pendik gündemi gazetesi - gençlik eki - sayı:4
DESCRIPTION
Pendik Gündemi Gazetesi Gençlik Eki Sayı:4 15 Mart 2013TRANSCRIPT
Yıl: 6 Sayı: 122 15 MART 2013
Tasarımların yerini “renkler” alıyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından “Yap-İşlet-Devret”
modeliyle inşa edilen Vialand’da, onlarca eğlence ünitesi bir arada bu-lunacak. Bunlar arasında en önemlisi “Roller Coaster” olarak bilinen hızlı
tren olacak. Türkiye’nin ilk hızlı treni olma niteliğini taşıyacak Vialand’daki Roller Coaster, 3 saniyede 110 km hıza çıkacak. Avrupa ve ABD’de onlarca bulunan hızlı trene özellikle gençle-rin büyük ilgi göstermesi bekleniyor.
Eyüp’te 600 dönümlük arazi üzerinde inşaatı devam eden Vialand’ın 23 Nisan’da hizmete girmesi bekleniyor.
Neler bulunacak?Vialand eğlence merkezinde bulunan
üniteler arasında 15 bin kişilik konser alanı bulunacak. Özel park içi gezi tre-ni, King Kong, Fatih’in fethine tanıklık etmek isteyenler için Fatih Dark Ride ile birlikte bir de 15 metreden suya düşen Splash Coaster yer alacak.
Tekstil ürünlerinde artık tasarımlar kadar renkler de öne çıkıyor. Taba,
yeşil, kırmızı gibi pantolon ve montlar gençlerden büyük ilgi görüyor. Bu durumun farkında olan üreticiler tasarımları arka
plana atarak gelenekselleşmiş olan gri, siyah ve beyaz renklerin dışına çıkarak dikkat çekici renkler kullanıyorlar. Özellikle neon renklerle üretişmiş tekstil ürünlerini görenler ihtiyaçları olmasa bile satın alabiliyor.
Gençlerin yeni eğlence merkezi olacak
Bisiklet alırken dikkat!Yaz mevsiminin yaklaşmasıyla bisiklet almak ya da yenilemek isteyenlerin dikkat etmesi gere-
ken bir iki nokta bulunuyor. Bunlardan ilki, bisikletin nerede kullanılacağıyla ilgili. Ağırlıklı olarak düz yolda kulla-nılacaksa önden amortisörlü yol ya da şehir bisikleti alınması uygun olacaktır. Bir diğer önemli nokta ise bisikletin ağırlığı. Bisikletlerin fiyatları artıkça ağırlıkları aza-lıyor. Bu durum, daha fazla para; ancak daha az güç harcanması demek. Örneğin marketlerde satılan bisikletler maliyeti düşürmek amacıyla
çelik dökümden yapılıyor. Bu da ağırlığı artırıyor. Alüminyumdan yapılan bir bisiklet ise pahalı olmasına karşın hafif oluyor.
10 GÜNDEM 15 MART 2013
Tolstoy bir akşam yemeğinde dost-
larıyla bir araya gelir ve muhabbet
sırasında eski bir hatırasını anlatır
dostları… Zengin bir aileden gelme
olan Tolstoy’un çocukluk yıllarında
annesini ve bakıcısını peş peşe
kaybetmesiyle birlikte acıyı tattığı
ve artık kendini çocuk olarak gör-
mediği gerçektir. Ancak zengin bir
aileden, ihtişamlı bir soydan gelse
de Tolstoy’un yazıya ilgi duyması
etrafındaki insanlar tarafından
merak konusu olur. Bunun üzerine
ünlü yazar: “Kelimeleri ben, beni
de onlar iyi tanıyor. Nasıl bir
müzik, gitmesi gereken yerin kulak
olduğunu biliyor ve kulağa gidiyorsa, bir kulakta
alması gerekenin ses olduğunun farkındadır…
İşte bu benimsenmiş iki durum, düzeni devam et-
tirir. Tıpkı kelimelerle aramı iyi tutmam gibi, ben-
de onların bana iyi geldiğini bilirim” demiştir…
Peki, sen dostum? Neyi seviyorsun…
Mühendislik, mimarlık, doktorluk, yöneticilik,
liderlik? Daha nicelerini sayabileceğim birçok
“iyi” meslek grubu var. Ancak o mesleklerin iyi
olmaları sana da iyi gelecek olmaları anlamına
mı geliyor? Bence sana iyi gelecek olan şeyin tes-
pitini yapmak için ilk iki sayı önemliydi. Bir önceki
sayımızda da önemli hususlara değindiğimize
göre gel gelelim, halen meslek mi bizi, biz mi
mesleği seçeceğiz sorusuna cevap veremiyoruz?
İki şapka üreticisi şirket ise yeni aldıkları iki pa-
zarlamacı delikanlıyı Afrika’ya göndermişler.
Birinci delikanlı kısa süre sonra merkeze su
mesajı göndermiş:
-Burada kimse şapka giymiyor. Satış olasılığı yok!
İkinci delikanlının mesajı şöyleymiş:
-Burada kimsenin şapkası yok. Satış imkanı çok!
Peki; sen hangi bakış açısından dünyaya bakıyor-
sun? Benden söylemesi dostum, eğer şapkadan
ticaret yapacaksan, güneş; eğer şemsiyeyle
ticaret yapacaksan, bulut sana eşlik eder. Yağmur
nereye, sen oraya kısaca...
“Herkes doğru insanı bulmak
ister, yanılmamak için…
Oysa kimse uğraşmaz,
doğru insan olmak için.” Freud
Mühendislik:Haftanın altı günü yaklaşık 10 saate yakın bir mesaiyle iyi bir
maaş alabilecek konuma gelirsin. Yıllar ilerler ve deneyim
kazanırsan o zaman başka; o zamanda çok bilip, bilginle para
kazananlardan olursun…
Mimarlık:Haftalık olarak yaklaşık 50 saat emeğinle, işinde orta sınıf bir
mimar olabilirsin… Neden mi? Mimarlık sadece çizmek, iyi bir
tasarım yapmak değil, aslında bilgini nasıl kullandığınla alakalı
bir meslektir. Öyle kalemi alıp, çizimi yapıp, parayı kazanmak
(şimdiden söyleyelim) hayaldir… Gerçeğin farkında başla bu yola.
Gerçekçi olmayan hayallerin, gerçekle karşılaştığında can yakar.
Hukuk: Hukuk dalına kim sözel demiş? Bildiğiniz gibi hukuk okuduktan
sonra adliye vb. kurumlarda belli görev ve sorumluluklarınız
olacak. Yaklaşık olarak günde 50 kişiyle muhatap olup, 20
günlük bir çalışma süresinde bu 1000 kişi demek oluyor ki, bu
da ortalama 3 kitap kadar dilekçe okumak ya da dava metni
okumaktır… Ama bu sözel dediğinizi duyar gibi oluyorum. Beynin
ezber yapan kısmı; sayısal kısmıdır. Unutmayın siz bu kişilerle
davalar sonuçlanana, işleri halloluncaya kadar karşılaşacaksınız.
Yoksa her karşılaşmada tekrar tekrar aynı metinleri mi okumayı
düşünüyorsunuz…
Doktorluk:Aslında normal bir doktorsanız, minimum günlük 50 hastaya
bakmalısınız. Ancak bir cerrah olduğunuz düşünüldüğünde 8 sa-
atlik bir ameliyat mı?... En ufak bir hata payınızın ameliyatı kötü
sonuçlandıracağını bilerek elinizden geldiği kadar konsantras-
yonla bu işi tamamlama çabasında olacaksınız. Peki; şimdi kaç
saat ders çalışıyorsunuz?
Sevgili dostum… Bizler sınavların yoğunluğundan, ders konula-
rından, ayrıntılardan, ders çalışma saatlerinin fazlalığından ya-
kınıp, günlük 100 soru bile çözmekten kaçınıyorsak eğer, demek
ki bu tür meslekler de ciddi bir azim gereklidir. Ayrıca sınavlar
bilgileri ölçmüyor, başarımızı gösteremiyoruz, becerilerimiz daha
önemli gibi ifadeler kullansak da, fark etmemiz gereken şey;
güneş yoksa kimse şapka almaz. Hayat ihtiyaçlar üzerine kurul-
muş bir foksiyondur. Sizin çok çalışmanız şimdi gerektiği kadar,
gelecekte de gerekecektir. Kimse siz üniversiteyi bitirdiğinizde,
altın tepsilerde, mor salkımlı üzümler sunmayacak. Şimdikinden
daha keskin, şimdikinden daha yoğun bir dünyanın içerisine
gireceksiniz…
Umarım; zaferleri, gelecek yarınları, zirvelere ulaşmayı sadece
hayal etmez, onlar için gerekli olanları da ayrıntılı olarak inceler-
sin. Nitekim emin olabilirsin ki; kocaman çınarlarda bir zamanlar
tohumdu. Onları toprağa ekmek, o kocaman gövdelerinin göğe
yükselmesi demek değil. Çünkü hayat, sadece tohumla toprak
arasında bir bağ kurmuyor. Suyu, güneşi… Her şeyiyle düşünül-
müş gelecekler, zaferlerin altına imza atıyor…
Hayallerinizi iyi tespit edin, iyi analiz edin ve gerçekleştirin.
Hayatınızda başarılar diliyorum…
Meslek Seçimi ve İdealler IV
11GÜNDEM15 MART 2013
Origami Sanatı
Adım 1: Elimize A4 boyutlarında iki
renk elişi kağıdı alalım. Elişi kâğıdının
bir köşesinden tutup, üçgen oluş-
turacak şekilde katlayalım. Oluşan
üçgenin dışındaki dikdörtgen parçayı
keselim. (Bu işlemi her iki kağıda da
uygulayalım)
Lale başı için kırmızı elişi kâğıdımızı
alalım; daha sonra açtığımızda tam
kale olan parçanın diğer iki ucunu
da birleştirecek şekilde katlayalım…
Artık elimizdeki karenin ortasında
çarpı şeklinde kat izi mevcut
Kareyi şimdi de dikdörtgen yarım
oluşturacak şekilde ikiye katlayalım.
Böylece 2 kat izi daha elde ediyoruz.
Karemizde oluşan, kenarlara yatay
olan çizgiyi iki kenarından içeri doğru
bükerek üçgen parçayı oluşturalım.
Elinizde yandaki fotoğrafta görünen
üçgen parça olacaktır. (1. Şekil)
Daha sonra bu üçgen parçanın
köşelerini tepe noktasıyla birleştirin.
(2. Şekil)
Karemizin yukarı doğru bakan 4 adet
çıkıntısı mevcut oldu. Ortada da ilk
üçgenin tepesi. (3. Şekil) Bu oluşan
karemizin, alt uçlarını kıvırarak içe
doğru birleştirin. (4. ve 5. Şekiller)
Bu işlemimizi her iki taraf için yaptık-
tan sonra (6.Şekil) oluşan üçgenlerin
uçlarını kıvırın (7. Şekil). Alt kısımda
kalan üçgeni içeri doğru iter gibi
yapıp kare şekle getirdiğinizde artık
üç boyutlu bir lale başı elde etmiş
olacaksınız.
Yaprak kısmı için yeşil renkli elişi
kağıdımızı elimize alıp kale olan
parçanın diğer iki ucunuda birşeştire-
cek şekilde katlayalım… Katladığımız
bu parçayı açıp iki köşesini içe doğru
kıvıralım.( 10. Şekil) Daha sonrada
diğer iki ucu içeri doğru katlayalım
(11. Şekil) Oluşacak olan deltoitin bu
seferde son birleştirilmiş parçalarını
içeri doğru bir kez daha katlaya-
lım(12. Şekil) Katlama işlemi bittikten
sonra bir uç daha sivri olacaktır. Sivri
olan ucu, kalın katlamamız içeride
kalacak şekilde diğer uçla birleştiri-
yoruz. (13. ve 14. Şekiller) Elimiz-
deki kağıdın dikey çizgisinden ikiye
katlayalım (15. Şekil) Daha sonra da
ince olan uç, çiçeğin sap kısmı olacak
şekilde, diğer kalın üçgeni dışarı
doğru çekelim ve onu da yaprak gibi
kullanalım. (16. Şekil)
Oluşacak iki parçalık origamik şekil-
leri birleştirerek lalemizi tamamla-
yalım…
Ellerinize sağlık.
Pendik Belediyesi Kütüphane Gönüllülerinin her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği “Üniversite
Ziyaretleri” etkinliğinin ilki, Marmara Üniversitesine gerçekleştirildi. Pendik’teki liselerde okuyan son sınıf öğrenci ve rehber öğretmenlerine yönelik gerçekleş-tirilen ziyaretlerde, üniversite adayı öğrencilerin üni-versite havasını soluması, istedikleri bölümleri bizzat görerek bölüm uzmanları ve öğretim üyelerinden bil-gi alması amaçlanıyor. Ziyarette öğrencilere Marmara Üniversitesi İktisat, Ekonomi, Hukuk, Psikoloji, Mimar-lık, Mühendislik, Radyo-TV, Reklamcılık gibi bölümleri gezdirildi. Geziye katılan öğrenci ve öğretmenler, organizasyonu gerçekleştiren Pendik Belediyesine te-şekkür etti. Ziyaretler yıl içerisinde belirli aralıklarda ve farklı üniversite gezileriyle devam edecek.
Üniversite adaylarındanüniversite ziyaretiYeteneğe göre meslek
Pendik Belediyesinin ilçe genelinde üniversiteye hazırlanan lise öğrencileri için düzenlediği “Kariyer Planlama Konferansı”, Şevket Sabancı Lisesi’nde gerçekleştirildi. Süleyman Şah Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Erhan Atay’ın gerçekleştirdiği konferanslar, her hafta ayrı bir okulda gerçekleştirile-rek öğrenciler kariyer planlaması hakkında bilgilendiriliyor.
Pendik Belediyesinin ilçe genelinde üniversiteye hazır-
lanan lise son sınıf öğrencileri için düzenlediği “Kariyer Planlama Semi-nerleri” bu kez Şevket Sabancı Lisesi Konferans Salonu’ndaydı. Süleyman Şah Üniversitesi’nden Kariyer Planlama Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Erhan Atay’ın gerçekleştirdiği konferansta, öğrencile-re meslek ve kariyer tercihi konusunda önemli ipuçları veren Doç. Dr. Atay, öğ-rencilere kendi ilgi ve yetenek alanla-rına göre meslek seçiminde bulunması gerektiğini belirtti.
Kariyer hedefinde yeteneğe göre tercih önemliSeminerde konuşan Atay: “Kariyer konusunda hedefleriniz olmalı ve bu hedeflere adım adım yürümelisiniz. Hedefleriniz belirli, ölçülebilir, ulaşılabi-lir, sonuç merkezli ve zamana sığdı-rılmış gerçekçi hedefler olmalı.” dedi.
Hedefler gerçekçilik ve yeteneklere göre kurulmazsa başarıya ulaşılamaya-cağını belirten Atay: “Kariyer ve meslek seçimleri genellikle arkadaşlar, hayat tecrübeleri ve ailelerin yönlendirmesiy-le yapıyor. Oysa meslek seçimi insanın yetenekleri, ilgilerine göre ve meslek uzmanlarınca yönlendirilerek yapılma-lı.” dedi.
Yanlış meslek tercihleri “başarı” değil, “mutsuzluk” getirirÖğrencilerin yüksek öğretim için alan ve meslek seçiminde, seçilmek istenen alanla ilgili rehberlik servisleri ve ilgili üniversite hocalarına başvurulması gerektiğini belirten Atay: “Aksi takdirde kariyer ve mesleğinizde hatalı ter-cih yapma ihtimaliniz olabilir. Bu da hayatınızın yarısını oluşturan meslek yaşamınızda size başarı değil, mutsuz-luk getirecektir.” uyarısında bulundu.
12 GÜNDEM 15 MART 2013
Vefa ApartmanıSadık YalsızuçanlarTimaş Yayınları
Kitap:Yazar:Yayınevi:
Bir Vefanın güzel göstergesi, fikri ve kalbi duygularla desteklenmiş yaşamdır…
Sadık Yalsızuçanlar, Ahmet Tevfik İleri’nin hayatını an-lattığı kitaba Vefa Apartmanı ismini verir… Aslında kitabın yazılış serüveni de gerçekten bir vefa göstergesidir. Ahmet Tevfik İleri İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Mühendislik eğitimini almış ve vatanı için canhıraş çalışmak amacıyla milletvekili olarak çalışmaya başlamıştır. Ancak vatanı-na olan aşkı ve milletinin ihtiyaçlarını tespit ederek çalıştığı süre boyunca her daim inancı ışığında yaşamış-tır. Türkiye’nin topraklarına değer katacak birçok projede yer almış ve darbeyle birlikte Yassıadada yargılanmıştır…
Aslında mevzu burada bitme-miş, tekrardan alevlenerek daha büyük bir ateşe dönüş-müştür. Darbe döneminde tüm siyasetçilerin gayrimen-kulleri araştırılırken, Tevfik İleri’nin herhangi bir birikimi bulunamamış, gayrimeşru birikimleri araştırılmış yine herhangi bir şey buluna-mamıştır. Hatta Tevfik İleri Yassıadadayken, ailesinin bulunduğu daire kiradır ve ailesi bu kirayı da ödeyemez. Ancak Vefa Apartmanını oluşturacak güçlü dostların varlığı kendini hissettirir.
Tevfik İleri’nin yakın arkadaş-ları, aralarında para toplaya-rak İleri ailesinin kalabileceği bir bina inşa ederler ve adına
da Vefa Apartmanı’nı uygun görürler…
Tevfik İleri’yi anma gününde, bizler onun hayatının Vatana Vefayla geçtiğini gördük. Umarım sizlerde Vefa Apartmanı’nda, bu hikayenin ayrıntılarını bulacaksınızdır…
Bundan sonrası; kitabı kendi dilinden anlatmakta…
“Allah var. Büyük Allah var. Her şeyi görüyor, biliyor. Gördüğüne ve bildiğine ina-nıyorum. Gerisi laf u güzaf. Yapılacak tek şey tebessüm etmektir. Size mal mülk, ser-vet bırakmadım. Yalnız, size, şerefli, namuslu, erkek bir ad bırakabildim. Hiçbir zaman başınız yere bakmayacaktır. Bununla müteselliyim, siz de bununla iftihar edeceksiniz.” Ahmet Tevfik İleri’nin Mek-tuplarından…
“Vefa Apartmanı” adlı roma-nın yazılışı da vefakâr fikir-lerin, yıllara meydan okuyan güzelliklerinin ürünüdür…
Keyifli Okumalar…
Bu tükenmez kalemle notlarınızı kolayca çizer gibi dokümanlarınızı tarayabilirsiniz.
Tarama Kalemi içine yerleştirilmiş yüksek hasa-siyetli otomatik odaklanan lens ve 5 megapiksel sensörü ile harfleri tarayabilirsiniz. Önemli dokü-manlarınızın, belgelerinizin 2.048 x 1.536 piksel çözünürlüğünde görüntülerini alabilirsiniz. Kalem üzerindeki tuşa yarım basıldığında belge üzerinde görülebilir kırmızı lazer çerçeve oluşuyor ve kalem otomatik fotoğraf çekmeden hemen öncesinde görüntüye odaklanıyor. Yani günümüzde kullandı-ğımız dijital fotoğraf makinelerine benzer şekilde çalıştığını söyleyebiliriz. Cihaz, JPEG formatında bin adet taranmış resimleri ve kalemde entegre olan mikrofon ile WAV formatında yakaladığı sesli notları saklayabilecek 1 GB dahili hafızaya sahip. Ayrıca kalemin döndürülen ayrı aparatı ile taran-
mış görüntüleri aktarabileceğiniz USB çıkışa sahip. Anodize aliminyumdan yapılmış olan kalemin düğmesi aracılığıyla yazma modu ile tarama modu arasında geçiş yapabiliyorsunuz. USB yoluyla bir saatlik şarj sonrasında 300 adet görüntü alabi-liyorsunuz. Kalem tarayıcı Mac OSX, Windows 8, Windows 7, Vista ve XP ile uyumlu.
İngilizler, özel donanımlı bir fotoğraf makinası ile Londra’nın 360 derecelik pa-
noramik fotoğrafını çekti. Ancak bu panoramik fotoğraf bugüne dek gördüklerimizden oldukça farklı. Elde edilen 360 gigapiksellik fotoğraf sayesinde görüntüyü ne kadar büyütürseniz büyütün asla bozulma olmuyor. http://btlon-don2012.co.uk/pano.html linkinde de görülebi-leceği üzere en uzaktaki bir otomobilin plakasını bozulmadan büyütebilir ya da bir inşaattaki işçinin kaynak makinasını görüntülebeyilirsiniz.
Dünyada bir ilk olarak en az yer kaplayan yarım denizaltı olarak dizayn edilmiş olan
‘’Ego’’ Raonhajedeki, Kore merkezli dizayn firması tarafından oluşturuldu. Bu yenilikçi su teknesi, yolculara hem su altını kapalı bir çekirdek sualtında gözlemleme, hem de üst güvertede, okyanusun üs-tünde manzaranın keyfini çıkartmaya imkân veriyor.
12-8 voltluk denizcilik bataryaları ile şarj edilen bu tekne, 4 ile 8 saat arası, botun süratine bağlı olarak suda sadece bir batarya ile kalabiliyor. Açık olarak, maksimum hız sabit hızdan daha çok enerji harcı-yor. Kişisel denizaltı, yaratıcı bir konsept dışında pek fazla bir şey olmamasına rağmen en mükemmeller arasında ve hiç bir zaman bu seviyeden inmeyecek.
Kalem boyunda tarayıcı
İngilizler, 360 Gigapiksellik fotoğraf çekti
Su altında tekne keyfi