Çocuksorunlari ve İs.lam sempozyumu·isamveri.org/pdfdrg/d189988/2010/2010_efea.pdf3-doğum...

35
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rize ilahiyat Fakültesi ÇOCUKSORUNLARI VE SEMPOZYUMU · Eylül -2 Ekim 2005, Rize

Upload: others

Post on 13-Jul-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Karadeniz Teknik Üniversitesi

Rize ilahiyat Fakültesi

ÇOCUKSORUNLARI VE

İS.LAM SEMPOZYUMU·

~O Eylül -2 Ekim 2005, Rize

Page 2: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

~ '-' en sar

neşriyat

©Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Ensar Neşriyat'a Aittir.

ISBN: 978-605-5623-13-5 Sertifika No: 16093

KitabınAdı

"Çocuk Soruhlan ve İslam Sempozyumu" (30 Eylül-2 Ekim 2005, ilahiyat Fakültesi, Rize)

Düzenleme Kurulu Prof. Dr. S. Kemal SANDIK ÇI, Başkan

Yrd. Doç. Dr. Ahmet İshak DEMİR, Yrd. Doç. Dr. Ahmet AL BAYRAK Yrd. Doç. Dr. Hüseyin KARAMAN, Doç. Dr. Yavuz KÖKTAŞ

Yrd. Doç. Dr. Zafer ERGİNLİ, Arş. Gör. Bayramali NAZffiOCLU, Sekreter

Yayma Hazırlay!Ul Yrd. Doç. Dr. Ahmet İshcik DEMİR

Ses Kaydı Çözümleme · Yrd. Doç. Dr. Ahmet İshak DEMİR, Aiş. Gör. Bayramali NAZIROCLU

Arş. Gör. Mustafa IRM.AK, fuş. Gör. Ümit ERKAN

Kapak -Sayfa Düzeni AydaALACA

Baskı-Cilt

Nesil Matbaacılık

1. Basım Ocak2010

İletişim Kıztaşı Cad. No: 10 Fatih /.İstanbul

Tel: (0212) 491 19 03-04 Faks: (0212) 491 19 30 www.ensamesriyat.com.tr e-mail: [email protected]. tr

Page 3: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Karadeniz Teknik Üniversitesi

Rize İlahiy at Fakültesi

ÇOCUK SORUNLARI VE

İSLAM SEMPOZYUMU

Page 4: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

ENGELLİ ÇOCUKVEAİLELERİNİNSORUNLARININ TESPİTİ VE BUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE DİNİN ROLÜ US;t'ARTA SPASTİK ÇOCUKLAR EGİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZi ÖRNEGİ)

Dr. Adem EFE1

Teşekkür ederim hocam,

Giriş

Özürlülük, engellilik, sakatlık az gelişrnişinden en gelişmişine kadar bütün toplumlarda var olan bir gerçekliktir. Ve bütün toplumlar için en önemli sorunu oluşturmaktadır. Bu sorun hiç bitmeyecek belki gelecekte daha da artacakhr.

Engelli kavramı ve tanımı ko:nusunda belirsizlik görülmektedir. Bu belirsizlik, yasalara, yönetmeliklere, örgütlere göre farklı

tanımlar yapılmasından; yasa ve kurumun olguya yaklaşımından kaynaklanmaktadır. Bundan dolayıdır ki içinde yaşadığımız

toplumda özürlü, engelli ve sakat tanımlamalannın çoğu zaman birbirine karıştınldığı görülmektedir. Hastalık sonuçlarına dayanan ve sağlık yönüne ağırlık veren bir tanımlama ve sınıflandırma

Süleyman Demirel ü. ilahiyat F. Din Sosyolojisi. ademefe@i!ahiyatsdu.edu.tr /. Özürlüler Şurası, Çağdaş Toplum YaŞam ve ÖzürlO/er Ön Komisyon Raporlan, 29 Kasırn-02 Aralık 1999, Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı, Takav Yayıncılık, Ankara, s. 6.

Page 5: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

852 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

yapılnuş, Sakatlık için Bozukluk (İmpairment); Özürlülük , (Disability) ve Engellilik (Handicap) adı altında üç ayrı kategoride tanımlama yoluna gidilmiştir. Şimdi bunları kısaca tarumlayalım.

Sakatlık: Bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal özelliklerinde belirli bir oranda fonksiyon kaybına neden olan organ yokluğu ya da bozukluğu sonucu normal hayatın gereğini uyamayacak düzeyde özüdenmiş kişi demektir. Sakatlık kişisel düzeydedir. Bozukluk geçici veya kalıcı olabilir.

Bozukluk: Sağlık bakınundan psikolojik, fizyolojik ve anatomik yapı veya fonksiyonlarındaki eksikliği ve anormalliği ifade eder. Yetersizlik organ düzeyindedir.~

Özürlülük: Herhangi bir bozukluk soncunda, herhangi bir yeteneğin nor.qlale oranla' azalması veya kaybedilmesidir. Bu tanım bireysel düzeydeki fiziksel ve zihinseı kabiliyet kaybıru ifade eder.2

Engellilik: Bir yetersizlik veya özür nedeni ile yaşa~ cinsiyete sosyal ve kültürel faktörlere bağlım olarak kişiden beklenen rollerin yerine getirilememesidir.3 Engeliilik bozukluk veya özrün öireyiri. .,

kültürel, sos~at ekonomik ve çevresel uyumu ile etkileşimi içinde incelenir.

Bu konuda yapılan bir araştırmaya göre Hastalık iç durumu; Özürlülük dİşa vurumu; Sakatlık gözle görünür olaiu; Engeliilik sosyal yansımayı ifade etmektedir.4 Buradaki tanımlardan özürlülük ve sakatlık daha kalıcı durumu betimlerken,· engeliilik ortadan kaldırılabilir ·bir sorunu işaret·, eder gibidir. Bu yüzden özürlü veya sakat yerine engelli deyimini kullanmayı yeğledik. Konuyu a$ağıdaki tarnın çerçevesinde ele almaya çalışacağız.

2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk EsirgemeKanunu'na göre Engelli, doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık ya da kaza sonucu bedensel, zihinsel ruhsal, duygusal ve sosyal-yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum ,.

1 1. Özürlüler Şurast, s. 6. 2 1. özürlüler Şurast, s. 6. 3 1. Özürlüler Şurast, s. 6. 4 Ersin Uskun, Mustafa Öztürk. Ahmet N. Kişioğlu, 'Isparta ilinde Özüı1ülük, SakaUık ve Engeliilik

Epidemiyolojisi', Sağltkve Toplum, Yıl: 15, S. 1, Ocak-Mart2005, s. 90-100 .

. ··' .

Page 6: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu 853

sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan; korunma, bakım, rehabilitasyon, daruşmanlık, destek hizmetleri ile yapılarda ve açık alarılarda özel fiziki d üzerılernelere ihtiyaç duyan birey demektir.5 Bir başka tarumlamaya göre engelli~ normal yaşına göre vücut fonksiyonlarında veya yapısındaki herhangi bir kaybı olan kimseyi ifade eder.6 Bu tarurrılar dahilinde engellilerin birçok alt gruba ayrıldığı görülür. Bu alt grupları şöyle sıralayabiliriz:

-Ortopedik Engelli: Bütün dÜZeltmelere rağmen yaşamlannda ve çalışmalarında; iskelet, sinir sistemi, kas ve eklemlerinden yeteri kadar yararlarramayan veya sosyal yaşama uyamayan kişiyi,

-Görme Engelli: Görme gücünden tümüyle veya ileri derecede kaybı olan kişiyi,

-Konuşma Engelli: Konuşmasının akışında, ri tm inde, tizliğinde, vurgularında ses birimlerinin çıkanlışında, eklemlenişlnde bozukluk olan kişiyi,

-İşitme Engelli: işitme gücünden tümüyle veya ileri derecede · kaybı olan kişiyi/

-Zihinsel Erigelli: Zihin gelişiminde meydana gelen yavaşlama, duraklama ve gerileme nedeniyle davranış ve uyum yönünden yaşıtlanna göre sürekli gerilik ve yetersizlik gösteren kişiyi,8

-Ruhsal Engelli: Çeşitli nedenlerle ruhsal özelliklerinde hayahn gereklerine u yamayacak düzeyde sürekli olarak yetenek ve fonksiyon kaybına uğrayan kişiyi9,

5 SHÇEK Genel Müdürlüğü Özürlülerin Tespiti, incelenmesi, Bakım ve Rehabililasyonuna Dair Yönetmelik, Resmi Gazete, S. 21673, Tarih: 19.08 1993, s. 429-430; 1. Özürtaler Şurası, s. 9; 'Rehabilitasyon Bilgi Rehberi, TC. Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı, Ankara 2003, s. 7.

6 Hatice Şahin, 'Engellilik Kimin Sorunu? Bireyin mi Toplumun mu?', Ö!-Veri, Eylül2004, Yı11 , S. 1, s. 48-59. o

7 Kış., işitsel ÖzüriO Bir Çocuğum Var; Latife Bıyıklı ve diğ., Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Yay., Ankara 1995, s. 7-9.

8 Kış., Zihinsel Özt:irfü Bir Çocuğum Var, Latife Bıyıklı ve diğ., Başbakanlık Aile Araştırma Kucumu Yay., Ankara 1995, s. 7 ..a.

9 ÖZürlüterin Tespiti, incelenmesi, Bakım ve Rehabililasyonuna Dair Yönetmelik, RG. s. 430-431; geniş bilgi için bk. A. Songar, Psikiyalri, iü Cerrahpaşa Tıp Fak. Yay., istanbul 1976; Ayhan Songar, Çeşilleme, Kubbeal~ Neşriyat, isıanbul1981; Mehmet Tevfik, Ruhi Bunalımlar ve islam Ruhiyatı, 2. Baskı, Güven Matbaası, Ankara 1985; M. Orhan Öztürk, Ruh Sağlığı ve Bozukluk/an, 4. Basım, Hekimler Yayın Birliği, Ankara 1992.

Page 7: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

854 Çocuk Sorunları ve Islam Sempozyumu

-Süreğen Hastalığı Olanlar: Süreğen hastalık kişinin çalışma kapasitesi ve fonksiyonlarının engellenmesine neden olan, sürekli bakım ve tedavi gerektiren hastalıklar olarak tarumlanmaktadır. 1

Genelde dünyadaki ve özelde ülkemizde yukarıda saydığımız engelliliğe yol açan nedenleri üçe ayırmak mümkündür:

ı-Doğum öncesi nedenler: Kişide ve ailede var olan kahtımsal hastalıklar, akraba evlilikleri, kromozom anomalileri, metabolik bozukluklar, anne ve baba arasındaki kan ve RH uyuşmazlığı, annenin sistemik hastalıkları, hamilelik sırasında geçirilen hastalıklar, annenin doğum yaşının 17'nin altında veya 35 yaşın üzerinde olması, çok sayıda ve sık hamile kalınması, hamilelik sırasında annenin alkol, sigara ve uyuşturucu kullanması, annenin radyasyona maruz kalması, yetersiz beslenme ve travmalar.

2-Doğum sırasındaki nedenler: Doğumun beklenen süreden önce veya geç ve güç olması, zor doğum nedeniyle meydana gelen zedelenmeler, sağlık personeli yardımı olmadan doğum y~pma, hijyenik olmayan doğum şartları.

3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli

hastalık vb. hastalıklar geçirmesi, Çeşitli hastalıklar (kan hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları, idrar yolları ve üreme sistemi hastalıkları, cilt ve deri hastalıkları, kanserler, ruhsal davranış bozuklukları, sinir sisterrıl hastalıkları vb.), yetersiz beslenme, kazalar, doğal a.fetler, savaş, terör.2 .

Bu üç nede~e bağlı olarak engelli kategorisine giren bireyler ilk insan topluluklarından bugüne ve her zaman ve her toplumda olmuş ve daha da artarak çoğalacağa benzemektedir.

Dünya Sağlık Örgütü, dünya nüfusunun % lO'unun engelli

Süreğen hastalık, kişinin çalışma kapasitesi ve fonksiyonlannın engel)enmeslne neden olan, sürekli bakım ve tedavi gerektiren hastalıklar olarak tanımlaıimaktadır. · tik. Türlıiye Özür/O/er Araştırması 2002, DiE ve Başbakanlık özurlüler idaresi Başkanlığı, Devlet istatistik Enstitüsü Matbaası, Ankara 2004, s. XL •

2 Ülker Ergin, 'Rehabilitasyon Hizmetleri", Aday Memur Hazırlayıcı Eğilim Ders No/lan, TC. Başbakanlık Sosya! Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Yay., Ankara 1992, s. 96; Rehabilitasyon Bilgi Rehberi, s. 9-10; Ümit Meriç Yazan, TOrlıiye Kana/lannızın Altında, iz Yay., istanbul1997, s. 220; Sel ma Çalı k., 'Özürlülüğün Nedenleri ve Önlenmesinde Yoksulluğun Rolü', Yoksulluk 2, Deniz Feneri Yardımlaşma Derneği Yay., istanbul2003, s .. 400.

·' .

Page 8: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyum u

olduğunu tahmin etmektedir. Türkiye'de engelli ·ve süreğen

hastalığa sahip kişi sayısı ve bunlara ait sosyo-ekonomik nitelikler hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. 2002 yılında yapılan

araşbrmaya göre, Türkiye' de engeli i nüfusun oranı % 12.29' dur.3

Bu oran da o yıllarda ülkemizde yaklaşık 8.5 (8 431 937) milyon engellinin olduğunu göstermektedir. Bu rakama engelli bireylerin aile fertlerini de ilave edersek, Türkiye' deki engeliilikten etkilenen nüfusun ne kadar çok olacağı ortaya çıkacaktır.

Problem Durumu ve Metot

Ülkemizde engeliiierin sayısal büyüklükleri hususunda değişik yöntemlerle tahminler yapılmakla ·birlikte engeliiierin sayısal büyüklükleri, sosyo-ekonomik !litelikleri, yaşadıkları

sorunlar ve toplumdan beklentileri konusunda . kapsamlı bir çalışma bulunmamaktadır.4 Biz de buradan hareketle engelli birey ve ailelerinin sorunlanru, toplumdan beklentilerini ortaya çıkarıp çözümü konusunda birtakım adımların abimasını sağlamak

amacıyla bir araşbrma yapılmasırun gerekliliği üzerinde çalışmalara başladık. Araşbrmarruzı 2004-2005 öğretim yılında ISÇERM'ne düzenli olarak gelip eğitim ve rehabilitasyon hizmeti alan 41 kayıtlı çocuk ve ailesi üzerinde gerçekleştirdik.

Velilerle çeşitli zamanlarda yapbğımız derinlemesine mülakatlar, sohbetler ve ev ziyaretleri ile merkezdeki çocuklar üzerindeki gözlemlerimiz araşbrmarun tekniğini (metodunu) oluşturmuştur.5

Biz bu yolla ISÇERM'ni ö.rneklem alarak

-Engelli çocuk ve ailelerinin bazı "sorunlarını tespit etmeye ve

-Bu sorunların çözümündedinin rolünü açıklamaya çalışacağız.

1. Isparta' da Engeliilik

Isparta il genelinde özürlü, sakat ve engelli kategorisine giren

3 TOrkiye Özürlüler Araştmnası 2002, s. 5. 4 Türkiye Özürlüler Araştuması 2002, s. VII. 5 · Aslında bu uzun süreli gözlern, daha geniş çaplı bir araşlırmanın konusuna malzeme sağlamak

amacıyla gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla burada daha sonra yapılması düşünülen bir çalışmanın malzemelerinden bir k!smı kullanılmışbr.

855

Page 9: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

856 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

bireylerin sayısını bulmak, özür nedenlerini saptamak ve özürlerin • neden olduğu engeliilik durumunun boyutlarını ortaya çıkarmak amacıyla özgün bir araştırma yapılmışbr.1 Isparta il merkezinde ve periferide 959 hanede 3500 kişi taranarak yapılan araştırmada, taranan topluluğun% 12.7'sinde özür;% 5.4'nde sakatlık;% 2.3'nde engeliilik saptanmıştır. Araştırma bulgularına göre tüm engeliilerde eğitim ve sosyal seviyenin düşük olduğu, engellilerin sosyal problemleri ve rehabilitasyona gereksinim duydukları sonucuna ulaşılmıştır.2 Görüldüğü üzere Isparta il genelindeki engeliilik oranı Türkiye ortalaması düzeyindedir. Şimdi asıl araştırma alarumızı oluşturan ISÇERM hakkında bilgi verelim.

1.1. Isparta Spastik Çocuklar Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi (ISÇ~RM)

Adı geçen merkez 1993'te açılmış bugün Mehmet Tönge mahallesinde bulunan binasına 2001 yılında taşınarak hizmet vermeye başlamışbr. Açıldığı tarihten bugüne 385 engelli çocuJ< kaydolmuş, kimileri düzenli kimileri de kısa süreli olarak eğitim ve ' rehabilitasyon hizmeti almışlardır. Bunun yanı sıra 67 çocuk çeşitli danışmanlık servisinden fayda! anmış ve faydalanmaktadır.

Merkezde şu anda bir müdür, iki z:!tüdür yardımcısı, iki sosyal hizmet uzmanı, bir fizyoterapist, bir he~şire, bir beden eğitimi öğretmeni, bir çocuk eğitimi uzmanı, SDÜ Tıp Fakültesinden üç stajyer fizyoterapist görev yapmaktadır. Yeni atamalada bu sayının artacağı düşünülll}ektedir.

Merkezde bulunan çocuklara fizyoterapist, beden eğitimi

öğretmeni gözetiminde

1- Bireysel program,

2- Grup programı ve

3- Kontralle takip progranu uygulanmaktadır.

Yine buradaki eğitim ve rehabilitasyon hizmetleri:

Ersin Uskun. lsparla ilinde ÖzOrlO/ük Epidemiyolo]7si, SDÜ. Tıp Faküllesi Halk SaOiığı Anabilim . Dalı Tıpta Uzmanlık Tezi, Isparta 2002.

2 Uskun ve dğr., s. 90.

·.•

Page 10: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

1-Emekleyenler grubu,

2-Diz üstü grubu, ve

857

3-Yürüyenler grubu di ye üç gruba yönelik olarak yapıl f!laktadır. Merkezde Özdemir Sabancı Hidroterapi Havuzu adıyla bir adet havuz mevcut olduğu halde eksik donanıını nedeniyle şu anda kullanılamamaktadır.

Merkezdeki çocukların çoğu Cerebral Palsy (18), Cerebral Palsy+Mental Retardasyon (S) tanısı ile buraya getiri!mişlerdir. Geri kalanı da Mental Retardasyon (S), Spastik Quadriparezi (2), Spastik Dipleji (2), Epilepsi (2), Spastik Hemparezi (1), Halke~orden Spatz Sendromu (1), Hidrosefali+Mental R+Generalize

Konvolsiyon (1) teşhisi ile buraya getirllmiş olup hizmetlerden faydalanmaktadırlar. ·

Buradaki çocukların problemlerini sıralan1ak gerekirse; çeşitli

derecedegörmeveişitJ:l":eproblemleri,yürümeproblemleri,elinihareket

ettirme problemleri, çeşitli algılama problemleri, zihinsel problemler,

hiperaktivite, laterilizasyon sayılabilir. Merkezdeki çocuklardan biri üçüncü sınıftayken yakalandığı hastalık nedeniyle okuma yazmayı unuttuğu halde merkezde aldığı eğitim ve rehabilitasyon çalışmalan

sonucunda yeniden bu yeteneğini elde etmiştir.

Anne ve babaların eğitim durumları: Okurvazar ilkokul Ortaokul Lise U niversite

Anne ı 34 4 ı ı

Baba - 29 6 4 2

Görüldüğü üzere !'inne' bal:>aların eğitim durumları ilkokul

seviyesinde yoğunlaşmaktadır.

Annelerin. çalışma durumları: Elimizdeki verilere göre bir laborant, . bir öğretmen ı:nevcut olup diğerlerinin tamamı ev hanımı dır.

Babaların meslek durumları:

ı ~emur ı içi ı :mekli ı itz ı ~erbest ı rçi ı

Buna göre babaların çoğu işsiz gözükmektedir. Bu da ailelerin ekonomik bakımdan düşük seviyede olduklarını nitelemektedir.

Page 11: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

858 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

2. Engelli Çocuk ve Ailesinin Sorunlan

Engelli birey ve ailesinin birçok sorunu vardır. 1 Bu sorunlan ayrıntılı olarak incelemeye . tabi tutmak konunun açıklanması

açısından yerinde olacaktır.

2.1. Kabullenme Sorunu

Hiç bir aile en ge Ili bir çocuğa sahip olmak istemez. Bu nedenle, hamileliğin başlangıcından itibaren doğuncaya kadar anne-baba ve yakın çevresi sağlıklı, eli yüzü düzgün bir bebeğe sahip olup olamayacakları endişesi içerisine girerler. Bu endişe gayet normaldir. Doğum neticesinde birtakım nedenlerden dolayı aileye engelli bir bireyin katılması anne-babanın izah edilemeyecek kadar çok sıkıntı içerisine girmesine yol açşr. Anne babalar bu durum karşısında çeşitli reaksiyonlar gösterirler. Bu reaksiyonlar şu sırayı izler:

1-İnkar: Anne ve/veya babanın çocuklarının engelli olduğunu kabul etmedikleri ve şok yaşadıkları safhadır.

2-Araştırma: Anne ve/ veya baba çocuğun engelli olup , olmadığını kanıtlamak için farklı ,uzmanlar ve kurumlara çocuğunu götürdüğü dönem.

3-Yas ve Suçluluk: Anne ve/veya babanın çocuğun engelli olmasından ötürü yas ve suçluluk' duygusunu yaşadıkları dönemdir. '

4-Kabullenme: Anne ve/veya babanın artık çocuklarını engelli olarak kabul ettikleri dönemdir. ··

Bu safhaların aynı sırayı takip ederek yaşanrrı:ası bütün anne babalarda görülmeyebilir. Kimi aileler sosyo-kültürel çevr~, eğitim vb. etmenler sayesinde bu aşamaları kolay bir şekilde atıatarak engeliilik durumunu kabullenebilmektedirler. Kimi aileler de bunlardan birine takılarak söz konusu safhaların . duygularını

yaşabi !ir. 2

Krş. Viidan Dönmez. 'KenUeşme Süreci içinde Engelli Çocuklar ve Aileleri: Antalya'daki Engelli Çocuklar ve Ailelerin' Durumu', KenUeşme SOrecinde Sosyal Hizmet, Sosyal Hizmet Sempozyumu, 5-7 Kasım 1998Anlalya,Ankara 2002, s. 172-175.

2 Remzi Oto, 'Zihinsel Özürlü Çocuklan n Aneleri: Aile işlevleri ve Durumluluk Düzeyleri', Yaşam Boyu Sosyal Hizmet, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu Yay., Ankara 1999, s. 224 .

.. .

Page 12: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

Merkezdeki annelerle görüşmelerimiz esnasında kimilerinin ilk başta kabullerone sorunu yaşadıkları ilerleyen süreçte ise taparlanarak bunu sorun olmaktan çıkardıkları tespit edilmiştir.

Bazı anneler çocuklannın kendilerine "engelli gibi gelmediğini" ifade etmişlerdir (Örnek Olay 1, 8). Bir annenin bu konudaki bir sözü oldukça etkileyicidir. O yüzden örnek olması açısından burada vermeyi uygun buluyorum: "Ben hayatımda hiç piyango bileti almadım. Oğlum i. benim için piyangodan çıkan en değerli ikramiyedir."

2.2. Sosyal Kabul Sorunu

Engelli birey ve ailelerinin en büyük ve çözülmesi gereken sorunlarından biri de sosyal kabul sorunudur. Engelli bireyin yaşamını sürdürebilmesinde, kendi durumunu algılamasında

ba_şta ailesinin ve toplumun hıtum ve davranışları oldukça önem arzeder.3

Engelli bireyin olumlu benlik geliştirmesinde, kendini gerçekleştirmesinde ve sosyalleşmesinde anne babalara ve toplumun diğer bireylerine büyük görev düşmektedir. Engelliye yönelik olumlu, yapıcı, onları geliştirici hıtum ve davranışlar gerçekleştirilirse engellinin sosyal uyumu sağlıklı olabilecektir.4

Engelli bireyin sosyal uyum sağlamasında anne baba ve diğer kardeşlere önemli rol düşmektedir. Anne baba çocuğunu saklamak yerine onu toplumun ve yaşıtlarının içine mümkün olduğunca çıkarmaya çalışmalıdır. Bu· durum çocuğun bazı şeyleri görerek, duyarak öğrenmesine imkan verir. Burada engelli birey ve ailelerini sıkınhya sokan, üzen, toplumdan soyutlayan diğer

bireylerin olumsuz tu5Um ve davranışları olmaktadır. Merkezdeki annelerden bazuan sosyal kabul sorunu yaşadıklarını ancak burada rahatladıkJarını, dolayısıyla merkezin kendilerinin ikinci evleri olduğunu ifade etmişlerdir. Annelerle yaphğımız görüşmelerde toplumun diğer bireylerinin çocukJan hakkında yönelttikleri soru ve sorgulamalardan muzdarip olduklarını, bu yÜZden ev ziyaretlerine

3 Nacl Kula, "Engellitik ve Din", DiyanetAyltk Dergi, S. 161, Mayıs 2004, s. 8-11. 4 M. Naci Ku la, "Engelli Birey ve Ailesinin Sosyal Uyumunda "Yaralı lam Hoşgör Yaradandan ötürü'

Anlayışının Rolü", Tasawuf. Yıl: 6, S. 15, Temmuz-Aralık 2005, s. 155.

859

Page 13: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

860 Çocuk Sorun ları ve islam Sempozyumu

g~tmeyi ya da evlerine gelinmesini kısıtlamayı düşündüklerini

~öylemişlerdir. Ancak zaman geçtikçe çocuklarını olduğu gibi kabul ettiklerini ve diğer bireylerin de öyle kabul etmeleri gerektiği düşüncesiyle böyle bir kısıtlamadan vaz geçtiklerini ifade etmişlerdir. · Doğru olanı da bu hareket tarzıdır.

Engelli çocuklara farklı gözle bakılması, acınması,

küçümsenmesi hem bireyi hem de aileyi üzmektedir. Bu durumun ortadan kaldırılması ve(ya) en aza indirgenmesi için yukarıda değindiğimiz gibi küçük yaşlardan itibaren öğretmenler aracılığıyla engeliilik konusunda toplumsal bilinç geliştirilmelidir.

Engelli aileleri, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ya da mayıs ayının ikinci haftasında kutlancin Sakatlar Haftası'nda anılmak yerine, sosyal kabul görerek her gün diğer insanlarla beraber olmayı istedikleri gözlenmiştir. Engelli bir çocuk babası akrabaların, arkadaşların ve diğer insanların eş ve çocuklarıyla hep, birlikte evlerinde çocuklarını ziyaret etmelerinden büyük mutluluk ... ve memnuniyet duyacaklarını söylemiştir. Ona göre çocuğun başının okşanması, elinden tutulması, hatırının sorulması hem engeli i bireyi hem de ebeveynini ziyadesiyle mutlu edecektir (Ö~nek Olay ll).

2.3. Çocuğun ve Ailenin Psikolojik Sorunları ' Engelli çocuk ve ailelerin psikolojik sıkıntılarını, sorunlarını

\

açıklayıp anlatmak iınkanlı bir şey değildir. Bu sorunları en güzel engelli birey ve ailesi açıklar, anlatır: Bunu kabul etmekle birlikte yaptığımız mülakatlar neticesinde edindiğimiz bireysel ve ailesel psikolojik sorunları burada paylaşmaya çalışalım. Engelli çocukların engeliilik durumuna karşı değişik tepki gösterdikleri bilinme~tedir. Kirnileri saldırgan olurken, kimileri içlerine kapanabil ir; kiıİıileri de kendisini karamsarlığa bırakır.1

Engelli ailesinin sıkıntısı çocuğun doğumuyla birlikte başlamaktadır. Başka bir ifadeyle engeli i bir bireyin aileye katılması ilk başlarda çok büyük sıkıntıya yol açmaktadır. Bu sıkıntılar

suçlama, suçlarıma, utarıma, sıkılma, · umutsuzluğa düşme,

Doğan Cüceloğlu, insan ve Davramşı. Remzi Kitabevi, 4. Baskı, Istanbul 1993; s. 279-280; Günsel Koptagel-iıaı, Tıpsal Psikoloji, 3. Baskı, Güneş Kitabevi Yay., istanbul1991, s, 65-68.

Page 14: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve Islam Sempozyumu

kabullenememe ve sosyal izolasyon olarak kendini göstermektedir. Ailelerin bir kısnu kısa sürede bir k.ısnu uzun sürede bu sıkıntıları üzerlerinden atabilmektedirler (Örnek Olay 1). Atamayanların olduğu da bilinmektedir.

ISÇERM'nde ve diğer eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde daha çok annelerin bulunduğunu gözlemledik. Adeta anne kendini çocuğuna adamaktadır. Bu durumu iki türlü yoruml~ak mümkündür. Birincisi Türk aile yapısında anne .ve babanın farklı

rolleri vardır. Anne genellikle temel bakım, aile içi iş ve ilişkileri sürd ürmekte, baba ise genellikle ailenin ekonomikişlerle uğraşmak ta bu yüzden çocuk ve ·aile içi sorumluluklardan uzak kalmaktadır.2

Bu yüzden engelli çocuğun her türlü ilgi~ bakım ve sorumluluğu büyük oranda anneye düşmektedir (Örnek Olay. 12). Fakat bu tersinden okumayla babaların çocuklarıyla hiç ilgilenmedikleri anlamına gelmemelidir. İkinci yorumlama şeklini de ataerkil yapılanmadan kaynaklandığı biçiminde açıklamak mümkündür.

Toplumuzun bazı kesimlerinde özürlülük erkekten ziyade kadında aranmakta ve bütün suç ona izafe edilmektedir. Bu bakış aÇısıyla

anne engelli bir çocuk dünyayı getirmesi nedeniyle suçludur ve bütün bakım ve sorumluluk ona bırakılmaktadır. Oysa engelli

bireye sahip anne babaların birbirini suçlama ya da suçlu arama gibi bir psikoza girmemeleri gerekir. İkisi de eşit bir biçimde çocuğun bakım ve eğitiminde beraberce elbirliği etmeleri hem engelli bireyin

sosyo-psikolojik bakımdan güçlü olmasına hem de aile bağlarının kuvvetlenmesine vesile olacaktır. Çocuğun kardeşleri de bu hususta özellikle anneye ve babaya · yarpımcı olmalıdır. Bir anne engelli

çocuğun her türlü bakım ve sorumluluğunun sadece kendisine aitmiş gibi algılandığıru, eşi nin, diğer çocuklarının ve akrabalarının onunla hiç ilgilenmediklerinden şikayet etmiştir (Örnek Olay 12).

Öte yandan öncelikle annelere daha sonra diğer aile bireylerine psikolojik destek sağlayacak kişi ve kurumlara ihtiyaç vardır. Batıda örnekleri bulunan Yaşam Evlerinin ülkemizde de oluşturularak

2 Necate Baykoç Dönmez, Pınar Ayhan, ismihan Artan, 'Engelli Çocuğu Olan Ailelerin Yaşam Döngüsü içinde Karşılaştıklan Sonınıann incelenmesi', Toplum ve Sosyal Hizmet, C. 12, S. 2, 2001, 5.31-43.

861

Page 15: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

862 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

bu tür ailelerin hizmetine verilmesi engellllerin ve özellikle ailelerinin moral bularak, güçlenmesi bakımından büyük önem arzetmektedir.

Engelli birey ve ailesine psikolojik destek almalan gereklidir. Çünkü bu aileler psikolojik açıdan örselenmişler ve sıkıntı

içindedirler (Örnek Olay 3). Böyle bir ruh hali içinde olan ailelerin psikolojik desteğe ihtiyaçları ortadadır. Psikologların,

rehberierin ve bu alanda uzman olan kişilerin engelli ailelerine psikolojik destekleri takdire şayandır. Bunun yanı sıra Batıda

örnekleri olan, Sosyal Dahiyatçılara önemli görev düşmektedir. Sosyal Dahiyatçı hem ilahiyat eğitimi almış sosyal bakım eğitimi almış çift foİmasyonlu bir uzmandır.1 Bu şekilde çift formasyonlu Sosyal İlahiyatçı engelli birey ve ailesine manevi yönden teskin ve teselli edebilecek, onların hem ke11dÜeriyle hem de _yaratıcıyla olan bağlarının kuvvetlenınesini sağlayacak dolayısıyfa engelli bireylerin ve toplumun huzurlu olmasında fayda temin edecektir: Şimdilik ülkemizde bu unvana sahip uzman yoktur. Bu nasıl olur? , Uahiyat eğitimi almış bir yükseköğretim mezununun sosyal hizmet alanında yüksek lisans yapmasıyla bu sağlanabilir-ya da bunun tersi olabilir. Veya bazı üniversitelerimizde yeni yeni başlayan çift ana dal uygulamasıyla sağlanabilir. Hangi sistemle olursa olsun Sosyal İlahiyatçıların sosyal hizmet kurum ve kuruluşlarda istihdam edilmesinin birtakım sorunların çözülmesinde yarar sağlayacağını söylemek mümkündür.

2.4. Sağlık Sorunu

Çalışma boyunca değindiğimiz gibi toplum sağlıklı ve .sağlıksız bireyleriyle birbirinden ayrılamayacak şekilde bir bütündür. Devlet bu konuda hiçbir ayrım yapmadan bütün vatandaşlarına hizmet verir. Esas olan engelli bireylerin fiziksel ve zihinsel kabiliyetlerini artırarak kendini gerçekleştirmesinin ve 9ağımsız hareket edebilmesinin sağlanması ve ardından bu durumun maksimize edilmesidir. Bu da ancak hekim, fi.zyoterapist, psikolog, hemşire,

Ali Seyyar, Teorik ve Pratik Boyutlany/a Sosyal Bak tm, TC. Başbakanlık SH ÇEK Genel Müdürlüğü Yay., Ankara 2004, s. 67. · ·

·!

Page 16: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

beslenme ve diyet uzmanı, sosyal hizmet uzmanı; özel eğitirnci, mesleki danışman ve protez-ortez uzmarundan oluşan bir ekip ve ailenin yardımıyla oluşan bir ekip çalışması gerektirmektedir. Ekip çalışmasının olması için kurum ve kuruluşlarda bu elemanların yeterli sayıda istihdam edilmesi çözüm bekleyen sorunlardan birini oluşturmaktadır.

Ülkemiz insanının sağlıkla ilgili bir probleminden bahsetmek yerinde olacakbr. Son zamanlarda azalmakla birlikte insanlarırnız rahatsızlıklarında veya şüpheli bir durumla karşılaşbklarında hemen bir doktora veya sağlık kuruluşuna gitmeyi birtakım gerekçelerle ihmal etmekte veya geciktirmektedir. Bu ihmal veya geciktirmenin bazen ilerleyen süreçte geri dönüşü olmayan kalıo rahatsızlıklara yol açbğı görülmektedir. Bu tür durumlarla karşılaşılmaması için ailelerin bilinçlendirilmesi gereklidir. -

2.5. Eğitim Sorunu

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'na (madde 6) göre: Fertle~ eğitimleri süresince ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara ve okullara yöneltilerek yetiştirilirler. Y~salarda yer almasına rağmen bu çocuklar çoğu yerde imkansızlıklar nedeniyle normal kreş, ana sırufı ve okullarda veya bunların bünyesindeki alt sınıflarda kabul edilmektedir. Normal eğitime tabi turulmalarından dolayı engelli çocukların

hem kendilerinin güçlüklerle karşılaşbkları hem de çevresindekiler için güçlük kaynagı oldukları bilinmektedir.2 Bu güçlüğün ortadan kaldırılması için bütün öğretim kurum ve kuruluşları öğretmen ve

. eğiticilerinin hizmet içi programlara alınarak engelli ve engeliilik konusunda gerekli bilgi. ve don~m almalan sağlanmalı; eğitilebilir­öğretilebilir d urumda o!anları dışlanmadan eğitim öğretim görmeleri için fırsat verilmelidir· (Örnek ·o ı ay 4). Öte yandan bu çocukların da bir birey oldukları çocukların benliklerinin geliştiği kreş ve ana okullannda öğretilmeli ve toplumsal bilinç uyandırılmalıdır.

Engellilerfn eğitimle ilgili sorunlarından bir diğeri de kendilerine yönelik kurum, kuruluş ve buralarda çalışan elemanların

2 Yahya Özsoy, Mehmet Özyürek, Süleyman Elipek, Öze/ Eğitime Muhtaç Çocuklar için Özel Eğitime Giriş, Karatepe Yay., 6. Baskı. Ankara 1989, s. ır.

863

Page 17: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

864 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

.yetersizliğidir. Ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi Isparta' da da . engelli bireylere yönelik eğitim ve rehabilitasyon hizmeti veren bazı . kurum ve kuruluş vardır. BUnlar:

-SH ÇEK Özel Umut Işığı Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi\

-SHÇEK Özel iletişim Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi2,

-Sosyal Hizmet Derneği Özel Eğitim ve Rehabilitasyon MerkezP,

-Isparta Meslekf Eğitim Merkezi

-Isparta ilköğretim Okulu İş Okulu4,

-Isparta Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi5,

-Süleyman Demirel Üniversitesi Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi6 ve

-Cumhuriyet hköğr~tim Okulu bünyesinde bulunan İşitme Engelliler sınıfıdır7• Ancak genelde dünyada, özelde Türkiye' de ve Isparta' da çok sayıda engelli buna karşın az sayıda bu bireylere

' yönelik kurum, kuruluş ve ilgili personel olduğunu belirtmek elzemdir.

Ancak bütün engelliler söz konusu edildiği zaman bu

Bu merkezde 103 çocuğa eğitim ve rehabilitasyon hizmeti verilmektedir. Bu çocuklardan 3'ü otistik, 40'ı hem fiziksel hem de zihinsel engelli, geri kalan 60'ı da zihinsel engellidir. Burada durumianna ı.ıygun eğitim ve rehabililasyon hizmeti almaktadırlar .

2 ÇeşiUi zamanlarda defalarca gil1iğimiz halde tarafımıza hiçbir bilgi verilmemiştir. 3 2004 yılında kurulan demek bir yıla yakın bir süreden beri şimdiki binasinda hizmet vermeye

başlamıştır. Amaçlan arasında en öne çıkanı toplumda engelli gruplara sosyal egitim, danışma

ve rehabilitasyon merkezleri kurarak engeliiierin tqplumla enteğrasyonunu sağlamaktır. Özel eğitim ve rehabilita~yon amacıyla içinde 'bulunulan binada tadilat ve düzenlemeler yapılmış; eğitim kadrosu tamamlanmış ve eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerine başlanmıştır. Şu anda 6 personeliyle 120 engelli bireye eğitim ve rehabilitasyon hizmeti sunmakradır.

4 Bu okul45-75 zeka aralığına sahip, ona düzeyde öğrenme yetersizliği (Eğitilebilir) olan çocuklara ·yönelik öğretim hizmeti veriyor.1997 yılında açılan okulun şu anda 120 öğrencisi mevcut. ilköğretimi biliren öğrenciler iş okuluna devam ederek meslek öncesi ön beceriler kazanıyorlar.

5 1997 yılında açılan bu okul, 25-45 zeka aralığına sahip ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan çocuklara yönelik öğretim hizmeti sunuyor. Okulun bu yıl ki mevcudu 90 .. Sınıflar 8'er kişiden oluşuyor ve her sınıfa ikişer öğretmen giriyor. Okulda mutfak becerileri ve el becerilerinin geliştirilmesi için iki atölye vardır.

6 2005 yılında kurulan merkez, ilk olarak Dünya Engelliler Günü münasebetiyle 2 Aralık 2Ô05 tarihinde SDÜ Kültür Merkezinde "Engellilerle El Ele" konulu bir panel ile Engelliler Haftası münasebetiyle 10-16 Mayış 2006 tarihleri arasında çeşitli etkinlikler düzenlemiştir.

7 Bu sınıfla işitme cihazına sahip 10 öğrenci öğrenim görmektedir. Birleştirilmiş sınıf uygulaması ile öğretim yapılıyor. Burada beşinci sınıfı bitiren öğrenciler kayıt protokolüne göre kendine en yakın • okulda sekiz yıllık eğitimini tamamlıyor.

·.•

Page 18: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu 865

sayırun yeterli olmadığı görülecektir. Bu tür okulların bir an önce sayı ve niteliklerinin çoğaibiması ve eğitime muhtaç bütün engelli çocukların eğitim sürecinden geçirilmesi için çalışmaların başlatılması veya başlatılanların hızlandırılması gerekmektedir. Bunun için öncelikle yeterli sayıda fizyoterapist, psikolog, çocuk gelişimi ve okul öncesi eğitimi öğretmeni, özel eğitim uzmaru, psikolojik daruşman ve rehber öğretmen ve uzman sorununun çözülmesi lazımdır. Ülkemizde sosyal hizmet uzmaru yetiştiren iki yüksekokul mevcuttur: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu ile yeni açılan Başkent Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu.8 Ancak bu iki yüksekokulun ihtiyacı karşılaması mümkün gözükmemektedir. Ayrıca bur~lardan mezun olan öğrencilerin bir kısmı çeşitli nedenlerle uzmanlık alanları dışında çalışmaktadırlar. Dolayısıyla engelli bireylere yönelik eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde yetişmiş uzman eksikliği vardır. Bu alandaki eksikliğin bir an önce giderilmesi gerekmektedir.

2.6. Ekonomik Sorunlar

Engelli çocuk ve ailelerinin yaşadığı temel sorunlardan bir diğeri de ekonomik sorunlardır. Ekonomik durumun kötü olması dolayısıyla yetersiz beslenme yukarıda saydığımız gibi engeli i olma nedenlerinden birini teşkil etmektedir. Yine eko:ıomik durumun kötü olması zamanında doktora ve kontrollere gidilememesine, teşhisin gecikmesine ve tedavinin zorlaşmasına yol açmaktadır (Örnek Olay 8).

SÇERM!inde ekonomik bakımdan düşük seviyeli olduğunu beyan eden ailelerin durumları, so.syal hizmet uzmanları tarafından yerinde inceleme yapılıyor, durumları raporla karara bağlaruyor.

8 Ülkemizde engellifere yönelik uzman yetiştiren yüksek okullar şunlardır. Abani izzet Baysal Üniv. Eğitim Fakültesi Zihin EngeliHer Öğretmenfiği (Kontenjan 100); Anadolu Üniv. Eğilim Fak. Zihin Engelliler Öğretmenfiği (Kontenjan 50); Ankara Ünlv. Eğitim Bilimleri Fak. (Kontenjanı 60); Gazi Üniv. Gazi Eğilim Fak. Görme Engelliler ÖğretmenliQi (Kontenjan 40). Gazi Üniv. Gazi Eğitim Fak. Zihin Engeliner Öğretmenfiği (Kontenjan 40); Hacettepe Üniv. Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu (Kontenjan 120); Karadeniz Teknik Üniv. Fatih Eğitim Fak. işitme Erıgelliler Öğretmenfiği (Kontenjan 30), Karadeniz Teknik Üniv. Fatih Eğilim Fak. Zlhin Engelliler Öğretmenfiği (Kontenjan 30); Marmara Üniv. Atatürk Eğitim Fak. Zlhin Engelliler Öğretmenfiği (Kontenjan 30); Ondokuz Mayıs Üniv. Eğitim Fak. Zihln Engelliler Öğretmenfiği (Kontenjan 30); Selçuk Üniv. Eğitim lak. Zihin Engelliler Öğretmen li (Kontenjan 50). bk. 2005 ÖSYM Tercih Rehberi.

Page 19: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

866 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

Eğer uzmanlar yardım yapılması yönünde görüş bildiriderse bir ' defaya mahsus altı aylık nakdi yardım yapılıyor. Bunun dışında kurumun sağladığı ekstra bir hizmet yok. Aileler tedavi ve tedavi giderlerini bağlı olduklan sosyal güvence kurumu vasıtasıyla

karşılıyorlar. Sakat arabası, protez bacak, koltuk değneği gibi cihaz ve ekipmanları kendileri alıyorlar. Devletin bu gibi araç ve gereçleri has tanı n özl ük haklan olarak vermesi engelli ailelerini rahatlatacaktır. Bunun yanı sıra varlıklı insanların bu gibi kurumlara ve engelli birey ve ailelerine ekonomik yardımda bul urunaları da ayrı bir ekonomik destek oluşturacaktır. Bu yardım ve destekler engelli bireylerin toplumsal entegrasyon u hususunda önemli rol oynayacaktır (Ornek Olay ll). Fakat burada önemli·bir noktayı işaret etmeden geçmek doğru olmayacaktır. Şöyle ki engelli bireylerin sosyal kabullerinin geliştirildiği bir toplumda engeliilere sunulan eğitim, sağlık ve istihdam hakları parasal destekten çok daha önemlidir.1

" 2.7. Kurum ve Kuruluşlar Arasındaki Koordinasyon Eksikliği o ...

Ülkemizde engellilere yönelik eğitim ve rehabilitasyon hizmeti ... vermek üzere kurulmuş sosyal yardım ve tedavi hizmetlerinde çalışan bir çôk resmi, özel kurum ve kuruluş va~dır. Lakin amaçlan engelli bireylere hizmet vermek olan bu kurum ve kuruluşların işbirliği, eş güdüm ve örgütlenme konularında sorun!~ yaşadıklan gözlenmektedir.2 Hepsinin amacı aynı oldu'ğuna göre ~urumlar arası işbirliği sağlanmalı ve engelli birey ve ailesi mağdur oln:ı.amalıdır.

2.8. Fiziksel Çevre Sorunlan

Yerel yönetimlerin varlık nedeni yönetim sınırları içerisinde yaşayan insanların temel ihtiyaçlannın karşılarunasına yönelik hizmetler sunmaktır. Yerel yönetimlere engeliiierin Istifadesine olmak üzere yapmaları gereken düzenlemeler konusunda pek çok yasal düzenleme ve yetki verilmiştir. Bütün belediy~_lere 1580 sayılı Belediye Yasası'nın 15 maddesinde sayılan "Her türlü yapıların ve çevrelerin, yolların, park, bahçe ve rekreasyon alanlanrun,

1 Şahin, agm., s. 57. 2 Geniş bilgi için bk. Özürlü/ere Hizmet Veren Özel Eğitim ve Rehabi/itasyon Kurum V!1 Kuruluşlafi

Iş Birliği ve Koordinasyon Top/anlllart Sonuç Rapor/art, Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlıgı yay., Ankara 2000, s. 172-176.

Page 20: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

sosyal ve kültürel hizmet alanları ile ulaşım araçlannın özürlüierin (engellilerin) kullanımına ve ulaşılabilirliğine uygun olarak yapılmasını sağlamak ve denetlemek; imar planlarırun yapımı ve uygulanması ile yapıların inşaat ve ruhsat aşamasında TSE'nin ilgili standardına uygunluk sağlamak, uygulamalan denetlernek ve bütünlüğü sağlayıcı tedbirleri almak" gibi görevler verilmiştir. 3

Çağdaş toplumsal yaşam anlayışı engellilerin de sosyal yaşama kahlmasına, onların her türlü imkanlardan faydalanmasına imkan sağlayacak çevre şartlannın var edilmesini, mevcut olanların

niteliğinin iyileştirilmesini ve erişilebilirliğinin artırılınasını

öngörmektedir. Böyle olmakla birlikte engeililere yönelik hizmetlerde birtakım eksiklik ve aksaklıkların qlduğu gözlenmektedir. Engeliiierin sosyal yaşama kahlmalannda, sosyalleşmelerinde,

görünürlük kazanmalarında en büyük des.teği engelsiz çevre oluşturmakhr. Bunlar yeterli ölçüde gerçekleştirilemediğinden

(fiziksel) engeliHer dışarıya çıkamamakta evinde kalmayı tercih etmektedir.

Isparta Belediyesi engelli bireyler için engelsiz çevre oluşturmak konusunda bazı çalışmalar yapmışsa da bu çalışmaların standart bakımından eksik ve yetersiz olduğu tespit edil!fiİŞtİr.

Isparta Belediyesi, SÇERM'ndeki çocukların merkeze ulaşımıru sağlamak için özel donarumlı bir otobüs tahsis etmiş durumdadır. Bu otobüs seanslara kahlan her çocuğu evine en yakın bir noktadan alıp, çalışması bittikten sonra tekrar en yakın bir noktaya bırakarak

· hizmet vermektedir . .Diğer b~lediye otobüsleri de özürlü karh olan engelli çocuk ve refakatçısını Ücretsiz olarak taşımaktadır. Ayrıca sosyal faaliyet ve geziler için belediye bu çocuklar için ücretsiz servis hizmeti . sunmaktadır. Bununla birlikte engelli çocukların ulaşım sorunu gittikçe artmaktadır. Çünkü engelli çocuğun ve ailesinin okul haricinde gitmekistedikleri yerler olmaktadır, engelli durumundan ötürü her otobüse binememektedir. Örneğin engelli çocuk büyüdükçe boy ve kilosu d!a arttığından annenin onu okulda,

3 //. Özürlüler Şurası Yerel Yönetimler ve Özürlüler Ön Rapor hazırlama Kdmisyonları Taslak Raportan ve Kararları, 30 Mayıs~2 Haziran 2005 Ankara, Başbakanlık Özürlüler idaresi Başkanlığı Yay., Ankara 2005, s. 9-11.

867

Page 21: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

868 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

'hastalıkta, düğünde, bayramda, karda kışta her yere kolaylıkla ' taşıması zorlaşmaktadır (Örnek Olay 3). Bunun için veliler yerel

yönetimlerden:

Engelli bireyler için çok sayıda · ulaşım aracının

düzenlenmesini,

Engeliiierin faydalanabilm·eleri planlanmasıru,

tüm kent hizmetlerinden kolaylıkla

için kentsel dokunun buna uygun şekilde

Parkıara 1 ve diğer alanlara engeliiierin ulaşabilmesini sağlamak için uluslar arası standartiara uygun düzenlemeJer yapılmasını ve

EngeliHer için spor ve eğlence yerlerinin yapılmasını

istemektedirler. -

2.9. Örg~_tlenme Yetersizliği

Engelli birey ve ailelerinin yaşadığı sorunlardan. bir diğeri de örgütlenme yetersizliğidir. Engellilerin sorunlarını kamuoyuna taşımada, onların toplumun birer üyesi olduğunu ~abp

göstermed e, toplumda önde gelenkişilerin dikkatlerini sosyal hizmet kurumlarına çekmede ve engelli birey, engelli ailesi ve kurumların sorunlarının çöZÜlmesinde örgütlenmenin önemi izahtan varestedir (Örnek Olay ll). ·

Engelli birey ve ailelerinin örgütlenmeleri örgütlenmeleri özellikle yerel yönetimler ve özel ve tüzel kişiler nezdinde deyim yerindeyse lobicilik faaliyetleri yapmaları anlamını taşır. Engelli birey ve aileleri bir örgüt adı albnda birleşerek toplanm'aları onların yapbrım gücünü şüphesiz artiracakbr. Isparta'da son bir iki yıldır bu anla~da bir yapılanmaıun olduğu gözlenmektedir. Örneğin Spastik Çocuklar Derneği ile bilhassa Sosyal Hizmet Derneği bu alandaki eksikliğin deldurulmasında büyük katkılar sa'ğlayan sivil toplum kuruluşları olarak hizmet vermektedirler.

2.10. Medyanın Yeterli Ugi Gösterınemesi

Genel olarak bütün medyada sürekli olarak fiziksel bütünlük, güzel ve bakı mlı vücuda sahip olma, fiziksel görünüm, sağlıklı olma,

Bir baba Isparta Belecfıyesi'nin kent merkezinde yapbrdığı Engelli Çoo.ıklar Parkı'nın isminden rahatsız olduklannı il ade etmiştir. Çü n ku sırf isminden dolayı hiçbir engelli ailesi çocuğunu buraya getirmemektedir. Ona göre parkın adını belirten tabela buradan kaldırılmalı ve standartiara uygun parklar imkan elverdiğince birçok yerde yapılmalıdır. ·

...

Page 22: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve Islam Sempozyumu 869

atletik yetenek vb. gibi unsurların vurgulanması engelliliğe karşı olumsuz tutumların oluşmasına neden olan sosyo-kültürel faktörler arasında yer alır. Bu bakımdan medyanın duyarlı davranması, engelli birey ve ailelerini incitecek, gücendirecek, toplumsal alana çıkmalarına engelleyecek yayınlardan kaçınması gerekmektedir. Medyada son zamanlarda bu konuda belli bir hassasiyetİn ortaya çıkbğı gözlenmektedir.

Bilgi ve değer aktarıcısı olarak kitle iletişim araçlarının engelijlik konusunda toplumsal bilincin arbrılmasında büyük faydalar sağlayacağı açıkbr.2 Dünya sinemalannda bu konu ile ilgili hayli filmierin çevrildi ği bilinmektedir. Örneğin son zamanlarda gösterime giren Eve Dönüş (Coming Home), Başka Tanrının Çocuklan (Children of a Lesser God), Sol Ayağım (My Left .Food) ve Forest Gump gibi filmler engeliiierin umutlan, yetenekleri, duyguları ve kişilikleri olan bireyler olarak gösterilclikleri filrnlerdir.3 Bu filmierin ülkemiz televizyonlarında sıkça gösterilmesinin toplumsal bilincin arbrılmasında önemli roller oynayacağını söylemek mümkündür.

Yukarıda medyada engeliilik konusunda belli bir duyarlılığın geliştirilmeye başladığını ifade etmiştik, fakat engelli birey aileleri bu konuda yeterli faaliyetlerin yapılmadığından bahsetmişlerdir. Engell~ler ve engellilik ile ilgili yayınların genellikle belirli gün ve haftalada sınırlı kaldığını, oysa engellilik ve sorunlarının her gÜn devam ettiğini savunmuşlardır. Dolayısıyla bu konuda daha fazla, kaliteli ve kalıcı yapımların hazırlanmasını istemişlerdir (Örnek Olay ll). Konuyla ilgili olarak.Babda yapılan bir program dikkat çekicidir. Hollanda' da, otuz yıl Önce. özürlüler Guinness Rekorlar Kitabı'na girmek için 42 saat canlı yayın yapmış ve program sonunda 40 milyon gulden toplanmış, toplanan bu para bir özürlüle~ merkezinin kurulmasında harcanrruş.4

2 Zenaida Sarabia Panal-Michael Mcbride, "Basılı Yayınlarda Özürlülük imajı : Tutumun Etkileri Hakkında inceleme·, Çev.:Betıil Yalçın, Oz-Veri, Eylüi20M, Yıl1, S. 1. s. 111-128.

3 Sarabia-Mcbride, agm., s. 113. ' 4 Bu veıiyi, 25 09.2005 tarihinde Sosyal Hizmet Derneği Özel Eğitim ve Rehabilitasyan Meı1<ezi'nde

yapılan taplanbda. Hallandalı George Deha nn'ın verdiği bilgilerden edindim.

Page 23: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

870 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

3. Engeliilik ve Din

İlk kısımda engelli birey ve ailelerinin sorunlaoru tespit etmeye çalışmıştık. Bu kısımda da dini n engelliye bakışını ve adı geçen bazı

sorunların çözümünde dinin rolürıü ele alacağız.

3.1. DininEngelliye Bakışı

Allahinsanımükemmel olarak yaratmıştır. Diğerbütün varlıklan da onun hizmetine vermiştir. Bu bakımdan insanın üstünlüğü tartışılamaz. Bununla birlikte yaratıcı insanları birbirinden farklı olarak vücuda getirmiştir. Güzel-çirkin, uzun-kısa, çok uzun-çok kısa, şişman-zayıf, akıllı-aklı zayıf, sağlıklı-sağlıksız, normal-engelli vb. gibi bunları uzatmamız müplkündür. Bütün bu insanlar Allah'ın kulu ve dinin muhatabı olmak bakımından eşittir . .

Bu eşitliği açıklamak için Kur'an'da bir sure vardır: Abese Suresi. Bu surenin indirilme sebebini açıklarsak dinin engelliye bakışını da bir anlamda ortaya koymuş oluruz. Hz. Muhammed, Mekke'nin ileri gelenlerinden bir grupla ola ki dine girerler diye sohbet ederken görme özürlü İbn Ümmi Mektum'un gelir ve "Ey, Allah'ın resı:IuAllah'ın sana öğrettiklerinden bana da öğret" diyerek söze karışır. Bu konuda ısrarcı davranır. Yaydığı dinin güçlenmesi için var gücüyle çalışan Hz. Peygamber, bu gibi nüfuzlu kimselerin müslüman olmalannı istemektedir. Bu sebeple İbnMektum' un araya

\

girerek konuşmayı bölmesi deyim yerindeyse Hz. Peygamber'in canını sıkar, yüzünü ekşiterek İbn Ümmi Mektum'dan yüz çevirir ve diğerlerine d(lner. Hz. Peygamber daha sözünü bitirmeden ilgili sure iner.1 Buradan anlaşılıyor ki Allah' a kul olmak için illa da sağlam olmak gerekmiyor.

Kur' an' a göre insanların renkleri, ırkları, dilleri, cinsiyetleri, sağlıklı veya engelli oluşları, zengin ya da fakir olmaları hemcinsleri arasında bir üstünlük nedeni değildir. Üstünlük ancak Allah bilincinde olmaktadır.2 Öte yandan engellilik, dini yaşamada, dindarlıkta bir engel teşkil etmemektedir. Çünkü İslam dininde

Geniş bilgi için bk. Elmalı'lı M. Harndi Yazır, Hak Diril Kur'an Dili, 8. Cill Eser Dağı~m. s. 5570-5572.

2 Hucurat49/13.

Page 24: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu 871

kolaylıklar vardır. Bu bakımdan engelli bireylerin kendilerine tanınan kolaylıklar nedeniyle belki sağlam insanlardan üstün konuma gelebilecekleri açıkbr. Ayrıca engelli bireylere tanınan bu tür kolaylıklar insanları rahatlatrnaktadır.3 ·

Bütün insanlık için gönderilmiş olan Hz. Peygamber de engellilerle ilgilenmiş, onlara yardımcı olmuş, yardımda

bulunulmasını tavsiye etmiş, ilgi ve kabiliyetlerine göre kamusal görevler vermiş, en önemlisi onları toplun:ıa kazandırmaya

çalışmışbr. Hz. Peygamber'in bu tür bireylere yapabilecekleri görevler vermesi hem onların özgüvenlerini geliştirmek hem de sosyal kabul görmelerini imkan sağlamakbr.4 Öte yandan Hz. Peygamber sağlam insanların engeliilere karşı birtakım ahlaki davranış kuralları geliştirmelerini iste~ştir. ~itekim görme engelliye yol göstermeyi, sağıra ve dilsize laf aniatmayı sadaka olarak değerlendirmiştir.5

Görüldüğü üzere Kur' an engelli bireylerin dininmuhatabı olmak bakımından herhangi bir ayrırnın olmadığını işaret etmektedir. Hz. Peygamber de engelli kişilerin toplumdan dışlanmadan, psikolojik ve toplumsal bakımdan desteklenmeleri gerektiği üzerinde durmaktadır.

3.2. Sorunlan ÇözmedeDinin Rolü

Engelli birey ve ailesi, araşbrmanın ilk bölümünçie üzerinde durduğumuz gibi birçok sıkınb ile başa çıkmak zorundadır. Bunlardan en başta geleni kabullenme sorunu idi. Engelli birey ve ailesi açısından engel dur,umunu kabul, olumlu benlik kavramı geliştirme ve engel durumun'dan kaynaklanan sonınlarla başa çıkma ve onları çözmede, olumlu katkı sağlayacak kurumlardan birinin, din ol~uğunu söylememiz mümkündür.6 Zira din bazı mahrumiyetler, engellenıneler için duygusal ve düşsel bir telafi

3

4 5 6

'Aklı olmayanın dini yoktur' hadisinden habeı1i olan bir veli 'Ben çocuğum adına seviniyorum. Çünkü o dini yükümlükler yüzünden ,hesaba çekilmeyecek', diyordu. Certel, agm., s. 259. bk. ihrahim Sançam, Hz. Peygamber'in Çağ1m1za Mesaj/an, TDV. Yay., Ankara2006, s. 110. Ku la, 'Engeliilik ve DJ n', s. 9.

Page 25: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

872 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

sunar.1 Yine din, insanların gidişine ayak uydurmak zorunda ' oldukları bir dünyada psikolojik denge kurmanın yollarından biridir. İnsanların dış dünyayı algılamalarında ve kendini o dünyada belirli bir yere yerleştirme modeli olarak fonksiyon görür.2 Engelli birey ve yakın çevresi de engel durumunu kabul etmede, içinde bulunduğu halden dolayı girdiği stresle başa çıkınada ve kendini ayarlamada3

dinden ve onun verdiği dünya görüşünden yararlanabilir.

Engelli birey ve ailesi içinde bulunduğu, yaşaclığı durumdan dolayı zaman zcıman kendi kendine, "niçin ben/biz?", "neden bu olay benim/bizim başımıza geldi?", "Allah niye beni/bizim çocuğu seçti?", "ben niye böyleyim?" vb. gibi çeşitli şekillerde

engel durumunu sor(gula)ma, anlama, anlamlanclırma yoluna gitmektedir (Ç)rnek Olay S). Dolayısıyla bu tür soruların· cevabını

bulmada veya içinde bulunduğu durumu anlamlanclırmada engelli insan d ine müracaat eder. Çünkü din insanın hayatta --!<arşı laştığı her olay ve duruma hazır ve anlamlı cevaplar veren ve ona__ nasıl yaşaması gerektiği hususunda yol gösteren bir zihnf muhtevalaı:~ sistemidir.4 Ayrıca din hayata anlam ve gaye kazanclırır. Bununla birey hayatın insana yüklediği krizleri karşısın~a manen güçlenir.5

Bu bakımdan din engelli bireylere sıkıntılar karşısında dayanma gücü verir. Öte yandan din toplumsal motivasyon sağlamada da büyük önemi haizdir.6

İnsanın korkuları, şüpheleri, acizliği, çaresizliği, yal~zlığı,

mahrumiyeti, hayal kırıklığı, .J:>aşarısızlığı, haksızlık, adaletsizlik vb. durumlar k~şısında en büyük sığınağı din ve Allah

1 Antoine Vergote, Din inanç ve inançstzltk, Çev. Veysel Uysal, MÜiFV. Yay.,lstanbul1999, s. 2 Şerif Mardin, Din ve İdeoloji, iletişim Ya~ .• 4. Baskı, istanbul 1990, s. 25; Joaclıim Waclı, Din

Sosyolojisine Giriş, Çev. Ba:ttal inandı, AÜiF Yay., Ankara 1987, s. 9; Recep Şentürk, Yeni Din Sosyolojileri, Gelenek Yay., lstanbul2004, s. 30-31. .

3 Kendini ayarlama deyimi için bk. Hasan Bacanh, Sosyal ilişkilerde Kendinin Ayarlamanm Psikolojisi, MEB. Yay., istanbul1997.

4 Hayati Hökelekli, Din Pş}~olojisi, TDV. Yay., Ankara 1993, s. 116; Hans Freyer, Din SQ!iYÔiojlsi, Çev. Turgut Kalpsüz, AUIF Yay., Ankara 1964, s. 71; Mine Tan, Toplumbilime Giriş, AU. Eğitim Fak. Yay., Ankara 1981, s. 3().31. ·

5 M. Emin Köktaş, Türkiye'de Dini Hayat, Işaret Yay., istanbu1.1993, s. 12; Ericlı Fromm, Sahip Olmak ya da Olmak, Çev.:Aydın An tan, An tan Yay., 3. Basım, lstanbul1991, s. 196. •

6 bk. Niyazi Usta, Din ile ilgili Tutumlanmız ve Paradigma-Metodoloji Sorunu', Dini Araştmnalar, C. 8, S. 22, Mayıs-Ağustos 2005, s. 91-104.

Page 26: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

inana olmaktadır. Bu anlamda dinin dışında ve onun yerını doldurabilecek hiçbir profan mutlak değer yoktur denebilir? Bunların çözümü konusunda en büyük sığınak Allah'tır. (Örnek Olay 5). Din, dağınıklığa, düzensizliğe, çaresizliğe, acze, ümitsizliğe karşı kalkandır. Fedakarlık, özveri, sabır, çalışma, mücadele gibi hasletler kaynağını dinden alır. Hayatın güçlüklerini tahammülle karşılamakta din, insana kuvvet verir.8 Dindar insanların hayatın güçlükleri karşısında oldukça kuvvetli oldukları söylenebilir.

873

Dinin bir önemli fonksiyonu da insanın sıkıntıları ve günümüz insanının karşı karşıya bulunduğu önemli bir psikolojik problem olan strese karşı da dikkate değer bir ruhsal huzur kaynağı oluşturmaktadır.9Engellilik, sevgisizlik, ilgisizlik ve benzerleristrese yol açan başat faktörlerdendir. Bu duygulan yaşayan insanların. kendilerini toplumdan soyutladıkları, yalnızlık ve çaresizlik içinde bunaldıkları konunun uzmanları tarafından ifade edilmektedir. Halbuh din ve dinden doğan gruplaşmalar bu gibi olumsuz ruh hallerini ortadan kaldırmaktadır. Esas itibarıyla dinin özünde sevgi, barış, sosyal dayanışma, bir a~ada yaşama ve paylaşma ilkesi mevcuttur. Ancak günümüzde bu ilkelerin ne kadarının uygulandığı üzerinde durmarnız ve kendimizi sorgulamamamız gerekir. Bu ayrı bir araştırmanın konusunu oluşturduğu için şimdilik paranteze alıyoruz. Dinin engelli birey ve ailelerinin içinde bulundukları stresle başa çıkmalarında önemli görev icra ettiğini söyleyebiliriz.

Kur'an,insanlarınengellioluşlarınıAllah'ıniradesiileinsanlann

ihmal ve kusurlarına bağlamaktadır.10 İnanış sahibi insanlar bu gerçeği göz önünde bulundurarak sağlıklı cevaplar üretebilirler. Ancak kendi hata, ~usur ve ihmalleri sonucunda engelliliğe

sebebiyet vermeleri durumunu da kadere, ilahi iradeye yüklemeleri veya başkaları · tarafından teselli etmek amaayla kaderin cilvesine yüklenmesi her halde sağlıklı bir inanış değildir. Çünkü insanların

7 Ünver Günay, Din Sosyo/ojisi, insan Yay., istanbul2000, s. 376. 8 Yümni Sezen, Sosyo/ojiAÇISindan Din, MÜiF. Yay., istanbul1988, s. 37. 9 Günay, age., s. 376-377. · 10 Bu konuda geniş bilgi için bk. Emine Gül, Kur'an'da Engel/i/er, Akis Kitap, istanbul2005, s. 99-

111; ismail Karagöz, 'Kur'an'ın Engelli ve Özürlülere Bakışı", Diyanet Ay/1k Dergi, S. 161, Mayıs 2004, s. 4-7.

Page 27: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

874 Çocuk Sorunları ve Islam Sempozyumu

kusurlarından kaynaklanan bir olgunun sonucunun Allah'a mal edilmesi engelli birey ve yakınlarının kendilerini cezalandırılmış olarak değerlendirmelerine sebep olabilir. Bu durum insanı dinden uzaklaşbrabilir.1 Onun için engelli bireylerin ve ailelerinin neden sonuç ilişkisine bakarak olumlu bir değerlendirmede bulunmaları.

normal olanıdır.

Engeliiierin ekonomik sorunlarına çözüm bulmada d inin zekat ve sadaka emrinden faydalanılabilir. Bilindiği gibi zekat, zengin insanların belirli mallarının belirli bir kısmının fakir ve muhtaç olanlara verilmesidir. Engelli birey ve ailelerin ekonomik bakımdan alt seviyelerde kümelendiği ve engellilik nedenlerinden birisinin de yetersiz beslenme olduğu ilgiİi kısımlarda ifade edilmişti. Burad~n hareketle zekat ve sadakaların ekonomik bakımdan sorunlan olan engelli birey ve ailelerine verilmesi onları biraz da olsarahatlatacaktır (Ornek Olay ll). · '

Öte yandan toplumdaki zengin insanların çeşitli ibadet yerleri ve hayır kurumlarının derneklerinde, mütevelli heyetlerinde yeı: aldıkları; bu tür mekanların yapılmasında büyük görevler i fa ettikleri görülmekte-dir. !nsanlarımız bu gibi mekanları sadaka-yı cariye hükmünde görmelerinden ötürü yapımı ve güzelleştirilmesinde görev almaktadırlar. Aynı insanların bu hizmetlerini sosyal hizmet kurumlarında da görev alarak stfrdürmeleri kendilerinden beklenmektedir (Örnek Olay ll). ·

Konuyu kıs~ bir cümleyle·bağlamak·gerekirse din, engelli birey ve ailelerinin bazı sorunlarını çözmede önemli rol oynamaktadır, denebilir.

3.3. Engeliller ve Dua

Dua bütün dinlerde olan evrensel bir ritüeldir. Kur'an ve Hz. Peygamber insanoğlunun başına bir musibet geldiğinde sabır ve dua etmesini önermiştir. Gerçekten de dua ve ibadet aracılığıyla Tanrı ile kurulan iletişim sayesinde elde edil.en enerjinin etkisiyle, kiŞinin

ruhf faaliyetleri ccıntılık kazanmakta, şuur düzeyinin yükselmesini

Hüseyin Certeı. "Din Psikolojisi Açısından Engelliler ve Din", Tabula Rasa, Yıl: 5, S. 13, Ocak­Nisan 2005, s. 255.

Page 28: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu 875

ve idrak kapasitesinin keskinleşmesini sağlamakta, ona olağanüstü işleri başarabilecek, güç, şevk kazandırabildİğİ bilinmektedir. Yine duarun sıkıntılı, bunalımlı ve gergin durumlarda yatıştırıcı, gevşetici etki yaptığı kabul edilmektedir.2 Bilimsel olarak saptanamasa da duanın psikolojik iyileştirme yanında anatomik iyileştirmede de

yarar sağladığı ifade edilmektedir.3

Birey yaptığı . ibadet ve dua sayesinde Allah ile iletişim

kurmakta ona bütün dertlerini, tasa ve kay~lanru anlatarak çare olması yönünde yakarışta bulunmaktadır. Engeliiierin ve ailelerinin sıkıntılı, bunalımlı ruh halleri dikkate alırursa diğer insanlardan

çok bu kişilerin duaya muhtaç olduklan v~rsayılabilir. Biz de bu varsayımdan hareketle annelere dua e~e ve sıklığını sorduk. Anneler her gün her an dua ettiklerini belirtmişlerdir. Annelerin bu konudaki görüşlerinden bazıları:

"En güzel ibadet sabırdır."

"Sabır olmadan hiçbir şey olmaz."

"Dile haktan .

Verir yoktan",

"Dua etmeyen insan yaşamıyordur.",

"Bir gün duarun muhakkak kabul olacağını düşünmek bizi

rahatlatıyor."

Engelli bir çocuk babası kendilerinin sağlıklı çocuğa sahip anne babalardan daha çok şükrettiklerini ifade etmiştir. Ona göre sağlam

bir çocuk sahibi anne baba,, çocuğundaki birtakım gelişmeleri

ı:ormal kabul' etmesi_nden dolayı şükretmek kolay kolay aklına gelmez. Lakin engelli bir çocuk ebeveyni çocuğundaki en küçük bir ilerleme ve gelişmeden dolayı hemen şükreder (Örnek Olay ll).

3.4. Engelliler ve Halk İnaruşları

Bilindiği üzere toplumumuzda halk inanışları hala geçerliliğini sürdürmekte ve uzun süre de devam edecek gibi gözükmektedir.

2 Certel. agm., s. 256. 3 Alexis Carre!, insan Denen Meçhul, Çev. Refik Özdek, Yağmur Yay., istanbul1973, s. 178.

Page 29: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

876 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

Engelli ailelerine "Engelli çocuklamuz için yabr ve hoca diye adlandıruan kişilere gittiniz mi veya gider misiniz"? şeklinde bir soru yönelttik. Velilerden çoğu yatırlara gitmediklerini, çünkü ölüden medet ummarun dinen doğru bir hareket olmadığının altını çizdiler (Örnek Olay 1, 12). Ancak içlerinden hoca diye adlandırılan kişilere gidenler olmuş. Üç dört anne veya yakınları dertlerine tıbbi olarak çare bulamayınca bu tür insanların kapısını çalrruş.

Yine çoğunluk tedavinin ancak tıbbi yöntemlerle mümkün olacağı düşüncesiyle başka yerlere gitmek yoluna başvurmarruşlar (Örnek Olay 6). Bir anne 10 yıl kadar önce köylerine getirilen bir hocaya gitmiş, derdini anlatmış, çare bulamamış. Bugün "O zaman gittiğim için hala pişmanım" diyor. Görüldüğü üzere velilerin tamamına yakını dertlerinin çözümünü tıbbi yöntemlerden beklemektedir.

Sonuç Yerine/ Önerller

Şu veya bu nedenden dolayı dünyada ve ülkemizde çok sayıda insan engelli konumundadır. Engelli birey ve aileleri pek çok sorunla karşı karşıyadır. İçinde bulundukları durum ve yaşadıkl~n sorunları anlamak oldukça zordur. Bununla birlikte engelli birey, ve ailesi engeliilik durumunu kabullenmeli, çocuğun durumunu saklamamalı, ondan utanmamalı, toplumscıl görünürli;iklerini sağlamalıdır. Hepsinden önemlisi onların da birer olduklarını kabul etmeli ve çocuğunda bu ruhu güçlendirmelidir.

Ortaya konulan sorunların çözülmesi 'engelli birey ve ailelerinin temel istekleri arasında yer almaktadır. Devletimiz bl,! sorunların çözümü konusunda yeterli sabayı göstermiş ve göstermeye devam etmektedir. Ancak bu konuda daha kalıcı çözümlerin üretilebilmesi için devlet kadar engelli ailelerine ve bilhassa diğer insanlarımıza göre_v düşmektedir. Her şeyden önce engeliilik konusunda toplumsal bilinç geliştirilmeli engelli birey ve ailelerine sosyal, ekonomik, psikolojik destek verilmelidir. Engelli bireylere ve hassaten annelerine özel bir destek sağlanmalıdır. Çünkü bu anneler kendilerini çocuklarına adamakta ve birçok şeyden feragat etmektedirler.

Din, engelin kabullenilmesi, içselleştirilmesi, toplumun sosyal kabulü ve engeliilikten kaynaklanan sorunların çözümünde önemli bir başvuru, iltica kaynağı olmaktadır. ibadet ve dualar engelli birey ve ailesi için rahatlama vesilesi olmaktadır.

Page 30: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve Islam Sempozyumu

Öneriferimize gelince; Engelli bireylerin engel durumları

sosyo-ekonomik, kültürel ve demografik değişkenlerle ilişkileri

belirlenmelidir.

Engelli birey ve ailelerinin sosyal kabul ve destekleri için toplumsal bilinç geliştirilmeli bu da ana sınıfından başlayarak bütün egitim kurumlarında verilmelidir.

Engelli bireylerin toplumsal görünürlükleri C!lfbrılmalıdır.

Bu bireylerin durumlarına göre eğitim ve rehabilitasyon hizmetinden faydalanmaları; kısaca okullaşmaları saglanmalıdır.

Engelli bireylerin ihtiyaç duydukları bazı cihaz ve ekipmanlar devlet tarafından özlük hakları Ol.ftrak ve~ilmelidir.

Engelli birey ve ailelerinin ekonomik sorunlarını gidermede din in zekat emrinden faydalanılabilir.

Engelli birey ve ailelerinin bütün fertleri psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmetinden yararlanmaları ternin edilmelidir. Eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde Sosyal llahiyatçılardan yararlarulmalıdır.

Engelli birey ve aileleri bir an önce örgütlenme yoluna giderek daha fazla toplumsal destek almaları sağlanmalıdır.

Engelli birey ve aileleriyle eliğer aileler arasında "kardeş aile" kurumu oluşturularak toplumsal destek güçlendirilmelidir. Engelli ailelerinin zaman zaman kalıp dinlenebilecekleri, çocuklarını

güven ve huzur içinde bırakabilecekleri Yaşam Evleri birçok yerde hayatiyete geçirilmelidir.

Engeliller için spor ve eğlence yerleri oluşturulmalıdır. , Engeliilere yönelik hizmetveren kurum ve kuruluşlar arasındaki

koordinasyon · eksikliği giderilmeli; mevzuatlardan mevcudata geçilmelidir.

Yerel yönetimlerin daha somut ve kalıcı hizmetler vermesi sağlanmalıdır.

Engeliilik konusunda toplumsal bilincin arbrılmasında önemli görev yüklenebilecekmedyanın bu konuda daha duyarlı davranması sağlanmalı ve desteği alınmalıdır.

877

Page 31: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

878 Çocuk Sorunları ve Islam Sempozyumu

Ek

Örnek Olay 1: M. E. K., Erkek, 1998 doğumlu. Çocuğun hastalık tarusı CP (Cerebral Palsy)'dir. Çocuğun doğumunun geç kaldığı gerekçesiyle anne sezeryana alınmış. Çocuğun rahatsızlığıru dokuz aylıkken fark etmişler. Gözleri çok döndüğü için doktora götürülmüş. Doktor çocuğun bıngıldağırun erken sertleştiğini

söylemiş. Antalya Tıp Fakültesinde tedavi görmüşler. Daha sonra Ankara ve Konya'daki sağlık kuruluşlarına gihn.işler. Bir gelişme görmemişler.

Çocuğun sol tarafı hiç tutmuyor, yürüyemiyor, konuşma zorluğu çekiyor. 2002 yılından beri merkeze gelerek bireysel ve grup fizyoterapi hizmeti alıyor. Buraya geldikten sonra avucunun içini hareket ettirmeye başlanuş. Şimdi diz üstünde yürüyebiliyor, divana çıka biliyor. Cümle kurmaya başlanuş. Yiyecek olquğu şeyleri söyleyebiliyormuş.

Yürüyen çocukları görünce çok sinirleniyo4 onlara çimdilç abyormuş.

Annesi (1978 dğ.) ilk başlarda "sakat çocuğa bakın" dedikleri için dışarı çıkmak istemiyordum, sıkılıyordum. Köyde başka engelli çocuk göremeyince sadece bende mi var qiye üzülüyordum. Buraya gelince gördüm ki aynı durumda olan bir çok çocuk var. Arbk fazla üzülmüyorum, diyor.

Örnek Olay 2: M. Y., Erkek, 1988 doğumlu. Çocuğun hastalık tanısı CP+lvm (Mental Retardasyon). M. 1988'de Isparta SSK hastanesinde doğmuş. Doğumun geç ve güç olduğu. söylenmiş,

çocuk mor doğmuş ve ağlamanuş. Hastaneden çıkbktan sonra devamlı kontrole gelmeleri söylenmiş. 2.5-3 yaşlarında iken Ankara SSK hastanesine havale edilmiş, orada egzersiz hareketleri yapması tavsiye edilmiş. Daha sonra Eğirdir Kemik Hastalıklan hastanesine gönderilmiş. Burada kemik erimesi teşhisi konmuş. Tedavisinin mümkün olmayacağı söylenmiş. B~un üzerine aile çocuklarına hocalara götürmeye başlamış. 7-8 yaşlarında iken soğuk havale geçirmiş. Ankara Sami Ulus Çocuk Hastanesine gibnişler. A.nka.i'a Numune hastanesinde 4 ay yatarak fizik tedavi hizmeti görmüşler

Page 32: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu 879

ve M. Tripotla yürümeye başlanuş. Burada yatarken Isparta' da eğitim ve rehabilitasyon merkezinin olduğunu söyleyerek buraya göndermişler. M. şu an dengesiz de olsa yürüyebiliyor .. Konuşma bozukluğu var.

Örnek Olay 3: E. ç., Kız, 1996 doğumlu. Sekiz yaşına kadar normal bir çocuk olan Ç. İlk okul üçüncü sınıfa geldiğinde Akut Dissem teşhisiyle bir süre hastaneye yatırılıyor. Halen yürüyemiyor, öz bakınuannesi tarafından yapılıyor.

Anne, "Toplum içine girdiğimizde d uygulanıyor, örseleniyorui" diyor.

Örnek Olay 4: M. 0., Erkek, 1987 doğumlu. M. O. Altı

yaşındayken titreme ve konuşma bozukluğu başlanuş. Okula gitmiş ama okuma güçlüğü çekmiş. 8 yaşında sürekli ~tım ıslatmay~, yemekleri çiğneyememesi ve yiyememesi üzerine ilk kez doktora gitmişler. Doktorlar tarafından beyincik damarlarının ezildiği ve hastalığın ilerleyici olduğu anlaşıldığından bir an önce tedaviye başlanması söylenmiş. Bunun üzerine İzmir EÜTF.'ne gitmişler.

Kullandığı ilaçlar sayesinde titremeler yavaşlamış, alt ısiatmalar giderek azalıruş.

Örnek Olay 5: C. E., Erkek, 1993 doğumlu. CP'li. Normal doğumla dünyaya gelmiş. 3.5 yaşındayken havale geçirmiş. Beynine yeterli oksijen gitmediği için kas gerginliği oluşmuş. Yürüyemiyor, konuşup, her derdini anlatabiliyor.

Kendi başına kaldığı zamanlar ağlıyormuş. Heryere gidemedi ği için "Allah'ım beni niye böyle yarattın?" diye zaman zaman hayıflanıyormuş. Çevredekileri~ "Daha yürüyemiyor musun" demeleri çocuğun Cat1Jnl sıkıyormuş. Annesi C.'nin çok hassas olduğunu söylüyor. Hiç kimseyi kırmak istemediğini söylüyor.

C., 1995'ten bu yana merkeze gelip gitmeye başlanuş. Çocuk rehabilitasyon hizmeti almaya başlamasından sonra hareketlerinde gözle görülür iierleme olmuş.

Anne, çocuğun içinde bulunduğu duruınu Allah'ın taktiri olarak değerlendirmektedir. Ona göre en büyük sığınakAllah'tır.

Örnek Olay 6: M. Ç. Erkek, 1997 doğumlu. Ağır düzeyde Mental Retardasyon tanısı konmuş.M. Sekiz günlükken sarılığa

Page 33: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

880 Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu

·. bağlı beyin felci geçirmiş. Bundan dolayı kalkamıyor, yürüyemiyor. Konuşma bozukluğu var. Antalya AÜ Tıp Fakültesine gidip tedavi görmüşler. İyileşme olmayınca anne çevredeki hocalara gitmiş. Hocalardan biri çocuktaki engel durumunun ancak bbblyöntemlerle ortadan kaldınlabileceğini; bu yüzden zaman kaybetmeden tıbbf yöntemlere başvurmalarıru tavsiye ebniş.bizlik bir şey yok. Aile bundan sonra çeşitli doktor ve sağlık kuruluşlarına başvurmuşlar. En son şimdiki merkeze gelerek eğitim ve rehabilitasyon hizmeti almaya başlamışlar.

Annenin beyanına göre baba işi nedeniyle çocuğuyla

ilgilenemiyor. Bu bakımdan çocuğun bütün bakımı anneye ait.

Örnek Olay 7: S. T., Kız, 1995 doğumlu. Yedi aylık erken doğmuş. ll gün kuvözde kalnuş. 13 aylıkken oturamaması ve başını tutamaması ·üzerine doktora götürmüşler. Doktor onları İzmir' e hava le etmiş. Orada kalça çıkıklığı teşhisi konularak ameliyatedilmiş

" ve uzun süre kalrruşlar. Alçı çıktıktan sonra merkeze gelmişler. Şu

an merkezde bireysel ve grup çalışması hizmeti alıyor.

Örnek Olay 8: S. Ç., Erkek, 2001 doğumlu. CP'li. Aile, çocuiUn 8 aylıkken_sağ elini hareket ettirebildiği halde diğer elini hareket ettirememesini fark ederek doktora götürmeye karar vermiş. Fakat yeşil kartları olmadığı için tedaviyi yarıda kesmişler, doktora uzun süre götürememişler. Yeşil kart çıkarttık~an sonra Antalya AÜ: Tıp fakültesine gitmişler. Burada çocuk nörolojisi bölümünde çeşitli tetk.ik ve tahliller yapılmış. Daha sonra bu merkeze gelmiş! er. Çocuk sol ayağını ve s~! elini hareketettiremiyor. Az da olsa konuşabiliyor, kendi adını biliyor. Hiperaktif.

Ekonomik durumlarının kötü olması nedeniyle çevredeki insanların "Siz bu çocuğu bakbrmıyorsunuz, baktırsaİuz iyileşir", tarzındaki ifadeleri anne ve babanın psikolojik sorunlarını

artırıyormuş .

Anne, çocuğumun özrü bana şu anda özür gibi gelmiyor, demektedir.

Örnek Olay 9: Ş. Y, Kız, 1999 doğumlu. Erken doğum. Doğum esnasında beynine ' kan gitmemiş. Yürüyemiyor. Konuşuyor. Aile ekonomik sıkıntı içinde. Anne maddi durumumuz iyi olsa özel okula da gönderirdik, diyor.

Page 34: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

Çocuk Sorunları ve islam Sempozyumu 881

Anne, çocuğun özürlü olduğunu öğrendiği ilk zamanlarda çok ağladığıru ancak zamanla kabullendiğini belirbniştir. Fazla dışarıya çıkmadıklarıru, düğünlere girrnek istemediğini söylemiştir.

Örnek Olay 10: Ş. D., Kız, 1993 doğumlu. Ş. Evde e be yardımıyla dünyaya gelmiş. 8-9 aylıkken oturamayışı ailenin dikkatini çekmiş. 3 yaşında iken havale geçirmiş. Ş. Yürüyemiyo~ konuşamıyor, ellerini kullanamıyor.

Ş.' nin inatçı bir yapısı var. İstediği yapılmadığı zaman ağlayarak tepkisini gösteriyor.

Örnek Olay 11: R. Ç., Engelli çocuk babası, 1959 doğumlu. R. Ç'ye göre bugün toplumda gösteriş yapma derecesinde hayır hasenat yapma yarışı var. Zengin ailelerin engelli birey ve aileleri iÇin kalıcı yardımlarda bulunmaları ge~ekir. Bunun için kardeş aileler seçilmeli ve aile boyu maddi ve manevi destek verilmelidir.

Bu veliye göre "Moral değer açısından inanç çok önemlidir. Engelli birey sahibi fertler Allah'la olan bağlantılarıru daha iyi kuruyorlar. Çocuklarındaki en küçük bir gelişme için Allah'a şükretmektedirler." ·

R. Ç., engelli ailelerinin bir an önce örgütlenmeye gitmeleri gerektiği görüşünü savunmaktadır. Ona göre engelillerin sorunları medyada gerektiği kadar yer almamaktadır.

Örnek Olay 12: A. O., Erkek 2001 doğumlu. Bınparazi teşhisi konmuş. Alb aylıkken sağ kolunu hiç hareket ettiremediği farkedilmiş. Nörologa götürmüşler, belli bir tedavi uygulanmış. Maddi duru.mları iyi olmadığı için tedavi yarım kalmış.

Çocuğun hasta olduğunu öğrenince çok üzülmüşler.

Aile köyde oturuyor. Merkeze haftada iki gün geliyorlar. Buraya gelirken köylülerin "nereye gidiyorsunuz?", "faydası oluyor mu bari?" gibi soruları anneyi oldukça üzüyormuş.

Anne, çoq.ığun durumu için "Allah'tan gelen bir şey", "Diğer çocuğumda bir şey yok", diyor. Tedavi için hocalara gitmediklerini ifade etmiştir.

Anne, eşinin çocukla fazla ilgilenmekistemediğinden muzdarip. "Baba ilgilenseydi belki iyileşme süreci hızlı olurdu", diyor.

Teşekkür ederim.

Page 35: ÇOCUKSORUNLARI VE İS.LAM SEMPOZYUMU·isamveri.org/pdfdrg/D189988/2010/2010_EFEA.pdf3-Doğum sonrası nedenler: Doğumdan sonra bebeğin ateşli hastalık vb. hastalıklar geçirmesi,

882 Çocuk Sorunları ve Islam Sempozyumu

·-Başkan: Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Arkadaşımız da Kur'an'dan bazı olaylara dikkatler çektiler engellilerle ilgili bize en açık örnek olarak Ümmü Mektum örneği anlatılır. Hepiniz biliyorsunuz ve hakkında ayet de iner. Hani Ümmü Mektum'u adeta destekleyen ayetler. Yine hatırladığım kadarıyla mealen Kur' an' da şöyle bir ayet vardır. Asıl körlük maddi gözün. kör olması değil asıl körlük manevi gözün kör olmasıdır:

Yani inançsızlık anlamında vurgularur. Şimdi hepiniz tanırsınız Can Dündar diye bir arkadaş var gazetede yazar, bazen _televizyonda belgeseller de yapıyor, askerde o ve bir başka arkadaş vardı, bir kamu kurumunda çalışıyor, askerde bunlarla tartışıyoruz, obür arkadaş sürekli olarak tanrısızlığı savunuyor, yani tanrı yoktur diyor, bizim ilahiyatçı o~duğumuzu da öğrenince biraz da böyle inanç konuları üzerinde tarhşmalar yapıyor. Bir gün memlekete gittiğini söylediler ve birkaç gün sonra döndü. Dediler ki falanın çocuğu hep engelli dünyaya geliyor ve yine engelli olarak dünyaya gelmiş ve vefat etmiş çocuk. Yine oturuyoruz başın_ sağolusn falan dedim. Dedi ki, yahu hoca Tanrı hep beni mi buluyor? Benim , çocuklarım hep özürlü doğuyor ve ölüyor. Ben ona dedim ki bu senin sorunün değil. Bu Tanrıya inananların sorunudur. Eğer sen Tanrıya inanıyorsan sorunu tartışabiliriz. Ama sen inanmadığıru söylediğine göre bu inananların sorunudur, senin sorunun değildir şeklinde cevap verdik ama yeterli değil. \

Bu engelli meselesine de takdir-i ilahi olarak bakmak doğru değil, işin öyle bir boyutu vardırama yine de işte tıp doktorlarımızın -· ifade ettikleri gibi dış bir takım müdahaleler, iç müdahalelerle çocukların ana rahmindeyken bu engelli doğınalarına sebebiyet verebilecek nedenler de günümüzde söz konusudur. Bu konuda da duyarlı olmak gerektiği kanaatindeyim ama bunun da bir imtihan boyutu da vardır, buna da inanmamız gerekir. Onun iç,in de Allah'tan sabırlar diliyoruz.

Böylece bu güzel tebliğinden dolayı Adem Efe'ye çok teşekkür ediyorum ve sözü Ali İhsan Pala'ya veriyorum, buyurun.

J •