psİkanalİzİntarİhselaraŞtırmalarauygulanmasi · psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi...

13
.• PSİKANALİZİN TARİHSEL ARAŞTıRMALARA UYGULANMASI W. RE1CH (Çeviren: Doç. Dr. Ahmet Taner KIŞLALII Ruhsal yapının oluşumunun incelenmesi, bilimsel psikolojinin görevidir. Bu niteliği ile, ancak ruhsal süreçlerin ekonomisini ve di- . namiğini anlamak ve anlatmak için gerekli yöntemlere sahip bir psikoloji söz konusu olabilir. Psikanaliz ile maddeci diyalektik ara- sındaki ilişkiler üzerinde yaptığım çalışmada, ı psikanalizin, kendi- sinden hareketle maddeci diyalektik bir psikolojinin geliştirilmesi gereken bir çekirdek olduğunu kanıtlamaya uğraştım. Bilim adam- ları dünyasının burjuva görüş açısı, genellikle kendi bilim dallarına biçim değiştirmiş kavramlar ve yanlış ilkeler soktuğu için, bütün maddeci ve diyalektik psikoloji denemeleri, herşeyden önce yöntem- sel bir eleştiriyi gerektiriyor. Sözünü ettiğim çalışmada, psikanaliz- den bir sosyoloji çıkarılabileceği olanağım yadsıdım; çünkü, toplum- sal süreçlere uygulandığında, psikolojinin yönteminin ister istemez idealist ve metafizik sonuçlara götürmesi gerekir. Nitekim böyle ol- muştur. Bu bana, "Hkel sosyoloji" ile u.ğraşan psikanalistlerin çok sert biçimde saldırınaları sonucunu doğurdu. Hiçbir psikolojik yön- temin sosyolojik sorunlara uygulanamıyacağı benim için ne kadar açıksa, insanların "öznel eylem" sorunJan ve ideolojinin oluşması söz konusu. olduğu andan itibaren, sosyolojinin psikolojiden vazgeçe- miyeceği de aynı derecede kesindi. Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- di kendimle çeliştiğimi söyleyerek Sapir bana saldırdı. Bir yandan' psikanalizmin sosyolojiye uygulanmasına karşı çıktığım halde, öte yandan herşeye karşın ona belirli bir yer ayırdığım için, bana böyle bir eleştiride bulunmak zor değildi. Beni eleştirenlerin işinin, benim işime oranla çok daha kolayolduğu açıktı. Bir kısmı, polisin varl1- ğının kitlelerin cezalandırılma gereksinmeleri ile açıklanması ge- rektiğini öne süren savlan ile zaferlerini kutlayan "psikanalitik sos- ı "Materialisıne dialectique et psychanalyse", Sous la banniere du mamsıne. 1929. 2 Sapir, "Freudisme, psychologie. sociologie", Sous la banniere du marxisme, 1929-1930.

Upload: others

Post on 30-Dec-2019

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

.•

PSİKANALİZİN TARİHSEL ARAŞTıRMALARAUYGULANMASI

W. RE1CH(Çeviren: Doç. Dr. Ahmet Taner KIŞLALII

Ruhsal yapının oluşumunun incelenmesi, bilimsel psikolojiningörevidir. Bu niteliği ile, ancak ruhsal süreçlerin ekonomisini ve di- .namiğini anlamak ve anlatmak için gerekli yöntemlere sahip birpsikoloji söz konusu olabilir. Psikanaliz ile maddeci diyalektik ara-sındaki ilişkiler üzerinde yaptığım çalışmada, ı psikanalizin, kendi-sinden hareketle maddeci diyalektik bir psikolojinin geliştirilmesigereken bir çekirdek olduğunu kanıtlamaya uğraştım. Bilim adam-ları dünyasının burjuva görüş açısı, genellikle kendi bilim dallarınabiçim değiştirmiş kavramlar ve yanlış ilkeler soktuğu için, bütünmaddeci ve diyalektik psikoloji denemeleri, herşeyden önce yöntem-sel bir eleştiriyi gerektiriyor. Sözünü ettiğim çalışmada, psikanaliz-den bir sosyoloji çıkarılabileceği olanağım yadsıdım; çünkü, toplum-sal süreçlere uygulandığında, psikolojinin yönteminin ister istemezidealist ve metafizik sonuçlara götürmesi gerekir. Nitekim böyle ol-muştur. Bu bana, "Hkel sosyoloji" ile u.ğraşan psikanalistlerin çoksert biçimde saldırınaları sonucunu doğurdu. Hiçbir psikolojik yön-temin sosyolojik sorunlara uygulanamıyacağı benim için ne kadaraçıksa, insanların "öznel eylem" sorunJan ve ideolojinin oluşmasısöz konusu. olduğu andan itibaren, sosyolojinin psikolojiden vazgeçe-miyeceği de aynı derecede kesindi. Psikanalize sosyolojide bir yervermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken-di kendimle çeliştiğimi söyleyerek Sapir bana saldırdı. Bir yandan'psikanalizmin sosyolojiye uygulanmasına karşı çıktığım halde, öteyandan herşeye karşın ona belirli bir yer ayırdığım için, bana böylebir eleştiride bulunmak zor değildi. Beni eleştirenlerin işinin, benimişime oranla çok daha kolayolduğu açıktı. Bir kısmı, polisin varl1-ğının kitlelerin cezalandırılma gereksinmeleri ile açıklanması ge-rektiğini öne süren savlan ile zaferlerini kutlayan "psikanalitik sos-

ı "Materialisıne dialectique et psychanalyse", Sous la banniere du mamsıne. 1929.2 Sapir, "Freudisme, psychologie. sociologie", Sous la banniere du marxisme,1929-1930.

Page 2: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

,-

yoloji"lerini işin içine karıştırmaya devam etmer.3 Diğerleri, psika-nalizmin "içiealist" bir bilim dalı olduğunu ve bu konuyla ilgilenme-menin daha iyi olacağını kısa yoldan savunar,ak, bu tür zor sorun"ların tümünü bit çı:rpıda bir kenara ittiler. Sorunları aydınlatmakiçin çok az çaba sarfetmenin kanıtı idi bu. Birçok eleştirmen, örne-ğin Sapir gibi, aynı zamanda psikanalizin bir dizi temel buluşlaryaptığını, en iyi cinsel kuramı oluşturduğunu, bilinç altını ve cinselbilinç altına itilmeyi (refoulement) ve dolayısıyle ruhsal süreci or-taya çıkardığını vb. kabul etmek zorunda kaldıklarını söyleyerek,kendi kendilerini yadsıı:nış oluyorlardı. İdealist bir bilim dalının na-sılolup da böylesine önemli buluşlar yapabildiğini sorduğumda ya-nıtsızkaldım.

i!ii.i

192 AHMET TANER KIŞLALI

iiI,,r;

Psikanalizin sosyolojik anlamı etrafındaki tartışma, iki görüşünçatışmasında özelliğini kazanmaktadır: Birinci görüşe göre, bireyselpsikolojide olduğu gibi psikanaliz de toplumsal alanda hiçbir şeyi açık-layamaz. Diğer görüşe göre ise, psikanaliz sadece bir biTeysel psiko'loji olmakla kalmamakta, aynı zamanda toplumsal psikoloji niteli-ği de kazanmakta ve bu nedenle toplumsalolaylara uygulanmasıtamamen doğallaşmaktadır. Bu tartışmanın, somut gerçekkanıtla-maya çalışmadan, sadece sözcüklerin etrafında dönüp dola.ştığı dik-kati çekiyor. 1929 yılında, psikanalitik yöntemin toplumsal alana uy-gulanmasını reddederken, psikanalitik yöntemin o ana kadar sade-ce psikanalistler tarafından sosyolojiye uygulanmasından elde edi-len sonuçlara dayanıyordum. Çünkü bu sonuçlar marksizmin tersi-ni söylüyordu ve yanlışt1. Psikanalizin sosyol!Jjide söyleyeceğiönemlişeyler bulunduğu açıktı. Fakat sorun, o ana kadar bu çabalardanortaya çıkan saçmalıkların nasıl önlenebileceği ve görülebilen, amageçici olarak ulaşılmaz bulunan hazinelere ulaşmak için hangi yo-lun izlenmesi gerektiği noktasında toplanıyordu. Psikanalitik yön-temin sosyolojide uyguli:mmasına karşı çıkmış, ancak aynı zamandageçici de bir formül bulmuştum. Şöyle diyordum: "Bu görüşler, top-lumsal eylemin itici köklerini bulmaya olanak veren yöntemi ve iti-lerin diyalektik kuramı sayesinde, psikanalizin, üretici güçlerin !Ji-reyindeki ruhsal yansımaları ayrıntılarına kadar aydınlatabileceği'ni, yani insan kafasında ideolojilerin oluşmasını açıklayabileceğınikabul etmemize yön vemektedir. Maddeci tarih anlayışının arala-rındaki neden-sonuç ilişkilerini bütünü içinde tanımladığı, bir yan-dan toplumun iktisadi yapısı ve diğer yandan toplumun ideolojik

3 S. Laforgu~, "Siyasetin Psikanalizi", Psychonalytische Bewegung, ı931. Bu çalış-ma Fenichel tarafından. yöntemselolduğu kadar içerik yönünden de eleştirildi.Psychoanalytische Bewcgung, 1932.

Page 3: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

PSİKANALİzIN TARİHSEL ARAŞTIRMALARA UYGULANMASI 193

üstyapısının oluşturduğu iki uç arasında, toplumsallaşmış insanınpsikolojisinin psikanalitik kavramı, bir dizi ara halkanın bütünekatılmasını sağlar. Toplumun iktisadi yapısının insanların kafasın-da hemen ideolojiye dönüşmediğini' gösterebilir. "Gerçekten de, or-taya çıkış biçiminin o anın iktisadi koşullarına bağlı olduğu besingereksinmesi, c,insel enerjinin işlevlerini etkilemektedir. Ve cinselgereksinmeler üzerindeki bu toplumsal eylem, yücelmiş libido görü-nümü altında, yani üretici güçleri, sürekli olarak emeğin toplumsalsürecine ,aktanr. Bir yandan doğrudan çalışma gücü görünümü al-tında; öte yandan dolaylı bir biçimde, din, genellikle ahlak özelliklecinsel ahlak, bilim vb. gibi, cinsel yücelmenin yüksek düzeyde ha-zırlanmış ürünleri görünümü altında .. Bu, psikanalizin, maddeci ta-rih anlayışına, belirli ve kesin bir noktada girdiği anlamına gel-mektedir. Söz konusu nokta, Marx'ın, varlığın maddesel biçimlerinininsan beyninde düşüncelere dönüştügünü söylediği cümlesinde anım-satılan psikolojik sorunların başladığı noktadır. Demek ki, libidonuntoplumsal evrimdeki süreci ikinci plandadır. Bu süreç, yüceltilmişlibido işgücü haline dönüştügü, üretici bir güç olduğu ölçüde, bizzatbu toplumsal evrim e bağlıdır. Hatta söz konusu evrim e kesin birbiçimde müdahale etse bile durum farklı değildir."4

Bugün birçok şeyi daha açıklıkla anlatabilirdim ve din ile ahlakıitici yücelmeler olarak sunmazdım. O yazıyı yazdığım zaman, çokbasit bir olgu üzerinde belirsiz bir düşüncem vardı, ama zamanlabu düşüncemi çok daha fazla 'geliştirdim: Liberal ya da faşist birpartiye üye olan ve siyasal yönünü alışılmış türde, hiçbir çaba iledeğiştiremiyeceğimiz bir hristiyan kadın işçinin ruhsal yapısı, ko-münist bir kadın işçinin ruhsal yapısından tamamen farklı bir tür-den olmak zorundadır. Anladım ki, çocukluğunda ana ve babasına,yetişkin olçluğunde. da kocasına maddesel ve otoriter bağlılık, cinseleğilimlerini ve isteklerini bilinç altına itmeye zorlamıştı. Bu da onu,kolaylıkla farkedilebilecek kişiliksel bir bunalıma ve cinsel kuşku'ya düşürmüştü. Böyle bir durum, komünistlerin özerklik ve kadınınözgür gelişimi ile ilgili sözlerini anlamasını kesinlikle olanaksız kı-lıyordu. Üstelik, cinsel bilinç altına itilmenin belirli bir dereceyi aş-ması durumunda, kişiyi kiliseye ve burjuva düzenine sıkı sıkıyabağlıyor ve eleştiri yapamaz hale getiriyordu.

Sorunun önemi, sadece bu tür kadınlardan milyonlarca bulun-masından gelmiyor. Daha da önemlisi, böyle bir düşünce biçiminin"aptallıktan" ya da "cahillikten" değil, insan yapısının kurulu ege-men düzen yönünde temel bir değişiklik geçirmesinden dOğduğu-

4 Maddeci diyalektik ve psikanaliz. age.

Page 4: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

194 AHMET TANER KIŞLALI

nun kaçınılmaz bir biçimde ortaya çıkmasıdır. Bu sorunun ve diğerbenzer kitle psikolojisi ~,orunlarının pratik ağırlıklarını gözönünealınca, beni hemen Sapir'in eleştirisine kuramsal bir yanıt vermeyezorlayan marksist dostlarıma boyun eğemezdim.s Somut ve pratikbir tabana dayandırmadığımız zaman kuramsal tartışmaların kısır-laşması kaçımlmazdır. Siyasal hareketin özel sorunlarının da yar-dımı ile, psikanalizin sınıf çatışması açısından anlamı üzerinde birkarar vermek zorunlu hale geldi. Gerçekten de bu yolun, psikana-Hzdeki metafizik kuramların eleştirisi açısından olduğu kadar, psika-nalizin marksist araştırmalara katkısı açısından da, en yararlı birYOlolduğu ortaya çıktı.'

Açık seçik bir bakış açısından hareket etmek zorunluğu vardı:Sosyolojik sorunlar, psikolojik bir yöntemle incelenemezdi. Fakatpsikanalizin sağladığı bilgilerin, ideolojinin oluşumu vb. alanlarasokulmasıyla, marksist tarih ve siyaset araştırmalarına daha yararlı ve etkili bir biçim kazandırabilme olanağını sağlayabileceği degerçekti. Bu, yeterli bir sosyoloji kültürü ve eğitimi almamış psiko-loglara yolu tıkamakta ve onları tarihsel araştırma yöntemini öğ-renmeye zorlamaktadır. Aynı zamanda iktisatçıyı da, sınıf bilincin-den sözettiği zaman içine düştüğü çelişkiyi kabul etmeye zorlamasısöz konusudur.

Kitle sorunlarına psikanalitik bir açıdan yaklaştığıma bakarak,psikanalizin sosyoloj ik araştırmalardan uzaklaştınlması görüşümüyumuşattığımı sananlardan bir ricam var: 1929 çalışmarnı lütfenyeniden okusunlar ve durumun böyle olmadığını görsünler. O za-man şöyle diyordum: "PsikanaHzin gerçek konusu, toplumsallaş-mış insanın ruhsal yaşamıdır. Ancak bireyselolaylar ortaya çıktığı(örneğin önderlik sorunu) ölçüde, ancak birey üzerindeki deneyler-den hareketle, iç sıkıntwı, panik, itaat vb. "kitle ruhu" belirtileriniaçıklayabildiği ölçüde, kitlelerin ruhsal durumlarını söz konusu et-mektedir. Fakat sınıf bilinci olayına bunun girebilmesi sadeçe kılpayı ile olanaklı gibi geliyor. Üstelik kitle hareketleri, siyaset, grevgibi toplumsal kurarnın temelini oluşturan sorunlar, psikanalitikyöntemin konusu olamazlar. Öyleyse psikanalizin toplumsal kura-mın yerini alması veya kendisinden toplumsal bir kuram çıkarıl-ması düşünülemez."7

Yakın zamandaki tartışmalar ve açıklamalardan sonra, bu tez-5 Sapir'in, Deborin'in arkadaşı ve dolayısıyle de id-ıalist olması nedeniyle artıkSovyet Rusya'da etkin olmadığını duydum.

6 Bu konuda bkz. Faşizmin Kitle Psikolojisi, 1933.7 Diyalektik Maddecilik ve Psikanaliz, age.

Page 5: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

PSİKANALİzİN TARİHSEL ARAŞTIRMALARA UYGULANMASI 195

Ierin doğruluğunun ortaya çıktığı, ancak bazı ayrıntıların gerektiğiaçıktır. Şimdi, eskiden de olduğu gibi, toplumsalolayları psikanali-tik biçimde açıklayamayız. Bu, olayların, psikanalitik yöntemin ko-nusu olamıyacağını gösterir. Sınıf bilinci konusu yeterince açık de-ğildi ve bu nedenle de "öyle geliyor ki ... " diye başlayan cümlelerkuruluyordu. Oysa artık günümüzde daha belirgin formüllerin kul-lanılması olanaklıdır.

Benim eski çalışmamda yer almayan bir nokta zamanla ortayaçıktı. Sınıf bilinci sorununun psikolojik kavramının ön koşulu, onunöznel görünümü ile nesnel görünümünün kesin bir biçimde ayrıl'masıdır. Ortaya çıkan başka bir nokta da, sınıf bilincinin pozitifögelerinin ve harekete geçirici güçlerinin, psikanalitik bakımdanyorumlanamıyacağı; sınıf bilincinin gelişmesine karşı çıkan engel-lerin de, tam tersine, ancak psikana1itik açıdan ele alındığında an-laşılabileceğidir. Çünkü bu engeller akıldışı kaynaklardan gelmek-tedir.

Bilim yeni bir alana el atınca, konuları yeni bir biçimde ve ön-yargılardan uzak olarak ele alabilmek için, ilk iş olarak bir sürüeski kavramı bir kenara itmek zorundadır. İlk adımlarında bazıyanlış görüş açılarından hareket etmesi de doğaldır; ama doğru birmarksist psikolojinin geliştirilmesi için, herşeyden önce sosyoloji. alanındaki psikanalitik yorum tekniğinin uygulanmasına son ver-mek gerekiyordu. Ancak bunu yaptıktan sonradır ki, sınıf bilincisorunundaki akla uygun ve akıldışı (rasyonel ve irrasyonel) ögeler,başka bir deyişle, akıldığı olayların yorumuna ayrılması gerekenyer belirlenebilirdi. Sadece bir örnek vermiş olmak için söyleyeyim:Eğer ben devrimci iradeyi, bütün olasılıklarda, hatta sosyolojik alan-da bile, babaya karşı bir başkaldırma olarak yorumluyorsam, siya-sal gericiliğin ideolojisine kapılmışım demektir. Ama, eğer ben, dev-rimci irad~min hangi ölçüde akla uygun bir duruma uyduğunu, böy-le bir iradenin bulunmamasının hangi ölçüde akıldışı sayılabilece-ğini incelersem; eğer ben, gerçekten de devrimci iradenin babayakarşı bilinç dışı bir başkaldırmasına uyan durumları incelersem;işte o zaman, "önyargısız" bir burjuva bilimi yapmış, .gerçek bir bi-limsel çalışmayı tamamlamış ve böylece -siyıasal gericiliğe değil de-işçi hareketine hizmet etmiş olurum. Zira marksist bilim, gerçekkarşılıklı ilişkilerin acı çıplaklığı ile ortaya konmasından başka bir-şey değildir.

Psikanalizin tarihsel araştırmalarla bütünleşmesine ilişkin yön-temseıaçıklık, her türlü araştırmanın sonucu için kesin bir önemtaşır. Bu nedenledir ki, Fromm'un, "Analitik Bir Toplumsal Psikolo-

Page 6: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

196 AHMET TANER KIŞLALI

jinin Görevleri ve Y>ntemi" üzerindeki çalışmasında yaptığı, benim"Diyalektik Maddec, lik ve Psikanaliz" çalışmamdan yukarıya aldı-ğım formüııere YÖnElik eleştiri ile daha yakından ilgilenmek zorun-dayız. From şöyle y:tzıyor: "Dinde ve halk geleneklerinde olduğugibi, toplumsal yaşa nda ve aynı zamanda siyaset ve eğitimde, aklauygun olmadığı bu ([erece açık bir biçimde görülen davranış biçim-lerinin, gizli anlam ve nedenlerinin bulunmasına, psikanalizin ola-naklarından yararı< ,narak çalışılmalıdır. Eğer psikanaliz, bilinç al-tında, itilerle ilgili y; ,şamda, insan davranışının anlaşılmasının anah-tarını bulduysa, top' umsal davranışın derin nedenleri üzerinde de,temel gerçekleri aç klamak hakkı ve yeteneğine sahip olması ge-rekir. çünkü 'topluı n'da, psikanalizin bireyde ortaya çıkardığı psi-kolojik yasalardan 1,aşkasına uyması söz konusu bulunmayan, canlıve özel bireylerder, oluşmaktadır. Bu nedenledir ki, W. Reich'ınyaptığı gibi, kişinin psikolojisi alanını psikanalize ayırmak ve psika-nalizin, siyaset gibi, sınıf bilinci vb gibi toplumsalolaylar için kul-lanılmasına kesinlille karşı çıkmak, bize yanlış bir tutum olariikgözükmektedir. Bir olayın toplumsal öğreti tarafından ele alınmışolması, onun aynı 2" :tmanda psikan8llizin konusu durumuna gelemi-.yeceği anlamını hiç Jir zaman taşımaz. (Aynı şekilde, fizik tarafın-dan ele alman bir lwnunun, kimya tarafından da incelenemiyeceği-ni söylemek yanlışt) rj Bu sadece, ruhsal gerçeklerin olayda bir roloynamaları ölçüsün le, ruhsalolayın işlevlerinin ve derin toplumsalnedenlerinin, psikol )jinin ve özellikle toplumsal psikolojinin konusutarafından belirlenr bileceği anlamına gelir."

Fromm ne yaz k ki benim yalnızca özel görüşlerimi aktardı,psikanalizin sosyoh jik araştırmalarda .alması gerektiği ve ancakonun alabileceği y:ır üzerindeki iki anlama gelmeyecek, .gerçekanın insan kafasıne a.nasıl düşünsel ana dönüştüğünü gösteren for-müııer üzerinde du rmadı. Anca,k psikanalizin, her türlü dinsel vemistik davranışlar 5'ibi akıldışı davranışların biçimlerini açıklaya-bileceği açıktır. Çü ıkü sadece psikanaIiz, bilincaltının itilerle ilgilitepkilerini inceleye )ilme olanağına sahiptir. Bununla beraber, sözkonusu görevi gen ği gibi yapabilmesi için, yalnızca ekonomik et-kenIeri gözönüne E, lmaması, bizzat akıldışı bir biçimde etki yapanbilinçaltı yapıların da toplumsal-ekonomik tarihsel süreçlerce ya-ratıldığını iyice bilmesi gerekir. Demek ki, hiç bir durumda, bilinçal-tı mekanizmaların harekete geçirici gücü, ekonomik mekanizmala-rın harekete geçirici gücüne zıt olamaz; bilinçaltı mekanizmaları,ancak toplumsal varlık ile insan tepkBerinin biçimleri arasındaaracı olarak hareket eden güçler şeklinde kabul edilebilir. AmaFromm buna ek olarak toplumun özel bireylerden oluşması nede-

Page 7: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

PstKANALİzlN TARİHSEL ARAŞTIrtMALARA UYGULANMASI 197

niyle, psik'ana1izin toplumsal davranış üzerindeki temel gerçekleriaçıklayabileceğini de öne sürünce, Fromm'un yoketmek istediği psi,kolojinin kötüye kullanılmasına tüm kapıları ardına kadar açan birdurumla karşı karşıyayız demektir. "Toplumsal davramş" deyimin,den, insanın toplumsal yaşamdaki davl'amşını anladığımız ölçüde,kişisel davranış ile toplumsal davranış arasında karşıtlığın hiçbiranlamı yoktur. Çünkü toplumsalolmayan davranış yoktur .. HattClgünlük düşlerdeki davranış bile, nesnelerle' ilgili düşsel ilişkiler ta-rafından biçimlendirildiği kadar, toplumsal gerçeklerce de b0lirle-nen, toplumsal bir davramştır.

Durumu açıklığa kavuşturmak için, Fromm'a yapılan eleştiriyi,resmi psikanalitik sosyolojiye kadar genişletmeliyiz. Söz konusuolan, titizlikle hazırlanmış öncelikler değil, kaba saba gerçeklerdir.İnsanın, bilinçaltı iti mekanizmalarının ara durumunun ancak ufakbir roloynadığı, birçok toplumsal davranışı vardır. Bankaların if-lası sırasında bk küçük tasarruf sahibinin d.avramşının veya tahılfiyatlarının düşmesi sırasında bir köylü ayaklanmasının, bilinçal-tındaki libido ile ilgili etkenlerle veya babaya karşı başkaldırmaile açıklanmaması önemlidir. Benzer durumlarda psikolojinin, dav-ranışın nedenleri üzerinde değil, ancak olayın davranış üzerine yap-tığı etkiler konusunda birşeyler söyleyebileceğini bilmek ve kabul-lenmek de önemlidir. Söz konusu olan, kapitalizmin insanların sa-dik-anal yapıları ile değil, ama bu yapının babaerkil ailenin cinseldüzeni ile açıklanmasıdır. Ve toplum yalnızca tekil bireylerin top-lamındap ibaret değildir. Toplum, yaşamlarında ve düşüncelerinde,iradelerinden ve onları birbirlerine bağlayan, onlar üzerinde etkiyapan itilerinden tamamen bağımsız olan üretim ilişkilerince belir-lenen farklı bireylerden oluşur. Üretim ilişkileri özellikle itHerleilgili yapıyı, örneğin ekonomik sistemin -daha sonra inceleyeceğimiz-yapısal ve ideolojik üretimindeki gibi, kesin bir biçimde değişiklik-lere uğratır. Sonuç olarak, derindeki nedenleri açıklayabileceğimizisöylediğimiz zaman, bunların gerçekten hangileri olduğunu sapta-mak sözkonusudur. Önemli olan, mücadele .ettiğimiz güncel "top-lumsal psikoloji" eğilimlerinden bizi ayıran şey, psikolojinin bağım-lılığını ve sınırlarını hesaba kattığımızı, ancak temel ile üstyapı.arasındaki ara halkaları, doğa ile insanın ruhsal temsilindeki "mad-desel mübadele süreci"ni açıklayabileceğimizi bilmemizdir. Y.apıdurumuna gelmiş üretim ilişkilerinin aracılığı ile, ideolojinin temelüzerindeki tepkisini de, aynı şekilde açıklayabilmek ek bir avantajolmaktadır.

Bu kesin sınırlama niçin bu derecede büyük bir önem taşıyor?

Page 8: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

198 AHMET TANER RIŞLAL!

Çünkü burada sınır, psikolojinin toplumsal alandaki idealist uygu-laması ile maddeci -diyalektik uygulaması arasına çekilmektedir.Bu uygulamanın vadettiği sonuçlar, titizlikle hazırlanmış bir aydın-latmaya. sarılınamızı gerektirmektedir. Söz konusu aydınlatmayışöylece özetleyebiliriz: Ruhsal alan dışındaki insan davranışları-nın temel nedenleri üzerinde, toplumsal süreci belirleyen ekonomikyasalar üzerinde ve itilerle ilgili aracı belirleyen fizyolojik yasalarüzerinde. metafiziğe kaçmada hiçbir şey söyleme olanağımız yoktur.

Bütün bunlara bağlanabilecek başka bir nokta üzerinde,Fromm'la birlikte, genellikle benim anlayışımı paylaşan başka dost-Lara da karşı çıkmak zorundayım. Psikanalitik yöntemin, grev vb.gibi toplumsalolaylara uygulanmasını reddeden görüş açımın yan-lış olduğunu savunuyorlar. Bir kısım marksist dostlar da, temel çizgi-lerinde maddeci-diyalektik bir yöntem olduğu için, psikanalitik yön-temin herşeye karşın toplumsalolaylara uygulanabileceğini ileri sü-rerek bana karşı çıktılar. Bizzat Fromm, görüş açımı uygulamalısosyolojik çalışmalarımda "mutlu bir biçimde" değiştirdiğimi düşü-nüyor. Bu doğru değiL. Eskiden olduğu gibi şimdi de, psikanalitikyöntemi toplumsal gerçekIere uygulamaktan kaçınıyorum. Nede-nini ilk kez burada açık bir biçimde ortaya koyabilirim. Toplumsalolayları, diyalektik maddeciliğin yönteminden yararlanarak incG-lediğimiz doğrudur; Psikanalizin maddeci diyalektik bir araştırmayöntemi olduğu da doğrudur; öyleyse soyut mantıkçıya göre, psika-nalitik yöntemin toplumsalolaylara uygulanmasının "mantıken"tartışma yaratmaması gerekir. Dostlarım bu noktada, farkında ol-madan, idealist bir mantık türünde soyut düşünme biçimine düşü-yorlar. Soyut mantık yasalarına göre haklıdırlar, diyalektiği n ya-salarına göre ise haksız. İncelik? Hayır, sadece pk basit bir g3rçek-ten dolayı: Diyalektik-maddeci yöntem, onu uyguladığımız birkaçalanda tek yöntemdir. Zıtların birliği tezi, nicel değişmelerin nite-liksel değişmeye dönüşme tezi vb. heryerde geçerlidir. Bununla be-raber, maddeci diyalektik kimyada ba.şka, sosyobjide başka ve psi-kolojide başkadır. Çünkü araştırma yöntemi havada dalgalanmaz;özel doğasında, uygulandığı nesne ta.rafından belirlenir. İşte bu nok-tadır ki, varlığın ve düşüncenin birliği tezinin doğruluğu ortayaçıkar. Sosyolojik yöntemin maddeci diyalektik özel durumu, bu ne-denden dolayı, psikolojik yöntemin maddeci diyalektik diğer özeldurumu ile değiş tokuş edilemez. Sosyolojik sorunların psikolojikyöntemle doğru olarak çözülebileceği görüş açısını savunan birisi,ister istemez, örneğin kapitalizmin de kimyasal analiz yöntemleriyoluyla açıklanabileceği görüşünü kabul etmek durumundadır. Psi-kanalitik yöntemin toplumsal gerçekler için de geçerli olduğu ka-

Page 9: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

PSİKANALİzİN TARİHSEL ARAŞTIRMALARA UYGULANMASI 199

bul edilseydi, kanıtlar aynı olurdu; çünkü toplumsaJ süreç aynı za-manda maddeyi ve insanları kapsamaktadır. Eğer onu psikolojikaçıdan incelemek olanağı varsa, kimyasal açıdan incelemek olana-ğı neden bulunmasın? Fromm'un görüş açısının, sonuna kadar gidil-diğinde, bizi nerelere ulaştıracağını bu örnekte çok iyi görüyoruz.Fromm psikanalistlerin sosyolojide yanlış sonuçlara ulaqmalarınaneden olarak, sosyolojide analitik yöntemden sapmıalarını gösterir-ken yanılmaktadır. Hayır, onlar anlamlı ruhsal içeriklerin yorumuyönteminin uygulanmasında, örneğin kapitalist veya monogamikörgütte olduğu gibi, toplumsalolaylarda, ruhsalolayların bilinçal-tı iti mekanizmalarına indirgenmesinde, yöntemin gereklerini ta-mamen yerine getirdiler. Ve zaten bu nedenledir ki amaca ulaşa-madılar; çünkü, Freud'un da "Uygarlıkta Huzursuzluk"da kabul et-tiği gibi, toplumda ruh, bilincaltı, iti, üst-ben gibi kavramlar yak-tur. Böylece, maddeci diyalektiğin her özel uygulanmasının ba.ğlıolduğu gerçekler, kendilerinin nesnelolarak bulunmadıkları başkatürden süreçlerin içine kondular. Ve saçmalıklar böylece doğdu.Fromm'un kabul ettiği gibi, aynı nasnanin karşılıklı olarak fizik vekimyaca incelenebilmesi de doğru değildir. Fizik kimyasal bileşimive kimya da bir vücudun düşmesinin hızını tanımlayamaz; Aynı'nesnenin çeşitli işlev veya nitelikleri, ikisi de maddeci diyalektikolan farklı yöntemlerle incelenebilir. Sosyolojide de durum aynıdır.Ancak belirli bir türdeki bilim hokkabazları, aynı toplumsal olgu-yu, psikolojik ve sosyo-ekonomik biçimde açıklamayı başarmakta-dırlar. Bu en kötüsünden bir eklektizmdir. Aynı olayın çeşitli işlev-lerini eksiksiz yöntemlerle incelemek ve oradan hareketle, bu işlev-ler arasındaki karşılıklı bağlantıyı ortaya koymak; işte maddeci di-yalektiğin uygulanması budur. Bu nedenledir ki, Fromm toplumsalpsikolojinin "ruhsalolayın işlevlerini ve derindeki toplumsal ne-denlerini incelediğini" ileri sürerken yanılıyor. Bir örnek. Dinin,ahiılkın vb. derindeki toplumsal nedenleri ve işlevleri, bir sınıf iliş-kisinin, işçi-işveren üretim ilişkisinin sosyolojik ve ekonomik işlev-leridir; Bu ilişki, üretim araçlarının özel mülkyetince, işgücününkullanma değeri ile mübadele değeri arasındaki farklılıklarca, do-layısıyle de sosyolojik kategorilerce belirlenmektedir. Bu üretim iliş-kisi, daha sonra, toplumu oluşturan bireylerin, özellikle sömürülensınıfın ruhsal yapısındaki egemen ~ınıfın ekonomik zorlayıcı önlem-lerine kök salmakta ve örneğin aile, okul, kilise vb. gibi özel ku-rumlar düzeyinde onların yapısını değiştirmekte ve onu, uzun sü.reli tepkilerinin tipik bir biçimde ortaya çıktığı bir oluşuma dönüş-türmektedİ!". Öyleyse, örneğin baba-oğul ilişkilerinin ikileminde ol-duğu gibi, sosyo-psikolojik bir olayla karşı karşıyayız demektir:

Page 10: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

Baba-oğUl ilişkilerinde önce otoriteye başeğıne, daha sonra da, bi-rinci derecede ekonomik ilişkiye ve ikinci derecede okuldışı duy-gusal tutuma dayanan, otoriteye karşı koyma olayına rastlanır. Res-mi psikanalitik anlayışa göre, bu duygusal bağlantı, baba-oğul iliş-kisini, giderek, örneı~in işveren ile işçi arasındaki ilişkiyi yaratmak-tadır. Oysa gerçekte, bu otoriter ilişki, sınıf ilişkisi temeli üzerindeve duygusal bağlantıdan çok daha önce vardır. Sosyo-ekonomikyöntem yardımı ile yapılan araştırma, bizi. sınıf ilişkilerini ortayaçıkarmaya götürür. Psikanalizmin araçları ile yapılan araştırmaise, bizi, kaynağını bu sınıf ilişkisinden alan başka noktalara, yanitoplumsal işlevlerin açıklanmasına değil de, onların ruhsal teme-line ulaştırır. Eğer tersi yapılırsa, eğer iki sınıfın farklı bireyleriarasındaki bu ilişki, aynı insanın içindeki iki ruhsal eğilim arasın-daki ilişki gibi değerlendirilirse, doğuştan kötü bir kimse olmaya ge-rek kalmadan, brgün bana tanınmış bir psikanalistin açıkladığı şudüşünceye ister iste~nez varırız: Burjuvazi üst-ben (sur-moil, prole-terya da toplumsal yapının bilinçdışı (it) 'dır ve burjuvazi bilinçdışınıgem altında tutarak, üst-ben görevini yerine getirmektedir. Lafor-gue'un duygusal bir insan olduğu inancındayım. Ama, polisin psiko-lojisini ve bunu yönetenler üzerindeki etkilerini psikolojik açıdaninceleyeceği yerde, polisi toplumsal bir kurum olarak psikolojikaçıdan incelemesi sonucu, polisi kitlelerdeki ceza gereksinmesi ileaçıklaması kaçınılm azdı.

Uygulanan yönetimin sorunları üzerinde özellikle durmadan,birçok deneysel sosyolojik çalışmalarda, sosyolojideki psikanalitiksonuçları kullandım. Şimdi bunları bir örnekle açıklığa kavuştur-mak istiyorum. Grev, toplumsal evrimin kapitalizm aşamasındakisosyolojik bir olayC!ır. Marksist sosyoloji, grevi doğuran süreçleri,örneğin işçi ile işveren arasındaki üretim ilişkisini ve işgücününherhangi bir mal gibi üretm araçlarının sahiplerince satınalınma-sına ve tüketiImes:.ne neden olan kapitalist ekonominin yasasınıaçıklığa kavuşturarak inceler. Rekabetin, kar oranlarını arttırmakamacıyla, işIetmecileri işçi ücretlerini indirmeye zorladığı başkaekonomik yasaları ,)rtaya çıkarır. Ama bu grev, ona katıIan işçile-rin irade ve bilinçleriyle oluşmaktadır. Yani sosyoIojik olay, ruhsalaçıdan belirli bir biçimde sunuIuyor. Onun içindirki, psikolojininbu konuda söyIeyecek bazı şeyleri olması gerekir: ama nasıl? Çün-kü açıkladığı şey buna bağlıdır. Bir ya da birçok grevci işçinin bi-lincaltının psikanalizi, toplumsalolayolarak grev üzerinde veyaonun "derindeki nedenleri" üzerinde hiçbir şey. açıklayamayacaktır.)şçiyi greve katılmaya iten nedenler, üzerinde de açıklayacak fazlaşeyi yoktur. Hatta bu işçilerin ortak yanını bulsak ve dolayısıyle

200 AHMET TANER KIŞLALI

Page 11: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

PSIKANALİzIN TA~İHSEL ARAŞTIRMALARA UYGULANMASI 201

toplumsal psikoloji yapsak bile, genellikle grevlerin varoluş nedeniniaçıklamış olmayız. Yani toplumsal psikoloji bile grevin nedeniniaçıklayarnamaktadır. Çünkü işçilerin çocukluklarında ana ve ba-balarıyla olan çatışmalarının ortaya çıkarılmasının bugünkü grevledeğil, grevler kadar ünlü çocuk-aile çatışmalarının da doğduğu ortaktarihsel-ekonomik alan (toplumun kapitalist yapısı) ile ilgilidir. Eğerbuna karşın, "grev" olayını açıklamak için, işçinin analizinden bu-lunan ögelere başvunnayı denersek, grevin babaya karşı isyandan ~\başka birşeyolmadığı sonucuna varırız. "Grev" ile "grev sırasında-ki ruhsal davranışın" aynı torbaya konulması dikkatten kaçmak-tadır. Oysa bu farklılık çok önemlidir. Ya yöntemsel açlıktan yok-sun olunduğundan, ya da bilinçli veya bilinçsiz tutucu nedenlerdendolayı, söz konusu farklılığın unutulmasına söz yumulmaktadır.çünkü sosyolojik yorum, psikolojik yorumdan farklı sonuçlar do-ğurur. Sosyolojik yorumun bizi sınıf toplumunun yasalarını tanı-maya götürmesine karşılık, psikolojik yorum bu yasaları gözdensaklar, maskeler.

Grev, bilincaltının ruhsal işleyişine, örneğin grevi n günlük birkalıntı gibi görev yaptığı bir düş biçiminde karışmış olabilir. Garip-tir ki, böyle bir durumla, cinsel alandan gelen başka gerçeklere göreçok daha az karşılaşılmaktadır. Ama grevi bu gerçekten hareketleaçıklamak, psikanalizin resmi emaloğu Roheim'in yaptığının aynı-sını yapmak anlamına gelir: Düşlerin çatışmalı içeriğini ilkel kül-türlerden hareketle açıklamak yerine, ilkel düşlerden hareketle ilkelkültürler üzerinde ahkam kesrnek..

Demek ki, psikoloji ile biz, grevdeki işçinin davranışını anlıyo-ruz, yoksa grevin kendisini değiL.Bununla birlikte, işçinin davranı-şının grevin sonucunu etkilernesi oranında, "ruhsal etkenler sahne-ye girmektedirler". Ama, bu grevi doğurması gereken' sosyo-ekono-mik koşullara karşın grevin görülmediği bir durumda, başka q,ir şeysöz konusudur. Böyle bir durumda, eğer tarihsel-ekonomik bir ne-den bulmak istiyorsak, ekonomik-sosyolojik bir araştırma yetersiz-dir. çünkü burada, toplumsal bir süreç başka bir süreç tarafındanengellenmiştir. Bu engelleyen psi'kolojik bir süreçtir. <toplumsal-psi-kolojik bir gerçek veya kitle psikolojisi) : Örneğin, işçilerin grev ön-cülerine, dolayısıyle onların yönetimine yeterince güvenmemeleri;grevi sabote eden reformcu sendika önderlerine bağlılık; ya da işve-ren karşısında duyulan bunalımlı korku gibi. Başka durumlarda da,gr ev durumunda karşılaşılacak olan maddesel zorluklar korkusubelirleyici olabilir. Ama, sınıf mücadelesinin gelişmesinde kesin biretkisinin bulunması doğalolan bu davranış bile, sadece doğrudan

Page 12: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

psikolojik biçimde değil, aynı derecede kesin olarak, dolaylı sosyo-lojik biçimde açıklanmabdır. Çünkü, bizzat reformcu sendika ön-derlerine bağlılık da, son çözümlemede sosyolojik olan belirli birilişıkinin sonucudur. Bir durumda, yüzeysel neden işe son verilmekorkusu olabilir; başka durumlarda daha derindeki neden, çocuk-lukta babaya olan bağlılıktan gelen, otoriteye karşı başkaldırmadaduyulan iç sıkıntısı olabilir. Ama babaya bağlılık ve otorite önün-deki bunalım nereden gelmektedir? Sadece, bizzat kendisinin desosyo-ekonomik koşuHarca belirlendiği ailesel durumdan. Öyleyse,psikolojinin uygulanmasında her zaman söz konusu olan şey, eko-nomik süreç ile insanların bu süreç içind~ki eylemleri arasında azveya çok sayıdaki aracı halkalann öğrenilmesinden başka bir şeydeğildir. Davranışın akılcı olması ölçüsünde, bilinçaltı psikolojisi-nin görevalanı daralmakta; ve akıldışı olması ölçüsünde de, bu alangenişlernekte, sosyolojik psikolojinin yardımına gereksinmıe duyul-maktadır. Bu, özellikle sınıf çatışmasında ezilen sınıfın davranışlarıalanında geçerlidir. Bir sanayi işçisinin ya da 'işçi sınıfının, mülkiyetbiçimini üretim biçimine uydurma çabası, zev,k ilkesinin temel ya-salarını izledikleri ek yorumunu da belki gerektierebilir.

Fakat ezilen sınıfın sömürüyü büyük çoğunluğuyla kabuHen-mesi ve hatta o sömürüye şu ya da bu biçimde destek olması olgu-su, doğrudan anca kpsikolojik olarak anlaşılabilir. Sosyolojik olarakanlaşılması ise ancak dolaylı biçimde olanaklıdır. Analitik sosyolo-jinin şimdiye kadar tersini, yapmış oluşu, başkaldırmayı psikolojikaçıdan açıklamasına karşılık, itaat etmeyi, başka açıklama gerek-tirmeyen bir veri sayması. yetişkinde zevkin gerçeğin gereklerineuyma ile yer değiştirdiğini öne süren gerçek ilkesi kavramındankaynaklanmaktadır. Bununla beraber, gerçek olan şey yalnızca ka-pitalist sömürü yasası değildir; acılı bir bilinç olan ve dolayısıylebir uyumsuzluğa sahip bulunan bu sömürünün bilinci de gerçek-tir. Resmi anlayış, uyumsuzluğu, bir çocukluğa ait akıldışı davranışolarak değerlendiriyor. Burada bir düiıya görüşünün başka bir dün-ya görüşü ile çatışması söz konusudur. Biz, karşıtlarımızın yaptık-larının tersine, siyasal görüş açımızı saklamıyoruz. Ama biz, siyasaltutumlar arasındaki farkın şundan ibaret olduğunu savunuyoruz:Bu tutumlardan birisi, sosyo-ekonomik açıdan açıklanması gerekenipsikolojik olarak yorumlamakta ve asıl açıklaması gereken şeyin,sosyolojik süreç akışının önlenmesinin, yanından geçmekte ve böy-lece -her iki durumda da- gerçekten uzaklaşmaktadır; Diğer tutumise, tersine, insan bilgisi yeteneklerinin uzantısınca, hiçbir şeyi dı-şarda bırakmamaktadır. Hatta dOğrudan doğruya tersine bir yararıvardır; her şeyi bilim alanına sokmak, maddeci diyalektik yöntemin

i

iL

i

ri,~

l

fii,

302 AHMET TANER KIŞLALI

Page 13: PSİKANALİZİNTARİHSELARAŞTıRMALARAUYGULANMASI · Psikanalize sosyolojide bir yer vermeyi deneyen geçici bir formülü sonunda bulduktan sonra, ken- ... masından gelmiyor. Daha

i

PSİKANALİzİN TARİHSEL ARAŞTIRMALARA UYGULANMASI 203

bütün alanlara uygulanmasıyle, bilimsel bir dünya görüşüne ulaş-mak ve böylece, bilinmeyenin bilimi olduğu ölçüde felsefeyi gereksizhale getirmek isteğindedir.

Bütün bunlardan şu sonuç çıkıyor: Maddeci diyalektiğin psiko-lojinin alanına bilinçli ya da bilinçsiz olarak uygulanması, bize kli-nik psikanalizin sonuçlarını vermektedir. Bu sonuçların sosyolojideve siyasette uygulanması, bizi, marksist bir toplumsal psikolojiyegötürmektedir. Oysa psikanalitik yöntemin sosyolojinin ve siyasetinsorunlarına uygulanması, kaçınılmaz olarak, metafizik, psikoloji eği-limli ve daha tutucu bir sosyolojide son bulmaktadır.

.,

NOT: Yukarıdaki yazı; W. Rp.İch, "L'application de la psychanalise a. la recherchehistorique", L'Homme et la Societe. No ll, Paris-19 xı'ın çP-virisidir .

~,,_ ,..,_.

\ ,ılı...•~ ....