projenin adı sifir Çİftİ mucİzesİ proje ekibi proje...
TRANSCRIPT
1
YİBO Öğretmenleri (Fen ve Teknoloji-Fizik, Kimya,
Biyoloji- ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı
Matematik bölümü Proje Raporu
Projenin Adı
SIFIR ÇİFTİ MUCİZESİ
Proje Ekibi Tülin AKSOY- Atatürk YİBO / SAMSUN
Sema OVALI – Yenikonak YİBO/SİNOP
Oya GÜLAY – Esiroğlu YİBO/ TRABZON
Proje Danışmanları
Prof. Dr. Feyzi BAŞAR
Doç. Dr. Necla TURANLI
GEBZE
ŞUBAT- 2010
2
İÇİNDEKİLER
PROJENİN AMACI…………………………………………………………….3
GİRİŞ……………………………………………………………………………3
MATERYAL VE YÖNTEM……………………………………………………5
BULGULAR VE YORUM……………………………………………………...7
SONUÇ VE ÖNERİLER………………………………………………………11
KAYNAKÇA…………………………………………………………………..13
3
PROJE ADI: Sıfır Çifti Mucizesi
PROJENİN AMACI
Negatif tam sayılarla işlem yapma, ilköğretim ikinci kademe öğrencileri için yenidir.
Öğrenciler iki negatif tam sayı ya da biri negatif diğeri pozitif iki tam sayıyla işlem yapma
durumuyla ilk defa karşılaşmaktadır. Bu düzeyde öğrenciler, negatif tam sayıları anlamakta ve
işlem yapmakta güçlük çekmektedirler. Bu nedenle öğrencilerin pozitif ve negatif tam
sayılara yönelik kazanımları daha kolay kavramaları amacıyla bu çalışma yapılmıştır.
Bu çalışmada; çift yönlü düzenek üzerinde sıfır çifti oluşturacak şekilde hazırlanan
yarım daireler yardımıyla, öğrencilerin sıfır çifti oluşumunu somut olarak gözlemelerini
sağlamak, tamsayılarla toplama ve çıkarma işlemlerini yapmak ve bir tamsayının toplama
işlemine göre tersini öğrenmelerine yardımcı olmak amacıyla bir materyal hazırlanmıştır.
GİRİŞ
21.yüzyıl teknoloji çağında bilginin önemi hızla artmakta, buna bağlı olarak “bilgi”
kavramı ve “bilim” anlayışı da değişmekte, teknoloji ilerlemekte, demokrasi ve yönetim
kavramları farklılaşmakta, tüm bu değişimlere ayak uydurabilmek için toplumların
bireylerinden beklediği beceriler de değişmektedir, (M.E.B,2005). Bu beklentiler
doğrultusunda bireylerin yetişebilmesi için son yıllarda matematik eğitimine bakış açılarında
önemli değişiklikler olmuştur. Artık matematik eğitimi, yalnızca matematik bilen değil, sahip
olduğu bilgiyi uygulayan, matematik yapan, problem çözen insanlar yetiştirmeyi
hedeflemektedir. 21.yüzyıl bilgi toplumları, bireylerin temel becerilerin ötesine geçerek, “yeni
yeterlilikler” kazanmalarına gereksinim duymaktadır (Gür & Korkmaz,2003).
Bu amaçlar doğrultusunda, yeni hazırlanan ilköğretim matematik müfredat programı,
kavramların kendi aralarındaki ilişkileri, işlemlerin altında yatan anlamları ve işlem
becerilerinin kazandırılması üzerine yoğunlaşmıştır. Hazırlanan bu programda matematikle
ilgili bilgilerin kavramsal temellerin oluşturulmasına daha çok zaman ayırmayı; böylece
kavramsal ve işlemsel bilgi ve beceriler arasında ilişkiler kurma önemsenmiştir. Bu yapılırken
öğrencilerin somut deneyimlerinden, sezgilerinden matematiksel anlamları oluşturmalarına ve
soyutlama yapabilmelerine yardımcı olma amaçlanmıştır, (M.E.B. 2005).
İnsanda binlerce yıl önceden başlayan mukayese kavramı, giderek sayma ve sayılarla
işlem yapma becerisine ulaşmıştır. Sayıların nesnelerden bağımsız oluşu; gerektiğinde değişik
4
nesne ya da olgulara karşılık gösterilerek durum ya da olayları açıklamaya yarayışı,
matematiğin soyut yapısal özelliklerinin ortaya çıkışını ve modelleşmesini sağlamıştır,
(Karaçay, 1985).
Öğrencilere matematik soyut bir ders gibi görünmekte ve yeterince zihinlerinde
canlandıramadıkları için de konuyu anlamlandıramamaktadırlar. Matematik dersine karşı
oluşan bu olumsuzluk, çocukların bütün eğitim hayatı boyunca derste güçlük çekmesine ve
hata yapmasına neden olmaktadır, (Nesin, 2001). Özellikle ilköğretim basamağında öğrenim
gören öğrencilerin, azımsanmayacak derecede matematik dersinden korktukları, bu durumun
sonucu olarak da eğitim başarısının olumsuz yönde etkilendiğini ortaya koyan araştırmalara
literatürde rastlanmaktadır, (Albayrak & Erkal, 2003). Bu bağlamda ilköğretim basamağında
öğretim etkinlikleri açısından önemli yeri olan oyunun önemi vurgulanmalıdır, (Güven,
2001). Matematik öğretiminde oyunlara yer verilerek öğrenci üzerindeki matematik korkusu
oluşmadan önlenmelidir. Çocukların matematik dersini ve matematik öğrenmeyi sevmelerini
sağlamak için, onlara oyunla bu dersin eğlendirici, zevkli, dinlendirici yanları gösterilmelidir.
Bu şekilde çocukların algısı, dikkati oyunla etkinlikler üzerine yoğunlaştırılırsa; kavram, konu
ve sosyal davranışlar daha etkili olarak öğretilebilir, (Önder, 1999).
Öğrenciler; zihinsel süreçler, ilgi, istek, ihtiyaç, katılım, motivasyon, duygu ve
tutumlar açısından birbirinden oldukça farklıdır. Dolayısıyla her öğrencinin ayrı bir dünyası
vardır. Bu sebeple öğrencilerin öğrenme stilleri de farklıdır. Bu açıdan, ders işlenirken farklı
etkinlikler yoluyla öğrenme stili farklı öğrencilerin derse etkin katılımları sağlanmalı ve
eğitici materyallerden yararlanılmalıdır. Eğitimde materyal kullanımı, algılama ve öğrenmeyi
kolaylaştırır. İlgi uyandırır, sınıfa canlılık getirir. Öğrenmede, zamanı kısaltır, bilgiyi
pekiştirir ve kalıcılığa yardım eder. Öğrencilerin konuya katılımlarını sağlar, okuma ve
araştırma arzusu uyandırır. Yanına gidilmesi veya sınıfa getirilmesi mümkün olmayan olay,
olgu ve varlıkları, gerçek yüzleriyle sınıfa taşır, ( Aslan & Doğdu, 1993 , s:40).
Tam sayılarla işlem yapma ders kitaplarında genellikle sayma pulları ile model
oluşturma türünden etkinliklerle anlatılmaktadır. Yapılan etkinliklerin amacı öğrencilerin tam
sayılarda toplama işlemini pullarla modelledikten sonra, mantıksal çıkarımlarda bulunup
toplama işlemi için bir kural geliştirmelerini sağlamaktır. Sayı pulları ile modellemede birer
tane + ve - pulun bir araya geldiğinde 0 çifti oluşturduğunu ve toplama işleminde etkisinin
olmadığı belirtilmektedir. Fakat sıfır çifti kavramı öğrencilerin zihninde tam olarak
canlanamamakta ve soyut bir düzeyde kalmakta, sayma pullarıyla negatif ve pozitif tam
sayılarla işlem yapma becerisi de yeterli düzeyde gelişmemektedir.
5
Matematik konuları diğer derslere göre daha güçlü bir sıralı yapıya sahiptir. Bunun
temel nedeni matematiğin hiç bir dış katkı almadan kendisini üretmesidir. Yani ardışık ve
yığılmalı bir bilim olmasıdır. Herhangi bir kavram onun ön şartı durumundaki diğer
kavramlar kazandırılmadan tam olarak verilemez.
A kavranmadan B’ye, B kavranmadan C’ye geçme şansı yoktur. Sayıların öğretimi bu
modele uygundur, (Alkan & Altun, 1998). Bununla ilişkili olarak tam sayılarla işlem becerisi
kazanamayan bir öğrenci de matematiğin diğer konularını kavramakta sorun yaşayacaktır. Bu
sorunun oluşmasını engellemek amacıyla, çalışmada bir materyal tasarlanarak, tam sayılarda
toplama ve çıkarma işlemini oyun haline getirip konun daha kolay anlaşılmasının sağlanması
hedeflenmiştir.
Yapılan çalışmada ise çift taraflı bir düzenek hazırlanmış ve klasik ders kitaplarından
farklı olarak öğrencilerin deney yapmalarına, yaparak yaşayarak öğrenmelerine, soyut
kavramları somut modellere dönüştürmelerine imkan sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.
MATERYAL VE YÖNTEM
Öğretim ortamlarının zenginleştirilmesinde kullanılan görsel işitsel araçların öğrenme
üzerindeki etkilerinin araştırılması, uzun yıllardan bu yana araştırmacıların ilgisini
çekmektedir. Örneğin 1937’lerde Hoban vd. tarafından görsel-işitsel araçların etkinliği
üzerine bir sınıflandırma yapılmıştır. Buna göre, eğitim ortamında kullanılan materyaller,
sundukları eğitim ortamının soyuttan somuta oluş özelliğine göre sınıflandırılmıştır. Öğrenme
işlemine katılan duyu organlarımızın sayısı ne kadar fazla ise, o kadar iyi öğrenir ve
öğrenmelerimiz o kadar kalıcı olur. En iyi öğrendiğimiz şeyler, kendi kendimize yaparak
öğrendiğimiz şeylerdir. En iyi öğretim somuttan soyuta ve basitten karmaşığa doğru
gidilendir.
6
Öğrencilerin sadece duydukları zaman unuttuğu; duydukları ve gördükleri zaman biraz
hatırladığı; duydukları, gördükleri ve onunla ilgili soru sordukları veya birisi ile tartıştıkları
zaman, anlamaya başladıkları; duydukları, gördükleri, tartıştıkları ve yaptıkları zaman bilgi ve
beceri kazandıkları; hatta başkasına anlattıkları zaman bilgilerin kalıcılığı sağlanmış olduğu
görülmektedir.
Bu amaçla öğrencilerin öğrenme ortamlarını zenginleştirecek ve daha çok duyularını
harekete geçirecek bir ortam tasarlanıp iki taraflı kullanılabilecek bir düzenek hazırlanmıştır.
Dikdörtgen şeklindeki düzeneğin bir yüzü kaygan bir zemin olarak tasarlanmış ve etrafı
amaca uygun şekilde çevrilmiştir. Diğer yüzü ise ağ ile örtülmüştür. Her iki yüzeyde
kullanılmak üzere sıfır çifti oluşturacak yarım daire parçaları tasarlanmış ve üzerlerine + ve -
sembolleri yazılmıştır. Üzerinde + sembolü olan yarım daire +1 sayısını, - sembolü olan
yarım daire ise -1 sayısını temsil etmektedir.
Kaygan olarak dizayn edilen yüzeyde sıfır çifti ve tamsayıların tersi işlemleri
modellenerek gösterilmiştir. Ağ ile çevrilmiş diğer yüzey içinse üzerlerinde + ve –işaretlerin
bulunduğu yarım dairelerin her bir parçası misine ipleriyle bağlanmış ve kancalarla ağa
takılacak şekilde düzenlenmiştir. Bu alanda ise yapılacak toplama ve çıkarma işlemlerine göre
yeterli sayıda + ve - yarım daireler düzeneğe yerleştirilerek gerekli işlemler yapılacak ve
gerekli durumlarda ortama sıfır çiftleri eklenecek veya oluşturulacaktır.
Tam sayılarla toplama işlemi yapılırken pozitif ve negatif sayılar kadar pullar taraflı
olarak düzeneğe yerleştirilecek, öğrencilere soyut gelen ve zihinlerinde şekillendiremedikleri
sıfır çiftleri kullanılarak işlem ifade edilecektir.
Aşağıdaki düzenek; materyal üzerinde ifade edilecek işlemi örneklendirmektedir.
İşlem sırası örnekleri somut hale getirilerek öğrencilerin daha rahat kavramaları
sağlanmıştır. Bu tasarım sayesinde tam sayılardaki işlemlerin karmaşıklığı somut ve görsellik
katılarak en aza indirgenmiştir.
7
BULGULAR VE YORUM
Yapılan toplama ve çıkarma işlemlerinde temel zeminin sıfır çifti olmasından
dolayı bu çalışmada geliştirilen materyal, tam sayılardaki işlemlerin temeli olan sıfır çiftinin
somut olarak ifade edilip işlemlerin öğrenci zihninde kolayca şekillenecek biçimdedir.
Sınıf ortamında kavratılmaya çalışılan işlemler ilk aşamada hazırladığımız materyal
üzerinde aşağıdaki şemalarda belirtilen adımlarla ifade edildiğinde konunun öğrenci
tarafından anlamlandırılması daha kolay ve hızlı olmasını sağlayacaktır.
Hazırlanan materyalle uygulanacak etkinliğin ilk adımı sıfır çiftinin değeri ve nasıl
oluştuğunu somutlaştırmaktır. Etkinliğin bu adımının sağlıklı şekilde ifade edilmesi;
hedeflenen sonuca ulaşılmasını hızlandıracaktır.
Yukarıdaki Şekil 1’de görüldüğü üzere üzerinde + yazan pullar +1‘i ─ yazan pullar
-1’i ifade etmektedir. Bir + pul ve bir – pul sıfırı oluşturmaktadır ve bu durum yarım
dairelerin birleşimi ile oluşan şekille desteklenip somutlaştırılmıştır.
Kazanımlara ulaşmada izlenecek ikinci adım ise sıfır çiftinden faydalanarak sayıların
toplama işlemine göre tersinin ifadesini anlamlı hale getirmektir.
Şekil 1
8
Yukarıdaki Şekil 2’deki gibi düzeneğe tersi istenen sayının modelleri yerleştirilip,
karşısına sıfır çiftlerinin oluşumunu sağlayacak modeller eklenir. Yapılan bu işlem farklı
sayılarla tekrarlanıp öğrencilerin de denemesine fırsat verilerek toplama işlemine göre tersi
kavramı zihinde daha kolay bir şekilde inşa edilir.
Sıfır çifti ve sayının tersi öğrenci zihninde görsel yolla şekillendirildikten sonra;
toplama işlemi aşağıda belirtilen şekillerle ifade edilmiştir. Bu adımda iki pozitif tam sayı
toplanırken sıfır çiftinin oluşmadığı gösterilmiştir. Aynı durum iki negatif tam sayı
toplanırken de geçerlidir. Ancak biri pozitif diğeri negatif olan tam sayılar toplanırken sıfır
çiftinin oluştuğu ve bundan faydalanarak işlemin yapıldığı ifade edilmiştir.
Aşağıdaki şekillerde düzenekle çıkarma işleminin nasıl anlatılması gerektiğini
örneklemektedir. Bu adımda sıfır çiftlerinden yararlanmak oldukça önemli, öğretici ve kalıcı
işlem yeteneğinin oluşmasını sağlar. Küçük bir pozitif sayıdan büyük bir pozitif sayı
+ =
Şekil 3
++
= Şekil 4
Şekil 2
9
çıkarıldığında ya da küçük bir negatif sayıdan büyük bir negatif sayı çıkarıldığında ortama
eklenen sıfır çiftleri çıkarma işleminin daha rahat anlamlandırılmasını sağlamaktadır.
Şekil 5
- =
- =
Şekil 6
- =
Şekil 7
10
Yukarıda ifade edilen durumun yanında a-b ve a+(-b) işlemlerini gerektiren
problemler, ayrı ayrı incelenir. Elde edilen çözümler karşılaştırılarak a-b = a+(-b) olduğu
fark ettirilir.
+ =
Şekil 9
-
=
+
Şekil 10
- =
Şekil 8
11
SONUÇ VE ÖNERİLER
SONUÇ
Bu projenin yapımında sınıfta karşılaşılan problemlerin çözüm sıkıntılarından
esinlenilmiştir. Sınıf ortamında tam sayılarla işlemler konusu anlatılırken değişik anlatım
yöntem ve teknikleri kullanılmaktadır. Verilen örneklerin (borç-alacak, ileri-geri vs..), yapılan
etkinliklerin yetersiz kalması böyle bir materyali oluşturmamıza etken olmuştur. Karşılaşılan
problemlerin çözümünde oldukça etkili olacağını düşünülen bu materyal aynı zamanda farklı
konularda da kullanıma uygundur. Yapılan sıfır çiftin mucizesi projesinin materyali, konuyu
basitleştirebilen, anlaşılmasını kolaylaştıran ve somutlaştıran bir özellik taşımaktadır. Konu
görselleştirilerek sunulduğundan kalıcılığı arttırmaktadır. Öğrenci bu sayede yaşayarak ve
oynayarak öğrenme imkânı bulacaktır.. Tam sayılar konusunu soyuttan somuta taşımakta ve
görsel özellikler kullanarak anlaşılmayı kolaylaştırmaktadır.
Öğretim materyallerinin hazırlanmasındaki ilkeler materyalin türüne göre değiştiği
hâlde, her türlü materyalin geliştirilmesinde temel ilkeler aşağıdaki gibidir:
Bu ilkelere göre öğretim materyali;
1. Öğretmenler gibi öğrencilerin de kullanabileceği kadar basit, sade ve anlaşılabilir
olmalı,
2. Her öğrencinin erişim ve kullanımına açık ayrıca maliyeti düşük olmalı,
3. Dersin kazanımlarına uygun seçilmeli ve hazırlanmalı,
4. Dersin konusunu oluşturan bütün bilgilerle değil önemli ve özet bilgilerle donatılmalı,
5. Görsel özellikler materyalin önemli noktalarını vurgulamak amacı ile kullanılmalı,
6. Yazılı metinler ve görsel işitsel öğeler öğrencinin gelişim ve öğrenci özelliklerine
uygun olmalı,
7. Öğrenciye alıştırma ve uygulama imkânı sağlamalı,
8. Tekrar kullanılacağı için dayanıklı olmalı,
9. Gerektiğinde kolaylıkla geliştirilebilir ve güncelleştirilebilir olmalıdır.
Hazırlanan materyal bu ilkelere uymakla birlikte tam sayılarla ilgili farklı
kazanımlarda da geliştirilerek uygulanma özelliğine sahiptir. meselâ tam sayılarla çarpma ve
bölme işlemelerinde, doğal sayılarla toplama ve çıkarma işlemlerinde kullanılması
mümkündür.
12
ÖNERİLER
Hazırlanan materyal farklı alt öğrenme alanları ve farklı kazanımlara da uygulanabilir.
Yedinci sınıflarda tam sayılardaki toplama ve çıkarma işlemleri anlatmaya yardımcı
olan bu materyal; daha önceki sınıf düzeylerinde doğal sayılar konusunda da
kullanılabilir.
Dört işlemin yapımı, işlemlerde bulunan özellikler; değişme, birleşme, ters eleman,
etkisiz eleman ve bunun gibi özellikler düzenek üzerinde görselleştirilip
somutlaştırılarak daha net bir şekilde anlamlandırılabilir.
Aynı zamanda düzenek üzerinde yapılacak değişikliklerle tam sayılarda çarpma ve
bölme işlemi için kullanılabilecek yeni bir materyal de elde edilebilir.
MEB’e bağlı okullara gönderilen matematik setlerinin içine bu materyalin malzeme ve
boyutlarında değişiklik yapılarak bir tane öğretmen için ve birkaç tane öğrenci grupları
için eklenebilir. Öğretmenin kullanacağı materyal büyük öğrencilerinki ise küçük
boyutlarda olabilir. Materyalin öğrencilerin elinde olması, zamandan tasarrufu ve daha
çok alıştırma yapma imkânı sağlar. Daha dayanıklı malzemeler kullanılarak da
materyalin ömrü uzatılabilir.
13
KAYNAKÇA
1. Aktaş, Ş. , Atalay, A. vd. , (2008) , İlköğretim 6. Sınıf Matematik Ders Kitabı,
Meb Yayınları, Ankara
2. Aydın, Ü. , İpek, Z. , İpek, A. (2008). “ Gerçekçi Matematik Eğitiminin
İlköğretim 7.Sınıf Öğrencilerinin Tam Sayılarla Çarpma Konusundaki Başarılarına Etkisi”
3. Aygün, S., Aynur, N., (2008), İlköğretim 7.sınıf Öğretmen Kılavuz Kitabı,
Meb Yayınları, Ankara
4. Baki, A. , Gürbüz, R. , Ünal, S., Atasoy, E. (2009), “Çoklu Zeka Kuramına
Dayalı Etkinliklerin Kavramsal Öğrenmeye Etkisi: Tam Sayılarla Dört İşlem Örneği”, Türk
Eğitim Bilimleri Dergisi, 7(2), 237-259
5. Karaçay, T., 1985. Orta Öğretim Kurumlarında Matematik Öğretimi ve
Sorunları, Türk Eğitim Derneği, 13-14 Haziran.
6. Köroğlu, H. ,Yeşildere, S. (2004), İlköğretim Yedinci Sınıf Matematik Dersi
Tamsayılar Ünitesinde Çoklu Zeka Teorisi Tabanlı Öğretimin Öğrenci Başarısına Etkisi” ,
Gazi üniversitesi, Gazi eğitim Fakültesi Dergisi, 2(24), 25.41
7. Oklun, S. (2004). When does the volume formula make sense to students.
Hacettepe Univesity Journal of Faculty of Education, 25, 160–165.
8. www.ilkmat.com.net
9. www.mebvitamin.com.
10. www.tr.wikipedia.org.
11. http://www.pegem.net/akademi/sempozyumbildiri_detay.aspx?id=8860
12. http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=114
14
TEŞEKKÜR
Bu çalıştayda bize emeği geçen proje koordinatörümüz Prof. Dr. Mehmet AY‘a,
danışmanlarımız Prof. Dr. Feyzi BAŞAR ve Doç Dr. Necla TURANLI’ya ve matematik
grubu teknisyeni Neşe DİŞÇİOĞLU; bize her konuda yardımcı olan fizik bilim danışmanları
Prof. Dr. Yaşar YILMAZ ve Prof. Dr. Bekir AKTAŞ’a, teknisyen Hamza SUCU, Öğrt. Görv.
Ahmet Zeki ORTA, Yrd. Doç. Dr. Ahmet ESENKAYA, teknisyen Zafer KARADAYI, ;
tüm çalıştay ekibine ve TÜSSİDE çalışanlarına teşekkür ederiz.
15
KARADENİZ GRUBU ÖZGEÇMİŞLERİ
OYA GÜLAY
12.08.1985 tarihinde Trabzon’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Trabzon’da tamamladı.
2007 yılında KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği Programından
mezun oldu. Halen KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Matematik Eğitiminde yüksek lisansına
devam etmekte ve Trabzon Maçka Esiroğlu 75.Yıl İMKB Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda
Matematik Öğretmeni olarak çalışmaktadır.
TÜLİN AKSOY
11.09.1985 tarihinde Ankara’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamladı.
2007 yılında Gazi Eğitim Fakültesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği Programından mezun
oldu. Samsun Kavak Atatürk Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda Matematik Öğretmeni olarak
çalışmaktadır.
SEMA OVALI 15.06.1985 tarihinde Ordu’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ordu’da tamamladı. 2007 yılında
Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği Programından
mezun oldu. Sinop Ayancık Yenikonak Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda Matematik Öğretmeni
olarak çalışmaktadır.