slam dunk dergi - sayi 64

74
SLAMDUNK SAVAŞÇILAR iŞ BAŞINDA! DIRK NOWITZKI KOBE’NIN AVRUPA AşKI! ÇöPÇATAN ATLANTA FASTBREAK ÜçLÜ TAKASIN KAZANANI KİM? TAKAS FIRTINASI DEVAM EDİYOR SÜPER YILDIZLAR ADAM MIDIR? ARKANIZA YASLANIN, şOKE OLACAKSINIZ! EUROLEAGUE TOP 16 BİZİMKİLER NE YAPTI? DİğER MAçLARDA NE OLDU? HAFTALIK BASKETBOL DERGİSİ 12 - 18 Ocak 2015 / SAYI: 64 GOLDEN STATE’IN öNLENEMEZ YüKSELİşİ

Upload: baras-medya

Post on 07-Apr-2016

223 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

Haftalik Online Basketbol Dergisi

TRANSCRIPT

Page 1: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

SLAMDUNK

SAVAŞÇILARiŞ BAŞINDA!

Dirk Nowitzkikobe’NiN AvrupA Aşki!ÇöpÇAtAN AtlANtA

FASTBREAK

ÜçlÜ takasın

kazananı kİm?

TAKAS FIRTINASI DEVAM EDİYOR

SÜPER YILDIZLAR ADAM MIDIR?

ARkAnIZA YASLAnIn,şokE oLAcAkSInIZ!

EURoLEAGUE ToP 16BİZİMkİLER nE YAPTI?DİğER MAçLARDA nE oLDU?

HaFtalık BASKETBOL DERGİSİ 12 - 18 Ocak 2015 / saYı: 64

Golden State’in önlenemez yükSelİşİ

Page 2: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 3: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 4: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

www.slamdunkdergi.com

YAZIŞMA ADRESİ TalaTpaşa caddesi çelenk sok. no: 27/a kaT:4

gülTepe / kaĞiTHane / İsTanBUlTel: +90 (212) 325 91 25 - Fax: +90 (212) 258 70 59

Genel Yayın Yönetmeni Bilgahan aras

[email protected]

Yazı İşleri Müdürü Recep Özerin

[email protected]

Haber Müdürü Bulut çiftçi

[email protected]

Görsel Yönetmen BaRas TeaMWoRk

[email protected]

Fotoğraf Editörü Utku Ulutaş

[email protected]

NBA Editörü Mutlu nazlı

[email protected]

Katkıda Bulunanlar can Hasgör, şaban işık, anıl cantepe

ali konavic, Faruk çolak, Murat eyüboğlualican şengül, niko Yenibayrak, Recep Özerin,

Furkan Furat, gürhan Ulusoy, can asena

Reklam Rezervasyon Bilgehan aras

[email protected]+ 90 (533) 552 07 49

Yayının Türü: Yerel süreliYayıncı: Baras Basım Yayın

Adresi: sanayi Mah. 1673. sok. no: 34-34510 esenyurt / İstanbulTel: 0 (212) 622 63 63 Fax: 0 (212) 605 07 98

slamdunk Haftalık Basketbol dergisi, Baras Basım Yayın tarafından yayınlanmaktadır.Yazı ve fotoğrafların tüm hakkı slamdunk dergisi’ne, yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. slamdunk dergisi Türkiye Basın Meslek İlkeleri’ne uymaya söz

vermiştir.

SLAMDUNK

Page 5: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 6: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Mavericks’in Alman yıldızı Dirk Nowitzki, NBA’in en çok sayı atan oyuncuları listesinde yedinci sıraya yükseldi

azartesi gecesi Almanlık bir adım daha yukarı çıktı. Brooklyn-Dallas maçının uzatmaları oynanırken bitime 34.8 saniye kala Dirk Nowitzki bir üçlük isa-beti sağladı ve tüm zamanların en çok sayı üreten oyuncuları sıralamasında Moses Malone’u geri-

de bırakarak yedinci sıraya yükseldi. Sıralamada önümüzdeki birkaç sene sadece Carmelo Anthony ve LeBron James’in yeri oynayacak. Dirk ise belli ki çok daha uzun bir süre “Avrupa’nın Gururu” olarak listenin üst sıralarında ismini koruyacak. Bir basamak daha yükselmesi için 1.118 sayı daha üretmesi gerek. Onu orada Shaq’in beklediğini hatırlatalım. Yürü be çirkin adam!

P

Almanlık bir basamak

daha atladı

Page 7: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Mavericks’in Alman yıldızı Dirk Nowitzki, NBA’in en çok sayı atan oyuncuları listesinde yedinci sıraya yükseldi

FastBreak / Hazırlayan: Murat Eyüboğlu

Almanlık bir basamak

daha atladı

Page 8: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

NBA’de forma şansı bulmasına hiç kimsenin anlam veremediği ABD’li pivot, paraşütsüz düşüşüne devam ediyor!

ötü tarzını kötü silah seçimleriyle tamamlayan turuncu saçlı kardeşimizi hapishanelerin turun-cu formasıyla görürüz herhalde!” Faruk Çolak’ın geçen hafta dergimiz için hazırladığı yazısından bir alıntı... Hırsızlık yapmayı denemek kötü bir karar-

dır; kimyasal uyuşturucularla uçarken bunu denemek daha da kötüdür; bunu gündüz vakti maske takıp yapmak ise kötü karar-ların da ötesinde, gerizekalılıktan başka bir şey değil! Tabii ki bek-lendiği gibi Swift ve arkadaşı tutuklandı. Turuncu forma yakındır. Daha Noel arifesindeki silah mevzusundan sonra, bir ay geçmeden dibi gördü Swift. “Hapishaneye düşeyim de en azından sıcak bir yatağım olur” dedi herhalde!

“K

Kötü Karar Alma 101: Robert Swift

Page 9: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

NBA’de forma şansı bulmasına hiç kimsenin anlam veremediği ABD’li pivot, paraşütsüz düşüşüne devam ediyor!

FastBreak

Kötü Karar Alma 101: Robert Swift

Page 10: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Lakers’ın yıldız oyuncusundan “Eğitim şart!” çıkışı geldi…

vrupalı oyuncular daha yetenekli. Erken yaşlarda oyunu doğru öğreniyorlar. Bizim de bunu düzeltmemiz, buna değinmemiz lazım. Çocuklarımıza doğru oynamayı öğret-meliyiz. AUU’da korkunç bir basketbol oynanıyor. Büyük çocukları getirip hiçbir şey öğretmiyorlar. Post ve benzeri

temel oyunları öğrenmeden gösterişli işler yapmaya kalkıyorlar. Bu çok aptalca!” Bunları söyleyen Kobe Bryant, sonrasında Gasol Biraderler ve Spurs kadrosundaki Avrupalıları örnek gösterdi. Ayrıca zamanında Avrupa’da eğitim almamış olsa kendisinin de bu kadar iyi olamayaca-ğını ekledi. “Oyuncuları erken yaşta, ileride herkesin üzerlerinden para kazanacağı ‘nakit-inekleri’ olarak görmeyi bırakın ve onlara basketbol öğretin” diyor Kobe. Haklı.

“A

Kobe’den Avrupa övgüsü

Page 11: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Lakers’ın yıldız oyuncusundan “Eğitim şart!” çıkışı geldi…

FastBreak

Kobe’den Avrupa övgüsü

Page 12: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Atlanta’da manitacılık geceleri

FastBreak

Hawks yönetimi, salona taraftar çekmek için “romantik” bir uygulama başlattı

Tinder’ı bilenler vardır. Birbirlerinin fotoğraflarını beğenen insanları eşleştiren bir çöpçatan uygulaması. Eşleştiğiniz insanların izdivacına talip oluyorsunuz ve TABİİ Kİ nikâh kıyıldıktan sonra cinsel şeyler de yaşayabiliyorsunuz. Elbette hiçbirimiz kullanmıyoruz bunu, sadece sağdan soldan duyduklarımız! Neyse... Atlanta Hawks da salonda böyle bir organizasyon yaptı; Philips Arena’da “Atlanta Hawks sponsorluğunda Manita Düşürme Geceleri” başladı. Salon doldurmak için güzel taktik ama insan bir an aynısını burada yapsalar neler olurdu diye düşünmüyor da değil! Mesela Akatlar’da 1.500 Tinder avcısı... Vay babam vay!

Page 13: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Atlanta’da manitacılık geceleri

S L A M D U N K D E R G İ a p p s t o r e ’ d a . K e n d i a p l i K a s y o n u y l a d a y a y ı n d a . ı p a d v e ı p h o n e ’ u n u z l a t ü r K i y e ’ n i n t e K o n l ı n e h a f t a l ı K B a s K e t B o l d e r g i s i n i i s t e d i ğ i n i z z a m a n , i s t e d i ğ i n i z h e r

y e r d e o K u y a B i l i r s i n i z . t e K y a p m a n ı z g e r e K e n a p p s t o r e ’ d a n “ s l a m d u n K ’ ı ü c r e t s i z i n d i r i p, K e y i f l e o K u m a y a B a ş l a m a K . . .

o n l ı n e h a f t a l ı K B a s K e t B o l d e r g i s i S L A M D U N K D E R G I . C O M

a p p l e s t o r e ’ d a

Page 14: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Milwaukee Bucks’ta forma giyen Larry Sanders, basketbol oynamaktan sıkıldığını açıkladı

arry Sanders 2013 yazında dört sene için toplam 44 milyon dolarlık bir kontrat imzaladı. Oyunu ve saha içi hareketleriyle eğlence potansiyeli yüksek biri. Bu sebepten hafta içi çıkan haberlere üzülmemek elde değil. Koç Jason Kidd, Sanders’ın oynamama

sebebini hastalık olarak söyledi, sonraki maçta ise “kişisel mev-zular” dedi. Her yerde “Sanders basketbolu bırakacak” haber-leri çıkmaya başladı. Ailecek üzüldük kardeşimize. Daha sonra bırakacağı haberleri yalanlansa da “bir şeyler” döndüğü belli. Sanders takıma döndü sonuç olarak. “Bir şey yok, fiziksel olarak toparlanmam lazım” dedi. Bucks bir de 37’lik Kenyon Martin ile sözleşme yaptı. Bu olayın devamı gelir…

L

Para var, huzur yok!

Page 15: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Milwaukee Bucks’ta forma giyen Larry Sanders, basketbol oynamaktan sıkıldığını açıkladı

FastBreak

Para var, huzur yok!

Page 16: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 17: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

YAZI: Fa ru k Ç ol a k

NBA’iN ADAMLIK LiSTESi!

NBa yıldızlarının unutulmuş,

farkedilmemiş, bilinse de görmezden gelinen hikayeleriyle

bezenmiş bir adamlık listesi!

Page 18: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 19: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

PIrIL PIrIL ADAMDIr!KevIn DurantSaha içi bir tane falsosu yok. Saha dışında da hayırlı bir evlat. MVP ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşma hala akıllarda. Annesiyle iyi bir bağı olan herkes için özel bir andı bence. NBA’in en pırıl pırıl oyuncusu. Gelmiş geçmiş en skorer oyuncusu da olacak. Fav’a atın, olmazsa dergiyle vurursunuz suratıma suratıma.

DIrK nowItzKIAlmanlığın tüm gerekliliklerini yerine getiriyor. Lebron’a vurup geçince de gönlümüzdeki tahtını elmaslarla kapladı. Almanya’da ikinci ligde top sektirirken bir anda NBA’e gelip şampiyon olmuş adamın bir tane egoist tavrı yok. Üstüne sezon başında takımı için ücretinde büyük bir kesintiye gitmeyi hiç düşünmeden kabul etti. Gel de sevme be! Pırıl pırıl, mis gibi adam. Kredi çekse kefil olursun.

Stephen CurryPırıl pırıl adam listesinin ilk ismi Durant tarafından bile “En iyi şutör” ünvanı kazanmış adam. “En genç” kalıbının olduğu çoğu rekoru da bir bir eline almaya başladı. Bu kadar şekilli adamken tek bir falsosu var mı? Yok. Koçu tarafından kariyeri başlarda Türkiye’e itelense de hayırlı bir evlat. Alnından öpüyorum.

nICK youngMüthiş bir karakter. Yakından tanırım, pırıl pırıl bir çocuk. Sahada istediğini yapar. Basının sorularına istediği gibi yanıt verir. Karşı çıkan basketbol kursuna gitsin.

San antonIo SpurSMalzemecisinden top toplayıcısına kadar enfes bir organizasyon. Biriniz de çıkıp “hayır pırıl pırıl değildir” diyemez!

FurKan alDemirKariyerine akıllı bir şekilde NBA’e taşıdı. Yavaş yavaş da ısınıyor lige. Haklı savaşında başarılar diliyorum aslanıma.

Page 20: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 21: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

PIrIL PIrIL OLMASA DA ADAMDIr!Kobe bryantLider, kaptan, tarihin en iyi oyuncusu. Bir iki ufak olayları var ama hepsinde de medyanın abartması var. Tanırım. Her türlü olay için kefil olurum.

zaCh ranDolphPortland zamanları adam değildi. Ancak abilerini dinledi. Kendine çeki düzen verdi. O dönemleri olmasa pırıl pırıl derdik ama içler dışlar çarpımıyla bu seviyede kaldı.

DerrICK roSeBir şehrin yıllar sonra sırtını dayadağı tek isimsin. Sakatlanıp sakatlanıp takımını yarı yolda bırakıyorsun. Bir de çıkıp takımı değil kendini düşündüğün konuşmalar yapıyorsun. En büyük falsosu bu. Yoksa pırıl pırıl olacaktı. Neyse artık önümüzdeki yazılara.

Page 22: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 23: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

JameS harDenHücumda pırıl pırıl bir adam. Savunmada pardon adam dedim tadında. E böyle yanar döner olunca içler dışlar çarpımıyla buralara kadar düştü.

lou wIllIamSBiz burada bir tanesiyle uğraşamazken adam çatır çatır 2 kadın cinsiyetli bireyi idare etti. JR Smith’in övgüsüne de nail oldu. Oyunu da yerinde. Mis gibi çocuk. Adamdır.

Carmelo anthonyHer zaman yerini bildi. Fazlasıymış gibi davranmadan oyununa baktı. Başka takımlar kapısında yatsa da o New York’ta kalmayı seçti. Aile babası. Adam, adam!

Javale mCgeeYeri geliyor pota arkasından atış deniyor. Yeri geliyor topu bacak arasından geçirip drive etmeye çalışıyor. E zaten kendisi “Vice President Of Shaqtin A Fool” mertebesinde. Fantasy’de de yarar sağlıyor. Mis gibi adam.

Jr SmIthCeyar hakkında herkesin yanıldığı bir yer var. Herif sahada tüm yeteneklerini sergilemesine rağmen adı goygoycuya, dengesize çıktı. Saha dışı trollüklerini saha içine yansıtmıyor. NBA’de oynayıp 18 Bin tweet atan başka oyuncu da yok. Gel de sevme.

Page 24: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 25: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

ADAM DEğiLDir!lanCe StephenSonCeyar’ın tersine saha içi troll. Gereksiz hareket. Bir “ben oldum” havaları. Üflemeler püflemeler. Adam diyenin adamlığını tartışırım. Gösterildiği gibi iyi bir oyuncu da değil. Zaten adam değil yemişim oyunculuğunu!

ray allenBöyle efsane bir oyuncu olup puppet show bir karaktere dönüşmek beceri ister. Boston’dan kaçar gibi gitti. Bir iki yüzük daha kazanmak için karakterini sattı. Ayaklarına oje süren adam mı olur be!

ChrIS paulHer pozisyonda hakemi kandırmaya çalışıyor. Sakatım ayaklarını bir türlü bırakmadı. Flop kralı. Adam madam değil. Tez zamanda kariyeri dibi görür umarım. Yazının ikinci iddiası geliyor: Şampiyon olamaz.

lebron JameSBir takım seçecek diye Televizyon programı yaptı. Ohio’ya ihanet etti. Heat taraftarına tanıtım yapıldığı gece “Not 5 Not 6 Not 7” diye artislik yaptı, affedersiniz verdiler eline yüzükleri yolladılar. Kendisini Batı yakasına bekleriz. Doğu’da yapılan artistlikleri kabul etmiyoruz.

Page 26: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 27: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

DwIght howarDShaq özentisi ancak onun yapmacık olanı. Yalandan dolandan hareketler. Her daim regl döneminde. Anthony Davis’in de gelişiyle artık esamesi okunmaz. Adam kelimesinin yakınından geçemez.

Deron wIllIamSKoskoca Sloan’ı yedi. O tarihten bu yana istatistik kağıdına Beşiktaş’ta attığı 50 dışında tek bir artısı yok. Jay-Z’nin parasını yedi. Sokakta görsem kavga çıkarırım. O nasıl sakal şekli be kalpsiz herif.

Dwyane waDeKarşınızda NBA All-Star tarihinde flagrant faulünü yapan bir oyuncu var. Kobe’nin burnunu kırmaya çalışana adam falan demem. Gitsin lotarya sınırlarında top sektirsin.

paul pIerCeLokavt döneminde Türkiye’ye gelmesini istediğim tek oyuncuydu. Arabasını tekerlekli sandalye ile parçalamak için her şeyi yapardım. Yalan sakatlıkların, boş konuşmanın efendisi. O bir yüzük bile fazla kendisine. Borç batağına saplanıp eBay’den satmak zorunda kalır umarım.

Page 28: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Tarihi boyunca şampiyonluğa oynamayı bir türlü başaramayan Golden State Warriors’ın kaderi değişmek

üzere ve bunun için uğraşan iki “yıldızcık” var!YAZI: a lİc a N Şe NGü l

SAVASCILAR iS BASINDA!

Page 29: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

SAVASCILAR iS BASINDA!

Page 30: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Golden State Warriors

BA’in en eski takımlarından Golden State Warriors, Stephen Curry sonrası beklenen yapılanmayı buldu ve All-Star arası arifesinde ligin zirvesine

yerleşti. Modern dönem öncesi iki şampiyonluğu bulunan

Warriors, her ne kadar Wilt Chamberlain, Chris Mullin ve Rick Barry gibi yıldızlara sahip olsa da hem dengeli, hem de takımı taşıyıp liderlik edebilecek bir yıldızla takımı harmanlayamamış ve “contender” olabilmenin yakınlarına bile pek yaklaşamamıştı. Bu gidişat, 2009 yılında ilk tur yedinci sıradan draft ettikleri o mülayim ama bir o kadar da iyi şutör olan Curry ve onun zamanla evrilip bir süperstara dönüşmesiyle değişti.

GELİşEn YILDIZcIkLARWarriors’ın yakın tarihte dikkat çeken iki

başarısı var. İlki 2000’li yıllarında başında, Mullin’in kariyerinin son demlerini yaşadığı ve takıma döndüğü; Eric Dampier ve Bob Sura’lı kadronun hemen akabinde toplanan Baron Davis, Jason Richardson ve Uncle Cliff ile renkli bir hücum takımı olmak. İkincisi ise 2007 play-off’larına sekizinci sıradan girip şampiyonluğun en büyük favorilerinden Dallas’ı ilk turda eleyip herkesi şaşırtmak. Günümüze dönecek olursak; başlarda “Monta Ellis’in takımı” olarak görülen takımda genç

N

ve tamamlayıcı bir şutör oyun kurucu olarak rol alan Curry, Ellis’in Mavs’e gidişiyle liderliği ele aldı ve Warriors’un zirve yolculuğu böylece başlamış oldu. Bugün geldikleri noktayı onun özelinde anlatmamak ona ve basketbol tanrılarına büyük haksızlık olur. Tabii bu başarıyı tamamen ona addedersek de takıma zihinsel olarak abilik etmesi için gelen ve defansif sorunlarından ötürü sadece renkli bir hücum takımı olarak görülen takıma sınıf atlatan Andre Igoudala’ya; ligin kalbur üstü ve aynı zamanda skorer uzunlarından David Lee’ye; sağlıklı kaldığı sürece ligin elit pota altı savunucularından Andrew Bogut’a ve Curry’nin en önemli silah arkadaşı, müthiş şutör Klay Thompson’a ayıp etmiş oluruz. Son olarak, takımın koçu Steve Kerr’ün de hakkını teslim etmek gerek; zira bu takımı kurması ve hücumun yanına savunma dengesini kuramamış Marc Jakcson sonrası Warriors’un geldiği nokta klişe tabirle “takdire şayan”! 2014 yazının başında göreve gelen ve henüz ilk senesini bile tamamlamadan takımı zirveye taşıyan Kerr için belki de en önemli nokta, zamanında ligin elit şutörlerinden birisi olmasından ötürü Curry ve Klay’in oyunlarına kattığı yorum ve verdiği yön. Her ne kadar rakamsal olarak Curry’de pek bir değişim olmasa da Klay’in rakamları burada kilit rol oynuyor.

Page 31: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 32: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Golden State Warriors

Serbest atışından, üçlük yüzdesine; bütün şut yüzdeleri artış gösterirken sayı, ribaunt ve asist ortalamaları da buna paralel bir artış içerisinde. Ama asıl nokta, draft edildiği gece Warriors GM’i Larry Riley’in de Klay için “Onun hücum yeteneklerine dair güvenim tam. Tek yapması gereken savunmasını geliştirmek ve bu konuda Marc Jackson ile büyük bir ilerleme göstereceğine de inanıyorum” demesi üzerine savunmasını geliştirmesi. Şut yeteneği kadar iyi olmasa da vasat üzeri bir dış savunmacı haline geldiğini söyleyebiliriz.

çAYLAk koçHer şeyden önce hem oyuncu, hem yorumcu,

hem de yönetici olarak yıllardır NBA’in içinde bulunan Steve Kerr’ün koçluk kariyerinde çaylak yılının içerisinde olduğunu unutmamak gerek. Daha söylentiler çıktığında herkesin soru işareti ile yaklaştığı Kerr için koçluk kariyerine muazzam bir başlangıç yaptığının altını çizelim. Son 5-10 yıldır kalite ve zorluk açısından inanılmaz bir boyuta

Page 33: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Golden State Warriors

Page 34: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Golden State Warriorsulaşan Batı Konferansı’nda son şampiyon Spurs, Durant-Westbrook’lu Thunder, Clippers-Lakers, bir başka yanda diğer Texas ekipleri ve Portland derken kimse sezonun herhangi bir zaman aralığında Warriors’un bu noktaya geleceğini tahmin etmiyordu, edemezdi de…

Koç olarak ilk sezonunu yaşadığı için Kerr ve oyun anlayışı ile ilgili eldeki tek veri bu seneki Warriors takımı. Geçtiğimiz mayıs ayında play-off ilk turunda Clippers’a yedinci maç sonunda elenince takımın başına geç Kerr’ün en önemli icraatı, “run and run”a denge getirmesi. İkisi yan yana saçma gibi dursa da takım geçtiğimiz seneye nazaran maç başına 5 sayı daha fazla atıp 1.5 sayı daha az yiyor ama en önemlisi, hız olarak ligin zirvesindeler. Hız konusunu biraz açmak gerekirse; NBA’in modern basketbola geçtiği 70’li yılların başından itibaren tutulan bu istatistik, takımın hücum-savunma dengesinde verimliliğini yansıtmakta ve Jackson önderliğinde takım ligde altıncı sırada (96.2) iken Kerr önderliğinde ligin zirvesinde (98.5) yer alıyor. Hücuma bu akıcılığı katan hamle ise üçgen hücumuna benzer şekilde topun Bogut üzerinden dolaşması, bolca potaya penetre ve nefes aldırmayan çember savunması. İstatistik-mini etek tartışmasına girmeden, Kerr’ün takımı yüzde 85 galibiyet yüzdesi

Page 35: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

ve +10,8 +/- dengesi ile bu alanlarda zirvede.Evet, kesin ve net cümleler kurmak için oldukça

erken ama mevcut görüntüsü ile Warriors-Kerr ilişkisi oldukça iyi bir şekilde ilerliyor ve büyük bir aksilik olmadıkça da play-off yarışını epey üst sıralardan kovalayacaklar gibi.

cAkA kARDEşLERCurry-Klay ikilisine de artık bu takımın bayrak

adamları gözüyle bakıldığından franchise için ne kadar anlam ifade ettikleri tartışmasız. Oyun bazında her geçen gün seviye atlayan “Caka Kardeşler”, NBA’in en skorer ön alan ikilisi konumunda. Toplamda ikisi maç başına ortalama 44.5 sayı üretiyorlar (Curry 23, Klay 21.5). Gerek saha içi, gerek saha dışında çizdikleri profille de NBA’de herkes tarafından sevilen ve sayılan figürleri haline gelen bu mülayim ikilinin Warriors için ne anlam ifade ettiğini uzun uzadıya yazmak kelime israfı olur. Başarının bir takım için en hayati kriterlerinden olan “takım ruhu” ise bu iki çok yakın dostun kurduğu partnerlik ile fazlasıyla sağlanmış durumda. NBA TV’nin ikisiyle yaptığı bir röportajda “Caka Kardeşler” sorulduğunda, Klay “Zekice bir lakap, her kim bulduysa takdir ediyorum” diyor. Kankası da şöyle bir ekleme yapıyor: “Bunun hakkında konuşup konuşmadığımızı bilmiyorum ama çok sevdik ve bu lakaba ayak uydurduk.” Kapanışı Kerr yapıyor: “Her ikisi de ayrı ayrı uzun yıllar All-Star olabilecek kapasiteye sahip ama bundan daha da önemlisi ve güzeli ise bunu aynı anda ve beraber yapacak olmaları.” 

PoTA ALTI SİLAhLARISağlıklı kaldığı sürece rotasyon anlamında ligin

en dengeli takımlarının başında geliyorlar. Sakatlıktan bu kadar çok bahsetmemizin sebebi ise Curry ve Klay gibi bu açıdan epey iyi geçmişe ve profile sahip iki oyuncuyu kadroda bulunduruyor olsalar da yan parçalar için bunu söylemek bir hayli zor. Şöyle ki; takım savunmasını başlatan adam olarak Bogut ligin bu konuda en şanssız isimlerinden birisi. Geçtiğimiz sezonu görece sağlıklı geçiren Avustralyalı pivot (15 maç kaçırdı), bu sezon daha şimdiden bu rakamı neredeyse yakalamış durumda (21/33). O sağlıklı olduğunda Warriors için işler çok daha kolay. Kerr’ün hücum planında da yüksek posta çıkıp pas istasyonu görevi yapması ve çember çevresinde kapladığı alan, iç-dış dengesinin sağlanması için baş etmen. Dış şutörlerin daha fazla boş şut bulma imkânı da tamamen onun sahada olmasıyla ilgili. Takım arkadaşı Dreymond Green “O, takımdaki herkesin hayatını kolaylaştıran bir birey” diyor. Eski takım arkadaşlarından Andris Biedrins de benzer görüşte: “Klay ve Curry’nin liderliğinde büyüklere çok rahat kafa tutarlar ama Bogut olunca onlar zaten en büyüklerden birisi.”

Avustralyalı’nın pota altındaki partneri David Lee kariyeri boyunca pek sakatlık sorunu yaşayan bir oyuncu olmasa da o da bu sezon partnerine ayak uydurdu ve sezona sakat başlayıp ilk 24 maçı kaçırdı. Onun yokluğunda ilk beş başlayan Dreymond Green kariyer yılını geçirmesiyle şu an için Lee’nin yerini almış durumda. Daha sakatlıktan döneli iki hafta olması ve Green’in geçmişi düşünüldüğünde bunun sürekli bir değişim olmayacağını söyleyebiliriz. Hazır Green demişken, saha içi ama basketbol dışı hareketleriyle nam salan 24 yaşındaki forvet, 12 sayı ve 8.3 ribaunt ortalamasının yanı sıra maç başına bulduğu 1.5 üçlükle hücumda x-factor rolünü oynuyor. Ayrıca da bu istatistikle Curry-Klay ikilisinin hemen ardından bu alanda takımın lideri. Green’in dengesizliği sorulduğunda Kerr, “3-4 kez tartıştık ama hemen gelip özür diledi çünkü onun altın bir kalbi var ve o duygularıyla yaşayan birisi” demişti. Güveni de arkasına alan forvet şu ana kadar verdikleri ile Warriors’un oyuncu bazında en önemli artılarından birisi. Onun savunma gayreti savunmaya pota altında başlatan Warriors için bir diğer artı. Hatta sadece 4 sayı ile tamamladığı Minnesota maçından sonra “Hayatımda gördüğüm en büyük 4 sayılık performans” diyen koçun da tam desteğini almış durumda.

Lee ve Bogut’un sakatlık problemlerinin akabinde takımın en önemli pota altı oyuncuların Marresse Speights’e gelecek olursak, veteran Jermaine O’Neal’dan aldığı yedekleme görevini ikinci sezonunda da başarıyla götürüyor. Müthiş

Page 36: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Golden State Warriors

kardeşlerin arkasından 12,1 sayı ile takımın skor yükünü paylaşan Speights için de tıpkı Green gibi kariyer sezonu geçiriyor demek yanlış olmaz. Hem pota altını, hem de kısa forvet pozisyonunu destekleyen fiziğiyle bir diğer “potansiyel” Harrison Barnes da fena bir sezon geçirmiyor. Sayı ortalaması olarak çift haneye ulaşan bir diğer isim olan genç forvetin getirdiği dış şut tehlikesi, atletizm ve enerji, takım adına attığı sayılardan çok daha önemli. Bogut ile birlikte takımın birey bazında en önemli parçası olan Igoudala, aynı zamanda takıma mental olarak yol gösterme işini de yapıyor. Rakamsal olarak parlak bir karnesi olmasa da, Curry-Klay kardeşlerin görece tecrübesizliği ile birlikte “clutch time”ın aranan adamı.

şAMPİYonLUk YAkIn…Kerr’ün ilk koçluk yılı ve bu takımın iki temel

parçasının henüz 24 (Klay) ve 26 (Curry) yaşında olduğunu göz önünde bulundurarak ilerlemeliyiz. Daha sezonun ortası bile değil fakat özellikle All-Star arası ve sonrasındaki birkaç hafta gösterecekleri performans, play-off’a nereden ve nasıl gireceklerini belirleme doğrultusunda daha sağlıklı bir bakış açısı olacak. “Caka Kardeşler”in oyun bazında zaten bir sıkıntısı yok ve sağlık açısından da çok güvenilir isimler ama burada, yukarıda uzun uzun belirttiğimiz gibi Warriors’u “contender” olarak gösterecek asıl etmenler, Bogut’un sağlıklı kalması ve yan parçaların bir şekilde katkı vermeye devam etmesi. Warriors’un en büyük handikapı ısrarla belirttiğimiz üzere sakatlık fakat hem Kerr’ün koç olarak deneyimsiz olması, hem de takımın iki baş aktörünün genç ve nispeten tecrübesiz olmaları da bu sene başarı adına belirleyici olacak. Belki bu sene başarısız olabilirler, belki seneye de en üstleri tam olarak zorlayamayacaklar ama Kerr’ün takıma ve koçluğa adapte olması, Klay-Curry ikilisinin mental ve oyun bazında daha da büyüyeceği ön görüldüğünde bu takım yakın gelecekte “yüzük” için mücadele edecek. Batı’nın zorluk derecesi malumumuz, Doğu’da olsalar final oynayacaklarını şimdiden bile öngörebilirdik ama basketbol bu! Batı’nın sert ve tecrübeli çocuklarına dik bir duruş sergileyip hem kısa, hem de uzun vadede şampiyonluğun en önemli adaylarından olacakları kesin.

Page 37: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Golden State Warriors

Page 38: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Durmak yok, takasa Devam!

Page 39: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

TAKAS

Y A Z I : a n ı l C a n t e p e

new york knıCks-oklahoma Cıty thunDer-

Cleveland Cavaliers üçgenİnde gerçekleşen

takasin getİrİlerİnİ ve götürülerİnİ merak

eDenler toplansın!Durmak yok, takasa Devam!

Page 40: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

’de takip edilmesi en keyifli mevzuların başında takaslar ve takas söylentileri gelir. Adeta Football Manager

oynayan iki arkadaşın sürekli birbirlerine oyuncu pazarlamaya çalışması gibi, takas söylentileri de biz NBA hastalarını o duygunun gerçeğini yaşamaya gark eder. “Şu oyuncu şu takıma uyar he, hatta mükemmel olur. Zaten tam da 4 numara arıyorlardı”, “Yok be aga, onlara delici bir guard lazım!”…

Kendinizi direkt olarak şu tarz sohbetlerin içinde bulabileceğiniz, hatta kimi zaman o sohbetler içerisinde kavga edebileceğiniz dönemlerdir bu takas süreçleri. NBA’in en keyifli yanlarından da biridir. Gelelim bu keyifli anlardan birisine; yani Dion Waiters, JR Smith ve Iman Shumpert ekseninde geçen üç takımlı takasa. Bilindiği üzere Cleveland Cavaliers, New York Knicks’ten Iman Shumpert ve JR Smith’i alarak Dion Waiters’ı Oklahoma City Thunder’a yolladı. Baş aktörler dışında Alex Kirk, Lou Amundson ve Lance Thomas ise New York Knicks’in yolunu tuttu. Bu yazıda takımlar ve oyuncular açısından takası incelemeye çalışacağız.

CLEVELAND CAVALIERS: PANİK TAKASIDion Waiters draft edildiği günden bu yana Cleveland’da

beklentileri bir türlü karşılayamamıştı ama buna rağmen organizasyon ona bu sene için de güvendi ve Wiggins-Love takasında Waiters’ı dehleyip Wiggins’i tutma şansına sahip olmalarına rağmen bunu yapmadılar. Bu açıdan bakıldığı zaman Waiters’ın maliyeti aşırı yüksekti; sonuçta draft’ın 1 numarasına mal olmuştu. Herkes LeBron’un gelişiyle ondan “maliyeti” ölçüsünde bir kıpırdanma beklediyse de, Waiters cephesindeki kıpırdanma debelenmeye dönüştü ve en yakın bataklığı bulup oraya saplandı. Oyunun her yönünde gerileme yaşayan Waiters, Cleveland’ın da defoları düşünülünce takımdaki tek önemli takas malzemesi olarak kendine vitrinde yer buldu. Nitekim Cavs GM’i David Griffin’in “Herkes takas edilebilir” açıklamasının işaret ettiği kişi de oydu.

Peki Cleveland’ın eksikleri neydi? Öncelikle en acilinden, mümkünse de çember savunanından bir pivot! Hele ki Varejao’nun sezonu kapatmasıyla bu eksiklik daha da aciliyet kazandı. Tabii Mozgov alınıp bu deliğe bir yama yapıldı ama cevap ver sevgili David Griffin: İki beyaz uzunla şampiyon olan son takım kim? Diğer eksiklikler ise Waiters’ın bir türlü dolduramadığı “bench skoreri” rolü ve ilk beşte yer alacak savunmacı bir kanat oyuncusu. Cleveland’ın bu açıdan bakıldığında JR Smith ve Iman Shumpert’ı alarak eksikliklerini kâğıt üzerinde kapattığı söylenebilir. JR Smith çok iyi bir altıncı adam ve Shumpert da iyi bir kanat savunmacısı. Üzerine basarak vurgulayalım. KÂĞIT ÜZERİNDE! 

EL bombASI SmITh!JR Smith, NBA’e girdiği andan itibaren beyni atıl halde duran,

zaman zaman kafasının içindeki şeyi hatırladığında başarılı olan bir adam. Zamanında Denver ve New York’ta bench’ten gelerek yadsınamayacak derecede önemli roller üstlendi ama bu iki takımın da o dönemler için belli bir sistemi ve oyun düzeni vardı. Tabii New York’un son iki senesinden bahsetmediğimi idrak edersiniz. Bahsettiğim dönem 2013 yılı, isolation koçu

TAKAS

NBa

Page 41: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 42: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

olarak tanınan Mike Woodson’ın, Jason Kidd’in de etkisiyle en azından mükemmel derecede top paylaşan takımı. Yeni bir sistem inşa etmeye çalışan bir takıma ne vereceğini ya da ne verebileceğini elimizdeki diğer verilere bakarak tahmin etmek zor değil. Zaten açıklamalarıyla da kendini ele veriyor: “Benim sloganım şu: Sıkıştığında şut at!” Cleveland’ın yeni bir sistem oturtmaya çalıştığını ve yeni bir oyuncu grubu olduğunu düşünürsek, JR Smith’in daha bir hayli sıkışacağını ve bunun da daha çok şut atmasına yol açacağını şimdiden söyleyebiliriz. İnanın bana, JR Smith’in çok şut atmasını istemezsiniz!

ShumPERT KAPALI KuTuIman Shumpert’a gelelim... Çoğu kişi onun ne kadar iyi bir

savunmacı olduğundan gem vurur durur ama profil olarak yakından incelendiğinde o kadar iyi bir savunmacı olmadığı açıkça görülür. Bu yüzden onun hakkında “overrated” kelimesini kullanabiliriz. Hele ki Waiters ile savunmalarını kıyaslayacak olursak, Waiters’ın bir adım öne çıktığını söyleyebiliriz. Ek olarak, sakatlık riski fazla olan bir oyuncu (halihazırda bir aydır sakat!); bu da Cleveland’ın sakatlık konusundaki “narin” yapısını daha da narin kılacak. Gerçi bu kadar yerin dibine sokmamak gerekir. Şu ana kadar ligde yaptıkları çoğu kişiyi tatmin etmese de, Shumpert’ın LeBron etkisiyle seviye atlayabileceği kanaatindeyim. LeBron’un Miami ve daha önceki Cleveland macerasında kimliğini bir türlü bulamayan oyuncuları bu konuda nasıl olumlu bir etkisi olduğu herkesin malumu. Bize bu konuda yardımcı olabilecek Delonte West, Mo Williams, Mario Chalmers, Norris Cole gibi oyunculardan oluşan bir liste var elimizde. Bu takas, zamanlamasıyla ve alınan oyuncular itibarıyla tam bir panik takası. Zaten Philadelphia yenilgisinin hemen ardından gerçekleşmesi de bu görüşü destekler nitelikte. David Griffin baktı sezon elde gidiyor, hemen yaptı hamleyi! JR Smith’in, David Blatt’in iki pasın ardından hemen şut atmaya veya potaya gitmeye yönelik sisteminde eline geçirdiği her topu kullanma tehlikesi, Shumpert’ın sakatlık potansiyeli ve kimlik bunalımı önemli eksiklikler. Bir yandan da kâğıt üzerinde mantıklı hamleler olduğu söylenebilir; özellikle terazinin diğer kısmında Waiters gibi efektif olarak kullanamadığınız bir oyuncu varsa...

oKLAhomA CITY ThuNDER: KAYSERİLİ PRESTI!Sam Presti, NBA tarihinin en önemli scout’larından birisi

olabilir. GM olarak yaptığı hamlelerde her ne kadar rezil bir tablo çizse de, bunu her zaman yaptığı oyuncu seçimleriyle telafi etmeyi başardı. Kendrick Perkins’e verilen fazladan 3-5 milyon dolar yüzünden James Harden’ı elden çıkarışı, koç Scott Brooks’a bu kadar tahammül etmesi, Tyson Chandler’ı bir hiç karşılığında alabilecekken parmağındaki ufak problemden dolayı almayışı, bunun sonucunda Perkins takasına girip Jeff Green’i kaybetmesi, geçen sene Thunder idmanında üzerime çullanan güvenlik görevlisine ses çıkarmayışı… Bu “rezillikler” saymakla bitmez! Ancak mükemmel bir scout olduğunu kimse tartışamaz. Presti’nin oyuncu seçmedeki başarısı, üstte her ne kadar yerin dibine soksam da oyuncu gelişimi açısından mükemmel bir koç olan Scott Brooks’un maharetleriyle birleşince ortaya ciddi anlamda sapık bir yetenekler topluluğu çıkıyor.

ALTINCI ADAm WAITERSHarden ve Kevin Martin’in ayrılışının ardından bir türlü altıncı

Page 43: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 44: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

adam boşluğunu dolduramayan Thunder’ın bu rol için yeni adayı Waiters. Cleveland’daki o kendisine ait mental bitiklikten bir türlü kurtulamayan Waiters’ın, Thunder’ın o takımdaşlık ve arkadaşlık bağıyla sarıp sarmalanınca tekrardan önemli bir oyuncu olabileceğine dair inancım artıyor. Brooks’un oyuncu gelişimi anlamında çok önemli bir adam olduğunu da göz önüne alırsak, Thunder’da Waiters’ın 3-4 basamak birden atlamasına müsait bir yapı var. Kevin Durant, Waiters’ı “Dion’a burada istenildiğini hissettireceğiz. Zira Cleveland’da son birkaç senedir bu duyguyu hissettiğini düşünmüyorum” diyerek daha ilk günden kanatlarının altına aldı. Kazandıkları Utah maçında takımdaki herkesin Dion Waiters’ı sahiplendiği de net bir şekilde ortaya çıktı. Attığı her basketten sonra taraftarlar tarafından alkışlandı, takım arkadaşları tarafından tebrik edildi ve bunun sonucunda da maçı kazandıran baskete imza attı. Onun ihtiyacı olan tam da bu ortamdı! Zaman Cleveland’da Waiters’ın ne kadar aleyhine işlediyse, Oklahoma’da o kadar lehine işleyecek. Oklahoma ve Waiters bu takasın kazananları olma yolundaki en büyük adaylar.

NEW YoRK KNICKS: YAZACAK NE VAR Kİ!Mevzu New York Knicks olunca ciddi anlamda yazacak pek bir

şey yok; zaten olsa da çabuk değersizleştiriliyor. Carmelo Anthony’nin sezonu kapatmasının ardından “tanking” çanlarının çalınmasının daha iyi olacağı kanısına varan Phil Jackson, akıllı bir hareketle JR Smith ve onun kontratından kurtuldu. Iman Shumpert’ın gidişi, Dalembert’in serbest bırakılışıyla lüks vergisi ödemelerini de işin içine katarsak New York 33 milyon dolarını bu sezon için kurtarmış oldu (salary cap’ten bahsetmiyoruz). Önümüzdeki sezon garanti kontrat ödemeleri 32 milyon dolar ve bunun 23 milyonu Carmelo’ya ödenecek miktar. Tüm bunlar New York için şu anlama geliyor: Önümüzdeki sezon salary cap’te yaklaşık 34 milyon dolarlık bir boşluk olacak ve bu boşluk yazın serbest kalacak olan süperstarları kovalamak için Phil Jackson’a hareket serbestliği tanıyacak. Zaten Jackson da takas hakkında “Bu sezon bizim için arayış sezonu. Oyun stilimize uygun oyuncuları arayıp bulmaya çalışıyoruz. Bizim amaçladığımız, takımımızın rekabet edebilme gücünü yükseltmek. Bu açıdan son hamlemiz, önümüzdeki sezonlar için kadromuz ve salary cap üzerindeki esnekliğimizi artırmış durumunda” açıklamasını yaparak bunu vurguladı. New York Knicks şu tanking sezonunun ardından da başarıya ulaşacak bir kadro oluşturamazsa Madison Square Garden’ın yıkılıp yerine camii yapılması lazım! Lou Amundson, Alex Kirk ve Lance Thomas’ın sportif açıdan ne gibi katkı verecekleri konusunda ise hiç kimsenin ne fikri, ne de beklentisi var!

ZARARLI çIKAN YoKÜç takım açısından da takası iyi ve kötü yönleriyle ortaya

koyduk. Belli bir çerçeveden bakıldığında üç takım için de “win-win” takası olma potansiyeline sahip bir takas. Sonuçta Knicks cap’ini boşaltıp hareket serbestliği kazandı. Cleveland önemli iki eksiğini kapadı, memnun kalmazlarsa da Shumpert ve Smith’in kontratları sene sonu bitiyor (Smith’in kontratının oyuncu opsiyonu var). Aynı şekilde Thunder için de kârlı bir takas olduğunu söylemek mümkün. Waiters gibi önemli bir potansiyeli kadroya kattılar ve onlar da memnun kalmazsa sene sonunda Waiters’la vedalaşabilirler. Kimin daha kârlı bir alışveriş yaptığı ise ancak sene sonunda ortaya çıkacak…

Page 45: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 46: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Top 16’daki ikinci maçında Real Madrid deplasmanına çıkan temsilcimiz, güçlü rakibi karşısında pek varlık gösteremeyince sahadan 93-78 mağlup ayrıldıY A Z I : C a n a s e n a DiRENEMEDiGALATASARAY

ReAl MAdRId - GAlATASARAY lIv H.

Page 47: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

DiRENEMEDi

Page 48: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

alatasaray, Euroleague Top 16’nın ikinci haftasında ne kuralar çekildiğinde, ne de karşılaşma öncesinde hedef maç olarak görmediği ancak taraftarlarının geçen sene olduğu gibi sürpriz bir direnç izlemeyi umduğu bir 40 dakikaya çıktı. Skor kabul edilebilir seviyede olsa da sahadaki görüntü sezon boyu yaşanan sıkıntıların 40

dakikalık bir özeti gibi oldu ve sezonun kalanı adına umut vermekten uzak kaldı.

SAvUnMA-hÜcUM DEnGESİZLİğİGalatasaray geçen sezonkinin aksi bir

görüntü olarak bu sene oldukça iyi bir hücum takımı (normal sezon sıralamasında beşinci), buna karşın oldukça kötü bir savunma takımı (normal sezon sıralamasında 18’inci)

G“ Sarı-Kırmızılılar’ın savunmada doğru yaptığı bir şey bulmak oldukça zordu.

görüntüsü çizdi. Hücumda birçok oyuncudan hiç katkı alamamasına rağmen özellikle Zoran Erceg, Furkan Aldemir ve Sinan Güler’in yükselen formları, çok istikrarlı olmasa da Vladimir Micov’un katkısı ve tabii ki Carlos Arroyo’nun liderliğiyle hemen her maç gerekli çözümleri üretmeyi ve arzuladığı skorlara ulaşmayı başardı.

Savunmada ise doğru yaptığı bir şey bulmak oldukça zordu. Ergin Ataman savunmayı genellikle fazla baskı yapmadan, pozisyonları ve dengeyi korumak üstüne kurmayı tercih ediyor. Bunda aslında bir problem de yok ama bu tarz bir savunma yapıyorsanız bire birlerde kolay yenilmemelisiniz. Galatasaray’da ise sezon başından bu yana tam tersi bir durum söz konusu. Özellikle kısa savunmasında, ilk perdeye veya ilk pasa kolayca yenildikten sonra savunmanın

ReAl MAdRId - GAlATASARAY lIv H.

Page 49: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 50: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

dengesi tamamen bozuluyor ve domino taşları gibi dağılıp rakibe kolay sayı imkânı veriliyor.

oYUn AkLI kAYBoLUncA…Yazının başında dediğim gibi, bu maç

sezonun bir özeti gibi olunca yazıda da sezonu kısaca özetlemek gerekti. Gelelim maça… Aslında ilk çeyrek fena direnmedi Galatasaray. Her ne kadar 25 sayı yese de, 24 saniyeyi sonuna kadar kullanmaya çalışan ve riskli tercihlerden uzak duran akıllı hücumlarla Real Madrid’in istediği yüksek tempoya çıkmasına engel oldu. Real’in gevşek oyunuyla birlikte bu hücumlardan istediklerini üretebilince de ilk çeyrek 25-24 sonuçlandı. Bu bölümde hücumda çok etkili olamasa da savunmada aldığı doğru pozisyon ve yardımlarla Aleks Maric faydalı bir görüntü sergiledi.

“Savunmada aldığı doğru pozisyon ve yardımlarla maric faydalı bir görüntü sergiledi”

Page 51: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Galatasaray’da bu sezon yine sıklıkla gördüğümüz, maçın belli dönemlerinde oyundan tamamen kopma durumu ikinci çeyrekte de ortaya çıktı. Burada takımın sezon genelindeki psikolojik durumunu bir yana koyacak olursak, dikkati çeken Ender-Carter-Pocius-Erceg-Kerem beşinin Rodriguez-Carroll-Rudy-Nocioni-Slaughter beşinden 3 dakikada 13-3’lük bir seri yemesi oldu. Bunun sebebi olarak Real’in özellikle Nocioni ve Slaughter ile biraz daha sertleşmesi görülebilir ancak asıl belirleyici olan, Galatasaray’ın sahadaki oyun aklını yitirmesinin yanı sıra oldukça kötü pas ve dripling tercihleriyle yaptığı top kayıplarıydı. Böyle olunca ilk çeyreğin aksine rakibin tempo yapmasına da izin verdiler. Arroyo ve Sinan sahada

olmadığında Galatasaray’ın oyun aklı anlamında en çok güvenebileceği isim kâğıt üzerinde Micov. Bu bakımdan aslında ilerleyen maçlarda Micov’u bench’ten getirip ikinci beşin lideri olarak kullanmak düşünülebilir.

İlk iki çeyreğe dair dikkat çeken bir başka konu da Ataman’ın denediği farklı savunmaların her seferinde bir tarafından delinmesiydi. Maç başında yapılan adam adama savunmada pota altından kolay sayılar yenirken, sonradan denenen eşleşmeli alan savunmasında da hızlı dönen toplarla rakip boş üçlükler buldu. Zaten bire birde bu kadar kolay yenilince hiçbir savunmanın tutması pek mümkün değil.

ERkEn hAvLU ATILDIİkinci çeyrekte fark çift hanelere çıktıktan

sonra bir diğer kötü alışkanlık olan sert deplasmanlarda kolay havlu atma huyu devreye girdi ve karşılaşma yarı ciddi bir antrenman maçı havasında, 10-15 fark civarında devam ederek tamamlandı. Galatasaray’ın ufak yakalama denemeleri de Real Madrid vidaları biraz sıktığında yarım kaldı.

Galatasaray, Zalgiris maçında savunma tarafında, özellikle de Justin Carter’ın katkısıyla beliren umutları İspanya deplasmanına taşıyamadı. Kalan maçlarda savunma anlamında hangi Galatasaray’ı izleyeceğimiz belirleyici olacak. Bu maç özelinde kaybedilen bir şey yok ama bu gruptan çıkmak istiyorlarsa savunmayı en azından vasat düzeye çekmek zorundalar!

ReAl MAdRId - GAlATASARAY lIv H.

Page 52: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

GEç GELEN Ruh!

AnAdoluefeS - unIcAjA MAlAGA

Page 53: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Dusan Ivkovic ile artık tamamen savunma takımı kimliğine bürünen Anadolu Efes, ilk yarısını 15 sayı geride tamamlasa da ACB lideri Unicaja Malaga’yı 74-70’lik skorla geçti.

Y A Z I : F a r u k Ç o l a kGEç GELEN Ruh!

Page 54: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

op 16’nın ilk mücadelesinde, kağıt üzerinde “İki galibiyet yaz!” statüsünde bulunan Laboral Kutxa’ya karşı savunmada zorluk yaşayan Anadolu Efes, Unicaja Malaga maçına da beklemediği bir senaryoyla başladı. İlk yarıda Malaga’dan 49 sayı yiyen Efes’te belki de en büyük sorun takımı bir adım ileri taşıyacağı düşünülen Heurtel’di! Ancak Final

Four’u gözüne kestiren Ivkovic’in ikinci yarı için planları farklıydı. Temsilcimiz üçüncü çeyrekte savunmanda vitesi yükseltti ve Malaga’ya sadece 21 sayı izni verdi. Oraya bir galibiyet daha yazmanızı rica ediciiim.

hEURTEL EL FREnİ Mİ?Euroleague’te normal sezon sona erdiğinde

Anadolu Efes için kafalarda sadece bir soru

T“ Anadolu Efes için kafalarda sadece bir soru vardı! Savunma tamam da bu hücum performansı ile Final Four biletini alabilecekler mi?

vardı! Savunma tamam da bu hücum performansı ile Final Four biletini alabilecekler mi? Bu soru Ivkovic’in de uykularını kaçırmış olacak ki artık herkesin diline düşen Heurtel transferini sonlandırıp takımın dümenini Fransız guard’a emanet ettiler. Tony Parker’ın yokluğunda Fransa’yı Dünya Üçüncülüğü’ne götüren yolda büyük katkı veren Heurtel’in İstanbul’a alıştığını söyleyemeyiz. Laboral formasıyla maç başına 6.7 asist yapmasına karşın Anadolu Efes formasıyla henüz 1 asist bile yapamadı. Normal sezonda %50’nin üzerinde 2’lik ve 3’lük performası gösteren Heurtel’in henüz Anadolu Efes adına sayısı yok! Bunlar işin kağıt üzerinde olan kısmı olsa da diğer yarısının pek dolu olduğu söylenemez. Malaga maçının özelinde konuşursak Heurtel’in oyunda olduğu her dakika yanında

AnAdoluefeS - unIcAjA MAlAGA

Page 55: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 56: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Matt Janning’i gördük. Bu ikilinin savunma adına pek varlık gösteremeyeceği açık. E hücum kısmını bir iki cümle okudunuz. Ivkovic de bunu sonucu “yeni transferdir, genç oyuncudur” demedi Heurtel’i yanına oturttu ve ikinci yarıda parke yüzü göstermedi. Hepimiz Heurtel’in hücum kısmını düzelteceğini ve alıştığımız rakamlara yükseleceğini biliyoruz. Asıl soru Ivkovic ile savunmanın kitabını yazmaya alışan Anadolu Efes’in bu oyun yapısına Heurtel’i nasıl adepte edeceği…

şİMDİ SAvUnMA ZAMAnI!Maçın ilk yarısı biter bitmez Heurtel’e

güzel bir sandelye çeken Ivkovic’in ikinci yarı için kilit hamlesi Perperoglou ve Draper’ı sahaya sürmekti. Heurtel’in gelişi

“ hepimiz heurtel’in hücum kısmını düzelteceğini ve alıştığımız rakamlara yükseleceğini biliyoruz”

Page 57: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

ile TBL lisansı iptal edilen ve sadece Euroleague için bilenen Draper’ın eline dört as gelmiş gibiydi. Perperoglou ile savunmada takımı ateşledikleri yetmiyormuş gibi Malaga potasına 26 sayı bıraktılar. Bu ikiliye Lasme de eklenince Malaga üçüncü çeyrekte sadece 8 sayı bulabildi. Burada Lasme’ye biraz övgü sunmak istiyorum. Yaptığı işi öncelikle istatistik kağıdında değil de parkede gösteren nadir oyunculardan kendisi. Krstic’in sakatlığı sırasında o kadar iyi işler yaptı ki Anadolu E1fes’in o dönemi minimum zararla geçirmesini sağladı. Şampiyonluk parolasıyla yola çıkan bir takımın superstar’a ne kadar ihtiyacı varsa bu tür arka bahçe adamlarına da ihtiyacı var. Lasme de Anadolu Efes için gerekli olan bu

gereksinime cevap vermeye devam ediyor. DİLEnMEMEk ELDE DEğİL!Hem bu maç hem de genel performansını

konuşarak Cedi Osman’a ayrı bir parantez açmak istiyorum. İlk yarıda özellikle savunmada dökülmesi, Ivkovic tarafından bol bol haşlanmasına karşın ikinci yarıya bambaşka başladı. Cedi’nin hücumda aldığı her topta aklında sadece sayı atmak var. Her iki eliyle de bitirmeyi biliyor. Yaşına boyuna kalıbına bakmadan karşısında kim olursa olsun drive etmekten korkmuyor. Ribaund konusunda inanılmaz bir hisse sahip. Kalabalığa girmeyi ve oradan topu çıkarmayı artık alışkanlık haline getirdi. 1995 doğumlu bir oyuncunun bunları yapması, Ivkovic’in de her kararında arkasında olması inanılmaz zevkli. Her maç özelinde Cedi’ye ayrı dikkat etmek lazım. Türkiye’den çıkmış en iyi oyuncu olma yolunda adım adım ilerliyor. Bu satırları okuyan herkesin benimle aynı fikirde olduğuna eminim. Dikkatle izlemeye devam edelim!

AnAdoluefeS - unIcAjA MAlAGA

Page 58: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Fenerbahçe Ülker, ilk yarısında bir türlü uyanamadığı Nizhny deplasmanında ikinci devredeki oyunuyla galibiyete ulaştı

Y A Z I : G ü r h a n u l u s o y GELEN zAfERİkİNcİ YARıDA

nIZHnY novGoRod - feneRbAHÇe ÜlKeR

Page 59: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

GELEN zAfER

Page 60: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

aç öncesinde Hickman’ın sakatlığı ile sarsılan Fenerbahçe Ülker’de Nizhny deplasmanında tek hedef galibiyetti. Gruptaki ilk maçında İtalya deplasmanında farklı kazanarak herkesi şaşırtan Rus ekibi için de bu galibiyeti pekiştirmek adına iç sahada kazanmak çok önemliydi.

köTÜ BAşLAnGIçNitekim maça iyi başlayan da ev sahibi oldu.

Henüz ilk dakikalarda 7-0’lık üstünlük sağlayan Nizhny, bu üstünlüğünü fazla koruyamadı ve özellikle pota altında etkili olan temsilcimiz ilk çeyreği 20-19 önde kapadı. Dış oyuncuların da skora katkı yapmaya başlamasıyla birlikte skorda üstünlüğü ele alan sarı-lacivertliler, devre

M“ Önümüzdeki maçlarda Semih’in kendini toparlaması ve obradovic’in de ondan katkı alması şart”

sonlarına doğru farkı 7 sayıya kadar çıkartsa da, Nizhny’nin 8-0’lık serisine engel olamadılar ancak Goudelock’ın son saniye basketiyle devreyi 38-36 önde kapatmayı başardılar. İlk yarıda Fenerbahçe’de göze çarpan en büyük eksiklik, Zisis’in oyunda olmadığı sürelerde ciddi akıl tutulmaları yaşanmasının yanı sıra, zaman zaman ribaundlar ve dış adam savunmasında ortaya çıkan konsantrasyon sıkıntısıydı. Rus ekibi bu hatalardan daha iyi faydalanabilirdi ancak onlarda da pota altında Parakhouski dışında gerçek bir pivot olmaması buna engel oldu. Semih Erden her ne kadar “sıkıntılı” bir oyuncu olsa da, Nizhny’ninki gibi daha sıkıntılı bir pota altına karşı ilk yarıda hücumda ve savunmada bu kadar zorlanılırken hiç kullanılmaması da soru işareti yarattı. Fenerbahçe uzunları, Semih

nIZHnY novGoRod - feneRbAHÇe ÜlKeR

Page 61: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 62: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

haricinde pota altı mücadelesine çok giremeyen oyuncular. Bu yüzden önümüzdeki maçlarda Semih’in kendini toparlaması ve Obradovic’in de ondan katkı alması şart.

oYUncULAR UYAnIYoR…İkinci yarı ise tabiri caizse gece ile gündüz

kadar farklıydı. Bogdanovic ve Goudelock’ın skorer oyunları ve mükemmele yakın dış adam savunmasıyla rakibini sürklase

“ Son periyotta savunmanın dozunu daha da artıran temsilcimiz, Nizhny’ye art arda top kayıpları yaptırdı ve Goudelock’ın basketleriyle farkı gitti”

Page 63: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

etmeye başlayan Fenerbahçe Ülker, Kinsey’in çabalarına rağmen üçüncü çeyreği 60-51 önde kapattı. Son periyotta savunmanın dozunu daha da artıran temsilcimiz, Nizhny’ye art arda top kayıpları yaptırdı ve Goudelock’ın basketleriyle farkı git gide açarak mücadeleden 78-60 galip ayrılmayı başardı.

Alınan farklı deplasman galibiyeti; gerek ilk üç mücadelesi, gerekse rakiplere mesaj vermek açısından son derece önemliydi. Maça daha önce birçok sefer olduğu gibi kötü başlanmış olması önemli bir soru işareti olarak akıllarda kalmaya devam ediyor. Fenerbahçe Ülker kötü başladığı birçok maçı çevirmeyi başardı ancak rakiplere hemen maç başından 7-8 sayılık seriler verilmesi önümüzdeki maçlarda baş

ağrıtabilir. Bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta ise bu maçta dâhil olmak üzere sezonun önemli bölümünde işin “live by Goudelock, die by Goudelock”a dönüyor olması. Amerikalı oyuncu müthiş bir skorer ancak kötü maçları oluyor ve olmaya da devam edecek. Her maç ondan Nizhny karşısındaki performansı beklemek zor ve elde B ve C planları da olması gerekiyor.

BjELIcA’nIn DAkİkALARISevindirici bir gelişme; genç yıldız

Bogdanovic’in yavaş yavaş geçen sezonki formuna ulaşıyor olması. Goudelock’ın savunma ve hücumda sıkıntı yarattığı maçlarda anahtarın Sırp oyuncuda olması en mantıklı çözüm gibi gözüküyor. Geçen haftaki yazımda Bjelica’nın çok fazla süre aldığını söylemiştim; nitekim Obradovic de bunu doğrulayan açıklamalar yapmıştı.

Bu maçta Bjelica, Fenerbahçe Ülker’in yine en çok süre alan oyuncusu olsa da, 28 dakika ile geçen haftaki 44 dakika arasında dağlar kadar fark var. Sırp yıldızdan maksimum verimi almak için ne olursa olsun bu dakikalarda kalması şart çünkü özellikle savunma ve ribaund alanlarında Fenerbahçe Ülker’in kuşkusuz en önemli ismi. Son olarak; birileri lütfen Fenerbahçe Ülker oyuncularına, özellikle de Vesely’ye serbest atış çalışması yaptırsın! 5/14, yani yüzde 35.7 kabul edilemezden de öte bir yüzde! Çok önemli bir maçta bu serbest atışlar her an can yakabilir; ki zaten ilk CSKA maçının kaybedilmesindeki başlıca etkenlerden birisi de buydu.

BÜYÜk MAç hAFTAYA!Şanssız CSKA mağlubiyetini bir anlamda

Nizhny karşısında telafi eden Fenerbahçe Ülker, önümüzdeki hafta sezonun belki de en önemli mücadelesinde Olympiakos’u konuk edecek. Seyircinin de desteğiyle bu maçtan alınacak bir galibiyet, gerek grubu Yunan ekibinin önünde bitirmek, gerekse güven tazelemek için son derece hayati olacak.

nIZHnY novGoRod - feneRbAHÇe ÜlKeR

Page 64: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Maccabi Tel Aviv: 78 Kızılyıldız: 67

Page 65: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

kinci maçından da mağlubiyetle ayrılan konuk ekipte Nikola Kalinic’in 18 sayısı galibiyete yeterli olmazken, Maccabi Top 16’daki ilk galibiyetine ulaştı.

Özellikle ikinci çeyreğin ortalarında farkı çift basamaklı hanelere taşıyan Maccabi, Kalinic’in

inatçılığını engelleyemeyince maçı koparmayı başaramadı. İkinci devrenin başında Kızılyıldız’ın öne

geçmesi, ev sahibini adeta ateşledi. Üçüncü çeyreği 56-49 önde bitiren Maccabi, son çeyrekte tempoyu iyice artırıp 72-57’lik skorla farkı 15’e taşıdı. Kalan bölüm konuk ekibin farkı kapamasına yeterli olmayınca İsrail temsilcisi galibiyet hanesine +1 yazdırdı.

KoçLAR NE DEDİ?“Maçta önce planladığımız her şeyi yaptık ama yine de daha fazla

skor bulabilirdik. Bu salonda seyircimizin desteğiyle yenemeyeceğimiz takım yok.”

Guy Goodes, Maccabi Tel Aviv

“Maccabi’nin geçiş hücumlarında ortaya koyduğu kaliteyle baş etmekte zorlandık. Çok top kaybettik ve kolay fast-break yedik.”

Dejan, Radonjic, Kızılyıldız

İ

EuroLeague / E Grubu

Maccabi Tel Aviv: 78 Kızılyıldız: 67

Nokia Arena’da oynanan karşılaşmaya 16 sayı, 9 ribaund ve 4 top çalmalık performansıyla damgasını vuran, ev sahibi ekibin ABD’li oyuncusu Brian Randle oldu.

Page 66: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 67: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

arşılaşmanın en kritik bölümü, Alba’nın bitime 3 dakika kala skoru 64-60’a getirmesinden sonra Zalgiris’in yakaladığı 11-2’lik seriydi. 40 dakika boyunca sadece orada rakibinin kendisine yaklaşmasına izin veren ev sahibi ekip, bu sekansta

maçı noktalayan darbeyi indirmiş oldu.

KoçLAR NE DEDİ?“Maçı kazanmamızı sağlayana, 40 dakika boyunca yaptığımız

savunmaydı. İlk maçımızda Galatasaray’a karşı mağlubiyet aldıktan sonra buradan galibiyetle ayrılmak bizim için çok önemliydi.”

Gintaras Krapika, Zalgiris

“Leon Radosevic’in yokluğu pota altındaki sertliğimizi olumsuz etkiledi. Bazı oyuncularım bu seviyeye alışma sürecinde ve ne yazık ki Barcelona karşısındaki performansı ortaya koyamadılar.”

Sasa Obradovic, Alba Berlin

K

EuroLeague / E Grubu

Zalgiris: 75Alba Berlin: 62

Karşılaşmanın en kritik bölümü, Alba’nın bitime 3 dakika kala skoru 64-60’a getirmesinden sonra Zalgiris’in yakaladığı 11-2’lik seriydi. 40 dakika boyunca sadece orada rakibinin kendisine yaklaşmasına izin veren ev sahibi ekip, bu sekansta maçı noktalayan darbeyi indirmiş oldu.

Page 68: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

Barcelona: 80 Panathinaikos: 76

Page 69: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

rezilyalı oyun kurucu, karşılaşmayı 22 sayı ve 5 asiste tamamladı. Maça iyi başlayan ancak sonunu getiremeyen Yunan ekibinin en skorer oyuncu ise 16 sayıyla oynayan DeMarcus Nelson’dı.

Geçen hafta Almanya’da şok bir mağlubiyet alan Barcelona, böylece Top 16’daki siftahını yapmış

oldu. Yunan ekibi ise bu turdaki ilk mağlubiyetini aldı.

KoçLAR NE DEDİ?“Hem Top 16’daki ilk iç saha maçımız olması, hem de ilk maçımızı

kaybetmiş olmamızdan ötürü çok önemli bir karşılaşmaydı. Bazı pozisyonlarda çok kolay basket yememize rağmen maçı kazanmayı başardık. Her geçen hafta üstüne koyarak ilerlemek istiyoruz.”

Xavi Pascual, Barcelona

“Üçüncü çeyrekteki kötü savunmamız bize pahalıya mal oldu. Huertas birçok alanda çok yetenekli bir oyuncu ama şut konusunda değil. Bu akşam çok iyi şut attı ve maçı takımına kazandırdı.”

Dusko Ivanovic

B

EuroLeague / E Grubu

Barcelona: 80 Panathinaikos: 76

Son dönemde belki de Avrupa basketbolunun en ciddi rekabetlerinden biri haline gelen bu eşleşmeden galip ayrılan Katalan temsilcisi oldu. Bu zaferde en büyük pay, hiç şüphesiz üçüncü çeyreğe tam 6 üçlük sığdıran Marcelinho Huertas’a aitti.

Page 70: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

CSKA Moskova: 99Laboral Kutxa: 90

Page 71: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

açı son bölüme kadar 10 sayı civarı farkla geride götüren İspanyollar, bir anda yaptıkları atakla skoru 81-77’ye getirerek maça ortak oldu. Ne var ki Sonny Weems ve Milos Teodosic sahneye çıkıp Laboral’in tüm umutlarını toprağa gömdü.22 sayı ve 8 ribaundla oynayan Weems bir kez daha

ne kadar çok yönlü bir oyuncu olduğunu ortaya koyarken, 26 dakika oyunda kalan Nando De Colo’nun

26 indeks reyting yapması dikkat çekiciydi. Laboral’in Anadolu Efes’e yolladığı Thomas Heurtel’in yerine aldığı Mike James de takımı adına 19 sayıyla oynadı.

KoçLAR NE DEDİ?“Genel olarak iyi bir maç çıkardık ama Laboral agresif oynamaya

başlayınca çok top kaybettik ve istediğimiz akışkanlığı yakalayamadık. Geçiş hücumlarındaki etkinliğimizi 40 dakikaya yaymalıyız.”

Dimitris Itoudis, CSKA Moskova

“İlk yarıdaki kötü savunmamız bize maçı kaybettirdi. İkinci yarıda rakip rehavete kapılınca farkı kapattık ama maçı kazanmamıza yetmedi.”

Ibon Navarro

M

EuroLeague / F Grubu

CSKA Moskova: 99Laboral Kutxa: 90

Euroleague’in en iyi takımı bu haftayı da galibiyetle kapatırken, Rusya’daki maçı izleyenler adeta basketbola doydu! Özellikle maçın başında Aaron Jackson önderliğinde yaptığı baskılı savunma sayesinde kaptığı toplarla kolay basketler bulan ev sahibi, karşılaşmaya ilk dakikadan itibaren ağırlığını koydu.

Page 72: Slam Dunk Dergi - Sayi 64
Page 73: Slam Dunk Dergi - Sayi 64

unun yanı sıra sadece üç oyuncunun çift haneli skor ürettiğini ve hiç kimsenin 13 sayıyı geçemediğini söylersek de sahaya yansıttıkları takım oyunu daha iyi anlaşılır.

Geçen hafta evinde mağlup olan Milano ekibinde bu hezimet sonrası tehlike çanları iyiden iyiye

çalmaya başladı. Top 16’ya hiç de iyi başlamadılar ve ilk iki maçta sergiledikleri performans, geleceğe yönelik

en ufak umut ışığı bile vermiyor. Yunan ekibi ise ilk iki maçı yenilgi almadan geçti ve zirve yarışında ne kadar iddialı olduğunu gösterdi.

KoçLAR NE DEDİ?“İkinci yarıda tam olarak istediğimiz oyunu oynadık. Bu ritmi

devam ettirirsek her rakibi yenecek şansa sahip olduğumuzu düşünüyorum.”

Giannis Sfairopoulos, Olympiakos

“Avrupa’nın en iyi savunma yapan takımlarından birine karşı oynadık. Fark açıldıktan sonra alan savunmasına dönmemiz işe yaradı ama devamını getiremedik.”

Luca Banchi, EA Milano

B

EuroLeague / F Grubu

Olympiakos: 81EA Milano: 58

Ve EA Milano da Olympiakos’un savunmasıyla tanışır… Yunan ekibinin karşılaşmada ne kadar üstün olduğunu, rakibini ne kadar ezdiğini anlatmak için şunu söylemek yetecektir: Maç boyunca dört farklı bölümde 7-0, 9-0, 10-0 ve 23-3’lük seriler yakaladılar!

Page 74: Slam Dunk Dergi - Sayi 64