oz - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d02364/2017_1/2017_1_arslang.pdf · sahiptir.1 tefsir...

23
Oz ILAHIYAT FAKOlTESI DERGISI22:1 (2017), SS. 1- Q3. TEFSiRiN HEDEF VE SJNIRLARI A<;ISINDAN KE$$AF TEFSiRi" Tefsir disiplininde, ortay konan izah, yorum ve tevillerin gaye ve hedefini bilmek son onemlidir. Bu durum aym zamanda tefsir ilminin stmrlannt da beraberinde giindeme Tarihte ve giiniimOzde pek <;ok tefsir diger alamn t;tkmak ve hedeften sapmakla itham Bu kritigi yapmakla devam edegelen sorunun c;ozOmune bir nebze katktda bulunmak istedik. Anahtar kelimeler: Tefsir, Gaye, Stmr. The Ke§§af Interpretation in the Sense of Its Target and Boundaries · . Abst ra ct It is very important to know the aim and target of the commentary, explanation, comment and tawils that put forward in the interpretation discipline. This situation also brings the boundary of the interpretation science to agenda. of interpretation researchers have accused the other researchers to comment interpretation out of their main field and distort their target nowadays. In this study, by doing the Ke$$af crjticism, we wanted to contribute the solutions of the problems which have lasted. Key Words: lnterpratation, Zamahshari, aim, boundary. Giri§ Tefsirin hedef ve smmmn tespiti her once Kuran'm hedef ve srmrlan ile dogrudan ilgilidir. Kuran'rn hedef ve gaye edinmedigi tefsire de konu olamaz. Dolayrsryla tefsirln hedef ve srnrrlan belirlenirken Kuran'rn hedef ve srnrrlan goz onunde bulundurulmahdrr. Tefsirde gidilecek nihai Bu Makale, 12 Mayts 2017 tarihinde Gaziantep Oniversitesi l lahiyat Fakultesince duzenlenen 14. Tefsir Akademisyenleri Koordinasyon Toplanttsmda olan bi ldirinin gozden gec;irilmi$ halidir. · .. Prof. Dr., Ftrat Oniversitesi ilahiyat FakOitesi Dekam, [email protected] -:

Upload: others

Post on 07-Sep-2019

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Oz

ILAHIYAT FAKOlTESI DERGISI22:1 (2017), SS. 1-Q3.

TEFSiRiN HEDEF VE SJNIRLARI A<;ISINDAN KE$$AF TEFSiRi"

Tefsir disiplininde, ortay konan ~erh, izah, yorum ve tevillerin gaye ve hedefini bilmek son dere~e

onemlidir. Bu durum aym zamanda tefsir ilminin stmrlannt da beraberinde giindeme ta~1maktad1r.

Tarihte ve giiniimOzde pek <;ok tefsir ara~tmnactst diger bran~da~lanm alamn dt~ma t;tkmak ve

hedeften sapmakla itham etmi~tir. Bu t;all~mada Ke~~af kritigi yapmakla devam edegelen sorunun

c;ozOmune bir nebze katktda bulunmak istedik.

Anahtar kelimeler: Tefsir, Zemah~eri, Gaye, Stmr.

The Ke§§af Interpretation in the Sense of Its Target and Boundaries · .

Abstract It is very important to know the aim and target of the commentary, explanation, comment and tawils

that put forward in the interpretation discipline. This situation also brings the boundary of the

interpretation science to agenda. l~ts of interpretation researchers have accused the other

researchers to comment interpretation out of their main field and distort their target nowadays. In

this study, by doing the Ke$$af crjticism, we wanted to contribute the solutions of the problems

which have lasted.

Key Words: lnterpratation, Zamahshari, aim, boundary.

Giri§ Tefsirin hedef ve smmmn tespiti her ~eyden once Kuran'm hedef ve

srmrlan ile dogrudan ilgilidir. Kuran'rn hedef ve gaye edinmedigi hi~bir ~ey

tefsire de konu olamaz. Dolayrsryla tefsirln hedef ve srnrrlan belirlenirken Kuran'rn hedef ve srnrrlan goz onunde bulundurulmahdrr. Tefsirde gidilecek nihai

Bu Makale, 12 Mayts 2017 tarihinde Gaziantep Oniversitesi llahiyat Fakultesince duzenlenen 14. Tefsir Akademisyenleri Koordinasyon Toplanttsmda sunulmu~ olan bildirinin gozden gec;irilmi$ halidir. ·

.. Prof. Dr., Ftrat Oniversitesi ilahiyat FakOitesi Dekam, [email protected]

-:

2 G1yasettin ARSLAN

stmr buna gore belirlenmelidir. Soz gelimi Kuran'tn amac;lan arastnda piramitlerin tarihi, yapt malzemesi ve sanat degeri gibi hususiyetleri yoksa mufessirin de tefsirinde bu gaye ve stmrlara ozenle riayet etmesi gerekir.

T.efsir, rivayet ve tarih bilgisine dayall bir ilmi disiplin olarak ftkth ve kelam gibi normatif ilimlere bir tur malzeme tedarikc;iligi yapma ozelligine sahiptir.1 Tefsir Kuran't hem konu olarak ele allr hem de hOkum kaynagt olarak kullantr denirse, bu takdirde ibni Teymiyye'nin Fahreddin er-Razi ve et-Tefsiru'I­Kebir hakktndaki "onun tefsirinde her ~ey var, ama tefsir yok" ele~irisi hakllhk kazamr. <;unkO et-Tefsirui'I-Kebirdeki kelam, felsefe, ttp, astronomi ve sair alanlarla ilgili bilgi, gorO~ ve degerlendirmeler teknik anlamda tefsir olarak kabul edildiginde tefsir tefsir olmaktan <;tkar ve Kuran baglamtnda ansiklopedik bilgi derleme faaliyeti haline gelir.2

Tefsir Kuran'tn asli ve tarihi anlamtnt tespitle stntrlt bir faaliyet olarak kabul edilebilir. Tefsir ilminin en temel ozelliklerinden biri ve belki de en birincisi normatif degil deskriptif olmastdtr. Daha ac;tkc;ast tefsir, ayetlerden ftkhi ya da kelami hukumler <;tkarma hedefi bulunmayan, bilakis gerek nuzul ortamtnda olup bitenler, gerekse o vasatta nazil olan ayetlerin kime ne soyledigi ve ilk muhataplann o ayetlerden ne anladtgt hususunda enformasyon saglayan bir ilimdir. Ktsaca denilebilir ki tefsirin i~levi Kuran'a Kuran olarak yakla~mak ve ayetlerdeki ilk asli manayt nuzul tarihiyle bulu~turarak ortaya koymaktan ibarettir.3

Taberi, Kuran'daki hitaplan temelde zahir ve umum uzere yorumlama egilimiyle "e~ ibretu bi umumil-lafz" · ~eklindeki usul kuraltntn ilk uygulaytctlanndandtr. Taberi, zahir ve zahiri manayt tefsirdeki en temel sthhat olc;Gtlerinden biri olarak gormG~ ve stkt stkt Kuran'tn zahiri, tenzilin· zahiri, ayetin zahiri, hitabtn zahiri gibi farkh terkipler kullanmt~tr. Buna gore Kuran ifadelerinin dildeki ilk ve asli anlamtntn esas allnmast gerekir. ~afii'ye gore "Allah ve elc;isi taraftndan vaz edilen emir ve yasaklar umumi ve zahir manaya hamledilir. Hususiligi ima eden bir delit bulunmast durumu haric;. Allah ve Resuli.i bir ~eyi emir olarak bildirip ac;tkc;a isimlendirdiklerinde, o ~eyin isminin/lafztntn iktiza ettigi genellik ve ac;tkllk neyse hi.ikmunun de aynt ~ekilde umum ve zahire hamledilmesi ·gerekir. <;unku Allah ve Resulu o hukmi.in umumi oldugunu kastetmemi~ olsalardt mutlaka bu yGnde bir beyanda bulunurlardt. Boyle bir beyanda bulunmadtklanna gore, bu demektir ki beyan edilmemi~ ~ey aynt zamanda kastedilmemi~ ~eydir. 0 halde muhataba emredilen hOkum de sadece

Mustafa OztOrl<. Te{sirin Halleri, Ankara Okulu Yay~nlan, Ankara, 2013, s. 40. 2 OztOrk. Tefsirin Halleri, s. 42. 3 Oztilrk, Tefsirin Halleri, s. 40.

F.O. ilahiyat Fakultesi Dergisi 22:1 (2017) 3

bildirilmi~ /beyan edilmi~ hukumdur. Bunun aksi mumkun almasa gerektir; ~unku Allah insanlan gaybt bilmekle mukellef kilmamt~ttr.4 ~uphesiz ~afii ve Taberi gibi buyuk atariteler referanstyla yaptlan bu degerlendirme, bizim giri~te dikkat ~ekmek istedigimiz Kuran'm gaye ve hedefleri ile tefsirin gaye ve hedeflerinin birligine vurgu yaparak tefsirde alabilecek subjektif kanaat ve asilstz

. tevilatJn onunu al mak i~in hakli alarak ongorulmu~ metadik bir tedbirdir.

Bu bildiride Zemah~eri'nin, hedef ve stmrlan a<;~smdan tefsir disiplininde sahip aldugu kanumu ktsmen incelemeye ~ali~acagtz. Tefsiri mumkun alan ayetlerin yarumunda hedef ve stmr belirlemek zar aldugu gibi, tefsiri ~ok zor alan ayetler ile bazt mute~abih ayetlerin hedef ve stmrlanm belirlemek de

alduk~a zordur; soz gelimi "dabbe" nin mahiyeti hakkmda elimizde net bir bilgi mevcut degildir. Nitekim Zemah~eri de "dabbe"nin tefsirinde klasik tefsir kitaplannda yer alan, bilinen bilgi ve rivayetlerden farkll bir yarum yapmamt~ttr.5

Bu durumda bu ayeti neye gore, ni~in, ne kadar ~efsir edebiliriz. bte yandan manast ~ok muhkem hatta en muhkem ayetlerin bile tefsirinde smtr belirlemek zordur.

Bu yuzden, yapilacak yarurnlann, yaztlacak tefsirlerin -yapildtgt kadanyla- Kuran ayetleriyle paralelligine, Kuran'm mana ve maksadma

uygunluguna ve murad-t ilahiyi ke~fe bir katktsmm olup olmadtgma bakmal<" gerekmektedir. Kanaatimizce smm, hedef ve gayeyi belirleyen ana unsur bu Q~

husus olmalidtr. Tefsire faydali her ~e~it bilgi alintr, alinmalldtr anlayt~t, tefsirin gaye ve

hedefini yok eder, tefsir alanmm stmrlanm belirsiz hale getirir. Kanaatimizce,

Tefsirden ama<; her tur faydali bilgiyi bir araya getirmek olmamalidtr. Ama<; ve hedef murad-t ilahiyi yakalamak ve v~rilen mesajt tespit etmek, mesajt netle~tirmektir. Buna gore, dikkat edilmesi gereken nokta ilahi mesajt orten,

gizleyen, tali duruma iten, ~upheli hale getiren her turiU izah, rivayet, yorum, tevil ve tefsirlerden uzak durmakttr.

Tefsirde "kiyle" ~ablonu ile, mahiyet ve gaye baktmtndan birbirinden <;ak farkli her tOr goru~ pe~ pe~e stralanarak tefsirin smtrlan i<;inde kabul edilmesi durumunda artaya <;tkacak rivayet ve rey staklan/harmam, ayetlerin yuklu aldugu esas anlamt, mesajt ve gayeyi muphern hale getirecektir. Bu durumda da murad-t ilahi -ki tefsirde esasttr- daha da kapali hale gelecektir. Oysa tefsir, sozu

. kapali halden kurtarmak demektir.

• Ozturk, Te(sirin Halleri, s. 66. 5 Mahmud b. Orner ez-Zemah~eri ei-Harezmi, e/-Ke$$0{, Daru ihyai't-Turasi'I-Arabi, Beyrut. 2001, c.

Ill, s. 388-390.

4 G1yasettin ARSLAN

Zemah~eri'nin s1k s1k "kiyle" ve "ruviye" ile ihtimalli Oslup kullanmas1 mOte~abih ayetler i~in tolere edilebilir; ancak muhkem ayetlerde kanaatimizce bu olmamahd1r. Taberi'nin yontemi ile bu yontem birbirinden ~ok farklid1r, ~OnkO rivayetlerin mant1g1 ayn, dirayetin mant1g1 aynd1r.

Bu anlamda Zemah~eri, · Kitabm maksat ve gayesine uygun tefsir yapabilmi~ rriidir? Diger bir ifadeyle tefsirin tabii s1mrlan i~inde kalabilmi~ midir?

Bu bildiride bu sorulara cevap aramaya c;a l i~acag1z.

i~inde tefsirle alakas1z malumatm en az oldugu tefsir Ke~~af'tlr. <::OnkO o bidatlerden, israiliyattan ve zay1f rivayetlerden sakman, dirayet ag1rhkll bir

tefsirdir. Onun karakteri ve yontemleri tefsirin, gayesinden uzakla~masma

manidir. Bu yOzden sempozyumun anlam ve onemine uygun dO~mesi

bak1mmdan Ke~~af1 tercih ettik.

Zemah~eri, sahih tefsir yontemlerinden hepsini ba~anyla kullanm1~t1r.

Kuran'1 Kuranla tefsir yontemi, eri s1k kulland1g1 yontemlerin ba~mda gelir. Tefsir ilminde ana kural Kuram Kuranla tefsir etmektir. Zemah~eri'nin de tefsirinde bu yontem ozenle ve dikkat ~ekecek derecede s1k s1k kullamlm1~1r. Sonra sOnnetle tefsir, sahabe sozleriyle, tabiun sozleriyle tefsir yapm1~t1r. Arap dilinin bOtOn ozelliklerine tefsirinde yer vermi~; Beyan, meani gibi belagat ilimlerini asia goz ard1 etmemi~tir. Sonra k1raat farkhllklanna yer vermi~, zaman zaman baz1

tercihlerde bulunmu~tur. Ayn1 ~ekilde Kuran ilimlerine ba~vurmu~, tefsir usuiUnOn mOhim bir ilkesi olan mOnasebatO'I- Kuran'a dikkat c;ekmi~tir.

Zemah~eri, gorebildigimiz kadar tefsirin konusu, gayesi ve s1mrlanna en

~ok riayet eden mOfessirlerden biridir. Bu yOzden onun tefsirinde ha~iv tOrOnden bir ziyadelik, fazlahk bulmada zorland1k; bununla beraber kendi ki~isel ve sObjektif gozlemlerimize gore baz1 ayetlerin tefsirinde az da olsa gaye, hedef ve sm1r ihlali yapt1g1n1 da iddia edebiliriz.

1. Tefsir Usuliinde Sm1r ihlali (Nesh}

Zemah~eri Kuran ayetleri arasmda bedelli bedelsiz hem hOkmOn, hem lafzm ayn ayn hem de beraber nesh olabilecegini kabul eder.6 0, MOtevatir sOnnetle neshi caiz gorOr. Kanaatimizce bu, tefsirin konusu ve sm1rlannm d1~mdad1r. Tefsirin gayesi de bu degildir.

6te yandan gorebildigimiz kadanyla Zemah~eri nesh konusunda gayet

mOtesahil davranmaktad1r. Normal bir kelimenin izahmda bile ~iirden,

sahabeden, hadisten, tabiinden delil getir_en Zemah~eri, mensuh sayd1g1 ayetlerin hic;birinde delil getirme geregi duymam1~t1r. Bu da onun tefsirin konusu, gayesi hedef ve smm bak1mmdan yapt1g1 en bOyOk hatalanndand1r.

6 Zemah~eri, Ke~~af. c. I, s. 201-202.

F.O. ilahiyat Fakliltesi Dergisi 22:1 (2017) 5

Arap dilinin dogal kullan1m1 ve edebiyatmdan ibaret olan belagat hakkmda

alabildigine cehd ve c;aba gosteren Zemah~eri'nin nesih konusunda ayn1 gayreti

gostermemesi anla~llamamaktad1r. Kuran'm lafzma, k1raat1na bu kadar onem

veren, titiz davranan Zemah~eri'nin hOkmO iptal edilen, anlam1 yok say1lan ilahi

kelam konusunda aym hassasiyeti gostermemesi kabul edilemez. ~imdi onun

nesh savunusuna birkac; ornek verelim.

Ornek 1 Mesela haram aylarda sava~manm haram oldugunu soyleyen Bakara

217. Ayetin J I'' I' 1~1 1 ~~- .... j5j .11 I -- !~ L- v. .w jt.:.; .,~ ~ J8 ·1;11 fiiJI -~.!..lip c:.~~ c~ -: ~ ,, , ~- '0. I..T, ~ ;; :·· - '- U: -·· __ : - c:r-.- . .,.,. , • . • • -~$- ! " 1~\.1:2..1 c)l •<: .. ;, !~ •<::;-- •· • <::.1:~ c).IJ<' '}' -1:~11 <. j;SI bl' ~I .iJ, pSl ~ .u_;1 -~_.:.r-J J --.r-'::'. I..T- r),~r_.r~ · ,..!!! _J<r <X~~- :~- : · - r.

0JJ.)t;. ~ rJ> ,/lJI (.,~I ~3~ ~ '1~ l.;i.J.JI ~ P,~1 ~ ~ju ;,!IS' ~j .~ !.) ~7 y. ~ "Sana haram ayda sava~mayt soruyorlar. De ki: "0 ayda sava~ buyuk bir

gunahtlr. Allah'm yolundan altkoymak, onu inkar etmek, Mescid-i Haram'm

ziyaretine engel olmak ve halkmt oradan r;tkarmak Allah katmda daha buyuk

gunahttr. ZuWm ve baskt ise adam oldurmekten daha buyukWr. Onlar, gur;

yetirebilseler, sizi dininizden dondurunceye kadar sizinle sava~maya devam ederler. Sizden kim dininden doner de kafir olarak Olurse oylelerin butiln yap/p ·

ettikleri dunyada da, ahirette de bo~a gitmi~tir. Bunlar cehennemliklerdir; orada

surekli kalacaklardtr." ayeti diyor7 Tevbe suresi 5. Ayeti ile nesh edilmi~tir. "Ve

ekserul ekavil ala enneha mensuhetun bi kavlihi" • - < §) -... ) • J ) J). ) • • ) J' .. • • .... • .. • "' .. c)t; ...W:.'' • ~• I illl' !..:> '' 'I' .:J. J..;..- .:l..i.J..>.'..;....:;.. ' <""'• ~111-'~'u '.-".LJ '~ •'}! ~k;ll.)l> - ' '/' r ~ ~ ,. ~.r=-~ r ~ J r J -~ • u:>,r- :r--' r.r -*"" c- -

... • ' ·.~ ..is101 f&1 ' l_f"-; ~ ~lll'<l' ~~·-111 '11i' I'~ ~.) .Jr- - ., :r---- Y.r ~~ ,.......... r ~ ~

"Haram aylar r;tkmca bu Allah'a ortak k?~anlan arttk buldugunuz yerde

oldurun, onion yakalaytp hapsedin ve her gozetleme yerine oturup onion

gozetleyin." Eger tovbe ederler, namazt ktltp zekatt do verirlerse, kendilerini serbest

btrakm. ~uphesiz Allah r;ok bagL~layLCtdtr, r;ok merhamet edicidir." Halbuki Tevbe

suresi 36. ayette ' J # .. -• ,...• , I ~ • l • 1 , "' :0

.!jJ.) (-? ~jl ~ .)>j'l~ <?1~1 .:_ill-(~~~ yl:f l} ~? 81 ~~ ~ .. ~~ •1f c)j .. • 1 ~.. _.. j:; ::- Y-: J ... .. ,.::. ~' • • ) .. ~~ ) U • .... ~ ~I" :J:ill c)II-~I~.J· '-iiS'':lV·''IZ t:S'-i\S''.S:"~~IIIJjij' • ';·1 ~ ·. J.'ll:.' )U '';II { ::ill ., C:: r-~ r- .n . u.;r- J• ~ ~ ~ r; J.,

"~uphesiz Allah'm gokleri ve yeri yaratttgL gunku yaztsmda, Allah katmda

aylann saytsL on ikidir. Bunlardan dordu haram aylardtr. i~te bu Allah'm dosdogru

kanunudur. Oyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah'a ortak

ko~anlar sizinle nasLl topyekun sava~tyorlarsa, siz de onlarla topyekCm sava~m.

Bilin ki Allah, kendine kar~L gelmekten sakmanlarla beraberdir." Buna gore "onlar

7 Zemah~eri, Ke11at. c. I, s. 285·286,

6 G1yasettin ARSLAN

haram aylarda veya diger aylarda size saldmrsa siz de saldmn hOkmO ~ok a~tk olarak bulunmaktadtr." 8

Ornek2 Zemah~eri, Bakara SOresi (256)

~·· • . .... ~ .. ~ ;Kl·~ · ... c .. • .. . ........... •, ~ ·•t~t ;;<•!IL .!.!- !~· 1 .tU .:ill. ! ~- u.S.lk!L • · - :~ ~ ~~~ " J ... ;!'l <--- ..u . lll J c;J·<'t ':J l_s'J-' )J.r'; • • ; .J':r) • J ; • I.J- if' .J': 'J' <.J::J ':1' •, ~ ~

, I .r, • ,.f • 1e. ~ !.lit· 1::!. -wu;, 'j r-;- ~....-. ~ ( -

"Dinde zorlama yoktur. c;onkD dogruluk saptkltktan iyice aynlmt~ttr. 0

Jyalde kim tagOtu tammaytp All~h'a inantrsa, kopmak bilmeyen sapasaglam bir kulpa yap~mt~ttr. Allah, hakktyla ~itendir, hakktyla bilendir." Ayetini hi~bir delil belirtmeden mensuh saytyor.9 Ger~ekte ise bu ayet mensuh degildir, ~OnkO ayn1 mesaj1 veren ba~ka ayetler de vard1r. Bu ayetin mensuh kabul edilmesi, insanlann bask1 ve zorlama yontemlerle imana getirilmesi, dine sokulmas1 anlamma gelir. Oysa bu, Kuran'm davet metoduna ve a~1k ayetlerine aykmd1r. Dinde zorlama

vard1r deyip inan~ bask1s1 m1 yap1lacakttr? Herkesi zorla inand1rma yolu mu a~1lacakt1r? Cebrden bu kadar ka~man Zemah~eri, Allah'a yakl~tlramad1g1 cebri, devlet adamlanna, imamlara ve valilere uygun mu gorecektir? Bu a~1k bir ~eli~kidir. Bu itizali tefsirin anla~ilabilmesi i~in Mutezile'nin "emri bi'l-maruf ve nehyi ani'l-mOnker" ilkesinin hat1rlanmas1 gerekir. Ba~ka bir yerde ise Allah

Teala'nm tevbeyi kabul. etmesi vaciptir diyor.10 Bu ~u demektir, Allah Teala_ bir kulun tovbesini kabul etmek zorundad1r. Allah Teala cebr yapmamah, yapamaz; fakat kuldan gelen talebe kar~1 yOce Yarat1o tevbeyi kabul etmeye mecburdur. Evet, kul cebr etti dememi~ ama sonu~ boyle ortaya ~1k1yor. Bunun da nedeni

hizip, ideoloji ve mezhep~i hassasiyet ve heyecand~r. Kanaatimizce nesh~i bak1~ veya diger bir ifadeyle iptalci bak1~ ne Kuran'm hedef ve ama~lanna hizmet etmi~, ne de tefsirin slmrlanna riayet etmi~tir. Tefsirin sm1rlannda ayetin anlam sahasmm sm1rlan olabilir; ancak ayetin iptali olamaz. Bu nesih tefsirle de alakah

bir ~ey degildir. Esasen tefsire dair bir mesele degildir. Ayetin iptal edilmesi tefsir olamaz; bunun ad1 ba~ka bir ~eydir. 0 da konumuzun d1~mdad1r.

2. ideolojik Tefsir Vaparak Gaye ve Sm1r ihlali Ornek 1 ZJ'~ •' ~- • . ·Te. .)~ )t- ·~- <: ,< ~ < ·~b ~li L u.:,,.l t, till Y. • r ) r-;-- "' {$ t1 ~ r.> ~ r -- - - -.- - - :r; "inin oradan (cennetten) hepiniz. Tara{lmdan size bir yol gosterici

(peygamber) gelir de kim orw uyarsa, onlar i(in herhangi bir korku yoktur, onlar

8 Suyuti, C- Mahalli C, Te{siru'l- Celaleyn, Muessesetu'r-Reyyan. Beyrut, 2010, s. 192. 9 Zemah~eri, Ke~~af. c. I, s. 331, 10 Zemah~eri, Ke~~ot. c. I, s. 444.

F.O. ilahiyat Fakliltesi Dergisi 22:1 (2017) 7

iiziilmeyecekleidir" dedik." (Bakara, 38.) Ayetteki "kulna ihbitu" 1_,hf1 \.ill emrini­

izah ederken Zemah~eri ~unlan s6ylemektedir. Eger Adem'in i~ledigi gi.inah bi.iyi.ik gi.inaht1r dersen enbiyan1n

ismetinden dolay1 onlar bi.iyi.ik gi.inah i~leyemezler, ~ayet ki.ic;i.ik gi.inah yi.izi.inden cennetten c;1kanldi dersen o takdirde de neden ki.ic;Ok bir gi.inah yi.izi.inden hem

. elbisesinden soyulup c;1plak kald1, hem de bi.iyi.ik isyan ve tugyan ic;inde olan iblis "~eytan" gibi cennetten c;1kanld1 (ihrac;). Cevaben deriz ki: Bu hata her ~eye ragmen hakikaten ki.ic;Ok bir hata idi; fakat ona yap1lan bu muamelenin hikmeti, i~ledigi hatamn bi.iyi.ik oldugunu g6stermek (tazimen li'l-hatieti), onun c;ok c;irkin

oldugunu beyan etrnek ic;indir. Bunun da amac1 Adem'i ve soyundan gelenleri ki.ic;Ok hatalardan sakmd1rmak, diger gi.inahlardan korumak ve "Adem tek bir gi.inah yi.izi.inden cennetten c;1kanlml~sa siz onun zi.irriyetleri olarak. c;ok gi.inah i~ leyerek nasd cennete gireceksiniz" ~eklinde bir bilinc; olu~turmak ve bu ~uuru vermek ic;indir."11

Burada ac;1kc;a g6ri.ilecegi Ozere Zemah~eri, enbiyimm bi.iyi.ik gi.inah

i~lemekten masum oldugunu s6):'1edigi halde (tazimen li'l-hatieti), "bu hatayr bi.iyi.ik g6stermek ic;iri" ~eklindeki beyanryla c;el i~kiye di.i~mi.i~ti.ir. Bu hata onu tefsirin smrrlan dr~ma c;rkarmaz. Neticede yanh~ yorum yapmr~trr; dogru yo~um kadar yanli~ yorum da tefsirin tabiatmdandrr. Ancak burada biz tefsirin hedef ve . ' smrrlan ac;1srndan meseleye bakmak durumundayrz. Buna gore mi.ifessirimizin

esas ac;masr gereken kelime "hubut" idi. Bu "hubut"un nasrlhgr idi. Krsmen de bu _cennetin nerede oldugu idi. Fakat mi.ifessirimiz, vad ve vaid denilen kendi

ideolojik ve mezhebi saiklerinin tesirinde kalarak ~u smrr ihlalleri yapmaktadrr. Bu yorum ~u anlama gelir. "Ey ki.i~k gi.inah i~leyenler, Rabbiniz, babanrt; Adem'in ufak bir hatasma bile tahammi.il etmeyip onu cennetten kovmu~sa, sizi de asia

affetmez." Oysa bu, Kuran'rn gene! anlatrm ve ilkelerine uymayan bir yargrdrr. Zemah~eri · bu yargrsm1 dolayli s6ylese de verdigi mesaj budur. Kuran "vasiet rahmeti kulle ~ey" diyor; aynca ~irkten ba~ka diledigi her gi.inahr bagr~layacagmr haber veriyor.12 ·

Zemah~eri'nin vad ve vaid ilkesini esas aldrgrm biliyoruz; amaomrz bunu tespit etmek degildir; amacrmrz ihbitu emrinin tefsir sahasmm smrrlandrr. ihbitu emrinden de, c;ok gi.inah i~leyenlerin cennete girip girmemesi meselesine yol bulunmaz, kapr ac;dmaz. Sonra Zemah~eri bu ifadelerinden 5-6 satrr sonra, aynr sayfada 13 Allah Teala'nm buzagrya tapma gibi bi.iyi.ik gi.inah i~leyen Beni israil'e olan affmr anlat1yor.

11 Zemah~eri, Ke??af. c. I, s. 158-159. 12 Nisa, 4/46. 13 Zemah~eri, Ke?wf. c. I, s. 159, 167.

-7

8 Gtyasettin ARSLAN

,} ) ) .. ?J ... , .. ::; _,. 0 •-·~ • ~~- ·<'_~ J'l ~ 1.;•1· • •' .'-..:.;a =11 ••••· 1· '<31 -t:r.• I .,... t; -~J l$.oJr~ ,. )r.$, ; _, )). t,?,'~:lr'·v;r--~-

"Ey israilogullan ! Size verdigim nimeti hatcrlaytn. Bona verdiginiz sozu

yerine getirin ki ben de size verdigim sozu yerine getireyim. Yalntz benden

korkun." _(Bakara, 40) Zemah~eri bu nimetleri, Firavundan kurtulmalan, buzag1ya tapmalannm affedilmesi ve tovbelerinin kabul edilmesi ~eklinde tefsir ediyor.14

Evet Beni israil'in affedilmesi ve tovbelerinin kabul edilmesi ayette sarahaten

bildiriliyor. Buyuk gunah i~leyen Beni israil'in affmm mevzubahis oldugu bir ayet pasajmda, (r;ok da olsa) kur;uk gunah i~leyen Muslumanlann cennete girmesinin

zorlugunu dile getirmenin, tefsirin hedef ve s1mrlan ar;1smdari yerini tayin etmede zorlan1yoruz.

Zemah~eri'nin bu yorumu bize Haricilerin mu~riklere kan~may1p

Muslumanlan sorguya r;ekmelerine benziyor. Vasil b. Ata (v. 131) ve arkada~lan

Haricilerin eline du~tuklerinde ancak kendilerinin mQ~rik olduklann1 soyleyerek kurtulabilmi~lerdi. Zira Hariciler, '~ ~ ·~ !1L .!.ll~ 8h Uz1 ~ iw')IS' -- ·- <- ~· U !!·1>2..1 < <·, ~ i1 < .l>-1 ~ ,. u_, - r-- , , - -· {- r ~ ~ ~ ') · v:>..r- ~ c..l;)

"Eger Allah'a ortak ko~anlardan biri senden scgtnma talebinde bulunursa,

Allah'tn kelOmtnt f$itebilmesi ir,;in ona scgtnma hakkt tam Sonra do onu guven

i~inde olacagc yere ula~tcr. Bu, onlann bilmeyen bir kavim olmalan sebebiyledir."

(Tevbe, 6) ayetinin zahirini esas ald1klanndan Vasil ve arkada~lan biz Musluman1z deselerdi oldurulebilirlerdi.15

Ornek2 MQfessir her zaman tefsir alanmm ir;inde olmahd1r. Zemah~eri gibi birisi

bile, mesela Ali imran suresi 18-19. ayetlerin tefsirinde islam'1 salt "adalet ve tevhid"le ozde~le~tire_rek aym yerde be~ kez adalet ve tevhid vurgusu yapmas1, ardmdan te~bihe giren yorumlarda bulunanlar, ruyetullah1 yani Allah'm

gorulebilecegini mumkun gorenler veya cebri ki o cevrin ta kendisidir, benimseyenler k1saca · (Mutezile gibi dQ~Qnmeyen) herkesi islam dininden

· saymamak gibi bir yorumda bulurimu~tur. Aynen ~oyle diyor: "Allah bildiriyor ki . islam "adalet ve tevhid"den ibarettir. islam, Allah indinde yegane dindir. Onun d1~mdakiler islam dini sayllmaz. Te~bihr;iler cebirciler, ruyetullah1 caiz gorenler vs. Allah'm yegane dini olan islam Ozere olamazlar."16

Bu goru~lerinin dogru olup olmamas1 burada bizim direkt konumuz

degildir; burada bizi ilgilendiren hi.Jsus onun bu ayet - ki bu ayetin esas baglam1 ehli kitapt1r; ayn1 surenin 20. ayeti bunu r;ok net olarak gosteriyor- Qzerinden

,. Zemah~eri, Ke~~a{. c. I, s. 159. 15 Muhammed HOseyin ez"Zehebi, et-Te{sir ve'l-Mufessirun, c. II, s. 218. 16 Zemah~eri, Ke~~a{. c. I, s. 373-374.

F.O. ilahiyat Fakiiltesi Dergisi 22:1 (2017) 9

kendi ideoloj'isine destek aramas1d1r. On sattr yazmm i<;inde be~ defa adalet ve tevhid ilkesini hattrlatmast bu anlama gelmektedir. ~u da a<;tkttr ki bu yaplian ideoloji ve mezhep savunusudur; ayeti ~erh degildir. Bu arttk tefsir olmaktan <;tkmt~ ideoloji propagandas1 olmu~tur. Tefsir ise herhangi bir ideolojinin

propagandas1 olamaz. Dikkat edilirse itiraz1m1z Zemah~eri'nin dogru veya yanh~ tefsir edip etmedigine degildir. Allah Teala'nm gorulup gorulmemesi meselesine degildir; bu - ihti lafh. bir konudur; ancak onun bu ihtilafh, mute~abih ve <;ok ihtimalli ayetleri tamamen muhkem gibi ve ihtimalsiz varsayarak, diger ftrkalan

islam d1~1 saymas1 onun tefsir alanmm smtrlannt zorladtgt hatta dt~ma <;tkt1g1, tefsir degil fakat itizal propagandas1 yapmaya ba~lad tgt anlamma gelir. Bu da bize tefsirin smtrlan problemini hat1rlat1r. Bu, tam da bizim tefsirin hedef ve smtrlannm ihlal edilmesi dedigimiz ~eydir. Bununla beraber Zemah~eri'nin <;ok muhkem ayetlerde onlarca ihtimalden bahsettigini de biliyoruz. Ge<;en orneklerde bun'U a<;tk<;a gorduk. Muhkem ayetleri ihtimaliyata yorarak tefsir etme, mute~abih ayetleri tek anlamh ve kesin bir dille yorumlamak tefsir disiplini

a<;tsmdan tutadt olmasa gerektir. Zemah~eri i.istadtmtz burada tam tersini yapm1~t1r.

3. Eksik ve Tekelliiflii Tefsir Yaparak Sm1r ihlali Zemah~eri Bakara sur~si 24. Ayetin tefsirinde,

< ·tS:.il ~.is.~ ~-l>..L1· ' 81 L£S !, .1, ·81 1,J;~ 1.1ili ! 1- 1.1ili <I j~ .:.t.f • • :~ · , ~ ...!' ~-' <?.' J J J JJ J r • "Eger, yapamazsamz -ki hi~bir zaman yapamayacaksmtZ- o halde yak1t1

insanlarla ta~lar alan ate~ten sakmm. 0 ate~ ka{irler i~in haztrlanm~ttr." .f-01 L£~_,jj ~~~ "vekuduha'n-nasu ve'l-11icare" ifadesini tefsirinde gayet isabetl i, faydal1, gerekli ve dogru bilgilerle a<;1klamalarda bulunuyor; ancak bir yere geldiginde smm ihlal etmi~ oluyor. 0, cehennemdeki ate~in tliriU ti.iriU oldugunu, herkese uygun azabm olacagm1 belirttikten sonra insanlann da ~eytanlann da kendi kendilerinin aynt zamanda yakttlan olacaklann1 da soyledikten sonra ~oyle bir

soru soruyor. "Sen dersen ki neden insanlarla ta~lar ozellikle bir arada zikredilerek, ta~lar da onlarla beraber yaktt olarak anlid1. Buna cevap olarak deriz ki, <;linku onlar dunyada kendilerini ta~lara adam1~, bag lamt~lardJ. Nitekim onlar o ta~lan yontarak onlan put edinmi~, onlan Allah'a ~erik, benzer (endad) yapm1~ ve onlara tapmt~lardJ. Oysa Allah Teala onlar hakkmda ~oyle diyor .

.s_,s,.,~ d.~~~ ~ ~~ .;>_,S f.r: 0_,~ l:Oj ~!"Hi~ ~ilphesiz siz ve Allah'tan

ba~ka kulluk ettikleriniz cehennem odunusunuz. Siz oraya varacaksmtZ." (Enbiya Suresi (98). i~te bu ayet, tefsirini yapttgtmJz ayetin mufessiridir. Onu a<;~khyor.

(i.inku "ve ma tabudune min dunillah" ~1 .;>_,~ 0-= 0_,~ l:Oj k1sm1 hem ta~lan hem de insanlan i<;ine ahyor. "hasabu cehennem" de cehennemin yak1t1 anlamma

10 Gayasettin ARSLAN

geliyor. inkarCJiar tapt1klan ta~tan putlann da ~efaat yetkisi oldugunu ve onlara gelecek azaba defetme, hatta onlann yerine bile yanma vehmi ta~Jdiklanndan

dolay1 Allah Teala da onlara anlayacaklan dilden, yapt1klan arriel cinsinden bir

azap vereceginden ayette ta~lan 6zellikle zikretmi~tir. Hem bu ta~larla onlar daglanacak, hem de tapt1klan bu ta~lardan dolay1 (ilah zannettikleri ic;in) elem ve

hasretleri c;ogalsm diye 6zelikle ta~lar zikredilmi~tir. 17

Tum bu izahlar gayet yerinde ve guzel ac;JklamalardJf. Ancak tefsirde

sm1r a<;~smdan bir ihlal vard1r. <;unku o zaman akla ~6yle bir itiraz gelir. Bu

tapt1klan sahte ilahlar, mabutlar, putlar ta~tan degil de 6rnegin agac;tan olsayd1,

bu durumda o tapt1klan odunlar, agac;lar, kOtlikler yanmayacak m1yd1?

Zemah~eri'nin yapt1g1 tefsir ne kadar dogrudur? Sonra bu putlar altm, gumO~,

demir vs. den olsayd1 yine de mi ate~e atilmayacak idiler? Eger cevabJmJz yine de

atJiacaklardl ~eklinde olursa o zaman Zemah~eri'nin yo.rumu eksik kalm1~, smm

tam belirlenmemi~ demektir. ~ayet at1lmayacak ise o zaman ta~tan yapilan

putlann daha da m1 6zellikli olduklan sorulabilir. ~efaat yetkisi ve guc;lerinin daha fazla oldugu mu iddia edilmektedir? ~eklinde itirazlar edilebilir. DolayJsJyla

Zemah~eri'nin bu tefsiri hem tekellufiU, hem de tefsirin sm1rlanm zorlamaktad1r.

Zemah~eri, cehennemin asli yak1tmm ta~lar oldugunu sonradan onlara

insanlann da e~lik edecegini soyleseydi bu daha makul olurdu. Aynca Kuran'a

bakild1gmda sapt1rma ve ilahlik taslayanlann ta~lar degil insanlar oldugu c;ok ac;1k olarak g6rulecektir. Gerc;ek bu iken Zemah~eri'nin, ilahla~mak isteyen, ilahlik -

taslayan zorrba ve ceberutlardan bahsetmemesi, be~erin zalimlerini 6rnek

vermemesi (en azmdan bu ayetin tefsirinde) kanaatimizce tefsiriri hedef ve s1mrlan bak1mmdan eksik kalm1~t1r. Yontulan ta~lar Gzerinde yogunla~mak ise tefsir faaliyetinin s1mrlanm zorlamJ~tJr. Be~er tarihinde ta~a degil, lider ve

6nderlere, ileri gelenlere tap1ldJgJ bir gerc;ektir.

Y ' cpU c.~ 8st.:.. G1l ~! ¢; 1)~.3 "Yine $6yle diyecekler: "Ey Rabbimiz!

Biz onderlerimize ve biiyiiklerimize itaat ettik de bizi yoldan sapt1rdtlar." (Ahzab,

67) ;J.r-f\;;.l ~~ yi.1JJ ~ ~ ~~ ¢; "Ey Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve

onion biiyiik bir Lanete ugrat." (Ahzab, 68) Onlar da insan turundendir. ~u halde

Zemah~eri'nin Enbiya suresi 98. Ayetini bu ayete ac;JklayJCI olarak getirmesi dogrudur ancak eksiktir.

17 Zemah~eri, Ke~5af. c. I, s. 133.

F.O. ilahiyat Fakliltesi Dergisi 22:1 (2017) 11

1-~•::c .ill-·~·' :~ -j- •'t'·- I; 0-!k;- ~. 0~1... -11 -L>-1 ~ .... '-G. !1. \;' ~·'- .. ,i, '~ .... 0 !,~,I; r-.:- ~ ~ J r~ J ~) - - .; - ' .X ,; <.1-1 ; r :J • ,:lJJ ;f"' '-'·- ,; ~r-. 0-'~~~ 1 ~\5' :J ·~- ~~~ ~ , •• -, ~.;- :1- .'•-:J..>- ! ;;-- !.i1 .·• ~ 1; ~,,.,, . ,1

'7"'""'"' 'Y J ~ ,; ~_,... c.r;'J '1 .X ~ <.,?, 'J-' .,r "Siileyman'tn hiikiimranltgt hakkmda §eytanlartn (ve §eytan ttynetli

insanlartn) uydurduklart yalanlarm ardma dii§tiiler. Oysa Siileyman (biiyu yaparak) kiifre girmedi. Fakat §eytanlar, insanlara sihri ve (ozellikle de) Babil'deki HcmJt ve Mfirut adlt. iki melege ilham edilen (sihr)i ogretmek suretiyle kufre girdiler. Halbuki o iki melek, "Biz ancak imtihan lfin gonderilmi§ birer melegiz.

(Sihri caiz goriip de) sakm kufre girme" demedikqe, kimseye (sihir) ogretmiyorlardt. Boylece (insanlar) onlardan ki§i ile kansmt birbirinden aytracaklart sihri ogreniyorlardt. Holbuki onlar, Allah'm izni olmadtkfa o sihirle hiq kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar bOyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen §eyleri ogreniyorlardt. Andolsun, onu sattn alamn ahirette bir nasibi olmadtgtm biliyorlardt. Kendilerini kar§tltgmda satttklart §ey ne kotiidiir! Ke§ke bilselerdi." (Bakara, 1 02)

Zemah~eri'nin (rahimehullah) "Sihir 6grenme"yi felsefe ogrenmeyle e~ tutarak ondan sakmd1rmas1 18 kanaatimizce hem ayetin anlam s1mrlanm

zorlam1~t1r, hem de ayetin hedef ve gayesinin d 1~ma c;•km1~t1r. (:OnkO sihrin yasaklanmas1mn illeti olarak ayette onun kOfOr oldugu, ki~i ile kansmm arasm1

ay1racak kadar etkileyici bir fitne ve zarar verici 6zelliginin bulunmas; gibi ' · s1fatlanndan dolay1 yasakland1gmdan bahsedilmektedir. Oysa felsefede ne kan

kocanm aras1 aynlmakta, ne felsefe okuyan kOfre sapmakta, ne de felsefe okuyan herkes ondan zarar g6rmektedir. Dolays•yla Zemah~eri'nin bu k1yas1 ayetin

anlam ve mesajlan ac;~smdan biraz ilgisiz kalm1~t1r. Ayetin ic;erigi ile de uyumlu degildir, tefsirin hedef ve sm1rlaon ac;1smdan da isabet kaydettigi iddia edilemez.

5. l;ok ihtimalliligi Tefsirde Bir Yontem Olarak Kullanmas1 Ornek 1

.;" • • J o I } .r .- J ; :::: .. !. ,.. J

~~ :/ <$~ y_,i.;J~ 0p1 ~ j> ~ lji.S' ~~ (. ;:l:j ;:}-~)I; U'OI J! ~~pt II J~ ' , ., , ' (' ;:• ~ ..bl'-<> \I

,-. - J~ l,> ...

"Bir taktm kendini bilmez insanlar, "Onlart (miisliimanlart) yonelmekte olduklart ktbleden qeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Dogu da, Batt do Allah'mdtr. Allah diledigi kimseyi dogru yolo iletir." (Bakara,142)

Zemah~eri, bu "sufehadan kas1t Yahudilerdir" diyor ilk anlam olarak. ikinci ihtimal munaf1klard1r; Oc;OncO ihtimal de mo~riklerdir. Bu ayette kastedilenlerin Yahudi oldu~lan ihtimali en dogrusudur. (:OnkO baglam Yahudilerdir. Bu durum zaten 142 ve 143. ayetlerde ac;1kt1r.

18 Zemah~eri, Ke~~af. c. I, s. 199.

12 G1yasettin ARSLAN

- . ' ~~ ~ 9~ ~;.J~ .)p1 ~ j@ ~lf ~~ [od:j ;}- r+-13 v v-010-! N ~l~~ JF - - -. - - c-;~· ~ ~IJ:f j!

"Bir taktm kendini bilmez insanlar, "On/art (miisWmanlart) yonelmekte

olduklaq ktbleden qeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Dogu do, Batt do Allah'tndtr.

Allah diledigi kimseyi dogru yolo iletir." (Bakara, 143) $. .. • • '{ J .. .J ~~~ .. .. '7 ) ' y .. , ,. - ,J .J • ' .. -11 U!..oJI 8.i>. v ' I• ·"- ·~ J~'ll c) " 81 1;:. 'I•~ •- I-~ lk:..' '-'1 •e'l3i>. .!J.J..iSi c.? ., . ) ...,..... {""- "' 'J' -) v u- • .....- ~J - ) {"" • - )

l t .. , .,n I ~ ., -; -~ .. ,_ i" I t:• ; , ,. ; ;: , .~ :.ill c)\S'v' :.ill .:U, < .ill 1;:. " I ,- .~ _:\S"':•I' ~ 1;:. ' ••:- ~1 J '<11 ' :- ! '~1!~1 '}I ll$ -:.7 ) 15 .:1-. u- J, . - ...,~ ---- u-~ ..r- ~J' (::f!- .:r ~ - -- ~

' • - .:)-1 G.lt. ~~ 0t "$::;1St ~--'"'' . ("='7J JJ' <-! ; - {"" ~ C'T"

"Boylece, sizler insanlara birer ~ahit (ve ornek) olastntz ve Peygamber de

size bir ~ahit (ve ornek) olsun diye sizi orta bir iimmet yapttk. Her ne kadar

Allah'tn dogru yolu gosterdigi kimselerden ba~kasma agtr gelse de biz,

yonelmekte oldugun ciheti ancak; Resul'e tabi olanlarla, gerisin geriye donecekleri

aytrt edelim diye ktble yapttk. Allah imantntzt bo~a qtkaracak degildir. ~iiphesiz,

Allah insanlara qok ~efkatli ve qok merhametlidir."

Ayet net alarak anla~tlmaktadtr. 0 ayetlerde anlatllanlann Yahudiler aldugu ~ak net alarak gorOimektedir. Buna ragmen mOnaf1k ve mu~rikler

ihtimaline yer vermenin tefsire ne gibi bir katk1s1 almakatad1r.? Tek bir ayetin tefsirinde Q~ farkil sasyal-dini grubu hatlrlatmanm ne faydas1 alabilir.? Bu

"kile"lerin kanaatimizce bir faydas1 yak; esasen Kuran pek ~ok surede munaftklardan defaatle bahsediyar, mu~riklerden de; fakat bu ayetin ozelinde Yahudilerden bahsediyarsa art1k burada da ba~ka gruplann adm1 zikretmenin tefsire bir faydas1 almayacakttr. Sanra · Bakara suresi zaten mu~riklerden

bahsetmi~ sanra munaftklardan epeyce bah~etmi~ti, burada da Yahudilerd~n bahsediyar. Ve mesaj, hem ayetin lafz1 ve manas1 uzerinden veriliyar, hem de

ayetin baglam1 Ozerinden veriliyar. Bu pasajda araya mu~rik ve munaftklan sakmak iki yonden sakmcaildtr: 1. Ayetin baglam1 ihlal edilmi~ alur. Kanu Yahudilerse art1k ba~ka bir grubu araya katmanm bir anlam1 yoktur. 2. Ayetin lafz1 ve manas1 yani bizatihi kendinde baskm alan anlam sanki ihtimaliyata mOsaitmi~ gibi anla~tlabileceginden dalay1 ayetin mesaj1, anlamsal vurgusu ve

. beyan gucO zaytflamJ~ alur. Okuyucu "net anlam bu degil" gibi bir hisse kaptlabilir. Esasen ~ak ihtimallilik mute~abih ayetlerin ozelligidir; aysa bu ayetler muhkemdir.

MOfessirimiz, Ayetin tefsirinde sufeha kelimesini izah ederken, hem bu ayette hem ba~ka ayetlerde, s1k stk kile tabiri ile daha az dagru alabilecek yarum ve ihtimallere yer veriyar. Bu yontem ara~trmaetlar i~in bir zenginlik vs. alsa da normal MOsiOman halk kitleleri i~in pek faydail aldugu soylenemez. Bu iki yonden sagilkil degildir. 1. Allah'm murad1 bir tanedir hem o, hem ~u, hem bu alamaz. Kald• ki bu ayetler mi.ite~abih degildir. ~ayet mute~abih olsalard1 a

F.O. ilahiya_t FakOitesi Dergisi 22:1 (2017) 13

zaman mufessirin kile ~ablonu ile ayette mOterakim ihtimalli anlamlan

srralamasrmn bir mantrgr olurdu. Fakat muhkem bir ayetin tefsirinde ihtimalleri srralamanrn saglrklr ve faydalr bir tefsir oldugu iddia edilemez. 2. Tefsir, ayetin

anlam srnrrlarr ic;ine giren her tOriO (faydalr bile olsa) bilgiyi srralayrp pe~ pe~e anlatmak degildir. 0 zaman 6rnegin sadece bir gOne~ kelimesi hakkrnda ciltlerce faydalr bilgi toplanabilir. Bilgi yrgmanrn, tefsirin hedef ve gayeleri arasrnda olmadrgr dogru kabul edildigi takdirde bu tOr srnrr dr~r tefsirler de meydana gelmez.

Ornek 2

Zemah~eri aynr anlayr~r. Bakara suresi, 124. Ayette yaptrgr tefsirde de gostermektedir. tS.W. jt.::; ~ Ju :--~~~ ~ .... Jtj t~r . ... 81 ..!,l.k~,;- jr Jtj flr~ ..:.,.\.ili::; ~h ~'.jr h * - ~ .. ~1;.f u .. J .. "-! , , • .... I,J"r" , .. ; v r-v·" l.S""""! ;<!'J

~l.kll -.-"Bir zaman Rabbi ibrahim'i bir taktm emirlerle smam1~, ibrahim onlann

hepsini yerine getirm~ de Rabbi ~oyle buyurmu~tu: "Ben seni insanlara onder yapacagtm." ibrahim de, "Soyumdan do (onderler yap, yo Rabbi!)" dem~ti. Bunun iizerine Rabbi, "Benim ahdim (verdigim soz) zalimleri kapsamaz" demi~ti.

Bu ayetin tefsirinde y\4~ "kelimat" hakkrnda birbirinden farklr tam altr · ·

ayn ihtimalden bahsediyor. Bunlann hepsini Ke~§af tefsirinde "kile" ile tabir

ediyor. ~imdi bu altr ihtimale bakalrm: 1) ilahi emir ve nehiyler aldr Rabbinden. 2) imamet ve Kabenin temizligi gtirevini aldr Rabbinden.

3) Be~i ba~ta, be~i 1Jedende alan temizlige dair emirler aldr: a­ba~takiler: sac;lan ayrrmak b-bryrklarr krsaltmak, c-sivak yapmak d­mazmaza yapmak e-istin~ak yapmak. Bedende olanlar. a-sOnnet olmak b-etek altrnr temizlemek c-istinca yapmak d-trrnaklan kesmek e-koltuk altrnr temizlemek.

4) Hz. ibrahim'i islam'rn 30 hOkmG ile imtihan etmesi: 1-Bunlardan on

tanesi Beraat suresinde (Tevbe suresi 122 den ba~layan) ayetlerdir: et-taibune'l abidune... 2-on tanesi Ahzab suresinde 35. Ayetten itibaren inne'-lmuslimine ve'l muslimat... 3-on tanesi de Muminun suresindekilerdir. ellezine hum fi salatihim ha~iun ...

5) Hac menasikine dair emirler aldr Rabbinden: Tavaf, say, remy, ihram vb.

6) Hz. ibrahim'i yrldrz, ay ve gune~le, oglunu bogazlamakla, ate~e atrlmakla ve hicretle imtihan etmesi gibi.

_,

14 Gtyasettin ARSLAN

Bu c;ok muhkem alan ayetin bu kadar c;ak ihtimalli, i.istelik zay1f

gori.i~l erle tefsiri akuyucuya ne tUr bir katk1da bulunacakt1r? Sanra bu kiyleler

~ayet rivayet ise, rivayetlerin senedi ve ravisi neden belirti l memi~tir? Sanra bu

ihtimall~r birbirinden bu kadar kapuk iJe uzak alabilir mi? brnegin koltuk altmr

temizleme ile aglunu bagazlama ihtimalleri... ya da ate~e atdmak ile t1rnakla~1

kesmek ... Bu ihtimallerin aym ayetin anlam orgi.isi.inde, aym anda; e~it derecede

kastedilmeleri mi.imki.in mi.idi.ir? Ya da sac;lan ortadan ikiye ay1rmak ile ate~e atrlmak aynr ki~inin imtihan sarulan arasmda alabilir mi? Gori.ildi.igi.i gibi bu tefsirde smrr kaybalmu~tur. Eger Zemah~eri t efsirinde ilk anlam veya hac menasiki ihtimali ile yetinseydi kanaatimizce daha saf ve an, gaye ve hedefi belli,

sm1rlan belirli bir tefsir yapmr~ alacaktr.

Edebiyatta, belagatta en rahats1z edici ~ey alakas1z onerme, izah ve beyanlarda bulunmakt1r. Bir belagat dehas1 alan Zemah~eri ke~ke bu kile yani zayrf ihtimallere yer vermeseydi. Kanaatimizce daha tefsirin ic;inde kalm1~ daha

gai yarum yapm1~ alacaktr.

Ornek 3 11 ,.. .a _. ; _. •.. '" /' I "' ,. .r ~~ " _. "' _. I 0 o! ... .a~ ; "' "' ~

.< ~·1 $.j Ju ~_ I; 0•; 6'1 ~ SJ· _ I~' Ju ~ :; ~-~ Ju rwt ~ ~ · I .:J ' .. , Ju .)(' .x !) ~ - - c.r- J t.?' .xJ r> c.sJ <..? • <J;:i ':.; r-;.r.. .!J ~ <:o:._ \.- :;1, 01 ~lc.r- k ~h ~ ~· ~~ 1' i.~· ~ (! ~-~ -•t b. ·•~.:..1 ~, .!J.:]1 ~ '•' < ·t.11 ~ J:.f r~ · -.-~ { ? ~ ~ lf' <-r..r'" { .• if'_r;J r

"Hani ibrahim, "Rabbim! Bona oWleri nastl dirilttigini gaster" demi§ti.

(Allah ona) "inanmtyor musun?" deyince, "Haytr (inandtm} ancak kalbimin tatmin

olmast i~in" demi§ti. "Oyleyse, dort ku~ tut. Onion kendine all§ttr. Sonra onlan

. par~alaytp her bir par~astm bir dagtn iizerine btrak. Sonra da bnlan ~agtr. Sana

u~arak gelirler. Bit ki, ~iiphesiz Allah mutlak gii~ sahibidir, hiikiim ve hikmet

sahibidir." (Bakara, 260)

Burada Hz. ibrahim'e 4 tane ku~ almas1 emrediliyar. Zemah~eri bunun tefsirinde birinci ihtimal alarak bu ku~lann egitilerek kendine ah~tlnlmasr, sanra

anlann farkh yerlere brrak1ld1ktan sanra c;agnlmas1 ve onlann da bu davete uyarak gelmeleri ~eklinde yarumladrktan sonra, ikinci ihtimal alarak da ki bunu ruviye (yani benim gori.i~i.im degil ama birileri de boyle demi~) ~eklinde bir

bilgiye yer veriyar. Bu rivayete gore bu ku~lan · kesmi~, ti.iylerini, kanlannr ic; arganlann1 birbirine kan~trrdrktan sanra anlan farkil tepelere atm1~; sanra anlan

c;agmnca anlar da dirilip gel mi~ler. 19 Diger tefsirlerin c;agunda da ku~lann

kesi.ldigine dair bilgiler yer almaktad1r.20

' 9 Zemah~eri, Ke?$0{. c. 1, s. 337-338. 20 ibn Kesir, Ebui-Fida ismail, Muhtosar Te{siru ibn Kesir, (ihtisar, M. Ali es-Sabuni), Daru'l- Kurani'I­

Kerim, Beyrut, 1981, c. I, s. 207; ibn Abbas, Te{sru ibn Abbas, <;agn Yay., istanbul, 1979, c. I, s. 413; Hazin, Alauddin, Wbabu't-Tevil {i Meoni't-Tenzi/, <;agn Yay., istanbul, 1979, c. I, s. 413; Nesefi, Abdullah b. Ahmed, Medoriku't-Tenz1l, <;agn Yay., istanbul, 1979, c. I, s. 413; Suyuti, C.-

F.O. ilahiyat Fakiiltesi Dergisi 22:1 (2017) 15

Burada mOfessirin, murad-1 ilahi hakkmda ihtimalli yarum yapmas1, tefsir disiplirii ac;1smdan isabetli almam1~t1r. <;unkO burada murad1 ilahi, hem ku~larm egitilmesi sanucu ana uc;arak gelmesi, hem kesildikten, pan;alara aynld1ktan sanra c;agnld1klannda ana uc;arak gelmeleri alamaz. Bunlardan bir tanesi

dagrudur. Kanaatimizce anun rivayet alarak yer verdigi ihtimal (yani kesilmeleri) daha dogrudur. <;QnkO bir ayet once Bakara SOresi ·259. Ayeti bunu

gostermektedir. .

'{ C~ ~\.:: ~I ~vU ~y ~ ~~ ~.}.1 J}: j1 J~ 4-?.§-~ ~p- ~j ~ ~ / t.;~IS' j1 j ! j.;~ ~? ~~_, ~~ j! j.;l1 c~ ~1.:: cl} .:r. Jtj ~ ~ Ji \...~ ~ J~ ~ rs-J\j ~ -1<- \;c. .;,, 0l d6t J" tj l3 <•-~ tili G.. ~ ' $:; d. ~~ . :~ -. •? lh..il J"l •l· ~~- OJ l.:;\ ~- .!l 1:.-. c.r t.>" r ~ ~ { :r.:-o ~ c - - .ru~ <!' - - · JJ -.; -

~~~~ "Yahut altt iistiine gelm~ (tpLSstz duran) bir ~ehre ugrayan kimseyi

gormedin mi? 0, "Allah, burayt oliimiinden sonra nastl diriltecek (acaba)?" demi~ti. Bunun i.izerine, Allah onu oldiiriip yiizytl olii bcraktt, sonra diriltti ve ona sordu: "Ne kadar (oW) kaldm?" 0, "Bir gun veya bir giinden daha az kaldtm" diye cevap verdi. Allah ~oyle dedi: "Haytr, yiiz sene kaldtn. Boyle iken yiyecegine ve

ir;ecegine bak, heniiz bozulmamt~. Bir de e~egine bak! (Boyle yapmamtz) seni insanlara ibret belgesi ktlmamtz ir;indir. (E~egin) kemikler(in)e de bak, nastl onion

bir araya getiriyor, sonra on/ora nastl et giydiriyoruz?" Kendisine biitiin bunlar· · apar;tk belli olunca, ~oyle dedi: "~imdi, biliyorum k~ ~iiphesiz Allah'tn giicii her

~eye hakklyla yeter." Burada olmO~ bir e~egin kemiklerinin nasil diriltildiginin sahnesi

anlatilmaktad1r. Bir ayet once hem de Ozerinden yOz sene gec;mi~ bir kemik y1gmm dirilmesini kabul ettikten21 sanra, burada Zemah~eri'nin ku~lann

kesildikten sonra diriltilmesini istibad etmesi hem Kuran'm bOtOniOgO, hem de baglam bOtOniOgO ac;1smdan isabetli degildir. ·<;unkO bu bir c;eli~ki olu~turur.

Bakara suresi 259. Ayetin tefsirinde Il.Jr.; j! ;hlG k1smmm tefsirinde hem birbirinden aynlan kemiklere bak "nasil birbirinden ayn lm1~lar ve c;OrOmO~Ier" diyor hem de ~u yorumu yap1yor. Onun bir e~egi vard1, baglam1~t1, bilgisini verdikten sonra (ve yecuzu en yurade) bu ayetten ~u anlamm da kastedilmesi caizdir diyerek "bak e~egine yerinde sag salim baglad1g1n gibi duruyor." Senin yiyeceginin ve suyunun yOz sene bazulmad;::m durdugu gibi, bu e~egin susuz ve

yemsiz boyle yOz sene ya~amas1 en bOyOk mucizelerdendir. 22 ~eklinde tefsir

Mahalli C., Te{Siru'l- Celaleyn. s. 44; Meragi, Ahmed Mustafa, Te{siru'l-Meragi, Daru ihyai't­Turasi'I-Arabi, Beyrut, 1974, c. Ill, s. 27; Mevdudi, Ebu'l A'la, Tefhimu'l-Kuran, (trc. Muhammed Han Kayani ve arkada~lan), insan Yay. istanbul, 1996, c. I, s. 206; Komisyon, Kuran Yolu Tiirk<;e Meal ve Te{sir, Diyanet i~leri Ba~kanilg1 Yaymlan, Ankara, 2007, c. I, s. 414.

21 Zemah~eri, Ke~~a{. c. I, s. 333-334. 22 Zemah~eri, Ke$~0{. c. I, s. 335.

_,

16 Gtyasettin ARSLAN

ediyor. Zemah~eri'nin iki kelime once e~egm ~urumu~ kemiklerinden bahsettikten sonra, burada rasyonellige ka~tp boyle yorum yapmast dogru degildir.

Aynca bir cumle sonraki terkibi c~' J! ~13 tefsir ederken de ~oyle diyor: Bu kemikler o e~egin de kemikleri olabilir, diger olulerin de. Ayette a~1k~a himar e~ek kelimesi zahir olarak zikredildigi halde Zemah~eri'nin bir ihtimal deyip diger

insan 6101erinin kemiklerini one ~1karmas1, ayetin a~1k ve net anlam1na uymamaktad1r. "himar" kelimesinin oldugu yerde diger insan kemiklerini konu edinmek olsa olsa bu mucizeyi olaganla~t1rma arzu ve gayretinden ba~ka bir ~ey

degildir. Ayn1 ~eki lde olmu~ e~egin kemiklerinin canland1g1 sahneden bir onceki

sahnede de: J •; ,. ; 'f J J . f ; e t • • I II . ,. :;; ; -";

• 1 r,, Ju ~- ~ -.iJ: ~;- • , .. , J~ .ll .!.l.WI ~~ tJt 0 1 ~- •• ~ .. 1 • ~ -llt 11 , : 11 ~ . ,':) ~- !.;>, y.J r-.r.- , - .~ ~ r- :r.- l:. !.;>, u- J' r

f¥11 t?~ ~ ~5 ~ t?~' .~ §~; y}AJI0-: ~ .;.>U ~~ 0-: ~~ t).~ ~~ 0~ P--J.! J~ ~5 ~~· •'

"Allah, kendisine hilkDmdarltk verdi diye (§tmartp· bobilrlenerek) Rabbi

hakkmda ibrahim ile tart~ant gormedin mi? Hani ibrahim, "Benim Rabbim diriltir,

· oldilrilr." dem~; o da, "Ben de diriltir, oldDrilrilm" dem~ti. (Bunun Dzerine)

ibrahim, "$iiphesiz Allah gilne§i dQgudan getirir, sen de onu battdan getir"

deyince, ka{ir §a§tnp kaldL Zaten Allah zalimler toplulugunu hidayete erdirmez."

(Bakara, 258) buyrulur. ~ok a~1k olarak burada ~onu, baglam, gaye ve ama~ yani maksad ve

smtr, "alUm ve dirilme"dir. Baglam bu kadar net iken ve bu ayetler boyle pe~

pe~e s1rlanm1~ken, bu e~egin olmeden yuz sene ya~ad1g1 ~eklinde bir yoruma kap1 a~mak, ayetlerin yuklu oldugu butUn anlam, maksad ve mesajt buharla~t1rmaktadtr. ~unkU e~egin olmeden yUz sene yemsiz, susuz ya~amast evet bir olaganUstOIUk i~ermektedir, ancak bu durum ayetlerin bahsettigi oldUkten sonra dirilme tezi -ki Kuran'm temel davas1 budur ve bu ayetlerde de

bu anlatil tyor- i~in bir ornek olu~turmamaktad1r. Zira olmemi~ e~ek dirilmeye nastl ornek olacakt1r. Bu tefsire gore birileri rahathkla ortada 610 yok sen dirilmeden bahsediyorsun diyebilir ve bunun cevab1 da yoktur.

Burada Zemah~eri ayetin hedef ve maksadt a~1smdan, tefsirin stntn i~inde kalmas1 gerekirken bu sm1n akhn smtrlanyla stntrlandtrmt~ttr, bu da kabul edilemez. ·

Bu kasaba karye BeytU'I makdis'dir. Buraya ugrayan ~ah1s da Ozeyir b. ~erhiya'd1r. (Ezra b. seraya) ibn A~ur bu ki~inin israil ogullarma gonderilen peygamberlerden Hezekiel oldugu tespitini tercih etmi~tir. Bu peygamber Yeremye ve Danyal ile aym ~agda ya~amt~ttr. Milattan once 586 da KudUs'U i~gal

F.O. ilahiyat FakOitesi Dergisi 22:1 (2017) 17

eden Buhtunnas1r Beytul Makdis'i tahrip etmi~ halkm1 da esir ederek Babil'e gotOrmli~tli. Hezeikel yliz sene sonra Ozeyir as zamanmda yeniden diri lti l mi~ ve ona yiyeceklerin bozulmad1g1, olmu~ e~eginin kemiklerinin nasll diriltildigini ona gostermi~ti. "AIIah'm hidayete yonelen kullanm dogru yola kavu~turmas1 ve gerc;egi bulmalann1 saglamas1 lie; ~ekilde olmaktad1r. a) Akli deliller getirerek. Hz. ibrahim'in Nemrutla tart1~mas1 bunun 6rnegidir. b) Gerc;egin ve bildirilen vak1anm nas1l ve neden ibaret oldugunu gostererek. Hezekiel k1ssas1 da bunun

ornegidir. c) Bizzat yapt1rarak, ya~atarak, sebep ve sonucu deney halinde gostererek. 260. ayette (yani ku~lann diriltilmesi) gorecegimiz olay da bunun 6rnegidir.23

260. ayette ise buna benzer olarak "ve iz kale ibrahimu" "ogrenerek ve

dli~linerek kesin bilgiye ula~mak ilmel yakindir. Hz. ibrahim'le Nemrut arasmdaki tart1~mada bu yontem gosterilmi~tir; bu aym zamanda ilahi hidayetin bir nevidir.

Gorerek ve duyu organlanyla hissederek kesin bilgiye ula~mak aynel yakindir. Hezekiel ve Ozeyir'le ilgili olayda bu yol gosterilmi~tir. Yaparak, ya~ayarak, deneyerek, olgunla~arak kesin bilgiye ula~mak hakkal yakindir. Hz. ibrahim'in oldlirlip parc;alad1g1, sonra c;agmnca dirilip gelen ku~lar hadisesi de hakkal yakin

yoluyla kesin bilgiye ve inanca ula~manm ornegidir. Saglam haber, dli~Qnce ve gozlem yol lanyla elde edilen bilgiler ve bun lara dayanan inanc;lar da kesindir. · Ancak bilgi ve inane; konusu olay veya gerc;ek, bilen ve inanan tarafmdan duyu

organlanyla hissedilmedikc;e ve daha ileri bir basamak olarak bizzat ya~anmad1kc;a, olu~un ic;inde bulunulmad1kc;a kalbin ve zihnin gelgitleri bitmez, vehim kabilinden de olsa aksini du~unme halleri son bulmaz. Bu hailer bilmeye de inanamaya da aykm deg1tdir. Bunlara zarar de vermez, ancak bir itminan eksikligi soz konusu olur. Allah Teala bir bliylik peygamberinin talebi lizerine

nas1l dirilttigini, fii lin ic;ine peygamberini de ~ekerek onun en list derecedeki itminan haline ula~masm1 sag lam1~t1r. Allah'm izniyle oldlirulmu~ ve parc;alanm1~ ku~ lann diriltilmesi Allah'm i~idi r aziz ve hakim olan Allah ic;in bu diriltme son derecede basit ve kolay bir i~tir."24

"AIIah'm peygamberleriyle olan i l i~kisi c;ok· olaganlistli bir yap1qad1r. S1radan bir mumin gorevlerini yapmak ic;in gerc;ekligi kendi gozleriyle gormeye ihtiyac; duymayabilir. Fakat bir peygamber, insanlan c;a~wacag1 gerc;eklikleri kendi gozleriyle gormelidir ki gorevini yapabilsin. Peygamberler tam bir gonul rahathg1 ile kendilerinden emin bir ~ekilde, sizin sadece tahmin ylirlitebildiginiz ger~ekl ikleri biz gozlerimizle gorduk. Siz cahilsiniz. Fakat biz biliyoruz. Siz korslinliz biz gorliyoruz diyebilmelidirler. Onlara meleklerin insan ~eklinde gelip

23 Komisyon, Kurvn Yolu, c. I, s. 41 1. z• Komisyon, Kuron Yolu, c. I, s. 413.

18 G1yasettin A~SLAN

~ gorunmesinin nedeni de budur. Onlara goklerin ve yerin i~leyi~ sistemi, cennet,

cehennem ve oldukten sonra dirilme apa~1k gosterilmi~tir. Peygamberlik motivasyonu i~in bu ger~eklikleri gozleriyle mu~ahede etmeleri gerekiyordu."25

.Burada ~ok net olarak ikna i~in u~ yontem kullanildJgJ gozukmektedir. 1. 258. Ayette . akli izahlarla ikna 2. 259. Ayette vak1ay1 gostererek ikna 3. 260. Ayette ise bizatihl peygamberin kendi eliyle ger~ekle~tirerek ikna yontemi.

6. Kelami istidlal Gayesiyle S.m1r ihlali Ote yandan bu baglamda Bakara 258. Ayetin tefsirinde ibrahim Nemrut

tart1~masmdan bahsediyor. Zemah~eri'nin "mucadelede tart1~an ki~i delilden delile atlayabilir" ~eklinde bir hukumde bulunmas1 dogru olabilir, ancak bu yarg1y1, hukmu bu ayetten istidlal yaparak, istinbat etmesi kanaatimizce dogru degildir. Hz. ibrahim'in tart1~ma yontemi, mucadele ~ekli, ~uphesiz dogrudur. ibrahim (as) yanh~ yapamaz, onun davram~lan nebevi bir tawd1r, bu tav1r bizim i~in guzel bir ornektir. ibrahim'de bizim i~in guzel ornekler vard1r. Ancak Ayetin vermek istedigi mesaj bu degil, cedel adabm1 veya usulunu bildirmek degildir. Ayet ba~ka bir mesaj veriyor: Hayat ve alum O'nun elindedir. Mulk O'nundur. Dirilip hesap ve.receksiniz. O'na teslim olun.

· 7. F1khi istidlal Amac1yla Hedef ve S1mr ihlali Flkihc;Jiar Nisa suresi 115:

,~~ - ~- {.; 1,; J..; < . WI I -" -.:1 • :-- .r.:d.i ~ <~-: 1,; _,_;_, ~ J' ~~IJ .. ~ ~--~ •' ) l>J •'J ~J <.Fi .1~ tf<J ...., ~ - . ~ J '..!' '-3- - ,J')

j ~C,-J.::,-J··;- ~ )

"Kim, kendisine hidayet (dogru yo[) besbe(li olduktan sonra .peygambere

kar~1 <;Lkar, mii'minlerin yolundan ba~kasma uyarsa, onu yoneldigi yolda b1rakmz

ve cehenrieme sokanz. Oras1 ne kotii bir van~ yeridir." ayetini icmaa delil getirmi~lerdir.26 Zeman~eri de bu ayetin icma i~in bir delil oldugunu ve icmaa uymak sunnete uymak g ibid~r, Kitaba muhalefet edilemeyecegi gibi icmaa da muhalefet edilemez hukmunu bu ayete dayandmyor.27

Her ~eyden once bu ayetin baglam1, Musluman mu0ehitlerin bir gor_u~te

ittifak etmeleri anlamma gelen icma' ile ilgili degildir. Burada baglam, tamamen

25 Mevdudi, Tefhimu'l-Kuran, c. I, s. 206. 26 Serahsi, Ebulbekir Muhammed b. Ahmed. Usulii 's-Serahsi, Daru'I-Marife, Beyrut, 1997, c. I, s. 307.

Bu istidlalin yanh~ olduguna dair bkz. Ebu Muhammed b. Ali ibn Hazm, el-ihkam, fi Usuli'L­Ahkam, Dar•u'I-Kutubi'l- ilmiyye, Beyrut, trs., c. I, s. 541; bkz. Gazali, Ebu H(!mid, Muhammed, ihyau Ulumi'd-Din. <;agn Yaymlan, istanbul, 1985, c. I, s. ,328. Geni~ bilgi i<;in bkz. $evkani, Muhammed b. Ali, ir~adu'l-Fuhul, Mektebetu Mustafa ei-Baz. Mekke, 1997, c. I, s. 267 vd.; detay i<;in bkz. G1yasettin Arslan. "Kuran Okumalannda F1k1h<;• Perspektif', F1rat 0 ilahiyat Fakiiltesi Dergisi, Elaz1g, 2004, c. 9, S. 2, s. 17- 18.

27 Zemah~eri, Ke~~a{. c. I, s. 598-599.

F.O. ilahiyat Fakiiltesi Dergisi 22:1 (2017) 19

~irk yoflan ile hidayet yolunu tercih edenlerin halini ve sonut;lanm anlatmaktan

ibareriir. Eger ayeti boyle anlamazsak; ·o zaman, icmaa aykm goru~ beyan edenlerin cehennemlik olmalan gerekir. Oysa boyle bir yarg1, ne bu ayetin anlammda mevcuttur, ne de me~hur "Hakim, i~ihadmda isabet kaydederse iki

sevap, yanli$ it;tihad yaparsa bir sevap kazantr." ~eklindeki_ it;tihat hadisinin28

anlam orgusi.ine uygun du~mektedir. <;unki.i it;tihat hadisine gore it;tihad1nda hata edene d e sevap verilecektir. Neticede icma da it;tihatlann toplam1 sonucunda olu~tuguna gore, muayyen bir gori.i~te birle~en mi.ir;tehitlerin

·hepsinin it;tihatlan h~tah olsa bile; onlar soz konusu bu hadis r;err;evesinde degil cehennemlik ol mak, sevap bile kazanmaktad1rlar. ~ayet ayeti boyle anlamayacak olursak bu tal<dirde kar~1m1za ~oyle bir sonur; t;JkacaktJr. Aralannda icma1 gerr;ekle~tiren bilginlerin ti.imi.ini.in gori.i~leri yanh~. icmaya aykm goru~ beyan eden bir veya birkat; bilginin it;tihadJ da dogru olsa bile; ·onlann, r;ogunlugun

gori.i ~i.ini.i payla~mamalan nedeniyle mi.i~riklerin ak1betine ugramalan yani cehennemi boylamalan kat;Jmlmaz olacakt1r. Boyle bir di.i~Onceyi savunmak ise mumkun degildir. DolayJsJyla bu ayetin icma' ile bir alakas1 bulunmamaktad1r. icmaa dayanak bulmak it;in kollektif akhn GstGniOgi.inden, ~ura prensibinden veya aklm yolunun birliginden bahsedilebilir. Ancak bunlann yerine mutlak

olarak vahiyden delil getirilince bu durumda oldukr;a zorlama bir yorumla ayet baglammdan kopanlm1~; ilgisiz bir konuya mesnet k1hnmJ~ olmaktad1r. Esasen

bu, geneli it;in ger;erli olmasa bile, hermenotik anlamda f1k1ht;J perspektifin s1k s1k ba~vurdugu bir yontemdir.

Muhammed Gazali, yonetimden hemen sonra bozulan ilim zihniyetinden en r;ok etkilenerrdisiplinin f1k1h oldugunu izah ettikten sonra ~oyle der: "Aym durum Kur'an tefsirine de yans1d1, f1khm formel ve sGbjektif zihniyeti, tefsirde Kur'an'm ruhundan ve gayelerinden uzakla~tmc1 bir formda at;Jga t;JktJ. Genel olarak Kur'an'm ele ald1gJ konular onlan anlayacak ve hayata uygulayacak insanlardan mahrum kald1. F1k1h Gslubu ve yonteminin Kur'an tefsirine

uygulanmas1 yaratJCJhk ve ke~fe engel olmu~. aym zamanda hastahga uygun olmayan bir ila<; olarak kGltGrGmGzG bozmu~tur.29

8. Saglama Dikkat Etmemekten Kaynaklanan Sm1r ihlali ~ • '--' ' f• ~~-- ~1..:=> -' ~- · ':J1 ,.Ji· .&\.. < 'i ~' ' •\!dl' "GJI' I ~LA < JJI' 1,!...i < JJI 01 - r.r:- r-- - ..r.-J r: , ___ ~ - , if if ~ ~ '-".) ~ ~ .:..~-. ~ , .:.~-. •

.:,;~ p. '1j ~ .)_;;. '1j (J.J

23 Buhari, Muhammed b. ismail, Sohihu'I-Buhori, Daru'I-Fikr, by. trs., Kitabu'l-i'tisam, 21. 29 Muhammed Gazali, Kuron'r An/amado Yontem, <;ev. Emrullah i~ler, Sor YaymCihk. Ankua, 1993, s.

115; Arslan, "Kuran Okumalannda F1kth.;1 Perspektif", s. 18 .

. ;

20 Gayasettin ARSLAN

"Ku~kusuz inananlar, Yahudiler, Hristiyanlar, Sabiiler ve bunlardan Allah'a ve ahiret giiniine inamp yararlt ~ler yapanlar i~in rableri kattnda miikafatlart vardtr, onlara ne bir korku, ne de bir iiziintii soz konusudur." (Bakara, 62)

Zemah~eri, bu ayetin tefsirinde sadece Yahudi, Nasrani ve Sabii kelimelerinin etimolojisini yapmakla yetinmektedir. K1smen de sarf nahiv

yapmaktad1r.30

Oysa bu ayette ana mesaj, "sadece Yahudilerin cennete girecegi" ~eklindeki tezi ~urutmektir. Verilmek istenen mesaj da budur. Kimi eski tefsirler

de Yahudi tekelciligine deginmemektedir.31 <;agda~ mufessirlerimizden Hamdi Yazar ve SUieyman Ate~ de Yahudi tekelciligine deginmiyor.32 Kuran Yolu tefsirinde kurtulu~ i~in Hz Peygambere iman ~art1 ilavesi yap1lma~; ancak yine de Yahudilerin cenneti tekellerine ald_1klanna deginilmemi~tir.33

Hakikatte ise "Bu ayet, Yahudilerin, iman ve amelleri ne olursa olsun

ebedi kurtulu~un kendi tekellerinde oldugu konusundaki yanh~ zanlanna ortadan kaldarmak i~in burada yer alm1~t1r. Onlar, kendilerinin Allah'Ja ozel bir ili~kileri oldugunu, inan~lan ne olursa olsun sadece israil ogullanndan olmalan nedeniyle dogruca cennete gideceklerini ve diger insanlann cehenneme gideceklerini sanayorlarda. Bu ayette bu yanh~ anlama ortadan kaldmhyor. Allah, ebedi kurtulu~un, ki~inin bir gruba mensup olmasma dayanmadJgJnJ bilakis ki~inin

imanma ve iyi amellerine bagh oldugunu bildiriyor. Allah'm hukmu bu dunyadaki genel kanaat ve kayatlara degil, ki~inin ger~ek degerine dayanacaktar. Bu nedenle

onlar Allah'tan gelen hidayeti kabul etmelidirler. Buradaki iman ve amel, ana hatlanyla vurgu lanm1~ detaylan ba~ka ayetlerde tafsil edilmi~tir.34

~u halde buradaki mesaj 1rk ustunlugOnO reddetmedir, mezhep~iligi

reddetmedir, hanedanc•li9• reddetmedir, soy sop Ostlinlugunu reddetmedir, hatta dinsel milliyet~iligi reddetmedir. <;unku o gun mevcut butOn din ve mezhepler zikredilmi~, 61~0 olarak t€Vhid inanCI, ahrete inanma ve salih amel

gibi degerler tine ~akanlm1~1r. A~1k mesaj, ~u veya bu gruptan olmak degil, hatta . inananlann bile toptan kurtulu~a layak olmad1klan, bir ~1rp1da mutlak kurtulu~a

eremeyecekleri, inananlann i~inde gozukup ger~ekte tevhid inancma sahip olmayan, ahrete kar~1 ~uphesi alan ve hayatJnda hi~ salih ameli bulunmayan

30 Zemah~eri, Ke~~a{. c. I, s. 175 3

' Taberi, Muhammed b. Cerir, Te{siru't-Taber~ CamiulBeyan an Tevili Ayi'I-Kuran, thk.. Abdullah b. Abdulmuhsin et Tiirki, Daru Hecr, 1. Baska, Kahire, 2001, c. I, s. 359-361; Razi, Fahruddin, et-Te{siru'I-Kebir, Daru ihyai't-Turasi'I-Arabi, Beyrut, 1995, c. II, s. 112-113. .

32 Elmahh Hamdi Yaz1r, Hak Dini Kuran Dili, Eser Ne~riyat. istanbul, 1979, c. I, s. 371-375; Siileyman Ate~. Yiice Kuran'm c;agda~ Te{siri, Yeni Ufuklar Ne~riyat, Istanbul, 1988, c. I, s. 174-176.

33 Komisyon, Kuran Yolu, c. I, s. 133-136. >: Mevdudi, Te{himu'l-Kuran, c. I. s. 83-84.

F.O. ilahiyat Fakultesi Dergisi 22:1 (2017)

kimselerin de t1pk1 Yahudi, Hristiyan ve Sabiilerin tabi tutuldugu muameleye tabi tutulacaklan, asia herhangi bir iltimas ve imtiyazm soz konusu · dahi edilemeyecegidir. Dolay•s•yla forme! ve ~ekilci, gosteri~c;i, kimlikc;i, tekelci dindarlik degil, fakat Allah'm gerc;ekten samimi kulu olup ona tevhid dogrultusunda inananlann ve bu imanla salih amel i~leyenlerin kurtulu~a

erebilecegi mesaj1 veri l mi~tir. Burada sakli bir diger mesaj da, salt herhangi bir dinl kimlikle ortaya c;•kma ile sadece isim takma ile Allah'm nzasma

ula~ilamayacag• ve kurtulu~a eri~ilemeyecegidir.

Baglam "nahnu ebnaullah" diyen Yahudilerdir. Burada baglama dikkat edilmediginden hedef ve sm•r netle~memi~tir.

Sonu~

Gorebi ldigimiz kadanyla Zemah~eri, dil ag•rlikli tefsir yapm1~t1r. Evet, Kuran Arap dili ile nazi! olmu~tur; dil olmadan onu anlamak ve tefsir etmek de mi.imki.in degildir; ancak onun yi.ikli.i oldugu anlamlann, mesajlann hepsini dil kurallan veya belagat izahlannda aramak da dogru degildir. Onun yi.ice mesajlan Arabi belagat zarf1yla sunulmu~ olabilir; ancak onun c;ok daha bi.iyi.ik, derin ve hikmetli anlamlan vard1r. Bu yi.izden onun derin manalann1 anlamak ve anlatmak durumunda olanlar Kuran'm hedef ve gayelerini, yani murad-·1 ilahiyi ·

de net olarak f1kh etmeye c;a l•~mahdirlar. Bu anlamda maksat ve gayesi

anla~ilmayan hic;bir ayetin tefsirinin tam ve dogru yapild•g• iddia edilemez. Dolas1yla tefsiri n sm1r ve hedeflerini gaye ve maksat olc;eginde aramaliy1z. Esasen edebi sanat dedigimiz belagat da bunu gerektirmektedir.

Mi.ifessirimiz Zemah~eri, belagi izahlarda ne icaz ne de itnab yapmam1~,

tam bir mi.isavat yapm1~t1r. Bununla beraber zaman zaman gaye ve s1mr ihlalleri de yapm1 ~t1r. bte yandan, c;ok olmasa da hatm say1hr miktarda ideolojik ve mezhebi ·yorumlarda bulunmu~tur. Ana olc;i.i ideoloj i olunca, art1k mi.ifessirin ayetin hedef ve gayesi, maksad1 ve smmna dikkat etmeyecegi tecri.ibelerle sabittir. <;unku mezhepc;i ve ideolojik okuma yorumcuyu geni~ ufuktan bakmaktan alikoyar. "kullu hizbin bima ledeyhim ferihun" fehvas1nca herkes kendi hizbine ve ideolojisine gore ayetleri yontmaya ba~lar. Bu durumda da ayetin anlam1, hedefi ve gayesi gbz ard1 edilir. <;unku muharrik guc; art1k ilahi

muradm ke~f ve beyan1 degil, tam tersine bir ideolojinin haklihgm1 ortaya koymakt1r. Vine, goruldi.i ki Zemah~eri mi.ite~abih ayet lere muhkem ayetler gibi, muhkem ayetlere de mi.ite~abj h, ayetler gibi yakla~abilmi~tir.

Son olarak, Kitab'1 samimi ve di.irust olarak, egip bi.ikmeden saga sola c;ekmeden oldugu gibi, nasil anla~•lmas 1 gerekiyorsa oyle anlamaliy•z. Kitab'• ~ah1s, mezhep veya ideolojik olarak degil, dil, edebiyat, belagat, ilim, ak1l, mant1k,

22 G1yasettin ARSLAN

tarih, sosyoloji vs. kriterleri 1~1g1nda butOn yonleriyle ancak kendi tabiatma gore

anlamall ve anlamland1rmal1ylz, ve yine onu, onun kendi ana gaye ve asll

hedefleri dogrultusunda anlamal1 ve anlatmally1z. Bu ana gaye ve hedefleri de

Kuran'm kendi mubin ayetlerinde gayet a~1k ve net olarak bulabiliriz.

Kaynak~a

Ate~, Suleyman, Yilce Kuran'm c;agda$ Te{siri, Yeni Ufuklar Ne~riyat istanbul, 1988.

Arslan, G1yasettin, "Kuran Okumalannda F•k•h~J Perspektif", Ftrat 0 ilahiyat Fakilltesi

. Dergisi, Elaz1g, 2004, C, 9, S, 2.

Beydavi, Abdullah b. Orner, Envaru't-Tenzil, (Mecmau't-Te{asir i~inde) (agn Yay., istanbul,

1979.

Buhari, Muhammed b. Ismail, Sahihu'l-Buhari, Daru'I-Fikr, by., trs.

ibn Abbas, Abdullah, Te{siru ibn Abbas, (Mecmau't-Te{asir i~lnde) (agn Yay., istanbul,

1979.

ibn Hazm, Ebu Muhammed b. Ali, el-ihkam, fi Usuli'l-Ahkam, Daru'I-Kutubi'l -i lmiyye,

Beyrut, trs.

ibn Kesir, Ebui-Fida Ismail, Muhtasar Te{siru ibn Kesir, (ihtisar, M. Ali es-Sabuni), Daru'I­

Kura.ni'I-Kerim, Beyrut, 1981.

Gazali, Ebu Hamid, Muhammed, ihyau Ulumi 'd-Din, (agn Yay.nlan, istanbul, 1985.

Gazali, Muhammed, Kuran't Anlamada Yontem, (ev. Emrullah i~ler, Sor Yay.nCJ!Jk, Ankara

1993.

Hazin, Alauddin, Lilbabu't-Tevil fi Meani't-Tenzil, (Mecmau't-Tefasir i~inde) (agn Yay.,

istanbul, 1979.

Komisyon, Kuran Yolu Tilrkr;e Meal ve Te{sir, Diyanet i~leri Ba~kanhg1 Yay.nlan, Ankara,

2007.

Meragi, Ahmed Mustafa, Tefsiru'l-Meragi, Daru ihyai't-Turasi'I-Arabi, Beyrut, 1974.

Mevdudi, Ebu'l A'la, Tefhimu'l-Kuran, (trc. Muhammed Han Kayani ve a rkada~l an) insan

Yay1nlan, istanbul, 1996.

Nesefi, Abdullah b. Ahmed, Medariku't-Tenzil, (Mecmau't-Tefasir i~inde) (agn Yay.,

istanbul, 1979.

OztUrk, Mustafa, Te{sirin Halleri, Ankara Okulu Yay1nlan, Ankara 2013.

Suyuti, C.- Mahalli C., Tefsiru'l- Celaleyn, Muessesetu'r-Reyyan, Beyrut, 2010.

Serahsi, Ebubekir Muhammed b. Ahmed, Usufii 's-Serahsi, Daru'I -Marife, Beyrut 1997.

~evkani, Muhammed b. Ali, ir?adu'l-Fuhul, Mektebetu Mustafa ei-Baz, Mekke, 1997.

Taberi, Muhammed b. Cerir, Te{siru't-Taberi, Camiul Beyan an Tevili Ayi'l-Kuran, thk.

Abdullah b. Abdulmuhsin et Turki, Daru Hecr, 1. Bask1, Kahire, 2001.

Razi, Fahruddin, et-Tefsiru'l-Kebir, Daru ihyai't-Turasi'I-Arabi, Beyrut, 1995.

Yam, Elmahh Hamdi, Hak Dini Kuran Dill, Eser Ne~riyat istanbul, 1979.

F.O. i lahiyat Fakilf tesi Dergisi 22:1 (2017) 23

Zehebi, Muha.mmed Huseyin, et-Tefsir ve'l-Mufessirun, Daru'I-Erkam, Beyrut, trs.

Zemah~eri, Mahmud b. Orner ei-Harezmi, el-Ke~~af, Daru ihyai't-Turasi'I-Arabi, Beyrut.

2001.