still life mayis - hazİran 2015

104
Zeki AKAKÇA’dan “Gez-Gör Denizli’yi” 2015’in Abiye Trendleri İş ve Siyaset Dünyası’nın Başarılı İsmi: Şahin TiN “O” Türkiye’nin Angelina Jolie’si Bir ömrü bir avuç kömür için verenlere “SOMA” Denizli’nin güçlü sesi; Hakan EYİDEN Mehmet Selçuk Karikatürist bir Yengeç’in hikayesi MAYIS - HAZİRAN 2015 SAYI: 3

Upload: grafik-point

Post on 22-Jul-2016

283 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

 

TRANSCRIPT

Page 1: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Zeki AKAKÇA’dan“Gez-Gör Denizli’yi”

2015’in AbiyeTrendleri

İş ve SiyasetDünyası’nınBaşarılı İsmi:Şahin TiN

“O” Türkiye’ninAngelina Jolie’si

Bir ömrü bir avuçkömür için verenlere

“SOMA”

Denizli’nin güçlü sesi;Hakan EYİDEN

Mehmet Selçuk

Karikatürist birYengeç’in hikayesi

MAY

IS - H

AZİR

AN 20

15 S

AYI: 3

Page 2: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015
Page 3: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Borusan Otomotiv BMW Yetkili Servisi İzmir Yolu Üzerinde Menderes Bulv. No:41 Gümüşçay - DENİZLİ Tel: (258) 371 3777 (pbx) - Fax: (258) 371 3999

BU BAHAR AYRI GÜZEL.

BMW Service

WWW.BMW.COM.TR/SERVISAVANTAJI

Trafiğe çıkış tarihi 2011 yılı ve öncesi olan BMW’nizi 31 Mayıs’akadar Özgür Otomotiv’e getirin, bakım ve mekanik işlemlerde%20 indirim avantajından yararlanın. Üstelik JOY Card üyeliği dehediyemiz

Özgür Oto

Kampanya kapsamına hasar onarımı ile lastik işlemleri dahil değildir. Üyelik süresince ve üyelik koşulları çerçevesinde servis işlemlerinde indirim avantajısağlayacak olan JOY Card, aktif üyeliği bulunmayan kampanya kapsamındaki BMW sahiplerine ve kampanya süresince hediye edilecek olup JOY Cardhakkında ayrıntılı bilgi için www.bmw.com.tr sitesini inceleyebilirsiniz. 30 Mart 2015 - 31 Mayıs 2015 tarihleri arasında geçerli olacak olan kampanya, diğerözel indirim ve avantajlarla birleştirilemez. Borusan Otomotiv, kampanya koşullarında her zaman değişiklik yapabilir.

Borusan Otomotiv BMW Yetkili Servisi

Page 4: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Denizli Oto Center Kumkısık Mh. Menderes Blv. N: 161 DENİZLİ

“0 Kilometre ve 2. El Araçlarda Memnuniyetiniz Garantimiz”

Page 5: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Hayatınızın en önemli parçasını korumak sizin elinizde...

KONUT SİGORTANIZI YAPTIRMAYI İHMAL ETMEYİN

TEDBİRİNİZİÖNCEDEN ALIN

Page 6: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Merhaba,

Yaz meyveleri pazarları rengarenk süsledi, sabah güneşi artık içimizi ısıtı-

yor ve cıvıl cıvıl kuş sesleri ile uyanıyoruz yepyeni bir sabaha… Dirilişin mev-

simindeyiz Yaz Ayı’nda…

Yaz mevsiminin iyiden iyiye kendini hissettirdiği şu günlerde, içimiz kıpır

kıpır enerji dolu ve harekete geçtik. Bu yıl kış aylarının sert geçmesinin ardın-

dan yazın sıcaklığını çok özlemiştik. Güneşi gördük kendimizi sokaklara attık.

Yürüyüş yapmayı, saksıdaki çiçeklerimize su vermeyi, çimlere basmanın yasak

olduğunu bildikleri halde top oynayan çocukların mutluluğunu izlemeyi, ye-

şeren ağaçların arasından bir birine şarkılar söyleyen kuşların seslenişlerini

özlemiştik. Özlediğimiz bir şey daha vardı. Dergimizin üçüncü sayısı…

İşte üçüncü sayımızda sizleri bekleyenler… Birinci ve ikinci sayıda olduğu

gibi dolu dolu içeriğiyle hazırladığımız dergimizde Denizli’nin iş ve siyaset

dünyasının tanınmış ve başarılı ismi Şahin Tin kapağımızda yer alıyor. Ken-

timizden haberlerle gündemin nabzını siz değerli okurlarımız için tuttuk.

Denizlili cesur yürekli yazarımız Gülistan Sinanoğlu ile yapmış olduğumuz

röportajla hem iç dünyasına yolculuk ettik, hem atlatmış olduğu rahatsızlığı

üzerine samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Denizli’nin güçlü sesi Hakan Eyi-

den ile yapmış olduğumuz röportajla sanatçımızı, sevenlerine daha yakından

tanıtma fırsatı yakaladık. Dergimizin en dikkat çeken yazılarından olan Veni

Vidi Vici sayfamızda gittiği, gezdiği ve gördüğü yerleri kendi kadrajından

kompozisyonlarla sunan sevgili ve değerli üstat, Zeki Akakça yine birçoğumu-

zun belki de hiç gitmediği Denizli ve çevresinde görülmesi gereken yerlerin

rotasını sizler için çizdi.

Biliyorsunuz ki sosyal sorumluluk, dergimiz için önemli bir vizyon bu se-

beple ülkemizde koruyu aile sistemini yaygınlaştırarak çocukların sevgi dolu

bir ailede büyümesi için fedakarlıklarla çalışmalar yürüten Denizli Koruyucu

Aile Derneği Başkanımız Ayfer Doğan ile koruyucu aile sistemi üzerine yapmış

olduğumuz keyifli ve duygu dolu o sohbet… Tabi anneler ve babalar gününü

de unutmadık.

Bunların yanı sıra sağlık, mimari-dekorasyon, sağlıklı bir cilde sahip ol-

mak için önerilerimiz, kitap, sinema, edebiyat, moda, mekan, astroloji ve be-

lediyeden haberleriyle keyifle okuyacağınız bir sayıyı daha sizlere sunuyoruz.

Bol güneşli günleri, yüreğinizin en derinlerinde yaşamanız temennisiyle.

Keyifli günler sizlerin olsun…

KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

Binnur OLCAYTÜRKAN

@binnur.olcayturkan

Page 7: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015
Page 8: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

BelediyedenODTÜ’de 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı böyle GeçtiGez gör Denizli’yi. Nerelere gidilir, neler görülürCemal Ataman | Üç harflilerden sakınınYaza pürüzsüz bacaklarla girinCoşkunlar Group yeni şubesini açtıHome Goods Outlet Stores ikinci şubesiyle Denizli’de açıldı2015 yaz abiye modasında trendlerSarımsıcak bir Yengeç’in hikayesiİşte KPSS’yi kazanmanın püf noktalarıDenizli’nin güçlü sesi; Hakan Eyiden“Küçük Dev Adımlar”dan nefes kesen basketbol gösterisiİş ve siyaset dünyasının başarılı ismi Şahin TinÇağdaş türk şiirinin mavi gözlü devi; Nazım Hikmet anısına...Off-Road Yarışları nefes kestiPamukkale ve Denizli’de Tur 2015 coşkusuMinik Finallilerin Okuma Bayramı coşkusuCildinizi meyvelerle yenileyin

81012182022242630323436384246505254

İmtiyaz Sahibi Erdal ERKANSorumlu Yazı İşleri Müdürü Erdinç ERKANGörsel Yönetmen Sefira KURTEditör Binnur OLCAYTÜRKANHaber Koordinatörü Fatma TUNÇERFotoğraf Editörü Zeki AKAKÇAPazarlama Sevda CULHAİnternet Yayın Sorumlusu Serkan BURSALIKatkıda Bulunanlar Zeki AKAKÇA Cemal ATAMAN Ümit BİLGİÇ Mitat YALÇINKAYA Dr. Başak GÖZLÜKAYA Mimar Dr. Halit COZA Prof. Dr. Yasin Levent ÖZÇELİK Meltem KURT Sultan UĞURLUHukuk Danışmanı Av. Aykan DEMİRKAPI

7438

Point Reklam Marka ve Pazarlama Grubu Başkanı Erdal ERKANGrafik Tasarım Sefira KURT

EKSEN OFSET REKLAM ve MATBAA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.Huzur Mah. Çamlık Cd. No:5 Seyrantepe / Sarıyer / İstanbul

BASIM YERİ

Point Reklam AjansıSaraylar Mh. Selçuk Cd. No: 27 Polat İş Mrk. K:4 ( Yön AVM üstü ) Bayramyeri / DENİZLİ0258 264 99 90 - [email protected]

Cesur Yürekli bir kadın o:Gülistan Sinanoğlu

İş ve siyaset dünyasının başarılı ismi Şahin Tin

MAYIS - HAZİRAN 2015

Page 9: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Sokak defilesiyle bahara “merhaba” dedilerGözü yükseklerde olanlar için büyük düşündük

Trafik kazalarında ilkyardım: İyilik mi yapıyoruz?“O” Türkiye’nin Angelina Jolie’si

Laodikya Gezi ve Doğa Yürüyüş GrubuCesur yürekli bir kadın o! Gülistan Sinanoğlu...

Spastik beyin felcinde geç kalmak risktirAnneler Günü vs. Babalar Günü

Bir ömrü bir avuç kömür için verenlereSanayi şehri Denizli’de 1 Mayıs coşkusu bambaşka

Eymer’den örnek kutlamaBilin; Neden sürekli geç kalırız?

Yeşil-siyahlı efsaneler yıllar sonra bir aradaİşkence üzerine bir motto; Karartma Geceleri

Kitapçı Kedisi: Elif Şafak ve “Aşk”Zevk Karmaşası

Cemiyetten HaberlerMerkür’ün Mayıs ve Haziran aylarındaki etkisi nasıl olacak?

565862667074788082848586889092949698

1282

262015 yaz abiye modasında trendler

Bir ömrü bir avuç kömür için verenlere Gez gör Denizli’yi.

Nerelere gidilir, neler görülür

Page 10: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

8

Geçen yıl ilçelere yönelik gerçek-leştirdiği 320 kilometrelik ikinci kat as-falt çalışması ile büyük takdir toplayan Denizli Büyükşehir Belediyesi, bu yıl ilçelerde ve kent merkezinde başlattı-ğı sıcak asfalt çalışmalarını sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi’nin Şirinköy Cad-desi’ndeki asfalt çalışmalarını inceleyen Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli genelinde yolla ilgili tüm sıkıntıları ortadan kaldıracakla-rını söyledi.

Kent genelinde gerçekleştirdiği ya-tırımlarla Türkiye’ye örnek olan Denizli

Büyükşehir Belediyesi, geçen yıl ilçe-lerde yaptığı 320 kilometrelik ikinci kat asfalt çalışması ile yol hizmetlerinde bü-yük aşama kaydetti. Bu yıl ise sezonun açılmasıyla birlikte sıcak asfalt çalışma-larına başlayan, bu kapsamda birçok ilçede şantiye kuran Denizli Büyükşehir Belediyesi kent merkezinde ihtiyaç olan yollarda da gece-gündüz hizmet verme-ye devam ediyor. Bu kapsamda Denizli Büyükşehir Belediyesi ekipleri sorum-luluk alanındaki Şirinköy Caddesi’nde sıcak asfalt çalışması gerçekleştirmeye başladı.

Türkiye’nin En Büyük Çocuk Şenliği

“Ümmeti O’nu Anıyor”

Büyükşehir ÇalışıyorDenizli Büyükşehir Belediyesi

ve Genç MÜSİAD’ın Kutlu Doğum Haftası kapsamında organize etti-ği “Ümmeti O’nu Anıyor” etkinliği vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Ekonomi Bakanı Zeybekci ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Zolan’ın katıldığı etkinlikte, ünlü şair Dursun Ali Erzincanlı, kendine has üslubu ile Hz. Peygamber sevgisini ve hayatını anlattı.

Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Genç MÜSİAD’ın birlikte orga-nize ettiği “Ümmeti O’nu Anıyor” etkinliği Ziya Tıkıroğlu Açık Hava Tiyatrosu’nda gerçekleştirildi. Kut-lu Doğum Haftası etkinlikleri kap-samında yapılan organizasyona, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, davetliler ve çok sayı-da vatandaş katıldı. Genç MÜSİAD Başkanı Muharrem Kılcı, etkinliğe destek veren Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’a te-şekkür etti. Konuşmaların ardından ünlü şair Dursun Ali Erzincanlı, ken-dine has üslubu ile Hz. Peygamber sevgisini ve hayatını anlattı.

Denizli Büyükşe-hir Belediyesi’nin bu yıl 4’üncüsünü düzenlediği Türkiye’nin en büyük Ço-cuk Şenliği ilçelerdeki ço-cuklara da unutulmaz bir gün yaşatıyor. Denizli Bü-yükşehir Belediyesi, kent genelinde 60 bin çocu-ğun katılacağı şenlik kap-samında ilk olarak Honaz ilçesinden gelen küçükleri ağırladı.

Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Türkiye’nin en geniş katılımlı Çocuk Şenliği tüm hızıyla sürüyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi Fuar Alanı’nda bir süre önce başlayan organizasyonda her gün yaklaşık 3 bin küçük gönül-lerince eğlenirken, Çocuk Şenliği ilçelerdeki çocukları da ağırlamaya başladı. Kent genelinde 60 bin çocuğun katılacağı şenlik kapsamında, ilk olarak Honaz ilçesinden gelen küçükler konuk edildi. Okullarından otobüslerle alınarak şenlik alanına getirilen çocuklar, animatörler eşliğinde gönüllerince eğlendi. Denizli Büyükşehir Belediyesi Fuar Alanı’nda özel olarak hazırlanan platformlarda eğ-lenen çocuklar çuval yarışı, ip çekme, can gibi geleneksel oyunlar oynayarak arkadaşlarıyla bir araya geldi. Denizli merkezde 40 bin, ilçelerde ise 20 bin ol-mak üzere bu yıl kent genelindeki toplam 60 bin küçüğün Çocuk Şenliği’ne ka-tılacağı kaydedildi. Denizli merkeze yakın olan ilçelerde çocukların otobüslerle Denizli Büyükşehir Belediyesi Fuar Alanı’na getirileceği, uzak yerlerde ise şenlik alanının ilçelerde kurulacağı ifade edildi.

Page 11: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

9MAYIS - HAZİRAN

Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlediği Gençlik Konseri’ne onbinlerce Denizlili katıldı. Delikliçınar Meydanı’nda sahneye çıkan ünlü sanatçı Fettah Can ve Kolpa Gru-bu gençlere unutulmaz bir gece yaşattı.

Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle geleneksel olarak düzen-lediği Gençlik Konseri, Delikliçınar Meydanı’nda yapıldı. Onbinlerce Denizlilinin akın edip, hınca hınç doldurduğu Delikliçınar Meydanı’nda Kolpa Grubu ve Fettah Can Denizlililer için sahne aldı. Sevilen şarkılarını, gençlerin alkış ve tezahüratları arasında seslendiren sanatçılar Denizlililere unutulmaz bir gece yaşattı. Gecede, Kolpa Grubu’nun sahneye çıkmasıyla başlayan coşku Fettah Can’ın şarkılarıyla devam etti.

Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği üc-retsiz yüzme kurslarına katılan çocuklar Kayıhan Yüzme Havuzu’nda düzenlenen yarışmaya katıldı.

27 branşta ücretsiz spor eğitimi verdiklerini kaydeden Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, “Ço-cuklarımıza kendi evlatlarımız gibi sahip çıkıyoruz, gele-ceğe hazırlıyoruz” dedi.

Denizli Büyükşehir Belediyesi Yüzme Kursiyerleri Arası Yüzme Yarışması, Kayıhan Yüzme Havuzu’nda dü-zenlendi. Etkinliğe, Denizli Büyükşehir Belediye Başka-nı Osman Zolan, Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gö-koğlan, Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Erdal Işık, kursiyerler ve velileri katıldı.

Geleceğin şampiyonları Denizli’de yüzüyor!

Denizlililer Gençlik Konseri’nde Coştu

On Binler Yalın Konserinde Buluştu

Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlediği Yalın konserini yakla-şık 40 bin kişi izledi. Delikliçınar Meydanı’na sığmayan onbinler-ce kişi ünlü sanatçının birbirinden güzel şarkılarıyla unutulmaz bir gece yaşadı.

Denizli Büyükşehir Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında ünlü sanatçı Yalın’ı Denizlililerle buluşturdu. Konser alanına sığmayan kalabalık ünlü sanatçı Yalın’ın şarkılarıyla keyifli saatler geçirdi. Denizli Büyük-şehir Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Yalın konseri düzenledi. Delikliçınar Meydanı’nda dü-zenlenen konser vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Akşam saatlerinden itibaren Delikliçınar Meydanı’na akın eden yaklaşık 40 bin kişi konser alanını sığmadı.

Page 12: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

10

MCMUN 2014 “Kriz Zamanlarında”

ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli Anadolu Lisesinin 18 öğren-cisi MUN (Model Birleşmiş Milletler) Kulübü rehber öğretmenleri eşliğinde, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Ankara Okulları lise bölü-mü öğrencileri tarafından bu yıl ilki düzenlenen MUN konferansı-na izleyici olarak katıldılar.

Türkiye’de ve dünyanın birçok ülkesinde belirlenmiş bir takvim dahilin de düzenlenen ve dili İngilizce olan bu konferanslarla öğ-rencilerin dünya üzerinde yaşanan sorunlardan haberdar olma-ları ve bu sorunlara karşılıklı tartışarak ortak çözümler üretmeleri amaçlanırken aynı zamanda da İngilizce dil bilgilerini geliştirme-

leri amaçlanır. Ankara ODTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Lisesi’nden 88 öğrencinin özverili çalışmalarıyla ilki yapılan konferansa Türkiye’nin farklı illerindeki 10 liseden 160 öğrenci katıldı. Konusu “Kriz zamanlarında” olan bu konferansa katılan delegeler dünyada yaşanmakta olan ve Birleşmiş Milletlerin gündemini de oluşturan Nükleer Enerji Santralleri, silahsızlanma, Suriye’de süregelen savaş gibi konuları tartışıldı.

Eğitim ve Öğretim Yılı Böyle Geçti...ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli Okulları her yıl bir birinden güzel çalışmalarla öğrencilerini geleceğe hazırlıyor.

Sağlam atılan bir eğitim temelinin bireylerin hayatında ne kadar önemli olduğunun bilinciyle hareket eden, ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli Okulları bu yılda öğrencilerine ve ailelere yaşatmış olduğu başarılarla ‘ODTÜ’lü Olmak Bir Ayrıcalıktır’ dedirtti.

Uluslar Arası Matematik Yarışması ODTÜ’de Yapıldı

ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli Okulları yine uluslar arası bir organizasyona ev sahipliği yaptı.

Dünyada birçok ülkeden çok sayıda öğrencinin katıldığı KANGURU Uluslar Arası Matematik Yarışması ODTÜ Geliştir-me Vakfı Özel Denizli Okulları’nda gerçekleştirildi. Matemati-ğe olan ilgiyi artırmayı ve pekiştirmeyi amaçlayan yarışmaya çok sayıda öğrenci katıldı. Geçtiğimiz yıllarda da bu tip ya-rışmalara öğrencilerini hazırlayarak ulusal ve uluslararası dü-zeyde birçok ödül alan ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli Okulu bu yarışmanın da Denizli’ de gerçekleştirilmesine ön-cülük etti. Her sınıf seviyesinden öğrencinin katıldığı yarışma Denizli’de ilk kez düzenlendi.

Page 13: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

11MAYIS - HAZİRAN

İNGİLİZCE’NİN DAHİLERİNİ AĞIRLADILAR

ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli Okullarında Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortak düzenlenen ‘Maximising The Lear-ner’ konulu seminer yoğun katılım ile gerçekleştirildi. Seminer-lere, Denizli ve şehir dışından gelen 400 ‘ün üzerinde katılımcı yer aldı ile yoğun ilgi gördü. ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli Okulları tarafından geleneksel hale getirilmesi için bu yıl 2.si dü-zenlenen ‘Maximising the learner’ konulu seminer Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortaklaşa düzenlendi. Seminerlerde, De-nizli ve şehir dışından gelen 400 ‘ün üzerinde katılımcı yer aldı. Seminerde dünyaca ünlü eğitmenler ve ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Ankara Okulları öğretmenleri tarafından önemli konularda sunumlar gerçekleştirildi.

ÇOCUK GÖZÜYLE DNA

Hacettepe Üniversitesi Biyoloji bölümü tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen “DNA GÜNÜ 2015” etkinlikleri kap-samındaki “ÇOCUK GÖZÜYLE DNA” konulu resim yarış-masında Denizli ODTÜ öğrencilerinden Elif Gök Türkiye 2.si, Gülce Karya Yılmaz Türkiye 5.si oldu. Yarışmada ço-cukların DNA molekülü ve genetik hakkında bilgi toplama-ları ve hayallerindeki DNA molekülünü resme aktarmaları amaçlanmaktaydı. Yarışmaya ODTÜ Fen Bilimleri ve Görsel Sanatlar zümresiyle işbirliği ile hazırlanan öğrencilerin de-receye girmesi okullarını olduğu kadar Denizli’yi de gurur-landırdı.

ODTÜ MİNİKLERİNDEN SERGİ

ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli Okulları öğrencilerinin birden çok teknik ve malzemeyi bir araya getirerek tuvallere farklı yorumlar kattığı özgün eserler katılımcıları büyüledi

Çamlık Forum AVM ‘de düzenlenen etkinlikte ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli Okulları Anasınıfından 7. Sınıflara kadar tüm öğrencilerin titizlikle çalıştığı eserler büyük beğeni topladı. Keyifli açılışın ardından bir bir çalışmaları gezen katılımcılar Anasınıfından 7. sınıflara kadar tüm öğrencilerin birçok teknik ve malzemeyi bir araya getirerek yaptığı özgün eserleri tüm katılımcıları büyüledi. Sergide birçok veli çocuklarının hazırladığı tablolarla fotoğraf çekilmeyi de ihmal etmedi.

ODTÜ SPORTİF BAŞARILARDA’DA SÖZ SAHİBİ

ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli Okulları 2014–15 Eğitim-Öğretim Yılını 8 kupayla kapattı.

2014–15 eğitim-öğretim yılı okul müsabakalarında, sekiz dalda mücadele veren ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli okul takımları sekiz dalda madalya ve kupa başarısı gösterdi. Gençlik Spor İl Müdürlüğü Okul Sporları Müsabakaları Voleybol Genç Kızlarda Denizli birincisi ve Ege bölge üçüncü olan okul takı-mı öğretmenlerini ve ailelerini gururlandırdı. ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli okul takımlarının ba-şarısı bununla kalmadı. Gençlik Spor İl Müdürlüğü Okul Sporları Müsabakalarında ODTÜ okul takımla-rında Jimnastik Minik Kızlar takımı Denizli birincisi, Okçuluk Yıldız Kızlar kategorisinde Berfin Er Denizli birincisi, Satranç Genç Erkeklerde Batuhan Özen Denizli birincisi, Voleybol Küçük Kızlarda Denizli ikincisi, Hentbol Yıldız Erkeklerde Denizli ikincisi, Mendil Kapmaca – Çocuk Oyunları İl Şampiyona-sında Denizli ikincisi son olarak Murat Aycan 51. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu Bisiklet Yarışları ikin-cisi oldu. ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Denizli Okulu öğrencileri, ODTÜ’lü olmak bir ayrıcalıktır dercesi-ne her alanda olduğu gibi sportif faaliyetlerde de önemli başarılar elde ederek okullarını, öğretmen-lerini ve ailelerini onurlandırdılar.

Mithat Yalçınkaya

Page 14: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

12

Veni Vidi Vici

Bir önceki sayımızda Gez-Gör Denizli’yi… Nerelere gidilir, neler görülür demiştik ve Denizli’nin gezilip görülmesi gereken yerlerini ilçe ilçe siz değerli okurlarımızla paylaşmıştık. Şimdi yazı dizimizin devamında Denizli’nin diğer güzellikleri ile devam ediyoruz.

Gez-Gör Denizli’yi...

Yazı ve Fotoğraflar: Zeki Akakça

Kuzeyden Batıya; Çal, Bekilli ve Güney taraflarına doğru iner-ken, sofralık, kurutmalık, pekmez ve şaraplık üzüm bağlarını, ay çiçeği tarlalarını, çalışkan insanları nasıl tanımlamalı? Çal’daki Kı-sık Kanyonu, Bekilli’deki Mangırın Kısık Kanyonu ve Adıgüzeller Barajı’nın üst havzasını nereye koymalı bölgeyi anlatırken.

Güney ilçesinin adıyla anılan tabiat parkı statülü şelalesini, kentin 2 büyük barajına ev sahipliği yapmasını, biri inşaat halindeki yeni barajını gizli güzellikler olarak nereye koymalı?

Büyük Menderes’in bu en büyük kolunu takip ederek Sarayköy’e inildiğinde kentin en düşük rakımlı ve bereketli topraklarını, ora-larda yetişen Akdeniz iklimi sever bitkilerini, termal sularını, kap-lıcaları ve Attuda Antik Kent yerleşimi ile Denizli’nin batıya açılan kapısı oluşunu nasıl anlatmalı?

En batıda Aydın-Manisa-Denizli il sınırını oluşturan Buldan ise bin yıla geri giden yerleşim alanlarına sahip oluşu, tarihin yanında kültür, ticaret ve doğasıyla her daim dinamik oluşunu, yayla gö-lünde doğal yaşamı, çiçeği böceği kuşu, kurdu, ovaya inince Tri-polis’teki antik dönemin bu coğrafyadaki üçüncü büyük kentini, Diribol Vadisi’ndeki yaşam alanlarını görmek gerekmez mi?

Buldan | Yayla Gölü

Page 15: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

13MAYIS - HAZİRAN

Nerelere Gidilir, Neler Görülür...Yazı dizisi devamı

Sultanlar giydirmiş dokuma kültürü ve geleneksel üretimle halen canlılığını koruyan Buldan nasıl kısa cümlelerle anlatılabilir ki ya-şayıp görmedikçe?

Babadağ İlçe merkezi ve yakın köylerinin dokumanın ikinci adresi oluşunu, geleneksel yaşam kültürünü, yemeklerini halen koruyor olmasını etkili olarak nasıl dile getirmek gerekir ki? Sonra zirve-sinde en uzun kar tutan dağlardan biri olan Babadağ her daim dağcılık ve tırmanışçıların ilgi merkezi iken ondan bahsetmemek olur mu? Antik dönemin Salbakos Dağı, arkasındaki Afrodisias Antik Kentine tarihin en eski döneminde dahi mermerler verirken onların bu güne gelişi nasıl ifade edilebilir? Zirvesindeki Antik Türk tarihine ait olduğu iddia edilen Anıt mezarları anmadan gör-meden geçmek olur mu?

Babadağ zirvelerinden kuzey yönüne inen Kelleci, Altındere vadi-lerini mutlaka görmek gerekmez mi? Buralardaki Karadeniz tarzı yaşama tanıklık etmek ayrıcalık değil mi?

Babadağ ve Karcı Dağlarının güneyinde kalan Tavas Ovası ve o ovanın kuzey doğu yamacına yaslanan Tavas ile çevresini görüp değerlendirmemek kayıp olmaz mı?

Çal Yöresi | Üzüm Kurutan Kadınlar

Page 16: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

14

Bozdağ ve burada son dönemde adın-dan sık söz edilen kayak merkezi ile Barza Ovası’nın batısındaki Obruk mut-lak görülmesi gereken yerlerden değil midir?

Kızılcabölük; etnografya müzesi ile tekstili, tarihi yapıları ve halen kullanı-lan çeşmelerinden bir tas su içmeden geçilecek yerlerden midir? Kızılcabö-lük ören yeri ve Vakıf Köyü’ndeki tarihi mekânlara uğramamak ciddi kayıp sa-yılmaz mı? Yine bölgenin en tanınmış kişiliklerinden bir olan Özay Gönlüm anılmadan geçilebilir mi? Yine Medet Köyündeki kaya mezarları görülüp bu-radaki Terrakota atölyesiyle geçmişe bir

Bozdağ

Page 17: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

15MAYIS - HAZİRAN

Çameli | Yaylacık Dağı

Kale

Çameli | Hayri Dev

yolculuk yapmadan bölgeyi tanımış sa-yılır mı gelenler? Yeni sayılabilecek ka-dar kısa süre önce su tutan Karahisar ve Yenidere adlarıyla bilinen baraj gölünü görmeden Tavas ovası tanımlanabilir mi?

Ovanın ucundaki bir başka güzellik ise Kale İlçesi ve bağlı yerleşim alanlarıdır. İlçe merkezindeki Tabea Antik Kenti ile onun üzerinde yakın zamana kadar kullanılarak sonra tekrar restore edilip kullanıma devam edilen Cevher Paşa Camii azımsanacak değer midir?

Bölgede Muğla Aydın ve Denizli il sı-nırlarının renkli noktası sayılan İnceğiz Kanyonu ve köyü ile Gölbaşı Obruğunu görmemek kayıp sayılmaz mı?

Akdeniz bölgesiyle sınır çizen bu yöre aynı zamanda Burdur- Antalya- Muğla –Denizli illerinin kültür geçiş noktası-dır. Bölgenin doğal değerleri akarsu-ları, yaylaları, kanyonları ve minik dağ gölleri anlatılırken en öne çıkan değeri folkloru olmaktadır. O değer ki onun yaşayan temsilcisi Hayri Dev UNESCO tarafından da yaşayan insan hazinesi lis-tesine alınmıştır. O değerle tanışıp dağ yöresi ezgilerini sesinden dinlemeden Çameli’yi tanıdık, gezip gördük demek mümkün mü?… Üç tellinin tınılarını, çam düdüğünün boğuk nağmelerini, Hayri Dev’in çi-çiçiii sözlerini duymadan Çameli den dönülür mü?

Denizli adı ile aynı anda akıllara gelen ilçelerden biridir Acıpayam. Gerek yer-leşimi ve gerekse geleneksel kültürü ve folklorik değerleriyle kentin omurgasını oluşturan Acıpayam yöresi ovası, dağı, akarsuyu, çeşmesi eski yerleşim alanları ve geleneklerine bağlılığı ile halk kültü-rü araştırmacıları ve tarihçilerin uğrak yeri değil midir?

Denizli ilini güneyden sınır çizen ilçe-lerden olan Beyağaç; kentin yüz ölçü-münün yüzde 80’ inden fazlası orman-larla kaplı ilçesi olması, az bozulmuş doğası, bin yıla meydan okuyan anıt or-manları, Kartal Gölü, Karagöl, Eşenler Göleti, Su Gözü Kaynağı, Akçay Deresi ve vadisi ile mutlak görülüp bilinmesi gereken yerlerden, doğal güzelliklerin-den değil midir? Yılda bir kez yapılan yüzyıllar ötesinden süzülüp gelen Eren Günü etkinlikleri ve sipsinin sesi gize-minde başka diyarlara yolculuk yapmak için Ağustos sonunda Çiçekbaba zirve-lerine tırmanmak ayrıcalıklı zaman değil midir?

Muğla’dan Antalya yönüne doğru gü-neyden yol alırken Batı Toros Dağları silsilesi izlenirken durak yeri Çameli İl-çesi ve onun dağları, yaylaları adından da anlaşılacağı üzere çam ormanları değil midir? Otantik yaşamı ve halen sürdürdükleri geleneksel yayla yaşamını yakından görüp tanımak gerekmez mi?

Page 18: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

16

Bozdağ’ın güneye akan dereleri önün-deki dağ köyleri, Olukbaşı-Benlik Kan-yonu, Gölcük Kapızı, Hisar Köyü, Kelek-çi Çayı, Karaismailler ve Geyik Köprüsü gibi değerleriyle Gireniz Vadisi özel bir bölge değil midir?

Acıpayam ovası değerlendirildiğinde ise ovanın tarımsal üretime katkısı, ova girişi ve çıkışına yerleşimler, bölge in-sanının geçmişten kaynaklı geleneksel üretim yöntemleri, zanaatkârlıklarıdır.

Yerleşim alanlarının adları olan Yüreğil, Dodurga, Yazır, Avşar, Gaysar, Kızılhisar gibi eski Türk boy isimleri de yorumla-nıp değerlendirilmeden Acıpayam’dan çıkılıp gidilir mi? Eşeler Dağı ve yaylası ile Keloğlan Mağarası ve Uçarı Gölünü görmeden gezi eksik kalmaz mı?

Hemen Acıpayam’a bitişik olan Serin-hisar eski adıyla Kızılhisar leblebiciliği, urgancılığı ve bardakçılığı ile tanınıp bi-linirken sırtını yasladığı ve adını verdiği

dağı da unutmamalı? Serinhisar’ın meş-hur yeri ise Yatağan’daki Kefe Yaylası olarak bilinir. Yazın en sıcak günlerinde oralarda yürüyüp kamp yapıp derin bir nefes almadan yöre tanınmış sayılır mı?

Sona doğru gelindiğinde ise Denizli’nin olduğu kadar Ege Bölgesi’nin de en yüksek dağı olan Honaz Dağı ve aynı adlı ilçeden söz etmeden konuyu bağ-lamak olur mu? Yaz-kış demeden he-men her mevsim tırmanış ve yürüyüşün

Acıpayam’da Çoban

Acıpayam’da Değirmen

Page 19: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

17MAYIS - HAZİRAN

değişmez adresi olan Honaz Dağı endemik bitki türleri, antik yerleşim alanları ve özel konumu gereği ülke-mizdeki az sayıdaki Milli Parklardan biridir. Honaz Dağı bir yandan Denizli il merkezinin doğu cephesindeki coğ-rafi sınırı olurken eteklerine yaslanan Colesa Antik Kenti ve Lycos Vadisini besleyen kaynak sularının da kaynağı durumundadır. Kaklık Mağarası, Saklı Göl dağın vadilerine saklanmış dere-ler, şelaleler, yaylalar ve diğer değer-ler Honaz’ın ancak bir bölümünü an-latmaya yetecektir.

Bir Denizli düşleyin ve çıkın yollara, o yollar sizi güzelliklere, farklılıklara, doğaya, tarihe ve kültüre götürecek-tir. Boşuna değildir şairin; “ Al gözüm seyreyle Denizli’yi” demesi…

Siz ne dersiniz?

Acıpayam | Ucarı Gölü

Honaz | Aşağıdağdere

Page 20: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

18

Karanlık bir salonda, yuvarlak masa-nın etrafına oturarak çağrılmaz aşk. ” Ey aşk geldiysen haber ver. Ey aşk geldiysen kapıya üç defa vur” diye çağrılmaz. Aşk gümbür gümbür gelir. Kapıları çerçeveleri sarsarak, kırarak gelir. Fırtınaya tutulmuş yaprak gibi ayaklarınızın yerden kesildiğini, dü-mensiz ve rotasız bir gemi gibi sağa sola yalpalandığınızı, iradenizin ve düşünce gücünüzün elinizden alındı-ğını hissedersiniz. İnternetten sipariş ederek aşık olamazsınız. Kitap tele-fon beyaz eşya siparişi gibi olmaz. En olmadık zamanda en zayıf anınız-da sarıp sarmalayıverir sizi aşk. Adını koyamazsınız bir anda. Bir çift güzel göz etkisi altına alıverir sizi, feleğini-zi şaşırırsınız. Mutluluk denen güzel-lik kanatlanıp uçar sizden yükseklere, ulaşılmaz. Yokluğu da azap olur var-lığı da sevdiğinizin. Bu yüzden “Aşık olmak istiyorum, birisine bağlanmak istiyorum” diye gezmek hiçte akıllıca değildir. Aşk sanılan duyguların çoğu cinsel istek ve hevestir aslında. İnsan yaşamı boyunca ya bir kere aşık olur yada iki kere. Üçüncüyü, beşinciyi sa-yanların duyguları aşk değil, maymun iştahlılıktır. Bazen ömrü boyunca aşık olmadan geçip gider insanlar bu dün-yadan.

Peki aşık olmalı mı insan? Aşk evlili-ği mi mantık evliliği mi? Sorularının cevabını herkes kendine göre verir. “ Ben aşık olmalıyım diyen arkadaş aşkı bilmeden söyler. Aşk esarettir. Hiç kimse gönüllü olarak esaret istemez. Nefesin kesilir, boğazın kurur, yüreği-ne bir taş oturmuş gibi olur. Kim ister ki bu eziyeti?

İnsanlar ikiye ayrılır; bir grup aşık olur, bir grup aşık olduğunu sanır. Arzu ile aşk karıştırılır çoğu zaman. Aşk evlili-ği diye tanımladığımız evlilikler birkaç ayda çatır çatır dağılıyorsa adı yanlış konmuştur mutlaka. “Sevmek mi gü-zel yoksa sevilmek mi?” sorusunun cevabını “ Sevmek” diye verir çoğu bilinçli insan. Çünkü ne kadar sevdi-

ğini bilirsin de ne kadar sevildiğini bilemezsin. İnsanların daha çok sevil-meye ihtiyaçları vardır. “ seni çok sevi-yorum” diyenin ardına takılıp, her şeyi bırakıp gitmeler ondandır.

Ne diyorduk? Aşk “ Geliyorum” de-mez, sipariş edilmezdi. Cahit Sıtkı, “ Kapımı çalıp durma ölüm ben ölecek adam değildim” der. Biz aşk için aynı şeyi söyleyebilir miyiz? Aşk kapıyı ça-lınca ardına kadar açacağımızı söyleriz gönlümüzün kapılarını.

“Seversin kavuşamazsın, aşk olur” demiş Aşık Veysel… Gerçekten ka-vuşamayanların duygusu mudur aşk ? Tartışılır aslında. Kavuşunca devam eder aslında ama aşka ömür biçenler-de haksız sayılmazlar. Birlikte yaşam alışkanlığa dönüştüğünde, gözde devleştirilen sevgilinin de kusurlarının olduğu görüldüğünde duygu zengin-liğinde de bir eksilme olur gibi geli-yor bana. “ Aşkın en büyük düşmanı nedir? “ diye sorsalar bana kıskançlık-tır derim. Kıskanma duygusu, sevgi-liyi başkalarından kıskanma duygusu aşkı güneş görmüş kar gibi eritir. Kıs-kançlık duygusu insanın gözlerini kör, düşünme yetisini felç eder. Hareketle-rini kontrolsüz hale getirir. Bütün ayrı-lıkların özünde kıskançlık duygusunun yoğunluğu ve sıkıntısı vardır.

Aşk iki kişilik değil tek kişiliktir. Aşık olan kişi hep aşkını düşünür onunla yatar onunla kalkar. Yediği ekmek iç-tiği su onunladır. Sağa, sola, karşıya baksa da onu görür. Gözlerini kapasa onu görür. Kendinden çok onu düşü-nür tarafları iki kişilik bile olsa aşk tek kişilik bir oyundur. Aşık olan kişide aşık olunan kişi içinde çok zordur durum. “ Aman Allah’ım beni aşktan koru!” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Peki tamam siz bilirsiniz de… Ama aşk ge-liyorum der mi? Kapıyı çalar mı? Sev-giyle yaşayın, sevgili yaşayın…

ÜÇ HARFLİLERDEN SAKININ

Cemal ATAMAN

Page 21: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

ERISKINOPTİK

Doktorlar Cad. No:11 DENİZLİ0 (258) 265 03 66 - 265 60 03

Page 22: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

20

İşte kadınların korkulu rüyası selü-lit ve selülitten kurtulma yöntemleri;

Selülit Nedir?

Selülit (hidrolipodistrofi), derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun sı-kışması sonucu kan dolaşımının en-gellenmesi nedeniyle derinin üst kısmında portakal kabuğuna benzer bir görünümün ve bazen sertleşmiş kitlelerin oluşmasına denir. Deriye do-kunulduğunda cildin pürüzlü ve sert-leşmiş olduğu görülür.

Selülit, her 10 kadından 9’unda görülen bir sorundur. Ergenlik çağın-dan itibaren, kilolu yada zayıf her yaş-

taki kadında görülebilir; fakat kilolu kişilerde, selülitin deride oluşturduğu bozukluk daha belirgin olur.

Çoğunlukla kalça, basen, dizin ve bileğin iç kısımları, baldırların arkası gibi bölgelerde kendini gösterir.

Selülit neden oluşur?

Selülitin nedenleri arasında ilk sırayı kadınlara özgü hormonlar alır. Bunun yanında kalıtsal özellikler, yanlış beslen-me, az su tüketimi, alkol ve sigara kul-lanımı, stres, hareketsizlik gibi sebepler de selülit oluşumunu etkiler. Diğer ne-denleri arasında ise kabızlık ve doğum kontrol haplarını sayabiliriz.

Yaygın olarak bilinenin aksine se-lülit sadece kilolu kişilerin problemi değildir. İşte tam da bu nedenle eğer özellikle selülitlerden kurtulmaya yö-nelik bir yaşam tarzı benimsemezse-niz, ne kadar kilo verirseniz verin, bu portakal kabuğu görünümlü cilt prob-leminden kaçamazsınız.

Selülit kimlerde görülür?

Selülitin erkeklerden daha çok ka-dınları etkilemesinin ana nedeni ka-dınların cilt yapısındaki farklılıktır. Cil-di bir ağ gibi sararak destekleyen ve ona sıkılık veren kolajen lifleri, kadın vücudunda yağ hücrelerinin toplanıp birikmesine daha müsait bir yapıdadır.

Kadınların en çok şikayetçi olduğu problemlerden biri selülit. Yaz aylarıyla beraber bu cilt problemi bir kabusa dönüşüyor. Biz kadınlar pürüzsüz, muhteşem ve sütun gibi bacaklara sahip olmak isteriz. Özellikle de için de bulun-duğumuz yaz mevsimin de kısa şortlar, mini etekler ve elbiseler giyip bacaklarımızı her zamankin den daha çok gün yüzünde olacağını düşünürsek…

Pürüzsüz Bacaklarla

Girin

Page 23: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

21MAYIS - HAZİRAN

Bu

n o k -t a d a n e d e n bazı ka-d ın l a rda , kilolu bile olsalar daha az selülit oldu-ğunu anlayabili-riz. Çünkü bu tip kadın vücudundaki kolajen liflerinin ya-pısı erkek vücudun-daki yapıyla benzerlik gösterir ve selüliti büyük oranda engeller. Bu da ge-netik bir durumdur.

Önlem olarak ne yapılma-lı?

Öncelikle bol su içilmeli ve fazla tuzdan uzak durulmalıdır. Su kan dolaşımını ve toksit maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Bes-lenmeye dikkat edilmeli, mümkün ol-duğunca hayvansal yağlar azaltılmalı; taze ve besleyici yiyecekler tercih edilmelidir.

Selülitli bölgelere uygulanacak ma-saj da çok faydalıdır. Masaj, kan dola-şımını arttırır ve selülitli bölgede ciddi rahatlama sağlar. Masaj, sağladığı bu faydanın yanında, selülit için kullanılan kremlerin etkisini de arttırmaktadır.

Ayrıca dik durmaya, spor, egzersiz yapmaya, yüksek topuklu ve dar ayakkabılar giyme-

meye, sağlıklı kan dolaşımını engelledi-ğinden dolayı dar elbiseler giymeme-ye dikkat edilmelidir.

Selüliti önlemede egzersiz çok önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak selülit oluşumunu büyük ölçüde engel-ler. Çünkü; spor yaptığınızda kan dola-şımınız hızlanır ve kaslar gerilir. Ayrıca

yü-r ü -

m e , y ü z m e

gibi aktivite-ler de kan ve

lenf yolları dola-şımını da hızlandırır.

Bunun yanı sıra uygu-layacağınız diyetler, bes-

lenmenize dikkat etmekte selülit oluşmasını engeller.

Selülitten kurtulmanın etkili yolları?

Öncelikle fazla yağ küt-lenizden kurtulmanız ge-rekmektedir. Merkezimizde uygulanan ozon, lenf drena-jı, velasmooth, velashape 2, anti-selülit masajı ve sauna ile beraber roller yöntemi ile çe-şitli ürünlerin cildinize verilme-si ile selülitlerinizin kötü görün-tüsünü azaltabilir ve ya bundan

tamamen kurtulabilirsiniz. Cihazların biri ve ya duruma göre birkaçının kombinasyonu ile beraber 6-8 seans-lık programlardan sonra istediğiniz pürüzsüz görünüme kavuşabilirsiniz. Tabi ki çözüm biraz da sizin elinizde.

Siz ve biz ekip olarak bunu ba-şarabiliriz.

Başak Gözlükaya

Page 24: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

22

Yokohama Daha Fazlası Coşkunlar Otomotiv’ de

Dünyanın en büyük lastik üreticilerinden biri olan Yokohama; bi-nek otomobiller, kamyonet, iş makinesi, forklift, kamyon ve otobüs lastikleri pazarında saygın bir konumda yer alıyor. Yokohama aynı za-manda lastik taşıyıcılar/konvoyer bantlar/iş makinesi hortumları gibi endüstriyel ürünler, uçak tuvaleti modülleri, golf ürünleri ve su tankları gibi farklı grupları kapsayan geniş bir ürün yelpazesine sahip. Ürün çe-şidinin fazla olması ile daha zengin bir hizmet sunacak olan Coşkunlar Otomotiv müşterilerin her türlü talebini karşılayabilecek.

Coşkunlar Otomotiv, Yokohama’yı Şubeleri ile Denizli Tüketi-cisine Ulaştırıyor

Yokohama ürünleri, 2007 yılından bu yana, Denizli otomotiv sektö-rünün en saygın kuruluşlarından Coşkunlar Otomotiv tarafından, De-nizli tüketicisine ulaştırılıyor. Coşkunlar Group bünyesindeki Coşkunlar

Otomotiv Giyim Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’i bayiliğini yaptığı Yokohama ürünlerini şubeleri ile, tüketicile-rin beğenisine sunuyor. Coşkunlar Otomotiv Yoko-hama Yeni şubesi; Sümer Mahallesi 3. Sanayi Sitesi 25. Sokak No:64 Denizli adresinde, 2014 yılında hizmet vermeye başladı. Yüksek teknolojisi ve kök-lü geçmişiyle dünya genelinde beğeni kazanan Yo-kohama markasını, Denizli’de zirveye taşımak için “Kalite” anlayışından ödün vermeyen Coşkunlar Group, “Yenilikçi” ve “Rekabetçi” stratejisi ile faa-liyetlerine devam ediyor.

Kusursuz servisin keyfini Coşkunlar Otomotiv’ de sürün Coşkunlar Otomotiv, Yokohama lastikle-rinin tüm satış sonrası servis hizmetleri için sizi bekli-yor. Denizli Yokohama Yetkili Servisi Coşkunlar Oto-motiv; Balans, Rot Balans, Lastik tamiri, Jant tamiri, Lastik basınç ayarı, Lastik değiştirme, Lastik kontrol bölümleri ile hizmet veriyor.

Coşkunlar Group, yeni şubesi Yokohama Yetkili Bayi Coşkunlar Otomotiv Sanayi Şubesini açtı. Denizli’de sektöründe başarılı çalışmalara imza atan Coşkunlar Group, her geçen gün çalışma alanlarını genişletmeye ve dünya markaları ile büyümeye devam ediyor. Son olarak Yokohama Yetkili Bayi Coşkunlar Otomotiv Sanayi Şubesini açan Coşkunlar Group, tüm Denizli halkına daha kaliteli hizmetler sunmaya devam edecek.

Coşkunlar Group Yeni Şubesini Açtı

www.citroen.com.trwww.facebook.com/CitroenTurkiye

CREATIVE TECHNOLOGIE

CITROËN C4 PICASSO 1.6 e-HDi 115 HP ETG6 STT ortalama yakıt tüketimi 4 L/100 km, bileşik CO2 emisyonu 104 g/km’dir. Görseldeki araç orijinalinden farklılık gösterebilir.

YENİ CITROËN C4 PICASSOYeni Citroën C4 Picasso Technospace hafifletilmiş ve modüler yeni nesil EMP2 şasi platformu sayesinde otomobilin tüm dinamiklerini değiştiriyor. Gökyüzüne uzanan panoramik ön camı ve sıra dışı genişlikteki iç hacmiyle daha aydınlık ve ferah bir alan sunuyor. 7 inçlik dokunmatik tablet ekran tüm fonksiyonları parmaklarınızın ucuna getiriyor. 12 inçlik panoramik HD görüntüleme ekranıyla son teknolojiyi gözlerinizin önüne seriyor. Eşsiz tasarımı, rakipsiz sürüş deneyimi ve örnek CO2 emisyon değerleriyle Yeni Citroën C4 Picasso Technospace. Yaşamak istediğiniz dünya şimdi sizin.

COŞKUNLAR OTOMOTİV İZMİR ASFALTI MENDERES BULVARI NO: 224 GÜMÜŞLER/DENİZLİ 0258 371 13 14

FOÇA MAH. BARIŞ MANÇO BULVARI NO: 1 FETHİYE/MUĞLA 0252 613 13 00

Page 25: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

www.citroen.com.trwww.facebook.com/CitroenTurkiye

CREATIVE TECHNOLOGIE

CITROËN C4 PICASSO 1.6 e-HDi 115 HP ETG6 STT ortalama yakıt tüketimi 4 L/100 km, bileşik CO2 emisyonu 104 g/km’dir. Görseldeki araç orijinalinden farklılık gösterebilir.

YENİ CITROËN C4 PICASSOYeni Citroën C4 Picasso Technospace hafifletilmiş ve modüler yeni nesil EMP2 şasi platformu sayesinde otomobilin tüm dinamiklerini değiştiriyor. Gökyüzüne uzanan panoramik ön camı ve sıra dışı genişlikteki iç hacmiyle daha aydınlık ve ferah bir alan sunuyor. 7 inçlik dokunmatik tablet ekran tüm fonksiyonları parmaklarınızın ucuna getiriyor. 12 inçlik panoramik HD görüntüleme ekranıyla son teknolojiyi gözlerinizin önüne seriyor. Eşsiz tasarımı, rakipsiz sürüş deneyimi ve örnek CO2 emisyon değerleriyle Yeni Citroën C4 Picasso Technospace. Yaşamak istediğiniz dünya şimdi sizin.

COŞKUNLAR OTOMOTİV İZMİR ASFALTI MENDERES BULVARI NO: 224 GÜMÜŞLER/DENİZLİ 0258 371 13 14

FOÇA MAH. BARIŞ MANÇO BULVARI NO: 1 FETHİYE/MUĞLA 0252 613 13 00

Page 26: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

24

Çalıştığı firmalardaki ürünlerin yurtdışına ihraç edilmesi ve kendi hemşehrilerinin bu ürünlerden fayda-lanamaması üzerine harekete geçen Bozkurt, Homegoods Outlet Stores adıyla açtığı mağazasında Mağaza Yöneticisi Mustafa Kemal Sertoğlu ile birlikte Denizli halkına hizmet edecek.

Gizmo Ajans’ın organize ettiği etkinlikle açılan Homegoods Out-let Stores mağazasında, ihraç fazlası ürünler fabrikalardan halka daha uy-gun fiyatlarla ulaştırılacak. Daha önce ilk mağazasını Nazilli’de açan Boz-

kurt, üçüncü mağazasını ise Dalaman Ortaca’da müşterilerin hizmetine sun-mayı düşünüyor.

Amacının yurtdışına ihraç edilen ve iç piyasada satılmayan ürünleri Na-zilli ve Denizli halkının hizmetine sun-mak olduğunu söyleyen Musa Boz-kurt, “İki mağazamızı müşterilerimizin hizmetine açtık. 3. mağazamızla daha fazla vatandaşımıza hizmet sunmuş olacağız. Tek amacımız halkımıza en iyi ve en kaliteli ürünleri daha ucuza sunmak. Denizli’deki mağazamız De-nizli-Ankara karayolu Organize Sanayi

Bölgesi 13. Km de. Tüm halkımızı bek-leriz” dedi.

Açılışta konuşan Homegoods Out-let Stores Mağaza Yöneticisi Mustafa Kemal Sertoğlu, “ Denizli yurt içine ve yurt dışına ihraç ettiği kaliteli tekstil ürünleriyle biliniyor. Tekstil kenti olan ilimizde ürettiklerimizi, Denizli halkı tarafından da daha uygun fiyatlarla tüketilmesi için mağazamızı açtık. Ka-liteyi ve ekonomik fiyatı arayan bütün vatandaşlarımızı mağazamıza davet ediyoruz” diye konuştu.

Home Goods Outlet Stores İkinci Şubesiyle Denizli’de Açıldı

1996 yılından bu yana Denizli’nin önde gelen tekstil firmalarında ihracat sorumlusu olarak görev yapan Musa Boz-kurt, Homegoods Outlet Stores isimli ikinci mağazasını Denizli’de açtı.

Page 27: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Sırakapılar Mah. Saltak Cad. No:89/A Merkezefendi/DENİZLİ Tel: 0.258 242 46 10 Gsm: 0.554 498 98 81

Altıntop Mah. 836 Sok. No:2/C Merkezefendi / DENİZLİ Tel: 0.258 242 72 82 83 Gsm:0.554 498 98 82

İstiklal Mah. İnönü Cad. No:37/A Pamukkale / DENİZLİ Tel: 0.258 212 4 333 Gsm : 0.530 460 56 95

Reklam - Totem - Tabela - Araç Giydirme

Büro Makinaları - Satış - Servis - Kiralama

Dijital Baskı - Plan Kopya - Ozalit - Grafik - Kırtasiye

Dijital Dünya İçin

Dijital baskı çözümleri

www.buroteks.com

Page 28: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

26

2015Yaz Abiye Modasında

StillStyle

İşte yaz aylarında özel gecelerinizi süsleyerek sizi gecenin yıldızı

yapacak abiye modelleri…

Trendler

Ülkemizde olduğu gibi Denizli’de de yoğun kar yağışının ardından 2015 yılı yazı, sıcacık ve rengarenk geldi. Geride bıraktığımız bir yılın ardından yazın sıcaklığı mevsimlerin değişim ve daha fazlasından sonra yeni yıla ‘Merhaba’ dedik. Tabi yazın gelmesiyle birlikte değişimler de kendini göster-meye başladı. Mevsimlerin değişmesiyle, moda dünyası da kendini yeniliyor ve değişiyor. Abiye modelleri bu anlamda değişime uğrayan detaylardan biri. Tasa-rımcıların 2015 kış sezonuna özel olarak tasarladıkları abiye modelleri, bayanların ilgisini çekecek tarzda farklı modeller eşliğinde üretildi. 2015 yazında düğün, davet ve özel gecelerde daha şık olmak isteyen bayanlar için birbirinden farklı fikirlerin geliştiği günümüzde, en trend modellerin hangileri olduğu üzerine Still Life olarak bir araştırma yaptık. İşte 2015 yazının abiye modası…

Page 29: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

27MAYIS - HAZİRAN

Fatma Tunçer

Biz kadınlar yaz mevsiminde düğün, nişan ve özel davetiyelerde abiye giymeyi tercih ederiz. 2015 yaz abiye modelleri de vücut yapımıza uygun her desen ve her modelde abiye bulabilmemiz konusunda bizlere yardım ediyor. Bu sezonda net ve canlı renk-ler bizlere ihtişamlı ve farklı bir stil yaratmamız konusunda öncülük ediyor. Sezon renklerinde yoğunluk olarak gri, beyaz, hardal sarısı, siyah, bordo, aqua mavi, su yeşili ve tonlarında abiye modelleri ile karşılaşıyoruz. Canlı renklerin yanı sıra pastel tonlarda bu yaz abiye modasına damgasını vuracak.

Genellikle tasarımlarda kullanılan uzun kuyruklu abiye modelleri ve dantel detaylı transparan abi-yeler bu sezonda tüm bayanların ilgi odağı. Bir bayana yakışan ve dişiliği ön plana çıkaran tüm detay ve tasarımları 2015 yaz sezonu abiye mo-dellerinde bulmanız mümkün. Son derece zarafeti yansıtan nitelikli modeller ve detaylar ile yapılandı-rılmış abiye modellerinde keskin kesimlerden uzun ve kısa geometrik kesimlere, dekolte detaylarından yırtmaçlı modellere tüm stilde kıyafetler ile karşılaş-manız mümkün. Sezonda yer alan detaylardan bir tanesi de aynı veya farklı renklerde elbise üzerinde oluşturulan kurdele detayı. Capcanlı ve içinizi ısıtacak nitelikte renk ve tasarımlara yer açan 2015 yaz sezo-nu tüm bayanların tarzını yansıtacağa benziyor.

Yeter ki doğru abiye modelini seçmeyi bi-lin. Sezonda yer alan abiye modelleri ile son derece feminen bir duruş ve yapıya sahip olacaksınız. Etkileyici tasarımların ön plana çıktığı sezonda ünlü markaların defi-lelerini takip ederek 2015 yaz abiye model-leri ile ilgili en güzel abiyeleri bulabilirsiniz.

Page 30: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

28

Still Art

Sarımsıcak

Denizli’nin, Denizlililerin yakından tanıdığı başarılı bir isim Mehmet Selçuk. Yıllarını karikatüre veren sanatçı, 1986’dan bu yana sayısız sergiye katıldı, mizah dergilerinde çizdi, ödüller kazandı. Burcundan dolayı yakın dostları tarafından ‘Yengeç’ diye anılan ve çıkardığı karikatür kitabına da Yengeç adını veren Mehmet Selçuk, kendini, başarılarını, parlak sanat hayatını Still Life Dergisi’ne özel anlattı.

Size karikatürist mi diyelim ressam mı?

Bana “karikatürcü”derseniz sevinirim:) Bir derneğimiz var, adı: Karika-türcüler Derneği. Turhan Selçuk üstat hep karikatürcüyüm derdi,o yüzden karikatürcü sözü daha sıcak gelir bana.Resim de yaptığım için ressam di-yenlerde var ama benim ilk aşkım karikatürdür.

Sanat kariyerinizin hikayesi ile başlayalım, herhalde çocukluğunuz-da keşfedilen bir yetenektiniz?

İlkokuldayken el yazımın ve resimlerimin güzel olduğunu söylerlerdi öğretmenlerim. Bu yüzden panolara resimlerim asılır,yazılması gereken şeyleri ben yazardım. Bu ortaokul,lise,üniversite boyunca hep böyle oldu.İlkokulun sonunda resim öğretmeni olmaya karar verdim. Bugün bir yer-lerdeysem sanırım verdiğim erken kararımım sayesindedir. Bu bölümü kazanmak için çok çalıştım.Bunda öğretmenlerimin,ailemin ve arkadaşla-rımın etkisi çok büyüktür.

Öğretmenliğinizle sanatçılığınızı hayatınıza nasıl paylaştırıyorsu-nuz? Ağırlıkları eşit mi?

Gazi Üniversitesi Resim Bölümü “Grafik Ana sanat Dalı” mezunuyum. Okulumuzun bir özelliği de Cumhuriyet’in ilk yıllarından bu yana hep sa-natçı-öğretmen yetiştirmesidir. Bize ders veren öğretmenlerimiz aynı za-manda Türkiye’nin en önemli sanatçılarıydı. Sergiler açar,konferanslar verir yarışmalarda ödüller kazanırlardı. Bütün günleri neredeyse okulda atölye-lerinde öğrencileriyle birlikte geçerdi. Ben de bu kültürün devamıyım diye düşünüyorum. Öğrencilerime klasik resim anlayışının ötesinde bir şeyler vermeye çalışıyorum. Dersim de tiyatro da var, sinema da var, şiir de var...

Bir Yengeç’in Hikayesi

Page 31: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

29MAYIS - HAZİRAN

Bugün öğrencilerim Ara Güler fotoğ-rafını tanır, Nuri Bilge Ceylan filmini bilir, Can Yücel şiirini de sever.

Bir Anadolu kentinde sanatçı ol-mak zorluyor mu sizi?

Ülkemin her yerinde sanat yapılabilir,yeter ki gereken eği-tim ve destek verilsin. Sanatla uğraşmak dünyanın her yerin-de zordur,ama kültürler ve o ülkenin sanata bakan anlayışıy-la ancak sanat gelişebilir ya da geriler. Her dönemde sanatçı-lar horlanmış,hapishanelerde yatmış,öldürülmüş ama bu sana-tın ve bilimin gelişmesine engel olamamıştır. Gerçek sanatçılar toplumuna önder olan ve dün-yayı değiştirebilen insanlardır. Bu yüzden de hep devrimci ve avangart olmuşlardır. Kendimi bu ülkenin,bu bölgenin ve de bu ilin sanatçısı olarak görmüyorum; kendimi bu dünyanın bir vatan-daşı ve tabiri caizse bu dünya-nın sanatçısı olarak görüyorum. Çünkü sanat evrenseldir ve dili de çok geniştir.

Karikatüristlik içinde mu-halifliği barındırıyor. İfade özgürlüğü açısından bakarsak bu sanatı doğru bir coğrafya-da icra ettiğinizi düşünüyor musunuz?

Özgürlükler azalınca mizah keskinleşir. Haliyle her dönemde çok sert yöntem ve baskılarla karşılaşmak zorunda kalmıştır. Karikatürcü üstatla-rımızhapishanelere atılmış,işkenceler

görmüş ve dergiler kapatılmıştır. Sa-yısız örnekler verebilirim tarih içinden size.Karikatürcü Tan Oral, “ Siyasile-rin mizahtan hoşlananı çok enderdir. Çünkü mizah, onların sadece kararla-rını ve politikalarını değil; samimiyet-siz, düzeysiz yanlarıyla yalanlarını da

seçmenlerinin gözünde görünür kı-lar. Hoşlanmamakta haklıdırlar fakat daha önemlisi, mizah onların akıllı mı, tehlikeli mi olduklarını açığa çı-

karır. Şöyle ki, akıllı siyasetçi mizahî eleştirilere güler geçer, varsa hatasını düzeltir ya da aldırmaz. Diğeri ken-dini savunmaya ya da mizahçıdan öç almaya kalkar, işte o tehlikelidir. Mi-zahın mucizesi ise tehlikeli siyasetçiyi bile bir-iki denemeden sonra akıllı

olmaya zorlamasıdır.” der.

O yüzden bu ülkede, bu coğrafyada her dönem gülmece yapmaya çalışmak hem kolaydır hem zordur. Kolaydır diyorum; çünkü malzeme çok. Zordur; çünkü bunu anlayabilecek dü-zeyde kafalar ve hoşgörü yok-tur.Nasreddin Hoca’yı,Bektaşi’yi ve Mevlana’yı yetiştiren bu top-raklardaki son duruma bakar mısınız:)

Denizli’de sergilere ve sa-nat çalışmalarına gösterilen ilgi nasıl?

Kısaca içler acısı...

Sergiye,tiyatroya,söyleşilere giden insan sayısı her geçen gün daha da azalıyor. Tabi bu bir politika sonucunda böyle olmuştur. İnsanlarımızı maddi sorunlarla başbaşa bırakmanın sonuçlarıdır bunlar. İktidarlar bilinçli insan yetiştirmek,sanata ve bilime paralar harcamak yeri-ne; sorgulamayan,düşünmeyen insan profili üstüne projeler üs-

tünde çalışmaktadırlar. Bilim ve sanat merkezlerinin kapılarına kilit vurmak ve kapatmak, aslında toplumu da her şeye “kapatmak” tır.

Page 32: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

30

Bu anlamda Denizli’de sergilerde birbirimizi gördüğümüz -hep aynı - ar-kadaşlarla aramızda söylediğimiz, her-kesin bildiği bir laf vardır, “ Sen-ben bizim oğlan “ görüntüsünden de bıktık yani.

Yıllardır Denizli entelijansiyasının kent yönetiminde yer alarak Denizli’yi bir kültür-sanat şehrine dönüştürmesi gerektiğini ama bunun nedense başa-rılamadığını düşünürüm. Bana katılıyor musunuz?

Bizler yıllarca değişik dernekler ça-tısı altında çok güzel sergiler,gösteriler ve söyleşiler yaptık. Denizli Sanat-Sevenler Derneği başta olmak üze-re, sonrasında Desavgibi dernekler önemli projelere imza attılar,önemli sanatçıları Denizli’de ağırladılar. Bu et-kinliklerimize kenti yöneten idarecilere de kapılarımızı açtık açmaya da devam ediyoruz. Bu sorun başta da de-diğim gibi anlayış ve eğitim sorunu. Sanat eğitimi ol-mayan toplum-ların sanat-kül-tür politikası da olamaz. Olma-yınca da çok bir şey de olamıyor maalesef. Ama bizler üretmeye devam ediyoruz ta-biiki. Yılmak yok...

Resimlerinizin deney-sel bir tarzı var. Klasikten ziyade yeni fikirleri, yeni şeyler üretmeyi seviyorsunuz diyebilir miyiz?

Resimlerim ve karikatürlerim hak-kında birşeyler söylemeyi ya da yaz-mayı pek beceremiyorum. Yıllar önce seyrettiğim,şimdilerde öğrencilerime de izlettiğim Pablo Neruda’nın haya-tından bir kesitin anlatıldığı, “Postacı” filminin bir sahnesinde postacının:” Neden berber dükkanının kokusu beni hıçkıra hıçkıra ağlatıyor? diye sordu-ğunda, Neruda,” Kullandığım sözcük-lerden daha farklı olarak nasıl açıklaya-cağımı bilmiyorum. Şiiri açıkladığında sıradanlaşıyor, şiirin ortaya çıkardığı duyguların,onu kavramaya müsait bir ruh tarafından bizzat tecrübe edilme-sidir. “ der.

Resimlerinde kısaca pop-art ve fo-vist tavırlar var. Stilizasyona uğramış figürler,kuşlar ve sıcak renk armonileri ilk dikkati çeken unsurlar. Kendi kişili-ğimi ve tavrımı yansıtan hızlı,heyecanlı , kıvrak ,yumuşak, sıcak renk ve çiz-

gilerin resimlerimdeki diğer unsurlar olduğunu söyleyebilirim. Bugün ister resim, ister grafik tasarım isterse karikatürlerime bakan kişi-lerin tarzımdan(üslup) dolayı hemen be-nim çalışmam olduğunu bil-mesi yıllarımı a ld ı , a lmaya da devam ediyor.

S a n a t h a y a t ı n ı z s e r g i l e r , ödüller ve ki-taplarla dolu. Anlatır mısınız biraz?

Bugüne kadar 40 ‘a yakın

kişisel sergi açtım. 30’a yakın

ulusal - uluslarara-sı ödül kazandım. Bunlara özel dernek ve ku-rumların verdiği ödüller de da-hil edilirse 75’ e yakın ödülüm var diyebilirim.

En son Mayıs ayında sonuçla-

nan- Elazığ’da dü-zenlenen ulusal afiş

yarışmasında 1.lik ödülü kazandım. 2007’de 25. sanat yılım

dolayısıyla “ Yengeç” Mehmet Selçuk Karikatürleri kitabını Günebakan Yayınları’ndan çıkardım. Bu kita-bımın ikincibaskısı 30.sanat yılım dolayısıyla tekrar ba-sıldı. 2012 yılında grafik tasarımlarımı topladı-ğım “ Aşk İş’te” kita-bımı yine Güneba-kan Yayınları’ndan çıkardım.

İş dışında kalan vakitlerinizde ne-ler yapıyorsunuz?

Lise yıllarım-dan beri hep spo-run içinde oldum.

Futbol,basketbol,masa t e n i s i , v o l e y b o l , h a l k dansları,bilardo bunlardan bir kaçı. Bir çoğunu lisanslı oynadım. Şimdi aktif olarak bilar-

doya devam ediyorum. Aynı zamanda Denizli Bilardo İl Temsilciliği görevini

yapıyorum. Bunun yanın-da fotoğrafa olan

sevgim yüzünden Defsad fotoğ-

raf derneği üyes iy im. Z a m a n z a m a n u l u s a l ç a p t a d ü z e n -l e n e n karikatür

yarışma-l a r ı n d a

jüri üyesi olarak görev

yapıyorum,karikatür yarışmaları düzenliyorum.

Bu arada Karikatürcüler Derneği İl Temsilciliği görevimi de sürdürmekte-yim. Karikatüre sevdalı gençlere reh-berlik yapmaya çalışıyorum.

Yakın zamanda ne gibi çalışmalar yapacaksınız, yeni projeler, sergiler, kitaplar olacak mı?

Şu anda bir proje gözükmüyor. İle-ride İstanbul, Ankara ve İzmir’de ser-gilerim olabilir. İyi sponsorlarla yeni işlere imza atmak isterim. Geçen yılki tişört tasarımlarımı daha da geliştirip Türkiye’nin birçok noktasında olmak isti-

yorum.Ba-kalım...

Binnur Olcaytürkan

Page 33: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015
Page 34: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

32

İŞTE KPSS’Yİ KAZANMANIN PÜF NOKTALARI..!

Kamu Personeli Seçme Sınavı’nı (KPSS) kazanmak için ne yapmak gere-kir? KPSS de yüksek puan nasıl alınır? Merak ettiğiniz tüm soruları sizin için Pegem Akademi Denizli şube temsilcisi Süleyman Yalçın’a sorduk. KPSS de işin püf noktasının deneme sınavlarının öğ-retmenler eşliğinde çözümünden geç-tiğini söyleyen Yalçın “ Kış aylarının yoğun temposuna alışan öğ-renciler, yaz aylarının kendini hissettirme-siyle birlikte rehavete giriyorlar. Çalışma-ya planlı ve sakin bir şekilde başlayın. İlk günlerde aşırılığa ka-çar gereğinden fazla çalışırsanız, belli bir süre sonra bir bıkkınlık başlar, temponuz ta-mamen düşer. İlk gün-ler bir ya da iki saatle başlayıp yavaş yavaş çalışma temponuzu artırın” dedi.

Yalçın şöyle devam etti, “KPSS den yüksek puan alanların ayrıntılara önem veren kişiler olduğu bilinmektedir. Geneli herkes bilir; önemli olan özele girmektir. Çoğu defa sorular hiç ummadığımız ay-rıntılardan gelmiyor mu?” diye konuştu.

“Birçok öğrencinin yaptığı yanlışı siz yapmayın” diyerek öğrencileri uyaran Yalçın, “Eğer KPSS den yüksek puan al-mak istiyorsanız 8-10 ay öncesinden ça-lışmaya başlayın. Çünkü öğrendiklerinizin tamamen oturması uzun bir süre gerek-tirir ”dedi.

Öğrencileri “ Yoğun deneme sınavla-rı sonrası eksiklerinizin üstünü örtmeyin, çünkü bu işin sırrı orada yatıyor diye” uyaran Yalçın, “Konularınızı bitirmek için son günleri beklemeyin. Sınava üç ay kala, konularınız bitmiş olsun. Artık bol bol soru çözüp, denemelerle kendinizi deneyin ve eksik konularınızı tekrar göz-

den geçirin. Bunları yaparken de şimdiye kadar çıkardığınız özetleri tekrar etmeyi unutmayın. Deneme sınavlarından sonra hatalı yaptığınız soruları mutlaka öğret-menlerinizle paylaşın. Sorunun çözüm yollarını öğrenin. Çünkü bu işin sırrı ya-pamadığınız soruları öğretmenlerinizle

çözmenizden geçiyor” dedi.

KPSS maratonun göründüğünden daha kısa olduğunu da ha-tırlatan Süleyman Yal-çın, “KPSS de en fazla dert yakınılan konular-dan bir tanesi, zama-nın yetmeyişidir. Siz öncesinde gireceğiniz deneme sınavlarında zamanla yarışarak en kısa sürede sınavı bi-tirmeye çalışın. Her deneme sınavı size

ayrı bir bilgi ve tecrübe katacaktır. Dene-me sınavlarını çözmeden bu iş olmuyor. Zamanla yarışınızda ne kadar soru çözer-seniz başarınız o kadar istikrarlı olacaktır” dedi. Yalçın son olarak Denizli Pegem Akademi olarak sınav öncesi ve sonrası öğrencilerin her zaman yanlarında olduk-larını belirtti.

Page 35: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015
Page 36: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

34

Still Art

Denizli’nin Güçlü Sesi

Hakan Eyiden…

Öyle çok büyük hayalleri olmadı onun… Hep işini iyi yapmak ve öyle hatırlanmak istedi. Öylede oldu. Şimdi Denizli gecelerinde ve konserlerde sanatını icra eden Hakan Eyiden’i herkes tanıyor…

Denizli’nin sevilen ses sanatçısı Hakan Eyiden Still Life Dergisine yaptığı özel röportajda samimi ve sımsıcak açıklamalarda bulundu.

Still Life okurları için önce kendinizi tanıtır mısınız Hakan Bey?

1978 Seferihisar doğumluyum ama aslen Denizli Ta-vaslıyım. Çeşitli okullarda ilk, orta ve lise eğitimimi ta-mamladıktan sonra 1998 yılında Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’nü kazan-dım 4 yıl süren eğitimimden sonra Denizli Büyükşehir Belediye Konservatuarı’nda öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladım halende burada çalışmaya devam ediyorum.

Müziğe olan ilginiz ne zaman başladı?

Müziğe olan ilgim çok küçük yaşlarda başladı daha 6 yaşındayken flüt çalıyordum akrabaların düğünle-rinde sahneye atlayıp şarkı söylüyordum ortaokulda müzik derslerinin öğretmeni bendim çünkü öğretmen yokluğunda Türkçe öğretmenimiz derse giriyordu ve ondan daha iyi flüt çalıyordum

Müziğe ve sanata bakış açınız nedir?

Müziği çok seviyorum ki zaten sürekli içindeyim hayatımda müzik olmasa nefes alamazdım herhalde diye düşünüyorum. Sahneyi çok seviyorum şarkı türkü söylemekten çok zevk alıyorum ve işimi iyi yaptığı-mı da düşünüyorum. Bu işi yapan herkesinde doğru yapmasını isterim. Maalesef öyle olmuyor piyasadaki solistim diyen arkadaşların hemen hemen hepsi bu işi doğru yapmıyor, detone sesler dinlemekten sıkı-lıyorum bazen herkesten tek ricam iyi olanı seçsinler tercih etsinler.

Page 37: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

35MAYIS - HAZİRAN

Denizlili olarak yöresel anlamda bir albüm çalışması ya da farklı bir planınız var mı?

Daha önce Denizli Büyükşehir Be-lediyesi adına iki tane denizli türküleri albümü çıkarttık. Zaten bu albümlerin il-kinde solist ve süpervizör ikincisinde ise gene solist ve müzik yönetmeliği yap-tım. Şu anda gene Denizli Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları kapsamında mehter marşlarından oluşan bir albüm yapıyoruz o bittikten sonra 3. Denizli türküleri albümüne başlayacağız.

Denizlispor için beste yaptınız. Bunun çıkış hikayesini sizden öğrene-bilir miyiz?

Denizlispor eski başkanı Mehmet Özsoy çok samimi abimdir. Başkanlığı döneminde bana neden Denizlispor’a marş yapmıyorsun dedi. Bende müziği Erdem Topuzoğlu’ya ait sözleri bana ve Erdem Topuzoğlu’ya ait olan güzel bir Denizlispor Marşı yaptık sağ olsun sa-yın Mehmet Özsoy marşın masraflarını karşılayacağını ve kulübe hediye ede-ceğini söyledi çok yakında onun içinde stüdyo ve klip çalışması yapacağız ve tüm Denizlililerle buluşturacağız inşallah kulübün sembolü olur ve yıllarca dinle-nir hatta taraftarında söylediği büyük bir marş olur ve bizde hatırlanırız.

Denizli Büyükşehir Belediyesi Konservatuar sanatçısı olarak seven-leriniz ile etkinliklerde bir araya geli-yorsunuz. Bunun dışında sevenleriniz-le başka buluşma noktalarınız var mı?

Evet genelde Denizli merkezde ve ilçelerinde düzenlenen etkinliklerde ve ramazan etkinliklerinde sahne alıyorum

ve konserler veriyorum. Bunun dışın-da cumartesi geceleri Blackjack Cafe Bar’da sahne alıyorum. Sevenlerimle ve dostlarımla buluşuyorum çok keyifli programlar yapıyorum. Beni seven din-lemek isteyen herkesi de beklerim.

Bundan sonraki süreçte nasıl çalış-malar yapacaksınız?

Müziğe olan ilgim hiç bitmeyecek hayatımın sonuna kadar devam edecek.

Kendimi yenilemek için elimden gelen her şeyi yapacağım. Yeni bir albüm ça-lışmasına girdim hayırlısıyla başladık. Çok güzel şarkılar seçtik 4 yada 5 şarkı-lık maxi single çalışması olacak. Bu defa farklı bir çalışma olacak Eylül Ayı’nın sonuna doğru çıkacak albümün klibide aynı anda televizyonda gösterilecek de-diğim gibi farklı bir çalışma yeni şarkılar inanıyorum ki bu halimi de sevecekler ve güzel bir albüm olacak.

Sanat camiasına dair hayalini kur-duğunuz bir düşünceniz var mı? Varsa bu nedir?

Öyle çok büyük hayallerim olmadı aslında hep işimi iyi yapmak ve öyle ha-tırlanmak istedim. Allah çok şükür işimi en iyi şekilde yapıyorum beni dinledik-leri için herkese çok teşekkür ediyorum. Çünkü önemli olan budur insanların gönlünde sesinle ahlakınla kişiliğinle taht kurmaktır tek hedefimde budur…

Still life dergisine ve sizlere çok te-şekkür ediyorum beni sevenlerimle ve dostlarımla buluşturduğunuz için. Çok güzel bir dergi olmuş içeriğiyle seçtiği konular ve röportajlarıyla çok kaliteli bir dergi olduğunu ispatlamış. Başarılarını-zın devamını diliyorum inşallah ulusal bir dergi olup tüm Türkiye’de okunduğu günleri görürüz.

Fatma Tunçer

Page 38: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

36

‘Küçük Dev’ler hünerlerini bu kez pro-tokolün ve velilerin önünde sergiledi. Mi-niklerin nefes kesen basketbol gösterisi, izleyenlerden büyük alkış aldı. Denizli’nin yaşam ve eğlence merkezi Forum Çam-lık, Denizli Valiliği, Emniyet Müdürlüğü, Pamukkale Üniversitesi’nin işbirliğiyle yü-rütülen ‘Basketbola Küçük Dev Adımlar’ Projesi’nin üçüncü yılı, 7 Mayıs Perşembe günü düzenlenen etkinlikle tamamlandı.

‘Basketbola Küçük Dev Adımlar’ Pro-jesi, üç yıldır ekonomik gücü olmayan ço-cukları sporla tanıştırıyor ve uzun vadede basketbolu yaşamlarının bir parçası hali-ne getirmeleri için onlara destek olmayı hedefliyor. Denizli il merkezinde sosyo-ekonomik durumu zayıf bölgelerdeki il-kokulların 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıflarından 50 çocuğa sonbahardan bu yana antre-nörler eşliğinde basketbol eğitimi verildi.

Projenin sonunda minik basketbolcular, hünerlerini protokol ve velilerin karşısında sergiledi.

Denizlili çocuklar potada esiyor…

Denizli Vali Yardımcıları Ali Şanlıer ve İsmail Soykan, Denizli Büyükşehir Bele-diyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gökoğlan, Pamukkale Üniversitesi Rektör Yardımcısı Selahattin Özçelik, Pamukkale

‘Küçük Dev Adımlar’dan Nefes Kesen Basketbol Gösterisi

Forum Çamlık, Denizli Valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve Pamukkale Üniversitesi’nin işbirliğiyle yürütülen ‘BasketbolaKüçük Dev Adımlar’ sosyal sorumluluk projesi 3. Yılında onlarca ilköğretim öğrencisini daha basketbolla tanıştırdı.

Page 39: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

37MAYIS - HAZİRAN

Kaymakamı Veysel Beyru, Babadağ Kay-makamı Nebi Çanga, Güney Kaymakamı Onur Şatıroğlu, Denizli Emniyet Müdü-rü Hüseyin Namal, Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin’in yanı sıra çok sayıda basketbol severin, velilerin ve Sin-paş Denizli Basket yöneticilerinin ve oyun-cularının katıldığı etkinlik oldukça hareketli geçti.

‘Basketbola Küçük Dev Adımlar Pro-jesi’ kapsamında basketbolla tanışan ve uzun yol kat eden çocuklar, SinpaşDenizli Basket Takımı oyuncuları ve Protokol Üye-leriyle yaptıkları maçtayetenekleriyle göz doldurdu. Minikler, aileleri ve izleyenler ta-rafından bol bol alkışlandı. Oldukça çekiş-meli geçen maçta dostluk kazandı ve rakip takımların minik basketbolcuları birbirlerini tebrik ederek mutluluklarını paylaştılar.

Karizma Show’dan müthiş gösteri

Projenin bu yılki kapanış etkinliği, bir-birinden neşeli ve eğlenceli anlara da sah-ne oldu. Etkinliğebüyüleyici bir gösteriyle renk katan‘Karizma Show’ da birbirinden zor ve teknik hareketlerle izleyenlere unu-tulmaz dakikalar yaşattı.

Page 40: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

38

İş hayatındaki başarısını siyasi hayatında da sürdüren AK

Parti Denizli İl Başkanı Şahin Tin, Denizli’nin 2023 vizyonunu

oluşturacak projeleri açıkladı. Tin, “Bu şehirde yapacak daha çok

işimiz var” dedi.

Şahin Tin

İş ve Siyaset Dünyasının

Başarılı İsmi;

Şahin Tin kimdir? 2023 Vizyon Projeleri

Page 41: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

39MAYIS - HAZİRAN

O, Denizli iş ve siyaset dünyasının başarılı ismi. Pes etmeden çalışan, mücadele eden ve sonunda zafer bay-rağını dalgalandıran isim Şahin Tin... İş hayatındaki başarılı duruşunu siyasi hayatta da kararlı bir şekilde sürdüren Şahin Tin, başarı basamaklarını hızla tırmanmaya devam ediyor. İdealist ve kararlı duruşu ile tanıdığımız başarılı ismi daha yakından tanıyalım.

Şahin Tin; 1966 yılında Denizli Se-rinhisar İlçesi Ayaz köyünde doğ-du. İlköğretim ve Lise Öğrenimini Denizli’de tamamladı. Anadolu Üni-versitesi İşletme Fakültesi İş İdaresi bölümünü bitirdi. 1984 yılında market raf ve donanımları üretim ve ihracatı konusunda faaliyet gösteren AYSAN Dekoratif Raf Sistemleri Ltd. Şti. kura-rak iş hayatına atıldı. Almanya, Bulga-ristan, Bosna ve Kırgızistan’da kurdu-ğu şirketlerle iş hayatındaki faaliyetini uluslararası alana taşıyıp 15 ayrı ülke-ye ihracat gerçekleştirdi. 2001 yılında kurulan Denizli İş Adamları platformu-nun kurucuları arasında yer aldı. Bir çok sivil toplum kuruluşunda aktif gö-revlerde bulundu. 1999 - 2004 yılları

arası Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD Denizli Şube Yöne-tim Kurulu Başkanlığı, 1999 - 2004 yılları arasında Denizli Sanayi Odası Meclis Üyeliği görevini yürüttü.

3 Eylül 2003 tarihinde AK Parti MKYK tarafından Denizli İl Başkanlığı görevi-ne atandı. İl Başkanlığı görevini yürü-türken önemli atılımlar yaparak Deniz-li tarihinde ilklere imza attı. Siyasete yeni bir farklılık kazandırdı. Öncelikle AK Parti Denizli İl teşkilatına TS EN ISO 9001:2000 Kalite belgesi alarak çalışmalarında standart oluşturdu. 28 Mart 2004 yerel seçimler öncesinde, Demokrasi meydanında katılımı ol-dukça yüksek bir mitingin gerçekleş-mesini sağladı. 28 Mart 2004 Yerel Seçimlerinde AK Partinin Denizli de oylarının yüzde 100’e varan bir artış sağlayabilmesi için tüm teşkilat birim-lerindeki ekibiyle dur durak bilmeden gece gündüz çalıştı.

Yine 2. Olağan İl Kongresini Denizli Atatürk Stadyumunda büyük bir coş-ku ve heyecan içinde yaparak Deniz-li siyasi tarihinde bir ilke daha imza

attı. Şahin Tin 8 Mayıs 2007 tarihin-de Milletvekili aday adayı olmak için il başkanlığı görevinden istifa etti. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde 5. sıradan Milletvekili Adayı oldu. Siyasi yaşa-mındaki duruşunu büyük bir inançla sürdüren Tin, 12 Haziran 2011 tarihin-de yapılan genel seçimlerde Türkiye ve Millet sevdasıyla Denizli’ye hizmet için yeniden Milletvekili Aday Ada-yı oldu. Gençlik yıllarından bu yana siyasetle yakından ilgilenen, sosyal yönüyle dikkat çeken, milletine ve memleketine hizmet merkezli, ekip ve teşkilat çalışmasına önem veren Şahin Tin; evli ve 2 çocuk babası, iyi düzey-de İngilizce biliyor.

“Bu şehirde yapacak daha çok işi-miz var”

Kısaca hayatını sizlere aktardığımız AK Parti Denizli İl Başkanı Şahin Tin, Denizli’nin 2023 vizyonunu oluştura-cak projelerini açıkladı. Tin, “Bu şehir-de yapacak daha çok işimiz var” dedi.

Page 42: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

40

Denizli Siyasetinde İlklere İmza Atan Şa-hin Tin, 2023 Vizyon Projelerini Açıkladı

İş dünyasındaki başarısını siyaset dünyasına da taşıyan, Denizli Atatürk Stadyumu’nda kongre yaparak Denizli’yi ülke gündemine oturtan Şahin Tin, Türki-ye için hayati önem taşıyan çalışmalarda Denizli’yi takım kaptanı olarak seçimlere götürüyor. 2023 vizyon projeleri olarak nitelendirdiği projeleri açıklayan Ada-let ve Kalkınma Partisi Denizli İl Başkanı Şahin Tin, ana başlık olarak şunları söyle-di; “Hızlı tren Denizli’ye gelecek uzaklar yakın olacak. Denizli otoyola kavuşacak ulaşım hızlanacak. Çevre yolları tamamla-nacak trafik rahatlayacak. Şehir hastanesi inşa edilecek Denizli sağlık kenti olacak. Hambat Ovası sulama projeleri gerçek-leştirilecek, ovalara bereket gelecek. Cin-dere Barajı sulama tünel ve kanalları çift-çinin giderlerini azaltacak. Tüm araziler sulanacak tarım şahlanacak. Türkiye’nin arkeoloji bilim merkezi Denizli olacak. İkinci üniversite kurulacak denizli bilim ve teknoloji merkezi olacak. Denizli dün-yanın doğal taş merkezi olacak. Büyük Menderes havzası çevre projesi ile hayat bulacak. Denizli akıllı kent olacak. Çardak Organize Sanayi Bölgesi olacak stratejik yatırımlar Denizli’ye kayacak. Teknik tarım ve seracılık projesi uygulanacak tarıma teknoloji gelecek” dedi.

İzmir-Denizli Arası 1 Saat Olacak

İzmir – Aydın – Denizli – Antalya arasın-da hizmete girmesi planlanan hızlı tren ile İzmir- Denizli arasının 1 saat 10 daki-ka olacağını ifade eden Başkan Tin, “İki liman arasında hızlı bağlantı kurulacak, Denizli çiftçisi de sanayicisi de ürettiğini daha hızlı ve daha kolay satacak. -Turizm merkezleri daha da yakınlaşacak, Denizli-liler denize, kıyıdakiler Denizli’ye kolayca gidip gelecek. İzmir’e, Aydın’a Antalya’ya gelen turist bir solukta kendini Denizli’de bulacak. Denizli daha çok konaklanan bir

turizm merkezi olacak. Yani uzaklar yakın olacak” dedi.

Denizli Otoyola Kavuşacak Ulaşım Hızlanacak

Denizli –Aydın, Denizli- Afyonkarahisar bölünmüş yolları nasıl hayata geçirildiyse, İzmir – Aydın - Denizli- Antalya Otoyolu ile ulaşımımıza hem konfor hem hız gele-ceğini belirten Başkan Tin, “İzmir Denizli arası 1,5 saate inecek. Denizlililer İzmir’e artık şehir içinde bir yere gider gibi ulaşa-bilecek” dedi.

Trafik Rahatlayacak

Denizli’nin en büyük sorunlarından biri olan trafik sorununun da çözüleceğini anlatan Başkan Tin, “Şehir trafiği daha da akıcı olacak. Mevcut trafiğin yüzde kırkını şehir içinden alarak şehir trafiği daha da rahatlayacak olan, çevre yolları tamamlanacak. Denizli Büyükşehir olma özelliğini ulaşımda da tamamlayacak. Banliyöler şehir merkezine daha kolay ve çok hızlı ulaşabilecek. Acıpayam, Ba-badağ, Baklan, Bekilli, Beyağaç, Bozkurt, Buldan, Çal, Çameli, Çardak, Çivril, Gü-ney, Honaz, Kale, Sarayköy, Serinhisar ve Tavas, şehir merkezine daha kolay ula-şacak. Merkezefendi, Pamukkale ve şehir merkezinde trafik daha da rahatlayacak” dedi.

Şehir Hastanesi İnşa Edilecek Denizli Sağlık Kenti Olacak

Denizli’nin, bölgenin en büyük sağlık merkezi olacağını aktaran Başkan Tin, “1000 yataklı şehir hastanesi, kamu ida-resi ile özel sektör ortaklığında yapıla-cak. 2 bin 500 personelle çalışacak olan hastane, modern ve ileri tıp teknolojileri ile donatılacak. Denizli, Burdur, Muğla, Aydın ve Isparta’da yaşayanlara da hiz-met veren Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi hastaneleri ve Şehir Hastanesi ile birlikte; Merkez ADSM, Çivril, Tavas, Servergazi, Sarayköy Devlet Hastanele-

ri, Kadın Doğum Hastanesi, Kalp Damar Hastalıkları Hastanesi ve Onkoloji Hasta-nesi sayesinde tam bir sağlık merkezine dönüşecek” dedi.

Ovalara Bereket Gelecek

İnceler ve Fındıklı Deresi’nin su depola-ma alanlarında geliştirilmekte olan proje-lerle Denizli’nin yeterince kullanılamayan ovalarının, Hanbat Ovası’nda hayat bula-cağını ifade eden Başkan Tin, “Bu ovalar suyla buluşacak, bereket gelecek. Cinde-re Barajı sulama tünel ve kanalları çiftçinin giderlerini azaltacak. 21 Mart 2015 tari-hinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılan Cindere Barajı sulama tünel ve kanalları ile yapılacak su-lama sayesinde enerji giderleri önemli öl-çüde azalacak. 2014 yılında dekar başına 150 lira ödeyen çiftçimiz artık 40 lira öde-yecek. Dekar başına gider büyük oranda düşecek” dedi.

Tarım İle İlgili Projeleri de Açıkladı

“Tüm araziler sulanacak tarım şahla-nacak” diyen Başkan Tin, “Denizli’nin toprakları suya doyacak. Tüm araziler sulanacak. Sulama altyapı yatırımları DSİ tarafından yapılacak ve 4 yıl içinde bitiri-lecek. Tarım şahlanacak, Denizli çiftçisinin yüzü gülecek. Teknik tarım ve seracılık projesi uygulanacak, tarıma teknoloji ge-lecek. Denizli, çok yakında uygulamasına başlanacak teknik tarım ve seracılık pro-jesi ile bu alanda da dünyanın en büyük merkezi haline gelecek. 100 Bin kişi istih-dam edilecek. Üreticinin de tüketicinin de yüzü gülecek. Teknik Tarım ve Seracı-lık Projesi, toprak ve su kaynakları ile ha-vayı kirletmeden, bitki, hayvan ve insan sağlığını koruyacak, kaliteli tarımsal üre-timi ve tarımsal gıdayı sağlayacak” dedi.

Denizli Dünya Termal Sağlık ve Tu-rizm Merkezi Olacak

Denizli, Türkiye’nin en büyük, Dünya’nın da sayılı sağlık ve turizm merkezlerin-

Page 43: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

41MAYIS - HAZİRAN

den biri olacağının üzerinde duran Baş-kan Tin, “Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin temeli 2015 yılında atıla-cak. Termal, sağlık ve kültür için gelecek turistler Denizli’nin daha da büyük bir ekonomiye kavuşmasına önemli katkı sağlayacak. Yaşlı bakımında da Denizli Dünya’nın sayılı merkezlerinden biri ola-cak. Denizli bu alanda 10 yılda 200 Bin kişilik istihdam kazanacak” dedi.

Türkiye’nin Arkeoloji Bilim Merkezi Denizli Olacak

Dünya’nın en büyük arkeoloji müze-sinin Denizli’de inşa edileceği üzerinde duran Başkan Tin, “Denizli’nin arkeolo-jik hazineleri bütün Dünya’nın ziyaretine açılacak. Arkeolojik zenginliği İtalya’nın tamamından fazla olan Denizli, bu alanda da Dünya’nın en büyüğü olacak. Denizli 1. sınıf bir turizm ve arkeoloji kenti olacak. Denizli’de tarih ve kültür turizmi patlaya-cak. Ülke turizmine sağlayacağı büyük katkı ile Türkiye turizmde Dünya’nın ilk 3 ülkesinden biri olacak” dedi.

İkinci Üniversite Yolda

İkinci üniversitenin kurularak Denizli’nin bilim ve teknoloji merkezi olacağını kay-

deden Başkan Tin, “Pamukkale Üniver-sitesi büyük atılımlar yaptı. Büyük bir üniversite oldu. Denizli, önümüzdeki dö-nemde kurulacak 2’nci üniversite ile tam bir akademi ve bilim araştırma merkezine dönüşecek. Dünya’nın önemli bilimsel buluş yapan merkezlerinden biri haline gelecek. Denizli gelişen teknokent ile yüksek teknolojili ürünler üretecek. 40 bin öğrenci eğitim görecek, 2 Bin yeni akademisyen görev alacak, binlerce kişi istihdam edilecek. Kurulacak olan ikinci üniversite ile ortaya çıkacak akademik yapı sayesinde Denizli bütün dünyada

eğitim ve bilim ala-nında da öne çıka-cak.”

Denizli Dünya’nın Doğal Taş Merkezi Olacak

Dünya’nın en zen-gin doğal taş yatak-larının bulunduğu Türkiye’nin en önemli doğal taş Merkezi-nin Denizli olacağını savunan Başkan Tin, “Traverten ve mer-mer ocaklarında üre-tim artacak, modern teknolojilerle işle-necek. Sadece ham mermer satmaktan kurtulup, katma de-ğer arttırılacak. İlimiz

daha çok kazanacak. Denizli bu alanda Dünya’nın üretim merkezi haline gelecek.

Modern Denizli Şehir Stadyumu İnşa Edilecek

Şehir Stadyumu’nun da müjdesini veren Başkan Tin, “Kırk bin kişi kapasiteli Deniz-li Şehir Stadyumu uluslararası standartlar-da, günümüzün en gelişmiş inşaat tek-nikleriyle inşa edilecek. Şehir Stadyumu Denizli halkının hizmetinde olacak” dedi.

Tertemiz suyu ve havası, verimli top-raklarıyla Denizli’de yaşamak bir ayrıca-lık olacak diyen Başkan Tin, “Denizli’de hayata geçirmiş olduğumuz devrim ni-teliğindeki projeler ve yatırımlar herkes tarafından bilinmektedir. Şehirleşmenin yanında siyasette de çok önemli mesa-feler kat ettik. Denizli, artık bölgesinde ve ülkemizde hatırı sayılır iller arasına girmeyi başarmıştır. Biz bunu hep birlikte başardık. Bundan sonraki süreçte de Eko-nomi Bakanımız Nihat Zeybekci başta olmak üzere, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız ve tüm teşkilat mensupla-rımızla birlikte Denizli’ye önemli projeler ve yatırımlar kazandırmaya devam ede-ceğiz.”

Page 44: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

42

Biyografi

Çağdaş Türk Şiirinin“Mavi Gözlü Devi”

Nazım Hikmet anısına:Haziran’da Ölmek Zor…

Her haziran ayında akıllara düşüp dillere dolanır bir türkü. Haziran ayında ölen tüm koca yürekli şairlere yazılmıştır aslında ama Nazım Hikmet’le özdeşleşmiştir. “Haziran’da ölmek zor” der, “Gece leylak ve tomurcuk kokuyor” der. 3 Haziran 1963’te kalbine yenik düşen Nazım’ın memleket sevdasıyla gidişine, uğruna ömrünün en güzel yıllarını mahpushanelerde geçirdiği kavgasının bir hiçe dönüşüne ağıttır biraz da.

Page 45: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

43MAYIS - HAZİRAN

Ne güzel söylemiştir oysa, vatandaş-lığından bile çıkarıldığı memleketine olan özlemini “güzel yüzlü” şair:

Siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanan Nazım Hikmet, yetişkin yaşamı-nın büyük bölümünü hapiste ya da sürgün-de geçirir. Tek suçu “yüreğindeki insan sev-gisi” olan şair, yine bu nedenle “romantik komünist” olarak tanımlanacaktır.

Şiirleri yasaklanan ve yaşamı boyunca yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargı-lanan Nâzım Hikmet, İstanbul, Ankara, Çan-kırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yatar, 1950’de öldürülme korkusuyla Sov-yetler Birliği’ne kaçar. Sovyetler Birliği’nde Moskova yakınlarındaki yazarlar köyünde ve daha sonra da, eşi Vera Tulyakova (Hik-met) ile Moskova’da yaşarlar.

1951 yılında da Türk vatandaşlığın-dan çıkarılır. Türkiye’de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önem-li isimlerinden olmakla kalmayıp uluslararası bir üne ulaşan ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilen şair, iro-nik bir şekilde, ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile tekrar Türk vatandaşlığına alınır. Bu neyin pişmanlığıdır, Nazım’dan gecikmeli olsa da

bir nevi af dileme midir bilinmez ama, büyük ustanın sürgünlerde ve parmaklıklar ardında geçen özlem dolu yıllarının geri gelmeyeceği kesindir.

Şiirleri elliden fazla dile çevrilen ve eserleri birçok ödül alan Nazım Hikmet, yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim, Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman ve Ercüment Er adlarını da kullanır. Hatta “İt Ürür Kervan Yürür” kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır.

Memleket dışında geçirdiği yıllarda Bulgaristan, Macaristan, Fransa, Küba, Mı-sır gibi dünya memleketlerini dolaşır, buralarda konferanslar düzenler, savaş ve em-peryalizm karşıtı eylemlere katılır, radyo programları yapar. Budapeşte Radyosu ve Bizim Radyo bunlardan bazılarıdır. Bu konuşmaların bir kısmı bugüne ulaşmıştır. Yıllar sonra Genco Erkal’ın sesinde yeniden hayat bulacak şu dizelerle anlatır derdini:

Memleketim, memleketim, memleketim, ne kasketim kaldı senin ora işi ne yollarını taşımış ayakkabım, son mintanın da sırtımda paralandı çoktan, Şile bezindendi. Sen şimdi yalnız saçımın akında, enfarktında yüreğimin, alnımın çizgilerindesin memleketim, memleketim, memleketim...

Akrep gibisin kardeşim, korkak bir karanlık içindesin akrep gibi. Serçe gibisin kardeşim, serçenin telaşı içindesin. Midye gibisin kardeşim, midye gibi kapalı, rahat. Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunç-sun, kardeşim. Bir değil, beş değil, yüz milyonlarlasın maalesef. Koyun gibisin kardeşim, gocuklu celep kaldırınca sopasını sürüye katılıverirsin hemen ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye. Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani, hani şu derya içre olup deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf. Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende. Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin, - demeğe de dilim varmıyor ama - kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

3 Haziran 1963 sabahı saat 06:30’da gazetesini almak üzere 2. kattaki dairesinden apartman kapısına yürümüş ve tam gazetesine uzanırken geçirdiği kalp krizi sonucunda ölmüş-tür. Ölümü üzerine Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan törene yerli yabancı yüzlerce sanatçı iştirak etmiş ve tören siyah beyaz olarak kaydedil-miştir. Moskova’da, ünlü Novodeviçi Mezarlığı’nda gömülüdür. Mezar taşı siyah bir granitten olup meşhur şiirlerin-den biri olan rüzgâra karşı yürüyen adam figürü taş üzerinde ebedileştirilmiştir.

Yine bir Haziran ayında, ustalığına duyduğumuz hayranlıkla, saygıyla anı-yoruz Nazım Hikmet’i.

Binnur Olcaytürkan

Page 46: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

LaraForm Spa , eğitimli, deneyimli ve titiz kadrosuyla siz değerli misafirlerimizehizmet vermektedir. Masaj öncesi ya da sonrası saunamızda ter atarak ve kişisel

Türk hamamlarımızda kese & köpük olarak aldığınız keyfi daha da artırabilir,body peeling masajımızla, yenilenerek eşşiz bir deneyim yaşayabilirsiniz. Tümpersonelimiz TC.Milli Eğitim Bakanlığının mesleki eğitim kurslarında 608 saat

branş eğitimi alarak, konularında uzmanlaşmış kişilerden oluşmaktadır.Merkezimiz, "hijyen" kavramının altını doldurarak hizmet vermekte ve hergün

antibakteriyel kimyasal ürünlerle dezenfekte edilerek siz değerli misafirlerimizehizmet etmektedir. Ayrıca “Gelin hamamı” organizasyonlarımız da sizlere verdiğimiz

hizmetler arasında yer almaktadır.

AROMA TERAPİ | SPOR MASAJI | AYURVEDA MASAJIMEDİKAL SIRT MASAJI | AYAK REFLEXOJİ | KESE KÖPÜK MASAJISELÜLİT MASAJI | SHIATSU MASAJI | LENF DRENAJ MASAJIMENUEL TERAPİ | HAMAM SAUNA | HAVUZ | SULTAN MASAJIYÜZ MASKESİ | RELAX MASAJ

HİZMETLERİMİZ

MERKEZ: Altıntop Mah. 1593. Sok. No: 4 ( Çaybaşı BİM Yanı ) DENİZLİ - T: 0258 263 63 22ŞUBE 1 ( Grand Denizli Otel ): Saraylar Mah. Cumhuriyet Cad. No: 6 DENİZLİ - T: 0258 263 42 42

/laraformspa /laraformspa #laraformspa

+90 532 064 35 11 | +90 535 337 30 11REZERVASYON:

Page 47: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

LaraForm Spa , eğitimli, deneyimli ve titiz kadrosuyla siz değerli misafirlerimizehizmet vermektedir. Masaj öncesi ya da sonrası saunamızda ter atarak ve kişisel

Türk hamamlarımızda kese & köpük olarak aldığınız keyfi daha da artırabilir,body peeling masajımızla, yenilenerek eşşiz bir deneyim yaşayabilirsiniz. Tümpersonelimiz TC.Milli Eğitim Bakanlığının mesleki eğitim kurslarında 608 saat

branş eğitimi alarak, konularında uzmanlaşmış kişilerden oluşmaktadır.Merkezimiz, "hijyen" kavramının altını doldurarak hizmet vermekte ve hergün

antibakteriyel kimyasal ürünlerle dezenfekte edilerek siz değerli misafirlerimizehizmet etmektedir. Ayrıca “Gelin hamamı” organizasyonlarımız da sizlere verdiğimiz

hizmetler arasında yer almaktadır.

AROMA TERAPİ | SPOR MASAJI | AYURVEDA MASAJIMEDİKAL SIRT MASAJI | AYAK REFLEXOJİ | KESE KÖPÜK MASAJISELÜLİT MASAJI | SHIATSU MASAJI | LENF DRENAJ MASAJIMENUEL TERAPİ | HAMAM SAUNA | HAVUZ | SULTAN MASAJIYÜZ MASKESİ | RELAX MASAJ

HİZMETLERİMİZ

MERKEZ: Altıntop Mah. 1593. Sok. No: 4 ( Çaybaşı BİM Yanı ) DENİZLİ - T: 0258 263 63 22ŞUBE 1 ( Grand Denizli Otel ): Saraylar Mah. Cumhuriyet Cad. No: 6 DENİZLİ - T: 0258 263 42 42

/laraformspa /laraformspa #laraformspa

+90 532 064 35 11 | +90 535 337 30 11REZERVASYON:

Page 48: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

46

Sporcu

Bozkurt Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı ANDOOF ve DENDOOF’un organize ettiği Off Road yarışları nefes kesti. 2015 ANDOOF Ankara Kupası ikinci ayağının gerçekleştiği yarışa ilgi beklentinin de üstünde oldu. Yerli ve Yabancı birçok yayın kuruluşu Bozkurt’tan canlı yayın gerçekleştirdi.

Page 49: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

47MAYIS - HAZİRAN

Fatma Tunçer

Kelime anlamı olarak ‘yol dışı’ demek olan Off Road yarışları son dönemlerde Denizli’de de bir tutku haline geldi. De-nizli ve ilçelerinde belirli aralıklarla dü-zenlenen bu heyecan dolu yarışların ev sahipliğini son olarak Bozkurt İlçesi yaptı.

İlk olarak Bozkurt Meydanından geçit töreni ile başlayan yarışma Türki-ye ve yurt dışından gelen adrenalin ve macera tutkunlarını buluşturdu. Bozkurt Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı orga-nizasyona ilgi beklenilenden de yoğun oldu.

Yarışmacılar özel olarak hazırlanan par-kuru bitirebilmek için kıyasıya mücadele verdi. 7’den 70’e Off Road tutkunları bu zorlu mücadeleyi soluksuz izledi. Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, ilçelerinde ilk kez böyle bir yarışın yapılmasının he-yecan verici olduğunu kaydederek, “Ya-pılan bu yarışla Bozkurt’un adı Türkiye ve Yurt Dışında duyuldu. Dolayısıyla bu yarı-

şın kusursuz geçmesi için her türlü des-teği vererek, tüm imkanlarımızı seferber ettik. Beni en çok mutlu eden gelişme-lerin biri hanımların bu yarışa göstermiş

olduğu ilgi oldu. Yarışmacılarımızı ve ya-

rışmayı izlemeye gelen tüm konuklarımızı

en iyi şekilde ağırlayarak güzel bir gün ve

zaman geçirttiğimize inanı-

yorum’ diye konuştu.

Yarışma bitiminde ise

sıra yerini eğlenceye

bıraktı. Necati ve Say-

kolar sahne alarak,

yarışmacıları ve

izleyicileri gece-

nin ilerleyen sa-

atlerine kadar

e ğ l e n d i rd i .

Bozkurt, unu-

tamayacağı

ve dolu dolu

eğlendiği 2

gün yaşadı.

Page 50: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

48

“Eğlencelerdeki Mutluluğunuz” Sloganı ve binlerce ürün ile Denizli halkına hizmet verecek olan Happy Joy Ma-ğazası ilklerin şehri olan Denizli de yine bir ilki gerçekleştirerek Türkiye’nin En Büyük Parti ve Organizasyon Malze-meleri Satış Mağazası olarak Açıldı.

Denizli ‘de açıldı!www.happyjoy.com.tr

Happy Joy mağazası; tüm organizasyon şirketlerine, düğün salonlarına, cafe ve eğlence merkezlerine, okullara, resmi ku-rumlara kısacası tüm eğlence ve kutlama yapmak isteyen herkese, bünyesinde bulundurduğu konfeti, süsleme mal-zemeleri, havai fişek, kostüm ,özel gün süsleri ,balonlar, pasta malzemeleri ve eğlencenize eğlence katacak daha onlar-ca ürün ile Türkiye’nin En Büyük Parti ve Organizasyon Malzemeleri Satış Mağaza-sı olarak hizmet verecek.

Page 51: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

49MAYIS - HAZİRAN

Happy Joy geniş ürün yelpazesi ve bir çok ürün çeşidini bir arada bulundurması ile istediğiniz her türlü eğlence ürününü tek nokta sizlere sunuyor. Bu sayede iste-miş olduğunuz veya düşündüğünüz her ürünü bir arada görme şansı sağlıyor.

Kına gecesi, sünnet, doğum günü, dü-ğün, mezuniyet, özel günler, organizas-yon malzemeleri, balon, butik pasta mal-zemeleri, kişiye özel sabun malzemeleri ve aklınıza gelebilecek olan tüm ihtiyaç-larınız Happy Joy Mağazaları’nda.

Happy Joy tüm bu ürün yelpazesi ile İlklerin şehri Denizli’de Türkiye’ ye yep-yeni bir konsept kazandırarak malzeme satışının yanında özel günlerinizde, kut-lamalarda, açılışlarda, organizasyonlarda kullanabileceğiniz kiralık kostümler, kiralık otomatik konfeti makineleri ile de eğlen-cenize eğlence katacak ekipmanları sizle-re sağlıyor.

Deniks Mağazacılık 13 Yıl önce “Bizi İzle-meye Devam Edin” sloganı ile başladığı Perakende Mağazacılık sektöründe farklı

mağaza konseptleri ile Denizli’ye bi çok markayı kazandırmaya devam ediyor.

Denix Teknoloji Mağazala, Çarşı Pazar Avm, Mystical Parfüm Mağazaları, NKT Teknoloji Mağazaları ve Noktai, İxoon gibi kendi markalarının yanına şimdide HAPPY JOY Mağazasını ekledi.

Happy Joy Mağazası ihtiyacınız olan her türlü eğlence malzemesini sizlere tek noktada sunarak hem işinizi kolaylaştırı-yor hem de eğlencenize eğlence katma-ya devam ediyor.

Page 52: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

50

PAMUKKALE ve DENİZLİ’DE TUR 2015 COŞKUSU

Sporcu

Eşsiz travertenleri ile UNESCO tarafından dünya mirası listesinde yer alan Pamukkale, 4 yıl aradan sonra 30 Nisan 2015 Perşembe günü 51. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 5. Etabı finishine ev sahipliği yaptı. Yüzlerce sporseverin Pamukkale’ye akın ettiği 160 km’lik Muğla- Pamukkale etabını İtalyan bisikletçi Sacha Modolo tekerlek farkıyla ilk sırada geçti.

Yarışın ardından bir gece Pamukkale’de konaklayan sporcular, 01 Mayıs 2015 Cuma günü 6. Etap startı için Delikliçınar Meydanı’nda buluştu. Coşkulu kalabalığın izlediği yarışın startını Denizli Valisi Şükrü Kocatepe, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ve Pamukkale Belediye Baş-kanı Hüseyin Gürlesin birlikte kaldırdı.

Denizli’nin Güzellikleri Milyonlara UlaştıDünyanın en prestijli yarışları arasında

yer alan Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu, 8 gün boyunca ülkemizin güzellikleri-ni ekranlara taşıdı. Havadan ve karadan çekimlerle TRT ve Eurosport ekranla-rından 190 ülkede yayınlanan yarışma-da 5. Etapta Pamukkale, 6. Etapta ise Denizli’nin görüntüleri milyonlara taşındı. Tecrübeli sunucu Levent Özçelik; Tavas’ın tarihi dokularından, meşhur Kale biberi-ne, şehrin tarihi bilgilerinden sanayisine, kültür ve turizm özelliklerine kadar birçok

Page 53: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

51MAYIS - HAZİRAN

Fatma Tunçer

bilgiyi, kendi yorumunu katarak ekranları başında yarışmayı takip edenlere aktardı.

26 Nisan’da Alanya’da başlayan 51. Cum-hurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun (TUR 2015) 8. ve son etabı İstanbul’da düzenlendi. Yarışın finişini Cumhurbaşka-nı Recep Tayyip Erdoğan ile Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç da izledi.

Genellikle düz parkurdan oluşan 124 kilo-metrelik İstanbul-İstanbul etabında, Caja Rural-Seguros RGA takımının İspanyol bi-sikletçisi Luis Mas Bonet, 2 saat 45 dakika 3 saniyelik derecesiyle Mark Cavendish’in önünde birinciliğe ulaştı. Turun en pres-tijli etabında Etixx-Quick Step’ten Büyük Britanyalı Cavendish ikinci, Caja Rural-Se-guros RGA takımının bir diğer sporcusu Carlos Barbero Cuesta ise üçüncü oldu.

TUR 2015, Lampre-Merida takımının Hır-vat sporcusu Durasek’in şampiyonluğuyla sona erdi.

Sporculara Ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakan Kılıç verdi

Turda dereceye giren sporculara ve ta-kımlara ödüllerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Gençlik ve Spor Ba-kanı Akif Çağatay Kılıç verdi. Cumhur-başkanı Erdoğan, ödül töreninde yaptığı açıklamada, Alanya’dan bu yana başarılı bir şekilde süren müsabakalarda ulusal ve uluslararası bazda katılımın gayet iyi oldu-ğunu belirterek, bundan duyduğu mem-nuniyeti dile getirdi. Türkiye’ye bisikleti ve bisiklet sporunu sevdirmenin en önemli hedef olacağını kaydeden Cumhurbaşka-nı Erdoğan, “Ülkemizde çeşitli kurumları-mızı da adım atmaya ve bu alanda yatırım yapmaya bu vesileyle davet ediyorum.” dedi.

Page 54: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

52

Minik Finallilerin Okuma Bayramı Coşkusu

Okunan şiirler, öğrenciler tarafından annelerine yazılan mek-tuplar, sergilenen skeçler, spor, bale gösterileri, koro töreni öğ-rencilerin hareketli ve eğlenceli sunumlarıyla birleşince izleyen-ler hayli keyifli dakikalar yaşadı. Okuma – yazma öğrenmenin mutluluğunu velileri ile paylaşan öğrenciler yaptıkları gösteriler-le de büyük alkış topladı.

Davet üzerine konuşma yapan ilköğretim müdürü İpek Pu-lat Dönmez ‘‘Daha dün gibi; ne yapacağını bilmeyen 9 miniğin anne ve babalarının ellerinden tutarak okula gelişi. Kiminin gözü yaşlı, kimi heyecanlı ve günler, haftalar, aylar bir su misali hızla geçti. Yoruldular, ofladılar ama heyecanlarını, o temiz yürekle-rini hiç kaybetmediler ve artık okuyorlar. Dolu dolu geçen 8 ay masallar dinlediler, bazen yazdılar, karaladılar bazen de şarkılar söylediler İngilizce olarak. Minikler koromuzu oluşturdular, bizle-ri gururlandırdılar. Bir de yüzerken görmelisin onların heyecanını, drama dersindeki empati yeteneklerini. Bizim çocuklarımız on-lar. Yaramazlıkları, kavgaları, kahkahaları… Her şeyden öte yeni dünyanın çalışkan bireyleri. Hepsi farklı, özgür, mutlu ve umutlu.

Bugün onların günü ve bayramları. Birinci sınıf öğretmenli-ğinin en güzel günü. Çalışmalarımızın elle tutulur gözle görülür meyvelerinin sergileneceği bir gün. Bu bir tören, bu bir milat... Dünyaya ben de varım diyebilecekleri ve bunu haykıracakları gün ’’diye konuştu.

Denizli Final Okulları birinci sınıf öğrencileri, okuma-yazma öğrenme sevincini ‘Okuma Bayramı’ etkinliği ile paylaştılar.

Page 55: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Sümer Mah. Akçeşme Cd. No: 9/A DENİZLİ Tel:0258 265 59 09

ÖZEL DENİZLİ

KAYITLARIMIZDEVAM EDİYOR

w w w . f i n a l o k u l l a r i . c o m . t r

/denizlifinalokullari

@finaldenizli

Page 56: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

54

C ildiniziM eyvelerle Y enileyin

Pürüzsüz bir cilt herkesin hayalidir. Özellikle biz kadınlar en değerli giysimiz hassasiyeti ile bakıyoruz cildimize. Bu kadar önem verdiğimiz cildimizi korumak için her mevsim farklı koruyucular ve nemlendiriciler uyguluyoruz.Kozmetik ürünleri, güneş kremleri, nemlendirici kremler, yüz yıkama jelleri, köpükler... gibi binlerce ürün cildimize değiyor. Hepsinin cildimize bir fayda-sının olduğu bilinen bir gerçek ama unutulmamalı ki kimyasal olan bu ürünlerin faydası olduğu gibi zara-rı da var. Kış aylarında kurumak üzere olan, çatlayan cildimiz, yaz aylarında ise güneşin izlerini lekelerini taşıyor. Kozmetik ürünlerini ne kadar az kullanır-sak cildimizi ve sağlığımızı daha çok korumuş ola-cağız. Uzmanlar cilt güzelliği için doğal ürünler ve doğal maskeler kullanılmasının daha faydalı olacağını belirtiyor. İşte size yaz aylarında doğal yetişmiş, yaz meyveleri ile cildiniz korumanızda yardımcı olacak cilt maskeleri…

Page 57: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

55MAYIS - HAZİRAN

Yaz Meyveleri İle Cilt Bakımının Sırları!

Çilek Maskesi

Cildinizi canlandıracak olan çilek aynı zamanda peeling etkisine de sahiptir. Yaz aylarında her evin mutfağına giren çilekten 4-5 adet ayırın ve bu çilekleri püre haline getirin, ezerek. Püre hali-ne getirdiğiniz çileğe cildinize kullandı-ğınız nemlendirici kremden bir yemek kaşığı ekleyerek iyice karıştırın. Elde ettiğiniz bu karışımı en az on dakika yü-zünüz de bekletin. Soğuk su ile yıkayın. Tonik etkisi ile cildinizi gerdirecek olan çilek maskesi özellikle kuru ciltlere öne-rilmektedir. 2 ayda bir kez uygulamanız yeterli olacaktır.

Muz Maskesi

İçeriği bakımından zengin ve besleyici olan muz cildiniz için de oldukça faydalı bir meyvedir. Özellikle kuru ve solgun ciltleri tekrar yenileme özelliğine sahip olan muz cildinizin nefes almasını da kolaylaştıracaktır. Yarım bir muzu eze-rek içine bir yemek kaşığı nemlendirici ekleyin ve iyice karıştırarak püre haline getirin. Bu karışımı ince bir tabaka ha-linde yüzünüze sürün ve en az 20 da-kika cildinizde bekletin. Soğuk su ile yıkayın. Çilek maskesinin aksine muz maskesini hafta da bir kez mutlaka uy-gulayın.

Üzüm Maskesi

Özellikle karma ciltler için tavsiye edi-len üzüm maskesi; yüzün belirli bölge-leri; özellikle burun kenarları, çene ve alın bölgeleri için tavsiye ediliyor. 2 yemek kaşığı kadar üzüm suyu elde et-mek için belirli bir miktar üzümün suyu-nu sıkın, sıktığınız suya bir yemek kaşığı nemlendirici ekleyerek karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı yüzünüze ince bir ta-baka halinde sürdükten sonra yaklaşık 15 dakika kadar bekletin ve bol su ile yıkayın. Yüzünüzün canlandığını ve par-ladığını göreceksiniz.

Fatma Tunçer

Page 58: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

56

Modada Anjea Designer’s Store, saç ve makyaj tasarımında Çizgi, fo-toğrafta Hakan Çırak’tan oluşan, Three Fashion Work Grubu’nun bu yıl 4.’sünü gerçekleştirdiği ‘Bahara Merhaba’ et-kinliğinde, yılın trendleri tanıtıldı. Bre-zilya asıllı manken Larissa Gacemer’in katıldığı etkinliğe, Anjea Designer’s

Store’un sahibi Vildan Çaputçu, Çiz-gi Saç tasarım ortaklarından Hasan Ali Acar, Adil Akoğlan, Moda Artistik Derneği Başkanı Ali Alemdar, tanınmış fotoğrafçılardan Hakan Çırak ile çok sa-yıda davetli katıldı.

İlkbahar ve Yaz Trendleri Tanıtıldı

Saç tasarımı ve modada ilkbahar ve yaz trendlerinin tanıtıldığı etkinlikte Anjea Designer’s Store’unun imzasını taşıyan tafta yeşil renkli kumaştan ha-zırladığı rock tarzı kıyafeti, ünlü manken Larissa Gacemer giydi. Anjea imzasını taşıyan diğer iki tasarımı da yine mini sokak defilesinde tanıtıldı. Saç ve mak-yajda ilkbahar-yaz tasarımı ise Çizgi ta-rafından hazırlandı.

“Önemli Olan Birliktelik”

Çizgi Saç tasarım ortaklarından Ha-san Ali Acar; Vildan Çaputçu, Adil Akoğlan ve Hakan Çırak ile örnek bir işbirliğine imza attıklarını be-lirterek, “Three Fashion Work olarak çok güzel etkinlikler gerçekleştirdik. Bu etkinlikler geleneksel hale getirilecek ve daha geniş katılımlı olarak yapılacak. Three Fashion Work’un bir tek amacı var oda birlikteliği sağla-mak” diye ko-nuştu.

Denizli’de Çizgi Saç Tasarımı, Anjea Designer’s Store ile İmren Color’un sahibi Hakan Çırak’tan oluşan Three Fashion Work grubu, sokak defilesi ile “Bahara Merhaba” dedi. Çizgi Saç Tasarım’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, Anjea’nın sahibi Vildan Çaputçu imzasını taşıyan tasarımları Brezilya doğumlu manken Larissa Gacemer sundu.

Sokak Defilesi ile “Bahara Merhaba” Dediler

Page 59: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Denizli’de Çizgi Saç Tasarımı, Anjea Designer’s Store ile İmren Color’un sahibi Hakan Çırak’tan oluşan Three Fashion Work grubu, sokak defilesi ile “Bahara Merhaba” dedi. Çizgi Saç Tasarım’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, Anjea’nın sahibi Vildan Çaputçu imzasını taşıyan tasarımları Brezilya doğumlu manken Larissa Gacemer sundu.

“Yeni nesil ürünler, akılcı ve yaratıcı çözümler...”

Kendimize ait patentli sistemimizin teker ve fren sistemleri pirinç alaşımlı metal olupmevsimsel ısı değişimi ile deformasyona ( Aşınma Çatlama sıkışma ) maruz kalmaz.

Sistemin aksamının metal olması ; camın ağırlığını rahatlıkla kaldırabilmekte ve raylarüzerinde sorunsuz çalışmasını sağlamaktadır. Sistemimizde iki ayrı frensistemikullanarak cam balkonunuzun daha rahat ve tehlikesiz çalışmasını sağlıyoruz.

Metal teker , Çift ray Çift fren teknolojisini aynı sistem içersinde kullanan Denizlideki tekfirmayız, Çünkü İcadı ve patenti bize ait.

www.cizgicambalkon.net29 Ekim Bulvarı Üzeri Yeni yapılan TEKDEN Hastanesini 100 metre geçince

Tel: +90 258 377 33 10 - Gsm: +90 542 311 33 16

Page 60: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

58

Değerli velimiz,

Gözü yükseklerde olanlar için Türkiye’de çeyrek asırdır, Denizli’de 15 yıldır hep büyük düşündük. Sınav Eğitim Kurumları kurulduğu günden beri işini çok ciddiye aldı, hedefini hep yüksek tuttu.

Sınav Eğitim Kurumları olarak Sınav Ko-leji için de hedefimizi büyük tutarak,

Atatürk’ün tarihi sözünde ifadesini bulan ‘Büyük milletimize’ yakışır nitelikte fiziki yapısı, yüksek teknolojisi ve çağdaş eği-tim anlayışı ile Denizli’mizde uluslararası standartlarda bir okul kurduk.

Amacımız; yeniliğe açık, akademik eğiti-min yanında yabancı dil öğretiminin ya-pıldığı; sosyal, kültürel ve sportif faaliyet-lerle zenginleştirilmiş Programı ile hem öz değerlerimize bağlı hem de evrensel normları benimseyen ufku geniş, özgü-veni yüksek, ”Dünya Vatandaşı” seçkin bireyler yetiştirmektir.

2015-2016 Eğitim-Öğretim yılında hiz-mete girecek olan Sınav Koleji, okul-dershane birlikteliğini benimseyerek Türkiye’nin 1 numaralı dershanesi Sınav Dergisi Dershanelerinin ait yapısını, biri-kimini, programını, yayınlarını ve dene-me sınavlarını okula taşıyacaktır.

Öğrencilerinin herhangibir dershaneye ihtiyaç duymayacağı bir eğitim sistemini benimseyen Sınav Koleji’nde;

• Okul ve dershane arasında bölünmeksi-zin, sınavlara daha verimli hazırlık…

• Akademik destek amacı ile uygulanan dershane programlarıyla öğrencilerin sınavlara hazırlığının yanı sıra bire bir

etüt, ek ders, çizgi altı ödev takibi, eksik tamamlama çalışmaları… Her gün 15.00-18.00 arası After School programı ile ya-pılacaktır…

• Özellikle sınav grupları için (12.sınıflar) doğrudan dershane programı…

• Sınav yayınlarının kitap, dergi, test vb. tüm dokümanları…

• Okul-Dershane birlikteliği ile velilerimiz, okul ve dershaneye ayrı bütçe ayırma kül-fetinden kurtulacaklar. Öğrencilerimiz ise okul sonrası dershaneye zaman ayırmak zorunda kalmayacak. Okul ve dershane arasında kurulan bu verimli iş birliği ile akademik eğitimde ve sınav gruplarında büyük başarı sağlanacak…

Denizli’de şimdiye kadar binlerce veli ve öğrenciye hizmet etmenin haklı gurunu yaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde sizlerin desteği ve ilgisi ile Sınav Koleji Anadolu Lisesi’ni hizmete açacak olmanın heyeca-nı içindeyiz.

Bugünün mutlu ve başarılı çocuklarının, yarının üretken ve saygın bireyleri olaca-ğına inancımız tamdır.

İlginiz için şimdiden teşekkür ederiz.

Gözü yükseklerde olanlar için Türkiye’de çeyrek asırdır, Denizli’de 15 yıldır hep büyük düşündük. Sınav Eğitim Kurumları kurulduğu günden beri işini çok ciddiye aldı, hedefini hep yüksek tuttu.

GÖZÜ YÜKSEKLERDE OLANLAR İÇİN BÜYÜK

DÜŞÜNDÜK

Sınav Koleji Genel MüdürüFerhat TOSUN

Page 61: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

59MAYIS - HAZİRAN

ÖĞRENCİLERİMİZ GELECEĞİ BEKLEYEN DEĞİL GELECEĞİ BE-LİRLEYEN BİREYLER OLARAK YETİŞİYOREğitim alanındaki bütün yenilikleri düzenli takip etmeyi ve bu yeniliklerin okula enteg-rasyonunu birincil amaç edinen Sınav Koleji’nde;

•Araştırma, Geliştirme ve İnovasyon Merkezi ile yaratıcı ve inovatif okul anlayışı…

•Eğitim-Öğretim süreçlerinin tümüne yayılan inovasyon çalışmaları…

•Dil eğitim-öğretimi için bilimsel program ve yurt dışı akademik danışmanlık desteği…

•Öğrenci performanslarını ölçme, değerlendirmeye dönük objektif ölçme araçları, et-kili, çok yönlü ve kalıcı öğrenme için özgün materyaller..

•Alanında deneyimli eğitim uzmanlarından öğrenci ve velilere yönelik kongre, semi-ner ve sempozyum faaliyetleri…

Kuruluş aşamasından bu yana eğitim sektöründeki yeniliğin ve değişimin öncüsü olan Sınav Koleji, eğitim-öğretim süreçlerinin tümünü kapsayan yaratmaya dönük bakış açısını tüm öğrencilerine kazandırmayı hedefliyor. Üniversitelerle eşgüdüm halinde sü-ren Araştırma Geliştirme ve İnovasyon Merkezi çalışmalarıyla, öğrencilerimiz ‘geleceği bekleyen değil, belirleyen bireyler yetiştiriyor.’

Rehberlik KoordinatörüMurat TÜRKBEN

Page 62: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

60

SEÇKİN ÖĞRETMEN KADRO-MUZLA HER ÖĞRENCİ BÜYÜK BİR SORUMLULUKLA YAKIN-DAN TAKİP EDİLİREğitim-Öğretim alanındaki başarısını güçlü öğretmen kadrosuna borçlu olan Sınav Eğitim Kurumlarında;

•Öğretmenlik mesleğine adanmış, başa-rılı, özverili…

•Liderlik yeteneği güçlü…

•Yeniliğe ve teknolojiye açık…

•Alanında en iyi, mesleki hakimiyeti olan genel kültürü yüksek…

•İletişim kurabilme, kriz çözebilme ve gerektiğinde özeleştirel olabilen…

•Öğrencilerinin bireysel özelliklerini ana-liz edebilen…

Öğretmenlerimiz, her öğrenciyi büyük bir sorumlulukla yakından takip ediyor, onlarla hakkaniyet çerçevesinde ‘ayrıştır-madan-yarıştırmadan’ ilgileniyor, sürekli empati kurarak onları anlıyorlar.

Öğrencilerimiz ise empati, çalışma ve disiplinli yakın ilgi ve takiple bütünleşen eğitim-öğretim modelimizle, akademik hedeflere daha kolay ulaşıyorlar.

Kurumsal Eğitim KoordinatörüSelim SÜRMELİ

Page 63: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

61MAYIS - HAZİRAN

BAHANESİZ OKUL

• Bire bir eğitim ve bire bir ilginin en iyi şekilde sağlandığı “Butik Okul” prensi-biyle hizmet veren okulumuzda sınıflar 18 kişiliktir.

• Sınıflarımız, öğrencilerimize ders ta-kibi için gerekli olan odaklanmayı sağ-layacak şekilde, modern bir yapıda di-zayn edilmiştir.

• Sınıflarımız internet ve projeksiyon-donanımı olan akıllı sınıftır.

• Akıllı sınıflar olarak nitelendirdiğimiz sistemimizde öğrenci, öğretim sırasın-da bilgiye hızla ulaşılabilir; hazırlanan görsel materyaller ile hızla ulaşılan bil-gi, öğrencinin zihninde kalıcı hale geti-rilir ve eğitimin kalitesi arttırılır.

• Bir sanat okulunu aratmayan alt yapı ve kadro ile “sanat sokağımız” görsel ve işitsel sanatları öğrencilerimize eği-timden öte yaşatmayı planlamıştır.

• 3D Kimya, fizik ve biyoloji laboratu-varları, öğrencilerin temel eğitim prog-ramları için gerekli olan uygulamaları ve bilimsel araştırma projelerini gerçekleş-tirmelerine olanak sağlayacak şekilde ileri teknoloji ile donatılmıştır.

• Eğitimde “kontrol” en önemli ilkele-rimizden biridir. Okul binamız, kontrolü olanaksız kılan kör noktaların bulunma-ması için projelendirilmiş olup oluşabi-lecek sorunları gidermek için tüm gü-venlik sistemlerine sahiptir.

• Sınavlarda “%100 başarı” ilkesi ile eğitim veren okulumuzda YGS ve LYS’ye yönelik çalışmalar 9. Sınıftan iti-baren başlar. Öğrencilerimize, ihtiyaç duydukları her an ücretsiz olarak özel ders takviyesi yapılmaktadır.

• Yapılan bu çalışmalar doğrultusunda öğrencimiz takviye bir programa ihtiyaç duymayacaktır.

Sınav Koleji Yönetim Kurulu BaşkanıMurat TEPE

Page 64: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

62

Trafik Kazalarında İlkyardım: İyilik Mi Yapıyoruz ?Trafik kazaları ülkemiz için ciddi bir sorun mudur? Yoksa her ülkede olabilecek kadar mıdır?

Trafik kazaları ülkemiz için ciddi bir sorun mudur? Yoksa her ülkede olabilecek kadar mıdır?

TÜİK verilerine göre geçen yıl yani 2014’te ülkemizde yaklaşık 161 Bin ölümlü yaralan-malı kaza olmuş 274 Bin kişi yaralanmış ve yaklaşık 3 Bin 600 kişi yani örneğin Baklan ilçemizin nüfusu kadar insanımız ölmüş. Ve bu her yıl oluyor yani her yıl bir ilçemiz ka-dar insanı kaybediyoruz. Ancak bu rakamlar eksik çünkü kaza olduktan sonraki dönem-lerde kazanın yol açtığı başka sebeplerden ölümleri içermiyor onları da dahil edersek bu rakamı iki ile çarpmak gerekir. Zaman ilerledikçe kazaların azalmasını bekliyoruz ama istenildiği kadar azalmıyor çünkü ara-ba sayısı artıyor araba teknolojileri ilerledik-çe hız artıyor.

Peki diğer ülkelerde de durum benzer mi?

Bu konuda da her ülkenin kendine has rakamları var ve ülkeler buna göre sıralanı-yor. Ancak ülkemiz bu konuda kötü sırala-mada. Dünyada Brezilya, Kamboçya, Çin, Mısır, Hindistan, Kenya, Meksika, Rusya ve Vietnam ile beraber ilk on ülke içindeyiz.

Avrupa’da ise birinciyiz. Görüldüğü üzere ülkemize pek yakışmayan bir yerdeyiz.

Peki ilk yardım bu rakamları değiştirebilir mi?

Elbette değiştirebilir. Trafik kazalarından ölenlerin yaklaşık yarısı ilk yarım saatte ölü-yor. Dolayısı ile ilk yarım saatte acil ekipleri gelinceye kadar olay yerinde yapılabilecek en etkili şey ilk yardımdır.

Zaman zaman haber bültenlerinde halkı-mızın kaza sonrası ilk yardım gayretlerini görüyoruz. Kastettiğiniz ilk yardım bu mu?

Kesinlikle değil. Benim kas-tettiğim usulünce yapı-lan eğitimini almış kişilerin yaptığı ilkyardım. As-lında ehliyet kursların-da ilkyar-dım dersi var ve zo-runlu yani bilmezse-niz ehliyet alamıyorsu-nuz. Ancak ne yazık ki bu ders ül-kemizde angarya olarak görülmekte sürücüler belki ha-yatta hiç uğraşmayacakları motor dersine yoğunlaşmakta ama her zaman olabilecek ve hayat kurtarıcı olan ilk yardım dersinden kaytarmaktalar. Bu dersin öğretmenleri bile sınavının kolay olduğunu diğer derslere

yoğunlaşmaları gerektiğini söyleyebiliyor.

Son söylediğiniz ilk yardım acemilikleri yü-zünden hastanın sağlığı nasıl etkileniyor?

Kendi branşımla ilgili şunu söyleyebilirim ki özellikle boyun omur kırıklarında yanlış ilk yardım felaketle sonuçlanabiliyor. Belki bo-yunlukla belki ameliyatla kurtarabileceği-miz hasta ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkum kalabiliyor. Bu durum kısmen bel omur kırıkları ve daha az olarak da sırt omur kırıkları için geçerli. Kafa travmalarında da

omurga kadar olmasa da ha-talar yaralı sağlığını

etkileyebiliyor.

Sonuç ola-rak bir kaza ye-rine ula-şan ilk yardım

yapma -sın mı?

Hayır öyle bir şey demedim. Bu

işi öğrenmiş pratik uy-gulamasını yapmış kişiler muhakkak

yapmalı. Az biliyorsa hastayı blok halinde yana çevirip sık sık kontrol etmeli. Ama eği-timini almamışsa bilmiyorsa hiç dokunma-sın 112’yi arayıp beklesin daha iyi.

Prof. Dr. Yasin Levent ÖZÇELİK

Sanayi bakanlığı onaylı takograf servisi

Page 65: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Sanayi bakanlığı onaylı takograf servisiSanayi bakanlığı onaylı takograf servisi

Page 66: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

w w w. g a y e o p t i k . c o m . t r

Doktorlar Cd. N: 4/A DENİZLİTel: 0258 - 262 20 51 Fax: 0258-262 01 21

GOSGaye Optik ve Saat

Page 67: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Bereketli0 258 361 04 04

Lozan0 258 263 00 44

Üçler0 258 361 02 02

Ali Ocak

“Turyap’a danışın, karlı bir işbirliği ile tanışın ”

Page 68: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

66

SOSYALSORUMLULUK

“O” TÜRKİYE’NİN ANGELİNA JOLİE’Sİ

“Sevgi dolu bir ailede büyümek her çocuğun hakkı ve hiçbir çocuk ailesiz ve sevgisiz kalmayı hak etmiyor.” Düsturuyla yola çıkan bir avuç insandı “Koruyucu Aileler” Onlar büyüdü ve her geçen gün daha da büyüyor. Türkiye’de bu sitemi yaygınlaştırmak ve daha fazla çocuğun aile ortamında büyümesini sağlamak için gece gündüz ve canla başla çalışmaya devam ediyorlar. Onlardan bir tanesi var ki yaptığı çalışmalar ve hayatında göstermiş olduğu örnekle “ Türkiye’nin Angelina Jolie’si” dedirtiyor. “O” Denizli Koruyucu Aile Derneği Başkanı Ayfer Doğan!

O koca yürekli, küçük evine kocaman yü-rekleri sığdıran bir anne. O Denizli Koru-yucu Aile Derneği Başkanı Ayfer Doğan. Still Life Dergisi olarak Ayfer Doğan’la bir röportaj gerçekleştirdik ve koruyucu aile-lik sistemini ve merak ettiklerimizi sorduk. İşte bu keyifli sohbetten siz değerli okurla-rımıza aktardıklarımız.

Ayfer Hanım merhaba, sizi tanıyabilir miyiz?

Merhabalar emekli öğretmenim ben. Ha-yatımın 25 yılı çocuklarla birebir ilgilen-mekle geçti. Şu anda ikisi biyolojik, dördü koruyucu ailesi olduğum 6 çocuğum var.

“Koruyucu Aile” ne anlama geliyor?

Koruyucu aile; biyolojik ebeveynleriyle bü-yüme olanağı bulamayan devlet koruması altındaki çocuklarımızın, devlet deneti-minde başka bir aile yanında büyümesinin sağlandığı bir bakım yöntemi. Projemizle de koruyucu ailelerin yaygınlaştırılmasını,

çocuğun refahını ön planda tutan ve nite-likli bir bakım sunabilecek her kategoriden koruyucu ailelerin sisteme dâhil olmasını hedefliyor.

Kimler koruyucu aile olabilir?

En az ilkokul mezunu, 25-65 yaş aralığın-da, düzenli bir gelire sahip, sabıkası ve bulaşıcı hastalığı bulunmayan, fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı olan kişiler koruyucu aile olabilir. Evli ya da bekâr olmaları aran-maz. Belgelerin tamamlanmasından sonra evinizin durumu, bir çocuğun yetiştirilme-sine elverişli koşullarınızın olup olmadığı ve sizin uygun bir koruyucu aile adayı olup olamayacağınız Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Koruyucu Aile Birimi’nde-ki sosyal çalışmacı arkadaşlar tarafından değerlendirilir. Eğer koruyucu aile olarak onaylanırsanız daha sonra tercih ettiğiniz yaş ve cinsiyetteki çocuk veya çocuklarla karşılaştırılırsınız. Çocuğun yerleştirilme süreci bundan sonra başlar.

Page 69: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

67MAYIS - HAZİRAN

“O” TÜRKİYE’NİN ANGELİNA JOLİE’Sİ

Koruyucu aile sistemi ile nasıl tanıştınız?

Bir televizyon programıyla hayatım değişti aslında benim. 17 yıl önce koruyucu aile sistemi ile tanıştım. İki erkek çocuk anne-siyim. Çocuklarım 10 ve 13 yaşındayken TRT 2’de yayınlanan bir programla ko-ruyucu aile hakkında bilgi sahibi oldum. Çok etkilendim ve program bittikten son-ra koruyucu aile olmaya karar vermiştim bile. Hemen sabahında konuyu eşimle ve çocuklarımla paylaştım. Onlardan da olumlu cevap alınca çok çabuk karar ver-dik ve başvuruları yaptık. Yasal süreçlerin ardından 8 yaşındaki kızım katıldı aramıza. Şimdi üniversiteyi bitirdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında sosyolog olarak görev yapıyor. O da kendisi gibi devlet koruması altındaki çocukları sevgi dolu ai-lelerle buluşturmaya çalışıyor.

İkinci kez koruyucu aile olma öykümüz bundan 6,5 yıl önce başladı. Çocuklarımın hepsi üniversitede olunca ev boş kaldı. Ye-niden koruyucu aile olduk. 3 ve 5 yaşında iki kız kardeşin koruyucu ailesi olduk. Çok güzel bir paylaşım ve mutluluk var evimiz-de. Kızlarım büyüyor, mutlu ve başarılılar, bir kolejde eğitimleri devam ediyor.

Öykümüz bitmedi. 2,5 yıl önce yeniden koruyucu aile olduk. Koruyucu aileye acil

Page 70: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

68

ihtiyacı olan bir genç kızdı ailemize yeni katılan. Uzman arkadaşlarımızın önerisiyle ve ricasıyla konuyu değerlendirdik ve ka-bul ettik. 16 yaşında ve 11. Sınıfa gidiyor. Ona yaşamı öğretmeye, başarması için desteklemeye devam ediyoruz.

Aileler böyle bir durumda neleri göze almalı?

Koruyucu aile olmayı “Bir çocuğun ya-şam yolculuğuna eşlik etmek” olarak düşünüyorum. Koruyucu aile olmak yaşamınıza getirdiğiniz bir fark ben-ce. Koruyucu aile olmak aynı zamanda emek vermek demek. Çocuğun sorun-larıyla başa çıkmaya çalışırken çocuk-tan vazgeçmemek de gerekiyor. Çünkü bakımını üstlendiğiniz çocuğun pek çok olumsuz çocukluk deneyimi var. Önce-likle çocuğun ailesinden ve çevresinden ayrılması bir travma ve siz bu sorunlarla nasıl baş edeceğinizi iyi bilmelisiniz. Bu nedenle aday koruyucu ailelerin diğer koruyucu ailelerle iletişimde olarak duy-gu ve deneyim paylaşımlarına ihtiyaçları var. Sürece bu şekilde hazırlanarak yaşa-yabileceği güçlükleri önceden bilmesi gerekir. Ancak yaşamınıza dâhil ettiğiniz ve bir yetişkin desteğine ihtiyaç duyan bir çocuğun adım adım gözlerinizin önünde ilerlemesi, onun mutluluğu-nu ve gelişimini takip etmek, bir insanı duygusal anlamda müthiş zenginleştiri-yor. Tabii hayattaki önceliklerinizden biri buysa… Koruyucu aile bakımını üstlen-diği ve koruyucu ailesi olduğu bu çocu-ğun tüm hakları için mücadele etmeyi göze almalıdır. Bir biyolojik aile kendi çocukları için neyi yaparsa, onu yapar. Bakımlarını üstlendikleri çocukları büyü-tür ve hayata hazırlarlar.

Bizim öykülerimize benzer, Türkiye’deki koruyucu ailelerimizin binlerce öyküsü

var böyle. O kocaman yüreklilerin her birinin öyküsü çok değerli… Onlardan biri olmaktan dolayı kendimi şanslı his-sediyorum.

Türkiye’de kaç çocuk şu an devlet ba-kımında?

Ülkemizde 11 bine yakın çocuk kurum bakımında. Koruyucu aile yanında 4 bin 128 çocuğun bakımı sağlanıyor. Ko-ruyucu aile sayımız uluslararası verilerin çok gerisinde. Son yıllarda hızlı bir artış gözlendi ama yeterli değil. Değerlendir-me yaparken sayıları artırmanın yanı sıra sorun çözme becerisi yüksek, nitelikli ve donanımlı ailelerin sistemde yer alması-nın sağlanması da önemlidir.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

Merkezi Finans İhale Birimi tarafından fi-nanse edilen AB Bakanlığının yararlanıcı-sı olduğu Hollanda ortaklığında bir pro-jeyi yürütülüyor. “Sevgi Dolu Bir Ailede Büyümek Her Çocuğun Hakkı” isimli bu proje ile koruyucu aile modelinin ülke çapında yaygınlaşması için çabalıyoruz. Birlikte yaşadığımız bu toplumda ne kamu tek başına her sorunu çözebilir ne de sivil toplum örgütleri kendilerinin he-deflediği yaşamları oluşturabilir. Üniver-sitelerimizden bilimi, kamudan yasaların gücünü, sivil toplum örgütlerimizden sevgiyi ve gönüllülüğü devşirebildiğimiz zaman çocuklarımızın mutlu olabileceği bir yaşamı yaratabiliriz.

Bu keyifli sohbet için teşekkür ederiz. Umarız sizin de dediğiniz gibi, her çocuk sevgi dolu ailelerde hayata hazırlanır.

Fatma Tunçer

Page 71: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015
Page 72: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

70

Veni Vidi Vici

Laodikya Gezi ve Doğa Yürüyüş grubu planlı etkinliklerinden bir yenisini Acıpayam ilçesi Akalan Mahallesi, Çubukcular ve Asarcık bölgesi yürüyüşüyle gerçekleştirdi.

Laodikya Gezi ve Doğa Yürüyüş Grubu Fotoğraflar: Zeki Akakça

Hafta sonunda kentten uzaklaşıp doğada olmayı tercih edenlerin ilgi gösterdiği etkinliğe 20 kişi katıldı.

Akalan Mahallesi’nden başlayan yürüyüş Bozdağ’ın güneydoğu yamaçlarında Gireniz Vadisi başları denen bölgede belirlenen rotada gerçekleşti.

Akalanlı yerel rehberlerin yol gös-tericiliği ve anlatımları ile Akalan merkezine yakın bir noktadan baş-layan yürüyüş Kızılcapınarı mevki-inden Akdere yönüne yürüyüşle devam etti.

Akdere bölgesinde kısmen derin vadiler ve kısmen de düz alanlardan akan derenin kenarından devam eden yürüyüş zaman zaman köprü olmayan noktalarda zorlu geçişlerle devam etti.

Çubukçular Köyü | Terkedilmiş Ev

Dere Geçişleri

Page 73: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

71MAYIS - HAZİRAN

Katılımcıların keyif alarak yürüdüğü bu güzergâhın sonuna doğru kısmen terk edilmiş Çubukçular Mahallesi ve onun mezrası durumundaki Asarcık mevkiinde çevreyi gezme ve inceleme fırsatı yakalandı.

Özellikle Çubukçular Mahallesi’nin köy statüsünde olduğu

zamanlarda öğretime açık olan okulun bugünkü hali ile terk edilmiş evlerin yalnızlığı hüzün vericiydi. Bunlara karşı Asar-cık’taki az sayıda çobanın sıcakkanlılığı ile onlarla tanışıp ko-nuşarak geçirilen zaman günün en anlamlı zamanları olarak hafızalarda kalanlardı.

Kesilmiş Ağaçlar Arasında

Günün sonunda bu coğrafyadan ayrılıp kente geri döner-ken tekrar gelmenin planları yapılmaktaydı.

Laodikya gezi ve yürüyüş grubu bu tarz gezi ve yürüyüş-leri önümüzdeki zamanda da yapmaya devam edecek.

Çubukçular | Cennet ana

Çubukçular | Terkedilmiş İlkokul

Laodikya Gezi ve Doğa Yürüyüş Grubu

Page 74: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

AKLINIZDA NE VARSADAHA FAZLASI

DENİX MAĞAZALARINDA

TELEVİZYON | NOTEBOOK | BİLGİSAYAR | SES SİSTEMLERİ | FOTOĞRAF MAKİNASI | KÜÇÜK EV ALETLERİ | BEYAZ EŞYA

www. d e n i x . c o m . t r

Page 75: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015
Page 76: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

74

“Gönderilmiş Mektuplar ve Kayıp Yıl-lar” kitaplarının yazarı Gülistan Sina-noğlu ile keyifli, bir o kadar da faydalı bir sohbet bu…

Benim hocamsınız. O yüzden röporta-jımız boyunca size hocam diye hitap etmek istiyorum izninizle. Hocam soh-betimize ilk sizi tanıyarak başlayalım isterseniz.”

“1962 yılında Manisa-Gördes’te doğ-dum. Ailemin memur olması dolayı-sıyla farklı yerlerde ilkokulu bitirdim ve yatılı okumak üzere Demirci Öğretmen Okulu’nda öğrenime başladım. Ancak biz okulu bitiremeden öğretmenlik hak-kımız alındı. O dönem, son derece karı-şık bir dönemdi. 1980 öncesinden bah-sediyorum. Lise öğrenimimi Manisa ve Nevşehir’de tamamlayıp Denizli Eğitim Yüksek Okulu’nu kazandım ve öğret-men oldum. Sınıf öğretmenliğinin yanı sıra hizmet içi eğitim kurslarına katıl-dım, uzun süre müzik öğretmenliği yap-tım. Yirmi iki yıl çalıştıktan sonra emekli olmayı tercih ettim. Büyük kızım okul öncesi öğretmeni, Küçük kızım da aynı dalı tercih etti; Ege Üniversitesi’nde okul öncesi öğretmenliği okuyor. Eşim

Denizli’de bir kamu kurumunda yöneti-ci olmanın yanı sıra eski bir futbol hake-mi ve halen süper ligde gözlemcilik ya-pıyor. Uzun yıllardır burada yaşıyorum. Bu şehri seviyor ve kendimi buraya ait hissediyorum. Şu anda çalışmıyorum

ancak çalışmıyorum derken yanlış anla-şılmasın, en başa dönüp yeniden üni-versiteye başladım.”

“Yayınlanan ilk kitabınız “Gönderilmiş Mektuplar’ın” çıkış hikâyesi nedir?”

Yüreğinin kapılarını okurlarına; acısıyla, hüznüyle, sevinciyle açın cesur yürekli bir kadın o. Yağan yağmurun altında arabasını kenara çekip yağmur damlalarıyla yarıştırıyor gözyaşlarını. Bir başka zamanda arabasına binip uzaklaşma, çok uzaklara gitme ya da uzun bir uykuya dalıp daha iyi, daha mutlu uyanma isteğini dile getiriyor. Birçoğumuzun anlatmayı bırakın itiraf etmeye korktuğu panik atak hastalığına nasıl yakalandığını, nasıl üstesinden geldiğini anlattı her fırsatta. Aynı hastalığa yakalananlar kendilerini çözebilsin diye bir de kitap yazdı…”

CESUR YÜREKLİ BİR KADIN O!GÜLİSTAN SİNANOĞLU

Page 77: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

75MAYIS - HAZİRAN

insanın ruh halini taşıdığımı düşünüyo-rum.”

“İyileşmenize yardımcı olan uzmanınız kimdi ve nasıl bir uygulama ile tedavi-nize devam ettiniz?”

“Panik atağı yenmemde bana yardımcı olan, gittiğim dördüncü uzmandı Cen-giz Güneş. Hastalığın tedavisinin bi-lişsel terapiyle kalıcı olduğunu belirtip bilişsel terapi yapmayı önermişti. İlaç kullanıyordum zaten, terapiler eşliğin-de ilaca devam ettim. İkinci yılın orta-larında hem terapi hem de ilaç tedavisi sona erdi. Bir yıldan fazla bir zamandır ilaç kullanmıyorum. Bu süre içinde her ihtiyaç duyduğumda doktorumla gö-rüştüm. Hastalık tamamen geçmiş olsa bile onu hayatımda bir yol gösterici, güvenilir bir danışman olarak kabul edi-yorum. Ruh doktoruna gitmeyi yadsı-yan genel eğilimin aksine iç dünyamda dalgalanma yaşadığım her durumda onunla görüşüyorum. Genel eğilim der-ken biraz açmakta yarar var; gazetelerin üçüncü sayfalarında rastlarız genellikle bu haberlere; haberin kahramanı in-tihar etmiş ya da cinayet işlemiş veya teşebbüs etmiştir. Haber ayrıntılarıyla

“Gönderilmiş Mektuplar bir dönemin otobiyografisi denilebilir. İlk kitaplar biyografi olur denir; yazarın deneyimle-rini, düşüncelerini kahramanları yoluyla yazıya dökmesi anlamında söylenir bu. Benim kitabım tam anlamıyla bir dönem otobiyografisi oldu. Panik atak hastası olduğum, tedavi, terapi gördüğüm dö-nemin otobiyografisi bu kitabım. Kitap haline getirdiğiniz bu hastalığınızdan söz edelim isterseniz birazda. Panik atak, psikolojik hastalıklardan birisi an-cak çok bilindiği söylenemez. Fiziksel hastalık belirtileri yaşadığımızda bunun ne olduğuna dair az da olsa fikrimiz vardır ancak bu öyle değil. Tamamen fiziksel belirtiler yaşatan bir hastalık pa-nik atak; kalp krizi zannedilen, onunla karıştırılan bir hastalık. Kalbiniz dehşet yaratacak derecede hızlı atıyor, elleriniz ayaklarınız uyuşuyor, nefesiniz kesiliyor, ölüyorum diyorsunuz. Çok sonrasında hastalık teşhis edildiğinde bütün bunla-rın sadece ruhunuzda yaşanan şeylerin yansıması olduğunu öğreniyorsunuz.”

“Panik atak neden ve nasıl ortaya çıkan bir hastalık?”

“Doğarken bir sürü özellikle yatkınlıkla beraber geliyoruz dünyaya. Kodlamala-rımız var genetik kaynaklı. Huylarını bir yana bırakalım, hangi hastalıklara yaka-lanacağı bile az çok belli insanın. Kimi-nin saçı erkenden dökülüyor, kimi ömrü

boyunca mide ağrılarından yakınıyor kimi de migren olup baş ağrıları için-de kıvranıyor karanlık odalarda. Bu da öyle bir yatkınlık; ancak sadece yatkınlık demek yeterli değil. Algılama eşiğimiz düşük, olayları farklı bir bakış açısıyla görüp değerlendiriyoruz. Evham yap-maya meyilliyiz. Marmara depremini bir milyon kişinin yaşadığını ancak bu insanların sadece onbin kadarının psi-kiyatrik destek almak zorunda kaldığını ifade etmişti doktorum. Ben bu onbin

Binnur Olcaytürkan

Page 78: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

76

verildikten sonra eklenir; “Bir süredir psikiyatrik tedavi gördüğü belirlen-di!” Yazılan budur da yazılmayıp ima edilen şeyler vardır. “Zaten tedavi görüyormuş, yani pek de normal değilmiş…” Oysa herhangi bir fiziksel rahatsızlık hissettiğimizde hekime danışıp ilaç almak gibi bir durum bu da… İnsanlar bedenlerini önemsiyor ancak ruhlarını onarmak için çaba harcamayı hem gereksiz görüyor hem de çevrelerinden çekiniyorlar. Ru-hun bedeni etkileyip hasta ettiğinin farkında değiller belki de.”

“İkinci kitabınız ‘Kayıp Yıllar’ dan bahsedebilir misiniz biraz?”

“Dönem romanı olarak adlandırılabilecek bir çalışma bu kitabım. Genç-lik yıllarımızı hayali kahramanlar üzerinden anlatıyorum.”

“Yeni bir çalışmanız var mı?”

“Yazmaktan vazgeçeceğimi sanmıyorum. Deneme yazıları ve mektup yazmaya devam ediyorum. Kendimi mektuplarla çok rahat ifade ettiği-mi düşünüyorum.”

“Keyifli sohbet için çok teşekkür ederim. Bundan sonra süreçte de der-gimizde yazmanızı istiyoruz sizden. Bu konuda bize söz verebilir misi-niz?”

“Elbette, sizi kırmak istemem. Sürekli olmasa bile zaman zaman yazıla-rımı paylaşmak isterim.”

“Yeniden teşekkürler.”

Page 79: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Servergazi Mh. Nar Sk. N:5 (Yürüyüş Yolu Karşısı) Merkezefendi - Denizli | G:. +90 539 682 44 82 | @:. [email protected]

Diyet kelimesi günümüzde sadece zayıflama programlarını içeren bir tanım olarakkullanılsa da aslında "DİYET"; sağlığı korumak ve düzenlemek amacıyla uygulananbeslenme planıdır. Günlük tükettiğiniz tüm besinler beslenme alışkanlıklarınızıntemelini oluşturur. "Diyetta" olarak amacımız; sağlıklı zayıflamanıza veya sağlıklıbeslenme alışkanlıklarını geliştirmenize ya da sağlık sorunlarınıza yönelik besintüketim planınızı uzman diyetisyenlerimizin danışmanlığı ve şeflerimizin lezzetli

yemekleri ile kapınıza kadar servis etmektir.

NEDEN DİYETTA ?

Page 80: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

78

Beyin felci bebeklik ya da çocukluk çağı başlangıcında gö-rülen vücut hareketlerini ve kasların koordinasyonunu etkileyen ancak asıl problemin kaslardan kaynaklanmadığı bir hastalıktır. Problem kasların koordinasyonunu kontrol eden beynin ilgili böl-gelerindeki anormalliklerinden kaynaklanır. Beyin felçli çocuklarda bu hastalık aylarca ya da yıllarca tespit edilemeyebilir.

Beyin felci doğum öncesi hamilelikte geçirilen bir takım rahat-sızlıklar ve enfeksiyonlar nedeniyle olabildiği gibi, doğum esna-sında bebeğin oksijensiz kalması, zor doğumlar, erken doğumlar ya da doğum sonrası geçirilen menenjit, yüksek ateş, havale gibi rahatsızlıklar sonucunda da gelişebilmektedir.

Beyin felcinde adaleler devamlı kasılı gibi durur ve kol ya da bacağın belirli pozisyonda durmasına neden olur. Eğer tedavi edilmezse bu kasılı durumdaki kaslarda kısalmalar meydana ge-lecek ve problem ilerleyip kol ya da bacağın beklenen hareket-lerini yapamamasına ve kontraktür dediğimiz eklem sertliklerine yol açacaktır.

Spastik beyin felci rahatsızlığı sıklıkla geç dönemlerde fark edilmektedir. Bu noktada özellikle annelere büyük görev düş-mektedir. Çocuğun gelişiminde belirli ortalama süreler vardır. Örneğin, 3 aylık bebek başını tutmaya başlar, 6-7 aylık dönem-de oturmaya ve 12-18 ay arasında da yürümeye başlar. Eğer bu dönemlerde bir gecikme görülmüşse hekime başvurmak gerekir.

İnsanlık tarihi başarı öyküleriyle doludur. Aslında başarı sonuç değil bir süreçtir. Serebral Palsili (beyin felci) bir çocuğa sahip olmak başarılarla dolu bir sürece aday olmak demektir.

Spastik Beyin Felcinde Geç Kalmak Risktir

Page 81: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

79MAYIS - HAZİRAN

Spastik beyin felcinin erken fark edil-mesi, hareket sistemindeki, yani kaslar ve eklemlerdeki sertliklerin ve hareket kısıtlılığının önüne geçilebilmesi için ol-dukça önemlidir.

Serebral palsi (spastik beyin felci)’nin tedavisinde başarılı olabilmek için fizik tedavi ve pediatrik ortopedi cerrahlarının birlikte hareket etmesi gereklidir. Spastik beyin felçli çocukların her biri kendi için-de ayrı olarak değerlendirilip, her çocuğa özel tedavi planlaması yapılmak zorun-dadır. Bu devamlılık arz eden bir fizik tedavi süreci olduğu gibi, gerek durum-larda gecikme ve kalıcı hasar oluşmadan ortopedik bir takım cerrahi girişimlerin yapılmasını gerektirir. Örneğin kaslardaki

bu dengesizlikten dolayı kalça çıkığı ris-ki olan çocuklarda erken cerrahi girişim gerekebildiği gibi, yürüme aşamasına gelmiş fakat eklem sertliklerinden dolayı yürüyemeyen çocuklarda gerekli kas gev-şetme ya da kas transferlerinin yapılması çocuğun yürümesine yardımcı olacaktır.

Spastik beyin felci tedavisinde ame-liyat yöntemlerinin yanında, uygun vaka-larda botoks tedavisi de yapılabilmekte-dir.

Ortopedik tedavi uygun yapıldığın-da iyi sonuç alınan bir tedavi yöntemi-dir. Cerrahideki amacımız kas dengesini sağlamak ve çocuğu hareket kabiliyeti açısından daha fonksiyonel hale getir-mektir. Böylece çocuğun oturabilmesini,

ayakta durmasını ve yürüyebilmesini sağ-lamaktadır. Bunu sağlamak için en etkili yöntemin, rehabilitasyon ekibiyle ve aile ile birlikte ameliyat öncesi planlama ya-parak tek seansta çok seviyeli ortopedik cerrahi girişim uygulanması ve her hasta için özelleştirilmiş cerrahi sonrası erken yoğun fizik tedavi programının uygulan-masına inanmaktayım. Spastik hastalıklar özel ilgi ve alaka gösterilmesi ve aile ile sürekli iletişim halinde bulunulması gere-ken rahatsızlıklardır. Denizli ilinde faaliyet gösteren ortopedi merkezimizde spastik beyin felci ile ilgili tüm spesifik ameliyat-lar ve akabinde fizik tedavi programları uygulanmakta ve hastalarımızın başka il-lere gitmesine gerek kalmadan tedavileri ve takipleri gerçekleştirilmektedir.

Page 82: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

80

SOSYALSORUMLULUK

Anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı?

ANNELER BABALAR

VSGÜNÜ GÜNÜ

Anneler günü geleneğinin, Antik Yunanların Yu-nan mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna verdikleri yıllık ilk-bahar festivali kutlamalarıyla başladığı rivayet edilir. Antik Romalılar da ilkbahar festivallerini İsa’nın doğumundan 250 yıl öncesinden ana tanrıça Kibele onuruna kutluyorlardı. Elbette bu durumu ana erkil uygarlıklardaki doğurma yetisinin bereketle ve doğanın uyanışıyla ilişki-lendirmesine bağlayabiliriz.

Uzun yıllar sonra ABD’de Anna Jarvis’in kay-bettiği kendi annesi için 1908 yılında anma günü başlatmasıyla, Anneler Günü 1914 yılında kongre tarafından onaylanarak Amerika çapın-da genişledi.Amerika Birleşik Devletleri’nde var olan herhangi bir şeyin dünyaya yayılma-ması ihtimali olmadığından, kısa süre içinde Anneler Günü tüm dünyada kutlanmaya başla-dı. Değişik ülkelerde değişik günlerde kutlansa da, genel olarak Mayıs ayının ikinci Pazar günü biz dünyalıların anneler günü ritüellerine sahne oluyor.

Annemize duyduğumuz sevgi ve minnetin kar-şılığı olabilecek bir kelime bile yokken bu özel günde ona en güzel hediyeyi bulmak için bey-hude çabalar harcıyoruz. Hepimiz birbirimize anneler günü için ne yapacağımızı soruyoruz, fikirler alıyoruz. Annelerimizi mutluluğa boğup, evlat olarak görevimizi yerine getirmiş olmanın rahatlığıyla biz de mutlu oluyoruz.

Peki ya babalar günü?

Bir Amerikan İç Savaşı gazisinin kızı olan Sonora Smart Dodd, Anneler Günü gibi babaların da bir günü olması gerek-tiğini düşünmekteydi. Dodd’un babası annelerinin yokluğunda altı çocuğunu tek başına büyütmüştü. Babasının doğum günü olan 5 Haziran’ın Babalar Günü ilan edilmesi için çalışmalara başlamış ama bu çalışmalar o tarihe yetişemeyerek kutlamalar haziran ayının üçüncü pazar gününe ertelenmiştir. 1966 yılın-da o dönemin başkanı Lyndon Johnson, her yıl haziran ayının üçüncü pazarının Babalar Günü olarak kutlanacağını açıklayan bir bildiri yayımladı.

1966 yılından bu yana babalar günü de anneler günü gibi dün-yanın pek çok ülkesinde kutlanıyor. Ama itiraf edelim, babalar gününe anneler gününe gösterdiğimiz özeni göstermiyoruz. Çoğu zaman hediye bile almadan geçiştiriyoruz.Hatta belki çoğumuz, babamıza belli etmesek de, babalar gününün an-neler gününe karşı babalar tarafından uydurulmuş olduğunu düşünüyoruz!

Belki de babalarımız, kendilerine aldığımız hediyeyi annemize aldığımız hediyeyle kıyaslıyor, aynı özenin kendilerine gösteril-mediğinden dem vuruyor.

Biz yine de iyimser olalım ve anneler gününün coşkusu ile ba-balar gününün “görev” mecburiyeti arasındaki farkı, annemizi babamızdan çok sevmemize bağlamayalım. Kadınların duygu-sal varlıklar olmasına, daha çok ilgi beklemelerine, anneliğin bir içgüdü, babalığınsa sonradan öğrenilen bir durum olduğu-na falan bağlayalım.

Ve çocukluğumuzu kabusa çeviren “anneni mi çok seviyorsun babanı mı?” sorusunun bu bağlamda sona ermesini dileyelim.

Binnur Olcaytürkan

Page 83: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

81MAYIS - HAZİRAN

Ada Otomotiv - Hüseyin Çiyim:8 yıllık Ford geçmişi olan eski Ford Bayii çalışanı olarak, Ada Otomotiv; bir hayalin

gerçek oluşu, amaç ve ilkelerin bir markayla günyüzüne çıkış hikayesini anlatır.

Sümer Mh. 3 Sanayi Sitesi 11. Sk. No:2 / Denizli

Page 84: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

82

SOSYALSORUMLULUK

Onları Unutmadık ve Unutmayacağız!

BİR ÖMRÜ BİR AVUÇ KÖMÜR İÇİN VERENLERE…

Türkiye yasa boğuldu 2014 Yılının 13 Mayıs’ında! Neyi hatırlattı bu tarih sizlere? Kimin doğum günü bugün? Kimin doğum günü bilmiyoruz ama 301 işçi karanlık bir kuyuda kaldı bu tarihte. Biri gelip kurtaracak ümidiyle beklerken, dışarıda eşler, anneler, babalar, kardeşler, çocuklar ve sayamadığımız daha nice akraba… Bir umutlu bekleyişti…

Koca Yürekli 301 Madenci…

Karanlık kuyudan canlı çıkacağı umuduyla akşamdan sa-baha, sabahtan akşama hiç ayrılmadan bekledi sevenleri koca yürekli 301 işçiyi… Sadece aileleri, akrabaları değil tüm Türkiye’nin gözü Soma’daydı. Gelecek umuduyla iyi haberleri bekledi… Devlet büyükleri sık sık açıkladı, ka-ranlık kuyuda yürütülen çalışmaları. Her açıklamada, daha çok umutsuzluğa kapıldık…

Sonuç; UNUTTUK!

Türkiye’de hızla değişen gündemler yüzünden midir? Yoksa biz kötü haberleri duymaya bağışıklık mı kazandık? Soruyorum size elinizi vicdanınıza koyun ve cevap verin kendinize, ne kadar üzüldüğünüzü hatırlıyor musunuz? Peki ya şimdi Soma dendiğinde ne düşünüyor ne hisse-diyorsunuz? Soma; kimi için memleket, kimi için yol üstü, ama 301 koca yürekli madenci için mezar oldu. 2014 Yılı Mayıs’ında 7’den 70’in dilinde olan Soma neden unutul-du? Ya da unutturuldu mu? Hayatını kaybeden madenci yakınlarına hak ettikleri verildi mi? Suçlular gerçekten ce-zalandırıldı mı? Peki ya vatan sağolsun diye enbi sevdiği-ni toprağa verenlerin ayakta tutmaya çalıştığı ‘DEVLET’ yaşadığımız bu elzem kaza sonrası ne yaptı? Düşünün! Güzel ülkemin güzel insanları uyumayın ve unutmayın! UNUTTURMAYIN!

Denizli’nin yetiştirdiği başarılı karikatürist Mehmet Selçuk’ta Soma’yı unutmadı… Bu yazımızda Soma’ya dair yaptığı karikatürü bizimle, dolayısı ile siz değerli okurlarımızla paylaştığı için çok teşekkür ediyoruz.

Fatma Tunçer

Page 85: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015
Page 86: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

84

Sanayi Şehri

Denizli’deCoşkusuBambaşkaydı1

Gelişmiş sanayisiyle emek piyasasının önemli merkezlerinden biri olan Denizli’de 1 Mayıs İşçi Bayramı, coşkulu kalabalık tarafından şarkılar, tür-küler ve halaylar eşliğinde kelimenin tam anlamıyla bayram sevinciyle kutlandı.

Denizli’de 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı, şarkılarla, türkülerle, halaylar-la kutlandı. Sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerle birlikte 2 bin kişinin ka-tılımıyla Delikliçınar Meydanı’nda top-lanan gruplar, kortej oluşturarak İstiklal Caddesi’nden İncilipınar Caddesi’ni ta-kip ederek kutlamaların yapılacağı Tokat Caddesi’ne kadar yürüdü. Korteje KESK üyesi sendikalar, DİSK üyesi sendikalar, TMMOB, TTB, Cumhuriyet Halk Parti-

si Denizli İl Örgütü, Atatürkçü Düşünce Derneği Denizli Şubesi, Denizli Tabip Odası, Çağdaş Yaşamı Destekleme Der-neği, Eğitim Sen, Eğitim İş, Emek Partisi, Türkiye Liseliler Birliği, HDP, Dev- Lis, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci Dayanışma-sı, Alevi Kültür Dernekleri Denizli Şubesi, Fenerbahçe ve Galatasaraylı taraftarlar, Denizli GBTİ ve Aileleri ile işçiler katıldı.

Kortej yürüyüşünden sonra kutlama-ların yapılacağı Tokat Caddesi’ne gelen

gruplar,tertip komitesi tarafından anons edildi ve bütün grupların meydanda top-lanmasıyla saygı duruşunda bulunuldu. 1 Mayıs İşçi Bayramı Tertip Komitesi adına TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekrete-ri Mehmet Sarıcı yaptığı konuşmada işçi-nin ve emekçinin taleplerini sıralayarak 1 Mayıs İşçi ve Emekçinin Bayramı’nı kutla-dı. Konuşmaların ardından İşçi Bayramı kutlandı.

mayıs

Page 87: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

85MAYIS - HAZİRAN

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü 1000 kişinin katılımıyla Honaz İlçesi’nin Göz Piknik Alanı’nda piknik yaparak kutlayan Denizli mermer sa-nayinin önemli kuruluşlarından Eymer Mermer ve Doğaltaş çalışanları,birlik ve beraberlik duygusu içinde gönüllerince eğlenerek unutulmaz bir gün geçirdi.

Eymer Mermer Yönetim Kurulu Baş-kanı Mehmet Eyüpoğlu “Şirket olarak İşçi Bayramı’nda işyerlerimizde üre-

timi durdurduk ve çalışanlarımız için böyle bir etkinlik düzenledik. Üç yıldır çalışanlarımızla beraber buradayız. Bu piknik, bu bayram kutlaması, Denizli ve Türkiye’ye örnek olmalı” dedi.

Pikniğin son bölümünde Denizlili

ünlü sanatçı Hakan Eyiden sahne aldı.

Eymer Mermer ve Doğaltaş çalışanları

Eyiden’in söylediği şarkılarla eğlendi.

Eymer’den örnek kutlamaHer yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde tüm çalışanları ve aileleriyle piknikte bir araya gelen Eymer Mermer ve Doğaltaş, bu yıl da geleneği bozmadı ve çalışanlarıyla bir araya geldi.

Page 88: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

86

Bilim insanlarına göre kronik olarak geç kalmamızın nedeni trafik değil kişili-ğimiz. Her insan zaman zaman geç kalır, bunda anormal bir durum yoktur. Sürekli olarak geç kalmak ise tam bir sanattır. Si-nirleri bozan bir sanat ya da bilim insanla-rının elde ettiği son bilgilere göre kişiliği-mizin bir parçası.

Peki bazı insanların sürekli olarak oto-büsü, metrobüsü, metroyu, treni kaçır-masına, işe geç kalmasına ya da arkadaş-larıyla buluşmalara geç kalmasına neden olan nedir? Bunu düzeltmek neden bu kadar zordur?

Araştırmacılar yıllardır bunun se-bebini bulmaya çalışıyor. New York Üniversitesi’nden Psikolog Justin Kruger, “Geç kalma durumunu çözmek için çeşit-li engelleyici tedbirler ve cezalar mevcut, asıl paradoks ise bu cezalar ve sonuçla-rına rağmen geç kalmaya devam ediyo-ruz” diyor.

İnsanların geç kalmalarına neden olan en yaygın ve basit sebeplerden biri-si, planlama hatası olarak bilinen “bir işin ne kadar süreceğini tahmin edememek”. Araştırmacıların elde ettiği verilere göre insanlar genellikle bir işin tamamlanabi-leceği süreyi yüzde 40 oranında hafife alıyor.

Sürekli olarak geç kalan kişilerin ge-nellikle aynı anda birçok işi yapan in-

sanlar olduğu düşünülüyor. San Diego Üniversitesi’nden Jeff Conte tarafından 2003 yılında yapılan bir araştırmaya göre, aynı anda bir çok işi yapan New York Şehri metro operatörleri ve aynı anda bir çok işi yapan diğer meslek gruplarından insanlar işlerine genellikle geç kalıyor. Bunun sebebi, çoklu görev yapabilen in-sanlar için “ne yaptığına dair üstbiliş ve farkındalığa sahip olmanın güçlüğü”.

Jeff Conte’ın 2001 yılında yaptığı bir başka araştırmaya göre geç kalmayla iliş-kili olabilecek başka kişilik türleri de var. Hedefe odaklı A tipi insanlar genellikle geç kalmazlar, ağır hareket eden hedefi çok önemsemeyen kişiler genellikle geç kalırlar.

Ama işin gerçeği şudur, A tipi ve B tipi insanlar zamanın akışını farklı hisse-derler. Önceki araştırmalara göre A tipi insanlar bir dakikalık süreci 58 saniye olarak hissederler, B tipi insanlar ise bir dakikanın 77 saniyede geçtiğini hisseder-ler. Jeff Conte, “18 saniyelik fark zaman içinde ciddi farklar yaratır.” diyor. Elbette bunu bilmek genellikle sorunu çözmeye yardımcı olmuyor. Ama bilim insanları zamanlamamızı iyileştirmek için bazı yön-temler geliştirmiş.

Genellikle bir görevin ne kadar süre-ceğini hafife alan insanların aktiviteyi çok detaylı adımlara ayırması bir görevin ne

kadar süreceğini daha doğru hesaplama-sına yardımcı olabilir.İş dünyasında “De-taylar olmadan bir iş için süre verilmez, verilse de tutmaz” önemli bir planlama kuralıdır. 2012’de yapılan bir başka araş-tırmaya göre, yapılacak görevi zihniniz-de canlandırmak da ne kadar süreceği hakkında daha gerçekçi fikirler verebilir. Ayrıca sürekli olarak geç kalanların aynı anda iki yerde birden olamayacaklarının farkında olması gerekir.

Kişilik konusuna gelince bunu değiş-tirmek için yapabileceğimiz pek bir şey yok ama kişiliğimizin farkında olmak dü-zeltme yönünde ilk adımdır.

Hayatımızda yaşadığımız en büyük sorunlardan birisidir geç kalmak. İşe, okula, toplantıya, randevularımıza geç kalır, hep birilerini bekler ya da bekletiriz.Peki sürekli bir yerlere geç kalmamızın sebebi nedir?

NEDEN SÜREKLİGEÇ KALIRIZ?

Page 89: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

87MAYIS - HAZİRAN

İngiltere’deki Surrey Üniversitesi cep telefonlarında yaşayan bakteri türlerinin görüntülerini yayımladı. Üniversitedeki bi-lim insanları telefonlarını agar adı verilen, alglerden elde edilen ve besinle destek-lenmiş jelatinimsi bir madde ile dolu petri kaplarında 3 gün bekleterek bakterilerin gelişimini belgeledi.

Görüntüler ne kadar çirkin olsa da her gün etkileşimde bulunduğumuz bu bak-terilerin çoğu zararsız. Araştırmanın sonu-cunda ortaya çıkan en belalı bakteri ciltte kızarıklığa, solunum bozukluğuna ve gıda zehirlenmesine yol açabilecek olan staph-ylococcus aureus. “Hastane enfeksiyonu” olarak adlandırılan bu bakterinin oluşu-muna burnunu karıştıran insanların sebep olduğu belirtiliyor. Böyle bir alışkanlığınız yoksa endişelenmenize gerek yok.

Bu bakterilerden kurtulmanın yolu var mı?

Bu bakterilerden kurtulmanın yolu var elbette. En iyi yöntem telefonları temiz tut-mak ve mümkün olduğu kadar sık silmek. Cep telefonlarında tuvaletlere oranla 18 kat daha fazla bakteri olduğunu belirten

uzmanlar, ıslak mendillerin kullanılmasını öneriyor. Cep telefonlarına bakteri bulaş-tırmamanın yollarından birisi de, tuvalete giderken, telefonu dışarıda bırakmak. Bak-terilerin çoğu elden telefonlara geçtiği için, ellerin temizliği, telefona yabancı kişilerin dokunmasına izin vermemek de çözüm olabilir.

Keman çalan ya da piyano eğitimi alan çocuklar Mozart’tan fazlasını öğreniyor. Vermont Üniversitesi’nden çocuk psikiyatri-sinde uzman bir ekibin yaptığı araştırmaya göre müzik eğitimi çocukların dikkatlerini toplamalarına, duygularını kontrol etmele-rine ve endişelerini gidermelerine yardımcı oluyor.

Profesör James Hudziak ve ekibi nor-mal beyin gelişimi için yapılan araştırmada toplanan manyetik rezonans görüntüleme verileri kullanıldı. Ekip 16-18 yaş arası 232 çocuğun beyin taramalarını analiz etti. Hudziak ve ekibi önceki MRI analizlerinde korteksin kalınlaşması ya da incelmesinin, kaygı, depresyon bozukluğu,

dikkat problemleri, öfke ve davranış kont-rol bozuklukları gibi zihinsel bozukluk ya da hastalıklarla doğrudan bağlantılı olduğunu tespit etmişti. Hudziak bu araştırmayı kul-lanarak müzik eğitiminin kortekste pozitif etkilerinin olup olmadığını görmek istedi.

Araştırma Hudziak’ın yarattığı bir mo-del tarafından destekleniyor, Hudziak’ın ya-rattığı modelde aileler, öğretmenler, arka-daşlar, evcil hayvanlar ve ders dışı aktiviteler bulunuyor. Hudziak, “Kurduğum modelde müzik kritik öneme sahip bir bileşen” diyor. Araştırmacıların elde ettikleri delillere göre müzik eğitimi beyinde hareket kontrolünü

sağlayan motor bölgesini uyandırı-yor. Daha da

öneml i s i davranış-

ları den-

geleyen alanda da değişimlere neden olu-yor. Örneğin müzik pratiği yapmak, hafızayı çalıştırma, dikkat kontrolü ve aynı zamanda organizasyon ve gelecek için planlama yapma gibi yürütme fonksiyonlarından so-rumlu kortekste kalınlaşmaya neden oluyor.

Çocuklarda müzik eğitimi psikolojik tedavide ilaçtan daha etkili!

Çocukların müziksel arka plana sahip olmasının aynı zamanda kortikal bölgenin - kendini kontrol etme ve duygusal işlemlerle alakalı beyin bölgesi - kalınlaşmasına doğ-rudan etkisi olduğu görülüyor. Hudziak’ın ortaya koyduğu hipoteze göre, keman çalmak çocuklarda psikolojik tedavide bir kutu ilaçtan çok daha etkili olabilir. Profesör James Hudziak,

“Her za-man negatif şey lerden kaynaklanan sorunları te-davi ederiz, ama pozitif şeyleri teda-vi olarak kul-lanmayı hiç denemiyo-ruz.” diyor.

Güne onunla başlayıp, yatmadan önce en son onu kontrol ediyoruz. Gün boyu hiç yanımızdan ayırmadığımız, şarj aletsiz evden çıkmadığımız en büyük bağımlılığımız telefonlarımızın içinde ne tür bakteriler yaşıyor biliyor musunuz?

MÜZİK EĞİTİMİ ÇOCUKLARIN BEYNİNİ NASIL ETKİLER?

SİZ TELEFONUNUZDAN AYRILAMIYORSUNUZ, ONLAR DA TELEFONUNUZDAN!

Page 90: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

88

Yeşil siyahlı takımın 80’li yıllara damga-sını vuran futbolcuları yıllar sonra eski genç takım oyuncularından Mehmet Ekmekci’nin organize ettiği akşam ye-meğinde buluştu. Renkli geceye ca-miada emeği geçen 30’ün üzerinde konuk katıldı. Denizlispor’un efsane kalecileri arasına adlarını yazdıran Ad-nan Erkan’dan Kenan Atik’e, Mustafa Kocakaya’dan Kadir Kanatsız’a kadar bilinen birçok ismin iştirakiyle gerçek-leşen yemekte eski Horozlar bol bol sohbet ederek hasret giderdi. Sıcak ve samimi sohbetlerin ardından yeme-ğe geçilirken, birçok eski futbolcunun hala gençlere taş çıkartan görüntüleri dikkat çekti. Özellikle Milli takımın file bekçiliğini de yapmış Adnan Erkan’ın ‘formayı verseler kaleye geçerim’ diyen fiziği konuklar arasında da sohbet konusu oldu.

‘Birliktelik Devam Etmeli’

Yemeğin ardından konuşan organizasyonun öncüsü ve eski futbolcu Mehmet Ek-mekci, yıllar sonra bir araya gelmelerinden dolayı duy-duğu mutluluğu dile getire-rek, “Ali Rıza hoca eşliğinde 1980 -1985 yıllarından itiba-

ren beraber başlamış olduğumuz genç takım yolculuğuna uzun süre devam ettik. Tabi aramızda olamayan hocala-rımızda var. Başta Ali Rıza hocamız ol-mak üzere şehir dışından katılan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Biz arkadaşlarımızı hiçbir zaman unutma-dık, profesyonel takımlarda beraber oynadığımız arkadaşlarımız da var. Her-kes toplanmak istiyordu, ama bir türlü başarılamıyordu. Sonunda bir araya geldik. İçimizde olmayan arkadaşımız, kaptanımız Hüdai Yıldırım arkadaşımız maalesef bu dünyadan göç etti. Kendi-sine Allahtan rahmet diliyoruz. İnşallah bundan sonraki senelerde de aynı bir-likteliği sağlarız” dedi.

‘Bu Takım Devrim Yapabilirdi’

Yıllarca Denizlispor formasını başarıyla terletmiş ve genç takım hocalığını da yapmış olan Ali Rıza Kirişçi ise düzen-lenen yemeğin sayesinde 30-35 sene boyunca göremediği arkadaşlarını gör-me fırsatı elde ettiğini ifade ederek, “Bu geceyi düzenleyen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 30-35 sene son-ra gördüğüm arkadaşlarım var. Çok mutluyum. Bu ekibin içinde birçok ar-kadaşımız profesyonel takımda futbol oynadı. Bizler Denizliliyiz. 11 sene De-nizlispor forması giydim. Fakat malesef Denizli’nin birçok çocuğuna sahip çı-

kılmıyor. Aynı mantık 1966 yılın-dan beri devam ediyor. Bu böl-genin çocuklarına sahip çıkılmış olsaydı, Denizlispor bir devrim yapabilirdi. Bizim dönemimizde çocuklar futbol oynayarak bü-yüdü. Şimdi artık nesil malesef bilgisayar nesli. Futbola fazla zaman ayrılmıyor. Yetenekler fark edilmiyor” diye konuştu

Yemeğin ve konuşmaların ardın-dan objektiflere poz veren eski Horozlar, uzun süre sohbet ede-rek hasret giderdi.

Yeşil Siyahlı Efsaneler Yıllar Sonra Bir Arada

Denizlispor’un A ve Genç Takım kadrosunda 1980-1985 yılları arasında ter dökmüş futbolcuları, yıllar sonra Moon ShineCafe’de düzenlenen yemekte bir araya geldi

Page 91: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Broiler ve Yumurta Tavukçuluğu | Küçükbaş ve Büyükbaş Hayvancılık | Besihane Elektrik SistemleriKamera Sistemleri | Arıza & Bakım & Onarım | Güç Kontrol Panelleri

Page 92: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

90

BeyazPerde

Yönetim ve Senaryo: Yusuf Kurçenli/ Eser: Rıfat Ilgaz /Görüntü: Colin Mounier /Müzik: Cem İdiz /Oyuncular:Tarık Akan, Nurseli İdiz, Bülent Bilgiç, Deniz Kurdoğlu, Ömer Çolakoğlu, Menderes Samanlar, Erol Günaydın, Şükrü Türen, Gülsen Tuncer, Necati Bilgiç/ Senar Film Yapımı, 1990Kaderi kara Türk Entelektüelinin dinmek bilmeyen çilesini keskin ve sade bir üslupla anlatan bu yapıt, Türk Siyasi Tarihinin bir dönemine ışık tutuyor. 2. Dünya Savaşı’nın son yıllarında, ülkede devam eden “solcu avından” payını almış bir yazar olan Rıfat Ilgaz’ın otobiyografik romanı ‘’Karartma Geceleri’’ izleyicilere entelektüel bir kimliğe sahip öğretmen ve yazar Mustafa Ural’ı anlatıyor.

İsmet İnönü dönemi yönetimindeki Türkiye’de, savaşın gidişatından etki-lenen türlü baskılar, gözaltına almalar, işkence ve dehşet salma girişimleri sürmektedir. Solcu avından sonra faşizmin yenilgisi de gerçekleşince bu kez ırkçılık baş göstermektedir.

Ancak bu çile sol tarafta daha çok hissedilmektedir. Bir kitabından dola-yı aranmakta olan Mustafa Ural, Sansaryan Hanı’nın ününü ve gözaltına

İŞKENCE ÜZERİNE BİR MOTTO

KARARTMAGECELERI

RIFAT ILGAZ

Page 93: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

91MAYIS - HAZİRAN

alınanların başına geleni bilmektedir. Bu yüzden sürekli kaçar ve saklanır. Ama ya-kalandıktan sonra elbette yaşamına düşen paydan gerektiği kadar çekecektir.

Karartma Geceleri önemini koruyan, sevgi yüklü, bilince dayalı bir eser olma özelliğini taşıyor. Senaryoyu yazan Kurçenli, usta bir dille ördüğü hikayeyi kıvamına getirerek, abartıya kaçmadan sinemasal bir dille gör-sellik katmış.

Yusuf Kurçenli Gramafon Avrat adlı güzel hikayeyi Türk Sinemasına kazandırarak, ilk aşamayı geçer. Karartma Geceleri filmi ise diğerine nazaran daha koyu ve hisli bir film olma özelliğini barındırıyor.

Karartma Geceleri’nin sağlamlığı ve etki-leyiciliği, her türlü ajitasyona mahal ver-meyerek, sloganların ardına sığınmadan, çığırtkanlığı inkar eden bir sinema filmi olmasından kaynaklanıyor. Kurçenli anlat-mak istediğini gözümüze sokmuyor, sanki perde gerisinde oynanan gölge oyunu mi-sali zekamızı kaşıyor.Bir ‘’dönem filmi’’ bu: 1940’ların İstanbul’u, sınırlı ama inandırıcı olanaklarla verilmiş.Bazı sahneler daha ka-labalık olsaydı, sinemada gösterilen belge-selin teknik düzeyi daha yüksek olsaydı, je-nerikteki görüntüler daha aydınlık olsaydı...

Kurçenli yapmış olduğu bu dönem fil-miyle sınavını başarıyla geçmişe benzi-yor.Çeşitli nedenlerle, iç ve dış faktörlerle belli görüşler ve fikirler üzerinde baskı oluşturmayı yeğlemiş, en büyük insanlık suçlarından biri olan işkence yapmayı göze almış tüm ülke, rejim ve sitemleri sorgulayarak otoriter anlayışlara karşı bir panzehir görevi görüyor.Savaş, sıkı yöne-tim, ülke güvenliği gibi geçerli nedenleri var, bu işleri yapanların...Ama bu neden-ler, yapılanları hiçbir zaman meşru yapmı-yor, açıklamıyor ve bağışlatmıyor.İnsanlık suçu zaman ve mekan mefhumuna sığ-

mayacak kadar kapsayıcı olma özelliğini her yerde gösteriyor.

Film, kendi iç tutarlılığını kurmasının yanı sıra, işkence sahneleri gerçekliği ora-nında Rıfat Ilgaz’ın yaşadığı oranda var.Yönetmen işkence yöntemlerini bir pro-paganda malzemesi gibi kullanmaktan ziyadesiyle kaçınarak, seyircinin duygula-rını sömürmüyor.

Film, içerdiği tüm olumsuz koşul ve du-rumlara rağmen, karabasan yaşayan bir ülkenin sevgi ve umudu da içinde taşıdı-ğını anlatmaya çalışıyor.

Tarık Akan bu rolüyle kendi kapasitesinin üstüne çıkarak etkili bir oyun çıkarıyor.Rolüyle fiziksel özelliklerinin tutarlı olması gerçekliğin hissedilirliğini önemli oranda besliyor.

Karartma Geceleri yaklaşımı, anlatmaya çalıştığı öğelerle ve taşıdığı misyonla Türk Sinemasında her dönem hatırlana-cak ve tartışılacak bir film olma özelliği gösteriyor.

Ömer Uğuz

Page 94: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

92

Aşk’ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dün-yadır aşk. Ya ortasındasındır AŞK’ın merkezinde; ya da dışındasındır, has-retinde…”

Elif Şafak’ın “Aşk” isimli romanı kendinden hayli söz ettirdi. Acaba in-sanları hangi açıdan kıskıvrak yakala-dı bu roman ve böylesine ilgi gördü? Bir edebiyat yazını olarak mı insanları kavradı? Romandaki dil, yeni bir inşa olarak mı etkileyiciydi? Yoksa hepsin-den öte üslup mu sarıp sarmalıyordu

insanları? Nihayet konu mu bu denli hayatın içindendi?

Elbette aşk, gizemli bir etkiye sahip. Zaten Şafak da bu efsuniliği eserin eksenine alır ve onun etrafın-da döner kurgu: Ona göre insan, “Ya ortasındasındır aşkın merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde…” Özel-likle hasretinde olanlar için yazıldığı besbelli romanın. Yani huzursuz in-sanlara huzursuzluklarının nedeni ha-tırlatılarak, aşkın dışında kaldıkları için böyle esmer günler içinde oldukları

söyleniyor. Öyle ki roman, kendini de bu anlamda önemli bir yere yerleş-tirmektedir: AŞK’ın ortası derken, ya eserin içindesiniz ya dışındasınız. İçin-de kalanlar mutlu demeye çalışıyor bir bakıma... Çare olarak da aşk öne-rilmektedir? Ancak acaba herkes âşık olabilir mi? Bu tema çok fazla önem-senmiyor? Oysa huzursuz insanın bel-ki de en büyük handikabı âşık olama-masıdır; yani bu doneler olmayabilir ruhunda. Zira inanamayan insan oldu-ğu gibi, âşık olmayan insan da olabilir pekâlâ. Bunlara romanın önerisi ne acaba? Nitekim bizzat Mevlana, buna işaret ederek, aşk duygusuna yabancı olanların işinin zor olduğunu hatırlatı-yor.

Hayatlarımızın durgun gölünü dal-galandıran taş misali, yüzleşmek zo-runda olduğumuz sıkıntılar, acılar… ve aşkın peşinde kat etmek zorunda olduğumuz zorlu yollar, ödediğimiz bedeller…

İç içe geçmiş birbirine paralel iki kavuşma, iki aşk hikayesi Mevlana ile Şems ve Ella ile Aziz’in hikayesi…

Elif Şafak ve “Aşk”

KitapçıKedisi

Şebnem Gülsün ÖZDAMAR

Page 95: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015
Page 96: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

94

Still Art

Zevk KarmaşasıMobilya sektöründe de faaliyet gösteren bir mimar olarak bir takım eleştiri, yorum ve değerlendirmeler yapmak istiyorum. Avrupa’ya gittiğimizde şehirlere aşık olur, fazlasıyla fotoğraf çeker, döndüğümüzde hayranlığımızı anlata anlata bitiremeyiz. Ya da bir Hollywood filmi izlediğimizde, örneğin filmde geçen bir karakterin evi dikkatimizi çeker. Adam basit bir kafede komilik yapmaktadır ama evi, mutfağı, odası çok güzel dekore edilmiştir. Mobilyalar, aksesuarlar özenle seçilmiş, her birimizin yaşamak istediği, hayalimizdeki evde yaşamaktadır kendisi.

Peki bu durum bizde neden böyle değil ? Neden bir arkadaş ya da aile ziyaretinde gittiğimiz evle ilgili aynı olumlu düşüncelerde olmuyoruz, niçin o ev hayalimizdeki ev değil? Halbuki toplum olarak misafire çok daha fazla önem veririz biz. En çok parayı misafi-rimiz için harcarız. Kendi oturduğumuz odanın, yattığımız yatak odasının öne-mi yok, yeter ki misafir odamız muh-teşem olsun. Bu yüzden “Muhteşem Yüzyıl” dizisinin o muhteşem padişah koltuğu bizim salonumuzda da olsun ki misafir kendini padişah gibi hisset-sin diye düşünmüyor muyuz? Mobilya mağazamıza giren müşteri profili böy-le ne yazık ki. Kendi kullanacağı yatak odası en ucuzu olsun, kendi oturaca-ğı oturma odası takımı koltukları sert süngerli “çekyat” modelinden olsun fakat misafir geldiğinde kendi evinde görmediği saltanatı sürsün, evimize hayran olsun telaşı içinde değil miyiz? Neden peki? Biz ailemizden böyle öğ-

Page 97: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

95MAYIS - HAZİRAN

bu renk boğar

çok uyumlu oldu

çok güzel oldu, kontrast yaratmış olduk

renkler ve zevkler tartışılmaz

bu model patlatırbu renk çok kapatır

rendik de ondan. Evin en büyük metre-karesine sahip misafir odası kapısı sürekli kilitli tutulur, o “muhteşem” koltuk takım-larına kefen gibi beyaz örtüler kaplanır ve bir sonraki şanslı misafir gelene kadar o oda bir daha açılmamak üzere kapalıdır da ondan.

Peki tüm bu özen ve titizliğe rağmen ne-den o misafir olarak gittiğimiz evlere hay-ran olmuyoruz da elin Amerikalısı komi-nin filmdeki evi hayalimizdeki ev oluyor? Ben biliyorum... Çünkü biz ne istediğimi-zi bilmiyoruz. Misafirin ne istediğini de kendimizin ne istediğini de bilmiyoruz.

Ne biz oturma odasında çekyat modeli koltukta otururken rahat ve mutluyuz, ne de misafir bizim eve geldiğinde kendini rahat hissediyor. Adam hayatının hangi döneminde padişah olmuş da o koltukta kendini rahat hissetsin?

Aslında bunun nedeni, çevre baskısıyla oluşan “zorunlu estetik kaygı” fakat “es-tetik bilinçsizlik” bana göre. Güzel olsun istiyoruz ama beceremiyoruz, bilmiyoruz. Evimizdeki eskiden kalma halının içindeki renge uygun mobilya seçerek o evi şekle sokamayacağımızı bilmiyoruz mesela. Ya da perdeciden aldığımız tülün numunesi ile mobilyamızı uydurma telaşı ile o oda-yı güzelleştiremeyeceğimizi bilmiyoruz. Klişeleşmiş cümleler hep aynı, müşteri profilimizde. “Bu renk boğar”, “bu renk çok kapatır”, bu model patlatır” kavram-larını hiç duymadım ben aldığım eğitim boyunca mesela. Ama mağazada en çok kullanılan cümleler bunlar ne yazık ki. Hiç

bir rengin bir rengi boğduğuna da şahit olmadım. Odayı patlatma derdimiz ne-den? İşte tüm estetik bilincimiz yukarıda saydığım cümlelerden ibaret. Bu cüm-leler herkesin bildiği çok klişe cümleler fakat ötesi yok. Zaten her seçimin de kendini çürüten bir karşı tezi var çok da dayanaksız şekilde. Müşteriyi her koşulda ikna edecek mesnetsiz cümleler de fazla-sıyla var. Örneğin iki birbirine yakın renk seçiminde “çok uyumlu oldu” ya da iki birbirinden alakasız renk seçiminde de “çok güzel oldu, kontrast yaratmış olduk” cümleleri hemen herkesin kullanabilece-ği sıradan cümleler ve ötesi yok. Estetik bilincimiz bunun ötesine geçemiyor.

Kişisel zevk mutlaka var. Kimi modern sever, kimi avangart, kimi klasik fakat her tarzın da kendine göre bir doğrusu var mutlaka. Tarz konusunda çok da ahkam kesmek istemiyorum çünkü tarzımın da sürekli değiştiğinin farkındayım ve bu yüzden her tarzın doğrusunu bulmanın bir mimar olarak ana amacım olduğunu söyleyebilirim. Mağazama giren müşteri-nin isteğine göre ürün sunmak ve bir mi-mar olarak doğruya yönlendirmenin ana görevim olduğunu düşünüyorum. “Renk-ler ve zevkler tartışılmaz” varsayımını öne sürenlere söyleyecek çok sözüm var!

Halit Coza

Aynı evden kareler

Page 98: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

‘İlklerim’ Resim Sergisi Sanatseverlerle BuluştuDenizlili Ressam Ayşegül Şahanlar’ın ilk kişisel sergisi ‘İlklerim’ Turan Bahadır

Sergi Salonu’nda 01 - 07 Mayıs tarihleri arasında sanatseverlerle buluştu.Yağlı boya ile farklı konularda yapılmış 30 eser, ressamın uzun zamandır yaptığı çalış-maların bir özeti niteliğindeydi.

Resme olan merakının çocukluk yıllarına dayandığını belirten Ressam Ayşe-gül Şahanlar “ Resim hayatımın her döneminde gündemdeydi. Fakat öncelik sıralamasında geri planda kalmıştı. Resim üzerine aldığım eğitimler ve atölye çalışmalarım sonunda ilk kişisel sergimi sanatseverlerle buluşturmuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Eserlerimde günlük yaşamın renklerini ve ayrıntılarını öne çıkardım. İlk heyecanımda beni yalnız bırakmayan bütün sanatsever dost-larıma çok teşekkür ederim” dedi

Denizlili Ressam Erol Çizmecioğlu’nun “Don Kişot” ismini verdiği yağlı boya resim sergisi Turan Ba-hadır Sergi Salonu’nda sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

Sergi açılışına, sanatseverler ve Çizmecioğlu’nun öğrencileri büyük ilgi gösterirken, sanatçının resimleri büyük beğeni topladı.

Sergi hakkında dergimize değerlen-dirmede bulunan Çizmecioğlu, her insa-nın yaşamında bir “Don Kişot” bulundu-ğunu, sergisinin ismini bu nedenle “Don Kişot” olarak belirlediğini ifade etti.

Sanatçı Erol Çizmecioğlu’nun resim sergisi 30 Nisan tarihine kadar ziyaretçi-lerini ağırladı.

Denizli’ye kaliteli masaj kültürünü getiren Lara Form SPA, üçüncü merkezini Grand De-nizli Otel’de açtı.

Çok sayıda işadamı ve davetlinin katıldığı açılış, 20. Cadde Dans grubunun danslarıyla renklenirken, Lara Form SPA işletme sahibi Kamuran Balveren konuklarıyla tek tek ilgi-lendi.

Kaliteden hiçbir zaman ödün vermedik-lerini belirten Lara Form SPA işletme sahibi Kamuran Balveren, “Tecrübeli personeli-mizle hizmetimize devam ediyoruz. Üçüncü şubemizi açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Denizli bize güvendi, kaliteli hizmeti gördü ve bizi yeni şubemizi açmaya zorladı. Gelin hamamından partilere kadar müşterilerimizi ağırlayabiliyoruz. Havuzdan saunaya müşte-rilerimize yeni yerimizde en iyi hizmeti ver-meyi hedefliyoruz. Biz Lara Form Spa olarak Denizli halkı sayesinde büyüyoruz. Bizleri ter-cih eden tüm müşterilerimize sonsuz teşek-kür ediyoruz. Sağlıklı bir yaşam için ayda en az 1 kere tüm Denizli halkını Lara form Spa’ya bekliyoruz” dedi.

Lara Form SPA, Üçüncü Şubesini Açtı

Çizmecioğlu “Don Kişot” Sergisiyle Sanatseverleri Büyüledi

Page 99: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Emre Erkekliğe İlk Adımını Attı

Tabea Çikolata ve Baklava Evi Açıldı

Genç İş Adamları Denizli Markalarını Oluşturmak İçin Yola Çıktı

Denizli, yeni bir tatlı ve çikolata satış yerine kavuştu. Sahipliğini Mehmet Uğur Tatar’ın yaptığı Tabea Çikolata ve Baklava Evi, Lise Caddesi’nde hizmete girdi.

Atık kağıtların ekonomiye yeniden kazandırılmasına yönelik çalışmalarıyla dikkati çeken Mehmet Uğur Tatar, artık çikolata ve tatlı sektöründe de iddialı. Tatar’ın sahibi olduğu Tabea Çikolata ve Baklava Evi, düzenlenen törenle açıldı.

Açılış kurdelasını Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanvekili Ali Değirmenci keserken, törene kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.

Kale Baklavasını Dünya Tadacak

Tataroğlu Kağıtçılık Yönetim Kurulu Başkanı, Tabea Çikolata ve Baklava Evi Sahibi Mehmet Uğur Tatar da, Kale baklavasını Tabea adıyla dünyaya tanıtacaklarını belirte-rek, “Bu çalışmayı uzun zamandır yapıyoruz. Denizli halkı en iyisine layıktır. Ben, Kale-liyim. Tabea da Kale’nin antik çağdaki ismidir. İsmimizi buradan seçtik. Asıl amacımız yöresel lezzet olan Kale baklavamızı Tabea adı altında dünya markası yapmaktır. Nasıl baklavayla isim yapmış illerimiz varsa, biz de Tabea markasıyla Kale baklavamızı tanı-tacağız. Bunun yanında Gusto markasıyla çikolatamızı da tanıtacağız. Tabea ismiyle farkımız olsun istedik” diye konuştu.

Denizli’de patent, marka ve da-nışmanlık hizmeti verecek Ülke Pa-tent ve tasarım konusunda hizmet verecek Marks Style’ın açılışı yapıldı. Ülke Patent’in Yönetim Kurulu Başka-nı Ömer Avcı ile Marks Style’ın Sahibi Murat Kahraman, Denizli’de marka çı-kartmak için yola çıktıklarını dile getirdi.

Denizli’de patent, marka ve da-nışmanlık hizmeti verecek Ülke Patent ve tasarım konusunda hizmet vere-cek Marks Style hizmete açıldı. Açılışa Ülke Patent’in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Avcı ile Marks Style’ın Sahibi Murat Kahraman’ın yakınları, arkadaş-ları ve dostları katıldı. Ülke Patent ve Marks Style’ın dualar eşliğinde açılışı yapıldı.

Denizli Gazeteciler Cemiyeti Üyesi ve Doğan Haber Ajansı Denizli Büro Şefi Os-man Nuri Boyacı ve eşi Aysun Boyacı’nın biricik oğulları Emre, Deda Düğün Salonu’nda düzenlenen törenle erkekliğe ilk adımını attı.

Sünnet merasimine AK Parti Denizli Mil-letvekili Mehmet Yüksel, Denizli Büyükşe-hir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Değirmenci, Honaz Belediye Başkanı Turgut Devecioğlu, Denizli Gazeteciler Ce-miyeti Başkanı Ümit Varol, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, ga-zeteciler ve çok sayıda davetli katıldı.

Emre Boyacı’yı bu önemli gününde yalnız bırakmayan davetlileri Osman Nuri Boyacı ve eşi Aysun Boyacı ile ablası Ceren kapıda karşıladı. Davetlilerle tek tek ilgile-nen Boyacı ailesi, kendilerini bu mutlu gün-lerinde yalnız bırakmayan tüm davetlilere teşekkür etti.

Still Life Dergisi olarak Emre Boyacı ve ailesini tebrik ediyoruz.

Page 100: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

MAYIS - HAZİRAN 2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

98

Merkür’ün Mayıs ve Haziran Aylarında ki Etkisi Nasıl Olacak?

Yılın ikinci Merkür gerilemesi 19 Mayıs’tan itibaren İkizler burcunda gerçekleşiyor. 13 dereceden gerilemeye başlayan Merkür, 12 Haziran’a dek 4 derece İkizler Burcuna ulaşacak. Bu zaman aralığında hayatımızda daha önce yarım kalmış ve tamamlanmayı bekleyen iş-lerle uğraşabiliriz. Örneğin tamamlanmamış bir eğitimi tamamlama kararı alabilir, yarım kalmış bir yazıyı tamamlayabilir, eski arkadaşlarımızı aramaya karar verebilir veya daha önce bir şekilde kesilmiş olan diyalogları yeniden canlandırabiliriz. Bu arada tedbir olarak, gönderdiğimiz mektupların, mesajların ulaştığının teyidini almak çok işe yarayacaktır. Önemli randevularımızın tarihini, saatini ikinci bir kere kontrol etmek önemli. Zihinsel karmaşaya karşı, ticari faaliyetlerde, alım-satım konularında ve sınavlarda kontroller sıkı tutulabilir. İş anlaşmaları veya herhangi bir konuda bir kontrat yapacaksak şartları ikinci bir göze kontrol ettirebiliriz. Resmi nitelikli imzaları atmadan önce sıkıca gözden geçirebilir, belki ileri bir tarihe alabiliriz. Ama en önemlisi illa ki Merkür gerilemesinde bir problem yaşayacağımız takıntısından kurtulmalıyız.

KOÇ BURCU | 21 Mart - 19 Nisan

Bazı mali sorunlar yaşayacağınız bir dönemdesiniz. Bununla alakalı arkadaşlarınızdan destek isteyebilir ve karşılık bulamaya bilirsiniz bu durum sizi üzmesin. Sorunları ufak ufak gelirler ile taksit taksit çözeceksiniz. Duygusal anlamda önünüzü göremediğiniz bir dönem. Cinsel enerjiniz çok güçlü. Çekici bir dönem geçireceksiniz ama kendinize olan güveniniz çok iyi değil. Yeni başlangıçlar için hazır olsun nasipler çift çift gelecek.

BOĞA BURCU | 20 Nisan - 20 Mayıs

Çok çalışıp mücadele etmeniz gereken bir döneme gireceksiniz ama bu mücadele sizi mutluda edecek. Maddi zorluklarınız var. Gelen paralarınız var ve borçlarınızı kapatabileceksiniz ama birikim yapamayacaksınız. Sizi maddi ve manevi anlamda yoldan çıkarmak isteyen insanlar olabilir. Onlara inanmayın değilse maddi ve manevi çok büyük kayıp yaşayabilirsiniz. Huzur bulduğunuz aile bireyleri ile görüşmeleriniz var.

Burçlar dört gruba ayrılmıştır: Ateş, toprak, hava ve su. Her grupta üç burç bulunur. Hangi gruba ait olduğunu-zu bilerek temel kişilik özelliklerinizi ve tanıdığınız insanları daha iyi anlayabilirsiniz.

İKİZLER BURCU | 21 Mayıs - 21 Haziran

Birçok eğlenceye davet alacaksınız ama katılıp katılmama konusunda kararsızsınız. Manevi açıdan tam bir zirvedesiniz. Özgür ruhlu olan siz ikizler bu dönemde kendinizi biraz daha kısıtlayacaksınız. Çünkü duygusal an-lamda hata yapmak istemiyorsunuz. Ufak ufak yollarınız var ve bu yolculuklar maddi kazançlarla sonuçlanacak. İki yüzlü riyakar insanlardan korkmayın sonuçta karlı çıkan siz olacaksınız ve bu insanların size maddi kazanımı olacak.

Meltem KURTAstrolog ve Tarot Falcısı

Page 101: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

2015KÜLTÜR, SANAT ve YAŞAM DERGİSİ

99MAYIS - HAZİRAN

ASLAN BURCU | 23 Temmuz - 22 Ağustos

Yalnız kalıp düşünmek istediğiniz bir dönemdesiniz. Geçmişten gelen sorunlarınızı çözmek için biraz kendi-nizi kapatmanız gerekiyor bunu ailenizin yardımı ile başaracaksınız. Geçmişten gelen hesaplarınızı kapattığınızda maddi ve manevi huzura da kavuşacaksınız. Önümüzdeki ay her şeyin güzel olduğu bir döneme giriyorsunuz. Kaybettiğiniz her şeyi katbe kat geri alacaksınız. Enerjiniz çok yükselecek.

TERAZİ BURCU | 23 Eylül - 22 Ekim

Çalıştığınız yerde ana merkezdesiniz ama bu sorumluluğa sahip değilsiniz. Bu olayın bilincine varıp ayağınızın yere basması gereken bir döneme girdiniz. Doğru karalar aldığınızda mevkiiniz ve maddiyatınızda bir yükselme söz konusu. Çok kolay kaynaşıyor, insanları kendiniz gibi görüyorsunuz. Bu insanlardan da çok kolay darbe yiye-ceksiniz. Bu olay sizi çok üzse bile hiç zahmet harcamadan ayağınıza gelecek kısmetlerden (kalbinizin temizliğin-den kaynaklanıyor) çok güzel sonuçlar alacaksınız.

YAY BURCU | 22 Kasım - 21 Aralık

Aşkta zafer sizin olacak. Tabiri caizse parmağınızda oynatacaksınız. Enerjiniz çok iyi. Maddi açıdan çok bonkör bir dönemdesiniz. Dikkat edin kendinizi cendereye sokacak bir döneme girebilirsiniz. Durum böyle olsa bile bunu zekanızla atlatabileceksiniz. Kendinizi ve ailenizi ihmal ettiniz, bununla ilgili bir şeyler yapmalısınız.

KOVA BURCU | 20 Ocak - 18 Şubat

Uzun süredir işle ilgili beklediğiniz bir haber var. Sonuç alacaksınız bir miktar parada kaybetseniz kendinizi hiç korkutmayın sonucu başarılı olacak. İşte ve aşkta ateş yanınızdan hiç ayrılmıyor. (hararetli dönemler var.) Aslında sizi bu mücadele mutlu ediyor. Enerjiniz yüksek ama asabiyet sınırlarını aşabilirsiniz. Yüksek enerjinizi kontrol etme-lisiniz ve manevi açıdan kendinizi kısıtlamanız gerekebilir.

YENGEÇ BURCU | 22 Haziran - 22 Temmuz

Çok fazla arkadaş edineceğiniz ve çevrenizin kalabalıklaşacağı bir dönem yaşayacaksınız. Buda ruhen sizi yo-racak. Kaderinizi etkileyen teklifler var. Yanlış ve ani kararlarınız geleceğinizi olumsuz etkileyebilir. Çılgın kalabalıklar içinde dingin bir şekilde düşünmeniz gerekiyor. Bayan arkadaşlarınızla yapmış olduğunuz işlerde maddi kazanç görünüyor. Sizi çok tatmin etmese de kazançlarınız mutlu edecek.

BAŞAK BURCU | 23 Ağustos - 22 Eylül

Çok şanslı bir döneme giriyorsunuz. Aşkta ve parada çok güzel sürprizler var. Aşkta ve parada uzun süredir beklediğiniz sorunların çözüldüğü siz mutlu edecek bir döneme gireceksiniz. Çift çift gelecek olan nasipleriniz kafanızı baya karıştıracak ve bu durum sizi sıkıntıya sokacak. Sağlık sorunlarınız bu dönemde de devam edecek. Resmi kurumlarla işleriniz varsa çözülecek. Buna rağmen enerjiniz çok yüksek değil.

AKREP BURCU | 23 Ekim - 21 Kasım

İletişim eksikliğinden kaynaklanan büyük bir işi kaçırabilirsiniz. Sonunda pişman olmamak için kendinizi doğru ifade ettiğinizden emin olun. Yoksa büyük bir düşüş yaşayabilirsiniz. Uzun süredir peşinde koştuğunuz bir işi de çok yakın zamanda çözeceksiniz. Ama bazen kazanmak kaybetmektir. Aşkta ise huzurlu bir dönem sizi bekliyor. Sevecek ve sevileceksiniz. Buna rağmen ilişkinin içindeyken ilişkinin nasıl gittiğini bilmek dünyanın en büyük işi.

OĞLAK BURCU | 222 Aralık - 19 Ocak

İşle ilgili ayağınıza gelen kısmetler var. Buna rağmen buruk bir sevinç yaşıyorsunuz. Sütten ağzınız yanmış yo-ğurdu üfleyerek yiyorsunuz. Böyle temkinli adımlarla ilerlemenizde fayda var. İnce eleyip sık dokursanız bazı işleri kaybedebilirsiniz. Biraz daha rahat olmalısınız. Ufak ve sürpriz paralar söz konusu. Aşkta var olan ilişkinin inişleri ve çıkışları var. Yeni, aşk arayan oğlaklar, biraz daha beklemeniz gerekiyor.

BALIK BURCU | 19 Şubat - 20 Mart

İş hayatınızda mücadele etmeniz gerekiyor. Gayretiniz sizi bir yerlere getirecek ama ani kararlarda vermeme-niz gerekiyor. Her yere düştüğünüzde sizi oradan tutup kaldıracak aile gibi gördüğünüz insanlar var. Yardım almak konusunda tedirginlik yaşıyorsunuz fakat bu düşüncenizden uzak durun. Resmi işlerinizde bazı terslikler olabilir. Aşkta hiç beklemediğiniz ciddi teklifler gelebilir. Ani iniş çıkışlarınız olacak.

Page 102: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

HERYERE...ZAMANINDA...

CANNAKLiYATŞ e h i r i ç i , Ş e h i r l e r A r a s ı N a k l i y e

0533 253 74 11 - DENiZLiAsansörlü Evden Eve Nakliyat

Page 103: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015

Sırakapı lar Mh. M imar S inan Cd. N:8 Özakar Apt. | Den iz l i | Te l :0258 261 33 63

Çocuk Partisi - Ev Partisi - Dogum Günü - Kokteyl Açılıs - DügünÖzel Günler - Yemekli Davetler - Mezuniyet Balosu - Kostüm Partisi

Eglencelerdeki Mutlulugunuz

Türkiyeninen büyük

party store magazasıHizmetinizde!

www.happyjoy.com.tr

Page 104: STILL LIFE MAYIS - HAZİRAN 2015