sabetay-sevi.pdf

173
SABETAY SEVİ SABETAYCILARIN GELENEKLERİ

Upload: bilgi-paylasimi

Post on 30-Nov-2015

275 views

Category:

Documents


17 download

DESCRIPTION

Sabetaycıların Gelenekleri-Sabetay SEVİ

TRANSCRIPT

Page 1: Sabetay-Sevi.pdf

S A B E T A Y S E V İ

SABETAYCILARIN GELENEKLERİ

Page 2: Sabetay-Sevi.pdf

PROF. A B R A H A M G A L A N T E

(AVRAM GALANT!)

Abraham Galante 4 Ocak 1873 Tarihinde Bodrum'da doğmuştur. Sefarad kökenli bir yahudi ailesine mensuptur. Eğitim i n i önce Ta lmud Tora, daha sonra da Terakki okulunda sürdürdü, d i n i eğitim aldvİbranice, Fransızca, Türkçe, Ladݬno di l ler in i öğrendi. Bodrum'da Rüştiye ve izmir 'de İdadiye okuluna g i t t i . 1895 te Tiferet tsrael isimli o k u l u k u r d u .

İttihat Terakki Cemiyeti 'ne g i r d i , 1904 te önce İskenderiye'ye sonra da Kahire'ye geldi , burada La Vara ( Sopa) isimli dergiyi çıkarttı. 1909 da önce İngiltere'ye ardından da 1911 de İstanbul'a g i t t i . İstanbul Üniversitesi'nde Prof. Bargstras-ser ile çalıştı. 1918 de Doğu Halklarının Eski Tarihi kürsüsüne profesör olarak atandı. 1933 te üniversiteden ayrıldı, 1943 de T B M M Niğde Mil le tveki l i seçildi. 1946 da milletvekilliğini yeniden kazanamayınca kendisini tamamen bilimsel çalışmalara verdi ve Kınabada'ya taşındı. Bundan sonraki yaşantısını cemaatinden özellikle uzakta durarak geçirdi. 1961 yılında vefat ett i .

Pek çok önemli makalesi ve kitabı bulunmaktadır.

Ankara Tarihi, Niğde ve Bor T a r i h i Türkler ve Yahudiler, Hamurabi Kanunu, Sabetay Sevi ve Cemaati Hakkında Yeni Bilgiler, Türkçe'de Arabi ve Latin Harfleri ve İmla meseleleri basta olmak üzere çeşitli di l lerde yayımlanan kitap ve yazılarım ömek olarak verebiliriz.

Page 3: Sabetay-Sevi.pdf

S A B E T A Y SEVİ V E

S A B E T A Y C I L A R I N GELENEKLERİ

PROF. A B R A H A M G A L A N T E

ÇEVİRİ: ERDOĞAN AĞCA ÖNSÖZ: MOŞE CROSMAN

Z V İ - G E Y İ K Y A Y I N L A R I

Page 4: Sabetay-Sevi.pdf

Orjinal İsmi: Nouveaux Documents sur Sabbetaı Sevi Organisation et Us et Coutumes de Ses Adaptes

Fransızca İlk baskı: Fratelli Ha im Kağıtçılık ve Basımevi A.Ş. 1935 İstanbul.

Kapak Gravürü: Viyana'dan ve diğer kentlerden kovulan Yahudilerin kaderlerine isyan ederek peygamber Natan'a doğru yürüyüşe hazırlanışlarını gösteren hayali bir gravür. (Gershom Scholem'in The Mystical Messiah Sabbatai Sevi, Princeton U n . Press 1973 sayılı baskısından alınmıştır).

0 : Kitabın Tüm Yayın Haklan Zvi-Gey ik D * ne. Bum vaym vt Turum San. Ltd Ştı.yt »ittir, izinsiz Alıntı M iktibas Yapılamaz.

ISBN: 975-8516-00-0

K a p a k T a s a r ı m : Y u s u f S a y m a n D i z g i ve M i z a n p a j : Ö m e r ö z v e r e n Düzelti : Ö m e r Özveren Baskı : A n a d o l u Ofset - 0212 567 13 89 C i l t : Y ı ld ız Mücetl i t 4. Bask ı : M a r t 2006

Z V İ - G E Y İ K Dış T ı c Basın Yayın ve T u r i z m San. L t d . Şti. Ç a t a l ç e ş m e Sk. Ü r e t m e n H a n , N o : 3/323 C a ğ a l o ğ l u - İ S T A N B U L T e l : (0212)51155 26 Fax: (0212) 51155 27 w w w . g e y i k y a y i n l a r i . c o m

Page 5: Sabetay-Sevi.pdf

SUNUŞ

Beş Yü önce İsrail'e gittiğim zaman tüm dünya Yahudileri ile i lgi l i b i lg i veren müzeyi gezdiğimde hayretler içinde kaldım. Türk Yahudileri ile i lgi l i hiç denecek kadar azıcık bi l gi vardı ve bu azı o k bilgiler yalnızca Sabetay Sevi'den söze-diyordu: Bu nasıl işti? Genel havaya gir ip kendimizden söz etme gereğini m i duymamışız? Yoksa İsrail'li müze görevlileri m i bize ilgisiz davrandı? Yedi yüz yıl yaşadığımız topraklarda yalnızca Sabetay Sevi olayı mı yaşanmış?

Ben Sabetay Sevi'yi on yedi yaşlarımda tanıdım. Cağaloğ-lu yokuşunu ağır ağır çıkağımda onun adını taşıyan b ir k i tap gördüm kitapçı vitr inlerinin birinde. Hiç duymamıştım böyle bir ini . . . Ve uzun yıllar ona inanmış birine hiç rastlayamadım.

Sabetay Sevi yaklaşık üç yüz elli yıl önce doğmuş veya yaratılmış ilginç bir olaydır. İnananlar ona " k u r t a n a " derken, inanmayanlar "sahte k u r t a n a " demiş.

On ik i yıl kadar önce İzmir'de araşbrmalar yaparken şehir esnafından b i r i , "Sabetay Sevi'nin evini görmek istemiyor

5

Page 6: Sabetay-Sevi.pdf

musun?" diye sordu. Heyecanlandım. Araştırmamın konusu değildi. Ancak izmir Yahudilerinden söz ederken dünyayı etkilemiş i z m i r ' i ! Sabetay Sevi'den az da olsa söz etmeliydim. Bizi ona götüren, bu işi akşam saatlerine denk getirdi. Giriş kapısı, üç tarah o döneme göre yüksek sayılabilecek binalara açılan dikdörtgen biçiminde bir avluya açılıyordu. Burada o ve ailesi oturmuştu. Hava karanrken ben ve fotoğrafçı arkadaşım Alberto Modiano donup kalmıştık. Sağda, yarım daire tavanlı kapının arkasından binaya giren merdivenleri bir bir çıkarken sanki biri lerinin Tann'ya yakarma seslerini d u yacaktık..

Evin yüzde sekseni hala özgünlüğünü yitirmemişti. Yaklaşık y i r m i ailenin rahatlıkla oturabileceği bu binalann bazı bölümleri küçük tamircilerin ekmek tekkesi oluvermişti. İçlerinden birine sordum burayı ziyaret edenler var mı, diye... Varmış... Yabancılar gelip fotoğraf çekiyorlarmış ve burası bir Fransız yazarın eviymiş!... O evin kime ait olduğunu bile b i l miyorlardı. İzmir'de verdiğim bir konferansta İzmirlilere Kültür Bakanlığımıza başvurarak burayı bir ziyaret yerine dönüştürmenin yollannı aramalarını söyledim. Anlamadığım bir nokta vardı. İzmir'in çok ünlü bir Belediye Başkanı Sabetaycıydı ve bu evi yıkılmaktan kurtarmanın çaresini hiç aramamıştı.

Yeri gelmişken Sabetay'a inananlara yakıştırılan "dönme" sözcüğünün üstünde durmak istiyorum biraz. A v r a m Ga¬lante bu sözcüğün doğuşunu bize veriyor ancak, sözcük bugün anlamını yitirmiş... Prof. Galante 1935'te yayınlanan bu kitabının önsözünde, 6. paragrafta bakın ne diyor? "Bize, b i ri genç diğeri yaştı iki dönme tarafından iletilen bazı konuşmaların... ." Şimdi... burada sözü edilen bir i genç diğeri yaşlı i k i dönme sözcüklerinden Sabetaycılardan sözedildiğini anlıyor muyuz? Hayır! Aklımıza başka şeyler gelivor. O zaman sözcükleri yerlerinde kullanıp onlara "Sabetaycı" demeliyiz...

6

Page 7: Sabetay-Sevi.pdf

Sabetay Sevi olayının doğuşunu tam olarak tartabilmek için biraz da o günlerin koşullarını gözden geçirmeliyiz.

IV. Murat vefat etmişti. Saltanat sırası yegane varis olan Şehzade İbrahim'deydi. Murat devlet yönetimini ele aldıktan sonraki sekiz yıllık kanlı padişahlığı döneminde kardeşlerini yani Şehzade Bayezid, Süleyman ve Kasım'ı İdam ettirmişti. Sağ kalmış olan İbrahim, üç kardeşinin başına gelenleri b i l i yor, sıranın kendisine gelmesini, cellat kemendinin boynuna geçirileceği anı, yıllarca k i l i t l i tutulduğu odada bekliyordu.'» Çetin Altan'ın, Prof. Ahmet Mumcu'nun "Osmanlı Devle-ti'nde Siyaseten Kati adlı yapıtından yaptığı a l ınt ıda 0 şehzade katli olaylan şöyle tanımlanıyor.

Saray dışındaki idam uygulamalan, çokçası mahkumun palayla kalası kesilerek yapılırken, hanedan üyesi olan kişiler neden kementle boğularak öldürülüyordu?

"Kanunname gereğince (Fatih yasası) idam edilen kardeş ve yeğenlerin katli için soruşturma ve yargılama yapılması ve fetva alınması gereksizdir. Zira onlar, kanun gereğince -yaşaması mümkün olmayan- kimselerdir. Bu yüzden cülus vaki olunca derhal katledilirler. Bu hal kardeş katlini doğuran sebeplerin ortaya çıkardığı bir usuldür.

Hanedan üyelerinin idamının infazında ise eski Türk-Mo-ğol geleneğine büyük bir titizlikle riayet edi l irdi . Osmanlı Devleti'nde kumlusundan İtibaren, katledilen bütün hanedan üyeleri -kanlan akıtılmadan- yani boğularak idam edilmişlerdir.

Tarihçilerin genellikle kendisinden "Del i ibrahim" diye sö-zetrikleri bu hükümdann, zihni yetenekleri bakımından ola-

1. Zuhuri Danıjman, Osmanlı imparatorlumu Tarihi, İstanbul. 1965, C9.S209

2. Çıtın Allan. Tarihin Saklanan Yüzü. İstanbul. 1997. S. 228

7

Page 8: Sabetay-Sevi.pdf

ğan olmadığı biliniyor.^ 1 IV. Murat zamanında her an öldürülme korkusu ile yıllarını geçirmiş olan Sultan İbrahim'in korku yüzünden ruhsal dengesizliğe düştüğü kesindir. Yönet im, Valide Sultanların elindedir artık... Padişahlığı sekiz buçuk yıl sürmüştür.

Sabetay Sevi olayını tamamen bir başka yola sürükleyen 19. Osmanlı Padişahı IV. Mehmet 8 Ağustos 1648 de yedi yaşı içinde tahta geçti. Dördüncü Mehmet saltanatının bu i lk seneleri, devlet büyük bir buhran içinde çalkalanmıştır. Padişah çocuk olduğu için, memleket idaresi. Sultan İbrahim'i hal'eden Kara -Murat ağa ve diğer ağaların ve bir de sarayda, hükümdarın ninesi Kösem Sultanın elindedir. Bu devre Osmanlı tarihinde "Ağalar Saltanatı" denilmek adet olmuştur.

Sultan Mehmet (8 Ağustos 1648 ve 18 Recep 1058) Cumartesi günü ikindi vakti saat 4,30 da cülus etmişti. Cülustan sekiz gün sonra (16 ağustos 1648) de, kılıç kuşanmak üzere Eyüp camiine gitti . Ahnın dizginini büyük mirahor tutuyord u . San renkli bir libas giymiş olup üzerinde altın işlemeli bir kırmızı kaftan vardı. İki kaşının ortasına bir elif çekilmişti ve halkın Aleyke Avnul lah sesleri bütün İstanbul sokaklarını doldu ruyordu.

Sultan İbrahim'in haseki ve cariyeleri usul gereğince eski saraya gönderildi. Yalnız büyük valide Mahpeyker sultan, genç padişahın tahta çıkmasında müessir olduğu için sarayda kaldı. Padişahın validesi genç Harice Turhan Sultan, şimd i l i k bir nüfuz iddiasında değildi.' 4'

A v a Sultan Mehmet olarak bilinen IV Sultan Mehmet 39 yılı aşkın bir süre saltanat sürdü- O, bir faninin hatırasını tezyin edecek kıymetlerden m a h r u m d u ; sağlam tahsil görme-

3. Mufasul Osmanlı T«nhı. C4. S 1964, İstanbul 1960.

4. Zuhuri Danışman. a.g#. C.9, S. 268

8

Page 9: Sabetay-Sevi.pdf

misti, hükümdarlık sanatını öğrenmeğe hiçbir zaman heves etmedi, daha anasının vesayeti albnda iken mührü hümayununu teslim ettiği Köprülülerin y i r m i yedi yılı bulan iktidarında vezirlerinin işlerine hiç karışmadı, devlet işlerine kayıtsızlık itiyadını edindi, alimlere, şairlere meclisler kuramadı, i l i m ve sanat hamisi olamadı; av peşinde, saltanatın verdiği görkemi yaşadı.

Balkanlarda avlanmak için İstanbul'u terk etti . Edirne'de yerleşti. Divanı Hümayun ile beraber bütün devlet erkanı da oraya git t i . İstanbul sadece ismen devlet merkezi kaldı. Padişahlığının çocukluk yıllarında dalga dalga kanlı ihtilallere sahne olan büyük şehirden yılgın olduğu muhakkaktır. Tabiat güzelliği. Boğaz ve Haliç yalıtan, bilhassa pek sevdiği İs-lavroz'un ve Çengelköy'ünün kiraz bahçeleri için her sene bir veya i k i defa geldi, zevkü sefa sürüp yine Edirne'ye döndü. Bu yazlık kışlık göçlerde oğullanın da götürüp getirdi, peşinden hemen daima anası Turhan Sultan da gi t t i , o da yanı sıra üvey oğullan Şehzade Süleyman'la Ahmed' i taşıdı; bu i k i prens de Edime ve İstanbul saraylanndaki mahbesleri arasında tebdili hava yaptılar, seyahat safahalan da mahbus-hane hücresinden farksız bir arabada hırpalanmak oldu.

Ekseriya on bin, bazan da otuz bin kişi ile çıktığı, haftalarca, aylarca devam eden ve çok ağır masraflara mal olan büyük sürgün avlarından döndüğü zaman da tek düşüncesi haremi hümayunda dilber bir kadının ağuşunda dinlenmek ol d u , ve ekseriya o büyük sürgün avlanna çıkarken muhteşem ve ağır saray arabalan ile, tekerleklerine varınca gümüş, kaplı, içleri inci l i sırmalı en pahalı kumaşlarla döşenmiş arabalarla, başta gözde hasekisi Gülnüş Sultan, en sevdiği kadın-lan da peşisıra sürükledi.'*1

İçteki görünüm böyle iken, c" taki d u r u m , Yahudi dün-

5. Rotdd Ekrem Koçu. Osmanlı Padişahları. SMS İstanbul, 1981.

9

Page 10: Sabetay-Sevi.pdf

yası için çok karanlıktı. 1648'de Ortodoks Chernielnİcki Kırım Tatarlan ile bir l ik o lup Polonya'ya başkaldırdı. Katolik dinadamlan işkence gördü. Asilzadeler kaçırıldı. Tabii k i her dönemde olduğu gibi gerçek darbeyi savunmasız Yahudiler alacakb. Beş yıl içinde yüz binden fazla Yahudi öldürüldü... Sağ kalanlar ise Kırımlı esir tüccarlanrun eline düştü. Bu esirleri İtalya, Fas ve Osmanlı Yahudi Cemaatleri satın alarak ba-ğımsızlıklanna kavuşturdu.

Bu katliamlar, Yahudi Cemaatlerinde bir dinsel uyanış sağladı. Çekilen acıların çözümü, Kabalıstik Mistisizmde arandı. Hahamların üstün güçlerine inanan cemaatlerde, birbirlerinden kopuk sayısız Hasidik akım ortaya çıktı. Yahudilik bu akımlar nedeniyle nerede ise bölünmelere uğrayacak-b . «

Sabetay işte bu durumda ortaya çıkb. Yahudi ulusunun kurtuluşunu üstlenmeyi düşündü. Osmanlı topraklan İçinde yaşayan Yahudilerin sorunu yoktu ama dünya Yahudilerinin d u n u n u kötüydü. Koşullar onun bu alanda yol almasını sağlayacaktı. O belki de Yahudileri İsrail'de birleştirmeyi i lk düşünenler arasındaydı. O günlerin geçer akçesi " d i n " d i . Onu kullandı... Ancak, olaylar onu başka yönlere çekti. Fırtına öylesine güçlüydü k i Sabetay kaptanı olduğu gemiyi kontrol edemez duruma gelmişti. Gelişen d u r u m l a n o bile düşünememişti.

16 Eylül 1666 da hem Y a h u d i l i k hem de Türkiye tarihi İÇİn önemli bir olay meydana geldi. Bir müddettir beklenen Mesih olduğunu iddia eden ve imparatorluğun birçok köşesinde hatta doğu Avrupa 'daki Yahudilerin bile bir kesimini ikna eden Sabetay Sevi Sultan IV. Mehmet tarafından Edirne'ye gehrtilrruş ve orada divanda yargılanmıştı. İzmir*de kazandığı etkiden dolayı, hahamlann şikayeti ve huzursuzluk

6. Dr. David E Mark us. Trois Mille Ans d'Hıstoire \ui\v. İstanbul, 1936.

10

Page 11: Sabetay-Sevi.pdf

bunun nedeniydi. Bizzat Şeyhülislam Vani Mehmet Efendi yargıçlardandı. Ölüme mahkum edileceğini öğrendiği son anda bir tereddüt ve ardından bir telkinle Müslümanlığı kabul etti ve Aziz Mehmet Efendi adını aldı. Bunu kendisine telkin eden muhtedi bir Yahudi olan hekimbaşı Hayabzadey-d i . Sabetay Sevi bağışlandı, kendisine 150 akçe yevmiye bağlandı ve kapucubaşüık memuriyetinden emekli e d i l d i . ^

Prof A v r a m Galante Sabetay Sevi konusunu en iy i İşleyen tarihçilerinizden biri . 1935 yılında İstanbul'da Fransızca olarak yayınlanan bu kitap konu ile ilgilenenlerin mutlaka başvurduğu güvenilir bir kaynaktır.

MOŞE GROSMAN

7. Prof. Dr. Ilbcr Ortaylı. Osmanlı M o d c m k f m n i vr Sabrtaycılık. lırvaki. Mayı» 1996. İstanbul.

11

Page 12: Sabetay-Sevi.pdf
Page 13: Sabetay-Sevi.pdf

ÖNSÖZ

17.nci yüzyılda kendini peygamber ilan eden İzmirli Yahud i Sabetay Sevi hakkında çok şey yazılmıştır. Bu konu hakkında çeşitli yazarlar tarafından yazılanların dışında kalıp bugüne kadar yayınlanmayan birçok b i lg iy i bu çabşmaya sığdırdık. Şimdiye kadar verilmiş olan eserler içinde en önemlileri şunlardır

1. - Osmanlı İmparatorluğunun 1623 -1667"" olaylarını ih tiva eden tarihin yazan Şövalye Ricaut. Ricaut, uzun yıllar boyunca İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu sefareti sekreterliği, ve daha sonra İzmir'de İngiliz konsolosluğu yaptı. Yani , hareketlerini küçük aynnblanna kadar izlediği Sabetay ile aynı zamanda yaşamıştır. İngilizce yazılmış olup, sonradan Fransızca'ya çevrilen bu eser, okurken anlaşılacağı gibi , Sabetay tarihi için çok kıymetli bir kaynaktır.

2. - Halihazırda Sofya'da yaşayan ve tarihî ve filolojik ça-lışmalanyla çok iyi tanınan Salomon A. Rosanes'in "Korot a Yeoudim be Tourkiya ve artzot akedem*1 1 (Türkiye'deki ve 5 Doğudaki İsraillilerin Tarihi) adlı eseri. Rosanes, Sabetay Se- o vı tarihi hakkında yayınlanmamış birçok şeyden bahsetmiş- ? tir.

1 La1 layı?, MDCCIX Johnson Kitapevi

2 IV. Cilt. Amichnat Basımevi Sofya. 1934-1935 I 13

Page 14: Sabetay-Sevi.pdf

Bu iki kaynağa, aşağıdaki belgeleri İlave ediyoruz:

1. - Sadece Sevi'nin müslüman oluşundan bahseden A b d i Paşa, Mehmet Raşit ve Fındıklıü Mehmet gibi tarihçiler tarafından yazılan üç Türkçe belgenin tercümesi.

2. - 163?dan 1695'e kadar, yani Sabetay ile aynı zamanda İstanbul'da yaşamış bir Ermeni şair ve mektup yazan Yerem-ya Çelebi Kömürcüyan'ın Sabetay Sevi hakkında yazdığı Ermenice bir şiirin tercümesi. Sevi'nin İstanbul'da yarattığı yerel etkinin niteliğini hiç kirnse Kömürcüyan gibi tanımlama-rruştır. Bunu en ince ayrıntılarına kadar anlamak için için, olayların geçtiği ülkede doğmuş o l m a k orada yaşayan halkın zihniyetini tanımak ve, özellikle, çeşitli mezheplerden gelen doktr inri ler inin dinî f ikirlerini tanımak ve kendi dinlerinin üstünlüğünü ispatlamak için ne kadar çaba harcadıklan-ru bilmek gerekir.

3. Badmoutyoun Arakel Variabet Tavrijesvo, yani Tebriz'li rahip-doktor Arakel'in Yaşamına İlişkin Tarihî Belgeler adlı Ermenice eserin bir bölümünün tercümesi (s.470-471 y*.

4. Eklisiastiki Istoria Meletios, Mitropoli tou Athinon, yani Atina Metropolit i Meletios'un Kilise ite İlgili Tarihi adlı eserin bazı pasajlarının tercümesi (s. 470-471 )**>. Meletios, Sevi ile aynı dönemde, 17nci yüzyılda yaşamıştır.

5. Vatan, Vakit, Son Saat adlı üç adet günlük Türk gazetesi ve Resimli Dünya adlı bir dergideki metinlerin tercümeleri. Vatan, Yakubi gurubundan bir dönmenin"5* yazdığı ilginç

14

Page 15: Sabetay-Sevi.pdf

ve özlü bir çalışmayı ihtiva ediyor ve Sabetay Sevi teşkilatını ve bu ekolün üyelerini inceliyor. Vakit, Karakaş gurubundan başka bîr dönmenin ilginç beyanatlarını, ve Resimli Dünya ise. Kapana gurubundan genç bir dönmenin ilginç açıklama-lannı ihtiva ediyor. İki adet günlük gazetede ve dergide mevcut yazılar, Sabetaycılar tarihinin tanınmayan, az tanınan veya kötü tanınan kesitlerine yeni bir ışık tutuyor. Bir romanda Sabetay'ı kullanan Son Saat de ilginç aynnblar ihtiva etmektedir.

6. Bize, biri genç diğeri yaşlı iki dönme tarafından iletilen bazı konuşmaların tercümesi. Gencin anlattıklan bir yıldızla, diğerirunkiler ise üç yıldızla belirtilmiştir.

7. Çeşitli kaynaklar ve notlar.

Bu çalışmanın teknik oluşumuna gelince, Sabetay Sevi'nin oynamış olduğu, veya ona oynatılan rolü, ve Özellikle, beklenen bir Mesih olan bu İzmirli Yahudi 'nin yaşatmış olduğu Yahudi d in in in büyük bir kısmının evrensel boyutta öncülük etmesine yardıma olan unsurlan kendiliğinden ortaya koymak için bu esere bilimsel bir f o r m v e r d i k ve şunu ilave ettik

1) menfaati ikincil önem taşıyanların tarihini bir kenara bırakarak kendisine öncelikle ilgi göstermiş olan ülkelerde cereyan etmiş olan Sabetayalık tarihinin zengin bir özeti.

2) Sabetaya hareketin gidişatım belgeleyen birçok otantik belge ihtiva eden bir ek bölüm.

Prof. Abraham Galante İstanbul, Ağustos 1935

15

Page 16: Sabetay-Sevi.pdf
Page 17: Sabetay-Sevi.pdf

L BÖLÜM

Kabbala ve Zohar - İsrail peygamberlerine göre Mesihlik düşüncesi - Talmud'a göre Mesihlik düşüncesi - Maymonid'c göre Mesihlik düşüncesi - Kabalist Yahudilarde Mesihlik emareleri - Hırisriyanlarda Mesihlik emareleri - Müslümanlarda Mesihlik emareleri - Halkın saflığında payı olan emareler.

Kabbala ve Zolıar

Kabbala ya da sözel gelenek, geleneksel gizemci öğretiler içinde en çok tanınanlardan biridir . Kabalistler, aktardığı açıklamaları tanrısal ve sağduyu ilkeleri ile açıklanamayacak kadar yüksek seviyeli olarak addederler. Tann ve evrenin doğası hakkında gizl i bir Öğretinin varlığına değinirler.

İbranî aUabesinin harfleri Kabbala için Önemli bir rol oynarlar. Harflerin, kendi aralarında gizemli ilişkileri mukaddes bir anlamlan ve mistik bir açıklamalannın olduğuna İnanılır. Kabbalanın kökenine ilişkin çeşitli f ikirler mevcuttur. Kabalistler kabbalanın d i n i terminolojide Mişna ve Talmud derlemelerinden önce geldiğine inanırlar. Şahsen, ben daha da önce geldiğini düşünüyorum, zira İstanbul Üniversitesi

17

Page 18: Sabetay-Sevi.pdf

Eski Çağ Halkları Tarihi Profesörü olmam sebebiyle, Babit-Asur edebiyatında, HezekiGel ve Saint-Jean'ın Apokalipsi ki¬tabındaki bazı pasajlara benzeyen, gizemli bir tarzda yazılmış edebî parçalara rastladım.

Zohar ya da Aydınlık Pentateukhos'un kabalist bir y o r u mudur. Kaleme alanın ya da alanlann fikirleri ile birlikte içine eski veya yeni eserlerin de girdiği geniş bir derlemedir. Zohar, Yahudi edebiyahmn diğer eserleri gibi, özellikle İbranı alfabesi harflerinin değerleriyle, Mesih'in geleceği tarihi bile hesaplar.

Bu hesap Temurya, Gematriya ve Notarya denilen üç işleme dayanır.

a) Temurya, bir sözcüğün harflerinin yerleri değiştirilerek yeni sözcükler meydana getirilmesidir. Böylece, Kiyeleh Ma-lahi Lefaneha ayetinde*" yani «mon ange marchera devant toi» (meleğim senin Önünde yürüyecek) ibaresinde Malaki sözcüğünün harfleri yer değiştirince Mihael yani Michel sözcüğünü oluşturur. Kabalistler, bu hesaba göre bu meleğin baş melek Mihael olduğunu ileri sürerler.

b) Gematriya bir sözcüğü oluşturan harflerin sayısal değerleri toplamıdır 1 1 1.

c) Notarya harflerin evrimidir , diğer bir ifadeyle, bir sözcüğün harflerinin her bir i yardımıyla meydana gelmiş yeni sözcüklerin oluşumudur. Böylece, İbrani dilinde Eloul sözcüğünden şu dört sözcük oluşturulabilir: ani, ledodi, vedodi, l i .

Kutsal kitabı Zohar olan Kabalistler sağduyulu düşünceden çekindikleri için, onu kabul eden Talmud'u hor görürler. Tannsallık kavramları, tek tanncı bir d i n olan Yahudi d in in in tannsallık kavramından farklıdır. Tannnın gücünü sınırlayıp

1 Kitlesilgoç, 23/23

2 Bu hcsjplar için bak. sayfa 15-23

18

Page 19: Sabetay-Sevi.pdf

Mesih'i yücelterek onu tanrının oğlu olarak görür, hattâ onu lann yerine koyup, bazen tannnın üç a y n unsurun bileşiminden oluşan bir bütün olduğunu bile kabul ederler. Böylece, Sabetay da kendine Aeloim, yani 'Tanrının oğlu" unvanını verecektir. Aynca, tann olduğunu, yani : A n i Adelokehem Shabbetaî Tsevi olduğunu da beyan eder. Bunun anlamı şud u r «Ben Sabetay Sevi, sizin tannnızım»

Kabbala, Zohar ve bu eserde formüllerine rastlanacak olan İbranî alfabesinin gizemli sayılan hakkında yeterli fikre sahip olmayan okurlarımıza kolaylık olsun diye bazı aynntı-lan Öncelikle veriyoruz 1»

A - İsrail Peygamberlerine göre M e s i h l i k Düşüncesi

İsrailli peygamberler Mesihler hakkında vahiy indirmeye gelen doğa üstü varlıklar değillerdir. Onlara göre Mesih' in dünyaya inişi, sadece, çeşitli yerlere dağılmış Yahudilerin, atalarının topraklarına geri dönmesi anlamına gelmektedir. Bu peygamber kavramı, kutsanmış kral demek olan Mesih (Maşiyah) sözcüğünün anlamına tıpabp uymaktadır.

Peygamberlerin, Mesih çağı için bi ldirdiklerine ait bazı örnek metinleri aşağıda veriyoruz:

a) O gün gelince büyük boru çalınacak. Böylece, Asur ülkesinde kaybolanlar ve Mısır topraklanna sürgün edilenler Kudüs'teki mukaddes dağda sonsuzluğun önünde yere kapanıp secdeye varacaklar"».

b) "Tanrı şöyle konuşur; Oğullarımın dağılmış olduğu 3 İsle, İbrani alfabe» harflerinin sayısal değeri:

Icttrcı d i t t i canecí: R İ 1 p l ( ¡10 ) D İ 3 ' t B 1 I II ' J : * U l t r t l d i t t i mtfl İ t i P I • » D > I b » ' I » I H U ' *

1 0 0 i » t i * 100«BO70Mi»ı*0l0i0 10 | 8 1 e i t I I 1

4 Ijaya, 27/13.

19

Page 20: Sabetay-Sevi.pdf

ulusların bağrından İsrail soyunu geri aldığım zaman, ulusların gözleri önünde kutsallığımı ilan edeceğim ve onlar k u l u m Yakup'a verdiğim ülkede ikâmet edecekler»' 5».

c) «Onları ulusların arasından bulup çıkartıp, dağıldıkları ülkelerden toplayarak ait o lduklan ülkeye getireceğim. Onları İsrail dağlarında, vadilerinde ve ülkenin tüm yerleşim bölgelerinde besleyeceğim»'*'.

d) Hezekiyel şiirinin parlak ve alegorik kehaneti Mesih çağını şu şekilde tasvir ediyor.

«Tanrının eli üzerime kondu: Tanrı r u h u m u alıp beni kemik kalıntılanyla dolu bir vadinin ortasına görürdü. Sonra, beni tüm bu kemik katıntılarının etrafında dolaştırdı; bu vadin in yüzeyinde bu kemiklerden çok sayıda mevcut olduğunu, ve tamamen kurumuş olduklannı gördüm. Bana şöyle dedi: insanoğlu, bu k u m kemikler yeniden yaşama dönebilir mi? Şöyle yanıtladım: Yüce Tanrım, b u n u sen bilirsin. Bunun üzerine bana şöyle dedi: Bu kurumuş kemiklere vahiy yoluyla bi ldir ve de k i kuruyarak duygudan arınmış kemikler, tan¬

g nnın sözlerini dinleyin. Böylece, tanrı bu kurumuş kemiklere g şöyle der. Size ruh vereceğim ve tekrar yaşama döneceksiniz.

Üzerinizi adale ve etle donabp deriyle kaplayacağım. Vücu-<j d u n uza ruh vereceğim, ve yeniden yaşama döneceksiniz, ve | benim tann olduğumu bileceksiniz. Aldığım emirleri olduğu

gjbt vahiy haline dönüştürdüm, ve vahiy yoluyla bildirmeye başladığımda bir sarsıntı meydana geldi; daha sonra her taraftan yankılanan bir gürültüyle kemikler birbirine yaklaşıp bir araya gelmeye başladı. Adaleler ve etler oluşmaya başladığında bakakaldım. Bedenleri bir deri kaplamışb ama henüz

J" bir ruh emaresi yoktu. O zaman bana şöyle dedi; insanoğlu,

5 Hezduyet 28/25.

6 Hczckm-l 34/13:

20

Page 21: Sabetay-Sevi.pdf

ruha vahiy indir , ve ruha de k i : Tanrı böyle b u y u r u y o r Ey ruh, gel, dört bir yandan esen rüzgarla g e l bu ölülerin üzerine es, es k i yeniden hayata dönsünler. Almış olduğum emirleri olduğu gib i vahiy haline dönüştürdüm. Bedenlerine ruh girdi ; yeniden yaşama döndüler ve ayağa kalktılar. Büyük çok büyük bir ordu oluşturdular. Bana dedi k i : Ey insanoğlu, bu k u r u kemikler İsrail halkıdır. Hep bir ağızdan şöyle dediler ' 'Kemiklerimiz k u r u d u , u m u d u m u z kayboldu, b u hale dönüştük" O halde, vahiy mdirerek onlara şöyle de: Tann şöyle b u y u r u y o r Mezarlarınızı açacağım, mezarlarınızın dışına çıkmanızı sağlayacağım, ey halkım, size r u h u m u vereceğim ve yeniden hayata döneceksiniz. Size topraklanruz üzerinde, banşın bağrında, yeniden hayat vereceğim ve şunu bi-k"ceksiruz k i , tanrınız olan ben, size verdiğim sözü yerine getirmiş olacağtmîPi.

e) "Köle edilmiş halkımı geri getireceğim, yağma edilmiş şehirleri yeniden inşa edecekler ve orada oturacaklar. Tekrar üzüm yetiştirecekler ve şarap içecekler bahçeleri ekip meyvelerini yiyecekler. Onlan kendi topraklarına tekrar yerleştireceğim ve onlara verdiğim ülkeden bir daha asla zorla ayn bırakılmayacaklar, diyor Tann"f*>,

0 «Köleleri tekrar getirdiğimi gözlerinizle gördüğünüz /.aman, o zaman, sizi tekrar getireceğim, o zaman sizi tekrar bir araya toplayacağım, sizi yeryüzünün tüm uluslan içinde övünç ve şerefle donatacağım, dedi tann»<*>.

7He2ckiyeL 37/M4 8 Amosv 9/14-5

9 Zvfcny*. 3/20.

21

Page 22: Sabetay-Sevi.pdf

a z ai

E <

i

s

<

B. - Talmud'a Göre Mesİhlik Düşüncesi.

Talmud, Mesihlik çağına ait değişik düşünceler içerir. Bu düşüncelerin evrensel, ulusal ve mistik Özellikleri vardır.

Evrensel nitelikli düşünceler"0».

a) Berahot antlaşması şöyle der. «Bu dünya ile Mesihlik çaği arasında mevcut olan f a r k sadece devletlerin neden ol duğu köleleşme sürecidir». Bu cümle, hayatın sosyal koşulların iyileştirilmesi vc sosyal adaletin hakimiyeti f ikir ler ini içeriyor. Diğer bir ifadeyle, köleleşme süreci ve zorbalık ortadan kalkınca Mesihlik dönemi gelecektir.

b) «Mesih, ancak para kesesinde para tükenince gelir»*1". Bu cümle, genel sefaletin neden olabileceği sosyal bir çöküntüyü ve böylece başlayabilecek olan yeni bir çağ düşüncesini ifade eder.

c) «Mesih, ancak Sadukilerin düşüncelerini tüm devletler kabul ederlerse geür» l l i>. Bu cümle liberal düşüncelerin dünyadaki zaferini ifade eder.

Ulusal nitelikti düşünceler.

a) «Mesih, ancak İsrail'in bozulan ahlaksız hakimleri ve polisleri ortadan kaybolunca gelir» 1"'. Bu cümle adaletin ha-rümiyen' düşüncesini temsil eder.

b) «Mesih, ancak İsrail halkının kibr i kaybolunca gelir»" 4 1. Bu cümle demokrat tabanb bir toplum düşüncesini ifade eder.

10 Sayfa 34

11 Sanedrín, s. 98.

12 Sanedrín s. 97.- Saduavnk-r liberal fikirleri ile tanınan bir Yahudi tarikatının tıvelendir. ruhun olumsuzluğunu ve dirilisi inkar ediyorlardı.

13 Sabhat. % 139

14 Sanedrín, s. 98

22

Page 23: Sabetay-Sevi.pdf

c) «Mesih, ancak İsrail'in ik i başkanı çekilip gittiği zaman gelir; bu başkanlar şunlardır: Babil'U exilarque ile Kutsal top-raklann nassi adındaki şefi»" 5 1. Bu cümle açıklamayı hak ediyor. Yahudiler esir olarak Babil'e götürüldüklerinde, kendi aralarında organize olup yönetilmek için exilarque sıfatı ile bir başkan seçerler. Diğer taraftan, Filistin'de kalan Yahudilerin de nassi adında bir başkanı bulunmaktaydı. Görüş ayn-lıklanna yer veren bu iki lem Mesihlik ülküsüne erişebilecek olan birliği, ulusal birliği gerçekleştiremez.

Mistik nitelikti düşünceler.

a) «Mesih, ancak vücutta bulunan nıhlann tümü tükendikten sonra gelir» 1 1". Efsaneye göre, ruhlar, insanlar ve diğer yaratıklar tannya emanet edilir. Mesih'in gelişi ruh stoklan tükendiği zaman gerçekleşecektir.

b) «Mesih, ancak hastalara yemek olarak verilmesi gereken balıklar tükendiği zaman gelir»*17».

C. - M a y m o n i d ' e Göre M e s i h l i k Düşüncesi.

Doğumunun 8. yüzyılı henüz bu sene kutlanan Maymo nid, Tcvrafın en büyük yorumcusu, Mesihlik çağından bahsederken şöyle der: «Dünya üzerinde halihazırda yaşamakta olduğumuz çağ Mesihlik çağıdır; dünya normal seyrine devam etmektedir. Mevcut olan yegane f a r k İsrail'in krallığını yeniden bulacak olmasıdır»'"». Aynca der k i : «Mesihlik çağında eser yaratılırken dünya varlıklarının, yaratılış düzeni değişecek ya da anlaşılması güç şeyler meydana gelecektir

15Sanedrin,s.98

16 Yıtamot, s. 60/2.

l7Sanedhn, s. 98.

18 ıı»r. nıılaac ft)6 uaw) olıeft, r*M fcQ N N nm* : ı "

23

Page 24: Sabetay-Sevi.pdf

sanılmasın. Hayır, dünya normal seyrine devam etmektedir». Meselenin temelinde yatan gerçek İsrail'in diğer uluslar ile birlikte sakin bir hayat sürdürecek olmasıdır'"'.

D . - Kabalist Yahudilerde M e s i h l i k Emareleri.

a) tzak Lurya'nın öğretilerine göre Kabbalanın başlıca maksadı ruhlan Mesih'in gelişine hazırlamak ve kurtuluş çağım hızlandırmaktır. Zohar'ın bir bölümünde bu çağın 5408 yılına tekabül ettiği i lan edil iyordu, yani, Hıristiyanlığa göre 1648 yılında gerçekleşecek demekti. Kabalistlerdin bu konudaki düşüncesi, «bu kutsal yılda, hepiniz sahip olduğunuz değerlere döneceksiniz» diyen ve «ZOT (bu sözcük* 1" bu anlamına gelir) tamamlanınca, yani 5408 yılında, her biriniz kendi değerine dönecek» cümlesinin ilave edildiği Tevrat**» ayetine dayanır.

Burada, hesabın tümü Z O T sözcüğüne dayanmaktadır. Bu sözcüğün sayısal değeri şudur

I - 7 K - i fi ™ _40Q

408

Kabalistler buna 5000 ilave etmiş ve 1648 yılına tekabül eden t o p l a m 5408 e lde edi lmişt i r k i , b u tar ih te Jübi l kutlanıyor olacakbr. Bu arada, jübilin kutlanması Mesih' in

19

mvo cc tm vb D>» i t U O U D m ip>< M M M M S ita >» »ir i» m i > i*"»' »*t t*ı»n • »a:ai ol» .Mln» » ;a>

.(12 a i t .$•>'.•• •-••:!? .'. >• •", CV-M sıeıfi et «>>

2 « U V M K 2 5 A 9

2 i mü.

. . 1 . . . .9...»?

24

Page 25: Sabetay-Sevi.pdf

gelişi ile i lg i l i olduğundan, o halde Mesih'in 1648 yılında gelmesi gerekir.

b) Kabalist bir biçimde yorumlanmış olan «İşte, Âaron'un tapınağa girişi şöyle olacak» şeklindeki âyette*2 2 1 de (burada (işte nasıl) anlamına gelen) ZOT sözcüğü ile 5408 değerini elde ediliyor. Bu arada, baş rahip Âaron'un tapınağa girişi Mesih'in gelişi anlamını taşıdığından, Mesih, Hıristiyanlık çağının 1648 yılında geliyor olması gerekir. Diğer bir Kabalist gurubu ise ekdesh (tapınak) sözcüğünün sayısal değerine önem verirler ve Mesih'in geliş tarihini bir yıl sonraya saptarlar. Böylece, şu toplam elde edil in

n = 5 p = IOO

" 1 — 4 I * j ı o

409

c) Bu eserin I I . Bölümünde görüleceği gibi , Polonyalı Yahudiler Chmielnicki askerleri tarafından eziyet görmüşlerdir. Kabalist yaklaşıma göre, Mesih'in gelişi, Mesih'in acılan anlamına gelen Hevle Maşiyah adıyla bilinen zulümler ve acılar sonrası gerçekleşecektir. Bunun sayısal değeri şu şekilded i r

D = 4 0

* = IO n - 8

Bunun toplamı 408 s Zot eder k i bu sayıya 5000 ilave edi-

22Lcvililrr, 16/3.

H = 8

3 = 2

25

Page 26: Sabetay-Sevi.pdf

linçe 5408 (1648) toplamı elde edilir.

Not. - 5408 - 1648 yılında Sabetay 22 yaşındaydı.

E. - Hıristiyanlarda M e s i h l i k Emareleri.

Soru Hıristiyanlar, 1666 yılının, Patnos adasında yaşayan Aziz Jean'ın görüşleri doğrultusunda, Mesihlik çağını başlatması gerektiğine inaruyorlardı^. Gizemci biçimde yorumlanan bu hayale göre, Yahudilerin Kudüs'e dönüp yeni bir ışıkla aydınlanacaklar ve sonra Hıristiyan dinine geri döneceklerdi.

Aziz Jean'ın hayaline getirilen açıklama, Protestan dininin belirleyici çoğunluğa sahip olduğu yerlerde de halkın dikkatini çekiyordu. Bu olay birçok yerde yankı yaptı. Bir taraftan, Arabistan'ın en uzak köşelerinden gelen ve kaybolan İsrailli on buçuk kabile olduğu sanılan olağanüstü sayıdaki insan yığınından bahsediliyordu. İngiltere'de, gürültü koparan bir olay da, yelkenleri ve halattan ipekten olan ve bandırasında «İsrail'in on i k i kabilesi» kelimeleri okunan, ve mürettebatı sadece İbrani d i l i konuşan bir geminin tskoçya'nın en kuzey sahillerinde dolaştığı söylentileriydi. Bu olaylar eski kehanetlerde anlatılanlara o kadar benziyordu k i , inançtan çok sağlam olmayanları bile, kısa zaman içinde Yahudilerin yeniden güçlenmesini sağlayacak şaşırtıcı gelişmelerin meydana geleceğine, inandırdı.*2 1 1.

F. - Müslümanlarda M e s i h l i k Emareleri

«Mehdi 0 5 1 Mehmed'in tutuklanıp Sultanın huzuruna çı-karulışı» başlığı alanda, Tarih-i-Raşid 1* 1 şunlan yazan

23 Kendisi de sofu olan Aziz Jean, vahyin bir verinde bin yıldan (bölüm 20/3) ve, başka bir yerinde, 666 sayısından (bolüm 13/18) bahseder. Bu iki sayı arasında hiçbir orantı olmamasına ra&men soru Hıristiyanlar buradan 1666 tarihini üretirler.

24 Rkaut, Osmanlı imparatorluğu Tarihi C l t 11, s. 169-170. U Have M. D C C K .

26

Page 27: Sabetay-Sevi.pdf

« Bir süre Önce, Imactİye kasabasındaki Kürt tannbi l im uz-manlanndan Şeyh Abdul lah adlı birine, ayaklanmaya meyill i kişileri kışkırtan oğlu El-Seyyid Mehmed'i Mehdi ilan etme talebinde bulunulur. Musul beylerbeyi Pehlivan A1İ Paşa, İmadiye hakimi ve çevredeki diğer subaylar onlan yakalama emri abrlar. Alınan emir üzerine anılan şeyhin çevresindeki Kürt başkanlarla müzakerelere giri l ir . Asiler, Padişahın emirlerine itaat etmeyi reddederler ve savaş yetkisi veren bir fetva üzerine dayanamıyacaklannı anlayıp hepsi kaçarlar. Yukan-da anılan şeyh Abdul lah Musul beylerbeyi tarafından ve oğlu El Seyyid Mehmed Diyarbakır valisi İbrahim Paşa tarafından yakalanıp her ikisi de İstanbul'a getirilir. Sultanın karşısına çıkarblan El Seyyid Mehmed, meseleyle i lg i l i iddialar nedeniyle sorguya çekilir. Mehdil ik iddialannı bütünüyle inkâr eder ve bağışlanmayı talep eden sözler sarf ederek özür diler. Bu sözlerin olgun bir asilzadenin ağzından çıkbğını anlayan Sultan onu öldürtmeyi uygun bulmaz. Hazine odasının hizmetkârlan araşma kabul edilmesini emreder. Böylece, cezalandırılmak yerine mükâfatlandınlır.»

Not. - Bu olay 1666 yılında meydana gelmiştir, ve Sabe-tay'ın faaliyetlerinin arttığı ve İslâmiyet'i benimsediği sene ile aynı zamana rastlamaktadır.

G. - Halkın Saflığında Payı Olan Emareler.

Sabetay Sevi'yİ etkileyen ve aynı zamanda propaganda vasıtası olan yukanda bahsedilen Kabalist emarelerin haric inde , g e r ç e k anlamlar ı i le kul lanı ld ık lar ında hiç b i r olağanüstü tarafı olmayan bazı sözcük ve ayetler tuhaf

25 Mehdi Arapçada Tann taralından yönetilen, yol gösterilen anlamındadır. Bir çok kimseye vcrikm bu ada Halife Ali'nin bir vakını da tabipti. Mehdi, ba/ılanna «öre 4 i l i 5 yaşlarındayken, başkalanna göre ise 17 yaşındayken, hicri 259 yılında baba evinden.kaçıp kayıplara kanamış. Şiiler, ya da Ali'nin müritleri, Mehdi'rün bir jtun İslamiyet'in dü/rlıilmcsi için çıkması gerektiği güne kadar bir mağarada saklandığına inanıyorlardı.

26 sayfa47,avcb.

27

Page 28: Sabetay-Sevi.pdf

benzeşmeler ve kabalistik yorumlar kullanılarak merak uyandtnlmış ve halkın saflığından istifade edilerek Sabetay Sevi taraftarlarının sayısı o hızla arthnlmışür.

İşte bu âyetler ve sözcükler.

a) Oushnat geoule baa, yani «ve berümkilerin kurtanalık yılı geldi»*17» şeklindeki âyet şu şekilde sayısal olarak İşlen-iniştir

1 3

c U JOO K I 5 = 3 I ~ SO 1

• = 6 M « T

n = JOO = a s

lO . . —

7 S Û 5 » 8

Bunun toplamı 814 yapar.

Shabbetai Tsvi (Sabetay Sevi) sözcükleri aynı hesaplama-_ ya göre su aynı sonucu v e r i r

BF = ioo * = 90 3 = ı a = » n = 4 o o * = 10

* = __ıo

712 »o»

Bunun toplamı ise 814 yapar.

b) Daha aşağıda görüleceği gibi< s>, Sabetay Sevi, hafif meşrepliğiyle tanınan Sara adında bir kızla evlenmişti. Sabe-tay'in çevresi bu evliliği doğal kabul etmişti, zira tann, peygamberi Hoşea'ya hafif meşrep bir kadınla evlenmesini söy-

27 Ijaya, 6.V4

28

Page 29: Sabetay-Sevi.pdf

kunisti. «Tann i lk kez Hoşea'ya hitap ettiğinde, ona şunu söylemişti: " G i t ve gayri-meşru çocuklan olan kötü hayat yaşamış bir kadın a l "»" " . Bu âyetten elde edilecek sonuçlar aşikardır. Mistik güdüler nedeniyle, hafih-neşrep bir kadınla evlenmeyi Hoşea'ya tavsiye etmekle, Tann, kendi Mesih'ine karşı alışılmamış gibi gözüken bir yaklaşımda bulunmuştur.

c) Yoel peygamber, İsrail'i l 3 m karşısına alıp Tann'nın iy i l ik lerinden bahsettikten sonra şu ifadeyi kullanmıştır «Bundan sonra, düşüncelerimi tüm canlılara aktaracağım; kız ve oğlan s ocuklarını/ kâhin olacaklar; yaşlılarınız düş, gençleriniz ise hayal görecekler. O gün gelince, hizmetçilerinize ve uşaklan-nıza bile, r u h u m u ve düşüncelerimi yayacağım. Gökyüzünde ve yeryüzünde mucizeler yaratacağım, güneşin aydınlığı yok olacak vs.»* 1".

Daha ileride görüleceği gibi , kehanet çılgınlığı tüm dünyaya yayıldı. Yoel peygamberin âyetinin (3/1-3) propaganda maksadıyla yorumlanması nedeniyle bu d u r u m meydana geldi.

d) Zebur surelerinde şu âyete rastlanın™: «Tann'dan bir şey di ledim ve onu tekrar arayacağım: Tann'dan beni evinde misafir etmesini diledim». İbrani dil inde, "beni evinde misafir etmesini" ibaresinin yerine geçen sözcük chibti sözcüğüdür, ve aynı zamanda Sabetay olarak da telaffuz edilir, k i , sofulara göre, bundan tanrının evi ile Sabetay arasında bir ilişki mevcuttur.

e) «Yükseğe çıktın, es i r le r i götürdün» âyet i ' " 1 , Ta l -mud'da ( M >, emirleri almak için Musa'nın göğe vükselişi ve

28 fek. I I . Bölüm 29 Odese, 1/2 30 JoH. 2 bolüm 31 JoH 3/1-3. 32 Mezamir. 27/4.

29

Page 30: Sabetay-Sevi.pdf

vermeyi reddeden meleklerin gösterdiği direnç ile i lg i l i yorumları içermektedir. Shavita Shevİ sözcüğünün harfleri Shabbetai Tsevi (Sabetay Sevi) sözcüğünün harfleri ile aynı olduğundan, aradaki tek farkın Şın ve Tsadik harflerinin sessiz olması nedeniyle gerekirse bir i diğerinin yerine geçebileceğinden, Mezamir yazarının Sabctayin Mesih olarak geleceğini öngördüğü fikrine Sabetay propagandacılan da katılırlar.

f) Basit bir aşk şiiri olan «İlahîler İlahîsi» dindarlar tarafından çok k u t s a l ^ addedilir ve sonuç olarak misükleşir. Oysa, «Sevgilim bir ceylana benzer»'** âyetinde dikkat i çeken hiçbir şey yoktur. Ancak, bu âyetin dome dodi lisvi olarak geçen İbrani di l indeki metni, sofuların kurnazlıkta usta olduğunu gösteren bir kaynaktır. Dod=sevgili sözcüğü alegorik bakımdan tann anlanundadır; Svi=Sevi sözcüğü Sabetay Sevi'dir. Sonuç: Tann Sevi'ye benzer şeklinde b i r yorumla karşılaştım bizleri....

g) İbranî dil inde Tann çeşitli şekillerde tasvir edil ir ve bunlardan biri " k u v v e t l i " anlamına gelen Şaday sözcüğüdür. İbrani di l indeki bu sözcüğün üç harfinden her bir i bir sözcük

^ oluşturur. Shİn harfi şın olarak, haf harfi daieth ve sonuncu harf y u d olarak telaffuz edilirler.

z Kabalist hesap yöntemine göre toplanınca, bu üç sözcükle ten şu sonuç elde edilir:

33 Mezamir, 68/19

34 Sahbats.1 <

35 Yad daim perekz, mishna. 5.

36 ilahîler ilahisi, 2/9.

30

Page 31: Sabetay-Sevi.pdf

p ™ joo T • t 4 : * - 10 * — ıo ' — S* 1 - 6 > -> 50 n — 400 1 • 4

360 434 * °

Toplam 814 sayışım verir.

O halde Shaddai - Shabbetai Tsvi yani Tann - Sabetay Sev i .

h) Sabetay yüzüğünün taşı üzerine bir yılan şekli kazır. İbranî dil inde yılan nahaş sözcüğüdür ve Kabalistlere göre in tikamın sembolüdür. Anahaş ve Maşİyah (Mesih) sözcüklerinin sayısal eşitliğine dayanarak İsrail'in inançb halkına eziyet çektiren uluslardan Sabetay'ın intikam alacağı söylenir. O halde:

o = 40 ıy = 3 0 0 I *• S° * = 10 n - 8

n «* 8 w "

i) Ribbi Eliezer'e göre "Mesih bir İsmail yanlısı tarafından yok edilecektir*1^. İsmaileiler, Müslümanlann, geniş anlamda ise Müslüman olan Türklerin başkam İsmail'in soyundan gelenlerdir. Kabalistlere göre Sabetay'ın İslamiyet'e geçeceği önceden bi l iniyordu ve bu ona olan inançlarını kuvvetlendird i .

j) "David Soyunun Mesih'i ge ldi " cümlesinin sayısal defteri şudur

37 Rourtcs, IV, 5. 79. Amashivah vive nivle be avishrneeNm (Pirite derib-i t tliye/er).

31

Page 32: Sabetay-Sevi.pdf

o - joo | ' * 10 n - ş

Toplamı 427 yapar. Bu rakam, Hıristiyanlık çağının 1667 yılma u y g u n düsen ibranî (5) 427 yılına eşittir ve Sabetay 'ın 1666 yılında d i n değiştirip Müslüman olmasından bir sene sonraki yıldır.

Bu örneklerden sonra, Sabetay'ın Mesihlik misyonunun sadece pısırık ve zayıf inançlılan değil aynı zamanda güçlü mhlannki ler i de sarsması için daha ne gerekiyordu? Çeşitli ülkelerde eziyet çeken ve kurtuluş günlerini sabırla beklerken en küçük bir Mesihlik emaresine bile can atarak sanlan Yahudilerin Sabetay'a olan sınırsız ve kör inançlannm nedenini , açıklamaya çalıştığımız bu olağanüstü mistik rastlantılarda aramak gerekiyor.

32

Page 33: Sabetay-Sevi.pdf

II . BÖLÜM

SABETAY SEVİ TARİHİ

Önceki bölümü, eğer Sultan İV. Mehmed tarafından engellenmeseydi Yahudiliğin çöküşüne sebep olabilecek bir Mesihlik hareketinin doğuşunu meydana getiren başlıca un-Mirlan göstermeye ayırdık. Bu hareketin önderi, mistik metinlerle d o l u ve Mesih'in geleceğini haber veren Kabalist emarelerden cesaret alan Sabetay Sevi, 5408 (1648) yılında 22 yaşındayken tarihin sahnesine çıkmayı denediğinde kararsızdı. Bu i l k denemeyi ancak kısmen başarabildi, zira, birkaç • M gayesiz dolaştıktan sonra, İzmir'e döndü, ve yeni Hıristiyan ve Müslüman Kabalist emareler sonrasında 1662 yılında orayı da terk edip, bu defa daha fazla cesaretle tarih sahnesine adım ahi.

Bu bölüm, Sabetay'ın Ölümüne kadar olan hayabnm özetini aktarmaktadır.

33

Page 34: Sabetay-Sevi.pdf

I

Sabetay Sevi, 7 Temmuz 1626'ya denk düşen, ibrani takvimine göre 5386 yılının A b ayının ^ u n d a İzmir'de İspanyol kökenli Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Mordehay Sevini izmir'e yerleşmek üzere Mora'dan gelmişti, önceleri şehir tellalbğı yapmış, sonra bir mgiliz ticaret şirketinde simsar olmuştu. Genç Sabetayin eğirmeni haham Isaac d 'Alba ona Tevrat'ı ve biraz da Ta lmud'u öğreterek Kabbala'ya başlattı. 15 yaşındayken tek başına Kabbala çalışıyordu. 18 yaşında bir öğrenci grubuna ders vermeye başlamıştı bile. Kabbala eğitimi sıra dışı tavırlara sahip olmasını sağlamıştı. Kutsanmak için sık sık oruç tutup yıkanarak bedenini temizlemek istiyordu. Ailesi onu evlendirdi ama o karasından uzak d u r u p saf kalmayı istedi* 5. Bu d u r u m boşanmasına sebep o ldu . Oğullannın bu tutumunu, kansmı sevmemesine bağlayan ailesi onu ikinci kez evlendirdi , sonuç yine aynı o ldu. Bu d u n u n u n sebebi neydi? Oruç ve sürekli yıkanmakla zayıflayan bu ruh ve bünyede ne o lup bitiyordu? Tüm bunların sebebini Kaballa'nın onun üzerindeki etkisine b a ğ l a m a k g e r e k i y o r . Izak Lurya 'n ın öğret i ler ine göre Kabbala'nın ana amacı, Mesih'in gelişine hazırlık yaparak ruhlan terbiye etmek ve Zohar'a göre 1648 yılında'1*, Sabetay, her türlü teşebbüs ve arzunun yaşı olan 22 yaşını sürerken, meydana gelecek olan kurtuluş çağım hızlandırmakta. Mesih

% gelecekse, diye düşünüyordu, gelecek olan Mesih neden ken-C disi olmasın? Bu düşüncelerle doluyken, harekete geçmeye < karar verdi. Öğrencilerine kendini Mesih olarak ilan etti, ve UJ B < 1 Türkler on* Kars Menteş diyorlardı Kara Türkçe'de siyah demektir;

Mentes ise Mordehay'in Türkçe'sidir. Kara Mentes 'İn anlamı Esmer Ivforde-hay 'dir.

~ 2 On emırin yayınlanmasından önce, Tann, Musa'va Yahudileri kutsamayı emreder ve bu emir sonrasında kadınlara yaklaynak vauklamr. (Kitlesel Göt 19/10/15. bolum) Karısından u/ak duran Sabctav büvük ulaklıkla bu ayetten etkık-nmi> olsa gerek

J .1 Bak s 15-16

34

Page 35: Sabetay-Sevi.pdf

I ' i t >;un, Talmud'da yasaklanmış olmasına rağmen, T.H.V.H,<« hartlennden oluşan ve ağza alınması on emirle yasaklanan Tetragramı telaffuz etti.

l/nnr'lı hahamlar, başta hahambaşı Josef Eskapa olmak ıı/ı-rı-, Sabeta/ın cüretinden üzüntü duymuş, onu yola getirmek için bet-din üyelerinden ikisini görevlendimüşlerdi. Cabalar boşunaydı. Tetragramı telaffuz ederek Mesih olduğunu beyan ediyordu. Bunun üzerine hahamlar onu ve öğrencilerini aforoz ettiler ve ölümü hak ettiğini bildirdiler. Bir süre vıtıra, yandaşlarının üzüntülerine rağmen 1650 yılında İzm i r ' i terk etti ve İstanbul'a geldi. İstanbul'da, kendisine düzmece bir belge veren Abraham Yakini'* 1 adında sahte bir haham ile tanıştı. Sahte haham, Sabetay'ı Mesih olarak tanıtıyor ve şöyle d i y o r d u : "Ben, Abraham, kırk yıldır bir mağarada insanlardan uzakta yaşadım. Bir mucize anı gelmeyecek diye endişeye düştüm. Tam o sırada bir ses vaki o ldu ve bana şöyle söyledi: 5386 yılında (1626) bir oğlan çocuğu doğacak adı Sabetay olacak ve büyük ejderhaya baş eğdirecek gerçek Mesih olacak ve silahsız savaşacak'"**. Bu kitap daha sonralan -.aviM/ dolapların çevrilmesine neden oklu

Haham Jozef Eskapa, Selanik' in Kabalist hareketlerle epeyce çalkalanması nedeniyle bir süre sonra bu şehre giden ve böylece Yahudi halkın sempatisini kazanan Sevi ve mürit-

4 Süleyman tapına torun yıkılmasından Önceki dönemlerde Tanrının afi ra alınması vaşak olan bu "dört hatlı tetragramı sadece bas haham telaffuz edebilirdi. Tapınak arak mevcut olmadığı için, bu sözcüğün telaffuzu Mesih gelince, vani bu tapmağın yeniden inşa edilmesine müteakiben Yahudi kral-liftinin yenilenmesi esnasında nakledecekti Sabbet.ıv bunu bilmiyor değildi. O sıralar bu aynntılan dikkate almamı) ve samimi olsun olmasın. Mesih'in geliş tarihine ıliskin'Zohar m kriunctlerinc İnanarak Tetragramı telaffuz ediyordu.

5 Bugün İstanbul'da" bu aileden gelen kimseler mevcuttur

•• Bu düzmece bdgevi Yakiru've atfetmek boşunadır Sabetay Sevi Müs-kınun olduktan sonra Andrinople hahamlarına vaputo açıklamada, adı bu •-••röV defalarca anılan S'athan de Ga/a'nın bir mleroe bulduğu eski bir ki-tar\ı&a sahip olduğunu W birkaç paragraf Mvua orava kendi adını, vani Sahetav yazdığını beyan ediyordu.

35

Page 36: Sabetay-Sevi.pdf

lerinin rnarifetlerinden dostlarını korumak için İstanbul'daki meslektaşlarına mektuplar yazdı. Bu arada giderek güçlenen Sevi, Selanik'ti birçok hahamı bir ziyafette toplayıp bir Sefer Tora getirtti, nikahta okunan dualan söyledi ve Tevrat ile evleneceğini açıkladı. Bu eylemin devamı da geldi. Aynen İzmir ' de okuduğu gibi , Tann'nın ağza alınmasını yasakladığı J .H.V.H. harflerinden oluşan Tetragramı okudu. Şaşkına dönen hahamlar kendisine bu davranışının nedenini sorduklarında, Sabetay Mesih olduğunu söyledi. Tehdit edilince 5418 (1658) yılında şehri terk edip Atina'ya gi t t i . Orada da peşine düştüler ve uzun süre amaçsız dolaştıktan sonra İzmir'e geri döndü ve oradan da ayrılıp İstanbul'a geldi. Orada, kendini dini çalışmalara verdi ve İsrail'in kurtuluşunun balık burcunda olacağım söyleyerek bir balıkla birlikte dua etti. İstanb u l l u hahamlar tarafından tekrar takip edilince, 5419 (1659) yılında babasının yanma döndü ve orada kişiliğini'71 hiç değiştirmeden üç yıl yaşadı. Burada Mesihliğinin birinci dönem i son bulur.

U

Sabetay'ın izmir 'de sükunet içinde yaşadığı sırada, dindar Hıristiyan mahallelerde de Mesihlik çağının 1666 yılında başlayacağına ilişkin bazı söylentiler dolaşıyordu, aynı şekilde yine dindar Müslüman mahallelerde de Mehdİ'nİn ortaya çıkacağı söylentileri mevcuttu. Bu dedikodulann akışı içinde, Sabetay Mesihlik hareketine tekrar başlamaya karar verdi ve girişimlerine karşı çıkan İstanbul ve Selanik yerine, 5422 (1662) ya da 5423 (1663) yılındı yeni faaliyet bölgesi olan Filistin'e hareket etti . Kendisini Filistin'e götüren gemi Suriye limanı Tripoli 'de durunca f ikir değiştiren Sabetay İskenderiye'ye oradan da Kahire'ye geçti. Kahire'de sarrafbaşı (ban-

7 Rnunes, IV,«. 52.

36

Page 37: Sabetay-Sevi.pdf

İm ı v .• ma.ıtçı , saflık ve mistik çilekeşlik örneği, Rafael Jozef t,ıiıT>ı ılı* ı.ınıştı. Çok zengin olduğu için, bu şahsın evi Tal-pntıd • ulamı ve Kabalistlerin uğrak yer iydi ; onlara hediyeler ıldğılıvıu ve unlan koruyordu. Hoş bir fiziğe ve ses tonuna Mİüp o l a n Sabctay Sevi kısa sürede bu bankerin sempatisini k i . m.lı Sabetay, bu küçük basandan sonra Kahire'de fazla lâlruin kaybetmeden; kendim Mesih olarak tanıtacak muci-• İri vdana getirme gayesiyle Kudüs'e hareket etti.

i > çağda Kudüs'teki Yahudilerin d u r u m u oldukça kötüydü ı ı l 'olonya'daki zulümlerden kaçan çok sayıdaki göçmen ytl/tinden d a h a d a kötüleşiyordu. Özel elçiler (Chilouhims), ı l ı in . ıç halindeki Filistinlilere (yahudilere) p a r a toplayabil-m« i için Hollanda, Polonya ve İtalya gibi yabana devletleri iniyorlardı. Bunların içinden Salomon Navaro adında bir el¬çi İtalya'da bir kadmı sevmiş ve Hıristiyan dinine geçip, bu Myahatler boyunca toplayıp biriktirebildiği paranın tümünü İm i adına harcamışa. Bir başka elçi d a h a bu gezilerde fazla İM>.ııılı olamayınca, Kudüslü Yahudiler beklenen maddî ra-İMtlıga erişemedi. Bu şehirdeki cemaatin çektiği sefalet karşıt ımla ve Yemenli Yahudilerin üzücü haberleri üzerine. K u llu lıi Yaluıdilerin önemli bir kısmı şehirden uzaklaşmayı W*Jcdtler. Şehirde sadece Lurya ve Haim Vital'ın öğrencileri p h a m (aknb ben Semah, Abraham Amigo ve Jacob Hadjes taral ından d i n i açıdan yönetilen ama sefalet içinde bir nüfus kal ın ıs l ı '

Sabetay Kudüs'e gelince, rüyalarına giren topraklan buldu kabalist hahamlar ve sefalete dalmış bir toplum sömürül-NVYV hazırdı. Bu şehirde konakladığı i lk günlerde diğer gai p l i k l e r i anlamaya çalıştı. Kendini yoksul bir yaşama adal i n i , ve aziz kişilerin mezarlannı ziyaret etmeye başlamıştı. Hu taktik ona başanyı garantiledi ve hoşa giden fiziği ve farklı davranıştan vasıtasıyla halkın sempatisini kazandı.

n U — t ı ı . - . . I V . * 53

37

Page 38: Sabetay-Sevi.pdf

Sefaletten ezilmiş Kudüslü Yahudiler, kendilerine baskı yapan Türk yönetime olan borçlarım ödeyecek durumda değildiler. Bu para nereden bulunabilirdi? Rafael Jozef Çele-bi 'nin Sabota/a gösterdiği i lgi anımsanınca Kudüs fakirlerine yardım ermesi için Sabetay aracılığı ile kendisine baş vurulmasına karar verildi .

Sabetay karardan memnun oldu ve görevi üstlendi. Kahi-re'ye gitmek üzere yola çıktı, Rafael Jozefi bularak, Kudüs fakirlerinin iht iyaa olan yüklü miktardaki parayı elde etti. Kahire'de kaldığı sırada Sabetay İsrail'i kurtarmak üzere bir Mesih'in geleceğini ve bu Mesih'in özelliklerinin kendinde bulunduğunu bu zengin kişiye anlattı.

Bu olayların olduğu sırada, Livorno'dan ulaşan haberlerde, genç bir Yahudi kızı, Mesih ile yapacağı evliliğin kaderinde mevcut olduğunu beyan ediyordu. Sabetay, taraftar çevresini genişletmek ve güçlenmek için bu beyanattan yararlandı.

Bu kız kimdi?

Chemielnicki kıtalarının Polonyalı Yahudi topluluklarına yaptığı katliamlarda ailesini kaybetmiş on yaşında öksüz kalmış bir gençti. Hıristiyanlar tarafından bulununca, bir manastıra yerleştirilip Katolik eğitim almış, böylece sofu olmuştu. Genç kız olunca, manastırdan kaçtı. Bir gün, manasbra komşu b ü bölgenin Yahudileri, ölülerini toprağa verirken, üzerinde sadece bir gömlek bulunan bir kıza rastladılar. Nereden geldiğini sorduklarında, haham Meir ' in kızı olduğunu söyleyip, bir manashrda yetiştiğini ve babasının ruhunun bir gece önce kendisini mezara çağırdığım ifade etti . Söylediklerini ispatlamak için, vücudu üzerindeki bmak izlerini gösterd i . Yahudiler onu beraberlerinde götürüp Amsterdam'dakİ erkek kardeşi Samuel'in yanına gönderdiler. Orada üstün va-

38

Page 39: Sabetay-Sevi.pdf

MlLınnın farkına iyice varıp Mesih'in kansı olacağını beyan etli, bu d u r u m onu çok değiştirdi, Frankfurt'tan Livorno'va Mddl Güzelliği karşısında hayranlan çoğalınca, düzensiz bir hayat yaşamaya mahkum oldu. Adını değiştirip Sara olarak ı mınmak istedi.

Sabetay, fırsattan yafarlanmak isteyip, bir Polonyalı ile ev-PMoeğİni daha Önce gördüğü bir rüya vasıtasıyla bildiğini açıkladı. O tarihlerde y i r m i i k i yaşında olan Sara'yı araması İçin l ivorno 'va bir haberci gönderdi.

Sara, Kahire'ye varınca Rafael Jozef Çelebi'nin evinde Sabetay Sevi ile evlendi. Rafael Jozef Çelebi, İsrail'in artık yftphe götürmez kurtancısının, yazgısı olan bu kadınla kendi evinde evlenmesinden çok memnundu. Sabetay, aynı peygamber Hoşea gibi , Tannnın buynığu ile, hafifmeşrep bir kadınla rv lenmekteydi r t .

Evlilik tamamlarunca, Sabetay ve kansı etrahm çeviren çok sayıda taraftar ve hayrandan oluşan bir kalabalık ile bir-lıktr, l i l -Arich ve Gazze yolu ile Kudüs'e döndüler.

Gazze'de, mistik yönleri, kurnazlığı ve yalanlanyla daha sonra Sabetayctlık konusunda en büyük rolü oynayacak olan İHnç adama, herkesin Gazze'lı Nathan ya da peygamber Nat¬han olarak tanıdığı Abraham \athan Benjamin Levi Eskena-Fİ'ye rastladı (1644-1680). Bu genç adam, Filistinli yoksullara para toplamak için Yahudi cemaatlerini gezmeye çıkarken altı yaşındaki oğlunu yalnız bırakan Elise Levi 'nin oğluydu. Babasının yokluğu esnasında cemaat ona bakmış ve haham Jaoap Hadjes onun eğitimiyle ilgilenirken, zekasını ve yeteneğini fark etmişti.

Haham Hadjes, bir gün, Samuel Lisbona adında Gazze'b çok /engin birinden, tek gözlü ama yüklü bir çeyize sahip kı-Uyta evlendirmek için en iyi öğrencilerinden bir ini kendisine

•n k ,v . 1.2.

39

Page 40: Sabetay-Sevi.pdf

tavsiye etmesini talep eden bir mektup alır. Haham Hadjes ona Nathan l .evi 'yi tavsiye eder. Nathan Levi teklifi kabul ettikten sonra sefaletten zenginlik ortamına geçecektir. İşte, Sabetay'ın Gazze'de rastladığı kişi, az eğitimli, ama f ikr in şek i l içinde eridiği dönemin hahamlık tarzım çok i y i bilen, bu genç adamdır. Sabetay'ın şöhretinin farkında olan Nathan, bir rüyada O n u n (Sabetay'ın) gerçek Mesih olduğunu gördüğünü ve hiç bir silah kullanmadan Filistin Sultanı'm tutsak edeceğini söyler ve Mordehay Sevi oğlu Sabetay'ın gerçek Mesih olduğunu belgeleyen ve beşyüzyıllık olduğunu iddia ettiği bir belgeyi verir. Sara'nın evliliğe ilişkin rüyasına dayanan ve Mesih'in geleceği yeri hazırlayan İsrail peygamberleri gibi onun yerini hazırlayarak gelişini ilan eden Nat-han'ın bildirisinden ve belgenin içeriğinden çok memnun bir halde, gerçek Mesih olduğuna kendisini inandınr.

Sabetay müritleri ile birlikte, Mesih olduğunu açıkça beyan ettiği şehre, Kudüs'e girmek üzere Gazze'den aynlır. Sefirin hahamlan, Rafael Jozef Çelebi'nin Filistinli fakirler için verdiği paralan sağda solda sarf etmesi ve dine karşı tut u m u nedeniyle diğerlerinin aksine, düşmanca bir tavır alırlar. Öğrencileri gözle görülür şekilde artan Sabetay, hahamların düşmanca davranıştan karşısında kayıtsız kalır. Sabeta/ı Kudüs'e götüren Nathan, E1İ peygamber olduğunu açıklar ve mukaddes bir gece gökten gelen bir sesin kendisine: "Bir yıl ve birkaç ay geçtikten sonra, David ' in oğlu (Maşhiyah ben David) Mesih'in kraliyeti yeniden kurulacak" dediğini ilave eder, ve bu haberi dünyanın tüm Yahudi topluluklarına bir mektupla yazılı olarak duyurur 0 0».

Girişimlerinin başarısını görüp Kudüs'te fazla zaman kaybetmek istemeyen Sabetay, kendisine karşı muhal i f ve kızgın olan hahamların tepkilerinden çekinip, Sultanın baş-

10 Ekteki A belgesinde, Rosanes taralından İbrani'ce basılmış bu sirkülerin fransuca çevirisine bakını/. Cilt IV s38.

40

Page 41: Sabetay-Sevi.pdf

kın l ı olması nedeniyle en şerefli faaliyetlerine sahne otabile-Lvftinı düşündüğü İstanbul'a daha sonra geçmek üzere, İzmir'ı- dönmeye karar verir- Ama, Kudüs'ten aynlmadan Ön-

Mısır ve Avrupa'ya Mesih olduğunu bildiren haberciler gönderir ve eniştesi Samuel Primo'yu kendisine sekreter yaptı Hu lıaberciler içinde Mora'Iı Sabetay Rafael ve Alman Kabalist Mathatia Bloch da mevcuttur.

K.ınsı, sekreteri ve müritleri ile birlikte Kudüs'ten ayrılırken Sabetay büyük bir coşkuyla karşılandığı Halcp'c gider, ı irada kaldığı sürede, Daniel Pinto ve Mois Galante'nin de içlerinde bulunduğu dört haham, Mesih'in geleceğini müjdele-ıni'k ve bunu duyurmasına yardıma olmak için İzmir'e g i derler"».

N.ilhan'a gelince, Mesih'in müteakip gelişi kehanetinde bulunmak üzere peygamber ikametgahı olarak seçtiği

u z z e ' y e geri döner.

m

Babetay doğduğu ülke olan İzmir'e 1665 yılının eylül ayın-11 ıvldiğinde, kendisine karşı birleşen hahamlar Rav Yuda

Mortero'nun evinde toplandılar. İlk tepkileri kendisini Mesih İlan eden Sabetay'ı kötü bir şekilde karşılamak o l d u . Şehrin liahambaşısı H a y i m Benbanastc, İzmir hahamlanna hitaben yazılmış İstanbul hahambaşısı Yomtov ben Yakar ve 25 arka-ılasının imzaladığı bir mektubu okuyarak, Sabetay*ın bu (Hm- gelince öldürülmesi emrini ve bu emri yerine getiren 1 ııin pek parlak bir geleceğe sahip olacağım alenen açıklattı İzmirli hahamlar da İstanbullular ile aynı f ikr i paylaşıyorlardı: ama hiç kimse bu cinayeti işleyip Sabetay'a sempati d u -v .11 % lı,ilkin kızgınlığına hedef olmaya cesaret edemiyordu. Bu

I I K-saru-s. IV, s. 59.

41

Page 42: Sabetay-Sevi.pdf

arada, hahamların bu karan, ve Sabetay üzerinde de etkisini gösterdi ve bir süre şehir dışında yaşamak zorunda kaldı.

Bir süre sonra, Sabetay Hanuka bayramını kutlamak üzere izmir 'e geldi. Haham Mois Galante, kendi inşa edip adını verdiği sinagogdaki duadan sonra Sabetayin gerçek Mesih olduğunu açıkladı. Şehrin ileri gelenlerinden ve Mesihlik hareketine karşı çıkanlardan Haim Pinya buna çık kızdı. Bu esnada Sabetay karşıtlarının gittiği "Portekiz" sinagogunda Salonum Algazi ve Benbanasle adlı hahamlara hakaret edilmesi, Sabetay taraftarlarının çoğalmasına neden oldu. Başansın-dan emin olan Sabetay, birkaç gün sonra gerçek Mesih o lduğunu apaçık ilan ediverdi. Haham Benbanaste'nin bir süre sonra kendisini İzmir temsilcisi yapan Sabetay'a katılması da şaşkınlık yarattı. Bet-din başkam olan haham Aaron Lepapa, Sabetayin öfkesinden korkup Teselya'ya iltica etb. Haham Salomon Algazi de aynı sebeplerle i z m i r ' i terk etti. '

O sırada, İzmirli Yahudiler bayram ediyorlardı; artık bir Mesihleri vardı. Sabetay kadıyı ziyaret etmeye karar vermişt i ve kendisi Türkçeyi bilmediği için tercümanlık yapmak üzere ağabeyi Eli ona refakat ediyordu. 2ayarchmin nedenini anlamak için oldukça büyük bir kalabalık onu takip ediyord u . Kadı, ziyaretinin ve şehirdeki tüm bu gürültünün nedenini ona sordu. Sabetay Kadı'nın huzurunda şaşkına döndü, zira beklediği bir mucize gerçekleşmeyince hayat kırıklığına uğramıştı. Sıkıntılı içinde, üç kişinin Sultam çekiştirdiğini söylemeye geldiğini iletti. Kadı onlann cezalandınlmasım emretti. Sabetay, Sultan sözcüğü ile kendisini İmâ ediyordu. Evine dönerken, Zebur'dan sureler söyleyerek yürümeye başladı, kalabalık bir grupta kendisini takip etmekteydi. Bu durumdan çok memnundu ve önceleri mesafeli davrandığı kadınlarla ilgileniyor; karısı Sara da erkeklerin etrahnda dört dönüyordu.

42

Page 43: Sabetay-Sevi.pdf

f U m ir Yahudilerinin üzerinde bir çılgınlık rüzgarı esiyor-hı hu öyle b i r rüzgardı k i , bir süre sonra İzmir, Sakız cema-.ıi. 11 Kodoş , İstanbul, Selanik, Edirne, Sofya, Belgrad, Buda-m ,it\ Mora, Almanya, Polonya vs. çevresini de etkisi altına ildi 1 *nu kötülemeye ve yok etmeye çalışan kararlı rakipleri ı >!».» kehanet sanatını öğretmeye çalışıyorlardı. Erkek, ka->İM< kız ve oğlan çocukların, hizmetçilerin sokaklarda liAk*ı etler ini görmek üzücü bir deneyimdi 1 1 o. Bu d u r u m , Yo-»I |N a ygAmberin kehanetindeki g i b i , Mesih'in gelişine b i r işa-><i|ı M Mesih'in gelişi pol i t ik olarak uygulanan oruçlann Mtadan kalkmasına neden olunca Sabetay, Zekeriya peygamberin sözlerine ist inaden"", Kudüs'ün düşman tarafından ||uıi| t a r i h i n i anımsatan 17 Temmuzu bayram günü ilan etti, tununla ilgili bir b i l d i r i yayınladı'"'. Geleneksel sabah duala-ım,ı k e n d i s i ad ına bazı ilaveler yaparak duaları değiştirdi, ı »ineğin anoten techoua duasında her Cumartesi a n ı l a n Sul-IAM I V Mehmet adı kaldınlarak yerine Sabetay Sevi'nin. adı lumuldu Bu duanın yeni şekli şöyledir:

İl» ! 11» OW O ,îrf»V*D «>1 O'lft 'Ojft t%H , '5i TOD 1)3110

iHt'Ci' nw ,1'in non o ınıfoı rr.no OTJO "ÖV .opııo r»nJ*ı unsi» ı s m e t ı&fnb n*ci)^ıuvara »mpo *D .»yfu'i

Sabetayin taç giyme töreninin ardından , dünyanın dört hır köşesinden yola çıkan ziyaretçi gurupları İsrail kralının Ayaklarına kapanarak bağımlılıklarım göstermek için İzmir'e eddiler ve o an İçin özel hazırlanan bir protokole göre karşı-ı ındılar

1? ti.-wio.-s. İV, *. 62. 1.1 Yukarıya bak. S. 20.

14 8/18

15 Ekteki belge ffye bakınız.

Ih Knsanes. IV, ».63. Bu duanın tam metni için ekteki belge C'ye bakınız

43

Page 44: Sabetay-Sevi.pdf

IV

Mesih'in yakında geleceğini öğrenince Osmanlı Ya-hudi ler i 'n in ruhsal ve düşünsel durundannda ne gibi değişiklikler baş gösterdi?

Ricaut, bu d u r u m u şu şekilde tasvir edİyoı<17h

«Yahudilerin bulunduğu Türk şehirlerinin hepsinde halk Mesih'i beklemeye koyulmuştu. İnsanlar Sabetay'ın geliş haberinden o kadar etkilenmişlerdi k i , ticari yaşam tamamen felce uğramıştı. Herkes, i y i l i k namus, haysiyet ve hatta sıradan değerlerin bile kendilerine gizl i ve mucizevî bir şekilde ulaştınlacağını hayal ediyordu. Özellikle, kurtuluş zamanının ve Mesih'in gelişi olarak belirtilen mevsimin yaklaştığına inamp i k i misli gayret sarf etmek isteyen Yahudilerin bulunduğu Selanik'te bu d u r u m hakimdi. Sadece vicdanlarını temizlemekle ilgileniyorlar, sınamaya gelecek kişinin en küçük düşüncelerine bile nüfus edecek bakışlarının, işledikleri suçları ve hayasızlıklarını görmemesini istiyorlardı. Böyle büyük bir görevi yerine getirmek için halkın toplumsal ku¬rallanndan sorumlu olan hahamlar atandı, k i bunlar kurallar üzerine dualarının, sadalaîinin ve oruçlanrun kapsamlarım belirleyebilecekti. Ancak günahlarının cezasını çekmekte gösterdikleri sabırsızlık bu "cockham"ların kararını beklemeyi engelledi. Onlara oruçlanyla iştirak edenler de o ldu ve o kadar aşın bir perhize girdiler k i , tam yedi gün hiçbir gıda almayan vücutta açlık hissedilmez oldu. Aynca, rutubet ve soğuğun vücutlarım kaskatı kesip hissizleştirinceye kadar, sadece kafalan açıkta kalmak üzere çmlçıplak toprak altına gömülenler de o ldu . Nefsi kırılmış olanlar, omuzlanna yanan balmumu damlattırdılar. Nihayet, mevsimin sertliği, bazılan-mn karda yuvarlanmasına, diğerlerinin denizde yüzmesine

17 Cilt I I . s-176-178

44

Page 45: Sabetay-Sevi.pdf

»••M luı/la kaplı sulara atlamasına engel olmadı. Omuzların * | I nbıırgalann dikenlerle çizilip, otuz dokuz kamçı yemek,

ıdan disiplin uygulamasıydı. Dünyevî uğraşların tümü hu ke ı terk edilmişti; hiç kimse çalışmıyordu ve mağaza-I Harı ne fiyata olursa olsun satıp kurtulmak gayesiyle .».it- kaldığı saatler dışında genelde kapalıydı. Çok eşyası 0lmil.il Imnlardan kurtulmak için satıyorlardı; ama aforoz, I /ası ya da işkence gibi cezalar uygulanarak her türlü ft|)| vı-rışin yasaklandığı Yahudilere satma izni yoktu. Zira, HU'ilı'klrr ve uğraşlar İmanlannın teminatı sayılıyordu. İnanı n c , din isusmaralarının sahip olduğu mallara Mesih'in ieklığı gün kendileri sahip olacakta. Hayatı devam ettirmek İçin nereken ve şimdilik sahip oldukları şeylerle yetinmeye

1 ılı gelinceye kadar razı o l m a k hepsi tarafından kabul gö-tı-tı biı düşünceydi. Ama çoğunun çalışmadan geçinebilecek i'v\ ,ı\.« ve er/aka sahip olmaması nedeniyle, fakirler için yardım toplanıyordu. Bu vesileyle, ihtiyaç içinde geçen bir ya-|Anıda inançsız bir hayat sürülmeyeceği İçin, başkalarına, se-HÜuti' dalıp gitme ya da taahhüüerini oluruna bırakma baha*

y d u m l u y o r d u . Zenginler yardımlannda epey cömerttiler i ' \ le k i , sadece Selanik'teki zenginlerin verdiği sadaka ile

üz fakir yardım görmüştü. Nihayet, Mesih kendilerini kabul «'tsin diye bir taraftan vicdanlarını her türlü günahtan U-mı/l.-meye çalışıp güzel sanatlara ilgi duyarken, diğer tahttı.m. yasanın bazı hususlarım ihmal etmiş olmakla suçlanma korkusuyla, ve esasen eski bir emir olan "gelişin ve çoğa-l m " anlayışı doğrultusunda, bulunulan yeri ve koşullan he-j İba katmadan o n yaş ve altı sayısız çocuğu topluca evlendiri l i n Daha sonra, sahtekarın oyunu meydana çıkınca, ya da edişinin gürültüsü dağılmaya başlayınca daha olgun ılıl^ıinerek gnel bir muvafakada başarmalarına karar vene¬. . k le. i 600-700 çifti birleştirdiler.»

45

Page 46: Sabetay-Sevi.pdf

Sabetay Sevi tarafından canlanan Mesihük hareketi Yahudi olmayan Türklerin ve Avrupa'nın dikkat ini de çekti. Ülkedeki Yahudi olmayan nüfus, Yoel peygamberin öngördüğü gibi, erkek ve kadınlann sokaklarda hakarete uğrayışmı kend i gözleriyle görünce, bu hareketten çok etkilenmişe benziyordu. Bir çok Hıristiyan f ikr in i beyan ederek Yahudilere şöyle söylüyorlardı: " A z i z topraklara giderken sizin yanınızda olacağız." Başlannda bir dervişin bulunduğu Müslüman bir gurup Sabeta/tn Mesih olarak yaydıği öğretisine inan-mışu<M'>.

İstanbullu birkaç Ermeni, Sabetay'ın Mesihük değeri üzerinde f ikir yürütmek isteyince, hahamlara baş v u r u p onlara şunu sordular "Siz ne diyorsunuz? O peygamber mi? O gerçekten Mesih m i yoksa Hıristiyan mı?" Hahamlar söyle cevap verdiler " O Mesih değil. O yalana ve saralı bir i , ve dav-ramşlan Yahudiliğe aykındu<"f.

Hareketin dışandaki etkinliği Türkiye'dekinden daha geri kalmamıştı. Yukanda bahsettiğimiz gibi , yelkenleri ve halattan İpekten olan, bandırasında "İsrail'in on iki kabilesi" yazan ve İbrani'ce konuşan bir mürettebata sahip bir geminin İskoçya'nın en kuzey sahillerinde dolaştığı haberi İngiltere'de yayılmıştı. Her zaman olduğu gibi , mgilizler, Sabetay'ın başarısı konusunda bahislere g i r i y o r l a r ve iki-yıllık b i r süre içerisinde Kudüs'ün kralı olacağını ileri sürüyorlardı. Hamburg'da, dinine bağlı Protestanlar vaiz Esdras Edzard'i görmeye gidip, şu soruyu sorarak takınmalan gereken tavır hakkında tavsiyelerini almak istediler. "Sadece Yahudilerden değil, İzmirli, Halepli , İstanbullu ve Türkiye'nin diğer i l lerindeki Hıristiyan muhabirlerimizden de öğrendiğimize göre,

1B RmAnes,ıV.-65.

19 Daru ilendeki "Bir Ermeni bolümü" ne bakın.

46

Page 47: Sabetay-Sevi.pdf

i ılımlıImn yeni Mesihi mucizeler yaratıyormuş ve diğer ül-bekudekı d i n kardeşlerinin hepsi onu destekliyormuş. Bu ilUvı bize Mesih'in çoktan geldiğini anlatan Hıristiyan öğre-

lı nasıl uzlaştıracağız?"

V I

I İd»- ettiği başanlardan cesaret alan Sabetay dünya kralla¬r kralı olacağına, ve buna bağlı olarak, ikinci derecedeki kralları tvhrleveceğine inanıyordu. Dünyayı 38 krallığa bölü-

••>• kr.ıllann adlarını sıralıyordu^. Bu davranışı tuhaflı->11. <>ıı kertesiydi.

Türkiye'nin Venedik ile savaş halinde olduğu bir donem-• l . ıMay ' ın ülke içinde neden olduğu sorunlardan haberi ol.ın Uirk hükümeti, üst makamlar huzurunda, yaptıklannın hNdhııu vermek için Sabetayin İstanbul'a gönderilmesini İzi m i kadısına emretti. Kadı, Sabetayin hareketini v ı l n ı V (aştırdı ve sadrazam Köprülü Ahmet Paşa'ya M « tayin yarattığı d u r u m hakkmda bilgi verdi. Sabetay, İşin i n en önemli bölümünü gerçekleştirmek üzere İstanbul'a I anı ıtun huvnığu üzerine gittiğini İzmirli Yahudilere söyledi. I4A6 \ ılı Ocak ayınm ilk günlerine doğru, beraberinde birkaç l i f i ıl«- birlikte bir gemiye bindiğinde kendisini sevenlerden »İnşan büyük bir kalabalık onu takip ederek, karadan İstanbul 'a doğru yola çıktı. Yolculuk çok yorucu ve 39 gün gibi u/un hır sürede tamamlandı. Gemi tamir için Çanakkale'de durduğunda Sabetay karaya çıktı. Sadrazamin emirleri üze-

d u n u n u n farkına varan yerel otoriteler onu derhal k n .,ul...'kmece üzerinden İstanbul'a getirdiler. Sorguya alınan

1 t ay'a subaşı tarafından dayak atıldı.

l/mu kadısının ısrarla şehadetıne karşılık Sabetay her şe-

ÎOBu t-LiLınunm Um !ı-av«j ıcınt-k D'w Kikini/

47

Page 48: Sabetay-Sevi.pdf

yi İnkar elti . Zincirlenerek hapse atıldıktan sonra hüküm gi yeceği günü beklemeye koyuldu. Gördüğü kötü muamele, Mesih'in müritlerini şaşırtmaktan çok, içine düştükleri yanılgıyı onaylamış oldu ve bu alçaklık, çekilen acıların onun şerefine şeref katacağım öne süren bir İnancın uygulanması olarak yorumlandı.

Sabetay'a uygulanan bu adalet anlayışı şehrin çeşitti bölgelerindeki guruplara Yahudilerle alay etme fırsatı verdi. O n lara, «Çİfut (Yahudi) geldi mi? Haham geldi mi? Nevi (peygamber) geldi mi?» gibi sorular yöneltiliyordu*-".

Tutuklanmasından birkaç gün sonra, Sabetay d u r u m u n dan şikayet ermeye başladı. Kendisini ziyarete gelen Yahudilere ricada bulunarak, Mordehay Kohen'in oğlu ve Vezirin Bankeri olan Yuda Çelebimin olaylara müdahale edip kendisini hapisten çıkartmasını ve nereye olursa olsun göndermesini talep t t H A t Vezir, Sabetay'ın Çanakkale'ye gönderilerek eski Abidos'ta, Kumkale'de kalmasını emretti ve Öyle o l d u . Sabeta/ın gelişi Pesah bayramı ile kesişti. Orada b i r pe-sah kuzusu kurban etti ve etin, Musa kanunlannca yasak olan kısımlanndan bile yedi.

21 Daha ilende bak. "Sabetay Sevi hakkında bir Ermeni şUri".

22 Bakın Sabetay'a vapüan bu ziyareti Ricaut nasıl anlatıyor: "Onu. Yu-da'nın tahtına çıkmış gibi epevce güçtü bir seremoni ve saygı gostemivle çevrelediler. Yahudilerce güçlü erkek telakki edilen Anacogo dahiL onun karşısında gözk-r vere egık ve vücut eftilmis vaziyette ve kollan birleştirilmiş halde, yani mütevaztli&in son kertesinde bir gün boyunca duranlar bile oldu. Tek kelimeyle, no onun bulunduğu verin aşağılayıcı özellijü, ne de bir Peygamberi tanımayı olanaksız kılan zincirler onun hakkında sahip olduktan yüksek düşünceyi eksiltmedi.

Bu coşkunluk, difter şehirlerdeki şiddetle birlikte, İstanbul Yahudilerin! etkilemişti. Ticaret durmuştu ve borçtular alacaklılannt düşünmeyi akıllan-na bile getirmivoriardı. Bu tuhaflıklar içinde. Calatab İngiliz tüccarlara para • borcu olanlar ve ödemeden bahsetmek istemevenk-r de bulunuyordu. Borç-' tulanndan parayı nasıl alacalını bıkmeyen tüccarlar Sabetay'a gidip, gelişinin haberi üzerine kendilerini aldatmava kalkan Yahudilerin pevda olduğunu ve alacaklarının tahsili için emir vermesini Btedıler Bunun üzerine,; Sabetay dert vanan tüccar la nn muhataplarına Nr mektup yazarak borçtan-j nı «idemelerini emretti" (Bu mektubun içeriği için ekteki belge F'ye bak.)

48

Page 49: Sabetay-Sevi.pdf

A hidos* tayken, Sabetay, sekreteri Samuel Primo'yu ve kü-v,ıık I>ır gurubu yanında tutabildi. Vezirin Sabetayi Öldürtme olasılığı mevcut olduğu halde, hükümetin Sabetay'ın müritleri ile görüşmesini yasaklamayarak gösterdiği ilgisizlik , Abtdos kalesi mahkumlan arasındaki müriüerince vezirin Mesih'e olan saygısmın ispah olarak algılandı.

V I I

Sabetay, Abidos'ta kötü kokan bir tutukevinden i k l i m i n daha iyi olduğu bir yere geçmekten memnundu. Başkentten U/aktaydı ve Osmanlı İmparatorluğunun üst makamlannın dnğnıdan kontrolünün de dışında olmaktan memnundu, k imle bulunduğu yeni koşullar nispeten sakindi, fakat bu dunun yaşadığı kaleye büyük bir Yahudi akınının gerçekleşmesini engellemiyordu. Sadece komşu yörelerden değil, Polonya, Almanya, İtalya, Hollanda vs. gibi yabana ülkelerden bile Relen haalar ona hediyeler getiriyorlar ve karşılığında hnvır dualan alıyorlardı. Hapishane gardiyanlan kaleye ge-lt*n hanlardan hediye alıyor ve böylece bu Yahudi alanından •araya haber vermiyorlardı. Tam aksine, onlara çok i y i davranıyorlardı ve istedikleri Özgürlük veri l iyordu.

Çevresinin bu şekilde genişlemesinden hoşlanan Sabetay, kendisi tarafından açılan Mesihlik dönemini dikkate alarak yeni bir kült yöntemi geliştirmeyi ve diğer faaliyetlerin yanında doğum gününün kutlanma şeklini de düzenlemeye ka¬MI verdi. Bu konu hakkında bir b i ld i r i yazarak bunu dünyanın her tarafındaki Yahudi cemaatlerine gönderdi^.

Sabetayi ziyaret için Abidos'a gelen haalar arasında Ne-İM'inv.ı Kohen adında Polonyalı ve Sabetay gibi Kabalist ve ayrıca kışkırtıcı bir haham da b u l u n u y o r d u . Nehemya'nın Şöhretini bildiği için Sabetay onu çok büyük bir nezaketle

23 Ekteki belge Fe bak.

4 9

Page 50: Sabetay-Sevi.pdf

karşıladı. Sabetay ile aralarında yaptıkları görüşmede Ne-hemya, kutsal kitaba ve hahamların i lgi l i yorumlarına göre bir inin adı Ben-Efraim diğerminki Ben-David olmak üzere i k i adet Mesih'in mevcut olduğunu, bu iki Mesih'ten i lkmin hak savunucusu, fakir ve hor görülen bir i olup, ikinciye hizmet eden ve onun habercisi niteliğinde olması gerektiğini, oysa diğerinin büyük ve güçlü olup, Yahudileri Kudüs'e tekrar yerleştireceğini, David ' in tahtına çıkıp şerefli İşler başaracağım anımsattı.

Mesih'lerin çift olması hakkındaki tartışma Sabetay'ın ho- i şuna gitmedi, çünkü Nehemya Mesih Bem-Efraim olmak ist iyordu. Ve özellikle de i lk Mesih tüm dünyada tanınıncaya kadar Sabetay'ın beklemiş olması icap ettiğini, oysa kendini çok erken tanıttığını öne sürüyordu. Tartışma kızıştı ve Ne- ! hemya Abidos'tan ayrılırken İslam dinme geçti, Sabetay'ın maskesini düşürdü, onun bir sahtekar olduğunu öne sürdü ve İstanbul'a gelip onun hakkında büyük bir antipropaganda başlattı. Bu şehirden sonra, o sırada Sultanın İkâmet ettiği: Edirne'ye geçti, ve Filfctin'i İmparatorluk devletlerinden ayırmayı planlayan ve Sultanın başındaki tacı alıp kendisi giymeyi amaçlayan Sabetayi ve dünyanın her yerinden gelen Yahudilerin Onunla kurduğu ilişkiler nedeniyle AbidoS' kalesinin gardiyanlannı görevlerini yeterince yapmamakla ve ihmalkârlıkla suçlayarak kaymakam Mustafa Paşa'yı Sabetay'ın marifetlerinden haberdar etti .

Kaymakam, durumla i lgi l i bir raporu Sultana iletti ve Sultan, müftü (Şeyhülislam) Vani Efendi'nin de aralannda bu* Umduğu bakanların tavsiyesini yerine ge t i rd i . Sabetay'i j Edirne'ye getirtip sorguya çekmeye karar verdi . Sabetay'a karşı yapılan bu suçlama dışında, ekonomik karakterli bir d i ğer suçlama daha ona karşı gündeme getirildi. ÇanakkalebV Şeyh Mahmut, Edirne'deki Yahudilerin etkisiyle meydana 1

gelen hayat pahalılığından şikayet eden yerel halkın dertle-

50

Page 51: Sabetay-Sevi.pdf

ptylı mücadele etmek ve bu duruma bir son vermek için bu • hrtn deri gelen Müslümanlanndan bazılarının basma geç

it •

Sabetay'm Edirne'ye gelişi halk arasında çeşitli konuşma-ı M . ı l v p o ldu . Hakkında, ateşin tesir etmediği, suda bırakı-IIM< .1 Umulmadığı, tüfeğin ve kılıcın yaralamadığı ve tüm İş-keıı< e .ılelU-rmi etkisiz kıldığı konuşuluyordu- 5*.

Konsevin karşısma çıkınca Sabetay'dan mucizeler yarat-niıtM istendi. Tercümanlık yapan Hayati-Zade*-*» adh doktor, pru ludeo-İspanyol dilinde şöyle dedi: «Dünyayı altüst eden -« it m u t ı/eler yaratma ve kendini konıma gücüne sahipsen ılurm.ı göster, kurtar kendini; böylece milletini de kurtara-

Kıt aut'ya göre*3*1, konseyin toplandığı odarun bitişiğinde bulun.m Sultan bir mucize konusu seçmiş, Sabetay'ın çınlçıp-Uk M i y u n u p en usta okçulara hedef olmasını, derisi ve eti yapılanmadan oklara karşı koyabilirse onun Mesih olduğunu knl'iıl edeceğini beyan etmişti.

Sultanın b u teklifi karşısında Sabetay beklenen Mesih olduğunu inkâr etti, basit bir haham olduğunu, o lup bitenlerin I f i h u d i k r i n icadı olduğunu ve kendisine Mesih unvanım ve¬n um onlar olduğunu açıkladı. Ricaufnun dediğine göre*1*», Rfthrtayin saf ve samimî yanıtından tatmin olmuş gibi gözükmeyen Sultan onun İslam dinine geçmesini emretti. Türk İMİhçiW, bu din değiştirme olayından bahsederken, Sabetay'ın ıkıl» bir i lham vasıtasıyla d i n deşt i rdiğ ini söylemek-

)4 I U H ık-rideki "Sabetay Sevi hakkında bir siir-e bakınız.

» * * *

• Bu doktorun Yahudi adı Mose ben Rafael Abravanef dir.

V bak "Bir Ermeni şiiri" vs.

M KH-ut.Ciltn.SI97. • » MİL S 1*»

51

Page 52: Sabetay-Sevi.pdf

tedirler.

D i n değiştirdikten sonra, Sabetay, Mehmet Efendi adını aldı. İç oğlanların hamamına gönderilip yıkanması sağlandı giysileri değiştirilip kendisine bir saray giysisi verildi ve biı kese dolusu para ile ödüllendirildi. Kendisine Kapıcı Başı unvanı verildi ve günde 150 kuruş maaş bağlandı. Karısı Saraj eşinin yeni dinini benimsedi ve o da Müslüman olarak Fatma Hanım adını aldı. O da bir ikramiyeye lâyık görüldü, çavuş- w

unvanını aldı. MüriÜerinin pekçoğu da aynı şeyi yapblar.

Sabetayin skandallanna son veren Sultan IV. Mehmet, Ya-, hudiliği büyük bir faciadan kurtardı. Yahudilik ona bu nedenle minnettardır.

V I I I

Sabetay'ın Müslüman oluşu Türkiye'deki ve diğer ülke-] lerdeki Yahudiler üzerinde derin bir şaşkınlık yarattı. O/el¬likle Türkiye'de Yahudiler diğer yurttaşlann alay konusu o l d u . izmir 'de herkesin küçümseyerek kullandığı ve israfçtlarj akılsızlar anlamını taşıyan yeni bir sıfat üretildi: Puştlar. Bu sıfat bu şehrin Yahudilerinin yüzünü kızaritı ve hayal kırklığına uğrattı. Din değiştiren Sabetay onlara şu açıklamayı yaz-> ma cüretini gösterdi: «Tann beni Müslüman yapmak istedi; ben sizin kardeşiniz Kapıcı Başı Mehmet' im. O emretti ve ben de itaat ettim».

Sabeta/a vurulan bu darbe, ruhunun ve vücudunun göğe yükseldiğine ve mucizelerin tamamlanacağı güne kadar orada kalacağına; yeryüzünde ise türk giysileri içinde ve beyaz sanğı İle gölgesinin dolaşmakta olduğuna inanan müritleri üzerinde hiçbir etki yapmadı. Başlıca işbirlikçilerinden Sa¬muel Primo, Gazzeli Nathan, Yakup Palaçi, Yakup Israel D u

30 5. Bölümdeki 'Silahlar Tarihi" konulu ya/tya hak

52

It.ın ve diğerleri, Sabetay'ın otoritesini devam ettirmek ve ar-kuMiıdaki hayal kınklığma uğramak istemeyen kalabalığı toparlamak için çaba sarf ettiler.

Stilvt.ıvin toplumun gözünde Mestti ular.ık kabul edildi-,',ı ıürv boyunca, Nathan, Mesihliğin başanlan adına yürüttü-ftu ( Mipaganda hizmeti vesilesiyle Filistin'de bulunuyordu. \n. ak, Mesih'in d i n değiştirdiğini öğrenince, bu haberin ne-

0|n olduğu şaşkınlığı yaşayanlann cesaretini arttırmak için Türkiye'deki Yahudi cemaatierinin bulunduğu bölgelere gitmek u/ere bir seyahate çıktı. Önce Şam'a giderek oradan bir lan. '\ıbetay'a , î" ve bir tane de cemaatlere olmak üzere i k i l l M t mektubu yazdı"-''. Bu d u r u m karşısında, İstanbullu hahamlar devam eden bu yeni d u n u n u n i l k i kadar tehlikeli ol¬ma-andan endişelenmeye başladılar. Tehlikenin önüne geçmek için, Sabetay'ın öğretisini Yahudilere bir kez daha yasaklayıp, aioroz cezası getirerek eskiden uyguladıktan tannya İman etme tarzına dönmelerini Yahudilere emrettiler. Kıpır-• r u n a l a n n merkezi, izmir 'de olduğu için, İstanbullu hahamlar İzmir'deki meslektaşlannın dikkat ini çekmek için onlara I ktup*" ' yazdılar.

Nathan'a gelince, birkaç gün Şam'da kaldıktan sonra, İçlerinde kayın pederi Samuel Lisbona ve Sabetay'ın müridi bir M 11 ırk bulunan 36 kişilik inananlar gurubu ile birlikte İs-İHtuterun'a geçti. Niyeti Lonir'e deniz yolu ile ulaşmaktı, «ma İstanbullu1*4» yetkili hahamlann kendisine karşı almış Olduğu .sıkı tedbirler karşısında, Selanik'e yöneldi ve kötü kdi-.ılındığı için bu şehri derhal terk etmek zorunda katarak ıı un limanı Mudanya'ya giden bir gemiye bindi ve 26

• i lı>67 tarihinde Mudanya'ya vardı. SI Hak ekteki belge C.

U Hâk ekteki belge 11.

11 Hak I klrkı belge 1

M lk.k I klrkibelge)

53

Page 53: Sabetay-Sevi.pdf

İtatya'daki CazalTı Yahudiler bu patırhlann nedenini ve! ölçüsünü öğrenmek için İzmir'e üç kişi göndermeye karar verdiler. Elçiler Meşirüerinin ve peygamberi Nathan'ın ayaklarına kapanmak niyetiyle izmir 'e vardılar. Ancak, İzmir'e geldiklerinde Sabctay'ın d i n değiştirdiğini öğrenip geri döndüler. Ama geri dönmeden önce, kardeşinin gerçek Mesih olduğunu ve bir Türk kılığına girenin o değil, onun meleği veya düşünceleri olduğunu, bedeninin tanrının öngördüğü, vakte kadar orada kalmak üzere gökyüzüne çıktığım ve bunların güvencesinin Nathan'ın şahsında görüldüğünü onlara^ anlatıp ikna etmeye çalışan Sabctay'ın kardeşini ziyaret etti«a ler.

Nathan, 3 Mart 1667'de Bursa'dan gelirken yerel makamlara teslim edilmekle tehdit edildiği İzmir civarlarına ulaştı. İzmir'de kötü karşdanınca Sabetay Öğretilerinin eski bir m e n subu olan doktor Abraham Misel Cardoso'nun evine saklanmak zonında kaldı. Doktorun misafirperverliği uzun sürmed i Nathan bir pencereden atlayıp kaçarak şehrin civarındaki Pınarbaşı kasabasında saklanıp, orada i k i ay kaldı. Pmarba-şı'nda kaldığı süre zarfında, elçiler onu ziyaret edip kendisi*! ne İtalya'daki kardeşlerinden bir mektup olduğunu söylemek istediler. Olaylann akışı nedeniyle çöküntüye uğrayan Nathan, mektubu almadı ve İzmir hahamı Haim Abulafya'ya onu almasını emretti. Elçiler oradan aynlırken sahip oldukla-n düşünce, eğer İzmir'de olsaydı Nathan'ın kendilerim kabul edeceği şeklindeydi. Bu şehirden ayrılma koşuşturması esnasında Nathan, günahlannın affedilmesi için Sabetay'ın annesinin mezarını ziyaret etme izni aldı ve daha sonra Sakız Adasına girmek üzere bir uşak ve üç Türk'ün refakatinde elçilere gözükmeden yola çıktı. Bir zamanlar bir Sabetaycılık merkezi olan bu adada bir süre kaldıktan sonra Trakya'nın l i manlarından biri olan Tekirdağ'a gidip oradan İpsala'ya geçti.

Gir i t adasının fethi ile meşgul olan Türkiye ile Vencdiİ

54

Page 54: Sabetay-Sevi.pdf

arasındaki savaş devam ediyordu. Sultan ve saraydan bir gurup. İstanbul lu birkaç hahamın da bir süre için kaldığı Edirne'de bulunuyordu. Edirneli hahamlar ile birlikte bu hahamlar, Trakya'nın küçük bir kasabası olan İpsala'ya N a t h a n i n gelişini öğrenince heyecanlandılar, zira tarih Yahudi yılı 3 Si-v.ın S427 id i . O n u bulunduğu yerden uzaklaştırma göreviyle Edirne'den gönderilen elçi ile yaptığı bir tartışmada kehanet-terinin yanlış olduğunu beyan etmesi istendi. Nathan, verdiği yanıtta surdan b i l d i r d i : Yahudi yılı 25 l l u l 5425 tarihinde bir ses d u y d u m , bir yıl sonra birkaç ay daha geçince İsrail'in kurtuluşu gerçekleşecekti, bu arada kaç ay geçeceğini tam olarak bi lemiyorum 5427 yılının Iloul ayma kadar, yani iki yılın tamamlanmasını beklememiz gerekiyor. O tarihe kadar kurtuluş gerçekleşmezse hayallerimin ve kehanetlerimin hiç¬birinin doğru olmadığım beyan edeceğim. Nathan, delegelere söylediklerini yazılı olarak onayladı ve her türlü propagandadan uzak durmayı ve Edirne'den on iki gün mesafede bulunacağı taahhüt etti. Buna rağmen sözünü tutmadı. Onu, •betaya doktr ini yaymaya devam emğini ve Edirneli Yahudileri 17 Temmuz orucunu bayram günü olarak değiştirmeye davet ettiğini, Edirne'den üç gün mesafedeki Gümülcine'de görenler o ldu. Hahamlar bu duruma çok şaşırdılar çünkü bu gibi şeylere bir son vermenin en i y i yolunun Nathan'ın mesaimi geçersiz kılması için dönme Sabetayin kendisiyle bir araya gelmesi olduğunu düşünüyorlardı. Sabetay görüşmenin Talmutçu ve Ortadoks kurallarla savaşmaya yönelik olmayacağım düşündüğünden basit bir hizmet olarak gördüğü gö- ^ ııışme teklifini kabul etti. <

< U

Hahamlara değil, ama onu halka göstermesi için Sabetay- < cı Karillo'ya hitaben bir beyanat yazdı. Edirne'deki Bet-din < Kari l lo 'yu davet ederek beyanatını orada yapmasını istedi. < Karilto bunu reddetti. Bunun üzerine başka bir yola başvu- £ nıldu. Karillo 400 kuruşluk bir borcu ödememekle suçlana-

55

Page 55: Sabetay-Sevi.pdf

rak dava açıldı, ve böylece tutuklandı.

Bet-din sabetayalann toplanmalarını yasakladı, Samuel Primo'nun damadı Mois Kohen'e, evinin kapılanın Sabe-tay'm müritlerine kapatması ihtar edi ldi , fakat bu d u r u m sabetayalann daha da heyecanlanmasına ve d u r u m u sabetaya liderlere iletmelerine yol açtı.

Sabetay, Türk-Venedik muharebesi vesilesiyle Edirne'de bulunan hükümet yöneticileriyle işleri olan İstanbullu Yahud i sarraflan bulmak üzere Kervansaray'a giderek tüm bu kargaşalara sebep olan kişinin kendisini yanıltan sahtekar Nathan olduğunu açıkladı. Bu açıklamaların ardından, hahamlar Nathani aforoz edip, bu aforozu halka ilan ettiler. Bu uygulamaların arkasının gelmesinden korkan Nathan, Gü-mülcine'den ayrılıp, Janina yoluyla Korfu adasına git t i ve Pe-sahtan Önce oradan Venedik'e geçti. Gelişinden telaşlanan Venedikli hahamlar orada kalmasını engellemek istediler ama oradaki sabetaycılar yerel makamlara başvurarak Nat¬h a n i n kalmasına karşı çıkanlan protesto emler. Venedikli sa-betayalar mücadelelerinde haklı çıkınca Nathan Yahudi gettosuna g irdi . Bet-din önünde açıklama yapmaya davet edilince, Nathan kehaneüerirun yanlışlığını yazılı olarak beyan etti.

Nathan'ın imzasını taşıyan İpsala ve Venedik beyanattan İbranî yılı 3 lyar 5428 tarihinde Venedik'te yayınlanarak tüm Yahudi cemaatlarına gönderildi. Venedikl i hahamlar Nath a n i Livomo'ya göndermeye karar verdiler ama o gizlice kaçarak Yahudilerin ondan bahsedilmesini istemedikleri Ro-ma'ya geldi. Tebdil-i kıyafetle l i v o m o ' y a geri döndü. Orada öğretilerini takip eden birkaç kişiye rastladı ve sabetayalığm propagandasını yapmaya devam etmeyi denedi. Ancak, bu kez hayalleri alaya alındı. Şaşırmış bir halde, Arnavutluğu, Makedonya'yı, Bosna'yı ve hatta belki de Sırbistan'ı geçerek

56

Page 56: Sabetay-Sevi.pdf

Türkiye" ve döndü ve hiçbir amacı olmadan on ik i yıl boyıın-iıi aylaklık etti . Son olarak bulunduğu Sırbistan'daki küçük !•>! yer olan Komanovo'dan sonra 5540 yılında Üsküp'e geldi v .ula 36 yaşında Öldü115». Büyük sabetaya Nathan İbranî-ı i ' di l ini çok i y i bi l iyordu. Kendi yazdığa çeşitli yazılar, ki he-I1Ü/ y e m yeni izlerine rastlanmaktadır, dua kitaplannda ba-Mİınıştır.

LX

Sabetayin d in değiştirme olayına tekrar dönelim. Kahinleri v e fanatik mürütleri Sabetay'm yaptıklanndan Mitindiler, gerek vazıh ve gerekse sözlü faaliyetlerine şimdi ı |hd iki sanlmışlardı, dönekliği kabul edilen Mesih'in m u -

(belerinden müritleri daha sık haberdar ediliyorlardı. Rica-Ul bu dunımu şu şekilde tasvir ediyor: «Bazılarının dediğine ı v ı r Sabetay'ı alıp Edirne'ye getirmek için sarayın gönderdiği Yeniçeriler, onun ağzından çıkan lek bîr kelime ile bir an¬I > oluvermişler; öncekiler kadar cüretkâr olan yeni askerler

• U •: m kadere sahip olmuşlar; böylesine büyük bir mucizeyi ı tl lifleri izlemiş, cüretlerini cezalandırdığı kişilere hayatlan-n» İri rar iade etmiş. Şunu da ilave ediyorlar Bu şaşırtıcı olay-.l,ııı sonra kendi isteği ile hapse girmiş ve kapılar çok sıkı kapalı olmasına rağmen, o, peşinde taraftarlan ile bir l ikte so¬I ıl la dolaşırken görülmüş. Gardiyanlar onu zincire vurmak I lı lıl terinde demirler kendiliğinden yere düşüp bir anda

il dı flerli b i r altına dönüşmüşler. O bu alhnı müritlerine he-Üyv olarak vermiş. Sabetay böylesine büyük mucizeler yaratırken, (peygamberi de aynt şeyi yapıyonnuş. Nathan'ın, bir M m seı tın fleçmişini öğrenmesi için, erkek veya kadın, sadece 'idim okuması yetiyormuş. Kısa sürede b u kişi hakkında her <>i. İM Ayrıntıyı biliyor, b i r bakışta tüm kusurlarım ve kötü eğil i m i ' o m görüp, onlara tövbe ettiriyormuş. Bu yankılar kısa lArvdi' t ü m Avrupa'yı v e özellikle İtalya'yı sardı v e b u m u d

i l AvnnbUr Kin bak. Rosancs IV, s. $0-84

57

Page 57: Sabetay-Sevi.pdf

zeler birer gerçek olarak kabul edildi.»*3*»

Sabetay'ın d i n değiştirmesine ve birçok cemaatin Nat han'a karşı tavır almasına rağmen, sabetaycı hareket sona eı cek gibi değildi. Gematriya, yani Tevrat'ın bazı bölümlerir y o r u m u ve fanatik sabetaycılann sarf ettiği çabalar, bir avu dolusu kişinin marifetleri nedeniyle körelen zihinlerdeki sar malan körüklemeye yardım etti. izmir ve Tire civarlannd sabetayalar Ab ayının 9 undaki orucu kaldırmaya Öncülü ettiler ve aynı zamanda Kuzey Afrika'nın bazı bölgelerinde de bu oruç kaldırılmış o ldu. Sabetay'ın d i n değiştirmesü inanmayan Fasb sabetayalar da A b orucunu bayram günü olarak değiştirdiler. Amsterdam, Hamburg, Krakav ve İtalya'nın birçok şehri, kurucusunun Müftü Vani Efendiden lam dini eğirimi aldığı sabetaya doktrine bağlı kaldılar. Sabe-tay ise, Yahudilerin d i n ve ayin kurallan hakkında da ond« eğitim almaktaydı ve bu d u r u m u garipsemiyordu.

Musa da hayatının bir bölümünde Mısır Sarayında kalmıştı, Sabetay'da bu sebeple Türk sarayında kaüyordu. Sabetay'ın gerçek Mesih olduğunu, ve Yahudi inançlannı Müslü manlar arasında kolayca yaymak için İslam dinine geçtiğin! iddia eden Kaza de Mehemenuta adlı Mistik bir eser sabetayJ o lar tarafından yayımlandı. Sabetay, Sultan'a ve Müftüy Yahudileri Müslüman yapmak için onlarla olan ilişkilerim sıcak tuttuğunu açıkladı. Beyanatı kısmen beklediği neticeyi] verdi. Çok sayıda Yahudi, Sultanın huzurunda Hz. Muhar met' in dinine geçmek üzere Kudüs'ten, Bağdat'tan ve diğeri uzak ülkelerden geldiler. Bu şekilde d i n değiştirenler, İbranî-i ce maaminim (mümin) ve Türkçe dönme adı alanda ve mi" lüman olmuş yahudiler olarak tanımlanıyorlardı. Sabetay'a Müslümanlık lehine dinî taraftar kazanma faaliyetini destek** lemek için sinagoglara g id ip vaaz etme yetkisi veri ldi . Orada sadece kendi doktr ini ile i lgileniyordu. Orada öyle başanb o l -

36 RicauL Cilt 1. s. 202-203

58

Page 58: Sabetay-Sevi.pdf

ki , sayısız insan onun gerçek Mesih olduğuna inandı, an-bir yandan Müslümanlann ve Yahudilerin kızgınlığına

•t olma ve ceza alma, diğer yandan aforoz edilme korku-ıyla, halk arasında dolaşırken onu tanımaya cesaret edemi-

rl.ırdı.

Müslüman olan dönmelerin sayısındaki artışı görmek için H e w n Devlet idarecileri, Sabetayin verdiği sözün geçersiz luğunu fark edince, d i n değiştirme esnasında kendisine

ın görülen uygulamayı kesip, onu, bazen Müslüman ba-Yahudi tutumlar İçinde üç sene kalacağı İstanbul'a gön-

rdiler.

Girit Adası seferinden dönen Baş Vezir Köprülü Ahmet İstanbul'a gi t t i ve Sabetay'ın marifetleri ile i lgi lendi ." Baş

vırın ajanlan, onu, İstanbul'un varoşu Kuruçeşme'de bir-ç Yahudi ile birlikte Mezamir ilahileri söylerken sürpriz b i r «kın yaparak yakaladılar. Bu d u r u m Köprülü Ahmet Pa-

i'yı olduğu kadar, durumdan yakınan Yahudileri de çok /dırdt. Bir kenarda mesele çıkartmadan yaşamak için Haliç ianndakİ Kâğıthane varoşlanna sığınmak zorunda kaldı, ıktrincileri onu orada da takip ettiler, ancak bu takip, sabe-fcılar ve Yahudiler arasındaki nefret duygularının büyüy-tk devam ettirilmesinden başka bir işe yaramadı. Yahudi-

r, topladıkları 6,000 kuruşu Baş Vezir'e vererek sükunete kaynak için Sabetay'ın İstanbul'dan uzaklaştınlmasını rica İler. Sahetay, yeni kansı (Sara Edirne'de ölmüştü) Yoheved kavın pederi Josef Pilossof ile birlikte, küçük bir cemaat

ışturmak üzere Arnavutluk' taki Berat'a gönderildi, ancak bu cemaat bir süre sonra dağıldı. Beş sene orada yaşadıktan Q

ı, 5436 yılının (30 Eylül 1675) Kippur gününde öldü ve .• l inn içinden geçen nehrin kıyısında Müslümanlar tarafından toprağa verildi**7». j |

59

Page 59: Sabetay-Sevi.pdf
Page 60: Sabetay-Sevi.pdf

I I I . BÖLÜM

EMİRLER, B A Y R A M L A R , ORUÇLAR

Yukarıda bahsettiğimiz gibi, Sabetay 1666 yılında İslam dinine geçti ve 1675 yılı sonlarına doğru öldü. Bu zaman zarfında, beş yıl boyunca, Edime ve İstanbul'da olmak üzere ve leşkilatlanmaksızın kendisine sadık kalan uzak ya da yakın çevresindeki guruplarla birlikte, dolaylı ya da dolaysız, öğ-ırtısınin propagandasını yaparak Müslüman olarak yaşadığı Berat ta öldü. Cemaatini bir arada tutmak için, onlara, öğretisinin temelini oluşturan, önceden ve belki de d in değiştirdikten sonra bile belirlediği bayramların tam listesini askıya alan 18 emir verdi ve oruçlara başlayıp bitirirken edilecek d u aları yazdı ya da yazdırdı.

Ribbi Abraham Danon ailesi, Yahudi İncelemeleri Dergi-•inde" ) emirlerin, bayramların ve oruçlara İlişkin dualann metnini yayınladı. Bize gelince, kopyası burada bulunan bel¬geye istinaden, Danon'un belgesindeki İbranîce yazılmış d u -atan Yahudi İspanyolcası (judeo ispanyol) di l inde yazdık.

Belgemizde özellikle kopyalama hatalan olmak üzere çe-f i t l i hatalar mevcuttur. Yazan kimse, büyük olasılıkla İbrani-eeyi bilmeyen ya da az bilen b i r iydi . Kendisinin de söylediği Iribi metni Arap harfleriyle yazılı (eski Türkçe) başka bir metinden bakarak yazmış. Bu da öyle gösteriyor ki , Yahudi -5 İspanyolcası dönmeler içinde gitgide kaybolmaya yüz tut- r j maktadır. \

Aşağıda emirlerin, bayramların ve oruçlann Yahudi £ kpanyolcası di l inde yazılmış kopyalannı veriyoruz. <

ITome35,yıl 1897

61

Page 61: Sabetay-Sevi.pdf

— U*I

9 / 0 ^ •^>u*1

*../C.\.* / « I U . - L M ^ A I » . es, ». XA ¿ j v ^ - t a ••-/

^ ^ ^ ^ . / > - w * 7 * v O 4 *

tA-*<li a t ' v . : ^i» .«

v k . dv W *** T^*** I A - l tt¿i*. ^ - riV.) *

—- / l - i ¿V,

-* ^ U .•.•AlIVT./Î. »••••.Ii» /¿-i V - » Â ï "

• >Y/I- .»» s —ï \ t»*4 J j

» r j jft-jfl le» xvJ*- —""-J

•M !» t , . / / — - ,4-!» ^•>rf.j « t ^ t j « ! . . . » „ ^ u , f i

W o , . . * ! . / « ^ * >» C w ^t+f~ — 1

— Í u i S vc¿/Í- V* ~* •*•**" » * * * » t ; * -v.—»i ' J •> -S

U.—-wj ^ - ^^< -> ' - y - 1 - / ^ V ' . . v « * - í N _ /

— . ' l t t . . v / . . t . ^ t — * — : í i i rT i iB^fai i f r r ^ *

Page 62: Sabetay-Sevi.pdf

v — - a t — v * \ —« * - ı A

i l . * * C « i C . -v S..,^. ...\ ~ •Vvtıl - / u.ı *-f

Sn * —-•$ »

^*ı»»4 •w,w t w*.*.,- *jr*** ' / ı » ^ * ^ «. • *-<«™

A E m i r l e r İşte, Raschi karakterler i ile y a z ı l m ı ş metnin

k o p y a s ı n ı n i ç e r i ğ i :

uvrvo u o l o ı?)nx *7 ehp^VDipvfr 18 onj po chııp-r» ..V*v f -ı»

Vh -p -»ıtVnp Vh n oıınft D'J ı*f> DYlfrrMpn |f>'o >p cf» ı 'i t î 1»>-) oh CÜrûf» ¡0 *h v o i » İr* *ı Df>vf>;5f) 4 nPnfV> 4 mb e h

> ( ı »i cftvrtvSft m n ı m •) iftıv-fın •*h ro *fo n n f n v i Vh p*fi >p n'cn » r t » jiVnp *p p * 2 i oi n i'n-o ıo T'p »n ı*nwhın "ir*5*o ır;p\*»ın Vf> »T tttMb ( ı ı v a ı n

.o'v m j> l'h n-sn w |'(> *s V * * ° 3 i* 1 , - 1 3 n ı > 1 0 l ' ° w *P c , i * 3 "T oi

•m> oh y i ) * *? p'Jı »h D*TS yft i ramr-A pwft v o*ft 4 n c> •p Vh vnoh |*M»6 'p l h Vh ah (hvrt'nrh » nÂp i'h Î>*ÎO W J

• O'Pî'O ı , f I C D B P 'P) ' î î h n Df>n p'A -•T •»» cn»»*Efr36 p**** pinfclM-* ' i ^ " M *P P'f> 5 ' i oi

.D*CD Vh (') (pı5v-5 pcuVi ihpıfm *pft) ıfto>»p

6 3

Page 63: Sabetay-Sevi.pdf

rt'Dift pifa ıV;î> cintahn ci"VA yn o»p B p*h G 1 io .oı**VA oA j'O'iiiA O1) V >"''o i<P 1

»ıtf» i'h p m pVVlSt 'O 'p KI i"7 50-1 Vfı J'h p-A 7 ' 7 0 ) •p ú-h r-c'-pYii vî":taïip ip yA uvA oıhp parpo >p "İh >h oıAp I

.D'ED Vı Mirii ayı ip-ip-p i'h i'h vovpl'A *p iv.-) i>p pM ytthp MW piHİ'A I p r t orA i» 'p ch 8 n ai •*n e*A prcrnfeMt "i t í a 7:0 wArnp jıp , w c n cuín SPO*O

.prífpA'P 'p vpoi o*«p p b T f C l r f t i'i-A i» * P b T W l rA i ' 7 Ù *a *P o*A 9 1 a** 1 » -p iVftí» • t t r * :A pjnoif't 'p op>ü -h I7"Jn»v> w aA mft

-o*)T>f n no •W .A W W Eft - A T Í V A 7 I D pnA'TVS'lA ,« |Q 'p C'A I I ) *1 a> V*p 111P -p *p7"i& 7»o) (••» Í'BAI» p-h 'p IVCA ípro oin r»'i>A M i'6 *0 ri'iîïlp pefrKp )ip 57A73î*ft V 'p -7 VA jf,P'h'VD. . . C 1 İ *7 D'A

.07.*)) 1 p*>*A \»yí pp rnVı ip "7 7Au-ü'l \\> •İV i») 'p con* 1 prVh * 7 P Y H '"İA& *p » -p p-A 11 ' i 3 7

.0"vp c-A iu v « V ,*G6TJ íA»7j-iA pp ii?í *i p'D >*7 ic pt i'pm a>h -p cA 12 n aó vu*i 1 pÉ4H *¡> *A *C?*A 3ft "W* Vp'o iAtf> 'p O*.*» ||*10)

.TAOÍ.VJ K> imp im « *7 TtoııVİ a!t S .0-*7 aiAp rrfTTJPgfr íó rA 0*Vco pVfi V B*é 14 *1«) 3 'Arî!» cin O " D T P ) V A ¡-A pr> S> t>'» 0*«hp 'p (.'A |j »7 3*t

?•£.*••; ih"p -A VpVi 'PÏ'-.ÎÏ-A pAiftp e** art ai -PVJ *p ai eo ,A>h u -PpAA i v

3 'pey"'» SiİT w'P'-A pii'7 'OTAB ("A p-lApA 'p »pO'A iti *7 Cİ c*» D >p /.lítóT '7 ı7':pft VA 7 » 'A cılıh pıi CVTCPIVO 7W C'A 'W*A •* *p o *c ctnajrt 0 i'iA 'p /.J7!p VA 7 W ?;.7 •.*) livıA «7 'pfiTAiB'A

% .«A 6 *p apc*J ai c* VD9 -p *p Mp CÎ'JI * .pi"Vh pp r7j»)*p w 'p p-A p n s i

t i 7h7 , u7V3cırhc«*AaVnnn3v* ' i ı *7 '5A l -h 'p ' l ' ;p ı h ı s n &i > .1Ü>hp ÛMŞ VA 'l)*íl ' 7 1 " 7 V 3 ' 7 VA

•7 wrfeo *p mom |>-N*> (TMÍO oo»Vi>*A orno ıs pitpit «p

V IUI IV .SOV61* TAI : "on* 1*0 4*1 PHD-AIÄ- ;••> irt-A UH*4 (*')

64

Page 64: Sabetay-Sevi.pdf

tMrfı .>) v ı o m ' p nDWtt*-rw ,onî *v*> i pop"V(i fpf*f> i'-iHH'ti'A ,ovp » *A on ırp ift*.)' n pıl'h n ap'.Ar/J Vı»'5 I * (fttn» v .ff'fi'j ID * TOVBh'.çî'ft ID ,wo ju ııp'A ,Ü .»ıh I T » |tt *• i .r< t» ıy» pıWı virpA ,*A ,n:A-,ı cccA V * *ı '»ft iA*>*P«V Di"i MrAfiHi o\ o'h -p ap» ol T IO'-ÎP-O ,*f> ıno»)*A ıi) *f> o,),r>ftn VP *p ltt*A »«ıy | ,f't»'n [A) 'p nıVih 'fi O » D O> -.Am-CA 1 jTİftph •? 'p ti |Avoc » n -o 'm-hVıvA "iA »ı 'A w;»nAT*5ıne'i i ı wj"p »rtsı . ' i ',ı ',-> ıfıviij-) Î " C ,p*W:A oniD 'A"p *ft DATS n İISTA

.|Df) ıPP'TO

l|h metnin l ı.ınsızca çevirisinin içeriği:

lif*» •m'nvnınmiız, kralımız, Mesih'İrnİz S.S/nuV» şanını

T Irk ve eşsiz olan ve onun dışında hiçbir benzeri mevcut •Jtfttıvnı Vıı.timya olan imam korumaya itina göster.

| l .nı ,ek Mesih olan Mesih'ine inan; şamm artıran Da-fpjpj'ln •ovuııd.ın gelen senyorumüz, kralımız S.S. haricinde* Ktr)l>iı k ı ı ı i a i H i yoktur.

1 Ne tanrının ne de Mesih' inin adına sahte yemin etme, f i l * yorunun adı ondan alınmıştır ve bu kutsal varlığa M|-|tı*ı/lık «-dilme/

4 hmının ve Mesih'in adı geçtiği zaman saygı duyulur . I Ifttu m-aııe göre ustun olan doğası nedeniyle her k i m olursa H U U I I ı»ıı.ı **aygı göstermelidir.

) Mrsıhin sırrım anlatmak ve incelemek için toplantıdan |MUnlıya koşuşturmalıdır

iı keml i l e r inden ne kadar nefret ederlerse etsinler •utUmul.ı (Sabetayalar), diğer uluslara mensup olanları ıikhıreı ı k, katiller bulunmaz.

fi 5

Page 65: Sabetay-Sevi.pdf

7

7-16 Kislev günü herkes bir araya gelir ve herkes Mesih ilgil i başkalarından duyduğunu ve Mesih'e olan inancın zemİ hakkında ne aniadıysa yanındakine anlatır.

ft- Zina onlar arasında hüküm süremez, Beriya1*1 kural] mevcut olsa bile, buna rağmen hırsızlar için tedbir almak gerekir.

9- Yalan şahitlik yapılmaz, mümin' 4 1 olmasalar bile hem-j cinsine yalan söylenmez ve birbir ini ele vermek olmaz.

10- Türban dininde olan b i r in i kendisi inansa bile! aramıza almak için zor kullanmaya için verilmez, /ıra savaşçılar gurubuna bağlı bir kimse tam bir inanç ve ruh arzusu ile hiç bir şekilde tereddüt etmeden aniden biz-a] katılır.

11- Aralarında kıskançtık yoktur ve kendilerine ait ot yan şeyleri açgözlülük ve hırsla istemezler.

12- Kİslev ayırım 16'smdaki bayram büyük sevinçle kut nır.

13- Kişiler birbirine karşı iyiliksever ve merhametli ol lıdır ve hemcinsinin istenci için kendi istenci gibi çaba sarf melidir.

14- Her gün gizlice Mezamir okunmalıdır.

15- Her avın doğuşu izlenmelidir ve avnı çehresini güneşJ le karşı karşıya gelmek üzere çevirmesi ve ay ile güneşin yüj

3 Herıv.*. yaradılışı simRrler. Bu emir bit yandan rinayı vaşaklarken i >:••* yândan belirsiz bir şekilde üin vermektedir. Sa beta yalar evlilik h ı o J sunda uzun süre kjHTuıni/mt uyguladılar Avnı emirde anılan bu h-M/laaj kimdir? Bize • :< n yabancı kimseler «.t* evli olmayan sabetayalardır, yani * f lilifein sırbnna vakıf olmayanlardır.

4 Yani,«abetayaolrmdıklanruldebile

5 Türban inancı İslamiyet, Sabetav doktrincilerine özgü bir islamiyet lamına gelmektedir. Üstat mücadeleciler, gizemlerinde, hiç bir şeyden ter dut etmeksizin RÛOUIIÜ olarak eirenler dışında, dinsel olmavan unsur yer veımeven tarikat yönetici lendtr.

66

Page 66: Sabetay-Sevi.pdf

ytı/ı bakmaları için dua edilmelidir.

16- Türklerin gözlerini boyamak için onların adetlerine dikkat edilmelidir. Mecbur olmadıklan ( Sabetayalar) |Uma/an orucu ve kurban İçin de böyledir. Gözün gördüğü htt f#ey yerine getirilmelidir.

17- Onlarla evli l ik sözleşmesi yapılmamalıdır (Müslümanlarla).

18- Oğulların sürmeline itina gösterilmelidir ve bunu aziz Kail ın utananı kaldırmak için yapmalıdır.

Ma/ilan Beriya (yaradılış) Yasasına ait olduğu halde bu 18 tthlrı tespit ettim, çünkü İsrail'in oğlu şeytandan ve onun lej-H) ıdan int ikam alacak kadar sağlam bir saltanata erişme-ilı O çağda, her şey eşit olacak; hiç bir savunma ihtiyacı, iz-C# tabı hiçbir şey, k ir l i l ik , saftık olmayacak, hepsi, en küçük-iı-ıı en büyüğe kadar beni tamyacaklar. Mümin olan, ve m u -hıih İT .ınlamma gelen türban gizemine girmemiş dostalara,

nine kadar Beria (yaratılış) ve Aki lut 'a (intişar) hiç bir p v el Mİtmeden özenle uymalannı bildir. Bu durumda, hayat Aft-u mm allına nüfuz edecekler ve hepsi birer melek olacak-l.n İlahi irade yatanda ortaya çıkmalarım sağlasın. Amin.»

fl Huymnıhır

Sabetay Sevi'nin emir buyurduğu ve burada (a) ile göster-ıllftııiM/ bayramlar listesi dışında adlan Karakaş Rüştü ve

"<Mf tıırulduiu zaman, av dünya ile güneş arasına girer. Diğer bir !(••'>> I. .ı\ guı*->> : ••../ vuz« kalır. Temmu/ıın 2 gunu güneş lutulıru-M ol¬M ı ılnı.lıkt bu «ıl.ıvı bir Mesihlik emaresf' saydılar. Sabbetav muhteme-

M tUtoı muinde her av geryek "eşmesini beklediği, d ı f y t bir tfadcyk Metisini ı,.ıbuklaştıran bir mucize saydığı bu olayı ima elti.

(*) VI M u m d e "Sabetav Sevi'nin bir Ermeni şiiri" adlı çalışmaya bakı-H H

67

Page 67: Sabetay-Sevi.pdf

genç bir kapana tarafından anılan bayramların listesini de veriyoruz.

t i

O z

5 S

<

. ) (on-jm) o**tj)ie>ı DIS

B M p*D 36 pà iia'jft io 99% fo M pf» T/.D*J -T TDD N 1*6

ab |*ft |'p «p^i p:ft"> n»»- 9 1*A d » » fcoia ninno Ma ova CİM J I )-h pnp r-JC 24 [*6 2.1 pft .nnıftDo » 17 |*6 .ıpnı> Wi atp*h ö**oıp ft (ıjf))) njo) 3o l i ı*ft D W D C 9 ın -rfı 9 ı*f) : V » . 7 D 7 Ç P nİnoo jft 3

•)uv:t; ör- 28 ı*n ıh:c :v nf> aı pp onıo rtpJ ıc Avant de traduire ce qui urécîde. rectifions certains pauafcs:

,p*p 20 i*f> .»'•>•) '"P f*i» j n 24 rft uni imn ,*vp u pft |ittn,01).-. 17 rh a*»»p»*o riVifo ,nn.ı o ı*o.5o:ı*p-;to)C5î*o.-) la suite du texte .pip : » .nrp -.»4 rA MVtoO 1 0 ,lîBP 23 |'6 . in iwj est exacte.

Ribbi Abraham Danon'un anlaşılır hale gehrmeyi denediği bu bayramların anlamlaannı inceleyelim:

1 -14 Sıvan, Moed Tsemah (Tarım bayramı). Danon, Tse-mah sözcüğünün tam olarak ne anlama geldiğini incelenr tir. Ona göre, bu sözcüğün seçilme nedeni, Sabetay'tn bir d ger adı olan Tsvi 'yi anımsatmasıdır, ve bu ad şu aynı ayette mevcuttur: "Bayom hahu yihyve Tsemah A d . . . Tsvi olehavod ofr i haaretz legaon oltiferet iifleytat Yisrael", yani "IsraiUUtH rin kalıntılarının şöhreti ebediyetin tohumu ile bezenecek, toprağın meyvası onların gururu ve süsü olacak (bava 4/2)"

Danon'un söylediğine göre, burada, Talmutçu bir gelene-

68

Page 68: Sabetay-Sevi.pdf

ğe göre Tsemah adlı Mesih'in en yüksek mertebeye yükselişini ' şahit olacak bir bayramın, yani Paskalyanın da bir tanımı yapılmaktadır.

Bize göre, Tsemah, doğanın ilkbahar ile başlangıç yapan uyanışını simgeler. Bu bayramın, 24 Sivan bayramı ile benzerlikleri vardır.

2- 24 Sivan', N i m Shah Alyede Eliaou (Sabeta/m Elie ta-r.ıfından tannya adanma bayramı). Burada Elie, Sabetay'ın peygamber olarak tannya adamşım ilan eden anzî peygamber Gazzel'İ Nathan'ı tammlar.

3- 26 Sivan*, Natenou İanem beetsem ayom aze (bayramın anlamı: "o size o gün veri ldi" ) . Danon, Natcnoou«verdi-ler sözcüğünü ne tan o şeklinde okumak istemiş, ve "o (Sabe-lay) onu size o gün verd i " anlamı çıkmışbr. Danon'un kendil i de söylediği gibi , bu cümle bu şekilde sunulduğunda hiç h r anlamı yoktur. Yukanda yayınladığımız metni kopyalayan kimse lahem (size) sözcüğü yerine lev (yürek) sözcüğünü koymuş ve böylece natenou lev beetsem ayom aze cümle-•t meydana gelmiştir. Bu cümledeki yürek ile daha aşağıda lmx'leyeceğimiz kuzu bayramı veya dört gönül ile herhangi bir şekilde ilişki olabilir mi?

4 - 9 Tammouz, Adhalat alevoush anefesh (Ruhun kuşanmaya başlama bayramı). Ruhun kuşanması ifadesinden Sabetay'ın esinlenmeye başlaması anlaşılmalıdır, yani o, esin-k'tımenin başlangıcım bayram günü olarak ilan etmek istemiş olabilir.

5 -17 Tammouz, Rishon Leorat (İdrakinin i lk gününü kutlayan bayram). Görülüyor k i bu tarih bir Yahudi orucu gününe tekabül ediyor. Oruçlann faydasızlığmı b i l d i r m e k için Sal*1 tay ın bu bayramı tayin ettiği ileri sürülüyor. Bu tahmin

• HJIKHVJ göre bu rakamlar 21 ve 24'tür.

68

Page 69: Sabetay-Sevi.pdf

bize pek ciddî gelmiyor. Bu bayram münasebetiyle. Sefer Ahalomot Kets apelaot 'ın yazarı, Sabetay'ın eniştesi Samuel Primo'nun doğum gününü yüceltmek için Abidos'ta kutlanan hag Çel N e v i i m (Peygamberler Bayramı) adının 17 Tam-mouz'a verildiğini yazmıştır 1".

6 - 23 Tammouz, Hag amerot (Aydınlanma bayramı). 5426 yılının 23 Tammouz gününde Sabetay Yahudi topluluklarına bir mektup göndererek 9 Ab orucunu büyük bayram şeklinde değiştirmelerini, ve bu bayramı sevinç içinde, evlerini aydınlatarak kutlamalarını emretti. Bu, Mesih ' in gelişi ile başlayan bir tür dinî reform hareketinin başlangıç tarihiydi"" .

7 - 24 Tammouz, Sabat Kodeş (Değerli Cumartesi bayramı). Sabetay değerli Cumartesi olan 23 Temmuz'u büyük C u martesi adı altında yeni bir bayram olarak ilan etmeyi düşünmüştü. Pazartesiyi Cumartesi olarak değiştirdi. Bu reformu kamı Sara'nın şerefine yaptı"».

8 - 3 Ab, Adhalat Atarat Aperet (Şanlı Tacı Giymenin Başlangıç bayramı). Danon, bu bayramın kökeni bilinmemektedir, ve Kahire'deyken sarrafbaşı Rafael Jozef Çelebi'nin yanındaki görevinde elde ettiği başanyı hatırlatıyor olabilir der. Bu başarı parlak çalışmalannın ilk iz ler id ir Diğer yandan, bu tarihin kökeni şu olaydan kaynaklanıyor olabilir: Yukanda

7». 113. )s ın mam ıı« a»*ı '.n"ı rtiu*»J n » 17 n ol \* >BI> >ft -Anı «o ,|n"î'i <A nvov.ito iıın -ı n » ol p* »* ı «M-A M ftpri y o>A'»> VI* lî»P '> i m D'U'6 *1 0>63 1*A ll6l>B*i»»Îı 06«1A lölO |lV>11'X> «0 •* |t-| pvı-A «A |t,"cA-|>.1-» M'J "30* (4 •»•o** •? (*.»<•>») >M<n iftue 'o l t t " ^ 10*

tnıftİBO ıp mouna no) nO'ielAoUta

8 'Sejsheı Ahalomot Ket* apelaot" un yazan Nisanın 7 sine rastlayan ve hır güne indirilmesi gerekli go-'ulen Paskalyanın reformundan söz ediyor. **V vazar söyle des'nm ediyor: "Zira, Sabetay'ın düşmanları o İzmir'den uzaklaştırıldığı gıın ondan kûrtulduklannı zannetmişlerdi, oysa o Setanık'e vanr varmaz öğrencilerinin ve kehanetlerinin eğitimi ile ilgilenmeve başladı Bu güne Hag Meorot gedolim adı verilir" t». 130).

u Sefer Ahalomot Kets apelaot. s. 131.

70

Page 70: Sabetay-Sevi.pdf

umulduğu gibi, l'ulonvalı haham \ehemva Koîıon. Salvtav'ı bulmaya ve onunla Mesihlik çağı hakkında konuşmaya •der. Kohen Ab ayının l ' inde Abidos'a gelir ve Sevi ile üç gün üç gece suren, yani Ab ayının 3'ünde son bulan bir tartışma yaparlar. Giderken, Sabelaycılara göre Sevi'nin ka/anmış olması gereken, tartışmanın zaferinden hiç bah-•rlmediği için, bu zaferi hatırlatmak için anılan gün bayram tayın t-dilmistir 1 " ' .

9*9 A b Hag, Asemahot (Eğlence bayramı). Kudüs tapmağı harabeleri matem yıldönümünün eğlenceyle kutlanmaya başi an maşıdır, zira, sabetaycılann söylediğine göre bu tarih Sabetay'ın doğum günüdür.

10 - 15 Ab, nimlah (hat ile yazılır) Sabetay'ın tuzlandığı e,uıulür< m. Hat ile yazıldığında bu bayram onun kral ilan edildiği günü ifade eder.

11- 16 Kislev (Purim bayramı). 7 ve 12 numaralı emirlerde bu bayramdan bahsedilir. Bu tarih, sabetaycılann d i n değiştirdiği gündür. Bu tarihi bir oruç gününden önceye rast Hi-tırirler"1*.

12- 21 Adar, Yom Şematah (Sabetay'ın doğum günü). Bu tarih, onun doğum günü olduğu sanılan 9 Ab ile çelişmektedir.

13 - 28 Adar, Yom Senimol {Sabetay'ın sünnet olduğu gün). Bu tarihe göre, Sabetay 9 Ab değil 21 Adar günü doğmuştur.

Rosanes bunlara ilaveten şu bayramlan da İlave eder*"*:

10 a.R c. 1116,

11 Çocukların doğumundan hemen sonra onlan tuzla yıkamak bir alışkanlıktır. Bu durumda. Sabbetav'ın doğumu *> değil 15 Ab olmalıdır. Aynı alışkanlık küçük kuzulara da uygulanmıştır.

12 Rosanes, IV. s. 471.

- Iİ a .g* , IV, s. 471

7:

Page 71: Sabetay-Sevi.pdf

14- 16Tevet (?)

15-15 Şevat. Bu Yahudilerin bilinen bayramıdır.

3- 15 Adar. Bu, Yahudilerin tanıdığı Pourim'dir .

4 - 22 Adar, kuzu bayramı.

b) Karakaşzade Rüştü'nün söylediği

İşte Rüştü tarafından sıralanan bayramlann adlan:

1 - K u z u bayramı. Bu bayram 22 Adar'da kutlanırdı. Her sene özel bir törenle bir gece i lk kez bir kuzunun yendiği bir bayramdı. O halde bu töreni oluşturan neydi? Evli i k i erkek ve i k i kadından oluşan en az dört kişi kuzu bayramına iştirak etmelidir. Bu sayı artınlabilir ama daima evli karşı cinslerden oluşan çift sayıdan oluşmalıdır. Şık g i y i m l i ve mücevherlerini takmış kadınlar sofrayı hazırlarlar. Yemekten sonra eğlenceye başlanır ve belirli bir anda büyük mumlar söndürülerek ortalık karartılır. Kuzu bayramının anlamından kaynaklanan aşkı en uzun yaşatmayı bilenler o gecenin kahramamdır. Bu bayramdan sonra doğan çocuklar tarikatm kendisi kadar aziz sayılırlar. Bu bayram dört gönül bayramı olarak da bi l i nir.

Balon Kapana gurubundan genç bir sabctaycı bu bayramı nasıl tasvir ed iyor" " .

«Sanırım "Büyük mumların sönmesi" olarak anılan tören Karakaş gurubu tarafından da uygulanmaktadır. Aynca, ben i m gurubunum mensuplannm da eskiden uyguladıklanna inanıyorum; ama itiraf etmeliyim k i buna benzer hiç bir şey görmedim. Henüz yakın bir geçmişe kadar, dönmeler kuzu töreni denilen Özel bir tören yapılmadan k u z u eti yemiyorlar-dı. İlkbahar mevsimine rastlayan belirli bir gecede kuzula j

13 a.g*,IV.s.471

14 15 Kasım 1925 tarihli Resimli Dünya dergisi.

72

Page 72: Sabetay-Sevi.pdf

ftccl bir ayinle kesilerek (lus) hazırlanır ve dualar edilirken pişirilirdi. Dönme ailelerinin her birine kuzudan bir parça düşerdi ve daha sonra bu eri hangi kasaptan olursa olsun satın almakta serbesttiler. Kuzu gecesi denilen bu gece esnasında bekârların kabul edilmediği törenlerde başka dualar da •dil irdi . Evli erkekler eşleri ile birlikte.orada hazır bulunurlardı. Ben, genç ve bekâr olduğum için oraya katılamadım. Ama, bekârlara uygulanan bu yasak, tören esnasında eşlerin değiştirilmesi uygulamasına dayanıyor olsa gerek sanınm. Bu sırn çözmek için harcadığım çabalanmın hepsi boşa çıktı. I [erkesin verdiği cevap şuydu: Evlen o zaman anlarsın».

2 - 27 Adar, Osman Ağa' 1 5 ' ve on üç mümûıi (ashabı) anıtına yapılan bayram. Büyük şölenlerle kutlanır ve en önemli bayramlardan biri sayılırdı.

3 - Meyva bayramı. Bu, 15 Şevat bayramıdır ve kutlanışı şöyledir: Etrafında sabetaycılann dua ederek tur attığı büyük bfr sini (yuvarlak bakır masa) üzerine meyve tabaklan konur. Bu törenden sonra, hepsi kuyruk o lup ellerinde tuttuklan mendillere okunmuş meyve dağıtılmasını beklerler.

4 - Haman bayramı. Yahudilerin Purimidir . Bu bayram esnasında Maase denilen Meqila okunur ve Haman'ın kellaya yani yok etmeyi gerçekleştirmek İstediği söylenir.

1 5 - Jozef bayramı. Bu bayram Hanouca.bayramıdır. Zira doğuda geri kalmış toplum, genellikle Mikes'ın peraşas^ 1 6 1 İle karıştırılan, Yozef tarihindeki Hanuka'run gerçek önernini bilmez.

I 6- Ağaç bayramı. Ağaçlar sulanır ve sulanırken dualar

7 - Tan bayramı. Yılın belirli bir gününde dönmeler gün

15 Bu isme IV. Bolümde bakınız.

16 Genesc, 41. bolüm.

73

Page 73: Sabetay-Sevi.pdf

doğarken kalkarlar ve kanlan ve çocuktan ile bir l ikte kendi Özel sinagoglarına g id ip dua edip hahamlara sadaka verirler. Bu sadakalar daha sonra fakirlere dağıtılır"".

8 - Ydın belirl i bir gününde, A f bayramı kutlanır. O gün, dönmeler san renkli mest ve cüppe"" giyer, Osman Ağa'nın ruhu önünde secdeye varırlar ve günahlarının affedilmesini dilerler (bu Kippour bayramıdır).

c) Genç Kapananın söylediği:

Genç Kapana aşağıdaki bayramlan rastgele sayar:

1 - H i n a l i Balouk. Bu bayramın anlamı acaba nedir?

Genç Kapana bu konu hakkmda bir şey söylemez. Hina l i Balouk ' u n Türkçe'de "kınayla boyanmış balık" anlamına getir. Bu bir açıklama yapmayı gerektirir. Eski b i r adete göre, bir evliliği kutlamak gerektiğinde, erkek nişanlısına parmaklan* nı boyaması için kına gönderirdi. Evl i l ik bayramı sekiz gün sürerdi. Bu sürede yeni evli damat evde kalır, bu süre biter bitmez İşleriyle uğraşmaya giderdi . O gün, yeni evli gelini büyük (muhtemelen kınaya boyalı) bir batığın üzerinden atlatırlardı. Bu evlatlann simgesiydi, ve kendisine etrafı evlatlarla çevrili m u t l u bir anne olması temenni edi l i rd i . Bu tören bu soydan gelenler için bir çeşit bayramdı'-1 1 1. İşte bize göre bu bayramın kökeni.

17 Ağaçların yeşermesini kutsama Miskinliği doğulu Yahudiler .ırasında eskiden mevcuttu, ve belki de hâla mevcuttur. Bu, tören sırasında bazı duaların okunduğu kırsal bir törendi. Beranot'un İnceleme eserinde bu konu hakkımla şunlar yazılıdır

|m İMA ,*>İ>V» ftpl »ll*A «HM |0')1 İV»" 1*3 **» .»l-B» >1 HU» J i . m m ,ot>> U»>ıv> ->Df> r>):

1 8 Tan bayramı denince. Selihot metinleri okunan IUHJI ayının kızıl tan vakitleri ve Tischri ayının ilk 9 lan vakti anlaşılmalıdır Burada konu olan tören, en önemlisi olan, Kipur gecesinden önceki olmadı gerekir.

19 Bak. IV Bolüm, O l ve adetler".

7 4

Page 74: Sabetay-Sevi.pdf

Başka bir versiyon daha aklımıza geliyor. Sabetay'ın bir U tu •• hır balık bıraktığı Yahudilerin kurtuluşunun balıklardan oluşan bir burç aihnda olacağını açıkladığı bilinir, n h u d i Ispanyolcasında beşik cuna (kuna olarak telâfuz edi-iH-1 demektir. Bu sözcüğe Türkçedeki l i takısı ilave edilirse, U^ıkle ilgil i anlamına gelen kounali sözcüğü elde edilir. Bu ı n ya da bayrarrun kaynağını bize aydınlatacak başka bir i Ihmadığı taktirde, biz şahsen bu versiyonu tercih ediyoruz.

• 2 - Purim, Yahudilerin bilinen bayramı.

3 • Kipir (Kippur) Yahudilerin bilinen bayramı.

4 • Mishibirah. Bu bayram büyük törende okunmuş özel bu rnethiyenin metninde (Shabbetay, Shabbetay Tsvi) yer almak ı.tdır. Methiye şöyle başlıyor: "SenyÖrümüz ve kralımız,

doğru, Sabetay Sevi, Yakub'un Tannsının Mesih'ini kut-| t "

t 5 - Taaniyt = oruç. Bu sözcük genelde tüm oruçtan ifade jhilyoı

6 - Kuzu, yukanda anılmıştır 0 1 ' .

JU I vltlık vesilesiyle benim Rodv»s. Kos. Sakız. vs. Yahudileri Tarihi'ne •kını/

] l istanbul Üniversitesinde 1 •• >ğu Halktan Eski Tarihi profesörü olmam t doğulu bir sakin olarak, sık sık vakın doğunun ba/ı yorek-rinde henüz Mulanan ha/ı örf ve adetleri kıyaslama fırsatı buldum. Burada söz konusu • ek-, büyük mumların söndürülmeğinden sonra oluşan gülüne sah-

MH kaynağını antik doğudan alır. İste bu kaynağın neden ibaret olduğu llotıt}!ve cim- ıltığa kı>ın uvkuva yatar ve gokyü/ü tanrısı zincire vurulur Uııvf iııiıılunca, gökyüzü tanrısı 'Attis evrenin çiçeldeneceğini haber veri l İtlere yeryüzüne indiğinde kendisini karşılayan dı>ğa tanrıçası Ma ve-ı Anxn.iv ılı* evlenir Bu ask bayramıdır. Tannnın inişi su şekilde kutlanı-.Inİıı Hır tam seçilip rnı-rıekselerk- kaplanıp Attıs'nin imajı ve dininin sim-nVtlvIr «üsleniyordu. İlkbahar nasıl bir sonraki sen.' tekrar gelmek üzere m hu İM yolsa. Attıs de bir sonraki vıl tekrar ortaya okmak üzere ölmeye Kfthuı ıJduftu için, inuı aynı btr olu K>bi baııdailarla sanlıydı. Çam, özel bir >••<<!.• kendilerini en iuh.it bir şekilde İçki alemine kaptırarak AtlİS ile İt tim evlilik t< trenine katılan halkın birlikte söylediği şarkılar eliğinde ya-

75

Page 75: Sabetay-Sevi.pdf

kıhrdı.

Eski tarihi incelersek, zaman içinde hu törenin gözlendiğini ve izlerine bugün bile rastlandığını. On Asva'daki bir ekol mensubu gurur tararından uygulandığını görürüz. Kızılbaş va da tahtacı olarak tanınan bu gurup men* suptan kendilerini bu tuhaf içki alemlerine vermek için buyuk mumların söndü ruldüğû gece törenleri düzenlerdi.

Garip tesadüf Biz bu satırları.vazarken, İstanbul'da yayımlanan Aksam* adu Türk gazetesi Maraş'lı (ön Asya) muhabirinin telgrafını yayınlıyordu. I>te bu telgrafın tarafımızdan tercümesi şudur

'Maras, 4 Mavi* 1935. - Bir odada büyük mumların söndürülmesi tont* ni uygulayan birkaç kişi curmümcşhut halde yakalandılar Olay yerinde, erkek ve kadınlardan başka, müzik enstrümanları ve kafası kopanlmıs bir kara tavuk da butundu."

Görüldüğü gibi, bu tören, Sabetay'ın ekol mensuptan tarafından yapılan törenin aynısıdır, Aradaki tek fark, kuzunun yerini tutan kara tavuktur. Bu antik akmlerin çamuru, oryantal antik Yahudilenn örf ve adetlerine sıçramadan edememiştir. Bu örf ve adetler karşısında Amos peygamber hırsla se*j sini yükseltip şövle haykırmıştır: Ashohevim al mitot shen ousrouhim al ar-sotam** "Fildİşinden yataklarda yatıyorsunuz ve divanlarınıza Yayılıyorsunuz!" Talmud, seruhim sözcüğüne ahlâksız ve leş gibi kokan anlamı ver» mektedir ve bu ayeti yorumlayarak: FJou bene adam sheavu önelim ve sho* tim ze ımze ve dovekin mitoteen zo bez o oumehalifin neshoteen ze im "Bu kişiler birlikte yiyip içen. vataklan birbirine bitişik vatan ve kanlanm değiştiren kimselerdir."

Günümüzde de, Attis'e vapılan törenin çamurlarının, büyük Kabalist Kibbı Şimon bar Yohav'ın anısına vapılan törene de sıçradığı saptanmıştır. Doğunun bazı şehirlerinde, Ömer'in Uao laomer) 33'üncü günü. bu Ribbi'nin ölüm vıldönümu olarak kutlanır. Bu günün gecesi Özel bir ayinin ve dinî şatv kılann okunmasına adanmıştır. F.vterin avlulannda odun yığınları tutuşturulup yakılarak etrafında dans edip şarkılar söylenir. Bu törenin adı llouia deriM Shîmon ben Yohav, vani, Rabbi Şunun Bar Yohav'ın nikahı dır Buradâ bahsedilen hangi nikahtır? Yakılan odunlar ile dans ve şarkılar arasında bir benzerlik söze çarpmaz mı? Ribbi 'nin nikahı ve ölümundeki dans ve şarkılarla yakılan odunlarla, Auis'nin nikahı ve ölümündeki dans., ve şarkılarla yakılan odunlar arasında bir benzerlik görülmez mi? İstanbul Üniversitesinde antik doğuda din ve tapınma dersleri verirken bu benzerliğin farkına vardık. Safet yakınındaki Mcron'da vıl dönümü kutlanan Ribbi'nin şerefine, çocuklar gibi kendi kendimize defalarca vanan odunlar etrafında döndük. Burada, bu tören şimdiye kadar İlk kez bu kadar vurgulanmıştır. İpekten bir fal alınır ve birçok yerden bu bayrama katılmak için gelip yıldızlar altında uyumak zorunda kalmadan öner, orada şarkı söyleyerek eğlenen halkın ortasında yanan odun ateşinde bu şal yakılır.

* 5 Mayıs 1935 tarihinde

** Amos. VX 4.

*** Sabat Antlaşması. 62/2.

76

Page 76: Sabetay-Sevi.pdf

( Oruçlar

--av *•'»•**

5 —i* j /w^y < i — » M * « M » / ^ « l y . ^

• / . . / ( . ı / j - A \ - ~ & ^ _ s , ^ sy~~*</' M « M M

/»..->/«< J ; ^ ^ r * *^ V Y * * " ' ' " ^ *

/f*» *•* ! M - (..A.*-».* i - * - - v 1 - ^ - — * * ' v r

İşte k o p y a l a n a n m e t n i n Raşİ k a r a k t e r l e s u r e t i :

<nvo(t) T » - ! VJ'O'T v h pp ııhfiDh oyp-h >p i'ft (ift-.-,*) VfvjJ» i W 'o n o s n o w

•p onp a«ft PD *p ch*vıftıvS »T cnnfıph P ' I D (Itnc) ifi-jj*» •*• psm r*»m v w f t w n t n npo ' f tm * n »oo'rYı» *'c " i i'^pnumc i'.*» p-fı ıJApi'o tflon oinft nro-n »(-•âftcrtı) * t *pr t *o *p hnftr.'S v.ı nuo*MD »i (ıratn) T 9 M 'pp'h ıoom*5 pp 'h o*ıfnn*D ]ip D M ' D ' I 'p t » -h n ıTjp İ n anîm tHp tflnd <mı>n) TJDD W> ->f>>o *p *'D n " ) ' D •ifY.vi nVı pm-3 pop |'0 oonon pıi p m o p v i - c i *p (noı) n-rı ıo 'Vn) von *n ı»>*) crrop »Dp* s»f> oto yt> -jftib n o o-pin ova oto ftVçyfn »pnpvn *p *p f'p W T » v p noD'hm *ı TODtf Jr*| r n i n

noo'bm *ı ı ı » Vh K I M TMO l3to lunopft aîvVı otofentrölD

|ip p'ı)Ml ph; D'VDYD CIO pp D,'ıf>lb"0 Chi 'PVOO'I 'P *p H'O'p ( J Vi) *1 'DO'h i * a*H Vft ft» Tp)9h »O *p »1130p 'D n iVp I lplO 'OO'A s p't'*) DnoıruV) trayp DÎ*3 ' IPP CMpıtınfı pfnSft 'p (n'roo) TfN •>•> | V i ' H ' D - w h pXn4 W pnpıtıcA nlh "rfw'p ı « ıvİhıı »'pTİ

.•Wim ' i l i 'O(T>5İ Kb P'ioı *o 'TJA p M vo») DO-ÂM

77

Page 77: Sabetay-Sevi.pdf

Oruca baslarken

«Senyör ve kralımı/, Mesih' imiz, kurtarıcımız, gerçek Mesih, krallığı en yüksek mertebelere ve sonsuza dek yükselsin, Sabetay Sevi'nin şahsında birleşen gerçeğin üç rabıtası ile İsra i l ' in şan ve şerefini koruyan ebedî İsrail tannsı adına. Sen-yörümüz Sabetay Sevi'nin bu orucunu merhamet ve sevgiyle kabul et. Orucum gökyüzünde gururun ruhu olarak karşılansın. Gerçeğin üç rabıtasının ilahî uyumuna inanan ve sen-yörümüzün şan ve şerefi için - tanrı çok yükseklerde ve ebedî bir saltanat ihsan eylesin - onun öğrencisi bi lgin Barzi-lay'dan bu günün orucunu tutma emri almış olan herkesin sahip olduğu değer yargılarına ödül olarak, yüce merhametine sığınarak soruyorum, bu gün bu oruçtan sonra azalmış olan ve bize ışığı göstermek üzere zekânın kapılarını açıp kurtarıcımızı göndermen için sana valvaran şu kanımın tükenmesine göz yumabilir misin. Ey kurtarıcım, ebedî tannm, ağzımdan çıkan sözler ve ka lb imin daldığı derin düşünce senin hoşuna gitsin.»

78

Page 78: Sabetay-Sevi.pdf

/C6— y i /İM \ +

ggfjĞut» Lt-fi frl- -M | j * S ^J/ ., | » _/

»•I - z^-^—» / / v i / U - l . 1 ^ y l ı « - i ' — . .f « V H . - / - — - i /&L<r# -'• a I «*ıi ^ •*"".J <

(O»:RN) N*»=*J VıF>«»7

•JVS ' i Dnnhyft p'VJ Vmv rnf»n> p»o b6ıc* -pıVı MO> CCJ iwni» " i Wı ' i n-iprı H oft "inwü'S pp phü'o-) (p preıV po »p d m 'OO'ft i 'h vıaf 'P ? '"»»to '0 1 ı5"p »ı ıW'»opıafı H . o i *n>c '»p n o ' i h 1X0*16 (mrap) noıcp W «rhu i'h taç inrfiu i *p n*ıw »•> in ooo '*»•() rn " Î B * mıp n>f>?ı (o» DO mptti 'p İM İiı <A iven mu>1 nwhi» tvp) ıvpc'hm " i nwAw r'c y,»:>D nppba onwio pp Df) *p)6 n>fni oıon M I * .pAjA yj>nıp o*v nofrnvä .Air* a>n Divite/ı 3 rh pnp *p 'uı*S oı>tovn oı-up'Aıo onra pp |'C ıDD'ıS DVİDlI'I) &f> D'f l ' Jn* »p I W p I W f r U l »ift |p 'p iVl ' ıH

p r i n *p 'p *f> pıhn cnptvftu» |M *p pıi oo ai5"î*o n *n »of») .|nft IDÖ'TO cfmV) cr>wr>:o fût *D 'p *ft poin.p nDCOin

*f) (OIIÜD) nhııpp n ora n OVDO mAİ pt opwn *o ODO oi »jn nco7nn * * W nccft ın n ntowp o i ODCft : 4 0 o JDjfio Ap,

l«o a i 1 ıh aä'TO brn ıp (iinfcvn) «hert 'D 'p *h iv ıh ı v5 DTD H T B . f c " i nop*fvn "ÎVO'D nçp'AiD O'jjföo orn o i awvh ıîrp

İşte yukarıdaki metnin Fransızca'ya yapılan çevirisi:

Orucu bozarken w

Tetragram adına, gerçeğin u y u m içindeki üç rabıtası İle İs- 5 rail'in şan ve şerefini koruyan İsrail tannsı adına, kralımız r j •rnyör Sabetay Sevi'nin orucunu hoş görüyle kabul eyle. Bu oruç sebebiyle damarlarımda azalan kanım gururun ruhunu 'aşısın SenyÖrümüz ve kralımız, Mesih'imiz, kurtarıcımız, yükseklere lâyık gerçek Mesih S.S.'nin lehine büyük bir mu- g dze yarattığın gibi , derin uçurumun içine indiği zaman da £

79

Page 79: Sabetay-Sevi.pdf

0 s.

<

senyörümüze ve şahsında birlesen genzeğin üç rabıtasına inanan bize ve kardeşlerimize mucizeler yarat ve kurtancımız S.S.'yi bize gönderip bizi karanlıklardan aydınlıklara çıkart Gözlerimiz görsün ve kalbimiz sevinçle dolsun k i ruhlanmı-zı bir an önce sevindirsin. A m i n .

Bu (aşağıdaki masa duası) ladino (judeo ispanyol) di l inde söylenir ve 40 numaralı Mezamir anlatılır: «İşte senyörümü-zun, kurtanarruzm, gerçek Mesih'in yemeği, tann ona çok yükseklerde ve ebedî bir egemenlik ihsan eylesin. İşte senyö-rümüzün, kralımız S.S.'nin masası.»

80

Page 80: Sabetay-Sevi.pdf

IV. BÖLÜM

S A B E T A Y C I L A R I N TEŞKİLATI - DİNSEL, AİLEVİ VE SOSYAL YAŞAM

D U A L A R - ÖRF VE ADETLER

A - Sabetaycıların Teşkilatı

Türkiye curnhuriyetinin ilanından sonra, Türk hükümeti iilns.il programım uygulamaya koydu. Türk basını de bu ko-•lya eğildi ve diğer konular yaraşıra "Dönmeler kimdir , ya İ l kimler dönmeydi?" sorulan çerçevesinde bu konuya da W r verdi. Basın kampanyası, bir kısmı gazetelerde beyanat-11* veren, diğerleri de bu konuda çalışmalar yayınlayan Sabe-|«y ekolü mensuplannın teşkilatına ve örf ve adetlerine nispeten az da olsa perdeyi kaldırdı. Bu bölümde mevcut olan Jöjumların hemen hepsi bu gazetelerden altnmışhri1'.

Sabetay Sevi ölünce, sabetaycılann kolu kanadı kınldı. Onun yerini alacak bir başkan anyorlardı. Aslında, bu baş-tuml.ır çok geçmeden ortaya çıktılar. Daniel Israel Bonaföux

1 Vakit günlük gazetesi (1924 ocak ayı 8,10,18.24.28 numaralı sayılan)

B1

Page 81: Sabetay-Sevi.pdf

adında bir ozan, Sabetay anısına saygı gösterisinde bulunan kalabalık bir Yahudi gurubunu biraraya getirmeyi basardı. Yardımcısı Abraham Michael Cardoso, İzmir'de, İstanbul'da ve Kahire'de sabetaya f ikir leri yaydı. Polonya'da Mordahay Ayzenştad Mesihlik propagandası yaptı ve çok geçmeden, Sabetay Sevi'nin kendisinde can bulduğunu açıklayıp Macaristan, Çekoslovakya, Bohemya, İtalya ve Polonya'ya d i n i geziler düzenledi.

Selanik de kendi açısından faaliyetsiz kalmadı. Cemaatte yeniden sorunlar getiren yeni bir Mesihlik hareketi baş gösterdi. Bu hareketim bitirmek için, şehrin hahamları kışkırtıcı-lan yerel makamlara bildirdiler. Takip edilmekten şikâyet eden kışkırtıcılar türbana hüründüler, yani Sabetay Sevi gibi Müslüman oldular ve 1687 yılına doğru İbranîce adı bugün maaminim olarak bilinen, Türkçe'si "dönme" olan tarikab kurdular.

Yazann bu tarikat hakkında yaphğı ve Vatan gazetesinde çıkan araştırmasında sözü kendisine bırakalım:

Mehmet Azİz'in (Sabetay) Ülgün'de* 0 ölümü öğrenilir öğrenilmez, kayın pederi A b d u l Gaffur 1 ", kayın biraderi Abdul -

2 Bu Berat şehridir.

3 Bu bölümde görülecek ö/el isimler donmrU-rin aklığı Müslüman ¡»dla-ndır. Örneğin, Sabbetav Sevi - Mehmet A r i / veva Mehmet FJendi'dİr.

Abdul Gaffar - foseph Pilossof.

Yanlışlıkla jacob Sesi adını alan Abdullah Yakup veva Yakup Efendi -facob Querido; asluıda A viche (Ayşe) nin erkek kardeşiydi.

Aviene - Yocheved. loseph Pilnssot un k m ve Sabbetav'ın kansı (karsı Sara'nın ölümünden sonra).

Abdul Rahim (?k Mustafa Çelebi (?)

Abdullah Çelebi - leşi Şatom

Hüsey in Efendi (?)

Mustafa Efendi. Mekke'den döndükten sonra Han Musíala Etendi olmuştur.

82

Page 82: Sabetay-Sevi.pdf

lah Yakup ve Abdül Rahirn, Sabetay'm karısı Ayşe'yi Sela-nik'e götürmek için bu şehre gelirler. Sevi'nin ölümü 200 aileden oluşan sabetaycılan güç durumda bırakmıştı. Bir başkana ihtiyaçtan vardı. Sevi'ye atfedilen ve ölümünden Önce yazılmış bir mektup bu husustaki mirasçısı olarak, sabetaycı cemaatin yönetimini devralan Abdullah Yakup'u öneriyordu. Sürüsünü Sevi'nin emirlerine göre gütmek için kendini zorladı, halkı onun kehanetlerinin gerçekleşmesini beklemeye teşvik etti, 613 misvot 'un artık onlar için bir zorunluluk olmadığını açıkladı ve Müslüman dinine bağlı kalmalan gerektiğini de ilave etmeyi unutmadı. Bu sonuncu tavsiye, Sevi'nin hükümlerine bağlı olan bazı sabetaycılann hoşuna gitmedi. Uzun süredir Yakup'a tatsız bir saldın hedefleyen Mustafa Çelebi adında bir inin yönettiği nahoş bir hareket nihayet gerçekleşti. Bir sabetaya bir diğerine bir meşin parçası sattı; satın alan kişi bu parçayı kendi zevkine uygun bulmayınca sahaya iade etti ama saha geri almayı reddetti. Her i k i taraf Yakup'a başvurdular ve ondan meseleyi yargılamasını istediler. Yakup'un yorumu şuydu: "Önceden bclirlenmemesi nedeniyle geri alma hakkı mevcut olmadığından ve sablan mal hatalı olmadığı için sabm işlemi yasal sayılır ve sonuç olarak saha malı geri almaya mecbur değildir 1 4 1.

Bu hüküm, Yakup'un evinde yapılan ve Mustafa Çele-bi 'nin de hazır "bulunduğu fırtınalı bir toplantıda sabetaya halk tarafından tartışıldı. Yakup için pek sempatik olmayan atmosferden yararlanan Mustafa Çelebi ayağa kalkıp şöyle bağırdı: "Beni seven arkamdan gelsin". Abdul lah Çelebi dahi l partizanlan kalkıp onu takip ettiler. Bu olay, hicri 1102 (1690) yılında sabbetayalann içinde meydana gelen bir f ikir ayrılığının başlangıam sahneye koyuyordu.

4 27 Mav» 1927 tarihli Son Saat bu hükümden soz ederken (3. Sayfası) meselenin bir meşin sorunu deftil, bir anlaşmazlık sorunu olduğunu vardı. Yakup. Sabbetav'ın yasakladığı anlaşmazlığı emretmişti, ki bu durum Sevi taraftarları açısından yasaya karşı gelmek olarak değerlendiriliyordu.

Page 83: Sabetay-Sevi.pdf

Sonuç ne olacaktı? Bu tarihten itibaren sabctaycılar i k i gurup oluşturdular Yakubiler (Jacobites) ve Osman Baha'nın müritleri Karakaşlar.

Bu tarihten itibaren aralannda sadece evli l ik ilişkileri değil, en ilkel sosyal İlişkiler bile kesildi. Bü-birlerine selam vermez oldular.

I ) Yakubiler*»

43 aile Yakup'a sadık kaldılar. Ona körü körüne itaat ediyorlar ve çilekeş bir hayat sürüyorlardı. Yakup'un sahip o l duğu Yılan mermeri civarındaki büyük evin adı Saadethane id i . Burası Yakubi cemaatin merkeziydi.

Yakubi görüş şeriata dayanıyordu. Bu d in in mcnsuplan-na maaitıinim**1 adı veri l iyordu ve dua, oruç, hac ve zekat 1 7 1

gibi islamî hükümleri de ciddiyetle verine getiriyorlardı. Ya-kup, dinsel f ikir aynlığmdan hemen sonra, cemaat mensuplarına bir örnek harekette bulunmak amacıyla, Mustafa Efend i adındaki biriyle birlikte Mekke'ye hacca git t i . Mekke ile Medine arasındaki mesafeyi katederken bir devenin altında kalarak Öldü. Hacı unvanını almış olan Mustafa Efendi Sela-nik'e döndü ve herkese Yakup'un ölmediğini, Kıblei*' yönüne doğru gittiğini anlattı.

Yakup'un erkek çocuklan olmamıştı 1"'. Kısaca h a r u m , , o t

olarak anılan kızı Ayşe, d a m a d " " unvanını alan Hüseyin 5 Bu gurup aynı zamanda 'Hamdı beyin gurubu" diye de tanınır.

6 Maominıım •• mümin

7 Kuran'da öngörülen. Müslümanların verdiği bir (eşil asar vergisi.

8 Mekke 9 Rosanes, [V, 467, İbrani'ce metinlere dayanarak. Yakup'un halefinin oğ

lu Berahya olacakını söyler. Belki Berahva ölmüştü ve bu yüzden başka bir halef aramava başladılar.

10 Diver guiveret - Seruora

11 Damat.

84

Page 84: Sabetay-Sevi.pdf

Efendi ile evlendi. Erkek neslin namevcut olması, Yakup için bir halef aranması ihtiyacım doğurdu. Bu halef Hacı Mustafa Efendi o ldu. Hükümet binasının karşısındaki Sabri Paşa sokağının köşesinde bir evde oturuyordu (şimdiki Venizelos Bulvan). Yeni başkan şeriatı benimsemişti ve görevi devraldı.

D u r u m u n u sağlamlaştırmak için. Hacı Mustafa Efendi Mekke seyahati dönüşünde kendisine hakaret eden Mustafa Çelebi ve Abdullah Çelebi ile asla ilişki kurmak istemediğini anlattı. Diğer bir ifadeyle. Hacı Mustafa iki parti arasındaki diyaloga son veriyordu.

Hacı Mustafa Efendinin halefleri sırasıyla Mehmet Ağa ve İzak Ağa oldular. Unvanlan zişan'dı. Izak Ağa'dan sonra 15 adet başkan devletou (devletli) unvanı ile sırasıyla görev aldı. On ikinci devletli çağına kadar Yakubiler gurubu kapalı tutuldu ve bundan sonra düşüşü başladı.

Yakubi başkanlar gerçek otokrat kimselerdi. Din, giysiler, örf ve adetler ve yaşam kavranılan hususunda mevcut olan düzene ayak uydurmakta güçlük çekmiyorlardı. Evlenmek için, seyahate çıkmak için, bir oğlan çocuğu sünnet ettirmek için, bir iş veya bir meslek seçimi yaparken, hattâ bir ameliyat olurken bile başkanın izni alınıyordu.

Hastalara, fakirlere ve iht iyaa olan kimselere vermek üzere para toplanan bir fon mevcuttu. Toplanan meblağlar başkanın koyduğu zorunlu vergiler sonucu ortaya çıkıyordu ve nikahlarda, hastalıklann tedavisinde vs. kullanılıyordu. Bu şekilde toplanan paralar ya başkanın kendisine ya da dosdoğru yararlanacak kişiye ulaşıyordu.

Doğum günü kutlamalan, nikahlar ve ölümler Müslüman adetlerine göre yerine getiri l iyordu ama tarikat ayininden sonra bir dua da başkan yapıyordu. Çok eşliliğe ya da boşanmalara ilişkin hükümler tamamen kaldınlmışh. Miras yasası kadınlara tanınmıyordu.

85

Page 85: Sabetay-Sevi.pdf

43 aileden meydana gelen bu gurubun acayipliklerinden bir i , asırlarca birbirinden ayn kalan ve kesinlikle evlenmeye yaklaşmayan i k i ayn gurubu, bir zengin sınıf ve bir de fakir sınıfı oluşturmuş olmasıdır. Bu evlenme sınırlaması yabana kişilerin gurubun örf ve adetleri hakkındaki şüphelerini arttırmıştır.

Türk okullara giden sabetaya çocuklar Türk arkadaşlarının başkan hakkında ve gurubun örf ve adetleri hakkında ko-nuşmalanna şahit oluyorlardı. Sabetaya çocuklar, Türk çocukların söylediklerini ailelerine sorduklarında, ailelerin cevabı şu o luyordu: "Hangi başkandan bahsediyorsunuz? Başkan denince biz mahkemedeki başkanı (yargıç) ya da belediye başkanını anlarız, başka bir şey değil." Sabetaya bir gencin evlenme zamanı geldiğinde, önceden beri içinde olduğu gurubun sırlarım Öğrenmeye başlardı.

Dönmelerden söz ederken, Hasan Paşa adında Selanikli bir vali, nco-müslümanlann ne İslamiyet! ne de Yahudiliği izlemediklerini öğrenince 1722 yılında onları imha etmeye karar verir. Projesini uygulamaya koymakla uğraşırken, bazılarının dediğine nöre Hasan Pasa öldü veya diğerlerinin dediğine %öre öldürüldü. Valinin öiıi-mii kendi durumlarım dolıa da sağlamlaştırmak için, dindar dönmeler tarafından istismar edildit,1,.

Bu d u r u m i k i asır boyunca devam etti. 19. Yüzyılın ikinci varisi boyunca sırlan muhafaza eden örtü şu koşullar altında açıldı: G u r u p mensuplarından Cambour (Kambur) adında b i r i Selanik'in ileri gelenlerinden Abdul lah beye başvurdu ve sırlann neler olduğunu ve saadethane evinin, yani Ya-k u p ' u n tarikata miras bıraktığı evin. Sevi Yakup'un bırakbğı kutsal kalmblann nerede bulunduğunu ona anlatb. Vali Hüsnü Pasa'ya müracaat eden Abdullah bey, valiyi Kambur'un

12 Bu italik kısım Rosancs'dan alınmıştır. IV, s. 460.

86

Page 86: Sabetay-Sevi.pdf

beyanatlanndan haberdar etti ve gerekeni yapmasını istedi. D u r u m u haber alan guruptaki erkekler kutsal kalınman derhal ortadan kaldırdılar. Evin koruması Nimetullah Hanım sorulan sorulara hiçbir cevap vermek istemediği için tutuklandı.

İlk kez denenen bu tarikatın sırlanın elde etme çabası sonuç vermedi. 1291 hicri tarihinde (1874) Mithat Paşa Selanik valisiyken birçok devlet görevlisinin başlarını kazıttığını şaşkınlıkla öğrendi. Nedenini sorunca, ona onlann Sabetay'ın-müritleri oldukları söylendi. Mithat Paşa onlara başlarını bu şekilde kazıtmalarını yasakladı. Göz dağı olarak, aksi takdirde işten kovmakla tehud etti.

1291 ve 1300 hicri yılında (1874-1882) gençlerden oluşan bir gurup okuldan çıkmış ve açıkça başkanlanmn davranışlarına karşı olduklannı beyan ediyorlardı. Başkan verdiği cevapta onlann tarikattan ihraç edilmelerini bir kararname ile b i ldirdi . İhraç edilenler kendileri hakkında alman karara tamamen karşı olmakla birlikte ailelerine saygılan nedeniyle daha fazla ileri gitmediler. 1300 (1882) yılma doğru Sabetay Sevi, gençler tarafından yayınlanan Gonca-i Edeb (Eğitonin goncası) adlı bir dergide, "17. Yüzyılın şarlatanı" olarak tanımlandı. Bu d u r u m karşısında, gurubun başkanı gençlere ait olan bazı haklan smırlamak zorunda kaldı. 1300'den önce (1882), yabana bir d i l in eğitimi, İstanbul yüksek okullan-na gitme, tıp eğitimi, hukuk ve eczaalık gibi eğirim faaliyetleri onlara yasaklandı. Daha sonra bu yasak kalktı ama bu gençlerin Avrupa'da eğirim görmeleri yasaktandı.

Bu gurubun mcnsuplan genelde pek fazla ticaretle uğraşma eğilimi göstermediler. Büyük bir kısım devlet memuru görevini talep ettiler ve mükemmel şekilde de başarılı o ldular.

87

Page 87: Sabetay-Sevi.pdf

2) Karakaş Gurubu*" '

Yakubi gurup gibi bu gurup da iki asır boyunca fanatik düşünceler içinde kapalı kaldı. Sabetaya f ikir aynlığının miman Mustafa Çelebi'nin partizanlarından bir i Abdül Rahman Efendi adında bir dönmeydi. O n u n da 1088 (1677) yılında, yani Sabetay'dan tam dokuz ay sonra doğmuş bir oğlu vardı. Mustafa Çelebi sabetaycı gücü eline geçirmek için ruh-göçü (reenkamasyon) temeline dayanan bir plan hazırladı. İşte bu plan şu şekildedir: Genel kanıya göre Sabetay ölmemiş t i , sadece ruhu başka bir vücuda geçmişti. Bu beden değiştirme olayının Yakup'un bedeni ile ilgisi olamazdı zira Sabetay sağken o da sağdı. Sevi öldüğü gün ruhu Abdül Rah-man'ın karısının döl yatağına göçmüş ve dokuz ay sonra Sabetay'ın direkt halefi olan Osman adındaki erkek çocuk dünvaya gelmişti. Mustafa'nın planı i y i kombine edildiği için Yakup'tan aynlan büyük sayıda sabetaya tarafından kabul edildi . Mustafa Çelebi'ye gelince, mistik bir hayat sürdü. 1114 (1702) yılında, yani Yakubilerle aynlıktan 12 yıl sonra Mustafa, Osman'ı Sevi'nin temsilcisi ilan etti. O tarihte Osman 26 yaşındaydı. Uzun boylu, esmer, i r i yan, mavi gözlü ve cahil görünüşlü b i r i y d i . Mustafa, başansından güç alarak, 1128 (1716) yılında onu aynen Sevi gibi Mesih ilan etti. Yeni Mesih o zamanlar 40 yaşındaydı.

Bu açıklamalar tepkilere yolaçu. İbrahim Ağa adında bir i , Osman'ın Mesih'in temsilcisi olabileceğini ama bir Mesih o l maması gerektiğini söylüyordu. Diğerleri buna karşıt bir f ikri savunuyorlardı, ki bu duruma göre bu gurubun da dağıl-

13 Bu gurup avnı /amanda Komşu Ağalan olarak, da bilinir. Mümin I.Maaminj. Muştala Çelebi, Osman Baba ve On Yollu (bu son kelime Honvo parti/anlan honvolar'dan, Osman'ın oğlu ve halefi, hjretilrrusrir). On yollu Türkçe'de on volu takip eden anlamına .-.>• u varü Sabbetav'ın dirilişine inanan on ekol mensubu Kurup. Bu şurup, Çağan. Yunan, Yahudi, Polonyalı. Arnavut Türk, Rus, Mafcüare, Mımtenegrin ve Bulgar'lardan ohısuvordu w Sabbelav Sesi've olan inançları diğerlerinden (ok daha sağlamdı. |Bu ayrıntı Rene bir Kapancı tarafından Kesimli Dunva adlı Türk dergisinden alınarak

: 5 kasım 1341 (1925) tarihinde İstanbul'da tercüme edilmiştir!.

Rfi

Page 88: Sabetay-Sevi.pdf

ma eğilimi gösterdiği anlaşıbyordu. Aslında, yoğrulma dönemindeki fikirler tartışma halindeyken, Osman Ağa kesin bir karar alınmadan önce 1133 (1726) yılında öldü. ö lümü yeni tezatlann ortaya çıkmasına neden oldu. İbrahim Ağa ve par-ti/anlan kendi görüş açılarında ısrar ediyorlardı. Bu görüş şuydu: "Mesih ölmez, bedeni çürümez"." Aksini iddia edenlere mezan açıp cesedin durumuna bakmayı önerdiler. Eğer çürümemişse Mesih'tir, ama çürüdüyse değildir diyorlardı. Bu teklif kabul edilmeyince olan o ldu ve ayrılık baş gösterdi. Yeni gurubun başına İbrahim Ağa geçti.

Osman Ağa ya da Osman Baha'nın üç oğlu ve dört kızı o l d u . Büyük oğlu Abdül Rahman ya da Uonyo onun yerine geçti. Ondan sonra on tane başkan birbir i ardına başkanlığı devraldılar ve gurubu yönettiler.

Honyo'nun yerine geçen kişi kabalist Derviş Efendi idi. Zohar ve Kabbala Öğretilerituteki cinsel konulara olan yaklaşımlara yaptığı yorumlara istinaden kadınlara tam Özgürlük tanımak istiyordu^.

Bu gurubun başkanlan arasında Ambarcı adlı şahıs halkı ahlâk bozukluğuna sürükledi. Çevresi kötü kişilerle dolu merhametsiz b i r iydi .

Önceki gurubun başına gelenler bu gurubun da başına geldi. O da gelişmelere ayak uyduramadı. I " ur., u yüzyılın sonlanna doğru gurubun saçmalıktan karşısında yeni bir nesil ayaklanmaya başladı. Bu.yeni nesil, önce Feyz-i Sübyan adlı okulu ve daha sonra Feyziye okulunu kurdular ve yetenekli öğretmenlerden oluşan bir ekip oluşturdular. Eğitimlerini tamamlayanlar yüksek okullara gidiyor ve doktor, avukat, profesör vs. oluyorlardı. Eğitim, ticari yeteneklerini yükseltti ve k.ıh. ı yararlar sağlamalan için gemken sosyal dayanışmayı güçlendirmeye yardım eden refaha erişmelerine yaradı.

14 Bu italik bulum Rosams'dan, IV. 469. ahnadır.

89

Page 89: Sabetay-Sevi.pdf

3) Kapana Gurubu" 5 *

İbrahim Ağa 1133 (1726) yılında yeni gurubun başına geçince Yakubİ guruba yaklaşmanın yollannı aradı. Bu amaca erişmek için 31 yıl boyunca emekler sarf edildi ama aradaki fark gerçekten büyük olduğu için yakınlaşmak mümkün ol madı.

Bu gurup yeni bir batü inançlar dokusu yaratma ihtiyaa duymadı. Karakaş gurubu ile kader bağı kurmuş olduklan için, bi ldikleri ile yetindi.

Bu gurup "İlerleme"nin etkisine de manız kaldı. Yabana diller öğrenmenin gerekliliğini diğer guruplardan önce anladı ve bu öncelik ticari hayatlannın geniş ölçüde gelişmesine yaradı. Kurduğu Terakki okulu i y i sonuçlar aldı.

B • Dinsel , ai levi ve sosyal yaşam

1) Sabetay ve haleflerinde tann inana

Dönmeler dünyayı yaratan bir tannnın mevcudiyetine inanırlar. O n u n diğerlerine göre olan üstünlüğüne inanırlar. Tanndan sonra Sabetay Sevi gelir»'*'.

Daha yukanda Osman Ağa'nın neden sonra ve hangi kavrama istinaden doğduğunu ve nasıl Sabetay'ın direkt halefi tayin edildiğini gördük. Sabetay gibi, Osman da "baba" adı verilen müritlerinden oluşan 63 kişi tarafından tann ilan edil

iş Bu gurup ibrahim Ağalar ve Papuolar olarak da Unınır. Papou sözcüğü İspanyol YahudKcsinde "vaslı" anlamına gelir ve " lar" Türkçe'nin çoğul takısıdır. Tapular "yaslılar* demektir. I/miılıler ayn bir gunıp oluşturmadılar Bu inm altında Sabbetav'ın Ümidi partuanlan anılıyordu.

16 Resimli Dünya. 15 Kasım 1925

9 0

Page 90: Sabetay-Sevi.pdf

d i . Osman'ın haleflerine halife (khalifes) denir.

Osman'ın sağlığında tannsallığına inanan gurup mensuptan, yangına karşı koruması için takılannı ve benzer değerli şeylerini ona bırakıyorlardı. Osman'a atfedilen bu korumacılık her şeyi yakıp yıkan bir yangın karşısında anlamsız kalınca kişilerin yorumu şu şekilde oldu: "Cünahlanmı/an çokluğu yüzünden mallanınız kurtu!amadı( , 7>.

2) Dönmeler ve diriliş

Dönmeler Yahudi adlan taşıyan çeşitli ailelere bölünüyord u . İçlerinden en önemlileri: Ruso, Florentin, Tironf?) (belki de Ghiron ya da Niron), ve Kohen. Rivayete göre Ruso ve Ko-hen ailelerinin aziz olma özellikleri mevcuttur. Bu dört ailenin inançlarına göre ölülerin dirildiği gün diğer tüm insanlık yer alhnda kalırken dönmeler mezarlanndan çıkacaklardır. Bu şekilde dirilecek olan dönmeler bayraklar taşıyan guruplar halinde birleşecek ve cennete gireceklerdir. Kohen'ler yeşil bir bayrak taşırken diğer aileler kırmızı-beyaz bir bayrak taşıyacaklardır""1.

3) Sünnet

Dönmelerin sünnet adeti Müslümanlannkinden farklıdır. Dönmelerin çocukları i k i ya da üç yaşında sünnet edilir. Her sünnet halifenin (ya da baba veya Ağa) İzni ile yapılır. Sünnet edilecek çocuk-onun elini Öpmek zorundadır. Sünnet töreni amnda Ibranîce dualar o k u n u r : \ Bu dualardan bir i şudur Yemin ad ... osa hail.

17 Vakit ga/tftni SOcak 1424.

18 a R C 24 Ocak 1924.

19 a R.c 18 Ocak 1924.

91

Page 91: Sabetay-Sevi.pdf

4) Nisan ve nikahlar

Nişan ve nikâhlar genellikle çocuklar dogmadan önce yapılır. İki kadın gebe kalınca farklı cinsiyetten olan çocuklan-nı nişanlarlar. Nişanlılar üç ya da dört yaşına gelince bu n i şan değer kazanır. Düğünde yapılan kutsama genellikle Perşembe akşamı cereyan eder. Gurubun dinî başkanının refakat ettiği çift, içinde Osman Baba nın heykelinin bulunduğu odaya gir ip önce kız sonra erkek onun karşısında diz çökerler ve elleri ile ayaklarım öperler. Daha sonra törende dinî başkanın yaphğı kutsaması yer alır ve bu kutsama esnasında hahamlar (maanimin) İbrani'ce dualar okurlar. Kızın kollanna eşkenar dörtgen şeklinde kutsal bir bilezik takıldığında evlilik takdis edilmiş sayılır. Bu bilezik Osman Baha'dan kalan bir kutsal semboldür.

Evlilik yemeği süresince hahamlar yeni evlilerin ortasına otururlar ve uzun dualar okurlar. Yemek bittiğinde yeni evli ler yalnız bırakılır. Bir süre sonra, yeni evli genç kız yatak odasına çekilir, daha sonra yeni evli erkek onunla orada buluşur ve her ikisi yüz yüze d u y g u ile birkaç dakika süren bir dua okurlar* 5". Ertesi gün, tüm şüphelerden arınmak İçin bir imam (Müslüman bir imam) çağıntır ve Müslüman tören usulüne göre evli l ik yapmak İçin dostlar davet edilir.

Çoğu kimse, Osman Baha'nın heykeline yapılan ziyareti genç nişanlı kızın dinî başkana sunduğu bir çeşit bekâret adağı olarak kabul eder. Bu inanç hiçbir temele dayanmaz.

5) ölümler ve mezarlar

Hasta özel bir tedavinin objesidir. Bir dönme can çekişiyorsa yatağının etrafındakiler, erkek ya da kadın, herkes d u alar okur. Ölünün bedenini yıkayan kimse, ölen kadın olsa

ZOValıi •-. 18 Ocak 1924 -

92

Page 92: Sabetay-Sevi.pdf

bile daima erkektir.t21».

Yedi gün boyunca yas tutulur ve bu süre boyunca düzenli olarak dua edilir. Ölümden sonraki 40. günde dua edilir ve her sene yıldönümü anılır' 2 1'.

Dönmelerin Selanik'te ve İstanbul'da özel mezarlıkları mevcuttur. Bu tarikattan bir i bu i k i şehre yakın bir yerleşme merkezinde ölürse tabut bu i k i mezarlıktan birine taşınır. İstanbul mezarlığı Üsküdar*da. Boğazın Anadolu kıyısmdadır.

Eskiden her gurubun kendi ayn mezarlığı vardı.

6) İyilikseverlik

Sabetay'ın 13. Emrine istinaden dönmeler iyilikseverliğe ve tankatm dayanışmasına çok önem verirler. Şu şekilde:

1 - Fakir hastalara yardım amacı güden "Sağlık Yardımı" adlı kuruluş onlara ilaç, doktor ve diğer malzemeyi tedarik eder. O d u n , kömür ve gıda tedariki yapar.

2 - "Genç Kadınlar" adlı cemiyet önceki cemiyetle aynı gayeyi güder.

3 - "Bayanlar Cemiyeti" adındaki cemiyet kalıcı olsun geçici olsun, dişil teşkilatların tümünün merkezidir 1 2 1).

Dönmeler, tarikatlanndan bir kimsenin askerlik hizmetinden muaf tutulması için gerekli muafiyet vergisini ödemek üzere müşterek masraflara ortak olmak için bir araya gelirler.

21 a g * . 18 Ocak 1924.

22 Resimli Dünya dergisi. 15 Kasım 1925

23 15 Kasım 1925 Unhit Resimli Dünya

93

Page 93: Sabetay-Sevi.pdf

C - D u a l a r

İşte adlan açıklanmış dualar

1 - "Sabahleyin yüz yıkandıktan sonra Tela ledavid aro-minha eloay ameleli< : 4' Mezamiri okunur. Bu duayı herkes " h a v l u " duası olarak anımsar.

2- Tefila denen sabah duası. Karakaşzade Rüştü, Vakit"" 1

gazetesi temsilcilerinden birine bu duadan bahsederken gözlerini kapamış, dudaklannı kıpırdatarak sağdan sola doğru bir sarkaç gibi sallanmış, ve gözlerini açtığı zaman, "Bu Tefila denilen duadır" demiş ve ilave etmiş: "Dönmeler yalnızlık duygusuna kapılınca bunu okurlar ve Osman Ağa onlara yardıma koşar."

3- Akşam duası (Karakaş A r v i t denilen duayı ima etmiştir), belirli bir saatte, özel evlerde, küçük sinagoglarda düzenlenerek yapılır.

Şu dualar Yahudi İspanyolcası dil inde söylenir:

4 - ° .vıfnnınvüh a t a , D f i W ) o f r p . n . y i ' O j r - p rn-o

.ıvoDn-jrh tf'D lTrfçVop*i eft'p .YrtMta cf>'D , » w p 'ft '"isn "o înfV n t e t o OIVD

,xn o ;3 , ı n - H \Vvn oft'o wnb

' a ı u ı n ı * } 6

7- İşte SenyÖrümüzün yemeği, kral Sabetay Sevi, kralımız, Mesih ve Kur tana , gerçek Mesih, ihtişamı artsın ve kralbğı

24 M . - ı

25 21 Ocak 1924 tarihinde.

Qastcrisk ile İşaretli duayı bana grne bîr di tnme söylemişti (**) ıkı tane ılı- işaretli dualan bana bir dönme okudu.

94

Page 94: Sabetay-Sevi.pdf

çok yükseklere, En-Sof un mertebesine çıksın. İşte Senyörü-müzün sofrası...

8- Sabetay Sevi'nin (Ayet 9) ima edildiği İlâhilerin İlâhisi 'n in 2. Bölümünün de bir dua olduğu kabul edilir. Resimli Gazete 1*' adındaki Türk dergisi bu bölümün İbrani'ce metnini Arap harfleri ile yayınladı.

D - Örf ve adetler

Örf ve adetler genel olarak uygulayan kimseler tarafından muhafaza edilmiştir. Sadece anıların sürdürülmesi gayesiyle, geçen zamanın gerisinde kalan örf ve adetleri koruma eğiliminde olan aydınlar görülmektedir. Aynca, ilerleyen zaman içinde şüpheye düşen aydınlar, örf ve adetlerin ötesinde kalan, batılcılann sıkıca sanldığı düşüncelere saplanmıştır. Bu saplantılar her yerde aynıdır.

Aşağıda öğrenebildiğimiz örf ve adetlerden bazılarım veriyoruz;

- Topuklu ayakkabı giymek yasakh. Özel bir model olmaları gerekiyordu. Modelde hiçbir sapma kabul edilmeyecekti. Karşı gelenlerin hepsi, bir mübaşir ve bir ktlavuzcu kadın (çöpçatan) aracılığıyla gurup başkanının huzuruna çağırılacaktı, Özel adları olan memurlar başkan huzuruna çıkan erkek veya kadınların ayakkabılarını İnceliyordu. Ayakkabıla-n n topuklan önerilen modele göre imal edilmemişse, i r i bir bıçak darbesiyle kesiliyordu.

Başkan bu gibi aykmlıklan yargılarken beyaz bir türban giyiyordu ve suçlulara buna benzer günahlardan kaçınmala-nnı Öğütlüyordu. Aynı suçu tekrarlayanlar ayıplanarak ceza-landınlıyordu. Islah olmayanlara aforoz cezası veri l iyor ve gerekirse selam dahi verilmeyerek halkla olan İlişkileri dış-

26116. Sayı, 3. YıL 1341 (1925)

95

Page 95: Sabetay-Sevi.pdf

lanma yöntemiyle kısıtlanıyordu. İhraç edilmeyi gerektiren çok körü durumlarda başkan gurubun yaşlılarının f ikr in i soruyordu.

- Roşa Sana'da (Yahudi yılının i lk günü) Izak in yerine kurban edilen kuzunun anısına kuzu yeniyordu (hâlâ yeniyor).

- Mesih'i beklemek üzere deniz kıyısına, ya da bir ırmak kıyısına g idi l i rd i (hâlâ gidiliyor) ve şöyle söylerürdi: Sabetay Sevi, esperamos a t i , yani Sabetay seni bekliyoruz (günümüzde de söylenir).

- Yakubiler kafalarım tıraş etmek zorundaydılar (günümüzde de geçerli). Kanlan ve ktzlan braş olamadıklan için saçlannı çok ince (günümüzde de geçerli) örerler.

- Kadınlar sokağa çıkarken yüzlerini örtmek zorundaydılar ve eğer birlikte o lduklan kimse babalan, kocalan ve erkek kardeşleri değilse asla örtünmeden karşılarına çıkmazlardı (henüz aynı).

- Kadınların ferace (üst giysi) giysisini Türk kadınların sokağa çıkarken sanndığı çarşaf ile değiştirmeleri yasakb.

- Her dönmenin bir Yahudi adı vardı.

- Yahudi İspanyolcası dilinde bazı iyi niyet sözcükleri ve bazı kötü niyet sözcükleri kullanılıyordu (günümüzde de ku Hamlıyor).

- Sakallı olmak mitzva (bu tavsiyeyi tammlamak için dönmelerin kullandığı sözcük) sayılırdı (günümüzde de sayılıyor).

- Günah sayıldığı için ve günahın işlendiği sene içinde ölme korkusuyla özel bir tören olmaksızın kuzu eti yenmezd i 1 " .

27 Vakit Gazetesi. 8 Ocak 1924.

96

Page 96: Sabetay-Sevi.pdf

- Dönme olmayan kadınlarla ilişkiye girenler cehenneme gitmeye adaydı 1 3 8 '.

- Bir dönmeden Önce dönme olmayan bir ini selamlamak

- Oruçken sigara içmeye İzin vardı'*'. Ramazan orucu tutarken sigara içmeye i/.İn yoktu.

- Kutsallığı kendilerini yangına karşı koruyan değerli takılan ve eşyayı tarikat başlcanının evinde depolamak alışkanlığı mevcuttu.

2 -ü 3 < x <

28 a.g*. |

29 Resimli Dünya. 15 Kasım 1925

30 a.g*.

97

Page 97: Sabetay-Sevi.pdf
Page 98: Sabetay-Sevi.pdf

V. BÖLÜM

ÇEŞİTLİ ÖZELLİKLER

Sevi auesinin İzmir'deki izleri -Yahudiler ve Dönmeler -Di l ve fonetik başkalaşım - Sözdiziminin başkalaşımı - Dönmelerin arşivleri - İkinci Abdülhamid ve dönmeler - Önemli şahsiyetler - Yahudiliğe dönüş üzerine i k i deney - Dönmelerin güncel d u r u m u

Sevi ailesinin İzmir'deki izleri

Karataş'ta bulunan ve Birinci Dünya Harbi sırasında (1914-1918) park haline getirilen eski İzmir mezarhğında mevcut binlerce kabir arasında Sabetayin babası Mordehay Sevi ve muhtemelen Mordehay'ın erkek kardeşi Izak Se-W n i n kabirleri de bulunuyordu. Bu i k i mezar birbir inin yarımda yer alıyordu ve yazıt olarak aynı metni taşıyorlardı. I z a k i n ölümü ile Mordehay Sevi'nin ölümü arasındaki zaman farkı iki ay üç gündü.

İşte 1903 yılında bu kabirdeki araştırmalanmız esnasında kopya ettiğimiz bu yazıtın metni:

99

Page 99: Sabetay-Sevi.pdf

NTM2GIS M ı R O P I L Nnısoı "TK M M A p3i vnnv S : jjıa 1 0 I K I I rVno' S A yno I D I M I

vropv* via ıo*ıp vnıpıs v;e lanp

n*?i;)i ne» »"¿".1 n-n;p rvjw) nSjnı paı trts\ı rnv jp n-*-ö

Y ^ N M " S xrvh F A O V A T R N ' E ¡ 0 ' } N N S F N O ı * A

İzmirli Yahudi cemaati hakkında 1903 yılında topladığımız notlar arasında şu ibareleri keşfettik: "Otuz sene önce, başlarında Kordoso ailesinin bir üyesinin bulunduğu İzmirli birkaç Yahudi her sene Sabetay Sevi'nin Ölümünü anmak için bir tören düzenliyorlardı." 1932 yılında İzmir'e yaphğımız seyahat esnasında bu törenin konusu ile i lg i l i aynntılan sorduğumuzda hiçbir şey hatırlamadıklarını ve Kordoso ailesinin şehirden aynldığını söylediler.

Irgat Pazan semti yakınlarında, haham başılığın lokaline vakın sayılacak bir mesafede, bugün bile "Lamba Sokağı" adlı bir sokak bulunuyor. Sokağa girildiğinde Sevi'nin Corti-go'su adında bir cortijo (çeşitli ailelerin bir arada oturduğu birkaç odalı bir ev) gözden kaçmıyor. Halihazırda bu evde kumaş satıcısı Hayim Katan oturmaktadır, Resimli Dünya dergisine göre"» Tişorel ailesi eskiden Sevi'nin evinde ikâmet etmiş.

Yahudiler ve dönmeler

Selanik'te:

Sabetaycılar genel olarak maaminim genel adı altında bilinirler. Selanikli Yahudiler tarikatın meydana geldiği üç guruba aşağıdaki nitelikleri atfediyorlardı:

115 Kasım 1925 Urihli.

100

Page 100: Sabetay-Sevi.pdf

Yakubüere: Arapados, tıraşlılar anlamında İspanyolca sözcük

Karakaşlara: Honieros, burundan konuşan (hon hon)

Kapancalara: Kavalyeros veya Terpuşlu, i lk sözcük İspanyolca, ikincisi Türkçe, her ikisi de uzun saçlı anlamında.

Aynca onlan borckas^' adıyla da tanımlıyorlardı çünkü dönmeler her İspanyol Yahudisi gibi bu isimle anılan çörekten yerler.

Edirne'de

Edirneli Yahudiler, dönmeleri ardamını Türkçe'deki sazan babğından alan ve sözcüğün sonundaki icos çoğul küçültme eki ile sazancık anlamına gelen sazanikos adıyla anıyorlardı. Bu alegorik çağrışım, iki d in l i olanlar ve (Yahudi ve Müslüman) tatlı suda ve tuzlu suda yaşayanlar olarak (sazan sadece tatlı su balığıdır) dönmeleri sazan balığına benzetme eğili¬mindeydi . Suda çeşitli dolambaçlar yaparken vücudunda çeşitli renkler göstermesi bakımından sazaniko ' y u anımsattığı düşünülüyordu.

Aynı şehrin Yahudileri, dönmelerin ikamet ettiği sokağa caleja des gaicos (genç horozlar sokağı) diyorlardı. Bunun nedeni, sosyal izolasyon ve kendi aralarında evlenme gibi undurlar nedeniyle sinirli olduklanndan, çok esniyor olmalany-dı.

Bu şehrin dönmeleri, Yahudileri küçümsemek için onlara çıfıt (olumsuz anlamda Yahudi) diyorlardı. Buna karşılık, Yahudiler ise onlan eski çıfıt (eski Yahudi) olarak çağınyorlar-dı.

2 Et veva peynirle doldurulup pişirilen hilal seklinde çörek türü.

101

Page 101: Sabetay-Sevi.pdf

Dil ve fonetik başkalaşım

Dönmelerin az çok Önemli guruplar halinde İstanbul Edime, Selanik ve İzmir'de yaşadıkları bil inir . Selanik Sabe-taya Metropol olarak tanınır; bu nedenle günlük Türk d i l i n de Selanikli sıfatı da dönme aniarmna gelir.

Dönmeler d i n değiştirdikleri i lk andan başlayarak 19'uncu yüzyılın i lk yansına kadar evde daima Yahudi İspanyole t i konuşmuşlar, ve Türklerle birlikte olduklarında ya da onlarla temas halindeyken Türkçe konuşmuşlardır.

80.000 Yahudi 'nin yaşadığı Selanik'te, Birinci Dünya Savaşının başlangıcına kadar (1914-1918), dönmelerin tümü ve Yahudi olmayan nüfusun büyük bir kısmı, o zamanlar neredeyse şehrin ortak d i l i olan Yahudi îspanyolcası konuşuyor-lardıfl).

Yahudi İspanyolcasım Selanik'te yaygınlaştıran bu aynca-lığa rağmen, bu şehrin dönmeleri kendi okullarını Türk eğitim temeline göre tesis ettiler ve yeni nesil başlangıçta tarikatın hiçbir geleneğini kaybetmeden yetişti. Bu gençler Yahudi Îspanyolcası yerine Türk yazısını kullanıyorlardı ve bu d u r u m İbranî cenin ve Yahudi İspanyolcasırun fonetik değişime uğramasına sebep oldu.

İbranîce yazısını ve Yahudi Îspanyolcası denilen yazıyı tanımayan bu gençler o çağda tarikatın çeşitli dinî ve ahlakî ernirlerini ve İbranîce ve Yahudi Îspanyolcası dualan kopya etmek için Türkçe yazıyı**1, yani Arap yazısını kullandılar. Arap yazısı İbranîce gibi, Sami d i l i olduğundan sesli harf yetersizliği vardı ve sözcükleri düzgün telâffuz ermek için nok-

3 İspanyol Yahudiresi Selanik'te oldukça yaygındı ve Yunanlı tüccarlar bile ticari varmalarında bu di l i kullanırlarken. Hıristiyan takvimin yanı sıra ibrani takviminden de yararlanıyorlardı.

4 10 Ağustos 1928 tarihinde Türkiye alfabe devrimini gerçekleştirdi, yani. Latin İM tileri benimsedi kı harflerin bazdan fonetik ihtiyaç nedeniyle bazı İşaretler taşıyordu.

102

Page 102: Sabetay-Sevi.pdf

talama yapmadan seslendirme yapılamıyordu.

Dua kabul edilen İlâhilerin İlâhisİ'nin I I . bolümü (İbranî-ce meün) Arap alfabesi ile yazılmış ve Resimli Gazcte'de yayınlanmıştır'*'. Fonetik başkalaşımın çarpıcı bir örneğidir.

Sözdiziminin başkalaşımı

Günlük yaşamda Türkçe konuşmuş olan ve henüz konuşan dönmeler bu d i l i Yahudi İspanyolcası modeline göre konuşarak Türk sözdiziminin bir kısmını bozmuşlar ve bozmaya devam etmektedirler. Bu d u r u m Türk okullarda eğitim alan dönmeler için söz konusu değildir, Okuma yazma b i l meyen bir dönme ben eve gi t t im demek yerine şöyle konuş u r Ben g i t t im eve. Yann bize k i m gelecek? demek yerine, k i m gelecek yann bize? der. Türkçe'deki m i som ekini genellikle kaldınr. Böylece yazdı mı? Demek yerine, sesle soru tonlaması yaparak yazdı? der, vs.

Dönmelerin arşivleri

Bilgin dostumuz S.A. Rosanes, sabetaycı tarikata yabancı olan ve 1915 yıbnda Karakaş gurubunun arşivlerini ziyaret eden ilk ve son kişi olmuştur. Biz ona ilk ve son diyoruz zira 1917 yılında Selanik'i kasıp kavuran yangından sonra bu arşivlerden bugüne hiçbir şey kalmamıştır. Kaybolan bu arşivler gurup başkanının evinin alt katında korunan sandıklarda saklanmaktaydı. Bu sandıklann muhteviyatının en büyük M kısmı Yahudi İspanyolcası di l inde ve diğerleri İbranice yazıl- İ mışh ve gurubun ilk kuruluş vıllanna kadar uzanan belgeler- < d i . S

< İşte Rosanes'ın orada ilginç bulduğu bazı örnekler

I a) Başı ve sonu eksik, büyüden, dinî hükümlerden bahse- ^ 5 No. 166. Hicrî yıl 1431 (1925).

103

Page 103: Sabetay-Sevi.pdf

den ve Zohar'dan bazı paragraflar ihtiva eden Ibranîcc yazılı bir elyazması.

b) Gerçek Yahudilerin maaminim'ler olduğunu ispatla¬mak için yazılmış ve Sabetay'a yazılmış kasidelerle dolu elyazması halinde çeşitli şiirler ihtiva eden Yahudi İspanyolcası di l inde kırk küsur örnek.

c) Raza De Mehemamıta. Bu eser Nehemya Hayon'un eserinin Yahudi İspanyolcası tercümesidir. Bu eserin bizzat Sabetay tarafından meydana getirilip Hayon tarafından tercüme edilen orijinal eser olma ihtimali de mevcuttur.

d) Zohar Akadoş. Zohar'ın üç kısım halinde Yahudi Ispanyolcasme tercümesi

e) Itgalot. Bu broşür, Pesah gecesi 24.000 meleğin. Sabetay'a yaphği ifşaatla i lgi l idir . Melekler hep birl ikte şöyle demişlerdir "Sen b iz im senyöriimüzsün, sen b iz im kralımızsm, sen bizim Mesih'imizsin vs.".

0 Ganshoşhanim. A m a a Sabetay'a olan İnana güçlendirmek olan vaazlar.

g) Deraşot. Çeşitli hatiplerden toplanmış vaazlar.

Diğer i k i sandığın içindekiler Torah'ın (Eski A h i t ' i n geleneksel olarak Musa'ya atfedilen ilk beş kitabı) çeşitli örneklerinden ve Selanik baskısı bir tam Tevrat*dan ve yine Selanik baskısı bir dua kitabından ibaretti. Bu kitapların yanında Odessa baskısı Atsat Tsvi ve Kitzour Tsitat novel tsvi gibi Se-vi'ye yapılan saldınlan anlatan eserler vs. de mevcuttu' 7 ' .

6 Satulann baskı va girdiği anda, ilfri duyan kısücr tarafından Zohar'ın ispanyol Yahudtecsine tercüme edildiğim öğrendim.

7 Bu kccıu tcuı bakınız Rosanev IV. y 464-475

104

Page 104: Sabetay-Sevi.pdf

II. Abdülhamid ve Dönmeler

I I . Abdülhamid'in körü yönetimi gerek ülke içinde gerekse dışında bir çok düşman edinmesine neden o ldu . Selanik şehri Jön Türkler hareketinin merkeziydi. O r d u ve halk Sultanın mutlakıyetçi yönetimine karşı çalışırken, dönmelerin büyük bir kısmının kendisine karşı yönetilen hareketin başında olduğunu öğrenen Sultan, Sabetay Sevi hakkında ayrıntılı bilgi getirilmesini emretti . Hahambaşının Kaymakamı Mo-şe Levi 'yi çağırarak Yahudi dmİrün farklı tarikatlannın neler olduğunu sordu. Hahambaşı kaymakamı verdiği yanıtta i k i tane tarikat bulunduğunu, bir inin Tevrat'ın ve Talmud'un hükümlerine, diğerüıin ise sadece Tevrat'ınkilere uyan tarikatlar olduklarını açıkladı.

Sultan, "Ya, pekiyi Sabetay kim?" diye sordu.

Hahambaşı kaymakamı verdiği yanıtta Sabetayin Yahudilerle hiçbir ilişkisi olmayan müritler c^üımiş, sahte bir Mesih olduğunu söyledi. Selanik baş hahamı ile yazışıp konuya ilişkin daha kesin bilgiler edinmek için Sultan'a yalvardı ve Majesteleri kabul etti.

Moşe Levi, Abdülhamid'in emirleri doğrultusunda, Selanik hahambaşısı Yakub Hananya Kovo'ya Ibranice dilinde bir mektup yazarak Sabetay Sevi'nin yaşamı ve faaliyetleri hakkında bi lgi talep etti. Selanik hahambaşısı Sul tanin arzusu ve emrini bir an önce yerine getirmek için acele ederek Moşe Levi'ye İbranîce dil inde bir cevap yazdı.

Moşe Levi 'nin küçük oğlu Yeşua ben Elnekave hahambaşı Kovo'nun mektubunu" 1 1 1 Türkçe'ye çevirdi ve büyük baba- ^ sı çeviriyi Sultan'a sundu. Sultan konuyu etüt edeceğini söy- J ledi. I • <

<

8 Bu mektubun bir Fransızca tercümesini vani Sabetay SeA-i'nin biyografisini Bene - Ben th in organı. İstanbul'da yayınlanan Hamenora'da verdim (bak. 1934 yılının Temmuz-Ağustos-Eylül sayılan). S

105

Page 105: Sabetay-Sevi.pdf

Birkaç gün sonra, Moşe Levi saraya davet edildi. Sultan ona Sabetay Sevi'nin kişiliğini etüt ettiğini ve onun bir veli (mülhem) olduğunu söyledi. Sultanın bu gibi insanlara, yani, veli, derviş, büyücü, fala, astrolog vs. gibi tiplere hiç itimadı olmadığını unutmamak gerek**».

Abdülhamid, Moşe Levi'ye bu işin parasal hacminin ne olduğunu sordu. Hahambaşı kaymakamı verdiği cevapta. Efendilerinin arzulan için k e d i s i n i n ve Selanik'teki dostunun gönüllü olarak çatıştığım söyledi. Bu yanıttan memnun olan Sultan Moşe Levi'ye 200 Türk lirası altın verilmesini emretti.

Anlaşılan, Abdülhamid, Jön Türk partisine üye dönmelerin peşine düşmeden hayır dualarım kazanmak istediği için bu mümemin, yani Sabetay'ın biyografisinden etkilenmek istedi.

önatıli şalısiyetter

Dönmeler Türk okullara ya da Türkçe eğitim veren kendi okullarına gitmeye başladıklanndan beri, onlan hükümet görevlerinde yer alıp liberal kariyerler yapmaya iten bir hareketlenme yaşadılar. Özel mesleklerinde olduğu gibi resmi görevlerinde de fark edilir oldular. Bir dönme tersane-emini eö-revini yürütüyordu. 1908 Türk anayasasından sonra, Mehmet Cavid ve Nüzhet Faik maliye bakam, ve Mustafa A r i f eski Osmanlı İmparatorluğu içişleri bakam oldular. Cavid malî bilgisi ile (anmıyordu. Musl ih iddin A d i l , Millî Eğitim bakanlığında müsteşar ve H u k u k fakültesinde profesördü. A h met Emin, seçkin bir gazeteciydi. Vatan gazetesini yönetiyor

9 Kızlanndan birinin nikâhı vesilesiyle, Abdülhamid lörene bakanlan, elçileri, eslerini ve şehrin yüksek sosyetesini davet etti. Davetiyede belirtilen davet saati gelip çatmış ve tören henüz başlamamıştı. Bu gecikmenin uzamasının nedeni merak edilmeye başlandı. Meğer Aodülhamid'in astrologu elindeki saate bakarak koruyucu tannnın uygun gördüğü saati, eşref saatini vani mutluluk getiren saati beklemeye koyulmuş. Abdülhamid de ondan bu saati bildirmesini beki i yormuş.

106

Page 106: Sabetay-Sevi.pdf

ve yazı yazıyordu, aynı zamanda edebiyat fakültesinde profesördü. Parlamentodaki nrilletvekilleri; üniversite ve yüksek okullardaki profesörler; basındaki gazeteciler; barodaki avukatlar; Tıp fakültesindeki doktorlar vs. vs. Sabetaya cemaat mensupUnnın soyundan gelen kişilerdi.

Yaltudiliğe dönüş üzerine İki deneme

Türkiye'de yaşayanlarla hiçbir bağı olmayan Yunan Sela-ruİVinin dönmelerinden birkaçı, geleneksel Yahudiliğe dönmeyi denediler. Şehrin hahamları d u r u m u öğrenince, bu d u r u m u n tarikatın bazı örf ve adetlerinin muhalif olduğu olayını öne sürerek dinî formaliteleri yapmayı reddettiler. Ret etmelerinin sebebi, kanlann değiştirildiği büyük mumların söndürülme törenini ima. ermeleri ve bu törenin bu birliklerde doğan çocukların meşruiyetini müphem bırakması nedeniyle, "gayri meşruluk asla ebediyetteki birliğe kahlamaya-cak, hattâ onuncu nesli bile ebediyetteki birliğe kablamaya-cak"m diyen Tevrat ayetine ters düştüğünü öne sürmeleriyd i .

İkinci deneme daha ziyade pol i t ik düzenle i l g i l i . 1914¬1918 Bir inci Dünya Savaşından sonra İstanbul şehri i t i laf devletlerinin askerleri ile d o l d u . Bu çeşitli devletlerin ma¬kamları hizmetlerine tercüman niteliği ve telgraf m e m u r u olan Yunanlan ve Ermenileri alıyor ve Yahudileri reddediyorlardı, çünkü Yahudiler Türklerle aynı davayı savunuyorlardı" 1 '. Bu makamlar Yunan ve Ermeni tüccarlann seyahat etmelerine i z i n veriyor, Yahudilere yasaklıyorlardı. Birkaç gösteri yürüyüşünden sonra bu yasaklamalar son b u l d u ve Yahudiler serbestçe dolaşmaya başladılar. Yahudi ori j inlerin-

10 r>utemnome, 23/2

11 Benim Türkler ve Yahudiler adlı eserime bak. tarihi ve politik çalışma, İstanbul, 1932.

107

Page 107: Sabetay-Sevi.pdf

den istifade etmek isteyen birkaç dönme seyahat müsaadesi istedi. Talepleri kabul edilmedi.

Dönmelerin güncel durumu

1912 Balkan savaşından sonra, yani Selanik'in Türk hâkimiyetinden Yunan hâkimiyetine geçmesinden sonra dönmelerin d u r u m u yeni bir safhaya g irdi . Sabetaycılann tarikat metropolü olarak gördüğü bu şehir, Türkiye'den ayn bir konuma sahip gibiydi ve bu d u r u m , o zamana kadar bütünlük içinde yaşayan Sabetaycılan rahatsız ediyordu.

Balkan savaşı ite birlikte seyreden 1914-1918 Dünya Savaşı, itilaf ülkelerinin, Türkiye'nin de taraf olduğu guruba karşı kazandığı zaferle sonuçlandı. Mağlup ülkeler, Türkiye haricinde, yenilgiye boyun eğdiler. Yenilgiyi kabul etmeyen Türkiye, Kemal Atatürk'ün girişimiyle bağımsızlık mücadelesine başladı, ve bu savaş 23 Temmuz 1923'de Lozan antlaşması Ue Türkiye lehine sonuçlandı. Kapitülasyonların esiri eski Osmanlı İmparatorluğunun kalınblan üzerine inşa edilen, hür ve bağımsız, bilinçli, yeni bir Türkiye doğuyordu.

S İtilaf devletlerinden bir i de Yunanistan olduğu için ve savaş-j| la doğrudan ilgisi olması nedeniyle, Türk ve Yunan hükü

metleri sonradan meydana gelecek anlaşmazlıklardan kaçınmak için Türk ve Yunan nüfusun mübadelesine karar verdiler.

Müslüman ve Selanik'ti Türk nüfusun arasında yer alan dönmeler, takasa karşı çıkarak Yunan hükümetine başvurdu-

jjjj 1ar ve sabetaycı kökenlerini öne sürüp mübadeleye tabi edilip memeyi talep ettiler. Ticaretle uğraşan bir unsurdan yakayı

sıyırmak isteyen Atina yönetimi dönmeleri sıradan bir Türk gibi kabul edeceklerini açıkça beyan ederek mübadeleye tabi oiduklannı b i ld i rd i . Yunanistan'ın çeşitti şehirlerindeki dön-

îjj meler de aynı muameleye maruz kaldılar ve başka ülkelere gitmek için Yunanistan'ı terk edenlerin yanı sıra, Türkiye'ye

108

Page 108: Sabetay-Sevi.pdf

gelerek b i r merkezde toplananlarla birlikte çeşitli şehirlere yerleşenler de oldu.

Aslında, en büyük oemaatleri İstanbul'da bulunur, İzmir'de küçük bir cemaat vardır. Çeşitli küçük guruplar şuraya buraya dağılmışlardır. Sabetaya Öğretilere olan bağlılıkları yaşlarına göre değişiklik arz eden Yaşlılar kitaba ve başkanlarının emirlerine hâlâ bağlıdır; olgun yaştaki kimseler Yahudi dinine yakınlaşmışlardır ve kökenlerinin bilincinde olan gençler liberaldir. 9 Ab orucu da şu şekilde uygulanmaktadır Sabetay'm emirlerini takip eden ilkJer bu günü neşeyle kutlarlar; ikinciler aksine oruç tutarlar ve üçüncüler 9 A h i n tarihinden haberleri olmasına rağmen oruç tutmazlar. Beş sene önce Bulgaristan'ın kaplıcalanndan birinde bulunan bir dostum bana şunu anlatmışh: "Bu kaplıcada epeyce kalabalıktık ve doğuda konuşulan her d i l orada mevcuttu. Bir kadın Türkçe konuşarak bana yaklaştı ve orucun tarihini sordu. Bilmed iğimi ve kendisine bi lgi verebilecek başka kişilere sormasını ona söyledim, Bunu reddetti. Dört gün sonra, tekrar beni b u l d u ve dedi k i : «Nasıl? Yani dün tanıt (oruç) olduğunu bi lmiyor muydunuz?; sizi masada gördüm, oysa ben bütün gün oruç tuttum». Benim Yahudi olduğumu nasıl arıladığını ona sorunca, beni bir başkasıyla Yahudi İspanyolcası konuşurken gördüğünü ve k^ndUinin (dönmeymiş) 9 A b i n kesin tarihi için bi lgi almak üzere bana başvurduğunu söyledi. Yahudi oruçlarım ve bayramlarını kutlama konusunda çok t i tiz olduğunu ve dönmelerin çoğunun kendisi gibi olduğunu da ilave e t t i . "

Türkiye dışında yaşayan dönmeler mevcuttur. Onlara Balkan ülkelerinde, Avrupa'da ve Amerika'da rastlanır. Bu ülkelerin hepsinde, yaşadıklar şehrin Yahudi cemaatleriyle ilişkileri olsun olmasın, bu dönmeler birer Yahudi'dir.

109

Page 109: Sabetay-Sevi.pdf
Page 110: Sabetay-Sevi.pdf

V I . BÖLÜM

TÜRKÇE BELGELER - ERMENİCE BELGELER Y U N A N C A BELGELER

Aşağıda günümüze kadar henüz yayınlanmamış olan Türkçe, Ermenice ve Yunanca belgelerin çevirilerini veriyoruz.

A - Türkçe belgeler

a) A b d i Paşa Vakaymamesi'nden*')

Bir süre önce İzmir'de bir haham ortaya çıkbğında Yahud i tayife büyük bir bağlılık gösterdi. Sorun çıkartmasın diye Çanakkale surlarına hapsedildi. Diğer yandan düzeni bozucu ayaklanmalardan sonra bir araya gelen Yahudilerin saçma inanışına göre bu hahamın peygamberleri olduğu haberi yayılınca. Padişahın emri ile bu haham Edirne'ye gönderildi. Ayın on altısı Perşembe günü. Kaymakam Paşa Seyh-ül İslam Vani Efendinin refakatinde. Yeni Köşkteki İmparatorluk h i -

I Sabetay Sevi ile cagdaş olan Müslüman Halıam unvanlı Abdi Paşanın bu ga/ete fıkrası Abdi Pasa Vakavinamesi {Abdi Paşa Yıllığı) adlı elyazma-sında mevcuttur. Ankara'dakı Türk Tarihi Enstitüsündeki kütüphanede bulunan elvazması hicri 1058-1093 {t648-1682) yıllarında meydana gelen olayla tt kapsamaktadır.

111

Page 111: Sabetay-Sevi.pdf

mayesi alanda, haham konuşturuldu. Sultanımız efendimiz onu pencereden bakarak dinl iyordu. Epey uzun konuştuktan sonra anılan haham kendisine mal edilen akıl ve mantığa aykırı hükümleri üıkâr etti. Kendisine İslamiyet'i kabul etmesi teklif edildi ve şöyle denildi : «Bu nasihatten sonra firar etmen mümkün değil, ya Müslüman olursun, ya da derhal Ölürsün». Affetmeyi bilen Tanrının lütfü sayesinde, Haham kendisini derhal inanan berraklığı içinde buldu. Ona kapı ortası unvanı vermeye karar verdiler ve imparatorluğun iyilikseverliği, sayesinde kendisine günde 150 kuruş bağlandı. Padişahın kabul etmeyi tenezzül buyurması üzerine, onu iç oğlanların 1 2 1 banyosuna götürdüler, orada giysilerini yeniledi, ona bir şeref kürkü g iydi r i ld i ve bir kese dolusu para veri ldi . Aynı yerde onunla birlikte Müslüman olan arkadaşına da i m paratorluk sadakası (hediye) veri ldi .

b) Silahtar Tarihi'nden* 3 1

Bir süre önce izmir 'de bir haham ortaya çıktı ve Yahudi tayife*** ona büyük bir bağlılık gösterdi. Sorun çücartmasın d i ye Çanakkale surlarına hapsedildi. Diğer yandan düzeni bozucu ayaklanmalardan sonra bir araya gelen Yahudilerin saçma inanışına göre bu hahamın peygamberleri olduğu haberi yayılınca. Padişahın emri ile bu haham Edirne'ye gönderildi. Rebi-ul evvel ayının on altısı Perşembe günü. Kaymakam Paşa, Şeyh-ül İslam ve Vani Efendinin refakatinde, Yeni Köşk'teki imparatorluk himayesi altında, haham konuşturuld u . İmparator Majesteleri onu pencereden bakarak dinliyord u . Epey uzun konuştuktan sonra anılan haham kendisine mal edilen akıl ve mantığa aykın hükümleri inkâr etti. Ken¬disine İslamiyet'i kabul etmesi teklif edildi ve şöyle denildi :

2 lc oğlan, Enderun'da ilk eğitimini aldıktan sonra sarayın Kinde soylu addedilen genç Öğrencilere verilen ad.

3 Findtklılı Silahtar Mehmet Aga, aşağıda çevirisini verdiğimi/ Zuhur-Haham adlı gazete fıkrasını yazmıştır.

4 Millet.

112

Page 112: Sabetay-Sevi.pdf

«Bu nasihatten sonra firar etmen mümkün değil, ya Müslüman olursun, ya da derhal ölürsün». Affetmeyi bilen Tanrının lütfü sayesinde. Haham kendisini derhal inancın berraklığı İçinde buldu. Ona kapı ortası unvanı vermeye karar verdiler ve imparatorluğun iyilikseverliği sayesinde kendisine günde 150 para bağlandı. Padişahın kabul etmeyi tenezzül buyurması üzerine, onu iç oğlanlann banyosuna görürdüler, orada giysilerini yeniledi, ona bir şeref kürkü g iydi r i ld i ve bir kese dolusu para veri ldi . Aynı yerde onunla birlikte Müslüman olan kansı imparatorluk sadakası (hediye) ile taltif edildi ve çavuş (tchaouch) unvanını aldı.»

c) Tarih-i-Raşid'den^

«Bir süre Önce izmir 'de ortaya çıkan bir çıfıt 1 6' Haham, Yahudi tayife tarafından büyük i lgi gördü. Sorun çıkartmasın diye şehirden uzaklaştınldı ye Çanakkale surlarına hapsedild i . Buna rağmen Yahudiler arasında entrikalara neden olunca, hicrî Rebİ-ul ahir 1077 ayının on altısında Edirne'ye götü-riUdü. Majestelerinin karşısında Kaymakam Paşa, Şeyh-ül İslam ve Vani Efendi bulunduğu halde, anılan Yahudi Majestelerine taruşünldı ve kendisine olaylann nasıl meydana geldiği soruldu. Kendisine mal edilen ve onu ün sahibi yapan akıl ve mantığa aykın hükümleri, ölümüne neden olabileceği İçin inkâr etti, İslamiyet'e meyletti.»

B - Ermenice belgeler

a) Dostum M r . B. Nişanyan, ender bulunan kitaplann t i careti ile iştigal eden, aradığı her kitabı bulan İstanbullu bir

5 Mehmet Raşit bir Urihridîr. Adım anmadan Sabetav hakkında yazdığı gazete fıkrası Tarih-İ-Rasid (kaşifin Tarihî) adlı elvazmastnda bulunmaktadır. S. 46/a(*). Gazete fıkrasının bastığı şudur "Unlu bir Yahudinin Padişah huzurunda yargılanması ve İslamiyet'i seçişi*.

6 Çıfıt * olumsuz bir sıfat

* Köprülü Kütüphanesinde 211 no İle kayıtlıdır.

113

Page 113: Sabetay-Sevi.pdf

kitapçıdır. Bilime katkısı olan türden kitapçılardandır. Son olarak, bana Sabetay Sevi'nin hayatını konu alan ve 20 sayfadan oluşan, kapağı ile 17. ve 18. sayfalan eksik, Ennenice yazılmış bir şiir göstermişti. İstanbul Kınalı Adadaki Ermeni okulunun müdürü Bay Hamparsum Hatadyan'a bu şiiri Türkçe'ye çevirttim ve önce Bene-Berith doğu bölgesi organı Hamenora'da^ çıkan Fransızca çevirisinden ve özel baskısından verdim.

Bu arada Nişanyan, eksik olan İki sayfayı bulmak, şiirin yazarını tanımak ve yazıldığı tarih ve yer hakkında bilgi toplamak için Venedik'teki St. Lazare adasının Mechitariste'lcr Manastın Kütüphanesine başvurmuştu. Rahip Eghia Petçik-yan ona bu sayfalan sevinerek vermiş ve o da bana verdi, ben ise çevirinin sonlarına doğru Haladyan'a ilettim.

M u t l u tesadüf! Mechitariste Rahibinden talepte bulunulan gün. Nişanyan şiirin yazarının^ elyazmasının tamamım buldu, yani anılan ve çevirisi yapılan i k i metinde bulunmayan yeni ilavelerle birlikte.

Aşağıda şiirin tam çevirisini veriyoruz.

I j

Sözde sahte peygamber Sabetay Sevi - İzmir'de ünleniyor, Kudüs'e gidiyor, oradan kovuluyor, ve Gazze'ye iniyor, kehanetini (Sabetay'ın) halka yayması için, orada Nathan diye birine rastlıyor

1 - Şehir tellalı ve simsar Kara ıVlenteş'in*** oğlu, Sabetay adında bir Yahudi, izmir 'de doğdu ve tanındı.

7 Temmuz-Eylül 1934 sayısı. İstanbul. Fra telli Haini Matbuası

$ Vazar hakkında ayrıntılar için önsöze bak.

9 Kara Türkçe'de siyah demektir Mentes ise Mordehay'ın Türkçe'sidir. Kara Mentes ' in anlamı Esmer Mordehay 'dur.

114

Page 114: Sabetay-Sevi.pdf

10- Orada büyüdü, eğitimini tamamladı ve soyunun kitaplarım tamdı. Yorumlan ve analizleriyle ün kazandı. Kendisine yöneltilen hangi som olursa olsun, derhal cevaplandırma hususunda daima zafer kazandı.

11- Etrafındaki birkaç öğrenciyi gruplaştırdı ve bazı ilginç emarelerden yararlanarak tanrının adım tüm dünyaya yazdı ve böylece onu okumayı da Öğretti. O n u n adını telaffuz ederken yaşadıklan korku onlan titretiyordu. Onlan kendilerine getirmek için onlara su serpiyordu.

12- Konseyler oluşturuyor, hahamlan çağırıyor ve onlan orada açık olan kitaplardaki konulan tartışmaya davet ediyordu.

13- Kudüs'e geldiği zaman aynı şeyi orada da yapmak istedi. Saygın bir kişi olmak istediği için, düşüncelerini orada bulunan halka sunabilmek maksadıyla kendisine i y i bir karşılama yapılmasını talep ediyor.

14- Ona inandılar. Şöhreti yavaş yavaş yayıldı. Ne kadar az olursa olsun, bilgelik temeline dayanarak bir d i n tesis etti ve büyük bir kişi olduğunu beyan e t t i . '

15- Portekizli yaşlıca bir âlim doktor yazılanlann farkındaydı, hatırı sayılır mevzuların çoğu ile mutabık bulunuyord u ve Sabetayı ciddi şekilde yargıladı ve onu kınadı.

16- Nutuklar ani ve onun (Sabetay'ın) düşüncesiz, cahil, utanmaz ve küstah olduğunu dile getirdi.

17- Onu iyice gülünç hale düşürdü, alçalttı ve yerel makamlara teslim etmek istedi. Kulağına çalınınca Sabetay kaçmaya karar verdi, ve Kudüs'ten kaçtı.

10 - Kendi başına yükselemeyeceğini ve aşın elde etme arzusu ile dolu bir yüreğe sahip olduğunu anlayınca, Gazze'ye geldi, Nathan adında birine rastladı, birlikte hareket etmek

115

Page 115: Sabetay-Sevi.pdf

için görüştü ve onunla antlaşma yaptı.

11 - Uzun süre beraber yaşadılar. Bir gün Nathan'a: "Beni dinle, projemde başanlı olursam, seni kendimle aynı mertebeye yükselteceğim; seni İmparator yapacağım." dedi .

12 - N a ıhan, menfaati gereği birçok şehri ziyaret etti, Sa-betay lehine propaganda yaptı ve onun adına fermanlar yayınladı.

13- Nathan, .bu fermanlarda Sabetay ı tanrının gönderdiğini ve milleti/ancak onun kurtaracağım söyledi. Böylece, likyalılanni'^ İzmir şehri tarafından kutsanarak kendisini bu şekilde tanıttı ve parladı.

n

Sabetay şöhret olmak için İzmir'e gelir - Otoriteler onu tanırlar

1 - Sabetay tekrar İzmir'e gelir ve N a t h a n i hiç görmemiş gibi davranıp mührüne şu yazıyı oyar «Sabetay, Yahudilerin Peygamberi».

2 - Ünü gün geçtikçe gitgide artar. Yoluna değerli kumaşlar sererler, ona çeşitli değerli kumaş hediyeler verirler ve şerefine çeşitli şölenler tertip ederler.

3 - Cübbesmin' 1 1 ' etekleri elleri ile kaldırılır, başının etrafına bir örtü kaldırılır. Arkasında gunıplar onu izler.

4 - Verilen bir işaretle ona itimadı olmayanlan taşlatırdı; birçok İnsan ona itaat ederdi çünkü ondan korkarlardı. Görünürdeki hahamlar matem halindeydiler. Üç büyük haham

10 Yazar burada İzmir'in Kan a ile Pamtilva arasındaki eski Likva bölgesinde olduğunu yazarak bir hata vapıvor. "IjdyalıUnn İzmir'i" demek istemiştir, çünkü bu şehir eskiden Lidya olarak anılan bölgededir.

11 Doğulu din adamlarının givdıgi kürklü veya kürksuz uzun tıstan, bir çesıt rahip entarisi.

116

Page 116: Sabetay-Sevi.pdf

hakaret gördü.

5 - Ona üç bakire sunuldu, belirli bir zaman sonra vumu şadılar; ama uzak ülkelerden yeni hediyeler (?) geldi I laik < ma değerli ve lüks birçok eşya verdi .

6 • Kitaplar ve mektuplar yazıldı ve b u olağanüstü olay ta-raftarlanna bi ldir i ldi : "Sıra sizde, sefalete dalmış köleler! Sıra dünyaya dağılmış sizlerde! Size i y i bir haber veriyoruz, kur¬tana Sabetay' geldi.

7 - Hastaların, delilerin, dengesizlerin ve saralıların tümü, erkek ve kız bu gürültüyü birbirine i le t t i : "Sabetay geldi ve bize kurtancı olarak koşarak geldi . "

8 - İzmir'de krallığım ilan etti ve yasalan değiştirdi. Onun kurtaracağı millet tümüyle büyüyecek ve dağılmış olan İsrail çocuklan birleşecekler.

9 - Sakatlann" 1 1 sözleri yazılıp şarkı söylendi ve belge halinde Sabetay'ın lehine sergilendi. Bu kehanet üzerine çocukların ağzından bir tahkikat yapıldı ve b u türden başka yöntemlere başvuruldu.

10 - Tüm bu olup bitenleri duyan yetki l i yerel makamlar şöyle dediler "Vezire yazacağız", ama Yahudiler hiç Önem vermediler. Onlardan yüklüce para cezası ve rüşvet aldılar ve böylece işi ihmal ettiler.

11 - Kudüs'e gitmek İsteyen İstanbullu Yahudiler mallan-nı ve mülklerini satmaya başladılar, zira dağılan millet orada birleşecekti.

12- Onu H a s k e ^ 1 ' 1 getirdiklerinde, Yahudiler onun geçeceği yerlerde guruplaştılar çünkü onu kucaklamak istiyorlardı. Kurtulma umuduyla , uzaktan ve yalandan ellerini ona

12 Bu bolümün 7. Paragrafındı andan sakatlar.

13 istanbul'da f^Kİlikk Yahudilerin oturduğu varoş.

117

Page 117: Sabetay-Sevi.pdf

doğru uzabyorlardı, ve bu hareket onun ilgisini çekmek içind i .

m

Şöhretinin şehir içinde propagandası - Mil let in sevinci-Vezir yetkil i makamlarca haberdar edi ldi - Sabeta/ın zincirlenerek İstanbul'a getirilişi ve tutuklanması

1 • Meseleyi saray duymasın, bu konunun yankılan yayılmasın ve millet dünyaya alay konusu olmasın diye sakin ve ihtiyatlı hahamların yürekleri t i t r iyordu.

2 - Küçük, büyük, sıradan ve önemli, İstanbul nüfusunun tümü tatsız bir şekilde Yahudi milletini sorguluyordu ve "çit t i r " 4 1 geldi mi? Haham" 1 1 geldi mi?" diyerek kızdınyorlardı.

3 - Kadınlar, erkekler, gençler, küçük çocuklar, kızlar, yaşlılar nerede olursa olsun rastladıklan bir Yahudi'ye şunu soruyorlardı: " N e b i " " geldi mi?" "Deccal" 7 1 geldi mi?"

4 - Hor görmeye daima devam eden halk sokaklarda aym sözcükleri tekrar ediyordu: "Nebi"* 1 geldi mi? Mesih geldi mi?"

5 - Evlerde, sokaklarda şarkılar bestelendi ve bu kelimeleri içeren oyunlar icat edi ldi : "yalana geldi mi? Yezid"^1 geldi m i r

6 - Kadı ve serdar Vezir i d u r u m d a n haberdar ettiler.

14 Yahudileri hor görenlerin kullandığı bîr kelime, Fransızca'daki "vo-upin" ile eşanlamlıdır.

15 Haham - haham

16 Nebi - peygamber

17 Dünyanın sonunda ortaya çıkıp H/ İsa'ya yenilecek sahtekâr.

18 Pey Kamber anlamına gelen Arapça kelime.

19 Bu kelime burada metaforik anlamda kullanılmıştır ve dinsiz demektir. Yezidive tarikatının kurucusu Yezidin tarafta rUn şeytana derin bir saygı duyarlar

118

Page 118: Sabetay-Sevi.pdf

Sabetay Selanik'e kaçmak istiyordu. Arkasından derhal takibe çıkanlar onu denizde yakaladıktan sonra sımsıkı bağlayıp İstanbul'a getirdiler.

7 - Bu olay 1666 yılının 23 ocak günü meydana geldi. Onu deniz kenarına, gümrüğün yaranda bir yere bağladılar. Yüzlerce, binlerce kişi onu görmeye gi t t i .

8 - Onu Vezirin huzuruna çıkardılar. Vezir onu sorguladı. Sabetay yasalardan fazla anlamadığını, sadece yorumlamayı büen sıradan biri olduğunu ve kendisi hakkında söylenenlerle benzeşen hiçbir tarafı olmadığını söyledi.

9 - Yarat olarak Vezir ona şöyle dedi: " i z m i r l i şahitler bunların aksini ispatlarsa kendi kitaplanmızı ye yasalanmızı sana uygulayıp seni gülünç d u n u n a düşüreceğim".

10 - Yukanda anılan tarihle aynı güne rastlayan bir Pazar günü hapse götürüldü. Subaşı* 3 0 1 ona dayak abp tutukladı.

11 - Yapılan bu kötülüğe karşın şehir kanştı. Yahudi halk evlerine kapandı. Çeşitli milletlere mensup guruplann ettiği hakaret karşısında ne pazarda ne dükkanlarda hiçbir Yahudi kalmadı.

12- Yahudiler, "geldi mi?" demelerini Önlemek için asrla-nna sert emirler yağdıran Yeniçeri Ağasına' 2 1* şarap fıçılan armağan ediyorlardı, ama Türk milleti fazla övgüye dayanamıyordu.

13 - Bazıları istihbarat toplamak için hapishaneye gidiyord u . Ona "Kendin hakkında sen ne düşünüyorsun" diye sorulduğunda, yarat olarak "Herkes gibi düşünüyorum, ben, sizin düşündüğünüz gibi fala peygamber veya beklenen Mesih değilim." d iyordu.

20 Polis memuru; mahallenin komiserine bağlıdır.

21 Yeniçerilerin kumandam

119

Page 119: Sabetay-Sevi.pdf

14 - Makamlar akdi yazdılar, kararlaştırdılar ve akdi alıp Vezire götürdüler; onu birkaç gün sakladıklar. Ama Yahudiler g idip gelip onu selamlıyorlar ve ona "Gelen sensin" d i yorlardı.

7

r v

Tutukevi etrafındaki Yahudi meclisi - Sabetay'ın Vezir tarafından Boğaz'âW sürgüne gönderilişi - Oraya deniz ve kara yoluyla gidenler - Dayak atılması

1 • O günlerde, her millet Yahudilere hakaret etmekle meşguldü. Ne şekilde olursa olsun, sızlanmalannı Vezire bi ldirmesi için, Subaşı'yı kazanmaya çalıştılar.

2 - Ona, "Yahudiler tutukevine baskın yapıp bizi askerleri (gardiyanlan) fena halde sinirlendirdiler." dediler ve Vezir Sabetayi tutukevinden alıp sert bir gözetim altında Boğaz surlarına hapsetti.

3 - Veziri 2 3 ' Girit seferine git t i . Kadın, erkek, yeni doğmuş, evde*2 4 1 kalması gereken yaştaki kızlar, ve diğer Yahudilerin hepsi Boğaza doğru yola döküldüler.

4 - Şehrimiz İstanbul'dan, Polonya'dan, Kınm'dan, İran'dan, Kudüs'ten, merkez ülkelerden ve Frenk ülkelerinden gelen insanlarla doldu.

5 - Deniz ve kara yoluyla gelip gidiyorlardı. Kendilerine dua etmesi ve kutsaması için ona yalvanyorlardı. Onu kurtuluş u m u d u olarak görüyorlar ve " N e zaman gelip kralımız olacaksın?" anlamına gelen bakışlarla süzüyorlardı.

22 Çanakkale boğazı

23 Ahmet Köprülü Paşa

24 Eski bir adete göre 13 yaşını geçen kızlar, erkek cinsin nazanna maruz kalmamak için dışan çok nadiren çıkıyorlardı.

120

Page 120: Sabetay-Sevi.pdf

25- Bostanabaşı' 2 5 1 onlara nezaret ediyordu. Deniz yoluyi gelenleri geminin bordasında karşılayıp, şefleriyle birlikte kaymakama gönderiyordu'*'. Kaymakam onlan sorgulamaya başlıyordu.

ıyla ikte ma-

26- Ve diyorlardı k i : "Tutukevinde erdem sahibi okumayı bilen bir i var. Aramızda entrikalarla onun hayır duasına sahip olmaya çalışanlar var, veya ona bir iy i l ik yapılmasını arzu edenler var." Bunun üzerine kaymakam onlan serbest bırakıyordu.

8 - Tutukevinin kapısında sıralanmış olan gardiyan askerler, onlann tutukevinden çıkıştan esnasında anlamlı bir ses tonuyla ondan nasıl bir çıkar sağiadıklannı soruyorlardı. Yahudiler söyle yanıtlıyorlardı: "Yakında neler olacağını gözlerinizle göreceksiniz.''

9 - Bu sözler Kaymakama d u y u r u l d u . Yahudiler geri çağrılıp, sopa ile korkunç bir dayağa maruz bırakıldılar. Olanları duyanlar korku İçinde matem tuttular. Ama daima şunu söylediler: "Umutlanmızın gerçekleşmesi yalandır".

10- Sohbetten anlayanlar güzel şeyler ve şarkılar yazdılar. Gençler neşeli bir halde sokaklarda şarkı söylüyorlardı.

11 - Subaşı'yı yeniden kazandılar. Şef gözcüler kalpten bağlılıklarını sürdürdüler. Görüşmelerin ardı arkası kesilmek bilmedi. Değerli eşyalanndan ona hediyeler yapıldı.

E z

Sabetay'ın, "Peygamberlerin söylediklerine istinaden, ka- 5 ra bayramı*17" Özgürlük bayramına' 3* 1 dönüştüren benim" d i - ^

25 Sultanın sarayının ve bahçesinin kahyası. Önceleri vargı yetki alanı < Boğaziçi kıyılanndan ibaretti.

26 Bas Vezirin temsilcisi Mustafa Pasa Girit seferine girmişti.

27 Ab ayının 9\ı.

28 Pcsah bayramı £

121

Page 121: Sabetay-Sevi.pdf

yen emri - Birçok kişinin yücelmesi ve deniz ve kara üzerindeki gezileri.

1 - A k l i dengesi değişen Sabetay, halkının sersemliğini ve körlüğünü fark edince iyice kabalaşıp şöyle konuştu: "Ben Tanrının oğluyum. Özgürlük bize bpkı bir nergis(?) gibi geld i . "

2 -15*2** Ağustos 1 3* kara bayram günüdür. Bu bayrama bu adın verilmesinin nedeni Babil'lilerin Kudüs'ü imha etmeleridir.

3 - Bu bayramda yas, oruç tutulup perhiz yapılardı. Acıklı yazılarında Yeremya adlı Peygamberin da yazdığı gibi , Yahudiler o günden bu güne bu adetleri asla unutmamışlardır.

4 - Sabetay, milletine emsali olmayan bir şey yayınladığı bir mektuba atıfta bulunuyordu: "Sizleri yas ve mateme boğan bu eski bayramı büyük bir sevinç bayramına dönüştürün".

5 • Zira, buraya dek sizi matem çevreledi. Bu nedenle üzgündünüz ve kurtuluşu bekliyordunuz.

6 - Peygamber A b r a h a m i n çocuklan ile arzu ettiği şeyi Tann kabul etti ve arzularım yerine getirdi. O halde, bugün sevinin ve Pesahı kutlayım Tann size ülkeler arasında bir hamiyet armağan et t i . "

7 - Akıl yetenekleri bozuk olan kişi gittiği her yerde matemin neşeye dönüştüğünü, davula vurulduğunu fark ediyord u k i bu manzarayı Yahudiler şimdiye kadar asla görmemişlerdi.

8 - Duyduklarımıza göre, 80 kadar önde gelen Yahudi razı olmadılar ve dediler k i : "Atalarımızın bize devrettiği ve

29 Yazarın bahsetmek istediği Ab ayının 9'udur

30 Ab avı Ağustos avına tekabül eder.

122

Page 122: Sabetay-Sevi.pdf

günümüze kadar koruduğumuz bu müesseseyi peygamberlerimiz ve yasa yapıcılarımız tesis ermişlerdir.

9 - Neden atalarımızın sınırlarını aşıyorsunuz ve Sabetay adında intihar eden bir in in sözlerine kulak veriyorsunuz? Bugüne dek çok sayıda bilginler ve büyük adamlar yetiştirdik ama onlar düzenin akışım değiştirmediler.

10- Yaptığı mucizeler nedir? Aksine kaçmaya çalıştı ve hapse g i rd i . Uzaklara sürüldü ve zindanlara atıldı

11 • O bir dolandıncı, yalana ve delidir. Sandığınız gibi , büyük peygamberlerin yazdığı şeylerle i lg i l i hiçbir iz bırakmamıştır. Ondan gelen hiçbir fayda görmedik."

12 - Bu 80 Önemli kişi bu sözleri sarf edince, tüm halk ayaklanıp unlan küçük düşürdü. Onlan taşlayıp öldürmek istedi ve 530613/3 şikâyet etti.

13 - Sabetay halkı teskin etti, 80 kişiyi azarlayıp, onlara, kendisini peygamber yapan gücün iradesine karşı çıktıklan-nı yazdı.

14 - Uyumsuzluk halk arasında birkaç kez daha tekrar etti. Cahil sınıl ona olan kalpten bağlıuğını devam ett irdi . D i ğerlerine gelince, umut dolu bir şekilde ona gidiyorlar ve selamlıyorlardı.

15 - Oraya giderken, tanınmamak ve hakarete uğramamak için Ermeni kılığına giriyorlardı. Ama, bir defasında tanınıp Türk makamlannca fena halde cezalandırıldılar.

16 - Kardeş kardeşten, kadınlar kocalarından uzaklaştı, kaynanalar gelinlerinden soğudu. Tüm ulus bu duruma müdahale etmek için enerji ile doldu. Bu meseleleri halletmesi için, gerek karadan gerekse denizden ulaşarak ona (Sabetay) baş v u r u l d u .

17 - Günler yetersiz kaldığı için gece de yo l kat etmek zo-

123

Page 123: Sabetay-Sevi.pdf

runda kalınıyordu. Onunla i lgi l i rivayetlerden bahsediliyor ve şuradan buradan onunla İlgili haberler veril iyordu, k i bunlar asla doğru çıkmıyordu.

18- Ona saygılarım sunmak üzere yola çıkamayan yaşlılar dahil bazı kimseler herhangi bir nedenle şu bi ldir iy i yayınladılar: "Mesih Sabelay bize gelecekten haberler getirdi, bize bir kurtancı olarak gözüktü ve tam zamanında özgürlüğümüzü vermek üzere geldi . "

19- Hıristiyanlar! ortadan kaldıracak ve hakimiyeti ele geçirecek, Türk'leri cebren haraç 4 " ' Ödemeye mecbur edecek; kralın tahtının kapılan kendiliğinden açılacak ve oraya aziz Mesih Sabetay oturacak."

20 - Yahudiler sabah akşam kapı ve pencerelerinden gökyüzüne bakıyorlar, denizi seyrediyorlar, ellerini göğe doğru kaldırarak dua ediyorlardı.

21 - Başlan göğe doğru kalkmış şekilde dans ediyorlar, garip pozlar alıyorlar, dişlerini gıcırdatıyorlar, salyalannı akıtıyorlar, yere düşüyorlar ve sara krizlerine benzer hallere g i r i yorlardı.

22 - Günler boyu bu şekilde meşgul oldular. Geceleyin sandalla deniz üzerinde turlar atıyorlar, gökyüzüne bakıyorlardı. Uçarak gelip üzerlerine yeni bir ışık saçmak üzere gönderilen kişiyi bekliyorlardı.

VI

Yahudilerin bariz bir işaret arayışı içinde olduklan günlerde mevdana gelen ve dünyanın sonu anlamına gelen güneş tutulması - Bu haberin tüm dünyaya yayılmasıyla Hıristiyanlar ile Yahudiler arasında başlayan tartışmalar. 4

5l Eskiden Osmanlı İmparatorluğunun ıtavn Müslim telıisı 5 3 3 9 «•denen verjri.

124

Page 124: Sabetay-Sevi.pdf

1 - Huzursuz ve endişeli ulus, mucizeleri görmek ve bir şeyler anlamak istedi ve, "Bunlar şimdi ortaya çıkan ve peygamberin emirlerini ispatlavıp doğruladığı emarelerdir." ded i .

2 - Bunun üzerine taraflar arasında mücadele başladı ama cahil kitle ona sevgiyle bağbydı. Diğer taraftan insanlar onu görmeye gidiyor ve onu selamlıyorlardı.

3 - Bazılan onun peygamber olduğunu söylediler. Halkın yansı onun bir dâhi olduğunu söyledi. Büyük bir çoğunluk onun göğe yükselip tekrar indiğim ve kurtuluşun onun tarafından geleceğini söylediler.

4 - Temmuz ayının 2'nci günü güneş tutulması oldu ve görünürde sadece ay kaldı. Yahudiler bu olayın olmasını beklediklerini söylediler ve ekmeklerini hazırlamaya başladılar 3 1*.

5 - Her şeyden önce, dünyayı şu hususta haberdar ettiler "Hâkimiyet günümüz yakındır, uluslann kuvveti karşımızda tükendi ve zayıflıktan kur tu lup güç kazandık.

6 - Lehimize olan emareler ortaya çıka, Sabetayimız kral olacak, dünyayı yöneteceğiz, kurtlar ve kuzular birlikte otla-yacaklar"<*>

7 - O günlerde, Yahudilerin diğer uluslan yok etmek üzere silahlanması üzerine birçok insan korku ve şüpheye düşerek evlerinden çıkamadılar.

8 - Tüm konuşmalar peygamber üzerine odaklanıyordu. Yahudiler Hıristiyan krallığına karşı savaşıyorlardı.

9 - Yahudiler az koşul öne sürerken, Hıristiyanların olduk-

32 Burada yazar Mesih'in geldiği gün yapılacak olan şölene dıkkah çekmek istiyor.

33 Burada yazar. Isava'nın (Bolüm tD kehanetini ima ediyor Peygamber bir Mesıhlık (afonin gcfeccgini. vani kuzu ile kurdun bile birlikle ntlavaeagı oldukça büyük bir adalet ve esıllik çağının geleceğini bildiriyor.

125

Page 125: Sabetay-Sevi.pdf

ça fazla koşullan mevcuttu. Mesih'in gelişi süresinin uzaması üzerine ve yeni düzen gereği, Hıristiyanlar Yahudi olmaya razı olacaklardı.

10 - Bu konuyla i lgi l i sözleri teyit edilmezse ve vaftizi kabul etmezlerse, Yahudiler bıçak sırtında kalacaklar ve dünya üzerinden silineceklerdi.

11 - Yılı ve ayın tarihini ve ortaya koyduklan koşullan yazarak, divani 1 * 1 huzurunda ve şahitlerin mevcudiyetinde resmen onayladılar.

12- Divanın sekreterleri geldiler, filozoflar tartıştılar, hükümet noterleri yazmaktan yorgun düştüler ve antlaşmalan kralın damgası ile mühürlediler.

13- Polonya'da birçok insan ölürken, yansı korkudan b u raya iltica etti . Diğer ülkelerde Yahudilerin çoğu dağılarak sürgüne gönderildüer. Bazılan, aynı umutla Sabetayin etrafında toplandılar.

VII

Boğazlarda Yahudilere yöneltilen kınama - Sabetay'ın yarattığı hareket sonrasında sıralanan şikâyetler üzerine sinirlenen yöre halkının Edirne'ye hareketi - Görünürdeki kişilerin tamkbğında meydana gelen bir olay, Sabetay'ın Müslüman olduğu Edirne'ye seyahati

1 - Ülkesinde Yahudilere karşı çok savaş veren bir haham gelerek şöyle dedi: "İnandığınız kişi bir yalanadır. Gidip göreceğim ve b u konuda bîr araştırma başlatacağım."

2 - Bu haham gelip Sabetayin karşısına çıkarak ona şunu sordu: "Niçin ulusunun başım derde sokuyorsun? Niçin kend i kendini Mesih ilan ediyorsun?"

34 Mahkeme.

126

Page 126: Sabetay-Sevi.pdf

3 - Doğup büyüyünceye kadar yaptığın mucizeler nelerdir? İşte İzmir'de bıraktığın kardeşlerin, işte mücevherle süslediğin kadınlar ve işte bizzat durdurulan kendin.

4 - Yücelik emareleri gösteren sen, bize yasalanrmzda ve düzenimizde yazılı olanlara uygun ne getirmek için çaba sarf ettin?

5 - Sabetay verdiği cevapta Polonyalıyı azarladı, onunla alay etti ve korkunç bir şekilde hakaret etti. Bu sözlere kızan haham, dinî hükümleri inkâr etti ve Müslüman olup Edirne'ye gitt i .

6 - Kent yöneticilerine gitti ve onlan b u l d u . Onlara Sabetay ile i lg i l i şeyler anlattı. Yetkililer derhal kaymakamı durumdan haberdar ettiler. Kaymakam Boğaza l M> adamlarını gönderdi.

7 - Sabeta/ı Edirne'ye getirten bir diğer nedende şuydu: Mahmut adında bir şeyh Çanakkale'de bulunuyordu. Şehrin bir yargıcı sıfahyla, şehrin önde gelen Müslüman kişileriyle birlikte Edirne'ye geldi.

8 - Şeyh onlara Yahudilerin cüretini anlattı, hahama yap-tıklannı anlattı, rüşvet vererek serdan davalarına nasıl kazandırdıklarım ve Sabetayin kadınlarla olan ilişkilerini anlattı.

9 - Ve şeyh devam etti : "Ekmek bolluğu yaşarken şimdi ekmeğimiz azaldı. Bu küçük yerdeki Müslümanlar arasında kıtük var. Alelacele onun yanında toplanan biz Yahudiler, tavuklarımı zın1*» yumurtalarının bile azaldığını gördük.

35 Çanakkale Boğazı

36 Burada Mahmul Sabetay'ı termeye gelen Yahudiler yüzünden arlan nüfusun sebep olduğu bavat pahalılığını ima etmek istiyor.

127

Page 127: Sabetay-Sevi.pdf

VIII

Sabetay'ın, üzeri zincirlerle dolu vaziyette Sultanın huzuruna çıkışı - Ulusunun kendisine söylediklerini ve dinî hükümlerini yadsıyarak Müslüman oluşu

1 - Kapıcı Başı' 1 7 1 Boğaz'a geldi. Onu derhal asacaktı. Diğer hususlardan haberdar olan kaymakam onu orada aşmamalarım söyledi.

2 - Bu olayın ses çıkaracağını ve tüm ulusun İşiteceğini düşünerek şöyle dedi: " O gökyüzüne çıktı; öldürülen başka b i r i y d i " . Bu nedenle ona refakat eden bir kişiyle birlikte Edirne'ye canlı olarak git t i .

3 - Sabetay Gelibolu üzerinden götürüldü. Yahudi müritleri onu görmeyi ümit ederek gardiyanlara paralar saçtılar. Onu göremeyenler akıllarım kaybettiler.

4 - Edirne'ye götürülüp kaymakamın hu/.unına çıkarıldı. Sabetay hemen konuşmadı. Bu durumda kaymakam onu derhal saraya gönderdi. Şehir sarsıldı ve alt-üst o ldu.

5 - Kaymakam, adanılan ve Kazaskerle"** birlikte oraya geldi. Askerler sıraya girdifor. Yüksek makam sahibi kişiler Padişahın etrafında yer aldılar. Halk onlan görmek için sokaklara bir ikt i .

6 - Oradan biraz ötede okçular sıraya girdiler. İşkence aleti olarak kullanılacak ateşleri yakıp darağaçlannı kurdular.

7 - Zira onun için, ateşte yanmaz, suda boğulmaz, tüfek ve kılıç onu yaralamaz ve tüm işkence aletlerini faydasız hale getirir denil iyordu.

8 - Yahudilikten Müslümanlığa geçmiş Hayati Zade adın-

37 Kâhyaya karşılık kullanılan unvan.

36 Şeyh-ül-İslam'dan sonra dinî hiyerarşide « ı yüksek makam sahibi.

128

Page 128: Sabetay-Sevi.pdf

da bir i**" tercümanlık yaptı. Sabetay ile konuşup ona içinde bulunduğu d u r u m u n ciddiyetini anlatarak hazır olmasını söyledi.

9 - "Sen yaptığın bu yeni işk? dünyayı altüst ettin ve Padişah senin Öldürülmeni emretti. Eğer mucizeler yapma gücü* ne sahipsen yap ve kendini kurtar. Bunu yaparak ulusunu da kurtaracaksın." dedi.

10- Sabetay ulusunun ve diğerlerinin kendisi hakkında söylediklerini orada inkâr etti. Çihjtun kalbi kanla doldu. Büyük bir sarsınh geçirdi ve r u h u sendeledi.

11 • Sonra ona şöyle dendi: "Kendine, seni ve ulusunu gülünç ve küstah duruma düşürecek ne dedin?" Bunun üzerine Sabetay bu işin ulusu tarafından icat edildiğini ve bu uygunsuz unvanı ona verenin Yahudiler olduğunu söyledi.

12- Buraya kadar okumuş olduğunuz yazılanından ve verdiğim bilgilerden çıkan sonuç {kitabın yazan konuşuyor), dünyayı kurtarmak için gelen peygamberiniz 20 yıldır gördüğü rağbetten yoksun kalmış olmasıdır**-*.

13- Böylelikle tannmız'*" bize tüm gücünü gösterdi; Meryem'in oğlu onu komik duruma düşürdü; peygamberim İsa mtikamınt aldı ve sahte peygamberi küçük düşürdü.

14- İsa, şeytanı Sabela/ın gardiyanı yaptı; böylece o (şeytan) onun (Sabetay'ın) soluna geçti ve onu koruması alhna aldı.

z Onu aziz ve senyör i lan eden halk ondan ayrıldı ve Müs- 3

U 39 Bu doktorun Yahudi adı Mose Ben Rafael Abravanel'dir. 40 Sabetay 1626 'da İzmir'de doğdu ve 1676 'ya doğru Arnavutluk'la ol- 2

dü. Kasıp kavuran faaliyetleri 1666"da Mutlunun olduktan sonra sona erdi. Yirmi yıldır bir kurtarıcı gibi kabul edildiği gibi rağbet görmediğini söyleyen yazar gerçeği ifade ermektedir.

41 İsa.

129

Page 129: Sabetay-Sevi.pdf

lüman oldu' 4 - 3 .

15 - Alrurun üstünde Sabetay, Mesih unvanını taşıyordu. Buna rağmen Musa'yı inkâr ederek Müslüman oldu.

16 - Zira, şeytan devam ettirebilsin diye kötülüğün başlangıcı dünyaya geldi. Fakir ulusu her konuşmanın amacı haline geldi. Ulusların tümü Yahudilerle alay ediyorlardı.

17 - Burada kurtarıcı İsa'nın sözü gerçekleşmiştir; zira, sahte peygamberler kendileriyle birlikte düzensizlikler getirdiler. Örneğin, işte i lk Deccal kayıp çocuktan aramak için geld i .

18 - Sabetayin karısı Boğaz dan (Çanakkale) getiri ldi ve (ikisi de) Müslüman oldular. Cahil halka saygı gösterisi olsun diye onu (Sabetay) şerefe boğdular ve Padişah ona kapıcı başı unvanım verdi.

19 - O n u Vani Efendi'nin okuluna gönderdiler ve hiçbir Yahudi görmesin, çifutun duygulan Türkleşsin diye onu G h i -l inoz'un (?) sınıf arkadaşı yaptılar.

ÜM

b) Yukarıda adı geçen sahaf dostum M r . B. Nişanyan, Tif> rizli rahip doktor Ermeni Arakel'İn Sabetay ile i lg i l i tarihi-ne**-1* ait bir bölüme dikkat imi çekti. Yine yukarıda adı geçen dostum Haladvan bana bunun Türkçe tercümesini verdi ve ben de onu Fransızca'ya çevirdim.

İşte, bu eserin giriş bölümüne konu olan bu bölümün tercümesi:

Yahudi ulusunun ve "Ben kurtancıyım, Yahudilerin İsa'sı-42 V i i . n gü/tumüzde ÖV dönme oUrak Unınan, SabetavcıUn ima etü

ve*.

43 Arakrl'ın Ya>ımına Ihjkın Tanhi Bdgdcn s. 470-471

130

Page 130: Sabetay-Sevi.pdf

yım! işte bakın, ben geldim ve ortaya çıkhm, zira onlan kurtaracağım" diyen Sabetay adındaki çıtı tın. (Yahudiler) ve bunu takip eden diğer olayların t.1 rıhı

Hayat veren peygamberimiz İsa'nın 1666 yılında ve Ermenilerin 1115 yılında, ve Katholik Doğalı Agop 'un aziz Etch-meyazin'in şerefli tahtım işgal ettiği sırada ve Osmanlı hanedanından Sultan İbrahim'in oğlu Sultan Mehmet' in saltanatı esnasında akıllı bir Yahudi ortaya çıkb. Adı Sabetay i d i ve İzmir 'de doğup orada eğitim gördü. Yahudilerin yazısına ve bilimine hak imdi ve gün geçtikçe edebiyat ve diyalektik b i l gisini ar t inyordu, hem de Öyle k i , bir çok kişi onun öğrencisi olmuştu. Sabetay kendisini takip edenlere itibarlı ve akıllı sözler öğretiyordu. Öğrencilerine daima tannrun adından bahsediyor ve onu okumayı öğretiyordu. Bundan başka, önlerine kitaplar apyor, öğütler veriyor ve yasalan biten bilginlerle tartışıyor ve onlara hükmeden bir belagata sahip o lduğu asla gözden kaçmıyordu. Tann'nın adım tersten yazayor ve böyle okunmasını i s t iyordu, önceden b u n u öğrenmiş olanlar onu cesaret ve yüksek sesle okuyorlardı. Konseyde bulunan halk bunu görünce şaşınp kalıyordu. Yazılı metni okuduktan sonra, kişiler titremeye başbyor, sendeliyor, kötü pozlara giriyor, yere düşüyor, sanki sara krizi geçirirmiş gibi değişik hareketler yapıyorlardı. Sabetay ayağa kalkıp saralının suratına Yahudilere özgü suyu serperek onu iyileştiriyor-d u . Bu d u r u m orada bulunup şaşkına dönenlerin hoşuna g i diyor ve b u n u Sabetay'ın yapbğı büyük bir mucize olarak değerlendiriyorlardı. Sabetay'a gelince, kendini tanrının havari- 5 si ve sevgili k u l u olarak tarubyor, Peygamberlerin Mesih'in O gelip İsrail'i kurtaracağına dair sözlerini kendi yorumuna göre tekrarlıyordu ve şunu söylüyordu: "Bu Mesih berüm, işte, geldim ve İsrail'i kurtaracağım". Halka şunu söylüyordu: "sabah ( kutsal cumartesiyi) ve oruçları iptal edin ve sevinmeye başlayın". Adını ve imzası m yaymalarını, ve kendisi-

131

Page 131: Sabetay-Sevi.pdf

run Yahudileri kuriarmaya gelen haberci olduğunu söylemelerini tavsiye ediyordu. Aslında, insanlar ondan çok gurur duydular ve evlerine davet ettiler. Sokaklarda vururken başını şemsiyelerle muhafaza ediyorlar, giysilerinin üzerinde bayraklar tutuyorlar, ayaklarının önüne halılar ve kumaşlar seriyorlardı. Kendisine sunduktan üç bakireyi bir süre yarımda tuttu ve daha sonra bırakh. Tüm Yahudi ulusu onun ardından geliyordu.

Daha yukanda da söylediğimiz gibi, saralılar yere düşünce ilgisiz sözler dile getiriyorlardı. Sarf ettikleri bu sözlere, büyücülerden öğrendikleri daha başka benzer şeyler de İlave ediyorlar, dahası, kartlar üzerine örneğin "Dağınık halde sı-kınb içinde yaşayan bizlere iy i bir haber var, Sabetay kurtan-cımızdtr ve İzmir'de kral olacak ve öğretilerini hazırlayıp bi zi kurtaracak, sayıca artacağız ve tüm ulusla toplanarak, dağınık halde yaşayan İsrail bir l ik oluşturacak" yazarak uzak memleketlerdeki Yahudilere gönderiyorlardı.

Ama akıllı, okumayı biten Yahudiler onu tüm ulusun takip ettiğim anladılar. Bazılan sadece itaat ettiklerini göstermek için onu İsteksizce izliyorlardı. Bu nedenle bazılan ondan uzak durmak için başka ülkelere gi t t i . Bazılarının düşüncesine göre, eğer Müslümanlar bundan haber alırsa tüm u l u sun işini bitireceklerdi 1* 4 ' . Aslında, ulusun alt sınıfındakiler Sabetayin etrafında epey gürültü yaptılar ve İzmir'deki Türk makamlan o n u tamdılar. Şeririn sivil makamlan b u konuda bir konsey oluşturup meseleyi Vezire İletmek istediler. Bu arada, meselenin fazla önemli olmadığına kanaat getirince Vezire haber vermediler. Her şeye rağmen, bu onlan Yahudileri gözaltına alıp sonra da serbest bırakmaktan alıkoymadı. Bu tedbirlere rağmen, sahte Mesih'in şöhreti günden güne artıyordu, ve ülkenin sınırlan dışına çıkıyordu ve özellikle İs-

44 Müslümanlara gore peygamberlerin -onuncusu Muhammcd olduğu icın, kendini peygamber ilan eden olursa ölümle cezalandınlacaktı.

132

Page 132: Sabetay-Sevi.pdf

tanbul'a yayılıyordu. Haberi duyanlar coşkunluktan yanıp tutuşuyordu. Kaynaşmalan fark eden bazı kimseler onu z i yarete geliyor, ona hediyeler getirip karşısında secdeye van-yorlar, diğerleri ona gümüş ve altın gönderiyordu. Yahudiler arasında şunu söyleyenler mevcuttu: "Mab mülkü yok pahasına satıp Filistin'e gidel im." Zira, Sabetayin gelip kral olacağını ve dağınık Yahudileri bir araya getireceğine inanıyorlardı. Sabetay'ın şöhreti arttıkça halkın şaşkınlığı da artıyordu. İstanbullu Müslüman ve Hıristiyan gençler, zengin olsun yoksul olsun cahil tabaka Yahudileri sokakta görünce şu soruyu soruyorlardı: "Çıfıt**1* geldi mi? Haham'**' geldi mi?" Erkek- kadın, çoluk-çocuk, ihtiyar-genç, küçük-büyük herkes Yahudilere rastlayınca: "Nebi* 4 7 1 geldi mi? Deccal1**' geldi mi?" diye soruyorlardı. Bu vesileyle Yahudileri matrağa almayı alışkanlık haline getiren halk sürekli MNevİ<**> geldi mi? Missah 1** geldi mi?" sorulanm soruyordu. Bu da yetmeyince yalana peygamberle alay etmek için evlerde ve sokaklarda söylenen şarkılar besteliyorlardı ve Yahudilere "Deccal geldi mi?"^ , , , kelimeleriyle takılmaya devam ediyorlardı.

Diğer b i r taraftan, Sabetay ile bir anlaşma yapıp onun dostu olan Nathan adında bir Y a h u d i Gazze şehrinde oturuyordu. Oradan Sabetay'a şahitlik ederek yarımda olduğunu belirten bir yazı yazmış, ve onun İzmir'de oturduğunu ve tanrının sevgili k u l u olduğunu anlatmıştı. Bunun üzerine İstanbullu Yahudiler müthiş şekilde etkilendiler. Sabetayin ünü o kadar arttı k i , İstanbul yetkil i makamlan tedbir atma-

45 Çıhl Yahudileri küçümseyen bir kelime

46 Haham bilinen İla ham anlamındadır.

47 Nevi - peygamber

48 Deccal * Teccal (yalancı peygamber)

49 Nebi - pey Ramber

50 Misaah-Mruh

51 Teccal geldi mi?

133

Page 133: Sabetay-Sevi.pdf

ya karar verdiler, İstanbul'un KadısıP î > ve scrdan<5î> izmir 'e göndermek üzere görevliler tayin ettiler ve Sabetayi yakalayıp başkente getirmelerini istediler. D u r u m u haber alan Sabetay Setanik'e kaçtı. Ama gözcüler onu denizde yakalayıp İstanbul'a getirdiler ve Gürnrük Han'ın"* önüne bıraktılar. Yahudilerin Mesih' inin geldiği öğrenilince, yüzlerce, binlerce kişi onu görmeye koşuştular. Yanlış bir yolda macera aradık-lan için Yahudilerle alay edi ldi .

Vezir karşısına çıkanhnca ününün ne olduğunu sordu ve Sabetay herşeyi inkâr etti. Dedi k i : "Ben dinî hükümlerin yorumuna saygı duyan ve dua etmekle meşgul olan b i r i y i m . " Vezir ona şöyle dedi: "Hakkında yapılan soruşturma tamamlanıp, sarf ettiğin sözler hakkında bir kanaat edinilinceye kadar İzmir'de tutuklu kalacaksın." Bu arada Subaşı**5) Sabetay'a bir tokat attı, boğazına sanlıp hapse attı. Ermeni yılına göre 28 ocak 1115 tarihinde tutuklandı.

Bu skandali Öğrenen Yahudi halk pazara gitmedi ve dük-kanlanm açmadı. Türk çocuklar her fırsatta "çifut geldi mi?" Deccal geldi mi?" diyerek alay etmeye devam ediyorlardı. Bu sahnelerden bıkan ve duruma engel olmak isteyen Yahudiler, "Geldi mi?" denmemesi için Yeniçeri Ağasına ve astlarına bir sürü para ve hediyeler verdiler. Bu tedbirler "Geldi mi?" d i yenlerin sayısını arttırmaktan başka işe yaramadı.

Sabetay hapisteyken, hizmetkarlan hediyeler sayesinde artan eşyalannı o'na getirdiler. Bir süre sonra bu hediyeler Hasköy'e1 5*) getirilmeye başlayınca, ona inananlar bu hediyelerin üzerine atılıp onlan öpüp, yaklaşabildikleri kadanyla

52 Yargıç

53 Genel kurnandan

54 İstanbul gümrüğünün yanındaki bina

55 Polis memuru: Matullİ komiser yardımcısı

56 Halic'in sağ kıyısındaki İstanbul varoşu.

134

Page 134: Sabetay-Sevi.pdf

kollarına sarılıp bu hediyelerin ona teslim edilmesi için yakardılar.

Bir gün, sivil idareci, naib*57* ve teftişçi 1^ hapishaneye geldiler ve şunlan sorarak Sabetayi sorguya çektiler: "Bize doğruyu söyle, ulusunun söylediği gibi gerçekten kral mısm? Bize gerçeği söyle. Kendinin k i m olduğunu söyleyeceksin?". O ise, herşeyi inkâr etti ve "Ben ne kral, ne peygamber, ne de meşhur b i r iy im, sadece sıradan bir bireyim, ve benim mesleğim bir hazanınki (dua okuyan kişi) ile aynı olsa gerek" ded i . Görevliler Sabotayin beyanatlannı not ettiler, tescil ettiler ve bu notlardan Vezir'e sunulmak üzere bir rapor hazırladılar. Yahudilere gelince, Sabetay'ı ziyarete devam ettiler. Hapishane İstanbul i l in in merkezinde yer alması sebebiyle, Yahudiler ziyaret etmek için yeterince serbest değildiler. Hapishaneye rahatça gir ip çıkmak için subaştna para teklif etmek gerektiğine inanıyorlardı. Subaşı vezirin hu/uruna çıkıp: "Yahudiler hapishaneye gide gele saldırgan bir vaziyet eyledi ler" dedi. O zaman, vezir sert bir emir vererek Sabetay'ın boğaza*'"1 gönderilerek surların içine hapsedilmesini uygun gördü. Bir süre sonra. Vezir İstanbul'dan aynlarak batıya gitt i zira orada da büyük bir savaş vardı**0*.

Vezirin gitmesinden yararlanmak isteyen Yahudiler cesaretlerini toplayıp, çoluk çocuk sık sık Sabetayi ziyarete başladılar. Genç, yaşlı, zengin, fakir, evden çıkmayan kizir, yeni e v l i l e r O n u ziyarete g e l i y o r l a r ve h u z u r u n d a secdeye vanyorlardı. Sadece çevre illerden değil, Polonya'dan, M o l davya'dan, Yafa'dan, Kudüs'ten, Anadolu'dan ve özellikle İstanbul 'dan gelen ziyaretçiler ağlayarak ondan kendi ler ini kutsamasını istiyorlar ve dua ederek şunlan soruyorlardı:

57 Kadı*um görev lendirdiği hakim vekili

58 Müfettiş

59 Çanakkak- Boğazı

60 Candie adasının fethi için yapılan *avas

135

Page 135: Sabetay-Sevi.pdf

" N e zaman çıkacaksın ve kral olup bizi kurtaracaksın?" Yahudilerin bu goldi-gittisi Müslümanlar arasında kıskançlığa neden o l d u ve Bostana Başı* 1 ' adlı sivil görevli Sabetay'ı z i yarete gelen Yahudileri göz altına alıp kaymakamın huzuruna çıkardı. Kaymakam onlara şunu sordu: "Niçin ona g i d i yorsunuz? Doğruyu söyleyin. O bir Peygamber mi? Kral mı? Pekiyi ya kim?*' Yahudiler doğruyu söylemediler. Sadece onun suçsuz olduğunu, bir kanun okutmam olduğunu ve yasal olmayan ve kötü bir şekilde tuhıklandığmı, onu teselli edip kendilerini kutsaması için geldiklerini beyan ettiler.

Kaymakam hiç bir şey demeden onlan serbest bıraktı. Yahudiler kaymakamın makamından aynlırken gardiyanlar kızdılar ve onlara: "Hey! Siz, kendinizi aldabyorsunuz. Ona inanmakla nasıl bir çıkarınız var?" Yahudilerin cevabı şu o l d u : "Çok geçmeden ne olacağını gözlerinizle göreceksiniz." Gardiyanlar bu d u r u m u derhal kaymakama ilettiler. Kaymakam Yahudileri geri çağırttı, onlan vahşice dövdükten sonra serbest bıraktı. Bu olaydan haber alan diğer Yahudiler yakalanmaktan korktular. A m a bu onların umutlarını çok derinlemesine sarsmadı.

Yahudilerin atalarının devrinde, Babil kralı Nabukadne-zar/ın Yahudileri sürgüne gönderdiği dönemde, bu atalar büyük bir matem günü tespit ettiler. O günden bu güne dek, Yahudiler bu günü oruç tutarak, matem ve dua ederek kutlarlar ve nefislerine hakim olmaya çalışırlar, Jeremi'den <w> matem sözcükleri okurlar.

Bu bayram her yılan ağustos ayı ortasında ay ışığı altında kutlanır. Müslümanlar bu bayramı kara bayram 1"» olarak b i l -diler. , j

61 Boğaziçi'nde sahil korumadan sorumlu polis-

62 Yeremya'nın yakanları.

63 9 Ah orucu kara havrama rastlar.

136

Page 136: Sabetay-Sevi.pdf

Dengesiz Sabetay, ulusunun kendine olan kur aşkım laik edince onu daha fazla bir kuvvetle kendine doğru çekmeye başladı. Zira, birçok bi ldir i yazarak Yahudilerin oturduğu bölgelere gönderdi ve onlara benzeri olmayan bir haber verd i : "Ben tannrun oğluyum ve sizi kurtarmaya geldim."

İşte bu beyanın metni:

"Tannnın yegâne oğlu, Mesih Sabetay Sevi, İsrail'in kurtarıcısı, tannnın sevgilisi İsrail oğullarının tümüne selam gönderiyor. Cennetlik Abraham, Izak ve Yakup'un görmeyi arzu ettiği bu günleri, tannnın büyük gününü görmeyi hak ettik. Tanrının peygamberlerimize ve İsrail atalarına sözü olan özgürlüğü ve kurtuluşu size vermek üzere tanrı tarafından gönderildim. O hatdc, matemlerirüz ve bayram günü tut tuğunuz onıçlann tümü sevince dönüşecek ve bugünden itibaren ağlamayacaksınız. Ey İsrail oğullan, artık geçmişi düşünmeyin çünkü verilen Özgürlük tasvir edilemez ve anlatılması mümkün olmayan bir sevinçten ibarettir. O halde dualarınız esnasında ona davul ve müzik aletleri vasıtasıyla şükredin ve kalbiniz neşeyle dolsun, zira atalanmızla yaptığı anlaşmayı yerine getirmiştir. Her gün ve her aybaşında bir çeşit eğlence düzenleyin. Purim"*' adıyla bildiğiniz matem günlerini, size sevinç getirecek olan Lampran^ 1 olarak değiştirin. Hiç kimse hiç bir işle ilgilenmeyecek, sadece sevinç yaşanacak. Yaşasın!"

Deli ve saralı Sabetay bu b i ld i r iy i İbrani'ce harflerle ve bu dilde yazıp her yere gönderdi. Çok geçmeden. Sultan Meh-mef in zeki ve çok nitelikli tercümanının'*» girişimi sayesinde

64 Sabctavcılann Müslüman olduğu gün 16 Kislev debdebevle kullanırdı. Uykusuzluk oruca adanmıştı, be nı\lenle bu güne Purim denilir.

65 Bu sirkülerin Ezmeni çevirmeni Purim'i vas günü, Lampran'ı sevinç günü olarak anmıstjr. Bu sirküler Yunanca'dan Fzmenicc've çevrilmişti, lampra sözcüğünün i-hali olan Lampran vvcüğünden de hu anlatılmakta¬dır.

137

Page 137: Sabetay-Sevi.pdf

bu sirküler İbranice'den Yunanca'ya ve Yunanca'dan da Türkçe'ye çevrildi. Aynı zamanda, İstanbullu Yeremiya ,* 7 )

adındaki bir yazar tarafından Yunanca'dan Ermenice'ye de çevrildi. Bu akli dengesi bozuk şahsın mektubunun eriştiği her yerde, o zamana kadar Yahudilerin hiç görmediği şekilde, davul ve müzik eşliğinde, vasb günler sevinçli günlere dönüşüyordu. Zira, Sabetay, Yahudilerin Babil'e sürülmesinden sonra atalarının tesis ettiği bu yas gününün sevinçli bir güne dönüştürülrnesini emretmiş ve y iy ip içip eğlenerek kut-lamalannı istemişti çünkü bu yasb günler g idip yerine neşeli günler gelecekti.

Sabetay'ın beklentisi hakkında fikir yürütmek isteyen bazı Ermeniler bilginlere ve Yahudi hahamlara başvurup f ikir aldılar: "Siz ne diyorsunuz? O bir peygamber mi? O gerçekten Mesih m i yoksa İsa mı?" Şöyle yanıtladılar: "Bütün bunlar yanlış. O bir dolandıncı, bir saralı ve hilekar; biz 80 kişi ayni f ikirdeyiz ve onu kabul etmiyoruz, zira marifetleri u l u sal hükümlerimize aykındır." A y n i f ikirde olan bu kişiler Yahudilere çatmaya gidip şöyle konuştular: " O n u niçin peygamber kabul ediyorsunuz? Ona niçin itaat ediyorsunuz ve gittiği yoldan gidiyorsunuz? O bir dolandıncı ve hilekardır. Ulusal hükümlerimize aykın bir tutum içindedir. Zira bunca zamandır dünyaya gelen atabnmızdan hiçbiri kendisini peygamber ilan etmedi ve hükümlerimizi değiştirmeyi düşünmedi. Bu adam ise, şabat ve büyük matem gününü ilga etmek istiyor; sarf ettiği sözler ve yaptığı marifetler yüzde yüz yalan dolu. Peygamberlik emarelerinden hangisini görüyorsunuz onda?" Sabelay'a inanan Yahudi t o p l u m u n a ters düşen bu 80 kişiye karşı toplum ayaklandı, onlan lanetledi, hakaret etti, onlarla savaşı göze aldı ve hatta Sabetay'a gidip

66 Burada andan lercuman. Türkiye'nin Gınt adasını fethi vle - •IUCU-nan Türkiye İle Venedik arasındaki savaş esnasında. Cevahır-ut-tcvarıh'in yazan tarafından anılan Yunan tercüman Panaghk*» - tur

67 Yukanda anılan "Sabetav Sesi hakkında Ermeni Ştin'nin yazan.

138

Page 138: Sabetay-Sevi.pdf

onları şikayet etti. Bu şekilde gelişen olaylar, b ir i inananlar diğeri inanmayanlar olmak üzere ulusu iki karşıt guruba ayırdı. Bu karşıtlık babanın oğuldan, kardeşin kardeşten ay-nlmastna ve ailelerin birer birer dağılmasına sebep o ldu . Onu kabul edenler onu görmeye ve selamlamaya gittiler. Gündüz görmeye gidemeyenler gece olmasını bekliyor ve birçok zorluğa rağmen onu selamlamaya gidiyor, çıktıktan sonra şaşkınlık ifade eden sözler mınldanarak, birbirlerine, Mesih'in, b in bir fedakarlıkla kraliyet tahtım hazırladığım, Hıris-tiyanlann itibarini tamamen sil ip süpürecek ve Müslümanlara haraç***"1 verdirecek kurtancının geldiği haberini veriyorlar ve u m u t l u m u destek olması için çeşitli rivayetlere başvuruyorlardı.

Gelişini beklemek için bazılan sürekli olarak gökyüzüne bakıyor, diğerleri denize bakarken bazdan da geceleri denizde sandalla dolaşıyorlardı. Şöyle konuşan bazı kimseler de mevcuttu: "Gökyüzünden uçarak gelecek ve bize ışığı getirecek". Herkes Sabetay'ın tannnın elçisi olduğuna ve Yoel peygamberin sari ettiği sözlerin Sabetay için sarf edildiğine inanıyordu. İşte bu sözler: "Bundan sonra, f ikir ler imi tüm yaratılanlara yayacağım; oğullarınız, kızlarınız kehanette bulunacaklar; yaşlılarınız düşüncelere dalacak ve gençleriniz hayaller görecek. O günler gelince bu f ikir ler imi köleler ve uşaklara bile yayacağım1"'».

Haziran ayında güneş tutulması meydana geldi; bu doğal bir olaydı. Ama aklını yi t i ren Yahudi ulusu bu tutulmayı özel bir işaret olarak değerlendirdi ve: "Görüyor musunuz, gökyüzü o nedenle (Mesih'in gelişini haber vermek üzere) bu işareti veriyor" dedi. Bu basit olayı sayısız kutlamalar takip etti . Yahudilerin silahlandığı konuşuluyordu, zira Mesih'in

68 Eskiden Cknunlı tmpar-hırlııjtu'ndjkı j y v n mühimlerin odedifb vergi.

69 YovL 3/1-2.

139

Page 139: Sabetay-Sevi.pdf

gelmesiyle bir l ikte diğer uluslara savaş açacaklardı.

Sahte İsa Sabetay'ın şöhreti öyle bir yayıldı k i sonunda Hıristiyan ülkeler rahatsız oldular. Yahudiler Hıristiyanlar ile hararetli tartışmalara giriyor ve Mesih'in gelişi üzerine bahse girmeye devam ediyorlardı. Hıristiyanlar "Sabetay'ın işleri yolunda giderse hepimiz Yahudi olacağız" derken, Yahudiler ise "Sabetay'ın sözleri doğru çıkmazsa hepimizi kılıçtan geçirin" diyorlardı. Bu konuda bir antlaşma yaparak bir süre belirlediler ve antlaşmayı hakime götürerek hakimler ve sivil makamlar tararından kaşeletip, belirlenen süreyi beklemeye koyuldular.

Polonya'da oldukça fazla Yahudi katledildi ve sağ kalan-lann bazdan yabana ülkelere, ve bazdan dosdoğru Sabetay'ın yanma gittiler. O dönemde, Polonya'da Sabetay'ın ününü duyan bir haham yaşıyordu, ama onunla ayni fikirde değildi. Şöyle düşünüyordu: "Sabetay'ın yanına bizzat gidip işleri hakkında fikir edineceğim''. Gerçekten de gitt i ve Sabetay'ın huzuruna çıktı ve birkaç gün süreyle onun d u r u munu inceledi. Haham, konuşmalan esnasında Sabetay'ın yalanlanndan şüphelenince cesur bir şekilde ona sordu: " N i çin kendini Mesih ilan edip zavalb halkımızın aklını başından aldın? Onlara gösterdiğin, gökyüzünden ya da topraktan gelen mucizeler nerede? Kanunlanmızın hükümlerine uyan kurtuluş hareketleri neler? Doğumun esnasında ne gibi olağanüstü olaylar meydana geldi? İşte ailen, iste erkek kardeşlerin, karın ve çocuklann, hepsi lüks içinde yaşıyor. Hayatın ve tu tumun bizimkilerden farksız. Yiyorsun, içiyorsun, korkuyorsun ve seni yakalamalarına izin veriyorsun; bunun ispatı ise, kaçtın ve yakalandın, hapse girdin ve zincire v u r u l d u n " . Ve, onunla bu şekilde konuşmaya devam etti .

Sabetay'a inananlar hahamın sözlerine kızdılar, ona hakaret edip, üzerine atlayıp linç etmek istediler. Ona çok ağır

140

Page 140: Sabetay-Sevi.pdf

sözler söylemekterı.zevk duydular, onu aforoz edip kovdulaı Yahudilerin cahilliğine kızan haham, Müslümanlara gidendi Yahudi dminden çıkıp Müslüman oldu. Türk yetkililer hahamın şikayetlerini kaymakama iletince, zaten Sabetay ve Yahudiler hakkında yeterince mevcut olan şikayetler yüzünden bıçak kemiğe dayandı. Çanakkale'de oturan ve Sabetay olay-lan ile ilgilenen Mahmut adında bir şeyh, Yahudilere verdiği cesaretler ve onlann ziyaretlerini kabul etmesi nedeniyle ve özellikle kadınlarla ve gözdelerle yaşadığı hayat sebebiyle Kadı'nın huzuruna çıkıp şikayet etti, o lup bitenlerin hepsinden onu haberdar etti ve önemli Türkleri şahit olarak getirtti. Kadı'nın ve önemli Türk şahsiyetlerin yazdığı şikayet mektuplarını alıp Edirne'ye gi t t i , zira Padişah, kaymakam ve d i ğer yüksek makam sahibi kişiler orada bulunuyorlardı. Kaymakamın huzuruna çıkıp, Sabetay ve Yahudiler hakkında şikayetler içeren mektuptan sundu. Çılgına dönen kaymakam, kapıcıbaşma 1^ Çanakkale'ye gitmesini ve onun orada asılmasını emretti. Ancak, başkaları da kaymakamın bilgisine bazı veriler sununca, derhal başka bir kapıcıyı (kajoujou) gönderip Sabetay'ın asılmamasını ve Edirne ye götürülmesini emretti. Görev yerine getir i ldi ve Sabetay kaymakamın huzuruna çıkarıldı. Kaymakam onunla konuşmadı, padişah onun gelişinden haberdar oluncaya kadar ve daha sonra yapılması gerekeni emredinceye kadar göz altında bulundurul ması için kaymakam onu memnuniyetle saraya gönderdi.

Sabetay ile i l g i l i konular padişaha b i l d i r d i , Türkiye'nin sultam Sultan İbrahim'in oğlu Sultan Mehmet bizzat onu yargılamaya k o y u l d u . Yargılama esnasında kazasker, müftü, kaymakam ve Sultanın diğer önemli yüksek makam sahibi şahsiyetleri mevcuttu. Askerler ve halk yığını epey kalabalıktı; bu eğlenceyi görmek için orada toplanan kalabalık gökteki yıldızlar ve denizdeki k u m kadar fazlaydı. Tüfekli, oklu

70 Chambellan a tekabül eden bir unvan

141

Page 141: Sabetay-Sevi.pdf

ve yaylı askerlerin geldiğini herkes görüyordu. Sabetay sorgulanmak üzere konseyin karşısına çıkartıldı. Hayarizade adında, bir zamanlar dini ve m i l l i bakımdan Yahudi olan ve sonradan Müslüman olmuş bir i konseyde bulunuyordu. Sabetay ile Sultan arasında tercümanlık yapmakla görevlendirildi. Hayatizade Sabetay'a hitap ederek şöyle ded i : "Burada gördüğün her şey senin adına hazırlandı. Şimdi, ününle tüm dünyayı altüst ettiğin için padişah seni en korkunç işkenceyle öldürtecek. Şu halde, mucizeler yaratma gücüne sahipsen bu gücünü göster ve mucize yarat k i gerek kendini gerekse ulusunu kurtar."

Bu arada Sabetay o kadar korktu k i kalbi küt küt abyordu. Yapılan suçlamalan inkar ermeye başladı ve kendisine Mesih adını veren ulusunun gözlerini ve akimi kaybetmiş olmasının ulusu için bir ayıp olduğunu dile getirdi. "Ben Yahudilerin söylediği gibi biri değilim. Ben sadece yasalan yorumlamayı b i l i r im. Bütün kitaplan o k u d u m ve şu kanaate vardım: Sadece sizin peygamberiniz gerçek peygamber ve o bu dünyaya tüm İnsanlan selamlamak için geldi. Onun kitabı ile i l gilenmeye ve onu kabul etmeye başlayalı 20 sene o l d u . " Bunun üzerine tüm Yahudi d i n i hükümlerini inkar etti. Onu İslam dinine kabul ettiler. Böylece, dininden aynlıp Müslüman oldu.

Bu d u r u m karşısında, tüm uluslar Sabetayi ve Yahudileri aşağılamaya ve suratlarına tükürmeye başladılar. Yahudiler bu duruma şaşırdılar, başlarım öne eğdiler, ve utançlanndan birkaç gün evlerinden dışan çıkamadılar.

Sabetay bir zamanlar göğe çıkacağı için övünüyordu, ama şimdi yerin dibine batmıştı. Eskiden Abraham, İzak, Yakup ve Musa'yı överken, şimdi inkar ediyor ve Müslüman oluyordu. Önceleri "Tüm dünyaya kendi d in imi kabul ettireceğim" derken, şimdi tannnın atalanna armağan ettiği dini in -

142

Page 142: Sabetay-Sevi.pdf

kar ediyordu, zira düşüncelini yönlendiren şeytan onu bu yola sürüklemişti. İsa'mızı yalana addeden o, İsa tarafından küçük düşürülüyordu. Böylece, İsa'nın dediği gerçekleşmiş oldu. İsa, yalana peygamberler ve İsa'lar gelecektir demişti, günümüzde bile bunu görüyoruz. Böylece yüce İsa peygamberimizin şerefi arttı. Tann onun iktidannı, faziletini ve adını sonsuza dek kutsasın. A m i n !

C - Yunanca belge

Piskopos patrikliğinin Saint-Synode üyesi, başpiskopos Monsenyör Gennadios M . Arabadjoglou adındaki bilgin dostum bana Yunanca bir eserin Sabetay Sevi ile i lgi l i bazı pasaj-tanndan bahsetti. Eklisiastiki Istoria Meletios Mitropol i tou Athinon (Atina metropoliti Meletios'un Kilise ile İlgili Tarihi) adli bu eser, 1784 yılında Venedik'te yayınlanmıştı. Meletios, 17. Yüzyılda yani Sevi ile aynı çağda yaşamıştı. Bu yazarın yazılannın içeriği, izmir l i olan Sabetay Sevi'nin kökenine ilişkin aynnblann ve diğer ayruıtilann dışında tarihsel gerçeklerle u y u m l u d u r . Bundan başka bizlere Sabetay adının etrafında yapılan propagandalardan sonra yaygınlaşan popüler inançtan bahsediyor, k i bu inanca göre, Yahudileri Kudüs'e götürmek için bulutlar taşıma araa olacaktır. Aynca, Arta ilinde yasayan bir Yahudi'nin başına gelen bir olaydan bahsediyor. Bu taşıma şeklinden etkilenen bu şahıs, deneme yapmaya kalkışınca ölümle karşılaşıyor. _

İşte bu pasajların tercümesi:

" O zamanlar, sahte bir Mesih Yahudiler arasında şu şekil- ^ de ortaya çıktı: İstanbullu asil Yahudilerden olan Sabetay Se- \\ vi adında bir Yahudi bu şehrin herhangi bir yerinde oturmak- 5 taydı. Orada hakarete maruz kalıp kovulduktan sonra İz- <

71 Tome 111. p 470-171

143

Page 143: Sabetay-Sevi.pdf

mir'e, ve oradan da Gazze'ye girmişti. Mesih olduğunu i lk kez bu şehirde duyurmaya basmamıştı. Yanılttığı kişilerle (öğretisine inananlar) birlikte Filistin yakınında bir mağarada yaşıyordu. Orada, Kudüslü Yahudileri kendisinden haberdar etti ve Yahudiler ona inandılar, Kudüs'e geldi ve oradan kov u l d u . Daha sonra İzmir'e git t i ve oradaki Yahudiler de ona inandılar. İstanbullu Yahudilere buradan mektup yazdı ve önce oradaki sonra da tüm dünyadaki Yahudiler tarafından tanmdı.' Her yerde bir Yahudi ayaklanması baş gösterdi. İstanbullu Yahudiler izmir'e gitmiş ve onun mucizeler yarattığı inana bir patırtı çıkmasına neden oldu. İzmir'den Gelibolu'ya gitmek üzere yola çıktığmda muazzam bir Yahudi kitlesi onu karşılamaya gitti Patırtı Vezirin kulaklarına çalınınca Sabetayi deniz yoluyla Bizans'a getirtti. Gemiden indir ip tartakladıktan sonra cellatlar onu vezirin karşısına çıkardılar. Vezir onun hakkında duyduklarının doğru olup olmadığım sorunca sahte Mesih şu cevabı verdi: "Ben SoİoVi^um ve tannyla ilişkili olan şeyler söylüyorum." Bunu duyduktan sonra, vezir onu hapse attı. Bu adamın ilan ettiği sevinçli ve yeni kehanetler sonrasında Yahudilerin neden olduğu sorunlar karşısında onu Abidos kalesine kapattılar. Bu arada, Yahudiler her tarafta gökyüzüne bakarak bulut lan izliyor ve alelacele yükseleceklermiş gibi "İşte bulutlar Yahudileri K u düs'e taşımak için havaya kaldınyor" diyorlardı*73'. Ve Arta'lı

72 Bu yunanca kelime. İbranke'de haham kelimesine tekabül eden b i l ' gin anlamındadır.

73 Yahudilerin büyük bulutlar vasıtasıyla Filistin'e taşınmalan sorunu Tevrafdeki bazı ayetlerin yorumuna dayanmaktadır. Örneğin. T a n n büyük bulutlardan iniyor^. Göç 34/5. Ve tann Musa'ya şöyle dedi: Sana doğru büyük bir bulutun içinde getecefeim. Cöç 10/9. Amaçlanan hedefe uygun şekilde, Tevrafdeki pasajların vorum lan ma siy la yapılan propaganda, saf beyinlerde etki yaratması gerekiyordu. Deniliyordu ki, Tann, nasıl Mısır'dan israil'i çıkartmak için Mısırlı ilk nesli imha etmek üzere yeryüzüne indiyse (bu gece Mısır ülkesine geleceğim ve Mısırı yaşlı nesli yok edeceğim vs. Göç 12/12). Hezekiyel peygambere dediği gibi, aynen gelecek ve İsrail oğullarını kölelikten kurtarıp ülkelerine götürecekti (İsrail oğullarını yerleştikleri ülkelerin bağrından çekip atacağını. Onları her yerden toplayıp bir araya geü-rerek ülkelerine göndereceğim (Hezekiyel 37/31). İsrail'i* esaretten kurtar-

144

Page 144: Sabetay-Sevi.pdf

bir Yahudi fa/laca etkilenip gece yansı uçup gitmek istemesi bu şekilde gerçekleşti. Bunu yapmayı denerken çaüdan aşağıya düşüp ezildi. Ve tüm Yahudiler vannı yoğunu satıp elde ettikleri parayı alana çevirerek (çünkü altını taşımak daha kolaydı) oraya gitmeye hazırlanıyorlardı. Türk hükümdan-nın Edirne'de ikamet etmesi ve vezirinin C i r i f e gitmesi nedeniyle ve Yahudilerin rahat durmaması üzerine daha birçok önemli işi olan yöneticileri oyalayan bu adamı, kaymakam zincirleriyle Abidos'tan getirterek hüJçümdarın huzuruna çıkarttı. Orada Müslümanlığa geçiş yaptı, Ancak sinagoglan ziyaret etmeye devam ediyor ve Türklere bunu Muhammet'in dinini anlatmak için gittiğini söylerken, diğer taraftan Yahudilere kendini çeşitli şekillerde Mesih olarak tanıtmaya devam ediyordu. Kendilerine "Henüz vakit gelmedi" diyen Sabetayin Mesih olduğuna inanıyorlardı. Asilzadeler ona kızlarını vererek ondan çocuk doğurmalarım istiyorlardı'74». Gizl i başka şeyler de yapıyordu ve sonunda Coronee'ye (Yunanistan) sürüldü ve orada öldü.

Başka b i r kez, 1683 yılında, Selanikli bir Yahudi 1 7 * kendis inin Mesih olduğunu anlatıyordu. Kudüslü Yahudi ler in hepsi ona inanıyorlardı ve Yahudilerin bulunduğu diğer illere yazarak ondan bahsettiler. Böylece, yazılan mektuplarda onu i lk İsrail Prensi ilan etmişlerdi- Yahudiler sahte Mesulleri ile gurur duyuyor ve o n u bir kral gibi değerlendi riyorlar-dı. Bu haber o sırada Belgrad'da bulunan Türk hükümdan-mak İÇÜ1 tanrının bizzat müdahale edeceğini vc tanrının hareket kabiliyetini sağlayan vasıtanın bulutlar olduğunu bildi kk-nnden. mucizeler yapmaya muktedir biri olarak gelen Mesih Sabetay'a inanan Yahudiler, Kudüs'e dönen ilkle n k n olma acelesin deki Arta Yahudilerinin ölümüne sebep olan İh bulutlann hareketini büyük bir İmanla izliyortardı.

74 Sabetav. karşı cinsten birivle temas kurmaktan kaçınma prensibine rağmen kadınlarla ve güzel kı/larta ilişkiler kurmava başladı (Rosanes, IV, s. 62).

7? Burada anılan kişi, erkek kardeşi olduğu halde. Sabetav'm dul karısının oğluymuş gibi tanıttığı Yakup Sevi dir. Yakup Sevi, querido ( w g i l i ) adını aklı. Yakup ve ona İnananlar 1678 yılına doğru İslam dinine geçtiler ve bövlece dönme tarikatı doğdu.

145

Page 145: Sabetay-Sevi.pdf

nın da kulağına git t i . Hükümdar bu sahte Mesih'i durdurmak için adamlannı yolladı. Hükümdarın adamlan onu bir evde parlak ışıklarla çevrili halde oturur ve bir kral gibi itibar edilirken buldular. Ona engel olup hükümdara gönderdiler. Korkup, İslam din im kabul ettiği yer orasıdır. Selanik'e döndüğü zaman, önemli Yahudi şahsiyetler bu aşağılanmaya tahammül edemeyip Müslüman oldular."

Page 146: Sabetay-Sevi.pdf

VII . BÖLÜM

BAZI BELGELER

Bu eserde bazı olaylara, okuyuculanmızı onlara i lgi l i belgelerle tanıştırarak, değindik.

Aşağıda bunların metinlerini veriyorum

Belge A™

Kardeşlerimiz, İsrail oğullan! Mesih'irnizin İzmir'de doğduğunu bilgilerinize arz ederiz. Adı Sabetay Sevi'dir ve kraliyeti yalanda gözler önüne serilecek. Kraliyet taam ismail ' in başından alacak ve kendi başına koyacak, zira krallık ona ait- İ tir. Sonra, Mesm'irniz kaybolacak ve kimse nereye gimğuti, 3 yaşıyor m u , öldü mü bilmeyecek. Mesih'imiz, haftanın her u

günü akarak i r i kayalar fırlahp. Cumartesi günü dinlendiği < rivayet olunan Sabation nehrine gidecek. Her İdm bir Cumar- 5 tesi günü oradan geçmeye kalkışırsa, kutsal Cumartesi'ye <

I j 1 Eki konuvLa ilgili .unnt-.br için wv(a 31 'e bakınız (Bu belge Rosane-. ta- 3

nhinden tercüme edilmiştir, cilt IV, s. 58). C-

147

Page 147: Sabetay-Sevi.pdf

saygısızlık ettiği için taşlanır. Ancak, Mesih ' imiz geçerken Musa ve on kabilesi İle birlikte olacağı için, bir ara dinlenecek ve taşlanmaya ara verilecek. O zaman, on başlı yılanın arabası olduğu tanrısal aslan™ gökten inerek ateş kusacak, ve Mesih'imiz, Musa ve Kim Yahudiler Kudüs'ten gelerek ateşin

2 Aryeh deve Ilay'ın tercümesi tanrısal aslandır. Sabetaycıtar arasında dünyayı paylaştığı antlaşmayı imzalarken bu unvandan yararlanıyor*. Tal* mucr~ Roma hükümdarı ile ribbi Yeşua ben Hananya arasında Tann konusu hakkında çıkan bir anlaşmazlıkla ilgili bir anektotta tanrısal aslandan bahseder. Burada işte bu pasajın metnini ve tercümesini vvnvoruz. İşte bu metin:

nı* srcyı taotr*«a r*nrUıım*| 1*1*0*^ **p ı*A*« .*>•** n*H •»•»s srt -a* - i ' * * *xp «T-J JVnon *o .n» «*• *a w : m a ^ a  . ' M Aw»»¥ıi ,*nrn*üio i r i .Sw n*»? *aı k*rta MhQ M «3 JKOnq -p>-.ı* - « m U*J - i * K*« a-»:** .vS _vS .1** 3A--ıa .*•£: »Cin ««"vı o*.:>'3 *o rWa iaf *-*• "B"B M S •"onooHı vs M * u n v ı ı v t f j ı ı n i M f B n .•**•*. nw«ftn

n 4 f v n UFJ IPÂMII ıwS-> r*4y -em «n wa MMW .T** ss« s

O Aşağıdaki belge IX w bakınız.

(**) Holin. 59/2

Vc, işte tercümesi:

"Hükümdar, Yeşua ben Hananva'va şöyle der Tannmz bir aslana benzi¬yor. Aslan kükrevince kim korkmaz?"* Bunda şaşılacak ne var? Bir şövalye bir aslanı öldürebilir. • Ben Hananya ona şöyle der Tann böyle bir aslana benzemivıv. ama tanrısal aslana benziyor - Hükümdar ona şövle der "Bana onu göstermeni istiyorum" - O da ona şöyle der. "Sen onu göremezsin" • O da "Onu görmem lazım" der. Ben Hananya bir dua okur ve aslan verinden okıp gelir. Aslan 400 mil mesafededen hafifçe kükrer. Hamile kadınlar çocuklarını düşürürler ve Ruma'nın duvarlan yıkılır. 300 mile gelip kükrerdi-fcnvie imanlann dişleri dökülür ve hükümdarın kendisi de tahtından yere düşer. Hükümdar ona: "Onun geri dönüp gitmesi için bir dua söylemeni rica ediyorum" der. O zaman Ben Hananya dua eder ve aslan geri döner.

Yorumcu Raşi'nin dediğine göre Deve Hay bir ormanın adı ve Arveh Deve Hay ise Bet İle ormanının aslanı anlamındadır.

Anlaşmasını imzalarken. Sabetay, antlaşmanın defterini yükseltmek için kendini tanrının kendisinin de benzediği tanrısal aslanla kıyaslamışhr. Pekala, kendisinin tanrının ojUu olduğuna hattâ kenduînin tann olduğunu söylememiş midir?

(*) Amos.3/8

148

Page 148: Sabetay-Sevi.pdf

üstüne akacaklar. Yol üzerinde, refakatlerinde denizdeki k u m kadar çok bir kalabalıkla birlikte savaşmak üzere gelen Goy ve Magog' a rastlanacak, ama Sabetay Sevi savaşırken ne mızrak ne de kılıç kullanacak, sadece ağzından çıkan soluk dinsizleri öldürecek ve onlan tanrının sözü ile yere çarpacak. Mesm'irnizin Musa ile birlikte Kudüs'e gelişinde, tann gökyüzünden altınla ve değerli taşlarla kaplı tapınağı indirecek ve tapınak şehri aydınlatacak ve derhal kurbanlar kesilecek. Ve bundan sonra, dünyadaki tüm ölüler dirilecek. Sırlar içinde sır oluşturan bu sözler üzerine k i m bir araya gelmek istemez? Ama yakında gözler ölümsüzün vaat edilmiş topraklara dönüşünü görecek. Bu sözleri sizlere yazdım, zira yalanda kurtuluşa lâyık olacaksınız.

Nathan Benjamin Eskenazi'nin sözleri bunlar.

Belge B «

'Tanrının i lk ve tek oğlu Sabetay Sevi, İsrail'in Mesih'i ve kurtanası, tüm İsrail oğullarına, banş olsun. Ey, İsrail oğulla¬n , bu büyük kurtuluş ve İsrail'i selamlama gününü, ve tann¬run peygamberleri ve pederlerimiz tarafından, tannnın sevgil i oğlu İsrail için, kederinizin sevince dönüşeceğini ve oruçlarınızın eğlence gününe dönüşeceği hususunda ehle getirilen sözün tutulacağım görmeye lâyık olduğunuza göre, artık ağlamayacaksınız. Tann sizlere bu ifade edilmesi imkansız teselliyi verdiğine göre, asırlardır verilen sözü yerine getire- f nin şerefine davul çalarak, org çalarak eğlenmeye başlayın, 5 Ayın ilk gününde yapmaya alışık olduğunuz eğlenceyi her U gün yapmaya başlayın ve yas tuttuğunuz günleri gelişimin < şerefine kutlamaya aytnnız. Hiçbir şeyden korkmayın zira g üstünlüğünüz tüm uluslara yayılacak ve sadece dünya üze- <

3 Bu konunun avnntılan için vukanda savfa 35'e bakını/. (Bu belge Ri- 5 caut tarihinden alınmıştır (Cilt U. sayfa 180) —

149

Page 149: Sabetay-Sevi.pdf

rindekilere değil derüzin dibindeki yarahklara bile hakim olacaksınız. Hım bunlar teselliniz ve sevinmeniz için.

Sabctay Sevi

Belge C «

c » -o*nlw noİn ınuin ,oıX!>i olcum o'jinJ cıncn ını» , ? i ) D opoı» roin o'icı» ıcro» ı ö » OO;DO *JJ» ı> fıvjoı lOM j n » •îliî'i IDCM 6v» .oh» Ti VJOİD ftps rft po) mo 7njr»n> m ı »

cim p*U pipo J M ı>3jn ı:jrîft rh oiacl ritnl nevi Vırı om Ytm V> İ f j * afi-ypTi 3'j .»«İn toruıı TIW oıv ıpo; «pjft n»c*n oJ 'nj-. tın prota ip» ito DİD |O»C mfo» (»İD* O- » ' » İ I n*n» i) 9 t a

.0)60*1 onp tapı ıfb» O'JİD .ıcftı JP IMV) ?m ı c » oım Dip) İ3wn us 10' c»D *)0i "Ausl no tf »Ton y n c cnp inf» ıcft *o (CDA DtVD r-ı> i'>3J ı»İ riD&-ı O'Î'P ıfrrı KttCtn OMI İJ o VW\

.\ntt ınft>ı nh l 0 ' pı T V HW "o cip» ı:tnhw>ı

Belge D°»

Bu belgeyi okuyanlar, dünyayı bölerek ya da daha doğrusu çağının siyasal bölünmelerini muhafaza edip, kendisine hizmet edenlerle ya da propagandasına yardım edenlerle paylaştığı dünyanın belki de tümüne sahip çıkan Sabetay'ın gösterdiği küstahlığın derecesine şaşıracaklardır. Sabetay inananlara her şeyi yapabileceğini kabul ettirdiği mucizeleri gerçekleştirirken kanılarında daha santimi olsaydı kimse bu paylaşıma şaşırmazdı. Buradan hareketle, elini Sultanın başının üzerine götürüp tacını almaktan daha kolay ne olabilirdi? Taç alındıktan sonra mucizeler devam edecekti, ve sıra Sultanın çevresindeki yetkililere ve kuvvetlerine gelecekti. Tüm dünya aynt akıbete maruz kalacak, ve böylece Sabetay dün-

4 Bu konuvia İlgili ayrıntılar için vukanda sayfa 35'e bakınız. (Bu belge Sefer Ahatomot Ket* Apelaot kitabının Özetidir.«. 75).

5 Bu konuyla İlgili ayrıntılar İçin yukarıda sayfa 38"e bakınız. (Bu belge Sefher Ahalomot vs. kitabının özelidir, s. 123-128).

150

Page 150: Sabetay-Sevi.pdf

yanın sahibi oiacakh. Samimi ya da değil Sabetay, aşağıdaki gibi, dünyayı paylaşma listesi yapmıştı:

"Ben, Davİd'in oğlu Salomon, tüm dünyanın kralı olmak ve yukandakilere, aşağıdakilere, herkese hükmetmek zorundayım. İkametgahım kutsal topraklarda, dünyanın en güzel yeri olması gereken Kudüs'te olacak.

Yuda'nın kraltan, Yuda krallıktan üzerinde bir kral olması gereken erkek kardeşim Eii'nin kumandası altında olmalıdır. İkametgahı büyük kutsal topraklar şehri olacaktır. Bu şehir Yuda krallarının başkenti olmalıdır. Erkek kardeşim Elie başının üzerinde güzel bir taç taşımalıdır.

İşte inananlan ile birlikte Yuda krallarına atfedilen paylaşım listesi:

1 - Okuldaki i lk öğretmenim, i z m i r l i Ribbi Moşe, Abİa'nın kralı, Afr ika 'daki Sambation nehri kenarında bulunan Kha-lah ve Habor topraklannda yer alan İskar'ın ve Zaboulon'un tüm topraklarım almalıdır* 1.

2- Selanikli varlıklı kişi Hi le l , Akhaz kralı, tüm Portekiz ve

6 Sabetay'm coğrafya hususundaki cehaleti onu komik duruma düşürmektedir. Filistin'de bulunan Iskar ve Zabulon topraklarını Afrika'daki Khalalı ve Habor topraklan üzerine taşımaktadır. Khalah, Harran'dan çok uzakta değil, Fırat'ın kolu Balich üzerinde, Mezopotamya'dadır. Cunelifor-mes'İn Kalaba'sı ve Yunanların Hatkitis veya Halakini'sıdir. Habor*, Fırat'ın bir .koludur.

Sambation nehrine gelince, konusu hakkında abartılmış bir efsane bilinmektedir. Talmud", Joscphe Flavius*** ve birkaç Yahudi ve Yahudi olmayan seyyali on kabilenin sürülmesi sorunu ile ilgilenmiştir ve birden fazlası sürgünlerin Asur" a sürgünü esnasında yol boyunca takip etlikleri Saba ti on nehri (Nahar Sabation) denilen bir nehirden bahsetmektedir. Kökenini Sabbat (Cumartesi) sözcüğünden alan Sabation, rivayete göre, tüm hafta boyunca akan ama Cumartesi günü dinlenen bir nehirdi. Talmud'da, Sabation * Sambation sözcüğü Mem ile yazılıdır. Bu imlada, be - b harfi mevcut olmayan ve bu telaffuzu yapabilmek için (( harflerinin kullanıldığı Yunan dili ödünç alınmıştır.

O Derlemeler. L 5/26 (-)Sanednn. 65/2; Bereschit Raba. bölüm I I . (***) Bölüm 24.

151

Page 151: Sabetay-Sevi.pdf

İspanya topraklarını almalıdır.

3- Marmara kasabasında oturan varlıklı kişi Bezallel,

A m o n kralı, İsveç ve kuzey topraklarım almalıdır.

4- İskenderiyeli varlıklı kişi Rafael Yosef, Hizkia kralı, tüm Mısır, Arabistan, Nubie ve Saran (Sahra?) çölünü almalıdır.

5- Malİpapalı varlıkh kişi A v r a m Rubia, (?) Josia kralı. Kü

çük Tataristan ve Karadeniz ve çevresindeki topraklan alma

lıdır.

6- Afrika'da yer alan Cezayirli varlıklı kişi Zarah, Yoakin

kralı, tüm Hazar denizi ve Özbekistan topraklarım almalıdır.

7- Tunus'lu genç David, joakim kralı, tüm Yafinou (?) ve Odesa topraklarım ve sınır komşusu şehirleri almalıdır.

8- Gelibolulu varbklı kişi Çateb, joram kralı, tüm Frenk topraklarını almalıdır.

Sorunu tarihî acıdan inceleyelim. Ramses II (M.Ö. 1330 vüına doğru 19. M m r hanedanlığı döneminde) hakimiyetini kabul etmek istemeyen Hitit kralı Chatoustl'i cezalandırmak için Sunye've geldi. Mısır ordusunun bir kısmı. Kodschou'nun (Tevrat'ın Kades'i) biraz güney batısında ver alan. kuzeyinde Halep bulunan küçük bir Surive kasabasında. Schabafouna'da konakladı. Schabatouna'nın yakınından Nahr-el-Sebta adında, tamamen Na-har Sabation'a tekabül eden bir ırmak geçer. Schabatouna'nın coğrafî durumu, on İsrail kabilesinin sürgün arterinden biri olan Khalah in bulunduğu Balich'ten uzak değildi. N'ahar Sabation kökenini Schabatouna'dan almış olabilirdi

Arabistan'ın günev batısında. Yemen'dc Sabama* adında bir nehir mevcuttur. Rivayet edilen Sabation nehri bu olabilir miydi?

O Dr. VVolfgang VVeisI Viyana'daki Neuc Freie Presse'de 21 Eylül 1928 \ı!ınd.ı yayınladığı bir makalede İsrail'in kaybolan on kabilesinin krallığından bahsetmiştir. Makalenin yazan, bu yazışmayı Yemen'deki Sanaa'ya on gün mesafedeki Sada şehrinden gondenvocdu. Sada'ntn doğusunda yedi günde geçilen bir çöl vardır ve sonuna gelebilmek için kayalık bir yolun ortasından vurumek gerekir. Serbest Yahudilerin yaşadığı ver tşte bu rssı/ ka-yalann arkasıvdı. 50 - 60 sene önce bu serbest Yahudi k*rin mevcudiyetinin Farkına varan Filistinli bir Yahudivdi ve Dr. VVeisl'ın Vıvana'daki dergide ya-

wi I vınladığı mev/üyu bir Yahudi tüccardan duymuştu.

152

Page 152: Sabetay-Sevi.pdf

9- Kahireli varlıklı kişi Baruh, Yosefal kralı, tüm Fas topraklarım ve batıda yer alan adaları almalıdır.

10- Vamab senyör Salamon Joef, Yoakhaz kralı. Kim İran topraklarını almalıdır.

11- Halepli senyör Naftali , Eli kralı, tüm Fes şehirlerini ve güneyde yer alan şehirleri almalıdır.

12- Tahat'lı genç İh-Boşet, Jotham kralı, Selanik'te evlendiğim ikinci karımla evlenmek, ve Hindistan ve çevresindeki güney adalarım almalıdır.

13- Gazzeli senyör M i s e l Menaşe kralı, tüm Çin toprakla-n m ve Çin sınırındaki büyük adalan almalıdır.

14- İzmirli Ribbi Yohannan, okuldaki üçüncü öğretmenim, Yosia kraü, Afr ika 'daki Sambation nehrinin yanında yer alan Khalah ve Habor 'un yarundaki Ruben ve Simeon kabilelerin in Kim topraklarını almalıdır^.

15- İzmirli Zadeketh, annem Ester, Atahc kralı, tüm büyük Polonya, küçük Polonya, kita, Ukra>Tia ve Almanya topraklarını almalıdır.

16- Gazzelİ Ribbi Benyamin, büyük peygamber Nathan'm babası, Zedekya kralı, tüm İngiltere, Hollanda ve çevresindeki adalan almalıdır.

17- Safetlİ senyör Hananya, Roboam kraü, tüm Barbar ülkelerini ve güneyde bulunan şehirleri almalıdır.

18- İspanya'dan gelen ve kökeni büyük haham Aron'a dayanan Ribbi Cardoso, kısa sürede inşa edilecek olan Tapınağın baş Hahamı olacaktır.

İmza: David Ben Yishay, Aryeh Deve Hay lşaya'nin oğlu David, tanrısal aslan

7 Burada bu beİRenin l noJu bölümündeki avın hatalara rastlanmaktadır.

153

Page 153: Sabetay-Sevi.pdf

İşte erkek kardeşim Yosef ın kumandasında olmaları gereken ve saltanat sürecek olan İsrail kral lanmn listesi: Ben Sabetay Sevi, Mesih, yukanda ve aşağida olanlara hükmet-meliyim. İsrail'deki, dünyanın tüm şehirlerinin büyük sahibesi Kudüs'teki yüksek mertebede bulunan ve aziz tahtıma oturacağım.

Mesih'in erkek kardeşi, krallar kralı, 19 İsrail kralım yönetecek olan Senyör Yosef in tahb Büyük Samarya şehrinde olacak. O İsrail krallan içinde büyük ve üstün bir konuma sahip olmalıdır. O (Yosef) başının üstünde büyük bir taç taşımalıdır.

19 - Selanik'li ikinci kayınpederim Moşe Şlomo Qerido, Akhab kralı, büyük'Tataristan topraklanmn tümünü almalıdır.

20 - Bulgar şehri Sofya'lı senyör Yuda, Akhia kralı, tüm Amissana (?) topraklanru almalıdır.

21 - Olympos' lu Ribbi Nahon, Elie kralı, tüm Hotitat (?) topraklarını ve kuzeyde yer alan şehirleri almalıdır.

22 - Edirneli senyör Samana, Beşha krab, Atriafe (?) topraklarım almalıdır.

23 - Delf ülkesinden senyör Yoanan, Hoşea kraü, bah Hindistam almalıdır.

24 - izmir l i senyör Aaron, Zakarya kralı, Gine topraklarım ve kuzey komşusu şehirleri ve güneye doğru yer alan tüm adalan almalıdır.

25 - Konstantinlİ genç İzak, Z i m r i krab, İzmirli i lk kanm-

6 Burada bu belgenin 1 noJu bölümündeki avnı hatalara rastlanmaktadır.

154

Page 154: Sabetay-Sevi.pdf

la evlenmeli ve ve tüm Magli (?) topraklarını, kuzeye doğru yer alan topraklan, güneye doğru yer alan doğu Hindistan adalarını almalıdır.

26 - Büyük İstanbul şehri hatibi Ribbi Abraham Yakini, Yeroboam ben Nabat krah, İstanbul şehri ve Avrupa 'daki ve Asya'daki tüm Türk şehülerini almalıdır.

27 - Damaslı senyör Zakarya, Yehu krah, tüm Kanarapi Aghini (?) topraklannı ve babya doğru uzanan şehirleri almalıdır.

28- Modeneli senyör Akiba, Joakhaz kralı, tüm Florida topraklarını ve bahda yer alan adalan almalıdır.

29 - İranlı, İsfahanlı senyör Eliezer, Yoram krah, tüm Ma-guellane (Macellan?) topraklarım ve bu toprakların kuzey batısındaki şehirleri almalıdır.

30 - Alibabalı senyör Yeremya, Yoaş krah, tüm Plaradi (?) topraklarım ve bu toprakların doğusunda yer alan adalan almalıdır.

31 - Baal Zafonlu Ribbi Nahor, Yeroboam ben Yoaş kralı, Afr ika 'daki Sambation rıehrinin yanmda Khalah ve Habor topraklan üzerinde bulunan Levi'nin kabile topraklannı. Bene -Moşe'nin topraklarım, Nafhtali ve Aşehn kabile topraklarım ve Yosef kabilesinin yansım almalıdır™.

32 - i z m i r l i İlk kayın babam senyör Ribbi Aron, Mena-hem krah, Sibirya topraklarını ve çevresini ve kutup denizi adalarını almalıdır.

33 - Mamarcakili (?) senyör Jacob, Nadab kralı, tüm yeni İspanya topraklarım ve İspanya'nın batısında yer alan şehirleri almabdır.

34 - Hebronlu senyör Bezalel, O m r i krah, tüm Kafkasya topraklarım ve doğuya doğru yer alan adalan almalıdır.

155

Page 155: Sabetay-Sevi.pdf

35 - Betlehemli senyör Samuel, Pekahia kralı, türn Hindistan topraklarını almalıdır.

36 - iskenderiyeli haham, İtalyan menseli senyör Hoşeya Nantua (Mantua?), Pekhah ben Remalia kralı, Abyssinie toprakla nnın tümünü ve çevresini, ve çevreleyen denizdeki ada¬lan almalıdır.

37- İzmir'deki okuldaki ikinci ögrebnenim Ribbi Akiva, Shaltim (Shalloum?) kralı, Afrika'daki Sambation nehrinin yanında Khalah ve Ha bor topraklan üzerinde bulunan Gad kabilesi topraklanmn tümünü ve Yosef kabilesi topraklarının yansım almalıdır^.

38 - Bet Levi 'nin cvlatlanmn soyundan gelen Bukyan, Lulyan ve M u n k y a n adlı üç Yunan peygamber, tapmağın i l k şarkıcılarından olmalılar ve VValin (Gaies, VValles?) şehirlerini ve çevresini almalıdırlar. Bu şehirler daima peygamberlere ve dindarlara (Hassidim) tahsis edilmelidir. Bazı lan da dullara ve Öksüzlere tahsis olunmalıdır.

imza: David ben Yishay, Arych Deve Hay

Isai'nin oğlu David, tanrısal aslan 1 1 0 1

Belge E'"'

Yahudi ulusuna, Mesih'in gelmesini ve İsrail'in selamım bekleyen size sonsuz banş ve huzur di l iyorum. İngiliz vatan-

9 Murada bu bcİKerun I no.lu bölümündeki aynı hatalar* rastlanmaktadır.

lOYuda w İsrail'in toplam tamı adedi 38 d i r Sabetav dünvavı paylaştırırken, kral olmayan Eli've ve diğer Ebe've 11 ve 21 noJu krallıklan vermiştir. 18 noJunun sadece hahamlık işlevi mevcuttur. 38 numarada anılan peygamberler kimdir?

I I Bu konuvla ilgili ayrıntılar k i n yukarıdaki savla bakını/ (Bu belge Ricaut tanhındcn alınmıştır, alt l l . i. 186.

156

Page 156: Sabetay-Sevi.pdf

daşı birçok kimseye olan borçlarınızdan haberimiz olduğu için, meşru borçlannızı ödemenizi emretmek bize doğru geld i . Bize itaat etmeyi ve sizden yapmanızı istediğimiz şeyleri reddederseniz şunu bilmelisiniz k i sevincimize ve krallığımıza bizle birlikte asla u y u m sağlayamayacaksınız.

Belge F»«

Erkeklerin, kadınların ve ailelerin İkamet ettiği izmir adındaki şehirde yaşayan kardeşlerim ve halkım, d i n kardeşlerim: Barışın efendisi kral Salomon ve evlatlığı benim tarafımdan gelen banş sizinle birlikte olsun. Gelecek Ab ayının 9'unda, çok lezzetli etler ve çok hoş içkilerle, bol şamdanlı ve ışıklı bir ortamda ve müzik aletlerinin ve şarkıların eşliğinde eğlence düzenleyip bayram ermenizi emrediyorum, çünkü o gün büyük kral, dünya üzerindeki tüm kralların üzerindeki Sabetay Sevi'nin doğum günüdür. Böylece yapacağınız çalışmayla kendinizi bir bayram gününde yapılması gerekenlere göre ayarlayacak ve en güzel giysilerinizi kuşanacaksınız. Dualar hususunda da bayram günlerindeki aynı düzeni takip edin. Farklı olmayan şeylerden konuşuyor olsanız bile, bu gün boyunca Hıristiyanlarla diyalog kurmanıza İzin yoktur. Her çeşit çalışma yasaktır ama müzik enstrümanı çalmak serbesttir.

Bu bayram günü için yapacağınız dualannızın şekli şöyle olacak. Şu sözleri söyledikten sonra: "Sen kutsalsın, ey aziz t a n n m " şunu ilave edeceksiniz: "Tüm uluslar içinden bizi seçtin; bizi sevdin ve bizde sevinç buldun; bizi diğer toplumlardan daha çok küçük gördün ama bizi emirlerinle kutsadın ve bizi kendi hizmetine ve kralımızın mzmetine çağırdın ve aziz, yüce ve müthiş ismini hepimizin ortasında bize duyur-

12 Bu konuvla ilgili ayrıntılar için vukamlaki sayfa 40*a bakınız. {Bu belge Rtcaut tarihinden alınmıştır, cilt 11. s. 187-189).

157

Page 157: Sabetay-Sevi.pdf

d u n : Ey u l u tannmız, iyiliğin sayesinde, sevinç ve bayram güruerini, eğlence zamanlarını ve bu teselli gününü, azizliğin debdebeli çağrısında, senin hi/jnetindeki i lk erkek evlat ve sevgili Mesih Sabetay Sevi'nin, kralımızın doğumu adına, Mısır dışına çıkışımızın anısını kutluyoruz." Bunun devamında, olarak Tesniye'nin b i r inc i ikinci ve üçüncü bölümlerini, on yedinci ayete kadar ders olarak* 1 3 1 okuyacaksınız: Bozmadan ve kusursuz şekilde Tevrat okuyacak beş kişi seçeceksiniz, bayram günleri ve peygamberlerin dersleri*1*) için gösterilmiş, her şabatta sinagogda okunan sabah hayır d u alarım okuyacaksınız, her şabatta ve debdebeli bayramlarda kullanılan Mussaf adlı duanızdan önce Yeremya'mn (jeremı) otuz birinci bölümünü tekrar edeceksiniz. Ek adak yerine, onun yerine Tehilim (Mezmurlar) getirildiği için, yüksek sesle aziz bir u y u m içinde 95'inci Mezamiri okuyacaksınız ve sabahın i lk lütuflanmn adına 91'inci Mezamiri şarkı olarak söyledikten ve 98'inciyi söylemeden hemen önce, 132'nciyi tekrar edeceksiniz, ancak. "Düşmanlanna gelince, onlan utançla kaplayacağım, ama onun üzerinde çelenk çiçek verecek" denilen son ayetteki "onun üzerinde" yerine "çok yükseğin üzerinde" diyeceksiniz. Bundan sonra 126'na Mezamir gelecek ve sonra da 113'ten itibaren 119*3 kadar olan Mezamirler.

Yortu ya da ajtfesüıde , ı n tanrıya şarap adama esnasında, i lk erkek evladın ve hizmetçin Sabetay Sevi'nin, kralımızın doğumundan bahsederken şu hayır duasını söyleyeceksiniz: "Dünyanın kralı, bizi yaşatan, bizi müdafaa edip hayatımızı bu güne kadar koruyan, ey kutsal tannm." Bu günün arifesinde, sabahın lütfü için işaretlenmiş 81'inci , 132'nci ve 126'na Mezamirleri de okuyacaksınız. Bu gün, yüzyıllar boyunca debdebeli bir gün ve İsrail oğullan ile benim aramda

13 lYraj*

14 Al Ura

15 Kidu»

158

Page 158: Sabetay-Sevi.pdf

kdlıa bir tanıklık olsun.

Audite audiendo et mandúcate bonum

Belge G'1*»

Bu yılın 22 Hesvan'ı.

Senyörlerimizin scnyörü, krallanmızın kralı, İsrail Öğrencilerini toplayaa esaretimizden bizi kurtaran, en büyük in san, Yakup 'un tannsının Mesİhi, sayesinde şerefin göklere yükseldiği ve Hükümdarlığın kısa zamanda yükselip ebediyen kalıcı olduğu, gerçek Mesih, tanrısal aslan, Sabetay Sevi, A m i n . Etlerini Öptükten ve ayaklannızdaki tozu si ldikten sonra, krallar kralına olan görevim başlıyor, k i onun tarafından Majeste göklere çıkabilir ve Hükümdarlık büyüyebilir. Bu mektup, azizliğirtizin güzelliği ile süslenmiş u l u üstünlük taşıyan bölge hükümdanna, kralın kanun ve sözlerinin yüzü müzü aydınlattığını biidimn-k içindir. Bu gün İsrail'de debdebeli bir bayram ve yönehcüerimize bir ışık günüydü. Zira, b iz im görevimiz olduğuna göre, emirlerinizi abr almaz uygulamaya koyulduk. Birçok acayip şey işittik ama cesaretimiz var ve kalbimiz bir aslanın kalbi gibi , yaphklannızın nedenini size sonría m u gerekiyor, zira sizin eserleriniz olağanüstü mükemmel ve size olan sadakatimiz çok dayanıklı, çünkü biz hayahrruzı sizin adınızın azizliğine adadık. Hal i hazırda Şam'a varmış bulunuyoruz, orada kısa süre sonra İskenderun'a'1 7» geçmeye karar verdik, çünkü siz bu vesileyle çıkıp rynen hayatın kralının yüzündeki ışık gibi olan, tann-nın ışıktan yüzünü görmemizi emrettiniz, ve biz, sizin hiz-metçilenrtizin hizmetçileriyiz, ayağınızdaki tozlan sileceğiz, Majesteye ekselanslannız ve şerefiniz için yalvararak, bize

16 Bu komiyi* ilgili ayrıntılar k i n yukanda sayfa 44'e balonu. (Bu belge Ricaut Urihinden alınmıştır, cill D, s. 174-175).

17 Alexandrette jehn.

159

Page 159: Sabetay-Sevi.pdf

karşı Özen göstermenizi, ve güçlü sağ elinizin kuvvetiyle b i ze yardım etmenizi ve önümüzdeki yolu kısaltmanızı istiyoruz. Günahkarlar bize zarar vermesin diye gözlerimizi bize yardım etmek ve biz i kurtarmak için can atan ve yüreklerimizi kabartan Jah'a doğru çevirdik ve kendimizden vermeye hazırız, zira sizin gölgenizde olmaya lâyık olmamız için bize demirden pençeler verecek. Bunlar ayaklarınız alanda çiğnenmek için secdeye varan hizmetçilerinizin hizmetçisinin sözleridir.

Nathan BENJAMLN

Belge H"»

Kalan Yahudilere bitimsiz banş. Bu sözler Şam'a geldiğim i size haber vermek için, ve işte, senyörümüzün yüzünü göreceğim. Majeste ondan yücelecek, zira o u l u krallar kralıdır, hükümdarlık onunla büyüyecek Ona on iki kişi seçmemizi bize ve on i k i kabileye emretti ve yerine getirdik ve halen birlikte görünmek İçin Iskendenjn'a onun emirleriyle yürüyoruz, esaslı dostlarından bazdan da oraya geliyor, onlara da orada toplanma izni verdi.

Şimdi, Senyörümüzün garip şeyler söylediğini duymuş olsanız bile korkmamanız ve cesaretinizi kaybetmemeniz için size yazıyorum. Aksine, güveninizi arthnn, çünkü yaptığı her şey hayranlığa değer ve gizl idir . İnsan sağduyusu yaptık-lannı anlayamaz. K i m ne kadar derin olduğunu araştırabilir ki? Kısa sürede her şey size açıkça ilan edilecek ve o zaman her şeyi görüp takdir edeceksiniz. Zira size kendisi bilgi verecek. Bekleyip, gerçek Mesih'in selamım almaya gelenlere ne m u t l u . Yatanda hükümdarlığım ilan edip üzerimizdeki gücünü tanıtacak.

N A T H A N D Bu konuyla ilgili ayrıntılar için yukarıda u y b 44'e bakınız. (Bu belge

Rieaul tarihinden alınmıştır, cilt 11. s. 176).

160

Page 160: Sabetay-Sevi.pdf

Belge I"»

Kurban etme gücü ve İzmir şehrinde ikâmet eden tecrübeli bilginleri , soylu yöneticileri ve prensleri olan sizi yüce kuvvete sahip olan korusun, amin; çünkü o böyle istiyor.

Size gmderdigımiz bu mektuplar sizin aziz şehrinizde kulağımıza çalınan birkaç kargaşa ve tatsız olayla İlgilidir. Z i ra, sizin aranızda bazı kişiler bir kralımızın yaşadığım söyleyerek yanılgıya düşüyorlar. Her şabat günü onu. sinagoglarında kutsuyorlar ve bu kişi tararından bazı günler için icat edilen Mezamirleri onun kurallan ve yöntemlerini kullanarak söylüyorlar. Bu arada inatçılık da yapıyorlar. O n u n yüzünden ruhlarımızda ne uçurumlar meydana geldiğini b i l i yorsunuz. Zira tanrının sonsuz acıma duygusu ve bize yardım eden dualanmız kabul olmadığı zaman, düşmanlanmız İsrail'in ayağım kopartmışlardı. Bununla birlikte, yararlı o l maktan çok uzak olduğu gibi , aynca kötülükten başka bir şey üretmeyen şeyler üzerinde inat ediyorsunuz, oysa biz sizi bu kötülüklerden koruması için tanrıya dua ediyoruz. O halde geri dönün, zira takip ettiğiniz yol kusursuz yol değil. Tacı eski törelere ve atalannızm eski adetlerine ve kullanımına, yasaya iade edin ve bir daha da uzaklaşmaym.

O halde size yetjolnizi kullanmanızı ve hattâ aforozlan ve diğer cezaları da dahil ederek, gerek bu adamın kendi ağzından gerekse başkalanmn ağzından ürettiği bu emirlerin ve duaların tümünü iptal etmenizi emrediyoruz: Hepsi şilinsin ve bir daha kalplerinize girmesin. Atalarınızın eski emirlerini yargılayın, her şabat günü aynı dualan tekrar edin ve örf ve adetlerden alınan dersleri, krallar için, zorba hükümdarlar için olanlan vs. okuyun. Sultan Mehmef i 0 0 1 kutsayın, zira bu günlerde İsrail'e büyük bir selam göndermiştir, ve ona isyan

19 Bu konuyla ilgili ayrıntılar k i n yukarıda sayfa 44 c bakınız. (Bu belge Rkaut tarihinden alınmıştır, dit El s. 200-201).

20 Sabetay'ı Müslüman yapan IV. Mehmet.

^61

Page 161: Sabetay-Sevi.pdf

etme talihsizliğini göstermeyin- Olanlardan sonra en küçük bir hareketin şüphe uyandıracak bir neden teşkil edeceğini ve çevrenizdeki en değerli varlıklarınız İçin kaçınılmaz bir yıkıma neden olacağınızı unutmayın. Böylece, bu adamdan ve adından uzaklaşın ve a d mı ağzınıza dahi almayın. Bu hususta bize İtaat etmeyi reddederseniz, kendimizi ödevimizi yapmaya adadığımızı unutmayın, nasihatlanmızı dinlemek istemeyenler ve İtaat etmeyenler hakkında tam olarak bi lgi vereceğiz. Ama tanrının hayır duası bizi dinleyip enirimize itaat edenlerin üzerinde olsun. Bu sözler huzurunuzdan ve iyiliğinizden başka bir şey istemeyenlerin ve bu mektubu i m -zalayanlann sözleridir.

İstanbul Şevat ayının 5. Günü, Pazar.

İmza: Hananya ben Yakar 1 ın oğlu Yom Tov, İzak Alnaka-gua, Yosef Kazabi, Menase Banıdo, Samuel oğlu Kaleb, EIi-czer Kasti, Elİezer Gerşon, Yosef Akohen, Eliezer Aluf .

Belge jo»

İsrail'in çobanlan ve yöneticileri olan sizler. Evrenin ulu tanrısı adına İzmir ilinde oturarak, İsrail'in annesi olan, prenslerini, bağışçılarım ve özellikle derin erdemleriyle ve uzun tecrübeleriyle saygı duyulan kişileri, Senyörden, tann-mızdan onun karşısında yaşatmasını ve sizi barış bolluğu içinde sevindirmesini isteyin, amin.

Sem/Örün arzusu bu şekilde olsun.

Bunlan size yazmamızın nedeni, Gazze'de bulunan Nat¬han Benjamin adındaki b i lg in kişinin yayınladığı dünyayı sarsan doktrinlerden haberdar olduğumuzu size bi ldirmek-

21 Bu konuyla ilgili avnnhlar »cin yukarıda sayfa 44"e bakınız. (Bu belge Rıcaul tarihinden alınmıştır, cilt II. s, 204-206).

162

Page 162: Sabetay-Sevi.pdf

tir. Şirndi aldığımız habere göre ayru şahıs birkaç gün önce İskenderun'a gitmek üzere Gazze'den aynlmışhr ve oradan da İzmir'e girmek zorundadır. Daha sonra ise İstanbul'a ya da Edirne'ye geçmeyi düşünmektedir. Bir insanın bilerek cehennem ateşinin alevlennin içine girmek istemesi bize çok etkileyici geliyor. Ancak, bunun gerçekleşmesinden korkmamız gerekiyor, zira insanın ayağı onu daima zarara doğru götürür. Bu nedenle, bu mektubu imzalayan biz, olgun yargıla-nnıza sığınıp onun bu seyahate devam etmemesini ve onu dönmeye mecbur etinenizi emrediyoruz. Zira, buraya geür gelmez, zaten herkesin rüyalarında yeni bir krallığı gördüğü bir ortamda, şüphesiz ayru kargaşaian başlatacaktır ve şunu da unutmayın k i her gün mucize olmaz. Tann bil iyor k i , maalesef bu adam gelir gelmez tanrının halkı her tarafta imha edilecek ve i lk imha edilecek kişi de o olacak. Tann yardım etsin ve aklı başında olsun, zira günümüzün gelişen dünyasında yapılan en küçük hata büyüyor. Karışıklıkların bizi ne zor durumlara sürüklediğini hatırlayın ve bundan sonra başımıza gelecek dertlerin daha etkil i olmasından korkun. Bu nedenle, onun seyahatini engellemek için, yetiminizi ve biz im yetlurnizi kullanın. Yasalanmızın benzer durumlar için elverdiği tüm sınırlamalardan yararlanın ve onun kendisine refakat edenlerle birlikte geri dönmelerini sağlayın. Size tepki gösterir ve itaatsizlik ederse, ona vazifesini hatırlatmak için yasalanmız yeterince kuvvetl idir . Böylesi onun için ve İsrail için hayırlı olacaktır.

Tann aşkı için, bu sözlerimiz kulaklarınıza girsin, ve bunların boş ve nafile şeyler olduğunu tahayyül etmeyin. Onun ve siz Yahudilerin hayatının buna bağlı olduğunu unutma¬yın. Tann bizi korumak istiyor ve İsrail halkına acımak İstiyor, amin. İstediği şeyler gerçekleşsin. Huzurunuzdan başka bir şey istemeyen kişiler tarafından yazılmıştır.

İmza: Hananya Yakar in oğlu Yom Tov, Mois Benveniste,

163

Page 163: Sabetay-Sevi.pdf

Izak Ainakagua, Yoset Kazanı, bamuel Akasına, Haham Sa-muel'üı oğlu Kaİeb, Mois Barudo, Elıezer Aluf , Yeşua Rafael Benvenıste.

164

Page 164: Sabetay-Sevi.pdf

İRANLI MARANLAR

Ermenilerin İshafan kovulmasından sonra Yahudiler için de uygulanmaya başlanmıştı. Bu olay Ermeni takvimi ile 1106 yılında. Şah Abbas II döneminde (1641 • 1666) bir cuma aksamı cereyan etmişti- İtimat-ul-devlet 1" makamının sahibi Mehmed Bey, daha Önce Ermeniler'e yapbğı gibi şimdi de Yahudileri İsfahan'dan çıkartmak ist iyordu. Bu amaçla, getirdiği askerler aracılığı ile Yahudi toplumuna şu mesajı iletiyordu. : ' T ü m a/anlıklar şehri terk ederek şehir dışında herhangi bir bölgeye yerleşebilirler. Muhammed'İn dinden olmadığınız için sadık teba değilsiniz, Sizler için Şahin emri böyledir"

Bu sözleri duyan bazı Yahudiler rica etti ler " K r a l b iz im için böyle bir emir verdiyse tartışmasız kabul eder ve yerine getiriniz. Yalnız sizden üç günlük bir süre istiyoruz k i şehri ailemiz, çocuklanmız, eşyalarımız ve diğer varlıklanmız ile terkedebitelim. Gördüğünüz gibi akşam oluyor. Bilmelisiniz ki aramızda gece yürüyemeyecek küçük çocuklar, hastalar ve yaşlılar var; bu nedenle bize üç gün izin verilmesini rica ediyoruz." A m a askerler ertesi güne kadar bile kalmalanna izin vermediler, tam aksine derhal ve çabuk şehirden çıkmalarını £ İstediler. Çünkü İtirnat-ül-devletin emri hiçbir mazeretin ka- i bul edilmesi, sabaha kadar bile beklenmeksizin, o akşam ve o (J gece Yahudilerin tümünün aileleri ile birlikte çıkanlmalan yönünde i d i . Ertesi güne kalanlar, İtimat-ul-devlet'in emrine karşı gelmek suçundan hapse atılacak işkence görecekti.

1. Orjinal metinde de aynen böyle yazılmış. Başbakan muadili bir mevki olmalı (veya genel vali)

165

Page 165: Sabetay-Sevi.pdf

Itimat-ül-devlet Yahudilerin Cumartesi gününü kutsal kabul ettiklerini bi l iyordu.

Askerler, Yahudileri işkence ve dayakla evlerinden çıkardılar. Bir çoğunu kılıç ve kırbaç darbeleri ile yaraladılar. Eşyalarım dağıttılar, kapılarım kırdılar Yahudiler gecenin ilerleyen saatlerinde, çocuklarının ellerinden tutarak yataklan ve yemekleri sırtlanda, ağlayarak evlerinden çıktılar. Olanla-n evlerinden veya sokaklarından izleyen Muharnmedanlar (Müslümanlar) ise onlara aamadılar.

Y a h u d i l e r 0 şehri terk ettikten soma Tahauga ve Kavra-bad'a (-Kitapta daha çok İbraniler diye geçiyor-) gimlerse de oralarda da kalamadılar, çünkü askerler bu şehirlerde yaşayanlara, İrimat-ül-devlet'in emri olarak, Yahudilere ev verilmemesini söylediler. Böylece tüm Yahudi toplumu bannaksız kaldı.

Kış yaklaşıyordu. Barınacak yeri olmayan Yahudiler acılar içinde kıvranıyordu. Aralarında yaştılar ve kadınlar vardı Aynca rastladıklan müslümanlar onlan lanetliyor, küfredi¬yor, dövüyor ve işkence yapıyordu.

İtimat-ul-devlet, bütün bunlan denedikten sonra, Yahudilerin kendi arzulan ile müslüman olmayacaklarım anladı ve bu işi güç kullanarak yapmaya karar verdi .

Askerlerine rastladıklan i lk erkek Yahudiyi yakalayarak huzuruna getirmelerini emretti. Bunun üzerine askerler işe koyuldular ve yakaladıktan erkek Yahudileri bağlayarak saraya getirdiler. Itimat-ül-devlet İlk defa ılımlı bir d i l kullanarak onlara seslendi: "Beyler, haydi hiç bir işe yaramayan adetlerinizi terkedin yeryüzü ve gökyüzünün yaratıcısı tann-yı tanıyın ve böylece kardeşimiz o lun . "

Yahudiler "Biz yeryüzü ve gökyüzünün yaratıcısı Tannyı tanıyoruz. Ama adetlerimizi terk etmek ve kardeşiniz olmak istemiyoruz. Onlar bize tannnın emridir ve senin de bildiğin gibi bize Peygamber Musa tarafından iletilmiştir." diye yanıt-

2. Kitapta daha çok toraniler diye geçiyor.

166

Page 166: Sabetay-Sevi.pdf

ladılar. Itimat-ül-devlet 'bizim ırıanamızı kabul ederseniz size hazineler ve yüksek mevkiler ver ir iz" dedi

Josef adındaki Yahudi şöyle dedi: "Biz en küçük bir eşya sattığımı/ da önce parayı alırız sonra mab veririz. Siz İse hediye ve mevkileri irıancınızın üstünde tutuyorsunuz" Josef burüan söylerken İtimat-ül-devlerin kızarak onu öldüreceğini düşünüyordu. Tüm diğer Yahudiler de " H e p i n : â öldürün sizin dininizi kabul etmektense Ölmeyi tercih ederiz" diye bağırdılar. İtimat-ül-devlet "Bana niye karşı geldiğinizi bi l iyorum. Kızıp sizi öldüreceği m i samyorsunuz? İyi b i l in k i aranızdan hiç b i r in i öldürmeyeceğim. Ama işkence ve diğer şekillerle öyle baskılar uygulayacağım k i sonunda, tüm ümitlerinizi yitirerek, b iz im dinimizi kabul edeceksiniz" dedi.

Yahudiler kendi aralannda görüştükten sonra İtimat-ül-devlete bir dilekçe sunarak kendilerine oturmak için bir yer tahsisim rica ettiler. Dediler ki "Şehirden çıkarılan Ermenilere yaptığın gibi , bize de nerede olursa olsun bir arada yaşayabileceğiniz evlerimizi kurup yerleşebUcccgirniz bir yer göster"

İtiat-ül-devlet diğer yöneticilerle görüştükten sonra onlara şehrin dışında, oldukça uzak bir yer gösterdi. Bu bölgenin adı Kozaldere id i ve Mussaİas İmam yakınlarında id i . Bu bölge İhtiyaca cevap vermiyordu. Şehirden çok uzaktı ve su yoktu. Uzaktan getirilen su yetersiz kalıyor, taşlı, dağlık arazi k u y u kazmaya imkan vermiyordu. Bu bölge bilinçli olarak seçilmişti. Yahudiler oraya gitmediler ve yine evsiz ve açıkta kaldılar. |

İtimad-ül-devlet yavaş yavaş işkence yapmaya karar ver- 5 d i . Şehrin dışında, terk edilmiş, duvarlarla çevrili yüksek bir U kale vardı. Ev yoktu ve kimse yaşamıyordu

İtimad-ül-devlet, her iki Yahudi 'nin bir asker tarafından < takip edilmesini ve İşkenceye tabi tutulmasını emretti. Yaka- < lanan iki Yahudi birbirine bağlanıyor, kaleye hapsediliyordu, ğ Islanan toprak, gece soğuğunda donuyordu. Yahudiler orada üç £

167

Page 167: Sabetay-Sevi.pdf

ve üç gece, aç ve susuz kabyordu. Aileleri duvarların üstünde yemeleri için ekmek ahyorsada askerler yemelerine izin vermiyordu.

Daha sonra İHmad-ül-devlet oradan çıkartılarak şehir içindeki zindanlara kapatılmalarını emretti. Dini lidere (Sadr) şu soruyu sordu: "Bunlar kendiliklerinden bizim inancımızı kabul etmeyecek. Ne yapmab? Zor kullanmak yolu ile onlan döndürmek mümkün mü? Sadr şöyle cevapladı: "Dinimiz , herhangi birine, d i n değiştirmek için zor kullanmayı uygun görmez"

— Peki o zaman ne yapayım? — Ben karışmam, bu senin işin İtimat-ül-devlet Yahudileri yeniden huzuruna getirtti ve

onlara Muhammed dinini kabul etmelerini söyledi ve iki tornan0» ile ödüllendirileceğini, işkenceden kur tu lup evinde rahatça yaşayacağım söyledi. İlk kabul edene de özel hediyeler ve mevki vadetti. Orada bulunanlar arasında, Ovadia isimli şahıs İtimad-ül-devlef in yanına gelerek kendi isteği ile Yahud i d inini terk etmek ve müslüman olmak istediğini söyledi. İtimat-ül-devlet çok sevindi, Ovadya'yı abartılı bir şekilde Överek O'na kardeşim diye hitap etti. Kendi elbiselerini O n a giydirdi . Parmağındaki yüzüğü çıkartıp Ovadia'nın parmağına taktı. Daha bir çok hediyeler verdi .

Bu dönemde Ovadia İran yönetimine bir çok hile öğretti Yahudileri aynı yerde, bir arada tutmamayı, toplu halde saraya getirmemeyi tavsiye etti. Birbirlerine cesaret verdiklerini b i l iyordu. 2-3 kişilik gruplar halinde çağırarak baskı yolu ile d i n değiştirmeye zorlanmalarını öğütledi.

Son olarak Haham denilen d i n adamma el atılmasını ya hediyeler ve vaatlerle; ya da işkence tehdidi ile din değiştirmesinin sağlanmasını söyledi. O dönerse diğerleri de O n u izlerdi.

Ovadia'nın Önerisi üzerine Said (arapçada said yahudİ an-3 İran altın lıraw

168

Page 168: Sabetay-Sevi.pdf

lamındadır) isimli haham bulundu. Itimat-üt-devlet şöyle ded i : "Söyleyeceğim herşeye evet de, Şah'ın emrine uy, müslü-mardığı kabul et, hediye ve şereflere nail o l . " Haham hiç bir şey istemedi ve öneriyi reddetti. Yönetici ve yardımcüan ne söyledi ise Haham dikkate almadı, sadece evine dönmek için izin istedi. IHmat-ül-devlet Haham'a evine dönme izni verdiyse de, dönme Ovadya etkisini kullanarak Haham'in orada kalmasını sağladı. Hiç bir ikna çabası H a h a m i etkilemiyord u . Üç gün bu şekilde geçti. Dördüncü gün yine muhtelif konuşmalardan sonra şu karar kendisine i leti ldi : "Müslüman dirıini kabul etmezsen kamını deşeriz, cesedini bir deveye bağlayıp şehirde dolaşhnnz, varlığına el koyarız ve aileni da-ğıtınz." Hemen bir deve getirip Haham'in karşısına oturttular ve kılıçlarını çekip son kez "Ya müslüman ol ya kamını deşeriz" dediler. Bir taraftan ailesi, diğer taraftan ölüm korkusu Haham'a yenilgiyi kabul ett irdi . Bunun üzerine büyük bir neşe içinde müslümanbğa donduruldu.

Haham'in şekilde d i n değiştirmesinden sonra Yahudiler birer ve ikişer olarak huzura getirildiler. "Diyecek ne kaldı. Hahamınız bile müslüman oldu. Siz de artık direnmeyin." denildi . Ancak Yahudiler buna inanmıyorlardı. Yönetici hapse gönderilip başka bir gün tekrar huzuruna getirmeleri emredil iyordu. Böylece bir kaç kez huzura çıktılar, hapse geri döndüler. Bu gidiş geliş sırasında askerler, hizmetçiler onlara küfrediyor suratlarına tükürüyor, yerlerde sürüklüyor ve d i n değiştirmeye zorluyorlardı. Bu işkenceler sonunda, bir ay içinde 350 Yahudi Müslüman oldu. İranlılar dönenlerin her birine i k i tornan para, yeni elbiseler veriyor ve evlerine döne- 3 bileceklerini söylüyorlardı. Kabul etmeyenler ise hapse geri t j dönüyordu. Bu baskılardan kimse kurtulamadı ve tüm İsfahan Yahudileri Müslümanlığı kabul etti.

D i n değiştirme tamamlanınca İranlılar, dönmelere, müslüman adetlerini öğretmesi, İbadete götürmesi ve müslüman¬lar gibi dua etmelerini sağlaması için bir mollayı görevlendir-

169

Page 169: Sabetay-Sevi.pdf

diler. Kurallar değiştirilerek dönmelerin müslüman kızlarla ve müslüman la nn da dönme kızlarla evlenebilmesi sağlandı. Dönmelerin kendi adetlerine göre hayvan kesmemeleri ve eti müslüman kasaplardan almalan istendi. Ama dönmeler Iran camiilerine gitmediler, onlarla ilişki kurmadılar ve gizlice hayvan kesmeye devam ettiler. Bazen takip edilme korkusu ile müslüman kasaplardan et satın aldılar ve herkesin görebileceği şekilde taşıyarak eve getirdiler. Ancak eve varınca bu eti köpeklere yedirdiler. İbrani top lumu bu tür davranışlan ile gerçek dininden uzaklaşmadı.

Ovadia ve arkadaştan çok mutluydular . Sıkı müslüman olmuşlardı. Dönmelerin arasında dolaşarak gerçekten müslüman olup olmadıklarını ve yahudi adetlerini hala uygulayıp uygulamadıklarım öğrenmeye çalışıyorlardı.

" N i y e camiye değil de Yahudilerin sinagaguna gidiyorsunuz? veya " N i y e çocuklarınızı mollaya değil de gizlice hahama yolluyorsunuz" yahut "Neden çarşıdan et sabn almıyorsunuz da evde hayvan kesiyorsunuz" şeklinde somlar soruyorlardı.

İranlılardan çekinen dönmeler, susmalan için onlara para veriyorlardı.

Yahudi toplumu bu çileleri daha fazla taşı yamadı. Ovad-ya'dan başlamak üzere gerçek dönmeleri öldürmeye karar verdiler.

Yahudi toplumu içinde d i n i baskılara çok kızan b i r i vardı. Adı Pinhasti. Ovadya'ya karşı büyük bir k in besliyor ve onu öldürmek istiyordu. Topluluk içinde görüşmeler yaptığı üç arkadaşı ile anlaştı. Birincinin adı Isaac, ikinci Massih ve üçüncü Juda i d i . Dördü i lk fırsatta hain Ovadia'yı öldürmeye karar verdiler ve bir gece bunu gerçekleştirdiler.

ö n c e pis cesedini ortadan kaldırmak istediler. Ancak sonra bundan vazgeçerek cesedi caddenin ortasında bırakarak, gece karanlığından da istifade ederek kayboldular.

Bu olaydan sonra İranlılar dönmeler üzerindeki baskılara

170

Page 170: Sabetay-Sevi.pdf

son verdiler. Vergi almadılar, angaryaya tabi tutmadılar ve müslüman bir toplum farz ederek rahat bıraktılar. Oysa İranlılar, Yahudilerin müslüman olmadıklarım çok i y i biliyorlardı.

Diğer taraftan Yahudiler kendi adet ve ibadetlerine devam ediyorlardı. "Her sene Ödemeye mecbur olduğumuz vergiyi tespit edip bir kenarda bir ikt irel im. İstedikleri taktirde Öder ve k u r t u l u r u z " diyorlardı. Hatta hediye edilen i k i tornam da üzerine faiz ilave ederek saklıyorlar ve istenildiğinde geri vererek kurtulmayı düşünüyorlardı.

1660/da İranlılar ve Yahudilerin d u r u m u böyle id i . İleride olacaktan ise ancak Altah b i l i rdi .

İsfahan Yahudileri 'ni müslümanlığa döndürdükten sonra İtimat-ül-devlet, tüm valilere Şahin bir fermanım yayınlayarak, şerürde ve köylerde nerde olursa olsun Yahudilerin müslümanlığa döndürülmesini istedi. Kendiliğinden şahın emrine uyanlara hiç birşey yapılmayacakb. Valiler direnenleri işkence yolu İle döndüreceklerdi.

Bu emri alan valiler Yahudi topluluklarına Şahin arzusunu ilettiler. Yahudiler müslüman olmayı kabul etmiyorlardı. Para vererek, yaşadığı şehirden göç ederek veya diğer tüm imkanlarla d i n değiştirmekten kaçıyorlardı. Kaçamayanlar ise müslümanlıği kabul etmiş gibi görünüyor ancak gizlice Yahudi ibadet ve adetlerini sürdürüyorlardı.

Aşağıdaki şehirlerde Yahudiler baskılar sonucu d i n değiştirmişlerdi: Kecham, Goam, Tebriz, ArdebU, Şiraz, Cazbim, 1 .ar, Pandaricum.

Para vererek veya diğer yollarla direnerek Yahudilerin din değiştirmediği bölgeler ise Gulpekan, Hounsar, Bender, Suchdar, Hamadan, Yezd, Kirman, Horasan, Toumanant, As-darabad, Kilam, Farhabad i d i .

Farhabad Valisi Mirza Sadık, İsfahan Yanudilerinin müslüman olduğunu duyunca, Fahrabad Yahudileri'ne baskı uygulamaya başladı. Henüz Şahin emri ulaşmamıştı. Yahudiler

171

Page 171: Sabetay-Sevi.pdf

valiye "Şahın böyle bir emri yok, biz niye körü davranıyorsun" dediler. Bu tutum karşısında vali biraz yumuşadı ama kalbi Yahudilere karşı k in doluydu. Biraz sabretti ve Şah'ın emri ulaştığında Yahudi ler i çağırdı. "Şimdi ne diyeceksiniz, işte Şah'ın emri , ona u y u n ve müslüman o l u n . "

Fahrabad Yahudi ler i açık direniş gösterdiler. Cesaretle ve açıkça "Biz kendi d in imiz i terk edip müslüman olmayız. Bize ne yapacaksan yap" dediler.

Bu direniş karşısında vali işkenceye başvurdu. Bazılarını Ölüme mahkum etti. Bazılarını kırbaçlattıktan sonra suya batırdı, çıkartıp tekrar kırbaçlath. Askerlerine yahudi evlerine gir ip eşyalarını yağmalama ve kadınlara tecavüz etme izni verdi . Askerler büyük bir vahşetle kadınlara ve kız-erkek çocuklara saldırddar.

Bu Yahudiler zengindi. Çarşıda değerli eşyalar sathklan ve hanout adı verilen dükkanlan vardı. Vali bu dükkanlarında yağmalanmasını emretti. Bu emir derhal yerine getiri ldi .

Yüzden fazla Yahudi tutuklandı. Birbirlerinin arkasına boyunlarından geçirilen bir zincirle bağlanarak yargılanmak üzere valinin sarayına götürüldüler. Hapse atıldılar. Bu d u r u m üç dört ay sürdü. Tüm işkencelere karşın süren direnişten bıkan vali Yahudi le r i serbest bıraktı. Ancak Yahudi o l -duklanmn belli olması için işaretlenmelerini istedi. Yahudiler bu İşaretlenmeyi memnuniyetle kabul ettiler.

Sonuçta Yahudiler o kadar çok acı çektiler k i , İranlılar bile bıktılar ve onlara kötülük yapmaktan vazgeçtiler. Bu sayede Yahudiler kendi adetlerine göre yaşamaya devam ettiler.

172

Page 172: Sabetay-Sevi.pdf
Page 173: Sabetay-Sevi.pdf