teknolojİ ve İnternet baĞimliligi -...
TRANSCRIPT
TEKNOLOJİ ve İNTERNET BAĞIMLILIGI
TEKNOLOJİ ve İNTERNET BAĞIMLILIGI
TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI NEDİR?
Hayatı kolaylaştıran teknoloji, insana
öyle imkanlar sundu ki insanların bir
parçası olmayı da başardı. Hem de öyle
bir parça ki insanların var oluşunu teslim
alan bir araç haline geldi!
Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gittikçe
hızlandığı ve teknolojinin aynı hızla
günlük yaşamımıza girdiği düşünül-
düğünde cep telefonları, bilgisayarlar ve
internet teknolojileri yaşamımızda vaz-
geçilmez oldular.
Teknolojinin sorunlu kullanımı eğitim ve
meslek hayatını, özel hayatını olumsuz
etkiliyor. İnternet ve teknoloji bağımlılığı,
diğer bütün bağımlılıklarda görüldüğü
gibi, kullanıcının teknolojik ürüne ulaş-
amadığında yoksunluk yaşadığı bir
durum olarak tanımlandırılıyor.
Teknoloji Gelişti, İnsan Hayatını da Değiştirdi.
üm bağımlılıklarda kurtuluş kişinin
Tmaddeyi bırakmasıdır. Ancak
teknolojiyi bırak demek imkansız…
Teknolojiyi kullanmak zorundayız. Ama
bağımlılar için kullandığı maddeyle yüz
yüze gelmek büyük bir risk. Teknoloji
hayatımıza kolaylığı getirirken, teknoloji
bağımlılığı da tedavi ve müdahalede
zorlukları getiriyor.
Teknoloji çok hızlı gelişiyor. Çok hızlı
geliştiği için de onu yakalamak, ona göre
önlem almak neredeyse imkansız gibi
duruyor. Teknolojinin sınırı nerde bitiyor?
Bağımlılık, hastalık neresi, normal neresi?
Bunu tanımlamak da çok zor! Bunu
tanımlayamadığınız sürece kime, neyi
kısıtlayacağız? İnternet daha önce
gördüklerimizden çok farklı… Sosyal
iletişimi artıran ama aynı zamanda sosyal
izolasyona neden olan bir araç. Hem
iletişimi kolaylaştırıyor, hem de iletişimin
yakınlığını bozarak iletişimi bozuyor.
Ÿ Yalnızca birkaç dakika diyerek internette saatler harcamak
Ÿ Çevredekilere ekran karşısında geçirilen zaman hakkında yalan söylemek
Ÿ Anti sosyal bir hayata bürünmekŸ Uzun süre bilgisayar kullanımına bağlı
ziksel sorunlar yaşamak (gözlerde yanma, boyun kaslarında ağrı ve sertleşme, beden duruşunda bozukluk, elde uyuşukluk, halsizlik)
Ÿ İnsanlarla yüz yüze konuşmak yerine internetten konuşmayı tercih etmek
Ÿ İnternete girmek için yemek öğünlerinden, derslerden, günlük rutinlerden ödün vermek
Ÿ İnternet başında çok fazla zaman geçirirken bir yandan suçluluk duyup, bir yandan büyük zevk almak
Ÿ Bilgisayardan uzak kalındığında gergin ve boşluktaymış gibi hissetmek
Ÿ Gece geç saatlere kadar bilgisayar başında olmak
Ÿ Akademik başarıda düşüş, kişisel, aile ve okul sorunları
BAĞIMLILIĞININ BELiRTiLERiTEKNOLOJi
N E L E R D i R ?
Kısaca, sanki sadece interneti kullanmak için
yaşıyormuş gibi davranmak, başka
hiçbir iş yapmak istememek ve yapmamak…
Ÿ Gözlerde yanma
Ÿ Boyun kaslarında ağrı ve sertleşme
Ÿ Beden duruşunda bozukluk
Ÿ Bel, sırt ve omurga ağrıları
Ÿ Elde uyuşukluk
Ÿ Halsizlik
Ÿ Uyku bozuklukları
Ÿ Yeme bozuklukları
Ÿ Anti sosyal kişilik bozukluğu
TEKNOLOJi
YOL AÇAR?
HANGi SAĞLIK BAĞIMLILIĞI
PROBLEMLERiNE
TEKNOLOJİ
NELER YAPMALIDIR?KURTULMAK İSTEYENLER
BAĞIMLILIĞINDAN
Öncelikle, gerçekten teknolojiye bir bağımlılık varsa bununla alakalı uzman
desteğine başvurulmalıdır.
Bunun haricinde teknoloji kullanımına götüren sebepler iyi analiz edilmeli,
bilgi sahibi olunmalıdır. Sonrasında teknoloji bağımlılığına sebep olan
durumlar ortadan kaldırılmalıdır. Şayet hayat tarzından kaynaklı sebepler
varsa HAYAT TARZI DEĞİŞTİRİLMELİ, sosyal sebeplerden kaynak-lanan
sebepler varsa SOSYAL ÇEVRE YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ, psikolojik
anlamda bir alt yapı söz konusuysa, kişinin o alt yapıyla alakalı KENDİ
FARKINDALIĞINI, KENDİ BİLİNÇLENMESİNİ ARTIRMALIDIR.
Teknoloji bağımlılığı yaşayan bir insanın bu sorunu kabul etmesi, bu sorunla
alakalı yardım istemekten utanmaması ve sorunu aile üyeleriyle,
yakınlarıyla paylaşması gerekir.
Çocuklara ve gençlere internetin ve teknolojinin sağlıklı ve doğru olarak
nasıl kullanılacağıyla ilgili detaylı, doğru ve yeterli bilgi vermek ve bu
bilginin alışkanlık haline getirilmesi sağlanmalıdır. Burada ebeveynlere ve
öğretmenlere büyük sorumluluk düşüyor. Teknoloji ve internet bağımlılığına
sebep olan risk faktörleri minimuma indirmeye çalışılmalı. Şehirleşmeyle
beraber çocukların ve gençlerin yaşam alanları inanılmaz derece daraldığı
için enerjilerini boşaltmakta, kendilerini ifade etmekte ve sağlıklı bir şekilde
sosyalleşmekte sıkıntı yaşıyorlar. Böylelikle kolay ulaşabildikleri ve
ekonomik olarak cazip olduğundan internete yöneliyorlar. Çocuklarımızı
sportif hayata adım atmalarını sağlamalı ve onlara gerçek hayatta yaşam
alanı oluşturmalıyız.
NASIL YAPMALI?
NE YAPMALI ?Ÿ Çocuklarınızı arkadaşları ile doğal
yollardan görüşmeleri için yönlen-
dirin, akran grupları içerisinde
sosyalleşmesini sağlayın.
Ÿ Çocuklarınızı yetenek ve ilgi alan-
larına uygun spor dallarına
yönlendirin.
Ÿ Çocuğunuzun arkadaşlık ilişki-
lerini destekleyin, onları bir araya
getirecek aktivite planlayın.
Ÿ Çocuğunuzun bilgisayar kullanı-
mını kontrol edin ve sanal ortam-
daki arkadaşlarını tanıyın.
Ÿ Bilgisayarlarınızda güvenli internet
uygulamalarının olmasına özen
gösterin.
Ÿ Uzun süreli bilgisayar kullanan
çocuğunuzu engelleyemiyorsanız
mutlaka uzman yardımı alın.
NE YAPMAMALI?Ÿ Akıllı telefon/tablet vs. gibi aletleri
çocukları teselli etmek, susturmak
için asla kullanmayın.
Ÿ Çocukların kontrolsüz ve uzun süre
i n t e r ne t k u l l anmas ı na i z i n
vermeyin.
Ÿ Yemek ve çay saatlerinde bilgisayar
başındaki çocuğa servis yapmayın,
size katılmasını sağlayın.
Ÿ TV veya internet benzeri teknolojik
alet merkezli ev düzeni kurmayın.
Bunun tek bir cevabı yok. Fizyolojik açıdan baktığımızda bir ailede
bağımlılık varsa o ailedeki bir kişinin, genetik geçişten dolayı bağımlı olma
riskli yüksektir. Kişide depresyon, sosyal fobi ya da başka psikopatolojiler
varsa, kişinin internet bağımlısı olma riski çok yüksektir. Psikolojik açıdan
baktığımızda, kişilik özellikleri bakımından içe kapanık, kendini ifade
edemeyen, dürtüsel insanların internet bağımlısı olma riski çok daha
yüksektir. Sosyal açıdan baktığımızda ise anne babadan bağımlılık
modellemesi almış bireylerin ve sosyal anlamda kendini ifade edemeyen,
sosyal çevresiyle ilişki kuramayan insanların bağımlı olma riski çok çok
daha fazladır.
Ama esasında, internet bağımlılık yapmaz, insanlar internete bağımlı
olur.
İNTERNET NİÇİN BAĞIMLILIK YAPAR?
ağımlılık denilince genellikle akla kimyasal bağımlılıklar geliyor. Oysa
Bki, olayın bir de eylemsel bağımlılık boyutu var. Her ne kadar etki
anlamında aralarında fark olsa da süreç ve sonuç anlamında kimyasal
bağımlıklarla eylemsel bağımlılıklar arasında bir fark yoktur. Eylemsel
bağımlılıklar kimyasal bağımlılıklardan çok daha risklidir diyebiliriz. Çünkü
kimyasal bağımlılıklar kolay gizlenemez. Oysa eylemsel bağımlılıklar çok kolay
gizlenebilir. Kimyasal bağımlılıklarda toplumsal farkındalık çok yüksek olduğu
için toplum bunun karşısında durur. Ama eylemsel bağımlılıklara kötü
alışkanlıktır, kendi kendine geçer, askere gidince geçer, evlenince geçer diye
bakıldığı için maalesef tedavi anlamında olması gereken noktada değiliz.
Dolayısıyla bu noktalardan bakıldığında kimyasal bağımlılıklardan daha
ziyade eylemsel bağımlılıklar kişiye daha çok zarar verebilir.
YAPSIN…” DEMEYİN!
“İNTERNET UYUŞTURUCUDEĞİL Kİ BAĞIMLILIK
eni dünya düzeni teknolojiyi kullanmaya bizi zorluyor. Evimizde,
Yokulda, işyerinde, sokakta her yerde teknoloji var. Bu durum yeni nesli
daha çok zorlayacak. Bugün banka, televizyon derken gelecekte
okullarda bilgisayarlaşacak.
Günümüz dünyasında her insanın bir akıllı telefonu ve sosyal medya hesabı
hemen hemen vardır. Peki bu cihazları ve sosyal medya araçlarını yeteri
kadar mı kullanıyoruz? Tabi ki hayır. Gerektiğinden fazla kullanıyoruz! Sosyal
medya, insanların birbirleriyle iletişimde bulunmaları ve bilgi alışverişi
yapmaları konusunda oldukça pratiktir, fakat kullanıcılar sosyal medya
sayesinde kendilerini birbirlerine çok yakın sanarlarken aslında birbirlerine
çok uzaktadırlar. Sürekli Facebook, Twitter, Instagram gibi yerlerde zamanı
boşa harcamamak gerekir. Teknolojiyi gerektiği kadar yararlı işlerde
kullanmak gerekir. Örneğin, bol bol makale okumak, dil öğrenmek, görsel
hafızayı geliştirmek, dünyadan haberleri okumak, genel-kültür seviyesini
arttırmak, tarih öğrenmek vb. insanı geliştirecek konular üzerinde kullanmak
gerekir. Bu yüzden kendimizi geliştirerek geleceğe yönelik adımlar atmalıyız.
Hasatımızı şimdiden ekmemiz gerekmektedir. Böylelikle ileride bunun verimi
alınarak mutlu bir hayat sürdürülebiliriz. Her şeyin azı yarar, fazlası zarardır.
SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI
Ÿ Dünyada 2.03 milyardan daha fazla insan sosyal medya kullanıcısı ve
bu sayı büyük bir hızla artıyor. Sosyal medya, dünyanın merkezi haline
geldi. Sosyal medya duygularımızı, düşüncelerimizi paylaştığımız,
arkadaşlarımızla bir araya geldiğimiz, haberleri takip ettiğimiz bir
mecra. Günlük medya tüketiminin %54'ü de sosyal medya hesapları ya
da kanalları üzerinden yapılıyor. Günün 2-3 saatini tweet atarak,
beğenerek, güncellenen haberlere göz atarak geçiriyoruz.
Ÿ Sosyal medya kullanıcıları, Facebook'a bakmadan birkaç saatten fazla
zaman geçiremiyor.
Ÿ Instagram'a 5 milyon fotoğraf yükleniyor.
Ÿ 500 milyon Tweet atılıyor, LinkedIn'e her geçen saniye 2 kişi üye oluyor,
her bir kullanıcı YouTube'da günde ortalama 15 dakika geçiriyor.
Ÿ Pinterest'te 2 milyon pin paylaşılıyor.
Ÿ 5 Akıllı telefon kullanıcısından 4'ü, yani %80'i sabah uyanıp sosyal
hesaplarını kontrol ediyor. Günün neredeyse 22 saatini telefonlara
yapışık şekilde geçiriyoruz.
Geç yatabiliriz, uykuyu erteleyip uykusuz kalabiliriz ancak gündemden ve
internette dolaşmaktan kopamıyoruz ve sosyal medya sayfalarını sürekli
yeniliyor ,günlük rutininize kadar her şeyi paylaşıyor ve güncelliyoruz.
İnsanlar Facebook'a ortalama 14 kere giriyor ve sosyal medyada bir
günde ortalama 2 saat 13 dakika vakit geçiriyoruz.
Eğer bağımlı olduğunuzu hissediyorsanız sosyal medyada ne kadar süre
geçirdiğinizi hesaplayın. Siz de kendinizi sosyal medyada bir şeyler
ararken kaybolmuş hissediyor musunuz ?
SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI
NE DURUMDA?
ALMA YÖNTEMLERİ :
BAĞIMLILIĞI KONTROL ALTINA
Ÿ Günlük internet kullanım saatlerini değiştirin.
Ÿ Haftalık internet kullanımı çizelgeleri hazırlayıp, uyulmasını sağlayın.
Ÿ Ailenizle birlikte vakit geçirin.
Ÿ Kendinize vakit ayırın (spor, sinema, gezi vb. aktiviteler)
Ÿ Yapmayı isteyip de fırsat bulamadığınız tüm faaliyetleri bir deftere yazın,
internet kullanmak için yoğun istek duyduğunuzda yazdıklarınızdan bir
kaçını yapmaya çalışın.
Ÿ 2 yaşından küçük çocukların internet, TV ya da bilgisayarla karşılaşması
uygun değildir. Okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakikayı geçmeyecek
şekilde internet kullanımı yeterlidir. İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde
oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayrılmalıdır. Sonraki yıllarda
hafta sonu daha esnek olmakla birlikte günde 1 saat kullanım uygundur.
Lise çağında da günlük 2 saat yeterlidir. Bu sınırları bilin ve aşmamaya
gayret edin.
Teknolojiye bağlanın, bağımlı olmayın!
Dürtülerinizi ona teslim etmeyin, onu siz kullanın!
İletişim: