pendik gündemi gazetesi - gençlik eki - sayı:35

4
Yıl: 7 Sayı: 155 15-30 KASIM 2014 Hayatınıza giren kitapları saklama ihtiyacı duyduğunuzda onları klasik raflar yerine daha dekoratif kitaplıklara layık görebilirsi- niz. İşte tasarım dünyası tam da bu noktada isteklerinize duyarsız kalmamış, sizler için ilginç kitaplıklar ortaya koymuşlar. Kitaplıklara hareket geldi 1 2 4 Sizler için ilk paylaştığımız örnek, dümdüz şey- lerden hoşlanmam diyenler için tasarlanmış bir kitaplık. Eğer kahve düşkünüyseniz ve okurken çok iyi gider diyorsanız, ikinci örnek bu özelliği- nizi yansıtan bir tasarım olacak. . Küçük bölme- lerle oluşturul- muş düzenden ve evin içeri- sinde yeni bir soluk getirecek eşyalardan hoş- lanıyorsanız bu da sizin kitaplı- ğınız demektir. Eğer çevre düşkünüyseniz doğa ve okuma sevgisini buluşturan bu kitap- lıkla bir taşla iki kuş vuracaksınız. Belediye yetenek peşinde Bünyesinden şampiyon sporcu- lar çıkarmak için kolları sıvayan Pendik Belediye Spor Kulübü Atletizm Şubesi, ilçe genelinde genç yetenek avına çıktı. İlçedeki tüm okulları ta- ramaya başlayan Atletizm Antrenörü Bayram Yılmaz, yüksek ve uzun atlama branşlarında yetenekli gençleri takıma kazandırıyor. Bu kapsamda Orhangazi Ortaokulu’nda da atletizm seçmele- ri yapıldı. Okulda bulunan 2 bin 500 öğrenci arasında yapılan seçmelerde 10 yetenekli öğrenci tespit edilerek takıma kazandırıldı. Hedeflerinin uluslararası yarışmalarda dereceler çıkaran oyun- cular yetiştirmek olduğunu belirten Antrenör Yılmaz, ilçedeki tüm okulları gezerek yetenekli öğrencileri takıma kazandıracaklarını dile getirdi. Pendik Belediye Spor Kulübü, atletizm dalına genç yetenekler katmak amacıyla tüm okulları taramaya başladı. Bu kapsamda Orhangazi Ortaokulu’nda yapılan yüksek atlama seçmelerinde 2 bin 500 öğrenci arasından 10’u takıma kazandırıldı. Lisede stand- up Yeni sezon etkinliklerine stand-up şovu da ekleyen Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ilk programını Tarık Buğra Anadolu Lisesi’nde düzenledi. Program kapsamında Stand-Upçı Özkan Özgür, okulun konferans salonunda öğrencilere okul hayatıyla ilgili yaşadıklarını esprili bir dille lise öğrencilerine aktardı. Günümüzde öğrencilerin kendilerine tanınan imkânlar nedeniyle çok şanslı olduğunu aynı zamanda öğretmen- lerinin de geçmişteki meslektaşlarına naza- ran anlayışlı bir şekilde eğitim verdiğini ifade eden Özgür “favori çekme, saç kesme vb.” konularda yoğun baskıların yaşanmadığını söyledi. Yaklaşık bir saat süren gösterisi sık sık kahkahalarla kesilen Özkan Özgür’ün bir sonraki şovunun adresi ise Pendik İTO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi. 3

Upload: pendik-belediyesi

Post on 06-Apr-2016

224 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

Pendik Belediyesi Pendik Gündemi Gazetesi Gençlik Eki Sayı:35 15 Kasım 2014

TRANSCRIPT

Yıl: 7 Sayı: 155 15-30 KASIM 2014

Hayatınıza giren kitapları saklama ihtiyacı duyduğunuzda onları klasik raflar yerine daha dekoratif kitaplıklara layık görebilirsi-niz. İşte tasarım dünyası tam da bu noktada isteklerinize duyarsız kalmamış, sizler için

ilginç kitaplıklar ortaya koymuşlar.

Kitaplıklara hareket geldi

1

24

Sizler için ilk paylaştığımız örnek, dümdüz şey-lerden hoşlanmam diyenler için tasarlanmış bir kitaplık.

Eğer kahve düşkünüyseniz ve okurken çok iyi gider diyorsanız, ikinci örnek bu özelliği-nizi yansıtan bir tasarım olacak.

. Küçük bölme-lerle oluşturul-muş düzenden ve evin içeri-sinde yeni bir soluk getirecek eşyalardan hoş-lanıyorsanız bu da sizin kitaplı-ğınız demektir.

Eğer çevre düşkünüyseniz doğa ve okuma sevgisini buluşturan bu kitap-lıkla bir taşla iki kuş vuracaksınız.

Belediye yetenek peşindeBünyesinden şampiyon sporcu-lar çıkarmak için kolları sıvayan

Pendik Belediye Spor Kulübü Atletizm Şubesi, ilçe genelinde genç yetenek avına çıktı. İlçedeki tüm okulları ta-ramaya başlayan Atletizm Antrenörü Bayram Yılmaz, yüksek ve uzun atlama branşlarında yetenekli gençleri takıma kazandırıyor. Bu kapsamda Orhangazi Ortaokulu’nda da atletizm seçmele-ri yapıldı. Okulda bulunan 2 bin 500 öğrenci arasında yapılan seçmelerde 10 yetenekli öğrenci tespit edilerek takıma kazandırıldı. Hedeflerinin uluslararası yarışmalarda dereceler çıkaran oyun-cular yetiştirmek olduğunu belirten Antrenör Yılmaz, ilçedeki tüm okulları gezerek yetenekli öğrencileri takıma kazandıracaklarını dile getirdi.

Pendik Belediye Spor Kulübü, atletizm dalına genç yetenekler katmak amacıyla tüm okulları taramaya başladı. Bu kapsamda Orhangazi Ortaokulu’nda yapılan yüksek atlama seçmelerinde 2 bin 500 öğrenci arasından 10’u takıma kazandırıldı. Lisede stand- up

Yeni sezon etkinliklerine stand-up şovu da ekleyen Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ilk programını Tarık Buğra Anadolu Lisesi’nde düzenledi. Program kapsamında Stand-Upçı Özkan Özgür,

okulun konferans salonunda öğrencilere okul hayatıyla

ilgili yaşadıklarını esprili bir dille lise öğrencilerine

aktardı. Günümüzde öğrencilerin kendilerine tanınan imkânlar

nedeniyle çok şanslı olduğunu aynı

zamanda öğretmen-lerinin de geçmişteki meslektaşlarına naza-

ran anlayışlı bir şekilde

eğitim verdiğini ifade eden Özgür “favori çekme, saç kesme vb.” konularda yoğun baskıların yaşanmadığını söyledi. Yaklaşık bir saat süren gösterisi sık sık kahkahalarla kesilen Özkan Özgür’ün bir sonraki şovunun adresi ise Pendik İTO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi.

3

10 www.pendik.bel.tr 15-30 KASIM 2014

Pendik’in En Genç Koro Şefi: Temmuz Can Uğurlu

Gençlik

2012 yılından bu yana Pendik Belediyesi Türk Halk Müziği Ko-

rosu’nda şef olarak görev alan Tem-muz Can Uğurlu, genç yaşına rağmen yıllarını sanata vermiş bir sanatçı gibi Pendiklilere profesyonelce eğitim veriyor. Bu alanda başarılı olmanın kendini sürekli geliştirmekten geçti-ğini belirten Uğurlu: “Hiçbir Pendikli

yaşını ve sos-yal durumunu engel olarak görmesin. Bu alana ilginiz varsa ‘istekli’ olmanız ye-terli.” diyor.

Kısaca mesleki durumunuz hakkında bilgi verir misiniz? Kaç yaşında bu sanata gönül verdiniz? Eğitim duru-munuz nedir?

Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Ta-sarım Fakültesi’nde, Bağlama 4. Sınıf öğrencisiyim. Bağlamaya ve Türk Halk Müziği’ne rahmetli dedem ve annemin dinle-diklerini takip ederek başladım. Lise 3. sınıf öğrencisi olduğum dönemde ise hem kültür ve geleneklerimiz hakkında bilgi edinmek hem de uzun vadede kendimi geliştirmek için doğru hocaları takip ederek profesyonel çalışmalara doğru adım attım. TRT İstanbul Radyosu bunun ilk adımların-dan biriydi.

Ne kadardır Pendik Belediyesinde görev yapıyorsunuz? Tam olarak ne eğitimi veriyorsunuz? Pendikliler bu alanda başarılı mı?

2009 yılında kurulmuş olan Pendik Belediyesi Türk Halk Müziği Toplu-luğunda “repartitör” olarak göreve başladım, 2011 Ekim’de “bağlama eğitmenliği”ne başlamış olup 2012 Şubat’ında da “koro şefliği” görevini üstlendim.

Pendikliler için düşüncelerim ise bu alanda başarılarını artırdıkları ve sanat çalışmalarını gönülden takip ettikleri doğrultusunda. Göreve ilk geldiğim dönemden bu yana THM eği-timinde gelişimi ve değişimi, dokusu-nu bozmadan ve doğru eğitimle altını doldurmaya özen gösteriyoruz. Her yeni dönemin başında bu eğitim bi-linci yeni öğrencilerle birlikte daha da güçlenmemizi sağlıyor. İlk başladığım dönemde bağlama enstrümanı için 40

kişi başvururken bu dönemin başında ise 130 kişi sadece bağlama eğitimi için başvuruda bulundu. Biz de gücümüzü öğrenci ve dinleyicilerimizden alarak daha sağlam bir eğitim anlayışı ve ekip ruhunu göz önünde bulunduruyoruz.

Bu kadar genç yaşta koro şefi olmak nasıl bir duygu? Bu işin zorlukları var mıdır?

Meslek hayatımın henüz eğitim ev-resindeyken koro şefliği gibi bir görev benim için büyük sürpriz oldu. Ancak insanlarla ortak çalışmalara imza atmak, onlara bilgi ve birikim dâhilinde yeni repertuar ve enstrüman bilgi-si vermek, hangi yaş kategorisinde olursa olsun onlarla hem çalışmalarda hem de konserlerde o havayı birlikte solumak bütün o zorluk kısımları-nı daha da kolaylaştırıyor. Her işin olduğu gibi bu işin de zorlukları var, en önemlisi insanları şekillendiriyoruz. Türkü söylemekten, enstrüman icra etmeyi, hatta çalıp söyleme geleneği-ni öğretiyoruz. Dolayısıyla bilgi, sabrı ve işbirliğiyle zorlukların üstesinden gelmeye çalışıyoruz.

Bu sanata gönül vermiş arkadaşların neler yapması gerekiyor? Sadece “ilgi” yeterli mi?

Öncelikle sanata ilgisi olan kişinin ya-şını ve sosyal durumunu engel olarak görmemesi, ilginin yanında çalışma bilincinin her koşulda mevcut olması gerekir. Çünkü hayatın her alanında olduğu gibi bu alanda da çalışmakla ilerlenebilir.

Belediyeler bu sanatla ilgili kurslar, konserler düzenliyor. Bunları yeterli buluyor musunuz? Bir öneri ya da projeniz var mı, bu durumla ilgili? Pendik Belediyesi dışındaki kurumlar-la alakalı olarak, içinde olmadığım için olumlu veya olumsuz yorum yapmam doğru olmaz diye düşünüyorum. Ancak kaliteli çalışmalar olduğunda öğrenci, eğitmen ve yöneticilerimizle takip ediyor ve katılımda bulunuyoruz.Kendi belediyemizle ilgili konuşacak olursam, yöneticilerimizden yaptığı-mız çalışmalar doğrultusunda hep tam destek alıyoruz. Çünkü onların vermiş olduğu destek bizleri çalışmalarımızda motive ediyor ve doğru çalışmalara imza atmamızı sağlıyor. Öneri ve pro-jelerimizi yönetimimizle paylaşıyoruz, bununla birlikte çalışmalarımız gelişe-

rek ve değişerek daha da güzelleşiyor ve ciddiyet kazanıyor. Bu dönem koromuzun 5. yılı, çok güzel etkinlikler ve konserler bizleri bekli-yor. Bu röportaj vesilesiyle de Belediye Başkanımız Dr. Kenan Şahin, Başkan Yardımcımız Atilla İpek ve Kültür ve Sosyal İşleri Müdürümüz Metin Tavuk-çu’ya ve aramıza yeni katılan çiçeği burnunda Eğitmenimiz Hasan Cemal Ercan’a teşekkürü bir borç biliyorum.

Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müzi-ği’ne ilgi 60 ve 70’li yıllardaki gibi değil. Bunu neye bağlıyorsunuz? Siz de bu sanatlara ilgi eskisi gibi olur mu?

Ülkemizin konumu itibarıyla çok zen-gin bir kültür ve gelenek yapısı var. Bu müziğimize de her zaman yansıyor ve yansıyacaktır. Müziğimiz bazen unu-tulmaya yüz tutmuş gibi görülebilir, eskisi kadar dinlenmiyor gibi denebilir. Ancak doğru iletişimle, insanlara doğ-ru yaklaşarak daha kaliteli etkinlikler üreterek ve bu etkinliklerin tanıtım-larının da efektifliğini yükselterek

ve ağını geniş tutarak daha geniş ve donanımlı bir kitleye ulaşabiliriz.

Günlük hayatınız nasıl geçiyor? Sık sık kitap okur musunuz?

Günlük hayatım ağırlıklı olarak üni-versitede ve benim ilk göz ağrım olan belediyemizin Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi’nde öğrencilerimle geçiyor. Onun dışında provalar, stüdyo çalışmaları ve tez çalışmalarıyla ilgile-niyorum. Hem kendimi hem de ekibi-mizi besleyebilecek ve geliştirebilecek çalışmalar üzerinde yoğunlaştığım söylenebilir.

Eklemek ve vurgulamak istedikleriniz var mı?

Bu özel çalışmada bizlere yer verdiği-niz için hem kendim hem de ekibim adına teşekkür ederim. Bu tarz çalış-maların (TV, radyo, gazete vb.) konser-lerimizden öncesinde ve sonrasında tekrar edilmesi bizleri daha da motive edecek, gücümüze güç katacaktır.

11www.pendik.bel.tr15-30 KASIM 2014 Gençlik

İstediğiniz eşyaları aradığınızda hemen bulabilmeniz için...

Bu hafta bütün sınavlar peş peşe geliyor. Matema-tik, tarih… Derken bir anda kendimi yoğunluğun ortasında buldum! Acaba haftasonu ne yapsam, neyle meşgul olsam diye düşünürken aradığım şeyi gardırobumda bulamadığımı fark ettim.Pazar günü arkadaşlar bir araya gelip ders çalı-şacaktık. Rahat bir şey giyinmek istedim. Tişört üstüne kışlık hırkamı giyip evden çıkmak istedim; ama ne tişörtümü ne de hırkamı bulabildim. Du-vardan duvara bir gardıropta tüm ailenin kıya-fetleri saklandığında kimse aradığını bulamıyor, sanırım.Evet, tahmin ettiğiniz gibi bu hafta öğrendiğim konu gardırop düzenleme teknikleri… Küçük aparatlarla büyük değişiklik sağlayabiliriz.

Katlama şekillerimizi değiştirebiliriz…

Giysilerimizi gruplandırarak ayırabilir, kumaş-larla kendimize cepler dikerek yeni bir alan oluşturabiliriz.

Ayakkabılar için ufak bir öneri:Duvara bir uçtan diğer uca gerebileceğimiz kurdele veya benzeri güzel bir iple tüm ayak-kabılarımızı dolap olmadan duvarda düzenle-yebiliriz…

Tüm bunları yapabilecek yeterli yeriniz varsa düzenli bir dolaba sahip olabilir. İstediğiniz eşyaları aradığınızda hemen bulabilirsiniz…Umarım önerilerim işinize yarıyordur.İyi bir hafta geçirmenizi temenni ederim.

Bazı aylar 30, bazıları 31 çeker; kaç ayda 28 gün vardır?

Doktorunuz size 3 hap verir ve bunları yarımşar

saat arayla almanızı tavsiye ederse ilaçların tamamını bitirmeniz ne kadar sürer?

Akşam saat sekizde yatıyorum ve yatarken guguklu saatimi sabah dokuza kuruyorum, kaç saat uyurum?

Cevaplar

1

2

3

1. Hepsinde, tüm aylarda 28 gün vardır.2.1 Saat3.Guguklu saatler gece gündüz ayrımı yapmadığı için 1 saat.

düzenli bir dolap

ÖNCE SONRA

12 www.pendik.bel.tr 15-30 KASIM 2014Gençlik

Maya

Leyla İpekçiTimaş Yayınları

Bu Cihazla Kan Vermek Çok Daha Kolay

30 saniye önce uyaracak Windows 7 artık satılmayacak

Kan vermek, bazılarımız için tam bir ıstıraba dönüşebiliyor: Hemşirenin damar araması, iğnenin damara denk gelmesi, gelmediyse iğneyi çıka-rıp damarı bulduktan sonra tekrar batırması… (Korku filmi gibi oldu; ama durum böyle.) İşte tüm bu sıkıntıları ortadan kaldıracak güzel bir cihaz dünyaya yayılmak üzere. Australian Red Cross Blood Service liderliğinde gerçekleştirilen çalışmayla oluşturulan bu cihaz, kanda bulunan hemoglobinin infrared ışığını em-mesiyle damarlarımızı ortaya çıkarıyor. Böylelikle kan alma işlemi daha kolay bir hale gelebiliyor.Deneme aşamasında olan sistemin asıl amacı, gözle görülemeyen damarlardan kan alınmasını sağlamak. Ayrıca daha kolay bir kan alımı sa-yesinde, kan veren insanların tekrar aynı işlemi yapması amaçlanıyor. (Bazen bu damar bulmayla

ilgili sıkın-tılar ortaya çıkıyor, insan da ha-liyle bir daha kan vermek istemiyor.)

Deprem durumunda kullanıcılara 30 saniyelik bir zaman kazandıracak mobil uygulama, kısa bir süre sonra ücretsiz olarak kullanıma girecek. ABD hükümetiyle işbirliği yapan Early Warning Labs isimli kuruluşun geliştirdiği erken uyarı sistemi, kullanıcılarına deprem olmadan önce haber verecek. Deprem uyarısını 30 saniye önce kullanıcıların akıllı cihazlarına gönderecek olan sistemin ölümcül depremlerde çok sayıda kişinin hayatını kurtaracağına inanılıyor. Uygulama, kullanıcılar tarafından ücretsiz olarak telefonları-na ve tabletlerine yüklenebilecek. Henüz kulla-nıma girmeyen erken uyarı sisteminin öncelikle ABD’de uygulamaya geçmesi bekleniyor.

Microsoft’un en çok kullanılan işletim siste-mi sürümü Windows 7’nin satışları sona erdi. Windows 7’yle büyük işler başaran Microsoft, bir sonraki sürüm olan Windows 8 için de benzer planlar yapmasına rağmen Windows 8 beklenen başarıya ulaşamadı. Windows 8.1’le 8’de yaşanan pek çok sorunu gideren Microsoft, Windows XP’yi sona erdirmesinin ardından gözünü diğer eski sürümlere dikti. Bir süre önce Windows Vista’nın sona ereceği tarihi belirleyen Microsoft, yaptığı duyurula Windows 7’nin de satışlarının sona erdiğini açıkladı. Microsoft, Windows 10’la tüm kul-lanıcıları, tek bir işletim sistemine bağlamak istiyor.

Bilim ve Teknoloji

Leyla İpekçi’yi geçen yıl okumaya başladım. Tüm

kitaplarını seve seve okuyup cümlelerin bol bol altını çizdim. Bir konuyu ele alırken bakış açısını, görüş ve düşünceyi ele alış tarzını beğendiğim yazarlardan. Nezaketini kelimelere aktarıp hislerimize taşıyabiliyor. Ancak ben ilk romanı Maya’yı tanıtmak istedim. Kitabın kapak arkası yazısı şöyle:

“Leyla İpekçi’nin ilk romanı Maya, 1998’de Milliyet Sanat Dergisi’nin “İlk Kitap İlk Baskı” adlı yarışmasında ödül alarak basılmış ve çok kısa sürede altı baskı yapmıştı. Yazarın 2000’li yıllarda “Başkası Olduğun Yer”, “Ateş ve Bahçe” gibi romanlarıyla çıkacağı dil yolculuğunun ipuçlarını taşıyan bu roman, sevgisiz ve şiddet içinde büyüyen bir çocuğun 7-8’li yaşlarından 20’li yaşlarına dek öyküsünü anlatıyor. Yazar, okuru Maya’nın dünyasında gezdirirken bir

yandan da hepimizin ilk anılarına, kapanmayan yaralarına, yarım kalmış vedalarına dokunuyor. Kısacası insanın mayasına... Türkçe edebiyatta çok sık rastlanmayan bir üslupla, tek başına büyümek zorunda kalan kız çocuğunun ağzından yazılan bu roman: Çocuksu, naif ve hamasi bir dile yaslanmadan, saf edebiyatın toprağında yeşeriyor. “Tamamen iyileştikten sonra ay ışığında bir görünüp

bir kaybolan koridorları yeniden cilalamaya başlayacağım. Baş aşağı kaymak için değil, bir kez daha hızla

geçip gitmek için...”

Hepimizin yabancı olduğu dünyayla tanışma serüveni çocukluktur. Dünyayla tanıştıktan sonraki süreçte büyüyoruz. Merakımız, hevesimiz ve masumiyetimiz git gide eksiliyor. İşte tam bu noktada çocukluğumuzdan aldığımız derslerle yaşamaya devam ediyoruz.Çocukluğumuzda neyle mayalandıysak büyüyünce de o

mayaya istinaden bir şekil alıyoruz. Evet, Leyla İpekçi’nin Maya adlı kitabında da bir çocuğu mayalayan öğeler ele alınıyor. Olabildiğine sade, olabildiğine içten ve akıcı bir dille İpekçi pedagoglar gibi bir çocuğu ele alarak güçlü bir metaforla karşımıza çıkıyor. Gücünü dilinden, hassasiyet ve iyi kurgusundan alan bu kitabı okumalısın…Kitap bir roman havasında ilerlediği için çok fazla alıntı yapamayacağım. Umarım okuduktan sonra aklımızda kalanlar bize büyümek hevesimiz, yol alma tutkumuzda empati duyma yeteneğimizi güçlendirir. Evet, modern dünya bizden diğerinin sesini kısmamızı istiyor; ancak insan bir başkasıyla anlam kazanan bir varlıktır. Bu kitapla çocuk hassasiyeti ve insan psikolojisi adına güzel bir bakış açısı kazanabilirsiniz…Keyifli okumalar.