sosyalist İşçi 223

16
sosyalist isci SAYI: 223 4 Eylül 2004 1.000.000 TL. Barýþ için birþey yapalým - sayfa: 3 Irak’ta yenilginin sonuçlarý emperyalizmi vuracak - sayfa:3 6 - 7 Eylül Türkiye’nin Kristal Gecesi SAYFA: 5 Niçin insanlar genellikle hayatýnýn ve politik yaþamýný çok az bildikleri birinin resmiyle yürüyor ve onu bir ikona dönüþtürüyor? SAYFA: 15 Ýsyandan ikona CHE GDO'ya Hayýr!: Antikapitalist bir kampanya Soframýzdaki düþman: Domates Frankeþtayn SAYFA: 3 ASMAYIP HAPiSTE BESLEYELiM! DÜÞ YAKASINDAN DÜNYANIN BUSH Milyonlar Bush'un savaþýna karþý ayakta 12 Eylül generalleri demokrasinin ve insanlýðýn katilleridir Çin: Uyuyan dev küresel bir tehdit mi? Sosyalistler, iki emperyalist ülkenin rekabetinde, asla taraf olmazlar. Çünkü, bizim için asýl olan, çeþitli sermaye bloklarý arasýndaki rekabette taraf olmak deðil, iþçi sýnýfýnýn küresel çýkar- larýný korumaktýr. SAYFA: 10 Güney Amerika’da ayaklanma Güney Amerika’da son üç yýlda Bolivya, Arjantin ve Ekvator’da ayaklanmalar sonucu hükümetler düþtü. Peru’da Fujimori diktatör- lüðünün yerine geçen Toledo hükümeti ayaklanmalarla sarsýldý. SAYFA: 12

Upload: sosyalist-isci

Post on 29-Mar-2016

226 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 223

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 223

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 223 4 Eylül 2004 1.000.000 TL.

Barýþ için birþey yapalým - sayfa: 3 Irak’ta yenilginin sonuçlarý emperyalizmi vuracak - sayfa:3

6-77 Eylül

Türkiye’ninKristal Gecesi

SSAAYYFFAA:: 55

NNiiççiinn iinnssaannllaarrggeenneelllliikkllee hhaayyaattýýnnýýnnvvee ppoolliittiikk yyaaþþaammýýnnýýççookk aazz bbiillddiikklleerriibbiirriinniinn rreessmmiiyylleeyyüürrüüyyoorr vvee oonnuu bbiirr iikkoonnaaddöönnüüþþttüürrüüyyoorr??

SSAAYYFFAA:: 1155

Ýsyandanikona CHE

GDO'ya Hayýr!:Antikapitalist bir kampanya

Soframýzdaki düþman:Domates Frankeþtayn

SSAAYYFFAA:: 33

ASMAYIPHAPiSTEBESLEYELiM!

DÜÞYAKASINDANDÜNYANINBUSH

Milyonlar Bush'un savaþýna karþý ayakta

1122 EEyyllüüll ggeenneerraalllleerrii ddeemmookkrraassiinniinn vvee iinnssaannllýýððýýnn kkaattiilllleerriiddiirr

ÇÇiinn::

Uyuyan dev küreselbir tehdit mi?Sosyalistler, iki emperyalistülkenin rekabetinde, asla tarafolmazlar. Çünkü, bizim için asýlolan, çeþitli sermaye bloklarýarasýndaki rekabette taraf olmakdeðil, iþçi sýnýfýnýn küresel çýkar-larýný korumaktýr.

SSAAYYFFAA:: 1100

GGüünneeyyAAmmeerriikkaa’’ddaaaayyaakkllaannmmaa

Güney Amerika’da son üç yýldaBolivya, Arjantin ve Ekvator’daayaklanmalar sonucu hükümetlerdüþtü. Peru’da FFuujjiimmoorrii diktatör-lüðünün yerine geçen TToolleeddoohükümeti ayaklanmalarla sarsýldý.

SSAAYYFFAA:: 1122

Page 2: Sosyalist İşçi 223

2 HABERLER

Çakýcý’nýn ülke dýþýnaçýkarýlmasý operasyonunedeniyle patlak verenYargýtay-MÝT tartýþ-masýnýn üstü sessizlikleörtülmeye çalýþýlýyor.

Ortaya bir anda çýkankirli iliþkiler Susurlukkazasý sonrasýnda olduðugibi “derin devletin” var-lýðýný gözler önüne serdi.Bu pisliði temizlemeyegücü olmayanlar,Yargýtay-MÝT çekiþmesinidevletin kurumlarýný

yýprattýðý gerekçesi ileüstünü kapatmayaçalýþýyorlar.

Adalet Bakaný yaptýðýaçýklamada “biz bu olayataraf deðiliz, bu olayakarýþmayacaðýz” dedi.Her kurumun kendi pis-liðini kendisinin temiz-leyeceðini var saymakta.Oysa ortada cevaplan-masý gereken bizzathükümetin de sorumluolduðu sorular bulun-makta. Bu sorularý

geçiþtirmemek, sorumlu-larýn bulunmasýný vehesap vermesini istemekancak pisliðe bulaþ-mayanlarýn mücadelesiile mümkün olacaktýr.

MÝT Baþkaný ÞÞeennkkaallAAttaassaaggýýnn Yargýtayla 50defa görüþüldüðünüsöyledi. Bu görüþmelerhangi amaçla ve kimlerleyapýlmýþtýr?

MÝT Dýþ OperasyonlarDaira Baþkan YardýmcýsýKKaaþþiiff KKoozziinnooððlluu’’nun,

Yargýtay Baþkaný EErraassllaannÖÖzzkkaayyaa ile yaptýðý görüþ-mede açýkladýðý devletsýrrý nedir? MMeehhmmeettAAððaarr’ýn bir zamanlarsöylediði gibi devletinçýkarlarý için gene operas-yonlar mý yapýlmýþtýr?

Afganistan’daki içsavaþta her türlü kirli iþebulaþan GGeenneerraall RRaaþþiiddDDoossttuumm ile birlikte iþyapan Kozinoðlu,Yargýtay Baþkaný ilegörüþtüðü dönemde

Genel Kurmay 2. BaþkanýÝÝllkkeerr BBaaþþbbuuðð ile sözüedilen devlet sýrrý hakkýn-da mý görüþmüþtür?

Her türlü karanlýk iþinaçýklamasý olarak önesürülen devlet sýrrý açýðaçýkmadýðý sürece eli kanlýkatiller aramýzda ellerinikollarýný sallayarak dolaþ-maya devam edecektir.Bu sorularýn cevabýnýnsessizlikle geçiþtirilme-sine karþý sorumlulardanhesap soralým.

GDO'ya Hayýr!: Antikapitalist bir kampanya

Soframýzdaki düþman: Domates FrankeþtaynDeli Dana hastalýðýný

hepimiz bir þekilde duy-muþ, ya da haberlerdeizlemiþizdir. Hastalýksýðýrdan sýðýra, insandaninsana, sýðýrdan insana vehayvanlar arasýnda yakýntemasla bulaþmýyor, sýðýryemlerine hastalýklý hay-vanýn özellikle beyin veomurilik gibi sakatat vetüketilmeyen kýsýmlarýnýnkonulmasýyla, aðýz yoluylabulaþýyor. Yani bu hastalýkhayvan yemlerine sakatatgibi etin tüketilmeyenkýsýmlarýnýn yem olarakkullanýlmasý sonucu ortayaçýktý. Ýngiltere, Ýrlanda,Ýsviçre, Hollanda, Portekiz,Fransa'da görülen buhastalýðýn ortaya çýktýðýn-dan beri 99 kiþi öldü.Yapýlan araþtýrmalardayakýn zamanda buhastalýðýn dalga daldaortaya çýlabileceðini ve 250bine yakýn hastanýn hayatý-na malolabileceðini belir-tiliyor.

Hiç farkýnda mýyýz? Songünlerde ne kadar çokkanser hastalýðýna tanýkoluyoruz. Yapýlan araþtýr-malarda her on ailedenbirinde kanser hikayesinerastlandýðý belirtiliyor.Milyonlarca insanýn hayatýküresel kapitalizmin tehdi-ti altýnda. Baz istasyonlarý,nükleer santraller, mar-ketlerden besin zincirimizedahil olan gýdalar.....

Bu tehditlerden biri deGenetiði DeðiþtirilmiþOrganizmalar. Uzunzamandýr sofralarýmýzdasaðlýðýmýzý geleceðimizitehdit ediyor. Soya fasulye-si, buðday, arpa, çavdar vepamuk gibi ürünler fazlaverim elde etmek ve kul-lanýlabir tarým alanlarýnýarttýrmak amacýylahaþerelere, suya ya da tuzadayanýklý olacak þekildegenetik olarak deðitiriliyor.Sonuç olarak da akrep geniyerleþtirilmiþ pamuk, kol-era geni yerleþtirilmiþyonca, balýk geni yerleþtir-ilmiþ çilek gibi frenkeþtaynürünler ortaya çýkýyor. Buürünlerin saðlýmýza,antibiyotiklere dayanýk-lýlýk, transfer edilen gen-

lerin insan veya hayvanbünyesindeki bakterilerlebirleþme ihtimali, olasý tok-sit etkiler ve olasý alerjiketkiler gibi etkileri sözkonusu. Tarýmsal ürünlerlesýnýrlý kalmayan trans-genik ürünler yalnýzcainsan saðlýðýný tehditetmiyor. Biyoteknolojiuzmanlarýnýn söylediðinegöre bu tür ürünler ekosis-tem için de büyük bir riskoluþturuyor. Transgeniküretim yapýlan bir tar-ladan, organik tarýmyapýlan bir tarlaya arýlar,rüzgar gibi etkenlerlepolenlerin taþýnmasý sonu-cunda bu tohumlar hýzlayaygýnlaþabiliyor. Kendidýþýnda türlerin üremesineizin vermeyen bu ürünler

doðadaki biyo-çeþitliðinyok olmasýna neden oluy-or.

ABD ekosistem içinde birincil tehdit

Ýnsan saðlýðýný ve doðayýtehdit eden bu tohumlarýn%90'ý yalnýzca üç ülketarafýndan ürütilmekte.Bunlarýn baþýnda suçdosyasý bir hayli kabarýkolan ABD geliyor. OnuArjantin, Kanada veBrezilya izliyor. Bu tohum-lar Monsanta, Syngenta,Cargill gibi çok uluslu þir-ketler tarafýndan üretiliyor.Ve Dünta Ticaret Örgütü,Dünya Bankasý, IMF gibikurumlar aracýlýðýyla buürünler sofralarýmýza

kadar getiriliyorlar.Uluslararasý çapta pek

çok köylü hareketininmücadele gündemine otur-muþ GDO'lu ürünleriüreten þirketler bu tohum-lar üzerinde patent hakkýiddia ediyorlar ve bu ürün-leri kullanan çiftçilerdentohum için patent bedelitalep ediyorlar. ABD'deBrezilya'da ve Meksika'dabirçok çiftçi bu þirketlerlekapýþýyor. Konuyla ilgilibirçok çiftçi bu þirketlerlemahkemelik olmuþ durum-da. Mücadele sadece açýlandavalarla sýnýrlý deðil.Kanada'da konuyla ilgilietkili bir kampanyayapýldý. Transgenik ürün-ler hakkýnda kamuoyuoluþturuldu. Özellikle

Avrupa'da sürdürülen etk-ili mücade sonucundageçtiðimiz mayýs ayýnakadar GDO'lu ürünleringiriþi yasaklandý.Geçtiðimiz mayýs ayýndaAvrupa Birliði, ABD'ninbaskýlarý karþýsýnda ürün-lerin üzerinde yazýlýetiketlerde GDOyüzdelerinin belirtilmesikoþuluyla bu ürünlerin gir-iþine izin verdi.Önümüzdeki günlerdeGDO'lu üretime ve ürün-lere karþý yeni birmücadele dalgasýnýngeliþmesi bekleniyor.

Türkiye'de durum

Türkiye'deki kanunlaragöre GDO'lu tohum itha-latý yasak. Ancak gümrük-lerde hiç bir denetimmekanizmasýna tabi olun-madan bu tohumlarýn gir-iþi yapýlmakta. DünyaBankasý'yla yapýlan kredianlaþmasý sonucundaCargill ve Novartis gibiçokuluslu þirketler, genetikmüdahaleli tohumlarla çit-fçileri kendilerine baðýmlýhale getiriyorlar.

Uluslararasý çapta düzün-lenen GDO'lu ürünlerkarþýtý kampanyanýn birayagý da burada inþaaediliyor. Kampanya, þubatayýnda "YaþamPatentlenemez" baþlýklý birmetnin kamuoyuna açýk-lanmasýyla baþladý. Ulusalçapta düzünlenen çeþitlitoplantýlar ve imza kampa-nyalarýyla süren etkinliklersonucunda Kasým'ýn birincihaftasýnda kitlesel olarakAnkara'ya TarýmBakanlýðý'na yürünmekararý alýndý. Ýmzalarýn birkopyasý TarýmBakanlýðý'na, bir kopyasýda Dünya TicaretÖrgütü'ne teslim edilecek.

ÇÇaaððllaa OOFFLLAASS

Kaynaklar:Yaþam Bizimdir dergisi,Temmuz 2004www.gdoyahayir.orgwww.netbul.comwww.bugday.org/gdoYaþam patentlenemezbasýn bildirgesi

Kampanyaya katýlanlarKadýköy Bilim Kültür ve Sanat Dostlarý, GGüümmüüþþççeevvrree, Buðday Derneði ve

Dergisi, GGrreeeennppeeaaccee, Ekoloji Kolektifi, DDeeððiirrmmeenn ÇÇiiffttlliiððii, Klan Çiftliði, OOnnddookkuuzzMMaayyýýss ÜÜnniivveerrssiitteessii EEkkoolloojjiikk YYaaþþaamm KKuullüübbüü, Jade Çiftliði, ÇÇeevvrree ÝÝççiinn HHeekkiimmlleerrDDeerrnneeððii, Yeþiller, BBaassmmaakkççýý GGüüll KKooooppeerraattiiffii, EKODER, FFEETTAAVV, BAÇEP BatýAkdeniz Çevre Platformu, DDAAÇÇEE DDooððuu AAkkddeenniizz ÇÇeevvrree PPllaattffoorrmmuu, DOKÇEPDoðu Karadeniz Çevre Platformu, VVeetteerriinneerr FFaasskküülltteelleerrii MMeezzuunnllaarrýý DDaayyaannýýþþmmaaDDeerrnneeððii, Toplumsal Ekoloji Grubu, BBiiyyoollooððllaarr DDeerrnneeððii, Türkiye ÇiftçiliðiSendikalaþma Ýnsiyatifi, ÇÇeevvrree MMüühheennddiisslleerrii OOddaassýý, TÜRÇEK, TTüükkeettiiccii HHaakkllaarrýýDDeerrnneeððii, TÜKODER, VVeetteerriinneerr HHeekkiimmlleerrii OOddaassýý, Mali Müþavirler Odasý, ZZiirraaaattMMüühheennddiisslleerrii OOddaassýý, Tunceliler Derneði, HHeeiinnrriicchh BBööllll VVaakkffýý ve bireysel katýlým-cýlar.

Zina suç mu?Zinayý yani, evli bir

kadýnla evli bir erkeðicinsel iliþkide bulun-duklarý için suçlamayeniden Türk CezaKanunu’na sokulmayaçalýþýlýyor.

Yeni yasa önerisiAKP’den geliyor ancakCHP’de bu yasa öneri-sine karþý tutumsuz. Birölçüde destekliyor, birölçüde susuyor yanidestekliyor.

AKP’nin ve CHP’niniddiasý toplumun ahlakanlayýþýnýn, deðer-lerinin bu yöndeolmasý. Bu doðru mu?Hayýr.

Kaldý ki, “zina”kavramý ve evli insan-larýn cinsel iliþkisininsuç sayýlmasý asýklolarak kadýnlarý suçla-maktadýr. Zina suçu-nun Türk CezaKanunu’na girmesi asýlolarak kadýnlarýnsuçlanmasý olacaktýr.

Zina suçu ile recmarasýnda verilencezanýn niteliði dýþýndahiç bir fark yoktur.Bilindiði gibi recm zinahalinde yakalanankadýnlarýn topraðagömülmesi ve sonraerkekler tarafýndantailanarak öldürülme-sidir. Hayvani bircezadýr.

“IrakVietnamoluyor”

Genel KurmayBaþkaný Özkök yaptýðýbir açýklama ile Irak’ýngiderek Vietnam’a ben-zediðini belirtmiþ.Özkök’e göreTürkiye’nin tezkereyiredederek savaþa katýl-mamýþ olmasý çokhayýrlý olmuþ.

Ne var ki ayný Özkökve baþýnda olduðuGenel Kurmay tezk-erenin oylandýðý gün-lerde böyle söylemiyor-du. Tam tersine savaþakatýlmak doðrultusun-da hazýrlýklar yapýlýy-ordu.Kýsa ve baþarýlýbir savaþ beklentisiAmerikalýlarýn yanýsýra Türk GenelKurmay’ýnda da vardý

Bütün dünyadaolduðu gibi Türkiye’dede savaþ karþýtlarýsavaþýn kýsa olmaya-caðýný, yoðun birdireniþ yaþanacaðýnýdaha savaþ baþlamadananlatýyorlardý. Nitekimhaklý çýkan savaþkarþýtý hareket oldu.

gelecek sayý

LeninDevrimciler neden

bütün baskýlara karþýçýkar

Yargýtay MÝT çekiþmesinde devlet sýrrý

Page 3: Sosyalist İşçi 223

Uluslararasý Sosyalist Hareket’le, dünya küreselleþme karþýtlarýyla, anti-kapitalistlerle, savaþ karþýtlarýyla iliþki kurmak istiyorsanýz

http://www.sosyalistisci.orgHert�rl� bilgi i�in: 0536 - 335 10 19

�stanbul-Beyo�lu: 0536 - 259 73 64 Kad�k�y: 0536 - 637 81 99 Ankara: 0535 - 514 11 73 �zmir: 0537 - 624 4908

Manisa-Akhisar: 0544 - 515 62 59 Antalya: 0537 - 391 06 32 Bal�kesir: 0555 - 398 86 45 Bursa: 0535 - 422 39

DEVRÝMCÝ SOSYALÝST ÝÞÇÝ PARTÝSÝ

BBAAÞÞYYAAZZII3sosyalist iþçi

sosyalist iþçi

YYeenniillggiinniinnssoonnuuççllaarrýýBugün ABD Irak’ta yenilgiye uðradý

demek için erken ama yenilgiyeuðruyor demek için tam zamaný.

Irak’ta ölen Amerikan askerilerininsayýsý bine ulaþmak üzere. Bin önemlibir eþik.

Yenilginin kriteri ölen ABD askerlerideðil. Irak direniþinin gücü ve etkin-liði. Irak direniþi emperyalizmin askerikararlýlýðýný kýrýyor. Bu nedenle Irakdireniþinin zaferi bütün antiemperyal-ist güçler için muazzam bir zafer.

Öte yandan ABD dünya halklarýgözünde de savaþý kaybediyor. AbuGhraip cezaevindeki sistematikiþkence insanlara Irak’ta neler olduðukonusunda iyi bir fikir veriyor. Aynýþekilde Irak halkýnýn kararlý direniþi deinsanlarý Amerika’nýn Irak’ta ki duru-mu konusunda uyarýyor.

Savaþ karþýtý hareket ise bütündünyadaki direniþ gücü ile Irakdireniþinin yanýnda yer alýyor vesürekli mücadelesi ile emperyalizminyenilgisini hýzlandýrýyor.

Irak direniþinin zaferi, ABD’nin yenil-giyi kabul ederek Irak’tan çekilmekzorunda kalmasý açýk ki dünya halk-larýnýn kendi ülkelerinde, kendi ege-men sýnýflarýna karþý mücadelelerindekazanýmlar elde etmelerine yol açacak.Yenilmiþ bir ABD, yenilmiþ bir IMF veDünya Bankasý demektir.

Güney Amerika’dan, Afrika’ya, UzakAsya’dan Avrupa’ya kadar emekçilerIrak’ta yenilmiþ bir ABD’nin ardýndankendilerine daha çok güvenecekler.

Kimileri ise Irak direniþine karþý çokeleþtirel. Olan biten herþey onlar içineleþtiri konusu. Böyleleri Türkiye’deçok ve üstelik solda yer alýyorlar.

Onlar için Irak direniþinin en önemliözelliði Ýslamcýlarýn gücü. Bu nedenleIrak direniþine ýsýnamýyorlar. Irak’tanhaber verirken Almanya’da oynananbir futbol maçý haberi gibi veriyorlar.Tarafsýz! Örneðin El Mehdi ordusun-dan yana tutum alamýyorlar. Necefdireniþçilerini destekleyemiyorlar. Bunedenle savaþ karþýtý hareket ile Irakdireniþini birleþtiremiyorlar.

Devrimci sosyalistler savaþ karþýtýhareket ile sosyal haklar mücadelesini,her ikisini Irak direniþi ile birleþtirmekzorunda. Bu görevi iyi yaptýðýmýzölçüde emperyalizme aðýr bir darbeindireceðiz. Bir ayaðý zaten çukurda,þimdi ikisini de çukura itebiliriz.

Kürt hareketinin baþlatmýþ olduðubarýþ süreci kararlý bir süreçtir.Uðrunda çok acý çekildi, çok adýmatýldý. Belki henüz çok küçükkazanýmlar elde edildi ama artýk busürece girildi. geri dönüþü yok.

Savaþý izleyen barýþ süreçleri giderekkalýcý olur. Yeniden savaþa baþlamakzordur. Maddi zemin giderek kalkar.Taraflar yeniden savaþa baþlamaktazorlanýr. Hele barýþ süreci uzadýysa,mesafe katettiyse bu daha da geçerlibir durumdur.

Kürt hareketinin barýþ süreci soldangelen yoðun eleþtirilere, kimi zamanhakaretlere raðmen yol aldý. Mevzikazandý. Þimdi bu sürecin bozulmasý,yeniden savaþa dönülmesi olasýlýðýortaya çýktý. Kimileri durumu böylegörüyor.

Barýþ sürecinin bazulmasýný kimilerisevinçle karþýlýyor. Onlar savaþýkýþkýrtýyor. Sorumluluklarý pek yok.Onlara sözümüz pek yok.

Bir kesim ise endiþeli. Savaþýn geliþe-ceðinden ürküyorlar. Çeþitligeliþmeleri böyle yorumluyorlar.

sanýyorlar ki savaþ yayýlacak veyeniden en yoðun haline ulaþacak.

Kürt hareketi bugün zor bir döne-meçte. Liderliði arasýnda bölünmevar. En azýndan bir çatlak yaþandý.Hareket bu sorunlarý aþmak zorunda.Görüldüðü kadarýyla bir dizi adýmatýlýyor. Bu çatlak hareketi çok dayýpratmýþ deðil.

Ancak yeniden savaþa baþlamakKürt hareketinin de iþine gelmez.Bunu daima akýlda tutmak gerekli.

Kürt hareketine karþý en yanlýþtutum uzaktan akýl verme tutumudur.

Sosyalistler ezilen halklarýn hareket-lerine karþý eleþtirel ama koþulsuzdestek vermelidir.

Bunun anlamý þudur: Eleþtirel, yaniyanlýþlarýný anlatan, ama koþulsuzyani þöyle yaparsanýz, desteklemeyiz,ancak bunu yaparsanýz destekleriztutumunun reddi.

Koþul ezilen halkýn hareketi içinkabul edilemez bir tutumdur. Ezenulusun sosyalistlerinin koþul önesürmeye haklarý yoktur. Koþul önesürmek yerine kendi uluslarýnýn ege-men sýnýflarýnýn þovenizmine karþýmücadele etmelidirler.

Bu perspektiften sapýnca ezen

ulusun sosyalistleri kolayca þoven,sosyal þoven bir pozisyona düþerler.

Bugün de Kürt hareketine koþul önesürmeye gerek yok. Akýl veremeye degerek yok.

Bugünün temel görevi AKPhükümetine çözüm doðrultusundadavranmasý için çaðrý yapmaktýr.Emin olmak gerekir ki hükümetin ata-caðý her adýma Kürt hareketi çok dahaolumlu yanýt verecektir. Yeterki barýþiçin hükümet de adým atsýn.

Türkiye bu savaþtan çok çekti. Amaasýl Kürtler acý çekti ve çekiyor. Ölen-lerin büyük çoðunluðu Kürttür.Köylerinden sürülenler Kürttür. Göçezorlananlar Kürttür. Büyük þehirlerinvaroþlarýna en kötü koþullardayýðýlanlar Kürttür. Hapishaneleredoldurulanlar, iþkence görenlerKürttür. Diyarbakýr hapishanesindeen aðýr zulmü görenler Kürttür. Vebütün bunlardan sonra dik baþlaellerini barýþ için uzatanlar geneKürttür.

Onlara güvenmek gerekir. Akýl ver-meyi kesip yollarýnýn açýlmasýnayardýmcý olalým.

Barýþ için hepimiz birþey yapalým.

Doðan TARKAN

Barýþ için birþey yapalým

Hýzla ama çok hýzla yeni bir politik sesegerek var. Sosyalist solun var olan siyasiörgütlenmeleri emekçi yýðýnlarýn politiksesi olmaktan uzak, sekteR, içe kapalýyapýlar.

Solda reformist bir parti de kalmadý.CHP, Baykal’ýn elinde bir yandan un

ufak olup daðýlýyor, diðer yandan ise solbir yapý olmaktan hýzla uzaklaþýyor.

En önemli politik geliþmeler karþýsýndaCHP’nin sesi çýkmýyor. Sosyalist sol iseyetersiz. Sesini çýkaramýyor.

Solun en büyük açýlým yapabildiði alansavaþ karþýtlýðý oldu. Savaþa karþý tümsavaþ karþýtlarýný kazanmaya dönük birçizginni baþarýlý olabileceði görüldü.

Ancak emekçi yýðýnlarýn sayýsýz sorunuiçin savaþ karþýtý hareketin izindenyürüyen bir dizi çalýþma acile gereklidir.

Giderek bütün bu hareketleri bir-leþtirmek ve politik bir sese çevirmekgerekiyor.

Bugün politik bir sesin eksikliði sonderece yakýcý ama giderek daha da yakýcýolacak.

Yeni bir sese gerek varF. ALOÐLU

Page 4: Sosyalist İşçi 223

4

KESK: Yeni bir mücadele dalgasýna hazýrlanmak

Kamu reformlarý

Önümüzdeki dönemkamu sektöründe çalýþan-lar için gerçekten zor birdönem olacak. Önce bu ayEðitim Sen'in kapatmadavasý önümüze çýkacak.Kamu Yönetimi TemelKanunu, Personel RejimiReformu Yasasý gibi"reform" yasalarý bugünekadar ufak ufak uygula-maya konulan neoliberaluygulamalarý toptan birsaldýrý haline getirecek.Hemen hemen tüm kamukurumlarý para iliþkilerinintümüyle egemen olduðu,uluslararasý ve yerel ser-maye gruplarýnýn poli-tikalarýný belirlediði, kamuyararýnýn en son gözetilenþey olduðu, çalýþanlarýn isetamamen piyasanýnkoþullarýna terk edildiðialanlar haline gelecek. Tabibunlar IMF ve yan-daþlarýnýn amaçladýklarý.Bu gidiþi deðiþtirmek demümkün. Bunu saðlayacakbaþlýca güçlerden birisi isekamu sektöründe on yýl-dan uzun bir süredirörgütlü mücadelesürdüren KESK.

KESK'in daðýnýklýðý

KESK ise özellikle 4688sayýlý Kamu GörevlileriSendikalarý Kanunu çýk-týðýndan beri bir güçsü-zleþme sürecinde. Yasa çýk-týðýndan beri KESK'inmücadelesinde kararsýzlýk-lar yaþandý. Her yýl birkaçay boyunca devam edenyetki kazanmak için rakipsendikalardan üye istifaettirme ve yeni üye kazan-ma yarýþý ile yýl sonunadoðru Hükümetle baþlayan"toplu görüþmelere" yasalolarak "daha az yetkili" birþekilde katýlýnmasýKESK'in alýþýk olmadýðý birmücadele tarzý olduðu içinzafiyetler ön plana çýktý.

Bu duruma bir deKESK'in politik daðýnýklýðýve politik gruplar arasýn-

daki mücadele ekleninceKESK gerçekten de tari-hinin en kötü döneminiyaþamaya baþladý. Bazýpolitik gruplar varolandurumdan KESKMYK'sýný, KESK GenelBaþkanýný, KESK'te hakimolan politik gruplarýsorumlu tutuyor. BazýlarýKürt sorunu gibi KESK içineskiden beri hassas birdengenin tutturulduðukonularda KESK yönetimi-ni topa tutarak buradanpolitik kazanç saðlamayaçalýþýyor. Doðru, varolandurum kötü ise birilerininmutlaka hatasý vardýr.Ama süreci sadece öznelhatalar belirlemiyor.

KESK'inpolitik gruplarý

KESK içerisindeki hiçbirpolitik grup egemen sýnýfýnkamu alanýndakisaldýrýlarýný ve buna karþýne yapýlmasý gerektiðinienine boyuna tartýþarakKESK'in son birkaç yýldakiyasayla mücadele süreciniaþacak politik taktiklergeliþtirebilmiþ deðildir.Kendi dýþýndaki diðer gru-plarý eleþtiren gruplardanhiçbiri yasa karþýsýndanasýl bir mücadele verilme-si gerektiðini anlat-mamýþtýr. Politik gruplarýn

KESK içinde yaptýðý,karþýsýndaki gruplarýyýpratmaya çalýþarak kendigrubunun daha etkinolmasýný saðlamaya çalýþ-maktýr. Ama bu etkinlikKESK'in sorunlarýnýçözmeyi, KESK'i milyon-larca kamu çalýþanýnýngerçek sesi halinegetirmeyi deðil, dar politikçýkarlarý amaçlamaktadýr.Örneðin savaþ karþýtýmücadelede kendiörgütünün politikalarýdoðrultusunda KESK veyasendikalarý adýna müda-hale etmek için yönetim-lerde söz sahibi olma yarýþýön plandadýr. Þubeler cançekiþirken, iþyerleriyleiliþkiler kötü durum-dayken, sektörel poli-tikalarda ciddi eksikliklervarken, KESK içindekipolitik gruplar birdiðerinin açýðýný arayýp,kendisini yönetime veKESK dýþýndaki politikdünyaya daha iyi müda-hale olanaklarýna taþýyacaktaktik savaþlar vermekte-dir. Son dönemdeki KESKiçerisindeki tüm politiktartýþmalar bu zeminüzerindedir.

KESK'teki politik gru-plarýn bugünkü pozisyon-larý deðiþmediði süreceKESK'in toparlanmasý zorolacaktýr. Çünkü KESK'in

gerçekten çok dahamücadeleci, çok dahameþru olduðu dönemdeyine ayný politik gruplarýnüyeleri yine birbirleriyleanlamsýz bir rekabet içindeolsalar da sendikalörgütlenmenin önünü açýcýtartýþmalar kýsmen birlikteyapýlabiliyor, günlüksendikal mücadele dahaçok ruhbirliði içindesürdürülebiliyordu. Bugünise günlük mücadeleningerekleri konusunda ses-siz, kollektif ruhtan uzakdar politik çýkarlar dahaönce çýkmýþtýr. Bunuaþmak için KESK'inbugüne kadar büyükçabayla geldiði durumugeri dönülmez bir kazanýmve mevzi olarak görerekbundan siyasi çýkar saðla-maya çalýþmaktan vazgeçipKESK'i bu hale getirenmücadeleci çizgiye dön-mek gerekir.

KESK'in bir sendikalhareket olarak aþmasýgereken ciddi sorunlarvardýr. Samimi olarak busorunlarý çözmeye çalýþantüm gruplar KESK'i ilerigötürmek için bir olanak-týr. Bunun dýþýndakiler iseKESK'e ve sola zarar ver-mekten baþka bir iþe yara-mayacaktýr.

SSeeddaatt MMEETTÝÝNN

KESK'in bölünmüþlüðü aþýlmalýdýrMart 2000 tarihli KESK

eðitim dizisi broþürününilk paragrafýnda "Kamuçalýþanlarý hak ve çýkar-larýný korumak, daha iyibir ücret, daha iyi çalýþ-ma koþullarý vedemokrasi taleplerini,sendikalarý aracýlýðýyladaha güçlü gündemegetirebilme amacýylasendikalaþtýlar." ifadesioldukça doðru bir þek-ilde vurgulanmýþtý.

Biz de zatensendikamýzdan baþka birþey beklemiyoruz.

1984'den bu yana hergelen hükümetözelleþtirme yasalarýný,kamu personeli rejimiyasa tasarýsý gibi bir diziyasayý gündeme getirdi.Ancak gündeme getir-ilmesiyle birlikteKESK'in önemli muhale-fetiyle karþýlaþtý.Hükümet de daha azgýnve açýk bir þekilde kamuçalýþanlarýnýn yaþamkoþullarýný daraltýp,örgütlülüðünü ortadankaldýrmayý hedefliyor.Eðitim-Sen'e kapatmadavasý, eðitimcilerarasýndaki kademe-lendirme, iþ güvenliðiniortadan kaldýracak per-sonel rejiminin gündemealýnmasý, özelleþtirmeninbaþka bir basamaðý olankamu yönetimininmeclisten geçirilmeyeçalýþýlmasý...Tabii bir deÝMF'ye borçlarýn öden-mesi için verilen iç har-camalarýn kesilmesi sözkonusu... yani kamu har-camalarýnýn kýsýlmasý veücretlerimizin eritilmesi .

Öyle gösteriyor ki,önümüzdeki dönembizler açýsýndan sýcakgeçecek.Sendikalarýmýzýn budöneme iliþkin hazýrlýk-larýna baktýðýmýzdahukuksal süreçleriniþletilmesi ve yöneticiler-imizin çeþitli gazetelerderastladýðýmýz yazýlarý vebasýn açýklamalarýndanfazla bir þey görememek-teyiz. Giriþ paragrafýndaKESK'in eðitimbroþüründen alýntý-landýðý gibi, þimdisendikanýn göreviçalýþanlarýný bu yasalarakarþý donatmak, bil-gilendirmek ve haklarýiçin mücadeleye çaðýr-maktýr. Tabii ki, sendikayöneticileri de bunlarýbiliyor ve hatta söylüyor-lar.

O zaman neyi bekliy-oruz: "Nasýl olsa yasalarmeclise gelmeden birgün önce apar toparöncü kadrolarý alýp, birAnkara yürüyüþüyaparýz " düþüncesi, yada "Zaten Çankaya'dandönecektir" rehaveti mi

hakim? Bir baþka ihti-mal: KESK yönetimitabanýna güvenmemektemidir?

Tüm bu sorulara emi-nim ki, bir þekilde cevapverilebilir. Ancakkaygýmýz sendikamýzýnoldukça aðýr davranýyorolmasýdýr.

Çalýþanlar oldukça aðýryasalarla karþýkarþýyayken, meseleyilaik-antilaik kamplaþmaçizgisi

üzerinden yürütmek de"çalýþanlarýn haklarý"açýsýndan bir anlam ifadeetmiyor. Ýki noktada

etmiyor: Hem çalýþan-larýn bütününü kap-samak açýsýndan, hem dehükümetin çalýþanlar

arasýnda ayýrým yapma-masý açýsýndan. Yanihükümet, bir taþla ikikuþu birden vuruyor.

Hükümet bu yasalarýçýkartýrken zaten "laik-antilaik" gibi bir ikileminiçinden davranmýyor.

Bu yasalar çalýþanlarýntümünü, islamcýsýný, sol-cusunu, liberalini hepsinivuruyor.

Aslýnda hükümet IMFve sermayenin kampýn-da duruyor. O zaman bizde sokaða çýkarken, yada grev yaparken "laiklerordusu" olarak diren-meyeceðimize göre; birbütün olarak IMF ve ser-mayeye karþý mücadeleetmeliyiz.

Dolayýsýyla yöneticiler-imizin kendi politikgörüþleriyle bakmalarýdeðil, üyelerinin çýkarlarýaçýsýndan bir mücadelehattý sunmalarý sanýrýmönümüzü açacak yollar-dan birisi olacaktýr. Tabiiki sadece bu deðil, herbir kamu çalýþanýn dasorunlara sahip çýkmasýgerekiyor.

AKP hükümeti yasalarýallayýp pullayýp,sevimlibir þekilde önümüzegetiriyor. Ýþyerlerindebunlar tartýþýlýyor. Amanasýl? " Herkes haket-tiðini alacak, çok çalýþan,az çalýþan ortaya çýkacak,sözleþmeli olmak iyidir."diyen, aslýnda ken-disinin de bir ayaðýnýnçukurda olduðunubilmeden öne atýlanlarolduðu gibi, bunlarýnyanýnda birgün hep-imizin kapýnýn önünekonulacaðýný söyleyenlerde var. Bu manzarayabaktýðýmýzda hepimiziniþi hayli çok. Ama ilkönce sendika yönetim-lerimizin kamu çalýþan-larýnýn bütününügözeten bir mücadeleperspektifiyle ileri atýl-masý gerekiyor.

BBeerrnnaa TTEEZZCCAANNEEððiittiimm-SSeenn 22 nnoo..lluu ÞÞuubbee

SSeennddiikkaa ggiibbii sseennddiikkaa

KESK Genel Baþkaný SamiEvren geçtiðimiz günlerdeLeyla Zana ve arkadaþlarýy-la birlikte yemekli birgörüþme yaptý. Varlýk amacýsendikal mücadeleyizayýflatmak olan faþistsendika Türkiye Kamu Seninternet sitesinde ve yayýn-larýnda bu görüþmeyi ilksayfaya taþýyarak "çalýþan-larýn paralarýyla bölücülereyemek verildiði" temasýnýiþleyerek her zaman olduðugibi geri bilince hitap edipKESK'i yýpratmaya çalýþýy-or.

Bu bir yana, adeta bumüdahaleden etkilenmiþçe-sine KESK içerisinde sosyaldemokrat gruplardanbazýlarý da bu görüþmeyetepki gösteriyor.Kamuoyuna açýklamalaryapýlýyor, þubelere yazýlaryazýlýyor.

Unutulmamalýdýr ki,KESK'in gücünün önemlibir bölümünü Kürt kamuçalýþanlarý oluþturmaktadýr.KESK'in örgütlü olduðuolan Doðu ve GüneydoðuAnadolu Bölgelerini dekapsamaktadýr ve bu böl-

gelerde Kürtler yaþamak-tadýr. Hadi ezilenlerdenyana olmayý, Kürt halkýyladayanýþmayý vs. bir tarafabýrakýn, sadece bu nedenler-le bile KESK Kürt sorunun-da sessiz kalamaz.KESK'liler de sadece bunedenle deðil, iþçi sýnýfýnýnezilen halklarla dayanýþ-masý gereðini de düþünerekyýllardýr yasal Kürt örgüt-leriyle iletiþim halindeolmuþtur. Bunda çekinile-cek, korkulacak bir þey yok-tur.

Önümüzdeki dönemde

Kürt sorununda yaþanacakgeliþmeler saðcýsý-solcusu,enternasyonalisti-mil-liyetçisi, tüm KESK'lileriistese de istemese deilgilendirecektir. Bu nedenleKürt sorununda barýþ poli-tikasýný savunmak, barýþisteyen, barýþ için mücadeleeden tüm kesimlere kayýtsýzdestek vermek KESK'lileringörevidir. Bu konudaTürkiye Kamu Sen ile bir-likte hareket edenler, barýþsürecine ve kendilerine dezarar verecektir.

EErrddaall AAKKKKAARRAA

KESK Zana ile neden görüþmesin?

Page 5: Sosyalist İşçi 223

5

6-7 Eylül 1955

Türkiye’nin kristal gecesiAlman Nazilerinin

Yahudilere saldýrýsýnýnbaþlangýcý KKrriissttaallGGeecceessii’dir. O gece,Almanya’nýn çok çeþitliyerlerinde Nazilerin askeriörgütlenmesi olan SA’larYahudilere ait dükkanlarýbastýlar, camlarýný, vitrin-lerini kýrdýlar. KapýlarýnaYahudi yýldýzý çizdiler.

KKrriissttaall GGeecceessii’ni izleyengeliþme milyonlarcaYahudi’nin toplama kam-plarýna ve oradan da gazodalarýna yollanmasý oldu.

6-7 Eylül 1955’de Ýstan-bul’da yaþanan geliþmlerde Türkiye’nin KristalGecesi olarak kabuledilebilir.

Provakasyon nasýlbaþladý?

6 Eylül günü akþamüstüÝstanbul’un o dönemdekien önde gelen gazetesiÝstanbul Exspres’in 2.baskýsý ile baþladý. ÝstanbulExspres ayný zamanda MÝTüyesi olan DP MilletvekiliMMiitthhaatt PPeerriinn tarafýndançýkarýlmaktaydý. Sonralarýnbir çok ünlü gazetecisiÝstanbul Exspres’deyetiþmiþti.

Ýkinci baskýya neden olanhaber Selanik’te Atatürk’ünevinin bomba-lanmasý idi.Zaten Kýbrýs görüþmelerinedeniyle gergin olan TürkYunan iliþkileri bu haberlebirlikte iyice gerildi.

Aslýnda olay bütünüylebir provakasyondu. Dahasonra Demokrat Parti ikti-darýnýn yargýlandýðýYYaassssýýaaddaa DDuurruuþþmmaallaarrýý’ndaaçýða çýktýðý gibi bý bom-balama Türk Dýþiþleri’ninörgütlediði bir olaydý. Ýþinbaþýnda DýþiþleriBakaný’ndan doðrudan ta-limat aln SelanikBaþkonsolosu MM.. AAllii BBaalliinnvardý.

Yunan yetkililer isebaþkonsoloslukfa çalýþan

OOkkttaayy EEnnggiinn ve HHaassaannUUççaarr’ý arýyorlardý. Dahasonra gýyaplarýnda 2 ve 3yýla mahkum olan bu ikikonsolosluk çalýþaný bom-balamadan hemen sonraYunanistan’dankaçýrýlmýþlardý.

Olaya karýþan OOkkttaayyEEnnggiinn daha sonra 1992’deNevþehir Valisi oldu.

Olaylar baþlýyor

Haberin duyulmasý ilebirlikte aniden Ýstanbul’un52 yerinde birden yangýnçýktý. Ardýndan ise çeþitliyerlerde örgütlü kalabalýk-lar önceden saptanmýþRum, Ermeni ve Yahudibinalarýna saldýrmayabaþladýlar.

Ýstanbul’un birçoksemtinde birden saldýrýlarbaþladý. Beyoðlu ve Taksimen aðýr saldýrýya uðrarken,Arnavutköy, Kumkapý,Gedikpaþa, Sirkeci,Ortaköy, Çarþýkapý,Bakýrköy, Karaköy,Eminönü ve Kurtuluþ’taRum, Ermeni ve Yahudibinalarý hedef oldu.Örgütlü kalabalýklar dahaçok Rum binalarýna saldýr-maktaydý.

Gece boyunca 3 bin 584’üRumlara gerisi Ermeni,Süryani ve Yahudilere aitolmak üzere 5 bin 538 binayakýlýp kül oldu.

32 Rum, 8 Ermeni okuluyakýldý. Ýstanbul’un 74kilisesinden 70’i tahripedildi. 1 havra, 8 ayazma, 2manastýr’da yakýldý vetahrip edildi.

Bunlarýn yaný sýra RumOrtadoks Patriði’ninTarabya’daki evi yakýldý.Tüm Rumca yayýn yapangazeteler, Rum ve Ermenihastaneleri ve hatta Rumve Ermeni mezarlýklarý bilesaldýrýya uðradý.

Resmi rakamlara göre 3kiþi öldü. Ancak 6-7 Eylülolaylarý üzerine sansür

kondoðu için gerçek sayýhiç bir zaman öðrenileme-di. Ama görgü tanýklarý ölüsayýsýnýn çok daha yüksekolabileceðine dair bilgilerverdiler.

“Biz biliyorduk”

7 Eylül günü Ýstanbul’dasýkýyönetim ilan edildi.

Sýkýyönetim yargýçlarýnabilgi veren döneminBaþbakan Yardýmcýsý FFuuaaddKKööpprrüüllüü “Bizim haberimizvardý. Komünistlerinyapacaðýný biliyorduk amagününü ve saatini bilmiy-orduk” diyordu.

Sýkýyönetim mahkemeleribu tür ifadeler üzerineÝstanbul’un sosyalistlerinitutuklamaya baþladý.Aralarýnda AAzziizz NNeessiinn,,

KKeemmaall TTaahhiirr,, AAssýýmm BBeezziirrccii,,DDrr.. NNiihhaatt SSaarrggýýnn gibi isim-lerin de olduðu çok sayýdasosyalist tutuklanarakHarbiye Orduevi hücreler-ine atýldý. Bu sosyalistlerHarbiye Orduevihücrelerinde aylarcakaldýlar.

Özel Harekat

Daha sonralarý ise ÖzelHarekat Dairesi’ndegörevli GGeenneerraallYYiirrmmiibbeeþþooððlluu TürkGladyosu olan ÖzelHarekat Darbesi’ninKýbrýs’daki bir dizi geliþ-menin yaný sýra 6-7 Eylülolaylarýný da örgütlediðinibir gazeteciye övünerekanlatmýþtýr.

Nitekim, bir çok görgü

tanýðý evlere giren kala-balýklarýn hemen hemendaima “Korkmayýn. Siziasýp, kesecek deðiliz. Bunadair emir vardýr. Yalnýzcaevlerinizi tahrip edeceðiz.”demiþlerdir.

Solun tutumu

Devlet 6-7 Eylül olaylarýnýsolun üzerine yýkmayaçalýþýrken aklý evvel birTürk sosyalistYunanistan’da, Atina’datoplanan bir komünist par-tiler toplantýsýnda bir KKE(Yunan Komünist Partisi)üyesi olan MMaannoolliissGGlleezzooss’a þöyle demiþtir:“Yoldaþ! Bu, Türk emekçi-lerin Ermeni ve Rum burju-vazisine karþý birisyanýdýr!”

Bunlarý söyleyen dahasonralarý Türk solu içindeoldukça ünlenen MMiihhrriiBBeellllii’dir.

6-7 Eylül olaylarýnýnsonucunda 40 bin RumTürkiye’yi terk etmiþti. Buolaydan 9 yýl sonra iseRumlar bir kez dahabaskýya uðramýþ ve zorlaTürkiye’yi terkeitilmiþlerdir.

Varlýk Vergisi ile baþlayanRumlarýn Türkiye’yi terkediþ süreci 16 Mart 1964yýlýnda çýkarýlan“Seyrisefanin Anlaþmasý”ile son boyutuna ulaþtý.BöyleceConstantinopolis’inelegeçiriliþinden 511 yýlsonra kentin halký nihaiolarak kovulmuþ oldu.

FF.. AALLOOÐÐLLUU

YYýýkkýýllmmýýþþ bbiirr RRuumm kklliisseessii HHeerreeþþeeyy bbiittttiikktteenn ssoonnrraa ttaannkkllaarr TTaarrllaabbaaþþýýnnddaa

OOnnbbiinnlleerrccee RRuumm vvaarrllýý VVeerrggiissii iillee bbaaþþllaayyaann,, 66-77 EEyyllüüll iillee ddeevvaamm eeddeenn vvee ssoonn oollaarraakk 11996644’’ddee ççýýkkaarrýýllaann yyaassaayyllaa TTüürrkkiiyyee’’yyii zzoorrllaa tteerrkk eettttiirriillddiilleerr

Page 6: Sosyalist İşçi 223

6 DÜNYA

ABD baþkanlýk seçimleri2 Kasým 2004 tarihindeyapýlacak. Tüm dünyayýilgilendiren bu baþkanlýkseçimine irili ufaklý 37 partikatýlýyor. Geleneksel olarakyine öne çýkan partilerBush' un CumhuriyetçiPartisi (senetonun %51'i)ve biraz daha solda bilinenKerry'nin Demokrat Partisi(Senatonun % 49u).Geçtiðimiz seçimdeki hiletartýþmasý bu seçimde deþimdiden gündemedüþmüþ durumda.

ABD'deki seçim siste-minde, baþkaný seçmen-lerin oyu deðil SeçicilerKurulu belirliyor.Baþkanlýk seçimlerinde, bireyalette seçim kazananparti, o eyaletin SeçicilerKurulu'na göndereceðitüm delegeleri belirlemehakký kazanýyor. Böylelikleküçük eyaletlerle büyükeyaletlerin çýkardýðýSeçiciler sayýsý eþit halegeliyor.

Son seçimde de bununsonucu olarak DemokratAAll GGoorree ülke çapýnda dahafazla oy almýþ olmasýnaraðmen baþkan seçile-memiþti. (Kilit noktayagelen Florida eyaletindehiç beklenmedik biçimdesandýktan Cumhuriyetçilerçýkmýþtý)

Yine son seçimden akýl-larda kalan diðer olay YeþilParti adayý olan özellikleekonomik saldýrýlara vesavaþa karþý bir tutumalmýþ olan RRaallpphh NNaaddeerr'in3 milyon civarýnda almýþolduðu oydu. Nader buseçimde de aday. Bu defayeþillerden deðil savaþkarþýtý/antikapitalisthareketin çeþitliunsurlarýnýn ittifakýnýnbaðýmsýz adayý durumun-da. Demokrat partitaraftarlarýna göre, dört yýlönce Nader aday olmasay-dý, seçimi Bush deðil, Gorekazanacaktý. Bu seçimdede 'düzenin partilerininkarþýsýnda' olduðunusöyleyen Nader' inadaylýðý Demokrat Partitarafýndan bu eksendeeleþtiriliyor.

Bush'un seçim propagan-dasý hala Irak savaþýnýnhaklýlýðý, terör ve saldýrýtehdidinin varlýðý üzerinekurulu durumda.Cumhuriyetçiler her yerde,halkta yaygýnlaþtýrýlmayaçalýþýlan 'öteki' lerdenkorkma psikolojisine karþýhuzurun bundan sonraki 4yýlda da Bush' un seçilme-sine ve Irak’taki pro-jelerinin tamamlamasýnabaðlý olduðunu anlatýyor.Bush ekonomide rekordüzeyde bütçe açýðý vesosyal anlamdaki yoðunsaldýrýlarýný dýþ politikaeksenli propagandalarýylaört bas etmeye çalýþýyor.

Kerry ise DemokratParti’nin sol kanadýna karþýsavaþ açarak aday olmuþbir eski asker.

Parti içinde Kerry'yekarþý, Irak savaþýna karþýolan sol kanat rakibiHHoowwaarrdd DDeeaann'i iþçisendikalarýnýn büyük birbölümü, eþcinsel birlikte-liklerini resmen tanýdýðýiçin için gey ve lezbiyenler,aþaðýdan hareketlere yap-týðý vurgudan dolayý daantikapitalist hareketinbüyük bir kýsmý destekliy-ordu.

Kerry, ulusal medyanýnDean'a karþý karalama poli-tikalarý, sermayenin veegemen siyasi kadrolarýnmüdahalesiyleDemokratlardan adayolmuþ Irak savaþýna yöne-lik, savaþýn 'varlýðýna' deðilaskeri saldýrýlarda veiþgaldeki yöntemlere karþýeleþtirisi olan bir eskiasker. (Irak'a 40 bin yeniABD askeri yollama planývar)

Bunun yanýnda DemokratParti geleneksel olarakkürtaj hakkýný savunuyor,idama karþý çýkýyor, sosyalyaþamda bir çok özgürlük

konusunda muhafazakar-lardan daha özgürlükçü vebu nedenlerle Kerryseçilmesi ihtimalinde herne kadar Bush gibi'terörizme' karþý mücadeleve iþgal politikalarýný savu-nacak olsa da partitabanýnýn basýncýný gözardýedemez.

Bütün bunlarýn yanýndabu seçimlerin aslýnda tümkamuoyunun bakýþýný yan-sýtmadýðýný da unutmamakgerekir. Seçmenlerden

yarýdan fazlasý seçimlerekatýlmýyor. Yoksulkentlerde yaþayan iþçiler,siyahlar, göçmenler ve birçok genç insan seçimlerdeoy kullanmýyor. Bu insan-larýn çok büyük bir kýsmýBush 'dan nefret ediyor

Hareket içinde Bush' akarþý Kerry'i destekleyenlerde bulunuyor. Bush'a karþýaslýnda özünde ayný zem-ine basarak muhalefetyapan Kerry' nin vebasýlan bu zeminin dýþýnda

Nader'in alacaðý her oyunantikapitalist bir mevziolduðunu ve seçim miting-lerinin kitlesel mitingleredönüþtüðünü unutmamakgerekir.

Nader'in yanýndaki heraktivist ayný zamandahareketin çekirdeðini oluþ-turuyor. Nader iyi birseçenek ancak hareketibölebilecek tartýþmalardabirlik ruhu içinde, sekter-izmden uzak tavýr takýn-mak çok önemli.

ABD baþkanýný elbette kiABD'li seçmenler seçecek.Dünya savaþ karþýtýhareketinin beklentisiBush' un gitmesidir. Onunyerine ne konduðu veyayerine gelecek isim, ikin-cil/ayrý bir tartýþmakonusu olabilir. Bush'undevrilmesi hareketimiz içinbüyük bir kazanýmdýr.Emperyalizmin en þahinkanadýnýn temsilcisi olanBush'un yenilgisi halihazýrda iþgalci biranlayýþýn gerilemesianlamýna gelir. Bu, Irakiþgaline, ABD saldýrgan-lýðýna ve temsilcisi Bush' akarþý olan milyonlar içinyeni bir soluk anlamýnagelecektir.

TToollggaa ÞÞÝÝRRÝÝNN

Kafkaslar ve bu böl-genin kimi küçük, kimiçok küçük ülkelerigiderek kendi boylarýn-dan çok daha büyük birçatýþma sürecine sürük-leniyorlar.

SSCB’nin daðýlmasýndansonra bölgede kurulan üçCumhuriyet’ten,AAzzeerrbbeeyyccaann büyük petrolyataklarýna sahip. Bupetrolün Batý’ya akmasýönde gelen sorunlardanbirisi.

Diðer yandan Orta Asyapetrolünün Batýya gelme-si de gene bu bölgeyebaðlý. Bu nedenlerle Batý,bölgede önce istikrar

istiyor.Oysa üç küçük

Cumhuriyet içinde dedaha küçük parçalarbaðýmsýzlýk istiyorlar.Diðer taraftan ÇÇeeççeennlleerriinnRusya’ya karþýsürdürdükleri baðýmsýz-lýk mücadelesi bölgeyibelirleyen unsurlardanbirisi. Çeçenlerin 10 yýl-lýk mücadelesinin sonucu250 bin ölü!

Gürcistan

Bugünlerde GGüürrcciissttaannöne çýkýyor. Önce AAzzaarryyaadenen þehir devletinekarþý askeri yaptýrým

uygulayan Gürcistanþimdi gözlerini GGüünneeyyOOsseettyyaa ve Abhazya’yaçevirmiþ durumda.

Gürcistan ordusu henüzþimdiki baþkanSSaaaakkaasshhvviilliiSShheevvaarrddnnaaddzzee’yi birdarbe ile devirmedenönce ABD tarafýndan eði-tilmeye baþlanmýþtý. Bueðitim vesilesi ile ABDGürcistan’da bir üs deedindi.

Þimdi SaakashviliAbhazya ve GüneyOsetya’yý elindeki buABD eðitimli özel timler-le tehdit ediyor.

Güney Osetya da

Abhazya’da çok küçüknüfuslu ülkeler. Ancakçok uzun süredir fiilenGürcistan’dan ayrýlar.Her ikisini de Rusyadestekliyor. Zaten GüneyOsetyalýlarla ayný halkýoluþturan KKuuzzeeyy OOsseettyyaaRusya’nýn bir parçasý.(Neden ayrý olduklarýnýise Stalin’e sormakgerekiyor.)

Ne var ki Rusya bir yan-dan bölgedeki etkinliðinikaybetmek istemiyor,diðer taraftan ise ABD ileya da ABD eðitimliGürcü ordusu ile doðru-dan bir çatýþmaya girmekistemiyor.

Geçtiðimiz senelerdeRusya Güney Osetyahalkýna binlerce Rus pa-saportu daðýttý.

Küçücük Çeçenistan’da-ki direniþ zaten Rusyaiçin yeterli bir baþ aðrýsý.

Bütün bu çatýþmalarýnortasýnda en baþta dabelirtildiði gibi petrol vestratejik egemenlik var.

Gürcistan petrolünbatýya geldiði boru hat-týnýn üzerinde. OysaRusya petrolün kendiüzerinden geçmesiniistiyor.

Diðer taraftan iseKafkasya üzerinde kuru-lacak hakimiyet Orta

Doðu ve Orta Asyaüzerinde kurulacak biregemenlik için çok önem-li.

Ne var ki ABD’deGürcistan’ýn istikrarýsaðlamasýný istiyor ama oda Rusya gibi bununuzun süreli bir savaþlaolmasýný istemiyor. yenibir savaþ bölgeninistikrarsýzlýðýný daha daarttýrýr. Oysa ABD önceistikrar istiyor.

Öte yandan SaakashviliNATO’ya katýlmak iste-diðini sýk sýk söylüyor vebu Rusya için kabuledilemez bir durum.

Bush gitmeli!

Bush’a karþý 400 bin kiþiSavaþ karþýtý hareketin söndüðünü düþünenler New York’da Cumhuriyetçi Parti Konferansý öncesinde

toplanan savaþ karþýtlarýnýn boyutu karþýsýnda þaþkýnlýða düþtü.ANSWER ve Küresel Barýþ ve Adalet Birliði örgütlerince çaðýrýlan gösteriye 400 bin kiþi katýldý.

Gösteriler bir hafta boyunca sürdü.ANSWER ve Küresel Barýþ ve Adalet Birliði örgütlenmeleri Bush’un Irak ve Afganistan’daki politikalarýna

karþý önümüzdeki günlerde de gösterilerin devam edeceðini ilan ettiler.

Kafkaslarda sýcak günler yaþanýyor

Page 7: Sosyalist İşçi 223

7DÜNYA

1989'da Berlin Duvarý'nýnyýkýlýþý, Avrupa Birliði'nin(AB) devi Almanya açýsýn-dan II. Dünya Savaþýsýrasýnda bölünmüþ olantopraklarýnýn yeniden bir-leþmesinin önünü açtý. ÝkiAlmanya'nýn birleþmesisonucu, kýtada 82 milyonnüfusa sahip bir devortaya çýktý. AB'ningeniþleme öncesi toplamnüfusunun 370 milyon vekýtanýn diðer iki deviFransa ve Ýngiltere'ninnüfuslarýnýn 60 milyoncivarýnda olduðudüþünülürse, Almanya'nýnbüyüklüðünün tartýþýlmazolduðu görülür.

Almanya, eskiden berivar olan doðuya ilgisi,Duvarýn çöküþüyle birliktebir anda reel bir politikayadönüþtü. Önce sembolikolarak baþkent, batýdaBonn'dan, doðuda Berlin'etaþýndý. Almanya'nýn özelçabalarýyla DoðuAvrupa'da 15 ülke AB'yekatýldý. Bu geliþmeleryaþanýrken, savaþ sonrasýdönemde Almanya toprak-larý üzerinde konuþlanmýþolan Fransýz, Ýngiliz ve Rusaskerleri ülkeyi terk etti.Federal hükümet II. DünyaSavaþ'ý sonrasý dönemdeilk kez, Balkan Savaþý'nda,bir çatýþma alanýna askergönderdi ve BirleþmiþMilletler DaimiKonseyi'nde kalýcý üyeliktalebinde bulundu.Ülkenin bu yenidenkendine güveni, ABD'nin"teröre karþý savaþý"nakarþý Fransa ve Rusya ilegirdiði ittifakla pekiþti.

Ancak dünya sahnesindebaþ aktör olarak oynamako kadar kolay deðil.Almanya'nýn ekonomisikuþkusuz Avrupa'nýn enbüyüðü. Fransa veyaÝngiltere ekonomisinden1/3 oranýnda daha büyük.Ancak 1990 yýlýndaAlmanya ekonomisinden3.7 kat büyük olan ABDekonomisi, aradan geçensüre içinde çok daha hýzlýbüyüyerek, aradaki farkýbeþ kata çýkardý ve aragiderek açýlýyor. Almanyaekonomisi, Euro böl-

gesinde son sekiz yýlda enyavaþ büyüyen ekonomi.2004 yýlýnda büyüme oranýyüzde 1.5, iþsizlik oranýyüzde 10.5 düzeyinde.Küreselleþme, týpký yoksulülkelerde olduðu gibi,Almanya'da yýðýnlarý hýzlayoksullaþtýrýrken, gelirdaðýlýmýndaki eþitsizlikartýyor. Ülke nüfusununyüzde 1, piyasadaki paradeðerinin yüzde 70'inesahip. Ýþsizlik ülkenindoðusunda yüzde 20'lerekadar varýyor.

Bir çok Almanya kökenliçokuluslu þirket zordurumda. Euro'ya geçiþlebirlikte Almanya'nýn finansmerkezi Frankfurt'un par-layacaðý düþünülürken,durum bunun tam tersioldu. Borsa son yýllardaNew York, Londra ve Parisborsalarýndan çok dahakötü bir performans gös-terdi. Özellikle yüksekteknoloji þirketleri son ikiyýlda piyasa deðerlerininyüzde 90'ýný kaybetti.

Tüm bunlar Almanya ser-maye sýnýfýný ciddi olarakendiþelendiriyor. Þu andaiktidarda olan SPD vekoalisyon ortaðý Yeþiller,sermaye sýnýfýnýn bu bek-lentilerini göz önünealarak, iþçi sýnýfýnýndireniþini kýrmayý plan-layan kapsamlý bir"reform" paketi hazýrladý."Gündem 2010" adýnýtaþýyan ve 2005 yýlýnýnocak ayýndan itibarenyürürlüðe girmeye baþlay-acak olan paket, en temeliþçi haklarýna saldýrýrken,sermaye sýnýfý lehinevergilerde indirimleröngörüyor. Reformlar okadar açýk bir þekilde ser-maye sýnýfýnýn lehine ki,muhafazakar HristiyanDemokrat Parti (CDU) enüst düzeyde bu paketedestek veriyor.

Ýþçi sýnýfý yenidensahnede

Nisan baþýnda açýklananGündem 2010'a karþýBerlin'de yapýlan eylemeyaklaþýk 500.000 iþçikatýlmýþtý.

15 yýl önce her pazartesigerçekleþen kitlesel eylem-ler Doðu Almanya'da stal-inizmin yýkýlýþýnýn önünüaçan süreci baþlatmýþ veyaygýnlaþtýrmýþtý. Pazartesieylemlerinin akýlda kalanen yaygýn sloganý, "Halkbiziz" idi. Dünyanýn enbaskýcý rejimlerinden biri,halkýn kitlesel ve barýþçýldireniþi karþýsýnda bir kaçhafta içinde daðýldý. Busahneler o zaman"komünizm"e karþý,Batý'daki özgür piyasa kap-italizmini tercih edenkitleler olarak yansýtýlmayaçalýþýldý. Ancak ikiAlmanya'nýn birleþmesininfaturasý, eski DoðuAlmanya halkýnýn sýrtýnayýkýldý, insanlar eskisinegöre çok daha fazla yok-sullaþtý.

Bugünlerde Almanya'dabir þeyler oluyor. Týpký 15yýl önce olduðu gibi, bin-lerce iþçi "Halk biziz" slo-ganlarýyla, pazartesi gün-leri sokaklara dökülüyor.Ancak bu kez hedef piyasakapitalizmi, iktidardaki"Kýzýl-Yeþil" koalisyonunyeni liberal saldýrý poli-tikalarý.

Tüm ülkeyi bir eylemdalgasý sardý. Aðustosunortasýnda Leipzig'te 20.000,Berlin'de 30.000 kiþieyleme çýktý. Eylül ve ekim

aylarýnda toplam 140kentte eylem planlanýyor.Ekim ayýnýn baþýnda iseortak büyük bir eylem ola-cak.

Almanya iþçi sýnýfý, SPD-

Yeþiller koalisyonunun ser-maye sýnýfý lehine baþlattýðýbüyük saldýrýya karþýsokakta, eylemle cevapveriyor.

Alman iþçi sýnýfýnýn bu

yeni liberal politikalarakarþý verdiði mücadele,Türkiye'de ÝMF programý-na karþý direnen iþçilere deyol gösteriyor.

Gündem 2010 neyi getirecek?Almanya'da milyonlarca insan iþsizlik parasýyla yaþamak durumunda. Gündem

2010 reform paketi, iþsiz kalan bir iþçinin son kez eline geçen aylýðýn yüzde 53'üoranýnda olan iþsizlik parasýný, sosyal yardýmlaþma oranýna geri çekmeyi ve 12 aysonra da bütünüyle kesmeyi hedefliyor.

Yani iþsizler batýda 345 Euro, doðuda ise 331 Euro ile yaþamak zorunda býrakýlýy-or ki, yüzbinlerce iþsiz açýsýndan bu açlýða mahkum olmak demek. Ayrýca yeniiþsizlerin, iþsizlik parasý almalarýna hak kazanmalarý zorlaþtýrýlýyor. Örneðin, yeniiþsizler ortalama ücretlerin yüzde 30 oranýnda daha düþük ücretlerle çalýþmayazorlanabilecek, aksi takdirde iþsizlik parasý yardýmýndan yararlanamayacaklar. Budurumdaki iþçilerin büyük bir kýsmý 1 Euroluk iþleri kabul etmeye zorlanarak,köle emeði ile çalýþtýrýlacak.

“Kýzýl-Yeþil” koalisyonu saldýrýyor:

Almanya: Ýþçiler sokakta

SSuuddaann’’ýýnn DDaarrffuurr bbööll-ggeessiinnddee bbiirr iinnssaannllýýkk ffaaccii-aassýý yyaaþþaannýýyyoorr.. KKooffiiAAnnnnaann,, CCoolliinn PPoowweellll vveeÝÝnnggiilliizz DDýýþþ ÝÝþþlleerrii BBaakkaannýýJJaacckk SSttrraaww bbööllggeeyyeeggiiddeerreekk ffaacciiaannýýnn nneeddeenn-lleerriinnii aarraaþþttýýrraaccaakkllaarrmmýýþþ..TTaamm bbiirr iikkii yyüüzzllüüllüükk..

Sudan’daki bütünbölünmlere ve çatýþmalaresas olarak emperyalist-lerin bölgeye ektiklerisorunlar.

Son yýllarda Sudan yeniliberal politikalarýn acý-masýzca uygulandýðý birülkeydi.

Milyarlarca dolarlýkürün ihraç eden Sudanbütün olanaklarý ile bor-cunu ödemeye çalýþýyor-du.Ne var ki son yýllardafazla üretimden dolayýfiyatlar düþünmce Sudanderin bir krizer yuvar-landý. Yaþam koþullarýdüþtü. Gerçek ücretler son3 yýlda % 70 geriledi.

Darfur’da toprak,göçebe hayvancýlýk sorun-larý ile emperyalistlerinyarattýðý sorunlardan birtanesi.

Ýngilizler ve daha sonrada ABD için SudanSuveyþ Kanalý’na ve OrtasDoðu’ya giriþ kapýsýdýr.Ayrýca Sahra çölünün

altýndaki bölgeye ulaþ-manýn yoludur. Bunedenlerle Saudan1980’lerde en büyük ABDyardýmý alan ülkelerdenbirisiydi.

Ne var ki son yýllarda ençok ABD yardýmý alan 4Afrika ülkesi de þimdiderin bir ekonomik kriziçinde ve savaþlara batmýþdurumdalar.

Sudan egemen sýnýfý vedolayýsýyla Sudanhükümetleri daimaemperyalistler için böl-genin diðer ülkelerininhükümetlerine ve egemensýnýflarýna ulaþmaaraçlarýndan birirsiydi. Bunedenle diðer Afrikaülkeleri de Sudan’a sürek-li olarak müdahale ediy-orlar.

Þimdi Sudan’da petrolbulundu. Petrol dýþ güç-lerin Sudan’a ilgisini dahada arttýrdý.

Þimdi Darfur nedeniylebüyük güçlerin ve BM’ninbazý Afrika ülkeleri ilebirlikte Sudan’a müda-halesi tartýþýlýyor.

Karþýlarýnda ise atlýaskerler olacak.

Eðer Sudan halký büyükgüçlerin kendi ülkelerinemüdahalesini kabul ede-cek olursa o takdirde

kendi kaderlerini tayinetme haklarýndan vazgeçmiþ olacaklar.

Oysa Sudan’ýn aþaðýdandireniþ üzerine önemli birgeleneði var. Farklý birçok kültür, etnik grup vedin Sudan’da birleþmiþdurumda. Sudan tari-hinde bu zengin mozayikdefalarca egemen sýnýfakarþý baþarýyla ayaklandý.Bunun bir daha olmamasýiçin hiç bir neden yok.

Sudan direniþleri daimaenternasyonalist dayanýþ-madan büyük destek aldý.

1950’lerde Arap iþçilerinhareketi 1951’de Sudansendika hareketini yarattý.Ayný yýllarda Afrika’nýnen büyük KomünistPartisi kuruldu.

Afrika iþçi sýnýfýnýn mili-tanlýðý daima Sudan iþçisýnýfýnda yankýsýný buldu.

15 Þubat savaþ karþýtýgösteri de Sudan’da etk-isini gösterdi. Sudan’dada Ýslamcý hükümete rað-men gösteriler baþladý.

Eðer büyük güçlerDarfur’u bahane ederekSudan’a müdahale eder-lerse bu önemli bir geriadým olacak. Savaþ karþýtýhareket buna karþý çýk-mak zorunda.

Sudan’ý kurutanemperyalizm

Page 8: Sosyalist İşçi 223

8

1980 yýlýnýn 12 Eylülgününün erken saat-lerinde, Türk SilahlýKuvvetleri (TSK) siyasi-lerin uzlaþmaktan kaçýnantutumu ve terör gerekçe-siyle radyo ve televizyon-lardan okunan bildiriyleparlamenter sisteme sonvererek yönetime elkoydu.. Milli GüvenlikKonseyi bildirisinin altýn-da, Konsey Baþkaný veGenelkurmay BaþkanýKenan Evren, üyeler DenizKuvvetleri KomutanýOramiral Nejat Tümer ,Kara Kuvvetleri KomutanýOrgeneral Nurettin Ersin ,Hava Kuvvetleri KomutanýTahsin Þahinkaya,Jandarma Genel KomutanýSedat Celasun 'un imzasýyer aldý. Böylece beþ darbe-ci generalin yönetimi zoryolu ile devralmasýylatoplumun geleceðineipotek kondu.

Türk sermaye sýnýfý1960'larýn baþýndan beriyükselen sýnýf mücadele-sine 12 Mart 1971 darbe-siyle yanýt vermiþti. Amahem dünyadaki hemTürkiye'deki hareket 12Mart darbesinin etkisinikýsa vadede kýrmýþtý.1970'ler Türkiyesi hem iþçisýnýfý hareketinin hem solhareketlerin yükseliþinetanýk olmuþtu. Bu yük-seliþe karþý sermaye sýnýfý,ülkücü faþist terörü kul-landý. Faþistler iþçi grevler-ine, öðrenci hareketine,sola ve sendikalarasaldýrarak toplumuterörize etmeye baþladýlar.Ama sermaye sýnýfý için buda yeterli deðildi. Neo-lib-eral politikalarý güçlü birþekilde uygulayacakistikrarlý bir yönetimeihtiyaç duyuyordu. TÝSK,MESS, TÜSÝAD gibi iþv-eren örgütleri bir an öncedarbe olsun istiyorlardý.Sermaye sýnýfýnýn tek derdi

ÝMF ve Dünya Bankasý ilebirlikte hazýrladýklarý 24Ocak 1980 kararlarýnýnhayata geçirilmesiydi.Darbeye bir gün kala11Eylül'de Türkiye ÝþverenSendikalarýKonfederasyonu (TÝSK)Baþkaný Halit Narin"Devlet GüvenlikMahkemeleri (DGM)olmadan üretim artmaz"dedi. Ayný Halit Narin,darbeden kýsa bir süresonra "þimdiye kadar bizaðladýk, onlar güldü. Þimdisýra onlarda" diyerek ser-maye sýnýfýnýn darbe içindüþündüklerini ifade ediy-ordu. Patronlarýn isteðinibelki de en iyi Vehbi Koçdile getiriyordu: "12 Eylüldevletin yeniden kurul-masý devridir".

Sermaye darbeistiyor

Sermaye sýnýfý devletinyeniden kurulmasý için,toplumdaki genel ilgisizlikve umutsuzluktan dayararlanarak askeri darbetercihini devreye soktu. Vetüm demokratik haklar veözgürlükler ortadankaldýrýldý.

Bu sayede, Türkiye 1980'liyýllarda neo-liberal poli-tikalarýn en acýmasýz þek-ilde uygulandýðý ülkeler-den biri konumuna itildi.Bütün mücadele araçlarý(sendikalar-partiler-dernekler) ya ortadankaldýrýldý ya da sindirildi.Böylece iþçi sýnýfý neo-liber-al saldýrýlara karþý savun-masýz býrakýldý. Neo-liberalsaldýrýlar sadece Türkiyeile sýnýrlý deðildi.Reaganizm, Theatcerizm,Özalizm dünyanýn heryerinde geçerliydi. Tümiþçi sýnýfý küresel ser-mayenin saldýrýsýyla karþýkarþýyaydý. Neo-liberalpolitikalar, sendikasýzlaþ-

mayý, iþten çýkarmayý,özelleþtirmeyi, sosyal hak-larýn ortadan kaldýrýl-masýný gerektiriyordu.Bütün bunlarý yapabilmekiçin de, özgürlüklerin ola-bildiðine kýstlandýðýbaskýcý yönetimlere ihtiyaçvardý. 12 Eylül 1980 darbe-siyle Türkiye'ye damgasýnývuran bu gerçeklikti.

Darbenin etkileri sürüyor Darbenin etkisi, uygula-

malarýyla toplumda öyle-sine derin etkiler yarattý ki,üzerinden 24 yýl geçmesineraðmen bu etki ortadankaldýrýlamadý. Demokratikhaklar, özgürlüklersavunulamaz, devlet veordu ise sorgulanamazhale getirildi. Derin devletbu süreçte dokunulma-zlýðýný kazandý. Failimeçhul cinayetlerin, soy-gunun, korkunun, yað-manýn, katliamýn önüaçýldý. Bütün bunlara karþý

mücadele etmek isteðindeolanlara darbenin lideriKenan Evren'in sözü yeter-ince tehdit doluydu:"asmayalým da besleyelimmi?"

Darbenin etkileri halaortadan kalkmadý derken,son 24 yýlda Türkiye'de hiçmücadele olmadý demekbüyük haksýzlýk olur. 80'liyýllarýn ikinci yarýsýndanitibaren Türkiye iþçi sýnýfý,yeniden toparlanmayaharekete geçmeye baþladý.Özellikle 1989-90 yýllarýndabüyük grevler, 1990'lý yýl-larda kamu çalýþanlarýnýnsendikalaþma mücadelesibüyük moral kaynaðý oldu.Ancak her mücadele derindevlete ve gerici yasalarýnaçarptý. Ýþçi sýnýfý ayaklarýn-dan birisi eksik olduðuhalde mücadele etmekzorunda kaldý. Çünkü buayaðý eksik býrakan 12Eylül darbesinin hesabý

sorulmamýþ, sorumlularýyargýlanmamýþtý.

Bu ülkede 12 Eylül'üntüm cuntacýlarý dokunul-mazlýk zýrhýnýn arkasýndarahat koþullarda, geniþolanaklarýyla hayatlarýnadevam ediyorlar, mahvet-tikleri milyonlarca yaþamaraðmen. Düþük rütbelisusurlukçu subaylar dahiyargýlanamýyor. 12Eylül'ün ürünü valiler,politikacýlar rahatçadolaþýyorlar ortalýkta.Örneðin Mehmet Aðar (baþ Susurlukçulardan, 1000operasyonun sorumlusu)bir partiye genel baþkanolabiliyor. Örneðin KorkutEken (kontrgerilla sorum-lusu) krallar gibi muamelegörüyor. Meclisin Susurluksoruþturma komisyonu,emekli tuðgeneral VeliKüçük'ün yanýna dahiyanaþamýyor.

Demokratikdönüþüm nasýlsaðlanacak?

Öte yandan AvrupaBirliði (AB)'ne uyumyasalarýyla, toplumundemokrasi ve özgürlükbeklentileri karþýlanmayaçalýþýlýyor. Yasalarda birölçüde demokratik adýmlaratýlýyor olabilir. Ancak buadýmlar 12 Eylüldarbesinin pisliði temizlen-meden fazla anlam taþý-mayacaktýr. Cuntacýlarýn,dünyanýn en gerianayasalarýndan biri yap-týklarý anayasada köklüdeðiþimler yapmakgerekir. Bunun için sadecemaddelerin deðiþmesi yet-mez. Ciddi bir demokratikdeðiþim, sorumlularýn yanigenerallerin, derindevletçilerin yargýlan-masýyla gerçekleþecektir.Kenan Evrenler, MehmetAðarlar, Korkut Ekenler,vb.ler yargýlandýktansonra, kendi yarattýklarýduvarlarýn arkasýndabeslenmelidirler.

Ancak bu sayede toplumtüm korkularýndan, gergin-liðinden kurtulup,demokratik bir iþleyiþekavuþabilir. Türkiye halkýolarak bu kamburdan kur-tulup yolumuza devametmek istiyorsak 12 eylüldarbesinin sorumlularýnýhep birlikte yargýlamalýyýz.

Demokrasi 12 Eylülcülerin yarg

Asmayýp hapiste

Avrupa Sosyal Forumu Londra, 14-17 Ekim

AAyyrrýýnnttýýllýý bbiillggii iiççiinn:: DSÝP (0536)-259 73 64, www.sosyalistisci.orgÝstanbul Sosyal Forumu: [email protected], www.sosyalforum.com, tel: (212) 2433715

Yargýlanmalý ve döktüðü kanlarýn hesabýný vermeli

Page 9: Sosyalist İşçi 223

9

1960'larýn sonu,1970'lerin baþýnda Þili çokbüyük bir borç bataðýn-dadýr. Salvatore Allendeliderliðindeki unitadPopuler (Halk Birliði)Partisi, ITT Shaub-Lorenzyönetimindeki bakýrmadenlerinin millileþtir-ilmesiyle krizden çýkýla-bileceðini söylemesiyle 4Eylül 1970'de iktidaragelir. ABD, Allende^yeuyarý olarak CIAaracýlýðýyla Þili GenelKurmay Baþkaný'nýöldürür. Ve Allende'ninmillileþtirme karþýsýndapara verme teklifini kabuletmez.

Kasým 1970'te devletbaþkaný Allende'nin öner-isinin oybirliði ile kab-ulünden sonra bakýrmadenleri millileþtirilir.

Yalnýzlaþan ÞiliABD'nin ilk tepkisi

Dünya Bankasý veÝMF'nin Þili'ye yaptýðýkredileri kesmek olur.Ülke uluslar arasýpiyasalarda tam bir yalný-zlýða sürüklenir.Yoksulluðun ve krizinetkisiyle Þili toplumu pat-lama noktasýna gelir.Allende BirleþmiþMilletler (BM)'de yaptýðýbir konuþmada ülkesinekarþý uluslar arasý tekeller

tarafýndan büyük birkomplo düzenlendiðinisöyler.

Bu arada büyük çoðun-luðu ABD ordusu tarafýn-dan eðitilen Þili ordusudarbe hazýrlýklarýnabaþlar. Yine deAllende'nin halk desteðiazalmamýþtýr. Mart 1973'teyapýlan seçimlerdenhalkýn yüzde kýrkdördünün desteðinialarak çýkar. Ordunun ilkdarbe giriþimi haziran1973'te baþarýsýzlýða uðrar.ABD'nin ve parlamentoiçindeki muhalefetinbaskýsý giderek güçlen-mektedir. Allendehükümet kurmakta zorlukçeker. Ýlk fire genel kur-may baþkanýndan gelir,baskýlara dayanamayarakistifa eder.

Kanlý darbeEn nihayetinde, ordunun

baþýna yeni geçmiþ olan(18 gün) AugustoPinochet darbeyi gerçek-leþtirir. Darbeye karþýhalký silahlandýrmayanAllende baþkanlýk sarayý-na sýkýþýr. Burada radyoyayýnýnda teslim olmaya-caðýný ve Þili halkýnýnçýkarlarýný savunmayadevam edeceðini söyler.Trajik bir biçimde çatýþ-mada, korumalarýyla bir-

likte askerler tarafýndankatledilir.

Ardýndan muazzam birbaský ve terör dalgasýbaþlar. 3 yýl içinde 180 binkiþi gözaltýna alýnýpiþkenceden geçirilir. Aynýsüre içinde 3500 kiþikatledilerek izi kaybettir-ilir. Artýk Þili, Þililipatronlarýn ve ABD'ninçýkarlarýna uygun halegetirilmiþtir. 1973 ile 1990arasý Pinochet Þili'dehükümranlýðýný sürdürür.17 yýl boyunca Þili halkýkorkunç bir diktatörlüklekarþý karþýya kalýr.

Diktatör zor durumdaPinochet anayasada

hazýrlattýðý bir madde iledokunulmazlýk zýrhýnabüründü. Böylece iþlemiþolduðu suçlardan dolayýiktidarý býraktýðý andanitibaren bile yargýlana-mayacaktý. Ama 1998yýlýnda talih Pinochet'ninyüzüne gülmedi. Ýspanyolsavcý Baltazar Carson,Ýngiltere'de bulunanPinochet'nin iþlediðiinsanlýk suçlarýndandolayý ülkesine iadesiniistedi. Böylece Pinochethakkýnda uluslar arasýhukuk süreci iþlemeyebaþladý. Ýngiltere iadekararý aldý. FakatPinochet'nin avukatlarý

saðlýk gerekçeleriylekarara itiraz ettiler.Ýngiltere 2000 yýlýna kadarev hapsinde tuttuðuPinochet'i 2000 yýlýndasaðlýk gerekçeleriyleserbest býraktý.

Apar topar Þili'ye kaçandiktatörü bir sürpriz dahabekliyordu. On binlerceÞilili diktatörü karþýlýyor-du. Ama hoþ geldindemek için deðil hesapsormak için. BöyleceÞili'de diktatörlüðün vesorumlularýn yargýlan-masý için bir hareketbaþladý. Darbenin heryýldönümünde on binlerve yüz binlerce Þilili dik-

tatörün evini kuþatýyor.Bu mücadele ürününü

verdi. Þili YüksekMahkemesi bu yýl, dik-tatörün insan haklarýihlallerinden yargýlan-masýnýn yolunu açtý. Þilihalký geçmiþindeki karan-lýkla ve pislikle hesaplaþ-mak için önemli adýmlarattý. Bugün 88 yaþýndakidiktatör müsveddesi ABDbankalarýndaki milyonlar-ca dolarlýk servetine rað-men pisliðinin ve yalný-zlýðýnýn içinde hapse atýla-caðý zamaný bekliyor. Buülkede de kimileri aynýkorkuyu yaþamalý.

TBMM kapatýldý, anayasaortadan kaldýrýldý, siyasipartilerin kapýsýna kilitvuruldu ve mallarýna elkonuldu

650 bin kiþi gözaltýnaalýndý.

1 milyon 683 bin kiþifiþlendi.

Açýlan 210 bin davada230 bin kiþi yargýlandý.

7 bin kiþi için idamcezasý istendi.

517 kiþiye idam cezasýverildi.

Haklarýnda idam cezasýverilenlerden 50 kiþiasýldý

Ýdamlarý istenen 259kiþinin dosyasý Meclis'egönderildi.

71 bin kiþi TCK'nin 141,142 ve 163. mad-delerinden yargýlandý.

98 bin 404 kiþi ''örgütüyesi olmak'' suçundanyargýlandý.

388 bin kiþiye pasaportverilmedi.

30 bin kiþi ''sakýncalý''olduðu için iþten atýldý.

14 bin kiþi yurttaþlýktançýkarýldý.

30 bin kiþi ''siyasi mülte-ci'' olarak yurtdýþýna gitti.

300 kiþi kuþkulu bir þek-ilde öldü.

171 kiþinin ''iþkencedenöldüðü'' belgelendi.

937 film ''sakýncalý''bulunduðu için yasak-landý.

23 bin 677 derneðinfaaliyeti durduruldu.

3 bin 854 öðretmen,üniversitede görevli 120öðretim üyesi ve 47hâkimin iþine son verildi.

400 gazeteci için toplam4 bin yýl hapis cezasýistendi.

Gazetecilere 3 bin 315yýl 6 ay hapis cezasý veril-di.

31 gazeteci cezaevinegirdi.

300 gazeteci saldýrýyauðradý.

3 gazeteci silahlaöldürüldü.

Gazeteler 300 gün yayýnyapamadý.

13 büyük gazete için 303dava açýldý.

39 ton gazete ve dergiimha edildi.

Cezaevlerinde toplam299 kiþi yaþamýný yitirdi.

144 kiþi kuþkulu bir þek-ilde öldü.

14 kiþi açlýk grevindeöldü.

16 kiþi ''kaçarken''vuruldu.

95 kiþi ''çatýþmada''

öldü. 73 kiþiye ''doðal ölüm

raporu'' verildi. 43 kiþinin ''intihar ettiði''

bildirildi.

Her darbede olduðu gibi12 Eylül darbesininsonuçlarý da aðýr oldu.Hasara uðrayan, sonuçolarak toplumun büyükçoðunluðu oldu.Ýzler hala sürüyor, yaralarhale taze.Hesap sormak için geçdeðil.Bu toplumsal travmanýnsorumlularý mutlakayargýlanmalý.

gýlanmasýndan geçer

besleyelim!Pinochet sonunda yargýlanýyor

12Eylül:

Yaralarhalataze!

Page 10: Sosyalist İşçi 223

1011 Eylül 2001'de çoðumuz

için hiç beklenmedik birolay yaþandý. KaçýrýlanABD yolcu uçaklarýABD'nin iki merkezine,askeri ve ekonomiksimgelerine çakýldý.Pentagon ve Dünya TicaretMerkezi.

Özellikle DTM'ninsaldýrýya uðramasý saniyesaniye gösterildi televizy-onlardan. Sonra çöküþünüizledik. DTM binasýnýnaltýnda 3 bin kiþi yaþamýnýyitirdi.

New York SendikalarPlatformu saldýrýdan birsüre sonra þu bildiriyiyayýnladý:

"11 Eylül, New Yorkemekçilerine tarifsiz acýlargetirdi. Arkadaþlarýmýzý,yakýnlarýmýzý ve her renk-ten, milliyetten ve dindenmeslektaþlarýmýzý kaybet-tik. Ölenlerden yaklaþýkbini sendika üyesiydi.Tahminen 100 bin NewYorklu ise iþlerini kaybede-cek. Biz insanlýða karþýiþlenmiþ bu suçu lanetliyorve kayýplarýmýz için yastutuyoruz. Kurtarýcýlarlave kurbanlarýn ailelerineyaðan yardýmlarla isegurur duymaktayýz. Ölen-ler için adalet ve hayattak-iler için güvenlik istiyoruz.Ve inanýyoruz ki, GeorgeBush'un savaþý doðrucevap deðildir. Hiç kimsebizim 11 Eylül'de yaþadýk-larýmýzý yaþamamalýdýr."

Ama G. Bush bu türden

itirazlara hiç aldýrmadý.Aradan bir ay geçmedenAfganistan ABD ve Ýngilizuçaklarý tarafýndan bom-balanmaya baþladý.

Ortadoðu'ya korku vediktatörlükle hükmedenABD'nin, kulelerinçöküþünün kýyaslanmazüstünlüðüne darbe vur-madýðýný kanýtlamasý veiplerin kontrolünü hýzlakendi ellerine almasýzorunluluktu. Bush,Cheney ve Powell, güdüselolarak, ABD'nin ezicigücünün mührünüOrtadoðu'ya bir kez dahabasmasýný planladýlar.Ortadoðu, teröristlerinhayvanlar gibi avlandýðýbir safariye tanýk olmalýy-dý. Uygulanacak þiddetezici olmalýydý, sadece buPentagon'a üzüntüsünüunutturabilirdi.

ABD hükümeti dikkatliadýmlarla, Arap dünyasýnýtahrik etmeden planýnýuygulamaya baþladý.Cezalandýrmak için en az

savunulan, en az dostuolan, en güçsüz, en fakir veen ümitsiz yeri,Afganistan'ý seçtiler. BinLadin, cinayetlerini meþru-laþtýrmak için çok uygunbir kýlýftý. Henüz, El Kaideve Bin Laden'in kimtarafýndan, hangi "kutsal"amaçla yaratýldýðý dünyakamuoyu tarafýndan yeter-ince tartýþýlmamýþtý.

Bombardýmanlarýn vesavaþýn yarattýðý yýkýmýnsonucunda 8 bin sivil Iraklýyaþamýný kaybetti.

11 Eylül ABD kabinesineve Bush'a "Yeni Amerikanyüzyýlý" projesi için arayýpda bulamadýðý politik zem-ini sunmuþtu gerçekten de.11 Eylül büyük çaplý bitterör eylemi olarak korkuve umutsuzluk yarattý. Herterör eyleminden sonraolduðu gibi, egemensýnýflar 11 Eylül'ü de kendiçýkarlarý ve ezilenlere dahafazla saldýrmak için kul-landýlar.

Bush, 11 Eylül'den birkaç

gün sonra ünlü konuþ-masýný yaptý: Teröre karþýsavaþ ilan etti, bu savaþýnnerede, ne kadar süreceði-ni bilemediðini ama teröryok edilene kadar devamedeceðini anlattý.Konuþmasýný "Ya terörist-ten yanasýnýz ya da biz-den" ikilemiyle tamamladý.

Ekim 2001'deAfganistan'a saldýran Bushbir buçuk yýl sonra daIrak'a saldýracaktý.

New York SendikalarPlatformu'nun 11 Eylülaçýklamasýnýn devamýþöyle diyordu: "Savaþsayýsýz masum sivilekaçýnýlmaz olarak zararverecek. Amerika'nýn kanlýdiktatörlüklerle ittifaklarýnýgüçlendirecek ve küreselyoksulluðu derinleþtirecek-tir."

Gerçekten de "Terörekarþý savaþ" fikri, yoksulAfgan ve Irak halklarýüzerinde þiddetle uygu-lanan ABD terörününmaskesi haline geldi. Irak

20 Mart 2003'te bomba-landý. Irak'ta çatýþmalarhala devam ediyor. Onbinlerce Iraklý bombardý-manlarda ve sonrasýndauygulanan ABD dehþetiyleyaþamýný yitirdi.

ABD Irak'a saldýrýsýnýnadýný "Þok ve dehþetoperasyonu" koymuþtu.Baðdat günlerce, aralýksýzbombalandý.

Bugün artýk çok daha iyibiliyoruz ki G. W. Bush biryalancýdýr. 29 Aðustos2004'te New York'tadüzenlenen ve 400 binkiþinin katýldýðý söylenendev Bush karþýtý gösterideen çok taþýnana dövizler-den birisi Bush'unresminin üzerine yazýlýolan "Yalancý" döviziydi.

Ama Bush'un bu yalan-larý söylemesinin birnedeni vardý: 11 Eylül'denönce ve sonra geliþtirilentüm fikirler ve tutumlar,Afganistan'ýn ve ardýndanIrak'ýn bombalanmasý veiþgal edilmesi ve bu adým-

larýn toplamý, Bush ekib-inin, Amerika'ya karþý her-hangi bir meydan okumatehlikesini engellemekbahanesiyle, Amerika'nýnaskeri gücünün otoritesinitüm dünyaya, baþta daÇin, Almanya, Japonya,Rusya ve Fransa gibigüçlere kabul ettirmearaçlarýydý.

Ama Bush açýsýndanevdeki hesap çarþýyauymadý. Irak, ABD þahin-lerinin hiç beklemediði birkararlýlýkla direniyor.Irak'ýn yeni bir Wietnamolduðu konusunda hemenherkes hemfikir.

Öte yandan bir direniþdaha var: Irak halkýdirendikçe güçlenen,güçlendikçe ve sokaklaraçýktýkça Irak halkýnýndireniþine güç veren küre-sel hareket.

Bush ve emperyalistlerdünyaya yalan söylediama dünya küreseldireniþiyle bu yalanlarakarnýnýn tok olduðunugösterdi. Milyonlarca amamilyonlarca insan savaþakarþý sokaklara çýktý ve ýrakhalkýnýn yalnýz olmadýðýnýhaykýrdý.

11 Eylül sadece "YeniAmerikan yüzyýlýprojesi"nin uygulanmasýiçin Bush'a güçlü bir zeminsunmadý, ayný zamandaABD'nin imparatorluðu-nun gerileyiþinin de miladýoldu!

1919'da, Seatle'daki liman iþçi-leri, Rus devrimine karþý kul-lanýlacak olan silahlarý gemilereyüklemeyi reddettiler. Onlarý,San Fransisko, Londra, Hull vebaþka yerlerdeki liman iþçileriizlediler.

Ayný küresel dayanýþmaruhundan dolayý, Lancashirepamuk iþçileri, Amerikan ÝçSavaþý sýrasýnda, savaþýnköleliðe karþý olduðunu kavra-yarak Abraham Lincoln'üdesteklediler. 1889'da,Avustralyalý iþçiler ve baþkayerlerdekiler, Londra'dakibüyük liman iþçileri grevinemali yardýmda bulundular. Sonolarak, Ýskoçyalý tren makinist-lerinin savaþ araçlarýný taþýmayýreddetmesi bu önemligeleneðin bir diðer örneði.

Ýþçi hareketi içinde, ulus-lararasý dayanýþma, uzun veþerefli bir geçmiþe sahiptir vesosyalizm fikrinin merkezindeyer alýr. Milliyetçi propagandaengeline karþý, iþçiler, Marks'ýn1848'de yazdýðý gibi, gerçektenvatanlarý olmadýklarýný farkedebilirler ve fark ederler de.Onlarýn asýl kardeþleri, kendisýnýflarýnýn dünyanýn heryerindeki diðer üyeleridir.

Kapitalizm bugün, her zamanolduðundan daha küresel birsistem. Bu sistem, ancak iþçilerarasýndaki uluslararasý dayanýþ-ma yoluyla farklý bir dünyayadönüþtürülebilir. "Tek ülkedesosyalizm" olamaz. Tabii ki,bugün enternasyonalizm halkýnzihnindeki tek geçerli fikirdeðil. Bizler, günlük olarak,"saðduyu" imajlarý tarafýndanbombardýmana tutuluyoruz. Buimajlar, bizim bir ulusa ait

olduðumuz ve bu ulusun diðeruluslarla rekabet etmek zorun-da olduðu fikrini destekliyorlar.

Sporda, bizi tanýmlayan þey"takýmýmýz"dýr. Kültürel olarak,bizim ülkemizin bir filmi Oscarödüllerinde iyi sonuçlaraldýðýnda mutlu olmak zorun-dayýzdýr. Eðitime bile önemvermemiz beklenir, çünküeðitim bizim rekabet gücümüzüartýracaktýr. Emperyalist savaþýdesteklemeliyiz, çünkü oradasavaþanlar "bizim çocuk-larýmýz"dýr.

Milliyetçiliðin öne sürdüðünedir? Bizler, "Ýngiliz" ya da"Fransýz" olarak, "dýþýmýzdaki"diðer insanlarla sahipolmadýðýmýz hangi ortak özel-liklere sahibiz? Dolayýsýyla,sömürülen bir iþçinin zenginþirket yöneticisiyle ya da büyüktoprak sahibi ile ortak bir nok-tasý var mýdýr? Milliyetçilik bizi,belirli bir devlet altýnda biraraya getirir ve sýnýfsal olarakböler.

"Saðduyu"dan kaynaklý olarakortaya çýkan bu milliyetçitutum alternatifsiz deðildir.Milliyetçiliðe karþý çýkantutumlarýn kaynaðý, sömürü veegemenlik iliþkilerinin bizeyaþattýklarýdýr. Sýradan insan-larýn, diðer insanlarýn ulusunu,rengini, dinini ve baþka özellik-

lerini dikkate almaksýzýn onlar-la iliþki kurma yetenekleri herzaman kendisini gösterir.

Daha yaþlý olan okuyucular,1980'lerin Etiyopya'sýndakikýtlýk görüntülerinin hayýrkurumlarý tarafýndan nasýlyakalandýðýný ve bu görüntülersayesinde kitlelerin sem-patisinin toplandýðýný hatýrlaya-caklardýr.

Güney Afrika'dakiayrýlýkçýlýða karþý siyahlarýnverdiði mücadele dünya çapýn-da büyük destek topladý.Bugün, yüz milyonlarca insan,adaletsizliðe karþý direniþinsembolleri olarak kendileriniFilistinlilerle özdeþleþtiriyorlar.

Ekonomide yaþananlar poli-tikayý ve fikirleri belirlerler.Her iþçi iki tür tepki verir. Birtanesi kapitalizmin rekabetçikarakterine karþý geliþtirilen, biriþ sahibi olmak ve daha sonrabu iþi kaybetmek konusundaendiþelenmek, korku ve yalnýz-lýk gibi tepkilerdir. Bu tepki,bölünmeye neden olur vehareketimizi zayýflatýr.

Diðer tepki ise, sömürülen-lerin ve ezilenlerin dünyaçapýnda verdikleri mücadelelerive kendileri gibi acý çeken diðerkardeþlerini fark etmeleridir.Bu, sýnýrlarýn ötesine ulaþan birdayanýþma duygusudur.

Rakip eðilimler arasýndaki içsavaþ, iþçi hareketleri içerisindekendi ifadesini bulur. Birtaraftan "ara bulucu"lar,sendikalarýn, patronlarýn kâretme ihtiyaçlarý karþýsýndaboyun eðmelerini, savaþta"ülkemiz"in arkasýnda yeralmalarýný, þirketler daha düþükücret ödemek için üretimi yurtdýþýna kaydýrdýklarýnda "ingili-zler'in iþleri"ni korumalarýnýisterler.

Diðer yandan, patronlarlasevimli anlaþmalar yapýlmasýnakarþý tartýþan, emperyalizmekarþý çýkan, hem çalýþanlarýniþlerini kaybetmemeleri için,hem de diðer ülkelerdeki iþçil-erle dayanýþmak için çaba har-cayan sosyalist sol vardýr.Sosyalistler için, Irak'takisavaþa karþý mücadele etmek vemültecilere yapýlan saldýrýlarakarþý mücadele etmek ayný þey-dir.

Bunun nedeni sadece bizim,emperyalist kasaplýða, hýrsýz-lýða, her türlü ýrkçýlýk belirtisinekarþý mücadele eden iyi insan-lar -aslýnda öyleyiz- olmamýzdeðil, kendi sýnýf çýkarlarýmýzýnher zaman entarnasyonalistolduklarýný bilmemizdir.

1919'daki Seattle örneði ilebaþladým. 80 yýl sonrasýna gele-lim. 20. yüzyýlýn son büyük

eyleminde, Dünya TicaretÖrgütü'ne karþý yapýlan göster-ilerde yeni bir enternasyonal-izm ruhu yeniden doðdu. 1999Seattle'ý birbirinden çok farklýbir sürü kampanyayý vekonuyu bir araya getirdi.

Seattle'ýn önemi, önceden bir-birinden ayrý olan gruplarýnaktivistlerinin, verdiklerimücadeleler arasýndaki baðlan-týyý bulmuþ olmalarýnda yatar.Bu mücadelelerin bir arayagelmiþ olmalarý, kitlesel kam-panyalarýn nasýl tanýmlanabile-ceði ve bu kampanyalarýn ortakdüþmanlarla nasýl karþý karþýyagelebileceði konusunda yenisorularýn ortaya çýkmasýna yolaçtý. Bu yeni yüz yýlýn baþlarý,Birinci Dünya Savaþý'ný sonaerdiren devrimlerden berigörülmeyen çok büyük savaþkarþýtý hareketlere tanýk oldu.

Büyük uluslararasý forumlar-da, yeni bir aktivistler kuþaðý,özgürlük hareketlerinin nasýlilerleyeceði konusunda tartýþ-malara katýlýyorlar. Onlar içinuluslararasý dayanýþma sorgu-lanamaz bir þey. Onlar küreselkapitalizmi asýl düþman olaraktanýmlýyorlar.

Sadece beþ yýl önce, kim,sendika temsilcilerinin Paris'eya da Bombay'a kýtalar arasýn-da ya da dünya çapýnda baðlarkurmak için gidebileceklerinihayal edebilirdi? Büyük birdevrimci potansiyel ile birlikteyeni bir dönem baþladý.

Antikapitalist gösteriler vesavaþ karþýtý gösteriler, ve ulus-lar arasý forumlar, bizimgüçlükle hayal edebileceðimiz,aþaðýdan, yeni bir enternasyo-nalizm meydana getiriyorlar.

SSoossyyaalliissttlleerr nnee ddiiyyoorr?? Colin BARKERÇeviren: Arife KÖSE

EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm:: BBüüttüünn ddüünnyyaannýýnn iiþþççiilleerrii bbiirrlleeþþiinn

11 Eylül:

Bush terörünün bahanesi!

Page 11: Sosyalist İşçi 223

11

On yýldan fazla birsüredir ABD yetkilileri,Çin'i, kendi dünya ege-menliklerine karþý birtehdit olarak görüyor.ABD'nin bu korkusu herne kadar tartýþýlabilir olsada, Çin gerçekten deABD'nin denetimi dýþýnda,ekonomik, siyasi ve askerialanlarda bir baþka süpergüç olarak geliþiminisürdürüyor ve dünyaemperyalist dengeleri için-deki yerini gün geçtikçedaha da pekiþtiriyor. ABDyetkilileri bu durumu gözardý edemez. Nitekimbugünkü dünyaya þekilveren, ABD politikalarýnýbüyük ölçüde belirleyen"Yeni Amerikan YüzyýlýProjesi", AB ve Japonyagibi emperyalist ülkeleriolduðu kadar, Çin'i dur-durmaya yönelik olarakhazýrlandý.

Öte yandan Çin küreselkapitalizm içinde biristikrar unsuru oluþturuy-or. Çin KomünistPartisi'nin bürokratlarý sondönemde Bush'un "terörekarþý savaþ"ýna destekverirken, 2001 yýlýnýnaralýk ayýnda DünyaTicaret Örgütü'ne (DTÖ)girerek, küresel kapital-izme entegrasyonunu dahýzlandýrdý.

Devletkapitalizminden,piyasa kapitalizmine

Çin bürokrasisi, Batý'dapiyasa kapitalizmindeolduðu gibi, 1970'lerinsonunda içinde bulunduðukrize ve istikrarsýzlýða biryanýt arayýþýna girdi.Dönemin yeniden güçkazanmýþ lideri DengXiaoping, 1978 yýlýnda"dört modernleþme" pro-gramýný ilan etti: devlet

denetiminde tarýmpiyasasýnýn oluþturulmasýve halk komünlerininkaldýrýlmasý; dýþsatýmayönelik özel ekonomik böl-geler oluþturulmasý ve bubölgelerde yabancý ser-maye ile ortak tesislerkurulmasý ve son olarakdýþ ticaretin kýsmen liber-alleþtirilmesi. 1980 yýlýndaMao'nun kendi yerineatadýðý Hua Guofeng'inistifasýnýn arkasýndanekonomik liberalleþmeyaygýnlaþtýrýlarak,bürokrasinin konumupekiþtirildi.

Ancak 1980'lerin sonundaliberalleþen ekonomideaþýrý tüketim ve enflasyongibi kapitalizmin yapýsalsorunlarý görülmeye baþ-landý. Bu sorunlar týpkýSovyet Bloðu'nda olduðugibi, kýsa sürede siyasikrize yol açtý. Bürokrasiiçindeki çeliþkiler artarken,Çin Komünist Partisi'nin(ÇKP) 13. Kongre'sinde"piyasa sosyalizmi"ninteorik çerçevesi atýldý.Bürokrasi, ekonomik vesiyasi krizleri denetlemektezorluk çekiyordu.

1989'da Pekin'inTienanmen Meydaný,ülkenin modern dönemi-nin en büyük ayaklan-malarýndan birine tanýklýketti. Ayaklanma, aynýzamanda Çin bürokrasininiçinde reform yanlýsýkanadýn da ezilmesine yolaçan büyük bir katliamlabastýrýldý. Böylece Çinbürokrasisi, 1989'da DoðuBloku'nda ve 1991'deSovyetler Birliði'nde stalin-ist rejimlerin düþtüðüdurumdan, binlerceemekçinin ve gencin kanýpahasýna kurtuldu.

Tienanmen katliamý,siyasi reformlarýn durdu-rulmasýyla sonuçlandý.

Ancak bürokrasinin þahinkanadýnýn ekonomik alter-natif bir programýolmadýðý için, kýsa bir süresonra ekonomide liber-alleþme yanlýsý bürokrasiyeniden yükselmeyebaþladý.

Çin, 2001 yýlýnýn sonundaresmen Dünya TicaretÖrgütü (DTÖ) üyesi oldu.2002 yýlýnýn sonundagerçekleþen ÇKP'nin 16.Kongre'si, merkezibürokrasinin denetimindeülkenin belirli bölgelerindedünya piyasalarýna kýsmiaçýlýmý, küresel sistemebütünüyle entegrasyonyönünde kökündendeðiþtirdi. Çin Dýþ Ticaretve Ekonomik ÝþbirliðiBakaný Shi, Çin'in DTÖ'yegirmesiyle ilgili olarakþöyle diyor: "Tüm budeðiþimlerin, ekonomikgeliþim ve ekonomik iþbir-liði alanýnda ülkemize çokdaha kapsamlý etkileri ola-cak ve Çin'in ekonomikküreselleþmede yerinialmasýna yardýmcý olacak."Ancak bu üyelik,ekonomiyi bütünüyle

küresel piyasanýn, yaniçokuluslu þirketlerin dene-timine açmak, Çin'epahalýya mal olacak.Nitekim DTÖ üyeliðinedeniyle ülkenin otomo-tiv sektörünün yüzde 60'ýve gýda sektörünün yüzde50'si tehdit altýnda. Bu isemilyonlarca Çinli için yok-sulluk ve iþsizlik anlamýnageliyor.

Çin "mucizesi"

Çin'in ekonomik geliþme-si çoðu kez abartýlýyor.Dünya Bankasý, Çin'in"geçiþ ekonomisi"ni,kalkýnmakta olan ülkeleriçin örnek olarak gösteriy-or. Oysa bu baþarýlarýnarkasýnda yatan gerçekleregöz atmakta yarar var.Çin'in diðer tüm ulusaldevletlerin yöneticilerini vekapitalistlerini korkutanbaþarýsýnýn arkasýnda birkaç konjonktürel geliþmevar: 1979-89 arasýndageliþen demokratikhareketin kanlý bir þekildeezilmesi, Sovyet Bloku'nunyýkýlmasý sonrasý ortayaçýkan yeni dünyadüzeninin istikrarýný tehditetmeyecek iliþkileringeliþtirilmesi; DTÖ, IMF veDünya Bankasýreçeteleriyle yeni liberalpolitikalarýn hayata geçir-ilmesi ve nihayet, uygu-lanan son derece ilkel veacýmasýz sermaye birikimrejimine karþý her türlübaþkaldýrýnýn, ancak birdiktatörlük altýndamümkün olabilecek þekildeþiddetle bastýrýlmasý.

Ülkenin ulusal olarakgörülen ekonomikbaþarýlarý, bütünüyle birkaç kýyý kentin veçevresinde gerçekleþiyor.Patlayan ekonomi, çokbüyük ölçüde yabancý ser-maye yatýrýmlarýna, ABDve Avrupa pazarlarýna veucuz dýþsatým ürünlerinebaðlý. Ülkenin yabancý ser-maye yatýrýmlarýna vedünya ekonomisine bu

derece entegre olmasý, kap-italizmin küresel dalgalan-malarý ve krizlerinden deartan oranda etkilenmesineyol açýyor. Nitekim buçeliþkiler, yani ülke içindeulusal gelirin artan orandaadaletsiz daðýlýmý, ekono-minin giderek merkezihükümetin denetimindençýkmasý ve küresel ekono-minin çeliþkilerinin hergün daha da hissedilirolmasý, Çin'in DTÖ'yegirmesiyle birliktehýzlanacak ve derinleþecek.

Çin'in ekonomikbaþarýlarý, çoðu kez kapi-talizmin ilk yýllarýndagörüldüðü oranda ilkel veacýmasýz bir sermayebirikim sürecine tekabülediyor. Son 25 yýldanüfusun büyük kýsmýnýnekonomik durumundaolumlu bir geliþme olmadý.Yüz milyonlarca insanýnyaþamý ise çok dahakötüye gitti. Kentlerle kýr-sal kesim, kýyý kentleriyle,ülkenin geri kalan kýsmý vekentlerde iþçilerlebürokrasi ve yeni yöneticisýnýflar arasýndaki farkgiderek açýlýrken, sýnýfçeliþkileri de artýyor.

Çin mucizesi, bu ülkeninekonomik potansiyellerininaçýða çýkmasýnýn sonucudeðil, kapitalist küreselleþ-menin bir ürünü.

Sonuç

Çin bugün çaðdaþ kapi-talizmin en uç anlamdazaaflarýna ve güçlü yanlarý-na sahip. Ülke 1990'larýnortasýnda dünyada en fazladýþ yatýrým yapan sekizinciülke durumundaydý.Ülkenin elde ettiði dolarfazlasý, sanayileþmede aramaddelere olduðu kadar,askeri harcamalara dagidiyor.

Çin'in bölgesel bir güçolarak taraf olduðu askerigerginlikler, her ne kadarABD'nin Ortadoðu'dakiaskeri maceralarýnýn göl-gesinde kalsa da, artarak

sürüyor. Çin 2002 yýlýndaaskeri harcamalar için 51milyar dolarlýk bütçeyle,ABD ve Rusya dýþýndakitüm diðer ülkelerden dahafazla pay ayýrmýþtý. Bu payson yýllarda hýzla artýyor.

1989'da II. Dünya Savaþýsonrasý ilk kez oluþan çokkutuplu dünyada, dahaönce tartýþýlmaz olarakgörülen ABD'nin hege-monyasý, artýk tehdit altýn-da. Çin ABD için hemekonomik hem de askerianlamda bir tehdit oluþtu-ruyor. Ancak bu þimdilikküresel bir boyut yerine,bölgesel düzeyde sürüyor.Ama bu bile ABD yetk-ililerinin gözünü korkutuy-or. Çünkü tarihin çöplüðü,bir zamanlar yenilmezdenilen imparatorluklarladolu. Söz konusu ABDolunca, bir zamanlardünya ekonomisinin üçteikisine hakim olan bu ülke,bu konumunu büyükölçüde kaybetmiþ durum-da ve küresel hege-monyasýný ancak askerigücüyle ayakta tutabiliyor.

Peki bugün ABDemperyalizmine karþýgüçlenen ve bir tehdit oluþ-turan Çin, bizim Bush'a veABD emperyalizmine karþýmücadelemizde bir mütte-fik olarak görülebilir mi?Sosyalistler böyle bir çatýþ-mada, ABD'ye karþý Çin'inyanýnda mý yer almalý?Stalinist ve ulusalcý solgeçmiþte bir çok kez ikiemperyalist güç arasýndataraf oldu. Sosyalistler, ikiemperyalist ülkenin reka-betinde, asla taraf olma-zlar. Çünkü, bizim için asýlolan, çeþitli sermaye blok-larý arasýndaki rekabettetaraf olmak deðil, iþçisýnýfýnýn küresel çýkarlarýnýkorumaktýr. Bu ise, ne Çinne ABD, hiçbir sermayesýnýfýnýn egemen olmadýðý,savaþsýz ve sömürüsüzbaþka bir dünya içinbaðýmsýz bir mücadeleyizorunlu kýlar.

FF.. LLeevveenntt ÞÞEENNSSEEVVEERR

Çin:Uyanan dev küresel bir tehdit mi?

Devlet kapitalizminden piyasa kapitalizmine Çin egemen sýnýfý

ÇÇiinn’’ii ddeeððiiþþttiirreecceekk ggüüçç,, TTiiaannnneennmmaann’’ddaa ttaannkkllaarraa ddiirreenneenn ggeennçç

Page 12: Sosyalist İşçi 223

12

Güney Amerika’da sonüç yýlda Bolivya, Arjantinve Ekvator’da ayaklan-malar sonucu hükümetlerdüþtü. Peru’da FFuujjiimmoorriidiktatörlüðünün yerinegeçen TToolleeddoo hükümetiayaklanmalarla sarsýldý.Brezilya’da 20 ay önceseçimle iþbaþýna gelen ÝþçiPartisi’nin adayý LLuullaa poli-tikalarý Ýþçi Partisi’ndenkopuþlara ve yeni bir solunþekillenmesine yol açýyor.Venezüella’da ise yoksulyýðýnlar kendi hükümetleriolarak gördükleriCChhaavveezz’i zenginlerin dar-belerine karþý korumak içinseferber oluyorlar.Venezüella’da iki darbeyiengelleyen yýðýnlar sonolarak da referandumdaCChhaavveezz’e güven oyu ver-erek zenginleri bir keredaha yenilgiyi uðrattýlar.

Güney Amerika’da son20 yýl içþi sýnýfý ve sol içinçok zorlu geçmiþti. 1964’deBrezilya’da, 1973’deUruguay ve Þili’de,1976’da Arjantin’de ve1980’de Bolivya’da darbel-er olmuþtu. Bütün bu dar-beler iþçiler ve sol içinöldürücü sonuçlar yarattý.

1980’lerde GüneyAmerika ülkeleri sivilyönetimlere geçmeyebaþladýlar. Ýþçimücadeleleri baþladý ancakdarbeler öylesine aðýrhasara yol açmýþtý ki topar-lanmak kolay olmadý.

1990’larda GüneyAmerika’ya IMF ve DünyaBankasý politikalarý, yaniyeni liberalizm geldi. IMFpolitikalarý emekçi yýðýn-lara büyük biþr saldýrýydý.

1997’de Uzak Asya krizipatladý ve bu krizin en çoketkilediði bölge baþtaBrezilya olmak üzereGüney Amerika oldu.Uzak Asya krizi emekçileriçin koþullarý daha dakötüleþtirdi.

1990’lar ayný zamandaiþçi hareketinin direniþiningüçlendiði dönem.

Þimdilerde ise GüneyAmerika’da yepyeni birgeliþme yaþanýyor.

Ekvator

Güney Amerika’daki ilkpatlama Ekvator’dayaþandý.

Ekonominin %5küçülmesi ve enflasyonun%60 artmasý üzerine 2000yýlýnýn Ocak ayýndaPPaacchhaakkuuttiikk denen yerlihareketi baþkent QQuuiittoo’yagirerken ordu sadece par-lamentoyu korumayaçalýþýyordu.

Baþkan JJaammiill MMaahhuuaaddkaçtý ve yerine bir yargý.,bir subay ve yerli hareke-tinin bir liderinden oluþandevrimci bir cunta geçti.

Ordu derhal müdahaleetti ve kaçan Baþkan’ýnyardýmcýsýný iþ baþýnagetirdi.

Ancak sonraki 3 yýl gös-teriler devam etti ve Þubat2001’de yeni bir ayaklan-ma yaþandý.

2002 yýlýnda ise yeni lib-eraller GGuuttiiéérrrreezz liderliðin-deki bir kolaisyon karþýsýn-da yenildiler.

Arjantin

19-20 Aralýk 2001 ayak-lanmasý bir çok kendiliðin-den hareketin yan yanagelmesi ile gerçekleþti.

Radikal Parti’den DDee LLaaRRuuaa iþçi sýnýfýnýn ve küçükburjuvazinin bankahesaplarýna el koymayakalkýþýnca ayaklanmabaþladý.

Baþkent BBuuaanneess AAiirreess’invaroþlarý ayaklanýpBaþkanlýk sarayýnayürüyünce polisle iki günsüren ve 30 kiþinini ölme-sine yol açan kanlý çatýþ-malar baþladý. Ýkincigünün sonunda LLaa RRuuaahelikopterle kaçtý.

LLaa RRuuaa’nýn kaçýþýndansonra muazzam biristikrarsýzlýk baþladý. Arkaarkaya baþkanlar devrildive ancak 18 ay sonragerçekleþen seçimler nis-beten istikrarlý birhükümetin kurulmasýnýsaðlayabildi.

Bolivya

Bolivya Baþkaný GGoonnzzaallooSSaanncchheezz ddee LLoozzaaddaa 2003

Ekim ayýnda helikopteri ilekaçtý.

Silahlý madenciler, yerliörgütlenmeleri, köylüler veLLaa PPaazz iþçileri EEll AAllttoomahallesinde toplanarakbaþkentin merkezinedoðru yürüyüþe geçinceLLoozzaaddaa için kaçmaktanbaþka yapacak bir þeyyoktu.

Ayaklanmanýn fitili 200oyýlýnda CCoocchhaabbaammbbaa’daiçme suyunun özelleþtir-ilmesine karþý direniþlebaþladý ve geliþti.

2003 Þubat’ýn dahükümet vergileri arttýrýn-ca neredeyse bir ayaklan-ma yaþanýyordu. O gün-lerde 33 kiþi çatýþmalardaöldü.

Hükümetin göstericilereateþ açmasý farklý muhale-fet hareketlerinin bir-leþmesini saðladý vehareketin bu birliðiSSaanncchheezz ddee LLoozzaaddaa’’nýnkaçmasýna yetti. YerineCCaarrllooss MMeessaa geçti.

Venezüella

Venezüella’da yoksullarhükümete karþý deðil amahükümeti korumak için ikikez ayaklandýlar.

CChhaavveezz milliyetçi bir eskisubay. Yukardan reform-larla yönetiyor ama hiçbirbiçimde antikapitalistdeðil.

En önemli reformu

Güney Amerika’nýn enbüyük çokuluslu þirketiolan petrol þirketindeyaptý.

Egemen sýnýflar CChhaavveezz’idevirmek ve IMF poli-tikalarýný açýkça uygulaya-cak birini iþ baþýnagetirmek istiyorlar. Buamaçla iki kere darbegfirþiminde bulundular.Birincisinde CChhaavveezz devril-di ama emekçilerin ayak-lanmasý ile gene iþ baþýnageldi. Ýkincisi ise geneemekçilerin yýðýnsalhareketi ile engellendi.

Brezilya

Güney Amerika’nýn enbüyük ekonomisine sahipolan ülke Brezilya.

20 ay önce seçilen LLuullaaemekçi yýðýnlarýn yeniþ lib-eral politikalara bir tepksiolarak Baþkan oldu amakendisi de çözüm olarakIMF politikalarýný uygula-maya baþladý.

LLuullaa’nýn partisinde birçatlama yaþanýyor. Yeni birsol parti, SSoossyyaalliizzmm vveeÖÖzzggüürrllüükk PPaarrttiissii kuruldu.ne var ki büyüyen hoþnut-suzluk bir ayaklanmayahenüz dönüþmüyor.

Yeni reformizm

Ayaklanma bir devrimdeðildir ama bir devriminhazýrlýðý olabilir.

Ancak Güney

Amerika’daki ayaklan-malar deðiþik ülkelerdefarklý reformizmlerin iþbaþýna gelmesine yol açtý.

Arjantin’de KKiirrcchhnneerr onyýl önce yeni liberal poli-tikalarýn uygulayýcýsý olanPPeerroonniisstt partiden geliyor.Ancak KKiirrcchhnneerr þimdi IMFile pazarlýk yapmanýnyýðýnlarý bastýrmak içingerekli oýlduðuna inanýyor.

Peronistlerden destekalmanýn yaný sýrappiiqquueetteerroo hareketini deetkisizleþtirmiþ durumda.Bazý subaylarýn yargýlan-masýný saðlayarakda solunbir ksýmýný kazandý.

Bolivya’da MMeessaa benzerbir tutum aldý. EEvvooMMoorraalleess’in liderliðindekiccooccaalleerrooss (coca üreticilerihareketi) hareketinehükümetini açtý.

Þimdi MMoorraalleess baþkanýnyanýnda daha ileri adýmlaratmanýn ABD’yi kýþkýrtý-caðýný söylüyor.

LLuullaa Güney Amerika’ nýnyeni reformizminin engüçlü ismi.

Ýþçi hareketinin bir ürünüolan LLuullaa þimdi IMF ileuzlaþýyor. O da ayný Mesave Morales gibi daha ileriadýmlarýn ABD’yi kýþkýrta-caðýný iddia ediyor.

TToopprraakkssýýzz ÝÝþþççiilleerr HHaarreekkeettiiise henüz Lula’yý karþýsýnaalmýþ deðil. Hala birölçüde Lula’ya güveniyor-lar.

CChhaavveezz ise en reformculider ama kesinlikledevrimci deðil. Reformlaryapýyor ama tüm sistemikarþýsýna almýyor.

Ne var ki bugünVenezüella’da yýðýnlarhýzla sýnýf mücadelesiningerçeklerini görüyorlar.

CChhaavveezz bir yandanemperyalizme ve zengin-lere karþý çýkýyor ama diðeryandan da sürekliolarakonlara tavizler veriyor.

Ya devrim?

Ayaklanmalar henüzdevrime dönüþmedi.Ancak ayaklananlar henüzaðýr bir yenilgi dealmadýlar.

Yeni reformistler heryerde yýðýnlara tavizlerveriyorlar ve karþýlarýnaalmaya cesaret edemiyor-lar.

Ancak eninde sonundadünya ekonomisi bureformist yönetimlere dahaaðýr bir baský yapacak.

Özellikle borçlar iþin püfnoktasý. Yeni reformistler-den ulusal burjuvazileriIMF ile iliþkileri koru-malarýný istiyor, emekçiyýðýnlar ise yaþamkoþullarýnda daha fazlagerileme, kesinti istemiyor.Ýþte bu çeliþki önümüzdekidönemde yeni geliþöelereyol açacak.

Devrimci sol hýzla böylebir duruma hazýrlþanmakzorunda. Çeþitli ülkelerdesol yýðýn hareketi ile iliþkil-er kurmaya çalýþýyor amabunlar henüz çok yetersiz.

Son on yýllarda ortayaçýkan bir önemli olgu iseyerli hareketi.

Ýspanyolca konuþmayanve bazý Güney Amerikaülkelerinde nüfusun yarýsý-na ulaþan yerlilerinhareketi daha çok kimlik-lerinin tanýnmasý üzerinekurulu. Ancak onlar daelbette yeni liberal poli-tikalardan þiddetle etk-ileniyorlar.

Ýspanyoýlca konuþanlar,iþçi sýnýfýnýn önemli kesim-leri de, henüz yerli hareke-tine uzak duruyor.Sosyalistler iþçi sýnýfý ileyerli hareketi arasýndasaðlam baðlar kurmak vebu iki hareketi birleþtirmekzorunda.

Önümüzdeki dönemdeGüney Amerika da çokdaha radikal geliþmeleryaþanabilir. Bolivya,Arjantin ve Venezüellahýlza sýnýf mücadelesininçok daha keskinleþtiðiülkeler haline gelebilir.Brezilya, Uruguay onlarýtakip edebilir.

Bu yazý Devrimci Sosyalist ÝþçiPartisi’nin (DSÝP) kardeþörgütü, Ýngiliz Sosyalist ÝþçiPartisi’nin (SWP) aylýk yayonorganý Socialist Review der-gisinde yayýnlanan ChrisHarman’ýn makalesindenözetlenerek yazýlmýþtýr.

Güney Amerika’da ayaklanma

Page 13: Sosyalist İşçi 223

13

CChhee GGuueevvaarraa aannttiikkaappiittaalliisstthhaarreekkeettiinn eenn yyaayyggýýnn sseemmbbooll-lleerriinnddeenn bbiirrii.. DDüünnyyaannýýnnnneerreessiinnddee bbiirr ggöösstteerrii oollssaa,, oonnuunnrreessmmiinnii ttaaþþýýyyaann ggeennççlleerr ggöörrüüyy-oorruuzz.. YYaakkllaaþþýýkk 4400 yyýýll öönnccee ööllmmüüþþbbiirr ddeevvrriimmccii hhaalleenn ggüünncceelllliiððiinniivvee ppooppüüllaarriitteessiinnii ggüüççllüü bbiirrbbiiççiimmddee kkoorruuyyoorr.. PPeekkii CChhee''yyiihhaarreekkeettee yyeennii aattýýllmmýýþþ bbuu kkuuþþaaððýýnn((nneerreeddeeyyssee)) ttüümmüü iiççiinn sseemmbboolleeddöönnüüþþttüürreenn nnee?? NNiiççiinn iinnssaannllaarrggeenneelllliikkllee hhaayyaattýýnnýýnn vvee ppoolliittiikkyyaaþþaammýýnnýý ççookk aazz bbiillddiikklleerrii bbiirriinniinnrreessmmiiyyllee yyüürrüüyyoorr vvee oonnuu bbiirriikkoonnaa ddöönnüüþþttüürrüüyyoorr?? BBuunnllaarrýýaannllaammaakk iiççiinn CChhee''nniinn yyaaþþaammýýnnaabbiirraazz ddaahhaa aayyrrýýnnttýýllýý bbaakkmmaallýýyyýýzz..

Gençlik yýllarý vemotosiklet günlüðü

Guevara çok politik birdönemde ve politik bir toplumdayaþadý. Büyümekte olduðuzamanlarda Arjantin'e kargaþave þiddetli sýnýf çatýþmalarýhakimdi. Ailesi tuhaf ve karanlýkbir geçmiþe sahip olan ArjantinKomünist Partisi ile yakýn iliþkiiçindeydi. Dolayýsýyla yaþadýðýortamda politika hep vardý.

Genellikle Che'nin gençlik yýl-larýnda çýktýðý motosiklet yolcu-luðu sýrasýnda devrimcileþtiðisöylenir. Bu Latin Amerika gezi-sine ilk baþta bir macera olarakgiriþmiþti. Ancak yaþadýðý birdizi deneyim sonucundadüþünceleri yavaþça deðiþmeyebaþladý.

Burada Che hakkýnda uyduru-lan efsanelere iliþkin söylemekgerekiyor ki politik bilinç doðuþ-tan gelmez. Hiçbirimiz mucizeviolarak her þeyin farkýnda doð-madýk. Yine hiçbirimiz üç yaþýn-da Marks'ý okumadý ve beþyaþýnda da Kapital'in üç cildinibitirmedi. Bir çoðumuz öncesýradan hayatlara sahipti.Deneyimler yaþadýk, kýzgýnlýk vehuzursuzluk duymaya baþladýkve sonuçta bunlarý politik biranlayýþa, giderek de devrimci biranlayýþa dönüþtürdük.

Motosiklet Günlüðü deböyledir. Guevara bir keþif gezi-sine çýkmýþtý, Latin Amerika'yýgörmek istiyordu. Bu gezininsonucunda 'ilahi' bir deðiþimgeçirdiðini ve devrimciliðiseçtiðini söyleyemeyiz. Devrimcibir yaþamý seçmek için önceArjantin'e dönmesi ve ikinci birmaceraya atýlmasý gerekecekti.Bununla beraber Che bir doktor-du ve gezisinde yoksulluk sonu-cu doðan hastalýklarý gördü.Amazon'da cüzam yaygýndý veChe günlüðüne "Bu kapitalizm-den kaynaklanýyor" diye yazdý.

1954'te Guatemala'ya gitti. Ogünlerde Guatemala birçokdevrimci için önemli bir yerdi.Ulusalcý bir reformist parti ikti-dardaydý ve bu iktidara karþýABD tarafýndan açýkça destekle-nen ve hatta örgütlenen bir darbegerçekleþmiþti. ABD kendi çýkarý-na olmayan reformlarýkomünizm olarak karalýyordu kio dönemde her ilerici hareketekarþý ABD bu þekilde saldýrýyor-du. Cuntaya karþý direniþ baþladýve Guevara da bu direniþiniçinde yer aldý. Che

Guatemala'dan ayrýldýðýndakafasýnda þu soru yankýlanýyor-du: Guatemala'da yönetim niçinbu kadar çabuk yenilmiþti?

Gerilla savaþý

Che Guatemala'da yaþadýklarýn-dan daha çok ve daha sertmücadele edilmesi gerektiðisonucunu çýkardý. Guevara'yagöre problem askeriydi:Guatemala'da halk silahlandýrýl-mamýþ ve direniþe hazýrlan-mamýþtý. Che bir antiemperyal-istti, fakat sosyal dönüþümüyaratacak gerçek gücün iþçi sýnýfýolduðunu söyleyen bir geleneðinüyesi deðildi. Kendini kitlehareketiyle baðlantýlý görmüyor-du. Belki Arjantinli olduðundanve Peronizmin iþçileri iktidar-larýný güçlendirmek için sadecebir enstrüman olarak kul-landýðýný gördüðünden kay-naklanýyordu bu güvensizlik.

Küba devrimi

Castro'yla Meksika'da karþýlaþtýve ondan ciddi derecede etkilen-di. Bu biraz ilginçtir çünkü dahaönce Cstro'dan daha politikKübalý grup ve kiþilerletanýþmýþtý. Castro'nun Marksisteðitimi çok sýnýrlýydý ve devrimcibir ulusalcýlýðý savunuyordu.

Castro ve Che'nin ortak olarakgördükleri Latin Amerika'dakidiktatörlüklerin ve bölgedekiemperyalist çýkarlarýn üstesindengelmenin gerekliliðiydi. Yineikisi de, farklý geleneklerdengelmelerine raðmen, kitlehareketinin deðiþimin motoruolamayacaðýný düþünüyordu.Che Peronizmden, Castro iseKüba Komünist Partisi'nden yolaçýkarak bu düþünceye varmýþtý.

Castro ve Che tartýþmalarýnýsürdürürken, geliþtirdikleridüþüncelerin dýþýnda açýk biralternatifleri yoktu. Bir yandaStalinizm ve Komünist Partiler,

diktatörlüklerle ve yozlaþmýþyönetimlerle anlaþma yolunagidiyordu. Diðer yanda isedevrimciler çok küçük ve kararlýbir grup olarak devrim yapmakiçin (genellikle kýrsal alanlarda)mücadele ediyordu. Dolayýsýylakentlerdeki iþçi sýnýfýný önem-seyen bir anlayýþ yoktu. Onlara(iþçilere) düþen kýrsalda sürmek-te olan gerilla mücadelesinidesteklemekti. Che ve Castroetkin ve sýký bir askeri örgütüngerekliliðinde anlaþtýlar. Bunubir savaþ olarak görüyorlardý.

Küba Devrimi iki yýl içindegerçekleþti. Batista kýsa birmücadelenin ardýndan devrildi.Nihayetinde bir avuç devrimcivardý. 1956 Aralýk ayýndasaldýrýya uðrayan gemidensadece 18 kiþi kurtulmuþtu.Daðlardaydýlar ve izoleolmuþlardý.

Mücadele çok çabuk oldu.Önemli bazý çarpýþmalarý kazan-mýþ olsalar da Küba Devriminisadece bununla sýnýrlý düþün-memek gerekir. Batista rejimi çokistikrarsýzdý ve çürümüþtü.Dolayýsýyla halk bu zalim rejimekarþý geliþmekte olan devrimcigerillalarýn mücadelesine çokdüþünmeden sembolik düzeydedestek verdi.

ABD yaþananlardan Batista'yýsorumlu tutuyordu ve kýsazamanda desteðini çekti.

Küba'daki tek devrimci hareketCastro'nun 26 Temmuz Hareketideðildi. Ancak kýsa zamandahareketin lideri haline geldiler.Özellikle silahlý güçlerin tümkanatlarýnda destekçileribulunuyordu.

Bu devrim doðal olarak kendinisosyalist yada komünist olarakadlandýran bir devrim deðildi.Þimdilerde bazý yazarlarCastro'nun her zaman birMarksist ve sosyalist olduðunuancak bunu o dönemde sak-ladýðýný söylüyor. Buna inanmak

aþýrý saflýk olur. KübaDevrimi'nin üç lideri vardý:Castro, Che Guevara ve CamiloCienfuegos. Cienfuegos radikalbir milliyetçiydi ve çok popüler-di. Guevara coþkuyla okuyan biryabancýydý ve kendini sosyalistolarak tanýmlýyordu. Castro isekendini sosyalist olara taným-lamýyordu ve daha hatýrý sayýlýrbir zaman tanýmlamayacaktý.Komünist Partiyle ve diðer poli-tik güçlerle iliþkileri düzeltmeyeçalýþýyordu.

Küba Devrimi'nin kendinisosyalist olarak tanýmlamasý ikiyýl aldý. Yazarlar devrimin gizlisosyalist olduðunu tartýþabilir.Ancak 'gizli' bir sosyalist devrimsosyalist devrimin doðasýylaçeliþen bir durumu ortayakoyuyor.

Bu açýklamanýn ardýndan ABDdevrime karþý harekete geçti vekýsa süre sonra, 1961 Nisan'ýndaDomuzlar Körfezi saldýrýsýyaþandý. Devrim daha daradikalleþti.

Che yaþanan geliþmelerinardýndan Sovyetler Birliði'ne veKüba Komünist Partisi'ne dahada mesafeli bir konuma geçti.Sovyetler Birliði Küba'yý sadecebir dýþ politika aracý olarak kul-lanýyordu, ve göstermiþti kizorda kaldýðýnda Küba'yý sonunakadar savunmayacaktý.

Che devrimden sonra Çin'iziyarete gitti. Çin'deki gibi birkalkýnma hamlesi baþlatmakgerektiðini düþünüyordu.Castro'nun kendisi de Rusya'ylaolan iliþkilerine kuþkuyla bakýy-ordu. Guevara kaygýlarýnda hak-lýydý. Sovyetler, Küba'yý, devrimibaþka ülkelere yaymama koþuluile destekledi. Bu ise Guevara'nýnkýtasal devrim fikriyle açýk birçeliþki yaratýyordu.

Guevara yaþadýðý bu gerilim-lerin etkisiyle Castro'ya dahamesafeli yaklaþmaya baþladý.Ancak yine de Castro'ya sonsuz

bir saygýsý vardý. Ne olursaolsun, devrimin lideriCastro'ydu.

Guevara enternasyonalistmücadeleyi sürdürmek için dahasonra Kongo'ya ve en sonundada Bolivya'ya gitti. Che'ninKüba'dan temelli ayrýlýpBolivya'ya gitmesini Castroonayladý mý bilmiyoruz.Muhtemelen onaylamadý ve Cheýsrar etti.

Che'nin Bolivya'daki son yýlýnagerçek bir trajedi hakim. Bolivyao dönemde Latin Amerika'da endeneyimli iþçi sýnýfýna sahip olanülkelerden biriydi. Che vearkadaþlarý Arjantin sýnýrýnayakýn bir gerilla kampýndakalýrken birkaç yüz km ötedeBolivya maden iþçileri de grevyapýyordu. Che, bundan gün-lüðünde sadece birkaç kezbahsediyor.

Sonuç

Guevara'nýn kiþiliðinde tuhafbir karmaþa var. Bir yandanbüyük bir kibire, kararlýlýða vedevrime adanmýþlýða sahipkenbir yandan da aþýrý mutevazý,Devrimden sonra önemsizdenebilecek görevleri almayarazý bir kiþiliðe sahip.

Che'nin ortaya koyduðu gerillasavaþý yöntemsel bir yaklaþýmdeðildi, sadece bir stratejiyiiçeriyordu. Ona göre devrimlerhalihazýrda bulunan örgütlü,disiplinli devrimciler sayesindegerçekleþiyordu. Dolayýsýyladevrimcilerin görevi devrim yap-maktý ve bu yüzden örgütlen-meleri, disiplinli kiþiler olmalarýgerekiyordu.

Halk adýna böylesi küçük veadanmýþ bir grubun çýkýpmücadele vermesi yanlýþ ve hattatehlikeli bir düþünce aslýnda.Çünkü küçük bir grup devrimyapma yeteneðinde deðildir.Devrim milyonlarca iþçininiçinde aktif olarak bulunmasýnýgerektiren büyük bir sosyalsüreç.

Che'nin politik mücadelesi veKüba Devrimi'nin deneyimi birsosyal proje olmanýn ötesinegidemedi. Çünkü kitlelerimücadelenin öznesi yapmayýreddediyordu. Gerilla mücadele-si stratejisinin sonucunda gelenCastro rejimi 45 yýldýr Küba'datek bir seçim bile yapmadan var-lýðýný sürdürüyor.

Baþladýðýmýz yere dönersek,Che daha iyi bir dünyaarayýþýnýn vücut bulmuþ hali.Che dünyanýn deðiþebileceðinive ancak bir hareketle deðiþebile-ceðini simgeliyor.

Guevara'nýn yaþamý bizim içintarihsel bir ders. Bu ders dünyayýdeðiþtirmek için devrime cüretetmekle baþlýyor. Dünya nasýldeðiþecek sorusunun cevabý isesadece kitaplarda deðil tarihiniçinde ve deneyimlerde aranmalý.Bu kararlý ve büyük 'serüven-ci'nin yaþadýklarýnda da sosyaldeðiþimin nasýl gerçekleþeceðineiliþkin büyük bir eðitimi tamam-layacak kadar ders var.

EErrkkiinn EERRDDOOÐÐAANN

Ýsyandan ikona CHE

Page 14: Sosyalist İşçi 223

2288 MMaarrtt sseeççiimmlleerriinnddeennssoonnrraa SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii''ddee yyeenniissooll,, ssoolluunn iihhttiiyyaaççllaarrýý vveeaannttii kkaappiittaalliisstt hhaarreekkeettaarraassýýnnddaakkii iilliiþþkkiilleerrii ddeeððeerr-lleennddiirreenn yyaazzýýllaarr yyaayyýýnnllaann-mmaayyaa bbaaþþllaaddýý.. BBuu ttaarrttýýþþ-mmaannýýnn ççookk öönneemmlliioolldduuððuunnuu,, öönnüümmüüzzddeekkiiddöönneemmddee bbuu öönneemmiinn ççookkssaayyýýddaa kkuurruumm vvee iinnssaannttaarraaffýýnnddaann ggöörrüülleecceeððiinniiddüüþþüünnüüyyoorruumm..

Yeni sol tabiri, bir dizinegatif çaðrýþým yapýyorgeleneksel solun bazý kes-imlerinde. Yeni, yani siviltoplumcu bir sol mu? Yeni,yani devrimciliði reddedenbir sol mu? Yeni, yani yenidünya düzencisi bir solmu? Yeni, yani sýfýrdanbaþlayan hiçbir geleneðiolmayan bir sol mu?

"Yeni sol"la anlatýlmakistenen bu yaklaþýmlarýnhiçbirisi deðil.

Yeni sol, anti kapitalisthareketin küresel sermay-eye meydan okumasý ve enönemlisi savaþ karþýtýhareketin anti emperyalistbir odakta milyonlarcainsaný hareketegeçirmesinin sonucundahareketin sola ihtiyaç duy-duðunu göstermek içindevrimci sosyalistlertarafýndan kullanýlmayabaþlandý.

Solun solunda, radikaltaleplere sahip olan, parla-menter solun dýþýnda antikapitalist hareketin birparçasý olmaya çalýþan sol,gerçekten de yeni bir yak-laþýmý benimsemek zorun-da.

Uzun bir süredir ikidinamik iç içe geçmiþ birþekilde ilerliyor. Anti kapi-talist hareket bir dizi yenil-

iðe sahip. En önemlisi,hareketi ileri sýçratan yeniradikalleþen aktivistler,otomatikman sola yak-laþmýyorlar. Gelenekselsolla aralarýna bu solunhiyerarþik, içe kapalý, þeffafolmayan, uzlaþmacý,zaman zaman milliyetçiyaklaþýmlarý nedeniylemesafe koyuyorlar.

Bu yüzden sol bugeleneksel özelliklerindenkopmak zorundadýr. Yenisol, milliyetçi olmayan, þef-faf, kapitalizmle asla uzlaþ-mayan, parlamenteristdeðil özgürlüðü sokaklar-da arayan bir politik veörgütsel zemine sahipolmalýdýr. "Bunun yeniliklene alakasý var?" diye soru-labilir. Bu soruyu soranlarTürkiye'de ve dünyadastalinizmin ve sosyaldemokrasinin sýnýfmücadelesinde açtýðý aðýryaralara baktýklarýnda, bugeleneklerin tutucu, fýrsatçýve uzlaþmacý özelliklerininher önemli hareketin kapi-talizm karþýsýnda aldýðýyenilgide sahip olduðupayýn büyüklüðünü göre-

bilirler.Ýþleyen bir diðer

dinamikse savaþ poli-tikalarýný ve neo liberaluygulamalarý savunansosyal demokrasinin krizi-ni derinleþtiren sýnýfmücadelesidir. Küresel ser-maye iþçi sýnýfý vetoplumun tüm emekçi kes-imlerinin kazanýlmýþ hak-larýna ve ekonomik stan-dartlarýna IMF ve DTÖgibi kurumlarýyla þiddetlibir biçimde saldýrmayadevam ediyor. Emekçisýnýflardan aldýklarý oylarlaiktidara gelen sosyaldemokrat partiler, busaldýrý politikalarýný herhangi bir sað parti gibiuyguladýkça ideolojik vesiyasi bir krizi ayný andayaþamaya baþlýyorlar.Üstelik bu partilerintabanýnda ciddi bir erezy-on ve güvensizlik atbaþýgidiyor.

Reformist partilerin saðakaymasý, reformlar için"mücadele eden" partilerolmaktan çýkýp sermayeninen vahþi saldýrý programýnýuygulayan kukla bir

komiteye dönüþmesi,hareket içinde reformlariçin mücadelenin politikaracý ve sesine duyulanihtiyacý çok daha þid-detlendiriyor. ÖrneðinLula'nýn devlet baþkanýseçilmesi Brezilya'da ÝþçiPartisi'nin merkeze dahaçok kaymasýna ve malipiyasalara güven vermekiçin artan þekilde neo-liber-al politikalara sarýlmasýna -Avrupa sosyal demokra-sisinin tarihinden çoktanýdýk bir görüntü - yolaçtý.

Birincisi reformizminölmediðini ama yaþadýðýsiyasal erezyon nedeniyleradikal solun doldurmasýgereken geniþ bir boþluðunoluþtuðunu görmeliyiz.Üstelik reformizm,reformist partilerden çokdaha geniþ bir durumukapsar: Toplumun devrim-ci dönüþümü yerine, kapi-talizmi göreceli olarakiyileþtirmeyi yeðleyen, birpolitik hareket olarak kök-lerini iþçi sýnýfýnýn kapital-izm altýndaki yaþamýndan,fiziksel þartlarýndan alýr.

Özellikle bu þartlariþçilerin her nekadar mücadeleiçinde olsalar da,toplumun kon-trolünü ele almayeteneklerindenþüphe duy-malarýný saðlar.

Sol, hareketinbir parçasýolmayý baþardýðýoranda, reformist partilerinyaþadýðý krize, emekhareketinin yeni ve güçlüsözcüsü, bu hareketin enradikal kesiminin ta ken-disi olarak yanýt verebilirve ortaya çýkabilir.

Bunun için sol aralýksýzkampanyalar sürdürmek,savaþa ve küresel kapital-izme meydan okumayadevam etmek ve solun sol-unda bir seçenek oluþtur-mak için birleþik eylem,tartýþma ve örgütlenmesürecine hýz vermek zorun-da. Hareketin ihtiyaç duy-duðu reform taleplerinisahiplenebildiði, bureformlar için radikal vebirleþik bir mücadele plat-formu yaratabildiði ölçüde,solun yenilenirken aynýzamanda hareketin sesi,yeni radikalleþen aktivist-lerin bir hareketi olmasýnýnve kapitalizme karþý bek-lenmedik önemde mevzilerkazanabilmesinin önündehiçbir engel yok.

ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

Yeni bir sol, yeni bir politik odak

Sosyalist Ýþçi bütünokurlarýný “Yeni bir solüzerine tartýþmalar”a

yazmaya davet ediyor.En fazla 250 kelime ileyazýlmýþ görüþlerinizi

bekliyoruz.

YENNÝ BÝR

SSOLÜÜZZEERRÝÝNNEETTAARRTTIIÞÞMMAALLAARR

Kapitalizmin büyük þir-ketlerine ve güçlerine karþýSeattle/Cenova'dangünümüze dek mücadeletüm dünyada sürüyor.'Öldüren kapitalizmiöldürmek' ve yerine daha'güzel bir þey' koymakisteyen yeni bir aktivistlerkuþaðý sistemden doðansorunlara çözümün bugünIrak'tan geçtiðini bildiðiiçin savaþa karþý tümdünyada da) kitleseleylemler yaptý. Sistemekarþý dünyanýn sayýsýzyerinde birlik içindeçeþitlilik ruhuyla çoðun-luðunu iþçilerin oluþtur-duðu kitleler duruyor. 15Þubat'ta savaþa karþýyapýlan eylem dünya tari-hinin en önemli gösteri-lerinden birisiydi.

Uzun bir duraklama vegerileme dönemindensonra aþaðýdan örgütlenen,enternasyonalist, doðrudaneylem refleksine sahip vehepsinden önemlisi kapi-talist üretim biçimine karþý

olan yeni bir harekete,sosyalistlerin uzak durmasýya da küçük görmesi herhalde olaðan bir þey deðil.Sosyalist olduðunu iddiaeden bir çok grubunhareketi küçümseyen tavrýsosyalist olmasýndan deðildar grupçuluðundan,ikameciliðinden ya da olsaolsa milliyetçiliðinden.

Antikapitalist hareketiküçümseyen sol (!) mantýközünde kendi tarihselgeleneðine hapsolmuþdurumdadýr. Bu mantýðagöre ABD ve Avrupa iþçisýnýfýyla ortak baðlarýmýzolamazmýþ, oradakimücadeleler burayý baðla-mazmýþ çünkü onlaremperyalist ülkelermiþvs..vs... Devrimci mark-sistler, Batý iþçi sýnýfýnýnyüzyýllýk mücadelesininkazanýmlarýný sahiplenirler,günümüzde mücadelelericoðrafi yönlere göre deðilküresel emek-sermayeçeliþkisine göre yükseltir-ler. Ayrýca somut durum

bizi gerek eylem tarzýgerek kampanya anlayýþýbakýmýndan hareketin engüçlü ve en kitlesel yerler-ine bakmayý ve onlardanöðrenmeye zorluyor. Odevletler ister emperyalistolsun ister üçüncü dünyalýolsun sistem karþýtlarýylabirleþmemiz gerekiyor.Bugün ABD'de de tümülkelerde olduðu gibi geliruçurumu ve yoksullukhýzla artýyor. Ve kapital-izmin çarklarýnýnmerkezindeki mücadeleister istemez daha çok

önem kazanýyor.Bush' un savaþý,bundan

sonra ya barbarlýk ya dabaþka bir dünya seçenek-lerini önümüze koyuyor.Ve bu savaþý durdurmakkonusunda en kilit roleIrak direniþçileri veÝngiltere/ABD'deki çoðun-luðunu iþçilerin oluþtur-duðu savaþ karþýtý hareketsahip.

Türkiye'de de sol yenihareketten gerek pratik-leriyle ve anlayýþýyla çokþey öðrenmek zorunda.Tek tek konularla sisteme

vurup, yarýlma yarata-bilmeli. Ve o hantal,harekete geçmeksizinbulunduðu yerden sosyal-izm (!) nutuklarýndanvazgeçip,gerçekten umudasahip olan ve kitleleregüven veren bir biçimalmalýdýr. Ancak böylesibir anlayýþ somut kazaným-lar elde edebilir.

Milliyetçiliðe ve yukar-dancýlýða sahip unsurlar isediðerlerini de çekmeyeçalýþtýðý bataklýkta çürüye-cektir.

TToollggaa ÞÞÝÝRRÝÝNN

Coðrafya deðil, mücadele!

DÝRENEN FÝLÝSTÝNSiyonizm, Ýsrail ve Ýntifada

Doðan Tarkan - Roni Margulies

LatincilerTürkiye’de bir tür sol

var. Dünya’da LatinAmerika ülkeleri dahil pekbir benzerini bulmakmümkün deðil. BunlarLatin Amerika’dakidevrimci mücadeleyehayranlar.

Doðrusu, LatinAmerika’da güçlü, etkilibir mücadele bir sürediryükseliyor. Bu nedenledevrimciler LatinAmerika’ya dikkatle bak-mak zorunda. Ne var kiTürkiyeli Latincilerdünyanýn geri kalan kes-imlerindeki mücadelelerepek aldýrmýyorlar.

Avrupa ve KuzeyAmerika’daki mücadele“emperyalist ülkelerin”iþçi sýnýflarýnýn mücadelesiolarak görülüyor.Küçümseniyor. 2 milyonemekçi Londra’da savaþakarþý çýkmýþ. Latinciler içinönemli deðil. Bu gösterilerbütün dünyada emekçilereilhal kaynaðý olmuþ. O daönemli deðil.

Fransa’da, Ýtalya’da mily-onlar genel greve çýkarLatincilerin umurundadeðildir. Ama bir LatinAmerika ülkesinde binbelediye iþçisi greve çýkar,bizim Latinciler ayaðakalkarlar.

Latinciler bir de liakkampta yer alýrlar.

Üçüncü dünyaülkelerinin çoðuMüslüman’dýr. Büyükçoðunda politik muhalafetislamcýdýr. Latinciler bumücadeleleri de reddeder-ler. Gerici bulurlar.Mýsýr’da, Orta Doðu’da,Endonezya’da, Afrika’daonlara göre mücadele,direniþ, emek hareketiyoktur.

Böyle olunca, varsayoksa sadece LatinAmerika’ya bakarlar.

Bir de tabii mil-liyetçidirler ve kendileriniçok beðenirler. Bu nedenleTürkiye’deki her mücadeleonlar için dünya çapýndaönemlidir.

34 kiþi ile ÝstiklalCaddesi’nde yaptýklarýgösteriyi yere göðesýðdýramazlar ve hattaLatin ülkelerindekimücadeleden bile önemligörürler. 34 veya 35 kiþi iledünyayý etkilediklerineinanýrlar.

SSiinnaann PPOOYYRRAAZZ

Page 15: Sosyalist İşçi 223

Aþaðýdansosyalizm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak elkoyup üretimi ve daðýtýmýkontrol etmesiylemümkündür.

Reform deðil,devrim

-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahiplerini,egemen sýnýfý korumakiçin oluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardakibürokratik egemen sýnýfakarþý mücadelesini destek-ler.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadelecikesimi devrimci sosyalistbir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr.

-Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci birsosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuzvermeye çaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

Ýkinci Barýþarock 21-22Aðustos'ta Sarýyer’de,Mehmet Akif Ersoy piknikalanýnda tamamlandý. Buyýlki sloganý "Evimizdünya" olan Barýþarocksadece bir rock konserideðil, barýþ sloganlarýnýn,savaþ karþýtý ruh halininhaykýrýldýðý ve buluþtuðubir festival gibi geçti.

43 grup sahne aldý,çaldýlar, dinleyenlerle coþ-tular, sloganlar atýldý, filmgösterimleri gerçekleþti,otuzu aþkýn stand açýldý, 6bin kiþi iki gün boyuncaanti kapitalist bir havayýhem yarattýlar hem desoludular.

Coca Cola'nýn milyondolarlýk Rock'n Coke kon-seri karþýsýnda, sadece birgrup aktivistin azmi, isteðive özverisine baðlý olarakdüzenlenen Barýþarockhem azýmsanamayacakkatýlýmý hem de medyadageniþ yer almasý ama enönemlisi samimiyet veözgürlükle dolu atmos-feriyle mucizevi bir baþarýoldu.

Mucizevi, çünkü tümBarýþarock en fazla 50aktivistin gönüllü koþuþ-turmasýyla gerçekleþti.

Mucizevi, çünkü dört haf-talýk bir kampanyanýnsonucunda 6 bin kiþiBarýþarock'a katýldý.

Bir yanda kadýnlarýnerkeklerin birlikte oynadýðýve gol atanýn kaybettiðifutbol turnuvasý, diðertarafta MMiicchhaaeell MMoooorree'unFahrenheit 9/11 filmininkorsan gösterisi, bir baþkaköþede mahþeri CCüümmbbüüþþTTiiyyaattrroo GGrruubbuu’’nun katýlým-cý müthiþ performansý,çadýrlarda hep birliktesöylenen þarkýlar, baþka biralanda ise anti kapitalizmüzerine söyleþiler, atýlansloganlar, kurulan yeniarkadaþlýklar ve benzersizbir dayanýþma duygusu…

Barýþarock'ýn her anýna

anti kapitalizm ve savaþkarþýtlýðý damgasýný vurdu.

10 bin afiþ ve 25 binbildiriyle hazýrlandý. Ýkikez sokakta basýn açýkla-masý, bir kez de kapalýbasýn toplantýsý yapýldý.

Bir hafta boyuncaTaksim'de, Ýstiklal CaddesiTünel Meydaný'nda,Kadýköy'de ve Beþiktaþ'tasokak standlarý açýldý.Standlarda, hepsi savaþkarþýtý olan çok sayýdaBarýþarock sanatçýsýaktivist olarak görev aldý.Kadýköy'de onlarca insanbirlikte pankart boyadýlar.Standlarda þarkýlar hepbirlikte söylendi.

Kuþkusuz Barýþarock'ýnbir dizi eksikliði vardý.Yemek þirketinin yetersi-zliði, alana alýnmak istenenyemeklere güvenlik þirket-ince el konulmasý, ses siste-minde zaman zamanyaþanan aksaklýklar, saðlýkhizmetlerinin yer yer yeter-siz kalmasý…

Bu eksikliklereBarýþarock'a katýlan herkesbir katký yapabilir.

Ama þunu hatýrlamakgerekiyor: sadece 50aktivistin gönüllü faaliyeti,standlar açmasý, bildiriyazmasý, gece gündüz afiþasmasý, toplantýlar yap-masý, finans aramasý, 43müzik grubunu, ses sis-temini, sahne düzeniniörgütlemesi, broþürleriyazmasý, broþürleri bas-masý, milyarlarca liralýktelefon görüþmelerini yap-masý, web sitesini hazýrla-masý, kurumsal desteklerialmak için kurumlarýgezmesi, basýnla görüþme-si, alaný hazýrlamasý, alanýkiralamasý, çadýrlarýnkurulmasýna yardýmetmesi, emniyetten izinalmasý, alanda stand aça-cak kurumlarla görüþmesi,konser kapýlarýnda biletsatmasý…vs. tüm bu iþlersadece 50 aktivistin gönül-

lü çalýþmasýna baðlýydý. Barýþarock eksikliklerine

raðmen bu yüzden devgibi bir baþarýdýr. Bu yüz-den gündem yaratansarsýcý bir anti kapitalistfestivaldir.

Solun hemen her kesi-minin yaz tatilinde olduðu,sokaklarda solun hemenhiç görünmediði birdönemde Bush'u, siciliküresel suçlarla dolu olan

bir çokuluslu þirketi veABD emperyalizminiteþhir eden, sokaklarda slo-ganlarla Irak halkýna yal-nýz olmadýðý selamýnýileten KKüürreesseell BBaarrýýþþ vveeAAddaalleett KKooaalliissyyoonnuu çatýsýaltýnda kampanya yapanBarýþarock Kolektifi’ydi.

6 bin kiþinin Barýþarockorganizasyonu altýnda bir-leþmesini saðlayanBarýþarock gönüllüleriydi.

Tüm yeryüzüne söylenenþarkýlarla çok sayýda inisiy-atifin açtýðý (sosyalistler,anarþistler, vicdani retçiler,kadýn örgütleri, MayýnsýzBir Türkiye giriþimi, Ýstan-bul Sosyal Forumu, sosyaldemokratlar, radyo kanal-larýnýn standlarý, KüreselBAK standý, Greenpeace,Karakedi Kitabevi) stand-lar bir araya geldiler.Radikal gazetesinin duyur-duðu gibi, "Bütün ülkeninmuhalifleri" bir aradaydý.

BAK standýnda yüzlerceimza toplandý. BAK çoksayýda yeni aktivistkazandý. Çok sayýdaBarýþarock ve anti kapital-izm tiþörtleri satýldý.

Barýþarock, tüm eksiklik-lerine raðmen gelecek seneiçin müthiþ bir moralverdi.

Seneye 6 bin kiþi deðil, onbinlerce savaþ karþýtý veanti kapitalist, bu senefaaliyetlere katýlandan çokdaha fazla sayýda gönül-lüyle birlikte, bu kez ulus-lararasý bir anti kapitalistfestivali düzenlemek içinBarýþarock 2 gereken gücüve ilhamý verdi.

Kýsacasý, haftalardýrtekrarladýðýmýz gibi, sen-eye, yine barýþ, yine rock,yine Barýþarock!!!

ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

Barýþarock:

Anti kapitalist bir festival

Ýzmir'de KESK ve DÝSK'inçaðrýsýyla bir araya gelen KESK,DÝSK, ÝHD, ÇHD, DEHAP, EMEP,SDP, ÖDP, SEH ve ESP'den oluþanbir platform 1 Eylül Dünya Barýþgününde birlikte bir etkinlik yapýl-masýný planladýlar.

1 Eylül günü Ýzmir KonakAlaný'nda bir araya gelen gruplar-dan oluþan kalabalýðýn büyükbölümü, ortak bir etkinlik yerinekendi örgütünün eylemini yaptý.Her parti kendi bayraklarýný, döviz-lerini, sloganlarýný öne çýkardý.KESK sözcüsünün açýklama yaptýðýsýrada bazý parti üyeleri kameraaçýlarýnýn içine kendi bayraklarýnýsokmak için konuþmacýnýn saðýnýsolunu kuþattýlar.

Bu arada Abdullah Öcalanposterleri nedeniyle polis veDEHAP korteji arasýnda uzunsüren gerginlik, tam basýn açýkla-masýnýn okunduðu sýrada çatýþ-maya dönüþtü. Polis basýn açýkla-

masý yapanlar da dahil olmak üzerehiçbir uyarýda bulunmadan kala-balýða saldýrdý. Eyleme katýlanlarkýsa sürede daðýldý. Sonra arasokaklarda polis ve bazý eylemcilerarasýnda çýkan çatýþmada göstericil-er ve bazý polisler yaralanýrkenetraftaki bina ve araçlarýn camlarýkýrýldý. Bazý gazeteciler de yara-landý.

Bu eylemde polisin antidemokratik ve baskýcý uygulamasýeleþtirilecek ilk noktalardan biri-sidir. Ancak eyleme katýlan,örgütleyen tüm örgütlerin düþün-

mesi gereken þey, polisin bu tutu-muna raðmen barýþ günündebarýþçý bir eylemi örgütleme sorum-luluklarýdýr. Bu eylemlerin televizy-onlara yansýyan görüntüleri, alandakendi iradesinin dýþýnda bir çatýþ-manýn ortasýna düþen insanlarýnhissettikleri, barýþ mücadelisinigüçlendirmek yerine zayýflatmak-tadýr. Bu yüzden, gerçek bir barýþhareketi, karar sürecinden eylemanýnda yapýlanlara kadar katýlým-cýlarýn insiyatifiyle örgütlenmelidir.Eylemler özüne ve taleplerineuygun bir tarzda tüm katýlýmcýlarýnbirliðiyle yapýlmalýdýr. Alýnankararlara samimiyetle uyulmalýdýr.

Türkiye'de daha güçlü ve etkilibir barýþ mücadelesi bunlarý yapa-mayan örgütlerin tuhaf birlikleriyledeðil, ancak Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu'nun büyümesiylemümkündür.

ÝÝzzmmiirr''ddeenn bbiirr SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii ookkuurruu

Ýzmir'deki çatýþmalý1 Eylül ve

Barýþ Mücadelesi

Page 16: Sosyalist İşçi 223

SSAAYYII::22223344 EEyyllüüll 2200004411..000000..000000 TTLL

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti. Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.sosyalistisci.org [email protected]

savaþ karþýtlarý,“baþka bir dünya mümkün” diyenler, sosyalistler

gelin hep birlikte sorularýmýza cevaplar bulalým

Daha fazla bilgi için: www.sosyalistisci.org 0536 - 335 10 19 Karakedi: Ýstiklal Caddesi, Büyükparmakkapý Sokak, 8/10, Beyoðlu Ev sahibi DSÝP

antikapitalist forum2288-3311 eekkiimm 22000044 - iissttaannbbuull

Bütün dünyada yeni birsol oluþuyor. Mücadeleeden, aktif, tartýþan, bilgilibir sol. Bu sene bütünAvrupa’dan aktivistler, yenibir dünya için uðraþ veren-ler, savaþ karþýtlarýLondra’da toplanacaklar.

Türkiye’de iseAntikapitalist Forumgerçekleþiyor. AvrupaSosyal Forumu’ndan 2hafta sonra, 28-31 Ekimtarihleri arasýnda zenginbir tartýþma ortamý olacak.

Antikapitalist Forum’açeþitli çevrelerden konuþ-macýlar katýlacak veTürkiye için bir ilk olacak.

Dünyada heyecan vericigünler yaþýyoruz. Irak’ta

halk diþiyle, týrnaðýyladireniyor. ABD ve peþindensürüklediði müttefiklerigiderek daha fazla bataðagömülüyorlar.

Sadece Irak’ta deðil,Afganistan’da da ABDçirkin bir bataða batmýþdurumda. Demokrasigetireceðim diye girdiði buülkelerde halkýn direniþiABD’nin ve dünyanýn diðergüçlü ve zengin ülkelerininkrizini derinleþtiriyor.

Ama ABD ve müttefik-lerinin baþý sadece savaþ-tan dolayý krizde deðil.

Latin Amerika halklarýIMF politikalarýna direniy-orlar. Bolivya ayaklan-manýn eþiðinde.

Venezüella’da yoksullarAmerika’nýn desteklediðiburjuvalara karþý yüzde 60oranýnda Chavez’i destek-ledi.

Güney Kore’de savaþkarþýtlarý ayakta.Yüzbinlerce savaþ karþýtýülkelerinin Irak’a askergöndermesine karþýmücadele ediyor.

Güney Koreli emekçileryapýsal uyum politikalarýnakarþý da ayaktalar.

Ýspanya’da ise savaþýdestekleyen Aznarhükümeti gene savaþkarþýtlarýnýn mücadelesi iledevrildi.

Kýsacasý emperyalizmbütün dünyada emekçilerin

direniþi ile karþý karþýya.

Ýþte bu koþullardaemekçilerin yeni politikönderliklere ihtiyacý var.Eski, statükocu önderliklerartýk iþlevsiz. Yeterincegüven verici, birleþtiricideðiller.

Oysa yeni bir aktivistkuþak yükseliyor. Þimdi buyeni kuþaðýn öne geçmesi,örgütlenmesi, tartýþmasý,mücadeleyi örgütlemesigerekiyor.

Þimdi, burjuvareformist partilere karþýyeni bir sesin, emeðinsesinin yükselmesi zamaný.

Antikapitalist Forum budoðrultuda ki mütevazi biradýmdýr.

44 ggüünnddee 1166 ttooppllaannttýý21. yüzyýl ve iþçi sýnýfýSosyal Forum hareketleriMcDonald's CumhuriyetiKüresel sermayenin doðaya savaþýNasýl bir demokrasi istiyoruz?Türkiye AB'ye girebilir mi?Kapitalist küreselleþmenin ekono-

mi politiðiChe, enternasyonalist, devrimciMüzik, politika ve devrimKapitalizm sonrasý yaþamNasýl bir þehirde yaþamak istiy-

oruz?Toplumsal cinsiyet ve sömürüIrak: Savaþ, direniþ ve devrimAntikapitalist manifestoNasýl bir devrimci parti?