or sümbüller ve sözün büyüsü - butundunya.com filesanki bahar gelmifl gibi taze bir çiçek...
TRANSCRIPT
135
BD MAYIS 2013
eçen pazar günü yine bizim semtteki büyük al›fl verifl merkezine gittik. Kap›dan girerken her zaman çeflitli ürünlerin birbirine kar›flmas›ylaoluflan, al›flt›¤›m›z "market kokusu" ile karfl›laflaca¤›m› san›yordum.
Ama bu kez kap›dan daha içeri girer girmez harika bir koku bizi karfl›lad›.Sanki bahar gelmifl gibi taze bir çiçek kokusu ortam› sarm›flt›. Kap›n›n soltaraf›nda kokunun geldi¤i çiçek sergisinin bulundu¤u yere do¤ru yöneldim.Burnuma gelen o mis gibi sümbül kokusu çiçek sergisinin yan›nda daha dayo¤unlaflt›. Bu beklenmedik güzel kokunun beni neflelendiren ve coflku yara-
Mor Sümbüller
Yazan: Prof. Dr. Nimet Ünay GÜNDO⁄AN
Pazar günleri büyük al›fl verifl merkezlerinegider farkl› konularla ilgilenmenin getirdi¤irahatl›kla hem zihnimizi dinlendirir, hem dehaftal›k ihtiyaçlar›m›z› gidermenin keyfiniyaflar›z.
ve Sözün Büyüsü
G
136
tan duygusundan nas›l söz edece¤imibilemiyorum. Do¤rusu çok hoflumagitmiflti. Kapal› bir mekânda do¤algüzelli¤i yaflamaktan mutlu olmufl-tum. Sümbüllerin kokusunun yan›ndarenkleri de beni etkilemiflti. Sergininbir ucunda aç›ktan koyuya do¤ru de¤i-flen morun bütün tonlar›n› tafl›yansümbüller yer alm›flt›. Serginin di¤erucunda ise pembe sümbüller vard›.Onlar da uçuk pembeden koyu pembe-ye do¤ru de¤iflik tonlardayd›. Yenibüyümeye bafllam›fl bu sümbüller kü-çük saks›lardayd›.
Çiçekli yüzlerce küçük saks›y› bir
arada görmek bana bahar› karfl›lamaneflesi verdi. Dayanamay›p henüz aç-mam›fl mor sümbüllerden be¤endikle-rimi özenle seçerek elimde toplamayaçal›fl›yordum. Daha giriflte oldu¤umuziçin tafl›ma sepeti alma f›rsat›m›z daolmam›flt›. ‹ki mor sümbül saks›n›avucumda tutmaya çal›fl›rken bir yan-dan da eflime sesleniyordum:
“fiu sümbüllerin renklerine bakarm›s›n? Bakt›kça içime ferahl›k veri-yor. Ne kadar güzel renkler...”
diyordum. Tam o s›rada arkamda ta-n›mad›¤›m bir han›m elimdeki çiçek-lere bakarak “Olanca parfümü bunlaras›km›fllar, görmüyor musunuz? Neçok parfüm s›k›lm›fl bunlara?” dedi.
an ”Ne ak›ll› insanlar var. Bugüzel kokunun bir parfümoldu¤unu nas›l anlad›. Oysa
böyle bir fleyin olabilece¤i akl›m›nköflesinden bile geçmemiflti.” diyedüflündüm.
Demek müflteri çekmek ad›na birsat›fl hilesine baflvurulmufl çiçeklereyapay bir parfüm s›k›lm›flt›. Aldat›l-
m›fl oldu¤umu his-sederek ald›¤›msaks›lar› gerisingeriye sergiye koy-maya bafllad›m.Tam o s›rada efli-min, “Ald›klar›n›b›rakma, eve gitti-¤inde piflman olur-sun.” sözleriylekendime geldim.Geçmiflte, birçokkez karars›z kal›pald›klar›m› b›rakt›-
¤›m, eve gitti¤imde ise “keflke alsay-d›m” diyerek hay›flan›p piflmanl›kduydu¤um al›flverifllerimi an›msad›m.Eflim ›srar›n› sürdürüyordu:
“Çiçekleri b›rakma. Çok be¤en-mifltin, hiç olmasza renkleri için al.”
erine b›rakt›¤›m sümbül sak-s›lar›n› tekrar al›p sepete yer-lefltirdim. Eve geldi¤imde,
dört minik sümbülü yeni seramik sak-s›lar›na aktararak mutfak penceremi-
BD MAYIS 2013
Çiçekli yüzlerce küçük saks›y›birarada görmek bana bahar›karfl›lama neflesi verdi.
O
Y
137
zin az ›fl›k alan köflesine yer-lefltirdim. Ard›ndan küçüksümbüllerimi keyifle seyrede-rek sulad›m. Olay benim içinbitmiflti. Ancak “parfüm s›k›-larak, ürün sat›fl›n›n art›r›l-d›¤›” düflüncesi akl›mda yeretmiflti. Neyse ki hafta sonutelafl› içinde olanlar› unuttum.Bu arada evimize gelip-gi-denler oldu; sümbül konusuakl›mdan ç›kt›. Ertesi sabahd›flar›dan yans›yan p›r›lt›l›gün ›fl›¤› ve bahar havas›ylauyand›m. Afla¤›ya inip mut-fak kap›s›n› açt›¤›mda benidaha büyük bir sürpriz bekli-yordu:
utfak, gece boyusümbüllerin misgibi kokusuyla
dolmufl, kap›y› açmamla kokutüm evi doldurmufltu. Öylecedurup bu harika do¤al kokuyu içimeçektim. Sonunda markette duydu¤umo güzel sümbül kokusunun yapay ol-mad›¤›n› anlam›fl ve bundan mutlulukduymufltum.
‹nsanlar›n bilmedikleri bir konudayanl›fl önyarg›larla ile di¤er insanlar›
nas›l insafs›zca etkilemeye çal›flabildi-¤ini düflündüm. ‹nsanlar baflkalar›n›nas›l pervas›zca yan›ltabilir, do¤ruolmayan› do¤ruymufl gibi nas›l sorum-suzca dillendirebilirdi? Eflimin uyar›s› olmasayd› haftasonu evimde yaflad›¤›m bu mutlulu¤u
Nimet Ünay Gündo¤an ‹zmir’de do¤du. Ankara Üniversitesi T›p Fakülte-sinden mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk Sa¤l›¤› veHastal›klar› Anabilim Dal›nda uzmanl›k e¤itimi ald›. Ayn› bilim dal›nda uzmankonsültan olarak iki y›l görev yapt›. Hacettepe Ünv. T›p Fakültesi Fizyoloji Ana-bilim Dal›nda ikinci uzmanl›k e¤itimini tamamlad›. 1976 y›l› Tübitak Araflt›rmaTeflvik Ödülünü kazand›. 1980 y›l›nda profesörlü¤e atand›. Hacettepe Ünv.
T›p Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dal› ö¤retim üyeli¤inden 2003 y›l›nda emekli oldu ve ayn› y›l Prof.Mehmet Haberal’›n daveti üzerine Baflkent Ünv. T›p Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dal› Baflkanl›¤›görevine atand›. Halen bu görevi sürdürmektedir. “Bir Nobel Ödülünün Öyküsü” adl› kitab› BaflkentÜniversitesi taraf›ndan, “Güzel Kelebek” adl› manzum bir çocuk masal› kitab› yay›mlanm›fl, birçokfliiri kompozitör Selmi ANDAK taraf›ndan bestelenmifltir.
M
Mutfak, geceboyu sümbüllerinmis gibi kokusuyladolmufl, kap›y›açmamla kokutüm evidoldurmufltu.
BD MAYIS 2013
138
tadamayacakt›m. Bir yabanc›n›n, biran için bile olsa sözlerine de¤er veripkanarak, ald›¤›m sümbülleri tezgâhageri b›rakma safl›¤›n› gösterdi¤im içinkendi kendime k›zd›m. Sonraki günlerde o aç›lmaya yüztutmufl tomurcuk sümbüller büyüdü-ler, biraz sa¤a sola büküldüler. Dahabüyük sümbüller olmaya bafllad›lar.Bu kez de¤il mutfak, üç katl› evimizinher odas› sümbüllerin o güzel, tarifsizkokusu ile doldu. Bahar evimize gel-mifl gibi tüm ev sümbül kokuyordu.
en bir ‹zmir çocu¤uyum.Sümbüller çocukluk günleri-min an›lar›n› canland›rm›fl,
‹zmir’in bir do¤a flölenine dönüflenbahar günlerini an›msatm›flt›. Bu mev-simde, babaannem beni de yan›na al›r onun arkadafllar› ile birlikte günübirlikYamanlar da¤› eteklerinde k›r gezisineç›kard›k. ‹zmir’in o güzel bahar hava-s›nda sümbülleri, topra¤› m›zrak gibidelerek büyüyen diri da¤ sümbüllerini,papatyalar›, Manisa lalelerini düflün-
düm. O küçük sümbül saks›lar› çocuk-lu¤umun o güzel bahar an›lar›n› göz-lerimin önüne sermifl, unutulmayangüzellikleri ça¤r›flt›rm›flt›. Bütün bun-lar› eflimin “Onlar› b›rakma sonra pifl-man olursun” sözlerine borçluydum.
‹nsanlar önyarg›larla baflka insan-lar› nas›l yan›ltabilir? Ve ben duydu-¤um bir sözün gerçek oldu¤una sorgu-lamadan hemen nas›l inanabilmifltim?
Bu küçük an›m› anlatarak çok da-ha önemli konularda insanlar›n mutlu-luklar›n›n engellenebilece¤ine dikkatçekmek ve baflka nedenlerle yaflayabi-lece¤imiz yanl›fl yönlendirmelerin da-ha büyük mutluklar›, hatta baflar›lar›engelleyebilece¤ini anlatmak istedim.
erçe¤i yans›tmasa da baz›sözler belki de söyleyeninbecerisi ile neredeyse büyülü
bir etki yaratabiliyor. Gerçek olan›ay›rdetmek için uyan›k ve tetikte ol-mak, söylenenleri sorgulamak gereki-yor... Çünkü mutluluk özün de, sözünde do¤ru olmas›na ba¤l›d›r. •
BD MAYIS 2013
BG
Evin beyi, akflam iflinden dönünce, evi periflan halde buldu. Kirli tabaklar, bardaklar sofran›n
üstünden kalkmam›flt›. Yerdeki parkeler çamurizleri içindeydi. Yataklar darmada¤›nd›. Akflam
yeme¤i de haz›rlanmam›flt›. Gördüklerikarfl›s›nda flaflk›na dönen adam, kar›s›n›n
balkonda bir flezlonga kurularak romanokumakta oldu¤unu gördü. Endifleli bir sesle,
“Bugün sana ne oldu böyle kar›c›¤›m?” diye sordu. Kad›n manal› birgülümsemeyle, “Hiç, kocac›¤›m!” dedi. “Her akflam bana, 'bütün gün ne yapt›nsanki?' diye sorard›n. ‹flte bugün hiçbir fley yapmad›m. Neler yapmaktaoldu¤umu böylece görmeni istedim.”
Bugün Ne Yapt›n?