okuder-insana-kitap

74
INSANA . ANLAM ARAYIŞI

Upload: muejdat-goekce

Post on 15-Mar-2016

213 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

. ANLAM ARAYIŞI Hakikat her zamanki yazgısını bu öyküde de buldu ve tabii ki elçiler de… INSANA . Kapak Zehra Gözüm Baskı - Cilt Pınarbaş Matbaacılık Ltd. Şti. 0212 544 5877 Tasarım Uygulama Ahmet Yumbul [email protected] www.okuder.com © Yayın hakları “OKU”DER Kur’an Okumaları ve Araştırmaları Derneği’ne aittir. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Yapım Anka “OKU”DER 12 Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları meali esas alınmıştır. Yasin Suresi 13 Anlam Arayışı 14 Yasin Suresi 15 Anlam Arayışı

TRANSCRIPT

Page 1: OKUDER-insana-kitap

INSANA.

ANLAMARAYIŞI

Page 2: OKUDER-insana-kitap

Uzak zamanların birinde,bir şehre ilahi öğretiyi iki koldan anlatan iki elçi geldi. Tıpkı yaşadığımız evrene farklı zamanlarda da olsa aynı söylemle gelenMusa ve İsa gibiydiler…Sonra bir üçüncü elçi daha geldi ki, tıpkı onlardan sonra onların söylemini onaylayıp çağlar üstü bir yetkinliğe eriştirmiş bir kitapla çıkagelenMuhammed gibi…Üçü detek bir gerçeği dillendiriyordu; üçü deyalnızca ilahi öğretiyi hatırlatmakla görevlendirilmiş birer elçi olduklarını…

Hakikat her zamanki yazgısını bu öyküde de buldu vetabii ki elçiler de…

Page 3: OKUDER-insana-kitap

INSANA.

Page 4: OKUDER-insana-kitap

Anlam Arayışı -2

YapımAnka

TashihÜmmühan Özkan

Tasarım UygulamaAhmet Yumbul

KapakZehra Gözüm

Baskı - CiltPınarbaş Matbaacılık Ltd. Şti.0212 544 5877

İletişimKürkçübaşı Mah. Cerrahpaşa Cad. No. 57/8 Fatih - İstanbul0212 530 20 70

[email protected]

© Yayın hakları “OKU”DER Kur’an Okumaları ve Araştırmaları Derneği’ne aittir.Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

Page 5: OKUDER-insana-kitap

“Kitabın indiği zamanın ve yerin şartlarını analiz ederek, değişmez bilgiyi değişen zamanın ve yerin şartlarıyla yoğurup yaşanan hayata yansıtmada ma-hir, dinî yaşam geleneğinin arınarak korunmasında ve gelecekte yeniden var kalmasında öncü olmak ar-zusundadır.

Kur’an’ın indiği çağ ve mekâna tarihsel ve evrensel bir empatiyle Kitab’ın iniş sürecini başlatır. Bu zi-hinsel süreçte geçmişten bugüne, yerelden evrensele doğru akılcı ve samimi bir yürüyüş vardır.

Kitab’ın indiği çağdaki nüzul şartlarını, yaşanılan za-mana ve yaşanılan mekâna indir-ge-mek suretiyle, ayetleri çağdaş insan yaşamına yeniden, yeni kavra-yışlarla sunarak hayat zemininde insanla Allah’ı bu-luşturur. İlahi metinlerin dilini çağın anlayışına in-dirgeyerek insanı Allah’la dildaş kılar.”“O

KU”D

ER

Page 6: OKUDER-insana-kitap
Page 7: OKUDER-insana-kitap

ÖNSÖZ

Elinizdeki kitap bir meal olmadığı gibi, bir tefsir de değildir. Ulaşılabilen tefsir kaynaklarının özü ve meallerdeki cümle-lerin harmanlandığı, yanı sıra yorumlanarak yaşayan dil ve anlayışa dönüştürüldüğü öz metinlerden oluş-turul-muş bir anlam çevirisidir.

Anlam çevirisi; bir kelime ya da bir cümleden çok, o cüm-lede kendi bilimsel çerçevesi içinde kastedildiğine inanı-lan anlamı/mesajı; kaynak ve amaç anlayışı özdeşleştirerek kaynak dilden amaçlanmış olan başka bir dile ç/evirmektir şeklinde ifade edilebilir.

Bu bağlamda elinizdeki metinlerdeki arayış sürecimizde, surenin en başta yüklenmiş olduğu kendi zaman ve coğrafyasına özgü anlamından yola çıkılmış olsa da -dilimiz üzerinden- evrensel anlama doğru özgürleştirilişine tanık olacaksınız.

Arayış metinlerini mealinden kıyaslayarak okuyabilmeniz için, kitabın sol sayfalarında ayet numaralarıyla birlikte me-alini, sağ sayfalarında ise onların Anlam Arayışı’ndaki karşı-lıklarını göreceksiniz.

Bu sunu, geleneksel din birikimimiz olan kitaplarda yaşa-yan devasa bilgilerin çoğu zaman yaşamayan dil ve anlayışta kalması nedeniyle onlara yaklaşamayanlara uzanan bir el ol-mak istediği kadar anlam arayışı içinde olanlara da farklı bir tat olma arzusundadır.

Page 8: OKUDER-insana-kitap
Page 9: OKUDER-insana-kitap

ARAYIŞ YOLUNDA

Yasin suresinden, Son Elçi’ye dayandırılan kimi rivayetler-de, “ölmekte olanlara okunulası bir sure” olarak bahsedil-mektedir; sağduyuları-düşünceleri ölmekte olanlara okunu-lası bir sure…

Öte yandan “Kitabın çarpan, hayatta olup hissedebilen kal-bi” olduğuna dair rivayetlerin varlığı da bilinmektedir.

Anlıyoruz ki bu sure ile Allah, değerlerini unutarak direnç-siz kalan ve ruhsal ölümlere yatan bir topluma/insana, an-lamlı bir hayatı; yani ona ölümsüz değerler adına sürekli çarpacak bir kalbi uzatmaktadır; aslında bilgece diriliği…

Sure; onunla atmak istemeyen bir kalbin başına dikilip de ıs-rar etmeyecek kadar saygılı, isteyen bir kalbe de hayat bah-şetmekten usanmayacak kadar sevgi dolu bir duruşa sahiptir.

Yasin, aynı zamanda insanı, benliğindeki amaç ve anlamdan yoksun, dolayısıyla ilkesiz yaşama olan o çelişkili tutkusuy-la yüzleştirmektedir. Ona duyarsızlığının kökenini; bir bakı-ma foyasını fısıldamaktadır.

Yasin -kötülüğün önünde iyiliği ve güzelliği yaşatarak duran- elçiler elçisinin şahsında, insan duyarlılığına seslenmektedir. Her bir sesleniş anlamsızlıkla daralmış kalbe bir soluk, yeni bir can ve taze bir devinim vermektedir. Bu anlam akışı; ilahi damarlarla göğün havasını, suyunu yere getirdiği bir gökyüzü ırmağına benzemektedir…

Page 10: OKUDER-insana-kitap

Bu diriliğin sürekliliği için insana Kitab’ın (ilahi bilginin) evrenine giremiyorsa, hiç değilse evrenin (ilahi doğanın) ki-tabını okumasını salık vermektedir. Bu kitabın dağında, ta-şında, göğünde anlamak istemediği, ezberci ve kuralcı bula-rak reddetmeye kalkıştığı hakikatin aynısını, evrenin görsel-liklerle bezenmiş doğal satırlarında göstermektedir.

Sure, “varlığı okuyarak anlamayan yaşayarak okuyabilir ve anlayabilir” demekte ve düşünce dünyasında Kitab’ın kapa-ğını hiç kaldırmayan insana evreni okumayı önermektedir. Kitab’ın enginliğine kapanmaya çekinen insanı evrene açıl-ma konusunda cesaretlendirmektedir ki, bir de evren ona aynı gerçeği söylesin...

Ayşe Şener İstanbul 2010

Page 11: OKUDER-insana-kitap
Page 12: OKUDER-insana-kitap

12

Yasin Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları meali esas alınmıştır.

Page 13: OKUDER-insana-kitap

13

Anlam Arayışı

Her an Allah’ın sevgi ve merhametiyle kuşatıldığım inancıyla...

Page 14: OKUDER-insana-kitap

14

Yasin Suresi

1. Yasin,

Page 15: OKUDER-insana-kitap

15

Anlam Arayışı

İnsana!Son Elçi’nin şahsında hayatını hakikate adayanlara!Evrensel değişmez değerlere!

Page 16: OKUDER-insana-kitap

16

Yasin Suresi

2. Hikmet dolu Kur’an hakkı için, 3. Sen şüphesiz peygamberlerdensin. 4. Doğru yol üzerindesin. 5. (Bu Kur’an) üstün ve çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.

Page 17: OKUDER-insana-kitap

17

Anlam Arayışı

Söylemlerinizin içeriği iyilik ve güzelliği anlatmaktan başka hiçbir şey olmadığı hâlde yadırganıp dışlanmak elbette onur kırıcı ve endişe verici.Fakat işte,hakikat elçilerinin ortak kaderidir bu…

Kim ne derse desin,izlediğiniz hakikat doğruluk üzere olduğunuz özgüvenini verecektir size.

Hem bu umursamazlığa verilecek en iyi karşılık,kararlı bir şekilde yolunuza devam etmenizdir.

Asıl onların,yenilendikçe güzelliği özüne vuran veelçiden elçiye çağlar boyu süregelen en eski hayat söyleminihiç duyulmamış bir söz gibi yadırgamaları hayret verici değil mi?

İşte o söylemin son açık kanıtı! Hikmet ve bilgelikle dolu ayetleriyle koca Kitap! Tıpkı Son Elçikendi yurdunda aynı tutarsız nedenlerle dışlandığında nasıl onun yegâne tanığı olmuşsa,sizin de tanığınız olmak için orada hazırda bekliyor.Şimdi artık sevgi ve merhameti sınırsız O Üstün Güç tarafından bahşedilmiş kanıtınızın yoldaşlığında hiç tereddütsüz veonurla devam edin…

Page 18: OKUDER-insana-kitap

18

Yasin Suresi

6. Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir. 7. Andolsun ki onların çoğu gafletlerinin cezasını hak etmişler-dir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.

Page 19: OKUDER-insana-kitap

19

Anlam Arayışı

Elbette,ilahi bilginin doğru hayat anlayışından habersiz kaldığı içindeğerlerini yitirmiş bir insanın,bir toplumundoğal köklerine dönmesine vedeğerleriyle yeniden barışmasına elçi olmakher birinizin öncelikli sorumluluğu olmalı!Zaten böylesi bir kitaba sahip olmanın getirdiği ortak bilinç de bu olsa gerek…

Öte yandan, toplumsal değişimin hiç de kolay bir süreç olmadığı gerçe-ğini unutmamanız gerekir. Kabul etmelisiniz ki,hakikat herkese açık olmasına karşın herkes hakikate açık olmayabilir.Kimi insanlar asli değerlerine yabancılaşmış ve yozlaşmayı neredeyse bir yaşam biçimi olarak kabullenecek kadar duyarsızlaşmışsa,ne o değerleri hatırlatan bir yaratıcıyı ne de o yaratıcıyı hatırlatan birini hayatlarına almak isteyeceklerdir.Çünkü onlar da bir yaratıcıyı hatırlamanın beraberinde hayatlarını O’nun değerlerine göre düzenleme sorumluluğunu getireceğinin farkındalar.

Karanlıkta fazlasıyla yitip gitmiş olmanıno yürekleri tüketipaydınlığın o beyaz yükününasıl da kaldıramayacak hâle getirdiğini bilemezsiniz…Ancak bu anlamsız kaçışın nasıl acı bir sona yakalanacağını da herkes bilmeli!

Page 20: OKUDER-insana-kitap

20

Yasin Suresi

8. Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çene-lere kadar dayanmaktadır. Bu yüzden kafaları yukarı kalkıktır. 9. Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları ka-pattık, artık göremezler. 10. Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inan-mazlar.

Page 21: OKUDER-insana-kitap

21

Anlam Arayışı

Hakikatin nasıl olup da inkâr edilebildiği;mekanik bir savaş zırhı giydirilip zindana atılıvermiş vebaşını ne sağane solane önene de arkaya çeviremeyen biri düşünüldüğünde daha iyi anlaşılacaktır.Hakikatle çarpışmaya güdümlü bu sözde savaşçı,gurur ve kibrinden oluşturduğu zırhın içinde çabalayıp duruyor.

Bir de şartlanmışlıkları ilahi öğretiyle arasınaöyle aşılmaz bir duvar örmüş ki,zaman zaman öz zindanında çırpınsa dabir türlübilinç aydınlığına çıkamıyor.

Page 22: OKUDER-insana-kitap

22

Yasin Suresi

11. Sen ancak zikre (Kur’an’a) uyan ve görmeden Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve gü-zel bir mükafatla müjdele.

Page 23: OKUDER-insana-kitap

23

Anlam Arayışı

Bu durumda bilinmeli kihakikat; ancak ön yargısız bir kabulle,tam da kavrayış gücünün bittiği o yerde, yaratıcı üstün bir güce inananlar ve O’nun hayat önerisine göre değişime hazır olanlar için bir anlam ifade edecektir.

Bu içtenlikte olanlar, Yaratıcı’nın kapsayıcı sevgisiylehemher an hayatı donatan sürprizlerine hem desonsuzluğa saklanmış ödüllerine hazır olsunlar…

Nitekim bir insanın yüce değerlere sahip çıktığında vardığı o iç huzuru, daha hayattayken girdiği nihai bir cennet değil midir?!

Page 24: OKUDER-insana-kitap

24

Yasin Suresi

12. Şüphesiz ölüleri ancak biz diriltiriz. Onların yaptıkları her işi, bıraktıkları her izi yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (levh-i mahfuz’da) sayıp yazmışızdır.

Page 25: OKUDER-insana-kitap

25

Anlam Arayışı

Öte yandan ilahi yargının pervasızca reddedilmesinin altında yatan asıl neden; o değer yoksunu,kuralsız hayatlardan vazgeçmenin göze alınamayışı olabilir. Çünkü insan olmak ve insan kalmak herkesin başarabileceğifakat böylesi bir nedenle başarmak istemeyeceği bir şeydir.

Dikkate alınsa da alınmasa da yaşanan bütün hayatların sorgulanacağı o güne doğru hızla ilerliyoruz.

Üstelik ilahi yaşam biçimine ne kadar kayıtsız kalınırsa kalınsın hayatlar bir bir kayıt altına alınıyor ki,asıl hayat,bedellerin deödüllerin desahiplerini bulduğu gerçek bir adaletle başlayabilsin…

Page 26: OKUDER-insana-kitap

26

Yasin Suresi

13. Onlara, şu şehir halkını misal getir: Hani onlara elçiler gelmişti.

Page 27: OKUDER-insana-kitap

27

Anlam Arayışı

İşte,evrensel değerlerin elçiliğini yapanların ortak kaderini gös-teren bir yaşanmışlık ki,hakikat paylaşımcıları bu ve bunun gibi anlatı-m-larla hakikatin yüzüne çarpılan kalplerin karşısındahüzünlü şaşkınlıklar yaşamadan veumutlarını kaybetmeden yollarına devam etsinler.

Page 28: OKUDER-insana-kitap

28

Yasin Suresi

14. İşte o zaman biz, onlara iki elçi göndermiştik. Onları yalan-ladılar. Bunun üzerine üçüncü bir elçi gönderdik. Onlar: “Biz size gönderilmiş Allah elçileriyiz!” dediler.

Page 29: OKUDER-insana-kitap

29

Anlam Arayışı

Uzak zamanların birinde,bir şehre ilahi öğretiyi iki koldan anlatan iki elçi geldi. Tıpkı yaşadığımız evrene farklı zamanlarda da olsa aynı söylemle gelenMusa ve İsa gibiydiler…Sonra bir üçüncü elçi daha geldi ki, tıpkı onlardan sonra onların söylemini onaylayıp çağlar üstü bir yetkinliğe eriştirmiş bir kitapla çıkagelenMuhammed gibi…Üçü detek bir gerçeği dillendiriyordu; üçü deyalnızca ilahi öğretiyi hatırlatmakla görevlendirilmiş birer elçi olduklarını…

Hakikat her zamanki yazgısını bu öyküde de buldu vetabii ki elçiler de…

Page 30: OKUDER-insana-kitap

30

Yasin Suresi

15. Elçilere dediler ki: “Siz de ancak bizim gibi birer insansı-nız. Rahman, herhangi bir şey indirmedi. Siz ancak yalan söy-lüyorsunuz.” 16. (Elçiler) dediler ki: “Rabbimiz biliyor; biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz.”17. “Bizim vazifemiz, açık bir şekilde Allah’ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir.” dediler. 18. (Bunun üzerine onlar:) “Doğrusu siz bize uğursuz geldiniz. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun sizi taşlarız. Ve bizden size mutlaka fena bir kötülük dokunur.” dediler.

Page 31: OKUDER-insana-kitap

31

Anlam Arayışı

Koca şehir evrensel iyiliğe ve nihai güzelliğe karşı açıkça direndi. Tıpkı modern dünyanın göğü delercesine yükseldikçe göksel değerlere karşı taş kesilmesi gibi…

Bahaneleri bilindikti.Ve tavırları da…“Bizim gibi düzenini kurmuş olanlara karşı yeni bir hayat önerisi sunma cüretiniz, şu hiçbir olağanüstü yanı olmayan sıradan insanlar olmanızdan mı ileri geliyor?” der gibi alaycıydı…

Böylece nitelik bir kez daha kimsesiz kalıyordu. Hem de söylemin içeriğinden çok söylem sahipleriyle ilintilendirilen sözde bahanelerle…

Yazık ki, hakikate inanabilmek için asılsız birtakım gerekçeler ar-an-ıyorlardı…Bir de, “Bir yaratıcıyı kabul ettiğimizi varsaysak bile, onun hayatı-mıza karışacağı şeklindeki safsatanıza sıcak bakmamız hiç mümkün değil!” diyorlardı.

Page 32: OKUDER-insana-kitap

32

Yasin Suresi

19. Elçiler şöyle cevap verdi: “Sizin uğursuzluğunuz sizinle be-raberdir. Size nasihat ediliyorsa bu uğursuzluk mudur? Bilakis, siz aşırı giden bir milletsiniz.”

Page 33: OKUDER-insana-kitap

33

Anlam Arayışı

Böyle bir tavırdan sonra bile elçiler onlara şu sözlerle karşılık verdiler: “Bizim vazgeçilmez sorumluluğumuz, tavrınız ne olursa olsun gerçekleri size olduğu gibi duyurmaktı. Biz de bunu yerine getirmekten dolayı onurluyuz. Fakat bu öğretiyi en azından ön yargılarınızdan bağımsız bir hâlde bir kez olsun anlama-ya çalışmanızı ne kadar isterdik! Yaşadığınız bütün olumsuzlukları kalkıp ilahi öğretiden bilmek ve bu yüzden onu özgürce anlamaktan uzak durmakla bü-yük bir mahrumiyete tutsaklığı seçmiş olmuyor musunuz?! Oysa yaşamını yalnızca kendi seçimleriyle büyüttüğünü bilme-li insan.”

Page 34: OKUDER-insana-kitap

34

Yasin Suresi

20. Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. “Ey kavmim!” dedi, “bu elçilere uyunuz!” 21. “Sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tabi olun, çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir.”

Page 35: OKUDER-insana-kitap

35

Anlam Arayışı

Öte yanda daha en baştabencilce kaygılarla değil,niteliksiz bir hayata katlanamadığı içinkalabalıkların uzağına çekilmiş,-kim bilir-halkına söz geçiremeyeceği için de derin suskunluklara gö-mülmüş hakikatli biri vardı. Şehirdeki bu karışıklığın ardından zaten acı çekerek katlandığı suskunluğunu bozmanın vekorkusuzca ortaya çıkma zamanının geldiğini düşündü.Alacağı tepkileri hiçe sayarak,elçilerin söylemlerinden de aldığı güçleinsanları gerçeklerle yüzleştirmek, yaşadığı dünyanın de-ğerlerini yitirişine kendince engel olmak istiyordu.

Bütün bu ruh hâliyle Halkına -şu anlamda- seslendi:“Hiçbir beklentisi olmayan vebelli ki özleri sözlerinin aynası olanbu değerli elçilere karşı gelişinizihangi gerekçelere dayandırıyor olabilirsiniz ki?!”

Page 36: OKUDER-insana-kitap

36

Yasin Suresi

22. “Bana ne olmuş ki, beni yaratana ibadet etmeyecekmişim! Halbuki, hepiniz O’na döndürüleceksiniz.” 23. “O’ndan başka tanrılar mı edineyim? O çok esirgeyici Al-lah, eğer bana bir zarar dilerse onların (putların) şefaati bana hiçbir fayda vermez, beni kurtaramazlar.” 24. “İşte o zaman ben apaçık bir sapıklığın içine gömülmüş olurum.” 25. “Şüphesiz ben, Rabbinize inandım, beni dinleyin.”

Page 37: OKUDER-insana-kitap

37

Anlam Arayışı

Ve yaşadığı sorgulamaları onlara da yaşatmak adına büyük bir yüreklilikle iç dünyasını onlarla paylaştı. “Ne yani, beni var eden ve sonunda kendisine döneceğim Allah’a neden karşı geleyim ki?!Neden beni yaratan değil de, bana hiçbir mutlak katkısı ol-mayan birtakım varlıkların hayatım üzerinde bu denlibeni hiçe sayarak söz sahibi olmalarına,benden üstünlermiş gibi tutup beni yönlendirmelerine veyönetmelerine izin vereyim ki?!ÜstelikAllah kadarhayatım üzerinde gerçek anlamda bir etkileri de yokken…Anlamıyorsunuz!Gerçek bu kadar açıkken neden hâlâ tapınırcasına gururunuza kapanıyorsunuz?”diye acıyla haykırıyordu.

Page 38: OKUDER-insana-kitap

38

Yasin Suresi

26. Ona: “Cennete gir!” denilince, “Keşke” dedi, “kavmim bilseydi!” 27. “Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olan-lardan kıldığını!”

Page 39: OKUDER-insana-kitap

39

Anlam Arayışı

Aşkın bir boyuttaydı...

Sonunda doğruları bu denli açık bir biçimde dillendirebildiği için bü-tün acıları unutturacak sonsuz bir güzellik bahçesindeymiş gibi mutluydu...

Halkı tarafından büyük acılara uğratılmış bile olsa, hakikate olan adanmışlığından kendini ve geride kalan yaşamını unutan bir hak adamıydı o!Hiç hesaplamadığı cennetin ısrarla ona el ettiğini görmez-den gelecek ve buna sevinmek yerine o anda bile toplumunu düşünecek kadar bir halk adamıydı…

Page 40: OKUDER-insana-kitap

40

Yasin Suresi

28. Biz ondan sonra, onun milletini helak etmek için üzerleri-ne gökten herhangi bir ordu indirmedik ve indirecek de değildik. 29. (Onları helak eden) korkunç sesten başka bir şey değildi. Birdenbire sönüverdiler. 30. Ne yazık şu kullara! Onlara bir peygamber gelmeyegörsün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar. 31. Müşrikler görmüyorlar mı ki, onlardan önce nice kavimler helak ettik. Onlar tekrar dönüp de bunlara gelmezler. 32. Elbette onların hepsi (kıyamet gününde) karşımızda hazır bulunacaklar.

Page 41: OKUDER-insana-kitap

41

Anlam Arayışı

O böyle Rabbine giderken, elçilerin bunca uyarılarınıyerleşik ön yargılarının tutsaklığından dolayı dikkate almayan topluluklar, öyle gökten kendilerine indirilme -özel- ordularla yok edilmediler. Aksine,hiç beklenmedik bir sonla karşı karşıya kaldılar.

Böylece evren; yaşayanlar için mutluluk kaynağı olan ilahi değerlerin yaşamayanlar için zamanla nasıl kahredici bir intikam gücüne dönüştüğüne bir kere daha şahit oluyordu.

Tarih, Yaratıcı’nın ilkeleri dikkate alınmadığındayaşanan nice yıkımların değişmez tanığıyken, onların ısrarla gerçeğe tanıklık etmekten kaçmalarını anlamak ne kadar zor! Fakat bu gibiler için sonsuz hayat düşünüldüğünde bile -artık- çok geç…Ne bu dünyada kaybolmuş güzellikleri geri getirme imkânı var ne de bir daha onlarla sonsuzda karşılaşabilme ihtimali…

Page 42: OKUDER-insana-kitap

42

Yasin Suresi

33. (Bu hususta) ölü toprak onlar için mühim bir delildir. Biz ona yağmurla hayat verdik ve ondan dane çıkardık. İşte onlar bundan yerler. 34. Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık. 35. Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal et-tiklerinden yesinler. Hâlâ şükretmeyecekler mi?

Page 43: OKUDER-insana-kitap

43

Anlam Arayışı

Yaratan’ın apaçık sözlerini inkâr etme cüreti gösterenlerin,aynı cüreti,O Yaratan’ın kendilerine yaşam alanı olarak açmış olduğuevreni inkâr etmede de göstermeleri beklenir…

Yoksa sözlü delillerin desözsüz delillerlehep aynı gerçeği işaret ettiğinin farkında değiller mi?

İşte,en başta gerçek sahibine başkaldırarak üzerinde yaşam sür-dükleri yeryüzü!Henüz bahar gelmemişken ölü gibi uzanan kara toprağa ne oluyor dagök ona damla damla dokununca dirilip kalkıyor!Binbir çeşit güzellikte ve tatta hayatı donatıyor!

Fakat toprakla doyan o insan,bunca doğa olayının ardındaki işleyişi gördüğü hâldesıraO Mutlak Özne’yi fark etmeye gelince nasıl da yan çiziveriyor! Bir gün o kara toprağın kendisiyle doyacağını da bilerek…

Page 44: OKUDER-insana-kitap

44

Yasin Suresi

36. Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah’ı tesbih ve takdis ederim.

Page 45: OKUDER-insana-kitap

45

Anlam Arayışı

Hakikati haykıran başka bir sözsüz ayet!Zıtların aşkı…Kadın-erkek, aydınlık-karanlık, artı-eksi gibi her şeyin karşıtını kendine çekerek birbirini var kıldığı oluşum! İnsan,çift yaratılmanın varlığın dengesinde oynadığı bu rolü açıkça gözlemlediği hâldebütün bu süregelen dengenin varlığını yasladığı yegane Yaratıcı Güç’ü göremiyor mu?

Pekâlâ,bunca mükemmel ahenkte bir yaratış,amaçsız olabilir mi?! Ve bunca kurulu düzen,sorgusuz sualsiz bir hiçliğe yürüyebilir mi?!

Page 46: OKUDER-insana-kitap

46

Yasin Suresi

37. Gece de onlar için bir ibret alametidir. Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler. 38. Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu, aziz ve alim olan Allah’ın takdiridir. 39. Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Ni-hayet o, eğri hurma dalı gibi (hilal) olur da geri döner. 40. Ne güneş aya yetişebilir ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzer.

Page 47: OKUDER-insana-kitap

47

Anlam Arayışı

Evreni okumaya devam eden insan, hakikatin doğal kanıtlarının daha nice sürprizleriyle karşı-laşmaya da hazır olmalı!İşte zamanın; gece ve gündüzün çiftleşmesiyle güne dönüşümü! Karanlığın ve aydınlığın -hiç aksamadan tekrarlanan bir değiş tokuşla- günü paylaşmalarındaki olağan/üstü düzen!Gerçek dışı bulunacak bir şey varsa, o da ancak göz göre göre bu düzenin ardındaki amacı görmezden gelmek değil midir?!

Bir de güneş! Aydınlık gerçeğimiz…Belirlenmiş yatağına ışıltılarıyla dalga dalga akıp gidiyorken hayatın sürekli yenilenmesine olan katkısıyla o da aynı gerçeği işaretliyor. Kudretli ve her şeyi bilen bir iradeyi!

Gece olunca da ay! Gencecik bir hilalken,dolunayca olgunluğa evrilmesine ne demeli? Güneşi, ayı, gecesi, gündüzüyle birlikte bütün bir evren değişmez yasalara boyun eğerek akıp giderken birbirini kovalayan mevsimler ve günlerle birlikte ömürler de zamanın bilinmezliğinde bir sona doğru akıp gidiyor.

O hâlde insan, elçilerle gelen değişmez yasalara boyun eğmek içindaha neyi bekliyor?

Page 48: OKUDER-insana-kitap

48

Yasin Suresi

41. Onların zürriyetlerini dopdolu bir gemide taşımamız da onlar için büyük bir ibrettir. 42. Onlar için, bunun gibi binecekleri başka şeyler de yarattık. 43. Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur ne de onlar kurtarılırlar. 44. Ancak bizim tarafımızdan bir rahmet ve belli bir zamana kadar dünyadan faydalandırmamız müstesnadır.

Page 49: OKUDER-insana-kitap

49

Anlam Arayışı

Okunacak o kadar çok ayet var ki!.. Dalgaların yol kestiği engin denizlerdeki gemi yolculukları gibi…Suyun kaldırma kuvvetini, diğer tabii kuvvetleri ve bu kuvvetlerden yararlanma bilgi ve becerisiyle insanı yaratan kimdir?Denizde olduğu gibi karada ya da havada insanı güven içinde hedefine ulaştıran kim?Diyelim ki denizin ortasında azgın dalgalar yollarını kesti. Yaratan dilemezse onları kurtaracak olan bir başkası var mı?

Ne yani, sadece zorda kaldığında mı Üstün Güç’ü görecek insan? İnsanı zoraki görmelerde değil,içtenliğinde arayanO Üstün Güç’ü!

İnsan, böyle zaman içinde gerçekleştirebildiği bütün ulaşım araç-larıyla birbirine nasıl yakınlaşabiliyorsa, keşkebir şükür duygusuylaYaratıcısı’na da yakınlaşsa!..Hiçbir ulaşım aracının gidemeyeceği kadar uzak ve sadece şükreden bir kalple varılabilecek kadar yakın olan Yaratıcısı’na!..

Page 50: OKUDER-insana-kitap

50

Yasin Suresi

45. Onlara yapmakta olduğunuz ve yapıp arkada bıraktığınız işlerde Allah’tan korkun; umulur ki size merhamet olunur de-nildiğinde (aldırmazlar). 46. Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyedursun, ille de ondan yüz çevirmişlerdir.

Page 51: OKUDER-insana-kitap

51

Anlam Arayışı

Aslında insan, düşünen herkesi söze bile gerek olmadan suskuyla hakikate çağıran ayetler-den yola çıkarak adımlarını sorumluluk bilinciyle atabilse bütün hayatında Yüce Yaratıcı’nın sevgi ve merhametiyle kuşatıldığını görecek…

Ne yazık ki her şeyin açık bir ısrarla bu gerçeğe çağırıyor olması -kendisi bunu yürekten istemedikçe- bu duyarlılıkta yaşamak için bir insana yeterli gelmeyebiliyor.

Page 52: OKUDER-insana-kitap

52

Yasin Suresi

47. Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden hayra sarfediniz, denildiğinde, kâfirler müminlere dediler ki: “Allah’ın dilediği takdirde doyuracağı kimseleri biz mi doyuracağız? Siz gerçek-ten apaçık bir sapıklık içindesiniz.”48. Onlar: “Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir?” derler.

Page 53: OKUDER-insana-kitap

53

Anlam Arayışı

Bu kadar açık kanıtların ardındaki üstün hayat ilkelerini göz ardı etmenin sonucu ise en çok da toplumsal duyarsızlık olarak açığa çıkıyor. Kozmosun düzenini sağlayan o üstün dengeyi vebirliğin olağan/üstü döngüsünü kavrayamamış insanların sosyal hayatın dengesinden, birlik ve beraberliği oluşturacak paylaşım duygusundanuzağa düşmemeleri de beklenemezdi.

Nitekim öyle de olmuştur…

Bu gibiler ne zaman ekonomik katkılarla sosyal hayatın dengesini sağ-lamaya çağrılsalar, “Allah’ın yoksullarını biz mi kalkındıracağız?” duyarsızlığını gösterirler. Bu duyarsızlığa bir son vermeleri için hatırlatılan sorgulama günü haberlerine de hep aynı bildik alaycı tavırlarla karşılık verir ve nedense hep de zamanını sorarlar. Sanki gününü, saatini bildiklerindehayatlarını değiştireceklermiş, o büyük randevuya yetişmek için büyük hazırlıklar yapmak istiyorlarmış gibi…

Page 54: OKUDER-insana-kitap

54

Yasin Suresi

49. Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın ya-kalayacak korkunç bir sesi bekliyorlar. 50. İşte o anda onlar ne bir vasiyyette bulunabilirler ne de aile-lerine dönebilirler. 51. Nihayet Sur’a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar kabirle-rinden kalkıp koşarak Rablerine giderler. 52. (İşte o zaman:) “Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kal-dırdı? Bu, Rahman’ın vadettiğidir. Peygamberler gerçekten doğ-ru söylemişler!” derler. 53. Olan müthiş bir sesten ibarettir. Bunun üzerine onların hep-si hemen huzurumuzda hazır bulunurlar. 54. O gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz ora-da ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.

Page 55: OKUDER-insana-kitap

55

Anlam Arayışı

O Gün!Onlar böyle hesap gününü tartışıp dururlarken ansızın, korkunç bir gürültüyle ve evrensel bir kargaşayla çıkıp gel-mesin!Son pişmanlıkların günü!Beklenmeyen bir yarın!

Üstelik o gün gelinceye kadar zaten bir bir ölerek kendileri-ne özgü kıyametler yaşayacak insanlığın o büyük güne ha-zırlıksızlığı ne acı!

Düşünün ki o gün geldi ve bir diriliş seferberliğiyle yeni hayatlarını yüklenen bütün insanlar ilahi huzurda toplandı…Yalnız o vakit, somut olan ne varsa örtüsünü bir kenara fırlatacağından,hakikatin yalınlığı her zamankinden daha çok ortaya çıkmış ve soyut olan her şey âdeta meydan okuyor olacak!Peki, şimdi ne olacak?Bir kaçış kıpırtısı ya da en ufak bir mazeret söz konusu olabilir mi?Artık çok gerilerdedir kaçışlar, bahaneler…O Gün sayılmalıdır; çünküyazı-lı-dır ilahi takvimde! Sırasını bekliyor gelecekte bir yerlerde! Ki bütün haksızlıkların hadlerini bilerek çekip gittikleri, hak ve adaletin bütün ihtişamıyla hâkim olacağı bir günün umududur O Gün! Herkesin sadece yaptığıyla sorumlu tutulacağı bir gün…

Page 56: OKUDER-insana-kitap

56

Yasin Suresi

55. O gün cennetlikler, gerçekten nimetler içinde safa sürerler. 56. Onlar ve eşleri gölgeler altında tahtlara kurulurlar. 57. Orada onlar için her çeşit meyve vardır. Bütün arzuları ye-rine getirilir. 58. Onlara merhametli Rabb’in söylediği selam vardır.

Page 57: OKUDER-insana-kitap

57

Anlam Arayışı

Öyleyse, sorumluluk bilinciyle hayatlarını hakikate adayanların gözleri aydın olsun! Az sonra kavuşacakları şey, sevenleriyle birliktegerçek huzuru bulacakları bir hayattan başkası değil!İşte,daha dünyadayken müjdelenen o esenlik zamanları nihayet gelmiş oldu!

Page 58: OKUDER-insana-kitap

58

Yasin Suresi

59. “Ayrılın bir tarafa bugün, ey günahkârlar!” 60. “Ey Adem oğulları! Size şeytana tapmayın, çünkü o sizin apaçık bir düşmanınızdır.” demedim mi? 61. “Ve bana kulluk ediniz, doğru yol budur.” demedim mi? 62. Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz? 63. İşte, bu size vadedilen cehennemdir. 64. İnkârınız sebebiyle bugün oraya girin!

Page 59: OKUDER-insana-kitap

59

Anlam Arayışı

O da ne? sözlü sözsüzbütün delillerine rağmen hakikati onaylamayanlar dabir tarafa ayrılmış durumdalar…Tıpkı, biricik dünya yaşamlarında o ayrıcalıklı (!) duruşlarını an-dıran bir tecritle… Onlara; “Dürüst ve erdemli hayatın en ideal yolu olan ilahi mesajlar-la defalarca elçiler gönderildiği hâlde, siz gittiniz gerçek bir dayanaktan yoksun hayat önerilerine uydunuz.” denilir de pişmanlıkları ateş püsküren bir volkana dönüşür yüreklerinde…

Defalarca uyarılara karşın böyle bir yangında, böylesine acı bir gelecekte ısrar etmiş olmalarıne üzücüdür…

Page 60: OKUDER-insana-kitap

60

Yasin Suresi

65. O gün onların ağızlarını mühürleriz; yaptıklarını bize elle-ri anlatır, ayakları da şahitlik eder. 66. Dilesek onların gözlerini büsbütün kör ederdik. O zaman doğru yolu bulmaya koşuşurlar, ama nasıl görecekler? 67. Eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye!

Page 61: OKUDER-insana-kitap

61

Anlam Arayışı

Ne ki ne bir savunu ne de bir mazeret ileri süremeyecek kadar suskun olacaklar. O günyalnızca hakikat konuşacak! İşte böyle… O gün kimileri için olağanüstü bir şükran, kimileri için de tam bir hüsran günü olacak! Haklı bir manzaradır bu… Çünkü onlara,doğru ile yanlışı ayırt etme yetisi verildi de onlar bu son-suzluk-larınıözgür iradeleriylebizzat kendileri seçtiler. Oysa, insana verilmiş olan üstün yetinin sonucu bu olmamalıydı!Hem zaten seçme özgürlüğü olmasaydı, tabiatları insan türü olmaktan çıkmış olurdu. Tıpkı, içgüdülerine terk edilmiş, anlamayan, seçemeyen, kendini oluşturamayan ve geliştiremeyen bir tür gibi…Ya bütün donanımlarına rağmen gerçeklerin ısrarla görmezden gelinmesine ve karanlık içinde içgüdülerinin yordamıyla olmadık bir hayatın,sonsuz kederinbeğenilip seçilmesine ne demeli?

Page 62: OKUDER-insana-kitap

62

Yasin Suresi

68. Kime uzun ömür verirsek biz onun gelişmesini tersine çevi-ririz. Hiç düşünmüyorlar mı?

Page 63: OKUDER-insana-kitap

63

Anlam Arayışı

İyi ama bu seçme özgürlüğünü erdemli bir hayatı erteleyerek de suistimal etmemeli insan!

Diyelim ki ansızın ölüm geldi? O zaman ne olacak? Cansız bedeniyle birlikte ıskaladığı erdemli hayat da toprağa düşmeyecek mi?Ya da ölüm geç kaldı ve yaşlandı…Derken güçleri azaldı ve yetenekleri onu terk etti… Sona gelip dayanmışken, o güçsüzlükle hayatında bırakın bir devrimi, en ufak bir değişiklik bile yapamayacağına göre,son pişmanlıkları biriktirmemeli insan!

İşte insana düşünsün ve anlasın diye, daha şimdidenbu Kitap’ta her ayrıntı açıklanarak anlatılıyor…

Page 64: OKUDER-insana-kitap

64

Yasin Suresi

69. Biz ona (Peygamber’e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraş-mazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah’tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır. 70. Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.

Page 65: OKUDER-insana-kitap

65

Anlam Arayışı

Bütün bu anlatılanlar anlamı belirsiz, belli bir düşünce yapısından yoksun salt duygusal salınımlar ya da okuyana bir parça hoşluk yaşatacak şiir-imsi-ler olamaz!

Hayır, hayır!.. Elçiler bunun için görevlendirilmiş olamaz!

Bilakis bütün bu sözler,her akla seslenen açıklıktagerçek birer öğüttür. Duyarlı bir akılla okuyanları olgunluk ve gelişime açık engin ufuklara,ön yargıyla yaklaşanları da kapalı ve bir o kadar ingin geri kalmışlıklara ayrıştırır.

Page 66: OKUDER-insana-kitap

66

Yasin Suresi

71. Görmüyorlar mı ki, biz kudretimizin eseri olmak üzere on-lar için birçok hayvan yarattık. Bu sayede onlar bunlara sahip olmuşlardır. 72. Bu hayvanları onların emrine verdik. Onların bazısını bi-nek olarak kullanırlar, bazısını besin olarak yerler. 73. Bu hayvanlarda onlar için nice faydalar ve içilecek sütler vardır. Hâlâ şükretmezler mi? 74. Onlar, yardım göreceklerini umarak Allah’tan başka ilah-lar edindiler. 75. Halbuki ilahların onlara yardım etmeye güçleri yetmez. Aksine kendileri bunlar için yardıma hazır askerlerdir. 76. (Resulüm!) O hâlde onların sözleri sakın seni üzmesin. Kuşkusuz biz, onların gizlemekte olduklarını da, açığa vurduk-larını da biliyoruz.

Page 67: OKUDER-insana-kitap

67

Anlam Arayışı

İşte inkârcı mantığın büyük açmazı!Böyleleribir yandan bütün bir evrenin -ve hayatın-doğal imkânlarından sınırsızca yararlanıyor;fakatYaratıcı’nın hayata verdiği anlamı itirafta direniyorkenöte yandanöyle şeylere,hak etmedikleri öyle anlamlar yüklerler detanımsız bir parçalanmışlık içinde çırpınır dururlar…

Şimdi inananlar olarak siz,henüz tutarsızlıklarıyla kendini aşamamış bu gibilerin söy-lemlerine tutup bir de üzülüyor musunuz?Allah onların iç dünyalarını bilmiyor mu?Ve aslında ilahi sorumluluk bilincinin kaçkını olduklarını da...

Page 68: OKUDER-insana-kitap

68

Yasin Suresi

77. İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakı-yorsun ki, apaçık düşman kesilmiş. 78. Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kal-kışıyor ve: “Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?” diyor. 79. De ki: “Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.”

Page 69: OKUDER-insana-kitap

69

Anlam Arayışı

Nereden nereye!

Bir hücrecikten kendisini yaratana meydan okuyabilecek bir konuma gelmiş olana da bakın!Doğrusu basit başlangıcında mı, yoksa şu hâliyle mi daha ilkel olduğu konusu oldukça dü-şündürücü…

Hele bir de kendince birtakım dayanaklara yaslanarak “Bir yok oluştan sonra varlığı yeniden hayata kaldıracak olan da kimmiş?”demiyor mu!..

Basit bir kavrayışla, bu gibi anlayışlara, varlığın doğasına oluşum yasasını koyan güç, onu ilk başta yarattığı gibi ölümünden sonra yeniden oldurur da demek bile gereksizdir!

Page 70: OKUDER-insana-kitap

70

Yasin Suresi

80. Yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran O’dur. İşte siz ateşi on-dan yakıyorsunuz. 81. Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya ka-dir değil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bi-len yaratıcıdır.

Page 71: OKUDER-insana-kitap

71

Anlam Arayışı

Yine mesela, kullandığınız yakıtların hammaddesinin, damarlarında su yürüyen yemyeşil ağaç ve bitkilerden oluş-tuğu düşünüldüğünde Yüce Tanrı’nın varlığı daima yenileyerek dilediğini dilediği şekilde ve zamanda yaratabileceği gerçe-ği ortaya çıkmıyor mu?

Düşünebilen hiç bir akıl,bu üstün yaratıcı gücü görmezden gelemeyecektir.

Page 72: OKUDER-insana-kitap

72

Yasin Suresi

82. Bir şey yaratmak istediği zaman O’nun yaptığı “Ol!” de-mekten ibarettir. Hemen oluverir. 83. Her şeyin mülkü kendi elinde olan Allah’ın şanı ne kadar yücedir! Siz de O’na döneceksiniz.

Page 73: OKUDER-insana-kitap

73

Anlam Arayışı

Yaratıcılıkta eşsiz olan Allah’ınbir şeyin olmasına karar vermesi, bütün bir varlığınoluşum yasaları çerçevesinde,yeri ve zamanı geldikçe,tektekolma kaderine teslimiyeti anlamına gelir.

Elbette Allah’ın“Ol!”dediği olur.Çünkü tabii oluşum yasalarını koyan dayasalara işlerlik veren de O’dur.

Varlık üzerinde yegâne söz sahibi olan Allah, hakkındaki yakışıksız bütün düşünce ve hayallerin erişeme-yeceği aşkınlıkta olan bir yaratıcıdır! İstisnasız her varlığın bütünüyle ve sadece kendisine karşı sorumlu olduğu bir yaratıcı…

Keşke, insan zorunlu olarak döneceği o Asıl’a, gönüllü olarakdaha şimdiden duyacağı sorumluluk bilinciyle O Gün’den önce dönmüş olsa!..

Page 74: OKUDER-insana-kitap