sevgi kapısı sayı4

40
Fatih Belediye Başakanı Mustafa DEMİR’le Kahvaltı... Türkiye Futbol Şampiyonu Olduk Drama Temelli Aile Eğitimi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 39 26 21 15 Sayı 4 Sevgi Kapısı Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi Bülteni

Upload: mustafa-kursat

Post on 29-Mar-2016

250 views

Category:

Documents


9 download

DESCRIPTION

MEVLANAKAPI EĞİTİM UYGULAMA OKULU VE İŞ EĞİTİM MERKEZİ BÜLTENİ 4 SAYISI

TRANSCRIPT

Page 1: sevgi kapısı sayı4

Fatih Belediye Başakanı Mustafa DEMİR’le

Kahvaltı...

Türkiye Futbol

Şampiyonu Olduk

Drama Temelli

Aile Eğitimi8 Mart Dünya Emekçi

Kadınlar Günü

3926

2115

Sayı 4

Sevgi KapısıMevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi Bülteni

Page 2: sevgi kapısı sayı4

Okul Servis Şoförlerimiz

Yardımcı Personelimiz

Yemekhane Personelimiz

Eğitim Kadromuz

Heykeltıraş mermere ne ise; öğretmen de çocuğa odur. Addison

Page 3: sevgi kapısı sayı4

İçindekiler

2012 Sayı: 4Sahibi / Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu adına Refik ESİNEditör/ Şebnem KÖMÜRKARAYazışma adresi/ Veledi Karabaş Mh. Hacı Evlliya Cami sk. No: 3 Şeheremini/ FATİHTelefon: 0 (212) 585 06 73 Faks: 0 (212) 633 11 21

grafik Tasarım/ 05424198744Baskı/Toprak OfsetSevgi Kapısı 2569 Sayılı Teblliğler dergisi’nde yayımlanan sosyal etkinlikler yönetmeliğine göre hazırlanmıştır.

Editör/Başyazı...................................04-05

Dünya Kadınlar Günü..................15

Gülümse Hayata ...............................27

Drama grubu kahvaltısı /Öğretmenlere Özel33

Maslak Binicilik Kulubü.................37

Okulumuzu Tanıyalım........................06

Drama....................................................21

Kitap ................................................28-29

Sinema .................................................34Pulsuz Dilekçe..................................35

Yavru ceylanlar kermesi ve Parmak izi 38

Anneler Günü ..................................14

Giyinme Becerileri ......................24-25

Nasıl bir ebeveynsiniz?.............. 30-31

Ev Ziyaretleri Okul Gezileri.............36

Eğitim Kadromuz

AKVARYUM GEZİMİZ 07 PANDOMİM 13

23 NİSAN 10

Öğrencilerimiz Kent Orkestrasına

Hediyesini Verirken 14

UÇURTMA ŞENLİĞİ 15

FATİH BELEDİYE BAŞAKANI 39

Yemek Yeme Becerisi 19

Çocuk İstismarı 17

KUPAYI BİZ ALDIK 26

Page 4: sevgi kapısı sayı4

4 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

İnsan denizin olmadığı yerde UMUT adına Martı olmalı...

Nazım Hikmet Ran

Merhaba Değerli Okuyucular

Bültenimizin dördüncü sayısını çıkartı-yoruz, bültenimiz bir dönem boyunca

yaptığımız çalışmaları içeriyor. Sizler bülte-nimizi incelerken her bir etkinlikte ayrı bir yaşanmışlık, zamana bıraktığımız ayrı bir izi göreceksiniz. Sene başından beri uzun bir yolcu-luktu bu bülten bizim için. Bu yolculukta birlikte çalıştığım Mevlanakapı eğitim kad-rosuna çok teşekkür ederim. Öğretmen ar-kadaşlarımızın her zaman yardımlaşma ve dayanışmaları ile daha da güç bulduk ve çalışmalarımıza değer kattı. Ayrıca etkin-likleri ölümsüzleştiren fotoğrafları çeken Ahmet GÜLEÇ öğretmenimize, desteğini bizden hiç esirgemeyen Okul Müdürümüz Refik ESİN ‘e ve drama oturumuna sınıfın hazırlanmasına yardımcı olan değerli ar-kadaşlarım Mevlana TAPAR ve Nejla AS ‘a çok teşekkür ederim. Etkinliklerimizde öğrencilerimizin sosyal bir birey olması ve bu şekilde toplum tarafından kabul görmesi için gerekli koşul-ları oluşturmaya çabaladık. Öğrencilerimizi diğer yaşıtlarıyla aynı mekânlarda ve benzer etkinliklerle buluşturarak sosyalleşmesini ve toplumla bütünleşmelerini amaçladık. Bu amaç doğrultusunda yorulsak da

biz çok mutlu olduk. Her etkinlik sonucu öğrencilerimizin yüzlerindeki o mutlu ifade bizlerin yorgunluğunu aldı. Bu dönemde çalışmalarımıza farklı bir çalışma daha kattık. Mutlu çocuk mutlu ailede yetişir düşüncesiyle, Yaratıcı Drama Teknikleri ile Aile Eğitim Programı düzen-ledik. Velilerimize yalnız olmadıklarını, ve-li-okul kenetlenmesi ile çocuklarımızı daha iyi yetiştirebileceğimizin mesajını verdik. Programa katılan bütün annelerimize sa-mimi paylaşımları ve oluşturdukları güven ortam için çok teşekkür ederiz. Değerli an-nelerimiz; Kendinizi unutmayın. Çocukla-rınız da olsa hayatınızı bir başkasına ada-mayın ve çocuklarınız engelli diye onlara normal yaşıtlarından farklı davranmayın .”

Sevgiyle Kalın

Şebnem KÖMÜRKARA

Müdür Yardımcısı

Editörden

Page 5: sevgi kapısı sayı4

Yeni Eğitim-Öğretim yılına daha güçlü girmek için, EğitimUygulama Okulları ve İş Eğitim Merkezleri müdürleri olarak Şubat 2012’de ilgili makamlarasunduğumuz ve sorunlarımızı içeren raporun bir

bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum.

Baş Yazı

Yoğun geçen 2011-2012 Eğitim –Öğretim yılının sonunda tekrar karşınızda olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Mevlanakapı Aile-

si olarak yaptıklarımızı sizlerle paylaşmak istedik. Bu bültenin size ulaşmasında emeği geçen, başta editörümüz Şebnem KÖMÜRKA-RA olmak üzere bütün arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Yeni Eğitim-Öğretim yılına daha güçlü girmek için, Eğitim Uy-gulama Okulları ve İş Eğitim Merkezleri müdürleri olarak Şubat 2012’de ilgili makamlara sunduğumuz ve sorunlarımızı içeren rapo-run bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Engelsiz yarınlarda buluşmak üzere…1-FİZİKİ YAPI Mevcut Durum: Mevcut özel eğitim okullarında, özellikle zihin engelliler okulla-rında okul binaları, genellikle terk edilmiş eski okul binalarıdır. Bi-naların imar durumlarında sorunlar yaşanmaktadır. Kimi binaları yıkmak, yeniden yapmak zordur.Sorun: Özel Eğitim Okulları binalarının, Özel eğitime ihtiyacı olan birey-lerin eğitimine uygun yapıda olmaması nedeniyle sağlıklı eğitimin yapılamaması. Birçok özel eğitim okulunda çok amaçlı salon, spor salonu mevcut olmaması.Öneri :a) Fiziki yapının özel eğitim şartlarına uygun inşa edilmesib) Eski binaların terk edilerek ve arsa üretilerek ihtiyaca uygun yeni özel eğitim binalarının inşa edilmesic) İş Eğitim merkezlerinde yapılan uygulamalı İş Eğitim dersi için uygun atölyelerin yapılması, kullanıma uygun hale getirilmesid) Her özel eğitim okulunda mutlak surette çok amaçlı salonun ya-pılmasıe) Her özel eğitim okulunda öğrenciler için spor salonlarının yapıl-masıf) Fiziki yapının amaca uygun hale getirilmesi için mali kaynak genel bütçeden sağlanamıyorsa bu işler için özel fon oluşturulması.2-ÖĞRETMEN - PERSONEL DURUMU Mevcut Durum: Üniversitelerimizin Özel Eğitim bölümlerinden mezun olan öğretmenlerimizin büyük bir bölümü Bakanlığımız kadrolarında resmi okullarda çalışmak yerine daha iyi şartlarda ve dolgun ücretle özel özel eğitim okul ve rehabilitasyon merkezlerinde iş bulabildikle-rinden özel özel eğitim kurumlarında çalışmayı yeğlemektedir. İş eğitim merkezlerinde, iş eğitim sınıflarında özel eğitim öğret-men normunun 1 olması.Sorun: Personel yetersizliği nedeniyle okullarımızda ciddi anlamda öğret-men ve yardımcı personel açığı bulunmaktadır. Öğretmen açıkları,

ücretli öğretmen marifetiyle giderilmektedir. Bu durum eğitim ve öğretim faaliyetlerini ciddi olarak etkilemektedir.Özel eğitimde ek ders ücreti karşılığı çalışan ücretli personelin; ek ders ücretlerinin, kadrolu öğretmen gibi %25 fazla ödenmemesi ve S.S.K. prim gün sayısının 30 gün olarak düzenlenmemesi, ücretli öğretmenin verimli çalışmasına mani olmakta ve bu durum aynı za-manda, ücretli öğretmen temininde sorun teşkil etmektedir.İş eğitim merkezlerinde, iş eğitim sınıflarında özel eğitim öğretmen normunun 1 olması, eğitim öğretim faaliyetlerinin işlerliği için ye-tersiz kalmaktadır.Öneri:a) Özel Eğitim alanında çalışan öğretmenlerin özlük haklarının iyi-leştirilmesi; özel,özel eğitim kurumlarında verilen ücretler kadar ücret verilerek resmi özel eğitim okullarının cazip hale getirilmesi gerekir.b) Özel eğitimde ek ders ücreti karşılığı çalışan ücretli personelin; ekders ücretlerinin kadrolu öğretmen gibi, yeniden % 25 fazla öden-mesi ve S.S.K. primlerinin 30 iş günü üzerinden ödenmesi.c) Hizmetli, yardımcı personelin görevlendirilmesi sorunların çözü-müne katkı yapacaktır.d) İş eğitim merkezi normunun, iş eğitimi sınıfı için; 1 özel eğitim öğretmeni normu ve 1 de yardımcı personel olarak kadro tahsis edil-mesi gerekmektedir. 3- ÖĞRENCİLERİN EĞİTİM SONRASI DURUMU Mevcut Durum: Zihin engelliler özel eğitim okullarından mezun öğrencilerden eğitilebilir düzeyde olanlar, zorlukla iş bulabilmekte, diğerleri bir sü-reliğine rehabilitasyon merkezleri,Özürlüler Merkezi gibi kurumlara bir süreliğine devam etmekte,sonra da evde oturmaktadır.Sorun : Zihin engelli öğrencinin eğitim süresince evden uzak kalması ne-deniyle biraz rahatlayan aile,eğitimin sona ermesi,çocuğunun tek-rar eve kapanması nedeniyle ciddi psikolojik sorunlar yaşamaya başlamakta,ailenin yaşam kalitesi düşmektedir.Öneri : Mezun öğrencilerin Bakanlığımız veya Sosyal Hizmetler, Özür-lüler İdaresi gözetim ve denetiminde yaşam evleri, sosyal hizmet merkezleri, basit,üretime dönük faaliyetleri kapsayan Engelliler Üretim Merkezleri(Tarım Üretimi,El Sanatları Merkezleri vs.)sosyal faaliyetler,hobi merkezleri gibi faaliyet alanları açılarak mezunların yerleştirilmesi temin edilerek engellilerin toplumla kaynaşması üre-tici hale getirilmesi sağlanmalıdır.

Refik ESİNOkul Müdürü

Değerli Okurlar

Page 6: sevgi kapısı sayı4

6 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Okulumuzu Tanımak İster Misiniz?

OKULUMUZUN TÜRÜ

Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi.

Okulumuzda ağır – orta zihinsel engelli, öğretilebilir öğrencile-re eğitim hizmeti yapılmaktadır. Okulumuz gündüzlü ve karmadır. Tekli öğretim yapılmaktadır.

KAYIT KABUL KOŞULLARI

Özel Eğitim Yönetmeliği’nin 75.Maddesinde belirilen ‘’Eğitimi engelleyecek düzeyde ek bir yersizliği olmayan, süreğen hastalığı ol-madığını veya varsa, kontrol alına alındığını belgeleyen Özel Eğitim gerektiren bireylerin kaydı Rehberlik Merkezinin yöneltme raporları doğrultusunda ,’’İl Özel Eğitim Kurulu Komisyonu’nun Onayı ‘’ ile okulun mevcut kontenjanı dikkate alınarak yapılır. Okulumuz bün-yesinde bulunan Eğitim Uygulama Okulun-da İlköğretim çağındaki öğretilebilir öğren-cilere, İş Eğitim Merkezinde ise ilköğretim çağı dışına çıkmış öğrencilere yöneltme ra-porları doğrultusunda eğitim vermektedir.

OKULUMUZUN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

Okulumuzun öğrenci sayısı 90 olup 9 dersliğimiz bulunmaktadır. Okulumuzda 2 derslikten oluşan İş Eğitim Sınıfı mevcuttur.

EĞİTİM- ÖĞRETİM

Eğitim Uygulama bölümündeki öğren-cilerimize ilk üç yıl öz bakım, günlük yaşam ve toplumsal uyum becerileri, sonraki yıllarda da alabilecekleri ölçüde akademik beceriler(okuma-yazma, matematik vb.)kazandırılmaktadır.

İş Eğitim bölümümüzde 2 atölye sınıfımız bulunmaktadır. İş Eğitim sınıflarımıza 16 yaşın üstünde olan bireyler devam etmektedir. Atöl-yelerimizde amaç; 16- 22 yaş grubundaki öğrencilerimize toplum-da bağımsız yaşayabilmelerini sağlamak için el becerilerine yönelik mesleki eğitim hizmetleri verilmektedir.

İş okulunda 2 atölye bulunmaktadır. Atölyelerimizde amaç; öğren-cilerimizin üretime katkıda bulunmalarını sağlayarak, bağımsız bi-rey olmanın mutluluğunu yaşamaları ve belli meslek alanlarında me-zuniyet sonrası o mesleği yapacak bilgi ve beceriye sahip olmalarını sağlamaktır. Seramik, takı tasarım ve mum atölyesi bulunmaktadır.

SOSYAL - KÜLTÜREL– SPORTİF FAALİYETLER

Okulumuzda Futbol, Atletizm, Basketbol, Tenis, Bowling, Folklor, Drama çalışmaları bulunmaktadır. Özel Sporcular Federasyonun yaptığı ulusal ve uluslararası etkinliklerde yer almakta ve bu etkin-liklerle ilgili dereceleri bulunmaktadır. Okulumuzda engelli öğrenci-lerin fiziksel ve sosyal çevreye uyumunu sağlamak ve onları çevreyle kaynaştırmak amacıyla sosyal ve kültürel faaliyetlere yer verilmek-tedir.

Özel Eğitim Hizmeti, amaca uygun çağdaş ve modern mekânlarda

verildiğinde anlam kazanır. Bu düşünceden yola çıkarak okulumuz, kuruluş yıllarından bu yana ve sonrasında gelişerek devam eden çe-şitli sosyal etkinlikler yapmaktadır. Bunların hemen hemen tümü ge-leneksel hale gelmiş, ya da getirilmektedir.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Ço-cuk Bayramı her yıl Fatih Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde kutla-nıyor. Anneler Günü kutlanmakta, her yıl geleneksel köfte günümüz yapılmakta.

Okulumuzda Öğrencilerinin sosyal gelişimlerini, yakın çevremi-zin onları tanımasını sağlamak amacıyla eğitim programımızda yer alan birçok gezi planlanmaktadır. Bunların başlıcaları, pazar yerleri, sağlık kurum ve kuruluşları, market alışverişi, alışveriş merkezleri, sinema, tiyatro, cafe, lokanta, park, sergi vb. dir. Okulumuz sanatsal

ve kültürel projelere de önem vermektedir. Sivil toplum kurumları ve müzelerle ortak ulusal sanatsal çalışmalarda bulunmakta ve projeler geliştirmektedir.

OKULA ALINACAK ÖĞRENCİLERDEN

İSTENEN BELGELER

Okula alınacak öğrencilerin belgeleri, il eğitim kurulu kararı alınmak ve sıra kaydı tutulmak üzere, il rehberlik ve araştırma merkezi başkanlığına verilir. Bu Belgeler Şunlardır:

• Müracaat fişi ve kayıt bildiriği,

• Rehberlik ve araştırma merkezi müdürlüğünden alınacak inceleme raporu ve çocuk tanıma fişi,

• Sağlık raporu, (Zihin yetersizliği bulaşıcı ve sürekli tedavi gerek-tiren bir hastalığın olup olmadığını gösteren sağlık kurulu raporu)

• Nüfus cüzdanı örneği,

• 4 adet vesikalık fotoğraf,

• 4 adet zarf ve iadeli taahhüdü posta pulu,

İLKE VE DEĞERLERİMİZ

1-Engelli öğrencilerimizin çevresine uyum sağlayabilmelerini, üretici ve mutlu bir birey olmalarını sağlamayı temel ilke olarak benimseriz.

2-Okulumuzdaki iletişim kanalları herkese açıktır.

3-Her öğrenci öğrenebilir felsefesini benimseriz.

4-Paydaşlarımızın istek ve beklentileri bizim için önemli ve öncelik-lidir.

5-Her alanda öğrencilerimize iyi bir model olmaya çalışırız.

6-Çevreyi korur ve geliştiririz.

7-Öğrencilerimizin bireysel farklılıkları ve yeterlilikleri merkeze alı-nır.

Page 7: sevgi kapısı sayı4

İstanbul Akvaryum Gezimiz

168 milyon TL’lik yatırımla Florya sahilinde inşa edilen dünyanın en büyük tematik akvaryumu İstanbul Ak-varyum. 1.500 türde 15.000 canlıya ev sahipliği yapan akvaryum gezimiz oldukça keyifli geçti. Öğrencilerimiz için farklı bir tecrübe oldu. ‘’Sosyal Sorumluluk Projes-inde “ bizlere de yer veren ve bizi konuk eden Florya İstanbul Akvaryum ekibine çok teşekkür ediyoruz.

Dünyanın En Büyük Tematik Akvaryumu

7Sayı 4

Page 8: sevgi kapısı sayı4

8 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

DOLPHİNARİUM YUNUS GÖSTERİSİ

GEZİMİZ

Page 9: sevgi kapısı sayı4

9Sayı 4

Pestallozi

Temelinde sevgi olan hiçbir egitim

basarısızlıga ugramaz.

Page 10: sevgi kapısı sayı4

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi10

Page 11: sevgi kapısı sayı4

Sayı 4 11

Page 12: sevgi kapısı sayı4

12 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Değiştiremeyeceğiniz

bir geçmiş geride

dururken, biçimlendirip

sahip olabileceğiniz bir

gelecek sizleri bekliyor.F. Bacon

Page 13: sevgi kapısı sayı4

13Sayı 4

PANDOMİM GÖSTERİSİ

Okulumuzdaki Pandomim gösterisiyle öğ-

rencilerimiz mutlu anlar yaşadı. Pandomimde sanatçı, yüz mimikleri, el - kol ve beden hareketlerini kulla-

narak temayı anlatmaya çalıştı. Öğren-cilerimiz de duygu ve düşüncelerini dans ve müzik eşliğinde mimik ve

davranışlarla ve canlandırma-larla anlattılar.

Page 14: sevgi kapısı sayı4

14 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Cennet Anaların Ayağı Altındadır.

Öğrencilerimiz Kent Orkestrası Şefine

Hediyesini Verirken

Ana ailenin güneşidir. Bir ailede o olmazsa orada büyüyen çocuklar gölgede kalmış meyveler gibi olgunlaşmazlar.

Pestalozzi

Ali Kuşçu İlköğretim Okulu ve Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu İş Eğitim Merkezi ‘nin beraber organi-ze ettiği “ANNELER GÜNÜ” kutlamasına “İstanbul Bü-yükşehir Belediyesi Kent Orkestrası” Anneler Günü Açık Hava Konseri verdi.

Bütün annelerimizin anneler gününü kutlarız.

Sema YILDIRIM yılın annesi seçildi

Fatih İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Umut KUZU Günün

Anlam ve Önemini Belirten Konuşmasını Yaparken

Öğrencilerimiz Kent Orkestrasına

Hediyesini Verirken

Page 15: sevgi kapısı sayı4

15Sayı 4

Sevgimizi Uçuralım Göklerde Buluşalım

Nefus Nakipoğlu Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezinin düzenlemiş olduğu ‘’SEVGİMİZİ UÇURURALIM,

GÖKLERDE BULUŞALIM ‘’ adlı uçurtma şenliğine biz de katıldık. Şenliğe katılan okullar uçurtmalarını özgürlük ve barış için gökyüzüne saldılar. Okulumuz uçurtmasını en

yükseğe uçurma Kategorisinde birinci oldu.

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜMÜZÜ UNUTMADIK

Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, eşitlik,

özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyoruz.

Page 16: sevgi kapısı sayı4

16 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

AKADLAR KÜLTÜR MERKEZİNDEKİ ÇİRKİN PAPİ OYUNUMUZ

Öğrencilerimizle Miniatürk Gezimiz

Page 17: sevgi kapısı sayı4

17Sayı 4

Çocuk İstismarı

2 Mayıs 2012 Çarşamba günü Çapa Tıp Fakültesi Adli Tıp Bilim Dalı Başkanı Sayın Prof. Dr. Şevki

SÖZEN’ “ Engelli Çocukların İstismarı” konulu Panel verdi.

Panelde SÖZEN, çocuk istismarını 0-18 yaş grubun-daki çocuğun, kendisine bakmakla yükümlü kişi veya kişiler tarafından zarar verici kaza dışı ve önlenebilir bir davranışa maruz kalmasıdır.

İstismarın Fiziksel istismar, Cinsel istismar, Duygu-sal istismar ve İhmal olarak gerçekleşir. Cinsel İstis-mar, Pisikososyal gelişimini tamamlamamış olan ço-cuğun bir yetişkin tarafından cinsel stimulasyon için kullanılmasıdır, dedi.

SÖZEN istismar konusunda şu noktalara dikkat etmek gerektiğini söyledi.

İstismar konusunda hikaye uyduran çocuklar çok az-dır.

İstismarın kısa ve uzun erimli önemli etkileri var-dır.

Çocukların görünüş ya da davranışı istismara neden olmaz.

İstismara uğrayan çocuk yardım istemeli.

İstismarcılar %80-95 çocu-ğun tanıdığı kişiler

Olay genellikle çocuğun çevresinde ve bildiği me-kanlarda gerçekleşir.

Prof. Dr. Şevki SÖZEN’e verdiği panelden ötürü, velilerimiz ve okulumuz adına çok teşekkür ederiz.

Prof. Dr. Şevki SÖZEN

Page 18: sevgi kapısı sayı4

18 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Page 19: sevgi kapısı sayı4

19Sayı 4

Yemek Yeme Becerilerinin KazandırılmasıYeterli ve denge-

li beslenme alışkanlıklarının yerleştirilebilmesi için, çocuklara

öncelikle yemek yeme becerilerinin kazandırılması gereklidir.Başlıca yemek yeme becerileri:a) Parmakla tutarak yemek yemeb) Kaşık kullanarak yemek yemec) Çatal kullanarak yemed) Çatal ve Bıçak kullanarak yemek yemee) Bardaktan sıvı içme becerilerini kapsamaktadır.

YEMEK YEME BECERİLERİNİN KAZANILMASINI ETKİLEYEN ETMENLERa) Küçük kas becerilerinin gelişimindeki yetersiz-liklerb) Sinir sistemiyle ilgili yetersizliklerc) Ağız boşluğu ve kas yapısındaki bozukluklard) Diyet yapmayı gerektiren durumlare) Görme yada işitmedeki yetersizliklerf) Uygun olmayan öğrenme çevrelerig) Davranışsal sorunlar

YEMEK YEME BECERİLERİNİN KAZANDIRILMASIBir çocuğa yemek yemeyle ilgili hangi becerinin kazandırılacağına karar vermeden önce çocuğun sahip olduğu becerilerin gözlenmesi gerekir. Bun-lar:1) Çocuk hangi sinirsel reflekslere sahiptir2) Çocuk baş kontrolüne ne derece sahiptir3) Çocuk nesneleri tutup bırakabilmekte midir?4) Çocuk otururken dengesini sağlayabilmekte midir?5) Çocuk hangi ağız işlevini göstermektedir

a) PARMAKLA TUTARAK YEMEK YEME BECERİLERİNİN KAZANDIRILMASIYemek yeme becerisinde bağımsızlığın ilk or-taya çıkışı çocuğun yiyecekleri parmaklarıyla tutarak yiyebilmesidir.Anne tarafından kaşıkla beslenen bir çocuğa ilk öğretilmesi gereken şey parmakla tutarak yemesidir.Öncelikle çocuğun yapabildikleri belirlenmelidir, daha sonrasında öğretime geçilmelidir.

Parmakla Tutarak Yemek Yeme Beceri BasamaklarıDavranışlar:1. Yiyeceği alır.2. Yiyecekten uygun miktarda ısırır.3. Yiyeceği çiğner.4. Yiyeceği yutar.

b) KAŞIK KULLANARAK YEMEK YEME BECERİSİNİN KAZANDIRILMASIKaşık kullanımı diğer yemek yeme araçlarına

göre daha kolay olduğu için öğretimde ik-inci sırayı alır.Çocuğun bağımlı beslenmeden kaşık kullanımına geçmesi yavaş yavaş olmaktadır.Anne çocuğu beslerken çocuğun adını söylemeli o baktığı zaman kaşığı masanın

üzerine yerleştirmeli kaşığa yiyeceği alma ve çocuğun ağzına götürme hareketlerini betimley-erek yapmalı ve yiyeceği çocuk kendisine bakarken vermelidir.*Kısa ve ucu yuvarlak bir kaşık çocukta kusmayı önler kolay beslenmeyi sağlar*Çocuk kaşığı ısırıyorsa kaşık çocuğun ağzına yan taraftan sokulup ortaya doğru hareket ettirilme-lidir.*Kaşığın boşaltılması için yiyecek kaşığın uç tarafına yerleştirilmelidir*Kaşık boşaltılırken çocuğun dudaklarını kapat-mak için elle yardım edilebilir

Kaşık Kullanarak Yemek Yeme Beceri Basamakları Davranışlar:1. Kaşığı alır.2. Tabaktan kaşığa bir miktar yemek alır.3. Kaşıktaki yemeği ağzına boşaltır.4. Yiyeceği çiğner.5. Yiyeceği yutar.

Page 20: sevgi kapısı sayı4

20 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

c) ÇATAL KULLANARAK YEMEK YEME BECERİSİNİN KAZANDIRILMASI

Kaşık kullanarak yemek yeme becerisinin kazanılmasını, çocuğa çatal kullanarak yemek yeme becerisinin kazanılması izlemektedir.Bu-nun için ilk önce çocuğun yapabildiklerinin be-lirlenmesi gerekir .Öğretim sırasında kullanılacak çatalın çocuğun fiziksel özelliklerine uygun olması gerekir.Yiyecekler çatalla yemeye uygun çatalın batırılabileceği ve bir seferde ağza alınabilecek büyüklükte olmalıdır.

Çatal Kullanarak Yemek Yeme Beceri Basamakları Davranışlar:1. Çatalı alır.2. Çatalı tabaktaki yiyeceğe batırır.3. Çataldaki yiyeceği ağzına alır.4. Yiyeceği çiğner.5. Yiyeceği yutar.

d) ÇATAL VE BIÇAK KULLANARAK YEMEK YEME BECERİSİNİN KAZANDIRILMASI

Bıçakla bir yerden diğer bir yere yağ gibi bir yiyeceği taşımak için,bir yi-yecek üz-erine başka bir yiyeceği yaymak için,yiyeceği bir elle tutar-ken başka bir elle kesmek için, çatal üzerine yiyecekleri itmek için, çatalla birlikte kullanarak bir yiyeceği kesmek için işlevde bulunulur.Bu beceriler bir sırayla öğretilir.

Çatal ve Bıçak Kullanarak Yemek Yeme Beceri BasamaklarıDavranışlar:1. Bıçağı alır.2. Çatalı alır.3. Çatalı tabaktaki yiyeceğe batırır.

4. Bıçakla yiyeceği keser.5. Çataldaki yiyeceği ağzına alır.6. Yiyeceği çiğner.7. Yiyeceği yutar

e) BARDAKTAN SIVI İÇME BECERİSİNİN KAZANDIRILMASI

Bardaktan sıvı içme becerisi çocuğa parmakla tutarak yemek yeme becerisinin kazandırılmasıyla aynı zamanda kazandırılmaya başlana bilir.Önce

her iki elle tuta-rak bardaktan sıvı içme becer-isinde çocuğun yapabildikleri belirlenmelidir.Daha sonra tek elle tutuşa geçilmelidir.Sıvı içmede bağımlı bir çocuğa bağımsızlık kazandırmak için ilk önce içilen sıvının

görülebilmesi ve hem anne hem de çocuk tarafından kontrol edilebilmesi için sert plastik bardak kullanılmalıdır. Bardakla Sıvı İçme Beceri BasamaklarıDavranışlar:1. Bardağı alır.2. Bardağı ağzına götürür.3. Ağzına bir miktar sıvı alır.4. Ağzındaki sıvıyı yutar

Mevlana TAPARZihin Engelliler Öğretmeni

Page 21: sevgi kapısı sayı4

21Sayı 4

OKULUMUZDA DÜZENLENEN DRAMA TEMELLİ AİLE EĞİTİMİ SONRASI ANNELERİMİZİN EĞİTİMİ DEĞERLENDİRMELERİ

ANNE: Ben bu paylaşım toplantılarından çok memnun kaldım. Kendime daha çok güvenim geldi. Oturumlardan çok şey öğreniyorum, ben çocuklarımı daha iyi anlıyorum ve daha iyi bir anne olabiliyorum. Önce kendimi yalnız hissediyor-dum ve şimdi yalnız olmadığımı biliyorum. Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okuluna teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız…ANNE: 10 haftalık drama programına katıldık, önceleri boşuna geli-yorum diye düşündüm sonra benim için ne kadar faydalı ol-duğunu görünce hiç bitsin istemedim. Çocuğuma daha farklı bir anne olduğumu, ona nasıl ne şekilde davranacağımı bu drama oturumlarına katılarak daha iyi anladım. Bilinçli bir anne olmak gibisi yokmuş. Kendimi geliştirmeye başladığı-mı hissettim ve çocuklarıma daha verimli olmaya çalışıyo-rum. Bu gibi drama oturumlarının devam etmesini çok is-terim, daha bilmediğimiz ve öğreneceğimiz o kadar çok şey olduğunu anladım.ANNE: 8 haftanın sonunda baktığım zaman iyi ki geldim diyebil-dim. Ben çok sıkıntılara katlandım bu oturumlar için, erken kalkıp okula gelmek, oğlumu okula yetiştirmek için çaba-lamak hem güzel hem de yorucuydu. Ama değdiğini dü-şünüyorum, atlamakta zorlandığım problemlerin başkaları tarafından nasıl atlatıldığını öğrenip, ders aldım, diğer an-nelerin tecrübelerinden faydalandım, vesile olan herkesten Allah razı olsun.

ANNE: Drama oturumlarının, ortamı güzel, birbirimizi anlıyoruz, grup üyelerine güveniyorum, konuştuklarımız ortamda ka-lıyor. Aile programında öğrendiklerimi çocuklarımda uygu-luyorum, çok eksiğim varmış her oturumda kendime yeni bilgiler katıyorum. Çok şükür derdimi anlatacağım bir öğ-retmenim var onun için çok mutluyum.

ANNE:Bilmediğimiz çok hata ve yanlışlarımız varmış. Kısa bir sü-rede başlamamıza rağmen her hafta hayatıma yeni şeyler katıldı. Çocuklarıma ve kendime… Engelli çocuğumda çok farklar görüyorum. Daha da çok öğreneceğimiz şeyler var. Kendime güvenim gittikçe artıyor, seneye da ha erken başlar-sak iyi olur. Okuluma çok çok teşekkür ederim.ANNE:Dramaya katılmak çok güzel. Bilmediğimiz bilgiler ve dav-ranışlar vardı, onları öğrenmeye ve yanlışlarımı düzeltmeye vesile oldu. Sürekli oturumlara katıldım ve yararını gördüm. Grup ortamımız uyumlu ve güzeldi. Bize bu imkânı sağladığı için okul yönetimine teşekkür ederiz.ANNE: Okulumuzda böyle bir seminer düzenlediğiniz için size çok teşekkür ederim. Ben çok mutlu oldum neden derseniz hem eğlendik hem kaynaştık hem de davranışlarımızın yanlış veya doğru olduğunu hep beraber arkadaşlarla öğrendik.ANNE:Drama toplantısına katılmaya karar verdiğimde kendimde, ne gibi değişiklikler olacağını merak etmiştim ve neler ola-cağını bilmeden katılmıştım oğluma nasıl faydalı olabi-lirimi ararken asıl kendime nasıl davrandığımın farkına vardım.Kendime önemsemeden, kendime zaman ayırmadan mut-suz bir ortamda yaşadığım için gittiğin her yerde mutsuz oluyordum. Şimdi ise kendime değer veriyorum ve önemsi-yorum, beni üzen, kıran, kim olursa olsun hakkımı savunup bunun yanlış fakat artık onun değil benim ne hissettiğimin ve ne düşündüğümde önemli olduğunu sinirlenmeden sa-kince ifade edebiliyorum, kısaca huzurlu ve kendimden emin ayaklarımın üstünde duruyorum kendi adıma, oğlum-la ilişkimde; Çok büyük farklılıklar var. Sağlıklı ve daha gü-zel iletişim kurmayı ve ona göstermek isteyip de göstereme-diğim ilgi ve alakayı gösteriyorum. Oğlum da saf sevgisiyle karşılığını veriyor.

Page 22: sevgi kapısı sayı4

22 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Şebnem KÖMÜRKARAGRUP LİDERİ

GRUP LİDERİNDEN…

Gordon‘a göre ‘’Anne –babalar çocuklarının ilk ve ço-ğunlukla en ekili öğretmenleridir’’. Bu nedenle; sağlıklı, den-geli ve sevgi dolu bir aile ortamı, çocuğun kişilik gelişiminin en önemli destekleyicisidir.

Bireyin gelişiminin, sağlıklı bir anne –baba çocuk ilişkisi temeline dayandığı bilinmekle birlikte çocuğun kişiliği-nin gelişiminde ve içinde bulunduğu sosyal çevreye uyum sağlamasında, anne-baba çocuk ilişkisinin önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Günümüze kadar anne –baba eğitim programları, geleneksel çerçevede yapılmaktadır.

Geleneksel eğitim programlarının veliler açısından pek etkili olmadığı gözlemlenmektedir. Yaratıcı Drama Yöntem-leri İle Aile Destek programı, geleneksel aile eğitim prog-ramlarından farklı uygulamalı bir eğitimdir.

Yaratıcı Drama Yöntemleri İle Aile Destek programı bir gün 1,5 saat süren bir program. 10 hafta boyunca, anne olarak çocuğun gelişimindeki yerinizi ve öneminizi, engelli çocuğa sahip anne babaların hem eğitsel hem de psikolojik sorunlarıyla baş etmelerine yardımcı olmayı, anne babaların engelli çocuğa sahip olduklarının farkına varıp geçirdikleri ve geçirebilecekleri kabullenme süreçleri konusunda bilinç-lendirme, engelli çocuğa sahip ailelerdeki kardeş ilişkileri ve toplumun engelli algılayışı konularında bilinçlendirmede yardımcı olma, çocuğunuzun gelişim alanlarını, çocukları yetiştirirken şimdiye kadar kullandığımız olumsuz yön-temleri, bu yöntemlerin çocukları nasıl etkilediği, bunların yerine koyabileceğimiz olumlu yöntemleri, çocuklarınızı olumlu yönde nasıl destekleyebileceğiniz, çocuklarla nasıl iletişim kurabileceğiniz, onlara nasıl olumlu alışkanlıklar kazandırabileceğiniz konularını kapsayan bir programdır.

Yaptığımız sohbetlerde annelerin çocuklarıyla yaşadığı deneyimleri, onların gelişimleri için neler yaptıkları grup üyeleri birbirleri ile paylaştılar. Ne düşündüklerini, neler hissettiklerini, hangi durumlarda kendinizi çaresiz hisset-tiklerini, bunları tartıştılar. Yaşadıkları bazı sorunların yanı sıra tabii ki kendinizi güçlü ve etkili hissettikleri yönleri de vardı. Bunları grupla paylaştılar, diğer annelerde bu yön-temlerinden yararlandılar. Anne –baba ve çocuk çatışma-larını, canlandırmalarla tekrar o süreçleri yaşayarak kendi yanlışlarını buldular. Bu drama etkinliklerinde hep ben konuşmadım. Ben çocuk gelişimi ile ilgili gündelik hayatta işlerine yarayacaklarını düşündüğüm bazı bilgileri grup üyeleri ile paylaştım fakat aslında birlikte birbirimizden çok şeyler öğrendik. Bazen çocuk olduk çocuklarımızın neler hissettiklerini anlamaya çalıştık ,bazen anne ,bazen de baba ….annelerimizin, babalarımızın tutumlarını şimdi kendi tutumlarımızı değerlendirmeye çalıştık. İtiraf etmek gerekirse benim sevgili annelerden öğrendiğim bir şey var temelinde sevgi varsa hiçbir şey yanlış değildir sadece yanlış yöntemler vardır. Annelerimizin fedakârlıkları ve çocukları-na hissettikleri sevgi, beni çok duygulandırdı

Page 23: sevgi kapısı sayı4

23Sayı 4

Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikâyet eden; her gün hayatının ne kadar berbat

olduğundan yakınan bir kız vardı. Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mü-cadele etmekten yorulmuştu.

Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karsısına.

Genç kızın bu yakınmaları karsısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi.

Bir gün onu mutfağa götürdü. Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu.

Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, bir cezveye bir patates, diğerine bir yumurta, so-nuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu.

Daha sonra kızına tek kelime etmeden, bekle-meye başladı.

Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti sey-rediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu.

Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.

Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap ver-medi.

Yirmi dakika sonra, adam, cezvelerin altında-ki ateşi kapattı.

Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu.

İkincisinden yumurtayı çıkardı, onu da bir ta-bağa koydu.

Daha sonra son cezvedeki kahveyi bir fincana boşalttı.

Kızına dönerek sordu:

- Ne görüyorsun?

- Patates, yumurta ve kahve? Diye alaylı bir ce-

vap verdi kızı.

- Daha yakından bak bir de dedi baba, patate-se dokun.

Kız denileni yaptı ve patatesin yumuşamış ol-duğunu söyledi.

- Aynı şekilde, yumurtayı da incele. Kız, kabu-ğunu soyduğu yumurtanın katılaştığını gördü.

En sonunda, kızının kahveden bir yudum al-masını söyledi. Söylenileni yapan kızın yüzü-ne, kahvenin nefis tadıyla bir gülümseme ya-yıldı.

Ama yine de bütün bunlardan bir şey anlama-mıştı:

- Bütün bunlar ne anlama geliyor baba?

Babası, patatesin de, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de ayni sıkıntıyı yasadıklarını, yanı kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı. Ama her biri bu sıkıntı karşısında farklı fark-lı tepkiler vermişlerdi. Patates daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken, kaynar suyun içine girince yumuşamış ve güçten düşmüştü. Yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki ince ka-buğun içindeki sıvıyı koruyordu. Ama kaynar suda kalınca, yumurtanın içi sertleşmiş katı-laşmıştı. Ancak, kahve çekirdekleri bambaş-kaydı. Kaynar suyun içinde kalınca, kendileri değiştiği gibi suyu da değiştirmişlerdi ve orta-ya tamamen yeni bir şey çıkmıştı.

- Sen hangisisin? Diye sordu kızına.

Bir sıkıntı kapını çaldığında nasıl tepki vere-ceksin?

Patates gibi yumuşayıp ezilecek misin?

Yumurta gibi, kalbini mi katılaştıracaksın?

Yoksa kahve çekirdekleri gibi, başına gelen her olayın duygularını olgunlaştırmasına ve haya-tına ayrı bir tat katmasına izin mi vereceksin.

Sen Hangisisin? Kıssadan Hisse

Page 24: sevgi kapısı sayı4

24 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Giyinme Becerileri

Günlük yaşamda en fazla kullanılan becerilerden birisi de gi-yinme becerisidir. Sabah kalktığımızda günlük kıyafetlerimi-

zi, dışarı çıkarken ayakkabı, mevsime göre atkı, bere, mont vb. gece yatarken pijama veya eşofman giyme günlük hayatta sürekli tekrarlanan bir beceridir. Günlük yaşamda bu kadar yer tutan bir becerinin kazandırılması son derece önemlidir.Giyinme becerileri, yetersizliği olan bireylerin bağımsız olarak işlevde bulunabilmesi için gerekli öz bakım becerilerinden birisidir. Öz bakım be-cerileri bağımsız yaşamın başlangıcı-dır. Giyinme becerisini de hem fizik-sel hem zihinsel yeterlilik isteyen bir beceridir. Çocukların en zor dönem-lerinden birisi de elbise ve ayakkabı giyme becerisi kazandığı dönemdir. Bu dönemde çok fazla ilgi ve sabır göstermek gerekir.36- 72 aylık çocuklar giyinme soyun-ma ile ilgili becerileri gerçekleştirebilecek düzeydedir. Evde anne babalar eğitim ortamında ise öğretmenler sabırlı davranmalı ve çocukların kendi kendine giyinip soyunma, eşyalarını katlama ya da askıya asma gibi yapacakları işlerde rehberlik etmeli ve ihtiyaç duyulursa, onları desteklemelidir. Çocuklar; 36 aylık olduklarında; bağcıksız ve düğmesiz giysileri yardımsız giyebilirler.Giysilerin önünü ve arkasını ayırt edebilirler. Kendi eşyalarını toplayabilirler. 48- 60 aylık çocuklar giysilerindeki büyük düğmeleri ilikleyip çözebilirler.Ayakkabılarını bağlayıp çözebilirler. Giysilerini boylarına uygun bir askıya asabilirler. 60- 72 aylık çocuklar ise giysilerindeki düğmeleri çözüp ilikle-yebilirler.Ayakkabılarını bağlayabilirler. Hava şartlarına uygun giysi seçimi yapabilirler.

Giyinme becerileri, engelli ya da normal olsun tüm çocuklar için soyunmayla ilgili becerilerden daha zordur. Bu nedenle, çocuk giysileri çıkarmayı beceremiyorsa, öncelikle bu becerilerin öğre-tilmesi gerekir. Giyinme ile ilgili öğretim ise, daha sonra yer alır. Düğme açma, kapama, çıt çıt takma, fermuar açma-çekme, dü-ğüm ve fiyonk yapma, el-göz eş güdümü ve parmakla ilgili tam bir gelişme gerektirir. Temel giyinme becerileri kazanıldıktan sonra, uygun giysi seçimi ve giysi bakımı ile ilgili becerilerin zihin engel-li çocuklara kazandırılması gerekir. Engelli birey rengi ve biçimi uyumlu olan ve aynı zamanda yapacağı etkinliğe ve hava şartla-rına uygun olan giysiyi seçebilmelidir. Engelli olan bireyin yaşına uygun etkinliklere katılması ne kadar önemli ise, yaşına uygun giysiler giymesi de o kadar önemlidir. Zihin engelli olan bazı bi-reylerde büyüme gecikebilmektedir. Böyle bir durumdaki engelli bireyin çocuk giysileri ile dolaştığı görülebilmektedir. Oysa bu bi-reyin yaşına uygun giyinmesi onun toplumda yaşıtlarının arasına

katılmasını kolaylaştıracaktır.Ortam ve Zaman Seçimi; Giyinme becerilerinin öğretiminde çocukların gereksinim duy-dukları ortam ve zamanların seçilmesi, öğretimin doğal ortamda olması, becerinin kalıcılık ve genellemesinin sağlanması açısın-dan önemlidir. Özellik-le gelişimsel yetersizlik gösteren öğrenciler için öğretimin günlük rutinler içerisinde etkinliğe dayalı olarak yapılması ve bu amaçla fırsatlar yaratılması gerekmektedir. Örneğin, Beden Eğitimi ders-lerinde, okula geliş ve gidiş zamanlarında giyinme becerilerinin öğretimi için düzenlemeler yapmak, öğretimi bu zamanlarda ger-çekleştirmek, yapılandırılmış ortamlarda ve zamanlarda öğretim yapmaya göre daha iyi sonuçlar verecektir.

Giyinme becerisinde bazı ipuçları öğretimi kolaylaştırır. BunlarGiyinme becerilerinin öğretiminin, öğrencinin gereksinim duy-duğu yer ve zamanlarda yapılması, öğretim olayına katılımını ar-tıracaktır. Temel giyinme becerilerinin öğretiminde uyarlanmış giysiler kullanmak çocuğun daha kolay başarıya ulaşmasını kolaylaştıra-bilir.Giyinme becerisinden önce soyunma becerisi kazandırılmalıdır.

El-göz koordinasyonu ve küçük kaslar becerileri sağlanmalıdır. Lastikli giysiler daha kolay öğre-nilir. (düğmeli ve fermuarlı bir giysiye göre) Tersten giderek öğretmek bazen bazı beceriler için daha uygun-dur. Örneğin; çocuk yerde oturur, iki bacağına pantolon geçirilir. Çocuk ayağa kalkar bacaklarına geçirilmiş pantolonu kendisinin çekmesi istenir. Yani basamak

çocuğa yaptırılır. İlk basamaklar zor olduğu için (çocukta başa-rısızlık duygusu uyandırıp beceriye karşı olumsuz tutum gös-termemesini sağlamak amacıyla) biz onun yerine basamakları tamamlarız. Daha sonraki çalışmalarda çocuktan pantolonunu bacaklarına geçirmesini isteriz.Soyunma- giyinme ile ilgili tüm becerilerin doğal ortam ve za-manlarda çalışılması gerekmektedir. (banyo öncesi ve sonrası bu-nun için en uygun zamandır. )Kazak çıkarma-giyme becerisini kazanabilmesi için önce tişört gibi kolay çeşitlerle çalışmak gerekli.Kısa kolluyu giymek uzun kolludan kolaydır, boyunlu kazak daha zor öğrenilir, V yaka daha kolaydır.Hırka giymek yelek giymeye göre zordur. Bu yüzden önce yelekle çalışılır.Bizim giydiğimiz gibi giymeyebilir. (herkes kendine göre farklı sırayla giyinir.) Önemli olan onun giyebileceği en kolay şekli be-lirlemektir.

Page 25: sevgi kapısı sayı4

25Sayı 4

Giyinme Becerisi Analizi Örnekleri Çocuklara giyinme becerisi kazandırırken beceriler ayrıntılı olarak alt basamaklara ayrılmalı ve bu basamaklar sırasıyla yaptı-rılmalıdır. Giyme becerisinde çocuğun yaptığı her hareket bir alt basamak olarak yazılır.Ayakkabı GiymeÇocuk ayakkabının dilini tutar.Ayağını ayakkabının içine yerleştirirBağcık veya bantları sıkıştırır.Düğüm yapar veya bandı kapatır.Pantolon GiymeÇocuk pantolonun bel kısmından tutarAyağını pantolonun pa-çasından geçirirDiğer ayağını da aynı şekilde pantolonun pa-çasından geçirirPantolonu beline kadar çeker.Düğmeleri ilikler.Fermuarı kapatır.Kazak GiymeKazağın etek kısmından tutar.Başını kazağın yakasın-dan geçirir.Elini kazağın kolundan geçirirDiğer elini de aynı şekilde kazağın kolundan geçirir.Kazağın etek kısmından tutar.Kazağın etek kısmını beline kadar indirir.

Örneklerde de olduğu gibi ayrıntılı bir şekilde basamaklara ayrı-lan beceriler öğretimi kolaylaştırır. Aynı zamanda çocuğun giyme becerisinde eksik ya da yapamadığı yerleri daha rahat görmemizi sağlar. Böylece çocuğa o basamaklarda daha fazla yardım ederiz.

Beceri öğretiminde, beceri analizleri yapıldıktan sonra her bir ba-samak çocuğun bağımsız olarak gerçekleştirmesi sağlana kadar

çocuğa Fiziksel Yardım, Model olma ve Sözel İpuçları ile çalışıl-madır.

Fiziksel yardım; çocuğun arkasına geçilmeli. Giyeceği giysi türü-ne göre el, ayak ve bacakları tutulmalı. Kazak giyme becerisinde çocuğun arkasına geçilip çocuğun elleriyle kazağı tutması sağlan-dıktan sonra ellerini tutarak hareket ettirilip kazağı önce boğa-zından ardında da yine ellerini tutarak kollardan geçirmeli en son olarak da kazağı aşağı çekmesi sağlanmalıdır. Çocuğa uygulanan fiziksel yardımın şiddeti giderek azaltılmalıdır. Ellerini önce sıkı-ca tutup daha sonra gevşetilmedir. Bu yardım yapılırken her bir hareket çocuğa sözel olarak da ifade edilmelidir.

Model olma; çocuğun sizi tam olarak görebileceği şekilde önüne geçilmelidir. Benzer özellikte kıyafet seçilmelidir. Eğer giysi yu-varlak yaka tişört ise sizde ve çocukta yuvarlak yaka tişört olmalı-dır. Sizde yuvarlak yaka çocukta düğmeli tişört olursa karışıklığa

yol açar ve öğretim zorlaşır. Kıyafeti gi-yerken her bir ba-samaktaki hareketi önce siz sonra çocu-ğa yaptırarak ilerle-melisiniz. Kıyafeti tam olarak giyip ço-cuktan da aynısını yapmasını bekleme-yin. Basamakları ya-vaş ve çocuğun net bir şekilde görebi-leceği şekilde yapın ve hemen ardından çocuktan yapmasını isteyin. Yine model olurken de çocuğa her bir hareketinizi sözel olarak açıkla-yın.

Sözel ipucu; çocuğun sizi net bir şekilde duyabileceği şekilde ço-cuğa her bir basamakta ne yapması gerektiğini söyleyerek kıyafeti giymesini isteyiniz. Çocuğun önüne koyduğunuz bir kıyafeti ne-resinden tutması gerektiğini, hangi kol ve bacağına ya da başı-na geçirmesini söyleyiniz. Örneğin; pantolonun üst kısmından iki elinle tut, şimdi pantolonun üst kısmını aç, pantolonuna sağ ayağını geçir, biraz yukarı çek, şimdi diğer bacağını geçir, biraz yukarı çek, şimdi pantolonun tamamını beline kadar çek, fermu-arını kapat, düğmeni ilikle şeklinde her bir basamağı söyleyerek giyinmesini sağlayın.

Dar olmayan giysiler kullanın Naylon giysilerden sakınınPamuklu giysiler giydirinBoyun kısmı lastikli, kol kısmı geniş giysiler tercih edinBel lastikli pantolonlar daha kolay olduğu için uygundurGelişimin fiziksel özelliklerine göre büyüklükte giysiler kullanınKıyafet ve ayakkabılar küçük veya büyük olmamalı

Ahmet GÜLEÇZihin Engelliler Sınıf Öğretmeni

Page 26: sevgi kapısı sayı4

26 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Spor12 -15 NİSAN

2012 Tarihlerinde BELDİBİ / KEMER / ANTALYA

‘da yapılan Özel Sporcular Federa-syonu Türkiye Futbol Şampiyonasına katılan, okulumuzun Futbol Takımı

Türkiye birincisi oldu. İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Şeref ÇALIŞIR

Şampiyon futbol takımımızı makamında kabul ederek

tebrik ettiler.

ÖZEL SPORCULAR FEDARASYONU TÜRKİYE

FUTBOL ŞAMPİYONU OLDUK!!!

Öğrencilerimiz Kupa Alırken

Öğrencilerimiz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde

Page 27: sevgi kapısı sayı4

27Sayı 4

“Gülümse Hayata”sloganıyla, engelli sporcular geçit töreni yaptılar.

ÜSKÜDAR ‘DAN HAYATA GÜLÜMSEDİLER Üsküdar Belediyesi ‘nin İl Eğitim Müdürlüğü ve İl Gençlik Spor Müdürlüğü İle işbirliği halinde bu yıl altıncısını düzenlediği Ulus-lar arası Özel Sporcular Atletizm Şenlikleri ,Üsküdar Burhan Fe-lek Atletizm Sahası ‘ nda yapıldı. Bu şenliğe okulumuzda katıldı.Bayanlarda 50 metre koşu yarışmasında;Öğrencilerimizden Ayşenur AVŞAR ikinci,Sümeyye YILDIRIM üçüncü oldu.

Erkeklerde 50 metre koşu yarışmasında; Öğrencilerimizden Yücel BALKAN üçüncü, Ferhan TAŞTAN ikinci, Yunus Emre AÇŞI birinci, Esat CESUR üçüncü,Bereket ABUKAN birinci oldu.Bayanlarda 100 metre koşu yarışmasında ;Öğrencilerimizden Hülya BEŞİRİK birinci oldu.Erkeklerde 200 metre koşu yarışmasında ;Öğrencilerimizden Y.Emre ÖZALP birinci oldu.

Türkiye Özel Sporcular Federasyon ‘un 25-27 NİSAN 2012tarihinde ANTALYA-KEMER ‘de düzenlediği Türkiye Masa

Tenisi Şampiyonasına okulumuz da katıldı.

İzmir Çeşme’de 11-13 Mayıs 2012 tarihlerinde yapılan Özel Sporcular Federasyonu Türkiye Yüzme şampiyonasında Elif YONAR adlı öğrencimiz 50 metre serbest yüzme dalında Tür-kiye üçüncüsü, Havva YONAR adlı öğrencimiz ise 50 metre sırtüstü yüzme dalında Türkiye ikincisi oldu. İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Şeref ÇALIŞIR, öğrencilerimizi makamın-da kabul ederek tebrik ettiler.

Page 28: sevgi kapısı sayı4

28 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Kitap

Otizm ve Otistik Çocukların Eğitimi

Ahmet GÜNEŞİLYA YAYINLARI

Otizmde İlk AdımAydan AYDIN

EPSİLON YAYINLARI

Yağmur Çocuklar/Otizm Nedir?

Doç. Dr. Barış KorkmazDOĞAN YAYINCILIK

Otizm ve Otistik Çocuklar

Nilüfer Darıca, Şebnem Tuş, Ülkü Abidoğlu

ÖZGÜR YAYNLARI

Otistik Çocuk Dahi mi, Engelli mi?

İsmail TUFANİLETİŞİM YAYINLARI /

Başvuru Dizisi

Bir çocuğun oyun oynarken kendi etrafında dakikalarca dönmesini kim anlar? Diğer çocuklara yetişmek için değil, sadece onların yanında kendi

varlığını hissedebilmek için evde ne kadar çaba harcadığını kim bilebilir? Bu kitap, otizmin ne olduğunu, çeşitlerini ve tedavi yollarını ayrıntılarıyla açıklıyor.

Otizm ve çocukluğun diğer yaygın gelişimsel bozuklukları son zamanlardan artan bir ilgi görmektedir. Bunun başlıca nedenlerinden biri otizmin giderek

daha iyi tanınması ve toplum içinde rastlanma sıklığının artışıdır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artan ilgiye bağlı olarak bu konuyla ilgili etkinlikler ve yayınlar artmaya başlamıştır.

Otistik bir çocuk dünyayı keşfetmek için çabalamaz, araştırma yap-maz, neredeyse hiçbir zaman incelemez. Öğrenme onu korkutur ve

bu da otizmini kırmasına bir engeldir. Otistik çocuk için dünya karma-şıktır, iletişimde anlaşılır ve alışılmış yolları kullanamaz.

Otizm; anne-babalar tarafından bebeklik döneminde her zaman fark edilemeye bilmektedir. Özellikle 2-5 yaş arası; otistik özelliklerin be-

lirginleştiği, tanı için oldukça önemli bir dönemdir.

Bir zamanlar hepimiz bu dünyada birer yabancıydık. Zamanla çev-remize uyum sağladık ve normalleştik. Ama içimizden ufak bir

azınlık, bu yabancılıklarını korudu. Ancak bunun faturası oldukça ağır oldu. Onlar artık bu dünyanın içekapanık ve yalnız yabancılarıydı. Bi-lim adamları onları ‘otist’, yabancılıklarını da ‘otizm’ olarak adlandır-dılar.

Page 29: sevgi kapısı sayı4

29Sayı 4

Resimlerle Düşünmek Otizmin İçerden

AnlatımıTemple GRANDİN

DOĞAN KİTAPÇILIK

S.O.S Otizm Ve İletişim Problemi Olan

Çocukların Eğitimi

İnci Vural KAYAALPEVRİM YAYINEVİ

Zekâ Ve Seviyeleri/Otizm

Selvi BORAZANCI PERSSON

SİSTEM YAYINCILIK

Özel Gereksinimli Çocuk Zihinsel ve

Duygusal GelişimStanley I. GREENSPAN ÖZGÜR YAYINLARI / Çocuk Eğitimi Dizisi

Özel Eğitimde Akademik Becerilere

Hazırlık / Etkinlik Örnekleri

Neslihan Kuloğlu Türker, Aynur Akıncı Aydoğan ÖZGÜR YAYINLARI /

Özel Eğitim Dizisi

Temple Grandin, Birleşik Devletlerdeki tüm çiftlik hayvanları te-sislerinin üçte birinin tasarımını yapmış yetenekli bir hayvan bilim-

ci. Ayrıca otizm konusunda da sık sık konuşmalar yapıyor, çünkü Tem-ple Grandin otistik, dünyayı, biz diğerlerinin anlayamayacağı bir şekilde düşünüyor, hissediyor ve yaşıyor. Bu kitap; olağanüstü bir insanın otizm bilmecesini aydınlatan bir belgeseli...

Dokuzuncu ayda emeklemiş olmak, onbeşinci ayda birkaç küpü üst üste koymak, onsekinci ayda birkaç kelime etmek

gibi gelişim aşamaları, beynin bu işlevlerle ilişkili bölgelerinin ol-gunlaşmasının işaretleridir. Bu işaretleri görmek, anne-babayı ve doktoru rahatlatır.

Otizm üzerine yapılan araştırmacıların tarihçesi, otizmin hala ilk günlerdeki esrarını koruduğu göstermektedir. Selvi Borazancı

Persson AQ Otistic Zekâ tanımlamasıyla otizmi yeni bir bakış açısıyla değerlendirmektedir. Dünyaya gelişinden itibaren her çocuğun belli sürelerde tamamladı otistik özelliklerin belli bir yoğunlukta olması gerekiyor. Bu bakış açısıyla, çevremizdeki kişilerde az ya da çok otis-tik özellikler gözleyebiliriz.

Prof. Dr. Stanley I. Greespan tüm dünyada son yirmi yılın çocuk gelişimi, eğitimi ve tedavisi konularında; bir hekim, yazar, hoca ve

analist olarak en önde gelen isimlerinden biridir. Bu kitap gelişimsel bozuklukları olan çocukların ebeveynleri için yazılmıştır, doğal ola-rak onlarla sınırlı olmayıp, konu ile ilgili olan her profesyonel, kitap-tan yararlanabilir.

Öğrenmeye hazırlık becerileri - Taklit etme - Eşleştirme - Ayırt etme - Gruplama - El, Göz koordinasyonu becerileri Ana-Baba-

lar ve Eğitimciler için

Hazırlayan Ahmet GÜLEÇ

Zihin Engelliler Sınıf Öğretmeni

Az bilmek için çok

okumak gereklidir. MONTESQUİEU

Page 30: sevgi kapısı sayı4

30 Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Çocuklar donmamış beton gibidir üzerlerine ne düşse iz bırakır.

Haim Jinott

Nasıl Bir Ebeveynsiniz?

Otoriter, aşırı korumacı, talepkar, cezalandırıcı ya da demokratik…Peki, nasıl bir ebeveynsiniz ?

LÜTFEN, Aşağıdaki 23 soruyu size uygun şekilde cevaplayın.

1.Çocuğuma yeterince vakit ayırabiliyorum.

2.Ekonomik sorunlar beni endişelendirir.

3.Çocuğumun sorumluluklarını genelde ben yerine getiririm.

4.Çocuğumun yanlış bir şey yaptığını görürsem ce-zalandırırım.

5.Onun için düşündüğüm mesleği yapmasını iste-rim.

6.Çocuğuma seçme özgürlüğü tanırım.

7.Hayatımın hep aynı düzeyde gitmesi için çaba gösteririm.

8.Çocuğuma ağır sözler kullandığım olmuştur.

9.Çocuğumun ihtiyaçlarına özen gösteririm.

10.Çocuğumun yarım bıraktığı işleri ben tamamla-rım.

11.Elimi attığım her işi en iyi şekilde tamamlarım.

12.Ona karşı fiziksel olarak şefkatliyim.

13.Çocuğumun hastalanmasından çok korkarım.

14.İstediğimi yapması için canını yakarım.

15.Koyduğum kurallara harfi harfine uyulmasını beklerim.

16.Olaylara hep kötü tarafından bakarım.

17. Ona vurduğum olur.

18.Her şeyin mükemmel olmasını isterim.

19.Çocuğumun başarılı olmasını beklerim.

20.Kontrolümde olmadığını hissettiğim şeyler ko-nusunda sık endişelenirim.

21.Çocuğumun başarıları beni mutlu eder.

22.İşlerin çabuk halledilmesi konusunda sabırsı-zımdır.

23.Çocuğumun başına kötü bir şey geleceği düşün-cesi beni sık sık rahatsız eder.

Page 31: sevgi kapısı sayı4

DEĞERLENDİRMEBu test için sorulara vereceğiniz ‘’evet’’ cevaplarını değerlendirmeniz gerekiyor. Aşağıda belirtilen so-rulardan en çok hangi gruba giren sorulara ‘’evet’’ cevabı verdiyseniz, ağırlık olarak o ebeveyn tutu-muna sahipsiniz…

(Soru 2.3.10.13.16.20.23) Aşırı Korumacı Ebeveyn Tutumu: Evhamlı ve kaygılı kişilik özelliklerine sa-hiptirler. Çocuğumun başına kötü bir şey gelmesin-den korkar ve çocuğu olabilecek her türlü zarardan korumak için oldukça temkinli davranırlar. Bu dav-ranışlar çocuğun bireyselliğini, sosyal gelişimini ve seçim özgürlüğünü kısıtlar doğrultudadır.

(Soru 5.7.11.18.19.22) Talepkar Ebeveyn Tutumu: Mükemmeliyetçi kişilik özelliklere sahiptirler. Ço-cuktan beklentileri, zaman zaman çocuğun gelişim özelliklerinden dahi daha yüksektir. Bu tarz tutum-lar, anne –babanın onayına duygusal olarak ihtiyaç duyan çocuğun erişkin yaşantısında kaygılı, başa-rı odaklı veya her şeyi en iyi şekilde yapma arzusu içinde olmasına sebep olabilir.

(Soru 4.8.14.15.17) Cezalandırıcı Ebeveyn Tutumu: Otoriter, kuralcı ve ‘’ya hep ya hiç’’ tarzda düşünen ebeveynlere özgü olan bu tutum, çocuğun hata yap-ma olasılığına karşı dahi oldukça katı olunmasına sebeptir. Çocuğun ihtiyaçlarına cevap verme bece-rileri düşükken, çocuktan bireysel beklentileri ol-dukça yüksektir. Zaman zaman fiziksel şiddet veya sözel hakarete başvurabilirler.

31Sayı 4

Bir çocuk için anası ve babası dünyayı temsil eder. Çocuk, annesi ve babası nasıl davranıyorsa, dünyada-

ki herkesin de aynı şekilde davranacağını düşünür.M.Scott Peck

(Soru 1.6.9.12.21)Sağlıklı Ebeveyn Tutumu: Kendi-ne ve çevresine karşı olumlu, yapıcı ve güven dolu olan anne-babaların çocuklarına yönelik tutumları sağlıklıdır. Çocuğun fiziksel ve duygusal ihtiyaç-larını tanıyan ve yerine getiren bu kimseler, çocuğa demokratik ve özgür bir yaşam ortamı sunmakta, aynı zamanda çocuğun gelişimine uygun olan ve cevap verebileceği kurallar koymaktadırlar.

Page 32: sevgi kapısı sayı4

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Nefis Bir Kahvaltı ve Ardından Lunapark Eğlencemiz

32

Lunaparkta

öğretmenlerimiz

ve öğrencilerimiz

oldukça keyifli

zaman geçirdiler.

Page 33: sevgi kapısı sayı4

33Sayı 4

Öğretmenlerimize Özel

Biraz olsun işimizden uzaklaşmak istedik. İşimizi koşuşturmalarımızı İstanbul’da

bırakıp, Sapanca yollarına düştük… Sapanca’da göl kenarında güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra, Yuvacık Barajında doğa yürüyüşü yaptık, balıklarımızı yedik.

Birlikte çok keyifli bir gün yaşayarak İstanbul’a dönüş yaptık.

Drama Grubunun Kahvaltısı

Oturumlarda hep sorunlarımızı,

çatışmalarımızı tartıştık ve çeşitli çözüm yollarını aradık. Biraz olsun omuzlarımızdaki yüklerden sıyrılıp kendimizi

ödüllendirmek istedik. Sadece ve sadece kendimiz için güzel bir

mekânda kahvaltı yapalım dedik. Güzel mekânda keyifli saatlerimizden kareler.

Page 34: sevgi kapısı sayı4

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

S İ N E M AMevlanakapı

Yönetmen: Robert Ackerman Oyuncular: Kirstie Alley, Sam Waterston Kocası tarafından yıllar önce terk edilen Sally Goodson otistik oğlu David’i tek başına büyüt-mek zorunda kalmıştır. Sosyel hizmet görevlileri Sally’nin oğlunu kliniğe yatırmaktansa kendi ba-

şına geliştirdiği bir sistemle oğlunu yetiştirdiğini öğrenirler. Her iki tarafta kendi görüşlerinin doğru olduğuna inanmaktadır. Bu arada Sally ile John Nils arasında yakın bir ilişki başlar.

Yönetmen: George Miller Oyuncular: Nick Nolte, Susan Sarandon, Peter Ustinov Yapım Yılı: 1992 Konusu yaşanmış bir olaydan alınan ‘‘Lorenzo’nun Yağı’’, çocuklarını yakalandığı amansız bir hastalıktan kurtarmak için azimle mücadele veren Augusto ve Michaela Odone çif-tinin öyküsünü anlatıyor. Sadece küçük erkek çocuklarda görülen ALD adlı bu hastalık, hastayı iki yıl içinde ölüme

sürüklemektedir... Oğullarını ölüme mahkûm eden bu teş-hise inanmayan Augusto ve Michaela, hiçbir tıbbi eğitimleri olmamasına rağmen, hastalıkla ilgili bütün bilgileri topla-yarak doktorları bu konuda çalışmaya zorlarlar. Oğullarının hayatını kurtarmak için zamana ve tıbbın gerçeklerine karşı büyük bir savaş veren Odone çiftinin olağanüstü mücadelesi sayesinde uzmanlar Lorenzo’nun Yağı adını verdikleri ilacı bulurlar.

Yönetmen: Aamir Khan, Amole GupteOyuncular: Aamir Khan, Darsheel Safary,Tisca Chopra, Alorika ChatterjeeHenüz 8 yaşında olan küçük bir çocuk hem ailesi hem de okul çevresinde farklı bir biçimde tanınmaktadır. Ke-limeleri söylerken zorlanan ve öğrenme güçlüğü çeken

çocuk, Disleksi denilen genetik bir bozukluk yaşamak-tadır. Ancak bunun derinliklerine şimdiye kadar kimse inmemiş ve küçük çocuğu problemli gözlerle izleyenlere karşı, onun resim öğretmeni olan Ram (Aamir Khan) farklı şekilde yaklaşır. İç dünyasına kadar inecek ve kim-senin anlayamadığı gerçeklere ulaşacaktır.

Yönetmen:Karan JoharSenaryo:Niranjan Iyengar, Shibani BathijaOyuncular: Shahrukh Khan, , Kajol, Katie A. KeaneRizwan Khan, Mumbai’nin Borivali denen bölgesinden olan bir müslüman gençtir ve Asperger’s Sendromu denilen nadir bir hastalıkla boğuşmaktadır. Annesi ve-

fat ettikten sonra Amerika’nın California eyaletindeki kardeşinin yanına taşınan Khan, bu hastalığı yüzünden insanlarla sosyal iletişim kurmakta epey zorluk çeker.

Oyuncuları:Mustafa Üstündağ, Levent Üzümcü, Rüçhan Çalışkur ve Haldun Boysan (Muhtar)Süresi: 2 saatYapımı: 2009 TürkiyeAbim filmi Istanbul ile Marmarise kadar uzanmakta olan bir kardeşlik hikayesini anlatan filmdir. Yıllar sonra karde-

şini bulur, biraz aklı eksik olmasına rağmen sahiplenmeyi ve aklı fikri para olan bir insanın aile değerlerini anolamasını anlatan bir filmdir. Abimm film paraya düşkün olan insa-noğlunun macera dolu ve komik bir şekilde anlatarak nasıl değilebileceğini gösteren bir filmdir. Bir çok hayat dersini barındıran Abimm film

Yönetmen: Irwin Winkler Senaryo: Oliver Sacks , Steve Levitt Görüntü Yönetmeni: John Seale Oyuncular: Val Kilmer , Mira Sorvino , Kelly McGillis , Steven Weber , Bruce DavisonVirgil Adamson , bir kasabadaki kaplıcada masörlük yapan ve küçük yaşlardan beri kör olan genç bir adamdır. Günün birinde Amy adlı bir mimar kadınla tanışır. Stres atmak

için Manhattan’dan kaplıcaya gelen Amy, ilk andan itibaren Virgil’e ilgi duymaya başlar. Genç kadın başlangıçta onun kör olduğunu farketmez, ilk görüşte aşık olur. Virgil’i ikna ede-rek büyükşehire yeni bir tedavi yöntemi denemek için gider-ler. Dünyada ilk defa uygulanan bir yöntemle ameliyat olan Virgil, tekrar görmeye başlar. Bundan sonra yeni hayatına alışmanın verdiği zorlukları birlikte yenmeye çalışırlar

34

Page 35: sevgi kapısı sayı4

35Sayı 4

Kıssadan Hisse

Sevgili Anneciğim ve Babacığım ,

Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilsey-dim size şunları söylemek isterdim: Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın.

Deneme ile öğrenebilirim. Bana ayak uydur-makta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaş-lıkta ve uğraşlarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde her işimde koruyup kollamayın. Davra-nışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göre-yim. Büyüdüğümü başka türlü nasıl anlarım?

Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Âmâ siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdik-çe almadan edemiyorum.

Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutmayınca sizlere güvenim azalıyor. Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğu-nuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne ya-pacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yaralan-madan edemiyorum.

Beni dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğum anlar soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Öğütlerinizden çok davranış-larınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eği-tirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum, ancak birbirinize saygı ve sev-ginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder.

Çok konuşup, çok bağırmayın. Yüksek sesle söy-lenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi iz bırakır.”Ben senin yaşındayken

…” diye başlayan söylevleri hep kulak arkasına atarım.

Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın, bana yanılma payı bırakın. Beni kor-kutup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın. Yan-lış davranışın üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin, suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim.

Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin; hiç değilse çabamı övün. Beni başkaları ile kar-şılaştırmayın; umutsuzluğa kapılırım.

Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın; bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranma-dığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştır-mayın, yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı yitirme-yin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim; ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onu-rumu kırmayın. Unutmayın ki bende sizi yaban-cıların önünde güç durumlara düşürebilirim.

Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamak-tan çekinmeyin. Özür dileyişiniz size olan sevgi-mi azaltmaz; tersine beni size daha çok yaklaş-tırır. Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum, bana kendinizi yanılmaz ve erişil-mez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı gö-rünce üzüntüm büyük olur.

Biliyorum ara sıra sizi üzüyor, belki de düş kı-rıklığına uğratıyorum; bana verdikleriniz ya-nında benden istediklerinizin çok olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse birçoğundan vazgeçebilirim; yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sar-sılmasın.

Benden “örnek çocuk” olmamı isterseniz, ben de sizden kusursuz ana-baba olmanızı beklemem. Sevecen ve anlayışlı olmanız bana yeter. Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim.

Sevgiler, çocuğunuz...

Pulsuz Dilekçe

Kaynak: Yörükoğlu, Atalay, Prof. Dr. (1982). Çocuk ruh sağlığı: çocuğun kişilik gelişimi, yetiştirilmesi ve ruhsal sorunları. Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Page 36: sevgi kapısı sayı4

36

Ev Ziyaretleri Okul GezileriV E

Her dönem, sınıf öğretmenleri öğrencilerimizi ev ortamında gözlemlemek, aileyi yakından tanımak

amacıyla rehber öğretmeni ve sınıfındaki diğer öğren-cileri ile birlikte ev ziyaretleri yapmaktadır. Böylece ev sahibi öğrencimiz arkadaşlarını ve öğretmeni misafir et-menin mutluluğunu yaşamakta, onlara desteğimizi his-setmektedirler.

Engelli İnsan

1.) Engelli bir insanın eli-kolu olmasa dahi, elinizi uzata-rak selam verin. Engelli kişi size nasıl davranacağını bilir.2.) Yardım etmeden önce yardım isteyip istemediğini so-run. İstek olmadan yardım etmeye kalkmayın.3.) Kendinize göre yardım etmeye kalkmayın. Engelli ki-şinin sizi yönlendirmesine fırsat verin.4.) Engelli kişi karşısında aşırı dikkatli olmaya kalkış-mayın. Diğer insanlarla nasıl konuşuyorsanız, onlarla da öyle konuşun. Acıyarak yaklaşmayın. Engelli insanlar sadece birtakım engellere sahip, mutsuz ya da hasta de-ğiller.5.) Kelimeleri dikkatle, vurgulayarak, yüksek sesle bağı-rıp çağırarak konuşmayın. Bedensel engelli bir kişinin duyma sorunu yoktur. Tane tane konuşarak onun bir zeka sorunu olduğunu ima eder tarzda konuşmayın. 6.) Kibarlık yapacağım diye günlük konuşmanızın dışına çıkmayın. Örneğin tekerlekli sandalyedeki engelliye,

“Nereye gidiyorsun?” ya da görme engelli birine, “Gö-rüşmek üzere” demenizin bir sakıncası yok.7) Engelli insanların %98 inin üzüldüğü konu bakışlar sanki çok garipsercesine pür dikkat bakışlar engelli in-sanları rencide etmekte üzmektedir.sevgi ve saygıyı ba-kışlarınızla karşınızdaki engelli bireye hissettirin bu onu fazlasıyla mutlu edecektir.

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Page 37: sevgi kapısı sayı4

37

MASLAK BİNİCİLİK KULUBÜNE SONSUZ TEŞEKKÜRLER...

HİPPOTERAPİ’ NİN (ATLI TERAPİ) ZİHİNSEL ENGELLİLER ÜZERİNDEKİ FAYDALARI

1.Engelli bireylerin toplumla kaynaşmasına ve özgüven duymasına katkı sağlamaktadır.

2. Çocukların hayvan ve doğa sevgisini kazanmasını sağlar.

3.Çevreye aitlik duygularının gelişmesinde, el- göz koordinasyonunun sağlanmasında ve ayırt edebilme yeteneğinin

kazanılmasında önemli katkısı vardır.

4.Bütün kasları dengeli bir şekilde çalıştırdığı için özellikle bedensel engelli bireylerin adalelerinin gelişmesine yardımcı olur.

5. Çocukları psikolojik açıdan rahatlatır.

Öğrencilerimize her yıl hippoterapi (atlı terapi ) imkanı sağlayan Maslak Çocuk Binicilik Kulübune teşekkür ederiz.

Sayı 4

Page 38: sevgi kapısı sayı4

Mevlanakapı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi

Yavru ceylanlar Kermesi

MEVLANAKAPI EĞİTİM UYGULAMA OKULU

VE İŞ EĞİTİM MERKEZİ KERMESİ

14-20 Mayıs 2012 tarihleri ara-sında Mevlanakapı Eğitim Uygu-lama Okulu ve İş Eğitim Merkezi olarak, okul aile birliğimizin ve ve-lilerimizin desteği ile gelirleri tama-men öğrencilerimiz yararına kulla-nılmak amacıyla Minatürk’te kermes düzenledik. Okul aile birliği, öğretmenlerimiz ve velilerimizin desteğiyle okulumuzun atölye sınıflarında yapılan ve dışarıdan bağış olarak gelen eşyaların satışından elde ettiğimiz kermes geliri tamamen öğ-rencilerimiz yararına kullanılmaktadır. Düzenlediğimiz kermeste görev alan öğ-retmenlerimize, kermese katkı sağlayan okul aile birliği üyelerine, bağışlarıyla bize destek olan velilerimize ve bağışçılarımıza, kapılarını bize açan ve yardımlarını esirgemeyen Miniatürk yönetimi ve görevlilerine ve bütün duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.

38

2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyat Kanunu’nun 5.Madde-sinin 1.Fıkrasının (a) bendi polise, GÖNÜLLÜ kişilerin

parmak izlerini alma yetkisi vermiştir. Kayıp zihinsel engelliler bulunduklarında, kendilerini ifade edemediklerinden kimlikleri kısa sürede tespit edileme-mekte ve buna bağlı olarak yakınlarına ulaşılma konusunda güçlükler yaşanılmaktadır. Bu durum hem kayıp kişi ve ailesi hem de polis açısından sorunlara neden olmaktadır. Kaybolan bulunamayan zihinsel engelli ve kendini ifa-de edemeyen kişilerin/vatandaşların bulunabilmesi ve kimlik tespiti için Emniyet Genel Müdürlüğümüzün 81 ilde başlattığı bu çalışma RIZA ve GÖNÜLLÜLÜK esası ile okulumuzda da yapıldı

Parmak İzinin Alınması ve Önemi

Page 39: sevgi kapısı sayı4

39Sayı 4

Fatih Belediye Başkanı Mustafa DEMİR’le Kahvaltımız

Fatih Belediye Başkanı 16 Nisan Pazatesi

2012 tarihinde, İş Eğitim Sınıfları-mızın bulunduğu Ali Kuşçu İlköğretim

Okulu ve İş Eğitim Sınıflarımızı ziyaret etti. Belediye Başkanımızın velilerle yaptığı kahvaltı-

dan sonra Sayın Mustafa DEMİR ‘ e okulumuzun ek bina yapımı ile ilgili sorunlarımızı ilettik.

Öğrencilerimiz kendi yaptıkları Kayık Şamdanı Başkanımıza hediye ettiler. Başkanımız çok

duygulandı. Sınıfımızı onurlandırdığı ve sorunlarımızı dinlediği için Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz.

Page 40: sevgi kapısı sayı4

“Çocuk yetiştirmek her ana-baba için olağanüstü bir deneyimdir. Çocuğunuzun

gözlerinin içine bakın ve orada kendi içinizdeki çocuğu görmeye çalışın. Bunu

yapmak için hiçbir zaman geç değil. Orada içinizdeki çocuk hâlâ sevgi, ilgi,

şefkat ve bakım bekliyor. Onunla ilgilenip, çocuk olmanın keyfini ve güzelliğini

yeniden yaşayabilirseniz, çocuğunuzla birlikte ve bu kez “eksiksiz” büyüdüğünü

fark edeceksiniz.”