r&d subat -mart 2011

108
YAPISAL AR-GE ISSN: BIMONTHLY RESEARCH & DEVELOPMENT BUILDING SECTORIAL REPORT FEBRUARY 2011 / ŞUBAT 2011 İKİ AYLIK YAPI SEKTÖRÜ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME RAPORU PROJE MALZEME DIZAYN ŞİRKETLER DETAYLAR ÖDÜLLER R&D BUILDINGS TURKEY EDITION www.rdbuildings.com MİNİ ANKET ÜCRETSİZ DERGİMİZİ HANGİ FORMATTA ALMAK İSTERSİNİZ BASILI MAGAZIN CD DERGİ ONLINE PDF ?

Upload: rdbuildings

Post on 16-Jan-2015

2.068 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

ARCHITECTURAL AND CONSTRUCTION RESEARCHS

TRANSCRIPT

Page 1: R&D  SUBAT -MART 2011

YAPISAL AR-GE

ISSN:

BIMONTHLY RESEARCH & DEVELOPMENTBUILDING SECTORIAL REPORT

FEBRUARY 2011 / ŞUBAT 2011

İKİ AYLIK YAPI SEKTÖRÜ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME RAPORU

PROJE MALZEME DIZAYN

ŞİRKETLER DETAYLAR ÖDÜLLER

R&DBUILDINGSTURKEY EDITION

ww

w.rd

build

ings

.comR&D

YAPISAL

MİNİ ANKET ÜCRETSİZ DERGİMİZİ HANGİ FORMATTA ALMAK İSTERSİNİZ BASILI MAGAZIN CD DERGİ ONLINE PDF ?

Page 2: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 3: R&D  SUBAT -MART 2011

Kaynak :Haber3.com

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası Yöne-tim Kurulu Başkanı Serdar Harp

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TM-MOB) İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Ku-rulu Başkanı Serdar Harp, “inşaat mühendisliği bölümlerinin yarısında Yapı Mekaniği Laboratuvarı bulunmamaktadır. Yapı Mekaniği Laboratuvarlarının çalışmaları, meslek alanımızın geleceği için olduğu kadar, laboratuvarlarda yürüt-ülen çalışmaların yönetmeliklere yön vermesi bakımından son derece önemlidir” dedi.

İnşaat Mühendisleri Odası ve Kocaeli Üniversitesi’nce Emex Otel’de düzenlenen 2011 Ulusal Yapı Mekaniği Laboratuvarları Toplantısı’nın açılışında konuşan Harp, İnşaat Mühendisleri Odaları olarak düzenledikleri kon-gre ve sempozyumlar aracılığıyla, uygulama alanındaki meslektaşlarını inşaat alanında yaşanan bilimsel gelişmelerden haberdar ettiklerini söyledi.

Mühendislik hizmetlerinin niteliğini yükseltmeyi amaçladıklarını belirten Harp, “Hepimizin bildiği gibi bilimsel bilginin üretildiği önemli adreslerden birisi de üniversitelerdir. Ancak bu bilginin ino-vasyona dönüşmesi için uygulama alanında hayat bulması gerekmektedir” dedi.

İnşaat Mühendisleri olarak yaptıkları etkinlikler ve toplantılar sayesinde mühendislik alanının ürettiği her bilimsel bilginin uygulama alanında hayat bularak toplumsal faydaya dönüştürmeyi hedefl ediklerini bildiren Serdar Harp, şöyle dedi:

“Türkiye ve dünyadaki üniversitelerde yaşanan yapısal dönüşüm nedeniyle, her çalışma, kaynak temininden uygulamaya kadar çok ortaklı projeler aracılığıyla hayata geçirilmektedir. İster ARGE Projesi ister uygulama projesi olsun genel kabul gören model, üniversiteler ile kamu özel sektör tarafından geliştirilen ortaklıklara dayanmaktadır.”

Nitelikli mühendis yetiştiren inşaat mühendisliği bölümlerinde okuyan bilim adamlarının gerek lisans, gerek lisans üstü düzeyde yürütecekleri deneysel araştırmaların, mesleğin uygulaması için son derece önemli olduğunu dile getiren Harp şöyle konuştu:

“İnşaat Mühendisliği bölümlerinin yarısında Yapı Mekaniği Laboratuvarı bulunmamaktadır. Yapı Mekaniği Laboratuvarlarının çalışmaları meslek alanımızın geleceği için olduğu kadar, laboratuvarlarda yürütülen çalışmaların yönetme-liklere yön vermesi bakımından son derece önemli-dir. Bu nedenle Yapı Mekaniği Laboratuvarlarında yürütülen çalışmaların toplantılar aracılığıyla paylaşılarak geliştirilmesi, bu toplantıdan elde ed-ilecek en önemli çıktılardan biri olacaktır. Hepi-mizin bildiği gibi bilimlerin kümülatif ilerleyişinde bilgi çağının bir gereği olan ‘Bilgi ve deneyim paylaşımı’ son derece önemli bir yer tutmaktadır.”

Kocaeli Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Şevket Özden, çeşitli üniversitel-erden 100’ü aşkın akademisyen ve araştırmacının katıldığı toplantının güncel bilgi paylaşımı, mev-cut araştırmaların değerlendirilmesi ve tartışılması amacıyla yapıldığını söyledi. Özden şöyle konuştu:

“Deprem ve benzeri etkilere dayanıklı, güvenilir yapılar inşa etmek adına ülkemizde gerçekleştirilen deneysel çalışmaların paylaşılması, yaygınlaştırılması ve araştırma kültürünün genç araştırmacılara aktarılabilmesi amacıyla başlatılan toplantıda yalnızca yürütülen veya planlama aşamasında olan araştırmalarla ilgili sunuşlara yer verilecektir. Betonarme, yığma ve çelik yapıların servis ve deprem yükleri etkisinde davranışlarının ve kapasitelerinin irdeleneceği, olası güçlendirme yöntemlerinin tartışılacağı bu toplantı mevcut yönetmeliklerimizin değerlendirilmesi açısından da önemlidir.

Toplantı, akademisyenlerin sunumlarıyla devam etti.

Page 4: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 5: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 6: R&D  SUBAT -MART 2011

kaynak : haber50

TÜSİAD “çılgın” projeye temkinli yaklaşıyor!

Boyner, Kanal İstanbul Projesi için “Biz şu anda özel sektör olarak yeteri kadar bilgi sahibi değiliz bu konuda.

Kanal İstanbul Projesi İstanbul ve Türkiye ekonomisine büyük katkılarda bulunacak bir projedir” derken TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Kanal İstanbul Projesi için “Biz şu anda özel sektör olarak yeteri kadar bilgi sahibi değiliz bu konuda. Proje düşünce aşamasında, gerekirse ilerki günlerde değerlendirme yaparız” dedi...

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) 2011 yılı CEO Forumu’nun ilk toplantısı Çırağan Sarayında gerçekleştirildi. Toplantıya TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve iş adamları katıldı. Toplantıda, Türkiye ekonomisinin küresel krizden çıkışta ortaya koyduğu uluslararası düzeydeki başarıda mali-ye politikalarının rolü ele alındı. Toplantının ardından Ümit Boyner, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“TÜRKİYE’NİN REKABER GÜCÜNÜ ARTTIR-MAK ÜRETİMİ ARTTIRMAK İÇİN YOĞUN BİR ÇABA İÇİNDEYİZ”

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek toplanın verimli geçtiğini belirterek, “Hem Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri hemde önümüzde dönem yapmayı düşündüğümüz temel bir takım reform alanlarını beraber değerlendirme imkanı oldu. Soru - cevap kısmında mikro reformlar ön plana çıktı. Biz iş alemiyle güzel bir diyolag içindeyiz. Bu Türkiyenin geleceği açısından son derece önemli. İş adamları, iş alemi Türkiye’de gerçek aktör sahada dünya ile rekabet etmek zorunda kalan aktörl-er. Biz politika yapıcıları olarak mümkün olduğunca onların önünü açmak, isdihdamı arttırmak, Türkiyenin rekaber gücünü arttırmak üretimi arttırmak için yoğun bir çaba içindeyiz. 8,5 yıl içinde de çok büyük bir başarı var. Türkiye bu dönemde özel sektör dinamizmini en iyi kullanan ülke. Çok da iyi sonuçlar elde etmiştir” diye konuştu.

“ÖNERİLEREDE AÇIK OLDUĞUMUZU İFADE ETTİM”

“Türkiye’nin CEO’ları en çok neyi merak ediyorlar sizden ne talep ediyorlar mikro tedbir anlamında” sorusuna Bakan Şimşek, “En çok sektörel bazda enerji sektöründe olsun diğer sektörler olsun mikro düzeyde, bazı adımlar atılırsa Türkiye’nin rekabet gücünün ne kadar artacağı konusuda güzel müzakere ortamı oluştu. Sektörün biran önce daha çok liberalleşmesi, daha çok rekabete açılması hususu gündeme geldi. Özellikle Maliye Bakanlığı ayağının mevzuatın basitleştilmesi, Maliye Bakanlığı uygulamalarının tabiki sadeleştirilmesi. Bu konuda daha çok adım attığımızı ama önerilerede açık olduğumuzu if-ade ettim” dedi.

“İSTANBUL VE TÜRKİYE EKONOMİSİNE BÜYÜK KATKILARDA BULUNACAK BİR PROJEDİR”

Başbakan Erdoğan’ın Kanal İstanbul projesi’ne de değinen Bakan Şimşek, projenin İstanbul ve Türkiye ekonomisine büyük katkılarda bulunacak bir proje olduğunu belirtti. Projenin fi kir aşamsında olduğunu hatırlatan Bakan Şimşek, “önümüde-ki dönemde bunun özel sektör dinamizmi ile gerçekleştirilmesi gündemdedir. Dolayısıyla Maliye Bakanlığı olarak bu projeye biz tabiki manevi desteği bu aşamada güçlü bir şekilde veriyor-uz. Proje maliyenin gelirlerini arttıracak bir proje. Türkiye’nin ulaştırma altyapısı açısından turizm, inşaat sektörü açısından, Türkiyenin kalbi olan ticaretin kalbi olan İstanbul açısından çok önemli bir projedir. Ama şu aşamada zaten maliyeden bir kaynak talebi gündemde değil.” diye konuştu.

“ÖZEL SEKTÖR OLARAK YETERİ KADAR BİLGİ SAHİBİ DEĞİLİZ”

Ümit Boyner, “Bizim için tabiki özel sektör olarak Tür-kiyenin önümüzdeki dönemde özellikle büyüme aşamasında sürekli cari açık üreten bir ülke olmasının sorun olduğunu ve sürdürülebilir olmadığını düşünüyoruz. O nedenle yurt içinde üretilen katma değerin artışı çok önemli. Bu sorunda aslında birçok sanayi sektörünü yatay kesen bir konu. Onun içinde bu toplantıda sadece bir sektör değil genel olarak bu yatay önlemlerin ve düzenlenmelerin katma değerin daha fazla yurtiçinde üretilebilmesi için neler yapılabileceği konusunda bilgi alışverişi yapılabildi. Enerji tabiki çok önemli bir konu çünkü cari açığın büyük bir kısmını oluşturuyor. Önümüzde-ki dönemde de özel sektörün aslında burada yatırımda ciddi düzenlemelere ihtiyacı olabilecek rekabetini arttırabilmesi için, ARGE öenmli bir konu o gündeme geldi. Beşeri ser-mayenin artışı konusu o konuda yapılması gereken alt yapı yatıırmları bütün bunların üzerinde durabildik” şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan’ın Kanal İstanbul projesi ile ilgili soruya Ümit Boyner, “Biz şuanda özel sektör olarak yeteri ka-dar bilgi sahibi değiliz bu konuda. Proje düşünce aşamasında, gerekirse ilerki günlerde değerlendirme yaparız” dedi. Seçim-le ilgili soruya Boyner, “Seçimler her zaman bir yenilenme getirir. Programın tekrar programın yenilenmesini gündeme getirir. Biz seçimlerin çok sağlıklı olduğunu düşünüyoruz. Bu dönemde bir seçim ekonomisi izlenmemesi Türkiyenin makro ekonomik açıdan disipline sahip çıkması önemli bir konudur. Türkiye’de istikrarın bozulması için bir neden yok diye düşünüyorum. Seçim sonuçları ne olursa olsun” şeklinde konuştu.

Page 7: R&D  SUBAT -MART 2011

“ÇOK BÜYÜK BİR BAŞARI ORTADA”

“Vergi borcu affının bir ay daha uzatıldığı gündemde bu konuda sizden bir değerlendirme daha alabilir miyiz?” so-rusuna Bakan Şimşek, “Bir ay uzatılması için gerekli kara-rname Başbakanlığa gitti. Tamamlanınca yayınlanacak. Bizim maksimum bir ay uzatma imkanımız var . Şu ana kadar ilgi çok yoğun. Sosyal Güvenlik Kurumu’yla Maliye Bakanlığı’nı birleştirdiğinizde toplam 40 milyar liralık şuan da taksitlendirilmeye tabi tutulmuş kamu alacağı söz konusu. Çok büyük bir başarı ortada. Biz bu kaynağı Türkiye’nin borçlarının azaltılmasında öncelikli olmak üzere kullanmayı düşünüyoruz. Ama bir kısmında Türkiye’nin alt yapısına eğitiminede harcamaya da açığız böyle bir ihtiyaç olursa” açıklamasında bulundu.

[email protected]@[email protected]@[email protected]@[email protected]@[email protected]@nwbcor.com

Page 8: R&D  SUBAT -MART 2011

BAŞLARKEN

Teknoloji çağında saklanması en zor olan şey ; “Bilgi”nin kendisi . Ulaşılması kolaylaştıkça , paylaşımı artan Bilgi “ nin etkinliği ; kullanım şekli ve miktarı ile neredeyse doğru orantılı . 12.000 den fazla okuyucuya hitap eden R&D Buildings zorluk dolu 6 ayın sonunda nihayet basılı olarak okuyucularının hizmetinde . Doğrusu başlarken hedefi miz Amerika ’ daki En büyük 750 İnşaat fi rması ve projeleri ile sınırlıydı . Elektro-Mekanik alanında Türkiye menşeii’li mamüllerin bu ülkede tanıtılmasını birincil hedef olarak belirlemiştik. . Tabi Amerika gibi gelişmiş ve dışa açık bir ülkede sunumunu yapacağınız ürünler , alanında iddialı ve dünya çapında kabul görmüş olması gerekir. Bu yaklaşım bizi spesifi k bir hedefe yönlendirdi Rekabet şansının düşük olmadığı , hatta iddialı olduğumuz “İnşaai ve Mimari Ürünler”e. Türkiye ‘li malzeme fi rmalarının Dünya çapında kalitesi ,ürün çeşitliliği ve satış hacimleri ile göz doldurmuş olmaları bu durumu kaçınılmaz kıldı. Ufku neredeyse sonsuz olan , teknoloji ve zamana paralel olarak gelişen , bu sektörün aynı zamanda Dünya’daki gelişmeleri anlık takip etme gereği , pazarda söz sahibi olmanın birinci koşulu . Gelişen bu yaklaşım tarzı , R&D Building‘i farklı ancak bağıl endüstrileride incelemeye yönlendirdi. Hammadde , Makine –Ekipman , Nakliye , Enerji ve Yasal mevzuatlar konusundada Ar-Ge birimimiz ek çalışmalar başlatarak Dünya genelinde 1000’e yakın fi rma ile temaslar yürüttü. Saat farklarından kaynaklanan yorucu ve uzun olan bu çalışmaları derlemek ve sisteme akuple etmek tabiî ki işin başka boyutu. Yine başlangıçta bu çalışmaları , basılı yayın olarak sektörün bilgisine sunmak planlarımız dahilinde değildi. Temel amacımız ; internet üzerinde geniş bir database oluşturarak , kullanıcıların bilgisine sunmak idi. Bu amaçla Google ve Godaddy internet ve bilgi işlem şirketleri ile özel servis sağlayacılığı anlaşmalarını yaptık . Database oluşturma konusundaki , yardımları hedefe giden yolu kısalttı. Ancak sistemin devreye alınması ve yayına başlaması için yaklaşık 4 ay gibi bir süre gerekli . Yinede bu süre zarfında , teknoloji ve bilgi paylaşımını , sınırlı olarak bu databaseler üzerinden gerçekleştirmekteyiz Basılı yayınımız son güncellemelerle beraber 12.000 civarı sektorel üyeye , PDF formatında softcopy olarak bu serverler üzerinden iletilecektir. Saygılarımızla

R&D Buildings New York , 25 Şubat 2011

YAPISAL AR-GE

ISSN:

BIMONTHLY RESEARCH & DEVELOPMENTBUILDING SECTORIAL REPORT

FEBRUARY 2011 / ŞUBAT 2011

İKİ AYLIK YAPI SEKTÖRÜ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME RAPORU

PROJE MALZEME DIZAYN

ŞİRKETLER DETAYLAR ÖDÜLLER

R DBUILDINGSTURKEY EDITIONTURKEY EDITION

ww

w.rd

build

ings

.com

ww

w.rd

build

ings

.comR&D

YAPISAL

MİNİ ANKET ÜCRETSİZ DERGİMİZİ HANGİ FORMATTA ALMAK İSTERSİNİZ BASILI MAGAZIN CD DERGİ ONLINE PDF ?

Newscable Reporting Media LLC.

48 East Grand Ave. Montvale New Jersey 07645 U.S.A.

adına İmtiyaz Sahibi Zehra DUYAR

R&D BUILDINGS BIMONTHLY MAGAZINE

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ <>EDİTÖRLER<>

FOTOGRAF EDİTÖRÜ<>SAYFA TASARIMCISI<>

GRAFİKER<>DİZGİ & TASARIM<>

REKLAM MÜDÜRÜ<>HABER KOORDINATÖRÜ<>

ABONE & SATIŞ DESTEK<>

BASKI<>

E POSTA<>

R&D Buildings Türkiye baskılarında ,yayınlanan tüm yazılarla ilgili sorumluluk yazar ına veya alıntı yapılan kaynağa aittir . Dergide yayınlanan tüm makale ve fıkralar ; bilimsel içeriğin tahrip edilmemesi sorumluluğuyla içerik değiştirilmeden imla düzeltmeleri ile baskıya alınmıştır.

Murat GündoğanAhmet ŞirinTurgay FındıkçıoğluAlp ÇapanŞafak ÖzkanDerya KöseCan Hüseyin AkHilda DIAZSena ŞerbetçioğluRauf IlgazViktor DomagalaRaul C. SaenzEsra GündoğanNuray DemirciEnterprises LLC, Brooklyn , [email protected]

Page 9: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 10: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 11: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 12: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

kaynak : A.A.

‘Emaar Yavaş yaşam’ı pembe salyangozlarla anlatacak

Global konut projeleri geliştiren ve Büyükçekmece’de “Toskana Vadisi Evleri”ni hayata geçiren Emaar Tür-kiye, yavaş ve çevreye zarar vermeden yaşayan bir canlı olan salyangozun simgelediği “yavaş yaşam” konsepti

çeçevesinde pembe salyangozlardan oluşan sergiyi Türkiye’ye getirecek.

Emaar Türkiye Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ümit Türüdü Şen, konuya ilişkin düzen-lenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, bir göl havzası olan Toskana Vadisi’ndeki villa-konut projelerinin 4 fazdan oluştuğunu, 1 milyon 700 bin metrekarelik alana yayılan projede söz konusu alanın yüzde 75’inin bahçe ve ortak alanlara ayrıldığını söyledi.

Projenin 12 farklı tipte toplam 540 lüks villa, ikiz villa, bahçeli ve teraslı Toskana villa dairelerden oluştuğunu belirten Şen, konutların büyüklüğünün 150 metrekare ile yaklaşık bin metrekare arasında değiştiğini kaydetti.

“FATMAGÜL’ÜN SUÇUN NE DİZİSİNDE ÖRNEK EVLER KULLANILDI”Şen, 174 villalık birinci fazı bitirdiklerini ve yüzde 80’inin satıldığını, 54 villalık ikinci fazın da yüzde 25’ini

sattıklarını söyledi.“Fatmagül’ün suçu ne?” dizisinde Toskana Vadisi’ndeki örnek evlerin kullanıldığını anlatan Şen, “Çekimler bir

evle başladı, şu anda 3 evle devam ediyor. Dizideki evler olduğunu bilmeden gelen bazıları evleri gördüklerinde diziden dolayı hemen tanıyabiliyorlar. ‘Dizideki ev burası mı’ diye soranlar, mutfağı, seramiği, mermeri diziden dolayı bilenler var” diye konuştu.

Yavaş yaşam konseptine işaret eden Şen, 1990’lı yılların başında İtalya’da ortaya çıkan bu konseptin eskinin ve otantiğin korunduğu, fakat hızlı teknolojik gelişime duyarlı, çevrenin korunduğu bir şehir planlama ve yaşam tarzı olduğunu, Güney Amerika ve İtalya’da da sergilenen salyangoz sergisi ile ekolojik yaşam ve yavaş yaşam konseptini öne çıkarmak istediklerini vurguladı.

Bu konsept çerçevesinde yaklaşık 3 metre boyunda olan ve geri dönüşümlü maddeden yapılan pembe salyangozları İstanbul’a getireceklerini kaydeden Şen, 31 Mayıs’ta Bebek Parkı’nda başlayacak serginin daha sonra Nişantaşı, Bağdat Caddesi, Yeşilköy ve Bahçeşehir’e gideceğini, Büyükçekmece’deki Toskana Evleri’nde son bulacağını bildirdi.

“YÜZDE 30-35’İ YABANCILARA SATILDI”Soruları da yanıtlayan Şen, Toskana Vadisi Evleri projesinin toplam yatırım maliyetinin, alışveriş merkezleri ve

ticari kısımlar hariç 700 milyon dolar olduğunu belirtti.Türkiye’deki gayrimenkul projelerine yabancıların talebinin devam ettiğini dile getiren Şen, gerçekleştirdikleri

ilk satışın yüzde 30-35’inin yabancılara yönelik olduğunu bildirdi.

Türkiye’de gayrimenkulün öneminin devam edeceğinin altını çizen Şen, seçim süreci ve kredi faizlerindeki artıştan etkilenme olduğunu, ancak piyasanın buna bir şekilde adapte olduğunu söyledi.

Page 13: R&D  SUBAT -MART 2011

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Page 14: R&D  SUBAT -MART 2011

BAŞLARKEN

Teknoloji çağında saklanması en zor olan şey ; “Bilgi”nin kendisi . Ulaşılması kolaylaştıkça , paylaşımı artan Bilgi “ nin etkinliği ; kullanım şekli ve miktarı ile neredeyse doğru orantılı . 12.000 den fazla okuyucuya hitap eden R&D Buildings zorluk dolu 6 ayın sonunda nihayet basılı olarak okuyucularının hizmetinde . Doğrusu başlarken hedefi miz Amerika ’ daki En büyük 750 İnşaat fi rması ve projeleri ile sınırlıydı . Elektro-Mekanik alanında Türkiye menşeii’li mamüllerin bu ülkede tanıtılmasını birincil hedef olarak belirlemiştik. . Tabi Amerika gibi gelişmiş ve dışa açık bir ülkede sunumunu yapacağınız ürünler , alanında iddialı ve dünya çapında kabul görmüş olması gerekir. Bu yaklaşım bizi spesifi k bir hedefe yönlendirdi Rekabet şansının düşük olmadığı , hatta iddialı olduğumuz “İnşaai ve Mimari Ürünler”e. Türkiye ‘li malzeme fi rmalarının Dünya çapında kalitesi ,ürün çeşitliliği ve satış hacimleri ile göz doldurmuş olmaları bu durumu kaçınılmaz kıldı. Ufku neredeyse sonsuz olan , teknoloji ve zamana paralel olarak gelişen , bu sektörün aynı zamanda Dünya’daki gelişmeleri anlık takip etme gereği , pazarda söz sahibi olmanın birinci koşulu . Gelişen bu yaklaşım tarzı , R&D Building‘i farklı ancak bağıl endüstrileride incelemeye yönlendirdi. Hammadde , Makine –Ekipman , Nakliye , Enerji ve Yasal mevzuatlar konusundada Ar-Ge birimimiz ek çalışmalar başlatarak Dünya genelinde 1000’e yakın fi rma ile temaslar yürüttü. Saat farklarından kaynaklanan yorucu ve uzun olan bu çalışmaları derlemek ve sisteme akuple etmek tabiî ki işin başka boyutu. Yine başlangıçta bu çalışmaları , basılı yayın olarak sektörün bilgisine sunmak planlarımız dahilinde değildi. Temel amacımız ; internet üzerinde geniş bir database oluşturarak , kullanıcıların bilgisine sunmak idi. Bu amaçla Google ve Godaddy internet ve bilgi işlem şirketleri ile özel servis sağlayacılığı anlaşmalarını yaptık . Database oluşturma konusundaki , yardımları hedefe giden yolu kısalttı. Ancak sistemin devreye alınması ve yayına başlaması için yaklaşık 4 ay gibi bir süre gerekli . Yinede bu süre zarfında , teknoloji ve bilgi paylaşımını , sınırlı olarak bu databaseler üzerinden gerçekleştirmekteyiz Basılı yayınımız son güncellemelerle beraber 12.000 civarı sektorel üyeye , PDF formatında softcopy olarak bu serverler üzerinden iletilecektir. Saygılarımızla

R&D Buildings New York , 25 Şubat 2011

YAPISAL AR-GE

ISSN:

BIMONTHLY RESEARCH & DEVELOPMENTBUILDING SECTORIAL REPORT

FEBRUARY 2011 / ŞUBAT 2011

İKİ AYLIK YAPI SEKTÖRÜ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME RAPORU

PROJE MALZEME DIZAYN

ŞİRKETLER DETAYLAR ÖDÜLLER

R DBUILDINGSTURKEY EDITIONTURKEY EDITION

ww

w.rd

build

ings

.com

ww

w.rd

build

ings

.comR&D

YAPISAL

MİNİ ANKET ÜCRETSİZ DERGİMİZİ HANGİ FORMATTA ALMAK İSTERSİNİZ BASILI MAGAZIN CD DERGİ ONLINE PDF ?

Newscable Reporting Media LLC.

48 East Grand Ave. Montvale New Jersey 07645 U.S.A.

adına İmtiyaz Sahibi Zehra DUYAR

R&D BUILDINGS BIMONTHLY MAGAZINE

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ <>EDİTÖRLER<>

FOTOGRAF EDİTÖRÜ<>SAYFA TASARIMCISI<>

GRAFİKER<>DİZGİ & TASARIM<>

REKLAM MÜDÜRÜ<>HABER KOORDINATÖRÜ<>

ABONE & SATIŞ DESTEK<>

BASKI<>

E POSTA<>

R&D Buildings Türkiye baskılarında ,yayınlanan tüm yazılarla ilgili sorumluluk yazar ına veya alıntı yapılan kaynağa aittir . Dergide yayınlanan tüm makale ve fıkralar ; bilimsel içeriğin tahrip edilmemesi sorumluluğuyla içerik değiştirilmeden imla düzeltmeleri ile baskıya alınmıştır.

Murat GündoğanAhmet ŞirinTurgay FındıkçıoğluAlp ÇapanŞafak ÖzkanDerya KöseCan Hüseyin AkHilda DIAZSena ŞerbetçioğluRauf IlgazViktor DomagalaRaul C. SaenzEsra GündoğanNuray DemirciEnterprises LLC, Brooklyn , [email protected]

Page 15: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 16: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

kaynak : hurriyet gazetesiMeridian for Business, 26 Mayıs’ta satılacak

Meridian for Business, Ofi s, Kongere ve Hotel, İstanbul’un yeni fi nans merkezi Atasehir’de Varyap ve Emlak Konut GYO’dan 26 Mayıs’ta açık artırmayla satışa sunuluyor.

Varyap Meridian projesi dahilinde İstanbul’un yeni fi nans merkezi Ataşehir’de inşa edilen Meridian for Business ofi sleri açık artırma usulü ile 26 Mayıs 2011 tarihinde satışa sunuluyor. 45 metrekare ile 1.000 metrekare arasında değişen büyüklükte ofi s ünitelerinden oluşan ve yoğun ön talep gören bina, 26 Mayıs’ta açık artırma yön-temiyle ilgilenenlere arz edilecek.

TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO ile Hasılat Paylaşımı Modeli ile

inşa edilen LEED kayıtlı Türkiye’nin ilk yeşil karma konut projesi Varyap Meridian, 2010’da Dünyanın En İyi Mimari Projesi seçilmişti. Varyap Meridian projesinde, 20 ile 61 kata sahip 5 rezidans, kule içerisinde 1,500 konut, 50 bin metrekarelik kiralık alana kurulan bir iş merkezi, Meridan for Business ile birlikte toplamda 6 kule ve 3 adet yatay ticari blok bulunuyor.

İstanbul Finans Merkezi’nin ilk iş, otel ve kongre merkezi

Finans merkezinin satışa sunulan ve Asya yakasının yeni iş, otel ve kongre merkezi projesi olan Meridian for Business’ın, ulus-lar arası standartlarda ofi s özellikleriyle öne çıktığını söyleyen Varyap CEO’su Erdinç Varlıbaş, “Meridian for Business, ABD ve Uzakdoğu’da benzerleri ile karşılaştığımız, aynı binada otel ve ofi s hizmetini en üst seviyede veren, özellikle iş insanlarının tüm ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedefl eyen çok özel bir proje olarak tasarladık. Böylece yeni fi nans merkezi, uluslararası niteliklerde ilk iş merkezi ve otel binası ile tanışıyor” şeklinde konuştu. Erdinç Varlıbaş, sözlerine şöyle devam etti:

“80.000 metrekarelik inşaat alanına sahip olan Meridian for Busi-ness, Anadolu yakasının yeni kongre, fuar ve iş merkezi olacak. Proje dahilinde 45 metrekare ile 1,000 metrekare arasında değişen boyutta ofi s seçeneklerimiz bulunuyor. İşletmesini ise uluslararası bir markaya vereceğiz. Meridian for Business, 5 yıldızlı otel, toplantı odaları, açık-kapalı havuzları, spa-spor merkezi, kütüphane, konsi-yerj hizmetleri, eğlence ve hobi odaları, sekreterya, restoran ve kaf-eleri ile birlikte, yeni nesil ofi s anlayışını ilk defa Türkiye’ye getiriyor.”

Anadolu Yakası’nın ilk Kongre Merkezi

Erdinç Varlıbaş, Meridian for Business kapsamında; 1,150 me-trekare büyüklüğünde kongre ve balo salonunun yanı sıra, 250 ile 680 metrekare büyüklüğünde çok amaçlı salonların yer aldığını be-lirtti. Vanlıbaş, “Kolonsuz inşa edilen kongre ve Balo Salonu, her türlü organizasyonun yapılabileceği ve farklı fonksiyonlara hizmet etmek üzere tasarlandı. Varyap Meridian projesinin dahilinde inşa edilen ofi s projesinin mimarisini de yine RMJM Grubu üstlendi” dedi.

Varyap Meridian’ı taçlandıracak”

Varyap’ın 2011 yılında gerçekleştireceği projelerin büyüklüğünün 2 milyar doları bulacağını söyleyen Varyap CEO’su Erdinç Varlıbaş, “Dünya tarafından tescillenmiş Varyap Meridian projesi kapsamında yer alan Meridian for Business ofi s binasını, 26 Mayıs tarihinde açık artırma usulü ile satacağız. Varyap Meridian’da öngördüğümüz pro-jeksiyonlara ve ortaklarımız olarak nitelendirdiğimiz müşterilerimize verdiğimiz sözlere bağlı kalarak, Varyap Meridian projesinde sona yaşlaşmış bulunuyoruz” dedi.

En çok kazandıran projeler arasında

Varyap Meridian projesinin, başladığı günden bugüne kadar ar-tan satış ve pirim performansı ile sadece Türkiye’de değil dünyada da yatırımcıların ilgisini çektiğini vurgulayan Erdinç Varlıbaş, “Proje, tamamlanıncaya kadar yüzde 300’e varan oranda pirim yapması öngörülmektedir” şeklinde konuştu.

“Varyap Meridian projesinin altın değeri”

Varyap CEO’su Erdinç Varlıbaş, “Varyap Meridian’da, 2 yılda, 3.000-3.500 TL’lerden 7.000 TL’lere çıkan bir metrekare fi yat grafi ği görülüyor. Bunun, projeksiyonlarımız ve satış realizasyon verilerimize göre, 10.000 TL/m2’yi aşacağını öngörebiliyoruz. Fiyat merkezi hayata geçtiğinde, bu fi yatların çok yukarı eğilim göstereceğini düşünüyoruz. Çünkü biz müşterilerimize kazandırarak büyümeyi seviyoruz. Bizim ilk günden beri amacımız, piyasadaki en hızlı satışı yapmak değil, prim yaptırarak belli zaman aralığına satışları yaymaktır” diye konuştu.

Page 17: R&D  SUBAT -MART 2011

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Varyap Meridian’da Türkiye’nin en düşük faizli konut kredisi Varyap Meridian’da, yüzde 1 peşin ve yüzde 75 banka kredisine ek olarak, kalan yüzde 24’lük kısım için aylık 0.44 faiz oranı ile Varyap Kredisi kullanılabiliyor. Akbank, Halkbank ve Vakıfbank, Varyap Meridian’a kredi sağlayan anlaşmalı bankalar arasında yer alıyor.

Sertifi kalı ilk yeşil proje

Proje alanının yüzde 85’i yeşil alandan oluşan Varyap Meridian’da, tasarım aşamasında alınan önlemler, çevreci malzeme seçimi, atık yönet-imi ve elektriğin bir kısmının rüzgar ve güneş enerjisinden yararlanılarak üretilmesiyle, yüzde 40’a varan enerji ve su tasarrufu hedefl eniyor. Proje, bu yanıyla sakinlerine, yüksek konforun yanı sıra minimum tüketim maliyeti sağlıyor. Projeyi yeşil bina sınıfına alan en önemli detayların başında ise, atık maliyetlerinin yüzde 50-90 arasında, CO2 salınımının yüzde 35 oranında azaltılması geliyor. Enerji tasarrufuna ilişkin alınan bu önlemler, aidat giderl-erinin de düşmesini sağlayacak.

LEED’den sonra “Karbon Ayak İzi” uygulaması

Varyap, LEED kriterlerini uygulayan Türkiye’nin ilk fi rması olma geleneğini şimdi de iklim değişikliği konusunda bilinç oluşturmak, bağlı olarak çevreye verilen zararın ölçülebilirliği ve telafi si konusunda insanları bilinçlendirmek amacıyla kurumsal olarak “Karbon Ayak İzi” uygulamasında sürdürüyor. Erdinç Varlıbaş’ın Karbon Ayak İzi uygulaması ile ilgili görüşünü şöyle dile getirdi: “İnşaat sektöründe de sürdürülebilir ürünler, yapılar üretmek için ilk adım yeşil binaların inşa edilmesidir. 2009 Ocak ayında LEED’e kaydımızı yaptırırken, yeşil piyasada bir tek biz vardık. Bugün Türkiye’de LEED almış ya da alma yolunda olan 40 proje bulunmaktadır. Bu da Türkiye’nin bu sek-töre ne kadar çabuk adapte olduğunun bir göstergesidir.”

Depreme Karşı Teknolojik Yenilik

Varyap Meridian projesi, deprem bölgelerinde kritik öneme sahip olan be-ton sistemi ile inşa edilerek, Türkiye’nin yüksek teknolojili projelerinden birisi olma özelliğiyle dikkati çekiyor. Projede, bir metrekarede 6 bin ton yük taşıyan C60 beton kullanıldı. Proje, otoparkları ile otopark mimarisinde yeni bir trende öncülük ederek hem enerji tasarrufu, hem de konforu bir arada sunuyor. 2.30 - 2.70 m kat yüksekliği ile standart otoparklara göre daha geniş ve yüksek olan Varyap Meridian otoparkları, kat yükseği ile araç sahiplerine kullanım kolaylığı sağlayacak.

Varyap Meridian’da kullanılan teknolojiler ile inşaat maliyetleri büyük oranda artsa da, bu yaklaşım, uzun vadede ortak alanların bir kısmının güneş pan-elleri ve rüzgâr türbinleriyle üretilecek enerjiyle aydınlatılmasını sağlayacak. Yağmur ve gri suların toplanarak, yeşil alanların sulanması sayesinde de, binaların toplam maliyetleri düşürülecek ve böylece yüksek oranda verimlilik elde edilecek.

Le Monde’un değerlendirmesi: “Bu yeşil proje, devrim niteliğinde.”

Varyap Meridian’ın başarısı, Herald Tribune, New York Times ve CNN International’dan sonra son olarak Fransa’nın en yüksek tirajlı ve dünyanın en itibarlı günlük haber gazetelerinden Le Monde’da haber konusu oldu. Haber, “İstanbul’un Anadolu Yakası’nda ‘bir yeşil şehir’ örnek olmayı umuyor” başlığı ile yayınlandı. Le Monde haberinde, şu değerlendirmeye yer verdi: “13 milyondan fazla çalışan insanı barındıran ve kentsel gelişmenin ‘sürdürül-ebilir’ bir çözüm üretemediği bir mega kentte, inşaat şirketi Varyap’ın inşa

ettiği ‘yeşil projesi’, küçük çaplı bir devrim niteliğinde.”

Mimaride çıtayı yükseltti, sektöründe standartları belirliyor

Varyap Meridian, mimaride mükemmeliyet geleneğini de-vam ettirerek, sürdürülebilir ticari tasarım konusunda yeni bir sektör standardı oluşturmayı vaat ediyor. İstanbul’un tarihi yarımadasına ve siluetine gönderme yapan bu eşsiz tasarım, teknolojik alt ve üst yapısıyla da İstanbul’un en seçkin gayri-menkul projesi ve markalarından birisi olarak değerlendiriliyor.

Geleceğin binaları ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Geleceğin binası yeşildir, geleceğin binası demokratiktir, geleceğin binası teknolojiktir, geleceğin binası insanidir ve geleceğin binası kozmopolittir” tanımlamasını yapan Erdinç Varlıbaş, fi rma olarak dünyanın gayrimenkul sektöründeki 10 fi rmasından birisi olabilmeyi hedefl ediklerini söyledi. Varlıbaş, “nasıl ki, Türkiye ekonomisi dünyada 10 büyük ekonomi içinde olmayı hedefl iyorsa, biz de Varyap olarak Türkiye gayrimen-kul sektöründe, Türkiye’nin hedefi nin gerisinde kalmadan il-erlemek istiyoruz” diye konuştu.

35 yıllık bir geçmişi, yenilikçi ve her zaman mükemmeli arayan iş yapma biçimiyle Varyap, ülke ekonomisine katkıda bulunurken, eğitim, kültür ve sanat alanlarında, sosyal so-rumluluk projelerini desteklemeye ve topluma katma değer sağlamaya devam ediyor. Geleceğe emanet edilecek yaşam alanlarını oluştururken “hayata değer katma” ve “çevreyi ko-ruma” ilkesi, Varyap’ın iş yapma disiplinlerindeki ana rotasını oluşturuyor. Ödül rekorları kıran Varyap Meridian projesi, bu disiplinler içinde inşa edilen Grubun, gurur projelerinden birisi olarak öne çıkıyor.

Varlıbaş Holding bugün 7 bine yakın çalışanı, alt yükleni-ciler ve çözüm ortaklarıyla birlikte, 20 binden fazla kişiye doğrudan ya da dolaylı olarak istihdam sağlıyor. Uzmanlığa verilen önem, teknik bilginin gücü ve yenilikçiliğin yanı sıra, ilkeli ve şeffaf çalışma prensipleri, Grubun iş yapma biçimi ve başarısının omurgasını oluşturuyor.

Page 18: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 19: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 20: R&D  SUBAT -MART 2011

INDEX

MALZEMELER

PROJELER

RAPORLARRAPORLARRAPORLARRAPORLARRAPORLARRAPORLARRAPORLAR

Page 21: R&D  SUBAT -MART 2011

SIRKETLER ROPORTAJLAR

MAKALELER

ROPORTAJLAR

Page 22: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 23: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 24: R&D  SUBAT -MART 2011

Gayrimenkul Çılgınlığı nereye kadar?

İnşaat hammaddesi fi yatlarında, akaryakıt fi yatlarına da bağlı olarak %20 oranında artıştan bahsediliyor. Tablodaki endeksi de dikkate alırsak, balona dikkat edilmeli

Aşağıdaki tablo Türkiye’deki kurumsal gayrimenkul fi rmalarının, sıfır diye tabir ettiğimiz yeni konutlarını satış fi yatlarını baz alan yeni konut fi yat endeksini gösteriyor.

2010 Ocak ayından itibaren sürekli artan bir eğilim dik-kati çekiyor.

Bu artışın süreceği bekleniyor ki, fi rmalar konut projeleri hız kesmeden sunmaya devam ediyorlar.

kaynak : Murat Çemberci Haber 7

ABD’nin küresel krizden geriye doğru son on yılında büyüme modeli büyük ölçüde emlak fi yatlarına dayalı idi. Ül-kemizdeki mevcut duruma benzer şekilde, ABD’deki fi nans mühendislerinin artan para arzını yatırımda değerlendirmek üzere hazırladıkları ucuz krediler gayrimenkul alımını kolaylaştırıyor, bu da gayrimenkul talebini artırıyordu. Talebi artan gayrimenkullerin fi yatları da artıyordu. Gayri-menkul sahipleri, gayrimenkullerinin fi yatları arttıkça ken-dilerini zenginleşmiş hissediyorlar, gelirleri artmadığı halde borçlanmalarını ve borca dayalı harcamalarını arttırıyorlardı. Bu da ekonominin canlı kalmasına ve büyümesine yol açıyordu. Ayrıca, gayrimenkullerin fi yatı arttıkça daha da artacağını düşünenler yeni gayrimenkuller satın alıyor, bu da talebin ve dolayısıyla gayrimenkul fi yatlarının daha da yük-selmesine yol açıyordu. Gelişmenin son aşamasında gayri-menkullerin yerini sözleşmeler (türev ürünler) almaya başladı. Aşırı arzın yarattığı etki ile gayrimenkullere talep kaybolunca önce türev ürünler sonra da gayrimenkul piyasası çöküverdi. ABD’de yeni konut satış fi yatlarını ölçen Case Shiller Endeksi 2003 yılının haziran ayında 141 iken yükselmeye başladı ve Nisan 2006’da 206’ya ulaşarak rekor kırdı. Ardından çeşitli alanlarda ortaya çıkan sıkıntıların tetiklemesiyle düşüşe geçti. Endeks, Şubat 2011’de 141 sayısını gösteriyor. Yani konut fi yatları 8 yıl sonra başladığı yere gerilemiş bulunuyor.

Türkiye’de ABD’den farklı olarak TOKİ, tasarruf sahipler-ine seçenek sunmak kaydıyla rekabeti canlı tutup fi yatları ni-speten törpüledi. Fakat buna rağmen sektörde ciddi bir şişme gözlemliyoruz. İnşaat hammaddesi fi yatlarında, akaryakıt fi yatlarına da bağlı olarak %20 oranında artıştan bahsediliyor. Tablodaki endeksi de dikkate alırsak, inşaat sektöründe talebe dayalı bir enfl asyon olduğunu söyleyebiliriz. Bu balonun fazla şişmemesi gerekir, fazla şişerse patlayabilir.

***

TEŞEKKÜR

Hafta içi Ankara’da Ulaştırma Bakanımız Sayın Mehm-et Habib Soluk Beyefendi ile görüşme fırsatımız oldu. Kendilerine, bize gösterdikleri misafi rperverlikten dolayı teşekkürlerimizi sunuyor, görevinin hayırlı olmasını ve çalışmalarında başarılar diliyoruz.

Murat Çemberci - Haber 7

Türkiye’nin her yerinde en çok da İstanbul’da, her gün yeni konut projeleri ortaya çıkıyor ve insanlar bu projelere ciddi ilgi gösteriyorlar. Mevduat faizlerinin düşüklüğü, tasarruf sahibini mevduat yerine yatırıma yönlendiriyor. Konut kredilerinin de ucuz olması gayrimenkul talebi artışını destekliyor. Konut fi rmaları da bu durumu çok iyi değerlendirerek, fi nansmanlarını tasarruf sahiplerinden ileri vadeli sattıkları konutlarla sağlıyorlar. Her yeni proje bir öncekinden daha yüksek fi yatlara satılıyor ve bir önceki projelerden satın alanlar kârlı çıkıyorlar. Bunu bir yatırım olarak görenler konutlara büyük oranda para akıtıyorlar. İstanbul’daki her projenin sunum şekli de farklı. Kentsel dönüşüm, fi nans merkezi, çılgın proje, ne derseniz deyin. Çılgın projenin nereye yapılacağını tahmin edenler güz-ergâh üzerindeki arsaları kapışmaya başladılar.

Bu durum bana, talebin şekillenmesi itibari ile küresel kriz öncesi ABD’nin durumunu hatırlatıyor. Bu konuda beni fazla karamsar bulanlar da olabilir ama bizimkisi sadece bir hatırlatma, bir uyarı.

Page 25: R&D  SUBAT -MART 2011

kaynak : Haber X

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI DÖNER SERMAYE İŞLETMESİNİN SERMAYESİ 10 MİLYON TL OLARAK BELİRLENDİ.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bünyesinde faaliyette bu-lunan döner sermaye işletmesinin sermayesi, 10 milyon TL olarak belirlendi. Tahsis edilen döner sermaye tutarı, Bakan-lar Kurulu Kararı ile artırılabilecek. ANKARA (ANKA) - Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bünyesinde faaliyette bulu-nan döner sermaye işletmesinin sermayesi, 10 milyon TL olarak belirlendi. Tahsis edilen döner sermaye tutarı, Bakan-lar Kurulu Kararı ile artırılabilecek.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bünyesinde faaliyette bu-lunan döner sermaye işletmesinin; mali ve idari işlemlerine, gelir kaynaklarına, giderlerine, faaliyet alanlarına, bütçe-sinin hazırlanmasına, uygulanmasına ve sonuçlandırılmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenerek Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre Bakanlığın işletmesinin sermayesi, 10 milyon TL olacak ve tahsis edilen döner sermaye tutarı, Bakanlar Kurulu Kararı ile artırılabilecek. İşletmenin sermaye kaynakları; faaliyeti sona erdirilen diğer işletmelerin sermayelerinden ve işletme faaliyetlerinden elde edilen karlardan oluşacak.

Döner sermaye işletmesinin faaliyetleri ve görevlerinin de belirlendiği Yönetmelik ile işletme, mevcut ve yeni teknolo-jilerle kaliteli mal ve hizmet üretimini sağlamak üzere ger-çek ve tüzel kişilerde kalite kontrol bilincinin oluşmasına ve gelişmesine yardımcı olacak. İşletmenin belirlenen faaliyetleri ve görevleri arasında ise; “Beton üretiminde kullanılacak malzeme (çimento, su, katkı maddesi ve ben-zeri) numuneleri üzerinde deneyler yaparak değişik kalit-edeki betonlar için karışım oranlarını belirlemek; Taze ve sertleşmiş betonlarda, test ve ölçümler yapmak suretiyle be-ton kalitesini belirlemek; İnşaat, makine ve elektrik tesisatı ile ilgili taş, toprak, tuğla, kiremit, demir, ahşap, boya, kalo-rifer kazanları, vana, kablo, lamba armatürleri gibi her tür-lü yapı malzemelerinin, ilgili standartlara ve şartnamelere uygun olup olmadığını belirlemek; Her türlü zemin etüdü yapmak; Yapı malzemelerinin kalite düşüklüğünden doğan israfı ve kötü nitelikli inşaatları önlemek amacıyla; yayım ve eğitim yapmak, eğitim amaçlı harita ve benzeri araçları hazırlamak” gibi maddeler yer aldı.

Ayrıca, bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle birlik-te 18 Temmuz 1988 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Döner Sermayeli İşletmeler Yönetmeliği ile 8 Şubat 1989 tarihli Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı.(ANKA) (BRŞ/ÖMR)

[email protected]

Page 26: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 27: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 28: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Istanbul Fuarı’nı 111.320 kisi ziyaret etti

Yapı sektörünün zirvesi olan fuar bu yıl pek çok yenilige ve sektöre ticari fayda saglayan etkinliklere sahne oldu.

“34.Uluslararası Yapı Fuarı - Turkeybuild Istanbul” yerli yabancı yapı profesyonelleri tarafından büyük ilgi gördü, fuar 111.320 kisiyi agırladı. Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından düzenlenen ve Balkanlar, Rusya ve BDTülkeleri, Orta Dogu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan bölgenin en büyük yapımalzemeleri fuarı olma özelligini tasıyan Yapı Fuarı - Turkeybuild Istanbul,2011 yılında yüzde 30 büyüyerek 81.000 m2 bir alanda gerçeklestirildi.T.C. Bayındırlık ve Iskan Bakanı Mustafa Demir, Almanya FederalCumhuriyeti Imar Bakanı Dr. Peter Ramsauer, Istanbul Ticaret OdasıBaskanı Murat Yalçıntas, Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu BaskanıDogan Hasol, Yapı-Endüstri Merkezi Genel Müdürü Barıs Onay, konukülkelerin ticari heyet baskanları, devlet ve hükümet yetkilileri ve yapı sektörü

liderlerinin katılımlarıyla açılan fuar bu yıl, iki yeni etkinligi de beraberinde getirdi: “Konuk Ülke Rusya” Projesi ve “EKODünya Fuarı”@Türk yapı sektörünün en büyük ödülü, Altın Çekül “Yapı Ürün Ödülü” deaçılıs töreninde sahiplerini buldu. Fuarın bir baska ödül töreni ise, YapıFuarlarının geleneksellesen Altın Mıknatıs “Amacına Uygun Düzenlenmis Stand Ödülleri” oldu.Yapı dünyasının bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezitarafından bu yıl34’üncüsü düzenlenen Yapı Fuarı - Turkeybuild Istanbul, bu yıl da pek çok yenilik ve sektöre ticari katkı saglayan etkinliklere sahne oldu.

Sektör profesyonellerinin büyük ilgisiyle karsılanan fuar, bu yıl yüzde 40 büyüyerek 81.000 m2ulasan alanında;binlerce ürün çesidi, yeni teknoloji ve hizmeti sergileyen1.100 katılımcı fi rmayı, 56 ülkeden gelen yabancı alım heyetini ve 111.320 yerli yabancı ziyaretçiyle bulusturdu. Yapı Fuarı -

Turkeybuild Istanbul, “Türkiye’nin de içinde bulundugu Balkanlar, Rusya ve BDT ülkeleri, Orta Dogu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan bölgenin en büyük yapı malzemeleri fuarı” olma özelligi tasıyor.

34. Yapı Fuarı - Turkeybuild Istanbul’da iki büyük yenilik!Fuarın “Is Gelistirme Platformu”kapsamında bu yıl katılımcı fi rmalara vesektöre dolayısıyla, Türkiye ekonomisine fayda yaratacak iki büyük yenilik gerçeklestirildi; Konuk Ülke Rusya Projesi ve EKODünya Fuarı.Yapı Fuarı Is Gelistirme Platformu kapsamında sektörün bölgedeki etkinligini artırmak için bu yıl ilk kez “Konuk Ülke Projesi” gerçekle-

stirildi ve Yapı Fuarı -Turkeybuild Istanbul bu yıl konuk ülke olarak Rusya Federasyonu’nu agırladı.

Türkiye ile Rusya arasındaki yapı malzemeleri ticaret hacmini artırması,müteahhitlik hizmetlerine hız ve kapsam kazandırması ve bu çalısmalarıngelismesine katkıda bulunması hedefi yle olusturulan ‘Konuk Ülke RusyaProjesi’ çerçevesinde; fuar öncesinde ve fuar sırasında karsılıklı isgörüsmeleri, Rusya ve BDT pazarlarını hedefl eyen özel etkinlikler, uzman görüslerinin paylasıldıgı özel oturumlar ve iki ülke is adamlarının

yatırım tecrübelerini paylastıgı etkinlikler organize edildi.Yapı Fuarı - Turkeybuild Istanbul ile birlikte bu yıl ilk kez düzenlenenEKODünya Fuarıise, ‘sürdürülebilir kalkınmayı hedefl eyen alternatif enerji kaynakları, atık yönetimi ve ekolojik yapı elemanları’

Page 29: R&D  SUBAT -MART 2011

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

sektörlerini bulusturdu. Çevre dostu binalar, malzemeler, teknolojiler, al-ternatif enerji ve iklimlendirme sistemlerinin tanıtıldıgıEKODünya Fuarı’nda Türkiye’de sürdürülebilirlik

alanında çalısan sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri ve fi rmalar konu ile ilgili gelismeleri; yeni yaklasım, teknoloji ve uygulamaları ziyaretçiler ile paylastılar. EKODünya Etkinlik Alanı’nda, sürdürülebilirlik perspektifi nde; ulasımdan, ener-jiye, tasarımdan, planlamaya kadar pek çok konu baslıgında

düzenlenen etkinlikler büyük ilgi gördü.Yerli ve Yabancı Alım Heyetlerinden Fuara Büyük Ilgi!Fuarın “Is Gelistirme Platformu” kapsamında, Basbakanlık Dıs Ticaret Müstesarlıgı (DTM)isbirligi ile gerçeklestirilen alım heyeti

programlarıyla, 56 ülkeden gelen yabancı alım heyetleri Türk yapı malzemesi üreticileri ile bir araya getirildi. ABD, Almanya, Arjantin, Arnavutluk, Azerbay-can, BAE, Dubai, Bahreyn, Beyaz Rusya, Bosna Hersek, Brezilya, Bulgaristan, Cezayir, Çin, Etiyopya, Fas, Filipinler, Güney Afrika, Gürcistan, Hırvatistan,

Hindistan, Irak, Ingiltere, Iran, Irlanda, Israil, Italya, Kanada, Katar, Kaza-kistan, Kenya, Kırgızistan, Kore, Kuveyt, Libya, Lübnan, Makedonya, Malezya, Mısır, Moldova, Nijerya, Özbekistan, Polonya, Romanya, Rusya, Senegal, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan, Sili, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Umman, Ürdün,

Yemen, Yunanistan’dan katılım saglayan alım heyetleri, Türk yapı sektörünün uluslararası alandaki faaliyetlerine olumlu katkılar sagladı. Ayrıca, ülke çapında sektörün tüm paydaslarının birbirleri ile etkin bir biçimde iletisime geçebilmesi, sektördeki

tüm yeniliklerden haberdar olup takip edebilmesi, bu alandaki ticari faa-liyetlerin artması amacıyla fuar kapsamında düzenlenen“Yurtiçi Alım Heyetleri Ziyaret Programı”yla da; ülke genelinden Mimarlar Odası, Sanayi ve Ticaret Odası, Mühendisler Odası, Is Adamları Birlikleri baskan ve alım heyetlerinden olusan meslek komiteleri Yapı-Endüstri Merkezi’nin organizasyonu ile fuarın davetlisi olarak katılım sagladılar.

Türk Yapı Sektörünün En Iyi Ürünleri Seçildi- Fuarın En Iyi Standları Ödüllen-dirildi Altın Çekül “Yapı Ürün Ödülü” ile Altın Mıknatıs Ödülleri Sahiplerini Buldu .Yapı-Endüstri Merkezi tarafından 1991 yılından bu yana düzenlenen Altın Çekül ve Gümüs Çekül “Yapı Ürün Ödülü 2011” ile Türk yapı sektöründe yılın en iyi ürünleri seçildi. Yapı malzemesi alanında yeni teknoloji ve ürünleri destekleyer-ek sektörün gelisimine katkıda bulunmayı amaçlayan ödül programında bu yıl; “Seranit DRC° Isıtıcı Sistemi” ile Seranit fi rması Altın Çekül’e, “Sukar Düzayak Dus Sistemi” ürünü ile Sukar Yalıtım fi rması daGümüs Çekül’e deger bulundu. Fuarın açılıs töreninde fi rma yetkilileri ödüllerini, Bayındırlık ve Iskan Bakanı Mustafa Demir ile Almanya Federal Cumhuriyeti

Imar Bakanı Dr. Peter Ramsauer’in elinden aldı. Yapı fuarlarının bir gele-negi haline gelen ve bu yıl itibariyle “Altın Mıknatıs”baslıgı altında düzenlenen “Amacına En Uygun Tasarlanmıs Stand Ödülleri” de fuar kapsamında düzenle-nen törenle sahiplerini buldu.

Birincilik ödülü, tasarımını Zoom Mimarlık’ınyaptıgı Aspen Yapı ve Ze-min Sistemleri San. ve Tic. A.S. standına verilirken, ikincilik ödülü Terminal Designtarafından tasarlanan Viko Elektrik ve Elektronik A.S.standının oldu. Üçüncülük ödülünü, Demirden Designve Kaleseramik Yurtdısı Teshirler ve Fuarlar Yöneticisi mimar Fatma Köse tarafından ortaklasa tasarlanan Kale-seramik Çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi A.S.; mansiyon ödülünü ise Gülenadam Mimarlık’ın tasarımını gerçeklestirdigi

Mitsubishi Plastics aldı. YEM Özel Ödülü ise, Partner Tasarım’ın imza attıgı Albayrak TenteSistemleri’nin oldu.

Page 30: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 31: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 32: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Page 33: R&D  SUBAT -MART 2011

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

kaynak : A.A.

Antalya’nın “Güneş evi”

Enerjisi güneşten, rüzgârdan; suyu yeraltından, yağmurdan, yandaki dereden. Sebzesi, meyvesi kendi serasından; yemeği güneş fırınından. Yapı malzemeleri ne doğaya zarar veriyor, ne size. Karbon salınımı yok, fatura yok

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan güneş enerjisinin kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla yaptırılan Güneşev Ekolojik Eğitim Merkezi, düzenlenen kokteyl ile tanıtıldı.

Açılışı bir süre önce Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yapılan Güneşev Ekolojik Eğitim Merkezi’nin tanıtım kokteyline Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Antalya’nın eski Belediye Başkanı Selahattin Tonguç, Baro Başkanı Zafer Köken ve Büyükşehir Belediyesi Temiz Enerji Koordinatörü Erdem Armen ile çok sayıda davetli katıldı.

Kokteylde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, eski Belediye Başkanı Selahattin Tonguç’un Antalya’ya 35-40 yıl önce güneş teknolojisini getiren belediye başkanı olduğunu söyledi. Akaydın, kendisinin de güneşten direk elektrik enerjisi üreten projeyi Antalya’ya getirdiğini anlatarak, ‘’Tesadüfe bakın ki iki belediye başkanı da sosyal demokrat belediye başkanı. Güneşev projesi Selahattin Tonguç’un projesinin tamamlayıcısıdır’’ dedi.

İki sene önce seçim kampanyasında Antalya’ya ne vaat ettiyse gerçekleştirdiğini anlatan Akaydın, şöyle konuştu:

‘’İlk bir yılımızı borç ödemek nedeniyle sıkıntılı geçirdik. Ancak ne vaat ettiysek hemen hemen her şeyi Antalya’ya getirdik. Bazen bunu anlamayan insanlar dedikodu yapıyorlar. ‘Bedava elektrik vaat etmişti. Nerede?’ diyenlere ‘İşte bedava elektrik’ diyorum. Çünkü bir aydır cam piramide buradan elde edilen elektriği veriyoruz.’’

Antalyalılara güneş enerjisinden üretilen elektriği kullanmaya davet eden Akaydın, ‘’Hükümetin destekleyici yasaları ile bu teknoloji çok daha ucuza evlerde uygulanabilir. Ancak iktidar dünyadaki maliyetinin dört katı pahalısına Rusya’nın nükleer enerji santralini kurmanın peşinde koşuyor. Bunlar yanlış şeyler’’ diye konuştu.

Belediye başkanı olarak 25 yatırım projesi yaptığını belirten Akaydın, bu projelerin en ucuzunun 1 milyon liraya, en pahalısının ise 83 milyon liraya mal olduğunu vurguladı. Yaptığı projelerin hepsinin çevreci olduğuna değinen Akaydın, şöyle konuştu:

‘’Ben 1 milyon liranın altında hiçbir tesisi sizlerle açmadım. Kendi aramızda kurdele kestik. Duyduğuma göre Başbakan yarın burada toplam 134 milyon liraya mal olan 126 tesisin açılışını yapacakmış. Bu tesislerin bir çoğunluğu da Başbakan Erdoğan’ın emri altındaki kuruluşların yatırımları değil. Çoğunu özel idare yaptı. Bir önceki gelişlerinde dediler ki, ‘Teknoparkı ben kurdum. Doğalgazı getirdik’, hayır teknoparkı ben kurdum, doğalgazın da önünü açtım. İnşallah seneye doğalgaz gelecek. Yani bunun gibi nice projeler. Bir Başbakan bu kadar ucuz projelerin kurdelesini kesmez. Bir Başbakan öyle en az 5-10 milyon liralık adam gibi projelerin kurdelesini keser. Muhtemelen yarın bize saldıracak. Çünkü Antalya’daki genel seçim strateji içinde tek hedef Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirmek. Bunların hepsi kompleksin ürünüdür. Antalya’ya geçmişte yapılan teknolojik yanlışların, Antalya’ya verilmiş hasarların, ayıpların ezginliği içinde yapılan suçlamalardır.’’

Vizyon üreten politikanın takipçisi olduğunu anlatan Akaydın, ‘’Ülke, vatan böyle sevilir. Öyle uçuk kaçık projeler ile yok İstanbul boğazının kenarından kanal geçireceksin, ekolojiye ihanet etmektir bu proje. Öyle şeylerle çözülmez bunlar’’ şeklinde konuştu.

Kokteylin sonunda, Güneşev Ekolojik Eğitim Merkezi’ne sponsor olan şirket ve kurumlara plaketleri verildi.

Page 34: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 35: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 36: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

kaynak : Hürriyet Ege

Enerji üreten çatı örtüsü

ÇATI cephe kaplama sistemleri üreten Çınar Grubu şirketlerinden Polser, çatıdan elektrik enerjisi üretecek ‘fotovoltaik sistem entegre edilmiş çatı örtüsü’nü pazara sunmaya hazırlanıyor.

Yeni ürünleriyle ülkenin enerji tasarrufuna katkıda bulunmayı hedefl ediklerini kaydeden Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Çınar, ürünle ilgili şunları söyledi; “Bu sistem fotovoltaik hücrelerin çatıya monte edilmesi esasına dayanıyor. Yani normalde ayrı ayrı olan iki uygulamayı birleştiriyoruz. Bu da maliyetin yüzde 40 düşmesini sağlıyor. Ar-Ge süreci devam eden bu ürünü bu yıl pazara sunmayı hedefl iyoruz. Halihazırda da konutlar, sanayi tesisleri ve özellikle elektrik şebekesinin bulunmadığı bölgelerde tercih edilebilecek bir sistem.”

Yarım asırlık fi rma

1962’den bu yana sektörde faaliyet gösterdiklerini belirten Çınar, “Üretime CTP’den (cam elyaf takviyeli polyester) mamul çatı kaplama malzemeleri ile başladık. Şu an pek çok malzemeden, çeşitli amaçlarla kullanılabilen kaplama malzemeleri üretiyoruz. 2010 fi rmamız açısından oldukça iyi geçti. 2011 için daha da iyimseriz. Bu yıl yurtdışı fuarlara daha çok ağırlık vereceğiz” dedi.

Page 37: R&D  SUBAT -MART 2011

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Page 38: R&D  SUBAT -MART 2011

Mimarlıkta sayısal tasarım

ulusal sempozyumu

kaynak : gebzegazetesi.com

Daha önceki yıllarda ODTÜ, Bilkent Üniver-sitesi, İTÜ ve YTÜ’de yapılan Mimarlıkta Sayısal Tasarım Ulusal Sempozyumu, bu yıl Gebze Yük-sek Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Fakültesi ve TM-MOB Gebze Temsilciliği’nin destekleriyle, GYTE Mimarlık Fakültesi’nde yapıldı.

Daha önceki yıllarda ODTÜ, Bilkent Üniversitesi, İTÜ ve YTÜ’de yapılan Mimarlıkta Sayısal Tasarım Ulusal Sempozyumu, bu yıl Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Fakültesi ve TMMOB Gebze Temsilciliği’nin destekleriyle, GYTE Mimarlık Fakültesi’nde yapıldı. Ayrıca, sempozyum konusu ve programı kapsamında 21-22 Mayıs tarihlerinde ise, GYTE Mimarlık Fakültesi bilgi-sayar laboratuvarlarında, “Üretken Modelleme Çalıştayı” düzenlendi.

Organizasyonu GYTE Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Dr. Tülay Esin, Öğr. Gör. Dr. Neşe Çakıcı Alp ve Araş. Gör. Miray Baş Yıldırım tarafından yapılan Sempozyum bilim kurulunda ise, İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Dr. Gülen Çağdaş, YTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Doç. Dr. Birgül Çolakoğlu ve Doç. Dr. Şebnem Yalınay Çinici, ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Doç. Dr. Arzu Gönenç Sorguç ve İYTE Mimarlık Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. M. Emre İlal yer aldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Dr. Gülen Çağdaş, “ Sürekli gelişen ve değişen bilgisayar donanımları ve yazılımları beraberinde, mimari tasarım sürecine ve üretimine, sayısız olanakları, yenilikleri ve değişimleri getirmektedir. Sempozyumun amacı bu değişim ve gelişmeleri paylaşmaktır” dedi.

Daha sonra sırasıyla sunumlar yapıldı. Birgül Çolakoğlu, Biçim Grameri uygulamaları, Mine Sungur, Bodrum Ge-leneksel Konut mimarisinin Biçim Grameri Yöntemi ile Araştırılması, Özge Güngör, Gülen Çağdaş ve Özgün Bala-ban, Genetik Argoritmaya Dayalı Kitlesel Bireyselleştirme Amaçlı Konut Tasarım Modeli, Özgür Ediz, Zeynep Kanat-lar ve Basri Kul, Fraktal Boyuta Dayalı Mimari Bir Analiz, Sıla Ceyhan ve Semra Arslan Selçuk, Emirhan Coşkun

ve Gülen Çağdaş Kullanıcı Hareketlerine Dayalı Beliren Kent Davranışı İçin Bir Model, Emre Cestel ve Gülen Çağdaş, Kavramsal Tasarım Sürecinde Lindermayer Sistemlerin Kullanımı, Togan Tong, Can yücel Korkut tarafından Müzik ve Mimarlık Arakesrtinde Parametrik Bir Model Oluşturmak konulu sunumlarda bulundular.

Dün GYTE sahil tesislerinde gerçekleşen sempozyum

kapsamında sanal tasarım yaklaşımları, üretken tasarım yön-temleri, tasarım için araç geliştirme, sayısal üretim teknikleri, sayısal ortamda simülasyon, modelleme ve değerlendirme, mimarlık ve mühendislikte sayısal uygulamaları ve mimarlıkta sayısal tasarım eğitimi konuları ele alındı.

Ayrıca, sempozyum konusu ve programı kapsamında 21-22 Mayıs tarihlerinde ise, GYTE Mimarlık Fakültesi bilgisayar laboratuvarlarında, Üretken Modelleme Çalıştayı düzenlendi.Çalıştayı, İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimari Tasarımda Bilişim Lisanüstü Programı’ndan Sema Alaçam, Özgün Bala-ban ve Emirhan Coşkun’un katılımıyla gerçekleştirildi.

Çalıştaya, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü lisans öğrencileri katılımı ile Rhinoceros eklentisi olan, Grasshopper’ın üretken modelleme özellikleri kullanılarak bir köprü tasarımı yapıldı.

[email protected]

Page 39: R&D  SUBAT -MART 2011

kaynak : emlakta son dakika

Turkmall şirketlerine MallAssist’i ekledi.

Turkmall, yeni markası MallAssist ile farklı profi ldeki fi rmalara ve alışveriş merkezlerine de hizmet verecek

Kiralama, alışveriş merkezi yönetimi, mimari dizayn ve varlık yönetimi gibi birçok hizmeti fark yaratarak hayata geçiren Turkmall, yeni markası MallAssist ile farklı profi ldeki fi rmalara ve alışveriş merkezlerine de hizmet verecek.

Gayrimenkul geliştirme ve yatırım şirketi Turkmall, kendi yatırımları dışındaki projelerde hizmet vermek amacıyla “MallAssist” adlı bir şirket kurdu.

Kiralama, inşaat, alışveriş merkezi yönetimi ve varlık yönetimi alanlarında hizmet verecek olan MallAssist, kendi alanında uzun yıllar uluslararası bilgi ve deneyim biriktirmiş olan bir ekip tarafından yönetiliyor. Şirketin Genel Müdürü Murat Sekmen ve Yönetim Kurulu üyesi Hilmi Özçakır.

Turkmall CEO’su Levent Eyüboğlu, Mall Assist’in kuruluş nede-nini şöyle açıklıyor “Şu anda Turkmall özellikle ticari gayrimenkul geliştirme, yönetme ve kiralama alanlarında Türkiye’nin en deney-imli ekibi ile çalışıyor. Gayrimenkul piyasasında projeler artıyor. Geliştirecek ve yönetecek organize ekip sayısı az ve sorunlar projeler açıldıktan sonra çözülmeye çalışılıyor. Sorunları önceden engellemek, açılmış projelerin de beklentilerini karşılamak üzere ekip kurduk.

Gerek Turkmall sürecinde gerek Multi ile yaptığı ortaklık sırasında uluslararası başarılara imza atan ve onlarca proje geliştiren bu ekip, deneyimini, birikimini ve ilişkilerini MallAssist’le de paylaşacak. 1988 yılından bugüne uzman ekibimizle yaklaşık 1.000.000 metrekare kiralanabilir alanda 2.500’ün üzerinde mağaza kiraladık. Hipermar-ket, restoran alanları, sinemalar, oyun alanları, yerli ve uluslararası mağazaların kiralanması, en az bu alanların tasarımını yapmak kadar kapsamlı bir bilgi birikimi ve deneyim gerektiriyor. Mağaza karması yaratmak ve markaların uyumlu birlikteliğini sağlamak, her geçen gün büyük önem kazanıyor. Şirketin bir diğer hizmet alanı da alışveriş merkezi yönetimi olacak. Alışveriş merkezi yönetimi, hem perakende, hem de gayrimenkul yönetimi hizmetlerini bir ara-da sunduğumuz; açılış öncesi ve sonrası yönetimi içeren entegre ve oldukça profesyonel bir hizmettir. Ziyaretçileri merkeze alarak, kiracılarla olan yakın ilişkilerimizle doğru kiracı yönetimi stratejisi-yle ve ticari ürün karması oluşturarak, sürdürülebilir yönetim ka-litesine odaklanıyoruz. İnsan kaynakları, pazarlama, fi nans ve idari hizmetleri hizmet yelpazemize dahil ediyoruz” dedi.

Riskleri ve maliyetleri en aza indirmeyi amaçlayan MallAsist’in tecrübeli ekibi, nakit akışını en üst seviyelere taşımayı hedefl iyor. Varlık yönetimi hizmetiyle uluslararası standartlarda fi nansal raporla-ma ve uluslararası gayrimenkul yönetim hizmeti sunuyor ve yatırıma artı değer katmayı hedefl iyor. İnşaat, ticari yönetim, işletme, bakım, yeniden kiralama, değiştirme, fi nansal yönetim, raporlama, banka kredisi yönetimi, müşteri ve proje gereksinimlerine uygun şekilde yürütülüyor.

50 yıllık tecrübesi ile gayrimenkul, enerji, çimento ve döküm sektörlerinde kalite algısını temel alarak öncü yatırımlar gerçekleştiren Soyak, sürdürülebilir yaşamı destekleyecek, sağlıklı ve kaliteli yaşamın kapılarını açacak projelere katkıda bulunuyor.

Çevreye ve toplum değerlerine saygılı olarak geliştirdiği konut projelerinde bisiklet yolları ve bisiklet park alanları ile sağlıklı yaşam ortamları yaratan Soyak, bisiklet etkinliklerine de destek vererek bisiklet kültürünü yaymayı ve gençleri bisiklet kullanımına teşvik etmeyi amaçlıyor.

Soyak, bu amaçla, 17 Mayıs Salı günü bisikletin ekonomik, sağlıklı ve çevre-ci bir ulaşım aracı olarak kullanılmasına dikkati çekmek, bilinç ve farkındalık yaratmak amacıyla Gençlik Haftası Bisiklet Turu kapsamında düzenlenen et-kinliklere Beyoğlu Belediyesi ile birlikte destek verdi.

Sainte Pulcherie Lisesi ve kardeş okulu Ayşe Ege Meslek Lisesi’nden on-larca öğrencinin katılımıyla gerçekleşen organizasyonda Sainte Pulcherie’den bisikletleriyle çıkan öğrenciler önce Galatasaray Lisesi’nin önüne, oradan da Beyoğlu Gençlik Merkezi’ne kadar pedal çevirdiler. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve Beyoğlu Kaymakamı Hasan Şenses’in de katıldığı etkinlik öğrencilerin halkoyunları gösterisi ve mini konseriyle renklendi. Beledi-ye Başkanı Ahmet Misbah Demircan çevreye daha duyarlı ve daha sağlıklı bir yaşam için bisikletin önemini vurgularken etkinliğe katılan okullara ve destek veren Soyak’a teşekkür etti.

Üniversiteliler sürdürülebilir gelecek için pedal çevirdiSoyak, 16 Mayıs Pazartesi Günü ise yeşil iş dünyası ile üniversitelileri

sürdürülebilir gelecek için buluşturan Greenfest kapsamında düzenlenen bisiklet yarışlarına destek verdi. Boğaziçi Üniversitesi Çevre Kulübü’nün or-ganize ettiği, Güney Kampüs’te gerçekleşen heyecan dolu yarışlara katılım oldukça yoğundu. Bisiklet yarışmasında alışılan yarışmalardan farklı olarak, “en yavaş bisiklet” kullananlar ödül kazandılar.

Yapılan dört yarış sonrasında birinci gelen Serdar Delikanlı, Kadir Furtun, Kaan Pekel ve Samet Yaşkeçeli’ye ödüllerini sunan Soyak Holding Kurumsal İletişim Koordinatörü Fatma Çelenk, bisiklet yarışına katılan tüm öğrencileri kutlayarak, sürüdürülebilir yaşam anlayışının yaygınlaşması için, kendilerine daha çok görev düştüğünü belirtti.

Gençlerin yeşil iş dünyası ile ilgili farkındalıklarını geliştirmek ve çevre sorunlarına sürdürülebilir bir yaklaşımla çözümler üretmesine katkıda bu-lunmak hedefi ile 16-18 Mayıs’ta Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen ve Soyak’ın destekçileri arasında yer aldığı GreenFest’te çevre konulu fotoğraf yarışması ve iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla çeşitli çevre etkinlikleri de gerçekleştirildi.

kaynak : emlakta son dakika

Soyak sürdürülebilir yaşamı destekliyor, gençleri bisiklet kullanımı için teşvik ediyor.Enerji verimliliği ve sürdürülebil-

ir yaşamın geliştirilmesi için örnek projelere imza atan Soyak, gelecek ne-sillerin yaşam kalitesinin yükselmesi için gençleri bisiklet kullanımına teşvik ediyor.

Page 40: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 41: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 42: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Özyurtlar İnşaat’a ‘En iyi şirket’ ödülü verildi.

Siyaset Dergisi’nin 17. Kuruluş Yıl Dönümü töreninde, Özyurtlar

Şirketler Grubu Başkanı Tamer Özyurt, “En iyi Şirketler Grubu Kategorisi’nde ödül aldı. Tamer Özyurt, “Ödül müşterilerimize

daha iyisini sunmak için bir araç” dedi

21 yılda 5 binden fazla aileyi ev sahibi yapan Özyurtlar Şirketler Grubu, Siyaset Dergisi’nin 17. Kuruluş Yıl Dönümü nedeniyle düzenlenen gecede ‘En iyi Şirketler Grubu Kategorisi’nde ödüle layık görüldü. Ödülü Özyurtlar Şirketler Grubu Başkanı Tamer Özyurt Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in elinden aldı. Siyaset, işdünyası ve sanat camiasını biraraya getiren Siyaset Dergisi’nin gecesinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanları Faruk Nafi z Özak ve Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’na da ödül verildi.

‘Ödül amaç değil araç’Ödülün kendileri için bir amaç değil, müşterilerine en iyiyi sunmak için bir araç olduğunu söyleyen

Özyurtlar Şirketler Grubu Başkanı Tamer Özyurt, “Önümüzdeki dönemde de kaliteli konutları uygun fi yata halkımıza sunmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar sadece Esenyurt ve Beylikdüzü civarında faaliyet gösterdik. Bundan sonra İstanbul’un değişik yerlerinde hatta yurtdışında da çalışmalarımız olacak” diye konuştu. Özyurt, bu yıl 1000 aileyi daha ev sahibi yapacaklarını sözlerine ekledi. Ünlü sanatçılar Ahmet Özhan, Erol Evgin, Gülşen, Petek Dinçöz ve Yıldız Tilbe’nin sahne aldığı gece, Siyaset Dergisi’nin 17. yaşgünü pastasının kesilmesi ile sona erdi.

Page 43: R&D  SUBAT -MART 2011

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Page 44: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERIHABERLERIHABERLERIHABERLERIHABERLERIHABERLERIHABERLERIHABERLERI

Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın Hedefi Bölgesel

Liderlik

Sibirya’nın en büyük alışveriş merkezi Aura’yı geçtiğimiz günlerde hizmete açan, 10

yılda Türkiye ve Rusya’daki AVM ve ofi slerden oluşan 13 başarılı gayrimenkul projesini hayata geçiren Rönesans Gayri-menkul Yatırım A.Ş., önümüzde-ki 3 yılda gelir getiren gayri-menkul yatırımı sayısını 23’e çıkaracak...

Rönesans Grubu’nun 1993 yılında Rusya’da başladığı rekor başarılarla dolu yolculuk, grubun ticari gayrimenkul geliştirme faaliyetlerinde çok yüksek başarı kazanan şirketi Rönesans Gayrimenkul Yatırım A.Ş. (RGY) ile hız kazanıyor. 2006 yılında kurulan RGY, Türkiye ve Rusya’da bugüne kadar AVM ve ofi s merkezlerinden oluşan, yoğun ilgi ve yüksek kâr sağlayan 13 projeyi gerçekleştirerek, sektöründe öncü konuma ulaştı. Rusya’da 50 bin metrekare, Türkiye’de 210 bin metrekare olmak üzere toplam 260 bin metrekare kiralanabilir alana sahip olan RGY, tüm projelerinde çok yüksek dolu-luk oranı yakaladı. 30 projelik portföy oluşturan RGY, 3 yıl içinde tamamlanmış proje sayısını 23’e çıkaracak. Rusya ve Türkiye’de ilk üç arasına girmeyi hedefl eyen RGY, bölgesinin lider oyuncusu olacak.

Doğru karar, kârlı projeTüm projelerinde yatırım sürecini titizlikle değerlendirerek başarıyı garantileyen RGY, tüm yatırım projelerinde çok

yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de gerçekleştirdiği AVM yatırımlarıyla büyük değer yaratan RGY, “Optimum” konsepti-yle outlet alışveriş merkezi anlayışına yepyeni bir boyut getirdi. RGY, Ankara ve İstanbul’da yoğun ilgi gören Opti-mum AVM’lerine son olarak yüzde 95 doluluk oranına ulaşan Adana Optimum’u da ekledi. Kozzy İstanbul, Gaziantep Sankopark ve Şirehan AVM, Malatyapark AVM’de, RGY’nin başarı projeleri arasında yer alıyor.

Rönesans Grubu’nun Rusya’da kazandığı zengin tecrübe üzerine, çok başarılı gayrimenkul geliştirme başarıları inşa eden RGY, bu ülkede gerçekleştirdiği AVM, ofi s ve karma projelerle etki alanını hızla genişletiyor. Özellikle ofi s odaklı gayrimenkullerle başarı yakalayan RGY, St. Petersburg’ta gerçekleştirdiği Renaissance House, Renaissance Center ve Renaissance Plaza gibi projelerle, St. Petersburg’un en büyük ofi s yatırımcılarından biri oldu. RGY’nin geçtiğimiz gün-lerde 150 milyon Dolar yatırımla tamamlayarak hizmete açtığı Sibirya’nın en büyük AVM’si Aura, ünlü markaların ilgi odağı oldu.

RGY, Rusya’daki başarılı ofi s projeleriyle kazandığı birikimi Türkiye pazarına da taşıyarak, güçlü ofi s ve karma projeleri hayata geçirecek. Küçükyalı ve Samsun’daki AVM ve otelden oluşan karma projeler, ofi s ağırlıklı Rönesans Tower, Küçükyalı ofi s projeleri, RGY’nin, 2013’te tamamlayacağı ve Türkiye’de önemli bir açığı kapatacak iddialı hedefl er arasında yer alıyor.

Yeni yatırımlarla gelir artacakPortföyünde 30 proje bulunan RGY, yatırımlarla büyümeyi hedefl ediği yakın dönemde, birçok kârlı projeyi daha hayata

geçirecek. Rusya pazarında Surgut AVM, Tyumen ve Renaissance Pravda ofi s projelerini 2013 yılında biterecek olan RGY, Renaissance Reschetnikova ofi s projesini de 2012’de tamamlayacak. Türkiye’de ise İzmir Optimum’u 2011 içinde hizmete açacak olan RGY, Mecidiyeköy Ofi s, Küçükyalı AVM ve Otel, Rönesans Tower, Küçükyalı ofi s, Samsun AVM ve Otel projeleri ile gelirlerini artıracak.

Page 45: R&D  SUBAT -MART 2011

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Page 46: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Eston Yapı yeni genel müdürü Özgür Mungan oldu

Zeytinoğlu Şirketler Grubu bünyesinde Ge-nel Koordinatör Yardımcılığı görevini yürüten Özgür MUNGAN, ESTON Yapı A.Ş’ye Genel Müdür olarak atandı.

Son dönemde Türkiye’de TMSF ile ilk kez gerçekleştirilen farklı bir iş modeliyle başarıyı yeniden yakalayan Eston, yeni döneminde yeni hedefl eri doğrultusunda Genel Müdür Özgür Mungan’la yoluna devam edecek.

Bağlı olduğu Zeytinoğlu Şirketler Grubu’nun fi nansal yükümlülükleri doğrultusunda, 2005 yılında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ile bir protokol imzalayarak işbirliğine giren ve bu sayede yeniden büyüme sürecini yakalayan Eston, yeni hedefl eri ve planlarına 2011 Nisan ayı itibariyle Özgür MUNGAN ile devam etmeye karar verdi.

1967 doğumlu olan MUNGAN, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakülte-si İşletme bölümünden mezun olduktan sonra kariyerine uzun yıllar bankacılık sektöründe yöneticilik yaparak devam etti. Daha sonra 2004-2006 yılları arasında TMSF’de Daire Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuş, son olarak Deutschebank’ta kıdemli danışman (Senior Advisor) olarak görev yapmış ve Mart 2010’dan bu yana Zeytinoğlu Grubu’nda Genel Koordinatör yardımcılığı görevini yürütmüş olan MUNGAN, bundan sonra Eston Yapı Genel Müdürü olarak başarılı çalışmalarına devam edecek.

46 Yıllık Eston deneyimini yeni projelere de taşımayı hedefl eyen MUNGAN, önceliğini 2017 yılına kadar bitmesi planlanan Eston Deniz ve Eston Sehir gibi çok büyük 2 projenin inşaatlarını tamamlamak için kullanacak. Kendi yöneti-miyle birlikte bu projelerde yeni etaplar/kısımlar açmaya da devam ederek, Eston Deniz ve Eston Şehir Projelerinin “bahçeli ev” sahibi olmayı lüks bir hayal olmaktan çıkaracağını belirtiyor. Çevre şehirlerde proje üretmeye yöne-lik planlarının olduğunu da belirterek “Eston Yapı olarak gelecek hedefl erinin arasında şehir içindeki projelerde yer almanın bulunduğunun altını çiziyor.”

Bugüne kadar Ardıçlı Evler, Ardıçlı Göl Evleri, Eston Kandilli Evleri, Eston Derince Evleri, Siyami Ersek Hastanesi gibi önemli projelere imza atmış olan Eston Yapı, şu an Eston Deniz ve Eston Şehir projelerine sahip durumda.

2010 yılı içerisinde, tamamı 5359 konuttan oluşması planlanan Eston Deniz projesinde 207 evden oluşan Yakamoz Evlerini teslim etti. 8 kısım ve 342 evden oluşan Kalyon Evleri’nin inşaatları ve teslimleri ise halen devam ediyor. 5-6 katlı apartman dairelerinin de yer aldığı Kalyon Evlerinin 3. Etabının da satışlarına başlandı. Eston Yapı’nın diğer ses getiren projelerinden Eston Şehir ise 12 kısımda to-plam 2800 konuttan oluşuyor. İlk etabında yaşam çoktan başlamışken, tamamı 2017 de teslim edilecek olan projenin 3. Kısım 2. Etabı ve 3. Etabı ile 4 ve 5. kısımlarının satışları sürüyor.

Page 47: R&D  SUBAT -MART 2011

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Page 48: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Kiler GYO, halka arzda bir ilke imza attı!

Kiler GYO ile Türkiye’de ilk defa bir GYO halka arzında 10 katından fazla talep toplandı. 184 Milyon TL büyüklüğündeki hal-ka arzda yurt içi ve yurt dışından 1,9 Milyar TL talep toplandı.

Türkiye’de ilk defa bir GYO halka arzında 10 kat talep toplandıDenizYatırım liderliğinde gerçekleştirilen Kiler GYO halka arzıyla Türkiye’de ilk defa bir GYO halka arzında 10

katından fazla talep toplandı. 37 kurumun görev aldığı halka arzda satışa sunulan hisselere yurt içi ve yurt dışından 10 katından fazla talep geldi.

24 bin başvuru 1,9 Milyar TL talep13-14-15 Nisan 2011 tarihlerinde talep toplanan Kiler GYO halka arzında satışa sunulan 26.250.000 adet hisseye

karşılık 312.318.005 adet ve 1.9 milyar TL tutarında talep toplandı. Liderliğini DenizYatırım’ın yürüttüğü halka arzda yüksek talebin yanında katılım da yoğun oldu. DenizYatırım liderliğinde toplam 37 aracı kurumdan 24.000’in üzerinde başvuruda bulunuldu.

Fiyat 6,10 olarak belirlendi5,10 TL – 6,10 TL fi yat aralığı ile halka arz edilen Kiler GYO’da yurt içi ve yurt dışından gelen yüksek talep nedeniyle

satış fi yatı 6,10 TL olarak belirlendi.Ek satışın tamamı yabancı yatırımcılara yapıldıHalka arzda satışa sunulan 26.250.000 adetlik hisseye gelen yoğun talep nedeniyle ek satışa konu 3.937.500 adetlik

hissenin de satışıyla 30.187.500 adet hisse satışı gerçekleştirildi. Ek satışın tamamı yurt dışı kurumsal yatırımcılara tahsis edildi.

Bireysel yatırımcı 13 kat, yabancı yatırımcı 7 kat talepte bulunduHalka arzda bireysel yatırımcılardan 13,3 kat, yabancı yatırımcılardan 7,0 kat ve yurt içi kurumsal yatırımcılardan 4,6

kat talep toplandı. Yüksek talep sebebiyle yurt içi bireysel yatırımcıların talepleri %7,5 oranında karşılanabildi.Yabancının payı %25’ten %35’e yükseltildiEkspres Yatırım eş liderliğinde gerçekleşen halka arzda yurt dışında yerleşik 48 kurumsal yatırımcıya ek satış ile

birlikte 10.500.000 adet hisse satıldı. Bu şekilde %25 oranında tahsisat yapılan yurt dışı yatırımcıların payı %35’e yük-seltildi.

20 Nisan Çarşamba İşlem Görmesi BekleniyorKiler Holding’in İMKB’deki ikinci temsilcisi Kiler GYO’nun 6,10 TL baz fi yatla ve 533 milyon TL’lik piyasa değeri

ve “KLGYO” koduyla 20 Nisan Çarşamba günü işlemlere başlaması bekleniyor.

Page 49: R&D  SUBAT -MART 2011

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWSBUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWSBUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWSBUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWSBUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

Page 50: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 51: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 52: R&D  SUBAT -MART 2011

Vinç sektörü büyümeye devam ediyor ...kaynak : eko haber

Vinç sektörü, 2010 yılı sonu itibarıyla hareketlenen piyasala-rdaki

olumlu havadan etkilenerek, 2011 yılı için yatırım fi zibilitel-erine başladı.

2010 yılında inşaat sektöründe yaşanan hareketliliğin sektöre olan talebi artırmasının yanı sıra yapılan yurtdışı satışları da vinç sektöründeki ivmeyi yukarılara taşıdı. Bir yıllık kayıptan sonra 2010’un ikinci çeyreğinde krizin etkisini biraz olsun üzerinden atan vinç sektörü, kayıplarını telafi etmeye başladı.

Dünyadaki ekonomik gelişmelere bağlı olarak 2009 yılında sıkıntılı bir dönem geçiren Türkiye vinç sektörü, 2010 yılındaki toparlanmayla birlikte 2011’e umutlu başladı. Kriz nedeni-yle 2009’da iş hacminde yaklaşık yüzde 60, fi rma cirolarında ise yüzde 50 oranında düşüş yaşayan vinç sektörü, krizde rotasını teknolojik yatırıma çevirerek, çıkışı Ar-Ge’de aradı. Bu girişimiyle çalışmalarını sürdüren sektör, krize rağmen ayakta kalarak öz sermayesi yoluyla devam edebilmeyi başardı.

Kriz, vinç sektörünün iş hacminde yüksek oranda düşüşe yol açtı. Sektör, özellikle 2009’un ilk üç ayında son yıllardaki en düşük seviyesini yaşadı. Bu dönemde yatırımların hız kesmesi ve birçoğunun durma noktasına gelmesi sektörün daralmasına neden oldu. İthalat, ihracat ve iç satışlarla cirosunu 2007’de 2 milyar dolara yaklaştıran Türk vinç sektöründe, kriz nedeniyle ciro miktarı 2009’da 1.5 milyar dolara kadar geriledi. Sektör, to-plamda yarattığı 5 bin kişilik istihdamın yüzde 15’ini de 2009-2010 döneminde kaybetti.

Sektörü dibe çeken en önemli etken ise, doğrudan hizmet verdiği inşaat ve imalat sanayindeki krizden yoğun şekilde et-kilenmesi oldu. Sektör temsilcileri, vinç sektörünün toplam iş hacminin büyük bölümünü oluşturan inşaat sektörünün kriz döneminde neredeyse durma noktasına gelmesiyle bu alanda faaliyet gösteren vinç fi rmalarının yüzde 40 oranında iş kaybına uğradığını belirtiyor. Bu dönemde gemi ve liman işletmelerinde faaliyet gösteren vinç fi rmalarının iş hacimlerinde yüzde 15, sanayi sektöründe faaliyet gösteren vinç fi rmalarının iş hacimler-inde ise yaklaşık yüzde 20 oranında düşüş görüldü.

2011 yılı ile birlikte umutları yeşeren vinç sektörünün Bursa’daki temsilcileri, yaptıkları yatırımları bu yıl işe

dönüştürmeyi hedefl iyor.

2011 yılında yatırıma ağırlık veriyoruz

2007 yılı rakamlarını geçmek istiyoruz

Ahmet Aydın-Aydıntaş Vinç Genel Koordinatörü: Bursa’daki vinç sektörü diğer kentlere göre kesinlikle farklılık göstermektedir. Ken-timizin bir otomotiv ve tekstil kenti oluşu bir çok sektörde olduğu gibi vinç ve ağır nakliyatçılara iyi pazarlar sunmaktadır. Bir de bun-lara Gemlik Serbest Bölge ve Limanları’ndaki iş hacmini ve gelen-giden malları eklediğimizde pasta büyümektedir. Tabii bu durum dünya ve ülke ekonomisinin durumu ile paralellik göstermektedir. Klasik tabiri ile işler iyi olduğu zaman herkesin işleri iyi olur. Ama sektörde fark yaratanlar her zaman bir adım öne çıkar.

2010 yılı genel anlamda fena sayılmazdı ancak 2007’deki sıçramayı yakalayamadı. Biz şimdi bu yılın 2007’deki hareketliliği de geçeceğini umuyoruz. Şu an dört bir yanda yatırımlar hızla de-vam ediyor. Umarız her sektör bundan payını alır.

Vinç sektöründe yatırım bitmez. Çünkü piyasadan sürekli yeni ta-lepler gelir ve biz özellikle bu taleplere yanıt vermek için sürekli gelişmeye çalışıyoruz. Dünya artık çok küçük sürekli yeni ürünleri takip ederek farklı çözüm önerileri sunmaya çalışıyoruz.Eskiden sadece eski tip vinçler ve kamyon üzeri kötü teknikle üretilmiş vinçler vardı. Sonra bunların yanına forklift koyduk baktık ki daha çok ihtiyaç var sayıları arttırdık. Daha sonra tır, ağır nakliye derken çeşitli hidrolik kaldırma sistemleri, yürütme sistemleri böylece araç parkı toplam şubelerimizle birlikte 300’e ulaştı.

2010 ve 2011 yılının ilk üç ayında 80, 220, 275 ve 350 tonluk ol-mak üzere 4 adet teleskopik mobil vinç, 130 ve 180 tonluk paletli li-man vinci, 2 adet lastik tekerlekli liman vinci, 10 kadar kamyon üzeri hiup vinç ve 12 adet elektrikli forklift Gantry Hidrolik Kaldırma Sistemleri’nin ikinci takımını bünyemize kattık. Son olarak da 10 gün önce Almanya’da dünya markası olmuş bir fi rmadan ağır na-kliye ve proje taşımalarında kullanılmak üzere 8 akslı bir hidrolik platformu bünyemize kattık. Piyasa koşullarına göre yatırımlara de-vam edeceğimizi belirtmek isterim.

Page 53: R&D  SUBAT -MART 2011

Rekabet denilince herkesin aklına ilk önce fi yat gelir. Bu doğru ancak hizmetin kalitesi bazen fi yatların önüne geçer. Sek-törümüzdeki bazı fi rmalar sıradan işlerde çok düşük fi yatlarla çalışarak müşteriyi elinde tutmaya çalışıyor. Ancak kapasiteleri buna yetmeyince yani müşterinin talep ettiği ekipman parklarında bulunmayınca o zaman makina araç ve ekipman parkı çok geniş olan fi rmalar devreye giriyor. Sonra müşteri her ihtiyacına cevap bulunca diğer fi rmalar ayıklanmış oluyor. Aydıntaş olarak biz şu anda 1200 ton kaldırma kapasitesine ulaşmış bulunmaktayız.

Ekonomideki olumlu havaya paralel canlanan sektörümüzde 2010 yılı sonunda başlanan yatırıma devam ediyoruz

İsmet Kavak-Öz Volkanlar Vinç Yönetim Kurulu Başkanı:

Vinç sektörü son günlerde hareketlilik yaşıyor. Piyasanın durumu düzeliyor diye düşünüyorum. Biz de şirket olarak yatırım yaptık. 8 adet sepet, 13 adet forklift aldık. Seçimin yaklaşmasıyla birlikte hafi f bir durgunluk seziyorum, umarım bu durum çabuk atlatılır ve işlerimize yansımaz.

Şu anda Bursa’da sektörümüze katılan veya aşırı büyüyen vinç fi rması yok. Daha çok küçük ölçekli fi rmalar dahil oluyor. Sektörde hareketlilik var ama henüz tam verimli bir biçimde çalıştığımızı söyleyemem. 2011’in toparlanma ve yatırım yılı olacağını düşünüyorum.

Her sektörde yaşanan rekabet ortamı bizim sektörümüzde de belirgin bir şekilde yaşanıyor. Küçük fi rmalar büyük fi rmaları zorluyor diyebilirim. Verdikleri düşük rakam-lar bize de yansıyor. Ancak hizmet kalitemiz, verdiğimiz güvence ve sektördeki 30-35 yıllık deneyimimiz ile yine ilk tercih edilen biz oluyoruz. Konumuzda uzman olduğumuzun ispatı da, Bursa’nın vinç işlerinin yüzde 60’ının fi rmamız tarafından gerçekleştirilmesiyle ortaya konuyor.

Ekonominin genel gidişatı ile paralel yapmış olduğumuz yatırımlarımız bundan sonra da devam edecek. Otomotiv yan sanayi, inşaat sektörü başta olmak üzere birçok sektöre hizmet sunuyoruz. Yan sanayide durma olduğu zaman veya inşaatta gerileme olduğu zaman biz de yatırım konusunda dikkat ediyoruz.

2011 yılının ilk yarısında makine harkı ve ekipman potan-siyelimiz açısından oldukça durgun bir dönemdeyiz

Bekir Aydın-Aydın Vinç Ltd. Şti.: Aydın Vinç her zaman Türkiye’de ağır yük kaldırma ve ağır yük taşıma faaliy-etlerinin gelişiminde öncü fi rma olmuştur. Bunun bir işareti olarak, 90’lı yıllarda hidrolik Gantry sistemi, ve daha sonra Strand Jack (halatlı kaldırma sistemi) makine parkımıza ilave edilmiştir. Bu ekipmanlar dünya çapında yapılan tüm yenilikçi ve en büyük kaldırma operasyonlarında kullanılmaktadır. Gantry sistemimizin kapasitesi bin 200 ton, Strand Jack sistemimizin kapasitesi ise bin 300 ton-dur. 600 tona kadar iki farklı Gantry operasyonunu aynı anda yürütme imkanımız mevcuttur. Strand Jack sistemi-miz de iki ayrı, tamamen bilgisayar kontrollü operasyonu yürütme imkanını bize sağlar. Aynı zamanda sınırlı alan-larda yapılacak operasyonlar için en uygun olan ekipman; TRILIFTER TL 150, kaldırma ekipmanlarımıza katılmıştır. Çok amaçlı bir ekipman olan Trilifter farklı kaldırma aksesuarlarıyla, forklift veya vinç olarak 75 ton kaldırma kapasitesine sahiptir. Servis ağımızın geliştirilmesi ile il-gili atılmış diğer bir önemli adımda DEMAG AC 700 mo-bil vincin ve Liebherr LR 1300 paletli, kafes bomlu vincin vinç fi lomuza katılmasıdır. Aydın Vinç’in ayrıca, modüler taşıyıcılar, hidrolik yarı römork ve römorklardan oluşan geniş bir ağır nakliye fi losu vardır. Römork ve dorsel-erimizin çeşitliliği bize her türlü geniş ve komplike ağır yük taşıma işini başarıyla tamamlama yeteneği sağlar. Tek parça için taşıma kapasitemiz şu anda 350 tondur.

Page 54: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 55: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 56: R&D  SUBAT -MART 2011

Vinç sektörü büyümeye devam ediyor ...(haberin devamı)

Ticari faaliyetlerimizin en öne çıkan hedefi kalite, per-formans ve fi yat açısından tatmin edilmiş müşterilere sahip olmaktır. Aydın Vinç Türkiye piyasasında ken-di alanında en önemli hizmet sağlayıcılarından biri olarak pozisyonunu çalışma sahasındaki mükemmel performansı ve yüksek kaliteli yardımcı hizmetleri ile her zaman koruyarak geliştirmek amacındadır. Kaldırma ve taşıma planlaması, çalışma sahası keşfi , müşteri işinin gereklerine uygun işe özel donanım imalatı Tarafımızdan sağlanan yardımcı hizmetlerden sadece birkaçıdır.

2010 yılı içinde şu an halihazırda yaşadığımız 2011 yılının ilk yarısı içinde makine parkımız ve ekipmanlarımızın potansiyeline göre tarafımızdan değerlendirdiğimizde çok durgun bir dönem yaşamaktayız. Ekip ve ekipmanlarımızın yapabileceği daha büyük ve daha geniş çaplı projeler yapma-ya talip bulunmaktayız fakat bu sözü edilen yıllar içinde ekipmanlarımızın gücünü kullanabildiğimizi düşünmemekteyiz. Bu kapsamda geniş makine parkımız ve kaliteli geniş kapsamlı ekipmanlarımızla büyük kapsamlı işlere talip olduğumuzu tüm Türkiye’ye bildirmekteyiz.

Aydın Vinç olarak her zaman çağımızın teknoloji-sini takip etmek, çağımıza uygun ekipmanlarla rakip-lerimizin hep önde olmayı hedef olarak görmüşüzdür.Bu kapsamda sürekli olarak makine parkımızı genişletmekteyiz ve bu konuda çalışmalarımıza da devam etmekteyiz. Buna en güzel kanıtmız şu an Türkiye’de sınırlı sayıda bulunan DEMAC AC 700 (700 tonluk) vincimize ek olarak Türkiye’de hiç bulunma-yan Dünyanın en büyük vinci olan bin 200 tonluk mo-bil vinci makine parkımıza katmak için çalışmalarımız devam etmektedir. Ayrıca yükle yürüyebilen 300 ton-luk paletli vinci makine parkımıza katmakla ilgili çalışmalarımız da devam etmektedir.

2010 yılında kadromuzu genişlettik, 2011 yılında ise şubesel olarak büyüyeceğiz

Ufuk Balun-Güralp Vinç Bursa Bölge Müdürü: Güralp Vinç, 2010 yılında global krizin etkisiyle de daralan pazar çerçevesinde müşteri memnuniyeti ve aranan marka haline gelmesinden dolayı tam kapa-site üretimine devam etmektedir. 2009 yılına göre 2010 yılında mev-cut kadrosunda yüzde 15 artış yaparak müşteri taleplerini karşılamak yönünde kararlar almıştır.

Güralp Vinç, dünya pazarında marka olmayı hedefl eyerek satış örgütlenmesini ülke dışına taşımak ve kaldırma makinelerinde bir Türk markası olarak dünya pazarında önemli bir pay elde etmeyi hedefl emektedir.

Son yıllarda yurtdışına çok önemli çalışmalar yapılmış ve bu çalışmalar meyvelerini 2008 yılı başından beri vermeye başlamıştır. 2004 yılından bu yana kapasitesini, pazar payını ve cirolarını önem-li ölçüde artıran Güralp Vinç, özellikle Ortadoğu, Afrika, Arap, Avrupa ülkelerine ve Türkiye Cumhuriyetlere yoğun olarak ihracat gerçekleştirilmektedir.

Dünya pazarında marka olmayı hedefl eyerek satış örgütlenmemizi ülke dışına taşımak ve kaldırma makinelerinde bir Türk markası olarak dünya pazarında önemli bir pay elde etmeyi planlamaktayız

Pazarlama organizasyonunu Türkiye çapına yaymayı hedefl emiş olan Güralp Vinç, başta İzmir (Merkez) olmak üzere, İstanbul, An-kara, Bursa Bölge müdürlükleri ile faaliyet göstermekte olup 2011 yılı içerisinde Konya ve Adana’da Bölge Müdürlüklerini de hizmete açıp Türkiye genelinde aktif olarak hizmet verecektir.

Türkiye’nin her yerinden müşterilerinin kolay erişimini Müşteri Danışma Hattı 444VlNC yani 4448462 aracılığı ile sağlamaktadır.

Sektörün önü açık görünüyor ama aktif duruşu elden bırakmamak gerekiyor

M. Emin Direkçi- Partner Çelik: Vinç sektöründe faaliyet gösteren fi rmalardan bazıları özellikle kriz döneminde ciddi sıkıntılar yaşadı. Bazıları elenirken bazılarında tabela değişimleri yaşandı. An-cak temeli sağlam olanlar o süreci doğru planlamalarla atlatmayı başardı. 2010 yılında krizin etkilerinin ortadan kalkmasıyla sektörde yatırımlar kaldığı yerden devam etmeye başladı. 2011 ve sonrasında sektörün ufkunu açık görüyorum. Tabi burada sadece vinç sektörü değil tüm sektörlerde pozitif gelişmeler sürüyor. Bu tablo bizim sek-törümüzü de olumlu etkileyecektir.

Page 57: R&D  SUBAT -MART 2011

Ancak bütün bu gelişmeler yaşanırken ciddi birde rekabet ortamı olacağını da çok net görüyorum. Tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de kar marjları düşük seyrediyor.

Burada hacimden kazanmak adına daha çok aktif olmak ge-rekiyor. Kolay para kazanma dönemi geçmişte kaldı. Bundan sonraki süreçte fark yaratırsanız ancak ciddi kazanımlar elde edebilirsiniz aksi takdirde çok karlı işler yakalamak imkânsız. Partner Çelik olarak beklentilerimiz pozitif yönde. Ancak dünya piyasalarında çelik fi yatlarındaki dalgalanmalar olumsuz et-kileyebilir. Bu yalnızca bizi değil başta otomotiv sektörü olmak üzere birçok sektörü olumsuz etkiler.

2023 vizyonu yakalanması hayal olmayan bir hedef. Ancak burada tüm sektörlerin aralarında bir sinerji yaratarak hüküme-tin ve özel sektörün bir araya gelerek özellikle ihracat hedefi ne ulaşma yolunda doğru planlamalarla ülkemizin menfaatlerini ön planda tutmalıyız. Tüm sektörlerin verimliliğini artırmaya yöne-lik inovasyon yatırımları aralıksız sürdürülmeli. 2023 vizyonuna bakıldığında ülke hedefi dir, ancak elde edilecek kazanımlar her vatandaşın menfaatine olacaktır.

[email protected]@[email protected]@[email protected]@[email protected]@[email protected]@nwbcor.com

Page 58: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 59: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 60: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

kaynak: yalova 77

AK-KİM YENİLİKÇİ VE TEKNOLOJİK ÜRÜNLERİYLE YAPI FUARI’NIN YILDIZI OLDU

Türkiye’nin öncü kimyasal madde üreticisi Ak-Kim, bu yıl 34’üncüsü gerçekleştirilen Uluslararası YAPI/TURKEY-BUILD Fuarı İstanbul’da ileri teknoloji gerektiren yapı kimyasallarını sergiledi.

İstanbul’da 27 Nisan-1 Mayıs 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilen fuarda, Ak-Kim’in dikkat çeken ürünleri arasında karbon elyaf kumaş ve güçlendirme sistemi, tünel-HES projeleri ve yer altı madenlerinde kullanılan, alkali içeren ve içermeyen püskürtme beton katkıları, çimento öğütme kolaylaştırıcı kimyasalları ile asfalt kimyasalları gibi teknolojik ürünler yer aldı.

Tanverdi: Yapı sektöründeki dönüşüme ayak uyduran ürünler geliştiriyoruz...

Ak-Kim Genel Müdürü Fatih Tanverdi, Yapı Fuarı’nda gördükleri yoğun ilgiden memnun olduklarını belirterek, “Ak-Kim olarak sektörümüzü hep bir adım daha ileriye taşımanın yollarını arıyoruz. 2011 hedefl erimiz arasında, üretim ve yatırım bazlı büyümenin yanı sıra müşteri odaklı hizmet de yer alıyor. Fuarda müşterilerimizden aldığımız geri bildir-imler yeni yatırımlarımız ve ürünlerimiz için bize yol gösterdi” diye konuştu.

Müşteri beklentilerini yakından takip ettiklerinin altını çizen Tanverdi, sözlerini şöyle sürdürdü: “2010 yılında beton katkıları ve çimento öğütme kimyasallarında, pazardaki ihtiyaca yönelik özel ürünler geliştirerek müşterilerimizin hiz-metine sunduk. Çünkü Türkiye’de, yapı sektörü büyük bir değişim içine girdi. Standartların yükselmesi ve ihtiyaçların değişkenlik göstermesi artık uygulamacı ve kullanıcılardan farklı ve alışılmışın dışında taleplerin gelmesine neden oluyor. Yapı sektörü, artık ürününü müşterisine sunan bir anlayıştan, müşterisinin ihtiyacına cevap verebilen bir sektör olma yoluna girdi. Müşteriden gelen talebin artması, Ar-Ge altyapısı güçlü olan ve ‘know-how’ da dışa bağımlı olma-yan fi rmalar için, kendilerini geliştirebilme ve yeni teknolojiler yaratma imkânlarını artıracaktır.”

AK-KİM HAKKINDATürkiye’nin öncü kimyasal madde üretici-

si Ak-Kim Kimya, Yalova ve Çerkezköy’de yaklaşık 300 bin metrekarelik bir alana ku-rulu, yüksek teknolojiye sahip çağdaş üre-tim tesislerinde; uluslararası pazarın kalite onayını almış inorganik, organik kimyasal-lar ve tekstil yardımcı maddeleri ile kâğıt ve su kimyasalları, çimento öğütme, beton katkı ve yapı kimyasalları üretmektedir.

Yıllık 580 bin tonluk üretim kapasitesine sahip fabrikalarında, 200’ü aşkın farklı kimyasal maddenin üretimini yapan Ak-Kim, sahip olduğu geniş ürün yelpazesiyle bütün sanayi gruplarına hitap etmektedir.

Şirketin hizmet ettiği başlıca sektörler; tekstil, metal, gıda, temizlik, su arıtma, korozyon ve scale önleme, kağıt endüs-trisi, ilaç sanayi ve inşaat sanayidir. Yurtiçi piyasada farklı ürün gruplarında farklı pazar paylarına sahip olan Ak-Kim’in ihracatı ise 5 kıtada yaklaşık 40 ülkeye yayılmış durumdadır.

Kimyasal üretiminin yanı sıra Ak-Kim’in bir başka faaliyet alanı da, yurtdışındaki şirketlere temel ve detay müh-endislik, teknoloji satışı ve anahtar teslimi tesis kurulum hizmeti vermektir. Şirket bugüne dek Ürdün’de bir klor alkali tesisinin tevzi işlerini (NCI), anahtar teslimi bir klor alkali tesisi kurulumunu (JBC) ve Pakistan’da bir hidrojen peroksit tesisinin mühendislik hizmetlerini (Sitara) bitirmiştir. Suudi Arabistan’ın Jubail sanayi bölgesinde JANA fi rmasına ve

Yanbu sanayi bölgesinde CRISTAL fi rmasına anahtar teslimi klor alkali tesisleri kurmuştur. Hali hazırda Yunanistan’ da Kapachim HCl Projesi ile Cezayir ve İran’da 2 ayrı klor alkali tesisi kurulum çalışmalarına devam etmektedir.

Page 61: R&D  SUBAT -MART 2011

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Page 62: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 63: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 64: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 65: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 66: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 67: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 68: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

NEW YORK AIMS TO BECOME A GREAT HAR-BOUR CITY ONCE AGAIN

mayor michael bloomberg announces three-year plan to spend £215m reclaiming 520 miles of shoreline for the people.

The view from pier six on the Brooklyn side of the East river is breath-taking: the majestic skyline of downtown Manhattan boasts its latest addi-tion, a new residential tower designed by Frank Gehry. In the distance to the right, the spires of the Empire State and the Chrysler buildings refl ect the sunlight as if dipped in molten gold.

But the pier itself is not such a happy sight. A wasteland of concrete, rusty steel frames, rotting blocks of wood and mounds of gravel, it is testament to the decline of this stretch of Brooklyn, as well as to the neglect that for many years has defi ned New York’s relationship with its waterfront.

There are few cities in the world that can compete with New York for the extent and diversity of its water. It has 520 miles of shoreline – more than Chicago, Portland, San Francisco and Seattle combined. The city is embraced by two powerful tidal rivers, the Hudson and the East river, and two major bays, Long Island Sound and the Atlantic, affording New Yorkers the pleasures of 16 miles of beaches.

Yet, until recently, you would hardly have noticed it. New York City looked inward to its famous buildings and Central Park, away from the gift of its waterways. As the mayor, Michael Bloomberg, has said: “At some point in our history, we literally and fi guratively turned our back on the waterfront.”

Now Bloomberg and his team have declared that they are determined the waste will be brought to an end, that New York will be reconnected with its water. Bloomberg has announced a $360m (£215m) three-year action plan that aims to bring the shoreline back into the heart of the community.

“The water is the connective tissue of this place – we see it as our sixth borough,” said Amanda Burden, the city’s chief planner. “The ambition is to make New York City once again one of the world’s great harbour cities and to reclaim the water as a part of New Yorkers’ everyday lives.”

That is not an insignifi cant goal. Julia Vitullo-Martin, an expert on cit-ies at the Regional Plan Association, said that making the most of rivers, lakes and seas had become an economic imperative. “When you think of any successful modern city – London, Paris, Amsterdam, Copenhagen, Sydney – they are all making great use of their waterfronts.”

Under the new plan, 130 projects have been funded including 14 new greenways and esplanades and 20 hectares (50 acres) of new waterfront parks. New Yorkers will be encouraged not just to go to the water, but to go on to it. Within three years, there will be 60 launching pads around the city for those who want to go canoe-ing or sailing.

From this summer, a high-speed ferry service will run every 20 minutes between Manhattan, Brooklyn and Queens, which Bur-den says will help blur the boundaries of the fi ve boroughs and integrate the city. Economic incentives will be used to revitalise the port, which remains the largest on the US east coast, providing $6.8bn in business revenues.

The paradox is that New York became the powerhouse that it is today largely because of the water, both in terms of its population, which swelled with the arrival of European immigrants landing at Ellis Island, and economically, with the triangle trade in cotton and slaves between Africa and the American Deep South.

“It’s incredible given its origins that the waterfront has become such a dead loss to New York,” said Lisa Keller, a historian at the State University of New York and executive editor of the Encyclo-pedia of New York City.

The trouble began, Keller explained, in the 1840s when railway lines were laid along the shoreline, cutting off New Yorkers from their rivers. That was accentuated in the early 20th century when the main roads through Manhattan, the East River Drive (opened 1929) and the West Side Highway (1931), were carved in concrete swaths all the way along the respective perimeters of the island. “You have just two arteries in Manhattan – only two – and they put them both on the water. That was crazy!” said Keller.

When low-cost housing was built after the second world war, that too was put on the water. Industrial decline in turn took its toll, leaving large stretches in the Bronx, Queens and Brooklyn derelict and dangerous to the public.

Since he entered City Hall nine years ago, Bloomberg has tried to tackle this sad anomaly. The city has bought up 151 hectares of shoreline and turned it into parks and recreation areas, and there are already 20 miles of accessible waterfront paths, such as the greenway along Manhattan’s West Side, which has become a fa-vourite haunt of joggers and cyclists.

Burden said that the aim of the three-year plan was to build on what had already been done and knit it together so that New York really began to feel like a water city once more.

There are still daunting hurdles ahead. The major highways and housing projects that created the problem in the fi rst place cannot be removed without massive expense, which New York cannot af-ford, and much of the waterfront remains in the hands of private owners who may resist public access.

But the change is palpable, and spreading steadily across the city. In June, on the Manhattan side of the East river, a new Wa-terfront Park will open within walking distance of Wall Street. And within a year or so pier six on the other side of the river will no longer be the concrete wasteland it is today. Work has begun that will transform it into a park where Brooklynites will be able to watch open-air fi lms on balmy summer nights or stroll up to Brooklyn Bridge, where the waterfront has already been converted into glo-rious green public space. That stunning view of the Manhattan skyline will then be there for everyone to celebrate, not behind the ugly wire fence that encloses the pier but from the water’s edge with the powerful East river lapping at your feet.

Page 69: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 70: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

JAPAN’S PARLIAMENT PASSES TSUNAMI RECOVERY BUDGET

kaynak : AP (associated press)

TOKYO (AP) — Japan’s parliament passed a $48 billion tsunami re-covery budget Monday that will only start to cover the cost of what was the most expensive disaster ever.

As more budgetary battles lie ahead, mounting frustrations over the government’s response to the tsunami and the still-unfolding nuclear crisis at the crippled Fukushima Dai-ichi power plant are threatening to topple the country’s prime minister.

The 4 trillion yen budget supplement to the fi scal year that started in April was unanimously approved by parliament’s upper house budget committee Monday morning and was made into law at the chamber’s plenary session later in the day. The more powerful lower house had ap-proved the plan Saturday.

The budget will cover the building of new houses for the more than 100,000 people who remain without proper shelter, the massive undertak-ing of clearing debris and rubble, reconstruction of fi shing grounds, and support for disaster-hit businesses and their employers.

“I’m anxious to get the budget plan approved as quickly as possible so that we can reimburse funds for the projects immediately,” Finance Min-ister Yoshihiko Noda said at the budget committee meeting.

Further outlays are expected to follow in the months ahead, he said.The March 11 magnitude-9.0 earthquake and ensuing tsunami, which

wiped out large swaths of Japan’s northeastern coastline, are believed to have caused an estimated $300 billion in damage, making it the most expensive disaster ever. More than 26,000 people are dead or missing.

Though the budget passed relatively smoothly, Prime Minister Naoto Kan’s government is coming under growing pressure and can expect greater opposition from rival parties in future budget negotiations.

“We support this budget plan just because of the urgent need to fund reconstruction projects,” said Mikishi Daimon, an opposition lawmaker from the Communist Party.

Opposition leaders have called on Kan — who was already unpopular before the disaster — to step down for his handling of the aftermath, par-ticularly his response to the subsequent crisis at the Fukushima Dai-ichi nuclear power plant.

A poll released Monday by the Asahi, a major newspaper, found 55 per-cent of respondents have “few expectations” for Kan’s Cabinet to handle the disaster response properly. Only 27 percent said they were “hopeful,” according to the nationwide telephone survey conducted April 23 and 24 among 1,842 randomly selected households. A poll of that size would normally have a margin of error of plus- or minus-3 percentage points.

The budget does not include any government support for the massive compensation liability of the nuclear plant’s operator, Tokyo Electric Power Co.

Chief Cabinet Secretary Yukio Edano made clear Monday that TEPCO bears unlimited liability because the tsunami and quake were “not impos-sible to foresee” and not an exception under the nuclear accident com-pensation law.

TEPCO spokesman Takashi Kurita said the operator was preparing to install an air purifi er inside the Unit 1 reactor building to reduce radioac-tivity by 95 percent over the next few days. That step would allow work-ers into the area for the fi rst time so they can resume their primary goal of restoring cooling systems knocked out by the tsunami.

In an unrelated development, unusually high radiation levels were de-tected inside a nuclear plant in Fukui, on the Japan Sea well away from the northeast coast devastated by the tsunami.

The abnormality was contained within the plant’s cooling system, caused no outside leaks and the plant was still running, said Mitsuru Marutani, of the Japan Atomic Power Co. He said the plant would be gradually closed for an inspection.

TEREX AND GAZ ANNOUNCE RUSSIAN JOINT VENTURE

Terex and Gaz Group have announced plans to form a joint venture company that will manufacture construction and road building equip-ment in Russia. The company will manufacture and market Gaz’s entire construction equipment portfolio, along with certain Terex products in the Russian market. The joint venture will also distribute imported Terex construction and road building equipment in Russia as well as selling some of the Gaz portfolio it manufactures on export markets.

The Gaz Group will provide manufacturing facilities and human re-sources to the venture, along with access to its construction equipment dealer network. Terex’s input will be in the form of technology and know-how that will help upgrade the Gaz construction equipment portfolio. The joint venture is expected to be operational early next year.

Oleg Deripaska, the CEO of Basic Element, a holding company that owns a majority stake in Gaz said, “I welcome this joint venture between GAZ Group and Terex, which expands and upgrades the road construc-tion equipment product line offered to Russian and international custom-ers and puts both companies in a strong position to take advantage of Russia’s booming infrastructure building market.”

Terex chairman and CEO Ron DeFeo added, “The opportunity for Ter-ex to participate in helping to build vital infrastructure in Russia and other markets, as we better serve the equipment needs of both existing and new customers is truly exciting. The combined product offerings, expanded geographic reach and extensive manufacturing capacity in the Russian Federation offer considerable oppo0rtunity for both our companies.”

The specifi c Terex models that the joint venture will produce are yet to be decided.

Page 71: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 72: R&D  SUBAT -MART 2011

STRABAG RAISES OUTLOOKStrabag has raised its output volume forecasts for 2011 and 2012

after reporting better than expected fi rst quarter results, fuelled by favourable weather conditions in Europe.

The Austrian contractor increased its output volume forecast for this year by € 500 million to € 14 billion and said it expected the fi gure to rise to € 14,3 billion for 2012. Earnings before interest and tax (EBIT) for full-year 2011 are now forecast to be € 320 million, compared to the previous forecast of € 295 million.

The revised outlook came after Strabag reported a +26% rise in fi rst quarter output volume to € 2,3 billion, while revenues grew +24% year-on-year to € 2,2 billion. CEO Hans Peter Haselsteiner said the increase refl ected the fact that construction activity in the previous year had been greatly restricted by unfavourable weather conditions.

“The fi rst quarter of the previous year was characterised by a very long and hard winter. This year’s weather conditions allowed us to begin build-ing signifi cantly earlier,” Mr Haselsteiner said.

Growth in construction volume was witnessed across all segments during the fi rst quarter, though it was particularly strong in the transporta-tion infrastructures segment, where revenues increased +38% during the fi rst quarter to € 715 million after benefi tting from increases in Germany, Scandinavia and Poland.

Polish doubts

However, Strabag said it did not expect the positive conditions in Po-land to continue beyond 2011. “The construction boom in Poland will likely be over towards the end of the year. In January 2011, the Polish government passed planning legislation to limit investments in road con-struction to € 23 billion between 2010 and 2013. Nearly the entire amount is accounted for by projects which have already been awarded,” the com-pany said.

Strabag’s assessment of conditions in Poland agrees with the latest re-port by research company PMR, which forecast the pace of growth in Po-land’s construction sector to steadily fall in the remaining part of the year.

Strabag also highlighted public-sector budget cuts in Austria, which it said would lead to “a signifi cant decline in the output volume” in the transportation infrastructures segment.

“There is price pressure and an even more signifi cant need for acquisi-tions in the federal states,” the company said.

Offsetting these negative pressures, Strabag pointed to the recovery in Russia - where several large scale construction projects have been award-ed - and an improving construction climate in the Czech Republic and Slovakia, where the EU is funding more infrastructure projects.

Net loss

However, despite the fi rst quarter output and revenue gains, the con-tractor still reported a net loss of € 117 million for the fi rst three months of the year, albeit an improvement on the net loss of € 129 million reported in the fi rst quarter of 2010.

The company said the weather-dependent nature of the construction industry generally led to lower results during the fi rst two quarters of a year - an effect which was often overcompensated by the second half of the year.

The company’s order backlog also fell short of the previous year’s fi rst quarter at € 15,2 billion, down -3% year-on-year. Strabag attributed this decline to the cancellation of projects in Libya due to the political unrest in that country, while the order backlog in Hungary amid public sector savings efforts.

LARGEST’ LOAN TO UKRAINE

A loan of € 450 million for the rehabilitation and improvement in the quality of roads in Ukraine from The European Investment Bank (EIB) is said to be its largest loan to date in the Eastern Partner Countries (Ukraine, Moldova, Georgia, Armenia, Azerbaijan and Russia).

EIB funds will help to improve some 350 km of fi ve sections of high-ways branching out from the capital Kiev, which are European and na-tional transport corridors and largely on the extended Trans-European Transport Network (TEN-T).

The project is being co-fi nanced by the European Bank for Recon-struction & Development (EBRD).

The works, predominantly covering the road corridors connecting Dresden-Katowice-Lviv-Kiev and Moscow-Kiev-Odessa, as well as key national corridors in Ukraine, will be implemented in two phases by Ukravtodor, Ukraine’s state roads administration.

EIB vice president Eva Srejber said, “The current project is signifi -cant for the further development of the economic co-operation between the European Union and the Eastern Partner Countries. It will upgrade Ukraine’s priority transport links with the neighbouring EU Member States, and the adjacent Belarus and Russia.

“It is also a good example of collaboration with the EBRD, our part-ner fi nancial institution, in implementing important projects of mutual interest to Ukraine and the EU.”

This is the second EIB loan provided for the rehabilitation of the Ukrainian road network. A previous loan of € 200 million fi nanced the upgrade of the M-06 road linking Kiev with Hungary, Slovakia and Poland.

The EIB - the European Union’s bank - is fi nancing projects in Ukraine on the basis of an EU Council and European Parliament man-date for the Eastern Partner Countries of € 3,7 billion for the period 2007 to 2013.

The current mandate provides for the fi nancing of projects that are of signifi cant interest to both the EU and Eastern Partners in the transport, energy, telecommunications and environmental infrastructure sectors.

Page 73: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 74: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 75: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 76: R&D  SUBAT -MART 2011

kaynak : khl

WORLD BANK SUPPORTS INDONESIA

The World Bank has approved loans totalling US$ 890 million to support infrastructure projects in Indonesia. A US$ 640 million loan will be used to construct a pumped storage hydropower plant to meet the country’s growing electricity demand, while a separate US$ 250 million loan will be put towards the development of roads along the country’s Western Sumatra corridor.

Located near Bandung in west Java, the Upper Cisokan Pumped Storage Hydropower project will be the fi rst facil-ity of its kind in Indonesia. Pumped storage plants generate energy by transferring water from two reservoirs built at different heights - energy is generated by releasing water from the high reservoir to the low reservoir to drive tur-bines. The water is pumped back to the higher reservoir at off-peak times.

World Bank senior energy specialist Leiping Wang said, “Pumped storage is the only form of technology that allows you to effi ciently store large amounts of energy and quick-ly respond to peak electrical demand. The Upper Cisokan project will make Indonesia one of very few developing countries to have such a power plant.”

The World Bank is working together with Indonesia’s state-owned electricity company PLN to construct the plant, which is expected to cost a total of US$ 800 million and provide over 1000 MW of electricity.

Meanwhile, the World Bank is also supporting the West-ern Indonesia National Roads Improvement Project with a US$ 250 million loan. The project, which is managed by the Indonesian Ministry of Public Works, aims to improve approximately 716 km of national roads along the Western Sumatra corridor by laying new asphalt wearing courses, improving drainage, replacing 194 m of bridges and widen-ing the roads where necessary.

VOLVO PLANS AUCTION

VOLVO IS CLAIMING THE BE THE FIRST CONSTRUCTION EQUIP-MENT MANUFACTURER TO LAUNCH ITS OWN DEALER-TO-CUSTOMER USED EQUIPMENT AUCTION SITE, WITH A NEW WEBSITE STARTING UP IN THE NEXT FEW WEEKS.

THE AUCTION WILL LAUNCH IN EUROPE IN SEVEN LANGUAGES TO BEGIN WITH, BEFORE GOING TO OTHER REGIONS.

GARRY ROWLEY, HEAD OF GLOBAL EBUSINESS, SAID, “PUT SIMPLY, WE’RE CREATING A PLATFORM TO MAKE IT EASIER FOR BUYERS AND VOLVO DEALERS TO TRANSACT.”

HE SAID THERE WOULD BE ADDED VALUE FOR BOTH CUSTOMERS AND DEALERS FROM THE NEW AUCTION SITE. FOR CUSTOMER, HE SAID, THIS WOULD BE THAT THEY WOULD BE ABLE TO VIEW AND BUY USED EQUIPMENT ONLINE FROM A TRUSTED VOLVO DEALER WITH-OUT FIRST HAVING TO TRAVEL TO A PHYSICAL AUCTION LOCATION.

HE FELT THE ADDED VALUE FOR DEALERS WAS THE ACCESS TO A LARGE ONLINE POOL OF POTENTIAL BUYERS. HE ADDED THAT MA-CHINES FOR AUCTION WOULD NOT HAVE TO BE TRANSPORTED TO A PHYSICAL AUCTION SITE, MEANING THAT DEALER TRANSPORTATION COSTS AND COMMISSION PAYMENTS TO AUCTION HOUSES WOULD BE REDUCED.

“IT’S CLEAR THAT THE INTERNET HAS BECOME THE PRINCIPAL CHANNEL OF COMMUNICATION IN THE WORLD TODAY,” SAID MR ROWLEY. “THE KEY QUESTION FOR VOLVO CONSTRUCTION EQUIP-MENT IS ‘HOW IS THIS RELEVANT TO OUR CUSTOMERS AND OUR BUSINESS MODEL - AND WHAT REVENUE OPPORTUNITIES DOES IT OF-FER?’.”

VOLVO ALREADY HAS SALES ONLINE. HE SAID, “WE ARE CUR-RENTLY GENERATING ONLINE REVENUE WITH THE SALE OF VOLVO CONSTRUCTION EQUIPMENT PARTS. IT’S A PROJECT BEING PILOTED WITH DEALERS IN NORTH AMERICA AND WILL ALSO BE ROLLED OUT IN LATIN AMERICA IN THE SECOND QUARTER OF 2011. WE HAVE MADE IT AS SECURE AND STRAIGHTFORWARD AS DEALING WITH AMAZON.”

THERE ARE PLANS FOR AN ONLINE PEER-TO-PEER OPEN FORUM FOR CONSTRUCTION CUSTOMERS TO EXCHANGE INFORMATION AND DISCUSS TOPICS OF INTEREST TO THEM. IT IS EXPECTED TO COME ON STREAM NEXT YEAR.

MR ROWLEY SAID, “IN THE NOT TOO DISTANT FUTURE, WE COULD BE INVITING CONSTRUCTION EQUIPMENT CUSTOMERS FROM OUR ONLINE FORUM INTO THE MANAGEMENT DECISION-MAKING PRO-CESS FOR INPUT ON A WHOLE RANGE OF RELEVANT TOPICS - PROD-UCT DEVELOPMENT, SAFETY, FUEL EFFICIENCY, VOLVO OCEAN RACE, CUSTOMER SATISFACTION, BRAND RESEARCH, ETC.

“HAVING AN ONLINE FORUM WILL PROVIDE AN OPPORTUNITY WE HAVE NEVER HAD BEFORE - VERY INEXPENSIVE AND VERY FAST AC-CESS TO ACCURATE CUSTOMER SENTIMENT.”

HE ADDED, “CUSTOMERS ARE VERY SAVVY AND PRAGMATIC. IF WE MAKE IT SECURE AND EASY FOR THEM TO TRANSACT ONLINE, THEY WILL - WE ALREADY SEE THE EVIDENCE OF THAT TODAY.

“THIS IS JUST THE FIRST BOUNCE OF THE BALL. THERE WILL BE LOTS OF FURTHER DEVELOPMENTS IN THE YEARS AHEAD.”

Page 77: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 78: R&D  SUBAT -MART 2011

Economic outlook Middle East: Unrest impactWhile the so-called “Arab Spring” may be a prelude to a more open

political environment, the ensuing economic uncertainty will create a more volatile construction market and one that is somewhat cloudier to judge.

The good news for the Middle East is that the most disruptive revo-lutions have occurred just to the west of the region in Tunisia, Egypt and most violently, Libya. Nevertheless, Yemen, Syria, Iran and Bahrain have all seen some demonstrations, the latter resulting in a Saudi mili-tary presence. While it is unlikely that a major energy producing state will be toppled, investment hates uncertainty. The interesting question is whether the high energy prices brought on by the crises will be enough to cushion, or even transcend any weakness in business confi dence.

RecoveryThe pace of recovery around the region was already varied, although

all construction markets apart from Iran will see an improvement in 2011, compared to 2010.

Superfi cially, it looks like Iran actually turned in one of the better per-formances of 2010, but it would be more accurate to say it is recovering previously lost ground. The toll of sanctions, especially in the energy sector, and aging infrastructure suggests that Iran will not be able to capitalise on the rebound in oil prices to the same extent as other oil producers in 2011 or 2012.

Qatar, meanwhile, offers the world’s highest GDP per capita and also the best construction growth in the near term. Infrastructure spending to get the country’s vast natural gas reserves to market is a clear driver, but the non-residential segment is also performing well. Some of this is due to development for the 2022 football World Cup, but there is also strong offi ce development around the expanding fi nancial centre and the build-ing of a world class medical complex.

Saudi Arabia is also well positioned for growth in the near and medi-um term. It has the ability to expand oil production as prices rise. While not the region’s construction growth leader, very strong growth in 2011 and 2012 come on top of a 2010 that did outperform most of the region.

Improvements to and further expansion of upstream energy installa-tions is a major component of the country’s growth.

However, Saudi Arabia has one of the world’s youngest populations and is aggressively pursuing strategies to increase employment.

Residential spendingThe development of industrial cities continues the national strategy of di-

versifying the economy and creating new jobs outside of the oil sector. The government has also announced substantial funding for housing to address the shortage and high cost of existing residential space, which has been a source of tension among the nation’s youth. The result is a stronger residen-tial outlook than in past forecasts in both the short and medium term.

Indeed, residential spending has been a centerpiece of government pack-ages aimed at quelling popular unrest in several countries, with Algeria and Jordan announcing major spending plans last month. Kuwait, like Saudi Ara-bia, has a rapidly rising young generation and while there have not been any large protests, signifi cant residential spending has been proposed.

Bahrain and Jordan have been the construction markets in the Middle East most affected by unrest. The likely outcome is one that maintains stability, and IHS Global Insight expects continued growth. However, the projected pace of expansion has been lowered, due to weakness in the non-residential sector, where private fi nance is vital.

The UAE will continue to repair the damage from its real estate market. As a result, construction growth is coming from the rejuvenation of postponed projects rather than new initiatives. Fortunately there is no sign of the return to the excesses of the last decade, but the model for economic diversifi cation remains and is being resurrected.

UncertaintyIsrael is also affected by the region’s uncertainty. Nations on her borders

are experiencing some of the most profound change (Egypt) and reported violence (Syria). There is also renewed activity on the part of terrorists in the Palestinian territories, although that has so far remained contained.

While no one doubts Israel’s ability to maintain its security, uncertainty over Egypt’s position in particular has been a public source of concern. Re-covery for this large, but slow growing construction market remains expect-ed, but the outlook has been scaled back somewhat, particularly within the commercial building sector.

The most likely outcome is that Middle Eastern construction markets will weather the unrest and resume the path of strong growth. However, some countries will see problems in the short term until investors regain confi -dence.

Countries with strong balance sheets and energy assets will be able to off-set investor angst with government intervention, particularly in the long ne-glected housing sector. Infrastructure investments tied to energy could even be accelerated should high oil prices be sustained. However, it is more impor-tant than ever to look on a country-by-country basis than at a regional level for growth opportunities.

Page 79: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 80: R&D  SUBAT -MART 2011

ECONOMIC OUTLOOK: INDIAOver the next fi ve years, India will offer the strongest growth of any

major construction economy, including Brazil and China. Although Chi-na will remain the global growth leader in 2011 and probably 2012, the expansion of its construction market will tail-off as the Government’s stimulus spending comes to an end. By contrast, India’s already strong growth will continue in the short term and strengthen in the coming years.

Key to the improving construction outlook is the evolution of India’s economy. The GDP growth trend has been around +8.0% for the last 20 years, compared to +3.5% to +5.5% in the mid 1980s and at the same time the volatility of economic growth has subsided.

The most recent complete annual data shows that by the end of 2009, India had a rapidly expanding US$ 1.3 trillion economy - the third larg-est in Asia, after Japan and China. The available evidence suggests that India’s real GDP grew close to +9.0% in 2010. Yet, per capital GDP remains fairly low by regional standards and is less than half of China’s.

But there are considerable pockets of wealth, and India also enjoys a rich spread of natural resources and has a large population that could be employed more productively to put economic growth on an even higher path. However, key institutions such as the education system are not yet up to the task.

Construction growthResidential construction spending slowed with the global economic

downturn, but is expected to bounce back at a rate of +8.2% this year. Credit conditions remain tight, and growth is expected to remain near +8.0% for the next two years before gradually increasing thereafter.

India is one of the least urbanised countries in the world, with less than 30% of its population living in towns and cities. However, the ur-ban population is expected to reach nearly 600 million people in the next fi ve years.

This will drive growth in the residential sector at an average of +8.5% to US$ 88 billion. The next fi ve years will see an acceleration to +10.5% average growth, taking the value of the sector to US$ 145 billion.

The clear opportunity will be in the urban housing sector, and the demographics of migration from rural to urban environments in other countries suggests that the largest share of the urban opportunity will come from affordable housing.

Future spending in non-residential structures is forecast to grow from US$ 126 billion in 2010 to US$ 205 billion in 2015, at an annual growth rate of +10%. By 2020 spending is expected to reach US$ 308 billion driven by growth of +8.5% from 2015 to 2020.

Commercial construction is one of the more developed segments within the non-residential segment - India is already thought to have some 600 shopping malls. However, the steady growth of the middle class, along with rising in-comes in general, suggests that the Indian consumer market will quadruple by 2025, driving signifi cant expansion in the construction of retail space.

Similarly, India’s strength in business services and IT has already created a substantial base of offi ce space, the demand continues to grow in the large and medium cities with three cities alone - Mumbai, Delhi and Bangalore - projected to increase offi ce space by 20 million ft2 (2 million m2) per year to keep pace.

Continued industrial expansion, and the continued evolution toward higher value products will drive new, expanded and upgraded manufacturing facili-ties. Increasing urbanisation will require the construction of schools, health care facilities and government buildings to maintain and improve upon the level of services.

Infrastructure construction will continue to be a key priority for India, and spending in this sector is forecast to increase accordingly. Investment is ex-pected to increase from US$ 84 billion in 2010 to US$ 129 billion in 2015, at a growth rate of +9.0%. Growth will slow slightly to +8.4% in the 2015 to 2020 period, taking annual spending to US$ 189 billion in 2020.

Financing challengeThe challenge for achieving this remains fi nancing as India deals with

chronic fi scal imbalances. Still, India has made extensive use of public-private partnerships to leverage government investment, and the regulations govern-ing such investments have been liberalised in recent years.

Indeed, rules governing foreign investment and ownership have been re-formed throughout the economy and foreign direct investment is likely to double over the next fi ve years as a result. With strong growth offering the potential for solid returns, money should be available for projects with proven value and/or critical importance.

India, like many countries that engage in offi cial fi ve year plans, often falls short of what are typically ambitious national goals. However even falling short on US$ 1 trillion plan suggests a signifi cant opportunity.

The outlook for India remains strong, and its potential is even greater. With opportunities across virtually all segments of the construction market, and with the probability of sustained, world-leading growth, construction compa-nies need to have a strategy for this market.

Page 81: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 82: R&D  SUBAT -MART 2011

INTERNATIONAL CONSTRUCTION’S

INTERNATIONAL RENTAL EXHIBITION (IRE) PREVIEW

IRE will be compact equipment heaven for rental com-pany buyers, with over 70 companies exhibiting skid steers, mini excavators, gensets, lighting towers, power tools, compressors, heating/cooling equipment and surface preparation equipment.

Add to that over a dozen suppliers of specialist rental software or IT systems, and the presence of big name sup-pliers - including JCB, Manitou, Volvo, Atlas Copco, Yan-mar, Hilti, Haulotte, Terex and Wacker Neuson - and you have the recipe for the perfect event for rental companies.

Many of the exhibitors in Amsterdam will be showing new or very recently introduced equipment - often ma-chines that have been designed with the specifi c needs of the rental market in mind. Check www.khl.com/rental reg-ularly as new launches are announced in the run-up to the show, but companies have already given an indication of what they will focus on at IRE.

For example, Atlas Copco will launch a new range of BG walk-behind power trowels, alongside a selection of its light compaction, hydraulic tools, compressors, gensets and pumps.

Sweden’s El-Björn will showcase its new E3 (energy ef-fi ciency) system, which, using wireless technology and via an Internet web browser, measures, controls and monitors construction site energy consumption. Linked to its exist-ing temporary site power distribution boards, the system will allow rental companies to promote power savings and energy effi ciency with clients.

Italy’s Hinowa has added hi-speed versions of its HS1100 and HS1150 mini-dumpers. The Hi-Speed versions are equipped with a totally hydraulic system, with double dis-placement reduction gear drives and the Hinowa Auto2Speed system, which boosts maximum travel speed from 4 km/h to 6/km/h.

Italian power and lighting specialist Tecnogen will show its new HT PK 10/4 SX lighting tower, a 9 m hydraulic tower with four 1000 W metal halide lamps, which it says will light an area of 4000 m2.

Exhibiting a range of new power tools and surveying equipment is European giant Hilti. Key products on show will be the TE 700-AVR, a new breaker designed for interior renovation work, and the POS 15 and POS 18 total stations and the POT 10 theodolite.

Ensuring that world class aerial platforms are on show in Amsterdam is Haulotte Group, which will showcase several of its latest aerials, including the compact HA 12 CJ+ articu-lating boom, the Compact 14, a 14 m electric scissor that is just 1.2 m wide and the 10 m electric vertical mast machine, the Star 10.

Ditch Witch will show two of its compact machines, the walk-behind RT12 trencher and the SK650 compact tool car-rier.

Netherlands supplier ALMI will exhibit its AL43SH21, a battery driven block splitter for cutting natural stone such as cobblestones, thick slabs and clinkers. Unlike with saws, there is no physical effort for the operator, no noise, no water needed and, most important, no quartz dust.

There will be many more innovations at the IRE - for ex-ample Terex Construction has just introduced a new range of skid steer loaders and compact tracked loaders. Full details of the equipment being shown by all the exhibitors will be given in the full IRE Show Guide in the May issue of iC’s sister magazine, International Rental News (IRN).

In the meantime, make sure you register online at www.IREshow.com to attend the show - that guarantees

free entry to the exhibition.iC

Page 83: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 84: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 85: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 86: R&D  SUBAT -MART 2011

MIDDLE EAST REGIONAL REPORT:RISING STAR

Construction growth prospects in the Middle East at the start of 2011 were upbeat, and while heightened political tensions in countries such as Bahrain have clouded the outlook somewhat, the region’s resilience should not be underestimated.

Construction projects with a value of US$ 958 billion are underway or planned in the UAE, according Deloitte’s latest GCC Powers of Con-struction report, and the country is expected to see its construction in-dustry increase by +9.6% on average per year between 2010 and 2014.

Meanwhile, Saudi Arabia has US$ 624 billion worth of projects planned or underway and is expected to launch contracts worth US$ 86 billion in 2011.

But while Qatar has a smaller value of projects planned or underway (US$ 221 billion), it has the biggest growth potential in the region with average annual growth from 2010 to 2014 estimated to reach +12%.

Under its ‘Qatar National Vision 2030’programme, the country has committed to sustaining its development and providing high standards of living to its people. As such, the construction industry has received a boost from largely government backed projects aimed at establishing the country as a global tourist destination, while controls on foreign owner-ship have also been eased to attract global investment.

And Qatar’s successful bid to host the 2022 football World Cup is also fuelling construction prospects in the country. Investments of more than US$ 75 billion for infrastructure, public facilities, security services and products, sports facilities, tourism, communications and transportation to manage the event are expected.

Qatar has plans to invest US$ 20 billion on road infrastructure projects between 2009 and 2014, while other major transport infrastructure proj-ects include the development of a national rail system. The procurement process the country’s US$ 36 billion integrated rail project started in June, undertaken by Qatar Railways Development Company.

The network will connect Qatar to its neighbours via the Bahrain Causeway in addition to a proposed bridge between the peninsula state at the UAE, plus the land link with bordering Saudi Arabia. The project is scheduled for completion in 2026, while the parts required to help boost transport infrastructure in time for the 2020 World Cup will be completed earlier.

The country also plans a new international airport in the capital, Doha (valued at US$ 11 billion) and has announced the construction of the Abu Dhabi-Qatar causeway (valued at US$ 13 billion).

Qatar’s status a rising star of construction opportunity in the Middle East is cemented by the fact that the kingdom has not had to introduce any of the austerity measures that are currently haunting Western econo-mies, and is not struggling with a budget defi cit like its neighbour, Dubai.

Qatar’s long-term infrastructure needs, its stable economy and desire to diversify its income make it an attractive location for sustained construc-tion sector growth in the future.

Infrastructure growthNevertheless, some of the largest projects in the world are underway

elsewhere in the Middle East. An explosion in population and the desire to diversify its economy has fuelled ambitious plans in Saudi Arabia to build six new cities, for example.

Development has already started on four of the new ‘Economic Cities’, and the Saudi Arabian General Investment Authority (SAGIA) plans to invest more than US$ 120 billion on the projects, which are expected to be home to up to fi ve million residents by 2020.

Each of the new cities has been designed for different industrial pur-poses. The largest project, King Abdulla Economic City, is located on the coast of the Red Sea near the city of Rabigh in Makkah Province and has been designed with a focus on power and transport industries.

Due for completion in 2016, it has received US$ 27 billion of invest-ment. Other economic focuses of the cities include heavy industries, trans-port and logistics support, mining industries and the knowledge industries sector.

The renewed construction boom in the Middle East has sparked fi erce competition between contractors, and South Korea moved early to strength-en business ties in the region in the hope of winning new opportunities.

Last year saw the establishment of the UAE-Korea Business Council, which involves around 30 companies from public and private sectors and aims to increase the business relationship between both countries.

Construction companies included South Korea’s Doosan Heavy Indus-tries & Construction, Hanwha Engineering & Construction and Hyundai Engineering & Construction and the UAE’s Al Habtoor and Al Futtaim enterprises. And the strengthened business ties have borne fruit - South Korean contractors have been appointed for work on some of the region’s largest infrastructure projects.

For example, a South Korean construction consortium is preparing for work on the world’s largest nuclear power project in Braka, Abu Dhabi. The Korea Electric Power Corp (KEPCO) consortium - including Hyundai Engineering Construction, Samsung C&T, Doosan Heavy Industries and Japanese-US company Toshiba-Westinghouse - won the US$ 20 billion contract for four nuclear reactors in Braka, Abu Dhabi, in 2009.

Work on the fi rst nuclear plant is expected to start in 2012, with all four commissioned between 2017 and 2020.

And earlier this year, a South Korean consortium won a US$ 1 billion contract to lay fi bre optic cables in Saudi Arabia, accord-

ing to the Korea Trade-Investment Promotion Agency. In addition, Doosan Heavy Industries signed a joint venture deal with Saudi Arabia’s Saline Water Conversion Corporation in March to build the world’s largest desali-nation plant in Yanbu, about 350 km northwest of Jeddah.

Doosan also won a second, US$ 1.46 billion order to build another de-salination plant in Ras Al-Zour in the Eastern Province earlier in the year, to be completed in January 2014.

But China’s construction giants are also keen to gain a slice of the action. Big wins include China Harbour and Engineering’s US$ 879 million deal for Qatar’s New Doha Port project, and China Railway Construction’s US$ 1.8 billion deal to build the Mecca light rail system.

Sustainable growthThe Middle East still has a lot of opportunities to offer the construction

industry, but sustainable growth is key in order to change the perception of the region as a high risk market. Recovery from the crash in construc-tion activity during the fi nancial crisis is most noticeable Saudi Arabia and Qatar, but projects that were put on hold in 2008 are also being restarted Dubai and the UAE.

Political unrest across the region is also affecting the development of robust business activity in some countries, and these problems cannot be solved easily. But with Qatar’s successful world cup bid and the large infrastructure projects underway in the region, the construction market Middle East is well-placed for long-term success as well as diversifi cation

away from oil-related projects.iC

Page 87: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 88: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

moscow times

Shortest Route From China to Russia Is Via EU

Russia’s economic development has faced many challenges over the past two decades, but upgrading the country’s infrastructure remains one of the most daunting. Due to its vast size, Russia has historically found it diffi cult to establish strong links between its numerous and far-fl ung regions. As a result, the country has returned to the old habit of funding big-ticket pork barrel projects at the expense of developing and modernizing the country’s infrastructure.

For example, the construction of new asphalt roads has fallen from roughly 11,300 kilometers per year in the 1970s to about 1,600 kilome-ters per year in the 2000s. The construction of new railways has all but ceased, and the number of functioning airports has dwindled from 1,450 in 1991 to just 329 in 2009. Despite growth in the national economy, the number of passengers riding trains and airplanes has dropped 43.5 percent and 39.5 percent, respectively, since 1990.

In the private sector, however, there is a relative recovery in hous-ing construction, although the 58.1 million square meters of residential space built in 2010 is still 5.8 percent less than what was put up in 1990. There has also been strong development in logistics networks, whole-sale and resale trade, the Internet and mobile phone services, with 148 mobile phones sold for every 100 Russians — more than in Germany and France.

Nonetheless, the poor state of the country’s infrastructure is one of the main impediments to economic growth. The sorry state of Russia’s roads makes it nearly impossible for long-haul trucks to travel more than 300 kilometers per day, whereas trucks in the European Union are able to cover 1,000 kilometers per day with little problem.

At the same time, vehicles traveling on Russian roads use 35 percent to 40 percent more gasoline than do cars and trucks in Europe. The re-sult is that transportation costs represent 16 percent to 20 percent of the price of goods in Russia, but less than 7 percent in the EU.

Further, the rapid increase in the number of automobiles combined with the lack of new roads has led to worsening traffi c problems in and around major cities. The situation is no better with the railways. A sharp decline in construction and repair work has led to an amortization rate of 65 percent for the fl eet of freight cars, while the reliability of the main rail lines has dropped to levels last seen in the Soviet Union of the early 1960s. The quality and price of shipping by rail are such that only 1 per-cent of the trade between Europe and Southeast Asia is carried along the “great transit route” through Siberia. Amazingly, 70 percent of Rus-sian imports from neighboring China reach the country not by land but through circuitous and expensive transshipments to European ports.

Much of the infrastructure problems are caused by soaring transporta-tion fees and tariffs. The average cost of rail freight rose 3.7 times from 2000 to 2010 and quadrupled over the same period for transporting goods by truck. A round-trip ticket on the Moscow-St. Petersburg Sapsan ex-press train — that travels over old rails and takes 4 hours 35 minutes each way — costs 6,300 rubles ($224), whereas a round-trip Paris-Marseilles train ticket, which travels a greater distance in only three hours, costs 137 euros ($196).

Moreover, Russia has not built any high-speed toll roads in the past 20 years. The EU uses these kinds of highways extensively, generat-ing 16.5 billion euros ($23.6 billion) of income annually. The European Investment Bank alone provides 12 billion euros ($17.1 billion) of credit annually for the construction of toll roads. What’s more, Russia has yet to build a single true high-speed rail line, while Europe already has 8,700 kilometers of them and China is building them at a rate of at least 900 kilometers annually.

In my opinion, these problems are caused by the failure of governance in Russia and the lack of development programs for strategic infrastruc-ture. For example, Russia needs to double the combined length of its highways by 2025. But this goal will be diffi cult to achieve as long as the road-building industry remains highly monopolized, the price of road con-struction in Russia remains several times higher than in Europe, and Mos-cow refuses to grant infrastructure concessions to foreign companies.

Despite the obvious problems with power supply, Russia’s annual input capacity was 3.7 times lower from 2006 to 2010 than it was in the 1980s, with the government doing nothing more than increasing its “control” over pricing. Despite the eternal problem of supplying adequate housing, build-ers must wait an average of 18 months to get the necessary permits to begin construction.

Another obstacle to progress is the high cost of building roads and oth-er infrastructure elements. Despite the quality remaining low and virtually unchanged over the last 10 years, the price for such projects has risen 2.5 to 4.5 times over that period. Under such conditions, decisive measures are needed to build at least 10,000 kilometers of new roads and 3,000 kilometers of new railways annually, revive air transportation, generate more electricity and build more housing.

At this point, it seems that radical steps are required. Russia needs to use every possible method to attract more foreign investors. It could start by legalizing concession contracts, eliminating outdated monopolies dominating construction and airports, using “life-cycle contracts” that do not delineate between the construction and maintenance of facilities, and streamlining the permit process for construction projects.

Global experience in recent decades shows that construction and trans-portation are among the most innovation-driven sectors of the economy. Just look at how the skylines of Singapore and Shanghai have changed to get an idea of the possibilities that modern technologies open up for construction. The same rule applies to rail and automobile transportation as well as communication systems.

It is imperative that Russian leaders understand that infrastructure is not just oil and gas pipelines and that the country’s economy will never function properly as long as its vast regions remained unlinked by modern transportation arteries. The government, business community and society must fi nd a way to unite their efforts to achieve this goal. Otherwise, Rus-sia will be unable to achieve stable and effective economic development.

Page 89: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 90: R&D  SUBAT -MART 2011

FIRM SHORTLISTED FOR MECCA PROJECT

Roziana HamsawiNew Straits Times (Malaysia)May 30, 2011

KUALA LUMPUR: Engineering services provider AWC Bhd has been shortlisted as one of the two contenders to build the third expansion of the holy mosque, Masjidil Haram in Mecca, Saudi Arabia.

The company had tendered its bid to Saudi Arabia’s Bin Ladin group, along with four other European bidders last De-cember.

“Just recently, we were told that we have been shortlisted with another bidder from Europe,” its chief executive offi cer Azmir Merican told Business Times recently.

Azmir said if AWC wins the contract, it will be its “single biggest project in a single building worth about 200 million riyals (RM161 million).”

He said the company’s proposal for the mosque expansion include installing its signature automated waste collection system, a much needed technology for a city which has to endure with tonnes of rubbish during the annual Hajj season.

“This will be a landmark project for us in Saudi Arabia, if we get it,” said Azmir.

Last year, more than half of AWC’s earnings came from its environment division, where one of its subsidiaries, Stream Environment Sdn Bhd specialises in providing an automated waste collection system to residential and commercial build-ings.

Its biggest project currently is the 182 million dirham (RM149 million) Al-Raha Beach Development in Abu Dhabi, where Stream is installing its waste management system technology.

Stream’s technology involves transporting municipal solid waste at high speeds through underground or surface pipes to a central waste handling facility.

From there, it is collected and compacted into sealed contain-ers, which will then be removed periodically to either sorting facilities, landfi lls or incinerators.

Stream managing director Sri Skanda Rajah, during a site visit to two of the group’s projects in Kuala Lumpur recently said, such a technology is not only hygienic and effective but in the longer term, it lowers the costs of waste collection.

The Royal Malaysia Customs Housing Complex in Kelana Jaya is among Stream’s fi rst big projects, costing the former some RM3.5 million back in 2002.

“The system has been here for nine years and you can see that there is minimal smell at the central waste handling facility,” said Sri, the engineer behind this innovation.

Sri said using this technology, the waste can be moved over a distance of more than 2km and the waste leaves the premises within 2-3 hours after being thrown into the vertical chutes of the respective buildings.

He said such a technology also indirectly encourages users to recycle because the size of the chutes, which are quite small, restricts what is being thrown in.

This system has also been installed at the Bandar Tasik Se-latan’s intergrated transport terminal, costing some RM2.8 mil-lion.

Stream’s notable waste management projects overseas include the ones in Singapore, namely Changi International Airport Ter-minal 3, Resort World at Sentosa and a few high-rise condomin-ium projects. In the UAE, this system has or is being installed at various mixed development projects including Al Reem Island and Al-Raha Beach development.

Despite being a Malaysian company, what AWC is offering is not too well known here.

“We are better known in Singapore and the UAE but not ex-actly in the radar here,” lamented Azmir. The company’s big projects mostly come from these two countries.

“Even developers who claimed to be applying green technol-ogy in their projects are not too ready for our technology, citing cost as their reason for not being keen,” he said, adding that such a system usually costs between one and 1.5 per cent of the project’s development value.

Page 91: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 92: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 93: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 94: R&D  SUBAT -MART 2011

SUSTAINABILITY AND ENVI-RONMENTAL PROTECTION

FOR SPORTLIFESTYLE LEADER, GIVING RISE TO ONE OF THE LARGEST SOLAR EN-

ERGY PROJECTS IN LOS ANGELES COUNTY

Over 8,500 high effi ciency solar panels coupled with out-standing engineering in greater Los Angeles Facilities In-stalled for PUMA North America

LOS ANGELES--(BUSINESS WIRE)--PUMA North America and Premier Power Renewable Energy, Inc. (OTCBB:PPRW), a global leader in the development, de-sign, engineering and construction of solar power systems for commercial, government and utility markets globally, jointly announced today the completion of a 1.9 megawatt (MW) solar energy system in greater Los Angeles. The two Brookvale International buildings, in Carson and Torrance, are part of PUMA North America’s warehouse and distribu-tion facilities.

“PUMA’s mission is to be the most desirable and sustain-able SportLifestyle company in the world”

The high performance solar installations have used over 8,500 high effi ciency solar photovoltaic (PV) panels cov-ering nearly 340,000 square feet of roof-top area convert-ing them into clean energy producing sites. The light-gauge steel, customer designed racking system, designed and in-stalled by Premier Power, allowed to optimize roof space while used fewer ballast blocks than traditional system. Given the optimal design of the roof-mounted solar system, Puma will receive the advantageous electricity production, which will allow them to stabilize long-term electricity rates, ultimately benefi ting its customers, employees and the local communities.

“PUMA is certainly a signifi cant trendsetter in sportlife-style, a true leader in sustainability and environmental con-cerns and now with the solar power installations, a true ad-vocate of renewable energy helping shape consumers’ and suppliers’ minds to a much greener supply chain,” said Dean Marks, Chief Executive Offi cer at Premier Power. “Our en-gineering team designed this unique racking system as a solution out of our European operations and felt that the design and capabilities provided the best option for meeting the site characteristics and production needs of PUMA.”

“PUMA’s mission is to be the most desirable and sustain-able SportLifestyle company in the world,” said Helmut Leibbrandt, Senior Vice President of Operations at PUMA North America. “The solar energy system installed in our California facilities continues to reinforce our beliefs and principles.”

ABOUT THE SYSTEM

The solar system installation consists of 8,547 high effi -ciency solar PV panels, equal to approximately 380 residential solar systems, based on median residential solar system size in 2010. The solar arrays cover approximately 340,000 square feet of roof space. Premier Power designed and engineered the solar systems to produce approximately 2.2 million kilowatt-hours (kWh) of electricity annually. For comparison, the elec-tricity generated onsite will be approximately enough to offset the annual carbon monoxide emission of 243 California homes or avoiding the annual carbon monoxide emission from using 4,662 barrels of oil or 225,501 gallons of gasoline.

ABOUT PUMA

PUMA is one of the world’s leading Sportlifestyle compa-nies that designs and develops footwear, apparel and acces-sories. It is committed to working in ways that contribute to the world by supporting Creativity, SAFE Sustainability and Peace, and by staying true to the principles of being Fair, Hon-est, Positive and Creative in decisions made and actions taken. PUMA starts in Sport and ends in Fashion. Its Sport Perfor-mance and Lifestyle labels include categories such as Football, Running, MotorSport, Golf and Sailing. Sport Fashion features collaborations with renowned designer labels such as Alexan-der McQueen, Mihara Yasuhiro and Sergio Rossi. The PUMA Group owns the brands PUMA, Cobra Golf and Tretorn. The company, which was founded in 1948, distributes its products in more than 120 countries, employs more than 9,000 people worldwide and has headquarters in Herzogenaurach/Germany, Boston, London and Hong Kong. For more information, please visit http://www.puma.com

ABOUT BROOKVALE INTERNATIONAL / CAL CARTAGE

Beginning in 2007, Brookvale International, a sister com-pany of California Cartage Company, partnered with PUMA to handle their distribution needs. Within this partnership, Brookvale International operates two automated PUMA ware-houses: 180,000 square feet for apparel and 300,000 square feet for footwear. Since 1944 when California Cartage Com-pany made its fi rst delivery, it has become an industry leader in trucking, warehousing, and deconsolidation. With its six logistics companies, Cal Cartage operates over 1,200 trucks and over 4.25 million square feet of warehouse space through-out the United States and Mexico. Like PUMA, Cal Cartage is dedicated to signifi cantly reducing their carbon footprint. In addition to the 340,000 square feet of solar panels at the two PUMA warehouses, Cal Cartage operates the largest fl eet of green trucks in the Los Angeles and Long Beach harbors, in-cluding LNG, CNG, and clean diesel trucks. Please visit www.calcartage.com to learn more about Cal Cartage and Brookvale International.

Page 95: R&D  SUBAT -MART 2011

ABOUT PREMIER POWER

Premier Power Renewable Energy, Inc. currently main-tains offi ces in the U.S., Italy, Spain, and the Czech Repub-lic. Premier Power uses its global experience to develop and maintaining the industry best practices and cutting edge in-novation. Premier Power is a leading global provider of large and small-scale solar power systems, delivering unmatched experience to commercial, governmental and residential cus-tomers globally. Premier Power designs, engineers and in-tegrates the solar industry’s leading products. Premier Pow-er’s technologies and services have enabled its customers to maximize clean energy output along with project savings. Premier Power is headquartered in El Dorado Hills, CA and has common stock quoted on the OTC Bulletin Board under the symbol PPRW.OB. Additional information is available at the Company’s website at www.premierpower.com

FORWARD-LOOKING STATEMENTS

This release contains certain “forward-looking statements” relating to the business of Premier Power Renewable Ener-gy, Inc. (“Premier”), which can be identifi ed by the use of forward-looking terminology such as “believes,” “expects” or similar expressions. Such forward-looking statements in-volve known and unknown risks and uncertainties, includ-ing all business uncertainties relating to reliance on a limited number of customers, market demand, cyclical nature of our markets, reliance on key personnel, future capital require-ments, competition in general and other factors that may cause actual results to be materially different from those de-scribed herein as anticipated, believed, estimated or expect-ed. Certain of these risks and uncertainties are or will be de-scribed in greater detail in our fi lings with the Securities and Exchange Commission. These forward-looking statements are based on Premier’s current expectations and beliefs con-cerning future developments and their potential effects on the company. There can be no assurance that future develop-ments affecting Premier will be those anticipated by Premier. These forward-looking statements involve a number of risks, uncertainties (some of which are beyond the control of the Company) or other assumptions that may cause actual re-sults or performance to be materially different from those expressed or implied by such forward-looking statements. Premier undertakes no obligation to publicly update or re-vise any forward-looking statements, whether as a result of new information, future events or otherwise, except as may be required under applicable securities laws.

ContactsPUMA North AmericaKristina Fields, 978-698-1144Director of Marketing Communicationskristina.fi [email protected] Power Renewable Energy, Inc.Rita Edwards, 916-939-0400 ext. 124Marketing [email protected]

Page 96: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 97: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 98: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

Top 10 Most Expensive Projects In The WorldThese most expensive projects in the world belong to several projects in the world that cost a lot of money

to make amazing results. Those projects become masterpiece of the human civilizations. Here’s 10 most expensive projects in the world. Those projects is like a parameter of how advanced human technology is. So here’s the list that maybe will make You inspired to make something more amazing

1.International Space Center : $157 BillionsInternational Space Station (ISS) is a research facility

developed internationally are currently located in low Earth orbit. On-orbit construction of the station began in 1998 and is scheduled for completion in 2011, with operations continuing until at least until 2015. just like the moon, the station can be seen from Earth with the naked eye, this is the largest man-made orbiting ever in history. ISS serves as a long-term research in the laboratory, and is the site of daily experiments in the fi elds, including biology, human biology, physics, astronomy and meteorology, conducted in the microgravity environment. The station provides a safe location for testing the effi cient, reliable spacecraft systems that will be needed for long-term missions to the Moon and Mars.

2. Three Gorges Dam : $ 26 BillionsDam of the Yangtze River in the town of Sandouping, which

is located in Yiling District Yichang, Hubei province, China. is the world’s largest power plants. Body of the dam was complet-ed in 2006. contains 32 main generators, each with a capacity of 700 MW. Additional six generators at the power plant being installed underground.

the total electricity generating capacity of the dam will even-tually reach 22,500 MW. Generate hydroelectric power proj-ects, increasing the capacity of river navigation, and reduce the potential for fl ooding downstream fl oods by providing storage space. Until September 2009 the dam has produced 348.4 TWh of electricity.

3. The Big Dig Boston: $14.6 Billions

A route of mega project main highway tunnel through the heart of Boston along the 3.5 miles (5.6 km). Initially, the plan was also to include the relationship be-tween Boston with two major railway.

Page 99: R&D  SUBAT -MART 2011

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

4. Le tunnel sous la Manche: $8.31 BillionsThe Channel Tunnel (French: Le tunnel sous la Manche), known colloquially as the Chunnel, is a 50.5-kilometre (31.4 mi) undersea rail tunnel linking Folkestone, Kent near Dover in the United Kingdom with Coquelles, Pas-de-Calais near Calais in northern France beneath the English Channel at the Strait of Dover. At its lowest point it is 75 metres (250 ft) deep.At 37.9 kilometres (23.5 mi), the Channel Tunnel has the longest undersea portion of any tunnel in the world although the Seikan Tunnel in Japan is both longer overall, at 53.85 kilometres (33.46 mi) and deeper, at 240 metres (790 ft) below sea level.

The tunnel carries high-speed Eurostar passenger trains, Eurotunnel Shuttle roll-on/roll-off vehicle transport—the largest in the world—and international rail freight trains. The tunnel connects end-to-end with the LGV Nord and Channel Tunnel Rail Link high-speed railway lines. In 1996 the American Society of Civil Engineers identifi ed the tunnel as one of the Seven Wonders of the Modern World.

Ideas for a cross-Channel fi xed link appeared as early as 1802, but British political and press pressure over compromised national security stalled attempts to construct a tunnel. However, the eventual successful project, organised by Eurotunnel, began construction in 1988 and opened in 1994. The project came in 80% over its predicted budget. Since its construction, the tunnel has faced several problems. Fires have disrupted operation of the tunnel. Illegal immigrants and asylum seekers have used the tunnel to enter Britain, causing a minor diplomatic disagreement over the siting of the Sangatte refugee camp, which was eventually closed in 2002

5. PCU Gerald R. Ford (CVN-78): $8.1 BillionsPCU Gerald R. Ford (CVN-78) is to be the

lead ship of her class of United States Navy supercarriers. As announced by the U.S. Navy on 16 January 2007, the ship will be named after the 38th President of the United States, the late Gerald R. Ford, whose World War II naval service included combat duty aboard the light aircraft carrier Monterey in the Pacifi c Theater.

Gerald R. Ford was laid down on 13 November 2009. Construction work began on 11 August 2005, when Northrop Grumman held a ceremonial steel cut for a 15-ton plate that will form part of a side shell unit of the carrier. The schedule calls for the ship to join the U.S. Navy’s fl eet in 2015. Gerald R. Ford is slated to replace the current USS Enterprise, ending her then 50-plus years of service with the United States Navy

Page 100: R&D  SUBAT -MART 2011

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT

YAPISAL AR-GE HABERLERI

6. Trans-Alaska Pipeline System : $ 8 BillionsThe Project consists of the Trans-Alaska Pipeline, 11 gas sta-

tions, several hundred miles of feeder pipelines, and the Valdez Marine Terminal. Total length of 800.302 miles (1,287.961 km) and wide 48-inch (122 cm) pipeline delivering oil from Prudhoe Bay to Valdez, Alaska. Private property of the Alaska Pipeline Service Company.

7. International Thermonuclear Experimental Reactor (ITER): $6,5 BillionsITER is a research / engineering proj-

ect that could help to make the transi-tion of plasma physics to future electric-ity generation mix (fusion power plant)

8. The James “Sunny Jim” Rolph Bridge : $ 6.3 BillionsA series of bridges in San

Francisco Bay Area of Califor-nia, in the United States. Estab-lish a direct route between San Francisco and Oakland. Able to carry about 270,000 vehicles per day on two decks.

Page 101: R&D  SUBAT -MART 2011

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

9. The Large Hadron Collider : $ 6 BillionsLHC is the world’s largest energy particle

accelerator. LHC is located in a 27 kilome-ters (17 miles) tunnel and 175 meters (570 feet) below the French-Swiss border near Geneva, Switzerland.

10. The Pearl Bridge : $ 5 BillionsThis bridge has a longest

center span from other suspen-sion bridges, at 1991 meters (6532 feet). Located in Japan and completed in 1998. Con-necting the mainland city of Kobe on Honshu to Iwaya on Awaji Island crossing a busy Akashi Strait.

Page 102: R&D  SUBAT -MART 2011

KONUTTA KONSEPTIN SAĞLAMSA SATIŞ SORUNUN YOK!

Kimi kelebeği, kimi burguyu, kimi elipsi, kimi uçan bahçeleri, kimi kraliyet saraylarını, kimi de İstanbul Boğazı’nı konsept alıyor... Farklı mimarileriyle dikkat çeken projelerin sayısı hızla artıyor. Daire fiyatları ise 149 bin liradan başlayıp milyon dolar-lara çıkıyor...

Kaynak: Bülent Ekimci /Para Dergisi

Otomobilde olduğu gibi konutta da ‘standart’ sunulan özellikler giderek çoğalıyor. Artık hemen her sitede açık ve kapalı yüzme havuzları, yürüyüş, koşu ve bisiklet parkurları, basketbol ve voleybol sahaları, tenis kortları, Türk hamamı, saunalar, fitness merkezleri gibi sosyal donatı alanları bul-mak mümkün. Biraz daha fark yaratmak isteyen projelerde market, kafe-restoran alışveriş merkezi ve dinlenme alanları da standart hale gelmiş du-rumda. Hatta bazılarında 24 saat hizmet veren sağlık merkezi bile var...

İşte bu tür özellikler bütün projelerde standart hale gelince, inşaat şirketleri farklılaşmanın yolunu konsept projelerde buldu. Yukarıda saydığımız sosy-al donatı, kafe-restoran gibi özellikler elbette bu projelerde de var. Konsept projeleri farklı kılansa mimari anlayışları...

SEKİZ KONSEPT PROJEBu hafta yedisi istanbul’da, biri de İzmir’de olmak üzere sekiz kon-

sept projeyi ele aldık. Peki bir projeyi konsept ya da tematik kılan ne? Bu örneğin, Bosphorus City’de olduğu gibi İstanbul Boğazı’nın küçük bir ben-zerini yapmak olabiliyor. Ya da bir kelebeğe benzetmek... Sultanahmet’teki kubbe ve minareleri, Türk kırsallarını konu edenler de var.

Yine İstanbul’un katmanlarını ve dinamizmini anlatan ya da burgu şeklinde yükselen projeler, mimarlığın sırırları kadar insanın hayal gücünü de zorluyor. Su, yelken, sahil, gökyüzü teması ve kraliyet konseptiyle inşa edilen projeler de oldukça farklı gözüküyor.

İşte belli başlı konsept projelerin özellikleri ve fiyatları... BOSPHORUS CITYSinpaş GYO, Küçükçekmece’deki Bosphorus City projesiyle İstanbul’un

“ikinci boğaz” şehrini inşa ediyor. 26 bin metrekare alana sahip ve 720 me-tre uzunluğundaki suni boğazıyla dikkat çeken projede, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri de unutulmamış. 246 bin metrekare arazi üzerine geleneksel ve modern mimarinin bir arada sunulduğu projede Ortaköy, Beylerbeyi, Rumeli Hisarı, Kandilli, Emirgan, Kanlıca, Istinye, Yeniköy, Paşabahçe gibi semtler ve bu semtlerde bulunan yalıların benzen sahiplerini bekliyor.

Rezidans hizmeti sunulan Yeditepe Kuleleri’nde 62 ile 208 metrekare arasında 13 farklı 1 + 1, 2+1 ve 2+1 penthouse daire seçenekleri sunuluyor. Yalı Apartmanları’nda 197 ile 254 metrekare arasında 7 farklı 4+1; Saray-bahçe Evleri’nde ise 126 ile 222 metrekare aralığında 11 farklı 2+1, 3+1,3+1 dubleks ve 3+1 penthouse daire seçenekleri var. Ortaköy Residences’ta 60 ile 175 metrekare aralığında süit, 2+1 ve 2+1 delüks; Erguvan Evleri’nde ise 118 ile 235 metrekare arasında 2+1, 3+1 ve 3+1 teraslı daireler bulunuy-or. Göl Kule Residences’ta da 73 ile 175 metrekare arasında 1+1,2+1 ve 3+1 daire seçenekleri sunuluyor.

Şimdiye kadar 2 bin 400 dairenin satıldığı projenin birinci ve ikinci etabında 650’den fazla ev sahiplerine teslim edildi.

Satılık 296 ev 84 ay vade ve bin 200 liradan başlayan taksitlerle satışa sunuluyor. Fiyatlar 190 bin 785 ile 2 milyon 881 bin 475 lira arasında değişiyor.

Kumsalı bulunan açık yüzme havuzu, kapalı yüzme havuzu, plaj voley-bolu, street ball, mini golf, bovüng, bilardo, dans salonları, tenis kortları, squash, basketbol sahaları, pilates, yoga alanları, fitness merkezi, Türk hamamı, sauna, yürüyüş-koşu ve bisiklet parkurları, sergi alanı, okuma köşeleri, engelli ulaşımı, anaokulu, çocuk kulübü, tırmanma duvarı gibi sosyal olanaklar bulunan projede parklara, meyve bahçelerine, çay bahçel-erine, restoran ve kafeteryalara, çarşıya, sağlık kulübüne, eczane ve kuaför gibi ticari ünitelere de yer verilmiş.

KELEBEKIASinpaş Yapı’nın İstanbul Sancaktepe’de inşa ettiği Kelebekia projesi, ke-

lebek formundaki konseptiyle dikkat çekiyor. Projenin ortasında yine kele-bek şeklinde bir gölet yer alıyor. Yaklaşık 47 dönüm arazi üzerine inşa edi-len projede 440 konut bulunuyor. 70 ile 143 metrekare arasında 1 + 1, 2+1 ve 3+1 daire seçeneklerinin fiyatı 177 bin ile 357 bin lira arasmda değişiyor. 31 Mayıs’a kadar kampanya yapan firma, peşinatı ve taksitleri 18 ay son-raya erteliyor. Sahiplerine 2012’de teslim edilmesi planlanan projeden, tes-limattan sonra 120 ay vade ve aylık bin 670 lira sabit ödeme avantajından yararlanmak mümkün. 60 ay vade için aylık yüzde 0.69, 120 ay vade içinse yüzde 0.77 faiz uygulanıyor, ödeme yapılmayan süre için vade farkı talep edilmiyor.

İnşa edildiği Sancaktepe’de niş bir proje olarak ön plana çıkan Kelebekia projesindeki 22 bin metrekarelik yeşil alan ve 4 bin metrekarelik kelebek şeklindeki biyolojik gölet, doğayla iç içe yaşam olanağı sunuyor. Yarı kapalı yüzme havuzu, güneşlenme alanları, vitamin bar, kafe, fitness, sauna, buhar odası, çocuk havuzu, kulüp ve oyun alanları, tenis kortları, yürüyüş ve koşu parkuru, street ball gibi sosyal donatılara yer verilen projede açık ve kapalı otopark alanları da bulunuyor.

VARYAPMERIDIANHem rezidans hem iş merkezi konseptiyle İstanbul Ataşehir’de inşa

edilen Varyap Meridian, LEED (Enerji ve Çevre Tasarımında öncülük) sertifikası alan Türkiye’nin ilk yeşil karma konut projesi olarak karşımıza çıkıyor. Projedeki binalar, Sultanahmet’in kubbe ve minarelerinden Le Corbusier’in Türk kırsallarını konu ettiği çizimlerine çeşitli eserlerden esin-lenilerek oluşturulmuş. “2010’de Dünyanın En İyi Mimari Projesi” olarak seçilen projede, 20 ile 61 kata sahip 5 kulede bin 500 rezidans ve 50 bin metrekarelik kiralık alana sahip bir iş merkezi ve yatay Meridian for Busi-ness ofis blokları yer alıyor.

Projenin konut bloklarındaki rezidans daireler 2 yıl önce satışa çıkmıştı. B, C, D ve E bloklardaki rezidans dairelerin çoğu satıldı. D ve E bloklar-daki dairelerin de satışı tamamlandı. Varyap Meridian Grand Tower’daki 1 +1,2+1,3+1 ve 4+1 dairelerin satışı ise devam ediyor. Projeden yüzde 1 peşinat ödeyerek ve yüzde 75 banka kredisi kullanarak konut sahibi olmak mümkün. Firma, kalan yüzde 24’lük kısmı yüzde 0.44 faizle vadelendiri-yor. Yüzde 50’sini peşin ödeyene de yine aynı faizle vade uygulanıyor.

Varyap, Meridian for Business’taki 45 ile 1.000 metrekare arasında değişen ofisleri de geçen hafta satışa çıkardı. Yoğun talep üzerine ofislerin satışının açık artırma yöntemiyle yapıldığı açıklandı.

Projede daire sahiplerine özel kapalı yüzme havuzu, kafeterya, fitness salonu, sauna, buhar odası ve soyunma odalarından oluşan sosyal tesisin yanı sıra 2 açık yüzme havuzu, bisiklet park alanları gibi sosyal olanaklar sunuluyor.

DAP BURGU KULE DAPYapı’nın istanbul Maltepe’de E5 ile sahil yolu arasmda iç ve dış mima-

rinin sınırlarını zorlayarak tasarladığı DAP Burgu Kule projesi, iki bodrum kat üzerinde zemin ve 18 katlı simetrik 2 kule şeklinde inşa ediliyor. Dış mimari farklüığının yam sıra iç mimaride de lobiden itibaren 5 yıldızlı otel konforunda dekore edileceği açıklanan proje, yine DAP Yapı’yla özdeşleşen su konseptiyle inşa ediliyor.

Page 103: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 104: R&D  SUBAT -MART 2011

KONUTTA KONSEPTIN SAĞLAMSA SATIŞ SORUNUN YOK! - haberin devamı-

Dört mevsim açılır-kapanır yüzme havuzu bulunan projede, bir bloğun tepesinde helikopter pisti de mevcut. Kulelerin mimarisinden dolayı her katında pratik yaşamı ön plana çıkaran minimal ve kullanışlı çözümler üretilen projede, 1+0,1 + 1 ve 2+1 daire seçenekleri sunuluyor. 42 ile 103 metrekare arasında 1 +0’den 2+ l’e 6 farklı tipteki 246 dairenin fiyatı 149 bin liradan başlıyor.

DAP Burgu Kule’de konut sahibi olanlar “oturmadığın dönemde kirala” modeliyle ekstra kazanç elde edebilecek. Açık ve kapalı aktivite alanları bulunan projeye yatırım yapanlar, 150 metre mesafedeki DAP Royal Center’ın sosyal alanlarından da yararlanabilecek.

DAP ROYAL CENTERDAP Yapı’nın İstanbul Maltepe’de “Royal” yani kraliyet konsepti ve

su, yelken, sahil, gökyüzü temasıyla inşa ettiği DAP Royal Center, 27 ve 30 katlı iki kule ile hemen yanında 13 katlı bir iş merkezinden oluşuyor. Firmanın diğer projelerinde olduğu gibi yeni “su” konseptiyle desteklediği proje, 4 bin metrekarelik bir göletin içinde yükseliyor. Su konseptinin farklı tasarımlarla bir arada kullanıldığı projede, tüm daireler deniz olmasa bile gölete ya da havuzu görecek şekilde konumlandırılmış. 6’ncı kattan itibaren denizi de görmek mümkün.

62 ile 260 metrekare arasında 1 + 1’den 4+ l’e 6 tipteki dairelerin fiyatı 308 bin ile 1 milyon 300 bin lira arasında değişiyor. Projeden hiç peşinat ödemeden 120 aya kadar banka kredisi kullanarak ya da firmanın yine peşinatsız 48 aylık vadesiyle ev sahibi olmak mümkün.

Yüzme havuzu, spor salonu, bahçeler, kameriyeler, oyun salonları gibi sosyal olanaklar bulunan projenin 20’nci katında ise golf oynama ayrıcalığı sunuluyor.

DUMANKAYAİKONDumankaya İnşaat’ın İstanbul Göztepe’de inşa ettiği Dumankaya Ikon,

40 ve 41 katlı üç kulenin elips şeklinde birleşmesiyle oluşuyor. Üç bloğu birbirine bağlayarak farklı mimari bir konsepte bürünen projenin 12 ve 22’nci katlarında bulunan kat bahçeleri de fark yaratıyor. 40 ve 41’inci kat-lardan itibarense tüm İstanbul’u seyretme olanağı var. Dumankaya Ikon, 149 metre yüksekliğiyle İstanbul’un en yüksek rezidans projelerinden biri olmaya da aday.

Toplam bin 53 rezidans dairenin büyüklüğü 31 ile 193 metrekare arasmda değişiyor. 1+0 stüdyodan 3+l’e 12 farklı tipteki dairelerin fiyatı 171 bin li-radan başlayıp 1 milyon 207 bin liraya kadar çıkıyor. 77 ile 152 metrekare arasındaki stüdyo, 1+1 ve 2+1 home ofislerin fiyatı ise 370 bin ile 761 bin lira arasında. Dumankaya İnşaat, peşinatsız ve gelecek yılın sonunda bir ara ödeme yapmak koşuluyla 120 aya kadar vade seçenekleri de sunuyor.

Business lounge’tan laundry’ye, teknik bakım ve onarımdan 24 saat profesyonel resepsiyona, posta hizmetlerinden güvenliğe geniş bir rezi-dans hizmeti sunulacak olan projede, fitness salonu, futbol ve basketbol sahaları, kapalı ve açık yüzme havuzu, çocuk havuzları gibi sosyal ola-naklar da unutulmamış. Kapalı otoparkı bulunan projenin giriş katlarında alışveriş birimleri, güzellik salonu, kuru temizleme, kafeterya gibi birimler bulunuyor.

ISTANBLOOMEsin Yapı’nın İstanbul Zincirlikuyu’daki Kore Şehitleri Caddesi’nde

inşa ettiği 46 katlı Istanbloom projesi, İstanbul’un katmanlarını ve şehrin dinamizmini sembolize eden yapısıyla göze çarpıyor.

özgün tasarımı ve hareketli çizgileriyle dikkat çeken projede 165 konut ve 31 ofis yer alıyor. 107.90 ile 306.20 metrekare aralığındaki 1 + 1, 2+1, 2.5+1, 3+1, 3.5+1, 4+1 ve 4.5+1 daire seçeneklerinin fiyatı 500 bin dolar-dan başlayıp 2 milyon dolara kadar çıkıyor.

Yaklaşık 15 dönüm arazi üzerinde inşa edilen projenin 5 bin metrekaresi yeşil alan olarak ayrılmış. Tamamlandığında LEED Gold sertifikası almaya hazırlanan projede, kurulacak su arıtma tesisiyle musluktan su içilebilecek, atkı sular biriktirilerek yeşil alanların sulamasında kullanılacak. Güneş panelleri de bulunan projenin, yüzde 30 su ve yüzde 20 enerji tasarrufu sağlaması planlanıyor. Projedeki çamaşırhane ve kuaför gibi ticari ünitel-erden elde edilecek gelirse binanın yönetim giderlerinde kullanılacak.

Istanbloom’da sağlık, mesaj ve uyandırma servisi, araç veya uçak kira-lama, taksi, shuttle, araba yıkama ve kuru temizlemenin yanı sıra kuaför, terzi, vale servisi, aşçı ve garson kiralama, parti desteği, catering gibi hizmetler sunulacak. Bahçe katlı konut sahiplerine ise uçan bahçeler vaat ediliyor.

Mini market, kafeler, çiçekçi, şarküteri, manav ve ATM’lerin yer aldığı bir çarşıya da yer verilen projede, açık ve kapalı yüzme havuzları, buhar ve masaj odaları, sauna, spor salonu, bilardo ve masa tenisi, çocuk oyun odaları, müzik ve lounge alanları ve kapalı otopark gibi sosyal olanaklar sunuluyor.

FOLKART TOVVERSFarklı bir mimari konseptle inşa edilen Folkart Tovvers, Avrupa’nın

5’inci yüksek ikiz kuleleri olmaya aday bir proje. Folkart Yapı’nın İzmir Bayraklı’da gerçekleştirdiği proje, 200 metre yüksekliğinde 40 katlı iki kuleden oluşuyor. İş ve ev hayatını bir araya getiren projenin 8 ve 18’inci katları arasında, büyüklüğü 80 ile 220 metrekare arasında değişen

Page 105: R&D  SUBAT -MART 2011

1 + 1’den 4+1’e farklı tipte rezidans daire seçenekleri sunuluyor. Ofi s katları ve rezidans dairelerinde metrekare fi yatları 2 bin 500 dolar olarak açıklandı.

Folkart Tovvers’ta 3 bin 500 metrekare alana kurulu spor kompleksi, 24 saat acil sağlık ve servis hizmeti, 24 saat temizlik ve teknik kadro, house-keeping, araç yıkama, otopark, vale parking gibi hizmetler sunulacak.

Çarşı kısmında ise kafe, restoran, alışveriş alanları, lounge, banka ATM’leri, terzi, eczane, kuaför, lostra salonu, kuru temizleme gibi ticari ünitelere yer verilmiş. Kule girişlerinde kartlı sistem kullanılacak. Otopar-ka ise OGS sistemiyle girilecek. 24 saat güvenlik ve danışma hizmeti su-nulacak.

Projenin 6’ncı katında yer alan 2 bin 200 metrekaresi kapalı, 2 bin me-trekaresi açık sosyal tesislerde açık ve kapalı yüzme havuzları, fi tness, sauna, tenis-basketbol kortu, buhar banyosu, Türk hamamı, jakuzi, aero-big, yoga, masaj ve çocuk kulübü gibi sosyal olanaklardan ev sahipleri ve kiracılar indirimli üyelik avantajıyla yararlanabilecek.

Evlere parmak iziyle girilecek projenin 18’inci katında ise kafe, seyir ve dinlenme amaçlı özel bir teras bulunuyor.

Ziya YILMAZ / DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı“Yelkene benzeyen kuleler diye kime sorsanız bilirKonut üretmeye 1990’lı yıllarda başladık. 0 günden bu yana hep “fark

yaratan” binalar inşa ettik. Olgunluk dönemimizin eseri dediğimiz Dragos Royal Tovvers, sektörün en prestijli projeleri arasında yerini aldı.

Şirketimizin ününü yurt dışına kadar taşıdı.Türkiye’de orijinal tasarımları olan, gelecek nesillere kalacak ve değerini

uzun yıllar boyunca koruyacak binalar inşa etmek istedik. Tüm projeler önce benim zihnimde şekillendi, sonra da işinin ehli mimarlar tarafından çizilerek hayata geçirildi. Ev sahibi olmak birçok kişi için en önemli yaşam hedefl erinden biri ve bu gerçekleştiği zaman kişinin belli bir ekonomik se-viyeye ulaştığının da göstergesi. Örneğin yapılan bazı araştırmalarda ev “kendini ifade ve kimlik” aracı olarak tanımlanıyor. Konutun algılanan statüsü yükseldikçe, sahibinin de algılanan sosyal ve ekonomik sınıfı yükseliyor. Gerçekleştirdiğimiz projeler, seçkin bir alıcı kitlesine hitap edecek şekilde üretilmiş butik projelerdir ve standart konut kategorisinde değerlendirilemez. Tasarımı, görünümü, kullanılan malzemeler ve işçilik gibi detaylarıyla her anlamda kalitesini yansıtmaktadır.

Binalarımızın projelendirme süreci 2-3 yıl sürüyor; üstüne bir o ka-dar da inşaat aşaması ekleniyor. Sadece dış cephenin renk ve tasarımıyla 8 ay uğraştığımız oluyor. Bu işler için 100 kişi civarında mimari kadro görev yapıyor. Tüm projelerimizin yanındaki/yakınındaki binalardan kolaylıkla ayırt edilecek mimarileri olduğunu görüyorsunuz. İz bırakan ve zihinlerde yer eden tasarımlar üretmek, her mimarın mutluluk kaynağıdır. Projelerimizde hayat başladığında, görünümü ve kalitesiyle öne çıkan tüm üretimlerimiz çevreye katma değer sağlamıştır. Ülkemizin tarihi ve kül-türel dokusuna ilaveten, görkemli ve estetik binalar inşa etmekle önemli bir misyon üstlendiğimizi düşünüyoruz. Projelerimiz, çirkin yapılaşmanın ve çarpık zihniyetle inşa edilen binaların yanında bir tablo gibi durmaktadır. MaltepeDragos sahilinde konumlanan projelerimiz, Türkiye’de inşaat sek-törünün bir nevi gelişim sembolüdür.

[email protected]

Page 106: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 107: R&D  SUBAT -MART 2011
Page 108: R&D  SUBAT -MART 2011