spor hayat gazetesi_sporhayat -2

16
Sadece kadınlara ve çocuklara açık olan maçların “seyircisiz” diye adlandırıldığı bir ülkede Futbola kadın gözüyle bakmak zor Geçtiğimiz yıllarda Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanlığı’nın yanı sıra TFF Genel Sekreterliği görevinde de bulunan spor adamı Ahmet Güvener’den SPORHAYAT’A gündeme bomba gibi düşecek açıklamalar 2013 Avrupa Basketbol Şampiyonası grup eleme- lerinde 2. olmak için 19 sayı fark atmak zorun- da olduğumuz Çek Cumhuriyeti maçını 81-58 kazanarak ta- rih yazdık. > 16’da Bizim konuştuğumuz konu hep güreş, halter gibi branşlar ol- du. Fakat kimse olimpiyatlarda futbolumuzun olmadığını sorgula- madı. 70 milyon futbol ile yatıp kalkıyoruz ama hiçbirimiz milli fut- bol takımımızın başarısızlığını düşünmüyor. Olimpiyatlarda futbol dalında olabilmemiz için 21 yaş altı Türk Milli Takımımızın Avru- pa Şampiyonası’nda ilk 3'e girmesi gerekiyor. Türk futbolu- nun olimpiyat tarihçesi tam anlamıyla... > 12’de SPORHAYAT 01 CMYK Olimpiyatsızlaştıramadıklarımızdan mısınız? Saffet SANCAKLI yazıyor Yöneticilerde gitmesin Bilge DONUK yazıyor İl Güvenlik Kurulu alışagelmiş şekilde deplasman takımlarının taraftarlarını maçlara girmesini tekrar ya- sakladı. 14. Yüzyıl İngiltere'sinde "futbol" kilise üyeleri ve kraliyet tarafından çıkan şiddet olayları yüzünden ya- saklanmıştı. Bu yasaklamalar belli bir zaman dilimi için- de devam etmişti. Bizdeki düşünce yapısı da o noktaya doğru hareket ediyor... > 15’te B i r F e n e r b a h ç e e f s a n e s i Şuan 92 yaşında... Fenerbah- çe tarihinin en uzun süre forma giyen fut- bolcusu Fikret Kır- can: '1934'te Fenerbah- çe'ye geldim. 14 yaşınday- dım. 1956'ya kadar oynadım. Hiç para almadım. Kulüp tabii ki futbolcularına para veriyordu. Ama ben hiç almadım. Arkadaşla- rıma ben de para verirdim. Futbol bir rüyaydı benim için. Bana dediler sen kaptan ola- caksın Fikret abi. Oldum. Yıllarca kaptanlık yap- tım.' 64 yıl önce ALİ GÜMÜŞ yazıyor Tüzmen ”Kişileri ko- nuşmayı sevmiyorum. ‘Ne şiş yansın ne kebap’ şeklindeki bir yaklaşım ile spor yönetimi olmaz. Sporun geleceğine Ta- vus Kuşu Sevenler Derneği Başkanlığı şeklindeki uygulama- larla yaklaşmak doğru değil” İşte Soru ve cevaplarla Sporha- yat’tan ses getirecek bir röportaj daha... > Devamı 7’de Yüzyıllardır siyasi çekişmelerin ve kavgaların odağı olmuş Ortadoğu’nun sorunlarına bir yenisi daha eklendi. Filistinli bir genç futbolcu, bir genç yetenek; Ali Kahatib Yeni Nesil Spor Ga- zetesi sloganıyla yayın hayatımıza başlamış bu- lunmaktayız. Amacımız; Futboldan tenise, tenis- ten dağcılığa, dağcılıktan brice kadar spor adına çok sesli bir yayın olmak- tır. Bu doğrultuda yapa- cağımız haberlerin toplu- mun her kesimden ilgiy- le takip edileceğine inancımız sonsuz. Çünkü SPORHAYAT bugünden itibaren basın camiamız- daki çok büyük bir açığı kapatacaktır. Profesyo- nel futbol başta olmak üzere haber yelpazesine amatör futbolu da ala- cak olan SPORHAYAT Türkiye’nin bir çok ilinde temsilciliklerle yola de- vam edecektir. Türk spor camiasının tam desteği ve bilgisi ile amatör spor kulüp haberleri yapmak, farklı branşlarda ülkemi- zi temsil eden oyuncu ve takımlarımızın ülkemiz- de hak ettikleri ilgiyi gör- melerini sağlamak ve haber değeri taşıyan her tür spor aktivitesini okur- larımızla paylaşamak gayesindeyiz. Biz takım olarak uzun bir yolculuğa çıktık. Yol boyunca hikayeler toplayacağız. İçinde azim, cesaret ve hayaller olan hikayeler. Hayallerin ger- çekleştiği bizi biz yapan değerlerin hikayelerini sizler için toplayacağız. Sporhayat.com ve SporHayat Gazetesi ça- lışanları olarak inandığı- mız, arkasında durduğu- muz ve parçası olmak- tan onur duyduğumuz kadrosuyla yeni nesil ha- ber gazetesiyiz. Hepimi- zin ortak noktası spor. Bünyamin CELEP Merhaba! TAvUS KUSU SEvENLER DERNEGi YÖNETiMiNE BENZEMEZ TAvUS KUSU SEvENLER DERNEGi YÖNETiMiNE BENZEMEZ TAvUS KUSU SEvENLER DERNEGi YÖNETiMiNE BENZEMEZ TAvUS KUSU SEvENLER DERNEGi YÖNETiMiNE BENZEMEZ TAvUS KUSU SEvENLER DERNEGi YÖNETiMiNE BENZEMEZ > 11’de > Devamı 6’da YENİ NESİL SPOR GAZETESİ Süper Lig yabancı oyuncu çöplüğü gibi BENi SADECE TANRI YARGILAR SPOR YÖNETiMi TAvUS KUSU SEvENLER DERNEGi YÖNETiMiNE BENZEMEZ Habil: Spor da yaparım kariyer de >16’da Sonu güzel bitti Bacaklarını kaybedebilirsin Azmini asla Alex Zanardi'den paralimpik olimpiyatlarında altın madalya Uzun bir dönemdir içinde bulunduğu mali krizi atlatamayan Ankaragücü’ne verdiği desteklerle tanıdığımız CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, gazetemizin Ankara temsilci Gürsel Gökçe’nin sorularını tüm içtenliğiyle yanıtladı. >15’te >12’de İşte Spor Hayat’tan ses getirecek bir röportaj daha G.Saray F.Bahçe’ye göre daha demokratik Aziz Yıldırım ‘G.Saray’ın UEFA kupası alması tesadüftü’ > Devamı 4’te 13 - 20 Eylül 2012 www.sporhayat.com 31 YAŞINDA KALP KRiZi GEÇiRDiM Röportaj: Abdullah EĞİLMEZ nSayfa 8’de NEREDEN NEREYE 1948 LONDRA 2012 LONDRA >11’de 85 yaşında 3 altın madalya bir de rekor Vedat Dinler: Röportaj: Gamze MERT >5’te Futbolcu fabrikası PORTO >13’te Emre NAMAL Şampiyonlar Ligi’ndeki temsilcimiz Galatasaray Finansal krize doğru mu gidiyor? 2014 Dünya Kupası elemele- rine Hollanda karşısında alınan şanssız yenilgiyle başlayan A Milli Takım, Estonya karşısında kendi- sine geldi. Ay Yıldızlılar, 70 dakika 10 kişi oynayan rakibi karşısında ra- hat bir oyunun ardından 3-0 ka- zanmasını bildi. Selçuk İnan'ın ilk 11 'de başlamadığını öğrenen ta- raftarlar sosyal medyada Abdullah Avcı'yı eleştiri yağmuruna tuttu. Hakan Sedefçi İnan'dık kazandık Haluk KESİM >12’de DENiZ DERiNSU >2’de yazıyor Bu kadar kolay olmamalıydı... >3’te

Upload: spor-hayat

Post on 22-Feb-2016

256 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

http://sporhayat.com işbirliğiyle hazırlanan Spor Hayat Gazetesi ikinci sayısı

TRANSCRIPT

Page 1: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

Sadece kadınlara ve çocuklaraaçık olan maçların “seyircisiz”diye adlandırıldığı bir ülkedeFutbola kadın gözüylebakmak zor

Geçtiğimiz yıllarda Merkez Hakem Kurulu(MHK) Başkanlığı’nın yanı sıra TFF GenelSekreterliği görevinde de bulunan sporadamı Ahmet Güvener’denSPORHAYAT’A gündemebomba gibi düşecekaçıklamalar

2013 Avrupa BasketbolŞampiyonası grup eleme-lerinde 2. olmak için 19sayı fark atmak zorun-da olduğumuz ÇekCumhuriyeti maçını81-58 kazanarak ta-rih yazdık. > 16’da

Bizim konuştuğumuz konu hep güreş, halter gibi branşlar ol-du. Fakat kimse olimpiyatlarda futbolumuzun olmadığını sorgula-madı. 70 milyon futbol ile yatıp kalkıyoruz ama hiçbirimiz milli fut-bol takımımızın başarısızlığını düşünmüyor. Olimpiyatlarda futbol

dalında olabilmemiz için 21 yaş altı Türk Milli Takımımızın Avru-pa Şampiyonası’nda ilk 3'e girmesi gerekiyor. Türk futbolu-nun olimpiyat tarihçesi tam anlamıyla... > 12’de

SPORHAYAT 01 CMYK

Olimpiyatsızlaştıramadıklarımızdan mısınız?

Saffet SANCAKLI yazıyor

Yöneticilerde gitmesin

Bilge DONUK yazıyor

İl Güvenlik Kurulu alışagelmiş şekilde deplasmantakımlarının taraftarlarını maçlara girmesini tekrar ya-sakladı. 14. Yüzyıl İngiltere'sinde "futbol" kilise üyelerive kraliyet tarafından çıkan şiddet olayları yüzünden ya-saklanmıştı. Bu yasaklamalar belli bir zaman dilimi için-de devam etmişti. Bizdeki düşünce yapısı da o noktayadoğru hareket ediyor... > 15’te

Bir Fenerbahçeefsanesi

Şuan 92 yaşında...Fenerbah-çe tarihininen uzun süreforma giyen fut-

bolcusu Fikret Kır-can: '1934'te Fenerbah-

çe'ye geldim. 14 yaşınday-

dım. 1956'ya kadar oynadım.

Hiç para almadım. Kulüp tabii

ki futbolcularına para veriyordu.

Ama ben hiç almadım. Arkadaşla-

rıma ben de para verirdim. Futbol

bir rüyaydı benim için. Bana

dediler sen kaptan ola-

caksın Fikret abi.Oldum. Yıllarca

kaptanlık yap-tım.'

64 yıl önce

ALİ GÜMÜŞyazıyor

Tüzmen ”Kişileri ko-nuşmayı sevmiyorum.‘Ne şiş yansın ne kebap’ şeklindeki biryaklaşım ile spor yönetimi olmaz. Sporun geleceğine Ta-vus Kuşu SevenlerDerneği Başkanlığışeklindeki uygulama-larla yaklaşmak doğrudeğil” İşte Soru vecevaplarla Sporha-yat’tan ses getirecekbir röportaj daha...

> Devamı 7’de

Yüzyıllardır siyasi çekişmelerin ve kavgaların odağı olmuşOrtadoğu’nun sorunlarına bir yenisi daha eklendi.Filistinli bir genç futbolcu, bir genç yetenek; Ali Kahatib

Yeni Nesil Spor Ga-zetesi sloganıyla yayınhayatımıza başlamış bu-lunmaktayız. Amacımız;Futboldan tenise, tenis-ten dağcılığa, dağcılıktanbrice kadar spor adınaçok sesli bir yayın olmak-tır. Bu doğrultuda yapa-cağımız haberlerin toplu-mun her kesimden ilgiy-le takip edileceğineinancımız sonsuz. ÇünküSPORHAYAT bugündenitibaren basın camiamız-daki çok büyük bir açığıkapatacaktır. Profesyo-nel futbol başta olmaküzere haber yelpazesineamatör futbolu da ala-cak olan SPORHAYATTürkiye’nin bir çok ilindetemsilciliklerle yola de-vam edecektir. Türk sporcamiasının tam desteğive bilgisi ile amatör sporkulüp haberleri yapmak,farklı branşlarda ülkemi-

zi temsil eden oyuncu vetakımlarımızın ülkemiz-de hak ettikleri ilgiyi gör-melerini sağlamak vehaber değeri taşıyan hertür spor aktivitesini okur-larımızla paylaşamakgayesindeyiz.

Biz takım olarakuzun bir yolculuğa çıktık.Yol boyunca hikayelertoplayacağız. İçinde azim,cesaret ve hayaller olanhikayeler. Hayallerin ger-çekleştiği bizi biz yapandeğerlerin hikayelerinisizler için toplayacağız.

Sporhayat.com veSporHayat Gazetesi ça-lışanları olarak inandığı-mız, arkasında durduğu-muz ve parçası olmak-tan onur duyduğumuzkadrosuyla yeni nesil ha-ber gazetesiyiz. Hepimi-zin ortak noktası spor.

Bünyamin CELEP

Merhaba!

TAvUS KUSU SEvENLER DERNEGi

YÖNETiMiNE BENZEMEZ

TAvUS KUSU SEvENLER DERNEGi

YÖNETiMiNE BENZEMEZ

TAvUS KUSU SEvENLER DERNEGi

YÖNETiMiNE BENZEMEZ

TAvUS KUSU SEvENLER DERNEGi

YÖNETiMiNE BENZEMEZ

TAvUS KUSU SEvENLER DERNEGi

YÖNETiMiNE BENZEMEZ

> 11’de

> Devamı 6’da

YENİ NESİL SPOR GAZ

ETESİ Süper Lig yabancı oyuncu çöplüğü gibi

BENi SADECE TANRI YARGILAR

SPOR YÖNETiMi

TAvUS KUSU SEvENLER DERNEGi

YÖNETiMiNE BENZEMEZ

Habil: Spor dayaparım

kariyer de >16’da

Sonu güzel bittiBacaklarınıkaybedebilirsin 

Azmini aslaAlex Zanardi'den paralimpik

olimpiyatlarında altın madalya

Uzun birdönemdir içindebulunduğu malikriziatlatamayanAnkaragücü’neverdiğidesteklerletanıdığımız CHP AnkaraMilletvekiliAylin Nazlıaka,gazetemizinAnkara temsilciGürselGökçe’ninsorularını tümiçtenliğiyleyanıtladı.

>15’te

>12’de

İşte Spor Hayat’tan ses getirecek bir  röportaj daha 

G.SarayF.Bahçe’yegöre daha

demokratik

Aziz Yıldırım‘G.Saray’ınUEFA kupasıalmasıtesadüftü’

> Devamı 4’te

13 - 20 Eylül 2012

w w w . s p o r h a y a t . c o m

31 YAŞINDA KALP KRiZiGEÇiRDiMRöportaj: Abdullah EĞİLMEZ nSayfa 8’de

NEREDEN NEREYE1948 LONDRA 2012 LONDRA

>11’de

85 yaşında 3 altın madalyabir de rekor Vedat Dinler: 

Röportaj: Gamze MERT

>5’te

Futbolcu fabrikası

PORTO

>13’te

Emre NAMAL

Şampiyonlar Ligi’ndeki temsilcimiz 

Galatasaray Finansal krize 

doğru mu gidiyor?

2014 Dünya Kupası elemele-rine Hollanda karşısında alınanşanssız yenilgiyle başlayan A MilliTakım, Estonya karşısında kendi-sine geldi. Ay Yıldızlılar, 70 dakika10 kişi oynayan rakibi karşısında ra-hat bir oyunun ardından 3-0 ka-zanmasını bildi. Selçuk İnan'ın ilk 11 'de başlamadığını öğrenen ta-raftarlar sosyal medyada AbdullahAvcı'yı eleştiri yağmuruna tuttu.

Hakan Sedefçi

İnan'dıkkazandık

Halu

k KE

SİM

>12’de

DENiZ DERiNSU

>2’deyazıyor

Bu kadar kolay olmamalıydı...>3’te

Page 2: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

SPORHAYAT 02 CMYK

g Futbol Federasyonuadaylığı süreciniz nasılbaşladı?

Hukuk kurulumuz bize Sü-

per Lig’de ve 1. Lig’de

şikeye karışan ta-

kımları düşürme-

miz gerektiğini

söyledi. Be-

nim kararlı

duruşum par-

ti genel mer-

kezinden ça-

ğırılmamı sağ-

ladı ve dediler

ki “Gel, görüşe-

lim, ne olursun!..”

Ben de işim olduğumu

söyledim ama işe yaramadı.

Çok büyük ağabeylerim, futbol ca-

miasının önde gelenleri, milli ta-

kımların yıllardır değişmeyen an-

trenörleri beni aradı ve bana ihti-

yaçları olduğunu söyledi. Kimlerdi

diye sorarsanız isim vermeyeyim.

Hiçbir zaman da isim vermedim,

vermem de…

Kurullarımızı kurmuştukParti genel merkezine gittik,

Başbakan’la görüşüldü ve Başba-

kan, benim Futbol Federasyonu

Başkanlığı için aday olmamı iste-

medi. Sonuçta da adaylıktan çekil-

dim.

Başkanlık için bana

büyük destek vardı.

Biz de finans, hukuk

ve teknik kurulları

oluşturmuştuk.

Başkanlığa ha-

zırdım.

Türk futbo-

lunu bugün-

lere getiren-

lere baktığı-

mızda ‘ne şiş

yansın ne ke-

bap’ misali ha-

reket ediyor. Bu

düşünceyle Türk fut-

bolu hiçbir yere gidemez.

g Platini’yle yaptığınız

görüşme-nin per-de arka-sını anla-

tır mısı-nız?UEFA Başka-

nı Michel Plati-

ni’yle yaptığı-

mız görüşmede

biz işin Türk

sporuna olan ta-

rafına baktık.

Türk sporu bura-

dan nasıl yara al-

madan kurtulur

diye düşündük. Süper

Lig’den 3, 1. Lig’den 5

olmak üzere toplam 8 takımın

küme düşürülmesi gerektiğini be-

lirttim.

Çözeriz dediler amahavada kaldı

Ayrıca önemli bir konuya da de-ğineceğim. UEFA sadece şikeyleuğraşmıyor, kulüplerin mali yapı-larına da bakıyor ve detaylı incele-me yapıyor. UEFA’nın kurallarınagöre Türk takımlarının birtakım sı-kıntıları var. UEFA der ki şartlarıyerine getirmeyen kulüpler lisansalamaz, birçok müsabakadan menedilir. Türk takımları da sorumlu-

luklarının bilincinde ol-malı. Yoksa bazı ta-

kımların ligler-de yer alma-ması gerekir.

Birçok kişi buişi çözeriz dedi

ama havada kaldı. -Kişileri konuşma-yı sevmiyorum.‘Ne şiş yansın nekebap’ şeklindekibir yaklaşım ile

spor yönetimi ol-maz. Sporun gelece-

ğine Tavus Kuşu Se-venler Derneği Başkanlı-

ğı şeklindeki uygulamalarlayaklaşmak doğru değil.

Tüzmen”Kişilerikonuşma-yı sevmi-yorum. ‘Neşiş yansınne kebap’ şeklindekibir yaklaşım ile sporyönetimi olmaz. Spo-run geleceğine TavusKuşu Sevenler Derne-ği Başkanlığı şeklin-deki uygulamalarlayaklaşmak doğru de-ğil” diyerek Türk fut-bolunun ve sporununuluslararası arenada-ki başarısızlığını haz-medemediğini dilegetirdi.. İşte Soru vecevaplarla Sporha-yat’tan ses getirecekbir röportaj daha...

KürşadTüzmen

GazetemizGenel Yayın

Müdürü SemraKöylü’ye çok

özelaçıklamalar

yaptı

Olimpiyatlara dönersek… 1950 ve1960’lı yıllardan sonra dünya sporugelişme gösterirken Türk sporu ya-vaş ilerledi. Kendi branşımla (yüz-me) ilgili örnek vereyim… 1974’te100 metre serbestte yüzdüğüm de-

receye ulaşan yada beni geçeceksporcu yok. Türki-ye’de yüzme hiçilerleme kaydet-

medi. Olimpiyat hazırlıklarına 20 yılönceden hazırlanmak gerekir. Sporaçocuklarımızı yönlendirmeye ilk-okuldan başlamalıyız… Milli EğitimBakanlığı ve Spor Bakanlığı ortakprojeler üretebilmeli…

“1974’te yüzmedeki 100 metrerekoruma hala ulasabilen yok” ANLAYISIYLA SPOR YONETiLMEZ

Kürşad Tüzmen; 58. 59. ve 60. hükümetlerde Devlet Bakanlığı yaptı. Döne-minde birçok başarıya imza attı. Futbol Federasyonu’nu başkanlığına adayoldu. Göreve gelmesi halinde şike ve teşvike karışmış 8 takımı küme dü-şüreceğini söyleyerek futbol camiasının gündemine bomba gibi düştü...

Gençlerimizantrenörkurbanıoluyor

Artık her şeyvar, amasporcu yok

Tekvandoda 2. olan kızı-mızı izledim, her şeyini verebilirdi;

yani ya şampiyon ya da 2. olacaksın. Bir-çok gençimiz tecrübeli olsa da yanlış antre-

nör seçimlerinin kurbanı olabiliyor. Son LondraOlimpiyatları’nda aldığımız sonuçlara bakın. Siz-ce başarılı mıyız? Boy göstermeye gitmişiz. Bu işböyle yürümez. ‘Adam olacak çocuğu anlarsın’

derler. Ben 3 dünya şampiyonu yetiştiriyo-rum. Aslı Çakır Alptekin ve diğer branş-

larda madalya alan sporcularımızıtahmin etmiştim.

Benim desteklediğimbirçok sporcu 2008’den beri ba-

şarılı oldu. Sponsorluklarını üstlendi-ğim sporcular var. Büyükler Dünya Taek-

wondo Şampiyonasında Dünya 3.sü olan,benim sporcum Asena Furkan Aydın. Önü-müzdeki olimpiyatlarda şampiyon olabi-

lir. Artık tesis var, her şey var, sporcu-lar yok. Buradan birilerinisuçlamak doğru olmaz.

www.sporhayat.com

SPOR HAYAT2

Futbol Federasyonu Başkanlığı adaylığından son anda çekilen Devlet eski Bakanı Kürşad Tüzmen uyardı:

‘NE SiS YANSINNE KEBAB’‘NE SiS YANSINNE KEBAB’‘NE SiS YANSINNE KEBAB’‘NE SiS YANSINNE KEBAB’‘NE SiS YANSINNE KEBAB’‘NE SiS YANSINNE KEBAB’

Page 3: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

SPORHAYAT 04 CMYK

www.sporhayat.com

SPOR HAYAT4

Şike operasyonu için gerekçelikararda spor kulüplerinin üs-tünde durulamayacağını, ki-

şilere dava açılacağını belirtenGüvener, “Gerekçeli kararda bah-sedilen şey, ceza hukuku açısın-dan doğru bir karardır. Yöneticive kulüpler spor hukuku açısın-dan ayrılamaz, ceza hukuku açı-sından ayrılır” dedi.

UEFA’nın tutumuyla ilgiliciddi soru işaretlerinin olduğunuvurgulayan eski MHK Başkanı,“58. madde genel kurul kararı ol-madan değiştirilemez dediler.Genel kurul değişmemesi için dekarar aldı, ardından federasyon58. maddeyi genel kurul kararınakarşın kurul kararı olmadan de-ğiştirdi. ‘İkinci kişilerin hareket-leri kulüpleri bağlar’ dediler. Bazıyöneticiler ceza aldı ama kulüple-re ceza verilmedi. Şimdi bu çeliş-kiyi UEFA bana açıklasın. FutbolFederasyonu’nun yönetmelikle-rinde ‘Şampiyonlar Ligi’ne gön-derilmez’ diye bir kural yok; kü-me düşürme, para cezası, puaninme cezası var” diye konuştu.

‘3 Temmuz’ sürecini F.Bah-çe’nin mükemmel yönettiğine

dikkat çeken Ahmet Güvener,şöyle devam etti:

“UEFA da Futbol Federasyonuda bu süreci ellerine yüzlerine bu-laştırmıştır. Gerekçeli kararı oku-madım, hukukçu değilim ama hu-kuken bana göre çok akılcı vemantıklı değil. Bu operasyon herspor kulübünün başına gelebilirdi.Bu Galatasaray da olabilirdi. F.Bah-çeli taraftarların sergilediği tutu-mu Galatasaraylı taraftarlar sergi-ler miydi, başkanının arkasındadurabilir miydi, bilemem. Azizbaşkan zamanında “Galatasa-ray’ın UEFA Kupası’nı almasıbir tesadüftü” demişti. Galatasa-ray o yıl Avrupa şampiyonu olmayıplanlamıyordu. Bu şampiyonluğumaddi başarıya dönüştüremediler,ciddi zararlaryaşandı.”

Galatasaray’a da göndermedebulunan Güvener, “Faruk Süren,Alp Yalman ve Adnan Polat liselideğil (Galatasaray). Galatasaray ta-rihinde liseli olmayan başkan sayı-sı fazla olmasa da vardır. Sonuçolarak oradaki yapı Fenerbahçe’yegöre daha demokratiktir” ifadesinikullandı.

‘Türk futbolu inanılmazyara aldı’

Futboluniçindeki kirliliğintamamen temiz-lenmediğine dik-kat çeken AhmetGüvener, “Bu karar-larla F.Bahçe ve Türkfutbolu inanılmaz yara aldı.

Türk futbolu komadaydı. Ken-dine gelmesi 10-15 yılı bulur.Ben konunun Yargıtay’a gitse

de değişeceğini sanmıyorum.Söylenenler mahkemede söy-

lendi. Verilen cezalar dainandırıcı değil” açıklama-

sını yaptı.

‘Galatasaray’ın çok borcu var’

Galatasaray’ın transferleri ya-parken çok para harcadığını belir-ten Ahmet Güvener, mali durumu-nu düzeltmezse Beşiktaş’ın duru-muna düşeceğine dikkat çekti. Gü-vener, “Galatasaray’ın çok borcu

var. Transferlerle borç daha daarttı. Her takım mali tablo-

larına dikkat etmeli. Yok-sa zor günler yaşarlar”

dedi.Avrupa’ya giden

her oyuncunun 2 yılkaldıktan sonra Tür-kiye’ye döndüğüne

işaret eden Güvener,“Ya kebabı özlüyorlar ya

da Türkiye’de daha çok parakazandıkları için gittikleri ülke-

ye adapte olamıyorlar ve geri dö-nüyorlar. Kültür farkı da çok et-ken” diye konuştu.

‘Kupa Trabzonspor’averilemez’

F.Bahçe’nin şampiyonluk ku-pasının gelişen olaylar

nedeniyle Trab-zonspor’a

veril-me-

sinin imkânsız olduğuna değinenAhmet Güvener, şöyle devam etti:“Zaten şampiyon olmuşsun. Kaza-nılan hak geri alınmaz ki? KupaTrabzonspor’a verilemez.”

‘Olimpiyatlar oyunculariçindir’

Londra Olimpiyatları’na 114sporcu gibi Türkiye için rekor birkatılımla gittiğimizi söyleyen Gü-vener, “Bu kadar sporcuyla katıla-caksınız ve 2 altın, 2 gümüş, 1bronz madalya alacaksınız. Çokgarip bir tablo… Katılım sayısınagöre başarısızlıktır. Şimdiyekadar olimpiyatlardaki26 branştan sadece6’sında başarı gös-termişiz. Güreşte69 madalya almı-şız diğerleri, hal-terde, boksta,tekvandoda, ju-doda ve atletizmdemadalyalarımız var.Dünya şampiyonu-nun zoraki aldığı bronzmadalyayı başarı olarak görmüyo-rum. Güreşte Rıza Kayaalp’tenbahsediyorum. Ayrıca tüm sporcu-larımızda mental yetersizlik, gü-ven eksikliği var. Kafileye sonanda göstermelik 2 spor psiko-loğu eklenmiştir. Halbuki spor-cular spor psikologları ile devamlıçalışmalıdırlar. Devşirme atletlerede karşıyım. Bu durum şu anki ik-tidardaki hükümet zamanındaortaya çıktı. Bir konunun dahaaltını çizmek istiyorum. Olim-piyatların açılış töreninde enönde bayrağımızı voleybolcuNeslihan taşıdı. Neslihan’ın he-men arkasında da spor genelmüdürü ve yardımcıları vardı.Onların arkasından da sporcu-

larımız yürüdü. Olimpiyatlarsporcular içindir, yöneticiler

için değil… Bu durum beni çokrahatsız etti” ifadesini kullandı.

Ödül yönetmeliğini de çok saç-ma bulan Ahmet Güvener,“ABD’li altın alınca 20 bin euroalıyor. Bizimkilerse altın alın-

ca 500 bin euro alıyor. Pa-ra vererek bu iş-

ler olmuyor

demek ki… Adamın aklı o ka-dar karışıyor ki koşamıyor, yü-zemiyor. 1 milyon euro verse-niz de değişen bir şey yok. Çokbüyük yanlışlar yapılıyor.”

Güvener “Milli futbolcular dazaman zaman federasyonla primpazarlığına girmiştir. Bu iktidar‘maddiyatçı değiliz’ görünümüverip sporcuları parayla teşviketmeye kalkıyor. Kendi içinde çe-lişki yaratıyor. Başbakan’ın olimpi-yatlarda 1500 metrede altın alanAslı Çakır Alptekin’le gümüş ma-dalya kazanan Gamze Bulut’u ara-ması güzel bir şey ama iktidar spo-

ru bile kendine siyasi malzemeyapıyor” açıklamasını yaptı.

Eski MHK Başkanı, sözle-rini şöyle noktaladı:

“Olimpiyat Komi-tesi üyesi olsam benTürkiye’ye oy ver-mem. Çünkü Türki-

ye spor ülkesi değil-dir. Birçok tesis göster-

melik yapılıyor. Tesislerlebaşarı elde edilmez ki? Para

vererek de hiçbir şey olmuyor.2004 Olimpiyatları’nı yapan Atinaşu anda sporda Türkiye’nin altındasürünüyor.

Dünya Salon Atletizm Şampi-yonası’nı Türkiye’ye getirirken ül-kemizde doğru düzgün bir salonbile yoktu. Bu şampiyonayı Türki-ye’ye getirirken benim de çok eme-ğim olmuştur. Biliyor musunuzbundan 3-4 yıl önce Nevin Yanıt’ınçalışacağı bir yer bile yoktu. Mer-sin’de toprak zeminde 100 metre-lik bir yerde çalışıyordu. Nevinşampiyon olduktan sonra yapıldı,araştırılsın. Golf ise Türkiye’de ta-nınmazken Ahmet Ağaoğlu işdünyasından birisi; bu sporu biryerden alıp bir yere getirmiştir vebaşka bir örneği de yoktur.

Voleybol Federasyonu BaşkanıErol Ünal Karabıyık da çok başarı-lıdır. Kadın voleybolu onun saye-sinde Türkiye’de çağ atlamıştır.F.Bahçe’nin Karabıyık’la aralarındaşu an bir sorun var ama çözülür.

Basketbol da inişli - çıkışlı birgrafik çiziyor. Ülkemizde yapılanturnvalarda Avrupa ve dünya ikin-ciliği dışında uluslararası alandabir başarımız yok.”

İşte Spor Hayat’tan ses getirecek bir büyük röportaj daha

Spor adamı Ahmet Güvener; içinde bulunduğu finansal sıkıntıdandolayı UEFA’dan 1 yıl men cezası alan Beşiktaş’ın ardından aynıtehlikenin sarı kırmızılı ekibin de kapısında olduğunu söyledi

Geçtiğimiz yıllarda Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanlığı’nınyanı sıra TFF Genel Sekreterliği görevinde de bulunan spor adamıAhmet Güvener, gündeme bomba gibi düşecek açıklamalar yaptı

İşte 2012-2013 Spor Toto Süper Lig’in en pahalı 10 transferi;10 – Joseph Yobo

Son iki sezondur Fenerbahçe’de kira-lık olarak forma giyen ve hem şampi-yonlukta, hem de geçen sezon büyükkatkıları olan Nijeryalı yıldız Yo-bo’nun 2012-2013 sezonu öncesindeFenerbahçe’ye bonservis maliyeti

2.5 milyon euro. Everton kulübünün bu transferdediretmesi, imzaların geç atılmasına yol açmıştı an-cak Everton’a rest çeken Yobo, Fenerbahçe’de oyna-ma isteğini bu sezon da gerçekleştirmiş oldu.9 - Fernando Belluschi

2012-2013 sezonuna, 2010 yılındayaşadığı şampiyonluğu tekrar yaşa-ma hedefi ile giren Bursaspor, Pab-lo Batalla ve Pinto gibi yıldızlarınınyanına Porto’dan Fernando Bel-luschi’yi de yaklaşık olarak 2.5 mil-yon euroya renklerine kattı.8 - DanyGeçtiğimiz sezonu şampiyon olaraktamamlayan Galatatasaray, defansbölgesi için mutlaka bir alternatifeihtiyaç duyuyordu. Dany ile Galata-saray’ın isimleri, daha önceki yıl datransfer haberlerinde geçmesinerağmen imzalar atılmamıştı.Galata-saray’ın Gaziantepspor’dan trans-fer ettiği Dany’nin bonservis bedeliise 3.3 milyon euro.7 - Hamit AltıntopHamit Altıntop ile Bayern Mühih’te

oynadığı dönemlerde de ilgilenen Galatasaray, Re-al Madrid Teknik Direktörü Jose Mourinho’nunTürk oyuncuyu takımında görmek istemesi üzerinebu transferi başka bir bahara bırakmıştı. 2012-2013 sezonu öncesinde Hamit Altıntop, Real Mad-rid’de aradığı fırsatları bulamayınca artık Türki-ye’ye dönme fikrine sıcak bakmaya başlamıştı veGalatasaray ile beraber bu kez Fenerbahçe’dekendisi ile ilgileniyordu. Ancak nihayetinde Gala-tasaray’a imza atma kararı alan Hamit’in yeni ta-kımına bonservis maliyeti 3.5 milyon euro oldu.6 - Hasan Ali Kaldırım

2011-2012 sezonu öncesinde AndreSantos’un takımdan ayrılmasındansonra bu bölge için arayışlara başla-yan Fenerbahçe, Juventus’tan RetoZiegler’i kiralamıştı. İsviçreli oyuncu,bir sezonun ardından takımdan ayrıl-dı ve Fenerbahçe aynı bölge için bu

kez bir süredir ilgilendiği Hasan Ali Kaldırım’ı Kayse-rispor’a 3.75 milyon euro ödeyerek transfer etti.5 - Mehmet Topal

Galatasaray’da geçirdiği başarılı yıl-ların ardından artık şansını Avru-pa’da denemek isteyen ‘örümcek’lakaplı Mehmet Topal’a talip olan İs-panya’nın Valencia takımı olmuştu.La Liga’ya transfer olan Topal, aslın-da başarılı maçlar çıkartmasına rağ-

men tekrar Türkiye’ye dönme fikrini, Fenerbah-

çe’den gelen teklifle beraber canlandırmıştı. Ailesi-nin de yakınında olmak isteyen Topal’ın Fenerbah-çe’ye maliyeti ise, 4.5 milyon euro oldu.

4 - Burak YılmazTrabzonspor’un 2010-2011 sezo-nunda şampiyonluk yarışında yeralmasını sağlayanlardan biri deBurak Yılmaz olmuştu. Ancak Bu-rak Yılmaz’ın enverimli maçlarınıçıkarttığı sezon, 2011-2012 oldu

ve 30 golü geçmeyi başardı. Hal böyle olunca ba-şarılı oyuncu ile Türkiye’den Galatasaray ile bera-ber Avrupa’nın büyük takımları da yakından ilgi-lenmeye başlamıştı. İtalya’nın Lazio takımına im-za atmaya çok yaklaşan Burak, İtalyanların 5 mil-yon euro olan bonservis bedelini taksitle ödemekistemesi sebebiyle Başkan Sadri Şener’den vetoyedi. Bu parayı peşin vermeyi kabul eden Galata-saray ise, mutlu sona ulaşan takım oldu.

3 - Milos KrasicFenerbahçe ile Milos Krasic flörtüyeni değil. Sırp oyuncuyu CSKA Mos-kova günlerinden bu yana takip edenFenerbahçe yönetimi, araya Juven-tus’un girmesi ile beraber bu trans-feri askıya almıştı. Ancak Juven-tus’ta aradığı süreleri bulamayan

Krasic, artık yavaş yavaş ayrılma fikrine sıcak bak-maya başlamıştı. Fenerbahçe’nin kendisine olan il-gisinden haberdar olan Milos, daha önce ‘hayır’ de-

diği sarı lacivertli takıma bu kez 7 milyon euro karşı-lığında transfer oldu.

2 - Nordin AmrabatNordin Amrabat ile Galatasarayarasındaki transfer hikayesi, olduk-ça çalkantılı geçti. Bir yıldır buoyuncu ile ilgilenen Galatasaray,Kayserispor’un Amrabat’ı satmayabir türlü yanaşmaması sebebiyle

oyuncuyu renklerine bağlayamıyordu. Kayserisporile idmanlara çıkmayı reddeden Amrabat, ardın-dan Genel Menajer Süleyman Hurma ile yaşadığısorunlardan sonrakadro dışı dahi kalmıştı. Sonra-dan yeniden sahaya çıkmayı kabul eden Amra-bat’ın rüyası, Galatasaray’ın 8 milyon 600 eurovermeyi kabul etmesiyle beraber gerçek oldu.1 - Raul MeirelesEmre Belözoğlu’nun ayrılmasından sonra orta sa-haya mutlaka bir takviye yapmak isteyen Fener-

bahçe için sadece Mehmet Topal’ıngelmesi yeterli olması. Daha ofan-sif ve aynı zamanda defansif özel-liklerini de kullanabilen bir orta sa-ha oyuncusuna ihityaç duyan Fe-nerbahçe, aradığını İngiltere’debuldu. Şampiyonlar Ligi’ne veda

eden ve hedefini Avrupa Ligi finali olarak koyanFenerbahçe, Chelsea’de forma giyen Portekizlioyuncu Raul Meireles’i 10 milyon euroya transfe-rin son gününde renklerine bağlamayı başardı.

Süper Lig’in en pahalı transferleriTürkiye ligindeki takımlarımız-dan Fenerbahçe ve Galatasa-ray’da hatırı sayılır paralar öde-yerek büyük transferler yaptı.2012-2013 Spor Toto Süper Ligsezonu için kadrolarını güçlen-diren külüplerimiz arasında ençok parayı ise yine Fenerbahçeve Galatasaray ödedi.

Şampiyonlar Ligi’ndeki temsilcimiz

Galatasaray Finansal krize

doğru mu gidiyor?

Para madalya

getirmedi.Güven yok.

İddianameyi de gerekçelikararı da okumadığınısöyleyen eski MHK Baş-kanı’nın söylemleri sa-tırbaşlarıyla şöyle:

• F.Bahçe’ye yarın da bu-gün de 3 yıl men cezası çıkabi-lir. Federasyona neden hiçbiryaptırım yapılmadı?

• Eski Futbol FederasyonuBaşkanı Mehmet Ali Aydınlar’ayazılan yazıyı hatırlayın. Bunu Şe-nes Erzik cevaplasın. UEFA’nınneden hiç sesi çıkmıyor? UEFA’yıben de anlamıyorum. UEFA’nınmerkezi İsviçre’de ve bir takımaçok acımasız davranabiliyor. UE-FA’ya inancım sıfıra inmiştir. •Aziz Başkan kendine biat et-meyen kimseyi kendinden say-maz ve onla uğraşır.

• Genel sekreterlik yaptı-ğım dönemde 15 kişilik yöne-tim kurulu üyesinden 9’uF.Bahçe taraftarıydı ya da sem-patizanlarıydı.

• Bence gerek Erzurum’dagerekse Şanlıurfa’da maçlarınoynanması da politik bir karar-dı. Şanlıurfa’daki stadı oynana-bilir hale getirebilmek için çokuğraştık. Alt ve üst yapı eksikli-ği fazlaydı.

• Türkiye’de siyasal otori-tenin oluru olmadan hiçbirfederasyonun başkanı seçi-lemez. Haluk Ulusoy’u ayrıtutuyorum. O siyasi otori-teye rağmen başkan ol-muştu.

• Futbolla ilgilenenbir Başbakan ve hükü-metin olmasının artılarıolmuştur. Maddi açıdanfaydası olmuştur ama özgüriradelerini kullanamadıkla-rı için spor yönetimi yö-nünden siyasi etkilerihep hissetmişlerdir.

TFF’de olmak istemezdim

‘Şike sürecibaşladığında TFF’de

olmak istemezdim’ diyen AhmetGüvener Tahkim Kurulu’nun,

federasyonun aldıkları kararlarıdoğru bulmuyorum. Tahkim KuruluBaşkanı olan kişi şu anda başkanolmadan önce şike davasında görüş

bildirmiştir. Bu ihsas-ı reydir. Bildiğimkadarıyla Tahkim’in aldığı kararın

altında imzası var. Kararlaraçok büyük kulüplerden

baskı geliyor.

G.SarayF.Bahçe’yegöre daha

demokratik

Page 4: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

Medya Takip Merkezi’nin ha-zırladığı rapora göre, Fenerbahçekaptanı Alex De Souza, 2 bin 507haber ve yazı ile haftanın en çokkonuşulan futbolcusu oldu. AykutKocaman ile aralarında bir süredirgerginlik yaşanan Alex’in, Brezil-ya’ya bir an önce dönmek istediğiöğrenildi. Eski kulübü Cruzerio ilegörüşen Alex’in, Ocak ayında Tür-kiye’ye veda edeceği iddia ediliyor.

Araştırmaya göre, 03-09 Ey-lül 2012 haftasında, medyanın ençok yer verdiği 2. futbolcu BurakYılmaz oldu. Geçtiğimiz sezonTrabzonspor formasıyla gol kralıolan Burak, Galatasaray’daki ilkgolünü Bursaspor’a atmasıylamedyanın ilgisini çekti. Sezonunen bomba transferi olarak adlan-dırılan genç futbolcu, hafta bo-yunca bin 440 haber ve yazı ilemedyada yer aldı.

Haftanın medyada en çok sesgetiren bir diğer futbolcusu, Fener-bahçe’li Dirk Kuyt oldu. Hollanda-Türkiye maçında, Hollanda kadro-sunda olmasına rağmen maça ye-dek başlayan Kuyt’ın, maçtaki Türk

taraftarlar tarafından alkışlanmasıdikkat çekti. Raul Meireless’in Fe-nerbahçe’ye transferinde, arkadaşı-nı ikna etmesi ile önemli rol oyna-yan Kuyt, haftayı bin 431 haber veyazı ile tamamladı.

Haftanın en çok konuşulan

teknik di-rektörleri ara-

sında ilk sırayı Ay-kut Kocaman aldı. Koca-man’ın en çok habere konu

olduğu olaylar arasında, Alex ilearalarında süren gerginlik en çokpayı alırken, Meireless’in transferiile Kocaman’ın kafasındaki siste-min oturduğu öğrenildi. Teknikadam, hafta boyunca medyada 2bin 832 haber ve yazı ile yer buldu.

Türkiye A Milli Futbol TakımıTeknik Direktörü Abdullah Avcı,hafta içerisinde medyanın en çokyer verdiği 2. teknik hoca oldu.Hollanda-Türkiye maçında, Selçukİnan’a forma şansı tanımayan Av-cı’ya, duygusal davrandığı gerekçe-siyle eleştiriler geldi. Selçuk’u tak-tiksel bir nedenle yedek bıraktığınıaçıklayan Avcı, medyada 2 bin 58haber ve yazı ile gündeme geldi.

Aynı araştırmaya göre, Galata-saray’ın hocası Fatih Terim hafta-nın en çok konuşulan diğer teknikadamı oldu. UEFA’nın 14.’sü dü-zenlenen Elit Teknik DirektörlerForumu’na katılan Terim, dünyaca

ünlü çalıştırıcılarla bir araya geldi.Ayrıca, hafta başında 59. yaşınabasan tecrübeli hocaya, kulübü vesevenlerinden tebrik mesajları gel-di. Fatih Terim, haftayı bin 951 ha-ber ve yazı ile tamamladı.

Araştırmanın bir diğer öne çı-kan başlığı, haftanın en çok konu-şulan teknik direktörleri oldu.Medyada bin 58 haber ve yazı ileyer alarak adından en çok söz edi-len kulüp yöneticisi olan Aziz Yıldı-rım, bir dönem Fenerbahçe’de yö-neticilik yapan Uğur Dündar’ın,eleştirilerinin hedefinde yer aldı.Yıldırım’ın Gaziantepspor maçın-da, Kocaman aleyhine tezahüratta

bulundukları için taraftarları uyar-ması nedeniyle eleştirilmesi med-yada dikkat çekti.

Kulüpler Birliği Başkanı ve Es-kişehirspor Başkanı Halil Ünal, haf-ta boyunca medyanın en çok yerverdiği 2. kulüp yöneticisi oldu. Es-kişehirspor’da oynayan genç futbol-cu Ediz Bahtiyaroğlu’nun ani vefatıile ilgili üzüntüsünü dile getirenÜnal, Necati Ateş’in Eskişehirspor’atransferi ile de medyada haberlerekonu oldu. Ünal, hafta boyunca780 haber ve yazıda yer aldı.

Galatasaray’ın Başkanı ÜnalAysal, Medya Takip Merkezi’ninaraştırmasına göre medyada adın-

dan en çok bahsedilen diğer kulüpyöneticisi oldu. Hafta boyunca 617haber ve yazı ile medyada yer alanAysal, kulübü Uzakdoğu’ya açmaprojesi ile gündeme geldi. Aysal ay-rıca, Şampiyonlar Ligi ile ilgili detakımdan son derece ümitli oldu-ğunu dile getirdi.

Fenerbah-çe'de Spar-

tak Moskovamaçı sonrasında

attığı tweet yüzün-den Gaziantepspor

karşılaşmasının kadrosunaalınmamıştı. Kaptan Alex,

soruya "Bir gün sana anlatı-rım. Tek kelimeyle açıklamakgerekirse kıskançlık! Neden

beni yedeğe çekti anlama-dım. Zamanla hikayenin

tamamını sana anlatı-rım" şeklindeki cümle-

lerle cevap vermişti.

1- Dirk Kuyt: Bonservisi 1milyon euro. Alacağı yıllık ga-ranti ücret 2milyon 850 bin eu-ro. Maç başı ücreti 17 bin 500euro. Sözleşme süresi 3 yıl.

2- Salih Uçan: Bonser-visi 1 milyon 550 bin euro.Yıllık azami ücreti 220 bineuro. Sözleşmesi 5 yıl.

3- Hasan Ali Kaldırım:Bonservisi 3 milyon 750 bineuro. 5 yıllık garanti ücreti 5milyon 900 bin euro ve bu yılbaşına göre ödenecek. Maç ba-şı ücreti 16 bin euro. Sözleşmesüresi 5 yıl.

4- Egemen Korkmaz:Bonservis ödenmedi. Yıllık ga-

ranti ücret 1 milyon 750 bineuro. Maç başı ücreti 15 bineuro. Sözleşme süresi 3 yıl.

5- Mehmet Topal: Bon-servisi 4.5 milyon euro. Alaca-ğı yıllık garanti ücret 2 milyoneuro. Maç başı ücreti 10 bineuro. Sözleşme süresi 4 yıl.

6- Milos Krasic: Bonser-

visi 7 milyon euro. Alacağı yıllıkgaranti ücret 2 milyon 300 bineuro. Maç başı ücreti 12 bin500 euro. Sözleşme süresi 4 yıl.

7- Meireles: Bonservisi9 milyon euro. Yıllık ga-ranti ücret 2 milyon800 bin euro.

15 yıla yakla-şan görev süreci

boyunca Başkan AzizYıldırım’ın belki de en

çok tartışılan teknikdirektörü bu gidişle Ay-kut Kocaman olacak.

Şike süreci boyunca ser-gilediği duruş camiada nekadar övgü topladıysateknik direktörlüğü debir o kadar tartışılıyorAykut Hoca’nın...

Daum zamanında idari ko-ordinatörlüğe getirilen Ko-caman, ‘Görev alanım çok

farklı ve asla teknik direktör ol-mayacağım’ demiş olsa da Almançalıştırıcının gönderilmesinin ar-dından kolları sıvamıştı. Bu yıl tekadam olarak 3. sezonuna başla-yan Aykut Kocaman, böylece Fe-nerbahçe tarihinde teknik direk-tör istikrarı açısından da oldukçaönemli bir noktaya varacak... Amayarattığı takım... İşte o fazlasıylatatışılıyor. 3. görev dönemindehala sezon başı transferlerde geçkalınması Şampiyon Ligi’nin bir

kez daha kaçmasında en önemlietken olarak gösteriliyor. Bir

tartışma konusu da Aykut

Kocaman’a yapılan takımın maliyeti...İddialar Aziz Yıldırım döneminde

çalışan hiçbir hocaya ekonomik olarakbu kadar geniş bir bütçe sunulmadığı...Rakamlar da bu konuda düşünenleritasdikler görüntüde...

Bu sezon Fenerbahçe’ye katılan fut-bolcuların tek tek anlaşma şartlarınısayfamızda görebilirsiniz. Bu rakamlar-dan çıkarak yaptığımız bazı hesaplama-lar sonrası sarı-lacivertli kulübün ger-çekten ciddi bir tabloyla karşı karşıya ol-duğu ve bu sezon kulübün kasasına pa-ra sokacak başarılara mutlak ihtiyaç ol-duğu karşımıza çıkıyor...

Örneğin... Bu sezon trans-ferlere ödenen toplam bonser-vis bedeli 26 milyon 800 bineuro. Futbolculara garanti edi-len rakam 13 milyon euro civa-rında. Toplamda yaklaşık 40milyon euro. Bu rakama oyun-cuların maç başı alacakları veprimler dahil değil. Yine örneklerle gider-sek 30 maçı oynamaları durumundaKuyt’ın alacağı 52 bin 500 euro. Ege-men’in 450 bin, Hasan Ali’nin 480 bineoru olacağı karşımıza çıkıyor... Yani Fe-nerbahçe’nin yalnızca bu yıl gelen oyun-cular için sezon sonuna kadar ödeyeceğirakam rahatlıkla 50 milyon euronun üze-rine çıkacak gibi...

Aykut Kocaman’ı tartışma odağı halegetiren nokta sadece bu değil. Kocamaniçin yapılan transfer hamleleri yalnızca busezonla sınırlı kalmadı... Zira Kocamandönemlerinde Fenerbahçe’ye gelen isim-lerin listesi oldukça geniş... Sezer, Recep

Niyaz, Bekir,Bienvenue,Serdar Kesi-mal, Orhan,Caner, Sow,Niang, Stoch,Dia, Özgür busüreçte Fener-bahçe’ye katı-lan ve kimileriayrılan isimler-den bazıları.. YineAykut Kocaman’la2 kez Şampiyonlar Li-

gi’ne katılmahakkı yitirilirkenYoung Boys’tan sonraSpartak Moskova’ya da ele-nilmesi teknik adamın Av-rupa için yeterli olup olma-dığını ciddi anlamda tartışı-lır hale geldi. Yıllardır ezelirakip Galatasaray’a sahada

kazanılan üstünlük geriye giderken geçenyıl son maçta Kadıköy’de yine Galatasa-ray’a şampiyonluğun son maçta verilmeside sıkıntı yaratmıştı... Takıma onun dö-neminde hiçbir gencin monte edileme-mesi ve aday gösterilen Okan, Gökay veBerk’in takımdan uzaklaşması düşkırıklı-ğıyla izleniyor...

Aykut Kocaman’ın eleştirilen nokta-ları fazla... Gelecekte ne olur bilinmezama Avrupa Ligi ve ligin ilk 10. haftayakadar olan süreci Aykut Kocaman’ın‘kader dönemi’ olacak demek har-halde çok da yanlış olmaz....

SPORHAYAT 03 CMYK

3www.sporhayat.com

SPOR HAYAT

Aziz Yıldırım – Aykut Kocaman – Alex...Bu üçgen arasında son dönem yaşanan bil-dik kriz tüm Fenerbahçelilerin gönlünde cid-di yaralar açtı...

Bugün belki de Şampiyonlar Ligi'ne ka-tılamamanın verdiği üzüntünün benzeriniyaşadı bazı Fenerbahçeliler...

Alex konunun mağduru oldu. AslındaAykut Kocaman Young Boys maçı dö-nemlerinde aklındaki 'Alexi düşünmüyo-

rum' mesajını ortaya çıkarmıştı ama sü-reç uzadı ve bugünlere geldi. Ve Fenerbah-

çe'nin tarihi dönemeç maçlarından birindeKocaman, Alex'i kadro dışı bırakarak günde-mi saha dışına çekiverdi...

Fenerbahçe'de 8 yıl emeği olanbir isim Alex. Kaptanlık uygun

görülmüş. Futbolunun yanı sı-ra profesyonelliği, aile yaşa-mı, arkadaşlarıyla uyumu'Türkiye'ye bir daha onıngibisi zor gelir' dedirtirkenheykeli de hazır hale geti-rilmiş bir yıldız... Bir dü-

şünmek lazım 8 yılda Fe-nerbahçe'de nelere şahit

olmuştur Alex. Bunları ken-dine yontmaya çalışsa kimbi-

lir ne gibi suni gündemlerle ko-nuşulur hale gelir ve birçok konu-

yu lehine prim haline getirebilirdi. AncakAlex her zaman sansasyondan uzak durma-

ya gayret etti. Durdu da...İnsan, yaşamının 1 yılında bile birçok

hata yaparken Alex'in hata sayısı 8 yılda birelin parmaklarını bile geçmez Fenerbah-çe'de kişisel davranış olarak. Kendiliğindenhiç gündem olmadı. Gündeme getirildiğindevirajı ustaca döndü ve Fenerbahçe'ye zarargelmesini önledi.

Son süreçte Alex'in Twitter aracılığıylasöylediklerini ben de yadırgadım. Yanlış ol-duğu kanısındayım. Ama 8 yılın sonundaonu azarlamak, uyarmak, gözden çıkarmakbu kadar kolay olmamalıydı... Sonucundazihnen biten bir yıldız çıktı ortaya... Tribünle-ri azarlamakta mahsur görmeyen başkanAziz Yıldırım, aynı politikayı Alex gibi bir ismede uygulamakta mahsur görmedi. Tavrını ko-laylıkla Aykut Kocaman'dan yana koyuverdi.

Böyle bir ortamda bir futbolcunun nelerhissedebileceğini en iyi isimlerden biri ol-maldı Aykut Kocaman... Bir kulüpte efsaneolup apar topar gönderilmek veya tu-kakaedilmek herhalde bir futbolcuya en büyükkabus olsa gerek. Zamanın şartları neydi,hep kapalı kaldı ama Aykut Kocaman bu sı-kıntıyı Fenerbahçe'de yaşamış bir isim. Vebenzerini yine Fenerbahçe çatısı altındamahsur görmeden futbolcusuna yaşatıver-di... Aralarında nasıl bir soğukluk yaşanıyor-sa iş bu noktaya geldi...

Sonra da 'Sivas maçında çıkarken Alexkendisini alkışlayan hocasının yüzüne bak-madı' tartışması yapılıyor. O Alex için, 1 yıl-dır Avrupa macerasını bekleyip kendini ha-zırlayan ve önemli maça sayılı günler kala'Yoksun' haberini alan Alex için...

Bu işler o kadar kolay değil... Olmamalıda... Başkanlık, yöneticilik, idarecilik zor iş...Başarılı olmak için bu işlerin üstesinden birşekilde gelmek gerekir. Fenerbahçe bu kri-zin üstesinden gelemedi...

Ve 8 yıllık efsane isme yazık oldu... Dahada önemlisi çok ayıp oldu!

Deniz Derinsu

Bu kadar kolay

olmamalıydı...

Derin Darbe

[email protected]

En pahalısıAykut mu?

Fenerbahçeliduruşu kazandırdıama TeknikDirektörlüğütartışılıyor

1

2

3 5

4 6

7

EN ÇOK KONUŞULANFUTBOLCULAR

MTM Medya Takip Merkezi tarafından,03-09 Eylül 2012 tarihlerinde 2000'i aş-kın gazete, dergi, TV kanalı ve internetsitelerinde yapılan haber takip sonuçla-rından derlenmiştir.

Haber Adedi

1 Alex De Souza 2.507

2 Burak Yılmaz 1.4403 Dirk Kuyt 1.4314 Mehmet Topal 1.4255 Tuncay Şanlı 1.369

EN ÇOK KONUŞULANTEKNİK DİREKTÖRLER

Haber Adedi

1 Aykut Kocaman 2.832

2 Abdullah Avcı 2.0583 Fatih Terim 1.9514 Samet Aybaba 1.3875 Şenol Güneş 1.322

EN ÇOK KONUŞULANKULÜP YÖNETİCİLERİ

Haber Adedi

1 Aziz Yıldırım 1.058

2 Halil Ünal 7803 Ünal Aysal 6174 Ali Dürüst 3735 Fikret Orman 357

Fenerbahçe gene hem yazdırdı hem okuttuFutbol dünyasında, haftanınmedyada en çok ses getirenisimleri belli oldu. Medya TakipMerkezi (MTM)’nin medyaaraştırmasına göre, hafta bo-yunca medyada en çok konu-şulan isimler Fenerbahçe’denoldu. İşte, haftanın medya-da öne çıkan futbolcularıteknik direktörleri ve kulüpyöneticileri…

Page 5: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

Hannover'denseri katile destek

AlmanyaBundesli-ga'da müca-dele eden

Hannover 96takımının taraftarları,Schalke ile oynananve 2-2 sonuçlananmaçta Almanya'da 24kişiyi öldürmektenyakalanarak idam ce-zasına çarptırılanHannover doğumluFritz Haarmann adın-da bir seri katilin pos-terini açtılar. Haar-mann 20. Yüzyıl'ınbaşlarında yaşları 13ile 20 arasında deği-

şen 24 erkek çocuk vegencini öldürmüştü.Hannover Vampiriadıyla anılan FritzHaarmann'ın 3 met-reye 3 metre boyutla-rındaki siyah beyazposterini açan Han-nover'li holiganlarınbu hareketi, Hanno-ver 96 kulübününBaşkanı Martin Kindtarafından sert ifade-lerle eleştirildi.Han-nover başkanı taraf-tarlarının yaptığı buharekete cevap olarak''kabul edilemez'' ya-nıtını verdi.

2012 Londra Olimpiyatları’ndasonucu en çok merak edilen mü-sabakaların başında 100 ve 200metre atletizm yarışları geliyordu.Kısa mesafe koşularında ABD’lisporcuların tartışmasız üstünlüğüvardı. Ancak bu üstünlüğe 2008Pekin’de ada ülkesi Jamaika’dangelen atletler son vermişti. UsainBolt, 100 ve 200 metrede olimpi-yat şampiyonu olurken, 4x100’dede takım olarak Jamaika, ABD’yigeride bırakmıştı. Londra’da Bolt,100 ve 200 metrede başarısınıtekrarladı. 200 metre finalinde üç

Jamaikalı madalyaları paylaştı.

Bu da “Jamaika’nın başarısı

nereden geliyor?” sorusunu

akıllara getirdi.

ABD sahipleniyorduÜlkede yetişen atletler

1960’lardan itibaren ABD üniver-sitelerinin dikkatini çekmeye baş-ladı. Yetenekli gençler bu üniver-sitelerden burs alarak ABD’ninyolunu tuttu. Lennox Miller, DonaldQuarrie ve Merlene Ottey gibiisimler bu yolla hem iyi bir üni-

versite eğitim aldı hem de ülke ta-rihinin en büyük sportif başarıla-rına imza attı. Quarrie 1976’da200 metre Olimpiyat şampiyonuolunca heykeli bile dikildi. Ancak,her başarılı atletin yanı sıraABD’de yitip giden, uyuşturucu ba-tağına saplanıp onlarca Jamaikalıgenç yetenek de vardı.

O koşamadı ama koşturduSon yıllarda Jamaika’nın ye-

tiştirdiği değerlerin yurtdışına git-mesini engelleyen isim, MVP

Track&Field Club adlı atletizmkulübünü 1998’de kuran atletizmhocası Stephen Francis. Haya-tında hiç koşmamış şişman bir Ja-maikalı olan Francis’in mesleğiserbest muhasebecilik. Ülkesinindeğerlerinin kaybolmasına vicda-nı razı olmayan Francis’in kurdu-ğu kulüp sayesinde yüzlerce gençyetenek keşfedilmiş. 2008 PekinOlimpiyatları’nda Jamaikalı atlet-ler 13 altın madalya kazanırken,11’ini Francis’in atletizm kulübününsporcuları kazanmıştı.

Suç oranının yüksek olduğuJamaika’da Usain Bolt ve Shelly-Ann Fraser-Pryce koşarken ülke-de âdeta hayat duruyor. Bu daki-kalarda her şey normale dönüyor!Fakir bölgelerde dünyaya gelme-sine karşılık, çalışarak zirveye çı-kan bu isimler binlerce Jamaika-lı gence rol model oluyor. Pekin veLondra’da Amerikalıları kısa me-safelerde silen Jamaikalı atletler,planlı ve disiplinli çalışmalarıyla li-derliklerini uzun yıllar koruyacakgibi gözüküyor.

SPORHAYAT 05 CMYK

5www.sporhayat.com

UEFA ‘lazere’ de el attıFutbol maçlarında lazer ile rakip oyuncuları taciz edilmesi için

sert tedbirler alınmaya başlanıyor. UEFA’nın yaptığı uyarılar üzeri-ne Gürcistan Futbol Federasyonu stadyumlarda gerekli önlemlerialmaya başladı. Lazeri algılayabilecek kamera alt yapısının kurul-masının ardından bundan sonra maç sırasında yapılan tacizleranında tespit edilecek. Güvenlik güçlerine, lazerle futbolcuları ta-ciz eden kişileri stadyumdan dışarı çıkartma yetkisi verildi.

Takımın ismini yazamadılarManchester United'ın sitesinden paylaştığı yeni sezon

takım fotoğrafında kendi ismini yanlış yazdı. Duvar kağıdınınüzerine Manchester United yerine Manchster United ya-zan ve bunu siteden taraftarlarıyla paylaşan kulüp kendi ta-raftarları tarafından büyük tepki gördü. Manchester Unitedyönetimi hatanın farkedilmesi üzerine sitedeki haberi geriçekti. Yenilenmiş haber daha sonra siteye tekrar konuldu.

SPOR HAYAT

Japonya’daparlayan hayathikayesi: HULK Futbolcular ilginçhikâyelere sahiptir.Bazıları bizi hüzün-lendirirken bazıfutbolcular ise ya-şantılarındaki il-ginçlikleri ile bizihayrete düşürmeyibaşarmıştır. Yenisezonda Zenit for-ması giyecek olanHulk’un ilginç ha-yat hikâyesini sizleriçin derledik.

Sporhayat / Emre Namal

Hulk çocukluk yıllarını oy-namaktan çok hoşlandığıfutbol ile geçirdi. Bu yıllar-

da ayakkabı alacak parayı bulama-dığı için çıplak ayakla futbol oyna-dı. Daha 15 yaşındayken Brezil-ya’dan Portekiz’e gelen Hulk aile-sinin tek umuduydu. Yıldız oyun-cu Portekiz’de umduğunu bula-madı ve kendisine Japonya yolugözüktü, ama aklında hep Portovardı ve Japonya’ya giderken bilebir gün geri döneceğini hayal edi-yordu.Küçük yaşta ailesinin ya-nından ayrıldı ve ailesinin tekumudu olarak onlara ekmek para-sını getirebilmek için Japonya’datop koşturmaya başladı.

Uzakdoğu’nun en gelişmişfutbol ülkelerinden sayılan Ja-ponya’da herkesi kendine hayranbırakan bir gol makinesi olanHulk’un gerçek adı aslında Giva-nildo Vieira de Souza. Uzakdoğu

insanının animasyon, video oyun-ları ve sinemaya olan yoğun ilgisiyüzünden kendisine Hulk ismiylehitap ediliyor. Esmer, sinirlendik-çe güçlenen kaslı yeşil renkli birdev olarak hafızalara kazınanHulk karakterinin ismi Japon-ya’daki fiziksel görüntüsüyle onaçok benzetilen Givanildo de Sou-za’nın gerçek ismi gibi kaldı veonunla özdeşleşmiş oldu.

Japonya’da harika sezonlargeçiren Hulk’a hayalinin takımıPorto’dan 5,5 milyon Euro teklifgeldi. 4 yıllık sözleşmesine, buoyuncuyu transfer etmek isteyenkulüp 40 milyon euro ödemekzorundadır şeklinde bir maddekoydu. Hulk Porto gibi bir kulü-be geldiği için Porto’da Hulk gibibir yeteneğe sahip olduğu için ol-dukça şanslıydı. Transfer ger-çekleştiğinde medyada Por-to’nun Deco ve Pepe’de oldu-ğu gibi Hulk’u da PortekizMilli Takımı’nda görmek iste-

yebileceği konuşulmaya başlan-mıştı. Porto’da harika sezonlargeçirdi.Porto ile 3 lig şampiyon-luğu ve Avrupa Ligi’ni almasınınyanında birçok başarı kazandı.

Hulk 50 milyon Euro bon-servis bedeli ile Zenit’e transferoldu. YıldızoyuncununZenit kariye-ri herkes ta-rafındanmerakla bek-leniyor.

2008 Pekin ve 2012Londra Olimpiyatla-rı’nda kısa mesafede

ABD’nin üstünlüğüneson veren Jamaika, sonyıllarda atletizme büyükönem veriyor. Kas yapı-sı, yetenek, eğitim ve di-

siplin birleşince kimseonları geçemiyor.

İşte Jamaika'nın sırrı

Bazı kulüpler vardır başarıyı transferetmek ile kazanacağını zannederler. Bazılarıtakımlar düzgün transfer politikasıylakazanırlar. Porto 2. grup takımlar arasındayer alıyor. Porto için bir transfer tablosuçıkardığımızda karşımıza inanılmaz karlarçıkıyor. Misal bedavaya aldıkları RicardoCarvalho’yu 30 milyona, 2 milyona aldıklarıPepe’yi 30 milyona, 6 milyona aldıklarıLisandro Lopez’i 25 milyona, 300 binealdıkları Aly Cissokho’yu 15 milyona satmayıbaşarıyorlar. Bu isimlerin yanına Deco,Ferreria, Anderson, Bosingwa gibi isimleride eklediğimizde karşımıza yaklaşık olarak 200 milyon avroluk bir transfer karı çıkıyorki bu akıl alır bir rakam değil.

Üstelik bu satışların yapıldığı dönemkulüp tarihinin de en parlak dönemlerindenbiri. Bu süre zarfında 6 lig şampiyonluğu, 5 kupa şampiyonluğu, 1 Şampiyonlar Ligişampiyonluğu, 1 Uefa Kupasışampiyonluğuuplardan çıkılıyor, çeyrek finalseviyeleri hemen her sene test ediliyor vekulüp Avrupa’nın en başarılılarından birihaline geliyor. Tabii ki tüm bu başarılaryalnızca transfer gelirleriyle açıklanamaz.Mourinho etkisi, yakalanan harikajenerasyonlar, saha dışı faktörler ve dahabirçok değişken bir araya geliyor bu sürezarfında ancak başarılar da bu değişkenlerikendi lehine çevirebildiğin sürece geliyorzaten.Porto son olarak Hulk’u sataraktransferde inanılmaz bir başarı kazandı. 5.5 milyon euro bonservis bedeli ile aldığıyıldız oyuncuyu Rus kulübüne 50 milyoneuro’ya sattı. Birçok takımın yapamadığınıPorto çok güzel bir şekilde yapıyor.

Porto’nun yaptıkları özellikleTürkiye’deki takımlara örnek olmalı ve artıkmentalitemizi bir şekilde değiştirmeliyiz.

Emre NAMAL

Futbolcu fabrikası

PORTO

FutbolunPrensi

[email protected]

Sapogovkendinisavundu

Rusya ve Türk A2Milli Takımları geçtiğimizhafta sonu bir dostlukmaçı yaptı. Maçta AlekseySapogov, Milli takımımı-zın savunma oyuncusunugüzel bir hareketle geçiptopu üzerine atarak kale-ciyi hataya zorladı. Futboladına buraya kadar herşeynormaldi. Ta ki bomboşkaleye gereksiz ve rakibiniaşağılar bir biçimde dö-nen topu neredeyse yereuzanarak kafasıyla fileleregönderinceye kadar.

Ayıp ettin SapogovMilli takımımız Rus-

ya ile oynadığı dostlukmaçında, Türkiye A2 MilliTakımı’na 4-1’lik skorlayenildi. Maçın en ilginç vefair play anlayışına sığma-yan golün sahibi Sapogov,Sovetskiy Sport’a yaptığıaçıklamada: “Ben uzunzamandır kafa golü atma-mıştım. Burada, Türk ta-kımının kalesi önünde tekbaşıma kalınca kafa ile golatayım dedim. Öylesinekaleye vursam, bu golkimsenin hafızasında yer

edinmezdi.” dedi.Şunun da altını çiz-

mek gerekiyor ki maçtaçok gergin anlar yaşandı.Rusya takımında Vladi-mir Dyadyun oyundanatılırken, Milli Takımımı-zın iki oyuncusu kırmızıkart gördü.

Beşiktaş'ın eski stope-ri Gökhan Keskin’in tek-nik direktörlük yaptığı A2Milli Takımımızın kadro-sunda: Necip UYSAL (Be-şiktaş A.Ş.), Veysel SARI,Alper POTUK (Eskişehirs-por), Özgür ÇEK (Fener-bahçe A.Ş.), Aydın YIL-MAZ, Emre ÇOLAK (Ga-latasaray A.Ş.), Cenk TO-SUN (Gaziantepspor), Öz-kan KARABULUT, Ay-kut DEMİR (Gençlerbirli-ği), Ali KUCIK (GöztepeA.Ş.), Tevfik KÖSE, Mah-mut TEKDEMİR (İstan-bul BBSK), Barış BAŞDAŞ(Kasımpaşa A.Ş.), Mah-mut Ertuğrul TAŞKI-RAN, Sefa YILMAZ, Sa-lih DURSUN (Kayseris-por), Soner AYDOĞDU,Emre GÜRAL (Trabzons-por A.Ş.)’ yer aldı.

31 gollü tarihi yenilgi

Romanya’da ku-pa maçında eşleşmişolan 3. Lig takımı ACSBerceni ile 2. Lig takı-mı CS Buftea arasındaoynanan maçta ortayainanılmaz bir skormeydana geldi.2. Lig’eyeni çıkan CS Bufteaekibi yaşadığı maddisıkıntılar nedeniylekupa maçına gençlerlekurulu bir takımla çık-tı. ACS Berceni maçı31-0 kazandı. İlk yarısı

12-0 biten maçın ikin-ci yarısında 3. lig ekibitam 19 gol daha attı.

Bu yenilgi Rumenfutbolunda alınmış enağır yenilgi olarak tari-he geçti. 31-0 bitenmaçın kahramanı isetam 9 gol atan forvetNicholas Ciochina ol-du. 32 yaşındaki golcü“Ben hayatım boyuncuhiç 9 gol birden atma-dım” diyerek yaşadığışaşkınlığı dile getirdi.

ABD'de Memphisşehri çok ilginç birkampanya başlattı. Slo-omfield Baptist Kilisesiateşli silahlarını getirenherkese NBA takımla-rından MemphisGrizzlies'ın sezon önce-si yapacağı maçlar için

2 tane biletini verecek.Kilise silahını getiren-lere bilet haricinde si-lah başına 50 dolarlıkbenzin kartıda vermeyivaat ediyor. Böylece ar-tan şiddet olaylarını vesilahlanmayı azaltmakhedefleniyor.

ParalimpikOyunlarındaBrezilyalı atletLuciano dosSantos Pereiraerkekler üçadım atlamadaresmi bir engelide aştı.

Real Madrid’li 16 futbolcu kendi ülkeleri-nin mili takımlarına çağrıldı. Bu futbolcular ara-sında Casillas, Ramos, Albiol, Arbeloa veAlonso (İspanya); Pepe, Coentrao ve Ronaldo(Portekiz); Di María ve Higuaín (Arjantin);Khedira ve Mesut Özil (Almanya); Benzema(Fransa), Modric (Hırvatistan), Marcelo (Brezil-ya) ve Varane (Fransa 21 yaş altı).

Neden mi dünya kulübüSilahını getirene bilet bedava

Page 6: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

Transferharcamaları

(Bin euro)

Transfergelirleri

(Bin euro)

2012-13 sezonu itibariyle en fazlatransfer açığı veren ligler

1 Premier Lig (İngiltere) -325.8852 Premier Liga (Rusya) -186.1203 1.Bundesliga (Almanya) -99.0604 Ligue 1 (Fransa) -63.0005 Süper Lig (Türkiye) -53.1156 Premier Liga (Ukrayna) -32.0007 Stars League (Katar) -29.2508 Super League (Çin) -25.6109 Saudi Professional League (Suudi Arabistan) -12.49510 Bundesliga (Avusturya) -12.605

Spor Toto Süper Lig’de 2012-13 sezonutransfer gelir ve gideri (Bin/euro)

1 Fenerbahçe 30.300 4.000 -26.3002 Galatasaray 22.550 3.275 -19.2753 Orduspor 5.375 0 -5.3754 Kasımpaşa 4.950 0 -4.9505 Trabzonspor 7.690 5.000 -2.6906 İstanbulspor B.B. 2.500 0 -2.5007 Eskişehirspor 2.400 0 -2.4008 Sivasspor 1.640 0 -1.6409 Beşiktaş 1.750 240 -1.51010 Bursaspor 2.680 2.200 -48011 Kardemir D.Ç. 950 0 -95012 Mersin İdmanyurdu 175 -17513 Akhisarspor 170 0 -17014 Antalyaspor 120 0 -12015 Elazıgspor 0 0 016 Kayserispor 3.625 12.900 9.27517 G.Antepspor 0 5.400 5.40018 Gençlerbirliği 1.655 2.400 745

Toplam 88.530 35.415 -53.115

2012-13 sezonundaen fazla transferharcaması yapankulüpler

Paris Saint Germain 147.000Chelsea 100.300Zenit S-Pb 95.000Bayern München 70.300Tottenham 68.000Man Utd 64.700Man City 64.200Juventus Turin 52.400Inter Mailand 46.500Arsenal 43.000

2012-13 sezonundaen fazla transfergeliri elde edenkulüpler

FC Porto 80.840Benfica 71.425AC Milan 69.000Tottenham 67.380Arsenal 56.550FC Genua 54.300Sao Paulo 43.000Lille 40.000A. Bilbao 40.000FC Villarreal 38.900

Son 12 yıllık süreçte üç büyük kulübüntransfer kâr ve zarar durumu (Milyon euro)

Fenerbahçe 56.4 250.5 -194.1Galatasaray 65.6 169.5 -103.9Beşiktaş 15.9 138.7 -122.8Toplam 137.9 558.7 -420.8Kaynak: Hürriyet, 5 Eylül 2012

Spor Toto Süper Lig en fazlatransfer açığı veren 5. lig2012-13 SEZONUNDA en fazla transfer açığı veren lig 325 milyon 885bin euroluk açığıyla İngiliz Premier Lig olurken, onu 186 milyon 120bin Euro’luk harcamasıyla Rusya Ligi Premier Liga takip ediyor. AlmanBundesliga 99 milyon 60 bin euroluk açıkla üçüncü sırada yer alırken,Spor Toto Süper lig ise 53 milyon 115 bin euroluk transfer açığıylabeşinci sırada yer alıyor.

Açık/fazla(Bin euro)

2012-13 sezonu en yüksek transferharcaması ve geliri elde eden ligler

1 Premier Lig (İngiltere) 627.035 301.150 -325.8852 Serie A (İtalya) 380.605 392.430 11.8253 1.Bundesliga (Almanya) 241.530 142.470 -99.0604 Ligue 1 (Fransa) 234.550 171.550 -63.0005 Premier Liga (Rusya) 225.670 39.550 -186.1206 Primera DivisiÛn (İspanya) 130.600 189.570 58.9707 Süper Lig (Türkiye) 88.530 35.415 -53.1158 Championship (İngiltere) 85.385 95.220 9.8359 Eredivisie (Hollanda) 47.267 109.742 62.47510 Premier Liga (Ukrayna) 45.676 13.676 -32.00011 Super Liga (Portekiz) 45.000 172.415 127.41512 SÈrie A (Brezilya) 37.925 157.025 119.100

Ligler Lig

Kulüp Transfer harcaması(Bin euro)

Kulüp

Sıra Kulüpler Transferharcamas›

Transfergeliri

Açık/Fazla

Transfer geliri

(Bin euro)

Transfergeliri

Transfergideri

Kâr/zarar

Transfer açığı(Bin/euro)

Geçen hafta yapılan son transferlerle kulüpler transferlerini tamamladılar. Avrupa'da ve bizde baş-langıçta biraz yavaş başlayan transfer hareketleri, özellikle son hafta inanılmaz parasal boyut-

lara ulaştı. Çoğu kulüp yaptıkları son dakika transferlerine çok önemli paralar harcadılar

SPORHAYAT 06 CMYK

www.sporhayat.com

Transferin kazananı Portekiz Yetiştirdikleri ve sattıkları süper oyuncular sayesinde yüz-

milyonlarca Euro kazanan Portekiz kulüpleri, bu sayede transferzengini oldular ve adeta transfer Portekizlilerden sorulur hale gel-di. Altyapıya verdiği önem sayesinde her sezon çok önemli futbol-cuları astronomik fiyatlara Avrupa’nın en büyük kulüplerine satanPorto, 80 milyon 840 bin Euro’luk transfer geliriyle, bu sene de yi-ne Avrupa’da en fazla transfer geliri elde eden kulüp oldu.

En fazla İngilizler harcadıHer sezon olduğu gibi 2012-13 sezonunda da en yüksek harcamayı yapan lig ola-

rak karşımıza İngiliz Premier Lig çıkıyor. İngiliz Premier Lig 627 milyon 35 bin eurotransfer harcaması yaparken, buna karşın oyuncu satımından 301 milyon 150 bineuro transfer geliri elde etmiş ve toplamda 325 milyon 885 bin euro transfer açığıvermiş durumda. İngiltere'yi 380 milyon euroluk transfer harcamasıyla İtalyan Serie-A izlerken, Alman Bundesliga Fransız Lig1, Rus Premier Liga ve İspanyol Primera Di-vision yüz milyon euronun üzerinde transfer harcaması yapan ligler oldu.

Rekor Paris Saint Germain’de2012-13 sezonunun da ilk defa bir Fransız takımı İn-

giliz ve İspanyol takımlarının önüne geçerek transfer reko-ru kırdı. Paris Saint Germain 38 yaşındaki Katarlı yeni sa-hibi ve ana ortağı Nasser al Khelaifi sayesinde transferesu gibi para akıttı ve 2012-13 sezonunda Fransız Lig1’intoplam 234,5 milyon Euro’ya ulaşan transfer harcamala-rının yüzde altmış üçünü tek başına gerçekleştirdi.

SPOR HAYAT6

futbolu icin de calıyor

Aslında, futbol kulüplerinifinansal darboğaza vefelakete sürükleyen, onlarınkrize girmelerine neden olanfaktörlerin başında transferharcamaları geliyor. Sınırlıparasal olanaklarının çokötesinde transfere paraharcayan kulüpler ve bukulüplerden oluşan liglerfutbolda açık vermeyedevam ediyor.

Tuğrul AKŞAR

2012-13 Sezonunda en fazla transfer açığıveren lig 325 milyon 885 bin Euro’luk açı-ğıyla İngiliz Premier Lig olurken, onu 186

milyon 120 bin Euro’luk harcamasıyla RusyaLigi Premier Liga takip ediyor. Alman Bundes-liga 99 milyon 60 bin Euro’luk açıkla üçüncü sı-rada yer alırken, Spor Toto Süper lig ise 53 mil-yon 115 bin Euro’luk transfer açığıyla beşincisırada yer alıyor.

Türk futbolunun transfer açığı artıyor

Aşağıdaki tablodan da görülebileceğiüzere 2012-13 sezonu itibariyle Spor TotoSüper Lig'imiz toplamda 88 milyon 530 bineuro transfer harcaması yaparken, 35 milyon415 bin euro da transfer geliri elde etti. Bu-na göre Spor Toto Süper Lig'in 2012-13 sezo-nu transfer açığı 53 milyon 115 bin Euro ola-rak gerçekleşti.

2012-13 sezonu itibariyle en fazla harca-mayı 30 milyon 300 bin euro ile Fenerbahçeyaparken, onu izleyen Galatasaray'ın transferharcaması 22 milyon 550 bin euroya ulaştı.Üçüncü sırada ise bir sürpriz takımı görüyo-ruz. Orduspor 5 milyon 375 bin euroluk trans-fer harcamasıyla üçüncü sıraya yerleşti. Böyle-ce, ilk defa bir Anadolu takımı yaptığı transferharcamaları ve verdiği transfer açığıyla üç bü-yüklerin arasına girdi. Geçen senenin transferşampiyonu Beşiktaş ise izlediği küçülme politi-kası gereği 2012-13 sezonunda sadece 1 mil-yon 750 bin euroluk transfer gerçekleştirdi.

2012-13 sezonunda toplam 88.5 milyoneuro transfer harcaması yapan Spor Toto Sü-per Lig'de, 52 milyon 850 bin euroluk transferharcamasıyla Fenerbahçe ve Galatasaray top-lam transfer harcamalarının yüzde 60'ını tekbaşlarına gerçekleştirdiler. Buna karşılık ikikulübün 7 milyon 250 bin euroya ulaşantransfer gelirleri ise Spor Toto Süper Lig'intransfer gelirlerinin yaklaşık yüzde 21'inioluşturuyor. İki kulübün verdiği toplam 45milyon 575 bin euroluk transfer açıklarıysa,

Spor Toto Süper Lig'in konsolide transfer açı-ğının yüzde 86'sına karşılık geliyor.

Son 12 yılda üç büyük kulüp 420.8 milyon euro transfer zararda

Yukarıda belirttiğimiz Porto kulübü son onyılda 383 milyon euro transfer geliri elde eder-ken, bizim üç büyük takımımız son on iki yıldayaptıkları transferler sonunda toplam 420.8milyon euro para ziyan etmişler.

Tablodan da görülebileceği üzere 2000-01sezonundan 2012-13 sezonuna kadar geçen oniki yılık süreçte üç büyük kulübümüz transferetoplam 558.7 milyon euro harcarken, bunakarşın toplam 137.9 milyon euro transfer gelirielde etmişler. Yani, 420.8 milyon euro transferzararı yapmışlar. Yapılan bu transfer açığını ka-patabilmek içinse bu kulüplerimiz yoğun birşekilde yabancı kaynak kullanımına yönelmiş-ler. Ya da hisselerini İstanbul Menkul Kıymet-ler Borsası'na arz etme yoluna gitmişler. An-cak, yanlış şirketleşme ve hatalı halka arz mo-deli nedeniyle milyonlarca Euro zarar eden ku-lüplerimiz daha sonra borsadaki hisselerini,halka arz gelirinin üzerinde bir tutarla geri al-mak zorunda kalmışlar.

Tablolarda yer almayan bir başka veriyi desizle burada paylaşmakta yarar görüyorum.Hürriyet Gazetesi'nden Ali Can Yaycılı ve FatihSaboviç'in yaptığı araştırma sonucuna göre sonon iki yılda, bu üç kulübümüz toplam üç yüzoyuncuyu bonservis bedeli elde etmeksizinyurtdışına göndermek durumunda kalmış; ya-ni, bonservis bedeli ödeyerek aldıkları 300oyuncudan bir kuruş kazanmadan onları ser-best bırakmak durumunda kalmışlar.

Süper Lig yabancı oyuncu çöplüğü gibi

Türk futbolunun transfere harcadığı kay-naklar ve bu transferlerden elde olunan başarı-lar dikkate alındığında, yani fayda maliyet ana-lizi yapıldığında, Türk futbolunun transferdeiyi bir sınav veremediği görülüyor. Kaynakları-mızı etkin ve verimli kullanamadığımız gibi ay-nı zamanda Süper ligi adeta yabancı oyuncuçöplüğüne dönüştürmüşüz. Bunun etkisi iseorta ve uzun vadeli olmuş. Bu oyuncular yü-zünden alt yapıyı ihmal etmiş, genç ve yeni ye-tenekler çıkartamamışız.

Avrupa'da transferler bir gelir kaynağı ola-rak değerlendirilirken, biz bu süreçte transferekonomisinin getirilerinden yararlanamamı-şız. Kulüplerimizin yaptıkları hatalı transfer-ler, zaman içinde bu kulüplerimizin mali an-lamda çok önemli sıkıntılara girmesine nedenolmuş. Gelir ve gider dengesinde terse dönenbu durum kulüplerimizin yüz milyonlarca eu-ro zarar etmesini de beraberinde getirmiş.Gelir ve gider dengesi aleyhte olan kulüplerzaman içinde bu açıklarını kapatabilmek içinborçlanmak zorunda kalmışlar ve bu durumda onları finansal yönden sıkıntıya sokmuş.Aslında bugün Türk futbolunun cari açığınabakıldığında, bu açığın temelinde yatan enönemli faktörlerin başında transfer harcama-larının geldiğini görüyoruz.

Canlar Türk Dünya Gazetesi

yazarı Futbol

ekonomisti Tuğrul

Akşar’ın kaleminden

Avrupa ve Türkiye’nin

2012-2013 

transfer 

ekonomisi

Page 7: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

Yüzyıllardır siyasi çe-kişmelerin ve kavgala-rın odağı olmuş Orta-doğu’nun sorunlarınabir yenisi daha eklendi.Çok ilginçtir ki belki in-sanın aklına en son ge-lebilecek bir nedendendolayı eklenen bir so-run. Futbolda paylaşı-lamayan kişiler veyaoyuncular vardır ya iş-te bu sorunun temelin-de de aynı neden yatı-yor. Filistinli bir gençfutbolcu, bir genç yete-nek; Ali Kahatib.

Yüzyıllardır savaşların, kavgaların,iç çekişmelerin; ta tarihin eski gün-lerinden beri bir türlü huzur bula-

mayan, kötü kaderini yeneme-yen Filistin bölgesi şimdi debu sorunla gündeme gel-di. Orta Amerika’daHonduras ve El-Salva-dor arasında gelişenfutbol savaşına ben-zer bir sorun; AliKhatib sorunu. İster-seniz bu sorunu, bugenç yeteneği tanıya-rak işin iç yüzünü öğ-renmeye çalışalım.

Ali Khatib 1989 do-ğumlu, daha 24 yaşında gençbir delikanlı. Futbola hayatına İsra-il’de başladı. Doğum yeri olan İsrail’inkuzeyindeki çoğunluğu Müslüman Arapolan Shefa-Amr kentinin Hapoel Shefa-Amr takımında futbol hayatına başlamışve 16 yaşına kadar bu takımda futbol ha-yatını sürdürmüş. Ardından İsrail Ligi’negeçer. İsrail Premier League’de HapoelHaifa takımının altyapısında forma giy-di. Ali, burada gerekli olan atılımı bir tür-lü yapamadı. 19 yaşındayken takıma gir-mesi için yeterli atağı yapamayınca; 2008yılında, İsrail üçüncü ligi Liga Alef’te oy-nayan Maccabi Iron Shlomi-Nahariya’yatransfer oldu. Şanssızlığı, burada da de-vam etti. Kulüp yöneticilerinin şike yap-tığının ortaya çıkması üzerine, takımı,İsrail futbolunun dip noktasındaki 5.Lig’e düşürüldü.

Khatib, o sıralarda Filistin FutbolFederasyonu’na bağlı 10 takımlı Batı Şe-

ria Ligi ekiplerinden Jabal Al Mukaberinde takibindeydi. Ali Khatib, Jabal Al Mu-kaber’in teklifini hiç düşünmeden kabuletti. Şimdi bu savaşın başlamasına nedenolan işte bu teklifle birlikte başlayan Fi-listin’deki futbol hayatı ve Jabal Al Mu-kaber’de oynaması olmuştur. Jabal AlMukaber Doğu Kudüs’te yer alan bir fut-bol takımıdır.

Yıldızı parlamaya başladıAli, burada etkileyici sol kanat per-

formansı gösterdi ve “Yılın En İyileri”arasına girdi. Bu etkileyici performansıy-la Filistin U23 takımı forması giydi. Aliiçin artık kötü gidiş sona ermiş ve güzelgünler başlamıştı. Filistin U23 takımıylatam sekiz kez forma giydi. Jabal Al Mu-kaber 2011 yılında Ali’nin gösterdiğimüthiş performansla yılı şampiyon ola-rak tamamladı. Bu performansı Ali’yi2014 Dünya Kupası için mücadele edenFilistin Milli Takımı’na taşıdı. Elemelerde6 maçta 2 gol atarak büyük göz doldurduve Filistin Milli Takımı’nın Pan-ArapOyunları’nda yarı finale çıkmasında bü-yük katkısı oldu.

Herşey İsrail takımı HapoelHaifa transferi ile başladı

Ali’nin futbol hayatında her şey çokgüzel işliyordu. İsrail’de geçecek futbolhayatının başlangıcı olan asıl olay TalBanin’le tanışması oldu. Tal Banin İsrailMilli Takımı forması giymiş eski bir fut-

bolcu milli takım teknik di-rektör yardımcısıydı.

Hapoel Hayfa takı-mında teknik di-

rektörlük gör-evine getirildi,Banin, ilk tek-nik direktörlüksınavını vere-cekti. Ali Kha-

tib’i Tal Banin’eyine İsrail Li-

gi’nde futbol oyna-yan yeni takım arka-

daşı olacak olan AzadAzam adında bir Arap genci

olmuştur. Tal Banin Ali’nin kasetlerini10 dakika izledi, çok etkilendi. Ali’yiteknik direktörlüğünü yaptığı ve o sıra-lar kötü bir sezon geçiren Hapoel Haifatakımına transfer ettirdi. İşte ne olduy-sa her şey bu transferle başladı.

Bu transferi ve İsrail Ligi’ni Av-rupa’ya açılan kapı olarak gören Aliiçin bu bulunmaz bir fırsat oldu vebu transfer teklifini hiç düşünme-den kabul etti. Ali için her şey artıkvizyon demekti. Avrupa kupalarındamücadele eden İsrail takımlarında oyna-mak çok önemliydi onun için.

“Only God Can Judge Me” “BeniYalnız Tanrı Yargılar”

Fakat onun düşüncesine karşı çıkanve bunu bir ihanet gibi gören eski futbolkulübü ve taraftarları kendisiyle aynı gö-

rüşte değildi. Ali’nin yaptığı şeyin adını:İHANET koymuşlardı.

Filistin Batı Şeria Ligi takımı JabalAl Mukaber’in kulüp basın sözcüsü veyöneticisi Muhammed Zahika yaptığıaçıklamada Ali’yi ve İsrail kulübünü suç-layıcı ifadeler kullandı. Zahika Ali’ye Fi-listin pasaportu verdiklerini, milli takım-larında oynattıklarını bu sayede Ali’ninkendisini tanıttığını, onda çok emekleri-nin olduğunu, Ali’nin hala onların oyun-cusu olduğunu ifade edip, onu ihanet et-mekle suçladı.

Ali’nin bu açıklamalara yanıtı sade-ce geleceği için bunun çok önemli oldu-ğunu söylemekten ibaretti.

Ali’nin kolunda ise “Only God CanJudge Me” “Beni Yalnız Tanrı Yargı-lar” yazılı dövme bulunmaktadır. Belkide onun için verilebilecek en güzel ca-vap bu dövmeydi.

Olay şimdi mahkemede sonuca er-mek için beklemekte. Ali şu anda Mac-cabi Netenya kulübünün sözleşmelioyuncusu.

Sahada dövüldü. Dişleri kırıldıve uzun süre yeşil sahanınortasında baygın yattı

Ali’nin başındaki kötü talihbir türlü gitmedi. Maccabi Ne-tenya ve Maccabi Petach Tikvatakımlarının mücadelesinde Aligüzel frikik golü atmış amaikinci yarı oyundan alınmıştı.Maç bitmeden Petach Tikva ka-leci antrenörü ve oyuncusununsaldırısına uğradı, yüzü, dişleribüyük darbe aldı. Bu olay yinemahkemeye taşındı. Ali ve ta-kım arkadaşı Stefan Denkoviçsaldırganlar hakkında suç duyu-rusunda bulundu.

SPORHAYAT 07 CMYK

7www.sporhayat.comDerleyen: Mehmet MuraTOğlu

SPOR HAYAT

ORtaDOĞUnUn yEnİ SORUnUnUn aDI:

“Beni Yalnız Tanrı Yargılar”ali KHatiB

Filistin’defutbol

Filistin’in 2011’deolimpiyat elemelerinde

Tayland’la yaptıkları maçtakiperformansları çok dikkat çekti. Normal

süresi 1-0 biten karşılaşmada penaltılarla6-5’lik skorla elendiler. Kısıtlı imkanlarla, oyun

oynayabilecekleri stadyumların harabe olduğuFilistin futbolunun kısa bir sürede 1999 yılındanbu seneye gösterdiği başarı ilginçtir. 191 sıradanFIFA’ya kabul edildiği tarihte bu yana listedekiyerini bir anda 2006 yılında 115. sıraya kadar

yükselerek değiştirdiler. Şimdi İsrail’inyoğun saldırılarına maruz kalan ve birçok

stadyumu yerle bir olan Filistin’defutbolun kaldığı yerden ne

zaman devam edeceğibelli değil.

Hapoel Haifa takı-mına transfer ettirdi. İşte

ne olduysa her şey bu trans-ferle başladı. Bu transferi ve İs-rail Ligi’ni Avrupa’ya açılan kapı

olarak gören Ali için bu bulunmazbir fırsat oldu ve bu transfer

teklifini hiç düşünmedenkabul etti

Kiminin hayatfelsefesi kimininyaşam sebebi olanfutbol aşkı

‘Only God Can JudgeMe’ dövmeli Türk futbolcu Tümer Metin: Beşiktaş’ın 100. yılında takım ilebirlikte şampiyonluk yaşayan vedaha sonra F.Bahçe’ye transferolarak bütün Türkiye’ningündemine oturan Tümer Metin debu dövmeye sahip. Tümerdövmesiyle ilgili olarak yaptığı birröportaj’da “Benim hayat felsefembu” demişti. Tümer MetinBeşiktaş’ın ardından,Fenerbahçe’de de 100. yılşampiyonluğu yaşadı. Tümer, ikikulübün 100. yıl kadrosunda yeralarak şampiyonluk yaşayan tekoyuncu.

Tüm dünya-nın tanıdığıünlü forvetZlatan İbrahi-movic “OnlyGod Can Jud-ge Me” “BeniYalnız TanrıYargılar” döv-mesini taşı-yanlardan…

Görme Engelli bir model, şarkıcı

ve sporcununinanılmazbaşarısı

Londra 2012 Paralimpik oyunlarında kadın-lar 1500 metrede dünya rekoru kıran Anna-lisa Minetti herkesi kendine hayran bıraktı.

Engel tanımayan italyan18yaşında geçirdiği

bir hastalık yüzün-den görme yetene-

ğini yitirdi. Minetti’nin dahadoğduğu ilk günden attığı çığ-lıklar yüzünden annesi Filo-mena kızının çok iyi bir şarkı-cı olabileceğini söylemiş. An-nalisa amcası Michael tara-fından şarkı söylemek içinteşvik edildi. İlk keşfeden am-

cası oldu. Amcasıyla ikili ola-rak uzun zaman şarkı söyledi.Minetti dans ve müzik eğiti-mi aldı. Annalisa Minetti evlive bir kız çocuğu sahibi. Sesive güzelliğinin yanına sporcu-luğu da ekleyen Minetti, azmive başarıları ile engelli-engel-siz herkese örnek olabilecekbir yaşam sürüyor. Minetti,1997'de katıldığı Miss Ita-

lia'da ilk 10'a girdi. 1998'de de'Senza te o con te' şarkısıylaSarremo Müzik Festivali'nikazanan Minetti, ParalimpikOyunları'nda ise görme engel-lilerin katıldığı T11 kategori-sini kılavuzu beraber dünyarekoru kırarak tamamladı.İtalya’da çok sevilen Minetti’yihayranları büyük bir ilgi ilekarşıladı.

Page 8: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

SPORHAYAT 08 CMYK

www.sporhayat.com

SPOR HAYAT8

Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi'nin oğlu ve Edirnespor Gençlik Kulübü'nün Başkanı Hakan Sedefçi:

19 yıldır Edirne Belediye Baş-

kanlığı yapan ve Ata Demirer’in

‘’Eyvah Eyvah’’ adlı filmlerinde ve

stand-up’ların da adına sıkça

vurgu yaptığı Hamdi Sedefçi’nin

oğlu ve Edirnespor Gençlik Kulü-

bü Başkanı Hakan Sedefçi. O bir

Edirne hayranı ve Edirnespor

Gençlik Kulübü’nü eski şaşalı

günlerine kavuşturmak istiyor.

Sorduğumuz sorulara büyük bir iç-

tenlikle cevap veren Hakan Se-

defçi geçen bir buçuk sezonda

büyük stresler yaşadığını ve 31

yaşında hiçbir rahatsızlık yaşa-

madığı halde sıkıntı ve stresten

kaynaklanan bir kalp krizi ge-

çirdiğini söyledi.

Büyük bir samimiyetle soruları-mıza cevap veren Hakan Sedef-çi, “Burada bir kulüp vardı Ayşe

Kadın Gençlerbirliği diye. BAL Li-gi’nde oynuyordu. Bunun başkanı be-nim yakın arkadaşım Polat Öztaş. Ta-kım az bir ligin sondan birincisiydi.Maddi olarak çok sıkıntıları vardı veyüksek olasılıkla küme düşeceklerdi.Bu arada ben Edirne Ticaret ve SanayiOdası Genç Girişimciler Yönetim Ku-rulu üyesi oldum. Polat Öztaş’ta bu-nun başkanıydı. Burada bir yemekteböyle bir konu açıldı ve bana ‘Bu takı-mı alıp, adını değiştirip, şampiyonlu-ğa oynamayı düşünür müsün?’ diyebir laf etti. Edirne’de yıllardır futbololmadığı için, bütün çocuklar buradaGalatasaraylı, Fenerbahçeli, Beşiktaşya da Trabzonsporlu. Edirne’de artıkEdirnesporlu çocuk kalmadı. Ama be-nim çocukluğum Edirnespor’la geçti.Babamın kulüp başkanlığı yapması dabunda büyük etken. Ben Galatasa-ray’lıyım ama bundan önce Edirnes-por sevgisi ağır basıyor bende. Bun-dan dolayı böyle bir yola girdik.

“EN GENÇ İKİBAŞKANDAN BİRİYİM’’

Kolay olmadı önce bir ekip kur-mak gerekiyordu. Ekip arkadaşlarımıve daha önce bu işi layığıyla yapan ağa-beylerimi ikna ettim. Burada en zor ik-na ettiğimiz kişi Edirne Belediye Baş-kanı Hamdi Sedefçi oldu. Çünkü dahaöncesinde bu yüzden başı da belayagirmiş ve haksızlığa uğramıştı. Bu ya-şananlar sonrasında Edirnespor düşü-şe geçti. İnsanlar Edirnespor’un önün-den geçmez hale gelmişti. Biz tabii bu-rada neden eski Edirnespor’u almadık?Çünkü Edirnespor’un 3 milyon TL gibibir borcu vardı. Bu rakam artık öden-mez bir hale gelmişti. Edirne için 3 mil-yon TL çok büyük bir rakam. ÇünküEdirne’de kara para yoktur. Gayrı meş-ru yoktur. Burada herkes kendi ekme-ğini helaliyle kazanır. Kara paranın ol-madığı yerde bu büyük rakamları bul-mak kolay olmuyor. O yüzden bunu dayapamayacağımızı görüp temiz veborçsuz bir takım alarak bunun adınıEdirnespor Gençlik Kulübü olarak de-ğiştirerek bir yola girdik. Belediye Baş-kanımız Hamdi Sedefçi’nin yanı sıravali ve bürokratlarımızı ikna etmeyeçalıştık. İşin başında ikna edemedik.Biz bir yola girdik. Önce belli bir bütçe-ye ulaştık kendi genç arkadaşlarımızla.Ben Türkiye’nin en genç iki başkanın-dan biriyim. Sadece Kırklarelispor Baş-

kanı sanırsam benimle aynı yaşta. Bizgenç bir ekiple, yaş ortalaması benimleolan bir yönetim kurulu ile yola çıktık.

“ TAKIMIN RENKLERİNİDEĞİŞTİRDİM’’

İlk senemizde Ayşe Kadın Gençler-birliği olan takımı son maç kümede bı-raktık. Benim kulübü aldığımda kulü-bün 7 puanı vardı. Biz 22-23 puanla ta-kımı kümede tuttuk. Burada çokzor günler yaşadık. Bu süreç-te çok kötü rüyalar gör-dük. Takımın kümede kalmasının ar-dından Ayşe KadınGençlerbirliğiolan kulüp adınıEdirnesporGençlik kulübüolarak değiştirdik.Takımın renkle-rini değiştirdik.Aslında Edirnespor’unrenkleri sarı-kırmızı-dır. Burada eleştiri aldık.Takımın renkleri neden sarı-kırmızı yapılmadı diye. Ama biz şunuistedik. Geçmişte yaşadığım bir olayvardı. Edirnespor ile konvoy yaparken,sarı-kırmızı bayraklarımızı sallıyorduk.Balkonda bulunan bir çocuk bize, ’Cim-bom-bom’ diye tezahürat yaptı. Ben fa-natik bir Galatasaray’lıyım ama istedimki bir Edirneli o bayrağa baktığında Ga-latasaray’ı değil Edirnespor’u görsün.

Edirnsepor benimsensin ve bu bizimbayrağımız, bizim rengimiz densin iste-dik. Ondan dolayı Edirnespor’un rengi-ne dönmek istemedik. Turkuaz mavi,siyah ve turuncu renkleri seçtik. Buhem kimse de olmayan bir renk.

“GEÇEN SEZON BALLİGİ’NİN EN KALİTELİEKİBİNİ KURDUK’’

Edirnespor Gençlik Kulübü ola-rak ismini ve renklerini değiş-tirdiğimiz takımımızı BAL Li-

gi’nde tutmamızın ardın-dan hemen takımımızı

kurmaya başladık. Takı-mın başına eski fut-bolcumuzu Raif Öz-

türk’ü getirttik. TümEdirne’nin sevdiği

bir ismi takımın başı-na getirdik ve bunu

da yapmak zorunday-dık. Edirne zor bir yer veburada her şey kolay ka-

bullenilmiyor. Eski bir futbol-cuyla bu geçiş dönemini daha da

kolay atlatılacağını düşündük. Tabii bu-nun eksileri ve artıları oldu. Eski fut-bolcumuz bir tane değildi. Diğer eskioyuncularımızdan tepkilerde aldık. Ge-çen sezon bence BAL Ligi’nin en kalitelitakımını kurduk. Çok iyi transferleryaptık ve çok iyi bir kadro kurduk. Liginson haftasına kadar da Play-Off için sa-vaştık. En son maçta 90+5’de atılan

bir golle Play-Off’u kaçırdık. Gerçi ora-ya gelmeden önce bizim rakibimiz Bü-yükçekmecespor’du. Kendi sahamızdaberabere dahi kalsak o maçta biz Play-Off’u garantiliyorduk. Ama biz kendisahamızda 3-1 kaybettik. Büyükçekme-ce geldi ve hakkıyla bizi çok güzel oyna-yarak yendi. Biz yenildik ve onlar bizim1 puan üstümüze çıktı.

“EN BÜYÜK HEDEFİMBÜTÜN TRAKYA’YAYAŞAMADIĞI BİRBAŞARIYI YAŞATMAK’’

Aslında en büyük hedefimiz Sü-per Lige çıkmak ama bu çok büyük birmaddi güç gerektiriyor. Bunları sağlarve sponsor desteklerini oluşturabilir-sek ilk defa Trakya’dan bir takımı Sü-per Lig’e çıkarmak istiyoruz. BuTürk Futbol tarihinde hiçolmadı. Trakya’da hiç-bir takım SüperLig’e çıkmadı. En ya-kın Edirnes-por’du dahaönce. Şu anda dayapı itibariylebuna çok da-ha yakın. Kırk-larelispor’daTrakya Bölgesiolarak göğsümü-zü kabarttı. Şu an-da 2. Lig’de oynuyorlar.Maddi sıkıntıları çok fazla.

Onlarda sadece Federasyon ve İddaagelirleri ile ayakta durmaya çalışıyor-lar. Aynı şeyleri biz de yaşıyoruz.

“FEDERASYONDANGELEN PARA 15 BİN TL.LİSANS ÇIKARMA ÜCRETİİSE 40 BİN TL’’

Aslında benim BAL Ligi ile ilgiliolarak söylemek istediklerim var. Bentakımı ilk aldığım yarım sezon hariç buikinci sezon başlangıcım olacak ve in-şallah BAL Ligi’nde son sezonum ola-cak. Federasyon büyük bir hevesle buBAL Ligi’ni kurdu. Mantık ve teori ola-rak çok güzel bir proje. Çünkü amatör-de yeni bir heyecan yarattı. Ben amatörbir takım ile diğer şehirlere deplasma-na gidiyorum. Aslında bir 3. Lig oynu-

yorum ben. Ama bu BAL Ligi’ninçok eksikleri var. Mesela bu se-

zon belli bir destek geldiama bu sezona kadar Fede-

rasyon’dan sezon içindesadece 15 bin TL yar-

dım alıyoruz. Bununharicinde daha hiçbirdestek alamıyoruz.Ama ben geçen sezon

başında sadece lisansçıkarmaya 40 bin TL har-cadım. Yani bu olay dü-

şünüldüğünde sadece li-sans gideri olarak düşünürse-

niz çok komik bir orantı var.

“2 LİG TAKIMLARI KADARPARA HARCIYORUZ’’

Federasyon PTT 1. Lig’in yanısıra 2 ve 3. Lige çok ciddi destekler ve-riyor. Biz BAL Ligi kulüpleri inanın 2.Lig takımları kadar para harcıyoruz.Çünkü bizim ligin oyuncuları da parakarşılığında oynuyorlar. Biz yöneticiarkadaşlarımız, şehrin esnafı ve işa-damları ile dönmeye çalışan bir kulü-büz. Bu sezon federasyon bize ufakbir destek sağlayacak. Yeter mi? Ke-sinlikle harcadığımız rakamlar ileuzaktan yakından ilgisi yok ve yet-mez. Geçen sezon 15 bin TL olan Fe-derasyon geliri 35 bin TL oldu. Amayine de bu da bir iyi niyettir. Biz ge-çen sezon 40 bin TL lisans gideri har-cadık. Bize bu parayı Federasyon yıliçinde veriyor. Lisans çıkarma bedeli-ni ise sezon başında peşin alıyor. Bu-nunla ilgili dilekçeler verdik ama yineyanıt alamadık.

“GEÇEN SEZON 750 BİNTL PARA HARCADIK’’

Şampiyonluklar Edirne’de ya-şandı. Şimdi ki adı PTT 1. Lig olarakgeçen lig eskiden 2. Lig’di. Edirnesporo lig de oynadı ama bu sadece hatıraolarak hafızalarda kaldı. Biz şampi-yonluktan öte bu kalıcı eseri yapalımdedik. Çünkü bizler yarınımızı bile-meyiz ve ileri de belki bu takımın ba-şında olamayacağız. Ama bu tesisler

kalıcı olacak ve şehrimiz ile birliktetakımımıza hem maddi hem manevidestek verecek. Belki de bu tesisler ta-kımımıza Süper Lig’in kapısını aça-cak. Geçen sezon takıma 500 bin TL,diğer giderlerimiz ise 250 bin TL’yibuldu. Neredeyse 2.Lig’de harcananmiktar kadar bir para harcadık.

“STRES VE SIKINTIDANKALP KRİZİ GEÇİRDİM’’

Çok uykusuz, çok kötü geceleryaşadım. Benim yaşım 31 ve hiçbirrahatsızlığım olmadığı halde stres vesıkıntıdan kaynaklanan bir kalp krizigeçirdim. Daha yeni oldu. Bazen dü-şünüyorum da, biz deli miyiz? Nedenbu işlerle uğraşıyoruz diye. Bırakınövgü ve destek beklemeyi daha çokyolumuza köstek olunuyor. Engellen-meye çalışılıyor. İşin içine siyasetisokmaya çalışıyorlar. Bundan dolayısiyasilerden destek alamıyorsunuz.Geçen sene sadece ve sadece BelediyeBaşkanımız Hamdi Sedefçi ve Vali-miz Gökhan Sözer’den destek gör-dük. Valimiz maddi destek hariç netalep ettiysek bize yardımcı oldu. Te-sisti, konaklamaydı ne konuda olur-sa olsun. Kendisinin emeklerininkarşılığını ödeyemeyiz.

Edirne’de Türk Futbol tarihi başladığı andan itibaren kimse-nin yapmadığını yaptıklarını söyleyen Hakan Semerci, “Tesisyapıyoruz. Biz Edirne Belediyesi’nden bir yer aldık. Daha ön-cesinde birkaç kulübe verilip oraya tesis inşaatı yapamamış-lar. Biz burası için bir müracaatta bulunduk ve tesis inşaatınabaşladık. Bir sponsorumuz var. MKG inşaat”

“Geçen sezon Federasyon ile ilgili olarakkomik şeyler yaşadık. Deplasmanda oynananseyircisiz bir maçta bizim statta olmayan se-yircimiz ceza aldı. Türkiye’de gündem oldu vebütün ulusal basında haber oldu. Geçen se-zon Feriköy’ün cezası nedeniyle bu maç İs-tanbul’dan Tekirdağ’a alındı.Seyircisiz olarak oynanan birmaçtı. Biz sadecebize ayrılan kon-tenjan olarak 10tane yönetici arkadaşı-mızla oradaydık. Feri-köy’de yaklaşık 10 kişilikbir yönetici kadrosuylamaçtaydı. Maçın oynandığı es-nada ikinci yarıda biz 1-0 öndeyken Feriköylübir idareci bizim oyuncumuza küfür etti. Bi-zim yanımızda da bayanlar olduğundan dola-yı rakip takımın yöneticilerine, “Arkadaşlar ya-nımızda bayan var. Lütfen biraz daha dikkatliolalım’’ dedik. Sonrasında rakip takımın yö-neticisi de, ‘’Bizim Edirne’de oynadığımız

maçta bayan yok muydu?’’ diyerek bize ha-karet etti. Sonrasında orada bir tartışma çık-tı. Bu tartışma sonrasında emniyet güçleri fa-lan araya girdi. Ben de bazı arkadaşlarımı sa-kinleştirmeye çalıştım. Bu kısa arbede göz-lemci raporlarına da aynı benim anlattığım

şekilde yansıdı. Bunun so-nucunda gelen karar bizi

bir hayli şaşırttı.Bir maç seyircisizoynama cezası al-

mıştık. Buna hemen iti-raz ettik. Hiçbir şekilde

yanıt alamadık. Tahkimegittik ve tahkimden de

geri döndük. Ulusal basın bukomik olayı satırlarına ve ekranlarına taşıdı.Seyircisiz ve deplasmanda oynadığımız birmaçta bizim taraftarımız ceza almıştı. Bura-da olması gereken eğer gerçekten biz suçluy-sak bize hak mahrumiyeti verilmesi gerekirdi.Bizim seyircimiz orada olmadığı halde seyirci-mize ceza verilmişti.”

“DEPLASMANDASEYİRCİSİZ OYNADIĞIMIZ

BİR KARŞILAŞMADABİZİM SEYİRCİMİZE

CEZA VERİLDİ’’

Takımımızasiyaseti

karıştırmak, bizimüstümüzden

Edirnespor’a vurmakisteyen çok kişi olduama biz buna hiçbir

zaman izinvermedik

İlkdefa Trakya’dan

bir takımı Süper Lig’eçıkarmak istiyoruz. Bu

Türk Futbol tarihinde hiçolmadı. Kırklarelispor’da

Trakya Bölgesi olarakgöğsümüzü

kabarttı

“BAL LİGİ’NDEKİ TAKIMLARAPROFESYONELLİG CEZALARIUYGULANIYORAMA BUKULÜPLER BUCEZALARIÖDEYECEKGELİRE SAHİPDEĞİLLER”

Röportaj: Abdullah Eğilmez

Page 9: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

Sinop Erfelek Ormantepe Köyü’ndengöçen matbaacı bir babanın şampi-yon ve milli kürekçi oğlu Erdem Öz-

türk. Kürek hayatı Beyoğlu Dilnihat Lise-si’nde başlamış. G.Saray ve Milli Takım’daantrenörlük yapan Beden Eğitimi Öğret-meni Celalettin Güneştan’ın dikkatiniçekmiş lise yıllarında Erdem. Öğretmenibir anda, ‘’Erdem senin vücut yapın vetarzının küreğe çok yatkın olduğunu dü-şünüyorum. Kürek çekmek ister misin?’’demiş. Erdem ise bunun ne anlama bilegeldiğini doğru düzgün bilmediği halde,sadece spora olan düşkünlüğünden dolayıöğretmenine ‘tamam’ demiş. Aslında bas-ketbol hayallerini süslüyor ama yine de‘dönüm noktam Celalettin Hocam’ diyorErdem Öztürk. 1991 doğumlu ama bugenç yaşına rağmen bir sürü şampiyonluksığdırmış kariyerine.

“ÖLMEK UMURUMDA BİLEDEĞİLDİ. YIKILMIŞTIM VE BUYIKIMIMIN TEK SEBEBİ MİLLİTAKIMA GİDEMEYECEKOLMAMDI’’

Bir sene yıldız takım ve 2 yıl genç ta-kımlarda Türkiye 2. ve 3. olan Erdemsözlerine yaşadığı büyük apandisit soru-nu ile başlıyor. Genç takımın son sene-sinde Türkiye Şampiyonu olan genç kü-rekçi, ‘’Büyüklere çıkınca ilk hedefimTürkiye Şampiyonluğu ve Milli Takım’dı.2009 ve 2010 yılında takım halindeşampiyon olduk. 2010 yılı kış sezonundaçalışmalar genelde mevsim ve imkanlardolayısıyla Fethiye’de oluyor. Günde ço-ğunlukla 3 idman yapıyoruz. Gününikinci idmanında bir anda karnım ağrı-maya başladı. Hemen Fethiye’de acilekaldırdılar beni ve apandisitimin patla-dığını söylediler. O an dediler ki hemenİstanbul’a hareket etmeliyiz. Ama kulüpdoktorlarım ameliyatımın Fethiye’de ol-masını söyledi. O an ölmek umurumdabile değildi. Yıkılmıştım ve bu yıkımımıntek sebebi Milli Takıma gidemeyecek ol-mamdı. Babam ilk uçakla yanıma geldi.Bu ameliyat esnasında kulüp doktorları-mız ve yönetimimiz bütün işini gücünü

bıraktı ve benimle ilgilendi. Ameliyat yü-zünden bir ay idman yapamadım ve Mil-li Takım yarışlarını da kaçırmıştım.’’

“HER ŞEY BİTTİ DEDİĞİMANDA KENDİMİ MİLLİTAKIM’DA BULDUM’’

Apandist ameliyatının Fethiye’de ger-çekleştiğini söyleyen Erdem Öztürk, ‘’ Bü-yük yıkımdaydım adeta. Elimde bir tekTürkiye Şampiyonluğu kalmıştı. Bu aradaBahar ve Anı Kupası’nı aldık. Türkiye Ku-pasında 2 tane büyük yarışta görev aldım.Kötü geçen yarış şampiyonluğu belirleye-cek yarıştı. Puan almam gerekiyordu. Şam-piyonada hocam ameliyat geçirdiğimdenteklerde yarıştırdı. Sanise ile 2. olmamarağmen diğer arkadaşlarımın da perfor-mansından dolayı şampiyon olduk. Bu ara-da Milli Takım aklımdan bile geçmiyordu.Bir anda 23 yaş altı Dünya Şampiyonasıiçin tekrar milli takım seçmeleri oldu amayine umudum yok. Ekip falan kurduk amaben pek umutlu değildim. Sonuçta 1 ay id-mansız kaldım. 70 kilo girmem lazım yarı-şa. Tekne ortalaması 70 olmak zorunda.Kilo verdim hemen. O yarışta da son anda2. olduk. Dedim ki içimden yine olmadımilli takım. Hatta bavulumu falan toplu-yordum ki Federasyon’dan bir açıklama gel-di ve milli takıma alınmıştım. Her şey bittidediğim anda kendimi milli takımda bul-dum. Apandist öldürmedi ama adeta se-vinçten ölecektim’’

“HER GEÇİLMENİN BİRBAHANESİ VARDIR’’

Milli Takım’a seçildiği için büyük se-vinç yaşadığını söyleyen Erdem, ‘’Çok se-vindim ve Milli Takım ile Türkiye’nin bay-rağını temsil edecektim. İsviçre’ye gittik.Yarıştık ve benim için büyük tecrübe oldu.İki G.Saray, iki F.Bahçeli kürekçi dostlukiçinde ülkemizin bayrağı için mücadele et-tik. Sonrasında Dünya Kupası Belarus’tay-dı. Orada da bazı talihsizlikler oldu. Sonuç-ta her geçilmenin bir bahanesi vardır. Kötüyarıştık. Genç yaşıma rağmen büyük tecrü-be yaşadım ama başarılı olamadık ve ülke-mize döndük’’ dedi. 2011 yılının kendileri

için çok önemli olduğunu şu cümlelerle anlatan Erdem Öztürk, ‘’2009 ve 2010 yılla-rında takım halinde Türkiye Şampiyonu ol-duk. 2011 yılında şampiyon olarak bunu 3yıla yaymanın heyecanı içindeydik. Çokemin olduğumuz bir yarışta basit bir hataile yarışı kaybettik. Son anda F.Bahçe takımhalinde şampiyon oldu. Yine büyük üzüntüiçindeydik ve 2012 yılında bunun intikamı-nı almalıydık’’ dedi.

“2012 BİZİM YILIMIZ OLDU ’’F.Bahçe’den bir yıl öncenin intikamı-

nı almak için çok iyi hazırlandıklarını söy-leyen Erdem Öztürk, ‘’Önce Adana Kupa-sı’nı aldık. Genelde Türkiye Şampiyonu ola-bilmek için 6 yarıştan 3 ya da zor da olsa4’ünü kazanmak zorundasınızdır. Şampi-

yona’ya geldik veidman yapıyoruzama aslında sabah ak-şam işin hesabındayız, nasıl şam-piyon oluruz diye. Aslında hedefimiz hiçyarış vermemek. Ama sonuçta yine tedir-ginsin acaba bir aksilik yaşar mıyız diye.Ayrıca takım arkadaşımız Bayram Sönmezolimpiyatlara hazırlanırken diz çapraz bağ-larında sorun olmuştu ve 3 ay idman yapa-mamıştı. Buna rağmen bizimle birlikteydive sürekli bize moral vermeye çalışıyor, bizisürekli motive ediyordu. Stresten gece doğ-ru düzgün uyuyamadık. Sabah kalktığımız-da bir baktım rüzgar tam bizim istediğimizgibiydi. Önce tek ve iki çiftede birinci ol-duk. İki tek yarışını ise Fener kazandı. Son-rasında bizim yarışa geldi sıra, 4’lü de her-

kes bizden çok umutluydu. Biz açık ara bi-rinci olunca puanlama sistemine göre diğeryarışlar daha da değer kazandı. 8 tekte Tür-kiye Kupası’nda birinci olmuştuk geçen se-zon ama 4’lü tekte F.Bahçe kazanmıştı. Bi-

zim 8 tekte çekeceğimiz yarış ile tedirginolduğumuz 4 tek yarışı aynı anda çe-

kilecekti. Biz 8 tekte birinci oldukama bu umurumuzda değildi çünkü

önemli olan 4 tekti. Bir baktık ar-kadaşlarımız birinci olmuşlar.

Uzun zaman sonra çok büyük birbaşarı yakalamıştık. 6 yarışın

4’ünü kazanmak büyük başarısayılırken biz 6 yarışın 5’ini kazan-mıştık. 2012 bizim yılımız oldu ve

otoriteler büyük başarı yaşadığımızısöyledi’’ dedi.

Altı yarışın beşini kazanarak Türkiyestandartlarının üzerinde büyük başarı eldeettiklerini söyleyen Erdem Öztürk, bu bü-yük başarılarında yönetimin emeğininüzerlerinde fazlasıyla olduğunu söyledi.Genç kürekçi, ‘’Ünal Başkanımız ve yöneti-cilerimizin üzerimizde büyük emeği var.Ünal Başkanımız başkan olduğu anda biz-lere dünyaca ünlü Alman Empacher markatekneleri getirdi. 2011’de şampiyon olama-dığımızda Başkan Yardımcımız Adnan Öz-türk yanımıza geldi ve eksiklerimizi tek tekhesapladı. Daha sonra kamp olanaklarımızıdaha da zenginleştirdi. 2012 yarışlarındabize büyük motivasyon sağladı. Biz de şam-piyon olduğumuzda kupayı Adnan Öz-türk’e getirdik’’ dedi.

“BAŞARIMIN EN BÜYÜK SIRRIANNEMİN KAHVALTILARI’’

Ailesinin kürekçi olmasında büyük et-kileri olduğunu dile getiren genç kürekçi,‘’Ailemin büyük desteği oldu. Hep beni des-teklerdiler. Bütün ailem yarışlarıma geli-yordu ve şampiyonluklarımız aileme gururveriyordu. Milli kürekçi olmam sonrasındaMilli Takım kontenjanı ile Marmara Üni-versite’si Beden Eğitimi bölümüne girmemaileme büyük onur kazandırdı. Anneminözellikle sabah kahvaltıları bende çok fazlaetkili oldu. Arkadaşlarımın çoğu evdekahvaltı yapmazdı. Sabah altıda idmanımolsa annem beşte kahvaltımı hazır ederdi.Doğru beslenmem de annemin katkılarıçok fazladır ve başarımın en büyük sırların-dan birinin bu olduğuna inanıyorum’’ dedi.

“OKULLARDA AMATÖREDAHA FAZLA ÖNEMVERİLMELİ’’

Özellikle ilköğretim ve liselerde ama-töre daha fazla önem verilmesi gerektiğinidile getiren Erdem Öztürk, ‘’Okullardaamatöre pek önem verilmiyor. Kimse ama-tör branşların farkında bile değil. Her za-man öncelik futbol. Hatta basketbol ve vo-leybol bile bunun gölgesinde kalıyor. Kara-te, tekvando ve yüzme bile hobi olarak gö-rünüyor. Ama diğer ülkeler bu branşlara bi-le futbol kadar önem veriyor. Bence buamatör branşların okullarda başlaması ge-rekiyor. Öğretmenim hayatıma girmeseben tekneyi nereden görecektim?’’ dedi. Li-se’de popülaritesinin çok fazla olduğunusöyleyen Erdem, ‘’Lisede Milli Takıma seçi-lip yurtdışına gittiğimde lisedeki bütün ar-kadaşlarım ‘Keşke biz de başlasaydık’ dedi.Üniversitede aynı popülarite söz konusudeğil. Sonuçta bütün sınıf arkadaşlarımmilli sporcular. Biz de oturup branşlarımı-zın inceliklerini anlatarak birbirimizi bilgi-lendiriyoruz’’ dedi.

“HAYALİM OLİMPİYATLAR” Bu sporda dayanıklılık ve kuvvetin

çok önemli olduğuna ama asıl ince ayrıntı-nın devamlılık olduğunu söyleyen ErdemÖztürk, ‘’Bizim sporda ne kadar dayanıklıve ne kadar kuvvetli olursan ol, devamlılıkçok önemli. Bu kuvveti ve dayanıklılığı za-mana yayabilmek gerekli. Dayanıklılık veaerobik alt yapın iyi değilse çıktığın andailk 500 metrede birinci olursun ama geri-de kalan 1500 metrede bir de bakarsın ensondasın. Ondan dolayı bence en önemlisibu kuvveti ve dayanıklılığı zamana yaya-bilmektir’’ dedi. En büyük hayalinin iseolimpiyatlar olduğunu söyleyen genç kü-rekçi, ‘’Büyükler Dünya Kupası ve 23 yaşaltı Dünya Şampiyonası’na birer kez katıl-dım ve 3’er yarış çektim. Ayrıca Hırvatis-tan’da düzenlenen ‘Hırvatistan Open’ ya-rışlarına katıldım. En iyi derecemi buradayaptım ve 5. oldum. En büyük hayalimDünya Şampiyonası’nda derece yapıpolimpiyatlara gitmek’’ dedi.

En büyük hobisinin basketbol oyna-mak ve film izlemek olduğunu söyleyen Er-dem Öztürk, ayrıca Jason Statham hayranıolduğunu da sözlerine ekledi.

SPORHAYAT 09 CMYK

9www.sporhayat.com

SPOR HAYAT

ÖLMEK UMURUMDA BiLE DEĞiLDi. YIKILMIŞTIM VE BU YIKIMIMIN TEK SEBEBi MiLLi TAKIMA GiDEMEYECEK OLMAMDI

APANDiSiT ÖLDÜRMEDi AMA SEViNCTEN ÖLECEKTi

''ÜNAL AYSALBAŞKAN OLUROLMAZ BİZE EMPİRE MARKATEKNELERİ GETİRDİ'

Röportaj: Abdullah Eğilmez

Milli Takım seçme yarışlarına yaklaşık bir ay kala Fethiye’de kampta iken apandisiti patlayanG.Saraylı kürekçi Erdem Öztürk’ün uçağı hazırlanmıştı ve İstanbul’a gidecekti. Ameliyatınınİstanbul’da mı olacak yoksa Fethiye’de mi olacak karmaşası karşısında dakikalar ilerliyordu.Sağlık ekibi hızlı bir şekilde ameliyatın Fethiye’de yapılmasına karar vermişti. Erdem’in iseilerleyen zaman ve kanının zehirlenmesi pek umurunda değildi. Onun için en büyük üzüntü MilliTakıma gidemeyecek olmasıydı. Ölmek umurunda bile değildi.

Page 10: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

Röportaj: Ali Eser

19 yaşında YeditepeÜniversitesi öğren-cisi olan Simay buspora geçtiğimiz ni-san ayında başla-mış. 10 yıl yaptığıyüzme sporunda gü-zelliğinin yanındakusursuz fiziğinin deetkisiyle öğretmenive antrenörü KayaArslantepe ona ha-yatını yönlendirecekbir teklif yapmış...Bikini fitness...

Vücut geliştirme dediği-mizde aklımıza gelen ilkşey kaslı sporcular, pazıla-

rı bacakları abartılı bir şekildeşişmiş kadınlar ve erkeklerle ya-pılan spor aklımıza geliyor. Vü-cuda sürülen yağ ile birlikte pod-yumdaki görüntüleriyle biraz ür-kütücü gelse de hangimiz içimiz-den ‘vay be vücuda bak’ diye ge-çirmiyoruz. Kimimiz imrenerek,kimimiz gözlerimizi yarım kapa-tarak bakıyoruz.

Ancak kasla özdeşleşen vü-cut geliştirme sporunun öyle birbölümü var ki... Estetik, güzellikve fiziki görüntüyle de yapılan,

vücudu şişirmeden de bir sporunyapıldığını öğreniyoruz. Kısacasıkas ile özdeşleşen bir sporun enestetik bölümünde yarışıyor Si-may Öztürk. Bikini fitness...

19 yaşında Yeditepe Üniver-sitesi öğrencisi olan Simay buspora geçtiğimiz nisan ayındabaşlamış. 10 yıl yaptığı yüzmesporunda güzelliğinin yanındakusursuz fiziğinin de etkisiyleöğretmeni ve antrenörü KayaArslantepe ona hayatını yönlen-direcek bir teklif yapmış... Bikinifitness... Kısa bir düşünme süre-sinden sonra ailesinin de deste-ğiyle bu teklifi kabul etmiş.

Vücut Geliştirme Federasyo-nuna 2 yıl önce bağlanan BikiniFitness, Türkiye’de henüz tanın-mıyor ama Avrupa’da bir hayliyaygın. Her spor dalında olduğugibi Avrupa ve Dünya Şampiyona-ları da yapılıyor. 5 ay içinde Simaygünlerce ve saatlerce çalışıp Tür-kiye’de ve Avrupa’da dereceleryapmış. Hatta Avrupa üçüncülü-ğü bile var. (Türkiye wellnessşampiyonu ve Avrupa Genç Ba-yanlar Bikini Fitness Üçüncülüğü)

Yaptığı sporu kısaca şöyleözetliyor Simay Öztürk: İnsanvücuduna oldukça faydası var,Vücuttaki yorgunluğu alıyor, ka-fa boşaltıyor. Dış görünüş olarakda sizi motive ediyor. Türki-ye’deki gençlerin en önemli so-runu kilo ve bu spor kilonuntam ilacı diyebilirim.

Ama her amatör sporda ol-duğu gibi fazla tanınmadığı ve ilgigörmediği için sponsor bulmakta

da zorlanıyor. “Türkiye’de bu spo-run ne olduğunu bile bilmiyorlarama yurtdışında her şey çok fark-lı, insanlar bunu yaşam tarzı ola-rak yapıyor. Dışarıdaki ülkelerdedereceye giren sporculara çok bü-yük yardımlar ve ayrıcalıklar yapı-lıyor fakat burada bunların hiçbi-risi yok” diye konuşuyor SimayÖztürk ve ekliyor: Biraz destekleneler yapılacağını gösterebiliriz.Türkiye’de bazı engeller var onla-rın aşılmasını istiyorum. Bütünilgi ve yatırımlar futbol ile basket-

bolda, oysaki yaptığım bu spor ol-dukça masraflı ve zor bir spor, ba-şarılı sporcuların arkasında spon-sor bulunmalı bu yüzden sponsorarıyorum ve bizlere verilen değerarttıkça başarının da artacağınainanıyorum.

Simay’ın şimdi önünde 2tane çok önemli Türkiye ve dün-ya şampiyonaları var. Tüm dün-ya ile şu an ilişkisini kesmiş du-rumda ve gecesini gündüzünekatarak çalışıyor. Hedefi şampi-yonluk ve bunu başaracağınayürekten inanıyor.

SPORHAYAT 10 CMYK

www.sporhayat.com

SPOR HAYAT10

1. Olimpiyatlarda 100 met-rede final koşan ilk Türk ka-dın atlet2. Sebastian .... Formula 1pilotu3. Japonca 24. Türk voleybolunun ‘DemirLeydi’si5. Karşı takımın gol atmasınıengellemek amacıyla, oyunkuralları dahilinde yapılanher türlü faaliyet6. Bir su sporu7. Yaşam koçu8. Uluslararası Basketbol Fe-

derasyonları Birliği9. Bir spor karşılaşmasınınsayı olarak sonucuna denir10. Topun yere değmedenönce havada vurulması11. Faule maruz kalan takımlehine serbest vuruşla oyunabaşlama hakkıdır.12. Topun en son defansoyuncuları veya kaleci tara-fından kale yan çizgilerindençıkması sonucu, atak yapantakım oyuncuları tarafındantopun korner atma alanın-dan ayakla oyuna sokulması.13. Rakip oyuncuya kurallardışı hareket ederek müdaha-le etmek14. Topun tamamının kale

çizgisinden içeri girmesidir15. Ünlü bayan boksörümüz16. 2012 Beko BasketbolŞampiyonu (yukarıdan aşa-ğı) - 16. Usain ....(soldan sa-ğa)17. Aikido yapan kişi18. Hem Basketbol, hem fut-bolda Milli Takımda oynayanFenerbahçe’nin efsane ismi19. Güreşçi20. Galatasaray tarihininunutulmaz savunma oyuncu-larından21. Almanya futbol ligi (yu-karıdan aşağı) - Kayseris-por’un Brezilyalı yeni transfe-ri. Beşiktaş’ın eski futbolcu-su (soldan sağa)

22. Teniste her sahada ikioyuncu olmak üzere, dörtoyuncu ile oynanan oyunşeklidir. (yukarıdan aşağı) -Greko-romen oyunlarıdandır.Yerde parter vaziyetindekipozisyonla başlar (soldan sa-ğa)23. Süper Lig’te ilk golü atantakım hangisidir?24. Iker Casillas hangi millitakımın formasını giymekte-dir?25. İspanya'nın La Ligaekip-lerinden Atlético Madrid'deforma giymektedir.26. Oyuncuların el ve kollarıdışında kalan vücudununherhangi bir yeriyle topu ta-

kım arkadaşına atması27. Diego Maradona’nın "ha-lef"i. Barcelona'da forma gi-yen oyuncu28. 2012 Londra’da gümüşmadalya kazanan güreşçi-miz29. Kırkpınar başpehlivanınaverilen,30. Kibar Feyzo Lakaplı eskifutbolcu31. Kadın Tenisçiler Birliği32. Fenerbahçe’nin renkleri-dir33. Chelsea ve Çek Cumhuri-yeti Milli Futbol Takımı'ndaforma giyen kaleci34. 7 Kez bisiklet şampiyonuolan sporcu kimdir?

35. Marco Aurellio’nun Türkismi36. Bir futbolcunun bir maç-ta 3 gol birden atmasına nedenir?37. Brezilya Milli Futbol Takı-mı tarihinde en fazla kaleciforması giymiş oyuncu.38. Uluslararası ÜniversiteSporları Federasyonu39. Yağlı güreşçilerin danaderisinden yapılmış dar pa-çalı meşin pantolonu40. Güreşte pehlivanlarınkarşı karşıya gelerek yaptık-ları sembolik hareket41. Greko-romen Güreş MilliTakım Kaptanı42. Fenerbahçe’nin yıldız

oyuncusu43. Aikidoda yüksek rütbe44. Başlama45. Satrançta bir taş46. 1950’de kurulan Ameri-kan Ulusal Basketbol Ligi47. FIFA’nın merkezi48. Stop49. ……. Tazegül (yukarıdanaşağı) -  Çinli rekortmen yü-zücü (soldan sağa)50. Koşu sporu yapan51. Gol atmak amacıyla,oyun kuralları dahilinde yapı-lan her türlü faaliyet52. Mariya ….. (Rus tenisçi)53. 30 dünya rekoru kırılan2004 Olimpiyat şehri54. AÇIK MERT KORKUSUZ

SPOR GAZETESİ55. Roger Federer, SerenaWilliams ve Steffi Graf'ı han-gi spor dalından tanıyoruz?56. Formula 1 parkurundapistte yavaş giden bir araçvarsa hangi renk bayrak sal-lanır57. Ayakiçi veya ayakdışıylaküçük kısa vuruşlarla topusürmek58. Rafael …… (İspanyol te-nisçi)59. Duruş60. Prim61. Teniste 2 oyuncu arasın-da oynanan oyuna verilenisim62. Engelliler Olimpiyatı

63. Sepet, çember64. Profesyonel TenisçilerBirliği (Erkek)65. NBA'deki Utah şehrinintakımı hangisidir?66. Gladyatör lakaplı Türkfutbolcu67. Topun, hücum oyuncularıtarafından korner çizgileri ve-ya kale üstünden dışarı vu-rulmasıdır.68. Atletizmin bir dalıdır?69. FIFA kokartlı Türk hakem70. Avrupa Atletizm Şampi-yonası madalya kazanan(1950) ilk Türk atlettir71.Yön bulma sporu

SORULAR

BULMACA

Hem şampiyonum hem güzel

Abdullah Avcı yakın çevresine itiraf etti:"Selçuk Inan arkamda olduğu için gör-

medim, görseydim kesin oynatırdım"

Genoa maçında sakatlanan Engin Bay-tar'ın 7-8 maç sahalardan uzaka kalacak

olması teknik heyeti düşündürmüyor

Aykut Kocaman'ın, Alex'i öğretmen futbol-cu olarak görmek istediğini belirtmesi

üzerine Cruzeiro İlköğretim Okulu'nda hare-ketli saatler yaşanıyor...

Selçuk İnan: "Çocuğum olsaydı okul para-sının yarım dönemini öderdim!"

Nene'yi isteyen Beşiktaş yönetimi trans-ferin zora girmesi sonucunda rotayı, Pal-

meiras'da oynayan Baba'ya çevirdi.

Bu haberlerle lig bitmez

Yıl: 1 Sayı: 2 13 -20 Eylül 2012

İmtiyaz Sahibi ve SORuMLu YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

SEMRA KÖYLÜ

www.sporhayat.com

Genel Yayın Yönetmeni Cihangir ÖZBAY

Ankara TemsilcisiGürsel GÖKÇE

Reklam Genel Koordinatörü Cemal METİN

Editörler: Emre NAMAL,

Abdullah EĞİLMEZ, Ali TAĞ, Levent DİKMENER, Recep AYTuĞ,

İrfan KÖYLÜ, Mehmet MuRAT, Ali ESER

Baskı: Milsan BasınMuamer Aksoy Cad. Milsan Çıkmazı Sefaköy / İstanbul

Tel.: (212) 471 71 50 Baskı Tarihi: 09. 04. 2012

Adres: Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 6 No.: 758 Okmeydanı / istanbulTel.: (212) 852 63 06 Fax: (212) 853 17 19

e-mail: [email protected]

Copyright © 2011-2012 sporhayat Tüm hakları saklıdır.Haber içerikleri izinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Sporhayat Gazetesi, Basın Yayın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SPOR HAYAT

GAZETESİ Ankara Temsilcilik:

İran Cad. Karum AVM No: 21/277 Gazi Osman Paşa / ANKARATel.: (312) 428 36 86 e-mail: [email protected]

Gazete Sahibi

BÜNYAMİN CELEP

Page 11: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

Ateletizmde Altın Madal-yalar Vedat Dinler’den:

3 Altın madalyaTürkiye’de spor anlayışı futbol odaklı

halde geldi. Ülkeleri için çalışan, başarılarkazanan insanların isimleri unutuldu. Bizde bu gidişatı biraz da olsa değiştirebilmekiçin Yunanistan’ın Larissa kentinde 20.’sidüzenlenen Balkan Veteran Atletizm Şam-piyonası’nda ülkemize 3 altın madalya ka-zandıran Vedat Dinler hocamıza ulaştık.Biraz buruk biraz heyecanlı bir şekildetüm sorularımızı cevapladı.

- Türkiye’de atletizme verilen önem nedirVedat Hocam?

Bu konuyla ilgili 50 tane kitap yazabilir-lim. 5 yaşında spora başladım. Yüzmeyi öğ-rendim. Voleybol, hentbol, tenis oynadım.Disk attım. Yapmadığım spor kalmadı. Elbet-te yaptığımız sporların mükafatını gördük.Bende sporculuğumu tam anlamıyla yerinegetirdim. Alkol kullanmadım. Sigara içme-dim. Karşılıklı birbirimize iyi baktık. Türki-ye’de atletizme ilgi çok az. Biz gidiyoruz baş-ka ülkelerden sporcu getirip onu Türkleştiripsonrada onun başarılarıyla övünüyoruz.

- Gençlerimizi spora yönlendirmekiçin neler yapabiliriz?

Sporun S’sini bilmiyoruz. Ön-celikle halkı bilinçlendirmek gere-kir. Herkesin ulaşabileceği yerlerespor tesisleri kurulabilir. Bu konu-da devlet desteği çok önemli. Ülke-mizdeki çocuklara, spora eğilimiolan gençlere daha fazla ilgi göster-meliyiz, ellerinden tutmalıyız.Böylelikle hem kendi ülkemizdekicevherleri keşfetmiş oluruz hem degelişmişlik seviyemiz artar.

- Çalıştırdığınız gençlerle ilgili bahsetmek istediğiniz bu anekdotunuz var mı?

Yılını şimdi tam hatırlamıyorum. Tirebo-lu kız voleybol takımını çalıştırıyorum. Rakip-leri Galatasaray. Biraz tedirgin, biraz hırslılar.Yüzlerinden bütün duygularını hissedebilirdi-niz. Maçı kazanıp şampiyon oldular. O ankitablo onların başarısı, benim ise emeğimdi.

- İzmir’de hangi okulda beden eğitimi öğretmenliği yaptınız?

İzmir Özel Fatih Koleji’nde emektar be-den eğitimi unvanını aldım. Aynı zamanda

okul marşının da söz ya-zarlığını yaptım.

- Atletizmde Dünya ve Av-rupa Şampiyonu VeteranAtlet Hikmet Kandeydi si-zin çok yakın dostunuz-du. Bize bir anınızdanbahseder misiniz?

Hikmet benim 60 yıllık dostumdu. Kül-türpark Tenis Kulübü’nün düzenlediği tenisturnuvası vardı. Hikmet Kandeydi, bu kezkorttaydı. Üç günlük idmanının ardındanturnuvaya katılmıştı. 20 yıldır tenis oynayanMetin Uyuğ ile karşılaştı. 2-0 yenilmişti Hik-met ‘e maç taktiğini, ben vermiştim. Nasıltopa vurması konusunda sık sık uyarmıştım.Elenmesine çok üzülmüştüm. Sonrada spo-run yaşı olmadığını gösterdiği için gidip Hik-met’i kutlamıştım.

- En son katıldığınız Balkan Şampiyonası’nda Yüksek atlama, Cirit ve Disk branşla-

rında şampiyonluklar kazandınız. O anda ne hissettiniz?

Şampiyonlukların yanında Cirit’teTürkiye Veteran rekorunu kırdım. Bunlar ta-rifi olmayan harika duygulardı. En güzeli de,elimde şanlı Türk bayrağını biz başardık der-cesine gururla dalgalandırmaktı. Dünyaşampiyonu oldum. Amerikalı atletlerleyarıştım. Şaşkına döndüler Türk atletinşampiyon olmasına inanamadılar.

SPORHAYAT 11 CMYK

11www.sporhayat.com

SPOR HAYAT

Babıali’nin en kayda değer yazarlarından bi-ri Adanalı Orhan Menemencioğlu ağabeyimizdi.Doğduğu kentin lisesinde edebiyat ve tarih öğret-menliğine başladığı ilk derste: “ Lan oğlum, bıra-kın şu Ostrogotları, Vizigotları! Bu sınıfın yarısıana tarafından yarısı da buba (baba) tarafındanakraba olur, adam olun, adam!” demiş. Adam ol-mak, doğrusu çok güç bir iş. Ref’i Cevat (Ulu-nay)’ın bir eseri vardır: “Bu Gözler Neler Gördü?”adında. Bende kimi şeyler gördüm amma, doğru-su 64 yıl öncelerinin Londra’sını göremedim.1948 Londra Olimpiyatları zaferinin üstündentam 64 yıl geçti. Orhan Menemencioğlu, genellik-le lafa başladığında “30 yıl önce” ya da “40 yıl ev-vel” der-dururdu. O zamanki aklımla: “Adanalı butoprak ağası yine Binbir Gece Masalları’nı anlata-cak” diye düşünür, hemen müdahale ederdim: “Hani seninle anlaşmıştık, 20 yılı geçen anını an-latmayacaktın” derdim. O zaman sus-pus olurdu.Hayatta en kızdığı tamlama da kendisine ToprakAğası denmesiydi, bizim de işimiz-gücümüz zatenonu kızdırmaktan ibaret gibiydi. O kızdığında key-fimiz yerine gelirdi. Bazen de gönlünü alırdık tabii:“Bir kuzu kesimlik ömrüm kaldı diyorsun, CelalBayar’ın (104) yanında seninki de yaş mı (68)?”Bu sözleri duyduğunda mutlu olurdu. Bizler işi şa-kaya vuruyorduk ama doğrusunu Orhan Ağabeybiliyormuş, gerçekten de “Bir kuzu kesimlik” ömrükaldıymış, 75’i bulamadan fani dünyadan göçtü.

“64 yıl önce Londra” diyerekten söze başla-dığımda Adanalı namlı Menemencioğlu Aile-si’nden olan, Fenerbahçe A takımında oynayanve Akşam Gazetesi’nde yıllarca spor yazıları ya-zan Orhan Ağabey geldi aklıma, kendisini rah-metle anıyorum…

Bizim sporda, elbette en başta güreşte dün-yaya adımızı duyurmamız Londra Olimpiyatla-rı’yla başladı. 29 Temmuz- 14 Ağustos tarihleriarasında düzenlenen bu oyunlara katılışımız daçok ilgi çekicidir. Türkiyemizde “anı” yazma alış-kanlığı yok ki, birkaç kalemden gerçekleri öğre-nelim. Güreşin tarihçesini ve lügatini bile benyazdım. Bu iş, bana mı kalmış!

Devletimizin Kültür Bakanlığı, Spor Bakanlığıyok mu? Var. Var ama, kim-kime dum-duma! İşyapan az, herkes yetki peşinde. Amanında aman,ne yaman vurgunlukmuş şu yetki dedikleri… He-pimiz hatırlarız, hele-hele biraz daha geçmiş dö-nemlerde: Yetkili şahıslar ne kadar da kasıntıydı-lar! Yanlarına kapı vurulup, ceket iliklendiktensonra girilir, yetkili, şöyle önüne konan yazılarıokur ve “imza” ederken, çok önemli, çok endergörülen bir iş yapmış gibi mutlaka “öksürür”dü!“Ben de yetkili bir kişiyim” havasını basmak iste-yenler olur-olmaz yerlerde hep öksürürler, toplu-luklara kulak verin, doğru söylediğimi anlayacak-sınız. Özellikle camilerde öksüren-öksürenedir.Çok ülke gezdim, açıklıkla söylüyorum, bu kadarçok öksüren adamı bir arada görmedim.

Yazımın başında “Adam olmak, doğrusu çokgüç bir iş” dedim. Bunu söylmeyi akıl ettiğimiçin bırakın biraz kendimle övüneyim: Atalarımızne demiş: “İnsanoğluna iyilik yarasaydı, sarıöküzü bıçak kesmezdi.”

İşte, iyiliğin ne mene şey olduğunu bilen,“Bir kahvenin hatırını kırk yıl sayan” kişileriçin “adam” demek mümkündür. Bu da pekkolay değil.

64 yıl önce Türkiye, Londra Olimpiyatla-rı’nda serbestte 4 altın (Nasuh Akar, Yaşar Do-ğu, Gazanfer Bilge, Celal Atik), 2 gümüş (HalilDemir, Adil Candemir), grekoromende: 2 altın(Mehmet Oktav, Mersinli Ahmet), 2 gümüş (Ke-nan Olcay, Muhlis Tayfur), 1 bronz (Halil Kaya)kazandı. Toplam 6 altın, 4 gümüş ve 1 de bronzolmak üzere 11 madalyayı güreşte bugüne ka-dar hiçbir olimpiyatta elde edemedik. Londraşampiyonları birer birer aramızdan ayrıldı. Atle-tizmde Ruhi Sarıalp ile aldığımız bronz madalyaile toplamda 12 madalya ile 1948 Londra Olim-piyatları’nı kapadık.

Londra’da, Nasuh, Celal, Gazanfer ve Yaşar,çok ilginçtir, yaptıkları 6’şar maçın 5’ini tuşla ka-zandılar. Türk kafilesi 58 sporcudan kuruluydu.İkinci Büyük Savaş’tan sonra düzenlenen ilkOlimpiyat’ta gelenlere İngilizler bir uyarıda bu-lunmuşlardı: “Kişi başına en çok 2500 kalorilikgıda verebiliriz” diye. O yıllarda Türkiyemizde

ekmek karneyle idi. Servet Sezgin, kapıkapı gezdi, erzak topladı. Antalya Nakli-yat Ambarı Şirketi’nce kiralanan Sabena (BelçikaHavayolları) uçağı ile Londra’ya giderken sporse-verlerden toplanan erzak da uçağın ambarınakondu. Çok ilgi çekici ve bugüne kadar hiçbir yer-de çıkamadığı için bu erzakın türlerini burayakaydetmeyi uygun buldum:

“200 kilo pirinç, 50 kilo makarna, 550 kilobut tarafından sığır eti, 300 kilo kesme şeker, 85kilo çeşitli şokola, 30 kilo reçel, 185 kilo bisküvi,100 kilo kuru soğan, 72 kilo un, 20 kilo irmik, 5kilo nişasta, 5 kilo pirinç unu, 40 litre zeytinyağı,70 kilo sabun, 1800 adet yumurta, 1500 adet li-mon, 85 kilo tereyağı, 60 kilo sadeyağ, 50 kilokaşar peynir, 2 sandık ilaç, 150 kilo kuru üzüm,75 kilo sigara, 110 kilo lokum, 50 litre şekerli yada ispirtolu içkiler.”

Kafile’nin aşçıbaşısı Mehmet Aksoy’du. Yenil-di içildi, İngiltere o dönemde resmen aç. Geridönmeden önce 2 kilo bisküvi, 2 teneke zeytinya-ğı, bir çuval un, bir çuval sabun, bir çuval soğan,bir teneke reçel, 4 teneke tereyağı, 3 paket ma-karna, 1 sandık kuru üzüm, 600 adet limon, 150kilo sığır eti, 360 adet yumurta, çocuk hastanele-rine bir zabıtla bağışlandı.

Ali GÜMÜŞ

64 Yıl Önce Londra

Spor HayattırNEREDEN NEREYE

1948 LONDRA 2012 LONDRA

Haber: Ali Tağ

Y ıl 1948, 2.Dünya Sa-vaşı’ndan

sonra yapılan ilk olimpiyat oyunları-nın adresi Londra’ydı. Tüm dünyaülkelerinin halkları savaşın yarattığıderin izleri üzerlerinde taşıyordu.Böylesine zor şartlar altında yiyecekyemek bulmanın bile sıkıntılı olduğubir dönemde ülkemizi temsil eden

sporcular 6 altın, 4 gümüş ve 2bronz ile toplam 12 madalya kazan-dı. Bu büyük başarıyı bir daha hiçbirolimpiyat oyunlarında yakalayama-dık. En son katıldığımız 2012 Olim-piyat Oyunları’nda sadece 5 madalyakazandık. Şu an sporcularımızın sa-hip olduğu imkanlar ile 1948’in şart-larını kıyaslamak bile imkansız. Hat-ta başarılı sporcularımıza ödül ver-mek bile yasak. Her şey amatör ruhile yapılıyor. Peki, neden o zamanki

başarıları daha sonra yakalayama-dık? Bunun nedenleri arasında spo-ru doğru yönetememek, siyasetinsporu çok fazla kullanması,yanlış kadrolaşma, bilimden uzakdurma, altyapı ve tesisleşmeye ge-rekli önem vermemeyi sayabiliriz.Efsane sporcular çıkardığımız güreş-te durumumuz ortada.

Ülkemizden nüfus, ekonomi vesportif imkanlar bakımından çok geri-lerde olan ülkeler bizden daha başarılı

olabiliyor. O zaman spor sistemini, in-san kaynakları unsurunu yeniden göz-den geçirip, bilimsel yöntemler ışığın-da yeni bir sistem kurmak gerekir. Bir4 yıl daha kaybetmek sporumuzu dahagerileri götürür, özellikle 2020 Olimpi-yat Oyunlarının en güçlü adayı iken.Olimpiyatlarda herkesin dikkatini çe-ken en önemli unsur sporcularımızıngüçsüz olmalarıydı. Bu durum çıplakgözle bile net bir şekilde gözüktü. Bu-nun tek nedeni, antrenman bilimin-

den uzak çalışmadır. Bu yüzden sporyüksek okullarındaki değerli hocalarınbu süreçte daha aktif bir şekilde katıl-maları gerekmektedir. Spor medyasıise tüm olimpik branşları her yönü ilesürekli gündemde tutması gerekir.

Nereden nereye normal şartlaraltında daha kötü bir durumdan dahaiyi duruma geçmeyi ifade eder. Olim-piyat oyunlarını 64 yıl öncesi ile kıyas-ladığımızda ise başarı anlamında du-rum ters yönde gitmektedir.

Sporhayat-Recep Altuğ

Brezilya, 2014’teDünya Kupası,2016’da olimpiyat evsahipliğine hazırla-nıyor. Ancak DünyaKupası hazırlıklarıhiç de planlandığıgibi gitmiyor. Brezil-ya hükümetinin, ya-pılacak 101 tesisinsadece yüzde 5’inibitirmesi, FIFA’nınuykularını kaçırıyor.

Brezilya, 2014’teDünya Kupası, 2016’daolimpiyat ev sahipliğinehazırlanıyor. Ancak Dün-ya Kupası hazırlıkları hiçde planlandığı gibi gitmi-yor. Brezilya hükümeti-nin, yapılacak 101tesisin sadeceyüzde 5’inibitirmesi,FIFA’nınuykularınıkaçırıyor.

Şu-bat2013’tebitmesi ge-reken statla-rın büyük bö-lümünün in-şaatı devamederken, bu ta-rihe yetişmeleriimkânsız gözükü-yor. Bitmesi gere-kenler sadece stat-lar değil. Hükümet;havaalanları, trenyolları, antrenmantesisleri, konakla-ma yerleri, metroistasyonları gibi2014 DünyaKupası içinyapılacak

101 tesisin taahhüdünüvermişti. Bugün vaat et-tikleri projelerin sadeceyüzde 5’i bitti. Yüzde 55’i‘yapımı yetişecek’ konum-da, yüzde 40’ı ise ihale aşa-masında bulunuyor.

Brezilya’nın DünyaKupası’nda başını ağrıta-cak diğer önemli bir konuise güvenlik. 2007’de Riode Janeiro’nun ev sahibiolduğu PanamerikanOyunları’nda (AmerikaOlimpiyat Oyunları) Bre-zilya hükümeti güvenliğisağlamak için 1,3 milyardolarlık bir yatırım yap-mıştı. Sadece bir şehirdedüzenlenen bir organizas-yon için devlet bu denlibüyük meblağlar harcar-ken, Dünya Kupası hem12 şehirde yapılacak hemde binlerce kişi ülkeye ge-lecek. Brezilya, kriminalsuçlar ve cinayette dünyasıralamasında ilk sıralarda

bulunuyor. Panameri-kan Oyunları için

yapılan tesisle-rin büyük bö-lümü gecik-meli olarakbitirilirken,oyunlara evsahipliği ya-

pan stat açı-lıştan sadecebirkaç gün

önce bitmişti. Bütün bu

olumsuz tablo-dan sonra Bre-zilya’nın sorun-

suz bir ev sahip-liği yapmasına

imkânsız gözüylebakılıyor. FIFA Baş-kanı Sepp Blatter’ibu koltuğa getiren

Joao Havelan-ge’nin varlığı bi-

le Brezilya’yayetmeyecek

gibi gözükü-yor.

2014 Breziya DünyaKupası tehlikede

85 yaşında 3 altın madalya bir de rekor Vedat Dinler:

Sporun S’sini bilmiyoruz

Röportaj: Gamze MERT

İzmir Alsancak Stadı’nda atletizm, 40 yıl önce 5 bin seyircitoplardı, şimdi 50 kişi izlemiyor. İlgisizlik arttı. Türkiye’despor anlayışı futbol odaklı halde geldi. Ülkeleri için çalı-şan, başarılar kazanan insanların isimleri unutuldu...

25 Ekim 1998tarihli yazısı

Page 12: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

Bu kazanın kaynamaya başla-ması yeni gibi gözüksede,Beşiktaş tarihi Süleyman Se-

ba ve sonrası olarak ikiye ayrıl-makta. Süleyman Seba’nın Beşik-taş başkanlığını Serdar Bilgiliyebırakmasıyla Beşiktaş içinde bir-çok değer ve görüş değişti.

RAKİPLERLE OYUNOLARAK DEĞİL, MADDİANLAMDA YARIŞ

Beşiktaş Süleyman Seba döne-minde ve öncesinde rakiplerle fut-bol anlamında yarışmaktayken,sonrasında “ Ahmet dursun, Sebagitsin” tezahuratıyla Serdar Bilgi-liye devrederken yarışı endüstrielfutbol almıştı. Beşiktaş’ın yenibaşkanı, genç bir yüz, ve farklı birbakış açısıyla kulübün başına geç-ti. Oysa bu Beşiktaş bünyesine ta-mamen ters bir durumdu.

Bunun en iyi örneği Beşik-

taş’ın yıllardır hangi yıldız futbol-cuyu alsada kombine ve forma sa-tışlarında rakiplerinin çok geri-sinde kalması. Yani Beşiktaş ta-raftarı bir türlü kendisinin deste-ği ile devam edilebileceği mantığı-nı kavrayamıyor. Tüm destek an-layışını tribünde marş söylemeküzerine kurmuş olan Beşiktaş ta-raftarı maalesef kendisinin birmüşteri olarak görülmesine şid-detle karşı çıkıyor.

YILDIZ OYUNCU ALMAKSerdar Bilgili döneminde kıs-

men başlayan bu durum, sonra-sında Yıldırım Demiröen deöne-minde tavan yapmış ve her seneçığ gibi büyüyen maddi kayıplarolarak bugün Beşiktaş’ın karşısın-da duruyor.

Beşiktaş eski başkanı YıldırımDemirören Del Bosque’yi teknikadam olarak ilk senesinde Beşik-taş’ın başına getirmiş, ancak buduruma hazır olmayan bünyeninkabul edemeyişi nedeniyle yüksektazminatla geri yollanmıştı. Hattadaha önemlisi bu sene BeşiktaşınAvrupa kupalarına gidememenintemeli olan mahkemeler, finansalbozukluğun başlangıcı olmuştur.

Bu davalar ve sporculara, tek-nik adamlar zamanında yapılma-yan ödemeler maalesef Beşiktaş’ıAvrupa gözünde kara listeye aldır-mıştır.

Beşiktaş bu süreç içinde taz-minat ödemeleri, futbolcu alacak-ları, çalışan maaşları gibi gibi ko-nularda öz kaynakları olamadığıveya olamadığı için kişisel borç-

lanma yoluna girerek Yıldırım De-mirören’e borçlanarak farklı birmecraya yelken açıyordu.

Fakat çıkan torba yasası veiçinde kimsenin görmediği, “ Ku-lüpler kişilere borçlanamaz” iba-resi nedeniyle sert kayaya çarptı.

İşte bu dönemde, Yıldırım De-mirören’in Türkiye Futbol Fede-rasyonu başkanı olması bütündengeleri değiştirdi.

FİKRET ORMANYÖNETİMİ

Uzun yıllar beklediği koltuğaoturan Fikret Orman, ve yeni yö-netim acı bir reçete ile geldiklerini

ancak birçok konuda hızlı haraketedecekleri vaadinde bulunmuş,hatta en önemlisi eski yönetim-den maddi borçlar ve Avrupa lig-lerine gidelemesinin hesabını so-racağının sözünü oy verenlerinevermiştir.

Ancak Beşiktaş şimdi çok da-ha büyük sorunları yaşamaya baş-larken Fikret Orman yönetimi bü-yük yaralar almakta.

Fikret Orman kendi ağzındanstadın çizimlerini yaptığını ilet-miş, oysa bunun izin olmadığı an-lamını çıkartamamış.

Quaresma gibi bir yıldızınısatmak için bir girişimi olmadığı

gibi, kötüleme yolu-na giderek pazarınıdüşürmüş.

Aylardır forvetalınacağını belirtip, bukonuda başarılı olunama-mış. Tüm yöneticiler bir-birlerinden haberi olmadan gö-rüşlerini açıklamış, çok seslilikBeşiktaş’a güvenililirliği ortadankaldırmış.

Bunlar iceberg’in görünen kıs-mı. Asıl önemlileri ise maalesefsümen altı edilmekte. Beşiktaşnereye koşuyorun en iyi cevabı,Beşiktaş tekrar Yıldırım Demirö-ren’e doğru yol almış gidiyor.

SPORHAYAT 12 CMYK

www.sporhayat.com

SPOR HAYAT12

yazıyor Olimpiyatsızlaştıramadıklarımızdan mısınız?

2012 Londra Olimpiyatları sonaerdi. Türkiye katıldığı branşlar-da başarısızlıkları ile ön plana

çıktı. Katıldığımız branşlarda 2 altın 2gümüş 1 bronz madalya kazanarakyüzümüzü kara çıkardı. Bu ülkede bukadar çok profesyonel sporcu varken

neden böyle oluyor kimse bunusorgulamıyor. Devşirme ola-

rak başka ülkelerden al-dıklarımız ile övünüyoruzfakat bizim kendi içimizdeartık bazı şeyleri sorgula-mamız lazım. 114 spor-cu ile katıldığımız bu tur-

nuvada sadece toplam 5 madalya al-mak Türkiye'nin başarısızlığından faz-la şeylerde ifade ediyor. Beğenmedi-ğimiz Kuzey Kore, gibi ülkeler bile bi-zi geride bıraktı. Artık bizim olimpi-yat mantalitemizi değiştirmemiz ge-rekiyor. Sadece başarıya odaklana-rak değil, gençlerimizin önünü aça-rak bu işi başarabiliriz.

Bu kadar olumsuzluklara rağmenAtletizmde kazandığımız başarı çokönemliydi. Genç kızlarımızın önünüaçmanın ne kadar doğru olduğunugösteren bir işaret oldu.

Bizim konuştuğumuz konu hep gü-

reş, halter gibi branşlar oldu. Fakatkimse olimpiyatlarda futbolumuzunolmadığını sorgulamadı. 70 milyonfutbol ile yatıp kalkıyoruz ama hiçbiri-miz milli futbol takımımızın başarısızlı-ğını düşünmüyor. Olimpiyatlarda futboldalında olabilmemiz için 21 yaş altıTürk Milli Takımımızın Avrupa Şampiyo-nası’nda ilk 3'e girmesi gerekiyor. Türkfutbolunun olimpiyat tarihçesi tamanlamıyla içler acısı bir haldedir.1924 Paris Olimpiyatları'nda TürkiyeMilli Futbol Takımı da ilk kez yer aldı.Milli takım Çekoslovakya'ya 5-2 yenile-rek elendi. 1924 yılından itibaren dü-

zenlenen bu organizasyona sadece 6kez katılabildik. Üstüne üstlük yarımasırdır da katılamıyoruz. Bu kabul edi-lemez bir durum iken bizim hala diğerolimpiyat konularını branşları konuşu-yor olmamızın açıklanabilir hiçbir yanıyok. 1960 yılından itibaren futbol da-lında malesef katılamıyoruz. Bu duru-mu kaldırabilmemizin yolu gençleregüvenmekten geçiyor. Biz başarı ka-zanmak için gençlerimize güvenmiyo-ruz. Gençlerimize şans vermek yerine

kariyeri bitmeknoktasına gel-

miş yabancı-

lara bel bağlıyoruz. Onları milyon eu-rolar ödeyerek getiriyoruz ve onlardanistediğimiz ölçüde de kesinlikle fayda-lanamıyoruz.

Bu durum genç oyuncuları körelt-memize neden oluyor. Neredeysebütçesi olsa amatör kümedeki ta-kımlar bile yabancı oyuncu almakiçin uğraşacaklar. Olanları da alıyorzaten Zapspor gibi…

Umarız ki bundan sonra bu soru-nu ortadan kaldıracak gelişmeler ya-şanır ve bu kadar çok önem verdiği-miz futbol milli takımımızda olimpi-yatlarda yer alır.

Beykoz Çayırının yanında, Sümerbank fabri-kasına giderken, sağ tarafta çok eski bir kahve

vardı eskiden. Beykozlular veya Beykoza yolu düşenler bi-

lir bu kahveyi. Dana Nevzat’la, Tarzan Cevat’ınkahvesi. Onlarada babalarından kalmış bukahve. İlyas Efendi’den. Şimdilerde yok. Yıkıldı.Yerle bir edildi. İstimlak edildi. Peki bu istimlakneye yaradı ? Ben hala çözebilmiş değilim. İş-

te o kahvenin kapısından girdiğinizde sizi bir re-sim karşılar. Eski 1. hamur kağıda baskı bir pos-

terin çerçevelenmiş hali gururla duvarda asılıdır. Renkli bir resim, ama siyah beyaz aslında. Re-

simde ki her bir kişinin gözleri renkli, kalpleri ruh-ları siyah beyaz. Çubuklu bir forma üzerlerindemaviye boyanmış eski duvar üzerine hiç çıkmaya-

cak bir çiviyle asılmış efsane resim. O kahve Beşiktaşlıydı. Gelenler hangi takımdan

olursa olsun o kahve BEŞİKTAŞLIYDI. Kahvenin sahip-lerinden Tarzan Cevat kendini bilmiş Kartal, yaşamışKartal, ve sonunda ölmüş yine Kartal. Bıçkın bir deli-kanlıymış gençliğinde Tarzan Cevat. Kalecilik yapar-mış.Tarzan Cevat ismide Beykoz çayırının yanında sırahalinde dikilmiş çınar ağaçlarından gelir. Birgün iddiaüzerine ağaçların bir tarafından tırmanmış, ağaçtan,ağaca geçerek öteki ucundan inmiş. İşte ogündür, bu-gündür adı Tarzan kalmış.

İlk önce Denizgücünde oynamış, sonra İstanbuls-por ve en sonunda renklerine aşık olduğu, sevdalandı-ğı Beşiktaşa gitmiş. Gitmiş ama gitmekle bitmiyor bu işçalışmak lazım. Ama bir aşkı daha varmış Tarzan Ce-vat’ın. Bir kızı sevmiş. Hemde çok sevmiş. İşte ne ol-duysa bu aşkı sonrasında olmuş. Kızı çok sevmiş, çokistemiş, ne babası istemiş, ne anası. Zaten topçuda ol-sun istemiyorlarmış. O zamanlar ayıpmış topçu olmak.İlyas efendinin kahvesinde çalışsın istiyormuş. Adamdediğin topçu olmaz, babasının işini yapar. Olmamış,kavuşamamış sevdiğine Tarzan Cevat. Bir odaya gir-miş, kırk gün çıkmamış, kimseyle konuşmamış, yeme-miş, içmemiş. Birgün, işte o kötü gün, kapıyı açmış,dağ gibi delikanlı, çökmüş, sakalları çıkmış, zayıflamış,ve aklını yitirmiş, Beşiktaşını yitirmiş aşkından.

Sonra, tek sevgisi kahvesi olmuş. Gelene anlatmışBeşiktaşı ve delikanlılığı.

Birgün yeğeni gelmiş kahveye sekiz yaşlarında.Karşısına oturtmuş ve demli bir çay koymuş önüne. İlko zaman anlatmış Kartal sevgisini, ilk o zaman anlat-mış delikanlı olmanın ne demek olduğunu.

“ Delikanlı adam, mahallesinin kızına bakmaz, işarkadaşına bakmaz, mahallesini korur, namusu bilir.Beşiktaşlı olmak farklıdır. Delikanlı olmak lazım.Mert olmak lazım. Herkes kaldıramaz bunu, Siyah ol-mak lazım, Beyaz olmak lazım. Sen sen ol sakın griolma, mert ol, dik ol, Beşiktaşlı ol.”

İşte böyle demiş yeğenine, o gün bugündür, yeğeniBeşiktaşlı olmuş, oda yeğenini Beşiktaşlı yapmış.

Haluk KESİM

Beşiktaşlı olmak

SiyahBeyaz

haluk.kesim@gmail.comBeSiKtaSBeSiKtaSBeSiKtaSBeSiKtaSBeSiKtaSNereye KoSuyorNereye KoSuyorNereye KoSuyorNereye KoSuyorNereye KoSuyor

Son günlerde Beşiktaş tam anlamıyla kaynayan kazan

Alex Zanardi'den paralimpik olimpiyatlarında altın madalya

Bacaklarını kaybedebilirsin.

Azmini asla...

Eski Formula 1 pil-

otu Alex Zanardi, 2012

paralimpik olimpiyatla-

rında, el bisikleti dalında

altın madalya kazandı.

Geçirdiği trajik kaza so-

nucunda bir bacağını

dizinden, diğerini ise daha yukarıdan kaybeden Zanardi, 11

yıldır el bisikleti dalında mücadele veriyordu.2001 yılında pis-

te geçirdiği kaza sonrasında iki bacağı kopan ve hastane-

ye geldiğinde toplam kan hacminin %75’ini kaybeden Za-

nardi mucize eseri hayatta kalmıştı.

2012 LONDRA PARALiMPiK OYUNLARINDAKi MADALYALARIMIZ…

Goalball takımımız bronz madalya kazandı

Görme Engelliler Go-alball Milli Takımımız, Lit-vanya'yı 4-1 yenerekbronz madalyanın sahibioldu. Bu madalya Türki-ye'nin Paralimpik Oyunla-rı tarihindeki takımbranşlarında kazandığıilk madalya oldu. 5 maç-ta 4 galibiyet ve 1 bera-berlik alarak çeyrek fina-le lider olarak çıkan Tür-kiye, Cezayir'i de 3-1 ye-nerek yarı finale yüksel-miş, ardından Finlandi-ya'ya 2-0 yenilen milli ta-kımımız bronz madalyakazanmak için Litvanyaile karşılaştı. Litvanya’yı

4 - 1 yenme başarısınıgösteren Goalball MilliTakımımız bronz madal-yanın sahibi oldu.Goalball nasıl oynanır?

Oyun, üçer kişilik ikitakım ile oynanır. Her ta-kımda en fazla üç yedekoyuncu vardır. Oyun, birorta çizgisiyle ikiye bö-lünmüş dikdörtgen biçi-minde bir jimnastik salo-nu sahasında oynanır.Oyun, zilli bir topla oyna-nır. Oyunun amacı, karşıtarafın savunmasına kar-şı, her takımın topu yu-varlayarak rakibin kaleçizgisinden geçirmesidir.Masa Tenisi Takımımız-dan gümüş madalya

Milli takım oyuncula-rımızdan Kübra Öçsoy Li-na Lei'ye 3-0, NeslihanKavas ilk maçında LieFan'a 3-2, ikinci maçındada Lina Lei'ye 3-0 mağ-

lup oldu.Bu katego-ride Çin altın madal-yanın sahibi oldu.Milli Takımımız dagümüş madalyadakaldı.

Nazan Akın’dan gümüşmadalya

Ülkemizibayanlar judo+70 kilodatemsil edenGörme engellijudocumuz

Nazan Akın, altın madal-ya için Çin'den YanpingYuan ile yaptığı karşılaş-mayı kaybedince gümüşmadalyanın sahibi oldu. Özlem Becerikli’denbronz madalya

Halterbayanlar 56kiloda pod-yuma çıkanÖzlem Bece-rikli, ilk hak-kında 115,ikinci hakkında 117 veüçüncü hakkında 118 ki-loyu başarıyla kaldırarakülkemize bronz madalya

kazandırdı.Duygu Çete’denBronz madalya

Bayanlarjudo 57 kilo-

da mücadele eden millijudocumuz Duygu Çete2012 Londra ParalimpikOyunları'nda bronz ma-dalyanın sahibi oldu.

Neslihan Kavas'dan gü-müş madalya

Masa tenisinde mü-cadele eden sporcumuzNeslihan Kavas, ExcelArena'da yapılan finalmüsabakasında Çinli ra-kibi Lina Lei ‘ ye 3-2mağlup olarak gümüşmadalyanın sahibi oldu. Okçulukta ilk madalya

Milli okçumuz DoğanHancı, Royal Artillery Bar-racks'tayapılanmüsaba-kada İs-panyol ra-kibi Guil-lermo

Rodriguez Gonzalez' i 6-2 mağlup ederek bronzmadalya kazandı.Korhan Yamaç Gümüş’e attı

Milli atıcı-mız KorhanYamaç Er-kekler 10metre havalı tabancadagümüş madalya kazandı.

Milli

haltercimiz Naz-miye Muslu,

Dünya ve ParalimpikOyunlar rekoru kırarak al-tın madalya kazandı. Millisporcumuz, ilk hakkında100 kilogramı ,ikinci hak-kında 104 ve son hak-kında da 106 kilogramlıkağırlığı kaldırmayı başa-ran Nazmiye, böylece al-

tın madalyayaulaştı. Ar-dından109 kilo

kaldırmayıdeneyen Naz-

miye, hiç zorlanma-dan bu ağırlığı da kaldı-

rarak dünya rekorunu kır-mayı başardı. ParalimpikOlimpiyatları’nda halter-de dünya rekoru kıranNazmiye Muslu, yardımiçin tuğla taşıdığı baba-sının ‘’Halterci gibisin.’’demesi üzerine bu spor-la ilgilenmeye başladığı-nı söyledi. Konya’ya bağlıMeram Belediyespor’un

sporcusu olan ve gücünükaldırdığı halterlerin ağır-lığıyla dünyaya kanıtlayanMuslu, 12 yaşındaykengeçirdiği bir rahatsızlıknedeniyle gittiği hastane-de yanlış iğnenin kurbanıoldu. Halter çalışmaya2005 yılında başlayanNazmiye Muslu’nun ho-cası Ali Yıldız “Antren-manlarda rujunu, makya-jını hiç eksik etmez. Ka-dın her yerde kadın. Naz-miye tüm engellerinerağmen halter kaldırır-ken de kadın olduğunuunutmuyor. Rujunu mut-laka sürüyor” dedi.

NazmiyeMutlu’danaltın rekor

SAFFET SANCAKLI

Page 13: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

SPORHAYAT 13 CMYK

13www.sporhayat.comRöportaj: Semra KÖYLÜ

Fenerbahçe’ye UEFA’dan bir şok dahaUEFA, Finansal Fair Play uygulamasının gerekli-

liklerini sağlamadığı gerekçesiyle, Türkiye'den Fener-

bahçe ve Eskişehirspor'un da dahil olduğu 23 kulü-

bün bu yıl UEFA'dan elde edeceği gelirlerin, geçici

olarak dondurulduğunu açıkladı. UEFA, adı geçen 23

kulübün, son tarih olan 30 Eylül 2012 tarihine kadar

kendilerinden istenen bilgileri güncellenmiş olarak

vermesi gerektiğini kaydetti. Fenerbahçe resmi

web sitesinden konuyla ilgili açıklama yaparak

“Takımımızın eski oyuncularından biri ile ilgili

alacak-borç müzakerelerinin sürmesi nedeniy-

le ortaya çıkan bu duruma dair bilgilendirme,

alacağın ödendiğini tevsik eden belgenin UE-

FA’ya ulaştırılmasıyla yapılacaktır.

SPOR HAYAT

Halide Edip Adıvar Mh. Dereboyu Cad. Tanyolu Sk. No:58/5 34382 Şişli İstanbul

Telefon: +90 212 3688283 Faks: +90 212 2205047

mail: [email protected]

17 yılın bilgi birikimini gençkadrosunun dinamizmiyle

birleştiren Ünal İnşaat, yakın veorta vadeli projeleriyle sektöre

yeni bir soluk getiriyor. Şehrin engüzide noktalarında,

sakinlerinin kaliteli bir hayatyaşayabilmeleri için en ince

ayrıntısına kadar özel olaraktasarlanmış projeler üreten

firma, projelerinde insanlarınekonomik gerçeklerini de göz

ardı etmiyor. Kısacası Ünalİnşaat, kaliteli bir hayatı bir

rüya olmaktan çıkarıyor ve hergün yepyeni rüyalar inşa ediyor.

Fikret Kırcan ve eşi Tanju Kırcançifti röportaj için bizi evle-rinde ağırlayacaklar. Gi-

diyoruz. Fikret Bey odasın-da dinleniyor. Tanju Ha-nımla sohbete başlıyoruz.Tanju Hanım söze baş-lıyor. “Fenerbahçe, bizemanevi tarafından hasveriyor. Zaten kendi-sinde zamanında ku-lübe çok bağışlar yap-mış. O dönemin birçokfutbolcusunu evlendirmiş.İsimlerini açıklamıyorum.36 yaşında futbolu bırakmış.”

“Bir maçta saha kenarında du-ruyormuş. Hazırlık maçı filan herhal-de. Hadi demişler burada da bir oyna. Kırama-mış maça girmiş. O maçta bir tekme yemiş. Amaüstünde durulmamış yıllar sonra o tekmeden do-layı damar tıkanıklığı beyne gidiyor. Ve ani kalp kri-zi geçiriyor. Ben ozaman evli değildim kendisiy-le. Babam doktordu. Ama muayenehanesini Fener'inmaç günleri kapatırdı. Hastaları da bilirdi bunu. Tam

bir fenerkolikti yani. Babam bir gün ga-zeteyi açıyor. Aaaa! Bir bakıyor Kü-

çük Fikret öldü. Gazete o şekil-de haber geçmiş. Bu apart-

manın diğer bloğunda otu-ruyormuş Fikret. Onu alıphemen apar topar Alman-ya'ya götürmüşler. Oradabir ameliyat geçirmemiş,tedavi görmüş sadece.Tedaviden sonra geridönmüşler. Fikret çok ira-

delidir. Yürüyemiyormuş,konuşamıyormuş. Demiş ki

ben bunu yeneceğim. Yıl1961'di sanırım. Tek başına ara-

baya binmiş arkasında 15 tane ara-ba konvoy yapmış. Nasıl kullanacak diye

arabayı bekliyorlarmış. Konvoy halinde fener-bahçeye gitmiş. Nitekim hastalığını yenmiş. Kend-si hiç sigara içmemiş. Alkol kullanmamış. Zatendoktorların dediğine göre o yüzden kurtulmuş. Hiç-bir şeyi unutmaz. Fikret Bey'in hafızası çok güç-lüdür. Bu olayın kalıntısı biraz kalmış tabii. Şuanseker biraz ama kimse anlamaz bunu. O kendisi-ne bir hava vermiş. Hani futbolcular yürürler ya solbacağının üzerine biraz seker gibi. Çok yakışıklı-dır kendisi. Sekmesi bile ona ayrı bir hava vermiş.Yürüyüşünden de havalı derler kendisine.”

Fikret Bey dinleniyordu odasında. Kalkıyor.Sohbetimizin kalan bölümü Küçük Fikret'le birdiğer adıyla 'Kefal Fikret' ile devam ediyor.'1934'te Fenerbahçe'ye geldim. 14 yaşındaydım.

1956'ya kadar oynadım. Hiç para almadım.Kulüp tabii ki futbolcularına para veriyordu.Ama ben hiç almadım. Arkadaşlarıma ben depara verirdim. Futbol bir rüyaydı benim için.Bana dediler sen kaptan olacaksın Fikret abi. Ol-dum. Yıllarca kaptanlık yaptım.' (1951-1956)

1961 sonunda çok üzüntülüydüm. Üzüntüüzüntü İhtilalden dolayı. Kalp krizi geçirdim.Tanju Hanım söze giriyor. Aldığın tekme sonucuolduğunu anlatsana Fikretciğim. Fikret Bey geldigeçti diyor. Devam ediyor Fenerbahçe’nin ulu çı-narlarından Küçük Fikret: 'Babadan kalma mallarvar ama çalışmak lazım tabii. dediler ki 'GümrükMüşaviri' ol. Raif Dinçkök 'o dönemin en büyüksanayicilerinden' milyarder, pırlanta insan. Dedimnasıl girmek lazım. Dediler ki imtihanla girecek-sin. Çok zor olacak dediler. 3000 kişi o imtihanagirdi. İşe 3 kişi girecek. imtihanı verdim. Pekiyiy-le geçtim birinciydim. Başladık işe. NATO işi yap-tım. Hiç para almadım. Paşam dedi ki para alacaksınben gene almadım. Paşa kızdı bana.'

Fenerbahçe tarihindeki anılarınıanlatıyor Fikret Kırcan

Can Bartu'yu İtalya'ya götürdüm. Oynama-ya başladı. Bir yıl sonra Can “Abi yoruldum. Sa-bah öğle akşam antrenman... Antrenman be.. İs-tanbul’a döneceğim” dedi. “Yok dedim” kalacak-sın. 7-8 sene kaldı orada.

1948'deAtina'da ihtilalden sonra ilk milli ma-

çımız. İlk milli maçım. Başladık maça. Lefter solaçık ben sağ açık oynuyordum. Şükrü ortadaydı.7. dakikada golü attım. 3-1 maçı biz aldık. Milli ta-kımda 12 kere oynadım. 3 kez kaptanlık yaptım.1936'dan 1948'e kadar milli maç zaten yoktu. Tam12 sene. Milli Takımımız 2. Dünya Savaşı’ndan son-ra 23 Nisan 1948'de ilk maçını Yunanistan'la yap-tı. Takımın çoğu Fenerbahçe'dendi. Başladık oy-namaya. 7. dakikada ilk golü attım. Sonra Lefterattı. 2-1 oldu sonra Beşiktaşlı Şükrü attı, kazandık.Maç Atina'daydı. Yunanlı bir taraftar o maçtakendini tirübünlerden atıp intihar etti. Türklerbizi nasıl yendi diye.

SadeceFenerbahçe'nindeğil Türk futbol

tarihine geçen "Cihatlar,Lefterler, Canlar,

Fikretler" döneminden ulu bir çınar. Fikret Arıcan

ile aynı dönemde futboloynadıkları için "Küçük

Fikret" ya da birçoktaraftarca "Kefal

Fikret" olaraklakaplandırıldı.

Bir anı daha 19 Mayıs 1955`te yapılan Atatürk Kupası ma-çı 20. dakikada Beşiktaş 3 gol attı. 3-0 mağlu-bumuz. Halk kaptanım en çok bana küfür edi-yor. Devre arası Lefter’le Burhan ne yapacağızabi, ne yapacağız abi diyorlar. Gidin dedim yü-zünüzü yıkayın gelin. Bizim yönetim kaçtı tabii.İdareci kaçmış hepsi kaçmışlar. Yerlerini de-ğiştirdim 10 dakikada 3 gol attırdım Burhan’a.20 dakika var 16 dakika var maç bitecek. Bizbastırıyooruz. Beşiktaş’ta sol açık vardı Coş-kun geldi topu bıraktı. Ofsayt oyun durdu. He-rifler geldi gol attı. 4-3 oldu. 2 dakika var maçbitecek. Bir vurdum top 90'a gitti. 4-4 oldu.

FikretKırcanbir dönemlerde adeta birfutbolcufabrikasıolarakçalışanFenerbahçealtyapısındafutbolabaşladı.

Şuan 92 yaşında... Fenerbahçe tarihinin en uzun süre forma giyen futbolcusu Fikret Kırcan:

4 büyüklerden sadece GalatasarayEA Sports'un yayınladığı FIFA

2013'te bulunacak ligler ve takımların

yayınladığı listede maalesef Spor Toto

Süper Lig yer almıyor. Oyunda yer alacak

tek Türk takımı ise geçen sene olduğu

gibi Galatasaray oldu. Bu durumun se-

bebi olarak ise TFF'nin toplu lisans ver-

mekten vazgeçmesi olarak göste-

riliyor. Yani bundan sonra takımlar

lisans anlaşmalarını kendileri yap-

maları gerekiyor.Gala-

tasaray bizi oyunda

temsil eden tek ku-

lüp olacak.

Page 14: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

Bucaspor’la bağlarını ko-paran Altınordu AŞ Başkanı Se-yit Mehmet Özkan, 7 milyonTL’lik alacağı konusunda yöne-timle anlaşamayınca kulübe

transferin songünü hacizgöndermişti.Özkan’ın avu-katları bu sa-bah saatlerin-de de hacizmemurları,polisler ve gö-revlilerle bir-likte sarı-laci-vertli kulübegiderek Baş-kan MehmetBektur’unodasındakikoltuk, masa,bilgisayarlar,faks cihazları

dahil tüm taşınır malları kamyo-netlere yükledi. Haciz memurla-rı kupalara dokunmadı. BugünBucaspor tesislerinin içi tama-men boşaltılmış durumda.

Salih Uçan’ın bonservisiBuca’yı karıştımış

Bucaspor’daki haciz iş-lemi yapılmadan hemen önceSeyit Mehmet Özkan adına Se-zai Öncü bir açıklama yaparak,7 milyon TL’lik alacağın tahsi-latı için hukuki yolları kulana-caklarını açıkladı. Öncü, “Ce-mil Şeboy’la 29 Ağustos’ta gö-rüşüp, tek madde haricindeanlaşma sağladık. Sayın Şeboyyerel bir TV kanalında bunumüjde olarak açıklarken, sade-ce Fenerbahçe’ye satılan SalihUçan’ın bonservisinden SeyitMehmet Özkan’a verilmesi ge-reken yüzde 25’lik tutarı karşı-layacak çeklerin akıbetini öğ-

rendikten sonra bu durum çö-zülecektir” dedi.

Çankırıspor Başkanı Sevda Karaali:

“Yeni yasaldüzenlemelerleevlere artık nasılhaciz gitmiyorsa,kulüplere de git-memeli. Sonuçtabu bireylerle ala-kalı bir durum ve kulübü bağ-lamamalı. Kişilerin yaptığıhatalar koca camiaları bağla-mamalı. Kulüplerin Türk fut-boluna hizmet edebilmesi içinbu tarz şeyler olmamalı. Bukulüplerin yaşaması gereki-yor. Kulüpler bu tarz hacizler-den muaf olmalı. Devlet bu-nunla alakalı yasal bir düzen-leme yapmalı. Bu kesinliklebir ihtiyaç.”

Kahramanmaraşspor Başkanı Ferudun Kolat:

“ Takip etti-ğim kadarıyla Bu-caspor geçen senecanlı transferler ya-pıp borçlanmayagitti. Borç sebebibu olabilir. Ancakfederasyon başkanımız ve sporyorumcularının dediği gibi bencebundan kurtulmanın en iyi yolukulüplerin anonim şirkete dö-nüşmeleri. Şu an da derneklerdehaksız kazançlar var, insanlarsağ cepten alıp sol cebe veriyor-lar. Türk Futbolu’nun kurtuluşuiçin, dernekleri ve kulüpleri ano-nim şirkete çevirmek gerekiyor.Biz de geçen sene anonim şirketolmayı tercih ettik. Bucaspor içinçok üzgünüm.”

Trabzonspor kur-mayları sürekli konuşu-

yor... Ama kimse tatmin ol-muyor. Herkes radikal bir

şeyler beklerken onlar ya sa-vunma yoluna gidiyorlar yahutda inkar!

“Avrupa’dan elenmeye biz de üzüldük!”“Asıl şimdi sahip çıkma zamanı”“Tek mağlubiyetle kış gelmez”İyi ama insanlar sonuçlar yüzünden meyus değil ki?Trabzonspor’a gönül verenlerin umutları yok oldu.Şehirde artık 1461 Trabzon bile,

Trabzonspor’dan çok konuşuluyor.

Yani pilot takım!Sıkıntı bu.

***

Maç kaybetmeden çok, Trabzonspor, bordo mavi kimliğiylebütünleşen özelliklerini kaybetti.

Genç yetiştiren kulüp,En fazla yerliye sahip kulüp,En çok milli çıkaran kulüp, değiliz artık!Bir yandan “Trabzonlular futboldan çok iyi anlar” deyip...

Diğer yandan “Bir mağlubiyet yüzünden kelle istemeyin” şek-linde bir çıkış olamaz yani.

Kimlik özelliklerinden bahsediyorduk...Trabzonspor sadece çok milli çıkaran, genç yıldızlar yetişti-

ren, yerliye yabancıdan çok değer veren kulüp değildi.Aynı zamanda yerli yıldız adaylarının da en fazla tercih ettiği

kulüptü. Sadri Şener ve ekibi en başta bunu kaybetti.Artık Trabzon’dan yetişen yetenekler rakip formalar altında

61’i sırtlıyor.Onların çoğu ne yazık ki Trabzon’a asla dönmemekten

bahsediyorlar. Anadolu’dan çıkan kaliteli gençler de artık Kara-deniz kulübünü tercih etmiyor.

Nitekim “Trabzonspor’da yükselirim” düşüncesi bu yöne-tim anlayışıyla tarihe karıştı.

***

Nedir, ne değildir...Bu takımdan sadece Umutlar, Buraklar, Egemenler, Cey-

hunlar yani milli yıldızlar gitmedi;Recep Onur, Sercan Kaya, hatta Barış Ataş bile ayrılmanın

hesaplarını kuruyor. Bir de yabancılar çöplüğü konusu var, onabu haftalık hiç girmeyelim.

Evet bu şehir futboldan iyi anlıyor. Bir şeyleri toparlayama-dınız. Bedel de ödeyemiyorsunuz.

Futbol yalanlarından vazgeçin bari.

[email protected]

SPORHAYAT 14 CMYK

www.sporhayat.com

SPOR HAYAT14

Hakan DEĞİRMENCİKÖŞE

BAŞI

Futbol Yalanları20 yaşındaki genç yetenek

Tolga Ciğerci Almanya veTürk Milli Takımı’ndanteklif gelmesi durumundatercihinin Almanyaolacağını söylediHaber: Levent Dikmener

UEFA Avrupa Ligi’nde Fenerbahçe’nin ra-kiplerinden B.Mönchengladbach’ta oy-nayan 20 yaşındaki Türk kökenli Tolga

Ciğerci’yi, Milli Takımlar Teknik Direktörü Ab-dullah Avcı’nın gözden kaçırdığını sanmıyoruz.Alman futbolunun parlayan yıldızlarından biri-si olarak gösterilen genç yetenek, “Almanya veTürk Milli Takımı’ndan teklif gelir ve birisiniseçmem istenirse tercihim Almanya olur” açık-lamasını yapsa da aklının karışık olduğu belli.Tarsuslu olan ve sık sık Mersin’e gittiğini belir-

ten Tolga, Türk takımlarından henüz bir teklifalmadığını söyledi. “Daha çok gencim. Basa-makları yavaş yavaş çıkıyorum. Yetenekleriminfarkındayım. Daha yolun başındayım” ifadesinikullanan Tolga Ciğerci’yi detaylı olarak incele-yelim. Çünkü bu oyuncu bir gün gelecek vedünya basınının gündemine oturacak. O za-man da Tük Milli Takımı’nın başındaki yetkili-lerin yapacağı bir şey kalmayacak.

TSW Phiesewarden (Nordenham) ve ArminaVöhrum (Peine) sonrası 2005’te kendini VflWolfsburg’un altyapısında bulan Tolga, profesyo-nel olduğu ana dek tekniğini geliştirdi, her söyle-neni yaptı. Genç yetenek 2012’nin Ocak’ındaB.Mönchengladbach’a transfer olarak dikkat çekti.

Almanya 19 ve 20 yaş altı milli takımların-da oynayan Tolga’yı VfL Wolfsburg geçen ocaktaB.Mönchengladbach’tan 1.5 yıllığına kiralamıştı.

Geleceğin ‘dinamo’suWolfsburg’ta genç yaşına karşın ön plana

çıkan Tolga, boyunun da verdiği (1.85 m.) avan-tajla zaman zaman gol noktalarına da sarkabili-yor. Gelecekte orta sahanın ‘dinamo’ları arasın-da gösterilen genç oyuncunun fuleleri, pas yüz-

desinin yüksekliği ve oyunu iyi okuması futbolotoritelerinin de dikkatini çekiyor. Alman basınıise Tolga Ciğerci’nin farkına çok erken varmış vebu oyuncunun başarısını sütunlarına taşımıştı.

Mönchengladbach’tan Marco Reus’unayrılmasıyla önemi artan Tolga’yla teknik direk-tör Lucien Favre yakından ilgileniyor. Çünkü İs-viçreli teknik adam 4-4-2 sisteminden 4-2-3-1’egeçerken Tolga’nın takımdaki rolünü de düşün-dü. Favre’nin aklındaki Tolga’yı takımını bir ma-estro gibi yönetene çevirmek… Favre, Tolga’ylailgili şunları söylüyor: “Beklentilere kısa süredeyanıt verdi. Bir oyuncu için takımın dengesinibozar mısınız ya da sistemi değiştirir misiniz?Ben değiştirdim. Yaparken de hızlı hareket et-tim. Tolga’lı Mönchengladbach’ı izlemeye devamedin… Bazıları bana ‘Delirdin mi sen?’ dedi amaben asla pişman olacağım bir şeyi yapmam.”

18 yaşındayken Alman Ligi Bundesliga’yaadım atan ve Wolfsburg’un Köln deplasmanın-da (Kasım-2010) oynadığı maçta ilk kez vitrineçıkan Tolga, futbola bakış açısını şöyle özetli-yor… “Topa ihtiyacım var, sürekli topla birlikteolmalıyım. Yani onunla sevgili gibiyim. Topsuzbir hayat düşünemiyorum.”

ViTRiNE ÇIKAN YENi YILDIZ: TERCiHiM ALMAN MiLLi FORMASI

“Ben aslapişman

olacağım birşeyi yapmam”

PTT 1. Lig ekibi Bucaspor ile tüm bağ-larını koparan Seyit Mehmet Özkan,alacakları için kulübe haciz gönderdi

Bucaspor’a Transferin son günü haciz

Bucasporlu taraf-tarlar başkanlarınfotoğraflarının bu-lunduğu toplantıodasından SeyitMehmet Özkan’ınfotoğrafı söktü.

Page 15: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

Sporhayat Ankara

Gürsel Gökçe

Uzun bir dönemdir için-de bulunduğu mali kriziatlatamayan Ankaragü-cü’ne verdiği desteklerletanıdığımız CHP AnkaraMilletvekili Aylin Naz-lıaka, gazetemizin Anka-ra temsilci Gürsel Gök-çe’nin sorularını tüm iç-tenliğiyle yanıtladı.

Kadın gözüyle Türk futbolunu de-ğerlendirir misiniz?

Sadece kadınlara ve çocuklara açıkolan maçların “seyircisiz” maç diye ad-landırıldığı bir ülkede futbola kadın gö-züyle bakmak zor. Türkiye’de futbolmaalesef erkeklerin alanıymış gibi düşü-nülüyor. Futbolun jargonu da erkek jar-gonuyla tamamlanan bir dil oluyor. Fut-bolu seven, izleyen, takip eden kadınlarda toplumdan enteresan tepkiler alabili-yor. İşte tüm bu yerleşmiş fikirleri dedönüştürecek olanlar yine kadınlar. Türkfutbolu içinde bolca şiddet barındırıyor.Sadece kazanmaya odaklanmış bir kül-tür, maçların seyir zevkini de azaltıyor.

Bu da kadın seyircilerin futboldan uzak-laşmasına neden oluyor.

Türkiye’de futbolun görüntüsü bi-raz kaotik. Gerekli altyapı yatırımları ya-pılmıyor, saha zeminleri futbolcu sağlığı-nı tehlikeye atacak kadar kötü, tribünlerbakımsız. Sanırım öncelikle buralardanbaşlamak gerekiyor. Takımlarımızın Av-rupa kupalarında, Avrupa ve dünya şam-piyonlarında başarılı olmaları gerekmek-tedir. Türk futbolu daha başarılı olmakzorunda, bu nedenle bir an önce bu kao-tik dönemden çıkılması gerekiyor.

Kulüplerimizin başında kadın yöne-tici olsa sizce başarılı artar mı?

Yöneticinin başarısını kadın ya daerkek olmasına bağlamak doğru değil.Sporcusuna değer veren, altyapı eğitimi-nin değerini bilen, kulübüne ve ülke spo-runa katkıda bulunmaktan onur duyanher yönetici başarılı olur. Önemli olan ki-şisel çıkar ve hırslarınızı bir kenara bıra-kıp kendinizi kulübünüze adamanızdır.

Türkiye’de erkek şiddeti görenkadınlar, sırf boşanma isteği nede-niyle öldürülen kadınlar varken, Türksporunda birçok başarının altındakadın sporcuların imzasının olmasısizce bir tezat değil mi?

Ülkemizde kadınlar bir yandan bukadar ezilirken, diğer yandan da gururkaynağımız oluyor. Töre cinayetleri, na-mus cinayetleri, çocuk gelinler, tecavüz-ler, çocuk istismarları, kadına yönelikşiddet gibi birçok utanç verici olay yaşa-nan toplumumuza en büyük kıvancı ka-

dınlar yaşatıyor.Bu durum ülke-mizdeki çelişkileredair güzel bir örnektir.

Ayrıca bayan voley-bol ve basketbol takımındaki ifade-nin kadın olarak düzeltilmesi gerekiyor,çünkü 2 cinsiyet var: Kadın ve erkek. Ba-yan bir cinsiyet tanımlaması değil.

Sporcularımızın uluslararası alan-da kazandığı başarılar sadece ülkemizigururlandırmakla kalmıyor gelecek ku-şaklara da örnek teşkil ediyor. Bu rolmodel olma durumu genç-lerimizin spora yönelme-sini sağlıyor. Bu önemlibaşarıların kadınlarınikinci plana atılmaya çalı-şıldığı ülkemizde kadınlartarafından kazanılması çok da-ha anlamlı ve değerli. O yüzden spo-run her alanında kadının desteklenmesigerektiğine inanıyorum. Ülkemizi başa-rıyla temsil eden tüm sporcularımızatekrar tekrar teşekkür ediyorum.

Önceden aileler çocuklarını futboloynatmak istemezdi. Şimdi annelerçocuklarını ellerinden tutup futbolkurslarına götürüyor. Ço-cuklarını birkurtuluşumuduolarakmı görü-yorlar?

Ülkemizde in-sanlar öyle zor koşullardayaşıyorlar ki yükselen her değeri birumut olarak görüyorlar. Gelir dağılımı-nın adaletsiz oluğu, ailelerin geçim sı-kıntısıyla boğuştuğu ülkemizde futbolbir umut kapısı. Futbola başlayan kaççocuk yıldız olabiliyor ki? Futbol oyna-yanların çok az bir kısmı hayal edilenhayatları yaşayabiliyor. Bu nedenle ül-kemizin en temel sorunu olan eğitimsorunu çözülmeli. Hem aileler hem dedevlet çocukların eğitim ve spor hayat-larını birlikte yürütebilecekleri şartlarıonlara sağlamak zorundadır.

Ankaragücü takımını kurtarmaadına bir maaşınızı vermiştiniz. AKP’liHakan Şükür ile bir görüşmeniz oldumu bu konuda?

Ankaragücü, o dönemde ıslak for-malarla maça çıkıyordu, tesislere doğal-gaz alacak parası yoktu. Transfer yasağıvardı ve takımda sadece bir profesyonelfutbolcu yer alıyordu. Ben de bir basıntoplantısı düzenleyip “Onurlu Kurtuluş”adında bir kampanya başlattım. Ankara-gücü gerçekten de onurlu bir takımdır, onedenle bu durumun kurtuluşa gidenyolda yapılacak her türlü katkı olarak ta-nımlanmasını istedim. Kampanya süre-since hem işadamlarıyla, hem spor dün-yasının önde gelen bazı isimleri ile hemde Ankaralı STK’larla görüştüm. Partiayrımı gözetmeden tüm partilerin Anka-ra milletvekillerini tek tek aradım vekampanyaya davet ettim. Gençlik veSpor Bakanı’ndan da randevu talep et-tim: Ayrıca Genel Kurul’da konuşma ya-

pıpSayınBa-

kan’dan Türkiye Cumhuriyeti’nin tari-hinde önemli rolü olan bu takıma sahipçıkmasını istedim. Maalesef daha öncezor durumda olan bazı takımlara Bakan-lık tarafından verilen destek Ankaragü-cü’nden esirgendi.

Sporla ilgili misiniz? Hiç futbol oy-nadınız mı? Futbol taraftarı mısınız?

Düzenli olarak spor yapan biriyim.2 erkek çocuk annesiyim. Hem ailecek iyivakit geçirmek hem de stres atmak içinküçük bahçemizde futbol maçları yapı-yoruz. CHP milletvekilleri olarak Ampu-te Futbol Milli Takımı ile yapılan maçtada oyuncu olarak yer aldım. Tüm takım-larımızın Avrupa kupalarındaki maçları-nı heyecanla takip ediyorum. Ankaragü-cü taraftarıyım. Seyirci yasağı olan maç-lar için otobüs kaldırdım, partimizin ka-dınlarını ve çocuklarını Ankaragücümaçlarına götürdüm. Çoğu hayatında ilkkez maça gittiğini ama çok zevk aldığınısöyledi. Spora olan ilginin artmasındaincir çekirdeği kadar katkım olduysa nemutlu bana!

Meclis sporda şiddet yasası çıkar-dı, tribünde saha dışında olay çıkaran-lara ağır yaptırımlar uygulayan bir ya-sa. Ama buna rağmen şiddet aynı, dur-madı. Sizce nasıl bir çözümle bu olay-ların önüne geçilebilir?

Maalesef şiddet toplumun her ala-nına yayılmış durumda. Ve statlar da

duygu yoğunluğunun en çok yaşandığıyerler olarak şiddetin sıklıkla yaşandığıbir yer haline dönüşüyor maalesef. Şid-detle mücadele de en önemli ayaklardanbirisi eğitim. Kişinin hukuka, kurallarauymasının yolu eğitimden geçiyor. İn-sanları sadece yasalarla disiplin altınaalamazsınız. Özellikle de tribün gibi in-sanların toplu olarak hareket ettiği yer-lerde. Toplumun eğitim kalitesini yüksel-tip insanların sporun ruhunu yakalama-sını sağlayarak şiddetinin önüne geçebi-lirsiniz.

2020 olimpiyatlarına adayız. An-cak son olimpiyatlarda yeterice ba-şarı alamadık bununla ilgili görüşleri-niz nelerdir?

Olimpiyatlar sporun ruhudur. El-bette ülkemizin dünyanın en büyükspor olayına evsahipliği yapması benimde en büyük dileğim. 2020 adaylığıönemli fakat bu adaylık laf olsun diyeolmamalı. AKP Hükümeti’nin her ko-nuda takındığı popülist tavır burada dakendini gösteriyor. Sadece tesis yatırımıile olimpiyatlar düzenlenemez. Olimpi-yatların en önemli unsuru sporculardır.Sporcusuna yeterli desteği sağlamayanbir ülke olimpiyatlarda büyük hayal kı-rıklığı yaşarlar. İnsana yatırım yapmalı-yız, spordaki etkinliğimizi artırmalıyız.Sportif müsabakalar için yaptığımıztesisleri dolduracak seyirci profilinioluşturmalıyız. Aksi halde olimpiyatlarıdüzenlemek ülke sporuna uzun vadedebir şey kazandırmaz ve yapılan tesisler

Ekonomik kriz ve diyaliz sektörünün yaşadığı maddi sıkıntılara rağmen diyaliz salonunda "Önce Sağlık" prensibi ile kalitelimalzeme ve hizmetten ödün vermeyen Fethiye Can Diyaliz Merkezi halen 28+1 makine kapasitesi ile Fethiye'den, Türkiye'nindört bir köşesinden ve Avrupa'nın birçok ülkesinden hasta ve misafirlerimize uzman kadrolarımızla nitelikli hizmet vermekteyiz

Foça Mah. Barış Manço Bulv. 983 Sk. No:8. 48300 Fethiye/MuğlaTelefon: 0 252 613 26 36 / 0 506 908 27 95 Fax: 0 252 613 60 40

E-Mail: [email protected]

www.tatildediyaliz.com

SPORHAYAT 15 CMYK

15www.sporhayat.com

SPOR HAYAT

Futbola kadın gözüyle Oyuncular iyi ama performansları kötü, Ay-

kut Kocaman- Alex tartışmaları, geciken trans-ferler ve sonunda gelen başarısız sonuçlar.Genel itibarıyla bakıldığında yöneticisinden, an-trenörüne ve sporcusuna kadar herkesin başa-rısızlıkta sorumlu olduğu bir tablo var karşımız-da. Ancak tek günahkar Selçuk Şahin. Takımınen zayıf halkası olarak yıllarca kulübüne hizmetetmiş Selçuk görülüyor ve hiç hak etmediği söz-leri işitiyor. Bu sözleri söyleyen kişiler Selçuk ol-masa takım başarılı olur diyebiliyorlar mı aca-ba? Futbol her yönü ile takım oyunudur, her za-man bütüne bakmak gerekir. Herkesin kötü ol-duğu bir durumda birilerini zayıf halka ilan et-mek kişisel zayıflık göstergesidir.

Yöneticilerde gitmesinİl Güvenlik Kurulu alışagelmiş şekilde dep-

lasman takımlarının taraftarlarını maçlaragirmesini tekrar yasakladı. 14. Yüzyıl İngilte-re'sinde "futbol" kilise üyeleri ve kraliyet tara-fından çıkan şiddet olayları yüzünden yasak-lanmıştı. Bu yasaklamalar belli bir zaman dilimiiçinde devam etmişti. Bizdeki düşünce yapısıda o noktaya doğru hareket ediyor, şiddet varsayasaklar getirelim, olay çıkmasın, taraftar gir-mesin… Biraz daha olaylar artarsa yakında fut-bol 14. Yüzyıl’daki İngiltere gibi yasaklanabilir!Bu olaya çeşitli açılardan bakılabilir. İlk olarakyasaklar yüzünden devlet dolayısıyla polis zayıfgözükebilir, ikinci olarak bir işin nasıl olmayaca-ğına değil nasıl olabileceğine bakmak lazım. Ör-neğin İtalya'da şiddet olaylarına benzer bir du-rumda şu karar alındı. Taraftarların deplasmanmaçlarına organize veya toplu biçimde gitmeleriengellenecek. Kulüpler konuk takıma toplu biletsatışı yapmayacaklar, internet üzerinden biletalabilmeleri engellenecek. Satılan tüm biletler-de taraftarların kimlik bilgilerinin de yer almasısağlanacak. Bu çözümler geliştirilebilir. Bir baş-ka nokta şiddet olayları çıkaran kişilere yasalarçerçevesinde hemen gereğinin yapılmasıdır. Gü-nümüzde sahip olduğumuz teknolojide bu kişi-lerin kaçışının olmaması gerekir. Ayrıca kulüp-ler, bu olayları körükleyen taraftar grupları ileorganik bağlarını mutlaka kesmelidirler. Bugruplar çıkardıkları olaylar, ettikleri küfür ve kö-tü sözler ile kulüplere ve gerçek taraftarlara za-rar vermektedirler. Son olarak da yasak olacak-sa sürekli sert açıklamalarda bulunan, olaylarıngerilmesinde payı olan, şiddet olaylarına karı-şan taraftarlara her türlü sahip çıkan kulüp yö-neticilerinin de deplasman maçlarına hattamaçlara gitmemeleri gerekmez mi?

PlanlamaYönetimin en temel unsuru ve tüm yönetici-

lerin bilmesi gereken yönetimin fonksiyonları,planlama, örgütleme, yürütme, koordinasyon vedenetim olarak beş parçadan oluşmaktadır. Bubeş parçanın gerekliliğini yerine getiren örgütle-rin başarılı olma şansları yüksektir. Ancak günü-müzde spor yöneticilerinin iş bittikten sonra plan-lama safhasına geçmeleri başarısız olan kulüple-rin başarısızlık nedenlerini açıkça ortaya koymak-tadır. Kupadan elendikten sonra oyuncu transferibu durumun en belirgin örneğidir.

Bilge DONUK

Zayıf halka

Yönetimpenceresi

[email protected]

bakmak zor“Sadece tesise

değil insana yatırımyapmalıyız”

Sadece kadınlara ve çocuklara açık olan maçların “seyircisiz” maç diye adlandırıldığı bir ülkede

“Sadece kazanmaya odaklanmış bir kültür, maçlarınseyir zevkini de azaltıyor. Bu da kadın seyircilerinfutboldan uzaklaşmasına neden oluyor.”

“AKP Hükümetispora da popülist

yaklaşıyor”

“Olimpiyatların enönemli unsurusporculardır”

Ankaragücü’nü buduruma düşürenlerdenhesap sorulsun

Meclis’te onca erkek milletvekili varken bir ka-dın olarak Ankaragücü’ne destek vermekle kalma-dınız. Sahiplendiniz. Ankaragücü düştüğü bu durum-dan kurtulacak mı?

Kadın olmam futbolla ilgilenmeme engel bir durumdeğil. Ankara milletvekili olarak, başkentin 103 yıllık ta-kımının düşürüldüğü bu duruma sahip çıkmaktan baş-ka bir alternatif göremiyorum. Bir Ankara milletvekiliolarak şehrimdeki sosyal, sportif, ekonomik her türlüsorunla ilgilenmek benim görevim. Tarihinin en zor gün-lerini yaşayan Ankaragücü’ne destek olmak benim şeh-rime karşı olan görevim Ankaragücü kötü idari yönetim-ler ve kişisel hırslar nedeniyle borçlandırılmıştır. Buborçların ödenebilmesi için doğru bir mali yapılandırma-ya ihtiyaç vardır. Buradan Futbol Federasyonu’na da birkez daha çağrıda bulunmak istiyorum. Ankaragücü’nübu duruma düşüren tüm yöneticilerden hesap sorul-sun. Ankaragücü taraftarı her koşulda takımının yanın-da, onların vefası Türk futbol tarihinin en önemli sayfa-larından birini oluşturacaktır.

Sporun ruhunu kavrayamamış, bencil yöneticileryüzünden kulüp alt lige düşmüş olsa da 103 yıllık çınarbugünleri atlatacaktır. Doğru ve planlı bir mali yapı, alt-yapıdan çıkarılan genç oyuncular üzerine oturtulmuş birtakım iskeleti ve tabii ki Ankaralıların desteğiyle Ankara-gücü ait oldu yere dönecektir. Ben böyle olması gerekti-ğine tüm içtenliğimle inanıyor ve umut ediyorum.

Ülkemizin bu anlamda datutarlı ve planlı bir spor

politikasına ihtiyacıolduğunu da düşünüyorum

Page 16: Spor Hayat Gazetesi_Sporhayat -2

SPORHAYAT 16 CMYK

Sorularla Hülya HabilSiyasal BilimlerFakültesi’ndeUluslararası

ilişkiler okuyan Hül-ya Habil genç yaşınarağmen hem pod-yumların hem de tel-evizyonların arananismi olmayı başarangenç manken kariye-rini spor yapmasınabağlıyor.  

Bölümünün İngi-lizce bir bölüm olma-sı sebebiyle dersleri-

nin yoğun olduğunuvurgulayan Habil “Ço-cukluğumdan buyanaspor yapıyorum. Hemmankenlik hem de iyibir oyunculuk kariye-rim var. Bir yandan ai-lem ve sosyal yaşan-tım da tabii. Amatüm bunları erkenyaşta başladığım spo-ra bağlıyorum. Sporsayesinde zamanı da-ha verimli kullanmayıda öğrendim. Yani gü-

zelliğimi ve fiziğimiborçlu olduğum spo-ra iş disiplinimi deborçluyum” dedi.  

Yüzmeyi çok sev-diğini söyleyen Habil“Haftanın belirli gün-leri düzenli olarakspor salonuna gidiyo-rum. En favori spo-rum Squash yani Du-var Tenisi. Korttan çı-karken kendimi ra-hatlamış hissediyo-rum” dedi.

1. Hobilerin: Spor yapmak, sinemave tiyatroya gitmek, arkadaşla-rımla eğlenceli toplatılar yapmak2. Özlediklerin: Çocukluğum3. Korkuların: Karanlık, yükseklik,dar alan, ve en çok korktuğum şeyde ailem ve sevdiklerimikaybetmek. 4. Benzemek istediğin biri: Çok spesifik bir yüzüm olduğunudüşünüyorum. Kesinlikle kimseyebenzemek istemem.

6. Hayatın film olsa o filmin adı neolurdu: "Ağlasam mı gülsem mi"7. Duygusal mısın?Evet duygusalımdır.8. Hayranlarından ilginçhediyeler ya da tekliflergeliyor mu? Hediye değil de çokdeğişik tekliflergeliyor. Çoğu daevlenme teklifioluyor.

Bu güzeller

Endüstriyelleşen futboldakulüpler gelirlerini arttırmak içinçeşitli yollar deniyor. İngiltere'ninköklü ekiplerinden Crystal Palace’dakombine bilet satışlarını arttırmakiçin ilginç bir yola başvurdu.

Crystal Palaceyönetimi, kulü-

bün amigo kız-larının bikinili

kıyafetler ileoynadığı "Call

Me Maybe"yeisimli parça-

ya klip çek-tirerek kombi-

ne satışlarınıartırmayı he-defliyor.

Crystal Palace'da ülkemizde Kasımpa-şa, Kayserispor ve Mersin İdman Yur-du formaları giyen Andre Moritz, geç-tiğimiz günlerde Championship ekibiy-le sözleşme imzalamıştı.

Ülkemizde futbol takımlarında ami-go kızlar bulunmamaktadır. Amigo kızlarendüstrileşen sporda tribünlere taraftar-ları çeken, dansları ile onları coşturan veeğlendiren gösteriler yapmaktadır. Ameri-ka’da çok etkili bir biçimde kullanılmakta-dır. Basketbolda Anadolu Efes spor kulü-büne bağlı “Efes Kızları” ülkemizde bu ko-nuda en organize ve bilinen örnektir.Kombine satışları istediği gibi gitmeyenkulüplerimiz için ilginç bir öneri olabilir.

sahaya indirir

2013 Avrupa Basketbol Şam-piyonası grup elemelerinde 2.olmak için 19 sayı fark atmakzorunda olduğumuz Çek Cum-huriyeti maçını 81-58 kaza-narak tarih yazdık

Ülker Sports Arena’da oynanan karşı-laşmada maç boyunca uzunlarımız Semih,İlkan ve Kerem ile oyun kurucu Doğuş’unetkili ve skorer oyunları ile istediği farklıskoru yakalayan Millilerimiz grubunda 2.olarak 2013 Avrupa Basketbol Şampiyo-nası’na gitmeye hak kazandı.

İlk yarıda etkili oyunu ile 2. çeyreğinortasına 37-19 ile 18 sayılık farkı yakala-dık. Bu farkta Çek Cumhuriyeti’nin 11 topkaybı da önemli rol oynadı. Oyuncalarımı-zın inanılmaz mücadelesi ile iyice panikle-yen Çek Cumhuriyeti karşısında ilk yarıyı44-26 önde bitirdik.

Milli Takımımız ikinci yarıya da hızlı baş-ladı. 3. çeyreğin 2. dakikasına 50-26 ile far-kı 24 sayıya çıkaran Millilerimiz bu çeyreği65-40 önde bitirdi. Son çeyrekte fark bir ara21 sayıya düşse de Millilerimiz karşılaşma-dan istediğini almasını bildi. Grubumuzuİtalya’nın arkasından ikinci olarak bitirdik.

Karşılaşmayı Gençlik ve Spor BakanıSuat Kılıç, Milletvekilleri Osman AşkınBak ve Mehmet Domaç, Spor Genel Mü-dürü Mehmet Baykan, Türkiye BasketbolFederasyonu Başkanı Turgay Demirel ileeski milli basketbolcular ve antrenörler

de takip etti. Karşılaşma sonrası sahadaoynanan muhteşem oyunu ve alınan 23sayılık farklı galibiyeti Gençlik ve Spor Ba-kanı Suat Kılıç ayakta alkışladı.

Kerem Gönlüm: Ülkece zor günlerde ya-şadığımız bu günlerde insanlarımıza mutlu-luk yaşattık. Yeni bir oluşum içindeyiz, ger-çek gücümüzü gösterdik, İnşallah şampiyo-nada da başarılı olacağız.

Ender Arslan: Zor oldu, stres vardıama inanıyorduk birbirimize, hedefe ulaş-tık, İlkan ve Doğuş’u da kazanmış olduk,finallerde başarılı olacağız.

Semih Erden: Atmosfer inanılmazdı, her-kese teşekkür ediyorum. İki kişilik oynama-mız gerekiyordu, bunu başardık, olağanüstümücadele gösterdik. Avrupa Şampiyonasın-da ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğiz,Türkiye bunu hak ediyor.

81-58

Sonu güzel bitti

KARiYERi SPORLA YAPTIM

SEZONUN 4. ve

son 'Grand Slam'ı

ABD Açık'ta tek

bayanlarda ABD'li

Serena Williams,

finalde Belarus

Victoria

Azarenka'yı 6-2, 2-

6 ve 7-5'lik setlerle

2-1 yenerek 4. kez

şampiyon oldu.

Williams,

kariyerindeki 15.

'Grand Slam'

zaferine imza attı.

ESKİ olimpiyat,

dünya ve Avrupa

şampiyonu Hamza

Yerlikaya, Güreş

Federasyonu

başkanlığına aday

olduğunu açıkladı.

İNGİLİZMirror

gazetesi,

Manchester

United

Menajeri

Sir Alex

Ferguson’un

Real

Madrid’den

Cristiano

Ronaldo’yu

istediğini

iddia etti.

Kendi deyimiyle podyumların Göçmen güzeli Adını Feriha Koydum dizisinde de tanınanünlü manken Hülya Habil SporHayat Gazetesi’nin bu haftaki konuklarından

13 -2

0 Ey

lül 2

012

YENİ NESİL SPOR GAZETESİ