sevgili okurlar, y - t - kydtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf ·...

72
1 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011 BAŞKAN’DAN Y eni bir yıla sektörümüzde dünya standartlarında yasal altyapının oluştu- rulmasına yönelik atılan adımların verdiği heyecanla başladık. Değişen dünya ekonomik düzeni ve Türkiye’nin önündeki fırsatlar, bu adımlarla birlikte kolektif yatırım araçları sektörümüzü hedeflediği yere taşıyacaktır. Nitekim sürekli gelişim ve değişim içindeki sektörümüze yönelik olarak, portföy yönetim şirketlerinin fon kurabilmeleri ve yatırım fonları alım satımı yapabilme- lerine olanak verecek mevzuat değişikliği çalışmaları ve Takasbank Elektronik Fon Dağıtım Platformu projesinin yakın zamanda devreye alınacak olmasını çok önemli adımlar olarak görüyorum. Dünya piyasalarında devam eden değişim sürecinde ülkemiz finans piyasaları- nın güvenilirliğini koruduğunu ve cazibesinin her geçen gün arttığını görüyoruz. Yeni dönem ülkemizde yeni yatırım fırsatlarını yaratmaya başlarken, bu alanda fon sektörümüzün de yapılacak yeni düzenlemelerle önünün daha da açılaca- ğına inanıyorum. Geçtiğimiz Kasım ayında Sermaye Piyasası Kurulu’nu ziyaret ederek Yatırım Fonları Sektörü Strateji Raporu’nu SPK Başkanı Prof.Dr.Sayın Vedat Akgiray’a sunduk. Bu konuda TKYD ve SPK ile nümüzdeki günlerde ortak çalışmalara başlanacak. Yılın bu ilk sayısında Elektronik Fon Dağıtım Platformu konusunda Takasbank Genel Müdürü Sayın Emin Çatana’nın, 2010 yılında rekorlar kıran emtialar hak- kında ise Altın Borsası Başkanı Sayın Osman Saraç’ın görüşlerini bulabilirsiniz. Ayrıca Sektör Analizi bölümümüzü de emtialara ayırdık. Kurumsal Yatırımcı’nın yabancı konuğu ise ALFI (Lüksemburg Yatırım Fonları Birliği) Başkanı Sayın Claude Kremer oldu. Sayın Kremer, Avrupa’nın önde ge- len fon merkezi konumundaki Lüksemburg ve UCITSlere yönelik sorularımıza cevap verdi. Fon Yöneticileri 2011 1. Çeyrek Beklenti Anketi’ne 41 fon yöneticisi katıldı ve so- nuçlar 2011 yılında hisse senedi ve emtiaların önde gelen yatırım aracı olaca- ğının beklendiğini gösterdi. Ekonomist bölümümüzde ise bu sayımızda, IMF Araştırma Bölümü Direktör Yar- dımcısı Sayın M. Ayhan Köse ve Cornell Üniversitesi Tolani Ticaret Politikası Kı- demli Profesörü Sayın Eswar S. Prasad’ın yazdığı “Yükselen Piyasa Ülkeleri Ol- gunlaşırken” başlıklı makaleyi okuyacaksınız. Yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nı kurumsal yönetim ve sermaye piyasaları açısından getirdiği yenilikleri içeren bir makale, Sosyal sorumluluk sayfalarımız- da ise İMKB Başkan Yardımcısı Sayın Esin Akbulut’un İMKB Sürdürülebilirlik Endeksi Projesi , Birleşmiş Milletler Sorumlu Yatırım İlkeleri ‘ni imzalayan ilk port- föy yönetim şirketi Ak Portföy’ün Genel Müdürü Cem Yalçınkaya’nın Kurumsal Yatırımcı’ya verdiği bilgileri de bu sayımızda okuyabilirsiniz. Yeni yılda sağlık ve başarı dileklerimle, Gür Çağdaş TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Sevgili Okurlar, Gür ÇAĞDAŞ TKYD Baflkan› TKYD olarak sektörümüzün yıllardır beklediği atılımı yapabilmesi için hükümet ve düzenleyici otorite nezdinde mevcut temas ve çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırdık. Sermaye Piyasası Kurulu’nu ziyaret ederek TKYD Strateji Raporu’nu paylaştık.

Upload: others

Post on 04-Jul-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

11kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

BAŞKAN’DAN

Yeni bir yıla sektörümüzde dünya standartlarında yasal altyapının oluştu-rulmasına yönelik atılan adımların verdiği heyecanla başladık. Değişendünya ekonomik düzeni ve Türkiye’nin önündeki fırsatlar, bu adımlarla

birlikte kolektif yatırım araçları sektörümüzü hedeflediği yere taşıyacaktır.

Nitekim sürekli gelişim ve değişim içindeki sektörümüze yönelik olarak, portföyyönetim şirketlerinin fon kurabilmeleri ve yatırım fonları alım satımı yapabilme-lerine olanak verecek mevzuat değişikliği çalışmaları ve Takasbank ElektronikFon Dağıtım Platformu projesinin yakın zamanda devreye alınacak olmasını çokönemli adımlar olarak görüyorum.

Dünya piyasalarında devam eden değişim sürecinde ülkemiz finans piyasaları-nın güvenilirliğini koruduğunu ve cazibesinin her geçen gün arttığını görüyoruz.Yeni dönem ülkemizde yeni yatırım fırsatlarını yaratmaya başlarken, bu alandafon sektörümüzün de yapılacak yeni düzenlemelerle önünün daha da açılaca-ğına inanıyorum.

Geçtiğimiz Kasım ayında Sermaye Piyasası Kurulu’nu ziyaret ederek YatırımFonları Sektörü Strateji Raporu’nu SPK Başkanı Prof.Dr.Sayın Vedat Akgiray’asunduk. Bu konuda TKYD ve SPK ile nümüzdeki günlerde ortak çalışmalarabaşlanacak.

Yılın bu ilk sayısında Elektronik Fon Dağıtım Platformu konusunda TakasbankGenel Müdürü Sayın Emin Çatana’nın, 2010 yılında rekorlar kıran emtialar hak-kında ise Altın Borsası Başkanı Sayın Osman Saraç’ın görüşlerini bulabilirsiniz.Ayrıca Sektör Analizi bölümümüzü de emtialara ayırdık.

Kurumsal Yatırımcı’nın yabancı konuğu ise ALFI (Lüksemburg Yatırım FonlarıBirliği) Başkanı Sayın Claude Kremer oldu. Sayın Kremer, Avrupa’nın önde ge-len fon merkezi konumundaki Lüksemburg ve UCITSlere yönelik sorularımızacevap verdi.

Fon Yöneticileri 2011 1. Çeyrek Beklenti Anketi’ne 41 fon yöneticisi katıldı ve so-nuçlar 2011 yılında hisse senedi ve emtiaların önde gelen yatırım aracı olaca-ğının beklendiğini gösterdi.

Ekonomist bölümümüzde ise bu sayımızda, IMF Araştırma Bölümü Direktör Yar-dımcısı Sayın M. Ayhan Köse ve Cornell Üniversitesi Tolani Ticaret Politikası Kı-demli Profesörü Sayın Eswar S. Prasad’ın yazdığı “Yükselen Piyasa Ülkeleri Ol-gunlaşırken” başlıklı makaleyi okuyacaksınız.

Yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nı kurumsal yönetim ve sermaye piyasalarıaçısından getirdiği yenilikleri içeren bir makale, Sosyal sorumluluk sayfalarımız-da ise İMKB Başkan Yardımcısı Sayın Esin Akbulut’un İMKB SürdürülebilirlikEndeksi Projesi , Birleşmiş Milletler Sorumlu Yatırım İlkeleri ‘ni imzalayan ilk port-föy yönetim şirketi Ak Portföy’ün Genel Müdürü Cem Yalçınkaya’nın KurumsalYatırımcı’ya verdiği bilgileri de bu sayımızda okuyabilirsiniz.

Yeni yılda sağlık ve başarı dileklerimle,

Gür ÇağdaşTKYD Yönetim Kurulu Başkanı

Sevgili Okurlar,

Gür ÇAĞDAŞTKYD Baflkan›

TKYD olarak sektörümüzün yıllardır beklediği atılımı yapabilmesi için hükümet ve düzenleyici otoritenezdinde mevcut temas ve çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırdık.Sermaye Piyasası Kurulu’nu ziyaret ederekTKYD Strateji Raporu’nupaylaştık.

Page 2: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

KÜNYE OCAK-ŞUBAT-MART 2011

4 SEKTÖRDEN HABERLER

7 TKYD’DEN HABERLER

içindekiler

26 YABANCI KONUKLüksemburg’un Başarı ÖyküsüClaude Kremer / ALFI (Lüksemburg Yatırım Fonları Birliği) Başkanı

30 MAKALEYükselen Piyasa Ülkeleri OlgunlaşırkenM. Ayhan Köse / IMF Araştırma Bölümü Direktör YardımcısıEswar S. Prasad / Cornell Üniversitesi Tolani Ticaret Politikası Kıdemli Profesörü

34 FON YÖNETİMİİŞ YATIRIM ARMA PORTFÖY YÖNLÜ SERBEST YATIRIM FONUAyça Işık Pars / Arma Portföy Yönetimi A.Ş.

YAPI KREDİ B TİPİ %100 ANAPARA GARANTİLİ ONİKİNCİ ALT FONKubilay Özalp / Yapı Kredi Portföy Yönetimi A.Ş.

kurumsal yatırımcı

TTüürrkkiiyyee KKuurruummssaall YYaattıırrıımmccııYYöönneettiicciilleerrii DDeerrnneeğğii

adına İmtiyaz SahibiGür Çağdaş

SSoorruummlluu YYaazzıı İİşşlleerrii MMüüddüürrüüTülin Özaydın

EEddiittöörrGüzin Övünç

YYaayyıınn KKuurruulluuHalim Çun

Dr.Alp KelerArif Tepe

Celal ReyhanCenk Aksoy

Mehmet Ali ErsarıMehmet Horasanlı

Tayfun Oral

DDaannıışşmmaa KKuurruulluuCem YalçınkayaDidem Gordon

Dr.Gürman TevfikFatih Arabacıoğlu

Gülsevin YılmazHasan GüzelözHüseyin Ergin

Namık AkselÖmer Yenidoğan

Özgür Güneri

RReekkllaamm MMüüddüürrüüSelin Sözer

YYaayyıınn TTüürrüüYaygın, süreli

KKuurruummssaall YYaattıırrıımmccıı TTKKYYDD’’nniinn üüçç aayyddaa bbiirr yyaayyıınnllaannaann sseekkttöörreell yyaayyıınn oorrggaannııddıırr..

YYöönneettiimm AAddrreessiiTTüürrkkiiyyee KKuurruummssaall YYaattıırrıımmccııYYöönneettiicciilleerrii DDeerrnneeğğii -- TTKKYYDD

İş Kuleleri Kule:2 Kat:84.Levent 34330 İSTANBUL

Tel:0212-279 03 99Faks: 0212-279 07 44

[email protected]

GGrraaffiikk TTaassaarrıımm vvee BBaasskkııyyaa hhaazzıırrllııkk

İtalik AjansTel: 0212-321 21 71

ÇÇeevviirriiContentus Yazı İşleri

Tel: 0216 – 330 44 68www.bonuscontentus.com

BBaasskkııVeritas Baskı Merkezi

Tel: 0212 - 294 50 20

TKYD Kurumsal Yatırımcı dergisi, TKYD tarafından yatırımcıları bilgilendirmeamacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorum-lar; güvenilir olduğuna inanılan Kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırmaraporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerdenderlenmiştir. Dergide yer alan tüm yazılar ve içeriklerinden yazarlarısorumludur. Bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlakullanılmasından doğabilecek zararlardan TKYD Kurumsal Yatırımcı der-gisi sorumlu değildir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynakgösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

12 TKYD ANKETHİSSE SENEDİ VE EMTİA FONLARININ YILI

15 KAPAK - SEKTÖR ANALİZİYATIRIMCININ GÖZDESİ: EMTİALAR

16 Finans piyasalarındaki şekillenme 2011’de tüm emtiaların kaderini belirleyecekOsman Saraç / Altın Borsası Başkanı

20 Yükselen Yıldız: Emtia Bazlı FonlarÖ. Burak Altınsaç / Fortis Portföy Yönetimi A.Ş.

KAPAKELEKTRONİK FON DAĞITIM PLATFORMU PROJESİEmin Çatana Takasbank Genel Müdürü 23

Page 3: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

33kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

İİÇÇİİNNDDEEKKİİLLEERR

58 AKADEMİK

58 SPK Üniversiteler ile Akademik Araştırma ve Eğitim Alanında Mutabakat Anlaşmaları İmzalıyor

60 İş Yatırım Finans AtölyesiHakan Yamaçoğuz, CFAİş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

61 YATIRIMCI KİTAPLIĞI

63 EFAMAUCITS Pazarında Trendler

65 KORUMALI FONLARAnapara Garantili ve Korumalı Fonlar 2010’da hızlı büyüdü

66 KYD ENDEKSLERİ

67 SEKTÖR VERİLERİ

71 KURUMSAL YATIRIMCI IN ENGLISH

37 FON DÜNYASIDerleyen: Halim Çun / Gedik Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü

• PIMCO’nun en büyük fonu yatırımcı kaybetti!• Bankaların yönettiği fonların performansı bağımsız fon yöneticilerine

göre daha düşük!• Morningstar yılın fon yöneticilerini açıkladı• ABD’de Yatırım Ortaklıkları 2010’da başarılı bir yıl geçirdi

40 ARAŞTIRMAÜlkemiz Vadeli Piyasalarında Yeni Dönem: Yeni SözleşmelerDeniz Kumcuoğlu / Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

Konut sektöründeki olumlu seyirde geçen yıl konut projesi geliştiren GYO’lar prim yaptıNeslihan Karagöz / Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

44 MEVZUATTTK Tasarısı’nın kurumsal yönetim yönünden değerlendirilmesiGökhan Alpman / Deloitte Türkiye

56 SANATTürk sanat piyasasında yabancı alıcılar artıyorOya Delahaye / Sotheby's Türkiye Müdürü

52 DOSYA: VERİ SAĞLAYICI YAZILIMŞİRKETLERİFİNNET - FON MARKET- RASYONET

46 SORUMLU YATIRIM

47 İMKB Sürdürülebilirlik Endeksi (ISESI) ProjesiDr. Esin AKBULUT / İMKB Başkan Yardımcısı

50 Sorumlu Yatırım İlkeleriCem Yalçınkaya / Ak Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü

Page 4: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

44 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

S E K T Ö R D E N H A B E R L E R

YEN‹ KURULAN YATIRIM FONLARI • Kare Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Uluslararası SabitGetirili Menkul Kıymetler B Tipi Değişken Fonu• Metro Yatırım Menkul Değerler A.Ş. B Tipi Likit Fonu• Yapı Kredi Bankası A.Ş. B Tipi Performans OdaklıDeğişken Fonu, Çok Uzun Vadeli Tahvil ve Bono Fonu• Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. B Tipi G-20Ülkeleri Yabancı Menkul Kıymetler Fonu• Ergo Emeklilik ve Hayat A.Ş. Gelir Amaçlı EsnekEmeklilik Yatırım Fonu• T. İş Bankası A.Ş. B Tipi Altın Fonu• Akbank T.A.Ş. B Tipi Franklin Templeton ŞemsiyeFonu• İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Logos Dinamik Da-ğılımlı Serbest Yatırım Fonu

SPK KAYDINA ALINAN ÖZEL SEKTÖRBONO/TAHV‹L ‹HRAÇLARI • Ekspo Factoring A.Ş.’nin 20 milyon TL tutarlı, iki yılvadeli, değişken faiz oranlı halka arz edilecek tahvil ihracı

• Yüksel İnşaat A.Ş.’nin 25 milyon USD tutarlı, beş yılvadeli yurtdışına satılacak tahvilleri

• T.İş Bankası A.Ş.’nin 10 yıla kadar vadeli bir milyardolar tutarlı yurtdışına satılacak tahvil ihracı

• Akbank T.A.Ş.’nin 2.5 milyar TL tutarlı ihracı SPKkaydına alındı. Banka bir yıl içinde, yurt içinde farklıvadelerde TL cinsinden banka bonosu ve/veya tahvilihraç edecek.

• SGT Sanayi ve Ticari Ürünler Dış Ticaret A.Ş.’nin500,000 TL tutarlı beş yıl vadeli %18 faiz oranıyla tah-sisli olarak ihraç edilen tahvili

• Attica Lojistik Hizmetleri A.Ş.’nin 750,000 TL tutarlıaltı ay vadeli ve basit %7.5 faizle tahsisli olarak ihraçedilecek finansman bonoları

• Koç Fiat Kredi Tüketici Finansmanı A.Ş.’nin 50 mil-yon TL tutarlı iki yıl vadeli ve 50 milyon TL tutarlı 1-3 yılvadeli iki ayrı tahsisli tahvil ihracı

• Garanti Bankası A.Ş.’nin 3 milyar TL tutarlı bono ih-racı SPK kaydına alındı. Banka bir yıl içinde, yurt için-de farklı vadelerde TL cinsinden banka bonosu ve/ve-ya tahvil ihraç edecek.

SEKTÖRDENHABERLER

Page 5: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

55kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

22,976,475 adet B grubu hisselerin, şirketin diğer or-taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi.• Garanti Portföy Yönetimi A.Ş.’nin %20.85 oranındadolaylı pay sahibi konumunda bulunan GE Araştırmave Müşavirlik Ltd. Şti’ne ait Türkiye Garanti BankasıA.Ş.’nin sermayesini temsil eden hisse senetlerinin%19.85’lik bölümünü General Electric Capital Corpo-ration’a devretmesi nedeniyle, Garanti Portföy Yöneti-mi A.Ş.’de meydana gelecek olan dolaylı pay sahipli-ği değişikliğini SPK uygun gördü.• İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Şirket Birleşme &Devralmaları konusunda dünyanın saygın verisağlayıcı şirketlerinden FT/mergermarket tarafından“Türkiye’de Yılın Finansal Birleşme ve DevralmaDanışmanı/Financial Advisor of the Year in Turkey”ödülüne layık görüldü. İş Yatırım Genel Müdürü İlhamiKoç, yaptığı açıklamada 2000 yılından bu yana 78adet birleşme ve devralma işlemi ile yaklaşık 8 milyardolarlık işlem gerçekleştirdiklerini belirterek, 2011yılında birleşme ve satınalma işlem hacmininözelleştirme projelerine bağlı olarak 15-16 milyarDolara ulaşmasını öngördüklerini söyledi.• Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş., 2011 Ocakayı itibariyle yatırımcılarına sunduğu yeni yurtdışı türevürünler alım-satım platformu “YF Trade” ile günün heranında dünya türev borsalarına kolay, hızlı ve gerçekzamanlı erişim imkanı sunuyor.• Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş, Londra’daofis açmak için SPK’ya başvuruda bulundu. Londrairtibat bürosunun 2011’in ilk çeyreğinde açılması plan-lanıyor.• “2011 Makroekonomik Beklentiler” paneli Yapı KrediPortföy ve CFA Society of İstanbul işbirliği ile Aralıkayında gerçekleşti.• Libera Portföy Yönetimi A.Ş. hisse devri talebiSPK’nca onaylandı. Şirketten yapılan açıklamaya gö-re, sermaye devri sonrasında şirket profesyonellerininhakiki anlamda şirkete ortak olma süreci tamamlandı.Yeni dağılıma göre Libera Portföy Yönetiminin serma-ye devri sonrasında üç kurucu ortak İmregül Gencer,Didem Gordon ve Okan Alpay'ın hisseleri eşit şekilde%30.67 olarak belirlenmiştir. Libera Portföy YönetimiA.Ş'nin diğer ortaklarının hisse dağılımı ise BülentYağlı %4, Şaban Ali Okay %3, Zeynep DidemÇankaya Ural %1, Aydoğan Tapşın %0.0006 ve Av.Nadire Kalleci %0.0003 olarak gerçekleştirildi.

ATAMALAR• Finans Portföy Yönetimi A.Ş. Portföy Yönetimibölümünde Chief Investment Officer ve Grup Yöneticisiolarak görev yapmakta olan Tolga Kotan, Aralık 2010tarihi itibari ile Genel Müdür Yardımcılığı’na atandı.

• Alternatifbank A.Ş. 150 milyon TL tutarlı 178-360gün vadeli bono ihracı SPK kaydına alındı. Bankatarafından 120 milyon TL ve 30 milyon TL olarak sıra-sıyla 178 ve 360 günlük iki ayrı vadede ihraç edilecekbanka bonolarına dayanak olacak gösterge faize ek-lenecek ek getiri oranı ile iskonto oranı hesaplanacak.Ek getiri oranı 178 günlük bono için %0.75, 360 gün-lük bono için %1 olarak belirlendi.

‹MKB KURUMSAL ÜRÜNLER PAZARI• Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları, GayrimenkulYatırım Ortaklıkları ve Girişim Sermayesi YatırımOrtaklıkları hisse senetleri ile Borsa Yatırım Fonları veAracı Kuruluş Varantları’nın yer aldığı Pazar’da işlemgören şirket sayısı 53.

• 30 Aralık 2010 itibariyle işlem gören hisse senet-lerinin piyasa değeri yaklaşık 11,622 milyon TLdüzeyindeydi. Pazar bünyesindeki Fon Pazarı’nda 12adet Borsa Yatırım Fonu, Varant Pazarı’nda 22 adetVarant işlem görüyor.

fi‹RKETLERDEN HABERLER• TEB Portföy Yönetimi A.Ş.’nin sermayesinde%84.125 oranında dolaylı pay sahibi konumunda bu-lunan TEB Mali Yatırımlar A.Ş.’nin %50’sine sahip olanBNP Paribas S.A.’nın söz konusu paylarını BNP Pari-bas Fortis Yatırımlar Holding A.Ş.’ne devretmesi ne-deniyle TEB Portföy Yönetimi A.Ş.’nde meydana ge-lecek olan dolaylı pay sahipliği değişikliğinin uygungörülmesi talebi olumlu karşılandı.

• Egeli&Co Portföy Yönetimi A.Ş. faaliyet izni ile port-föy yöneticiliği ve yatırım danışmanlığı yetki belgelerialdı.

• Sardes Portföy Yönetimi A.Ş. unvanlı bir portföy yö-netim şirketinin kuruluşuna ilişkin esas sözleşmeninuygun görülmesi talebi olumlu karşılandı.

• Polsan Portföy Yönetimi A.Ş. faaliyet izni ve portföyyöneticiliği yetki belgesi aldı.

• Logos Portföy Yönetimi A.Ş. faaliyet izni ile portföyyöneticiliği yetki belgesi aldı.

• Arma Portföy Yönetimi A.Ş.’nin sermayesinin845,100 TL’den 1,595,100 TL’ye çıkarılması nedeniy-le esas sözleşmesinin ilgili maddesi tadil edildi.

• Anadolu Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş.portföy işletmeciliği faaliyet izni aldı.

• Rhea Portföy Yönetimi A.Ş.’nin sermayesinin tama-mı nakden karşılanmak üzere 1,250,000 TL’den 2.5milyon TL’ye artırılması amacıyla esas sözleşmesininilgili maddesi tadil edildi.

• Doğuş GE Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’ninsermayesinin %25.5’ine tekabül eden GE CapitalCorporation’a ait 937,425 adet A grubu ve

Page 6: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

66 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

SEKTÖRDENHABERLER

yaklaşık 40 kadar halka açık şirket ve günlük ortalama50 bin ABD Doları civarında işlem hacmi ile faaliyetegeçen İMKB’de bugün 338 şirkete ulaşıldığını ve ortala-ma 1,7 milyar ABD Dolarlık günlük işlem hacmi gerçek-leşmekte olduğunu belirtti. İMKB’nin 1986 yılındapiyasa değeri 1 milyar ABD Doları iken, bugün 330 mil-yar ABD Doları seviyesine gelindiğini söyledi.

MEVZUAT• Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri:V, No:59 sayılı"Portföy Yöneticiliği Faaliyetine ve Bu FaaliyetteBulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar TebliğindeDeğişiklik Yapılmasına Dair Tebliği Taslağı"kapsamında yapılması planlanan değişiklikler ile port-föy yönetim şirketleri (PYŞ'ler) yatırım fonu katılmapaylarının alım satımına aracılık edebilecekler.

• Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri:VII, No:10 sayılı"Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliğinde DeğişiklikYapılmasına Dair Tebliği Taslağı" kapsamındayapılması planlanan değişiklikler ile yeni bir fon türüolarak "kısa vadeli tahvil ve bono fonu" tanımlanıyor.Kısa vadeli tahvil ve bono fonları, tahvil ve bono fon-larında olduğu gibi portföylerinin en az %51'inidevamlı olarak kamu ve/veya özel sektör borçlanmaaraçlarına yatırma şartına tabi olacaklar, aynı zaman-da portföyün kompozisyonu açısından diğer tahvilve bono fonlarından ayrı vade şartlarına tabi olacak-lar. Tebliğ değişikliği ile kısa vadeli tahvil ve bonofonlarının aylık ağırlıklı ortalama vadelerinin en az 45ve en fazla 90 gün olması gerektiği düzenleniyor.Ayrıca vade şartının sonucu olarak bu fon türününportföylerine pay senetleri dâhil edilmesi mümkünolmayacak. Öte yandan %51 oranındaki yatırımsınırlaması nedeniyle ise fon portföyünün en fazla%49'u ters repo işlemlerinden oluşabilecek. Kısavadeli tahvil ve bono fonlarının pay alım-satım işlem-lerinin gerçekleştirilmesinde ise likit fonlarda daolduğu üzere geri fiyat (günlük alım satım imkanı)uygulaması geçerli olacak.

Bu sayfalarda yer almasını istediğiniz haber ve duyuruları [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

• İş Portföy Yönetimi A.Ş. Risk Kontrol DepartmanıBölüm Yönetmeni Mehmet Horasanlı, Alternatif YatırımÜrünleri Müdür Yardımcılığına, yine aynı kurumda Ş.Kurumsal Müşteriler Müdür Yardımcısı Selim Kocaoğlu,Yatırım Fonları Müdür Yardımcılığına atandı.

• Ziraat Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürlüğü’neDr.Engin Kurun atandı. 13.12.2010 tarihinde atananKurun daha önce Takasbank’ta görev yapmaktaydı.

‹MKB’DE YEN‹ ENDEKSİMKB Ulusal Pazar’da işlem gören şirketler ile Kurum-sal Ürünler Pazarı’nda işlem gören gayrimenkul yatı-rım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım ortaklıkla-rından, katılım bankacılığı prensiplerine uygun faali-yet gösterenlerin hisse senetlerinden oluşan KatılımEndeksi 6 Ocak’tan itibaren yayınlanmaya başladı.

‹MKB 25.YILINI KUTLUYORİstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde 9-10 Aralık 2010tarihleri arasında düzenlenen İMKB 25. Yıl Konferansı,İMKB’nin 25 yılını özetleyen belgesel film ile İMKB’nineğitime katkı projesi kapsamında yaptırdığı 400’e yakınokulun tanıtım filmi gösterimi ile açıldı. Anakonuşmacıları Nobel ödüllü ekonomist Robert Mundell,Dünya Borsalar Federasyonu (WFE) Başkanı RonaldArculli ve eski IMF Başkanı Rodrigo de Rato olan kon-ferans, ulusal ve uluslararası 40’a yakın kurumu tem-silen, dünyadan borsa yöneticileri, finans profesyonel-leri ve ekonomistleri biraraya getirdi.

İlk alım-satım işlemlerinin 3 Ocak 1986 tarihinde gerçek-leştiği İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda, Borsa’dailk işlemin 25. yıldönümü de 3 Ocak'ta düzenlenen veİMKB üyesi banka ve aracı kuruluşlar ile İMKB’de işlemgören şirketlerin temsilcilerinin katıldığı “25. Yıl Yemeği”ile kutlandı. İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, 25 yıl önce

Page 7: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

77kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

TKYD’DEN

deksi ve yeni KYD Bono Endeksleri-nin (Kısa-Orta-Uzun) ardından, En-deks Komitesi’nin faaliyetleri sektö-rün ihtiyacına yönelik mevcut en-deks değişiklikleri ve yeni endeksçalışmaları ile devam etmektedir.

Bu amaçla 3 Ocak 2011 tarihindeKYD Enflasyona Endeksli KıymetlerEndeksi ve KYD Sabit-DeğişkenÖzel Sektör Tahvil Endeksi olmaküzere iki yeni endeks yayınlanmayabaşlamıştır. Bunların dışında mevcutTL bono endekslerinden KYD 91 en-deksinde, ihraçlarda vadelerin uza-ması sebebi ile B tipi likit fonların ya-tırım yaptığı vadeleri içine alacak şe-kilde, vade aralığı 61-121 gün yerine0-180 gün olarak değiştirilmiştir.

Strateji KomitesiTKYD ve SPK üst yönetimi ile yapıl-ması planlanan ortak toplantılardagörüşülmek üzere Strateji Komitesitarafından bir sektör raporu hazır-lanmıştır. SPK’ya sunulan bu çalış-mada özellikle Türkiye’deki fon sek-törü verileri ile uluslararası verilerinkıyaslanarak anlatımına ağırlık veril-miş, sektörün acil ihtiyaçları da bukapsamda değerlendirilerek otorite-nin dikkatine sunulmuştur.

Eğitim KomitesiMali Suçları Araştırma Kurumu (MA-SAK) tarafından 22 Ekim tarihindeüyelerimize bir eğitim toplantısı ya-pılmıştır. Tüm üyelerimizin katıldığı

2010 yılının son çeyreğinde TKYD Yönetimi ve Komiteler bünyesinde çalışmalarsürdürüldü. Sektörün mevzuat ve vergi düzenlemelerine yönelik beklentileri çeşitlikonferanslarda ve SPK’ya yapılan ziyaretlerde dile getirildi. Komiteler bazındaStrateji Komitesi tarafından hazırlanan “Yatırım Fonları Sektörü Strateji Raporu”SPK Başkanı Prof. Dr. Sayın Vedat Akgiray’a sunuldu.

Komite Çalışmaları

Mevzuat KomitesiMevzuat Komitesi, ayrıca SPK ku-ruculuğu ile oluşturulacak yeni li-sanslama şirketinde TKYD’nin deortaklığının bulunacak olması se-bebiyle hukuki çalışmalar yapmışve Aralık ayı sonunda gönderilenana sözleşme üzerinde çalışmalarsürdürülmektedir.

Mevzuat Komitesi, SPK’ya Kasımayı içerisinde “Seri:VI-I No:10 Yatı-rım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebli-ği’nde Serbest Fonlara Yatırım Ya-pabilecek Nitelikli Yatırımcı Tanı-mı” hakkında, Aralık ayı içerisindede “Seri VII, No:10 sayılı YatırımFonlarına İlişkin Esaslar Tebliği(Yatırım Fonları Tebliği)’nde veSPK Seri V, No:59 sayılı PortföyYöneticiliği Faaliyetine ve Bu Fa-aliyette Bulunacak Kurumlara İliş-kin Esaslar Tebliği (PYŞ Tebli-ği)’nde yapılması planlanan deği-şiklikler” hakkında iki adet sektörgörüşü göndermiştir.

Bunların dışında Aralık ayı içeri-sinde Türkiye Cumhuriyet MerkezBankası’na "Zorunlu Karşılıklaraİlişkin Basın Duyurusu" ile ilgili birmektup gönderilmiştir.

Endeks KomitesiHaziran ayında yayınlanmayabaşlayan yeni KYD Mevduat En-

İFM (İstanbul UluslararasıFinans Merkezi) KomiteToplantısı

İstanbul Uluslararası Finans Mer-kezi (İFM) Çalışma Komitelerikapsamında “Piyasalar ve Ens-trümanlar Komitesi” tarafından ta-lep edilen TKYD faaliyetleri ve2011’de öngörülen tanıtım ve eği-tim amaçlı çalışma raporu,SPK’ya Ekim ayı sonunda iletil-miştir. Bu komitenin “Kolektif Yatı-rım Araçlarının Geliştirilmesi” ve“Özel Sektör Borçlanma Araçları-na İşlerlik Kazandırılması” başlıklıalt çalışma grubunda da Derne-ğimiz temsilcileri yer almaktadır.

Takasbank Toplantıları

Takasbank tarafından yürütül-mekte olan ve TKYD Açık Plat-form Komitesi’nin de katkılarıylason aşamasına getirilen Takas-bank Elektronik Fon PlatformuProjesi’nin son aşamasına gelin-miş ve çalışmalar Takasbank,TKYD ve TSPAKB yönetimlerininortak çalışmalarıyla sürdürülmüş,banka genel müdürleriyle de Ka-sım ve Aralık ayında görüşmeleryapılmıştır.Fon yöneticilerine de ayrıca projekonusunda bilgilendirme toplantı-ları düzenlenmiştir.

2010 Son Çeyrekte TKYD

Page 8: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

88 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

TKYD’DEN

bu toplantıda Suç Gelirlerinin Ak-lanması ve Terörün Finansmanı ileMücadelede “Önleyici Tedbirler”olarak bilinen yükümlülükler konu-sunda portföy yönetim şirketleri ça-lışanları bilgilendirilmiştir. MASAKraporu TKYD websitesinde de bil-gilendirme olarak yayınlanmıştır.

KonferanslarLüksemburg 2010 İstanbul Semi-neri (2 Kasım 2010) – Lüksemburgfinans merkezinin tanıtımına yönelikilki 2008’de yapılan finans semineri-nin ikincisi, 2 Kasım 2010 tarihindeTKYD’nin de destekleriyle İMKB’degerçekleştirildi. Toplantının açılışkonuşmasını İMKB Başkanı Hüse-yin Erkan yapmış, Maliye BakanıMehmet Şimşek de Türkiye ekono-misine ilişkin bir konuşma yapmış-tır. TKYD Başkan Yardımcısı DidemGordon ise Avrupa Fon Birliği’ndeTürkiye Fon Endüstrisi’nin durumu-nu ortaya koyan bir çalışma sun-muştur. Konferansın ev sahipliğiniyapan Lüksemburg’dan da Lük-semburg Ticaret Bakanı, Lüksem-burg Fon Birliği Başkanı ve Lük-semburg Türkiye Büyükelçisi, Lük-semburg Fon Endüstrisi’ni ve eko-nomisini anlatan konuşmalar yap-mışlardır.

ISESI Sürdürülebilirlik EndeksiÇalıştayı 7-8 Aralık - 10 Ağustos2010 tarihinde ilk duyurusu yapılanIMKB Sürdürülebilirlik Endeksi(ISESI) Projesi, yatırımcılar için ku-rumsal sürdürülebilirlik konusundaen iyi uygulamayı gösteren Türk şir-ketlerinin yer alacağı bir platformsağlamayı amaçlamaktadır. Bu pro-jenin ana paydaşları olan şirketlerve kurumsal yatırımcı bacağınıoluşturan Derneğimiz katılımlarıylagerçekleşen toplantıda, TKYD Baş-kan Yardımcısı Didem Gordon dapanelist olarak yer almıştır.

TKYD Yeni Yıl KokteyliTKYD üyeleri 15 Aralık tarihinde Le-vent Şans Restaurant’ta gerçekleş-tirilen Yeni Yıl Kokteyli’nde bir arayageldi.

Lüksemburg 2010 İstanbul Semineri / Kasım 2010

TKYD - MASAK Eğitimi / Ekim 2010

TKYD Yeni Yıl Kokteyli

Page 9: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

99kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Yatırım Fonları Sektörü2005-2010 DönemiDeğerlendirmesi2005-2010 yılları arası Türkiye eko-nomik ve sosyal anlamda, BRIC ül-keleri ile birlikte önemli bir istikrarlıbüyüme ve dönüşüm süreci yaşadı.Ancak bu gelişmenin Türkiye için-de, hatta Türk finansal sistemi için-de homojen bir şekilde yayıldığınısöylemek kolay değil. Türk yatırımfonları sektörünün son beş yılda ya-şadığı durgunluk da bu asimetrininen önemli göstergesi olarak karşı-mıza çıkıyor.

2005 yılı sonunda yatırım fonlarısektörünün büyüklüğü 29.3 milyarTL ile mevduat bankalarının aktifbüyüklüğünün %7.6’sı düzeyindeiken, 2010 yılı Ekim ayında 30.9 mil-yar TL’lik büyüklük ile toplam ban-kacılık sektörü aktiflerinin %3.6’sıdüzeyine gerilemiş görünüyor. Ayrı-ca, yaklaşık beş yıllık dönemde

Türkiye’de yatırım fonları sektörü-nün büyümesi %5.4 düzeyindey-ken, bankacılık sektörü Türkiye’nindeğişim süreci ile uyumlu bir şekil-de %124’lük bir büyüme sergile-miştir. Likit fonları çıkarıp baktığı-mızda ise nitelikli yatırım fonlarında-ki gelişimin negatif yönde olduğugörülüyor. Aynı dönemde nitelikliyatırım fonlarındaki küçülme %19seviyesinde gerçekleşmiş.

Gelişmekte OlanÜlkelerdeki BüyümeyeAyak UydurulamadıAynı dönemde gelişmiş ve geliş-mekte olan ülkelerdeki yatırım fon-ları sektörü büyüme hızıyla, Türkiyeyatırım fonları sektörünün büyümehızı karşılaştırıldığında; 2005-2010yılları arasında gelişmekte olan ül-kelerdeki yatırım fonları sektörününEuro bazında %94 oranında büyü-düğü, global yatırım fonları sektörü-nün %16 büyüdüğü, Türkiye yatırım

fonları sektörünün ise dünyadakieğilimin tersine %19 küçüldüğü gö-rülüyor.

Kişi Başı Milli GelirDüzeyinin İşaret EttiğiDüzeye YaklaşılamadıTürkiye, 2010 yılında 10,000 dolardüzeyinde kişi başı milli gelire sa-hip bir ülke olarak, kişi başı yatırımfonu tutarı açısından ICI’ın (Invest-ment Company Institute) açıkladığı2010 yılı ortası fon verilerine göre,oldukça kapalı ekonomiler olan Çinve Hindistan’ın bile altında kalıyor.Likit fon hariç bakıldığında, Türki-ye’de kişi başı tutar 60 dolar düze-yinde iken, Hindistan’da 80 dolar,Çin’de ise 245 dolarlık büyüklükler-le karşılaşıyoruz. Serbest piyasaekonomisine 1990’lardan sonra ge-çen Doğu Avrupa ülkelerinde ise,kişi başı nitelikli fon tutarının 300-600 dolar arasında seyrettiği görü-lüyor.

TKYD Strateji Komitesi Başkan Yardımcısı ErtunçTümen, SPK’ya sunulan ve fon sektörümüzünuluslararası piyasalardaki yeri, mevzuat ve vergialanındaki beklentiler, İstanbul Finans Merkeziprojesine ilişkin beklenti ve önerilerin yer aldığıstrateji raporundan ana başlıkları KurumsalYatırımcı’ya değerlendirdi.

İstanbul Bölgesel Bir YatırımFonu Merkezi Olabilir Mi?

Ertunç TümenGenel Müdür YardımcısıAk Portföy Yönetimi A.Ş.

Page 10: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

Tüm bu verilere bakıldığında, Türkyatırım fonları sektörünün var olanpotansiyelini gerçekleştiremediğigörülmektedir. Bu aşamada kendi-mize sormamız gereken soru şu ol-malı; Türkiye gelişmekte olan ülke-ler arasında bu kadar öne çıkarken,bankacılık sektörü ve finansal hiz-metler bu kadar hızlı büyürken, ya-tırım fonları sektörü neden başkabir yönde gelişiyor?

Yatırım Fonları Sektörüve İstanbul FinansMerkezi ProjesiAslında bu soru devamında ikincibir soruyu daha getiriyor karşımıza.Hepimizin büyük bir heyecanlabeklediği İstanbul Finans Merkeziprojesi, yatırım fonları sektörününmevcut yapısıyla başarılabilir mi?İstanbul, Global Financial CentersIndex’e gore 75 küresel finansmerkezi arasında 70. sırada yer alı-yor. Finans merkezlerini sıralayanmetodolojiye baktığımızda, finansmerkezlerinin rekabet açısından üçana boyutta değerlendirildiğini gör-mekteyiz.– Yaygınlaşma: Bir finans merke-zindeki “portföy yönetimi”, yatırımbankacılığı, sigortacılık, profesyo-nel hizmetler ve “varlık yönetimi”

alanlarındaki yaygınlaşmayı ifadeeder.– Uzmanlaşma ve Derinleşme: Birfinans merkezindeki “portföy yöne-timi”, yatırım bankacılığı, sigortacı-lık, profesyonel hizmetler ve “varlıkyönetimi” alanlarındaki derinleşme-yi ifade eder.– Diğer Merkezlerle Entegrasyon:Bir finans merkezinin dünyadaki bi-linirliğini ve yerleşik olmayan birprofesyonelin o merkezin diğer fi-nansal merkezlere ne kadar bağlıolduğuna ilişkin değerlendirmesiniiçerir.Bu raporun sonucunda İstanbul’unen düşük derinlik ve genişlik gru-bunda yer alan lokal bir merkez ol-duğu değerlendirmesi yapılmıştır.Gelişmekte olan ülkelerdeki finansmerkezlerinin sıralamalarına bakıl-dığında ise, yatırım fonları sektörü-nün gelişmiş olduğu ülkelerdeki fi-nans merkezlerinin daha yüksek sı-ralarda yer aldığı görülmektedir.(Seul 24., Sao Paolo 44.,Johannesburg 54., Mumbai 57.)

Doğru Model ve VizyonSeçimiİstanbul’un gerçek bir finansal mer-kez olabilmesi için yatırım fonları vevarlık yönetimine ilişkin yeni bir viz-yon ortaya konulması gerekiyor. Bu

aşamada da karşımıza yeni sorularçıkıyor; Türkiye Lüksemburg gibibir fon üretim merkezi mi olacaktır,Londra gibi bir fon yönetim merke-zi mi olacaktır, yoksa İsviçre gibi birfon dağıtım merkezi mi olacaktır?

Yeni Bir Piyasa YapısınınKurgulanması GerekiyorYukarıdaki tüm soruların çıkış nok-tası aslında ortak. Mevcut piyasaaltyapısı geldiğimiz noktada artıkbizi daha ileriye taşıyamıyor ve git-mek istediğimiz yere ilişkin ortak birvizyon oluşturmamız gerekiyor. Buçerçevede mevcut piyasa yapısı-nın, teknik ve yasal kurgusunun,oluşturulacak bu vizyona göre yeni-den inşa edilmesi gerekiyor. Bu ko-nuda SPK, küresel anlamda enyüksek fon standardı olarak kabuledilen AB UCITs standartlarında biryasal altyapıyı içeren yeni kanunuhazırladı. 2011 yılı içinde bu kanu-nun kabul edilmesi bekleniyor. Artıkbu konuda iş politika yapıcılara dü-şüyor. İstanbul’un gerçek bir finansmerkezi olmasını istiyorsak, gerçekbir yatırım fonları ve varlık yönetimisektörünü ve iyi işleyen bir yatırımfonları piyasasını Türk yatırımcılarve bölgedeki diğer yatırımcıları içinbir an önce hazır hale getirmemizgerekiyor.

1100 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

TKYD’DEN

İstanbul’un gerçek bir finans merkezi olmasınıistiyorsak, gerçek bir yatırım fonları ve varlık yönetimi sektörünü ve iyi işleyen bir yatırımfonları piyasasını Türkyatırımcılar ve bölgedekidiğer yatırımcıları için bir an önce hazır hale getirmemiz gerekiyor.

Page 11: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •
Page 12: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

1122 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

TTKKYYDDANKET

Hisse Senedi ve Emtia Fonlarının Yılı Kurumsal Yatırımcı dergisinin düzenlediği “Fon Yöneticileri Üç Aylık BeklentiAnketi”ne göre, ilk çeyrekte yatırımcıların en fazla ilgiyi hisse senedi ve emtia fon-larına göstermesi bekleniyor. Fon yöneticilerine göre, 2011 yılının yatırım aracı daHisse Senedi ve Emtialar olacak.

Yatırımcıların enerji, bankacılık ve gayrimenkul sektörlerine ilgisinin süreceğinibekleyen fon yöneticilerinin genel ekonomiye ilişkin beklentileri de, geçen yılın sonçeyreğine göre iyileşti.

Kolektif yatırım araçları piyasasınınyaklaşık yüzde 90’ını oluşturan Tür-kiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri

Derneği (TKYD) üyelerinin katılımıyla ikin-cisi gerçekleştirilen “Fon Yöneticileri ÜçAylık Beklenti Anketi”, yeni yılın ilk çeyreğiiçin genel ekonomik beklentilerin geçenyılın son çeyreğine göre iyileştiğini göster-di. Toplam 41 fon yöneticisinin katıldığıankette, katılımcıların yaklaşık yüzde 54’üilk çeyrekte ekonominin biraz daha iyiyegitmesini beklediğini belirtti. Geçen çey-rek için bu oran yüzde 38’de kalmıştı.

Türkiye’nin kredi notu artacak mı?Ankete katılan fon yöneticilerinin yüzde41’i, yılın ikinci yarısında Türkiye’nin kredinotunun “yatırım yapılabilir ülke düzeyi”neçıkacağını bekliyor. Not artırımının 2011yılı içinde bir tarihte gerçekleşeceğinibekleyenlerin oranı ise yaklaşık yüzde 29oldu.

Genel seçim beklentisini yatırım kararları-nıza ne zaman yansıtırsınız?Anketin bu sorusuna katılımcıların yakla-şık yüzde 32’si “ilk çeyrekten itibaren” ce-vabını verdi. Yaklaşık yüzde 22’si ise se-çim beklentisini 2010 yılı sonlarından iti-baren fiyatlamaya başladıklarını belirtti.“İkinci çeyrekten itibaren” diyenler ile se-çimin yatırım kararlarında herhangi bir de-ğişiklik yaratmayacağını belirtenler aynıoranda idi: %17. Fiyatlamaya genel seçi-min hemen öncesinde başlayacaklarınıbelirtenler ise oldukça azınlıkta kaldı.

FON YÖNETİCİLERİ BEKLENTİ ANKETİ 1. ÇEYREK / 2011

Page 13: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

1133kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

1. ÇEYREKTE YATIRIM ARAÇLARI

Gösterge bono faizi

Fon yöneticilerinin gösterge bono faizinin ilk çeyrektekien düşük değeri için beklentilerinin ortalaması yüzde6,98 olurken, en yüksek faiz değeri için ortalama bek-lenti yüzde 8,61 olarak gerçekleşti. Dönem sonu içintahminlerin ortalaması yüzde 7,56 oldu. Yıl sonu faizdüzeyi beklentileri yüzde 6-11,5 aralığında verilirken,ortalaması ise yüzde 8,13 oldu. (Tablo 1)

Anket, Merkez Bankası politika faiz oranının ortalamayüzde 6,17 ile yüzde 7,48 aralığında dalgalanıp, ilkçeyrek sonunda ortalama yüzde 6,42 düzeyinde olaca-ğı yönünde gerçekleşti. Yılsonu düzeyi için beklentile-rin ortalaması yüzde 7,25 oldu. (Tablo 2)

İMKB-100 endeksi için ilk çeyrek beklentileri ortalama59,013 puan ile 78,462 puan arasında kalırken, dönemsonu için ortalama 69,113 puan seviyeleri öngörülüyor.Endeksin geçen yıl sonu kapanışına göre bu tahminleryukarı yönün devamının beklendiğini gösterirken, bu yılsonu için beklentilerin ortalaması olan 78,938 puan dabu tespiti onaylıyor. (Tablo 3)

MİNİMUM 6,17 5,00 7,00MAKSİMUM 7,48 6,00 12,00ÇEYREK SONU 6,42 5,00 8,00YILSONU 7,25 5,00 8,50

Tablo 2: ORT% MIN % MAK %

MİNİMUM 59,013 48,000 70,000MAKSİMUM 78,462 70,000 90,000ÇEYREK SONU 69,113 58,000 80,000YILSONU 78,938 45,000 90,000

Tablo 3: ORT MIN MAK

Tablo 1: ORT % MİN % MAK %

MİNİMUM 6,98 6,00 7,50MAKSİMUM 8,61 7,30 14,00ÇEYREK SONU 7,56 6,00 10,00YILSONU 8,13 6,00 11,50

ABD Doları/TL kuruDolar/TL kuru için ilk çeyrekte en uç aralık 1,30-1,80bekleniyor. En düşük seviye tahminlerinin ortalaması1,42, en yüksek seviye ortalaması ise 1,62 olurken, dö-nem sonunda ortalama 1,51 bekleniyor. Yıl sonu tah-minlerinin ortalaması da 1,52 seviyesinde oluştu.(Tablo 4)

Tablo 4: ORT MIN MAK

MİNİMUM 1,42 1,30 1,50MAKSİMUM 1,62 1,50 1,80ÇEYREK SONU 1,51 1,35 1,65YILSONU 1,52 1,30 1,75

TCMB politika faiz oranı

Euro/TL kurunun ilk çeyrek 1,20 – 2,30 aralığı olabile-cek en uç seviyeler olarak beklenirken, çeyrek sonun-da ortalama 1,99 seviyesi öngörülüyor. Kurun yıl sonuseviyesi için tahminlerin ortalaması da 1,99 olarak ger-çekleşti. (Tablo 5)

MİNİMUM 1,87 1,20 2,00MAKSİMUM 2,09 1,45 2,30ÇEYREK SONU 1,99 1,40 2,15YILSONU 1,99 1,45 2,25

Tablo 5: ORT MIN MAK

Euro/TL kuru

A tipi fonlar için ilk çeyrekte ulaşabilecekleri ortalamadeğer 1.72 milyar TL olurken, B Tipi 30.94 milyar TLolarak hesaplanıyor. Yatırım fonları toplam büyüklüğü32.66 milyar TL düzeyine çıkıyor. Fonların geçen yıl so-nu itibariyle toplam net aktif değeri, önceki yıla göreyüzde 4.25 azalışla 29.58 milyar TL düzeyinde gerçek-leşmişti.

Emeklilik fonlarının ise ortalama 13.11 milyar TL büyük-lüğe ulaşabileceği bekleniyor. Emeklilik fonları geçenyıl sonunda önceki yıla göre yüzde 31.91 büyümeyle 12milyar TL düzeyine ulaşmıştı.

A TİPİ 1,721 1,252 2,325B TİPİ 30,941 27,000 34,400EMEKLİLİK 13,111 12,000 15,000

Milyon TL

Tablo 6: ORT MIN MAK

Yatırım fonlarında büyüme bekleniyor

İMKB-100 endeksi

Page 14: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

1144 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

TTKKYYDDANKET

EN FAZLA İLGİ HİSSEVE EMTİAYA DAYALIFONLARDA OLACAKAnket, ilk çeyrekte yatırımcılardanen fazla ilgi görecek fonların hissesenedi ve emtia fonları olacağınıgösterdi. A tipi hisse senedi fonla-rı ankete katılan 41 fon yöneticisi-nin 21’inin tercih listesinde yer al-dı. Bu türü 16 katılımcının belirttiğiemtia fonları ve 13 katılımcı tarafın-dan tercih edilen garantili/koruma-lı fonlar takip etti.

Geçen çeyrekteki beklenti anke-tinde hisse fonlarının yanında altınfonları yer almıştı. Altının rekorprimlerinin ardından bu çeyrektebaşka emtiaları da yanına eklediğigörülüyor. Özellikle altın fonu terci-hi bu dönem sadece yedi katılım-cının listesinde yer aldı.

YATIRIMCININ GÖZDESEKTÖRLERİ DEĞİŞMEDİ:Enerji, Banka, GayrimenkulAnkette fon yöneticilerinden en fazlayatırımcı ilgisi çekecek üç sektörüöncelik sırasına göre belirtmeleri is-tendi. Fon yöneticilerine göre, geçençeyrekte olduğu gibi bu dönemdede yatırımcıların ilgisi yine üç sektör-de olacak. Soruyu cevaplayan 39fon yöneticisinden 21’i enerji, 18’ibanka sektörünü listesine koydu. Buiki gözdeyi 16 katılımcının listesindeyer alan gayrimenkul izledi.

1. Çeyrekte FonPortföylerinde PlanlananPozisyonlar

Hisse senetleri: Katılımcıların%65’i hisse senetleri pozisyonunuartıracak.

Kamu borçlanma araçları:Katılımcıların %63’ü pozisyonlarındadeğişiklik yapmayacak.

Özel sektör borçlanmaaraçları: Katılımcıların yüzde 83’üpozisyonunu artıracak.

Emtia: Katılımcıların yüzde 67.5’ipozisyonunu artıracağını, %30’udeğişiklik yapmayacağını belirtti.

Altın: Katılımcıların yarısı pozisyo-nunu artıracağını, %42.5’i ise deği-şiklik yapmayacağını belirtti.

Yabancı menkul kıymetler:Fon yöneticilerinin yaklaşık yüzde72.5’i pozisyonlarında değişiklik yap-mayacağını belirtti.

Döviz: Fon yöneticilerinin %56’sıdeğişiklik yapmazken, %28’i pozis-yonlarını azaltacak.

Anket Kat›l›mc›lar›n›nKurumlar›Ak Portföy Yönetimi A.Ş.

Allianz Emeklilik A.Ş.

Ata Portföy Yönetimi A.Ş.

Deniz Portföy Yönetimi A.Ş.

Eczacıbaşı Portföy Yönetimi A.Ş.

Finans Portföy Yönetimi A.Ş.

Fortis Portföy Yönetimi A.Ş.

Garanti Portföy Yönetimi A.Ş.

Gedik Portföy Yönetimi A.Ş.

HSBC Portföy Yönetimi A.Ş.

İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

İş Portföy Yönetimi A.Ş.

Libera Portföy Yönetimi A.Ş.

Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

TEB Portföy Yönetimi A.Ş.

Yapı Kredi Portföy Yönetimi A.Ş.

Yapı Kredi Emeklilik A.Ş.

Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.

Ziraat Portföy Yönetimi A.Ş.

Page 15: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

1155kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

YATIRIMCININ GÖZDESİ

EMTİALARDünyada yatırımcılarınemtia piyasalarındakipozisyon miktarının rekorseviyeye ulaştığı 2010yılında, en fazla altındakiprimler konuşulurken,pamuk, paladyum, gümüş,kahve, mısır, buğdayyatırımcılarına altınınçok üzerinde kazandırdı.Ülkemizde ise mevcutyatırım imkanları ve yatırımkültürü altın dışındakiemtialara yatırımı kısıtlıtutuyor.

Page 16: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

1166 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

KAPAKSEKTÖR ANALİZİ / EMTİALAR

etkili oldu. Sınırlı kaynaklardan teminedilen emtialar talep arttıkça seyrek-leşmekte ve dolaşımdaki kağıt paramiktarı artarken yatırımcılar için caziphale gelmektedirler. Bazı yatırımcılarda, devalüe edilen para birimlerinebağlı artan enflasyonun etkilerine kar-şı korunma amaçlı olarak emtiaları sa-tın almaktadırlar. Tabloda 2010 yılındaemtiaların gösterdiği performans yeralmaktadır.Emtia fiyatları yükselirken ve ABDdüzenleyici kurumları arasında piya-sada işlem yapan bir kişinin enerji,

metal ve tarımsal ürünlerde alabile-ceği pozisyon miktarının sınırlanma-sına dair tartışmalar sürerken, yatı-rımcıların emtia piyasalarındaki po-zisyon miktarı da rekor seviyeyeulaşmıştır. Hedge fonlar, emeklilikfonları ve yatırım fonları 2010’da var-lıklarını petrol ve doğalgazdan gü-müş, mısır ve buğdaya kadar farklıemtialarda önemli ölçüde artırmışlar-dır. Çoğu durumda şu an birçok em-tiada yatırımcılarca tutulan kontratmiktarı, emtiaların en son rekor sevi-yeye ulaştığı 2008 yılı ortasındaki se-

KY: Her geçen gün yeni biremtia sınıfının yüksek prim-lere doğru hareketlendiği

2010 yılında genel olarak emtia pi-yasasındaki canlılığı neye bağ-ladınız?Osman Saraç: 2010 yılının özellikleson aylarında emtia fiyatları önemliölçüde değer kazandı. Bu yükselişteABD’de ikinci miktarsal gevşeme ne-ticesinde para arzındaki artışın getir-diği enflasyon tehdidi ve dünya ge-nelinde merkez bankalarının para bi-rimlerinin değerini düşürme çabaları

Emtia piyasasının en canlı dönemlerinden birinde İstanbul AltınBorsası’nın değerlendirmeleri, faaliyetleri ve önümüzdekidöneme ilişkin beklentilerine ilişkin sorularımızı Başkan OsmanSaraç cevapladı.

Finans piyasalarındaki şekillenme 2011’de tüm emtiaların kaderini belirleyecek

Page 17: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

1177kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Osman Saraçİstanbul Altın Borsası Başkanı

Piyasada altın bir sigorta poliçesi

olarak görülmekte, biryatırım olarak metali

destekleyen tüm belirsizlik ve endişeler

halen sürmektedir. Yatırımcılar hem

ekonomik belirsizliğe hem de enflasyona karşı hedge olarak altın almaktadır.

viyelerinin üzerine çıkmıştır. Bu daaşırı spekülasyonun fiyatları yükselt-mekte olduğuna dair tartışmanın ye-niden gündeme gelmesine nedenolmuştur. Spekülatif yatırımcılar 200milyar $’lık ham petrol piyasası dadahil olmak üzere birkaç emtiada2008 yılına göre daha fazla bir mik-tarda pozisyon tutmaktadırlar.

KY: Sizce hangi faktörler altınatalep patlaması yarattı? 2011’denasıl bir seyir bekliyorsunuz?

Saraç: 2010 yılındaki değer artışıAralık ayı başı itibariyle %28’i bulmuşolan altın, emtia olmasının yanı sıraaynı zamanda bir finansal varlık, biralternatif para birimi olarak da kabulgörmektedir. Yatırımcılar için kriz dö-nemlerinde güvenli bir liman olan al-tın, finansal krizin etkilerinin yoğun birşekilde hissedildiği 2010 yılında encazip yatırım araçlarından biri olmuş-tur. Piyasada altın bir sigorta poliçesiolarak görülmekte, bir yatırım olarakmetali destekleyen tüm belirsizlik veendişeler halen sürmektedir. Yatırım-cılar hem ekonomik belirsizliğe hemde enflasyona karşı hedge olarak al-tın almaktadır. ABD ekonomisine dairzayıf çıkan ekonomik verilere bağlıendişeler güvenli liman metale alımgetirmekte, küresel büyümeye dairendişelenen yatırımcılar, altın gibi gü-venli sağlam varlıklara yönelmektedir.Yatırımcılar aynı zamanda diğer var-lıklardaki volatiliteden kaçınmak içinbir sığınak olarak da altın almaktadır.Dünya genelinde merkez bankaları-nın ekonomideki durgunluğu aşmakamacıyla piyasaya para pompalama-yı sürdürmeleri, devam eden kur sa-vaşları enflasyon endişelerine yolaçarak altın gibi birçok emtianın de-ğer kazanmasına neden olmaktadır.Kasım ayında İrlanda, İspanya vePortekiz’in kamu borçlarına dair kredidefault swaplarının (CDS) AlmanyaCDS’larına göre spreadleri yeni yük-sek seviyelere ulaşırken, Avrupa eko-nomilerinde kamu borcuna dair endi-şelerin euro’ya zarar vereceği endişe-si, yatırımcıların güvenli liman olarakaltına yönelmelerine neden olmuştur.Benzer bir şekilde altının kamu borcuendişelerinden kaynaklanan yükselişi

kaları yılda ortalama 400 ton civarın-da altın satmışlardı. Yatırımcı talebi2010 yılında altına destek veren baş-lıca faktör olup, altına dayalı borsa ya-tırım fonları bu talepte önemli bir payasahiptir. Dünyanın en büyük altına da-yalı borsa yatırım fonu SPDR GoldTrust 7 Aralık tarihi itibariyle halen1,297 ton altın tutmakta, en fazla altı-na sahip 14 altına dayalı borsa yatırım

2010 yılının Mayıs – Haziran aylarındada yaşanmıştır.2010 yılında başta Asya Merkez Ban-kaları olmak üzere Merkez Bankaları-nın altın alımları da altın üzerindeolumlu bir etki yaratmıştır. Dünya AltınKonseyi merkez bankalarının 2011 yı-lında son 17 yıldır ilk kez net alıcı ko-numuna geçmesini beklemektedir.2009 yılından önce ise merkez ban-

Page 18: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

1188 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Teknoloji altyapısını 2010 yılında da

geliştirmeyi sürdürenİstanbul Altın Borsası2011 yılında yeni EBS

işlem platformunu devreye sokacaktır. İnternet tabanlı EBS

işlem platformu sayesinde Borsa

üyelerinin internet erişimiolan her yerden 7 gün

24 saat piyasa işlemlerini gerçekleştirmeleri,

müşteri tabanlı işlem vesaklama yapabilmeleri,

piyasaları takip ede-bilmeleri, her türlü rapor

ve istatistiklereulaşabilmelerisağlanacaktır.

fonunun toplam altın varlıkları ise 7Aralık 2010 tarihi itibariyle 2,114.88ton düzeyinde bulunmaktadır.

Geçen Kasım ayında Reuters tara-fından yapılan bir ankette, piyasaanalistleri ve fon yöneticileri yakın birgelecekte finansal piyasalardaki krizortamının düzelmesini beklememek-te, faizlerin ise düşük seyrini koruya-cağını öngörmektedirler. Bu şartlaraltında altını her gün yeni rekor sevi-yelere ulaştıran son zamanlardakiyükselişin en azından altı ay dahasürmesi, fiyatların 1,500 $/ons’a yö-nelmesi piyasa oyuncuları tarafın-dan beklenmektedir.

KY: İAB'nin 2010 yılı faaliyetleriniözetler misiniz? 2011 için planla-nan yeni çalışmalar hakkında bilgiverir misiniz?Saraç: 2010 yılı sonu itibariyle İstan-bul Altın Borsası’nda 115,18 ton altınişlemi, 388,7 ton da gümüş işlemigerçekleşti. 2010 yılı sonu itibariyleİstanbul Altın Borsası üyelerinin ger-çekleştirdiği altın ithalatı 42,5 ton,gümüş ithalatı ise 19,7 ton düzeyin-dedir. Kriz döneminde varlıklarını ko-rumak isteyen yatırımcılar altın gibisağlam varlıklara yönelmekte olupbu durum dünya genelinde olduğugibi ülkemizde de altına yatırımamaçlı talebin artmasına neden ol-du. Bununla beraber altın talebininen büyük kısmını oluşturan mücev-her talebi ekonomik sıkıntıların tüke-tici talebini zayıflatmasının etkisiylebu yıl da düşük seviyelerde kaldı.2010 yılı sonu itibariyle İstanbul AltınBorsası’nda gerçekleşen altın işlemmiktarı önceki yıla göre % 49 oranın-da düşüş kaydetti. Altın ithalatındaise önceki yılın aynı dönemine göre% 13 artış var.

2010 yılında İstanbul Altın Borsasıüyeleri haftanın yedi günü günün 24saati kıymetli maden alım satım işle-mi yapma imkanına sahip olmuşlar-dır. Borsa üyeleri hafta içi günlerdesaat 09.45 – 17.30 arasında işlemyapabilmekte, bunun yanı sıra17.45’ten ertesi sabah 09.40’a kadar(hafta sonu ve resmi tatiller dahil) in-

ternet üzerinden alım satım yapabil-mektedirler. Teknoloji altyapısını2010 yılında da geliştirmeyi sürdü-ren İstanbul Altın Borsası 2011 yılın-da yeni EBS işlem platformunu dev-reye sokacaktır. İnternet tabanlı EBSişlem platformu sayesinde Borsaüyelerinin internet erişimi olan heryerden 7 gün 24 saat piyasa işlem-lerini gerçekleştirmeleri, müşteri ta-banlı işlem ve saklama yapabilmele-ri, piyasaları takip edebilmeleri, hertürlü rapor ve istatistiklere ulaşabil-meleri sağlanacaktır.

Kimberley Sertifika Süreci ham el-mas ithalat ve ihracat otoritesi olanBorsamız tarafından üzerinde çalışı-lan Elmas ve Kıymetli Taşlar Piyasa-

sı’nın da yönetmelikle ilgili düzenle-melerin sonuçlanmasını müteakipBorsamız bünyesinde açılması bek-lenmektedir. İstanbul Altın BorsasıElmas ve Kıymetli Taş Piyasası; mü-cevherat üretiminde kullanılan kıy-metli taşlarla ilgili mevcut piyasa ya-pısının belirlenmesine ve İstanbul Al-tın Borsası bünyesinde ülkemizdekıymetli taş ticaretinin gelişimini sağ-lamaya yardımcı olacaktır. Halen İs-tanbul Altın Borsası’nda kuruluş ça-lışmaları yürütülen bir başka piyasaise Döviz Piyasası’dır.

İstanbul Altın Borsası tarafından ku-rulması düşünülen Endüstriyel Me-taller Piyasası’nda İstanbul Altın Bor-sası şemsiyesi altında endüstriyelmetaller borsası veya piyasasınınaçılması ve piyasada alınıp satılanbaz metaller için saklama ve takasişlemlerinin gerçekleştirilmesini sağ-layan lisanslı depoculuk faaliyetleri-nin yapılanması öngörülmektedir.

KY: Emtia piyasasına ilgi ülkemiz-de de emtialara bağlı yeni ürünle-rin sermaye piyasasına katılması-nı sağlıyor. Ülkemizde bu tür ürün-lerin gelişim potansiyeli için dü-şünceniz nedir? Bu ürünlerin geli-şebilmesi için yeterli piyasa dü-zenlemesi mevcut mudur yoksaatılması gereken adımlar var mı?Saraç: Barclays Capital’in raporunagöre yatırımcılar 2009 yılının başın-dan itibaren emtialara toplam 121.2milyar $’lık yatırım yaptılar. Emtialaradayalı borsa yatırım fonlarının ortayaçıkışı son birkaç yılda yatırımların em-tialara yönelmesine yardımcı oldu. Ül-kemizde de altının bir portföy içerisin-de yer aldığı fonlar bulunmakla bera-ber, yeni geliştirilen altına dayalı bor-sa yatırım fonları da mevcuttur. Özel-likle ülkemizde geçmiş yıllarda dahaçok kuyumculuk sektöründe kullanı-lan bir hammadde olarak göze çar-pan altının 2010 yılında bir yatırımaracı olarak yaygınlık kazandığı gö-rülmektedir. Halen Takasbank ile or-taklaşa yürütülen, İstanbul Altın Bor-sası üyesi bankalar tarafından çıkartıl-mış ve saklaması Borsamızda yapılanikisi borsa yatırım fonu olmak üzere

KAPAKSEKTÖR ANALİZİ / EMTİALAR

Page 19: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

1199kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

altına dayalı fonlarda bulunan altınmiktarı 2010 yılı sonu itibariyle toplam8.211 kg’a ulaşmıştır.

İstanbul Altın Borsası üyesi bankalartarafından çıkartılan ve saklamasıBorsamızda yapılan altına dayalı yatı-rım fonları da yatırımcılar için bir alter-natif oluşturmaktadır. Altına dayalı fonve altına dayalı borsa yatırım fonu sa-tın alanlar bu fonun karşılığı olaraksözleşmede belirtilen miktarda altınınBorsamızda saklandığını biliyorlar vefiziki olarak altına değil, getirisine ya-tırım yapıyorlar. Altına dayalı fonlarısatın alan yatırımcıların fondan aldık-ları payın değeri, altın fiyatının değişi-mine bağlı olarak ileri tarihlerde deği-şim gösteriyor. Sadece altına dayalıfonlar olduğu gibi, portföyünde altınlaberaber diğer enstrümanlara yer ve-ren fonlar da mevcut. Yatırım fonu; ay-nı finansal hedefleri paylaşan kişilerve kurumlar yararına yatırım yapan birortaklık. Altına dayalı fonlar gelenek-sel altın yatırım araçlarında yüksekfiyat aralıklarına neden olan işçilikgiderleri gibi masrafları içermez. Ya-tırımcıların saf altına yatırım yapma-larına olanak sağlar. Altına dayalıfonlar altının fiziksel olarak alınıp-sa-tılmasında ortaya çıkan riskleri orta-dan kaldırır.

Dünya uygulamaları incelendiğindeise sadece altına değil petrol, doğal-gaz, gümüş gibi diğer emtialara da-yalı borsa yatırım fonları olduğunugörmekteyiz. Aynı zamanda bir gü-müş üreticisi olan ülkemizde gümüşedayalı bir borsa yatırım fonunun geli-şim potansiyeli olduğunu görmekte-yiz. Bu ürünlerle ilgili olarak Borsamı-zın da katkıda bulunduğu piyasa dü-zenlemeleri yapıldı. Emtialara dayalıürünlerin gelişimine paralel olarakmevzuata ve uygulamaya yönelik da-ha fazla adım atmak gerekmektedir.

KY: Emtia piyasasında 2011 içinbeklentileriniz nelerdir? Sizce dün-yada ve ülkemizde hangi emtialaröne çıkacak?Saraç: Küresel ekonomide toparlan-ma beklentisi, dünyanın en hızlı büyü-yen ülkesi Çin’in emtialara duyduğudoymak bilmez iştah ve ABD MerkezBankası’nın tarihi açıdan rekor düşükseviyede seyreden faiz oranları, emti-alardaki boğa piyasasının bir süre da-ha süreceği görüşünü desteklemek-tedir. Bu faktörler çoğu emtiayı 2010yılı Aralık ayı başlarında rekor seviye-lere ulaştırmıştır. 2010 yılı Aralık ayıbaşı itibariyle altın %30 değer kaza-narak 1,431 $/ons’luk rekor seviyeyeulaştı. Bakır 2010 yılında %22 artışıy-la 9,044 $/ton’luk rekor seviyesine

hayli yakın seyretmektedir. Gümüş 30yılın en yüksek seviyelerine ulaşırkenpetrol de Aralık ayı başında Ekim2008 tarihinden beri ilk kez 90 $/varilseviyesini geçti.

Diğer taraftan özellikle 2010 Ekimayından itibaren tarımsal emtialardaönemli bir yükseliş göze çarptı. Şekerson çeyrekte %30’dan fazla artış kay-dederek 30 yılın en yüksek seviyeleri-ne ulaştı, pamuk ise %50’nin üzerin-de artışla rekor seviyeleri gördü. Mısırve soya fasulyesi de yılın son çeyre-ğinde %20’nin üzerinde artış kaydet-tiler. Bu yükselişte arz eksikliği etkilioldu. Rekor seviyelere ulaşan tarım-sal emtiaların 2011 yılında stoklarınartmasına bağlı olarak bir miktar dü-zeltme yapması piyasa oyuncuları ta-rafından beklenmektedir.

Sonuç olarak kıymetli metallerin 2011yılındaki görünümünde en belirleyicietken başta FED olmak üzere önemliülke Merkez Bankalarının alacaklarıkararlar olacaktır. Yanı sıra başta Çinolmak üzere kıymetli metal yatırımınıartıran ülkelerin tercihleri de fiyatlaraetki etmeye devam edecektir. Ayrıcaküresel anlamda yaşanan belirsizlikortamının ne yöne doğru ilerleyeceği,başta kıymetli metaller olmak üzeretüm emtialara yön verecektir.

Dünya uygulamalarıincelendiğinde ise sadece

altına değil petrol,doğalgaz, gümüş gibidiğer emtialara dayalı

borsa yatırım fonlarıolduğunu görmekteyiz.

Aynı zamanda bir gümüşüreticisi olan ülkemizdegümüşe dayalı bir borsayatırım fonunun gelişim

potansiyeli olduğunu görmekteyiz.

Page 20: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

2200 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

K üresel kriz ortamında uzunsüre düşük seyreden faizler,küresel ekonomide belirsizlik

ortamının sürmesi ve risk alma eği-limlerinin azalması nedeniyle yatırım-cıların, yatırımlarını alternatif varlıkla-ra doğru kaydırdıkları gözlemlen-mektedir. Bu yönelimi, belirsizlik veküresel riskin arttığı her ortamda em-tia fiyatlarının alternatif yatırım araç-larına göre daha hızlı bir artış sergile-

mekte olması destekleyen nedenler-dendir. Bunun en önemli sebebi; yatı-rımcıların daha güvenli hissettikleri vegelecekte birim fiyatların artma olasılı-ğının en yüksek olduğu ürünlere yö-nelmesidir. Bu ürünlere olan talebi art-tırırken, bu da fiyatlarının yükselmesiy-le sonuçlanmaktadır. Aşağıdaki tablo-da Dow Jones Emtia Endeksi’nin soniki yıl içindeki genel hareketini gözlem-leyebiliriz.

Ö. Burak AltınsaçSatış&Pazarlama YöneticisiFortis Portföy Yönetimi A.Ş.

Kaynak: Bloomberg

“Emtia yatırımlarının yaygınlaştırılması amacıylabirçok yeni ürün son dönemde piyasalarasunulmuştur. Bu konuda en ulaşılabilir ve

alternatifi çok ürün gamını sunan enstrümanyatırım fonları olmuştur.”

YÜKSELEN YILDIZ: EMTİA BAZLI

FONLAR

KAPAKSEKTÖR ANALİZİ / EMTİALAR

Page 21: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

2211kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Kay

nak:

Blo

ombe

rg

Kaynak: Rasyonet

Krizin ekonomilerde yarattığı ilk an-daki talep düşüşünün ardından, kü-resel ekonomide toparlanma olma-sına rağmen belirsizliğin devamı vedüşük faiz ortamının korunması so-nucunda, Emtia Endeksi’nin Mart2009’dan itibaren yukarı yönlü hare-ket ettiğini görüyoruz. Mayıs2009’da FED’in ikinci parasal geniş-lemeye gideceği ve düşük faiz orta-mının sürmesi beklentisi ile endeks-te yeniden yukarı yönlü hızlanma ol-muştur. Bunun da ana sebebi yineküresel likidite bolluğu devam eder-ken, emtia dışındaki alternatif yatırımaraçlarında getirinin düşük olması,ve riskten kaçmak isteyen yatırımcı-ların altın gibi daha güvenli enstrü-manlara kaymak istemesidir. Ülke-miz de, bu küresel hareketten etki-lenmiş ve Türk yatırımcılarında daemtiaya dayalı ürünlere yatırım yap-ma iştahı artmıştır. Tabi-i Türkiye’debu tip enstrümanlara ulaşmanın zor-luğu, yatırım yapabilen yatırımcı kit-lesinin az oluşu ve genele yayılma-mış ürün gamı nedeniyle sınırlı kal-mıştır. Emtia yatırımlarının yaygınlaş-tırılması amacıyla birçok yeni ürünson dönemde piyasalara sunulmuş-tur. Bu konuda en ulaşılabilir ve alter-natifi çok ürün gamını sunan enstrü-man yatırım fonları olmuştur.

Bankaların emtia yatırımı yapmak is-teyen yatırımcıları için çıkardığı AltınFonları bunun en güzel örneğidir. Al-tın fonlarının son dönemdeki artışınabakacak olursak, yatırımcıların buürüne olan ilgisini ve bu fonların çıkı-şındaki doğru zamanlamayı görebili-riz. Üstte Altın Fonu kuran bankalarve Altın Fonlarının son iki yıldaki ha-cim artışını görebilirsiniz.

Altının emtia ürünleri arasında en ter-cih edileni olmasının sebebi; yatı-rımcı talebi ve yatırım kültürü, Türki-ye’de kurulu altın borsasının olmasıve derinliği ve işlem kolaylığı olaraksıralayabiliriz. Bu etkenler altının ya-tırım fonu ürünü olarak kullanılmasın-da ve satışında başarının yakalan-masını sağlamıştır. Altın dışındakigümüş, bronz v.b. değerli metallerin

fonunun kurulamamış olmasını dayukarda altın için saydığımız pozitifnedenlerin, bu ürünler için ülkemiz-de tam anlamıyla olmayışıyla açıkla-yabiliriz. Tabii bu dönemde birçokyatırımcı altın dışında çeşitli metalle-re, tahıl ürünlerine ve petrol gibi al-ternatif emtialara yatırım yapmak is-temiş ancak altına yatırım yapabildi-ği kadar kolay ve rahat yatırım yap-ma imkanını ülkemizde bulamamış-tır. Bazı yatırımcılar, bu nedenle yurt-dışında çeşitli metallere, tahıl ürün-lerine ve petrole yatırım yapmışlarfakat belirli seviyenin altında yatırımıolan yatırımcıların ülkemizde bu tipyatırım yapma imkanı tam anlamıylaolmamıştır. Aşağıdaki tabloda altın,pamuk, bakır, kahve ve İMKB 100Endeksi’nin son iki yıllık USD bazın-da fiyat artış eğrilerini görebilirsiniz.Yatırımcının emtia içerikli

fonlara olan yoğun ilgisi, gelecektede emtia bazlı ürünlerin yatırımların ciddibir miktarını oluşturacağınıgöstermektedir. Bu noktada, yatırımların emtia bazlı ürünlere yönlendirilmesi için ilk aşamada korumalı ve garantili fonların kullanılması, uzun vadede ise emeklilik fonları içinde de yer alması çokönemlidir.

Page 22: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

2222 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Bu fonlar sayesinde en düşük miktarlı yatırım

ile en yüksek miktarlıyatırım, çok değişik emtia

ürünlerine, anapara kaybetme riski olmaksızın

yatırım yapma fırsatıbulmuştur. Böylece hemtüm yatırımcıların emtia

ürünleriyle tanışmasısağlanmış hem de

yatırımcının anapara kaybetme riski

olmaksızın dünya emtiafiyatlarından

faydalanma fırsatı sunulmuştur.

Bu noktada, tüm yatırımcıların talep-lerini karşılayan, farklı emtialara ya-tırım yapabilen ve anapara kaybet-me riskini ortadan kaldıran yapılan-dırılmış fonlar (Korumalı&Garantili)gündeme gelmiştir. SPK’nın yoğunçalışması ve sektörün desteği ile ilkanapara korumalı fon 2007 yılındahalka arz edilmiştir. Bu fonlar yapı-ları gereği, vade sonuna kadar ka-lan yatırımcıların anaparalarını koru-yor ve yurtdışı opsiyon piyasaların-da çok geniş ürün gamı içerisindeemtia ürünlerine de yatırım yapabili-yorlar. Bu fonlar sayesinde en dü-şük miktarlı yatırım ile en yüksekmiktarlı yatırım, çok değişik emtiaürünlerine, anapara kaybetme riskiolmaksızın yatırım yapma fırsatı bul-muştur. Böylece hem tüm yatırımcı-ların emtia ürünleriyle tanışmasısağlanmış hem de yatırımcının ana-para kaybetme riski olmaksızın dün-ya emtia fiyatlarından faydalanmafırsatı sunulmuştur. Şu an için tümgarantili&korumalı fonların yaklaşıkyarısını emtia bazlı fonlar oluştur-maktadır. Büyüklük olarak da yatı-rımcıların yaklaşık bir mia TL civa-rında yatırımla, emtia yatırımı yaptı-ğını ve bu rakamın yeni ihraçlarlaartarak devam edeceğini bekliyo-ruz. Aşağıdaki tabloda Koruma-lı&Garantili fonların ürün içeriklerininoransal dağılımını bulabilirsiniz.

Yatırımcıların emtia içerikli bu fonlaraolan yoğun ilgisi, gelecektede emtiabazlı ürünlerin yatırımların ciddi birmiktarını oluşturacağını göstermekte-dir. Bu noktada, yatırımların emtiabazlı ürünlere yönlendirilmesi için ilkaşamada korumalı ve garantili fonla-rın kullanılması, uzun vadede iseemeklilik fonları içinde de yer almasıçok önemlidir. Emeklilik sisteminde butip fonların kurulması için gerekli dü-zenlemenin yapılması ve böylece ya-tırımcıların daha uzun vadede buürünlere yatırım yapabilmesi hemsektör hem de yatırımcılar için önemlibir açılım olacaktır.

KAPAKSEKTÖR ANALİZİ / EMTİALAR

Page 23: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

2233kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

KY: Türkiye Elektronik FonDağıtım Platformu nedir?Sektördeki hangi ihtiyaç-

lar bu platformun oluşmasına ne-den olmuştur?

Emin Çatana: Türkiye ElektronikFon Dağıtım Platformu, yatırım fonukatılma belgelerinin elektronik birmerkezi platformda fon kurucularıtarafından platformda yer alacakolan dağıtım kuruluşları vasıtasıylasatılmasına ve geri alınmasına im-kan verecek, takasın ve saklaması-nın Takasbank – Merkezi Kayıt Ku-ruluşu (MKK) sistemi ile entegre birşekilde tam otomasyona dayalı ola-rak gerçekleştirilmesini sağlayacakbir platformdur. Böylece fon kuru-cuları, sahip oldukları kendi dağı-tım ağlarının yanı sıra platforma üyeolacak diğer aracı kuruluşların (da-

ğıtım kuruluşları) dağıtım ağların-dan da yararlanmak üzere, fonlarınıdaha geniş kitlelere sunma imkanıbulacaklardır.

Ülkemiz fon sektörü büyüklüğünün,Türkiye ekonomisinin büyüklüğü ilekıyaslandığında yetersiz kaldığını,dünya fon sektörü içindeki payımı-zın da gerek fon sayısı gerekseportföy büyüklüğü bakımından ol-dukça küçük olduğunu görüyoruz.Bu nedenle, öncelikle temel amacı-mız ülkemiz fon sektörünün geliş-mesine katkı sağlayabilmektir. Fonsektörümüzde yatırım fonu katılmabelgesi alım satım işlemlerine bak-tığımızda, fon kurucularının kendidağıtım ağlarını kullandıklarını, bazıkurumların kendi aralarında anlaş-malar yaparak dağıtım ağlarını ge-nişletmeye çalıştıklarını ancak ye-

tersiz kaldığını görüyoruz. Dağıtımağındaki kısıtlar nedeniyle yatırımfonu katılma belgelerini yeterli ölçü-de pazarlayamayan başarılı fon yö-neticilerinin de daha geniş yatırım-cı kitlesine ulaşabilmesi gerekmek-tedir. Ayrıca, yatırımcıların farklıfonlar için farklı kurumlarda işlemyapmasının maliyeti, mevcut fonla-rın büyük ölçüde likit fonlardanoluşması, hisse senedi ve tahvil gi-bi sermaye piyasası araçlarına yatı-rım yapan fonların yeterince geliş-memiş olması ve ileri valörlü fonlariçin yeterli talebin yaratılamaması,fon sektörümüzün bilinen önemlisorunları arasında yeralmaktadır.2001 yılından sonra ülkemizin eko-nomik alanda gösterdiği istikrarlıgelişme temposu, son yıllardakiglobal krize rağmen ülkemiz yatırımfonu sektörünün hızla gelişmesi

KAPAKELEKTRONİK FON DAĞITIM PLATFORMU

YATIRIM FONLARINDA YENİ BİR DÖNEMELEKTRONİK FON DAĞITIM PLATFORMU

Aracı kurumlar, bankalar,sigorta şirketleri ve PortföyYönetim Şirketlerinin yatırımfonu katılmabelgelerini elektronik birmerkezi platformda alıp,satabilmesine imkanverecek olan TürkiyeElektronik Fon DağıtımPlatformu Projesi’nin ilkaşaması yılın ilk çeyreğindeişleme alınıyor. TakasbankGenel Müdürü Emin Çatana,Kurumsal Yatırımcı’nınkonuya ilişkin sorularınıcevaplandırdı. Emin Çatana Takasbank Genel Müdürü

Page 24: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

Fon Veri Bankası’nın oluşturulmasıyer almaktadır.

Takasbank ve MKK sistemleri en-tegrasyonu ile tam otomasyona da-yalı olarak gerçekleştirilecek yatı-rım fonu katılma belgeleri alım sa-tım işlemleri, teslim karşılığı ödemeprensibine (DVP) göre ve taraflaraherhangi bir risk üstlenmeden iş-lem gerçekleştirme imkanı sağla-yacaktır. İleri valörlü işlemlerde isebloke edilen nakit tutarların nema-landırılması işlemleri de Takasbanktarafından yapılacaktır.

Fon Veri Bankasının oluşturulmasıile Platforma üye kuruluşlara, fonla-ra ilişkin veri ve analizlerin yer aldı-ğı bir ortama ulaşma imkanı veril-mektedir.

Platform işleyişinin mevcut fon sek-törüne uyumunun sağlanabilmesiiçin, analiz sürecinde sektörle bir-likte çalışılmış ve tüm aşamalardagörüş alışverişinde bulunulmuştur.Talep eden kurumlar ile bilgilendir-me toplantıları ve sektör katılımcıla-rının bilgilendirilmesi çalışmalarıdevam etmektedir.

Fon Sektörümüze önemli katkı sağ-layacak ve birinci aşaması tamam-lanmış olan Türkiye Elektronik FonDağıtım Platformu Projesi, geliştir-me çalışmaları devam eden ve ya-şayan bir proje olacaktır. Proje’ninikinci fazının tamamlanmasını taki-ben, Platform’un yurtdışındaki ben-zerleri ile entegre olması, böyleceyurtiçindeki fonların yurtdışında pa-zarlanabilmesi ve yatırımcılarınyurtdışı fonlara kolaylıkla ulaşabil-mesinin sağlanması Proje’nin sonfazı olarak planlanmaktadır.

KY: Platformun fon sektörünenasıl bir katkı yapmasını bekli-yorsunuz? Orta ve uzun vadedebeklentileriniz nelerdir?Çatana: Projenin yürürlüğe alınma-sı ile birlikte, fon sektörümüz; dün-yadaki örneklerine benzer şekilde,emir gönderme aşamasından baş-layarak eşleşme, takas ve saklama

2244 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

KAPAKELEKTRONİK FON DAĞITIM PLATFORMU

açısından yeterli koşulları oluştur-makta ve önümüzdeki dönemlerdegerek fon sayısı gerekse fon çeşitli-liği açısından fon sektörünün gide-rek artan ölçüde gelişeceğini öngör-mekteyiz. Çok sayıda ve çok çeşitlifonların ulusal ve uluslararası düzey-de pazarlanabilmesi operasyonelaçıdan önemli sorunları ve maliyet-leri de beraberinde getireceğinden,fon sektörümüzde standart uygula-maların geliştirilebilmesine deönemli katkıları olacak olan, elektro-nik ortamda takas ve saklama uygu-lamalarıyla entegre ulusal bir dağı-tım platformuna bugünden dahaçok ihtiyaç olacağı öngörülmektedir.

KY: Platformun işleyişi konusun-da bilgi verir misiniz? Proje nezaman yürürlüğe girecek?

Çatana: Türkiye Elektronik Fon Da-ğıtım Platformu Projesini, üç fazolarak planladık. Birinci fazı ta-mamlanmış olup 2011 yılının ilkçeyreğinde işletime alınacaktır.Platform’a üyelik taahhütnamesiniimzalayan aracı kurumlar, bankalarve sigorta şirketleri, gerekli yasaldüzenlemelerin yapılmasının ardın-dan da Portföy Yönetim Şirketleriüye olabilecektir.

Projenin birinci fazı kapsamındauygulamaya alınan Platform’da,üye olan tüm likit fonlar ve ileri va-lörlü fonlar (korumalı, garantili, ser-best ve yabancı fonlar hariç) işlemgörebilecektir. İkinci faz kapsamın-da ise garantili ve korumalı fonlarınalım satım ve halka arz işlemleriPlatform işlemlerine dahil edilmişolacaktır. Projenin ikinci fazının da2011 yılı içinde tamamlanmasınıhedefliyoruz.

Birinci faz kapsamında; MKK nez-dinde kaydi olarak saklanan yatırımfonu katılma belgelerinin, Takas-bank Ekranları aracılığıyla ve/veyaweb servis teknolojisi ile Takasbanksistemine entegre olan kurumlarınsistemlerinden Platforma gönderi-lecek talimatlar ile alım satımı vePlatform’a üye olan fonlara ilişkin

işlemlerini entegre yapıda, karşı ta-raf riski olmaksızın etkin ve hızlı birşekilde ve tam elektronik bir yapıdagerçekleştirebilecekleri ulusal baz-da merkezi bir platforma kavuşmuşolacaktır.

Özellikle getirileri yüksek olduğuhalde yeterli ve yaygın dağıtım ka-nallarına sahip bulunmayan başarı-lı fon yöneticilerine daha geniş kit-lelere ulaşma olanağı sağlayarak,yönettikleri fon büyüklüklerini artır-malarına ve yeni fonların kurulması-na yardımcı olacaktır. Yatırımcılargetirileri karşılaştırarak, çok sayıdaalternatif arasından seçim yapmaksuretiyle fonlara daha kolay yatırımyapabilecekler ve böylece fon per-formansları satış için daha önemlihale gelecektir. Fonlar arasındageçişler de operasyonel güçlükler,riskler ve maliyetlerin azalmasın-dan dolayı kolaylaşacaktır.

Bu şekilde talep ve arz yönlü olmaküzere çift taraflı büyüme etkisi yanısıra fon sektöründe hem rekabethem de işbirlikleri artacak, artan re-kabet ve fonksiyonel etkinlik nede-niyle maliyetlerde azalma olacak, ya-tırımcı açısından bu enstrümanın ca-zibesi artacak ve kaynakların fonlararasında etkin dağılımı ulusal düzey-de sağlanmış olacaktır. Ayrıca dağı-tım kanalında hizmet sunacak olanaracı kurumlar ve yatırım bankalarıiçin yeni bir gelir imkanı doğacaktır.Özetlemek gerekirse, bu platformunhayata geçirilmesi hem fon kurucu-ları, hem fon dağıtıcıları hem de yatı-rımcılar açısından her iki taraf içinönemli kazanımlar sağlayacaktır.Platformun dünyadaki benzer ör-neklerine baktığımızda ise; bu türbir fon platformu Fund/Serv adıylailk defa 1986 yılında AmerikanDTCC şirketi nezdinde kurulduğu-nu görüyoruz. Bunu takip eden sü-reçte Avrupa’da Euroclear tarafın-dan işletilen FundSettle ve Clears-tream tarafından işletilen Vestima+kurulmuştur. Bugün ABD ve Avru-pa’daki fon alım-satım işlemlerininönemli bir kısmı bu platformlar ara-

Page 25: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

2255kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

cılığı ile gerçekleşmektedir. Örne-ğin Fund/Serv platformunda 2009yılsonu itibariyle, 170 milyon işlemve 2.5 trilyon Amerikan Doları işlemhacmi, FundSettle Platformu’nda21 piyasa, 52.000 fon 2100 fon yö-neticisi, 250 fon dağıtıcısı, Vesti-ma+ Platformu’nda ise 29 piyasa,77.000 fon, 224 fon dağıtıcısı, 352fon yöneticisinin 550 milyar Euro iş-lem hacmi gerçekleşmiştir.

Dünya fon sektöründe önemli biryere sahip Güney Kore’de merkezisaklama kuruluşu olan Kore MenkulKıymet Saklama Kuruluşu(KSD)’nun işlettiği FundNet Platfor-mu mevcuttur. 2009 yılsonu itibariy-le FundNet Platformu’nda 11.460fon, 125 fon dağıtıcısı, 69 fon yöne-ticisi, 207.94 milyon adet işlem ve331 milyar Amerikan Doları işlemhacmi gerçekleşmiştir.Bu platformlar fon alım satım işlem-lerinin operasyonel olarak daha et-kin ve hızlı bir şekilde, organize pi-yasa şartlarında yapılmasına veböylece ülkelerindeki fon sektörü-nün büyümesine çok önemli katkı-da bulunmuşlardır.Dünyadaki örneklerinde de olduğugibi, Türkiye Elektronik Fon Dağıtım

Platformu’nun Türkiye’de fon sektö-rünün gelişmesine önemli katkılarsağlayacağı inancındayız.

KY: Genel olarak sektör platfor-ma nasıl bakmaktadır? Platfor-mun paydaşları kimler olacaktır?

Çatana: Daha önce de belirttiğimgibi Projenin analiz sürecinde baştaTKYD üyesi kurumlar, fon kurucusuve dağıtıcısı bankalar ve aracı ku-rumlar olmak üzere sektör ile birliktehareket ettik. Uygulamaların, sektörkatılımcılarının mevcut fon işlemleriyapılarına uygun olabilmesi içinanaliz sürecinde sürekli olarak Sek-törle ve Sermaye Piyasası Kurulu’ylagörüş alışverişinde bulunduk. Bizyazılım çalışmalarını tamamladık,geldiğimiz aşamada bir taraftanüyelerimizin yazılım ve test çalışma-ları devam ederken biz de Platfor-mun sektöre sağlayacağı faydalarınanlatıldığı tanıtım çalışmalarını yürü-tüyoruz. Yapılan görüşmelerde, fonsektöründe önemli paya sahip ban-kalar Platforma olumlu baktıklarınıve üye olabileceklerini belirtmişler-dir. Aracı kurumlarımız da projeyeolumlu baktıklarını memnuniyetle ifa-de etmektedirler. Özellikle Platforma

katılacak kurumlar tarafından işlem-lerin web servis hizmeti kullanılarakyapılması için yürütülen çalışmalarıntamamlanmasını takiben, Platformakatılımın hızlı bir ivme ile artmasınıbekliyoruz.

KY: Fon Dağıtım Platformu, İs-tanbul Uluslararası Finans Mer-kezi Projesi kapsamında da yeralmaktadır. İFM için bu projeninönemi nedir?Çatana: “Türkiye’de elektronik fonalım satım platformu kurulması” ko-nulu eylem, uluslararası fonları ül-kemizin içinde bulunduğu bölgeyeve Türk Sermaye Piyasası’na çeke-bilmek, etkin bir finans merkezi ya-ratarak bölgedeki lider rolümüzüpekiştirmek, aynı zamanda da fonsektörümüzde yaşanmakta olansorunlara çözüm getirebilmekamaçlarıyla, İstanbul UluslararasıFinans Merkezi’nin (İFM) önemliprojeleri arasında yer almıştır.

Sorumlu kuruluşlar olarak Takas-bank ve MKK’nın birlikte yürüttüğüProje, Platformun işletime alınmasıile İFM kapsamında hayata geçiri-len ilk Proje olma özelliğini de kaza-nacaktır.

Page 26: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

2266 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

YABANCI KONUK

Lüksemburg’un Başarı Öyküsü

2010 yılında ulaştığı 2 trilyon euro fon büyüklüğü ile Avrupa’nınen büyük yatırım fonumerkezi olanLüksemburg’un başarıöyküsü, endüstriyleuyumlu yasal ve politikortam, vergisel düzenlemeler, ürünçeşitliliği ve nitelikliişgücünde yatıyor.

ALFI (LüksemburgYatırım Fonları Birliği)Başkanı ClaudeKremer KurumsalYatırımcı’nın sorularınıyanıtladı.

KY: Lüksemburg’unAvrupa’nın en bü-yük fon merkezive küresel fon da-ğıtıcısı olmasını

sağlayan faktörler ve bunailişkin olarak atılan adımlarnelerdir?Claude Kremer: Lüksemburg’unbu alandaki başarısı belli bazı unsur-ların kendine özgü bileşiminden kay-naklanmıştır: mükemmel yasal dü-zenlemeler, fon üreticilerinden gelengüçlü arz ve yatırımcıların güvenliürünlere yönelik durmaksızın artantalebi. Bu bileşenlerin kökenleri Lük-

semburg’un dışındadır.Lüksemburg Büyük Dükalığı, 1988yılında AB UCITS direktifini ulusalkanunlarına koyan ilk ülke olmuştur.Lüksemburg merkezli fonlara des-tek, hem Avrupa Birliği içinden hemde dışından gelmiş olup, Almanya,ABD, İsviçre, Belçika, Birleşik Kral-lık, İtalya, Fransa ve Hollanda budesteğin geldiği ülkeler arasında-dır. Müşterilerimiz de sadece Avru-pa’dan değil Asya, Ortadoğu ve La-tin Amerika’dan da gelmektedir.Lüksemburg UCITS’lerinin halen50’yi aşkın ülkede dağıtımı yapıl-maktadır.

Başarı öyküsü, büyük ölçüde Lük-semburg’da nitelikli işgücününmevcut olmasında yatmaktadır.Lüksemburg finans sektörü komşuülkelerden ve daha birçok ülkedeyetişen gerekli teknik beceriye sa-hip çalışanı cezbedebilmektedir.Lüksemburg’da mevcut olan çokdillilik ve uluslararası uzmanlık,müşterilerin ihtiyaçlarının iyi anlaşıl-masında gereklidir. Uzmanlık alanı-mız “uluslararası” olmanın – dünyaüzerinde farklı birçok ülkede dağıtı-mı yapılan bir fona sahip olmanın -neleri gerektirdiğini bilmemizdir.Lüksemburg’daki yatırım fonu sek-

Claude Kremer ALFI Başkanı

Page 27: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

2277kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Kremer: Her şey 1985 yılında ya-tırım fonlarının perakende yatırımcı-lara sınır-ötesi sunumunu kolaylaş-tırmak amacıyla birinci UCITS Di-rektifinin kabul edilmesiyle başladı.Bu yüzden bu Direktif, merkezininbulunduğu ülkede UCITS olarakyetkilendirilen her türlü fonun, diğerÜye Ülkelerde sadece bu ülkeleribilgilendirmek suretiyle pazarlan-masına izin vermiştir. “UCITS pasa-portu” ve “UCITS markası” da böy-lelikle doğmuş oldu.Bu çerçevenin temel direği, yatırım-cının korunması kurallarının AvrupaBirliği genelinde uyumlulaştırılması-dır. Direktif; UCITS’lerin yetkilendiril-mesi, izlenmesi, yasal yapıları, yatı-rım sınırlamaları, bu varlıkların sak-lanmaları, bir saklama kuruluşu ta-rafından kontrolleri yanı sıra yatırım-cılara açıklama yapılmasına ilişkinhükümleri barındırmaktadır.Başlangıçta, Direktif sadece devre-dilebilir menkul kıymetlere yapılankolektif yatırımlar, yani sermayeleri-ni halktan toplayan ve dolayısıylarisk dağıtma ilkesine uyan fonlariçin açık uçlu yükümlülükler içeri-yordu.Ancak kısa süre içerisindeDirektifin finans piyasalarındaki ge-lişmelere göre uyarlanması ve uy-gulama kapsamının devredilebilirmenkul kıymetlerin daha ilerisine ta-şınması ihtiyacı hissedilmiştir.Avrupa Komisyonu, 1993 yılındayatırım fırsatlarını genişleterek ta-mamen nakit fonlara ve fonların fon-larına da izin vermeyi amaçlayanbir değişiklik teklifi yayınlamıştır. Ay-nı zamanda, UCITS’lerin merkezle-rinin bulunduğu ülkenin dışındabaşka bir ülkede bir saklama kuru-luşunu görevlendirmesine izin ver-mesi de amaçlanmıştır.Çeşitli Avrupa kurumları seviyesin-de izin verilen prosedürün görüş-meleri sırasında, Avrupa Parlamen-tosu, ana fon – alt fon terimlerini demetne ilave etmiştir. Bu teklif, sektörkuruluşları ve özellikle de EFAMA(Avrupa Yatırım Fonları ve PortföyYönetimi Birliği) seviyesinde de tar-tışılmıştır.Direktifin düzeltilmiş bir versiyonu(UCITS II) 1994 yılında son halinialmış, ancak bu konuda bazı üye

satları belirliyoruz.İkincisi, AIFMD (Alternative Invest-ment Fund Managers Directive) :ALFI, yeni çerçevenin UCITS mar-kamızla yakaladığımız başarıyı, al-ternatif varlık sınıfları için de yarata-bileceğine inanmaktadır. Perakendeyatırımcılara yönelik ürünlerle pro-fesyonellere yönelik ürünlerin birbi-rinden ayrılması kilit önemdedir. Kri-zin başlamasından ve 2009 yılındaLondra ve Pittsburgh’ta düzenlenenG20 zirvelerinden bu yana yenitrendin finans sektörü için net veyüksek niteliklere sahip yasal dü-zenlemelerin geliştirilmesi yönündeolduğu bütün çıplaklığıyla ortayaçıkmıştır.Geçtiğimiz iki yılda, off-shore fonla-rın on-shore fonlara dönüşme trendigözlenmiş olup Lüksemburg finansmerkezi bu fon göçünden net birşekilde kazançlı çıkmıştır.Üçüncüsü, ALFI’nin Asya TanıtımTuru (Road show) sırasında HongKong’ta ALFI’nin Asya temsilci ofisi11 Kasım’da resmen açıldı. Bu ofisaracılığıyla bölgedeki düzenleyicikuruluşlar, kardeş dernekler, varlıkyöneticileri ve hepsinden de önem-lisi yatırımcılarla ilişkilerimizi geliştir-mek istiyoruz. Bu, ALFI için önemlive üyelerimizin aidatlarıyla finanseedileceği için aynı zamanda da ma-liyetli bir adımdır. Ancak Asya’da ar-tan varlığımız bize Avrupa ve As-ya’dan sonra UCITS fonlarının üçün-cü büyük dağıtım bölgesi olan LatinAmerika’yı unutturmamalıdır. Busonbaharda Latin Amerika bölge-sindeki varlığımızı da artırdık. ALFI,söz konusu dönemde IIFA (Ulusla-rarası Yatırım Fonları Birliği)’in Şi-li’de düzenlediği Latin Amerika FonForumu konferansına ve Şili, Brezil-ya ve Uruguay’da yapılan Finansiçin Lüksemburg tanıtım turuna ka-tıldı.

KY: UCITS artık bir dünyamarkası olarak algılanıyorve Türkiye de AB düzenle-melerine uyum çalışmalarıyapıyor. UCITS’in gelişimi-nin arkasında yatan temelyatırım ilkeleri ve kilit faktör-ler nelerdir? UCITS gelecek-te nasıl şekillenecek?

töründe, 40.000’in üzerinde verimli,nitelikli ve çok dilli personel çalış-maktadır. Lüksemburg’da; AB için-de ve dışında yer alan bütün dağı-tım ülkelerine her türlü fonun sunu-munu ve işletme desteğini verenve vergi dahil her türlü raporlamaçözümleri sunan yaklaşık 300 de-neyimli hizmet sunucusu bulun-maktadır.Dünya çapında alt-emanetçi ağla-

rı bulunan 70 Lüksemburg mevdu-at bankası yatırım fonu sektörünehizmet vermektedir.Önemli bir diğer husus da sektöreuyumlu yaklaşıma sahip bir siyasetve vergi ortamının mevcut olması-dır.

KY: Fon sektöründe Lüksem-burg’un rolünün korunmasıiçin ALFI halen ne gibi faali-yetlerde bulunmaktadır?Kremer: ALFI (Association ofLuxemburg Fund Industry – Lük-semburg Yatırım Fonları Birliği) ; ya-tırımcıları dinleyerek, Lüksemburgvatandaşlarının eğitimine katkıdabulunarak ve bütün paydaşlarla birekip halinde çalışarak küresel an-lamda fon sektörünün gelişmesineaktif katkı sağlamaktadır. ALFI, el-bette her seviyeden 1.300 üyesininçeşitli yeteneklerinden ve sektöreolan güçlü bağlılığından da fayda-lanmaktadır.Geçen yılın eylem planını beş kilitöncelikle uyguluyoruz:Yatırımcı bil-gisi, düzenleyici kuruluşlar arasın-da işbirliği, ürün inovasyonu, reka-betçilik ve uluslararası geliştirme.En önemli üç mevcut gelişmeyeodaklanırsak ilk olarak, UCITS IVuygulama süreci başlamış bulun-maktadır. UCITS IV’ün uygulanma-sına ilişkin yasa 17 Aralık 2010 tari-hinde kabul edilmiştir. Bununla bir-likte, Lüksemburg UCITS IV Direkti-fine geçiş yapan ilk üye devlet ol-muştur. Başta tebliğ prosedürü veKilit Bilgi Dokümanı (Key Informati-on Document – KID) olmak üzerebu yeni nesil UCITS’lere ilişkinstandartların oluşturulması için ça-lışmalarımız sürmektedir. Ana fon-ların ve yönetim şirketlerinin Lük-semburg’a çekilmesine ilişkin fır-

Page 28: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

2288 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

YABANCI KONUK

ülkelerin yasal endişeleri yüzündenAB Bakanlar Konseyince ortak birpozisyon alınamamıştır ve sonraki yılsektördeki yaygın farklılıklar nede-niyle Avrupa Komisyonu, UCITS IIprojesinden vazgeçme kararı almış-tır.1998 yılında, UCITS III direktifi içiniki yeni Komisyon teklifi yayınlandı.Bu metinler, elverişli enstrümanlarınkapsamının genişletilmesini ve yö-netim şirketlerince uyulması gereklikoordine edilmiş kuralların ortayakonmasını teklif ediyordu. Peraken-de yatırımcının bir fonun ana özel-liklerini kolayca anlayabilmesini vebilgilendirilmiş bir yatırım kararı ala-bilmesini sağlamak amacıyla halenmevcut olan tam izahnamenin üze-rine basitleştirilmiş bir izahnamenineklenmesi öneriliyordu.İki yeni Direktif nihayet 2002 yılındakabul edildi; bunlardan birincisi se-çilebilir varlıkların (para piyasasıenstrümanları, banka mevduatlarıve finansal türev enstrümanları) ge-nişletilmesine ilişkindi, diğeriyse yö-netim şirketi düzenlemeleri (serma-ye, risk kontrolü, davranış kuralları,teknik ve insan kaynakları) yanı sırabasitleştirilmiş izahnameye ilişkindi.Yeni kurallar uyarınca basitleştiril-miş izahnamenin tam içeriği, bildi-rim prosedürü ve bir dizi varlık sını-fının seçilebilirliği konularının net-leştirilmesi amacıyla Avrupa MenkulKıymetler Düzenleme Kurumları Ko-mitesi (Committee of European Se-curities Regulation - CESR) oluştu-ruldu.2007 yılında, yapılandırılmış ürünler,para piyasası enstrümanları ve fi-nansal endeksler başta olmak üze-re Direktif kapsamına giren finansalenstrümanlarına yapılacak muame-leye odaklanan UCITS Direktifi kap-samına giren seçilebilir varlıklarhakkında bir Direktif yayınlandı.UCITS efsanesi daha sonra UCITSIV ile devam etti.UCITS IV Direktifinin hükümleri baş-lıca aşağıdaki konulara ilişkindi:• Bir Üye Ülkede yetkilendirilenUCITS’lerin bir başka Üye Ülkedekurulmuş olan bir yönetim şirketi ta-rafından yönetilebilmesine imkanveren yönetim şirketi pasaportu;• UCITS’lerın sınır ötesi ve ülke için-

de birleşmelerine yetki verilmesi ya-nı sıra bu birleşmeler bağlamındayatırımcılara verilmesi gerekli bilgi-lere ilişkin yasal çerçeve;• Ana-Alt fon yapısının (varlıklarınınen az %85’ini başka UCITS’lere ya-tıran fonlar) başlatılması;• Basitleştirilmiş izahnamenin, muh-telif Avrupa UCITS’leri arasında da-ha fazla karşılaştırma yapılabilmesi-ne imkan veren Kilit Yatırım BilgisiDokümanı (KID) ile değiştirilmesi;• UCITS’lerin sınır ötesi dağıtımınıkolaylaştırmayı hedef alan yeni birbasitleştirilmiş ve hızlandırılmış birbildirim prosedürü;• Çeşitli AB Üye Devletlerinin dene-tim makamları arasında güçlendiril-miş işbirliği.UCITS I’den UCITS IV’e giden yololdukça uzun olmuştur. Sonuç ola-rak, ilk UCITS Direktifinde sonradanyapılan değişiklikler yatırım fonusektörüne ilişkin kuralların kademeliolarak uyumlulaştırılmasına imkantanımıştır. Başarı öyküsünün teme-linde yatan husus; yatırımcıların ko-runmasını yasaların tam orta nokta-sına koyarken değişimle de ayakuydurulması olmuştur.

KY: Avrupa fon sektörününgelecekte sağlıklı ve sağlambir şekilde büyümesi için te-mel şartlar nelerdir ve EFA-MA’nın bundaki rolü ne ola-bilir?Kremer: Avrupa yatırım fonu sek-törünün başarılı bir şekilde gelişebil-mesi için ekonomik ve finansal istik-rar çok önemlidir. Politika yapıcılarınson dönemde yaşanan türbülansaiyi koordine edilmiş ve inandırıcı birşekilde cevap verebilmesi – veG20’nin tanımını yaptığı gibi küreseltoparlanmanın gücüne duyulan gü-veni tesis etmesi - için gerekli önlem-leri alması hayati önemdedir.Uzun vadeli tasarruflar yanı sıra pe-

rakende ürün dağıtımı, finansal eği-tim ve iş pratikleri için de yönetme-liklerin iyileştirilmesi; Avrupa’dauzun vadeli tasarruf atmosferininyeniden şekillendirilmesi amacıylaEFAMA ve üyelerinin sarf ettikleriçabaların merkezinde yer almakta-dır. Finans sektörünün karşı karşıyabulunduğu güçlük, perakende yatı-rımcıların uzun vadeli araçlara duy-dukları güveni tesis etmek ve opti-mum varlık dağılımını sağlamakamacıyla sundukları katma değerönerisine ilişkin olarak gerekli deği-şiklikleri gerçekleştirmektir.Emeklilik en başta gelen örnektir.Demografik trendler ve ekonomikdurum düşünüldüğünde, mevcutdevlet ve özel emeklilik sistemleri-nin yeterli olmayabileceğine şüpheyoktur.Mart ayında, EFAMA bir dizi tavsiyeiçeren bir “Düşünce Kuruluşu” ra-poru yayınlamıştır:- Bunlardan ilki, “hükümetlerin, işve-ren ve/veya sektör desteğiyle orga-nize edeceği ve istisna hükümleride içeren zorunlu uzun vadeli tasar-ruf programları başlatmak yoluylaAvrupa’da emeklilik tasarruflarınıartırmaktır”. Avrupa’nın hareket ka-biliyetini artırmada özellikle altı çizi-len konu ise emekli maaşlarınınfarklı ülkeler ve işverenler arasındave işveren-destekli ve bireyselprogramlar arasında devredilebilirli-ği veya taşınabilirliğidir. İşveren-destekli ve bireysel emeklilik prog-ramları, devletlerin emeklilik prog-ramlarından sonra emeklilik sistemi-nin ikinci ve üçüncü temel direkleri-ni teşkil eder.- İkinci öneri, “Avrupa genelinde tu-tarlı sertifikasyon standartlarına sa-hip kişisel bir emeklilik planı başlat-mak suretiyle uzun vadeli yatırımla-rın tüketici dostu olma özelliğinin ar-tırılmasıdır.” Bu, “Resmi Olarak Bel-gelendirilmiş Avrupa Emeklilik Pla-

Page 29: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

2299kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

nı” (Officially Certified EuropeanRetirement Plan – OCERP) olarakadlandırılır.- Üçüncü tavsiye, “en iyi yatırımcıçözümü olarak rekabetin tesisi içinbütün ürün sunuculara uygun ve et-kin OCERP’lere eşit erişim imkanısağlanmasıdır”.Avrupa Komisyonu, Temmuz2010’da “Yeterli, Sürdürülebilir veGüvenli bir Avrupa Emeklilik Siste-mine Doğru” başlıklı bir Yeşil Raporyayınladı. Yeşil Rapor, “AB vatan-daşları için şimdi ve gelecekte ye-terli ve sürdürülebilir bir emeklilikgeliri Avrupa Birliği için bir öncelik-tir,” denilmektedir. Raporda ortayaatılan sorular, Komisyonun, mali veekonomik krizin “anında ödemeliveya fonlamalı olsun bütün emekli-lik sistemleri için bir uyandırmaçağrısı işlevi görmüştür. Artan işsiz-lik, yavaşlayan büyüme, devletlerinyükselen borç seviyeleri ve finanspiyasalarında artan dalgalanma bü-tün sistemlerin emeklilik vaatleriniyerine getirmesini güçleştirmiştir,”şeklinde ortaya koyduğu kabullen-meler üzerine oturtulmuştur.UCITS, uyumluluğu sağlanmış birAvrupa Emeklilik Planı içerisinde te-mel yatırım ürünleri olarak hizmet

etmeye büyük ölçüde uygundur.UCITS’ların; çeşitlilik, likidite, gü-venlik, şeffaflık ve öngörülebilirlikaçısından sundukları faydalar her-kes tarafından kabul edilmiştir.

KY: Türkiye’deki mevcut ya-tırım ortamını ve fon sektö-ründeki büyümeyi nasıl de-ğerlendiriyorsunuz?Kremer: Gerek Türk makamlarınıngerek sektör oyuncularının Avrupafon sektörüne entegrasyon içingösterdikleri bağlılığın çarpıcı vetakdire şayan olduğunu düşünüyo-rum. TKYD’nin 2004 yılından bu ya-na EFAMA’ya üye olması ve UCITSçerçevesinin Türkiye’de mevcut uy-gulamalarda yerini bulması bu is-tekliliği bütün açıklığıyla göstermek-tedir. UCITS’ın bu şekilde uygulan-ması, Türk fon sektörünün gelecek-teki büyümesi açısından kilit önemesahip olacaktır.Türk yatırım fonları piyasasının bü-yüklüğü 2009 yılında yüzde 20 artış-la 16,3 milyar euro oldu ve böylece2008 yılındaki kayıplarının çoğunugeri almış oldu. Bunun yanı sıra, pi-yasadaki fon sayısı da artmaktadır.Önümüzdeki yıllarda Türkiye’degüçlü bir büyüme potansiyeli mev-

cuttur; çünkü fon sayısı yanı sıra yö-netim altındaki varlıklar da benzerbüyüklükteki diğer Avrupa ülkeleriy-le kıyaslandığında düşük kalmakta-dır. Daha da önemlisi, hane halkı ta-sarrufları her yıl artış göstermekte(2009’da %10,8 büyümüştür) ve ya-tırım fonları toplam hane halkı tasar-rufları içinde hala küçük bir payasahiptir.

TKYD’nin 2004 yılından bu yana EFAMA’ya üyeolması ve UCITSçerçevesinin Türkiye’demevcut uygulamalarda yerini bulması bu istekliliği bütün açıklığıylagöstermektedir. UCITS’ın bu şekilde uygulanması,Türk fon sektörünün gelecekteki büyümesiaçısından kilit öneme sahip olacaktır.

Page 30: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

3300 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

MAKALE

Küresel ekonomiye 1980'lerinortalarından itibaren hızlaentegre olan yükselen piya-

sa ülkeleri, son 10 yılda çok hızlıbüyüme rakamlarına ulaştılar.1980’li ve 90’lı yıllarda çeşitli krizle-rin kuşattığı bu ülkeler, 2000’li yıl-larda gerçek güçlerini gösterdilerve hızlı büyümelerinin yanında,enflasyon ve diğer olası ekonomikproblemleri büyük ölçüde kontrolaltında tuttular.

Küresel finansal krizden öncekiönemli tartışma konularından birtanesi yükselen piyasa ekonomile-rinin gelişmiş ekonomilerden kay-naklanan şoklara karşı ne kadardaha dayanıklı olduğu üzerineydi.Bazı araştırma sonuçları, son 20 yılboyunca gelişmiş ülkeler ve yük-selen piyasa ülkelerindeki ekono-mik dalgalanmaların ayrı ayrı kendiiçlerinde bir yakınsama süreci

göstermesine karşılık, iki gruparasında bu dalgalanmaların birayrışma (decoupling) sürecindeolduğuna işaret ediyordu. Bu ikiülke grubu arasın-da finans piyasala-rındaki dalgalan-maların benzerliği(korelasyon katsa-yısı) artmış olması-na rağmen, bu du-rum ürün ve hiz-metlerin üretildiğireel ekonomidekid a l g a l a n m a l a r atam olarak yansı-madı.

Yükselen piyasaekonomilerinin bir-çoğunda büyümeoranları geçen yılboyunca güçlü birşekilde yeniden

arttı ve bu ülkelerde gelecek birkaç yıliçinde rekor büyüme oranları kaydedi-lecek gibi gözükmekte. (Grafik 1)

Yükselen Piyasa ÜlkeleriOlgunlaşırken*

FINANCE & DEVELOPMENT, Aralık 2010, Cilt. 47, Sayı 4

Küresel durgunluğu hızlı bir şekilde atlatan yükselen piyasa ülkelerinidünya ekonomisindeki yerlerini sağlamlaştırma yolunda engellerbekliyor.

M. Ayhan Köse IMF Araştırma BölümüDirektör Yardımcısı

Eswar S. PrasadCornell Üniversitesi Tolani Ticaret Politikası KıdemliProfesörü

Dünya

Gelişmiş Ekonomiler

Yükselen Ekonomiler

Kaynak: Yazarların hesaplamalarıNot: 2010 verileri IMF Dünya Ekonomi Görünümü (Ekim 2010) raporundan alınmıştır.Büyüme hesaplarında her ülkenin gerçek GSYİH büyüme oranları kullanılmış ve satın alma gücü paritesine göre çarpan katsayısı düzenlenmiştir.

Grafik 1

Toparlanma Süreci BaşladıYükselen piyasa ülkeleri Büyük Durgunluk (Great Recession) karşısındagelişmiş ekonomilere göre daha fazla direnç gösterdi ve daha hızlı birşekilde toparlandı(GSYİH’deki değişim, yıllık, yüzde)

* IMF’in izni ile kısmen tercüme edilerek yayınlanan makalenin tamamı, IMF- Finance&Development Aralık 2010 sayısında yer al-maktadır. IMF bu tercümenin doğruluğundan sorumlu değildir.

Page 31: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

3311kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Yükselen piyasa ekonomileri büyü-dükçe dünya ekonomisindekiönemleri de artmaya devam ede-cek. Bu süreç, yükselen ülkelerinküresel ekonominin yönetimindedaha fazla rol almalarını sağlarken,aynı zamanda onların iyi planlan-mış ekonomik politikalar uygulama-larını ve küresel durgunluk karşısın-daki dayanıklılıklarını artırmalarınayardım eden reformlara devam et-melerini gerektirecek. Bu anlamda,yükselen ülkelerin kaderini kendile-rinin uygulayacağı ekonomik politi-kalar belirleyecek.

Küresel büyümeyi sürükle-yen güçler değişirken...Son 50 yılda çeşitli ülke gruplarıarasındaki gayrisafi yurtiçi hasıla(GSYİH) dağılımında önemli deği-şimler görüldü. 1960–85 dönemin-de gelişmiş ülkeler, küreselGSYİH’nin ortalama dörtte üçünüoluşturuyordu. Bu pay zamanlaazaldı ve 2008-09 döneminde yüz-de 57’ye kadar düştü. Buna karşılıkyükselen ülkelerin payı düzenli ola-rak arttı ve 1960'larda sadece yüz-de 17 civarında iken, 1980'lerin or-talarında başlayan küreselleşmedöneminde ortalama yüzde 31'ekadar yükseldi. 2008-09 küreselkriz döneminde ise neredeyse yüz-de 40’a yaklaştı (Grafik 2).

Yükselen ekonomilerin artan öne-mi, küresel ekonominin büyümesi-ne yaptıkları katkıya bakıldığındadaha açık bir şekilde ortaya çık-maktadır.

1973-85 döneminde gelişmiş ülke-ler, yüzde 3,4 seviyesinde olandünya yıllık GSYİH artışının yaklaşıkyüzde 60’ını oluşturuyorlardı. Yük-selen piyasa ülkeleri bu artışa üçtebir oranında katkı yapıyorlardı (ka-lan bölüm ise diğer gelişmekte olanülkelerden kaynaklanıyordu). Dün-ya GSYİH büyümesi, küreselleşmedönemi olan 1986-2007 arasındayıllık ortalama yüzde 3,7 olarak ger-çekleşti ve yükselen ülkelerin katkı-sı yaklaşık yüzde 47’ye yükselirken,gelişmiş ekonomilerin payı yüzde49 civarına düştü.

Küresel finansal kriz dönemindebu katkı oranları arasında çok şa-şırtıcı bir değişim oldu. 2008-09yıllarında yükselen piyasa ülkeleridünya GSYİH artışının lokomotifihaline gelirken, gelişmiş ekonomi-ler büyük bir daralma yaşadılar.Gelişmiş ekonomilerin tersine,yükselen ülkelerin küresel büyü-meye doğrudan katkısı zamanlaartmaya devam etti ve kriz döne-minde daha belirgin bir şekilde önplana çıktı.

Farklılaşan ekonomikperformansYükselen ekonomilerin küresel dur-gunluk sırasında grupça iyi bir per-formans göstermelerine rağmen,ülkeler ve bölgelerin performanslarıarasında keskin farklılıklar oluştu.Yükselen Asya ekonomileri en ba-şarılı sonuçları elde ettiler ve küre-sel krizin yıkımından büyüme oran-larında görece daha hafif düşüşler-le kurtuldular. Yükselen Asya’nın enbüyük iki ülkesi olan Çin ve Hindis-tan, kriz döneminde hızlı bir şekildebüyümeye devam ederek, bölge-nin genel performansına önemli birkatkıda bulundu. Bu iki ülke hariçtutulduğunda ise, yükselen Asya ül-kelerinin kriz dönemindeki genelperformansı daha az etkileyici gö-zükmekte. (tabloya bakınız).

Yükselen Asya ülkelerinde görüleniyi performansa karşılık, yükselenAvrupa ülkelerinin büyüme oranla-rında 2009 yılında keskin düşüşleroldu. Bunun yanı sıra, Latin Ameri-ka ülkeleri de krizde ağır darbe al-dı. Her iki bölge de, temel olarakgelişmiş ekonomilerle olan kuvvetliticari ve finansal ilişkileri nedeniylekrizden etkilendiler. Geçmişteki kü-resel finansal çalkantılarda LatinAmerika ülkeleri ciddi döviz veborç krizleri yaşarken, en son krizinardından görece hızlı bir şekilde to-parlanmayı başardılar.

Gelişmiş EkonomilerYükselen Ekonomiler

Kaynak: Yazarların hesaplamalarıNot: Değerler, satın alma gücü paritesi bazında döviz kurları kullanılarak hesaplanan dünya GSYİH içindekipayların dönem ortalamalarını yansıtmaktadır. Toplamlar yüzde 100'e eşit değildir çünkü tüm ekonomilerhesaba dahil edilmemiştir, sadece gelişmiş ve yükselen ülkeler hesaplanmıştır.

Kaynak: Yazarların hesaplamaları2010 verileri IMF’nin Dünya Ekonomik Görünümü raporundaki (Ekim 2010) tahminlere dayanmaktadır.

Not: Grup büyüme oranları her ülkenin GSYİH artış oranları satın alma gücü paritesine göre ağırlıklandırılarakhesaplanmıştır.

Grafik 2

Yükselen Ülkeler Şimdi Daha Önemli Yükselen piyasa ülkelerinin dünya GSYİH’si içindeki payı son 50 yıllıkdönemde düzenli bir şekilde arttı. (Dünya GSYİH içinde yüzdelik pay)

Yükselen Asya ülkelerinde büyüme kriz döneminde hafif yavaşlarken,yükselen Avrupa ülkelerinde büyük bir düşüşe geçti.

(GSYİH artışı, önceki yıla göre yüzde değişim)

Farklılaşan Ekonomik Performans

tahmin2007 2008 2009 2010

Yükselen Asya 10,6 6,8 5,8 9,3

Çin, Hindistan ve Hong Kong hariç Yükselen Asya 5,9 3,0 0,6 7,1

Yükselen Avrupa 7,6 4,7 -6,3 3,1

Yükselen Latin Amerika 5,7 4,2 -2,0 6,0

Yükselen Ortadoğu ve Kuzey Afrika 6,0 4,8 1,9 4,1

Yükselen Sahra Altı Afrika 7,1 5,6 2,7 4,9

Page 32: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

3322 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Neden yükselen ekonomilerbu sefer daha dayanıklıydı?Yükselen ekonomilerin grup halin-de küresel finansal kriz sırasındagösterdikleri göreceli dayanıklılığınarkasında birçok faktör bulunuyor.Bu faktörlerden bazıları bu ülkelerinekonomik politika tercihleriyle, ba-zıları ise bu ülkelerde yapılan temelyapısal reformlarla ilgili.

• Yükselen ekonomilerin çoğundason 10 yıllık dönemde disiplinli büt-çe ve para politikaları, enflasyonunkontrol altına alınmasını sağladı.Aynı zamanda birçok ülkede uygu-lanan esnek döviz kur rejimi de dışşokların absorbe edilmesine yar-dımcı oldu.

• Büyük döviz rezervlerinin oluştur-duğu tamponlar da yatırımcı eği-limlerinde ani dönüşlere karşı bir si-gorta oluşturdu. Bu rezervler krizdöneminde işe yaramalarına rağ-men, daha sonra tartışacağımız gi-bi, faydalarının biriktirme maliyetle-riyle karşılaştırılarak değerlendiril-mesi gerekiyor.

• Yükselen ekonomiler üretim ve ih-racat tabanlarının çeşitliliğini heranlamda arttırmış durumdalar. Çe-şitlenme büyük küresel şoklar kar-şısında ancak sınırlı bir korumasağlamaktadır. Fakat, dış şoklarınmakro etkileri yükselen ekonomile-

rin ihracat pazarlarının her yerindeaynı olmadığı sürece, daha zenginbir ürün ve ticari komşu tabanınasahip olmak, bu ülkelerin ani eko-nomik dalgalanmalar sırasında or-taya çıkan yavaşlamanın üstesin-den gelmelerinde yararlı olmakta-dır.

• Yükselen ekonomilerin kendi ara-larında gelişen ticaret ve finans iliş-kileri, grup halinde daha dayanıklıolmalarını sağladı (Grafik 3).

• Gelişen ülkeler ile yükselen ülke-lerin ekonomik dalgalanmalarında-ki yapısal ayrışma da dayanıklılığakatkıda bulundu.

• Kişi başına gelir seviyesinin art-ması ve büyüyen orta sınıf, yurtiçipazarların büyümesini, yükselenekonomilerin üretim yapılarında öl-çek ekonomisinden yararlanabil-mek için dış ticarete bağımlılığınınazalmasını ve ihracattaki olası dü-şüşler karşısında daha dayanıklı ol-malarını sağladı.

İyi ve kötü sonuçlar arasın-daki fark neden?Bu faktörler, iki farklı yükselen ülkegrubunun deneyimlerini yakındanincelediğimiz takdirde daha açıkbir şekilde ortaya çıkıyor. Bu ikigrup arasında küresel finans krizi-ne dayanıklılık açısından açık bir

fark bulunmak-ta. Kriz önce-sinde ortalamakişi başınaGSYİH artışıAsya ve Avru-pa’daki yükse-len piyasalardagayet yüksekseviyelerde bu-lunuyordu. An-cak o dönem-den beri bu ikigrubun kader-leri bir ayrışımsürecine girdi.Başta Çin ve

Hindistan olmak üzere Asya’dakiyükselen ülkeler, kriz dönemindeen dayanıklı ekonomiler arasındayer alırken, Avrupa’daki yükselenülkelerden bazıları ağır darbeler al-dılar. Yükselen Asya ekonomilerininfinans krizinin etkilerinden görecekorunaklı konumda olmalarının ola-sı sebepleri arasında şunlar sayıla-bilir:

• Finans piyasalarında yabancıbanka finansmanına bağımlılığıngörece sınırlı olması, krizin finansalkanallarla bu ülkelere yayılmasınıengelledi ve dış ticaretin finansma-nında görülebilecek olası düşüşüönledi.

• Yüksek tasarruf oranlarının, yatı-rım oranlarını aşması, cari işlem he-sabının fazla vermesini ve döviz re-zervlerinin büyümesini sağladı.Böylece yükselen Asya bölgesinintamamı, gelişmiş ülkelerden ser-maye girişlerinde ani kesintilerin et-kisinden korunmuş oldu.

• Bu ülkelerin çoğunun uyguladığıdisiplinli makroekonomik politikalar,bütçe esnekliği sağladı ve böylecekrizin bulaşıcı etkisine karşı keskinbir şekilde genişletici ekonomik po-litikalarla yanıtlar verilebildi.

Alınacak Dersler Neler?Analizimizden bazı önemli derslerçıkarmak mümkün olmakla birlikte,kriz dönemiyle ilgili yapılan bazıgözlemler politika yapıcılarını yanlışçıkarımlara yönlendirebilir.

Birincisi, politika yapıcılar iyi za-manlarda, olası olumsuz şoklarakarşı makroekonomik politika ön-lemleri için daha fazla alan bırak-maya çalışmalıdır. Dış borç seviye-leri (GSYİH’ye orantılı olarak) dahadüşük olan yükselen ekonomiler,küresel finans krizi karşısında dahasert maliye politikası önlemleri ala-bilmiş ve borç ödeme yükümlülük-lerinin kötüleşmesi konusunda da-ha az endişe duymuşlardır.

MAKALE

Kaynak: Yazarların hesaplamalarıNot: Dış ticaret hacimleri, yükselen ekonomilerin karşılıklı ihracat ve ithalat verilerinin toplanmasıyoluyla hesaplanmıştır. Toplamlar yüzde 100'e eşit değildir çünkü tüm ekonomiler hesaba dahiledilmemiştir, sadece gelişmiş ve yükselen ülkelerin ticareti hesaplanmıştır.

Grafik 3

Kendi aralarında daha çok ticaretYükselen ekonomilerin kendi aralarındaki ticaret hacmi giderekgelişmiş ekonomilerle yaptıkları ticaretin miktarına yaklaşmaktadır.

(Yükselen ekonomilerin yaptıkları ticaretin yönü, toplam içindeki yüzde)

Gelişen ülkelerYükselen ülkeler

Page 33: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

3333kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

İkincisi, iç ve dış talep arasında iyidengelenmiş bir büyüme stratejisidaha istikrarlı ekonomik sonuçlargetirir.

Üçüncüsü, yükselen ekonomilerinyabancı sermayeye açık olmasınınbirçok dolaylı faydasının olmasınarağmen başta kısa vadeli dış borçakımları olmak üzere bazı sermayetürlerine bağımlılık konusunda tem-kinli olmalıdırlar.

Dördüncüsü, derin, iyi düzenlenmişve denetlenen bir finansal sistem,sermaye girişlerinin daha etkin birşekilde absorbe edilmesine ve oy-nak sermaye girişlerinin neden ol-duğu kırılganlıkların azaltılmasınakatkıda bulunabilir.

Yeni tartışma konularıKriz sonrasında gelişmiş ve yükse-len piyasa ekonomileri arasında,karşı karşıya oldukları kısa vadeliriskler ve ekonomik politika sorun-ları açısından çarpıcı bir ayrışmavar. Gelişmiş ülkelerde en büyükkaygı zayıf büyüme ve deflasyonistbaskılar olarak ortaya çıkmaktadır.Geleneksel para politikası sınırları-na ulaşmıştır, borçlar ise mali politi-kalarının kapsamını daraltacak ka-dar yüksek seviyelere erişmiştir. Di-ğer yandan, yükselen ekonomilerinbirçoğunda ise büyüme keskin bir

toparlanma gösterirken, bu ülke-lerden bazıları enflasyonda artış,sermaye girişlerinde sıçramalarve bunların varlık ve kredi piyasa-larında olası balonlar oluşturmasıriski ile birlikte, para birimlerininhızla değer kazanması tehlikesiylede karşı karşıyadır.

Ekonomik ağırlıklarındaki artışlabirlikte yükselen ülkeler küreselönceliklerin belirlenmesinde gide-rek daha önemli aktörler halinegelmektedir. G20 grubunun gayriresmi olarak küresel ekonomikgündemi belirleyen en büyük or-gan şeklinde tanımlanması, yük-selen ekonomilerin masadaönemli bir yer kazanmasını sağla-mıştır. Aynı şekilde, yükselen eko-nomiler Finansal İstikrar Kurulu veUluslararası Para Fonu gibi ku-rumlarda da geçmiştekinden çokdaha fazla söz hakkına sahip ol-muşlardır.

Yükselen ekonomiler birçok açı-dan olgunluk seviyesine ulaşmışolsa da, kendi içlerinde büyümepotansiyellerini sınırlayabilecekçeşitli politika sorunlarıyla karşıkarşıya kalmaya devam ediyorlar.Bu ülkelerin sadece GSYİH raka-mının artışına odaklanmaktan çok,paylaşım ve çevreyle ilgili sonuç-

Kriz sonrasında gelişmiş ve yükselenpiyasa ekonomileri arasında, karşı karşıyaoldukları kısa vadeli riskler ve ekonomik politika sorunları açısından çarpıcı bir ayrışma var.

En son yaşanan finansal kriz, yükselen

ülkelerin küresel ekonomik ve finansal istikrar için daha fazla

sorumluluk üstlenmeleri konusunda

eşsiz bir fırsat sunmaktadır.

Bu makale, Köse ve Prasad’ın Kasım2010’da Brookings Institution Press tarafın-dan yayınlanan Emerging Markets : Resilien-ce and Growth Amid Global Turmoil başlıklıkitabına dayanmaktadır.

ları göz önüne alan dengeli bir bü-yüme yaklaşımına sahip olması ge-rekmektedir.

2008-2009 finansal krizi yükselenülkelerin küresel ekonomik ve fi-nansal istikrar için daha fazla so-rumluluk üstlenmeleri konusundaeşsiz bir fırsat sunmuştur. ÖzellikleÇin ve Hindistan gibi büyük yükse-len ülkelerin politika tercihlerini ya-parken, bunların bölgesel ve küre-sel etkilerini dikkate almaları, bu-gün geçmişe oranla çok dahaönemli bir unsur olarak ortaya çık-maktadır. Küresel ekonomik yöneti-şimin güçlendirilmesi gibi konular-da da yükselen ülkelerin uluslara-rası tartışmalarda daha aktif rol oy-namaları gerekmektedir.

Page 34: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

3344 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

FFOONN YÖNETİMİ

Piyasa koşullarından bağımsız olarak istikrarlı“mutlak getiri” hedefleyen

İş Yatırım A.Ş. tarafından kurulan,ARMA Portföy Yönetimi A.Ş. tara-fından yönetilen İş Yatırım ARMA

Portföy Yönlü Serbest Fonu, piyasa-daki gelişmelerden bağımsız olarak“mutlak getiri” hedeflemektedir. Fonunorta ve uzun vadeli bir yatırım pers-pektifi vardır. Diğer yatırım fonlarındanfarklı olarak, finansal piyasaların heriki yönde de sunduğu fırsatları değer-lendirecek esnekliğe sahiptir. Belli dö-nemlerde net-kısa pozisyon alarak pi-yasanın düşüşlerinden de kar elde et-mek hedeflenmektedir. Türev enstrü-manlar da dahil herhangi bir finansalaraçta kaldıraçlı veya kaldıraçsız po-zisyon alınabilir. Aktif varlık yönetimi ilehisse senedi, sabit getirili menkul kıy-metler ve nakit arasında dağılım/deği-şim yapılacaktır. Fon, istikrarlı olarakgösterge ölçütü olan net TRLIBOR fa-izinin üzerinde getiri amaçlamaktadır.İş Bankası ile çözüm ortaklığımız sa-yesinde uluslararası en iyi uygulamanormlarına bağlı operasyonumuz bu-lunmaktadır. Fon mal varlıkları İş Yatı-rım aracılığıyla Merkezi Kayıt Kuruluşu(MKK) nezdinde saklanır. İşlem bazın-da ARMA Portföy, İş Yatırım ve MKKarasında günlük mutakabat gerçek-leştirilmektedir. Müşterilerin fona katı-lım ve çıkış esnasındaki nakit ve katı-lım payı hareketleri, İş Yatırım üzerin-den gerçekleştirilir. Fonun performan-sı ve Net Aktif Değeri, yatırımcılara İşYatırım tarafından raporlanır. İş Banka-sı’nın raporlama ve teyit mekanizma-ları yatırımcılar açısından tam güven-ce teşkil etmektedir.

Fonumuz, SPK düzenlemelerine göre,yalnızca nitelikli yatırımcılara sunula-

İŞ YATIRIM ARMA PORTFÖY YÖNLÜ SERBEST YATIRIM FONU

Strateji : Multi-strategy, mutlak getiri amaçlıBenchmark : TRLIBOR faiziMinimum Yatırım : 10.000.000 pay (son fiyatla yaklaşık 105.000 TL)Yönetim Ücreti : %1Performans Ücreti : Benchmarkın üzerindeki getirinin %20'siHigh watermark : EvetÇıkış Kısıtı : YokSatım Talimatı : Değerleme gününden 3 işgünü öncesiDeğerleme Sıklığı : Haftada 1Kurucu, operasyonelve idari hizmetler : İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.Yönetici : Arma Portföy Yönetimi A.Ş.

bilmektedir. Kısa vadeli yatırım veya tra-de yerine, uzun vadeli yatırım yapmayıtercih eden; piyasa şartlarının iyi veyakötüye gitmesine bağlı kalmadan, en-deks ya da kıstas yerine “mutlak getiri”hedefleyen yatırımcılar için uygundur.

Uzun yıllar ülkemizde hüküm sürenyüksek faiz ortamının sona ermesiyle,Türk sermaye piyasaları ve özellikle fonyönetimi endüstrisinin büyük bir yapısaldeğişimin arifesinde olduğunu düşünü-yoruz. “Serbest Fon” yapısının, bu sü-reçte yatırımcılara sunulması gerekenalternatif yatırım aracı olarak uygun ya-pı olduğuna inanıyoruz. Yönetici kadro-muzun da kendi birikimlerini fon çatısın-da değerlendirdiği, bağımsız yapımızsayesinde her türlü dış etki ve çelişki-den arınmış bir şekilde, ARMA Portföyolarak sektördeki kabuk değişimine ön-cü olacağımızı düşünüyoruz.

Ayça Işık ParsGenel Müdür Yardımcısı

Arma Portföy Yönetimi A.Ş.

İŞ YATIRIM ARMA PORTFÖY YÖNLÜSERBEST YATIRIM FONU

Page 35: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

3355kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

YAPI KREDİ B TİPİ %100 ANAPARA GARANTİLİONİKİNCİ ALT FON

15 farklı tarımsal emtiaya yatırım yapan Tarım Endeksine dayalı

Yapı Kredi Bankası A.Ş. tarafın-dan kurulan Yapı Kredi B Tipi%100 Anapara Garantili Oni-

kinci Alt Fon’un amacı yatırımcılarınadayanak varlığı olan tarım endeksininyükselişinden %90 katılım oranındagetiri sağlamaktır.Fonun dayanak varlığı olan JP Mor-gan JPMCCI Ex-Front Month Agricul-ture 10 ER Tarım Endeksi 15 adet ta-rımsal emtiaya yatırım yapmaktadır.Endeks kapsamındaki tarım ürünlerisoya fasulyesi, mısır, şeker, buğday,kahve, pamuk, soya yağı, soya küs-pesi, kışlık buğday, kakao, beyaz şe-ker, yaz buğdayı, kaba pirinç, porta-kal suyu ve robusta kahvesidir. Aktifolarak yönetilen endeks, ilgili emti-aların dünya borsalarında işlem gö-ren çeşitli vadelerdeki kontratlarınıiçerir ve her bir emtianın ağırlığı, va-deli kontratlardaki açık pozisyon dik-kate alınarak belirlenip güncellenir.Bu sayede ağırlıklarını küresel üreti-me göre belirleyen geleneksel emtiaendekslerine oranla piyasayı daha iyiyansıtmaktadır.Fonumuzun dayanak varlığı olan JPMorgan JPMCCI Ex-Front Month Ag-riculture 10 ER Tarım Endeksi 15farklı emtiaya yatırım yaparak, S&PGSCI ve DJ UBS gibi sadece 8 fark-lı tarımsal emtiaya yatırım yapan ge-leneksel endekslere görece olarakportföy çeşitliliğini artırmış ve dahafazla tarımsal emtianın getirisine eriş-me imkanı sağlayarak risk açısındanda yaygın bir dağılım sunmuştur. Butarım endeksinin diğer bir avantajıda; piyasadaki geleneksel endeksleren yakın vadeli futures kontratına ya-tırım yaparak, vade dolduğunda birsonraki en yakın kontrata pozisyonla-rını taşıyıp, fiyat farklılıklarını endekseyansıtırken, bu endeksin emtiaların

farklı vadelerdeki kontratlarına yatırımyaparak, herhangi bir vadeli kontrataspesifik meydana gelebilecek fiyathareketlerinden yatırımcıları koruma-yı hedeflemesidir.Ayrıca, JPMCCI Ex Front Month Agri-culture 10 ER Tarım Endeksi’nin fonyatırımcısını yüksek fiyat dalgalan-malarından korumak amacıyla bir vo-latilite kontrol mekanizması bulun-maktadır. Bu fonumuzda volatilite sı-nırı %10 olarak belirlenmiştir. Volatili-te sınırlaması, günlük fiyat değişiminikısıtlayarak tek günde oluşabilecekrisklerden korurken, zaman içerisin-deki yükseliş trendinden faydalan-mayı hedeflemektedir.Vadesi yaklaşık bir yıl olan ve yatırımdönemi sonundan önceki üç aydabelirlenmiş gözlem tarihlerindeki en-deks değerleri ortalamasının, endeksbaşlangıç değerine oranlanarak he-saplanan endeks performansının%90’ını getiri olarak ödeyecek olanfon, tarım fiyatları ve dolayısıyla da-yanak varlık olan Tarım Endeksi’ninyükselmemesi ya da gerilemesi du-rumunda müşterilerin anaparasınıgaranti etmektedir.Anaparayı kaybetmeden, çok çeşitliyatırım araçlarının getirisine ortak ol-ma imkanı sağlayan Anapara Garan-tili/Korumalı Fonlar geçtiğimiz yıl yatı-rımcılar tarafından oldukça büyük ilgigörmüştür. İçinde bulunduğumuzdüşük faiz ortamı bu ürünlere olan il-giyi artıran önemli bir etken olmuştur.Yatırımcılar için volatilitenin ve riskinyüksek olduğu piyasa koşullarında,anaparalarını kaybetme korkusu ya-şamadan yüksek getiri potansiyelisunan bu fonlar, cazip bir alternatifyatırım aracı haline gelmiştir. 2011 yı-lında da bu ürünlere olan ilginin yinedevam edeceğini düşünüyoruz.

Kubilay ÖzalpAlternatif Yatırım Ürünleri Bölüm Başkanı

Yapı Kredi Portföy Yönetimi A.Ş.

Fonumuzun dayanakvarlığı olan JP Morgan

JPMCCI Ex-Front MonthAgriculture 10 ER Tarım

Endeksi 15 farklı emtiayayatırım yaparak, S&PGSCI ve DJ UBS gibi

sadece 8 farklı tarımsalemtiaya yatırım yapangeleneksel endeksleregörece olarak portföyçeşitliliğini artırmış ve

daha fazla tarımsal emtianın getirisine erişme

imkanı sağlayarak riskaçısından da yaygın bir

dağılım sunmuştur.

Page 36: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

3366 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

FFOONN YÖNETİMİ

Yaşanan küresel krizin ardından faiz-lerdeki düşük seviyenin de etkisiyle,alternatif yatırım araçlarına ilgi artar-ken, yüksek riskli enstrümanlardandaha çok emtia gibi ürünlere talep ol-duğunu gözlemlemekteyiz.Krizden çıkılarak küresel büyümenintekrar başlaması ile birlikte emtia pi-yasalarındaki yukarı hareketin de-vam etmesi beklenmektedir. Geliş-mekte olan ülkelerden özellikle Çinve Hindistan’ın artan talebine karşılıkazalan arz, beslenme alışkanlıkların-daki farklılaşma ve alternatif enerjikaynaklarındaki talep ile genel emti-aların bir alt grubu olan tarımsal emti-alara olan talebin de önümüzdeki dö-nemde artacağı düşünülmektedir.Bunların yanı sıra tarımsal emtialardafiyat artışı durumunda yaşanan ikameürüne olan artan talep durumu, sondönemde tüm emtialarda gözlemle-nen fiyat artışı nedeniyle gerçekleş-meyerek, fiyatların yukarı yönlü seyri-ni devam ettirecek bir etken olaraköne çıkmaktadır. Arz açısından baktı-ğımızda ise fiyatı yükselen bir ürününbir sonraki hasat döneminde arzı ar-tacağından, fiyatı düşerken son dö-

nem piyasa koşullarında genel fiyatseviyelerinin yüksek olması nedeniylebenzer bir döngü görülmeyeceği vefiyatların yüksek kalmaya devamedeceği düşünülmektedir.Kısaca özetlemek gerekirse geliş-mekte olan ülkelerin artan talebi,beslenme alışkanlıklarında farklılaş-

YAPI KREDİ B TİPİ %100 ANAPARA GARANTİLİ ONİKİNCİ ALT FON

Fonun Adı : Yapı Kredi B Tipi %100 Anapara GarantiliOnikinci Alt Fon

Fonun Türü : Anapara Garantili FonKurucu : Yapı Kredi Bankası A.Ş.Yönetici : Yapı Kredi Portföy Yönetimi A.Ş.Dayanak Varlık : JP Morgan JPMCCI Ex-Front Month Agriculture

10 ER Tarım EndeksiYatırım DönemiBaşlangıç Tarihi : 12/11/2010Vade Tarihi : 16/11/2011Gözlem Tarihleri : 19/09/2011, 19/10/2011 ve 11/11/2011Katılım Oranı : %90

Gelişmekte olan ülkelerden özellikle Çin ve Hindistan’ın artantalebine karşılık azalan arz,beslenmealışkanlıklarındakifarklılaşma ve alternatifenerji kaynaklarındaki talepile genel emtiaların bir altgrubu olan tarımsalemtialara olan talebin deönümüzdeki dönemde artacağı düşünülmektedir.

ma, alternatif enerji kaynaklarındakitalebe ek olarak enerji fiyatlarındakiyüksek seyir ile mevsimsel etkilerdenötürü üretimde yaşanan riskler gibinedenlerden etkilenen tarım emtiala-rında genel fiyat seviyelerinin önü-müzdeki dönemde yükseliş trendinedevam edeceği beklenmektedir.

Page 37: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

3377kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Aralık ayı ortalarında Bar-ron’s dergisinde çıkan birhabere göre PIMCO’nun

gözbebeği olan Total Return Fund(PTTRX)’ dan Kasım ayında 1.9milyar dolarlık para çıkışı oldu. Bu,sözkonusu fondan son iki yıldır ilkdefa net para çıkışı olan bir ay an-lamına geliyordu. Yine aynı günler-de Bloomberg’de yer alan bir ha-

bere göre 8 Aralık öncesindeki biraylık dönemde yüzde 3 değer kay-beden Total Return Fund, ABD’nin enbüyük 10 Bono fonu içinde sondanikinci sıradaydı.

Total Return Fund, 250 milyar dolarıaşan büyüklüğü ile ABD’nin en bü-yük yatırım fonu. Fonun amacı, sağ-duyulu bir yatırım anlayışı ile serma-yeyi koruma hedefini gözardı etme-den maximum verim sağlamak. Buamaçla Fon, varlıklarının en az yüzde65’ini yatırım yapılabilir derecesinde-ki sabit getirili enstrümanlara yönlen-diriyor.

Total Return, PIMCO’nun Başkanı vebono yatırım dünyasının ikonu BillGross tarafından yönetiliyor. Gross,1974’den bu yana bono yatırımlarınagetirdiği aktif-total verim yaklaşımı ileadeta bir devrim yaratmış ve 1974-96 arasında 80 ayın 79’unda Leh-man’ın Toplam Bono Endeksini ge-çerek inanılması zor bir başarı eldeetmişti. Ayrıca Fon son 5 yılda eldeettiği ortalama yüzde 8.1 getiri ile

kendi kategorisindeki fonların %98’inden daha iyi bir performans el-de etmişti.

Ancak Aralık ayı başında vergi indi-rimlerinin devam edeceği açıklama-sı, ekonomik verilerdeki iyileşme işa-retleri ve FED’in varlık alımına devamedeceğini açıklmasının enflasyonelbeklentileri körüklemesi ile 10 yıllıkbonolar Eylül 2008’den bu yana enkötü iki günlük değer kaybını yaşadı-lar. Bu son bir yılda bono fonlarına267 milyar dolar yatıran fon yatırımcı-ları için ciddi bir sürpriz oldu. Bununsonucunda Total Return Kasım-Aralıkaylarında 1.5 ay gibi kısa bir sürede% 9’u aşan değer kaybına uğradı !

Diğer yandan bir süredir FED politi-kalarını eleştiren Gross, 30 yıllık bo-nolardaki uzun dönemli rallinin sonaermekte olduğunu söylemişti. TotalReturn Fund Ekim ayında yaptığıaçıklamasında portföyündeki kamukağıtlarını dört aydan beri azaltmaktaolduğunu ve yüzde 33’den yüzde 27oranına çektiğini ifade etmişti.

FFOONN DÜNYASI

PIMCO’nun en büyük fonu yatırımcı kaybetti!

Bill Gross

Derleyen: Halim ÇunGenel Müdür

Gedik Portföy Yönetimi A.Ş.

FON DÜNYASINDAN HABERLER

Page 38: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

3388 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

FFOONN DÜNYASI

Avrupa fon endüstrisi için ya-pılan ve oldukça ses getirenbir araştırmanın sonucuna

göre, banka ve sigorta şirketlerinebağlı fon yönetim şirketlerinin yönet-tiği fonların performansı bağımsızfon yönetim şirketlerine göre dahadüşük!

Sözkonusu araştırma Lipper tarafın-dan Financial Times için Avrupa’dakifon yöneticilerinden derlenen veriler-den oluşuyor. Daha önce Central Flo-rida Üniversitesinden Melissa Fryetarafından 2001 yılında yapılan ben-zer bir çalışmada yine banka dışı fonyöneticilerinin daha başarılı odukları,ancak daha fazla risk aldıkları ortayakonulmuştu.

Lipper’in çalışmasının en çarpıcı so-nuçları İngiltere için ortaya çıkıyor:Son 10 yıllık toplam getirilere göreyapılan 5 yıldızlı değerlemede, ban-ka ve sigorta şirketlerinin fonlarınınyüzde 28’i en alttaki 5. dilimde, yüz-de 24’ü 4. dilimde ve yalnızca yüzde12’si en üstteki 1. dilimde yer alıyor.Bunun tersine bağımsız fon yönetimşirketlerinin fonları ise genellikle üstdilimlerde yer alıyor.

Benzer şekilde İsviçre’de de bankave sigorta şirketlerinin fonlarınınyüzde 22’si en alttaki 5. dilimde yeralırken, bağımsız şirketleri fonlarınınyalnızca yüzde 12’si bu dilimde yeralıyor; yüzde 25’i ise birinci dilimdeyer alıyor. Yine aynı araştırmaya gö-re Almanya’da da net olarak bankave sigorta şirketleri ile bağımsızlarınsıralaması bağımsızlar en üst dilim-lerde olmak üzere ayrışırken, aynıaraştırma Fransa için bu kadar açık

ve net bir sonuç ortaya çıkaramıyor.

Ancak aynı çalışmada “istikrarlı geti-ri” yaklaşımı dikkate alındığında, yanifonların risk verileri de dikkate alına-rak bir kez daha değerlendirme ya-pıldığında her iki grup arasındaki farkdaha azalıyor. Bu kez, yapılan değer-lendirmede bağımsız şirketlerin enüst ve en alt dilimlerde daha fazla yeraldıkları görüldü.

Sözkonusu araştırma ve tartışmalar,geçen yıl kendisi de bir aracı kurumsahibi olan Peter Hargreaves’in ban-ka ve sigorta şirketlerinin yönettiğifonlar hakkında “bunlar tam bir çöp-lük” ifadesini kullanmasından sonraateşlendi. Hargreaves, büyük şirket-lerin organizasyonel bürokrasisinieleştirirken, küçük şirketlerde ciddiprim ve anlamlı ortaklık payları ilegerçek bir “sahiplik duygusu” yaratıl-dığına dikkat çekti. Fransa için yapı-lan karşılaştırmada net olmayan so-nuçların ortaya çıkması ise, bu ülke-de sektörün büyük oyuncular tarafın-dan ağırlıklı olarak temsil edilmesin-den kaynaklandığı ileri sürülüyor.

Bu konuda farklı bir görüş ise HSBCGlobal Asset Management’in CE-O’su John Flint’ten geliyor. Flint’egöre bağımsız şirketler lehine çıkansonuç istatistiksel bir yanılgıdankaynaklanıyor. Flint’e göre, “survi-valship bias” (hayatta kalanların ne-den olduğu hata) kuralına göre açıkplatform dünyasında başarılı ola-mayan bağımsız fonların ayaktakalma şansları zayıf ve kapanıyor-lar. Halbuki banka ve sigorta şirket-leri başarısızlıkları daha uzun süretolere edebiliyor.

Bankaların yönettiği fonların performansı bağımsız fon yöneticilerine göre daha düşük!

John Flint, HSBC

Flint’e göre bağımsızşirketler lehine çıkan sonuçistatistiksel bir yanılgıdan kaynaklanıyor. Flint’e göre,“survivalship bias” (hayattakalanların neden olduğuhata) kuralına göre açıkplatform dünyasındabaşarılı olamayan bağımsızfonların ayakta kalmaşansları zayıf vekapanıyorlar. Halbukibanka ve sigorta şirketleribaşarısızlıkları daha uzunsüre tolere edebiliyor.

Page 39: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

3399kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Morningstar her yıl olduğu gi-bi yine üç kategoride yılınfon yöneticilerini seçti: His-

se senetleri , Uluslararası Hisse se-nedi ve Sabit Getirili Fonlar yöneti-cisi. Bu alanlardaki en iyi beş yöne-tici Aralık ayında seçildikten sonra,Morningstar’ın fon analistleri için-den oluşturulan jüri tarafından bun-lar arasından yılın en iyi fon yöneti-cileri seçiliyor.

Yatırım fonları için 2010 yılı başarılıgeçerken, 2007-2009 arasında olu-şan yaraların sarıldığı bir dönem ol-du. Geçtiğimiz yıl genel olarak bü-yüme fonları değer fonlarının önün-de giderken, küçük sermayeli şir-ketler büyüklerden daha iyi verimsağladı, gelişmekte olan ülkeler ge-lişmişlere göre öndeydi ve hisse se-netleri sabit getirililerden daha çokkazandırdı.

Piyasa koşulları ve bazı fon yöneti-cilerinin stilleri kendileri için dönem-sel avantajlar sağlamakla birlikte yı-lın fon yöneticisi seçilirken tüm bu

faktörler dikkate alınıyor, gerçek an-lamda riske göre en istikrarlı perfor-mans ve en sağduyulu yönetim ileuzun vadeli getiriler de dikkate alı-narak seçiliyor.

Geçen yılın en başarılı Hisse Senet-leri Fonu yöneticisi olarak SequoiaFon’un (SEQUX) yöneticileri Gold-farb ve Poppe seçildi. Fon yönetici-leri kalıcı rekabet üstünlükleri olansağlam bilançolu şirketlere yatırımyaparak uzun süre elde tutarlar. Bunedenle, fonun yıllık döndürme ora-nı genellikle % 15’in altındadır. Fonyöneticilerinin stratejileri adeta War-ren Buffett’i andırır. Fonun başarılıolmasında etkili bir faktör de 2008yılına kadar 25 yıl yeni yatırımcılarakapalı olmasıydı.

Uluslarararası hisse senedi fonlarıalanında ise 2010 yılının fon yöneti-cisi ünvanına Janus Overseas (JA-OSX) yöneticisi Brent Lynn layık gö-rüldü. Lynn’in başarısının önemli birbölümü gelişmekte olan ülkelerdekifırsatları yakından izlemesinden

kaynaklı, ancak bunun yanısıraFlynn 2010 yılında Ford ve DeltaAirlines hisseleri alımlarında oldu-ğu gibi temel analiz yaklaşımını iyibir zamanlama ile birleştirebilen na-dir yöneticilerden olduğunu kanıtla-dı. Fonun geçen yılki getirisi % 19.3gibi etkileyici bir rakam, ve son beşyıllık ortalaması da % 13.6.

Tahvil ve Bono Fonları alanında iseyılın fon yöneticisi olarak TempletonGlobal Bond (TPINX) yöneticisiMichael Hasenstab seçildi. Ha-senstab’ın şanssız bir yıl geçirmesi-ne ve en iddialı yatırımlarından birizarar yazmasına karşın yılı % 12.7getiri ile uluslararası alanda kendikategorisinde en iyi yüzde 10’a gir-mesini gerçek bir başarı olarak de-ğerlendirmeliyiz. Bu başarılı sonuçile yatırımcılardan rağbet gören fon16 milyar dolar yatırımcı girişi kay-detti. Sadece 5 yıl önce 2 milyar do-lar büyüklüğünde olan fon 2010 so-nunda 45 milyar dolar büyüklüğeulaştı.

Morningstar yılın fon yöneticilerini açıkladı

2 009 yılında ortalama yüzde51.2 değer kazanan ABD’defaaliyet gösteren 625 Yatırım

Ortaklıklığı (closed-end funds),2010 yılında da yüzde 11.86 ile is-tikrarlı ve tatmin edici bir getiri sağ-ladı.Küresel hisse senedi ve sabit getiri-li piyasalardaki elverişli ortam Yatı-rım ortaklıklarının güçlü performan-sında temel rol oynadı. Bunun yanı-sıra, düşük faiz oranları da borçla-narak yapılan yatırımların maliyetle-

rini düşürürken, verimlerini arttırdı.ABD’de yatırım ortaklıklarının yakla-şık yüzde 70’i kaldıraç kullanıyor.Geçen yıl ortalama yüzde 6.90 ora-nında temettü dağıtan yatırım ortak-lıkları, diğer yatırım seçeneklerinegöre ciddi oranda talep gördü. Bu-nun sonucunda son beş yıl orta-laması yüzde 4.86 olan net aktif de-ğerlerine göre iskonto oranları 2010sonunda yüzde 3.21 gibi düşük dü-zeye geriledi.Bu başarılı performans neticesinde

yatırımcıların ilgisinin artması sek-törde halka arzları da hızlandırdı. Clo-sed End Fund Association (CEFA)verilerine göre kasıma kadar olandönemde 16 halka arzda sektör 7milyar dolar fon topladı. Bu 2009 yı-lında yaklaşık 2.5 milyar dolardı.2011 yılında yatırım ortaklıkları ara-sında özellikle değişken faizli bono,farklı sektörlerdeki bonolara yatırımyapanlar ve gelir amaçlı hisse se-nedi kategorilerindekilerin dikkatçekeceği tahmin ediliyor.

ABD’de Yatırım Ortaklığı2010’da başarılı bir yıl geçirdi

Page 40: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

4400 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Vadeli İşlem ve Opsiyon Bor-sası’nda, Aralık ayı içinde üçfarklı yeni sözleşme türü işle-

me açılmıştır:

• VOB-İMKB 30-100 EndeksFarkı Vadeli İşlem Sözleşmesi

• VOB-Dolar/Ons Altın Vadeliİşlem Sözleşmesi

• VOB-EUR/USD Çapraz KuruVadeli İşlem Sözleşmesi

Bu üç yeni sözleşme ile global piya-salara entegrasyon sürecinde biradım daha atılmış, “Finans Merkezi”olma yolunda da ürün çeşitliliği açı-sından yatırımcılara yeni bir ufukdaha sunulmuş olmaktadır.

VOB-İMKB 30-100 ENDEKS FARKIVADELİ İŞLEM SÖZLEŞMESİİMKB 30 Endeks değerinden İMKB100 Endeks değerinin çıkarılması ilebulunan değerin dayanak varlık oldu-ğu bu sözleşme, iki endeks değeriarasındaki farka yatırım yapma imka-nı sunmaktadır. Bu sözleşmede Uzun(Long) pozisyon alan bir yatırımcı,VOB-İMKB 30 Endeks sözleşmesi ileVOB-İMKB 100 Endeks sözleşmesiarasındaki farkın artacağı beklentisinisatın alırken, Kısa (Short) pozisyonalan bir yatırımcı ise VOB-İMKB 30Endeks sözleşmesi ile VOB-İMKB100 Endeks sözleşmesi arasındakifarkın azalacağı beklentisini satın al-maktadır. Diğer bir ifade ile bu sözleş-mede, Uzun pozisyon alan bir yatı-rımcı, VOB-İMKB 30 Endeks sözleş-mesinde Uzun, VOB-İMKB 100 En-deks sözleşmesinde Kısa pozisyonalmış gibidir. Aynı şekilde bu sözleş-mede Kısa pozisyon alan bir yatırım-cı, VOB-İMKB 30 Endeks sözleşme-

sinde Kısa, VOB-İMKB 100 Endekssözleşmesinde Uzun pozisyon almışgibidir.

Avantajları• Bu sözleşme ile yatırımcılar, hem pi-yasanın yönüne hem de bu iki endek-sin göreceli performansına göre iş-lem yapabilirler.• VOB-İMKB 30 ve VOB-İMKB 100sözleşmelerine göre daha düşük birbaşlangıç teminatı yatırarak Uzun yada Kısa pozisyon alınabilmektedir.Örnek: VOB-İMKB 30 sözleşmesininbaşlangıç teminatı 900 TL, VOB-İMKB 100 sözleşmesinin başlangıçteminatı 700 TL olduğu için bu söz-leşmelerin birinde Uzun, diğerindeKısa pozisyon için gereken toplam te-minat 1.600 TL (900 TL+ 700TL=1.600 TL) iken, VOB-İMKB 30-100 Endeks Farkı vadeli işlem sözleş-mesi ile aynı işlem için sadece 250 TLbaşlangıç teminatı yatırılması gerek-mektedir.• VOB-İMKB 30-100 Endeks Farkı va-deli işlem sözleşmesinde minimum fi-yat adım değeri 2.5 TL belirlendiğiiçin daha düşük bir başlangıç temi-natı ile tek bir fiyat adımında VOB-MKB 30 ve VOB-İMKB 100 Endeksvadeli işlem sözleşmeleriyle aynı geti-ri sağlanabilmektedir.• Arbitraj imkanı sunmaktadır. Bu söz-leşme, aynı vadeli VOB-İMKB 30 En-deks vadeli işlem sözleşmesi ileVOB-İMKB 100 Endeks vadeli işlemsözleşmesi arasındaki fiyat farkınıyansıtmaktadır.Örnek: Şubat vadeli VOB-İMKB 30Endeks vadeli işlem sözleşmesi85.000, aynı vadeli VOB-İMKB 30-100 Endeks Farkı sözleşmesi 18.000ise yine Şubat vadeli VOB-İMKB 100Endeks vadeli işlem sözleşmesinin67.000 (85.000-18.000 =67.000) ol-

ması gerekir. VOB- İMKB 100 Endekssözleşmesi, 67.000 seviyesinin altın-da veya üstünde ise yatırımcılar içinarbitraj imkanı olacaktır.• Ayrıca bu sözleşme ile yatırımcılar,İMKB 30 Endeksi dışında kalan İMKB100 Endeksine dahil olan diğer 70hisse senedinin performansına dayatırım yapma fırsatına sahip olabile-ceklerdir.• Gerek bireysel gerekse de kurum-sal yatırımcılar için bu sözleşme tü-ründe elde edilen kazançlar, %0 sto-paja tabidir.Sonuç olarak, İMKB 30-100 EndeksFarkı vadeli işlem sözleşmesi ile piya-saların yönüne işlem yapılabileceğigibi aynı zamanda İMKB 30 Endeksiile İMKB 100 Endeks değerlerinin bir-birine göre değişimine göre de pozis-yon almak isteyen yatırımcılara da ye-ni bir yatırım imkanı sunulmaktadır.

VOB-DOLAR/ONS ALTIN VADELİİŞLEM SÖZLEŞMESİAralık ayı itibariyle işleme açılan busözleşme ile Vadeli İşlem ve OpsiyonBorsası’nda ilk defa Dolar bazındakote edilen sözleşmeler işlem görme-ye başladı. Böylece yatırımcılar, altı-nın dünyada en çok takip edilen fiya-tı olan Dolar/Ons değeri üzerine yatı-rım yapma imkanına sahip olabilmek-tedir. Dolar cinsinden işlem gören busözleşmede, karlar ve zararlar Dolarbazında oluşmakta ve Vadeli İşlem ve

Ülkemiz Vadeli Piyasalarında Yeni Dönem:

Yeni Sözleşmeler

Deniz KumcuoğluVadeli İşlemler Müdür Yardımcısı

Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

YENİ ÜRÜN

Page 41: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

4411kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

yatırım aracı olarak kullanılabilir.• Kısa pozisyon alma imkanı nedeniile Dolar/Ons fiyatındaki düşüşlerdende yararlanılabilir.• Elde edilen kazançlar üzerinden ku-rumsal yatırımcılar için %0, bireyselyatırımcılar için ise %10 oranında sto-paj uygulanmaktadır.

Sonuç olarak, VOB- Dolar/Ons Altınvadeli işlem sözleşmesi ile yatırımcı-lar, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsa-sı’nda TL/Gram cinsinden işlem gö-ren VOB-Altın vadeli sözleşmesininyanında, yabancı bir para cinsindende işlem gören ve dünyada da çokrağbet gören yeni bir vadeli işlemsözleşmesine kavuşmuş oldular.

VOB-EUR/USD ÇAPRAZ KURUVADELİ İŞLEM SÖZLEŞMESİAralık ayı itibariyle işleme açılan diğerbir sözleşme de, Euro /Dolar paritesiüzerine dizayn edilmiş olan VOB-EUR/USD Çapraz Kuru vadeli işlemsözleşmesidir. Bu sözleşme de Va-deli İşlem ve Opsiyon Borsası’ndayabancı para cinsinden kote edilensözleşmeler arasındadır. Böylecegünümüzde en önemli iki para birimiolan Dolar ve Euro, tek bir vadeli iş-lem sözleşmesi ile alınıp satılabile-cektir. Dolar cinsinden işlem görenVOB-EUR/USD Çapraz Kuru vadelisözleşmesinde, karlar ve zararlar

Opsiyon Borsası tarafından belirlenenkur kulanılmak sureti ile Türk Lirasınaçevrilmektedir. Dayanak varlık, 995saflıkta altın olup, sözleşme büyüklü-ğü de 1 ons altına eşdeğerdir.

Avantajları• Dolar üzerinden altın işlemi yapabil-me olanağı sunmaktadır.• Daha düşük bir ilk yatırım ile dahayüksek bir yatırımın getirisinden fay-dalanma fırsatı sunmaktadır.Örnek: Bu sözleşmenin başlangıçteminatı, Vadeli İşlem ve OpsiyonBorsası tarafından 140 TL olarak be-lirlenmiştir. Yatırımcılar, sadece 140TL başlangıç teminatı yatırmak suretiile 1 Ons altın büyüklüğü olan 2.100TL’lik (Dolar /Ons Altın sözleşmesininfiyatı 1.400 ve USD/TL kuru 1,5000olduğu durumda) bir sözleşme bü-yüklüğünün getirisinden yararlanabi-leceklerdir.• Sadece spekülatif amaçlı işlem ya-pan yatırımcılara değil, aynı zamandaDolar/Ons fiyatı ile bağlantılı iş yapanve dolayısıyla fiyat riski taşıyan yatı-rımcıların da riskten korunma amacıile işlem yapabilecekleri cazip bir ya-tırım aracıdır.• Önceden fiyatın belirlenmesi ile fiyatriskini ortadan kaldırırken, bu sayedeetkin bir risk yönetim aracı olarak kul-lanılabilmektedir.• Yatırımcılar tarafından alternatif bir

Dolar bazında oluşmakta ve Vadeliİşlem ve Opsiyon Borsası tarafındanbelirlenen kur kullanılmak sureti ileTürk Lirasına çevrilmektedir. Daya-nak varlık, Euro/Amerikan Doları(EUR/USD) çapraz kuru olup, söz-leşme büyüklüğü 1.000 Euro’dur.

Avantajları• Gelirleri Euro ve maliyetleri Dolarolan yatırımcılar, bu sözleşme ile Eu-ro cinsinden alacaklarını öncedenDolar cinsinden sabitleyebilirler. Di-ğer yandan maliyetleri Euro, gelirleriDolar olan yatırımcılar da Dolar cin-sinden alacaklarını önceden Eurocinsinden sabitleyebilecekleri içinkur riskine karşı korunma imkanınakavuşmuş oldular.• Dolar üzerinden Euro/Dolar pari-tesi üzerine işlem yapabilme imkanıoldu.• Alternatif bir yatırım aracı daha ya-tırımcılara sunulmuş oldu.• Kısa pozisyon imkanı nedeni ile sa-dece paritenin yükselişlerinde değil,düşüşlerinde de kazanç sağlanabil-mektedir.• Daha düşük bir ilk yatırım ile dahayüksek bir yatırımın getirisinden fay-dalanma fırsatı sunmaktadır.Örnek: İşleme açılan bu sözleşme-nin başlangıç teminatı, Vadeli İşlemve Opsiyon Borsası tarafından 120TL olarak belirlenmiştir. Yatırımcılar,sadece 120 TL başlangıç teminatıyatırmak sureti ile 1.000 Euro olansözleşme büyüklüğünün değeri olan1.950 TL’lik (VOB-EUR/USD sözleş-mesinin fiyatı 1.3000 ve USD/TL ku-ru 1,5000 olduğu durumda) bir söz-leşme büyüklüğünün getirisindenyararlanabileceklerdir.• Elde edilen kazançlar üzerindenkurumsal yatırımcılar için %0, birey-sel yatırımcılar için ise %10 oranındastopaj uygulanmaktadır.

Sonuç olarak, finansal piyasalardaen çok izlenen göstergelerden biriolan Euro/Dolar paritesinin dayanakvarlık olduğu bu sözleşme ile yatı-rımcılara yeni bir yatırım imkanı sağ-lanmış oldu. Ayrıca bu sözleşmelerile yatırımcılar, hem döviz pozisyon-larını hem de karşı karşıya kaldıklarıkur riskini etkin bir şekilde yönetmeimkanına kavuşmuş oldular.

Page 42: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

4422 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

ARAŞTIRMA

oluştuğu görülmektedir. Gayrimen-kul projelerinin ağırlığının bu kadaryüksek olmasının en büyük nedeni,sektörün neredeyse %50’sini oluştu-ran EKGYO’nun potföyünün tamamı-nın henüz gelişmemiş ya da geliş-mekte olan gayrimenkul projelerin-den oluşmasıdır. EKGYO’yu sektö-rün dışında tutarak ilgili analizi ger-çekleştirdiğimizde, sektördeki gayri-menkul yatırımlarının yarısının gayri-menkul geliştirme projelerinden, ka-lan yarısının ise düzenli kira getirisielde edilen ticari gayrimenkullerdenoluştuğunu görüyoruz.

İnşaat sektöründeki gelişmelerebaktığımızda ise, 2010 yılının ilk do-kuz ayında yıllık %18 büyüme gös-teren sektörün bir miktar hız kaybet-se de güçlü büyümesini 2011 yılın-da da sürdürmesini bekliyoruz.2010 yılının ilk dokuz ayında yıllık%50’ye yakın artış sağlayan yapıizinleri ve yine yılın ilk dokuz ayında,yılbaşına göre %24’lük artış göste-ren konut kredileri de sektörde ar-tan ivmelenmeyi net olarak ortayakoymaktadır. Dördüncü çeyreğeilişkin ilk verilere göre ise, konut kre-dilerinin geçen çeyreğe göre %5’in

Geçtiğimiz haftalarda ta-mamlanan Emlak KonutGayrimenkul Yatırım Ortak-

lığı (EKGYO) halka arzı ile beraberhalka açık gayrimenkul yatırım or-taklıklarının toplam piyasa değerineredeyse ikiye katlanarak 10.6 mil-yar TL seviyesine yükselirken, top-lam net aktif değerleri de 13.2 milyarTL’ye ulaşmıştır. Sektörün 13 Aralık2010 itibariyle net aktif değerine(NAD) göre ortalama iskonto oranıise %20 seviyesinde bulunmaktadır.GYODER verilerine göre, Türkiye’de32 adet gayrimenkul yatırım ortaklığışirketi bulunmaktadır. Bunların 21’ihalka açık şirketler iken, geri kalan11 şirket ise halka açılma çalışmala-rını sürdürmektedir.

Sektördeki yatırımlara detaylı bakıl-dığında, Türkiye’deki GYO’ların 13.2milyar TL’lik NAD’nin %95’inden faz-lasının gayrimenkul yatırımlarındanoluştuğu ve bu gayrimenkul yatırım-larının %30’unun tamamlanmış vedüzenli kira getirisi elde edilen ticarigayrimenkullerden, kalan %70’ininise henüz inşaata başlanmamış yada inşaatına devam edilen gayri-menkul geliştirme projelerinden

Neslihan KaragözAraştırma Bölümü

Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

Konut sektöründeki olumlu seyirde geçen yılkonut projesi geliştirenGYO’lar prim yaptı

Page 43: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

4433kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

üzerinde artış göstermesi ise, 2010yılının son çeyreğinin de inşaatsektörü açısından olumlu geçtiğinigösteriyor. Bu olumlu verilere rağ-men, TUİK tarafından açıklanançeyreklik konut satış rakamları,2010 yılının ilk dokuz ayında, geçti-ğimiz yılın aynı dönemine göre%40’a yakın bir düşüş olduğunugösteriyor. Bu satış verisindeki yük-sek orandaki düşüş, önceki yılınikinci yarısında yapılan Tapu harcıve KDV indirimi teşviki ile

200,000’e yakın gerçekleşen satış-lardan kaynaklanan yüksek baz et-kisine bağlanabilir. Ayrıca ilgili veri-nin kaynağının tapu kayıtları olmasınedeni ile, Türkiye genelinde ger-çekleşen proje satışlarının (toprak-tan yapılan satışlarda tapu devirleri,inşaat tamamlandıktan sonra, müş-teriye ev teslim edilirken gerçekle-şir, bu süre zarfı projeden projeyefarklılık gösterse de, ortalama süre18 -24 ay arasındadır) konut satışla-rı verisinde yer almaması da düşü-şü sağlayan önemli bir etkendir.

İnşaat sektöründeki olumlu geliş-meler ile, İMKB GYO endeksi(XGMYO) 2010 yılında MSCI GYOendeksinin %10 üzerinde perfor-mans göstermiştir. 2011 yılında dagüçlü büyümesine devam edeceğitahmin edilen inşaat sektöründekihareketliliğin GYO sektörüne deolumlu yansımasını bekliyoruz.

Sektördeki prim/iskonto durumunabaktığımızda ise, portföyünde ağır-lıklı olarak konut ya da ticari gayri-menkul geliştirme projelerine yerveren ve daha dinamik bir portföyesahip olan GYO’ların, portföylerindeağırlıklı olarak düzenli kira geliri el-de eden ticari gayrimenkul bulun-duran ve daha stabil portföylere sa-hip olan GYO’lara göre daha primliişlem gördüğünü görüyoruz. Örne-

ğin, Emlak Konut GYO (EKGYO),Sinpaş GYO (SNGYO), Y ve Y GYO(YYGYO), Idealist GYO (IDGYO) veÖzderici GYO (OZGYO) gibi, port-föyü ağırlıklı olarak konut geliştirmeprojelerinden oluşan gayrimenkulyatırım ortaklıklarının, ortalama is-konto oranı (net aktif değerlerinegöre ağırlıklandırılmış) %12 olurken,geri kalan ve portföyleri ağırlıklı ola-rak düzenli kira geliri elde edilen ti-cari gayrimenkullerden oluşanGYO’ların ortalama iskonto oranı(net aktif değerlerine göre ağırlık-landırılmış) ise %30 olarak hesap-lanmaktadır. Bu analiz bize, yatırım-cıların genellikle ticari gayrimenkulekıyasla aynı vadede daha yüksekoranda getiri sağlayan gayrimenkulgeliştirme projelerine yatırım yapanGYO’ları, daha az risk taşımasınarağmen ve ortalamada %7 seviye-lerinde olan kira getirisi ile portföy-lerinde ağırlıklı olarak ticari gayri-menkul bulunduran GYO’lara karşıtercih ettiklerini göstermektedir.

Bu noktada GYO yatırımcılarının,ortalamanın üzerinde kira getirisi el-de eden gayrimenkul barındıran,önemli gayrimenkul geliştirme pro-jeleri gerçekleştirmesi beklenen vesektör ortalamasının üzerinde is-konto ile işlem gören GYO şirketle-rine yatırım yapmasının makul ola-cağını düşünüyoruz.

Portföyünde ağırlıklı olarak konut ya da ticarigayrimenkul geliştirme projelerine yer veren vedaha dinamik bir portföye sahip olanGYO’ların, portföylerindeağırlıklı olarak düzenli kira geliri elde eden ticarigayrimenkul bulunduranve daha stabil portföyleresahip olan GYO’lara göredaha primli işlem gördüğünü görüyoruz.

Page 44: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

4444 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

TTK tasarısının bu haliyle yasalaşması

halinde işletmeler bambaşka bir ticari

yaşamla karşı karşıya kalacaklar.

TTK Tasarısı’nın kurumsal yönetim yönündendeğerlendirilmesi

Bu amaçlarla TTK Komisyonu,1999 yılında çalışmalarına başla-mış, 2005 yılının Şubat ayında sözkonusu Tasarıyı Adalet Bakanlığı'nateslim etmiştir. Şubat 2005 yılındaAdalet Bakanlığı tarafından yayım-lanan TTK Tasarısı hakkında çeşitliüniversiteler, münferit olarak bazıöğretim üyeleri, barolar ve çeşitlikuruluşlar görüş bildirmişlerdir. Ta-sarı, halen Türkiye Büyük MilletMeclisi'nde Adalet Komisyonu'ndayasalaşmayı beklemektedir.

Türk ticari hayatını kökten değiştire-cek olan 1,535 maddelik TTK Tasarı-sı, Ticari İşletme Hukuku, ŞirketlerHukuku, Kıymetli Evrak Hukuku, Ta-şıma Hukuku, Deniz Hukuku ve Si-gorta Hukuku olmak üzere altı bö-lümden oluşmaktadır. Bu makaledeTTK tasarısı kurumsal yönetim yö-nünden değerlendirilmiş ve sermayepiyasaları’nın gelişimine katkıda bu-lunması beklenen bölümlerine deği-nilmeye çalışılmıştır.

TTK Tasarısı’ndaki yeniliklerTürk Ticaret Kanunu Tasarısı’nındevrim niteliğindeki yeniliklerindenbiri, ticari işletmenin muhasebe dü-zeninde ve ticari defterlerinde yapı-lan yeniliklerdir. Bu çerçevede, işlet-melerin muhasebe düzeninin Türkmuhasebe standartlarına dolayısıylauluslararası muhasebe standartları-na göre tutulması öngörülmektedir.

İlk olarak, 1957 yılında hazırlananve yürürlüğe girdiği dönemin çağ-daş hukuk politikalarını yansıtan

Türk Ticaret Kanunu’nda (“TTK”),bugüne değin uzanan yaklaşık 50yıllık süreçte, zorunlu bir kaç noktadışında herhangi bir değişiklik yapıl-mamıştır. Kısmen İsviçre kısmen Al-man Hukuku'ndan esinlenilerekoluşturulan TTK'da, kaynak hukuksistemlerinde yapılan değişikliklermevzuat anlamında izlenmemiş,kaynak hukuk sistemlerinde terk edi-len bir çok düzenleme, Türk Huku-ku'nda uygulama alanı bulmaya de-vam etmiştir.

Aralık ayı başında basında yer alanhaberlerde AK Parti, CHP ve MHPGrup Başkanvekilleri’nin, TTK, Borç-lar Kanunu ve bunların uygulaması-na ilişkin tasarılar ile Hukuk Muhake-meleri Kanunu Tasarısı’nın 2011 yılıOcak ayı içerisinde yasalaşması ko-nusunda uzlaşmaya vardığı yer al-mıştır.

TTK Tasarısı'nın hazırlanmasının ar-dındaki olguları iki ana başlık altındatoplamak mümkündür: 1) Kanun'unmevcut hukuki uyuşmazlıklara ce-vap verememesi 2) Türkiye'nin Avru-pa Birliği'ne girişinin gündeme gel-mesiyle, Ticaret Hukuku'nun AB Ti-caret Hukuku ile uyumlaştırma zo-runluluğu.

Tacir, işletmesiyle ilgili her türlü kay-dın bir de elektronik versiyonunu tut-makla yükümlü kılınmıştır (Tasarı m.64/2)

Şirkete konulacak sermayeye ilişkinkural yenilenmiş; klasik sermaye un-surlarının dışında fikri mülkiyet hakla-rının, devredilebilir elektronik ortam-ların ve alan adlarının sermaye ola-rak konulmasına imkan tanınmıştır(Tasarı m. 127)

Avrupa Topluluğu Şirketler Huku-ku’ndaki gelişmelerin etkisiyle Tasarı,tek kişilik anonim ortaklığı kabul et-miştir (Tasarı m. 338 /1)

Kapalı anonim ortaklığa, kayıtlı ser-maye sistemini kabul etme olanağıtanınmıştır. (Tasarı m. 332). Mevcutsistemde sadece halka açık anonimortaklıklara tanınan bu olanaktan ka-palı anonim ortaklıkların yararlandırıl-ması, Komisyon’un kapalı anonim or-taklıklar ile halka açık anonim ortak-lıkların birbiriyle yakınlaştırılması yö-nündeki yaklaşımını yansıtmaktadır.Kayıtlı sermaye sistemi, halka açıl-maya hazır olmayan veya halka açıl-mayı tercih etmeyen, bununla birliktebelirli bir çapın üzerinde bir ticari fa-aliyet yürüten anonim ortaklıklar içinyaratıcı bir çözümdür: Bu sayede,kapalı anonim ortaklıklar da kayıtlısermayenin sağladığı esnek serma-ye artırım imkanlarından yararlanabi-leceklerdir.

Gökhan AlpmanDeloitte Türkiye

Ortak

MEVZUAT

Page 45: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

4455kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

metleri, belirli sınırlar dahilinde ano-nim ortaklık ile bilgilerin şeffaflaşma-sına hizmet etmektedir.

Paysahibinin şirkete borçlanması ya-saklanmış, böylelikle paysahibininortaklığın kaynaklarını kötüye kullan-ması güçleştirilmiştir (Tasarı m. 358).

Komisyon, anonim ortaklıkların ku-rumsal yönetim anlayışına uygunolarak yapılanmaları ve yönetilmeleriamacıyla bağımsız denetim kuruluş-larına oldukça kritik bir rol izafe et-miştir. Deyim yerindeyse, bağımsızdenetim kuruluşlarını Yeni AnonimOrtaklıklar Hukuku’nda kurumsal yö-netimin gözeticisi olarak nitelendir-mek mümkündür.

TTK Tasarısı’nda, mevcut sistemdekendisinden işlevleri yerine getirme-yen “denetçilik (murakıplık) organı”kaldırılmıştır. Yeni sistemde anonimortaklıkların finansal denetimi, dışdenetçiler tarafından gerçekleştirile-cektir. Bu açıdan, Tasarı m. 1501’deküçük sermaye şirketi-büyük serma-ye şirketi ayrımı getirilmiştir. Dış de-netçi, prensip olarak bağımsız dene-tim kuruluşu olmakta birlikte, küçükanonim ortaklıklara, denetçi olarakiki ymm veya iki smm atama imkanıda tanınmıştır (Tasarı m. 400/1).

Anonim ortaklığın ve şirketler toplulu-ğunun finansal tabloları ve yıllık ra-poru denetçi tarafından denetlene-cek, bu denetimden geçmeyen fi-nansal tablolar ve yıllık rapor düzen-lenmemiş hükmünde olacaktır (Tasa-rı m. 397 / 1). Söz konusu tablo ve ra-porlarda denetim sonrasında yapı-lan değişikliklerin de denetçinin ona-yına sunulması gerekecektir.

Yöneticilerin Şirkete Verecekleri Za-rarın Sigortalanması, söz konusu ris-kin sigortalanması zorunlu tutulma-makla birlikte, şirketin bu yöntemebaşvurması halinde, sigortanın şir-ketin kurumsal yönetim ilkelerine uy-gunluğunun değerlendirilmesindedikkate alınacağı vurgulanmıştır (Ta-sarı m. 361).

Tehlikelerin Erken Teşhisi KomitesiKurumsal yönetim ilkesi açısından

Yönetim kurulunun tek bir üyedenoluşmasına imkan tanınmıştır (Tasarım. 359/1), Tüzel kişi ortaklara yönetimkurulu üyesi olma imkanı tanınmıştır(Tasarı m. 359 / 2), Yönetim KuruluÜyelerinin Paysahibi Olması Zorunlu-luğu Ortadan Kaldırılmıştır. Yönetimkurulu üyelerinin en az yarısının, tekkişilik yönetimde ise yöneticinin yük-sek öğrenim görmüş olması zorunlututulmuştur (Tasarı m. 359 / 3).

Mevcut sistemde de geçerliliği kabuledilen yönetim kurulunda temsil edil-me hakkı, uygulamadaki yaygınlığıdikkate alınarak, pozitif bir düzenle-meyle ele alınmıştır. Buna göre ana-sözleşmede yer alacak bir düzenle-meyle, yönetim kurulunda görev ala-cak yöneticilerin, belirli grup paysa-hipleri veya azlık paysahipleri arasın-dan seçilmesi veya belirli pay grup-larının veya azlığın önereceği aday-lar arasından seçilmesi söz konusuolacaktır. Yönetim kurulunda temsiledilme hakkı açısından kapalı ano-nim ortaklıklarda herhangi bir sınıryoktur. Yönetim kurulu üyelerinin ta-mamı bu yolla seçilebilir. Oysa Tasa-rı, halka açık anonim ortaklıklardayönetim kurulu üyelerinin en çok2/3’ünün bu yöntemle seçilmesiniöngörmektedir (Tasarı m. 360 / 1).

İş hayatının gerekleri dikkate alına-rak, görüntü ve ses aktarımı suretiyleyönetim kurulu toplantılarının yapıl-masına imkan tanınmıştır. (Tasarı m.1505/1).

Her sermaye ortaklığı açısından, birweb sitesi kurmak ve bu yolla men-faat sahiplerini şirket hakkında bilgi-lendirmek yükümlülüğü öngörülmüş-tür. Yönetim kurulu, söz konusu websitesinin kurulmasıyla ve kanuna uy-gun içeriğinin hazırlanması ve ya-yımlanmasıyla görevlendirilmiştir.

Mevcut Kanun’un paysahibinin bilgialma hakkını işlevsiz kıldığına daireleştirileri gözeten Komisyon, pay-sahibinin bilgi ve inceleme hakkınınetkin bir şekilde kullanılmasını amaç-lamıştır. (Tasarı m. 437)

Kamuyu aydınlatma ilkesine ağırlıkverilmiştir. Özellikle bilgi toplumu hiz-

Tasarı’nın getirdiği önemli yenilikler-den birisi, pay senetleri borsada iş-lem gören şirketler açısından bu ko-mitenin kurulmasının zorunlu tutul-masıdır (Tasarı m. 378).

Amaç; şirketin varlığını, gelişmesinive devamını teminat altına almaktır.Bu amaçla yönetim kurulu, bu konu-da uzman olan kişilerden oluşan birkomite kurmakla, erken teşhis siste-mi geliştirmekle ve bu sisteme işler-lik kazandırmakla yükümlü kılınmıştır.

Sonuç

Özetlenen tüm bu yenilikler ışığındaTTK tasarısının bu haliyle yasalaş-ması halinde işletmeler bambaşkabir ticari yaşamla karşı karşıya kala-caklardır.

Her şirkete getirilen bağımsız dene-tim zorunluluğu doğru düzenlendiğive regüle edildiği takdirde şeffaflığıartıracak, şirketlerin kurumsallaşma-sı yönünde önemli bir başlangıç nok-tası oluşturacaktır. Bugün halka açıl-ma konusunda tereddüt eden şirket-lerin temel endişelerini kamuoyu ilepaylaşmak zorunda oldukları bilgileroluşturmaktadır. Tasarı ile bu payla-şım her şirket için zorunluluk halinegeleceğinden, çok daha fazla şirke-tin halka açılma yönünde ilerlemesibeklenebilir. Bankacılık alanında daşirketlerin daha şeffaf hale gelmesibankacıların daha kaliteli bir kredideğerlendirme süreci gerçekleştire-bilmesine imkan tanıyacak ve dahaçok şirketin daha elverişli şartlarlaborçlanabilme imkanına kavuşması-nı sağlayacaktır. Yabancı sermayeTürkiye’ye yatırım yaparken dahaçağdaş bir ticaret hukuku ile karşıkarşıya kalacak, gerektiği zaman ti-cari menfaatlerini bu çağdaş hukukplatformunda arayacak ve bu da ya-bancı sermayenin ülkemize daha ra-hat ve artan oranda gelmesi için te-tikleyici bir unsur olacaktır. Son ola-rak tüm şirketlerden elde edilecek fi-nansal verilerle oluşturulacak veri ta-banları, Türk ticari hayatının büyüklü-ğünü, trendlerini çok daha doğru şe-kilde tespit etmeye imkan tanıyacakve alınabilecek mikro ve makro ikti-sadi tebdirler için ışık tutacaktır.

Page 46: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

4466 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Hızla tükenen ve kirlenen kaynaklar, küresel ısınma, açlık, insan hakları ihlalleri

gibi ancak uzun vadeli bir perspektifle çözümü olabilecek problemler, küresel

kapsamda en son Cancun’da toplanan Birleşmiş Milletler İklim Değişimi

Konferansı’nda ele alındı. Bu toplantıda ön açıklaması yapılan ve KMPG

International’ın desteğiyle Economist Intelligence Unit tarafından gerçekleştirilen

küresel araştırmanın ilk sonuçları, ankete katılan 61 ülkeden orta ve büyük ölçekli

378 şirketin yüzde 62’sinin halihazırda aktif bir sürdürülebilirlik programı

bulunduğunu, yüzde 11’inin ise program oluşturma aşamasında olduğunu

gösterdi.

Dünyada şirketlerin sürdürülebilirlik uygulamalarının ne ölçüde yaygınlaştığı bu

tür araştırmalarla ortaya konulurken, ülkemizde de İstanbul Menkul Kıymetler

Borsası sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yaparak, şirketlerin ve yatırımcıların bu

konuya dikkatini çekmek için İMKB Sürdürülebilirlik Endeksi Projesi’ni başlattı.

Kolektif Yatırım Araçları Sektörümüzde de Ak Portföy Yönetimi A.Ş., Birleşmiş

Milletler Sorumlu Yatırım İlkelerini imzalayan ilk portföy yönetim şirketi oldu.

Sorumlu yatırım sayfalarımızı ülkemizde sürdürülebilirlik alanındaki bu iki öncü

adıma ayırdık…

SORUMLU YATIRIM

Page 47: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

4477kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Kurumsal sürdürülebilirlik, şir-ketlerde uzun vadeli değeryaratmak amacıyla, ekono-

mik, çevresel ve sosyal faktörlerinkurumsal yönetim ilkeleri ile birlikteşirket faaliyetlerine ve karar meka-nizmalarına uyarlanması ve bu konu-lardan kaynaklanabilecek risklerinyönetilmesidir.

Şirketlerin bu alanlarda karşılaştıklarırisk ve fırsatları yönetme perfor-mansları, yatırımcıların şirket seçim-lerinde önemli kriterler haline gelmiş-tir. Yatırımcılar açısından finansal ge-tiri ve sosyal faydayı birlikte maksimi-ze etmeyi hedefleyen yatırım strateji-leri olarak karşımıza çıkan sorumluyatırımlar (etik yatırımlar, yeşil yatı-rımlar ve sürdürülebilir yatırımlar ola-rak da adlandırılmaktadır), yatırımkararlarında finansal getiriye ilaveolarak çevresel, sosyal ve etik kaygı-ların da gözetilmesi şeklinde tanım-lanabilmektedir. Dünyada özellikleson 10 yılda ana yatırım temaların-dan bir haline gelmiştir. Sorumlu ya-tırımların büyüklüğü, Social Invest-ment Forum 2010 raporuna göreAmerika’da 2,3 trilyon Euro, Europe

SRI Study 2010 raporuna göre Avru-pa’da 5 trilyon Eurodur ve hızla art-maktadır.

Dünyada hızla tükenen ve kirlenenkaynaklar, küresel ısınma, açlık, yok-sulluk, ayrımcılık ve insan hakları ih-lalleri gibi karşı karşıya olduğumuzönemli problemler, uzun vadeli yak-laşımları zorunlu kılmaktadır. Sürdü-rülebilirlik yaklaşımı, şirketler ve yatı-rımcıları, kısa vadeli kazançlar yeri-ne, uzun vadeli hedeflere odaklan-maya yönlendirmektedir. Şirketlerinkarar alma mekanizmalarına, yatırımstratejilerine ve faaliyetlerine sosyal,çevresel ve kurumsal yönetim konu-larını dahil etmeleri, şirket ortakları-nın elde ettikleri toplam faydayı dayükseltmektedir.Borsaların bu süreçte çok önemlikatkılarının olabileceğine inanıyoruz.Dünyaya baktığımızda da borsalartarafından, işlem gören şirketlerinsürdürülebilirlikle ilgili uygulamaları-nın ve maruz kalabilecekleri risklerinkamuya açıklanması için düzenle-meler geliştirildiğini ve şeffaflığı art-tırmak, sürdürülebilirlik konusundafarkındalığı geliştirmek amacıyla ba-

İMKB, Türk İş Dünyası ve SürdürülebilirKalkınma Derneği ile işbirliği yaparak,şirketlerin ve yatırımcıların sürdürülebilirlikkonusuna ilgisini çekmek, yatırımcılar içinfarklı bir yatırım alternatifi ve karşılaştırmaölçütü ortaya çıkarabilmek amacıyla İMKBSürdürülebilirlik Endeksi (ISESI) Projesinibaşlattı.

Sürdürülebilirlikyaklaşımı, şirketler ve

yatırımcıları, kısa vadelikazançlar yerine, uzun

vadeli hedeflere odaklanmaya

yönlendirmektedir. Şirketlerin karar alma

mekanizmalarına, yatırımstratejilerine ve

faaliyetlerine sosyal, çevresel ve kurumsal

yönetim konularını dahiletmeleri, şirket ortaklarının

elde ettikleri toplam faydayı da

yükseltmektedir.

Dr. Esin AKBULUT Başkan Yardımcısı

İMKB

İMKB SürdürülebilirlikEndeksi (ISESI) Projesi

Page 48: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

4488 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

SORUMLU YATIRIM

zı kararlar alındığını görüyoruz. Bun-ları, sürdürülebilirlikle ilgili kriterlerinkotasyon kurallarına entegre edilme-si, en iyi sürdürülebilirlik uygulamala-rı için ödüller verilmesi, rehberler ya-yınlanması ve sürdürülebilirlik en-deksleri hesaplanması şeklindeözetleyebiliriz.

ISESI PROJESİNİN ÖZELLİKLERİİMKB de, Türk İş Dünyası ve Sürdü-rülebilir Kalkınma Derneği (SKD) ile

işbirliği yaparak, şirketlerin ve yatı-rımcıların sürdürülebilirlik konusunailgisini çekmek, yatırımcılar için farklıbir yatırım alternatifi ve karşılaştırmaölçütü ortaya çıkarabilmek amacıylaİMKB Sürdürülebilirlik Endeksi (ISE-SI) Projesini başlatmıştır. Projenin ni-ha-i amacı, İMKB’de işlem gören vekurumsal sürdürülebilirlik perfor-mansları üst seviyede olan şirketlerinyer alacağı bir endeks oluşturulma-sıdır. Ancak proje ile aynı zamanda,Türkiye’de sürdürülebilirlik konusun-daki anlayış, bilgi ve uygulamalarınartması da hedeflenmektedir.

İMKB Sürdürülebilirlik Endeksi Proje-si çok paydaşlı bir proje olarak di-zayn edilmiştir. Proje süresince şir-ketler, yatırımcılar, akademisyenler,kamu kuruluşları, uluslararası kurum-lar ve sivil toplum kuruluşlarının dagörüşlerine başvurulmaktadır.Proje kapsamında kurumsal sürdü-rülebilirlik, sürdürülebilir yatırımlar vesürdürülebilirlik endeksleri konusun-da çalışmalar yapan uluslararası uz-manlardan da destek alınmaktadır.Bu kapsamda özellikle şirketler açı-sından kurumsal sürdürülebilirlik ko-nusunda Sn. Cheryl Hicks, yatırımcı-

lar açısından sürdürülebilirlik konu-sunda ise Sn. Graham Sinclair proje-de görev almaktadır.

Ayrıca şirketlerin sürdürülebilirlik kri-terlerine göre değerlendirilmesi içinoluşturulacak yapının geliştirilmesin-de, sürdürülebilir yatırımlar konusun-da uzmanlaşmış olan ve Dow Jonesile birlikte Dow Jones Sürdürülebilir-lik Endekslerini hesaplamakta olanSAM Group’tan da danışmanlık hiz-meti alınmaktadır.

ENDEKSİN PİYASAMIZAKATACAKLARIBilindiği gibi, hisse senetleri endeks-leri şirketlerin fiyat ve getiri perfor-manslarının göstergesidir. Piyasaendekslerine dahil edilen şirketlerinsermayeye erişim potansiyeli yük-sektir, bu şirketler yatırımcıların ilgisi-ni çeker ve daha fazla likiditedenfaydalanırlar. Bu kapsamda, İMKBsürdürülebilirlik endeksinin yatırımcı-ları ve şirketleri motive edecek güçlübir araç olacağına inanıyoruz.İMKB Sürdürülebilirlik endeksi, şir-ketlerin uluslararası alanda rekabetgüçlerini arttıracak ve finansal per-formanslarının yanı sıra sosyal, çev-resel ve kurumsal yönetime ilişkinperformanslarını da ortaya koyacakbir benchmark olacaktır.

Proje, şirketlerin, küresel ısınma, do-ğal kaynakların tükenmesi, su kay-naklarının azalması, sağlık, güvenlik,istihdam gibi Türkiye ve dünya içinönemli olan sürdürülebilirliğe ilişkinmeselelere nasıl yaklaştıklarını orta-ya koyacak, yaptıkları faaliyetlerin vealdıkları kararların bağımsız bir gözledeğerlendirilmesini ve bir anlamdatescil edilmesini sağlayacaktır.

Endeks, şirketlere kurumsal sürdürü-lebilirlik performanslarını yerel ve kü-resel anlamda karşılaştırma imkanıverecektir. Endeks ile ayrıca iyileştir-me yapmak ve yeni hedefler belirle-mek için bir performans değerlendir-me aracı sunulmuş ve kurumsal şef-faflık ve hesap verebilirliklerini vesürdürülebilirlik konularına ilişkin riskyönetim becerilerini geliştirme imka-nı sağlanmış olacaktır. Bu da şirket-ler için bir rekabet fırsatı yaratacaktır.

İMKB Sürdürülebilirlik endeksi, şirketlerin uluslararası alanda rekabetgüçlerini arttıracak vefinansal performanslarınınyanı sıra sosyal, çevresel ve kurumsal yönetime ilişkinperformanslarını da ortayakoyacak bir benchmark olacaktır.

Page 49: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

4499kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Bu değerlendirme sonucunda en-dekse alınan şirketlerin kamuoyunezdinde bilinirlikleri ve itibarlarışüphesiz ki artacaktır.

Türkiye’de sürdürülebilirliğe ilişkinyapılan çalışmalar bu endeks pro-jesi ile dünyaya duyurulmuş ola-caktır.Endeks sayesinde şirketler küreselmüşteri ve sermayeye ulaşabile-cekler, daha kolay ve ucuz finans-man sağlama imkanına kavuşabi-leceklerdir.Proje, yatırımcıların sürdürülebilirlikve kurumsal sosyal sorumluluk il-kelerini benimseyen şirketleri ayırtedip bu şirketlere yatırım yapmala-rını sağlayacak bir araç sunacaktır.

Öte yandan endeks, varlık yöneti-cileri için sürdürülebilirlik ilkelerinedayalı fonlar, borsa yatırım fonlarıve yapılandırılmış ürünler gibi çe-şitli finansal ürünler çıkarmaları içinbir gösterge olacaktır.

Günümüzde sorumlu yatırımlarınbüyük bir kısmı kurumsal yatırımcı-lar tarafından gerçekleştirilmekte-dir. Sürdürülebilirlik endeksi bualanda yatırım yapan fonların ku-rulmasını teşvik edecek, endeksedahil olan şirketlerin bu tür fonlar-dan pay almasını kolaylaştıracaktır.

Endeks ile aynı zamanda tüm yatı-rımcılar için yeni bir finansal aktifkategorisi sunulmuş olacaktır.

• Proje ile ilgili çalışmalar çok daha önceleredayanmasına rağmen projenin resmiyet ka-zanması İMKB ve SKD arasında bir mutaba-kat belgesi imzalanarak “İMKB Sürdürülebilir-lik Endeksi Projesi”nin bir basın toplantısı ile10 Ağustos 2010’da kamuoyuna duyurulma-sı ile gerçekleşmiştir.

• Türk iş dünyasının sürdürülebilirlik konusu-na bakışını, mevcut sürdürülebilirlik uygula-malarını ve şirketlerin konuya ilişkin gelecekbeklentilerini ve yönelimlerini ortaya koymayıamaçlayan bir “Sürdürülebilirlik anketi” hazır-lanmış ve bu anket Ağustos ayı içinde şirket-lere gönderilmiştir. Anket sonuçlarının değer-lendirilmesi ve bir rapor hazırlanması çalış-maları devam etmektedir.

• İMKB’de işlem gören 100’ü aşkın şirketintemsilcileri ve yatırımcıların katılımıyla 1 Ekim2010 tarihinde gerçekleştirilen “İMKB Sürdü-rülebilirlik Endeksi Projesi” başlıklı çalıştayda,Türkiye’de kurumsal sürdürülebilirliğin duru-mu ve Türk şirketleri açısından sürdürülebilir-likle ilgili riskler ve fırsatlar değerlendirilmiştir.

• 8 Aralık 2010 tarihinde gerçekleştirilen“Türk İş Dünyası için Kurumsal Sürdürülebi-lirlik Göstergeleri & Yatırımcıların Beklentileri"başlıklı ikinci çalıştayda ise şirket temsilcilerive yatırımcılar endeksin oluşturulmakta olansürdürülebilirlik kriterleri ile ilgili görüşlerinipaylaşmışlardır. Gelişmiş ve gelişmekte olanpazarlardaki uygulamalar değerlendirilerek,yatırımcıların beklentileri masaya yatırılmıştır.• Önümüzdeki günlerde bir çalıştay daha dü-

zenlenerek, endeks kriterleri ve metodolojisi-ne ilişkin paydaşlardan geri bildirim alınacakve endeks için sürdürülebilirlik kriterlerinin ni-ha-i hali oluşturulacaktır.

• Daha sonra, gelişmiş ve gelişmekte olan ül-ke deneyimlerinden de yararlanılmak suretiy-le endeksin metodolojisi oluşturulacaktır.

• Şirketlerin belirlenen sürdürülebilirlik kriterle-rine uyumu, SKD tarafından kurulacak bağım-sız bir yapı tarafından değerlendirilecek, bu ça-lışmalarda SAM Group’tan da danışmanlık hiz-meti alınacaktır.

• Sürdürülebilirlik kriterlerinin, değerleme ya-pısının ve endeks metodolojisinin belirlenme-sinden sonra, gerekli duyurular, eğitimler,toplantılar ve görüşmelerle şirketlerin endek-se yönlendirilmesi sağlanacaktır.

• 2011 yılının ikinci yarısında şirketlerin pro-je süresince belirlenen kriterler çerçevesindedeğerlendirilmesi gerçekleştirilecektir.

• Endekste yer alacak şirketlere ilişkin nihaiduyuruların yapılması ve endeksin hesaplan-maya başlamasıyla projenin 2011 sonundasona ermesi öngörülmektedir.

• Her yıl gözden geçirmeler yapılarak endek-sin sürekliliği sağlanmış olacaktır.

www. ises i .org

PROJENİN AŞAMALARI

Page 50: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

5500 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

SORUMLU YATIRIM

KY: Öncelikle Birleşmiş Mil-letler Sorumlu Yatırım İlke-leri hakkında bilgi verir mi-

siniz?Birleşmiş Milletler Sorumlu Yatırımİlkeleri (SYİ), uluslararası yatırımcı-ların bir araya gelerek altı adet so-rumlu yatırım ilkesini yatırım karar-larına uygulamak için oluşturduk-ları bir inisiyatiftir.2005 yılında dönemin BirleşmişMilletler Genel Sekreteri’nin (KofiAnnan) çağrısı üzerine dünyanınönde gelen yatırım profesyonelleribir araya gelmişler ve 12 farklı ül-keden 20 yatırımcının katılımı ilebir Yatırımcı Grubu kurmuşlardır.Kurulan Yatırımcı Grubu, ilkelerinproje sahipliğini üstlenip, şu andauygulanmakta olan altı ana ilkeninbelirlenmesinde rol alarak inisiyati-fin temellerini atmışlardır. Toplam-da 70 menfaat sahibini temsileden Yatırımcı Grubu’nda yatırımendüstrisinden uzmanlar, hükümetyetkilileri, devletlerarası kuruluşlar-dan yetkililer, sivil toplum örgütle-rinden temsilciler ve akademik uz-manlar yer almış ve Nisan 2005 –Ocak 2006 döneminde gerçekleş-tirilen toplantılar ile Sorumlu Yatı-rım İlkeleri oluşturulmuştur.2010 sonu itibari ile 45 farklı ülke-den yaklaşık 861 üyesi bulunanİnisiyatif yaklaşık 15 trilyon USDtutarında bir varlığı temsil etmekte-dir.

KY: Sizin ilkeleri imzalama kararıalmanızın sebeplerini öğrenebilirmiyiz?Ak Portföy Yönetimi A.Ş. olarak te-

mel görevimiz yatırımcılara risk pro-fillerine uygun bir şekilde yüksekgetiri sağlamaktır. Bu amaçla yö-nettiğimiz menkul kıymetler arasın-da dağılım kararı verirken, aynı za-manda ekonomide var olan kaynakve tasarrufların ne şekilde dağıtıldı-ğına da karar vermiş oluyoruz. Yaniyönettiğimiz kaynakların çevreselve sosyal etkileri açısından bizlereve yaşadığımız dünyaya değer ka-tacak şekilde yönlendirilmesi konu-sunda da bir sorumluluk taşıyoruz.SYİ'lerini imzalayan ilk portföy yö-netim şirketi olarak, bu konudakisosyal sorumluluğumuzu yerinegetirmeyi ve Türkiye'de bu yöndekifarkındalığın artmasını sağlamayıhedefliyoruz.

KY: Sorumlu Yatırım İlkeleri neler-dir?Belirlenmiş olan altı adet ilke, SYİüyesi olan kuruluşların yatırım ka-rarları üzerinde doğrudan etkiyesahip olacak şekilde tasarlanmışolup, şirketlerin yaptıkları ya da ya-pacakları yatırımları bu ilkeler ışı-ğında değerlendirmeyi sağlamayıhedeflemektedir. Bu altı ilke;- Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yö-netim (ÇSKY) uygulamalarının yatı-rım karar alma süreçleri içerisineimplementasyonu- Yapılan yatırımlar sonucu oluşanhissedar hakları kapsamında ÇSKYuygulamaları konusunda aktif rolüstlenmek- Yatırım yapılan şirketlerden ÇSKYuygulamaları konusunda şirket pro-sedürleri ile uyum paralelinde ka-muya bu konulardaki faaliyetleri ve

projeleri belirten raporların sunul-masını desteklemek ve talep et-mek- SYİ’nin Yatırım Endüstrisi içerisin-de kullanımının arttırılması için ak-tif rol almak ve diğer kurumları il-keler konusunda bilgilendirmek- İlkelerin şirket prosedürleri içeri-sine eklenmesi konusunda en üstdüzeyde verimliliği hedeflemek- İlkelerin implementasyonu ve uy-gulamaları konusunda düzenli ra-porlama faaliyetlerinde bulunarakçalışmaların verimliliğini sürekligözlemlemekolarak belirlenmiştir.

Birleşmiş Milletler Sorumlu Yatırım İlkeleri’ni (SYİ) Türkiye’den imzalayanilk ve tek portföy yönetim şirketi Ak Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü CemYalçınkaya, Kurumsal Yatırımcı’nın sorularını cevapladı.

Belirlenmiş olan altı adet ilke, SYİ üyesiolan kuruluşların yatırımkararları üzerindedoğrudan etkiye sahip olacak şekilde tasarlanmış olup, şirketlerin yaptıkları ya da yapacaklarıyatırımları bu ilkelerışığında değerlendirmeyisağlamayı hedeflemektedir.

Sorumlu Yatırım İlkeleri

Page 51: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

5511kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

KY: SYİ İnisiyatifi’ne kimler üyeolabilir?SYİ İnsiyatifi üyelerini yapılan yatı-rımlar, yatırımlar aracılığı ile eldeedilen karar alma yetkisi ve yatırımendüstrisi içinde sunulan hizmetlerigöz önünde bulundurarak üç anasınıfa ayırmıştır. Bu sınıflar :- Varlık Sahipleri (Asset Owners):Uzun vadeli emeklilik birikimleri, si-gorta ve diğer varlık sınıfları gibi ya-tırımlara sahip olan; emeklilik fonla-rı, devlet fonları, vakıflar, dernekler,sigorta ve reasürans şirketleri gibiorganizasyonlardır. Bu grup SYİ’ninana kategorisini oluşturmaktadır.- Yatırım/Portföy Yöneticileri (Invest-ment Managers): Kurumsal veya bi-reysel yatırımcılara yatırım yönetimhizmeti sunan portföy yönetim şir-ketleridir.- Profesyonel Servis Sağlayıcıla-rı(Profesyonel Hizmet Ortakları)-(Professional Service Providers) :Varlık sahiplerine veya Portföy Yö-neticilerine ürün veya hizmet sağla-yan organizasyonlardır. Bu organi-

zasyonlar doğrudan yatırım yapma-salar dahi, hizmet sundukları ku-rumlar veya kişiler üzerinde ÇSKYuygulamaları konusunda etki sahibioldukları için SYİ İnisiyatifi içerisin-de yer almaktadırlar.

KY: SYİ İnisiyatifi’nin Türkiye’denbaşka üyeleri bulunuyor mu?Ak Portföy, Eylül 2010 yılında So-rumlu Yatırım İlkeleri’ni imzalayarakSYİ İnsiyatifi’ne üye olan ilk Türkportföy yönetim şirketidir. Ancak, bi-zim dışımızda Profesyonel HizmetOrtağı kategorisinde İstanbul Men-kul Kıymetler Borsası da SYİ üyesi-dir. Ayrıca 2’si hizmet ortağı 1’i yatı-rım grubu olmak üzere başka üçüye daha bulunmaktadır. Şu andaTürkiye’den toplamda beş SYİ üye-si bulunuyor.

KY: Türkiye’de SYİ alanında yapı-lan çalışmalar konusunda bilgi ve-rir misiniz?Akbank’ın ana sponsoru ve Ak Port-föy’ün de katılımcısı olduğu KarbonSaydamlık Projesi (KSP) ve bu pro-jenin bir alt kolu olan KSP-Su Say-damlığı projeleri yürütülmektedir.Ocak 2010’da İlkeleri imzalayanİMKB, bu kapsamda Ağustos2010’da bir basın toplantısı ileİMKB Sürdürülebilirlik Endeksi (ISE-

SI) Projesi’ni hayata geçirmiştir. Ha-len çalışmaları devam eden bu pro-je sayesinde oluşturulacak endeksile şirketler, faaliyetlerinin ve karar-larının sürdürülebilirlik kriterleri açı-sından bağımsız olarak değerlendi-rilmesi ve bir anlamda tescil edil-mesi imkanını elde edeceklerdir.

KY: SYİ İnisiyatifi’nin daha genişkitlelere ulaşması nasıl başarıla-bilir?Doğrudan veya portföy yöneticisiaracılığı ile yapılan yatırımlarda, ya-tırımcıların en çok önem verdiklerikonu elde edilen getiridir. Bu nokta-da ÇSKY uygulamalarının, yapılangetirileri olumsuz etkilemeyeceğidüzenlemelerin yapılması ve hattabazı teşvikler ile daha cazip halegetirilmesi bu ilkelerin daha hızlı ka-bul görmesini ve ilkelere duyulan il-giyi arttırmayı sağlayacaktır. SYİ,negatif seçim veya cezalandırmayıtercih etmeyen bir yapıya sahip ol-duğu için ÇSKY konularında başarıgösteren, kendini geliştirmeye çalı-şan ve bu gelişimin ölçümlenmesin-de üzerine düşeni yapan şirketleriöne çıkarmak amacı ile gerekli ça-lışmaların yapılmasını sağlamayıhedeflemektedir. Bu paralelde yapı-lacak olan çalışmalar SYİ’nin etkisi-ni arttıracaktır.

Doğrudan veya portföyyöneticisi aracılığı ileyapılan yatırımlarda,yatırımcıların en çok önemverdikleri konu elde edilengetiridir. Bu noktada ÇSKY uygulamalarının, yapılangetirileri olumsuz etkilemeyeceği düzenlemelerin yapılmasıve hatta bazı teşvikler iledaha cazip hale getirilmesibu ilkelerin daha hızlı kabul görmesini ve ilkelere duyulan ilgiyi arttırmayısağlayacaktır.

Ak Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Cem Yalçınkaya imza töreninde.

Page 52: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

5522 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

DOSYAVeri Sağlayıcı Yazılım Şirketleri

Sermaye piyasalarına yönelik yazılım geliştirme ve veritabanıhizmeti sunan firmalar, hazırladıkları ürünlerle karar alma,

analiz etme, raporlama, strateji geliştirme gibi alanlardayardımcı oluyor. Bu sektörde faaliyet gösteren Finnet, Fon

Market ve Rasyonet çalışmalarının yanı sıra yeni yıla ilişkinbeklentilerini Kurumsal Yatırımcı ile paylaştı.

VER‹ SA⁄LAYICIYAZILIM

fi‹RKETLER‹

Page 53: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

5533kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

FinnetSermaye piyasalarına yönelik yazılım geliştirmeve veri hizmeti sunan Finnet ElektronikYayıncılık, 2011 yılında yatırım ve emeklilikfonları, kurumsal yatırım platformları için yeniürün ve çözüm paketleri geliştiriyor.

KY: Firmanızı ve 2010 yılın-da yatırım fonları alanın-daki faaliyetlerini kısaca

anlatır mısınız?

Zeynep Aktaş: Sermaye piyasala-rına yönelik yazılım geliştirme veveri hizmetleri sunan firmamız,2011’de 17. yılına girecek. Yatırımdünyasına bu sürede çok sayıdaaraştırma programları, finans por-talları, web tabanlı ürünler ve çö-zümler geliştirdik. Sektörde geliştir-diğimiz ilkler ve yenilikler arasındailk sıralarda sayacağımız ürünümüzwww.fonbul.com bulunuyor. 2003'tefonbul’u oluşturarak fon veri yayını-na başladık. Ciddi yayın maaliyet-leri ve portal işletme giderlerinerağmen fonbul’u 7 Mart 2003’ tenbugüne ücretsiz olarak sunuyoruz.Yatırım ve emeklilik fonları alanındakatedilecek çok mesafe olduğunudüşünüyoruz. Sektörün kurumsalyatırımcılarla ciddi gelişme potan-siyeli taşıdığını ve gelecek 10 yıliçerisinde önemli büyüklüklereulaşmasını bekliyoruz.

Fonbul.com, yatırım ve emeklilikfonları kurumsal yatırım platformlarıiçin ürün ve çözüm yelpazemizdensadece biri. Bu konuda geliştirdiği-miz yazılım ve ürün platformlarımızıüç grup altında toplamak mümkün.İlk grupta araştırma yazılımlarımız

yer almakta. Bu grup içinde masa-üstü uygulamalar, web tabanlıürünler, intranet, network çözümleribulunuyor. İkinci grupta yatırım veemeklilik fonlarının pazarlanmasınayönelik programlar ve çözümler yeralıyor. Üçüncü grupta ise portföyyönetim şirketleri aracı kurumlar,emeklilik şirketleri, bankalar içingerçekleştirilen kurumlara özelaraştırma altyapıları, yazılım ve pa-zarlama çözümleri mevcut.

Profesyonel ve bireysel yatırımcılar,kurumların finans departmanındakiyöneticiler, fon dünyasında yatırımfırsatlarını değerlendirmek isteyen-ler, analiz yapmak isteyen veya ya-tırım planı olanlar fonbul.com’u ta-kip edebiliyorlar.

KY: Yatırım fonları alanında 2011yılına ilişkin beklentileriniz na-sıl?

Aktaş: Birikimi olanların 2011’deyatırım fonlarına olan ilgisinin arta-cağını düşünüyoruz. Faizlerin dü-şüş eğilimine girmesi ile birlikte, al-ternatif yatırım araçlarına olan ilgide artacaktır. Bu ilgiyi şimdiden de-ğerlendiren, çözüm üretebilen ku-rumlar rekabet avantajı sağlaya-cak. Koruma amaçlı fonlar, borsayatırım fonları daha fazla ilgi gör-meye başlayabilir.

Zeynep AktaşGenel Müdür

Finnet Elektronik Yayıncılık Data İletişim Ltd. Şti.

KY: Yatırım fonları sektörününgelişimi için neler yapılması ge-rektiğini düşünüyorsunuz?

Aktaş: Fon sektörünün gelişebil-mesi için daha geniş bir kesiminbilgilendirilmesi ve bilinçlenmesigerekiyor. Fon pazarının olmaması-nı sektörün genişlemesindeki enönemli engel olarak görmekteyiz.Yatırımcı hisse senedinde olduğugibi dilediği fonu mevcut hesabıüzerinden alıp satabilmeli. Maale-sef şu anda böyle bir organize pa-zarın olmaması buna engel. Birikimsahibi mevcut durumda ancak he-sap açtığı kurumun fonları ile satışı-na aracılık ettiği diğer kurumların(diğer kurumlara ait fon satışı ya-pan kurum sayısı sınırlı sayıda)fonlarını alabilmektedir. Bu sıkıntıparanın değişik fon adreslerine yö-nelmesini zorlaştırmakta hatta en-gellemektedir. Fonlarda rekabetinartması, yatırımcının daha fazla fonseçeneğine istediği zaman ulaşa-bilmesi, fonların ilgi odağı halinegelmesini sağlayacaktır.

www.finnet.com.trwww.finnet.gen.trwww.fonbul.com

Page 54: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

5544 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

tir. Buna ek olarak çok yakında ya-yınlanacak olan yeni arabirimi sa-yesinde, yabancı yatırımcılar daİngilizce, Fransızca ve Rusça ver-siyonuna ulaşabileceklerdir. Da-taScope A.Ş. daha önce bu çokdilli yapıyı iPhone’a özel çalışanversiyonu ile sunmuştu.

2010 sonu itibariyle, www.fonmar-ket.com’un üye girişi zorunluluğuolmasa da 15,000’i aşkın üyesi veher gün e-posta ile bilgilendirdiği5,000’e yakın takipçisi bulunmak-tadır. Bunlara ek olarak aylık mini-mum 15,000 tekil fon analizineulaşılmıştır. 2006 yılında hayatageçen FORS sisteminde ise 12kurumun 27 farklı fonu olup, bufonların çapraz satış sayısı 70‘eulaşmıştır.Fon piyasasının 2011 yılında ağır-lıklı olarak anapara korumalı fonlarve serbest fonlar ile büyümeyedevam etmesini beklemekteyiz.Likit fonların ağırlığının azalmasınıbeklemekle beraber, kısa süredebüyük bir değişimin yaşanmasızor görülmektedir. Türk yatırımcı-sının mevduat oranlarındaki dü-şüşle beraber kademeli olarak al-ternatif yatırım araçlarına yönel-mesini bekliyoruz.

Fon Market

Ata Holding bünyesinde fa-aliyet gösteren DataSco-pe’un temel hedefi, Türki-

ye’deki fon pazarının büyütülme-sidir. Bu hedefe ulaşmak için fon-market.com aracılığı ile yatırımcı-ların bilgilendirme, analiz ve kar-şılaştırma ihtiyacını karşılanmak-ta, FORS (Fund Order & RoutingSystem) ile ise tek bir hesaptantüm yatırım fonlarına ulaşmalarınısağlamaktadır. DataScope tara-fından geliştirilen FORS sistemi,tüm aracı kurum ve bankalarınsisteme kolayca entegre olabile-cekleri bir alt yapı imkanını suna-rak, geometrik olarak büyüyen birfon satış ağına sahip olmalarınısağlamaktadır. Sonuç olarakAnaliz – Karar - Ulaşılabilirlik - İş-lem döngüsündeki ulaşılabilirlikve işlem problemleri FORS saye-sinde ortadan kalkmıştır.

Tüm tip ve türlerdeki yatırım fon-larının analizlerinin yapılabildiğiwww.fonmarket.com sitesi ise2001 yılında yayın hayatına baş-lamış olup, Türkiye’de kurulmuşolan tüm fonlara ilişkin kuruluş ta-rihinden beri tüm verileriyle20’den fazla analiz ve sanal port-föy tutabilme özelliklerine sahip-

www.datascope.com.trwww.fonmarket.com

www.fonmarket.com.tr

DataScope tarafından geliştirilen FORS sistemi,tüm aracı kurum ve bankaların sisteme kolaycaentegre olabilecekleri bir alt yapı imkanınısunarak, geometrik olarak büyüyen bir fon satışağına sahip olmalarını sağlamaktadır.

Alparslan KızılkayaYönetici

DataScope Bilgi ve İletişim A.Ş.

Tüm tip ve türlerdekiyatırım fonlarının

analizlerinin yapılabildiği www.fonmarket.com

sitesi 2001 yılında yayınhayatına başlamış olup,

Türkiye’de kurulmuşolan tüm fonlara ilişkin kuruluş tarihinden beritüm verileriyle 20’den

fazla analiz ve sanalportföy tutabilme

özelliklerine sahiptir.

Page 55: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

5555kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

nakit akım, dipnotlar) ve rasyolarahızlı erişim sağlamaktadır.

Rasyonet Türkiye’de işlem görentüm yatırım fonları ve emeklilik fon-larının ilk işlem günlerinden itibarengünlük fiyat, benchmark, portföydağılımı, yönetim ücreti bilgilerininbulunduğu veritabanını da titizlikleyönetmektedir. 2010 yılında piyasa-

Rasyonet’in geliştirdiğiyazılımlar sayesindebirçok finansal analizotomatikleştirilmekte,olası hataların önüne

geçilerek zamantasarrufu

sağlanmaktadır.

ya sunulan Portföy Risk ve Perfor-mans Platformu (PRP) uygulamasıözellikle fon yöneticilerine hitap et-mektedir. PRP ile yönetmekte oldu-ğunuz fonları sektördeki diğer fon-larla değişik kriterlere göre karşı-laştırabilir, detaylı analizler yapabi-lir, bunların sonuçlarına göre gele-ceğe yönelik stratejiler geliştirebilir-siniz. Benchmark analizi, benc-hmark simülasyonu, yönetim ücretikarşılaştırma, kurucu ve yöneticikurum bazında detaylı analizleri enhızlı ve güvenilir şekilde yapabilirsi-niz. PRP Excel Add-in modülü iletüm veri seti ve fonksiyonlara MSExcel platformundan kolaylıkla eri-şebilir, dinamik tablolar hazırlayabi-lirsiniz.

2011 yılında düşük faiz ortamınındevam etmesi durumunda, toplamfon pazarındaki likit fonların payınınazalmasını, talebin korumalı fonlarakayışının devam etmesini bekliyo-ruz. Getirilerin düştüğü bu ortamdayatırımcılar için fon yönetim ücretikesintisi yatırım kararlarında dahaöne çıkan bir faktör olacaktır.PRP’nin fon yönetim ücreti karşılaş-tırması ve yönetim ücreti düşüldük-ten sonra performans karşılaştırmasıfon yönetim şirketlerinin pazarlamafaaliyetlerinde daha da çok kullana-cakları özellikler olacaktır. Mevzuat-taki düzenlemelerle birlikte özel port-föy yönetim şirketlerinin sayısının art-masını bekliyoruz. Korumalı fonlarlayatırım yelpazesi genişleyen sektör-de, özel yönetim şirketlerinin getire-ceği çeşitliliği de yatırımcılar açısın-dan olumlu buluyoruz. 2011 yılı mak-roekonomik dinamiklerin daha belir-ginleşeceği ve pazardaki rekabetinde bu çerçevede oluşacağı bir yılolacaktır.

RasyonetRasyonet, sermaye piyasala-

rında faaliyet gösteren ticaribankalar, aracı kurumlar ve

portföy yönetim şirketlerine yönelikyazılım çözümleri sunmaktadır. Ka-rar destek sistemi nitelikli yazılımlargeliştiren Rasyonet, 2000 yılındakurulmuş ve hızla sektöründe liderkonuma ulaşmıştır. Bugün referans-ları arasında 60’tan fazla yerli veyabancı finans kurumu yer almak-tadır.

Rasyonet’in geliştirdiği yazılımlarsayesinde birçok finansal analizotomatikleştirilmekte, olası hatala-rın önüne geçilerek zaman tasarru-fu sağlanmaktadır. Rutin olarak ya-pılmaya çalışılan iş süreçlerini bilgi-sayar ortamına taşıyarak etkinleşti-ren Rasyonet, deneyimli kadrosuile yeni iş süreçlerini de geliştir-mekte ve sektöre aktarmaktadır.Türkiye sermaye piyasalarında kul-lanılmakta olan hisse senetlerininen hızlı ve güvenilir şekilde güncel-lenmiş finansal tabloları, seans vegünsonu fiyatları, yatırım ortaklıklarıve gayrimenkul yatırım ortaklıkları-nın kendine has bilgileri, bono vetahvil piyasasına ait her tür veri vebunların tarihsel değişimlerini içe-ren son derece değerli bir veritaba-nı oluşturulmuş olup sürekli olarakgüncellenmektedir. Rasyonet kulla-nıcıları bu veritabanı ile birleştirilmişve son teknoloji ile geliştirilmiş sis-temler sayesinde hızlı ve güveniliranalizler yapma olanağına kavuş-maktadır. Hisse senetleri piyasası-na yönelik olarak geliştirilmiş olanSınırsız Finansal Analiz-StockGro-und uygulaması, temel analiz veteknik analiz fonksiyonlarını bütün-leştiren kapsamlı bir analiz yazılımı-dır. İçerisinde yer alan Excel Add-inmodülü, 350’nin üzerinde fonksiyonile İMKB şirketlerinin 1988 yılındanitibaren açıkladıkları tüm finansaltablolara (gelir tablosu, bilanço,

Orkun BarınYönetici Ortak

RASYONET Bilgisayar Yazılım ve Danışmanlık Ltd. Şti.

www.rasyonet.com.tr

Page 56: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

5566 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

SANAT

Türk sanatpiyasasında yabancı alıcılarartıyorGüncel sanat piyasasındaki gelişmeleri bu sayımızda Sotheby’s TürkiyeMüdürü Oya Delahaye Kurumsal Yatırımcı’ya değerlendirdi.

KY: Öncelikle sizi biraz tanı-yabilir miyiz?Oya Delahaye: Paris SorbonneÜniversite’sinde sinema okudum.Ardından film editörlüğü ve Fran-sa’nın en büyük prodüksiyon şirket-lerinden birinde reklam filmi pro-düktörlüğü yaptım. İstanbul’a gel-meden evvel Paris’te Türk ve Os-manlı yaşam sanatına adadığım, içdekorasyon ile ilgili bir butik işlet-tim. Butikte sayısız sanat sergileridüzenledim. İstanbul’da da fotoğrafgalerisi açma projem vardı. AradaSotheby’s ile yolumuz kesişti.

KY: Sotheby’s ile yabancıyatırımcıların Türk piyasa-sına giriş yapmasını hangigelişme ve faktörlere bağlı-yorsunuz? Ne tür katkılaryapmasını bekliyorsunuz?

Delahaye: Sotheby’s olarak Tür-kiye’de sanata olan ilginin arttığınıve büyüme potansiyelini gördük.Üç yıl evvel bir ilk olarak uluslarara-sı bir Türk Çağdaş Sanat Müzaye-desi’ni Londra’da düzenledik. Git-tikçe sanat ile ilgili etkinliklerin ge-liştiğini, Türk sanatçılarının uluslara-rası kalitede sanat ürettiğini gördük.Bu son yılların olumlu gelişmeleri deyanılmadığımızı gösteriyor.

Türk sanat piyasası daha genç, fi-yatlar uluslararası piyasaya görenispeten daha cazip. Koleksiyoner-ler için iyi kalite eserleri daha ucuzaalabilme fırsatları var. Bizim yaptığı-mız Türk müzayedelerine, her defa-sında daha çok Avrupa’dan, As-ya’dan, Orta Doğu’dan ve Ameri-ka’dan alıcılar katılıyor.

KY: Düzenlediğiniz müzaye-delerde özellikle Türk Çağ-daş Resim Sanatı’na gelenilgiye yönelik izlenimlerini-zi anlatır mısınız?Delahaye: Nisan 2009’da birincimüzayedemiz 1.2 milyon pound,Nisan 2010’da yaptığımız ikincimüzayedemiz 2.4 milyon pound sa-tış yaptı. Bu sonuçlar piyasanın git-tikçe büyüdüğünü gösteriyor. Bumüzayedeler Türk sanatının ulusla-rarası alanda tanınmasına katkıdabulundu. Geçen yılki Bienal’e, Con-temporary İstanbul’a gelen yabancıkoleksiyoner sayısının ne kadar art-tığını hepimiz gördük.

KY: Çağdaş resim alanındakoleksiyonerlerin artan ilgisiile birlikte galerilerin, müze-lerin, sanat müzayedelerinin

Oya Delahaye Sotheby's Türkiye Müdürü

Page 57: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

hızlı bir gelişim içinde oldu-ğu gözlemleniyor. Siz buhızlı gelişmeyi neye bağlı-yorsunuz?Delahaye: Bütün yeni piyasalar gi-bi, son yıllarda Türk sanat piyasasın-da da hızlı bir gelişme gözlemleniyor.Yabancı alıcılar artıyor, Türk koleksi-yonerleri sanata gittikçe daha çokyatırım yapıyor, bugün sanat piyasa-sının hacmi 100 milyon liraları buldu.Sotheby’s’in Türk sanatının uluslara-rası platformda yer almasına büyükkatkısı olduğunu düşünüyorum.

Bu hızlı gelişme zamanla olgun veoturmuş bir piyasa yaratacak, dün-yanın her yerinde böyle gelişmiştir.Bunun çok sağlıklı olduğunu düşü-nüyoruz.

KY: Sanat alanında yatırımyapanlara ve koleksiyoner-lere tavsiyeleriniz nelerolur? Materyal olarak sa-

natsal yatırımın temel ba-şarı kriteri sizce nedir?Delahaye: Genç koleksiyonerle-re verebileceğimiz en önemli tavsi-ye, araştırma. Bir sanatçı ile ilgileni-yorsanız, piyasası hakkında bilgitoplamanız gerek: internette sanat-çılar ve sanatları hakkında her türlübilgiyi toplamak mümkün. Sot-heby’s’in uzmanları piyasanın duru-mu hakkında, koleksiyon başlatmahakkında yardımcı olabilirler amasanat bir yatırım aracı konusundatavsiye vermez.

KY: Dünyada sanat eserleri-ne yatırım yapan yatırımfonları hızla gelişiyor. Butür fonların ülkemizde deoluşturulmasına yönelik il-gi olduğunu duyuyoruz. Bukonudaki görüş ve izlenim-lerinizi alabilir miyiz?Delahaye: Sanat ve lüks ürünleralıcılarında yatırım yapma düşünce-

5577kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

si olabilir. Sotheby’s yatırım hakkın-da her ne kadar tavsiye vermesede, koleksiyonerler sanatı iyi bir ya-tırım olarak görüyorlar. Sotheby’s’in2010’da aldığı başarılı sonuçlar, sa-nat piyasasının ne kadar kuvvetli ol-duğunun göstergesidir.

KY: Sotheby’s’in önümüz-deki dönem projelerindenbahseder misiniz?Delahaye: Gelecek Türk ÇağdaşSanat müzayedemiz 7 Nisan 2011tarihinde Londra’da olacak. 80’eyakın eser topladık, çok özen ile se-çilmiş eserlerin arasında yabancıkoleksiyonlardan gelen Mübin Or-hon tabloları 200.000-300.000 po-und arası, Burhan Doğançay’ın de-ğişik dönemlerinden 120.000-180.000 pound arası eserler yer alı-yor. Türk Sanat tarihinin 1950lerdenbugüne kadar oluşan ve Türk sanatüretimini güzel temsil eden bir su-num yapmaya çalıştık.

Page 58: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

5588 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

AKADEMİK

Özyeğin tarafından 21 Mayıs 2010tarihinde; İhsan Doğramacı BilkentÜniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdul-lah Atalar tarafından ise 3 Kasım2010 tarihinde imzalandı.

Yapılan bu mutabakat anlaşmaları ileSPK ile üniversiteler arasında, SPKmeslek personelinin teorik bilgi biri-kimini artırmak ve üniversite öğrenci-

lerine pratik bilgi sağlayarak eğitim-lerine katkıda bulunmak amacıylakarşılıklı bilgi birikiminin paylaşılma-sını sağlayacak ortak araştırmalaryapabilme zemininin oluşturulmasıhedefleniyor.

Gerçekleştirilen anlaşmalarla, aka-demisyenler SPK’nın ihtiyaç duydu-ğu konularda SPK uzmanlarına eği-

SPK Üniversiteler ile AkademikAraştırma ve Eğitim Alanında Mutabakat Anlaşmaları İmzalıyor

Gerçekleştirilen anlaşmalarla, akademisyenler SPK’nın ihtiyaç duyduğu konularda SPK uzmanlarına eğitim verecek ve her iki kurumun sahip olduğu bilgi kaynakları ortak kullanıma açılacak.

Finans piyasasının yüksek gelişme potansiyeli ülkemizde bir finans merkezioluşumu girişimleri başlatırken, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi finansdünyası ile akademi dünyasını biraraya getiren girişimler de umut veriyor.Akademik sayfalarımızı bu birlikteliklere iki yeni örneğe ayırdık. SermayePiyasası Kurulu’nun Özyeğin ve Bilkent Üniversiteleri ile akademikaraştırma ve eğitim alanında ortak çalışma anlaşmaları ve İş Yatırım’ınSabancı Üniversitesi işbirliğinde ilk çalışmasını yapan Finans Atölyesi…

S PK ile Özyeğin Üniversitesive İhsan Doğramacı BilkentÜniversitesi arasında “Aka-

demik Araştırma ve Eğitim İşbirliği-ne İlişkin Mutabakat Anlaşması”gerçekleştirildi.

Anlaşmalar, SPK Başkanı Prof. Dr.Vedat Akgiray ile Özyeğin Üniversi-tesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü

Page 59: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

5599kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

araştırılacak. Bu sayede Türkiye’ninfinansal krizlere duyarlılığı ölçüle-cek; İhsan Doğramacı Bilkent Üni-versitesi İşletme Fakültesi ile “Deği-şik Yatırımcı Gruplarının Yatırım Stra-tejileri” olarak belirlenen araştırmakonusu kapsamında ise, özellikleİMKB’de yatırım yapan yabancı yatı-rımcıların yatırım stratejileri ve bustratejilerin küresel finansal kriz ileilişkisi araştırılacak. Bu sayede küre-sel finansal kriz öncesi ve sonrasın-da değişen yatırım stratejileri ve bustratejilerin İMKB’ye etkisi ölçülecek.Araştırma sonuçları eğitim ve semi-nerler aracılığı ile finans piyasası ilepaylaşılacak.

Devam eden işbirliği çalışmaları da-hilinde, Özyeğin Üniversitesi ile bir-likte finansal piyasalarda kurum vearaç riski konusunda software geliş-tirme projesi başlatılmış olup, finan-sal piyasalarda erken uyarı sistemikonusunda ise çalışmalar yürütülü-yor. Bilkent Üniversitesi ile ortak ola-rak 30 Aralık 2010 tarihinde düzenle-nen “Halka Arzların Şirket Finansma-nı Üzerine Etkisi” konulu workshopise en yakın tarihli çalışmayı oluştu-ruyor.

tim verecek ve her iki kurumun sahipolduğu bilgi kaynakları ortak kullanı-ma açılacak. Bunun yanı sıra SPKbu üniversitelerin öğrencilerine yazstajı imkanı sağlayacak ve hazırla-dıkları proje sonucunda stajyerlerekatılım sertifikası verilecek. Öte yan-dan yalnızca araştırmacıların kullanı-mına sunulmak üzere sermaye piya-salarına ilişkin verilere ulaşılmasınaolanak tanıyan bir veritabanı sistemioluşturulacak.

SPK uzmanları ve akademisyenlertarafından ortaklaşa gerçekleştirilenaraştırmalar uluslararası saygın aka-demik ve profesyonel dergilerde ya-yınlanacak.

Ayrıca diğer araştırmacıları da fi-nans alanında akademik çalışmayapmaya yöneltmek hedefiyle, SPKve üniversiteler tarafından hem yurti-çi hem de yurtdışı katılımcılara açıkaraştırma yarışmaları düzenlenecekolup SPK’nın uygun gördüğü konu-larda, kurumlar tarafından ortaklaşaolarak, devlet ve özel sektör çalışan-larına açık seminerler düzenlene-cek.

Devam eden işbirliğiçalışmaları dahilinde,Özyeğin Üniversitesi ile birlikte finansal

piyasalarda kurum vearaç riski konusunda software geliştirme

projesi başlatılmış olup, finansal piyasalardaerken uyarı sistemi

konusunda iseçalışmalar yürütülüyor.

Bu mutabakat anlaşmaları kapsa-mında SPK Araştırma Dairesi ile Öz-yeğin Üniversitesi Finans Mühendis-liği Merkezi ilk araştırma konusu ola-rak “Ülke ve Kredi Riski”ni belirlemişbulunuyor. Bu dönem içerisinde yü-rütülecek ortak çalışmalarla özellikleAvrupa bölgesinde oluşmaya başla-yan ülke risklerinin Türkiye’ye etkisi

Page 60: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

6600 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

AKADEMİK

İŞ YATIRIM FİNANS ATÖLYESİ

T ürkiye’de finans endüstrisindeçalışanların verdikleri finansalkararların derin akademik te-

meller üzerine oturduğunu söylemekoldukça güçtür. Buna paralel olarakfinans akademi dünyası da daha çokteorik çalışmayı tercih etmiş ve bugü-ne kadar finans endüstrisi ile yakınolarak çalışma fırsatını bulamamıştır.Oysa finans bilimi bu iki kesimin birlik-te rahatlıkla çalışabilecekleri bir alan-dır. Nitekim finans endüstrisi gelişmişülkelere bakıldığında, finans alanındaakademi ve endüstri çok yakın çalış-maktadır. Bu birliktelik çok verimli so-nuçları da beraberinde getirmiştir. Fi-nans piyasası hızla gelişen Türki-ye’de de benzer bir yapının oluşmasıkaçınılmazdır.

İş Yatırım olarak Sabancı Üniversite-si’ni 9 ay önce ilk defa ziyaret ettiği-mizde aklımızda bu iki tarafın nasılbirlikte çalışabileceği ve sinerji yaratı-labileceği sorusu vardı. Sabancı Üni-versitesi ile yaptığımız görüşmelerde,çok değerli fikirler ortaya çıktı ve bir-likte çalışabileceğimiz platformlarınbir listesi hazırlandı. Finans alanındabu tür bir endüstri-üniversite işbirliğibu perspektifte belki de ilk defa yapı-lacağı için, ilk adım olarak birlikte birkonferans düzenlemenin iyi bir baş-langıç olacağı konusunda hemfikirkalındı. Bu konferansta üniversite veendüstriden öncelikle Türk piyasası-na yönelik makalelerin üretilmesi vebunların üniversite ve endüstri katılım-cılarının bulunduğu bir konferanstasunulması planlandı. Bu konferansınilk amacı üniversite ve endüstrinin bir-likte çalışmasını mümkün kılmak vehem endüstrinin kullanacağı fikirlerinüretilmesi hem de akademinin araştır-malarında piyasa tecrübesinden fay-dalanmasını sağlamaktı. Diğer biramaç ise, piyasa profesyonellerininverdikleri finansal kararları daha bi-limsel bir baza oturtabilmek, üniversi-tenin ise yaptığı araştırmalarda ger-çek hayat verilerini ve koşullarını dik-kate alarak bilimsel çalışmaların şekil-

lendirilmesine yardımcı olmaktı.Sabancı Üniversitesi ile söz konusukonferansın düzenlenmesi konusun-da mutabık kalındıktan sonra makale-lerin hazırlanması süreci başladı. Üni-versite-endüstri işbirliğinin faydalarıdaha hazırlık safhasında kendini gös-termeye başladı ve akademik bazdayazılan makaleler, piyasa profesyo-nellerinin görüşleriyle şekillendi, ger-çek hayata yaklaştı. 26 Kasım2010’da gerçekleştirdiğimiz konfe-

ransta beş adet makale sunuldu. Hermakale, sunulduktan sonra önce birakademik tartışmacı daha sonra dabir iş hayatı tartışmacısı tarafındanakademik ve iş hayatı perspektifi ileeleştirildi. Eleştirilerin ardından, diğerkonferans katılımcıları makale ile ilgilisorularını sordular ve eleştiri ve beğe-nilerini belirttiler.İş Yatırım Finans Atölyesi’nde sunulanmakaleler şöyledir:1) Post-takeover Performance of Tar-get Firms, Gül Demirtaş, SabancıÜniversitesi2) Seasonal Effects in the TurkishStock Market, Alper Erdoğan, Saban-cı Üniversitesi3) Profitability of Investment Strategiesin the Istanbul Stock Exchange, BarışKorcan Ak, Sabancı Üniversitesi4) Stock Price Reaction to BonusShare Issues: Searching for Tracesof Rationality, Mehmet Beceren, İşYatırım Menkul Değerler A.Ş.5) Forecasting Economic Fundamen-tals and Stock Retruns with StockMarket Order Flows: Macro ınformati-on in a micro measure, Volkan Kaya-çetin, Özyeğin Üniversitesi

Konferans sonunda Barış KorcanAk’ın “Profitability of InvestmentStrategies in the Istanbul StockExchange” isimli makalesi İş YatırımFinans Atölyesi’nin en iyi makalesiseçildi.

İş Yatırım Finans Atölyesi’nin son de-rece başarılı geçtiğini ve amacınaulaştığını düşünüyoruz. Böylelikle fi-nans alanındaki endüstri-akademi iş-birliğinin ilk adımları atılmış oluyor.Önümüzdeki yıllarda da İş Yatırım Fi-nans Atölyesi’ni ve benzeri çalışmala-rı hem İş Yatırım hem de diğer finanskuruluşları/üniversiteler bünyesindegörmeyi umuyoruz. Bütün bu çalış-maların finans piyasamıza ve akade-mi dünyamıza olan pozitif sonuçlarınıönümüzdeki yıllarda hep birlikte ya-şayacağız.Konferans makalelerine ulaşmak is-teyenler www.finansatolyesi.comadresini ziyaret edebilirler.

Üniversite-endüstriişbirliğinin faydaları

daha hazırlık safhasındakendini göstermeyebaşladı ve akademik

bazda yazılanmakaleler, piyasa profesyonellerinin

görüşleriyle şekillendi,gerçek hayata yaklaştı.

Hakan Yamaçoğuz, CFAMüdür

Sayısal Stratejiler ve Arbitrajİş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

Page 61: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

6611kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Derleyen: Levent Gürses

Fay Hatları: Gizli Çatlaklar Hala Nasıl DünyaEkonomisini Tehdit Etmektedir? (FaultLines: How Hidden Fractures Still Threaten

the World Economy) yılın bir diğer ödüllü kitabı.Küresel finansal krizi ortalığı kasıp kavurmadanönce uyaran Raghuram Rajan'ın bu kitabı 2010Financial Times/Goldman Sachs Yılın İş KitabıÖdülü'nü aldı.

Şimdilerde dünya ekonomisi canlanmayaçabalarken, mantıksız riskler alarak faturayı hep-imizin ödemesine neden olan birkaç hırslıbankacıyı suçlamak çekici olabilir. Ancak, Rajanbu kitabında ekonomideki gizli bozuklukların daayrıca suçlanması gerektiğini vurguluyor veeğer onarılmadığı takdirde daha şiddetli birkrizin bizleri beklediği konusunda uyarı yapıyor.

Rajan, uzun yıllar IMF'nin kıdemli ekonomisti veHindistan Başbakanı'nın ekonomik danışmanıolarak görev yaptı. Halen Chicago Üniversite-si'nde finans profesörü olarak akademik hayatınısürdüren Raghuram Rajan, kitabındabankacılar, hükümet yetkilileri ve hatta sıradanev sahipleri tarafından alınan bireysel kararlarınnasıl finansal erimeye neden olduğunuanlatırken, küresel finansal mekanizmanın danasıl bozulduğunu irdeliyor. Risklerin hala

devam ettiğini, küresel ekonomik büyümenintamamıyla aşırı borçlu Amerikan tüketicisinedayalı olmasından dolayı fay hatlarının gittikçederinleştiğini de vurguluyor.

ABD'de artan eşitsizliğin ve zayıf sosyal güven-lik ağının; daha kolay kredi verme ve yeni işalanlarının yaratılması konusunda büyük birsiyasi baskı yaratacağını, bunun da uzun vade-de ekonominin sağlığına büyük tehdit oluştura-cağını ifade ediyor. Bireysel tercihlerin bir arayageldiğinde nasıl ekonomik erimeye yol açtığınıanlatan Fay Hatları, refahın göstergesinin tama-men para olmasını da eleştiriyor.

Rajan, refahın yeniden inşa edilmesi ve dahaistikrarlı bir dünya ekonomisi için çok zor karar-ların alınması gerektiğini dile getiriyor ve finansreformu ve bankacılığın geleceği konusundaönerilerde bulunuyor.

"Bay Kahin" Nouriel Roubini, Fay Hatları için"muhakkak okunmalı" derken, New York Timesise, "ciddi ve düşündüren" bir kitap olarakyorumluyor. Financial Times ise, kitaptaki "poli-tikacılar sancılı reformlardan yana tavır koy-madığı sürece dünyanın yeni bir kargaşa döne-mine yuvarlanacağı" uyarısına dikkat çekiyor.

Fault Lines: How HiddenFractures Still Threaten theWorld EconomyRRaagghhuurraamm RRaajjaannPrinceton University Press Mayıs 2010272 Sayfa

Inflated: : How Money andDebt Built the AmericanDreamRR.. CChhrriissttoopphheerr WWhhaalleennWileyAralık 2010393 Sayfa

Şişirilmiş: Para ve Borç Amerikan Rüyası'nıNasıl İnşa Etti (Inflated: : How Money andDebt Built the American Dream) Amerikan

finans tarihi konusunda bir başka çalışma. TheEconomist'in tanımlamasıyla; maliye, para politikasıve bankacılık konusunda okuyucuyu iki yüz yıldanfazla bir tarihi dönemde yolculuğa çıkarıyor.

Amerikalılar Avrupalı ilk yerleşimcilerin püriten kök-lerinin bir yansıması olarak para konusunda kendi-lerini oldukça ölçülü ve sağduyulu görürler. Ancakfinansal enstrümanların da desteğiyle gelirlerininötesinde bir yaşam tarzı izledikleri de bir gerçektir.Ayrıca finansal elit de 1840'larda altına hücum gün-lerinden başlayarak fazlasıyla hırslı bir yolda ilerle-miştir. Bu şekilde 21. yüzyılın başındaki gayrimenkulbalonuna kadar gelindi.

Christopher Whalen'in kaleme aldığı kitap;çoğumuzun günümüzün sorunları olarak kabul ettiğipara, enflasyon ve kamu borcunun yaklaşık 200 yıllıkbir dönemde nasıl Amerikan yaşam tarzınınunsurlarından biri haline geldiğini anlatıyor. Kitaptavurgulandığı gibi bu politikacıların sürekli vaad ettik-leri şekilde bir günde alınacak kararlarla çözülecek

bir sorun da değildir.Kitapta günümüzün önde gelen finans endüstrisi lid-erleri ve insider'larla da görüşler yer alıyor.Önümüzdeki yıllarda ABD Doları'nın değeri, geleceknesillerin reel gelirinin ne olacağı konusundatartışmalar da bulunuyor. Ayrıca Federal Reserve'in(ABD Merkez Bankası) geleceği ve önümüzdekiyıllarda oynayacağı rol üzerine önerilere de yer ver-iliyor.

Ludwig von Mises Institute'un Başkanı DouglasFrench, Whalen'in finans sektöründeki kötü adamlarımimlediğini ve kitapta hızla akan Amerikan para vefinans tarihini kolaylıkla izlemenin mümkün olduğunuvurguluyor. French'e göre, ABD'yi finansal uçuru-mun eşiğine getiren nedenlerin gerçek öyküsünüokumak isteyenler için bu kitap ideal.

Kitabın yazarı Whalen, Bloomberg, CNBC gibikanallarda düzenli olarak gözüken ve ABD'nin ençok görüşüne başvurulan finansal uzmanlarındanbiridir. Bankacılık kredi notu ve danışmanlık firmasıInstitutional Risk Analytics'in kurucusu ve yöneticimüdürüdür. Ayrıca şirketin popüler haber bülteniInstitutional Risk Analyst'in de editörüdür.

Şişirilmiş: Para ve Borç Amerikan rüyasını nasıl inşa etti

Küresel ekonominin gizli fay hatları

YATIRIMCIKİTAPLIĞI

Page 62: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

6622 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

YATIRIMCIKİTAPLIĞI

The First Tycoon: The EpicLife of Cornelius VanderbiltTT..JJ.. SSttiilleessKnopfNisan 2009736 sayfa

1800’lerde ABD’de buharlı gemilerin ve demir-yollarının kralı olan Cornelius Vanderbilt'in ev-rim yaratan, heyecan verici biyografisi kazan-

dığı Pulitzer Ödülü ile dikkat çekiyor. T.J. Stiles ta-rafından kaleme alınan İlk Parababası: CorneliusVanderbilt'in Destansı Yaşamı (The First Tycoon:The Epic Life of Cornelius Vanderbilt) 2010 PulitzerBiyografi dalında en iyi kitap ödülünü kazandı.

New York Times'ta Dwight Garner imzasıyla ya-yımlanan eleştiri yazısının başlığıyla "ŞirketlerAmerikası'nı kuran kudretli işadamı" Vanderbilt,John D. Rockefeller'dan sonra tüm zamanların enzengin ikinci Amerikalı işadamı ünvanına sahip.Servetinin 2007 yılı itibarıyla 143 milyar dolar ola-cağı hesaplanıyor. Vanderbilt, 1794-1877 yıllarıarasında yaşadı. Hollanda kökenli çiftçi bir ailedengeliyordu ve kısa bir eğitim yaşamı oldu. Bu efsa-ne işadamı Manhatttan ile Staten Island arasındabuharlı gemi işletmeciliği ile başladığı işyaşamınıokyanusu aşan büyük buharlı gemiler ve ardındanNew York ve çevresindeki demiryollarının işletme-ciliği ile sürdürdü. 1880'li yılardan itibaren Ameri-ka'nın dört bir yanındaki demiryollarını kontrolü al-tında bulunduran Vanderbilt, servetinin büyük bö-lümünü bu alandan elde etti.

Vanderbilt'in "doğru zamanda doğru yerde bulun-duğunu" yazan T.J. Stiles, gücü ve zekasıyla mo-dern kapitalizmi yaratan hırslı bu işadamının yaşa-mını aktarırken, diğer yandan Amerikan tarihini deyansıtıyor. İç savaş, altın çılgınlığı, demiryolu döne-mi, Manhattan'ın şekillenmesi Vanderbilt'in girişim-ci bir işadamı olarak yer aldığı ve fazlasıyla parakazandığı dönemler arasında yer alıyor.Stiles’in altı yıl süren araştırmanın sonucunda yaz-dığı kitapta, rekabet etmeyi seven bir işadamı olanVanderbilt’in o dönemdeki buharlı gemi yarışların-da ya da demiryolu kapışmasında rakibi işadamla-rını batırmakta büyük keyif aldığı vurgulanıyor. Ki-tabın son bölümünde, yasalarla da başı pek hoşolmayan Vanderbilt’in New York’un ana demiryoluhatlarını ele geçirmekte hisse senedi fiyatlarındamanipülasyon da dahil olmak üzere cephaneliğin-deki tüm “silahları” kullanması anlatılıyor.The Kansas City Star, kitap için, "anıtsal bir biyog-rafi derken" Boston Globe, T.J. Stiles'in bir devi tamanlamıyla yansıttığı vurguluyor. The New York Ti-mes Book Review'daki Michael Kazin imzalı yazıdaise, Stiles'in hem iyi bir gazetecinin canlılığı hem debir akademisyenin analitik dikkati ile kaleme aldığıbiyografinin Amerikan elitlerinin tarihi üzerine dü-şünmek için verimli bir yol olduğu ifade ediliyor.

Şirketler Amerikası'nın kurucusunun öyküsü

ABD'nin en iyi polemik gazetecilerindenbiri olan Matt Taibbi, bu kez Wall Street'ive son 10 yılda Amerikan halkına yönelik

olarak işlenen yolsuzluk suçlarını provokatif birbiçimde kaleme almış. Mortgage piyasasındakiçöküş, bir avuç bankacının şişirdiği emtia ve tek-noloji balonları, Goldman Sachs’ın batışı ve ya-zara göre artık Amerikan halkının temsilcisi ol-mayan hükümet bu kitabın başlıca konuları.

Sahtekarlık Çılgınlığı: Köpük Makinaları, KanEmici Vampirler ve Amerika'yı Çökerten Düzen-bazlıklar (Griftopia: Bubble Machines, VampireSquids, and the Long Con That Is BreakingAmerica) Rolling Stone dergisi editörlerindenMatt Taibbi'nin dördüncü kitabı.

Publishers Weekly dergisi kitap için “önemli veokumaya değer” yorumunu yapıyor. Bookforumdergisi ise, Taibbi'yi her zaman olduğu gibi faz-lasıyla öfkeli buluyor.

Matt Taibbi, kitabında FED eski başkanı AlanGreenspan’a “Yeryüzündeki en aşağılık adam”başlığı ile bir bölüm ayırmış. Kitabın diğer bö-lümleri; Sıcak Patates; Büyük Amerikan Mortga-ge Scam, Büyük Patlama: Emtia Balonu, Taşe-rondaki Otoban: Ülke Fonları, Trilyon DolarlıkYardım Konseri: Sağlık Reformu ve GoldmanSachs’ın anlatıldığı Büyük Amerikan Köpük Ma-kinası başlıklarını taşıyor.

Taibbi, Greenspan’i bu derece katı bir biçimdesuçlamasının nedenini, FED Başkanı görevdenayrılmadan önce gerçekleştireceği çok küçük ya-sal düzenlemelerle finans piyasalarının içinin bo-şaltılmasını önleyememesi olarak dile getiriyor.Ancak, Beyaz Saray ile Wall Street arasındaki da-nışıklı dövüşün ABD’nin büyük bir kumarhane ha-line gelmesine neden olduğunu ve çalışan Ame-rikalıların evlerini, tasarruflarını dolandırıcılarakaptırdığını ifade ediyor. Buna karşılık serveti yük-sek kesim yaptığı sahtekârlıklar ile ödüllendirilmiş.

Griftopia: Bubble Machines,Vampire Squids, and theLong Con That Is BreakingAmericaMMaatttt TTaaiibbbbiiSpiegel&GrauKasım 2010272 Sayfa

Polemik gazetecisinin kaleminden Wall Street

Page 63: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

6633kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

EFAMA

Net satışlar

Avrupa Yatırım Fonları ve Portföy Yönetimi Birliği (EFAMA) 2010 3.çeyrek verilerine göre, UCITS fonlarında toplam netpara girişi 46 milyar Euro olarak gerçekleşmiştir. UCITS fonlarında 2008 yılı son çeyreğinden beri ilk defa 2010 yılı 2.çey-rek dönemde 28 milyar Euroluk net para çıkışı yaşanmıştı. 2010 yılı 1.çeyrekte ise 49 milyar Euroluk net para girişi ol-muştu.2010 yılının üçüncü çeyrek döneminde en fazla para girişi 37 milyar Euro ile bono fonlarında görülmüştür. Bono fonları-nı 13 milyar Euro ile dengeli, 8 milyar Euro ile diğer fonlar takip etmiştir. Hisse fonlarında ise 2.çeyrek dönemdeki 12 mil-yar Euroluk para çıkışından sonra 3.çeyrekte 4 milyar Euro para girişi gerçekleşmiştir. Aynı dönemde en fazla para çıkı-şı ise 16 milyar Euro ile para piyasası fonlarında görülmüştür. Para piyasası fonlarından çıkış 2009 yılı 2.çeyrekten bu ya-na devam etmektedir.

Kategorilerine göre UCITS Varlıklarının Dağılımı

2010 yılının üçüncü çeyreğinde hisse fonları net aktif değeri, önceki çeyreğe göre %4,9’luk artışla 1,715 milyar Euro’ya yükselmiş-tir. Hisse fonlarındaki artışı %4,2’lik artışla dengeli fonlar (857 milyar Euro) ve %3,9’luk artışla bono fonları (1,253 milyar Euro) takipetmektedir. Aynı dönem itibarıyla, para piyasası fonları ise %3,2 oranında düşüşle 870 milyar Euro’ya gerilemiştir.

UCITS Pazarında Trendler

Bu dönemde 14 üye ülke net para girişi açıklamış-tır. Açıklanan verilere göre, ülkeler bazında 2010 yı-lının üçüncü çeyreğinde 1 milyar Euro üzerinde netpara girişi olan ülkeler sırasıyla Lüksemburg (42milyar Euro), İngiltere (19 milyar Euro), İsviçre (4,6milyar Euro) ve Almanya (2,8 milyar Euro)’dır.Aynı dönemde Fransa’da ise 14 milyar Euro paraçıkışı gerçekleşmiş olup, çıkışın 10 milyar Eurolukkısmı para piyasası fonlarından kaynaklanmaktadır.Bu dönemde net çıkışın 1 milyar Euro’dan büyük ol-duğu diğer ülkeler ise sırasıyla İspanya (4,1 milyarEuro) ve İtalya (4,0 milyar Euro)’dır.

Page 64: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

6644 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

EFAMA

Avrupa Fon Endüstrisi Net Varlık DeğerleriEFAMA’nın yayınladığı 2010 yılı üçüncü çeyrek istatistiklerine göre, Avrupa Yatırım Fonları Sektörü’nde yatırım fonları bü-yüklüğü %3,2 oranında artarak 7,49 trilyon Euro’dan 7,73 trilyon Euro’ya yükseldi. Buna göre, net aktif değer UCITS’lerde%3,0 artışla 5,78 trilyon Euro’ya, non-UCITS’ler de %3,3’lik artışla 1,95 trilyon Euro’ya yükseldi.2010 yılı 3.çeyreğinde UCITS’lerin toplam yatırımlar içerisindeki payı 5,78 trilyon Euro ile %75 seviyesinde gerçekleşmiş-tir.2009 yılı sonundan bu yana UCITS’ler %8,7, non-UCITS’ler ise %11,7 oranında büyümüştür. Eylül 2010 döneminde UCITSfon sayısı 36,077, non-UCITS fon sayısı ise 16,754’e ulaşmıştır.

Page 65: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

6655kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

SEKTÖR VERİLERİKORUMALI FONLAR

Kriz etkilerinin giderek azaldığı 2010 yılında, düşen faizler ve Türkiye’ye artan güven ile yatırımcıların tercihlerindefarklılıklar gözlemlenmeye başlarken benzer bir şekilde yatırım fonlarında da farklı gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu.Yılbaşında 30,081 milyar TL olan yatırım fonları pazarı 2010 sonu itibariyle %9’un üzerinde büyüyerek, 32,886 milyarTL’ye ulaştı.

yan anapara garantili ve koruma amaçlı fonların yanı sıra be-lirli bir aralık arasında kaldıkça getiri kazandıran yapılar da al-ternatif olarak değerlendirilmektedir. 2010 yılında özellikleemtialara dayalı anapara garantili ve koruma amaçlı fonlarıtercih eden yatırımcılar, ardından sırasıyla döviz, hisse, altınve faiz oranını dayanak varlık olarak dikkate alan fonlara ilgigöstermişlerdir.

2011 yılında Türkiye ekonomisindeki olumlu gelişmelerin de-vam etmesi ile birlikte alternatif getiri arayışında olan yatırım-cıların hem dayanak varlık, hem de strateji açısından çok ge-niş bir yelpazede ürün çeşitliliği sunan anapara garantili vekoruma amaçlı fonlara ilgisinin devam edeceğini, yatırım fon-ları piyasasının büyümesine önemli katkıda bulunacağı dü-şünülmektedir.

ANAPARA GARANTİLİ VE KORUMALI FONLAR 2010’DA HIZLI BÜYÜDÜ

Kaynak: Rasyonet - milyon TL

Kaynak: Rasyonet

2009 21,418 6382010 97,447 2,484

Anapara Garantili ve AnaparaKoruma Amaçlı Fonlar Garantili/Korumalı

Yatırımcı Sayısı Büyüklüğü (milyon)

Geçtiğimiz sene tarihi düşük seviyele-re gerileyen enflasyon ve faiz oranlarınedeniyle alternatif yatırım arayışı içe-risine giren yatırımcılar daha yüksekrisk alarak elde ettikleri getiriyi artır-mak amacıyla farklı ürünlere yöneldi-ler. Tasarruflarını ağırlıklı olarak sabitgetirili yatırım araçlarında değerlendi-ren yatırımcıların, anaparalarını koru-yarak daha yüksek getiri elde etmehedefine paralel olarak anapara ga-rantili ve korumalı fonlara giderek ar-tan ivmede talep göstermelerini sağla-dı. 2010 yılı başında, anapara garanti-li ve korumalı fonlar pazarı 638 milyonTL’lik hacme sahipken, %289 büyüye-rek yılsonunda 2,484 milyon TL’ye ula-şırken, yatırımcı sayısı da dikkat çekicibir şekilde artarak %355 büyüme ile21,418 seviyesinden 97,447’ye ulaştı.

Anapara garantili ve koruma amaçlı fonların ardından ha-cim olarak en yüksek büyüme %43 ile A tipi fonlardankaynaklanırken, B tipi valörlü fonlarda ise nispeten dahaaz büyüme kaydedilerek %3, likit fonlarda ise %1 artışgerçekleşti.

Anapara garantili ve koruma amaçlı fonların yapısı ağır-lıklı olarak portföylerine satın aldıkları tahvil ve bono ileopsiyon kontratından oluşmakta. Tahvil ve bono anaparakorumasını, opsiyon kontratı ise getiriyi sağlarken, özel-likle opsiyon kontratının fona hak sağladığı dayanak var-lığın Fon’un yatırım dönemindeki performansı, Fon’un ge-tirisi açısından önem kazanmaktadır. Anapara garantili vekoruma amaçlı fonların dayanak varlıkları altın, döviz, fa-iz ve emtia endekslerinin yanı sıra belirli emtialardan olu-şan sepetler veya alt emtia endeksleri beraberinde yatı-rımcıların risk almaya kaçındığı hisse senetlerinden olu-şabilmektedir.

Dayanak varlığın yanı sıra fonların belirli stratejileri bulun-makta ve bu stratejiler getiriyi etkilemektedir. Belirli birdayanak varlığın yükselişi veya düşüşünden getiri sağla-

Page 66: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

6666

KYD ENDEKSLERİ

Page 67: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

6677kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

SEKTÖR VERİLERİ

-

20

40

60

70 Hisse

BPP

YMK

Borçlanma

Di¤er

50

30

10Ters Repo

01.10.2010 01.11.2010 01.12.2010 01.10.2011

Yatırım Fonlarında Son Çeyrek

İMKB 100 Endeksi 2010 yılının son çeyreğinde nette%4,20, reel olarak da %2,61 oranında değer kazanmış-tır. FM A Tipi Endeksi, nette %1,77 , reel olarak %0,22

oranında değer kazanırken, FM B Tipi Endeksi, nette%0,95 , getiri elde ederken, reel olarak %0,59 oranında de-ğer kaybetmiştir.İMKB 100 ve FM A Tipi Endeksi 2010 yılının son döneminipozitif bir getiri ile tamamlarken, FM B Tipi Endeksi ilgili dö-nemde reel olarak değer kaybetmiştir.

Genel Değişim

2010 yılının son çeyre-ğinde , A Tipi fonlarınportföy değeri %25

oranında, yatırımcı sayısıda%8,80 oranında artış gös-termiştir. B Tipi fonların ise,yatırımcı sayıları %2,22 ora-nında, portföy değerleri %6oranında artmıştır. Ayrıcafon türleri ve tiplerinin genelitibariyle bağlı oldukları A Ti-pi ve B Tipi fon endekslerin-deki değişimlerinden arın-dırdığımız, Fon Endeksleri-ne Göre Değişim sütunun-da ise, A Tipi fonların%23,34, B Tipi fonların ise%4,59 oranında arttığını,tüm piyasanın da toplamda%27,93 oranında büyüdü-ğünü görebiliyoruz.

2010 yılının son çeyreğinde, tüm yatırımfonlarının varlık dağılımları grafiğini yandagörebilirsiniz. Dönem dönem ufak deği-

şiklikler olsa da Repo %57, Kamu Borçlanma%27, Hisse %4, BPP %9, Diğer %3 seviyele-rinde seyretmektedir.

Portföylerin Varlık Dağılımları

Fonlarda Büyüme

Page 68: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

6688 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

SSEEKKTTÖÖRR VERİLERİ

Tip ve Tür Bazında Büyüklükler ve Değişimler

Portföy değerlerini karşılaştırmak için alttaki tabloda da gö-rebileceğiniz gibi, bir yıllık değişimlerini enflasyondan arın-dırdıktan sonra, bulundukları endekste ki değişimlerinden

de arındırıyoruz. Bir yıllık sürede fon piyasasında; A Tipi fonların%37,06 büyüdüğünü, B Tipi fonların ise %4,62 küçüldüğünü, tümpazarın da %3,24 gibi bir oranda küçüldüğünü görmekteyiz.

2010 yılının son çeyreğinde fonların tür bazında dağılım-larını gösterdiğimiz üstteki tabloda, A Tipi fonların port-föy değerleri %25, B Tipi Fonların portföy değerleri %6

oranında artmıştır. Tüm piyasaya baktığımızda %6 oranındabüyüme yaşanmıştır. A Tipi fonların yatırımcı sayıları %9, B Ti-

pi fonların yatırımcı sayıları %2 oranında artmıştır. B Tipi Fon-lar tüm piyasanın %93’lük bir kısmını oluştururken, A Tipi fon-lar, piyasının %7’sini oluşturmaktadır. A Tipi yatırım fonlarınındoluluk oranları %23 oranında, B Tipi yatırım fonlarının dolu-luk oranı, %9 oranında artmıştır.

Fon endeksleri ile enflasyonu karşılaştırdığımız aşağı-daki tabloda, A Tipi Fon endeksleri reel olarak%12,11oranında değer kazanırken, B Tipi endeksler

ise reel olarak %3,29 oranında değer kaybetmiştir. İMKBendeksine baktığımızda %26,68, reel olarakta %19,06oranında değer artışı yaşanmıştır.

Fon Endeksleri ve EnflasyonFonlardaki Büyüme ve Enflasyon

Page 69: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

6699kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

2010 yılının son çeyreği itibariyle fonendeksleri ile enflasyonu karşılaştırdı-ğımız yandaki tabloda, son bir yılda

tüm endekslerin pozitif getiri elde ettiğinigörebiliyoruz.

NNoott:: Değişken Fon Endeksi A ve B tipi fonlardanoluşmaktadır. Fon endeksleri içindeki maksimumfon sayısı sabit olmakla birlikte, dönemsel olarakazalabilmektedir. Endeksler, yatırımcı sayısı ve fonbüyüklüklerinin birleştirilmiş sıralaması ile hesa-planmakta, endekse dahil olan ve çıkan ayrımıyapılmaktadır. Tabloda ki Fonmarket endeksleri ileilgili tüm bilgileri, nasıl hesaplandığını ayrıntılıolarak www.fonmarket.com adresinden inceleye-bilirsiniz.

Fon Endeksleri ve Değişimler

iPhone ve iPod Touchüzerinden FonMarket.com'uTürkçe, İngilizce, Fransızcave Rusça takip edebilirsiniz.

>> bu özel versiyon için iPhone'unuzdanwww.fonmarket.com' agirin

FonMarket.com cebinizde.

Page 70: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

7700 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

Fonlardaki Büyüme ve Enflasyon

Portföy değerlerini karşılaştırmak için yandaki tablo-da da görebileceğiniz gibi bir yıllık değişimleri enf-lasyondan arındırıyoruz. Bir yıllık sürede emeklilik

fon piyasasının, %31,96 büyüdüğünü, bu büyümeden enf-lasyonu çıkarttığımızda, emeklilik fonlarının net olarak%24,02 oranında büyüdüğünü söyleyebiliriz.

Portföylerin Varlık Dağılımları

2010 yılının son çeyreğinde tüm fonlarınvarlık dağılımları grafiğini yanda görebilir-siniz. Dönem dönem ufak değişiklikler ol-

sa da Kamu Borçlanma %60, Repo %11, Hisse%13, Diğer %16 seviyelerinde seyretmektedir.

Değer Artışları

Emeklilik Fonlarında Son Çeyrek

Emeklilik fonlarının 2010 yılı son çeyreğinde,portföy değerlerinin %6,89 oranında artışınınyanı sıra, pay sayılarında da %4,72 oranda artış

yaşanmıştır. Genel olarak emeklilik fonları piyasasının%2,18 oranında büyüdüğünü görüyoruz.

SSEEKKTTÖÖRR VERİLERİ

Page 71: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

7711kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

16

KURUMSAL YATIRIMCI ENGLISH

In these pages, you can find the summary of some articles publishedin our MagazineSentiment Survey forthe First Quarter of 2011

According to the “Fund ManagersQuarterly Sentiment Survey” con-ducted by Kurumsal Yatırımcı ma-gazine, investors are expected tofavor stocks and commodity fundsmost in the first quarter. Fund mana-gers think that favorite investmentinstrument of 2011 would be stocksand Commodities.

Fund managers expect that inves-tors’ appetite for energy, bankingand real estate industries wouldcontinue in the new year and theirexpectations for the overall eco-nomy have become more positivecompared with the last quarter of2010.

Conducted with participation of themembers of The Turkish InstitutionalInvestment Managers’ Association(TKYD) which hold about 90 per-cent share in the market for collecti-ve investment instruments, the sur-vey has shown an improvement inthe general economic expectationsfor the first quarter of the new yearcompared to the last quarter of2010.

Interview with OsmanSaraç, President ofIstanbul Gold Exchange

A total of 115.18 tons of gold and388.7 tons of silver were traded in Is-tanbul Gold Exchange (İAB) as of theend of 2010. Gold imports by IABmembers stood at 42.5 tons and sil-ver imports at 19.7 tons as of the endof 2010. Global shift of the investorstowards secure assets like gold aspart of a drive to protect their assetsin the crisis environment led to in-creased investor demand for gold inour country too.

Diamonds and Precious Metals Mar-ket is also expected to be launchedunder Istanbul Gold Exchange oncethe due regulations are completedby IAB. IAB also projects to establishIndustrial Minerals Market which willact as a market and exchange for in-dustrial minerals and also offer stora-ge activities enabling settlement andcustody procedures for the base me-tals traded in the market.

Electronic FundDistribution Platform

First stage of Turkish ElectronicFund Distribution Platform Projectwhich will enable trading of the mu-tual funds participation certificatesby brokerage houses, banks, insu-rance companies, and – upon thecompletion of the latest regulations– Portfolio Management compani-es, at a central electronic platformwill be launched in the first quarterof the year. ISE Settlement andCustody Bank General ManagerEmin Çatana answered the questi-ons of Kurumsal Yatırımcı on thissubject.

“We believe that the need for a na-tional distribution platform integra-ted with electronic settlement andcustody applications will be felt at agreater scale than today – and itwill also have material contributionto the development of standardapplications in our funds industry -since the national and internationalmarketing of many and highly vari-able funds will be accompaniedwith significant problems and costsfrom an operationalviewpoint.”

23

12

Page 72: Sevgili Okurlar, Y - T - KYDtkyd.org.tr/assets/sayi12-6e1134fb9271d0cc1c40cbf166944784.pdf · taklarından Doğuş Holding A.Ş. tarafından satın alın-masına SPK onay verdi. •

7722 kurumsal yatırımcı ocak-mart 2011

KURUMSAL YATIRIMCI ENGLISH

Interview with ALFIPresident

“Luxembourg’s success is the resultof a unique combination of elements:excellent regulation, a thriving offerfrom fund producers and ever-in-creasing demand for safe productsfrom investors. The origins of thesecomponents lie outside Luxembourg.By listening to investors, helping toeducate citizens and working as ateam with all stakeholders, ALFI(Association of Luxemburg Fund In-dustry) contributes to the develop-ment of the global fund industry.

The economic and financial stabilityare important for the successful de-velopment of the European invest-ment fund industry. To that extent itis vital that policymakers adopt thenecessary measures needed to ad-dress in a well-coordinated and cre-dible way the root of the recent tur-bulence – and restore trust in thestrength of the global recovery asidentified by the G20.The commitment from both the Tur-kish authorities and industry playersto integrate the European fund in-dustry family is noticeable and ap-preciated. This willingness is best il-lustrated by TKYD membership inEFAMA since 2004 and by the cur-rent implementation of the UCITS fra-mework.”

Istanbul Stock ExchangeSustainability IndexProject By Dr. EsinAkbulut, Vice Presidentof ISE

Istanbul Stock Exchange (ISE), in co-operation with Business Council forSustainable Development Turkey,has launched ISE Sustainability In-dex (ISESI) project for the purpose ofattracting the attention of the compa-nies and investors on the issue ofsustainability and creating a differentinvestment alternative and compari-son criteria for investors.

The project will develope an index ofcompanies listed on the ISE to act asa benchmark encouraging andenabling major companies in Turkeyto compete successfully in a worldwhere corporate enviromental socialand corporate governance perfor-mance is necessary for long termsucces.

The ISESI project is a multi-stakehol-der project through December 2011developing best practices with thegoal of launching a Turkish sustaina-bility benchmark for ISE-listed com-panies and their investors.

Article / EmergingMarkets Come of Age By M. Ayhan Köse andEswar S. Prasad

The superlative performance ofemerging market economies, a gro-up of middle-income countries thathave become rapidly integrated intoglobal markets since the mid-1980s,has been the growth story of thepast decade. Afer being beset byvarious crises during the 1980s and1990s, emerging markets came intotheir own during the 2000s, recor-ding remarkable growth rates whilekeeping inflation and other potentialproblems largely undercontrol.

IMF World&Development Magazine(December 2010)

3026

47