genel Kurulu ve TMMOB Yö-netim Kurulu kararları, Odalardan gelen yanıtlar ileTMMOB 34.Dönem Çalışma Raporundaki bilgiler verialınarak Odaların hizmet üretimi ve etkileri değerlendi-rilmeye çalışılmıştır.
TMMOB ve Odaların Gelir KalemlerininTMMOB Kanunu, TMMOB Tüzüğü,
TMMOB ve Odaların Mali İşlerYönetmeliği TMMOB Genel Kurul veTMMOB Yönetim Kurulu Kararları
Açısından İncelenmesi
TMMOB Kanununun 12.maddesinde Birliğin gelir-leri aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.• Birlik idare heyetince Odalara kayıtlı aza adedi-
GENEL DEĞERLENDİRME TABLOSU
O D A L A R
ÇEVRE M.O.
ELEKTRİK M.O.
FİZİK M.O.
GEMİ M.O.
GEMİ MAK.İŞLM.O.
GIDA M.O.
HARİTA VE KAD.M.O.
İÇ MİMARLAR 0.
İNŞAAT M.O.
JEOFİZİK M.O.
JEOLOJİ M.O.
KİMYA M.O.
MADEN M.O.
MAKİNA M.O.
METALÜRJİ M.O.
METEOROLOJİ M.O.
MİMARLAR 0.
ORMAN M.O.
PETROL M.O.
PEYZAJ MİM.O.
ŞEHİR PLM.M.O.
TEKSTİL M.O.
ZİRAAT M.O.
TOPLAM
1997 YILI
GELİR
BÜTÇESİ
14.881.854.813
326.937.524.298
481.687.155
7.919.229.268
4.994.007.275
1.144.050.000
89.668.940.322
429.800.000
464.297.023.000
7.517.657.523
29.004.596.058
71.619.210.218
51.110.345.616
671.462.837.000
37.444.233.695
1.447.853.451
425.213.485.625
18.287.245.512
2.033.353.571
4.504.119.380
31.751.891.149
6.120.883.919
21.799.205.128
2.290.071.033.976
1998 YILI
- GELİR
BÜTÇESİ
22.488.517.086
502.709.856.314
2.920.500.000
14.569.291.307
3.837.250.000
2.905.089.651
132.902.692.439
3.776.000.000
742.533.850.459
25.217.147.346
74.237.308.105
66.630.361.377
61.347.517.574
1.269.311.248.000
54.209.554.505
991.307.405
998.587.805.342
28.484.075.705
2.310.000.000
8.193.575.416
68.167.707.080
13.446.612.057
32.500.000.000
4.132.277.267.168
1997
YILI
ÜYE
SAYISI
1.325
20.000
1.466
1.366
1.014
472
5.600
530
43.765
1.599
5.866
12.121
5.668
43.148
2.518
411
25.084
6.388
775
1.037
2.164
939
9.053
192.309
1998
YILI
ÜYE
SAYISI
1.575
20.500
1.398
1.434
996
897
5.503
590
46.848
1.683
0.197
11.933
5.920
44.408
2.689
426
25.818
6.624
813
1.143
2.306
987
9.085
199.773
1997 YILI
ÜYE BAŞINA
DÜŞEN GELİR
(TL/ ÜYE)
11.231.589
16.346.876
328.572
5.797.386
4.925.056
2.423.835
16.012.311
810.943
10.608.866
4.701.474
4.944.527
5.908.688
9.017.351
15.561.853
14.870.625
3.522.758
16.951.582
2.862.750
2.623.682
4.343.413
14.672.778
6.518.513
2.407.954
11.908.288
1998 YILI
ÜYtl BAŞINA
DÜŞEN GELİR
(TL/ ÜYE)
14.278.424
24.522.432
2.089.056
10.159.896
3.852.661
3.238.673
24.150.953
6.400.000
15.849.852
14.983.451
11.979.556
5.583.706
10.362.756
28.582.941
20.159.745
2.327.013
38.677.969
4.300.132
2.841.328
7.168.482
29.561.018
13.623.720
3.577.325
20.684.864
ÇAL.PER.SAY.
TOP
PERS
SAY
4
BY
BY
2
BY
BY
BY
BY
169
2
BY
BY
12
165
BY
BY
143
BY
BY
BY
BY
BY
BY
PROF.
YÖN
MÜH.
MİM.
2
BY
BY
0
BY
BY
BY
BY
48
0
BY
BY
2
66
BY
BY
44
BY
BY
BY
BY
BY
BY
ÖRG
ŞB.
BÖL.
TEM.
SAY.
2
11
BY
4
BY
BY
10
BY
22
5
BY
6
3
18
BY
0
18
BY
BY
BY
BY
BY
21
. DURUMU
İL
İLÇ.
MDB
SAY.
9
114
BY
10
BY
BY
137
BY
118
14
BY
16
15
95
BY
5
153
BY
BY
BY
BY
BY
58
iş
YERİ
TEM.
SAY.
7
BY
BY
BY
BY
BY
BY
BY
BY
27
BY
BY
21
515
BY
3
BY
BY
BY
BY
BY
BY
40
TMMOB ÇAL
İKK
SEK
SAY.
0
3
0
0
0
0
2
0
5
0
1
1
0
12
0
0
3
0
0
0
0
0
0
27
DAN.
KUR
KAT.
OR.
4
14,75
0,25
1
0,25
0,75
2,25
0
6,5
1
0
10
3
14,75
5,25
2
8,5
1,5
0
5,5
2
0
2,25
85,5
KATILIM
TMMOB
YÖN.
KU.
KAT.
29
40
21
10
8
23
48
28
30
8
45
48
35
43
38
43
49
42
11
40
44
9
29
ODA
GENEL
KUR.
KAT.
ORA.
DS
BY
BY
BY
BY
BY
BY
BY
BY
DS
BY
52,45
63
74,4
BY
DS
BY
BY
BY
BY
BY
BY
BY
BY: BİLGİ YOKDS :SEÇİMLER DELEGE USULÜ İLE YAPILMIYOR
MMO BÜLTENİ
ne göre her yıl için aza başına tespit olunacak veodalar bütçelerinden ödenecek hisse• Odalarca yapılacak fevkalade yardımlar,• Neşriyat gelirleri,• Yardım ve bağışlar,• Sair gelirler
TMMOB Tüzüğünün 45.maddesinde ise Birliğin ge-lirleri aşağıdaki şekilde sıralanmıştır.
Birlik Yönetim Kurulunca önerilen ve BirlikGenel Kurulu tarafından onaylanan, Odalara kayıtlıüye sayışma göre her yıl üye başına saptanacakpaylarla, Odaların bütçeleri üzerinden hesaplana-cak paylar.- Odalarca yapılacak olağanüstü yardımlar- Yayın gelirleri- Yardım ve bağışlar- Diğer gelirler.
TMMOB ve Odalar Mali İşler Yönetmeliğinin 80.1bendinde ise TMMOB gelir bütçesine yukarıdaki ka-lemlere ek olarak :• Faiz gelirleri• Hizmet karşılığı gelirler ilave edilmiştir.
TMMOB Kanunun 32. Maddesinde Oda gelirleriaşağıdaki şekilde belirtilmiştir.
Aza kaydiyeleriAza yıllık aidatıHizmet karşılığı alman ücretlerVesika ücretleriNeşriyat hasılatıBağış ve yardımlarPara cezalarıİştiraklerden mütevellit karlarMesleki müsabakalarda derece ve mansiyonalanlarla jüriye aza seçilenlerin alacakları para-ların yüzde beşlen
• Müteferrik gelirler.TMMOB Tüzüğünün 99.maddesinde ise Odaların
gelirleri aşağıdaki şekilde belirtilmiştir.- Her Oda tarafından mevcut olanak ve koşullara
göre kendi tüzüklehyle belirlenen miktarda vebir kez olmak üzere alınacak üye kayıt ücretleri
- Aynı biçimde belirlenen üye yıllık ödentisi- Oda tarafından kamu kuruluşlarma, özel kurum
ya da kişilere yapılan hizmet karşılığı alman üc-retler
- İlgililere gereğinde verilecek belgelere karşılık.Oda Yönetim Kurulunca belirlenecek esaslaragöre alınacak belge ücreti
- Her türlü yayın geliri- Para Cezaları- Ortaklıklardan doğan kârlar- Mesleki yazışmalarda derece mansiyon kaza-
nanlarla jüriye üye seçilenlerin alacakları para-larm yüzde beşlen
- Diğer çeşitli gelirlerTMMOB Kanunu ve TMMOB Tüzüğü Oda gelirleri
açısından birlikte değerlendirildiğinde, TMMOB tüzü-
ğünde hizmet gelirleri ile belge gelirlerinin Oda üyeleridışında diğer kamu-özel kurum, kuruluş ve kişileri dekapsayacak şekilde geniş tutulduğu açıkça görülmekte-dir. Yani TMMOB tüzüğü, Odalarca meslek alanı kap-samında üyeler dışındaki diğer kurum kuruluş ve kişilerehizmet üretilmesini ve belge verilmesini teşvik etmekteve desteklemektedir. TMMOB tüzüğünün Genel Kurul-da TMMOB delegelerinin en az üçte iki oy çokluğuylakabul edildiği ve 1954 yılından beri yapılan hiçbirTMMOB Genel Kurulunda konunun gündeme getiril-mediği göz önüne alındığında, hizmet üretimi konusun-da TMMOB delegasyonunun anlayış birliği içerisindeolduğu söylenebilir.
TMMOB Kanunu ve TMMOB Tüzüğünü birlikte de-ğerlendirdiğimizde ise Kanunun 12.a maddesinde Oda-ların Birlik hisselerinin Oda bütçesinden üye sayısınagöre ödeneceği belirtilmiş olmasına karşın, tüzükteOdaların birlik hisselerinin üye sayısına göre ödenecekpaylarla, Oda bütçesinden ödenecek payların topla-mından oluşacağı kararlaştırmıştır. Yani TMMOB Ge-nel Kurulları kanuna rağmen; Bütçeleri fazla olan Oda-ların TMMOB'ne daha fazla mali katkıda bulunmasın-dan yanadır. Oda gelirlerinin, üye ödentileri dışındaağırlıklı olarak hizmet ve belge gelirlerinden oluştuğugöz önüne alınırsa; TMMOB bütçesi üye ödentileri ilehizmet ve belge gelirleri üzerine kurgulanmıştır denile-bilir. TMMOB'ne bağlı Odaların üye profillerinin eko-nomik ve sosyal koşullarının büyük farklılıklar göster-mediği, üyelerin ve yönetimlerin üye ödentilerininödenmesi ve toplanması konusunda tüm Odalarda aynıduyarlılık içerisinde davranması ve çalışması gerektiğinidüşünürsek, Odaların üye ödentilerinden elde edeceğigelirin üye sayıları ile orantılı olacağını söyleyebiliriz.Odaların hizmet ve belgelendirmeden elde edebilecek-leri diğer gelirlerin üye sayısı ile orantılı olarak gerçek-leşmediği gerekçesinden hareketle TMMOB bütçesioluşturulurken, Odalann üye ödentileri dışında gerçek-leştirdiği diğer gelirlerden TMMOB bütçesine belirli biroranda aktarım yapılarak, sadece üye sayısı üzerindenoluşturulacak TMMOB bütçesinin hizmet ve belge gelirielde edemeyen Odaları ödeme güçlüğü içerisine sok-mamasına ve Oda çalışmalarına yeterli kaynak aktar-malarına olanak tanımaya çalışılmaktadır. Diğer bir ifa-deyle TMMOB bütçesinin oluşturulduğu dönemde hiz-met ve belge gelirleri fazla olan Odaların, bir sonrakidönemde de bu kalemlerden ayn oranda gelir elde et-mesi gerektiği düşünülerek, Odaların üye ödentileri dı-şında vereceği hizmetlerle gelir elde etmesi teşvik edil-mektedir. TMMOB Demokrasi Kurultayından sonratoplanan TMMOB 34.Dönem Genel Kurulunda daTMMOB bütçesi aynı anlayış üzerine kurgulanmıştır.TMMOB 1998-1999 Dönemi Bütçe Uygulama EsaslarıYönetmeliğinin 10.maddesi aşağıdaki gibidir.
Madde 10- TMMOB Yönetmeliği'nin(Tüzü-ğü'nün) 45/a maddesi uyarınca, Odaların Birlik his-sesi 1998 yılı için üye başına 9.945. TL/ay ve dönemgelir bütçelerinden %1.21 oranında hisse olarak
MMO BÜLTENİ
kabul edilmiştir. 1999 yılı için bu miktarların be-lirlenmesi konusunda Yönetim Kurulu yetkilidir.Buna göre Odaların 1997 gelir bütçeleri esas alına-rak 1998 yılı için tahmini Odalar hissesi50.920.000.000.TL olarak kabul edilmiştir.
Söz konusu maddeye dayanarak 34. DönemTMMOB Yönetim Kurulu 1998 yılı için Odaların BirlikHissesini Tablo 2'deki gibi belirlemiştir.
Tablo-2'yi incelediğimizde genel kurulda kabul edilenesaslara göre hazırlanan 50.660.015.000.TL'lik 1998yılı Odalar Birlik Hissesinin 27.709.859.31 l.TL(%54,7) nin gelir bütçesi payından,22.950.156.060.TL (%45,3) nin ise üye sayısı payın-dan oluştuğunu görmekteyiz. Yani TMMOB bütçesininyarısından fazlası ağırlıklı olarak hizmet üretimi ve bel-gelendirmeden doğan Oda gelirleri üzerinden oturtul-maktadır.
TMMOB Demokrasi Kurultayının hemen sonrasındatoplanan TMMOB Genel Kurulu, Demokrasi Kurultayın-da yapılan ve yazımızın girişinde belirtilen uyanlara rağ-men bütçesini üye ödentileri üzerine oluşturmamıştır.
TMMOB Genel Kurulu 1998-1999 yılı Bütçe Uy-gulama Esasları Yönetmeliğinin 10.maddesinde belirtil-diği üzere 1999 yılı Odaların Birlik hisselerinin belirlen-mesi noktasında Birlik Yönetim Kurulunu yetkili kılmış-tır. Birlik Yönetim Kurulu önce 19.03.1999 tarih ve211 sayılı kararı ile Odalar Birlik Hissesini110.000.000.000.TL olarak belirlemiş, yönetmeliğin10.maddesine göre üye başına 9.945.TL/ay olan mik-tar 17.000.TL/ay'a yükseltilmiş, arta kalan kısım iseOdaların gelir bütçeleri üzerinden alınacak pay1.21'den, 1.68'e yükseltilerek karşılanmaya çalışılmıştır.Bu yönteme göre hesaplanan " 1999 yılı Odalar BirlikHisseleri" Tablo 3' de verilmiştir.
Ekli tablo incelendiğinde Birlik Yönetim Kurulunun211 sayılı kararı ile 110.174.438.OOO.TL'si olarak be-lirlenen Odalar Birlik hissesinin 69.420.746.088.TL'si(%63) gelir bütçesi payından, 40.753.692.000.TL(%37) si ise üye sayısı payından oluşturulmuştur. GenelKurulda 1998 yılı için kabul edilen Odalar Birlik hisse-sinin %54,7'si gelir bütçesi payından oluşturulmuşken,1999 yılı için Birlik Yönetim Kurulunca oluşturulanbütçede bu pay %63'e yükseltilmiş, bir anlamda Odala-rın hizmet üretimi desteklenmiştir. Ya da TMMOB'ninpratiği, TMMOB çalışma programlarının hayata geçiri-lebilmesi böylesi bir yaklaşımı zorunlu kılmaktadır.
Odaların itirazı üzerine TMMOB Yönetim Kurulukonuyu yeniden gündemine almış 10 Temmuz 1999tarih ve 242 sayılı Yönetim Kurulu karan ile daha önce110.000.000.000.TL olan Odalar hissesi90.000.000.000.TL'na düşürülmüş, üye başına alına-cak pay sabit tutularak, gelir bütçeleri üzerinden alına-cak pay %1,68'den 1,22'ye düşürülmüştür. Odalar birlikhissesinin %45,3'ü üye sayısı payından, %54,7'si gelirbütçesi payından oluşturulmuş ve Genel Kuruldaki orankorunmuş, bir anlamda Demokrasi Kurultayında yapılansaptamalara uyumlu bir tavır sergilenmemiştir. Kurul-
taydaki saptamaları doğru kabul edersek, bu dönem entutarlı tavrın üye payı dışında TMMOB'ne Oda gelirleriüzerinden pay ödemeyeceğini bildiren İnşaat Mühen-disleri Odası tarafından geliştirildiğini söylemek yanlışolmayacaktır.
Diğer yandan; TMMOB Kanunu ve tüzüğünde belir-tilen Birlik gelirleri içerisinde "Hizmet Karşılığı Gelirler"adı altında bir kalem bulunmamasına rağmen; TMMOBMali işler Yönetmeliğinde bu kalem Birlik Gelirlerineilave edilmiştir. 34. Dönem TMMOB Genel Kurulundakabul edilen TMMOB 1998 yılı bütçesinde, hizmet kar-şılığı gelirler 2.000.000.000.TL olup, 1999 yılı bütçe-sinde bu pay 3.000.000.OOO.TL'sına çıkarılmıştır.
Sonuç olarak TMMOB Kanunu, tüzüğü, mali işleryönetmeliği ve TMMOB Genel Kurul ve Yönetim Ku-rulu kararları bir bütün olarak incelendiğinde Odalarınhizmet üretiminin desteklendiğini ve teşvik edildiğiniTMMOB bütçesinin Odaların hizmet üretimi üzerinekurgulandığını görmekteyiz. Bir anlamda TMMOB Ka-nunu, TMMOB'nin iç dinamikleri ile oluşturduğu tüzükve yönetmelikleri ; TMMOB Demokrasi Kurultayındayapılan saptamalar doğru kabul edilirse, "Odaları gelirgetirici çalışmaları artırmak için yerel güç odaklan ileilişkilere, iyi çalışan Oda bürokrasisi oluşturmaya, örgü-tün parçalı bir yapıya bürünerek parası olan birimlerindiğer birimleri kendi üzerinde yük gibi görmesine, ör-gütsel bütünsellik içinde davranılmamasına, üyeler ileilişkilerin koparılmasına" neden olacak şekilde düzen-lenmiştir. Genel Kurullar ve Birlik Yönetim Kurulları dabu yanlış uygulamaları destekler kararlar üretmekte vebu doğrultuda çalışmaktadırlar.
TMMOB'ne Bağlı OdalardaVerilen Hizmetler
Yazılarımıza yanıt gönderen Odalarda verilen hiz-metler her Oda için yazımız ekinde (Ek 4) listelenmiştir.Söz konusu hizmetleri iki ana gurupta toplayabiliriz.
Üyelere yönelik hizmetler;Bu hizmetler hemen hemen tüm Odalarda aşağıdaki
şekilde tarif edilmiştir,i) Meslek içi eğitim faaliyetleriii) Tescil ve belgelendirme hizmetleriiii) Üyelerin ekonomik ve özlük hakları konusunda ça-
lışmalariv) Mesleki denetim faaliyetleriv) Yayın faaliyetlerivi) Meslek alanları ile ilgili teknik kongre, kurultay ve
sempozyumlarvii) Meslek alanlarının düzenlenmesi doğrultusunda,
yasa, tüzük, yönetmelik ve diğer mevzuatına ilişkinçalışmalar,
viii) Öğrenci üyelere yönelik çalışmalarKamu kuruluşlarına, özel kurum ya da kişilere hiz-
metler; Bu hizmetler Odalar arasında farklılık göster-mesine karşın tüm Odalarda verilen ortak hizmet "Bilir-kişilik ve ekspertizlik, mesleki denetim ve meslek alan-
| fvIMO BÜLTENİ ^ ^ H Elarımıza giren her konuda kamuoyu oluşturulması" hiz- leki denetim büroları, işyeri temsilcilikleri sayısı, üstlen-metleridir. Bunun dışında değişik Odalanmızca yapı de- dikleri TMMOB İKK sekreterlikleri sayısı, Odalardannetimi sanayinin ihtiyacı olan teknik elemanların yetiş- TMMOB Danışma Kuruluna ortalama katılan kişi sayısıtirilmesi doğrultusunda kurs ve belgelendirme hizmetleri ile Odaların Birlik Yöneticilerinin TMMOB Yönetimverilmekte, sektörlere yönelik kongre, sempozyum ve Kuruluna katılım sayıları listelenmiştir.sergiler düzenlenmekte, sanayi mamullerine kalite bel- Tablodan görüldüğü üzere, 1997 yılında Birliğe bağlıgesi verilmekte, İşçi sağlığı ve iş güvenliği ile çevresel tüm Odaların gerçekleştirdikleri toplam gelir üye sayısı-etkiler konusunda çalışmalar yürütülmektedir. na bölünürse, üye başına elde edilen gelir
11.908.288.TL/üye olmaktadır. EMO, HKMO, MMO,Odalarda H i z m e t Üret imin in Örgütlen- Metalürji MO, SPMMO bu oranın üzerinde gelir eldeme, TMMOB-Oda, Oda-Şube, Oda-Üye etmiş, ÇMO, İMO ve Maden Mühendisleri Odasının
i l i şk i ler ine Yansımalarının gelirleri ise ortalamaya yakın durumdadır.Değerlendir i lmesi : 1998 yılında ise ortalama değer 20.684.864.TL/
üye olup, MO, ŞPMMO, MMO, EMO ve HKMO buYazımızın başında da belirtildiği üzere yukarıda be- oranın üzerinde bir gelir elde etmiştir. Metalürji Mü-
lirtilen konuda sağlıklı sonuçlara ulaşabilmemiz için ge- hendisleri Odasının üye başına elde ettiği gelir ise orta-rekli olan veriler Odalarımızdan defalarca istenmesine lamaya çok yakındır. Tablo incelendiğinde Odalarımızınrağmen elde edilememiştir. Yine de Odalardan gelen çoğunun bırakınız üyelerine hizmet götürmesini varlık-sınırlı ölçüde bilgi ve TMMOB 34.Dönem Çalışma ra- lannı sürdürebilmek için bile yeterli gelire sahip olmadığıporundaki verileri esas alarak bir değerlendirme yap- ortaya çıkmaktadır. Böyle devam ederse Demokrasimaya çalışacağız. Yazımız ekinde verilen Tablo 3'de Kurultayında yapılan "sadece yönetim kurullarındanOdalarımızın 1998 ve 1999 yılı gelir bütçeleri, 1998 ve ibaretmiş gibi görünen üyesinden kopuk Odalar" ta-1999 yıllarına ait üye sayıları, aynı yıllar için üye başına nımlanması bu Odalar için geçerli olacaktır,gerçekleşen bütçeler, Odaların şube-bölge, il-ilçe, mes- Tablodan 1997 ve 1998 yılı içersinde en fazla gelir
Tablo 2
ODALAR
Çevre M.O.
Elektrik M.O.
Fizik M.O.
Gemi M.O.
Gemi Mak. iş.M.O.
Gıda M.O.
Har. ve Kad. M.O.
İç Mimarlar O.
İnşaat M.O.
Jeofizik M.O.
Jeoloji M.O.
Kimya M.O.
Maden M.O.
Makina M.O.
Metalürji M.O.
Meteoroloji M.O.
Mimarlar M.O.
Orman M.O.
Petrol M.O.
Peyzaj Mim.O.
Şehir PI.M.M.O.
Tekstil M.O.
Ziraat M.O.
TOPLAM
1997 YILI
GEL.BÜT.
14.881.854.813
326.937.524.298
481.687.155
7.919.229.268
4.994.007.275
1.144.050.000
89.668.940.322
429.800.000
464.297.023.000
7.517.657.523
29.004.596.058
71.619.210.218
51.110.345.616
671.462.837.000
37.444.233.695
1.447.853.451
425.213.485.625
18.287.245.512
2.033.353.571
4.504.119.380
31.751.891.149
6.120.883.919
21.799.205.128
2.290.071.033.976
1997 YIU
ÜYE SAY.
1.325
20.000
1.466
1.366
1.014
472
5.600
530
43.765
1.599
5.866
12.121
5.668
43.148
2.518
411
25.084
6.388
775
1.037
2.164
939
9.053
192.309
1997 YU
GEL.BÜT.PAY.
180.070.443
3.955.944.044
5.828.415
95.822.674
60.427.488
13.843.005
1.084.994.178
5.200.580
5.617.993.978
90.963.656
350.955.612
866.592.444
618.435.182
8.124.700.328
453.075.228
17.519.027
5.145.083.176
221.275.671
24.603.578
54.499.844
384.197.883
74.062.695
263.770.382
27.709.859.511
GEL.BÜT.
PAY.OR. %
53,24
62,37
3,22
37,02
33.30
19.73
61,88
7,60
51,82
32,28
33,39
37,46
47,76
61,21
60,12
26,32
63,22
22,50
21,01
30,57
59,80
39,79
19,62
54,70
1998 YILI
Ü. SAY. PAY.
158.125.500
2.386.800.000
174.952.440
163.018.440
121.010.760
56.328.480
668.304.000
63.250.000
5.222.915.100
190.824.660
700.048.440
1.446.520.140
676.419.120
5.149.282.320
300.498.120
49.048.740
2.993.524.560
762.343.920
92.488.500
123.755.580
258.251.760
112.060.260
1.080.385.020
22.950.156.06
ÜYE.SAY.
PAY.OR»/.
46,76
37,63
96,78
62,98
66,70
80,27
38,12
92,40
48,18
67,72
66,61
62,54
52,24
38,79
39,88
73,68
36,78
77,50
78.99
69,43
40,20
60,21
80,38
45,30
1998 YILI
BİR.HİS.
338.196.000
6.342.744.00
180.781.000
258.841.000
181.438.000
70.171.000
1.753.298.000
68.451.000
10.840.909.000
281.788.000
1.051.004.000
2.313.113.000
1.294.854.000
13.273.983.000
753.573.000
66.568.000
8.138.608.000
983.620.000
117.092.000
178.255.000
642.450.000
186.123.000
1.344.155.000
50.660.015.000
MMO BÜLTENİ
Tablo 3
ODALAR
Çevre M.O.
Elektrik M.O.
Fizik M.O.
Gemi M.O.
Gemi Mak. fş.M.O.
Gıda M.O.
Har. ve Kad. M.O.
iç Mimarlar 0.
İnşaat M.O.
Jeofizik M.O.
Jeoloji M.O.
Kimya M.O.
Maden M.O.
Makina M.O.
Metalürji M.O.
Meteoroloji M.O.
Mimarlar M.O.
Orman M.O.
Petrol M.O.
Peyzaj Mim .O.
Şehir PI.M.M.O.
Tekstil M.O.
Ziraat M.O.
TOPLAM
1998 YILI
GEL.BÛT.
22.488.517.086
502.709.856.314
2.920.500.000
14.569.291.307
3.837.250.000
2.905.089.651
132.902.692.439
3.776.000.000
742.533.850.459
25.217.147.346
74.237.308.105
66.630.361.377
61.347.517.574
1.269.311.248.000
54.209.554.505
991.307.405
998.587.805.342
28.484.075.705
2.310.000.000
8.193.575.416
68.167.707.080
13.446.612.057
32.500.000.000
4.132.277.267.168
1998 YHJ
ÜYE SAY.
1.575
20.500
1.398
1.434
996
897
5.503
590
46.848
1.683
6.197
11.933
5.920
44.408
2.689
426
25.818
6.624
813
1.143
2.306
987
9.085
199.773
1996 YU
GEL.BÜT.PAY.
377.807.087
8.445.525.586
49.064.400
244.764.094
64.465.800
48.805.506
2.232.765.233
63.436.800
12.474.568.688
422.136.075
1.247.186.776
1.119.390.071
1.030.638.295
21.324.428.966
910.720.516
16.653.964
16.776.275.130
478.532.472
38.808.000
137.652.067
1.145.217.479
225.903.083
546.000.000
69.420.746.088
GEL.BÛT.
PAY.OR. %
54,04
66,88
14,68
45,55
24,09
21,06
66,54
34,51
56,62
55,15
49,66
31,50
46,05
70,18
62,41
16,08
76,11
26,15
18,96
37,12
70,88
52,87
22,76
63,01
1998 YILI
Ü. SAY. PAY.
321.300.000
4.182.000.000
285.192.000
292.536.000
203.184.000
182.988.000
1.122.612.000
120.360.000
9.556.992.000
343.332.000
1.264.188.000
2.434.332.000
1.207.680.000
9.059.232.000
548.556.000
86.904.000
5.266.872.000
1.351.296.000
165.852.000
233.172.000
470.424.000
201.348.000
1.853.340.000
40.753.692.000
ÜYE.SAY.
PAY.OR%
45,96
33,12
85,32
54,45
75,91
78,94
33,46
65,49
43,38
44,85
50,34
68,50
53,95
29,82
37,59
83,92
23,89
73,85
81,04
62,88
29,12
47,13
77,24
36,99
1999 YIU
BİR. HİS.
699.107.000
12.627.526.000
334.256.000
537.300.000
267.650.000
231-.794.000
3.355.377.000
183.797.000
22.031.561.000
765.468.000
2.511.375.000
3.553.722.000
2.238.318.000
30.383.661.000
1.459.277.000
103.558.000
22.043.147.000
1.829.828.000
204.660.000
370.824.000
1.615.641.000
427.251.000
2.399.340.000
110.174.438.000
elde eden Odaların Metalürji Mühendisleri Odası hariç; temsilciliği olan, 1998 yılı itibari ile 14.278.424.TL/üyeleri SMMH verebilen Odalardan oluştuğu gözlem- üye gelir elde eden ÇMO'nda 2'si mühendis olmak üzerelenmektedir. Bu alanlardan elde edilen mesleki denetim 4 kişi çalışırken, 44.408 üyesi (ÇMO üye sayısının 28,2ve belgelendirme gelirleri Oda Bütçelerini de yükselt- katı) 18 Şubesi, 95 il-ilçe temsilciliği-mesleki denetimmektedir. Makina ve Metalürji Mühendisleri Odasında, bürosu bulunan 28.582.941.TL/üye gelir elde edentüm Odalarda verildiği bildirilen yukarıdaki hizmetlerin MMO'nda 66'sı mühendis olmak üzere 165 çalışan bu-yanı sıra uzmanlık alanlarına giren konularda mühendis Ummaktadır,ve ara teknik elemanların eğitilmesi ve belgelendirilmesi Odalarda çalışanların sayısının artması, örgütlenmeçalışmalan ağırlıklı olarak sürdürülmektedir. ağını geliştirerek "Oda bürokrasisini" değil kurumsallaş-
Tablo örgütlenme ağı açısından incelendiğinde so- mayı kalınlaştırmaktadır,rüya cevap veren Odalar içerisinde; örgütlülük ağının Yine Demokrasi Kurultayında ekonomik koşullan iyigelişmesi ile Odaların mali durumu arasında birebir ol- olan Odaların ve onlann şubelerinin bütünsel mücade-masa da bir denge olduğu söylenebilir. Belirli bir mali leyi reddetmek noktasına gelerek TMMOB çalışmaları-olanağa sahip olmayan Odalar ülke genelinde henüz na yeterli katkıyı sağlamadıktan belirtilmektedir. Bu ko-şube, İl-ilçe temsilciliği ve işyeri temsilciliklerini oluştu- nunun irdelenmesi açısından TMMOB Yönetim Kuruluramamış olup, Oda Merkezi ya da sınırlı sayıda şubesi ile ve Danışma Kurullarına Oda temsilcilerinin katılımlarıüyelerine ulaşmaya çalışmaktadır. Demokrasi Kurulta- en önemli kriterler olarak alınabilir. Ekli tabloda bu ikiyında yapılan tespitin aksine mali anlamda belirli bir kriter için TMMOB 34.Dönem Çalışma Raporunda ve-düzeye erişmeyen Odalar üyeleri ile birebir ilişkiler ger- rilen değerleri incelediğimizde aksine ekonomik koşul-çekleştirecek mekanizmalardan yoksundurlar. lan iyi olan Odaların TMMOB Yönetim Kurulu ve Da-
Tabloyu Oda çalışanlan açısından incelediğimizde; nışma Kurullanna ağırlıklı olarak katıldığını görmekte-personel sayısının Oda gelirleri, üye sayısı ve örgütlen- yiz. Ekonomik koşullan çok kötü olan Odalann büyükme seviyesine bağlı olarak değişiklik gösterdiğini gör- bir çoğunluğunun TMMOB çalışmalarına ilgisiz kaldığımekteyiz. Örneğin 1575 üye sayısı 2 şubesi, 9 il-ilçe gözlemlenmektedir. Yine TMMOB adına yürüttükleri
1M0 8ULTENI
etkinliklerle ve verdikleri sekreterya hizmetleri ile (Sa-nayi Kongresi, Enerji Kongresi, Mühendislik-MimarhkEğitimi Sempozyumu, Demokrasi Kurultayı, Mühendis-lik Mimarlık Kurultayı vb.) ekonomik koşulları daha iyiolan Odaların büyük bir kısmı (politik karşı duruş ve bi-reysel inatlaşma içinde olanlar hariç) TMMOB çalışma-larına diğer Odalardan daha fazla katkı sunmaktadırlar.TMMOB İKK sekreterliklerinin dağılımı da bu düşünceyidoğrulamaktadır. Toplam sayısı 27 olan İKK'nın hemenhemen tamamında sekreterlik görevleri ekonomik ko-şullan iyi olan odalar tarafından üstlenilmiştir.
Üyelerin Oda çalışmalarına ilgisi Genel Kurullarakatılımla doğrudan ilintilidir. Bu doğrultuda tüm Oda-lardan Şube ve Oda Genel Kurullarına katılım sayılarıve oranlan istenmiştir. Oda Genel Kurullarını delegesistemi ile yapan üç Oda tarafından (Makina, Maden,Kimya) yazılarımıza konuya ilişkin yanıt verilmiş olup,bu Odaların Genel Kurullarına katılım oranlarına ba-kıldığında ekonomik koşullan daha iyi olan OdalardaGenel Kurullara katılımın da daha yüksek olduğunusöyleyebiliriz.
Sonuç Yerine:
Yukanda yapılan incelemelerden aşağıda belirtilenilkelere uymak koşulu ile hizmet üretimi ve sonucundaekonomik koşullann iyileşmesinin TMMOB DemokrasiKurultayında saptanan olumsuzluklara neden olmadığı,aksine örgütlenme, örgütsel verimliliğin artırılması, ku-rumsallaşma, örgüt içi ilişkilerin güçlendirilmesi konula-rında olumlu etkilerinin olduğu söylenebilir.
Meslek odaları anayasanın 135. Maddesi'nde tanım-lanan zorunlu üyelik esasına dayanan kamu kurumu ni-teliğinde örgütlenmelerdir. TMMOB, 27 Ocak 1954'dekurulurken, kuruluş yasasına da yansıyan kuruluş amacı,toplumsal olarak denetlenemeyecek konularda tekniklonca oluşturmaktı. Ülkemizde toplumsal demokrasininve katılımcılığın sağlanamaması ve bunun sonucundaçok odaklı örgütlenmelerin gerçekleştirilememesi, mes-lek odalanna süreç içinde çeşitli işlevler yüklemiştir.Ancak toplumsal örgütlenmedeki boşluklar giderildikçe,meslek odalarından beklentiler gerçek içeriğine kavuşa-caktır. Kuruluş amacına da uygun olarak, meslek oda-larının öncelikli işlevi uzmanlık alanında kamu çıkarları-nın korunmasıdır. Uzmanlık alanında kamu çıkarlannınkorunması; aynı zamanda kuruluş yasasının önemliamaçlanndan bir diğeri olan meslek etiğinin oluşturul-ması ve denetlenmesini de içererek, mesleğin genel çı-karlara uygun olarak gelişmesini sağlar, meslektaşlarınmesleki faaliyetini kolaylaştırır. Meslektaşların meslekifaaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin ve , meslektaşla-rın haklarını savunmak ile doğrudan bağlantılıdır. Ancakmeslektaşların haklannı savunmak; yalnızca ücretli üye-lerin özlük haklan mücadelesine indirgenerek meslekodalannın sendikal işlevler üstlenmesi değildir. Meslekodalan; örgütlenmeyi geliştirici bir işlev üstlenmeli, üc-retli üyelerini sendikalarda örgütlenmeye yönlendirme-
lidir. Toplumsal kesimlerin tümünü kapsayan bir prog-ramla; üyelerin büyük çoğunluğunu oluşturan ücretlikesime öncelik vererek, diğer üye kesiminin sorunlarınıda dengeli bir bütünlükle ele almalıdır.
Meslek Odalanmız; uzmanlık alanında kamu çıkarla-rının korunmasına, mesleğin ve meslektaşların hakları-nın savunulmasına yönelik çalışmalar yanında, varlıknedeni olan mesleki teknik çalışmalardan da kopma-malıdır.
Kamu çıkarlarının korunması meslek odalarının uzmanlık alanında toplumun ve ülkenin çıkarlarını savu-nan bir örgüt olmasını zorunlu kılar. Bu tanım gereğimeslek odaları mesleki çalışmalar yürütürken halkı bil-gilendirmek, bilinçlendirmek, çevreden yana, emektenyana, üretimden yana, tüketicinin korunmasından ya-na olmak, topluma dayatılan politikaları sorgulamak,kamu çıkarları doğrultusunda toplumu bilinçlendirmekve bu politikaları sunmak görevi ile yükümlüdür.
Böylesine geniş bir alana yayılan sorumlulukların vehizmetlerin yerine getirilebilmesi ancak ve ancak eko-nomik ve kurumsal anlamda güçlü, ülke geneline ya-yılmış bir örgütlenme ağına sahip olan, örgüt-içi ilişki-lerinin ve Oda üye ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde yürü-tüldüğü yapılanmalar ile mümkün olabilir. Ancak neyazık ki TMMOB'ne bağlı birçok Oda böylesi bir gö-rüntüden yoksun olup, olanaksızlıklar içerisinde çalış-malarını sürdürmeye ya da varlıklarını korumaya çalış-maktadır. Güçlü bir Oda için güçlü ve çeşitlenmiş gelirkaynaklarına sahip olma gerekliliği yadsınamaz birgerçektir. Meslek Odalarının gelirleri üye ödentileriöncelikli olmak üzere, Odaların uzmanlık alanındabağımsız olarak gerçekleştirdiği etkinliklerden sağlan-malı ve bu etkinliklerden yararlananlar bedelleriniödemelidir. Ödenti toplanması üye örgüt ilişkisinin kı-sacası örgütlülüğün en temel göstergesidir. İsteyerekveya istemeyerekde olsa ödentisini ödeyen üye örgüt-ten bir şey bekler, genel kurullara katılır veya yöne-timlere aday olur, hesap sorar, örgütü daha iyi çalış-maya zorlar, kısaca Oda çalışmalarına katılım yolundaadım atar. Kendisinden ödenti bile alınmayan üyeninörgütten beklentisi kalmamakta, katılımı azalmakta vebaşka arayışlara girmesine yol açılmaktadır.
Üye-Oda ilişkilerinde geçerli olan bu yaklaşım,Oda-TMMOB ilişkilerinde de geçerlidir. TMMOB'nebirlik payını ödemeyen Odaların, TMMOB'nden birbeklentisi olmamakta, TMMOB çalışmalarına katılma-maktadırlar.
Kamu kuruluşlarına, özel kurum ya da kişilere veri-len hizmetler tek yanlı bozulabilecek protokollere da-yanıyor ise örgüt bütçesi ağırlıklı olarak bu hizmetler-den herhangi biri üzerine kurgulanmamalı, gelir kay-nakları mümkün olduğunca- çeşitlendirilmelidir. Sözkonusu hizmetler yalnızca, kamusal denetim alanındaverilmeli, protokollerin içeriğinin örgütsel bağımsızlığıtehdit etmesine izin verilmemeli, verilen hizmetlerüyelerimizin yürüteceği hizmetler değil, bu hizmetlerindenetimi anlamında olmalıdır.
MMO BÜLTENİ
NÜKLEER SANTRALLER!
HADİ DEPREM "DOĞAL" FELAKETTİ!TA NÜKLEER SANTRAL?
Dünya Nükleer Enerjiden Vazgeçiyor.Nükleer santrallar 'nükleer kafaların' iddia ettiği
kadar çevreci, temiz, risksiz, ucuz, sorunsuz tehlikesizise; niye ABD'de 1978 yılından, Almanya'da 1982yılından, Kanada'da 1975 yılından itibaren yeni birnükleer santral siparişi yok? Fransa 2010 yılına kadarnükleer programını askıya aldı. Japonya'da, 1996yılında Maki kasabasına yapılmak istenen nükleersantral için, referandumda halk 'hayır' dedi. Kana-da'da, 1997 yılında 21 adet CANDU nükleer santra-lından 7'si, yapılan denetimlerde, tehlikeli ve yönetimhatası bulunduğu için kapatıldı. Zorda kalan firmalar,kendi ülkesine artık nükleer santral yapamıyor ve varolanları sağlıklı olarak işletemiyorlarsa, nasıl olur dabize nükleer santral satıp, garanti verebiliyorlar?Avusturya, Filipinler ve Brezilya, yapımı biten nükleersantrallarını çalıştırmadan kapattı. İsveç, 1980 yılındayapılan referandum sonucunda 2010 yılında, tümnükleer santrallarını kapatma kararı aldı ve ilk sant-ralını sökmeye başladı. İtalya, İngiltere, İspanya, Bel-çika, Finlandiya, Rusya, Çin, Endonezya, Küba,Tayland ve Vietnam nükleer planlarını terk etti. Kur-mama kararı veren ülkeler ise şunlar; Portekiz, İrlan-da, Lüksemburg, Danimarka, Yunanistan, İsviçre,Hollanda, Danimarka, İskoçya, Yeni Zelanda.
Nükleer Enerji, İddia Edildiği Gibi Ucuz Değil,Aksine En Pahalısıdır.
Tekliflerde hep düşük gösterilen nükleer enerji bi-rim fiyatları, hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Zaten ilkyatırım ve normal işletim maliyetleri çok yüksek olannükleer santrallar, 30-35 yıllık ekonomik ömürleri bo-yunca sıkça karşılaşılan kazalar, devre dışı kalmalar,bakımlar ve onanmlar nedeniyle; çok pahalıya enerjiüretirler. Bu birim fiyatlara, hiç hesaba katılmayan;santralın sökümünü, kapatılmasını, kontrol altında tu-tulmasını ve bir de hala tüm dünyada çözümsüz olantehlikeli atıkların yok edilme masraflarını katarsak, or-taya korkunç rakamlar çıkmaktadır.
Yaşanan Yüzlerce Kaza ve Gerçek RiskOranları, Nükleercilerin "Hesaplarına"Uymuyor.
Nükleer lobilerin iddia ettikleri gibi dünyada yal-nızca 3 adet nükleer santral kazası yaşanmadı. Envahimleri olan ve kamuoyuna açıklanmak zorundakalman 1957 Windscale (İngiltere), 1979 Three MileIsland (ABD) ve 1986 Çemobil (Rusya) felaketi dı-şında, her an Çemobil felaketine dönüşebilecek bü-
yüklükte yüzlerce kaza yaşadı dünyamız. Nükleer Fi-zikçi Prof. Dr. Hayrettin Kılıç'a göre; 'SadeceABD'de bugüne kadar Nükleer Denetleme Ko-misyonu'nun (NCR) kayıtlarına göre, felaketeyol açabilecek derecede 169 kaza olmuştur. Ja-ponya'da 1992 yılında tam 20 tane önemli kazarapor edilmiştir. 1992 yılında Rusya, uluslararasıkuruluşlara 205 kaza rapor etmek mecburiyetin-de kalmıştır.' İngiltere'de ise gizlenen ve yeni ortayaçıkarılan 17 ciddi nükleer kaza yaşanmıştır. En son30 Eylül 1999 günü Tokaimura Nükleer Santralı'ndameydana gelen Japonya'daki en büyük nükleer ka-zada, 49 işçi yüksek radyasyon olarak tedavi altınaalındı. Santral civarında yaşayan 310 bin kişi evle-rinden dışarı çıkarılmadı, 10 kilometrelik bölge yasakalan ilan edildi. Radyasyon oranı normalin 15 binkatına çıktı. Bu kazadan 5 gün sonra, Güney Kore'deWolsung Nükleer Santralı'nda benzer bir kaza mey-dana geldi ve 22 kişi yüksek radyasyona maruz kaldı.1992'de Rio de Janerio'daki Dünya Zirvesinde, Uk-rayna Çevre Bakanı Dr. Yuri Scherbak, ülkesinde1986 yılında meydana gelen Çernobil felaketi sonu-cunda 6000 kişinin öldüğünü ve ölü sayısının40.000'e varacağını, ayrıca yüz binlerce insanın dakansere yakalanacağını söylemiştir. Peki bize satıl-maya çalışılan, batının terk ettiği 'en gelişmiş ve gü-venli' nükleer santralların; 'teknik bir arıza' yapmaya-cağının veya TMI, Çernobil, Tokaimura NükleerSantrallarında yaşandığı gibi 'insan hatalarından'kaynaklı kaza yapmayacağının garantisini, güvence-sini kim verebilir, hele de çöpü patlayıp 38 kişininöldüğü Türkiye gibi bir ülkede?
Normal İşletme Sırasında Santral CivarındaYayılan ve Kazalarla Çevreye Sızan RadyasyonZararlıdır. 50 Yıldır Nükleer Atık Sorunu HalaÇözümlenemedi.
Bir nükleer santralın normal çalışması esnasındaçevreye yaydığı veya kaza sonucu ortaya çıkan rad-yasyon, canlılara besin ya da soluma yoluyla geçer. Buradyasyonlar, canlı hücreleri meydana getiren atomlarıve molekülleri iyonize ederek yapılarını bozar, kansereyol açar. Nükleer santralların civarında yaşayanlarda,kanser vakalarında yüzde 400'lük artış, genetik mu-tasyonlar sonucu normal olmayan doğumlar, yaygınlösemi hastalıkları görülmüştür. Örneğin, İngiliz Hü-kümet yetkilileri, İngiltere'deki Sellafield Nükleer Sant-ralı'nda çalışanlara, çocuklarında görülen yüksek löse-mi oranlan ile ilgili araştırma sonuçları ışığında, çocukyapmamalarını tavsiye etmiştir. Henüz dünyanın hiçbirbölgesinde, nükleer atıkların saklanması ve imhası için,lisanslı nihai bir çözüm ve depolama alanı yoktur.
MMÖ BULtEMI
İkitelli Örneğinde Olduğu Gibi, NükleerSantralli Olmadan Bile Radyasyon KazasıYaşayan, 17 Ağustos 1999 DepremindeYaşadığımız Üzere, Felaketlere HazırlıksızOlan Bir Ülkede; Hem De Aktif Ecemiş FayHattı Yakınına Nükleer Santral Kurulamaz.
Ülkemizde yaşanan onlarca trajik olaydan, tankerfacialanndan, çöp patlamalarından, doğal gaz felaket-lerinden, trafik kazalarında kazandığımız dünya şampi-yonluklarından sonra, yaşamadığımız tek ve en büyük'milli felaketimiz' kalmıştı, kısmen 'O' da; 8 Ocak 1999günü İkitelli'deki radyoaktif kazada yaşandı. Televiz-yonlarda, daha önce de Çernobil felaketi sonrası rad-yasyonlu çayları-fındıkları bizlere sorumsuzca yediren,nükleer güvenliğimizden sorumlu- yetkili uzmanlarımı-zın; acemiliklerini ve beceriksiz komik müdahaleleriniibretle izledik. Ya bir de nükleer santralımız olsaydı ne-ler olurdu siz düşünün? 17 Ağustos 1999 gecesi yaşa-nan üzücü deprem sonrasında ua, devletin, yetkililerin,sorumluların, resmi kuruluşların bu acı felaket karşısındayaşadığı paniğin, yetersizliğin, hazırlıksızlığın, koordi-nasyonsuzluğun, acizliğin sonuçlannı ulusça yaşadıkmaalesef. Tüpraş Rafinerisi; hem aktif fay kuşağındakurulmuş hem de deprem sonrası çıkan yangında, enson teknoloji olduğu iddia edilen yangın söndürme vegüvenlik sistemleri nedens. devreye sokulamamıştır.Bütün bu yaşanan onca felakete rağmen, daha henüzyaşamadığımız, ülkemizin görüp görebileceği en büyükbir başka 'milli felakete ise, Akkuyu Nükleer Santralİhalesiyle adım adım yaklaşılıyor. Uzmanlar; "AkkuyuNükleer Santralı, 25 kilometre uzaklığındaki aktif Ece-miş fay hattı yakınına kurulursa, yaşanabilecek bir dep-remde ve kazada, tam bir felaket yaşanabileceğini,Türkiye'nin yanısıra, tüm Ortadoğu'nun etkileneceğini"söylüyorlar.
Ülkemizde 'Enerji Krizi' Yok,'Enerji Yönetimi Krizi' Var
DPT hazırladığı enerji raporuyla, Enerji Bakanlığıve bağlı kuruluşlarını yanlış, gereksiz ve plansız yatı-rım yaptığı için eleştiri yağmuruna tuttu. Benzer şe-kilde Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ajay Chhib-ber, Kasım 1999'da Enerji Bakanlığı Müsteşarı Yur-dakul Yiğitgüden'e gönderdiği mektupta, şu uyarılarıyaptı; 'Yeni üretim kapasitesi için önerilen büyükyatırımların gerekli olup olmadıklarından emin olmakiçin, talep projeksiyonları gözden geçirilmelidir. Halihazırda Türkiye'nin oldukça büyük yedek marjınınolması nedeniyle, henüz hukuki anlaşmaları sonuç-landırılmayan Yap îşlet Devret Projeleri ertelenmeli-dir'. Birbirinden habersiz olarak enerji planlamalarınıyapan DPT, Enerji Bakanlığı, Botaş, TEAŞ, TAEK,DSİ gibi kuruluşların, aslında ne kadar 'plansız', 'ko-ordinasyonsuz' oldukları ve yaşadığımız krizin aslındabir 'enerji yönetimi krizi' olduğu açıktır. Herkese maviboncuk dağıtılarak 'enerji köprüsü' olmayı hedefleyenülkemiz, kendi enerji yatırımları ve sanayileşme poli-
tikalarını, tamamen dış konjonktürlere bağlı olarak,gündelik politik çıkarlar ve rant hesaplarına göreyapmaya çalışıyor. Tahkim yasasını da hiç tartışma-dan, sonuçlarını hiç hesaplamadan kabul ederek,Uluslararası şirketlerin boyunduruğuna girerek, yenikapitülasyonlara imza atarak, geri dönüşü olmayanbir cendereye sokuluyoruz.
Türkiye, TEAŞ, TAEK, Nükleer SantralProjelerine Hazır Değildir.
İ.T.Ü Nükleer Enerji Enstitüsü ProfesörlerindenOsman Kemal Kadiroğlu; 'Nükleer santral ihalesi bukadro ile olmaz!', 'Yıllar boyu yapılan siyasi atamalarsonucunda TAEK artık işlemez ve ülkeye yarar sağ-layamaz bir duruma gelmek üzeredir.' 'TEAŞ'da nük-leer konularla ilgilenmekle görevli grup mesleki venükleer konulardaki bilgileri göz ününe alındığındafevkalede yetersiz oldukları görülür. Bu kadro ilenükleer santral ihalesi yapılması zor ve tehlikelidir1
gibi çok ciddi ve ağır iddialar sürüyor.
Türkiye'nin Nükleer Enerjiye İhtiyacı Yoktur.Nükleer santralları ülkemizde kurdurtmak için, bu-
güne kadar öne sürülen tüm gerçekler, hem gerçekçideğildir, hem de bugün artık tamemen geçersizdir.Çünkü:
35 yıl önceki dünya tercihlerine göre, nükleer sant-rallar, henüz sorunları bilinmediği ve yaşanmadığı için,kabul edilen ve bütün ülkelerin peşinde koştukları birenerji kaynağı idi. Oysa bugün Türkiye hariç, tüm dünyanükleer enerjiden kaçıyor.
1970'lerde resmi kurumlarca yapılan bütün enerjiarz/ talep senaryoları, en az 2-3 katı hatalı ve abartılıhazırlanmıştır. Bunlara dayandırılarak ortaya atılan,nükleer santrallann 'tek ve zorunlu' tercih olması, teknikveya ekonomik olarak değil, sadece birilerinin çıkarları-na göre 'siyasi' bir karardır.
Su ve linyit kaynaklarımızın, ancak %30'unu kullan-dık. Aynca, tüm dünyada kullanılmaya başlanan, güneş,rüzgar, jeotermal, küçük su potansiyelleri, biomas gibienerji kaynaklan henüz değerlendirilmemiştir.
Ülkemizde nükleer santral kurulması planlanan196O'lı yılların ortalarında, henüz hiçbir kuruluş; rüz-gar türbinlerinin, güneş pillerinin, küçük hidroelektirksantralların, gel-git santrallarının, jeotermal-doğal gazsantrallarının, enerji verimliliğinin, enerjinin etkin vedoğru kullanımın, enerji tasarrufunun adını telafuzbile etmemişti. Oysa, o gün hiç planlamalarda olma-yan ama, bugün ise neredeyse, Türkiye'nin elektriği-nin yarısını karşılayacak kadar doğal gaz anlaşmalarıyapılmış durumdadır.
Ülkemizde nükleer santrallar için yeterli uranyumunbulunduğu öne sürülmektedir. Oysa, yaklaşık 9000ton civarında çok zengin olmayan ve yurtdışında zen-ginleştirilmesi zorunlu olan bir uranyum rezervimiz var.Bu da, 1000 Mu/lık bir nükleer santralın, ancak 20yıllık ihtiyacını karşılamaya yetebilir. Sonuç olarak ya-
MMO BÜLTENİ
kıt ve teknoloji olarak dışa bağımlılığımız devam ede-cektir.
Resmi rakamlara göre bile; %18-20 oranında olanelektrik üretim dağıtım ve iletim sistemlerimizdeki ka-yıp ve kaçaklar, OECD ortalamasının 3 katıdır. İletimve dağıtım hatlarında yapılacak ciddi iyileştirmelerle,trafo ve enerji üretim santrallarımızdaki birtakım tek-nolojik yeniliklerle, en az ülke üretim kapasitemizinİ/4'ünü, yani 4-5 adet Akkuyu Nükleer Santralı'nınüreteceği elektriği sağlamış olacağız.
TÜNSİAD'ın 1994 yılına hazırlattırdığı Türkiye'ninEnerji Raporu'na göre; Türkiye, her ürettiği ürün için,aynı ürünü üreten OECD ülkelerinden tam 2.5 katdaha fazla enerji kullanıyor. Ve yine aynı rapora göreülkemiz, basit, az maliyetli acil iyileştirmelerle ve bazıeski üretim teknolojilerinin modernizasyonuyla, kul-landığı enerjinin %46'sını tasarruf edebilir. Kısaca delikve kaçağı olan bir havuzu onarmak yerine, musluk sa-tabilmek için, daha fazla muslukla doldurmayı öneriyornükleer lobiler. Yeni bir santral yatırımı yapmadan, 6-8 adet Akkuyu Nükleer Santralı'na eş değer bir tasarrufpotansiyelimiz mevcuttur.• Sadece Avrupa'da ve ABD'de uygulandığı gibi, şu
an evlerimizde, iş yerlerimizde kullandığımız am-pulleri, 5 kat daha az enerji tüketerek aynı aydın-latmayı sağlayan, yeni verimli kompakt ampullerledeğiştirmemiz durumda, en az 2 adet Akkuyu Nük-leer Santral yatırımının sağlayacağı elektriği tasarrufedebileceğiz.
• 2010 yılında, ihtiyacımız olacağı söylenen ve kurul-ması planlanan 60 000 MJVVlik gücün, yalnızca%2'sini sağlayacak olan Akkuyu Nükleer Santralı'nın,enerji açığımızı nasıl karşılayacağını ve 'tek' çözümolabildiğini, anlamak zaten mümkün değildir.
• Doğru enerji kaynağını, doğru zamanda, doğru bi-çimde, doğru yerde ve doğru miktarda kullanmakönemlidir. Türkiye, 2000. yıllara girerken; sanayi-leşme tercihlerine göre belirlenen enerji planlama-larını, eski teknolojilere, fosil yakıtlara göre değil,daha verimli, temiz ve çevreyle uyumlu teknolojileregöre yeniden düzenlemelidir. Çünkü 'yeni'nin plan-laması, 'eskiye göre yapılamaz.
Ayrıca Akkuyu• Askeri, Ulusal Güvenlik Stratejileri Açısından Uy-
gun Bir Bölge Değildir: 1970'li yılların konjonktü-rüne göre, önce Marmara ve Karadeniz Bölgele-rinde kurulması düşünülen santral, Milli GüvenlikKonseyi'nden gelen itirazlar üzerine, Sovyetler Bir-liği 'tehlikesi' nedeniyle Güney'e kaydınlmış ve Ak-kuyu seçilmiştir. Ancak, konjonktür artık değişmişve 'tehdit bölgesi', 'tehlikeli komşular' Akkuyu'yadaha yakın durumdadır.
• Yer, Zemin ve Deprem Etütlerine Göre En UygunBölge Değildir: 25 yıl önceki teknolojik olanaklara
TMMOB Bülteni Aralık 1999 Özel Sayı'sından alınmıştır.
ve bilgilere göre etütleri yapılarak onaylanan yer li-sansının bugün için geçersiz olduğu ortadadır. Ak-kuyu'ya 1976 yılında yer lisansı onayı veren üç ki-şiden biri olan Nükleer Mühendis Prof. Dr. TolgaYarman, bugün bu lisansın artık geçersiz olduğunubeyan etmiştir.
• Olası Bir Kazada Etkilenecek ve Tahliye EdilecekNüfus Yoğunluğu Az Bir Bölge Değildir: 25 yıl ön-ce, kimse bu bölgenin bir turizm bölgesi olacağını,hem de yılda ülkemize 10 milyar dolar turizm girdisisağlayacağını öngörememişti. Giderek turizminAkdeniz'de, Antalya ve Mersin kıyılan arasında art-masıyla, özellikle yazın, nüfus yoğunluğu milyon-larca kişiye ulaşmaktadır. Daha önce çok iyi he-saplanmamış olan, nüfus yoğunluğu konusununyanı sıra, en ufak 'gerçek' bir kazadan veya dışkaynaklı olarak çıkartılmış bir kaza 'söylentisinden',bölgede giderek artan turizm potansiyeli, narenci-yecilik, sebzecilik gibi tarımsal faaliyetler de büyükzarar görecektir.
• Nükleer Santrallann İhtiyacı Olan Soğutma Suyuiçin Uygun Bir Bölge Değildir. Akdeniz'in insanlarıgibi denizi de sıcaktır. Bu nedenle burada kurulacaksantralın 'termodinamik verimi' Nükleer MühendisProf. Dr. Tolga Yarman'ın da sıkça dile getirdiği gibidüşük olacaktır. Hiçbir Akdeniz ülkesinde, aynı en-lemde ve deniz sıcaklığında nükleer santral kurul-mamıştır.
• ÇED Raporu Hazırlanmamış ve Uluslararası Mev-zuatlar Dikkate Alınmamıştır.Ülkemizin gelecek kuşaklarını da, ciddi ipotek altına
alacak olan Nükleer enerji serüveninin kararı; yörehalkını, bilim çevrelerini, meslek ve kitle örgütlerini,sivil toplum kuruluşlannı dışlayarak, bir avuç siyasetçive bürokrat tarafından, kapalı kapılar arkasında alına-mayacak kadar yaşamsaldır. Bizler dünyayı ve ülkemi-zi, nükleer lobilerin tehlikeli oyunlarına teslim etmeye-cek kadar çok seviyoruz. Akkuyu'da ve Türkiye'ninherhangi bir yerinde nükleer santral istemiyoruz. Bunuengellemek için sonuna kadar mücadele edeceğimizibildiriyoruz.
y/lŞ/IM9 SEÇ9JV, VA2ÇEÇ9N...
DİSK, KESK, TÜRK DİŞ HEKİMLER BİRLİĞİ,TÜRK ECZACILAR BİRLİĞİ, TMMOB, TTB,TÜRK VETERİNER HEKİMLER BİRLİĞİ, TÜR-MOB, HALKEVLERİ, ÇHD, TÜKETİCİ HAKLARIDERNEĞİ, NÜSED, PSAKD, NÜKLEER KARŞITIPLATFORM-ANKARA, ANKARA CUMHURİYETOKURLARI, CUMHURİYET KADINLARI DER-NEĞİ, ANADOLU GÜNEŞİ ÇEVRE KOOP, DBP,EMEP, HADEP, İŞÇİ PARTİSİ, ÖDP, Ankara Üni-versiteleri Öğrenci Koordinasyonu, ODTÜ Ekonomive Çevre Topluluğu
ÜLTENİ
BASIN AÇIKLAMALARI
BASINA VE KAMUOYUNA 25 Aralık 1999
Ülkemizde yasal denetim altında gerçekleştirilen araçların LPG'ye dönüşümleriuluslar arası standartlarda öngörülen güvenlik koşullarmdadır.
Dünyada bir çok ülkede hükümetler, özellikle "temiz yakıt" niteliğini dikkate alarak enerjipolitikalarında LPG'nin \Sıvılaştınlmış Petrol Gazı) kullanımını destekleyen, özendiren doğrudanekonomik teşvik ve dolaylı uygulama teşvikiyle benzin ve motorine alternatif bu yakıtın kullanı-mına geçmiş ve yaygınlaştırmaktadırlar. Örneğin; italya'da 1.200.000, Hollanda'da 800.000,ABD'de 500.000, Japonya'da 350.000, Rusya'da 250.000, Avusturalya'da 240.000 araç vedaha birçok ülkede çok sayıda araç LPG kullanır durumdadır.
Ekonomik ve ekolojik zorluklar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de LPG'nin otomotivsektöründe hızla kullanımının zeminini hazırlamıştır.
29 Haziran 1995 tarih ve 22328 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Araç-ların, İmal, Tadil ve Montajı Hakkındaki Yönetmelik'te (AİTM) yapılan düzenleme ile yakıt sistemitadilatı kapsamında araçlarda LPG, CNG (Sıkıştırılmış Doğalgaz) kullanımına geçilmiştir.
Bu yönetmelikten sonra 28.5.1996 tarih ve 22649 sayılı Resmi Gazetede uygulamaya ilişkinusul ve esasları belirleyen bir tebliğ yayınlanmıştır.
Ayrıca TSE Uluslar arası ECER 67 standartlarını referans alarak konu ile ilgili (TS 11939, TS12095, TS 12305) standartları hazırlamıştır.
Halkın can ve mal güvenliğini yakından ilgilendiren bu konuda denetimin her aşamada etkinve yaygın olarak gerçekleştirilmesi amacıyla 11.3.1998 tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ileMakina Mühendisleri Odası arasında bir protokol yapılmış, ardından uygulamaya yönelik olarakİçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünce yayınlanan genelgeler ile LPG dönüşümü yapanher firma ve LPG dönüşümü yapılan her aracın uluslararası standartlara uygun dönüşümü kontrolaltına alınmıştır.
Oluşturulan etkin ve yaygın denetim sistemi ile araçlarda LPG kullanımı uluslar arası stan-dartlara uygun, güvenli ve çağdaş bir düzeye ulaşmıştır.
Bugün (25.12.1999) basına yansıyan ve bu uygulamalardan habersiz olduğunu düşündüğü-müz Hükümetin Bakanlarınca yapılan bazı açıklamalar ülkemiz gerçeğini yansıtmamaktadır. Buaçıklamaları LPG'ye ZAM yapmak için zemin yaratmak adına yapılmış, bilim ve tekniğe aykırıtalihsiz açıklamalar olarak değerlendiriyoruz.
150.000'e yakın kullanıcıyı, bu alanda çalışan binlerce kişiyi ve yatırımcıyı hiçe sayarakmağdur eden, kamuoyunu yanıltan bu anlayışı ve sorumsuzca açıklamaları kınıyoruz.
Bütün Dünya ülkelerinde çevreyi koruma amacıyla özellikle kent merkezlerinde zorunlu halegetirilen veya desteklenen araçlarda LPG-CNG uygulamalarının, Ülkemizde de özendirilmesi vegeliştirilmesi etkin ve sürekli denetim mekanizmalarıyla güvenli kılınması yönünde siyasi iktidarıkalıcı politikalar üretmeye, kamuoyunu ise bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz.
TMMOB Makina Mühendisleri OdasıAli Ekber ÇAKAR
Oda Sekreteri
MMO BÜLTENİ
2000 ŞUBE GENEL KURUL - SEÇİM TARİHLERİ VE
ŞUBE
Adana
Ankara
Antalya
Bursa
Denizli
D.bakır
Edirne
E.şehir
G.antep
İçel
İstanbul
İzmir
Kayseri
Kocaeli
Konya
Samsun
Trabzon
Zonguldak
GENEL KURULTarih
29.1.2000
22.1.2000
5.2.2000
22.1.2000
22.1.2000
22.1.2000
29.1.2000
15.1.2000
22.1.2000
22.1.2000
22.1.2000
29.1.2000
22.1.2000
29.1.2000
22.1.2000
22.1.2000
22.1.2000
22.1.2000
Saat
10.00
9.30
10.00
14.00
10.30
9.00
13.00
14.00
11.00
9.00
9.00
9.30
9.00
14.00
10.00
10.00
10.00
10.00
Yer
TMMOB Lokali
Metropol Kültür Merk.
Şube Toplantı Salonu
Otel Afmira
Kız Meslek Lisesi
Şube Binası
T.San. Odası Konf. Sal.
B.şehir Bel. Kül.Mer.
Büyükşehir Belediyesi
Çok Amaçlı Tiy. Sal.
K.San.Sit. Kon. Sal.
Yıldız Tek. Ün. Odıior.
D.E.Ü. Sürekli Eğitim
Merk. 75. Yıl Anfisi
Çevreyol Köy. Hizm.
Böl. Md. Sosyal. Tes.
Otel Asya
Selçuk Oteli
Gazi Sahnesi Lise Cd.
Şube Binası
Maden. Müh. Od. Lok.
YERLERİ
SEÇİMLERTarih
30.1.2000
23.1.2000
6.2.2000
23.1.2000
23.1.2000
23.1.2000
30.1.2000
16.1.2000
23.1.2000
23.1.2000
23.1.2000
30.1.2000
23.1.2000
30.1.2000
23.1.2000
23.1.2000
23.1.2000
23.1.2000
Saat
10.00-17.00
8.00-17.00
9.00-17.00
9.00-17.00
9.00-17.00
9.00-17.00
9.00-17.00
9.00-17.00
9.00-17.00
9.00-17.00
8.00-17.00
9.00-17.00
9.00-17.00
9.00-17.00
9.00-17.00
9.00-17.00
10.00-17.00
10.00-17.00
Yer
TMMOB Lokali
Sarar İlkokulu-Necatibey
Şube Toplantı Salonu
TMMOB Lokali
Şube Binası
Şube Binası
Şube Binası
Şube Eğ. Mer.
Şube Binası
Şube Binası
Yıldız. Tek.Ün. Oditoryum
Şube Lokali
Çevreyol Köy. Hizm.
Böl. Md. Sosyal Tes.
Otel Asya
Şube Binası
DSİ Konferans Salonu
Şube Binası
Maden. Müh. Od. Lokali
Tel : (312) 231 80 23 - 231 31 59
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
Sümer Sk. 36 /1-A Demirtepe • Ankara
Faks : (312) 231 31 65 eposta : [email protected] http://www.mmo.org.tr
İSTANBUL ŞUBE
Hüseyin Ağa Mh.Sakızağacı Sk. No: 16
80080 - İstanbulTel: (212) 245 03 63
Faks:(212)249 86 74
ANKARA ŞUBE
Sağlık Mh. Aksu Sk.No: 9/9-11-12-13Sıhhiye -Ankara
Tel: (312)430 36 20Faks:(312)430 36 18
İZMİR ŞUBE
Atatürk Cad. 422/5-6
35220 - Alsancak/İzmir
Tel : (232) 463 41 98
Faks : (232) 422 60 39
ADANA ŞUBE
100. Yıl Bulvarı No:122Aldatmaz Apt
Asma Kat01150 Adana
Tel: (322) 227 25 44Faks : (322) 227 32 87
BURSA ŞUBEElmasbahçeler Mh.
Sabunevi Sok.Mühendisler işh.
No:19 Kat:116230- Bursa
Tel: (224) 252 11 90Faks:(224)252 11 94
KOCAELİ ŞUBE
Ömerağa Mh. AlemdarCad. Soydan iş Mrk.No: 34 Kat: 3 D: 10041300 İzmit/Kocaeli
Tel : (262) 324 69 33Faks : (262) 322 66 47
ESKİŞEHİR ŞUBECumhuriyet Mah.
Cengiz Topel Cad.Tersel Sok. No.2
Kat :6/15 EskişehirTel: (222) 230 93 60
Faks: (222) 231 38 54
KAYSERİ ŞUBEİnönü Bulvarı Yavuz
işmerkezi Kat:5Düvenönü/ Kayseri
Tel: (352) 320 47 33Faks : (352) 320 47 34
ZONGULDAK ŞUBE
Gazipaşa Caddesi
Sümerbank İşh. No:1767000 Zonguldak
Tel: (372) 253 69 64Faks : (372) 251 89 58
DİYARBAKIR ŞUBELise Cad. 2 Sok.
Aktaş 4 Apt. K: 1 No:3Diyarbakır
Tel: (412) 224 64 47Faks:(412)224 64 47
DENİZLİ ŞUBEUçancıbaşı Mh. 561 S.
No: 4 Kat: 3Denizli
Tel: (258) 263 36 38Faks: (258) 263 88 36
KONYA ŞUBEHazım Uluşahin
iş merkezi A BlokNo:120 Konya
Tel: (332) 238 52 70Faks : (332) 238 52 75
ANTALYA ŞUBEMeltem Mahallesi3808 Sok. 3. Cad.No : 20/1 Antalya
Tel: (242) 237 85 80Faks : (242) 237 85 82
TRABZON ŞUBEGazipaşa Mah.
Cudibey Mektep Sok.
No:1/5 TrabzonTel: (462) 322 14 77
Faks : (462) 326 39 51
SAMSUN ŞUBEBahçelievler Mah.
Mevlana Cd. Barış Apt.
No.5/1 SamsunTel : (362) 231 27 50
Faks : (362) 231 27 51
GAZİANTEP ŞUBEİncilipınar Mahallesi
Nail Bilen Cad. 13. Sok.M. Tahtacı İş Merk.
Kat: 2 G.AntepTel: (342) 230 52 92
Faks : (342) 230 52 92
EDİRNE ŞUBETalatpaşa Asf. Adil 1
Sit. No: 77 Kat: 2Ayşekadın / EDİRNETel: (284) 212 73 35
Faks:(284)213 32 35
İÇEL ŞUBEGazi Mah. 1314 Sok.Şimşek Apt. C BlokYenişehir - Mersin
Tel : (324) 327 38 00Faks : (324) 326 95 53