sosyal bİlİŞsel kuram albert bandura (1925 - … )

24
SOSYAL BİLİŞSEL KURAM ALBERT BANDURA (1925 - … ) Oya Kay

Upload: mireya

Post on 06-Jan-2016

129 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

SOSYAL BİLİŞSEL KURAM ALBERT BANDURA (1925 - … ). Oya Kay. Sosyal hayatta öğrenilenlerin çoğu klasik koşullanma teorileri ile açıklanamaz. Bebekler - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

SOSYAL BİLİŞSEL KURAM

ALBERT BANDURA(1925 - … )

Oya Kay

Sosyal hayatta öğrenilenlerin çoğu klasik koşullanma teorileri ile açıklanamaz. Bebeklerkonuşmayı çevresinde bulunan kişileri taklit

ederek öğrenirler. Cinsiyet rolleri, anne-baba ve kardeşlerden öğrenilir. İnsanların, birçok karmaşık davranışı, uzun pekiştirmeler olmadan sadece gözleyerek öğrendikleri görülmektedir. Yemek yeme, parmak kaldırarak söz isteme gibi…

Bu tür öğrenmeleri açıklayan en önemlikuramlardan biri gözlem yoluyla

öğrenmekuramıdır. Taklit olayının insan

davranışlarının oluşumundaki önemini ilk ortaya koyan Gabriel Tarde’dır. Bu öğrenme kuramının öncüleri ise N.E. Miller, J. Dollard ve A. Bandura’dır.

Bandura’ ya göre gözlem yoluyla öğrenme taklit içerebilir de, içermeyebilir de. Örn; sınavda yanındaki arkadaşının kopya çekerken yakalandığını gören bir öğrenci, kopya çekmeden soruları yanıtlamaya çalışır.

Bandura, Tolman gibi öğrenme ve uygulamayı (performans) birbirinden ayırmaktadır. Bu ayırımı bir deney ile açıklamaya çalışmıştır.

Çocuklarda saldırgan davranışlar üzerine yapılan bir deneyde çocuklar 3 gruba ayrılmıştır.

1. grup; oyuncak bir bebeğe vuran, dövensaldırgan bir modelin pekiştirildiği bir filmi izlemiş,2. grup; saldırgan modelin cezalandırıldığı filmiizlemiş,3. grup; saldırgan modelin ne pekiştirildiği ne decezalandırıldığı filmi izlemiş.

Daha sonra her 3 gruptaki çocuklara birerbebek verilmiş ve saldırganlık davranışlarıölçülmüştür.

Bulgulara göre; Pekiştirilen modeli izleyen çocukların saldırganlık davranışları en yüksek; Cezalandırılan modeli izleyen çocukların saldırganlık davranışları en düşük; Ne cezalandırılan ne de pekiştirilen modeli

izleyenlerin ise iki grup arasında yer aldığı görülmüştür.

Cezalandırılan modeli izleyen çocuklar dasaldırganlığı öğrenmişler ancak uygulamaya

(performansa) dönüştürmemişlerdir.Bireyin davranışı başkasının geçirdiği yaşantıdanetkilenmiştir.

ÖĞRENMEYİ SAĞLAYAN DOLAYLI YAŞANTILAR

1. DOLAYLI PEKİŞTİRME: Pekiştirilen modeliizleyen bireyler modelin davranışını daha sıklıklave kısa sürede taklit etmişlerdir.

2. DOLAYLI CEZA: Cezalandırılan modeli izleyenbireyler benzer davranışlarda bulunmamışlardır.

3. DOLAYLI GÜDÜLENME: Gözlenendavranış değer verilen bir ürünle sonlanırsabirey o davranışı yapmak için istek duyar.Örn; burs kazanan öğrenciyi gören diğeröğrenci, kendi düzeyinin de uygun olduğunubilirse burs kazanmak için hareketegeçebilir.

4. DOLAYLI DUYGU: Birçok duygu gözlem yoluyla kazanılır.Birçok insan doğrudan zarargörmedikleri halde fareden, kediden, yılandan,sınavdan korkarlar.Modellerin sesleri, mimikleri,bağırmaları, sözleri birçok mesaj verir ve modeligözleyen kişi aynı korkulara sahip olabilir.5. MODEL ÖZELLİKLERİ: Modelin özellikleriGözlemcinin özelliklerine ne kadar benzerse,gözlemcide o kadar benzer davranış gösterir. Ancakmodelin statüsünün ve gücünün yüksek olması

taklit edilmesini artırmaktadır.

* Bandura ve arkadaşları farklı türdeki

modellerin çocuk üzerindeki etkileriniincelemişlerdir. Deneylerde model olarak birgrup çocuğa gerçek yaşamdaki insanları, bir

grupçocuğa filmlerdeki insanları, bir grup çocuğa daçizgi film kahramanlarını izletmişlerdir. Budeneyde de modeller bebeğe karşı saldırgandavranışlar göstermişlerdir.

* En yüksek saldırganlık davranışını

Saldırgan çizgi film modellerini izleyen grupgöstermiştir. Bu grubu filmdeki insanlarıgözleyen grup izlemiş, en düşük düzeydesaldırganlık davranışını da gerçekyaşamdaki insan modellerini izleyenlergöstermiştir.

SOSYAL ÖĞRENME KURAMININ DAYANDIĞI İLKELER

1. KARŞILIKLI BELİRLEYİCİLİK: Bandura’ yagöre; bireysel faktörler, davranış ve çevrekarşılıklı olarak birbirini etkilemekte ve buetkileşim de bireyin sonraki davranışınıetkilemektedir.

Bandura pekiştirme ve cezaların potansiyelçevrede var olduğunu, onların ortaya çıkışını dabizim davranışlarımızın belirlediğini savunur.Davranışın çevreyi yarattığını belirtmektedir.Örn; sürekli problem çıkaran birey olumsuz çevreyaratmaktadır.Birey, davranış ve çevre her

zamanaynı etkiye sahip değildirler. Örn; çok çalışmayaistekli bireyi gürültülü bir çevre her şeyden dahaçok etkileyebilir.

2. SEMBOLLEŞTİRME KAPASİTESİ: Geçmiş yaşantıların temsilcileri ya da sembollerihatırlanmaktadır. Bu durum gelecek için degeçerlidir. Henüz gerçekleşmemiş olaylar da zihinde sembolik olarak yapılır, test edilir.3. ÖNGÖRÜ KAPASİTESİ: Sosyal öğrenmekuramı sembolik kapasiteyi kullanmanın yanı

sıragelecekle ilgili tahminde bulunma, hedefleribelirleme, plan yapabilme kapasitesini degerektirir.

4. DOLAYLI ÖĞRENME KAPASİTESİ: İnsanların başkalarının deneyimlerini gözleyerek de

çok şey öğrenmeleridir.5. ÖZ DÜZENLEME KAPASİTESİ: İnsanlarınkendi davranışlarını kontrol edebilmeleridir.

İnsanlar ne kadar uyuyacaklarını, ne kadarçalışacaklarını, ne yiyeceklerini vb. pek çokdavranışı kendileri kontrol ederler.

Davranışların-dan kendileri sorumludurlar.

6. ÖZ YETERLİK KAPASİTESİ: Bireyinkendisiyle ilgili etkinliklerinin sonuçlarına göreyargıda bulunmasına, görüş geliştirmesine özyeterlik denir. Kendini algılayışı ve inanışıdır.Bireyin etkinliklerinin seçimini, çabasını, kaygı

yada güven düzeyini etkiler. Yeterliği yüksek olanbirey bir işin üstesinden gelmek için daha çokçaba harcar ve denemekten korkmaz.

GÖZLEM YOLUYLA ÖĞRENME SÜREÇLERİ

1-DİKKAT ETME SÜRECİ

2-HATIRDA TUTMA SÜRECİ

3-DAVRANIŞI MEYDANA GETİRME SÜRECİ

4-GÜDÜLENME SÜRECİ

1. DİKKAT ETME SÜRECİ: Birey, model alacağı

etkinliklere dikkat etmezse gözlem yoluyla öğrenme meydana gelmez. Dikkati etkileyen birçok faktör vardır:

-Gözlemcinin duyu organlarının yeterliliği -Etkinliğin , gözlemcinin amacına uygun

olması -Geçmişte alınan pekiştirmeler (onay

gören davranışa dikkat edecektir) -Etkinliğin basit, yalın ve çarpıcı olması

(daha çok dikkat çeker) -Modelin yaşı, cinsiyeti, saygınlığı,

statüsü, gücü, ünü vb.

2. HATIRDA TUTMA SÜRECİ: Gözlenen bilgiler sembolleştirilip kodlanmakta ve bellekte saklanmaktadır.Bilgi iki yolla sembolleştirilir:

1-Zihinsel resimlere dönüştürülerek 2-Sözel sembollere dönüştürülerek

Bandura’ya göre bilişsel süreçlerin çoğu sözeldir. Hatta modelden kazanılan görsel bilgi, sözel bilgiye dönüştürülerek daha kolay depolanmaktadır.Bu depolanan bilgilerin, gözlemden hemen sonra tekrar edilmesi ve

davranışa dönüştürülmesi gerekmektedir.

3. DAVRANIŞI MEYDANA GETİRME SÜRECİ: Öğrenilenlerin uygulamaya dönüştürülme

sürecidir. Bunun için bireyin fiziksel ve psikomotor özelliklerinin uygun olması gerekir. Ayrıca yeterli isteğe ve başarabileceği inancına da sahip olması gerekmektedir.

Bandura’ ya göre; davranış yapılmadan önce davranışı zihinsel olarak tekrar etmek gerekir.

Birey kendi davranışı ile modelin davranışını karşılaştırır ve sonuca göre kendine dönüt verir. Farklılıklara göre düzeltme etkinlikleri başlar. Bu süreç, kendi davranışını modelin

davranışına benzetene kadar devam eder.

4. GÜDÜLENME SÜRECİ: İnsanlar yeni davranış ve becerileri göz- lem yoluyla kazanabilirler ama onu ihtiyaç duyuncaya yada güdüleninceye kadar performans olarak göstermezler.

Güdülenme performansa dönüştürmeyi sağlayan bir süreçtir. Bandura’ ya göre pekiştirme bireyi güdüler. Bunun içinde dolaylı pekiştirme yada dolaylı ceza, doğrudan pekiştirme ve ceza kadar etkilidir.

Bandura’ nın önem verdiği bir başka pekiştirme türü ise içsel pekiştirmedir. Bu

da bireyin kendi kendine pekiştirmesidir.

EĞİTİM AÇISINDAN SOSYAL ÖĞRENME KURAMI

1- Çocuklara birçok davranış yetişkinlerin model olmaları yoluyla kazandırılabilir.

Öğretmenler en çok model alınan kişilerden biridir.

Bu nedenle öğretmenin sınıfta ve sınıf dışında öğrencilere çok iyi bir model oluşturması gerekir.

2- Model alınması istenilen davranışlar dikkat çekici hale getirilmelidir.

3- İstendik davranışlar oluşturmak için, doğru davranan öğrenciler pekiştirilerek, bu öğrencilerin diğer öğrenciler tarafından model alınması sağlanmalıdır.

4- Öğrenme ortamı çocukların amaçlarına, ilgilerine, tercihlerine göre düzenlenmelidir.

5- Öğrenci hedefe ulaşması için teşvik edilmelidir.

6- Öğrencilerin kendi kendilerine dönüt vermelerine, düzeltmelerine olanak verilmelidir.

KAYNAKÇA1- Akyıldız, H. (1994). Öğrenme Sürecine İlişkin Kuramsal Açıklamalar, İzmir:

Neşa Ofset2- Ataman, A. (2004). Gelişim Ve Öğrenme, Ankara: Gündüz Eğitim Ve Yayıncılık3- Aytaç, S. (2000). İnsanı Anlama Çabası, Bursa: Ezgi Kitabevi Yayınları4- Cüceloğlu, D. (1999). İnsan Ve Davranışı, 9. Baskı, İstanbul: Remzi Kitabevi5- Fidan, N. (1985). Okulda Öğrenme Ve Öğretme, Ankara: Alkım Yayınevi6- Kaya, A. (Editör) (2004). KPSS Eğitim Bilimler, Ankara: Çağdaş Öğretmen

Yayınları7-Özbay, Y. (2004). Gelişim Ve Öğrenme Psikolojisi, 5. Baskı, Ankara: PegemA

Yayıncılık8- Senemoğlu, N. (2004). Gelişim Öğrenme Ve Öğretim, Ankara: Fersah

Matbaacılık9- Ulusoy, A. (Editör) (2002). Gelişim Ve Öğrenme, Ankara: Anı Yayıncılık10- Yavuzer, Y. Ve Diğerleri (Tarihsiz). Gelişim Ve Öğrenme, Konya: Mikro

Yayınları 11- Yeşilyaprak, B. (Editör) (2002). Gelişim Ve Öğrenme Psikolojisi, 2. Baskı,

Ankara: PegemA Yayıncılık12- http://www.egitim.aku.edu.tr/kuramsal05.ppt (01.04.2006).