patisserie by food in life 12

100
by PASTANE, OTEL, CAFE, CATERING TÜRKİYE’NİN PASTA, TATLI, ÇİKOLATA, UNLU MAMULLER VE İÇECEK DERGİSİ ISSN 2146 0167 KASIM / ARALIK 2012 SAYI: 12 7. -TL Bistroların Eşsiz Tatlı Mönüleri Gerçek Viyana Kahvesi Coffeshop ile Türkiye’de Çay Sektörünün Yıldız Oyuncuları Torino Meyve Müzesi’nde Renkli Bir Tarih Pastacılığın Duayenleri Gastropark’ta Buluştu

Upload: venomaer

Post on 07-Mar-2016

260 views

Category:

Documents


9 download

DESCRIPTION

Türkiye’nin Pasta, Tatlı, Çikolata, Unlu Mamuller ve İçecek Dergisi PASTANE, OTEL, CAFE, CATERING

TRANSCRIPT

Page 1: Patisserie by food in life 12

byPASTANE, OTEL, CAFE, CATERINGTÜRKİYE’NİN PASTA, TATLI, ÇİKOLATA, UNLU MAMULLER VE İÇECEK DERGİSİ

ISSN 2146 0167KASIM / ARALIK 2012 SAYI: 12 7. -TL

Bistroların Eşsiz

Tatlı Mönüleri

Gerçek Viyana Kahvesi

Coffeshop ile Türkiye’de

Çay Sektörünün

Yıldız Oyuncuları

Torino Meyve Müzesi’nde

Renkli Bir Tarih

Pastacılığın Duayenleri Gastropark’ta Buluştu

Page 2: Patisserie by food in life 12
Page 3: Patisserie by food in life 12
Page 4: Patisserie by food in life 12
Page 5: Patisserie by food in life 12
Page 6: Patisserie by food in life 12

8-10-12 MERCEK

14 GASTROBOSPHORUS PATISSERIE COMPETITION

16 SULTANAHMET’TE “SİMİT FESTİVALİ”

18 YUMURTA TEMALI FOTOĞRAF YARIŞMASI

20-24 BISTROLARIN EŞSİZ TATLI MÖNÜLERİ

26-28 PASTACILIĞIN DUAYENLERİ GASTROPARK’TA BULUŞTU

30-31 SEVGİYLE ÜRETİLEN EL EMEĞİ LEZZETLER BRAVO PATISSERIE

32-33 RIXOS BODRUM PASTANESİNİN DETAYLARI

34-35 FRANSIZ PASTACILIĞININ GÜÇLÜ TEMSİLCİSİ PATISSERİE DE PERA…

36 DÜNYACA ÜNLÜ PASTA ŞEFİ PIERRE HERME

38 FARUK GÜLLÜOĞLU, FRANCHİSE İLE BÜYÜYECEK!

40 PASTANENİN GURMESİ PANAYIR’DA MAKBUL…

42-44 PASTANE BÜFELERİ KIŞ’A HAZIRLANIYOR

45-55 ÇAY SEKTÖRÜNÜN YILDIZ OYUNCULARI MERCEK ALTINDA!

56 “KÜÇÜK EKMEK” ŞİMDİ BAĞDAT CADDESİ’NDE!

57 OSMANLI SARAY MUTFAKLARINDAN TULUMBA TATLISI…

58- 60 KOZA GIDA İLE LEZZETLİ SAYFALAR

62-63 TÜRK MUTFAĞININ ÖNE ÇIKAN TATLILARINA RAİKA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

64-65 UNLU MAMULLER VE PASTACILIK CSM’DEN SORULUR!

66-67 GERÇEK VİYANA KAHVESİ COFFEESHOP COMPANY İLE TÜRKİYE’DE

68-69 UNLU MAMULLERİN ÇÖZÜM ORTAĞI WOLF BUTTERBACK!

70-71 KAHVE TUTKUNLARININ TAPTAZE ADRESİ!

72-73 RÖNESANS DÖNEMİNİ ÇİKOLATAYA YANSITAN BİR İSİM…

74-75 SAĞLIKLI MÖNÜLER, GLUTENSİZ TATLAR…

76-77 MEHMET SOYKAN’DAN BENZERSİZ TATLILAR

78-79 MEYVENİN TARİHİ GELECEĞE İMZA ATTI

80-81 TAPTAZE ŞEKERLEMELER, HELVALAR, REÇELLER…

82 FELDA IFFCO İŞ ORTAKLARI İLE BİR ARAYA GELDİ

83 FRANSIZ PASTA ŞEFİ JEROME LE TEUFF, KOZA GIDA MUTFAĞI’NDA

84 SUNAR GRUP YATIRIMLARINI ORTADOĞU ANADOLU’YA YÖNELTTİ

86 TOPRAK ANA (TERRA MADRE) TORİNO’DA İNSANLIĞI KUCAKLADI

88-89 PROFESYONEL BİR PASTACI OLMAK ZOR DEĞİL!

90 TEKSÜT HEDEF BÜYÜTÜYOR…

91 TARİHİN ÇİKOLATA KOKAN ANLARINA YOLCULUK..

92-93 BEYZA ULUSOY SÖZEN İLE HİJYEN

94-95 DÜKKAN

96 NOT DEFTERİ

2632

7238

42PASTANE BÜFELERİ KIŞ’A HAZIRLANIYOR

PASTACILIĞIN DUAYENLERİ GASTROPARK’TA BULUŞTU

4 FOODINLIFE.COM.TR

PatisseriebyBu Ay

Page 7: Patisserie by food in life 12
Page 8: Patisserie by food in life 12

Pastacılığın Duayenlerini Gastropark’ta Buluşturduk…Kış geç de olsa kendini göstermeye başladı. Mevsimler değişirken vitrinler de aynı kalmıyor elbette. Birbirinden farklı tatlılar, pastalar, börekler, çörekler tatlı büfelerini süslüyor. Patisserie by FoodinLife yine sektöre ışık tutacak konularıyla karşınızda…

Türkiye’ye pastacılığı getiren, yurtışındaki trendleri ilk kez ülkemizde uygulayan birçok pasta şefinin efsanevi idolleri onlar… Evet duayen pastacılarımızdan bahsediyorum. Niyazi Çapraz, Abdullah Topcuol ve Harry Lenas’ı Gastropark’ta ağırlamak oldukça büyük bir zevkin yanı sıra gururdu bizler için. Sektörün 3 ustasını bir araya getirerek birbirinden özel anılarını yine kendi ağızlarından dinledik. Emin olun onlardan öğrenilecek halen öyle çok şey var ki…

Yurtdışından geri kalmayarak birçok farklı yer gezdik bu sıralar. Almanya, Norveç, İtalya… İtalya’dan özetle geçecek olursam Toprak Ana (Terra Madre)’nin insanlıkla kucaklaşmasına seyirci olduk Torino’da.

Birbirinden farklı dosya konularıyla sektörün nabzını tutmayı da ihmal etmeyerekten Türk tüketicisinin en fazla tercih ettiği sıcak içecek olan çayı mercek altına aldık. Sektöre katkı sağlayan ve ivme kazandıran oyuncularla yaptığımız röportajlar aydınlatacak cinstendi. Bununla kalmayarak otellerin tatlı büfeleri ve bistroların birbirinden farklı tatlı mönüleri de merceğimiz altındaydı…

Dünyanın her köşesinde en tatlı vakittir pasta saatleri. Pastacılığın Türkiye’de de gelişiyor olması oldukça güzel bir kademe. Pastacılığa dair bir yarışmanın profesyonel ellerde şekillenmesi kadar iyi bir sonuç olamaz. Türk pastacılık sektörünün iddialı isimlerine düello ortamı yaratacak olan Gastrobosphorus Patisserie Competition, Türkiye’deki pastacıların ufkunu genişletecek türden bir yarışma olacağını umuyorum. 1983 yılında Lyon’da kurulan Sirha’nın Dünya Ağırlama ve Gıda Hizmet etkinliği, iki yılda bir Fransa’nın Lyon kentinde düzenlenmekte. Sirha Lyon 2011 Fuarı, 2011 yılında 2200 yerli ve yabancı ürün standına yer vererek 162,000 ziyaretçi ile 900 gazeteciyi ağırlamıştı. 2013 için Sirha, sektörün tüm aktörlerinin beklentilerini karşılamak üzere İstanbul’daki buluşmaya hazırlanıyor. İlk gününde Omnivore ve üçüncü gününde Bocuse d’Or yarışmalarının düzenleneceği fuarın, ikinci gününde, dünyanın en prestijli gastronomi yarışması olan Bocuse d’Or yarışma alanında yapılacak olan Gastrobosphorus Patisserie Yarışması’nın sektörün yoğun ilgisi ile karşılaşacağına inanıyorum…

İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni/Sorumlu Müdür: Gökmen Sözen [email protected]

Yazı İşleri Koordinatörü: Yrd. Doç. Dr. Beyza Ulusoy Sözen

Operasyon Müdürü: Burçe Beril Tuzcu

Yazı İşleri: Selcan KaraburunMerve YılmazDuygu [email protected]

Foto Muhabiri: Ramazan Akyüz

Katkıda Bulunanlar: Ersu Erdoğan, Uğur Hamza Erkantar, Feyzi Karakayalı,

Görsel Yönetmen: Alper Sayılan [email protected]

Fotoğraf: www.gokmensozen.com

Ar Ge: Gökhan Sözen

İdari işler: Bekir Sözen

Mali Danışman: Mehmet Salih Yıldırım

Baskı:Aktif Matbaa ve Reklam Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.Halkalı Cad. No: 245 Sefaköy K.Çekmece/İstanbul Tel: (0212) 698 93 54-55 Faks: (0212) 696 09 54

Yayın Türü: Süreli Yayın/İki ayda bir yayınlanır.

Yönetim Adresi: Gökmen Sözen Görsel Çözüm HizmetleriYahya Kahya Mahallesi Bahriye Cad. Bostanı Sokak No: 2/B Kasımpaşa-Beyoğlu/İstanbulTel: (0212) 255 5278 - 253 4003 Faks: (0212) 255 5278

Yazı İşleri/Yayıncılık: 19 Mayıs Mah. 19 Mayıs Cad. Arkon Residence No: 20 D: 2 Fulya Şişli / İstanbul

e-posta: [email protected]

www.foodinlife.com.trBaskı Tarihi: 10 Kasım 2012

©Tüm yayın hakları Gökmen Sözen Görsel Çözüm Hizmetleri’ne ait olup yazılar iktibas edilemez.

Tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler şahıslara aittir.

Gökmen SözenGenel Yayın Yönetmeni

KASIM / ARALIK 2012Sayı: 12

ISSN 2146 0167

6 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Page 9: Patisserie by food in life 12
Page 10: Patisserie by food in life 12

Bolulu Hasan Usta Tatlı Serüvenine Abu Dabi’de Devam EdiyorKuruluşunun 30. Yılını kutlayan Bolulu Hasan Usta, bir yandan yenilenme süreci geçirirken diğer yandan dünyaya açılıyor. Şubelerin kapasiteleri büyürken daha nitelikli hizmet vermek açısından misafirlerin daha fazla vakit geçirebileceği alanlar yaratıyor deneyimli marka. BHU’nun üçün-cü kuşak temsilcisi Rıdvan Gürgönül yenilenme süreciyle birlikte yurt dışına franchise verdik-lerinin müjdesini verdi geçtiğimiz günlerde. Yurtdışı açılımını bu ayın sonunda Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de hizmete sunacakları iki şubeyle gerçekleştireceklerini kay-deden Gürgönül: “Bu yılki mağazalaşma çalışmalarımız Dubai’yle devam edecek. Hedef pazarla-rımız arasında Azerbaycan, Kuzey Irak ve Güney Afrika da yer alıyor. Orta vadede ise Avrupa’ya açılmayı planlıyoruz. Bunun için Balkanlar’da fabrika kurmayı düşünüyoruz. Yurtdışı pazarına BHU’nun 30 yıllık güveniyle giriyoruz. Ayrıca, üzerinde ‘Made in Turkey’ yazan ürünler, özel-likle Ortadoğu ve Afrika’da güvenle tüketiliyor. Bizim için ‘Made in Turkey’ önemli bir avantaj sağlayacak. Bugün cheesecake nasıl dünyada bilenen bir tat haline geldiyse biz de aşuremizin ve diğer tatlılarımızın bilinirliğini artıracağız” diyor.

www.bhu.com.tr

Krater’in Çikolata Partileri Yoğun İlgi Gördü Krater’in 14 Eylül 2012 tarihinde Asteria Resort Sorgun Hotel’de ve 12 Ekim 2012 Cuma akşa-mı Adalya Resort & SPA Hotel’de düzenlediği Krater Çikolata Partileri büyük ilgi gördü. Krater çikolata grubu ürünleriyle yapılan çikolata dekorları ve yüzlerce çeşit çikolatalar Asteria Sorgun Resort ve Adalya Resort misafirlerine açık büfe olarak ikram edildi. Asteria Sorgun Resort Hotel bahçesinde gerçekleştirilen partide katılımcılar birçok aktiviteye de eşlik etti. Çikolata üzerine yapılan çeşitli yarışmalar özellikle yabancı katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü. Krater çiko-lata sosu havuzunda kaşık arama, oltaya takılı - Krater çikolata ile kaplı elmayı yeme yarışması gibi türlü etkinlikler de partiye katılan misafirlere bir çikolata şöleni yaşatarak doyasıya eğlen-melerini sağladı. Adalya Resort & SPA Hotel ana restoranında gerçekleştirilen çikolata şovunda ise Krater ile yapılan çikolata dekorları, çikolata heykelleri, barlar, şelaleler ile yüzlerce çeşit çikolata spesiyalleri partilere katılan bini aşkın kişilere unutulmaz anlar yaşattı. Eşsiz lezzetleri katılımcılara tattırmak için Krater şeflerinin günlerce uğraşarak büyük titizlikle tamamladığı çikolata çeşitleri 1-2 saat içerisinde davetli ve misafirlerin yoğun ilgisiyle tamamen tüketildi.

www.kratergida.com

Danone Lüleburgaz Üretim Tesisleri, Üstün Başarı Derecesi AldıAIB tarafından yapılan ve üretim tesisinin yüksek hijyen vegıda güvenlği seviyesini be-lirleyen denetimde üstün başarı derecesi elde etti. Hijyen, kalite ve gıda güvenliği stan-dartlarını sürekli en üst seviyede tutmaya özen gösteren Danone Lüleburgaz Üretim Te-sisleri, uluslararası denetim firması American Institute of BakingInternational’ın(AIB) denetiminden 1000 üzerinden 920 gibi yüksek bir puan alarak en iyi skorunu yapmış oldu. Küresel Gıda Güvenliği Girişimi altında faaliyet gösteren AIB, yaklaşık 60 yıldır dünya çapında gıda endüstrisinde İyi Üretim Uygulamaları(GMP) ve farklı başlıklarda özel denetimler düzenliyor. AIB bugün 120 ülkede 10.000’den faza tesiste gerçekleştir-diği GMP denetimleriyle, tüm dünyada hijyen ve gıda güvenliğinin onay mercii olarak kabul ediliyor.

www.danone.com.tr

Sealed Air Türkiye, Yeşil Ofis Diploması AldıSealed Air Türkiye Genel Müdürlük Ofisi, çevreye saygılı bir şirket olmak ve insanlığın doğal kaynaklar üzerindeki baskısını azaltmak amacıyla ka-tıldığı WWF-Türkiye Green Office (Yeşil Ofis) Programı kapsamında, bir yılda kağıt tüketimi, atık yönetimi, çalışan bilincinin artırılması alanla-rında gerçekleştirdiği iyileşme ve düzenlemeler ile sektöründe önemli bir ilke imza attı. Sürdürülebilirlik misyonu doğrultusunda çevre üzerindeki etkilerini en aza indirmeye odaklanan Sealed Air Türkiye Genel Müdür-lük Ofisi, bu ilerlemeler neticesinde, sektöründe dünyada bir ilki gerçekleş-tirerek WWF’in Green Office diplomasını almaya hak kazandı.

www.sealedair.com

8 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Mercek

Page 11: Patisserie by food in life 12
Page 12: Patisserie by food in life 12

Emirgan Sütiş’in Yeni Gözdesi ArnavutköyEn güzel yemeklere en leziz tatlılara, en hoş muhabbetlere ve en muhte-şem kahvaltılara imza atan Emirgan Sütiş’in yeni adresi belli oldu; Ar-navutköy. Yıllardır kalitesinden ve başarılı çizgisinden ödün vermeyen, günün her saati dolup taşan ve her yaş grubundan misafirlerini konuk eden Emirgan Sütiş, verdiği hizmetlere yeni açtığı Arnavutköy şubesi ile bir yenisini daha ekledi. Kendinizi evinizden farklı bir yerde hissetme-yeceğiniz, boğazın hemen kıyısında, muhteşem dalga seslerine ve enfes sofralara adım atabileceğiniz bu sıcacık mekanda, kendinizi ve sevdik-lerinizi misafir edebilir, şımartabilirsiniz. Misafirlerine bir ev sahibi gibi yaklaşan mekanın sahip ve çalışanları kendilerine yakışacak kalitede hizmet sunmakla birlikte, geniş mönüsüyle misafirlerine butik bir işlet-mecilik anlayışı sağlıyor.

www.sutis.com.tr

Pastacılığa Yepyeni Bir Bakış Açısı...Rengarenk, muhteşem görünümlere sahip, birbirinden yaratıcı tasarımları ve farklı aranjmanları ile hem göze hem damak zevkine hitap eden Betie’s, yaptığı birbirinden lezzetli özel tasarım pasta çeşitleri ile sevdiklerinizi ve kendinizi şımartmanız için size tatlı önerilerde bulunuyor. Birbirinden farklı sunumlara ve neşeli görünümlere sahip özel tasarım pastalar son dönem-lerde herkesin beğenisini kazanırken; 7’den 70’e her yaşa, her stile ve her isteğe uygun; özellikle ünlü markaların sembolleri, cup cake ve temalı pasta tasarımları ile Betie’s, pasta dünyasına yeni bir anlayış getiriyor.

www.beties.com

Muffin Keyfini L’era Fresca ile YaşayınTaze ve doğal ürünleri ile ünlü L’era Fresca, şimdi de yaptığı lezzetli muffinlerle konuklarının damağında unutulmaz bir tat bırakıyor. Vişneli tahin-cevizli ve Sarelle’li muffin bu yıl muffin tutkunlarının gözdesi olacak gibi görünüyor. Doğal ve gerçek vişne parça-cıklarından oluşan vişneli muffinin, hafifliği ve enfes lezzetiyle sizi büyülüyorken, muhteşem uyuma sahip tahinli-cevizli muffin ise farklı tadıyla dikkatinizi çe-kiyor, Sarelle’li muffin ile lezzetin doruklarında bir yolculuğa çıkmaya hazır olun…

www.lerafresca.com.tr

Caffe Nero Yeni Yılı Leziz Tatlarla Karşılıyor“Milano’nun batısındaki en iyi kahveci” unvanına sahip Caffè Nero, yeni yılı kendine özgü lezzetlerle karşılıyor. Caramelatte ve Amaretto Latte, 2013’e “merhaba” demeye hazırlanırken en özel lezzetler olarak kahve tutkunlarını Caffè Nero mağazala-rında bekliyor. Belli dönemlerde Caffè Nero’da tadılabilen Ama-retto Latte, amaretto şurubu ve espressoyu enfes bir birliktelikle sunuyor. Caramelatte ise espresso, süt, vanilya şurubu, krema ve karamel sos ile yılbaşına yakışan bir keyif kahvesi oluyor. Yeni yılı müjdeleyen Caffè Nero lezzetleriyle, kendinizi bu yıl da kah-venin büyüsüne kaptıracaksınız.

www.caffenero.com.tr

10 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Mercek

Page 13: Patisserie by food in life 12
Page 14: Patisserie by food in life 12

Maria’nın Bahçesi’nde Sıcak Punch İçilir…Punch severlere müjde! Yeni yıl, kış ayı ve sıcak sohbetlerin vazgeçilmezi olan Punch’ı; kış için özel tasarlanan rüya gibi bahçesiyle “Maria’nın Bahçesi”nde şömine başında yu-dumlayın. Aralık ayı boyunca soğuk günleri sıcak Punch lezzetiyle donatan Maria Ek-mekçioğlu; bu dayanılmaz içeceğin tarifini, kendi Punch’ını hazırlamak isteyenler için de paylaşıyor. Şef Maria Ekmekçioğlu ve Pascal Ekmekçioğlu yönetimindeki “Maria’nın Bahçesi”; bıktırmayan tatlarının yanı sıra yeni yılın yaklaşması, kışın gelmesiyle yok-luğunu hissettiren ve soğuk günlerin vazgeçilmez içeceği olan Punch’ı misafirlerine su-nuyor. Aralık ayını sıcak Punch lezzetiyle donatan Maria Ekmekçioğlu; bu dayanılmaz içeceğin tarifini, kendi Punch’ını hazırlamak isteyen, mutfağa ilgi duyan okuyucular için paylaşıyor.

www.marianinbahcesi.com

Mado, Suudi Arabistan’dan Katar’a Açılıyor…

“Mado Kıtalar Arası Lezzet Köprüsü” adı altında yürüttüğü yurt dışı yatırımlarına Katar’ı da ekledi. Mado, Asya Pasifik bölgesindeki ülkeler ve Suudi Arabistan ile yaptığı anlaşmanın ardından şimdi de Katar ile master franchise anlaşması imzaladı. Bu anlaşmayla Mado’nun markasını ve ülkemizin eşsiz lezzetlerini taşıdığı ve tattırdığı ülke sayısı 11’e çıkacak. Mado, Katar operasyonunda master franchise haklarını Promer Qatar Contracting Co. W.L.L.’ye verdi. Mado’nun Katar pazarına girişi, 12 Ekim’de Doha’da imzalanan “İyi Niyet Protokolü” ile başladı. Master franchise anlaşması ise 01.11.2012 Per-şembe günü İstanbul’da imzalandı. Etiler Mado şubesinde gerçekleşen imza törenine, Promer Qatar yetkilisi Salem Rashed Mohamed Al Banali Al Muhannadi ve ortakları Erhan Nuri Ekermen, Can Kartal,  Cem Kurt, Mado adına da Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur, Genel Koordina-tör Mehmet Yılmazoğlu ve Yurtdışı Yatırımlar Direktörü Hasan İbrahim Toksoy katıldı. Törende, Mado’nun bölgedeki yakın dönem yatırımlarını ve Suudi Arabistan operasyonunu görüşmek üzere İstanbul’da bulunan Suudi Arabistanlı ortakları H.H. Prince Abdullah Bin Saud El Saud ve Ahmad Akkawi de hazır bulundu.

www.mado.com.tr

Unlu Mamuller Tanıtım Grubu Sektörün Yol Haritasını ÇıkarıyorTürk unu ve unlu mamullerinin dünya pazarlarına “Türk” markasıyla ulaştırılması hedefiyle kurulan Un ve Unlu Mamuller Tanıtım Grubu (UTG), sektörün yol harita-sı niteliğindeki Stratejik Planı oluşturmak için ilk Çalıştay’ını 13-14 Ekim 2012 ta-rihlerinde Ankara’da düzenledi. Un ve Unlu Mamuller sektöründe faaliyet gösteren 30 firmadan 33 kişinin katıldığı Stratejik Plan Çalıştayı’nda sektörün güçlü ve zayıf yanları ile dünya pazarlarında Türkiye’nin sahip olduğu fırsatlar masaya yatırıldı. Buğdayın anavatanı olan ülkemiz topraklarından çıkan bereketin, bundan böyle “Türk” markasıyla dünyaya sunulması için çalışacaklarını belirten Tanıtım Grubu Başkanı Turgay Ünlü, sektörün bu hedefe dönük köklü tecrübe ve birikimlerinin söz konusu Stratejik Planı’nın en güçlü yanını oluşturduğunu söyledi.

UNO Premium Ekmekler Raflardaki Yerini Aldıİçerdiği tahıllar ile sandviç keyfi yaşarken beslenme kalitenizi yükselten, el değmeden üretilen UNO Premium Çok Tahıllı Sandviç, market raflarında yerini aldı. Yüksek oranda lifle birlikte, ruşeym, keten tohumu, yulaf ezmesi gibi birçok faydalı bileşeni içinde barındıran UNO Premium Çok Tahıllı Sandviç; B1, B2, niasin, B6, folik asit, B12 vitaminleri ile kalsiyum, çinko ve demir mineralleri içeriyor. Yumuşak yapısı sayesinde keyifle tüketebileceğiniz, en lezzetli sandviçlerin sırrı olacak UNO Premium Çok Tahıllı Sandviç, 360 gramlık 5’li ambalajlarda sunuluyor. Muhteşem lezzetleri ile damakla-ra hitap eden UNO Premium ekmekler, besleyici özellikleriyle uzun süre tok tutarken, ihtiyaç duyduğumuz vitamin ve mineralleri, ambalajları üzerinde yer alan besin tablola-rındaki ölçülerde karşılıyor.

www.uno.com.tr

12 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Mercek

Page 15: Patisserie by food in life 12
Page 16: Patisserie by food in life 12

Pastacıların kıyasıya yarışacağı heyecanlı bir müsabaka, Gastrobosphorus Patis-

serie Competition’! Gastronomi sektörün-de bir ilke imza atılarak gerçekleştirilen ve kamuoyunda yüzen fuar ibaresi ile yer alan Gastrobosphorus bu kez bir yarışma ile otel ve restoran sektörünün aktörlerini bir araya getiren Sirha Fuar aracılığıyla kar-şımızda… 1983 yılında Lyon’da kurulan Sirha’nın Dünya Ağırlama ve Gıda Hizmet etkinliği, iki yılda bir Fransa’nın Lyon ken-tinde düzenlenmekte. Sirha Lyon 2011 Fua-rı, 2011 yılında 2200 yerli ve yabancı ürün standına yer vererek 162,000 ziyaretçi ile 900 gazeteciyi ağırlamıştı. 2013 için Sirha, sektörün tüm aktörlerinin beklentilerini karşılamak üzere İstanbul’daki buluşma-ya hazırlanıyor. İlk gününde Omnivore ve üçüncü gününde Bocuse d’Or yarışmaları-nın düzenleneceği fuarın, ikinci gününde,

dünyanın en prestijli gastronomi yarışma-sı olan Bocuse d’Or yarışma alanında ya-pılacak olan Gastrobosphorus Patisserie Yarışması’nın sektörün yoğun ilgisi ile kar-şılaşması bekleniyor…

7 – 9 Mart 2013 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşecek olan Sirha’nın Dünya Ağırlama ve Gıda Hizmet etkinliği kapsamında yapılacak olan Gastrobospho-rus Patisserie Yarışması’na oldukça kap-samlı bir şekilde hazırlanılıyor. 4’er kişilik gruplar halinde yarışacak olan yarışmacılar birçok farklı kategoride ter dökecek. Disp-lay kategorilerinde ise toplamda 10 kişi yarışacak. Çikolata kolye, çikolata heykel, Türk mutfağı alakart tatlı, alakart pasta-cılık, ekmekçilik ve dondurma kategorileri Gastrobosphorus Patisserie Yarışması’nın dallarını oluşturuyor.

Yalnızca Pastacılığın Konuştuğu Bir Yarışma Düşünün…

Gastrobosphorus Patisserie CompetitionDünyanın her köşesinde en tatlı vakittir pasta saatleri. Pastacılığın Türkiye’de de gelişiyor olması oldukça güzel bir kademe. Pastacılığa dair bir yarışmanın profesyonel ellerde şekillenmesi kadar iyi bir sonuç olamaz. Türk pastacılık sektörünün iddialı isimlerine düello ortamı yaratacak olan

Gastrobosphorus Patisserie Competition, Türkiye’deki pastacıların ufkunu genişletecek türden bir yarışma olacak…

14 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Etkinlik

Page 17: Patisserie by food in life 12
Page 18: Patisserie by food in life 12

Simidi tüm yönleriyle tanıtmak ve simi-din Türk kültüründeki önemine dikkat

çekmek amacıyla düzenlenen festival, et-kinlik süresince gerçekleştirilen dans gös-terileri, yarışmalar ve oyunlarla renklendi. Bu etkinliğin en mutlu katılımcıları ise şüp-hesiz ki çocuklardı. Festival boyunca renkli sahnelere ev sahipliği yapan Sultanahmet Meydanı’nda her kesimden tüketicinin müdavimi olduğu simit binlerce kişiye da-ğıtıldı.

10 bin simit dağıtıldıFatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Ha-luk Okutur’un birlikte simit fırınının kar-şısına geçtiği etkinlikte 10 bin simit, 2 bin börek ve çeşitleri, bin dilim yaş pasta ve 500 litre limonata ücretsiz olarak dağıtıldı. Simit kültürünün yaşatılması amacıyla dü-zenlenen festivalde geceleri de Amfi tiyatro,

Açıkhava sinemasına dönüştürülerek eski Türk filmlerinin gösterimi yapıldı. 3 gün süren festival Tomurcuk Vakfı Zihinsel En-gelliler Perküsyon Grubu’nun gösterisiyle sona erdi

“Anadolu lezzetlerini dünyaya tanıtacağız”Turist yoğunluğunun fazla olduğu bir böl-ge olan Sultanahmet’te düzenlenen festival, ‘dünyanın ilk fast food’u’ olarak tanımla-nan simidin yabancı konuklara tanıtılma-sına da aracılık etmiş oldu. Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Okutur, festival konuşmasında, yurtiçinde 250’den fazla şubeye ulaştıklarını, 12 ülkede de fa-aliyetlerinin devam ettiğini vurgulayarak “Simit ve geleneksel Anadolu lezzetlerini tüm dünyaya tanıtmaya devam edeceğiz” dedi.

Sıcak, Samimi ve Gevrek Simit, Sultanahmet’te Sevenleriyle Buluştu!Türk mutfak kültürünün geleneksel yiyeceği simit, modası geçmeyen ve günün her anı

tüketebildiğimiz simgesel bir lezzet. Türk kahvaltılarının vazgeçilmezi ve yıllara rağmen eskimeyen, şartlar ne olursa olsun keyifle yenen simit, Sultanahmet meydanında sevenleriyle buluştu. 28 Eylül’de başlayan, Fatih Belediyesi ve Simit Sarayı işbirliğiyle bu yıl 3.’sü düzenlenen Geleneksel Sultanahmet

Simit Festivali 3 gün boyunca sürdü ve etkinlik oldukça yoğun ilgi gördü.

16 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Etkinlik

Page 19: Patisserie by food in life 12
Page 20: Patisserie by food in life 12

Paris Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşavirliği 4. Uluslararası Mutfak

Fotoğrafları Festivali’ne bu yıl ilk kez çeşitli aktiviteler ile iştirak edecek. Ak-tivitelerden ilki Festival açılış gecesinde düzenlenecek. Festivalin açılış töreni 25 Ekim 2012 tarihinde saat 19.00’da Es-pace Mobalpa’da gerçekleştirildi. Açılış gecesinde Türkiye’ye ayrılan alanlarda çeşitli gıda ürünlerimiz ve ülkemizin turistik destinasyonları tanıtıldı ve ayrı-ca eğitmen şef Mürşit Göksüzoğlu Ege mutfağından örnekler sunarak konukla-rın beğenisini kazandı.

Açılış gecesinde diğer yarışma fotoğraf-çıları ile birlikte gastronomi fotoğrafçısı ve aynı zamanda FoodinLife Genel Ya-yın Yönetmeni Gökmen Sözen’in yarış-maya katılan eserleri sergilenecek. Ge-cede sunum yapacak olan eğitmen aşçı Mürşit Göksüzoğlu ise üniversite eğiti-mini tamamladıktan sonra eğitimi sü-resince ilgi duyduğu ve çalıştığı mutfak sektöründe profesyonel olarak çalışmak için Paris’te bulunan Uluslararası Yemek Enstitüsü Le Cordon Bleu’de 1 yıl eğitim aldıktan sonra mesleğini bu alanda de-

vam ettirmiş oldukça başarılı bir isim. İstanbul’da bulunan Mutfak Sanatları Akademisi’nde eğitmen şefliğin yanı sıra mutfak danışmanı olarak çalışan Gök-süzoğlu, Türk mutfağını temsilen çeşitli uluslararası festivallere de katılmış.

Festivalin ödül gecesi 9 Kasım 2012 tari-hinde La Bourse du Commerce de Paris salonlarında gerçekleştirilecek. Bu gece-de, müşavirliğimize ayrılan alanda çeşit-li gıda ürünlerimiz ve ülkemizin turistik destinasyonları tanıtılacak ve yarışma-nın jürisinde yer alan Kültür ve Tanıtma Ateşkesi F. Kalbiye Noyan tarafından kazanan sanatçıya ödülü verilecek, ay-rıca sanatçıya 1 haftalık Türkiye gezisi armağan edilecek.

Festival süresince gerçekleştirilecek atöl-ye ve panellerde üretimden tüketime Yumurtanın beslenme kültürü içindeki yeri, tüketimi konuları ile gastronomi ve yemek fotoğrafçılığı tartışılacak. Kültür ve Tanıtma Ataşesi F. Kalbiye Noyan da 9 Kasım 2012 tarihinde saat 16.30’da, 73, Boulevard Saint-Marcel, 75013 Paris adresindeki Gobelins Ecole de l’Image’da La Place de la gastrono-

mie dans la communication de promo-tion touristique de la Turquie/ Türkiye Tanıtımda Gastronominin Yeri konulu bir konferans verecek. Konferansa ünlü yemek yazarı Sevim Gökyıldız da iştirak edecek.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tanıt-ma Genel Müdürlüğü desteği ile iştirak edilen 4. Uluslararası Mutfak Fotoğraf-ları Festivali’nde, Ege gıda ürünleri, çe-şitli fotoğraf ve objeler ile ülke standını zenginleştiren başta Belediye Başkanı Sayın Ercan Tatı olmak üzere İzmir Buca Belediyesi’ne, çok yönlü tavsiye ve katkılarıyla programın gerçekleş-mesine büyük emeği geçen Türk Mut-fağı Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve Yeme-İçme Danışmanı Sayın Osman Serim’e, Türk mutfağını Paris’e taşıyan eğitmen aşçımız Mürşit Göksüzoğlu’na, ünlü yemek yazarımız/eğitmen Sayın Sevim Gökyıldız’a, katkılarından do-layı Fransa’da Les Meilleures Recettes Turques ile Les Recettes Turques adlı kitapları yayınlanan Sayın Leyla Güz’e ve Kavaklıdere Şarapları’na teşekkür ediliyor…

FoodinLife Genel Yayın Yönetmeni Gökmen Sözen, Uluslararası Mutfak Fotoğrafları Festivali’nde Yarışıyor!

25 Ekim-10 Kasım 2012 tarihleri arasında Paris’te dördüncüsü düzenlenecek olan ve her yıl belirli bir tema çerçevesinde gerçekleştirilen 4ème Festival International de la Photographie Culinaire/Uluslararası Mutfak

Fotoğrafları Festivali’nde gastronomi ve fotoğrafçılık alanları bütünleştiriliyor, belirlenen tema kapsamında sergiler, atölye çalışmaları ve paneller düzenleniyor, konu ile ilgili yetkililer, gazeteci ve partnerlerin iştirak

edeceği bir tören ile Gastronomi Turizmi Fotoğrafçılığı Büyük Ödülleri veriliyor. Festival bu yıl Yumurta teması altında gerçekleştiriliyor.

18 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Yarışma

Page 21: Patisserie by food in life 12
Page 22: Patisserie by food in life 12

Hangi BistrodaHangi Tatlı Yenir?Rusça da çabuk-hızlıca anlamına gelen ancak Paris’te doğan bistro konseptinin Türkiye’de de oldukça güçlü temsilcileri var. Bistro yurtdışında insanların günlük kıyafetleri ile günün her saati uğrayarak bir şeyler atıştırırken içkilerini yudumladıkları rahat ve konforlu mekanlara deniyor. Türkiye’de bistro konsepti, biraz daha üst segment olarak yansıtılsa da konseptin hakkını verenler aynen yurtdışında karşılaştığımız bistrolar gibi hizmet veriyor. Türkiye’de mahalle kahveleri ön planda diyebiliriz. Nüfusun büyük bir bölümü halen kahvelerde geçiriyor boş vakitlerini. Semtinde kahve olmayanlarsa kafe-bistrolarda alıyor soluğu ve kahve kültürümüzden de vazgeçmiyor elbette. Öyle ki İstanbul’un en nezih semtlerinde bayanlı erkekli grupların oturabileceği birçok kahve açılıyor… Bistro konseptini böyle sıraladıktan sonra gelelim bistro mönülerine. Pastane ürünlerindeki tüketim, ülkemizde şerbetli tatlılardan öteye gidemese de pastacılık ve çikolata gibi lezzetlerin de tüketimi misafir bilinçlendikçe artıyor. Yepyeni lezzet arayışları içinde olanlar trendleri takip eden mekanları seçiyor ve mönüler de bu doğrultuda gelişiyor, zenginleşiyor. Birbirinden özel zincir restoranlarımız ve bistrolarımızda çıkan tatlı mönülerine göz atarken hangi mekan hangi tatlıyı en iyi çıkarıyor bunu da öğrendik… İşte bistro konseptinin mönülerini tatlandıran lezzetler…

20 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Dosya

Page 23: Patisserie by food in life 12

Big Chefs’e özel dokunuşlarAnkara, İstanbul, Gaziantep, Mersin ve Antalya’da şubeleri bulunan Big Chefs, yansıttığı konseptin en gözde temsilcilerinden biri. Yılın 365 günü, günün her saati, en lezzetli yemekler, en taze ekmekler, en özel tatlılar, en hızlı ve en iyi servis, Büyük Şefler’in açık mutfağından çıkıyor. Big Chefs’de tatlı fiyat-ları 11 ile 14 lira arasında değişiyor. Senede 2 kez olmak üzere tatlı mönüsü mevsimlere göre revize ediliyor. Beyaz Çikolatalı Cheesecake’ten Karadutlu ve Mozarellalı Künefeye, Beyaz Çikolatalı Kestaneli Sufleden Big Chefs’e özel dokunuşla hazırlanmış ge-leneksel Bıcı Bıcı tatlısına, Çikolatalı Yumuşak Ma-carondan Mojito Tart Bruleeye kadar çok geniş bir tatlı mönüsü Big Chefs’lerde sevenleriyle buluşuyor. Zincirin spesiyallerini ise; Karadutlu ve Mozarellalı Künefe, Big Chefs’e özel uyarlanmış Bıcı Bıcı tatlısı ve Çikolatalı Yumuşak Macaron oluşturuyor.

www.bigchefs.com.tr

Chocolate fondü revaçta!2001 yılında Ritz Carlton Hotelʼin altında hizmet ver-meye başlayan Chocolate Bistro&Bar, Türkiyeʼye ilk defa Bistro&Bar konseptini getirmiş ve konsepti, yıl-larca başarıyla uygulamış bir marka. Sektöründe birçok ilke imza atan Chocolate Bistro&Bar, 11 yıldır aynı üç ortağın liderliğinde faaliyetlerini sürdürüyor. Kısa sü-rede hızla büyüyerek Nişantaşı, Şaşkınbak-kal, Bakırköy, Kartalkaya ve Antalya Laraʼda açtığı şube-ler ile herkesin gözdesi olan Chocolate’ın tatlı mönüsün-de yok yok. Chocolate fon-dü, creme brulle trio, meyveli parfe, cheescake, ılık çikolata soslu taze profiterol, Milano usulü tiramisu Chocolate’ın en beğenilenleri arasındaki yerini koyuyor.

www.chocolatebistrobar.com

Shakespeare Bistro’da tatlı bir finalShakespeare Bistro, Antalya’dan yola çıkarak 8 farklı noktaya yayılmış. Antalya, Kayseri, İstanbul ve Bursa’da şubeleri bulunan zincir, lokasyonlarını özenle seçiyor ve kalite çizgisini bozmadan emin adımlarla ilerliyor. Shakespeare’in keyifli orta-mında tatlı ile başlayan lezzet şölenin finali olarak nitelendiriliyor. İtalyan mutfa-ğı ağırlıklı dünya mutfağından örnekleri rahatlıkla tadabileceğiniz mekanın tatlı mönüsü de oldukça zengin. Tiramisu, cheesecake, elmalı turta, dondurmalı brownie, profiterol ve mevsimsel meyve tabağı bir bistroda tüketebileceğiniz en uygun tatlılar ve Shakespeare mönüsün-de hepsini en taze şekilde tatmanız mümkün…

www.shakespearebistro.com

FOODINLIFE.COM.TR 21

Page 24: Patisserie by food in life 12

Cookshop. Bakery ile tarifsiz tatlı deneyimleriÇok kısa zaman önce hayatımıza giren Cookshop.ların konsepti ve mimarisi ka-dar geniş mönüsü ve kendine özgü özel lezzetleri de seviliyor. Her zaman en iyiyi en uygun fiyatla sunma yoluna giden Cookshop.larda rakiplerinin aksine geniş bir bakery mönüsü de yer alıyor. Alışılmış lezzetlerin dışında farklı ve güzel lezzet-leri bizlerle tanıştıran Cookshop. denince kuşkusuz akla ilk gelen lezzet Magno-lia Pudding. Patenti Cookshop.ta bulunan bu lezzetin reçetesi Cookshop. kurulmadan önce Amerika’dan alınıp içeriği Türk damak tadına uyarlanmış, çok da güzel olmuş. Enfes magnolianın çileklisi, muzlusu, çikolatası günlük olarak ha-zırlanmakta. Dönemsel olarak bal kabaklısı, portakallısı da olan magnolianın Mövenpick dondurma ile lezzetlendirilmiş seçenekleri de mevcut. Bakery’deki tüm ürünlerin günlük ola-rak hazırlandığı Cookshop.ta magnolia pudding kadar lezzetli farklı bir çok tatlı alternatifler bulunuyor. Bunlardan bir kaçı; pollyanna, ganaj, sufle kek, ev yapımı kek çeşitleri, mozaik pas-ta, elmalı tart…

www.cookshop.com.tr

Hayaller tatlıya dönüşüyorBeyoğlu’nun en cool mekanların-dan biri olan Hayal Kahvesi Bistro, günün her saati adım atılabilir, so-luk alınabilir, gevşeyip rahatlana-bilir bir mekan. Kahvesi usta işi, yemekleri çok lezzetli. Bistro kon-septine Hayal tarzı getiren Hayal Bistro mutfağı, mevsimine göre yenilediği mönüde hamburger çe-şitleri konusunda büyük iddia ta-şıyor. Lezzetindeki cazibeyi taze malzeme ve anında pişirmeyle yakalayan Bistro, mutfağı el yapımı ve günlük cheesecakei-ni, suflesini ve panna cottasını özellikle tavsiye ediyor.

www.hayalkahvesibistro.com

Lezzet Kırıntı’ları…Kendine has tarzı ve konforlu mekanlarıyla fark yaratan Kırın-tı restoranları, özel tatlı mönüsüyle farklı damak zevklerini bir noktada buluşturmaya devam ediyor. Havaların yavaş yavaş se-rinlemeye başladığı bugünlerde çikolata diyarlarından gelerek, bitter çikolatanın eritilmesiyle özel formüle edilerek hazırlanan ve 1 top light dondurma ile servise sunulan Flourless Choco-late Cake (Unsuz- Şekersiz), Missisipi Mud Pie, Brownie, Hot Chocolate Sufle ve Apple Pie kış aylarında içinizi ısıtacak farklı alternatifler olarak karşımıza çıkıyor. Yaz aylarının serinleten lez-zetleri arasında yer alan Rokoko, San Marino, Şamfıstıklı çikolata soslu Parfe, Limonlu Sufle, sor-beler, kuplar, dondurma çeşitleri, Waffle, Banana Split ve Amerikan Style Pastası gibi birbirinden tat-lı ve farklı lezzetleri de her mevsim tüketebiliyorsunuz Kırıntı’da…

www.kirinti.com.tr

22 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Dosya

Page 25: Patisserie by food in life 12
Page 26: Patisserie by food in life 12

Kitchenette tatlı mönüsü iştah kabartıyorPastane bölümünde bulunması gereken ürünlerin yanı sıra Kitchenette’de; çikolatalı pastalar, Fransız makaronları, kı-tır gevrekler, çilekli pasta ve kruvasan gibi ürünler ön plana çıkıyor. Bu tatların hepsinde farklı reçeteler uygulanıyor ve Kitchenette’de çeşitlerinin de çok fazla olduğunu öğreniyoruz. Ekşi maya ile yapılan ekmekler farklı teknikler ile ve üzüm suyu kullanılarak mayalandırılıyor; kepekli, çavdarlı, cevizli, zeytinli, ek-mekler ve Fransız bagetleri bu şekilde çıkarılıyor. Kitchenette’nin en fazla talep gören tatlıları arasında da; sıcak çikolatalı tart ve çilekli pasta yer alıyor. Charlotte, zencefilli sütlaç, vanilyalı cheescake, tarçınlı çörek gibi lezzetler de yabana atılmamalı…

www.kitchenette.com.tr

Bir Mezzaluna klasiği: tiramisuTürkiye’nin en beğenilen İtalyan tatlarının adresi Mezzaluna, İtalyanların vazgeçilmez lezzeti tiramisu ile damakları tatlandırmaya devam ediyor. Mascar-pone peyniri, kakao, espresso, brendi ve savoyerin mükemmel uyumu ile benzersiz bir keyif yaşatan

tiramisu, yemeğini tatlıyla sonlandırmak isteyenler için enfes bir seçim! Diyet bozduran tatlı olarak da anılan Mezzaluna’nın ti-ramisusundaki lezzet sırrı Mezzaluna’da saklı. Çok özel bir tarifle hazırla-nan tiramisu, mükemmel lezzetiyle günün her öğü-nüne eşlik ederek müda-vimlerin tutkusu haline geliyor.

www.mezzaluna.com.tr

Kahve saatlerinde Numnum eşsiz bir seçenek!Gerçek bir aile restoranı hayali üzerine kuru-lan Numum’lar, uluslararası örneklerinde de olduğu gibi sadece ailelerin değil, gençlerin, çocuklu ailelerin, çiftlerin ve genç profesyonel-lerin rahatlıkla gelebildiği mekânlar. Müşteri-lerine iyi ve lezzetli yemek sunmayı hedefleyen Numnum’ın kapsamlı mönüsüne ek olarak akılda kalan 12 farklı tatlı, dondurma ve içe-ceklerden oluşan İçecek ve Tatlı mönüsü de bu-lunuyor. Yemek sonrası da tercih edilebildiği gibi 15.00 ile 17:00 saatleri arasında kahve mo-lası vermek isteyen-lerin sıklıkla tercih ettiği tatlılar olarak Chunky Monkey Mud Pie ve Brownie Sundae’ yi örnek vere-biliriz.

www.numnum.com.tr

24 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Dosya

Page 27: Patisserie by food in life 12
Page 28: Patisserie by food in life 12

Pastacılık Sektöründe İz Bırakan 3 Duayen, Ustalara Saygı Yemeği’nde Buluştu

Pastacılık sektörünün Türkiye’de günden güne geliştiği gözden kaçmıyor. Bu akıma destek olan ve hatta bu gelişim sürecini başlatan duayen pasta şeflerimiz de bugün halen

işlerinin başındalar diyebiliriz. Pastacılığa gönül vermiş duayen şeflerin tatlı mı tatlı hayat hikayelerini merak edenlere hitaben Patisserie by FoodinLife dergimizin bu sayısında bir

ilke imza attık ve birbirinden değerli 3 pasta şefimizi kapak konuğu olarak ağırladık. Elbette ki; pastacılığın duayen şefleri Harry Lenas, Abdullah Topcuol ve Niyazi Çapraz’dan bahsediyoruz. Onlar, çocuk yaşlardan beri, bu tatlı sektörün tatlı mı tatlı aktörleri. Belki yarım asırdır dünya trendlerini yakinen takip ederek, araştıran, üreten, çalışan, yeni nesil

pastacıların yetişmesini sağlayan ve dolayısıyla Türk pastacılığının mihenk taşlarını yaratan bu 3 değerli isimi ağırladığımız Gastropark Ustalara Saygı Yemeği’nde çok değerli şeflerimiz

ile leziz bir sohbet gerçekleştirdik…

“Bu yıl, dostluğumuzun 50. yılı”Buluşmayı gerçekleştirdiğimiz günün dostluklarının 50. yılını kutlamaya da vesile olduğuna değinen Abdullah Top-cuol, 1963 yılında Kapris Pastanesi’nde İsviçre’den gelen Niyazi Çapraz ile yete-nekli bir şef diye bahsedilmesi üzerine tanıştığını söylüyor. Bu dönemde Bay-lan Pastanelerini kurmuş ve işletmek-te olan Harry Lenas içinse “Ustamız Baylan’ın sahibiydi biz yeni yetişiyor-

duk o zamanlar kendisini görmek ne mümkün!” diyor Topcuol. Bu sırada Çırağan Palace Kempinski Laledan Restoran’ın şefi Uğur Alparslan tara-fından hazırlanan lezzetli mönünün ilk yemeği ‘somon tartar’ servis edilir-ken sohbetimize günümüzde pastacılık malzemeleri tedarikinden bahsederek devam ediyoruz. Eski zamanlarda el emeğinin üretimde esas olduğuna ve el emeğinden uzaklaşılan hazır malze-melere yöneldiğimiz bugünlerde bu ne-

denle lezzetin eskiyi arattığına değinen Lenas ile bundan belki bir 50 yıl evvel gerekli malzemelerin ağırlıklı olarak yurtdışından temin edildiği düşünüldü-ğünde bugünün şartlarının bu açıdan ciddi anlamda elverişli olduğunda tüm ustalar hemfikir. “Malzeme tedariki-nin kolaylaşması pastacılık sektörünün de önünü açtı, bizim sektör gelişimine katkıda bulunmamızın yanı sıra teda-rikçilerin de sektöre katkısı büyük” di-yor Niyazi Çapraz.

26 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Duayen Şefler

yazı/gökmen sözen

Page 29: Patisserie by food in life 12

Geçmişle günümüz pastacılığı kıyaslan-dığında eski tadın bulunmadığından yakınıyor ustalar. Abdullah Topcuol, İmalathanelerdeki ürünlerin ve usta-ların kurumlarca sınırlandırıldığına değinirken, değişen dünya şartları ve tüketim alışkanlıklarının da damak tatlarını etkilediğinin en basit örnekle bir tavukgöğsü tatlısının bile gerçeği-ne alışkın damakların azaldığının fark ettiğini söyleyen Niyazi Çapraz, belli bir kesimi hariç tutarsak pastacılıktan alınan keyfin, pasta yapımına göste-rilen özenin gitgide azaldığına dikkat çekiyor.

“1963’te sunduğumuz ürünler bugüne göre çok daha moderndi”Kafe ve pastane konseptlerinin bir araya getirildiği ve cheesecake, panna cotta gibi ürünlerin Türk tatlılarının önüne geçtiğinden bahseden Abdullah Topcuol: “Niyazi’nin Avrupa bilgisi ışı-ğında 1963’te bugünkülerden çok daha modern, marzipanlar, pötibörler, tart-lar hazırlardık” diyor. Gloria Pastane-si’ndeyken sarı kırmızı Galatasaray ka-ramelleri yaptıklarını söyleyen Çapraz ise bir başka lezzet pralin ve kuvertür karışımıyla yaptıkları çıtır gofretlerden de bahsetmeden geçmiyor. Lenas ise bugünlerde pek tercih edilmeyen nug-gatları talep edildiği üzere özellikle yıl-başı için yılbaşından bir ay önce hazır-lamaya başladıklarını anlatıyor. Bahis yeni ürün geliştirmekten açıldığında ise bademli tartla çevreledikleri, çikolata, fıstık ve meyvelerle süsledikleri tartlar-dan bahsediyor Lenas ve 1954 yılında Türkiye’de ilk pandispanya ve turtayı kendinin yaptığının altını çiziyor.

Ünlü “Balyancılar”Bu sırada, Osmanlı dönemine ait sa-latalığın bıçak darbeleriyle ezilmesiyle hazırlanan, yoğurtlu ve fıstıklı salata

servis edilirken sohbet Bay-lan Pastanesi’nin yıllardır lezzetini koruyan sırrıyla

devam ediyor. Lenas, hala hafta bo-yunca tüm şubeleri bizzat ziyaret etti-ğini ve aynı reçetelerde aynı standar-dın sağlanmasına özen gösterdiğine değiniyor. Almanya’dan, İspanya’dan, Avusturya’dan birçok yayını takip eden Lenas: “Mesleği sevmek lazım, sürekli araştırma halinde olmak, formüller, re-çeteler üretmek ve ürünleri sunacağın toplumun damak tadına uygun şekilde sunmak lazım” diyor duayen pasta şefi. Gezdiği ülkelerden edindiği tecrübe-lerine dayanarak doğru lezzetin yaka-lanmasında en önemli unsur olan ham-madde kalitesinin fabrikasyon üretimin artmasıyla dünya genelinde bir düşüş yaşandığı kanısına vardığını söyleyen Çapraz: “Ben zaher pasta yaptığım za-man kayısı marmeladını hazır almaz-dım. Bol kayısı ve az şeker kullanarak bunun yanında pandispanyasına da ku-vertür katarak ürünü hazırlardım. Ar-

tık ustalar kuvertürden kaçıp kakao ve hazır, bol şekerli kayısı kullanıyorlar. İşin sırrı

güzel kayısı marmeladı ve güzel kektir hal böyle olunca kalite seviyesi de or-tada” sözleriyle şikayetini dile getiriyor. Kafe kültürünün henüz yaygınlaşmadı-ğı dönemde sade vatandaşın olduğu gibi birçok sanatçıların da buluşma noktası imiş pastaneler. Öyle ki konukları ara-sında Atilla İlhan, Oktay Akbal, Behçet Necatigil, Orhan Duru, Ahmet Oktay, Ferit Edgü, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Hal-dun Taner, Cemal Süreya, Salâh Birsel, Peyami Safa, Orhan Kemal, Fethi Naci gibi kırka yakın ismin bulunduğu pas-tanenin müdavimleri daha sonra ‘Bay-lancılar’ olarak nitelendirilmişler…

Harry Lenas, Baylan’ın kurucusu Filip Lenas’ın büyük oğlu. Avrupa tarzı pastacılığı öğrenmek için birçok ülkede eğitim ve staj gören Lenas, Türkiye’nin ilk “akademisyen pastacısı” olarak biliniyor. Kendi kariyerinde olduğu kadar Türk pastacılık sektöründe de bir devrim yaratan Lenas, neredeyse Baylan adı kadar ünlü, “Kup Griye”nin de mucidi.

Harry Lenas

Abdullah Topcuol, 13 yaşından itibaren pastacılık işiyle meşgul olmuş ve şimdi pasta sektörünün yan ürünleri ve hammadde ihtiyacını karşılayan Katsan Ovallete şirketinin sahibi. Türkiye’de ilk ‘toz krem şanti’yi üreten Topcuol’un şirketleri yıllarca ürün tedarik ettiği ülkelere artık ihracat yapıyor. Üç Yıldız Şekerleme’de meslek hayatına başlayan ve Riviera, Kapris, Tuna gibi pastanelerde kariyerine devam eden Topcuol’un mutfaktaki hayatı 25 yıl sürmüş. 1975 yılında Abdullah pastanelerini açan deneyimli şef daha sonra 1988’de Katsan Ovalette’yi faaliyete geçirmiş. Abdullah Topcuol’un pastacılık geleneği çocukları tarafından da sürdürülüyor.

Abdullah Topcuol

Niyazi Çapraz, pastacılıkla meşgul bir ailenin ferdi. Gloria Pastanesi’nde meslek hayatına başlayan Çapraz, Türkiye’nin ve Avrupa’nın çeşitli kentlerinde çeşitli pastanelerde çalışmış. Almanya’nın en gözde pastanelerinden biri olan Heinemann’ın mutfağında da iz bırakan Çapraz’ın yurtdışında da büyük başarıları olduğu biliniyor. Fransa’da dünyanın en büyük pastacılık okulu L’Ecole Le Notre’nin pasta çikolata, dondurma kurslarına katılarak pasta ve çikolatada birinciliklere layık görülen Çapraz, daha sonra sırasıyla Hacıbozanoğulları Pastaneleri, Pre-Gel (İtalya), Pasticceria Niyazi Usta Pastanesi, L’Ecole Patisseria (Nişantaşı) gibi birçok pastane ile çalışmış. Niyazi Çapraz, Unipro’nun kendisine sağladığı imkanlarla 1992 yılından bu yana 25 bin pastacıya çeşitli kurslar vererek Türkiye’de pastacılığın gelişimine ve yeniliklerin hayata geçmesine önemli ölçüde katkı sağlıyor.

Niyazi Çapraz

Page 30: Patisserie by food in life 12

Sohbet tüm keyfiyle devam ederken, közlenmiş patlıcan, nar ve nane soslu bulgur salatası eşliğinde ızgara kari-desler servis ediliyor. Tam bu sırada Türkiye’de ilk pastanenin Fransızlar ta-rafından kurulduğuna değiniyor Harry Lenas. Babası Filip Lenas’ın o dönemde kuvertürü dahi kakao ezen granit ak-samlı bir makine ile kendilerinin yaptı-ğını bildiren Lenas, Atatürk zamanında markalı çikolataların kullanılmaya baş-landığını ve daha sonra ilk fabrikanın Lyon Melba’nın Şişli, Bomonti’de kur-duğu fabrika olduğunu paylaşıyor biz-lerle.

Abdullah Topcuol’un, yurtdışından ge-len maya ile ilk cikleti yapan Tahtaka-

le’deki Üç Yıldız Şekerleme’de çalıştığı sıralarda, İmren/Baylan da ilk cikleti yapmış. O sıralarda Niyazi Çapraz’ın Ankara’da bir pastane sahibi olan ba-bası İstanbul seyahatinden bir sandık dolusu cikletle dönmüş. Sonrasını şöyle anlatıyor Çapraz: “Babam Ankara’ya geldi, sandığı açtı, bir sakız alıp çiğnedi ve patlattı. Hepimizin ağzı açık kalmış-tı. Biz daha şaşkınlıktan baba sen ne ya-pıyorsun böyle derken 1 saat içerisinde iki sandık ciklet çoktan satılmıştı…”

Pastacılıkta temel prensip çalışkan olmak!Mesleğin temel unsurunun çok çalış-mak olduğu konusunda hem fikir olan

duayen şefler, o zamanın şartlarında birçok imkansızlıkla yine de çok çalı-şarak başarılı olduklarını anlatıyorlar. “Ancak zevk sahibi insan pastacı ola-bilir, çırak geldiğinde hemen kendini belli eder ben de hemen ona göre kal ya da git derim” diyen Topcuol meslek hayatının 25 yılını imalathanede işçi olarak geçirdiğinin ve ancak bu sürecin sonunda 15 yıl kendi dükkanını işlet-tiğinin de altını çiziyor. Çırakları usta etmenin de keyfine varmış olan bu üç büyük isim, şüphesiz gerek kendileri ta-rafından yetiştirilen ve dünyaya dağılan öğrencileri gerekse lezzeti damaklardan yıllarca silinmeyen pastaları ile pastacı-lık tarihinin altın yıldızları…

28 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Duayen Şefler

Page 31: Patisserie by food in life 12
Page 32: Patisserie by food in life 12

1997 yılından beri İzmir Bostanlı’da Bravolu dostlarını ağırlayan Bravo Patisserie, Ne-

fise ve Durmuş Sevgi çiftinin yarattığı eşsiz bir lezzet diyarı diyebiliriz. Sevgi Çifti; Bravo Patisserie’nin ne mekanı ne de sunduğu lezzetleri için değil, bunları benzersiz tatlarla yaratıp onlara gerçek sevgi katarak hazırlayıp sundukları için bu kadar başarılı oldukları görüşün-deler. Çünkü Sevgi çifti en başta, işle-rine aşkla bağlı. İzmir’de, ‘daha fazla’ Bravo lezzeti sunmak için üretiyorlar. Her geçen gün benzersiz tatlarına yeni-lerini ekleyerek renkleniyorlar ve tarifi imkansız damak keyifleri yaşatıyorlar. Üstelik Sevgi çiftinin birbirinden ilham

alarak kurdukları bu lezzet dünyaları; dostlarıyla birebir ilgilendikleri, gü-ler yüzlerini hiç eksiltmedikleri diğeri Mavişehir’de olmak üzere sadece iki şubeyle devam ediyor.

Nefise Sevgi, 22 yıldır pastacılık sek-törünün içinde. Her an kendini yenili-yor, dünyanın neresinde olursa olsun yeni bir şeyler öğrenmek, yenilenmek için oralara gidiyor. Ünlü Fransız Lenotre’de 4 farklı ileri seviye kursa katılan Nefise Sevgi, toplam 45 kişilik profesyonel bir ekibi olmasına rağmen, her sabah kendisini Patisserie’nin mut-fağında buluyor. Sevgiyle yoğurduğu hamurlarıyla lezzetler yaratıyor. Bunun yanı sıra yönetim, satın alma, süsleme,

sunum ve satışla da büyük bir keyifle ve heyecanla ilgileniyor. Hazırlanan lez-zetlerin, bir ömür hatırlanacak olması, onu işine daha da çok bağlıyor…

Pastacılık alanında da mükemmel lez-zete ve görselliğe ulaşmak için Bravo Patisserie, tavizsiz bir özen gösteriyor. Tiamari, Grising ve Ester Hazi gibi Vi-yana pastalarını yaratırken unutulmaz bir tat yaratmak için kat kat keklerin malzemeleri tek tek karıştırılıyor… Pişiriliyor… Ayrı ayrı çikolatalı dolgu malzemeleriyle buluşturuluyor. Nefise Sevgi, bu pasta türlerinin çikolata yo-ğunluğunun fazla olduğunu, bu neden-le de kullandığı malzemelerin yağını ve şekerini azaltarak çok daha hafif

Pastalar, cheesecakeler, ekler pastalar, kurabiyeler, çikolatalar, gerçek meyveli dondurmalar derken, İzmirli dostlarının sevgisiyle büyüyen Bravo Patisserie, İzmir’de hizmet veriyor.

Bugüne kadar yarattığı damak tadını titizlikle korumak adına her güne sevginin en özenli haliyle başlayan mekan, işte bu yüzden başka hiçbir yerde rastlayamayacağınız lezzetlerle sizi

karşılıyor…

Sevgiyle Üretilen El Emeği Lezzetler

30 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Mekan

yazı/gökmen sözen

Page 33: Patisserie by food in life 12

hazırladığını anlatıyor. Bunun yanı sıra tarifinde dolgu malzemesi az olsa da bunun yoğunluğunu artırdığını sözle-rine ekliyor. Grinsing pastasını dostla-rının damak zevkine daha uygun hale getirmek için yaban mersini ve bademi biraz daha fazla kullanıyor deneyimli işletmeci…

“Ürünlere sevgimizi katıyoruz”Damak tadını yakalamanın yanı sıra Bravo’nun ne istediğini bilen, yedikleri-nin içeriğinden haberdar olmak isteyen bilinçli dostları var. Bu nedenle örneğin tereyağı ve krem peynir içermesi nede-niyle kalorisi pastalara göre çok daha yüksek olan cheesecakeler daha az çiko-lata ama daha çok kakao kullanılarak üretiliyor. Mekanın diğer ürünlerinde de bu dengeye büyük özen gösteriliyor. Hiçbir ürününde asla katkı maddesi kullanmadıklarının altını çizen Nefise Sevgi: “Tamamen doğal malzemelerle üretim yapıyoruz ve bu konuda çok ti-tiz davranıyoruz. Hiçbir katkı maddesi kullanmıyoruz. Her şeyin doğalını seçi-yoruz; sadece hayal gücümüzü, emeği-mizi ve sevgimizi katıyoruz” diyor.

El yapımı 50 farklı çikolata…Bravo’da her ürün günlük hatta saatlik üretiliyor. Meyveli ürünlerde mutlaka taze mevsim meyveleri kullanılıyor. Ve aynı gün tüketilmek üzere üretim miktarı belirleniyor. Dekor pastalarda kullanılan şeker hamurları da doğal renklendirici içeriyor. Ve çikolatalar… Bravo çikolatalarının her bir tanesi bir diğerinden farklı… Çünkü tamamen el yapımı. Yıllardır dünyadaki en üst kalite kakao çekirdekleri kullanılıyor, kusursuz ölçü ve tariflere göre,  en ti-tiz sağlık koşullarında buluşturuluyor, özenle biçimlendirip süsleniyor. Menek-şeli, naneli, iç dolgulu, vişne likörlü… 50 farklı eşsiz lezzete sahip çikolatala-rın her birinin tadı da damaklarda  ayrı ayrı iz bırakıyor. Sadece özel günlere değil her gün pek çok mutlu anıya ko-nuk oluyor.

Bravo’yu yıllardır özel bir mekan yapan lezzetlerinden biri de dondurmalar… Hiçbir katkı maddesi kullanılmadan, tüm malzemelerin günlük olarak hazır-landığı Bravo Patisserie dondurmaları gerçek meyveli… Her birinin ayrı birer tarifi var. Yaz-kış, gece-gündüz tarif-siz duygular yaşatan bu damak keyfi için vanilya kokulu kornetlerle buluşan 50’den fazla çeşit var. Bodrum manda-

linalı, karadutlu, güllü, menekşeli, co-okiesli, bitter çikolatalı, bal bademli, krokanlı, yoğurtlu…

Bravo Patisserie tatlarının her biri aynı özenin, aynı sevginin ve heyecanın ürünü. Bravolu dostlara gururla su-nulabilecek bu lezzetleri en güzel hale getirmek için hep daha çok çalışılıyor. İşte bu tam anlamıyla aşk… Ve Sevgi Çifti bunu her gün yaşıyor… Sadece İzmirli dostlarını değil, Türkiye’nin başta İstanbul olmak üzere pek çok şehrinden gelen dostlarını da ağırla-yan Bravo Patisserie, işte bu yüzden lezzet listenizde mutlaka olması gere-ken mekanlardan biri diyebiliriz.

Nefise ve Durmuş Sevgi çifti

FOODINLIFE.COM.TR 31

Page 34: Patisserie by food in life 12

362 oda kapasiteli Rixos Premium Bodrum, yaz sezonu içerisinde oldukça fazla sayıda ve önemli

misafirler ağırlıyor. Özel organizasyon-ların da yapılmasıyla beraber oldukça aktif bir pastane mutfağına sahip olan otel, 12 kişilik pastane ekibiyle kusur-suz hizmet vermek için çalışıyor. “Se-zon içerisindeki bu organizasyonlara gelen, otelde konaklayan misafirlere 12 kişilik pastane ekibimizle istekler doğrultusunda yeniliğe açık  mönüler hazırlamaktayız. Geleneksel Türk tatlı-larının yanında, yaz mevsiminde don-durma ağırlıklı ürünler, Ege mutfağına ait lezzetler, leziz kurabiyeler, çikolata-

lar, diyet pastalar, çocuklar için tatlılar yapıyoruz” sözleriyle pastane mutfağını bir çırpıda özetleyen otelin başarılı Pas-tane Şefi Emin Bozyel: “Mutfağımızda tüm bu mönülerin çıkarılması için ge-rekli ekipman bulunmakta, gerektiğin-de de temin edilebilmektedir” sözleriyle de özeti tamamlıyor.

Alanında uzman bir ekip!Aşçılar diyarı Mengen’de doğan Boz-yel, Mengen Aşçılık Okulu mezunu. Güney’de resort otellerde başladığı mesleki serüvenini yine resortlerde sür-düren Bozyel pastane mutfağı konu-sunda kendini oldukça geliştirmiş. Otel

pastanesinde öncelikle ekibin kişisel hij-yenini ön planda tuttuklarına değinen başarılı pastane şefi: “Mutfak içerisin-de de ISO 22000:2005 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi ve HACCP standart-larına göre üretim yapılmaktadır ve kayıt altına alınmaktadır” diyor. Rixos Premium Bodrum pastanesinde işinde uzman kişiler ve stajyerler olmak üzere 12 kişi çalışıyor. Sezon sonunda ise 1 şef, 2 komi de partie ve 2 asistan ola-rak devam ediyorlar. Pastane oldukça esnek imkanlara sahip olup, kullanılan ürünlerin mevsimsel ve doğal olmasına büyük özen gösteriliyor.

Türkiye’de turizm sektörünün en değerli lokasyonlarından biri olan Bodrum’da dünyaca ünlü Rixos zincirinin Rixos Premium Bodrum ayağı görev alıyor. Rixos kalitesinden eksiği yok fazlası var!

Diyebileceğimiz otelin yeme içme olanakları da oldukça başarılı. Konuklara bambaşka bir damak zevki yaşatmak adına her detay düşünülmüş hatta yemeğin en akılda kalıcı yanı olan tatlı sonlar

Rixos Premium Bodrum’da keyifli bir başlangıç adeta…

Bodrum Mandalinasıyla

Eşsiz Lezzetleri Keşfedin…

32 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Otel

yazı/gökmen sözen

Page 35: Patisserie by food in life 12

Bodrum Mandalinasıyla

Eşsiz Lezzetleri Keşfedin…

Bodrum mandalinalı lezzetler…Rixos Premium Bodrum Otel pastane-sinde günlük 30 çeşit ürün çıkarılıyor. Mönü üzerinden çalışıldığı için 15 gün-de bir mönünün revize edildiğini öğ-reniyoruz. Ayrıca otele gelen devamlı misafirlerin neleri sevdiğini bilen ekip onlara çeşitli sürprizler hazırlamakta usta. “Otelimizdeki dondurma ve pas-taların misafirlere sunulduğu Cup’N Go’ya 24 çeşit taze ürün hazırlanarak ücretli olarak satılmaktadır. Öne çı-kan ürünlerimiz, beyaz çikolatalı che-esecake, Antep fıstıklı turta, Bodrum mandalinalı marshmellow, özel spesiyal olan Bodrum mandalina kremalı-çiko-latalı tutku misafirlerimiz tarafından beğenilip tercih edilmektedir” şeklin-de konuşuyor deneyimli pastane şefi. Bölgenin getirdiği ürün zenginliğinden ve doğallıktan sonuna dek faydalanan başarılı mutfak ekibi Bodrum manda-linası ile hazırladıkları lezzetlerle fark yaratıyorlar. Bodrum mandalinasıyla yapılan lokumlar, şekerlemeler, çikola-talı tatlılar da var…Geniş müşteri vizyonuyla doğru oran-tılı olarak malzeme miktarı ve kalitesi şeflerle ve satın alma departmanıyla beraber belirleniyor otelde. Satın alma departmanı tarafından piyasa araştır-ması yapılıp en kısa sürede hammadde temin ediliyor. Tedarikçi firma tara-fından otele getirilen ürünün kabulü, kalite müdürü ve gıda mühendisinin denetiminden geçerek gerekli kontroller yapıldıktan sonra gerçekleşiyor. “İnsan sağlığı otelimizin kalite politikası doğ-rultusunda ön planda tutularak, kalite politikamıza ve otelimizde uygulanan kalite standartlarına uygun olmayan hiçbir ürün otele kabul edilmez” söz-leriyle de oldukça net konuşuyor Emin Bozyel.

Vişneli framuar çok özel…Rixos Premium Bodrum pastanesinde hemen her ürün en beğenilenler arasın-da ancak konukların dahi spesiyalleri listesine girmiş olanlarsa daha da çekici tatlar. Vişneli framuar yaş pastası da bunlardan biri. “Bu yaş pastayı yapar-ken, kekini tarçınlı-fesleğenli bir şurup hazırlayarak ıslatıyorum. İçine krema yerine, sıvı kremadan bir karışım hazır-layıp bol vişne çikolatayla özel günlerde misafirlerimize sunuyoruz. Bir diğeri de portakal kremasından yaptığım pasta. Bodrum’da yaşadığımız için bunu Bod-rum mandalinasından hazırladığım kremayla sunuyorum” diyen deneyimli şef ufak lezzet tüyoları da veriyor böy-lelikle…

Otelin Başarılı Pastane Şefi

Emin Bozyel

FOODINLIFE.COM.TR 33

Page 36: Patisserie by food in life 12

Fransız Pastacılığının Güçlü Temsilcisi

Patisserie de Pera…Fransa’nın pastane kültürü bambaşkadır. Pastanelerinin ambiyansı, çikolata kokan caddeleri ve pastacılık alanında uzmanlaşmış şefleriyle öne çıkan Fransa’nın tatlı mı

tatlı patisserielerini Türkiye’de de deneyimlemek mümkün. Pera Palace Hotel’in efsanevi pastanesi Patisserie de Pera, dantel perdeleri, gümüş şekerlikleri ve nadide porselen takımları ile Fransız pastacılık geleneğini devam ettiren lezzetleri sunarken, konuklarına çok özel bir

mekânda olduklarını hissettiriyor. Kentin gerçek Fransız pastanesi Patisserie de Pera’nın iddialı olduğu lezzetler İstanbul’da başka hiçbir yerde tatmanın mümkün olmadığı Paris Brest, Pate Choux lezzetleriyle de öne çıkıyor. Düğün, yıldönümü, doğum günü gibi özel

günlerinizi Fransız pastacılık geleneğinin en leziz örnekleriyle taçlandırmak, sevdiklerinize rengarenk makaronlarla tatlı sürprizler yapmak, güne kahve ve kruvasan keyfiyle başlamak

için, Patisserie de Pera ideal bir seçim…

Pera Palace Hotel Jumeirah bünyesin-deki Patisserie de Pera’nın mutfağın-da harikalar yaratan Türk bir şef.

1973 doğumlu olan Mahmut Çalışır aslen Bolu Mengenli. Çekirdekten aşçı olan Ça-lışır, 14 yaşında başladığı mesleğine her geçen gün daha da severek devam etmiş. Pastacılığın kendisiyle bütünleştiğini ifa-de eden deneyimli şef hem eğitimli hem de alaylı olmanın keyfini çıkarıyor.

Pera Palace Hotel Jumeirah bünyesindeki pastane işlevsel olarak kurulmuş ve pasta-ne alanında istenilen her şeyi üretebilecek kapasitede çalışıyor. Pastane ekibi pastane şefi Mahmut Çalışır ile birlikte 5 kişiden oluşuyor. Ekibine öğrenmeye dair isteği o-lan ve eğitilebilecek personelleri dahil eden başarılı pasta şefi: “Eğitimle tecrübeyi bir

arada yürütebilecek kişileri seçmeyi tercih ediyoruz. Açıkçası eğitimli eleman bulma konusunda da sıkıntı çekiyoruz” diyor. O-tel bünyesindeki Patisserie de Pera’nın namı oteli çoktan aşmış olacak ki pastanenin bir de Nişantaşı şubesi bulunuyor. Nişanta-şı’ndaki Brandroom Mağazası’nın içindeki özel alanda açılan Patisserie de Pera’da da birbirinden farklı sunumları deneyimlemek mümkün.

Özellikle Fransız tarzı pastane ürünlerinin öne çıktığı mekanda, gümüş malzemeler ile sunum yapılıyor. Özellikle Patisserie de Pe-ra için belirlenmiş nadide porselen takımlar da göze çarpan detaylar arasında. Mevsim-sel ürünler sunmaya özen gösterdiklerini söyleyen Çalışır, kışa özel vişneli çikolatalı black forrest tarzı bir pasta yaptıklarından

bahsediyor bizlere. Bu kışın favorisi olacak olan bitter ve beyaz çikolatalı kare şeklin-deki pastayı oldukça modern bir şekilde sunuyorlar.

Brandroom’daki Patisserie de Pera’ya, lo-kasyona göre tercih edilen ve satılan ürün-ler gönderiliyor. Nişantaşı‘ndaki Patisserie de Pera‘da makaronlar çok tercih ediliyor. Ayrıca mönülerinde dilim olarak hazırla-nan çilekli pasta, havuçlu, cevizli ve fıstıklı çikolatalı baton kekler ve kruvasanlar bu-lunuyor. Sabah kahvaltı için saat 11:00’e kadar servis edilen günlük sandviçleri, ve mönülerinde bulunan diğer ürünleri otel dı-şında Nişantaşı’ndaki Patisserie de Pera’da da bulabiliyorsunuz. Kruvasan sandviçler ihtiyaca göre servis yapıldığı için günlük ve sıcak olarak misafirlere sunuluyor.

34 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Otel

yazı/duygu akyol

Page 37: Patisserie by food in life 12

“Ürünlerin tazeliği çok önemli”Ürünleri yaparken hammaddenin önem-li olduğunu vurgulayan Mahmut Çalışır, hammadde konusundaki hassasiyetlerini şöyle dile getiriyor: “Ürünlerin tazeliği çok önemli. Günlük olarak çıkardığımız tatlı-lar 2 günden fazla vitrinde tutulmuyor. Bu-nun nedeni vitrinde hem taze ürün olması hem de ürün içindeki meyvenin ya da başka bir maddenin ikinci gün sonunda formunu kaybetmesi.”

Çikolatada detaycı tatlar Patisserie de Pera ekibi çikolata da yapıyor aynı zamanda. Şuan üretilen ve satılan 9 çeşit çikolataları bulunuyor. 3 çeşit dolgulu trüf çikolataların, biri Türk kahveli likörlü kremalı, biri Hindistan cevizli likörü ile ve püresiyle hazırlanan beyaz çikolatalı trüf ve nane likörlü bitter çikolata. Bunlarla be-raber kalıp içine doldurarak hazırladıkları dolgu çikolatalardan bahsediyor deneyim-li şef, bu çeşitlerin de çikolata ve meyveyi bağdaştırdığını düşünüyor. Fıstıklı beyaz çikolatalar ve Pera Palas Hotel Jumeirah için üretilen özel madlen çikolatalar da yine spesiyal olarak adlandırılan cinsten. İçinde fındık, fıstık ve badem karışımı olan roter çikolatalarını da unutmamak lazım. Marketlerde satılan çikolataların tüketiciyi çekmediğine değinen Çalışır: “Onlar bildi-ğimiz anlamda çikolata değil içinde farklı maddeler oluyor. Yurt dışında insanlar çi-kolata hakkında bilgi sahibi olduğu için kaliteli çikolata gördüklerinde fiyat gözetmeksizin tüketiyorlar” diyor.

Deneyimli pastane şefi Mahmut Çalışır’a göre otel pastanesi ile nor-mal pastaneler arasında birçok fark bulunuyor. Özellikle son zamanda artan butik pastaneler konusuna değinen Çalışır: “Butik pastanelerin açıldığı yer, kullandıkları mutfak ve üretimde kullanılan hammaddeler çok önemli çünkü tüketiciler sadece vitrine bakıyor. Vitrinden önce pas-tanenin güvenirliliğin önemli oldu-ğunu düşünüyorum. Otel pastanesi ile arasındaki en büyük fark ise otel pastanesinin mutfağı geniş kapsam-lı. Ürünler üretirken aynı zaman-da bu ürünleri diğer pastanelerine gönderiliyor ve restoranların tatlı ve dondurma ihtiyacı karşılanıyor. Aynı zamanda otel pastanesinin per-sonelinin daha tecrübeli ve eğitimli olması da büyük fark yaratıyor” şeklinde konuşuyor.

Cadılar Bayramı’na bal kabaklı lezzetlerÖnümüzdeki günlerde Patisserie de Pera için yoğun bir döneme girilece-ğini öğreniyoruz. Özellikle Cadılar Bayramı ve Yılbaşı için özel bir ha-zırlık yapılıyor. Cadılar Bayramı’na

özel bal kabaklı pastalar, tartlar, cupcake-ler hazırlanıyor. Daha sonra Şükran Gü-nü ve Noel’e özel zencefilli evler, stollen kekler ve özel yılbaşı kurabiyeleri yapılı-yor. Bunların hemen hepsini özel günlere uyarladıklarını dile getiren başarılı şef, Cadılar Bayramı için bal kabaklı lezzetler yaptıklarından örnek veriyor…

Son olarak eğitimli personel bulmakta sıkıntı çektiklerini dile getiren deneyimli şef, dünya çapında pastane okulları varken Türkiye’de bu sektörde eğitim anlamında sıkıntı olduğuna değiniyor. “Türkiye’de bazı okullarda aşçılık bölümü bulunu-yor ama pastacılık bölümü başlı başına bir bölüm olarak aşçılıktan ayrılmıyor. Pastacılık eğitimi ya bir pastane şefinin yanında çalışılarak alınıyor ya da yüksek bir ücret karşılığında kursa giderek alını-yor. Özellik-le Fransa’da p a s t a c ı l ı k eğitimi veren okullar var T ü r k i y e ’d e neden olma-sın?” şeklin-de konuşan deneyimli şef, bu konudaki şikayetini bu şekilde dile getiriyor…

Otelin başarılı pastane şefi Mahmut Çalışır

FOODINLIFE.COM.TR 35

Page 38: Patisserie by food in life 12

Pierre Hermé… Vogue dergisinin “Tatlı Dünyasının Picasso’su”, The Guardian’ın

“Modern Pastacılığın Kralı” ve New York Times’ın “Mutfağın İmparatoru” olarak ad-landırdığı, dünya üzerinde yaşayan en büyük Fransız tatlı ustası kabul edilen, ismiyle mar-ka olmuş kişi… Ata yadigârı meslek yaşamı-na çok erken yaşlarda, 14 yaşında başlamış ve ilerlediği yol boyunca ustalığına ustalık ka-tan efsane isim Gaston Lenôtre ile çalışmış. Henüz 24 yaşındayken Paris’in en köklü pas-tanelerinden biri olan Fauchon’da pasta şefi olmuş. 11 yıl orada çalıştıktan sonra 1997 yılında Paris’in en prestijli pastanelerinden biri olan Laduree’dan teklif almış ve bir süre de burada çalışmış.

Yolunda ilerleyen Hermé, ilk mağazasını 1998 yılında anayurdundan çok uzak diyar-larda, Tokyo’da açmış. Çünkü Laduree ile yaptıkları anlaşma sebebiyle bunu Paris’te yapması mümkün değilmiş. 2001 yılında da Paris’te kendi ismiyle 40 metrekarelik küçü-cük ama önünde her daim uzun kuyruklar olan ilk şubesini açmış. Pierre Hermé yine Paris’te ikinci şubesini de açarak kısa za-manda Fransa’nın en popüler pasta butikle-rinden biri olmuş. Bugün itibariyle Tokyo’da yedi, Paris’te altı ve Londra’da bir tane olmak üzere ünüyle birlikte zincirini de genişletmiş. Şimdilerde internet üzerinden satışa da başla-yan Pierre Hermé, ismiyle özdeşleşen kestane şekeri ve çikolatalı tatlı türlerini e-mağazası üzerinden Fransa ve Monako’ya dağıtıyor.

Güllü, ahududulu makaronlarBir rivayete göre Ladurée makaronlarının bu kadar meşhur olmasının ardındaki gizli kah-raman Pierre Hermé’dir. Pierre Hermé’nin kendi adına ortaya koyduğu makaron sanatı ise cesur kombinasyonlardan oluşuyor. Pier-re Hermé adıyla ünlenen İsfahan (Ispahan)

isimli makaron da bunlardan biri… Güllü makaron, gül aromalı krema, lychee (Çin’in güneyinde yetişen, kral meyvesi olarak da bi-linen bir meyve) ve bütün halde ahudududan oluşan bu makaron adını içinde kullanılan gülün çeşidinden alıyor ve bu aynı zamanda yaprakları ile de tatlının üzerini süslüyor. Pi-erre Hermé’nin ilk defa Laduree’da çalışırken reçetesini oluşturduğu bu tatlı daha sonra-dan dünyanın en meşhur pastaları arasında yerini almış. Pierre Hermé makaronları bu yıl Londra Olimpiyatları anısına özel üretim kutularda tutkunlarına sunulmuş.

Takı tasarımlarına tema olan pasta dilimleriPierre Hermé klasik Fransız pastacılığından gayet iyi anlıyor olmasına rağmen cesur dene-meleriyle Fransız mutfağının katı kurallarını kendine göre yıkmayı tercih ediyor ve çoğu zamanın bu ustanın ellerinden rengârenk, sürpriz lezzetler çıkıyor. Tıpkı bir moda ta-sarımcısı gibi… Butik pastane işletmenin hakkını da çok iyi veriyor. Her sene 2 farklı temada koleksiyon hazırlıyor. Moda demiş-ken… Pierre Hermé pastaları dünya çapında o kadar gözde ki, bu pasta dilimleri takı tasa-rımlarına bile tema oluyor.

Sadece makaron mu? Hayır…Sadece makaronlarıyla değil çikolatalarıy-la da ün yapan Pierre Hermé, 2009’da The Observer’s tarafından yayınlanan “dünya ça-pında yenebilecek en iyi 50 ürün” listesinde yer almaya layık görüldü. Hermé’in yemek yazarı Dorie Greenspan ile birlikte İngilizce olarak kaleme aldıkları “Desserts by Pierre Hermé” ve “Chocolate Desserts by Pierre Hermé” isimlerinde iki kitabı da dünya ça-pında tatlı tutkunları tarafından çok beğe-niliyor.

Pierre Hermé imzalı lezzetler…Adıyla özdeşleşen İsfahan ve bin bir çeşit makaronlarının dışında birçok ünlü tatlı var Pierre Hermé imzasını taşıyan… Tatlı zevkler (Plaisirs Sucrés); fındık tanecikleri, sütlü çikolatalı ganaş, fındık krokan, sütlü çikolatadan ince iki plakadan oluşan sıra dışı çikolatalı pasta… Arzulanan (Désire); sable bisküvi üzerinde hafif bir limon kreması ve mevsimine göre üzeri çilek veya ahududu ile süslenen nefis bir başka pasta… Kruvasan (Croissant)klasik bir Fransız hamur işi ama Pierre Hermé elinden çıkmış olanların ke-sinlikle çok farklı olduğu konusunda bütün lezzet ehilleri hemfikir. 2000 yaprak (2000 feuilles); karamelize edilmiş gevrek milföy katları, pralinli köpük köpük bir krema ve ona tezat minik fındık parçalarından olu-şuyor. Tamamen Çikolata (Carrément Cho-colat); yumuşak bir çikolatalı kek, üzerinde yoğun çikolatalı bir krema, onun da üzerinde çikolatalı mus ve incecik çıtır çıtır çikolata plakasının muhteşem lezzet birlikteliği…

Dünyaca Ünlü Pasta Şefi Pierre HerméTatlı-şekerleme tutkusu evrensel boyuttadır ve bu boyuta ustalığını katan dünyaca ünlü şefler

vardır ki isimleri marka olmuştur… Pasta şefi Pierre Hermé de bu isimlerden biri… Bu sayımızın dünyaya açılan penceresinde Pierre Herme ve pasta sanatı var…

Dünyadan

36 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Page 39: Patisserie by food in life 12
Page 40: Patisserie by food in life 12

Baklavacılık sektörünün önde gelen isimlerinden Faruk Güllü, 25 Eylül 2012 Salı günü Şirinevler “Faruk

Güllüoğlu İstanbul” mağazasında düzen-lenen basın toplantısında Faruk Güllüoğlu markasının franchise sistemi ile büyüme he-deflerini açıkladı. Basın toplantısında ayrıca Faruk Güllüoğlu Geleneksel tatlı ve Faruk Güllüoğlu İstanbul kafe & restoran mar-kaları ile sektöre kazandırılacak gelişmeler değerlendirildi.

Faruk Güllüoğlu’nun Yönetim Kurulu Baş-kanı Faruk Güllü, marka adına farklı bir açılım olarak değerlendirilen franchising sistemine ilişkin: “Köklerimizden aldığımız değerleri geniş vizyonumuzla günümüze ta-şıdık. Bu günden sonra da bizimle aynı stan-dartları koruyup markamızı sahiplenecek ve büyütecek yeni ortaklarımız ile franchising modelini hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Her şeyi ile Türk olan bu yerel markanın franchise’ını vererek, Türk kültürüne has ürünleri modern sistemlerimizle hem ken-di tüketicimize hem de dünya tüketicisine ulaştırmayı amaçlıyoruz. Böylece ‘Faruk Güllüoğlu Geleneksel’ ve ‘Faruk Güllüoğlu İstanbul’ markalarımızla lokal bir kültürün enternasyonel arenalardaki temsilcisi olma-

nın gururunu yaşamak istiyoruz” şeklinde konuştu. Ayrıca Güllü, “Franchising çalış-malarımız kapsamında iş hayatına atılmayı ve güçlü bir marka ile ortak olmayı bekleyen değerli yatırımcılara kazançlı bir fırsat su-nuyoruz. Faruk Güllüoğlu olarak 5 kuşaktır süregelen tecrübe ve know-how ile markala-rımızın gücünü de birleştirerek ülkemizin ve dünyanın çeşitli şehirlerinde aynı kalitedeki yeni mağazacılık konseptlerini iş ortakları-mız ile buluşturuyoruz” sözlerini de görüş-lerine ekledi.

Yeni yatırımcılar için yeni bir fırsat!Yeni yatırımcıları, markanın asırlık tec-rübesinden yararlanarak bu fırsatı değer-lendirmeye davet eden Güllü, her zaman olduğu gibi franchising konusuna da büyük titizlikle yaklaştıklarını belirterek, franchi-se hakkı alacak iş ortaklarına, bilgilendirme ve danışma, ulusal ve lokal pazarlama deste-ği, malzeme alımı ve kalite kontrol hizmeti, ekipman tasarım ve yerleşimi, ürün araştır-ma ve geliştirme desteklerinin de verileceği-ni ifade etti.

Faruk Güllüoğlu 141 yıllık aile tarihinde bir ilke imza atarak uygulayacağı franchi-se sistemiyle gerek yurt içinde gerekse yurt

dışında birçok coğrafi bölgede büyüyerek çeşitliliği artırmayı öngörüyor. Basın top-lantısında konuşan Faruk Güllü, franchise sistemini geliştirmek üzere 1 sene boyunca profesyonel bir kadro ile çalıştıklarını ifade etti. Markalarını en iyi temsil edecek ortak-lar bulmak, eğitmek ve geliştirmek için bu alt yapıyı oluşturduklarını belirten Güllü, franchise sistemine geçiş öncesinde üretim hacimlerini ve tesislerini gözden geçirerek iyileştirme yaptıklarını, yeni sevkiyat plan-ları ve programları oluşturduklarını söyledi. Markanın Yönetim Kurulu Başkanı Güllü ayrıca yüzde 99’u kendi üretimi olan Faruk Güllüoğlu ürünlerini yine kendi sahip oldu-ğu lojistik ağıyla franchise şubelere ulaştı-racaklarını ve markanın sağladığı bu avan-taj ile diğer franchise veren şirketlere göre önemli bir fark yaratacaklarını dile getirdi.

Faruk Güllü ayrıca 2012 yılını 55 milyon lira ciro ile kapatmayı planlarken franchise açılımıyla yeni pazarlar ve mevcut bulunu-lan alanlardaki pazar payını artırıp 2015 yılı cirosunu 2012’ye göre 6 katına çıkara-rak 2015’te 330 milyon TL ciro hedefledik-lerini aktardı. 2012 yılını 35 mağaza ile ta-mamlamayı amaçlayan markanın, 2015 yılı hedefi ise 200 mağaza.

Baklava denince ilk akla gelen Güllüoğlu oluyor elbette. Baklavacılıkta usta bir ailenin saygın markalarından biri olan ve 1871 yılında baklavacılık serüvenine başlayan Güllüoğlu Ailesi’nden Faruk Güllüoğlu, şuan hali hazırda bulunan 29 olan mağaza sayısını 2015’te 200’e çıkartmayı hedefliyor! Bu doğrultuda, tatlı ve kafe & restoran konseptiyle, Faruk Güllüoğlu Geleneksel ve Faruk Güllüoğlu İstanbul olarak iki ayrı marka geliştiren

Güllüoğlu, geliştirdiği yeni proje ile 141 yıllık aile tarihinde ilk kez franchise vererek 2012 yılını 35 mağaza ve 55 milyon lira ciro ile kapatmayı amaçlıyor.

Faruk Güllüoğlu, “Geleneksel” ve “İstanbul” Markalarını Franchise ile Büyütecek!

38 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Baklava

Page 41: Patisserie by food in life 12
Page 42: Patisserie by food in life 12

Damak tadına önem verenlerin kaçınıl-maz adresi Panayır, 2003 yılından bu

yana gurme market, kasap, şarküteri, meze, manav ve pastane bölümleri ve bunların yanı sıra, gün boyu hizmet veren kafe- restoranıy-la konuklarını ağırlıyor. Anadolu yakasında Batı Ataşehir ve Erenköy, Avrupa yakasında ise Başakşehir’de ister alışveriş ister keyifli bir yemek ya da kahve molası için uğrayabilece-ğiniz Panayır’ın iki kurucusu var Yusuf Koç ve Yaşar Yılmaz. Bizler ise pastane konusun-da Yaşar Yılmaz ile bir sohbet gerçekleştirdik...

2002 yılında Hasanpaşa’da öncelikle, marka kurucusu Yaşar Yılmaz tarafından işletme-ye açılan Panayır Gurme Market, peynir, zeytin, et ve benzer birçok ürüne raflarında yer veren bir şarküteri konsepti olarak çalı-şıyormuş. Daha sonra 2006 yılında açılan Erenköy şubesi ile mevcut konsepti ithal meyve, sebze ve mezelerle genişleten Yılmaz, istikrarlı gelişimiyle yaklaşık 10 yıldır en iyi lezzetleri tüketiciyle buluşturuyor. Yurtiçi ve yurtdışı birçok mekan ve fuarı gezerek en iyi lezzetlerin peşine düşen ve bu lezzetleri Pana-yır tezgahlarında tüketiciye sunan Yılmaz: “Amacımız Avrupa’daki şarküteri konsepti-ni, buradaki tüketim alışkanlığı ile birleşti-rerek müşterilere sunmak” diyor. Panayır’ı diğer şarküteri mağazalarından ayıran en önemli özellik elbette markete patisserie kon-septinin de dahil olması. Panayır’ın kendi pastanesinde üretilen unlu mamuller müşte-rilerden olumlu yorumlar alıyor.

“Dumanı üstünde ürünler sunuyoruz”“Türkiye’de ekmek ve unlu mamul üretimi-nin standardı artık yükseliyor. Genelde gele-neksel fırınlarla karşılanan ekmek ihtiyacı,

tüketicinin refah seviyesinin ve farkındalı-ğının yükselip daha keyif veren yiyecekleri tüketmeye yönelmesi ile daha çok seçenekle karşılanabilir oldu. Biz de değişen tüketim alışkanlıklarını keşfettik ve çalışmalarımızı da bu doğrultuda ilerletip istikrar kazandık” diyen Yılmaz, birçok markada sürdürülen merkezi üretim sisteminden kaçınarak her şubenin ürünleri için yerinde üretim yaptık-larından bahsediyor. Maliyetten kaçınma-dan hammaddelerini genellikle yurtdışından tedarik ettiklerine değinen deneyimli işletme-ci: “Ürünlerimizi sıcak ise dumanı üzerinde tüterken, ürün pasta ise taze bir krema ile soğuk zinciri kırılmadan lezzetiyle müşteri-ye sunuyoruz. Özel sipariş pastalarımız için Avrupa’da eğitim almış bir pastacı ile çalışı-yoruz. Kısaca müşterinin talebine en kaliteli dönüşü yapabilmek adına her türlü imkana sahibiz” sözleriyle Panayır’ın kalitesindeki iddiayı ortaya koyuyor. Konsepte henüz dahil edilen pastane ürünleri bakımından henüz ürün geliştirme sürecinde olan Panayır, kata-log ve internet sitesi düzenlemeleri ve Varyap Meridien’de açılacak yeni şubesiyle gelişimini sürdürüyor. Bu projelerden birinin de Eren-köy şubesinin karşısında yer alan bir fırında farklı ekmeklerin üretimine başlamak olaca-ğını öğreniyoruz…

Afyon’dan kaymak, Hollanda’dan gravyerGerçek Belçika çikolatası ile hazırlanan incir-li, kivili pastalar, gün içinde bittikçe tekrar ya-pılan eklerler ve özel dondurmalar gibi 2500 kalem ürün Panayır raflarında sergileniyor. Ürünler, raftaki yerini almadan önce pastane bölümü müdürü ve imalat müdürü tarafın-dan test ediliyor. Meze bölümü içinse ayrıca,

alanında usta bir mezeci ile çalışılıyor. Et ve süt de yine Panayır için özel üretim yapan mandıralardan tedarik ediliyor. Afyon’dan kaymak ve patatesli ekmek, Antakya’dan tahin, Karadeniz’den tereyağı, Rize’den ka-vurma, Kayseri’den pastırma, Fransa’dan peynir, Uzakdoğu’dan soslar, Hollanda’dan gravyer... Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gurme lezzetler bir araya getirilerek adeta bir lezzet şöleni yaratılıyor…

Panayır Gurme Market’in müşterilerini en çok cezbeden hizmetleri ise kahvaltı ve ak-şam yemekleri... Panayır’da sabah saatleri oldukça yoğun geçiyor. Misafirler sabahları sıcacık poğaçalarla kahvaltılarını yaparken, akşamları ise kasap köfte, hellim köfte, antri-kot, çeşitli makarnalar, zeytinyağlı yemekler ile keyifli ve lezzetli yemekler yiyebiliyorlar.

“Gurme marketçilik önem verilmeye değer bir meslek grubudur”Ürünlerin doğru muhafazası ve sunumu için doğru personelin yetiştirilmesinde de hassas davrandıklarını dile getiren Yılmaz, gurme marketçiliğin layıkıyla yapılabilmesi için bu-nun bir okulu olmasının da faydalı olacağını düşünüyor. “Doğu’yu her zaman biraz yaba-na atarız ama özellikle Beyrut’ta 3 önemli gurme market yer alıyor. Bu marketlerden biri Cidde’de açılmak üzere franchising ver-di. Bu işte ufuk açma için tüketim alışkan-lıklarından ziyade sosyo-kültürel faktörler de önemli” diyerek ekleyen deneyimli işletmeci, birçok ürünün en kalitelisinin yetiştirilip üre-tilebildiği ülkemizde de bu alanda gelişime daha çok önem verilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Pastanenin Gurmesi Panayır’da Makbul…Yurtdışında gurme lezzetlerin satıldığı dükkanlar oldukça revaçta. Bizim de bu konuda yalnızca bir takım

ürünleri satan şarküterilerimiz var ancak yoğun taleplerden midir bilinmez Türkiye’nin de gurme marketleri son yıllarda adını duyurmaya başladı… İstanbul’un yükselen değerlerinden Ataşehir’de karşımıza çıkan

Panayır, tam anlamıyla gurme ürünleri bünyesinde barındıran oldukça lezzetli bir dükkan. Meyveler, sebzeler, et ürünleri, peynirler, zeytinler, farklı ekmekler, kuruyemişler ve daha birçok ürünün yanı sıra bir de Patisserie

bölümü bulunuyor Panayır’ın içerisinde…

Panayır Gurme Market’in

kurucusu Yaşar Yılmaz

40 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Mekan

Page 43: Patisserie by food in life 12
Page 44: Patisserie by food in life 12

Otellerin Pastane BüfeleriKış’a HazırlanıyorHer mevsim ayrı bir şölene dönüşen otellerin pastane büfeleri kış mevsimine de çok sıkı hazırlanıyor. Yazın rağbet görmeyen birçok tatlı vitrinlere çıkıyor ve yepyeni sunumlarla mönüler zenginleşiyor. Pastane şeflerinin birbirleriyle yarışa girdiği bu günlerde revize edilen mönüler sıcak sıcak çıkıyor karşımıza. İstanbul, Bodrum, Antalya, İzmir gibi illerimizin en gözde otellerinin pastane büfelerini mercek altına aldık ve rengarenk sunumların çekiciliğine şahit olduk…

42 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Dosya

Page 45: Patisserie by food in life 12

Makaronlarıyla gözde Divan PatisserieDivan Pastanelerinden; rengini gökkuşağından, lezzetini “Ganache” adlı kremasından alan Fransız güzeli makarona estetik dokunuş… Satışa sunul-duğu ilk günden itibaren kendi hayran kitlesini yaratan Divan makaronları, sonbaharın sarı ve kırmızı tonlarındaki hüzünlü günlerini nefis aromalarıyla neşelendirmeye hazırlanıyor. Kökeni İtalyanca, “ammaccare” (ezilmek) fiilin-den türeyen “maccarone” kelimesinden gelen ve Fransızların dünyaca ünlü tatlısı olarak bilinen makaron, dövülmüş badem, şeker ve yumurta akı ile ha-zırlanıyor. Larousse Gastronomique’e göre ilk yapımı 791 yılına dayanan bu tatlı, günümüzdeki şekline 1830’lu yıllarda kavuştu. Divan şefleri tarafından, geleneksel Parisien kökenleri ve otantik Türk tatları harman-lanarak hazırlanan makaronlar, satışa sunulduğu günden itibaren kendi hayran kitlesini yarattı. Frambuaz, şokola, fıstık, passion fruit, gül, karamel, Türk Kahvesi, vanilya, limon, muz ve nane çe-şitleriyle özel tasarım kutularının içerisinde satışa sunulan Divan ma-karonları, gökkuşağından aldıkları renkleri ve nefis aromalarıyla, lezzet düşkünlerine yaşamın tatlı yönlerini hatırlatıyor.

www.divanpastaneleri.com.tr

Four Seasons Bosphorus’un neşe veren tatlarıFour Seasons Bosphorus’un Fransız Executive Pasta Şefi Ghislain Gaille, sanat ruhuyla süs-lediği tatlılarıyla sonbaharı renklendiriyor. Kendine özgü tasarımları ve mevsimsel olarak yenilenen lezzetleri ile Aqua’nın yeni tatlı mönüsü, hem göze hem damağa hitap ediyor. Ye-diden yetmişe herkesin damak tadına uygun bir tatlı bulabileceği mönüde çikolata severler de meyveli tatlı tutkunları da düşünülmüş. Öğle veya akşam yemeklerine leziz bir son ya da

kahveye eşlik edecek tatlı bir mola için mönüde 6 farklı seçenek yer alıyor. Şeffaf bir küre görüntüsünde olan Sfera tatlısı, mandalina-portakal kompostosu, kes-taneli maskarpone kreması, vanilyalı dondurma ve mandalina sorbeyi bir arada sunan leziz bir birleşim. Baba Cioccolato ise çikolatalı baba tatlısının, kurutul-muş meyve kompostosu ve rom ile ıslatılması ile hazırlanıyor. Vanilya, rom ve kuru üzümlü ev yapımı dondurma ile servis edilen bu tatlı, mönünün öne çıkan seçeneklerinden. Renkli görüntüsü ve insanı neşelendiren sunumu ile alışkan-lık yaratacak Pistacchio Amarena’nın ana malzemeleri kıtır tart hamuru, fıs-tık kırıntıları ve amarena kreması. Executive Pasta Şef’i Ghislain Gaille’nin sonbahara özel olarak hazırladığı lezzetli tatlılar dışında taze mevsim meyve-leri ya da ev yapımı dondurmalar da tercih edilebilir. Lobby & Lounge Bar’da her gün 12:00–16:00 saatleri arasında günün farklı tatlılarının sergilendiği tatlı büfesi ise anlık tatlı krizlerini bastırmak için ideal.

www.fourseasons.com/istanbul

Sultanlara layık tatlı mönüsüyle Hilton Bodrum…Hilton zincirinin Bodrum ayağında Hilton Bodrum Türkbükü Resort & Spa başrol oynuyor. Tarihi Bodrum yarımadasının kuzeyinde, Cennet Koyu’nun yemyeşil ormanı ve doğa harikası turkuaz renkli özel koyunda hayal edeme-yeceğiniz bir konforla konuklarını ağırlayan Hilton Bodrum, yaşadığınızı hissettirecek düzeyde bir otel. Ana restorandaki zengin büfeye ek olarak 4 farklı alakart restoran ve 11 adet bar ile 15 farklı yiyecek içecek mekan alternatifi sunan otel, Sultan Sofrası adlı restoranda geleneksel Osmanlı ve otantik Türk mutfağının leziz çeşitleri ile kar-şımıza çıkıyor. Çikolatalar ve tüm baklava çe-şitlerini kendisi üreten otelin profesyonel bir pastane ekibi var. Baklava ve çikolatasıyla öne çıkan Hilton Bodrum Türkbükü’nde yöresel ürünler de tatlılardan nasibini alıyor ve büfede oldukça farklı ürünlerle harmanlanmış lezzet-lere rastlayabiliyorsunuz…

https://hilton.com.tr/tr/Hilton-Bodrum/

FOODINLIFE.COM.TR 43

Page 46: Patisserie by food in life 12

Swissotel Büyük Efes’in eşsiz tatlı lobisiSwissôtel Büyük Efes’in lobisinde ev yapımı çikolataları, enfes pastaları, kurabiyeleri ve rengarenk makaronları ile Swiss Gourmet damaklarda unutulmaz lezzetler bırakıyor. Eşsiz tarifleri doğal malzemelerle, ustaca süslemeleri yaratıcı sunumlarla bir araya geti-ren Swiss Gourmet, sıcak ve sevimli atmosferi ile sizi harikalar diyarında lezzetli bir yol-culuğa davet ediyor. Swiss Gourmet lezzetlerinin vazgeçilmezlerinden Opera Kek, Frambuazlı Tiramisu, Çikolatalı Krokanlı Kek, Karaorman, Böğürtlenli Cheesecake’in de yer al-dığı pastalardan yabancı menşeili olanlar gerçek tarifle-rine sadık kalınarak hazırlanıyor ve çay sohbetlerinize eşlik ediyor. Ayrıca her aya özel hazırlanan ayın pastası lezzet düşkünlerini şımartmaya devam ediyor. Kruvasan, danish çeşitleri ve sandviçleri ile güne lezzet dolu bir baş-langıç yapmak, en özel anlarınızı eşsiz lezzetteki pastalar ile kutlamak ve sevdiklerinize benzersiz tatlar sunmak istiyorsanız tek yapmanız gereken Swiss Gourmet’ye uğ-ramak.

www.swissotel.com

Renaissance Polat İstanbul’un en tatlı yanıR e n a i s s a n c e Polat İstanbul Hotel’in en tatlı mekanı Polat

Patisserie’de en çok pastalar tercih ediliyor. Pastane şefi Ercan Yıldız ve ekibinin hazırla-dığı pastane ürünlerinin otel misafirlerinin yanı sıra Yeşilköy ve Yeşilyurt’tan da mü-davimleri bulunuyor. Börek, kurabiye, kek, tart, sandviç, pide, pasta, poğaça ve çikolata çeşitleri servis ediliyor.  Pasta çeşitlerinden sonra en çok tercih edilen ürünler börek ve kurabiyeler. Ayrıca zengin bir çay ve kahve mönüsü de var mekanda. Pastalar 4 kişi-likten 12 kişiliğe kadar farklı boyutlarda veya dilim şeklinde de satılıyor. Özel pas-ta siparişleri de alan pastane istenilen kişi sayısına göre hayalinizdeki pastayı ha-zırlıyor. Yıl içerisinde Yılbaşı, Sevgililer Günü, Anneler ve Babalar Günü, Cadılar Bayramı vb. günler için özel ürünlerde üretiyor.

www.marriott.com

Bambaşka tatlı deneyimleri Rixos Premium Belek’te!Rixos Premium Belek pastanesinde 30 adet pasta ustası görev alıyor. Örneğin oteldeki tüm çikolata ürünlerini tek bir usta üretiyor. Bu durum sütlü tatlılar ve baklava-lar için de geçerli. Öğle ve akşam yemeklerinde ortalama 1800 adet misafire hizmet veren açık büfe bulunuyor. Rixos Premium Belek’te bulunan La Wien Patisse-rie 15:00 – 23:00 saatleri arasında zengin pasta ve tatlı çeşitleriyle hizmet veriyor. Misafir odaklı çalışan otel pastanesi mi-safirlerin diyabetik olması, ürünlere karşı alerjen bir rahatsızlığı olması durumunda özel mönüler çıkarıyor. Çeşitli düğün pasta-ları, marzipan kaplama pastalar, doğum gü-nü ve yıl dönümü gibi özel günlere özel ola-rak hazırlanmış çeşitli formatlarda pastalar seri olarak üretiliyor. Amisse Cips, Limonlu Rixos Cheescake, Şıllıki Tatlısı, mousse çe-şitleri gibi özel lezzetler de Rixos Premium Belek’te mutlaka tatmanız gerekenler…

www.rixos.com/tr/rixos-premium-belek-otel

44 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Dosya

Page 47: Patisserie by food in life 12
Page 48: Patisserie by food in life 12

Dünyanın çok özel ülkelerinde tanınan bir bitkidir çay. Ancak kaçı bu yaprakları kaynatarak içer orası tartışılır. Çay kültürünün oldukça geniş yer tuttuğu Türkiye’de kahve gibi içecekler

belki de bu nedenle istenilen seviyeye gelemiyor. Ancak çay severlerin talepleri de sektörü geliştirmeye yetiyor. Günün her saati rahatlıkla tükettiğimiz çayın özellikle sektöre yenilikler getiren firmalar tarafından zenginleştirildiğini gözlemliyoruz. Artık eskisi gibi yalnızca birkaç çeşitten ibaret değil çay mönüleri. Çay mönüsü diyoruz çünkü bazı kafe restoranlarda ayrı bir çay mönüsü dahi bulunuyor. Siyah çay, yeşil çay, meyve ve bitki çaylarının yanı sıra gurme çaylar da oldukça revaçta. Sektörün ana hammaddesi çayın, yardımcı oyuncuları da sektöre büyük katkı sağlıyor. Şeker, çay bardakları, çayın yanında yenilecek atıştırmalıklar, çay makineleri ve daha birçok ürün çay sektörüne hayat veriyor. Yalnızca bir bardak çaydan ibaret baktığımız sektörü daha da yakından incelemek istedik ve sektörün güçlü tedarikçileriyle söyleşiler yaptık…

Çay Sektörünün Yıldız Oyuncuları

Mercek Altında!

46 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Dosya

Page 49: Patisserie by food in life 12

FOODINLIFE.COM.TR 47

Page 50: Patisserie by food in life 12

Lipton, hem dünya çay pazarında hem de Türkiye’de her zaman yenilikçi rol

üstlenen öncü bir firma. Bardak poşet çay-lar, demlik poşetler, sağlıklı yaşam çayları Lipton’un çay pazarına getirdiği yenilikler arasında gösteriliyor. “120 yıllık uzmanlı-ğımızla tüketici trendlerini yakından takip ederek, Türk tüketicisinin damak tadına uygun yenilikler sunuyoruz. Perakende pa-zarında siyah bardak ve demlik poşet çay-larda yüzde elliden fazla pazar payı ile sek-töre liderlik ediyoruz” diyen Unilever Food Solutions Kanal Pazarlama Direktörü Emel Akman, aslında tüm dünyada değişen tüke-tici trendlerinin inovasyon çalışmalarında büyük rol oynadığına değiniyor. Bunları Türk tüketicisinin ihtiyaç ve damak zevkiyle birleştirmek de Lipton’a düşüyor elbette… Unilever Food Solutions, Türkiye’nin poşet çay ve demlik poşet çaylarda lider markala-rından Lipton ile ev dışı tüketim kanalları-nın ihtiyaçları doğrultusunda sektöre çeşit-lilik ve sunum kalitesi getiriyor. “Lipton uzmanlığıyla, ev dışı tüketim kanalında çay severlerin keyfine keyif kattığımız, günün her anına ve her damak zevkine uygun ge-niş ürün portföyümüzde değişim yaşıyoruz. Lipton’un yenilenen portföyünde, çayla-

rımızın hem lezzetleri hem de ambalajları değişti. Yenilenen Lipton Çaylar dört tarafı kapalı zarflı paketleriyle dört dörtlük koru-ma ve eşsiz tazelik sağlıyor. Ev dışı tüketim kanalına özel karma paketlerimizle de müş-terilerimize kolaylık ve çeşitlilik getiriyoruz. Siyah çay ile yenilenme, aromalı siyah çay ile canlanma, yeşil çay ile rahatlama, meyve ve bitki çaylarıyla tazelenme vaat ediyoruz” sözleriyle özetliyor markayı Akman.

Türkiye her yönüyle tam bir çay ülkesi. Nü-fusumuzun yüzde 96’sından fazlası her gün çay içiyor. Kişi başına düşen çay tüketimi dikkate alınırsa dünyada en çok çay içilen ülkeler arasındayız. Bu sayede Türkiye çay pazarı yılda yaklaşık yüzde 4 büyürken, bardak poşet çay yüzde 6, demlik poşet çay kategorisi ise yüzde 16 büyüme gösteriyor. “Lipton olarak, ev dışı tüketim noktaların-da da trendleri ve değişimleri çok yakından takip ediyoruz. Bu yıl içinde yaşadığımız portföy değişiminde de operatörlerimizin tüketicilerine daha iyi hizmet sunma ihtiyacı etkili oldu. Tüketicilerin beğeni ve talepleri doğrultusunda operatörlerin bizden beklen-tileri şekilleniyor. Bu yakın ilişki sayesinde biz de Lipton ile yoğun bir şekilde yer almak

istediğimiz pazarda beklentileri karşılaya-cak bir portföy yenilenmesine gerçekleştir-dik” şeklinde konuşuyor Emel Akman.

“Lipton ile Çay&Tatlı Saatleri”Ev dışı tüketim olarak nitelendirdiğimiz horeka sektörünün de çay tedarikçiliğinin büyük bir kısmını üstlenen Lipton, düzen-lediği tadım organizasyonlarıyla birlikte son 2 yıldır Restoran Haftası kapsamın-da, İstanbul’da çay severleri Lipton kalitesi ile buluşturuyor. “Lipton ile Çay&Tatlı Saatleri”ne özel olarak hazırlanan tatlılar, Lipton’un zengin portföyü ile özel mönüler-de buluşuyor. Lipton Yellow Label ve Earl Grey’in horekada en fazla tercih edilen çeşit-ler olduğunu dile getiren Akman, ayrıca son yıllarda sağlıklı yaşam trendlerine bağlı ola-rak Lipton bitki ve meyve çaylarının da yo-ğun ilgi gördüğünü dile getiriyor. Mevsime göre, kış aylarında ıhlamur, adaçayı kuşbur-nu gibi fonksiyonel ürünler ortaya çıkmakla birlikte yaz aylarında elma, böğürtlen gibi biraz daha ferahlatıcı meyve tatları talep gö-rüyor. Berrak Yeşil çay serisi ise, birbirinden farklı 6 değişik aroması ile her zaman yeşil çay severlerin spesiyali…

Sektörün ve tüketicinin lideri Lipton!

48 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Dosya

Page 51: Patisserie by food in life 12
Page 52: Patisserie by food in life 12

1960’lı yıllardan bu yana 7’den 70’e tüm kalplerde yer edinmiş, Türkiye’nin köklü

ve güvenilir, iyi bilinen, jenerik markası Oralet, toz içecek ve nostaljik ürünü granül içecek çeşitleri ile tüketiciler-le buluşuyor. Portakal, limon, vişne, elma ve kuşburnu çeşitleriyle toz ve granül içecek günün her saati ister sı-cak ister soğuk servis edilebilme imka-nı ile tüketicilere keyifli dakikalar ya-şatıyor. Oralet Çay Ailesi özellikle çay tüketiminin yoğun olduğu ofis ve pla-zalar başta olmak üzere otel, restoran, kafeterya gibi ev dışı kullanıma yö-nelik işletmeler tarafından tercih ediliyor. Oralet’in Ürün Yöneti-cisi Pelin Özbilgin çay dosyasına ait sorularımızı yanıtlıyor. Çay pazarındaki trendin poşet çay-ların artarak büyümeye devam edeceğini ve toplam çay pazarı içerisindeki payını arttıracağını düşünen Özbilgin, Oralet ola-rak ev dışı kullanım pazarında demlik poşet ve bardak poşet çay alanında faaliyet göster-meye başladıklarını dile getiriyor.

“Oralet Çay A i l e s i ’ n i n l e z z e t i n i k ay b e t m e -den sıcak ve taze şekilde t ü ke t i c i l e r e sunmak amaç-lı beraber ça-lıştığımız iş ortaklarımıza demlik, çay kazanı, set üstü stant, şık ahşap kutular gibi ekipman deste-ği de vermekteyiz. Sektörde sorundan ziyade ilerleyen teknoloji sayesinde gelişmeye açık birçok alan söylenebilir. Çayın kendisinin ve ona has kokusunun korunması geçmişte bir prob-lem teşkil ederken bugün yüzeyi alüminyum kaplı ve dört tarafı kapalı zarf tekniği sa-yesinde dışardan gelen olumsuz etkenlerin engellenmesi sağlanarak, bu sorun ortadan kaldırılmıştır. Günümüzde tüketiciler özel-likle gıda alanında, kaliteli ve aynı zamanda sağlıklı ürünleri tercih etmektedirler. Tüke-ticilerin sağlıklı ve kaliteli ürün beklentileri doğrultusunda, Oralet Çay Ailesi ürünleri el değmeden üretilmektedir. Bardak poşet çay-larımız zımba veya yapıştırıcı kullanılmadan, sağlıklı iplik dikiş yöntemiyle kapatılmaktadır”

ş e k -linde faaliyetlerin-

den bahseden başarılı ürün yöneticisi, horeka kana-

lındaki hizmetlerini de anlatıyor…

Resortlerde bitki, şehir otellerinde siyah çayOteller, restoran ve kafeler, catering şirketle-ri, ofisler, toptancılar, kantinler, fabrikalar Oralet’in agresif büyüme hedeflediği alt ka-nallardan bazıları. Otelleri şehir otelleri ve turizm otelleri olarak iki ayrı sınıfta takip ediyorlar. Turizm otellerinde ağırlıklı olarak meyve ve bitki çayı, şehir otellerinde ise si-yah çay tüketiliyor. Oralet Traditional Jum-bo 30 gramlık demlik poşetleri ile yoğun

servislerde bile kolaylık sağlaması sebebiyle, tatil köyleri, fabrikalar gibi büyük gruplara hizmet veren yerlerde tercih ediliyor. Resto-ran, kafe ve ofislerde Oralet Traditional’ın yanı sıra Oralet Earl Grey demlik poşet çay-lar da tercih ediliyor.

Otel ve restoranlar Oralet Çay Ailesi’ne güveniyor

50 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Dosya

Page 53: Patisserie by food in life 12
Page 54: Patisserie by food in life 12

Gurme İçecek Yiyecek olarak, çayın it-halatından başlayarak hem horeka

sektörüne hem de perakende sektörüne da-ğıtımını yapan Chado, ayrıca kendi chado.com.tr web sitesinde doğrudan tüketiciye satışını da yapıyor. Dünyadan farklı ve özel çayları Türk tüketicisi ile buluşturmak ve tadım yelpazelerine yeni tatlar katmak he-defiyle ilerleyen firmanın gurme çayları üst segment mekanlar tarafından tercih edili-yor. Chado’nun Türkiye’deki temsilcisi Barış Çekin anlatıyor markayı…

“Türkiye’de çay çok seviliyor. Türk tüketi-cilerin hemen hemen tüm tüketimin siyah çay ekseninde yoğunlaştığını gözlemliyoruz. Oysa dünyanın farklı yerlerinde çok farklı tatlara sahip çaylar mevcut. Türkiye’de or-talama yılda 1.1 milyon tondan fazla çay üretiliyor ve kişi başına yılda ortalama 13 kg. çay tüketiliyor. Chado olarak Türk tü-keticilerine bu farklı çayları tanıtmak ve çay alanında tadım yelpazelerini genişletmek istiyoruz. Türkiye’ye getirdiğimiz çaylar arasında Japon çay seremonilerinde kulla-nılan toz Matcha çayını, yeşil çay ile siyah çay arasında yer alan Oolong çayını, hiç oksidasyon işlemine uğramamış Beyaz Çay’ı

veya Güney Afrika’dan Rooibos çayını saya-biliriz. Örneğin Hindistan’da çayları ile çok ünlenen Darjeeling diye bir bölge var. Sadece bu bölgeden onlarca farklı çay çeşidi çıkıyor. Türk tüketicisi çayı çok seviyor an-cak farklı tatları keşfet-mek için uzun bir yo-lumuz var” sözleriyle düşüncelerini ifade eden Çekin, Türk tü-keticisini yepyeni tat-larla buluşturmanın büyük bir keyif verdi-ğini de ekliyor.

“Çaylarımız yalnızca sıcak servis edilmiyor”Horeka sektöründe birçok alan-da karşımıza çıkan Chado, Assam ve Earl Grey siyah çaylarıyla çok ter-cih ediliyor. Ayrıca Jasmine Pearls yeşil çay ve Sİlver Needle cinsi Beyaz çay da en sevilenler arasında. “Çaylarımız otel ve mekânlarda sadece sıcak çay olarak servis edilmiyor aynı zamanda buzlu çay olarak ta

müşterilerin beğenilerine sunuluyor. Hatta bazı müşterilerimiz çaylarımızın aromala-rını et marine ederken de kullanıyor” diyor Çekin.

Gurme çayların başarılı ismi Chado

52 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Dosya

Page 55: Patisserie by food in life 12
Page 56: Patisserie by food in life 12

1958’den beri endüstriyel mutfaklarda ha-zırlık, pişirme, saklama, taşıma ve servis

ekipmanları ürün gruplarında 4500’ü aşkın ürün çeşidi ile mutfakların projelendirilme-si, imalatı, kurulması ve işletmeye açılması-na kadar tüm süreçlerde çözüm ortağı olan Öztiryakiler, geleneksel köklü alışkanlık-larımızdan biri olan “çay tüketimi” konu-sunda, kaliteli içime destek sağlayabilmek için, farklı özelliklere sahip çay makineleri de üretiyor. Endüstriyel mutfak sektöründe dünyada bilinen en ileri uygulamalara ve üretim teknolojilerine sahip olan firmanın Yönetim Kurulu Murahhas üyesi Sayın Tah-sin Öztiryaki ile bir çay içimi vakitte “çay” üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. “Çay bizim kültürümüze 19. yy.’da Osmanlı döneminde dahil olup kısa sürede hayatı-mızda vazgeçemediğimiz alışkanlıklarımız-dan biri haline gelmiştir. Günümüzde, yapı-lan uluslararası araştırmalarda dünyada en fazla çay tüketen ülkeler arasında üst sıra-larda yer alıyoruz. Ülkemizde ikram endüst-risi son yıllarda ciddi bir gelişim göstermek-tedir. Otel, restoran, cafe (HoReCa) otogar,

istasyon, havalimanı gibi geçici konaklama alanlarının sayılarının artması, dünyada hemen hemen her sektörde ar-ge için itici güç olan müşteri istek ve beklentileri, ikram sektörünü olumlu yönde etkilemektedir. Öztiryakiler olarak aynı zamanda ikram endüstrisinde yer alan çok sayıda ürünün tedarikçisi durumundayız” sözleriyle düşün-celerini dile getiren Öztiryaki, çay sektörüne sundukları kolaylıklardan bahsediyor…

13 litreden 40 litreye…Öztiryakiler uzun yıllardan beri farklı bek-lentileri olan müşterileri için bu beklentileri maksimumda karşılayan farklı özelliklerde ürün seçenekleri sunuyor. Çay makineleri 6 litreden 40 litreye kadar farklı kapasiteler-de, tamamı paslanmaz çelikten üretilen tüm ürünlerde olduğu gibi Öztiryakiler kalitesi ve güvencesiyle pazarda yoğun kullanıcısı olan ürünler. Çay ve sıcak su için iki ayrı musluğu bulunan şık ve dekoratif bu ürün ile çayı bayatlamadan uzun süre taze bir şe-kilde içebilirsiniz. Çayını bardağında dem-lemek isteyen ya da kahvesi için sadece sıcak

su ihtiyacı olanlar için yine 13 litreden 40 litreye kadar kapasitesi olan sıcak su oto-matları çay makineleri gibi termostat ayar-lı. “Yoğun çay tüketimi olan işyerleri, otel, restoran ve kafeler için önerebileceğimiz 40 litre kapasitesi olan, çift rezistanslı ve 3 demlik kapasiteli kahveci kazanımız tesisat-tan su alma özelliği ile devamlı sıcak su ve sınırsız çay demleme imkanı sunmaktadır” diyor Öztiryaki.

Son olarak, kafe, restoran, otel, ofis, der-nekler, evler gibi beklentileri ve yoğunluğu farklı bütün mekanlara uygun geniş bir ürün yelpazesi sunduklarından bahseden Tahsin Öztiryaki: “Ürünlerimiz, servis hizmet kalitemiz ve sektör tecrübemiz fir-mamıza olan güveni ve tercihleri artırıyor. Makine verdiğimiz tüm işletmelere talepleri doğrultusunda kullanım, bakım ve temizlik eğitimleri veriyor; makineleri kullanmaya devam ettikleri sürece yedek parça ve teknik servis hizmeti sağlıyoruz” şeklinde özetliyor faaliyetlerini…

Horekanın değişmez tedarikçisi Öztiryakiler

54 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Dosya

Page 57: Patisserie by food in life 12
Page 58: Patisserie by food in life 12

Ekmeğin yanı sıra cheescake, cupca-ke, kruvasan gibi ürünleri de çıka-

ran Petit Pain, bazı zincir işletmelere ve otellere de bu ürünleri pişirmeden donuk haliyle tedarik ediyor. Tek kişilik pasta-lar ve yine benzeri butik ürünler de Petit Pain mönüsünde yer alıyor. Fransız kül-türü ile Türk kültürünü harmanlayarak ortaya çok farklı tatlar çıkardıklarını söyleyen mekanın sahiplerinden Tolga Bilgiç, ekmeklerinde Fransız kültürünün ağır bastığını da ekliyor.

Bugün otel, zincir işletme ve catering firmalarının tedarikçiliğini yapan Petit Pain, şubeleşmeye başlamasıyla doğru orantılı olarak ürün gamını da geliştir-meyi amaçlıyor. Ev dışı sektöründe mar-ka olan Petit Pain, bundan sonra rotasını perakende sektörüne çeviriyor ve son tü-keticiye direkt olarak ulaşmayı hedefli-yor. İyi bölgelerde showroomlar açarak gurme lezzet severlere ulaşacaklarının müjdesini veren Tolga Bilgiç, üst düzey ürünlerini son tüketiciye ulaştırmak için çalıştıklarını söylüyor… Söylenenler-den anladığımız kadarıyla ilki Bağdat Caddesi’nde açılan Petit Pain şubeleri farklı lokasyonlarda artacak…

“Küçük Ekmek” Şimdi Bağdat Caddesi’nde!“Küçük Ekmek”lerin büyük tedarikçisi Petit Pain, ikinci şubesini Bağdat Caddesi’nde açtı. Merkezi

Kavacık’ta olan unlu mamuller lezzet durağı Petit Pain Patisserrie, Fransız ekmekçiliğinden ve pastacılığından çeşitli lezzetler sunan son derece lezzetli bir mekan. Her üründe kullanılan doğal malzemeler farklı olduğu için ekmeğin görünümü, tadı ve aroması farklı. Buğday, yedi

tahıllı, zeytinli, cevizli, üzümlü ekmek ve bagetler keten örtü ile serilmiş sepetlerde yavaş yavaş mayalandırılmaya bırakılıyor ve daha sonra sıcak taş üzerinde pişiriliyor. Sadece ekmekler değil

Petit Pain’de meyveli tartlar, muffin’ler, scone’lar, granola’lar, eklerler, brownie’ler, mille feuilles’ler, croissant’lar, pain au chocolat’lar, brioche’lar da büyük beğeni topluyor…

56 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Unlu Mamuller

Page 59: Patisserie by food in life 12

Osmanlı tulumbasını bugün halen aynı lezzetiyle çıkarmayı başaran bir mekan-

dan söz ediyoruz şimdi. 2007 yılında lezzet serüvenine Kocaeli İzmit’teki üretim ve satış mağazasında başlayan Osmanlı Tulumbacı-sı, tulumba tatlısının üretiminde kullandığı farklı üretim teknikleri ve çeşitliliğiyle fark yaratıyor. Kısa zaman içerisinde tüketiciler tarafından benimsenmiş ve bu talepler doğ-rultusunda bayilik oluşturma çalışmaları başlatan firma, pilot bölge Marmara olmak-la birlikte, Karadeniz Bölgesi, Ege Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi bayilik sistemi oluşturulmuş ve ülkemizin her köşesine yayılmaya devam ediyor. Osmanlı Tulumbacısı  ürün çeşitleri konusunda ar-ge çalışmalarını da hız kes-meden sürdürüyor. Firmanın başarılı sahibi Özcan Durmaz: “Tüm bayilerimizde aynı kaliteyi yakalamak ve taze ürün ve gıda gü-venliği zincirini oluşturabilmek amacı ile yerinde ve günlük üretim yapıyoruz” diyor. Kaliteden ödün vermeyen Osmanlı Tulumba-cısı üretim teknolojisine ve insan kaynağına yaptığı yatırımlar ile kalitesini  ISO 9001 – ISO 22000 kalite belgeleriyle de tescil etmiş.

Bugün Türkiye genelinde 30 şubesi bulunan Osmanlı Tulumbacısı, Marmara Bölgesi’nde şubeleşmeye yoğunlaşmış. Kocaeli’de merke-zini konumlandıran firma franchise sistemi ile büyüyor. Franchise verirken oldukça has-sas davranan marka, lokasyon başta olmak üzere birçok standarda sahip ve Osmanlı Tu-

lumbacısı adının hizmet vereceği mekanları büyük titizlikle seçiyor.

7 farklı çeşit tulumba!Yalnızca Osmanlı Tulumbası ile adını du-yuran marka, 7 çeşit farklı tulumba tatlısı çıkarıyor. Çikolatalı, sade, karamelli, por-takallı, frambuazlı, tarçınlı, Antep fıstıklı gibi çeşitleri markanın her şubesinde tatmak mümkün. Mutfakta işlerin nasıl yürüdüğü-nü sorduğumuz firma sahibi Özcan Durmaz ise hamuru hazırlamadan şerbetlemeye olan tüm süreci bir çırpıda anlatıyor bizlere ve özetle her aşamada büyük titizlikle çalışıldı-ğını öğreniyoruz. İmalatta toplam 20 perso-nel çalışıyor ve eğitimlere yıllık planlamalar doğrultusunda veriliyor. Durmaz bu konuda: “Personel eğitimlerimizi ön planda tutuyoruz çünkü markamızı yarattığımız gibi layıkıyla sürdürmeyi hedefliyoruz” diyor.

“Hammadde seçerken ürünlerin bizim satın alma şartlarımıza uygun olup olmadığına bakıyoruz uygunsa tedarikçi değerlendirme aşamasına başlıyoruz. Tedarikçi değerlendir-me aşamasında genel üretim teknolojisi, hij-yen, üretim sertifikaları, lojistik, teslim etme süresi vb. değerlendirmelerden geçmekte ve bu şartları sağladığında onaylı tedarikçimiz olmaktadır” diyen Durmaz, böylelikle ham-madde konusundaki hassasiyetlerini de dile getiriyor ve Osmanlı Tulumbacısı’na onay-lanmayan hiçbir ürün alınmıyor…

Osmanlı Saray Mutfaklarından Tulumba Tatlısı…Osmanlı Saray mutfaklarının vazgeçilmezidir şerbetli tatlılar. Günümüzde hepsini

tüketmesek de bazıları halen o gün ki lezzetiyle sofralarımızın baştacı. Örneğin tulumba tatlısı. Şerbetli tatlıların en gözdesi tulumba tatlısı Saray mutfaklarındaki yerini bugün

mönülerde koruyor. Osmanlı mutfaklarında o dönemde ağır ve bol şekerli olarak nitelendirebileceğimiz birçok tatlı yapılırmış ancak günümüzde daha hafif tatlıların

tercih edildiği bir gerçek. Ancak yoğun şerbetli kıvamına rağmen tulumba tatlısı halen müdavimlerinin vazgeçilmezi olmayı başarıyor…

Osmanlı Tulumbacısı

Sahipleri Özcan ve Orhan

Durmaz

Patisserieby

Mekan

Page 60: Patisserie by food in life 12

Çikolatanın En Eğlenceli Hali Dobla ile Sahnede!Pastacılıkta hayal gücünün kuvvetli olması en önemli unsurlardan biridir. Deneyimli pasta

şefleri ile işbirliği içerisinde olan Koza Gıda, 2008 yılında pastacılık ürün yelpazesini genişletmeye karar verdiğinde, ilk ortaklıklarından birini 1955 yılından beri, kullanıma hazır çikolata dekoratif malzemeleri ve kupları üreticisi olan Dobla ile yapmış. Dobla’nın farkı, dünyanın en iyi yerlerinden toplanan kakao çekirdekleri, üretimde kullandığı doğal malzemeler ve tabi ki Belçika çikolatası olarak gösteriliyor. Pasta şeflerinin sunumlarını farklı kılmaları ve zaman tasarrufu sağlamaları için üretilen ürünlerin en büyük özelliği ise, ürünlerin deseninde veya şekillerinde küçük farklar yaratmada kullanılan özel teknikler. Bu özel teknikler sayesinde her bir çikolatanın görseli diğerinden farklı. Yarışmalara verdiği sponsorluklarıyla pasta şeflerini de destekleyen ve sektöre büyük katkısı olan Dobla, Koza Gıda güvencesi ile Türk şeflerin beğenisine sunuluyor. Hollanda’dan Hong Kong’a, Moskova’dan Buenos Aires’e kadar geniş bir yelpazede ürünleri satılan Dobla, kalite ve yaratıcılığı ilk sırada tutmak ve yeni buluşlar ile şeflerin ufkunu genişletmek adına sürekli çalışıyor. El yapımı birbirinden farklı birçok çikolata çeşidi ile pastacıların vazgeçilmez çözüm ortağı olan Dobla’nın; tüy, spiral, elegance yaprak, diablo, domino, yelpaze, gül desenleri, twister, tornado gibi birbirinden farklı çikolata çeşidinin yanı sıra çikolata kupları bulunuyor. Pastacıların rengarenk hayal dünyalarına ayak uyduran Dobla’nın birbirinden farklı lezzet alternatiflerini pasta şeflerimizle deneyimledik…

Şera

fett

in A

faca

n

Şaba

n C

avla

k

Yılm

az K

arac

aağa

çlı

Yas

emin

Han

de Y

aman

er

58 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Lezzetli Sayfalar

Page 61: Patisserie by food in life 12

Dobla Trüf Oluklu Bilye Beyaz 100 gr Mascarpone Peyniri40 gr Mango Püresi6 gr Brandy 1 adet Yaprak Jelatin60 gr Krema20 gr Toz Şeker25 gr Yumurta Beyazı

Limon Sorbe500 ml Limon Püresi150 gr Toz Şeker250 ml Su175 gr Glikoz

Mango püresini ısıtılır ve içerisi-ne tek yaprak jelatin ilave edilir ve çırparak eritilir. Mascarpo-ne peyniri eklenir ve karışım çırpılarak, Brandy ilave edilir. Başka bir tarafta krema çırpıla-rak kabartılır. Yumurta beyazı ile 20 gr toz şeker çırpılarak mereng yapılır. Brandy’li karşı-mın içerisine çırpılmış krema ve mereng ilave edilir ve karışım

söndürmeden karıştırılır. Silikon kalıba doldurulur ve deep freez’e konarak donması sağlanır.

Limon Sorbe Malzemelerin tamamı tencereye koyarak kaynatılır. Soğutulur ve dondurma makinasında çevrile-rek servise sunulur.

DoubleTree by Hilton Istanbul-Moda Pastry Chef Şerafettin Afacan

HAZIRLANIŞI

MALZEMELER

Mango Mascarpone Mousse

300 gr Bitter çikolata (%52)Dekor için 1 adet Dobla KartopuDobla Elegance YaprakNane veya çeşitli meyvelerFesleğen Aromalı Çikolata Mus175 gr Sıvı krema30 gr Glikoz490 gr Bitter çikolata (%52)50 gr Taze fesleğen1 kg Çırpılmış tatsız krema5 adet JelatinFrambuazlı Jel125 gr Frambuaz püresi

25 gr Su35 gr Şeker3 gr Pektin1 adet Yaprak jelatinOrman Meyveli Sos1 kg Çilek püresi 400 gr Şeker250 gr Dondurulmuş frambuaz250 gr Dondurulmuş böğürtlen250 gr Dondurulmuş yaban mersiniÇıtır Bal Kabağı3 lt Su750 gr Sönmemiş kireç1 kg Küp şeklinde doğranmış bal kabağı1,5 kg Şeker

300 gr %52 bitter çikolata 40 dereceye kadar eritilir ve dereceyle ölçülerek sıcaklığı 29 derece-ye inene kadar yavaşça karıştırılır. Koza gıdada mevcut bulunan yarım top şeklindeki fleksipan kalıplara dökülür ve ters çevirilip içi boşaltılır. Kenarları sıyrılır ve katılaşması için 18 derece sıcaklığında bir odada dinlenmeye bırakılır. Ön-ceden hazırlamış olduğumuz fesleğenli bitter çi-kolata mus, bir torba ve torbanın ucuna takılmış delikli bir duy (mini delikli bir kalıp) yardımıyla yarım çikolata topunun içine sıkılır; sıkarken musun tam ortasına 2 cm yüksekliğinde, 3cm x 3cm şeklinde kesilmiş frambuaz jeli yerleştirilir. Üzerine Dobla’nın Kartopu adı verilen top şeklindeki beyaz çikolata dekoru konur. Derin bir tabağın içine orman meyveli sos konulup üzerine hazırlanmış olan mus yerleştirilir. Dekor için tabağın kenarlarına çıtır kabaklar ve isteğe göre çeşitli meyveler, nane vs. serpiştirilir ve yine Dobla Elegance Yapraklar tabağın etrafına serpiştirilir.Fesleğen Aromalı Çikolata MusSıvı krema, glikoz ve fesleğen ocakta 2 dakika kaynatılır ve süzdürülür. İçine bitter çikolata eklenir. Ayrı bir yerde tatsız krema çırpılır ve beraber karıştırılır. En son jelatin soğuk suda yumuşatılıp eritilir ve diğer kalan malzeme ile karıştırılır. +4 derecedeki bir dolapta soğu-maya alınır.

Frambuazlı JelFrambuaz püresi ve su ocakta ısıtılır. Şeker ve pektin ayrı bir kapta birbirine yedirilir ve ısın-mış olan frambuaz püresi ve su ile karıştırılıp 2 dakika kaynatılır. Soğuk su ile dolu ayrı bir kapta jelatin ıslatılır ve yumuşayana kadar bek-letilir. Yumuşayan jelatin de kaynamış olan mal-zemeye eklenir ve 2 cm yüksekliğinde bir kaba dökülüp dondurucuda dondurulur. Donduktan sonra 3cm x 3cm olacak şekilde kesilir.Orman Meyveli SosÇilek püresi, şeker ile kaynatılır ve içine diğer dondurulmuş meyveler atılır.Çıtır Bal Kabağı3 lt su ve 750 gr sönmemiş kireç bir kabın içinde karıştırılır ve 12 saat bekletilir. 12 saat sonra kireç dibe çöktüğünde suyun temiz tarafı başka bir kaba alınır ve küp doğranmış kabaklar içine atılıp 5 saat dinlenmeye bırakılır. 5 saat sonra kabaklar süzülür. 1 lt su ve 1,5 kg şeker şerbet haline getirilip kabaklar içine atılır ve kabak pişene kadar ocakta kaynatılır.

Mövenpick Hotel İstanbul Pastry Chef Şaban Cavlak

HAZIRLANIŞI

MALZEMELER

Frambuazlı Jel ve Fesleğen Aromalı Çikolata MusÇıtır Bal Kabağı ve Orman Meyveleri Sos ile Yarım Çikolata Topu

FOODINLIFE.COM.TR 59

Page 62: Patisserie by food in life 12

700 gr Krema 500 gr Dobla Sigara beyaz çikolata 50 gr Limon aroması 50 gr Frambuaz püresi10 Adet yaprak jelatin

Jelatin soğuk su ile bloom edilir. 500 gr krema çırpılır. Koza Sigara beyaz çikolata benmari de  eritilir. 200 gr krema yedirilir. Ocaktan alınarak jelatin ilave edilir. Isı kontrolünden sonra karışıma çırpılmış krema ve çikolata ilave edilir. Bütün karı-şıma limon aroması ve frambuaz püresi ilave edilir. Sarmanın içerisine ilave edilerek soğuması için soğutucuya kaldırılır.

Crowne Plaza İstanbul Asia Pastry Chef Yılmaz Karacaağaçlı

HAZIRLANIŞI

MALZEMELER

Muss

Limonlu KekDobla Domino Kare Çikolata75 gr Yumurta sarısı45 gr Bütün yumurta75 gr Şeker112 gr Yumurta beyazı140 gr Toz badem20 gr Un45 gr Tereyağı1 Limon kabuğu rendesiÇilekli Cremeux500 gr Çilek püresi50 gr Şeker30 gr Mısır unu35 gr Kakao yağı

Limonlu Mus180 gr Süt120 gr Limon suyu30 gr Şeker2 Limon kabuğu rendesi60 gr Jelatin130 gr İtalyan merengi250 gr Krema

Limonlu Kek Yumurta sarısı, yumurta ve şeke-ri mikserde çırpılır. Diğer tarafta yumurta beyazı çırpılır. Yumurta sarısına toz badem, un, limon kabuğu eklenir ve son olarak yu-murta beyazı ile karıştırılır.180 derecede pişirilir.Çilekli CremeuxÇilek püresi ısıtılır. İçine şeker, mısır unu eklenir ve kaynatılır. Ocaktan alınarak kakao yağı ek-lenir. Yuvarlak silikon kalıpların içinde dondurulur.

Limonlu MusSüt kaynatılır ve içine limon suyu, şeker ve limon kabuğu eklenir. 10 dakika bekletilerek süzülür. Jelatin eklenir. İtalyan merengi ve çırpılmış krema ile karıştırılır. Limonlu mus kalıplara konur, üzerine çilekli cremeux, limonlu mus ve en üste limonlu kek olarak pasta yapılır. Pasta donduktan sonra çıkarılıp ters çevrilir. Üzerine sade jöle sürülür. Dobla Domino Kare çikolata ile kenar dekoru yapılır.

Divan Pastaneleri Executive Sous Chef-AR-GE Yasemin Hande Yamaner

HAZIRLANIŞI

MALZEMELER

Citron

60 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Lezzetli Sayfalar

Page 63: Patisserie by food in life 12
Page 64: Patisserie by food in life 12

Raika’nın özgün mönüsü yeme içme sektörünün alanında uz-man isimlerinden Silvena Rowe,

Julien Maisonneu ve, Osman Serim, Melis Korkud, İnanç Baykara ve Nihat Sancar’ın danışmanlığında oluşturul-muş. Raika’nın tıpkı mönüsü gibi ge-leneksel çizgilerin modern bir yorumla sunulduğu dekorasyonunda ise ünlü mimar Hakan Ezer’in imzası var. Ko-numu ve konseptiyle iş yemekleri için de iyi bir alternatif olan Raika’nın 190 kişi oturma kapasitesi ve özel toplantılar için 40 kişilik toplantı odası bulunuyor. Mekanın başarılı mutfak şefi Nihat Sancar ile mönüdeki yöresel ve etnik

tatlıları konuştuk…

Restoranın genel mutfağının yanı sıra bir de pastane mutfağı bulunuyor. Tah-min edebileceğiniz üzere Türk mutfağı tatlı yönünden de oldukça zengin. Bazı-ları Raika mutfağında yapılan tatlıların bir kısmı da direk yörelerinden tedarik ediliyor. Örneğin, baklava Antep’ten getiriliyor. Rum mutfağından Türk mutfağına adapte edilen bir lezzet olan Laz Böreği de İstanbul Doors Group’un merkez pastanesinden özel olarak ge-liyor. Diğer şerbetli ve sütlü tatlıların üretimi Raika Restoran’ın pastane mut-fağında yapılıyor. Damla sakızlı, güllü,

lokumlu ve kaymaklı olmak üzere 4 çe-şit dondurmaya rastladığımız mönüde dondurmaların da burada üretildiğini öğreniyoruz.

“Ege’nin muazzam lor tatlısı…”Raika’da sunulan tüm yemeklerin yanı-na sütlaç, revani ve baklavayı yakıştı-ran mekanın başarılı mutfak şefi Nihat Sancar: “Farklı olarak Ege mutfağın-dan gelen bir lezzet olan lor peyniri ile çok hafif bir tatlılar çıkarabiliyoruz. Osmanlı mutfağındaki tatlılar genelde ağır ve şerbetli olurmuş. Bu yüzden lor tatlısını hafif bir tatlı olarak önerebi-lirim” diyor ve lor tatlısının içinde ise

Türk mutfağının birçok farklı kültürü kapsadığını bilmeyenimiz yoktur. Ancak gerçek Türk mutfağında neler yenir, neler yenmezmiş? Diye merak etmiyor değiliz… Son günlerde ivme kazanan

Türk mutfağı restoranlarına Raika’da katıldı. Yeme içme sektörünün liderlerinden İstanbul Doors Group, yarattığı yeni ve benzersiz konseptlere bir yenisini ekledi. The Marmara Taksim’in

panoramik şehir manzaralı teras katında hizmete giren Raika, Türkiye’nin farklı bölgelerinin mutfaklarının klasik lezzetlerini, kendine has yorumuyla sunuyor. Klasik Türk mutfağına alışılmış

yemek ve sunumların dışında, yeni ve çağdaş bir soluk getirmek amacıyla yola çıkan ve Türk, Çerkez, Laz, Ermeni, Kürt, Rum, Balkan ve daha pek çok yerel mutfağın en güzel örneklerini bir araya getiren Raika, mönüsündeki her bir lezzeti klasiğin ötesine taşıyarak İstanbul Doors Group

yorumuyla misafirlerinin beğenisine sunuyor…

Türk Mutfağının Öne Çıkan Tatlılarına

Raika Ev Sahipliği Yapıyor

62 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Mekan

yazı/selcan karaburun

Page 65: Patisserie by food in life 12

dağ meyveleri, frambuaz, böğürtlen çilek yabanmersini kullandıklarını ek-liyor. İçerisindeki meyve ve karamelize edilmiş şeker ile lorun tuzu birleşiyor ve ortaya hafif ve taze bir tatlı çıkıyor. Tatlılara dahil olarak Adana’dan sade, fıstıklı, çikolatalı ve çikolata fıstıklı olmak üzere 4 çeşit helva getiriliyor. Helvanın da Türk sofralarında ki yeri tartışılmaz elbette.

Raika mutfağında Osmanlı mutfak kül-türünde önemli bir yere sahip olan 12 çeşit şerbet yapılıyor. İsteğe göre şerbet-leri özel cam sürahide sunduklarını dile getiren Sancar, zaten restoranın paylaş-mayı öne süren bir konsepti olduğunu hatırlatıyor. Masalara toplu olarak ge-len tabaklar sıcak bir şekilde masada paylaştırılıyor.

Modernize edilmiş hafif tatlılar“Raika restoranın amacı eski Osmanlı Türk mutfağını günümüz damak tadı-na uyarlayarak modern bir Türk mut-fağı yaratıp misafirlerine sunmaktır. Örneğin sütlü şerbetli revani tatlısının üzerine daha hafif olması için kakule-li yoğurt koyarak servis ediyoruz. Lor tatlısının içinde ise dağ meyveleri, fram-buaz, böğürtlen çilek ve yabanmersini bulunuyor” sözleriyle zamanında ağır olduğu düşünülen tarifleri en hafif şe-kilde modernize ettiklerinden bahseden Sancar, bu haliyle tüketimin oldukça kolay ve lezzetin de doruklarda olduğu-nu söylüyor.

Misafirler burada yedikleri yemeği ya da tatlıyı her gelişlerinde aynı lezzette yiyebilsinler diye Raika mutfakların-daki reçeteler gramaj üzerinden ayar-lanmış reçetelerden oluşuyor. Restoran çalışanlarına Raika açılmadan önce yemekler ve tatlılar ile ilgili eğitim ve-rilmiş ve bu eğitimler mönüye eklenen her yeni reçetede tekrarlanıyor. Aynı zamanda eğitim demişken personellerin periyodik eğitimlerden geçtiğini de bil-direlim…

Raika ekmeklerini de kendi yapıyor. Muazzam Türk mutfağına ait sunum-ların yanında ikram edilen 5 farklı ek-mek var. Çavdarlı kepek ekmeği, limon ve taze baharatlı ekmek, bonon ekmek, tırnak pide, tandır ekmeği, lahmacun ve pide çeşitleri küçük porsiyonlar ha-linde servis ediliyor. Mutfakta ekmek ve pideler için özel olarak yapılmış tan-dır bulunduğunu da ekleyen Nihat San-car, bu sayede Türk damak tadını tam anlamıyla yakaladıklarına inanıyor…

Raika’nın başarılı mutfak şefi

Nihat Sancar

FOODINLIFE.COM.TR 63

Page 66: Patisserie by food in life 12

Ekmek ve Pastanın Çözüm Ortağı Denince…

Unlu mamuller ve pastacılık sektörünün başarılı tedarikçileri sektörü kalkındırmayı sürdürüyor. Ürünlerin kalitesi her geçen gün artarken sektörü çıtası da böylelikle yükseliyor. Sektörün gözde oyuncularından CSM’yi mercek altına aldığımız bu

sayıda firmanın Türkiye genel müdürü İbrahim İnan’dan bu büyük operasyonun detaylarını dinledik…

5 kıtada 45 fabrikası, ar-ge merkezleri ve 9.700 çalışanı ve üretimde bulun-duğu pastacılık ve ekmekçilik ürünle-

ri sektöründe dünya lideri olan CSM, 2009 yılında Türkiye pazarına giriş yapmış. Ürünlerini ilk olarak çalıştığı uluslararası kahve zincirleriyle tüketiciye sunan firma, bugünlerde artisan, horeca ve endüstriyel kanallarda pazar payını arttırmaya yöne-lik çalışıyor. CSM Türkiye Genel Müdürü Dr.İbrahim İnan ile CSM’nin Türkiye pa-zarındaki rolüne ve global yapısına dair konuşurken: “Ülkemizde son yıllarda ar-tan uluslararası bağlantıların etkisi ile ya-pılan araştırma geliştirme çalışmaları ne-ticesinde tüketicilerde kalite bilinci hızla gelişmekte. Bu durum pazarın büyümesi yönündeki beklentilerimizi olumlu olarak destekliyor” diyen İnan, CSM’nin Avrupa ve Amerika’da rakip firmaları geride bıra-karak dünya birincisi konumunda olduğu-na değiniyor.

CSM Group yoğun bir şekilde pastacılık ve ekmekçilik ürünlerinin üretimi ve bunla-rın satış pazarlaması ile ilgileniyor. Donuk ürünlerde; sandviç, cheesecake, kek, muf-fin, yaş pasta ve toz ürünlerde; toz şanti, pasta kreması, pandispanya miks, kek miks, muffinmiks, cheesecakemiks, şarlot gibi ürünler sunan firma,yıllık 3.1 milyar Euro’luk ciro yapıyor ve bunun 2.1 milyar Euro’su pastacılık ve ekmekçilik ürünleri üzerinden sağlanıyor. Türkiye pazarına gir-diğinden beri ürünleri müşteri talepleriyle buluşturmak, sektörel eğitimler vermek, yeni tarifler geliştirmek gibi birçok misyon edinen CSM, Türkiye ağını genişletirken, CSM Türkiye ise Ortadoğu, Kafkasya ve Orta Asya pazarında da büyüme yolunda ilerliyor.

“Pazarda hak ettiğimiz yeri alacağız”“Yatırımlarımız, artan kapasitemiz, dina-mik ekibimiz, mevcut ve yeni oluşturulan bayilerimiz ile Türkiye’de büyümeye devam ederek pastacılık ve ekmekçilik segmentin-de ürün gamımızı genişleteceğiz. Hem iç ve hem de dış pazarda hak ettiğimiz yeri alacağız” diyen İnan ile 2013 hedeflerini

64 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

firma

yazı/gökmen sözen

Page 67: Patisserie by food in life 12

ve yeni yatırımlarını da konuştuk.Avrupa ve Amerika’ya oranla, Türkiye’deki sek-törel büyümenin yaklaşık 8-10 kat daha fazla olması Türkiye’de CSM Group’un yer almasında etkili olmuş. Kendi alanında dünyada lider bir firma olan CSM Group, dünya genelinde aktif olarak 120 ülke ile çalışıyor. Antartika kıtası hariç tüm kıta-larda fabrikaları ile faaliyet gösteren firma, 5 kıtada 45 fabrika ile sektördeki iddiasını sürdürüyor.

CSM Türkiye tesisinde yer alan demo merkezinde yapılan uygulamalar sayesin-de, müşteriler ürünleri test ettikten sonra satınalma yapabilme seçeneğine de sahip. Ayrıca pastacılık araştırma merkezi olarak da tanımlanan bu demo merkezinde her ay düzenlenen sertifika programlarının yanı sıra İbrahim İnan’ın da katılım gösterdiği tat panelleri ve testler de yapılıyor.CSM’nin Hollanda merkezli bir firma olmasıyla ilgi-li olarak İbrahim İnan: “CSM, halka arzı gerçekleşmiş bir firma. Hollanda, Alman-ya, Belçika, İngiltere, İtalya ve Fransa’da yoğunluklu olmakla beraber, Portekiz, Po-lonya, Macaristan ve Avusturya gibi ülke-lerde de üretime devam ediyor. Hizmet ver-diği birçok ülkede aynı standartta ürünün hazırlanmasını sağlayan CSM, standardı bozmamak adına birkaç ürününü de yurt-dışından ithal ediyor” şeklinde konuşuyor.

Hedef yüzde 25 büyüme!Türkiye’de çalışan uluslararası firmaların talebi üzerine Türkiye pazarına giren CSM, Türk tüketicisinin damak tadının giderek geliştiğinin özellikle de horeka sektörünün bu bağlamda çok aşama kaydettiğinin bi-lincinde olarak faaliyetlerini sürdürüyor.Her yıl yüzde 10-12 büyüme gösteren Tür-kiye pazarında CSM’nin hedefi, yüzde 20 büyüme göstermek!“Hedeflediğimiz büyü-me oranı hem Türkiye hem de çevre ülkeler için çok ciddi bir rakam. Bu büyümeyle bir-likte sorumluluk alanımızda genişleyecek. CSM’nin 2013 yılı ve sonrasında bölgesel projeksiyon olarak ortalama yüzde 20 ora-nında büyüyeceği öngörülüyor” diyen CSM Türkiye Genel Müdürü Dr. İbrahim İnan, firmanın sektör hedeflerini bizimle payla-şıyor.

Patissa ve SaphirProfesyonel iş hayatındaki kariyerinin ya-nısıra iletişim, yönetim ve organizasyon, inovasyon ve insan kaynakları gibi ders-ler vererek akademik kariyerine de devam eden başarılı yönetici İnan, firmanın ürün gamından da bahsediyor. “Lokomotif ürü-nümüz, donuk ürün grubunda cheeseca-ke, kek, muffin, toz ürün grubunda toz şanti, pasta kreması, pandispanya miks, kek miks, muffinmiks, cheesecakemiks, şarlot olarak sayılabilir. Pastacılık ürün gruplarımızın genel markası “Patissa”, ek-mekçilik ürün grubumuzun genel markası ise “Saphir”dir. Elbette CSM grubuna ait

dünya markası ithal ettiğimiz ürünler de mevcuttur “ sözleriyle sektöre hakimiyetini dile getiriyor deneyimli yönetici.

Müşteri taleplerine göre ürün geliştiriliyor!CSM’den ürün tedarik edecek firmalar, fir-manın ürün gamından tercihte bulunabile-cekleri gibi yeni ürün de talep etme imkanı-na sahip. Bu nedenle, toz ve donuk ürünler için ayrı birbiriyle koordineli çalışan ar-ge bölümleri bulunuyor. CSM, yurtdışında Türkiye’ye bağlı olarak Ermenistan, Gür-cistan, Azerbaycan, Nahcivan ile çalışı-yor. Son zamanlarda Türkiye pazarındaki ürünlere karşı olumlu bir eğilim içerisine giren, Lübnan, Katar, Yemen, BAE, Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkelere ulaşmamı-zın lojistik konumumuz itibariyle de rahat olacağına değinen İnan, CSM Türkiye ola-rak bu bölgenin pazarını da hedef aldıkla-rının altını çiziyor.

Dinamik şehir Antalya…Yaz aylarında nüfusunda ya-şanan 9-10 kat oranındaki bü-yümeyle Antalya bölgesi ciddi bir dinamizme sahip. Ağırladı-ğı turist sayısı bakımından da CSM’nin üretim yaptığı ürün kategorilerine zaten aşina olan bölge, firmaya avantajlı bir ça-lışma alanı sağlıyor. CSM Gro-up şuan ekmek katkı maddeleri ve ekmek miksleri konusunda Avrupa’da 1. sırada yer alıyor. “Yaptığımız araştırmalara göre tüketici ilk olarak çeşit, ikinci olarak lezzet istiyor. Biz de lezzet ve çeşidi bir arada sunuyoruz. Köy ekmeği, mısır ekmeği, tam tahıl ve yulaf ekmeği Türkiye’de yoğun talep gören ürünlerimiz arasında yer alıyor.Türk halkı-nın ihtiyacına göre ürünler üreti-yoruz” diyen deneyimli yönetici, Türkiye’de beslenmenin temel öge-lerinden biri olan ekmeğe büyük önem verdiklerinin altını çiziyor.

CSM Türkiye Genel Müdürü

İbrahim İnan

FOODINLIFE.COM.TR 65

Page 68: Patisserie by food in life 12

Yabancı kahve zincirlerinin pazara girmesiyle Türkiye’de kahvenin bilinirliği her geçen gün artıyor. Her ne kadar çay tüketen bir toplum olsak da kahveyi de benimsemeye başlıyoruz. Avusturyalı The Schärf Group’un bir markası olan Coffeeshop Company de aramıza yeni katılan markalardan biri. Merkezi Viyana’da bulunan

Coffeeshop Company’nin Viyana kahve kültüründe önemli bir yeri var. Markanın Türkiye Genel Müdürü Ceyhan Pusmaz, Viyana kahve evi kültürünün UNESCO’nun koruması altında olduğunu söylüyor…

Gerçek Viyana Kahvesi Coffeeshop Company ile Türkiye’de

Coffeeshop Company Türkiye Genel Müdürü

Ceyhan Pusmaz

Coffeeshop’a özel sıcak

beyaz çikolata

Schärf World Akademi’nin bahçesindeki kahve ağaçları

Coffeeshop Company’nin bağlı olduğu Schärf Group 60 yıldır kahve sektöründe faaliyet

gösteriyor. İlk espresso makinelerini üreten fir-malardan biri olan Schärf Group her şeye 60 yıl önce ilk pistonlu kahve makinelerini üretmekle başlamış. Bu süre içerisinde binlerce farklı mar-kada kafe, gastronomi şirketi ve restoranlara danışmanlık yaparak donanım sağlamış ve ser-vis veriyor. Daha sonra kendi kahvesini kendisi kavurmaya başlıyor. Schärf Group kahve üre-ten birçok ülkede laboratuvar açmış. Kahvenin yetiştirilmesinden, kavrulmasına ve müşteriye sunulmasına kadar tüm aşamaları kendisi üstle-niyor. Kısacası Schärf Group hem donanım hem de kahve konusunda bütün zinciri elinde tutan tek şirket diyebiliriz. Avusturyalı bir aile şirketi olan Schärf Group’u şuan ikinci ve üçüncü nesil yönetiyor. Bunca yıllık edindiği tecrübeden sonra 1999 yılında kendisine bir franchasing markası oluşturan firma Coffeeshop Company adıyla şu-beleşmeye başlamış. İlk şubesi Viyana’da açılan Coffeeshop Company bugün 30 ülkede 300’ün üzerinde şubeye sahip.

“50’si franchise 100 şube hedefliyoruz”Nisan 2012’de İzmir Gaziemir Optimum’da Tür-kiye’deki ilk şubesini açmış Coffeeshop Com-pany. Bir yatırımcı olarak Ceyhan Pusmaz, kendi bünyelerinde 50 şube açmak istediklerini ve diğer 50 şubeyi de franchasing olarak vermeyi planla-dıklarını söylüyor. Böylece Türkiye’de toplamda

100 şubeye ulaşmayı hedefliyor marka. Coffees-hop Company’nin Türkiye’deki sahibinin Euros-til Gıda olduğunu öğreniyoruz. Şirketin 2 orta-ğından biri olan Ceyhan Pusmaz, aynı zamanda Coffeeshop Company’nin genel müdürlüğü gö-revini yürütüyor. Viyana kökenli olan Pusmaz’ın mensubu olduğu IPC Grup’un 6 ülkede aktivitele-ri bulunuyor. Aynı zamanda Türkiye’de birçok sa-hada yatırımları da var. Coffeeshop markasının da, gıda sektöründeki ilk yatırımları olduğunun bilgisini veriyor başarılı yönetici.

Sağlıklı kahve konseptiCoffeeshop Company, özenle yetiştirilen kahvele-rini son teknoloji ile kavuruyor. Markayı konsept olarak diğer kahve dükkânlarından ayıran en önemli özelliK kullandığı kahve kalitesi. Kahve müşteriye gelene kadar her aşamasında Coffees-hop Company çalışıyor. İtalyan kahve kültürü-nün yanında Viyana kahve kültürü daha yumu-şak kalıyor. Viyana kahvelerinin kavurma tarzı, kahvelerindeki asit oranı, kafein oranı ve aroması bunda önemli bir rol oynuyor. Coffeeshop Com-pany yüzde 100 Highland Arabica kahve kul-lanıyor. Viyana kahve kültüründen gelme olan Ceyhan Pusmaz, kahve aromasının çok önemli olduğuna değiniyor. Sağlıklı kahvenin aroması yüksek, içindeki asit oranı ve kafein oranı daha düşük oluyor. Highland Arabica kahve kullanan Coffeeshop Company’nin kahvelerinde sağlık ön planda tutuluyor.

Bob Marley’in Jamaica Blue Mountain’iCoffeeshop Company’de Viyana’ya özgü kahve-ler bulunuyor. Coffeeshop Company mönüsünün önemli bir kısmı sadece burada bulabileceğiniz Viyana kahvelerinden oluşuyor. Melange kahve-sinden örnek veren Pusmaz, 100 yıllık geçmişi olan bu kahvenin hazırlanış şeklinin farklı ol-duğunu dile getiriyor. Yine aynı şekilde dünyada çok az üretilen ve en pahalı kahvelerden olan Jamaica Blue Mountain kahvesinin Coffeeshop Company mönüsünde olduğunu öğreniyoruz. Jamaica’dan ithal edilen bu kahve ünlü reggae yıldızı Bob Marley’in aile şirketinden alınıyor. Marley şirketi dünyada sadece Coffeeshop Com-pany ile çalışıyor.

Pusmaz, kahve gurmelerinin içtiği ürünleri mö-nülerinde bulundurduklarına değiniyor. Coffe-eshop Company’nin orijinal ve kaliteli kahveleri seven müşterilere göre bir konsepti var. Kahvenin yanı sıra oldukça geniş de bir çay mönüsü olduğu-nu öğreniyoruz. Sağlıklı yaşama hitap eden kon-septlerinde doğal bitki ve meyve çayları, mönüde geniş yer tutuyor. Çaylarının hepsi yüzde 100 doğal ve yalnız Coffeeshop Company’de bulabi-leceğiniz bitki ve meyve çayları mevcut.

Mekanda, bir Türk kahvaltısı bir de Viyana kah-valtısı olmak üzere misafirlerine 2 çeşit kahvaltı olanağı sunduklarından bahseden başarılı genel müdür, her şubenin kendi mutfağı olduğunu da ekliyor. Mönüde aşçılar tarafından yapılan taze

66 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Protelli Mekanlar

yazı/selcan karaburun

Page 69: Patisserie by food in life 12

Gerçek Viyana Kahvesi Coffeeshop Company ile Türkiye’de

çorbalar, makarnalar, sandviçler, wrapler ve sala-talar bulunuyor. Coffeeshop Company’nin günün her saatine hitap eden bir mönüsü var diyebiliriz bu noktada. Viyana’nın ünlü pastalarını da Cof-feeshop Company vitrinlerinde görmek mümkün.

Kum saati ile çayınızı kendiniz demleyinTürkiye’de mağaza kiralarının pahalı olduğuna değinen Ceyhan Pusmaz: “Bizim şube açtığımız yerde insanlar bizdeki servis kalitesini ve su-numları gördüğünde farkımızı anlayarak sürekli bize geliyor” diyor. Özel termoslu bardaklarda servis edilen çaylar bile markanın farkını ortaya koymaya yetiyor. Çift camlı bardak çayı soğut-mazken aynı zamanda el yakmıyor. Masadaki 1,5 dakikalık kum saatini 2 kere çeviriyorsunuz ve 3 dakika dolduktan sonra çayınız demlenmiş oluyor. Coffeeshop Company’nin bütün çayları hem sıcak hem de soğuk olarak servis ediliyor. Pusmaz: ’’Biz soğuk çaylarımızı yaparken önce çayı demliyoruz. Sonra buzlu bardağın içine ko-yuyoruz ve ardından doğal tatlandırıcı olan aga-ve şurubu ile tatlandırıyoruz ve lezzetinin yanı sıra sağlıklı bir sunum elde ediyoruz’’ sözleriyle de sağlığa verdikleri önemi açıklıyor.

Dünyanın ilk kahve akademisi!Eğitime önem veren bir şirket olan Coffeeshop Company 2005 yılında dünyadaki ilk ve tek kahve akademisini Avusturya’da kurmuş. Schärf World kahve akademisi kahve konusundaki tek eğitim merkezi olarak nitelendiriliyor. Burada eğitim toprakta başlıyor. Akademide bina içeri-sinde bulunan kahve ağaçlarıyla; kahve nasıl ye-tişir? Kahve meyveleri hangi rengi alır? Meyveler nasıl toplanır? Nasıl kurutulur? İçerisindeki çe-kirdek nasıl çıkarılır? Kahvenin zarı nasıl ayrılır? gibi A’dan Z’ye kahveyle ilgili her detay aktarılı-yor. Türkiye’de açılan Coffeeshop Company şu-belerinde de personellere bu çerçevede periyodik eğitimler veriliyor. Bu akademiye dışarıdan ciddi paralar ödeyerek katılanlar olmasına rağmen ka-tılımcıların yüzde 80’i Coffeeshop Company ça-lışanlarından oluşuyor. Akademi ile birlikte Cof-feeshop Company bütün kahve zincirini elinde tutuyor. Şirket kendi özel su arıtma sistemini de kendisi geliştirmiş. Ceyhan Pusmaz bu konuda: “Bütün dünyanın su kalitesi farklı. Suyun kalite-si, kahve tadında önemli bir etken. Her yerde aynı aromada aynı kalitede kahveyi elde edebilmek için doğru su kalitesi böyle sağlanıyor. Özel geliş-tirdiğimiz arıtma sistemleri ile dünyanın herhan-gi bir yerindeki Coffeeshop Company şubesinde kahvenizi dünyadaki her şubesiyle aynı lezzette içebiliyorsunuz. Sürekli çalışan ve ar-geye önem veren bir şirket Coffeeshop Company.’’ diyor.

Tüm şubelerimizde Micros ile çalışıyoruzGenelde çay tüketen bir toplum olduğu-muza değinen Cey-h a n

Pusmaz: “Kahve tüketimi her geçen gün artı-yor. Tabi ki Türkiye’nin kahve tüketimi ülkenin ekonomisiyle paralel yürüyor. Kahve pahalı bir ürün. Ülkede bu pazarın çok büyüdüğünü gör-düğümüz için bu sektöre yatırım yapma kararı aldık. Biz kahve sektörünün geleceğini çok olum-lu görüyoruz” diyor. İlk şubelerini açtıklarından beri Protel’in Micros işletim sistemi ile çalışan Coffeeshop’lar yoğun talepler karşısında ancak Micros ile çözüm sağlıyorlar. Coffeeshop Com-pany Genel Müdürü Ceyhan Pusmaz ise “Biz Micros’un bütün sistemlerinden yararlanıyoruz. Dünya çapında bazı ülkelerde de Micros ile çalışı-yoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz. Kontrolle-ri eksiksiz yapmak adına ve müşterilerimize hızlı ve güvenilir servis vermek için Micros’la çalışıyor olmaktan son derece memnunuz’’ diyor.

“Kahve bizim işimiz”Coffeeshop olarak dünyada yaygın oldukları Barista Konsept dedikleri bir konseptleri de bulunuyor markanın. Bu konsept tamamen kendi markası altında işleyen kafelere, butik pastanelere, otellere ve fırın kafelere hitap edi-yor. Konsept Coffeeshop’un kendi kahve ekip-manlarını A’dan Z’ye kendilerine ayrılan köşeye kurmasıyla başlıyor. ‘’Siz bildiğiniz işi yapın kahveyi bize bırakın’’ diyor Pusmaz. Bu konsept ile Almanya’da 1200, Orta Avrupa’da ise 3000 noktada hizmet verdiklerinin de bilgisini veren başarılı yönetici: ‘’Özellikle Almanya’da fırın ka-felerde piyasa lideriyiz. Türkiye’de birçok pastane ve fırın zinciri ile bu konsepti çalışmaya başlaya-cağız. Barista konseptimizi kurduğumuz pastane ya da fırın kafelerin cirolarını artırması için özel danışmanlık yapıyoruz’’ diyerek konsep-ti açıklıyor. Aslında bu konsept ile küçük bir bayilik vermiş olunuyor. 2 şekilde franchise veriyor kahve konusunda lider firma. Birin-cisi Coffeeshop Company markası adı altın-da anahtar teslim full franchise, ikincisi ise Coffeeshop Company ürünlerinin içecek bö-lümünün verildiği franchise. İkincisini alan marka kendi unlu mamullerinin, pastaları-nın ve gıda ürünlerinin yanında Coffeeshop Company içecek ürünlerini kullanıyor. Bu-nunla ilgili olarak Ceyhan Pusmaz: ”İşleyen bir sistemi alıyorsunuz. Sizin oluyor ve ken-di markanız altında sunuyorsunuz” diyor. Franchise sisteminde dikkat edilen diğer bir konu ise talep eden kişinin işini ciddiye al-ması ve işinin başında durması oluyor. 70’e yakın franchasing talebini incelediklerini söyleyen Pusmaz, kendi bünyelerinde Cof-feeshop Company olarak 10-15 mağaza açtıktan sonra talepleri değerlendirecekle-rini söylüyor…

FOODINLIFE.COM.TR 67

Page 70: Patisserie by food in life 12

Unlu mamullerin taze ve sıcak olanı makbuldür her daim. Ancak bu tazeliği uzun süre korumak ve tüketicilere her zaman aynı kalitede ürün sağlamak, özellikle üretim mutfakları ve bu konuda tam tesisatlı

olmayanlar için oldukça zor. Tam bu noktada devreye giren unlu mamuller sektörünün başarılı tedarikçileri, kalite standartlarını üst düzeyde tutarak yaptıkları işlerini her geçen gün geliştiriyorlar. HoReCa sektörüne

yönelik çalışan ve pastacılık, fırıncılık ve dondurma üretimine katkı maddeleri ve yarı hazır ürünler alanlarındaki markaları ile 70 ülkede faaliyette olan Martin Braun - Gruppe’nin ev dışı tüketime hitap eden

dondurulmuş unlu mamuller markası Wolf ButterBack’i, markanın Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Özel Aydın’dan dinledik...

Unlu Mamullerde Çözüm Ortağı Wolf ButterBack!

İşimiz tamamen unlu mamul ve tatlı dün-ya! diyerek sözlerine başlayan Özel Aydın,

unlu mamul ve pastacılıkta üretim için gere-ken katkı maddeleri ve dondurulmuş hazır unlu mamuller de dahil olan ürün yelpaze-sinin Martin Braun - Gruppe bünyesinde mevcut olduğunu bildiriyor. 2008 yılında Türkiye pazarına ilk adımı yapan şirketin başlangıç safhasındaki danışmanlığını Özel Aydın yapmış. Mayıs 2009 yılında Türkiye pazarındaki yerini alan şirket, Wolf Butter-Back marka ve ürün grubuyla Nisan 2010 yılında düzenlenen IBATECH fuarında res-mi olarak kendini göstererek tüketiciyle bu-luşmuş ve ilk satış operasyonunu da 2010’un Mart ayında gerçekleştirmiş.

400 kişilik dev bir ekip“Mütevazi ama sağlam adımlarla ilerlemeyi seçtik” diyen Aydın, şuan için tüm çalışma-nın ithalata dayalı olduğunu söylüyor. Belli bir sipariş kapasitesine ulaşıldıktan sonra ise Türkiye’de bir üretim tesisi kurulması hedeflerin arasında yer almakta olduğunu paylaşıyor Aydın. El emeğine dayalı üretim yapılan 20 bin metrekarelik tesiste 400 kişi-lik bir ekip çalışıyor. Aynı kulvardaki diğer firmalara oranla daha fazla çalışana ihtiyaç duyulmasının temel sebebi üretim şekli ve en önemlisi; kaliteye verilen önem. Ürünler

hazırlanmadan önce hamura tur veriliyor, dinlendiriyor ve tekrar işleme alınıyor. Üre-tim esnasında sürekli bir kalite kontrolün de sağlanması insan gücünün kıyasla daha yüksek sayıda olmasının sebeplerinden biri. Birçok işlemden geçen ürünler muadillerine göre daha klasik yöntemlerle, daha doğal katkılarla ve yüksek kalitede hammadde ile işleniyor.

Almanya pazarında rakip firmaların aksine çift haneli büyüme kaydeden Wolf Butter-Back, Rusya’da ve Kuzey Avrupa ülkele-rinde de yeni pazarlara girmiş bulunuyor. Ürünlerinin çok düşük fiyatlarda olmama-sına rağmen yüksek oranda talep edildiğini gördüğümüz Wolf ButterBack, fiyat ve ka-lite dengesini başarılı bir şekilde sağlamış. Üretim Almanya’da tek tesiste gerçekleşiyor ve oradan toplam 23 ülkeye ihracat yapılı-yor. Ürün yelpazesinde 1000 ürün mevcut ancak pazarlara göre odaklanılan ürün çe-şidi yaklaşık olarak 500. Kruvasanın ana ürün olduğunu dile getiren başarılı yönetici dolgulu ürünlerin de çok revaçta olduğunu bildiriyor.

“Soğuk zincir önemli”Wolf ButterBack marka dondurulmuş unlu mamullerin 18 çeşidi Özel Aydın’ın pazar araştırması nihayetinde Türkiye pazarında

tüketiciyle buluşmuş. Ön mayalaması ya-pılmış pişirmeye hazır ürünler haricinde, tamamen pişmiş ve sadece çözündürülüp kullanılacak ürünler de mevcut. Ürünlerin lojistiği ise -18 derecede soğuk zincirle sağ-lanıyor. Aydın, soğuk zincirin kalite anlayı-şında da çok önemli yer aldığına dikkat ge-çiyor ve “Müşterimizi de ürün teslim alırken ürünün soğuk zincirin kırılıp kırılmadığına dair kontrol etmesi gerektiğiyle ilgili bilgi-lendiriyoruz, hassasiyeti arttırmaya çalışıyo-ruz. Ben piştikten sonraki performansından bile anlayabiliyorum, ancak müşterimiz koli içindeki üründen de bunu görebilir. Ürünler şoklanıp -23 derecede depolanıyor. Taşınır-ken ise en az -18 ve teslimat sırasında da en az -15 derecede teslim edilmesi gerekiyor. Soğuk zincirin kırılmaması bizim için çok önemli” sözlerini görüşlerine ilave ediyor.

Tüketicinin bir zamanlar donuk ürünlere karşı duyduğu önyargının da artık zamanla kırıldığına değinen Aydın: “Hem hazırlama pratikliği, hem tazelik hem de maliyet avan-tajı sağlaması sebebiyle donuk ürünler ter-cih ediliyor” diyor. Bir çok otel, kafe, fırın, pastane konseptinde mekana ürün tedarik eden Wolf ButterBack’ın sadece endüstriyel tüketiciye hizmet verdiklerini de öğreniyo-ruz. Firma bünyesindeki tüm ürünler için şefler ve ustalarla fikir alış verişi yapılıyor,

68 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Unlu Mamuller

yazı/merve yılmaz

Page 71: Patisserie by food in life 12

Unlu Mamullerde Çözüm Ortağı Wolf ButterBack!

ürünler bu sayede geliştiriliyor ve ulusla-rarası fuarlar sayesinde tanıtılıyor. Unlu mamul anlamında Türk pazarının büyüme gösterdiğine de değinen Aydın, 2012 Münih IBA fuarında da Türk girişimcilerin yenilik-çi üretim ekipmanlarına odaklandığını fark ettiklerini söylüyor. Ayrıca Türk üreticisinin ve tüketicisinin kaliteli ürün imal etmekte ve seçmekte artık çok daha bilinçli olduğunu, eğer edinilen iyi kalite bir ürün ise yüksek bedelden de asla kaçınılmayacak düzeyde bir zihniyet oluştuğunu ve bunun kendi sek-törlerindeki kaliteyi kalkındırmak anlamın-da fayda sağladığını da görüşlerine ekliyor.

Wolf ButterBack, unlu mamul büfeleri göz önünde bulundurulduğunda ciddi tüke-tim potansiyeline sahip olduğu aşikar olan otellerin de tercihi. Ürün portföyü Alman usulü tereyağlı sade kruvasan, tatlı dolgu-lu turtalar, sebzeli veya peynirli özel çörek tarzı ürünler ve otellerin de özellikle değer-lendirdiği mini turtalar (danish)’dan oluşu-yor. Wolf ButterBack donuk unlu mamuller kalitesi ve uzun süre tazeliğini koruma per-formansıyla, şeflerin ve satın almacıların da gözdesi.

“Bir tedarikçiden çok çözüm ortağıyız!”Satış sonrası hizmete çok önem verildiğini söyleyen Aydın: “Biz müşterimize kuvvetli ‘know-how’ politikası ile gidiyoruz. Üretici şirket olarak çözümler yaratıyoruz, pişir-me, sunum ve eğitim gibi birçok konuda satış sonrası destek sağlıyoruz. Yeri geliyor personel değişiklikleri nedeniyle bir müşte-rimize birkaç defa gidiyoruz ve pişirme ile eğitim veriyoruz. Satış noktasında görevli tezgâhtarlara satış teknikleri ve ürün su-nuş şekillerini gösteriyoruz. Müşterimiz ile kampanyaları birlikte geliştiriyoruz, pazarı canlandırmaya yardımcı oluyoruz, adeta bir özel danışmanı gibi” diyor deneyimli yöne-tici.

“Antalya otelleri kaliteyle buluşacak”İstanbul, Antalya, Bodrum, İzmir, Ankara, Trabzon, Bursa, Yalova gibi birçok şehir-de satışları olan Wolf ButterBack Türkiye, 2013 yılında da satış ekibini ülke genelinde güçlendirmek konusunda çalışmalara baş-lamış. Turizmin kalbi olan Antalya bölge-sinde “Çünkü Kalite Birleştirir” sloganları doğrultusunda özellikle fuar sonrası tanıtım turuna ağırlık verilmesi hedefleniyor.

“Kalıcı ve istikrarlı hizmet”“Önümüzdeki yıl 6 yeni ürün ile daha Tür-kiye pazarında olmayı hedefliyoruz. Özel-likle zincir konseptlerdeki talebi karşılamak amacıyla pişmiş ve tüketime hazır ürün grubunu da arttıracağız. Uzun soluklu bir yola çıkıldığını gerek 3 yılı aşkın süredir bir pazar aktivitesi ile gerek pazarın talepleri doğrultusunda ürün gamımızı arttırarak yansıttığımızı düşünüyoruz” diyor Aydın.

Wolf Butterback Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü

Özel Aydın

FOODINLIFE.COM.TR 69

Page 72: Patisserie by food in life 12

Kahve Tutkunlarının

Taptaze Adresi!Kahvenin ilk bakışta Türk kahvesinden ibaret olduğu ülkemizde Türk kahvesi ile birlikte bambaşka lezzetleri de sunan zincirler var. Bu işletmeler Türk olmalarıyla da markanın güvenilirliğini arttırıyorlar. Kahve sektörüne ivme kazandıracak olan

bir zincir de son günlerde adından söz ettiren Coffeemania. Coffeemania’nın Yemen harmanı Türk kahvesi oldukça meşhur ve denemeye değer bir lezzet…

2009 yılının Eylül ayında kurulan Coffeemania, 3 yıllık geçmişe sahip. Mania bir şeye olan has-

talık derecesindeki tutku anlamına gelirken, Coffeemania ise kahve tut-kunu olarak ifade ediliyor. Bugün top-lamda 20 şubeye sahip Coffeemania; 9 şube İstanbul’da, 7 şube İzmir’de, 1 şube Malatya’da, 1 şube Afyon’da, 1 şube Manisa Salihli’de, 1 şube Aydın Kuşadası’nda olmak üzere konumlan-mış. Markanın genel koordinatörü Fatih Arslan’a sorduğumuzda ise şube-lerin yılsonuna kadar 25’i bulacağını öğreniyoruz.

Türk kahvesi Yemen’den!Türk kahvesinde iddialı olan Coffee-mania, kahveyi Yemen’den getiriyor. Şubelere çekirdek olarak gelen kahve öğütülerek taze bir şekilde misafirle-re servis ediliyor. Aynı zamanda Türk kahvesini yoğun talepler doğrultusun-da perakende olarak da sattıklarını di-le getiren Arslan, espresso bazlı sıcak ve soğuk içeceklerden oluşan mönü-lerinde en beğenilenlerden birinin Ye-men harmanı Türk kahvesi olduğunu bildiriyor.

Yöresel filtre kahveleri ve taze meyve-ler ile hazırladıkları frozenleri ve buz-lu kahveleri Türk kahvesinin dışında öne çıkan diğer ürünlerin başında yer alıyor. Güney Amerika’dan espresso ithal edilirken, Güney Amerika ve Or-ta Afrika’dan yöresel kahveler tedarik ediliyor. Daha sonra çekirdekler öğü-tülerek en taze haliyle misafirlerin be-ğenisine sunuluyor. Coffeemania’nın zengin mönüsünde sıcak ve soğuk kahvelerin yanı sıra yeşil çaylar, bit-ki çayları, meyve çayları, sabahları kahvaltı servisi, tostlar, sıcak sand-viçler, burgerler, wrap seçenekleri,

70 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Kahve Dünyası

yazı/selcan karaburun

Page 73: Patisserie by food in life 12

atıştırmalıklar, salatalar, makarnalar ve ana yemekler isteğe göre özel olarak hazırlanıp çıkarılıyor.

Misafirlerinin genelde kahvenin yanın-da pastaları tercih ettiğini dile getiren Arslan, pastalardan ziyade kahvelerin öne çıktığını da söylemeden edemiyor. “Pasta çoğu zaman kahve içmenin bahanesi” diyor başarılı koordinatör. Yalnızca Coffeemania’ya özel üretilen çikolatalar da kahvelerin yanına eşlik eden diğer lezzetler. Çikolata ve lo-kumların da fazla tüketildiği mekanda sunumlar da çok özel.

Franchise’da üst düzey şartlarTürk toplumunun aslında çay tüketen bir toplum olduğunu fakat 90’ların başından itibaren kahveye bir yöne-liş olduğuna değinen Arslan, yabancı zincirlerin Türkiye’ye kahveyi ta-nıttığı görüşünde. Giderek büyüyen Coffeemania’nın yurt dışında yatı-rımları olacağının da bilgisini veren başarılı koordinatör, bu şubelerin tamamının franchise olacağını söy-lerken bayilik verirken çok sıkı şart-lar uyguladıklarını da ekliyor. Bayilik verilirken dikkat edilen hususları da şöyle sıralıyor Arslan: “Yatırımcının bu işi sevmesi ve lokasyon çok önemli, bayiliğin açılacağı bölgenin gelir sevi-yesinin uygun olması ve en önemlisi yatırımcının kendi sermayesiyle bayi-lik için başvurması gerekiyor.”

Fatih Arslan’a Coffemania‘nın çalı-şanlarını nasıl seçtiğini sorduğumuz-da ise markanın çalışanlarına kendi bünyesinde eğitim verdiğini öğreniyo-ruz. Kahve eğitimi, mutfak eğitimi, ba-rista eğitimi verdiği çalışanlarını daha sonra şubelerine gönderen marka, bununla sınırlı kal-mayarak eğitim-leri şubelerde de periyodik olarak sürdürüyor. Cof-feemania, nitelikli personel bulama-dıkları için şirket merkezini eğitim merkezine dönüş-türmeyi de plan-ları arasına almış bile…

Coffee Mania Genel Koordinatörü Fatih Arslan

FOODINLIFE.COM.TR 71

Page 74: Patisserie by food in life 12

Nişantaşı’ndaki çikolata kokan ufak bir dükkandan bahsedeceğiz şimdi uzun uzun. Çikolata kokan diyoruz çünkü gerçek bir çikolata dükkanı burası. Aslen oyuncu

olan Ruken Demirer’in çocukluğundan bu yana bitmek tükenmek bilmeyen çikolata aşkından doğan bu fikir, şimdilerde butik çikolata denince ilk akla gelenlerden biri

olmayı başarmış durumda…

Rönesans Dönemini Çikolataya Yansıtan Bir İsim…

72 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Çikolata

yazı/selcan karaburun

Page 75: Patisserie by food in life 12

Çocukluktan bu yana hayal ettiği çikolatacı olmayı emin adım-larla ilerleyerek hayata geçiren

Ruken Demirer “Çikolatacı olmak için çok fazla araştırma yaptım. Çiko-lata yapmak için okul okumadım. Sa-dece hayal gücüm ve çikolata aşkıyla yola çıktım” sözleriyle kendini ifade ediyor. En iyiyi ortaya koyarak amba-lajda ve çikolatada fark yaratan mar-kanın ismi ise Eski Fransa Kraliçesi ve çikolataya olan düşkünlüğüyle bilinen Marie Antoinette’den geliyor. 2 sene gibi kısa bir sürede Türkiye’nin önde gelen firmalarına danışmanlık yapma-ya başladıklarından bahseden Demirer “Ürünlerin hepsinde yüzde yüz Belçika çikolatası kullanıyoruz. Çikolataları-mız el yapımı olarak günlük üretiliyor ve kalitemizi kısa sürede bu derece du-yurmak bizim önemli bir gurur” diyor. Balmumcu’da konumlanan atölyede hazırlanan çikolatalar için 4 ayrı şef ça-lışıyor. Dünyadaki çikolata trendlerini takip etmek adına ise sektörün en de-neyimli isimlerinden biri olan Callebaut Doğu Avrupa Teknik Danışmanı Marc Pauquet’ten danışmanlık alınıyor. Ma-rie Antoinette’de yapılan çikolatalar katkı ve koruyucu madde içermezken çikolataların günlük üretildiğini de öğ-reniyoruz.

Passion fruit, yaban kirazı…Passion fruit aromalı ve üzeri altın çi-lekle süslenen “passion çikolatası” ve yine özel olarak ürettikleri “yaban ki-razı çikolatası” Marie Antoinette’nin spesiyalleri arasında. Ürünlerin ham-maddelerini bulmakta zaman zaman zorlandıklarını dile getiren Demirer: “Ürünlerde taze meyve kullanıyoruz, yapay aroma kullanmıyoruz. Yurtdı-şından özel olarak, yüzde 80 meyvenin kendisinden olan aroma özdeşi getirti-yoruz” diyerek müşterilerinin sağlığını tehdit etmeyecek çikolatalar yaptıkları-nın altını çiziyor. Taptaze çikolatalarını Nişantaşı’ndaki küçük butik mağaza-sında sergileyen markanın oldukça faz-la müdavimi var. Hatta ve hatta Ana-dolu Yakası’ndan bile çikolata almaya gelen müşterileri olduğunu öğreniyoruz dükkanın…

“Çikolata ve Barok dönemine ilgim var…”Gerçek çikolata ile sahte çikolata ay-rımı yapamayanların, bu ayrımı nasıl yapacağını anlatan başarılı işletmeci:

“Sahte çikolatalar ucuza alınıyor. Ye-diğinizde damağınızda bir yağ tadı hissediyorsunuz. Gerçek çikolatada-ki yağı vücut enerji ile dışarı atarken sahte çikolatadaki hidrojenize yağ da-mar tıkanıklığı yapıyor. Ayrıca gerçek çikolata parmaklarınızın arasında 5 saniye içinde eriyor. Bu şekilde gerçek ile sahte çikolatayı ayırt edebilirsiniz ” diyor. Marie Antoinette’de, baş-ka firmalar için çikolata üretilirken aynı zamanda çikolata firmalarına danışmanlık yapılıyor. Adını Barok dönemin en renkli isimlerinden Marie Antoinette’den alan çikolata atölyesi ile ilgili olarak Demirer “Eskiden beri çikolatayla birlikte Rönesans ve Ba-rok dönemine de büyük düşkünlüğüm vardı. Ünlü isimlerden Marie Antoi-nette çikolataya çok düşkünmüş. Hat-ta kendi çikolatacısını gittiği her yere götürüyormuş. Ben etkilendiğim 2 şeyi birleştirerek bir konsept yarattım” sözleriyle özetliyor butik mağazasını.

Türkiye’de çikolata tüketimini arttır-maya yönelik çalışmalar her geçen gün sürüyor. Marie Antoinette de tüketiciye gerçek çikolatayı aşılamayı hedefliyor. Türkiye’de bilinçli tüketicilerin çoğal-dığı görüşünde olan Demirer: “Ben çikolata sektörünün önünü açık görü-yorum” diyerek Türkiye’deki çikolata sektörünün büyüdüğünün altını çiziyor.

Mekanın sahibi Ruken Demirer

FOODINLIFE.COM.TR 73

Page 76: Patisserie by food in life 12

Hilton İstanbul pastanesi mevsimsel mÖnülerini 3 ayda bir, pasta çe-şitlerini ayda bir yenileyen oldukça

başarılı bir konuma sahip. Sağlıklı yaşam konseptini kendine ilke edinen otelin mö-nülerine de yansıyor bu görüş. Glutene, ku-ruyemişlere karşı hassasiyeti, alerjisi olan, misafirleri için glutensiz tatlılar, yemekler ve mönüler geliştiren pastane ekibi, daha sağlıklı menüler konseptiyle, mevsimsel ürünler kullanarak oluşturdukları mönüleri misafirlerine gönül rahatlığıyla sunuyor. Gı-daların genetiği bozulduğu için insanların alerjen hale geldiğini söyleyen otelin başarılı pastane şefi Sedat Kırım: ‘’Endüstriyel olan, içinde renklendirici, kıvam arttırıcı ve koru-yucu maddeler bulunan gazla sıkıştırılmış ürünlerden kaçınmak gerekiyor. Biz Hilton İstanbul olarak lezzetli yemeğin, kaliteli ürünlerden geçtiğini bildiğimiz için satın al-maya önem veriyoruz. Bize ürün getiren fir-maların araçlarına, ürünleri nasıl getirdikle-rine, kıyafetlerine kadar dikkat ediyoruz ve ürünleri sürekli denetliyoruz” diyor.

Tatlılarını alerjen misafirlere göre hazırlar-ken zorlanmadığını söyleyen Kırım: “Ra-hatsızlığı olan misafirlerimizin ürünlerini diğer ürünleri hazırladığımız tezgâhta ha-zırlamıyoruz. Ayrı bir tezgâhta hazırladı-ğımız ürünlerin ekipmanları ve depolama alanları farklı yerlerde bulunuyor” diyor.

Bal kabaklı lezzetler…Her ay mevsiminde bir ürün ile bambaşka lezzetler ortaya çıkaran başarılı pastane eki-bi Kasım ayını “Bal kabağı ve Elma” ayı ilan etmiş. Kabağın Kasım ve Aralık ayının mev-sim sebzesi olduğunu söyleyen Kırım: “Bal kabağından bal kabağı tatlısı yaptık. Çok fazla çeşitli ürün çıkarmadık çünkü insan-lar bal kabağı tadını alabilmek için buraya geliyor. Bal kabağının özgün tadını alacak-ları şekilde tatlılar yaptık. Yanına kendimiz özel olarak karamelize edilmiş sütten don-

durma yapıyoruz” diyerek geçiyor diğer özel gün sunumlarına... Örneğin yılbaşı gecesine özel bir tatlı da yaratmış deneyimli pasta şefi. Yılbaşı tatlısının sadece yılbaşı günü misafirlere sunulacağı bilgisini de ekliyor. İçerisinde taze mango, özel tat veren sichu-an biberi, romla marine edilmiş taze yaban mersini bulunuyor. Ayrıca yanında dondur-ma ile servis edilen glutensiz çikolatalı kek, tatlı sevmeyenlerin bile yemek isteyeceği tarzda, şeker oranı çok düşük olarak yapı-lıyor bu tatlı da yine gıdaya olan alerjileri dolayısıyla tatlı tüketemeyenler için özel olarak geliştirilmiş…

Otel pastanesinde ekmekler, pastalar ve diğer ürünlerin yüzde 90’ı yine otel mutfa-ğında çıkıyor. Hatta ve hatta kendileri or-ganik undan ekmek dahi yapıyorlar. Aşçı-lık okullarının ve kurslarının artmasından memnun olduğunu dile getiren deneyimli şef bu konudaki görüşlerini de şöyle dile getiri-yor: “Bizim zamanımızda çok fazla aşçılık okulu yoktu. Aşçılık üzerine ne kadar erken eğitim alınırsa o kadar başarı sağlanır. Ağaç yaşken eğilir.’’ Bu sözlerle aşçılıkta eğitimin önemini vurgulayan başarılı şef, genç aşçıla-ra da tüyolar veriyor. Otelin başarılı mutfak şef, Sedat Kırım’ın bizler için hazırladığı çok özel tatlıların detaylarına bir göz atalım…

Otel pastanelerinde çıta her geçen gün yükseliyor. Türkiye’deki otellerin pastane büfelerinde de çok farklı sunumlara rastlamak

mümkün. Özellikle köklü zincirlerin şehir otellerinde imkanların da elverişli olmasıyla pastane büfeleri oldukça hareketli bir

şekilde sergileniyor. İstanbul’un ikonik ve en köklü oteli Hilton İstanbul’un misafirlerinin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda hareket ettiğini söyleyebiliriz. Glutenli gıdalara, yumurtaya,

kuruyemişlere ve daha birçok ürüne alerjisi olan misafirler için özel hazırlanan birbirinden özel tatlılar otelin başarılı pastane şefi

Sedat Kırım’ın ellerinde hayat buluyor…

Sağlıklı Mönüler, Glutensiz Tatlar…

74 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

En Leziz Tarifler

yazı/selcan karaburun

Page 77: Patisserie by food in life 12

Sağlıklı Mönüler, Glutensiz Tatlar…

Glutensiz Çikolatalı Kek Frambuaz Sorbe ileMALZEMELER

100 gr Bitter çikolata

50 gr Tereyağı

2 adet Yumurta sarısı

100 gr Steviya şeker veya bal

2 adet Yumurta beyazı

50 gr Glutensiz un

20 gr Nişasta

75 gr Frambuaz püresi

HAZIRLANIŞIÜrünleri hazırlamadan önce tezgahın ve kullanacağınız ekipmanların tekrar yıkanmış ve temiz olmasına ortamda glu-ten içeren ürünlerin (un vb.) olmamasına dikkat edilmelidir. Tereyağı tavada eritilir. Erimiş tereyağının içine çikolata eklenerek karıştırılır. Yumurta sarısı ve şeker kabar-tılır. Diğer bir kapta ise yumurta beyazı ve şeker kabartılır. Yumurta sarısı çikolata karışımına nazik bir şekilde yedirilir. Un ve nişasta çok fazla karıştırıp sulandırma-yacak şekilde yedirilir. En son çırpılmış yumurta beyazı eklenerek yağlanmış kalıplara doldurulur. Ben-marie usulü 150 derece fırında 45 dk pişirilir. Frambuaz püresi 50 gr şekerle kaynatılıp dondurma makinesinde çevrilir.

Kabak TatlısıDondurulmuş dulce de leche ve karamel ceviz ileMALZEMELER

50 gr Kabak

30 gr Şeker

100 gr Kondense süt (çektirilmiş süt ve şeker)

30 gr Ceviz içi

HAZIRLANIŞIKabak ve şeker en az yarım gün beraber bekletilir. Daha sonra kısık ateşte ağzı ka-palı bir şekilde ağır ağır pişirilir. Kondense süt tavaya koyulur. Karamel hale getirin-ceye kadar ben-marie usulü kaynatarak çektirilir. Derin dondurucuda dondurulur.

Mango Parfe Marine edilmiş yabanmersini ve szechuan biberli soslaMALZEMELER

1/4 Taze mango

50 gr Şeker

100 gr Krema çırpılmış

2 adet Yumurta

15 gr Szechuan biberi

70 gr Su

50 gr Şeker

75 gr Yabanmersini

30 gr Rom marine etmek için

100 gr %70 bitter çikolata

HAZIRLANIŞIMango püre yapılarak, şekerle kaynatılıp soğutulur. Yumurtalar kabartılarak püreye eklenir. Daha sonra çırpılmış krema ekle-nerek, kalıplara doldurularak dondurulur. Biber sosu için schiuan baharat karışımı, su ve şekerle kaynatılır. Yabanmersini marine sosu için yaban mersinleri, rom ile marine edilerek çikolatanın içine doldurulur.

FOODINLIFE.COM.TR 75

Page 78: Patisserie by food in life 12

Pastacılık sektöründe bir adım öne çıkmak isteyenler hiç şüphesiz trendleri takip ederek amacına ulaşıyor. Gerek

otel gerekse pastanelerin tatlı mönülerinde geleneksel lezzetlerin aksine denenmemiş sunumlar tercih ediliyor. Misafirlerin talepleri de bu doğrultuda elbette. Angels

Peninsula Hotel Mutfak Şefi Mehmet Soykan, birbirinden leziz 3 tatlı tarifini bizlerle paylaştı. Otelin pastane

mutfağında oldukça farklı reçetelere imza atan Soykan’ın en farklı ve beğenilenlerinden çikolatalı geleneksel kek,

Meksika renkleri ve vanilya mus kuleleri bizlerle…

En Tatlı 3’lü!

Çikolatalı Geleneksel KekMALZEMELER

Zencefilli Kek için

200 gr Yumurta sarısı

20 gr Şeker

225 gr Pralin

170 gr Yumurta beyazı

80 gr Şeker

80 gr Un

25 gr Zencefilli Kek ( hazır olarak kullanı-nız )

Vanilya Şurup için

125 gr Su

80 gr Şeker

1 çubuk Vanilya

Pralin Krema için

150 gr Tam yağlı süt

25 gr Şeker

40 gr Yumurta sarısı

15 gr Süt tozu

15 gr Tereyağı

100 gr Pralin

65 gr Krema

Çikolata Mus için

325 gr Tam yağlı süt

60 gr Şeker

70 gr Yumurta sarısı

260 gr Bitter Çikolata

210 gr Kabartılmış krema

HAZIRLANIŞIZencefilli Kek için

Önce yumurta sarısı ve şeker daha ise son-ra yumurta beyazı ve şeker karıştırılır. İki karışım bir kaba alınır ve kalan malzeme-lerin hepsi de bu karışıma ilave edilir. Ka-rışım tepsiye 2 cm kalınlığında boşaltılıp 170 derecede 10 dakika boyunca pişir.

Vanilya Şurup için

Su, şeker ve çubuk vanilya kaynatılıp soğu-maya bırakılır. Soğuduktan sonra keklere sürülür.

Pralin Krema için

Süt kaynatıldıktan sonra yumurta sarısı ve şeker mayonezle birlikte karıştırılır. Kaynayan süt bu karışıma ilave edildikten sonra, malzemeler tekrar karıştırılır. Karı-şım soğumaya bırakılır. Krema kabartılır ve pralin, tereyağı ile eritildikten sonra süt tozu da ilave edilerek hepsi bir arada karıştırılır.

Çikolata Kreması için

Süt kaynatıldıktan sonra şeker ve yumur-ta sarısı mayonez ile birlikte, bir kapta karıştırılır. Kaynayan süt, karışıma ilave edilir ve karışım soğumaya bırakılır. Bitter çikolata benmari usulü eritildikten sonra krema kabartılır ve hazırlanan tüm malze-meler karıştırılır.

Karışımın Yuvarlak Çembere Uygulanışı

Zencefilli kek alt tabana yerleştirilir. Kekin üzerine Vanilya şurubu sürülür ve üzerine az miktarda çikolata kreması ilave edilir. Çemberin ortasına kadar tekrar zencefilli kek yerleştirilir ve vanilya şurup sürülür. Tekrar hazırlanmış olan pralin krema-sından ilave edilir ve tekrar üzerine 2 cm kalınlığında (çemberi doldurana kadar) çikolata kreması eklenir. Daha sonra hazır-lanan karışım dolapta donmaya bırakılır. İsteğe göre dekor kullanılabilir.

76 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

En Leziz Tarifler

yazı/gökmen sözen

Page 79: Patisserie by food in life 12

En Tatlı 3’lü!Meksika RenkleriMALZEMELER

Meksika Çikolata Kreması için

125 gr Süt

125 gr Krema

20 gr Şeker

25 gr Yumurta sarısı

150 gr Bitter çikolata

Biberli Jel için

125 gr Su

25 gr Şeker

2 gr Kırmızı biber

1 adet Yaprak jelatin

Mango Sos için

50 gr Mango püresi

1 tutam Toz zencefil

1 adet Karabiber

1 damla Vanilya esans

Frambuaz Jel için

125 gr Frambuaz püresi

20 gr Şeker

1 adet Yaprak jelatin

Vanilya Panna Cotta için

100 gr Krema

10 gr Şeker

½ çubuk Vanilya

Vanilya Mus KuleleriMALZEMELER

100 gr Süt

50 gr Krema

1 adet Yumurta sarısı

30 gr Şeker

½ çubuk Vanilya

200 gr Krema

Frambuaz Jel için

100 gr Frambuaz püresi

15 gr Şeker

5 gr Glikoz

½ yaprak Jelatin

Çikolatalı Mus için

150 gr Süt

40 gr Şeker

50 gr Yumurta sarısı

220 gr Bitter çikolata

200 gr Krema

Crumble için

30 gr Tereyağı

30 gr Esmer şeker

HAZIRLANIŞIMeksika Çikolata Kreması için

Süt ile krema kaynatılır. Ayrıca şeker ve yumurta sarısı karıştırılıp, kaynamış süte ilave edilerek tekrar karıştırılır. Soğuma-ya bırakılan karışıma daha sonra bitter çikolata, benmari usulü eritilerek eklenir ve bütün malzemeleri karıştırılır.

Biber Jeli için

Yaprak jelatin soğuk suda yumuşamaya bırakılır. Su, şeker ve kırmızı biber kayna-tıldıktan sonra ocaktan indirilir.

Daha sonra yaprak jelatin ilave edilip karıştırılır. Karışım isteğe göre kalıplara boşaltılıp, donmaya bırakılır.

Mango Sos için

Mango püresi, zencefil, karabiber ve vanilya esansları hepsi birlikte tencereye boşaltılır ve kaynadıktan sonra ocaktan alınıp soğumaya bırakılır.

Frambuaz Jel için

Yaprak jelatin soğuk suda yumuşamaya bırakılır. Frambuaz püresi ve şekeri kay-natıldıktan sonra ocaktan indirilir. Yaprak jelatin ilave edilir ve malzemeler karıştırı-lır. Daha sonra karışım yuvarlak bir kaba boşaltılır ve donması için dolapta bekletilir.

Yaprak jelatin soğuk suda yumuşamaya bırakılır krema, şeker ve çubuk vanilya kaynatıldıktan sonra ocaktan indirilir. Yaprak jelatin karışıma ilave edilir ve karıştırılır. Son olarak karışım yuvarlak bir kaba boşaltılır.

30 gr Toz badem

15 gr Un

5 gr Kabartma tozu

HAZIRLANIŞIVanilya Mus Kuleleri için

Süt, krema ve çubuk vanilya kaynatıldıktan sonra ocaktan indirilir. Karışım soğumaya bırakılır, yumurta sarısı ve şeker kabartılıp ayrı bir kaba boşaltılır. Krema kabartıldık-tan sonra da tüm malzemeler karıştırılır.

Frambuaz Jel için

Yaprak jelatin soğuk suda yumuşamaya bırakılır frambuaz püresi, şeker ve glikoz kaynatılıp ocaktan alınır. Yaprak jelatin karışıma ilave edilir ve karıştırılır. Karışım kalıplara 2 cm kalınlığında boşaltılır ve donmak üzere dolaba bırakılır.

Çikolata Mus için

Süt kaynatılır, şeker ve yumurta sarısı, mayonez ile birlikte karıştırılır. Kaynamış süt karışıma ilave edilir. Vanilya sos elde edilir. Bitter çikolata benmari usulü eritilir ve krema kabartıldıktan sonra tüm karışım bir arada karıştırılır.

Crumble Hamuru için

Tereyağı, şeker, toz badem, un ve kabartma tozu hepsi birlikte karıştırılır. Elde edilen hamur 180 derecede ortalama 2-10 dakika pişirilir.

Page 80: Patisserie by food in life 12

Meyvenin Tarihi Geleceğe İmza Attı… Torino Meyve Müzesi

Lezzet şehri olarak tanımlanan Torino’da insan hayatının önemli tatlarından biri olan meyveler üzerine bir müze olması şaşırtıcı değil… Onlarca belki de yüzlerce

çeşit meyvenin pomolojik sınıflandırması ve modellerinin sergilendiği aynı zamanda İtalya’nın tarihindeki tarımsal aktivitelerden izlerin yer aldığı Müze’yi sizler için

gözlemledik…

78 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Müze

yazı/beyza ulusoy sözen

Page 81: Patisserie by food in life 12

Museo della Frutta’nın (Meyve Mü-zesi) kuruluşu; geçmiş dönemde

meyve ve sebzelerin biyoçeşitliliğine dair çok önemli bir sıçrayış olarak gö-rülmektedir. Müzenin kalbinin atmaya başladığı tarih olarak kabul edilen 19. yüzyılın sonlarında, Francesco Garnier Valletti tarafından yapılan bu pomolojik koleksiyon 1000’in üzerinde yapay elma, armut, şeftali, kayısı, erik ve üzüm çeşi-dinden oluşuyor...

Bilim ve sanat iç içe…Yenilenen koleksiyon, 1808’de Torino’da doğan bu eksantrik sanatçının sunumla-rının sergilenmesine imkan sağlanmış. Deyim yerindeyse; Francesco Garnier Valletti’nin sanatı bilime ışık tutmuş. İçerisinde yer alan analiz laboratuarla-rının, pomolojik koleksiyon odalarının, kütüphanenin ve yönetici ofisinin yeni-den yapılandırılması ise, 1871’den bu yana Zirai Kimya Merkezi’nin (Stazione di Chimica Agraria) bu nadide, tarihi ve bilimsel değer taşıyan mirasına katma değer sağlamış. Bu bağlamda 19. ve 20.

yüzyıllar arasında yapılan araştırmalar ise Torino tarımında uygulanmaya baş-lanmış.

Küçük, mütevazi ama doyurucu…Müzenin ilk bölümü, ziraat ve botanik bilimi alanında araştırmaların yapıldığı kimya laboratuvarından oluşuyor. Yan odalarda muhteşem görünümlü meyve modelleri cam vitrinlerde sergileniyor. Ve tabi ki nostaljik dokusuyla bir kütüp-hane böyle bir müzenin olmazsa olma-zı…

Bu küçük, mütevazi ama içeriğinin zen-ginliği ile doyurucu bu müzede gezerken plastik meyve modellerinin sergilendiği vitrinleri seyre dalarken biryandan ne kadar iştah açıcı olduklarını fark edi-yorsunuz. Acaba gerçek mi dedirtecek kadar doğal görünen bu plastik meyve-lerin üzerinde bilimsel ismi ve sınıflandı-rılması ile ilgili bilgiler mevcut. Bu sergi pomploji için değerli bir bilgi kaynağı olmasının yanı sıra aynı zamanda İtalya tarım tarihine de ışık tutuyor.

Page 82: Patisserie by food in life 12

Üç Yıldız Şekerleme 1926’dan beri Beyoğlu’nda tatlı severlerin uğrak noktası. Mekâna girer-

ken kapının iki yanındaki lokum dolu vitrinleri gördüğünüzde iştahınız kaba-rıyor. Lokumları, akide şekerleri, reçel-leri ve marmelatları görür görmez ken-dinizi şeker dükkânına girmiş küçük bir çocuk gibi hissediyorsunuz. Mar-kanın hikayesine gelecek olursak da; Feridun Dörtler’in Babası Ahmet Fikri Dörtler’in, kardeşi ve bir aile dostu tara-fından kurmuş olduğu markayı zaman içerisinde tek başına yürütmeye devam etmiş. Dededen şekerci bir ailenin üyesi olduğunu söyleyen Feridun Dörtler Üç Yıldız’ın geçmişinin 1926’dan da eski-ye dayandığını söylüyor. 1934 İstanbul doğumlu olan Dörtler, 1955 yılından beri bu şeker dükkanında bilfiil çalı-şıyor. Dörtler’in oğlu Altuğ Dörtler de mekanın bir diğer işletmecisi. Bir ara

Galatasaray Spor Kulübü’nde futbolcu-luk yaptığını da öğrendiğimiz başarılı işletmeci daha sonra asıl mesleği olan şekerciliğe dönüş yapmış…

Rumların kaşık tatlısı…Üç Yıldız Şekerleme’nin oldukça geniş bir ürün gamı var. 8 çeşit akide şeke-ri, 7 çeşit lokum, 9 çeşit reçel ve birçok baklava çeşitleri bulunuyor. Ürünle-rinin bazıları İnebolu ve Bursa’daki 2 ayrı firmadan tedarik ediliyor. Üretim dükkânın üst katında yapılıyor. Gün-lük biten ürünlerin yerine hemen yeni ürünler vitrine çıkıyor böylece. Özellik-le Rumların “kaşık tatlısı” diye tabir et-tiği vanilya ve bergamot aromalı beyaz tatlının, yüzde 95’i şeker olup yüzde 5’i sudan oluşuyor ve bu etnik tatlı olduk-ça beğenilen lezzetler arasında…

“Uzun çarşı boydan boya”Haliç’teki Ortodoks Patrikhanesi’ne gelen misafirlere 10 yıldır Üç Yıldız Şekerleme’nin beyaz tatlısı ikram edili-yor. 87 yıllık geçmişinde kimseyi ken-dilerine rakip olarak görmediklerini söyleyen Feridun Dörtler: “Uzun çarşı, boydan boya herkes kısmetini yiyecek-tir. Bizim için başarı, burayı yüzümü-zün akıyla devam ettirebilmektir” diyor ve işine duyduğu saygının altını çiziyor. Müşterilerini, saygı ve işlerine duyduk-ları sevgi ile hoşnut tutmaya özen gös-teren işletmecilerin yabancı misafirleri de oldukça fazla. Yunanistan’dan ve Fransa’dan gelen müşterinden bahseden Feridun Dörtler, yurtdışında yaşayan müşterilerin İstanbul’dayken mutlaka Üç Yıldız Şekerleme’ye uğradığını söy-lüyor. Hatta Üç Yıldız Şekerleme’nin 1995 yılından beri Fransızların ünlü

Rengarenk şekerlemeleri, çeşit çeşit lokumları, reçelleri ve taptaze tatlılarıyla Beyoğlu’nun tarih kokan şeker dükkanı Üç Yıldız’a konuk olduk bu sayımızda.

Geleneksel şekerleme kültürünü 1926’dan bu yana aynı dükkanda sürdüren isimlerin tatlı hikayesini markanın ikinci kuşak işletmecisi Feridun Dörtler’den dinledik…

Taptaze şekerlemeler, helvalar, reçeller…

Üç Yıldız Şekerleme’nin İkinci Kuşak İşletmecisi

Feridun Dörtler

80 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Şeker Dünyası

yazı/selcan karaburun

Page 83: Patisserie by food in life 12

rehber kitabının içinde anlatıldığını öğreniyoruz. Bunun kendileri için bü-yük bir gurur olduğunu dile getiren deneyimli işletmeci “çünkü bu sayede Üç Yıldız Şekerleme doğru şekilde tanı-nıyor ve İstanbul’a gelen Fransızlar Üç Yıldız Şekerleme’ye uğramadan şehir-den ayrılmıyor.

Bunca yıllık işletmecilik serüvenlerinde hiç şube açmayı düşünmeyen Dörtler ailesi, ürünlerinin başka yerlerde sa-tılmasına da müsaade etmiyor. Ancak Beyoğlu çevresindeki bazı oteller ve restoranlara isteğe göre ürün gönderi-liyor. Türkiye’nin şeker ve çikolata tü-ketimi ile ilgili olarak Feridun Dörtler: “Türkiye’de çok eskiden bayramlarda, bayram şekeri niteliğinde lokum, akide şekeri, badem şekeri ve çikolata çeşitle-riyle bayram şekerlemeleri hazırlardık ama zaman içerisinde her şey değişti-ği gibi bayram adetlerimizde değişmiş oldu. Bayram arifesinde bizim fabrika-dan aldığımız fiyata mal satan market-ler var. Çok büyük kutulara istiflenmiş azıcık çikolatayı büyük fiyatlara mar-ketlerde görebiliyorsunuz. Bu durum da bizi ziyadesiyle üzüyor” diyerek sitemi-ni dile getiriyor.

Elmacık reçelinin eşsiz lezzetiMekanın reçellerinin de çok beğenildi-ğini öğreniyoruz. Çilek, vişne, gül, ayva, portakal, yabani incir, küçük elma (el-macık) reçeli ve kayısı marmeladı dük-kanın vitrinlerinde görebileceğiniz çe-şitler arasında. Dikkatimizi buralarda bulunmayan küçük elma reçeli çekiyor. Reçel Napolyon kirazı boyundaki el-malardan yapılıyor. Kendine has tadı olan küçük elma reçelinin elmalarını ve çekirdeklerini afiyetle, severek yiyor-sunuz. Üç Yıldız Şekerleme’de ki bütün reçeller de kullanılan meyvelerin mev-siminde toplandığını söyleyen Dörtler: “Reçellerin 2 senelik ömrü olmasına rağmen 1 senelik reçelleri satışa sunmu-yoruz” diyor. 1926’da Üç Yıldız Şeker-leme açıldığında gayrimüslim müşteri-leri, misafirlerine ikram edebilmek için kaşık üzerinde durabilen kıvamda, tatlı ve reçeller talep etmişler. Bunun üzerine kaşık tatlısı ortaya çıkmış. Bununla il-gili olarak Dörtler: “O gün bu gündür reçellerimiz kaşık üzerinde durabilecek kıvamda” sözleriyle reçellerin kaşık tatlısının da önüne geçtiğini bildiriyor. Yöresel reçeller ise İnebolu’dan geliyor. Yöresel reçele elma ekşisini örnek gös-terebiliriz. Tamamen elmadan yapılan elma ekşisi, koyu marmeladıyla ekme-

ğin üzerine zor sürülüyor. Kuşburnu marmeladı, kızılcık marmeladı, mür-düm eriği marmeladı da elma ekşisi gibi yoğun kıvamlı oluyor.

“Helvanın kalitelisi, yağını koy veren-dir. Biz helvalarımızı yaparken katkı maddesi kullanmıyoruz” diyen dene-yimli şeker ustası Feridun Dörtler, hel-vanın Türk mutfağında da önemli bir yere sahip olduğunu hatırlatıyor bizle-re. “Bir firma özellikle helva alanında ne kadar büyürse o kadar zorluklarla karşılaşır. Biz kendimizi büyük helva üreticilerinin yanında görmeyiz. Bizim helvamız hava soğukken bile yağını koy vermeye başlar ama şimdi kaşar peyni-ri niteliğinde helva isterler. Bizim helva için “Bu helva ıslanmış” derler. Hâlbuki bilmiyorlar helvanın kalitelisi, yağını koy verendir” şeklinde konuşuyor ba-şarılı isim.”

FOODINLIFE.COM.TR 81

Page 84: Patisserie by food in life 12

FELDA IFFCO Türkiye, sahada onaylan-mış ürün portföyünü katma değerli ve

inovatif ürün projeleri ile genişleteceğinin ve birçok yenilikler ile pazarda fark yara-tacağının ve hedef pazarları iş ortakları ile beraber fethedeceklerinin sinyallerini de verdi.

2007 yılında tohumları atılan FELDA IFF-CO operasyonu, 2009 yılında Türkiye’de yatırım kararı vererek faaliyetlerine başla-mış. 2012 yılında ise margarin ve katı yağ üzerine yatırımlarını tamamlayarak üretim kapasitesini üç katına çıkartmış ve iş ortak-ları ile uzun ve zorlu bir yolculuğa çıkmaya karar vermiş. FELDA IFFCO Türkiye bir-çok değişik bitkisel yağın rafinasyonundan işlenmesine, dolumundan paketlenmesine kadar tüm süreçleri bünyesinden bulun-duruyor. Ayçiçek, Mısır, Kanola, Soya, Pamuk, Palm ve Zeytinyağı gibi bitkisel yağların tümünü işleyebiliyor. Margarin ve katı yağ üzerine yatırımlarını tamamlaya-rak üretim tesisi kapasitesini üç katına çı-karan FELDA IFFCO Türkiye, proseslerine son teknolojiye sahip yeni bir rafineri ile birlikte hidrojenasyon ve interesterifikas-yon, margarin üretim ve dolum tesislerini de ilave etmiş. FELDA IFFCO Türkiye’nin amacı yıllara dayanan bilgi birikimini pay-laşarak Türk tüketicisine ve müşterilerine dünya kalitesinde ürünler sunuyor…

Felda Iffco İş Ortakları ile Bir Araya GeldiDünyanın en büyük Palm yağı ihracatçılarından FELDA Global Group ve Merkezi Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan 21 değişik iş kolunda faaliyet gösteren lider markaların kurucusu IFFCO ortaklığı ile kurulan grubun Türkiye’deki operasyonu olan FELDA IFFCO Türkiye,19-21 Ekim tarihleri arasında Çeşme Altın Yunus Otel’de iş ortaklarını adına yakışır bir organizasyon ile

ağırladı. Her detayı özenle düşünülüp hazırlanan ‘‘Geleceğe Yatırım 2012’’ temalı toplantıda FELDA IFFCO Türkiye’nin katıyağ ve margarin pazarına girmek için geçirdiği 3 yıllık hazırlık süreci, iş

ortakları ile beraber fethedecekleri pazarda ulaşmak istedikleri stratejik hedefler ve beklentiler güzel bir kurguyla iş ortaklarına aktarıldı. Bu uzun yolculukta mevcut pazarda nasıl büyüyeceklerinden,

geniş ve konusunda tecrübeli bir ekip ile yapacakları yatırımlardan bahsedildi.

82 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Firma

Page 85: Patisserie by food in life 12

Ünlü Fransız pasta şefi Jerome Le Teuff’un sunumdaki mönüsünde; Re-

ine Margot, Makaron, Ada, Çikolata ve Karamel Eşleşmesi ve Fındık ve Limon Eş-leşmesi yer aldı. Özellikle makaron konu-sunda uzman olduğunu gözler önüne seren deneyimli şef, makaron ile kendi pastane-sinde de yaptığı çok özel lezzetlerin sırrını verdi.

Ritz Carlton St Thomas, Ritz Carlton Bar-celona ve Ritz Carlton Palm Beach Florida başta olmak üzere önemli kurumlarda pas-tane şefliği yapmış bir isim olan Teuff, şu an ünlü Fransız pasta şefi Stephane Glacier pastacılık okulunda eğitmen şeflik yapıyor. Modern bir yaklaşımla Fransız pastacılığı-nı yorumlayıp, kendine özgü yeni reçeteler ortaya çıkaran, önemli bir Fransız pasta şefi olarak nitelendirebileceğimiz şef pas-tacılık konusundaki deneyimleriyle trend-leri belirliyor. Pastacılık kariyeri boyunca kendini etkileyen en büyük şeyin Stephane Glacier ile çalışmak olduğunu dile getiren deneyimli pasta şefi, trendlerin her ülkede farklılık gösterdiğine değiniyor. Şuan ma-karonların trend olduğu dünya pastacılık sektöründe eskiye dönüşlerin de başladı-ğını söylüyor. “Cupcake’ler ünlü olmaya başladı bu aralar. Amerika’da Avrupa’da…

Ama henüz Fransa’da çok ünlü veya trend değil. Belki bir gün orada da olur” şeklinde konuşan Teuff’un makarondaki iddiası ise tartışılmaz…

Yumurta beyazı taze çırpılmamalı!Dünyada pastacılık üzerine isim yapmış şeflerden Pierre Herme’yi çok başarılı bulduğunu dile getiren Teuff, yine en iyi makaronu da Laduree ve Pierre Herme’de yediğini söylüyor. Şefin mutfak sırların-dan birinin de yumurta beyazının taze çır-pılmaması olduğunu öğreniyoruz. Teuff, kendi personellerini taze yumurta beyazı çırparken gördüğünde de sert çıktığını söy-lüyor. Ürünlerinde hayvansal krema kul-lanmayı tercih eden deneyimli şef, en fazla doğal reçellerden yapılan dolguları seviyor. Makaron ile yaptığı büyük pastalardan ve özel günlerde yapılan yine büyük şekilli makaronlardan da bahseden Teuff, bunları da örneklendirmeyi ihmal etmedi. Şef, gül aromasını ise yalnızca özel günlerde kul-lanmayı tercih ediyor.

Koza Gıda’nın ithalatını yaptığı özel sili-kon kalıpları bünyesinde barındıran De-marle ile de neler yapılabileceğinin detay-larını öğrenen şefler workshoptan oldukça memnun ayrıldılar.

Fransız Pasta Şefi Jerome Le Teuff, Koza Gıda Mutfağı’na Renk Kattı

Fransa’nın ünlü pasta şefi Jerome Le Teuff, Koza Gıda Uygulama Mutfağı’nda Türk şeflerle bir araya geldi. 16-17-18 Ekim tarihleri boyunca Koza Gıda’da mutfağa girerek birbirinden

farklı sunumlara imza atan başarılı şefin pastacılığa dair bilgileri herkesi büyüledi. Demarle marka kalıpların nasıl ve hangi alanlarda kullanabileceğine dair de bilgiler aktaran şef, Koza Gıda’nın ithal ettiği bu çok özel ürünle yapılabilecek en güzel örnekleri sergiledi.

Firma

FOODINLIFE.COM.TR 83

Patisserieby

Page 86: Patisserie by food in life 12

Yaptığı özverili çalışmalar ve detaylı analizler sonucunda Muş’ta 50 bin dö-

nüm ayçiçeği yatırımında bulunan Sunar Grup, bu yatırımın meyvesini rafinasyon tesisiyle toplamaya başlayacak. 50 bin dö-nüme ekili ayçiçeğinin hasadını yapan Su-nar Grup, bu yeni tesiste Muş’ta yetiştiri-len ayçiçeklerinden elde edilen ilk özel seri ayçiçek yağını üretmiş olacak. Türkiye’de ekilebilir arazilerinin yüzde 25’inde ayçi-çeği ekimi gerçekleştirilmesi durumunda Türkiye’nin ithalatçı konumundan ihracat-çı konumuna geçeceğini hesaplayan gıda devi, Orta ve Doğu Anadolu’da ayçiçeği ta-rımını geliştirmek için geçtiğimiz yıl kolları sıvadı. Yağlı tohum üretimine açılabilecek yeni bölgeler araştırılırken, Muş ayçiçeği üreticilerinden gelen yoğun talep Sunar Grup’u Doğu Anadolu ve Orta Anadolu’ya yöneltti. Uzun çalışmalar ve detaylı analiz-ler sonucunda bölgenin yağlık ayçiçeği üre-timine yabancı olmadığını ortaya çıkartan Sunar Grup, yıllar önce bölgede ciddi üre-timler yapıldığını ancak son yıllarda alıcı sıkıntısından dolayı vazgeçildiğini belirle-di. Ekolojik olarak bölgenin yağlı tohum üretimine uygunluğu tespit edilince bölge-de 50 bin dönüm arazi üzerine büyük bir yatırım yapan Sunar Grup, aynı zamanda hem bölge ekonomisini hem de tarım maki-neleri ve lojistik sektörünü hareketlendirdi.

Sunar Grup’un alanında uzman hammadde satın alma yöneticileri önderliğinde Tarım İlçe Müdürlüğü ziraat mühendisleri işbir-liği ile ayçiçeği ekildi. Geçtiğimiz hafta hasadı yapılan ayçiçeklerinden elde edile-cek ilk yağlar yeni rafinasyon tesislerinde üretilecek.

“Türkiye’nin en hızlı büyüyen gıda şirketiyiz”Sunar Grup bünyesinde faaliyet gösteren Elita Gıda’nın yeni yatırımı rafinasyon te-sislerinin açılışına Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Irak Ticaret temsilcisi Omar Al Jaf ve Trablus Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Halil Mesut Mahfuz da katıldı. Açılışta bir konuşma yapan Su-nar Grup Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Çomu, ihracat gerçekleştirdikleri birçok ülkede Türk büyükelçiliğinin bile olmadı-ğını hatırlatarak söze başladı ve 2006 yı-lında 20 milyon dolar sermaye ile kurulan Elita Yağ Fabrikası’nın sektörde ilk beş tesis olma hedefiyle yola çıktığını söyledi. 2010’da İSO’nun Türkiye’nin en büyük 500 şirketi sıralamasında 471. olan Elita Gıda’nın 2011’de 223’üncü sıraya yükseldi-ğini kaydeden Çomu, geçen yıl Türkiye’nin en hızlı büyüyen gıda şirketi ödülüne la-yık görüldüklerini anlattı. Sunar Grup’un Türkiye’nin mısır yağı ihracatının yüzde

35’ini, ayçiçeği yağı ihracatının ise yüzde 8’ni gerçekleştirdiğini açıklayan Hüseyin Çomu, “2011’de 103 milyon dolar üzerinde ihracat yaptık. 2009–2012 yılları arasında ihracat oranını yaklaşık yüzde 500 artıran ve 70’in üzerinde ülkeye ihracat gerçekleş-tiren grubun 2012 yılı hedefi 160 milyon dolar rakamına ulaşmaktır.” dedi.

Sunar Grup Yatırımlarını Orta Doğu Anadolu’ya Yöneltti

Yaklaşık 40 yıldır Çukurova’nın bereketini dünya mutfağına ulaştıran Sunar Grup, yeni rafinasyon tesisiyle bu kez de Muşlu çiftçilerin yüzünü güldürmeye hazırlanıyor. Sunar Grup bünyesinde faaliyet gösteren Elita Gıda’nın yeni dev tesisi, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan

tarafından hizmete açıldı.

84 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Firma

Page 87: Patisserie by food in life 12
Page 88: Patisserie by food in life 12

Toprak Ana (Terra Madre) Torino’da İnsanlığı Kucakladı

Slow Food hareketi tarafından organize edilen Terra Madre ve Salone del Gusto, etkinliklerinin bir arada yürütüldüğü deyim yerimdeyse dev gastronomi buluşması bu yıl

25-29 Ekim 2012 tarihleri arasında İtalya’nın Torino kentinde gerçekleşti. Bir anlamda gıda festivali etiketi taşıyan Terra Madre ve Salone del Gusto’yu benzerlerinden farklı kılan ve

sıra dışı yapan, sayısız etkinliği bünyesinde barındırması oldu.

Siyez Bulguru, Torino’da! Biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliğine katkı sağlayan küçük ölçekli çiftçiler ve ürünlerin de konu alındığı Salone del Gus-to ve Terra Madre organizasyonlarında Karadeniz’in geniş ormanları arasında yer alan Kastamonu’da çiftçiler tarafından ha-la yetişen ve buğdayın en eski hali olan ‘Si-yez Bulguru’, glutensiz ve yüksek proteinli olması sebebiyle bilhassa çölyak hastaları tarafından en çok tercih edilen tahıl olarak tanıtıldı.

Carlo Petrini, “Gıda Siyasettir” Slow Food hareketinin kurucusu ve lideri Carlo Petrini Terra Madre (Toprak Ana) buluşmasının açılış konuşmasında kültür-ler buluşmasından ve yediklerimiz için bir farkındalık oluşmasından çok memnun olduğunu belirtti ve “gıda siyasettir” diye-rek global bir gerçeğin altını çizdi. Petrini, “Tabaklarda servis ettiğimiz her şey, aslın-da çevrenin, ekonominin ve toplumun ge-leceğini belirliyor. Bu yıl Ekim ayı, Salone del Gusto ve Terra Madre 2012’nin binlerce katılımcısıyla, sorunları tartışmak ve çev-reye duyarlı çözümler üretmek konusunda tansiyonun yükselmesi açısından verimli oldu.” sözleriyle bu küresel ve duyarlı hare-ketin dünyaya katkısını anlattı.

6. Slow Food Uluslararası Kongresi’nin 3. gününde Fikir Sahibi Damaklar Birliği’nin kurucu lideri Defne Koryürek

kürsüde yerini alarak, Lüfer Bayramı’ndan ve İstanbul’da yürüttükleri diğer etkinlik-lerden bahsetti. 6. Uluslararası Slow Food Kongresi’nde ayrıca Defne Koryürek Slow Food Uluslararası Konsül’e delege olarak seçildi.

Türkiye’nin Toprak Ana’daki yeriİlk defa bu yıl TerraMadre Toprak Ana Buluşması’nda 4 masayla yerini alan Türki-ye, sergilediği ürünlerle göz doldurdu. Mut-fak Dostları Derneği Başkanı Ahmet Örs, geçen yıl ile bu yılı kıyaslayarak şu sözlerle ifade ediyor düşüncelerini “Bu sene stant-larımızla Türkiye’yi iyi bir şekilde temsil ettik. Bu sene ilk defa Türkiye’den, Terra Madre çıkarması oldu diyebilirim”

Slow Food Foça standı; Foça’yı, İzmir’i ve Ege’yi en iyi şekilde tanıttı. Stantta her gün kuru domatesten, Ege usulü tarhana çorba-sına, zeytin çekirdeği yağına kadar bütün ürünlerin tanıtımı yapıldı. Bunların hemen hepsi ücretsiz olarak dağıtıldı. Ürünlerin bazıları küçük sembolik bir fiyat ile satıldı. Tanıtım posterleri asıldı. Slow Food dele-gesi Gül Girişmen, özellikle tarhana çor-basına ilginin çok büyük olduğunu söyledi. Terra Madre’deki masalarımızdan biri de Gaziantep Ticaret Odası oldu. Gaziantep Ticaret Odası Gaziantep ürünlerini, bro-şürlerini, cd’lerini, Gaziantep Yemekleri Kitabı’nın birçok baskısını sergileyerek yo-ğun ilgi gördü.

86 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Etkinlik

Page 89: Patisserie by food in life 12

Toprak Ana (Terra Madre) Torino’da İnsanlığı Kucakladı

Page 90: Patisserie by food in life 12

EKS Mutfak Akademisi’nde aylık temel pastacılık eğitimleri ve 4 aylık pro-fesyonel pastacılık eğitimleri olmak

üzere 2 farklı eğitim programı uygulanıyor. Bunun yanı sıra cupcake, çikolata yapımı gibi konsept dersler de mevcut. Akademi-nin aylık derslerinde temel eğitim müfredatı uygulanıyor. Bu programı tamamlayanlar mesleğe mutfakta çalışacak düzeyde hakim olmasalar da evlerinde şık ve lezzetli bir sunum hazırlayabilecek kadar gelişiyorlar. Profesyonel, meslek edindirme eğitimlerinde ise programı tamamlayan öğrenci rahatlıkla bir mutfakta çalışabilir düzeye geliyor. Aka-demide şuan ikinci eğitim dönemi devam ediyor. Öğrenciler akademi eğitmenlerinin de yönlendirmesiyle staj yapıyorlar. EKS Mutfak Akademisi öğrencileri 4 ay eğitim ve 4 ay staj programı olmak üzere 8 aylık eğitimi tamamladıktan sonra milli eğitimin meslek edindirme sınavına tabii tutulduktan sonra profesyonel hayata adım atıyorlar.

“A’dan Z’ye her detayı öğrenmeye teşvik ediyoruz”Okulun deneyimli pastacılık eğitmeni Elif Erbaş: ‘’Öğrencileri, yapılan ürünlerin kö-keninden, hammadde özelliklerine ve ta-rihçesine kadar, pastacılıkla ilgi A’dan Z’ye her detayı öğrenmeye teşvik ediyoruz. Daha sonra ise kapsamlı bir sınava tabii tutuyo-ruz. Öğrenciler, her gün düzenli olarak yazılı ve sözlü ödevleri oluyor, haftada bir yazılı ve 3 haftada bir görsel sunumlar ha-zırladıkları ve öğrendiklerinden çeşitlemeler yaptıkları pratik sınavlara giriyorlar’’ şek-linde özetliyor eğitim aşamalarını. Okulun Patisserie kısmı genel mutfak kısmından ayrı olarak sadece ‘pasta ve ekmek’ üzerine yoğunlaşıyor. Akademinin pasta ve ekmek

üretimi odaklı mutfağından mezun olanlar pasta şefi adayları olarak mezun oluyorlar.

EKS Mutfak Akademisi’nin patisserie mut-fağında eğitim, öncelikle tabak sunumların-da kullanılacak sos, krema, temel hamur-ların yapımıyla başlıyor. Profiterol hamuru öğrenildikten sonra sıra tart hamuruna ge-liyor ve yavaş yavaş kekler, pastalar ve daha sonra sütlü tatlılar öğrencilerin ellerinde işleniyor. Bu esnada hazırlanan ürünlerde kullanılacak kremalar ne özelliktedir, nere-lerde niçin tercih edilir, keklerin özellikleri tarihçesi nedir gibi birçok ayrıntı öğrenci-lerin zihinlerinde yer ediniyor. Daha sonra dersler; cheesecake, dondurma ve soğuk tat-lılar ayağıyla tamamlanıyor.

“Benim gönlümde yatan her daim çikolata”Başarılı pasta şefi Elif Erbaş’ın mutfakta gönlünden geçenin ise her zaman çikolata olduğunu öğreniyoruz. “Çalıştığım her yer-de ilk tercihim her zaman çikolata bölümleri oldu. Kadınlar gerek el becerisi gerekse sek-tördeki erkek egemenliği nedeniyle hep şeker hamuruna yönlendirildi fakat her ne kadar yapılan iş kuvvet gerektirse de, ortaya çıkan nazik bir eser oluyor ve bu da kadın ruhu gerektiren bir durum aslında ben hep çiko-lata yapmayı tercih ettim” diyen Erbaş aynı zamanda yeni çikolata reçeteleri geliştiriyor ve bunları öğrencileriyle paylaşıyor. “Bazı tarifleri derste deniyoruz, oluyor ve hemen kayda alıyoruz. Bizler o reçeteleri burada öğrencilerimizle paylaşırken, öğrencilerimiz de meslek hayatlarına bu reçetelerle birlikte başlıyor.’’

EKS mutfaklarında bambaşka sunumlarEKS Mutfak Akademisi’nin kurucusu şef, Eyüp Kemal Sevinç’in, ar-ge konusunda çok

açık görüşlü olduğuna değinen Erbaş, mut-faklarında çalışmanın bu nedenle de çok keyifli ve verimli olduğuna dikkat çekiyor. Patisserie mutfağındaki ar-ge çalışmaları kapsamında zeytinyağlı sufle, tahin ve aki-de şekeriyle hazırlanmış puding, vişne sosla servis edilen lor tatlısı gibi birçok ürün ge-liştirilmiş. EKS mutfaklarında hammad-deler, genellikle sponsorlardan tedarik ediliyor. En iyi ve en sağlıklı lezzetin yakalanması için ürünlerde hangi mal-zeme kullanılması gerekiyorsa, uygula-malı dersler esnasında da aynı kalitede ürünler kullanılıyor.

Sponsorlarla sağlanan işbirliği firma-lar açısından da faydalı oluyor. Firma-lar EKS Mutfak Akademisi üzerinden ar-ge çalışmaları yapıyorlar, bu kimi zaman mutfakta kullanımla tecrübe edilen ürünlerin iyileştirilme çalışma-sı olabiliyor. “Mesela, bu çikolatanın şeker oranı çok yüksek, topaklanıyor. Firmaya buna bir bakalım gibi öneriler yapabiliyoruz. Ya da firmalar ürünle-rini getirip daha kaliteli bir ürüne eş değer hale getirecek çalışmayı bizden talep edebiliyorlar” diyerek dışarıya yö-nelik ar-ge çalışmalarını özetliyor Er-baş. Başarılarıyla adından sıkça söz et-tiren pasta şefi Zeynep Ada Ulusoy’un öğrencisi olan Erbaş, pastacılıkta ka-riyer hedefi olan herkesin Ulusoy’dan ders alma fırsatı yakalaması gerektiğini söylüyor.

Türkiye’de mutfak okullarının her geçen gün geliştiğini gözlemliyoruz. Buna rağmen sektöre bakıldığında hala eğitimli personel sıkıntısı çekiliyor. Özel kurumların ve üniversitelerin

verdiği aşçılık eğitimleri çoğu zaman pastacılık derslerini içermiyor ancak konusunda uzman olanlar ülkemizde

pastacılığın da eğitim gerektirdiğini biliyor. 2011 yılında Anadolu yakasında eğitim vermeye başlayan ve diploma

edindiren ilk profesyonel aşçılık okulu olarak nitelendirilen EKS Mutfak Akademisi’nde verilen diplomalı uzun dönem

profesyonel eğitimlerin yanı sıra kısa dönem temel eğitimler, dünya mutfağı eğitimleri ve günlük workshop çalışmaları da yapılıyor. Bu kapsamlı eğitimlerin yanı sıra Pastacılık, Çay Saati Lezzetleri, Çikolata Dünyası gibi ders seçenekleri ile

pastacılık alanında iddialı aşçılık okulunun yaklaşık 2 yıldır pasta şefliğini yapan Elif Erbaş ile pastane tarafında eğitimlerin

nasıl olduğunu konuştuk…

Profesyonel Bir Pastacı Olmak Zor Değil!

EKS’nin başarılı pasta şefi Elif Erbaş

88 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Eğitim

Page 91: Patisserie by food in life 12

Matcha Tozlu, Yeşil Çaylı CookiesMALZEMELER

180 gr Tereyağı

220 gr Şeker

60 gr Damla çikolata

60 gr Yumurta (1 pzs)

300 gr Un

15 gr Matcha unu

1 tutam Tuz

HAZIRLANIŞITereyağı ve şeker krema kıvamına gelene kadar çırpılır. Krema kıvamına gelen karışıma yumurta eklenir ve karıştırılır. Matcha unu, un, tuz harmanlanarak karı-şıma ilave edilip tekrar karıştırılır. Hamur kıvam aldığında ise damla çikolata eklenir ve karıştırılır. Hamura silindir şekli verilir ve hamur 2 cm kalınlığında kesilir. 180 derecede 20 dakika pişirilir ve yeşil çay ile servis edilir.

Çikolatalı SufleMALZEMELER

250 gr Tereyağı

250 gr Bitter kuvertür

5 adet Yumurta sarısı

3 adet Yumurta

125 gr Toz şeker

80 gr Un

1 tutam Tuz ve Vanilya

HAZIRLANIŞITereyağı ocakta eritilir ve şeker ilave edilip eritmeye devam edilir. Eritilen tereya-ğı ocaktan alınıp içerisine, doğranmış kuvertür ilave edilir. Yumurtalar çırpılır ve çikolatalı karışımla karıştırılır. Un elenip sıvı karışıma eklenir ve tekrar karıştırı-lır. Hazırlanan karışım sufle kalıplarına dökülüp 200-220 C’de 7- 8 dakika pişirilir. Dondurma ile servis edilir.

Çikolatalı CupcakesMALZEMELER

200 gr Un

175 gr Tereyağı

170 gr Toz şeker

60 ml Süt

20 gr Kakao

5 gr Kabartma tozu

3 adet Yumurta

1 tutam Tuz ve Vanilya

Mereng için

3 adet Yumurta beyazı

50 gr Pudra şekeri

1-2 cl Gıda boyası

HAZIRLANIŞITereyağı ve şeker mikserde krema kıva-mına gelene kadar çırpılır. Yumurtalar miksere teker teker eklenir. Süt yavaş yavaş eklenerek mikserde çırpılır. Un elenip kabartma tozu ve kakao ile karıştırılır. Kabarmış tereyağı karışım ile karıştırı-lır. Hazırlanan karışım sıkma cupcake kâğıtlarına doldurularak önceden ısıtılmış fırında 175 derecede 45 dakika boyun-ca pişirilir. Yumurta beyazı mikserde kabarana kadar çırpılır ve pudra şekeri ilave edilir. Gıda boyası eklenerek, mereng renklendirilir. Son olarak ise Mereng sıkma torbasına alınıp cupcakelerin üzerine sıkılır ve servis edilir.

FOODINLIFE.COM.TR 89

Page 92: Patisserie by food in life 12

Teksüt Yönetim Kurulu Başkanı: “Amerika ve Irak’a Yöresel Peynirlerimizi İhraç Ediyoruz”

Balıkesir’in Gönen ilçesinde kurulan ve 1956’dan bu yana süt ve süt ürünlerini en iyi şekilde işlemeyi başaran Teksüt, hedef büyültüyor ve kapasitesini arttırıyor. Doğal ve lezzetli peynirin 56 yıllık üreticisi Teksüt,

Gönen’deki tesislerinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Geziye ev sahipliği yapan Teksüt’ün tesislerinde gazeteciler, peynir üretimine dair her detayı inceleme fırsatı buldular. Prof. Dr. Bülent Nazlı son günlerde sıkça tartışılan gıda güvenliği konusuna dair konuşurken, Uzman Diyetisyen Dilara Koçak ise süt ve süt ürünlerine ilişkin verdiği bilgilerle, peynirin insan sağlığı için taşıdığı önemi tüm ayrıntılarıyla aktardı…

Teksüt Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Arınık ve Yönetim Kurulu Başkan Yar-

dımcısı Pınar Arınık Aksaray, gezi boyun-ca basın mensuplarıyla birebir ilgilendiler. Merak edilenleri de yanıtlayan başarılı yöneticilerden Cevdet Arınık ile bir soh-bet gerçekleştirdik. Teksüt’ü “1956 yılında başladık. 1960 yılında ilk tesisimizi kur-duk. O yıllarda Türkiye’de yalnızca beyaz peynir üretimi vardı ve biz de bu doğrul-tuda yalnızca beyaz peynir üreterek işe ko-yulduk. Bunun yanı sıra yöresel peynirimiz olan mihaliç peynirini de üretiyorduk. Da-ha sonra teknolojinin de gelişmesiyle hem ürün gamımız hem de kapasitemiz genişle-di diyebiliriz” sözleriyle özetleyen Arınık, ürün çeşitliliğini arttırırken ve tesisleri mo-dernize ederken yabancı ülkelerden örnek-ler aldıklarını da ekliyor. Arınık, tesislerin hemen yanında ek bir tesis yapıldığının ve yaklaşık 8 ay içerisinde üretime başlayaca-ğının da müjdesini veriyor.

Yöresel peynirlerYöresel peynir kategorisinin oldukça zen-gin olduğunu gözlemlediğimiz Teksüt’ün ürün gamında; mihaliç peyniri, çeçil peyni-ri, örgü peynir, Antep peyniri, Urfa peyni-ri, Van otlu peynir, Çerkez peyniri gibi pey-nirler yer alıyor. “Türkiye yöresel peynirler konusunda oldukça zengin. Her peynirin yöresine giderek araştırmayı bizzat orada yapıyoruz ve geleneksel yöntemlere de bağlı kalarak modern ortamda en iyi hammad-de ile üretime geçiyoruz” diyor başarılı yönetici ve Van’ın otlu peynirinin 4 fark-lı ot çeşidinin Van’dan geldiğini de örnek

olarak anlatıyor. Bu ürünlerin ihracatının da kuvvetli olduğunu öğreniyoruz ve Cev-det Arınık bu konuda Türkiye’nin yöresel peynirlerine yurtdışından da ilgi olduğunu söylüyor. Irak’ta da oldukça başarılı bir pazar payına sahip olan yöresel peynirlerin Türkiye’de de pazar payına arttıracağına inanıyor Arınık. Yakın zamanda Teksüt’ün Ortadoğu bölgesine de ihracat yapacağını öğreniyoruz.

Otel, restoran, catering…Son tüketicilerin gözde markası Teksüt profesyonel mutfaklara da giriyor. Mutfak şeflerinin özellikle peynir ve süzme yoğurt konusunda ilk tercihi olduklarını dile geti-ren Cevdet Arınık: “Birçok otel, restoran ve cateringin süzme yoğurt ve peynir ihti-yacını karşılıyoruz. Zaten aşçılar kendileri beğenmedikleri ürünleri müşterilerine de sunmaktan çekinir. Durum böyle olunca aşçılarımıza en güvenilir ve lezzetli ürünle-ri tedarik ediyoruz” diyor.

Amerika ve Irak’a ürün ihraç eden Teksüt, bu ülkelerin heyetleri tarafından habersiz bir şekilde denetleniyor. Ülkesinde insan-ların ne yediğini merak eden gıda temsil-cileri Teksüt’ün tesislerini gelerek burada incelemelerde bulunuyorlar ve yüzde yüz memnun ayrılıyorlar diyebiliriz. Arınık bu konuda bir anısını bizlerle paylaşıyor: “Amerika’dan tesisimizi ziyarete gelen gıda temsilcisinden teşekkür aldık. Gezdiği bir-kaç ülke içerisinde en beğendiği, en modern bulduğu tesisin Teksüt olduğunu söyleyerek buradan ayrıldı bu da bize büyük bir onur verdi elbette.”

Günlük 350 ton sütGünlük 350 ton çiğ süt alarak üretim ya-pan Teksüt’ün tesislerinde bu alım Nisan ve Mayıs aylarında günlük 450-500 tonu bu-luyor. Tüketicilerin taleplerine göre peynir çeşitlerinin arttığını veya azaldığını dile ge-tiren Cevdet Arınık, oldukça değişken ta-leplerle karşı karşıya olduklarını da bildiri-yor. Yalnızca Gönen çevresindeki köylerde hayvancılık yapan çiftliklerden ve köylüler-den süt temin ediliyor. Gönen ve çevresin-deki günlük 2 bin ton süt çıktığını da yine Cevdet Bey’den öğreniyoruz. Ayrıca Teksüt bu 2 binin 4’te birini her gün tesisine alıyor. Süt hayvancılığının en iyi olduğu beldeler-den biri olarak gösterilen Gönen’de köylü-ler de sütün nasıl muhafaza edileceğinden sağılacağına kadar her detaya hakim. Yine de Teksüt işi şansa bırakmıyor ve tankerler-le getirilen sütler birçok testten geçerilerek üretime alınıyor.

Teksüt fabrikasında bugün 300 kişi çalı-şıyor. Personel eğitimlerini ise yaklaşık 5 yıldır Prof. Dr. Bülent Nazlı’nın verdiğini öğreniyoruz. Personellere hijyene dair her eğitim kalemi kalemine aktarılıyor. Çalı-şanların hemen hepsinin Gönen’den olduğu da vurguluyor. Yakında otomasyonun ar-tacağı tesislerde diğer açılacak fabrika ile personel sayısının da artacağı söyleniyor. Genel olarak süt ve süt ürünleri sektörünü de değerlendirmesini istediğimiz Arınık, her geçen gün gelişen bir pazar olduğunu ve sektöre olumlu katkı sağlamak adına Teksüt olarak ellerinden geleni yaptıklarını düşünüyor.

90 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Firma

Page 93: Patisserie by food in life 12

Teksüt Yönetim Kurulu Başkanı: “Amerika ve Irak’a Yöresel Peynirlerimizi İhraç Ediyoruz”

Çikolatayla ilgili, kökeni nereye da-yanır? İyi çikolatanın sırrı nedir?,

Endüstriyel gelişim çikolatanın popü-lerleşmesinde nasıl bir rol oynadı?, Çi-kolatanın ilaç olarak kullanılmasının sebebi nedir? gibi birçok soru sıralamak mümkün. Bu bağlamda Choco-Story | Çikolata Müzesi, tat ve görselliğiyle 4 bin yıllık bir geçmişe sahip olan çikola-tanın doğuşundan bu yana akla gelen tüm bu sorulara cevap bulmayı amaçlı-yor. Müze, ziyaretçilerini adeta çikolata-nın heyecan verici dünyasında bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Bir görsel şölen olan çikolatanın kokusu ve lezzeti de her daim iddialı!

Çikolata müzesi, genç, yaşlı birçok çiko-lata tutkunu için büyüleyici bir deneyim olurken barındırdığı çok sayıda el yapı-mı ürün ile şüphesiz ki tarihin nabzını tutmakta. Bin civarında nesneden olu-şan antika koleksiyonu ile çikolatanın kökeni ve gelişimine dair bir hikaye an-latan müze, 3 bölümden oluşuyor, Ayrı-ca Çikolata Müzesi, üretim sürecindeki gelişim ve çikolatada kullanılan ham-madde çeşitliliği gibi çikolata yapımına dair birçok konunun da aydınlatmasına yardımcı oluyor.

Tanrı’nın bir hediyesi... ÇikolataZiyaretçiler, müzede yer alan gösteri merkezinde muhteşem çikolataların sır-rına vakıf olurken müzede üretilen çiko-lataları tatma fırsatı yakalıyor. Van Belle ailesinin özel girişimi olan ve Belçika çikolatasının son otantik üreticisi olarak hala çalışan Belcolade’in sponsorluğunu yaptığı bu güzel müze, çikolataseverlerle buluşuyor. 3 kattan oluşan, ortaçağ bi-nası Huis’de Crone o zamanlara ve bu-güne dair üretim süreci ve çikolatanın bileşenlerinin yanısıra çikolatanın gör-kemli tarihini de gözler önüne seriyor. Mayalar ve Aztekler için Tanrı’nın bir hediyesi olarak anılan çikolata, Avrupa için de muhteşem bir buluş!

Müzenin ilk katı iki odadan oluşuyor. Odalardan biri olan‘Maya Odası’ otan-tik nesnelerle Mayaların ve Azteklerin mistik hayatını anlatıyor. Mimarlık, astronomi ve matematik gibi alanlarda yetkin bilgiye sahip oldukları bilinen bu medeniyetler, aynı zamanda kakao çekirdeğinin de kaşifi. Daha sonraları, Toltekler ve Aztekler ise Maya gelene-ğini devam ettirerek kakao ağaçlarının alanlarını genişletmişler.

Çekirdekten çikolataya...Yine müzenin ilk katında yer alan ana odalardan (B) birinde Maya ve Aztekler tarafından kullanılan kakaoya derin bir bakış sağlanıyor. Çikolatanın sadece Tanrıların içeceği olarak anılmasının yanı sıra para birimi olarak da kulla-nıldığını biliyor muydunuz? Mesela bir tavşanın değeri 10 kakao çekirdeği iken köleler, yüz çekirdek değerindeymiş. Müzenin 2. katında ise çikolatanın bi-leşenleri ve endüstriyel çikolata üretimi hakkında fikir edinmeniz mümkün. Sa-lona girdiğinizde çekirdekten çikolataya, çikolatanın tüm bileşenlerinin geçirdiği evrelere şahit olmanız mümkün. Ekim-Şubat ve Mayıs-Temmuz aylarında ol-mak üzere yılda iki kez hasadı yapılan kakao çekirdekleri, işleme sokulur.

Üçüncü kata çıktığınızda (oda C) çiko-lata ve sağlık ve Belçika çikolatasının ta-rihi olmak üzere iki farklı temayla karşı-laşıyorsunuz. nMüzede ayrılmadan önce ziyaretçilerin görmesi gereken bir başka gösteri merkezi ise‘Tadım Merkezi. Bu-rada çikolatanın en kolay yolla nasıl yapılacağı gözlemlenebildiği gibi çiko-latanın hazırlanma süreci de ziyaretçiler tarafından izlenebilir. Frans’da Paris, Çek Cumhuriyeti’nde Prag ve Belçika’da ziyaretçileri bekleyen çikolata müzesi yolu bu şehirlerden geçen herkesin durak noktası olmalı.

Tarihin Çikolata Kokan Anlarına Yolculuk...Efsanevi bir lezzet ‘çikolata’… Kökeni asırlar öncesine dayanan mutluluk kaynağı bu eşsiz lezzetin çekirdekten ürüne zaman yolculuğuna Choco Story, Çikolata Müzesi çerçevesinden bir bakalım

istedik. Sizin de bu şehirlere yolunuz düştüğünde muhakkak uğramanız gereken, çikolata ve tarih kokularının birbirine karıştığı bu 3 durak, bakın ziyaretçilerine neler neler anlatıyor…

Patisserieby

Müze

Page 94: Patisserie by food in life 12

Mutfağımızın Püsküllü Belası Küfler

Mutfaklarda sağlıklı ortamlar oluşturmak, hijyeni sağlamak her fırsatta vurguladığımız, sayfalarımızdan büyün puntolarla ve altını çizerek belirttiğimiz bir konu… Bu sayımızda

da hijyenin düşmanı küflerden bahsedip önemini vurgulamak istiyoruz…

Yrd. Doç. Dr. Beyza Ulusoy Sözenİstanbul Bilgi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi

92 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Hijyen

Page 95: Patisserie by food in life 12

Ne meşakkatli, ne zor, bir o kadar da mübarek bir iştir mutfakta çalışmak, yemek ha-

zırlamak, damak zevkine hitap edip, karın doyurmak…

Lezzeti tutturup, tabağı süslemek bir yana, göremediğimiz düşmanla savaş-mak başlı başına bir iştir… Bu yüzden büyük ve kaliteye önem veren mutfak-lar işin hijyen kısmına büyük bütçeler ayırıyor, saatler dolusu eğitimler veri-liyor, bidonlar dolusu dezenfektanlar tüketiliyor. Hijyen ve gıda güvenliği üzerine kitaplar yazılıyor, standartla oluşturuluyor ve kanunlar çıkartılıyor.

Laf kanuna gelmişken bu noktada bir parantez açmak istiyorum. Uluslarara-sı boyutta gıda güvenli ve hijyenine yö-nelik resmi makamların çalışmalar hız kesmeden devam ederken, bu konuda bir büyük adım da ülkemizde atılıyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının ortaklaşa çıkarmış oldu-ğu “Gıda Hijyeni Yönetmeliği” taslağı için görüşler toplanıyor. Böylece ülke-mizde de gıda hijyeninin önemi “res-men” vurgulanıyor…

Açtığım parantezi burada kapatıp, ya-zımın başlığında bahsettiğim püsküllü bela ile devam etmek istiyorum. Yani mutfak ortamında her an, her yerde karşımıza çıkabilecek olan küfler… Püsküllü deyişim boşa değil, kelimenin tam anlamıyla bu baş belası canlılar püsküllü…

Fazla bekleyen bir ekmekte, salça ku-tularında, naylon poşet içinde, ılık or-tamda unutulmuş meyve ve sebzelerde, peynir ve yoğurtların üst kısımlarında her zaman küfle karşılaşmak müm-kündür. Küflü kısmını tüketme eği-limde değilizdir fakat küflenmiş kıs-mını atıp, geri kalan kısmını yer-içer, kullanırız. Bu çok da sağlıklı ve doğru bir tutum değildir çünkü bize küfün asıl zarar veren kısmı yeşil-beyaz mi-de bulandıran kısmı değil, bu püsküllü canlıların üretmiş ve üzerinde üremiş olduğu gıdanın iç kısımlarına kadar ilerlemiş olan küf zehiridir. Basında bir dönem büyük popülariteye sahip olan kırmızıbiberlerdeki, fındıklardaki af-latoksin adı verilen kanserojen madde-ler işte bu küf denen düşmanlarımızın cephanesidir. Boşuna geri dönmemiştir gümrük kapılarından bu ürünlerimiz. Şakaya gelir yanı yoktur, ciddi anlam-da kaçınılması gerekir.

Peki nasıl savaşmalıyız bu düşmanla?

Öncelikle küfü gördüğümüz anda ve yerde hiç vakit geçirmeden hava al-mayacak bir poşet içine koyup yok et-meliyiz. Ve… Şu söyleyeceğim hassas noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum; küfler açıktayken çok fazla hareket ettirilmemelidir çünkü küflerin gö-zümüzle göremediğimiz çok küçük püskülleri ucunda küçücük sarsıntıyla kopup havaya karışan tomurcukları vardır. Dedim ya püsküllü bunlar… Bu minnacıklar havada uçuştuğu zaman –ki biz bunları göremeyiz – başka bir gıdanın üzerine konup yeni küflerin oluşmasına sebep olurlar. Küflü gıdayı uzaklaştırdıktan sonra bulunduğu or-tamı dezenfekte etmek gerekir.

Baharatlar ve özellikle kıyılmış rutu-beti yüksek fındık, ceviz gibi maddeler küf ve zehirinin üremesini engellemek amacıyla soğukta muhafaza edilmeli-dir. Salçaların üstüne bir parmak ka-dar yağ konulmalıdır. Bu uygulama salçanın üst kısmının havayla temasını engelleyerek, küflenmeye mani olur. Küflerin üremesi ve gelişebilmesi için havaya, besine, ısıya ve neme ihtiyaç-ları vardır. Bu son cümlemin altını önemle çiziyorum.

Marketlerde yüksek fiyatlara satılan küflü peynirlerle, mutfağımızda kendi kendine küflenen peynir ve yoğurtları birbirinden ayırt etmek gerekir. Halk arasında böyle bir yanlış uygulama vardır. “küf sağ-l ı k t ı r ,

kü f-lendirip y i y e l i m”… Evet sağlıklı olan küfler de vardır mesela özel kültür küfleri katılarak üretilen ve yüksek fiyata satı-lan peynirler… Rokfor peyniri buna bir örnektir zira bunlar ne olduğunu

bildiğimiz sağlıklı küflerdir zehir üret-mediğinden emin olduğumuz küfler…

Yazını başından beri “püsküllü” diye andığımız küflerin mikroskop aracı-lığıyla milyonlarca kez büyütülmüş görüntülerini bu yazımla sizlerle pay-laşmak istiyorum. Ah ne püsküllü, ne derttir onlar bizim başımıza…

Tertemiz, sağlıklı gün-ler dilerim…

FOODINLIFE.COM.TR 93

Page 96: Patisserie by food in life 12

Kalite, Lezzet ve Tasarruf Arayan Şeflerin Tercihi!Hazır yemek sanayi, pastacılık sektörü, otel, tatil köyleri ve restoran mutfaklarının yeni gözdesi “Öztiryakiler Konvek-siyonlu Fırın” seçkin mutfakların baş köşesinde yerini alıyor. Sektörde yarım yüzyıldır faaliyet gösteren ihracat devi Öztiryakiler’in imzası taşıyan bu çok fonksiyonlu ürün, şeflerin mutfaktaki en büyük yardımcıları olarak görülüyor. Hızlı pişirme özelliği, verimlilik, programlama özelliği sayesinde kalitenin korunması, aynı anda buharlı ve buharsız pişime özelliği ile farklı gıdaları arzu edildiği şekilde hazırlayabilme, hem zaman hem enerji tasarrufu sağlama vb. birçok özelliği bünyesinde toplayan Öztiryakiler Konveksiyonlu Fırın, üretim tüketim zinciri içerisinde yer alan yemeği yapan aşçıdan yiyen nihai tüketiciye ve bu organizasyonu gerçekleştiren işletmelere kadar herkesi düşünen, herkes için maksimum fayda hedefleyen mükemmel bir ürün.

www.oztiryakiler.com.tr

Mutfakların Ömrünü Uzatan Su Filtreleme Sistemleri…Gastronomi sektöründe hizmet veren kurumsal markaların şebeke suyunu “BRITA Professional” kullanılabilir hale getirerek su tüketiminde ekonomi sağlıyor. Otel, kafe, restoranların mutfaklarına ekstra alınan sulara ge-rek kalmıyor. Su filtreleme sistemleri alanında dünya lideri olan Almanya menşeili BRITA Profesyonel, yüksek teknolojiyle geliştirdiği çözümlerle, gastronomi sektöründe faaliyet gösteren otel, kafe ve restoranların mutfak-larında tüketilen suları filtreliyor. Suyu filtreleyerek hijyen sağlamanın yanında, tat ve görüntüsünü de mükem-mel hale getiriyor. Ayrıca, kireçlenmenin neden olduğu geçici su sertliğini de en aza indiriyor.

www.brita.tc

Gastronomiden İlham Alan Crealto…Yılda iki kez sınırlı sayıda özel tatları kahve severlerle buluşturan Nespresso, Sonbahar 2012 için piyasaya sürdüğü en yeni Limited Edition’ı Crealto ile bir kez daha Premium kalite kahvedeki önderliğini kanıtlıyor. İtalyanca yüksek gastronomi anlamına gelen alta cucinaya referans eden Crealto Createur ve altonun bileşiminden oluşuyor. Michelin Yıldızlı aşçı Mauro Colagreco’nun düşük sıcaklıkta uzun süre kavurma yönteminden ilham alarak Nespresso Kah-ve Uzmanı Alexis Rodriquez tarafından geliştirilen Crealto’nun, kavrulmuş notaları dolgun ve ağızda kalıcı bir bitiş sağlıyor. Yüksek yoğunluktaki kahve, tamamen yıkanmış Endonezya, Güney ve Orta Amerika’da yetişen Arabica kahve çekirdeklerinin uzun süre kavurma yöntemi uygulanarak, uyumlu bir biçimde pişirilmesiyle hazırlanıyor. Uzun süre kalıcı dolgunlukta kavrulmuş notalardan oluşan eşsiz aroması ile kahve severlerin yeni tutkusu olacak Crealto, mükemmel espresso tadıyla da damaklarda doygun bir lezzet bırakıyor. Crealto, süt ile servis edildiğinde ise fındıksı tadı hissediliyor.

www.nespresso.com

Almetal, Yeni Mağazasına Yeni Ürünlerle Merhaba DiyorRestoran, otel, lokanta, pastane ve fırın gibi mekanların ihtiyacı olan endüstriyel mutfak eşyalarının üretimini ve satışını yapan Almetal, pastanecilik ve unlu mamuller sektörünün ihtiyacı olan birçok ürünün tedarikçiliği-ni üstleniyor. Baklava ve her çeşitte tatlı tepsilerini yuvarlak ve köşeli olarak Almetal’de bulabiliyorsunuz. Pizza ve künefe tepsileri, unlu mamullerin endüstriyel tepsiler ve Almetal bünyesinde daha birçok ürün Gıda Temas Sertifikası’na uygun şartlarda üretiliyor. Ayda 60 ton alüminyum işleyecek kapasitede bir üretim tesisine sahip olan firma, oldukça kapsamlı bir tesiste yaklaşık 30 personel ile üretim yapıyor. Hızlı tedarik ve kaliteli ürün kri-terlerinin esas alındığı Almetal sektörü oldukça yakından takip ediyor ve trendlere göre kendini sürekli geliştiriyor. Gaziosmanpaşa’da konumlanan yeni mağazasına taşınan Almetal’in yeni mağazasının 2500 metrekare olduğunu öğreniyoruz. Firma burada müşterilerine daha geniş alternatifler sunuyor. Firma ayrıca 20x30x3.5 öncelikli ol-mak üzere tek kullanımlık baklava, börek ve helva tepsilerini de üretmeye başlamış durumda…

www.almetal.com.tr

Kahvede Yeni Nesil Teknoloji: Faema BarcodeÜrün yelpazesine her gün yeni ürünler ekleyen Faema resmi Türkiye distribütörü Aktürk Dış Ticaret, Faema Barcode C&S/11 modelini Türkiye pazarına sunuyor. Kahve, cappuc-cino ve benzeri içeceklerin hazırlanmasında kullanılan, yeni nesil süper otomatik Faema Barcode model kahve makinesi, kullanım kolaylığı, kompakt boyutları ve çok amaçlı siste-mi ile dikkat çekiyor. Yüksek kaliteli kahve hazırlama sistemi, her türlü içeceğin en uygun şekilde ekstraksiyonuna olanak veren değişken hazneler sunuyor. Bu sistem ile birlikte, hazırlanmak istenen kahve doğru ölçülerde, doğru kıvamda hazırlanmış oluyor.

www.classeq.com.tr

94 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Dükkan

Page 97: Patisserie by food in life 12

NG Kütahya Porselen’den Osmanlı Motifli Kahve FincanıNG Kütahya Porselen Osmanlı motifleri taşıyan kahve fincanları üretiyor. NG Kütahya Porselen’in bu özel serisi, Kütahya Seramik Porselen Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Sema Güral Sürmeli ta-rafından dizayn ediliyor. Kütahya Porselen uzmanlığıyla üretilen fincanlar, incecik ve zarif yapılarıyla kendinizi sarayda hissetmenizi sağlıyor. Kahve fincanları şık tasarımı ve farklı renkteki tasarımlarıyla mutfağınızın vazgeçilmez parçalarından biri olacak. Osmanlı Sarayı desenlerinin yer aldığı Kütahya Porselen kahve fincanlarınızla, kahvenizi aileniz, arkadaşlarınız ve özel misafirlerinize sunabiliyorsu-nuz…

www.kutahyaporselen.com.tr

İnoksan Anında Soğutan Yeni Sistemlerini Tanıttıİnoksan’ın anında soğutan yeni seri Soğutucu Sistemleri daha hızlı soğutuyor, daha az enerji tüketiyor. Yükseklik, derinlik ve genişlik alternatifleriyle de bulunduğu her mekâna uyum gösteriyor. İnoksan’ın depo tipi ve tezgah tipi buzdolaplarında kullandığı malzeme ve üretim süreçlerindeki uzmanlığı ile geliştirdiği bu yeni sistem doğa dostu teknolojisi ile dünyayı ısıtmıyor. Soğutucu sistemlerin yalıtımında, çevre dostu, HACCP standartları-na uygun, HCFC içermeyen poliüretan, depo tipi soğutucularda geniş iç hacim ve servis kolaylığı sağlayan monoblok soğutma sistemi kullanılıyor. Dünya çapında tercih edilen soğutma sistemlerini kullanarak üretilen ve yüksek performans sağlayan ürünlerin stan-dart tip üretimlerinin dışında müşterilerin projelerine uygun özel tasarımları da üretiliyor.

www.inoksan.com

Meyveler Güvence Altında! Boiron…Eşsiz lezzetleri ile tüm dünyadan özenle seçilmiş meyvelerden oluşan Boiron, meyvelerin lezzeti, rengi ve aroması her zaman ilk günkü gibi korunarak garanti altına alınıyor. Hızlı pastorizasyon işlemleri meyvelere uygulanarak, meyvelerin ilk günkü rengi ve aroması korunuyor. Pastacılıkta; tatlılar, don-durulmuş tatlılar, meyve musları, sorbeler, dondurmalar, hazır kekler, tartlar ve jölelerde kullanılan Boiron aynı zamanda; meyve macunlar, şekerler, meyveli çikolatalar, kokteyller alkollü ve alkolsüz smoothilerde kullanılıyor. Boiron Tadco Gıda güvencesi ile Türkiye’de…

www.tadco.com.tr

Dünyaca Ünlü Air O SteamPişirme işlemini kolaylaştıran, büyük tasarruf sağlayan ve çevresel etkileri azaltan devrim niteliğindeki Electro-lux air-o-steam Touchline fırın, 1950 yılında bu yana sınıfının en iyileri profesyonel fırınları üreten Electrolux Profesyonel’in eseri. 1977’de piyasaya sunulan air-o-steam kombi fırın serisi, yüksek teknolojisi sayesinde dünya çapında ün kazanmış ürünler arasında gösteriliyor. Electrolux’un, air-o-steam serisine yeni alternatifi ise air-o-steam Touchline; otomatik, programlı ve manuel olmak üzere 3 duyarlı pişirme moduna sahip.

http://www.foodservice.electrolux.com.tr

Ekinezya ile Kışa Sıkı Hazırlanın“Doğuş Ekinezya Çayı” havaların soğumaya başladığı şu günlerde keyifli içiminin yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendiren şifalı özelliğiyle de vücudumuzu kışa hazırlıyor. Sonbaharı yaşadığımız şu günlerde havaların soğumaya başlamasıyla birlikte; bedenimizi ve ruhumuzu kış mevsimine hazırlama zamanı gel-di. Doğuş Ekinezya Çayı yüzde yüz doğal ve bitkisel şifalı içeriği ile vücudu güçlendirmek ve grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı önlem almak için birebir. Yüzyıllardır insanlara sağlık sunan, yurtdışında en çok tercih edilen beslenme takviyeleri arasında yer alan ekinezya bitkisi; Doğuş Ekinezya Çayı olarak bağışıklık sisteminizi olumlu etkileyerek vücut direncinizi arttırmaya yardımcı oluyor.

www.doguscay.com.trFrozen Fruit, Fruit Puree, Fruit Coulis

lesvergersboiron.com

Poster SIAL_Buche Prestige-40x60_OK.indd 1 7/10/08 17:53:06

FOODINLIFE.COM.TR 95

Page 98: Patisserie by food in life 12

10 Kasım-30 AralıkEKS Mutfak Akademisi’nde düzenlenen Te-mel Pastacılık Programları, pasta ve ekmek yapımı konusunda kendisini geliştirip; sos, kek, kurabiye, çikolata, pasta, tart ve ekmek yapımına dair incelikleri öğrenmek ve de-neyimlemek isteyen mutfak meraklıları için her ayın ilk Cumartesi günü başlamakta ve 8 ders olarak düzenlenmektedir. 10 Kasım - 2 Aralık ve 8 - 30 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek pasta, tiramisu ve cheeseca-ke, çikolata yapımı, kurabiyeler ve tatlılar, soğuk tatlılar, sütlü tatlılar, Türk ve dünya mutfağından ekmekler ve şeker hamuru workshopları meraklılarını bekliyor.

Kasım Ayı Cheesecake Ayı …The Sofa Hotel’in ikinci katında bulunan Cafe Sofa, tatlı sever ziyaretçilerine özel her ay farklı sürprizler yapıyor. Tatlılar, The Sofa Hotel’in deneyimli mutfak ekibi tarafından özel olarak hazırlanıyor. Kasım ayını cheesecake ayı yapan Cafe Sofa, che-esecake meraklılarına çok özel seçenekler sunuyor. Fırında pişirilmiş vişneli NY che-esecake, tahinli cheesecake veya çikolata severler için hazırlanan beyaz çikolatalı cheesecake çeşitlerinin yanında isteğe bağlı olarak çay veya kahve ikram ediliyor. Cafe Sofa’da Kasım ayı boyunca sürecek cheese-cake ziyafeti, tatlı severleri bekliyor.

6-16 AralıkSoğuk Aralık günlerinde, ilaç gibi gelecek kestaneli tatlıla-rı, 6 - 16 Aralık tarihleri arasında Mövenpick Hotel Azzur Restoran’da tadabilirsiniz. Mövenpick Hotel, yılbaşında sevdiklerine tatlı sürprizler yapmak isteyenler için Yılbaşı Çikolataları Yapımı Kursu düzenliyor. Mövenpick Ho-tel İstanbul’un pastane şefi Şaban Cavlak tarafından 15 Aralık’ta uygulamalı olarak verilecek çikolata yapımı kur-sunda, çikolata eritme, saklama ve işleme ile ilgili teknik bil-giler amatör mutfakseverlere öğretilecek.

3 Kasım-30 AralıkMilli Eğitim Bakanlığı onayı ve City & Guilds akreditas-yonu ile uluslararası arası mesleki yeterlilik diploması veren Türkiye’nin ilk ve tek aşçılık okulu Mutfak Sanatları Aka-demisi, yoğun ilgi gören workshop ve eğitim programlarına devam ediyor. Eğitime katılanlar, Pastacılık ve Modern Türk Mutfağı ile ilgili çok şey öğrenecek. 3 - 28 Kasım tarihleri arasında düzenlenen birer günlük workshopların yanı sıra 9 Kasım - 28 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek 8 haftalık pastacılık programına da devam etmeniz mümkün.

Haftaiçi Hergün 18.00-20.00Pera Palas Otel, Jumeriah’ın Fransız pas-tanesi Patisserie de Pera taze kekleri, mis kokan kahvesi, organik limondan yapılan limonatası ve muhteşem pastaları ile günü-ne tat katmak isteyenleri bekliyor. Haftaiçi her gün 18.00 - 20.00 saatleri arasında tüm pasta ve sandviçleri yüzde elli indirimle al-manız mümkün.

9 Kasım- 24 Aralıkİstanbul Culinary Institute 2. mutfağını açmış bulunuyor. 15 Ekim Pazartesi başlayacak Chef School öğrencileri yeni mut-fakta eğitimlerini yeni mutfak-ta alacak. 9 Kasım Çikolatalı Tatlılar, 15 Kasım Eğlenceli Beslenme Çantaları, 17 Kasım Davet Tatlıları, 19 Kasım Pasta-cılığa Giriş Mutfağı, 30 Kasım İtalya’dan Popüler düzenlene-cek eğitim programlarından ba-zıları. Mutfakta çalışmayı seven amatörler için 11 - 24 Aralık arasında birer günlük work-shoplar düzenleniyor. Özellikle pastacılık ile ilgilenenler 20 A-ralık Perşembe günü düzenlene-cek “Parti Zamanı” workshop programına da katılabilir.

96 FOODINLIFE.COM.TR

Patisserieby

Not Defteri

Page 99: Patisserie by food in life 12
Page 100: Patisserie by food in life 12