patagonya,fas,amazonormanları,güneyamerika;heryeronuevi ... · hikayeniz nerede başlıyor? kaç...

1
24 Aralık 2011 12 Patagonya, Fas, Amazon Ormanları, Güney Amerika; her yer onu evi Sırtında çantasıyla dünyayı dolaşıyor Sırtında çantasıyla dünyayı dolaşıyor Sırtında çantasıyla dünyayı dolaşıyor Sırtında çantasıyla dünyayı dolaşıyor Sırtında çantasıyla dünyayı dolaşıyor Sırtında çantasıyla dünyayı dolaşıyor “TATİL YAPMIYORUM KENDİMİ TANIYORUM” “PATAGONYA BUZULLARI FAS’IN PAZAR YERLERİ...” H i k a y e n i z n e r e d e b a ş l ı y o r ? K a ç y a ş ı n d a s ı n ı z , n e r e d e y a ş ı y o r v e n e i ş y a p ı y o r s u n u z ? 29 yaşındayım, makina mühendisiyim ve şu aralar İzmir’de yaşıyorum. Aslına bakarsanız hikayem, uzakta ve farklı olanı merak etmemle başlıyor. G e z g i n k a n ı s i z e n e r e d e n b u l a ş t ı ? Bu, doğuştan gelen bir şey olsa gerek. İlkokula giderken bile turistik yerlere gelmiş yabancı genç gezginleri sırtlarındaki kocaman çantalarıyla gördüğümde “Büyüyünce ben de bunlar gibi olacağım” dediğimi hatırlıyorum. Bir kez sırtınıza çantayı takıp yola çıktığınızda bu, bir süre sonra bağımlılık haline dönüşüyor. Benimki de aynen böyle oldu. K a ç y ı l d ı r g e z i y o r s u n u z ? Küçükken ailemle birlikte Türkiye’nin birçok yerine gittim. Bireysel olarak seyahatlerime üniversite yıllarında başladım. İlk kez yurtdışına çıktığımda 19 yaşındaydım. O gün bugündür yollardayım. 10 yıldır geziyorum. Bu süreçte farklı kıtalarda çok sayıda ülkede bulundum. İ z m i r d e m a k i n e m ü h e n d i s l i ğ i y a p a r k e n b i r a n d a i ş i n i z i b ı r a k ı p G ü n e y A m e r i k a y a m ı g i t t i n i z ? Aslında bunun esas sebebi, yola çıkma ve özgür olma dürtüsüydü. Yıllardan beri kafamda böyle uzun bir seyahat yapma fikri vardı. Güney Amerika ülkeleri ise yaşam tarzı, kültürü, müziği, dili ve daha birçok yönüyle ilgimi çekiyordu. Doğru zamanın geldiğini düşündüğümde sadece gidiş uçak bileti alarak yola çıktım. Ne kadar süreceğini ve ne yapacağımı bilmiyordum. 1 yıl sonra geri döndüm. B a ş k a b i r ü l k e i ç i n y i n e a y n ı ş e y i y a p a r m ı s ı n ı z ? Y a d a y a k ı n z a m a n d a b ö y l e b i r p l a n ı n ı z v a r m ı ? Şu aralar net bir planım yok ama yaşam ne zaman ne getirir bilinmez tabii. Dünyada görülmeyi bekleyen çok fazla yer var. E n s e v d i ğ i n i z s e y a h a t r o t a l a r ı n ı ç i z e r m i s i n i z ? Türkiye için konuşursak Fethiye-Antalya arasında uzanan 500 kilometrelik Likya Yolu yürüyüş parkuru kesinlikle favorim. Farklı doğal güzellikler sunan bu tarihi yol boyunca görülecek ve yapılacak çok şey var. Avrupa’da, İskandinavya bölgesi yaşam tarzı ve kültürüyle çok farklı. Öğrencilik yıllarımda bir süre İsveç’te de yaşadığım için ayrı bir sempatim var Kuzey ülkelerine. Uzun soluklu seyahat düşünenler için ise Güney Amerika ideal. Burada ülkelerin vize istememesi ve nispeten ucuz olması göz önünde bulundurulduğunda her geçen gün daha popüler hale geliyor. G e z g i n o l m a n ı n y a r a r l a r ı n e ? Gezgin olmak, kendi küçük dünyamızın dışında aslında neler olduğunu birinci gözden tecrübe etmeyi sağlıyor. Tanışılan her yeni insanın size kattıklarıyla sentez bir dünya görüşünüz oluşuyor. Farklı toplumlar, kültürler, dinler, coğrafyalar hakkında esasen bilgisizliğimizden kaynaklanan önyargıları yıkma konusunda, gezip yerinde görmekten daha etkili bir yöntem düşünemiyorum. Sizi son derece misafirperverce ağırlayan sıcak insanlara nasıl düşmanca yaklaşabilirsiniz ki? İ y i b i r g e z g i n o l m a k i ç i n n e y a p m a k g e r e k i y o r ? Öncelikle esnek olmalı. Yoldayken ne zaman ne yaşayacağınız belli olmaz. Her türlü koşula hızlı adaptasyon önemli. Yabancı dil şüphesiz gerekli ama ondan da önemlisi iletişim kurmak. Minimalist yaklaşım da gezginin işini kolaylaştırır. Örneğin bir sene süren, 4 mevsimi yaşadığım yolculuğumda tüm eşyalarımı bir sırt çantasına sığdırdım. Ayrıca iyi bir yön duygusu, risk yönetimi, merak etmek ve heyecan duymak şart. S e y a h a t i ç i n ç o k p a r a l a z ı m d i y e n l e r d e n m i s i n i z y o k s a k ü ç ü k b ü t ç e i l e m i s e y a h a t e d i y o r s u n u z ? Özel araçlarla seyahat edip 5 yıldızlı otellerde kalarak geziyorsanız tabii ki çok para lazım. Ancak bizler gibi sırt çantalı gezginlerin felsefesi daha farklı. Seyahatin bir lüks değil, ihtiyaç olduğunu savunuyoruz ve herkesin bütçesi dahilinde gezebileceğini düşünüyoruz. Cebinde neredeyse hiç para olmadan yola çıkıp gittiği ülkelerde çalışarak hayatını kazanan ve yıllarca dünyayı gezen birçok gezgin var. Kurucularından olduğum Sırt Çantalılar Grubu gezgin kültürünü geliştirmek, düşük bütçeyle akılcı seyahatin mümkün olduğunu göstermek ve geniş kitlelere yaymak adına çeşitli sunumlar, etkinlikler düzenliyoruz, üyeler arasında yoğun bilgi trafiği sağlıyoruz. İlgi duyan herkes www.sirtcantalilar.com üzerinden aramıza katılabilir ve projelerimizin parçası olabilir. “Bazen evde bazen yurtta...” N e r e l e r d e k a l ı y o r s u n u z ? Genel olarak uzun yıllardır üyesi olduğum ve gelişimi için gönüllü çalıştığım, dünyadaki gezginleri bir araya getiren konukseverlik ağları (Hospitality Club, Couchsurfing) sayesinde yerel insanların evlerine konuk oluyorum. Böylece kültürün içine giriyorum. Bunun dışında doğada çadırımla kamp yapıyorum. Ayrıca bizim gibi ‘sırtçantalılar’ için tasarlanmış olup bir odada 6-10-20 kişi kalabileceğiniz ranzalı öğrenci yurdunda ya da koğuşlara benzetilebilecek hostellerde kalıyorum. Bazı ucuz ülkelerde, 3-4 dolar gibi fiyatlara orta sınıf otel odalarında kalmak da mümkün. Veya bulunduğum ortamın şartlarına uygun olarak hamakta, sahilde uyku tulumumda geceliyorum. G i t t i ğ i n i z d e a r k a n ı z d a n a h l a n ı p v a h l a n a n o l m u y o r m u ? Kesinlikle oluyor. Aslında benim için işin en zor taraflarından biri de bu. Ama beni anlıyor ve destekliyorlar. Bütün bunlar, geri dönmek için güzel bir motivasyon kaynağı oluşturuyor. B a ş k a p l a n v e h a y a l l e r i n i z n e ? Antarktika Kıtası en çok görmek istediğim yerlerin başında. Bunun dışında Güneydoğu Asya ülkeleri, Türkiye’den karayoluyla Hindistan-Nepal rotası ve Orta Amerika bölgesi önceliklerim arasında. Sonra sıra Afrika’ya gelecek. Herşey için doğru zamanı bekliyorum. Bu tarz benzer uzun soluklu yolculukları gerçekleştiren birçok batılı gezgini destekleyen kurum ve sponsorlar oluyor. Yol boyunca çeşitli sosyal sorumluluk projeleri de gerçekleştirilince yolculuk herkes için daha anlamlı oluyor. Benim de bu konularda çeşitli projelerim var. İlgili kişiler sitem üzerinden irtibat kurabilirler. Her şey hayal etmekle başlıyor. “SEYAHAT LÜKS DEĞİL İHTİYAÇ” Sitenizde “Hala bu yaptığımı tatil zannedenler var. Hayır. Bu bir yolculuk. Kendimle yüzleştiğim, birtakım tehlikelerin içinde olduğum, çoğu zaman da tek başıma mücadele verdiğim bir macera” diye yazmışsınız... Tatilde rahatınızı düşünür, kafanızı boşaltır, evinize dönersiniz. Benimki gibi bir yolculukta ise zorluklar ve bilinmezlikler vardır. Sadece yeni bir ülkeye gitmem değil, aynı zamanda kendi iç yolculuğum söz konusu. Gezerek kendimi tanıdım. Farklı durumlarda nasıl tepki verdiğimi, kimden zarar gelebileceğini, vücut dilini, iletişimi öğrendim. Evim yoktu ve benim için bir mobil yaşam deneyimiydi. Sizi en çok etkileyen yer neresi oldu? Patagonya bölgesinde gördüğüm devasa buzullar, Amazon Ormanları’ndaki sıradışı yaşamlar, Fas’taki pazar yerleri... Aslında liste uzayıp gider. İlginç anılarınız vardır mutlaka. İtalya’da kaldığım bir hostelde her şeyimin içinde olduğu sırt çantam kayboldu. Bütün araştırmalara rağmen bulunamadı. Ertesi gün uçağım vardı, eşyasız, üzerimde bir şort ve bir tişörtle sıcak İtalya’dan o dönem yaşadığım soğuk İsveç’e uçtum. İki gün sonra hostelle telefonda konuştuğumda birisinin yanlışlıkla çantamı aldığını, ben ayrıldıktan kısa süre sonra geri getirdiğini söylediler. Çantam, tüm eşyalarımla birlikte 2 ay İtalya’daki hostelin resepsiyonunda beni bekledi. Nihayet bulduğum ucuz bir uçak biletiyle çantamı almak için günübirlik gittim. Her şey yerli yerinde duruyordu. O bir gezgin... ‘Sırt Çantalılar Grubu’nun da kurucularından. Makine mühendisliği yaparken yüreğinden kopup gelen özgürlük isteğine karşı koyamadı, tek yönlü uçak biletini kestirdi ve istifa ettiği gibi soluğu Güney Amerika’da aldı. Bir yıl boyunca hem Amerika’yı keşfetti hem de kendini. “Herşeyin başı hayal kurmak” diyen Engin Kaban (29) bundan sonra Antartika’ya gitmeyi hedefliyor. Seyahat notlarını www.rotalatinamerika.com adresinde görebilirsiniz. Ama önce bu röportajı okuyun... Engin Kaban, Güney Amerika’da bir lama ile ‘sohbet ederken’...

Upload: others

Post on 16-Oct-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Patagonya,Fas,AmazonOrmanları,GüneyAmerika;heryeronuevi ... · Hikayeniz nerede başlıyor? Kaç yaşındasınız, nerede yaşıyor ve ne iş yapıyorsunuz? 29 yaşındayım, makina

24 Aralık 201112

Patagonya, Fas, Amazon Ormanları, Güney Amerika; her yer onu eviSırtında çantasıyladünyayı dolaşıyorSırtında çantasıyladünyayı dolaşıyorSırtında çantasıyladünyayı dolaşıyorSırtında çantasıyladünyayı dolaşıyorSırtında çantasıyladünyayı dolaşıyorSırtında çantasıyladünyayı dolaşıyor“TATİL YAPMIYORUMKENDİMİ TANIYORUM”

“PATAGONYABUZULLARIFAS’IN PAZARYERLERİ...”

� Hikayeniz nerede başlıyor? Kaç yaşındasınız, nerede yaşıyor ve ne iş yapıyorsunuz?

29 yaşındayım, makina mühendisiyim ve şu aralar İzmir’de yaşıyorum. Aslına bakarsanız hikayem, uzakta

ve farklı olanı merak etmemle başlıyor. � Gezgin kanı size nereden bulaştı?

Bu, doğuştan gelen bir şey olsa gerek. İlkokula giderkenbile turistik yerlere gelmiş yabancı genç gezginleri

sırtlarındaki kocaman çantalarıyla gördüğümde “Büyüyünceben de bunlar gibi olacağım” dediğimi hatırlıyorum. Bir kez

sırtınıza çantayı takıp yola çıktığınızda bu, bir süre sonrabağımlılık haline dönüşüyor. Benimki de aynen böyle oldu.

� Kaç yıldır geziyorsunuz?Küçükken ailemle birlikte Türkiye’nin birçok yerine gittim.Bireysel olarak seyahatlerime üniversite yıllarında başladım.

İlk kez yurtdışına çıktığımda 19 yaşındaydım. O gün bugündür yollardayım. 10 yıldır geziyorum. Bu süreçte

farklı kıtalarda çok sayıda ülkede bulundum. � İzmir’de makine mühendisliği yaparken bir anda işinizi

bırakıp Güney Amerika’ya mı gittiniz?Aslında bunun esas sebebi, yola çıkma ve özgür olma dürtüsüydü.

Yıllardan beri kafamda böyle uzun bir seyahat yapma fikri vardı. GüneyAmerika ülkeleri ise yaşam tarzı, kültürü, müziği, dili ve daha birçokyönüyle ilgimi çekiyordu. Doğru zamanın geldiğini düşündüğümde

sadece gidiş uçak bileti alarak yola çıktım. Ne kadar süreceğini ve ne

yapacağımı bilmiyordum. 1 yıl sonra geri döndüm. � Başka bir ülke için yine aynı şeyi yapar mısınız?

Ya da yakın zamanda böyle bir planınız var mı?Şu aralar net bir planım yok ama yaşam ne zaman ne getirir bilinmez

tabii. Dünyada görülmeyi bekleyen çok fazla yer var.� En sevdiğiniz seyahat rotalarını çizer misiniz?

Türkiye için konuşursak Fethiye-Antalya arasında uzanan500 kilometrelik Likya Yolu yürüyüş parkuru kesinlikle

favorim. Farklı doğal güzellikler sunan bu tarihi yolboyunca görülecek ve yapılacak çok şey var. Avrupa’da,İskandinavya bölgesi yaşam tarzı ve kültürüyle çok farklı.Öğrencilik yıllarımda bir süre İsveç’te de yaşadığım içinayrı bir sempatim var Kuzey ülkelerine. Uzun soluklu

seyahat düşünenler için ise Güney Amerika ideal. Burada ülkelerin vize istememesi ve nispeten ucuz

olması göz önünde bulundurulduğunda her geçen gün daha popüler hale geliyor.

� Gezgin olmanın yararları ne?Gezgin olmak, kendi küçük dünyamızın dışında aslında neler olduğunubirinci gözden tecrübe etmeyi sağlıyor. Tanışılan her yeni insanın size

kattıklarıyla sentez bir dünya görüşünüz oluşuyor. Farklı toplumlar,kültürler, dinler, coğrafyalar hakkında esasen bilgisizliğimizden

kaynaklanan önyargıları yıkma konusunda, gezip yerinde görmektendaha etkili bir yöntem düşünemiyorum. Sizi son derece misafirperverce

ağırlayan sıcak insanlara nasıl düşmanca yaklaşabilirsiniz ki?

� İyi bir gezgin olmak için ne yapmak gerekiyor? Öncelikle esnek olmalı. Yoldayken ne zaman ne yaşayacağınızbelli olmaz. Her türlü koşula hızlı adaptasyon önemli. Yabancıdil şüphesiz gerekli ama ondan da önemlisi iletişim kurmak.

Minimalist yaklaşım da gezginin işini kolaylaştırır. Örneğin birsene süren, 4 mevsimi yaşadığım yolculuğumda tüm eşyalarımı

bir sırt çantasına sığdırdım. Ayrıca iyi bir yön duygusu, risk yönetimi, merak etmek ve heyecan duymak şart.

� “Seyahat için çok para lazım” diyenlerden misiniz yoksaküçük bütçe ile mi seyahat ediyorsunuz?

Özel araçlarla seyahat edip 5 yıldızlı otellerde kalarakgeziyorsanız tabii ki çok para lazım. Ancak bizler gibi sırtçantalı gezginlerin felsefesi daha farklı. Seyahatin bir lüks değil, ihtiyaç olduğunu savunuyoruz ve herkesin bütçesi

dahilinde gezebileceğini düşünüyoruz. Cebinde neredeyse hiçpara olmadan yola çıkıp gittiği ülkelerde çalışarak hayatını

kazanan ve yıllarca dünyayı gezen birçok gezgin var.Kurucularından olduğum Sırt Çantalılar Grubu gezgin

kültürünü geliştirmek, düşük bütçeyle akılcı seyahatin mümkünolduğunu göstermek ve geniş kitlelere yaymak adına çeşitli

sunumlar, etkinlikler düzenliyoruz, üyeler arasında yoğun bilgitrafiği sağlıyoruz. İlgi duyan herkes www.sirtcantalilar.com

üzerinden aramıza katılabilir ve projelerimizin parçası olabilir.

“Bazen evde bazen yurtta...”

� Nerelerdekalıyorsunuz?

Genel olarak uzunyıllardır üyesi olduğumve gelişimi için gönüllüçalıştığım, dünyadakigezginleri bir araya

getiren konukseverlikağları (Hospitality Club, Couchsurfing) sayesinde yerel

insanların evlerine konuk oluyorum. Böylece kültürün içinegiriyorum. Bunun dışında doğada çadırımla kamp yapıyorum.Ayrıca bizim gibi ‘sırtçantalılar’ için tasarlanmış olup bir odada

6-10-20 kişi kalabileceğiniz ranzalı öğrenci yurdunda ya dakoğuşlara benzetilebilecek hostellerde kalıyorum. Bazı ucuzülkelerde, 3-4 dolar gibi fiyatlara orta sınıf otel odalarındakalmak da mümkün. Veya bulunduğum ortamın şartlarına

uygun olarak hamakta, sahilde uyku tulumumda geceliyorum.� Gittiğinizde arkanızdan ahlanıp vahlanan olmuyor mu?

Kesinlikle oluyor. Aslında benim için işin en zor taraflarındanbiri de bu. Ama beni anlıyor ve destekliyorlar. Bütün bunlar,

geri dönmek için güzel bir motivasyon kaynağı oluşturuyor.� Başka plan ve hayalleriniz ne?

Antarktika Kıtası en çok görmek istediğim yerlerin başında.Bunun dışında Güneydoğu Asya ülkeleri, Türkiye’den

karayoluyla Hindistan-Nepal rotası ve Orta Amerika bölgesiönceliklerim arasında. Sonra sıra Afrika’ya gelecek. Herşeyiçin doğru zamanı bekliyorum. Bu tarz benzer uzun solukluyolculukları gerçekleştiren birçok batılı gezgini destekleyen

kurum ve sponsorlar oluyor. Yol boyunca çeşitli sosyalsorumluluk projeleri de gerçekleştirilince yolculuk

herkes için daha anlamlı oluyor. Benim de bu konularda çeşitli projelerim var. İlgili kişiler sitem üzerinden irtibat

kurabilirler. Her şey hayal etmekle başlıyor.

“SEYAHAT LÜKSDEĞİL İHTİYAÇ”

� Sitenizde “Hala bu yaptığımı tatil zannedenler var. Hayır. Bu bir yolculuk.Kendimle yüzleştiğim, birtakım tehlikelerin içinde olduğum, çoğu zaman da tek

başıma mücadele verdiğim bir macera” diye yazmışsınız...Tatilde rahatınızı düşünür, kafanızı boşaltır, evinize dönersiniz. Benimki gibi biryolculukta ise zorluklar ve bilinmezlikler vardır. Sadece yeni bir ülkeye gitmemdeğil, aynı zamanda kendi iç yolculuğum söz konusu. Gezerek kendimi tanıdım.

Farklı durumlarda nasıl tepki verdiğimi, kimden zarar gelebileceğini, vücut dilini,iletişimi öğrendim. Evim yoktu ve benim için bir mobil yaşam deneyimiydi.

� Sizi en çok etkileyen yer neresi oldu? Patagonya bölgesinde gördüğüm devasabuzullar, Amazon Ormanları’ndaki sıradışıyaşamlar, Fas’taki pazar yerleri... Aslında

liste uzayıp gider. � İlginç anılarınız vardır mutlaka.

İtalya’da kaldığım bir hostelde her şeyiminiçinde olduğu sırt çantam kayboldu. Bütünaraştırmalara rağmen bulunamadı. Ertesigün uçağım vardı, eşyasız, üzerimde bir

şort ve bir tişörtle sıcak İtalya’dan o dönemyaşadığım soğuk İsveç’e uçtum. İki günsonra hostelle telefonda konuştuğumdabirisinin yanlışlıkla çantamı aldığını, ben

ayrıldıktan kısa süre sonra geri getirdiğinisöylediler. Çantam, tüm eşyalarımla birlikte

2 ay İtalya’daki hostelin resepsiyonundabeni bekledi. Nihayet bulduğum ucuz bir

uçak biletiyle çantamı almak için günübirlikgittim. Her şey yerli yerinde duruyordu.

O bir gezgin... ‘Sırt Çantalılar Grubu’nun da kurucularından. Makine mühendisliğiyaparken yüreğinden kopup gelen özgürlük isteğine karşı koyamadı, tek yönlü uçakbiletini kestirdi ve istifa ettiği gibi soluğu Güney Amerika’da aldı. Bir yıl boyunca hem

Amerika’yı keşfetti hem de kendini. “Herşeyin başı hayal kurmak” diyen Engin Kaban (29) bundan sonra Antartika’ya gitmeyi hedefliyor. Seyahat notlarını

www.rotalatinamerika.com adresinde görebilirsiniz. Ama önce bu röportajı okuyun...

Engin Kaban, Güney Amerika’dabir lama ile ‘sohbet ederken’...