Özet - acikarsiv.ankara.edu.tracikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24371/binder1.pdf · ağır mineral...
TRANSCRIPT
i
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
FETHİYE KÖRFEZİ PLAJLARININ SEDİMANTOLOJİK, MİNERALOJİK VE JEOKİMYASAL ÖZELLİKLERİ
Zeynep ÖNAL
Ankara Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı
Danışman: Prof. Dr. Mustafa ERGİN
Bu tez çalışmasının amacı, Türkiye’nin güneybatısındaki Fethiye Körfezi (Fethiye-Dalaman arası sahilleri) güncel plajlarının sedimantolojik, mineralojik ve jeokimyasal özelliklerini tespit etmek ve elde edilebilecek verilerle bu körfezin plajlarında taşınma ve birikme süreçleri ile karasal kaynak koşulları ve denizel plaser olma özelliklerini araştırmaktır. Bu çerçevede plajlı Fethiye kıyılarının ön ve arka plajlarından toplamda 52 sediment örneği alınmıştır. Bu örnekler, tane boyu, ağır mineral ve jeokimyasal çoklu element analizlerine tabi tutulmuştur.
Plaj çökellerinde genellikle orta ve ince kum tane boyu baskın olmakla birlikte yer yer yüksek çakıl oranlarına da rastlanılmaktadır. Ortalama tane boyu, boylanma, yamukluk ve tepelenme değerlerindeki farklılıklar değişen morfolojik, hidrodinamik faktörler ve akarsu girdileri ile izah edilebilir. Ön plaj ve arka plaj çökellerindeki toplam karbonat içeriği ise ortalama % 14 olup, kaynak çoğunlukla kıyı ardı kireçtaşlarıdır.
Çökellerdeki toplam ağır mineral miktarları % < 1- 48 arasında değişmektedir. Nispeten yüksek ağır mineral birikimlerinin (> % 20) ortalama tane boyu 1.12-2.48 Φ (orta-ince kum) ve boylanması 0.66-1.05 (orta derecede boylanmış) arasında değişen çökellerde bulunmaktadır. Ağır mineral fraksiyonlarının % 14-47’sini opak mineraller oluştururken, diğer mineraller (piroksen grubu, olivin grubu, amfibol grubu, sfen) % 56-86’sını oluşturur. Bu dağılıma göre Marmaris Ofiyolit Napı, önemli bir karasal kaynak olduğu görülmektedir.
Tüm çökel örneklerinde yapılan çoklu element analizlerine göre Ni (657 ppm), Co (35,5 ppm), Cr (1605 ppm) ve Mg (% 9,41) değerleri kumtaşı ve yerkabuğu ortalamasına göre yüksektir. Fethiye Körfezinin arka kesiminde bulunan ofiyolitlerin ve zengin kromit içeriklerinin bu yüksek element miktarına neden olması muhtemeldir.
Örneklerin ağır mineral miktarlarındaki artış ve azalış, bazı elementlerin miktarlarındaki artış ve azalışla genellikle paralellik göstermektedir. Ayrıca körfezin batı kısmına doğru ortalama tane boyu değerlerinin genellikle orta kum- ince kum olması da, element artış miktarlarıyla birliktelik göstermektedir.
Mart 2011, 84 sayfa
Anahtar Kelimeler: Fethiye Körfezi, plaj, sediment, tane boyu, mineraloji, jeokimya, ağır mineral, plaser.
ii
ABSTRACT
Master Thesis
SEDIMENTOLOGICAL, MINERALOGICAL AND GEOCHEMICAL CHARACTERISTICS OF BEACHES OF THE FETHİYE GULF
Zeynep ÖNAL
Ankara University
Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Geological Engineering
Supervisor: Prof. Dr. Mustafa ERGİN
The aim of this thesis is to determine sedimentological, mineralogical and geochemical characteristics of coastal beaches of the Fethiye Gulf, southwest Turkey (between the Fethiye and Dalaman coast) and, along with these data obtained to investigate sedimentary transport and depositional processes, terrestrial resources, marine placer properties of these beaches. In this context, total of 52 sediment samples were collected along the shoreline and backshore parts of coastal beaches of Fethiye. Samples were subjected to grain size, heavy mineral and geochemical analysis.
Although grain size of beach deposits are usually dominated by medium- and fine – sand, locally higher proportions of gravel were also found. The differences in mean grain size, sorting, skewness and kurtosis values can be explained by changing morphological and hydrodynamic factors as well as riverrine inputs. Total carbonate content of shoreline and backshore sediments averaged at % 14, and limestones from coastal hinterland are the major source rocks. Total heavy contents generally varied between < 1 and % 48. Relatively higher heavy mineral contents (> % 20) are determined in sediments with mean grain size of between 1.12 and 2.48 Φ (medium to fine sand) and sorting from 0.66 to 1.05 (moderately sorted). According to multielemet analysis of sediments, Ni (657 ppm), Co (35,5 ppm), Cr (1605 ppm) and Mg (% 9,41) contents are found to be higher than average values of Earth’s crust and sandstones values. High concentrations of the elements can be related to the occurrences of ophiolites and bearing chromites on the coastal hinterland of the Fethiye Gulf. Increases or respectively decreases of total heavy mineral contents of the sediments showed parallel trend with an increase or decrease of some element contents. In the western part of the gulf, mean grain size was made up mostly by medium and fine sand and was associated with increasing contents of elements.
March 2011, 84 pages
Key Words: Fethiye Bay, beach, sediment, grain size, mineralogy, geochemistry, heavy mineral, placer
iii
TEŞEKKÜR
Tez çalışmam boyunca maddi ve manevi desteğini benden esirgemeyen ve çalışmalarımın her aşamasından benimle yakından ilgilenen danışman hocam Prof. Dr. Mustafa ERGİN’e, bu tez çalışmasına beni yönlendiren Prof. Dr. Yusuf Kağan KADIOĞLU’ na, ince kesitlerin incelenmesi ve yorumlanmasında bana yardım eden Yrd. Doç. Dr. Zehra KARAKAŞ’a, arazi çalışmalarımda ve örneklerimin toplanmasında yardımcı olan Dr. Koray SÖZERİ’ ye ve yine arazi çalışmalarımda, örneklerin analize hazırlanmasında ve grafiklerimin çizilmesinde bana her zaman destek olan Uzman Başak ESER DOĞDU’ ya, haritalarımın düzenlenmesinde yardımlarını esirgemeyen Uzman Sinan AKISKA’ya, çalışma alanı haritalarına ulaşmamda yardımcı olan Prof. Dr. Ergun GÖKTEN’e, mineral tayinlerinde yardımcı olan Araş. Gör. Kıymet DENİZ’ e, yüksek lisansa başladığım ilk günden bugüne kadar, bana sabırla her konuda destek olan ve bana güvenen sevgili aileme sonsuz teşekkürler. Bu tez çalışması, Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Ofisi tarafından desteklenen bir proje (09B4343019 nolu) çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Zeynep ÖNAL Ankara. Mart 2011
iv
İÇİNDEKİLER ÖZET…………………………………………………………………………... i ABSTRACT…………………………………………………………………… ii TEŞEKKÜR…………………………………………………………………… iii ŞEKİLLER DİZİNİ…………………………………………………………... vi ÇİZELGELER DİZİNİ ………………………….…………………………... viiiFOTOĞRAFLAR DİZİNİ……………………………………………………. ix 1. GİRİŞ……………………………………………………………………… 1 1.1 Çalışma Alanının Genel Jeolojisi………………………………………… 1 1.1.1 Yapısal birimler……………………………………………………...…. 1 1.1.2 Likya Naplarının formasyon ve litolojik birimleri………………….... 7 1.1.3 Maden yatak ve zuhurları…………………………………………..….. 14 1.2 Çalışma Alanının Morfolojisi, Hidrografisi ve Akarsu Drenaj
sistemi…………………………………………………............................... 17 2. KAYNAK ÖZETLERİ…………………………………………………... 24 2.1 Yurtdışındaki Çalışmalar………………………………………………… 24 2.2 Türkiye’deki Çalışmalar………………………………...………………... 26 3.MATERYAL VE YÖNTEM……………………………………………….. 29 3.1 Arazi Gözlemleri ve Örnek Toplama……………………………………. 29 3.2 Tane Boyu Analizi………………………………………………………… 34 3.3 Ağır Mineral Ayrım Analizi……………………………………………… 36 3.4 İnce Kesitte Ağır Mineral Tayinleri……………………………………... 36 3.5 El Mıknatısı ile Ağır Mineral Tayinleri…………………………………. 40 3.6 Çoklu Element Analizleri………………………………………………… 40 3.7 İstatiksel Değerlendirmeler………………………………………………. 40 4. BULGULAR VE TARTIŞMA…………………………………………... 42 4.1 Tane Boyu Dağılımı……………………………………………………...... 42 4.1.1 Ön plaj örnekleri……………..…………………………………………. 42 4.1.2 Arka plaj örnekleri ……………...……………………………………… 47 4.2 Toplam Karbonat İçeriği Dağılımı………………………………….…… 51 4.3 Toplam Ağır Mineral (TAM) Dağılımı………………………………….. 52 4.3.1 Ön plaj örnekleri …………….…………………………………………. 52 4.3.2 Arka plaj örnekleri …………….……………………………………….. 53 4.3.3 Ağır mineral türleri…………………………………………………….. 55 4.4 Çoklu Element Dağılımı………………………………………………...… 60 4.5 Elementler Arası Korelasyon…………………………………………….. 67 5.SONUÇLAR…………………………………………………………….…… 70 KAYNAKLAR………………………………………………………………… 72 EKLER………………………………………………………………………… 78 Ek 1 Fethiye Körfezi’nde çalışılan plajlarından alınan çökel örneklerinin
tane boyu dağılım tablosu…………………………………………….. 79 Ek 2 Fethiye Körfezi ön (A) ve arka (B) plaj çökellerinden alınan
örneklerin toplam karbonat, toplam ağır mineral miktarları ve ortalama tane boyu, boylanma, yamukluk ve tepelenme değerleri…..
80
v
Ek 3 Fethiye Körfezi plaj çökellerinden bazılarının kümülatif tane boyu dağılımları ……………….…………………………………………….... 81
Ek 4 Fethiye Körfezi ön plaj (A) ve arka plaj (B) örneklerinde tespit edilen element miktarları…………………………................................. 82
Ek 5 Fethiye Körfezi tüm çökel örneklerinde elementler arası ve bazı petrografik parametreler arasındaki korelasyon matriksi ………..…
83
ÖZGEÇMİŞ…………………………………………………………………… 84
vi
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 1.1 Çalışma alanının yer bulduru haritası…….…………………………….. 2
Şekil 1.2 Fethiye Körfezi kıyı ardında bulunan napların stratigrafik kolon
kesiti………………………………………………………………….. 4 Şekil 1.3 Fethiye Körfezi’nin kıyı ardı yapısal birimleri ……………….……….. 5 Şekil 1.4 Orta ve Batı Anadolu’nun neotektonik bölgeleri ……………………... 6 Şekil 1.5 Fethiye Körfezi ve Burdur Gölü arasındaki Burdur Fayı segmentleri ve
Pliny-Strabo Fayı (Rodos, Yunanistan) .................................................. 7 Şekil 1.6 Fethiye Körfezi ve çevresinin jeoloji haritası …………………………. 8 Şekil 1.7 Fethiye Körfezi ve çevresinin metalojeni haritası……………………… 16 Şekil 1.8 Kuzeybatıda Uzun burun ile güney batıda Çalış Burnu arasında kalan
çalışma alanının uydu fotoğrafı ………………………… …………..... 18 Şekil 1.9 Çalışılan plajlardan Akmaz Plajı’nın detaylı uydu görüntüsü………..... 19 Şekil 1.10 Fethiye Körfezi ve çevresinin morfoloji haritası …………….…….… 22 Şekil 1.11 Fethiye Körfezi’ne dökülen akarsuların drenaj ağı……………….….. 23 Şekil 3.1 Örnek numaralarının yerlerini gösterir uydu fotoğrafı ……………... ... 30 Şekil 3.2. Çökel örneklerinin alındığı plaj alt ortamlarını gösteren ölçeksiz şekil.. 31 Şekil 3.3 Fethiye Körfezi’nde çalışılan plajların isimleri ....................................... 32 Şekil 4.1 Fethiye Körfezi ön plajlarına ait (A) çökellerinin tane boyu, boylanma,
yamukluk ve tepelenme grafikleri.………………………………….….. 45 Şekil 4.2 Fethiye Körfezi arka plajlarına ait (B) çökellerinin tane boyu,
boylanma, yamukluk ve tepelenme grafikler..………………..………... 50 Şekil 4.3 Fethiye Körfezi tüm plaj örneklerinde toplam karbonat miktarı
dağılımı……………………...………………………………………..
51 Şekil 4.4 Fethiye Körfezi ön plaj çökellerinde toplam ağır mineral (TAM)
dağılım………………………………………………………………..
52
vii
Şekil 4.5 Fethiye Körfezi arka plaj çökellerinde toplam ağır mineral (TAM) dağılımı………………………………………………………………. 54
Şekil 4.6 Fethiye Körfezi kıyı çizgisinden alınan 32 A numaralı örneğe ait olan ince kesitteki kromit mineralinin raman sonuçları………………....... 56
Şekil 4.7 Fethiye Körfezi kıyı çizgisinden alınan 26 A numaralı örneğe ait olan
ince kesitteki magnetit mineralinin raman sonuçları………..……... 58 Şekil 4.8 Fethiye Körfezi kıyı çizgisinden alınan 31 A numaralı örneğe ait olan
ince kesitteki hematit mineralinin raman sonuçları……………….... 59 Şekil 4.9 Fethiye Körfezi ön plaj (A) ve arka plaj (B) çökellerinde ana ve iz
element dağılım grafikleri…………………………………...…….….. 66
viii
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 1.1 Tavas Napının içerdiği formasyonlar………………………………. 10
Çizelge 1.2 Bodrum Napının içerdiği formasyonlar……………………………. 12 Çizelge 1.3 Marmaris Ofiyolit Napının içerdiği formasyonlar…………...……... 12
Çizelge 1.4 Gülbahar Napının içerdiği formasyonlar……………….…………… 13
Çizelge 3.1 Fethiye Körfezi’nden örnekler alındıktan sonra yapılan işlemleri
gösterir şema…………………………………………………………
33
Çizelge 3.2 Bazı önemli plaser ve diğer ağır mineraller………………………… 38
Çizelge 4.1 Fethiye Körfezi bazı plaj çökellerinde ağır mineral türleri ve dağılımı……...……………………………………………………….
60
Çizelge 4.2 Fethiye Körfezi kıyı çizgisi ve arka plaj çökellerinde (tüm kayaç) tespit edilen ana ve iz element miktarlarının ortalama kayaç verileri ile karşılaştırılması…………………………………………………... 64
ix
FOTOĞRAFLAR DİZİNİ
Foto 1.1 Fethiye Körfezi’nin güneydoğusunda ve kuzeybatısında bulunan plajlardaki akıntı yönlerini gösterir fotoğraf……………….....………… 20
Foto 3.1 Çökel örneklerinin alındığı alt ortamları gösterir fotoğraf……………...
31
Foto 4.1 Ön plajdan alınan sırayla 01 ve 03 nolu ön plajların fotoğrafları.…...….. 44
Foto 4.2 Fethiye Körfezi kıyı çizgisi (A) çökellerine (32 A) ait ince kesitte kromit ve forsterit (olivin grubu) …....................................……………..
56
Foto 4.3 32 A numaralı örneğe ait raman spektrometre analizine tabi tutulmuş kromitin, raman mikroskobundan çekilmiş fotoğraf…………………….
57
Foto 4.4 Fethiye Körfezi kıyı çizgisi (A) çökellerine (26 A) ait ince kesitte gözlenen magenitit minerali…………………………………..………….
57
Foto 4.5 26 A numaralı örneğe ait raman spektrometre analizine tabi tutulmuş magnetitin, raman mikroskobundan çekilmiş fotoğraf…………………..
58
Foto 4.6 Fethiye Körfezi kıyı çizgisi (A) çökellerine (31 A) ait ince kesitte gözlenen hematit minerali……………..…………………………………
59
Foto 4.7 31 A numaralı örneğe ait raman spektrometre analizine tabi tutulmuş hematit, raman mikroskobundan çekilmiş fotoğraf.…………………….. 60
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
FETHİYE KÖRFEZİ PLAJLARININ SEDİMANTOLOJİK, MİNERALOJİK
VE JEOKİMYASAL ÖZELLİKLERİ
Zeynep ÖNAL
JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
ANKARA 2011
Her hakkı saklıdır
1
1. GİRİŞ
Bu tezin konusu ‘Fethiye Körfezi Plajlarının Sedimantolojik, Mineralojik ve
Jeokimyasal Özellikleri’ ni araştırmaktır.
Önerilen bu tezin esas amacı, Türkiye’nin güneybatısındaki Fethiye Körfezi (Fethiye-
Dalaman arası sahilleri) güncel plajlarının sedimentolojik, mineralojik ve jeokimyasal
özelliklerini tesbit etmek ve elde edilebilecek verilerle bu körfezin plajlarında taşınma
ve birikme süreçleri ile karasal kaynak koşulları ve denizel plaser olma özelliklerini
araştırmaktır. Bu amaca ulaşabilmek için, ayrıntılı tane boyu, ağır mineral ayırım,
mikroskopta mineral tanımlama ve çoklu element analizleri yapılmış ve sonuçları
mevcut her türlü karasal ve denizel veriler ile karşılaştırılmıştır.
1.1 Çalışma Alanının Genel Jeolojisi
1.1.1 Yapısal birimler
Çalışılan kıyı Fethiye Körfezi’nin doğusunda, kuzeybatıda Göcek ve güneydoğuda
Fethiye merkezi yerleşimi arasında kalan bir kıyısal şerit üzerinde yer almaktadır (Şekil
1.1)
Çalışma alanı Türkiye’nin güneybatısında, batı Toroslar ve Teke Yarımadası’ nın
jeolojik oluşum ve gelişiminde önemli bir yeri olan Likya Napları’na ait kaya
birimlerinin yüzeylediği bölgede bulunmaktadır. Doğuda Beydağları Otoktonu ve batıda
Menderes Masifi arasında kalan Likya Napları yerli ve yabancı birçok araştırmacı
tarafından incelenmiştir (Colin 1962, Graciansky 1968, Çapan 1980, Erakman vd. 1982,
Buffetaut vd. 1988, Ersoy 1990, Özkaya 1990, Price ve Scott 1994, Şenel 1997, Collins
ve Robertson 1999, Dilek vd. 1999, Çelik ve Delaloye 2003, Çelik ve Chiaradia 2008).
Fethiye Körfezi plajlarının gerisinde ve yaşlıdan gence doğru; Beydağları Otoktonu,
Yeşilbarak Napı ve Likya Napları içerisinde bulunan Tavas napı, Bodrum Napı,
2
Şekil 1.1 Çalışma alnının yer bulduru haritası (Anonim 2008)
Marmaris Ofiyolit Napı ve Gülbahar Napı bulunmaktadır (Şenel, 1997). Beydağları
Otoktonu bölgede temel birim olarak bulunmaktadır (Şekil 1.2). (Şenel,1997). Bölgede
Beydağları Otoktonu, Yeşilbarak Napı ve Likya Napları’nın gözlemlendiği yerlerde,
tetonik pencereler olarak gözlenmektedir. Otoktonun üzerine, tektonik örtü olarak gelen
Yeşilbarak Napı, Beydağları Otoktonu ve Likya Napları arasında yanal yönde süreklilik
göstermekte ve Şenel vd. (1987) tarafından ara zon olarak isimlendirilmektedir.
3
Yeşilbarak Napının üstüne, tektonik örtü olarak Likya Napları gelir. Alt Langiyen’de
kuzey – kuzeybatı yönünden Beydağları Otoktonu üzerine yerleşen Likya Napları, farklı
ortamlarda gelişen yapısal birimlerden oluşmaktadır. Çalışma bölgesinde Likya Napları
içerisinde yer alan Tavas Napı, Bodrum Napı, Marmaris Ofiyolit Napı, Gülbahar Napı
bulunmaktadır (Şekil 1.3) (Şenel, 1997)
Bölgede İzmir- Ankara- Erzincan Sütur Zonu boyunca Neotetis okyanusunun
kapanmasına bağlı olarak gelişen orojen (Şengör ve Yılmaz 1981, Collins ve Robertson
1999, Okay vd. 2001), K-G yönlü olan sıkışmaya neden olmuştur. Bu sıkışma
sonucunda Domuzdağı napı, Marmaris Ofiyolit Napı ve Gülbahar Napı bir araya
gelmiş, Senoniyen sonlarında ise hepsi Bodrum Napını üzerlemişleridir (Şenel 1997).
Eosen sonunda K-G yönlü sıkışma tekrarlanmış ve bu naplar Bodrum napılayla beraber
Tavas Napı üzerine sürüklenmişler, Alt Miyosen’de K-G yönlü sıkışmasının
tekrarlanması sonucu, Menderes Masifi’nin güneyinde bulunan Likya Napları Alt
Langiyen’de, Yeşilbarak Napınıda altına alarak, kuzeyden güneye doğru Beydağları
Otoktonu üzerine bindirmiştir (Şenel 1997). Pliyosen sonu ve sonrasında, büyük çapta
normal faylanmalar gelişmiştir (Şekil 1.3)
4
Şeki
l 1.2
Fet
hiye
Kör
fezi
kıyı a
rdın
da b
ulun
an n
apla
rın st
ratig
rafik
kol
on k
esiti
(Şen
el 1
997a
)
5
Şeki
l 1.3
Fet
hiye
Kör
fezi
’nin
kıyı a
rdı y
apıs
al b
irim
leri
(Har
itada
Dum
anlıd
ağ N
apı g
özük
mem
ekte
dir)
(Şen
el 1
997’
den
d
d
eğiş
tirile
rek
alın
mış
tır).
6
Çalışma bölgesindeki önemli faylardan biri olan Fethiye- Burdur Fay Zonu, Pliny-
Strabo fayının (Rodos, Yunanistan) Anadolu’daki devamı olan ve normal bileşenli sol
yanal doğrultu atım özelliğindedir (Dumont vd. 1979, Şaroğlu vd. 1992, Price ve Scott
1994, Temiz, vd. 1997) (Şekil 1.4 ve Şekil 1.5). Bu zon güneybatı Anadolu ile Isparta
üçgeni arasındaki tektonik sınırı oluşturur (Barka vd. 1995) ve Geç Pliyosen’de
meydana gelmesinden sonra Ege bölgesinin güney bölümünde oldukça etkili bir fay
olmaya başlamıştır (Yağmurlu ve Şentürk 2005).
Şekil 1.4 Orta ve Batı Anadolu’nun neotektonik bölgeleri (Barka ve Reilinger 1997’den
değiştirilerek alınmıştır) Kuzeydoğuya doğru genişleyerek devam eden Fethiye-Burdur Fay Zonunun batı
kesiminde KD-GB ve KB-GD yönlerinde olmak üzere birbirine hemen hemen dik
7
Şekil 1.5 Fethiye Körfezi ve Burdur Gölü arasındaki Burdur Fayı segmentleri ve Pliny-
Strabo Fayı (Bozcu vd. 2007’den değiştirilerek alınmıştır).
yönde gelişmiş fay sistemleri mevcuttur. KD-GB doğrultulu faylar üzerinde Baklan,
Acıgöl ve Burdur havzaları gibi önemli havzalar gelişmiştir (Altunel vd. 1997).
1.1.2 Likya Naplarının formasyon ve litolojik birimleri
Toros kuşağı çoğunlukla Paleozoyik ve Erken Mesozoyik paltform karbonatları,
volkano-sedimenter ve epiklastik kayaçlar, Kretase ofiyolitleri ve Geç Kretase ve
çarpışma sonrası genç sedimentler ve volkanik kayaçlar içeren bir dizi nap
sistemlerinden oluşmaktadır (Özgül 1976) (Şekil 1.6).
8
Şekil 1.6 Fethiye Körfezi ve çevresinin jeoloji haritası (Şenel 1997’den sadeleştirilerek
alınmıştır)
Çalışma alanını karasal kırıntılarla başlayan Likya Naplarını, temsil eden naplar ve
içerdikleri litolojik birimleri aşağıda özetlenmiştir.
9
Tavas napının içerdiği formasyonlar ve litolojileri alttan üste doğru aşağıda belirtilmiştir
(Çizelge 1.1).
Sazak Formasyonu (şelf ortamı); biyoklastik kireçtaşı, kuvarstik kumtaşı ve şeylerden
oluşmaktadır. Birimin yaşı Üst Devoniyen’dir.
Kiloluk Formasyonu (sığ şelf ortamı); biyoklastik kireçtaşı, dolomit, dolomitik
kireçtaşlarından oluşur. Birimin yaşı Karbonifer’dir.
Akkavak Formasyonu (sığ şelf ortamı); şeyl, kireçtaşı, biyoklastik kireçtaşı, dolomit ve dolomitik kireçtaşları içeren formasyon, Alt Permiyen yaşlıdır.
Çatakdere Formasyonu (sığ karbonat şelf ortamı); kireçtaşı ve rekristalize
kireçtaşlarından oluşan birim, Üst Permiyen yaşlıdır.
İncirbeleni Formasyonu (türbidit akıntılarının ve kısa süreli volkanik aktivitenin etkili olduğu havza ortamı); bazik volkanit, tabakalı çört ara düzeyli yeşil kumtaşlarından oluşmaktadır. Birimin yaşı tartışmalı olarak Üst Permiyen’dir.
Nişangahtepe Formasyonu (sığ karbonat şelfi); kireçtaşı, dolomit ve dolomitik
kireçtaşları içeren birim, Üst Permiyen yaşındadır.
Sarıtaş Formasyonu (transgresif- kıyı, kıyı gerisi ortamı); kuvarstik kumtaşlarından oluşan birim, Üst Aniziyen- Alt Ladiniyen yaşlıdır.
Karapınar Formasyonu (şelf ortamı); siyasımsı gri renkl kireçtaşlarından oluşan birim
Ladiniyen yaşlıdır.
Belenkavak Formasyonu (yamaç, havza kenarı ortamı); bitkili kumtaşı ve şeylerden
oluşan formasyon, Karniyen- Noriyen yaşlıdır.
10
Çenger Formasyonu (altta karasal, üste kıyı-kıyı gerisi havza ortamı); kırmızı kumtaşı,
konglomera ve çamurtaşı birimlerinden oluşan birim Üst Noriyen- Resiyen yaşlıdır.
Ağaçlı Formasyonu (sığ karbonat şelfi); Algli kireçtaşlarından oluşan birim, Liyas
yaşlıdır.
Çizelge 1.1 Tavas Napı’nın içerdiği formasyonlar
N ap Formasyon Yaş Litolo ji Aç ıklama (Ortam)
Faralya Formasyonu Üst Paleosen- Orta Eosen
Bazik volkanit, mikrit, breş, kumtaşı
K ısa süreli bazik volkanizma aktivasyonlu havza
Babadağ Formasyonu Toarsiyen-Maastrihtiyen
Ç örtlü mikrit ve kalsitürbid itler
Yamaç havza kenarı
Ağaçlı Formasyonu Liyas A lgli kireçtaşıı S ığ karbonat şelfi
Ç enger Formasyonu Üst Noriyen- Resiyen
K ırm ızı kumtaşı,
konglomera ve
çamurtaşı
Altta karasal, üste kıyı-kıyı gerisi havza
Belenkavak Formasyonu Karniyen- Noriyen B itkili kumtaş ı ve şeyl Yamaç, havza
kenarı
Karap ınar Formasyonu Ladiniyen S iyas ımsı gri renkli kireçtaşı Şelf
Sarıtaş Formasyonu Üst Aniziyen- A lt Ladiniyen Kuvarstik kumtaşı Transgresif- kıyı,
kıyı gerisi
Nişangahtepe Formasyonu Üst Permiyen K ireçtaşı, dolomit ve
dolomitik kireçtaşı S ığ karbonat şelfi
İncirbeleni Formasyonu Üst PermiyenBazik volkanit, tabakalı çört ara düzeyli yeş i l kumtaşı
K ısa süreli volkan aktivitesi etkili havza
Ç atakdere Formasyonu Üst Permiyen K ireçtaşı ve rekristalize kireçtaşı S ığ karbonat şelf
Akkavak Formasyonu A lt Permiyen
Şeyl, kireçtaş ı, b iyoklastik kireçtaşı, dolomit ve dolomitik kireçtaşı
S ığ Şelf
K iloluk Formasyonu KarboniferB iyoklastik kireçtaşı, dolomit, dolomitik kireştaşı
S ığ Şelf
Sazak Formasyonu Üst D evoniyenB iyoklastik kireçtaşı, kuvarstik kumtaş ı ve şeyl
Şelf
TAVAS N API
11
Babadağ Formasyonu (yamaç havza kenarı ortamı); çörtlü mikrit ve kalsitürbiditlerden oluşmakta ve Toarsiyen- Maastrihtiyen yaşlıdır
Faralya Formasyonu (kısa süreli bazik volkanizma aktivasyonlu havza ortamı); bazik
volkanit, mikrit, breş, kumtaşı gibi kaya türlerinden oluşmakta ve Üst Paleosen- Orta
Eosen yaşındadır
Bodrum Napı’ nın içerdiği formasyonlar ve litolojileri yaşlıdan gence doğru aşağıda
belirtilmiştir (Çizelge 1.2).
Karaköy dolomiti (sığ karbonat şelf ortamı); dolomitlerden oluşan birim Orta Triyas –
Liyas yaşlıdır.
Sandak Formasyonu (resif önü ); yersel çörtlü kireçtaşı, ara seviyeli dolomit, dolomitik
kireçtaşı ve kireçtaşından oluşmaktadır. Birimin yaşı Üst Liyas- Malm’dır.
Göçgediği Formasyonu (yamaç - havza kenarı); Kalsitürbidit ve çörtlü mikritlerden
oluşan formasyon, Dogger- Kretase yaşlıdır.
Karaböğürtlen Formasyonu (duraysız havza ortamında); birim genel olarak, bloklu fliş,
çok fazla renk değişimi gösteren konglomera, kumlu- killi kireçtaşı ve breş gibi kaya
türlerinden oluşmaktadır. Üst Senoniyen yaşlıdır.
Marmaris Ofiyolit Napı’ nın tabanında serpantinitlerle temsil edilen bir adlandırılmamış
melanj dilimi ve bunların üzerinde kalan peridotitlerden oluşan Marmaris peridotiti
bulunur (Çizelge 1.3).
Adlanmamış melanj; yeşil tonlarında serpantinit ve serpantinleşmiş harzburgit gibi kaya
türlerinden oluşan birim, Marmaris peridotitinin Bodrum Napı veya diğer birimler
üzerindeki hareketine bağlı olarak Üst Senoniyen- Eosen aralığında geliştiği kabul
edilmiştir.
12
Çizelge 1.2 Bodrum Nap’ nın içerdiği formasyonlar
Nap Formasyon Yaş Litoloji Açıklama (Ortam)
Karaböğürtlen Formasyonu
Üst Senoniyen
Bloklu filiş, çok fazla renk değişimi gösteren konlomera, kumlu-killi kireçtaşı ve breş
Duraysız havza
Göçgediği Formasyonu
Dogger- Kretase
Kalsittürbidit ve çörtlü mikrit
Yamaç- havza kenarı
Sandak Formasyonu
Üst Liyas- Malm
Yersel çörtlü kireçtaşı, ara seviyeli dolomit, dolomitik kireçtaşı ve kireçtaşı
Resif önü
Karaköy Formasyonu
Orta Triyas- Liyas Dolomit Sığ karbonat
şelf ortamı
Bodrum Napı
Marmaris peridotiti; yer yer serpantinitleşmiş ultramafik kayaçlardan oluşan birim,
oldukça bol orta- iri taneli olivin, piroksen içerir Oluşum yaşı Alt Kretase (Thuizat vd.,
1981) olmakla birlikte, Üst Senoniyen, Eosen ve Langiyen’de yatay hareketlerin
etkisinde kalmıştır.
Çizelge 1.3 Marmaris Ofiyolit Napı’ nın içerdiği formasyonlar
Nap Formasyon Yaş Litoloji
Marmaris Peridotiti Kretase
Yer yer serpantinitleşmiş ultramafik kayaçlar ve oldukça bol, orta- iri taneli olivin, piroksen
Adlanmamış Melanj
Üst Senoniyen- Eosen
Yeşil tonlarında serpantinit ve serpantinleşmiş harzburgit
Marmaris Ofiyolit Napı
Gülbahar Napı’ nın içerdiği formasyonlar ve litojileri yaşlıdan gence doğru sıralanmıştır
(Çizelge 1.4).
13
Çövenliyayla volkaniti (havza ortamı); Kızıl, koyu yeşil tonlarında spilit, spilitleşmiş
bazalt, olivinli bazalt ve diyabazlardan oluşmuştur. Birimin yaşı ise Orta- Üst Triyas’
tır.
Orluca Formasyonu (şelf, yamaç ve havza ortamları); Çörtlü kireçtaşı, dolomit ve
kumtaşı gibi kaya türlerinden oluşan formasyon Orta- Üst Triyas yaşlıdır.
Orhaniye Formasyonu (bazik volkanizmanın etkili olduğu havza ortamı); bazik
volkanit, radyolarit ve çört (tabakalı çört üyesi) ara düzeylerini kapsayan birim, Jura-
Kretase yaşlıdır.
Çizelge 1.4 Gülbahar Napının içerdiği formasyonlar
Nap Formasyon Yaş Litoloji Açıklama (Ortam)
Orhaniye Formasyonu
Jura- Kretase
Bazik volkanit, radyolarit ve çört (tabakalı çört üyesi) ara düzeyleri
Bazik volkanizmanın etkili olduğu havza
Orluca Formasyonu
Orta- Üst Triyas
Çörtlü kireçtaşı, dolomit ve kumtaşı
Şelf, yamaç ve havza
Çövenliyayla Volkaniti
Orta- Üst Triyas
Kızıl, koyu yeşil tonlarında spilit, splitleşmiş bazalt, olivinli bazalt ve diyabaz
Havza
Gülbahar Napı
14
1.1.3 Maden yatak ve zuhurları
Şenel (1997) ve Anonim (2009)’a göre çalışma alanının kıyı ardında, Tavas napına ait
olan Üst Permiyen yaşlı İncirbeleni Formasyonu içerisindeki volkanitlerde lokal olarak
mangan ve demir zenginleşmeleri, tabakalı çörtlü birimlerinde ise ender olarak mangan
mercekleri görülmektedir. Yine Tavas Napına ait olan Üst Noriyen-Resiyen yaşlı
Çenger formasyonu ender de olsa boksit, Toarsiyen-Maastrihtiyen yaşlı Babadağ
Formasyonunda ise yer yer mangan oluşumları, Üst Paleosen-Orta Eosen yaşlı Faralya
Formasyonunda mercekler halinde mangan gözlemlenmiştir. Gülbahar Napına ait olan
Orta-Üst Triyas yaşlı Çövenliyayla volkaniti biriminde ende olarak pirit, kalkopirit vb.
cevherleşmeler gözlenmiştir. Gülbahar Napına ait olan Jura-Kretase yaşlı Orhaniye
Formasyonunun tabakalı çört üyesinde yersel olarak küçük mangan merceklerine
rastlanmaktadır. Marmaris Ofiyolit Napı içerisindeki serpantinleşmiş ultramafik
kayaçlardan oluşan Alt Kretase yaşlı Marmaris peridotiti pek çok krom yatağı içermekle
beraber birimde bol miktarda olivin bulunmaktadır.
Çalışma alanını besleyen karasal kırıntılıların kaynak kayaçları ve içerdikleri mineral-
maden yatakları Şekil 1.7’ de (Anonim 2000) gösterilmektedir. Bölgede ayrıca, peridotit
kayalar, karbonatlı, kumtaşı ve konglomeralı karasal seriler gözükmektedir. Peridotitçe
zengin ultramafik sokulum kayaçları oldukça yaygındır. Bu haritada volkanik, volkano-
sedimenter ve erken evre eo-orojenik magmatizmayla ilişkili, büyük ve küçük şekilsiz
kütleler halinde ve çoğunlukla da Cr ve biraz da Mn türü cevherleşmeler görülmektedir.
Bölgede hala işletme halinde bulunan krom ve manganez ocakları bulunmaktadır.
Uysal vd.’ nin (2005) yaptığı çalışmada, kromitler lens şekilli olarak gözlemlemiştir.
Krom cevherleşmelerinin ise dunit ve harzburgit tarafından çevrelendiğini ve keskin
kontaklar yaptığını belirtmektedir. Kromitlerin matriksi olivin, serpantin mineralleri ve
ek olarak metal alaşımları, sülfüdler ve arsenitlerden oluşmaktadır. Ortaca kromitleri
depolarındaki kromit kompozisyonları oldukça çeşitli geniş bir aralık sunmaktadır;
Cr2O3, Al2O3, MgO, FeO, Fe2O3 daha az oranlarda ise TiO2, MnO’de bulunmuştur.
Platinyum grup elementleri ise (Ir, Ru, Rh, Pt, Pd) düşüktür.
15
Anonim (2000,2009)’me göre; Fethiye ilçesinde krom, manganez madenleri ve
kaplıcalarda bulunmaktadır.
16
Şeki
l 1.7
Fet
hiye
Kör
fezi
ve
çevr
esin
in m
etal
ojen
i har
itası
(Ano
nim
200
0)
17
Şekil 1.7 Fethiye Körfezi ve çevresinin metalojeni haritası’nın lejandı
1.2 Çalışma Alanının Morfolojisi, Hidrografisi ve Akarsu Drenaj Sistemi
Fethiye Körfezi, Muğla iline bağlı olup, oşinografik konumu ile Ege ve Akdeniz
bölgeleri arasında geçiş bölgesi durumundadır (Şekil 1.1.)
Çalışma alanını oluşturan plajların Fethiye Körfezi’ndeki toplam uzunluğu takriben 9
km’dir ve genellikle KB-GD yönünde uzanmaktadırlar (Şekil 1.8). Kıyı çizgisi
gerisindeki güncel-modern plajların genişliği ise yer yer 100 metreye ulaşmaktadır
(Şekil 1.9). Körfez hilal şeklinde olup, irili ufaklı birçok ada içermekte ve oldukça uzun
bir kıyı şeridine sahiptir. Adalardan bazılarının isimleri Kızıl Ada, Tavşan Adası ve
18
Şeki
l 1.8
Kuz
eyba
tıda
Uzu
n bu
run
ile g
üney
batıd
a Ç
alış
Bur
nu a
rası
nda
kala
n ça
lışm
a al
anının
uyd
u fo
toğr
afı (
http
://ea
rth.g
oogl
e.co
m)
19
Şeki
l 1.9
Çalışıla
n pl
ajla
rdan
Akm
az P
lajı’
nın
deta
ylı u
ydu
görü
ntüs
ü (h
ttp://
earth
.goo
gle.
com
)
20
Deliktaş Adaları’dır. Çalışılan bölgenin KB ucunda Uzun Burun bulunurken, orta
bölümünde Karataş Burnu, GD kısmında ise Çalış Burnu bulunmaktadır. Bu adalar ve
burunlar, Körfezde plaj oluşum, gelişim ve korunmasını sağlamaktadır.
Körfezdeki kıyı boyu akıntı, kıyı morfolojisine bağlı olarak körfezin güneydoğu
kısmında, KB-GD yönünde iken, kuzeybatıya doğru ise yer yer GB-KD yönündedir
(Foto 1.1)
Foto 1.1 Fethiye Körfezi’nin güneydoğusunda (üstteki fotoğraf) ve kuzeybatısında
(alttaki fotoğraf) bulunan plajlardaki akıntı yönlerini gösterir fotoğraf
21
Fethiye Körfezi genel olarak etrafı yüksek dağlar ve tepelerle sarılmıştır (Şekil 1.10).
Körfeze yakın olanlardan bazıları, B-KB’da Gölgeli Dağı, kuzeyde Kızıldağ, Boncuk
Dağı, D-KD’da yer alan Akdağlar, Katrancı Dağı ve Beydağları’dır. Bunların dışında
Fethiye Körfezi’nin K-KD’sunda Haticeana Dağı, Ahat Dağı, KD’ da Geyran Dağı,
GD’ da Mendos Dağı, hemen güneyinde Karumca Dağı, Geymene Dağı, Belen Dağı ve
Karadağ bulunmaktadır.
Bölgede birçok daimi ve mevsimlik akarsu bulunmaktadır. Bunlardan körfeze
dökülenlerin başlıcaları; Çayboğazı Deresi, Değirmenboğazı Deresi, Sinekli Dere, Çerçi
Deresi, Üzümlü Dere ve Eşen Çayı’nın Fethiye Körfezine dökülen kolu olan Murtbeli
Deresidir (Şekil 1.11).
22
Şeki
l 1.1
0 Fe
thiy
e K
örfe
zi v
e çe
vres
inin
mor
folo
ji ha
ritası (
Erol
199
1)
23
Şekil 1.11 Fethiye Körfezi’ne dökülen akarsuların drenaj ağı (1/100.000 lik Fetihye O22 topoğrafik haritasından yaralanılmıştır).
24
2. KAYNAK ÖZETLERİ
Bilindiği gibi, dünyada plajlar ile ilgili çok sayıda sedimantolojik, mineralojik ve
jeokimyasal çalışmalar yapılmış ve halen de yapılmaktadır.
Karasal ve denizel süreçler arasındaki etkileşimler, çökel taşınma, erozyon ve birikim
koşulları, terijenik kaynak alan ve jeolojik birimler, kıyıların hidro ve morfodinamikleri,
kıyıların kullanımları ve antropojenik girişimler, kıyı mühendisliği ve veri oluşturma,
maden – mineral etüdleri gibi bilimsel ve teknik araştırmalar plajlarda yapılan bazı
çalışmalara örnek verilebilir.
2.1 Yurtdışındaki Çalışmalar
Komar (1976) plajlarda taşınma ve birikme süreçleri ile akıntılar arasındaki ilişkileri
genel hatları ile açıklamıştır.
Visher (1969), Komar (1976), Rice vd. (1976), Asar vd. (1997), Jennings ve
Shulmeister (2002) tane boyu ve boylanma gibi parametreleri incelemişlerdir. Davis
(1978), Frihy vd. (1995), Elfrink ve Baldock (2002), Jennings ve Shulmeister (2002 )
plaj ortamını temsil eden, morfolojik ve dinamik faktörler üzerinde çalışmıştır.
Edwards (2001) modern plaj kumlarında tane boyu ve boylanma arasındaki ilişkileri ve
etkileyen karasal ve denizel faktörleri incelemiştir. Bilhassa plajların kıyı çizgisindeki
dalga çarpma bölgesinde hidrodinamik süreçler ve çökel taşınımını Elfrink ve Baldock
(2002) genel anlamda tanımlamışlardır.
Diğer taraftan, Frihy ve Komar (1990), Frihy vd. (1995), Banna (2007) sediment tane
boyu ve ağır mineral analizleri yardımı ile Mısır’ın Nil Deltası kıyı plajlarında
erozyonla taşınan sedimentin başka kıyılarda biriktiğini tesbit etmişlerdir. Anfuso vd.
(1999), İspanya’nın Cadiz kıyılarında kıyı sedimanlarında tane boyu analizleri yaparak,
kıyıların dinamiğini incelemişlerdir.
25
Carranza-Edwards (2001), Pasifik, Kalifornia, Karayipler, ve Meksika Körfez
plajlarında tane boyu analizleri sonuçları ile kıyıboyu taşınma süreçlerini
incelemişlerdir.
Kıyıda çökel taşınımını kontrol eden süreçler ve etkileri, plaj yönetimi ve ıslahı gibi
mühendislik konularını da yakından ilgilendirmektedir. Örneğin, Lotfy ve Frihy (1993),
Mısır’ın Nil deltası kıyılarında sediman dokusundaki değişimleri mühendislik açısına
göre modellemişlerdir. Cipriani vd. (1999) korunan kıyılarda yakın kıyı sedimanları ile
plajların suni beslenimini araştırmışlardır. Hanson vd. (2002) ise Avrupa’da plaj
beslenimi proje ve uygulamaları üzerine ayrıntılı bilgi vermişlerdir.
Wilson (1965), Bowman (972), Schott (1976), Packer (1988), Cook vd. (1992), Clark
ve Li (1993) kromit, magnetit ve ilmenitçe zengin siyah plaj kumlarını çalışmışlardır.
Bouysse (1972) Japonya plajlarında, Hidalgo (1975) ise Filipinler plajlarında magnetitli
kumları incelemişlerdir. Bowman (1972) Kaliforniya-Oregon kıyılarında yer yer
kromitçe zengin plaj kumlarını incelemiştir.
Plaj çökellerinin kimyasal ve mineralojik bileşimleri dünyanın birçok bölgesinde
ekonomik açıdan da değerlendirilmektedir. Nitekim, bazı kayaçların jeolojik ayrışma
sürecinde serbest kalan ağır mineralleri, uygun koşullarda, akarsu, göl ve deniz
tabanlarına taşınarak buralarda birikmekte ve önemli ekonomik potansiyel
oluşturmaktadırlar (“Ağır Mineral Plaserler” gibi). Dünyanın önemli plaser kalay
yatakları Endonezya ve Malezya; radyoaktifçe zengin toryum yatakları Endonezya,
Avustralya ve Hindistan; altın yatakları Alaska, Sibirya ve Kanada; demir yatakları
Japonya ve ABD; krom yatakları ABD; titanyum yatakları Avustralya ve Yeni Zelanda;
zirkon yatakları Avustralya, Hindistan ve Çin denizel kıyılarında bulunmaktadır. (Riech
1982, Grosz 1987, Berguist 1990, Razjigaeva ve Naumova 1990, Clark ve Li 1993,
Schwartz vd. 1995).
Riech (1982) Mozambik ve Doğu Avustralya kıyılarında, Hong-bin (1985) ise Güney
Çin plajlarında ağır mineral etüdleri gerçekleştirmiştir. Grosz (1987) ABD’nin Atlantik
26
kıyılarında ağır mineral yataklarının potansiyel değerlerini incelemiştir. Razjigaeva ve
Naumova (1990) kuzeybatı Japon Denizinin kıyı sedimanlarında detritik magnetitlerin
kimyasal bileşimini incelemişlerdir. Clark ve Li (1993) Güney Çin Denizi kıyılarında
denizel mineral kaynakları araştırmıştır. Roy (1999) güneydoğu Avustralya plaj
plaserlerinde ağır mineral incelemeleri yaparak, köken ve oluşumlarını tartışmıştır.
2.2 Türkiye’ deki Çalışmalar
Türkiye’deki plaj çalışmaları genelde az da olsa giderek artmaktadır. Andaç ve Mücke
(1976), Biga Yarımadası ağır mineral parajenezini kumlar üzerinde mineralojik
yöntemlerle incelemiştir. Önal (1981) Türkiye’nin Kuzeybatı kıyılarındaki ağır mineral
kumlarının değerlendirilmesi ile ilgili araştırmalar yapmıştır. Mange-Rajetzky (1983),
Mersin Körfezi plajlarında sediment dağılımını kontrol eden kıyıboyu akıntı faktörlerini
ve kaynak koşullarını araştırmak amacı ile bazı plajlardan aldığı kum örneklerinde tane
boyu ve ağır mineral analizleri yapmıştır. İğneada Plaj kumları ile ilgili etüdler
Amcaoğlu (1983) tarafından rapor edilmiştir. Karadeniz’in Şile kıyı plajlarında önemli
miktarlarda zirkon, magnetit, ilmenit, rutil, kromit gibi ağır mineraller bulunmuş ve
bunların çeşitli tekniklerle zenginleştirilerek kazanılması üzerine araştırmalar
yapılmıştır (İpekoğlu 1988). Hakyemez ve Erkal (1994), Bulgaristan sınırı ile İstanbul
Boğazı arasında kalan Karadeniz kıyılarında rutil içeriklerinin ve kaynak alan
belirlenmesi üzerine Ti-plaser araştırması yapmışlardır. Hakyemez ve Erkal (1994)
Trakya’nın Karadeniz kuşağındaki ağır mineral, özellikle rutil, içeriğinin belirlenmesi
amacı ile çalışmalar yürütmüştür.
Mugan ve İpekoğlu (1995), Kefken-Akçakoca arasındaki sahil kumlarının tane boyu
dağılımlarını ve ağır mineral içeriklerini incelemişler ve bunların birikimini kontrol
eden hidrodinamik ve litolojik faktörleri araştırmışlardır. Gültekin vd. (1996), Ege’de
plaser titanyum yataklarını incelemişlerdir. Sayılı vd. (1997), Güney Marmara Kocasu
deltası plajlı kıyı tortullarının sedimantolojik ve mineralojik özelliklerine ait önbulguları
tartışmışlardır. Kırkgöz vd. (1998), Yakacıktaki kıyı erozyonu ve sediment taşınımı
arasındaki ilişkileri tesbit etmişlerdir. Ergin vd. (1999, 2006), Büyük Menderes ve
27
Küçük Menderes Deltaları sahil kumlarında tane boyu ve ağır mineral dağılımını
araştırmışlar ve kaynak, kıyıboyu akıntılar ve mineral türleri arasında ilişkiler ortaya
koymuşlardır. Kazancı vd. (1999), Marmara Denizi güneyinde Kocasu ve Gönen Çayı
deltalarının güncel morfolojilerini ve tortul fasiyeslerini incelemişlerdir. Turan (1999),
Güney Marmara plajlarında sedimanların tane boyu ve mineralojik özelliklerini
inceleyerek kaynak kaya ve birikim koşullarına ait yorumlar yapmıştır.
Bal (2000), Türkiye’nin kıyı çizgisi değişimleri ile bunların çevre ve mühendislikleri
etkilerini hava fotografları yardımı ile tespit etmeye çalışmıştır. Ergin vd. (2001b)
Güneybatı Karadeniz plajlarının sedimentolojik-petrografik özellikleri tane boyu
analizleri ile tesbit edilmiş ve taşınma faktörleri, kıyıboyu akıntıları ve akarsu drenaj
sisteminin öneminden bahsedilmiştir. Türkiye kıyılarının bazı plajlarından alınan
sedimanlarda demirce-magnetitçe zengin kum birikimlerinin varlığından
bahsetmişlerdir. Güneybatı Karadeniz plajlarının sedimentolojik-petrografik özellikleri
tane boyu analizleri ile tesbit edilmiş ve taşınma faktörleri, kıyıboyu akıntıları ve akarsu
drenaj sisteminin öneminden bahsedilmiştir (Ergin vd. 2001b).
Alçiçek (2005), sunumunda Gelibolu Yarımadası ve Biga Yarımadası Assos
sahillerinden aldığı sediment örneklerinde ağır mineral topluluklarını incelemiştir.
(Okay ve Ergün 2005), Marmara Denizi günümüz plajlarından alınan kumlar üzerinde
ağır mineral analizleri ile Marmara havzasına taşınan sedimentlerin bölgesel
kaynaklarını araştırmışlardır. Karasu (Sakarya) deltasının batısında Titan plaser
araştırmaları Erkal (2005) tarafından da yapılmıştır. Keskin vd. (2005), Orta ve Doğu
Karadeniz kıyı plajlarında gerçekleştirilen sediment tane boyu ve ağır mineral analizleri
sediment taşınımı ve ekonomik potansiyele sahip olabilecek ağır mineral birikimlerinin
varlığından bahsetmişlerdir. Ergin vd. (2007,2007c,2008), Türkiye’nin güneybatısındaki
Eşen Çayı veya Patara plajının güncel sediment ve morfodinamiğini tane boyu analizleri
ile araştırmışlardır. Ergin (2007), güncel Mersin Körfezi plajlarının Sedimentolojisi ve
multielement jeokimyasını araştırarak, bu körfezin bazı plajlarında nisbeten yüksek Cr
tesbit etmiş ve buralarda Cr-plaser olma ihtimalini belirtmiştir. Patara plajının ağır
28
mineral birikimleri ve jeokimyasal etüdü mineral ve multielement analizleri ile
incelenmektedir (Ergin vd. 2008).
Yukarıda belirtilen, bugüne kadar gerçekleştirilen ve elde edilebilir kaynaklara göre,
Fethiye Körfez’nin plajlı kıyıları için önerilen bu tez çalışmasına benzer bir çalışma
daha önceden yapılmamıştır. Yapılan çalışmalar ise körfezin kıyı ardındaki karasal
alanlarda yoğunlaşmaktadır (Collins ve Robertson 1998, Çelik ve Delalloye 2003, Çelik
and Chiaradia 2008, Şenel 1997, 2004, Uysal vd. 2005). Bu nedenle, bu çalışmanın
literatürde önemli bir boşluğu dolduracağı ve ülke ekonomisine doğrudan veya dolaylı
bilimsel ve ekonomik bir katkı sağlayabileceği de düşünülmektedir. Fethiye Körfezi ve
civarının plajlar bakımından zengin olması, plaser oluşturabilecek jeolojik kaynak
kayaçların ve maden yataklarının bolluğu, plaj ve kıyı çalışmalarının önem kazanmasını
sağlamaktadır.
29
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1 Arazi Gözlemleri ve Örnek Toplama
2009 yılında jeolojik - jeomorfolojik arazi gözlemleri ve fotoğraf çekimleri ile birlikte,
KB’ da Göcek ve GD’ da Fethiye arasındaki sahil plajlarından 200 m. aralıklarla toplam
52 çökel örneği alınmıştır. (Şekil 3.1.). Çökel örnekleri, kıyı çizgisi ve arka plaj
ortamlarının (Şekil 3.2 ve Foto 3.1) güncel koşulları ve taşınan malzemeyi yansıtması
yönünden, üst 5 cm’sini içerecek şekilde alınmış, yaklaşık olarak 2 kg ağırlıkta olan
örneklerdir. Çakılların serbest ağır mineral tanesi içermemesi ve laboratuvarda cam
kaplarda ağır mineral analizlerinin yapılamayacağı düşüncesi ile çakılca zengin
bölgelerden örnek kum alınmış ise de, çakıl örnekleri alınmamıştır. Diğer taraftan çakıl
tanelerinin morfolojisi yerel yatay ve düşey yönde çok çabuk değiştiğinden, çakıl
analizlerinin tez kapsamını aşacağı ve tez konusuna da fazla bir katkısı olamayacağı
görüşü hakim olmuştur. Plaj türlerini (Davis ve Fitzgerald 2004) (enerjiyi yansıtan-
reflektif, dağıtan-disipatif ve orta seviyede-intermediate gibi) tesbit etmek için, arazi
gözlemlerinden faydalanılmıştır.
Örneklerin konumları elde taşınan GPS (Küresel Mevki Bulma) sistemi ve topoğrafik
haritalar ile belirlenmiştir. Ayrıca örnek alınan noktalarla ilgili notlar alınmış ve
gerektiğinde ise plan çizimler yapılmıştır.
Çalışılan tüm sahildeki plaj isimleri güneydoğudan, kuzeybatıya doğru; Çalış Plajı,
Karataş veya Kargı Kumsalı, Akmaz Plajı, Yanıklar Köyü sahili ve Karaot Plajı’dır
(Şekil 3.3). Çalış Plajı’ ndan yirmi sediment örneği (01, 02, 03, 04, 05, 06 ,07, 08, 09,
10, 11 ,12, 13, 14, 15 16, 17, 18, 19 20) Karataş veya Kargı Kumsalı’ ndan iki sediment
örneği (21,22), Akmaz Plajı’ ndan altı sediment örneği (23, 24, 25, 26, 27, 28), Yanıklar
Köyü sahilinden 16 sediment örneği (29, 30, 31, 32, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49,
50, 51, 52), Karaot Plajı’ ndan ise 8 sediment örneği (33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40)
alınmıştır.
30
Şeki
l 3.1
Örn
ek n
umar
alarının
yer
lerin
i gös
terir
uyd
u fo
toğr
afı (
http
://ea
rth.g
oogl
e.co
m)
31
Şekil 3.2 Çökel örneklerinin alındığı plaj alt ortamları gösteren ölçeksiz şekil (Davis ve Fitzgerald 2004’ den değiştirilerek alınmıştır).
Foto 3.1. Çökel örneklerinin alındığı alt ortamları gösterir fotoğraf.
32
Şeki
l 3.3
Fet
hiye
Kör
fezi
’nde
çalışıla
n pl
ajla
rın is
imle
ri (h
ttp://
earth
.goo
gle.
com
)
33
Arazide sediment örneği alımında dikkat edilen hususlar; akarsu ağzına yakınlık veya
uzaklık, örneklerin plajları temsil edecek sayıda olması (100, 200 m aralıklar gibi),
kıyıardı olası jeolojik kaynak kayaçların konumu ve akarsu akaçlama rejimi, kıyı
morfolojisindeki farklılıklardır.
Alınan sediment örnekleri naylon torbalara konulmuş ve numaralandırılmıştır. Her
örnek bölümümüzdeki sedimantoloji laboratuarında eşit dört alt numunelere ayrılarak
(çeyrekleme) deniz tuzu, bitki artıkları ve yumuşak biyojenik malzemelerden
arındırılarak, etüve konulmadan, oda koşullarında kurutulmuş ve a, b, c, d olarak
adlandırılmıştır. Alt numunelerden ‘a’ olarak adlandırılan örneğe tane boyu analizi, ‘b’
olarak adlandırılan örneğe ağır mineral, ‘c’ olarak adlandırılan örneğe multielement
analizleri uygulanmış, ‘d’ örneği ise arşiv için saklanmıştır (Çizelge 3.1).
Çizelge 3.1 Fethiye Körfezi’nden örnekler alındıktan sonra yapılan işlemleri gösterir şema.
34
3.2 Tane Boyu Analizi
Alt numunelerden ‘a’ olarak adlandırılan numuneler tartılmış daha sonra elektrikli
sallayıcı masa üzerindeki elek takımı ile Folk (1974) yöntemine göre tane boyu
analizine tabi tutulmuştur. Udden ve Wentworth Ölçeği’ ndeki (Udden 1898,
Wentworth 1992, Pettijohn vd. 1973) tane boyu gruplarına (mm olarak) uygun
eleklerden bir takım kurulmuştur. Kurulan takım elektrikli-titreşimli elek sallayıcısına
yerleştirilmiş ve en üstteki eleğe (>4 mm) örnek konmuştur. Örnek konulduktan sonra
10 dakika elek sallayıcısı çalıştırılmıştır. Elenen örneğin içindeki farklı tane boyları ayrı
ayrı alınarak, net olarak ağırlıkları saptanmış ve tartı değerleri yüzdeye çevrilmiştir.
Bu çalışmada kullanılan tane boyu grupları: Udden ve Wentworth Ölçeği (Udden 1898,
Wentworth 1992, Pettijohn vd. 1973’ten) ve Üşenmez (1996)’ den değiştirilerek;.
256-16 mm (-8 / - 6 Φ); Paçal
16-4 mm (<-2 Φ); Çok iri-orta çakıl
4-2 mm (-2/-1 Φ); İnce çakıl (granül)
2-1 mm (0/-1 Φ); Çok iri kum
1-0.5 mm (1-0 Φ); İri kum
0.5-0.25 mm (1-2 Φ); Orta kum
0.25-0.125 mm (2-3 Φ); İnce kum
0.125-0.0625 mm(3-4 Φ); Çok ince kum
<0.0625 mm (>4 Φ); Kaba silt ve kil olarak tanımlanmıştır.
Tane boyu istatiksel parametrelerinin elde edilmesinde (tepelenme, yamukluk,
boylanma, ortalama tane boyu) aşağıdaki formüllerden yararlanılmıştır (Folk 1974).
35
Tane boyu grafik ve yorumlamalarında Φ değerleri de kullanılmıştır (Φ= - log2 d; d=
mm tane çapı).
İstatiksel parametreler ise aritmetik ölçekli kümülatif frekans eğrilerinden elde
edilmektedir. Kümülatif eğri ise tane boyu aralığının ağırlık % miktarı, kendinden sonra
gelen aralığın % miktarı ile toplanarak elde edilir.
Grafik Ortalama Tane Boyu ø16+ø50+ø84 (“Graphic mean”) Mz =
3
Boylanma ø84 - ø16 ø95 – ø5 (“Sorting”, So, σi ) So = ─────── + ──────
4 6.6
Yamukluk ø84 + ø16 - 2(ø50) ø95 + ø5 - 2(ø50) (“Skewness”, Sk) S =───────────── + ──────────── 2(ø84 - ø16 ) 2(ø95 – ø5 ) Tepelenme ø95 – ø5 (“Kurtosis”, Kg) K = ───────────
2.44 (ø75 – ø25)
Boylanma (So) grafik standart sapma olarakta bilinir. Phi türündeki So değerleri ≤0,35 -
1,0 çok iyi – orta boylanmış, 1 - ≥ 4 kötü, çok kötü boylanmayı göstermektedir.
Yamukluk (Sk) değerleri pozitif olduğunda (1 – 0,1), fazla miktarlarda ince tane
olduğuna (ince taneye yamuk), negatif değerlerin varlığı ( -0,1 / -1) ise kaba tanelerin
baskın olduğuna (kaba taneye yamuk) işaret etmektedir.
Tepelenme (Kg) tane boyu frekans eğrilerinin sivriliğini göstermektedir. ≤ 0,65 – 1,5
arası değerler çok basık – orta basık bir frekans eğrisini, 1,5 - ≥ 3,0 arası değerler ise
orta basık – çok sivri bir eğriyi ifade etmektedir.
36
Çakıl tanelerinde yuvarlaklaşma, şekil (küresellik) gibi dokusal ve morfolojik analizler
(Wadell 1932, Zingg 1935, Folk 1974’ten alınmıştır) çok az sayıda örnek üzerinde ve
gözle tahmin edilerek gerçekleştirilmiştir.
3.3 Ağır Mineral Ayrım Analizi
Ağır mineral ayırım analizleri için yaygın kullanılan sedimanter petrografi
yöntemlerinden faydalanılmıştır (Müller 1976, Lewis 1984, Grosz vd. 1990). ‘b’ olarak
adlandırılan alt numuneler, 0.5 mm nolu elekten geçirilmiş, 0.5 mm’den küçük olan
numuneler ise %10’ luk seyreltilmiş HCl asidi ile yıkanarak karbonatlı (biyojenik dahil)
kırıntılardan arındırılmıştır. Karbonattan arındırılmış ve temiz su ile yıkanmış olan
örneklerin içerisinden 200 gr kadar malzeme alınarak, içerisinde bromoform ağır sıvısı
(d=2.89 g/cm3) bulunan 500 ml’lik bir balon joje içerisine dökülerek karıştırılmıştır.
Yaklaşık olarak 10-15 dakika kadar beklenerek, dibe çöken ağır mineraller ve üstte
sıvıda yüzen hafif mineraller ayrı ayrı olarak alınmıştır. Hafif ve ağır mineraller
alındıkları kap içerisinde asetonla yıkanarak bromoformdan temizlenmiş ve kurumaya
bırakılmışlardır. Kuruyan ağır ve hafif mineraller tartılmıştır. Tartıldıktan sonra ağır
minerallerden 2 gr alınarak, ince kesit/parlatma kesidi yapımı için MTA’ya
gönderilmiştir.
Bu çalışmada özellikle üzerinde durulan ağır mineraller çizelge 3.2’ de gösterilmiştir.
3.4 İnce Kesitte Ağır Mineral Tayinleri
İnce kesit/parlatma kesiti yapımı için MTA’ya gönderilen bazı ağır mineral örnekleri,
tür ve miktar dağılımları için polarize mikroskopta incelenmiştir. Mineraller 100 –
nokta sayımı yöntemi ile sayılarak belirlenmiştir.
Yapılan ince kesit örneklerinde opak olarak gözüken minerallerin ise, Ankara
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Petrografi Uygulama
ve Araştırma Laboratuarı’ ndaki, yüksek çözünürlüklü ve analitik konfokal
37
mikroskoplu ‘HORIBA Jobin Yvon LabRAM HR’ model Konfokal Raman
Spektrometresinde ayrıntılı incelemesi yapılmıştır. Bu yöntemle 0-1300 Raman
kaymaları gözlenebilmektedir.
Raman spektroskopisi elastikiyetsiz ışık saçılımı tekniğidir ve katıların, sıvıların ve
gazların titreşimsel özelliklerini belirlemek amacıyla kullanılmaktadır (McMillan 1989).
Raman spektroskopisi üç ana bileşenden oluşur. Bunlar; lazer (ışın) kaynağı, örnek
aydınlatma sistemi ve uygun bir spektrometredir. Raman spektrometrelerinde
monokromatör olarak optik ağ, dedektör olarak ise foto çoğaltıcı tüp veya CCD
dedektör (yük-eşleşmiş dedektör) kullanılmaktadır.
Konfokal Raman spektroskopisi konfokal mikroskop ve hassas Raman
spektrometresinin kombine edilmesiyle oluşan bir sistemdir. Bu sistemle yalnızca
Raman spektrumları değil, aynı zamanda çok hızlı bir şekilde Raman görüntüleri elde
edilebilmektedir.
Bu çalışmada yapılan raman analizleri ince kesitler üzerinde uygulanmıştır. Analizler
yapılırken, ölçüm yapılmasını engellememesi için ince kesitlerin üzerleri camla
kapatılmayıp, kesitlerin üzerleri kuru bırakılmıştır. Çalışılacak olan ince kesit optik
bölüme yerleştirildikten sonra, incelenecek olan opak mineral, görüntü ekranının
yardımıyla odaklanır ve işleme başlanır. Birkaç dakika sonunda elde edilen pik, referans
piklerle karşılaştırılarak, opak mineral tayin edilir.
38
Çizelge 3.2 Bazı önemli plaser ve diğer ağır mineraller (Mange ve Wright 2007)
39
Çizelge 3.2 Bazı önemli plaser ve diğer ağır minerallerin (Mange ve Wright 2007) (devamı)
40
3.5 El Mıknatısı ile Ağır Mineral Tayinleri
Tüm sediman örneklerinden bromoform ağır sıvısı ile ayrılmış ağır mineral
örneklerinden el mıknatısı yardımı ile mıknatıslanma özelliği gösteren ağır mineraller
(magnetit gibi) ayrılmıştır.
3.6 Çokluelement Analizleri
Yıkanmış ve kurutulmuş olan alt örneklerden 10 tane seçilmiş ve bir miktarı öğütülmüş
ve 2 gramı çoklu element analizi için ACME Laboratuvarı’ na (Kanada) gönderilmiştir.
Element analizleri 4 asitle (HF, HCl, HNO3, HClO4) çözümleme ve ICP-MS ölçme
yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Analizlerin doğruluğu ve güvenilirliği uluslararası
jeolojik laboratuar referans örnekleri ve ikili ve üçlü tekrarlama yöntemleri ile kontrol
edilmiş olup, hata oranları takriben % ≤ 10 seyirlerindedir. ICP yöntemi için kullanılan
asit karşımında bazı minerallerin (kromit, barit gibi) asit karışımında çözülememesi bu
elementlerin daha az ölçülmesine sebep olduğundan (2010 ACME Broşürü), bazı
örnekler XRF yöntemiyle analiz edilmiştir.
3.7 İstatiksel Değerlendirmeler
Çökel örneklerinde ölçülen kimyasal elementler arasında ve bu elementlerle diğer
sedimantolojik-petrografik parametreler arasında matematiksel-istatiksel olası ilişkileri
tespit etmek için “Excel Analyses, Tool Pak, Data Analysis, Correlation” (2003), hazır
bilgisayar programı kullanılmıştır. Program % 95 güvenilirlik düzeyinde oluşturulmuş
bir ilişki katsayısı matriksi “correlation coefficient matriks” içermektedir. İlişkilendirme
katsayı matriksi tablosunda verilen (r) değerleri: (+) ise pozitif veya uyumlu, (-) ise
negativ veya uyumsuz, r ≥ 0.9 çok yüksek korelasyon veya bağıntı, r ≤ 0.90-0.70
yüksek-orta korelasyon veya bağıntı, ve r ≤ 0.70 ise zayıf korelasyon veya bağıntı
olarak yorumlanmıştır. İstatiksel yorumlamalarda Temur (1995) ve Tüysüz ve Yaylalı
(2005)’dan da faydalanılmıştır.
41
Korelasyonu hazırlamak için, ACME Laboratuvarı’ndan gelen sonuçlar, Exel dosyasına
aktarılmıştır. Korelasyon yapılmadan önce veri tablosu hazırlanır. Tabloda, her bir satır
bir numuneyi ve o numuneye ait, ölçülmüş olan tüm elementlerin ayrı ayrı değerlerini
gösterir şekilde hazırlanır. Element isimleri, tablonun üst bölümüne, numune isimleri ise
tablonun sol yan bölümüne yazılır. Daha sonra , ‘Araçlar’ menüsünün alt menüsü olan
‘Veri Çözümleme’ sekmesine tıklanır. Açılan veri çözümleme aracından ‘Korelasyon’
seçeneği seçildikten sonra, giriş aralığı olarak, element isimleride dahil olmaka üzere,
data seti, sol üstten sağ altta kadar seçilir ve ‘Etiketler İlk Sırada’ sekmesi ve ‘
Gruplandırma Sütunlarda’ sekmesi işaretlendikten sonra, ‘Tamam’ butonuna tıklanarak
işlem tamamlanır. Bu işlemden sonra Exel otomatik olarak korelasyonu hazırlar.
42
4. BULGULAR VE TARTIŞMA
4.1 Tane Boyu Dağılımı
“MATERYAL VE YÖNTEM” bölümünde de belirtildiği gibi, tezin amacı ve kapsamı
dışında olması nedeni ile, arazide çakıl örneklemesi ve laboratuvarda ayrıntılı çakıl tane
doku ve morfoloji analizleri yapılmamıştır. Plajlarda, çakıl tane boyları gerek yatay,
gerek düşey yönde çok çabuk ve geniş bir değişim aralığı sergilediğinden (Foto 1.1 ve
3.1) örnek alım noktalarındaki morfo ve hidro-dinamik koşulları yansıtmamaktadır.
Çalışma alanında çakılca zengin ön ve arka plaj ortamları genelde dar, yüksek eğimli ve
teraslı olup (Foto 1.1. ve 3.1.), çakıllar serbest ağır mineral taneleri de içermemektedir.
Bununla beraber, arazi gözlemlerine ve Davis ve Fitzgerald (2004)’ da göre, çalışma
alanının plajları çoğunlukla yansıtıcı (reflective) türde ve yer yer de dağıtıcı
(dissipative) ve orta seviyeli (intermediate) türlerindedir ve sedimentlerin çakıl oranları
% 100’e kadar ulaşabilmektedir.
Yine arazi gözlemlerine göre, çoğu plajlarda ve çok kısa mesafelerde (cm’ler) çakıl tane
boyu 2 mm-63 mm arasında (ince çakıl-çok iri çakıl) değişmekte ve çok az yerde paçal
boyutuna (256 mm) ulaşmaktadır. Çakıllar genelde iyi yuvarlaklaşmış ve yassı-küre
arasında değişebilen şekillere sahiptir.
Arazide alınan ve laboratuvarda analiz edilen sediment örneklerinin tane boyu
dağılımları şekiller 4.1 - 4.2 ve Ek 1’ de gösterilmektedir. Tane boyu kümülatif eğriler
ise Ek 3’ te gösterilmektedir.
4.1.1 Ön plaj örnekleri (A kodlular)
Kıyı çizgisi örnekleri arasında tane boyu en iri olanlara körfezin güneydoğusunda ve
önemli akarsuların (Sinekli Deresi, Murtbeli Deresi gibi) ağzına yakın bölgelerde
rastlanmıştır. Buralarda 01, 03 nolu örnekler yüksek oranlarda çok iri çakıl (>4 mm)
yüzdesi içermektedir (%39,6 ve %65,3) (Foto 4.1.). Çok iri çakıl yüzdesi 51 numaralı
43
örnekte % 12,8, 10 numaralı örnekte % 8,8, 49, 47, 44 numaralı örneklerde% 9,9- 7,6
arasındadır. 49 ve 51 nolu örnekler körfezin dış bükey bir morfolojiye sahip plajından
alınmıştır. Burası açık deniz dalgalarının çarptığı, nispeten yüksek enerjili bir ortamdır.
Arka plajla kıyı çizgisi arasındaki bölgeden alınan 48 numaralı örnekte ise % 1.4
civarındadır. Bu örneklerin batısında Çayboğazı Deresi ağzı bulunmaktadır. 29 ve 36
numaralı örneklerde % 1,4, 45 numaralı örnekte 1,9 ve 39 numaralı örnekte 3,3’tür.
Diğer örneklerde ise çok kaba çakıl miktarı %1’in altında veya hiç bulunmamaktadır
(Şekil 4.1.) İnce çakıl (4-2 mm) dağılım yüzdeleri, çok kaba çakıl yüzdeleriyle benzerlik
göstermektedir. Güneydoğudaki 01, 03, 05 ve 10 nolu örneklerde ince çakıl yüzde
dağılımları sırasıyla % 60- 50 arasında değişmektedir.
Çok iri kum (2-1 mm) miktarlarının en yüksek yüzdesi, % 76,8 ile plajın
güneydoğusundaki 05 numaralı örneğe aittir. Yine bu örneğe yakın 10 numaralı örnekte
çok iri kum oranı % 41’dir. Çok iri kum oranları 32, 51, ve 49 numaralı örneklerde ise
% 14,1 – 34,4 arasında değişmektedir. Bu üç örnek Yanıklar Köyü sahilinden alınmıştır.
44
Foto 4.1 Ön plajdan alınan sırayla 01 A ve 03 A nolu ön plajların fotoğrafları. Plajda
hakim tane boyu çakıldır.
45
Şekil 4.1 Fethiye Körfezi ön plajlarına ait (A) çökellerinin tane boyu, boylanma,
yamukluk ve tepelenme grafikleri
46
Diğer örneklerde (01, 03,13,17,19, 23, 26, 48, 43 ve 33 nolu) çok iri kum miktarları ≤ %
1- 6,9 arasında değişmektedir.
İri kum (1-0.5 mm) Çayboğazı Deresi ağzından alınan 41 numaralı örnekte %55,5, yine
aynı derenin batısından alınan 38 numaralı örnekte % 25,4, Değirmenboğazı Deresi’nin
yaklaşık 600 metre batısından alınan 25 numaralı örneklerde % 26,6’dır. Karataş Burnu’
nun hemen doğusunda bulunan Kargı kumsalından alınan 21 numaralı örnekte ise % 26
miktarlarında bulunmaktadır. İri kum iki örnekte (ist. 01 ve 03) hiç bulunmazken, diğer
örneklerde % 0,1- 18,5 arasında değişmektedir.
Orta kum (0.5-0.25 mm), çalışma alanının özellikle batı ve orta bölgelerinde dikkate
değer şekilde bol bulunur. Beş örnekte (21, 23; Karataş Burnu’nun batısında ve 40, 39,
38; Değirmenboğazı Deresi’ nin batısında) % 60 civarındadır. Orta kum miktarları 43
numaralı örnekte ise % 77,8, 08 numaralı örnekte % 34, 25, 26 ve 27 nolu örneklerde
yaklaşık olarak % 20-35 arasında, 29, 30 ve 32 nolu örneklerde % 20-36, 45 numaralı
örnekte % 21,6, 47 ve 44 numaralı örneklerde % 40 civarındadır. 41 numaralı örnekte
ise % 27,3 ‘tür. 37 ve 36 numaralı örneklerde % 30 civarındadır. Dokuz örnekte
(istasyonlar 13, 15, 17, 19, 31, 49, 48, 35, 33) % 3- 13 arasında, 01 numaralı örnekte %
0,1, 03, 05 ve 10 numaralı örneklerde ise hiç bulunmamaktadır.
İnce kum (0.250-0.125 mm) en yaygın ve en bol bulunan tane boyudur. İnce kum
miktarları Değirmendere ağzı yakınındaki 17 ve 19 numaralı örneklerde sırasıyla % 85,
1 ve % 86, 3 ile en yüksek miktarlara ulaşmıştır. Yine 15 numaralı örnekte % 79,7, 13
numaralı örnekte % 66,6, 23, 25, 26 ve 27 yaklaşık olarak % 40- 70’ tir. İnce kum
oranları 31 numaralı örnekte % 70,8, 48 numaralı örnekte % 78,2, 35 ve 33 numaralı
örneklerde sırası ile % 60,9 ve % 78,5’tir. 1 numaralı örnekte % 0,1, 49 numaralı
örnekte % 0,2 iken, dört örnekte ( ist. 3, 5, 10, 41) hiç bulunamamıştır. Kalan diğer
örneklerde bu oran % 7- 60 gibi geniş bir aralıkta değişmektedir.
Çok ince kum (0.125-0.0625 mm) yedi örnekte ( 13, 15, 17, 31, 48, 37 ve 33 nolu) % 9-
17 arasındadır. Altı örnekte (01, 03, 05, 10, 49, 41) çok ince kum oranı % 1’in altında
iken diğerlerinde % 6’nın altındadır.
47
Örneklerde kaba silt ve kil boyu (<0.0625 mm) tanelere pek rastlanmamıştır.
Değerlere bakıldığında (Şekil 4.1) kıyı çizgisi örnekleri en çok orta kum ve ince kum
boyu tane içermektedir.
Kıyı çizgisi örmeklerinde ortalama tane boyu değerleri, birkaç istisna dışında genellikle
2-3 Φ (0.25-0.125 mm) arasında değişmektedir. Fakat iri taneli malzemenin baskın
olduğu güneydoğu örneklerinde (Çalış Plajı) ortalama tane boyu değeri <-2 Φ’ ye (>4
mm) kadar düşmektedir.
Boylanma değerleri yaklaşık olarak körfezin doğu ile batı plajlarında 0,5-0,8 Φ
arasında olup, orta ile iyi boylanma değerlerine sahiptir. Orta kısımda 30, 32, 51, 47
numaralı örnekler kötü boylanma (1,5- 1,6 Φ), 44 numaralı örnek ise çok kötü
boylanmayı (2,29 Φ) göstermektedir.
Yamukluk değerleri kıyı çizgisi örneklerinde genellikle negatiftir fakat istikrarlı bir
eğilim gözükmemektedir. Örneklerin alınmaya başlandığı doğu bölgesinden batıya
doğru birkaç örnekte pozitif değere sahip olup (istasyonlar 15, 17, 23, 43, 33) tane boyu
frekans eğrisi çoğunlukla ince taneye yamuktur. Diğer örneklerde ise değerler eksidir ve
baskın olarak kaba taneye yamukluğu göstermektedir.
Tepelenme değerleri yaklaşık olarak 1Φ civarındadır ve tane boyu frekans eğrisi ise orta
basıktır (mezokurtik). Fakat körfezin orta plajlarındaki 2Φ’ den büyük değerler
basıklığın sivri olduğuna (çok leptokurtik) dikkat çekmektedir.
4.1.2 Arka plaj örnekleri (B kodlular)
Arka plaj sedimanları bazı istasyonlarda ince çakıl - kaba kum yanal geçişli olarak
gözlenir. Arka plaj genişliği ise genellikle 40 - 60 metredir. Arka plajın tane boyu
dağılımı ise genellikle ince - çok kaba çakıl ve orta kumdur. Bölgede fırtına çıktığı
dönemlerde zaman zaman su altında kalan arka plajda, denizden yüksekliği bazen 1,5
48
metreyi bulan bazen de birkaç santimetreyi aşmayan teraslanma (sırt, tümsek) yapıları
gözlenmiştir.
Şekil 4.2’de de görüldüğü gibi körfezin doğu güneydoğu arka plajları iri tanece, batı
plajları ise nispeten ince tanece zengindir.
Çok iri çakıl (>4 mm) miktarları dört örnekte, 02, 04, 11 ve 14 nolu %60-80
arasındadır. 24 numaralı örnekte hiç bulunmazken, diğer örneklerde ise % 5 in
altındadır (Şekil 4.2).
İnce çakıl (4-2 mm) oranları 02, 04, 11 ve 14 nolu örneklerde tespit edilmiş olup,
değerler %15 ile % 35 arasındadır. Çok ince çakıl miktarları diğer örneklerde ise %
3’ün altındadır (Şekil 4.2).
Çok iri kum (2-1 mm) oranları 06, 07, 09 ve 12 numaralı örneklerde yaklaşık olarak %
60’ a kadar ulaşırken, 04 ve 14 numaralı örneklerde yok denecek kadar azdır. Körfezin
orta bölgesinden alınmış olan 22 numaralı örnekte %1’ in altında, 46 numaralı örnekte
%1’in altında iken, diğerlerinde ise % 6’nın altındadır.
İri kum (1-0,5 mm) boyu tanelere 02, 04, 12, ve 14 numaralı örneklerde
rastlanmamıştır (< % 1). İri kum miktarları beş örnekte (06, 07, 16, 20 ve 42) % 35
civarında iken, 24, 28, 52 ve 50 numaralı örneklerde % 15 ile % 20 arasındadır.
Değerler diğer örneklerde ise % 10’nun altındadır.
Orta kum (0.5-0.25 mm) dört örnekte (02, 04, 11 ve 14) hiç rastlanmamıştır (< % 1).
Dokuz örnekte ise (16, 20, 22, 24, 28, 52, 50, 46 ve 42) % 30 ile % 70 arasındadır. Orta
kum miktarları diğer numunelerde ise % 15’in altındadır.
Örneklerin orta kum oranları genelde orta ve batı kısımlarda çok düşük, doğu ve
güneydoğuda oldukça yüksektir (Şekil 4.2).
49
İnce kum (0.25-0.125 mm) beş örnekte ( 02,04, 06, 11 ve 14) bulunamamıştır. 22
numaralı örnekte % 46, dört örnekte (09, 24, 28, 52) % 20 ile % 30 arasında iken, 46
numaralı örnekte % 59, 34 numaralı örnekte % 72’dir. 20 numaralı örnekte % 8 ve diğer
örneklerde ise % 3 ‘ün altındadır.
Çok ince kum (0.125-0.0625 mm) sekiz örnekte (09, 16, 22, 24, 28, 52, 46 ve 34) % 1
ile % 9 arasında iken, üç örnekte ( 20, 50 ve 42) % 1’in altındadır. Diğer örneklerde ise
çok ince kum tane boyuna rastlanmamıştır.
Kaba silt ve kil (<0.0625 mm ) tane boyuna ise hiç rastlanmamıştır.
Ortalama tane boyu değerleri genel olarak doğudan batıya doğru -2 Φ’ den (>4 mm) 2
Φ’ ye (0.5-0.25 mm) doğru artmaktadır. Hemen hemen körfezin doğusundan orta
kısmına kadar ortalama tane boyu genel olarak ince- çok iri çakıl iken, batıya doğru
keskin bir geçişle 16 numaralı örnekten itibaren ortalama tane boyu incelerek orta
kuma geçer.
Boylanma değerleri genel olarak Φ = 0.6 - 0.9 arasında iyi boylanmayı göstermektedir.
Örneklerde yamukluk değerleri körfezin doğu plajlarında genelde pozitif gözükürken,
orta ve batı kısımlarda negatif gözükmektedir. Pozitif gözüken bölgelerde ince taneye
çok yamuk, negatif olan bölgelerde ise kaba taneye çok yamuk gözükmektedir.
50
Şekil 4.2 Fethiye Körfezi arka plajlarına ait (B) sedimentlerinin tane boyu, boylanma,
yamukluk ve tepelenme grafikleri.
51
Tepelenme değerleri genellikle Φ = 0,9 – 1,1 arasında olup, orta basık (mezokurtik)
olarak yorumlanabilir. 09, 16, 20, 22 ve 52 nolu örneklerde tepelenme değerleri çok
sivri olarak gözükmektedir. Fakat bu örnekler dışında tepelenme katsayıları önemli bir
değişiklik göstermemektedir.
4.2 Toplam Karbonat İçeriği Dağılımı
Fethiye Körfezi’nin plajlı kıyılarındaki hem ön plaj hem arka plajdaki toplam karbonat
içeriği ( CaCO3 % ) % 0-46 arasında değişmekte olup ortalama % 14’ tür (Şekil 4.3).
Alınan örneklerdeki toplam karbonat miktarı (%), toplam ağır mineral miktarı (%),
ortalama tane boyu, boylanma, yamukluk ve tepelenme değerlerinin karşılaştırılmalı
olarak Ek 2’ de gösterilmiştir. Mikroskobik incelemelere göre, karbonat taneler
çoğunlukla karasal kırıntılardan kaynaklanmakta ve çok az denizel biyojenik malzeme
içermektedir.
Şekil 4.3 Fethiye Körfezi tüm plaj örneklerinde toplam karbonat miktarı dağılımı.
52
4.3 Toplam Ağır Mineral (TAM) Dağılımı
4.3.1 Ön plaj örnekleri (A kodlular)
Fethiye Körfezi plajlarının ön plaj (A) çökellerinde karbonattan arındırılmış, toplam
ağır mineral (TAM) dağılımı şekil 4.4’de gösterilmiştir. Örneklerdeki TAM
fraksiyonları % 0 - 47,7 arasında değişmektedir.
Ön plajdaki yüksek TAM oranları orta bölgedeki 31 (% 47,7 ), 29 (% 29,1) ve 27 (%
24,8) numaralı örneklerde ve batıdaki 39 (% 43,8) ve 40 (% 30,2) numaralı örneklerde
tespit edilmiştir. 31, 29 ve 27 numaralı örneklerin alım yerleri Değirmenboğazı Deresi;
39 ve 40 numaralı örneklerin alım noktaları ise Çayboğazı Deresi ağzına yakın yerlerde
bulunmaktadır. Diğer örnekte (32 ve 45) ağır mineral oranları % 20- 30 arasında
bulunurken, bu örneklerin alındığı bölgelerde de eski akarsu ağzı bulunmaktadır. TAM
miktarları dokuz örnekte (13, 19, 30, 51, 48, 47, 44, 37, 35) % 10-20 arasında iken,
geriye kalan kıyı çizgisi örneklerinde % 10’nun altındadır.
Şekil 4.4 Fethiye Körfezi ön plaj çökellerinde toplam ağır mineral (TAM) dağılımı
Genelde çalışma alanının doğusunda ve güneyde 01 nolu örnekten kuzeyde 31 nolu
örneğe doğru, TAM miktarları yükselmektedir (Şekil 4.4) ve batıya doğru tekrar bir
azalma eğilimi göstermektedir.
53
4.3.2 Arka plaj örnekleri (B kodlular)
Fethiye Körfezi arka plaj (B) çökellerinde karbonattan arındırılmış ağır mineral dağılımı
şekil 4.5’te gösterilmiştir. Örneklerdeki TAM fraksiyonları % 0- 39,2 arasında
değişmektedir.
Arka plaj (B1, B2, B-C) örneklerinde en yüksek TAM oranları 46 ve 34 numaralı
örneklerde sırasıyla % 38,9 ve % 39,2’dir. Bu örneklerden 46 numaralı olan eski bir
akarsu ağzının yakınında bulunurken, 34 numaralı örnek ise Küçük Katrancı (Akgöl)
gölünün denize uzantısı olan bir nehir ağzından alınmıştır. 20 numaralı örnekte TAM
oranı % 27,2’dir. Bu örnek eski bir dere yatağı ağzının yakınında bulunmaktadır. Çakıl
içeren ve arka plajın kumlu bölümünden alınan 24 numaralı örnekte ise bu oran % 20,4
olmakla, birlikte bu örneğin alındığı yer ise Yanıklar Köyü sahili, Karataş Burnu’nun
batısıdır. TAM miktarları 50 numaralı örnekte % 27,6, 6 numaralı örnekte % 26,3, beş
örnekte (07, 16, 28, 52 ve 42) % 12- 19 arasında iken, 9 numaralı örnekte bu oran %
7,9, 12 numaralı örnekte % 6,2, 22 numaralı örnekte 4,6’dır. Dört örnekte ise (02, 04,
11 ve 14) tespit edilememiştir (Şekil 4.5)
Elde edilen verilere göre TAM içeriği en fazla olan örnekler; 31 (A; % 47,7), 39 (A; %
43,8), 46 (B; 38,9 ) ve 34 (B: 39,2) olup, 31 numaralı örnek Yanıklar Köyü sahilinden
olup, eski bir nehir ağzında bulunmakta, 39 numaralı örnek Çayboğazı deresinin
ağzında, 46 numaralı örnek Yanıklar Köyü sahilinde ve 34 numaralı örnek ise Küçük
Katrancı (Akgöl) gölünü Fethiye Körfezi ile bağlantısı olan nehir yatağının ağzından
alınmıştır.
54
Şekil 4.5 Fethiye Körfezi arka plaj çökellerinde toplam ağır mineral (TAM) dağılımı
Güneydoğuda önemli akarsu, kanal ve ağızlarının birleştiği tahmin edilen 06 nolu
örnekleme yerinden kuzeyde 11 nolu örnekleme noktasına doğru TAM mikataları
genelde azalmaktadır. 22 nolu örnekleme noktasından batıda 34 nolu ornek alım yerine
doğru TAM miktarları artmaktadır.
Aynı hat üzerinde olan kıyı çizgisi ve bunların arka plaj örneklerinin TAM oranları
karşılaştırıldığında ise; 27 A (% 24,8), 28 B2 (% 17,2), 29 A (% 29,1), 30 A( % 15,5),
31 A (% 47,7), 32 A (% 25,6), 52 B (% 18,1), 51 A (%18,9), 50 B-BC (% 27,6) ’ dır.
20 (B), 19 (A) ve 16 (B) hattındaki toplam ağır mineral oranları; % 27,2- % 18,7- %
15,5’tir. Benzer şekilde 06 (B), 07 (B) ve 08 (A) hattında ise bu oranlar %26,3-% 12,6-
% 9,5’ tir. Diğer taraftan 47 (A), 46 (B), 45 (A) hattında ise % 19,3- %38,9, % 20,9’dur.
Benzer şekilde 40 (A-BA), 39 (A), 37 (A), 35 (A) ve 34 (B) hattında ise; % 30,2- 43,8-
%17,6- %10,1 ve % 39,2’dir. 34 (B) numaralı arka plaj örneğinin kıyı çizgisi örneği
olan 33 (A) numaralı örnekte ise bu oran % 6,5 ile dikkat çekmektedir.
Diğer kıyı çizgisi ve arka plaj örneklerinin ağır mineral oranları ise; 21 (A), 22 (A-B),
23 (A) numaralı hat üzerinde % 6,7- % 4,6- % 6,9’ dur.
55
4.3.3 Ağır mineral türleri
Seçilmiş ince kesitlerde ağır minerallerin tür ve dağılımları çizelge 4.1 ve foto 4.3-4.7
arasında gösterilmektedir.
İnce kesitlerdeki opak minerallerin miktarı %14-47 arasında değişmekte olup, seçilen
opak minerallerin Petrografi Uygulama ve Araştırma Laboratuarındaki yüksek
çözünürlüklü ve analitik konfokal mikroskoplu ‘HORIBA Jobin Yvon LabRAM HR’
model Konfocal Raman Spektrometresinde ayrıntılı incelemesi yapılmıştır (Şekil 4.6-
4.8).
Bu analiz sonucunda, seçilen opak mineralerin; çoğunlukla kromit (Foto 4.2 ve 4.3),
magnetit (Foto 4.4 ve 4.5), hematit (Foto 4.6 ve 4.7). olduğu belirlenmiştir. Hematit
bazı kesitlerde opak olmamakla birlikte, her iki nikolde de canlı kırmızı olarak
gözlenmiştir
Opak olmayan mineraller ise % 53-86 arasında değişmekte olup, çoğunlukla piroksen
(% 23-52) ve olivin (% 19-30) grubundan oluşmaktadır. Piroksen grubundan sık
rastlananlar enstatit, nadiren klinoenstatit ve bazen de diyopsit olmuştur. Olivin
grubundan ise fosterit, fayelit ve nadiren bronzit türlerine rastlanmıştır. Olivin ve
piroksenlerin bir çoğunda serpantinleşme ve yer yer demir oksitleşme görülmüştür.
Amfibol grubu mineralleri ise % 5-17 arasında değişmekte olup, en çok rastlanan türleri
ise tremolit, aktinolit, nadiren de rihterite rastlanmıştır. Sfen minerallerine bazı
kesitlerde hiç rastlanmazken, diğerlerinde ise % 1-2 arasında bulunmaktadır.
Ağır mineral fraksiyonları içerisinde, el mıknatısı ile yapılan ayırım işlemine gore,
manyetik mineral miktarları % 1,3- 25 arasında değişmekte olup, ayrıntılı çalışma
yapılmamıştır.
56
Foto 4.2 Fethiye Körfezi kıyı çizgisi (A) çökellerine (32 A) ait ince kesitte kromit ve
forsterit (olivin grubu)
Şekil 4.6 Fethiye Körfezi kıyı çizgisinden alınan 32 A numaralı örneğe ait olan ince
kesitteki kromit mineralinin raman sonuçları. (Mavi çizgi refarans pik, kırmızı çizgi ölçülen pik)
57
Foto 4.3 32 A numaralı örneğe ait raman spektrometre analizine tabi tutulmuş kromitin,
raman mikroskobundan çekilmiş fotoğrafı.
Foto 4.4 Fethiye Körfezi kıyı çizgisi (A) çökellerine (26 A) ait ince kesitte gözlenen
magnetit minerali.
58
Şekil 4.7 Fethiye Körfezi kıyı çizgisinden alınan 26 A örneğe ait olan ince kesitteki
magnetit mineralinin raman sonuçları. (Mavi çizgi refarans pik, kırmızı çizgi ölçülen pik)
Foto 4.5 26 A numaralı örneğe ait raman spektrometre analizine tabi tutulmuş
magnetitin, raman mikroskobundan çekilmiş fotoğrafı.
59
Foto 4.6 Fethiye Körfezi kıyı çizgisi (A) çökellerine (31 A) ait ince kesitte gözlenen
hematit minerali. Şekil 4.8 Fethiye Körfezi kıyı çizgisinden alınan 31 A numaralı örneğe ait olan ince
kesitteki hematit mineralinin raman sonuçları. (Mavi çizgi refarans pik, kırmızı çizgi ölçülen pik)
60
Foto 4.7 31 A numaralı örneğe ait raman spektrometre analizine tabi tutulmuş hematit, raman mikroskobundan çekilmiş fotoğrafı.
Çizelge 4.1 Fethiye Körfezi bazı plaj çökellerinde ağır mineral türleri ve dağılımı. (Piroksen grubu; enstatit, klinoenstatit, olivin grubu; forsterit, fayelit, amfibol grubu, aktinolit, tremolit ve rihterit)
4.4 Çokluelement Dağılımı
Kıyı çizgisi ve arka plaj tüm - çökel (‘tüm kayaç’) örneklerinde tespit edilen ana ve iz
element miktarları Ek 4 ve şekil 4.9’da grafiksel olarak ve çizelge 4.2’de diğer jeolojik
kaynaklarla karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Plaser oluşturabilecek ve ağır mineral
61
bileşiminde bulunabilecek bazı elementlerin miktarları ve dağılım grafikleri aşağıda
belirtilmiştir.
Demir (Fe) miktarları % 2,05- 3,06 arasında değişmekte ve ortalama % 2,93’dür
(Çizelge 4.2). Fe miktarları ortalama kumtaşı değerlerine göre (% 0,98) yüksektir fakat
yer kabuğu ortalamasına göre düşüktür (% 5). Fe genelde oksitli minerallerde (magnetit-
Fe3O4, ilmenit-FeTiO3, kromit (Mg,Fe)Cr2O4 gibi), piroksen, olivin ve amfibol grubu
gibi silikatli minerallerde bulunur.
Kalsiyum (Ca) miktarları % 9,04 – 14,2 arasındadır ve ortalama % 11,4 değerindedir
(Çizelge 4.2). Ca miktarı kumtaşı (% 3,9) ve yer kabuğu ortalamasına göre (% 3,63)
yüksektir. Karadaki karbonatlı kayaçlar, bentik kavkılar Ca kaynağı olabileceği gibi,
plajioklaz, granat, amfibol ve piroksen grubu ve apatit, epidot gibi diğer metamorfik
minerallerde bulunabilmektedir.
Magnezyum (Mg) miktarları % 7,05 - 11,1 arasında değişmekte olup ortalama %
9,41’dir (Çizelge 4.2). Bu değerler ortalama kumtaşı değerlerine göre (% 0,7) ve
yerkabuğu ortalamasına göre (% 2,09) oldukça yüksektir. Dolomitli karbonatlar, olivin,
kromit, piroksen, granat, amfibol ve mika gruplarına ait mineraller yüksek Mg kaynağı
olabilirler.
Titanyum (Ti) % 0,07- 0,19 arasında bulunmakta olup ortalama değeri % 0,13 ‘tür
(Çizelge 4.2). Ti miktarları kumtaşı ortalamasına (%0,15) göre normal fakat yer kabuğu
ortalama değerlerine göre (% 0,44) biraz düşüktür. Ti genelde rutil (TiO2), titanit
(CaTiSiO5) ve ilmenit (FeTiO3) gibi mineraller oluşturabileceği gibi, biyotit, granat,
piroksen minerallerinde Al yerine geçebilir.
Manganez (Mn) 398-750 ppm arasında olup, ortalama 562 ppm’dir (Çizelge 4.2). Mn
miktarları kumtaşı ortalamasına göre (10-1100 ppm) normal, yer kabuğu ortalama (950
ppm) değerlerine göre ise düşüktür. Şenel (1997) ve Anonim (2000, 2009) verilerinde
kıyıardı ve özelliklede sedimanter birimler içinde Mn yataklarının varlığı
62
belirtilmektedir. Bu tez çalışmasında tesbit edilen değerler ise, plaj kumlarında Mn
zenginleşmesine işaret etmemektedir. Mikroskop incelemelerinde de dikkati
çekebilecek Mn minerallerine rastlanılmamıştır. Mn, kromit grubu minerallerde Fe
yerine geçebilmektedir (hausmanit, franklinit gibi).
Fosfor (P), % 0.01 – 0.02 arasında değişmekte olup ortalama % 0.01’dir (Çizelge 4.2).
Ortalama kumtaşı değerlerine göre (%0,02) oldukça normal yer kabuğu ortalamasına
göre düşüktür. P kaynakları (monazit (Ce,La,Y,Th)PO4, xenotim (YPO4) P) olabileceği
gibi, sedimenter fosfat oluşumunda (apatit gibi) P miktarının artmasına neden olabilir.
Krom (Cr) miktarları 210 – 8059 ppm arasında değişmekte olup ortalama 1605 ppm’dir
(Çizelge 4.2). Bu değerler kumtaşı ortalamasına göre (35 ppm) ve yerkabuğu ortalama
değerine göre (100 ppm) oldukça yüksektir, Likya ofiyolitlerine (100-800 ppm) göre
yüksek, Antalya ofiyolitleri Cr değerlerine (220-6600 ppm) göre ise normaldir.
Körfezin karada ofiyolitik kayaçlarla çevrili olması ve bazik, ultrabazik, amfibolit gibi
kayaçların yaygın bulunması, bu yüksek Cr miktarını desteklemektedir. Ayrıca bölgede
kromit maden yatakları yaygındır (Anonim 2000, 2009). Kromit- (Mg, Fe)(Fe, Al,Cr) 2
O4 önemli bir Cr kaynağı olmakla beraber, piroksen grubu, mika gurbu, epidot, granat
grubu, diopsit amfibol grubu minerallerde Ni, Mg ve Fe ile yer değiştirmiş olabilir.
Nikel (Ni) miktarları 467 – 895 ppm arasında değişmekte olup ortalama 657 ppm’dir
(Çizelge 4.2). Kumtaşı ortalamasına göre (2 ppm) ve yerkabuğu ortalama değerine göre
(75 ppm) bu değerler oldukça yüksektir. Ni, olivin, amfibol, piroksen gibi minerallerde
Fe ve Mg ile yer değiştirmiş olabilir.
Kobalt (Co) miktarları 25,7 – 52,6 ppm arasında olup, ortalama 35,5 ppm’dir. Bu
değerler kumtaşı ortalamasının (0,3 ppm) ve yerkabuğu ortalama değerlerinin (25 ppm)
üstündedir (Çizelge 4.2). Co piroksen ve amfibol grubuna ait gibi minerallerde Fe, Ni
ve Mg ile yer değiştirir.
63
Kalay (Sn) miktarları < 0,1 – 0.4 ppm arasında olup ortalama 0.25 ppm ‘dir (Çizelge
4.2). Bu değerler kumtaşı ortalamasına göre (0,5 ppm) normal, yerkabuğu ortalamasına
göre (2 ppm) düşüktür. Kalay kasiterit minerali (SnO2) oluşturabileceği gibi, biyotit gibi
minerallerde de yer almaktadır.
Toryum (Th) 0,7 – 1,3 ppm arasında değişen değerlere sahip olmakla beraber ortalama
0.83 ppm’dir (Çizelge 4.2). Kumtaşı ortalamasına göre (1,7) normal değerlere sahip
olmakla beraber, yerkabuğu ortalamasına göre (7,2 ppm) düşüktür. Th, monazit (Ce, La,
Y, Th)PO4 , sfen (CaTiSiO5 ) ve zirkon (ZrSiO4 ), magnetit (Fe3O4) gibi minerallerde
bulunabilir.
Uranyum (U) miktarları 0,4 – 0,8 ppm arasında değişmekte ve ortalama 0,6 pmm
değerindedir. Bu değerler kumtaşı ortalamasına (0,45 ppm) göre normal ve yerkabuğu
ortalama değerine göre (1.8 ppm) ise biraz düşüktür (Çizelge 4.2). U, uraninit, thorit,
zirkon ve apatit gibi minerallerde bulunabilmektedir.
Wolfram (Tungsten) (W) miktarları 8,9 – 18,6 ppm arasında değişmekte olup ortalaması
ise 13,9 ppm’dir (Çizelge 4.2). Bu değerler kumtaşı ortalamasına göre (1,6 ppm) ve
yerkabuğu ortalama değerine göre (1,5 ppm) yüksektir. Wolframit (Fe, Mn) WO4 ve
şelit (Ca, WO4 ) önemli tungsten mineralleridir.
Zirkon (Zr) miktarları 8,9 – 14,9 ppm arasında değişmekte olup ortalama 10,9 ppm’dir
(Çizelge 4.2). Bu değerler kumtaşı ortalamasına göre (220 ppm) ve yerkabuğu
ortalamasına göre (165 ppm) oldukça düşüktür.
Vanadyum (V) 30 – 92 ppm arasında değişmekte olup, ortalama 54.1 ppm’dir (Çizelge
4.2). Kumtaşı ortalama değerlerine göre (20 ppm) nispeten yüksektir, yerkabuğu
ortalama değerlerine göre ise (135 ppm) düşüktür. V magnetit, piroksen grubu, amfibol
grubu ve biyotit gibi minerallerde Fe ile yer değiştirmiş olarak bulunabilir.
64
Seryum (Ce) miktarı 7 – 12 ppm arasında ve ortalama 8,5 ppm’dir. Bu değer kumtaşı
ortalama değerine (92 ppm) ve yerkabuğu ortalama değerine göre (60 ppm) oldukça
azdır (Çizelge 4.2). Ce fosfat, titanit, epidot gibi minerallerde Ca yerine geçebilir. Ce-
fosfat (monazit) önemli bir Ce mineralidir (Ce,La,Y,Th)PO4.
Hafniyum (Hf) değerleri 0,2 – 0,4 ppm arasında değişmekte olup ortalama 0,29
pmm’dir (Çizelge 4.2). Bu değerler kumtaşı ortalamasına (3,9 ppm)ve yerkabuğu
ortalama değerine göre (3,1 ppm) düşüktür. Hf yaygın olarak, zirkon minerallerinde
bulunur.
Çizelge 4.2 Fethiye Körfezi kıyı çizgisi ve arka plaj çökellerinde (tüm kayaç) tespit edilen ana ve iz element miktarlarının ortalama kayaç verileri ile karşılaştırılması.
65
Çizelge 4.2 Fethiye Körfezi kıyı çizgisi ve arka plaj çökellerinde (tüm kayaç) tespit edilen ana ve iz element miktarlarının ortalama kayaç verileri ile karşılaştırılması (devamı)
66
012345
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
Fe (%)
Örnek Numarası
0
4
8
12
16
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
Ca (%)
Örnek Numarası
0
4
8
12
16
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
Mg (%
)
Örnek Numrası
00,10,20,30,40,5
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
Ti (%)
Örnek Numarası
0
0,1
0,2
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
P (%
)
Örnek numarası
0
3000
6000
9000
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
Cr (pp
m)
Örnek Numarası
0
250
500
750
1000
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
Ni (ppm
)
Örnek Numarası
0102030405060
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
Co (pp
m)
Örnek Numarası
00,51
1,52
2,5
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
Sn (pp
m)
Örnek Numarası
0
2
4
6
8
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
Th (ppm
)
Örnek Numarası Şekil 4.9 Fethiye Körfezi ön plaj (A) ve arka plaj (B) çökellerinde ana ve iz element
dağılım grafikleri
67
0
0,5
1
1,5
2
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
U (pp
m)
Örnek Numarası
0
10
20
30
40
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
W (pp
m)
Örnek Numarası
0
50
100
150
200
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
Zr (pp
m)
Örnek numarası
0
40
80
120
160
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
V (pp
m)
Örnek Numarası
0
25
50
75
FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
Ce (pp
m)
Örnek Numarası
0
1
2
3
4FY06
B
FY12
B
FY17
A
FY21
A
FY24
B
FY31
A
FY52
B
FY46
B
FY40
A (B
A)
FY33
A
Y k O
Hf (ppm
)
Örnek Numarası Şekil 4.9 Fethiye Körfezi ön plaj (A) ve arka plaj (B) çökellerinde ana ve iz element
dağılım grafikleri devamı
4.5 Elementler Arası Korelasyon
Çökel örneklerinde ölçülen elementlerin miktarları arasındaki ilişkiler korelasyon
katsayısı matriksi halinde Ek 5’te görülmektedir. Fethiye Körfezi’nin plaj çökellerinde
ölçülen ve olası plaser minerallerinin birleşiminde bulunabilecek elementlerin miktarları
arasındaki ilişkiyi saptamak için hazır bilgisayar programı (Exel Analyses Tool Pak,
Data Analyses, Correlation, 2003) kullanılmıştır. Program % 95 güvenilirlik düzeyinde
oluşturulmuş bir ilişki katsayı matriksi içermektedir. Ek 4’de kuvvetli ilişkiler veya
bağıntılar (r ≥ 0,90) negatif (yada uyumsuz) olduğunda italik, pozitif (yada uyumlu)
olduğunda kalın olarak gösterilmiştir.
68
Genelde ana, yan ve eser element çiftleri arasındaki ilişki ve oranları, aynı köken yada
kaynağa, paralel derişimleri ve aynı mineral bileşimindeki birlikteliğe işaret eder.
Rb en yüksek pozitif korelasyonu Th ( r = 0,908), K ( r = 0,648) ve Ta (r = 0,963) ile
gösterir. Rb genelde muskovit, feldispat ve biyotit gibi minerallerde K yerine geçebilir.
Li en yüksek korelasyonu Ta ( r= 0,977) ile gösterir. Li piroksen grubu mineralinden
spodumen mineralinde bulunur. Sc en yüksek pozitif korelasyonu Mn (r = 0,948), P (r
= 0,904) ve Ti (r = 0,961) ile vermektedir. Sc titanit, ferromagnezyum mineralleri,
hornblend ve biyotitte Fe yerine geçebilir. Ta en yüksek pozitif korelasyonu Cu (r =
0,937), Pb (r = 0,904), P (r = 0,990), Ba (r = 0,989) ve K (r = 0,961) ile verir. Nb en
yüksek pozitif korelasyonunu Mn (r = 0,921) ve Ce (r = 0,922) ile verir. Y en yüksek
pozitif korelasyonunu Cu (r = 0,921) ile verir. Ce en yüksek korelasyonunu Th (r =
0,925) ve La (r = 0,985) ile verir. Ce monazit gibi fosfat minerallerinde bulunabileceği
gibi,epidot, apatit gibi Ca içeren diğer minerallerde de bulunabilir. Zr en yüksek pozitif
korelasyonunu Al (r = 0,905) ile verir. K en yüksek pozitif korelasyonunu Pb (r =
0,920) ile verir.
Ti en yüksek pozitif korelasyonunu Mn (r = 0,965) ve Fe (r = 0,905) ile verir. İlmenit,
rutil, titanit, horblend, piroksen ve biyotit önemli Ti taşıyıcılarındandır. Mg en yüksek
korelasyonunu Co (r = 0,924) ve Fe (r = 0,918) ile verir. Mg olivin grubu, piroksen
grubu ve amfibol gurubu gibi ultramafik kayaçları oluşturan minerallerde bulunabilir.
Cr en yüksek pozitif korelasyonunu Zn (r = 0,948) ile verir. Cr ofiyolit kayaçları
oluşturan minerallerde bulunabilir. P en yüksek pozitif korelasyonunu Sb (r = 0,914) ile
gösterir. P apatit, fosforit ve vivianit mineralinde bulunur. V en yüksek pozitif
korelasyonunu Zn (r = 0,925), Mn (r = 0,905) ve Fe (r = 0,901) ile gösterir. Fe en
yüksek pozitif korelasyonunu Zn (r = 0,923), Co (r = 0,955) ve Mn (r = 0,957) ile
gösterir. Co en yüksek pozitif korelasyonunu Zn ( r = 0,953) ile gösterir.
Fethiye Körfezi plajlarından alınan sediment örneklerindeki Ni, Co, Cr, Mg element
miktarları yerkabuğu ortalamasına göre yüksektir. Fethiye Körfezinin arka kesiminde
bulunan ofiyolitlerin bu yüksek element miktarına neden olması muhtemeldir. Nitekim
69
ofiyolitlerin bu elementleri yüksek oranda içerdikleri önceki araştırmalardan da (Çelik
ve Delaloye 2003; Çelik ve Chiaradia, 2008) bilinmektedir.
Fethiye Körfezinin orta- batı kısmında bulunan 33 (A), 40 (A- BA), 46 (B) ve 52 (B) ve
31 (A) örneklerinde yüksek miktarlarda Fe, Mg, Mn, Cr, W, Ni, Co içermektedir. Bu
elementlerin kaynağı ofiyolitler içerisindeki mineraller olabilir. Buna benzer olarak Al,
K, P, Zr, Zn, Ba, V, Th, Li, Hf, Sr elementleri de genel olarak, körfezin doğu kısmından
batı kısmına doğru bir artış göstermektedir. Fakat Ca miktarı kuzeybatıya doğru
azalmaktadır.
Örneklerin ağır mineral miktarlarındaki artış ve azalış, bazı elementlerin miktarlarındaki
artış ve azalışla genellikle paralellik göstermektedir.
70
5. SONUÇLAR
Bu tez kapsamında Fethiye Körfezi sahili plajlarında yapılan çalışmalardan elde edilen
sonuçlar aşağıda özetlenmiştir.
1) Fethiye Körfezi plajları genelde refraktif (dalga enerjisini yansıtan) özellikte olup,
yer yer disipatif (dalga enerjisini yayvan-dağıtan) ve intermediate (her ikisi de karışık)
tiplere de rastlanılmaktadır. Diğer taraftan, tane boyuna göre plajlar çoğunlukla çakıllı
fakat yer yer kumlu ve karışık plajlar olarak da tanımlanabilir. Kayalık burunlar ve kıyı
ötesi adalar körfez plajlarını aşırı erozyondan korumakta ise de, açık deniz rüzgar ve
dalgaları, kıyıboyu akıntılar ile birleştiğinde kum tane taşınması ve çakıl tane birikmesi
oldukça yüksektir. Bu da plaj tiplerinin zamanla değişebileceğini göstermektedir.
2) Körfezin bazı plajlarında ve özellikle de Akmaz ve Kargı plajlarında baskın olan tane
boyu orta kumdur (0,5 -0,250 mm). İnce kum (0,250-0,125 mm) ise Çalış plajının
kuzeybatı bölümündeki çökellerde ve Karaot plajının çökellerinde yaygındır. Çok iri
çakıl (> 4-16 mm) ve iri çakıl (4 - 2 mm) miktarları özellikle Çalış plajının
güneydoğusunda, Sinekli Deresi ve Murtbeli Deresi ağızlarına yakın alanlarda
bulunmaktadır. Ortalama tane boyu ise körfezin güneydoğu kısmına doğru irileşirken,
körfezin kuzeybatı kısmına doğru küçülmektedir. Boylanma değerleri ise genel olarak
tüm plaj boyunca, orta-iyi boylanmayı göstermektedir. Kıyı boyunca plaj çökellerinde
gözlenen tane boyu farklılıkları; bölgede hakim ve değişen akıntı ve dalga rejimleri,
akarsu-drenaj sistemi (akarsu ağzına yakınlık dahil), değişken kıyı ve plaj morfolojisi
(plaj genişliği, eğimi, teraslı-berm yapısı, bitki örtüsü), kıyıardı kaynak kayaç koşulları
ve antropojenik yerleşim (kıyı kullanımı) koşullarının tümünden oluşan karmaşık
etkenlere bağlıdır. Ayrıca ön plajdan arka plaja doğru yer yer tane boyunun irileşmesi,
dalga enerjisinin azalmasıyla, iri taneleri arka plaja taşıyamamasıyla izah edilebilir. Dar
ve eğimli plaj kısımları nisbeten yüksek enerjili olup, kaba taneli sedimentasyon için
uygun yerlerdir. Mevcut veya terkedilmiş akarsu kanallarına ve ağızlarına yakın
bölgeler kaba taneli sedimentlerin varlığını da izah edebilir.
71
3) Çökellerin toplam karbonat miktarları (% ≤ 1–46 CaCO3) çoğunlukla karasal
kırıntılardan taşınmış olup, kıyıardı kireçtaşları önemli bir kaynak teşkil etmektedir.
Karbonattan arındırılmış çökellerdeki toplam ağır mineral fraksiyonları % ≤1-48
arasında değişmektedir. Nispeten yüksek toplam ağır mineral miktarları günümüz veya
eski akarsu ağızlarına yakın bölgelerde tesbit edilmiş olup, akarsu girdisi ve kıyı boyu
taşınma süreçlerini yansıtmaktadır. Opak olmayan piroksen (enstatit, klinoenstatit),
amfibol (aktinolit, tremolit, rihterit), olivin (forsterit, fayelit) grubu ve sfen gibi
mineraller çökellerde toplam ağır mineral fraksiyonlarının % 53-86 sını
oluşturmaktadır. Opak mineraller (kromit, magnetit ve hematit) ise çökellerin toplam
ağır mineral fraksiyonlarında % 14-47 oranlarında bulunmaktadır. Körfez plajlarındaki
mineral dağılımları kıyıardında yüzeylemiş, ofiyolit birimlerine işaret etmektedir.
Burada Marmaris Ofiyolit Napı’nın önemli bir jeolojik kaynak olduğu gözükmektedir.
4) Tüm çökelde (’Tüm kayaç’) tespit edilen element miktarları genelde yerkabuğunu
oluşturan kayaçların ortalamasına benzemekte ise de, bazı elementlerde bu değerler
daha az, bazılarında daha da yüksektir. Yerkabuğu ortalamasına göre yüksek bulunan
Cr (1605 ppm), Mg (% 9,4), Ni (657 ppm) ve Co (35,5 ppm) elementlerinin, ağır
minerallerdeki artış ile birlikte görüldüğü ve bu durumun karasal ofiyolit kayaçları ile
bağlantılı olduğu düşünülmektedir.
5) Nisbeten yüksek miktarlarda ağır mineral ve Cr ve Ni içeren Yanıklar Köyü Sahili
plajlarının uygun ekonomik ve çevre koşullarında değerlendirilebilmesi mümkündür.
72
KAYNAKLAR
Altunel, E., Barka, A. ve Akyüz, S. 1999. Dinar Fayının 1 Ekim 1995 depremi öncesi aktivitesi, Aktif Tektonik Araştırma Grubu 3. Toplantısı Makaleler Kitabı.
Andaç, M. und Mücke, A. 1976. Die paragenesis der Schwermineralseifen südlich von Troja (West Türkei). Bull.Min.Res.Explor.Inst.Turkey, 85;15-152.
Anonim. 2000. Elektirik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü.Türkiye akarsularında süspanse sediment gözlemleri ve sediment taşınma miktarları. Ankara.
Anonim. 2000. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü. Türkiye metalojeni haritası. Anonim. 2008.Karayolları Genel Müdürlüğü. Türkiye Karayolları Haritası. Anonim. 2009. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü. Yer Bilimleri ve Kültür
Serisi-5, Ankara Amcaoğlu, O. 1983. İğneada-Beğendik Plaj Kumları Hakkında Rapor. M.T.A. Trakya
Bölge Mad. Rap. No. 243. Alçiçek,H. 2005. Gelibolu ve Biga Yarımadası Sahil Kumlarının Mineralojik
İncelemesi. Türkiye Kuvaterner Sempozyumu. TURQUA-V, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüs, 245-250.
Anfuso, G., Achab, M., Cultrone, G. and Aguayo-Lopez, F. 1999. Utility of heavy minerals distribution and granulometric analyses in the study of coastal dynamics: Application to the littoral between Sanlucar de Barrameda and Rota (Cadiz, southwest Iberian Peninsula). Bol.Inst. Esp. Oceanogr. 15 (1-4),243-250.
Asar, Y., Yüksel, Y. ve Kapdaşlı, S.1997. Granülometrik değişimin kıyı morfolojisine etkisi. Türkiyenin Kıyı ve Deniz Alanları I. Ulusal Konferansı, Türkiye Kıyıları 97 Konferansı Bildiriler Kitabı (Özhan, editor), Ankara, 551-557.
Bağcı, U., Parlak, O. and Höck, V. 2006. Geochemical character and tectonic environment of ultramafic to mafic cumulate rocks from the Tekirova (Antalya) ophiolite (southern Turkey). Geological Journal, 41, 193-219
Bal, H., Y. 2000. Türkiye’nin Kıyı Çizgisi Değişimleri ile Bunların Çevre ve Mühendislikteki Etkileri. Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,190 s.
Banna, M. M. 2007. Erosion and accretion rates and their associated sediment characters along Ras El Bar coast, northeast Nile Delta, Egypt. Environ.Geol.,52, 41-49.
Barka, A., Reilinger, R., Şaroğlu, F. and Şengör, M.C. 1995. The Isparta angle:Its evolution and importance in the tectonics of the Eastern Mediterranean region. IESCA-1995, Güllük, Turkey, pp:3-17.
Barka, A and Reilinger, R .1997. Active Tectonics of Eastern Mediterranean Region:deduced from GPS, neotectonic and seismicity data. Annali DiGeofisica, X2(3), 587–610.
Berquist, C. R. 1990. Heavy mineral studies. Virginia Min.Res.,Publ.,103
Bouyssee, P. 1972. La recherce miniere sous-marine sur la marge continentale. In: Amengement de la Marge Continentale Howmes et Robots, Coll, ASTEO, Paris, Cing, Seance, C.,1-23
Bowman, K. C. Jr. 1972. Evaluation of heavy mineral concentrations on the southern Oregon continental margin. 8th Ann.Conf.and Expos.Mar.Technol.Soc.,237-247.
73
Bozcu, M., Yağmurlu, F. ve Şentürk, M. 2007. Fethiye-BurdurFay Zonunun Bazı Neotektonik ve Paleosismolojik Özellikleri, GB-Türkiye. Jeoloji Mühendisliği Dergisi, 31,1,25-48.
Buffetaut, E., Martin, M. and Monod, O. 1988. Phytosaur remains from Çenger formation of the Lycien Taurus (Western Turkey): Stratigraphical implication. Geobios, b.21, fasc.2, 273-243.
Carranza-Edwards, A. 2001. Grain size and Sorting in Modern Beach Sands. Journal of Coastal Research, 17,1, 38-52.
Cipriani, L. E., Pelliccia, F. and Pranzini, E. 1999. Beach Nourisment With Nearshore Sediments in a Highly Protected Coast
Clark, A. and Li, C. 1993. Marine Mineral Resources of the South China Sea. Mar. Georesources Geotechn., 11, 101-126.
Colin, J. H. 1962. Fethiye- Antalya - Kaş- Finike (güneybatı Anadolu) bölgesinde yapılan jeolojik etütdler. MTA yayınları, 59, 1- 60.
Collins, A. S. and Robertson, A. H. F. 1998. Processes of Late Cretaceous to Late Miocene episodic thrust-sheet translation in the Lycian Taurides, SW Turkey, Journal of the Geological Society, 155, 759-772
Collins, A. S. and Robertson, A. H. F. 1999. Evolution of the Lycian Allochthon, western Turkey, as a north-facing Late Palaeozoic to Mesozoic rift and passive continental margin. Geol. J. 34, 107–138
Cook, P. J., Fannin, N. G. T. and Hull, J. H. 1992. The Physical Explotation of Shallow Seas. In:Use and Misuse of the Seafloor, K.J.Hsü and J.Thiede (ed.), John Wiley and Sons Ltd.
Çapan, U. 1980. Toros Kuşağı ofiyolit masiflerinin (Marmaris, Mersin, Pozantı, Pınarbaşı ve Divriği) iç yapıları, petrolojisi ve petrokimyalarına yaklaşımlar. Doktora Tezi . H. Ü. Yer Bil. Ens., 400s
Çelik, Ö. F. and Delaloye, M. F. 2003. Origin of metamorphic soles and their post-kinematic mafic dyke swarms in the Antalya and Lycian ophiolites, SW Turkey. Geological Journal, 38: 235-256.
Çelik, Ö. F. and Chiaradia, M. 2008. Geochemical and petrological aspects of dike intrusions in the Lycian ophiolites (SW Turkey): a case study for the dike emplacement along the Tauride Belt Ophiolites. Int J Earth Sci (Geol Rundsch), 97 (6), 1151-1164..
Davis, R. A. Jr. 1978. Beach and Nearshore Zone. Coastal Sedimentary Environments (R.A.Davis, ed.). Springer Verlag, New York, 237-285.
Davis, R. A. Jr. and Fitzgerald, D. M. 2004. Beaches and coasts. Blackwell Publishing, Oxford, 419 s.
Dilek, Y., Thy, P., Hacker, B. and Grundvig, S. 1999. Structure and petrology of Tauride ophiolites and mafic dyke intrusions (Turkey): Implications for the Neotethyan ocean. Geological Society of America Bulletin, 111, 1192-1216.
Dumont, J. F., Poisson, A. and Şahinci A. 1979. Sur l'existence de coulissements Senestres récentes (l'extremite ortentale de l'arc égéen (sud-ouest de la Turquiei C.R.Acad. Sci. Paris. t 289.5erie D-20.
Edwards, A. C. 2001.Grain Size and Sorting in Modern Beach Sands. J. Coastal Research, 17, 1;38-52.
Elfrink, B. and Baldock, T. 2002. Hydrodynamics and sediment transport in the swash zone: a review and perspectives. Coastal Engineering, 45, 149-167.
74
Erakman, B., Meşhur, B., Gül, M. A., Alkan, H., Öztaş, Y. ve Akpınar, M. 1982. Fethiye- Köyceğiz- Tefenni- Elmalı- Kalkan arasında kalan alanın jeolojisi. Türkiye Altıncı Pet. Kong. Tebl., Ankara, 23- 31.
Ergin, M., Keskin, Ş., Sözeri, K. ve Çiftçi, D. 1999. Büyük Menderes ve Küçük Menderes Deltaları sahil kumlarında tane boyu ve ağır mineral dağılımı. TÜBİTAK-MTA-ÜNİVERSİTE Deniz Jeolojisi Ulusal Deniz Araştırmaları Programı: Türkiye Denizlerinde Jeoloji-Jeofizik Araştırmaları, Workshop V. Genişletilmiş Bildiri Özleri, MTA, Ankara, 96-97.
Ergin, M., Keskin, Ş., Duymaz, Ç., Yıldırım, Y. ve Albayrak, H. 2001b. Güneybatı Karadeniz Plaj Kumlarının Petrografisi. Türkiyenin Kıyı ve Deniz Alanları III: Ulusal Konferansı Bildiriler Kitabı (Özhan ve Yüksel, editörler), İstanbul, 715-724.
Ergin, M., Eyrik, Ç., Karakaş, Z. ve Sözeri, K. 2006. Kuşadası Körfezi Plajlarının Sediment Kaynağı ve Taşınma Süreçleri. Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları VI. Ulusal Konferansı, Türkiye Kıyıları 06 Konferansı Bildiriler Kitabı, 7, Muğla, (E. Özhan, Editör), 785-793.
Ergin, M. 2007. Holosen Mersin Körfezi Plajlarının Sedimentolojisi ve Jeokimyası. Türkiye Kuvaterner Sempozyumu VI, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Ergin, M., Karakaş, Z., Sözeri, K., Özdoğan, S. 2007. Grain Size Distribution and Related Depositional Conditions On The Modern Patara Beach (Sw-Turkey). Proceedings Of The Eightht International Conference On The Mediterranean Coastal Environment, MEDCOAST 07, Alexandria, Egypt.
Ergin, M., Karakaş, Z., Sözeri, K. and Özdoğan, S. 2007c. Grain size distribution and related depositional conditions of sediments along the modern Patara (Eşen Delta) Beach, SW-Turkey (Eastern Mediterranean Sea). MEDCOAST 07 International Conference,Alexandria, Egypt.
Ergin, M., Karakaş, Z., Sözeri, K. and Kadıoğlu, Y. K. 2008. Geochemical and mineralogical characteristics of the modern Patara Beach sediments (eastern Mediterranean, Turkey). 33rd International Geological Congress, Oslo, Norway.
Erkal, T. 2005. Kıyı Kumullarında Titan Aramaları: Karasu (Sakarya) Örneği. Türkiye Kuvaterner Sempozyumu, TURQUA-V, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü, 66-70.
Erol, O. 1991. Türkiye jeomorfoloji haritası, MTA Ersoy, Ş.1990. Batı Toros (Likya) naplarının yapısal öğelerinin ve evriminin analizi.
Jeoloji Mühendisliği, sayı: 37, sayfa: 5–16. Folk, R. L. 1974. Petrology of Sedimentary Rocks. Hemphill, Austin, 182s. Frihy, O. E. and Komar, P. D. 1990. Patterns of beach-sand sorting and shoreline
erosion on the Nile Delta. Journal of Sedimentary Petrology, 61(4), 544–550. Frihy, O. E., Lotfy, M. F. and Komar, P. D. 1995. Spatial variations in heavy minerals
and patterns of sediment sorting along the Nile Delta, Egypt. Sedimentary Geology, 97, 33-41.
Graciansky, P. C. 1968. Teke yarımadsı (Likya) Toroslarının üst üste gelmiş ünitelerinin stratigrafisi Dinaro- Toroslar’ daki yeri. MTA yayınları, 71, 73- 92.
Grosz, A. E. 1987. Nature and distribution of potential heavy-mineral resources offshore ofthe Atlantic coast of the United States. Marine Mining, 6, 339-367.
75
Grosz, A. E., Berquist Jr, C. R. and Fisher, C. T. 1990. A procedure for assessing heavy mineral resources porential of continental shelf sediments in: Berquist Jr., C. R. (ed), Heavy-mineral studies- Virginia Inner Continental Shalf, Virginia Div. Min. Res. Publ., 103, 13-30.
Gültekin, A. H., Yavuz, F. ve Budakoğlu, M. 1996. Çiniyeri-Küre (Tire,İzmir) Plaser Titanyum sahasından alınan toprak ve dere kumları titanyum içeriklerinin yönelim yüzeyi yöntemiyle incelenmesi. Turkish J. Of Earth Sciences, 5; 1-10.
Hakyemez, H. Y. ve Erkal, T. 1994. Kumsal plaserleri araştırma yöntemi:Trakya’nın Karadeniz kıyı kuşağı örneği. MTA Dergisi, 116, 97-104.
Hanson, H., Brampton, A., Capobianco, M., Dette, H. H., Hamm, L., Lanstrup, C., Lechuga, A. and Spanhoff, R. 2002. Beach nourishment projects, practices, and objectives-a European overview. Coastal Engineering, 47; 81-111.
Hidalgo, I. O. 1975. Mini-dredge (iron sand mining) in the Philippines Proc., WODCON VI, Wodcon Assn, San Pedro, Calill, 401-406.
Hong-bin, L. 1985. Devoting major efforts to the survey and prospecting of beach placers in China. China Geology, 7, Beijing, China.
İpekoğlu, B. 1988. Production of zircon silicate concentrates from Turkish beach sands. Aufbereitungstechnik,7, 403-407.
Jennings, R. and Shulmeister, J. 2002. A field based classification scheme for gravel beaches. Marine Geology, 3134, 1-18.
Kazancı, N., Emre, Ö., Erkal , T., İleri, Ö., Ergin, M. ve Görür, N. 1999. Kocasu ve Gönen Çayı Deltalarının (Marmara Denizi Güney Kıyıları) Güncel Morfolojileri ve tortul fasiyesleri. MTA dergisi, 121, 33-50.
Keskin, S., Ergin, M., Aydın, F., Lermi, A. ve Uyar, E. 2005. Orta ve Doğu Karadeniz’in (Türkiye) Plaj Sedimentlerinde Tane Boyu ve Ağır Mineral Dağılımları. Karadeniz Teknik Üniversitesi 40. Yıl Sempozyumu,Trabzon,126-127.
Kırkgöz, M. S., Mamak, M. ve Aköz. M. S. 1998. Kıyılarda Sediman Taşınımı: II. Yakacık’ taki Kıyı Erozyonu. Çukurova Üniversitesi Müh.-Mim. Fak. Dergisi, 13, 1-2; 61-71.
Komar, P. D. 1976. Beach Processes and Sedimentation. Prentice-Hall, New Jersey, 428s.
Lewis, D.W. 1984. Practical Sedimentology, Hutchinson Ross, Penn., 227s, USA. Lotfy, M. F. and Frihy, O. E. 1993. Sediment balance along the nearshore zone of the
Nile Delta coast, Egypt. J. Sediment . Petrol., 62, 429-441. Mange, M. A. and Wright, D. T. 2007. Heavy minerals in use. Elsevier, Developments
in Sedimentology,58,1271 s. Mange-Rajetzky, M. A. 1983. Sediment dispersal from source to shelf on an active
continental margin,S.Turkey. Mar.Geol., 52, 1-26.
Mason, B. and Moore, C.B. 1982. Principles of Geochemistry, John Wiley and Sons, Hong Kong, 344s.
McMillan, P. 1989. Raman spectroscopy in mineralogy and geochemistry, Annu. Rev. Eart Planet Sci. 17, 255-283
Mugan, P. A. ve İpekoğlu, B. 1995. Akçakoca-Kefken (KB Türkiye) arasında yer alan sahil kumlarının ağır mineral içerikleri. Madencilik, 2, 27-37.
Müller, G. 1967. Methods in Sedimentary Petrology. Schweizerbart Press, Stuttgart,283s.
76
Okay, A, İ, Tansel, İ and Tüysüz, O. 2001. Obductin and subduction and collision as reflected in the Upper Cretaceous-Lower Eocene sedimentary record of western Turkey. Geological Magazine,138, 117-142.
Okay, N. and Ergün, B. 2005. Source of the basinal sediments in the Marmara Sea investigated using heavy minerals in the modern beach sands. Marine Geology, 216, 1-15.
Önal, G. 1981. Die Bewertung von Schwermineralsanden aus der nordwestlichen Turkei. Erzmetall, 34, 411-416.
Özgül, N. 1976. Torosların bazı temel jeolojik özellikleri: Türkiye Jeol. Kur. Bült. 19/1, 65-77.
Özkaya, Ü. 1990. Origin of Lycian nappes, SW Turkey. Tectonophysics,177, 367-379. Pettijohn, F.J., Potter, P.E. and Siever, R. 1973. Sand and Sandstone. Springer, Berlin,
618. Packer, T. 1988. Survey of Foreign Development Activities for Offshore Nowfuel
Mineral Resources. Part II. Ottowa, Canada. Dept. Energy,Mines and Resources. Price, S. and Scott, B. 1994. Fault-block rotations at the edge of a zone of continental
extension; southwest Turkey, 1 Srutct. Geol., 16, 381-392. Razjigaeva, N. G. and Naumova, V. V. 1990. Trace element composition of detrital
magnetite from coastal sediments of northwestern Japan Sea for provenance study.Journ.Sed.Petrology, 62, 5; 802-809.
Rice, R. M., Gorsline, D. S. and Osborne, R. H. 1976. Relationships between sand input from rivers and the composition of sands from the Beaches of Southern California. Sedimentology, 23, 689-703.
Riech, V. 1982. Heavy-mineral exploration in shelf areas off Mozambique and east Australia. Marine Mineral Deposits-New Research Results and Economic Prospects. Proc.Clausthaler Workshop, Sept.1982., Verlag Glückauf, Essen, 177-201.
Roy, P. S. 1999. Heavy Mineral Beach Placers in Southeastern Australia: Their Nature and Genesis. Economic Geology, 94, 567-588.
Sayılı, İ. S., Şahbaz, A., Ergin, M., Özdoğan, M., Turan, S. D., Soydemir, Ö. ve İleri, Ö. 1997. Kocasu deltası plajlı kıyı tortullarının sedimantolojik ve mineralojik özellikleri: önbulgular. TÜBİTAK-MTA-ÜNİVERSİTE Deniz Jeolojisi Ulusal Deniz Araştırmaları Programı, Marmara Denizi Araştırmaları Workshop-III Bildiri Özetleri, Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi, Ankara, 85-87.
Schott, W. 1976. Mineral (inorganic) resources of the oceans and ocean floors: a general review. In: Handbook of Stratabound and stratiform ore deposits (K.H.Wolf (ed.), Elsevier, Amsterdam, 3, 245-294
Schwartz, M. O., Rajah, S. S., Askury, A. K., Putthapiban, P. and Djaswadi, S. 1995. The Southeast Asian Tin Belt. Earth-Science Reviews, 38, 95-293.
Şaroglu F., Emre 0., ve Kuşçu I. 1992. Türkiye'nin diri fay haritası, MTA yayını, Ankara
Şenel, M., Selçuk, H., Bilgin, Z. R., Şen, M. A., Karaman, T., Erkan, M., Kaymakçı, H., Örçen, S. ve Bilgi, C. 1987, Likya napları ön cephe özellikleri, Türkiye Jeol. Kur. Bildiri Özleri, 6.
Şenel, M. 1997. 1/250 000 ölçekli Türkiye Jeoloji Haritaları, Fethiye Paftası, No: 2, MTA, Ankara.
Şenel, M. 1997a. 1/100 000 ölçekli Türkiye Jeoloji Haritaları, Fethiye L-7 Paftası, No: 1, MTA, Ankara.
77
Şenel, M. 2004. Batı Toroslar’daki Yeşilbarak napının stratigrafik ve yapısal özellikleri, GD Anadolu’daki ve Kuzey Kıbrıs’taki benzer birimlerle karşılaştırılması. MTA Dergisi, 128, 1-26.
Şengör, A. M. C. and Yılmaz, Y. 1981. Tethyan evolution of Turkey: a plate tectonic approach. Tectonophysics,75, 181-241.
Temiz, H., Poisson, A., Andrieux, J. and Barka, A. 1997. Kinematics of the Plio-Quaternary Burdur-Dinar cross-fault system in SW Anatolia (Turkey). Annales Tectonicae, XI, 1-2, 102-113.
Temur, S. 1995. Jeolojide veri analizleri. Selçuk Üniversitesi Mühendislik- Mimarlık Fakültesi, Yayın No, 21, Konya.
Thuizat, R., Whitechurch, H., Montigny, R. and Juteau, T. 1981, K-Ar Dating of some infra-ophiolitic metamorphic soles from the Eastern Mediterranean. New evidence for oceanic thrusting before obduction, Earth Planet. Sci. Lett. 52, 302-310.
Turan, S. D. 1999. Bursa-Karacabey Kocasu Deltası Güncel Kıyı tortularının mineralojik ve petrografik incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniv. Fen Bil.Enst., 110s,Ankara.
Tüysüz, N. ve Yaylalı, G. 2005. Jeoistatistik: Kavramlar ve bilgisayarlı uygulamalar. Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon, 382 s.
Udden, J. A. 1898. Mechanical composition of wind deposits, Augustana Library Publ.,1,69.Voutsinou-Taliadouri,F., Satsmadijis,J.,1982. Concentration of some metals in east Aegean sediments. Rev.ınt.Oceanogr.Med., LXVI-LXVII, 66/67, 71-75.
Uysal, I. 2003. Ortaca (Muğla) yöresi kromitlerinin platin grubu elementler (PGE) açısından incelenmesi. Doktora Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 153 s.
Uysal, I., Sadiklar, M. B., Tarkian, M., Karsli, O. and Aydin, F. 2005. Mineralogy and composition of the chromities and their platinum – group minerals from Ortaca (Muğla- SW Turkey): evidence for ophiolitic chromitite genesis. Mineralogy and Petrology, 83, 219- 242.
Üşenmez, Ş. 1996. Sedimantoloji ve sedimanter kayaçlar. İleri Gazetecilik ve Matbaacılık Ofset Tesisleri, Yozgat.
Wadell, H. 1932. Volume, shape and roundness of rock particles. Jour. Geology, 40,443-451.
Wentworth, C. K. 1992. A scale of grade and class terms for clastic sediments, Jour. Geology, v.30, 377-392.
Wilson, T. A. 1965. Offshore mining paves the way to ocean mineral wealth. Eng.Min.Journ., 166, 6, 124-132.
Visher, G. S. 1969. Grain size distribution and depositional processes. J.Sediment. Petrol., 39,3,1074-1106.
Yamurlu, F. ve Şentürk, M. 2005. Güneybatı Anadolu’nun güncel tektonik yapısı.Türkiye Kuvaterner Sempozyum V, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü, 02-03 Haziran 2005, s.55-61, İstanbul.
Zingg, Th. 1935. Beiträge zur Schotteranalyse. Schweiz. Mineralog. Petrog. Mitt., 15,39-140.
78
EKLER
Ek 1 Fethiye Körfezi’nde çalışılan plajlardan alınan çökel örneklerinin tane boyu (%)
dağılım tablosu Ek 2 Fethiye Körfezi ön (A) ve arka (B) plaj çökellerinden alınan örneklerin toplam
karbonat (%), toplam ağır mineral (%) miktarları ve ortalama tane boyu, boylanma, yamukluk ve tepelenme değerleri.
Ek 3 Fethiye Körfezi plaj çökellerinden bazılarının kümülatif tane boyu dağılımları Ek 4 Fethiye Körfezi ön plaj (A) ve arka plaj (B) örneklerinde tespit edilen element
miktarları Ek 5 Fethiye Körfezi tüm çökel örneklerinde elementler arası ve bazı petrografik
parametreler arasındaki korelasyon matriksi.
79
Ek 1 Fethiye Körfezi’nde çalışılan plajlardan alınan çökel örneklerinin tane boyu (%) dağılım tablosu
80
Ek 2 Fethiye Körfezi ön (A) ve arka (B) plaj çökellerinden alınan örneklerin toplam karbonat (%), toplam ağır mineral (%) miktarları ve ortalama tane boyu, boylanma, yamukluk ve tepelenme değerleri
81
Ek 3 Fethiye Körfezi plaj çökellerinden bazılarının kümülatif tane boyu dağılımları
82
Ek 4 Fethiye Körfezi ön plaj (A) ve arka plaj (B) örneklerinde tespit edilen element miktarları
83
Ek 5 Fethiye Körfezi tüm çökel örneklerinde elementler arası ve bazı petrografik parametreler arasındaki korelasyon matriksi
84
ÖZGEÇMİŞ
Adı- Soyadı : Zeynep Önal
Doğum Yeri : Ankara
Doğum Tarihi : 26.10.1983
Medeni Hali : Bekar
Yabancı Dili : İngilizce
Eğitim Durumu
Lise : Anıttepe Lisesi (2001)
Lisans : Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü (2005)
Yüksek Lisans:Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı (Eylül 2008-Mart 2011
Çalıştığı Kurum/Kurumlar ve Yılı
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Bilim Adamı
Yetiştirme Projesi (BİYEP)- 2006-2008
Yayınlar/Bildiriler
• Önal, Z., Işık, V. ve Seyitoğlu, G. 2006. Çankırı Havzası Batısında Bulunan Koyunbaba Fayının Koyunbaba-Hasayaz Arasındaki Karakteri Hakkında Mezoskobik ve Mikroskobik Gözlemler ve Bunların Bölgesel Tektonik Modeller Üzerine Etkisi, Türkiye Jeoloji Bülteni, 49 - 3, 1-12
• Önal, Z. 2005. Kırmızı Alarm: Küresel Isınma. Mavi Gezegen, 12, 51-56
• Önal, Z., Işık, V. ve Seyitoğlu, G. 2006. Koyunbaba fayı, Çankırı havzası (Orta
Anadolu): Normal fay mı? Bindirme mi? 59. Türkiye Jeoloji Kurultayı Bildiri Özleri, s. 412-413
• Ergin, M., Karakaş, Z., Sözeri, K., Önal, Z. ve Eser Doğdu B. 2010. Fethiye Körfezi
Plajlarının Sedimentolojik Özellikleri, 63 Türkiye Jeoloji Kurultayı Bildiri Özleri,70-71 (Sözlü sunum).