pterjium anatomi-klinik

28
PTERJİUM ANATOMİ HİSTOPATOLOJİ KLİNİK

Upload: kebaplik

Post on 17-Jun-2015

1.290 views

Category:

Documents


6 download

TRANSCRIPT

Page 1: Pterjium anatomi-klinik

PTERJİUMANATOMİ

HİSTOPATOLOJİ

KLİNİK

Page 2: Pterjium anatomi-klinik

Anatomi

Genellikle nazalde ve apexi kornea santraline bakan üçgen şeklindeki pterjium anatomik olarak başlık, baş ve gövde olmak üzere 3 kısımdan oluşur.

Page 3: Pterjium anatomi-klinik

AnatomiBaşlık başı çevreleyen gri, subepitelyal, avasküler olan kısımdır. Baş, korneaya invaze olmuş haldeki kabarık alandır. Gövde ise yapışıklığın çok zayıf olduğu, geniş tabanlı, alt ve üst normal konjonktivadan keskin kıvrımlarla ayrılan, parlak ve vaskülarize yapıdır. Kalınlık ve vasküler yoğunluğu aktif büyüme evresinde artış göstermektedir.

Page 4: Pterjium anatomi-klinik

Histopatoloji

İşaretli kısım Stocker çizgisini göstermektedir.

Genellikle kronik vakalarda pterjiumun santral korneal tarafında Bowman membranı hizasında ince sarı-yeşil renkli, yarım ay şekilli demir birikintisi olduğu bilinen çizgiye “Stocker çizgisi” denmektedir.

Page 5: Pterjium anatomi-klinik

Histopatoloji

Kornea stroması içinde bulunan kist şeklindeki konjonktiva adacıklarına ise “Fuchs adacıkları” ismi verilmiştir. (9,43)

Page 6: Pterjium anatomi-klinik

Pterjiumdaki temel histopatolojik bulgular

• Fibroblast proliferasyonu ve eozinofilik granüllü bir materyalin diffüz ya da lobuler olarak birikimi,

• Elastik boyalarla boyanan kalın ve kıvrımlı fibriller (elastotik materyal),

• Subepitelyal bağ dokunun substantia propriasında hyalinizasyon,

• Hyalinize ve granüllü alanlar içinde yer alan eozinofilik veya bazofilik birikintiler. (4)

Page 7: Pterjium anatomi-klinik

Histopatoloji

Pterjium altındaki tenon kapsülü ile bütünlük içerisindedir ama altındaki skleraya yapışmamaktadır.

Page 8: Pterjium anatomi-klinik

Histopatoloji

Mikroskopik incelemede fibrositlerin oldukça çok sayıda olduğu pterjiumda bunlara ilaveten kıvrımlı veya parçalı liflerle dejenere kollajene benzeyen amorf bir birikinti görülür. Buna elastotik dejenerasyon ismi verilmektedir. (20)

Page 9: Pterjium anatomi-klinik

Histopatoloji

Histolojik örneklerde görülen bu elastotik dejenerasyon terimi Weigert ve Verhoff elastik doku boyaları ile boyanmasına rağmen, pankreatik elastazla yıkılmayan elastik fibrilleri ifade etmek için kullanılmaktadır. (44,45)

Elastotik dejenerasyon alanları fotona maruz kalmış ve yaşlanmış derilerde de tespit edilmiştir. (46)

Page 10: Pterjium anatomi-klinik

Histopatoloji

Çalışmalar elastotik dejenerasyon nedeni olarak anormal elastik fibril oluşumu ve anormal fibroblastik aktiviteyi göstermiştir. (45)

Bu materyalin çoğunluğunun dejenerasyona uğrayan yeni sentezlenmiş elastik doku prekürsörleri (elastodistrofi) ve elastik liflerin anormal olgunlaşma formları olduğu (elastodisplazi) gösterilmiştir. (47)

Page 11: Pterjium anatomi-klinik

Histopatoloji

Pterjium başının mikroskopik görüntülerinde aktif fibroblastlar görülür. Bu fibroblastlar kornea epiteli ve bowman tabakasından sonra bowman membranını eriterek yüzeyel stromaya kadar ulaşırlar. (20)

Page 12: Pterjium anatomi-klinik

Belirti ve Bulgular

Pterjium korneanın nazal alanında daha sık görülmekle beraber temporalde de görülebilir ve olguların 1/3’ünde bilateral olabilir. (36,48)

Page 13: Pterjium anatomi-klinik

Belirti ve Bulgular

Erken dönemde limbus kenarında bulber konjonktivada hiperemik, kabarık bir kitle olarak göze çarpar. (4) Bazı vakalarda pterjium yüzeyi rose bengal ile boyanabilir. (49) Spontan rezolusyonu nadirde olsa mümkündür. (50)

Page 14: Pterjium anatomi-klinik

Belirti ve Bulgular

Genel semptomları fotofobi, epifora, konjonktival hiperemi, görme keskinliğinde azalma ve yabancı cisim hissidir. Kozmetik şikayetler de bulunabilir.

Page 15: Pterjium anatomi-klinik

Belirti ve Bulgular

Görme keskinliğindeki azalma kamaşma, kontrast sensitivitenin azalması, astigmatizma ve görme aksının engellenmesine bağlı olabilir. (4,51)

Page 16: Pterjium anatomi-klinik

Cerrahi endikasyon

Cerrahi kararı semptomlar, semptomların tolerabilitesi ve kozmetik kaygılara göre verilir. (4) Yapılan araştırmalar hekimlerin operasyon kararı vermede en çok limbusu aşma miktarına baktıklarını göstermiştir. (53,54)

Page 17: Pterjium anatomi-klinik

Cerrahi endikasyon

Tedavi kararı verilirken nüks olması durumunda daha agresif olacağı ve tedavisinin çok daha zor olacağı bilinmelidir. Hemen hemen tüm nüksler ilk 1 yılda gelişir ve sıklıkla ilk 6-8 haftada olmaktadır. (4)

Page 18: Pterjium anatomi-klinik

Sınıflandırma

Pterjium için kullanılan farklı sınıflandırmalar vardır. Sınıflandırmalar genellikle pterjium dokusunun limbusu geçme miktarı, büyüme eğilimi ve morfolojisine göre yapılmaktadır.

Page 19: Pterjium anatomi-klinik

Sınıflandırma

Buratto (9) pterjium için sınıflandırma yaparken limbusu geçme miktarı ve optik aksın tutulumuna göre;

• Tip 1: Küçük primer-limbusa sınırlı pterjium,

• Tip 2: Optik aksı tutmayan ilerlemiş pterjium,

• Tip 3: Optik aksı tutan ilerlemiş pterjium olarak,

Page 20: Pterjium anatomi-klinik

Sınıflandırma

Chen (55) morfolojiye göre;

• Atrofik• İnflame olmayan tip• İnflamasyonlu veya

aktif büyüyen tip olarak sınıflandırmışlardır.

Page 21: Pterjium anatomi-klinik

Sınıflandırma

Tan (56) ise hem morfoloji hem de büyüme eğilimine göre sınıflandırma yapmıştır.

Tan sınıflandırmasında morfolojiye göre hipertrofik, atrofik ve intermediate olarak, büyüme eğilimine göre de aktif ve yavaş büyüyen pterjium olarak sınıflandırmıştır.

Page 22: Pterjium anatomi-klinik

Ayırıcı Tanı

• Genelikle pinguekula ve psödopterjiumla karışır.

Page 23: Pterjium anatomi-klinik

Ayırıcı Tanı

Pinguekula, kapak aralığına uyan bölgede bulber konjonktiva kalınlaşmasıdır. Beyaz sarı renkli, sıklıkla üçgen şekilli, konjonktivaya göre hafif kabarık, yağlı bir görünümde olup genelde bilateraldir. Pterjiumda olduğu gibi genellikle nazale yerleşir ve yaş, p53 geni, dışarıda çalışılan meslekler ve UV ile ilgilidir.

Page 24: Pterjium anatomi-klinik

Ayırıcı Tanı

Enflamasyon gelişebilir. Elastotik dejenerasyonda görülebilir. Sıklığı yaşla artar. 80 yaşından sonra hemen herkeste görülür. Kozmetik sorunlar ve kronik enflamasyon durumlarında eksizyon gerekebilir. Pterjiuma ilerleyip ilerlemediği konusu tartışmalıdır.

Page 25: Pterjium anatomi-klinik

Ayırıcı Tanı

Önceden geçirilmiş olan travma veya korneal ülserlere bağlı sekonder konjonktiva yapışıklığı olan psödopterjiumda ayırıcı tanıda önemlidir. Psödopterjium da pterjiumda olduğu gibi yerleşim için özel bir lokalizasyon yoktur.

Page 26: Pterjium anatomi-klinik

Ayırıcı Tanı

Gerçek pterjium aktif olarak kornea merkezine doğru büyüyen hiperplastik bir doku iken psödopterjium korneal ülsere doğru pasif olarak çekildiği inflamatuar bir süreçtir. Pterjiumdan esas farkı altındaki limbus ve korneaya yapışık olmadığından altından spatül geçirilebilir olmasıdır. (1,51)

Page 27: Pterjium anatomi-klinik

Diğer ayırıcı tanılar;

Akkiz limbal kitleler, papillom, squamöz hücreli konjonktival karsinom, konjonktival melanom, sebase karsinom, epitelyal kist, pyojenik granülom, keratoakantom, adenom, fibrom, fibrokondrom, fibröz histositom, anjiom, lenfanjiom, kaposi, alveoler epitelyoma, neurolemmoma, schwannoma, mukozis fungoides, xantogranülom, lösemi, episkleral osseöz karsinom, ektopik lakrimal doku, lipom, amiloid, mavi nevüs, limbal dermoiddir. (4)

Page 28: Pterjium anatomi-klinik

• SONRAKİ KONU…

• TEDAVİ…