sistemini bir kez asm’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · hoca, bu ekip içinde...

16
g ün dem... Dr. Bayazıt İlhan’ın yazısı sayfa 3’te Zırhlı Ambulans “örgütlü emek, sağlıklı toplum” www.ttb.org.tr Sayı: 218 Ocak-Şubat 2016 10 Tıp Fakültesi öğrencisi, medikal illüstratör Elif Ceren Çümen ile söyleşi... 12 TTB ve ATO’dan “Sağlıkta Muhafazakârlaşma” paneli 7 TBMM’de Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşüldü 16 “Doktorların hayatını kolaylaştıracak” işbirliği 4 Sağlık Bakanı’na acil çağrı! 2 TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği İleri Eğitimi yapıldı 3 “Çocuklar üzerlerinde hak iddia edebileceğimiz nesneler değildir” 2 Prof. Dr. Turhan Akbulut yaşamını yitirdi Uygulanmaya başlandığı 2012 yılından bu yana sağlık çalışanlarının "not vererek" değerlendirdiği Kamu Hastane Birlikleri (KHB) sistemi bu yıl da sınıfta kaldı. KHB ve CEO’lar yine sınıfta kaldı Sağlık emek ve meslek örgütlerinin temsilcileri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde son aylarda yaşanan çatışmalı ortamın sağlık hizmetleri ve sağlık çalışanları üzerindeki olumsuz etkisini TBMM’ye taşıdı. TTB Merkez Konseyi hekim milletvekilleriyle buluştu 11 Sağlık çalışanları TBMM’den seslendi 30 Ocak günü toplanan TTB Genel Yönetim Kurulu, 14 Mart Tıp Haftası sürecinde yapılacak eylem ve etkinlikleri ele aldı. Akıl dışı sağlık sistemini bir kez daha sorgulayalım! 13 Türk Tabipleri Birliği ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyesi arkadaşlarımız acil tıbbi yardım ihtiyacında bulunan onlarca insanın bu soğukta izbe bir bodrum katında bebek bezleri ile pansuman yapmalarına, susuzluktan kendi idrarlarını içmelerine dayanamadılar ve İstanbul’dan, Ankara’dan gönüllü bir şekilde yola düştüler. #SağlıkKoridoruAç 4 Diyarbakır Bağlar 2 ve 3 no’lu ASM’lerin karakola dönüştürüleceği bilgisi üzerine kentteki çeşitli ASM’lerde incelemelerde bulunan TTB Heyeti rapor hazırladı. ASM’ler karakola dönüştürülmesin! 6 7 5 SGK, TTB’nin müdahalesinin ardından, özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin sözleşmelerine sağlık kuruluşu ile birlikte müteselsil sorumlu olacaklarına ilişkin hüküm konulmasına yönelik talebi geri çekti. 13 TTB müdahalesi haksız uygulamayı sonlandırdı Tarihe tanıklığım: 12 IMF bile kaygılı Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Türkiye’de faaliyete geçti. Çatışma ortamlarında sağlık hizmeti sunan MSF’yi, dünya çapındaki etkinliklerini ve Türkiye projelerini MSF Türkiye Eş Temsilcisi Serap Öztürk ile konuştuk. “Hiç bir çatışma bölgesinde yaralıların, sağlık tesislerinin ve sağlık çalışanlarının saldırıya uğraması kabul edilemez!” 8-9

Upload: others

Post on 18-Sep-2019

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

gündem...

Dr. Bayazıt İlhan’ın yazısı sayfa 3’te

ZırhlıAmbulans

“örgütlü emek, sağlıklı toplum”www.ttb.org.tr Sayı: 218 Ocak-Şubat 2016

10Tıp Fakültesi öğrencisi,medikal illüstratör Elif CerenÇümen ile söyleşi...

12TTB ve ATO’dan “SağlıktaMuhafazakârlaşma” paneli

7TBMM’de Sağlık Bakanlığıbütçesi görüşüldü

16“Doktorların hayatınıkolaylaştıracak” işbirliği

4Sağlık Bakanı’na acil çağrı!

2TTB İşçi Sağlığı ve İşyeriHekimliği İleri Eğitimi yapıldı

3“Çocuklar üzerlerinde hak iddia edebileceğimiznesneler değildir”

2Prof. Dr. Turhan Akbulutyaşamını yitirdi

Uygulanmaya başlandığı 2012 yılından buyana sağlık çalışanlarının "not vererek"değerlendirdiği Kamu Hastane Birlikleri(KHB) sistemi bu yıl da sınıfta kaldı.

KHB veCEO’lar yinesınıfta kaldı

Sağlık emek ve meslek örgütlerinintemsilcileri, Güneydoğu AnadoluBölgesi’nde son aylarda yaşanançatışmalı ortamın sağlık hizmetleri ve sağlık çalışanlarıüzerindeki olumsuz etkisini TBMM’yetaşıdı.

TTB Merkez Konseyi hekimmilletvekilleriyle buluştu 11

Sağlık çalışanları TBMM’den seslendi

30 Ocak günü toplanan TTB Genel Yönetim Kurulu, 14 Mart Tıp Haftası sürecindeyapılacak eylem ve etkinlikleri ele aldı.

Akıl dışı sağlık sistemini bir kez daha sorgulayalım!

13

Türk Tabipleri Birliği ve Sağlık ve SosyalHizmet Emekçileri Sendikası üyesiarkadaşlarımız acil tıbbi yardımihtiyacında bulunan onlarca insanın busoğukta izbe bir bodrum katında bebekbezleri ile pansuman yapmalarına,susuzluktan kendi idrarlarını içmelerinedayanamadılar ve İstanbul’dan,Ankara’dan gönüllü bir şekilde yoladüştüler.

#SağlıkKoridoruAç

4

Diyarbakır Bağlar 2 ve 3 no’luASM’lerin karakola dönüştürüleceğibilgisi üzerine kentteki çeşitli ASM’lerdeincelemelerde bulunan TTB Heyetirapor hazırladı.

ASM’ler karakoladönüştürülmesin!

6

7

5

SGK, TTB’nin müdahalesinin ardından,özel sağlık kuruluşlarında çalışanhekimlerin sözleşmelerine sağlık kuruluşuile birlikte müteselsil sorumluolacaklarına ilişkin hükümkonulmasına yönelik talebi geriçekti. 13

TTB müdahalesihaksız uygulamayısonlandırdı

Tarihe tanıklığım:

12IMF bile kaygılıSınır Tanımayan Doktorlar (MSF)Türkiye’de faaliyete geçti. Çatışmaortamlarında sağlık hizmeti sunan MSF’yi,dünya çapındaki etkinliklerini ve Türkiyeprojelerini MSF Türkiye Eş Temsilcisi Serap Öztürk ile konuştuk.

“Hiç bir çatışma bölgesindeyaralıların, sağlık tesislerinin vesağlık çalışanlarının saldırıyauğraması kabul edilemez!”

8-9

Page 2: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

Turhan Akbulut’unanısına…

Sessiz sedasız ayrıldılararamızdan.Muhteşem dörtlünün sonüyesini de toprağa verdik.

Sudi Bülbül, Haldun Sirer veNazif Yeşilleten’in ardındansevgili hocamız TurhanAkbulut’u da yıldızlarauğurladık.

Yüz yıllık bir yaşam birikimi.

İnceliklerle yoğrulmuş bir zekâ,hınzır bir çocuk gibidudaklarına yayılan nüktedangülümseme ve bitmeyen birmerak. Ben hocamı böyletanıdım, böyle yaşadım.

Türk Tabipleri Birliği içindeişyeri hekimliği kurslarıylabaşlayan serüvenimizin enkeyifli anlarını birlikte yaşamaimkânı buldum. Enginbirikiminden çıkardığım

dersleri mesleki faaliyetleriminve etik çerçevemin içinenakşettim.

Ben bu muhteşem dörtlüyü İşçiSağlığı alanının birinci kuşağıolarak görüyorum. TurhanHoca, bu ekip içinde akademikhassasiyetini her alanayansıtan ve farklılığını ortayakoyan bir hocamızdı. HaldunHocam komitacı, Nazif Hocamçalışkan bir emekçi, SudiHocam bir bilgeydi. TurhanHocam ise zariflikle bezenmiş,dikkatli, kolay ikna olmayan,ikna olduğunda ise sizi yalnızbırakmayan bir üslup insanıydı.

Hem akademik hem de tarzolarak giderek vasatlığınegemen hale geldiği bircoğrafyada böylesi örnekinsanların kaybından üzüntüduymak yetmez. Asıl üzülmemizgereken onların bıraktığı birmirasın tarumar edilmesikarşısındaki çaresizliğimizdir.

Birlikte çok keyifli anlargeçirdik, nesil çatışmalarıyaşadık, politik bakışaçılarımızın farklılaştığızamanlar da oldu. Ama özeni,saygıyı, hürmeti eldenbırakmamaya çalıştık.

Hocamız da bazen evlat, bazenarkadaş, bazen meslektaşduygusu içinde davrandı bize.

Bilimin aydınlattığı dünyasındaışıkları hiç sönmesin.

Saygıyla…

2Ocak - Şubat 2016

Hesap Numarası: Türkiye Vakıflar Bankası Maltepe Şubesi Hesap No: 00158007281178784

Baskı Öncesi Hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam Hizmetleri Turgut Reis Cad. 47/6 Tandoğan Ank. [email protected]

Basım yeri ve tarihi:İhlas Gazetecilik AŞ. Turgut Özal Bulvarı Demirciler Sitesi1. Cadde No: 68 Siteler Ankara 353 29 61 / 11 Şubat 2016

Tıp Dünyası Dergisi Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:Türk Tabipleri Birliği adına Dr. Bayazıt İlhanGenel Yayın Yönetmeni:Mutlu Sereli Kaan

Katkıda bulunanlar: Dr. Hande Arpat, Dr. Eriş Bilaloğlu, Dr. Seyfi Durmaz, Dr. Arzu Erbilici, Dr. Deniz Erdoğdu,Dr. Bayazıt İlhan, Dr. Tufan Kaan, Dr. H. Özden Şener, Dr. Cavit Işık Yavuz

Yayımlayan: Türk Tabipleri BirliğiYayın İdare Merkezi: GMK Bulvarı,Şehit Daniş Tunalıgil Sok. No: 2 Kat: 4Maltepe/Ankara Tel: (0312) 231 31 79 (pbx)Faks: (0312) 231 19 52 - 53 Yayının Türü: Yerel, süreli

Yıl: 21 Sayı: [email protected]://www.ttb.org.tr Tıp Dünyası Dergisi, Türk TabipleriBirliği tarafından ayda bir yayımlanır.Ücretsizdir. 8.800 adet basılmıştır.

TTB İşçi Sağlığı veİşyeri Hekimliği İleriEğitimleri’ne, uzunbir aradan sonra “Kasve İskelet SistemiHastalıklarının Önlen-mesi Eğitimi” ile An-talya’da başlandı. 16-17 Ocak 2016 tarih-lerinde gerçekleştiri-len eğitime Denizli,Eskişehir, Kocaeli ve Antalya’dan 24 he-kim katıldı.

İleri eğitim programı kapsamında, ilkgün Akdeniz Üniversitesi Tıp FakültesiHalk Sağlığı Ana Bilim Dalı ÖğretimÜyesi Yrd. Doç. Dr. Mehtap Türkay ileTTB İşyeri Hekimliği Eğitimcileri Dr.

Arif Müezzinoğlu ve Dr. Bülent Aslan-han’ın sunumları ile pratik çalışmalar ya-pıldı. İkinci gün, Dr. Arif Müezzinoğluve Dr. Bülent Aslanhan’ın sunumları ilepratik çalışmaların ardından, Kas veİskelet Sistemi Hastalıklarının ÖnlenmesiEğitimi sona erdi.

Homur Dergisi’nden TTB ve İTO’ya plaket“Parayla satılmayan, gerektiği zaman çıkan dergi” 17. yaşını İstanbul’dadüzenlenen bir etkinlikle kutladı.

TTB İşçi Sağlığı ve İşyeriHekimliği İleri EğitimiAntalya’da yapıldı

Homur Mizah Grubu tarafından, “Paraylasatılmayan, gerektiği zaman çıkan dergi” slo-ganıyla yayımlanan Homur Dergisi 17. yaşını22 Aralık 2015 Salı akşamı İstanbul’da Cad-debostan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilenbir etkinlikle kutladı.

Homur Dergisi 17. Yıl Sergisi açılış töre-ninin gerçekleştirildiği etkinlikte, dergi iledayanışma gösteren kurumlara da teşekkürplaketi verildi.

Homur Dergisi uzun yıllardır, meslek oda-ları, sendikalar ve demokratik kitle örgütlerinin

desteği ile onların gündemlerine özel sayılarçıkararak yayınını sürdürüyor. Türk TabipleriBirliği (TTB) şimdiye kadar iki, İstanbulTabip Odası (İTO) da bir sayıya destekçioldu. Gecede, TTB ve İTO’ya birer teşekkürplaketi verildi. Törene TTB ve İTO adınaDr. Nazmi Algan katılarak plaketleri kabuletti.

Algan, burada yaptığı konuşmada, hekim-lerin barış ve demokrasi mücadelesinde herzaman ön saflarda mücadele etmeye devamedeceğini belirtti. Bu konuda mizahın gücüneçok önem verdiklerinin altını çizen Algan,Gezi direnişi sırasında gençlerin mizahınınmuktedirleri nasıl teşhir ettiğini anımsattı.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Dr. Özcan Baripoğlu

İşçi sağlığı ve işyeri hekimliği alanınınduayenlerinden Prof. Dr. Turhan Ak-bulut, 23 Ocak 2016 Cumartesi akşamıİstanbul’da vefat etti. Akbulut, 24 Ocak2016 Pazar günü, İstanbul AtaşehirMimar Sinan Camii’nde kılınan öğlenamazını müteakip Ihlamurkuyu Me-zarlığı’nda toprağa verildi.

İşçi sağlığı ve işyeri hekimliği alanınabüyük emekleri olan Prof. Dr. TurhanAkbulut, TTB İşyeri Hekimliği Kurs-ları’nın yapılandırılması ve geliştiril-mesinde de önemli rol oynamıştı. İşçisağlığı ve işyeri hekimliği konusundapek çok eser veren Akbulut’un editör-lüğünde hazırlanan “İşyeri HekimliğiDers Notları” halen alandaki temelkaynak olma özelliğini korumaktadır.

Tıp DünyasıİSTANBUL

Prof. Dr. TurhanAkbulut yaşamını yitirdi

Page 3: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

3Ocak - Şubat 2016

Dr. Bayazıt İlhanTTB Merkez Konseyi Başkanı

gündem...

Ambulans kelimesi bel-ki de en güzel Türkçekarşılık bulduğumuz

kelimelerdendir. “Cankurtaran”diyoruz. Can kurtarmaya gidenaraçlara verilen addır.

Sağlık Bakanı ülkenin güney-doğusunda görevli sağlık perso-nelini taşımak için zırhlı, kurşungeçirmez ambulanslar alınacağınıduyurdu.

Peki nasıl oluyor da ambulan-sın zırhlısından söz ediliyor?TOMA zırhlı, akrep denilen araçzırhlı anlıyoruz da cankurtaranneden zırhlı? Çünkü bu güzelülkemizin geldiği nokta her ye-rinde bombaların patlayabildiği,gerilimin yükseldiği, ülkenin birbölümünde insanların aylarcasokağa çıkamadığı ve ne acıdırki can kurtarmaya giden sağlık-çıların dahi kurşunlandığı birnoktadır.

Hastaneler karargah olarak kul-lanılıyor, çatışmanın ortasındasağlık hizmeti verilmeye çalışı-lıyor. Doktor odasının ortasındaroket patlıyor, sağlıkçılar hasta-nenin bodrumuna, sığınağa ka-çarak canını kurtarabiliyor. Ailesağlığı merkezleri karakola dön-üştürülüyor. Bu halde çalışansağlık çalışanlarını korumak içinSağlık Bakanlığı’nın bulduğuçözüm “zırhlı ambulans”tır.

Nasıl bu hale geldik? Kar pa-letli cankurtaranı, helikopter veuçak cankurataranı anlıyoruz dazırhlısını kabul edemiyoruz. Sa-vaş koşullarında bile sağlıkçıya,sağlık kurumuna saldırılmaz,bizde yaşananlardan, sağlıkçılarıncan kurtarmaya çalışırken öldü-rülmelerinden, Abdullah Biro-ğul’un, Eyüp Ergen’in, ŞeyhmuzDursun’un, Abdulaziz Yural’ınöldürülmelerinden içimiz yanı-yor.

***

Nasıl bu hale geldik? Kentle-rimiz yangın yeri olmuş, Suri-

ye’den göçen 2,5 milyon insanason 6 ayda artan çatışma ortamınedeniyle yaşadığı yerleri terkedip göçmek zorunda kalan yak-laşık 500000 yurttaşımız eklen-miş durumda. Sınıra dayanmış35000 yeni Suriyeli’den söz edi-liyor.

Bir yanda açlık, sefalet, sokaktayaşamak zorunda kalan milyon-lar, bir yanda Ege Denizi’ndeboğulanlar, sahte can yelekleri,kalitesiz lastik bot imalathaneleri,buralarda ucuza çalışmak zorun-da kalan Suriyeliler, Avrupa Bir-liği’nden alınan 3 milyar Avro“hibe”... Korkunç bir filmin acılıizleyicileri gibiyiz.

Yorulduk artık bu topraklarıninsanları acılardan. Suruç’u, An-kara Garı’nı, Sultanahmet’i, bugüzel yerleri katliam mekanı ya-pan kirli tezgahlardan bıktık.

Bitsin artık tüm bunlar, bitsinyaşadığımız coğrafyayı kan gö-lüne çeviren oyunlar. Bu korkufilminin senaristleri değişsin.Emperyalist oyun yazarlarınınyerini güzellikleri yazan Orta-doğu halkları alsın. Barışı, dost-luğu, emeğin değerini bulduğuyaşanabilir bir Ortadoğu’yu,Dünya’yı yazsınlar.

Biz hekimler, savaşta, bom-balamalarda ölen, yaralanan ka-dınları, çocukları, gençleri, göçetmek zorunda kalan insanlarıdeğil neşeli bebeleri görelim. İn-sanların sağlıklı biçimde yaşlan-dığı bir Dünya’da hekimlik ya-palım.

***

Zırhlı ambulanslarla değil cam-larını korkmadan açabileceğimizcankurataranlarla gidelim has-talarımıza.

Haydi, bunun için el ele vere-lim.

Emeğin, barışın, demokrasininmücadelesini verelim.

Zırhlı Ambulans

Anayasa Mahkemesi (AYM), Kasımayı içerisinde verdiği “ebeveyn rızasıolmaksızın sağlık tedbiri yolu ile çocuğaaşı yapılmasının Anayasa’nın 17. mad-desine aykırı olduğu” yönündeki kara-rının gerekçesini açıkladı. Türk TabipleriBirliği karar gerekçesinin “sağlık tedbiriyoluyla ebeveyn rızası olmadan aşı ya-pılamaz” yargısıyla sınırlı tutulmadığını,aşının yanı sıra çocukların sağlıklarınıkorumak ve geri kazanmalarını sağlamakiçin tıbben verilmesi zorunlu görülen,ancak ebeveynlerin ya da diğer yasaltemsilcilerin rıza göstermediği bütünsağlık hizmetlerini kapsayacak bir bi-çimde kaleme alındığına dikkat çekti.

TTB’den gerekçeli kararın açıklan-masından sonra yapılan değerlendirmede,“Bizler biliyoruz ki; anne babalar, ço-cukluk çağı aşıları konusunda karar ve-rirken kendi sağlıkları hakkında değil,çocuklarımızın sağlığını koruma konu-sunda karar vermektedir. Çocuklar üzer-lerinde hak iddia edebileceğimiz nesnelerdeğildir. Çocuklarımız; haklarına saygıduymamız, korumamız, yüksek yararınıgözetmemiz gereken ‘insanlar’dır” vur-gusu yapıldı.

TTB AYM’nin aşı kararı yorumu:

Ebeveyn rızası olmadan çocuğa aşı yapılmasının Anayasa’ya aykırıolduğuna karar veren Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararınıaçıklamasının ardından, TTB, “Çocuklar üzerlerinde hak iddiaedebileceğimiz nesneler değil, haklarına saygı duymamız, korumamız,yüksek yararını gözetmemiz gereken insanlardır” yorumunu yaptı.

Tıp DünyasıANKARA

“Çocuklar üzerlerinde hak iddia edebileceğimiznesneler değildir”

TTB, gerekçeli karar ile ilgilişu yorumları yaptı: - Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca annebabalar, idari kurumlar ve mahkemelerdâhil ilgili bütün kurum ve kişilerhukuken yapmaya yetkili olduğu eylem veişlemlerde “çocuğun üstün yararını”korumakla yükümlüdür. Esası“yükümlülük” olan yetke kullanımı dahukuki denetime tâbidir.

- Çocukluk dönemi aşılarının yapılması,yalnızca çocukların tek tek üstünyararının korunması için değil, bütünçocukların ve giderek toplumun sağlığınınkorunması için zorunlu bir uygulamadır.

- Sağlık alanında çocuğun ihtiyacı olansağlık hizmetlerinin özerk, objektif,liyakata göre oluşturulmuş bilimselkurumların kararlarına ve nesnel bilimselbilgilere göre belirlenip yürütülmesitoplumdaki güven duygusunupekiştirecektir.

- Çocuklarımızın sağlıklarının korunmasıve geliştirilmesi için ihtiyaç duydukları veduyacakları sağlık hizmetlerininkanunlarda “saymakla” tüketilemez.

- Çocukluk çağı aşıları da dahil olmaküzere çocuklarımızın gereksinimduydukları sağlık hizmetlerineulaşabilmeleri için Çocuk HaklarıSözleşmesi, Çocuk Koruma Kanunu veUmumi Hıfzıssıhha Kanunu hükümlerininbirlikte düşünülerek gerekli düzenlemeleryapılmalıdır.

Page 4: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

4Ocak - Şubat 2016

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıtİlhan, Cizre'de yıkılan bir binanın bodrumkatından mahsur kalan, aralarında yaşamınıyitirenlerin ve biri çocuk yaralıların bulun-duğu 28 kişinin kurtarılması ve ihtiyaçlarıolan sağlık hizmetinin sağlanması talebiyle,

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na birmektup gönderdi.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşananşiddet ortamı nedeniyle sağlık hizmetlerineerişimin aksaması, sağlık kurumlarına vesağlık çalışanlarına yönelik saldırılar ger-çekleşmesi dolayısıyla Sağlık ve İçişleriBakanlıkları’na kerelerce çağrıda Dr. Bayazıtİlhan’ın mektubu şöyle:

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşanan şiddet ortamı nedeniylesağlık hizmetlerine erişimin aksaması, sağlık kurumlarına ve sağlıkçalışanlarına yönelik saldırılar gerçekleşmesi dolayısıyla Sağlık veİçişleri Bakanlıkları’na kerelerce çağrıda ve uyarıda bulunan TürkTabipleri Birliği, Cizre’de bir binanın bodrum katında mahsur kalankişilerin kurtarılması talebiyle Sağlık Bakanlığı’na acil çağrıdabulundu.

Tıp DünyasıANKARA

Sayın Bakan,

Ülkemizin Güneydoğu Anadolubölgesinde sizin de çok yakındantakip ettiğiniz gibi yaşanan şiddetortamı nedeniyle sağlık hizmetlerineulaşımda zorluklar yaşanmakta,sağlık kurumlarına ve sağlıkçalışanlarına yönelik saldırılargündeme gerçekleşmektedir. Bunarağmen hekimlerimiz ve sağlıkçalışanları özveriyle sağlık hizmetisunmaya devam etmektedirler.

Böylesi bir ortamda sağlık hizmetineerişimde yaşanan güçlükler ne yazıkki yaralıların hastaneyekaldırılmasını ve acil sağlıkhizmetlerine ulaşmalarını daengeller noktaya ulaşmaktadır.Ancak açık ki yurttaşlarımızınyaşam hakkını gözeten bir biçimdeacil sağlık hizmetlerinin erişiminitemin etmek, bunun için gereklidüzenlemeleri yapmak/yapılmasıiçin çaba harcamak, sağlık hizmetiveren çalışanlarımızın güvenliğinisağlamak başta Sağlık Bakanlığımızolmak üzere Devletin görevidir.

Son 48 saat içinde medyada, Cizre'de içinde 28 kişinin bulunduğu beşkatlı bir binanın bodrum katı hariçüstteki tüm katların yıkıldığı,bodrumda yaşamını yitiren dörtyurttaşın dışında yirmiden fazlayaralının beş gündür beklediği, birkız çocuğu da dahil olmak üzereyaralananların bir bölümününhayati tehlikesinin bulunduğuhaberleri yer almaktadır.

Dileriz ki bütün bu aktarılanlarhatalı bilgilenmedenkaynaklanmakta olsun. Dileriz ki, şuanda Cizre'de bir binanın bodrumkatında mahsur ve çaresiz durumdaölümü bekleyen tek bir insanımızdahi olmasın.

Ancak orada mahsur durumda,yaralı, acil sağlık hizmetinegereksinim duyan insanlarımız varsa-ki takip edebildiğimiz kadarıylayetkililerden aksi yönde biraçıklama gelmemiştir- buyurttaşlarımızın bir an önce tedavialtına alınmalarının teminigereklidir. Türkiye'nin neresinde vehangi şart altında olursa olsun,herkese ihtiyacı olan sağlıkhizmetinin yerinde ve zamanındaverilmesinin sağlanması en temelyurttaşlık haklarından olupBakanlığımızın yükümlülüğündedir.Türk Tabipleri Birliği olarakyurttaşlarımızın sağlık hizmetineayrımsız erişimi için elimizden gelençabayı harcamaya, bununsağlanabilmesinde Sağlık Bakanlığıile işbirliği içinde gayret göstermeyehazır olduğumuzu bir kez dahabildirmek isteriz.

Bu konuda gerekli çabayıgöstereceğiniz inancıyla bir an önceülkemizin içinde bulunduğu çatışmaortamından çıkması, cankayıplarının, yaralanmaların sonbulması konusundaki istek veumudumuzu bildiririz.

Saygılarımızla,Dr. Bayazıt İlhan

Sağlık Bakanı’na acil çağrı!

Cizre’deki durum ortada, ayrıntıyagirmeyeceğim. Süreci takip etmemişolanlara Twitter’da #SağlıkKori-doruAç etiketine bakmalarını öne-ririm. Ben burada Cizre yollarınadüşen gönüllü sağlıkçı arkadaşla-rımın sizlere ilettiği mesajları sizlereaktaracağım.

Öncelikle özet geçelim; 23 Ocak2016 itibariyle, Cizre’de 14 Ara-lık’tan beri devam eden sokağa çık-ma yasakları ve çatışmaların birsonucu olarak bir bodrum katınasığınan 28 yaralı insandan haberdarolduk. Medyadan, sosyal medyadan,resmi görüşme ve yazışmalardanzorlanan ve acil tıbbi yardım ihtiyacıbulunan bu insanlara ambulans vetıbbi yardım götürülmesini amaç-layan her türlü girişim, “terör ör-gütünü desteklemek” yaftasıyla ka-dük bırakıldı. Yardıma muhtaç, ya-ralı olan insanlar “terörist” oldular,“Sırp nişancı” oldular, “düşman”oldular; ama bir türlü “yaralı” ola-madılar...

Türk Tabipleri Birliği ve Sağlıkve Sosyal Hizmet Emekçileri Sen-dikası üyesi arkadaşlarımız aciltıbbi yardım ihtiyacında bulunanonlarca insanın bu soğukta izbe birbodrum katında bebek bezleri ilepansuman yapmalarına, susuzluktankendi idrarlarını içmelerine daya-namadılar ve İstanbul’dan, Anka-ra’dan gönüllü bir şekilde yola düş-tüler.

Bir şey söylemeyeceğim, cüm-lelerdeki imla düzeltmelerini dahiyapmayacağım; söz Cizre yolundakiarkadaşlarımın:

Dr. İncilay: İnsanlığın yaralı, su-suz ve idrarını içmeye mecbur bı-rakıldığı her durumda bir hekimolarak ilk ben koşarım; depremde,Gezi’de, Suruç’ta koştuğum gibibugün de bu yüzden Cizre’deyim.Ben bunun için varım, bunun içinyemin ettim.

Dr. Onur: İnsanlık adına en bü-yük ayıbı Cizre’de gördüm. Bizeve üyesi olduğumuz sağlık emekve meslek örgütlerine yönelik sal-dırılara bakınca, milliyetçiliğin nasılbir hastalık olduğunu da görmüşoldum. Hem acil tıbbi yardım ihti-yacı olan insanlara yardım için hemde tarihe tanıklık etmek için yoladüştüm. Gittim, gördüm, yaşadım,ötesi yok; orada karşımıza çıkarılan

engeller her şeyi açıklıyordu. Sila-hımız yoktu, tek isteğimiz sağlıkhizmeti sunmaktı. Buna rağmen si-lahlı savaşçılarmışız gibi muamelegördük. İnancım sonsuz, kazana-cağız, o yaralıları oradan çıkaraca-ğız.

Dr. Halis: Kimliği, daha öncene yaptığı, dili, dini, rengi ne olursaolsun sağlık hizmetine gereksinimiolan tüm insanlara, yaşatmaya adan-mış bir mesleğin mensupları olaraksağlık hizmeti vermek, sağlığa eri-şimlerini sağlamak bizim görevi-mizdir. Tüm dünyanın gözleri önün-de yaralı halde bodrum katında ka-lanlara ulaşma çabamız bu görevingereğidir. Evrensel insanlık değer-leri, insanlığın ürettiği kolektif akılbaşka bir tutum almamızı engeller.Dünyanın gözü önünde yaralı in-sanları ablukaya alıp, onlara ulaşılmaçabasını engelleyip kriminalize et-mek bu kolektif akıldan nasibinialmamaktır. Yaralıların hastaneyetaşınmasını sağlayacak sağlık ko-ridorunun açılmasında ısrarcıyız,talebimizin arkasındayız. Bununiçin de kimseden talimat almadık;bize yol gösteren Hipokrat’tır.

Dr. Sadık: Görevi yaşatmak olanbir mesleğin, “bodrum vahşeti” ileyaralı insanların göz göre göre ölü-me terk edilmesine karşı etik birmesleki varoluş girişimidir #Sağ-lıkKoridoruAç girişimi.

Meslektaşlarımız sonuna kadarhaklıdır. Bilinir, Nazi Almanya’sınınişlediği insanlık suçları Nazilerintorunlarının dahi peşini bırakmadı.Nice özürler dilendi, bedeller öden-di; dilensin, ödensin de. Biz, karnesiinsanlık suçlarıyla dolu bir ülke bı-rakmak istemiyoruz çocuklarımızada, torunlarımıza da, onların ço-cuklarına da. Derdimiz budur. Kaldıki, devraldığımız karne ne yazık kibir hayli doludur!

Daha dün Cizre’nin girişindengeri döndürülen, her kontrol nok-tasında ambulansları didik didikaranan, Cizre’ye girmek için deyimyerindeyse kapıdan kovulup bacadangirmeyi zorlayan, biliyorum ki çoğuöğün yemek yiyemeyen arkadaşla-rımın ve öncesinde aynı tutumuGezi’de, Soma’da, Suruç’ta, An-kara’da sergileyen tüm onurlu sağ-lıkçıların gözlerinden öperim.

Tarihe tanıklığım:

#SağlıkKoridoruAçDr. Hande Arpat

Page 5: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

5Ocak - Şubat 2016

TTB Merkez Konseyi ve TTBAile Hekimliği Kolu temsilcile-rinden oluşan bir heyet, DiyarbakırMerkez’de 1963 yılından bu yanasağlık merkezi olarak hizmet verenBağlar 2 ve 3 No'lu Aile SağlığıMerkezi'nin (ASM) karakola dön-üştürüleceği bilgisi üzerine, 15Ocak 2016 günü başta Bağlar 2ve 3 No'lu ASM’ler olmak üzere,bölgedeki çeşitli ASM'lerde in-celemelerde bulundu. Sağlık ça-lışanlarıyla ve yereldeki resmikurum temsilcileriyle çeşitli gö-rüşmeler gerçekleştiren heyet tes-pit ve değerlendirmelerini rapor-laştırdı ve İstanbul’da düzenlenenbir basın toplantısıyla kamuoyunaduyurdu.

TTB Merkez Konseyi üyeleriDr. Filiz Ünal, Dr. Şeyhmus Gö-kalp, TTB Aile Hekimliği KoluBaşkanı Dr. Fethi Bozçalı, TTBAile Hekimliği Kolu SekreteriDr. Yaşar Ulutaş, TTB Aile He-kimliği Kolu Yürütme Kuruluüyeleri Dr. Celal Canpolat, Dr.Selahattin Oğuz ve DiyarbakırTabip Odası Başkanı Dr. CengizGünay’ın yer aldığı heyet tara-fından hazırlanan raporda yer ve-rilenler şöyle:

Kentte genel durumDiyarbakır’ın ana merkezi sa-

yılan ve tarihi dokusu, simgeselmekânları, evleri, çarşılarıyla, Di-yarbakır’ı Diyarbakır yapan mer-kez Sur ilçesinde, yaklaşık ikiaydır süren sokağa çıkma yasağıve çatışmalar devam ediyor. Nü-fusun büyük kısmı evlerini ter-ketmiş, Diyarbakır şehir merke-zinin kalbi sayılan Dörtyol mevki,insanların giriş çıkışlarına yasak-lanmış durumda. Kulakları adetasağır eden gece gündüz devameden top ve silah sesleri duyuluyor.Kentte herkes çok tedirgin. Kenthalkının her an duyduğu silah ses-leri, top atışları, ölüm haberleriyaşanan tablonun giderek ağır-laşmasına neden olmuş ve belir-sizlik hali halkta ruhsal çöküntüyaratmış.

Kapalı ASM’lerindurumu

Yaklaşık 30 bin nüfusun birincibasamak sağlık hizmeti aldığıSur’da 4, 9 ve 12 No’lu, 9 birimliküç Aile Sağlığı Merkezi ve birToplum Sağlığı Merkezi’nin, ça-tışmaların ve sokağa çıkma ya-saklarının sürmesi nedeniyle yak-laşık 2 aydır kapalı. Yine Sur il-çesinde bulunan İskenderpaşa ve

Alipaşa ASM’leri aynı nedenlerdendolayı zaman zaman hizmet veri-lemiyor.

Karakol yapılmakistenen ASM’ler

Diyarbakır merkezinde Bağ-lar’da bulunan ve karakola dön-üştürülmek istenen 2 ve 3 No’luASM’lerde 10 aile hekimliği bi-rimi, yaklaşık 40 bini kayıtlı olmak

üzere toplam 60 bin nüfusa (Surilçesinden göç eden ve Suriyelikayıtsız hastalara) hizmet veriliyor.600 m2 çalışma alanıyla bölgeye1963 yılından beri hizmet verensağlık merkezi oldukça yoğungebe ve bebek nüfusuna sahip.Yoksul halkın rahatlıkla ulaşabil-diği, aşısını, muayenesini yaptırdığıbu merkez son aylarda Sur’danzorunlu göç eden halka da kapısınıaçmış durumda.

Öncelikli talepler:- Kent halkı can güvenliği,barınma, beslenme, sağlık gibiertelenemez temel haklardanmahrum edilmemelidir.

- Tüm sağlık çalışanlarının cangüvenliği sağlanmalı, güvenliçalışma ortamlarıoluşturulmalı, sağlıkçalışanlarının meslekideğerlerini gözeten ve halkınsağlığını koruyan sağlıkhizmeti koşulları yaratılmalıdır.

- Hangi koşullar altında olursaolsun, sağlık merkezlerivarlığını sürdürmelidir.Kapatılmamalı, amacı dışındakullanılmamalı, hedef halinegetirilmemelidir.

- Kapalı durumda olan sağlıkkurumlarının binalarıkorunmalı, zarar görenASM’lerin zararlarıkarşılanmalıdır.

- Kapalı tüm ASM ve diğersağlık tesisleri açılmalıdır.

- Kentte ve bölgedeçatışmaların hemen sonbulması ve hayatın normaledönmesi için gerekli adımlarhızla atılmalıdır.

TTB Aile Hekimliği Kolu:

Tıp DünyasıANKARA

TTB Aile Hekimliği Kolu’nun Diyarbakır izlenimlerini içerenrapor, 26 Ocak 2016 tarihinde İstanbul’da TTB İkinci BaşkanıProf. Dr. Raşit Tükel, TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. FethiBozçalı, İstanbul Tabip Odası Aile Hekimleri Komisyon üyesi Dr.Ayten İnan ve Dr. Evren Süvari katıldığı bir basın toplantısıylakamuoyuna duyuruldu.

Diyarbakır Bağlar 2 ve 3 no’lu ASM’lerin karakola dönüştürüleceği bilgisi üzerine kentteki çeşitli ASM’lerde incelemelerde bulunan TTBHeyeti, tespit ve değerlendirmelerini raporlaştırdı.

ASM’ler karakola dönüştürülmesin!

Ankara Katliamı’nındördüncü ayı…

AnkaraGarıönündeanmaetkinliğidüzenlendiAnkara’da 10 Ekim’deyaşanan katliamdayaşamını yitirenler,katliamın dördüncü ayıolan 10 Şubat günü,patlamanın yaşandığıAnkara Garı’nın önündedüzenlenen etkinlikleanıldı.

Ankara’da 10 Ekim’de yaşanan katliamdayaşamını yitirenler, katliamın dördüncü ayıolan 10 Şubat günü, patlamanın yaşandığıAnkara Garı’nın önünde düzenlenen etkinlikleanıldı. Anma etkinliğine TTB Merkez KonseyiBaşkanı Dr. Bayazıt İlhan, TTB Merkez Kon-seyi üyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu, DİSKGenel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Se-kreteri Dr. Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş GenelBaşkanları Lami Özgen ve Şaziye Köse,TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı MehmetSoğancı'nın yanı sıra Almanya, Belçika, İtalya,Fransa ve Hollanda'dan gelen uluslararasısendikaların temsilcileri, demokratik kitle ör-gütü ve siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri,katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri veyurttaşlar katıldı.

Katliamı’nın dördüncü ayında Ankara TrenGarı önünde yapılan anma, patlamanın ya-şandığı saat olan 10.04’te, saygı duruşu ilebaşladı. Katliamda yaşamını yitirenlerin isim-

lerinin ve fotoğraflarının bulunduğu “KatilleriTanıyoruz! Unutturmayacağız” yazan pankartıntaşındığı törende, uluslararası sendikalarıntemsilcileri birer konuşma yaptı.

Gaz sıkanlar unutulmayacakUluslararası Sendikalar Konfederasyonu

(ITUC) Genel Sekreter Vekili Jaap Wienan“10 Ekim sonsuza kadar hafızalarımızda ka-lacak. Barışçıl bir gösteriye katılan 100’üaşkın insan bombalı saldırı sonucu yaşamınıyitirdi ve yüzlercesi de yaralandı. Yaralılarınsağlık hizmetine ulaşımını engelleyen, onlarabiber gazı sıkan yetkililer de unutulamayacak”dedi.

Dünyanın 160 ülkesindeki 180 milyon üye-leri adına dayanışma duygularını aktaran Wie-nan, “Hükümetiniz giderek adeta diktatörlüğedönüşüyor. Terörizm tehdidini bir bahaneolarak kullanıyor. Ülkenizde sık sık sendikacılarişçi haklarını korurken öldürülüyor. Hükümetbu suçlar karşısında yurttaşlarını koruyamıyor.Size yönelik baskı gün geçtikçe artıyor ve

gelişmeler askeri darbe günlerini hatırlatıyor.Türkiye’deki işçiler, temel haklarının gaspedilmesine izin vermeyecekler ve bu müca-delede tüm dünyadaki işçilerin ve sendikalarındesteğini alacaklar” diye konuştu.

Sizinle omuz omuzayızAvrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC)

Genel Sekreteri Luca Visentini ise “Sizintarafınızda olduğumuzu, sizlerle dayanışmaiçerisinde olduğumuzu iletmek istiyoruz. Av-rupa sendikal hareketi ve uluslararası sendikalhareket, bir bütün olarak sizi desteklemektedir.Avrupa sendikal hareketi ve uluslararası sen-dikal hareket, terörizme karşı; barış için, de-mokrasi için, sosyal adalet için, sendikalhaklar için sizinle yan yanadır, omuz omu-zadır” diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından katliamdayaşamını kaybedenlerin isimlerinin ve fo-toğraflarının bulunduğu “Emek, Barış, De-mokrasi” simgesel anıtı önüne karanfillerbırakıldı.

Tıp DünyasıANKARA

Page 6: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

6Ocak - Şubat 2016

Sağlık emek ve meslek örgütlerinin tem-silcileri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeson aylarda yaşanan çatışmalı ortamınsağlık hizmetleri ve sağlık çalışanları üze-rindeki olumsuz etkisini TBMM’ye taşıdı.Sağlık emek ve meslek örgütlerinin tem-silcileri, 13 Ocak 2016 günü TBMM’deCHP’li ve HDP’li milletvekilleriyle gö-rüşmeler yaptıktan sonra, bir basın açıkla-ması gerçekleştirdiler.

CHP ve HDPHeyetleriyle görüşmeler

İlk olarak, Aytuğ Atıcı, Nurettin Demir,Candan Yüceer, Murat Emir, Hüsnü Boz-kurt, Ali Şeker, Tur Yıldız Biçer, NiyaziNefi Kara, Mustafa Akaydın, Mehmet Gö-ker, Hüseyin Çamak, Ceyhun İrgil ve ÇetinArık’tan oluşan hekim ve sağlıkçı millet-vekilleriyle biraraya gelen sağlık emek vemeslek örgütlerinin temsilcileri, daha sonraHDP Milletvekilleri Behçet Yıldırım veAhmet Yıldırım ile görüştü.

Görüşmelerde, Güneydoğu Anadolu Böl-gesi’nde yaşanan çatışma ortamının do-ğurduğu hak ihlalleri, sağlık hizmetlerine

erişimde yaşanan zorluklar ve sağlık çalı-şanlarının durumunu aktarılarak, sağlıkemek ve meslek örgütlerinin temsilcileriile milletvekillerinden oluşturulacak birheyetin bölgeye giderek sağlık çalışanlarınınve sağlık hizmetlerinin durumunu tespitetmesi önerisi paylaşıldı.

TBMM’de basın toplantısı Görüşmelerin ardından, TBMM Basın

Toplantı Salonu’nda bir basın açıklamasıyapıldı. Türk Tabipleri Birliği, Sağlık veSosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Dev-rimci Sağlık İş Sendikası, Türk HemşirelerDerneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği,Tüm Radyoloji Teknisyenleri Ve Tekni-kerleri Derneği ve Türk Psikologlar Der-neği’nin imzasını taşıyan açıklamayı TTBMerkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhanokudu. Milletvekillerinin de katıldığı açık-lamada, sağlık kurumlarının askeri amaçlarlakullanılmaması, çatışma mekanı olmaktançıkarılması, sağlık kurumları ve sağlık ça-lışanlarına yönelik tüm saldırıların durdu-rulması ve yurttaşların sağlık hizmeti al-masına engel olan tüm uygulamaların kal-dırılması istendi.

TBMM’deki temaslara TTB MerkezKonseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, TTBİkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, TTB

Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden Şener,TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. HüseyinDemirdizen, Doç. Dr. Deniz Erdoğdu veDr. Şeyhmus Gökalp, SES Eş Genel Baş-kanları Gönül Erden ve İbrahim Kara, TürkHemşireler Derneği Başkanı Çiğdem Öz-demir ve Dev-Sağlık İş Sendikası adınaFunda Keleş katıldılar.

Vural Kavuncu ile görüşmeTTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt

İlhan, TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. RaşitTükel, TTB Merkez Konseyi üyeleri Doç.Dr. Deniz Erdoğdu ve Dr. Şeyhmus Gökalpile SES Eş Genel Başkanları Gönül Erdenve İbrahim Kara’dan oluşan heyet, aynıgün akşam saatlerinde TBMM Sağlık, Aile,Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı,AKP Kütahya Milletvekili Prof. Dr. VuralKavuncu ile de aynı konuda bir görüşmegerçekleştirildi. TTB ve SES tarafındanhazırlanan raporlar Kavuncu'ya iletildi.

Tıp DünyasıANKARA

Sağlık emek ve meslek örgütlerinin temsilcileri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde son aylarda yaşanan çatışmalı ortamın sağlık hizmetleri vesağlık çalışanları üzerindeki olumsuz etkisini TBMM’ye taşıdı.

Sağlık çalışanları TBMM’den seslendi

Page 7: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

Ocak - Şubat 20167

Hekim milletvekilleriylesağlık alanındakisorunlar konuşuldu.

TTB Merkez Konseyi, 20 Ocak 2016tarihinde hekim milletvekilleriyle tanışmatoplantısı gerçekleştirdi. TBMM’de temsiledilen tüm siyasi partilerin milletvekillerinindavet edildiği toplantıya CHP’li hekimmilletvekilleri Tur Yıldız Biçer, HüseyinÇamak, Nurettin Demir, Ceyhun İrgil, Ni-yazi Nefi Kara ve Ali Şeker katıldı.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıtİlhan, TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. RaşitTükel, TTB Genel Sekreteri Prof. Dr.

Özden Şener, TTB Merkez Konseyi üyeleriDr. Hüseyin Demirdizen, Doç. Dr. DenizErdoğdu, Dr. Fatih Sürenkök, Dr. FilizÜnal, Ankara Tabip Odası (ATO) BaşkanıProf. Dr. Çetin Atasoy, TTB Emekli He-kimler Kolu Başkan Yardımcısı ve ATOOnur Kurulu Üyesi Dr. Derman Boztokile TTB Hekimlik Uygulamaları Veri Tabanı(HUV) Çalışma Grubu Başkanı Dr. RaifKaya'nın yer aldığı toplantıda, sağlık orta-mının içinde bulunduğu durum ve hekim-lerin sorunları değerlendirildi.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıtİlhan, burada yaptığı sunumda AKP Hü-

kümetleri tarafından yaklaşık 13 yıldır uy-gulanmakta olan Sağlıkta Dönüşüm Prog-ramı ile sağlık alanının geçirdiği dönüşümüve bu dönüşümün hekimlere, sağlık çalı-şanlarına ve vatandaşlara çıkan “faturasını”ve TTB’nin faaliyetlerini anlattı.

Sağlığın bir tüketim nesnesine dönüştü-ğünü belirten İlhan, ameliyat sayılarındapatlama meydana geldiğini, sağlık alanın-daki harcamaların giderek arttığını, bunakarşın Türkiye’nin, GSMH’den sağlık har-camalarına ayrılan yüzde 5.4’lük pay ileOECD ülkeleri arasında en son sırada yeraldığını söyledi.

Sağlık çalışanlarının durumunun ve ça-lışma koşullarının giderek olumsuzlaştığınınaltını çizen İlhan, sağlık çalışanlarınayönelik şiddetin çok yükseldiğini belirterek,bu şiddet nedeniyle yaşamını kaybedenleriandı. İlhan, sağlık alanında taşeron çalı-şanlarının sayısının rekor düzeye ulaştığını,güvencesiz çalışmanın yaygınlaştığını,emekliliğe yansımayan ve güvencesiz birödeme biçimi olan performans dolayısıylahekimlerin sıkıntı yaşadığını anlattı.

Toplantı, hekim milletvekillerinin de de-ğerlendirmelerini aktarmalarının ardındansona erdi.

Tıp DünyasıANKARA

TBMM’deSağlıkBakanlığıbütçesigörüşüldü

TBMM Bütçe Plan Komisyonu’ndaSağlık Bakanlığı bütçe görüşmelerinde,TTB adına söz alan Genel Sekreter Prof.Dr. Özden Şener, kamuda ve özelde gü-venceli ücrete geçilmesi ve emekli he-kimlerin maaşlarının da insanca yaşanacakbir tutara yükseltilmesi gerektiğini kay-detti.

TBMM Bütçe Plan Komisyonu'ndagörüşülmekte olan Bütçe Kanunu tasarı-sında 10 Şubat Salı günü Sağlık Bakanlığı

bütçesi görüşüldü. Sağlık Bakanı Dr.Mehmet Müezzinoğlu'nun sunumu ilebaşlayan oturumda komisyon üyeleri sağ-lık alanına ilişkin görüşlerini ifade etti-ler.

Görüşmeleri TTB adına TTB MerkezKonseyi Başkanı Bayazıt İlhan ve GenelSekreter Dr. Özden Şener izledi. Dr.Şener verilen olanakla kısa bir konuşmayaptı ve Türkiye sağlık ortamını değer-lendirdi. Şener konuşmasında Türkiyesağlık ortamının bugününü ve kurumolarak beklentilerini dile getirdi.

TTB Genel Sekreteri önceki yıllardasağlıkta dönüşümün önemli bir başarısıolarak gösterilen kızamığın Bakan'ın buyılki sunuşunda yer almadığına, 2014yılında Türkiye'de 7400 yeni kızamıkvakası görüldüğüne dikkat çekerek bu2002'deki sayıya eşit olduğunu, koruyucusağlık hizmetlerinde önemli sorunlar bu-lunduğunu ifade etti.

Bakanlık açıklamasına göre bebek ölümhızının binde 30'dan binde 7'ye düştüğü-nün belirtildiğini, bu rakamın gerçeği

yansıtmayabileceğini söyleyen Şener,Prof. Dr. Kayıhan Pala ve arkadaşlarınınyaptığı çalışmada Bursa'da 2008 yılındakibebek ölüm hızının İl Sağlık Müdürlüğüverilerine göre binde 7 olduğunu ancakmezarlıklarda yapılan incelemede def-nedilen bebek sayısının binde 21 oldu-ğunu, Türkiye'deki sağlık istatistiklerindeciddi sorunlar bulunduğunu ifade etti.

Dr. Özden Şener 2002 yılında hekimebaşvuru sayısının 3 iken bugün 8'i aştığını,ilaç tüketiminin 750 milyon kutudan 1milyar 950 milyon kutuya yükseldiğini,Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2008yılında tüm Türkiye'de çekilen bilgisayarlıtomografi sayısının 5 milyon iken, sayının2010'da 7.5 milyon, 2012'de 10 milyon,2014 yılında ise 12.5 milyona ulaştığını,bir hekimin günde 100-150 hasta baktığınıve bu verilerin iyiye giden bir sağlık or-tamının göstergeleri olamayacağını söy-ledi.

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarına yö-nelik şiddetin arttığını vurgulayan Şenersadece son bir yılda iki meslektaşımızın

görevleri başında öldürüldüğünü hatırlattı.Yöneticilerin gelen her hastaya bakılmasıbaskısı nedeniyle çok ağır şartlarda çalı-şıldığını, Dr. Atakan Karanfil'in, HemşireSevilay Ayva'nın, Dr. Cenk Yavaş'ın gö-revleri başında genç yaşta yaşamlarınıyitirdiklerine dikkat çekti.

Kamuda ve özelde performans baskı-sının hasta sağlığını tehlikeye attığını,hekimlerin bunun farkında olduğunu dabelirten Şener tıp fakültesi 5000'den12000'e çıkarıldığını belirterek bu keskinartışların nitelikli hekim ve sağlık personeliyetiştirilmesindeki olumsuz etkilerine de-ğindi.

TTB Genel Sekreteri konuşmasının so-nunda şiddete ilişkin ciddi düzenlemelereihtiyaç olduğunu, sağlık personelininuzun süredir konuşulan yıpranma zam-mının verilmesi gerektiğini, kamuda veözelde güvenceli ücrete geçilmesi ge-rektiğini ve emekli aylıklarının insancayaşanacak bir tutara yükseltilmesi ge-rektiğini ifade ederek sözlerini tamam-ladı.

Tıp DünyasıANKARA

TTB Merkez Konseyi hekim milletvekilleriyle buluştu

Page 8: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

Ocak - Şubat 2016

8

Sınır Tanımayan DoktorlarTürkiye’de çalışmaya başladı. İlkolarak MSF’ten biraz bahsedelim;MSF nedir, neler yapar?

1971 yılında, Nijerya İç Savaşı sırasındaBiafra’da yaşanan kıtlığa ve savaşa şahitolan bir grup doktor ve gazeteci MédecinsSans Frontières’i, yani kısaca MSF olarakbilinen Sınır Tanımayan Doktorlar’ı kuruyor.Amaçları; din, dil, ırk, cinsiyet ve siyasigörüş ayrımı gözetmeksizin, tamamen ba-ğımsız, tarafsız sağlık hizmeti verebilmek.Bugün tüm dünyada 24 farklı ülkede tem-silciliğimiz, 70’e yakın ülkede yüzlerceprojemiz ve 30 binden fazla çalışanımızvar ve bu ilkelere hala sıkı sıkıya bağlıyız.

Sınır Tanımayan Doktorlar herşeydenönce afet ve savaş bölgelerinde sağlık hiz-meti veren bir insani yardım kuruluşu.İlaca erişim, ihmal edilmiş hastalıklar, göçgibi konular da mücadele alanımıza giriyor.Aynı zamanda HIV/AIDS, bulaşıcı ve salgın

hastalıklarla ilgili araştırma ve epidemi-yolojik çalışmalar yürütüyor, eğitimler ve-riyoruz. Ayrıca gelişmiş bir lojistik siste-mimiz var, iki büyük lojistik merkezimizdendünyanın herhangi bir afet bölgesine 24saat içinde tıbbi ve lojistik malzeme, ilaçve sahra hastanesi temin edebiliyoruz.

Suriye’deki yıkımdan sonradevasa boyutlara ulaşan göç sorunuile ilgili çok ciddi çalışmalaryapıyorsunuz. Özellikle Ege veAkdeniz’de yürüttüğünüz hayatideniz operasyonları var; birazbunlardan bahsedelim...

Ege ve Akdeniz’deki göç sorunu Suriyesavaşı öncesinde de vardı. Fakat özelliklegeçtiğimiz yaz Suriye’deki çatışmalarınartması ve sınırların kapatılacağı korkusuylabirlikte büyük bir göç krizi başladı. Bunabağlı olarak biz de Yunanistan ana karadave adalarda, İtalya, Makedonya ve Sırbistansınırlarında sağlık, psikolojik destek, ulaşım,temel ihtiyaçların giderilmesi gibi faali-yetlerimizi arttırdık.

Mayıs ayından bu yana üç arama kur-tarma gemisi ile Akdeniz’de yirmi iki bin-den fazla kişiyi çıktıkları bu ölüm yolcu-luğundan sağ olarak kurtardık. Bir kaç ayönce Greenpeace ile birlikte benzer birfaaliyeti Ege Denizi’nde başlattık. Eşza-manlı olarak Avrupa Birliği (AB) ülkelerininsınır politikalarını değiştirmeye yönelikbir kampanya da yürütüyoruz; çünkü sı-nırları kapatmak bu insanları daha tehlikeliyolları denemeye itmekten başka bir işeyaramıyor. Bizler, sorumluluklarını yerinegetirmeyen Avrupa devletlerinin boşluğunudoldurmak için çabalamaktan öteye gide-miyoruz. 2. Dünya Savaşı’ndan bu yanayaşanan en korkunç göçle karşı karşıyaykenve Türkiye, Lübnan, Ürdün gibi ülkelertüm yükü omuzlarına alırken, AB’nin et-rafına ölüm duvarları örmesini kabul et-miyoruz. Göçmenlerin yasal ve güvenliyollardan Avrupa’ya ulaşmasının sağlan-masını ve bu insanlara koruma statüsü ve-rilmesini; yani kısaca insanlık onurunayakışır biçimde muamele görmelerini talepediyoruz.

Göç eden insanlardakarşılaştığınız en yaygın sağlıksorunları nelerdi?

Düzenli tedavi, takip veya özel diyetgerektiren yüksek tansiyon, kalp hastalığıveya diyabet gibi kronik hastalıklar enbüyük sorunlardan biri. Çünkü bu hastalıklartakip ve tedavi edilmediği takdirde kalpkrizi, karaciğer yetmezliği veya körlükbaşlangıcı olarak kendini aniden göstere-biliyor. Suriye’de kronik hastalıklar nede-niyle ölenlerin doğrudan savaşa baplı ölüm-lerden bile yüksek olabileceğinden korku-yoruz.

Bunun yanı sıra mevsim koşullarına bağlıolarak sıcaktan veya soğuktan kaynaklanan,solunum yolları enfeksiyonu, ishal gibi ra-hatsızlıklar da sıklıkla görülüyor. Aşı sis-teminin sekteye uğraması nedeniyle kızamık,polio gibi salgın hastalık risklerinden endişeediyoruz. Genel sağlık ve hijyen koşullarının

kötü olması, ayrıca tifo, hepatit A, E gibihastalıkları da tetikleyebiliyor. Bu riskleride sürekli olarak takip ediyoruz.

Ekibinizde psikologlar da var,ruhsal destek de veriyorsunuz. Budestekle ilgili neler aktarmakistersiniz?

Psikolojik yaralar, genellikle tetkiki vetedavisi en zor olanlar. Mültecilerin içindeyaşadıkları kötü koşullar, savaş sırasındakiveya göç yolundaki travmatik deneyimlerive geleceğe dair belirsizlik, son derecehassas bir ruhsal durum yaratıyor ve tümbu unsurlar ruhsal rahatsızlıkları beraberindegetiriyor. Biz kliniklerimizde insanlara ken-dilerini güvende hissedebilecekleri ve öz-gürce ifade edebilecekleri bir ortam sağla-maya çalışıyoruz. Örneğin; Irak’taki Do-meez kampında insanlar özellikle ilk baş-larda durumu yadsıyor ve birkaç gün veyaay içinde her şeyin normale döneceğineinanıyordu. Terapiye devam ettikçe durumuanlamaya ve kabullenmeye başladılar.

Fakat bu travmalardan en ağır biçimdeetkilenenler her zamanki gibi çocuklar. Ör-

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Türkiye Eş Temsilcisi Serap Öztürk:

Röportaj: Dr. Hande Arpat

“Hiç bir çatışma bölgesindeyaralıların, sağlık tesislerinin ve

sağlık çalışanlarının saldırıyauğraması kabul edilemez!”

Sınır Tanımayan Doktorlar2014 yılında 384 farklıprojeyle insani yardım vesağlık hizmetlerini 63 ülkeyeulaştırdı:

● 8 milyon 250 bin ayakta tedavi● 2 milyon sıtma tedavisi● 226 bin antiretroviral tedavi● 217 bin akut beslenmeyetersizliği tedavisi● 194 bin doğum● 81 bin ameliyat● 33 bin psikolojik danışmanlıkseansı ● 52 bin yardım kiti

Din, dil, ırk, cinsiyet ve siyasi görüş ayrımı gözetmeksizin, tamamen bağımsız, tarafsız bir sağlık hizmeti verebilmek ve sesiduyulmayanların sesi olabilmek amacıyla 1971 yılında kurulan Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Türkiye’de faaliyete geçti. Çatışmaortamlarında sağlık hizmeti sunan MSF’yi, dünya çapındaki etkinliklerini ve Türkiye projelerini MSF Türkiye Eş Temsilcisi Serap Öztürkile konuştuk.

MSF’in Akdenizdeki Arama Kurtarma koordinatörü Sebastian Stein, yaklaşık 650 kişinin bulunduğu tekneden küçük bir çocuğu çıkarıyor, Ağustos 2015.©Francesco Zizola/NOOR

MSF Türkiye Eş TemsilcisiSerap Öztürk

Page 9: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

Ocak - Şubat 20169

neğin; Ürdün İrbid’deki projemizde takipettiğimiz çocuklardan yarısı ya sevdiğibirini kaybetmiş ya evi yıkılmış ya da fi-ziksel/psikolojik şiddete maruz kalmış. Buçocuklarda en sık görülen semptomlardanbiri yatağı ıslatma. Biz bu çocuklara anne-leriyle birlikte psikolojik destek veriyoruz.Bireysel terapi, grup terapileri, aile desteğigibi farklı yaklaşımları bir arada uygulu-yoruz. Irak’ta çocuklarla terapi yaparkenyaşadıklarının normal olmadığını ve ver-dikleri tepkilerin son derece doğal olduğunu,kendileri gibi pek çok çocuğun benzerşeyler yaşadığını anlatıyoruz.

Göçler, çatışma ortamları, afetlergibi krizlerde sağlık hizmetiveriyorsunuz. Karşılaştığınızengeller ya da güçlükler oluyor mu,varsa ne gibi sorunlarlakarşılaşıyorsunuz ve nasılaşıyorsunuz?

Aklınıza gelebilecek, hatta aklınızın ucun-dan bile geçmeyecek her tür sorunla uğra-şıyoruz. Örneğin; Etiyopya’nın kuzeyindekiMüslüman Galaha bölgesinde 2003’tekisıtma salgınında dağıttığımız siyah tüldenyapılmış sineklikleri ertesi gün uyandığı-mızda köydeki kadınların başında başörtüsüolarak bulmuştuk. Yeniden, “beyaz” sineklikgetirtmek zorunda kalmıştık.

Ama bazen çözüm bu kadar basit olmuyor.Son yıllarda artık savaşın bile kurallarınınkalmadığı bir düzenle karşı karşıyayız vehem kendi çalışanlarımız hem de yükümlüolduğumuz hasta ve yaralılar için önümüz-deki en büyük sorun güvenlik. Bunun enağır biçimine Yemen ve Suriye’de tanıkoluyoruz. Sınır Tanımayan Doktorlar, 2012yılından bu yana Suriye’de, özellikle enzor durumdaki bölgelerde sağlık hizmetlerinidesteklemeye çalışıyor. Ancak tüm çaba-larımıza rağmen bugüne kadar hükümettarafından kontrol edilen bölgelerde çalışmaizni alabilmiş değiliz. Ayrıca 2014 yılındabeş çalışanımızın IŞİD tarafından kaçırıl-masının ardından bu bölgelerden de çekil-mek zorunda kaldık. Sonrasında IŞİD li-derleriyle güvenliğimizle ilgili yaptığımızpazarlıklar da sonuçsuz kaldı. Sonuç itiba-rıyla sırf güvenlik sorunları nedeniyle ya-pabileceklerimizin çok altında hizmet ve-rebiliyoruz ve bunun için kendimizi sıksık sorguluyoruz.

Çatışma ortamlarında sağlıkhizmeti veren bir örgütsünüz.Afganistan’ın Kunduz kentindehastaneniz bombalandı ve ne yazıkki MSF ekibinden hayatınıkaybedenler oldu. Yemen veSuriye’de benzer saldırılara maruzkaldınız. Onca uluslararası hukukkuralı ve sözleşmeye rağmen,çatışma ortamlarında sağlıkhizmetlerinin artık korunmamasınınasıl yorumluyorsunuz?

Sivil halka, kamu hizmetlerine, özelliklesağlık tesislerine ve sağlık çalışanlarınayönelik saldırılar dünyada gitgide artan bir

eğilim gösteriyor. Yalnızca birkaç ay içindeüst üste Kunduz’da, Yemen’de ve Batı Şe-ria’da karşı karşıya kaldığımız saldırılarbunun açık bir göstergesi. Tıp etiği, ulus-lararası hukuk, uluslararası insani hukuk,uluslararası savaş hukuku gibi kavramlarınartık taraflarca tanınmadığını görüyoruz.

Verdiğimiz tüm sağlık hizmetlerinde bizerehberlik eden en temel unsur tıp etiği.Hiçbir ayırım gözetmeksizin ihtiyacı olanherkesi tedavi ediyoruz ve dünya çapındakitüm MSF binalarında “silahsızlık” kuralınıuyguluyoruz. Bu, silahını kapıda bırakanherkesin bizim güvencemiz altında tedaviedileceği anlamına geliyor. Tarafsızlığımızve güvenilirliğimiz, bizim en büyük sila-hımız.

Kunduz saldırısından sonrabağımsız inceleme talep ettiğiniz birsüreç yürüttünüz. Bu talebinizsonuçlanabildi mi; incelemelerhangi aşamada?

ABD bir iç inceleme sonucu bunun“insan hatası” olduğu yönünde bir açıklamayaptı ve Obama, MSF Başkanı’nı arayıpözür diledi. “Tarafsız” bir MSF hastanesinin

“hata sonucu” bombalanmasını kabul ede-meyiz. Hiç bir çatışma bölgesinde yaralı-ların, sağlık tesislerinin ve sağlık çalışan-larının saldırıya uğraması kabul edilemez.Kunduz’daki saldırının incelenmesi içintoplanan 547 bin imzayı Aralık başındaWashington’a teslim ettik. 10 Ocak’ta Ye-men’de uğradığımız ve altı kişinin ölümünesebep olan hastane saldırısını da şiddetlekınadık. Şu anda iki saldırı için de bağımsızsoruşturma talebimizi sürdürüyoruz. AncakYemen’de, Suriye’de, başka çatışma böl-gelerinde saldırıya uğrayan ve MSF gibisesini yükseltme imkanı olmayan pek çoksağlık kuruluşu ve sağlık çalışanı, sessizceölüme terk edilen binlerce insan var.

Son olarak, MSF Türkiye’de neleryapmayı planlıyor?

Öncelikle göçmenlere yönelik sağlık hiz-metlerimizi geliştirmeyi ve Türkiye’dekisivil toplum dünyasının bir parçası olmayıhedefliyoruz. Türkiye’deki sivil toplumkuruluşlarıyla (STK) birlikte ya da STK’larayönelik eğitimler düzenlemek, MSF ki-taplarının Türkçeye çevirisi, sergi, söyleşi,film günleri gibi organizasyonlar yapmakda planlarımız arasında.

MSF İLKELERİ● Sınır Tanımayan Doktorlar’ınöncelikli faaliyet alanı sağlık hiz-metleridir. Hizmet verdiği her has-tanın hiçbir ırk, din, mezhep, etnikköken ve siyasi görüş ayrımı gö-zetmeksizin yalnızca ihtiyaç odaklıçalışır. Her hastanın hizmetlerdenyararlanma hakkına, bilgilendirmeve onay hakkına, mahremiyetine,insanlık onuruna, kültürel ve diniinançlarına, tercihlerine saygı gös-terir ve her hastaya koşulların el-verdiği en nitelikli tedaviyi sunmayaçalışır.

● Durumu en ciddi olanlara vekimsenin ulaşamadığı, gidemediğiyerlere öncelik verir. Hiçbir biçimdetaraf tutmaz, çatışan grupların vehükümetlerin talepleri doğrultu-sunda müdahalede bulunmaz, si-yasi, ekonomik veya dini manipü-lasyondan uzak durur.

● Afetlerde tamamen koşulsuz des-tek sunar. Afetzedelerin ihtiyaçlarınıbağımsız olarak değerlendirme,engellenmeden afetzedelere ula-şabilme ve doğrudan hizmet vermeilkelerindan asla taviz vermez. Ba-ğımsızlığını korumak için hükü-metlerden ve uluslararası fon ku-ruluşlarından hibe kabul etmez yada destek miktarını azami ölçüdetutar.

● “MSF’nin bu kadar güvenilirolmasının, dünya çapında 5,7 mil-yondan fazla bağışçıyla, başka fonkaynaklarına ihtiyaç duymaksızınayakta durabilmesinin belki de enbüyük nedenlerinden biri, bize ve-rilen her kuruşun hesabını vere-bilmemiz. Ve her faaliyetimizin,her eylememizin sonuna kadar ar-kasında durmamız, olumlu-olumsuzher türlü sorumluluğu üstlenme-miz.”

Domeez Kampı, Irak, 2013.©Pierre- Yves Bernard/MSF

Domeez Kampı, Irak, 2013.©Michael Goldfarb/MSF

Page 10: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

Henüz ülkemizde bu alanda eği-tim veren akademik bir kurumyok, fakat medikal illüstratörlervar. Elif Ceren Çümen, Ege Üni-versitesi Tıp Fakültesi 4. sınıf öğ-rencisi ve medikal illüstratör. Ço-cukluğundan beri çiziyor. Lisedekibiyoloji öğretmeninin kendisinihem tıp okuyup hem de çizimedevam edebileceği konusunda iknaetmeye çalıştığını hatırlıyor. He-kimlik mesleğini metikal illüs-trasyonla tanıştıktan sonra sevmeyebaşlamış ve kişisel çabasıyla ken-disini geliştirmiş. Elif Ceren Çü-men ile “medikal illüstrasyonu”ve tıptaki karşılığını konuştuk.

- Medikal illüstrasyon iletanışman nasıl oldu?

Ege Üniversitesi Hastane kori-dorlarında bir süreliğine sergilenenMerve Evren'in Medikal illüstras-yon sergisine denk geldiğim andabu mesleği keşfetme kararı aldım.O dönem Ege Üniversitesinin HalkKitapları Sağlık Serisinin son ki-taplarının kapaklarını resimledim.

Sonra devamı geldi. Medikalİllüstratör Levent EFE ile tanıştım,bu alanın kurumsallığını o zamangörmüş oldum. 13. Ulusal Sinir-bilim Kongresi'ne medikal illüs-trasyonu tanıtmaya yönelik çalış-

malarla katılmam istendi. KBB'yeait bir makaleye çizdim ve sonrao çizim sürecimi kongrede birposter sunumu ile sergiledim. Aynıkongreye Merve Evren ile ortakbir sergi ile katıldık. Böyle böylekendimi bu alanın içinde buldum.

- Bu alanın olumlukarşılıkları?

Çizerken öğreniyorum ve öğ-renirken de yeni illüstrasyon fi-kirleri geliyor aklıma. İki mesleğimbirbirini besliyor adeta. Kendimimesleğime ait hissediyorum. Hemtıbbi çizer hem doktor olmanınçok alışıldık bir şey olmaması dabana kendimi farklı hissettiriyor.

Bir de mesela kongrede GaziYaşargil ile tanıştım. Benim birçalışmamı satın aldı ve geliri EgeONKODER' e bağışlandı. Benimiçin gururlu bir andı. Böyle güzeltanışıklıklara ortam sağlıyor olmasıda olumlu karşılıklarından bencekısaca.

- Tıptaki karşılığı nedir bualanın?

Makalelerin, kitapların, halkayönelik broşürlerin illüstrasyon-larla anlaşılabilirliklerinin kuv-vetlendirilmesinden tutun da üçboyutlu modellemeler, animas-yonlar ile tıp eğitimine katkı sağ-lamaya kadar görselliği kapsayanher şey denebilir. Artırılmış ger-

çeklik ile eğitimin tıp eğitimineuygulanmasının gündemde olduğuşu dönemlerde Medikal illüstra-törlere de çok iş düşüyor açıkçası.Ayrıca kişiye özel protez tasarımı,anaplastoloji gibi alanlara da yö-nelmek mümkün.

- Türkiye'de medikalillüstrasyon gibi bir alandaolmak nasıl bir his?

Takdir eden çok ama bunu gö-rünen bir değere dökmede sıkıntıvar. Sanki bu bir hobiymiş vekeyif alıyor olmam yeterliymişgibi. Oysa ben Medikal İllüstratörolarak çalışmayı ve geçimimi buşekilde sağmayı planlıyorum.

Ama yayınlarda görsellerdendestek almanın faydası ve gücüfarkedilmeye başlanıyor artık. Za-manla bu konudaki duyarlılığın

oturacağını düşünüyorum.Bunun yanı sıra Türkiye'de bu

işi profesyonel olarak yapan çokaz kişi var, bu kişilerden biriolmak da bana kendimi farklı,kimi zaman özel hissettiriyor.

- Gelecek planlarında nevar? Tıp mı, medikalillüstrasyon mu?

Henüz kararsız olduğum birkonu. Bir tutkuyu mesleğe çevir-menin bildik dezavantajlarındançekiniyorum. Ayrıca hekimlik mes-leğini ve bu süreçte her gün yenibilgiler edinmeyi de seviyorum.Şu an için hem hekim hem medikalillüstratör olmak var gelecek plan-larımda demek daha doğru olacak.

Diğer çalışmalara bu adrestenulaşabilirsiniz: www.elifcerencu-men.com

Ocak - Şubat 201610

Röportaj: Dr. Seyfi Durmaz

Elif Ceren Çümen, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 4. sınıf öğrencisi, medikal illüstratör:

Elif Ceren Çümen: “Çocukluğumdan beri çiziyorum. Lisede iken biyoloji öğretmenim hem tıp okuyuphem de çizime devam edebileceğim konusunda beni ikna çabalarını hatırlıyorum.

Üniversitenin ilk yılı, tıbbı seçmiş olmakla ilgili soru işaretleri taşıyordum. Medikal illüstrasyonlatanışınca hekimlik mesleğimi de sevmeye başladım. Kişisel çabalarla kendimi geliştirmeye çalıştım.”

Yayınlarda illüstrasyonlardan destekalmanın faydası ve gücü farkediliyor artık

Page 11: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

Ocak - Şubat 201611

Sağlık emek ve meslek örgütleri,Türkiye’de ve dünyada son dö-nemde yaygınlaşma eğilimindeolan evde bakım hizmetlerininkamusal yaklaşımla ele alınmasıgerektiğini vurguladı. Güçlü birkamu sistemi kurulmadığında evdebakım hizmetlerinin “rant kapısı”olarak görülme riski bulunduğunadikkat çekildi.

Türk Tabipleri Birliği, Türk Ge-riatri Derneği, Fiziksel Tıp ve Re-habilitasyon Uzman HekimleriDerneği, Sağlık ve Sosyal HizmetEmekçileri Sendikası, Türk Hem-şireler Derneği ve Geriatri Hem-şireleri Derneği tarafından hazır-lanan “Evde Bakım Hizmetleriile İlgili Sağlık Emek ve MeslekÖrgütlerinin Görüş ve Yaklaşım-ları” başlıklı rapor 23 Aralık 2015Çarşamba günü, TTB'de düzen-

lenen bir basın toplantısıyla ka-muoyuna duyuruldu.

Toplantının açış konuşmasınıyapan TTB Merkez Konseyi Baş-kanı Dr. Bayazıt İlhan, evde bakımhizmetlerinin bilimsel verilere vetoplumun ihtiyaçlarına göre, alanınuzmanlarını da dahil edecek birbiçimde şekillendirilmesi gerekenbir alan olduğunu vurguladı. Evdebakım hizmetlerinin kamusal biryaklaşımla ele alınması gerekti-ğinin altını çizen İlhan, aksi halde"rant" alanına ve "kâr" aracınadönmesinin kaçınılmaz olduğunubelirtti.

Ortak basın açıklamasını okuyanProf. Dr. Dilek Aslan, dünyadave Türkiye'deki demografik de-ğişimlerin sağlık ve sosyal hiz-metler başta olmak üzere pek çokalanda gereksinimlerin yenidengözden geçirilmesine neden olduğubelirterek, evde bakım hizmetle-

rinin de bu kapsamda öne çıktığınıvurguladı. Evde bakım hizmetleriile ilgili bir “çerçeve” yaklaşımabugün her zamankinden daha çokihtiyaç bulunduğuna dikkat çekenAslan, raporda altı çizilenleri şöyleaktardı:

- Evde bakım hizmetlerinin ka-musal bir hizmet olması hizmetingereksinimi olanlara yönelik eşitve sürekli sunumunun sağlanması

açısından önemlidir.- Bu hizmetlerin planlanması,

uygulanması, izlenmesi için güçlümevzuat gerekmektedir. Mevcutuygulamanın karmaşık olduğu,özellikle saha uygulamalarında,özellikle kurum için iş yükü çokfazla ve parçalanmış olan uzmanhekimlerin evde bakım hizmetleriyükümlülüklerinin verimli olma-dığı görülmektedir. Bu uygula-

manın popülist bir uygulama ol-duğuna dair gözlemler de bulun-maktadır.

- Evde basık hizmetlerinin tedaviedici sağlık hizmeti anlayışı iledüzenlenmiş olduğu görülmekte-dir. Oysa evde bakım hizmetlerikoruyucu sağlık hizmetleri kap-samında ele alınmalıdır.

- Evde bakım hizmetlerini parakarşılığı sunan ve bu hizmetlerinSGK geri ödeme kapsamına alın-ması için çaba sarfeden özel sektörbileşenleri bulunmaktadır. Güçlübir kamu sistemi kurulmadığındaevde bakım hizmetlerinin “rant”yaratma riski olduğu unutulma-malıdır ve bu toplum sağlığı açı-sından bir tehdittir.

- Evde bakım hizmetleri kadınemek sömürüsünün bir aracı halinegelmiştir. Eğitimli, yetkin, hizmetien iyi verecek kişilerin bu alandagörev yapması gerekmektedir.

Evde bakım “kamusal” bir yaklaşımla ele alınmalıdır

Tıp DünyasıANKARA

Sağlık emek ve meslek örgütleri, Türkiye'de son dönemde yaygınlaşma eğiliminde olan evde bakım hizmetleriyle ilgili bir rapor hazırladı.

Uygulanmaya başladığı 2012 yılındanbu yana sağlık çalışanlarının "not vererek"değerlendirdiği Kamu Hastane Birlikleri(KHB) sistemi bu yıl da sınıfta kaldı.

Önceki yıllarda olduğu gibi hekimlerdendiş hekimlerine, eczacılardan hemşirelere,laborantlardan taşeron sağlık çalışanlarınakadar sağlık hizmeti üreten tüm çalışanlar,sağlık alanında görev yapan emek ve meslekörgütlerinin çağrısıyla çalıştıkları KHB'yenot verdiler.

Her biri için 0 ile 5 arasında puan verilentoplam 20 kriter, toplam 100 puan üzerindenve internet aracılığıyla değerlendirildi. De-ğerlendirmeye 1139'u hekim, 69'u hemşireve 20'si diş hekimi olmak üzere toplam1315 sağlık çalışanı yanıt verdi. Buna göre;KHB yöneticileri (CEO) 100 üzerindenortalama 27.51 ile bu yıl da sınıfta kaldı.

Sağlık çalışanlarının KHB sistemine iliş-kin değerlendirmelerinin ayrıntılı sonuçlarıTürk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık veSosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES),Devrimci Sağlık İş Sendikası, Türk Hem-şireler Derneği, Sosyal Hizmet UzmanlarıDerneği (SHUD) ve Tüm Radyoloji Tek-nisyenleri ve Teknikerleri Derneği tarafından9 Şubat 2016 Salı günü TTB'de düzenlenen

basın toplantısı ile paylaşıldı. Basın top-lantısına TTB Merkez Konseyi BaşkanıDr. Bayazıt İlhan, SES Eş Genel BaşkanıGönül Erden, Sosyal Hizmet UzmanlarıDerneği Genel Sekreteri Mehmet Can Öz-kaya ve Türk Hemşireler Derneği yöneti-cileri Şengül Duygulu ile Azize Atlı Özbaşkatıldılar. Açıklamayı TTB Merkez KonseyiBaşkanı Dr. Bayazıt İlhan yaptı.

İlhan, "Sağlık emek ve meslek örgütleriolarak kamu hastane birlikleri ve kâr amaçlıCEO düzenine itiraz ediyoruz. Sağlık Ba-kanlığı'nı bu yanlıştan dönmeye, devlethastanelerini şirket gibi değil, halkın yararınaolacak birsisteme göre yönetmeye çağırı-yoruz" diye konuştu.

SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden,

KHB ve CEO sisteminin Sağlıkta DönüşümProgramı'nın ayaklarından biri olduğunubelirterek, bu sistemin yanlışlığını ve sağlıkçalışanlarının karşı olduğunu 2002'den buyana dile getirdiklerini vurguladı. Şu andasağlık alanında tam bir kaos yaşandığınıve pek çok sorunun içinden çıkılmaz halegeldiğne dikkat çeken Erden, tüm bu yan-lışlardan geri dönülmesi gerektiğini belir-tirken, "Toplum sağlığı önceliğinde eşit,ücretsiz ve anadilinde sağlık talebimizi yi-neliyoruz" diye konuştu.

SHUD Genel Sekreteri Mehmet Can Öz-kaya, sağlık sisteminin insan ve sağlıkhakkı odaklı olması gerektiğini vurguladı.

THD temsilcilerinden Azize Atlı Özbaşsağlık alanında ekonomik kaygıların değil,

insani kaygıların ön planda olduğu bir or-tama duydukları özlemi dile getirirken,Şengül Duygulu da halkın sağlığı içinhizmet veren sağlık profesyonellerinin sağ-lığının da dikkate alınması ve güvenli or-tamlarda çalışmalarının sağlanması gerek-tiğinin altını çizdi.

Uygulanmaya başlandığı 2012 yılından bu yana sağlık çalışanlarının "not vererek" değerlendirdiği Kamu Hastane Birlikleri (KHB) sistemibu yıl da sınıfta kaldı.

KHB ve CEO’lar yine sınıfta kaldıTıp Dünyası

ANKARAKarne sonuçları

- KHB Genel Sekreterlerine (CEO)1 ile 100 arasında notlar verildi.CEO’lar ortalama 27.51 ile sınıftakaldı.

- Mesleklere göre bakıldığındahekimler ortalama 27.35,hemşireler 22.05 not verdi. Katılımıdüşük olan taşeron şirketçalışanları 50 ile en yüksek notu,radyoloji teknisyenleri ise 21 ile endüşük notu verdi.

- En yüksek notu 65.94 ileErzincan, en düşük notu 18.04 ileBolu KHB CEO’su aldı.

- İlk yıl 7 KHB CEO’su 50 veüzerinde not almışken, 3. yılda da2. yılda olduğu gibi sadece 1 CEO50 üzerinde not alıp “sınıfıgeçebildi”.

Page 12: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vak-fı’nın (um:ag) düzenlediği 23. Adalet ve De-mokrasi Haftası etkinlikleri kapsamında, TürkTabipleri Birliği ve Ankara Tabip Odası’nca(ATO) hazırlanan, ATO Yönetim Kurulu ÜyesiDr. Mine Önal'ın konuşmacı olduğu “SağlıktaMuhafazakarlaşma” konulu panel gerçekleş-tirildi. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde 26 OcakSalı günü gerçekleştirilen panelin açış konuş-masını TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Ba-yazıt İlhan yaptı. Ankara Tabip Odası, TürkTabipleri Birliği, NÜSED ve Tüketici HaklarıDerneği’nin düzenleyicisi olduğu etkinliğe çoksayıda Ankaralı katıldı.

Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs CerrahisiEğitim ve Araştırma Hastanesi’nde GöğüsHastalıkları Uzmanı olarak görev yapan Dr.Mine Önal “Sağlıkta Muhafazakarlaşma”yıson yıllarda uygulanan sağlık ve sosyal politi-kaların yarattığı değişimin ışığında değerlen-dirdi.

Türkiye’de mevcut yasal çerçeve içerisinde,10 haftalığa kadar gebeliklerin sonlandırıla-bildiğini belirten Dr. Mine Önal muayeneha-nelere kürtaj yasağı, anneye düşünme süresiverilmesi, bebeğin kalp atışlarının dinletilmesive kürtaja karşı olan hekimin ‘ret’ hakkınasahip olması gibi yapılan yeni düzenlemelerlekadının kendi bedeni üzerindeki tasarruf hak-kının engellenmeye çalışıldığının altını çizdi.

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesiDr. Mine Önal’ın “Sağlıkta Muhafazakarlaşma”başlıklı sunumundan satırbaşları şöyle:

“Anne Sütü Bankasıçalışmaları sona erdi”

"Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu 2013yılında ‘anne sütü bankası’ ile ilgili çalışmalarınıMedeniyet Projesi olarak tanımlamışken, dün-yada süregelen bilimsel tartışmaların aksinedinen caiz olmayabileceği görüşleri sebebiyleçok faydalı olabilecek bu proje başlamadansona erdi."

“Hastalara din psikoloğu”“Hastalara ruhsal destek ve danışmanlığın

modern tıbbi uygulamalar yerine din psikoloğuveya manevi destek uzmanı gibi tanımlamalaraltında dinsel telkin verilmesi bilimselliktenuzak ve geriye dönük bir projedir. Psikolojibir bilim dalı ve lisans eğitimi olmayan kişileredin psikoloğu adı altında benzer bir unvan ve-rilmesi yanlış bir uygulamadır.”

“Anayasa Mahkemesi’ninAşı Kararı”

"Anayasa Mahkemesi Kasım 2015’te be-beklik/ çocukluk dönemi aşılarını yaptırmakistemeyen ebeveynlerin bireysel başvurusuhakkında; Ana-baba rızası olmadan çocuğazorunlu aşı yaptırılmasının Anayasa’nın 'kişinindokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı'nıdüzenleyen 'temel hak ve hürriyetlerin ancakkanunla sınırlanabileceğine' ilişkin maddesineaykırı bularak ihlal kararı verdi. Böylelikle,çocukların sağlığı değil ebeveynlerin ‘rıza’olarak adlandırılan davranış biçimleri YüksekMahkeme tarafından kutsanmış oldu. Çocuk-larını aşılatmayan ebeveynler yalnızca kendiçocuklarını değil bütün çocukların sağlığınıtehlikeye atıyor.”

“Geleneksel ve TamamlayıcıTıp Yönetmeliği yayımlandı”

“Yönetmelikte geçen Geleneksel ve Tamam-layıcı Tıp uygulamalarının hekimler, diş he-kimleri ve sağlık personeli tarafından kulla-nılması düzenlenmiş ve çok geniş endikasyonlistesi belirlenmiştir. Kapsamında kupa uygu-laması (hacamat), akupunktur, apiterapi, fito-terapi, hipnoz, sülük tedavisi ve bunun gibibirçok yöntemin yer aldığı geleneksel ve ta-mamlayıcı tıbba ilişkin bilimsel bilgi büyükoranda eksik ve bu yöntemlerin etkisiz olduğunadair bir çok uzmanlık derneğinin açıklamalarımevcut. Ayrıca bazı yöntemler riskli ve gözealınamayacak yan etkilere sahip.”

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nın düzenlediği 23. Adalet veDemokrasi Haftası etkinlikleri kapsamında, TTB ve ATO tarafından,“Sağlıkta Muhafazakarlaşma” konulu panel gerçekleştirildi.

Ocak - Şubat 201612

IMF bilekaygılı

Uluslararası Para Fonu (IMF)Anlaşmasının 4. maddesi çerçe-vesinde üye devletleri uzman he-yetler ziyaret ediyorlar. Bu ziyaretinteknik adı “Madde 4 misyonu”.Türkiye ziyaretinden çıkarılan so-nuçlar 4 Şubat 2016 tarihinde açık-landı. Rapor Hazine Müsteşarlığıtarafından da internet sayfasındapaylaşıldı.

Türkiye’nin mali durumuna dairgenel bir çerçeve sunulan rapordaiki madde dikkati çekiyor. Kamuhizmetlerinin nasıl “verimli” yü-rütülmesi gerektiğine dair önerilerinyer aldığı altıncı maddeye göre“…Harcama tarafında mali sıkı-laşma, yatırım harcamalarının az-altılması yerine, kamu personelharcamalarının sınırlandırılması dadâhil olmak üzere, cari harcamalarüzerine yoğunlaşmalıdır…”.

Yani yatırım harcamalarını kıs-maya gerek yok. Dolayısıyla gerekliolup olmadığına dair uzun planlamayapmadan da olsa yatırım harca-ması yapılmalı. Yatırım harcamasıadı üstünde, inşaat, malzeme alım-ları. Dolayısıyla devlet bir “tüketici”olarak üzerine düşeni yapmaya de-vam etsin diyor IMF. Ama iş çalı-şanlara gelince, maliye politikasınınsıkılaştırılması gereğinden söz edi-liyor; “kamu personel harcamala-rının sınırlandırılması dahil” de-nilirken kast edilen kadrolu çalış-mayı azalt, ücretleri ve sosyal gü-venlik prim giderlerini düşür. Söz-leşmeli, güvencesiz, esnek çalış-manın kamuda esas alınması, amabina yapmaya devam edilmesi tav-siye ediliyor.

Aslına bakılırsa 64. HükümetProgramı’na bakıldığında IMF’denakıl almaya gerek kalmadan “temelkamu hizmetleri” dışındaki tümalanlarda sözleşmeli çalışmanınesas olacağı açıklanmıştı. TürkTabipleri Birliği’nin konuya ilişkinaçıklamasında “Hükümet Progra-mı’nda sağlık hizmetlerine dairyapılacaklar arasında ‘şehir has-tanelerinin tamamlanması’ bu has-tanelerin yönetim anlayışına dairbelirleme yapılacağı, aile hekim-liğinin yapısında değişiklik yapı-lacağı belirtilmektedir. Ancak tümbunlar ‘sağlıklı nesiller’ başlığı al-tında yer almakta ve “temel kamuhizmeti” nitelemesi kesinlikle ya-pılmamaktadır” denilmişti.

Bu noktada IMF’nin bir başka“kaygısı” daha var. Raporun yedincimaddesinde IMF, “Özel sektör tab-loları son yıllarda daha gergin birhal aldı” gerekçesiyle Hazine ga-rantileri ile kısaca PPP olarak anılanKamu Özel Sektör İşbirliği proje-lerindeki “koşullu yükümlülük”kullanımının, “sıkıntılı bir zaman-da” realize olarak Hazine’yi zordurumda bırakabileceği uyarısındabulunuyor. Yani Türkiye’de büyükaltyapı projelerinin ihalelerini alanşirketlerin iyi denetlenmesi gerek-tiği, aksi durumda şehir hastane-lerinin de arasında olduğu “megaprojeler” için alınan devasa kredi-lerin bir anda devlet borcuna dö-nüşebileceğini söylüyorlar.

Adı Hazine garantisi olmasa dayaklaşık iki yıl önce çıkarılan “BorçÜstlenim Yönetmeliği” ile asgarimaliyeti 1 milyar TL olan Yap-İş-let-Devret (YİD) modeli projelerile Sağlık ve Milli Eğitim bakan-lıklarınca yaptırılan ve asgari tutarı500 milyon TL olan Yap-Kirala-Devret modeliyle yaptırılan projelerfiilen garanti kapsamına alınmıştı.“Borç üstlenim” kapsamına alınanprojeler Resmi Gazete’de yayım-lanmıyor. O nedenle vatandaşınsırtına binen yük tam olarak açık-lanmasa da bir hesaba göre 100milyar dolar civarında olduğu be-lirtiliyor.

Türk Tabipleri Birliği Hazinegarantisi ve borç üstlenimine dairyönetmeliğin kimi maddelerininiptali için açtığı dava Danıştay’dagörülmeye devam ediyor.

Bu davada Türk Tabipleri Birliği,KÖİ yönteminin pahalı olduğunu,bunun için şirketlerin aldığı kre-dilerin maliyeti iki kat artırdığını,bu kredilerin maliyeti olan “türevürünlere” hiçbir biçimde Hazinegarantisi verilmemesi gerektiğinive sonuç olarak herhangi bir eko-nomik sallantıda tüm bu borç yü-künün hastane döner sermayelerineyani çalışanlar ve hastaların üzerineyıkılacağını belirterek düzenleme-nin iptalini istemiştir. IMF’yi bilekaygılandıran gelişmeleri yakındantakip etmekte “kamu yararı” olduğukuşkusuz.

http://www.imf.org/external/np/ms/2016/020216.htm

https://www.hazine.gov.tr/File/?path=RO O T / 1 / D o c u m e n t s / D E I % 2 0 -%20%C4%B0kili%20ve%20%C3%87ok%20Tarafl%C4%B1%20%C4%B0li%C5%9Fkiler%20Dok%C3%BCman-lar%C4%B1/IMF%20Madde%20IV%20Heyeti%20De%C4%9Ferlendir-me%20Notu%20(gayriresmi%20terc%C3%BCme).pdf

http://www.ttb.org.tr/index.php/Haber-ler/program-5789.html

Av. Özgür Erbaş

TTB ve ATO’dan “SağlıktaMuhafazakârlaşma” paneli

Dr. Mine Önal

Dr. Bayazıt İlhan

Page 13: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

Ocak - Şubat 201613

TTB Genel Yönetim Kurulu (GYK) top-lantısı 30 Ocak 2016 Cumartesi günü An-kara’da gerçekleştirildi. Tabip odaları, kollarve çalışma gruplarından temsilcilerin ka-tıldığı toplantıda ülke gündemi, sağlık ala-nının ve sağlık çalışanlarının içinde bu-lunduğu durum ve 14 Mart Tıp Haftası sü-reci ele alındı.

İstanbul Tabip Odası Delegesi Dr. OsmanÖztürk ve Ankara Tabip Odası Genel Se-kreteri Dr. Ebru Basa’nın Divan’a seçil-mesiyle başlayan toplantı, TTB MerkezKonseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan’ın açış

konuşması devam etti.TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt

İlhan, ülkenin ve sağlık çalışanlarının içindebulunduğu durumun genel bir tablosunuçizdi. Çok ağır bir dönemden geçen Tür-kiye’de Suriyeli göçmenlerin sayısının 2buçuk milyona ulaştığını belirten İlhan,ciddi bir göçmen sorunu ile karşı karşıyaolunduğunu kaydetti. İlhan, GüneydoğuAnadolu Bölgesi’nde sağlık çalışanlarınınçok ciddi sorunları bulunduğuna, sağlıkkuruluşlarının karargâh haline getirildiğine,sağlık çalışanlarının ve sağlık tesislerininhedef haline getirildiğine dikkat çekti.

İlhan, TTB’nin Dünya Tabipleri Birliğiile birlikte “Savaş, Göç ve Sağlık Sem-

pozyumu”nu düzenlediğini belirterek, tümhekimleri ve tabip odası temsilcilerini 25-27 Şubat’ta İstanbul’da gerçekleştirilecekbu sempozyuma davet etti.

“Akıl dışı sağlık sistemini birkez daha sorgulayalım!”

TTB’nin tüm uyarılarına karşın, 13 yıldırdurmadan altyapısız tıp fakültesi açan vetıp fakültelerinin kontenjanlarını artıranAKP iktidarının, şimdi “ihtiyacın üzerindehekim sayısına ulaşılacağı” gerekçesiyletıp fakültesi kontenjanlarını azaltmaya ha-zırlandığını anlatan Bayazıt İlhan, tıp öğ-rencilerinden asistanlara, özel sağlık alanında

çalışan hekimlerin durumundan sağlık ala-nında giderek yaygınlaşan taşeron çalışmayakadar sağlık ortamında akıl dışı bir tablonunyaşandığını belirtti. İlhan, tüm hekimlereseslenerek, “Gelin bu akıl dışı sağlık siste-mini bir kez daha sorgulayalım” çağrısındabulundu.

TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. ÖzdenŞener’in TTB faaliyetlerini aktardığı sunumuile devam eden GYK toplantısının öğledensonraki oturumunda tabip odaları, kollarve çalışma grupları temsilcileri faaliyetleriniaktardılar ve Türkiye sağlık ortamını de-ğerlendirdiler. Toplantı, 14 Mart Tıp Haftasısürecinde yürütülecek etkinlikler için öne-rilerin paylaşılmasının ardından sona erdi.

25 Aralık 2015’de bir “Duyuru” ya-yımlayarak, 1 Ocak 2016 tarihinden iti-baren özel sağlık kurum ve kuruluşlarındaçalışan hekimlere ek sözleşme imzalatıl-masını ve “haksız ödemelerden” hekim-lerin sağlık kuruluşu ile birlikte müteselsilsorumlu olmasını isteyen SGK, TTB’ninmüdahalesinin ardından uygulamayı son-landırdı.

Özel kuruluşlarda çalışan hekimlerdengelen şikayetleri de değerlendiren TTB,ilk olarak SGK Başkanlığı’na yazdığıbir yazıyla, kurumun özel sağlık kuru-luşlarında çalışan hekimlerden istediğisözleşmelere müteselsil sorumluluk ileilgili hüküm konulması talebinin hukukaaykırı olduğu görüşünü iletmişti.

Bu görüşte; “SGK’nin kapsamını he-kimlerden bağımsız olarak belirlediği vesürekli bir biçimde değiştirdiği geri ödemekurallarına ve idari düzenlemelere uy-

madığı gerekçesi hastanelere yapılan öde-melerin geri ödenmesinde hekimden ta-ahhüt istenmesinin kabul edilemeyeceği”belirtildi. Eğer hukuka aykırı bir ödemeninsöz konusu olduğu durumlarda ise buparayı alanın hekim değil, özel sağlıkkuruluşunun kendisi olmasından hareketle,doğal olarak ve hakkaniyet gereği sözkonusu geri ödemeyi de hastanenin yap-ması gerekeceği vurgulandı.

Bu uygulamayla, bir hekimin yıllarönce kapanmış bir hastane ve tıp merke-

zine yapılan yersiz ödeme nedeniyle bilemüeyyide ile karşı karşıya kalabileceğiuyarısında bulunulurken, SGK’nin üstünkamu gücünü kullanarak hekimlere has-tanelerin yerine geçerek haksız ödeme-lerden sorumlu olduğunu kabul etme vebu yönde sözleşme imzalama zorunluluğugetirmesinin çalışma hürriyetinin hukukaaykırı olarak ihlali olduğu belirtildi.Ayrıca Medeni Kanun uyarınca bulunmasıgereken iyi niyet kurallarına ve BorçlarKanunu’nun sözleşmelere ilişkin ilkelerine

de aykırı olduğu kaydedildi. Özel Sağlık Kuruluşlarından bu hukuka

aykırı işlemi hekimlere yansıtmamalarıtalep edildi.

Ardından, TTB Genel Sekreteri Prof.Dr. Özden Şener ve TTB Hukuk Büro-su'ndan Av. Mustafa Güler SGK BaşkanıMehmet Selim Bağlı'yı ziyaret ederek,bu görüşü yüz yüze de ifade ettiler.

Bu sürecin ardından, SGK 29 Ocaktarihinde web sitesinden yaptığı duyuruile özel sağlık kuruluşlarında çalışan he-kimlerin sözleşmelerine sağlık kuruluşuile birlikte müteselsil sorumlu olacaklarınailişkin hüküm konulmasına yönelik talebikaldırdı.

TTB Merkez Konseyi, bu durumdaözel sağlık kuruluşlarında çalışan he-kimlerin sözleşme imzalama gereğininortadan kalktığını, özel sağlık kuruluşla-rının da bugüne dek hekimlerin imzalamışolduğu sözleşmeleri iptal etmelerinin ge-rektiğini duyurdu.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

SGK, TTB’nin müdahalesinin ardından, özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin sözleşmelerine sağlık kuruluşu ile birliktemüteselsil sorumlu olacaklarına ilişkin hüküm konulmasına yönelik talebi geri çekti.

TTB müdahalesi haksız uygulamayı sonlandırdı

30 Ocak günü toplanan TTB Genel Yönetim Kurulu, 14 Mart Tıp Haftası sürecinde yapılacak eylem ve etkinlikleri ele aldı.

Tıp DünyasıANKARA

Akıl dışı sağlık sistemini bir kez daha sorgulayalım!

Page 14: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

14Ocak - Şubat 2016

Ağrı'da 21 Temmuz 2015 tarihinde SuruçKatliamı'nı protesto etmek amacıyla dü-zenlenen basın açıklamasına katıldıklarıgerekçesiyle ve memuriyetten çıkarılmatalebiyle haklarında disiplin soruşturmasıbaşlatılan, aralarında Ağrı Tabip OdasıBaşkanı Dr. Ulaş Yılmaz'ın da olduğu 8sağlık emekçisi ile sağlık emek ve meslekörgütlerince 13 Mart 2015'te sağlığın me-talaştırılmasına ve sağlık emekçilerinin gü-vencesizleştirimesine karşı gerçekleştirileniş bırakma eylemine katılan Üsküdar DevletHastanesi’nde görevli 3 sağlık emekçisi,14 Ocak 2016 günü Ankara'da TürkiyeKamu Hastaneleri Kurumu Yüksek DisiplinKurulu'nda ifade verdi.

Soruşturmalar bir an önce geriçekilmeli

Türk Tabipleri Birliği, Sağlık ve SosyalHizmet Emekçileri Sendikası ve Türk Psi-kiyatri Derneği (TPD) temsilcileri, savun-ması istenen sağlık emekçilerine destekvermek amacıyla Türkiye Kamu HastaneleriKurumu önünde bir basın açıklaması yaptı.CHP milletvekilleri Ali Şeker, NurettinDemir, HDP milletvekilleri Behçet Yıldırım,

Abdullah Zeydan ve Türkiye İnsan HaklarıVakfı Genel Sekreteri Dr. Metin Bakkalcı'nında destek verdiği açıklamaya TTB, AnkaraTabip Odası, SES ve TPD yöneticileri ileçok sayıda hekim ve sağlık çalışanı katıldı.

Ortak açıklamayı SES Eş Genel BaşkanıGönül Erden okudu. Açıklamada, Anaya-sa'nın 34. maddesine göre herkes, öncedenizin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı

ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkınasahip olduğu vurgulanarak, "Arkadaşları-mızın memuriyetten men istemiyle YüksekDisiplin Kurulu’na sevk edilmeleri, akıl,mantık, vicdan ve yasalarla bağdaşmayansiyasi ve baskıcı bir tutumdur. Hiç kimseninhaklarını kullandığı için sağlık emekçilerini,arkadaşlarımızı cezalandırma hakkı bulun-mamaktadır" denildi.

Açıklamanın ardından TTB Merkez Kon-seyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, CHP Mil-letvekili Ali Şeker ve HDP MilletvekiliBehçet Yıldırım da birer konuşma yaparak,hiç kimsenin sağlık ve yaşam hakkını sa-vunmak için yapılan bu eylemler nedeniylecezalandırılamayacağını belirterek, soruş-turmaların bir an önce geri çekilmesini is-tediler.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Düzenlenen basın açıklamalarıyla Ağrı’da Suruç Katliamı’nı protesto eden 8, İstanbul’da sağlığın ticarileştirilmesine karşı çıkan 3 sağlıkemekçisi, Kamu Hastaneleri Kurumu Yüksek Disiplin Kurulu’nda ifade verdiler. Sağlık meslek örgütü temsilcileri, sağlık emekçilerine açılansoruşturmaların iptal edilmesini istedi.

TTB, DİSK, KESK veTMMOB yöneticileri, Barış İçinAkademisyenler İnisiyatifi'ninbildirisine imza attığı için 15Ocak’ta gözaltına alındıktan son-ra Adliye'de serbest bırakılan,aralarında TTB Merkez KonseyiÜyesi Prof. Dr. Nilay Etiler,TTB Merkez Konseyi DelegesiProf. Dr. Onur Hamzaoğlu, Prof.Dr. Ümit Biçer, Prof. Dr. CengizErçin, Prof. Dr. Zelal Ekinci'ninde bulunduğu Kocaeli Üniver-sitesi'nde görevli akademisyenleriziyaret etti.

21 Ocak’ta gerçekleştirilen zi-yarete TTB İkinci Başkanı Prof.Dr. Raşit Tükel, TTB MerkezKonseyi üyesi Dr. Hüseyin De-mirdizen, KESK Eş BaşkanıLami Özgen, TMMOB YönetimKurulu Başkanı Mehmet Soğancıve DİSK Genel Sekreteri Dr.Arzu Çerkezoğlu'dan oluşan he-yet önce akademisyenlerle gö-rüşme yaptı, daha sonra Tıp Fa-kültesi önünde bir basın açıkla-

ması gerçekleştirdi. Ortak açık-lamayı okuyan Dr. Hüseyin De-mirdizen, gözaltılara tepki gös-tererek, “Demokrasi mücadele-sinde hiçbir çekince duymadanemek hareketinin ve halkımızınyanında duran akademisyenle-rimizin yanındayız!” dedi.

Bombaların patladığı, kitlekatliamlarının olduğu, karanlıkbir dönemden geçen Türkiye’de,“katliamlara son verilsin, barışistiyoruz” diyen akademisyen-lerin hedef gösterilerek linç et-tirilmeye çalışıldığına yer verilenaçıklamada bu tutumun faşizminbayraktarlığı olduğu belirtildi.DİSK, KESK, TMMOB veTTB’nin açıklamasında şöyle

denildi: “Bu saldırı, bu tehditler ülkenin

geleceğine yönelmiş aklı den-gesini yitirmiş bir algının ürü-nüdür. Bir ülkenin aydınları sor-gulamaz, eleştirmez, özgürce fi-kirlerini ifade etmezse, o ülkekendi mezarını kazmaya başlar.Bu nedenle içeriği ne olursaolsun toplumsal bir soruna dikkatçeken bir metne imza attıklarıiçin evlerinden gözaltına alınan,tehditlere maruz kalan, üniver-sitelerde odalarının önüne çar-pılar konulan akademisyenlereyapılanlar kabul edilemez. Ev-rensel normlarda ifade özgürlüğühaklarını kullanan akademisyen-lere yönelik soruşturmaların der-

hal son bulmasını talep ediyor,Hitler Almanya’sını aratmayanböyle bir rezalete karşı tüm ka-muoyunu duyarlı olmaya çağı-rıyoruz. Demokrasi mücadele-sinde hiçbir çekince duymadanemek hareketinin ve halkımızınyanında duran herkesle yan yana,omuz omuza, dayanışma içindeolduğumuzu bir kez daha duyu-ruyoruz.”

Destek yağıyor"Akademisyenlere yurt içi ve

yurt dışından çeşitli kesimlerdendestek ve dayanışma mesajlarıyağıyor. Edebiyatçılar, sinema-cılar, gazeteciler, müzisyenlerve daha pek çok meslek grubu

akademisyenlerle dayanışmaamacıyla imza kampanyaları ger-çekleştirdi. Aralarında İnsan Hak-ları için Hekimler Örgütü, DünyaTabipler Birliği, İngiliz TabiplerBirliği, Alman Tabipler Birliği,Avrupa Hekimler Daimi Komi-tesi, İşkence Mağdurları Ulus-lararası Rehabilitasyon Konseyi,Bağımsız Adli Tıp UzmanlarıGrubu, İrlanda Hemşireler veEbeler Örgütü, Amerikan AcilTıp Akademisi, Uluslararası Sağ-lık ve İnsan Hakları KuruluşlarıFederasyonu ve İnsan Haklarıiçin Doktorlar Örgütü’nün olduğuuluslararası örgütler de Cum-hurbaşkanı Recep Tayyip Erdo-ğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu,Sağlık Bakanı Mehmet Müez-zinoğlu, İçişleri Bakanı EfkanAla ve Adalet Bakanı Bekir Boz-dağ’a bir mektup ileterek, insanhaklarına saygı çağrısı yapanakademisyenlere, sağlıkçılara veinsan hakları aktivistlerine karşıbaşlatılan hukuksal işlemler vediğer saldırıların kaygı verici ol-duğunu ifade ettiler."

Barış İçin Akademisyenler Girişimi'nin bildirisine imza attıkları için gözaltınaalınan aralarında TTB Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. Nilay Etiler, TTB

Merkez Konseyi Delegesi Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Prof. Dr. Ümit Biçer,Prof. Dr. Cengiz Erçin, Prof. Dr. Zelal Ekinci'nin de olduğu akademisyenlere

yurtiçi ve yurtdışından destek sürüyor.

Akademisyenlere destek çığ gibiTıp DünyasıHABER MERKEZİ

Yasal haklarını kullandılar, ifadeye çağrıldılar

Page 15: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

15Ocak - Şubat 2016

İngiltere'de doktorlar 12 Ocak’ta tarihi bir grevgerçekleştirdi. 24 saatlik grev, İngiltere’dedoktorların 40 yıl sonra yaptığı ilk grev olma özelliğitaşıyor. Sağlık Bakanlığının, Ulusal Sağlık Servisinin(NHS) özelleştirilmesini kolaylaştıran taslağına karşıgreve çıkan doktorlar ülkenin birçok yerinde eylemdüzenlediler. The Guardian’ın haberine göre 38 bindoktor greve çıktı.

Maaşlarda yüzde 30 kesintiAsistan Doktorlar Komitesi, (BMA) doktorlarınmaaşlarında yüzde 30 kesintiye gidilmesi ve UlusalSağlık Servisinin özelleştirilmesine karşı grev kararıaldıklarını açıkladılar. Asistan doktorlar uzunsüredir hükümetle kemer sıkma politikalarındandolayı maaşlarında planlanan kesintilerle ilgilipazarlık halindeydi.

Emeklilik 68 yaşa çekilecekBMA 2008’de doktorlardan yapılan halihazırdakikesintilerin hükümete yılda 2 milyar sterlin katkısağladığını hatırlattı. Yeniden yapılmak istenendüzenlemelerle doktorlardan, kamu sektöründekidiğer üst gelir seviyesindeki çalışanlara oranla çokdaha fazla kesinti yapılması planlanıyor. BMAbaşkanı “Hükümet hem doktorların emeklilik yaşını68’e çıkarmak hem de maaşlarından çok daha fazlakesinti yapmak istiyor” dedi. (12 Ocak 2016 –www.evrensel.net)

İngiltere’de doktorlar 40 yıl sonra ilk kez grev yaptı. Mesai saatlerindekidüzenlemeleri protesto etmek isteye İngiltere'de doktorlar tarihi bir grev gerçekleştirdi.

İngiltere’de doktorlar 40 yıl sonra grev yaptı

Page 16: sistemini bir kez ASM’ler karakola dönüştürülmesin! daha ... · Hoca, bu ekip içinde akademik hassasiyetini her alana yansıtan ve farklılığını ortaya koyan bir hocamızdı

Ocak - Şubat 201616

Operasyonel kiralama sektörünün yerli ser-mayeye sahip en büyük markası DRD FiloKiralama, meslek grupları için özel olaraktasarladığı yeni stratejisinin ilk ve önemli bir

adımını, Türk Tabipleri Birliği (TTB) işbirliğiile attı. TTB tarafından gelen talep sonrasındaDRD, yaptığı pazar araştırmaları ve hekimlerinihtiyaçları doğrultusunda Türkiye çapındakiTTB üyesi olan tüm hekimlere özel bir‘Doktor Hizmet Paketi’ sunmaya başladı. He-kimlerin mevcut zorlu çalışma koşulları ve iş

yoğunlukları göz önüne alınarak zaman vebütçe verimliliği hedeflenen bu hizmetpaketi ile doktorlara aylık sabit kira ödemeleriile 24 aydan 36 aya kadar diledikleri markave model aracı kiralama imkanı sunulurken;bakım onarım, 7/24 yol yardım, servis hiz-metlerinde vale imkanı, sigorta, lastik,mevcut araçlarının 2’inci El’de değerlen-dirilmesine yönelik danışmanlık, güvenlisürüş eğitimleri, HGS yönetimi, araç transferive mobil aplikasyon desteği gibi geniş kap-samlı bir hizmetler bütünü sunuluyor. Buhizmetleri almak isteyen hekimlerin, DRDile www.drd.com.tr web adresinden veya0850 911 1 724 nolu DRD Çağrı Merke-zi’nden iletişime geçerek, TTB üyeliklerinibeyan etmeleri yeterli olacak.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıtİlhan; “Hekimlerimiz çok zor koşullarda,büyük özveriyle ülkenin dört bir yanındayurttaşlarımıza sağlık hizmeti veriyor, endeğerli varlığımız olan sağlığımızı korumayave geliştirmeye çalışıyorlar. Hekimlerimizinyaşamını kolaylaştıracak avantajlı tekliflergeliştiren DRD’ye bu katkılarından dolayıçok teşekkür ediyor, araçlarını kazasız, kö-tülüklerden uzak günlerde kullanmalarınıdiliyoruz” dedi.

Hekimler için araç sahibi olmanın getirdiğiher türlü operasyonel ve mali yükü ortadankaldırdıklarını belirten DRD Genel Müdürüİlkay Ersoy; “25 bin adedi aşkın araç filomuzve ülke genelinde yaygın 1.200 anlaşmalıservis ağımız ile artık hekimlerimizin dehizmetindeyiz. Hekimlerimizden gelen ta-leplerden ve DRD olarak gerçekleştirdiğimizpazar araştırmalarından yola çıkarak, TTBüyesi hekimlerimizin ihtiyaçlarını gidermeyeyönelik hazırladığımız ürün ve hizmet pa-ketleriyle onlara özel çözümler geliştirdik.DRD’nin bireylere sunduğu avantajları de-ğerlendirerek, daha kapsamlı ve hekimlereözel avantajlardan 90 bin üyesinin yarar-lanması için, bu işbirliği ortamını sağlayanbaşta TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr.Bayazıt İlhan’a ve çok değerli yönetimkurulu üyelerine, bu vesileyle teşekkür edi-yorum” dedi.

2’inci El otomobil piyasasında önemli

bir yeri olan “Doktordan 2’inci el otomobil”tanımının bu hizmet sonrasında zamanlahızla azalacağını söyleyen Ersoy, “Hekim-lerimiz artık satın alma yerine uzun dönemkiralamayı tercih edecekler. TTB işbirliğiile Türkiye’nin dört bir yanında insanımızınsağlığı için gece gündüz çalışan, çabalayanhekimlerimizin hayatlarını kolaylaştıracakbir projeye imza atıyor olmak, yüzde yüzyerli sermayeli şirketimiz için büyük birönem taşıyor. Önümüzdeki dönemde, TTBile olan işbirliğimiz gibi, benzer ve değeryaratan başka işbirliği projelerimizi, farklımeslek grupları için de gerçekleştirme iste-ğimiz ve hedefimiz var” şeklinde konuştu.

DRD hakkında;Türkiye’de operasyonel kiralamasektörünün gelişimine öncülük ederek1998 yılında kurulan DRD, bugün 25bin adedi aşkın araç filosu, ülkegenelinde yaygın 1.200 anlaşmalıservis noktası, her sektörde yerel veglobal 5.000 adetten fazla müşterisi ilehizmet vermektedir. Türkiye’nintamamı yerli sermayeli en büyük filokiralama markası DRD, uzun vadelistratejik planları ve beklentilerinötesinde hizmet anlayışı ile müşteriportföyüne değer katar. Sektördeilklerin markası DRD, 18 yılı aşkınsüredir sahip olduğu sektör deneyimi,ülke genelinde yaygın hizmet ağı vegüçlü altyapısıyla operasyonelkiralama alnında sahip olduğu know-how’ı bireylere de sunma hedefiylehizmet kapsamını genişletmektedir.DRD, sektörün temel süreçlerinde«kurumsal yetkinlik sahibi öncümarka» konumuyla profesyonel birkiralama deneyimi vaat eder vebeklentilerin ötesinde bir hizmetanlayışı ile müşterilerine bu ayrıcalığıyaşatır.

DRD Filo Kiralama, Türkiye çapında görev yapan TTB üyesi 90 binhekime özel ‘Doktor Hizmet Paketi’ geliştirdi. Doktorların mevcutzorlu çalışma koşulları ve iş yoğunlukları göz önüne alınarak, araçlarıile ilgili tüm operasyonel ve mali yükleri ortadan kaldıracak -doktorlara özel- bir hizmet paketi geliştirilmesi konusunda TTB’nintalebi ile gelişen iş birliğinde; DRD tarafından birçok ayrıcalıklıhizmet sunulacak. Bu hizmet paketi ile doktorlara aylık sabit kiraödemeleri ile 24 aydan 36 aya kadar diledikleri marka ve model aracıkiralama imkanı sunulurken; bakım onarım, 7/24 yol yardım, servishizmetlerinde vale imkanı, sigorta, lastik, mevcut araçlarının 2’inciEl’de değerlendirilmesine yönelik danışmanlık, güvenli sürüşeğitimleri gibi geniş kapsamlı bir hizmetler bütünü de sunuluyor.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Türk Tabipleri Birliği ve DRD’den

“Doktorların hayatınakolaylaştıracak” işbirliği