sektÖre İlİŞkİn gÜnlÜk haberleragent1.acermail.com/userfiles/image/882/71410/gunluk sektor...

32
Gunluk Sektor Haberleri 00-00-2015. 2016 ÇELİK İHRACATÇILARI BİRLİĞİ SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLER www.cib.org.tr

Upload: others

Post on 11-Oct-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

Gunluk Sektor Haberleri 00-00-2015.docx

2016

ÇELİK İHRACATÇILARI BİRLİĞİ

SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLER

www.cib.org.tr

Page 2: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

2

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

HABER BAŞLIKLARI

Günlük İhracat Rakamları. (TİM)

Çin Çelik Sektörünü Anlama Kılavuzu. (www.matil.org)

Demir Çelik Üreticileri Kritik Virajda. (Bloomberg Businessweek Türkiye)

2015 Şartları Bir Daha Yaşanmasın. (Prime)

Çebid: Tanap Projesi Sayesinde Çelik Boru Üretim Hacmi Korundu. (Prime)

Erdemir Yeni Bir Gaz Ayrıştırma Tesisi İçin Alman Linde İle Anlaştı. (DHA)

TİM’den Ar-Ge Reform Paketi’ne Destek. (AA)

Erdemir İtalyan Devinin Peşinde. (Sabah)

Türkiye’nin Filmaşin İhracatı 2015 Yılında %17,4 Düştü. (SteelOrbis)

AB Çin’den İthal Dikişsiz Boruya Yönelik Antidamping Vergisi İncelemesi Başlattı. (SteelOrbis)

AB Çin’den İthal Ağır Levhaya Yönelik Antidamping Vergisi İncelemesi Başlattı. (SteelOrbis)

AB Çin’den İthal Sıcak Haddelenmiş Yassı Ürünlere Yönelik Vergi İncelemesi Başlattı. (SteelOrbis)

ABD’li Paslanmaz Çelik ve Şerit Üreticileri Çin’den Yapılan İthalata Karşı Anti-Damping Ve Telafi Edici Vergi Başvurusu Yaptı. (SteelOrbis)

Avustralya Çin’den İthal Filmaşine Geçici Antidamping Vergisi Uygulayacak. (SteelOrbis)

Japonya’nın Soğuk Haddelenmiş Şerit Sevkiyatı 2015 Yılında %5,63 Azaldı. (SteelOrbis)

Japonya'nın Sıcak Haddelenmiş Şerit Sevkiyatları 2015 Yılında %7,07 Arttı. (SteelOrbis)

Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü. (SteelOrbis)

Hint Çelik Şirketleri Demir Cevheri Stoklarının Tümünün Açık Artırmaya Çıkarılmasını Talep Etti. (SteelOrbis)

MIIT: Çin’in Nihai Mamul İhracatı 2016 Yılında Daha Fazla Baskı Altında Kalacak. (SteelOrbis)

Meksika’nın Çelik Üretimi 2009 Yılından Beri Görülen En Düşük Seviyeye Geriledi. (SteelOrbis)

Bolivia Sinosteel İle İmzalayacağı Anlaşmayı Erteledi. (SteelOrbis)

Brezilya Mahkemesi Samarco Vale Ve BHP’nin Varlıklarını Dondurdu. (SteelOrbis)

Hindistan Sac Fiyatları 40-50 $/ton Yükselecek; Kapasite Fazlalığı Devam Ediyor. (Kallanish)

Ilva’yı Satın Almak İçin 29 Başvuru Yapıldı. (SteelOrbis)

Tüketici Güveni 3 Aydır Düşüyor. (Dünya)

İşbaşı Eğitiminde Süre 1 Yıla Yükseltildi. (Hürriyet)

'Fortune 500'deki Şirketlerin Yarısı Dijitalleşmediği İçin Listeden Düştü'. (Zaman)

'102 Liralık Elektrik Faturasının Sadece 52 Lirası Tüketim Bedeli'. (Zaman)

ÇELİK İHRACATÇILARI BİRLİĞİ SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLER 22.02.2016

Page 3: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

3

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Günlük İhracat Rakamları: (TİM 22.02.2016)

Çin Çelik Sektörünü Anlama Kılavuzu: (www.matil.org 20.02.2016) Doç. Dr. Hüseyin Soykan Matil A.Ş. Genel Müdürü

Çin… Verdiği her karar ve attığı her adımla: dünya çelik

sektöründeki dengeleri bozan, taşları yerinden oynatan ve orta-

uzun vadeli plan yapmayı güçleştiren bir ülke. Bir başka açıdan

bakıldığında ise; aldığı kararlar ve uyguladığı politikalar nedeniyle,

dünyanın geri kalanını sıkboğaz eden bir ülke.

Son üç yılda dip dalgaları şeklinde gelişen ve geçen yıl bir

tsunamiye dönüşen Çin kaynaklı gelişmelerden en olumsuz

etkilenenlerden birisi de, hiç şüphesiz Türk çelik sektörü. Bir yanda

Çin’den adeta patlayan ithalat nedeniyle iç pazarda sıkıntıya giren

sektör: diğer yandan, ihracatta ciddi darbeler yemekte ve

geleneksel pazarlarındaki payını koruyamamakta. Dolayısıyla, çift

taraflı bir kıskaca maruz kalan sektörün sürdürülebilir geleceği

adına: her şeyden önce Çin çelik sektörünü tüm yönleriyle detaylı

bir değerlendirmeye ve anlamaya ihtiyaç var. Bu noktada: bir

ülkenin çelik sektörü hakkında kapsamlı değerlendirmeler için

başlıca parametreler olan üretim, tüketim, ihracat ve ithalat verileri

üzerinden projektörlerimizi Çin’e çevirelim. Nispeten kapalı bir

rejime sahip olması nedeniyle, Çin’le ilgili yayınlanan ya da Çin’in

kendisinin yayınladığı verilerin doğruluğu konusunda belirli bir

ihtiyat payını da unutmayalım.

Çin çelik sektörünün son 10 yıldaki üretim, tüketim, ihracat ve ithalatına yönelik Dünya Çelik Birliği’ne (WSA) ait veriler, Şekil

1’de yer almakta. 2004 yılında ürettiğinden 3 milyon ton daha fazla çelik tüketen yani net ithalatçı olan Çin: sadece 1 yıl

içinde sıvı çelik üretimini 83 milyon ton artırıp 356 milyon tona çıkararak, ihtiyacından 8 milyon ton daha fazla çelik üretir hale

geldi. Diğer yandan, yine 2004 yılında üretiminin yaklaşık %10’unu ihraç eden ve tüketiminin %13’ünü ithalat yoluyla

karşılayan Çin’de, takip eden yıllarda ithalat azalırken; dalgalı seyreden birkaç yılın ardından, 2010 sonrasında ihracat

düzenli artan bir ivme yakaladı. 2013 yılından sonra ise, dünyayı çok olumsuz etkileyen değişimler başladı.

Geçen yıl Çin’de üretim %2,3 ve tüketim %5,5 düştü, ihracat %17,5 artarken; ithalat ise %17,1 düştü.

Page 4: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

4

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Şekil 1. Çin çelik sektörünün son 10 yıllık karşılaştırmalı verileri (Kaynak; WSA, ITC Trademap)

1.ÜRETİM

Çelik üretiminde Çin’in gelişimini ve geldiği noktayı görmek adına, Şekil 2 çarpıcı veriler içeriyor. 1980 yılında Çin’in

gerçekleştirdiği yıllık 37 milyon ton üretim, kendisi hariç dünya üretiminin yaklaşık %5’ine denk geliyordu. Aradan geçen 20

yılda dünya üretimi sadece %6 artarken; Çin, %348 oranında kapasite artırdı ve 129 milyon ton/yıl üretime ulaşarak, dünya

toplam üretimindeki payını yaklaşık %18’e yükseltti. Asıl çarpıcı üretim artışı ise 2001 yılından itibaren gerçekleşmeye

başladı. Her yıl en az 40 en fazla 85 milyon ton gibi devasa rakamlarla büyüyen Çin çelik sektörü, 2014 yılında tarihi zirves i

olan 823 milyon tona ulaştı. 2001-2014 döneminde: üretimini %541 gibi inanılmaz oranda artıran Çin, ilk defa 2013 yılında

815 milyon ton ile kendisi hariç dünyanın tamamından daha fazla çelik üretti. Zira aynı dönemde Çin hariç dünya, üretimini

sadece %17 artırabildi. Geleneksel çelik üreticisi ülkeler olan ABD ve Japonya’da ise, 2004-2014 döneminde artıştan ziyade;

üretimde %7-12 arasında bir daralma meydana geldi.

Bir ülkenin: kendisi hariç dünyanın toplamından daha fazla üretim yapıyor olması, başlı başına özel bir durum olsa gerek.

Şekil 2. 1980-2014 dönemine ait dünya çelik üretimi ve Çin, ABD ile Japonya’nın gelişimi (Kaynak; WSA, ITC)

Page 5: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

5

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

2015 yılı verilerine göre: dünya ham çelik üretimi, %2,8 gerileyerek 1,6228 milyar tona düştü. Türkiye dâhil diğer 9 ülkeye

bakıldığında: %2,6 oranında üretim artışı gerçekleştiren Hindistan hariç, geri kalan ülkelerde üretimde düşüşlerin yaşandığı

bir yıl geride kaldı. Çin’in ham çelik üretimi ise, nispeten daha az bir oranda %2,3 düşüşle 803,8 milyon tona geriledi. 2015

Aralık ayı üretimi ise, bir önceki yılın aynı ayına göre %5,2 düşerek 64,37 milyon ton oldu. Çin’in yıllık toplam üretimdeki payı

ise, %0,2 oranında artarak %49,5 olarak gerçekleşti.

Çin’in üretiminde yaşanan düşüş, son çeyrek yüzyılda ilk defa meydana gelmesi nedeniyle; ayrı bir önem taşıyor ve bir öncül

gösterge olup olmadığına dair üzerinde durmayı hak ediyor.

Çin Demir-Çelik Birliği (CISA) verilerine göre; Ocak ayının ilk 10 günü temel alındığında, ortalama üretim 1,57 milyon ton/gün

oldu. Bu miktar: 2015 yılı Aralık ayının son 11 günlük periyodundaki 1,52 milyon ton/gün ortalamasından yüksek; fakat

geçen yılın Ocak ayındaki ilk 10 günlük ortalama olan 1,79 milyon ton/gün seviyesinden daha düşük bir üretimin

gerçekleştiğine işaret ediyor.

Çin çelik üretimini, farklı kriterler üzerinden detaylandıralım:

Yöntemler: Çin’de devasa bir rakama ulaşan üretim, kullanılan yöntemlere göre değerlendirildiğinde: hem ülkemiz ve hem

de dünya ortalamasından ayrışmanın varlığı çok net ortaya çıkıyor (Şekil 3).

Şekil 3. Çin ve dünyada çelik üretiminin yöntemlere göre dağılımı (Kaynak: WSA)

Çin hariç dünyada, cevher ve kömürün kullanıldığı entegre yöntemle çelik üretimi son 10 yılda nispeten yatay bir seyir izledi .

2005 yılında Çin hariç dünyada 466 milyon ton çelik, entegre yöntemle üretilirken; 2014 yılında bu rakam 465 milyon ton ile

aynı kaldı. 2005-2014 döneminde hurdanın kullanıldığı elektrik ark ocaklı yöntemle Çin hariç dünya çelik üretimi ise yıllık 324

milyon tondan, 380 milyon tona ulaştı.

Dünyada bu gelişmeler yaşanırken; aynı dönemde Çin’de ise gelişim entegre yöntemle üretim ağırlıklı olarak gerçekleşti.

2005 yılında 42 milyon ton olan elektrik ark ocağında üretim, 10 yılın sonunda sadece ancak 50 milyon tona ulaştı, her ne

kadar 2011’de 71 milyon tonu görse de. Oysaki entegre üretim: 2005’de 313 milyon ton iken, hızlı bir artışla 2008’de 448

milyon tona ulaştı ve dünyayı yakaladı. Bu hızlı artış dönemi 2013 yılına kadar devam etti ve %328’lik bir artış oranıyla

üretim miktarı, 765 milyon tona ulaştı. 2014 yılında bu miktarın üzerine sadece 7 milyon ton ilave üretimle 772 milyon ton

olarak gerçekleşti.

Page 6: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

6

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Ülkemiz açısından konuyu değerlendirdiğimizde ise: 2004 yılında 14,6 milyon ton ark ocağıyla ve 5,6 milyon ton çelik

entegre yöntemle üretilirken; 2014’de 23,8 milyon ton ark ocağı ve 10,3 milyon ton entegre yöntemle üretildi. Geçen yıl ise

ark ocağıyla üretim %14 düşüşle 20,5 milyon tona gerilerken; entegre yöntemle üretim %7,3 artarak 11,0 milyon tona

yükseldi.

2005 yılında Çin hariç dünyada entegre/ark ocağı üretim oranı 59/41 iken; Çin’de 88/12 civarındaydı. 2014 yılında ise, aynı

oran Çin hariç dünyada yaklaşık 55/45’e düşerken; Çin’de yükselmeye devam etti ve yaklaşık 94/6 olarak gerçekleşti. Aynı

yıl ülkemiz için oranın 26/74 gibi hem Çin ve hem de dünya ile tersi bir durumda gerçekleştiğini not etmek gerekiyor.

Firmalar: Muhtelif kaynaklarda yer alan verilere göre, Çin’de üç bin civarında demir-çelik tesisinin varlığından söz edilmekte.

Bunların CISA’ya kayıtlı 101 tanesi, orta ve yüksek ölçekte kapasiteye sahip. 2014 yılı verilerine göre:

-Üretilen 823 milyon tonun yaklaşık yarısı, 18 firma tarafından gerçekleştirildi, konsolide bir yapıya işaret eder şekilde.

-10 milyon ton/yıl üzeri üretim yapan dünyadaki 39 firmadan 22 tanesi Çin’li.

-İlk 10 sıralamasında yer alan 6 Çin’li firmadan birisi olan Hebei, 47 milyon tonluk üretimiyle Arcelor Mittal ve Nippon

Sumitomo’dan sonra dünyanın 3 büyük üreticisi konumunda.

-Hebei dahil Baosteel, Shagang, Anshan ve Wisco’nun her birisi tek başına: 31 firmadan meydana gelen Türk çelik

sektörünün toplamından daha fazla üretim gerçekleştirdi.

Kapasite Kullanımı: Kurulu kapasitelerin ne kadarının üretimde kullanılabildiği, üretim bahsinde geçmesi gereken önemli bir

parametredir. Ekonomik olduğu kadar psikolojik bir etkisi de olan kapasite kullanım oranının (KKO), Çin’deki son 15 yıllık

değişimi incelendiğinde (Şekil 4): yıllar geçtikçe KKO’nun %85’lerden %70’lere sürekli olarak düştüğü açık bir şekilde

görülmekte. Aslında oluşturulan ve devreye alınan yeni kapasitelerin tam olarak üretime yansıtılmadığının da ifadesi olan

%15 civarındaki KKO düşüşünde ilginç bir durum var: 2008 yılına kadar dünya ortalamasının 1-2 puan altında kapasiteyle

çalışan Çin çelik sektörü, dünyanın çok keskin düşüşler yaşadığı 2008-2009 global ekonomik kriz yılları dahil 2011 yılına

kadar, dünyadan daha iyi bir performans sergiledi. Sonraki yıllarda KKO: %81’lerden %72’lere gerilese de; bu dönemde Çin,

dünyadan daha yüksek oranda kapasite ile çalışmayı sürdürdü. 2015 yılı ilk 10 ayında KKO, bir önceki yılın aynı döneminde

gerçekleşen %70,7’dan daha da düşerek %69,3’e geriledi.

Şekil 4. Çin ve dünyada kapasite kullanımı (Kaynak: WSA, TÇÜD)

Page 7: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

7

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Çin Sanayi Bakanlığı, geçen yıl içinde “Çelik Sanayi Düzenleme Politikası” strateji belgesinin 2015 yılı versiyonunu

yayınladı. Belgedeki temel hedef: çelik sektörünü, doğal kaynakların tahsisinde pazarın karar verici bir rol oynadığı yeni

ekonomik modele doğru hareket ettirmek. Bu amaçla:

-2015’de %4,4 oranında yaklaşık 50 milyon ton olarak gerçekleşen kapasite düşüşünün (eski, verimsiz ve çevre kirliliğine yol

açan tesislerin kapatılması ile bazı özel sektör firmalarının iflas etmesi yoluyla), bu yıl %6-9 oranında (100-150 milyon ton)

gerçekleşmesi ve

-2017’de KKO’nun %80’e çıkarılması hedeflenmekte. Bu amaçla özel bir fon kurularak: kapasite azaltmayı özendirici

teşvikler verilmesi, işgücü kaybının dengelenmesi ve ilgili diğer giderlerin karşılanmasına çalışılıyor. Arz-talep dengesinin

yeniden sağlıklı bir noktaya gelmesi için yapılan bu ve benzeri adımların neden olacağı toplumsal huzursuzlukların etkilerini

ölçmek için bu yıl, aslında ileriye yönelik politikalar için bir test olacak.

Kapasite azaltılmasında ilk kaybedenler, tahmin edildiği gibi; sınırlı kaynaklara sahip küçük ölçekli özel şirketler oldu. Çin’de

en fazla çeliğin üretildiği Hebei bölgesinin Tangshan şehrinde kurulu bir özel şirket olan 5 milyon ton/yıl kapasiteli Songting

Iron and Steel, elektrik borçlarını ödeyemediğinden dolayı üretimini durdurdu. Bir başka örnek ise, yine 5 milyon ton/yıl

kapasiteye sahip Haixin Iron and Steel Group. Shanxi bölgesinde kurulu bu tesis, nakit akışındaki sorunlar nedeniyle borç

krizine girdi ve üretimini durdurdu.

Fazla Kapasite ve Yeni Yatırımlar: Geçen yıl 803,8 milyon ton sıvı çelik üretilen Çin’de, CISA verilerine göre: tamı tamına

427 milyon ton kurulu fazla kapasite söz konusu. Çin hariç dünya üretiminin yaklaşık %53’üne denk gelen bu muazzam fazla

kapasite: Çin’deki zayıf iç talep ile birlikte, çelik fiyatları üzerinde ciddi düşüşlere yol açan şüphesiz en önemli etken.

Açıklanan resmi belgelerde: 2020 yılına kadar sürecek yeniden yapılandırma planına göre, Çin’de öncelikle 1 milyon ton/yıl

ve akabinde 2 milyon ton/yıl üretim kapasitesine sahip, verimsiz çalışan ve çevre kirliliğine yol açan eski tesislerin

kapatılması hedeflenmekte. Bununla birlikte; kapanandan/kapatılandan çok daha fazla yeni kapasitenin planlandığı ve

peyderpey devreye alındığı da bir başka gerçek. OECD verilerine göre 2013’te:

-Dünya çelik üretimi 1 milyar 618 milyon ton oldu.

-Dünya genelinde fazla kapasite 650 milyon ton (%65’i Çin’de) civarında.

-2020 yılında ise dünyada kurulu üretim kapasitesi 2 milyar 268 milyon olacak.

-İlave olacak 616 milyon tonluk yeni kapasitenin 407 milyon tonu Çin’de gerçekleşecek.

Birçok analist: 2013-2020 döneminde, 407 milyon tonluk yeni kapasiteyi abartı olarak değerlendirse de; son 15 yılda

yaptıklarını görünce, Çin’in bu hedefe ulaşacağını da beklemek gerekiyor. Bir anekdot olarak, Türk çelik sektörünün geçen

yılın ortalarında gerçekleştirdiği Çin gezisinde ziyaret edilen tesisleri görünce, nelerin yapıldığını ve nelerin de

başarılabileceğini yakinen idrak ediyorsunuz. %80 hissesi Baosteel’e ait Guandong Steel Group Corp. firmasının

Zhanjiang’daki entegre tesisi, yıllık 22 milyon ton çelik üretim kapasitesine sahip. Kapasite artırımıyla yılda 30 milyon ton

çelik üretilecek bu tesiste, geçen yılın Eylül ayında 9 milyon tonluk birinci kademe devreye alındı bile. OECD raporunda göze

çarpan diğer büyük bazı yatırım örnekleri ise:

-Shandong Iron and Steel Group’a ait bu yıl üretime başlayacak 8,5 milyon ton/yıl kapasiteli Rizhao tesisi.

-Angang Iron and Steel Group’a ait 10 milyon ton/yıl kapasiteli Ningde tesisi ve

-Guangxi Steel Group’a ait 9,2 milyon ton/yıl kapasiteli Fangchenggang tesisi.

Çin hükümetinin: gerek mevcut verimsiz kapasiteleri devre dışı bırakırken ve gerekse yeni kapasiteler inşa edilirken dikkate

aldığı en önemli hususlardan birisinin de istihdam olduğunu unutmamak gerekiyor. Bir örnek olarak, Çin’in en büyük

metalurji şirketlerinden MCC’nin çalışan sayısının 1,5 milyon olduğunu duyduğumuzda yaşadığımız şaşkınlık, ülke

nüfusunun 1,5 milyara doğru gittiğini hatırlayınca, biraz daha anlaşılır hale geliyor.

Page 8: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

8

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Mühendislik ve Teknoloji: Çin çelik sektörünün dünyada oyun kurucu (bugünlerde oyun bozucu) hale gelmesinin ardındaki

yegâne sırlarından birisi de, mühendisliğe ve teknolojiye yaptıkları yatırım olsa gerek. Bu noktada, üniversiteleri sanayinin

gelişiminde aktif olarak kullanacak mekanizmaları geliştirmiş olmaları da bir başarı.

China Iron and Steel Design Institue (CISDI): 1952 yılında kuruldu, 1991’de mühendislik şirketine dönüştürüldü ve 1998

yılında MCC grubuna katıldı. 18 şirketi ve 2 uluslararası ortaklığı olan CISDI’ nin çoğu mühendis 2.000 çalışanı var ve yıllık

geliri 1,5 milyar USD’yi bulmakta. 300’den fazla patenti olan CISDI, Çin çelik sektörünün altın yılları olan 2000-2014

döneminde, yaklaşık 20 milyar dolar tutarında demir-çelik tesisi projelendirdi. Bu dönemde CISDI tarafından 171 yüksek

fırın, 446 konverter ve ark ocağı, 107 sürekli döküm, 39 sıcak haddehane ve 43 soğuk haddehane tasarlandı, projelendirildi

ve üretilip devreye alındı.

Çin’de halen CISDI benzeri çok sayıda mühendislik ve teknoloji şirketi var ve aktif olarak çalışıyor. Dolayısıyla, Çin çelik

sektörü artık dünyadan yeni bir teknoloji almıyor; tersine var olan ya da ithal ettiği teknolojiyi daha da geliştiriyor, tasarlayıp

projelendirdiği tesisleri rekabetçi fiyatlarla imal ediyor ve ülkesi yanında dünyanın her tarafına satıp kuruyor.

Çin çelik sektörü: 2000 yılından sonra sadece kapasite artırmak ile kalmamış; üretimin teknik alt yapısını köklü bir şekilde

değiştirip geliştirerek rekabetçi seviyeye yükseltti. İlaveten, çevreye daha uyumlu ve iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri de ihmal

edilmeden modern teknoloji ve uygulamalara geçildi.

Maliyet Muhasebesi: Son yıllarda demir cevheri fiyatlarının hurdaya göre çok daha fazla düşmesi, cevher ağırlıklı üretim

yapan Çin’li firmaların rekabetçiliğini artırsa da; bununla yetinmeyen Çin’li üreticiler, maliyetleri daha da aşağı çekmek iç in

çok farklı uygulamalar geliştirmekte. Sıcak cüruftan atık ısının dahi geri kazanılmaya başlandığı Çin’de, ezberleri bozan

teknolojik gelişmeler de yaşanmakta.

Enteresan bir örnek olarak: çok sayıda Çin’li üretici, son 20 yılda entegre tesislerinin içine ark ocakları kurdu. Ülke içinde

yeni yeni çıkmaya başlayan hurdayı kullanan bu ark ocaklarına, aynı zamanda entegre üretimin 1.kademesi olan yüksek

fırından elde edilen sıvı ham demiri de şarj etmeye başladılar. Sıvı ham demiri, yüksek fırından potaya alıp; ya tren yoluyla

ya da kırkayak benzeri araçlarla çelikhaneye getirip, genellikle cüruf alma tarafına açılan delikten bir yolluk vasıtasıyla, ark

ocağındaki hurda üzerine şarj etmeye başladılar. İlk olarak 1998’de Çin’in en büyük özel sektör kuruluşu olan Shagan Steel

tarafından gerçekleştirilen sıvı ham demir şarjı ile ark ocağı: bir nevi entegre tesisteki konverterin fonksiyonunu yüklenmekte.

Ark ocağına fazladan oksijen üflenerek sıvı ham demirdeki karbon yakılmakta, gerek bu esnada ortaya çıkan kimyasal enerji

ve gerekse de 1400 oC sıcaklıktaki sıvı ham demirle teması neticesinde hurda, çoğu durumda elektrik enerjisine ihtiyaç

olmadan ergimekte. Bu tarz bir teknolojik uygulama ile ark ocağına %80’lere varan sıvı ham demir şarjı yapılmışsa da;

halihazırda Çin’de toplam 37 ark ocaklı tesiste gerçekleştirilen işletme pratiklerinden elde edilen sonuçlar dikkate

alındığında, %40-50 oranının en ideal olduğu ortaya çıktı. Sonuç olarak: elektrik tüketimindeki ciddi tasarruflar ve sıvı ham

demir şarjı neticesinde nispeten pahalı olan hurdanın daha az kullanılıyor olması, ark ocaklarına belirli oranda bir maliyet

avantajı ve sürdürülebilirlik imkânı sağlamakta.

2.TÜKETİM

Üretimde yaşanan olağanüstü artışlara paralel olarak: Çin’de çelik tüketimi hızlı bir şekilde arttı, ta ki 2013 yılı sonuna kadar.

2004 yılında, mevcut üretimden sadece 3 milyon ton daha fazla bir miktarda 276 milyon ton çelik tüketilen Çin’de, Pekin yaz

olimpiyatlarının yapıldığı 2008 yılına kadar tüketim %52 artarak 418 milyon tonu geçti. 2008-2009 ekonomik kriz yıllarında

dahi yıllık 40-60 milyon ton aralığında artan çelik tüketimi: 2010 yılında 588 milyon tona ve 2013 yılı sonunda ise, tüm

zamanların zirvesi olan 735,1 milyon tona ulaştı. Bahsedilen 10 yıllık dönemde Çin’in çelik tüketimindeki artış, %266 gibi çok

yüksek bir seviyede gerçekleşti. Çelik tüketiminde uzun yıllar süren düzenli artış, ilk defa 2014 yılında son buldu ve 731,6

milyon tona geriledi. Tüketim düşüşü, geçen yıl da artarak devam etti ve %5,5 azalarak 691,2 milyon ton oldu. Bu noktada:

dünyada çeliğin yarısının altyapı yatırımlarında ve inşaatlarda tüketildiğinden hareketle; son 10 yıllık dönemde çelik tüketimi

ile Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYİH) büyümesi arasındaki ilişkiyi incelemek yararlı olacaktır (Şekil 5).

Bilindiği üzere Çin: 2005-2007 arasında ve 2010’da %10’nun üzerinde olağanüstü bir büyüme gerçekleştirdi. 2015 yılında

gerçekleşen %6,9’luk büyüme rakamı: Çin’de, 2010 yılından itibaren azalma trendine giren büyümenin, son 25 yıldaki en

düşük değeri oldu. Uluslararası Para Fonu, büyümedeki gerilemenin devam edeceğini ve bu yıl için %6,3 ve gelecek yıl ise

%6’ya düşeceğini öngörmekte. Oysaki Çin: 2008 küresel ekonomik krizinden sonra dünyadaki büyümenin lokomotifi olmuş,

yüksek dış ticaret rakamlarıyla dünya ölçeğinde ekonomik küçülmenin daha fazla gerçekleşmesini engelledi. 2014 yılında

17,6 trilyon dolar GSYİH ile ABD’yi geçerek dünyanın en büyük ekonomisi olan Çin, yine aynı yıl 2,34 trilyon dolar ile

dünyanın en büyük ihracatçısı ve 1,96 trilyon dolar ile ABD’den sonra 2. büyük ithalatçı ülke haline geldi.

Page 9: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

9

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Şekil 5. Çin’de çelik tüketimi-GSYİH karşılaştırması (Kaynak: Dünya Bankası, ITC Trademap)

Tüm bu gelişmeler yanında; geçen yıl sıkıntılı günler geçiren Çin, düşen iç tüketimi canlandırmak ve Amerikan Merkez

Bankası’nın (FED) faiz artırımı beklentisi doğrultusunda ülkeden sermaye çıkışını azaltmak için; Ağustos ayında para birimi

Yuan’ı üç defa devalüe etti. Böylelikle Çin’de üretilen mal ve hizmetlerin rekabetçiliğini koruması hedeflendi. Ne var ki,

kontrolsüz gerçekleştirilen aşırı kapasitelerin emtia fiyatlarını baskılayarak aşağı çekmesi, toplamda Çin ekonomi üzerinde

şüphelerin artmasına ve dolayısıyla küresel ekonomide yavaşlamanın hızlanacağına ve yeni bir global krize dair söylemleri

artırdı.

Düşen büyüme oranları ve kısmi parasal daralmanın etkilerini azaltmak amacıyla Çin: 2015 yılında, ülkeyi Avrupa’ya

bağlayacak olan “One Belt, One Road - Tek Kuşak, Tek Yol” başlıklı yeni bir proje başlattı. Yeni İpek Yolu Ekonomik

Kuşağını oluşturma stratejisine dayanan bu proje kapsamında; İngiltere, Pakistan, Türkiye ve geçen Ocak ayında İran dâhil

çok sayıda ülkeyle, her biri onlarca milyar doları bulan anlaşmalar imzalandı, halen imzalanmaya devam ediyor.

3.İHRACAT

Çin çelik sektörü: 2000’li yılların ortalarına kadar, üretiminin %8-10 aralığında bir miktarını, coğrafi olarak yakın bölgeler

başta olmak üzere, dünyaya ihraç ediyordu. Özellikle 2007-2008 döneminde nispeten yükselerek 70-80 milyon ton/yıl

hacmine ulaşan ihracat, 2009 ve 2010’da 55 milyon tonun altında kaldı. 2011 yılından itibaren, uygulanan ihracat ağırlıklı

büyüme modelinin de etkisiyle; Çin çelik sektörü, dünya piyasalarına ihracatını hızlı bir şekilde artırmaya başladı. 2013 yılını

75,4 milyon ton ile ihracat ile kapatan Çin’in 2014 yılındaki ihracatı, psikolojik sınır olan 100 milyon tonu aşarak, %42 artışla

107,5 milyon tona ve geçen yıl ise %17,5 yükselişle 126,3 milyon tona ulaştı. İhracat artışları bir başka açıdan

değerlendirildiğinde ise: 2009 yılında aylık 2 milyon ton altında olan ihracat, öncelikle 2013 Nisan ayında 5 milyon tonu geçti.

Geçen yılın Ocak ayında ise 10 milyon ton/ay sınırını geçerken; Ağustos ayında ise tarihi rekoru olan 11 milyon tona ve

Aralık ayında ise 10,6 milyon tona ulaştı (Şekil 6).

Şekil 6. Çin çelik ihracatının üç aylık dönemsel gelişimi (Kaynak: ITC Trademap)

Page 10: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

10

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Nihai mamul ihracatı yanında Çin, son iki yılda dünya piyasalarına önemli oranda kütük ihracatı da gerçekleştirdi, her ne

kadar kütük denmeyip kare mamul ihracatı olarak gözükse de. 2014 yılında bu rakamın 13,9 milyon ton ve geçen yıl ise 25

milyon ton civarında olduğunu belirten uluslararası analistlere göre, Çin’li kütük ihracatçılarının ticaret hacmi 30-35 milyon

ton/yıl aralığında değişiyor.

Ürünler: Çin’in en fazla ihraç ettiği ilk dört ürün grubunu oluşturan çubuk ve profil, alaşımlı yassı, yassı kaplama ve alaşımlı

filmaşin ürünlerinin: 2014 yılı toplam ihracat içindeki payı %65’lere ulaşmakta. Takip eden inşaat çeliği, soğuk yassı ile dikişli

ve dikişsiz boru gruplarının payı ise %20 civarında. Diğer bir açıdan bakıldığında; 2014 yılındaki ihracatın %49’u yassı,

%40’ı uzun ve %10,6’sı boru ürünlerinden oluştu. Ülkemizin en önemli ihraç kalemi olan inşaat çeliğine ayrıca bakıldığında

ise; 2010 yılında 2,5 milyon ton olan Çin ihracatı (ülkemizin 6,1 milyon ton), 2013 yılında 8,5 milyon tona ulaşarak; 8,2

milyon tonluk Türkiye ihracatını geride bıraktı ve 2014 yılında ise 18,5 milyon tona ulaştı. Aynı yıl Türkiye’nin ihracatı ise 7,7

milyon tonda kaldı. Geçen yılın 9 aylık verilerine göre Çin 22,1 milyon ton inşaat çeliği ihraç ederken; Türkiye’nin inşaat çeliği

ihracatı ise 5,5 milyon tona düştü.

Önemle üzerinde durulması gereken bir konu olarak ifade etmek gerekiyor ki: alaşımlı çubuk ve profil ile filmaşin ürünleri,

aslında Çin’li üreticilerin vergi iadesi teşviklerinden yararlanmak için GTİP kodlarını değiştirip ihraç ettikleri karbon çeliği

ürünler. Bu konuda çarpıcı bir örnek olarak: 30 ppm (tonda gram) kadar Bor ilave edilen inşaat çeliği, olması gereken GTİP

üzerinden değil; alaşımlı çelik GTİP’inden ihraç edilerek vergi iadesi alınmakta. Bu GTİP oyununun, dünyadaki diğer ülkeler

tarafından ortaya çıkarılarak tedbir alınması üzerine; Çin’li üreticiler, bu defa inşaat çeliğine Krom katmaya ve bu şekilde

vergi iadesinden yararlanarak ihracat yapmaya başladılar (Şekil 7). 2014 yılı Haziran ayından itibaren aylık 1 milyon tonu

aşan ve Aralık ayında 2,2 milyon tona ulaşan bor katkılı inşaat çeliği ihracatı yerini, 2015 yılı Ocak ayından itibaren krom

katkılı ürüne bıraktı. Krom katkılı inşaat çeliği ihracatı hızlı bir şekilde artarak geçen yılın Eylül ayında 3,3 milyon tona ulaştı.

Şekil 7. Çin’den dünyaya yapılan bor ve krom katkılı inşaat çeliği ihracatı (Kaynak: ITC Trademap)

Benzeri bir GTİP oyununu, kütük ihracatında da görmek mümkün. Çin Gümrük İdaresi verilerine göre 2015 yılında yarı

mamul ihracatı sadece 6.000 ton. Oysa geçen yılın 11 ayında sadece Türkiye’ye yapılan kütük ihracatı 1 milyon 335 bin tonu

Page 11: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

11

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

buldu. Çin’de yarı mamul ihracatındaki gümrük vergisini aşmak üzere ihracatçılar, kütüğü yarı mamul olarak değil; nihai ürün

gibi göstermekte ve uluslararası pazarlara sevk etmekte.

Çin’in 2014 yılında yaptığı ihracat karşılığı elde ettiği yaklaşık 95 milyar dolar, ihracat tonajına bölündüğünde, ortalama b irim

fiyat 884 dolar/ton oluyor. Bu açıdan bir kıyaslama yapıldığında: ihracat tonajında ve gelirinde birinci sırada yer alan Çin,

ortalama birim fiyat sıralamasında ise Türkiye’den bir basamak yukarda ancak 16. sırada yer alıyor, nispeten katma değeri

düşük ürünler ihraç etmesinin bir göstergesi olarak.

Ülkeler: 2014 yılı verilerine göre: Çin ihracatının yarısını, ABD yanında 12 komşu ve çevre ülkeye yaptı. En fazla ihracatı 10

milyon ton/yıl üzerinde olmak üzere G. Kore’ye yapan Çin’in, ihracat yaptığı diğer önemli ülkeler ise sırasıyla Vietnam, ABD,

Filipinler ve Hindistan oldu. Ne var ki, özellikle 2014 ve 2015 yıllarında Çin, dünyanın hemen hemen bütün ülkelerine olan

ihracatını artırma başarısı gösterdi (Şekil 8). Çarpıcı bir örnek olarak: ülkemizin geleneksel ihraç pazarları olan Ortadoğu ve

K. Afrika bölgesine, geçen yılın 9 aylık döneminde Çin’den yapılan ihracatta, bir önceki yılın aynı dönemine göre %25 artış

gözlendi. Ülkeler bazında ise: İsrail, S. Arabistan, Kuveyt, Ürdün, Cezayir ve Sudan’a yapılan Çin ürünleri ihracatı %40-75

oranında artışlar sergiledi. Dolayısıyla Çin, belirli bölgeler yada pazarlar için değil; tüm dünya için bir tehdit haline geldi.

Şekil 8. Çeşitli ülkelere yapılan Çin çelik ihracatındaki artışlar (Kaynak: ITC Trademap)

Ticaret Davaları: Çin’in özellikle son 2 yılda patlayan ihracatı ve dünya piyasalarının Çin malı çelik ürünlerle dolması, birçok

ülkede kurulu tesislerin kapanmasına ve istihdamda ciddi kayıplara yol açınca: dünya genelinde korumacılığı tekrar ön plana

çıkardı. Sadece geçen yıl dünya genelinde Çin menşeli ürünlere karşı 68 ticaret davası açıldı, 37’si sonuçlandırılarak; çok

sayıda ülkede farklı oranlarda gümrük vergileri uygulamaya kondu. Bahse konu ticaret önlemlerinin esasını ise, haklı bir

şekilde: Çin çelik sektörünün devlet desteğine sahip olduğu, ciddi şekilde teşviklerden yararlandığı ve dampingli ihracat

yaptığı oluşturmakta.

Bu yılın sonunda Dünya Ticaret Örgütüne üye ülkeler tarafından Çin’in Pazar ekonomisi olarak kabul edilmesi olasılığı,

mevcut sıkıntılı durumun daha da ağırlaşarak devam edeceği endişesine yol açmakta. Zira Çin’e piyasa ekonomisi statüsü

verildiği anda, yürüklükteki anti-damping önlemlerinin hiçbir etkisi olmayacak. Bu nedenle Avrupa Çelik Federasyonu: bu yıl

içinde AB Ticari Savunma Araçlarının, Çin’in pazar ekonomisi statüsünü elde etmesine karşı daha etkili ve hızlı bir şekilde

kullanılması konusuna özel önem vereceğini açıkladı. Yine aynı çerçevede Güneydoğu Asya Demir Çelik Birliği ve Latin

Amerika Çelik Birliği gibi sektör temsilcisi sivil toplum örgütleri, ardı ardına bildiriler yayınlanmakta ve hükümetlerine baskı

yapmakta.

Page 12: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

12

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

4. İTHALAT

Çin çelik sektörünün ithalatı konu edildiğinde, elbette nihai üründen ziyade demir cevheri ithalatı ilk olarak akla geliyor,

dünya çelik sektörüne etkileri açısından. Bununla birlikte; konuya nihai ürün ithalatı perspektifinden bakıldığında: 2004

yılında, ihracatından yaklaşık 9 milyon ton daha fazla ithalat yapan Çin, ülkede artan üretime paralel olarak 2008 yılına kadar

ithalatını yarı yarıya azalttı. 2009 yılında 10 milyon tonluk ilave ithalat hariç tutulursa, 2010 yılında 20 milyon ton olan ithalat:

düzenli olarak azalarak 2014 yılında 16,4 milyon tona ve geçen yıl ise 13,6 milyon tona geriledi. Bir başka deyişle Çin, 2015

yılında üretiminin sadece %1,7’sine denk gelen çok küçük bir oranda nihai ürün ithalatı gerçekleştirmiş oldu.

İthalatının %70’ini yassı ürünlerin (sırasıyla kaplamalı, sıcak, soğuk ve alaşımlı) oluşturduğu Çin’e, en fazla ihracat yapan

ülke, %40 ile Japonya. İthalatın yine %40 civarı ise G. Kore ve Tayvan’dan yapılmakta.

Cevher ve Kömür: Üretiminin yaklaşık %94’ünü entegre yöntemle gerçekleştiren Çin, dünya demir cevheri kontratlarının

yaklaşık %65’ini tek başına yapıyor. Çin’de 2014 yılında entegre yöntemle üretilen 773 milyon ton çelik için ihtiyaç duyulan

1,3 milyar ton cevherin, yaklaşık 933 milyon tonu (%72 oranında) ithal edildi. Çin Ticaret Bakanlığı: geçen yıl 72,85 milyar

dolar değerinde 1,22 milyar tonluk demir cevheri ithalatı için ruhsat verdi. Bu miktarın: 45,1 milyar dolar değerindeki 770,47

milyon tonu Avustralya’ya; 15,84 milyar dolarlık 251,92 milyon tonu Brezilya’ya ve 3,50 milyar dolarlık 54,42 milyon tonu ise

G. Afrika’ya ayrıldı. Bununla birlikte Çin’in: İran’dan Moritanya’ya, Ukrayna’dan Moğolistan’a yeryüzünün hemen hemen tüm

coğrafyalarından cevher ithalatı yaptığını not etmek gerekiyor.

Geçen yıl değerlendirildiğinde: Aralık ayındaki 96,27 milyon ton ile birlikte 2015 yılı tamamında cevher ithalatı, 953,36 milyon

ton oldu (Şekil 9). Ülke içinde ürettiği cevher miktarı 400 milyon tona ulaşsa da; bir önceki yıla nazaran geçen yıl cevher

ithalatındaki artışta: dünya genelindeki düşük fiyat seviyelerine ayak uyduramayan ve KKO’su %20’ler seviyesine kadar

gerileyen küçük ve orta ölçekli özel madencilik şirketlerinin üretimlerini durdurmaları etkili oldu.

İlaveten, 18 ay önce %80 olan büyük Çinli cevher üreticilerinin kapasite kullanımı, geçen yılın sonuna doğru %60’lara kadar

düştü.

Şekil 9. Çin’in son 5 yılda gerçekleştirdiği demir cevheri ithalatının gelişimi (Kaynak: Business Insider)

Page 13: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

13

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

2013 yılı başında tonu 156 dolar olan demir cevherinin (%62 tenör, CFR Çin): 2013 yılı sonunda 133 dolara, 2014 yılı

sonunda 68,5 dolara ve geçen yılın sonunda 41,5 dolara kadar gerilemesi, talep kaynaklı bir durum değil. Geçen ayın

ortalarında: Amerikan finans kuruluşları Citigroup ve Goldman, arz fazlalığı ve düşük enerji fiyatları nedeniyle 2016-2018

dönemi için fiyatları aşağı yönlü revize etti. Bu yıl için Citigroup’un demir cevheri fiyat tahmini ortalama 36 dolar/ton, ge lecek

yıl ise 35 dolar/ton olurken; Goldman Sachs, bu yıl için 38 dolar/ton ve gelecek yıl için 35 dolar/ton olarak öngördü. Demir

cevheri piyasasında gözlenen diğer önemli bir gelişme ise: üç büyükler olarak adlandırılan Rio Tinto, BHP Billiton ve

Vale’nin, küçük cevher üreticilerini maliyet düşüşleri ile oyunun dışına doğru itmesi olarak değerlendiriliyor. Ne var ki; bu

alanda en büyük şirket olan BHP Billiton’un Standard&Poors’a göre (A+) olan kredi notunu koruyabilmesi için bu yıl 10 milyar

dolara ihtiyacı olduğu ve bu kaynağı hisse satış yoluyla karşılayabileceği ifade ediliyor. Geçen yıl %13 oranında değer

kaybeden hisse sentleri, şirketin pazar değeri ise 54 milyar dolara geriledi. İkinci büyük üretici olan ve geçen yıl hisse senedi

%36 düşen Rio Tinto ise, bu yıl tüm çalışanlarına maaş zammı yapılmayacağını duyurdu. Aslında düşen cevher fiyatları,

üreticilerini de zora sokuyor.

Spot piyasadan daha çok; uzun süreli tedarik anlaşmaları yapmaları nedeniyle: çelik üreticilerinin, cevher piyasasındaki

aşağı yönlü fiyat hareketinden tam olarak yararlandıklarını söylemek zor. Tedarik anlaşmaları, bu yıl yeniden müzakere

edildiğinde; daha düşük fiyatların ortaya çıkması ve bu durumdan çelik üreticilerinin de pay alması beklenmekte. Böylece

cevhere dayalı çelik üretim maliyetlerinde nisbi bir azalmanın meydana gelmesi öngörülmekte. Bu gelişme bir başka açıdan,

bu yıl çelik fiyatlarının yükselmeyeceğine dair kanaati ise pekiştiriyor.

Entegre üretimin diğer önemli girdisi olan kok kömürü açısından gelişmeler değerlendirildiğinde ise: ihtiyacının çok önemli bir

miktarını oluşturan 500 milyon tondan fazlasını ülke içinde üreten Çin, 2013 yılında 75 milyon ton ve 2014 yılında 62 milyon

ton koklaşabilir kömür ithal etti. Avustralya, ithalattan %50 pay alırken; %45 civarında ithalat ise Moğolistan, Kanada ve

Rusya’dan gerçekleşti. Kok kömürü üretiminde 2015’de yaşanan %3,5’lik düşüşün, bu yıl da devam etmesi bekleniyor.

Bununla birlikte; son 3 yılda koklaşabilir kömür fiyatlarının yarı yarıya azalması, Çin çelik sektörünün maliyet avantajlı üretim

yapmasını daha da destekleyici bir rol oynadı.

Hurda: Çelik üretiminin sadece %6’sının ark ocaklı tesislerde gerçekleştirildiği Çin’de: Bureau of International Recycling

verilerine göre, 2014 yılında tüketilen 88 milyon ton hurdanın sadece 2,6 milyon tonu ithal edildi. Hurda ithalatında Japonya

%85 oranında pay alırken; ABD, G.Kore ve Avustralya’dan da düşük miktarlarda satın almalar gerçekleştirildi. Kimi

analistler: önümüzdeki yıllarda artması beklenen Çin iç hurdasının, mevcut ve yeni yapılacak ark ocaklarındaki ihtiyacı

karşılamada kullanılacağı ve Çin’in uluslararası pazarlara hurda ihracatının beklentilerin çok aşağısında kalacağını ifade

ediyor.

GENEL DEĞERLENDİRME

Şimdiye kadar yazılanları dikkate alarak, Çin çelik sektörünü anlamaya çalıştığımızda; bazı temel sonuçlara ulaşmak

mümkün:

-“Çelik sanayinin ekmeğidir” şeklinde sloganik bir yaklaşımla önemi ifade edilen bu sektöre: son 15 yılda devlet gelirlerinden

700-750 milyar dolar değerinde sürekli yatırımlar yapılarak, 1 milyar tonluk bir kapasite oluşturuldu ve dünya bir tarafa-Çin

bir tarafa şeklinde özetlenebilecek bir büyüklüğe ulaşıldı.

-Çin merkezi hükümeti, yeni yatırımların ve üretimlerin planlanmasında ve koordinasyonunda etkin bir rol oynadı.

-Sanayinin altın çağı olarak ifade edilen bu dönemde: öncelikle, teknolojik olarak daha ileri ülkelerden know-how transferi

yapıldı. Akabinde, satın alınan tesisler kopyalanarak millileştirildi ve artan mühendislik kapasitesi sayesinde mevcut üretim

teknolojileri daha da geliştirildi ve belli bir noktadan sonra yurtdışına satılarak gelirler artırıldı.

-“Satın al-kopyala-geliştir-sat” politikası uygulanmasının doğal bir sonucu olarak gelişen ve yükselen teknolojik seviye

sayesinde, maliyetler düzenli olarak aşağı çekilerek her şartta rekabet edebilen bir yapı oluşturuldu.

-İhracat odaklı büyüme stratejisi çerçevesinde, her türlü devlet desteği ve teşvikler de verilerek, dünyanın geri kalanı

üzerinde artan bir baskı-korku mekanizması oluşturuldu.

Resmin bir yüzünde bunlar görülürken; diğer yüzünde ise geçen yıl yaşanan kimi gelişmeler incelendiğinde: , çok da iç açıcı

bir tablo söz konusu değil. Şöyle ki; Çin çelik sektörü için Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), son 20 aydır 50’nin altında

Page 14: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

14

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

kaldı. Bu durum: arz ve talep arasındaki kalıcı olabilecek soruna işaret ediyor. CISA’nın 2015 yılı verilerine ve

değerlendirmelerine göre:

*%1,5 civarında çok düşük oranda büyüyen gayrı menkul sektöründe: Çin Sosyal Bilimler Akademisi’ne göre, 710 milyon

m2’ye eşdeğer 18 milyon adet satılmamış stok söz konusu. Çelik tüketiminin %38’inin gerçekleştiği bu sektörde, mortgage

sınırlamalarında son zamanlarda yapılan birçok esnekliğe rağmen, yavaşlama devam ediyor.

*24 milyon 503 bin araç üretimiyle %5 büyüyen otomotiv sanayinin, Çin’deki toplam çelik tüketiminin sadece %7’sini

oluşturması nedeniyle, olumlu etkisi sınırlı kaldı.

*Makine imalat sanayinde gerçekleşen %6 civarındaki büyüme, bir önceki yıla göre %4 daha düşük. Merkezi Hükümet

tarafından uygulamaya konan “Made in China 2025” stratejisinin, tüketimdeki olumlu etkileri kısa sürede görülmeyecek.

*Beyaz eşya sektöründe buzdolabı, klima ve bulaşık makinası gibi yüksek tüketimin olduğu ev eşyalarında talep stabil kaldı.

*Gemi imalat sanayi %10 büyümesine rağmen; yeni siparişler %60 oranında azaldı.

*Çelik ambalaj sanayi, bir önceki yıla göre %3 oranında düşüş gösterdi.

Diğer yandan; geçen yıl 101 orta-büyük ölçekli firmanın toplam satış gelirleri, bir önceki yıla göre %19,3 düşerek 410 milyar

dolara geriledi. Bu firmaların 11 aylık zararları 8,2 milyar dolar olarak açıklanırken; daha da önemlisi 520 milyar doları bulan

borçları dikkate alındığında: çelik tesislerinin kapanmasına yol açacak bir “temerrüt krizini”, politikacıların ve de bankaların

göze alabilmeleri mümkün mü? Tam da bu noktada, şu hususlar dikkat çekiyor:

*Çoğu çelik üreticisi, oldukça yüksek borçluluk düzeyine ulaştığı için: sabit giderlerini karşılamak ve borçlarını ödemek

amacıyla, mümkün oluğunca tam kapasite çalışarak üretim maliyetlerini azaltmaya ve pazarlarını rakiplerine kaptırmamaya

çalışıyorlar.

*Cevher ve ürün stoklarını teminat göstererek devlet bankalarından aldıkları düşük faizleri kredileri, daha az denetlenen

bankalar aracılığıyla daha yüksek faiz oranlarıyla satarak gelir elde etmekteler.

*Birçok çelik firması, çelik üretiminden zarar ederken; diğer faaliyet alanlarından elde ettikleri gelirleri, bu zararı karşılamada

kullanıyorlar.

*Bir üretici iflas etse dahi, kamu yâda özel sektörden bir alıcısı çıkıyor. Çünkü yerel yönetimler, çalışan sayısını

düşürmemek ve sosyal huzursuzluğu önlemek için her türlü teşvik mekanizmasını devreye sokuyorlar.

Çin etkisiyle 2015: patlayan ihracatın bir sonucu olarak, hemen hemen bütün uluslararası pazarlara dolan düşük maliyetli

ürünlerin meydana getirdiği tahribatların yaşandığı bir yıl oldu. Bu bağlamda:

-Hindistan hariç her ülkede üretim azaldı.

-Kapasite kullanım oranları düştü.

-Birçok firma, üretime geçici ya da kalıcı olarak ara vermek zorunda kaldı.

-Üreticilerin ve cevhercilerin mali performansları kötüleşti, piyasa değerleri azaldı.

-İstihdam da ciddi kayıplar yaşandı.

-Ticaret davalarında ciddi artışlar gözlendi, ülkeler koruma duvarlarını yükseltmeye başladı.

-Uluslararası ilişkilerde çelik sektörü, gündemin üst sıralarında çözüm bekleyen gerilimli bir konu haline geldi.

Bu gelişmeler ışığında: Çin çelik sektörünün yıkıcı etkilerine en fazla maruz kalanlardan birisi olarak Türk çelik sektörünün

sürdürülebilirliği için bir paragraf açmak gerekirse, her krizin kendi içinde fırsatlar taşıdığının bilincinde olarak, bazı avantajlar

elde etmek de mümkün olabilir:

*Modernizasyon, kapasite artış ya da yeni yatırımlarda: rakiplerine göre ciddi maliyet avantajlarına sahip Çinli firmalarla

çalışılması,

*Tek kuşak-tek yol projesi kapsamında Çinli üreticiler ile ülkemizde ya da diğer gelişen pazarlarda işbirlikleri

gerçekleştirilmesi ve

Page 15: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

15

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

*Sektörümüzde eksikliği hissedilen, mühendislik ve teknoloji yetkinliğinin artırılması için uygun ortam oluşturulması.

Elbette bu hususlardan daha da önemli olarak, kimi sektör temsilcilerinin son zamanlarda yoğun gayretler sarf ettiği:

-Yaşanan sorunların uluslararası boyutundan dolayı devlet desteğine duyulan ihtiyaç,

-Rekabet için mevcut üretim modelinin ve ölçeğinin değiştirilmesi,

-Dublikasyona ve kaynak israfına yol açan yatırımların engellenmesi,

-Katma değeri yüksek ürünlere geçiş için destekleyici bir ortamın oluşturulması,

-Ortak alım yoluyla maliyetlerin aşağıya çekilmesi ve

-Şirket birleşmelerinin desteklenmesi gibi konuları unutmayıp öncelemek gerekiyor.

BU YILA DAİR

Çin’deki ekonomik yavaşlama ve artan ihracat ile düşen emtia fiyatları nedeniyle sıkıntılı günler geçiren dünya çelik sektörü

için: tedarik zinciri halkalarının tümünün birleştiği bir husus var; bu yıl, 2015’den daha zorlu olacak. Çünkü Çin: “ne pahasına

olursa olsun üretmek ve ihraç etmek” zorunda. Üstelik Ortadoğu kaynaklı siyasal risklerin çok daha fazla arttığı böylesi bir

dönemde, FED’in faiz artırım kararı ve Çin’de düşük kalmaya devam eden büyüme rakamları da dikkate alındığında, OECD

ve benzeri saygın kurumların yaptığı kriz uyarısını dikkate almak gerekiyor, sektörde yaşananların üstüne.

İki yıl aradan sonra ilk defa olmak üzere; Ocak ayı içinde Baosteel tarafından yapılan çelik fiyat artışlarından hareketle, k im

çevrelerde bunun yukarı yönlü bir ralli olabileceği değerlendirmelerinin yapıldığı bugünlerde: sahip olduğu cevhere dayalı

üretim yöntemi, düşük işçilik ve hammadde maliyetleri, rakiplerine göre çok daha az olan çevre ve enerji maliyetleri,

teknolojik yetkinlik ve merkezi planlama ile; Çin çelik sektörü, kısa ve orta vadeli gelecek için avantajlı konumunu

sürdürmeye devam edecek. Çin hükümetinin: “merkezi olarak kontrol edilen bir yatırım modelinden, tüketim esaslı

sürdürülebilir büyümeye dayalı bir ekonomik reforma geçiş programını” uygulamaya başladığı bu yılda:

* Üretim: %2,9 düşerek 781 milyon ton olacak (Çin Metalurji Sanayi Planlama ve Araştırma Enstitüsü).

* Tüketim: CISA’ya göre %4-5, WSA’ya göre ise %2 düşecek.

* İhracat: %6-8 artacak (CISA)

* İthalat: %3-5 düşecek (CISA)

Gelecek yıl tam da bu zamanlarda, yapılan öngörülerin ne oranda gerçekleştiğini hep birlikte göreceğiz. Son söz olarak

yazımızı: Çin Halk Cumhuriyeti kurucusunun sık kullandığı, Çin’ce yazılışı ve okunuşunu başta verdiğimiz cümlenin manası

ile bitirelim:

“Çelik ve aş bir arada olduktan sonra, her şey hallolur”…

Demir Çelik Üreticileri Kritik Virajda: (Bloomberg Businessweek Türkiye

21.02.2016)

►Yerli çelik üretimi gerilerken ithalat artıyor

►"Siyasi otoriteye çok görev düşüyor"

Sanayinin ana üretim kalemlerinden biri de demir çelik sektörü. Bu sektörün sağlıklı olması ya da sorunlarla mücadele

etmesi genel ekonomik görünümü de etkiliyor. Dünyada en büyük çelik üreticileri arasında ilk 10'da yer alan Türk demir çelik

sektörü özellikle 2010-2011 yılında dünya ham çelik üretiminin en fazla artış kaydeden ülkelerinden biri konumundaydı. Ama

sektör son iki yılda çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. 2013 yılından itibaren demir çelik üretimi gerilemeye başladı ve özellikle de

geçtiğimiz yıl yüzde 7,4 düşüşle birlikte son yılların üretimdeki en ciddi daralması yaşandı. Elbette bunda, küresel pazarlarda

yaşanan gelişmeler de etkili oldu. Ama iç pazardaki gelişmeler demir çelik üreticilerini daha fazla etkiledi ve etkilemeye

devam ediyor.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) verilerine göre, geçtiğimiz yıl iç piyasadaki çelik talebi yüzde 12 artarken bu talep

artışına rağmen sektörün üretimi yüzde 7,4 daraldı. Peki iç piyasada talep artarken üretim niye düştü? Bu sorunun cevabını

TÇÜD Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan veriyor. Yayan, "Son yıllarda çelik ürünlerinin ithalatında ciddi bir artış var.

Geçtiğimiz yıl ithalat bir önceki yıla göre yüzde 38 oranında artış gösterdi" diyor ve ekliyor: "Türkiye'ye yapılan dampingli

ihracatla rekabet etmekte güçlük çekiyoruz."

Page 16: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

16

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Kendi hükümetlerinden destek alarak Türkiye'ye ihracatlarını artıran şirketlerin iki ülkeden olması dikkat çekiyor. Hiç

şüphesiz bunların başında Çinli şirketler geliyor. İki yıl önce bu ülkeden ithal edilen çelik ürünlerinin miktarı 500 bin ton

civarındayken, bu miktar 2014 yılında 1 milyon tona, geçtiğimiz yıl ise dramatik bir artışla 3 milyon tona yükseldi. Bu

yükselişte büyük oranda inşaat demiri, kütük demir ürünlerinin etkili olduğu görülüyor. Öte yandan Türkiye'ye çelik ihracatını

artıran bir başka ülke de Rusya oldu. Bu ülkeden başta yassı çelik olmak üzere yapılan ithalat 500 bin ton seviyelerinden 2

milyon tonun üzerine çıkmış durumda. "Geçtiğimiz günlerde Brüksel'de, demir çelik sektöründen 5 bin kişi Avrupa Birliği'nin

(AB) dampingli ithalatı durdurması için yürüyüş yaptı" diyor Veysel Yayan ve devam ediyor: "Avrupa'da çelik üreticileri çok

rahatsızlar. Bunun sebebi de Çin'den yapılan ithalatın yüzde 40 artması. Bizde ise yüzde 200 arttı. Biz ise beş misli artışa

karşı sessizce devletin belirli tedbirleri almasını bekliyoruz. Yassı ürünlerde belirli tedbirler alındı ve yüzde 17 civarında bir

vergi getirildi. ABD bu vergiler yüzde 200 seviyelerinde. Ne kadar yetersiz bir önlem olduğunu buradan anlayabiliriz."

Hal böyle olunca sektördeki kapasite kullanım oranları da ciddi bir şekilde etkileniyor. 2008-2009 yıllarında çelik üretiminde

kapasite kullanım oranları yüzde 85 seviyesinde yer alıyordu. Bugün ise bu oran yüzde 62'ye kadar gerilemiş. Kapasitenin

düşmesi üretim tesislerindeki vardiyaları haliyle istihdamı da etkiliyor. TÇÜD üyeleri arasında yaptığı bir ankette şirketlerin

son dönemde ne kadar personel çıkarmak zoruna kaldığına dair verileri tespit etmeye çalışmış. Henüz birkaç şirketten cevap

gelmesine rağmen son bir yılda işini kaybedenlerin sayısının 3 bini bulduğu görülüyor. Eğer hükümet dampingli ithalata karşı

bir önlem alamazsa bugünkü kapasite kullanım oranlan bu yılsonuna kadar daha da düşeceğe benziyor. Elbette bu

beraberinde yeni işten çıkarmaları da getirecek.

İç piyasada bu olumsuz tabloyla karşı karşıya kalan çelik üreticileri için ihracat tarafında da işler iyi gitmiyor. Bundan

uluslararası taleplerin düşmesi, Çin düşük fiyat stratejisi ve bazı ülkelerin kendi üreticilerini koruma adına uyguladığı gümrük

bariyerleri etkili oluyor. Türk çelik sektörünün hızlı büyüme kaydettiği 2010-2011 yıllarında 20 milyon tona ulaşan ihracat

geçtiğimiz yıl itibariyle 16,5 milyon tona geriledi. TÇÜD tarafından açıklanan bu verilere bakıldığında ithalatın da 11 milyon

tondan 19 milyon tona yükseldiği görülüyor. Sektör için tehlike çanlarının çalmaya başladığı 2013 yılından beri en çok

tartışılan konulardan biri de sektörün üretim biçimi. Zira Türk demir çelik sektöründe üretim, ağırlıklı olarak hurda çeliğin

eritilip yeniden işlenmesiyle gerçekleşiyor. Demir cevherinden üretim ise Erdemir ve Karabük Demir Çelik'in tesislerinde

yapılabiliyor. Son yıllarda demir cevherinin fiyatlarının çok ciddi şekilde düşmesine ve buna karşı hurda fiyatlarında geçen

seneye kadar önemli bir düşüş olmaması nedeniyle cevherden üretim yapan şirketler ciddi kârlar elde etti. O dönemde bu

durum, yani hurdadan çelik üretimi yapılması sektörün içinde bulunduğu sorunların en önemli nedeni olarak gösteriliyordu. O

dönemde gerek hükümetten gerekse kamunun sektörle ilgili yetkililerinden "Hurda ithalatı Türkiye'nin en büyük

karadeliklerinden biri" açıklamaları geliyordu. "Hurda fiyatları, 385 dolarlardan 170 dolar seviyesine düştüğü halde Çin ile

rekabet edemiyorsanız ortada başka bir sorun var demektir. Çünkü her türlü maliyet mülahazasının dışında kalan fiyatlar ile

piyasaya çıkıyorlar" diyor Veysel Yayan ve devam ediyor: "Siyasi otoriteye çok görev düşüyor. Ülkeyi yönetmeye talipseniz,

Page 17: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

17

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

sıkıntı yaratan problemlerde de otomatik olarak o problemi aşıcı tedbirler almalısınız. Aksi halde sadece seyrederek onun

ortaya çıkaracağı sorunları da üstleniyorsunuz demektir." Son dönemde Türk çelik sektörünün hurda ithalatında da ciddi bir

düşüş görülüyor; üstelik hurda fiyatlarındaki büyük düşüşe rağmen. Öyle ki, ithalatta geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre yüzde

25'e yakın bir daralma oldu ve hurda ithalatı 16 milyon ton seviyesine kadar düştü. Çok değil birkaç yıl önce bu miktar 20

milyon seviyesindeydi. İstanbul ve Kocaeli bölgesinde hurda toptancılığı yapan Mustafa Kara, "Artık birçok demir çelik

fabrikası hurda alımı yapmıyor. Ya da alım yapanlar en az dört ay sonra ödeme yapacaklarını belirtiyor. Demir hurdasının

fiyatları yerlerde sürünüyor" diyor.

Şüphesiz hükümetin yerli üreticiyi koruması için çeşitli önlemler alması gerekiyor. Ama demir-çelik sektörünün de katma

değeri yüksek üretim yapma sorununu aşması şart. Aksi takdirde hükümet desteğini alan Çinli şirketler gibi piyasaları alt

üste eden şirketler her dönem çıkabilir ve yerli üreticileri olumsuz etkileyebilir. "Uluslararası piyasalardaki gelişmeler

Türkiye'de de ciddi bir dönüşüme ihtiyaç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye bugün, dünyanın en büyük hurda

alıcısı durumunda" diyor Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı ve devam ediyor: "Tosyalı Holding olarak

Türkiye'nin global çelikçisi rolünü de üstlenerek katma değerli üretime yöneldiğimizin sık sık altını çiziyoruz. Hammadde

tarafında kızgın bir rekabet söz konusu olsa da, katma değerli ürünler ürettiğimiz için hem küresel hem de Türkiye

pazarındaki gücümüzü muhafaza ediyoruz." Denetim şirketi KPMG'nin "2015 Küresel Metal Sektörü" raporunda metal

şirketlerinin büyümeyi sağlama almak için izlediği yollar başlığı altında, şirketlerin yüzde 6o'nm ilk izlediği yolun yeni üretim

teknolojilerini benimsemek olduğu belirtiliyor. Şirketlerin ilk üç önceliğinden biri de yüzde 40 oranında Ar-Ge oranlarını

artırmak.

Ote yandan cevherden üretim noktasında da Türk çelik sektörünün yeni yatırımlar yapması şart. Fiyatların ve sektörün bu

kadar sorunlu olduğu bir dönemde hem katma değeri yüksek hem de cevherden üretim yapacak tesislerin nasıl kurulacağı

da ayrı bir soru işareti.

Türk çelik sektörü son yıllarda yaptığı yatırımlar sayesinde küresel ölçekte önemli bir oyuncu oldu. Ama son iki yıldır şidde tli

bir türbülanstan geçiyor. Bunda Çinli şirketlerin etkisi büyük. Ancak kamu kendi üreticisini koruyacak önlemleri alırsa sektör

bugünleri atlatabilir. Aksi halde çelik üreticilerinin hızlı düşüşü devam edeceğe benziyor.

2015 Şartları Bir Daha Yaşanmasın: (Prime 01.02.2016) Dr. Veysel Yayan

2015 yılı, çelik sektörümüz açısından negatif göstergelerle sonuçlandı Ham çelik

üretimimiz %7.4 oranında genlerken, söz konusu gerileme en büyük 15 çelik üreticisi

ülke arasında. Ukrayna ve ABD’nin ardından en keskin üçüncü daralmayı ifade etti

Sektörün üretiminde yaşanan keskin düşüş neticesinde Türkiye çelik üretim miktarı

açısından, üretimi %I9 oranında daralan Brezilyanın gerisine düşerek yılı 9 sırada

kapattı 2015 yılında, dünya çelik üretimi de %2.8 oranında düşüşle 1 milyar 623 milyon

tonda kaldı.

Türkiye'nin ham çelik üretimi 31.5 milyon tona gerilerken tüketimi %ll.7 gibi olağanüstü

sayılabilecek bir oranda artış göstererek ve 34.4 milyon tona ulaştı Ancak sektörün dış

ticaret göstergeleri Türkiye’nin artan iç tüketiminden iç piyasada üretilen ürünlerden çok

ithal ürünlerin yararlandığını ortaya koydu. 2015 yılında Türkiye’nin toplam çelik ürünleri

ihracatı %6.7 oranında düşüşle 16 76 milyon tona gerilerken ithalat %38 oranında

artışla. 19.06 milyon tona yükseldi Başta Çin Rusya ve Ukrayna menşeli olmak üzere

dampingli ve devlet destekli kütük ithalatı ile rekabet etmekte zorlanan sektörün. %65

oranında artış gösteren yarı mamul ithalatı nedeniyle hurda ithalatını %I5 civarında

azalttığı gözlendi 7.9 milyon ton gibi olağanüstü seviyelere ulaşan yarı ürün ithalatı yanında %44 civarında kapasite kullanım

oranı ile çalışılan yassı ürünlerde de ithalat %28 oranında artışla 8.6 milyon tona ulaşarak sektörün kapasitesinin yetersiz

olduğu ve yatırım atağına kalktığı 2007 yılındaki seviyelerine geri döndü 2015 yılında 10 milyon ton civarında yassı çelik

üretim kapasitesi atıl durumda kalan Türkiye’nin, 8 6 milyon ton ile tarihinin en yüksek ikinci yassı çelik ithalatını

gerçekleşmesi sektörde ciddi rahatsızlığa yol açtı. Yassı çelik ürünlerinde fazla kapasiteye rağmen ithalat baskısı nedeniyle

net ihracatçı olamayan Türkiye toplam çelik ürünlerinde 15 yıl sonra yeniden net ithalatçı ülke haline geldi

Page 18: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

18

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

2015 yılında, çelik sektörümüzün negatif performans göstermesinde Çın ve Rusya başta olmak üzere, tüketimin daralmaya

başlaması ile birlikte dünya genelinde artan kapasite fazlalığı sonucunda, bazı ülkelerin kapasite fazlalıklarını yararlandıkları

devlet yardımlarının da desteği ile, dampingli fiyatlardan dünya piyasalarına yönlendirmeleri etkili oldu. Büyük çelik ithalatçısı

ülkelerin söz konusu dampingli ve teşvikli çelik ürünleri ithalatına karşı hızla önlem almaları ve Türkiye’nin de bu konuda

yavaş hareket ederek, ithalatı sınırlayıcı bir önlem alamamış olması söz konusu olumsuzluğu derinleştirdi Türkiye'nin

piyasasını korumakta geç kalması dünyada kendine pazar bulmakta zorlanan dampingli ürünlerin korunmasız kalan en

büyük pazarlardan birisi olan Türkiye piyasasına yönelmesi sonucunu doğurdu Özellikle tüketimindeki düşüş nedeniyle çok

yönlü devlet desteklerinden yararlanan Çinli üreticiler maliyet kaygısı gözetmeksizin büyük zararlar pahasına, son derece

düşük fiyatlarla ihraç piyasalarındaki faaliyetlerini arttırdı Dünya çelik üretiminin yarısını gerçekleştiren ve dünyaya

Türkiye’nin toplam çelik üretiminin 4 misli civarında çelik ihraç eden Çının maliyetlerin altında seyreden satış politikaları

dünya genelinde fiyat seviyelerini aşağı çekti ve devlet yardımından yararlanamayan Türkiye gibi pazarlardaki üreticilere

zarar verdi.

Öyle ki Türkiye’nin kurulu kapasitesinin 19 milyon tondan fazla bir kısmı, yurtiçinde ve ihraç pazarlarında dampingli ve

teşvikli çelik ürünleri ile rekabet edememesi sonucunda atıl durumda kalırken ithalat % 38 oranında artışla 19 milyon tonu

aştı Özellikle Çın den yapılan ithalat % 199 oranında artışla. 3 milyon tona Rusya’dan yapılan ithalat % 86 oranında artışla

4.3 milyon tona ulaştı 2015 yılında Türkiye 19 milyon tonluk toplam çelik ürünleri ithalatının % 52 sini Rusya. Çin ve

Ukrayna’dan gerçekleştirdi Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Ocak ayında, yassı sıcak hadde ürünleri için belirlenmiş

bulunan damping marjları. 2016 yılına ilişkin beklentileri olumlu yönde etkiledi. Sektör Hükümet programındaki yerli girdi

tedarikine öncelik veren politikaların uygulamaya aktarılması ve rekabet gücünü artırmayı mümkün kılacak tedbirlerin

alınması kaydı ile ülke ekonomisine katkısını yeniden artırmayı hedefliyor.

Çebid: Tanap Projesi Sayesinde Çelik Boru Üretim Hacmi Korundu: (Prime 01.02.2016)

2015 yılında çelik boru sektörü, 2014 yılı üretim seviyesini korumuş olup yaklaşık 4 2

milyon ton üretim gerçekleştirilmiştir Bazı ihraç pazarlarımızda daralma olmakla birlikte

yurt içinde TANAP Projesi için kısmen boru teslimatının yapılmış olması üretimin aynı

seviyede kalmasında etkili olmuştur 2015 yılında ihracatımız bir önceki yıla göre

%3.49’luk azalma ile 1.76 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’nin çelik boru

ihracatındaki önemli pazarlar. Avrupa Birliği ülkeleri ABD ve Ortadoğu ülkeleri olmuştur

2015 yılında Türkiye çelik boru sektörünün ihracatında miktar bazında liderliği 307 bin

680 ton ile Irak üstlenirken, bu ülkeyi 288 bin 380 ton ile ABD ve 207 bin 819 ton ile

İngiltere izlemiştir Irak'a ihracatımız aynı seviyede kalırken ABD'ye olan ihracatımızda

%12.85’lik bir azalma meydana gelmiştir ABD tarafından 2014 yılında ülkemiz menşeli

"hat boruları'' için ve 2015 yılında ise dikdörtgen kesitli kalın duvarlı karbon kaynaklı

çelik tüp ve borular için açılmış olan anti-damping ve telafi edici vergi soruşturmaları

ABD'ye olan ihracatımızın azalmasında etkili olmuştur.

Çelik boru üretiminde kullanılan hammadde temininde yaşanan sıkıntılar halen devam

etmektedir Üretimde kullanılan yassı çelik ürünlerinin yaklaşık %60'iık bölümü yurt

içindeki yassı çelik üreticilerinden kalan kısmı ise ithalat yoluyla temin edilmektedir İç

pazardan uygun koşullarda sağlayamadığı hammaddeyi temin için yurt dışına yönelen

çelik boru üreticileri, ithalatta uygulanan %9 oranındaki gümrük vergisi nedeniyle yurt

dışından uygun maliyetle hammadde temin etmekte zorlanmaktadır Sektörün iç piyasada ve ihracat pazarlarında rekabetim

sürdürebilmesi maliyet içerisinde önemli bir paya sahip olan hammaddenin uygun koşullarda temin edilmesiyle mümkün

olabilmektedir Türk çelik boru üreticilerinin ihtiyaçları olan hammaddeyi dünyadaki rakiplerine göre daha yüksek fiyatlarla

temin etmesi sektörün rekabet gücünü azaltmaktadır Yassı çelik ithalatında uygulanmakta olan %9 oranındaki gümrük

vergisine ek olarak Çin, Japonya, Rusya ve Slovakya menşeli sıcak haddelenmiş yassı çelik ithalatına geçici anti-damping

vergisi uygulanmaya başlamıştır. Dampingli ithalata karşı bir önlem alınmış olduğundan %9 oranındaki gümrük vergisinin

artık kaldırılması gerekmektedir. Nitekim, aramızda Gümrük Birliği olan Avrupa Birliğinin uygulaması da bu yöndedir. Avrupa

Birliği tarafından üçüncü ülkelerden yapılan sıcak haddelenmiş yassı çelik ithalatına gümrük vergisi uygulanmamaktadır.

Son zamanlarda bazı Belediyeler ve ilgili Kamu Kurumları tarafından isale hatlarında çelik boru yerine alternatif boru

çeşitlerinin kullanıldığını görmekteyiz. Ancak, çelik borular yerine kullanılan alternatif boru çeşitlerinin uzun yıllar dayanıklılığı

henüz kanıtlanmamıştır. 2011 yılında CTP (Cam Elyaf Takviyeli Polyesteri borular kullanılarak yapılan Bodrum Yarımadası

Page 19: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

19

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

İçme Suyu İsale Hattı'nda ve yine 2009 yılında CTP borular kullanılarak yapılan Bolu İçme Suyu Ana İsale Hattında sık sık

meydana gelen patlamalar önemli miktarlarda su kaybına yol açmış, can ve mal güvenliğini tehdit etmiştir. CTP boruların

bağlantısı manşonlar ve contalar ile yapıldığından bu hatlar yüksek basınca ve yer hareketlerine karşı dayanıksız

olmaktadır. Düktil boruların bağlantısı da benzer şekilde muf ve contalarla yapılmaktadır. Uygun malzeme seçiminin ne

kadar önemli olduğunu gösteren bu iki isale hattında mevcut boruların çelik borularla değiştirilmesi yönünde kararlar

alınmıştır.

Türk çelik boruları, yurt dışında birçok su iletim ve enerji hatlarında kullanılmaktadır. Son olarak, Büyük İstanbul Projesi

kapsamında İstanbul'a su getirecek olan Melen ve Yeşilçay projelerinde de ülkemizde üretilen çelik borular kullanılmaktadır.

Çapı 400 mm'nin üzerinde olan ve yüksek basınç gerektiren içme suyu ve sulama isale hatlarında Belediyeler ve ilgili Kamu

Kurumlarınca çelik boruların tercih edilmesi, hem işletme güvenliği açısından hem de kamu kaynaklarının ekonomik ve

verimli kullanılması açısından önem arz etmektedir.

Erdemir Yeni Bir Gaz Ayrıştırma Tesisi İçin Alman Linde İle Anlaştı: (DHA 19.02.2016) Erdemir Grubu, İsdemir'in üretimini desteklemek için, ilave endüstriyel gaz ihtiyacını karşılamak, etkin ve verimli bir

yönetimle maliyetleri azaltmak amacıyla, yeni bir gaz ayrıştırma tesisi kurmak üzere Alman Linde Grup ile eşit

ortaklık için niyet mektubu imzaladı.

Erdemir'den yapılan yazılı açıklamada, "Erdemir Grubu, İsdemir'in üretimini desteklemek için, ilave endüstriyel gaz ihtiyacını

karşılamak, etkin ve verimli bir yönetimle maliyetleri azaltmak amacıyla, yeni bir gaz ayrıştıma tesisi kurmak üzere Alman

Linde Grup ile yüzde 50-yüzde 50 oranda bir ortaklık için niyet mektubu imzaladı" denimdi ve şu bilgiler verildi:

"Erdemir Grubu'nun 50 yıllık tarihinde hayata geçireceği ilk uluslararası ortaklık olan bu anlaşma ile 20 aydan kısa süre

içinde faaliyete geçecek bu yeni tesis sayesinde İsdemir’in oksijen üretim kapasitesi yüzde 14 ve azot üretim kapasitesi

yüzde 45 oranında artmış olacak."

Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, İsdemir'in demir-çelik üretimi için temel girdilerinden olan endüstriyel

gazlara ihtiyacının hızla arttığına işaret ederek, "Gelişmiş ülkelerdeki demir çelik şirketlerinde yardımcı tesislerin, konusunda

uzman şirketler tarafından işletilmesi geniş uygulama alanı olan bir iş modelidir" dedi ve ekledi:

"Bu çerçevede var olan ihtiyacın geleceğe yönelik olarak optimum yatırım ve işletme maliyetiyle karşılanması, İsdemir’in

kendine yetecek üretimi yapabilmesi ve tüm tesislerinin maksimum güvenilirlik ve verimlilikle, ve minimum maliyetle

işletilmesi ortaklığın temel amaçlarıdır. Aynı zamanda bu uluslararası iş modeli Erdemir Grubu’nun Dünya Klasında Şirket

olma hedefini gerçekleştirme yolunda önemli bir adım olacaktır. Grubun 50 yıllık tarihinde kuracağı ilk yabancı ortaklık

Page 20: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

20

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

olması ve diğer ortağımızın da endüstriyel gazlar alanında dünya lideri Linde olması bizleri ayrıca heyecanlandırıyor. Avrupa

sanayisinin lider ve en köklü firmalarından biri olan Linde’nin, eşit koşullarda bir ortaklığın içinde olma niyeti ve bu projenin

temelden bir 'greenfield' yatırımı içeriyor olması, Linde’nin Erdemir Grubu'na ve Türkiye’ye duyduğu güvene işaret

etmektedir."

Linde Grup CEO’su Dr. Wolfgang Büchele bu ortaklıkla ilgili, “Türkiye çelik sektörü lideri Erdemir Grubu ile yapacağımız bu

ortaklıktan dolayı çok memnunuz. Bu yatırımı hayata geçirerek büyüyen Türkiye’ye yatırım yapmaya devam ediyor ve

müşterilerimiz için nasıl katma değer yarattığımızı ortaya koyuyoruz” dedi.

Erdemir Grubu’nun ana şirketi olan Türkiye’nin ilk ve en büyük entegre yassı çelik üreticisi Ereğli Demir ve Çelik

Fabrikaları'nın yanında, yassı ve uzun çelik üreten İsdemir, Sivas ve Malatya'da maden sahaları bulunan Erdemir Maden,

Romanya'da silisli çelik üreten Erdemir Romanya, Grup şirketlerine mühendislik yönetimi hizmeti veren Erdemir Mühendislik

ile sektörün ebatlanmış yassı çelik ihtiyacını karşılayan Erdemir Çelik Servis Merkezi bulunuyor.

Linde Grup, 2014 mali yılındaki 17.05 milyar euroluk cirosu, 100 ülkede faaliyetleri ve yaklaşık 65 bin çalışanıyla dünyanın

en büyük endüstriyel gaz ve mühendislik firmalarından biri konumunda bulunuyor. Uzun vadede karlı bir büyüme sağlamayı

hedefleyen Linde Group, ileri görüşlü ürün ve hizmetlerle uluslararası faaliyetlerinin kapsamını genişletmeye odaklanıyor.

TİM’den Ar-Ge Reform Paketi’ne Destek: (AA 19.02.2016) Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ar-Ge Reform Paketi'nin 2016 yılının bir dönüşüm ve

atılım yılı olmasını sağlayacağını ifade etti

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ar-Ge Reform Paketi'nin 2016 yılının bir dönüşüm ve atılım

yılı olmasını sağlayacağını ifade etti.

Büyükekşi, yaptığı yazılı açıklamada, 1 Mart'ta yürürlüğe girecek olan Ar-Ge Reform Paketi'nin, yüksek katma değer

yaratarak 2023 hedeflerine ulaşmada önemli olacağını belirtti.

Ar-Ge harcamalarının 2014'te yıllık bazda yüzde 18,8 arttığını hatırlatan Büyükekşi, bu dönemde Ar-Ge harcamalarının milli

gelir içindeki payının da yüzde 0,95'den yüzde 1'in üzerine çıktığını dile getirdi.

Page 21: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

21

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Büyükekşi, söz konusu oranın 2003 yılında yüzde 0,48 düzeyinde bulunduğuna dikkati çekerek, "2023 hedeflerimizde, Ar-Ge

harcamalarının milli gelirden aldığı payın yüzde 3'e ulaşmasını hedefliyoruz" ifadesini kullandı.

TİM olarak her platformda Ar-Ge hedeflerinin Türkiye için hayati önemde olduğunu vurguladıklarını aktaran Büyükekşi,

şunları kaydetti:

"14 Ocak'ta Başbakanımız tarafından açıklanan, geçtiğimiz günlerde de Türkiye Büyük Millet Meclisinden (TBMM) geçerek 1

Mart'ta yürürlüğe girecek Ar-Ge Reform Paketini büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. 2016 yılının bir dönüşüm ve atılım yılı

olmasını sağlayacak Ar-Ge Reform Paketi ile tasarım faaliyetlerinin desteklenmesi, Ar-Ge yatırımlarının özendirilmesi,

nitelikli üretim yapısına geçilmesi, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesini sağlayacak. Reform paketiyle ayrıca Ar-Ge

personelinin niteliğinin ve istihdamının artırılması, Ar-Ge faaliyetlerinin ticarileştirilmesi, teknoloji şirketlerinin ortaya

çıkarılması ve desteklenmesi, üniversite-sanayi iş birliğinin geliştirilmesi, Ar-Ge ve yenilik desteklerinin etkin

koordinasyonunu amaçlanıyor. Özellikle, tasarım merkezlerinin kurulacak olması ve Ar-Ge merkezlerinin kurulmasına

yönelik kolaylıkların sağlanması, ülkemizin, Ar-Ge ve tasarım üssü olmasına büyük katkılar sunacak."

Büyükekşi, birim kilogram değerini artıracak ihracatın, 2023 hedeflerine emin adımlarla ilerleyeceğini dile getirdi.

Hükümetin, Üretim Reform Paketi olarak ikinci bir paket üzerinde çalıştığına işaret eden Büyükekşi, bu sayede Türkiye'de

niteliksel sıçramanın ikinci önemli ayağının da gelecek günlerde oluşturulacağını kaydetti.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ar-Ge reform paketinin oluşturulmasında katkılarından ötürü hükümete, Başbakan Ahmet

Davutoğlu'na ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'a da teşekkürlerini iletti.

Erdemir İtalyan Devinin Peşinde: (Sabah 19.02.2016)

Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (Erdemir), yurtdışı yatırım stratejisi çerçevesinde

İtalya'da araştırmalarını artırdı. Şirketin KAP'a yaptığı açıklamaya göre İtalyan devletine

ait çelik üreticisi Ilva'nın özelleştirme sürecine ilişkin yetkili mercilere 'daha fazla bilgi'

talebiyle başvuruda bulunuldu. Çelik üretimi ve işlenmesinde, 100 yılı aşkın bir süredir

aktif olan Ilva Grubu'nun İtalya ve yurtdışında toplam 24 tesisi bulunuyor. Grubun ana

ürünleri karbon çelik döşemeler, kaynaklı borular ve plakalardan oluşuyor. Üretiminin

yüzde 25'ini ihraç eden grup, 2013'te 8 milyon tonluk imalata imza attı. Şirket 3 Haziran 2013'ten itibaren olağanüstü tasfiye

halinde.

Türkiye’nin Filmaşin İhracatı 2015 Yılında %17,4 Düştü: (SteelOrbis 15.02.2016)

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından sağlanan verilere göre, geçtiğimiz yılın aralık ayında Türkiye'nin filmaşin ihracatı

yıllık %48,7 ve aylık ise %3,6 düşüşle 62.028 mt olurken, bu ihracatın geliri yıllık %66,5, aylık ise %2,9 düşüşle 21,6 milyon

$ seviyesine geriledi.

Page 22: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

22

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Öte yandan, 2015 yılında Türkiye’nin filmaşin ihracatı yıllık %17,4 düşüşle 784.374 mt seviyesinde kaldı. Bu ihracatın geliri

ise yıllık %38,5 düşüşle 342,3 milyon $ seviyesinde yer aldı.

2015 yılında, Türkiye'nin filmaşin ihracat pazarları arasında birinci sırada yer alan ABD'ye yaptığı ihracat 221.876 mt

seviyesinde kaydedilirken, ABD'yi 168.450 mt filmaşin alımı yapan İsrail ve 71. 990mt alım yapan Mısır takip etti.

Türkiye'nin 2015 yılında en fazla filmaşin ihracatı yaptığı 10 ülke şunlardır:

2015 yılında Türkiye'nin en çok filmaşin ihraç ettiği ülkelerin dağılımı şu şekildedir:

AB Çin’den İthal Dikişsiz Boruya Yönelik Antidamping Vergisi İncelemesi Başlattı: (SteelOrbis 15.02.2016)

Avrupa Komisyonu, Çin’den ithal maksimum 406,4 mm çaplı dikişsiz boru ürünlerine yönelik antidamping vergisi incelemesi

başlattığını duyurdu.

İnceleme, Avrupa Birliği dikişsiz çelik boru sektörü koruma komitesinin, söz konusu ithalatın Avrupa’da değerinin altına

satılması sebebiyle yerel sektöre zarar verdiği iddiasıyla yaptığı başvuru üzerine başlatıldı. İnceleme 1 Ocak 2015 ve 31

Aralık 2015 tarihleri arasındaki dönemi kapsayacak.

Page 23: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

23

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

İncelemeye tabi olan ürünler Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon Cetveli'nde 7304 19 90, 7304 29 90, 7304 39 98 ve 7304 59

99 kodları altında kayıtlı bulunuyor.

AB Çin’den İthal Ağır Levhaya Yönelik Antidamping Vergisi İncelemesi Başlattı: (SteelOrbis 15.02.2016)

Avrupa Komisyonu, Avrupa Çelik Birliği’nin (EUROFER) yaptığı başuvuru üzerine, Çin’den ithal alaşımlı ya da alaşımsız ağır

levha ürünlerine yönelik antidamping vergisi incelemesi başlattığını duyurdu.

EUROFER, söz konusu ürünlerin Avrupa’da değerinin altında satılması sebebiyle Avrupa çelik sektörüne zarar verdiğini ve

bununla birlikte, sektörün satış fiyatlarını, pazar payını ve genel olarak performansını olumsuz etkilediğini belirtti. İnceleme 1

Ocak 2015 ve 31 Aralık 2015 tarihleri arasındaki dönemi kapsayacak.

İncelemeye tabi olan ürünler Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon Cetveli'nde 7208 51 20, 7208 51 91, 7208 51 98, 7208 52 91,

7208 90 20, 7208 90 80, 7225 40 40, 7225 40 60 ve 7225 99 00 kodları altında kayıtlı bulunuyor.

AB Çin’den İthal Sıcak Haddelenmiş Yassı Ürünlere Yönelik Vergi İncelemesi Başlattı: (SteelOrbis 15.02.2016)

Avrupa Komisyonu, Çin’den ithal sıcak haddelenmiş alaşımlı ya da alaşımsız çelik ürünleri ithalatına yönelik antidamping

vergisi incelemesi başlattığını duyurdu.

İnceleme, Avrupa Çelik Birliği (EUROFER) tarafından, söz konusu ithalatın Avrupa çelik sektöründe pazar payının arttığını

ve yerel sektörün satışlarını, üretimini ve karlılığını olumsuz etkilemesi iddiasıyla yaptığı başvuru üzerine 13 Şubat 2016

tarihinde başlatıldı.

İncelemeye tabi olan ürünler Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon Cetveli'nde 7208 10 00, 7208 25 00, 7208 26 00, 7208 27 00,

7208 36 00, 7208 37 00, 7208 38 00, 7208 39 00, 7208 40 00, 7208 52 99, 7208 53 90, 7208 54 00, 7211 14 00, 7211 19

Page 24: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

24

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

00, 7225 19 10, 7225 30 10, 7225 30 30, 7225 30 90, 7225 40 12, 7225 40 15, 7225 40 60, 7225 40 90, 7226 19 10, 7226

20 00, 7226 91 20, 7226 91 91 ve 7226 91 99 kodları altında kayıtlı bulunuyor.

ABD’li Paslanmaz Çelik ve Şerit Üreticileri Çin’den Yapılan İthalata Karşı Anti-Damping Ve Telafi Edici Vergi Başvurusu Yaptı: (SteelOrbis 15.02.2016)

ABD’nin başlıca paslanmaz çelik ve şerit üreticileri AK Steel Corporation, ATI Flat Rolled Products, North American

Stainless ve Outokumpu Stainless USA, LLC, Çin’den yapılan adil olmayan paslanmaz çelik sac ve şerit ithalatının yerel

piyasaya maddi anlamda zarar verdiği iddiasıyla, bu ithalata yönelik telafi edici vergi ve antidamping vergisi istemiyle

başvuruda bulundu.

Antidamping marjlarının %53,69 ile %83,24 arasında yer aldığı iddia edildi. Yerel piyasanın telafi edici vergi başvurusunda

ise, Çin hükümetinin Çinli üreticilere önemli ölçüde teşvik sağladığı iddia edildi. Başvurular ABD Ticaret Bakanlığı ve ABD

Uluslararası Ticaret Komisyonu’na (ITC) eş zamanlı olarak yapıldı.

Söz konusu başvurular, son 3 yıldır yerel üreticilere zarar veren, Çin’den yapılan yoğun ve artan düşük fiyatlı paslanmaz

çelik sac ve şerit ithalatına karşı bir önlem olarak yapıldı. Çin’den yapılan paslanmaz çelik sac ve şerit ithalatı 2013 yılından

beri %133 artış kaydetti. Çin çıkışlı ürünler, ABD’nin son 3 yıldır paslanmaz çelik sac ve şerit ithalatındaki artışının

%81,2’sini oluşturdu.

Dilekçeler sonucunda, Ticaret Bakanlığı antidamping ve telafi edici vergi soruşturmalarına başlanıp başlanmayacağını 20

gün içinde belirleyecek ve ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu maddi bir zarar veya maddi zarar tehdidi olup olmadığının

ön kararını 45 gün içinde verecek. Tüm soruşturma süreci yaklaşık bir yıl sürecek ve damping, teşvik ve yerel piyasaya

verilen zararın nihai kararları 2017 yılının ilk çeyreğinde açıklanacak.

Avustralya Çin’den İthal Filmaşine Geçici Antidamping Vergisi Uygulayacak: (SteelOrbis 15.02.2016)

Avustralya antidamping komisyonu, Çin’den ithal edilen filmaşine yönelik

başlattı antidamping vergisi incelemesi kapsamında söz konusu ürünün

ithalatına geçici antidamping vergisi uygulanmasına karar verdiğini

duyurdu.

Bu doğrultuda geçici antidamping vergisi oranları Çinli üreticiler Hunan

Valin Xiangtang Iron & Steel Co. Ltd. için %32,1 ve Jiangsu Shangang

Group Co., Ltd. için %28,2 seviyesinde yer alırken, Çinli diğer üreticiler

için %53,9 seviyesinde belirlendi.

12 Ağustos 2015 tarihinde, yerel üretici OneSteel Manufacturing Pty

Ltd’nin talebi üzerine başlatılan incelemeye ilişkin nihai kararın ise 29

Mart’a kadar açıklanacağı bildirildi.

Söz konusu ürünler Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu Cetveli’nde 77213.91.00 ve 7227.90.90. kodları altında yer alıyor.

Japonya’nın Soğuk Haddelenmiş Şerit Sevkiyatı 2015 Yılında %5,63 Azaldı: (SteelOrbis 15.02.2016)

Japonya Demir Çelik Federasyonu'nun yayımladığı verilere göre, 2015 yılında Japonya'nın soğuk haddelenmiş sac ve şerit

sevkiyatları önceki yıla kıyasla %5,63 düşüşle 5,99 milyon mt oldu. Toplam sevkiyatın %52,47’sini yerli pazar ve kalan

%47,53’ünü ihracat pazarı oluşturdu.

Bununla birlikte geçen yıl Japonya'nın soğuk haddelenmiş sac ve şerit stoku 2014 yılına göre %3,31 artışla 8,6 milyon mt

oldu. Stokların %71,98’ini çelik imalatçıları, kalan %28,02’sini çelik tüccarları oluşturdu.

Page 25: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

25

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Söz konusu yılda, Japonya'nın soğuk haddelenmiş levha ve sac üretimi ise yıllık %7,28 düşüşle 5,96 milyon mt oldu.

Japonya'nın Sıcak Haddelenmiş Şerit Sevkiyatları 2015 Yılında %7,07 Arttı: (SteelOrbis 15.02.2016)

Japon Demir Çelik Federasyonu (JISF) verilerine göre, 2015 yılında Japonya'nın sıcak sac ve levha sevkiyatı 2014 yılına

göre %3,66 düştü. Ülkenin 2015 yılı sıcak sac ve levha sevkiyatı 10,12 milyon mt seviyesinde gerçekleşirken, sevkiyatın

%73,79’u yerel piyasaya, kalan %26,21’i ise ihracat piyasalarına yapıldı.

Geçen yıl, Japonya’nın sıcak sac ve levha üretimi yıllık %4,81 düşüşle 10 milyon mt oldu.

Bununla birlikte, aynı yılda Japonya'nın sıcak şerit sevkiyatı ise yıllık %7,07 artışla 18,63 milyon mt seviyesinde yer alırken,

sevkiyatın %24,48’i yerel piyasaya, %75,52’si ise ihracat piyasalarına sevk edildi.

Söz konusu yılda ülkenin sıcak şerit üretimi bir önceki yıla göre %5,96 artış göstererek 18,56 milyon mt seviyesinde

kaydedildi.

Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü: (SteelOrbis 15.02.2016)

Güney Afrika'nın resmi istatistik kurumu Statistics South Africa tarafından yayımlanan ön verilere göre, geçen yılın aralık

ayında Güney Afrika'nın imalat sanayi üretimi 2014 yılının aralık ayına göre %0,4 artış gösterdi. 2015 yılında ise, Güney

Afrika'nın imalat sanayi üretiminde yıllık bazda bir değişim görülmedi.

Aynı ayda, demir çelik, demirsiz metal ürünler, metal ürünler ve ekipman üretiminde yıllık bazda %6,2 düşüş kaydedildi.

Aralık ayında demir çelik üretimi yıllık %7,2 düşerken, yapısal metal üretimi yıllık %0,5 arttı. Aylık bazda karşılaştırıldığında,

demir çelik üretimi %12,1 ve yapısal metal ürünleri üretimi %4,3 arttı.

Bununla birlikte, aralık ayında Güney Afrika'da ana demir çelik ürünlerin satışlarından elde edilen değer (güncel fiyatlarla

mevsimsel olarak düzenlenmiş) önceki aya göre %3,4 düşüşle 8 milyar ZAR (507.47 milyon $) seviyesinde yer aldı.

Hint Çelik Şirketleri Demir Cevheri Stoklarının Tümünün Açık Artırmaya Çıkarılmasını Talep Etti: (SteelOrbis 15.02.2016)

Hint Ticaret Odası’ndan bir yetkilinin yaptığı açıklamaya

göre, çelik piyasası ülke çapında 128 milyon mt olduğu

tahmin edilen demir cevheri stoklarının, yerel çelik

tesislerinin hammaddeye kolay erişebilmesi açısından

açık artırmaya çıkarılmasını istedi.

Yetkili, ülke çapındaki madenlerdeki toplam stokun

sadece 77 milyon mt’unun Odisha’da bulunduğuna

dikkat çekti.

Bakanlık yetkilisi ayrıca, zayıf piyasa koşullarında bu

açık artırmanın madenciler arasındaki üretim birikmesini,

suni bir hammadde yokluğunu ve dolayısıyla satıcı ve

alıcılar arasında görüşülen fiyatların yukarı çekilmesini

engelleyeceğini açıkladı.

Hint Ticaret Odası, çelik fiyatlarının düşüş oranı ve demir

cevheri fiyatlarının düşüş oranı arasındaki büyük farklılıkların, madencilerin hammadde fiyatlarını piyasa koşullarıyla

bağlantılı olarak düşürmediğini gösterdiğini belirtti.

Page 26: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

26

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

MIIT: Çin’in Nihai Mamul İhracatı 2016 Yılında Daha Fazla Baskı Altında Kalacak: (SteelOrbis 15.02.2016)

Çin Bilgi ve Teknoloji Sanayi Bakanlığı’nın (MIIT) son yayınladığı verilere göre, 2015 yılının sonunda, Çin iç piyasası için

birleşik çelik fiyat endeksinde (CSPI) nihai mamul fiyatları, yılın başında kaydedilen 81,91 puana kıyasla yılın sonunda

%31,1 azalarak 56,37 puan seviyesinde kaydedildi.

2015 yılında, Çin’in toplam ham çelik üretimi yıllık %2,3 düşüşle 804 milyon mt olurken, yıllık üretimdeki bu düşüş neredeyse

son 30 yılın ilk düşüşü oldu. Bununla birlikte, 2015 yılında Çin’in nihai mamul ithalatı yıllık %19,9 artışla 12,78 milyon mt

olurken, nihai mamul ihracatı ise yıllık %11,4 artışla 112,4 milyon mt’a yükseldi.

2015 yılında, Çin’in ihraç ettiği nihai mamul ürünlerine yönelik toplam 37 antidamping ve telafi edici vergi davası açıldı.

Bununla birlikte MIIT’e göre, 2016 yılında Çin’in yerel çelik sektöründeki arz fazlası, küresel çapta azalan talep ve petrol

fiyatlarındaki düşüş trendinin Çin’in yerel nihai mamul piyasası üzerinde baskı oluşturması bekleniyor.

Meksika’nın Çelik Üretimi 2009 Yılından Beri Görülen En Düşük Seviyeye Geriledi: (SteelOrbis 15.02.2016)

Meksika Demir Çelik Sanayi Odası’nın (CANACERO) verilerine göre, 2015 yılında Meksika’nın çelik üretimi yıllık %3,7

düşüşle 18,2 milyon mt seviyesine gerileyerek 2009 yılından beri görülen en düşük seviyeye indi.

Canecero üretimdeki bu düşüşü, AHMSA ve ArcelorMittal’in Çin ve diğer ülkelerden yapılan dampingli çelik ithalatındaki artış

sonucunda toplu işten çıkarmalar yapmaları sebebiyle, çelik üreticilerinin 2014 yılında %65,7 olan kapasitelerini 2015 yılında

%62,6’ya düşürmelerine bağladı.

2015 yılı için, ülkenin yaptığı çelik tüketimi ise yıllık %6,6 artışla 28,8 milyon mt’a yükseldi. CANACERO’ya göre bu artış

Meksika’nın çelik ithalatının artmasından kaynaklanıyor.

2015 yılında, Meksika’nın çelik ithalatı 2015 yılında yıllık %10,2 artışla 13,6 milyon mt’a yükseldi.

Aynı yılda, Meksika’nın çelik ihracatı yıllık %26 düşüşle 4,28 milyon mt seviyesinde kaydedildi.

Page 27: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

27

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Bolivia Sinosteel İle İmzalayacağı Anlaşmayı Erteledi: (SteelOrbis 15.02.2016)

Bolivya hükümeti Çinli Sinosteel ile Bolivya’da çelik ve demir cevheri kompleksi inşası için imzalayacağı anlaşmayı, şirketin

gerekli sertifikaları olmaması sebebiyle, ertelediğini açıkladı. Bolivya hükümeti, Mutun’daki çelik ve demir cevheri projesin i

geliştirmek için Çinli şirket Sinosteel’i seçmişti.

Bolivya madencilik bakanı Cesar Navarro, nihai anlaşmanın Sinosteel Çin’de faaliyet gösteren bir şirket olduğunu kanıtlayan

sertifikalarını sunana kadar ertelendiğini belirtti.

Bolivya hükümeti, Sinosteel’in istenen sertifikaları 10 iş günü içerisinde teslim etmesini bekliyor.

Bolivya hükümeti, 2015 yılı sonunda Sinosteel kararından vazgeçip, başlattığı kamu ihalesinde yarışan iki şirkete tekliflerin i

yapmaları için bir şans daha vermişti. Empresa Siderurgica del Mutun’un (ESM) yöneticileri çelik ve demir projesi için altı oy

ile Sinosteel’i seçerken Henan yalnızca bir oy almıştı.

Proje kapsamında ESM’nin yıllık bazda 150.000 mt yassı olmayan nihai mamul üretmesi ve ülkenin çelik ihtiyacının %60’ını

karşılayarak Brezilya ve Peru’dan yapılan ithalatı gereksiz kılması bekleniyor.

Brezilya Mahkemesi Samarco Vale Ve BHP’nin Varlıklarını Dondurdu: (SteelOrbis 15.02.2016)

Minas Gerais’te mahkeme kasım ayında meydana gelen ölümcül demir cevheri atık barajı patlamasıyla ilgili olarak Samarco,

Vale ve BHP Billiton’ın varlıklarını dondurdu.

Minas Gerais eyaletinin Bayındırlık Bakanlığı’nın isteği üzerine, Minas Gerais’te görülen mahkemede bu üç şirketin,

Samarco’nun sebep olduğu zararları karşılamak için, Barra Longa’daki 475 milyon BRL tutarındaki varlıklarını dondurdu.

Medyada yer alan bilgilere göre, şirketlerin varlıklarının dondurulması kararı şubat ayında verildi ancak bu karar resmi olarak

henüz doğrulanmadı.

Bu dondurma kararı, Vale için alınan ikinci varlık dondurma kararı oldu.

Geçen yılın aralık ayında da, mahkeme BHP Billiton ve Vale’nin ortaklık şirketi olan Samarco’da demir cevheri atık barajında

meydana gelen patlama sebebiyle oluşan zararları karşılayabilecek fonlarının olmaması nedeniyle, iki şirketin de

Brezilya’daki varlıklarını dondurmuştu. Mahkeme ayrıca, her iki şirketin de Brezilya’daki maden arama ruhsatlarının iptal

edilmesine hükmetmişti.

Medyada yer alan haberlere göre, dondurulan varlıkların 470 milyon BRL’lik kısmı Vale’ye ve 1,8 milyon BRL’lik kısmı ise

BHP Billiton’a ait bulunuyor.

Hindistan Sac Fiyatları 40-50 $/ton Yükselecek; Kapasite Fazlalığı Devam Ediyor: (Kallanish 15.02.2016)

Kredi Derecelendirme Kuruluşu ICRA’nın, 5 Şubat 2016 tarihinde uygulamaya aktarılan minimum ithalat fiyatı nedeniyle,

Hindistan piyasasında sıcak ve soğuk haddelenmiş sac fiyatlarının ton başına 40-50 $ yükselmesinin beklendiğini, beklenen

fiyat artışını, piyasadaki kapasite fazlalığı ve zayıflayan talebin sınırlandıracağı ifade ediliyor.

Page 28: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

28

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Mevcut durum itibariyle, Hindistan’da kapasite kullanım oranının % 75 seviyesinde olduğu, 10-15 milyon ton/yıl seviyesinde

yeni kapasitenin de üretime başlamaya hazırlandığı, Hindistan piyasasında yılın ilk 9 aylık dönemindeki çelik tüketim

artışının da % 4.7 seviyesinde kaldığı haber veriliyor.

Şubat ayının başlarında Hindistan piyasasında HRC ithalat fiyatlarının cfr 346 $/ton ve Hindistan’da yerleşik üreticilerin

fabrika çıkış fiyatlarının 371 $/ton seviyesinde bulunduğu, ancak minimum ithalat fiyat uygulamasının başlatılmış olması

nedeniyle bugün HRC fiyatlarının 445-500 $/ton aralığında işlem gördüğü, CRC fiyatlarının ise, 560 $/ton seviyelerinde

bulunduğu kaydediliyor.

Ilva’yı Satın Almak İçin 29 Başvuru Yapıldı: (SteelOrbis 12.02.2016) Ilva’dan yapılan açıklamaya göre, şirketin satın alınması için son başvuru tarihi olan 10 Şubat’a kadar 29 şirket resmi olarak

başvuruda bulundu.

İtalyan hükümeti tarafından atanan komisyon üyeleri 29 başvuruyu değerlendiriyor. Onay alan şirketler, durum incelemesi

yapmak için, Ilva’nın finansal bilgilerine erişebilecekler. Durum incelemesi 31 Mart’ta sona erecek ve bu tarihte ilgilenen

şirketler resmi tekliflerini sunabilecekler.

Söz konusu 29 şirket arasında Arvedi, Marcegaglia, Eusider ve Trasteel de bulunuyor. Ilva’nın satın alınmasına yönelik

yapılan 29 başvurunun analizi beklenenden daha uzun sürede tamamlanacağı düşünülüyor. Şu an için, Arce lorMittal,

Brezilyalı çelik üreticisi CSN ve ABD merkezli yatırım fonu ERP Compliant Fuels gibi bazı yabancı şirketler dahil 9 şirketin

başvurusu kabul edildi.

Tüketici Güveni 3 Aydır Düşüyor: (Dünya 19.02.2016)

Tüketici güven endeksi şubat ayında yüzde 7 azalarak yüzde 66,64 seviyesine indi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven

endeksi, Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 7 oranında azaldı. Ocak ayında 71,62 olan endeks Şubat ayında 66,64

oldu.

Hanenin maddi durum beklentisi

Hanenin maddi durum beklentisi endeksi bir önceki aya göre yüzde 3,1 oranında azaldı. Ocak ayında 92,17 olan endeks

değeri Şubat ayında 89,31 oldu. Bu düşüş, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durumunun daha iyi olacağını

bekleyenlerin oranının azalmasından kaynaklandı.

Page 29: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

29

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Genel ekonomik durum beklentisi

Ocak ayında 95,65 olan genel ekonomik durum beklentisi endeksi yüzde 5,9 oranında azalarak, Şubat ayında 90,03 oldu.

Bu azalış, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durumun daha iyi olacağı yönünde beklentisi olan tüketicilerin

sayısının bir önceki aya göre azaldığını göstermektedir.

İşsiz sayısı beklentisi

İşsiz sayısı beklentisi endeksi bir önceki aya göre yüzde 10,1 oranında azalarak, Şubat ayında 66,17 değerine düştü. Bu

düşüş, gelecek 12 aylık dönemde işsiz sayısında azalış bekleyenlerin azalmasından kaynaklandı.

Tasarruf etme ihtimali

Tasarruf etme ihtimali endeksi yüzde 16,1 oranında azaldı. Ocak ayında 25,09 olan endeks, Şubat ayında 21,05 değerine

düştü. Bu azalış, tüketicilerin gelecek 12 aylık dönemde tasarruf etme ihtimallerinin bir önceki aya göre azaldığını gösteriyor.

İşbaşı Eğitiminde Süre 1 Yıla Yükseltildi: (Hürriyet 18.02.2016) İşsizlikle mücadele kapsamında en önemli sorunlardan olan iş tecrübesi eksikliğini gidermek için uygulanan İşbaşı Eğitim

Programı'nın süresi, yapılan mevzuat düzenlemesiyle 6 aydan 1 yıla çıkartıldı. Geçen yıl 159 bin kişinin faydalandığı İşbaşı

Eğitim Programı'ndan, bu yıl en az 200 bin kişinin yararlanması bekleniyor.

İŞKUR'dan yapılan yazılı açıklamada, kurumun, aktif işgücü hizmetleri kapsamında işsizlerin istihdam edilebilirliğini arttırmak

için mesleki eğitim kursları, işsizler ile öğrencilerin iş tecrübesi eksikliğini gidermek için İşbaşı Eğitim Programı ve kend i işini

kurmak isteyenler için Girişimcilik Eğitim Programı başta olmak üzere kurs, program ve projelerle işsizlikle mücadele ettiği

belirtildi. İşverenlerden ve işsizlerden gelen talepler ve işgücü piyasasındaki güncel gelişmelerini dikkate alan kurumun,

geçen hafta "Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği"nde önemli değişiklikler yaptığı bildirilerek, şunlar kaydedildi:

"İşsizlikle mücadele kapsamında en önemli sorunlardan olan iş tecrübesi eksikliğini gidermek için uygulanan İşbaşı Eğitim

Programı'nın süresi, yapılan mevzuat düzenlemesiyle 6 aydan 1 yıla çıkarıldı. Programa katılanlara net asgari ücret

düzeyinde ücret ödenmeye ise devam edilecek. Geçen yıl 159 bin kişinin faydalandığı işbaşı eğitim programından bu yıl en

az 200 bin kişinin yararlanması bekleniyor. Yeni düzenlemeyle mesleki eğitim kursundan sonra İşbaşı Eğitim Programı

yapılması halinde daha önce toplam süre 160 fiili gün iken, bu süre 480 güne çıkarıldı. İşbaşı Eğitim Programı'nın en az iki

sigortalı çalışanı olan özel sektöre ait bütün kurum, kuruluş ve işyerlerinde uygulanması imkanı getirildi. Bu şekilde bankalar,

meslek birlik ve odaları, noterler, sendikalar da programdan faydalanabilecek. İşbaşı Eğitim Programları arasında 6 ay olan

bekleme süresi 3 aya indirildi."

Page 30: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

30

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Liselilere de faydalanma imkanı getirildi

Açıklamada, işverenlere daha fazla katkı sağlamak amacıyla İşbaşı Eğitim Programı'nda daha yüksek istihdam taahhüdü

veren işverenlere çalışan sayısının yüzde 30'u kadar katılımcı talep etme imkanı da getirildiği vurgulanarak, yönetmelikle

yapılan değişiklikler şöyle sıralandı:"İŞKUR tarafından yürütülen mesleki eğitim kurslarında eğiticilere ödenen ek ders

ücretleri, eğiticinin görev yaptığı kurumun mevzuatı dikkate alınarak eğiticinin unvanına göre verilecek. Böylece özellikle

üniversitede görevli hocaların kurslarda görev yapması teşvik edildi. Mesleki eğitim kurslarından üniversite öğrencilerinin ve

işbaşı eğitim programından lise öğrencilerinin, yaz dönemlerinde ve zorunlu stajlarında yararlanması imkanı getirildi. Toplum

yararına programdan dul ve yetim aylığı alanların faydalanması imkanı sağlandı. Girişimcilik eğitimlerine katılan kişilere,

bekleme yapmadan diğer kurs ve programlardan faydalanma imkanı getirildi ve Toplum Yararına Program sonrasında İşbaşı

Eğitim Programına gidilmesi halinde de bekleme şartı kaldırıldı."

'Fortune 500'deki Şirketlerin Yarısı Dijitalleşmediği İçin Listeden Düştü': (Zaman 19.02.2016)

Vodafone Türkiye CEO'su Gökhan Öğüt, her geçen gün etkisini artıran dijitalleşmenin son 10 yılda dünyanın en büyük

şirketlerinde dahi ezber bozduğunu söyledi. Öğüt, 2000 yılından bugüne bakıldığında Fortune 100 listesinde en başta yer

alan şirketlerin dijitalleşmediği için bugün yarısından fazlasının ilk 500'de dahi yer alamadığına dikkat çekti.

Page 31: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

31

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

18. Intel Teknoloji Konferansı'nda konuşan Vodafone Türkiye CEO'su Gökhan Öğüt, dijital değişime ayak uydurmayan

şirketlerin zorlanacağına vurgu yaptı. Öğüt, yapılan araştırmalara göre, dijitalleşen şirketlerin kaynaklarını artırmadan

gelirlerini sektörlerinin yüzde 9 üzerinde büyüttüğünü, kârlılıklarını sektörlerinin yüzde 26 üzerinde gerçekleştirdiklerini ve

pazar değerlerini sektörlerinin yüzde 12 üzerinde belirleyebildiklerini söyledi. Her yöneticinin teknolojinin gücünü çok iyi

tartması gerektiğini tavsiye eden Öğüt, “Bugün, teknolojinin bize sağladığı en büyük fayda, yeni iş yapma biçimleri sunması.

Teknolojiye hakimiyet, kurumların ve kültürlerin vazgeçemeyeceği kalıcı değişimleri de beraberinde getiriyor.”

değerlendirmesinde bulundu.

Intel teknolojisi kullanılan BMW i8 ile sahneye çıkan Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın da ‘Yarından Sonra Teknoloji'

başlıklı konuşmasında “Dünyada üç endüstriyel devrim, iş yapış tarzımızı geri dönülemez şekilde değiştirdi. Buharlı

makineler, seri üretim ve internet teknolojisi ile yaşamlarımız adım adım farklılaştı.” tespitinde bulundu. Bugün ise nesnelerin

internet teknolojilerinin dördüncü devrim tanımını fazlasıyla hak ettiğini kaydeden Aydın, bütün sektörlerin dijital dönüşümden

etkilendiğini, iş hayatının kökten değiştiğini vurguladı. Yeni teknolojilerin kullanılmasıyla artacak verimliliğe ve oluşacak

tasarruf oranına dikkat çeken Aydın, “Ülke olarak enerjiye senede 17 milyar dolar harcıyoruz. Enerji yönetim sistemlerini

kullansak 1,5 milyar dolar cebimizde kalacak. Örneğin insanlar sadece akıllı termostat kullandıklarında yüzde 2-3 oranında

enerji tasarrufunda bulunacak. Türkiye gibi enerjiyi dışarıdan alan bir ülke için bunları yapmak çok önemli.” dedi.

İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen konferansa Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da katıldı. Bakan Işık,

Ankara'da yaşanan terör saldırısına değindi. Türkiye olarak terörün her türlüsüne karşı mücadelelerini sürdüreceklerini

söyleyen Işık, terör saldırılarının savunma ve güvenlik teknolojileriyle ilgili yapılan çalışmaların ne kadar önemli olduğunu

gösterdiğini belirtti. Işık, bundan sonra da bu alanlarla teknolojik kapasiteyi artırmaya devam edeceklerini kaydetti.

'102 Liralık Elektrik Faturasının Sadece 52 Lirası Tüketim Bedeli': (Zaman 19.02.2016)

Türkiye'nin enerjide yaptığı hatalara dikkat çeken CHP'nin enerji kurmayı Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, dış politikadaki

her yanlışın vatandaşın faturalarına yansıdığını söyledi. Akın, elektrik ve akaryakıtta çok yüksek vergiler ve ek masraflar

aldığını kaydetti.

CHP Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun enerji başdanışmanı Ahmet Akın, Türkiye'nin dış

politikadaki her yanlışının vatandaşın ödediği enerji faturalarına yansıdığını söyledi. Enerjide dışa bağımlılığın AK Parti

iktidarları döneminde yüzde 56'dan yüzde 75'e çıktığını belirten Akın, bir yandan komşularla ilişkilerin bozulmasının, diğer

yandan da dışa bağımlılığının artmasının Türkiye için çok ciddi riskleri olduğunu kaydetti. Akın, elektrik ve akaryakıt

tüketiminde de devletin vatandaştan çok yüksek vergiler ve ek masraflar aldığını belirtti.

Page 32: SEKTÖRE İLİŞKİN GÜNLÜK HABERLERagent1.acermail.com/UserFiles/Image/882/71410/Gunluk Sektor Hab… · Güney Afrika'nın Demir Çelik Üretimi Aralık Ayında %6,2 Düştü

32

Güncel SteelOrbis haberlerine www.steelorbis.com.tr adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel Steel Business Briefing haberlerine www.steelbb.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz. Güncel American Metal Market haberlerine www.amm.com adresine üye olarak ulaşabilirsiniz.

Başta enerji olmak üzere gündemdeki konuları Zaman'a değerlendiren CHP'nin enerji kurmaylarından Ahmet Akın, enerjide

vergi yüküne dikkat çekti. Vatandaşın ödediği 102 liralık bir elektrik faturasının sadece 52 lirasının enerji gideri olduğunu

vurgulayan Akın, “Tüketim dışındaki kayıp kaçak, TRT payı, vergiler gibi tüm giderleri, ‘genel giderler' diye topladılar, daha

doğrusu bunu kararttılar. Kayıp kaçak aslında vatandaşı ilgilendirmiyor. Sorumlusu devlet veya dağıtım şirketidir. Yargının

verdiği iade kararı var. Bunları karartmak için farklı uygulamalara gidiyorlar. Vatandaş, tükettiği elektriğin iki katından fazla

bedel ödüyor.” dedi. Kayıp kaçağın hırsızlık olduğunu vurgulayan Akın, bu problemi devlet ve özel şirketlerin birlikte çözmesi

gerektiğini kaydetti. Akın, “Devlet onlara arka çıkıyor, şirketler kazansın diye. Onların zarar etmesine izin vermiyor ama

halkın fazla fatura ödemesine ses çıkarmıyor.” ifadelerini kullandı.

Ahmet Akın'ın dikkat çektiği bir diğer konu da, Türkiye'nin Ortadoğu'daki dış politikasının, dışa bağımlı olduğu enerji

konusundaki politikalarını olumsuz etkilemesi. Rusya başta olmak üzere bölgedeki ülkelerle ilişkilerin bozulmasının Türkiye'yi

gelecek dönemde daha büyük sıkıntılara sokabileceğini kaydeden Akın, dış politikadaki her yanlış adımın vatandaşın

ödediği elektrik ve doğalgaz faturalarını biraz daha kabarttığını söyledi. Akın, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bizim dış

politikadaki her yanlışımız, vatandaşın cebine yansıyor. Çünkü enerjide çok büyük oranda dışa bağımlıyız. Başbakan Ahmet

Davutoğlu ‘sıfır sorun' diyordu. Maalesef artık ‘sıfır komşu' durumuna geldik.”

Demokraside cumhurbaşkanı damadı enerji bakanı olmaz

Herkes siyaset yapabilmeli ancak bir ülkenin enerji bakanının ‘cumhurbaşkanının damadı' olması etik değildir. Ultra bir

profesör bile olsa etik olarak yerine oturmuyor. Çünkü Enerji Bakanlığı, paranın en çok döndüğü ve en stratejik bakanlık.

Enerjideki kâr marjlarını, yatırımları, uygulamaları düşündüğümüzde, müthiş rantsal boyutu olan işler. Demokrasiyle

yönetilen ülkelerde olmaması gereken bir şey. Umarız başarılı olur ama bu etiketle ne kadar başarılı olacağı şüpheli.

Enerjide dışa bağımlılık her geçen yıl artıyor

En büyük yanlışlarımızdan biri enerjide dışa bağımlı olmak ve bunun devamlı artması. 1990'da yüzde 50 civarında olan dışa

bağımlılık, 2002'de yüzde 56'ydı, bugün ise yüzde 75 düzeyinde. AKP hükümetinin politikaları, bizi daha da fazla bağımlı

hale getiriyor. Ülke olarak büyük doğal kaynaklarımız var. Güneşten yıllık 400 milyar kilovat saat enerji üretme potansiyelimiz

var. Nükleer enerji gibi çok spesifik bir konuda ihaleyi Ruslara veriyoruz. Ne yazık ki Türkiye'de, nükleer enerjinin vidasını

sıkacak bir eleman bile yok. Şimdi bir bombayı yerleştiriyoruz, anahtarını Ruslara veriyoruz. Rüzgârla üretim yüzde 3,3, oysa

potansiyelimiz 100 milyar kilovat saat. Şu anda her yıl enerjiye 55 milyar dolar ödüyoruz.

TRT, vatandaşın parasıyla iktidar borazanlığı yapıyor

TRT maalesef elektrik faturalarından verdiğimiz payla iktidar partisinin borazanlığını yapıyor. Utanmadan, haddi olmadan

TRT bu memleketin kurucusuna hakaret edecek seviyesizlik yapıyor. Diğer yandan aldığı parayı dış yapımlar adı altında

yandaşlara dağıtıyor. Yandaşlık olayını bitirdiğimiz zaman halkımız kazanır. Seçim zamanında bile muhalefete verilen söz

süresi o kadar az ki. Kendimizi anlatmamıza fırsat yok. Tamam TRT AKP'nin yayını olsun ama faturalardan pay almasın.

KDV'si yüzde 18 olsa, benzinin litresi 2 liraya satılır

Dünyada akaryakıt fiyatları 110 dolarlardan 30 dolara indi. Bizde ise akaryakıt fiyatları devamlı artıyor. Hükümet, halkı

kandırma amacıyla fiyatları bir geri iki ileri çekiyor. Sağlıklı bir politika olsa, fiyatların dünyada düşmes iyle bizde de otomatik

düşmesi gerekir. Benzinde yüzde 75 vergi var. Vergi oranını düşürmek zorundasın. Benzinde yüzde 18 vergi olsa, benzini 2

liraya alabiliriz. Vatandaş da kazanır, devlet de.