Yıl: 7 Sayı: 148 01 -15 TEMMUZ 2014

Tercihlerde kendinize uygun meslek seçin

Kreatif dizayn köşemize ilginç tasa-rımlarla devam ediyoruz. İlk tasarı-

mımız genç odalarına yönelik. İçi su dolu bu led lamba ile gençler gece saatlerinde odalarına farklı bir görünüm kazandırabi-lecek. İkinci tasarım ise sıra dışı bir bulaşık sepeti. Kauçuktan yapılmış bu bükülebilir sepet, New York kentinin silüeti şeklinde imal edilmiş. Kadınların oldukça ilgisini çe-

kecek bu bulaşık sepeti mutfaklara ayrı bir hava kata-cak. Son tasarım ise kahve ve çay tutkunlarına. Bu gördüğünüz kupa özel tasarımı sayesinde havada duruyormuş izle-nimi veriyor.

Türkiye Futbol Federasyonu ve Nike’ın birlikte düzenlediği Halı

Saha Futbol Turnuvasında Pendik Anadolu Alparslan Lisesi önce İs-tanbul 1.’si, ardından da Türkiye 2.’si olarak büyük başarı elde etti. . İs-tanbul’da 128 lise takımının mücadele ettiği maçlar sonunda 1. olan okul, İstanbul ilini Türkiye’de temsil etme hakkını kazandı. Şampiyonada ise

finale çıkan başarılı takım, Türkiye 2.’si oldu. Pendik Anadolu Alparslan Lisesi, geçen yıl da önce İstanbul şam-piyonu olmuş, ardından Türkiye 5.’si olarak büyük bir başarı elde etmişti. Okul Müdürü Soner Karakoç ve Beden Eğitimi Öğretmeni İbrahim Fırat, oku-lun futbolda Pendik’in adını ön plana çıkarmak için çalışmalara devam ettiklerini belirtti.

Üniversiteye girmek, hangi bölüm olursa olsun

bir yere yerleşmek arzusu, gençler ve aileleri için meslek edinmenin birinci şartı. Mes-leki yönlendirme süreçlerinde lise hayatı boyunca kişisel gelişim adına içselleştirilen ve benimsenen yol haritaları, sınav maratonunun sonucun-da elde edilecek kazançların belirleyicisi. Genç, kendini ne kadar iyi tanır, önünde yer alan kariyer seçenekleri içe-risinde kendisine en uygunu-nu belirler ve bu doğrultuda seçimler gerçekleştirirse, sınava ve sınav sonucu elde ettiği başarıya o kadar doğru anlamlar yükleyebilir.

Tercihlerde okumak istediği-niz programdan başlayınÜniversite tercihlerinde tek bir doğru yöntem vardır. O da adayın gerçekten okumak istediği bölümleri en çok oku-mak istediğinden başlayarak sıralamasıdır. Yani istek sırası-nı yapmasıdır. Bu tip bir listede düşük bir programdan sonra ondan daha yüksek puanlı bir program gelebilir. Birçok kişi bu durumun hatalı olduğunu, yüksek puanlı programın dü-şük puanlı programın üstüne yazılması gerektiğini, aksi du-rumunda ‘ölü tercih’ yapılmış olacağını söylemektedir. Yani, puanınız yetmediği için düşük puanlı programa giremediğini-

ze göre bundan sonra yazmış olduğunuz daha yüksek puanlı programa da giremeyeceksiniz demektir. Puanlar, bazı yıllar artış bazı yıllar azalış göstere-bilmektedir. Bu nedenle düşük puanlı bir programdan sonra yazmış olduğunuz daha yük-sek puanlı bir program, o yılki tercihlere bağlı olarak daha düşük bir puana gerileyebilir.

Tercihlerde son gün 17 TemmuzTercihlerinizi yaparken ileride mutlu olabilmeniz için çok dikkatli olmanız gerekiyor. Aday, lise eğitimi ve öğretimi süresince ilgi duyduğu mes-lekler, üniversite ve lisans

programları, kendi kişisel özel-likleri, yetenek ve becerileri ile ilgili bilgi toplamalı ve bunları değerlendirmelidir. Ülkemizde üniversite lisans programları-na yerleşen birçok aday, daha sonra kazandığı bölüm veya üniversiteden memnun olma-yarak tekrar sınava giriyor. Karar, fikir, beğeni ve ihtiyaç-ların daha sonraki bir süreçte değişmesi normaldir. Ancak tercih döneminde var olan bil-gilerin, yeterince değerlendi-rilip adayın verebileceği en iyi kararı vermesine çalışılmalıdır. Bunun için tercih danışman-lığı veren kişinin, adayı çeşitli özellikleriyle tanıyor olması ve var olan tüm bilgileri empatik

bir şekilde yorumlayarak, ada-yın kendisi için en doğru kararı almasına yardımcı olabilme-lidir. Üniversite tercihleri için son gün 17 Temmuz Çarşam-ba gününe kadar adayların profesyonel danışmanlardan destek alabilirler.

Her biri sıradışı

Sınav sürecini atlatan üniversite adaylarını yeni bir heyecan sardı. Geleceklerini şekillendirecek bu hassas dönemde gençler, kendilerine uygun meslek seçimi için epey ter dökecek. Önerebilecek en etkin seçenek, tercihlerde gençlerin okumak istediği bölümleri en çok okumak istediğinden başlayarak sıralaması olacaktır.

Başarılı lise Türkiye 2. ‘si

10 www.pendik.bel.tr 01-15 TEMMUZ 2014Gençlik

Türk-Macar dostluk köprüsü

Pendik Belediyesinin kardeş şehri Kispest’ten öğrenci deği-

şim programı kapsamında gelen 21 kişilik öğrenci ve öğretmen grubu, 10 gün boyunca hem Pendik’i, hem de İstanbul ve çevresini gezdiler. Tarihinden yemeklerine, doğal gü-zelliklerinden kent yaşamına kadar Türk kültürünü yakından tanıyacak-ları çeşitli etkinliklere katılan Macar konuklar, ülkelerine dönmeden önce Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin’e teşekkür ziyaretinde bulundu. Başkan Şahin, iki belediye arasında 4 yıldan beri gerçekleşti-rilen öğrenci değişim programının önemine değinerek “Umarım sizler için iyi bir tatil ve deneyim olmuş-tur. Sizlerin ve bizim gençlerimizin ziyaretleri, Türk Macar dostluğuna kalıcı izler bırakacak. Belki şu anda faaliyetin değerinin tam anlamıyla farkına değilsiniz ama yıllar geçtik-çe katkılarını anlayacaksınız “ dedi. Başkan Yardımcısı Cevat Yaman da, Pendik Belediyesinin 17 kardeş şehri bulunduğunu, bunların içinde en yakın ilişkilerin Kispest ile kuruldu-ğunu belirtti.

Pendik çok yeşil bir kentJözsef Kuruncsi, (Öğrenci Başkanı)

Unutulmaz bir 10 gün yaşadık. Gör-düğümüz yerler ve yediğimiz ye-mekler çok güzeldi. Türk kültürünün güzelliklerini gördük, tarihi yapıları-na hayran kaldık. Ağustos’ta gelecek Türk öğrencileri biz de en iyi şekilde ağırlamak isteriz. Fruzsina Hörnneyeki : Türkiye’nin bu kadar geliştiğini bilmiyordum.

Görünce çok şaşırdım. Ulaşımda ve teknolojide Macaristan’dan daha ileride. Sultanahmet Camiini ve ye-meklerden döneri çok beğendim. Erik Nagy: Türkiye Hakkında daha önce bilgi sahibi değildim. Geldi-

ğim zaman çok gelişmiş bir ülkeyle karşılaştım. Teknoloji konusunda bu kadar ileride olduğunuzu bilmiyor-dum. Türklerle dış görünüş olarak benziyoruz ama Türklerin davranış-ları Macarlara göre çok sıcak. Bendeguz Beliczar: Türkiye, bekle-diğimden çok daha zengin bir ülke.

Hem teknolojisi, hem ulaşımı ile çok gelişmiş. Özellikle deniz ulaşımı çok iyi. Adalar’a gittik ve deniz yolculuğu çok iyi geçti. Maria Fejes: Pendik’i çok yeşil buldum. Park ve ağaçlık alanları çok fazla. İstanbul’un tarihi yapıları da

çok güzel. Özellikle Sultanahmet Camii, beni çok etkiledi.Y emekler de Macar yemeklerine hiç benzemiyor, çok lezzetli. Daha önce Antalya’ya ailemle birlikte gelmiştim, bu kez onlarla birlikte İstanbul’u bir kez daha görmek isterim.

Kardeş şehir Kispest’ten gelen Macar öğrencileri kabul eden Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, “Sizlerin ziyaretleri Türk-Macar dostluğunda kalıcı izler bırakacak. Bu faaliyetlerin değerini, yıllar sonra daha iyi anlayacaksınız” dedi.

14 yaşındaki Türk tercüman Konuk gençlerin tercümanlığını ise Macaristan’da doğup büyüyen ve orada yaşayan 14 yaşındaki Türk genci Atilla Başar yaptı. Babası

Macar İslam Kültür Derneği Başkanı Fadıl Başar olan Atilla Başar, büyük bir başarıyla Türklerin ve Macarların birbiriyle anlaşmalarına aracılık etti.

Halı kursuna büyük ilgi

Macar öğrencilerin ilk durağı, Pendik Belediyes İpek Halı Atölyesi oldu. Halı dokuma tezgâhı başında çalışan kur-siyerleri büyük bir dikkatle inceleyen öğrenciler, ilk kez tanık oldukları süre-ci hayranlıkla izledi.

11www.pendik.bel.tr01-15 TEMMUZ 2014 GençlikGençlik

Bir iğne bir iplikbiraz da kumaşla, kullanışlı dikiş önerileri

Kalemlik…Küçükken kalemlikleri çok severdim. Ancak lise çağındayken kendime göre bir kalemlik aradığımda, sanırım renkli, süslü püslü kalemliklerden sade eve güzel bir model bulamamıştım.Yaz aylarında evdeyken dikiş makinesi açılınca ben de kendi kumaşlarımı getiriyor ve ufak tefek bir

şeyler dikiyordum. Sende yaz aylarında kendine göre bir kalemlik dikebilirsin… Biraz eğlenceli bir modelle başlayalım…

Penye kumaşı gibi yumuşak kumaştan yapacağınız kalemlikler erken yıpranır aynı şekilde keçe veya keten gibi kumaşlar da kalemlik için uygun ku-maşlar değildir. Fotoğrafta görünen kumaşlar polar kumaş veya daha yumuşak kumaşlar. Ancak eğer kalemliğinizi uzun yıllar kullanmak istiyorsanız kot gibi sert kumaşları seçerseniz güzel olacaktır.

Kalemliğinizi bir tuval gibi kullanarak üzerine iğne ve iplikle istediğiniz deseni çizebilirsiniz

Kalemliği kare dikmek yerine şekilli dikebilirsiniz. Ufak birkaç eklemeyle, kalemliğinize bir karakter kazandırabi-lirsiniz. Yada kalemliğinizin kumaşını şekilli keserek,

diktiğinizde çok güzel bir görünüme kavuştura-bilirsiniz.

Lezzetli bir kalemlik… Kalemliğini-zin içerisinde dikeceğiniz lastikle, kalemlerinizi daha kolay koruyabilir-siniz.

Ellerinize sağlık…

Bir manav aldığı domateslerin 1/6 sını bozuk çıktığı için çöpe atıp geri kalanları da satıyor. Bu durumda %25 kâr ettiğine göre, bozuk domatesleri atmayıp aynı fiyattan satabilseydi, yüzde kaç kâr ederdi?

7 günlük bir yaz kampına katılan 100 öğrencinin her birine dolaşsın

diye her gün bir bisiklet veriliyor. Her bisiklet kamp boyunca en çok 6 gün kullanılabiliyorsa, bu kampta en az kaç bisiklet bulunması gerekir?

Elimizde 12 adet bilye var. Bu bilyelerin tamamı özdeş olup sadece birinin ağırlığı diğerlerinden farklıdır. Farklı olan bilyeyi 2 kefeli bir terazide 3 tartışta nasıl buluruz?

Marifetli Eller

1-50 2- 117 Cevaplar

1

2

1

2

3

12 www.pendik.bel.tr 01-15 TEMMUZ 2014Gençlik

Geçen haftalarda arkadaşımda gördüğüm ve merak ederek

aldığım “Hatasız Düşünme Sanatı” merakıma değecek kadar eğlenceli ve akıcı… Rolf Dobelli yaşamımız içince görmediğimiz ufak ayrıntılara değini-yor… Birkaç alıntıyla kitabın gene-line dair bir izlenim elde edinmenizi isterim:

1918 yılında Fizik dalında Nobel Ödülü alan Max Planck Almanya’yı dola-şarak bir nevi turneye çıktı. Nereye davet edilse kuantum fiziği hakkında aynı konuşmayı yapıyordu. Zamanla şoförü konuşmayı artık ezberlemişti. “Profesör Planck, hep aynı konuş-mayı yapmaktan sıkılmış olmalısı-nız. Mühin’teki konuşmanızda sizin yerinize bu görevi üstlenmeyi teklif ediyorum. Siz de benim şoför şapka-mı takıp en ön sırada oturursunuz. İkimiz için de değişiklik olur.” Bu fikri çok eğlenceli bulan Planck kabul etti. Böylece şoför, seçkin bir izleyici topluluğunun önünde, kuantum fiziği

hakkındaki o uzun konuşmayı yaptı. Ardından bir fizik profesörü soru yöneltti. Şoför şöyle yanıtladı: “Münih gibi ilerici bir şehirde böylesi basit bir soruyla karşılaşacağımı hiç düşün-mezdim. Bu soruyu cevaplamasını şoförümden rica ediyorum.”

Bu hikayeyi daha önce Albert Einste-in adına okumuştum. Ancak isim pek mühim değil diye düşünüyorum.

Yatırımcı Charlie Munger balıkçılık malzemeleri satan bir dükkana girmiş. Raflardan birinin önünde durmuş ve göze batan derece-de parıltılı bir olta yemini eline alıp dükkan sahibine sormuş: “Söylese-ne, balıklar böyle bir şeyi seviyor mu gerçekten?” Dük-

kan sahibi gülümsemiş, “Charlie, biz balıklara satış yapmıyoruz.”

Marketlere girdiğinizde, gördüğünüz ürünlerin tamamının bu kadar süslü olmasının başka ne gibi bir sebebi olabilir ki? Vitrindeyken gözle görül-düğünde ilgi çekici olmak…

İskoçya’nın kuzeyinde yer alan Heb-ric Adaları’nın sakinleri için saçların-da yaşayan bitler hayatlarının birer

parçasıydı. Bitler onlara ev sahipliği yapan insanları terk ettiğinde o insanlar hastalanır, ateşlenirdi. Ateşi düşürmek için in-sanların saçlarına bile isteye isteye bit yerleştirilir-di. Netice, Hebrid Adala’nın sakin-lerini görünürde haklı çıkarıyordu:

Bitler yuvaya döner dönmez, hastalar iyileşiyordu.Oysaki bitler, hasta insanların ateşi yükseldiği için saçlarından uzakla-şıyor –düpedüz paçaları tutuşuyor. Hastanın ateşi düştüğünde de seve seve geri geliyorlardı.

Bazen bizler de yanlış çıkarımlarda bulunuyoruz. Bu yanlışı neden yapı-yoruz size?

Geçenlerde karşılaştığım, telefonla gerçekleştirilen bir anket özellikle eğlenceliydi: Bir şirket hane başına ortalama kaç telefon (hem sabit hat hem cep telefonu) kullanıldığını tespit etmek istemiş. Anket değerlendirildi-ğinde hiç telefon kullanmayan tek bir hane bile bulunamaması karşısında şaşkınlık içindeydiler. Büyük marifet!

Birkaç hikâyesine yer verdiğim, Hata-sız Düşünme Sanatı kitabını okuma-nızı tavsiye ederim.Keyifli okumalar…

Hatasız Düşünme Sanatı

Rolf DobelliNTV Yayınları

Bilim ve TeknolojiAkıllı cam dönemi başlıyor Cep

telefonunuzu pantolonunuzun cebinde şarj edin

Uçan Arabalar Gerçek OluyorBulunduğu duruma göre kendini değiştiren camlar her ne kadar yeni olmasa bile Gauzy firmasının geliştirdiği teknoloji gelecek için çözümler vaadediyor. Bu yeni camlar bir tıkla şeffaflıktan opak moda yumuşak bir şekilde ge-çiyor. .Ayrıca aynı cam bloğu içine farklı boyut-larda ve büyüklüklerde paneller yerleştirip, ca-mın bir kısmının opaklaşması da sağlanabiliyor.Gauzy’nin akıllı camları bununla kalmıyor, renk de değiştirebiliyor. İleride bu camlar pikselleri-ne ayrırılıp işlenerek camda görünüp kaybolan şekiller oluşturmak bile mümkün olabilecek.

Microsoft, Windows Phone tabanlı Lumia serisi için şarj sorununu ortadan kaldıracak bir proje-ye imza atarak pazarda fark yaratmaya hazır-lanıyor. Microsoft’un yeni projesi ise Windos Phone tabanlı Lumia serisi için üretilecek olan telefonunuzu kablosuz şarj edebilen pantolon-lar.. A.Sauvage’nin tasarımı pantolon ve No-kia’nın hali hazırda kullanılabilir olan kablosuz DC-50 şarj aletinin bir araya gelişi ile de artık telefonunuzun şarkı biterken yapmanız gere-ken tek şet cebinize koyup yolunuza devam et-mek.Telefonunuzu cebinizde şarj edebilmenizi sağlayan bu ürünün iyi yönlerinin yanında bir de kötü tarafı var ki o da pantolonun yıkanamı-yor oluşu. Microsoft’un yaptığı açıklama göre sadece belirli sayıda üretilecek bu tasarım ürün henüz fiyatı belirlenmemekle birlikte Amazon üzerinden satışa sunulacak.

İnsanoğlunun hayallerini süsleyen uçan araba konsepti tam anlamıyla gerçekleşmese de kısmen hayata geçiyor. Proje hayata geçtiğinde yolcu-lar kendilerine en yakın istasyona giderek akıllı telefonları ile uçan araçlardan biri çağıracak ve trafiksiz, kullanma stresi olmadan bir yolculuk gerçekleştirecek. Test aşamasında şimdilik 70 Km hızla ulaşım sağlayan uçan arabalar, test aşaması-nı başarı ile geçtikten sonra 240 Km’lik hedeflenen hızına kavuşacak. Uçan araba projesi hem çevre dostu bir sistem olması hem de trafik derdine son getirecek bir yöntem oluşu ile tüm dünyanın me-rakla beklediği bir proje haline geldi.